ağustos`ta asker Olacaklar - Aliaga Ekspres Gazetesi
Transkript
ağustos`ta asker Olacaklar - Aliaga Ekspres Gazetesi
19 TEMMUZ 2014,CUMARTESİ 1 EKSPRES 19 TEMMUZ 2014 CUMARTESİ SAYI:6179 30 “HİÇBİR ENGEL KALMADI Kruvaziyerde yolcu sayısı düştü Yolcu sayısında ilk 3’te yer alan İzmir Limanı’nın ağırladığı yolcu sayısı ise yaklaşık yarı yarıya azaldı • SAYFA 5’TE Aliağa’da 496 konut ‘görücüye’ çıkıyor Aliağa Çaltıdere’de, Hazine’nin özel mülkiyetindeki yerlerde yeni tersane, tekne imal ve çekek yeri yapılması için yatırıma açılması kararı alındı • SAYFA 7’DE İŞÇİLER YENİDEN MEYDANDA Aliağa Belediyesi’nde sözleşmesi feshedilen 104 işçi tekrar Demokrasi Meydanı’na çıktı. Geçtiğimiz günlerde MHP İlçe Başkanı Abdurrahim Aydemir ile birlikte yapılan basın açıklamasında verilen sözlerin tutulmaması üzerine dün akşam saatlerinde tekrar bir basın açıklaması yapan işçiler, sözünde durmanın erdem olduğunu hatırlatarak kimsenin sabırlarını sınamamasını istediler. • SAYFA 6’DA • SAYFA 3’TE Bülent PINARBAŞI İÇİNDE ‘ALLAH’ YAZAN DOMATES... • SAYFA 9’DA • SAYFA 6’DA ALİAĞALI MİNİKLER KATILDIKLARI TURNUVADA TECRÜBE KAZANDI kültürpark için el ele Büyükşehir Belediyesi’nin Yarımada ve İnciraltı ile başlattığı “ortak akıl” toplantıları Kültürpark’la devam etti. • SAYFA 4’ TE Ağustos’ta Asker Olacaklar • SAYFA 3’TE 2 19 TEMMUZ 2014,CUMARTESİ Biri yerli, yedi film vizyonda EKSPRES Sinemalarda bu hafta bilim-kurgu, gerilim, korku, dram, komedi ve animasyon türünde 1’i yerli olmak üzere 7 film vizyona girecek Todd Robinson’un yönettiği ve senaryosunu yazdığı “Hayalet/Phantom” adlı filmde, Ed Harris, David Duchovny, William Fichtner ile Sean Patrick rol aldı. “Hayalet”, güçlü oyuncu kadrosuyla, sadakat ve gurur üzerine geleneksel fikirlerin konu edildiği sürükleyici bir film. “Arınma Gecesi: Anarşi” James DeMonaco’nun yönettiği ve Frank Grillo, Kiele Sanchez, Michael K. Williams ile Zach Gilford’un oynadığı “Arınma Gecesi: Anarşi” haftanın dikkati çeken bir diğer gerilim ve korku filmi. Amerika’da geçen ve cinayet işlemek dahil herşeyin 24 saatliğine serbest olduğu filmde, evlerine dönmeye çalışan bir çiftin başına gelen kabus dolu anlar izlenebilecek. “Sinyal” (The Signal) Bilim-kurgu severlerin uzun süre beklediği “Sinyal” gizemli bir sinyalin peşinde olan 3 gencin hikayesini konu alıyor. William Eubank’ın yönettiği filmde; Patrick Davidson, Brenton Thwaites, Olivia Cooke ile Beau Knapp gibi isimler oyuncu olarak kamera karşısına geçti. “Bir Don Juan Öldürmek” Haftanın tek yerli yapımı, Sabahattin Sakman’ın yönettiği ve Süleyman Fikir ayrılıkları söz konusu olabilir. Kullandığınız yöntemlerin veya işleri halletme biçiminizin diğerlerininkiyle uymaması sorun yaratabilir. Erafınızdaki ilgisiz veya her şeye mazaret arayan kişiler sorun yaratabilir veya sürekli savunma pozisyonunda olmaları sizi rahatsız edebilir. Daha dikkatli düşünmemiz ve konuşmamız grerekiyor. Bazı engellerle karşılaşmanız durumunda yaşananları kişisel algılamamalı veya güveninizi sarsmasına izin vermemelisiniz. Zira, aslında önünüzdeki hedef ulaşılabilir bir hedef. Son zamanlarda çokça sabretmeniz gereken zaman oldu. Bugün ve yarın da o günlerden ikisi olabilir. Bazı ilişkilerinizin gereksiz yere zarar görmesini istemiyorsanız kontrollü olmanızda fayda var. Atanısev, Teoman Kumbaracıbaşı, Pervin Bağdat ile Pelin Batu’nun oynadığı “Bir Don Juan Öldürmek”... Dram türündeki film; bir hastasının intiharından duyduğu üzüntü ile birinci elden bilimsel araştırmalar yapmak üzere, internetten ruhsal sorunlu kadınlar bularak onlarla buluşan ve daha sonra bir cinayete kurban giden idealist bir psikiyatrla ilgili olayın, bir polis tarafından çözülmesini konu ediniyor. “Barselona’da Bir Yaz Gecesi” Dani De La Orden’in yönettiği ve Alex Monner, Jan Cornet, Claudia Vega ile Francesc Colomer’in oynadığı “Barselona’da Bir Yaz Gecesi” romantik komedi meraklılarının ilgisini çekmeye aday. Film, Barcelona’da bir kuyrukluyıldızın kaymasıyla yaşanan 6 aşk hikayesini beyaz perdeye taşıdı. “Çöldeki İzler” Yönetmen John Curran’ın yeni filmi “Çöldeki İzler”, Avustralyalı yazar Robyn Davidson’ın kendi anılarını kaleme aldığı aynı adlı kitabından bir uyarlama. Filmin oyuncu kadrosunda, Mia Wasikowska, Adam Driver, Emma Booth ile Jessica Tovey gibi isimler yer aldı. Mia Wasikowska’nın Davidson’ı canlandırdığı film, yazarın köpeği ve dört deveyle 1977 yılında Avustralya çöllerinde yaptığı yolculuğu konu alıyor. Adam Driver ise Davidson’ın yolculuğunu kaydeden National Geographic fotoğrafçısı Rick Smolan rolünde. Film, büyüleyici görüntüler eşliğinde nefes kesici bir yolculuğu anlatırken; genç bir kadının meydan okuyuşuyla feminizmden, hikayenin geçtiği coğrafya nedeniyle sömürgeciliğe kadar pek çok temaya da değiniyor. “Cesur Zebra”(Khumba) Anthony Silverston’un yönettiği ve Yekta Kopan, Ziya Kürküt, Erkan Taşdöğen ile Selçuk Kıpçak’ın seslendirdiği “Cesur Zebra”, çizgilerinde bir tuhaflık olduğunu düşünen zebranın hikayesini konu edinen bir animasyon filmi. Güney Afrika yapımı filmde, çizgilerinin yarısı olmadan doğan genç zebra Khumba’nın, batıl inançlara sahip zebra sürüsüne karşı giriştiği serüven izlenebilecek. Haber Kaynağı: AA Durumun gerektirdiğinden daha öfkeli davranabileceğiniz iki günlük süreç. Diğerleri de kendilerini kontrol etmekte zorlandıkları iki günün içinde olduğu için ne olursa olsun sakinliği korumanızda fayda var. Herkes gergin ve kızgınlığını birbirinden çıkartıyor olabilir. Dolayısıyla, suçlama veya haşlama zincirinin içinde yer almamanızda fayda var. En kısa zamanda üzerinde durulmaması durumunda önemli konular sorun yaratmaya başlayacaktır. Düşünce ve planlarınızı düzenlemeli ve buna göre strateji oluşturmalısınız. Kötü öneri ve tavsiyelere karşı dikkatli ve tedbirli olmalısınız. Genelde güvenilir olan bazı kişiler bu sefer yanlış yolda olabilirler. Öğle saatlerinde heyecan verici olaylar gündeme gelebilir. Bugünlerde yaşananları gezegenlere yükleyip, tolere etmeye çalışmanızda fayda var. Zira astrolojik açıdan gergin iki günlük süreçteyiz. Tartışmalara ve ufak tefek sakarlık ya da kazalara karşı da dikkat edin. Yanlış bir adımınız özel ilişkilerinize ya da günlük işlerinizin işlerliğine zarar verebilir. Adımlarınızı düşünerek atmanız gereken iki günlük süreçtesiniz. Dikkatli olunmaması durumunda yanlış anlamalara dayalı olarak uzlaşma sağlanabilir. Dolayısıyla, asıl üzerinde durmak istediğiniz konuyu başka bir güne bırakmanızda fayda var. Yolunda ilerleyen iş, düzenleme, ilişki veya anlaşmaların birkaç günlüğüne askıya alınmasında fayda var. Aksi takdirde, kendinizi bir an da faydası veya karı olmayan düzenlemeler içinde bulabilirsiniz. 19 TEMMUZ 2014,CUMARTESİ 3 EKSPRES ALİAĞA KINALI KUZULARI ASKERE GÖNDERMEYE HAZIRLANIYOR AĞUSTOS’TA ASKER OLACAKLAR Aliağa evlatlarını Ağustos’un ilk haftası askere göndermeye hazırlandırıyor. Aliağa Askerlik Şubesi’nden edindiğimiz bilgilere göre Aliağalı 80 kişiyle beraber, Aliağa’da ikamet eden Aliağa dışından yaklaşık 200 kişi askere gitmeye hazırlandırıyor. 94/3 Ağustos celbinin asker adaylarına ulaşmasıyla adayların askerlik yapacağı yerler de belli oldu. Bu dönem askere gidecek adaylar 4-6 Ağustos tarihleri arası birliklerine teslim olacak. Uğur’lar Olsun Askere gidecekler adaylar arasında Aliağa Ak Parti Gençlik Kolları Başkan Yardımcısı Uğur Ural’da bulunuyor. Ural kendine ait sosyal medya adresinden yaptığı açıklamada teslim olacağı acemi birliğinin ismini verdi. Ural askerliğini komando olarak; 6.jandarma Komando Er Eğitim Alayı’nda Manisa’nın Kırkağaç ilçesinde yapacak. 