ULUSLARARASI FORUM TÜRK DÜNYASININ KÜLTÜREL MİRASI
Transkript
ULUSLARARASI FORUM TÜRK DÜNYASININ KÜLTÜREL MİRASI
ULUSLARARASI FORUM TÜRK DÜNYASININ KÜLTÜREL MİRASI VE MÜZELER Bursa - İstanbul 8-12 KASIM 2013 МЕЖДУНАРОДНЫЙ ФОРУМ КУЛЬТУРНОЕ НАСЛЕДИЕ ТЮРКСКОГО МИРА И МУЗЕИ Бурса-Стамбул 8-12 ноября 2013 г. Bursa Büyükşehir Belediyesi Kitaplığı / Uluslararası Forum Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Proje Koordinatörleri / Aziz Elbas - Ahmet Erdönmez Proje Yürütücüsü / Bursa Araştırmaları Merkezi www.bursaarastirmalarimerkezi.org Editör / Liliya Sattarova Hazırlayan / Resmiye Nur Güney Görsel Tasarım / Volkan Yeşilay / Yakup Şahiner Kapak Tasarım / Gülçin Dinç Türkçe’den Rusça’ya Çeviri / Liliya Sattarova Rusça’dan Türkçe’ye Çeviri / Albina Tuzlu MT Tercumanlık Türkçe’den İngilizce’ye Çeviri / Yasemin Vaudable Türkçe Redaksiyon / İlter Yeşilay CATALOGUING İN PUBLİCATION DATA / KÜTÜPHANE BİLGİ KARTI Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler. Bildiriler Kitabı (2015: Bursa -Türkiye) Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler. Uluslararası Forum’un Bildiriler Kitabı: Bursa - İstanbul, 8-12 Kasım 2013 = Культурное наследие тюркского мира и музеи. Сборник докладов международного форума: Бурса-Стамбул, 8-12 ноября 2013 г. / Editör: Liliya Sattarova. - Bursa: Bursa Araştırmaları Merkezi, 2015 244 s; 28 cm.-(Bursa Büyükşehir Belediyesi Kitaplığı) Dipnot var. İngilizce özet var. Metin Türkçe, Rusça ve Azerbaycan Dilinde ISBN: 1.Türk Dünyası Müzeleri -- Kongreler. 2. Kültürel Miras -- Kongreler. I. Sattarova, Liliya, 1963- Yapım / © 2015 Bursa Kültür A.Ş. Bu kitabın tüm yayın hakları Bursa Kültür A.Ş.’ye aittir. Yazılı izin olmadan kısmen ya da tamamen yeniden basılamaz. Dağıtım / Bursa Kültür A.Ş. - Merinos Atatürk Kongre Kültür Merkezi B Kapısı Osmangazi-Bursa/Türkiye Tel: + 90 224 253 26 46 Faks: + 90 224 253 14 85 [email protected] / www.bursakultur.com TÜRK DÜNYASININ KÜLTÜREL MİRASI VE MÜZELER BİLDİRİLER KİTABI КУЛЬТУРНОЕ НАСЛЕДИЕ ТЮРКСКОГО МИРА И МУЗЕИ Сборник докладов Bursa, Бурса - 2015 İÇİNDEKİLER / Содержание 6 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Forumu / О Международном форуме “Культурное наследие тюркского мира и музеи” 8 Recep Altepe, Bursa Büyükşehir Belediyesi Başkanı / Реджеп Алтепе, Мэр Бурсы 10 Düsen Kaseinov, TÜRKSOY Genel Sekreteri / Дюсен Касеинов, Генеральный секретарь ТЮРКСОЙ 12 Liliya Sattarova / Лилия Саттарова Türk Dünyası Müzeleri ve TÜRKSOY / Музеи тюркского мира и ТЮРКСОЙ 16 Ahmet Erdönmez / Ахмет Эрдёнмез Türk Dünyası Müzeler Birliği Nasıl Kuruldu? / Как создавалась Ассоциация музеев тюркского мира 18 Bursa Deklarasyonu / Бурсская декларация 22 Habibe Aliyeva, Azerbaycan / Хабибе Алиева, Азербайджанская Республика Günümüzdeki Azerbaycan Müzeleri / Azərbaycan’daki Muzeylərin Bu Günkü Durumu / Музеи Азербайджана на современном этапе 42 Viktor Çigjit, Tuva Cumhuriyeti, Rusya / Виктор Чигжит, Тува, Россия Merkezî Asya’nın İncisi olan Tuva Cumhuriyeti / Тува – жемчужина Центральной Азии 52 Andrey Gotlib, Hakasya Cumhuriyeti, Rusya / Андрей Готлиб, Хакасия, Россия Hakas L.R.Kızlasov Milli Tarih Müzesinin Koleksiyonundaki Taş Heykeller ve Estampajlarının Koleksiyonu / Коллекция каменных изваяний и эстампажей наскальных рисунков из собрания Хакасского национального краеведческого музея им. Л.Р.Кызласова 62 Vladimir Dmitriev, St. Petersburg, Rusya / Владимир Дмитриев, Санкт-Петербург, Россия Rusya Etnografya Müzesinde Türk Kültürü Koleksiyonunun Tarihi / История формирования коллекции предметов турецкой культуры в собрании Российского Этнографического музея 78 Svetlana İzmaylova, Tataristan Cumhuriyeti, Rusya / Светлана Измайлова, Татарстан, Россия Türk Dünyası Kültürü Bağlamında Tatar Halkının Mirasının Aktarımında Tataristan Cumhuriyeti Milli Müzesinin Misyonu / Миссия Национального музея Республики Татарстан в трансляции наследия татарского народа в контексте культуры тюркского мира 92 Anarkul İsiralieva, Kırgızistan / Анаркуль Исиралиева, Кыргызская Республика Kırgızistan Cumhuriyeti Devlet Tarih Müzesi – Geçmişi ve Geleceği / Государственный исторический музей Кыргызской Республики – история и перспективы. 102 Bilge Kanlı, K.K.T.C / Бильге Канлы, ТРСК Kuzey Kıbrıs’ın Kültürel Mirası ve Müzeleri / Культурное наследие и музеи Северного Кипра 120 Maria Kullanda, Moskova, Rusya / Мария Кулланда, Москва, Россия Devlet Doğu Müzesinde Türk Sanatı Koleksiyonu / Коллекция турецкого искусства в Государственном музее Востока 120 Yulia Kupina, St. Petersburg, Rusya / Юлия Купина, Санкт-Петербург, Россия St.-Petersburg Antropoloji ve Etnografya Müzesi ve Türkoloji / Музей Антропологии и этнографии имени Петра Великого (Кунсткамера) и тюркологические исследования 154 Lyudmila Marin, Gagavuzya, Moldova / Людмила Марин, Гагаузия, Молдова Gagavuzya Müzeleri / Музеи Гагаузии 162 Darhan Mınbay, Kazakistan / Дархан Мынбай, Республика Казахстан Kazakistan Cumhuriyeti Ulusal Müzesi / Национальный музей Республики Казахстан 168 Guldar Muratova, Başkurdistan Cumhuriyeti, Rusya / Гульдар Муратова, Башкортостан, Россия Başkurdistan Müzeleri / Музеи Башкортостана 176 Valeriy Naumenko, Kırım / Валерий Наменко, Крым Bahçesaray Müzesi – Kırım ve Komşu Bölgelerde Türk Dilini Konuşan Halkların Tarih ve Kültürü Araştırma Merkezi / Бахчисарайский историко-культурный заповедник – научный центр по изучению истории и культуры тюркоязычного населения Крыма и сопредельных территорий 182 Abduvali Şaripov, Tacikistan / Абдували Шарипов, Таджикистан Tajikistan Ulusal Müzesi - Eğitim ve İletişim Merkezi / Национальный музей Таджикистана как центр образования и коммуникации 190 Yegor Şişigin, Saha (Yakutia) Cumhuriyeti, Rusya / Егор Шишигин, Саха (Якутия), Россия Saha (Yakutia) Cumhuriyeti Müzelerinin Gelişimi Ve TÜRKSOY Üyelerinin Müzeler İle İşbirliği Hakkında / Развитие музейной сети Республики Саха (Якутия) и перспективы сотрудничества с музеями стран-членов ТЮРКСОЙ 199 Bursa – Müzeler Şehri / Бурса – город музеев 221 Forumdan kareler / Фотохроника Форума 242 İngilizce Özet / Summary 244 Teşekkür TÜRK DÜNYASININ KÜLTÜREL MİRASI VE MÜZELER FORUMU Birinci Müzecilik Forumu, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Milli Saraylar Başkanlığı ile işbirliğinde Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı TÜRKSOY tarafından düzenlenmiştir. Bursa Ördekli Hamamı Kültür Merkezi’nde 08 Kasım 2013 tarihinde saat 10.00’da forumun açılış töreni yapılmıştır. Bu foruma gelen katılımcı ve misafirleri selamlayan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, Türkiye’nin 2,5 milyon kişiden fazla nüfusu olan en büyük şehirlerinden birinde yeni müzecilik alanından, müzelerin ve turizmin gelişmesine ilişkin projelerin şehir belediyesi tarafından destekleneceğinden bahsetmiştir. TÜRKSOY Genel Sekreter Yardımcısı Fırat Purtaş ve Türkiye Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü Genel Müdür Yardımcısı Zülküf Yılmaz da forum katılımcılarını selamlayarak konuşma yapmışlardır. Bursa’da gerçekleşen toplantıda katılımcılar, Türk dünyası ülkeleri ve bölgelerinin müzecilik gelişmesinden bahsetmiş olup, en büyük müzelere ait başarı ve koleksiyonlarının tanıtımlarını yapmışlar ve işbirliği perspektiflerini ele almışlardır. Çeşitli ülke ve bölgelerde bulunan müze kurumları ve uzmanları arasında temasların genişlemesi ve işbirliğinin güçlendirilmesi amacıyla düzenlenen forumun programı, Osmanlı İmparatorluğunun birinci başkenti olan Bursa’nın tarihî varlıkları ve müzeleri ile tanışmayı kapsamaktaydı. Bursa Kent Müzesi, Merinos Tekstil Sanayi Müzesi, Merinos Enerji Müzesi ve Karagöz Müzesi, Türk dünyası müze topluluğunun ayrıca ilgisini çekmiştir. 11-12 Kasım 2013 tarihlerinde de uluslararası forum çalışmalarına İstanbul’da devam etmiştir. Dolmabahçe Sarayı Sanat Galerisinde düzenlenen “İstanbul Müzeleri” yuvarlak masa, Türkiye’nin en büyük kentinde bulunan meşhur müzelerin yöneticilerini bir araya getirmiştir. TBMM Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Yasin Yıldız (Milli Saraylar), Topkapı Sarayı Müzesi Müdürü Dr. Haluk Dursun, İstanbul Arkeoloji Müzeleri Müdür Yardımcısı Rahmi Asal müzelerin gelişmesi ile ilgili konuları ele almış olup, İstanbul Boğazı altında Marmaray tüneli inşaatı sırasında ortaya çıkan son arkeolojik buluntularını forum katılımcıları ile paylaşmışlardır. Foruma katılan konuklar Topkapı Sarayı ve Dolmabahçe Sarayı Müzeleri’ni ziyaret ederek Saray Koleksiyonları Müzesi ve yeni açılan Deniz Müzesi ile tanışmışlardır. Forumun çalışmasına katılanlar arasında Azerbaycan Tarihi Milli Müzesi, Kırgızistan Devlet Tarih Müzesi, Kazakistan Milli Müzesi, Tajikistan Milli Müzesi, Türkmenistan Güzel Sanatlar Müzesi, Ulan-Bator’daki G.Zanabazar Güzel Sanatlar Müzesi, Moldova Gagavuzya’da bulunan Milli Gagavuz Kara-Çoban Tarih ve Etnografya Müzesi, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Kırım’daki Bahçesaray Müzesi, RF Başkortostan Cumhuriyeti Milli Edebiyat Müzesi, RF Tataristan Cumhuriyeti Milli Müzesi, Hakasya L.R.Kızlasov Milli Tarih Müzesi, Tuva Cumhuriyeti Aldan-Maadır Milli Müzesi, Yakutistan Devlet Birleşik Y.Yaroslavski Kuzey Halkları Tarihi ve Kültürü Müzesi, Büyük Petro Antropoloji ve Etnografya Müzesi, Rusya Etnografya Müzesi, Moskova’daki Doğu Devlet Müzesi’nin yöneticileri ve temsilcileri vardı. Kurucu statüsüne sahip olan Birinci TÜRKSOY Müzecilik Forumunun katılımcıları, çok yönlü temasların genişletilmesi, bilgi, tecrübe paylaşımı ve müze uzmanlarının değişimi, ortak faaliyetlerin gerçekleştirilmesi, sergi düzenlenmesine katkı gibi konuları amaçlayacak olan TÜRKSOY Müzeleri Birliğinin oluşturulmasına dair deklarasyon kabul etmişlerdir. 6 О Международном форуме «Культурное наследие тюркского мира и музеи» П ервый Музейный форум был организован Муждународной организацией ТЮРКСОЙ совместно с Муниципалитетом г. Бурсы и Национальными дворцами при Парламенте Турции. Форум торжественно открылся 8 ноября 2013 года в 10.00 в культурном центре «Ордекли Хамам» в Бурсе. Приветствовать участников и гостей Форума пришел Мэр Бурсы Реджеп Алтепе, который рассказал о новом музейном строительстве в одном из крупнейших городов Турции с населением более 2,5 млн чел., о поддержке развития музеев и туризма со стороны муниципалитета города. Также к участникам обратились заместитель Генерального секретаря ТЮРКСОЙ профессор Фырат Пурташ, заместитель руководителя Генеральной дирекции памятников и музеев Министерства культуры и туризма Турции Зюлькюф Йылмаз. На заседаниях в Бурсе участники рассказали о развитии музейного дела стран и регионов тюркского мира, презентовали достижения и коллекции крупнейших музеев, обсудили перспективы сотрудничества. Программа форума, организованного с целью расширения контактов и углубления сотрудничества между музейными учреждениями и специалистами разных стран и регионов, включала знакомство с музеями и историческими памятниками Бурсы - первой столицы Османской империи. Особый интерес у музейного сообщества тюркского мира вызвал Городской музей Бурсы, а также Музей текстильной промышленности «Меринос» и Музей энергетики, Музей теневого театра «Карагёз». 11-12 ноября Международный форум продолжил работу в Стамбуле. Круглый стол «Музеи Стамбула», организованный в Художественной галерее Дворца-музея Долмабахче, объединил руководителей известнейших музеев крупнейшего турецкого мегаполиса. Руководитель Национальных дворцов Йасин Йылдыз, директор Дворца-музея Топкапы Халюк Дурсун, заместитель директора Стамбульских Археологических музеев Рахми Асал рассказали о развитии музеев, поделились с участниками форума последними археологическими открытиями при строительстве подводного тоннеля под Босфором «Мармарай». Участники форума посетили дворцы-музеи Топкапы и Долмабахче, ознакомились с дворцовыми коллециями и новым Морским музеем. В Форуме приняли участие руководители и представители Национального музея истории Азербайджана, Государственного исторического музея Кыргызстана, Национального музея Казахстана, Национального музея Таджикистана, Музея изобразительных искусств Туркменистана, Музея изобразительных искусств имени Г.Занабазара (Улан-Батор), Национального гагаузского историко-этнографического музея имени Кара-Чобана (Гагаузия, Молдова), Турецкой Республики Северного Кипра, Бахчисарайского музеязаповедника (Крым), Национального Литературного музея Республики Башкортостан (РФ), Национального музея Республики Татарстан (РФ), Хакасского национального краеведческого музея имени Л.Р. Кызласова, Национального музея имени Алдан-Маадыр Республики Тува, Якутского государственного объединенного музея истории и культуры народов Севера им. Ем.Ярославского, Музея антропологии и этнографии им. Петра Великого (Кунсткамера), Российского Этнографического музея, Государственного музея Востока (Москва). Участники Первого Музейного форума ТЮРКСОЙ, имеющего учредительный статус, приняли Декларацию, в которой говорится о создании Ассоциации музеев ТЮРКСОЙ, имеющей целью расширение многосторонних контактов, обмен информацией, опытом и музейными специалистами, проведение совместных мероприятий, содействие в организации выставок. 7 Recep ALTEPE Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Biz, geleneksel birikimimizi evrensel konuma taşıyabilen ender ülkelerden biriyiz. Bu değerleri insanlığın ortak kullanımına sunuyoruz. Böylece dünyanın yarınlarına katkıda bulunuyoruz… Bu bağlamda müzelerimiz adeta insanlığın belleği konumundadır. Müzeler bize göre basit sergilerden ibaret değil, geçmişin ve geleceğin bugünde buluşma noktasıdır. Tarihe, edebiyata, sanata, bilime, teknolojiye kısaca hayatın her alanında ışık olmaktadır. Bu anlamda Türkiye dünyanın müze ülkelerinden biridir. Bursa ise Türkiye’nin müze kentlerinden biridir; adeta bir açık hava müzesidir. İpekyolu ve Baharat yollarının kesişme noktası olan Bursa, Türk kültürünün yerelden evrensele uzanan serüveninin de bir yerde çıkış noktasıdır. Türk Dünyası’nın Kültürel Mirası ve Müzeler Forumu, insanlığın ortak mirasını kalıcı kılma bağlamında atılan önemli bir adımdır. Bursa olarak bu buluşmaya destek vermenin hazzını yaşıyoruz. Ümidimiz, bu tarz buluşmaların, Türkiye’nin birçok ilindeki müzemize ilham olmasıdır. İnanıyoruz ki bu buluşmalar sayesinde müzecilik yenilikçiliğini sürdürür. Türk Dünyası’nın Kültürel Mirası ve Müzeler Forumu’nun hayırlara vesile olmasını diliyor, saygılarımı sunuyorum. 8 Реджеп Алтепе Мэр Бурсы Турция – одна из немногих стран, многовековой культурный опыт и традиционные ценности которых стали всеобщим достоянием и влились в сокровищницу всего человечества. Этим мы вносим вклад в будущее планеты ... В связи с этим нашим музеям мы придаем значение хранителей памяти человечества. Музеи отнюдь не являются лишь местом проведения выставок, они – место встречи прошлого с будущим, совершающейся у нас на глазах. В них отражаются все стороны жизни – история, литература, искусство, наука, технология. Турция поистине является страной-музеем, а Бурса – одним из городов-музеев, можно сказать даже - «музеем под открытым небом». В определенный период своей истории Бурса находилась на пересечении Великого Шелкового пути и Дороги Благовоний, она стала местом, где мир познакомился с турецкой культурой. Форум Музеев тюркского мира – важный шаг в деле сохранения общего наследия человечества. Хочу выразить наше особое удовлетворение тем, что эта встреча состоится именно в Бурсе. Надеюсь, что в будущем такие форумы станут традицией в музеях в разных городах Турции и послужат развитию музейного дела тюркских стран. Желаю участникам Форума Музеев тюркского мира плодотворной работы и успехов. 9 Düsen KASEİNOV TÜRKSOY Genel Sekreteri Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı (TÜRKSOY) 12 Temmuz 1993 tarihinde Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Türkmenistan, Türkiye ve Özbekistan kültür bakanları tarafından imzalanan antlaşmayla kurulmuştur. Daha sonra KKTC, Rusya Federasyonu’na bağlı Özerk Cumhuriyetler’den Tataristan, Başkurdistan, Saha, Yakut, Altay ve Tuva; Moldova’ya bağlı Gagavuzya TÜRKSOY’un faaliyetlerine gözlemci statüsünde katılmaya başlamışlardır. Ortak dil, tarih ve kültür TÜRKSOY’un kurulmasına zemin teşkil etmiştir. TÜRKSOY başlangıçta, uzun süre birbirinden uzak kalmış Türk halkları arasındaki kopmuş bağları onarmak ve yeniden kurmak amacıyla çalışmıştır. Günümüzde ise TÜRKSOY, Avrupa ülkelerinde, ABD’de, Çin’de, Orta Doğu ülkelerinde gerçekleştirdiği faaliyetlerle ve yürüttüğü uluslararası işbirlikleriyle etkin bir kültürel diplomasi örgütüdür. Müzeler, kültürel mirasın korunması, ulusal kültürün tanıtılması ve yeni kuşaklara aktarılması açısından son derece önemli bir işleve sahip kurumlardır. Kültürel ve sanatsal hazinelerin muhafaza edildiği müzelerdeki zenginlikler ülkelerin merkez bankalarının sahip olduğu maddi rezervlerden daha kıymetlidir. Müzeler dendiğinde ilk akla gelen etnografik malzemeler, arkeolojik buluntular ve paha biçilmez şaheserlerdir. Günümüzde bilimden sanayiye, uzaydan denizciliğe pek çok farklı alanda faaliyet gösteren özel müzelerin sayısı giderek artmaktadır. Müzecilik ise uzmanlığın uzun yıllar aldığı, özverili çalışmalar gerektiren, fedakârlık isteyen mütevazı bir meslektir. Ortak bir tarihi ve kültürel mirası paylaşan Türk halklarının müzeleri ve müzecilik konusundaki uzmanları arasındaki işbirliği yeterli düzeyde gelişmemiştir. Türk Dünyası’nın Kültürel Mirası ve Müzeler konulu uluslararası kongre bu ihtiyaçtan doğmuştur. Büyük çapta ilk tanışma niteliğinde sayılabilecek bu buluşma ile Türk Dünyası’nın ICOM’unun da oluşturulması doğrultusunda ilk adım atılmış olacaktır. Bu önemli toplantıya katılan ve değerli katkılar sağlayan T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü ile TÜRKSOY üyesi ülkelerin müzelerinin temsilcilerine; toplantıya ev sahipliği yapan Bursa Büyükşehir Belediyesi ve TBMM Milli Saraylar’a teşekkürlerimi sunar, hayırlara vesile olmasını dilerim. 10 Дюсен Касеинов Генеральный секретарь ТЮРКСОЙ М еждународная организация тюркской культуры (ТЮРКСОЙ) была создана 12 июля 1993 года в результате Соглашения, подписанного министрами культуры Азербайджана, Казахстана, Кыргызстана, Туркменистана, Турции и Узбекистана. Немногим позже к Соглашению присоединились субъекты Российской Федерации — Татарстан, Башкортостан, Саха (Якутия), Алтай, Тува и Хакасия, а также Турецкая Республика Северного Кипра и Гагаузия (Молдова), которые вошли в состав организации в качестве наблюдателей. Основой для создания ТЮРКСОЙ послужили общность языка, истории и культуры. В начале своей деятельности организация ТЮРКСОЙ восстанавливала прерванные связи, некогда соединявшие тюркоязычные народы, и создавала основы для нового сотрудничества. Сегодня ТЮРКСОЙ, осуществляя международное взаимодействие и проводя различные мероприятия в странах Европы, Среднего Востока, в США и Китае, является авторитетной организацией культурной дипломатии. За прошедшие двадцать лет ТЮРКСОЙ успешно реализованы международные проекты и издания, многие из них стали традиционными; это научные форумы, пленэры и скульптурные симпозиумы, встречи литераторов, фотохудожников, театральные и оперные фестивали, памятные вечера и концерты, выставки. Направленные на расширение культурного взаимодействия тюркских народов, они также представляют тюркскую культуру мировой общественности и пробуждают уважение к нашей культуре. Музеи являются важнейшими институтами, которые сохраняют культурное наследие, представляют национальную культуру и транслируют ее последующим поколениям. В связи с необходимостью развития сотрудничества между музейными специалистами и музеями тюркских стран и регионов, имеющих общие культурно-исторические корни, появилась идея данного Международного форума. Мы расцениваем его как продиктованную жизнью встречу и одновременно первый шаг к созданию «ИКОМа тюркского мира». Выражаю благодарность всем институтам и организациям, которые внесли свой вклад в осуществление этого проекта, Генеральной дирекции культурных памятников и музеев Министерства культуры и туризма Турецкой Республики, руководителям музеев стран-членов ТЮРКСОЙ и всем участникам форума; муниципалитету Бурсы и руководству Национальных дворцов при Парламенте Турции, оказавшим любезное гостеприимство гостям форума! 11 Liliya SATTAROVA (RF) Tataristan Kültür Bakanlığı TÜRKSOY Temsilcisi TÜRK DÜNYASI MÜZELERİ VE TÜRKSOY U luslararası Türk Kültürü Teşkilatı (TÜRKSOY) kuruluşunun 20.yılında, Türk dünyasının ortak kültürel mirasının korunması, bu alanda çalışmaların gerçekleştirilmesi ve yaygınlaştırılması için TÜRKSOY, Müzeler Birliği’nin kurulması gibi çok önemli bir misyon üstlenmiştir. 2013 yılında gerçekleştirilen ‘’Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler’’ başlıklı uluslararası forum, bu birliğin kuruluşunun başlangıcını teşkil etmektedir. Şunu belirtmek gerekir ki, başarılı bir şekilde gerçekleştirilen bu forum Bursa Belediye’sinin, TBMM Milli Saraylar’ın, aynı derecede Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nün iradesi ve ev sahipliği olmadan yapılamazdı. 8-10 Kasım tarihleri arasında Bursa’da düzenlenen ve 11-12 Kasım tarihlerinde İstanbul’da devam eden buluşmaya, Azerbaycan, Kazakistan, Türkmenistan, Türkiye, Gagavuz Yeri (Moldova), Rusya Federasyonu’ndan özerk cumhuriyetler; Başkurdistan, Tataristan, Saha [Yakut], Tuva ve Hakasya; ayrıca Moğolistan, Tajikistan ve Kırım’dan müzeciler katıldı. TÜRKSOY’un daveti üzerine, Türk halkları kültür ve etnografya alanında büyük koleksiyonlara ve önemli araştırmalara sahip olan Rusya müzelerinden, Devlet Doğu Müzesi (Moskova), St.Petersburg’dan Kunskamera ve Rusya Etnografya Müzesi’nin temsilcileri de forumda yer aldı. Forumun gerçekleşeceği yer olarak, köklü tarihi geçmişe sahip olan Bursa şehrinin seçilmesi tesadüf değildir. Bursa, geçmişinin kanıtı olan çok sayıda değerli eseri barındırmakta ve ihtiyatla muhafaza ederek her geçen gün uluslararası alanda da kabul gören yeni müzelere ev sahipliği yapan örnek bir kent olmuştur. Müzecilik alanındaki bu özel şehirde, Bursa Kent Müzesi, Karagöz Müzesi, Merinos Tekstil Sanayi Müzesi, Enerji Müzesi gibi farklı 22 müze bulunur. Bursa’da Osmanlı Mimarisi örneklerinden, erken dönem Osmanlı külliyelerinden Muradiye Külliyesi, bu müzelerin arasında en çok ilgi çekenlerden biridir. Bursa’nın müzelerle ve tarihi mirasla iç içe olması, kuşkusuz ki ‘Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler’ isimli uluslararası forumun katılımcıları için eşsiz bir tecrübe olmuştur. Bursa Büyükşehir Belediyesi kültürel turizmin gelişmesine, eserlerin restorasyon projelerine büyük önem vermekte ve bir zamanlar İpek Yolu’nda dünyanın en büyük ticaret merkezi olan şehrin kültürel mirası olarak yaygınlaştırılması yönünde destek sağlamaktadır. Forumun oturumları restorasyon sonrası 2008 yılında açılarak kültür ve sanat merkezi işlevi gören, 15. Yüzyıla ait tarihi Osmanlı Hamamı’nda yapılmıştır. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe’nin Uluslararası Müzeler Forumu’nu, Ördekli Hamam Kültür Merkezi’nde bizzat ağırlaması, müzelerin gelişimine olan ilgisinin açık bir göstergesiydi. Avrasya coğrafyasında yer alan müzelerin geliştirilmesi hususunda karşılaşılan sorunlar, farklı ülkelerin müzecileri arasında 12 iletişimin kuvvetlendirilmesi ve tecrübe paylaşımının arttırılması, forumda üzerinde en çok durulan konulardan bazıları olmuştur. Katılımcılar tarafından, Kazakistan’da yapılacak yeni müze inşaatı (D.Mınbay), Kırgızistan Devlet Tarih Müzesi’nin düzenlenmesi (A. İsiraliyeva), Azerbaycan’ın Ulusal Akademik Tarih Müzesi’nin iç yapısı (H.Aliyeva) ve Bahçesaray Müzesi’nin Bilimsel Merkez olarak işlevselliği (Y. Naumenko) gibi konularda gündeme getirilmiştir. Etnografya, arkeoloji ve nümizmatik alanlardaki birikimlerden ve yazılı kaynaklardan oluşan kapsamlı koleksiyonlar tarafından belirlenmiş, ulusal müzelerin çağdaş misyonları hakkında S.İzmaylova (Tataristan,RF), E. Şişigin (Saha-Yakut,RF), B. Çigjit (Tuva,RF) bildirilerini sunmuştur. Eski Türk Medeniyetlerine dair koleksiyonların tarihsel oluşumları ve çalışmaları hakkında A. Gotlib (L.R. Kızlasov Hakasya Milli Bölge Müzesi), Y. Kupina (Büyük Petro Antropoloji ve Etnografya Müzesi (Kunskamera)), V. Dmitriyev (Rusya Etnografya Müzesi), M. Kullanda (Devlet Doğu Müzesi) bilgi paylaşımı yapmıştır. Tajikistan (A. Şaripov), Moğolistan (U. Sarantuya), Gagavuzya (L.Marin), Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (B. Kanlı), Başkurdistan RF (G. Muratova)’ın müzeleri ile ilgili sunulan bildiriler de katılımcıların büyük ilgisini çekmiştir. Sunulan bildiriler, gündeme getirilen ortak sorunlar ve paylaşılan uygulamalar sonrasında ise sonuç bildirisi hazırlanmıştır. Farklı ülkelerden gelen meslektaşlar arasında yer alan fikir alışverişi, Osmanlı takılarının ve kostümlerinin yer aldığı Esat Uluumay Müzesi’nde devam etmiştir. Forum katılımcıları müzenin kurucusu Esat Uluumay’la bir araya gelerek, hem beğenilerini ifade etmiş, hem de koleksiyoncuya merak ettikleri alanlarda sorular sormuşlardır. Bursa Kent Müzesi’nin tarihi ve etnografik yeni koleksiyonlarından, Bosna’da görev yapan 500 yıllık Osmanlı Cengiç Beyler’in tarihini anlatan sergiyi görme fırsatı yakalayan forum katılımcıları, eşsiz bir sergiye tanık olarak verimli bir gün geçirmişlerdir. Forumun İstanbul ayağı ise Dolmabahçe Sarayı’nda devam etmiştir. Forum kapsamında, 11 Kasım 2013 tarihinde Dolmabahçe Sarayı’nın Sanat Galerisi’nde Türkiye’de bulunan büyük müzelerin yöneticilerinin katılımıyla bir toplantı gerçekleştirilmiştir. TBMM Genel Sekreter Yardımcısı, (Milli Saraylar) Dr. Yasin Yıldız, Topkapı Sarayı Müzesi Başkanı Dr. Haluk Dursun, İstanbul Arkeoloji Müzeleri Müdür Yardımcısı Rahmi Asal, bu toplantıda bilinen müzelerin tarihi ve gelişim süreçleri hakkında paylaşımlarda bulunmuşlardır. Gerçekleştirilen toplantılar sonrasında ise; Topkapı Sarayı Müzesi, Ayasofya Müzesi, Saray Koleksiyonları Müzesi ve son olarak yakın zamanda açılan Deniz Müzesi ziyaret edilmiştir. Bursa’daki toplantıya katılan yöneticiler tarafından kurulan TÜRKSOY Müzeler Birliği, zengin tarihi ve kültürel mirasa sahip Türk ülkeler ve bölgelerinin müzeleri arasında, daha etkili ve yaratıcı bağların ortaya çıkmasına büyük fayda sağlayacaktır. Katılımcılar, benzeri tematik buluşmaların, ortak seminerlerin, eğitim programlarının, müzecilik alanındaki yeniliklerin paylaşılacağı konferansların her yıl düzenlenmesi ve müze uzmanları arasında değişim fırsatlarının yaratılarak, ortak sergilerin açılması gibi faaliyetler konusunda fikir birliğine varmışlardır. 13 Лилия Саттарова, Представитель Министерства культуры Республики Татарстан (РФ), ТЮРКСОЙ Музеи тюркского мира и ТЮРКСОЙ В год своего двадцатилетия Международная организация ТЮРКСОЙ выступила с инициативой объединения музеев тюркских стран и регионов ради большой миссии – сохранения, изучения и популяризации общего наследия тюркских народов. Международный форум «Культурное наследие тюркского мира и музеи» стал значимым событием в календаре 2013 года, положив начало Ассоциации музеев ТЮРКСОЙ. Надо признать, что плодотворная работа форума не могла бы состояться без доброй воли и гостеприимства партнеров в лице Мэрии Бурсы и Управления Национальных дворцов при Парламенте Турции, а также поддержки Генеральной дирекции культурных памятников и музеев Министерства культуры и туризма Турецкой Республики. Форум, который состоялся 8-10 ноября 2013 года в Бурсе и продолжил работу 11-12 ноября 2013 года в Стамбуле, собрал музейщиков из Азербайджана, Казахстана, Кыргызстана, Туркменистана, Турции, Гагаузии (Молдова), субъектов Российской Федерации (Башкортостана, Татарстана, Саха (Якутии), Тувы, Хакасии), а также Монголии и Таджикистана, Крыма (Украина). По приглашению ТЮРКСОЙ в форуме приняли участие представители Кунсткамеры, Государственного музея Востока и Российского этнографического музея – российских музеев, хранящих и исследующих крупнейшие собрания по искусству и этнографии тюркских народов. Местом проведения форума неслучайно была выбрана Бурса, старинный город, в котором не только бережно сохраняются многочисленные памятники - свидетельства великого исторического прошлого, но активно создаются музеи, получившие международное признание. В городе действуют 22 музея, из них Музей города, Музей теневого театра «Карагез», Музей текстильной промышленности «Меринос», Музей энергетики были организованы в течение последнего десятилетия; из шести активно посещаемых османских архитектурно-благотворительных ансамблей Бурсы музейный статус придан комплексу Мурадийе, сохранившему образцы раннеосманских мавзолеев. Знакомство с музеями и историческим наследием Бурсы стало для участников Форума опытом, который навсегда останется в памяти. Мэрия Бурсы придает большое значение развитию культурного туризма, реставрации памятников, поддерживает проекты, направленные на популяризацию богатого культурного наследия города, бывшего некогда важнейшим торговым центром на Великом Шелковом пути. Поддержка музейного развития – неотъемлемая часть этой политики, которую продемонстрировал глава муниципалитета Реджеп Алтепе, пришедший лично поприветствовать международное музейное сообщество в культурном центре «Ордекли Хамам». В этом историческом здании османской бани-хамам 15 столетия, открывшемся после реставрации в 2008 году, проходили заседания Форума. 14 Актуальность и своевременность встречи работников музеев разных стран и регионов, необходимость постоянного обмена информацией и опытом были отмечены во всех 19 докладах, прозвучавших на Форуме. В них были рассмотрены общие проблемы развития музеев на географически обширном пространстве Евразии, касалось ли это нового музейного строительства в Казахстане (Д.Мынбай), проблем создания экспозиции Государственного исторического музея Кыргызстана (А.Исиралиева), структуры академического Национального музея истории Азербайджана (Х.Алиева) или функционирования Бахчисарайского музеязаповедника как научного центра (Е.Науменко). Комплексные коллекции, включающие собрания по этнографии, археологии, нумизматике, письменные источники, обусловили особенности работы Национальных музеев, о миссии которых на современном этапе рассказали С.Измайлова (Татарстан, РФ), Е.Шишигин (Саха-Якутия, РФ), В.Чигжит (Тува, РФ). Историей формирования и изучения тюркских коллекций поделились А.Готлиб (Хакасский национальный краеведческий музей имени Л.Р. Кызласова), Ю.Купина (Музей антропологии и этнографии им. Петра Великого (Кунсткамера), В.Дмитриев (Российский Этнографический музей), М.Кулланда (Государственный музей Востока). Большой интерес вызвали сообщения о музеях Таджикистана (А.Шарипов), Монголии (У.Сарантуйа), Гагаузии (Л.Марин), Северного Кипра (Б.Канлы), Башкортостана, РФ (Г.Муратова). В результате обсуждения докладов и обмена мнениями, подтвердивших важность встречи, была выработана Резолюция Форума. Общение с коллегами в Бурсе было продолжено в Музее османского костюма и украшений, - так называется собрание коллекционера Эсада Улуумая, которому участники форума высказали свое восхищение и задали много вопросов. Незабываемым было знакомство с выставкой новой историко-этнографической коллекции Городского музея Бурсы, рассказывающей о 500-летней истории османского знатного рода Ченгич Беев, служивших в Боснии. Стамбульская программа Форума проходила во Дворце-музее Долмабахче, любезно предоставившем свои залы для делового заседания и ознакомления с музеем и коллекциями. 11 ноября в зале Художественной галереи Долмабахче состоялась встреча с руководителями крупнейших музеев Турции. Заместитель Генерального секретаря Парламента – руководитель Национальных дворцов Йасин Йылдыз, директор Дворца-музея Топкапы Халюк Дурсун, заместитель директора Стамбульских Археологических музеев Рахми Асал рассказали об истории и перспективах развития прославленных музейных комплексов. Вслед за этим состоялось знакомство с Дворцом-музеем Топкапы, Музеем Айя-София, Музеем дворцовых коллекций и хранилищами Дворца-музея Долмабахче, а также недавно открывшимся Морским музеем. Ассоциация музеев ТЮРКСОЙ, учрежденная участниками встречи в Бурсе, будет способствовать более активному межкультурному обмену и творческим связям между музеями тюркоязычных стран и регионов, хранящими богатейшее историческое и культурное наследие. Участники Форума единодушно отметили целесообразность ежегодных тематических встреч, совместных семинаров, тренингов и конференций с целью обмена новейшими тенденциями в сфере музейного дела, музейными специалистами, сотрудничество в организации совместных и обменных выставок. 15 Ahmet ERDÖNMEZ Bursa Büyükşehir Belediyesi Kültür Sanat Danışmanı TÜRK DÜNYASI MÜZELER BİRLİĞİ NASIL KURULDU? Avrupa Müze Akademisi (EMA) 2013 yılı toplantısını Bursa’da yaptı. Avrupa’nın önemli müzecilerinin katıldığı toplantıya TÜRKSOY Teşkilatı’ndan da bir temsilci davet ettik. Başarılı bir toplantı sonunda beni müzeler hakkında sunum yapmam için Kazakistan ve Kırgızistan’a davet ettiler. Kazakistan’da Almatı, Kırgızistan’da Bişkek kentinde yaptığım sunumlarda Türk Dünyası Müzeler Birliği kurulmasını teklif ettim. Yetkililer ilgi ile karşıladılar. Ayrıca biz müzeler birliğinin ilk toplantısına Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak talip olduğumuzu ilettik. Yönetim kuruluna sunulan teklifimiz hemen kabul edildi ve Türk Dünyası müzecileri 2013 yılı Kasım ayında Bursa’da toplandı. Kitapta ismi geçen ülke ve akraba toplulukları müzecileri kendi ülkelerinin müzeleri hakkında sunum yaptılar. Hepsi çok heyecanlı idi. Çünkü Türk Dünyası müzecileri ilk defa bir araya gelmişlerdi. Başarılı toplantı ve gezilerden sonra Bursa Deklarasyonu yayınlandı. Neden Türk Dünyası müzecilerinin bir araya gelmesi önemli? Çünkü bizler birbirimizi tanımıyoruz. Çok uzak kalmışız. Ortak kültüre sahip olan milyonlarca insan birbirinden habersiz. Bu nedenle kültürlerin saklandığı, korunduğu ve sunulduğu yerler olan müzeler önem kazanıyor. Birbirimizi yakından ve hızlı tanımak istiyorsak müzecilerin ve müzelerin birikimlerini birbirine aktarması gerekli. Ortak faaliyetler, önemli kültürel ortaklıklar ortaya çıkarır. TÜRKSOY Teşkilatı ve Bursa Büyükşehir Belediyesi ve Başkan Recep Altepe’nin gayretleri ile Bursa’da temeli atılan bu birlik mutlaka sürdürülmeli ve her yıl bir Türk ülkesinde yapılmalı. Ben kardeşlerimin ve akrabalarımın kültürel birikimlerini müzelerde görmek istiyorum. Bildiri kitabında da görüldüğü gibi Türk Dünyası Müzeciler Birliği sunumlarının ne kadar başarılı olduğunu anlayabiliyoruz. Yeter ki birbirimizi anlayabilelim ve daha sık görüşüp, ortak üretimler yapabilelim. Ortak kültürümüzün sunulduğu müzeleri okullara dönüştürelim, yani okul gibi çalıştıralım. Her yıl Başka Türk Ülkesinde görüşmek üzere hoşça kalın. 16 Ахмет Омер Эрдёнмез Советник по культуре и искусству Мэрии Бурсы Как создавалась Ассоциация музеев тюркского мира В2013годувБурсесостоялосьзаседаниеЕвропейскойМузейнойАкадемии,вкотором приняли участие многие известные специалисты в области музейного дела. Пригласив к участию Международную организацию ТЮРКСОЙ, мы расширили географические рамки сотрудничества, и впоследствии приняли участие в музейном форуме, проведенном в Казахстане и Кыргызстане. Во время выступления с презентацией музеев Бурсы в Алматы и Бишкеке я высказал предложение о создании Ассоциации музеев тюркского мира, которое получило положительный отклик. От имени Мэрии города Бурсы мы высказали пожелание о проведении Первого Музейного форума в нашем городе. Генеральный секретариат ТЮРКСОЙ поддержал это предложение, и в результате в ноябре 2013 года музейные специалисты тюркского мира собрались в Бурсе. Участники форума рассказали о музеях тюркских стран в докладах, которые выходят в свет в настоящем сборнике. Первая встреча музейщиков тюркского мира, оставившая неизгладимый след в каждом из нас, завершилась принятием Бурсской декларации. Чем определяется важность встречи музейных специалистов тюркского мира? Наши знания друг о друге чрезвычайно малы, мы удалены друг от друга расстояниями. Однако мы представляем миллионы людей, которых объединяет общая культура. В этой связи музеи, где эта культура хранится и представляется, приобретают особую важность, а к миссии музеев и их сотрудников прибавляется еще одна обязанность – обмен этим культурным опытом для взаимопонимания и сближения народов. Совместные мероприятия позволят выявить общие ценности, и мы хотели бы видеть культурное богатство родственных народов в музеях. Настоящий Форум, который состоялся благодаря совместным усилиям Организации ТЮРКСОЙ, Муниципалитета Бурсы и Мэра Реджепа Алтепе, должен продолжать свою работу и каждый год собираться в одной из стран тюркского мира. Доклады, публикуемые в настоящем сборнике, представляют ценные сведения о музеях тюркских стран и регионов. Хотелось бы, чтобы музеи превратились в школы, где транслируются знания о нашей общей культуре. Надеемся, что созданная Ассоциация музеев тюркского мира будет способствовать большему взаимопониманию и плодотворному сотрудничеству. 17 “TÜRK DÜNYASI KÜLTÜREL MİRASI VE MÜZELER” ULUSLARARASI FORUMU SONUÇ BİLDİRİSİ BURSA DEKLARASYONU “ Türk Dünyası Kültürel Mirası ve Müzeler” konulu Uluslararası Forum 8-10 Kasım 2013 tarihlerinde Bursa’da 11-13 Kasım 2013 tarihlerinde İstanbul’da gerçekleştirilmiştir. TÜRKSOY’un organizasyonu, Bursa Büyükşehir Belediyesi ve TBMM Milli Saraylar’ın ev sahipliği ve T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nün katkılarıyla gerçekleştirilen foruma Kazakistan Milli Müzesi, Kırgızistan Devlet Tarih Müzesi, Milli Azerbaycan Tarih Müzesi, Tajikistan Milli Müzesi, Türkmenistan Güzel Sanatlar Müzesi, Moğolistan Zanabazar Sanat Müzesi, K.K.T.C, Gagavuz Etnografya Müzesi, Kırım-Bahçesaray Müzesi, Başkurdistan Milli Edebiyat Müzesi, Tataristan Milli Müzesi, L.R.Kızlasov Hakas Milli Tarih Müzesi, Yaroslavskiy Yakutistan Devlet Kuzey Halkları Tarihi ve Medeniyeti Müzesi, Tuva Cumhuriyeti Aldan-Maadır Milli Müzesi, St. Petersburg Antropoloji ve Etnografya Müzesi (Kunstkamera), Rusya Etnografya Müzesi (St. Petersburg), Devlet Doğu Eserleri Müzesi (Moskova) temsilcileri katılmışlardır. Tüm katılımcılar TÜRKSOY Müzeciler Forumu niteliğinde gerçekleştirilen ilk toplantıya ev sahipliklerinden ve göstermiş oldukları yüksek misafirperverlikten dolayı Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne ve TBMM Milli Saraylar’a teşekkürlerini bildirmişlerdir. Tüm katılımcıların görüş ve önerileri doğrultusunda bir iyi niyet belgesi olarak oybirliği ile aşağıdaki kararlar alınmıştır. - Katılımcı ülkelerin müzelerin karşılıklı tanışmasına imkan sağlayan Forum’da sunulan bildirilerin derlenerek bir yayına dönüştürülmesi - Karşılıklı bilgi alış verişi, tecrübe paylaşımı ve işbirliklerine imkan sağlayan TÜRKSOY Müzeler Forumu’nun yılda bir defa sürekli olarak gerçekleştirilmesi - Müze uzmanlığının geliştirilmesi, müzecilik alanındaki yeniliklerin takip edilmesine yönelik eğitim seminerleri ve ortak konferanslar düzenlenmesi - Müze uzmanlarının karşılıklı değişimi konusunda işbirliği yapılması - Müzeler arasında karşılıklı sergiler düzenlenmesi ve yurt dışında ortak sergiler gerçekleştirilmesi konusunda işbirliği yapılması - TÜRKSOY bünyesinde bir sekreterya oluşturulması; müzecilik alanında önemli yıl dönümleri, kutlama programları ve uluslararası etkinliklere ilişkin Forum üyelerinin haberdar edilmesi - TÜRKSOY’un internet sayfasında Müzecilik alanındaki işbirliğine yönelik ayrı bir sekme oluşturulması, forumla ilgili bilgi ve dokümanlara buradan ulaşılmasının sağlanması - ICOM belgelerinden ve deneyimlerinden faydalanmak suretiyle ICOM ile aynı ilke ve amaçlar doğrultusunda çalışmalar yürütmek üzere, müzecilik konusunda işbirliğine yönelik bölgesel bir yapı niteliğinde TÜRKSOY Müzeler Birliği’nin oluşturulması - TÜRKSOY Müzeler Birliği’nin çalışma ilkeleri ve statüsüne ilişkin bir kurucu belgenin bir sonraki toplantıya kadar hazırlanması. Bu konuda şu isimlerden oluşan bir çalışma grubu oluşturulması: Lilia SATTAROVA (TÜRKSOY), Darhan MINBAY (Kazakistan), Svetlana İZMAYLOVA (Tataristan), Yulia KUPİNA (Kuntskamera), Ahmet ERDÖNMEZ (Bursa Büyükşehir Belediyesi). Çalışma grubunun bu hazırlığı TÜRKSOY’un koordinasyonunda tüm kurucu üyelerle birlikte yürütülmesi - Birinci TÜRKSOY Müzeler Forumu’nun tüm katılımcılarının TÜRKSOY Müzeler Birliğinin doğal üyeleri olarak kabul edilmesi 18 - Üye ülkelerin müzecilik alanında isim yapmış önde gelen bilim adamlarından ve müze uzmanlarından oluşacak bir danışma kurulunun oluşturulması - Bir sonraki toplantının 2014 yılı içerisinde Kazan Türk dünyası kültür başkenti etkinlikleri çerçevesinde Kazan’da düzenlenmesi. Darhan MINBAY, Kazakistan Milli Müzesi Müdürü Anarkul İSİRALİEVA, Kırgızistan Devlet Tarih Müzesi Müdürü Dr. Habibe ALİYEVA, Azerbaycan Tarihi Müzesi, Müdür Yardımcısı Bilge KANLI, K.K.T.C, arkeolog Abduvali ŞARİPOV, Tajikistan Milli Müzesi Müdürü Kakaly ÇEŞMELİYEV, Türkmenistan Güzel Sanatlar Müzesi Daire Başkanı Dr.Y. SARANTUYA, Zanabazar Sanat Müzesi Müdürü, Moğolistan Lyudmila MARİN, Milli Gagavuz Etnografya Müzesi Müdürü, Moldova Dr. Valeriy NAUMENKO, Bahçesaray Müzesi Müdürü, Kırım Güldar MURATOVA, Başkurdistan Milli Edebiyat Müzesi Genel Müdürü. Rusya Svetlana İZMAYLOVA, Tataristan Milli Müzesi Genel Müdürü Yardımcısı. Rusya Dr. Andrey GOTLIB, L.R.Kızlasov Hakas Milli Tarih Müzesi Müdürü. Hakas Cumhuriyeti, Rusya Doç.Dr.Yegor ŞİŞİGİN, Ye.Yaroslavskiy Yakutistan Devlet Kuzey Halkları Tarihi ve Medeniyeti Müzesi Müdürü. Saha (Yakut) Cumhuriyeti, Rusya. Viktor ÇİGJİT, Aldan-Maadır Milli Müzesi Müdürü. Tuva Cumhuriyeti, Rusya Dr. Yılia KUPİNA, Antropoloji ve Etnografya Müzesi (Kunstkamera) Müdür Yardımcısı. St. Petersburg, Rusya. Prof.Dr. Vladimir DMİTRİYEV, Rusya Etnografya Müzesi, St. Petersburg, Rusya Dr. Maria KULLANDA, Devlet Doğu Eserleri Müzesi, Moskova, Rusya 19 РЕЗОЛЮЦИЯ МЕЖДУНАРОДНОГО ФОРУМА «КУЛЬТУРНОЕ НАСЛЕДИЕ ТЮРКСКОГО МИРА И МУЗЕИ» БУРССКАЯ ДЕКЛАРАЦИЯ Международный форум «Культурное наследие тюркского мира и музеи» состоялся 8-10 ноября 2013 года в Бурсе и продолжил работу 11-12 ноября 2013 года в Стамбуле. В Форуме, организованном ТЮРКСОЙ при участии Мэрии Бурсы и Национальных дворцов Парламента Турции и при содействии Генеральной дирекции культурных памятников и музеев Министерства культуры и туризма Турецкой Республики, приняли участие руководители и представителиНациональногомузеяисторииАзербайджана,Государственногоисторического музей Кыргызстана, Национального музея Казахстана, Национального музея Таджикистана, Музея изобразительных искусств Туркменистана, Музея изобразительных искусств имени Г.Занабазара (Улан-Батор), Национального гагаузского историко-этнографического музея имени Кара-Чобана (Гагаузия, Молдова), Турецкой Республики Северного Кипра, Бахчисарайского музея-заповедника (Крым), Национального Литературного музея Республики Башкортостан (РФ), Национального музея Республики Татарстан (РФ), Хакасского национального краеведческого музея имени Л.Р. Кызласова, Национального музея имени Алдан-Маадыр Республики Тува, Якутского государственного объединенного музея истории и культуры народов Севера им. Ем.Ярославского, Музея антропологии и этнографии им. Петра Великого (Кунсткамера), Российского Этнографического музея, Государственного музея Востока (Москва). Участники Первого Музейного форума ТЮРКСОЙ, имеющего учредительный статус, выразили глубокую благодарность Генеральному секретариату Международной организации тюркской культуры (ТЮРКСОЙ), Мэрии Бурсы и руководству Национальных дворцов за гостеприимство и высокий уровень организации. Учитывая высказанные предложения и мнения, участники форума единогласно приняли следующие решения: - Опубликовать материалы Форума, - Считать целесообразными ежегодное проведение Музейных форумов ТЮРКСОЙ с целью обмена информацией, опытом и расширения многосторонних контактов, - Считать необходимым проведение семинаров, тренингов и конференций с целью обмена новейшими тенденциями в сфере музейного дела, - Сотрудничать в сфере обмена музейными специалистами, - Содействовать организации совместных и обменных выставок старн-членов ТЮРКСОЙ, - Учитывать в планах ТЮРКСОЙ знаменательные и юбилейные даты и международные конференции в сфере музейного дела стран-членов организации, информировать о них участников Форума, - Создать на сайте ТЮРКСОЙ страницу по музейному делу, публиковать информацию по теме и материалы о Форуме, - Создать региональную Ассоциацию музеев ТЮРКСОЙ, следующую документам и принципам ИКОМ, которая будет способствовать сотрудничеству в сфере музейного дела тюркоязычных стран, - Разработать проекты учредительных документов Ассоциации музеев ТЮРКСОЙ, представить их для утверждения на следующем Форуме. С этой целью создать рабочую группу в составе: Лилия Саттарова (ТЮРКСОЙ), Дархан Мынбай (Казахстан), Светлана Измайлова (Татарстан, РФ), Юлия Купина (Санкт-Петербург, РФ), Ахмет Эрдёнмез (Мэрия Бурсы, Турция). - Учитывать, что рабочая группа ведет подготовку учредительных документов при координации ТЮРКСОЙ и совместно с представителями всех стран-учредителей Ассоциации. - Считать участников Первого Музейного форума ТЮРКСОЙ членами Ассоциации музеев ТЮРКСОЙ, 20 - Сформировать Консультативный совет из известных ученых и деятелей музейного дела, - Второй Музейный форум ТЮРКСОЙ провести в 2014 году в Казани (Татарстан, РФ), объявленной Культурной столицей тюркского мира. Дархан Мынбай, директор Национального музея Республики Казахстан Анаркуль Исиралиева, директор Государственнего исторического музея Кыргызстана Хабиба Алиева, заместитель директора Национального Музея истории Азербайджана Национальной Академии наук Азербайджана Бильге Канлы, археолог, дирекция охраны памятников и музеев, ТРСК Абдували Шарипов, директор Национального музея Таджикистана Какалы Чешмелиев, заведующий отделом Музея изобразительных искусств Туркменистана Сарантуйяа Уртнасан, директор Музея изобразительного искусства имени Г.Занабазара Людмила Марин, директор Национального гагаузского историко-этнографического музея имени Кара-Чобана Валерий Науменко, директор Бахчисарайского историко-культурного музея-заповедника Гульдар Муратова, директор Национального литературного музея Республики Башкортостан Светлана Измайлова, заместитель генерального директора по науке, Национальный музей Республики Татарстан Андрей Готлиб, директор Хакасского национального краеведческого музея имени Л.Р. Кызласова Егор Шишигин, директор Якутского государственного объединенного музея истории и культуры народов Севера им. Ем.Ярославского Виктор Чигжит, директор Национального музея имени Алдан-Маадыр Республики Тува Юлия Купина, заместитель директора Музея антропологии и этнографии им. Петра Великого (Кунсткамера) Владимир Дмитриев, научный сотрудник Российского Этнографического музея Мария Кулланда, Заместитель заведующего отделом Ближнего, Среднего Востока, Южной и Центральной Азии Государственного музея Востока, Москва 21 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи Dr. Habiba Aliyeva Bakü’de doğmuştur. 1993 yılında Bakü Devlet Üniversitesi’ni bitirmiştir. 1997 yılından itibaren Azerbaycan Tarih Müzesi’nde çalışmaktadır. Epigrafi alanında ihtisas yapmış ve 2004 yılında tarih bilimleri doktoru olmuştur. Azerbaycan Tarihi Müzesi’nde müzenin 90. yıldönümüne ilişkin yeni serginin oluşturulmasında katkıda bulunmuştur (20052007). Afyon, Kayseri, Konya (2009-2010), Ankara (2011), Madrid (2010), İskenderiye (2011), Tiflis ve Dubai gibi şehirlerde düzenlenen uluslararası bilimsel sempozyumlara bildiri sunarak katılmıştır. Arkeolojik-Epigrafik araştırmaların esasında “Aksu Şehrinin Ortaçağ Epigrafiği” monografisini hazırlamıştır. Bugün hala Azerbaycan Milli Bilimler Akademisi Azerbaycan Tarihi Müzesi Müdür Yardımcısı olarak görevini sürdürmektedir. Хабиба Алиева AZERBAYCAN Родилась в Баку. Окончила Бакинский государственный университет (1993). С 1997 года работает в Азербайджанском историческом музее. Специализировалась в области эпиграфики. Кандидат исторических наук (2004). Участвовала в создании новой экспозиции Музея истории Азербайджана (2005-2007), экспозиции выставки к 90-летию Музея. Участвовала с докладами в международных научных симпозиумах в Афьоне, Кайсери, Конье (2009-2010), Анкаре (2011), Мадриде (2010), Александрии (2011), Тбилиси, Дубае и др. На основе археолого-эпиграфических иссдедований подготовила монографию “Средневековая эпиграфика города Аксу”. Заместитель директора Музея истории Азербайджана Национальной Академии наук Азербайджана. 22 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи AZERBAYCAN’DAKİ MÜZELERİN BUGÜNKÜ DURUMU Stratejik açıdan Kafkasya’nın en önemli merkezi olan ve İpek yolunun ana hatlarından birinin geçtiği Azerbaycan, insanların hayatını sürdürmesi için gerekli olan yaşamsal kaynakların bol olduğu bir bölge olarak dikkat çekmektedir. Azerbaycan topraklarında çeşitli dönemlerde inşa edilmiş gerek İslami yapıtlarda bulunan, gerekse modern şekilde düzenlenen müzeler Azerbaycan halkının tarihini, kültürünü, sanatını, edebiyatını vb. alanları tebliğ eden ve halkın yaşam tarzını gösteren önemli yerlerdir. Kültürel mirasımızın korunmasında büyük hizmetlerde bulunmuş olan Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev’in 2000 yılının Mart ayında imzaladığı Müzeler hakkındaki kanuna göre, müze faaliyetleri alanında milli hazşinelerin saklandığı müzeler ve müze koleksiyonlarının muhafazası devlet politikasının temel ilkesi olarak görülmüş ve bunun için gerekli finansmanın sağlanması meselesi ele alınmıştır. 1991 yılında Azerbaycan bağımsızlığını yeniden kazandıktan sonra müzelerin yeniden yapılandırılması ve oluşturulması için gerekli ortam meydana gelmiştir. 1920 yılından sonra oluşturulan birçok müzeler Azerbaycan Cumhuriyeti’nin başkenti Bakü’de ve diğer bölgelerinde faaliyete başlamıştır. Şu anda Azerbaycan’da 160 müze faaliyettedir. Azerbaycan müzelerini şöyle gruplayabiliriz: 1.Tarihi Müzeler ve Ören Yerleri 2.Sanat Müzeleri ve Galeriler 3.Edebiyat, Tiyatro ve Müzik Müzeleri 4.Hatıra veya Anıt Müzeler 5.Muhtelif Profilli Müzeler Milli Azerbaycan Tarihi Müzesi - Национальный музей истории Азербайджана 23 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи Bakü’de bulunan birinci gruba ait temel müzelerden biri, Azerbaycan’ın en büyük müzesi olan ve 1920 yılında kurulan Milli Azerbaycan Tarihi Müzesi’dir. Bakü’nün en güzel mimari yapılarından sayılan ünlü petrol girişimcisi ve hayırsever Hacı Zeynel Abdin Tağıyev’in 1895-1896 yıllarında inşaa ettiği mülkünde bulunmaktadır. Azerbaycan Milli Bilimler Akademisi bünyesinde araştırma departmanı statüsünde faaliyet göstermektedir. Azerbaycan topraklarında kültürel mirasının bilimsel açıdan öğrenilmesinin temelini bu müze sağlamıştır. Müzenin arkeologlarının 60-70 yıllarında Hazar denizinde yaptıkları ön çalışmaları ise, müzeyi ülkenin sualtı arkeolojik araştırmaları merkezine çevirmiştir. Müzede farklı dönemlere ait ve sayıları 300.000’den fazla olan çeşitli karakterdeki maddi ve manevi kültür örneklerinin değeri paha biçilmezdir ve bunlar on koleksiyona ayrılmıştır. Müzede muhafaza edilen bu değerli malzemeler, Azerbaycan tarihinin ve kültürünün görsel tebligatçısı olarak kabul edilmekle birlikte yapılan araştırma çalışmaları birçok monografi ve eserler için de kaynak rolünü oynamaktadır. Müzenin zengin koleksiyonu çeşitli yıllarda yayınlanmış kitapçık, katalog, kitap, albüm ve makalelerin temelini oluşturmuştur. Tüm faaliyetleri için dünyanın çeşitli müzeleri ile işbirliği sağlayan fuarlarda, toplantı ve forumlarda yer alan Tarih Müzesi, bağımsızlık yıllarında da bu geleneği devam ettirmiştir. Rusya, Türkiye, ABD, Almanya, Çin, Norveç gibi büyük ülkelerle ilişkiler kurmuş, Norveç’te (2007) Almanya’da (2008), Çek Cumhuriyeti’nde (2012), Vatikan’da (2013) vb. ülkelerde seyyar sergiler şeklinde açılmıştır. Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın İlham Aliyev’in özel kararı ile 2008 yılından beri H.Z.Tağıyev’in Müze evi de burada açılmıştır. İçeri şehirde bulunan Arkeoloji ve Etnografya Müzesi 1981 yılında kurulmuştur. Müzede Azerbaycan’ın eski taş döneminden orta çağlara kadar son Orta Asya tarihinin tüm evrelerini yansıtan 2000’den fazla arkeolojik ve XIX.- XX. yüzyılın başlarına ait etnografik malzemeler sergilenmektedir. Azerbaycan İstiklal Müzesi eski V.İ.Lenin Müzesi binasında bulunmaktadır. 1991 yılında kurulmuştur. Azerbaycan Halk Cumhuriyeti’nin oluşması (1918) 20. yüzyılın 1. yarısında Güney Azerbaycan’da yaşanan ulusal özgürlük hareketleri, 1920-1950 yılları arasında oluşan baskılar, (1941-1945) yıllarında Azerbaycanlıların İkinci Dünya Savaşı’na katılımı ve Ermenistan’ın Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ vilayetinde toprak iddiası üzerine iki ülke arasında çıkan savaş, ve Ermeni terörizmine dair kanıtlar burada gösterilmektedir. Müzede 20. yüzyılın sonunda Azerbaycan tarihinin sayfalarına yazılmış, Hocalı katliamı gibi vahim olaylar da gözler önüne serilmiştir. Müzenin 6. salonunda ise Azerbaycan’ın son yıllarda gelişen sosyal hayatı, ülkenin dış politikası, ekonomisi, eğitim, kültür, ve ordu yapılanması geniş şekilde işlenmiştir. İçeri şehrin tepelerinden birinin en yüksek noktasında bulunan “Şirvanşahlar Sarayı Kompleksi” Devlet Tarih Mimarlık Müzesi 1964 yılında faaliyete başlamıştır. Üzerindeki kitabesine göre 1420 yılında Şirvanşah I. Halillah döneminde Bakü şehrindeki XV. yüzyıla ait Azerbaycan’da yapılmış en büyük Şirvanşahlar Sarayı’dır. Ortaçağ İslam mimarisinin şaheseri olan bu saray, farklı binaların bir araya geldiği bir kompleksten oluşur. Kompleks 52 odalı saray, Şirvanşahlar Türbesi (1435), Şah Camii (1441), Adliye (1450), ünlü alim Seyyid Yahya Bakuvi’nin kubbeli türbesi (1450), Hamam (1450) ve Murad Kapısından (1585) oluşmaktadır. Şirvanşahlar Sarayı; içerisinde bulunan orijinal süslemeleriyle en ilginç ve güzel tarihi anıtlardan sayılmaktadır. Bu mimari topluluk 1997 yılında UNESCO tarafından korunması gereken dünya mirası yapıların listesine dâhil edilmiş ve restorasyonu tamamlanmıştır. Şirvanşahlar Sarayı IMF’nin sağladığı krediyle 2004-2005 yılları arasında restore edildikten sonra gerek yerli gerekse dünyanın bir çok ülkesinden 24 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи gelen binlerce turist tarafından hayranlıkla gezilen tarihi bir mekandır. İçeri şehirde bulunan diğer müze, 28 m yüksekliğindeki Kız Kulesi’dir. Bakü şehrinin sembolü olarak kabul edilen ve Azerbaycan mimarisinin bir harikası olan bu kule, iki aşamada inşa edilmiştir. Azerbaycan âlimlerinin kabul ettikleri gibi, M.Ö. VII-VI. yüzyıllara ait olduğu tahmin edilen kulenin, XII. yüzyılda onarım çalışmaları ve ilaveler yapılmıştır. Kule 1964 yılında müze olarak faaliyet göstermeye başlamış, 2000 yılında UNESCO’nun Dünya mirası listesine dahil edilmiştir. Aynı yıl Bakü’de meydana gelen depremden sonra Kız Kulesi 2004-2009 yıllarında, tehlikede olan Dünya Mirası anıtlar listesine alınmıştır. Bundan sonra anıtın yenilenmesi ve korunmasıyla ilgili ek tedbirler hayata geçirilmiş ve UNESCO tarafından 2010 yılında yapılan toplantıda tehlikede olan anıtlar listesinden çıkarılmıştır. Kız Kulesi’nin cephesinde sürdürülen yenileme çalışmaları Avusturya’dan gelen uzmanlar tarafından yapılmıştır. Kulesi 25 Aralık 2013 tarihinde görkemli bir açılış töreniyle misafirlerin ziyaretine sunulmuştur. Ateş tapınağı “Ateşgah” Bakü’den 30 km. uzaklıktaki, Surahan kasabasında bulunmaktadır. Ateş Tapınağı, XVII-XVIII. yüzyıllarda inşa edilmiştir. XVIII. yüzyılda tapınağın etrafına yan yana ibadethane ve hücreler, kervansaray inşa edilmiştir. XIX. yüzyılın başında ise tapınak bu günlerde göründüğü şekli almıştır. Tapınak ve sunak Hint tüccarlarının sağladığı malzemeler ile inşa edilmiştir. 2010-2013 yılları arasında da yeniden düzenlenmiştir. Gobustan Açık Hava Müzesi, Kaya Resimleri - Гобустанский музей-заповедник. Наскальные изображения Bakü’den 60 km. uzaklıktaki Gobustan Devlet Açıkhava Müzesi 1966 yılında kurulmuş ve sayısı 1000’den fazla olan taş ve kaya üzerinde, bulunan 6000’den fazla resim ve petroglif kaydedilmiştir. Gobustan kaya resimleri milattan önce 40.000 yıllarındaki üst poleolit döneminden başlayarak Ortaçağ’a kadar olan çeşitli dönemleri kapsar. Burada Arapça, Farsça yazılar, ayrıca MS 1. yüzyılda Roma İmparatorluğu’nun XII. lejyonu tarafından Latin harfleri ile taşlar üzerine yazılan 25 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи yazılar da bulunmuştur. 20. yüzyılın 60’lı yıllarından bu yana arkeolojik kazılar yapılmaktadır. Kazılar sonucunda 20 tane yerleşke , insan durakları, mağaralar ve 40 kadar Tunç dönemine ait höyük tespit edilmiştir. 105.000’ den fazla farklı arkeolojik materyaller müzede saklanmaktadır. Yeni açılan müzede bu arkeolojik materyaller dünya standartlarına uygun şartlarda sergilenmektedir. Kale Arkeolojik Etnografya Müzesi kompleksi Apşeron yarımdasında 1988 yılında yapılmıştır. Kale Köyü arazisinde bulunan mimari anıtlar arasında 5 cami, 3 hamam, yeraltı kanalları, 4 av köşkü, sarayın kalıntıları, türbe, mezarlar ve evler mevcuttur. 2008 yılında Haydar Aliyev Vakfı teşebbüsü ve yönetimi ile Kale Köyü topraklarında açık havada ilk “Arkeoloji Etnografya Müzesi Kompleksi” kurulmuştur. Bundaki amaç açık hava müzesiyle birlikte, interaktif bir turizm kompleksi yaratmaktır. Bu müze kompleksi şimdilik ülkemizdeki tek etnografik turizm alanı sayılmakta ve mimari kültürümüzün nadir bir incisi olarak desteklenmektedir. Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın İlham Aliyev’in özel dikkati sonucu bugün İçeri şehir kendi Rönesans dönemini yaşamaktadır. “İçeri şehir” Devlet Tarih-Mimarlık ören yerinin oluşturulması ile bugün Bakü’nün kalbi olan İçeri Şehirde iyileştirme, onarım yapım çalışmaları eski şehrin aslına sadık kalınarak uygun şekilde başarıyla yapılmaktadır. Bu çalışmaların gerçekleştirilmesinde kamu topluluk biriminin seçkin adamları ve öncelikle ülkemizin önde gelen hanımefedisi UNESCO ve İSESCO’nun iyi niyet elçisi Sayın Mihriban Aliyeva‘nın büyük katkıları bulunmaktadır. Kendileri yeni açılacak müze için malzeme toplanmasına da büyük katkı sunmuştur. Yakında faaliyetine başlayacak “İçeri şehir” Tarih Müzesi de ülkemizdeki yeni müzeler arasında yerini alacaktır. Ateşgah Mabedi - Храм огня в Азербайджане 26 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи 2. gruba ait müzelerden biri olan Azerbaycan Milli Sanat Müzesi 1936 yılında kurulmuştur. Azerbaycan’ın en büyük sanat müzelerinden sayılan bu müzede on yedi binden fazla eser sergilenmektedir. Müzede Eski Doğu, Azerbaycan, Rusya ve Batı Avrupa sanatının çeşitli dönemlerini kapsayan sanat eserleri sergilenmektedir. Müze koleksiyonunda bulunan değerli sanat örnekleri Kanada (1966), Küba (1967), Suriye (1968), Fransa (1969), Çekoslovakya (1970), Cezayir (1970), Irak (1971) ve diğer ülkelerde açılan sergilerde gösterime sunulmuştur. 1967 yılında yapılan Azerbaycan Halı ve El Sanatları Müzesi dünya hazinesindeki nadir halıların değerine ve önemine göre sergilendiği en büyük halı koleksiyonuna sahiptir ve halı sanatı üzerine birinci derecede uzmanlaşmış bir müzedir. Zengin bilimsel verilere dayalı 5000 den fazla eser içeren zengin koleksiyonu barındıran müze, görülmeye değerdir. 1983-1988 yıllarında ve 2003 yılında “Doğu Halı Sanatı”, “Azerbaycan Halı Sanatı”, “Azerbaycan Halısı ve el sanatları” konularında yapılan uluslararası kongreler ve Azerbaycan’ın zengin kültürel mirasının yurt içinde ve yurt dışında tanınması amacıyla Otuz’dan fazla yabancı ülkede halı ve el sanatına dair sergiler düzenlemiştir. Bu ülkeler arasında Fransa, Avusturya, İsveç, Danimarka, Belçika, Hindistan, Japonya, İsrail, İngiltere, Küba, İran, Hollanda, Dili, Madagaskar, Türkiye vb. ülkeler gösterilebilir. Yeni oluşturulan Modern Sanat Müzesi 2009 yılında faaliyete geçmiştir. Azerbaycan’ın ünlü heykeltıraş ve ressamlarının sanat eserlerini sergileyen sanatsal bir müzedir. Müzede yeni tarzda çalışan Azerbaycanlı ressam ve heykeltıraşların 1000 civarında eseri sergilenmektedir. Müzede çocuk sanatı salonu, kütüphane, ayrıca, restoran, vidyo ve sanat kafeleri vardır. İki katlı binada çok sayıda resim eserleri, çeşitli malzemelerden yapılmış heykeller korunmaktadır. 3. gruba ait müzelerden biri, Nizami Gencevi adını taşıyan Azerbaycan Edebiyat Müzesi’dir. Mimarlar Sadık Dadaşov ve Mikail Hüseynov’un projesiyle onarım çalışmaları yapıldıktan sonra, 1939 yılında hizmete sunulmuştur. Cumhurbaşkanı’nın kararı ile 2005-2008 yılı boyunca müze tamamen yenilenmiş, salonların sayısı arttırılmıştır. Eserler 30 ana, 10 ek salona yerleştirilmiş ve günümüzde eserlerin sayısı 76.000’e ulaşmıştır. Böylece müze Azerbaycan’ın manevi kültürünün en büyük ve zengin hazinelerinden birine dönüşmüştür. Müzede Azerbaycan ve Doğu şairleri, filolog ve alimlerinin nadir el yazmaları, ünlü hattatlarından yazı örnekleri, minyatür, resim, baskı kitap, gazete ve dergi, modern Azerbaycan yazarlarının eserleri, belgesel fotoğraflar, özel hatıra eşyaları, halk sanatı örnekleri, Azerbaycan topraklarında bulunmuş ve çeşitli dönemlere ait sikke koleksiyonu, sanatsal halılar, seramik ve bronz kaplar, diğer eserler sergilenmektedir. Şuşa’nın işgalinden sonra Müzenin Hurşud Banu Natevan adına Karabağ şubesi 1992 yılından itibaren kendi faaliyetini durdurmuştur. 1934 yılında Bakü’de oluşturulan Cafer Cabbarlı Azerbaycan Devlet Tiyatro Müzesi salonlarında, Azerbaycan Tiyatrosunda sahnelenmiş oyunlar ve aktörleri hakkında önemli bilgiler gösterilmiştir. Azerbaycan Müzik Kültürü Devlet Müzesi, Bakü şehrinin merkezinde 1967 yılında kurulmuştur ve salonlarında eski halk müzik aletleri, Azerbaycan’ın ilk stil göstericileri, şarkıcı ve sanatçılar hakkında materyaller sergilenmektedir. Yabancı ülkelerde de sergilenen müzik aletleri Azerbaycan müzik tarihini temsil etmektedir. 27 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи Bakü İç Kalesinden Görünüm - Баку, Ичеришехер 4.gruba ait çok sayıda müze; 1975 yılında Bakü’de yer alan Azerbaycan müziğinin kurucusu Üzeyir Hacıbeyov’un evinin bulunduğu Müze, ünlü şair Samed Vurgun’un Ev Müzesi (1975), 1976 yılında yazar dramaturg Cafer Cabbarlı’nın Ev Müzesi, Bakü şehrindeki Bülbül’ün Müzesi (1976) faaliyet göstermektedir. Bülbül’ün Şuşa’da bulunan ev müzesi 1992 yılında Ermeni işgaline maruz kalmıştır. 5 gruba ait müzelerden biri Bakü’de 1923 yılında kurulan Azerbaycan Devlet Tarım Müzesi’dir. Müzenin bir şubesi de Nahçıvan’da faaliyet göstermektedir. 1969 yılında kurulmuş Azerbaycan Jeoloji Müzesi’nde ülkenin doğal kaynaklarına ait materyaller korunmaktadır. 1984 yılında kurulmuş olan Azerbaycan Cumhuriyeti Halk Eğitimi Müzesi’nde Azerbaycan’ın eğitim tarihi alanındaki başarıları, Azerbaycan Sağlığı Müzesi’nde ise sağlık sistemi ile ilgili dokümanlar yer almaktadır. 2000 yılında oluşan Minyatür Kitap Müzesi’nin fuar materyalleri 27 vitrinde sunulmuştur. Bu vitrinlerde, 60 ülkede yayınlanmış 3750 minyatür kitap sergilenmiştir. Müzenin kitap koleksiyonunda ise Zarife Salahova’nın yirmi yıldan fazla sürede topladığı 5300’ü geçkin minyatür yayın vardır. 1931 yılında kurulan Milli Petrol Müzesi, Azerbaycan’da petrol arama ve çıkartma tarihine ait malzemeleri sergilemektedir. Azerbaycan çok yönlü petrol çıkarma ve imaliyet tarihine sahip zengin bir ülkedir. 1848 yılında Azerbaycan’da petrolün yüksek oranda gelişme sağlaması üretim aşamaları, elde edilen petrolün yerli ve yabancı girişimciler tarafından işlenmesi, yeni oluşan petrol işleme tesisleri, işçilerin işte kullandıkları cihazlar vb. malzemeler teşhir salonunda yer almaktadır. Azerbaycan’da spora büyük önem verildiği bilinmektedir. Bu nedenle 2001 yılında oluşturulan Olimpiyat Müzesi’nde, spor ustalarımızın yabancı ülkelerde kazandığı ödüller ve bu alandaki ilmi gelişmeleri anlatan dokümanlar 28 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи sergilenmektedir. Bakü’de bulunan Bayrak Meydanı Müzesi 2010 yılında kendi teşhir odalarını izleyiciler için gösterime açmıştır. Azerbaycan’ın devletçilik sembollerini yansıtan malzemeler müzenin dairesel salonunda sergilenmektedir. Azerbaycan’ın feodal devletlerine ve hanlıklar dönemine ait çok sayıda devletçilik sembolleriyle birlikte, Azerbaycan Halk Cumhuriyeti’nin bayrağı ve diğer eşyalarda gösterime sunulmuştur. Ulu Önderimiz Haydar Aliyev Kültür Merkezi’nde yapılmış olan yeni Müze, 2012 yılında açılmıştır ve şubeleri ülkemizin her bölgesinde faaliyet göstermektedir. Bu müzelerde Ulu önder H. Aliyev’in hayatı ve faaliyetleri hakkında aydınlatıcı bilgiler sergilenmektedir. Azerbaycan’da bulunan müzeler son yıllarda yeniden restore edilmektedir. Müzede sergilenecek malzemelerin toplanması bunların yapılandırılması ve korunma işlemleri hızla devam etmektedir. Konuya verilen önemin büyüklüğünü anlatmak için bir örnek verecek olursak; Şu anda ülkedeki tüm müze görevlilerinin öncelikli görevi, kültür anıtlarımızın restore edilerek korunması ve konuyla ilgili oluşan sorunların dünya standartlarında çözümlerle giderilerek ülkemize gelen yabancı konuklara sağlıklı bir şekilde tanıtılmasıdır. Azerbaycan’da taşınabilecek önemli tarihi hazinemizin bir kısmı müzelerin sergi salonlarında, şehir merkezlerindeki açık hava müzelerinde sergilenmektedir. (Gobustan’da, Şirvanşahlar Kompleksinde, Ateşgah Tapınağı Müzesi’nde, Kale Arkeoloji ve Etnografya Müzesi’nde, Nahçıvan’da, Gebelede ve başka bölgelerde) korunmaktadır. Azerbaycan’ın Şeki, Şamahı, Ağsu, Lenkeran, Masallı, Lerik, Gence, Gebele, Oğuz, Nahçıvan, Berde, Kazak, Tovuz, Zagatala, Gâh, bölgelerindeki Etnografya Müzeleri bugün Azerbaycan yerel halkının ve yabancı misafirlerinin ilgiyle ziyaret ettiği yerlerdendir. Azerbaycan 1988-1992 yıllarında Ermenistan’ın askeri müdahalesi ve Türk karşıtı politikası sonucunda topraklarının %20’si işgal altında kalan bölgelerimizdeki kültür merkezleri ve 22 müze, 4 galeri, 100 bin adet değerli eşya ve ortak Türk kültürüne ait maddi kültür mirasını yabancı ülkelere taşımak durumunda kalmıştır. Ülkemizde eski Türk Kültürü ile ilgili bugüne kadar çok sayıda araştırmalar yapılmış, bilimsel eserler, ve kitaplar yazılmıştır. Fakat anıtlarımız hakkında yayınlanacak eserlerin disiplinli bir işbirliği ve çalışmayla ortaya çıkartılması aşmamız gereken önemli sorunlardan biridir. Bu sorunun çözümü için “Türk dili konuşan ülkelerin kültürel mirası ” başlığı altında ülkeler genelinde taşınır ve taşınmaz tarihi eserlerin detaylı bir şekilde görselleştirilmesi ve bunlarla ilgili katalog ve albümlerin hazırlanmasını sağlanmalıdır. Bir diğer önemli konu da açık havada kalan anıtların üzerinin örtülerek gerekli korunmanın yerine getirilmesidir. Çünkü kültür anıtlarımız, tarihimizi inceleyip araştıran bilim adamlarımızın en önemli kılavuzudur. Bu kültür yapılarını içeren mirasımızın değerini bilmek de biz Azerbaycanlılara düşmektedir. Azerbaycan topraklarının önemli bir kısmı işgal altında ve savaş bölgelerinde bulunduğu için oradaki tarihi abidelerimizin durumu şu anda maalesef acınacak haldedir. Karabağ topraklarındaki binlerce mimari abidemiz yok edilecek hale getirilmiştir. Özellikle camiler, türbeler, koç ve at figürlü mezar taşları büyük zarar görmüş, Azerbaycan halkının tarihi hafızası imha edilmeye çalışılmıştır. Azerbaycan’ın maddi kültür varlıkları yok edilerek işgal altında olan bölgelerimizde yapılan arkeolojik kazılarda bulunan malzemeler sözde Ermeni bilim adamları tarafından kendilerine mal edilmektedir. Bu durum Türk Dünyası 29 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи için öncelikle halledilmesi gereken bir problemdir çünkü dünya bu sorunların ne farkındadır ne de çözmek için bir girişimde bulunmaktadır. Azerbaycan’ın maddi kültür anıtlarının Türk dünyası için büyük önemi vardır. Milli değerlerimize sahip çıkılması, maddi manevi servetlerimizin korunması ve gelecek nesillere aktarılmasında müzelerimizin rolü büyüktür. Azerbaycan kendi bilimsel, kültür ve sanat tarihinin eşsiz olduğunun bilincindedir. Halkımızın aynası sayılan bütün müzelerimizi nadir incilerimiz olarak kabul etmekteyiz. AZƏRBAYCAN’DAKİ MUZEYLƏRİN BU GÜNKÜ DURUMU Strateji cəhətdən Qafqazın ən önəmli mərkəzi olan, İpək yolunun ana xətlərindən birinin keçdiyi Azərbaycan insanın yaşaması üçün lazımı və vacib olan qaynaqların bol olduğu və bu bölgəni hər zaman diqqət mərkəzi halına gətirən məkanlardandır. Azərbaycan ərazilərindəmüxtəlif dövrlərdə inşa olunan İslama qədər, İslam memarlıq abidələrində və müasir tiklilərdə yerləşən muzeylər Azərbaycan tarixi, mədəniyyəti, incəsənəti, ədəbiyyatı və s. sahələri təbliğ edən və xalqın yaşam tərzinin göstəricisi sayılır. Mədəni irsimizin qorunmasında da böyük xidmətlər göstərmiş Azərbaycan Respublikası Prezidenti cənab Heydər Əliyevin 2000-ci ilin martında imzaladığı “Muzeylər haqqında qanun” a görə muzey fəaliyyəti sahəsində dövlət siyasətinin əsas prinsipi kimi milli sərvətlərin saxlandığı muzeylərin və muzey fondlarının mühafizəsinə dövlət qayğısı, onların ilk növbədə maliyyələşdirilməsi” məsələləri irəli sürüldü. Məhz, 1991-ci ildə Azərbaycan müstəqilliyini yenidən qazandıqdan sonra muzeylərin yenidən qurulması və yaradılması üçün şərait yarandı. 1920-ci ildən sonra yaradılan bir çox muzeylər Azərbaycanın Respublikasının paytaxtı Bakı şəhərində və diger bölgələrində fəaliyyətə başlamışdır. Hazırda Azerbaycanda 160 muzey fəaliyyətdədir. Azərbaycanda muzeyləri aşağıdakı qruplara bölmək olar: 1.Tarixi Muzeylər və Qoruqlar 2.Bədii Muzeylər və Qalereyalar 3.Ədəbiyyat və Teatr-Musiqi Muzeyləri 4.Xatirə və ya Memorial Muzeylər 5.Müxtəlif Proffili Muzeylər AZƏRBAYCAN Bakı şəhərində yerləşən I qrupa aid əsas muzeylərdən biri Azərbaycanın ən iri muzeyi olan 1920-ci ildə təsis edilmiş Milli Azərbaycan Tarixi Muzeyi Bakının gözəl memarlıq abidələrindən birində, məşhur neft sahibkarı və xeyriyyəçi Hacı Zeynəlabdin Tağıyevin 1895-96-cı illərdə tikilmiş mülkündə yerləşir. Azərbaycan Milli Elmlər Akademiyasının strukturunda elmi-tədqiqat müəssisəsi statusunda fəaliyyət göstərir. Azərbaycan ərazisində qədim maddi-mədəniyyət abidələrinin elmi baxımdan öyrənilməsinin əsasını bu muzey qoymuşdur.Muzeyin arxeoloqlarının 60-70-ci illərdə Xəzərin sualtı dünyasında apardıqları kəşfiyyat işləri isə muzeyi ölkənin sualtı arxeoloji tədqiqatları mərkəzinə çevirdi. Muzeydə qorunub saxlanılan, sayı 300 000-dən artıq müxtəlif xarakterli, müxtəlif dövrlərə aid, qiyməti heç bir ölçüyə sığmayan maddi-mənəvi mədəniyyət nümunələri 10 fondda saxlanılır. Muzeyin fondlarında saxlanılan qiymətli material Azərbaycan tarixinin və mədəniyyətinin əyani təbliğatçısı kimi çıxış etməklə yanaşı tədqiqat işləri, bir çox monoqrafiya və əsərlər üçün mənbə rolunu da oynayır. Muzeyin zəngin kolleksiyası müxtəlif illərdə nəşr edilmiş buklet, kataloq, kitab, albom və məqalələrin əsasını təşkil etmişdir. Bütün fəaliyyəti ərzində dünyanın müxtəlif muzeyləri 30 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи ilə əmakdaşlıq edən, sərgilərdə, toplantı və forumlarda iştirak edən Tarix Muzeyi müstəqillik illərində də bu ənənəni davam etdirmiş, Rusiya, Türkiyə, ABŞ, Almaniya, Çin, Norveç və b.ölkələrlə əlaqələr qurmuş, Rusiyanın Dövlət Tarix Muzeyində vidiofilimlə (2005), Norveçdə (2007) və Almaniyada (2008), Çexya (2012), Vatikan (2013) və s. səyyar sərgilərlə çıxış etmişdir. Azərbaycan Respublikasının Prezidenti cənab İlham Əliyev xüsusi qərarı ilə 2008-ci ildən H.Z.Tağıyevin Xatirə Ev Muzueyi də fəaliyyətdədir. İçəri şəhərdə yerləşən Arxeologiya və Etnoqrafiya Muzeyi 1981-ci ildə yaranmışdır. Muzeydə Azərbaycanın qədim daş dövründən son orta əsrlərədək tarixinin bütün mərhələlərini əks etdirən 2000 yuxarı arxeloji və XIX əsr - XX əsrin əvvəllərinə aid etnoqrafik materiallar nümayiş etdirilir. Azərbaycan İstiqlal Muzeyi (keçmiş V.İ.Lenin adına muzeydə yerləşir) 1991-ci ildə yaranmış və Azərbaycanın qədim dövründən Xalq Cumhriyyətin yaranması tarixi (1918), XX əsrin I yarısında Cənubi Azərbaycanda baş vermiş milli-azadlıq hərəkatları, 1920-50-ci illərdə törədilmiş repressiyalar, 19411945-ci illərdə azərbaycanlıların ikinci Dünya müharibəsində iştirakı və Ermənistanın Azərbaycanın Dağlıq Qarabağ vilayətinə ərazi iddiası ilə apardığı müharibə, ümumilikdə erməni terrorizmi barədə faktlar göstərilir. Muzeyin ekspozisiyasında XX əsrin sonunda Azərbaycan tarixinin səhifələrinə yazılmış 20 Yanvar, Xocalı faciəsi kimi dəhşətli hadisələr də öz əksini tapıb. Muzeyin 6-ci zalında isə Azərbaycanın son illərdəki ictimai həyatı, ölkənin xarici siyasəti, iqtisadiyyatı, təhsil, mədəniyyəti, habelə ordu quruculuğu geniş şəkildə işıqlandmlır. İçəri şəhərin təpələrindən birinin ən yüksək nöqtəsində yerləşən “Şirvanşahlar Sarayı Kompleksi” Dövlət Tarix-Memarlq Qoruq- Muzeyi 1964-cü ildən muzey kimi fəaliyyətə başlamışdır. Üzərindəki kitabəsinə görə 1420-ci ildə Şirvanşah I Xəllilahın dövründə Bakı şəhərindəki XV əsrə aid Azərbaycanda tikilmiş ən əzəmətli Şirvanşahlar sarayıdir. Orta əsrlər İslam memarlığının şah əsəri olan bu saray bir sıra binalardan ibarət bir kompleks təşkil edir. Bu kompleks 52 otaqlı saray binası - Şirvanşahlar türbəsi (1435), Şahın məscidi ( 1441), divanxana (1450), görkəmli alim Seyid Yəhya Bakuvinin qübbəli türbəsi (1450), hamamxana (1450) və Murad darvazası (1585) Şirvanşahlar sarayı içərisində öz orijinal ornamentləri ilə şeçilən ən maraqlı və gözəl tarixi abidədir.. Bu abidə kompleksi 1997-ci ildə YUNESKO tərəfindən qorunan abidələrin siyahısına daxil edilmiş və bərpasına xitam verilmişdir. 2004-2005-cı illərdə Beynəlxalq Valyuta Fondunun krediti hesabına Şirvanşahlar sarayı bərpa edildikdən sonra minlərlə gələn yerli və xarici qonaqların seyr edtdikləri tarixi bir məkandır. İçəri şəhərdə yerləşən digər muzey- «Qız qalası» 28 m. hündürlüyündədir. «Qız qalası» Bakı şəhərinin rəmzidir. Azərbaycan memarlığının bu təkrar olunmaz abidəsi iki mərhələdə inşa edilmişdir. Abidə Azərbaycan alimlərinin hesab etdikləri kimi, e.ə. VIIVI əsrlərə aid edilir. XII əsrdə isə yenidənqurma işləri aparılmışdır. Qala 1964-cü ildən muzey kimi fəaliyyət göstərməyə başlamış, 2000- ci ildə UNESKO-nun Ümumdünya irsi siyahısına salınmışdır. Elə həmin il Bakıda baş verən zəlzələdən sonra Qız qalası 20042009-cu illərdə abidə Təhlükədə olan Umumdünya İrsi abidələri siyahısına salınmışdır. Bundan sonra abidənin bərpası və qorunmasıyla bağlı əlavə tədbirlər keçirilmiş və UNESCO-nun 2010- cu ildə keçirilən sessiyasında qala təhlükədə olan abidələr siyahısından çıxarılmışdır. Hazırda Qız Qalasının fasadında aparılan bərpa işlərini Avstriyadan gələn mütəxəssislər tərəfindən həyata keçirilib. 2013-cü il dekabrın 25-də bərpadan sonra yeni tərtibatla Qız Qalasının təntənəli açlışı oldu. Od məbədi «Atəşgah» Bakıdan 30 km. aralı, Suraxanı qəsəbəsində yerləşir. «Atəşgah» XVII-XVIII əsrlərdə tikilmişdir. XVIII əsr ərzində məbədin ətrafında birbirinin yanında ibadətxana və hücrələr, karvansara tikilib düzəldilir. XIX əsrin əvvəlində isə məbəd artıq bizim günlərə gəlib çıxdığı şəkli almışdır. Məbəd-səcdəgah hind tacirlərinin vəsaiti ilə tikilmişdir. Məbəd 2010-13 –cü illərdə yenidən bərpa olunub. 31 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи Bakıdan 60 km. aralı, açıq səma altında Qobustan Dövlət Tarixi-Bədii Qoruğu Muzeyi 1966-ci ildə yaranmış və hal-hazırda sayı 1000-dən çox olan daş və qaya üzərində əks olunan 6000-dən çox təsvir və işarə qeydə alınmışdır. Qobustan qayaüstü rəsmləri təxminən 40 000 il bizim eradan əvvəlki dövrdən (üst poleolit) başlayaraq orta əsrlərə gədərki müxtəlif dövrləri əhatə edir. Burada ərəb, fars yazıları, eləcə də bizim eranın I əsrində Roma imperiyasının XII leqionu tərəfindən latın hərfləri ilə daş üzərində yazı da aşkar edilmişdir. XX əsrin 60-cı illərindən qoruğun ərazisində arxeoloji qazıntılar aparılır. Qazıntılar nəticəsində 20 ibtidai insan dayanacaqları və mağaralar və 40-a qədər tunc dövrünə aid kurqanlar aşkar edilib. Qoruğun fondunda 105 000-dən çox müxtəlif təyinatlı arxeoloji materiallar saxlanılır. Yeni açılan muzeydə bu materiallar dünya standartlarına uyğun vitirinlərdə nümayiş etdirilir. Qala Arxeoloji Etnoqrafik Muzey kompleksi 1988-ci ildə yarnmış və Qala kəndi ərazisində olan memarlıq abidələri arasında 5 məscid, 3 hamam, yeraltı kəhrizlər, 4 ovdan qəsrin qalıqları, məqbərə, sərdabələr və yaşayış evləri mövcuddur. 2008-ci ildə Heydər Əliyev Fondunun təşbbüsü və rəhbərliyi ilə Qala qoruğu ərazisində açıq səma altında ilk “Arxeoloji Etnoqrafik Muzey kompleksi” yaradılıb. Məqsəd açıq səma altında muzey ilə yanaşı, həm də interaktiv turizm kompleksi yaratmaq olub. Bu muzey kompleksi hələlik ölkəmizdə yeganə etno-turizm obyekti sayılır Memarlığımızın və mədəniyyətimizin nadir incisi hərtərəfli diqqət mərkəzindədir. Azərbaycan Respublikasının Prezidenti cənab İlham Əliyevin xüsusi diqqəti nəticəsində bu gün İçəri şəhər özünün intibah dövrünü yaşayır. “İçərişəhər” Dövlət Tarix-Memarlıq Qoruğu İdarəsinin yaradılması ilə bu gün Bakının ürəyi olan İçəri Şəhərdə abadlaşdırma, təmir-bərpa işləri bu köhnə şəhərin ab-havasına uyğun şəkildə müvəffəqiyyətlə aparılır. Bu işlərin həyata keçirilməsində ictimaiyyətimizin görkəmli xadimləri və ilk növbədə ölkəmizin birinci xanımı, YUNESKO və İSESKO-nun xoşməramlı səfiri Mehriban xanım Əliyeva yaxından iştirak edirlər və yeni açılacaq muzeyə materiallar toplanmaqdadır. Tezliklə fəaliyyətinə başlayacaq “İşərişəhər” Tarix Muzeyi də yeni yararnan muzeylərin siyahısındadır. II qrupa aid muzeylərdən biri–Azərbaycan Milli İncəsənət Muzeyi 1936- cı ildə yaranmışdır. Muzeyin yerləşdiyi memarlıq abidələrindən biri 1888-ci ildə şəhərin keçmiş mülki mühəndis N.A.Fonder Nonnenin layihəsi üzrə inşa edilmiş malikanədə yerləşir. Azəarbaycanın ən böyük incəsənət muzeyidir və muzeydə on yeddi mindən çox eksponat saxlanılır. Hal-hazırda muzey, Bakıda XIX əsrdə inşa edilmiş iki yanaşı tarixi binada – “De Burun sarayı” və “Mariinski Qadın Gimnaziyası” binasında yerləşir. Muzeydə Qədim Şərq və Azərbaycan, Rusiya və Qərbi Avropa incəsənətinin müxtəlif dövrlərini əhatə edən incəsənət əsərləri nümayiş etdirilir. Muzey kolleksiyasında olan dəyərli sənət nümunələrinin Kanada (1966), Kuba (1967), Suriya (1968), Fransa (1969), Çexoslovakiya (1970), Əlcəzair (1970), İraq (1971) və digər ölkələrdə sərgisi təşkil edilib. 1967-ci ildə yararnan Azərbaycan Xalçası və Xalq Tətbiqi Sənəti Dövlət Muzeyi dünyada xəzinəsindəki nadir xalçaların dəyərinə və əhəmiyyətinə görə ən böyük xalça kolleksiyası, xalça sənəti üzrə birinci, nüfuzlu, ixtisaslaşmış muzeydir. Muzeydə 5000 – dən artıq kolleksiya qorunur. Muzeyin zəngin maddi və elmi bazası əsasında 1983-1988— ci illər və 2003-cü ildə «Şərq xalça sənəti», «Azərbaycan xalça sənəti» və «Azərbaycan xalçası və xalq tətbiqi sənəti» mövzularında beynəlxalq simpoziumlar keçirilmişdir. Azərbaycanın mədəni irsinin uzaq və yaxm xaricdə təbliğ edilməsi məqsədilə muzey Respublikada və 30-dan artıq xarici ölkədə xalça və xalq tətbiqi sənətinə aid sərgilər təşkil etmişdir. Bunlarm sırasında Fransa, Avstirya, İsveç, Danimarka, Belçika, Hindistan, Yaponiya, İsrail, Böyük Britaniya, Kuba, İran, Hollandiya, Komboca, Madaqaskar, Türkiyə və s. ölkələri göstərmək olar. Şuşanın işğalından sonra, 1992-ci ildən etibarən öz fəaliyyətini Azərbaycan Xalçası və Xalq Tətbiqi Sənəti Dövlət Muzeyində davam etdirir. 32 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи Yeni yaranan Müasir İncəsənət Muzeyi 2009-cu ildən fəaliyyətdədir. Muzeydə əsasən avanqard tərzdə işləyən azərbaycanlı rəssam və heykəltəraşların əsərləri toplanmışdır. Burada avanqard üslubunda işləyən Azərbaycan rəssam və heykəltəraşlarının 1 000-ə yaxın əsəri toplanmışdır. Muzeydə uşaq incəsənəti zalı, kitabxana, həmçinin, restoran, videozal və art-kafe vardır. Azərbaycanın məşhur heykəltaraş-rəssamlarının sənət əsərlərini nümayiş etdirən bədii tipli bir muzeydir. İki mərtəbəli binanın geniş zallara çoxsaylı rəsim əsərləri, müxtəlif materiallardan hazırlanmış heykəllər qorunmaqdadır. III qrupa aid muzeylərdən biri – Nizami Gəncəvi adına Azərbaycan Ədəbiyyatı Muzeyi memarlar Sadıq Dadaşov və Mikayıl Hüseynovun layihəsi əsasında yenidənqurma işləri aparıldıqdan sonra, 1939-cu ildən yarandı. Respublika prezidentinin qərarı ilə 20052008-ci il ərzində Muzeyin ekspozisiyası tamamilə yenidən qurulmuş, zalların sayı artmış. Eksponatlar 30 əsas, 10 köməkçi zalda yerləşdirilmiş və fondda qorunan eksponatların sayı artaraq 76 000-ə çatmışdır. Muzey Azərbaycanın mənəvi mədəniyyətinin ən iri və zəngin xəzinələrindən birinə çevrilmişdir. Muzeyin Azərbaycan və Şərq şairləri, filoloq və alimlərinin nadir əlyazmaları, məşhur xəttatların yazı nümunələri, klassiklərin əsərlərinə çəkilmiş miniatürlər, illüstrasiyalar, çap kitabları, qəzet və jurnallar, müasir Azərbaycan yazıçılarmm əsərləri, təsviri sənət əsərləri və sənədli fotoşəkillər, şəxsi xatirə əşyaları, xalq yaradıcılığı nümunələri, Azərbaycan ərazisindən tapılmış və müxtəlif dövrlərə aid sikkələrin kolleksiyası, bədii xalçalar, saxsı və bürünc qablar, digər maddi mədəniyyət abidələri nümayiş etdirilir. Muzey ekspozisiyasında tarixi-xronoloji prinsip əsas götürülmüşdür. Muzeyin Xurşud banu Natəvan adına Qarabağ filialı 1992-ci ildən etibarən, Şuşanın işğalından sonra öz fəaliyyətini dayandırmışdır. Azerbaycan Güzel Sanatlar Müzesi, Halı Sergisi - Экспозиция коврового искусства в Музее изобразительных искусств, Баку Digər 1934-cü ildə Bakı şəhərində yaradılan Cəfər Cabbarlı adına Azərbaycan Dövlət Teatr Muzeyi zallarında Azərbaycan tetr səhnəsində səhnəyə qoyulmuş tamaşalar və aktyorlar haqqında dəyərli məlumatlar nümayiş olunur. Azərbaycan Musiqi Mədəniyyəti Dövlət Muzeyi Bakı şəhərinin mərkəzində 1967-ci ildə yarandı və zallarında qədim xalq musiqi alətləri, Azərbaycanın ilk tarzanları, xanəndələri və incəsənət xadimləri haqında 33 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи materiallar nümayiş olunur. Xarici ölkələrdə sərgilənən musiqi alətləri Azərbaycan musiqi tarixini təbliğ edir. IV qrupa aid çoxsaylı muzeylər-1975-ci ildə Bakı şəhərində yararnan Azərbaycan musiqisinin banisi Üzeyir Hacıbəyovun Ev-Muzeyi, məşhur poetik şair Səməd Vurğun Ev-Müzesi (1975), 1976-cı ildə yazıçı-dramaturq Cəfər Cabbarlının Ev-Muzeyi, Bakı şəhərindəki Bülbülün Memorial Muzeyi (1976) və Şuşada yerləşən ev muzeyi 1992-ci ildə erməni işgalına məruz qalmışdır. V qrupa aid muzeylərdən biri- Bakı şəhərində 1923-cü ildə Azərbaycan Dövlət Kənd Təsərrüfatı Muzeyi və filialı Naxçıvan şəhərində fəaliyyət göstərməkdədir. Digər 1969-cu ildə yaranmış Azərbaycan Geologiya Muzeyində təbii sərvətlərinə aid materiallar qorunmaqdadır. 1984-cü ildə yaranmış Azərbaycan Respublikası Xalq Təhsili Muzeyində Azərbaycanın təhsil tarixi sahəsindəki nailiyyətləri, Azərbaycan Təbabəti Muzeyində (1984), 2000-ci ildən yaranan Miniatür Kitab Muzeyin ekspozisiyası 27 vitrində yerləşdirilmişdir. Vitrinlərə 60 ölkədə nəşr edilmiş 3750 miniatür kitab düzülmüşdür. Muzeyin kitab fondunda isə 5300-dən çox miniatür nəşr var. Bunları Zərifə Salahova iyirmi ildən artıq müddətdə toplamışdır. 1931-ci ildə Milli Neft Muzeyi Azərbaycanda neft çıxarma tarixinə aid materialları nümayiş etdirir. Azərbaycan çox əsirlik neft çıxarma və emalını tarixinə malik bir zəngin ölkədir. 1848-ci ildən Azərbaycanda neftin daha yüksək inkişaf mərhələsi, istehsalı, əldə olunan neftin xarici və daxili sahibkarlar tərəfindən emalı, yeni yaranan neft emalı zavodları, fəhlələrin işdə istifadə etdikləri cihazlar və s. materiallar ekspozisiya zalında öz əksini tapır. Azərbaycanda idmana böyük önəm verildiyindən, 2001-ci il yaranan Olimpiya Muzeyində idman ustalarımızın xarici olkələrdə qazandığı nailyyətlər və mükafatlar nümayiş olunur. 2010-cu ildə Bakıda Bayraq Meydanı Muzeyi öz ekspozisiya zallarını tamaşaçılar üçün açdı. Azərbaycanın dövlətçiliyk rəmzlərini əks etdirən çoxsaylı materiallar muzeyin dairəvi zalında nümayiş olunur. Azərbaycanın feodal dövlətlərinə və Xanlıqlar dövrünə aid çox sayda dövlətçilk rəmzləri ilə yanaşı, Azərbaycan Xalq Cumhuriyyətinin bayrağı və digər əşyalar da zallarda nümayiş olunur. Bunu da qeyd etmək lazımdır ki, Uluöndərimiz Heydar Əliyev adına Mədəniyyət Mərkəzində yararan yeni tipli Muzey 2012-ci ildə açılmış və onun adına muzeylər bölgələrimizin hər birində hazırda fəaliyyətdədir. Həmin muzeylərdə Uluöndərin H.Əliyevin həyat və fəaliiyətini işıqlandıran materiallar ekspozisiya zallarında nümayiş olunur. Azərbaycanda son illərdə muzeylər yenidən bərpa edilir və materialların toplanması və onların bərpası, konservasiyası geniş vüsət almışdır. Hazırda bütün muzey işçilərinin ən ümdə vəzifəsi olan maddi mədəniyyət abidələrinin restovrasiyası, konservasiyası problemlerini dünya standartlarına uyğun şəkildə həll etmək və həmin materialları muzeylərin ekspozisiya zallarında ölkəmizə gələn qonaqlara sağlam şəkildə nümayiş etdirməkdir. Azərbaycanda daşına biləcək önəmli tarixi abidələrimizin bir qismi muzeylərin sərgi salonlarında, fondlarında, şəhər mərkəzlərindəki açıq hava muzeylərində (Qobustanda, Şirvanşahlar kompleksində, Atəşgah məbədi Muzeyində, Qala Arxeologiya və Etnoqrafiya Muzeyində, Naxçıvanda, Qəbələdə və başqa bölgələrdə) qorunmaqdadır. Azərbaycanın Şəki, Şamaxı, Ağsu, Lənkəran, Masallı, Lerik, Gəncə, Qəbələ, Oğuz, Naxçıvan, Bərdə, Qazax, Tovuz, Zaqatala, Qax, Qusar, Xaçmaz və onlarla bölgələrimizdəki Tarix Diyarşünaslıq muzeyləri bu gün Azərbaycanın yerli əhalisinin və əcnəbi qonaqlarının ziyarət yeridir. Zira, 1988-1992-ci illərdə Ermənistanın hərbi müdaxiləsi və antitürk siyasəti nəticəsində 20 % torpaqları işğal altında qalan bölgələrimizdəki mədəniyyət mərkəzləri ilə bahəm, zəngin kolleksiyaya malik 22 muzey və 4 qalereya, 100 min muzey dəyrli əşylar və ortak-türk mədəniyyətinə aid maddi mədəniyyət abidələrimiz xarici ölkələrə daşımışındır. Azərbaycanın qədim türk mədəniyyəti ilə bağlı bu günə qədər çoxsaylı araşdırmalar, 34 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи elmi əsərlər, kitablar yazılmışdır. Lakin bunlardan əlavə maddi mədəniyyət abidələri haqqında nəşr olunacaq əsərlərin yazılması və nizam-intizamlı iş birliyinin gerçəkləşməsi qarşımızda duran vacib məsələlərdən biridir. Bu məsələnin həlli “Türk dilli ölkələrinin maddi mədəniyyət abidələri” adlı bir konsepsiya olmasını həyata keçirmək üçün ölkə daxilində olan daşınan və daşınmayan tarixi abidələrin tamamının inventarlaşdırlması aparılmalı, kataloq və albomlar hazırlanmalı və açıq havada qalan abidələr üzəri örtülü vəziyyətə gətirilməklə qorunmalıdır. Çunki, bu maddi mədəniyyət abidələr tarix elmini tədqiq edib araşdıran elm adamlarımızın bələdçisidir. Bu maddi mədəniyyət abidələrin dəyərini bilmək isə biz azərbaycanlıların öhdəsinə düşür. Azərbaycan torpaqlarının önəmli bir qismi (20 %) işğal altında və döyüş bölgələrində olduğu üçün orada olan tarixi abidələrimizin vəziyyəti acınacaqlı haldadır. Minlərlə Qarabağ torpağında məhv ounan və olunacaq hala gətirilən memarlıq abidələrimizdən- məscid kompleksləri, türbələr, ziyarətgahlar və qəbirstanlıqdakı sənduqələr, baş və sinə daşları, qoç və at fiqurlu məzar daşları həm tarixi baxımından, həm də sənət baxımından Azərbaycan xalqının daş yaddaşını məhv etməkdədirlər. Azərbaycanın madii mədəniyyət abidələrinin məhv edilməsi, işğal altında olan bölgələrimizdə arxeoloji qazıntıların aparılamsı, oradan əldə olunan materialların dirnaqarası erməni alimləri tərəfindən öz adlarına çıxması və s. problemlər bütün Türk dünyası üçün həll olunacaq problemlərdir. Dünya birliyi bu qlobal problemin həllini belə düşünmək niyyətində deyildir. Azərbaycanın maddi mədəniyyət abidələrinin Türk dünyası üçün böyük əhəmiyyəti vardır. Milli dəyərlərimizə sahib çıxmaqla maddimənəvi sərvətlərimizi qorumaqla yanaşı, gələcək nəsillərə çatdırılmasında Azərbaycan muzeylərinin rolu əvəzsisdir. Azərbaycan elmi, mədəniyyəti və incəsənət tarixinin təkrarsızlığını bir daha təsdiq edən və xalqın güzgüsü sayılan muzeylərdə toplanan nadir incilərimiz zəngin irsimiz sayilır. Milli Azerbaycan Tarihi Müzesi’nden İç Görünüm - Один из залов Национального музея истории Азербайджана 35 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи МУЗЕИ АЗЕРБАЙДЖАНА НА СОВРЕМЕННОМ ЭТАПЕ Азербайджан, ввиду своего стратегического положения на Кавказе и богатства природными ресурсами и всем необходимым для жизни людей, в древности и средние века являлся важным участком Великого Шелкового пути и всегда привлекал к себе пристальное внимание. На территории Азербайджана сосредоточено множество памятников доисламского и исламского периода, в которых сейчас созданы музеи и заповедники. Современные музеи республики представляют богатую историю, культуру, искусство, литературу, обычаи народа. Важный вклад в сохранение культурного наследия Азербайджанской Республики был сделан Президентом Гейдаром Алиевым, который в марте 2000 года подписал «Закон о музеях». В соответствии с этим законом сохранение и поддержание музеев, хранящих национальные сокровища и ценности, сохранение фондов и поддержка музеев будут проводиться в рамках государственной политики и при необходимом финансировании. После того, как в 1991 году Азербайджан вновь обрел независимость, были созданы условия для нового музейного строительства и реорганизации имеющихся музеев. Музеи, действующие в столице государства городе Баку и в других районах республики, были созданы после 1920 года. Сейчас в Азербайджане более 160 музеев, которае можно разделить на следующие группы: 1. Исторические музеи и заповедники 2. Художественные музеи и галереи 3. Литературные музеи, музеи театра и музыки 4. Мемориальные музеи 5. Специализированные музеи АЗЕРБАЙДЖАН Самый крупный исторический музей – Музей национальной истории Азербайджана, основанный в 1920 году. Музей располагается в одном из красивейших зданий Баку, построенном в 1895-96 гг. азербайджанским нефтепромышленником и меценатом Хаджи Зейналабдином Тагиевым. Музей находится в структуре Национальной Академии наук Азербайджана. Именно здесь было начато фундаментальное исследование исторических артефактов, найденных на территории Азербайджана. После проведенных в 1960-1970-х гг. археологических исследований в Каспийском море, музей стал центром подводной археологии. Более 300000 бесценных музейных экспонатов, относящихся к различным периодам, подразделено на 10 фондов. Эти артефакты отражают историю и культуру Азербайджана, являются важной основой для научных изысканий, книг и монографий. Богатые коллекции музея 36 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи представлены в различных каталогах, статьях, буклетах, книгах и альбомах. Музей сотрудничает с крупнейшими хранилищами мира по вопросам выставок и конференций, поддерживает профессиональные контакты с музеями России, Турции, США, Германии, Китая, Норвегии и других стран. Выставки из коллекций музея состоялись в Норвегии (2007), Германии (2008), Чехии (2012), Ватикане (2013). В соответствии с особым указом Президента Азербайджанской Республики господина Ильхама Алиева с 2008 года здесь открылся Мемориальный музей Х.З.Тагиева. Музей археологии и этнографии, расположенный в Ичери-шехер, создан в 1981 г. В музее представлены археологические экспонаты по истории Азербайджана от периода каменного века до позднего средневековья, а также этнографические материалы 19-начала 20 вв. Музей Независимости Азербайджана был организован в 1991 году в здании бывшего Музея В.И.Ленина. Здесь рассказывается об истории Азербайджана периода создания Народной Республики (1918 г.), национальном движении в первой половине 20 в., репрессиях 1920-1950-х годов, участии в 1941-1945 гг. во Второй мировой войне, а также о захвате азербайджанских территорий Нагорного Карабаха Арменией, фактах армянского терроризма. В музее представлены трагические страницы истории Азербайджана конца 20 в., в частности, трагедия Ходжалы. В экспозиции 6-го зала уделено внимание общественной жизни, внешней политике, рассказывается об экономике, политике, культуре, реорганизации армии. На самом высоком холме внутреннего города Ичери-шехер расположен Государственный историко-архитектурный музей-заповедник «Дворцовый комплекс Ширваншахов», открытый в 1964 г. Крупнейший дворец Ширваншахов 15 столетия в Азербайджане был возведен, согласно одной из надписей, в 1420 году при Ширваншахе I Халиллахе. Выдающийся образец средневековой мусульманской архитектуры, дворец состоит из нескольких зданий. В этот комплекс входят замечательные исторические памятники, сохранившие свое оригинальное декоративное убранство, - сам дворец, имеющий 52 комнаты, а также мавзолей Ширваншахов (1435), Шахская мечеть (1441), Диванхане (1450), мавзолей известного ученого Саида Яхъя Бакуви (1450), бани-хаммам (1450) и ворота Мурада (1585). Дворец Ширваншахов был внесен в Список Всемирного наследия ЮНЕСКО в 1997 году, после чего его реставрация была приостановлена. После обширной реставрации, проведенной в 2004-2005 гг. на средства МВФ, комплекс стал излюбленным местом посещения горожан и гостей Баку. Еще один музей, расположенный в пределах Ичери-шехер, - башня Кыз Каласы (Девичья Башня). Башня высотой 28 м является символом Баку. Этот неподражаемый памятник азербайджанской архитектуры построен в два этапа. Основание памятника относят к 7-6 вв. до н.э. Однако сегодняшнюю архитектурную форму она приобрела в 12 в. С 1964 г. башня функционирует 37 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи как музей, в 2000 году она вошла в Список Всемирного наследия ЮНЕСКО. После землетрясения того же года Кыз Каласы в 2004-2005 году оказалась в списке памятников мирового наследия, находящихся под угрозой разрушения, из которого она была исключена в 2010 году, после проведения при участии австрийских специалистов спасательных и реставрационных работ. Башня была вновь открыта для посещения 25 декабря 2013 года. Храм огня «Атешгах» находится в 30 км от Баку, в небольшом селении Сурахан. Вокруг храма, возведенного в 17-18 вв., на протяжении 18 столетия возникли места для молений, кельи и каравансарай. В 19 веке он принял облик, который дошел до наших дней. Храм был реставрирован в 2010-1013 гг. В 60 км от Баку находится музей под открытым небом – Государственный историко-художественный заповедник «Гобустан», который был открыт в 1966 г. Здесь на 1000 камней и скал выявлено более 6000 различных наскальных изображений, которые датируются от верхнего палеолита (40000 лет до н.э.) до средних веков. Здесь есть надписи на арабском, персидском языках, а также надпись I в н.э. на латинском языке, оставленная XII Легионом Римской империи. Заповедник находится под охраной государства и начиная с 1960х гг. здесь ведутся археологические исследования. Раскопками выявлено 20 стоянок и пещер, до 40 курганов эпохи бронзы. В фондах музея находится более 105000 предметов. В новом музее археологические материалы экспонируются согласно современным стандартам. Археолого-этнографический комплекс-музей под открытым небом «Кала» на Апшеронском полуострове был создан в 1988 году. Он охватывает расположенные здесь архитектурные памятники, среди которых 5 мечетей, 3 бани-хаммам, подземные каналы и цистерны-сердабы, руины четырех охотничьих дворцов, кладбища и жилые дома. В 2008 году музей получил поддержку Фонда Гейдара Алиева для создания интерактивного туристического комплекса, и теперь это единственный в стране культурный объект такого рода. Архитектура и искусство находятся в центре внимания государства. Благодаря особому вниманию Президента Азербайджана господина Ильхама Алиева древний центр Баку – Ичеришэхэр переживает свой расцвет. После создания Государственного историко-архитектурного заповедника «Ичеришэхэр» реставрация Внутреннего города, являющегося сердцем Баку, проводится в соответствии с исторической атмосферой этого комплекса. Эти работы получили поддержку важнейших государственных лиц, и в особенности, первой леди Азербайджана, посла доброй воли ЮНЕСКО и ИСЕСКО госпожи Михрибан Алиевой, которая лично участвует в подборе материалов для новых музеев. В частности, создается новый Музей истории Ичеришэхэр. Во второй группе музеев главное место занимает Азербайджанский Национальный музей искусств им. Мустафаева, созданный в 1936 году. Одно из зданий музея – старинный особняк, построенный в 1889 году архитектором Н. А. фон дер Нонне. Старинные здания музея – «дворец де Бура» и здание 38 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи старой Мариинской Гимназии – являются украшением Баку. Самый крупный художественный музей Азербайджана насчитывает 17000 произведений. Здесь есть произведения искусства Древнего Востока, представлено искусство и культура Азербайджана, России, Западной Европы. В разные годы музей представлял свои коллекции на выставках в Канаде, на Кубе, в Сирии, Франции, Чехословакии, Алжире, Ираке и других странах. Государственный музей Азербайджанского ковра и народного прикладного искусства, открытый в 1967 г., хранит крупнейшую в мире коллекцию редких и ценных ковров. Это первый специализированный музей ковра. Музейное собрание составляет более 5000 образцов. Богатая коллекция и научная работа музея позволили провести уже в 1983-1988 гг. и в 2003 г. международные научные симпозиумы с участием специалистов из разных стран, такие как «Искусство восточного ковра», «Ковровое искусство Азербайджана», «Ковровое и прикладное искусство Азербайджана». С целью популяризации коврового искусства Азербайджана за рубежом музеем были организованы более 30 выставок в разных странах, среди которых – Франция, Австрия, Дания, Бельгия, Индия, Япония, Израиль, Великобритания, Куба, Иран, Голландия, Камбоджа, Мадагаскар, Турция и др. Один из новых музеев – основанный в 2009 г. Музей современного искусства, в двухэтажном здании которого собрано около 1000 произведений знаменитых азербайджанских живописцев и скульпторов, работающих в различных авангардных течениях. Здесь есть зал детского творчества, библиотека, кинозал, музейное кафе и ресторан. Одним из крупных музеев 3-й группы является Азербайджанский музей литературы имени Низами Гянджеви, открытый в 1939 г. В соответствии с указом Президента Азербайджана музейная экспозиция была перестроена в 20052008 гг., увеличилось количество залов. Основная экспозиция расположена в 30 залах, выставки – в 10-ти дополнительных, количество музейных предметов достигло 76 тысяч. Музей стал одной из богатейших сокровищниц духовной культуры Азербайджана. Здесь представлены рукописи азербайджанских и восточных поэтов, филологов и ученых, произведения знаменитых каллиграфов. Значительная часть музея посвящена творчеству современных писателей, есть произведения искусства, фотографии и личные вещи деятелей литературы. Экспозицию, построенную по историко-хронологическому принципу, дополняют старинные монеты разных периодов, найденные на территории республики, художественные ковры, изделия из бронзы и другие предметы культуры. Карабахский филиал музея, носящий имя Хуршуд бану Натеван, перестал действовать после 1992 г. Другим музеем данной группы является Азербайджанский Государственный музей театра имени Джафера Джаббарлы, основанный в Баку в 1934 г. Он представляет в своих экспозициях историю азербайджанского театра, его известных постановок и творчество знаменитых актеров. 39 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи Государственный музей музыкальной культуры, который был открыт в центре столицы в 1967 г., хранит старинные музыкальные инструменты, рассказывает о знаменитых музыкантах и исполнителях. История азербайджанской музыки была показана музеем на различных выставках за рубежом. Большое количество музеев формируют четвертую группу. Среди них следует выделить дом-музей основателя азербайджанской музыки Узеира Гаджибекова (1975) в Баку, дом-музей знаменитого поэта Самеда Вургуна (1975), дом-музей драматурга Джафера Джаббарлы (1976), мемориальный музей Бюльбюля в Баку (1976) (его дом-музей в Шуше в 1992 г. остался на захваченных территориях). Азербайджанский государственный аграрный музей, основанный в 1923 г., - один из самых старых в группе специализированных музеев. Его филиал работает в области Нахичевань. В 1969 г. был основан Музей геологии, представляющий материалы по природным ресурсам страны. В 1984 году были созданы Музей народного образования и Музей медицины. Музей миниатюрных книг в Ичеришэхэре основан в 2000 году. В своих 27 витринах он представляет 3750 миниатюрных книг, изданных в 60 странах. Всего в собрании музея более 5300 миниатюрных книг, собранных в течение более чем 20 лет владелицей коллекции Зарифой Салаховой. Открытый в 1931 году Национальный музей нефти повествует о многовековой истории добычи и переработки нефти в Азербайджане. Особенное развитие эта отрасль получила после 1848 года. В музее представлены различные материалы, инструменты. О большом значении, которое в стране придается спорту, рассказывает открывшийся в 2001 году Музей Олимпиад, в котором хранятся свидетельства побед азербайджанских спортсменов. В 2010 году на Площади Государственного Флага в Баку был открыт Музей Национального Флага Азербайджанской Республики. Здесь представлены государственные символы страны, а также символика феодальных азербайджанских государств и ханств. Следует особо сказать о создании в 2012 году в Баку Культурного центра имени Гейдара Алиева, который представляет собой музей нового типа и имеет филиалы в каждом округе. В них имеются экспозиции о жизни и деятельности Великого Лидера Гейдара Алиева. В последние годы азербайджанские музеи активно реставрируются и реконструируются, реставрация и сбор музейных предметов приобрели большие масштабы. Главнейшая задача музеев на современном этапе реставрация памятников материального наследия, огранизация консервации и хранения экспонатов в соответствии с мировыми стандартами. Историческое наследие Азербайджана демонстрируется в различных музеях и заповедниках, таких как Кобустан, Дворец Ширваншахов, музее «Атешгах», археологоэтнографическом музее «Кала», Нахичевани, Габале и других областях. С 40 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи историей Азербайджана можно ознакомиться в областных краеведческих музеях в Шеки, Шемахе, Аксу, Ленкорани, Масаллы, Лерике, Гяндже, Габале, Огузе, Нахичевани, Барде, Казахе, Товузе, Закатале, Кахе, Кусаре, Хачмазе. В результате военного вмешательства Армении в 1988-1992 гг. до 20% территорий Азербайджана оказались оккупированными, на них находятся 22 музея и 4 галереи, 100 тысяч ценных музейных предметов и большое количество памятников тюркского наследия. Древней тюркской культуре Азербайджана посвящено множество исследований, научных монографий, книг. Однако помимо этого перед нами стоит задача совместной систематической работы по описанию и изданию памятников историко-культурного наследия. Для реализации концепции «Памятники исторического наследия тюркоязычных стран» нужна полная инвентаризация всех движимых и недвижимых памятников, находящихся на территории страны, подготовка и издание каталогов и альбомов, а также программы защиты объектов, находящихся под открытым небом. Важность этих мероприятий определяется значением памятников для исторической науки, и задача азербайджанцев знать и ценить свое культурное достояние. Многие исторические ценности Азербайджана ныне находятся на его территориях, остающихся оккупированными. Культурные памятники Нагорного Карабаха уничтожаются, среди них ценные объекты – мечети, усыпальницы, намогильные камни в виде фигур животных, - историческая память азербайджанского народа. Утрата этого культурного наследия, невозможность проведения раскопок и исследований на данных территориях, присваивание исторических ценностей нашего народа армянскими учеными и т.п., - все это общие проблемы, которые нужно разрешать совместно с тюркским миром. Однако мировое сообщество не задумывается об этой глобальной проблеме. Культурное наследие Азербайджана важно для всего тюркского мира. Мы должны сохранять национальное достояние и материальные и духовные ценности наших народов, транслировать их последующим поколениям, и роль азербайджанских музеев в этой миссии очень велика. Хранящиеся в музеях памятники истории, культуры и искусства неповторимы, они являются отражением нашего народа, и мы должны сохранить богатую сокровищницу нашего наследия. 41 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи Viktor S. Çigjit 1965 yılında Tuva’nın Kungurtug Köyü’nde doğmuştur. 1988 yılında Doğu Sibirya Kültür Enstitüsü’nden mezun olmuştur. 2005 yılında RF Cumhurbaşkanı nezdindeki Rusya Kamu Hizmeti Akademisi’ni bitirmiştir. 1981-1990 yılları arasında müzik dersleri ile müzik aletlerini çalma derslerini vermiştir. Müzik Okulu Müdürü (1991-1995), Sanat Okulu Müdürü (1995-2004) olarak çalışmıştır. Tuva Cumhuriyeti Kültür ve Milliyetler İşleri Bakan Müsteşarı, Tuva Cumhuriyeti Kültür ve Manevi Kalkınma Bakanı (2007), Tuva Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı’dır (2007-2009). 2009 yılından itibaren Tuva Cumhuriyeti Aldan-Maadır Milli Müzesi Müdürü görevindedir. Виктор Сергеевич Чигжит TUVA, RUSYA Родился в 1965 г. в деревне Кунгуртуг, Тува. Выпускник ВосточноСибирского института культуры (1988), Российской Академии государственной службы при Президенте РФ (2005). Преподавал музыку, игру на музыкальных инструментах (1981-1990). Директор Детской музыкальной школы (1991-1995), Республиканской школы искусств (1995-2004). Первый заместитель министра культуры и по делам национальностей Республики Тува, министр культуры и духовного развития Республики Тува (2007), заместитель министра культуры и туризма Тувы (2007-2009). С 2009 г. – директор Национального музея имени Алдан-Маадыр Республики Тува. 42 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи Tuva CUMHURİYETİ ORTA ASYA’NIN İNCİSİ Türk Cumhuriyetleri’nin müzelerini tek çatı altında toplayan TÜRKSOY teşkilatı, şüphesiz ki uluslararası kültürel ilişkilerin gelişmesinde önemli bir adım atmıştır. Bununla beraber, farklı ülkelerin müzeleriyle faydalı ortak çalışmalar yapacaklarına da inanıyoruz. Bugün çoğumuz ilk kez birbirimizi tanıdığımız için, müsaadeniz ile size Tuva Cumhuriyeti ve Tuva Cumhuriyeti Ulusal Müzesi hakkında bilgi vermek istiyorum. Tuva Cumhuriyeti Asya kıtasının merkezinde, Doğu Sibirya’da Yenisey Nehrinin ırmak kollarında bulunmaktadır. Kuzeyden güneye kadar topraklarının uzunluğu 420 kilometredir, batıdan doğuya kadar ise 630 kilometredir, yüzölçümü 168,6 bin km² ’dir. Tuva Cumhuriyeti’nin başkenti 1914 yılında kurulan Kızıl şehridir. 2014 yılında Tuva Cumhuriyeti 100. yıldönümünü kutlamıştır. 2014 yılında önemli bir yıldönümümüz daha vardı. Bu Rusya ve Tuva Cumhuriyeti’nin birleşmesinin 100. Yıldönümü. 1914 yılında Uryanhay bölgesinin (Tuva Cumhuriyeti’nin eski adı) Rusya himayesi altına alındığı dönem olarak bilinmektedir. Ekim 1944’te, Tuva SSCB’nin bir parçası haline gelmiştir. 11 Ekim 1961 de Tuva Özerk Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti haline dönüştürülerek 1992 yılından bu yana Tuva Cumhuriyeti olarak kayıtlardaki yerini korumaktadır. Tuva Doğu Sibirya ekonomik bölgesi ve Sibirya Federal Bölgesi içinde yer almaktadır. Moğolistan, Altay Cumhuriyeti, Hakasya, Krasnoyarsk bölgesi, İrkutsk bölgesi ve Buryatya ile sınırları vardır. 2010 nüfus sayımına göre Tuva Cumhuriyeti’nin nüfusu 313.900 kişidir. Kentsel nüfus oranı Tuva Müzesi Binası (Kızıl Şehri) - Здание Национального музея, Кызыл 43 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи % 53.1 olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu kadar küçük bir alanda, bu kadar çeşitli doğal koşullar içeren bir bölge, dünya üzerinde çok nadir bulunur. Orta Asya ve Sibirya kavşağında bulunan Tuva, iki farklı doğal ekosistemin unsurlarını içermektedir. Burada Orta Asya’nın kumlu çölleri, Güney Sibirya’nın ormanları ve Tundralar ile yan yana yer almaktadır. Ren geyikleri, develer ve Asya yaban köpekleriyle komşu olarak yaşamaktadırlar. Dağlarda nadiren Kar Parsı ve Tuva -Tibet Sığırları, Sarlık gibi hayvanlara rastlanmaktadır. Tuva’yı, aşağıdaki gelenekler olmadan hayal etmek zordur; Tuva gırtlak şarkıları Hoomey, milli güreş türü Hureş ve taşıdığı özelliklerle eşsiz sayılan agalmatolit taşı Tuva Dilinde Çonar taş (kesilebilen taş) ile yapılan taş oyma sanatlarıdır. Tuva’lıların başka bir gurur kaynağıda göçebelerin dünyalarını anlatan geleneksel konutlarıdır. Bunlara “Yurta” adı verilir. Tuva dini konulardaki çeşitliliği ile de dikkat çekicidir. Burada Şamanizm, Budizm ve Hristiyanlık dinlerine ait insanlar yaşamaktadır. Tuva’da Budizm resmi din olarak kabul edilmesine rağmen yerli halkı oluşturan Tuva’lılar çeşitli ritüellerin ve törenlerin yapılması için geleneksel Tuva kültürünün en eski katmanlarından birine yani Şamanlara danışmaktadırlar. Tuva şamanizmi, ülkede geleneksel Tuva kültürünün eşsizliğini vurgulayan ana markalardan biridir. Tuva’daki ulusal tatiller; Şagaa doğu takvimine göre (OcakŞubat)’da kutlanan yeni yılbaşı ve Ağustos ayındaki Naadım hayvan yetiştiricilerinin bayramında yapılmaktadır. FesTuvaldeki programın vazgeçilmez parçası olarak Tuva Aldın Bulak Açık Hava Müzesi - Юрточный городок «Алдын-Булак» – туристическая достопримечательность Тувы 44 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи ulusal güreş, at yarışı ve okçuluk müsabakaları yer almaktadır. Tuva, çok zengin bir arkeolojik alana sahiptir. Farklı devirlere ait eserlerin çeşitliliği insanları hayran bırakmaktadır. Bunlar; geyik taşları, taş heykeller, İskit, Hun Sarmat ve Türki höyükleri, runik Orhun-Yenisey yazıtı ve heykellerdir. Tuva’da en ünlü arkeolojik alanlar olarak Pi-Hemsk ilçesinin Kral vadisindeki Arjaan ve Arjaan-2 İskit höyükleri bilinmektedir. Birinci höyük Arjaan ( M.Ö. IX. Yüzyıl) 1971-1974 yılları arasında M.P. Gryaznov ve M.H. Manay Ool tarafından kazılmıştır. Çapı yaklaşık 120 metre, yüksekliği 4 metredir. İçerisinde kral, kraliçe ve onlara eşlik eden 17 köle ve 160 atın mezar bulgularına rastlanmıştır. 2001-2004 yılında K.V. Çugunov yönetiminde Devlet Hermitage müzesi tarafından incelenen ve daha da ünlü olan Arjaan-2 höyüğüdür. Onun büyüklüğü 2 metre yüksekliğinde, çapı yaklaşık 80 metredir. Bu höyüğün bu kadar değerli olmasının sebebi soyguncular tarafından dokunulmamasıdır. Höyüğün taban kısmı, ilk bulunduğu zaman tamamen altın eşyalarla kaplıydı. Mezarda bulunan altının toplam ağırlığı 20 kilogramdır. Ancak bunun esas bilimsel değeri ilk kez, Avrasya bozkırlarının eski göçebe halkının soylularına ait bir mezar kompleksine asla dokunulmamış olmasıdır. Günümüzde bu koleksiyonlar Tuva Cumhuriyeti Aldan Maadır Ulusal Müzesi’nde saklanmakta ve sergilenmektedir. Tuva’nın Güneydoğu Bölgesi’nde Eski Uygurlara Ait Por Bajın Kalesi - Древнеуйгурская крепость Пор-Бажын на острове озера Тере-Холь. Юго-восточная Тува 45 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи Yöresel Kıyafetli Tuva Erkeği - Тувинец в национальной одежде 46 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи Tuva Cumhuriyeti Ulusal Müzesi, 1929 yılında kurulmuştur ve 2014 yılında 85. yıl dönümünü kutlamıştır. 2008 yılının başında müze, özel olarak yapılmış toplam 5294 m² dört katlı binaya taşınmıştır ve müze alanının toplam ölçümü açık alanı dahil 28.5 bin m²’dir. Günümüzde müze arşivleri 138187 adet nesne içermektedir. 2008 yılının yazında Devlet Hermitage’dan Arjaan-2, İskit höyüklerinin kazılarında bulunan eşsiz arkeoloji koleksiyonlarının Tuva’ya gönderilmesi. Cumhuriyetimizin tamamı için önemli bir olay sayılmaktadır. Kasım 2008 yılında müzede “Tuva Kral vadisinin hazinesi. Kral höyüğü Arjaan-2” teşhirinin açılış töreni gerçekleştirilmiştir. Bu sergi için özel donatılmış salonda muhteşem İskitlerin altın takı örnekleri sergilenmektedir. Müzenin diğer eşsiz koleksiyonları arasında aşağıda geçenleri sayabiliriz: - Müzenin ilk müdürü Vladimir Petroviç Ermolaev’in siyah beyaz fotoğraf arşivi( ikinci yüzyılın birinci yarısı) - Tuva erkek ve kadın gümüş süs ürünleri - Şamanizm, Budizm ve Ortodoksluk dini koleksiyonları - Taş kesimi sanatı ( agalmatolit, serpantin (yılan taşı) - Tuva Halk Cumhuriyeti’nin Belgeleri ve Defterleri, (1921-1944) - Doğa Bilimleri Koleksiyonu (mineral örnekleri, doldurulmuş hayvanlar ve kuşlar). Günümüzde Tuva Cumhuriyeti Ulusal Müzesi Tuva tarihi ve kültürel mirasının ana hazinesi olmasının yanısıra bölgesel ve ulusal düzeydeki önemli kültürel olayların yaşam merkezi olma özelliğini de taşımaktadır. Ülkemize gelen tüm konukların Tuva’nın inanılmaz ilginç ve güzel tarihiyle, doğasıyla ve halkın eşsiz kültürüyle tanışmak için mutlaka müzeyi ziyaret etmeleri gerektiğine inanıyoruz. Son yıllarda, Tuva Cumhuriyeti Ulusal Müzesi, bölgeler arası ve uluslararası ilişkilerini gittikçe geliştirmektedir. 2008 yılından beri müze tarafından yurt dışına yirmi gezici sergi düzenlenmiştir. Sergilerde iki fotoğraf sergisi de yer almıştır. Bu sergilerden biri “Tuva, Asya’nın merkezinde bir Cumhuriyet” adıyla altı Avrupa şehrinde ( Helsinki, Varşova, Viyana, Berlin, Brüksel, Madrid), diğeri ise “Tuva Cumhuriyeti Geçmişi ve Bugünü” adıyla Moğolistan Ulusal Müzesi’nde sergilenmiştir. Müze için ayrı önem taşıyan sergiler; “Tuva Halk Cumhuriyeti, Ortak Zafer İçin Her Şey, 1941-1945” İkinci Dünya Savaşı Merkez Müzesi’nde (Moskova, Poklonnaya Gora, 2010y.), “Geleneksel Tuva Kültürü ve Yaşamı” Etnografik sergisi Moskova Müzesi’nde (2012-2013y.) sergilenmiştir. Tuva Cumhuriyeti Ulusal Müzesi aktif olarak müzeler arası ilişkileri desteklemektedir. Günümüzde Müze dokuz Rus Müzesi ve iki Moğolistan Müzesi ile işbirliği halindedir. Müze; Devlet Hermitage, Moskova Müzeleri Birliği, Krasnoyarsk, Omsk, Minusinsk, Şuşensk, Kuraginsk, Zelenogorsk, Hakasya, Dağlık Altay müzeleri ile işbirliğine önem vermektedir. Ortak bir şekilde “Tuva ve Hakasya Sanatında Ulusal Motifler” etnografya sergisi, “Şarkı Tuva Göçebe” sergi projeleri uygulanmaktadır. Tuva Müzesi Tuva halklarının eşsiz tarihi ve kültürel mirasını korumakta ve sunmaktadır. 47 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи РЕСПУБЛИКА ТЫВА – ЖЕМЧУЖИНА ЦЕНТРАЛЬНОЙ АЗИИ Настоящий ТУВА, РОССИЯ форум, собравший музеи тюркоязычных народов мира под эгидой Международной организации ТЮРКСОЙ, уверен, станет началом плодотворной совместной деятельности музеев разных стран и дальнейшего развития международных культурных связей. В связи с тем, что сегодня многие из нас впервые знакомятся друг с другом, разрешите начать мое выступление с информации о Республике Тыва и деятельности Национального музея Тывы. Республика Тыва расположена в географическом центре азиатского материка, на юге Восточной Сибири, в верховьях реки Енисей. Протяжённость ее территории с севера на юг составляет 420 км, с запада на восток – 630 км, общая площадь – 168,6 тыс. кв. км. Столицей республики является город Кызыл, который был основан в 1914 году, и в 2014 году он отмечает свое 100-летие. Здесь же необходимо отметить, что 2014 год знаменателен другим важным юбилеем в целом для всей Республики Тыва – 100-летие единения России и Тувы, точкой отсчета которого является объявление в 1914 году протектората (покровительства) России над Урянхайским краем (прежнее название Тувы). В октябре 1944 г. Тува вошла в состав СССР. 11 октября 1961 г. преобразована в Тувинскую АССР. С 1992 г. – Республика Тыва. Тыва входит в Восточно-Сибирский экономический регион и Сибирский федеральный округ. Граничит с Монголией, Республикой Алтай, Хакассией, Красноярским краем, Иркутской областью, Бурятией. Численность населения Республики Тыва по данным переписи 2010 г. составляет 313,9 тыс. чел., удельный вес городского населения – 53,1%. Трудно найти еще один регион на планете с таким разнообразием природных условий на сравнительно небольшой территории. Расположенная на стыке Сибири и Центральной Азии, Тува сочетает элементы двух разных природных экосистем. Здесь центрально-азиатские песчаные пустыни соседствуют с южно-сибирскими лесами и тундрой, северные олени живут неподалеку от верблюдов и красных волков. На суровом высокогорье обитают очень редкие животные — снежные барсы и удивительные тувинские яки сарлыки. Традиции, без которых невозможно представить себе Туву – это тувинское горловое пение «хоомей», завоевавшее большую популярность во всем мире, национальная борьба «хуреш» и резьба по камню, для которой используется уникальный по своим свойствам камень агальматолит (по-тувински «чонардаш» – камень, который можно резать). Еще одной гордостью тувинцев является их традиционное жилище – юрта – своеобразная модель мироздания кочевников. Тува примечательна и в религиозном отношении, на ее территории проживают народы, исповедующие шаманизм, буддизм и православие. Несмотря на то, что официальной религией в Туве считается буддизм, коренной народ – тувинцы – очень часто обращаются за отправлением различных ритуалов и обрядов к шаманам – представителям одного из наиболее древних 48 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи Tuva Milli Müzesi, Tuva Erkeğinin Gümüşten Yapılmış Değerli Eşyaları Тувинские мужские украшения из серебра (нож, кисет, огниво) 49 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи пластов традиционной культуры тувинцев. Тувинское шаманство – один из основных брэндов республики, еще более подчеркивающий уникальность традиционной культуры тувинцев. Любимыми национальными праздниками в Туве являются: Шагаа – Новый год по восточному календарю (январь-февраль) и Наадым – праздник животноводов (август). В обязательной программе соревнований на празднике: национальная борьба хуреш, скачки на лошадях и стрельба из лука. Тува – богатейший археологический заповедник. Поражает многообразие археологических памятников разных эпох: оленные камни, каменные изваяния, скифские, гунно-сарматские и тюркские курганы, стелы с руническими орхоно-енисейскими письменами. Самые знаменитые археологические объекты в Туве – это скифские курганы Аржаан и Аржаан-2, обнаруженные в Долине царей в Пий-Хемском районе. Первый курган Аржаан (IX в. до н.э.) был раскопан в 1971-1974 гг. археологами М.П. Грязновым и М.Х. Маннай-оолом. Его диаметр составлял 120 м при высоте около 4 м, в нем были найдены захоронения царя и царицы, 17 подданных и 160 коней, сопровождавших их. Еще большую известность получил курган Аржаан-2 (втор. пол. VII в. до н.э.), исследованный в 2001-2004 г. археологической экспедицией Государственного Эрмитажа под руководством К.В. Чугунова. Его размер составляет около 80 м в диаметре при высоте 2 м. Уникальность кургана в том, что там было найдено непотревоженное грабителями захоронение царя и царицы. Весь пол под ними был буквально усеян золотыми украшениями. Общий вес золотых предметов, обнаруженных в могиле, превышает 20 кг. Но ценность этого открытия заключается в том, что впервые достоянием науки стал непотревоженный комплекс захоронения высшего социального слоя древнейших кочевников Степной Евразии. Сегодня эти коллекции хранятся и экспонируются в Национальном музее имени Алдан-Маадыр Республики Тыва. Национальный музей РТ был основан в 1929 году, и в следующем 2014 году он отмечает свой 85-летний юбилей. В начале 2008 г. музей переехал в новое, специально построенное для него 4-хэтажное здание общей площадью 5294 кв.м, общая площадь прилегающей территории музея составляет 28,5 тыс. кв.м. На сегодняшний день фонды музея насчитывают 138187 экспонатов. Летом 2008 г. произошло другое знаменательное событие для всей нашей республики – возвращение из Государственного Эрмитажа на родину, в Туву, уникальной археологической коллекции из раскопок скифского кургана Аржаан-2. Уже 2 ноября 2008 г. в музее была торжественно открыта постоянная экспозиция «Сокровища Долины царей Тувы. Царский курган Аржаан-2». В данной экспозиции в специально оборудованном зале представлены великолепные золотые образцы ювелирного искусства скифов. Среди других уникальных коллекций музея можно назвать: - Фотонегативы первого директора музея Владимира Петровича Ермолаева (перв. пол. ХХ в.); - Тувинские этнографические коллекции; - Тувинские женские и мужские украшения из серебра; - Культовые коллекции шаманизма, буддизма и православия; 50 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи - Камнерезное искусство Тувы (агальматолит, серпентинит); - Документы и книги Тувинской Народной Республики (1921-1944 гг.); - Естественнонаучная коллекция (образцы минералов, чучела животных и птиц). Сегодня Национальный музей Республики Тыва – главная сокровищница историко-культурного достояния Тувы – является настоящим центром культурной жизни региона, где проходят все наиболее важные мероприятия межрегионального и республиканского уровня. Все гости республики непременно посещают музей, чтобы познакомиться с удивительной историей и природой Тувы, уникальной культурой тувинского народа. В последние годы Национальный музей РТ активно развивает свои межрегиональные и международные связи. Так, с 2008 года музеем организованы 20 передвижных выставок за пределами республики, в том числе две зарубежные: фотовыставка «Тува – республика в Центре Азии» по 6-ти европейским городам (Хельсинки, Варшава, Вена, Берлин, Брюссель, Мадрид) и фотовыставка «Республика Тыва: прошлое и настоящее» в Национальном музее Монголии. Наиболее значимыми за последнее время для нашего музея выставками являются: выставка «Тувинская Народная Республика – все для общей Победы!» в Центральном музее Великой Отечественной войны 1941-1945 гг. (Москва, Поклонная гора, 2010 г.) и этнографическая выставка «Традиционная культура и быт тувинцев» в Музее Москвы (2012-2013 гг.). Национальный музей РТ активно поддерживает свои межмузейные связи, имеет Соглашения о сотрудничестве с 9-ю российскими музеями и 2-мя музеями Монголии. Большое значение музей придает сотрудничеству с Государственным Эрмитажем, Музейным объединением «Музей Москвы», музеями Сибири: Красноярскими, Омскими, Минусинским, Шушенским, Курагинским, Зеленогорским, Хакасским, Горно-Алтайским. Осуществлены совместные выставочные проекты «Национальные мотивы в искусстве Тувы и Хакасии», этнографическая выставка «Песнь тувинского кочевника» и др. Тувинский музей в полном объеме сохраняет и представляет уникальное историко-культурное наследие народов Тувы. 51 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи Dr. Andrey Gotlib 25 Mart 1959 tarihinde Rusya Federasyonu Çelyabinsk şehrinde doğmuştur. Lomonosov Moskova Devlet Üniversitesi’nin Tarih Fakültesi mezunudur (1984). 1984-1986 yılları arasında tarih ve kültür anıtlarının korunmasından sorumlu müfettiştir (Hakasya). 1986-2012 yılları arasında Hakasya Devlet Üniversitesi’nin Arkeoloji Laboratuvarı müdürü ve araştırmacıdır. 1994 yılında Yardımcı Doçent, 2003 yılında Arkeoloji, Etnografya ve Yerel Tarih Bölümünde doçent, tarih bilimleri doktoru (1999). 2004–2006 yılları arasında Hakasya Devlet Üniversitesi ve Almanya Arkeoloji Enstitüsü’nün düzenlediği ortak arkeoloji araştırmalarının bilimsel danışmanlığını yapmıştır. (Hakasya’da İskit dönemine ait Barsuçiy Log Höyüğü kazıları). Almanya Arkeoloji Enstitüsü’nün onurlu üyesidir (2006). Ekim 2012’den itibaren L.R.Kızlasov Hakas Milli Tarih Müzesi Müdürü’dür. Андрей Иосифович Готлиб HAKASYA, RUSYA Родился 25 марта 1959 года в городе Челябинске Российской Федерации. Выпускник исторического факультета Московского государственного университета им. М.В. Ломоносова (1984). 1984-1986 гг. - инспектор по охране памятников истории и культуры (Хакасия). 1986-2012 гг. научный сотрудник, заведующий археологической лабораториией Хакасского государственного университета. 1994 г. - старший преподаватель, 2003 г. - доцент кафедры археологии, этнографии и исторического краеведения. Кандидат исторических наук (1999). В 2004–2006 гг. - научный руководитель совместной археологической экспедиции Хакасского государственного университета и Германского археологического института (исследования элитного кургана Барсучий Лог скифской эпохи в Хакасии). Почётный член-корреспондент Германского археологического института (2006 г.). С октября 2012 года - директор Хакасского национального краеведческого музея им. Л.Р. Кызласова. 52 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи HAKASYA L.R. KIZLASOV MİLLİ TARİH MÜZESİNDE TAŞ HEYKELLER VE ESTAMPAJLARIN KOLEKSİYONU Hakasya Cumhuriyeti Güney Sibirya’da Yenisey Nehri’nin sol kıyısında yer almaktadır. Yenisey Nehri havzasının güney kesiminde Khakass-Minusinsk Havzası Avrasya kesiminde bulunan olağanüstü bir bölgedir. Bir taraftan bozkırlarla ve dağ etekleriyle kuşatılmış olan, diğer taraftan da uzak komşu bölgeleri ile sayısız bağlantısı bulunan Hakasya’da on binlerce arkeolojik anıt bulunmaktadır. Binlerce yıldır buraya farklı kültürler tarafından bırakılan benzersiz İzler, çok sayıda antik kamplar ve yerleşimler, höyük mezarlar ve taş heykeller, eski kültürün bir mirası olarak Taş Çağından Demir Çağına kadar bir zamanı kapsamaktadır. Milli Tarih Müzesi antik sanat eserleri içeren bir koleksiyona sahiptir. Koleksiyon iki gruptan oluşmaktadır. Birincisi, en az 3500 yıl önce yapılmış ve 1.8 metreden, 3-4 metre’ye kadar yüksekliği olan monolit bloklardan veya granitten yapılmış olan masif taş heykellerdir. İkincisi, oyularak çizilmiş resimli taş abidelerdir. Abidelerin üzerinde çok sayıda hayvan ve fantastik yaratık motifleri bulunmaktadır. Günümüzde müzenin arşivinde taş haykellerin ve üzerinde petroglifleri bulunan abidelerin sayısı 80’den fazladır. Heykellerin büyük kısmı “Eski Hakasyanın sanatı” adlı özel bir salonda yer almaktadır. Salonun merkezinde Hakasya Milli Müzesi, Tunç Çağı Taş Heykeller - Хакасский национальный краеведческий музей имени Л.