6 Ağustos’ta birliğine teslim olacak ve 12 ay askerlik yapacak olan Ural’a Ramazan sonrası Hacıömerliği Gençliği tarafından bir eğlence tertip edilmesi bekleniyor. Vatani görev çağırıyor. Zamanı geldi, her türlü evrak işlemlerinizi de hallettiniz. Artık yollara düşme vakti. Peki askere gitmeden önce yanımıza neler almalıyız, nelere dikkat etmeliyiz? Peki Asker Adayları Nelere Dikkat Etmeli? Alınması gereken en önemli şeyler evraklarınız olacaktır. Nüfus cüzdanınızı mutlaka alın. Ehliyetiniz varsa onu da alın. Sağlık raporunuz, alerjiniz vb. varsa bununla ilgili belgelerinizi alın. * İlk gün bir sürü evrak doldurmak zorunda kalacaksınız. Tükenmez kaleminiz yoksa fellik fellik kalem aramak durumunda kalabilirsiniz. İnanın, o yorgunluk ve keşmekeş içinde bir de tükenmez kalem sırası beklemek istemeyeceksinizdir. *Birliğe katılmadan önce saç tıraşınızı yaptırın. %50 ihtimalle, saç tıraşınızı yeterli bulunacak ve bir süre istediğiniz kısa saç kesimiyle zaman geçirebileceksiniz. Diğer ihtimalde, hızlı bir saç tıraşı deneyimi yaşamak da güzel bir anınız olabilir. * Kişisel hijyeniniz için, yanınızda antibakteriyel bir (katı) sabun bulundurmak çok işinize yarar. Tuvaletlerde her zaman sabun bulamayabilirsiniz. Yine ayn şekilde botlarınız için antibakteriyel koku giderici spreylerden almayı düşünebilirsiniz. * Nizamiyelerde bavullar kontrol edildiğinden ilaç konusu biraz karışık. Benim birliğimde tüm ilaçlar toplanmıştı. Eğer ki ilaç sokmak konusunda bir problem yoksa, aspirin, ateş düşürücü, C vitamini, boğaz pastili, yakı, kas gevşetici krem,pudra, mantar kremi gibi ilaçlar sizi sıhhiye ve bürokratik işleri ile uğraşmaktan kurtarır. *Soğuk bir yere gidecekseniz, postalın altına keçe, ve yün içlik; sıcak bir yere gidecekseniz postalınızın altına termal tabanlık almayı mutlaka değerlendirin. Konforunuza çok şey katacaktır. *Paranızı saklamak için boynunuza da takabileceğiniz bez (spor tarzda) bir cüzdan mutlaka gerekli. * Postalınızın ön ve topuk kısmına koymak üzere vatka alın. Postal serttir, ayaklarınız alışana kadar vatka size çok yardımcı olur. * Çengelli iğne! Her işinize yarar. Çarşafın pürüzsüz durmasını sağlamak için çengelli iğneyle çarşafı yatağa iğneleyebilirsiniz. Çok pratik. * Sınıflarınızı, rütbelerinizi, apoletlerinizi takmak/dikmek için dikiş setinin yanınızda olması size hız kazandırır. Uğraşmazsınız. * Yanınıza iyi bir tıraş makinesi almaktan ziyade,basit jiletlerden alın. Tıraş köpüğünüzü de yanınıza alın, her zaman kantinde olmayabilir. * Eğer yazın gidiyorsanız ve gözlük kullanıyorsanız, kulaklarınızın arkasında gözlük amele yanığı oluşabilir. Biraz güneş kremi ile bu enteresan görüntüden kurtulabilirsiniz. * Yanınıza bol miktarda çamaşır alın. * Kalem pil ile çalışan okuma ışığı, konfor katar. * Kulak tıkacı. En son ne zaman minimum 10 kişi ile birlikte uyudunuz? * Kolonya. En son ne zaman minimum 10 kişi ile birlikte uyudunuz? * Alarmlı kol saati. Nöbetlerde gecikmemek için en ucuzundan saatlerden alabilirsiniz. Almalısınız. Aliağa’da 496 konut ‘görücüye’ çıkıyor Fabrika, toplu konut ve rezidans başta olmak üzere yurtiçi ve dışında pek çok projeyi hayata geçiren Nurem İnşaat, Sürmeli GYO ile gerçekleştirdiği SNLİFE Aliağa Projesi’nin ardından, SNPARK Aliağa Projesi’nin satışına başlıyor. 19 Temmuz Cumartesi günü lansmanı başlayacak olan SN PARK Aliağa konutlarının etaplar halinde 12 ayda tamamlanması planlanıyor. İzmir’in Aliağa ilçesinde önemli bir yatırım gerçekleştiren grup ilk aşamada 141 konutluk SN LİFE projesini satışa sundu. Yoğun ilgi gören projenin ardından şimdi de 496 konutluk SN PARK projesi görücüye çıkıyor. Nurem İnşaat A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Nurettin Uzun ve Sürmeli GYO Yönetim Kurulu Başkanı Özcan Sürmeli, SN PARK Aliağa’nın diğer projeler gibi yenilikçi, benzersiz ve çok kullanışlı olduğunu, fiyatların da aynı şekilde uygun tespit edildiğini belirttiler. 89 bin liradan başlayan fiyatlarla satışa sunulacak SN PARK konutlarına oldukça fazla bir talep olduğunu dile getiren Uzun ve Sürmeli, “Proje yatırılan paranın, kira karşılığı olarak 10 yılda geri dönüşümünü sağlıyor. Kısacası kişileri sadece ev sahibi yapmıyoruz aynı zamanda kazandırıyoruz” diye konuştu. SN Proje Grubu, Çandarlı Limanı’na yakınlığıyla önemi artan ve Aliağa’da konut ihtiyacına yönelik prestijli bir projeyi daha hayata geçiriyor. İlçede daha önce 500 konut inşa eden firma, 1+1, 2+1 ve 3+1 olmak üzere 14 tip daireden oluşan, toplam 496 konutluk projeyle beğeni toplamaya hazırlanıyor. İzban yürüme mesafesinde İzban hızlı tren istasyonuna yüreme mesafesinde yükselecek olan SN PARK konutları bu yönüyle İzmir’e de çok yakın. Aliağa’nın en prestijli bölgesinde, dört tarafı cadde ile çevrili olan konut alanları, deniz ve orman manzarasına da sahip olacak. Sosyal donatıları, fitness-spor merkezi, oturma alanları, yürüyüş alanları, çocuk parkı, yüzme havuzları, 7/24 Güvenlik ve cep sineması projede yer alacak. FOÇA’DA, NEŞELİ RAMAZAN NOSTALJİSİ Foça Belediyesi tarafından düzenlenen Ramazan Ayı etkinlikleri, çok yoğun ilgi görüyor. Foça ve 3 belde ile 4 orman köyünde gerçekleştirilen Ramazan Ayı etkinlikleri, izleyenlere eski Ramazan nostaljisi yaşatıyor. Kavuklu ile Pişekâr, Tuzsuz Deli Bekir ve Oğlu Hüsamettin, Meddah, Hacivat- Karagöz gibi bölümlerden oluşan Ramazan eğlencesinde, 7’den 70’e herkes neşeli zamanlar geçiriyor. Oyun aralarında, izleyciler ile yapılan yarışmalar, etkinliklere heyecan katıyor. 9 Temmuz Çarşamba akşamı Yeniköy Köy Meydanı’nda, 15 Temmuz Salı akşamı Bağarası Cemil Midilli Ortaokulu Bahçesi’nde ve 16 Temmuz Çarşamba akşamı Gerenköy Köy Meydanı’nda gerçekleştirilen ‘Orta Oyunu Gösterileri’ni, yüzlerce vatandaş ilgiyle takip etti. 4 EKSPRES Kültürpark için el ele Büyükşehir Belediyesi’nin Yarımada ve İnciraltı ile başlattığı “ortak akıl” toplantıları Kültürpark’la devam etti. Fuarın Gaziemir’e taşınmasından sonra Kültürpark’a yeni bir kimlik kazandırmayı amaçlayan Büyükşehir, kentin farklı kesimlerinden temsilcilerin katılımıyla bir toplantı düzenleyerek görüş ve önerilerini aldı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Yarımada ve İnciraltı’nın ardından “ortak akıl” turlarına Kültürpark ile devam etti. İlki Mayıs ayında gerçekleşen toplantının ardından, kentin kanaat önderleri, meslek odası temsilcileri, sivil toplum kuruluşları ve akademisyenlerin katıldığı ikinci toplantı İZFAŞ toplantı salonunda gerçekleştirildi. Kente fuarcılık alanında atılım yaptıracak Gaziemir’deki Yeni Fuar Kompleksi’nin inşaatını tüm hızıyla sürdüren Büyükşehir Belediyesi, bir yandan da Kültürpark’ın geleceğini şekillendirmek için harekete geçti. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun ev sahipliğinde gerçekleşen toplantıda, Kültürpark’ın işletim modeli ve yüklenecek fonksiyonlar ele alındı. Katılımcı yönetim anlayışıyla görüş alışverişinde bulunulan toplantıya katılanlar, Kültürpark’ın geleceğiyle ilgili fikir ve önerilerini dile getirdi. Kültürpark’ın fonksiyonunun zenginleştirilmesini istediklerini söyleyen Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, “10 yıllık başkanlığım süresince niye Kültürpark’ı bugün konuştuğumuzu sorabilirsiniz. Ancak Fuar’ın Gaziemir’e taşınması gerçekleşmeden bir şey yapmak mümkün değildi. Fuar fonksiyonunu çıkarmadan Kültürpark’ı rehabilite etmek, yeni fonksiyonlar eklemek mümkün değil. Şimdi Gaziemir’deki Fuar Kompleksi ile birlikte bu alan bir şeyler yapılabilir hale geldi” dedi. Yeni Fuar alanıyla birlikte İzmir’de fuarcılığın 5 misli büyüyeceğini söyleyen Başkan Aziz Kocaoğlu, kent merkezinde, sergi tarzı etkinliklerin de düzenleneceği kongre merkezine ihtiyaç olduğunu söyledi. Kültürpark’a çok fazla ve çeşitli fonksiyon yüklenmesinin karmaşa yaratacağı için uygun olmayacağını düşündüğünü söyleyen Başkan Kocaoğlu, “Görüşleri aldıktan sonra, birbirini etkileyecek, besleyecek fikirlerin sonunda bir çalışma yapacağız. Önce fikirler oluşacak, ondan sonra yolumuza devam edeceğiz; bir yol haritası belirleyip hayata geçireceğiz” dedi. Önemli isimler buluştu İZFAŞ’ta düzenlenen toplantıya İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, Ege Bölgesi Sanayi Odası Başkanı Ender Yorgancılar, Ege Genç İşadamları Derneği Başkanı Seda Kaya, Ege Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Türker Susmuş, Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölüm Başkanı Prof. Dr. Erhan Vecdi Küçükerbaş, Prof. Dr. Şevkinaz Gümüşoğlu, İzmir Mimarlar Odası Başkanı Hasan Topal, İzmir Şehir Plancıları Odası Başkanı Özlem Şenyol Kocaer, İzmir Peyzaj Mimarları Odası Başkanı Özay Yerlikaya, İzmir Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Kızbes Aydın, Alsancak Koruma ve Güzelleştirme Derneği Başkanı Dilek Olcay, ARKAS CEO’su Önder Türkkanı, TESCO KİPA Kurumsal İlişkiler Direktörü Nazlan Ertan, FAZ Elektrik Motor Makine San. A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Taner, NCM Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı Ali Nail Kubalı, Müze Bilimci Suat Aksoy, Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi Müdürü Adil Güner ve Müdür Yardımcısı Salih Sercan Kanoğlu, İnşaat Yüksek Mühendisi Uğur Belger, proje müellifleri Şükrü Kocagöz ve Mürşit Günday, ile Büyükşehir Belediyesi danışman ve bürokratları katıldı.Toplantıda, Kültürpark Proje Yürütücüsü Ebru Kandilci ve Proje Müellifi Şükrü Kocagöz birer sunum yaparak, katılımcıları bilgilendirdi. Hem kongre hem eğlence İzmir Ticaret Odası Başkanı Ekrem Demirtaş, Kültürpark’ın mevcut fonksiyonu nedeniyle önemli olduğunu söyleyerek, fuara ve kongrelere katılanların çevre esnafa da katma değer sağladığını ve alanın canlılığını koruması için bu özelliğinin devam etmesi gerektiğini belirtti. Demirtaş, “Kongre turizmine, kültürüne ve eğlence yaşamına katkı yapacak bir yer olmalı” dedi.Ege Bölgesi Sanayi Odası Başkanı Ender Yorgancılar konuşmasında, alanın kongre merkezi olarak yapılandırılmasının önemine değindi. Bu tercih sonrasında çevredeki otellerin ve turist sayısının birlikte artarak çevre esnafa katkı sağlayacağını söyleyen Yorgancılar, Kültürpark içindeki yeşil dokunun ve mevcut müzelerin korunması gerektiğini de dile getirdi. Ege Genç İşadamları Derneği Başkanı Seda Kaya da, kongre merkezi fikrini desteklediğini söyleyerek, uluslararası kongreler sayesinde Kültürpark’ın hem marka değerinin hem de bilinirliğinin artacağını dile getirdi. Kaya ayrıca, güvenlik için, alanın “koruma alanı” imajının devam etmesinin önemine değindi. 19 TEMMUZ 2014,CUMARTESİ BAŞKAN AKPINAR’A ÇİN’DEN DESTEK Bir dizi inceleme için Karşıyaka’ya gelen Çin’in Wuşi Belediyesi yetkilileri, Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar’ı da makamında ziyaret etti. Karşıyaka’nın yatırım potansiyelinin yüksek olduğunu dile getiren Çin heyeti, Karşıyaka Belediyesi ile işbirliğine hazır olduklarını belirtti. Başkan Akpınar “Çin’in şehirleşme ve planlı büyüme anlayışını önemsiyoruz” dedi.Karşıyaka Belediyesi ile kardeş kent olmak için resmi girişimlerin tamamlanmasını bekleyen Çin’in Wuşi Belediyesi, Karşıyaka’yı ziyaret etti. Yatırım imkanı bulunan bazı bölgelerde incelemelerde bulunan ve kent turu sonrasında Karşıyaka’nın güzelliklerine hayran kalan Çin heyeti Başkan Hüseyin Mutlu Akpınar’ı da ziyaret ederek, Karşıyaka Belediyesi ile işbirliği yapmak istediklerini dile getirdi. Karşıyaka’nın, diğer kentlerden farklı bir güzelliğe sahip olduğunu ifade eden heyet, ortak projeler üreterek, Karşıyaka ile Çin arasındaki dostluk bağlarını Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar “Çin’i yakından takip ediyoruz. Planlı gelişmesini ve şehirleşme anlayışını önemsediğimiz bir ülke. Mutlu insanların yaşadığı Karşıyakamızda, yaratıcılığı, katılımcılığı ve yabancı dostlarla işbirliğini önemsiyoruz. Bu kapsamda, sizlerle de ortak projeler üretebiliriz. Yeni bir belediye başkanıyım ve yenilikte her zaman heyecan vardır. Bu heyecanı paylaşacağız” dedi.Wuşi Belediyesi Dış İlişkiler Ofisi Müdürü Chen Minghui ise Karşıyaka’nın büyüleyici bir kent olduğunu söyledi. Minghui “Karşıyaka bizim için önemli bir kent. Yatırım olanakları çok fazla. Bu konularda işbirliği yapmak isteriz. Kardeş Kent olduğumuz zaman da birlikte çok iyi projeler üreteceğiz” diye konuştu. İzmir’de İsrail protestosu İZMİR (AA) - İzmir’de bir grup, İsrail’in Gazze’ye karadan saldırısını protesto etti. Konak Meydanı’nda toplanan grup, tarihi Saat Kulesi’ne Türk ve Filistin bayrağı ile üzerinde, darbe karşıtı gösterilerin simgesi haline gelen ‘’Rabia işareti’’nin bulunduğu afişi astı. Aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu grup adına konuşan Tayfun Demir (23), ‘’İzmirli Müslümanlar olarak İsrail’in Gazze’ye kara harekatı başlattığını öğrenince evimizde duramadık. Arkadaş grubumuzla buraya dua etmeye, Gazze’ye destek vermeye geldik. Kardeşlerimizi meydanlara ve sokaklara davet ediyoruz’’ dedi. 19 TEMMUZ 2014,CUMARTESİ 5 Kruvaziyerde yolcu sayısı düştü İZMİR (AA) - Türkiye’nin, bu yılın 6 ayında ağırladığı kruvaziyer yolcu sayısı, Akdeniz kruvaziyer turlarının yaklaşık yüzde 30’unun çıkış yaptığı Pire Limanı’ndan grevler nedeniyle şirketlerin programlarını Batı Akdeniz’e kaydırmasının da etkisiyle, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 25 düşüşle 538 bin 409 oldu. AA muhabirinin Deniz Ticareti Genel Müdürlüğü istatistiklerinden derlediği bilgiye göre, kruvaziyer turizminde son 10 yılda atağa geçen Türkiye’de, 2003 yılında 581 bin 848 olan kruvaziyer yolcusu, geçen yılın sonunda 2 milyon 240 bin 776’ya ulaştı. Bu süreçte sadece küresel ekonomik daralmaya bağlı olarak 2009 yılında yüzde 7, 2012’de de yüzde 2,5’luk düşüş gösteren kruvaziyer sektörü, geçen yılı ise yüzde 5’lik büyümeyle kapattı. Bu yılın ilk 6 ayında ise sektör, tahminler doğrultusunda umduğunu bulamadı. Türkiye Seyahat Acentaları Birliğinin (TÜRSAB) yayınladığı “Türkiye Kruvaziyer Turizmi Raporu”nda, Akdeniz kruvaziyer turlarının yaklaşık yüzde 30’unun çıkış yaptığı Pire Limanı’nda yaşanan grevlere küresel kruvaziyer şirketlerinin tepki göstermeye başladığı, 2014 ve hatta 2015-2016 programlarını Batı Akdeniz’e kaydırma eğilimi gösterdiği belirtilerek, bu durum, gelen kruvaziyerlerin yüzde 40’ına yakınının Pire Limanı’ndan çıkış yapıp Yunan Adaları ve Türkiye limanlarını kapsayan turları gerçekleştirmesi nedeniyle, sektörün büyümesinde engel olarak gösterilmişti. Raporda, bu olumsuzluğa rağmen sektörün yılı yüzde 2-3 büyümeyle kapatması tahmin edilirken, Türkiye limanlarının kruvaziyer ve yolcu gemileri aracılığıyla ağırladığı yolcu sayısı, bu dönemde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 25 düşüşle 538 bin 409’a indi. Geçen yılın aynı döneminde EKSPRES Türkiye limanlarını, 712 bin 616 yolcu kullanmıştı. Üç gözde limandan en büyük düşüş, İzmir’de Bu dönemde en çok yolcu ağırlayan liman ise Kuşadası Limanı oldu. 127 kruvaziyer, 22 yolcu gemisinin yanaştığı Kuşadası Limanı, 169 bin 882 yolcu ağırladı. Kuşadası Limanı’nı, geçen yılın aynı döneminde 173 bin 262 yolcu kullanmıştı. Kuşadası’nda sonra en çok yolcu ağırlayan İstanbul Limanı’na ise 72 kruvaziyer, 25 yolcu gemisi yanaştı. İstanbul Limanı’nın ağırladığı yolcu sayısı, geçen yıla göre yüzde 35 düşüşle 143 bin 378 oldu. Geçen yılın aynı döneminde İstanbul Limanı, 220 bin 67 kişiyi ağırlamıştı. İzmir Limanı’nın ağırladığı yolcu sayısı ise yaklaşık yarı yarıya azaldı. İzmir Limanı’nı kullanan yolcu sayısı, bu dönemde 164 bin 703’ten 85 bin 872’ye indi. ZEYTİN BAHÇELERİNE DOKUNULMASIN ZEYTİNCİLERİN AYDIN’DA BÜYÜK BULUŞMASI Zeytin ve zeytinyağı sektöründe işbirliğini geliştirmek için Yönetim Kurulu toplantılarını zeytin ve zeytinyağı üretim bölgelerinde yapma kararı alan Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği’nin ikinci durağı, Ayvalık’tan sonra, Türkiye’nin en fazla zeytin ağacına sahip ili Aydın oldu. Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu’nun tam kadro katıldığı toplantıya; Aydın Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Bosnalı, Aydın Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Yunus Şahin, Aydın Sanayi Odası Meclis Başkanı Ercan Çerçioğlu, zeytin üreticileri, zeytin ve zeytinyağı fabrikalarının sahipleri katıldı. Aydın Ticaret Borsası’nda düzenlenen toplantının açılışında konuşan Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Gürkan Renklidağ, göreve geldiklerinde Yönetim Kurulu toplantılarını zeytin üretim bölgelerinde yapma kararı aldıklarını, ilk toplantıyı Ayvalık’ta gerçekleştirdikten sonra ikinci toplantı yeri olarak da Aydın’ı belirlediklerini kaydetti. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ile 24 Haziran’da Türkiye İhracatçılar Meclisi’nde gerçekleştirdikleri toplantıda zeytin ve zeytinyağı sektörünün taleplerini dile getirdiğini anlatan Renklidağ, “Türkiye’nin ihracatta ihtiyaç duyduğu iri daneli zeytin çeşitleri olan Tekir, Domat, Memecik, Kalamata çeşitlerinin üretiminin teşvik edilmesini istedik. Üretilen ürünlerin kalitelerinin korunması, veri tabanı oluşması ve ihtiyaç duyulduğunda piyasaya arzı yönüyle zeytinde ve zeytinyağında lisanslı depolar kurularak işlerlik kazandırılmasını talep ettik” diye konuştu. Zeytin ağacı varlığında Türkiye’nin birinci ili olmasınarağmen ürettiği zeytin ve zeytinyağının tanıtımında diğer üretici bölgelerin gerisinde kalan Aydın, Aydın Belediyesi’nin öncülüğünde Zeytin Hasat Şenliği düzenleme kararı aldı. Aydın’ın kurtuluş günü olan 07 Eylül’de düzenlenecek olan “Aydın 1. Zeytin Hasat Şenliği”nde, Aydın Belediyesi ile Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği ve Zeytin ve Zeytinyağı Tanıtım Komitesi, zeytinyağının iç tüketiminin arttırılması konulu tanıtım etkinliği gerçekleştirme kararı aldı.Zeytinlik sahaların enerji ve sanayi yatırımlarına açılmasına imkân tanıyan “Elektrik Piyasası Kanunu ile Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerin Aşılattırılması Hakkında 3573 sayılı Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı”nın zeytincilik sektörüne büyük zararlar vereceğini ifade eden EZZİB Başkanı Renklidağ, şöyle konuştu; “Zeytincilik yasası ile ilgili olarak yapılması düşünülen değişikliğe EZZİB olarak karşıyız. Bu tarz kanun değişikliklerinin hazırlanması sürecinde farklı kurum ve kuruluşların sivil toplum kuruluşlarının mutlaka görüşlerinin alınması gerekir. Ayrıca konunun basında yeterince yer bulması için sektörde herkesin çalışma yapması gerekir.” alınmadığına dikkati çektiklerini Zeytinlik sahaların enerji ve anlatan Selçuk, “Yeni yasama yısanayi yatırımlarına açılmasına imkân tanıyan “Elektrik Piyasası lında görüşülmesine ve konuyla Kanunu ile Zeytinciliğin Islahı ilgili sivil toplum kuruluşlarının ve Yabanilerin Aşılattırılması madde madde görüşlerinin Hakkında 3573 sayılı Kanunda alınmasına karar verildi” diye Değişiklik Yapılmasına Dair Kakonuştu. Gıda Tarım ve Hayvancılık nun Tasarısı” ile sıkıntılı günler geçiren Zeytincilik Sektörü, Ege Bakanlığı’nın verdiği üretim Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları teşvikleriyle Türkiye’nin son Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Şe- 15 yılda zeytin ağacı varlığında rif Selçuk ve Zeytindostu Derne- ciddi bir artış olduğuna işaret eden Selçuk şöyle devam etti: ği Yönetim Kurulu Üyesi Murat “Türkiye’nin 2000 yılında 90 Çetin’in Sanayi, Ticaret, Enerji olan zeytin ağaTabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji cı varlığı bugün Komisyonu Başkanı 170 milyona çıktı. Gaziantep MilletveTürkiye, zeytincilik sektörüne büyük kili Halil Mazıcıoğlu yatırım yaptı. Gıda ile yaptığı görüşme Tarım ve Hayvansonrasında rahat bir nefes aldı. cılık Bakanlığı’nın Sanayi, Ticaret, öngörülerine göre, Enerji Tabii KayTürkiye yakın gelecekte 650 bin naklar, Bilgi ve Tekton zeytinyağı ve noloji Komisyonu 1 milyon 200 bin Başkanı Gaziantep ton sofralık zeytin Milletvekili Halil Mazıcıoğlu ile 1 saati aşkın toplantı rekoltesine ulaşacak. Bu tasarı yasalaştığı takdirde 15 yıllık yayaptıklarını belirten Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği tırımlar heba olacaktır. Türkiye, Yönetim Kurulu Üyesi Şerif Sel2023 yılı için 3.8 milyar dolar zeytin ve zeytinyağı ihracatı çuk, verimli geçen toplantıda, hedeflemektedir. Bu hedeflerin TBMM gündemine 6. Kez gelen tutması Türkiye’nin zeytin varkanun tasarısı ile ilgili Zeytincilik Sektörü’nün çekincelerini, lığını korumasına bağlıdır. Aksi doğuracağı sıkıntıları anlatma takdirde bu hedeflere ulaşmak imkânı bulduklarını söyledi. hayal olacaktır”dedi. “Elektrik Piyasası Kanunu ile Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerin Aşılattırılması Hakkında 35-21-09-11 No’lu Plaka ile tescilli 3573 sayılı Kanunda Vince ait iş makinası tescil belgesi Değişiklik Yapılmasına kaybolmuştur. Hükümsüzdür. Dair Kanun Tasarısı” SÜLEYMAN MUTLU DAY.TÜK.MAL. hazırlanırken Zeytincilik PAZ.İNŞ.TUR.SAN.TİC.LTD.ŞTİ. sektörünün görüşünün 6 19 TEMMUZ 2014,CUMARTESİ EKSPRES Aliağalı minikler Foça Dostluk Turnuvası’nda tecrübe kazandı Foça’da gençlere her yaşta spor yaptırabilmek için çalışmalar olanca hızıyla sürüyor.2003-2004-2005 doğumlu minik futbolcular, Foça Belediyespor Kulubü evsahipliğinde düzenlenen dostluk turnuvasında tecrübe kazandı .Foça’da gençlere her yaşta spor yaptırabilmek için çalışmalar olanca hızıyla sürüyor.2003-2004-2005 doğumlu minik futbolcular, Foça Belediyespor Kulubü evsahipliğinde düzenlenen dostluk turnuvasında tecrübe kazandı. 16 Temmuz Çarşamba günü düzen- lenen turnuvaya katılan, Aliağa Helvacı Spor Kulübü, Galatasaray Spor Kulübü-Aliağa Yaz Spor Okulu ve Foça Belediyespor Kulubü’nün minik sporcuları; centilmence oynadıkları maçlar sonunda, tecrübe kazandı ve arkadaşlık duygularını geliştirdi. İŞÇİLER YENİDEN MEYDANDA Aliağa Belediyesi’nde sözleşmesi feshedilen 104 işçi tekrar Demokrasi Meydanı’na çıktı. Geçtiğimiz günlerde MHP İlçe başkanı Abdurrahim Aydemir ile birlikte yapılan basın açıklamasında verilen sözlerin tutulmaması üzerine dün akşam saatlerinde bir basın açıklaması yapan işçiler, sözünde durmanın bir erdem olduğunu hatırlatarak kimsenin sabırlarını sınamamasını istediler. Serkan Acar’ın gereğini yapması için bir süre daha bekleyeceklerini belirten direnişçiler, yaptıkları basın açıklamasında şunları söylediler: Hepinizin bildiği gibi 30 Mart 2014 yerel seçimlerini ilçemizde MHP adayı Sayın Serkan Acar kazanmıştır. Bizler 07 Mayıs 2014 tarihinde yani yerel seçimlerden yaklaşık bir ay sonra Serkan Acar tarafından işten çıkarılan, ekmeği elinden alınan Belediye Taşeron işçileriyiz. Hepinizin bildiği ve kamuoyunun da yakından takip ettiği gibi Belediye binasının karşısında 49 gün boyunca geceli gündüzlü direndik. Önce, çalışmayan ve bankamatikçi tabir edilen işçiler olduk. Oysa biz onurumuzla çalışan işçilerdik. 15 yıldır, 10 yıldır, 5 yıldır işimizi onurla yapıyorduk. Sayın başkan önce bu söyleminden vazgeçti. Ardından tasarruf gerekçesini öne sürdü. Asıl amacın tasarruf olmadığını da biliyoruz. Siyasi hesaplaşmanın kurbanları seçildiğimizin de bilincindeyiz. Kararın kendisi siyasi bir karardır. Ama bilinmelidir ki ekmek üzerinden siyasi hesap yapılamaz. Çünkü emek ve ekmek kutsaldır. 49 gün süren direnişimizde başta Aliağa Emek ve Demokrasi platformu olmak üzere Kesk İzmir şubeler platformu, DİSK, ÇHD, emekten yana Siyasi partilerimiz, İzmir Halk forumları ve emekten yana birçok kişi, bizlerin haklılığına inandı ve yanımızda yer aldı. Kamuoyuna da yansıyan ve sizlere de yaptığımız açıklamada belirttiğimiz gibi, MHP ilçe başkanının arabuluculuğu ile belli sayıda arkadaşımızın işe geri alınacağı üzerinde uzlaşma sağlandı. Biz bu anlaşmayı, İlçemizin huzuru ve toplumsal barış adına çok ama çok ihtiyacı olan arkadaşlarımızın işine döndürülmesi için getirilen öneriyi kabul ettik. Basın ve halkımızın şahitliğinde direnişimizin simgesi olan çadırımızı kaldırdık. Ve bu güne kadar sayın başkanın, verdiği sözün arkasında durmasını bekledik. Aliağa’da seçim kazanmış olabilirsiniz. Halkımız size teveccüh etmiş olabilir ya da ilçemizin konjonktürü gereği başkan seçilebilirsiniz. Ancak size oy veren ve oy vermeyenlerin başkanı olmak gerektiğini size hatırlatmak isteriz. Çünkü bizler; mutlaka çalışması gereken, mazereti olan arkadaşlarımızın varlığını sizinle paylaştık. Değerli basın emekçileri ve Aliağa’mızın emekçi halkı, Bizler emeğinden başka geliri olmayan arkadaşlarımızın bir an önce işe başlatılması beklentisi içindeyken aldığımız duyumlar sonrası başkanla görüştük. Yardımcılarıyla görüştük ama somut bir adım atılmadığı için bu gün huzurlarınızdayız.Kimse sabrımızı sınamaya kalkmasın.Bizler, başkanın sözünün arkasında durması gerektiğini ve daha önce varılan uzlaşma çerçevesinde bir an önce arkadaşlarımızın işe iadesini istiyor ve sabırsızlıkla bekliyoruz. Sözünde durmanın erdem olduğunu bir kez daha hatırlatıyoruz. Mutlaka ama mutlaka