Р.Кызласова. Зал каменных изваяний эпохи бронзы 53 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи stellarium bulunmaktadır, en ünlü ve en değerli heykeller bu yerde muhafaza edilir. Koleksiyonun büyük bir kısmı müze binasının dış cephesinde iki sıra olarak düzenlenmiştir. Eski simgelerle süslenmiş bu taşlar, oradan geçenlere iki tarafı ağaçlarla çevrili bir yoldan gidermiş gibi bir his uyandırarak sunulmaktadır. Bütün heykeller ve abideler Hakasya topraklarında, erken Tunç Çağında oluşan sanatın genel ve özgün şeklini birleştirmektedir. Bu sanat, özel yapılış tarzıyla seyredenleri kendisine hayran bırakırken kompozisyonların karmaşıklığı da insanları şaşırtmaktadır. Bu benzersiz sanat tarzı Okunev arkeolojik kültürü ile (18-13 yy.MÖ) tarihlenmektedir. Hakas Minusinsk çukuru dışında böylesi anıtlar bilinmemektedir. Birçok araştırmacı önem açısından Hakasya Heykelleri’ni Paskalya Adası’ndaki dev taş heykellerle karşılaştırmaktadır, fakat Sibirya heykelleri 2500 sene daha eskidir. Tüm heykeller çok sembollü ve resimli kutsal taş kitaplar gibidir. Aynı görünmesine rağmen, o zamanlar var olan kurallardan kaynaklanan farklılıklar vardır. Bu farklılıklar sadece semboller ve görüntüler açısından değildir yapılış tarzı ve genel görünüşüde değişiklikler içermektedir. Genellikle Okunev Heykeli yapılırken taş bloğun ince yüzünden, ortasından ya da ortasından biraz aşağıdan figürler oyulur (insan biçiminde, hayvan biçiminde) ve ondan ayrılan başka şekiller, fantastik veya gerçek hayvan sembolleri ve görüntüleri, heykellerde farklı biçimlerde oyulur. Gözlerin yerinde noktaların, burun ve ağız yerine enine çizgilerin olduğu basit görüntüler vardır. Görüntülerin en yaygın tarzı gerçek olmayan ya da fantastik olanlarıdır. Bu gruptaki görüntülerin en tipik örneği Hakaslar tarafından “Kimetas“ (Taşkayak demektir) diye adlandırılan en yüksek yapı olarak (4.7m.) bilinmektedir. Bu yapı yatay çizgiler ile üç uzun bölüme ayrılmıştır. Alt bölümde ağız, ortada ise burun bulunmaktadır. Üst kısımda gözler yer almaktadır. Aynı zamanda, diğerlerinden Hakasya Milli Müzesi, İskit Sibirya Sanatı Örnekleri - Хакасский национальный краеведческий музей имени Л.Р.Кызласова. Памятники скифо-сибирского стиля 54 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи kavisli çizgilerle ayırılmış görüntünün alnında üçüncü göz vardır. Çene de kavisli çizgilerle ayrılmıştır. Yüz tarafının üstünde çizgiler devam ederek, büyük olmayan kavisli uzantılarla ayrılmaktadır. Şeklin üst kısmında inek boynuzları ve sitilize hayvan kulakları çizilmiştir. Üçüncü gözü olan alnın biraz üstünde şematik bir şekilde büyük olmayan figürler vardır ve oradan yanlara kavisler uzanır. Yapıtın iki yanında ve arkasında çemberler ve ondan ayrılan dört simetrik üçgen bulunmaktadır. Çemberin merkezine genellikle büyük olmayan bir çember ya da daha büyük bir nokta çizilir. Yapıtlardan ve abidelerden oluşan koleksiyonun kuruluşu müzede 1943’den 1970’in başına kadar çalışan arkeolog A.N. Lipski’nin tarafından yapılmıştır. Onun sayesinde Hakasya’nın her köşesinden bir çok yapıt ve abide müzeye getirtilmiştir. Günümüzde Hakasya Milli Tarih Müzesi, Okunev devrine ait yapıtlar ve abideler açısından Rusya’nın tüm müzelerinden daha büyük bir koleksiyona sahiptir. Bu koleksiyon diğerlerini sadece sayı açısından değil aynı zamanda kalite açısından da geçmektedir, çünkü burada Okunev sanatının bütün çeşitlerinin örnekleri bulunmaktadır. Koleksiyon tüm çeşitliliği ile ziyaretçilere sunulmakta ve müzenin dışına çıkılmadan Hakasya’nın Tunç Çağı’na ait olan eşsiz antik sanatı hakkında bilgi edinilebilmektedir. Güney Sibirya’nın eski hayvan yetiştiricilerinin dinî ve felsefî dünya görüşleri müzenin Okunev Yapıtları Kolleksiyonunda hayat bulmaktadır. Fakat bu sadece Hakasya Cumhuriyeti’nin gururu değil Rusya’nın ve dünya kültürünün tarihi ve kültürel mirasının ayrılmaz bir parçasıdır. Hakasya Milli Tarih Müzesi aynı zamanda farklı tarih devirlerine ait antik estampaj koleksiyonuna sahiptir. Hakasya’nın güzel sanatlarının tarihi çok eskiye dayanmaktadır. Eski ressamlar resim malzemesi ve tuval yerine, kumtaşı levhalar, kayalar, doğal taş çeşitleri kullanmışlardır. Kuznetsk Alatau ve Batı ve Doğu Sayan Hakasya Milli Müzesi, Pişmiş Topraktan Yapılmış Yüz Maskeleri - Хакасский национальный краеведческий музей имени Л.Р.Кызласова.Таштыкские погребальные маски. I в. до н.э. – V в н.э. 55 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи sıradağları tarafından çevrelenmiş bozkırlar, sanatsal keşifler, ruhsal arayış ve düşünmek için mükemmel bir ortam sunmaktadır. Taş heykellerin ve kayalar üzerine çizilen münferit resimlerin binlercesi Hakasya’da bulunmaktadır. Hakasya’nın antik anıtları 300 yıldan fazla süredir sadece kendi milletinin değil yabancı bilim adamlarının da dikkatini çekmektedir. Bugün ise, antik güzel sanatların bu eşsiz topluluğu maalesef korumasızdır, Çünkü açık havada, nehirlerin ve göllerin kayalık kıyılarında, dağların kayalıklarında ve tek başına bozkırlarda bulunmaktadır. 1970’lerde Ressamlar Birliği üyesi ressam V.F. Kapelko’nun geliştirdiği ve o devirde Rusya’da benzeri olmayan mükemmel bir kopyalama yöntemiyle kaya üzerlerinde bulunan resimlerin örnekleri mika kağıdına geçirilmiştir. Kapelko bu yöntemle kaya yüzeyinin, kaya dokusunun ve üzerindeki resimlerin gerçek kopyasının alınabilmesini sağlamıştır. Araştırmacı kopyalama için ıslatıldıktan sonra kuruyup kıvrılmayan ve parçalanıp dökülmeyen, bilakis verilen şeklini koruyan mika kağıdını kullanmıştır. Bu kağıt, dayanıklı, yumuşak, esnek, iyi yapışan ve ıslatılınca şeffaf olabilme özelliklerine sahiptir. Kullanımı çok renkli resimler için, okra ile yapılan gravür ve kalıplar için uygundur, Bununla kopyalanan taş dokuları ve nesneler net çıkmaktadır. Grafik sayfaları herhangi bir tonda çıkabilirken, taş dokularının izleri de oldukça net bir şekilde ortaya çıkmaktadır. Böylece kopyalanan eserlere daha sanatsal, estetik ve bilimsel anlam verilebilmektedir. Yani, binlerce senedir petroglif resimlerin mikro dünyada var olan parçası korunmaktadır. Böylece bu kopyalar doğru sergilenmekte ve açıklayıcı bir malzeme olmaktadırlar. Bu yöntem ile Manı, Abakan, Tubı, Orta ve Üst Yenisey Nehirleri’nin petroglifleri kopyalanmıştır. Suleksk, Oglahtinsk, Şalobolinsk kayalarının estampaj kopyaları yapılmıştır. Ek olarak, Sayano-Şuşensk ve Krasnoyarsk baraj göllerinin doldurulması sırasında sular altında kalan yüzlerce eski petroglif kopyaları da alınmıştır. Bunların çoğu Hakasya Milli Tarih Müzesi’nin “Eski Hakasya Sanatı ” sergisinde ya da arşivlerinde saklanmaktadır. Bütün bu kaya üzerindeki resim anıtlar ile güzel sanatlara özgü tarz birleştirilmektedir. Bu sanat, görüntülerin çizilme tarzıyla, sunuluşundaki karmaşıklığıyla ve antik örneklerin güzelliğiyle kendisine hayran bırakmaktadır. Vladimir Feofanoviç Kapelko’nun mükemmel petroglif kopyaları, uzmanlar komisyonu tarafından şöyle değerlendirilmiştir: “Bu koleksiyonun estampajları sanatsal değere sahiptir ve müzenin ilgi alanına girmektedir. Koleksiyon 30 sene içinde oluşturulmuştur (1963-1993) 700 Estampajdan 250’si Sayano Şuşensk ve Krasnoyarsk rezervuarları doldurulurken kaybolan (bu yüzden eşsiz statüsündedir.)antikalardan yapılmıştır. 240 levhada henüz yayınlanmamış resimler bulunmaktadır. Böylece koleksiyonun, bilimsel, tarihi ve kültürel değerini anlayabilmemiz mümkündür.” Petrogliflere toplum tarafından verilen ilgiyi göz önünde bulundurarak Hakasya Milli Tarih Müzesi 2012’de “Hakasya Petroglifleri” adlı gezici bir sergi oluşturmuştur. Sergide mika kağıdıyla yapılan eşsiz petroglif estampajlar ve kopyalar yer almaktadır. Koleksiyon Güney Sibirya’nın eski sanatının en anıtsal eserleri olan; Oglahtı, Tepsey, Şalabolinsk ve Suleksk kaya resimlerini Büyük ve Küçük Boyar Dağların’dan kesitler veren resimleri içermektedir. Petroglif görüntüler Neolit’ten Geç Ortaçağ’a kadar arkeolojik birkaç devri yansıtmaktadır. Ayrıca, sergide S.G. Narylkov tarafından yapılan pirinç kağıdı üzerine 56 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи petroglif kopyalar da yer almaktadır. Petrogliflerin kopyaları Çağdaş Hakas ressamları tarafından orijinal teknolojiyle yapılmıştır. Bu sergi başarıyla Moskova Müzesi, Tomsk Bölge Müzesi, Krasnoyarsk Devlet Pedagoji Üniversitesi, Gorno Altaisk A.V. Anokhin Müzesi, Astana’da Rus Kültür Merkezi’nde, Novokuznetsk Sanat Müzesi’nde, Omsk Bölge Müzesi’nde yer aldı. Sergi projesinin uygulanması Hakasya Cumhuriyeti’nin eski kültürel mirasının tanıtımı açısından büyük bir önem taşıyor. Hakasya Milli Müzesi, Taş Heykel Üzerinde Güneş Motifi, Tunç Çağı Хакасский национальный краеведческий музей имени Л.Р.Кызласова. Солнечное божество эпохи бронзы 57 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи КОЛЛЕКЦИЯ КАМЕННЫХ ИЗВАЯНИЙ И ЭСТАМПАЖЕЙ НАСКАЛЬНЫХ РИСУНКОВ ИЗ СОБРАНИЯ ХАКАССКОГО НАЦИОНАЛЬНОГО КРАЕВЕДЧЕСКОГО МУЗЕЯ ИМ. Л.Р.КЫЗЛАСОВА Республика Хакасия расположена в Южной Сибири на левом берегу ХАКАСИЯ, РОССИЯ Енисея. Хакасско-Минусинская котловина в южной части бассейна реки Енисей - поистине исключительный регион в евразийских масштабах. Здесь, в степях и предгорьях, на территории сравнительно изолированной и в то же время связанной бесчисленными нитями с соседними и удаленными областями, обнаружены десятки тысяч археологических памятников. На протяжении многих тысячелетий здесь складывались и развивались различные археологические культуры, оставившие уникальные памятники. Многочисленные следы древних стоянок и поселений, городища и крепости, курганы и каменные изваяния, писаницы – являются наследием древних культур, которые по времени охватывают исторические эпохи от каменного до железного веков. Хакасский национальный краеведческий музей обладает уникальной коллекцией древних артефактов монументального изобразительного искусства. Коллекция состоит из двух групп памятников. Во-первых, это массивные каменные изваяния-скульптуры, выполненные из монолитных блоков песчаника или гранита высотой от 1,8 до 3-4 м, изготовленные, по меньшей мере, не менее 3500 лет тому назад. Вторая группа памятников монументального древнего искусства - каменные плиты-стелы с нанесенными на них рисунками техникой процарапывания или прочерчивания линий. На стелах прослеживаются многочисленные рисунки как фантастических существ, так и животных. В настоящее время коллекция каменных изваяний и стел с петроглифами в фондах музея насчитывает более 80 экземпляров. Основная часть изваяний размещена в специальном зале музея «Древнее искусство Хакасии». В центре зала находится стелариум, где представлены наиболее известные и уникальные изваяния. Довольно значительная часть коллекции располагается в два ряда с внешней стороны фасада здания музея. Здесь они образуют целую аллею древних изображений на камне, доступных для осмотра любому прохожему. Все изваяния и стелы объединяет общий самобытный стиль изобразительного искусства, сложившийся на территории Хакасии в эпоху ранней бронзы. Это искусство изумляет своей особой манерой исполнения изображений, завораживает загадочностью представленных образов, удивляет сложностью композиции. Этот древний художественный стиль уникален, датируется окуневской археологической культурой (18-13 вв. до н.э.). За пределами Хакасско-Минусинской котловины подобные памятники не известны. Многие исследователи сравнивают изваяния из Хакасии по значимости и таинственности с каменными великанами острова Пасхи, которые на 2500 лет моложе сибирских памятников. Все изваяния являются своеобразными каменными священными книгами со множеством образов и символов. Несмотря на кажущееся 58 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи однообразие, вызванное существующим уже в то далекое время каноном, они все очень разные. Причем не только по символике и образности, но и по технике исполнения, всему внешнему облику. Как правило, при создании окуневских изваяний на узкой грани каменного блока в центре или ниже центра высекались «личина» (антропоморфно-зооморфное изображение) и отходящие от нее другие изображения в виде мифических и реалистических животных, сакральных символов. «Личины» на изваяниях изображали по-разному. Есть «личины» простые, имеющие глаза в виде точек, поперечную линию вместо носа и рот. Самый распространенный стиль изображений «личин» - это сложный нереалистический или фантастический. Самая типичная для этой группы «личина» прослеживается на самом высоком изваянии (4,7 м), которое хакасы назвали «Киме тас», что означает «камень-лодка». Она вытянута и разделена на три части горизонтальными полосами. В нижней части расположен рот, в средней изображен нос. В верхнем сегменте расположены глаза, при этом на лбу у «личины» есть третий глаз, отделенный изогнутыми линиями других. Подбородок также отделен дугообразными линиями. В стороны от лица, продолжая линии на нем, отходят небольшие изогнутые отростки. В верхней части у «личины» нарисованы коровьи рога и стилизованные звериные уши. К верху ото лба с третьим глазом отходит столп со схематичными изображениями небольших личин, а по сторонам от него - извилистые отростки. По бокам изваяния и на задней его стороне изображены солярные знаки в виде круга и отходящих от него четырех симметрично расположенных треугольников. В центре круга обычно нарисован еще один небольшой круг или большая точка. На изваяниях «личина» могла изображаться одна, но в основном она -центральный элемент сложной композиции. Начало создания коллекции изваяний и стел связано с именем археолога А.Н. Липского, работавшего в музее с 1943 по начало 1970-х гг. Им было свезено из разных уголков Хакасии более 60 изваяний и стел. В настоящее время Хакасский национальный краеведческий музей обладает самой большой среди других музеев Российской Федерации коллекцией изваяний и стел окуневской эпохи. Эта коллекция превосходит другие собрания не только количественно, но и качественно, поскольку именно здесь имеется практически весь спектр образцов окуневского искусства. Коллекция представлена во всем своем многообразии, и посетитель может, не покидая стен музея, в полной мере ознакомиться с уникальным древним искусством Хакасии в эпоху бронзы. Коллекция окуневских изваяний музея, в которых воплощено сложное религиозно-философское мировоззрение древних скотоводов Южной Сибири это не только гордость Республики Хакасия, но неотъемлемая часть золотого фонда историко-культурного наследия Российский Федерации и мировой культуры. Хакасский национальный музей обладает также обширной коллекцией эстампажей древних рисунков различных исторических эпох. Изобразительное искусство Хакасии имеет древние истоки. Первыми полотнами и материалом для творчества древних художников стали плиты песчаника, скальные плоскости на горах, природные формы различных пород камня. Степные просторы, 59 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи обрамленные горными массивами Кузнецкого Алатау, Западных и Восточных Саян давали редкую возможность для размышлений, художественных открытий, духовных поисков. Количество отдельных рисунков, изображений на камнях, каменных изваяний в Хакасии исчисляется тысячами. Памятники древнего искусства Хакасии вот уже более 300 лет привлекают к себе внимание не только отечественных, но и зарубежных ученых. Однако сегодня эта уникальная коллекция древнего изобразительного искусства особенно беззащитна, в силу того, что она находится под открытым небом на скалистых берегах рек и озер, на валунах, стелах, одиноко стоящих в степи, на скалистых отрогах горных массивов. Уникальный способ точного копирования разработал в начале 1970-х гг. художник, член Союза художников Российской Федерации В.Ф. Капелько. Его копии наскальных рисунков выполнены на микалентной бумаге оригинальным методом, не имеющим аналогов в то время в России. Данный метод обеспечивает точное воспроизведение наскальных рисунков и фактуру скальной поверхности. Исследователь применил для копирования микалентную бумагу, которая после намокания в воде не ссыхается и не крошится, а сохраняет приданную форму. Бумага прекрасно склеивается, прочна в употреблении, мягка, эластична, при намачивании становится прозрачной. Её можно использовать при копировании полихромных рисунков, выполненных охрой, гравировок и выбивок, на ней получается четкий оттиск фактуры камня. Копии на такой бумаге получаются четкие, графические листы можно получить любой силы тона, отпечаток рельефа плоскости камня делает их более выразительными, придает им более сильный художественно-эстетический и научный смысл. Сохраняется как бы часть того микромира, в котором существовал этот рисунок-петроглиф на протяжении тысячелетий. Такая копия становится прекрасным выставочноэкспозиционным материалом. Таким методом скопированы петроглифы рек Маны, Абакана, Тубы, Среднего и Верхнего Енисея. Выполнены эстампажные копии Сулекских, Оглахтинских, Шалоболинских писаниц. Кроме того, были скопированы сотни древних петроглифов, затопленных при наполнении СаяноШушенского и Красноярского водохранилища. Многие из них представлены в экспозиции «Древнее искусство Хакасии» в Хакасском национальном музее или хранятся в его фондах. Все эти памятники наскальной живописи объединяет самобытный стиль изобразительного искусства. Это искусство изумляет своей манерой исполнения изображений, завораживает загадочностью древних образов, удивляет сложностью композиций. Великолепные копии петроглифов Владимира Феофановича Капелько были оценены экспертной комиссией, о чем свидетельствует экспертное заключение: «… эстампажи этой коллекции имеют самостоятельную художественную ценность и являются объектами музейного значения. Коллекция создавалась в течение 30 лет (1963-1993), насчитывается 700 эстампажей, из которых 250 листов сделано с памятников, безвозвратно утраченных в результате их затопления Красноярским и Саяно-Шушенским водохранилищами (что переводит их в статус оригиналов-уникумов). 240 листов содержат изображения, которые никогда не публиковались. Таким образом, научную и историко-культурную ценность коллекции трудно переоценить…». 60 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи Учитывая большой общественный интерес к древним петроглифам Хакасский национальный музей в 2012 году создал передвижной выставочный проект «Петроглифы Хакасии». На выставке представлена уникальная коллекция эстампажей копий петроглифов, выполненных на микалентной бумаге. В составе коллекции есть копии с наиболее монументальных памятников древнего искусства Южной Сибири: изображения с гор Оглахты, Тепсей, Шалаболинская и Сулекские писаницы; Большая и Малая Боярские писаницы. Петроглифические изображения данных археологических комплексов отражают несколько исторических эпох от неолита до позднего средневековья. Кроме того, на выставке демонстрируются копии петроглифов на рисовой бумаге, представленные соавтором выставки С.Г.Нарылковым. Копии выполнены по оригинальной технологии коллективом современных хакасских художников. Менее чем за год данный выставочный проект с успехом показан в Москве (Музейное объединение «Музей Москвы»); Томском областном краеведческом музее им. М.Б.Шатилова; Красноярске (Государственный педагогический университет); Горно-Алтайске (Национальный музей им. А.В. Анохина): Новокузнецком художественном музее; в Российском Центре науки и культуры в г.Астанe, в Омском областном музее изобразительных искусств им. М.А. Врубеля. Благодаря реализации данного выставочного проекта проводится большая работа по пропаганде древнего культурно-исторического наследия Республики Хакасия. Hakasya Milli Müzesi, Tunç Çağı Taş Heykeller - Хакасский национальный краеведческий музей имени Л.Р.Кызласова. Зал каменных изваяний эпохи бронзы 61 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи Prof. Dr. Vladimir Dmitriyev Rusya Etnografya Müzesi Kafkasya ve Orta Asya Halklarının Etnografyası Bölümü’nün araştırmacısı. Tarih Bilimleri doktorudur. 302 yayın sahibi, iki kitap (monografi) yayımlamıştır. Bilimsel araştırma alanları: Kuzey Kafkasya halklarının etnografyası, geleneksel halk bilgileri, etnografya müzeciliğidir. Rusya Etnografya Müzesi’nde aşağıda adı geçen sergi projeleri ve bölümleri hazırlamıştır: Kuzey Kafkasya halkları (ortak çalışma), Milli sporlar (1980, 1997), Merkezî Avrasya halkları (2008), Kafkasya halklarının müze anıtlarında epigrafiği (2009), Güney Kafkasya halkları (2012). Rusya Etnografya Müzesi koleksiyonundan oluşan geçici ve gezici sergi projelerini hazırlamıştır. Bunlardan bazıları: Kafkasya halklarının giysisi ve sanatı (Japonya, Tokyo, 1977), SSCB halklarının kuklaları (Ürdün. Amman, 1983), Kafkasya halklarının kültürü (Rusya, Tomsk-Omsk, 1987; Yugoslavya, Belgrad, 1988), SSCB halklarının sanatı ve kültürü (ABD. San-Francisco, 1990), Eski Macarların Doğu Kökenleri Sergisinin etnografya bölümü (Macaristan. Budapeşte, 1995), “Büyük İpek Yolu Üzerinde Kafkasya ve Orta Asya” (İspanya, Valencia, 2011), “Yüzyılların eşiğinde halk kültüründe spor yarışmaları ve oyunlar” (Kazan, 2013), “Erkek. Savaşçı. Avcı” (Groznıy, 2013) v.d. Владимир Александрович Дмитриев ST.PETERSBURG, RUSYA Научный сотрудник отдела этнографии народов Кавказа и Средней Азии Российского этнографического музея. Доктор исторических наук. Автор 302 публикаций, опубликовал две монографии. Сфера научных интересов: Этнография народов Северного Кавказа, традиционные народные знания, межнациональные отношения, этнографическое музееведение. Автор выставочных проектов и разделов экспозиции в Российском этнографическом музее: «Народы Северного Кавказа» (в соавторстве). “Национальные виды спорта” (1980,1997), “Народы Центральной Евразии” (2008), «Эпиграфика народов Кавказа в музейных памятниках (2009)», «Народы Южного Кавказа» (2012), выездных выставочных проектов из собрания Российского этнографического музея: Одежда и искусство народов Кавказа (Япония, Токио, 1977), Куклы народов СССР (Иордания. Амман,1983 ), Культура народов Кавказа ( Россия, Томск-Омск, 1987; Югославия, Белград, 1988), Искусство и культура народов СССР (США. Сан-Франциско, 1990), «Кавказ и Средняя Азия на Великом Шелковом пути» (Испания, Валенсия, 2011), Спортивные состязания и игры в народной культуре на рубеже веков (Казань,2013), “Мужчина. Воин. Охотник” (Грозный, 2013) и других. 62 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи RUSYA ETNOGRAFYA MÜZESİNDEKİ TÜRK KÜLTÜRÜ KOLEKSİYONUNUN TARİHİ Sankt-Peterburg’da bulunan Rusya Etnografya Müzesi, Kuzey Avrasya’daki çok sayıdaki halkların etnografya koleksiyonlarını bünyesinde barındıran, Rusya Federasyonu’nda başlıca müzelerden biridir. Rusya İmparatorluğunun başkenti Sankt-Peterburg’da III.Aleksandr Rus Müzesinin iki ana bölümü olan Sanat Müzesi ve Etnografya Müzesinin oluşturulmasına ilişkin kararın alındığı 1895 yılı Müzenin kuruluş yılı olarak kabul edilmektedir. 1902 yılından itibaren müze etnografya koleksiyonlarını toplamaya başlamıştır. Bu sırada St.Peterburg’da Bilimler Akademisinin içinde Antropoloji ve Etnografya Müzesi (AEM) zaten vardı. Yeni kurulan müzenin faaliyet alanı ile ilgili tartışmalarda akademik Antropoloji ve Etnografya Müzesinin faaliyetinin dünya etnografyasının yansıtılması amacına tabii olacağı, yeni müzenin menfaatler alanının da Rusya ve komşu ülkelerin etnografyası tarafından oluşacağı düşünülüyordu. Bunun dışında, Moskova’da etnografya şubesi vardı (Daşkovski Müzesi). Bu müze şubesi de Rumyantsev Müzesi içinde genelde ülke sorunları ile ilgileniyordu. 1923 yılında Daşkovski Müzesi, Etnoloji Müzesine, daha sonra da SSCB Halkları Müzesine dönüştürülmüştür. Rus Müzesinin Etnografya Şubesi, halk kültürünün ev ve sanatsal şekillerini toplanması ve araştırılmasını amaçlamıştı. Bu amacı müze şubesi bağımsız olunca değişmemiştir. Yeni kurulan müze Devlet Etnografya Müzesi (DEM) olarak adlandırılmaya başlamıştır. SSCB Halkları Müzesinin koleksiyonunu içine alan Devlet Etnografya Müzesi, ülkede tek yerli etnografya bilimi müzesi haline gelmiştir. Günümüzde bu kurum Rusya Etnografya Müzesi adını taşımaktadır. Müze koleksiyonunda Türk dili konuşan halklar ile ilgili koleksiyonlar yer almaktadır: Azeriler, Altaylılar, Balkarlar, Başkurtlar, Gagauzlar, Dolganlar, Dunganlar, Kazaklar, Karaylar, Karakalpaklar, Karaçaylar, Kırgızlar, Kırımçaklar, Kırım Tatarları, Kumıklar, Nogay Tatarları, Volga ve Ural Tatarları, Sibirya Tatarları, Tofalar, Tuvalılar, Türkler, Ahıska Türkleri, Türkmenler, Özbekler, Uygurlar, Hakaslar, Çuvaşlar, Çulımlar, Şorlar, Yakutlar. Bu koleksiyonların bir kısmı Rusya Etnografya Müzesinin bölgesel sergilerinde sunulmuştur. (Rusya’ya göre) yurtdışı Asya’daki halkların kültürlerine ilişkin koleksiyonların oluşturulması, Rusya ile komşu olan ülkelerdeki halkların etnografya özelliklerinin araştırılmasını içeren müze faaliyetinin bir kısmıydı. Türkiye etnografyasının araştırılması, müze görevlileri ile muhabirlerinin esasta özel çalışma alanı olmamakla birlikte onlar tarafından ilgisiz bırakılmamıştır. Doğu Avrupa ve Yakın Doğu’nun çok milletli uygarlığını gösteren tam tabloyu oluşturmak amacıyla gelen Türk eşyalar, Doğu ve Kafkasya halklarının kültürünün araştırılması programının bir kısmı olarak düşünülebilir. Rusya için yurtdışı sayılan halkların bütün etnografyasının yanısıra Türkiye etnografyasının müze tarihinin başlangıç döneminde araştırılması gereken husus, iki kere ele alınmıştır. Yerli bilimin konu alanının genişletilmesinden yana olanlar, haklı olduklarını kanıtlamak üzere Türklerin etnik kültürünün incelenmesinin öneminden de iki kere söz ettiler. İmparator III.Aleksandr Rus Müzesinin Etnografya Şubesinin amaçları tartışılırken Türkler baştan beri yurtdışı halk olarak belirlenmişti. Bu da müze 63 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи kurucularından, Türklerin etnografyasının bu kurumda araştırılması gerektiğini kanıtlamaları için belli çabaları sarf etmelerini gerektirdi . (Ünlü Türkolog, o dönemde akademik Peterburg Antropoloji ve Etnografya Müzesi Müdürü) Akademisyen V.V.Radlov’un 1901 yılındaki ilk münazarada dile getirdiği düşüncesine göre Rus Müzesinin Etnografya Şubesinde sadece Rus İmparatorluğundaki halkların kültürünün yansıra bazı komşu ülkelerin kültürü de yansıtmalıydı. Bunlar «Komşu ülkelerdeki Islav kabileler», Yunanlılar; Asya’da: Persler, Türkler, Moğollar, Japonlar, Çinliler, Hintliler . V.V.Radlov, «Rusya’nın Batı’da olduğu gibi Doğu’daki etnografya amacının, Devlet sınırı ile belirlenemediğini» savundu. Türkiye etnografyası örneğinde de komşu ülkelerdeki halkların etnografyasının Rusya etnografya kurumları için araştırılması gerektiğini gösterdi: «TransKafkasya Ermenileri ve Gürcülerimizin araştırılması kaçınılmaz şekilde Türkiye Ermenileri ile Lazlarının araştırılmasına teşvik etmelidir. Türkiye ile mücadelemiz başlayalı yüzyıllar geçti, bizler ise Türkü tanımıyoruz. Bununla birlikte Levant ile ilişkilerimiz gittikçe gelişmekte ve gelişmelidir. Almanya etnografyası Türkiye’de yabancı değil, Almanların ise Türkiye ile ilişkileri sırf sanayi amaçlıdır. Bunun dışında coğrafik yakınlık, soydaşlarımızın Türk İmparatorluğu sınırları içindeki durumu, vatanımızda yaşayan ve Türk aydınları onlar için dini hocaları olan milyonlarca Etnografik Kıyafet örneği - Лист из коллекции РЭМ 64 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи Türk soylu kabileler, bizim araştırma ilgimizi de çekmelidir. Pers Devletine de ihtiyacımız var ve bu devlet tıpkı Türkistan topraklarımızın Güney ve Doğusunda yer alan ülkeler gibi, etnografya açısından araştırmamız gereken ülkeler arasında yer almalı». İkinci münazara müzenin emperyal olmaktan çıktığı dönüm noktasında, 1918 yılında gerçekleşmiştir. Rusya etnografyasında yurtdışı ülkelerdeki halkların araştırılması önemi örneğinde Türklerden söz eden önde gelen yerli paleoetnografya uzmanı, büyük arkeolog ve Kafkasya araştırmacısı-etnograf Aleksandr Miller, Osmanlı Türklerinin, müzede Rusya halklarının araştırılması için hazırlanan programa göre araştırılması önemini belirtmiş olup, bu ilişkinin zorunlu olduğunu dile getirmiştir. Yurtdışı ülkelerin halklarından genel olarak bahsederken A.Miller «Rusya sınırları içinde ve dışında yaşayan, sadece devlet sınırları ile ayrılan» halklarının etnografyasının mutlaka araştırılması gerektiğini vurguladı, ve bu halkların tamamen işlenmiş olması gerektiğini söyledi. Bunun yanı sıra, Kafkasya halklarını, ardından milli toprakları Rusya’nın büyük kısmında bulunan halkları, ondan sonra Türkleri araştırmanın, Kafkasya’yı araştıran bir bilim adamı olarak kişisel sorumluluğu olduğundan bahsetti. Fakat şunu belirtelim ki, İmparator Etnografya Müzesinde Doğu Araştırmaları başkanı iken (1908-1917) Kafkasya’ya Türk ahali yanına seyahatler yapılarak Kafkasya Türk koleksiyonları tedarik edilmiştir. 1920’li yıllarda А.А.Miller tamamen Kuzey Kafkasya’daki arkeoloji-etnografya araştırmalara odaklanmıştır. Türk kültürü koleksiyonun oluşmasında ilk adım, Rusya İmparatorluğu sınırları içinde, Kafkasya Türklerine seyahatin gerçekleştiği zaman atılmıştır. Türk etnografyası ile ilgili ilk koleksiyon birimleri Batum Bölgesinde 1905 yılında oluştu. Bu koleksiyon, Acaristan’dan İmparator III.Aleksandr Rus Müzesi Etnografya Şubesi için daimi muhabiri L.V.Dmitriyev-Kavkazskiy tarafından tedarik edilen erkek takım elbisesi (fes, kaban, yelek, pantolon) ve kadın takım elbiseleri (baş örtüsü, baş örtüsü, kaban, şalvar, hırka) gibi eşyalardan ibaretti. Lev DmitriyevKavkazskiy (1849-1916) ünlü Rus ressamı, resimli dergiler yayıncısı ve pedagog idi. Etnografyada keşif gezileri ve yayınladığı «Kafkasya» (1880) ile «Orta Asya» (1894) Albümleri ile bilinmektedir. 1895 yılında Peterburg’da hocalık yaptığı resim atölyesini açmıştır. А.V.Kuprin, M.V.Dobujinskiy, M.İ.Toidze, D.N.Kakabadze, P.N.Filonov onun öğrencileri arasındaydı. 1908 yılında ünlü Rus Ortodoks filozofunun kardeşi, filolog A.Florenskiy’den küçük bir koleksiyon tedarik edilmiştir. Aynı zamanda kendisi Kars Bölgesindeki Ermeniler, Kürtler ve Türkmenlerden tedarik ettiği eşyaları müzeye teslim etmiştir. I. Dünya Savaşı sırasında А.Florenskiy Kafkas Cephesinde savaşmış, Vatan Savaşı döneminde de Kızıl Ordu’da hizmet etmiştir. Daha sonra Tiflis’de öğretmen, Osetya’da da jeolog olarak çalışmıştır. 1911 yılında, bir kolye ve sekiz yüzükten oluşan küçük mücevherat takımını müzenin muhabiri, Peterburg ressamı, daha sonra Peterburg Güzel Sanatlar Akademisinin profesörü olacak, Batı Kafkasya Hıristiyan mimarisi bilgini А.P. Eisner teslim etmiştir. Bu eşyalar Türk ahalisinin yaşadığı Batum Bölgesindeki Hevsrel, Okrobaket, Vel, Ebrika, Şavşer gibi yerleşim yerlerini ve Batumi ile Artvin şehirlerini ziyareti sırasında kendisi tarafından tedarik edilmiştir. Batum Bölgesindeki çalışma faaliyeti, Abhazya, Svanetiya, Batum ve Kars bölgelerindeki araştırma gezilerinin bir parçasıydı. Genel olarak A.P.Eisner’n ilgi alanı, Hıristiyan kilise sanatının araştırılması alanıydı. İlk dönemde tedarik edilen eşyaların diğer kısmını da Rusya’daki ünlü 65 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи koleksiyoncularına ait özel koleksiyonlardaki Türk kültürü ile ilgili öğeler oluşturmuştur. Her koleksiyoncu olağanüstü bir şahıstı. Şövalye, sayfa, muhafız albay, zoolog, askeri topograf, gezgin olan A.N.Kaznakov (1871-1933), Doğu Sibirya General-Valisinin oğlu tarafından 1898 yılında Sultan Cavak Bey’in sekreterine ve rotmister Feytdi Beye Sankt-Peterburg’a kadar refakat etmek üzere iş için gönderilmiştir. Ondan sonra 3.Mecidiye Türk Nişanı almasına izin verilmiştir. Daha sonraki dönemde P.K.Kozlov Moğol-Kama Araştırma Gezisinin (1899-1901) içinde bulunmuştur. 1908-1911 yılları arasında А. Kaznakov Batı Avrupa’daki büyük il müzelerini tanımak üzere yurtdışına iş amaçlı gönderilmiştir. 1913 yılının sonunda Tiflis’deki İmparator Bilimler Akademisinin Kafkasya Müzesi Müdürü olarak tayin edilmiştir. Beyaz hareketinin yenilgisinden sonra Paris’e göç etmiştir. Peterburg antikacısı L. А. Rothman’ın, Sankt-Peterburg’daki Novo-Aleksandrovskiy Pazarında dükkanı vardı. Yukarıda adı geçen kişilerin koleksiyonları, özel koleksiyonlar genelde olduğu gibi, çeşitli orijinli ve amaçlı objelerden ibaretti. Müzeye, genelde sadece müzede gerçek anlam kazanan koleksiyon parçaları gelirdi. Bu durum da öyle bir durumdu. Ünlü Pskov koleksiyoncusu ve tüccar olan F.M.Plüşkin koleksiyonunun durumu farklıydı. Kendisi eşyaları sınırsız zevkine göre neredeyse biriktiriyordu. Koleksiyonu o kadar büyümüş ki, sistematize olmayan müze koleksiyonuna dönüşmüştür. Koleksiyon önemi tanınmış olup, 1911 yılında bu koleksiyonun hazine için tedarik edilmesi konusu Bakanlar Kurulu Toplantısında ele alınmış, sonra birkaç yıl içinde birçok uzman çeşitli müzelerin koleksiyonları için eşyalar seçmişlerdir. Seçilmiş objelerin arasında Türk eşya sayısı parmakla sayılı kadardı. 1910 yılında III.Aleksandr Rus Müzesinin yöneticisi olan İmparator ailesi mensubu Büyük Prens Georgiy Mihayloviç (1863-1919) tarafından Etnografya Müzesine seramik ve metal olmak üzere iki kahve takımı teslim edilmiştir. Metal kahve takımının içinde havzalı enfes bir testi de vardır. Kafkasya valisi Mihail Nikolayeviç’in oğlu Georgiy Mihayloviç Kafkas Savaşının bittiği yıllarda Kafkasya’ya ve doğu kültürüne sevgi içinde yetiştirilmiştir. Kendisi eski eserler ve etnografya egzotiği koleksiyonlarını hem toplamış hem de toplanmasını himaye etmiştir. Peterburg Bilimler Akademisinin onurlu üyesi (1898), Rus Jenaloji Cemiyeti Başkanı (1908), Rus Nümismatik Cemiyetinin onurlu üyesi vs. olan Georgiy Mihayloviç III.Aleksandr Rus Müzesinin 1895-1917 yılları arasında imparator asıllı yöneticisiydi. Kendisi ünlü nümismat, nümismatik alanında birkaç eser yazarı olarak bilinmektedir (sikke koleksiyonunu Iİmparator II.Aleksandr Rus Müzesine 1909 yılında hediye etmiştir). 1919 yılında S.-Peterburg’daki Petropavlovsk Kalesinde kurşuna dizilmiştir. 1911 yılında müze ünlü Rus bilim adamı, Türk halklarının dili ve kültürü üzerine uzman olan А.N. Samoyloviç’den gölge tiyatrosu için kukla takımını teslim almıştır. Daha sonra kendisinden ayrıca 1918 yılında 10 resim ve 1926 yılında mezar taşı üzerine kapatılması için öngörülen nakışlı örtü teslim edilmiştir. А.N.Samoyloviç, büyük Rus Türkologu-dilbilimcisi, SSCB Bilimler Akademisi akademisyeni; SSCB Bilimler Akademisi Şarkiyat Enstitüsü Müdürüdür (19341937). SSCB Bilimler Akademisi Türkmen Komisyon Başkanı. Orta Asya halklarının kültür koleksiyonlarını işlemesi için Rus Müzesi Etnografya Şubesinde çalışmak üzere 1907 yılında davet edilmiştir. Daha sonra 1926-1929 yıllarında Rus Müzesinin Etnografya Şubesinin koruyucu yardımcısı idi. 1929 yılında Etnografya Müzesinin başkanlığını yapmıştır. 1916 yılında I.Dünya Savaşı sırasında Rus ordusunun iç cephesinde birçok 66 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи ünlü Rus bilim adamları çalışmıştır. Onların arasında Etnografya Müzesinin küratörü, ünlü Rus Kafkasya araştırmacısı, etnograf, arkeolog, müzecilik bilgini А.А. Miller vardı. 1908 yılında Etnogrfya Müzesinde Doğu halkları etnografyası ile ilgili çalışmalardan sorumlu А.К. İnostrantsev’in yerine geçerek bu alanın 1930’lu yılların başına kadar başkanlığını yapmıştır. Etnografya Müzesinin koleksiyonunda yansıtılması için Kafkasya, Orta Asya, İdil Boyu ve Rusya ile komşu olan ülkelerdeki halkların kültürünün araştırılması konsept sistemi onun tarafından hazırlanmıştır. 1917 Devrimi yıllarında Rus Müzesinin korunmasına yardım ederek bütün müzenin başkanlığını yapmıştır. Devrim yıllarında müze değerlerinin korunma politikasının geliştirilmesi ve devrim iktidarının müze çalışanları ile yakınlaşması için emeği çok geçmiştir. 1920 yılında Maddi Kültür Tarihi Devlet Akademisinin Kuzey Kafkas araştırma gezisini kurmuş, Sovyet arkeoloji biliminin temellerini oluşturmuş, Kafkasya halklarının etnografyasının araştırılması için birçok şey yapmıştır. Uydurma suçlamanın sonucu vefat etmiştir. Müze için tedarik ettiği Türk etnografyası nesneleri az sayıdadır: Van kökenli iki ok, ve kınındaki hançer. Hançer sadece 1923 yılında teslim edilmiştir. Fakat bu hançer Türk koleksiyonu şubesine ait olduğu kesindir. Muhtemelen Türk eşyalar birçok ev koleksiyonunda mevcuttu. XX.yüzyılının ilk on yılında yeni kurulan imparator müzesinin ve etnografya müzesi koleksiyonunun donatımına yardım etmek nezaket sayılır olsa gerek. Devrimden hemen sonra özel koleksiyonlardaki eşyalar, müze koleksiyonuna muhtemelen maddi değeri olmakla birlikte geçmişe duyulan bir nevi saygıdan ötürü teslim edilirdi. Örneğin 1919 yılında yüksek rütbeli eski memurun karısı N.V.Şeglova’dan gelen İstanbul’daki bir cami perdesi müzeye ulaşmıştır. Tahminen bu bayan, saray idarecisi, İmparator Hermitage kütüphanesinin müdürü olan V.V.Şeglov’un kızıydı. Türk koleksiyonları 1921-1928 yılları arasında Aniçkov, Gatçina, Petergof gibi eski çarlık saraylarından gelen eşyalarla ikmal edilmiştir. III.Aleksandr’a ait eşyaları içeren «tarihi odalar»ın tedarik kaynağı olan Aniçkov Sarayından Etnografya Müzesine doğrudan ve Müze koleksiyonunun arşivlerinden biri bulunan Hermitage aracılığıyla olmak üzere birkaç transfer yapılmıştır. Tedarik edilen eşyalar şu şekilde bölünmüştür: Müze şubesine gidenler, Rus Müzesinin Tarihi ve Gündelik Objeler Bölümüne (daha sonra 1934 yılında tasfiye edilmiştir) gidenler, ve Rus Müzesinin Ekonomi Kısmına giden eşyalar vardı. İstanbul’dan gelen türbe örtüsü, Müze Şubesine direk gelmiş olup, müze koleksiyonuna 1926 yılına dâhil edilmiştir. 1928 yılında Aniçkov Sarayından direk nakliyatla Türk tarzında yapılan balo kostümlerinin parçaları olan birkaç eşya gelmiştir. Belli ki bu eşyalar, Kışlık Sarayında XX.yüzyılın başında sarayda düzenlenen kostümlü balolar için dikilmiş olan maskeli kostümlerin parçalarıydı. Erkek ve kadın giysisinin işlemeli parçaları, İmparatorluk Peterburg’daki Rusya sosyetesinin doğu egzotiğe merak sarması, yani «Türk Usulü» fenomenleri olarak değerlendirilebilir. Saray tipindeki iki halı Rus Müzesinin ekonomi kısmından geçtikten sonra 1933 yılında tedarik edilmiştir. Halının birinde «К.А.Russo Halısı» yazısı korunmuş, halının kayıt notunda şunlar yazılıydı: «Halının üzerinde Hans Mamlin (Memling?) tablosunun reprodüksiyonu yapılmıştır». Müze koleksiyonundan gelen eşyalar arasında silah ve mutfak eşyaları da vardı. İçinde antika eşyalarla birlikte düşük sanatsal değerdeki nesnelerin bulunduğu rastgele nesneler takımından oluşan oldukça büyük koleksiyon, müze tarafından özel operatör doktor P.V.Şusev’den satın alınmıştır. Bütün bu eşyalar 67 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи doktorun ev koleksiyonunun bir parçasıydı ve Kuzey Afrika’dan Çin’e kadar çeşitli ülkelerden gelen eşyalarla birlikte gelmiştir. P.V.Şusev (1872 -1934, New-York, ABD) ünlü Rus mimarı, Moskova’daki V.İ.Lenin Mozolesinin tasarımcısı A.V.Şusev’in (1873-1949) ağabeyiydi ve 1895-1896 yıllarında Deneysel Tıp Hastanesinde yanında çalıştığı akademisyen İ.Pavlov’un öğrencisiydi. P.V.Şusev iki kere Etiyopya’ya araştırma gezisi için gitmiştir. Daha sonra Merkezi Asya, Türkistan’da yapılan araştırma gezilerine katılmış, Rusya’nın birçok yerinde çalışmıştır. Ekim devriminden sonra Romanya üzerinden Yakın Doğu’ya giderek oradan da ABD’ye geçmiştir. Türk eşyalar dâhil olmak üzere P.V.Şusev koleksiyonu ilk defa müzeye 1908 yılında teklif edilmiştir. Bu koleksiyon müzenin önde gelen etnograflar D.A.Klements ve K.A.İnostrantsev tarafından incelenmiştir. Onlar özellikle Türk eşyalarının satın alınmasını onaylamışlardır. 1919 yılında Şusev’in bütün koleksiyonu Ticaret ve Sanayi Komitesinin Petrograd Şubesinin emriyle sanatsal ekspertizi gerçekleştiren Etnografya Müzesine teslim edilmiştir. 1930 yılında Ankara Müzesinden Rus Müzesinin Etnografya Şubesi derviş kostümünün ve ekipmanının parçalarını teslim almıştır. Muhtemelen bu, Rusya ve Türkiye müzeleri arasında sergi objeleri değişimi sonuçlarından biriydi. Türk etnografyası ile ilgili önemli eşyalar 1930 yılından sonra Rusya Etnografya Müzesinin koleksiyonuna gelmemiştir. Özel kişilerden birkaç ayrı nesne satın alınmıştır. Sadece oryantalistler E. Ve N.Vipper ailesinden aracı ile gelen resimler koleksiyonu (Koleksiyon 8676-1-46) istisnayi bir durumdu. Bu koleksiyon çeşitli sosyal gruplarına ait kostüm araştırma kaynağı olarak ilgi çekmektedir. Moskova’da kapatılan SSCB Halkları Müzesinin eski koleksiyonu içinde Etnografya Müzesine teslim edilen objeler takımı ikinci istisna olarak değerlendirilebilir. Genelde bu dağınık giysi eşyalarıydı. Rusya Etnografya Müzesinin öge sayısı az olan Türk koleksiyonu ona rağmen çok gösterişlidir. Bu koleksiyonu toplayanlar, çeşitli sosyal kökenli çok geniş kişi çevresinden oluşmuştur. Fakat onlar etnografya biliminin farklı alanlarında ve Doğu’daki çeşitli yerlerinde yapılan araştırmalarıyla ünlü olan insanlardı. Coğrafik açıdan iki grup nesneler ayrılmaktadır. Birinci grup, kökeni Anadolu’dan olan ve öz koleksiyonlarını teslim eden kişilerden gelen eşyalardan oluşmaktadır. Güney-Batı Kafkasya’ya ait olan ikinci grup da müze araştırma gezilerine gönderilen kolesiyoncular tarafından tedarik edilen eşyalardan oluşmaktadır. Bu gruptaki eşyalar, kökenine göre Ahıska Türkleri gibi etnik topluluk ile bağlamak mümkündür. Rusya Etnografya Müzesindeki Türk etnografyası ile ilgili nesneler koleskiyonu, müze objelerinin çeşitli kategorilerini içermektedir: Silah, giysi, genelde erkek giysisi, dervişin tam giysi takımı, zengin kahve takımı parçaları ve kozmetik takım parçaları, oldukça yüksek kaliteli birkaç halı, takılar. Litografiler ve resimler özel gurubu oluşturmaktadır. Giysiye gelince, kökeni etnografya çevreden gelen gündelik nesneler ve tahminen saray balosu için yapılan küçük eşyalar grubu ilgi çekici olmalıdır. Son gruptaki eşyalar folklor özelliklerini yani XVIII.-XIX.yüzyılların içinde imparatorluk sarayı ve sosyete hayatında görülen «Türk usulü», Türk kültürü motiflerinin Rus kültürüne gerçekten derin girmesini yansıtan oldukça istikrarlı Rusya modasını göstermektedir. 68 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи Rusya Etnografya Müzesi, Kuzey ve Uzakdoğu Halkları Sergisi. Hakas Şaman Kültürüne Ait Ritüel Kullanım Eşyaları - Российский этнографический музей. Экспозиция «Народы Сибири и Дальнего Востока». Шаман. Хакасы 69 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи Rusya Etnografya Müzesi, İdil Ural Halkları Sergisi, Tatar Evi - Российский этнографический музей. Экспозиция «Народы Поволжья и Приуралья». Интерьер жилища. Татары САНКТ-ПЕТЕРБУРГ, РОССИЯ Etnografik Kıyafet örneği - Жилет с вишивкой. Из коллекции РЭМ 70 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи ИСТОРИЯ ФОРМИРОВАНИЯ КОЛЛЕКЦИИ ПРЕДМЕТОВ ТУРЕЦКОЙ КУЛЬТУРЫ В СОБРАНИИ РОССИЙСКОГО ЭТНОГРАФИЧЕСКОГО МУЗЕЯ Российский этнографический музей, находящийся в Санкт Петербурге, является основным музеем Российской Федерации, содержащим в своих собраниях этнографические коллекции по большому числу народов северной Евразии. Начальной датой основания музея считается 1895 г., когда было принято решение об организации в Санкт-Петербурге, столице Российской империи Русского музея Александра III двух основных отделов - Художественного и Этнографического. С 1902 г. музей приступил к сбору этнографических коллекций. В это время в С-Петербурге уже существовал Музей антропологии и этнографии (МАЭ), входивший в систему Академии наук. В спорах о направлении деятельности вновь образованного музея было принято считать, что деятельность академического музея (МАЭ) будет подчинена задаче отражения мировой этнографии, а сфера интересов нового музея будет образована этнографией России и сопредельных стран. Кроме того, в Москве было этнографическое подразделение (Дашковский музей), тоже, в основном, связанное с отечественной проблематикой, в составе т.н. Румянцевского музея. В 1923 г. Дашковский музей был преобразован в Музей народоведения, позднее Музей народов СССР. Этнографический отдел Русского музея был нацелен на сбор и изучение бытовой и художественной форм народной культуры. Эта задача не изменилась с получением отделом самостоятельности. Вновь образованный музей стал называться Государственным музеем этнографии (ГМЭ). С получением собрания Музея народов СССР Государственный музей этнографии стал единственным в стране музеем отечественной этнографической науки. В настоящее время учреждение носит название Российского этнографического музея. В собрании музея содержатся коллекции по тюркоязычным народам: азербайджанцам, алтайцам, балкарцам, башкирам, гагаузам, долганам, дунганам, казахам, караимам, каракалпакам, карачаевцам, киргизам, крымчакам, крымским татарам, кумыкам, ногайцам, татарам Поволжья и Приуралья, сибирским татарам, тофаларaм, тувинцам, туркам, туркаммесхетинцам, туркменам, узбекам, уйгурам, хакасам, чувашам, чулымцам, шорцам, якутам. Часть этих коллекций представлена на региональных экспозициях Российского этнографического музея. Комплектование фондов по культуре народов зарубежной (по отношению к России) Азии было частью деятельности музея, включавшей исследование этнографических особенностей народов тех стран, которые были сопредельными России. Изучение турецкой этнографии не было принципиально особым направлением работы сотрудников музея и его корреспондентов, но и не было обойдено их вниманием. Можно говорить о поступлении турецких вещей как части программы изучения культуры народов Востока и Кавказа в частности с целью создания целостной картины многонациональной цивилизации Восточной Европы и Ближнего Востока. О необходимости изучения турецкой этнографии, как и всей этнографии зарубежных для России народов в начальный период истории музея дискутировалась дважды, и дважды, в доказательство правоты, сторонники 71 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи расширения предметной зоны отечественной науки приводили важность исследования этнической культуры турок. Турки изначально в дискуссии о задачах Этнографического отдела Русского музея императора Александра III определялись как зарубежный народ, что потребовало от основателей музея определенных усилий для доказательств необходимости их этнографического изучения именно в этом учреждении1. По мнению, акад. В.В.Радлова (видного тюрколога, в это время директора академического петербургского Музея антропологии и этнографии), высказанному им в начальной дискуссии 1901 г., в Этнографическом отделе Русского музея должна была найти своё отражение не только культура народов Российской империи, но и культура некоторых сопредельных стран. Среди последних он называет «славянские племена соседних стран», греков; в Азии: персы, турки, монголы, японцы, китайцы, индийцы2. Он доказывал, что «этнографическая задача России на Востоке, как и на Западе, не может быть определена Государственной границей». И ниже, именно на примере турецкой этнографии показал необходимость для российских этнографических учреждений изучения этнографии народов сопредельных стран: «Изучение наших закавказских Армян и Грузин неизбежно должно повести нас к изучению Турецких Армян и Лазов. Века прошли с тех пор, как началась наша борьба с Турцией, а мы не знаем турка. Между тем, сношения наши с Левантом все растут и должны расти. Немецкая этнография в Турции у себя домa, а у немцев связи с Турцией чисто промышленные. Нас же, кроме этого, должна влечь к изучению географическая близость, положение наших единоплеменников в пределах Турецкой Империи и затем миллионы тюркских племен, обитающих в нашем Отечестве, для которых Турецкая интеллигенция является религиозным учителем. Персия также нужна нам и должна войти в число стран, подлежащих нашему этнографическому изучению, равным образом, как и страны, лежащие к югу и востоку от наших Туркестанских владений»3. Вторая дискуссия прошла в 1918 г. в тот переломный момент, когда музей перестал быть императорским. Снова говоря о турках, как примере важности изучения в российской этнографии народов зарубежных стран, на этот раз Александр Миллер, ведущий отечественный специалист в палеоэтнографии, крупный археолог и этнограф-кавказовед, определил важность изучения турок-османов в связи с той программой, которая готовилась в музее для изучения российских народов, оговаривая обязательность этой связи. Говоря же в целом о народах зарубежных стран, он подчеркивал необходимость обязательного изучения этнографии тех народов, «которые живут в пределах России и за ее рубежом, которые разделены только государственною границей – эти народности должны быть обработаны полностью», Далее он говорил о персональной своей ответственности как кавказоведа – изучать народы Кавказа, и далее тех, чья национальная территория лежит в основной части в России, турок он упомянул как народ следующей очередности изучения4. Однако отметим, что именно в бытность его руководства востоковедческими исследованиями в императорском этнографическом музее (1908-1917) были совершены поездки на Кавказ к турецкому населению и приобретены кавказские турецкие коллекции. В 1920-х гг. А.А. Миллер был целиком сосредоточен на археолого-этнографических изысканиях на Северном Кавказе. Начальный шаг в сложении фонда турецкой культуры был проделан в пределах Российской империи, когда состоялась поездка к туркам Кавказа. Первое поступление по турецкой этнографии было сформировано в Батумской области в 1905 г. Его составили мужской (феска, куртка, жилет, 72 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи штаны) и женский костюмы (головной платок, головной платок, куртка, куртка, шаровары, халат нижний, халат верхний) из Аджарии, приобретенные для Этнографического отдела Русского музея императора Александра III его постоянным корреспондентом Л. В. Дмитриевым-Кавказским. Лев ДмитриевКавказский (1849-1916) был известным российским художником, издателем иллюстрированных журналов, педагогом. В этнографии он был отмечен экспедициями и изданием альбомов «Кавказ» (1880) и «По Средней Азии» (1894). В 1895 г открыл в Петербурге мастерскую живописи и рисования, в которой преподавал. Среди его учеников были А.В.Куприн, М.В.Добужинский, М.И.Тоидзе, Д.Н.Какабадзе, П.Н.Филонов. В 1908 г. небольшая коллекция поступила от А. Флоренского, филолога, младшего брата известного русского православного философа. Одновременно он передал в музей вещи, приобретенные у армян, курдов и туркмен Карсской области. Во время I Мировой войны А. Флоренский воевал на Кавказском фронте, в Гражданскую войну служил в Красной армии. Позднее был учителем в Тбилиси, работал геологом в Осетии. В 1911 г. небольшой набор ювелирных изделий, состоящий из одного ожерелья и 8 перстней, передал корреспондент музея петербургский художник, впоследствии профессор Петербургской Академии Художеств, знаток христианской архитектуры Западного Кавказа А.П. Эйснер. Эти вещи были приобретены им во время посещения в Батумской области селений Хевсрель, Окробакет, Вель, Эбрика, Шавшер и городов Батуми и Артвин, где имелось турецкое население. Работа в Батумской области была частью экспедиции в Абхазию, Сванетию, Батумскую и Карсскую области, в основном, интересы А.П. Эйснера лежали в области изучения христианского церковного искусства. Другую часть поступлений начального времени составили предметы турецкой культуры из частных собраний, принадлежавших известным российским коллекционерам. Каждый из них был примечательной личностью. Osmanlı İşleme örneği - Фрагмент турецкой вышивки из коллекции РЭМ 73 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи Казнаков А. Н. (1871-1933) – кавалергард, паж, гвардии полковник, зоолог, военный топограф, путешественник, был командирован сыном генералгубернатора Восточной Сибири в 1898 г. для сопровождения в Санкт-Петербург секретаря султана Джавак-Бея и ротмистра Фейтди-бея, после чего ему было разрешено принять турецкий орден Медждие 3 степени. Затем он находился в составе Монголо-Камской экспедиции (1899-1901) П.К.Козлова. B 1908-1911 гг. А. Казнаков был командирован за границу для ознакомления с крупными провинциальными музеями Западной Европы. В конце 1913 г. был назначен директором Кавказского музея императорской Академии наук в Тифлисе. После поражения белого движения эмигрировал в Париж. Л. А. Ротман, петербургский антиквар, имел магазин на Ново-Александровском рынке в Санкт-Петербурге. Коллекции названных лиц состояли из предметов разного происхождения и назначения, как это часто бывает с частными собраниями. В музеи обычно попадали части собраний, обретавшие настоящее значениe только в музее. Так было и в данном случае. Своеобразно обстояло дело с коллекцией Ф.М. Плюшкина, купца и известного псковского коллекционера. Он тоже практически коллекционировал вещи по своему неограниченному вкусу, его коллекция стала столь необъятной, что уподобилась большому, только не систематизированному музейному собранию. Значимость коллекции получила признание, и дело дошло до того, что в 1911 г. ее приобретение в казну обсуждалось на заседании Совета Министров, а затем несколько лет много специалистов отбирали вещи для собрания разных музеев. Турецких вещей было считанные единицы среди отобранных предметов. В 1910 г. от августейшего управляющего Русским музеем Александра III Великого Князя Георгия Михайловича (1863-1919) в Этнографический музей были переданы два кофейных набора, керамический и металлический. В состав последнего набора входит также изысканный кувшинчик с тазиком. Георгий Михайлович, сын наместника Кавказа Михаила Николаевича, в годы завершения Кавказской войны воспитывался в духе любви к Кавказу и восточной культуре. Он сам был собирателем и покровительствовал сбору коллекций древностей и этнографической экзотики. Георгий Михайлович, почетный член Петербургской Академии наук (1898), председатель Русского генеалогического общества (1908), почетный член Русского нумизматического общества и т.д. был августейшим управляющим Русским музеем Александра III с 1895 по 1917 гг. Он известен как выдающийся нумизмат, автор нескольких трудов по нумизматике (коллекцию монет передал в дар Русскому музею императора Александра III в 1909). Расстрелян в 1919 г. в Петропавловской крепости в Санкт-Петербурге. В 1911 г. музей получил от известного российского ученого, специалиста по языку и культуре тюркских народов А.Н. Самойловича набор кукол для теневого театра. Позднее также от него поступили в 1918 г. 10 лубочных картин и в 1926 г. вышитое покрывало, предназначавшееся на гробницу. А.Н.Самойлович – крупнейший российский тюрколог-лингвист, академик Академии Наук СССР; директор Института востоковедения АН СССР (1934-1937). Председатель Туркменской комиссии АН СССР. На работу в Этнографический отдел Русского музея он был приглашен в 1907 г. для обработки коллекций по культуре народов Средней Азии. Позднее в 1926-1929 гг. он был помощником хранителя Этнографического отдела Русского музея, в 1929 г. заведовал Этнографическим отделом. 74 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи В 1916 г. во время I Мировой войны в тылах русской армии работали многие известные российские ученые. В их числе был А.А. Миллер, хранитель Этнографического музея, известный российский кавказовед, этнограф, археолог, знаток музейного дела. В 1908 г. он сменил на посту руководителя работ в Этнографическом отделе по этнографии народов Востока А.К. Иностранцева и возглавлял это направление до начала 1930 гг. Фактически им была подготовлена концепция изучения культуры народов Кавказа, Средней Азии, Поволжья и стран, соседних с Россией, для их отражения в собрании Этнографического отдела. В годы революции 1917 года возглавлял весь комплекс Русского музея, способствуя его сохранению. Много сделал для разработки политики сбережения музейных ценностей в революционные годы и сближения революционных властей с работниками музеев, создал в 1920 гг. Северокавказскую экспедицию Государственной Академии истории материальной культуры, сформировал основы советской археологической науки, много сделал для изучения этнографии народов Кавказа. Погиб в результате сфабрикованного обвинения. Приобретенные им для музея предметы турецкой этнографии немногочисленны - две стрелы, происходящие из района г. Ван, и кинжал в ножнах. Последний был передан только в 1923 г. Однако ясно, что он полагал обязательным комплектование в отделе турецких коллекций. Очевидно, турецкие вещи были во многих домашних коллекциях. В первое десятилетие ХХ в. наверняка считалось хорошим тоном помогать пополнению собрания недавно созданного императорского музея и его Rusya Etnografya Müzesinden bir örtü örneği - Вышитое покрывало из турецкой коллекции РЭМ 75 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи этнографического отдела. Сразу после революции вещи из частных коллекций переходили в музейное собрание не только, возможно, как продаваемая материальная ценность, но и как некоторая дань ушедшему прошлому. Так в 1919 г. в музей попала завеса из мечети Стамбула, поступившая от Н.В. Щегловой, жены бывшего камергера, предположительно она была дочерью В. В. Щеглова – гофмейстера, заведующего библиотекой императорского Эрмитажа. Турецкие коллекции были пополнены передачами в 1921-1928 гг. из бывших царских дворцов: Аничкова, Гатчинского, Петергофского. Из Аничкова дворца, где источником поступления являлись т.н. «исторические комнаты», содержащие вещи, в частности, Александра III, в Этнографический отдел было несколько передач, как прямых, так и через Эрмитаж, в котором располагалoсь одно из хранилищ Музейного фонда. Поступления делились: были те, которые шли в отдел, были поступления в Историко-бытовой отдел Русского музея (ликвидированный позднее в 1934 г.) и хозяйственную часть Русского музея. Поступившим непосредственно в отдел было покрывало на гробницу, из Стамбула, включенное в музейное собрание в 1926 г. В 1928 г. прямая передача из Аничкова дворца принесла несколько вещей, являвшихся деталями бальных костюмов, выполненных в турецком стиле. Очевидно, это были части маскарадных костюмов, сшитых для дворцовых костюмированных балов, разыгрывавшихся в Зимнем дворце в начале века. Расшитые детали мужской и женской одежды можно отнести к явлениям «туретчины», увлечения восточной экзотикой российским высшим обществом императорского Петербурга. Два ковра дворцового типа, пройдя хозяйственную часть Русского музея, поступили в 1933 г. На одном из них сохранился «Ковер К.А.Руссо», в примечании регистратора ковра отмечено: «на ковре воспроизведена картина Ганса Мамлина» (Мемлинга?). В поступлениях из музейного фонда было также оружие и предметы утвари. Относительно большая коллекция, представлявшая собой случайный набор предметов, в котором сочетались антикварные вещи с предметами низкого художественного достоинства, была музеем закуплена у частного практикующего врача П.В. Щусева. Все эти предметы были частью его домашней коллекции, и поступили вместе с вещами из разных стран от северной Африки до Китая. П.В.Щусев (1872 -1934, Нью-Йорк, США) был старшим братом известного российского архитектора, проектировщика Мавзолея В.И. Ленина в Москве А.В.Щусева (1873-1949), и учеником академика И.Павлова, у которого в 1895-96 гг. он работал в клинике Экспериментальной медицины. П.В.Щусев дважды был в экспедиции в Эфиопии. Затем участвовал в экспедициях в Центральную Азию, Туркестан, работал во многих местах России. После Октябрьской революции он уехал через Румынию на Ближний Восток, откуда перебрался в США. Коллекция П.В. Щусева, в т.ч. с турецкими вещами, впервые предлагалась музею еще в 1908 г. Она была осмотрена ведущими этнографами отдела Д.А.Клеменцем и К.А.Иностранцевым, которые одобрили приобретение именно турецких предметов; в 1919 г. все собрание Щусева было по распоряжению Петроградского Отделения Комитета Торговли и Промышленности, в функцию которого входила художественная экспертиза, было передано в Этнографический отдел. В 1930 г. из музея г. Анкары Этнографический отдел Русского музея получил детали костюма и экипировки дервиша, что было, предположительно, 76 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи одним из результатов обмена экспонатами между музеями России и Турции. Значительных поступлений предметов турецкой этнографии в собрание РЭМ после 1930 г. не было. У частных лиц было куплено несколько отдельных предметов. Исключение составляет только поступившая через посредника от семьи востоковедов Э. и Н. Виппер коллекция рисунков (Коллекция 86761-46), представляющая интерес как источник по изучению костюма разных социальных групп. Вторым исключением можно считать набор предметов, переданных в Этнографический музей в составе бывшего собрания закрытого в Москве Музея народов СССР. В основном, это были разрозненные предметы одежды. Небольшая по количеству предметов турецкая коллекция Российского этнографического музея, тем не менее, является очень показательной. Состав ее собирателей фактически представляет очень широкий круг лиц различного социального происхождения, но это были люди, известные исследованиями в разных областях этнографической науки и в разных местностях Востока. По географическому охвату выделяются две группы предметов. Одну из них составляют вещи, происходящие из Анатолии и поступившие от лиц, передавших фактически собственные коллекции. Вторая, относящаяся к юго-западному Кавказу, была образована приобретениями, сделанными собирателями, направленными в музейные экспедиции. Данную группу вещей по их происхождению можно связать с такой этнической общностью, как ахалцихские турки. Собрание предметов турецкой этнографии РЭМ включает в себя различные категории музейных предметов: оружие, одежду, в основном, мужскую, полный комплект одежды и экипировки дервиша, части богатого кофейного набора и комплекта косметического набора, есть несколько ковров достаточно высокого качества, ювелирные украшения. Особую группу представляют литографии и рисунки. Говоря об одежде, следует обратить внимание на присутствие бытовых ее предметов, происходящих из этнографической среды, и на наличие небольшой группы вещей, сделанных, предположительно, для дворцового бала. Последние отражают явление фольклоризма, той самой «туретчины», которая просматривается в жизни императорского двора и высшего света на протяжении 18-19 вв., достаточно устойчивой российской моды, отражавшей реально глубокое проникновение в российскую культуру мотивов культуры турецкой. 