yapılan anlaşmaya uyulması gerektiğini de hatırlatıyoruz. İşimizi istiyoruz. Kimseden ne sadaka ne ulufe bekliyoruz. Haksız yere işten atıldık ve işimize geri dönmekten başka amacımız yoktur. Kısa bir süre daha bekleyeceğiz.Verilen söz yerine getirilmezse, başkanın sözünde durmadığını ve gereğini yapacağımızı, kamuoyu ve basınımızın değerli temsilcileriyle paylaşarak yeniden hakkımızın peşine düşeceğimizi bildiririz. SaygılaNüfus cüzdanımı rımızla. kaybettim. Belediye Hükümsüzdür Taşeron ZEKERİYA İşçileri. KESKİN 19 TEMMUZ 2014,CUMARTESİ EKSPRES Aliağa Çaltıdere’de, Hazine’nin özel mülkiyetindeki yerlerde yeni tersane, tekne imal ve çekek yeri yapılması için yatırıma açılması kararı alındı 7 Dikili Belediyesi Tiyatro Kursları Büyük İlgi Görüyor “HİÇBİR ENGEL KALMADI” Aliağa Çaltıdere’de, Hazine’nin özel mülkiyetindeki yerlerde yeni tersane, tekne imal ve çekek yeri yapılması için yatırıma açılması kararı alındı Avrupa’nın en büyük yat ve tekne bakım, onarım merkezi olacak şekilde planlanan Aliağa Çaltıdere’de, Hazine’nin özel mülkiyetindeki yerlerde yeni tersane, tekne imal ve çekek yeri yapılması için yatırıma açılması kararı geçtiğimiz günlerde Resmi Gazete’de yayınlandı. Sonunda müjdeli haberi aldıklarını belirten Yat ve Tekne İmalatçıları Endüstrisi Toplu İşyeri Yapı Kooperatifi (YATEK) Başkanı Aslan Bilgi, bu kararla birlikte projenin önünde hiçbir engel kalmadığını söyledi. Yatırımın önünü açan yönetmeliğe göre, Hazine’nin mülkiyetindeki taşınmazlar ile devletin tasarrufunda izin verilen alanlarda tersane, tekne imal ve çekek yerleri inşa edilebilecek. Yönetmelik halen inşa halindeki tesislerin de bu kapsamda değerlendirilmesine olanak sağlıyor. Yönetmeliğe göre, talep edilen alan için yapılacak ihale sonrası tesis 30 yıla kadar süreyle kiralanabilecek. Yatırımcılar 5 bin metrekarelik alan için yıllık 100 bin lira, 100 bin metrekare ve üzeri büyüklüğündeki alanlar için ise 500 bin lira katılım payı verecek. Tüm tesisler faaliyete geçtikten sonra ise her yıl toplam cironun binde 1’i oranında kira verecek. 5 milyar ciro hedefleniyor 150 firmanın faaliyet göstereceği bölgede yaklaşık 5 milyar liralık ciro hedefleniyor. Böylece Yunanistan ve İtalya’nın elindeki sektör liderliği Türkiye’ye geçecek. Uzun süredir bu kararı beklediklerini anlatan Bilgi, önümüzdeki günlerde Milli Emlak ile oturup 1.200 dönümlük alanın kiralanmasıyla ilgili sözleşme imzalayacaklarını söyledi. Bilgi, maliyeti 50 milyon euroyu bulacak yat, tekne üretim ve onarım bölgesinin tamamen hayata geçmesiyle 5 milyar liralık ciro hedeflediklerini belirterek, “Yaklaşık 2 yıllık bir süreçte ilk etabı kapsayan 400 dönümün hazır hale geleceğine inanıyoruz” diye konuştu. Foça ve İzmir’in spor faaliyetlerine renk katacak ve gençliğin basketbola kazandırılmasını sağlayacak bir aktiviteye ev sahipliği yapacak.Türkiye Basketbol Federasyonu 2014 Yaz Dönemi faaliyet programı içerisinde yer alan 3x3 Türkiye Turu tek pota basketbol turnuvalarının 15.ayağı; 2-3 Ağustos 2014 tarihleri arasında tüm basketbolseverlerin katılımına açık olacak şekilde İzmir Basketbol İl Temsilciliği koordinesinde Foça Belediyesi işbirliği ile Foça Demokrasi Meydanı’nda gerçekleştirilecek.Geçtiğimiz yıl, 20-21 Temmuz 2013 tarihlerinde, Foça Belediyesi ev sahipliğinde düzenlenen; ‘‘Türkiye Basketbol Federasyonu - Tek Pota Basketbol Turnuvası - Adidas 3x3 Türkiye Turu Foça Etabı’’, çok çekişmeli müsabakalara ve çok renkli görüntülere sahne olmuştu. Organizasyon ile ilgili olarak, Türkiye Basketbol Federasyonu tarafından şu açıklama yapıldı; Türkiye Basketbol Federasyonu, basketbolun tabana yayılması ve gulanabilmesi adına yenilik, tutku, heyecan, rekabet, evrensellik ve olimpizmi içeriğinde barındıran 3 x 3 basketbolu’nu (3 e 3 oynanan tek pota sokak basketbolu) tanıtmak ve Türkiye’ye yaymak adına çeşitli platformlarda bir dizi tanıtım çalışması ve organizasyonlar yapılmasını planlamıştır. 2020 yılında organize edilecek Olimpiyatlara da Olimpik branş olarak uygulanması planlanan 3 x 3 basketbolunun Milli takımlar düzeyinde karşılaşmaları organize edilmektedir. 2014 yılı organize edilen şampiyonalardan 3x3 Basketbol Milli takımlarımız hem erkekler hem kadınlarda Dünya Şampiyonası’na ve Avrupa Şampiyonası’na katılmış ve/veya katılacak olup ülkemizi temsil edeceklerdir. Öte yandan 18-26 Ağustos 2014 tarihleri arasında Çin’in Nanjing şehrinde organize edilecek 2.Gençlik Olimpiyat Oyunlarında basketbol branşı 3x3 tek pota basketbol müsabakaları şeklinde oynanarak olimpik branş olma yolunda önemli aşama kaydedecektir. Dikili Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü tarafından ‘Neşeli tatil, neşeli kurslar’ sloganıyla düzenlenen kurslar büyük ilgi görüyor. Konuşma ve eyleme dayanan bir gösteri sanatı olan Tiyatro’yu çocuklara sevdirerek, çocukların kendilerini ifade edebilmelerini ve sosyalleşmelerini sağlamak amacıyla Dikili Belediyesi tarafından düzenlenen kurslara yoğun bir katılım gerçekleşti. Okulların tatil olmasıyla birlikte öğrencilerin yaz aylarını daha verimli ve eğlenceli geçirmeleri amacıyla Dikili Belediyesi Kültür Evi’nde Tiyatro Eğitmeni Damla Ekeke tarafından verilen ve haftada 8 ile 14 saat arasında değişen ücretsiz kurslara 4-16 yaş arasındaki çocuklar katılıyor.Dikili Belediyesi’nin yeni dönemle birlikte çocukların eğitimine ve sosyalleşmesine katkı sağlayacak önemli projeleri birer birer hayata geçireceklerine dikkat çeken Belediye Başkanı Mustafa Tosun, ‘Biz Dikili’de yaşamın her kesitini olduğunu gibi sosyal ve kültürel hayatı da geliştirmeyi amaçlıyoruz. Özellikle çocuklarımıza ve gençlerimize yönelik eğitim ve kültür faaliyetlerimiz artarak devam edecek. Çünkü ben çocukları ve gençleri çok seviyorum. Onlara vereceğimiz her eğitim Cumhuriyetimizin daha güçlü yarınlara yürümesi demektir. Çocuklarımızın ve gençlerimizin hem hoş vakit geçirmelerini hem de bilgi ve becerilerine artıracak bu çalışmalar onların çağdaş, Atatürkçü ve Cumhuriyetçi bireyler olarak yetişmesine büyük katkılar sunacaktır. Bu nedenle sanatsal, eğitimsel ve kültürel çalışmalarımızdan asla ödün vermeyeceğiz’ dedi. Türkiye Karting Şampiyonası’nın FOÇA DEMOKRASİ MEYDANI’NDA, BASKETBOL ŞÖLENİ 3. ayak yarışı bugün yapılıyor içerisinde FIBA World tarafından Foça Demokrasi Meydanı, 2. kez, daha fazla sporcu tarafından uy- İZMİR (AA) - 2014 Türkiye Karting Şampiyonası’nda sezonun 3. yarışı bugün ve yarın Temmuz tarihlerinde Ülkü Motorsporları Kulübü’nün organizasyonuyla İzmir Park pistinde gerçekleştirilecek. Serbest ve resmi antrenmanlarla bugün başlayacak 3. ayak yarışlarında, ilk gün formula senior/master, mini ve formula junior birinci yarışları koşulacak. Türkiye Karting Şampiyonası’nda heyecan bir gün sonra koşulacak 2 yarışla sona erecek. Formula senior ve formula master pilotları 24, formula junior pilotlarının 20 tur üzerinden yarışacağı 3. ayak yarışlarında mini kategori pilotları da 15 tur mücadele edecekler. 8 EKSPRES 19 TEMMUZ 2014,CUMARTESİ ‘İşe büyükten başlamak istedim...’ Aliağalı yazar Nalan Oğuz Öztürk, ilk kitabı ‘merdivenlerdeki Derin Ölüm’ ile okurlarıyla buluştu. Sanatsal serüveni geçmişe dayansa da yeni çıkan kitabıyla ‘çiçeği burnunda’ yazarımızla biraz kitap, biraz sanat üzerine konuştuk. RÖPORTAJ: Bülent PINARBAŞI Bize biraz kendinizden bahseder misiniz? 1972 Menemen İzmir doğumluyum. Orta ve lise eğitimimi Aliağa’da tamamladım. Üniversite yaşamımı, biraz da o dönemdeki ekonomik nedenlere bağlı olarak erteledim. 2003-2004 yılında üniversite sınavlarına girdim ve Kamu Yönetimi bölümünü bitirdim. 2003 yılında ilk kişisel resim sergimi açtım. Daha sonra çeşitli karma sergilerle resim serüvenim devam etti. Tabii yazma eylemi de birlikte yürüdü ve yürüyor. İki kızım var. Halen Aliağa’da ikamet ediyorum. Edebiyata ilginiz nasıl başladı? Edebiyata ilgim lise dönemlerinde başladı. Zaten edebiyat bölümü mezunuyum. Yazmayı çok seviyorum. İlk önce kısa denemelerle ve günlük tutarak başladım . akabinde, özellikle yoğun şekilde resim yaptığım dönemlerde şiir yazmaya başladım. Şiire çok fazla ilgim yoktu fakat şiirin çok farklı tadı ve duyumu olduğu için, biraz da resimle bütünleştiğini düşünüyorum şiirin. Anlatılmak istenen konu, belki de soyut resimle bağlantılı bu, ilk etapta anlayamıyorsunuz. Benim sevdiğim şiirlerden kaynaklanan bir durum belki de. Sonrasında da uzun soluklu yazılar ve hikayelerle devam ettim. Bundan önce herhangi bir dergi fanzin ya da benzeri yayınlarda basılmış yazılarınız var mı? Evet. Aliağa’da yerel gazetelerde köşe yazılarım ve şiirlerim yayınlandı. 2003 yılında Ege Bölgesi çapında bir şiir yarışmasında mansiyon alan bir şiirim yayınlandı. Şu anda yine Türkiye çapında “Sihirli Kalemler-Antoloji 3”e şiirlerim girdi. Ayrıca 3 Ağustos tarihinde bunun gala gecesi yapılacak. Ayrıca internet üzerinde edebiyat sitelerinde, özellikle hikayeler.net sitesinde küçük denemelerimi paylaşıyorum. Yazma sürecinde etkilendiğiniz edebi akımlar ve edebiyatçılar var mıdır? Beni en çok etkileyen, beni yazmaya sürükleyen Jack London’ın ‘Martin Eden’iydi. Sonrasında, felsefeyi çok sevdiğim için Eflatun ve bunun yanında idolüm olan Frederich Nietzsche Belki de beni biraz daha derin düşünmeye, biraz daha derin yazmaya iten onlardı. Şiirde de öyle. Şiirde kafiyeyi hiçbir zaman için sevemedim. Okuduğum zaman bir şiiri, bir şeyler düşündürmesi gerekiyordu bana. Okuduğum zaman tek bir anlamı kapsamamalı, çok daha derin düşüncelere sevketmesi gerekiyor. İlk kitabınız bir roman. “Merdivendeki Derin Ölüm” isimli romanınız hakkında biraz bilgi verir misiniz? Psikolojik bir roman bu. Romandaki kahramanın iç çatışmalarını yansıtıyor. Bir kadının hayat mücadelesini anlatıyor. Bu mücadeleyi verirken içindeki o duyguları ve coşkunluğu saklayarak yaşamasını anlatıyor. Aslında bir anlamda bir aşk hikayesi ya da aşk romanı diyebiliriz. Gerçek hayattan bir alıntı mıdır yoksa tamamiyle hayal ürünü bir roman mıdır? Aslında tamamen hayal ürünü ama şu da var, her insan yazarken bir anlamda kendi yaşamından ya da çevresindeki olaylardan kesitleri mutlaka alıp kullanabiliyor. Tabii ki benim kitabımda da var bu. Hem kendi yaşamımdan kesitler hem de hayal ürünü karması diyebilirim. Şunu söyleyebilir miyiz: Okur, kendini bulduğu eserlere daha sıcak bakar. Sizin kitabınızı okuyanlar kendilerini ya da düşünce yapılarını bulabilecekler mi? Ana karakter bir kadın olduğu için, günlük yaşamda bir kadının başına gelebilecek türden olayları da kapsıyor roman. Bölümler halinde olduğu için, bazı bölümlerde kendilerini de bulabilirler, bazı bölümlerde hayal ürünü şeyler olduğu için belki onları derin düşünmeye de sevkedebilir. Aynı zamanda romanın sonuna gelindiğinde bir şaşırtıcılık da var. Beklenmedik şekilde başlayıp beklenmedik şekilde son bulan bir kitap. Bu bir genelleme olmasa da, her kitabın kendine has bir okuyucu kitlesi vardır. Gençler, kadınlar, belli kültür seviyesinin üstündeki insanlar gibi... Bu kitabın hedef kitlesi hangisidir? Şimdiye kadar aldığım eleştirilerden örnek vererek başlayayım. Dilin ağırlığı ilk etapta gelen eleştiriler arasındaydı. Bir paragrafı okuduğu zaman oturup onun üzerinde düşünme ihtiyacı duyduğunu söyleyenler, Nietzsche’ye ya da Orhan Pamuk’a benzetenler oldu. Aynı zamanda romanda şiirsel bir dil hakim. Bu nedenle İngiliz edebiyatına benzetenler de oldu. Anlaşılması biraz zor gibi görünüyor ilk etapta. Sürükleyici olduğunu söyleyenler de var. Yaş olarak değişik kesimlerden eleştiri aldığım için yaş gruplaması yapamayacağım. Üniversite öğrencilerinin de, öğretmenlerin de, doktorların da eleştirdiğini biliyorum. Genelde yazma uğraşıyla ilgilenenler daha basitten başlamayı tercih eder. Ya bir şiir tikabıyla ya da kısa öykü derlemeleriyle çıkarırlar ilk kitaplarını. Siz doğrudan romanla başladınız. Bu büyük bir cesaret. Neden roman? Şu an şiirlerimi toplasam sanırım iki kitap çıkar. İçlerinde toplumsal şiirlerim var, sevgiye dair şiirler var. Neden şiir değil de ilk önce roman? Yazılmış ve bitmiş bir kitaptı. Ben bunu dört ayrı yayınevine gönderdiğim zaman, üçünden geri dönüş yaptıklarında, ben bu konuda bir yol almışım diye düşündüm. Ya da bazı yazarlara gönderdiğimde edebi dilimin çok iyi olduğu, tümcelerin çok iyi kullanıldığı, sözcük dağarcığımın geniş olduğu yönünde yorumlar gelince romanla başlamak istedim. Yani başka bir deyişle, büyükten başlamak istedim aslında. Kitap henüz yeni çıktı, bu nedenle bir şey söylemek için erken olabilir ama, umduğunuz ilgiyi görüyor mu romanınız? İnternet üzerinde bir çok kitap sitesine girdi romanım. Hatta sesli kitaplar arasında da yer alıyor şu anda. İlk etapta, çok yeni olduğu için, ben memnunum. Özellikle tanımadığım pek çok kişiden yorum gelmesi beni memnun ediyor. Yeni kitabı soranlar oluyor mesela. Genelde olumlu tepkiler alıyorum. Evet, romanınızı henüz yeni çıkardınız, bu nedenle biraz erken belki ama bunun dışında yeni bir kitap projesi var mı düşüncelerinizde? Aslında şiirlerimi toplayıp çıkarmayı düşünüyorum. » 19 TEMMUZ 2014,CUMARTESİ 9 EKSPRES Bülent PINARBAŞI [email protected] İÇİNDE ‘ALLAH’ YAZAN DOMATES... Aynı zamanda bitmek üzere olan bir roman da var elimde. Hangisi önce olur şu an bilemiyorum. Yeni romanınızın da konusu ilkiyle benzerlik gösterecek mi? Hayır. Hiç ilgisi yok. Biraz polisiye, biraz daha heyecanlı, biraz daha sürükleyici olacak. Sanat kendi içinde bir bütündür. Bu anlamda bir ayrım yapmam mümkün olmayabilir ama resimle de ilgilendiğinizi söylediniz. Sizin için edebiyat mı yoksa resim mi daha ağır basmakta? Doğruyu söylemek gerekirse edebiyatın şu an resimden çok daha ağır bastığını biliyorum. Çünkü ben gecenin bir yarısı yatağımdan fırlayıp yazdığımı biliyorum. Sanatın tüm dallarını birbirinden ayrılmaz parçalar olarak gördüm ben. Ruhun özgürlüğe olan tutkusu kimi zaman edebiyatta dilleniyor, kimi zaman boyaların içinde çığlık atıyor, kimi zaman da yazma eylemine dönüşüyor ve satır aralarında koşuyor. Ama edebiyat resimden çok daha ağır basıyor. Çünkü resimde gidilebilecek son nokta belki yoktur ama yazmanın sınırları daha geniş geliyor bana. Gelecekte yaptığınız resimlerle şiirlerinizi bir kitapta buluşturmanızı bekleyebilir miyiz? Bununla ilgili olarak İzmir Kitap Fuarı’nda tanıştığım bazı şairler bana bu öneriyle geldiler. İlk etapta cazip geldi ama bence ikisinin sergilenmesi aynı yerde olmamalı. Ancak örneğin ilk romanımın kapağında bana ait bir resim yer alıyor. Gelecekte de kitaplarımda kendi resimlerimi kapak resmi olarak kullanmaya devam edeceğim sanırım. Klasik bir soruyla devam edelim. Yazarken içinde bulunduğunuz ortam, zaman önemli midir? En rahat ne şekilde yazarsınız? Gündüz faktörü çok farklı. Enerjinin yoğun olduğu bir dönem aslında. Dolayısıyla ilhamın gelmediği bir dönem. Benim yazdığım ve resim yapmak için seçtiğim zaman gece saatleridir. Herkesin kendini uykuya teslim ettiği saatler. Ama mutlaka ney eşliğinde... Sanattan ekonomik bir gelir bekliyor musunuz? Yani yazarlık sizin için bir meslek midir yoksa sadece santsal kaygıyla mı yazıyorsunuz? Ben profesyonel anlamda devam etmek istiyorum. Çünkü ben rutin iş yaşamında kendim olamadığımı düşündüm ve bu nedenle iş yaşamıma son verdim. Çünkü yazamıyordum, içimdeki duyguları ifade edemiyordum. Bu benim için yazarak ya da resim yaparak mümkün olduğu için, onlar benim için birer araç olduğu için, tamamen istediğim şeyi yapmaya karar verdim. Yazacağım ya da resim yapacağım. Resimlerimden çok iyi satışlar da yaptım. Yurt dışına da resimlerim gitti. Bir de şu vardır; insan sevdiği ve haz aldığı bir işi yaparken, onun verdiği doyum elinize alacağınız tomarla paradan daha önemli. Şöyle bir risk söylenir sanat için: Parasal kaygılar işin içine girdiği zaman, sanat samimiyetini kaybeder. Sanatçı kendi duygularını aktarmak yerine toplumun isteğine uygun, piyasada çabuk tüketilip paraya çevrilebilecek ürünler üretmeye başlar. Bu, son zamanlarda benim de en çok dile getirdiğim şeylerden biri. Halk ne istiyorsa o verilmeli deniyor. Bu tiyatroda da öyle, kitapta da öyle, resimdede öyle... Ama ben herkesin anladığı bir şey yapmak istemiyorum. Evet, halka hitap etmeli ama aynı zamanda bir derinliği olmalı. Beni ayrıcalıklı kılacak olan o. Benim istediğim o. Ben