1 Радлов В.В. О задачах и распределении Русскаго Этнографическаго Музея // Протокол второго (состоявшего 13 февраля 1901 года) Предварительного совещания по вопросам об устройстве и организации Этнографического отдела Русскаго музея Императора Александра. [СПб., 1901, на правах рукописи]. Приложение 1. С.III. 2 Там же, л.V. 3 Там же, л. 17об.-18об. 4 Стенографический отчет заседания Совета Этнографического Отдела Русского Музея 25-го Апреля 1918 г.// Архив Российского этнографического музея, Фонд 2, опись 1, Единица хранения 11, Лист 2122, 38 оборот. 77 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи Svetlana İzmaylova 1985 yılında Kazan Devlet Üniversitesi’ni bitirmiş olup, tarihçi ihtisasını almıştır. 1985 yılından itibaren müzede çalışmaktadır. Birçok sergi projesi, müze sergisi, müzecilikle ilgili seminer ve atölye hazırlayan ve başkanlığını yapan kişidir. Tatar ansiklopedisi için yazılan birçok makale dâhil olmak üzere bilim tarihi, kültür ve müzecilik sorunlarına ilişkin 50’den fazla bilimsel ve bilimsel-popüler makale yazarıdır. Yazmış olduğu bilimsel yayınları, kütüphane ve arşivlerde korunan malzemelere dayanarak hazırlamış ve müzecilik ile sergi çalışmalarındaki sorunları ele almıştır. Uzun yıllar içinde birçok projenin küratörüdür. Bunlar: İslam Kültürü, Bilimi ve Eğitimi Destek Vakfı’nın projesi (2008, 2009), «RİTEK» Petrol Şirketinin Tataristan’da Sosyal ve Kültürel Projeler Yarışması (2010, 2011); St.-Peterburg ve Moskova’nın başlıca müzeleri ile müzeler arası sergi projeleri (2009-2012). 2006 yılından bu yana Tataristan Cumhuriyeti Ulusal Müzesi Bilim Araştırmalarından Sorumlu Genel Müdür Yardımcısıdır. Светлана Юрьевна Измайлова TATARİSTAN, RUSYA Окончила Казанский государственный университет (1985), специальность – историк. С 1985 года работает в музее. Автор и руководитель ряда выставочных проектов и музейных экспозиций, семинаров и тренингов по музейному делу.Автор более 50 научных и научно-популярных статей по проблемам истории науки, культуры и музейного дела, в том числе ряда статей для Татарской энциклопедии. Подготовленные научные публикации основаны на изучении фондовых и архивных материалов, связаны с проблемами музейноэкспозиционного строительства. В течение ряда лет куратор и автор ряда грантовых проектов Фонда поддержки исламской культуры, науки и образования (2008,2009), Конкурса социальных и культурных проектов нефтяной компании «РИТЭК» в Татарстане (2010, 2011); межмузейных выставочных проектов с ведущими музеями Санкт-Петербурга и Москвы (2009-2012). Заместитель генерального директора по научноисследовательской работе Национального музея Республики Татарстан (с 2006 г.). 78 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи TÜRK DÜNYASI KÜLTÜRÜ BAĞLAMINDA TATAR HALKININ MİRASININ AKTARIMINDA TATARİSTAN CUMHURİYETİ ULUSAL MÜZESİNİN MİSYONU Tataristan Cumhuriyeti Ulusal Müzesi, Rusyanın en büyük bölgesel müzelerinden biridir. Kendi profilinde kapsamlı olan müze, Rusya, Volga bölgesi doğu ve batı halklarının kültürlerinin geleneklerini, incelemekte ve sunmaktadır. Günümüzde müze koleksiyonları dokuz yüz bin nesne içermektedir. Bunlar içinde; iki yüz elli binden fazla nesne içeren arkeoloji koleksiyonu, yirmi beş binden fazla nesne içeren etnografya koleksiyonu, yüz kırk binden fazla nesne içeren nümizmatik koleksiyonu, yüz otuz bin belgesel arşivi, otuz bin eserden sanat koleksiyonu ve diğerleri mevcuttur. Koleksiyonun, Orta Çağın Volga Bulgar ve Altın Orda gibi büyük devletlerin anıtlarından; dünyanın en eski kültürlerinden Mısır ve antik koleksiyonlar; Çin, Japonya, İran ve diğer ülkelerin koleksiyonlarından oluşması, müze ve akademik kurumlar ile kültürel bağlantı sürdürebilmesini sağlamaktadır. Tataristan Cumhuriyeti Ulusal Müzesi Kazan’ın ve Tataristan’ın diğer müzelerinden farklı olarak geniş arşiv koleksiyonu, kapsamlı ve çeşitli faaliyetlerin gösterilmesi ve bölgenin sosyal-kültür alanında oluşan durumundan dolayı bölgenin doğasının, tarihinin ve kültürünün geniş bir temsilcisidir. Bununla birlikte müzenin Tatar halkının tarihi ve kültürü hakkında eşsiz bir koleksiyonu olduğu dünya ve Rusya çapında onları temsil ettiği bilinmektedir. Tataristan Cumhuriyeti Ulusal Müzesi’nin misyonu olarak bölgenin kültür alanının oluşturulmasıyla, Türk mirasının Rusya’da temsilcisi ve taşıyıcısı olan Tataristan’ın, kendine özgün kültürünün ve tarihinin korunması ve temsil edilmesi sağlanmıştır. Tataristan Milli Müzesi, İç Görünüm - Национальный музей Республики Татарстан. Экспозиция «Древняя история Татарстана» 79 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи Müzemiz, 1895 yılında Kazan Bilimsel ve Sanayi Müzesi adıyla kurulmuştur. Müze kendi statüsünü ve önemini yansıtmasına rağmen adı defalarca değiştirilmiş; 1921 yılında Tataristan Merkez Müzesi, 1940 yılında Tataristan Devlet Müzesi, 1981 yılında Birleşik Tataristan Devlet Müzesi olmuştur. Bölge halklarının, tarihsel mirasının korunmasında ve geliştirilmesinde katkıları göz önüne alınarak 2002 yılında Tataristan Hükümeti tarafından müzeye Tataristan Cumhuriyeti Ulusal Müzesi statüsü verilmiştir. Müzenin büyük bir kısmını Kazan’lı araştırmacı ve koleksiyoncu A.F. Lihaçev’un (1832-90) kırk bin parçadan oluşan koleksiyonu kapsamaktadır. Araştırmalarında orta çağa ait Bulgar antikaları ve doğu numizmatikleri yer almaktadır. Bu parçalar Türk koleksiyonlarının geniş kısmını oluşturmuştur ve yıllarca birçok araştırmacı tarafından incelenmiştir. Müzenin oluşumunda ve gelişiminde bilimsel katalogların yayınını, koleksiyonların tanıtımını ve oluşumunu yapan Kazan Üniversitesi’nin ünlü bilim adamlarının katkıları da vardır. Bu dönemde müzede tanınmış bilim adamları ve müze yetkilileri çalışmışlardır; B.F. Adler, 1919-1922 yıllarında müzenin müdürü; sanat departmanı kurucuları, sanat tarihçileri P.M. Dulski ve P.E. Kornilov; tarihçi ve arkeolog N.F. Kalinin; etnografik departman kurucuları K.S. ve M.S. Gubaidulinleri. XX. yüzyılın 20’li-30’lu yıllarında müzeye Kazan İlahiyat Akademisi’nin Tarih ve Etnografya Müzesi’nden, tanınmış dilbilimci Türkolog N.F. Katanov’un kurulmasında büyük katkıları bulunan; Doğu Halkları Müzesi koleksiyonları, Doğu Pedagoji Enstitüsü sanat koleksiyonları; sonradan ilga olan Kazan Üniversitesi’nin Arkeoloji, Tarih ve Etnografya derneğinin koleksiyonları verilmiştir. Kazanlı koleksiyoncu L.O. Sikler’in Tatar kültürünün, kuyumculuk gibi eşsiz nesnelerini içeren koleksiyonunun bir kısmı Kazan’a geri getirilmiştir. Aynı zamanda müzede aktif bir şekilde toplama ve araştırma faaliyetleri sürdürülmeye, arkeolojik ve etnografik araştırmalar yapılmaya başlanmıştır. 1938 yılından bu yana müze, SSCB Bilimler Akademisi’nin Materyal Kültür Enstitüsü ve Devlet Tarih Müzesi (Moskova) ve ülkenin arkeolojik çalışmalarında önde gelen araştırma merkezleri katılımcıları olan Kuybiyşev seferine katılmıştır. İdil Bulgar Türklerinin Başlık Üzerine Taktığı Kuş Motifli Takı, 12. Yy. - Височное кольцо из Мокрокурналинского клада. Золото. XII в. 80 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи Geziler sayesinde arkeoloji arşivi, Bulgar, Suvar, Bilar ve diğer kazılarda bulunan Orta Çağa ait şehirlerin kent kültürleri hakkında çok değerli materyaller elde edilmiştir. Etnograf N.İ. Vorobiyev’un çalışmaları sayesinde oluşan Tatar etnografik koleksiyonu günümüzde Tatar halkının bayramlarını ve günlük hayatını yansıtan en büyük koleksiyondur. Kuruluşundan beri müze; Bilim, toplama, sergileme, kültür ve eğitim faaliyetlerinde büyük başarılar elde etmiştir ve ülkenin en büyük müzecilik merkezlerinden biri olmuştur. Bilimsel etkinlikler müze koleksiyonlarının kataloglarının araştırılmasını ve yayınlanmasını, yeni sergilerin ve fuarların düzenlenmesini hedefliyor. Müze, Kazan’ın önde gelen araştırma merkezleri ile Kazan Üniversitesi, Ş. Marcani Tarih Enstitüsü, G. İbragimov Dil, Edebiyat ve Sanat Enstitüsü, Tataristan Bilimler Akademisi Tatar Ansiklopedisi Enstitüsü ve diğer Rus müzeleri ile işbirliği yapmaktadır. Son yıllarda Kazan, İslam ve doğu kültürleri ile ilgili yapılan geniş kapsamlı etkinlikler ve müze sergileri açısından merkez haline gelmiştir. 2008-2009 yıllarında müze, İslam Kültür Bilim ve Eğitim Vakfı’nın desteğiyle İslam medeniyeti halklarının tarihî ve klasik sanat eserleri hakkında daha geniş araştırmalar yapılması için bilim adamlarının ve müze uzmanlarının işbirliği halinde olmasının gerektiğini belirterek “Rusya’nın müzelerinde İslamiyet Mirası” konulu ulusal konferansın organizatörü olmuştur. Adı geçen konferans sırasında düzenlenen sergide “Deri Mozaik Sanatı” Müslüman dünyasının mirasının ayrılmaz bir parçası olan Kazan Tatarlarının, eski ve çağdaş geleneksel sanatları ve el sanatları tanıtılmıştır. Konferanslarda bilimsel, kültürel ve eğitsel projelerinin sunumları da yapılmıştır. Bunlardan biri “Doğu’dan Işık” dır. İslam ve Arap Orta Çağ tarihi hakkında yazan ünlü Rus araştırmacı, çevirmen ve tarihçi Prof. Dr. T.A. Şumovski’nin “Kur’an Şiirsel Diliyle” kitabını ve uluslararası bilimsel yazarların ekibi ile oluşturulan “İslam Medeniyeti’nin Tarihine Denemeler” adlı iki ciltlik kitabının sunumlarını da içermektedir. Uluslararası ilişkiler sayesinde 2010 yılında müzenin 115. yıl dönümüne atfedilen “Müze ve Toplum: Entegrasyonun Çağdaş Modelleri” adlı Uluslararası Müze Forumu düzenlenmiştir. Bu etkinliğin eş düzenleyicileri Kazakistan Merkez Devlet Müzesi dahil olmak üzere uluslararası müze kurum ve kuruluşları olmuştur. Forumun çalışmalarına Azerbaycan, Ermenistan, Beyaz Rusya, Kazakistan, Kırgızistan, Litvanya ve Rusya’nın 81 Sahib-Giray Han Fermanı, 1523 - Ярлык хана Сахиб-Гирея. 1523 г. Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи birçok bölgelerinden olmak üzere toplam 80 şehirden 600 temsilci katılmıştır. Kültürel miras, müzeler ve tarihi geleneklerin korunması, kültür turizminin gelişmesinde toplumun etkileşimi için müze kaynaklarının kullanımı gibi hayati konular tartışılmıştır. Müzenin ana faaliyetlerinden biri de yeni fuarlar ve sergileri oluşturmaktır. Rekonstrüksiyondan sonra müze sergileri için 2500 m2’den fazla yer kazanmıştır. Şu an bu alanda Rus ve dünya tarihi bağlamında Tatar halkının tarihini, koleksiyonumuzun çeşitliliğini gösteren “Tataristan’ın Eski Tarihi”, “Ticaret ve Ticaret Yolları, X-XV. Yüzyıllarda”, “Tatar Altın Hazinesi”, “XVIII. Yüzyılda Kazan Vilayeti” gibi sergilerin sabit kısımları yer almaktadır. Müze büyük ulusal ve uluslararası sergi projelerine de katılmaktadır. 2007 yılında “İpek Yolu, İpek Sanatının 5000 Yıllık tarihi” (Hangzhou, Habarovsk, Moskova, Kazan, Hangzhou) adlı uluslararası serginin Rusyadaki ayağı olmuştur. 2008 yılında Kazan’da uluslararası bir sergi projesi olan ve Hermitage-Kazan merkezinde düzenlenen “Avrupa’dan Çin’e Kadar İslam Dünyası Sanatı” sergisinin katılımcıları arasına girmiştir. 2009 yılında uluslararası bilgi ve sergi projesi “Ebedi Mısır” ve “Yusupov Prens Soylarının Tarihi Kazan Petersburg - Paris “ sergi projesinin üyesi olmuştur. Müze, Rusya ve dünya toplumuna ve Türk halklarına özellikle Tatar kültürünün önemli seçkin şahsiyetlerinden kalan kültürel mirasları aslına yakışır bir şekilde göstermektedir. Tatar şair A.Tukay’ın 125. yıl dönümünde de “Ebediyete atladım” projesinin organizatörü olmuştur. Bu projenin temelini, şairin sanat eserleri ve Rusya’nın önde gelen müzelerinde temsil edilen St. Petersburgdaki A.S. Puşkin Müzesi ve Moskovadaki A.S. Puşkin Devlet Müzesi’nin eserleri oluşturmuştur. Tukaya ithafen Tataristan Cumhuriyeti’nin İstanbul Topkapı parkındaki müze Tataristan Milli Müzesi, Tatar Giysileri ve Takıları Bölümü - Национальный музей Республики Татарстан. Экспозиция «Татарская золотая кладовая» 82 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи evinde şairin biyografisini ve çalışmalarını tanıtan bir sergi düzenlenmiştir. 2012 yılı TÜRKSOY üye ülkeleri tarafından dünya çapında tanınmış bilim adamı ve şarkiyatçı, N.F. Katanov yılı olarak ilan edilmiştir. Müze, seçkin bilim adamı N.F.Katanov’un 150. Yıldönümünde “Doğu’nun Gizemli Dünyası” adlı sergiyi oluşturma girişimini desteklemiştir. Serginin açılması VIII. Şarkiyatçılar Kongresi sırasında gerçekleştirilmiş, Katanov tarafından toplanan Volga, Kama, Sibirya ve Uzak Doğu bölgelerinden kültürel mirasın eşsiz bir koleksiyonu sunulmuştur. Özellikle N.F. Katanov’ un Müzeciliği geliştirmedeki rolüne de dikkat çekilmiştir. Sergilerde belge, fotoğraf ve bilimsel çalışmalarla, Türk halklarının mirasının korunması için inanılmaz bir özveriyle hizmet eden insanların hikayeleri anlatılır. Etnografik koleksiyonun birçok sergisinde bilim adamının kendisi tarafından yapılan ayrıntılı açıklamalar bulunmaktadır. Tataristan Cumhuriyeti Ulusal Müzesi’nde saklanan N.F. Katanov’un Koleksiyonu, O’nun bilimsel çıkarılarının genişliğini gösterir. Koleksiyon Rusya ve Doğu halklarının tarih ve kültürü hakkındaki en değerli kaynaklardandır. Başka bir parlak proje de 2009 yılından bu yana Rusya genelinde seyahat eden “Kazan Tatarları Sanat ve El Sanatları” sergisidir. Ulyanovsk’ta olan Federal Sabantui sırasındaki çalışmaların ilk günlerinde, ziyaretçilerin son derece memnun kaldıklarına dair duyumlar aldık. Müze, Kazan Tatarlarının el sanatlarının eşsiz etnografik ve antik koleksiyonuna sahiptir. Koleksiyonda yer alan şapkalara ( kalfaki ve takkeleri ) ve desenli ayakkabılara, ulusal kıyafetlere büyük ilgi gösterilmektedir. Kendine özgün desenlerde telkari, ajur ve renkli taşlardan yapılan gümüş ve altın Tataristan Milli Müzesi, Tatar Takıları - Национальный музей Республики Татарстан. Ювелирные украшения казанских татар 83 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи takılar da ilgi çekmektedir. Kaligrafi sanatı, grafik ve şamailler Tatar evlerinin süslemelerinde kullanılan dinî ve ahlâki içerikli dekoratif paneller olarak kendini göstermektedir. 2013 yılında, Tataristan kültürel hayatında büyük yankı uyandıran “Tatar kostümlerinin Geçmişi ve Bugünü adı altında müzeler arası sergisi yapılmıştır. Kazan’da XXVII. Dünya Yaz Üniversite Oyunları kültür programı içeriğinde Tatar kostümünün nadir örnekleri sadece Tataristan sakinlerince değil aynı zamanda yabancı misafirlerce de görülmüştür. Tatar geleneksel kostümü hala ulusal kültürün en etkileyici unsurudur. İnsanlarda güzelliğe ve özgünlüğe karşı duyulan ilgi, kostümlerde zamanla değişerek yeni isteklere göre şekillenmiş, geçmişi bu günümüzü ve geleceği bağlayarak yaşamaya ve gelişmeye devam etmiştir. Bu gerçekten de Rusya’da 45 merkez ve bölgesel müzeyi bir araya getiren yenilikçi bir projedir. St Petersburg ve Kazan, Orenburg ve Ufa, Tümen ve Astrahan, Saratov ve Ijevsk, Saransk ve Ulyanovsk ve diğer şehirler ve Tataristan’ın yerel müzeleri bu yüzden çok önem taşımaktadırlar. Bu serginin ayırt edici özelliği Tatar ulusal kostüm şeklini temsil eden tarihsel ve bölgesel gelişimin bütünlüğü ve çeşitliliği ile Tataristan’da ilk kez gösterime sunulmasıdır. Çünkü bunların birçoğu arşivlerde saklanmış ve ziyaretçilere gösterilmemişlerdir. Sergi, Tatar halkının maddi ve manevi kültürünün önemli bir unsuru olarak, ulusal kostüm hakkında bütünsel bir görünümün oluşturulmasını sağlamıştır. Nadir eserler arasında Rusya Etnografya Müzesi (St. Petersburg) kostüm kompleksleri de vardır. Serginin temelini, kuruluşundan bu yana, Kazan Üniversitesi ve Tataristan Bilimler Akademisi bilim adamları ve Kazan koleksiyonerlerinin katılımı ile Tataristan Cumhuriyeti Ulusal Müzesi koleksiyonları oluşturmaktadır. Rusya’da bölgesel müzelerin koleksiyonları, geleneksel kostümün oldukça muhafazakar olduğunu ve ulusal giyimin kendine özgün tarzını koruduğunu göstermektedir. Bununla birlikte sergi etkinliğinin son gününde düzenlenen yuvarlak masa toplantısında mevcut olan problemlerde ele alınmıştır. Sorunların arasında Tatar etnografyasında uzmanların azlığı, yayınların ve katalogların eksikliği, ulusal geleneklere çağdaş tasarımcıların yetersiz ilgisidir. Müze ziyaretçilerinin yoğun ilgisini çeken, yüzyılların nefesini hissetme ve bölgenin tarihini tanıma ve tarihi eserlerini inceleme fırsatını sunan interaktif tiyatral müze turu bölümünde izlenmektedir. 1992 yılından bu yana müzede, askeri tarih kulübü “Vityaz” faaliyet göstermektedir. Atalarımızın yaşantısı, giyimleri ve silahlarının incelenmesi ve restorasyonları ile ilgilenen “Vityaz”’ın her üyesi tarihsel dönemlerden birini seçer, kostüm ve ekipmanlarını üretir ve seçtiği dönemin savaşçısına ait bilmesi gereken her şey kendisine öğretilir. Bu bilgileri kulüp üyelerince turistlerin dikkatine sunulmakla beraber, müzenin programlarında, tarihe yönelik fesTuvallerde ve bölge dışında yapılan çalışmalarda da gösterilmektedirler 1994 yılından bu yana, her sene geleneksel olarak çocuklara yönelik yerel tarih kampı “Bizim Tarih” düzenlenmektedir. Programın telif hakkı Rusya patent bürosundan alınmıştır(1998). Çocukların kişiliğinin oluşumuna, gelişimine, vatanseverliğe ve aktif bir yaşam pozisiyonu oluşturmaya yöneliktir. Eğitim programı, tarihsel ve kültürel eserlere, arkeoloji ve pedagojiye değinerek tasarlanmıştır.Kamp ve yaratıcı atölye liderleri olarak müze personeli veya (Vityaz) kulübünün üyeleri yer almaktadır. Her sene incelemek için farklı dönemler 84 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи seçilmektedir. Kamp çalışma sürecine katılanlar Orta Çağın, Volga Bulgar’ın X-XIII. yüzyıldaki bir kentin vatandaşı olup, kendilerini işçi, savaşçı, hükümdar rollerinde denemektedirler. Buna ek olarak da Tarih üzerine konferanslar dinlemektedirler. Dönemin yaşamı, gelenekleri ve yasaları ile tanışarak tarihsel olayların katılımcıları olmaktadırlar. Çocuklar kamp süresince bakır ve pirinçten takılar yapmaya, çömlekçi olmaya gayret ederken, bir yandan da deriyle çalışmayı, kemer örmeyi, ateşte yemek yapmayı, ata binmeyi vb. öğrenmektedirler. Ayrıca kampın programında tiyatro stüdyosu, hayatta kalma stüdyosu ve eski eskrim dersleri de verilmektedir. Günümüzde milletler arasında sınırlar silindiği zaman ve hayatın tüm yönleri tek standarda uyduğu zaman, sosyal, ailevi ve insani değerler kaybedilmektedir ve bu değerlerin saklanabildiği yer müzedir. Gerçeğin önemli bir payı olarak müze olmazsa kültür de olmaz denilebilir. Tüm dünyada modern toplumun gelişmesi, kültür sınırlarının silinmesine ve ulusların özgünlüklerini kaybetmesine yol açmaktadır. Buna karşı kültüre bağlılığın devam etmesini isteyen karşı bir harekette oluşmaktadır. Bu hareketin amacının kültür mirasının saklanması ve müze faaliyetlerinin geliştirilmesi olduğu bilinmektedir. Müzelerde saklanan nesneler sayesinde oluşan atmosfer, küreselleşme ile silinen çizgilerin yüzünü hatırlamamıza ve bilinçaltımızdan çıkarmamıza fırsat vermektedir. Ulusal Müze koleksiyonu eşsiz içeriği, miktarı, ve kalitesi ile geniş bir kültürü kapsamaktadır. Müzede mevcut olan birçok koleksiyon Tatar ve başka Türk halklarının etnografyası ve kültürünü yansıtmaktadır. G.Tukaya, K. Nasırı, Ş. Marcani, G. İshaki ve başka aydınların bir dizi anıtsal koleksiyonları zamanımızda başka hiç bir müzede bulunmayacak kadar eşsizdir. Günümüzde aynı şekilde bir müze oluşturulması için gerekli materyalleri o bölgelerden toplamak imkansızdır. Müze dünyada Tatar halkının ve onun kültür temsilcilerinin en geniş kapsamlı koleksiyonunu saklamaktadır. Bu anlamda Türk kültür mirasının temsili bağlamında Rusya ve dünya çapında önde gelen müzelerden biri sayılmaktadır. Hz. Muhammed›in Mucizelerini anlatan levha - Шамаиль «Чудеса Пророка» 85 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи МИССИЯ НАЦИОНАЛЬНОГО МУЗЕЯ РЕСПУБЛИКИ ТАТАРСТАН В ТРАНСЛЯЦИИ НАСЛЕДИЯ ТАТАРСКОГО НАРОДА В КОНТЕКСТЕ КУЛЬТУРЫ ТЮРКСКОГО МИРА ТАТАРСТАН, РОССИЯ Национальный музей Республики Татарстан - один из крупнейших региональных музеев России. Комплексный по своему профилю, музей хранит, изучает и представляет историю, культуру и традиции народов Поволжья и России, западной и восточной мировых культур. В настоящее время музейное собрание насчитывает более 910 тысяч экспонатов и включает археологическую коллекцию (более 250 тыс. ед.хр.); этнографическую коллекцию (более 25 тыс. ед.хр.); нумизматическая коллекция (более 140 тыс. ед.хр.); документальный фонд (более 130 тыс. ед.хр.). художественную коллекцию (более 30 тыс. ед.хр.) и ряд других. Коллекции включают памятники крупных государств средневековья Волжской Булгарии и Золотой Орды; древнейших мировых культур – египетские и античные коллекции; коллекции памятников Китая, Японии, Ирана и других стран, что позволяет устойчиво поддерживать культурные связи с музейными и научными учреждениями на мировом уровне. Отличительной чертой Национального музея РТ от других музеев Казани и Татарстана является всеобъемлющее представление природы, истории и культуры республики, что обусловлено обширным фондовым собранием, огромной и разнообразной деятельностью, которую он осуществляет, а также сложившейся ситуацией в социокультурном пространстве республики. Вместе с тем, осознавая, что музей хранит уникальные коллекции по истории и культуре татарского народа, и обеспечивает их представление на общероссийском и мировом пространстве, Миссия Национального музея РТ включает формирование культурной среды региона, сохранение и представление культурно-исторического своеобразия Татарстана как представителя и носителя тюркского наследия в российской и мировой культуре. Наш музей был основан как Казанский городской научнопромышленный музей и открыт в 1895 г. Неоднократно менялись названия, которые соответствовали статусу и отражали значение музея - в 1921 году он назывался Центральным музеем ТАССР, в 1940-м - Государственным музеем ТАССР, с 1981 года – Государственным объединенным музеем ТАССР. Учитывая заслуги по сохранению и пропаганде исторического наследия народов региона, в 2002 году правительство республики предоставило музею статус Национального музея Республики Татарстан. Основу музейного собрания составили 40-тысячная коллекция казанского коллекционера и ученого А.Ф. Лихачёва (1832-90). В сферу его научных интересов входили средневековые булгарские древности и восточная нумизматика, и они заложили основу тюркским коллекциям и стали важным объектом изучения для значительного числа исследователей на протяжении многих последующих лет. В становлении и развитии музея огромную роль сыграли видные ученые Казанского университета, которые занимались описанием и формированием коллекций, изданием научных каталогов. Благодаря их деятельности 1920-е годы стали временем активного сбора памятников, прежде всего, связанных 86 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи с историей и культурой татарского народа. В этот период в музее работали такие известные ученые и музейные деятели как Б.Ф. Адлер, директор музея в 1919-1922 гг.; искусствоведы П.М. Дульский и П.Е. Корнилов – создатели художественного отдела, Н.Ф. Калинин – историк и археолог, К.С. и М.С. Губайдуллины, Н.И. Воробьев – создатели этнографического отдела и др. В 20-30-е годы XX века в музей поступили коллекции историкоэтнографического музея Казанской Духовной Академии, в создании которого принимал самое активное участие известный тюрколог и языковед Н.Ф. Катанов; коллекции Музея народов Востока; художественное собрание ВосточноПедагогического института, коллекции упраздненного Общества Археологии, истории и этнографии Казанского университета и т.д. Была возвращена в Казань часть коллекции казанского коллекционера Л.О. Сиклера, включавшая ценнейшие памятники татарской культуры, и особенно ювелирного искусства. Тогда же музей начал активную собирательскую и исследовательскую деятельность. Стали проводиться археологические и этнографические экспедиции. С 1938 года музей стал одним из участников объединенной Куйбышевской экспедиции, в которой принимали участие Институт материальной культуры АН СССР и Государственный исторический музей (Москва), и ведущим научным центром по изучению археологических памятников республики. Благодаря экспедиционной деятельности археологический фонд пополнился ценнейшими материалами по городской культуре средневековых городов из раскопок Болгарского, Суварского, Билярского и других городищ. Благодаря деятельности этнографа Н.И. Воробьева стала целенаправленно формироваться татарская этнографическая коллекция, которая в настоящее время является крупнейшей музейной коллекцией и отражает праздничную и повседневную культуру и быт татарского народа. За время своего существования музей достиг крупных успехов в научно-исследовательской, собирательской, экспозиционной и культурнообразовательной деятельности и стал крупным музееведческим центром страны. Научная деятельность направлена на изучение и издание каталогов музейных коллекций, создание новых экспозиций и выставок. Музей активно сотрудничает с ведущими научными центрами Казани – Казанским (Приволжским) университетом, Институтом истории им. Ш. Марджани, Институтом языка, литературы и искусства им. Г. Ибрагимова, Институтом Татарской энциклопедии Академии наук РТ и др.; музеями России. В течение последних лет Казань стала центром проведения ряда музейных выставок и крупномасштабных мероприятий, связанных с наследием ислама и восточных цивилизаций. В 2008-2009 годах при поддержке Фонда исламской культуры, науки и образования музей стал организатором всероссийских конференций на тему «Наследие ислама в музеях России», где была обозначена необходимость объединения усилий ученых и музейных специалистов по изучению и более широкому представлению памятников истории и классического искусства народов исламской цивилизации. В рамках конференций были организованы выставки. Одна из них – «Искусство кожаной мозаики», знакомила с историческими и современными образцами декоративно-прикладного искусства казанских татар как традиционного и уникального вида прикладного искусства, являющегося составной частью 87 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи наследия мусульманского мира. На конференциях состоялись презентации результатов научных и культурно-образовательных проектов. Один из них - «Свет с Востока» - включал презентацию книги известного российского исследователя в области истории ислама и арабского средневековья, доктора исторических наук и переводчика Т.А. Шумовского «Поэтическое изложение Корана», а также презентацию уникального двухтомного издания «Очерки истории исламской цивилизации», созданного международным научным коллективом авторов. Благодаря международным контактам в 2010 году в Казани состоялся Международный музейный форум «Музей и общество: современные модели интеграции», посвященный 115-летию музея. Соорганизаторами этого мероприятия стали международные музейные организации и учреждения, в том числе и Центральный государственный музей Республики Казахстан. В работе форума приняли участие около 600 представителей из более 80 городов и других населенных пунктов регионов России, ближнего и дальнего зарубежья – Азербайджана, Армении, Беларуси, Казахстана, Кыргыстана, Литвы. Обсуждались насущные проблемы, связанные с культурным наследием, взаимодействием музеев и общества по сохранению исторических традиций, использованию музейных ресурсов в развитии культурного туризма. Одним из основных направлений деятельности музея является создание новых экспозиции и выставок. После реконструкции здания музей получил более 2 500 кв. м под экспозицию. В настоящее время на этой площади действуют разделы постоянной экспозиции «Древняя история Татарстана», «Торговля, торговые пути и товарно-денежные отношения в X-XV вв.», «Татарская золотая кладовая», «Казанская губерния в XVIII веке», которые представляют своеобразие региона и многообразие музейных коллекций, историю татарского народа в контексте общероссийской и мировой истории. Музей участвует в крупнейших всероссийских и международных выставочных проектах. В 2007 году он стал одной из экспозиционных площадок России для международной выставки «Шелковый путь. 5000 лет искусства шелка» (Ханчжоу-Хабаровск-Казань-Москва-Ханьчжоу). В 2008 году вошел в состав участников международного выставочного проекта «От Китая до Европы. Искусство исламского мира», который проходил в Казани в центре «Эрмитаж «Казань»; в 2009 году - участником международного информационно-выставочного проекта «Вечный Египет»; выставочного проекта «История рода князей Юсуповых. Казань-Петербург-Париж» и др. Музей стремится достойно представить российскому и мировому сообществу мемориальное наследие выдающихся деятелей татарской культуры, особенно значимых для тюркских народов. В год 125-летия татарского поэта Г. Тукая музей стал организатором выставочного проекта «Я устремляюсь … в вечность». Основу этого проекта составили экспонаты из собрания Национального музея РТ, представляющие творческое наследие поэта в ведущих музеях России – Всероссийском музее А.С. Пушкина в Санкт-Петербурге и Государственном музее А.С. Пушкина в Москве. В рамках юбилейных мероприятий была проведена реэкспозиция и в музейном доме Республики Татарстан в городском парке «Топкапы» г. Стамбула, где была также создана выставка, знакомящая с биографией и творчеством поэта. 88 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи 2012 год по инициативе стран-членов ТЮРКСОЙ был объявлен Годом Н.Ф. Катанова - выдающегося ученого-востоковеда, известного всему миру. Музей поддержал эту инициативу созданием выставки «Таинственный мир востока: к 150-летию выдающегося тюрколога Н.Ф. Катанова». Открытие выставки состоялось в рамках VIII съезда российских востоковедов. Выставка представила уникальную коллекцию памятников материальной и духовной культуры народов Волго-Камья, Сибири и Дальнего Востока, собранную ученым-востоковедом. Особое внимание было уделено роли Н.Ф. Катанова в развитии музейного дела. Среди экспонатов выставки были документы, фотографии и научные труды, рассказывающие о судьбе этого удивительно трудолюбивого человека, бескорыстно служившего науке и сохранению наследия тюркских народов. Многие экспонаты этнографической коллекции имеют подробные описания, сделанные самим ученым. Коллекция Н.Ф. Катанова, хранящаяся в Национальном музее РТ, свидетельствует о широте его научных интересов и является ценнейшим источником по истории и культуре народов России и зарубежного Востока. Еще одним ярким выставочным проектом является выставка «Декоративно-прикладное искусство казанских татар», которая путешествует по России с 2009 года. Уже в первые дни ее работы в рамках федерального Сабантуя в городе Ульяновске мы получили восторженные отзывы посетителей. Музей обладает уникальной этнографической коллекцией памятников декоративно-прикладного искусства казанских татар. Большой интерес вызывают национальные костюмы, где непременным атрибутом являются головные уборы (калфаки и тюбетейки) и узорная обувь; серебряные и золотые ювелирные украшения, в которых неповторимая самобытность узоров создана тончайшим рисунком ажурной филиграни и многоцветьем камней. Искусство каллиграфии представлено в живописных, графических и вышитых шамаилях - декоративных панно религиозного и нравственного содержания, украшавших интерьеры татарских домов. В 2013 году ярким событием в культурной жизни Татарстана стал межмузейный выставочный проект «Татарский костюм: история и современность». В рамках культурной программы XXVII Всемирной летней универсиады в Казани редчайшие образцы татарского костюма увидели не только жители Татарстана, но и гости ближнего и дальнего зарубежья. Традиционный татарский костюм по-прежнему является самым выразительным элементом национальной культуры. Пока в людях остается тяга к красоте и самобытности – костюм живет и развивается, изменяясь сообразно времени и новым требованиям жизни, связывая прошлое, настоящее и будущее. Это поистине новаторский проект, объединивший 45 столичных и региональных музеев России - Санкт-Петербурга и Казани, Оренбурга и Уфы, Астрахани и Тюмени, Саратова и Ижевска, Саранска и Ульяновска и ряда других городов, а также краеведческих музеев Татарстана. Уникальность выставки состоит в том, что впервые в Татарстане демонстрировались коллекции, во всей полноте и многообразии представляющие облик татарского национального костюма в историческом и региональном развитии, показывающие общие и отличительные черты традиционного костюма. Многие из них хранились в запасниках и были малодоступными для посетителей. 89 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи Выставка позволила создать целостное представление о национальном костюме как важнейшем элементе материальной и духовной культуры татарского народа. Среди раритетных экспонатов – костюмные комплексы из Российского этнографического музея (Санкт- Петербург). Основу выставки составили коллекции Национального музея Республики Татарстан, которые формировались на протяжении всей истории его существования при участии казанских коллекционеров и ученых Казанского университета и Академии наук Татарстана. Коллекции из региональных музеев России показывают, что традиционный костюм был достаточно консервативен и сохранял в себе выработанный комплекс национальных форм одежды. Вместе с тем выставка показала существующие проблемы, которые стали темой обсуждения на заседании Круглого стола, состоявшегося в последний день работы выставки. Среди проблем – узкий круг специалистов по татарской этнографии, отсутствие изданий и каталогов, недостаточное внимание современных дизайнеров к национальным традициям и пр. Живой интерес посетителей музея вызывают интерактивные зоны театрализованной экскурсии «Ожившая экспозиция», которые позволяют ощутить на себе дыхание веков, глубже узнать историю края и изучить историческую экспозицию музея. С 1992 года в музее работает военноисторический клуб «Витязь», члены которого занимаются изучением и реконструкцией одежды, вооружения, жизни и быта наших далеких предков. Каждый член клуба выбирает одну из исторических эпох, изготавливает костюм и снаряжение, обучается тому, что должен знать и уметь воин выбранного им периода. Эти знания члены клуба демонстрируют в программах музея и на фестивалях исторической направленности не только в Татарстане, но и далеко за пределами республики, привлекая массу туристов. С 1994 года традиционно проходят смены ежегодного детского историко-краеведческого лагеря «Безнен тарих» («Наша история»)». Программа запатентована в Российском авторском обществе (1998) и направлена на формирование и развитие личности, патриотизма, активной жизненной позиции молодежи; разработана с учетом школьной программы, свода памятников истории и культуры РТ, учебных пособий по археологии и педагогике. Руководителями лагеря, творческих студий и мастерских являются сотрудники музея и члены клуба «Витязь». Каждый год для изучения выбирается определенный исторический период. Став на время работы лагеря жителем средневекового города Волжской Булгарии X-XIII вв., дети пробуют себя в роли персонажей истории – ремесленника, воина, правителя и пр. Параллельно они слушают курс лекций по истории, познакомятся с бытом и нравами эпохи, законами и обычаями, и сами становятся участниками исторических событий. Ребята занимаются изготовлением украшений из меди и латуни, осваивают мастерство гончара, учатся работать с кожей, плести пояса, готовить на костре блюда, любимые нашими предками, скакать на лошади, и пр. Также в программу лагеря входят театральная студия и студия выживания, занятия по историческому фехтованию. В наше время, когда стираются культурные границы между народами и унифицируются все стороны жизни, утрачиваются общественные, семейные, 90 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи человеческие ценности, можно сказать, что хранителем и носителем культуры остается музей. С немалой долей истины можно сказать, что если не будет музея – не будет и культуры. Тенденции развития современного общества во всем мире направлены на стирание культурных границ, потерю народами и странами культурноисторического своеобразия. В ответ на это возникает противоположное движение - за сохранение культурной независимости. Составляющей такого движения является и музейная деятельность по сохранению и представлению культурного наследия. Создаваемая хранящимися в музее подлинными предметами атмосфера позволяет «вспомнить лицо», «извлекает из подсознания» черты, активно стираемые глобализацией. Национальный музей уникален по составу, количеству и качеству коллекций, охватывающих огромное культурное пространство. Многие имеющиеся в музее коллекции, в том числе по этнографии и культуре татар и других тюркских народов, мемориальные коллекции Г. Тукая, К. Насыри, Ш. Марджани, Г. Исхаки и ряд других деятелей культуры, не могут быть повторены в наше время ни в одном другом музее. Их невозможно собрать по причине отсутствия в бытовом и культурном пространстве. Музей хранит самое большое в мире собрание по истории и культуре татарского народа и его культурных представителей, и в этом смысле является ведущим музеем по представлению его наследия на общероссийском и мировом «культурном поле», в том числе и в контексте тюркской культуры. Tataristan Milli Müzesi - Национальный музей Республики Татарстан 91 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи Anarkul İsiralieva Kırgızistan Devlet Tarih Müzesi Müdürü. Kırgızistan’ın Narın şehrinde doğmuştur. 1980 yılında Kırgız Devlet Üniversitesinin Tarih Fakültesini bitirmiştir. 1981 yılından itibaren Kırgızistan Devlet Tarih Müzesi’nde çalışmakta olup, 1992-2010 yılları arasında Bilim ve Sergi Bölümü Başkanı, 2010 yılında Bilimden sorumlu Müdür Yardımcısı, 2010 yılından itibaren müdürüdür. Bilimsel kavram teoriler yazarı, Bişkek’te ve Kırgızistan’ın diğer şehirlerinde düzenlenen yaklaşık 200 mobil ve sabit müze sergisinin küratörüdür. Tarih Müzesi’nin daimi sergisinin bilim kavrayışının yazarıdır. Анаркуль Ыбыкеевна Исиралиева Родилась в Нарыне, Кыргызстан. Окончила исторический факультет Кыргызского государственного университета (1980). С 1981 года работает в Государственном историческом музее Кыргызстана, в 1992-2010 гг. – заведующая научно-экспозиционным отделом, в KIRGIZİSTAN 2010 г. – заместитель директора по науке, с 2010 г. – директор. Автор научных концепций и около 200 мобильных и стационарных экспозиций музеев в Бишкеке и других городах Кыргызстана. Автор научной концепции стационарной экспозиции исторического музея. 92 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи KIRGIZİSTAN CUMHURİYETİ DEVLET TARİH MÜZESİ, GEÇMİŞİ VE GELECEĞİ Çağdaş müze, toplumun farklı sınıfları ile ilgili çalışarak ülkenin tarihsel ve kültürel mirasının etkin kullanılmasını ve saklanmasını amaçlayan en önemli sosyal kültürel enstitülerinden biridir. Kendi faaliyetlerinin geliştirilmesi sonucunda müze, farklı kültürlerin ve halkların temsilcileri arasında kendine özgü bir köprü ve yeni sosyo ekonomik gerçeklerin kaynağı olmaktadır. Kırgızistan Cumhuriyeti Müzesi, toplum için değerli olan tarih, kültür ve doğa objelerinin saklandığı ülkenin kültürel alanının bir parçasıdır. Kırgızistan Cumhuriyeti Devlet Tarih Müzesi Kırgızistan’ın ilk ve günümüzdeki en büyük müzesidir. Müze 1925 yılında kurulmuştur. Onun kuruluşu Kırgız halkının kültürel ve tarihsel anıtlarının devamlı bir şekilde incelenmesinde, toplanmasında ve saklanmasında başlangıç olarak görülmektedir. Müzenin ilk müdürü ve kurucusu olarak ünlü etnografyacı Leningrad Üniversitesi mezunu S.M. Abramzon bilinmektedir. Onun liderliğinde 1926 yılında müzenin etnografik koleksiyonunun tamamlanmasının başlangıcı olan Alay Vadisi’ne ilk kapsamlı müze gezisi gerçekleştirilmiştir. Arkeoloji arşivlerinin oluşmasının başlangıcı ünlü arkeolog A.M. Bernştam ile ilişkilidir. Sadece müzeciliğin gelişimine değil tarihin önemli sorularının incelenmesine de büyük katkı sağlayan S.K. Kerimbaev, S.U. Usenbaev, K.E. Antipina, V.E. Galitski gibi tarihçilerin, arşivlerin tamamlanmasında ve Sovyet dönemine ait olan ilk sergilerin oluşumuna da katkıda bulunmuşlardır. Günümüzde Devlet Tarih Müzesi, Kırgızistan’ın tarihi değerleri açısından en büyük arşividir ve koleksiyonlarında 130 binden fazla obje bulunmaktadır. Müzenin birçok eseri eşsizdir ve insanlığın genel tarihinin bir parçası olarak dünya çapında önem taşımaktadır. Ayrıca arkeolojik arşivin objeleri de dikkat çekicidir. Kırgızistan’ın toprakları kültür ve tarih objeleri açısından olağanüstü zenginliktedir ve ülke asırlarca önemli olayların merkezi olmuştur. Her dönem, eski insanların yerleşimleri, mezarlar, eski Türklere ait heykeller, ortaçağa ait şehirlerin ve arkeolojik anıtların harabeleri gibi kendine özgü tarihi ve arkeolojik tarzda izler bırakmıştır. Müzemizde Kırgızistan’ın antik, eski ve Ortaçağ tarihini anlatan zengin arkeolojik koleksiyonlar toplanmaktadır. Saklar’ın hayvan üslubunda yapılmış (M.Ö III-VII. yy.) ve Kavimler Göçü (I-V. yy.) dönemine ait polikrom tarzındaki objelerden oluşan altın ve değerli taş koleksiyonu müzenin gururu olarak tanımlanmaktadır. Tüm M.Ö. III-VII. Yüzyıla ait olan objeler olağanüstü bir canlılık, güzellik ve anlatım gücüyle fark edilmektedir. Bunlar ünlü İskitlerin sanat eserlerini andıran küçük altın ceylan ve altın horoz heykeli, iki doğanı gösteren kakmalı küpeler ve diğerleridir. En parlak ve zengin komplekslerinden biri olarak Kavimler Göçü dönemine ait olan Çuy Vadisi’ndeki Şamşi Mezarlığı sayılmaktadır. 150 altın, gümüş ve bronzdan yapılan objeler bilhassa diadem, alçak kabartmalı bayan yaka süsleri, altın salkım küpeler ve yaşam ağacı dövmesinin taklidi olan altın ritüel maske gibi buluntular dikkat çekmektedir. Çuy Vadisi’nde eski Türk devletlerinin başkenti Suyab şehrinin bulunduğu yerde Ak-Beşim Kasabası yer almaktadır. Anıt, dünyada İpek yolunun en büyük şehirlerinden biri olarak bilinmektedir. Müzemizde, Suyab kazıları sırasında ortaya çıkan Buda resimli yaldızlı bronz levhalar ve Kırgızistan’ın 93 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи kuzeyinde toplanan bronz heykelcikler saklanmaktadır. Kırgızistanın Türk dönemi tarihini müzenin koleksiyonunda çeşitli eserler temsil ediyor. Müzede VI.-X. yüzyıla ait eski Türk yapıt koleksiyonu, farklı dönemlere ait kitabeler bunun dahilindedir. (VII.-X. yy.). Müzede XIX. yüzyılın ikinci yarısına ve XX. yüzyılın birinci yarısına ait zengin etnografik koleksiyonlar sergilenmektedir. Bu muhteşem ürünlerin içinde Kırgız ustaların elleri ile yapılmış keçe, yün, deri ve ahşap eserler vardır. Kırgız geleneksel nakışları, kıyafetleri, kendine özgü kadın süsleri, sanatsal binicilik ekipmanları yer almaktadır. Kırgız nakışı eski bir geleneğe sahiptir ve diğerlerinden ayrılan yönü ulusal özgünlüğü ve sanatsal değeridir. Nakış ile giysi, şapka ve duvar kilimleri süslenir. Halk sanatında deri kabartması da yer almaktadır. Deriden kıyafet, ev eşyaları ve hoşum da dikilir. Kabartma ile Kookor (Kımız kapları), kulpsuz fincanların saklanması ve taşınması için kutuları süslemektedirler. Metal üzerine yapılan sanatsal işlemeler Kırgız halk sanatının en eski türlerinden biridir. Gümüşten; bayan süsleri, yaka takıları, yüzükler, bilezikler, gümüş erkek kemerleri, sandıklar, kap kacağı saklamak için yapılmış kutular ve at koşumları Kırgız sanatının eşsiz örneklerindendir. Tarih Müzesi’nin zengin koleksiyonu tüm sergilerin temelini teşkil etmektedir. Araştırmalarda ve bilimsel yayınlarda örnek olarak kullanılmaktadır. Koleksiyon bazında oluşan sergiler defalarca Rusya, Almanya, Japonya, Türkiye, Fransa, İsviçre ve Finlandiya’da sergilenmiştir. 1984 yılında inşa edilen V.İ. Lenin Müzesi’nin binası 1991 yılında Kırgız Cumhuriyeti Devlet Tarih Müzesi’ne verilmiştir. Günümüzde müzenin teşhir salonları şunlardan oluşmaktadır: “Kırgızistan Tarihi: Kırgızistan Devlet Tarih Müzesi Teşhir Salonu - В экспозиции Государственного исторического музея Кыргызстана 94 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи Eski Dönemlerinden XIX. Yüzyılın Ortasına Kadar’, “Sovyet döneminde Kırgızistan”, “Eski Kırgızistan’ın Altını” ve “XIX – XX. Yüzyıl Kırgız Halkının Gümüş Takıları’. Tarih Müzesi’nin temel sorunlarından biri Kırgızistan’ın Antik çağlardan günümüze kadar tarihini yansıtan yeni teşhirin oluşturulma çabalarıdır. Müzede yeni sergilerin tasarımı, bilimsel konsept ve binanın restorasyon projesi hazırlanmıştır. Dünyanın birçok müzesinde olduğu gibi bizim müzemizin de en önemli problemi arşivlerinin tamamlanmasıdır. Eskiden, Sovyet döneminde, müze araştırma merkezlerinden, bakanlıklardan, ilgili departmanlardan çalışmaların ve sanayi işletmelerinin numuneleri karşılıksız alınıyordu. Şimdi ise piyasa şartlarında müzenin eserler satın almak ve tarihi yerel etnografya gezileri organize etmek için imkanı azdır ve maalesef antikaların büyük bir kısmı özel koleksiyoncularca alınmaktadır ve bu eserlerin izleri Kırgızistan sınırları dışında kaybedilmektedir. Yine de, arkeoloji bölümünün araştırmacıları Kırgıziştan Cumhuriyet Ulusal Bilimler Akademisi tarafından yapılan arkeoloji gezilerine ve Uluslararası gezilere katılmaktadır. Örneğin, müzeye 1999-2002 yılları arasında Sonkul Vadisi’nde ve Alay’da çalışmalarını sürdüren Kırgız-Türk gezisinden Antik Çağ ve Ortaçağ’a ait göçebelerin kültürlerinin incelenmesi için ilginç materyaller alınmıştır. Üç yıl boyunca müzenin araştırmacıları T. Çargınov ve Ç. Joldoşev Rusya Bilimler Akademisi’ni Sibirya bölümünün Uluslarası paleolitik gezisinde yer almışlardır. Müzenin arşivine binden fazla taştan yapılan ürün alınmıştır. Arkeoloji bölümünün araştırmacıları Y. Balasaguni Kırgız Devlet Üniversitesi ile yapılan ortak gezilerde Koçkor Vadisi’nde ve Isıkkul’da özel amaçlı epigrafik anıtları incelemektedirler. Onlar tarafından, Kırgızistan topraklarındaki Göktürk Kağanlıklarının tarihleri Teşhir Detayı - Фрагмент экспозиции 95 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи hakkında yeni sayfaları açan ve şu ana kadar bilinmeyen epigrafik anıtlar ortaya çıkarılmıştır. Devlet Tarih Müzesi’de dünyanın birçok müzesi ile yakından çalışmaktadır. En kapsamlı uluslararası sergileri; “Göçebe Kırgızların Maddi ve Manevi Kültürleri M.Ö. V-XX. yüzyıl.”( Fransa, Paris, İnsan Müzesi, Mayıs 1998), “Kırgızistan’ın Eski Anıtları” (Moskova, Mart 1999 “Intermuseum, fesTuvalinin diploması verildi), “Kırgız Halkının El Sanatları XIX-XX. yy.” (Cenevre, İsviçre, Eylül 2002), “Yazıtlar” (Moskova, Haziran “ Intermuseum -2012 “, fesTuvalinin diploması verildi ). Müze Uluslararası ortak çalışmalar için açıktır. 2013 yılında sadece ortak tasarlanmış ve düzenlenmiş projeler; • Cam ve metal arkeolojik materyallerin spektral analizinin gerçekleştirilmesi (Japonya Tokyo Teknolojisi Üniversitesi Yeşil Bilim Araştırma Merkezi ile birlikte). Bunun içinde Şamşi hazinesinden eşsiz altın objeler yer almaktadır. •“Orta Asya ve Kore kültürünün geliştirilmesinde Uluslararası işbirliği sözleşmesi” kapsamında arkeolojik materyalleri sayısallaştırma işlemleri yapıldı. 2013 Ekim ayında “Büyük İpek Yolu” Müzesi (Çin, Sian) ile, bilimsel bilgi, sergi ve yayın değişimi hakkında uzun vadeli bir sözleşme imzalandı. Uluslararası ilişkilerin daha da gelişmesi müze için bir öncelik olmaya devam etmektedir. Genel olarak aşağıdaki projelerin gerçekleştirilmesi mümkün görülmektedir; • İncelenen objelerin müzeleştirme, restorasyon ve korunmasının organize edilmesi ve aynı zamanda ortak arkeolojik ve etnografik gezilerin düzenlenmesi, • Dünyanın kültürel mirasını tanıtma amaçlı sergiler arasında büyük çaplı değişimler yapılması, • Müzecilik, kültürel mirasının korunması, tematik bilimsel problemler hakkında ortak bilimsel seminerler ve yuvarlak masa toplantıları düzenlenmesi, • “Kavimler Göçü’nün izlerinden,” “Dünyanın Petroglifleri”, “Orta Asya Türkleri”, “Büyük İpek Yolu” ve diğerleri gibi çok yönlü uluslararası projelerin gerçekleştirilmesi. Müzenin ana görevi şu anda sürekli çalışan bir teşhirin oluşturulması, veri tabanı stoklarına kolay erişimin sağlanması, turistik ve eğitimsel programların geliştirilmesidir. Günümüzde acil sorunların başarı ile çözülmesinin vazgeçilmez koşulu dijital platforma geçistir. Çağdaş müzecilik; envanter ve arşivlerin incelenmesi ve aynı zamanda teşhir ve tanıtım konusunda son teknolojiler olmadan düşünülmez hale gelmiştir. Tarih müzesi arşivlerinin aşamalı olarak dijitalleşmesi ve, elektronik katalog oluşturma, sanal sergi ve yayınlar, sergileme ve eğitimsel faaliyetler üzerine bilgisayar müze programları çalışmaları devam etmektedir. Böylece, Kırgızistan Cumhuriyeti Devlet Tarih Müzesi, Kırgızistan’ın uzun tarihinin ulusal hazinesi olarak, neredeyse bir yüzyıllık geçmişe ve deneyime sahiptir. Hala dinamik ve gelişen işbirliğine ve yeni trendlere açıktır. 96 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи Kırgızistan Tarih Müzesi, Şamşi Mezarlığından Altın Maske - ГИМ КР. Маска. Золото, сердолик. 20,4х15,3. Могильник Шамши 97 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи ГОСУДАРСТВЕННЫЙ ИСТОРИЧЕСКИЙ МУЗЕЙ КЫРГЫЗСКОЙ РЕСПУБЛИКИ: ИСТОРИЯ И ПЕРСПЕКТИВЫ Современный КЫРГЫЗСТАН музей является одним из важнейших социокультурных институтов, призванных сохранять и эффективно использовать историко-культурное наследие страны, тесно взаимодействуя с различными слоями общества. В результате совершенствования своей деятельности музей становится генератором новой культуры в условиях современной социально-экономической действительности, своеобразным мостом между представителями различных культур и народов. Музеи Кыргызской Республики – это часть культурного пространства страны, в котором происходит сохранение ценных для общества объектов истории, культуры и природы. Государственный исторический музей Кыргызской Республики является первым и в настоящее время крупнейшим музеем Кыргызстана. Музей основан в 1925 году. Его создание явилось началом систематического сбора, сохранения и изучения памятников истории и культуры кыргызского народа. Организатором и первым директором музея был выпускник Ленинградского университета, известный в наши дни этнограф С.М. Абрамзон. Под его руководством в 1926 году была осуществлена первая комплексная экспедиция музея в Алайскую долину, положившая начало комплектованию этнографических коллекций музея. Начало комплектования археологических фондов связано с именем известного археолога А.М. Бернштама. В 1947 году в музее начал работу отдел социалистического строительства. Большая заслуга по комплектованию фондов и созданию первых экспозиций по истории советского периода принадлежит ученым-историкам С.К.Керимбаеву, С.У.Усенбаеву, К.Е.Антипиной, В.Е. Галицкому, которые внесли существенный вклад не только в развитие музейного дела, но и исследовании актуальных проблем исторической науки. Сегодня Государственный исторический музей – крупнейшее хранилище уникальных исторических ценностей и раритетов Кыргызстана. Его фонды насчитывают более 130 тыс. музейных предметов. Многие собрания музея уникальны и имеют мировое значение как часть общей истории человечества. Особый интерес представляют материалы археологического фонда. Территория Кыргызстана необычайно богата памятниками истории и культуры. На протяжении многих столетий Кыргызстан был центром важнейших событий. Каждая эпоха оставила свой неповторимый след в виде исторических и археологических памятников: стоянки древних людей, могильники, каменные изваяния древних тюрков, руины средневековых городов и памятников архитектуры. В нашем музее собраны богатейшие археологические коллекции, на основе которых музей показывает древнейшую, древнюю и средневековую историю Кыргызстана. Гордостью музея является собрание художественных изделий из золота и драгоценных камней, основу которого составляют предметы, выполненные в сакском «зверином стиле» (VII–III вв. до н.э.) и полихромном стиле эпохи «великого переселения народов» (I – Vвв.). Все предметы VII – III вв. до н.э. отличаются необычайной жизненностью, экспрессией, лаконизмом формы. Это сходные с известными памятниками скифского искусства скульптурка золотого джейрана и изящная фигурка золотого петуха, серьга с инкрустацией 98 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи и зернью, на которой изображены два сокола, и другие. Одним из ярких и богатых комплексов эпохи«великого переселения народов» являются находки из могильника Шамши Чуйской долины. Среди 150 предметов из золота, серебра и бронзы особенно примечательны такие уникальные находки, как диадема с шумящими подвесками, нагрудное украшение с барельефом женщины, золотые височные и накосные подвески и уникальная золотая ритуальная маска с имитацией татуировки «древа жизни». В Чуйской долине расположено городище Ак-Бешим– столица раннетюркских государств (город Суяб). Памятник широко известен в мире как один из крупнейших городов на Великом шелковом пути. В фондах нашего музея хранятся бронзовые позолоченные бляхи с изображением Будды из раскопанного храма этого городища, и коллекция бронзовых статуэток с других поселений севера Кыргызстана. Тюркское время на территории Кыргызстана представлено в коллекциях музея разнообразными археологическими памятниками. В музее хранится коллекция древнетюрской каменной скульптуры VI – Xвв., эпиграфические памятники различных эпох, в том числе камни с древнетюркской письменностью (VII–X вв.). Музей располагает богатыми этнографическими коллекциями конца XIX– нач. XX вв. и современности. Среди них великолепные изделия из войлока, шерсти, чия, кожи, дерева, созданные руками кыргызских мастеров. Имеются коллекции традиционной кыргызской вышивки, ворсового и безворсового ткачества, национальной одежды, самобытных женских украшений, высокохудожественных предметов конского снаряжения. Кыргызская вышивка имеет древние традиции и отличается национальным своеобразием и высокими художественными достоинствами. Вышивкой украшали настенные ковры, одежду, головные уборы. Своеобразный вид народного искусства составляет тиснение по коже. Из кожи шили одежду, домашнюю утварь и конскую сбрую. Тиснением украшали сосуды для кумыса (коокор), футляры для хранения и перевозки пиал. Художественная обработка металлов - один из древнейших видов кыргызского народного искусства. Из серебра изготавливали женские украшения: накосные, нагрудные, височные подвески, перстни, браслеты, серебром украшали мужские пояса, принадлежности конской сбруи, предметы быта – сундучки, футляры для хранения посуды. Богатейшие коллекции Исторического музея являются основой всех его экспозиций, используются для научных исследований и в качестве иллюстраций многочисленных научных и научно-популярных изданий. Они неоднократно экспонировались в Германии, Японии, Турции, Франции, Швейцарии, Финляндии, в центральных городах России.В 1991 году Государственному историческому музею КР было передано здание филиала Центрального музея В.И. Ленина, построенного в 1984 году. На сегодняшний день в музее работают стационарные выставки: «Из истории Кыргызстана с древнейших времен до середины XIX века», «Кыргызстан в советский период», а также созданы фонды открытого хранения – выставки «Золото древнего Кыргызстана» и «Серебряные украшения кыргызского народа конца XIX - нач. XX вв.». Одной из основных проблем Исторического музея является создание новой постоянной экспозиции, отражающей историю Кыргызстана с древнейших времен до наших дней. В музее разработана научная концепция новой экспозиции и художественный проект реконструкции здания и оформления новых экспозиций. 99 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи Важной проблемой нашего музея, как и многих музеев мира, остаётся комплектование фондов. В прошлом, в советский период, музей безвозмездно получал материалы научных учреждений, министерств, ведомств, образцы продукции промышленных предприятий. В настоящее время, в условиях рынка музею не хватает средств на покупку экспонатов и организацию историкобытовых, этнографических экспедиций и, к сожалению, значительное количество раритетов уходит в частные коллекции или их след теряется за пределами Кыргызстана.Тем не менее, научные сотрудники отдела археологии принимают участие в археологических экспедициях НАН КР и международных экспедициях. К примеру, интересные материалы поступили в музей из Кыргызско-турецкой экспедиции по изучению культуры ранних и средневековых кочевников Кыргызстана, работавшей в 1999 – 2002 годах в Сонкульской долине и на Алае. В течение трех лет научные сотрудники музея Т. Чаргынов и Ч. Жолдошев. Работали в международной палеолитической экспедиции Сибирского отделения Российской Академии наук. В фонды музея поступили более одной тысячи изделий из камня. Сотрудники отдела археологии в совместных экспедициях с Кыргызским национальным университетом им. Ж.Баласагына целенаправленно изучают памятники эпиграфики в Кочкорской долине и на Иссык-Куле. Ими открыты неизвестные ранее эпиграфические памятники, раскрывающие новые страницы истории тюркских каганатов на территории Кыргызстана. Государственный исторический музей поддерживает тесные связи со многими музеями мира. Самые крупные международные выставки: «Материальная и духовная культура кочевников Кыргызстана. Vв.до н.э. – XXв.» (Франция, Париж, Музей человека, май 1998 г.), «Памятники древнего Кыргызстана» (Москва, март 1999 г.; отмечена дипломом фестиваля «Интермузей – 1999»), «Декоративно-прикладное искусство кыргызского народа. XIX – XX вв.» (Швейцария, Женева, сентябрь 2002 г.), «Памятники письменности на камне» (Москва, июнь 2012 г.; отмечена дипломом фестиваля «Интермузей – 2012»). Музей открыт для международного сотрудничества. Только в 2013 году совместно с партнёрами разработаны и осуществлены проекты: • проведение спектрального анализа археологических материалов из стекла и металла, в том числе уникальных золотых экспонатов из Шамшинского клада (совместно с Исследовательским Центром Зеленых Наук Токийского Технологического Университета Японии). • оцифровка материалов археологического фонда в рамках меморандума о «Международном сотрудничестве по развитию культуры Центральной Азии и Кореи». В октябре 2013 года нами заключен долгосрочный договор с музеем «Великий шелковый путь» (Китай, Сиань) по обмену научной информацией, выставками и издательской деятельности. Дальнейшее расширение международных связей остается приоритетным направлением в деятельности музея. В этом плане нам видится перспективным осуществление таких проектов как: • организация совместных археологических и этнографических экспедиций, с одновременной реализацией проектов по консервации, реставрации и музеефикации исследуемых объектов; • широкий обмен выставками, с целью популяризации мирового культурного наследия; • проведение совместных научных семинаров и круглых столов по 100 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи музейному делу, сохранению культурного наследия, тематическим научным проблемам; • осуществление многосторонних международных проектов «Петроглифы стран мира», «По следам Великого переселения народов», «Тюрки Центральной Азии», «Великий Шелковый путь» и другие. Главной задачей деятельности музея в настоящее время остаётся создание новой постоянной экспозиции, а также расширение доступа к информационным базам фондовых собраний и расширение образовательных и туристических программ. Непременное условие успешного решения неотложных проблем, которые сегодня особенно остро стоят перед нами – это компьютеризация музеев. Современная музейная деятельность как в области сохранения учета и научного изучения фондов, так и в области экспозиционной, выставочной, просветительной работы немыслимо без новейших технологий. Исторический музей продолжает работу по внедрению компьютерных музейных программ для экспозиционной и просветительской деятельности, поэтапной компьютеризации фондов, созданию электронной картотеки, виртуальных выставок и издания рекламной продукции. Таким образом, Государственный исторический музей Кыргызстана, являясь национальной сокровищницей памятников многовековой истории Кыргызстана, имеет за своими плечами почти вековой опыт, но остаётся динамичным и развивающимся, открытым к сотрудничеству и новым тенденциям. Kırgızistan Tarih Müzesi, Geleneksel Mercan Takılar - Государственный исторический музей Кыргызской Республики. Украшения из кораллов 101 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи Bilge Kanlı 1980 yılında Kıbrıs’ta doğmuştur. 2002 yılında Doğu Akdeniz Üniversitesi’nin Arkeoloji ve Sanat Tarihi Fakültesini bitirmiştir. KKTC’de yapılan arkeolojik araştırmalara katılmıştır. 2003 yılından itibaren Gazimagusa’daki Anıtlar ve Müzeler Dairesi’nde arkeolog olarak çalışmaktadır. Бильге Канлы Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Родилась в 1980 г. на Кипре. В 2002 г. окончила факультет археологии и истории искусств Университета Догу Акдениз (Северный Кипр). Участвовала в археологических исследованиях на Северном Кипре. С 2003 г. – археолог Управления памятников и музеев в Магусе. 102 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи KUZEY KIBRIS’IN KÜLTÜREL MİRASI VE MÜZELER Kıbrıs’ın başkenti olan Lefkoşa’nın Kıbrıs Tarihi açısından büyük önemi vardır. Lefkoşa, Bizans, Lüzinyan, Venedik, Osmanlı ve İngiliz tarih ve kültürünü içinde barındıran önemli bir Akdeniz kentidir. Derviş Paşa Konağı surlar içinde tarihi çevre dokusunu en yoğun biçimde koruyan Arabahmet Mahallesi Beliğ Paşa sokakta yer almaktadır. 19. yüzyıl başlarında inşa edilmiş, iki giriş kapısı olan konağın ana giriş kapısı üzerinde hicri 1219 (miladi 1807) tarihi okunmaktadır. Konak sahibine atfen Derviş Paşa Konağı ismi ile anılmaktadır. Derviş Paşa Kıbrıs’ta ilk Türk gazetesi olan ‘’Zaman’’ gazetesini çıkaran şahıstır. Esas adı Tüccarbaşı Hacı Derviş’tir. Zaman gazetesinin ilk sayısı 25 Aralık 1891’de yayınlanmış ve zamanla gazetenin seviyesi yükselmiş, sesi Anavatan’da bile duyulmaya başlanmıştır. Bundan dolayı gazetenin sahibi olan Tüccarbaşı Hacı Derviş Efendi’ye ‘’Mir-i miran’’ rütbesi verilmiş ve Derviş Paşa diye anılır olmuştur. İki katlı konağın alt katı taştan, üst katı ise kerpiçten inşa edilmiştir. Sadece yola çıkıntı yapan başoda dolma sistemi (ahşap iskelet, içi moloz taş dolgu) ile inşa edilmiştir. Sonradan ilave edildiği belli olan başodanın süslemeli tavanında miladi 1869 tarihi okunmaktadır. Konak ‘’L’’ planlı olup geniş bir iç avlusu vardır. Alt kat odaları iç bahçeyi çevreleyen revaklı galerilere açılmaktadır. Üst katta avludaki haznenin üzerine oturan ahşap bir merdivenle çıkılmakta ve bu kattaki odalar sonradan kapatılan bir sofaya açılmaktadır. Yola çıkıntı yapan başoda’yı (selamlık odası) büyüklüğü, iç süsleme tavan kaplaması ve çatı saçakları ile diğer odalardan ayrılmaktadır. Konakta genel olarak yaşantının üst kat odalarda geçtiği, alt kat odalarının ise daha ziyade depolama, hizmetçi ve servis odaları olarak kullanıldığını söyleyebiliriz. Konağın aşevi, hamam ve helâ kısımları esas binadan ayrı, avlunun kuzey tarafında yer almaktadır. Şu anda üstü tamamen çökmüş olan bu kısımların sadece duvarları ayakta durmaktadır. Konağın günümüzde yaşayan sahiplerinden aldığımız bilgi ve mevcut izlere göre iki katlı olduğu anlaşılan bu bölümden konağın üst katına bir köprü ile bağlantı sağlanmaktaydı. Zaman içinde geçirdiği kötü kullanımlar ve bakımlar dolayısıyla eskisinden harap duruma gelen konağın 1974 Barış Harekâtında bombayla isabet alması sonucunda, yola çıkıntı yapan başodanın güneybatı köşesi yıkılmış ve tehlikeli hale gelmişti. Bu nedenle 1975 yılında başlatılan kamulaştırma işlemleri 1978 yılına kadar sürmüş ve 1979 yılında yenileme çalışmalarına başlanılmıştır. Eski Eserler ve Müzeler Dairesi tarafından K.K.T.C’ de gerçekleştirilen ilk büyük çaplı yenileme uygulaması olması açısından oldukça önemli olan Derviş Paşa Konağı Restorasyonu T.C. yardımları ile 1986 yılında tamamlanmıştır. Konak, 21 Mart 1988 yılında retore edilerek Etnografya Müzesi olarak hizmete açılmıştır. Mevlevi Tekke Müzesi ise Kıbrıs’ın en önemli yapılarından biridir. 17. yüzyıl başlarında Emine Hatun’un bağışladığı geniş arazi üzerine inşa edilmiştir. Mevlevi tarikatının Kıbrıs’ta bir uzantısı olarak kullanılan Mevlevihanesinin daha önce kurulan Arap Ahmet Mevlevihanesi ile Ferhat Paşa Mevlevihane sinin bir devamı olarak kabul edilmektedir. Kıbrıs’ın Osmanlı idaresine girdiği 1571 yılından sonra diğer tarikatların yanı sıra Konya ve Karaman gibi yerleşim birimlerinden Kıbrıs’a göç edenler tarafından getirildiği tahmin edilmektedir. Fetihten sonra adaya gelen Türklerin çoğu Konyalı olduğundan Mevlana’nın hayat tarzını kabul ettirmek istemişler ve Lefkoşa’da bu tekkeyi kurmuşlardır. Zamanla ölen Mevlevi 103 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи ileri gelenleri arka odalara gömülerek türbe haline getirilmiştir. Mevlevi Tekkesi ilk yapıldığı dönemde semahane, türbe, derviş odaları, mutfak, misafir odaları gibi bölümler içermekteydi. Ayrıca içinde hiç suyu eksik olmayan bir Şadırvan su kuyusunun bulunduğu ve çeşitli meyve ağaçlarının ekili olduğu büyük bir bahçesi olduğu bilinmektedir. 1954 yılında işlevini yitiren tekkenin odaları 1956 yılında Türk çocuk yuvası olarak kullanılmaya başlanmıştır. 30 Nisan 1963 tarihinde ise Kıbrıs Türk Müzesi olarak düzenlenmiş olup, ilk Türk Müzesi olma özelliğini taşıyan Müzenin, semahane bölümünde Kıbrıs Türk Kültürünü yansıtan Etnoğrafik eserler, Mevlevi giyisileri ve müzik aletleri sergilenmektedir. Müzenin tamamının bir Mevlevi Tekke Müzesi olarak yeniden düzenlenmesi daha uygun görüldüğünden, 2001-2002 yılları arasında restore edilmiş sergilenmesi yenilenerek düzenlenmiş ve 7 Aralık 2002 tarihinde yeniden hizmete açılmıştır. Yeni Cami Mahallesi’nde Lüzinyan Evi olarak bilinen ve 15. yüzyılda inşa edilmiş olan konak, Osmanlı, Lüzinyan ve Venedik eserlerinin sergilendiği bir müze olarak geçmiş yıllarda hizmet veriyordu. Uzun süredir kapalı olan müzenin restorasyon aşamasından geçip önümüzdeki aylarda açılması tasarlanıyor. Projenin düzenlenecek kısımları şöyle; Bilgi - Tanıtım Odası, Müze Bölümü, Tekstil malzemelerinin sergileneceği bölüm, Kına Gecesi Odası, Osmanlı Cumbalı Oda ve Lüzinyan Dönemine ait yemek odası. Ayrıca dış düzenlemede bahçeyi çevreleyen duvarlar Bizans Dönemi, Lüzinyan Dönemi, Venedik Bölümü, Osmanlı Dönemi ve İngiliz Dönemini olarak kısımlara ayrılarak dönemleri yansıtan duvar resimleriyle süslenecek. Müze binası tamamlandıktan sonra yeniden düzenlenecek olan bahçe, konsepte uygun kokteyl, resepsiyon gibi etkinliklerde de kullanılabilecek. Mekânda bulunan büfede ise Kıbrıs’a özgü yiyecek ve içecek servisi yaparak ziyaretçilerin ilgisini çekmeye çalışılacak. Sultan Mahmut Kütüphanesi (Lefkoşa) - Библиотека Султана Махмуда, Никосия 104 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи Önceleri Gazimağusa’nın bulunduğu yere M.Ö 285-247 yıllarında Mısır Kralı Potolome Philadelphus tarafından küçük bir kıyı yerleşim yeri olarak kurulduğu ve kralın yeni kente kız kardeşi Arsinoe’nin adını verdiği söylenir. Salamis’in M.S649’da Araplar tarafından yakılıp yıkılması üzerine oradan göçen halkla büyüyen kent küçük bir liman kentine dönüşmüştür. Kentin adı, Arap Akınlarının son bulduğu M.S 964 yılından sonra “kumda saklı” anlamına gelen “Ammohostos” olarak değiştirilmiştir. Kent, Lüzinyan Dönemin’de (1192-1489) Lefkoşa’dan sonra adanın ikinci önemli kenti durumuna gelmiş ve Fransızların diliyle “Famagusta” diye tanınmaya başlamıştır. Batı Hristiyanlığının Ortadoğu’da ellerinde tutabildikleri son yer olan Akka’nın 1291’de Müslümanlar tarafından zapt edilmesi üzerine birçok Frenk soylusu ve iş adamlarının Kıbrıs’a gelmesine izin verilmiş ve bunlar Gazimağusa’ya yerleşerek kenti işlek bir liman ve ticaret merkezi haline getirmişlerdir. Bugün şehirde hala mevcut olan farklı stildeki birçok kilise, bu tüccarlar tarafından inşa ettirilmiş, insanların zenginliği de yaptırdıkları kiliselerle ölçüldüğünden, suriçi, “Kiliseler Mahallesi” durumuna gelmiştir. Lüzinyan Döneminde ise kent, zengin insanların sosyal yaşamlarına yer veren Lüzinyan Sarayı, Katedral, Meydan ve Limanı odak noktası alarak gelişir. 1372 yılında Ceneviz üstünlüğü ile sonuçlanan Venedik-Ceneviz arasındaki savaşta bu bölgenin 1469 yılına kadar Ceneviz Kanunları ile yönetilmesi kabul edilmiş, bu dönemden başlamak üzere Venedik döneminin sonuna kadar Gazimağusa adanın başşehri olmuştur. Ceneviz döneminde, şehir tamamen bir askeri bölge olarak kullanılmıştır. Hem bu sebeple hem de aynı yıllarda Batı Avrupa’nın Doğu ile direk ilişkiler içine girmesini sağlayacak deniz yollarını bulması, Kıbrıs’ı bu alanda bir kenara itmiş ve böylece kentin parlak günleri sona ermiştir. Panagia Kanakaria Kilisesi (Boltaşlı Köyü) - Церковь Панагия Канакария, Болташлы Кёй 105 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи Kilis Sancak Bey’i olan Canbulat, Kıbrıs’ın fethine karar verildiği zaman hazırlanan kuvvetler arasına bilhassa Anadolu Beylerbeyi İskender Paşa’nın tavsiyesi üzerine dahil edilir. Lefkoşa’nın fethinde üstün yararlılıkları görüldüğünden 18 Eylül 1570’te Mağusa’yı kuşatan Osmanlı Ordusu’nun sağ kanadına İskender Paşa ve Derviş Paşa ile birlikte görevlendirilir. En kanlı çarpışmaların yer aldığı Arsenal Burcu’na Venedik askerleri Osmanlı Ordusunun kaleye girmesini engellemek için keskin bıçaklarla kaplı çark yerleştirilir. Bu durum üzerine kaleye girmesi imkansız hale gelen Osmanlı ordusunun önünü açmak için, Canbulat Paşa beyaz atının üzerine binerek çarkı durdurmak ister ve beyaz atının üzerinde çarkın içine girer. Osmanlı ordusu çarkın bozulması ile kaleye girer ve göğüs göğse savaşır. Bir efsaneye göre çarkta kafası kesilen Canbulat Paşa kafasını koltuğunun altına koyar ve kılıcını eline alarak atına biner. Bunu gören Osmanlı askerleri yüreklenerek ve direnerek kaleyi fethederler. Arsenal Tabyasındaki çarpışma sırasında şehit düşen Canbulat Paşa’nın Türbesi, uğruna can verdiği tabyanın altına yapılır. Asıl adı Arsenal Tabyası olan bu tabyanın adı Canbulat Paşa’nın adına hürmeten Canbulat Tabyası olarak değiştirilir. Bu tabya ilk olarak 1 Ağustos 1968 tarihinde Canbulat Paşa Türbesi ile Osmanlı ve arkeolojik eserlerin sergilendiği bir müze olarak hizmete açılmıştır. Aradan geçen uzun zaman sürecinde gerek mekân gerekse sergilemenin yıpranması sonucu müzenin yeniden düzenlenmesi gereği doğmuştur. Yapılan yeni düzenleme ile Canbulat Paşa Türbesi’nin yer aldığı mekân Mağusa’nın fethi ve Osmanlıların şehri kuşatma sırasında yaşananların anlatıldığı ve sergilendiği bir müze olarak 2008 yılında yeniden hizmete açılmıştır. Bağımsız Ortodoks Kilisesi’nin kurucularından olan Aziz Barnabas’ın adına yapılan Salamis Nekropol alanındaki Aziz Barnabas Manastırı ile Kilisesi, Kıbrıs’taki en önemli dini yapılardan biridir. Dini kaynaklar ile antik yazarların aktardıklarına dayanılarak, Aziz Barnabas’ın Salamis’te doğduğu biliniyor. Suriye’deki Levi sülalesinden gelen bir Yahudi ailesinden dünya’ya gelmiştir. Dini eğitimini Kudüs’te sürdürdüğü sırada İsa Peygamber’in mucizelerini Bethesda’da görme olanağını bulduğu, Hıristiyanlığı kabul ettiği M.S. 33 yılında ailesinden kendine miras kalan Salamis’teki arazilerini fakirlere dağıttığını ve kendisi için ayırdığı bir arazinin satışından elde ettiği parayı Kudüs’teki azizlere bağışladığı bilgileri edinilmektedir. M.S. 45 yılında Hıristiyanlığı yaymak için Tarsuslu Aziz Paul (Apostolos Pavlos) ve John Mark ile çalışmaya başlar. Ancak Kıbrıs’a ikinci gelişine rastlayan M.S. 75 yılında yakalanarak Salamis’teki Sinagog yanındaki karanlık bir hücreye hapsedilir. Aynı gece Salamis’li Suriye Yahudileri tarafından önce taşlanır, sonra da büyük ocağın içindeki odunların üzerine atılarak yakılır. Kalıntıları ise taraftarlarının eline geçmemesi için denize atılmak üzere keten bir kumaşa sarılır. Bu olayı uzaktan izleyen taraftarları, karanlıktan da yararlanarak, cesedini gizlice alırlar ve bir sanduka içerisinde Salamis’in batısındaki bir harup ağacının altında bulunan bir antik mezara taşırlar. Göğsünün üzerine de beraberinde taşıdığı ve kendi yazdığı Aziz Mathews İncili’nin kopyasını da koyduktan sonra mezarı kapatırlar. Kıbrıs’taki Ortodoks Kilisesi’nin Antakya Patrikliğinden ayrılıp bağımsızlığa kavuşması, Aziz Barnabas Kilisesi girişinin sağ tarafındaki niş içerisindeki yapılan dört freskte konu edilmiştir. Birinci freskte, Aziz Barnabas’ın M.S. 478 yılında Kıbrıs Piskoposu Anthemios’un rüyasına girip ona cesedinin bulunduğu yeri bildirmesi sahnesi. İkinci freskte, Barnabas’ın kalıntıları ile göğsündeki Aziz Matthews İncili’nin bulunması sahnesi. Üçüncü freskte, mezarda bulunan incilin Anthemios ile beraberindeki üç papaz tarafından İstanbul’da Aziz Stephen Kilisesi avlusunda Bizans İmparatoru Zeno’ya hediye olarak vermesi sahnesi. Ve dördüncü 106 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи sahnede ise İmparator Zeno’nun Anthemios’a verdiği İmparatorluk imtiyazları sahnesi yer almaktadır. Bu imtiyazlarla Kıbrıs Piskoposu da Bizans İmparatoru gibi kırmızı mürekkeple imza atmaya, kilise fesTuvallerinde İmparatorlar gibi mor renkli pelerin giymeye ve üzerine küre ile haç bulunan altın ve gümüşten yapılmış İmparatorluk asası taşımaya hak kazanmış oluyordu. İmparator Zeno (M.S. 474 - 491) Kıbrıs Ortodoks Kilisesi’ne bağımsızlığını vermesinin yanı sıra, Barnabas’ın cesedinin bulunduğu yere görkemli bir manastır yapması için para yardımında da bulunmuştur. Ancak buraya yapılan kilise ve manastır M.S. VII. yüzyılda başlayan Arap akınları sırasında yakılıp yıkılmıştır. Bu kiliseden günümüze sadece şimdiki kilisenin üç apsite ait temel izleri, taş döşemeli bir yola ait kalıntılar ve birkaç mermer sütun gelebilmiştir. Manastır bugünkü şeklini 1756 yılında Başpiskopos Philotheos Dönemi’nde almıştır. Kilisenin çan kulesi ise burada görevli olan üç kardeş papazın mali katkılarıyla 1958 yılında inşa edilmiştir. Ağustos 1991 tarihinde manastırda başlatılan yeni düzenlemelerle manastır odaları Arkeoloji Müzesi’ne dönüştürülürken, kilise de İkon Müzesi’ne dönüştürülür. Böylece 29 Mayıs 1992 tarihinde “St. Barnabas İkon ve Arkeoloji Müzesi’’ adıyla ziyarete açılmış olur. Kilisede, bu kiliseye de ait ikonların yanı sıra, Gazimağusa kazasına bağlı köy kiliselerinden derlenen ikonlar da sergilenmektedir. Manastır odalarında ise, Neolitik Devir’den başlayarak Bizans döneminin sonuna kadar tarihlenen arkeolojik eski eserler kronolojik sırayla sergilenmiş durumdadır. Aziz Barnabas’ın cesedinin bulunduğu yer altındaki antik mezarın üzerine inşa edilen küçük kilise, manastırın yaklaşık 100 metre doğusundadır. Kilisenin altındaki mezar odasına 14 basamaklı bir merdivenle ulaşılmaktadır. Bir zamanlar mezar odasının sağ tarafındaki niş içerisinde, deri hastalıklarına karşı yararlı olduğuna inanılan kutsal bir su kaynağı (ayazma) bulunmaktaydı. Salamis antik kenti ise, Magosa’nın 6 km kuzeyinde, Kanlıdere (Pedios) nehrinin kıyısında yer almaktadır. Bronz Çağı sonlarında kurulan Salamis kentinin kuruluş efsanesine göre kurucusu Teukros’tur. Atina yakınlarındaki Salamis adasının kralı Telamon’un oğlu olan Teukros Troia savaşı sırasında kardeşi Ajax’ın intiharını engelleyemediği için babası tarafından memleketinden kovulur ve buraya gelerek kenti kurar.Salamis’teki en erken buluntular M.Ö. 11. yüzyıla aittir. Nekropolisten elde edilen verilere göre bu dönemde kentte Fenike tesiri hakimdir. M.ö. 708 yılından itibaren ise tüm ada ile birlikte Salamis de Asur hakimiyetine girmiştir. Kent 669’da sona eren Asur hakimiyetinin ardından bir müddet bağımsız krallık olarak yaşasa da sonradan Mısır hakimiyetine girmiştir. M.ö. 525 yılında ise Mısır’ın Perslerin eline geçmesi ile birlikte Kıbrıs da Pers yönetimine girer. Büyük İskender’in doğu seferi sırasında da Pers yönetiminden kurtulur. 76/77 yıllarında meydana gelen depremler nedeni ile kentin tahrip olduğu antik kaynaklardan bilinmektedir. Kent yeniden imar edilse de 332-342 yılları arasında yaşanan depremler sonucunda oturulamaz hale gelir. Constantinus II daha küçük bir plana göre “Constantia” adıyla kenti yeniden kurar. Yeniden kurulan kent Kıbrıs adasının başkentliğini Baf’ın elinden alır. 647 yılından itibaren başlayan Arap akınları, ayrıca depremlerin neden olduğu yıkım ve limanın dolması sebepleri ile Salamis terk edilir. Salamis’i terk edenlerin Magosa’ya yerleştiği düşünülmektedir. Kuzey Kıbrıs’taki en önemli ören yerlerinden birisi olan Salamis kenti 1952-1974 yılları arasındaki kazılarla kısmen açığa çıkarılmıştır. 1974 yılında kesilen kazı çalışmaları 1999 yılından beri Ankara Üniversitesi ve Doğu Akdeniz Üniversitesi işbirliği ile yeniden başlatılmıştır. Ören yerinde görülebilecek yapı kalıntılarının tamamı Roma Dönemine aittir. Söz konusu yapılar gymnasium, forum, agora ve hamam gibi kamu yapılarıdır. Bugünkü kazılar kentin kuzey merkezinde 107 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи yürütülmekte olup, son on yıl içerisinde bir Roma Hamamı, bir Sütunlu Cadde ile iki geç dönem yapısı gün ışığına çıkarılmıştır. Salamis Gymnasiumu, şehrin kuzey ucunda yer alır. Bu alanda yer alan bir yazıt vasıtası ile burada M.ö. 2. yüzyıla ait Hellenistik bir gymnasiumun varolduğu anlaşılmaktadır. Sadece üç tarafı revaklarla çevrili olan Hellenistik yapının depremler sonucunda yıkılması üzerine Augustus devrinde tamir edilerek bir de doğu revak eklenir. 79 yılındaki depremlerle bir kez daha zarar gören gymnasium Traianus ve Hadrianus dönemlerinde (2. yüzyıl) bazı ilavelerle yeniden tadil edilir. Dört tarafı sütunlu revaklarla çevrili palaestranın kuzey ve güney ucunda yer alan, etraflarında heykeller bulunan havuzlar bu dönemdeki eklemelerdendir. 332-342 yılları arasındaki depremlerle yeniden hasar gören gymnasium Erken Bizans döneminde II. Constantius zamanında sadece hamamdan ibaret olarak yeniden inşa edilir. Salamis Tiyatrosu ise, gymnasiumun güneyinde yer almaktadır. İlk kez Augustus döneminde inşa edilen tiyatro 1.-2. yüzyıllarda yapılan plan değişiklikleri ile son şeklini almıştır. 4. yüzyıldaki depremlerle yıkılan yapının taşları Erken Bizans dönemi hamamlarının yapımında kullanılmıştır. Temelde üç bölümden oluşur: sahne binası, orkestra ve oturma yerleri. Hem performansların gerçekleştirildiği hem de kulislerin yer aldığı freskler, nişler, heykeller ile süslenmiş sahne yapısından günümüze sadece temeller ulaşmıştır. Bir zamanlar üzerleri beyaz kireç kaplı olan oturma yerleri elliden fazla sıra içermesine karşın bunlardan çok azı korunmuştur. Tiyatronun 15.000 kişilik bir kapasitesi olduğu düşünülmektedir. Yapılan onarım ve sağlamlaştırma çalışmalarının ardından bu antik tiyatro çeşitli kültür ve sanat aktivitelerinin gerçekleştirildiği yaşayan bir mekan olarak halen hizmet vermektedir. Ayia Epiphanios Bazilikası, Kıbrıs’ın bilinen en büyük bazilikası olup, Salamis Harabeleri - Руины античного Саламина 108 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи bu yapı geçmişte Salamis’in Metropolit kilisesi idi. Piskopos Epiphanios’un görev süresinde yapıldığı (368 - 403) bilinmektedir. Epiphanios’un mermerden yapılmış mezarı burada bulunmaktadır. Bazilika ondörtlü iki sütun dizisi ile 3 ayrı bölüme ayrılmıştır. Apsitte piskopos ve rahiplerin oturduğu sıralar yer alır. Bu bölümün iki yanındaki odalar rahiplerin cübbelerini giymeleri ve ayin sırasında kullanılan eşyaların saklanması için kullanılmaktadır. Vaftiz odasının döşeme seviyesinin altındaki ısıtma sistemi, kış aylarında vaftiz için sıcak su kullanıldığını göstermektedir. Kalıntılar, 7. yy’daki Arap istilasının ardından, güney tarafında ikinci bir küçük kilisenin inşa edildiğini gösterir. Bir diğer antik bölge olan Roma Villası ise Tiyatronun güneyinde yer almaktadır. Bir zamanlar iki katlı olan bu yapı, sütunlu bir giriş , bir iç avlu , geniş bir oturma odasından meydana gelmiştir. Öteki odalar avlunun iki yanında yer alır. Kazı sırasında burada, merkezi bir figürün etrafını çevreleyen, hayvan tasvirleri ile bezenmiş mozaik döşemeli bir platform tespit edilmiştir. Roma villasının güney doğusunda yer alan huni biçimli Bizans sarnıcı, üç bölmeden oluşur. Bir bölmede M.S. 6. yy’a ait duvar resimleri ve yazılar bulunmuştur. Şu anda harap vaziyetteki ana pano, kuş, balık ve su bitkilerinden oluşan su sahnesi ve İsa başı bulunan bir madalyon ile süslüdür. Kompanapetra Bazilikası 4.yy’da inşa edilmiştir. Çevresi sütunlarla sarılı, su kuyusu olan bir avlu ve orta ve yan kısımlardan oluşur. Orta bölümde piskoposun kürsüsü ve rahip yerleri bulunur. Apsitin arkasında hamamı da olduğu anlaşılan bir kalıntı grubu daha vardır. Odalardan birinde oldukça göz alıcı bir yer döşemesi mozaik vardır. Su deposu Vouta M.S. 627-640 yılları arasında (Bizans Dönemi) yapılmıştır. Bu bölümde, kanallarla Kythrea’dan (Değirmenlik) gelen su burada biriktirilmektedir. Bugün halen su kemerlerinin kalıntıları göze çarpmaktadır. Tavanı taşıyan ayakların Soli Harabeleri - Руины античного города Солы. Театр 109 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи uzun duvarlardan çıkan iri dirseklerle desteklenmiş olduğu görülmektedir. Agora Pazar Yeri, su deposunun güneyindedir. Ortadaki boş alan ve bunun çevresindeki dükkânlardan oluşan bu mekânın Salamis’in hem toplantı hem de alışveriş merkezi olduğu anlaşılmaktadır. Augustus döneminde restore edildiği ele geçen bir Latince kitabeden anlaşılmaktadır. Agoranın iki yanındaki sütunlu revaklar güneş ve yağmurdan koruma vazifesi görüyorlardı. Bunlardan sadece biri ayaktadır. Salamis şehrinin ana tapınağı olabileceğine inanılan Zeus Tapınağı’nın az bir kısmı günümüze dek gelebilmiştir. Agora’nın güney ucunda bulunan tapınağa, basamaklarla ulaşılmaktadır. Yapılan kazılarda ele geçen bir kitabede mabedin Augustus’un karısı Livia şerefine Zeus Olympios’a ithaf edilmiş olduğu belirtilmektedir. Kral Mezarları ve MüzesiAntik Salamis kentinin mezarlık alanı Salamis Ormanı’nın batı ucundan başlayıp güneybatıda Tuzla kuzeybatıda ise Yeni Boğaziçi köyleriyle sınırlandırılan yaklaşık yedi kilometre karelik bir bölge içerisinde yer almaktadır. Görkemli ve zengin buluntularıyla Ortaçağdan itibaren uluslararası bir üne kavuşan bu alan, XIX. yüzyılın sonuna kadar önce yabancı seyyahların, daha sonra ise bunları izleyen define avcılarının giderilmesi imkansız tahribatlarına sahne olmuştur. Bu tarihlerde, hatta daha sonraları bile çoğu mezarlar yağmalanmış ve ele geçirilen eski eserleri yurt dışına kaçırılmıştır. Önemli sayılan bu alanın dünya insanlığına kazandırılabilmesi için XX. yüzyılın başından itibaren bu alanda bilimsel nitelikli arkeolojik kazılara başlanmış ve 1993 yılında ise “Arkeolojik Sit Alanı” olarak ilan edilmiştir. Bu alanda Geometrik dönemden Bizans dönemine kadar tarihlenen sayısız mezar bulunmuş ve ayrıca Cellarka Mezarlığı’nın bir kısmı, Nikokreon Senotafı ve arkeoloji literatürüne “Kral Mezarları” olarak giren 9 mezar açığa çıkarılmıştır. Bunların bir kısmının soylu veya varlıklı kişilere, bir kısmının ise halktan kişilere ait oldukları belirlenmiştir. Ölümden sonra ikinci bir yaşamın varlığına inanan Salamis’liler ölülerini ekonomik durumlarıyla orantılı çeşitli hediyelerle birlikte gömmüşlerdir. Mezarlık alanındaki en yaygın mezar tipi, kayaya oyularak yapılmış bir mezar odası ile bir giriş yolu bulunan mezarlardır. Bunun dışında, üstten girilebilen kuyu mezarlara, bir Senotaf (boş anıt mezar) ile bir Tümülüse, yaklaşık 20-25 cm derinliğindeki çukurlara veya küplerle yapılan basit gömülere ve kremasyon olarak bilinen yakarak gömme gibi farklı gömülere de bu alanda rastlanmıştır. “Kral Mezarları” olarak bilinen mezarlara gerçekten kralların gömülüp gömülmediği bilinmemekle birlikte, bu mezarlarda ele geçen çok kıymetli ölü hediyelerine ve mezarların anıtsal yapılarına dayanılarak bu mezarlara Kral Mezarları adı verilmiştir. Ancak bu mezarların krallara ait olmasalar bile soylulara veya varlıklı kişilere ait oldukları kuşku götürmemektedir. Bu mezarların yollarında bulunan at, merkep ve insan iskeletlerinin yanı sıra harp ile cenaze arabalarına dayanılarak, cenaze sırasında yemekli törenlerin düzenlendiği ve başta at ile merkep olmak üzere insanların da ölülerin şerefine kurban edildikleri anlaşılmıştır. Mezarlık alanında ele geçen değişik ülkelerin etkilerini taşıyan zengin buluntular, Salamis kraliyet ailesi ile soyluların Mısır, Asur, Suriye, İonya ve Urartu gibi devletlere haraç ödeyerek bolluk içinde sosyal yaşamlarını sürdürme olanağı bulduklarını ortaya koymaktadır. Salamis kentindeki soylu veya varlıklı kişiler kral mezarlarına gömülürken, halk ise mezarlık alanındaki Cellarka Mezarlık Alanı’na gömülürlerdi. Kazısı kısmen yapılmış bu alanda en az 114 mezar açığa çıkarılmıştır. Girne’nin geçmişi M.Ö. 10. Yüzyıl’a kadar dayanmaktadır. Kent, Ege Bölgesinden gelerek küçük gruplar halinde yaşayan toplulukların yerleşim merkezi olmuştur. Kıbrıs’ın 10 Krallığından birinin merkezi olan Girne, adaya 110 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи ait birçok medeniyetin izini taşıyan tarihi bir kenttir. İlk yerleşim alanı olarak kıyılar tercih edilmiştir. Kentte tarih sırasına göre Mısır, Hitit, Fenike, Pers, Büyük İskender, Roma, Bizans, İngiliz, Lusignan, Ceneviz, Venedik, Osmanlı ve İngilizler hakimiyet sürmüşlerdir. Girne’nin eski liman bölgesi Bizanslılar tarafından savunulabilecek bir duruma getirilmiştir. Lüsignanlar ve Venedikliler Kale’nin çevresini yeniden yapıp geliştirmişler ve birçok binayı da bu dönemde inşa etmişlerdir. Günümüzde şehrin etrafında görülebilen tahkimat kalıntıları, Lusignan döneminde saldırılara karşı korunmak amacı ile yapılmıştır. Venedikliler’in barutu bulmaları ile tahkimat duvarları önemini yitirmiş ve günümüze liman ortasındaki kule, liman kıvrımındaki kule ve eski gümrük binası olan Marina’nın karşısındaki kule gelebilmiştir. Kent 1570 yılında Osmanlılar’ın eline savaşsız olarak geçmiş ve bu dönemde Girne Limanı önemsiz bir liman haline gelmiştir. İngiliz İmparatorluğu döneminde sömürgeler arasında seyahat eden askerler ve yakınları için sayfiye olarak güzel bir tatil yeri olmuştur. Günümüzde Girne’nin isminin nereden geldiği hakkında iki rivayet vardır. Bir söylentiye göre M.Ö. 10. Yüzyıl’da Akalar tarafından kurulan kente Kyrenia adında ülkelerinde bulunan bir dağın ismini vermişlerdir. Bir diğer söylenti ise M.Ö. 9. Yüzyıl’da kente ilk Fenikeliler’in yerleştiğidir. Roma kaynaklarında kentin ismi Corineum olarak geçmektedir. 1211’de Kıbrıs’ı ziyaret eden Seyyah Oldenburg kente “içinde sur ve burçları olan küçük yalı kasabası” demiştir. Kentin ismi birçok değişikliğe uğrayarak bugünkü Girne adını almıştır. Girne Kalesi bugünkü biçimine ulaşıncaya değin pekçok değişiklik geçirmiştir. Söz konusu değişiklikler temelde üç evreye ayrılır. Girne Limanının doğusunda yer alan bu kalenin tespit edilebilen ilk evresi 7.yy’a aittir. Söz konusu dönemde ortaya çıkan Arap akınlarına karşı kenti savunmak amacı ile adayı yönetmekte olan Bizanslılar tarafından inşa edilen ilk kaleye ait çok az kalıntı mevcuttur. Kale bugünkü formuna büyük ölçüde ikinci evrede, ada Lüzinyanların hakimiyetinde iken 1208-1211 yılları arasında ulaşmıştır. 14. yüzyılda Venedik saldırıları ile hasar gören kale, 1491’de adanın Venediklilerin eline geçmesinin ardından yapılan son eklemelerle de bugünkü biçimine kavuşmuştur. Kuzeybatı ve güneydoğuda yer alan kuleler Venediklilerin Osmanlılara karşı kaleyi sağlamlaştırmak üzere bu evrede yaptığı eklemelerdendir. Bu önlemlere karşın kale, 1570 yılında, Lefkoşa’daki Osmanlı zaferinden sonra direniş gösterilmeden Osmanlılara teslim edilmiş, bu sayede olması muhtemel bir muharebe nedeni ile zarar görmemiştir. Kale kareye yakın bir plana sahiptir. Her bir köşede birer kule yer alır. Kalenin güney ve batısı derince bir hendek ile, kuzeyi ve doğusu deniz ile çevrelenmekte, giriş kuzeybatı tarafta bir köprü vasıtası ile sağlanmaktadır. Kalenin içinde kuzey batı bölümde 1100’lü yıllarda yapıldığı sanılan bir Bizans kilisesi (St. George Kilisesi) yer alır. 1570 yılında Kıbrıs’ın Osmanlılar tarafından fethi sırasında şehit düşen Osmanlı Amirali Cezayirli Sadık Paşa’nın lahiti de kalenin giriş bölümündeki rampanın hemen kenarında yer almaktadır. Kalenin içerisinde yer alan sergi salonlarında, Girne açıklarında ele geçen batık gemi ve elde edilen buluntuların yanı sıra, yine Girne çevresindeki kazılarda ele geçen çeşitli Arkeolojik kalıntılar sergilenmektedir. Bununla birlikte kalenin birçok noktasında, kalenin geçirdiği tarihsel süreci ziyaretçilere aktarmayı hedefleyen çeşitli canlandırmalar da yer almaktadır. Bir diğer müze olan Batık Müzesi M.Ö. 3. Yüzyılda açık denizde bir fırtınaya tutulmuş ve Girne açıklarında batmış bir gemiyi sergilemektedir. Gemi, bir sünger avcısı tarafından Girne’nin 1.5 km açığında, suyun 3 m derinliğinde 1965 yılında yeri tespit edilmiş, 1968-1969 yılları arasında Pennsylvania Üniversitesi araştırmacı uzman ekibi tarafından yapılan çalışmalar sonucu su üstüne çıkarılmış ve 111 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи bugünkü yerine aktarılmıştır. Geminin Halep çamından yapılmış gövdesi 15 m uzunluğundadır. Geminin yapıldığı ağaca uygulanan karbon 14 testleri sonucu geminin M.Ö. 389 yılında yapıldığı, batıkta ele geçirilen badem kalıntılarına uygulanan karbon 14 testlerinde de M.Ö 288 tarihi bulunmuştur. Bu verilere göre gemi battığı zaman 80’li yaşlarında olduğu tahmin edilmektedir. Gemide bulunan eşyalara bakarak son seferinde 4 kişilik bir mürettebatla sefere çıkan bir ticaret gemisi olduğu söylenmektedir. Batıkta bulunan 400 şarap amforası Rodos üretimi olup, içinde Rodos şarabı taşındığı tahmin edilmektedir. Batıkta ayrıca 9000 badem, 29 adet İstanköy işi bazalt değirmen taşı, 4 kavanoz zeytinyağı, 4 tahta kaşık, 4 fıçı alkol ve 4 çuval tuz bulunmuş ve müzede ziyaretçilere sergilenmek üzere yer verilmiştir. Batıdan, Rodos’tan mal yüklenmiş bu ticaret gemisi tahminen doğuya doğru yapacağı son seferinde Girne’ye uğramak üzere iken batmış olduğu söylenmektedir. Gemi batıkları arasında en eski batık olduğu bilinen gemi kalıntıları, Girne Kalesinde bulunan Batık Gemi Müzesinde sergilenmektedir. Müze, Girne Kalesinin doğusunda yer alan Lusignan dönemine ait muhafız odalarından birinde 3 Mart 1976 yılında ziyaretçilerle buluşmuştur. Güzelyurt (Morphou), Kuzey Kıbrıs’ın Kuzey-batısında yer alan Antik dönemde Yunanistan’dan göç eden Sparta’lılar tarafından tanrıça Afrodit için kurulduğu söylenen bir şehirdir. Girne, Lefke ve Lefkoşa şehirlerinin ortasında yer alan Güzelyurt, Trodos Dağlarına hâkim görüşü ve ılıman havası ile adanın narenciye üretimi açısından en verimli ve adanın portakal ihracatının büyük çoğunluğunu karşılayan yeridir. Bu doğal güzelliklerinin yanında Güzelyurt, aynı zamanda Soli Antik Kenti, Vuni Sarayı, Tumba Tou Skouru, Aziz Mamas Kilisesi gibi ada tarihi açısından önemli eserlere ev sahipliği yapar. Saint Barnabas Manastırı - Монастырь Св. Варнавы 112 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи Güzelyurt Doğa ve Arkeoloji Müzesi 1979 yılında ziyarete açılmıştır. Müze iki bölümden oluşur. Doğa bölümü alt katta olup Kıbrıs’ta görülen yerli ve göçmen kuş çeşitleri, böcekler, yılanlar, Akdeniz’de yaşayan balık türleri ve Kıbrıs’ın jeolojik yapısında mevcut olan taş çeşitleri bu bölümde sergilenmektedir. Üst katta yer alan Arkeoloji bölümünde ise Kıbrıs’ın çeşitli yerlerinde bulunmuş eski eserler kronolojik bir düzen içerisinde (Neolitik Çağ’dan Orta Çağ’a kadar) sergilenmektedir. 2005 yılında tesadüfen bulunan “Soli’nin Altın Yaprakları” bir dünya harikası olarak Güzelyurt Doğa ve Arkeoloji Müzesi’nde sergileniyor. Soli’nin Altın Yaprakları adı verilen tacın üzerinde üzüm dalları yaprakları ve küçük üzüm tanecikleri yer alıyor. Müzede bir kadın başı üzerinde sergilenen taç Milattan Önce 11.yüzyıldan kalma olduğu sanılıyor. Soli M.Ö. kurulan 9 Kıbrıs krallığından birisidir. Atinalı ünlü devlet adamı Solon (MÖ.638 –558 ) adına kurulmuştur. Solon için eski dünyanın 7 bilgesinden biridir, Atina demokrasisinin oluşmasında payı bulunan kişilerdendir. Soli’nin tarihi M.Ö. 700 yıllarına ait ve Asurluların haraç aldıkları kentleri içeren bir listeye kadar izlenebilmiştir. Bu listede kentin adı Si-il-lu olarak geçmektedir. Soli’de günümüze kadar kalabilen eserlerin başında bir harabe şeklinde bulunan Soli Bazilikası ve sonrada restore edilmiş bulunan Soli Tiyatrosu gelmektedir. Bölgedeki bakır yatakları nedeniyle Soli zamanın en zengin ülkelerinden biri olarak tanınır. Güzelyurt Doğa ve Arkeoloji Müzesi’nde sergilenen eserler arasında bulunan “Soli’nin Altın Yaprakları” son dönemlerde bulunan en eski ve en değerli parçalardan biridir. KAYNAKÇA: Kuzey Kıbrıs Kültürel Mozaiği. Kuzey Kıbrıs Müze Dostları Derneği yayını.1995 Kıbrıs’ta Türk Eserleri. K.K.T.C, Eski Eserler ve Müzeler Dairesi yayını. 1982 M. Şevketoğlu, Arkeological Field Survey of the Neolithic and Chalcolithic Settlements Sites in Kyrenian District, London, 2000 T. Bağışkan, Kuzey Kıbrıs’ta Osmanlı-Türk Eserleri, Lefkoşa 2010 Açık Hava Müzesi Kuzey Kıbrıs, K.K.T.C Turizm, Çevre ve Kültür Bakanlığı, Lefkoşa, 2012 Coşkun Özgünel, Kıbrıs Salamis Kazılarının Dünü ve Bugünü. 2007 G. Jeffrey, Historic Monuments of Cyprus, Nicosia, 1918 E. Gjerstad, Studies on Prehistoric Cyprus, 1926 R. Gunnis, Historic Cyprus, London, 1956 V. Karageorghis, Salamis in Cyprus, London, 1969 V. Karageorghis, Cyprus From The Stone Age To Romans, 1982 Brown, V.T. ,Ancient Cyprus, Cambridge, 1988 Lefkoşa Belediyesi- Arşiv 113 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи КУЛЬТУРНОЕ НАСЛЕДИЕ И МУЗЕИ СЕВЕРНОГО КИПРА Столица Турецкая Республика Северного Кипра Кипра город Никосия имеет большое значение истории острова. Это важный средиземноморский город, в истории и культуре которого отразились цивилизации Византии и Османской империи, владычество Лузиньянов и Венеции, а также Великобритании. Усадьба Дервиш Паши находится внутри стен города, в квартале Арабахмет Махалле, сохранившем историческую застройку. Она построена в начале 19 в.; над главным входом сохранилась табличка с датой 1219 г.х. (1807 г.). Особняк носит имя Дервиш Паши, который являлся издателем первой на Кипре турецкой газеты «Заман». Его настоящее имя – Хаджи Дервиш Тюджарбаши. Газета, впервые увидевшая свет 25 декабря 1891 года, стала популярной даже в Турции, и ее издатель получил титул «мир-и миран» (господин), после чего его стали величать Дервиш Паша. Первые этаж двухэтажного особняка возведен из камня, второй – кирпичный. Гостиная имеет выступ на фасаде, она более поздняя, на ее потолке есть дата 1869 г. Реставрация усадьбы, начатая в 1979 г., была первым важным музейным проектом на Северном Кипре. Она завершилась в 1986 г. при содействии Турецкой Республики. 21 марта 1988 года здесь открылся этнографический музей. Одно из важнейших зданий на Кипре, текке ордена Мевлеви было возведено на участке, подаренном Эмине Хатун в начале 17 в. Мевлевихане было местом сбора последователей ордена Мевлеви, которые, вероятно, появились на Кипре вместе с переселенцами из Конью и Карамана после перехода Кипра под управление Османской империи в 1571 г. В дальних помещениях текке были захоронения шейхов ордена. В составе комплекса – семахане (место радений), тюрбе, кельи, кухня, гостевая комната. Текке перестало действовать в 1954 году. С 1963 г. здание использовалось как первый музей турецкой культуры на Кипре, здесь были выставлены этнографические предметы, предметы ордена мевлеви, музыкальные инструменты. Музей был отреставрирован и обновлен в 2001-2002 гг. Особняк 15 в. в квартале Йени Джами известен как Дом Лузиньянов. Он использовался под музей, в котором экспонировались предметы эпохи владычества династии Лузиньянов, венецианского и османского периодов. После длительной реставрации музей открыл свои двери, чтобы представить несколько экспозиций: отдел текстиля, комнату Кна Геджеси (традиционных девичьих посиделок перед свадьбой, с нанесением хны на руки невесты), османской гостиной, а также столовой эпохи Лузиньянов. На месте города Фамагусты царь Египта Птоломей Филадельф в 285247 гг. до н.э. основал поселение, которому дал имя своей сестры Арсинои. После захвата Саламина арабами в 649 г. его население переселилось в город, который стал портовым городом. Город берет свое имя от греческого Аммохостос («спрятанный в песках»), закрепившегося за ним после 964 г., когда арабские завоевания прекратились. В период владычества Лузиньянов (1192-1489) город стал вторым после Никосии важнейшим городом острова, и по-французски стал называться Фамагуста. После захвата арабами в 1291 г. Акки, последнего оплота христианства в Леванте, знати и крупным торговцам было разрешено поселиться на Кипре, и в результате их деятельности Фамагуста превратилась в важный портовый и торговый город. 114 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи В городе имеется множество церквей, возведенных в разных стилях на средства богатых купцов. В лузиньянский период был возведен дворец, собор, отстроена площадь и порт. В венецианский период город был столицей острова. В период генуэзского господства город использовался как военная база. С освоением мореплавателями Западной Европы морских путей для торговли с Востоком, Кипр утратил свое значение, и его блестящий период остался в прошлом. Джанбулат, бывший управляющим Килисского санджака, по настоянию визиря Искендер Паши был включен в состав османских вооруженных сил при завоевании Кипра. Он проявил недюжинную доблесть и пал героем при взятии Арсенального Бастиона, возле которого был похоронен и который стал называться башней Джанбулата. Эти фортификационные сооружения стали музеем, и вместе с мавзолеем Джанбулата были открыты для посещения 1 августа 1968 г. Здесь экспонируются предметы археологии и османской истории. Обновленная экспозиция открылась в отреставрированном комплексе в 2008 году. Один из важнейших религиозных объектов на Кипре – монастырь и церковь на территории некрополя Саламина, построенные в честь одного из основателей Кипрской церкви Святого апостола Варнавы. Согласно источникам, он родился в Саламине, и происходил из старинного рода левитов. Император Зенон (474 - 491) предоставил независимость Кипрской церкви, отделившейся от Антиохийской Патриархии, и направил вредства на строительство монастыря на месте обретения мощей святого. От этой постройки до нас дошли только следы в виде оснований трех апсид, нескольких колонн и остатков мощений. Монастырь приобрел свой нынешний вид при архиепископе Филотеосе в 1756 г. Колокольня была построена на средства трех братьевсвящеников в 1958 г. Помещения монастыря были отданы под Археологический музей в августе 1991 г., а в церкви организован Музей иконописи. Музейный комплекс был открыт 29 мая 1992 г. Здесь представлены иконы из других церквей Фамагусты и окрестностей. Экспозицию археологического музея составляют материалы от эпохи неолита до Византии. Руины античного полиса Саламин (Саламиса) находятся в 6 км к северу от Фамагусты. Согласно традиции, город был основан Тевкром, сыном Теламона, который правил на острове Саламине у берегов Аттики. Античный город-порт на Кипре торговал с могущественными государствами древности – Египтом, Финикией, Киликией, и был главным городом острова. Самые ранние находки в Саламине относятся к 11 в. до н.э. По данным раскопок на некрополе здесь прослеживается финикийское и ассирийское влияние, в 6 в. до н.э. город попал под власть персов, от которой был освобожден в результате походов Александра Великого. В 76-77 г. город сильно пострадал от землетрясения, был отстроен заново. Самым разрушительным оказалось землетрясение 332-342 гг., уничтожившее город. В меньших масштабах его отстроил Константин II, дав городу новое имя - Констанция. Город и порт, пришедшие в негодность после набегов арабов, были покинуты населением, которое ушло в Фамагусту. Саламин, ставший центром археологических исследований на Кипре, был открыт раскопками 1952-1974 гг. Работы ведутся совместно Университетом Анкары (Турция) и Университета Догу Акдениз (Кипр). Основные сооружения археологического комплекса относятся к римскому и раннехристианскому времени. Основные сооружения – гимнасий, форумы, агора, бани и другие 115 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи Derviş Paşa Konağı - Усадьба Дервиш Паши общественные здания. Раскопки продолжаются в северной части города, за последние десять лет были открыты римские бани, колонная улица, строения позднего времени. Крупнейшее сооружение древнего Саламина — гимнасий — располагается в северной части археологического комплекса. Вероятно, первое здание гимнасия было построено на этом месте в эллинистический период; оно не сохранилось. К эллинистическому зданию, окруженному с трех сторон колоннадой, в начале I века н. э. при Августе был добавлен большой портик и колоннада с восточной стороны. При императорах Траяне и Адриане были сделаны добавления – бассейны, окруженные статуями. Сооружение пострадало в результате многочисленных землетрясений, не раз восстанавливалось. Наконец, в ранневизантийский период, при Константине II, оно использовалось как бани. К югу от гимнасия сохранились руины античного театра, построенного при императоре Августе, и достраивавшегося в 1-2 вв. В IV веке н. э. театр был заброшен, и некоторые его фрагменты были использованы при перестройке здания гимнасия. Театр вмещал 15 тысяч зрителей и его амфитеатр имел 50 рядов, не все они сохранились до наших дней. Сцену театра украшали скульптуры, диаметр орхестры составляет 27 м. После укрепительных работ и реставрации здание театра служит местом проведения различных представлений и культурных мероприятий. 116 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи Arabahmet Camii (Lefkoşa) - Мечеть Арабахмет Джами, Никосия Раннехристианская базилика Епифания, крупнейшая на Кипре, была митрополитской церковью Саламина. Известно, что она построена при епископе Епифании (368 - 403), мраморное надгробие которого находится здесь же. Пространство базилики было семинефным, позднее боковые нефы были объединены. В VII веке большая базилика была разрушена арабами, впоследствии на её месте была возведена церковь меньшего размера. Базилика Кампанопетра построена в 4 в. В центре двора, обнесенного портиками, имеется колодец. За апсидой расположены руины группы зданий. В одном из помещений сохранились напольные мозаики. К югу от театра расположены руины римской виллы. Здание было двухэтажным, имело колонный вход, внутренний двор, вымощенной мозаикой с изображением животных. К юго-востоку от виллы находился источник, состоящий из трех отделений. В одном из них обнаружены росписи 6 в. с изображением птиц, рыб и водорослей, а также медальон с изображением Христа. В относящуюся к византийскому периоду (627-640 гг.) цистерну вода поступала по каналам из Китрея (современный Деирменлик) по акведуку, остатки которого сохранились. К югу от цистерны, в самом центре комплекса, находится «каменный форум» — длинная рыночная площадь древнего Саламина, агора. Ее окружали колонны коринфского ордера. В портиках за колоннадой находились лавки. С юга к агоре примыкают руины храма Зевса, состоявшего из прямоугольной 117 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи целлы с большим портиком. При раскопках была найдена надпись в честь Ливии, жены императора Августа. К северу-западу от агоры находился форум — центр города в римское время. От форума остались привезённые из Нижнего Египта гранитные колонны (по ним это место называется также «гранитным форумом»). Некрополь древнего Саламина занимает площадь примерно семь квадратных километров. Эти захоронения стали известны еще в средние века благодаря богатым находкам. В 19 в. здесь были многие западные путешественники, позднее – охотники за сокровищами, которые занимались бессистемным копательством и разграбили несколько гробниц. В 20 в. археологические изыскания приобрели научный характер, в 1993 году этой территории был придан статус заповедника. Устройство гробниц - в небольших углублениях; к фасаду с поверхности ведёт широкий коридор (дромос), который плавно опускается к сложенный из крупных блоков камня погребальной камере. Некоторые гробницы использованы для захоронения нескольких поколений одной семьи. В гробницах находили не только человеческие скелеты, но также скелеты коней и остатки колесниц. Согласно обычаю, восходящему к микенскому времени, тела умерших привозили к гробницам на колесницах; после погребения коней приносили в жертву и закапывали рядом с хозяином. Найдены богатые артефакты, свидетельствующие о связях Кипра с Египтом, Ассирией, Ионией, Урарту. История города Гирне (Кирении) восходит к 10 в. до н.э. От первоначальной крепости, построенной византийцами в 7 в. для защиты от арабов, мало что осталось. Она пережила несколько этапов строительства, и имеет вид, который приобрела при правлении Лузиньянов в 1208-1211 гг. Крепость также восстанавливалась и достраивалась венецианцами после 1491 г. Крепость была сдана османским войскам в 1570 г., поэтому мало пострадала. Каждый угол почти квадратной в плане крепости венчает башня. На юге и западе она защищена рвом, а с севера и востока – морем. Церковь Св. Георгия, находящаяся внутри крепостных стен, возведена, по-видимому, в 1100 г. Прямо у входа в крепость, расположенного на ее северо-западной стороне, находится захоронение османского адмирала Джезаирли Садык Паши. В крепости Гирне (Кирении) расположен Музей затонувшего корабля. Корабль был обнаружен в 1965 г. местным ныряльщиком в 1,5 км от берега на глубине 3 м. Подводные археологические работы были проведены в 19681969 гг. сотрудниками Университета Пенсильвании. Корабль был поднят на берег и помещен в музей. Исследования показали, что он сделан из халебской сосны с 389 г. до н.э., и к моменту затопления он использовался уже 80 лет. Торговое судно с экипажем в количестве 4 моряков везло 400 винных амфор, произведенных на Родосе, а также миндаль, 29 базальтовых мельничных камней, а также 4 емкости оливкового масла и другое необходимое для команды. Все находки демонстрируются в музее. Гюзельюрт (Морфу) – город на северо-западе Северного Кипра, возведенный, как принято считать, в древности в честь богини Афродины греками-выходцами из Спарты. Он расположен между Киренией, Лефке и Никосией в местности, где выращиваются в основном цитрусовые и где можно видеть остатки цивилизаций древности – античный город Солы, дворец Вуни, церковь Св. Маманта (Мамаса). Музей естественной истории и археологии открылся в Гюзельюрте в 1979 г. В экспозиции природы представлены все виды животных, птиц, насекомых, обитающих на Кипре, а также рыб – обитателей Средиземноморья. Обращает на 118 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи Mevlevi Tekkesi (Lefkoşa) - Текке ордена Мевлеви, Никосия себя внимание коллекция минералов, дающая информацию о геологической структуре острова. В экспозиции археологии, занимающей второй этаж музея, представлены артефакты различных периодов истории Кипра. Особого внимания заслуживает экспонат, получивший название «Золотые листья Солы». Это корона, найденная на территории древнего города Солы в 2005 г. и украшенная золотыми листьями и ягодами винограда. Она датируется 11 в. до н.э. Солы – одно из девяти древних государств, основанных на Кипре до нашей эры. Считается, что оно было названо по имени знаменитого государственного деятеля древних Афин Солона (638 –558 гг.). Название города Солы встречается как Си-ил-лу в списках городов, торговавших с Ассирией в 7 в. до н.э. Источником богатства города, сделавшего его широко известным в древние времена, были медные рудники. Среди древних руин города – базилика и театр, отреставрированный в последнее время. 119 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи Dr. Maria Kullanda Moskova’da doğmuştur. Lomonosov Moskova Devlet Üniversitesi’nin Ortaçağ Tarihi Bölümü (1984) ve Moskova Devlet Üniversitesi bünyesindeki Asya ve Afrika Ülkeleri Enstitüsü mezunudur (2002). 1987 yılından itibaren Devlet Doğu Sanatı Müzesi’nde çalışmaktadır. Yakın Doğu, Orta Doğu, Güney ve Merkezî Asya Dairesi Başkan Yardımcısıdır. Tarih bilimleri doktorudur. Müzenin Türk kumaşları koleksiyonları kataloğu ve bilimsel makaleler müellifidir. Bilimsel ilgi alanları, Türkiye’nin, öncelikle Osmanlı dönemi tarihi ve sanatıdır. Мария Всеволодовна Кулланда Родилась в Москве 5 июля 1962 г. Выпускница кафедры Средних веков Московского государственного Университета имени Ломоносова (1984), спецфака Института стран Азии и Африки при МГУ (2002). С 1987 г. работает в Государственном музее искусства народов MOSKOVA, RUSYA Востока. Заместитель заведующего отделом Ближнего, Среднего Востока, Южной и Центральной Азии. Кандидат исторических наук. Автор каталога коллекции турецких тканей музея, многих научных статей. Сфера научных интересов – история и искусство Турции, преимущественно османского периода. 120 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи DEVLET DOĞU MÜZESİNDE TÜRK SANATI KOLEKSİYONU Doğu Müzesi 30 Ekim 1918 yılında Ars Asiatica adı altında kurulmuştur. Daha sonra Devlet Doğu Kültürleri Müzesi olarak ismi değiştirilmiş ve son olarak 1960 yılında bugünkü Doğu Halkları Sanat Müzesi veya Devlet Doğu Müzesi (Devlet Doğu Müzesi) adını almıştır. Bu müze, doğu sanatı hakkında uzmanlaşmış günümüzdeki ilk ve tek müzedir. Müze bünyesindeki en önemli koleksiyonlardan bazıları; Çin, İran, Japonya koleksiyonlarıdır. Türk halkları sanat objeleri müzeye ilk alınanlardandır. Devlet Doğu Müzesi’nin arşivleri bölgesel prensipte yapılmıştır ve şu an bu tarihsel dokuyla oluşturulmuş olan gelenek, genel olarak korunmaktadır. Buna göre müzenin Türk koleksiyonları bir kaç arşive dağıtılmıştır ve farklı ülkelerin kültürleri alanlarında çalışan uzman personel tarafından denetlenmektedir. Türk koleksiyonlarındaki objeler üzerine dikkat çekmeden önce kısaca başka Türk halklarının arşivlerine de değinmek istiyorum. Öncelikle Orta Asya ve Kuzey Asya hakkında materyaller verdikleri için Doğu Müzesi’ndeki meslektaşlarıma E.S. Ermakova ve M.M. Bronşteyin’e teşekkürlerimi sunmak isterim. Müzenin Türk koleksiyonlarının büyük bir kısmı eski Sovyetler Birliği topraklarında yaşayan halkların sanatsal objeleridir. Müze koleksiyonlarında Orta Asya, Azerbaycan, Kırım, Kuzey Asya’nın sanatsal kültürleri çeşitli derecelerde temsil edilmektedir. Orta Asya sanatı teşhiri; halı, nakış, seramik, metal, mutfak eşyalarının geleneksel formları, takı, silah da dahil olmak üzere bu bölge koleksiyonundaki objelerin bileşimini yansıtmaktadır. Tipik olarak, bu objeler XVIII. – XX. yüzyıllara aittir. Temelde nesilden nesile tekrarlanan geleneksel halk sanatının formlarından bahsedildiği için onların tarihini daha kesin belirtmek zordur. XIX. yüzyılda Orta Asya’nın en popüler ve geleneksel halk sanatı nakıştır. Türkistan tarım bölgelerinde dekoratif yatak örtüsü suzani (iğne ile dikiş) yaygındır. Bu Nakış, Buhara, Semerkant, Kocand gibi birçok merkezde yapılıyordu. Özellikle evlerin düğün dekorasyonunda kullanılan çeşitli büyük işlemeler çok kıymetliydi ve mutlaka gelinin çeyizinde yer almaktaydı. Müzede ayrıca XIX – XX. yüzyıllara ait Özbek seramiğinin yaklaşık 1000 objelik koleksiyonu bulunmaktadır. Bu eserler oldukça tipiktir, ancak içinde yerel seramik sektörünün farklı seçeneklerinin varlığı nedeniyle kültürün genel yapısını iyi belirtmektedirler. XIX – XX. yüzyılların başlarına ait sırlı seramik ürünleri içinde Fergana, Harezm ve Buhara ustalarının ürünleri ayrı tutulmaktadır. Bu bölgelerin her birinde eskiden seramik üretiminin merkezleri olan, tarihsel ve kültürel bölgeler kastedilmektedir. Fergana Seramiği genellikle sürahi, bıçak, örme şekilleriyle, mavi - yeşil renkleri, canlı ve net resimleri ve desen kompozisyonları ile fark yaratmaktadır. Semerkant ve Buhara arasındaki merkezlerde ( Şahrisabz, Kitab, Kattakurgat, Urgut, Urmetan, Gijduvan ) mavi, yeşil, altın, kahverengi renginde ve diğer renklerde seramikler üretilmektedir. Orta Asya teşhirinde Özbek maden sanatının tüm tipik formları yer almaktadır. Müzedeki mükemmel pirinç gravür işlemeleri içinde XIX. yüzyıla ait olan ve ünlü usta Nizameddin tarafından yapılan beş maşrapalı bir koleksiyon vardır. Devlet Doğu Müzesi’nin halı koleksiyonlarında ilk sırada Türkmen halıları yer almaktadır. (Yaklaşık 470 adet) O XVIII. ve XIX. yüzyılın ilk yarısına ait bir kaç mükemmel halı içermektedir. Bu halıların kalınlığı, yapılışının titizliğiyle fark 121 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи yaratmaktadırlar. Bunun dışında, arşivlerde çeşitli yapılış tarzlarıyla Kazak ve Kırgız halı ürünleri, dokuma, nakış, çantalar vb. saklanmaktadır. Geleneksel olarak en iyi keçeler mozaik yöntemi ile yapılır, desen farklı keçe parçalarından kesilir ve sonra kendi arasında dikilirdi. Geçen asrın ikinci yarısında müzeye vakfedilen ve müzeler arası alışveriş gezileri sayesinde Devlet Doğu Müzesi Orta Asya arşivlerinde XIX –XX. yüzyıla ait zengin Türkmen mücevher ürünleri koleksiyonu oluşturulmuştur. Burada neredeyse Türkmenistan’ın tüm geleneksel takı ürünlerinin çeşitleri bulunur, bunların içinde en iyi temsil edilen Teke takılarıdır. Biraz farklı bir tip olarak da Hiva ürünleri gösterilmektedir. Özellikle çok eski bir kadın şapka türü için tahsis edilen “Ay ve badem” isimli romantik ürün farklılık gösterir. Genel olarak müzenin Orta Asya koleksiyonlarının incelenmesinde özellikle konu kültür ve sanat olduğunda idari sınırların izafi olduğu söylenmelidir. Öncelikle Özbekistan’dan gelen objeler Türk- Fars kültür sentezinin bir örneği olarak ilgi çekmektedir. Müzenin en önemli koleksiyonları arasında Azerbaycan halı ve nakış koleksiyonları da yer almaktadır. Rusya’da “Büyükelçi masa örtüsü“ denilen nakış türleri çok meşhurdur, çünkü onlar önemli yabancı ziyaretçilere hediye edilirdi. Masa örtüleri renkli kumaş ile aplike ve işlemeli zincir dikiş ile dekore edilir. Bu tamamen erkek meslekleri merkezi olan Nuha şehrinde (şimdiki Şeki şehri) yapılır. Müze, Kırım Tatarları da dahil olmak üzere Kırım halklarının sanat ve el sanatları koleksiyonuna sahiptir. Bunların büyük çoğunluğu XIX-XX. yüzyılın 30’lu yıllarına ait tekstil numuneleridir; Idzhiyar havlular, masa örtüleri, seccadeler, geleneksel kostüm detayları. Kuzey Asya Türk Halkları Sanatı müzemizde Yakut ve Dolgan halklarının eserleri ile temsil edilmektedir. Yakut ve Dolgan koleksiyonu 500 civarında objeden oluşur, bunların çoğu daimi olarak sergide yer almaktadır. Koleksiyon genel Devlet Doğu Müzesi. Çin Sanatı Salonu - ГМИНВ, постоянная экспозиция искусства Китая 122 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи olarak süslemelerden, ev eşyalarının yanı sıra kostüm detaylarından at ve geyik koşumlarından oluşmaktadır. Kronolojik olarak bunlar XIX – XXI. yüzyıla aittir. Uygur sanatı Orta Asya ve Çin’in eşsiz sanatsal geleneklerinin sentezi sonucunda meydana gelmiştir. Müzede XIX–XX. yüzyıla ait Uygur halı ürünleri, nakış, seramik, keçe, müzik aletleri, metal kap kacak ve kuyumcu ürünleri yer almaktadır. Koleksiyonun en önemli kısmı 69 parçadan oluşan ilginç ve canlı halı ürünleridir. Bunlar Sovyet Birliği topraklarındaki en büyük Uygur halı koleksiyonu olarak bilinmektedir. Müzede 1970’li yıllarda yapılan küçük satın alma gezileri esnasında ortaya çıkan fakat maalesef neredeyse hiç işlenmeyen Altay sergisi de vardır. Türk halklarının geleneksel sanatlarının dışında çağdaş koleksiyonları, çizimleri ve heykel koleksiyonlarını da akla getirmekte fayda vardır. Bu bakımdan en ilginç olanı Özbekistan sanat koleksiyonlarıdır, sanatın ilk gelişimi o zamanlarda orada yaşayan Rus ressamların ismi ile ilişkilidir ancak sonra Türk kökenli ustalar ortaya çıkmaya başlamıştır. Azerbaycan koleksiyonu da gereken etkiye sahiptir. Fakat burada sanat geç gelişmeye başladığı için genellikle 1980’li yıllarda resimler alınmaya başlamıştır. Tuva koleksiyonlarının büyük kısmı Agalmatolit’ten yapılan XX. yüzyıla kadar anonim ve daha sonra ustası bilinen heykellerden oluşmaktadır. Böylece Devlet Doğu Müzesi eski Sovyet Birliği topraklarında yaşayan Türk halklarının sanat koleksiyonlarına bilhassa XVIII-XIX. yüzyıla ait olan halk sanatı koleksiyonlarına da sahiptir. Tabii ki bu özet bildirinin kısa olması nedeniyle bütün ayrıntıları anlatmamız mümkün olmadı. Fakat yine de Devlet Doğu Müzesi ile ilgili coğrafik ve kronolojik içerik ve ölçek hakkında bilgi verebildiğimizi sanıyorum. Benim kendi ilgi alanım Türk sanat tarihidir, bu yüzden Devlet Doğu Müzesi’nin bilhassa Türk kısmının özelliklerine odaklanıyorum. Müzenin diğer koleksiyonları belirtilenlere göre büyük değildir ve tamamı XVI-XX. yüzyıla ait 200 eserden oluşmaktadır. Bunların içinde kumaş ve nakış, seramik, halı, ahşap, metal ürünleri, silah, el yazmaları, grafik, resim, gölge tiyatro kuklaları vardır. Devlet Doğu Müzesi. İran Sanatı Salonu - ГМИНВ, постоянная экспозиция искусства Ирана 123 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи Ürünlerin farklı çeşitlerinin ve tiplerinin benzersiz örnekleri koleksiyonda eksik kronolojik sıralamayla yer almaktadır. Yine de müze Türk sanatının gerçekten önemli eserlerinin çoğuna sahiptir. Bu eserlerin sayısal olarak en büyük ve ilginç kısmını XVI-XIX. yüzyıla ait olan sanat objeleri oluşturmaktadır. Türk koleksiyonunun oluşumunun başlangıcı Doğu Müzesi’nin varlığının ilk yıllarına dayanmaktadır. 1919 yılında müzeye Tarih Müzesi tarafından, 1905 yılında Moskova’daki büyük Rus, Batı ve Doğu sanat koleksiyonunu hediye eden Petr İvanoviç Şükin’in (1853-1912) koleksiyonunun bir kısmı verilmiştir. Bunların içinde Türk objeleri de vardı. Glav Nauka kurumu ve Milli Müze Arşiv Kurumu 1917 yılından sonra müze arşivlerinin oluşumunda aktif bir şekilde yer almaktadır. Her ne kadar o dönemi kendimize göre değerlendirsekte özel, manastırların ve tapınakların mallarının kamulaştırılması müze koleksiyonlarının artmasında etkili olmuştur. Müzelerden hediyelerin alınması ve 1918-19 yıllarında kurulan satın alma komisyonunun çalışmaları sonucu olarak müzenin Türk sanatı geçmişini içeren arşivlerin tamamlanması geleneksel bir yöntem sayılmaktadır. Bilimsel işlemler ve Devlet Doğu Müzesi’ın Türk koleksiyonlarının incelemesi arşiv bilgilerine göre 1920 yılından beri sürdürülmektedir, ancak bu konu ile ilgili yayınlar tamamen yapılmamıştır. Türk eserleri ile ilgili çalışmaların aktifleşmesi sanırım 1980 yılında başlamış, fakat koleksiyonun tamamının çok büyük olmamasına rağmen hala yayınlanmamıştır. Koleksiyonun “Osmanlı” kısmını da yine iki ayrı grupta toplayabiliriz. birincisi Saray sanatı ve Osmanlı sanatının klasik dönemiyle ilgili, ikincisi ise klasik dönemin izlerinin kaybolmaya başladığı zamanlar. Sade bir şekilde anlatacak olursak son grubun ürünleri işlem tarzı ve çeşitliği ile halk kültürünün Türk kökenlerine yaklaşmaktadır. Aynı grupta, taşradaki işler, saray siparişleri ve saray denetimi ile merkezlerde yapılan; ihracat ve lüks sayılmayan objeler de mevcuttur. Koleksiyonun birinci kısmı Osmanlı dönemine ait seramik ve kumaş ürünleridir. XVI–XVII. yüzyılda Türkiye’nin bu iki zanaat türü dünyada popüler olmuştur ve “Türk Sanatı” kelimesi öncelikle onları çağrıştırmıştır. O dönem kültürü öncelikle mimarî, edebi ve uygulamalı sanatlar, eşsiz ve mükemmel Osmanlı yaşam tarzı ve devlet ideolojisi sanat dallarını oluşturur. Sultan ya da çevresi için tahsis edilen eserler, hükümet tarafından da desteklenen imparatorluğun merkezileşmiş sistemi sanatsal üretiminde rol oynar. XVI-XVII. yüzyılına ait Devlet Doğu Müzesi koleksiyonun objeleri, ünlü ve tanınan Osmanlı tarzına bir bağlılık göstermektedir. Müze’nin arşivlerinde XVI-XVIII. yüzyıla ait 38 kadife ve atlas ipek kumaş bulunmaktadır. Bunların içinde dört Rus kilise giysisi Türk kadifesinden dikilmiş üç papaz kıyafeti ve Kuran yazmaları ile XVIII. yüzyıla ait bir lahitin örtüsü yer almaktadır. Sultanın hediyelerinin listesinin ve sıralamasının içinde, onlarca yılda devlet tarafından oluşturulan çeşitli malların fiyatlarının kaydı, bunların birçok çeşidi sayılmaktadır, bunlardan en az ikisi çatma kadife ve ikiside atlas kemha örnekleri koleksiyonumuzda yer almaktadır. Devlet Doğu Müzesi koleksiyonuna ait olan İznik çinileri genel olarak İznik üretiminin parlak dönemine aittir, fakat bazı numuneler daha erken zamana tarihlendirilebilir (XVI. yüzyılın birinci yarısı). İşlenme kademesindeki fark, çini ürünlerin geç İznik dönemine XVII. yüzyılın ortasına ve sonuna ait olduğunu göstermektedir. Bu tüm ürünler, seramik kap kacak ve kumaş tasarımında gerçekten orta derece kalitedir. Bunlar Osmanlı İmpratorluğu’nun refahta olduğu dönemlere dair saraya ait üretimler dekoratif motifli takımlar, kompozisyon özellikleri çok olan renkli gamlardır. Yani terim açısından “Osmanlı sanatı”, “Osmanlı zanaatı” tanımları belli ve 124 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи sınırlı bir döneme aittir. Bu ürünler her zaman saraya ait atölyelerde yapılmamışlardır. Onların özellikleri yapıldığı yer değil, genel olarak “Osmanlı tarzı” denilen spesifik sanat tarzı ve yapılış kalitesidir. Osmanlı döneminde Türk sanatının gelişmesinin diğer aşamasını XIX. yüzyılın ikinci yarısına ait birkaç İstanbul seramik ürünü ve aynı zamana ait Çanakkale kabı temsil etmektedir; koleksiyonun büyük kısmı nakışlar, ahşap ve metal ürünleri ve halılardan oluşur. Nakışlar XVIII–XX. yüzyıl dönemlerine aittir. Bunlar dikilmiş kumaşın bir parçası ve çeşitli ürünlerdir. Bunların içinde XVIII. yüzyıla örtüler ve XIX. yüzyıla ait elbise detayları bulunur. Koleksiyonun halıları XIX–XX. yüzyıla aittir. Bunların zamanına ait olan tüm Türk halıları gibi onlar simetrik gördes düğümü ile dokunmuştur ve esas malzemesi olarak yün, ipek ve pamuk kullanılmaktadır. XVIII-XIX. yüzyıla ait olan koleksiyonun büyük kısmında çoğunlukla seccadelerin üstünlüğü görülmektedir. Halı üretiminin son dönemdeki varlığı Osmanlı’nın tarihi boyunca kesilmeyen Türk geleneği ile ilişkilidir. Koleksiyonun büyük olmayan fakat çok ilginç olan kısmı soğuk çelik ve ateşli silahlar, altın ve gümüş kakma ile mercanekler ve telkari kakma ile süslenen XVIII-XIX. yüzyıla ait dokuz yatağandır. Onların üzerindeki yazıtlar ve resimler sonuçta sadece bu tür silah dekorasyonunun geleneği hakkında değil aynı zamanda imparatorluğun dil konusundaki durumunu ve toplumun “İslam kültürüne” bağlılığını, Avrupai etkiler ve geleneklerin hayatiyeti hakkında da bilgiler sunar. Son dönemin çeşitli ürünlerinde yeni tasarımları yansıtan ve geleneksel olan genel Türk ve Osmanlı tarzı görülmektedir. Genel olarak bu materyallere bakılarak Osmanlı İmparatorluğu’nda halk sanatı ve saray sanatı olarak iki ayrı dünya olduğu sonucuna varmak mümkündür. Buna rağmen aralarındaki sınır geçilmez değildir. Halk zanaatı, sanat üretiminin genel gelişim yolundan izole edilerek ayrılmamış, saray zevki ile yaratılan çağdaş eğilimler ile adım atarak var olmuştur. “Karagöz” tiyatrosu figürleri muhtemelen XIX. yüzyılın sonunda ve XX. yüzyılın başında yapılmıştır. Bu on figür üretim zamanı olarak Osmanlı ve cumhuriyet dönemi ile bağlantılıdır, Çünkü Karagöz’ün maceraları hakkındaki bilgiler Osmanlı İmparatorluğu’ndan fazla yaşamıştır. Günümüzde Türk sanatının gelişim aşaması iki eğilim göstermektedir. Bunlardan biri, ülkenin tarihine ve kendi geleneklerine (zamanında dünya çapında bilinen üretimini canlandırma girişimleri, örneğin seramik) hitap etme arzusu. İkinci eğilim, küresel bir dünyada doğal olarak çağdaş sanata katılmak. Özellikle XX. yüzyılın ikinci yarısında müzede birkaç Türk sanatçısının resimlerinin temsil edilmesiyle belirgindir. Böylece, büyük olmamasına rağmen Devlet Doğu Müzesi’nin Türk koleksiyonu araştırmacılar için oldukça önem taşımaktadır. İçeriği çeşitlidir, XVI. yüzyıla ait objeleri içermektedir. Koleksiyonun objelerinin içinde Türk zanaatının İznik, İstanbul, Bursa gibi ünlü merkezlerinden gelen eşyalar olduğu gibi aynı şekilde taşrada yapılan bir çok nesnenin de olduğu sanılmaktadır. Koleksiyonun en iyi numunelerinden Osmanlı zanaat üretiminin yüksek seviyede geliştiği görülmektedir. Bunlar diğer Türk sanatlarının koleksiyonları ile birlikte aklımıza takılan birçok sorunun araştırılması için iyi bir temeldir. Bu sorular Osmanlı zanaat üretiminin sayısal ve kalite gelişimine, onun farklı bileşenlerine, halk ve sarayın farklı dönemlerdeki ilişkilerine dayanan konulara değinmektedir. 