halkın istetiğinden çok beni tatmin edecek şeyleri yazmalıyım. Yeni kitabı çıkmış çiçeği burnunda bir yazar olarak, kitap çıkarma sürecini taze yaşadınız. Günümüzde kitap çıkarmaya hevesli genç ve amatör yazarlar için öneri ya da uyarılarınız olacak mı? Çok fazla okumaları gerektiğini söyleyebilirim ilk başta. Çok basit dille yazıp kitap çıkarmış pek çok yazar ve şair tanıyorum. Ama dil ne kadar zenginleşirse, insanın kendisini ifade etmesi o kadar kolaylaşıyor. Bu da okumakla mümkün. Ben biraz şanslıydım. İştirak yayınları doğu kitabevi güvencesi altında, iyi bir yayınevinden çıktı benim kitabım. Çok iyi araştırmalarını öneririm yayınevlerini. Bir yayınevinden onay almak, inanın deveye hendek atlatmaktan daha zor. Sadece kitap bastırmış olmak için de sıradan bir yayın evine, bu işi para tuzağı haline getirenlere aldanmasınlar. Benim kitabımın iki yıldır beklemesinin nedeni biraz da buydu belki. Sizin okurlarınıza iletmek istediğiniz herhangi bir şey var mı? Ben eleştirinin hiçbir zaman olumlu yanında değilimdir. Çünkü olumlu eleştirinin insanı geliştireceğini düşünmüyorum. Mutlaka olumsuz eleştiriler alacaksınız ki hatanızı görüp yapmanız gereken şey üzerine daha iyi çalışabilesiniz. Ben olumlu ya da olumsuz bütün eleştirileri bekliyorum. Okumayı kimsenin bırakmamasını istiyorum. Toplumun gelişememesinin en temel nedenlerinden biri olarak ülkemizdeki okuma oranlarının çok düşük olmasını görüyorum ben. Ayrıca ilk romanımla ilgili arayarak ya da mesaj atarak beğenilerini sunan, beni beni cesaretlendiren tüm okurlarıma teşekkür ederim. El elin eşeğini türkü söyleyerek ararmış... *** Şimdi pek çok ülke “nefretle kınama”, “kaygıyla izleme” ve “itidal” mesajları yayınlayacak. Evin perdesini söküp “kefen” diye üstlerine saranlar konsolosluklar önünde sahte gövde gösterileri yapacak. Cuma çıkışlarında hep bir ağızdan tekbir sesleriyle cihad çağrıları ayyuka çıkacak. ... Sonra herkes geçecek evinin en rahat koltuğuna, kurulacak televizyonun karşısına, aksiyon filmi izler gibi izleyecek çocukların, kadınların, sivillerin... insanların üstüne yağan bombaları... Üç günlük yas ilan edilecek belki, adet yerini bulsun diye... Adettendir diye boykot çağrıları yapılacak, kimsenin umurunda olmayacağı bilindiği halde... Üç gün... 72 saat... Haftası dolmadan unutulacak Gazze sahilinde oynarken fazla koşturmaktan değil, fazla ölmekten rengi kırmızıya dönmüş çocuklar... Yemek yerken midemiz kaldırmıyor diye kanal değiştireceğiz, artık yemek yiyemeyecek Filistinlilerin kopmuş kol, bacak görüntüleriyle karşılaştığımızda... *** Sonra hamasi nutuklar başlayacak iş işten geçtikten sonra... İsrail istediğini elde edip insanlığı yerle bir ettikten sonra geri çekilecek; herkes sahiplenecek bu sahte ricatı... “Ben aracı oldum, çekildiler” diyecek kendini dünya lideri olarak pazarlamaya kalkanlar. “Bir daha böyle yaparsan kulağını çekerim Eyy İsrail” diyecek başkaları... İç politikaya, dış politikaya alet edilecek ölü Müslüman bedenler. Kardeşlik, birlik, barış nutukları saracak parçası eksik cesetleri kefen yerine... Yeni ölümlere kadar umut, cesaret sözleri serpilecek bilinçsiz dimağlara ve Filistinli mezarlara toprak yerine.. *** Sonra barış süreci hızlı işlesin diye, iyi niyet göstergesi olarak İsraille ilişkiler daha fazlalaştırılıp ticari ortaklıklar artırılacak. Aktarılacak her kuruşun, bir sonraki Yahudi çılgınlığında kurşun olup Gazze’ye yağacağını unutup yağdıracağız dolarları, avroları Netenyahu’nun açgözlü kesesine... *** Arkasından... Zamanında çekirdeklerini kurutmadığımız için İsrail tohumlarına mahkum kaldığımız domatesi kesince, nimetin içinden çıkan ‘Allah’ yazısına hayret edip şaşıracağız Allah’ın hikmetine... Biz hurafelerle uğraşırken, İsrail devam edecek bir sonraki katliam için yeni ve daha çok can alacak ölüm makineleri üretmeye “one minute” sektirmeden... *** Ölümleri görmeden bir şey yapabiliyorsanız işe yarar, ölüleri gömdükten sonra değil... Basın demeçleri ve mikrofondan üfürülen salvolarla dirilmiyor bombalarla ölen çocuklar, bilin... 10 19 TEMMUZ 2014,CUMARTESİ Ramazan fitresi ne kadar-fitre nedir? Sadaka-i fıtır (fıtır sadakası) Ramazan ayının sonuna yetişen ve aslî ihtiyaçlarından başka en az nisab miktarı bir mala sâhip bulunan her müslümanın vermesi gereken vâcib bir sadakadır. Buna yalnız fıtra da denir. Bu kelime halk arasında fitre şeklini almıştır. Fıtır sadakası (fitre), insanın yaradılışına bir şükür olmak üzere sevab kazanmak kasdıyla verdiği sadaka demektir. Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanlığınca 2014 yılı Ramazan ayının başlangıcından 2015 yılı Ramazan ayının başlangıcına kadar en düşük sadaka-i fıtır miktarı 10,00 TL (On lira) olarak belirlenmiştir. Miktar belirlenirken hadis-i şerifler, ülkenin mevcut sosyal-ekonomik hayat şartları ve bir kişinin günlük asgari gıda ihtiyacı göz önüne alınmıştır. Belirlenen bu miktar, “asgari miktar”olup, sadaka-i fıtırda verilecek meblağ konusunda bir üst sınır bulunmamaktadır. Bu konuda ideal olan, herkesin kendi hayat standartlarına göre asgari günlük gıda harcamalarına denk düşecek bir meblağı vermesidir. Söz konusu meblağ, gıda gibi ayni olarak veya para şeklinde nakdi olarak ödenebilmektedir. Fitre nedir? Ramazan ayının sonuna yetişen, zekat vermekle yükümlü her hür Müslüman’ın vermesi gereken bir sadakadır. Fıtır sadakası da denir. Fitre Kimlere Vâcibdir? Fitre vermek için şart olan, müslüman olmak, hür olmak ve aslî ihtiyaçlar dışında nisab miktarı mala sâhip olmaktır. Akıl ve bülûğ fitrede şart değildir. Zengin akıl hastalarının ve çocukların fitreleri, velileri tarafından verilmelidir. Fitre vâcib olduktan sonra nisab miktarı olan mal telef olsa bile, fitrenin ödenmesi şarttır. Fitre Ne Zaman Ödenmelidir? Fitre, Ramazan bayramının birinci günü sabahı, fecrin doğuşundan itibaren vâcib olur. Fitreyi vermenin müstehab olan şekli ise, fecrin doğuşundan itibaren namazdan çıkmadan önce fakirlere verilmesidir. Fakat fitrenin bayramdan birkaç gün, hatta birkaç ay önceden verilmesinde de bir beis yoktur. Böylece fakirlerin bayram ihtiyaçlarını önceden karşılamaları, noksanlarını telâfi etmeleri sağlanmış olur. Zamanında ödenmeyip sonraya kalan fitreler ise, mümkün olan ilk fırsatta ödenmelidir. Bu görüş İmam Ebû Hanife’nindir. Diğer üç İmama göre, fitre, Ramazanın son akşamı güneşin batmasından itibaren vâcib hâle gelir. Ödemenin bayram namazından sonraya te’hiri de câiz değildir. Ramazan bayramının 1. günü fecrin doğuşundan evvel vefat eden veya fakir düşen kimseye fitre vermek vâcib olmaktan çıkar. Fecrin doğuşundan sonra vefat eden zengine ise, fitre vâcibdir. Mirasından ödenir. Nisab miktarını bulan mal, fitrenin vâcib olmasından sonra, ödenmeden telef olsa fitre sâkıt olmaz. Kimler Fitre Verir? Nisab miktarı malı olan bir müslüman, hem kendisi için, hem fakir olan çocukları için, hem de hizmetçisi için fitre verir. Zengin olan çocukların fitreleri, EKSPRES İftarda Ne Pİşİrsem? İmam-ı A’zam’a göre o çocuğun malından verilir. İmam-ı Muhammed’e göre ise, onu da babası verir. Bülûğa girmekle beraber aklî dengesi yerinde olmayan çocukların fitresini de yine babası verir. Henüz doğmayan çocuk için ise, fitre verilmez. Bir kimse, kendi evinde otursalar bile, babası, anası, dedesi, ninesi için fitre vermekle mükellef değildir. Akrabalar da böyledir. Babaları hayatta olsun olmasın dede, oğlunun fakir çocukları (torunları) için fitre vermekle mükellef değildir. Bir kimse kendi hanımıyla büyük ve akıllı olan oğlunun fitresini vermekle mükellef değildir. Çünkü bunlar kendilerine sahip ve tek başlarına tasarrufa yetkilidirler. Fakat bunların müsaadesini alarak kocanın veya babanın onlar yerine fitre vermesi câiz olur. Ve bunlar kendi evinde ve idaresi altında iseler izinsiz de verebilir. Fakat aslolan herkesin kendi fitresini kendi malından ödemesidir. İmam-ı Şâfiî’ye göre kadının fitresini kadın zengin bile olsa kocası öder. Fitre zekât gibi veren tarafından niyet edilmelidir. Ve fakirlere temlik suretiyle verilip fakirin mülkiyetine geçirilmelidir. Fitre verirken verilen şey’in fitre olduğunu