125 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи КОЛЛЕКЦИЯ ТУРЕЦКОГО ИСКУССТВА В ГОСУДАРСТВЕННОМ МУЗЕЕ ВОСТОКА МОСКВА, РОССИЯ Музей Востока был образован в г. Москве 30 октября 1918 г. под названием Ars Asiatica. Позже переименованный в Государственный музей восточных культур, в 1960-е годы он, наконец, получил свое нынешнее название – Государственный музей искусства народов Востока или Государственный музей Востока (ГМВ). Это первый и до сих пор единственный российский музей, специализирующийся на восточном искусстве. Среди его самых значительных коллекций – китайская, японская, иранская. В числе первых поступлений были и предметы художественной культуры тюркских народов. Изначально фонды ГМВ формировались по региональному принципу, и сейчас эта исторически сложившаяся структура в целом сохраняется. Соответственно, тюркские коллекции музея распределены по нескольким хранениям и курируются специалистами, занимающимися культурой разных стран. Перед тем, как обратиться к турецким вещам собрания, мне хотелось бы очень коротко коснуться и других тюркских фондов, и прежде всего я пользуюсь случаем, чтобы принести благодарность коллегам из музея Востока – Е.С. Ермаковой и М.М. Бронштейну, предоставившим среднеазиатские и североазиатские материалы для этого сообщения. Значительную часть тюркских собраний Музея составляют предметы искусства народов, проживающих на территории бывшего Советского Союза. Художественная культура Средней Азии, Азербайджана, Крыма, Северной Азии в разной степени представлена в музейных коллекциях. Постоянная экспозиция искусства Средней Азии отражает состав коллекции вещей этого региона, включающей ковры, вышивки, керамику, металлическую утварь традиционных форм, ювелирные украшения, оружие. Как правило, это изделия XVIII-XX вв. Так как в основном речь идет о традиционном народном искусстве, где одни и те же формы повторялись из поколения в поколение, датировать их более точно не всегда просто. В XIX в. одним из самых популярных и процветающих видов народного искусства в Средней Азии становится вышивка. В земледельческих районах Туркестана получили распространение декоративные покрывала - сузани («шитые иглой»). Их делали во многих известных центрах – Бухаре, Самарканде, Ходженте и др. Несколько таких крупных вышивок, предназначавшихся для свадебного убранства дома, непременно входило в приданое невесты. В коллекции около 1000 экспонатов узбекской керамики XIX-XX вв. Это собрание не включает каких-то уникальных вещей, все они довольно типичны, но благодаря присутствию в нем разнообразных вариантов возникает достаточно полная картина местных керамических производств. Среди поздней глазурованной керамики XIX-начала XX века выделяются изделия мастеров Ферганы, Хорезма и Бухары. Под каждым из этих названий подразумеваются целые историко-культурные области, на территории которых издревле существовали центры гончарного производства. Керамика Ферганы отличается сине-голубой гаммой, четкими ясными рисунками и орнаментальными композициями, в которых часто встречаются изображения кувшина, ножа, плетенки. В центрах между Самаркандом и Бухарой (Шахрисябз, Китаб, Каттакургат, Ургут, Урметан, Гиждуван) производится керамика в живописной золотисто-коричневой гамме, 126 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи расцвеченная синим, зеленым и др. цветами. В экспозиции Средней Азии представлены все типичные формы узбекского художественного металла. Музей обладает прекрасной подборкой датированных и подписных изделий из гравированной латуни, среди которых пять сосудов для омовения афтоба, изготовленных известным мастером второй половины XIX в. усто Низам-Эддином. В коллекции ковров Государственного музея Востока наиболее многочисленным и полным является туркменское собрание - около 470 экспонатов. Оно включает несколько прекрасных ковров XVIII – первой половины XIX века. Их отличает высокая плотность тканья, ровная стрижка ворса, тщательность исполнения. Кроме того, в фондах хранятся разнообразные по технике исполнения казахские и киргизские ковровые изделия – ворсовые ковры, войлочные кошмы, сумки и пр. Лучшие войлочные ковры делались мозаичным способом: узор вырезался из разноцветных кусков войлока, которые затем сшивались между собой. Во второй половине прошлого столетия за счет дарений и закупочных экспедиций в фонде среднеазиатского искусства ГМВ сформировалась богатейшая коллекция туркменских ювелирных украшений конца XIX – начала XX в. Это практически все виды традиционных ювелирных изделий Туркмении, среди которых лучше всего представлены текинские. Несколько другой тип демонстрируют хивинские украшения. В частности, украшение, носящее романтическое название «Луна и миндаль» предназначалось для довольно архаичного головного убора – женской чалмы. В целом изучение среднеазиатской коллекции музея говорит об условности административного деления, особенно когда речь идет о культуре и искусстве. Так, многие вещи, происходящие из Узбекистана, интересны прежде всего как пример тюрко-персидского культурного синтеза. Среди наиболее значительных фондов музея – собрания азербайджанских вышивок и ковров. Большую известность получили вышивки, называвшиеся в России «посольскими скатертями», так как их дарили знатным иностранным гостям. Скатерти украшались аппликацией из разноцветного сукна и вышивкой тамбурным швом. Центром этого чисто мужского ремесла был город Нуха (ныне Шеки). Музей располагает также собранием декоративно-прикладного искусства народов Крыма, в том числе крымских татар. В абсолютном большинстве это образцы текстиля середины XIX – 30-х гг. XX в.: полотенца иджияр, скатерти ортутырке, молитвенные коврики, детали традиционного костюма. Искусство тюркоязычных народов Северной Азии представлено в Музее Востока художественными изделиями якутов и долган. Объем якутской и долганской коллекции – около 500 экспонатов, значительная часть которых включена в состав постоянной экспозиции. Коллекция состоит главным образом из украшений, предметов быта, деталей костюма, а также конской и оленьей упряжи. Хронологически она принадлежит периоду от конца XIX до начала XXI в. Уйгурское искусство складывалось в результате уникального синтеза художественных традиций Средней Азии, Центральной Азии и Китая. Музей располагает уйгурскими ковровыми изделиями, вышивками, тканями, кошмами, керамикой, музыкальными инструментами, металлической посудой, ювелирными украшениями XIX–XX вв. Лучшая часть собрания – интересные и яркие изобразительные ковры, всего 69 предметов – это самая большая коллекция уйгурских ковровых изделий на постсоветском пространстве. Есть в музее и небольшое алтайское собрание, возникшее благодаря закупочной экспедиции 127 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи Devlet Doğu Müzesi. Kadife. Osmanlı. 17 yy. ilk yarısı Фрагмент бархатной ткани. Османская Турция, первая половина XVII в. 1970-х гг., но оно, к сожалению, практически не обрабатывалось. Помимо традиционных видов искусства тюркских народов нельзя не упомянуть и коллекции современной живописи, графики и скульптуры. Наиболее интересно с этой точки зрения собрание искусства Узбекистана, где первоначально развитие живописи было связано с именами живших там русских художников, но позже появились и местные мастера тюркского происхождения. Достойное впечатление производит и коллекция Азербайджана, но здесь живопись начала развиваться позже, и основные поступления относятся к 1980-м гг. Основную часть тувинского собрания составляют скульптуры из агальматолита – до середины XX в. анонимные, а позже – подписные. Таким образом, Государственный музей Востока располагает достаточно представительным собранием искусства тюркских народов, проживающих на постсоветском пространстве, особенно это касается народного искусства XVIII-XIX вв. Разумеется, этот обзор в силу небольшого объема сообщения заведомо не мог быть полным, однако он дает некоторое представление о масштабе и географическом и хронологическом составе тюркских коллекций ГМВ. Сферой моих собственных интересов является история турецкого искусства, поэтому я позволю себе чуть подробнее остановиться на характеристике именно турецкой части собрания ГМВ. По сравнению со многими другими коллекциями музея она невелика, и в целом составляет всего около 200 произведений XVI-XX вв. Среди них предметы прикладного искусства (ткани и вышивки, керамика, ковры, оружие, изделия из дерева и металла), рукописи, графика, станковая живопись, куклы теневого театра. Различные виды и типы изделий представлены в коллекции неравномерно, имеются в ней и хронологические лакуны. Тем не менее, музей обладает некоторыми действительно значимыми образцами турецкого искусства. Наибольшую в количественном отношении и самую интересную часть собрания составляют предметы художественного ремесла XVI-XIX вв. Начало формирования турецкой коллекции относится к первым годам 128 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи Düğün örtüsü – Süzani. Buhara. 19 yy. - Свадебное покрывало. Вышивка сузани. Бухара, XIX в. существования музея Востока. Уже в 1919 г. ему была передана из Исторического музея часть собрания Петра Ивановича Щукина (1853-1912), еще в 1905 г. подарившего свою огромную коллекцию русского, западного и восточного искусства Москве. Среди этих вещей были и турецкие. Активно участвовали в формировании музейных фондов созданные после 1917 г. организации – Главнаука и Национальный музейный фонд. Особым обстоятельством, способствовавшим росту коллекций, как бы мы сейчас ни оценивали эти события, стала национализация имущества монастырей и храмов. Поступления из непрофильных музеев, дарения и, конечно, работа учрежденной в 1918-19 гг. Закупочной комиссии на всем протяжении музейной истории оставались традиционными способами пополнения фондов, в том числе турецкого искусства. Научная обработка и изучение турецкого собрания ГМВ, судя по архивным данным, велась с 1920-х гг., однако публикации по этой теме долгое время совершенно отсутствовали. Некоторая активизация в работе с турецкими вещами происходит, пожалуй, только с начала 1980-х гг., но полностью коллекция до сих пор не опубликована, несмотря на свой небольшой размер. Хронологически собрание распадается на две части, неравноценные и в количественном и в качественном отношении. К первой принадлежат предметы художественной культуры османского времени XVI– начала XX в., ко второй – искусство XX в. Внутри «османской» части коллекции я бы также выделила две группы – ту, что больше связана с имперским искусством и так называемым «османским стилем», и другую – относящуюся к периоду, когда этот стиль начал размываться. Упрощенно говоря, как по характеру исполнения, так и по разнообразию тем изделия этой последней группы больше тяготеют к народной культуре и тюркским корням. К этой же группе относятся и вещи, произведенные на периферии, в центрах, не связанных с дворцовыми заказами и дворцовым контролем; изделия, не рассматривавшиеся как экспортные товары или предметы роскоши. Первая часть коллекции – изделия из керамики и ткани османского времени. 129 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи Эти два вида ремесленных изделий Турции завоевали в XVI–XVII вв. огромную популярность в мире и слова «турецкое искусство» прежде всего ассоциируются именно с ними. В этот период культура – прежде всего, архитектура, но также литература и прикладное искусство, – стала художественной манифестацией уникальности и величия османского образа жизни и государственной идеологии. Произведения, предназначенные для султана и его окружения, создавались в централизованной системе имперского художественного производства, поддерживаемой властью. И вещи из коллекции ГМВ, созданные в XVI – XVII вв., демонстрируют приверженность знаменитому и узнаваемому османскому стилю. В собрании музея 38 бархатных и атласных шелковых тканей конца XVI–XVIII вв., среди которых четыре предмета русского церковного облачения – три фелони и один стихарь, сшитые из турецких бархатов 17 в., а также один фрагмент покрытия на саркофаг XVIII в. с кораническими надписями. В списках султанских подарков и в реестрах, раз в несколько десятилетий фиксировавших устанавливаемые государством цены на различные товары, перечисляется множество разновидностей тканей, по крайней мере две из которых – разрезные бархаты чатма и двуструктурные атласы кемха – представлены в нашей коллекции. Принадлежащие собранию ГМВ полуфаянсы из Изника в основном относятся к периоду зрелости изникского производства, однако некоторые образцы можно датировать более ранним временем – то есть началом-первой половиной XVI в. Разница в уровне технического исполнения позволяет отнести часть фаянсовых изделий к периоду позднего Изника – середине-концу XVII столетия. В оформлении всех этих изделий – и керамической утвари и тканей – действительно, существуют общие принципы: это и набор декоративных мотивов, и композиционное своеобразие и цветовая гамма, характерные для придворного производства периода процветания империи Османов. То есть строго терминологически определения «османское искусство», «османское ремесло» относятся к достаточно ограниченному времени и кругу вещей. Эти изделия не во всех случаях производились непосредственно в дворцовых мастерских. Их отличительными чертами следует считать не место изготовления, а специфические художественные особенности и качество исполнения, с некоторой долей условности называемые единым «османским стилем». Другой этап в развитии турецкого искусства османского времени представляют несколько керамических стамбульских изделий второй половины XIX в. и сосуд того же времени из Чанаккале; большая часть вышивок собрания, изделия из дерева и металла, ковры. Вышивки относятся к периоду XVIII–XX вв. Это как фрагменты вышитой ткани, так и разнообразные изделия, в том числе завеса XVIII в. и детали костюма второй половины XIX в. Ковры коллекции принадлежат XIX–XX вв. Как и абсолютное большинство современных им турецких ковров, они вытканы симметричным узлом гёрдес, а в качестве основных материалов используются шерсть, хлопок и шелк. Большинство коллекций изделий XVIII-XIX вв. демонстрирует это преобладание относительно небольших, чаще всего молитвенных ковров. Существование коврового производства в поздний период связано с не прерывавшейся в течение всей османской истории народной тюркской традицией. Очень небольшая, но интересная часть коллекции – холодное и огнестрельное оружие, в том числе 9 ятаганов XVIII – XIX вв., украшенных золотой и серебряной насечкой, вставками кораллов, филигранью и чеканкой. Надписи и изображения на них позволяют сделать некоторые выводы не только относительно 130 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи традиции украшения этого вида оружия, но также о своеобразии языковой ситуации в империи, приверженности населения “народному исламу”, наличия европейского влияния и живучести местных обычаев. Разнообразные изделия позднего времени демонстрируют в своем оформлении как новые, созвучные эпохе, так и традиционные общетюркские и османские черты. В целом, рассматривая этот материал, можно прийти к выводу о том, что в Османской империи соседствовали два мира, придворное искусство и народное, однако, несмотря на это, граница между ними вовсе не была непроницаемой. Народное ремесло не существовало изолированно от общего пути развития художественного производства, частично впитывая модные тенденции, задаваемые дворцовым вкусом. Десять экспонатов, представляющих рубежное время между османской и современной Турцией - куклы теневого театра «Карагёз», выполненные, вероятно, в конце XIX – начале XX в. из кожи и расписанные красками. Эти вещи в какойто мере являются и связующим звеном между двумя периодами, ибо традиция представлений о приключениях Карагёза пережила Османскую империю. Современный этап развития турецкого искусства демонстрирует две тенденции. Одна из них – стремление обратиться к национальной истории и собственным традициям (отсюда попытки возродить производства, получившие некогда всемирное признание - например, керамическое). Вторая тенденция состоит в естественном в условиях глобального мира приобщении к современному искусству. Особенно она заметна в живописи второй половины XX в., представленной в музее несколькими работами турецких художников. Таким образом, несмотря на небольшой размер, турецкая коллекция ГМВ представляет несомненный интерес для исследователя: ее состав разнообразен, она включает экземпляры, датирующиеся достаточно ранним временем – началом-серединой XVI в. Среди экспонатов собрания есть вещи из известных центров турецкого ремесла - Изника, Стамбула, Бурсы, и наряду с этим изделия, произведенные, видимо, на окраинах империи. Лучшие образцы коллекции демонстрируютвысокийуровеньразвитияосманскогоремесленногопроизводства. Особо следует отметить, что в сочетании с изделиями других собраний турецкого искусства она является хорошей основой для изучения довольно широкого круга вопросов. Эти вопросы касаются качественной и количественной эволюции османского ремесленного производства, существования различных его составляющих, соотношения в разные периоды народного и придворного искусства и других. Литература: Войтов В.Е. Художественный металл Узбекистана конца XVIII-XX вв. в собрании ГМИНВ//Научные сообщения ГМИНВ, вып. XVIII. М., 1986, с. 41-65 Ермакова Е.С. Керамика Узбекистана XIX-XX вв. в собрании Государственного музея искусства народов Востока//Государственный музей искусства народов Востока. Горный журнал, спец. выпуск. М., 2010, с. 15-21 Загитова М.А. Ювелирные украшения Туркмении конца XIX- начала XX вв. в собрании ГМИНВ// Государственный музей искусства народов Востока. Горный журнал, спец. выпуск. М., 2010, с. 51-58 Рославцева Л.И. Узорное ткачество народов Крыма. М., 2013 Государственный музей Востока. Путеводитель. Ред.-сост. Е.С. Борисова. М., 2012. 131 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи Dr. Yulia Kupina Antropoloji ve Etnografya Müzesi Müdür Yardımcısı. 1984 yılında Leningrad Devlet Üniversitesi’nin Tarih Fakültesi’nin Etnografya bölümünü bitirmiştir. Tarih bilimleri doktorudur (1987). 1987 yılından itibaren Rusya Bilimler Akademisi Arkeoloji ve Etnografya Müzesi’ndeki Sibirya Etnografyası bölümünün görevlisidir. 2000 yılında dış ilişkiler ve sergiler bölümü başkanı, 2004 yılından itibaren de sergi bölümü başkanıdır. 2004 yılından itibaren Rusya Bilimler Akademisi Antropoloji ve Etnografya Müzesi Müdür Yardımcısı’dır. Bilimsel ilgi alanları; Sibirya halklarının etnografyası, müze yönetimi Y.А. Kupina Sibirya yerlilerinin geleneksel kültürüne ilişkin birçok araştırmanın yazarıdır ve müzenin sergi katalogları müellifidir. 1998 yılında Fulbright bursunu (ABD) kazanmış, 2001 yılında «Açık Cemiyet» Enstitüsü’nün (Open Society Institute, OSI) «XXI. Yüzyılın Kültüründe İşletme» programı üzerinde eğitim almış, 2002 yılında İsveç’te «Rusya İçin Yeni İşletmeciler» konusunda staj yapmış, 2003 yılında da Getty Müze Yönetimi Enstitüsü’nde (ABD) eğitim almıştır. Юлия Аркадьевна Купина St. PETERSBURG, RUSYA Выпускница исторического факультета Ленинградского государственного университета 1984 года по специальности «этнография». Кандидат исторических наук (1987). С 1987 г. – сотрудник Музея Археологии и Этнографии Российской Академии наук (отдел этнографии Сибири). В 2000 г. возглавила отдел внешних связей и выставок (с 2004 г. – экспозиционно-выставочный отдел). С 2004 г. – заместитель директора МАЭ РАН по музею. Сфера научных интересов: этнографии народов Сибири, музейный менеджмент. Ю.А. Купина является автором серии исследовательских работ по традиционной культуре аборигенов Сибири, выставочных каталогов музея. В 1998 г. получила стипендию Фулбрайта (США); в 2001 г. прошла обучение по программе Института «Открытое общество» «Менеджмент в культуре XXI века»; в 2002 г. стажировалась в Швеции по программе «Новые менеджеры для России»; в 2003 г. прошла обучение в Институте Музейного Менеджмента Института Гетти (США). 132 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи ST.PETERSBURG ANTROPOLOJİ VE ETNOGRAFYA MÜZESİ VE TÜRKOLOJİ Rusya Bilimler Akademisi’ne ait olan Büyük Petro Antropoloji ve Etnografya Müzesi (Kuntskamera) dünyanın en büyük ve en eski müzelerinden biridir. Büyük Petro’nun kararı ile 1714 yılında inşa edilen Kunstkamera Müzesi’nin devamıdır. Halka açık Rusya Devlet Müzesi Kunstkamera 2014’te 300. Yıldönümünü kutlamıştır. Kunstkamera’nın kuruluşuyla ilgili yazılı bir hüküm bulunmamakla beraber belki de hiç olmadığı düşünülmektedir. Müzenin kurulmasının Çarın 1. Petro’ya ait olan eşyaları, kütüphaneyi, “Naturel” koleksiyonları, Moskova’dan Rusya Çarlığı’nın yeni başkentine getirmesiyle ilişkili olduğu sanılıyor. Koleksiyonlar önce Çar Petro’nun St. Petersburg’daki yazlık sarayındaydı, daha sonra Kikin Bey’in evine getirilerek 1719 yılında halka sunuldu. Aynı zamanda müze için özel bir binanın projesi ve inşaası başladı. Büyük Petronun ölümünden iki yıl sonra Neva nehrinin kıyısında 1727 yılında Petro’nun da katkılarıyla Barok tarzında inşa edilen bina, Rusya’nın yeni başkentinin en önemli binaları ile yan yanaydı. 1724 yılında Senato Başkanlığı’nı yürüten imparatorun kararı ile Bilimler Akademisi kurulmuştur. Kunstkamera ile aynı zamanda kurulan Kütüphane ilk kurumları olarak St.Petersburg Bilimler Akademisi’ne beşiklik yapmıştır. İlk Rus Müzesi’nin Bilimler Akademisi’nin yönetimine verilmesi onun kaderinde belirleyici bir rol oynamış, Kunstkamera’nın bilimsel işlemleri ve sistematizasyonunun yanı sıra, zengin koleksiyonları ve ülkenin en iyi bilimsel güçlerinin burada toplanması onu Avrupa’daki eşi benzeri olmayan bilimsel bir kurum haline getirmiştir. Büyük Petro’nun bir dizi kararnamelere imza atması yeni müze için bilimsel koleksiyonların toplanmasını sağlamıştır. Bu kararnameler ile Petersburg’daki Kunstkamera’ya ücret M.V. Lomonosov. Büyük Petro Mozaik Portresi. 1755-1757 - М.Ломоносов. Портрет Петра Первого. Мозаика. 1755-1757 133 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи Solda;Çuvaş Milli Kıyafeti, Sağda; Ünlü Etnograf D. Peter Simon Pallas’ın portresi - Рубаха из чувашской коллекции (слева). Портрет П.С. Палласа (справа). karşılığında “İnsan ve hayvan kemikleri, ilginç taşlar, demir taş ve bakır üzerindeki eski yazılar, eski tüfekler, mutfak gereçleri; yani olağanüstü ve yıllanmış olan her şeyin” teslim edilmesi amaçlanmıştır. Bu kararnameler Kunstkamera ve daha sonra Antropoloji ve Etnografya Müzesi’nin koleksiyonlarının oluşmasında önemli rol oynamıştır. İki yüz yıl boyunca ünlü Rus gezginler tarafından buraya koleksiyonlar getirilmiştir. Müzenin arşivinde saklanan paha biçilmez, etnografik, antropolojik ve arkeolojik koleksiyonlar dünyanın en eksiksiz ve ilginç koleksiyonlarından sayılmaktadır. Bunlar sayıca bir buçuk milyon olan eski ve yeni medeniyetlerin kültür çeşitliliğini yansıtarak tüm insanlığın kültürel mirasının bir parçası olmuştur. Müze Rusya Bilimler Akademisinin önde gelen araştırma merkezlerinden biridir. Burada büyük Rus antropolog ve etnografların XVIII-XX. yy. gelenekleri devam ettirilmektedir. Müze, bir devlet kurumu statüsüne sahiptir. Rusya Cumhurbaşkanının 1991-1992 yıllarında alınan kararı ile müze Rusya Federasyonu halklarının en değerli kültür mirası sayılarak devlet listesindeki sıralamada yerini almıştır. Büyük Petro’nun büyük akademik projesinin bir parçası olarak müze, başından itibaren akademinin sadece bir üssü değildir, aynı zamanda önemli bir kültür ve eğitim kurumudur. Kunstkamera’da birçok büyük Rus bilim adamı çalışmıştır. Müzenin ana koleksiyonundaki objeler, Rusya halklarının kültür miraslarının ayrılmaz bir parçası olmaktadır ve ulusal mirasını temsil etmektedir. Türk halklarının tarih ve kültür koleksiyonları da bunların ayrılmaz bir parçasıdır. Kısa bir denemenin Türk halklarının kültür ve tarihi üzerinde yürütülen tüm müze koleksiyonları ve araştırmalarının geniş bir panoramasını kapsaması zordur. Biz Rusya Bilim Akademisine bağlı Antropoloji ve Etnografya Müzesinin Türk araştırmalarının ve koleksiyonlarının içeriğini ve kronolojik sırasını gösteren en çarpıcı kişiliklere, projelere ve bazı koleksiyonlara odaklıyız. 134 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи Müzenin birçok koleksiyonunun öyküsü ünlü Rus bilim adamları ve gezginlerinin isimleri ile ilişkilidir. Böylece, Rusya’daki Türk halklarının ilk koleksiyonları müzeye XVIII. yy. ikinci yarısında Rusya’nın tüm bölgelerine büyük çapta yapılan bilimsel amaçlı geziler sayesinde alınmıştır. Bu seferler esnasında bütünleşmiş veri toplama, harmanlama, etnografik ve arkeolojik koleksiyonların incelemesinin bilimsel yaklaşımı oluşturulmuştur. Kunstkamera’da toplanan Volga ve Sibirya’daki Türk halklarının hakkındaki koleksiyonlar Rusya İmparatorluğu’ndaki Türk halklarının tarih ve kültür araştırmalarına önemli bilimsel kaynak olmuştur. Doğa bilimci, coğrafyacı, gezgin, Petersburg Akademisi’nin yaveri olan Peter Simon Pallas öncülüğünde yapılan gezinti esnasında Volga bölgesi, Orenburg bölgesi, Ural bölgesi, Batı, Güney Sibirya ve Doğu Sibirya’nın bir kısmı incelenmiştir. P. S. Pallas Volga’daki Türk halklarının kültür ve yaşamını oldukça detaylı incelemiş ve Başkurt ve Çuvaş Köyleri’ni de gezmiştir. Bu halklar hakkında topladığı kültür koleksiyonları Petro Kunstkamerası’na dahil edilmiştir. Günümüzde bu eserlerin 10 tanesi Rusya Bilim Akademisine bağlı Antropoloji ve Etnografya Müzesinde saklanmaktadır ki onların araştırmacılar tarafından 1771 yılında St. Petersburg’da yayımlanan P.S.Pallas’ın (Rusya İmparatorluğu’nun farklı bölgelerine seyahat - Reise durch verschiedene Provinzen des Rußischen Reichs) isimli ansiklopedi çalışmasındaki bilgilere dayanarak teşhis edilmiştir. P.S.Pallas’ın koleksiyonunda farklı Volga halklarını (Mordva, Mari, Çuvaş ve Başkurtlar) kıyafetleri ve takıları temsil etmektedir. P.S. Pallas’da Çuvaş kadın giyim açıklamasını bulabilirsiniz: “Bunların kıyafetleri alaca renkli, çoğunlukla da mavi kırmızı ve siyah yün ile nakış edilmiş kalın keten kumaştan dar kesimiyle göz doldurmaktadır. Onlar Mordva bayanları gibi kendilerini büyük tokalarla, önlüklerle ve ‘sar’ adındaki kemerin yanlarına sarkıtılan alaca renkli saçak ile parlak işlemelerle süslemektedirler.” Pallas’ta Çuvaş şapkalarının açıklaması vardır. “Çuvaş bayan şapkaları (hoşpu) olmadan onlar, Tatar kızları gibi, ne evde ne de dışarıda dolaşırlar, genellikle gümüşten ve kalaydan yapılan sikkeler pul halinde ve dizi halinde küçük boncukların olduğu geniş kayış ile çene altından bağlanmaktadır, arkasındansa uzun payetli bir askı (Ama) ya da küçük sikkelerle ve pullarla dikilmiş kuşak kemerin altından geçmektedir. Şapkanın sonuna genellikle çok renkli yün işlemeli saçaklar ve uzun danteller işlenmiştir. Öyle ki bunların anormal derecedeki ağır şapkaları dizlerine kadar sarkmaktadır.” 1769-1770’li yıllarda, P.S. Pallas, Ufa ve çevresinde gezip dolaşarak Başkurtlar’ın kültürünü detaylıca anlatmıştır. Günümüzde P.S. Pallas’ın koleksiyonunda bayan şapkası ile omuz kayışı Başkurt kıyafetlerini temsil etmektedir. Birçok araştırmacı tarafından Başkurt kızlarının süslemelerinin çeşitliliği ile işlemelerin incelik farkı ortaya konulmaktadır. Keten kumaşından dikilen, kırmızı kumaşla örtülen tepesindeki deliği ile miğfer şapka sıkıca başı sarmaktadır ve baştanbaşa mercanla, sikkelerle ve incilerle dikilmiş, ismi “kasma” olarak bilinen miğfer şapka gerçekten sanat eseridir. Evli kadınların bu tür şapkaları Başkurdistan’ın güneyinde yaygındır. P.S.Pallas’ın açıklamasına göre bu şapkanın ön kısmı yine mercanlarla süslendiği, arkasından ise şapkadan asılan kumaş parçalarına dikilmiş renkli ve minicik boncuklar ve kabuklar olduğu bilinmektedir. Yaka güzelleştirici önlük süslemesinin hakkında araştırmacı şöyle anlatıyor: “Ancak geniş ve önünde omuzdan geçerek sanki madalya gibi asılan kısmen küçük sikkelerden ve kısmen öteberiden işlenmiş süsleme şu ana kadar görmediğim Başkurt kızlarında görünmektedir. Onlar bu süslemeye “Dilbuga” adını vermişlerdir.” P.S. Pallas ve arkadaşlarının gezi esnasında topladığı materyaller günümüzde Rusya halklarının incelenmesinde bilhassa Volga’daki Türk halklarının en değerli kaynağı olarak değerlendirilmektedir. Bunların Volga’nın diğer halkları hakkında 135 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи Vasily Radloff (1837-1918) - Василий Радлов (1837-1918) koleksiyonlar toplanması sırasında ortaya çıkması dikkate değerdir. Kültürün objelerinin incelenmesindeki ve bir araya getirilmesindeki bu karşılaştırmalı ve kapsamlı bilimsel yaklaşım müze etnografı arşivlerinin oluşturulmasındaki temel ilkedir. 18.yy. koleksiyoncularına dönüldüğünde: P.S. Pallas’ın bir arkadaşı olan Yohan Gotlib Georgi 1770 yılında Petersburg Bilimler Akademisi’nin daveti ile bilimsel geziler için Rusya’ ya geldi, Volga bölgesinde, Orta ve Güney Urallar’da, Batı Sibirya’da ve Baykal da keşifler yaparak önemli bilimsel ve etnografik koleksiyonları topladı. Georgi, Rusya’da yaşayan tüm halkların açıklamaları, günlük ritüelleri, inançları, adetleri, barınmaları, giyim kuşamları ve anıtlarını (1776, 1799.) araştırarak kendi gözlemleri ve diğer araştırmacıların verileri doğrultusunda bir inceleme yazmıştır. Kitapta ulusal kıyafetler içindeki Rusya vatandaşlarının elle boyanan 74 adet gravürüne ve resimlerine yer verilmiştir. Kunstkamera’daki gravürler Rusya Bilimler Akademisi gravür bölümü uzmanları tarafından objelerin asıllarına göre resimlenmiştir. Bu, günümüzde Rusya’nın bilim değerini kaybetmeyen ilk karma etnografik açıklamasıdır. I.G.Georgi’nin kitabındaki resimlerde Türk halkları; Sibirya ve Kırım Tatarları, Başkurtlar ve Çuvaşlar geleneksel kıyafetleri ile karşımıza çıkmaktadır. Volga Türkleri’nin müze koleksiyonu onlarca yıldır tamamlanmaya çalışılmaktadır. Günümüzde müzede Çuvaş kültürünü anlatan 300’den fazla eser bulunmaktadır. Bu koleksiyonun oluşmasına 19. yüzyılın ortasından itibaren Rus Coğrafya Cemiyeti’nin çok sayıdaki üyeleri ve yerel koleksiyoncular katkı sağlamışlardır. Zaman zaman bu koleksiyonların geçmişi sayesinde onların eski sahiplerinin kaderleri ve karakterleri insanların zihinlerinde canlanmaktadır. Mesela koleksiyon belgelerinde 1876 yılının haziranında yazılan bir tezkere saklanmıştır, koleksiyoncu belgede: 1877 yılında Simbirsk vilayetinin Buinsk ilçesinin Çepkasilmetevo Köyü’nde on yaşındaki Çuvaş kız çocuğunun kendisi için yaptığı Çuvaş bebeklerini yirmi gümüş sikke karşılığında satın aldım.” diye anlatmaktadır. St. Petersburg Üniversite öğrencisinin V.R. Rannenkampf’tan gelen Çuvaşlar hakkındaki koleksiyonu 19. yüzyılın sonuna ait olarak bilinmektedir. 20.yüzyılın başında müzeye Samara vilayetinin Buzuluksk ilçesindeki Timofey Yegoroviç Zavrajınov isimli bir köylüden çok ilginç bir koleksiyon gelmiştir. Orijinal listeye ritüel objeler hakkında benzersiz bilgiler getirilmektedir. Saratov vilayetinin Kvalınsk ilçesindeki ünlü koleksiyoncu Feodor Adamoviç Vişnevski 136 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи tarafından müzeye1908 yılında bayan kıyafet koleksiyonu ve 1924 yılında damgalı ve rakamlı tabela koleksiyonu bağışlanmıştır. Müzik aletlerinin ünlü koleksiyoncusu N.F. Findeyzen sayesinde Antropoloji ve Etnografya Müzesi Çuvaş koleksiyonu üç müzikal objeyle tamamlanmıştır. Açıklayıcı materyallerin içinde A.A.Hodosov, F.A. Vişnevski ve N.İ. Gagen-Torn’a dikkat edilmesi gerekmektedir. Antropoloji ve Etnografya Müzesi Çuvaş koleksiyonlarının tarihi saklandığı müzede asırlarca sistemli olarak bilimsel araştırmalar için zengin kaynaklar biriktirildiği ve Türk halklarının günümüzde kendilerine özgü kültür mirasının tabakalarını oluşturarak kendi arşivlerini tamamladığı açıkça görülmektedir. Koleksiyoncular arasında sadece bilim adamları ve araştırmacılar değil köylüler ve Rus toplumunun farklı tabakalarından temsilciler de yer almaktadır. Bundan dolayı müze sadece dünya halklarının farklı kültürlerini tanıttığı için değil aynı zamanda Rusya halkının yardımıyla toplandığı için gerçekten milli müze olarak algılanmaktadır. Petersburg Kunstkamera’nın Sibirya arşivlerini oluşturma aşaması onun kurulduğu zamana aittir. 1747 yılının sonunda bile Sibirya koleksiyonları 200 obje içeriyordu. Bunun büyük bir kısmı Sibirya’nın farklı toplumlarının giysilerinden, eşyalarından ve şaman kültürüne ait olan objelerden oluşmaktadır. Bu objelerin büyük bir kısmının (1732-42 ) yıllarında yapılan “Büyük Kuzey Gezisi”nin katılımcıları tarafından Kunstkamera’ya getirildiği düşünülmektedir. Maalesef Sibirya halklarının kültürü hakkındaki arşiv 1747 yılında meydana gelen yangında kaybedilmiştir. Fakat müzeye geldiğinde resimlenen bu objelerin resim örnekleri hala saklanmaktadır Bunlar “Çizilmiş Müze” isimli komplekste günümüzde Rusya Bilim Akademisinin St. Petersburg’taki şubesinin, Devlet Hermitage’da Devlet Rus Müzesi’nde ve başka yerlerdeki Rus arşivlerinde saklanmaktadır. Bu resimler Güney Sibirya Türkleri’nin 18.yüzyılın birinci yarısında Kunstkamera arşivlerinde yer alan Yakutlar’ın kıyafetleri gibi ritüel objeler ile tanışma fırsatı vermektedir. Sibirya arşivinin yangında kaybolan büyük bir kısmı 1748 yılında tarihçi arkeolog ve Petersburg Bilim Akademisi üyesi Gerhard Fridrih Miller’in geziden döndüğü zaman tamamlanmaya başlar. Koleksiyonların çoğunluğunu Güney Sibirya’daki kazılar sırasında bulunup getirildikten sonra incelenen arkeolojik objeler, kalıntılar, Moğollar’ın dinini ve yaşamını anlatan eserler oluşturmaktadır. Miller, 1773-1743 yılları arasını Sibirya şehirlerinin arşivlerinde çalışarak ve araştırmalar yaparak geçirdikten sonra yaptığı bu geziden 1748’yılında Petersburg’a dönmüştür. Güney Sibirya’da kazılar esnasında bulunan ve incelenen arkeolojik objeler ve kalıntılarla Moğollar’ın dinini ve yaşamını anlatan eserler de bu toplama çalışmaları sonucu oluşmuştur. Günümüzde, müze arşivlerindeki kapsamlı bir çalışma sonucu G.F. Miller gezisi sayesinde müzeye alınan bir dizi budizm kökenli plastik sanat eserlerinin tanımlama çalışmaları gerçekleşmiştir. Bu çalışmalar halen aktif bir şekilde devam etmektedir ve uzmanlar XVIII. yüzyıla ait Güney Sibirya’nın Türk halkları hakkında materyalleri tamamlayan daha çok keşif beklemektedirler. Kuşkusuz, Güney Sibirya’nın Türk halkları hakkında yapılan araştırmalara G.F. Miller’in çalışmaları büyük katkı sağlamıştır. Onun çalışmalarının büyük bir kısmını Rusya’nın geçmişten günümüze kadar olan tarihi coğrafyası oluşturmaktadır. Miller’in önemli çalışmalardan biri de “Sibirya Tarihi” dir ilk cildi 1750 yılında Rusça olarak yayınlanmıştır. 1830’lu yıllarda Kuntskamera’nın zengin koleksiyonları bazında yedi akademik müze kurulmuştur. Türk halk kültürü hakkındaki koleksiyonlar, Etnografik ve Asya Müzeleri ve Nümizmatik odası arasında paylaşılmıştır. Sonra da Nümizmatik odası Devlet Hermitage’a verilmiş ve Asya Müzesi Şarkiyat Enstitüsü arşivinin temeli olmuştur. 1829 yılında Etnografya ve Anatomik Müzesi’nin birleşmesi sonucu Antropoloji ve Etnografya Müzesi ortaya çıkmıştır ve 1903 yılında Kunstkamera’nın 137 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи kurucusu Büyük Petro’nun ismini almıştır. XIX-ХХ. yüzyılda Rusya Bilimler Akademisi ve Antropoloji ve Etnografya Müzesi’nde birçok ünlü Rus araştırmacı çalışmalarını yürütmüştür: L.İ. Lavrova (Kafkasya Araştırmaları), İ.İ. Zarubin (Orta Asya Araştırmaları), N.V. Küner (Doğu Asya halklarının gelenekleri). Buralarda milli bilim okulları kurulmuş ve Avrasya’nın Türk halkları hakkında geziler düzenlenip araştırmalar yapılmıştır. L.Y. Şternberg ve V.G. Bogoraz gibi büyük bilim adamlarının sadece milli Sibirya araştırma bilim dalında değil Rusya Etnografya bilim dalının genelinin oluşumunda da büyük katkıları vardır. Şarkiyat kapsamlı bir bilim dalı olarak Rusya’nın önemli bilim dallarından biri olmuştur. Önemli şarkiyatçıların arasında Türk halklarının dillerinin karşılaştırmalı tarihsel incelemelerinde katkısı olan Petersburg Bilimler Akademisi’nin akademisyeni, entograf, arkeolog, tanınmış dilbilimci Vasiliy Vasiliyeviç Radlov da yer almaktadır. 1885-1890 yılları arasında V.V. Radlov Asya Müzesi’nin başına geçmiştir. 1894 yılında Antropoloji ve Etnografya Müzesi’nin müdürü olarak seçilmiş ve yirmi beş yıl boyunca önderlik etmiştir. Bu dönem, müzenin tarihinde en başarılı dönem olarak kabul edilmektedir. Sergi alanları genişletilmiş, zengin ve bilgilendirici koleksiyonlar oluşturulmuştur. Müzede dünya halk kültürlerinin incelemesi ve müzenin koleksiyonlarının tamamlanması ile uğraşan profesyonel araştırmacılardan benzersiz bir ekip oluşturulmuştur. Altay, Sibirya ve Orta Asya’nın Türk halklarının incelenmesi konusunda V.V. Radlov’un tartışılmaz katkıları vardır. Radlov’un mirası çok yönlüdür. Bunların arasında; kitaplar, makaleler ve geziler, müze koleksiyonları, uluslararası bilim okulları vb. sayabiliriz. Kendilerini onun öğrencilerinin de öğrencileri olarak tanımlayan bir çok bilim adamı Rusya’da ve diğer ülkelerde çalışmalarına devam etmektedirler. 2012 yılında tanınmış bilim adamının ölüm yıldönümünde Antropoloji ve Etnografya Müzesi tarafından V.V. Radlov’un mirası ile ilişkili olan herkesi toplama amaçlı bir proje başlatılmıştır. “Radloff 2012” (http://radloff.livejournal.com/) adlı blog konferansı oluşturulmuş ve buraya uzmanlar araştırmalarını tartışma amacı ile göndermişlerdir. Böylece ek materyallere ulaşılması ve bunların açıklanması sağlanmıştır. Günümüzde tüm materyaller Rusça konuşan bütün uzmanlara açıktır. XIX. yüzyılın birinci yarısı ve yirminci yüzyılın ikinci yarısında Türk halkları dahil tüm Sibirya halkları aktif etnografik incelemelerle karakterize edilmektedir. Sistematik toplama çalışmaları sonucu müzenin Sibirya arşivi, dünyada Orta Asya yerli halklarının kültürü hakkında en büyük koleksiyon sahibi haline gelmiştir, onun koleksiyonları Sibirya’daki yerli eski dönem yerli kültürü göstermektedir. Sibirya’daki Türk halkları da dahil olmak üzere Dolgan, Yakut, Hakas, Tuva, Şor, Altay, Sibirya Tatar halklarının yaşamlarının tüm yönlerini yansıtmaktadır. Günümüzde Antropoloji ve Etnografya Müzesi’un Sibirya arşivi yaklaşık 30.000 adet nesne içermektedir. O zamanın koleksiyon toplayıcıları arasında D.A. Klements, A.V. Adrianov, V.I. Anuçin, A.V. Anohin, K.M. Rıçkov, B.E. Petri ve diğerleri gibi Sibirya Türk halk kültürünü araştırmaya kendilerini adamış Rus bilim adamlarından oluşan parlak bir takım vardır. Bu koleksiyonlar sık sık bir etnik grubun farklı toplumlarına ait tipik nesneler serisini içermektedir. Bu onları Sibirya bölgesindeki kültür ve etnogenezin incelenmesi için benzersiz bir kaynak haline getirmektedir. Buna ek olarak genellikle teşhirdeki nesnenin amacı, etnik yerel grubu, cinsiyeti hakkında ayrıntılı bilgiler veren belgeler eşlik etmektedir. Bu dönemde Sibirya bölümünde fotoğraf arşiv oluşturulmaya başlanmıştır. Güney Sibirya’nın Türk halkları hakkında, Yakutlar ve Dolganlar dahil, araştırma ve toplama çalışmaları, benzersiz ansiklopedik yayınlar ve Antropoloji ve Etnografya Müzesi’nin uzmanlarının Sibirya Türk halklarının tarihi ve kültürü hakkındaki çalışmaları, Antropoloji ve Etnografya Müzesi için Sibirya bölgesinin araştırılmasına 138 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи yönelik çalışmaların en önemli kaynaklarından biri olmuştur. Sadece L.P. Potapov, S.V. İvanov, N.P. Dırenkova, V.P. Dyakonov gibi müze araştırmacılarının isimlerini saymamız uzmanlar için yeterlidir. Günümüzde bu bilim adamlarının çalışmaları, makaleleri ve koleksiyonları Türkoloji araştırmalarının hazinesini oluşturmaktadır. Günümüzde onların arşivleri sistematik bir şekilde, onların üzerine yapılan araştırmalarda yer alarak müzede özenle saklanmaktadır. 2012 yılında “Kunstkamera Arşiv” kitap serisinde Antropoloji ve Etnografya Müzesi’nin Sibirya bölümünde yirminci yüzyılın en büyük milli Türkologlarından biri olan Nadejda Petrovna Dırenkova’nın (1899-1941) Sayan-Altay’ın Türk halklarının kültürü ve tarihi üzerine etnografik yazıları ve notları kitabı hazırlanıp yayınlanmıştır. (Dyrenkova N.P. Sayano Altay Türkleri: makaleler ve etnografik materyaller; Turkic peoples of Sayano-Altai: Articles and ethnographic material / / N.P. Dırenkova ; [ hazır. El yazması ve yorumlar. D. Arzütov, İ. Nevaskaya, L. Pavlinskaya, K. Şönig ] St. Petersburg: Antropoloji ve Etnografya Müzesi, 2012.) N.P. Dırenkova’nın dikkatini en çok Şorların kültürü çeker. O halkın kaderinde aktif rol oynamıştır ve ulusal bir idari birim olarak (1926-1939) Gorno-Şorsk ilçesinin kurulmasında ve böylece devlet tarafından desteklenmesinde büyük katkıları vardır. İşte bu nedenle kitabında Şorlar kültürü üzerinde durulmuştur. Proje Antropoloji ve Etnografya Müzesi ve Berlin Üniversitesi (Almanya) Türkoloji Enstitüsü’nün işbirliğinin sonucu olmuştur. “Deutsche Forschungsgemeinschaft” Vakfı (Almanya) ve Rusya Araştırma Vakfı’nın (Rusya) destekleri ve finansmanıyla ile uygulanmıştır. Bugün, Antropoloji ve Etnografya Müzesi araştırmacıları Sibirya Türk halkları arasında çalışmaktadırlar; Altay etnografik ekibi (Altay Cumhuriyeti) vardır, Tuva Sanat arkeoloji - etnografik seferleri yapılmaktadır. Hakasya, Yakutistan ve Zabaykalye’ye her yıl arkeoloji ve etnografik geziler yapılmaktadır. Bu geziler sayesinde müze uzmanları Rusya bölgesel müzeleri ve yabancı araştırma merkezleri ile yakından çalışmaktadırlar. Antropoloji ve Etnografya Müzesi’ın Orta Asya ve Kazakistan halkları etnografisi bölümü tarafından Kırgızistan, Özbekistan, Tajikistan, Türkmenistan ve Kazakistan’da araştırmalar yapılmaktadır. 2010 yılında Rusya Bilimler Akademisi başkanlığı temel araştırmalar programı “Rusyanın tarihsel, kültürel ve manevi mirası” çerçevesinde düzenlenen Rus-Kazak arkeolojik-etnografik gezisi sonuçları özellikle dikkat çekmektedir. 2010 yılında Antropoloji ve Etnografya Müzesi ve Kazakistan Cumhuriyeti Devlet Merkez Müzesi “S. M. Dudin fotografçı, ressam, etnograf. 1899 yılında Kazakistan gezisi materyalleri” ortak projesi çerçevesinde; Karaganda, Astana, Karkaralinsk, Bayan-Aul, Pavlodar Rus-Kazak arkeoloji ve etnografik gezisi gerçekleşmiştir. Gezinin amacı; geçici başlığıyla Geleneksel Kazak kültürünü, Antropoloji ve Etnografya Müzesi nesneleriyle açıklayıcı fotoğraflarla ve koleksiyonlarla geniş kapsamlı bir bilimsel proje çerçevesinde tanıtmak ve Petersburg Kutskamera’da ki Kazak koleksiyonlarına bilimsel materyaller toplayarak destek sağlamaktır. Geniş kapsamlı bu gezinin diğer bir amacı da; sergileme ve yayınlama projesinin Antropoloji ve Etnografya Müzesi ve Kazakistan Devlet Merkez Müzesi tarafından dünyanın en eski ve ilginç Kazak koleksiyonlarının araştırılması ve yayınlanması için iki ülkenin önde gelen bilim adamlarının da bir araya getirilmesiydi. Koleksiyonun tarihi XIX-XX. Yüzyıl da Rusya’nın ve Kazakistan’ın tarihi ile ilişkilidir. Bu koleksiyonun toplayıcıları içinde tanınmış Kazak bilim adamı Çokan Valihanov’un babası Çingiz Valihanov, tanınmış Rus ressamı V.V. Vereşagin, ünlü gezgin ve Orta Asya araştırmacısı G. E. Grum-Grjimaylo, ünlü şarkiyatçı ve Türkolog N. F. Katanov, Türkistan’ın ilk Rus valisi K.P. von Kaufman, Rusya’nın son İmparatoru II. Nikolay, Antropoloji ve Etnografya Müzesi Müdürü Prof. Dr. V.V. Radlov ve diğerleri yer almaktadır. Müzenin koleksiyonu Türk ve İran göçebe kültürüne ait maddi ve manevi 139 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи eserlerden oluşan yaklaşık 13.000 adet nesne içermektedir. Antropoloji ve Etnografya Müzesi’ne Orta Asya’nın bölgelerinden nesne akımı XIX. yüzyılın ikinci yarısında başlamaktadır. O zamana ait en değerli alımlardan biri Doğu seyahatinde, gelecekteki Rus İmparatoru II. Nikolay’a Kazak bozkırlarının sakinleri tarafından sunulan eşsiz hediyelerdir. Kazak yiğitlerinin savaş baltaları ve kaliteli deri kemerlerinden oluşan bu koleksiyonu Kazak gelin şapkaları ve müzik aletleri tamamlamaktadır. Bölümün koleksiyonlarında Türk göçebelerinin iki çadırı da yer almaktadır. Özellikle “İmparator koleksiyonları” çok değerlidir; görkemli ipek örnekleri, Orta Asya ustalarının yarı ipek ve kadife kumaşları (XIX-XX. yüzyıl) beğeni toplamaktadır. Çeşitli dokuma ürünleri, altın ve gümüş objeler ile yapılan koşum takımları, Romanov iktidarının 300. yıl dönümü için yapılan kutlamalar sırasında Rus İmparatoruna Buhara emirleri tarafından hediye edilmiştir. Son derece önemli koleksiyonlarından biri de 1870 yılından bu yana Orta Asya ve Kazakistan’ın halklarının geleneklerini ve yaşamlarını yansıtan 50.000 adet eserdir. Etnograf, gezgin, koleksiyoncu, ressam ve İ.E. Repin’in öğrencisi olan Samuil Martınoviç Dudin’in (1863-1929y.) topladığı fotoğraf materyalleri de büyük değer taşımaktadır. Dudin,1911 yılında Antropoloji ve Etnografya Müzesi’nin kurucusu, müdürü ve görsel antropolojinin kurucusu olmuştur. S.M. Dudin’in mirasının bu denli değerli olmasının sebebi yeteneği ile birlikte gerçek sanatçı profesyonelliğini ve bilimsel titizliğini birleştiren yaklaşımıdır. Antropoloji ve Etnografya Müzesi tarafından planlanan S.M. Dudin’in koleksiyonundaki “Geleneksel Kazak kültürünün Antropoloji ve Etnografya Müzesi’nin nesneleriyle ve fotoğraf koleksiyonlarıyla” yayınlanması projenin gelişimindeki ilk adım olacaktır. 2010 yılı Antropoloji ve Etnografya Müzesi gezi güzergâhının temelinde S. M. Dudin’in 1899 yılında Akmolinsk, Semipalatinsk, Semireçinsk bölgelerine yapılan gezilerinin bilgileri vardır. Gezi, Antropoloji ve Etnografya Müzesi’nin tarihine (XIX-XX. yüzyılda) en büyük ve en verimli etkinlik olarak girmiştir. Dünya Paris Fuarı’na özel bir serginin oluşturulması gezinin amaçlarından biridir. O dönemlerde Kazakistan göçebe hayatını anlatmak için yapılan 500 resimde, manzara , portreler, geleneksel çadırlar, kıyafetler, müzik aletleri gösterilmiştir. S.M. Dudin kazak desenleri ve etnografik obje koleksiyonları da oluşturmuştur. Tematik çeşitliği ve sayısından dolayı 1907 yılında müzeye verilen koleksiyon “Kazak gelenekleri resim ansiklopedisi” olarak da tanımlanabilir. S.M. Dudin’in gezi arşivi maalesef kaybolmuştur, fakat araştırmacılar resimlere göre gittiği yolu araştırıp bularak 2010 yılında aynı güzergâhtan geçmişlerdir. Antropoloji ve Etnografya Müzesi’de saklanan S.M. Dudin’in resimleri üzerinde düzeltme ve tamamlama çalışmaları da yapılmıştır. Ayrıca S.M. Dudin tarafından kaydedilen göçebe Türklerin yaşamları ve tarih açısından hakkındaki bilgilerin analiz edilmesine yardımcı olmak için büyük foto-video materyaller getirilmiştir. Müzenin planlarında Antropoloji ve Etnografya Müzesi’nin 300. yıl dönümünde yapılan kutlamalar çerçevesinde Kazak koleksiyonu kataloglarının yayınlanması vardır. Yayın, Kazakistan Cumhuriyeti Devlet Merkez Müzesi ile beraber hazırlanmaktadır: “Rusya Bilimler Akademisi’nin Büyük Petro Antropoloji ve Etnografya Müzesi’nin (Kunstkamera) Koleksiyonlarındaki Kazakların Etnografya Tarihi” kataloglarının ve araştırmalarının yayınlanarak ulaşılabilirliğinin sağlanması, Antropoloji ve Etnografya Müzesi’nin önceliklerinden biridir. Her sene müzede, Rusya’dan ve yurt dışından ünlü Türkologlar’ın da katıldığı özel bilim konferansları düzenlenmektedir. 2013 yılında müzede önemli bilimsel sempozyumlar yapılmıştır: V.V. Radlov’un anısına ithafen, Radlov Sempozyumu , Antropoloji ve Etnografya Müzesi yıllık son oturumu uluslararası IX. konferansı- Sibirya Sempozyumu “ Sosyalın sınırları: sosyal ilişkilerin incelenmesi antropoloji perspektifleri”; XXXVI Lavrov (Orta Asya, Kafkasya Sempozyumu); uluslararası bilimsel konferansı “Geleneksel kültürün dinamiği. Etnografya-2013”. 140 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи Çok yönlü Türkoloji araştırmaları müzede konferanslarda ve yayınlarda yer almaktadır. Müze sürekli yayınlar yapmaktadır. Bunların içinde 1900 yılından bu yana Etnografya ve müzecilik alanında birçok nesiller arasında haklı bir üne sahip olan, “Antropoloji ve Etnografya Müzesi Yıllığı da” vardır. 1993 yılından bu yana almanak “Kunstkamera Etnografya defterleri” 1995 yılından bu yana “Petro Kunstkamera Bülteni” yayınlanmaktadır. 2003 yılında müze, Avrupa Üniversitesi (St. Petersburg) ve Oxford Üniversitesi Avrupa Çalışmaları Merkezi ile birlikte “Antropoloji Forumu / Forum for Anthropology”. Rusça ve İngilizce versiyonlarını yayımlamaya başlamıştır. Devlet Hermitage Müzesi ile birlikte uluslararası bilimsel bir dergi «Manuscripta Orientalia» yayınlanmaktadır. 2003 yılında müze bilimsel monografi serisi «Kunstkamera Petropolitana» kurulmuştur. Günümüzde tüm sayılan dergiler ve müze uzmanlarının araştırmaları Antropoloji ve Etnografya Müzesi sitesi online kütüphanesinde halka açıktır http://www.kunstkamera.ru/lib/. Misyonun parçası olarak Antropoloji ve Etnografya Müzesi o yayınlara kolay ulaşılabilmesini sağlamaktadır. E-kütüphane kolay ve rahat arama sistemleri ile donanmıştır. Bu da XIX-XXI. Yüzyıllarda müzede yayınlanan Türk halklarının tarihleri, kültürleri ve yaşamları hakkında kolay bilgi edinilmesini sağlar. Antropoloji ve Etnografya Müzesi görsel koleksiyonu 200.000 adet nesne içermektedir. Dünya Kültürlerinin tarihsel fotoğraflarının korunmasını sağlamak için, Türk Halkları Kültürü’de dahil olmak üzere, müze bu benzersiz bilim hazinesini 2010 yılında sitesindeki foto arşivleriyle halka açmıştır. Arşivler şu anda 40.000 ‘den fazla görüntü içermektedir. Katalog iki dilde (Rusça ve inglizce), fotoğraf açıklamasını içermektedir. Anahtar kelime ekleme fonksiyonu, arama motoru, kayıtlı kullanıcılara özel albüm oluşturma imkanı vardır. (http://kunstkamera.ru/kunstcatalogue/index. seam?c=PHOTO&cid=1017666 ). Günümüzde bu arşiv Türk halklarının kültür ve tarihini gösterir. Bu da çok önemlidir ve portrelerde olan kişilerin geçmişini araştırmak Eski Bir Kazak Fotoğrafı 1899 - Повседневная жизнь казахов. Фотография. 1899 г. 141 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи için mükemmel bir kaynaktır. Türkologlar ve tüm Türk halklarının kültürü ile ilgilenen herkes için bugün Antropoloji ve Etnografya Müzesi www.kunstkamera.ru sitesi zengin bir kaynaktır. Antropoloji ve Etnografya Müzesi elde ettiği sonuçları sadece makale şeklinde değerlendirmemektedir. Aynı zamanda Rusya ve dünya Türk halklarının kültürel eserlerini temsil eden sergilerde de bu hazineleri sunabilme imkanına sahiptir. Müzenin sürekli sergileri arasında yer alan ve toplumun her zaman ilgisini çeken “Moğolistan” sergisi önemlidir. Müzenin çok sayıdaki sergilerinde geçmişten günümüze kadar ulaşan nesnelerle Türk etnik gruplarının kültürü ve tarihi de yansıtılmaktadır.Sergi çalışmaları Türk halklarının yoğun nüfuslu bölgelerinde bölgesel müzeler ile yakın işbirliği içinde yapılmaktadır. Türk halklarının kültürel mirasının anlaşılması ve yaygınlaştırılması anlayışı ile çağdaş müzelerin çabalarının birleştirilmesi, sadece Türk etnik gruplarının korunması ve gelişmesi değil aynı zamanda diğer halklarla uyumlu etkileşim içinde olması açısından etkili bir mekanizma olarak görülmektedir. Bu nedenle Antropoloji ve Etnografya Müzesi 2013 yılı Kasım ayında Bursa Büyükşehir Belediyesi ve TBMM Milli Saraylar ile birlikte TÜRKSOY tarafından düzenlenen Birinci Müze Forumunda müzemiz aktif bir rol almıştır. Biz, Forum çerçevesindeki Türkiye ve Türki Cumhuriyetleri, Moğolistan, Tajikistan ve Rusya’daki çeşitli müze kurumları ve uzmanları arasında işbirliği fırsatlarını değerlendirmeyi umut ediyoruz. Bu yolda hepimizi özellikle ziyaretçilerimizi daha ilginç projeler ve yeni keşifler beklemektedir. Samuil M. Dudin (1863–1929) - Самуил Дудин (1863-1929) 142 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи Moğol ve Buryat Kültürü - Предметы бурятской и монгольской культуры 143 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи МУЗЕЙ АНТРОПОЛОГИИ И ЭТНОГРАФИИ ИМ. ПЕТРА ВЕЛИКОГО (КУНСТКАМЕРА) И ТЮРКОЛОГИЧЕСКИЕ ИССЛЕДОВАНИЯ 1 САНКТ-ПЕТЕРБУРГ, РОССИЯ Музей антропологии и этнографии им. Петра Великого (Кунсткамера) Российской академии наук (МАЭ РАН) – один из крупнейших и старейших этнографических музеев мира. Он является преемником первого российского государственного музея, знаменитой Петровской Кунсткамеры, основанной по указу Петра I в 1714 г. В 2014 г. первый государственный публичный музей России – Кунсткамера отмечает 300-летий юбилей. Годом основания Кунсткамеры, как и Библиотеки (Академии наук) большинством историков принято считать 1714 год. Указа об основании Кунсткамеры не обнаружено, его, по-видимому, и не существовало. Основание музея связывают с распоряжением царя перевезти из Москвы в новую столицу Российской империи личное собрание и библиотеку Петра I, а также книги и коллекции «натуралий» Аптекарской канцелярии. В Петербурге коллекции были помещены в только что построенный для царя Петра Летний дворец, позже переведены в дом опального боярина Кикина, где в 1719 г. впервые были показаны посетителям. Одновременно было начато проектирование и строительство специального здания для музея. Построенное в 1727 г., спустя два года после смерти Петра I, на берегу Невы в стиле петровского барокко, здание это соседствовало с наиболее важными постройками новой российской столицы. В 1724 г. по распоряжению императора указом правительствующего Сената была учреждена Академия наук. Кунсткамера и созданная одновременно с ней Библиотека стали первыми учреждениями, «колыбелью» Санкт-Петербургской (Российской) академии наук. Передача первого русского музея в ведение Академии наук сыграла в его судьбе решающую роль. Сосредоточение в его стенах богатейших коллекций, введение научной обработки и систематизации, а также надзор за экспозицией лучших научных сил страны превратили Кунсткамеру в подлинно научное учреждение, равного которому не было во всей Европе. Петром Великим был подписан ряд указов, которые способствовали сбору научных коллекций для нового музея. Этими указами предписывалось сдавать за плату в Петербургскую Кунсткамеру «каменья необыкновенные, кости человеческие и скотские, старые надписи на каменьях, железе или меди, старое ружье, посуду, все, что зело старо и необыкновенно». Эти указы сыграли чрезвычайно важную роль в формировании коллекций Кунсткамеры, а позже Музея антропологии и этнографии – на протяжении более двух столетий сюда поступали коллекции, собранные знаменитыми российскими путешественниками. Бесценные этнографические, антропологические и археологические коллекции, хранящиеся в Музее, являются одними из наиболее полных и интересных в мире. Они насчитывает около полутора миллионов экспонатов, отражают все многообразие культур народов Старого и Нового Света и являются частью культурного достояния всего человечества. Музей – один из ведущих исследовательских центров Российской Академии наук. Здесь продолжаются традиции великих русских этнографов и антропологов XVIII-XX вв. Музей имеет статус государственного учреждения. [1] В представленной справке использованы материалы сайта МАЭ РАН и различные тексты, написанные Ю.К.Чистовым, Е.А. Резваном, А.И. Терюковым, Л.Н.Лаврентьевой, Л.Р.Павлинской, Т.Г. Богомазовой. Составитель – Ю.А. Купина. 144 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи Указами Президента Российской Федерации в 1991-92 гг. Музей отнесен к особо ценным объектам культурного наследия народов Российской Федерации, включен в Государственный свод особо ценных объектов культурного наследия народов Российской Федерации. Являясь частью подлинно великого академического проекта Петра I, Музей с самого начала был не только научной базой Академии, но и важнейшим культурным и просветительским учреждением. В стенах Кунсткамеры работали многие крупнейшие российские ученые. Предметы основного фонда музея являются неотъемлемой частью культурного наследия народов России и представляют собой ее национальное достояние. Неотъемлемой их частью являются и коллекции по истории и культуре тюркских народов. В кратком очерке сложно охватить широкую панораму всех коллекций Музея и исследований, которые здесь ведутся по культуре и истории тюркских народов. Мы остановимся только на самых ярких личностях, проектах и некоторых коллекциях, которые позволят представить в хронологической последовательности историю и содержание тюркологических исследований и собраний МАЭ РАН. История многих коллекций МАЭ РАН связана с именами знаменитых русских ученых и путешественников XVIII в. Так, первые коллекций по тюркским народам России поступили в музей в результате сборов крупнейших академических экспедиций, которые вели комплексное исследование территорий Российской империи во второй половине XVIII века. В ходе этих экспедиций был сформирован научный подход к комплексному сбору, систематизации и изучению этнографических и археологических коллекций. И коллекции по тюркским народам Поволжья и Сибири, собранные в Кунсткамере, стали важным научным источником для изучения культуры и истории тюркских народов Российской империи. Один из отрядов экспедиции, возглавляемый естествоиспытателем, географом и путешественником, адъютантом Петербургской Академии Петером Симоном Палласом обследовал Поволжье, Оренбургский край, Приуралье, Западную и Южную и частично Восточную Сибирь. П.С. Паллас достаточно подробно исследовал культуру и быт тюркских народов Поволжья, побывал в башкирских и в чувашских деревнях. Приобретенные им коллекции по культуре этих народов поступили в собрание Петровской Кунсткамеры. Сегодня только десять предметов из их числа хранятся в МАЭ РАН, а их атрибуция проводится исследователями на основе сведений из энциклопедического труда П.С. Палласа «Путешествие по разным провинциям Российской империи» («Reise durch verschiedene Provinzen des Rußischen Reichs»), изданном в 1771 году в Санкт-Петербурге. В коллекции П.С. Палласа представлены одежда и украшения различных народам Поволжья: мордвы, марийцев, чувашей и башкир. Например, чувашская рубаха (МАЭ № 766-1). У П.С. Палласа находим описание чувашской женской одежды. «Одеяние у них… из толстого холста, вышитого пестрою, наипаче синею, красною и черною шерстью, и сделано малым, чем отменно. Они так же, как и мордвинки, украшают себя большими пряжками и нагрудниками, да и висящими от пояса на стороне пестро вышитыми лоскутьями с бахромою, что у них сар называется…». У Палласа есть и описание чувашского головного убора (МАЭ №№ 766-10, 766-6) – «чувашская женская кичка (хошпу), без которой они и дома никогда не кажутся, так как у татарок, часто унизана старинными серебряными копейками или оловянными блестками и бисером в несколько рядов и повязывается широким ремнем под подбородком, а назади пришита к ней длинная лопасть, или затыльник (ама) с унизанным мелкими монетами, или блестками ремень, который 145 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи продет под пояс, и на конце обыкновенно бывает вышит разноцветною шерстью с бахромою и с долгими шнурками, так что нарочито тяжелый головной их убор висит до подколенок». В 1769-1770 годах П.С. Паллас, побывав в г.Уфе и ее окрестностях, подробно описал культуру башкир. Башкирская одежда в коллекции П.С. Палласа сегодня представлена женским головным убором и плечевым украшением – перевязью (МАЭ №№ 766-4, 766-11). Многие исследователи отмечали, что украшения башкирок отличались тонкостью отделки и разнообразием приемов орнаментации. Шапочка-шлем, сшитая из холста, покрытого красной материей, с отверстием на макушке, плотно охватывающая голову и сплошь унизанная кораллами, монетами и жемчугом, известнаяподназванием -кашмау–являетсянастоящимпроизведениемискусства. Подобные головные уборы замужних женщин получили распространение на юге Башкирии. Из описания, составленного П.С. Палласом, известно, что передняя часть этого головного убора еще украшалась коралловыми низками, а на спину от головного убора спускалась неширокая лента, вышитая цветными бусинами, бисером, раковинами. О нагрудном украшении перевязи исследователь сообщал: «…Однако же широкое и спереди через плечо, как будто орден, висящее украшение отчасти из мелких денег, а отчасти из корольков состоящие и разными бездельными мелочами увешанное, у других башкирок, коих я доселе видел, необыкновенно. Они сию часть своего украшения называют дилбуга». Материал, собранный во время экспедиции П.С. Палласом и его соратниками, сегодня оценивается как ценнейший источник по изучению народов России и, в частности, тюркских народов Поволжья. Коллекции по тюркским народам Поволжья из экспедиции П.С. Палласа – башкирам и чувашам, - относятся к числу самых ранних этнографических научных коллекций по тюркским народам в собраниях российских музеев. Примечательно, что они собирались в комплексе с коллекциями по другим народам Поволжья. Этот научный сравнительный и комплексный подход к коллекционированию и изучению предметов материальной культуры стал одним из основных принципов формирования этнографического собрания Музея. Однако, вернемся к собирателям XVIII века. Одним из соратников П.С. Палласа был Иоганн Готлиб Георги, который в 1770 г. по приглашению Петербургской Академии наук прибыл в Россию, чтобы участвовать в научных экспедициях, в ходе которых он объездил Поволжье, Среднее и Южное Приуралье, западную Сибирь, Прибайкалье и собрал значительные естественнонаучные и этнографические коллекции. На основании собственных наблюдений и сведений других исследователей И.Г.Георги написал сочинение - “Описание всех в Российском государстве обитающих народов, также их житейских обрядов, вер, обыкновений, жилищ, одежд и прочих достопамятностей”(1776, 1799 гг.). Иллюстрациями к книге послужили 74 вручную раскрашенные гравюры, изображающие жителей России в национальных костюмах. Гравюры были созданы мастерами гравировальной палаты Академии наук Ротом и Шлеппером по рисункам, сделанным с экспонатов Кунсткамеры и с “живых подлинников”. Это первое сводное этнографическое описание России, не утратившее научного значения и в наши дни. В иллюстрациях книги И.Г. Георги предстают и тюркские народы: сибирские и крымские татары, башкиры и чуваши, - в детально прорисованных традиционных костюмах. Коллекция Музея по тюркам Поволжья продолжали пополняться и в следующие десятилетия. Сегодня в Музее насчитывается более 300 единиц хранения по культуре чуваш. В комплектовании этой коллекции с середины XIX века 146 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи принимали участие многие действительные члены и корреспонденты Русского географического общества (РГО), местные собиратели. Порой за историей этих коллекций приоткрываются судьбы и характер их прежних владельцев. Так, в документах одной коллекции сохранилась записка, составленная в июне 1876 г., где собиратель пишет: «Чувашские куклы приобретены мною за 20 коп серебром в 1875 году в Симбирской губернии Буинского уезда в д. Чепкас-Ильметево (чуваши и татары) от чувашской девочки, лет 10 от роду, которая сделала их для себя сама» (МАЭ №№ 347-130,129). Концом ХIХ века датируется коллекция по чувашам, поступившая от студента Санкт-Петербургского университета В.Р. Ранненкампфа. В начале ХХ века в Музей поступила интереснейшая коллекция из Бузулукского уезда Самарской губернии от крестьянина Тимофея Егоровича Завражнова. В оригинальной описи приведены уникальные сведения о культовых предметах. От известного собирателя Федора Адамовича Вишневского в 1908 г. из Хвалынского уезда Саратовской губернии в Музей поступила коллекция женской одежды, и в 1924 году им же была передана коллекция бирок с тамгами и цифрами. Чувашские коллекции МАЭ РАН пополнил тремя музыкальными предметами и известный коллекционер музыкальных инструментов Н.Ф. Финдейзен. Из иллюстративных материалов следует особо обратить на коллекции А.А. Ходосова, Ф.А. Вишневского и Н.И. Гаген-Торн. История чувашских коллекций МАЭ РАН наглядно свидетельствует, как Музей на протяжении столетий планомерно пополнял свои фонды, накапливая богатейший ресурс для научных исследований и создавая особый пласт культурного наследия тюркских народов – музейные коллекции,– который сегодня оказывается высоко востребованным самими народами. Среди собирателей не только ученые и исследователи, но и крестьяне, представители различных слоев российского общества. Поэтому неудивительно, что Музей воспринимается как истинно народный, не только потому, что он представляет культуры различных народов мира, но и потому что собирался народом России. Начало формирования сибирского собрания Петербургской Кунсткамеры относится ко времени ее основания. Уже в конце 1747 г. сибирские коллекции насчитывали более 200 предметов, большую часть которых составляли костюмы, утварь и предметы шаманского культа различных народов Сибири. Видимо, значительное число этих предметов поступило в Кунсткамеру от участников “Великой Северной Экспедиции” (1732-1742). К сожалению, это раннее собрание по культуре народов Сибири погибло в пожаре 1747 г., но отдельные его экспонаты сохранились запечатленными в рисунках, которые тогда делались практически с каждого предмета, поступавшего в музей. Комплекс из более 2000 этих рисунков, получивший название «Рисованный музей» хранится сегодня в Санкт-Петербургском филиале Архива РАН, Государственном Эрмитаже, Государственном Русском музее и других хранилищах России. Эти рисунки позволяют познакомиться с культовыми предметами тюрок Южной Сибири, одеждой якутов, которые в первой половине XVIII века уже были в собраниях Кунсткамеры. Значительная утрата сибирского собрания начинает восполняться уже в 1748 г., когда возвращается из экспедиции Герхард Фридрих Миллер, историк и археограф, член Петербургской АН. Среди привезенных им коллекций значительное место занимают археологические экспонаты из регионов Южной Сибири, приобретенные в результате раскопок и сбора подъемного материала, а также предметы быта и культа калмыков и монголов. В 1748 г. он вернулся в Петербург из сибирской экспедиции, в которой провел почти десять лет, с 1733 по 1743 гг., работая в архивах Сибирских городов и ведя полевые исследования. 147 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи Результатом сборов стали археологические экспонаты из регионов Южной Сибири, приобретенные в результате раскопок и сбора подъемного материала, а также предметы быта и культа калмыков и монголов. Сегодня благодаря комплексным исследованиям в фондах Музея и в архивах удалось атрибутировать ряд произведений буддийской пластики как предметы, поступившие в музей из экспедиции Г.Ф.Миллера. Эти исследования активно продолжаются, и специалистов ждет еще много открытий, которые дополнят материалы по тюркским народам Южной Сибири ранними коллекциями XVIII века. Безусловно, основополагающее значение для изучения культуры и историю тюркских народов Сибири имели и труды Г.Ф. Миллера. Основные его исследования посвящены истории и географии России с древнейших времён до середины XVIII века. Наиболее значительный труд - “История Сибири”, первый том опубликован на русском языке в 1750 г. В 1830-е годы на основе богатых коллекций Кунсткамеры было создано семь академических музеев. Значительная часть материалов Кунсткамеры по культуре, быту тюркских народов были разделены между собраниями Этнографического и Азиатского музеев и Нумизматического кабинета. Позже Нумизматический кабинет был передан в Государственный Эрмитаж, Азиатский музей стал основой архива Института Востоковедения. В 1879 г. Этнографический и Анатомический музеи были объединены в Музей антропологии и этнографии, которому в 1903 г. было присвоено имя основателя Кунсткамеры — Петра Великого. С МАЭ РАН связана научная деятельность выдающихся российских исследователей XIX –ХХ вв., здесь сформировались отечественные научные школы, в рамках которых велись исследования, экспедиции тюркских народов Евразии: Л. И. Лаврова (кавказоведение), И. И. Зарубин (среднеазиатские исследования), Н. В. Кюнер (традиционная культура народов Восточной Азии) и др. Трудно переоценить роль таких выдающихся этнографов-сибиреведов как Л. Я. Штернберга и В. Г. Богораза в становлении не только отечественного сибиреведения, но и российской этнографической науки в целом. Востоковедение как комплексная научная дисциплина стала важным направлением российской науки в XIX веке, в рамках которого в МАЭ РАН велись и исследования по тюркским народам мира. Среди выдающихся востоковедов особое место принадлежит Василия Васильевича Радлову, одному из основоположников сравнительно-исторического изучения тюркских языков, выдающемуся лингвисту, фольклористу, этнографу, археологу, организатору науки и музейного дела, академику Петербургской Академии наук. В 1885-1890 гг. В.В. Радлов возглавлял Азиатский музей. В 1894 г был избран директором МАЭ РАН и руководил музеем почти четверть века. Этот период в истории музея признается как один из наиболее успешных. Были расширены экспозиционные площади, созданы богатые и содержательные экспозиции, в Музее была собрана уникальная команда профессиональных исследователей, занимавшихся изучением культуры народов мира и пополнением собрания Музея. Неоспорима роль В.В. Радлова в изучении тюркских народов Алтая, Сибири и Центральной Азии. Наследие Радлова многообразно — это книги и статьи, экспедиции, музейные коллекции, международные научные школы — учениками его учеников считают себя многие ученые и в России, и за ее пределами. В 2012 году, в год юбилея выдающегося ученого МАЭ РАН начал большой проект, призванный объединить всех, кто связан с изучением наследия В.В.Радлова. Была создана блог-конференция “Radloff-2012” ( http://radloff. livejournal.com), куда специалисты высылали тексты исследований для обсуждения и таким образом получены и обобщены дополнительные научные материалы. Все 148 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи материалы сегодня доступны для ознакомления специалистов и самой широкой русскоязычной публики. Вторая половина XIX в. и начало XX в. характеризуются активным этнографическим изучением всех народов Сибири, в том числе и тюркских. В результате целенаправленной собирательской деятельности сибирский фонд Музея превратился в крупнейшее в мире собрание по культуре коренного населения Северной Азии, его экспонаты отражают самые различные стороны жизни народов, создавая достаточно полный образ культуры автохтонных этносов Сибири, в том числе и тюркских народов Сибири: долган, якутов, хакасов, тувинцев, шорцев, алтайцев, сибирских татар. В настоящее время сибирский фонд МАЭ РАН включает около 30 000 предметов. Среди собирателей коллекций этого периода выделяется блестящая плеяда российских ученых, посвятивших себя изучению культуры тюркских народов Сибири: Д.А. Клеменц, А.В. Адрианов, В.И. Анучин, А.В. Анохин, К.М. Рычков, Б.Э. Петри и многие другие. Собранные ими коллекции часто дают полноценное представление о самых различных сферах традиционной культуры тюркских народов. Эти коллекции часто включают в себя целые серии однотипных предметов, принадлежащих различным локальным группам одного этноса, что делает их уникальным источником для сравнительного изучения явлений культуры, а также процессов этно- и культурогенеза в сибирском регионе. Кроме того, экспонаты, как правило, сопровождаются документацией, включающей достаточно подробные сведения о назначении предмета, его функции в культуре, этнической принадлежности с указанием этноса, локальной группы и рода. В этот период начинает формироваться и фотоиллюстративный фонд отдела Сибири. Изучение и сбор коллекций по тюркским народам Южной Сибири, а также якутам и долганам, публикация уникальных по своей энциклопедичности монографий и исследований сотрудников МАЭ РАН по истории и культуре тюркских народов Сибири стало на многие годы одним из приоритетных направлений сибиреведческих исследований в МАЭ РАН. Только перечисление имен сотрудников Музея может уже многое сказать специалистам: Л.П. Потапов, С.В. Иванов, Н.П. Дыренкова, В.П. Дьяконова. Монографии, исследования и коллекции этих ученых сегодня составляют золотой фонд тюркологических исследований. Их архивные материалы сегодня бережно хранятся в Музее и систематично вводятся в научный оборот, благодаря изучению и публикациям. В 2012 г в серии «Кунсткамера – Архив» отделом Сибири МАЭ РАН был подготовлен и опубликован сборник статьей и полевых этнографических заметок по истории и культуре тюркоязычных народов Саяно-Алтая одного из крупнейших отечественных тюркологов XX века Надежды Петровны Дыренковой (1899–1941): Дыренкова Н.П. Тюрки Саяно-Алтая: статьи и этнографические материалы = Turkic peoples of Sayano-Altai : articles and ethnographic material / Н.П. Дыренкова; [подгот. рукописи и коммент. Д. Арзютов, И. Невская, Л. Павлинская, К. Шёниг]; Санкт-Петербург: МАЭ РАН, 2012. Особый интерес вызывала у Н.П. Дыренковой культура шорцев — народа, в судьбе которого она приняла активное участие и сыграла важную роль в образовании Горно-Шорцевского (Горно-Шорского) района как национально-административной единицы (1926–1939), тем самым обеспечив ему государственную поддержку. Именно поэтому определенный акцент в сборнике сделан на культуре шорцев. Проект стал результатом сотрудничества МАЭ РАН с Институтом тюркологии при Свободном университете г. Берлина (Германия) и реализован благодаря поддержке и финансированию со стороны Фонда «Deutsche 149 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи Forschungsgemeinschaft» (Германия) и Российского фонда фундаментальных исследований (Россия). Сегодня среди тюркских народов Сибири также работают постоянные экспедиции МАЭ РАН: Алтайский этнографический отряд (Республика Алтай), Тувинская археолого-этнографическая экспедиция. Ежегодно комплексные археологические и этнографические экспедиции проводятся в Республике Хакасия, Якутии и в Забайкалье. В ходе этих экспедиций сотрудники Музея работают в тесном сотрудничестве с региональными музеями России и зарубежными исследовательскими центрами. Интенсивные полевые исследования проводятся отделом этнографии народов Средней Азии и Казахстана МАЭ РАН в Кыргызстане, Узбекистане, Таджикистане, Туркменистане и Казахстане. Особый интерес представляют итоги работы совместной российско-казахстанской историко-этнографической экспедиции, организованной в 2010 г в рамках Программы фундаментальных исследований Президиума РАН «Историко-культурное наследие и духовные ценности России». В 2010г. в рамках совместного проекта МАЭ РАН и Центрального государственного музея Республики Казахстан «С. М. Дудин - фотограф, художник, этнограф. Материалы экспедиции в Казахстан 1899 г.» по маршруту Астана, Караганда, Каркаралинск, Баян-Аул, Павлодар прошла совместная российско-казахстанская историко-этнографическая экспедиция. Основной задачей экспедиции был сбор материалов для научного обеспечения публикации казахских коллекций Петербургской Кунсткамеры в рамках масштабного научного проекта с предварительным названием «Традиционная казахская культура в предметных и фотоиллюстративных коллекциях МАЭ РАН». Комплексный научный, экспедиционный, выставочный и издательский проект задуман МАЭ и ЦГМ РК с целью объединения усилий ведущих ученых двух стран в деле исследования и публикации казахского собрания МАЭ, одного из интереснейших и старейших в мире. История коллекции теснейшим образом связана и с историей России, и с историей Казахстана ХIX - начала ХХ вв. Среди ее собирателей Чингиз Валиханов, отец казахского ученого-просветителя Чокана Валиханова, выдающийся русский художник В. В. Верещагин, знаменитый путешественник и исследователь Центральной Азии Г. Е. Грум-Гржимайло, выдающийся востоковед-тюрколог Н. Ф. Катанов, первый российский генерал-губернатора Туркестана К. П. фон Кауфман, последний император России Николай II, директор МАЭ академик В. В. Радлов и многие другие. Коллекционное собрание отдела насчитывает около 13000 единиц хранения предметов материальной и духовной культуры, относящихся к оседлоземледельческой, тюркской кочевой и иранской кочевой культурам. Приток вещей в МАЭ РАН из районов Центральной Азии начинается со второй половины XIX в. В числе ценнейших приобретений этого времени - коллекция прекрасных вещей, преподнесенных обитателями казахских степей Николаю II во время путешествия будущего русского императора по Востоку. Эту коллекцию, ядро которой составляют стальные боевые топоры казахского джигита и элитные кожаные пояса, дополняют головные уборы казахской невесты и музыкальные инструменты. В коллекции Отдела два передвижных жилища тюркских кочевников. Особую ценность представляют также, так называемые, императорские коллекции: роскошные образцы кустарных шелковых, полушелковых и бархатных абровых тканей центрально-азиатских мастеров конца XIX начала XX вв. Шедевры ткачества наряду с золотыми и серебряными предметами конской упряжи были преподнесены российским императорам бухарскими эмирами в честь празднования 300-летия правящего дома Романовых в 1913 г. 150 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи Чрезвычайно важной коллекцией отдела является свыше 50 000 единиц хранения иллюстративных материалов, отражающих реалии жизни и аспекты традиционно-бытовой культуры народов Средней Азии и Казахстана, начиная с 1870 г. Уникальное значение имеет собрание фотоматериалов Самуила Мартыновича Дудина (1863-1929 гг.), художника и ученика И. Е. Репина, ученогоэтнографа, путешественника и коллекционера. Он стал основателем и с 1911 г. бессменным руководителем фотолаборатории Музея антропологии и этнографии и, фактически, одним из основателей визуальной антропологии. С. М. Дудин стал основоположником коллекции Российского этнографического музея по этнографии народов Средней Азии. Уникальность творческого наследия С.М. Дудина во многом состоит в его особом подходе к материалу, подходе, объединяющем талант и профессионализм подлинного художника с научной основательностью и объективностью. Запланированная МАЭ РАН монографическая публикация коллекции С.М. Дудина станет первым этапом реализации проекта «Традиционная казахская культура в предметных и фотоиллюстративных коллекциях МАЭ РАН». В основу маршрута экспедиции МАЭ РАН в 2010 г. легли материалы поездки 1899 г. С. М. Дудина в Акмолинскую, Семипалатинскую и Семиреченскую области. Его экспедиция вошла в историю МАЭ РАН, как одно из крупнейших плодотворнейших научных предприятий конца XIX - начала XX вв. Целью экспедиции было, в частности, создание специальной экспозиции для Парижской всемирной выставки. Тогда было сделано около 500 фотографий кочевого быта казахов: бытовых сцен и пейзажей, портретов людей, их занятий, внутреннего убранства жилищ, зимовок, кочевий, одежды, музыкальных инструментов. С.М. Дудиным были также сделаны зарисовки казахского орнамента и собрана коллекция этнографических предметов. По разнообразию тематики и количеству снимков, его коллекцию, переданную в Музей в 1907 г., вполне можно считать фотографической энциклопедией традиционного казахского быта (http://www. kunstkamera.ru/kunst-catalogue/items/items.seam?c=PHOTO&qt=s&t=1199 ). Архив экспедиции С.М.Дудина не сохранился, но исследователи смогли по фотографиям восстановить основные точки его маршрута, где и прошла работа экспедиции 2010 г. Была уточнена, исправлена и дополнена информация по атрибуции фотографий С.М. Дудина, хранящихся в МАЭ РАН, привезен большой фото-, видео- и предметный материал, позволяющий анализировать зафиксированные С.М. Дудиным объекты и реалии жизни кочевых тюрков с учетом исторической перспективы. В планах Музея сегодня также издание полного каталога казахских коллекций музея в рамках празднования трехсотлетнего юбилея МАЭ РАН. Издание готовится в тесном сотрудничестве с Центральным государственным музеем Республики Казахстан «Историческая этнография казахов в коллекциях музея антропологии и этнографии (Кунсткамера) им. Петра Великого Российской Академии наук». Обеспечение доступности коллекций через публикацию научных трудов и каталогов коллекций – одно из приоритетных направлений работы МАЭ РАН. Ежегодно Музей организует серию специализированных научных конференций, в которых принимают участие исследователи-тюркологи из России и из-за рубежа. Только в 2013 г. в стенах музея были проведены крупные научные конференции: Радловские чтения - годичная итоговая сессия МАЭ РАН, посвященная памяти В.В. Радлова; международная конференция IX Сибирские чтения «Грани социального: антропологические перспективы исследования социальных отношений и культуры»; XXXVI Лавровские (среднеазиатскокавказские) чтения; Международная научная конференция «Динамика 151 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи традиционной культуры. Полевая этнография – 2013». Тюркологические исследования различной направленности и тематики широко представлены в музейных сборниках и конференциях. Музей публикует серию специализированных периодических изданий. Среди них «Сборник МАЭ», который пользуется заслуженным авторитетом среди нескольких поколений этнографов и музееведов, начиная с 1900 г. C 1993 г. издается альманах «Кунсткамера. Этнографические тетради», с 1995 г. – «Курьер Петровской Кунсткамеры». С 2003 г. Музей совместно с Европейским университетом (СанктПетербург) и Центром европейских исследований Оксфордского университета начал издавать русскую и английскую версии журнала «Антропологический форум» / “Forum for Anthropology”. Совместно с Государственным Эрмитажем Музей публикует международный научный журнал «Manuscripta Orientalia». В 2003 г. Музеем основана монографическая научная серия «Kunstkamera Petropolitana». Все перечисленные сборники, а также многочисленные монографии сотрудников Музея сегодня доступны в электронной библиотеке на сайте МАЭ РАН http://www. kunstkamera.ru/lib/. Частью своей миссии МАЭ РАН считает предоставление максимально широкого доступа к информации и знаниям, представленных в этих публикациях. Электронная библиотека снабжена удобным для пользователей рубрикатором и поисковым инструментарием, который позволяет найти многие публикации по культуре, истории и быту тюркских народов мира, опубликованных Музеем в XIX-XXI вв. Иллюстративные коллекции МАЭ РАН насчитывают более 200 000 единиц хранения. Чтобы обеспечить сохранность ценных исторических фото свидетельств по культурам народов мира, в том числе, и по культуре тюркских народов, а также преодолеть многолетнюю оторванность этого уникального массива данных от аудитории, ввести его в научный оборот, в 2010г. музей открыл на своем сайте доступ к автоматизированному фото депозитарию. Сегодня он содержит более 40000 изображений. Каталог является двуязычным (русский и английский языки) и содержит описание фотоотпечатков, функцию добавления ключевых слов, поисковый механизм, возможность формирования индивидуального альбома изображений для зарегистрированных пользователей (http://kunstkamera.ru/ kunst-catalogue/index.seam?c=PHOTO&cid=1017666). Сегодня этот депозитарий является прекрасным источником для изучения культуры и истории тюркских народов, а также, что не менее важно – личных судеб тех людей, чьи портреты представляет. Богатейшим ресурсом для тюркологов и всех, интересующихся культурой тюркских народов, сегодня является сайт МАЭ РАН www.kunstkamera.ru. МАЭ РАН обладает уникальной возможностью реализовать полученные результаты научных исследований не только в виде монографий и статей, но и в виде выставочных проектов, представляющих широкой аудитории памятники культуры тюрских народов России и мира. Среди постоянных экспозиций Музея неизменным интересом публики пользуется экспозиция «Монголия», многочисленные выставки Музея представляют культуру историю и культуру тюркских этносов с древнейших времен до современности. Выставочная работа ведется в тесном сотрудничестве со многими региональными музеями в регионах компактного проживания тюркских народов. Объединение усилий современных музеев в осмыслении и пропаганде культурного наследия тюркских народов сегодня представляется особо эффективным механизмом сохранения и устойчивого развития не только тюркских этносов, их гармоничного взаимодействия с другими народами. Поэтому МАЭ РАН принял активное участие в Первом Музейном форуме стран-членов ТЮРКСОЙ, организованном Международной организацией 152 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи тюркской культуры (ТЮРКСОЙ) совместно с Мэрией г. Бурсы и Национальными дворцами при Парламенте Турции в ноябре 2013 года. Мы надеемся использовать созданные в ходе форума возможности для расширения контактов и углубления сотрудничества между музейными учреждениями и специалистами разных стран и регионов, наладить сотрудничество с музеями Турции и других стран-членов ТЮРКСОЙ, Монголии и Таджикистана, различных музеев России. На этом пути всех нас, а главное – публику наших музеев, - еще ждут интереснейшие проекты и подлинные открытия. Kunstkamera Müzesi Koleksiyonundan - Предметы из коллекции Кунсткамеры 153 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи Ludmila Marin 1961 yılında Moldova’nın Komrat Bölgesi Beşalma kasabasında doğmuştur. Aleku Russo adına kurulan Belti Devlet Üniversitesi’ni bitirmiştir (Belti, Moldova). Önce Beşalma Orta Okulunda sınıf öğretmeni olarak, sonra da Gagauz Dili ve Edebiyatı öğretmeni olarak çalışmıştır. Aynı zamanda Gagavuz halkının tarihi ve gelenekleri üzerine ders vermiştir. Günümüzde Sedef Şarkı ve Dans Topluluğu’nun yöneticisidir. TÜRKSOY Üyesi Ülkeler UNESCO Milli Komisyonları ve Komiteleri Kazan Toplantısında (2011) ve Eskişehir Toplantısında (2013) Gagavuzya’yı temsil etmiştir. Babası D.N. Kara Çoban tarafından temeli atılan müzeyi 1997 yılında yönetmeye başlamıştır. Людмила Дмитриевна Марин GAGAVUZYA, MOLDOVA Родилась в 1961 г. в селе Бешалма Комратского района Молдавской ССР. Окончила Бельцкий государственый университет имени Алеку Руссо (Бельцы, Молдова). Работала в Бешалминской средней школе учителем начальных классов, потом - учителем гагаузского языка и литературы, преподавала историю и традиции гагаузского народа. Руководит ансамблем песни и танца «Седеф». Представляла Гагаузию на Совещаниях Национальных комиссий и комитетов по делам ЮНЕСКО стран ТЮРКСОЙ в Казани (2011) и Эскишехире (2013).Музей, основанный ее отцом, Д.Н. Кара Чобаном, возглавила в 1997 году. Заслуженный работник культуры Гагаузии. 154 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи GAGAVUZYA MÜZELERİ Gagavuzya Özerk Bölgesi’nde toplam 10 müze bulunmaktadır. Moldova Cumhuriyeti’nin müzecilik tarihi 120 yılı aşmaktadır. Ülkenin müze dünyasını kapsayan bu uzun dönemde her türlü kargaşa ve değişim yaşanmıştır. SSCB’nin çöküşünden sonra meydana gelen dramatik olaylar karşısında Moldova müze topluluğu sadece kendi gücüne güvenerek politikasını ve stratejik kalkınma planı geliştirmesini öğrenmeyi başarmıştır. Moldova müzelerinin faaliyetleri 2002 yılında meydana getirilen “Müzeler Yasasına” dayanarak yürütülmektedir. Bu yasa müzenin ne olduğunu ve onun koleksiyonunun nasıl saklanması gerektiğini tanımlar. Bu yasa müze koleksiyonunu bölünmez ilan etmiştir ve yasanın öngördüğü haller dışında satışı ve devri yasaklanmıştır. 2005 yılından bu yana cumhuriyetin ulusal müzeleri Kültür Bakanlığı ve Moldova Bilimler Akademisine bağlıdır ve bu kurumlar tarafından finanse edilmektedir. Diğer müzeler, yerel yönetimlere ve farklı bölgelere bağlı bulunmaktadırlar. Gagavuzya’ da iki müze yerel yönetimin emri altında bulunmaktadır. Bunlar Komrat ve Beşalma Müzeleri; Avdarma’daki müze özel fonlar tarafından finanse edilir, diğer illerdekiler ise yerel makamlar tarafından finanse edilir. XX. yüzyılın son on yılında müze ziyaretçilerinin sayısı keskin bir düşüş göstermiş fakat 2000 yılından başlayarak bu sayı sürekli artmaya başlamıştır. Her müzenin deposunda Gagavuzların tarihlerine ait olan ve zamanında hayatlarının bir parçası sayılan çok değerli belgeler, ev eşyaları ve etnografya eserleri bulunmaktadır. Bu öğelerin yardımıyla halkın manevi kültürü ve hayatlarından yansımalar ortaya koyulmaktadır. Gagavuzya topraklarında faaliyet gösteren her müze, kendi sorunlarıyla uğraşır fakat hepsinin en önemli amacı Gagavuz halkının kültürünün korunması ve bununla ilgili teşvik edici çalışmaların yapılmasıdır. Gagavuzya’yı günümüzde çok kişi ziyaret etmektedir zor da olsa turistik aktiviteler başlamıştır. Moldova turistik yolları artık ülkenin güney bölgelerini de içermektedir ve ilk ziyaret edilen yer müzedir. Anatoly Marinov tarafından 1969 yılında kurulan Komrat Bölgesi Tarihi Müzesi, Gagavuzya’nın müze kategorisinde lider müzedir. İlk sergi burada 29.04.1972 tarihinde SSCB’nin kuruluşunun 50. yıldönümünde açılmıştır. 1968 yılından 1988 yılına kadar müze Komrat şehrinde İoan Predteça Kilisesi’nde bulunmuştur ve bu sayede bu eşsiz mimari anıtlar yıkımdan kurtulmuş, Çan Kulesi de depo olarak kullanılmıştır. 1988 yılında kilise binası dindarların eline geçmiş ve sergi 1990’da ayrı bir binada açılmıştır. Ana koleksiyon (68.000 den fazla öğe) yerel arkeolojik buluntulardan, eski ev eşyaları ve dekoratif sanatlardan, 19.-20. yüzyıllara ait belgelerden, pul ve sikkelerden oluşmaktadır. Gagavuzların tarihini ve kültürünü yansıtan eşyalar ayrı salonda sergilenmektedir. Çadır Lunga Tarihi ve Etnografya Müzesi, tarih öğretmeni Ivan Kovrik başkanlığında yerel bir lisenin tarih kulübü bazında 14 Nisan 1969’da kurulmuştur. 90’lı yıllarda siyasi istikrarsızlığı nedeniyle, müze ve müze fonlarının çalışmaları 155 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи geçici olarak durdurulmuştur. Daha sonra Kent Konseyi müzenin çalışmalarını canlandırmaya karar vermiştir ancak sergi için de Makedonyalı Stefan Stoykoviç tarafından 1920’lerde inşa edilen bir ev ayrılmıştır. Yeni sergi 9 Haziran 2001’de açılmış, müze ilk ayında 1.700 ‘den fazla kişi tarafından ziyaret edilmiştir. Bu da müze çalışmalarının önemini ve gerekliliğini gösteren güzel bir örnektir. Koleksiyon 8973 eşyadan oluşmaktadır. Bunun içinde; Etnografya ve geniş bir belge koleksiyonu, etkileyici sikke pul ve bionistik bir koleksiyon yer alır. Bu koleksiyonun en eski eserleri XV. yüzyıla aittir. Son zamanlarda, yöresel tarih bölümüne çok dikkat edilmektedir. Çadır Lunga’ daki yerlilerin soylarını inceleyen müze personeli, tarihin şimdiye kadar bilinmeyen sayfalarına ışık tutmaktadır. Vulkaneşti Tarih Müzesi, Nisan 1973 yılında kurulmuştur. Müze Eylül 1979’dan 1985’e kadar geliştirilmiş ve 1989 yılında 2 salon hazırlanmıştır. Daha sonra 1989’da 2 oda daha eklenmiştir. Müze personeli “Müze, toplum ve toplumun sahip olduğu kültürel miras arasında bir araçtır “ diye düşünür. Müzede düzenli sergiler, Gagavuz yazarların kitap tanıtımları, yerel tarihini yansıtan müzenin tarihsel faaliyetleri, ayrıca müze konusunda seminerler yapılmaktadır. Aktif bir şekilde toplanan fonlar 6946 üniteden oluşmaktadır. Müze Vulkaneştı sakinlerinin ve misafirlerin çok ilgisini çekmektedir. D.Kara Çoban isimli Milli Gagavuz Tarihi ve Etnografya Müzesi, 16 Eylül 1966 tarihinde, Beşalma kütüphanecisi D. Kara Çoban tarafından boş bırakılan eski belediye binasında kendi tarihsel ve etnografya eşyalarını yerleştirmeye hak kazandığı zaman kurulmuştur. 1 Temmuz 1969’da koleksiyon, müze tarafından tanınmıştır. Dünyanın farklı ülkelerinden iki yüzden fazla bilim adamı Türkologlarla iletişim kurulmuştur. Farklı ülkelerin akademilerinde ve enstitülerinde saklanan nadir bilimsel eserler, tarih araştırmaları, Gagavuz folklor hikâyeleri alınmaya başlanıp müzik kütüphanesi oluşturulmuştur. 1972’de yeni bina inşa edilmiştir ve binada personel için beş sergi salonu, fotoğraf laboratuvarı, depo ve ofisler bulunmaktadır. Tatilini Beşalma’da, yabancı araştırmacıların eserlerini Rusçaya tercüme ederek kayda geçiren Leningradlı bilim adamı Alexander Çornıy ve Miklouho Maklay Etnografya Enstitüsü’nde çalışan Dr. M.N. Guboglo’nun müzeye çok büyük katkıları olmuştur. MSSC Bilim Akademisi elemanları S.S. Kuroglo ve M.V. Maruneviç sık sık müzeye gitmişler ve 1975 yılının başında sergi tasarımları bitmiştir. Devlet Komisyonu bu çalışmalara yüksek not vermiş ve Cumhuriyet Hükümeti istisna olarak Köy müzesinin kategorisini yükseltmiştir. 1974 yılı Moldova Rehberinde “Beşalma dünyadaki tek Gagavuz halk müzesidir” diye yazmaktadır. 1977 yılında tarih ve kültür eserlerinin korunması ve kullanımı üzerine bir yasa çıkmış ve cumhuriyette devlet koruması altına 9 anıt alınmıştır. Bunların arasında Beşalma da vardır. 1982 yılında, D. Kara Çoban, müzeden ayrıldıktan sonra onarım kisvesi altında müze kapatılmıştır. Devlet müzesinden, Beşalma kasabası ve Kolhoz Pravda Müzesi’ne çevrilerek Komrat Tarih Müzesi’nin bir şubesi olmuştur. Mayıs 1988 yılından bu yana müze kurucusunun Dmitry Nikolayeviç Kara Çoban olduğu yazar. Azerbaycan, Kazakistan, Türkmenistan, Tataristan Bilimler Akademileri Türk halklarının tarihini yansıtan sergi salonunun organizasyonu ile ilgili yardım talebine yanıt 156 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи vermişler, müzeye özenle çalışılmış olan kitaplar ve bilimsel makaleler gönderilmiştir. A.D. Karachoban’ın Bulgaristan’daki Dobruca çalışma ziyareti, 1261 yılında Dobruca topraklarında Hıristiyan-Oğuzlar tarafından kurulan devlet hakkındaki eserlerle müze koleksiyonunu genişletmiştir. M.V. Maruneviç’in açıklamalarına dayanarak D.N. Kara Çoban tarafından Kurulan ‘Konut’ adını taşıyan köşe restore edilmiştir. 8 Ağustos 1995 Beshalminsky Tarihi ve Etnografya Müzesi D.Kara Çoban Ulusal Gagavuz Tarihi ve Etnoğrafya Müzesi adını almıştır. Dmitry Kara Çoban; şair, yazar, ressam, heykeltıraş, yönetmendir. Beşalma Müzesi’nin kurucusu, eski düğün törenlerine canlı olarak tanıklık etmiş. XX. yüzyılın 60’lı yıllarında, Gagavuz düğün törenleri hakkında, belgesel ve sanatsal içerikli yaklaşık 40 video çekmiştir. Bu filmde ve tüm diğer filmlerde halkımızın yaşamının ne kadar zor olduğu, diğer doğu uluslarının kültürüne birçok yönden benzeyen kültürümüzün ve insanlarımızın geleneksel maneviyatı gösterilmiştir. Bu filmler günümüzde müzeyi ziyaret eden gruplara gösterilmektedir. Gagavuzya Kara Çoban Müzesi, Etnografya Bölümü - Гагаузский музей им. Кара-Чобана. Этнографическая экспозиция 157 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи МУЗЕИ ГАГАУЗИИ ГАГАУЗИЯ, МОЛДОВА На территории АТО Гагаузии функционируют 10 музеев: 3 городских и 7 сельских. Автономно-территориальная область (АТО) Гагаузия является составной частью Республики Молдова, расположена на юге республики, в Буджакской степи, площадь территории – 1832 кв.км. Количество населения – 155.646 чел., 82,1% из которых – гагаузы. В состав АТО Гагаузии входят 27 населенных пунктов: 3 города (Комрат, Чадыр-Лунга, Вулканешты) и 24 села. В каждом населенном пункте, чаще всего в школах, лицеях, при ДК есть комнаты-музеи, в которых собран исторический и этнографический материал. История музейного дела в Республике Молдова насчитывает более 120ти лет. За этот большой период в музейном мире страны произошли разного рода потрясения и изменения, но те, которые последовали после распада СССР, оказались самыми драматичными. Они заставили музейное сообщество Молдовы научиться опираться только на внутренние силы, вырабатывать собственную музейную политику и стратегический план развития. Деятельность молдавских музеев регулируется Законом о музеях, который был принят в 2002 г. Закон определяет, что такое музей и как следует сохранять его собрания. Закон объявил музейные фонды неделимыми, не подлежащими продаже и передаче, кроме как на основании закона. С 2005 г. национальные музеи республики подчиняются и финансируются по линии двух ведомств – Министерства культуры и Академии наук Молдовы. Все остальные музеи находятся в подчинении местных органов власти и разных департаментов. В Гагаузии 2 музея действуют с прямым подчинением Исполнительной власти Автономии: это Комратский и Бешалминский музеи, в Авдарме – частное финансирование, в остальных населенных пунктах – от местных органов власти. Последние десятилетия XX в. характеризовались резким падением посещаемости музеев, но, начиная с 2000 г., общее число посетителей стало постоянно расти. Каждый музей хранит в своих запасниках ценнейшие свидетельства истории гагаузов: документы, предметы быта, этнографии, которые в свое время были частью их жизни. С помощью этих предметов раскрывается внутренняя, духовная культура народа и внешний облик их жизни. Каждый музей, действующий на территории Гагаузии, ставит перед собой особые задачи, но цель у всех одна – сохранение и пропаганда культуры гагаузского народа. Гагаузию сегодня посещает много гостей, с трудом, но начинает разворачиваться туристическая деятельность. Маршруты по Молдове уже включают и южные регионы страны, и первое место посещения – музеи. Комратский региональный историко-краеведческий музей, основанный в 1969 г. Анатолием Мариновым, является ведущим музеем Гагаузии 1-й категории. Первая экспозиция была открыта здесь 29.04.1972 г. к 50-летию образования СССР. С 1969 по 1988 гг. музей располагался в г. Комрате, в здании собора Св. Иоанна Предтечи, благодаря чему этот уникальный памятник архитектуры был спасен от разрушения, под фондохранилище была отведена колокольня собора. В 1988 г. здание собора возвращено верующим, а экспозицию открылась в отдельном здании в 1990 г. Основные коллекции (более 68 тысяч единиц хранения) составляют местные археологические находки, старинные предметы быта и декоративно-прикладного искусства, документы 19-20 вв., филателия и нумизматика. В отдельном зале выставлены экспонаты, отражающие историю и культуру гагаузов. 158 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи Чадыр-Лунгский историко-этнографический музей основан 14 апреля 1969 г. на основе краеведческого клуба средней школы № 1 под руководством учителя истории Ивана Коврика. В 90-е годы, из-за нестабильной политической обстановки, музей практически прекратил свою работу, а фонды музея были «законсервированы». Впоследствии городской Совет принял решение возродить работу музея, под экспозицию был выделен дом, построенный в 1920-е годы выходцем из Македонии Стефаном Стойковичем. Новая экспозиция музея открылась 9 июня 2001 года. В течение первого месяца работы музей посетили более 1700 человек, что свидетельствует о важности и нужности музейного дела. Фонды составляют 8973 единицы: предметы этнографического характера, многочисленная коллекция документов, внушительная коллекция нумизматики и бонистики. Самые ранние экспонаты из этой коллекции относятся к XV веку. В последнее время уделяется большое внимание мемориальной части фонда. На основании изучения родословной горожан Чадыр-Лунги, сотрудники музея открывают до сих пор неизвестные страницы истории. Вулканештский историко-краеведческий музей основан в апреле 1973 г. Музей развивался, с сентября 1979 г. по 1985 г. были оформлены 2 зала, в 1989 г. – еще 2 зала. «Музей – это посредник между обществом и принадлежащим обществу наследием», - так считают его сотрудники. В музее регулярно проводятся тематические выставки, презентации книг гагаузских писателей, отражают в периодической печати деятельность музея, сообщения по историческим датам, связанным с краеведением, на базе музея проводятся семинары. Активно собираются фонды, которые составляют уже 6946 экспонатов. Музей пользуется большой популярностью у населения и гостей г. Вулканешты. Национальный гагаузский историко-этнографический музей им. Д. Кара Чобана основан 16 сентября 1966 г., когда бешалминский библиотекарь Д.Кара Чобан получил право разместить свои историко-этнографические материалы в освободившемся старом здании сельского Совета. 1 июля 1969 г. коллекция была признана музеем. Были установлены контакты более чем с двумястами учеными тюркологами из разных стран мира. Приобретались копии редких научных трудов, хранившихся в академиях и институтах различных стран, исследования по этногенезу, истории гагаузского фольклора, создавалась фонотека. К 1972г. построено специальное здание, в котором сегодня есть 5 экспозиционных залов, фотолаборатория, хранилище и кабинеты для сотрудников, кинозал. Большую помощь оказал музею ученый из Ленинграда Александр Черный, который провел свой отпуск в Бешалме, переводя труды зарубежных исследователей на русский язык, а так же сотрудник Института этнографии им. Миклухо Маклая кандидат исторических наук М.Н. Губогло. Часто в музей приезжали сотрудники Академии наук МССР С.С. Курогло, М.В. Маруневич. К началу 1975 г. оформление экспозиции было завершено. Государственная комиссия высоко оценила проделанную работу и правительство республики в порядке исключения повысило категорию сельского музея. В путеводителе по Молдавии за 1974 г. сказано: Бешалма - единственный в мире музей гагаузской народности. В 1977 г. вышел Закон “Об охране и использовании памятников истории и культуры”, и в республике под государственную охрану взято 9 памятников, среди которых и музей с. Бешалма. В 1982 г., после ухода из музея Д. Кара Чобана, музей был закрыт и под видом ремонта полностью реэкспонирован из государственного музея в музей истории с. Бешалма и колхоза “Правда”, став филиалом Комратского историко-краеведческого музея. С мая 1988 г. музей носит имя его основателя - Дмитрия Николаевича Кара Чобана. Академии наук Азербайджана, 159 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи Казахстана, Туркменистана, Татарстана откликнулись на просьбу о помощи в организации экспозиции I зала, которая отражает историю тюркских народов. В музей высылались книги, научные статьи, которые были тщательно проработаны. Рабочая поездка директора А.Д. Карачобана в Добруджу в Болгарии пополнила фонды музея материалами о государстве огузов-христиан, основанном в 1261 г. на территории Добруджи. Был восстановлен уголок “Жилище”, созданный Д.Н. Кара Чобаном на основе описания М.В. Маруневич. 8 августа 1995 г. Бешалминский историко-этнографический музей был переименован в Национальный гагаузский историко-этнографический музей им. Д. Кара Чобана. Дмитрий Николаевич Кара Чобан – поэт, писатель, художник, скульптор, кинорежиссер, основатель музея в с. Бешалма, оставил живое свидетельство проведения свадебных обрядов. В 60-е годы XX столетия он снял около 40 киносюжетов документального и художественного содержания, одним из которых является свадебный обряд гагаузов. И в этом фильме, и во всех остальных демонстрируется нелегкая жизнь наших людей, традиционная духовность народа, его культура, во многом схожая с культурой других восточных народов. Эти фильмы демонстрируются сегодня в нашем музее для каждой группы посетителей. Gagavuzya Kara Çoban Müzesi, Demirci - Гагаузский музей им, Кара-Чобана. Витрина “Мастер-кузнец” 160 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи Gagavuzya Kara Çoban Müzesi, El İşlemeleri - Гагаузский музей им. Кара-Чобана, Образцы народной вышивки гагаузов 161 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи Darhan Mınbay 26 Ocak 1962 tarihinde Güney Kazakistan Bölgesi’nde doğmuştur. 1985 yılında M.V. Lomonosov adındaki Moskova Devlet Üniversitesi’nin Gazetecilik Fakültesi’ni bitirmiştir. 1997-2002, 2006-2008 yılları arasında Güney Kazakistan Bölgesi Vali Yardımcısı, 2008 yılında Kazakistan Cumhuriyeti Kültür ve Enformasyon Muavin Bakanı, 2012 yılında ise Kazakistan Cumhuriyeti Kültür Bakanı olarak görev yapmıştır. 16 Ocak 2013 tarihinden itibaren Kazakistan Cumhuriyeti Milli Müzesi Müdürü’dür. Дархан Камзабекулы Мынбай KAZAKİSTAN Родился 26 января 1962 года в Южно-Казахстанской области. В1985 году окончил факультет журналистики Московского государственного университета им.М.В.Ломоносова. Заместитель акима Южно-Казахстанской области (1997-2002, 2006 -2008). Вицеминистр культуры и информации Республики Казахстан (2008). Министр культуры Республики Казахстан (2012). С 16 января 2013 года - директор Национального музея Республики Казахстан. 162 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи KAZAKİSTAN CUMHURİYETİ ULUSAL MÜZESİ Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev kararı ile, Astana’da, Kazakistan Cumhuriyeti Ulusal Müzesi hayata geçirilmiştir. Müzenin amacı, antik çağlardan günümüze kadar Kazakistan tarihini ve kültürünü tanıtmak, kültürel forumlar ve eğitim programları için buluşma yeri sağlamaktır. Projeye göre, müzenin toplam alanı 73.000 m2’ lik, teşhir alanı ise 14.700 m²’dir. Müzede teşhir salonlarının yanı sıra geçici sergiler, Tarihi Araştırma Enstitüsü için bölümler, restorasyon atölyeleri, laboratuvarlar, depolama tesisi, okuma salonu ile kütüphane, sinema ve konferans salonu, İnternet cafe, hediyelik eşya mağazası vb. yer almaktadır. Müzenin en önemli amaçlarından biri koleksiyonlar edinmektir. Her müzenin kalıcı teşhir potansiyeli kendi öz kaynaklarından, araştırmalar düzenleyerek toplananlardan ve uzmanlar komisyonu tarafından satın alınan nesneler ve koleksiyonlardan oluşur. Ayrıca, sergiler için güvenlik önlemlerinin alınması oldukça hayatidir. Müze projesindeki 7.797 m² yi kapsayan alan, sergilerin güvenli depolama yeri adı altında tahsis edilmiştir. Giriş alanı ziyaretçiler için tüm bilgileri içerir. Kazakistan Cumhuriyeti’nin Etnografya Salonundan Kazak Çadır Örneği - Зал Этнографии. Интерьер казахской юрты. 163 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи Milli bayrağı, Kazakistan bozkırlarının üzerinde yükselen kartal ve güneş, müzenin giriş alanında bulunan önemli simgelerdir. Kazakistan Cumhuriyeti Ulusal Müzesi aşağıdaki müzelerden oluşur: Çağdaş Sanat Müzesi, Tarih Müzesi, Altın Müzesi, Astana Tarihi Müzesi, Bağımsız Kazakistan Müzesi. 1.071 m2 alanı ile Antik ve Ortaçağ Tarihi Müzesi Kazakistan’ın eski tarihine ayrılmıştır. “Antik ve Ortaçağ” salonunda Taş Devri, Tunç Çağı, Demir Çağı tarihleri, canlandırılmış ortaçağ sokağı, petroglifleri gösterilmektedir. Salonda 30 metre interaktif medya zemin ayarlanacaktır. 1.323 metrekarelik “Siyasi Tarih” salonunda, ulus-devlet oluşumunun tarihini, Doğu ve Batı’yı bağlayan Büyük İpek Yolu’nun tarihi ve iki period olarak 13.-18. Yüzyıl ve 18.-19. Yüzyıllardaki Kazakistan Tarihi sunulmaktadır. “Etnografya” (648 metrekarelik bir alandır) salonunda göçebe yaşam tarzı sunulmaktadır, yanı sıra yerleşik yurdun doğuşu ve kuruluşu, göçebe yaşamı hologramı, metal ürünleri, oyma sanatı, din, kültür ve geleneksel giysiler gösterilmektedir. “Kazakistan Egemenlik ve Bağımsızlık” teşhir salonunda (1500m²) Kazakistan’ın Bağımsızlığının gelişme aşamalarını, Uluslararası değişim konularını, kaynaklar ve Kazakistan ekonomik kalkınma ve havacılık teknolojilerini görebilirsiniz. “Astana” salonunda (1.950 m²) 45h 35m boyutunda bir medya zemin yardımı ile şehir ve şehrin geleceğinin dönüşüm tarihi düz bir zemin üzerinde gösterilmektedir. Ayrıca 50 x 15 cm boyutlu bir ekranda Astana’nın Doğası ve kaynakları, alt yapısı ve ekolojisi ve Astana’nın büyük mimari toplulukları gösterilmektedir. “Altın Müzesi” giriş bölümünde, altın yapma sürecini, göçebe halkların altın tarihçesini, Kazakistan’daki göçebe kültürleri, çalışmaya katkıda bulunan tarihçiler ve arkeologları, Kazakistan’da ki höyüklerden çıkartılan altın takı sunumları gösterilmektedir. “Höyüğün Mimarlık” salonunda, Höyüğün mimarisini, tören kıyafetlerini, atları ve “Altın Adamı” görebilirsiniz. “Çağdaş Sanat Müzesi” iki salondan oluşmaktadır. Ziyaretçiler Kazakistan’ın XIX. yüzyılın sonu XX. yüzyılın başı sanat eserlerini, 20. yüzyılın çeşitli tarihsel aşamalarını (1930-1950’lerin, 1960-1980s.) 1990 yılından günümüze kadar Kazakistan’ın çağdaş sanatını, XX.-XXI. yüzyıl Batı resim ve heykel sanatı görebilirler. Müze, geçici sergiler ve uluslararası sergiler için donatılmış salonlar sunmaktadır. Çağdaş Sanat Müzesi’nin ana görevlerinden biri Kazakistan’ın kültürel mirasını tanıtmak, ulusal ve uluslararası düzeyde bir kültür ve eğitim merkezi olarak Astana’nın popülerleşmesi, eski tarihi ve zengin kültürü ile modern ve dinamik gelişmekte olan bir ülke olarak Kazakistan Cumhuriyeti’nin tüm dünyaya sunumudur. Yeni teknolojileri (dokunmatik kiosklar, multimedya kılavuzu, sanal müze, vb.) ile müze ziyaretçilerine Kazakistan’ın tarihi ve kültürü için maksimum geniş, yaratıcı fikir alma fırsatı sağlamaktadır, bunun yanı sıra siyaset, ekonomi, sosyal ve dış politika gibi tüm alanlarda kamuoyuna çağdaş dönüşümü empoze etmektedir. 164 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи Geleneksel Kazak Müzik Çalgıları - Традиционные музыкальные инструменты казахов Etnografya Salonundan Kazak Çadır Örneği - Зал Этнографии. Казахская юрта. 165 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи НАЦИОНАЛЬНЫЙ МУЗЕЙ РЕСПУБЛИКИ КАЗАХСТАН По КАЗАХСТАН поручению Президента Республики Казахстан Н.А.Назарбаева в г.Астане был создан Национальный музей Республики Казахстан. В создаваемых экспозициях музей призван представить историю и культуру Казахстана с древнейших времен до наших дней, стать местом встреч, культурных форумов и образовательных программ. Согласно проекту, общая площадь музея составит 73 тыс. кв.м., в т.ч. экспозиционная площадь – 14 700 тыс. кв.м. Кроме экспозиционных залов предусмотрены помещения для проведения временных выставок, размещения Научно-исследовательского института истории, реставрационных мастерских, лабораторий, фондохранилищ, библиотеки с читальным залом, кинолекционного зала, интернет-кафе, сувенирных киосков и пр. Одной из важнейших задач музея является комплектование фондов, экспозиционно-выставочный потенциал каждого музея складывается из собственных фондов, музейных предметов и коллекций, собранных путем организации экспедиций, а также приобретенных через закупочные комиссии. Также всем экспонатом необходимо обеспечение сохранности, в проекте музея заложено 7 797 кв.м. фондохранилищ для экспонатов музея. Входная зона содержит полный объем информации для посетителей, помогающий им ориентироваться при осмотре экспозиций. Парящий орел и солнце над степью Казахстана, изображенные на государственном флаге Республики Казахстан – это украшение входной зоны музея. Национальный музей Республики Казахстан состоит из следующих музеев: Музей современного искусства, Музей истории, Музей золота, Музей истории Астаны, Музей независимого Казахстана. Музей «Древней и средневековой истории» площадью 1,071 кв.м. посвящен древней истории Казахстана. В экспозиции зала «Древней и средневековой истории» показана история каменного века, бронзового века, железного века, воссозданная средневековая улица, воссозданные петроглифы, в зале будет установлен 30 метровый интерактивный медиа пол. В зале «Политической истории» площадью 1,323 кв.м. показана история формирования национального государства, соединение Востока и Запада через трассы Великого Шелкового пути, история Казахстана в 13-18 вв. и 18-19 вв. В зале «Этнография» (площадью 648 кв.м) будет показан образ жизни кочевников, а также процесс изготовления юрты, воспроизведен показ настоящей юрты, голограмма жизни кочевников, изделия из металла, резьба по дереву, религия и культура, традиционная одежда. Экспозиция зала «Суверенного и Независимого Казахстана» (пл. 1500 кв.м.) раскрывает этапы становления Независимости Республики Казахстан, темы Международного обмена, освоения ресурсов и развития экономики Казахстана, и аэрокосмических технологий. В зале «Астана» (1,950 кв.м) показана история превращения равнины в 166 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи город и вид будущего города, посредством медиа пола размером 45х35м., также показана инфраструктура и экология Астаны, природа и ресурсы на изогнутом экране размером 50х15 см. и основные архитектурные ансамбли Астаны. Во входной зоне «Музея золота» демонстрируется процесс изготовления золота, история золота у кочевых народов; историки и археологи, внесшие вклад в изучение культур кочевников на территории Казахстана; изделия из золота из казахстанских курганов. В зале «Архитектура кургана» воссоздана архитектура кургана, кони в парадном убранстве, «Золотой человек». «Музей Современного искусства» состоит из двух залов, в которых посетители ознакомятся с изобразительным искусством Казахстана конца XIX начала ХХ века, и различных исторических этапов 20 столетия (1930-1950-х гг., 1960-1980-х гг.,), искусством современного Казахстана с 1990 года по настоящее время, зарубежным изобразительным и прикладным искусством ХХ-XXI веков. В музее предусмотрены оборудованные залы временных выставок, и зарубежных выставок. Одной из главных задач Музея является пропаганда культурного наследия Казахстана, популяризация Астаны как культурного и гуманитарного центра национального и международного уровня, презентация Республики Казахстан как современного и динамично развивающегося государства с древнейшей историей и богатой культурой. С помощью новых музейных технологий (сенсорные киоски, мультимединый гид, виртуальный музей и др.) посетителям музея будет предоставлена максимальная возможность получить емкое, образное представление об истории и культуре Казахстана, а также о современных преобразованиях во всех сферах жизнедеятельности государства: политике, экономике, социальной и внешнеполитической сфере. Kazakistan Milli Müzesi Altın Salonundan Görünüm - Национальный музей Казахстана. Зал Золота. 167 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи Guldar Muratova Başkurdistan Cumhuriyeti İltebanovo Köyü’nde doğmuştur. 1974 yılında Ufa Sanat Yüksek Okulu’nu, 1989 yılında da Çelyabinsk Devlet Kültür ve Sanatlar Enstitüsü’nü bitirmiştir. Öğretmenlik mesleğinden sonra 1983 yılından itibaren kültür dairesinde görev almış, 1995-2000 yılları arasında Başkurdistan Cumhuriyeti Kültür Bakanı Yardımcısı, 2000-2001 yılları arasında Başkurdistan Kültür Bakanı’nın Birinci Yardımcısı, 2001-2005 yılları arasında Kültür Bakanı Yardımcısı ve Majit Gafuri adındaki Başkort Devlet Akademik Tiyatrosu’nun Genel Müdürü olarak görev yapmıştır. Danışmanlığı altında ve katkısıyla «Başkurdistan Cumhuriyeti Kütüphaneciliğe Dair», « Başkurdistan Cumhuriyeti Müzelerine Dair» gibi birkaç kanun taslağı hazırlanmıştır. Şubat 2006’dan itibaren Başkurdistan Cumhuriyeti Milli Edebiyat Müzesi Genel Müdürü’dür. Гульдар Сабитовна Муратова BAŞKURDİSTAN, RUSYA Родилась в д. Ильтебаново, Башкортостан. Окончила Уфимское училище искусств (1974), Челябинский Государственный институт культуры и искусств(1989 ).Работала преподавателем; с 1983 г. – в управлении культурой. Заместитель министра культуры Республики Башкортостан (1995-2000), первый заместитель министра (20002001), заместитель министра культуры РБ и Генеральный директор Башкирского Государственного академического театра им. Мажита Гафури (2001-2005 гг.). Под ее руководством и участии подготовлены законопроекты «О библиотечном деле в Республике Башкортостан», «О музейном фонде Республики Башкортостан». Заслуженный работник культуры Республики Башкортостан (1995 г.).С февраля 2006 г. - Генеральный директор Национального литературного музея Республики Башкортостан. 168 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи BAŞKURDİSTAN MÜZELERİ Başkurdistan Cumhuriyeti’nde binlerce farklı alanda faaliyet gösteren müzeler vardır. Başkurdistan Cumhuriyeti Kültür Bakanlığı bünyesinde, 25 adeti devletin 68 adeti belediyelerin olmak üzere 93 müze vardır. Genel olarak müze koleksiyonlarımızda 710.414 eser ve doküman bulunmaktadır. 1864 Nisan ayında kurulan, Başkurdistan Cumhuriyeti’nin Ulusal Müzesi, Ufa’da bulunan mimarî ve tarihî önem taşıyan Krestyanski Pozemelnıy Bankası binasında yer almaktadır. Günümüzde Ulusal müze ve Cumhuriyet müzeciliği bilimsel ve metodolojik merkezi haline gelmiştir ve her gün 35 sergi salonu çeşitli kategorilerden ziyaretçileri kabul etmekte; aktif bir şekilde araştırmalar, bilimsel ve eğitimsel faaliyetler ve yüksek öğrenim öğrencilerine müzecilik hakkında eğitim toplantıları yapılmaktadır. Günümüzde Başkurdistan Cumhuriyeti Ulusal Müzesi, eserler açısından en kapsamlı arşivleri bünyesinde barındırmaktadır. Arşivlerde bizim yöre halkımızın, doğasını, tarihini ve kültürünü anlatan 220.000’den fazla eser bulunmaktadır. Müze, cumhuriyetin farklı şehirlerinde ve bölgelerinde 11 şube içermektedir. Başkurdistan Cumhuriyeti Ulusal Edebiyat Müzesi, Başkurdistan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’nın kararnamesiyle 22.10.1996 tarihinde kurulmuştur. Müzenin kuruluş amacı; kapsamlı bir çalışma için, edebî eserlerin, el yazmalarının ve yazarların kişisel eşyalarının korunmasını, Başkurdistan edebiyatının oluşum sürecinin aydınlatılmasını, Başkurt edebiyatının ve Başkurdistan Cumhuriyeti’nin halk edebiyatının oluşumunu ve gelişimini her kesimden insana tanıtmaktır. Günümüzde en büyük edebiyat müzesi olarak bilinen müzemizin ülkenin farklı bölgelerinde beş şubesi bulunmaktadır. Bunlar; M. Gafuri Müzesi, M. Akmulla Müzesi, Ş. Babiç Müzesi, M. Umetbayev ve A. Mubaryakov Müzeleri’dir. Ulusal Edebiyat Müzesi’nin rolü; kavramlar üzerine çalışma, kitapçık yayınlama ve araştırma yapmaktır. Önemli tarihlerde yazarların çalışmaları hakkında yüksekokul ve lise öğrencileri arasında edebiyat yarışmaları, yazarlar ile seminerler, yıl dönümü olan yazarlara yönelik müzikal ve edebî toplantılar yapılmakla beraber, yazarların ve şairlerin eserleri gezici sergilerle tanıtılmaktadır. M.V. Nesterov adını taşıyan Başkurt Devlet Sanat Müzesi, Rusya’nın en eski müzelerinden biridir. Tüccar M.A. Lapteva’ya ait olan (1845-1919), dönemin Modern tarzinda 1913 yılında inşa edilen bir villada yer almaktadır. Bahçesiyle birlikte 20.yüzyılın Rus malikanelerine bir örnektir. 1919 yılında kurulan müzeye, 1954 yılında Ufa’lı seçkin sanatçı Mihail Vasilievich Nesterov’un (1862-1942) adı verilmiştir. Kendi hemşerilerinin sanat eğitimi almasını isteyen Nesterov, 1913 yılında 19.yüzyılın ikinci yarısına ve 20.yüzyılın birinci yarısına ait olan tam 102 adet Rus eserini ve grafiklerini içeren şahsi koleksiyonunu ülkesine hediye etti. Bunlar içinde İ.E. Repin, I.I. Shishkin, N.A. Yaroşenko, I.I. Levitan, K.A. Korovin, A. Y. Golovin, A.N. Benua, A.E. Arhipov, N.K. Rerih ve diğer birçok ünlü sanatçının eserleride yer almaktadır. Koleksiyonun en kıymetli parçalarını Nesterov’un kendi çalışması olan 30 adet portre, manzara, ve çeşitli konuda tablolar oluşturmaktadır. Müzenin koleksiyon toplama faaliyetleri sonucunda sanatçının ve ailesinin sonraki hediyeleri de dahil olmak üzere, şu anda M.V. Nesterov’a ait eser koleksiyonu 109 eserden oluşmaktadır. Bu eserler genellikle 1871-1919 yıllar arasında icat edilmiştir. Yani ressamın sanat ve estetik programının oluştuğu ve uygulandığı zaman dilimini içermektedir. Ayrıntılara girecek olursak insan yüreğinin Tanrı’ya karşı iman ve sevgi ile dolarak, doğa ile uyum sağlamasını ve arınarak yeniden doğmasını anlattığını söyleyebiliriz. 169 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи Müze koleksiyonunun oluşmasında M.V.Nesterov’un büyük katkısı vardır. Onun çabasıyla 1929 yılında Petersburg’ta ki Russkiy Muzey’den ressamın önemli eserleri gelmiştir. Bunların içinde bulunan “Venedik’te Bir Gece” (İ.Ayvazovski), “Başkurt Süvarisi” (A.O. Orlovski), “Yağmurdan Sonra” (İ.P.Stefanovski) ve N.N Ge, A.A. Harlamov ile N.K. Rerih portreleri. David Burliuk (1882-1967) resim koleksiyonu da benzersizdir. 37 eser, sanatçının Başkurdistan’da kaldığı 1915-1918 yıllarını belgelemektedir. Sayısı ve kalitesi açısından bu “Rus Fütürizm” alanında Rusya’da bulunan en büyük müze koleksiyonudur. 1920-1930 yıllarında aktif bir şekilde Moskova ve Petrograd arşivlerinden gelen koleksiyonlarla müzedeki eser sayısı arttırılmıştır. Sonuç olarak; Rusya sanatı, ortaçağ Rusya sanatı ve Avrupa sanatı koleksiyonları oluşturulmuştur. O zamanlarda Başkurdistan’ın her köşesine müze tarafından yapılan geziler sayesinde, Başkurt geleneksel sanat koleksiyonları oluşmaya başlamıştır. Özgün dokuma desenleri, nakış, ahşap oyma, takı ve Başkurtlar’ın XVIII-XX. yüzyıl başlarına ait kıyafetleri müze envanterine dahil edilmiştir. 1950’lerden bu yana Sovyet dönemi Sanat Koleksiyonu oluşturulmaktadır. Bugüne kadar müze koleksiyonunun toplam sayısı 11 binden fazladır. Ortaçağ sanatı koleksiyonu XV–XVII.Yüzyıl Moskova ve Novgorod ikon okullarının eşsiz eserlerini içermektedir. Batı Avrupa Sanat Koleksiyonu’nda, İngiltere, Almanya, Hollanda, İtalya ve Fransa’yı temsil eden XV - XIX yüzyıla ait gravür ve resimler, ХVIII– ХIХ. yüzyıla ait Danimarkalı, İtalyalı ve Fransalı sanatçıların eserleri ve porselenler (Sakson, Sevr, Meysen) bulunmaktadır. Nesterov Başkurt Devlet Sanat Müzesi benzersiz bir sosyal ve kültürel kurumdur. Müzede TÜRKSOY koleksiyonundan “Türk Dili Konuşan Ülkelerin Çağdaş Sanatçıları” (Türkiye) adlı sergi düzenlenmiştir. Gelecekte, bina restore edildikten sonra, TÜRKSOY ülkelerine ait bir serginin yapılması da planlanmaktadır. Ulusal Askeri Müzesi, Ufa şehrinin en güzel köşelerinden birinde (Zafer Parkı’nda) yer almaktadır. 8 Mayıs 2000 tarihinde II. Dünya Savaşı Zaferi’nin 55. Yıldönümü şerefine açılmıştır. Müzede, Başkurdistan Cumhuriyeti’ni ve Rusya tarihini merak eden insanlar için tüm kategorileri kapsayan zengin ve ilginç sergiler yer almaktadır. Bunlar; “Başkurdistan’ın II. Dünya Savaşı sırasında Diyoraması, savaş yılları ev eşyaları, silahlar, madalyalar, Kızıl Ordunun asker kıyafetleri, zengin fotoğraflar ve belgesel arşivleridir. Müzenin bir sergisi Afgan savaşına ve ona katılan hemşehrilerimize ayrılmıştır. Müze, var olduğu sürece müzenin personeli rutin çalışmalarına yeni faaliyetler eklemiştir. Bunlar; tematik, tiyatro turları, promosyonlar, gezici sergiler, multimedya projeleri ve İkinci Dünya Savaşı, askerî ve tarihsel olaylarına ait düzenlemelerdir. Müzecinin en önemli görevi, kendi işini ve sergileri sevmesi, ziyaretçilerle sahip olduğu bilgileri paylaşmasıdır. Müzemizdeki sergilere gerekli ilginin çekilmesiyle doğamızı, memleketimizi ve tarihimizi tanıtmak ve bu değerlerimize karşı sevgi duyulmasını sağlamak bizleri mutlu etmektedir. Bize ülkemizdeki müzelerin faaliyetlerini tanıtma fırsatı verdiğiniz için teşekkür ederiz. Bu ilk müze konseyi sayesinde TÜRKSOY üyeleri arasında bilgi alışverişi ve işbirliği imkanlarının artacağına inanıyoruz. 170 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи Başkurdistan Ulusal Müzesi, Yöresel Kıyafetleri - Национальный музей Республики Башкортостан. Образцы народной одежды 171 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи МУЗЕИ РЕСПУБЛИКИ БАШКОРТОСТАН В Республике Башкортостан действует более тысячи музеев различной БАШКОРТОСТАН, РОССИЯ ведомственной принадлежности. В системе Министерства культуры Республики Башкортостан действуют 93 музея, в том числе 25 государственных и 68 муниципальных музеев. Общее количество музейных фондов составляет 710414 единиц хранения. Национальный музей Республики Башкортостан, основанный 23 апреля 1864 года, располагается в Уфе в здании бывшего Крестьянского Поземельного банка, являющемся памятником архитектуры и истории. Национальный музей стал сегодня научно-методическим центром музееведения республики, ежедневно 35 залов постоянной экспозиции принимают различные категории посетителей, ведется активная научно-исследовательская, собирательская, массовая научнопросветительская работа, проводятся учебные занятия по музееведению со студентами высших учебных заведений. В настоящее время Национальный музей Республики Башкортостан – одно из самых больших хранилищ ценнейших артефактов. В его фондах состредоточено свыше 220 тысяч экспонатов, рассказывающих о природе, истории, культуре нашего края и народов, населяющих его. Музей в своем составе имет 11 филиалов, расположенных в различных городах и районах республики. Национальный литературный музей Республики Башкортостан был основан 22.10.1996 г. по указу Президента Республики Башкортостан. Музей создавался для системного, комплексного изучения, сохранения литературных памятников, произведений, рукописей, личных вещей писателей и освещения различных этапов многовекового литературного процесса в Башкортостане, ознакомления широких слоев населения с сложным путем становления и развития башкирской литературы, литературы народов Республики Башкортостан. На сегодняшний день в состав головного музея входят пять филиалов, расположенных в районах республики: Мемориальный Дом-музей М.Гафури, музеи М.Акмуллы, Ш.Бабича, М.Уметбаева, А.Мубарякова. Национальный литературный музей ведет научные исследования, работает над концепциями, издает буклеты. По знаменательным датам проводит республиканские конкурсы среди учащихся школ, лицеев и гимназий по творчеству писателей, викторины, встречи с писателями, музыкально-литературные вечера, посвященные писателям-юбилярам, организовывает передвижные выставки, пропагандирует творчество поэтов и писателей. Башкирский государственный художественный музей имени М.В. Нестерова – один из старейших музеев России. Расположен в бывшем особняке купца-лесопромышленника М.А. Лаптева (1845–1919), построенном в 1913 году в стиле модерн. Вместе с территорией сада представляет собой образец русской усадьбы начала ХХ в. Музей основан в 1919 году, в 1954 году ему присвоено имя выдающего художника, уфимца Михаила Васильевича Нестерова (1862–1942). Желая «содействовать художественному образованию своих земляков», в 1913 году Нестеров подарил родному городу собранную им коллекцию русской живописи и графики второй половины ХIХ – начала ХХ века: 102 экспоната, в том числе произведения И.