belirtmek şart değildir. Fitreyi aralarında evlilik veya babalık - oğulluk (usul - füru’) ilişkileri olanlar birbirlerine veremezler. Meselâ bir kimse fitresini fakir olan kocasına veya babasına veya oğluna veremez. Fitre Nasıl Ödenir? Bir kimse fitresini bir fakire verebilir. Fakat bir fitre bölünerek birkaç fakire verilemez. Müteaddit kimseler fitrelerini birleştirip tek bir fakire verebilirler. Müteaddit fitreler sahiplerinin izniyle karışmış halde fakirlere verilebilir. Her fitreyi ayrı ayrı vermek lüzumu yoktur. Bununla beraber ayrı ayrı verilmesi daha güzel görülmüştür. Fitreler mükellefin bulunduğu yerin fakirlerine verilmelidir. Başka yerlere gönderilmek mekruhtur. Fitrenin Miktarı Ne Kadardır? Fitre başlıca 4 madde üzerinden verilir: 1 - Buğday veya buğday unundan. Bunun vâcib olan miktarı, yarım sa’ (520 dirhem: 1667 gr.) dır. 2 - Arpadan veya arpa unundan. Bunun miktarı ise, bir sa’ (1040 dirhem: 3333 gr.) dır. 3 - Her türlü kuru üzümden. Bunun miktarı da bir sa’ (3333 gr.) dır. 4 - Kuru hurmadan. Bunun miktarı ise yine 1 sa’ (3333 gr.) dır. Bu 4 gıda maddesinden herhangi birine göre fitre verilebilir. Bu fitreler aynen hurma, buğday, üzüm olarak verilebileceği gibi, kıymetleri para olarak da verilebilir. Hattâ kıymetlerinin para olarak ödenmesi, daha da efdaldir. Kişinin fitresini verirken kendi malî imkânını ve zenginliğini göz önünde bulundurarak, fitresini bu 4 gıda maddesinden birinin kıymeti üzerinden ödemesi gerekir. Meselâ çok zengin olanlar fitrelerini hurmanın değeri üzerinden ödemelidirler. Çünkü en yüksek fitre miktarı hurmadır. Onun o zenginliğine münasib olan, fitresini hurma üzerinden ödemektir. Artık zenginlik derecesine göre, kuru üzüm, arpa ve buğday olmak üzere fitre ödenecek gıda maddesi değişir. Her yıl Ramazan ayında, müftülükler bu 4 gıda maddesine düşen fitre bedellerini ilân ederler. O bedellere göre fitreyi ödemek mümkündür. Zekat nedir? Zekat; dinin tarif ettiği ölçüde zengin olan Müslümanların yılda bir defa malının kırkta birini dinin belirlediği kimselere vermesidir. Zekatı kimler verir? Hür, Müslüman, akıllı, erginlik çağına gelmiş, asıl ihtiyaçlarından ve borçlarından başka nisab miktarı mala sahip olan ve malının üzerinden bir yıl geçen kimselere zekat vermek farzdır. Zekat kimlere verilmez? Ana, baba, dede, nine, oğullar, kızlar ve bunlardan olan torunlar servetin kendisiyle korumaya alınıp desteklenmesi gerektiği için, bunlara zekat verilmez. Bununla beraber muhtaç olması durumunda; evlenerek başka aileye karışmış kız ve erkek kardeşlere, bunların çocuklarına yani yeğenlere, hala, amca, dayı, teyzeye ve bunun çocuklarına daha sonra diğer akrabalara ve komşulara zekat verilir. Zekatı vermede çevremizdekiler uzaktakilere öncelikli değil midir? Zekat ve fitre vermede ihtiyaç sahibi yakınlarımız ve malın kazanıldığı muhitteki diğer ihtiyaç sahipleri öncelikle hak sahibidir. Öyleyse çevremizdekilerin ihtiyaçları bir ölçüde karşılandıktan sonra uygun görülen uzak yerlere de gönderilmelidir ki; buralardaki kardeşlerimiz de ihtiyaçlarını karşılayıp bayram sevincini hep beraber tadabilsinler. Zekat vermek için Ramazan ayını beklemek zarureti var mı? Zekatı vermek için nisab miktarı mala hicri takvime göre bir yıl sahip olmak gerekir. Bu miktara sahip olunduğu andan itibaren bir yıl takip edilir ve dolunca zekat verme süresi başlar. Malzemeler 4 Adet Tavuk Bonfile (180-200gr) Köri Tuz 120 gr Un 2 Adet Yumurta 120 gr Hindistan Cevizi Kızartmak İçin Yağ Süslemek İçin Limon Dilimleri Yemeğin Tarifi Tavuk etini soğuk suyla yıkayın, kagıt havlu ile kurulayın, ortadan 2’ye kesin.Parçaları köri ile oyun, tuzlayın. İlk önce ona, sonra çırpılmış yumurtaya, en son rendelenmiş Hindistan cevizine hulayın.Kızartma yağını fritözde veya derin bir tencerede 170 derece ısıtın. Tavuk parçalarını bol yağda 7-8 dakika altın rengi olana kadar kızartın, delikli kepçe ile havlu üzerine çıkartın. Limon dilimleri ile süsleyip servis yapın. 19 TEMMUZ 2014,CUMARTESİ 11 EKSPRES ELEMAN ARANIYOR REİS PSİKOTEKNİK MERKEZİ * Bay&Bayan Psikolog aranmaktadır. * Bayan Muhasebeci aranmaktadır Müracaat: Kapalı Pazaryeri REİS SRC Tel: 0 507 681 11 22 SATILIK Yenifoça Atatürk Mah. Azim Sok.No: 3 adreste MUSTAKİL TRİPLEKS ( 7 oda, çift banyolu, 250 m2) 320.000 TL’ye ACİLEN SATILIKTIR Tel:0 532 468 55 81 TUANA Bay&Bayan Terzi ( Şaziye Tabak ) *Her türlü tamirat işleri *Toptan Çamaşır Yıkama ve ütüleme işleri yapılır. Kültür Mah. 279 Sok.5/B Merkez Cami ilerisi Halk Pazarı arkası-ALİAĞA Tel: 0 533 963 99 74 ELEMAN ARANIYOR DİDİM’de Kafeteryeda Fast food ve ızgaradan anlayan ahçı aranıyor. Kalacak yer + Maaş Atatürk Devlet Hast................... 244 44 44 Behçet Uz Çocuk..................... 489 56 56 Bornova Devlet hast.................. 375 58 58 Bozyaka Eğt. Hast................... 250 50 50 Buca S. D. Hast......................... 452 52 52 Foça Devlet Hast..................... 812 14 29 KİRALIK-SATILIK-İŞ ARAYANLAR Göğüs Hastanesi....................... 433 33 33 Karşıyaka Dev. Hast................ 366 88 88 PAŞAM PİDE SALONU ev ve işyerlerine servis yapılır. SİPARİŞ TEL: 616 89 19 - 0535 218 07 50 Çiğli Devlet Hast....................... 376 23 23 Dersane Kantininde çalışacak bayan eleman aranıyor. Tel: 0 532 563 03 78 Tepecik Devlet Hast. ................ 469 69 69 SATILIK 35 NAM 35 plakalı 100 cc BİSSAN Motosiklet Tel: 0 546 529 27 40 SATILIK Toki Evleri’nde Toki Ortaokulu’nun karşısında yüksek zemin katlı 108 m2 2+1 daire 125000 TL ye satılıktır. Tel : 0505 698 70 95 Limanlar bölgesinde çalışacak tır şöförü aranıyor Tel: 0 539 648 99 27 Menemen Dev. Hast. .............. 832 58 59 Buca Kadın Doğ. ve Çocuk....... 454 01 01 DEVREN KİRALIK İş Değişikliği Nedeniyle DEVREN KİRALIK ÇEYİZ DÜKKANI BULDAN ÇEYİZ (Araba takası olur) 0 232 616 75 94 -0 543 562 64 81- 0533 816 81 05 SağlıkGrup Başkanlığı......................616 89 89 Aliağa Devlet Hastanesi................. 616 87 87 Dr. A. Armağan GÜLBOY...................616 24 83 Veteriner Hakan ONUR.................. 616 51 55 Diş Hek. Ömer M. SARAÇ.................616 36 00 Diş Hek. Bahadır BİLGENOĞLU.............. 617 14 07 Göz Dr. Ulviye ÖZTÜRK......................616 38 85 Diş Hek. Barış BERKER.................. 616 83 90 Op. Dr. Barış ÇOBAN.........................616 15 44 Diş Hek. Ercüment VANİOĞLU............ 616 99 23 Diş Hek. Özgün ÖZTÜRK...................616 42 33 Diş Hek. Erkan AKDENİZ................ 616 99 00 Diş Hek. Aysel Engin AY....................616 47 03 Diş Hek. C. İhsan SARGUT.............. 616 47 79 Dr. Hayri KUR....................................616 15 31 Aliağa Tıp Merkezi .................... ......600 21 21 EKOL......................................... 369 89 65 Özel Kent Hastanesi................ 386 70 70 Ege Üniversitesi Hast................ 444 13 83 Dokuz Eylül Üni. Hast. ............ 412 12 12 Sada Hastanesi......................... 832 99 00 KURUCUSU: Servet C. MERLA İMTİYAZ SAHİBİ Şahap AVCI YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ Nezehat AVCI İDARE YERİ 247 Sk. No 13/A ALİAĞA Tel: 0232 616 12 08 Faks: 616 83 38 BASKI Aliağa Ekspres Gazetesi Matbaası 247 Sk. No 13/A ALİAĞA Tel: 0232 616 12 08 Faks: 616 83 38 YAYIN TÜRÜ: Yerel Süreli Özel Gazi Hast......................... 421 01 21 Atakalp...................................... 483 14 14 EKSPRES 19 Temmuz 2014: Güler Eczanesi Kültür Mah.Atatürk Cad. NO:68/A Tel: 616 44 26 20 Temmuz 2014: Duru Eczanesi Kazımdirik Mah.İstiklal Cad. NO:86/E Tel: 616 25 23 Web: www.aliagaekspres.com.tr e-posta: [email protected] 12 EKSPRES 19 TEMMUZ 2014,CUMARTESİ
Benzer belgeler
Aliağa`nın nüfusu 83 bini aştı
Sürmeli, “Proje yatırılan paranın, kira karşılığı olarak 10
yılda geri dönüşümünü sağlıyor.
Kısacası kişileri sadece ev sahibi yapmıyoruz aynı zamanda
kazandırıyoruz” diye konuştu.
SN Proje Grubu, ...
sayfa 5`te - Aliaga Ekspres Gazetesi
ile işbirliğine hazır olduklarını belirtti. Başkan Akpınar “Çin’in
şehirleşme ve planlı büyüme anlayışını önemsiyoruz” dedi.Karşıyaka Belediyesi ile kardeş kent olmak için resmi girişimlerin
tamaml...