Е. Репина, И.И. Шишкина, Н.А. Ярошенко, И.И. Левитана, К.А. Коровина, А.Я. Головина, А.Н. Бенуа, А.Е. Архипова, Н.К. Рериха и многих других известных художников. Особую ценность нестеровского дара составили 30 работ самого дарителя (портреты, пейзажи, жанровые композиции). В результате собирательской деятельности музея, в том числе последующих даров художника и членов его семьи, коллекция произведений М.В. Нестерова в настоящее время насчитывает 109 экспонатов. Её хронологические рамки в основном – 1878–1919 годы, то есть время формирования и последовательной реализации нравственно-эстетической программы художника, суть которой – в очищении и возрождении человеческой 172 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи души в условиях её гармонизации с природой для обретения человеком веры и любви к Богу. В формировании музейного собрания велика роль М.В. Нестерова: благодаря его стараниям в 1929 году ГРМ передал БГХМ ряд выдающихся произведений, в том числе «Ночь в Венеции» И.К.Айвазовского, «Всадникбашкир» А.О. Орловского, «После ливня» И.П. Стефановского, а также работы Н.Н. Ге, А.А. Харламова, Н.К. Рериха. Уникальна и коллекция живописи Д. Д. Бурлюка (1882–1967): 37 произведений, датированные 1915–1918 годами – временем пребывания художника в Башкирии. По количественному составу и качественному уровню это самая крупная в России музейная коллекция произведений «отца российского футуризма». В 1920–1930-е годы музей интенсивно пополнялся экспонатами из Московского и Петроградского музейных фондов.. В результате были в основном сформированы коллекции древнерусского, русского и зарубежного искусства. В эти же годы в результате экспедиций в самые отдалённые районы Башкирии, организованных музеем, начала формироваться коллекция башкирского традиционного искусства – уникальные образцы ткачества, вышивки, резьбы по дереву, ювелирного искусства и костюма башкир ХVIII – начала ХХ в. С 1950х годов формируется коллекция советского изобразительного искусства. Общая численность музейного собрания на сегодняшний день – более 11 тысяч экспонатов. Коллекция древнерусского искусства включает в себя уникальные памятники Московской и Новгородской иконописных школ кон. ХV–ХVII вв. В коллекции западноевропейского искусства – живопись, собрание гравюры ХV–ХIХ вв., представляющее известные школы гравюры в Англии, Германии, Голландии, Италии, Франции, произведения скульптуры ХVIII–ХIХ вв. датских, итальянских и французских художников и фарфор (саксонский, севрский, мейсенский). Башкирский государственный художественный музей им. М.В.Нестерова – уникальный социальный и культурологический объект. В музее ТЮРКСОЙ была организована выставка «Современные художники тюркоязычных стран» (Турция). После реконструкции здания в будущем планируется выставка стран-участниц ТЮРКСОЙ. Республиканский музей Боевой Славы расположен в одном из красивейших уголков города Уфы – Парке Победы. Открыт 8 мая 2000 года в честь 55-летия Победы в Великой Отечественной войне. В музее представлена богатая, интересная и познавательная для широкого круга людей, интересующихся историей Республики Башкортостан и России, экспозиция «Башкортостан в годы II-й Мировой войны»: диорамы, предметы быта военных лет, стрелковое оружие, награды, военная форма солдат Красной Армии и армии Вермахта, богатейший фото и документальный материал. В музее экспонируется военная техника, вооружение и постоянно сменяющиеся тематические выставки. Одна из экспозиций музея посвящена Афганской войне и участию в ней наших земляков. За время своего функционирования творческий коллектив музея ввел в повседневную практику новые направления деятельности: тематические, театрализованные экскурсии, акции, передвижные выставки, мультимедиапроекты, участие в реконструкции военно-исторических событий периода Великой Отечественной войны. Самое главное в работе сотрудника музея – огромный интерес к своей работе, к каждому экспонату и большое желание донести свои знания до каждого посетителя. Прививая интерес к каждому экспонату музея, мы прививаем любовь к родной природе, к родной истории, ко всему тому, что называется Родиной. Уважаемые участники, организаторы форума! Мы благодарны за предоставленную возможность ознакомит Вас с деятельностью музеев нашей республики. Уверены, благодаря Первому Музейному форуму стран-членов ТЮРКСОЙ расширятся контакты и сотрудничество мужду музейными учреждениями. 173 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи души в условиях её гармонизации с природой для обретения человеком веры и любви к Богу. В формировании музейного собрания велика роль М.В. Нестерова: благодаря его стараниям в 1929 году ГРМ передал БГХМ ряд выдающихся произведений, в том числе «Ночь в Венеции» И.К.Айвазовского, «Всадникбашкир» А.О. Орловского, «После ливня» И.П. Стефановского, а также работы Н.Н. Ге, А.А. Харламова, Н.К. Рериха. Уникальна и коллекция живописи Д. Д. Бурлюка (1882–1967): 37 произведений, датированные 1915–1918 годами – временем пребывания художника в Башкирии. По количественному составу и качественному уровню это самая крупная в России музейная коллекция произведений «отца российского футуризма». В 1920–1930-е годы музей интенсивно пополнялся экспонатами из Московского и Петроградского музейных фондов. В результате были в основном сформированы коллекции древнерусского, русского и зарубежного искусства. В эти же годы в результате экспедиций в самые отдалённые районы Башкирии, организованных музеем, начала формироваться коллекция башкирского традиционного искусства – уникальные образцы ткачества, вышивки, резьбы по дереву, ювелирного искусства и костюма башкир ХVIII – начала ХХ в. С 1950х годов формируется коллекция советского изобразительного искусства. Общая численность музейного собрания на сегодняшний день – более 11 тысяч экспонатов. Коллекция древнерусского искусства включает в себя уникальные памятники Московской и Новгородской иконописных школ кон. ХV–ХVII вв. В коллекции западноевропейского искусства – живопись, собрание гравюры ХV–ХIХ вв., представляющее известные школы гравюры в Англии, Германии, Голландии, Италии, Франции, произведения скульптуры ХVIII–ХIХ вв. датских, итальянских и французских художников и фарфор (саксонский, севрский, мейсенский). Башкирский государственный художественный музей им. М.В.Нестерова – уникальный социальный и культурологический объект. В музее была организована выставка «Современные художники тюркоязычных стран» из коллекции Международной организации ТЮРКСОЙ. После реконструкции здания в будущем планируется выставка стран-участниц ТЮРКСОЙ. Республиканский музей Боевой Славы расположен в одном из красивейших уголков города Уфы – Парке Победы. Открыт 8 мая 2000 года в честь 55-летия Победы в Великой Отечественной войне. В музее представлена богатая, интересная и познавательная для широкого круга людей, интересующихся историей Республики Башкортостан и России, экспозиция «Башкортостан в годы II-й Мировой войны»: диорамы, предметы быта военных лет, стрелковое оружие, награды, военная форма солдат Красной Армии и армии Вермахта, богатейший фото и документальный материал. В музее экспонируется военная техника, вооружение и постоянно сменяющиеся тематические выставки. Одна из экспозиций музея посвящена Афганской войне и участию в ней наших земляков. За время своего функционирования творческий коллектив музея ввел в повседневную практику новые направления деятельности: тематические, театрализованные экскурсии, акции, передвижные выставки, мультимедиапроекты, участие в реконструкции военно-исторических событий периода Великой Отечественной войны. Самое главное в работе сотрудника музея – огромный интерес к своей работе, к каждому экспонату и большое желание донести свои знания до каждого посетителя. Прививая интерес к каждому экспонату музея, мы прививаем любовь к родной природе, к родной истории, ко всему тому, что называется Родиной. Уважаемые участники, организаторы форума! Мы благодарны за предоставленную возможность ознакомит Вас с деятельностью музеев нашей республики. Уверены, благодаря Первому Музейному форуму странчленов ТЮРКСОЙ расширятся контакты и сотрудничество мужду музейными учреждениями. 174 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи Başkurdistan Milli Müzesinin Arkeoloji Bölümü Vitrinleri - Национальный музей Башкортостана. Зал археологии. 175 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи Valeriy Naumenko, 03 Ocak 1969 tarihinde Zaporojye şehrinde doğmuştur. 1994 yılında M.V. Frunze Simferopol Devlet Üniversitesi’nin Tarih Fakültesi’ni bitirmiştir.Tarih bilimleri doktorudur (2004). 1993-2005 yılları arasında A.Krımski Şarkiyat Enstitüsü, Kırım Şubesi’nde araştırma görevlisi olarak çalışmıştır. 2005 yılından itibaren Simferopol şehrindeki V.İ. Vernadskiy Tavriçeskiy Milli Üniversitesi’nin Eski Dünya ve Ortaçağ Tarihi Bölümü’nde doçent olarak çalışmaktadır. 01 Eylül 2011 tarihinden itibaren Bahçesaray Müzesi Genel Müdürü’dür.V.İ. Vernadskiy Tavriçeskiy Milli Üniversitesi’nin Mangup arkeolojik araştırma kazılarına (1990-2010), Normandiya’nın Ortaçağ anıtlarının incelenmesine dair Ukrayna-Fransa arkeolojik araştırma gezisine (1994, 1996), Kırım’ın «mağara kentlerinin» araştırılmasına ilişkin ortak düzenlenen Ukrayna-Almanya Projesine (2006-2008) katılmıştır. Bahçesaray Müzesinin Gornokrım arkeolojik araştırmalarının başkanlığını yapmıştır (2011-2013). 80 bilimsel yayının yazarıdır. Валерий Евгеньевич Науменко KIRIM Родился 3 января 1969 г. в г. Запорожье. В 1994 гг.окончил исторический факультет Симферопольского государственного университета им. М.В. Фрунзе, в 1997 г. – аспирантуру того же университета. Кандидат исторических наук (2004) В 1993-2005 гг. – младший научный сотрудник Крымского отделения Института востоковедения им. А. Крымского. С 2005 г. – доцент кафедры истории древнего мира и средних веков Таврического национального университета им. В.И. Вернадского (г. Симферополь). С 1 сентября 2011 г. – Генеральный директор КРУ «Бахчисарайский историкокультурный заповедник». Участник Мангупской археологической экспедиции Таврического национального университета им. В.И. Вернадского (1990-2010 гг.), украино-французской археологической экспедиции по изучению средневековых памятников Нормандии (1994, 1996), совместного Украино-Германского проекта по изучению «пещерных городов» Крыма (2006-2008). Руководитель Горнокрымской археологической экспедиции Бахчисарайского заповедника (2011-2013). Автор 80 научных публикаций. 176 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи BAHÇESARAY MÜZESİ – KIRIM VE KOMŞU BÖLGELERDE TÜRK DİLİ KONUŞAN HALKLARIN TARİH VE KÜLTÜRÜ ARAŞTIRMA MERKEZİ Bahçesaray Müzesi Tarih ve Kültür Araştırma Merkezi olarak , Kırım ve komşu bölgelerde Türk dili konuşan toplulukları ve tarihlerini incelemektedir. Bahçesaray Tarihi ve Kültürel Müze ve Sit Alanı, Kırım Yarımadası’nın en büyük bilim ve kültür merkezlerinden biridir. Bahçesaray kentinin, Bahçesaray bölgesinde Kırım Özerk Cumhuriyeti’nde 1990 yılında kurulmuş olan Müze ve Sit Alanı, şu an beş ayrı müzeyi barındırmaktadır. Bunlar, Kırım Tatar Hanları ve Sarayları Tarihi ve Kültürü Müzesi, Güney Batı Kırım Arkeolojisi Müzesi, İsmail Gaspralı Müzesi, Sanat Müzesi, Alminski Tarihi ve Arkeoloji Kompleksi. Buna ek olarak Güney Batı Kırım’ın dağlık alanlarına yayılmış biçimde çok sayıda (138 adet) mimari ve arkeolojik anıt bulunmaktadır. Eski çağlardan çağdaş döneme kadar, Kırım yarımadasının güneybatı kesiminin karmaşık ve çok kültürlü geçmişinin yansıtıldığı kültürel mirasın, zaman farkı ve çeşitliliği, Bahçesaray’ın tarihi ve kültürel kaynaklarının en ayırt edici özelliğidir. Kırım dışında yaygın bilinen, en önemli mimari ve arkeolojik eserlerin kaynakları da unutulmamalıdır. Bunlar: • Kırım’da, Neandertal insanların kaldığı Orta Paleolitik sitesi Staroselie ve Doğu Avrupa’da Taş Çağı kaya resimlerinin nadir örneklerinden biri olan Taş Air yerleşkesi, • Ust-Almin yerleşim yeri ve Kırım’da örnek antik anıtların biri de; Yunan kolonistler ve Barbar (İskit-Sarmat)’ların yarımadanın nüfusu arasındaki çeşitli temaslarını belirten, ve aynı adı taşıyan nekropol, • Güney-Batı Kırım’daki Bizanslıların mağara şehirleri ve manastırlar. Bunlar arasında en önemli olan İmparatorluğunun eyalet kaleleri, Mangup Kale ve Eski Kerman, • Bahçesaray şehrinde bulunan, Altın Orda ve Kırım Hanlığı dönemine dayanan, mimari ve arkeolojik kompleksler, Han Sarayı, Zincirli Medresesi ve sayısız türbeler, • 8 Eylül 1854 Alme Savaşı alanı, savaş anıtlarının nadir örneklerinden biri olup, 18531856 yılları arasında Kırım (Doğu) Savaşı’nın başında olan Rus ordusunun İngilizFransız-Türk koalisyonunun askerleri ile ilk büyük kara savaşının olduğu yeridir. Bahçesaray Tarihi ve Kültürel Müzesi, kesinlikle Kırım ve komşu bölgelerin Türkçe konuşan nüfusunun tarih ve kültürünü içeren en büyük araştırma merkezidir. Bu, hem 20. yüzyılın 20’li yıllarında bu bölgedeki müzelerin kurucusu Usein (Hüseyin) Bodaninsky tarafından yapılan çalışmalardan hem de bölgede o dönemde yaşayanların geleneklerine derinden bağlı olmasından kaynaklanmaktadır. Bu araştırmalar standart kültürel mirasının bir dizi varlığına bağlı sayılmaktadır. Bu durum, sadece yukarıda belirtilen, Bahçesaray kentindeki arkeolojik ve mimari yerler (Han’ın Sarayı, Zincirli Medresesi, Ortaçağ Türbeleri vb.) hakkında değil, hem Kırım Dağları’ndaki Osmanlı İmparatorluğu’nun en büyük kalesi sayılan Mangup Kalesi ve tarihinin son (Geç Ortaçağ) dönemiyle, hem de Kırım Sarayları’nın tarihi ile bağlı olan, benzersiz “Mağara Şehri” Çufut Kalesi’yle de yakından ilgilidir. Bununla ilgili, müzelerimizden Kırım Tatarları Tarih ve Kültür Müzesi, “Han Sarayı” Müzesi ve İsmail Gaspralı Anı Müzesi için, bilimsel araştırma ve sergi faaliyetlerinde, Kırım’da yaşayan ve Türkçe konuşan nüfusun tarihinin ve kültürünün araştırmaları önemli bir görevdir. Günümüzdeki, Kırım tatarlarının Tarih ve Kültür Müzesi “Han’ın Sarayı”, resmen 1917 yılında açılan, Türk-Tatar Kültürü Müzesinin halefidir. Müzenin kuruluş girişimi, sanatçı, yerel tarihçi, Etnograf Usein Bodaninsky’ye aittir. Müze, Kırım Hanlığı’nın hükümdarlarının eskiden ikamet ettiği, ünlü Han’ın 177 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи Sarayı içinde yer alır. Bugün, Han Sahib Giray (1532-1551) tarafından inşaatı başlatılan, Ortaçağ saray ve park kompleksinden sadece; divan salonu, Küçük Saray Cami, salonlar ve yatak odaları, Harem bölümü, Şahin Kulesi ile ana bina kalmıştır. Saray bahçesinde bulunan Büyük Han Camii, halen faaliyettedir ve ziyaretçilere açıktır. Han Sarayının ana bina ve Harem binasının içinde Kırım Tatarlarının kültürü, Etnografya ve tarih Müzesi bulunmaktadır. Sergilerde XVIII-XIX. yüzyıllara dayanan, Kırım Hanlığı hükümdarlarının kişisel mülkiyet kalemleri, sanat ve el sanatları, Kırım Tatarlarının yaşam eşyaları sunulmaktadır. Şahin Kulesi’nde Batı Avrupa ve Doğu Silahları teşhiri, Sarayın mutfak avlusu revaklarında “Güneybatı Kırım Barbarların Hazineleri. M.S 1.binyıl” ve “Kırım Tatarları ve Kırım Yunanlıların Kıymetlendirilmiş Sanatlar” sergileri ziyarete açıktır. İsmail Gaspıralı Müzesi, Bahçesaray şehrinde, 1883 yılında, tanınmış Kırım Tatar eğitimci tarafından kurulan ve Kırım Tatar dilinde ilk gazeteyi yayınlayan, eski “Tercüman” matbaası binasında bulunur. 1921-1932 yılları arasında müze, Türk-Tatar Kültürü Müzesi’nin bir şubesi olarak çalışmıştır ve 2001 yılında yeniden canlandırılmıştır. Günümüzde müzede, İsmail Gaspıralı’nın hayatı ve çalışmaları ve XIX. yüzyılın sonu XX. yüzyılın başı Bahçesaray tarihi ile ilgili materyaller sunulmaktadır. 2012 yılında, Kırım Tatar aydının çalışma odası restore edilmiştir. Bahçesaray Tarihi ve Kültürel Müzesi’nin gelişme stratejisinin hedeflerinin birisi – Sit Alanların ve anıtların UNESCO Dünya Miras listesine sunulmasıdır. 2013 yılında, tüm Kırım Hanlığı otantik objelerini zamanın kentinde korumayı ve bir araya toplamayı başaran, “Bahçesaray Kırım Hanları Başkenti Tarihi Ambiyansı” adaylık dosyasının hazırlanması çalışmaları tamamlanmıştır. Müzenin bir diğer potansiyel adayı, üzerine yapılan çalışmaların 2015 yılında tamamlanması planlanan “Kırım Gothia; Mağaralar, Kasabalar ve Manastırlar “ adlı projedir. Kırım Bahçesaray Han Sarayı Müzesi, Harem Odası - Город Бахчисарай. Ханский дворец. Экспозиция гаремного корпуса 178 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи Kırım Bahçesaray Han Sarayı Müzesi - Бахчисарайский музей-заповедник, Крым. Дворец Крымских ханов Kırım Bahçesaray Han Sarayı Müzesi, İsmail Gaspıralı Çalışma Odası - Город Бахчисарай. Мемориальный Музей Исмаила Гаспринского. Кабинет Исмаила Гаспринского 179 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи БАХЧИСАРАЙСКИЙ ИСТОРИКО-КУЛЬТУРНЫЙ ЗАПОВЕДНИК - НАУЧНЫЙ ЦЕНТР ПО ИЗУЧЕНИЮ ИСТОРИИ И КУЛЬТУРЫ ТЮРКОЯЗЫЧНОГО НАСЕЛЕНИЯ КРЫМА И СОПРЕДЕЛЬНЫХ ТЕРРИТОРИЙ КРЫМ Бахчисарайский историко-культурный заповедник является одним из крупнейших научных и культурных центров на территории Крымского полуострова. Заповедник был создан в 1990 г. на территории города Бахчисарая и Бахчисарайского района Автономной республики Крым. Ныне он включает пять отдельных музейных учреждений – Музей истории и культуры крымских татар «Ханский дворец», Музей археологии Юго-Западного Крыма, Музей Исмаила Гаспринского, Художественный музей, Альминский историкоархеологический комплекс. Помимо этого в его состав входят многочисленные памятники архитектуры и археологии (всего 138), расположенные в горной и предгорной части всего Юго-Западного Крыма. Отличительной особенностью Бахчисарайского историко-культурного заповедника является разноплановость и разновременность объектов культурного наследия, которые, в совокупности, отражают сложную и поликультурную историю юго-западной части Крымского полуострова, начиная от глубокой древности до начала Нового времени. Среди наиболее значимых памятников археологии и архитектурно-археологических ансамблей заповедника, широко известных за пределами Крыма, необходимо отметить: Среднепалеолитическую стоянку Староселье, связанную с пребыванием в Крыму неандертальского человека, и стоянку Таш-Аир, один из редких примеров наскальной живописи эпохи Каменного века на территории Восточной Европы, Усть-Альминское городище и расположенный вблизи одноименный некрополь, один из эталонных античных памятников в Крыму, свидетельствующий о разнообразных контактах греков-колонистов и варварского (скифосарматского) населения полуострова, Византийские «пещерные города и монастыри» Юго-Западного Крыма, среди которых особо выделяются крепости федератов империи – Мангуп-Кале и Эски-Кермен Архитектурно-археологические комплексы эпохи Золотой Орды и Крымского ханства в городе Бахчисарае – Ханский дворей, Зинджерлымедресе, многочисленные дюрбе-мавзолеи, Поле Альминского сражения 8 сентября 1854 г., один из редких примеров батальных памятников, на месте которого произошло первое крупное сухопутное сражение российской армии и войск англо-франко-турецкой коалиции в начале Крымской (Восточной) войны 1853-1856 гг. Бахчисарайский историко-культурный заповедник, безусловно, является крупнейшим научным центром по изучению истории и культуры тюркоязычного населения Крыма и сопредельных территорий. Это объясняется не только глубокими традициями, заложенными еще в 20-х гг. ХХ в. основателем музейного дела в регионе Усеином Боданинским, но и наличием целого ряда эталонных памятников культурного наследия этого научного направления. Речь, в данном случае, идет не только о перечисленных выше объектах археологии и архитектуры в городе Бахчисарае (Ханский дворей, Зинджерлымедресе, средневековые дюрбе-мавзолеи), но и о крупнейшей крепости Османской империи в Горном Крыму – Мангуп-Кале, а также уникальном 180 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи «пещерном городе» Чуфут-Кале, последний (позднесредневековый) период истории которого тесно связан с историей крымских караимов. В этой связи важно отметить, что изучение истории и культуры тюркоязычного населения Крыма является основным в научной и экспозиционной деятельности ряда музеев заповедника – Музея истории и культуры крымских татар «Ханский дворец» и Мемориального Музея Исмаила Гаспринского. Современный Музей истории и культуры крымских татар «Ханский дворец» является преемником Музея тюрко-татарской культуры, который официально был открыт еще в 1917 году. Инициатива его создания принадлежит художнику, историку-краеведу, этнографу Усеину Боданинскому. Музей размещается в знаменитом Ханском дворце, бывшей резиденции правителей Крымского ханства. На сегодняшний день, от средневекового дворцово-паркового комплекса, заложенного при хане Сахиб-Гирее (15321551), сохранились Главный корпус с Канцелярией, залом Дивана, Малой дворцовой мечетью, жилыми и спальными помещениями, здание ханского Гарема, Соколиная башня. Большая Ханская мечеть на территории дворца является действующей и одновременно открыта для посетителей. В Главном корпусе Ханского дворца и в здании Гарема расположены постоянные экспозиции исторического и этнографического отделов Музея истории и культуры крымских татар. В них представлены предметы личного имущества правителей Крымского ханства, декоративно-прикладного искусства и быта крымских татар XVIII-XIX веков. В Соколиной башне функционирует выставка западноевропейского и восточного оружия из фондов заповедника, в помещениях Кухонного дворика – отдельные выставки «Сокровища варваров Юго-Западного Крыма I тыс. н.э.» и «Ювелирное искусство крымских татар и крымских греков». Мемориальный Музей Исмаила Гаспринского располагается в бывшем здании типографии «Терджиман» в городе Бахчисарае, которая была основана в 1883 г. выдающимся крымско-татарским просветителем и выпускала первую газету на крымско-татарском языке. Музей входил в состав Музея тюркотатарской культуры в период 1921-1932 гг. в качестве филиала, и был возрожден в 2001 г. Ныне в экспозиции музея представлены материалы, связанные с жизнью и деятельностью Исмаила Гаспринского, историей Бахчисарая конца XIX – начала ХХ вв. В 2012 г. восстановлен интерьер кабинета крымскотатарского первопечатника. Одним из направлений современной стратегии развития Бахчисарайского историко-культурного заповедника является программа внесения памятников его культурного наследия в Список Всемирного наследия ЮНЕСКО. В 2013 г. завершена работа по подготовке номинационного досье «Историческое окружение столицы крымских ханов в городе Бахчисарае», которое объединило все сохранившиеся на территории города аутентичные объекты времени Крымского ханства. Еще одной потенциальной номинацией заповедника является проект с общим названием «Пещерные города и монастыри Крымской Готии», работу над которым планируется завершить в 2015 г. 181 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи Abduvali Şaripov 1968 yılında Tajikistan’da doğmuştur. 1992 yılında Tajikistan Devlet Üniversitesi’nin Tarih Fakültesi’nden, 2013 yılında da Tajikistan Devlet Sanatlar Enstitüsü’nün Müzecilik ve Tarihi Anıtları Koruma Bölümünden mezun olmuştur. 1999 yılından itibaren Tajikistan Cumhuriyeti K.Behzod Milli Müzesi’nde (2011 yılından itibaren Tajikistan Milli Müzesi olarak adlandırılmıştır) çalışan Şaripov, 20032006 yılları arasında Müdür Yardımcısı, 2007 yılından itibaren de Müze Müdürü olarak buradaki görevini sürdürmektedir. Halkacar’da (2001), Kulyab ve Hulbuk’ta (2001-2006), Kuzey Afganistan’da (2005), Cilikul’de (2009), Yukarı Zaravşan’da (2010) düzenlenen arkeolojik araştırmalara katılmıştır. İran İslam Cumhuriyeti Tarihi ve Kültürel Mirası Restore Etme ve Koruma Enstitüsü’nde (Tahran, 2005) staj yapmış, UNESCO’nun “Müze Yönetimi – XXI. Yüzyıl” gibi Bölgesel konferanslarına katılmıştır (Rusya Federasyonu, Ukrayna, Beyaz Rusya, 2008-2010). Müzecilik, nümizmatik, epigrafi ve yazılı mirasa ilişkin kitap ve makale yazarıdır. İran’da ve Türkiye’de birkaç müellif fotoğraf albümünü yayımlamıştır. Абдували Курбоналиевич Шарипов TAJİKİSTAN Родился в 1968 г. в Таджикистане. Окончил исторический факультет Таджикского государственного университета (1992), отделение музееведения и охраны исторических памятников факультета культурологии Государственного института искусств Таджикистана (2013). С 1999 года работает в Национальном музее Республики Таджикистан им. К.Бехзода (с 2011 г. - Национальный музей Таджикистана). 2003-2006 гг. - заместитель директора по науке, с 2007 г. – директор. Участник археологических экспедиций в Халкаджаре (2001), Кулябе и Хульбуке (2001-2006), Северном Афганистане (2005), Джиликуле (2009), Верхнем Заравшане (2010). Стажировался в Институте реставрации и сохранения историко-культурного наследия Исламской Республики Иран (г. Тегеран, 2005), участвовал в Региональных конференциях ЮНЕСКО «Управление музеем - XXI век» (Российская Федерация, Украина, Беларусь, 2008-2010). Автор научных книг и статей по музееведению, нумизматике, эпиграфике и письменному наследию. Издал несколько авторских фотоальбомов в Иране и Турции. 182 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи TAJİKİSTAN ULUSAL MÜZESİ - EĞİTİM VE iLETİŞİM MERKEZİ Tajikistan Ulusal Müzesi (2013 yılına kadar K. Behzad Tajikistan Ulusal Müzesi) 1934 yılında Tacik SSCB Bilimsel Akademisi tarafından yapılan araştırmalar ve Milli Ekonomi Başarılar Sergisi materiyaller bazında kurulmuştur. O zamanlarda müze toplam 530 eser içermektedir. Günümüzde müzenin deposunda ve arşivinde Tacik halkının zengin kültürünün tarihsel gelişimini anlatan 40 binden fazla eser bulunmaktadır. Bunlar; seramik, metal, silah, el yazmaları ve eşyalar, nakış, takı, heykel vb. içeren etnografya ve arkeoloji müze koleksiyonudur. Müzenin koleksiyonlarının içinde Taciklerin maddi ve manevi kültürünü anlatan, güzel sanatlar ve el sanatlarının eşsiz eserleri yer almaktadır. Şu an toplumda müzenin bilim ve kültür kurumları olarak değeri paha biçilmezdir. Tajikistan’ın bağımsızlığından beri Tajikistan Cumhuriyeti’nin ulusal kültürünün gelişmesine, müzeler dahil, büyük önem verildiğini belirtmemiz gerekmektedir. Bunun bir örneği olarak, inşaatı 2010 yılında başlayan, 2013 yılı mart ayında tamamlanan ulusal müzenin yeni binasının açılışı verilebilir. Bu Tajikistan Cumhuriyeti için kültür ve eğitim alanında çok önemli bir olaydır. Biz bu iki yönü tesadüfen birleştirmiyoruz, bizim bakışımıza göre müze kültür ve eğitimin birleşimidir. Bu olayın öneminden dolayı binanın inşaatının geçmişi üzerine kısaca bahsedelim. Başlangıçtan itibaren müze, Tajikistan Bilim Akademisi ve Kültür Bakanlığı uzmanlarından oluşan çalışma grubu ile projenin mimarı ve inşaatçıları arasında sıcak bir iletişim kurulmuştur. Müze uzmanlarının sebât etmelerinin sonucu olarak konuşmalar aşamasında yeni müzenin projesi üzerinde birçok değişiklik yapılmıştır. Sonuç olarak müze bu tür binaların en modern standartları ile inşa edilmiştir. Toplumun esas öznesi insandır, her ne kadar her yönde gelişmiş ise toplum da o kadar gelişmektedir. Küreselleşen dünyada, farklı halkların ve kültürlerin kendi özgünlüğünü koruması zordur. Bu hedefe ulaşmak için, geçmiş kuşaklardan kalan tarihsel mirasa dikkatle yaklaşılması için, toplumun üyelerinin ulusal bilincinin geliştirilmesi gerekmektedir. Bu sorunların çözülmesinde Tajikistan Cumhuriyet Müzeleri; tarih ve kültür dünyasına insanların katılmasını sağlayarak, eğitim ve vatanseverlik yardımı ile ulusal bilinci oluşturarak, önemli rol oynamaktadır. Çağımıza özgün müzeler son zamanlarda eğitim, iletişim, kültürel bilgi ve yenilik merkezi haline gözle görünür bir farkla dönüştürülmektedir. Ana bağlantı olarak; toplama, kayıt ve arşiv çalışmaları bazında bilimsel, eğitimsel ve toplumu aydınlatma çalışmalarını saymaktayız. Eşsiz, çoğunlukla orijinal olan tarihsel ve kültürel anıtlar bazında bilimsel sergi düzenlenmektedir. Ahemenid döneminden (M.Ö. IV-XXI yüzyılları arasında) bu zaman aralığına ait olan sikkelerin sergilendiği Nümizmatik salonu, folklor müzik çalgıları salonu, epigrafi salonu açılmıştır. Kronolojik ve konu sıralamaya uygun olarak çok sayıda el yazması kitap sunulmaktadır. Etiketleme ve özetlerin tasarımları ve hazırlanması tarihçilerle bire bir çalışmalar sonucunda yapılmıştır. Metin bölümü Tacikçe, Rusça ve İngilizce dillerinde verilmektedir. Tajikistan Devlet Sanat Enstitüsü, Resim Sanat Fakültesi ve Sanat Koleji öğrencilerinin seminerleri ve dersleri; lise öğrencilerinin eğitim programlarının temelindeki tarih ve coğrafya dersleri müze bazında yapılmaktadır. Tajikistan müzeleri personel sorunu ile karşılaştığında, müzenin eğitim faaliyetleri doğrultusunda, yeni müzecilerin hazırlanmasında da katkı sağlanmaktadır. Rus-Tacik Slav Üniversitesi ve Tajikistan Devlet Sanat Enstitüsü Kültüroloji Fakülteleri’nin Müzecilik bölümlerinden öğrenciler stajlarını Tajikistan Ulusal Müzesi bazında yapmaktadırlar. Tarihi olayların 183 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи analizi olumsuzluktan kaçınmaya ve pozitifin benimsenmesine fırsat vermektedir. Küreselleşen dünyada bu çok önemlidir. Grup halinde müzeyi ziyaretlerin kalitesi önemlidir. Tarihi olayların bilimsel anlayış kapsamında incelenişiyle ilgili olarak ziyaretçilerin bilgilendirilmeleri adına, çoğunlukla genç nesilden oluşan rehberler ve sergi salonu personellerinin yetiştirilmesine müze yönetimi tarafından büyük önem verilmektedir. Pasif ziyaretçilerin müze toplumunun aktif birer üyesi haline gelmesi yüksek önem taşımaktadır. 18 Mayıs Uluslararası Müzeler Günü etkinlikleri, yalnızca üç gün müzede değil aynı zamanda şehrin sokaklarında da düzenlenmelidir. Facebook internet sitesi sayesinde toplum sadece müze hakkında cüzi bilgi ve ilgi sahibi olmanın haricinde, müzenin zamanla ve işbirliğiyle gelişmesini sağlayan bir topluluğun oluşmasına vesile olmuştur. Müzede ilk defa bu program kapsamında ‘Müzede bir gece’ aktivitesinin yapılması büyük ölçüde gönüllü sayısını arttırmıştır. Müzenin en önemli işlevlerinden biri olan eğitim görevinin gerçekleştirilmesi için yeni binada, modern multimedya teknoloji uygulamalı salon ayrılmıştır. Eğitim merkezinin kurulması üzerine çalışma yürütülmektedir ve 250 kişilik ses ve video donanımları ile donatılmış konferans salonu mevcuttur. Müzede modern bilgi teknolojisinin kullanılması sadece müze ziyaretlerinin kalitesini arttırmakla kalmayıp, aynı zamanda ziyaretçi ve katılımcıların yeni TBK ile tanışmasını sağlamaktadır. Müze dışında, interaktif video konferansları, belirli konseptler çerçevesinde oturumlar halinde, müze koleksiyonlarının uzaktan görüntülenmesi için çalışma yapılmaktadır. Çağdaş sanat türleri (video-foto art, yerleştirme sanatı) üzerine de belli deneyimler mevcuttur. Bu planın ilk adımı olarak Tajikistan ve Avusturya’nın çağdaş sanatı ve sanatçıları “KHUB-GOOD” sergisinin hazırlanmış ve “Deşti-Art” (Kazakistan) Laboratuvarı ve “Müzecilikte Modern Sanat Atölyesi” yarışmasında HİVOS Enstitüsü tarafından desteklenen “Tajikistan kültürünün İslam öncesi mirasına güncel yorum” projeleri gerçekleştirilmiştir. 2013 yılı Haziran ayında Gençlik Günü’nde, genç Tacik Ressam Daler Mihtodjova’nın “Güğümler ne konuşur?” isimli sergisi yapılmıştır ve sergi Tacik-İran klâsik yazarı Ömer Hayyam’ın eserlerine ithaf edilmiştir. Tajikistan Ulusal Müzesi’nin Pazarlama ve yönetim bölümü uzmanları 2013 yılı Haziran-Ağustos aylarında Hucand, Kurgantübe, Duşanbe şehirlerinde yapılan “Genç olmak zor mu?” isimli Çağdaş Sanat Sergisi’nin kurucuları ve organizatörleri olmuşlardır. Sergi, gençlerin sorunlara Çağdaş sanat aracılığıyla alternatif bir bakış açısı sunmuştur. Müzedeki sergi, müzenin kültür-eğitim kurumu olarak kültür etkinlikleri aracılığı ile gençlerin bilgiye kolay ulaşması fikrini desteklediğini göstermiştir. Tajikistan Milli Müzesi, Samani Döneminden Sanat Eserleri - Национальный Музей Таджикистана. Артефакты саманидского периода 184 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи Tajikistan Milli Müzesi, Akinak (Balta). M.Ö. 3.yy. - Национальный Музей Таджикистана. Акинак. III в до н.э. 185 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи НАЦИОНАЛЬНЫЙ МУЗЕЙ ТАДЖИКИСТАНА КАК ЦЕНТР ОБРАЗОВАНИЯ И КОММУНИКАЦИИ ТАДЖИКИСТАН Национальный музей Таджикистана (до 2013 года – Национальный музей Таджикистана имени К.Бехзада) создан в 1934 году на основе материалов Выставки достижений народного хозяйства и экспидиционных исследований Таджикской базы АН СССР. В то время в музее насчитывалось всего 530 экспонатов. Сейчас в фондах музея собрано более 40 тысяч экспонатов, рассказывающих о богатой и древней культуре таджикского народа на всех этапах его исторического развития. Это археологические и этнографические собрания музея, включающие в себя керамику, металл, оружие, ювилирные изделии, нумизматику, рукописи, скульптуру, предметы быта, вышивку и т.д. Среди коллекций музея большое место занимают уникальные памятники изобразительного и прикладного искусства, материальной и духовной культуры таджиков. Значение музея в обществе как научно-культурного учреждения сейчас невозможно переоценить. И нам очень важно отметить, что за годы независимости Таджикистана уделяется достойное внимание развитию национальной культуры республики, в том числе музеям. Одним из примеров этого служит открытие в марте 2013 года нового здания Национального музея, строительство которого было начато в 2010 году. Это - очень важное событие в культурной и образовательной сфере республики. Мы не случайно объединяем два этих направления, так как Музей, на наш взгляд, является синтезом культуры и образования. Из-за важности такого события, хотелось бы остановиться коротко на истории строительства здания. С самого начала был налажен контакт рабочей группой из числа работников музея, Министерства культуры и Академии наук Таджикистана с автором проекта, строителями. Надо отметить, что в результате настойчивой позиции музейных специалистов во время обсуждений в проект нового музея были внесены многие изменения. В результате музей построен с учетом современных требований к музейным зданиям. Главный субъект общества – это человек, чем более всесторонне он развит, тем более развивается общество. В условиях глобализации, различным народам и культурам с большим трудом удаётся сохранение самобытности. Для достижения этой цели необходимо развивать национальное самосознание членов общества, чтобы они бережно относились к историческому наследию прошлых поколений. Существенную роль в решении этих проблем могут сыграть музеи республики посредством формирования национального самосознания, просвещения и патриотизма путем привлечения людей в мир истории и культуры. Современные музеи в последнее время заметно превращаются в центры образования, коммуникации, культурной информации и творческих инноваций. Главными связующими звеньями в этой цепочке считаем научную, массовопросветительскую и воспитательную деятельность музеев, проводимую на базе собирательской и учетно-хранительской работы: cоздание научной экспозиции на базе уникальных, в большинстве своем подлинных памятников истории и культуры. Открыт нумизматический зал, где представлены монеты: начиная с ахеменидского периода (IVв. до н.э.) до XXI в., зал национальных музыкальных инструментов, зал эпиграфики, по темам и хронологии представлено большое количество рукописных книг. Оформление, разработка этикетажа, аннотаций проводилась в тесном контакте с учеными-историками. Текстовая часть дана на таджикском, русском и английском языках. Музей является базой для проведения уроков географии, истории 186 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи Tacikistan Milli Müzesi, İskodar Mihrabı. Samani dönemi. Ahşap Национальный Музей Таджикистана. Деревянный михраб саманидского периода из селения Искодар. 187 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи по школьной программе, лекций и практических занятий для студентов Художественного колледжа и факультета живописи Государственного института искусств Таджикистана. При наличии кадровой проблемы в музеях страны важным направлением образовательной деятельности музея является его участие в подготовке музееведов. Национальный музей Таджикистана является базой для прохождения практики студентами отделений музееведения факультетов культурологи Российско-Таджикского славянского Университета и Государственного института искусств Таджикистана. Анализ исторических событий дает возможность избежать негатива и перенять положительное, что очень важно в век глобализации. Качество экскурсий имеет большое значение. Руководством музея уделяется огромное внимание подготовке экскурсоводов, сотрудников экспозиционных отделов, которые должны донести научное понимание исторических событий до посетителей, чаще всего ими являются представители молодого поколения. Для нас важно вревратить пассивного зрителя в активного члена музейного сообщества. Подготовка к 18 мая - Международному дню музеев, когда мероприятия проходят в течение трех дней как в музее, так и на улицах города, привела к созданию в сети Faсebook сообщества людей, не просто слышавших о музее или видевших его, а неравнодушных к тому, чтобы музей был интересным, меняющимся в ногу со временем. Проведение впервые в музее в рамках данной программы акции «Ночь в музее» значительно пополнила число музейных волонтеров. Для реализации одной из самых важных функций музея – образовательной, в новом здании предусмотрен зал, оснащенный современными информационными, мультимедийными технологиями, ведется работа по организации Учебного центра, имеется конференц-зал на 270 мест, оснащенный аудио и видео техникой. Применение в музее современных информационных технологий не только повышает эффективность экскурсий, массовых мероприятий, но и знакомит посетителей, участников мероприятий непосредственно с новыми СМИ. Ведется работа по созданию дистанционного показа коллекций музея для сопровождения тематических занятий, интерактивных видеоконференций за пределами музея. У нас уже имеется определенный опыт предоставления музейного пространства для жанров современного искусства (видео – фотоарт, инсталляция). Первым шагом в этом плане была организация выставки современного искусства художников Таджикистана и Австрии «Хуб-Good», реализация проекта «Доисламское наследие в культуре Таджикистана. Актуальная интерпретация» поддержанного Лабораторией культурного развития «Дешти- арт» (Казахстан) и Институтом ХИВОС в конкурсе «Мастерская актуального искусства в музейном пространстве». В июне 2013 года прошла выставка молодого таджикского художника Далера Михтоджова «О чем говорят кувшины?», посвященная Дню молодежи и творчеству классика таджикско-персидской литературы Омара Хайяма. Сотрудники отдела маркетинга и менеджмента Национального музея Таджикистана явились авторами и инициаторами выставки актуального искусства «Трудно ли быть молодым…», прошедшей в июне-августе 2013 года в городах Худжанде, Кургантюбе, Душанбе. Она представила альтернативный взгляд на проблемы молодежи через современное искусство. Выставка показала, что музей как культурно-образовательная институция продвигает идеи доступности знаний для молодежи через культурные события. 188 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи Amuderya Hazinesinden Örnekler (M.Ö 5.yy) - Предметы Амударинского клада, 5 век до н.э. 189 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи Doç. Dr. Yegor Şişigin 1970 yılında Yakutistan Devlet Üniversitesi’nin Tarih ve Filoloji Fakültesi Tarih Bölümü’nü bitirmiştir. 1976-1992 yılları arasında Yakutistan Devlet Birleşik Y.Yaroslavski Kuzey Halkları Tarihi ve Kültürü Müzesi Müdürü ve Yakutistan Kültür Bakan Yardımcısı’dır. 1993-1995 yılları arasında Yakutistan Tarihi Bölümü Doçenti, Yakutistan Devlet Üniversitesi Tarih ve Hukuk Fakültesi Dekan Yardımcısı’dır. 01 Mart 1995 tarihinden itibaren Yakutistan Devlet Üniversitesi’nin Mirninskiy Politeknik Enstitüsü’nün (Şubesinin) Humaniter ve Sosyal-Ekonomik Disiplinler Bölümü Başkanı’dır. 2003 yılında Saha Cumhuriyeti (Yakutistan) Cumhurbaşkanının Kararı ile Yakutistan Devlet Birleşik Y.Yaroslavski Kuzey Halkları Tarihi ve Kültürü Müzesi Müdürü olarak tayin edilmiştir. Rusya Müzeleri Birliği Yönetimi üyesidir, Saha Cumhuriyeti (Yakutistan) fahri kültür adamıdır. Y.S. Şişigin, müzeciliğin teorisi ve pratiğine ilişkin 80’den fazla bilimsel çalışma ve makalenin müellifidir. Егор Спиридонович Шишигин SAHA (YAKUTİA), RUSYA В 1970 г. окончил историческое отделение историкофилологического факультета Якутского государственного университета. Кандидат исторических наук (1975), доцент. В 19761992 гг. – директор Якутского государственного объединенного музея истории и культуры народов Севера им. Ем. Ярославского, заместитель министра культуры республики. В 1993-1995 гг. – доцент кафедры истории Якутии, заместитель декана историкоюридического факультета ЯГУ. С 1 марта 1995 г. – заведующий кафедрой гуманитарных и социально-экономических дисциплин Мирнинского политехнического института (филиала) ЯГУ. Член Президиума Союза музеев России, заслуженный работник культуры Республики Саха (Якутия). Автор более 80 научных работ и статей по проблемам распространения православия на северо-востоке Азии, социальной интеграции аборигенов в Российское общество, взаимообогащения и взаимопроникновения культур, истории политической ссылки, теории и практики музейного дела. Директор Якутского государственного объединенного музея истории и культуры народов Севера им. Ем. Ярославского (с 2003 г.). 190 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи SAHA (YAKUTİA) CUMHURİYETİ MÜZELERİNİN GELİŞİMİ VE TÜRKSOY ÜYELERİNİN MÜZELER İLE İŞBİRLİĞİ HAKKINDA Yakutistan, Asya’nın kuzeydoğusundaki donmuş topraklarda yer alan Rusya’nın toprak (3103,2 b.Km.k) açısından en büyük bölgesidir. Nüfusu 955. 580’dir (2013). Etnik yapı (Census 2010); Saha (Yakutlar) - 466492 (% 49.9), Ruslar - 353649 (% 37.8), Evenkler - 21008 (% 2.2), Ukraynalılar - 20341 (% 2.2) , Evenler - 15071 (% 1.6), Tatarlar - 8122 (% 0.9). XVII. yüzyılın ilk yarısında Yakutistan Rus Devleti’ne ilhak edilmiştir. Yerli halklara: Saha, Evenkler, Yukagirler, Dolganlar ve Çukçalar’a Hıristiyanlaştırma uygulanmıştır. 1922 yılında RSFSR’e bağlı olarak Yakut ÖSSC kurulup 1991 yılında ise Saha (Yakutia) Cumhuriyeti adını almıştır. Saha (Yakut), orijinal halkı, maddî ve manevî kültürü ve dinî inançları ile en kuzeydeki Türk hayvan yetiştiricileridir. Sert iklim koşullarında kendi dillerini koruyabilmişlerdir ve yazdıkları destan Olonho, UNESCO tarafından insanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirasının şaheseri olarak tanıtılmıştır. Ülkemiz gerçekten bir müzeler cumhuriyetidir. Saha Cumhuriyeti’nin Müze ağı 13 şube ile 8 devlet ve 12 şube ile 50 belediye müzeleri de dahil olmak üzere 58 müzeden ve 25 şubeden oluşmaktadır. Üç müze Saha Cumhuriyeti’ne özellikle Değerli Ulusal Mirasına atfedilmektedir. 198 müze binasının ve diğer tesislerin toplam alanı 38.751m2, bunların sergi alanı ise 23.610 m2’dir (% 61). Müzelerimizde, 398.008 müze nesnesi vardır. Kayıtlı olan 269.848 eser belediye müzelerinde, 128.160 eser ise devlet müzelerindedir. Müzelerde yıllık 154.911 müze objesi sergilenmektedir. Bu ana arşivin % 39’unu oluşturmaktadır. Ziyaretçi sayısı 384.000 kişidir. Bu nüfusun % 38’ini oluşturmaktadır. Müze ağının korunması ve geliştirilmesi için devlet politikası yürütülmektedir. Saha Cumhuriyeti’nde 2013-2016 yıllarında müzeciliğin gelişmesi ve 2020 yılına kadar temel yönleri hakkında bir konsept onaylanmıştır. Müzelerimiz uluslararası ilişkileri geliştirmektedir. UNESCO, ICOM ve diğer uluslararası kuruluşlar ile işbirliği yapılmaktadır. Uluslararası bir proje olan “Dünya Müzelerinde Circumpolar Kültürleri” hayata geçirilmiştir. Bölgenin ilk bilimsel ve kültürel eğitim kurumu olarak müze 26 Mayıs 1891’de açılmıştır. Müzenin kurucuları yerel kültürünün ve doğanın görsel tanıtımı ve zamanla araştırmacılar tarafından incelenmesi için Yakutistanlılar’ın el sanatlarının ve doğal sanat koleksiyonlarının toplanıp saklanması ile görevlendirilmişlerdir. İlk bağışçılar arasında piskopos Meletiya, İrkutsk köylülerin başı N.P. Pripuzov, Düpinsk Belediyesi kalem odası çalışanı V.V. Nikiforov, tüccar V.A. Kuşnarev yer almaktadır. Özel olarak geliştirilmiş bir programa göre materyel toplama görevi polis memurlarına verilmiştir. Bu kurumun işlerinden kaynaklanan politik sürgünlerin sosyal politik ve bilimsel faaliyetlerinin büyük önemi vardır. Müzede V.P. Zubrilov, N.A. Vitaşevski, V.İ. Yohelson, M.İ. Sosnovski, F.Y. Davıdenko, V.E. Okolski, P.V. Olenin, M.K. Lagovski, A.P. Kuroçkin, A.K. Kuznetsov, E.M. Yaroslavski politik sürgünlerde görev almışlardır. 1909-1911 yıllarında tüccar F.V. Astrahantsev, G.V. Nikiforov ve başka zengin vatandaşların girişimi sayesinde toplanan bağışlarla inşa edilen binanın bir katı kütüphane diğer katı da müze olmak üzere tasarlanmıştır. Yeni mekanda politik sürgünler A.K. Kuznetsov ve E.M Yaroslavski’nin çabalarıyla zamanın bilim ve sergileme bilgilerine dayanarak müze koleksiyonlarının düzenlemesinde büyük çalışmalar yapılmıştır. 1917 yılının başında müze arşivlerinde on dokuz binden fazla düzenlenmiş eser bulunmaktadır. 191 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи 1920’lerde Yakutistan ÖSS hükümetinin kararnamesi ile müze için özel olarak tasarlanan iki katlı taş bir bina inşa edilmiş, Yakutistan ÖSSC’nin Üretim Gücünü İnceleme Komisyonu tarafından da patronajı verilmiştir. Komisyon müze koleksiyonunun tamamlanmasına ve yüksek vasıflı personel alınmasına da katkıda bulunmuştur. 1930’lu yıllarda İ. D. Novgorodov, S.İ. Bolo, M.İ. Kovinin içinde olduğu ve müze tarafından düzenlenen arkeolojik geziler sayesinde araştırmacıların Yakut halkının geçmişi hakkında bakış açılarını değiştiren ve daha önce pek bilinmeyen XVIII. yüzyıla ait eski Yakut mezarlarından eşsiz materyaller toplamıştır. Otuzlu yılların sonunda o zamanların dogmatik ruhuna uyan müzenin radikal politikleşme süreci başlamış, tipik yapıya göre Doğa, Tarih ve Sosyalizmin inşası adlı üç mecburi bölüm daha kurulmuştur. 2. Dünya Savaşı yıllarında müze kendini öncelikle bir ideolojik propaganda ajansı olarak göstermiş, faşist işgalcilere karşı Sovyet halkının kahramanca mücadelesi hakkında düzenlenen sergiler, ülke içindeki özverili çalışmalar hakkında, tematik toplantılar, savaş gazileri ile toplantılar, otantik savaş zamanına ait anıtların verimli aranması ve toplanması gerçekleştirilmiştir. Ancak, müze personelinin şerefine söylemek gerekir ki, onların kurumlarının yerel tarihini araştırma görevini de bırakmadıklarını belirtmekte fayda vardır. Örneğin, müze A.P. Okladnikov yönetimi altında yapılan Lena nehri tarih arkeoloji gezisinde de en aktif katılımda bulunmuştur. Savaş sonrası müzede Yakutistan Cumhuriyeti’nin müze ağının yeniden kurulması ve genişletilmesi amacıyla büyük çalışmalar yapılmış, Çurapinsk, Tattinsk, Vilüysk ve başka büyük ilçe müzelerinin çalışmaları yeniden başlatılmıştır. 1978 yılında müzeye yönetim merkezi olarak giren Em. Yaroslavsky Yakut Devlet Kuzey Halkları Birleşmiş Tarih ve Kültür Müzesi’nin kurulması ile Yakutistan Cumhuriyeti’nin müzeciliğini yeniden geliştiren ve aşama yapmasını sağlayan müze ağının merkezileştirme çalışmalarına başlandı. Eski bölge müzelerinin yerine, Megino Kangalassk Müzesi, Halkların Dostluğu Nürbinsk Müzesi, Yakutistan İç Savaş Tarihi Amginsk Müzesi ve diğerleri getirildi. Baş müzeyse bölgesel tarzını koruyabilmiş, müze salonlarına geleneksel Saha çadırı - yurt – yerel halkların günlük eşyalarının yanı sıra yeniden sergilenmeye başlanmıştır. Şu anda gerekli bilim ve materyal bazını oluşturan şubelerimiz ayrı müzeler olarak faaliyetlere devam ediyor. Günümüzde Ulusal müzesi içinde sadece dört şube kalmıştır. TÜRKSOY üyelerinin ilk müze forumundan büyük beklentilerimiz vardır. Organizatörlere davetleri için teşekkür ediyoruz. En kuzeydeki Türkler olarak biz TÜRKSOY üyeleri ile kültürel entegrasyona önem vermekteyiz, maddi imkanlarımıza göre, bilimsel konferanslara, ortak gezilere, sergilere vb. katılmayı istiyoruz. TÜRKSOY üyelerinin tarihi ve kültürü tanıtmayı amaçlayan bir plana göre finanse edilmesiyle sergilerin bizim müzelerimizde de organize edilebileceğini düşünüyoruz. 2014 yılının Haziran ayında Tuva, Hakasya, Buratya ve Rusya’nın başka bölgelerinin ve başka ülkelerin müzelerinin katılımıyla “Türk Halklarında At Kültü” isimli sergiyi organize etmeyi planlıyoruz. Bu sergi sıra ile katılımcı müzelerde de sergilenecektir. Saha Cumhuriyetin’de geçmişten günümüze kadar “Yakutistan Tarihi” isimli bilimsel yayın hazırlanmaktadır. Bizim arkeolojide, şarkiyatta ve tarihte vb. olan son teknolojiler yardımıyla Yakut halkının kökeninin incelenmesi dahil, birçok konuyu yeniden düşünmemiz gerekmektedir. Çalışmalarımız için büyük ihtimalle bizim TÜRKSOY üyelerinin arşivlerinde araştırmalar yapmamız gerekecektir. 192 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи Yakutistan Yaroslavski Kuzey Halkları Müzesi, Müzede Mamut Dönemi Sergileniyor - Якутский государственный объединенный музей истории и культуры народов Севера им. Ем. Ярославского. Экспозиция «Эпоха мамонтов» Yakutistan Yaroslavski Kuzey Halkları Müzesi, Geleneksel Kupa, Çoron - Традиционный сосуд – чорон. Якутский государственный объединенный музей истории и культуры народов Севера им. Ем. Ярославского 193 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи РАЗВИТИЕ МУЗЕЙНОЙ СЕТИ РЕСПУБЛИКИ САХА (ЯКУТИЯ) И ПЕРСПЕКТИВЫ СОТРУДНИЧЕСТВА С МУЗЕЯМИ СТРАН-ЧЛЕНОВ ТЮРКСОЙ САХА (ЯКУТИЯ), РОССИЯ Якутия – крупнейшая по территории (3103,2 тыс. кв. км.) республика Российской Федерации, расположенная в северо-восточной части Азии в зоне вечной мерзлоты. Население – 955 580 чел. (2013 г.). Национальный состав (по переписи 2010 г.): саха (якуты) – 466 492 (49,9%), русские – 353 649 (37,8%), эвенки – 21 008 (2,2%), украинцы – 20 341 (2,2%), эвены – 15 071 (1,6%), татары – 8 122 (0,9%). В первой половине XVII в. Якутия была присоединена к Русскому государству, коренные народы: саха, эвенки, эвены, юкагиры, долганы и чукчи – подверглись христианизации. В 1922 г. была образована Якутская АССР в составе РСФСР, а в 1991 г. – Республика Саха (Якутия). Саха (якуты) – самые северные тюркоязычные скотоводы со своей древней самобытной материальной и духовной культурой и религиозными верованиями. В суровых климатических условиях сумели сохранить язык, создали героический эпос – Олонхо, признанный ЮНЕСКО шедевром нематериальной культуры человечества. Наша республика поистине музейная республика. Музейная сеть Республики Саха (Якутия) включает 58 музеев и 25 филиалов, в том числе: 8 государственных музеев с 12 филиалами и 50 муниципальных музеев с 13 филиалами. Три музея отнесены к особо ценным объектам национального достояния Республики Саха (Якутия). Общая площадь 198 музейных зданий и других объектов составляет 38 751 кв.м., из них: экспозиционно-выставочная – 23 610 кв.м. (61%). В музеях республики хранится 398 008 музейных предметов, из них 269 848 предметов – в муниципальных музеях, 128 160 – в государственных. Ежегодно в музеях экспонируется 154 911 музейных предметов, что составляет 39% основного фонда. Посещаемость 384 тыс. человек. Это составляет более 38% населения республики. В республике проводится Государственная политика по сохранению и развитию музейной сети, утверждена Концепция развития музейного дела в Республике Саха (Якутия) на 2013-2016 годы и основных направлениях до 2020 года. Расширяются международные связи музеев республики, сотрудничаем с ЮНЕСКО, ИКОМ и другими международными организациями, реализуется международный проект «Циркумполярная цивилизация в музеях мира» (проведена международная конференция в г. Якутске, изданы каталоги и т.д.). Первое научное и культурно-просветительное учреждение края, музей открылся 26 мая 1891 г. Учредители решили, что этот музей должен «собрать и сохранить у себя коллекции более или менее редких произведений природы и изделий человека Якутской области для наглядного ознакомления с местною природою и культурою и со временем для научного исследования ученых лиц». Среди первых жертвователей встречаем имена архиерея Мелетия, старосты крестьян Иркутского тракта Н.П. Припузова, письмоводителя Дюпсинской инородческой Управы В.В. Никифорова, купца В.А. Кушнарева. На местах по специально разработанной программе сбор материалов вели исправники. Огромен вклад политссыльных, общественно-политическая и научная деятельность которых органически переплелась с делами и заботами этого учреждения. В музее работали политссыльные В.П. Зубрилов, Н.А. Виташевский, В.И. Иохельсон, М.И. Сосновский, Ф.Я. Давыденко, В.Е. Окольский, П.В. Оленин, М.К. Лаговский, А.П. 194 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи Yakutistan Yaroslavski Kuzey Halkları Müzesi, Kuzey Halklarının Geleneksel Evi - Якутский государственный объединенный музей истории и культуры народов Севера им. Ем. Ярославского. Традиционное жилище народов севера 195 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи Курочкин, А.К. Кузнецов, Е.М. Ярославский. В 1909-1911 гг. по общественной инициативе на пожертвовании купцов Ф.В. Астраханцева, Г.В. Никифорова и других зажиточных жителей города было построено двухэтажное здание, один этаж которого заняла библиотека, другой – музей. В новом помещении усилиями политссыльных А.К. Кузнецова и Е.М. Ярославского была проделана огромная работа по упорядочению коллекции музея, созданию экспозиции, отвечающей уровню научной и экспозиционной мысли того времени. Накануне 1917 года в фондах музея насчитывалось около 19 тысяч систематизированных экспонатов. В середине 20-х годов по решению правительства Якутской АССР было построено специальное двухэтажное каменное здание для музея, вновь организовавшаяся Комиссия по изучению производительных сил Якутской АССР взяла шефство над ним. Комиссия помогла в пополнении коллекций музея, в укомплектовании его высококвалифицированными кадрами. Началось время активного поиска музея нового типа. В 30-х годах музей организовал археологические экспедиции в составе И.Д. Новгородова, С.И. Боло, М.И. Ковинина, собравшие из древнеякутских захоронений XVIII в. огромный, ранее малоизвестный материал, позволивший исследователям по-новому взглянуть на прошлое якутского народа. В конце 30-х годов начался процесс радикальной политизации музея в духе догматических установок того времени. Согласно типовой структуре было создано 3 обязательных отдела: природы, истории и социалистического строительства. В годы войны музей проявил себя, прежде всего как идеологическое, пропагандистское учреждение: организовали выставки о героической борьбе советского народа с фашистскими захватчиками, о самоотверженной работе в тылу, проводились тематические вечера, встречи с фронтовиками, шел плодотворный поиск, и сбор подлинных памятников военного времени. Однако к чести работников музея следует сказать, что не они предали забвению сугубо краеведческие функции своего учреждения. Например, музей принял самое активное участие в работе Ленской историко-археологической экспедиции под руководством А.П. Окладникова. В послевоенные годы музей провел большую работу по восстановлению и расширению музейной сети республики. Возобновилась деятельность Чурапчинского, Таттинского, Вилюского и других крупных районных музеев. В 1978 г. созданием Якутского государственного объединенного музея истории и культуры народов Севера им. Ем. Ярославского, в котором наш музей вошел как головное учреждение, началась централизация музейной сети, характеризующая новый этап в развитии музейного дела в республике. Вместо бывших краеведческих музеев появились Мегино-Кангаласский музей трудовой славы, Нюрбинский музей дружбы народов, Амгинский музей истории гражданской войны в Якутии и т.д. Головной музей сохранил краеведческий профиль. Возвратились в залы музея интерьер юрты и другие бытовые комплексы. В настоящее время начался процесс отпочкования филиалов, приобретавших необходимую научную и материальную базу, в самостоятельные музеи. Сегодня в объединении остались 4 музея. Большие надежды мы возлагаем на первый Музейный форум стран-членов Тюрксой, благодарим организаторов за приглашение. Как самые северные тюрки мы заинтересованы в культурной интеграции странами-членами ТЮРКСОЙ, по мере своих возможностей, в первую очередь финансовых, будем принимать участие в научных конференциях, совместных экспедициях, выставках и т.д. С целью ознакомления с историей и культурой стран-членов ТЮРКСОЙ по плану, 196 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи с решением вопросов финансирования можно было бы организовать выставки в нашем музее. В июне 2014 г. планируем организовать выставку «Культ лошади у тюркских народов» с участием музеев Тывы, Хакасии, Бурятии и других республик и регионов Российской Федерации, зарубежных стран. Возможно, эта выставка по очереди будет экспонироваться в музеях-участниках проекта. В республике готовится академическое издание «История Якутии» с древнейших времен до сегодняшнего дня. Нам предстоит переосмыслить многие вопросы, в т.ч. проблемы происхождения якутского народа с учетом последних достижений археологии, востоковедения, этногенетики и т.д. Возможно, нам придется работать в фондах музеев стран-членов ТЮРКСОЙ. В заключение желаю успехов, благополучия и процветания! Yakutistan Yaroslavski Kuzey Halkları Müzesi, Yakut Şamanı - Якутский государственный объединенный музей истории и культуры народов Севера им. Ем. Ярославского. Якутский шаман 197 198 Bursa Müzeler Şehri Bursa Müzeler Şehri Бурса - город музеев Бурса - город музеев Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи BURSA MÜZELERİ Bursa’da Kültür Bakanlığına bağlı hizmet veren 7 Devlet müzesinin yanısıra Kültür Bakanlığı’nın denetiminde, şahıs ya da kurumlara bağlı olarak hizmet veren 11 adet özel müze de bulunuyor. Bunlardan Bursa Kent Müzesi, Hünkar Köşkü Müzesi, Merinos Tekstil Sanayi Müzesi ve Karagöz Müzesi Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne, Ormancılık Müzesi Orman Bakanlığı’na, Uluumay Osmanlı Halk Kıyafetleri ve Takıları Müzesi Koleksiyoner Esat Uluumay’a, Anadolu Arabaları Müzesi Tofaş’a, Hüsnü Züber Evi Müzesi Koleksiyoner Hüsnü Züber’e, Basın Müzesi Bursa Gazeteciler Cemiyeti’ne, Gemlik Celal Bayar Müzesi Celal Bayar Vakfı’na, İnegöl Kent Müzesi İnegöl Belediyesi’ne bağlı olarak hizmet veriyor. Bursa Arkeoloji Müzesi Bursa Arkeoloji Müzesi, Bursa’da 1972 yılından beri hizmet veren, Bythia ve Mysia bölgelerinde bulunmuş M.Ö. 3000’den Bizans Devri sonlarına kadar olan devirlere ait eserlerin sergilendiği müzedir. Reşat Oyal Kültür Parkı içinde yer alır. Müzede 25 bin eser yer alır, 2 bin kadarı sergileniyor. Müzede sergilenen eserler arasında; Yortan kültürüne ait pişmiş toprak mezar buluntuları, Antandros Nekropol’ünden figürinler, kap kacak ve süs eşyaları, Karacabey’in Şükraniye Köyü’nde bulunmuş dünyadaki üç örnekten biri olan Greko-Pers mezar steli Roma dönemine ait taş eserlerin yanı sıra Zeus ve Herakles tasvirleri, Kybele heykelleri, Athena ve Apollon’un bronz büstleri, değişik formdaki keramik kaplar bulunuyor. Bizans dönemine ait gümüş, bronz ve pişmiş toprak eserler ile Arkaik, Klasik, Helenistik, Roma ve Bizans dönemlerine ait altın, gümüş ve bronz sikkelerin yer aldığı Bursa Arkeoloji Müzesi’nin bahçesinde de zengin bir stel koleksiyonu sergileniyor. Arkeoloji Müzesi - Археологический музей 200 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи Atatürk Köşkü Müzesi Çekirge yolu üzerinde, Çelik Palas Oteli’nin bahçesinde, 19. yüzyıl sonlarında yapıldığı sanılan, çatı katıyla birlikte üç katlı kâgir bir köşktür. Bir süre Albay Mehmet Bey tarafından kullanılmış. Bursa’yı ikinci ziyareti sırasında, Belediye Başkanı Hasan Sami Bey’in girişimleriyle 12.000 liraya satın alınarak Atatürk’e armağan edilmiş. Atatürk de binayı 1938’de Belediye’ye armağan etmiş. Cumhuriyet’in 50. yılında, 29 Ekim 1973’te Kültür Bakanlığı tarafından Atatürk Müzesi olarak halkın ziyaretine açılan bu tarihi köşk; Bursa’daki sivil mimarinin en güzel örneklerinden. Uhyi Bey adlı şahıs tarafından yaptırılan bu tarihi köşkün, XIX. yüzyıl Fransız mimarlık sanatının etkisiyle yapıldığı görülüyor. Balkonlar ve alınlık saçaklarında ahşap işçiliğinin en güzel örneklerini görmek mümkün. 3 katlı müzenin salon ve odaları, Atatürk’ün kullandığı eşyalarla birlikte sergileniyor. Köşkün bahçesinin doğu tarafında; iç tarafı ve çatısı ince kalem işiyle bezenmiş bir “kameriye” yer alıyor. Atatürk Köşkü Müzesi - Музей-усадьба Ататюрка Türk ve İslam Eserleri Müzesi (Yeşil Medrese) İlk Osmanlı medreselerinden olan Yeşil Medrese, Sultaniye Medresesi adıyla da tanınıyor. Birçok ünlü bilgin yetiştiren medrese, 1414-1424 yılları arasında yapılmış. Binada 12. yüzyıldan 20. yüzyıla kadar maden, keramik ahşap, işleme, silah, el yazması kitaplar, İslami sikke, kitabeler ve mezar taşları ile etnografik malzeme teşhir ediliyor. Müzenin içinde yer alan dershane ve odalarda; Hacivat ve Karagöz için ayrılmış geleneksel gölge oyunu ile ilgili eşyalar, Bursa yöresine ait hamam eşyaları, Bursa tekke ve dergâhlarına ait çeşitli eşyalar; altın, gümüş ve bronz sikkelerle Osmanlı nişan ve madalyaları, ateşli silahlara ait koruyucu zırhlar, çeşitli hat sanatı ustalarına ait levhalar, kitaplar ile Şeyh Hamdullah ve Hafız Osman gibi büyük ustalara ait hat sanatı örnekleri, çeşitli bakırdan yapılmış mutfak ve kahve eşyaları sergileniyor. İbn Hilâl İbn el-Bavvab tarafından 975/76 yılında yazılan dua kitabı, 14. yüzyıla ait zengin tezhipli Bakara suresi, 1323 tarihli bir Kur’an-ı Kerim, Sultan II. Murad’a ait Kur’an-ı 201 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи Kerim, Memluk Sultanı’nın Yıldırım Bayezid’e hediye ettiği ceylan derisi ile ciltlenmiş Kur’an-ı Kerim ile 15. yüzyıl İznik çini tabakları, Türk-İslam Eserleri Müzesi’nin en önemli objeleri arasında yer alıyor. Adeta açık hava müzesi olarak düzenlenen bu tarihi mekânın bahçesinde ise, XV. yüzyıldan XIX. yüzyıla kadar Bursa’nın değişik yerlerinde bulunan seçkin mezar taşı örnekleri teşhir ediliyor. Türk - İslam Eserleri Müzesi - Музей турецкого и исламского искусства 17. Yüzyıl Osmanlı Evi Müzesi Muradiye semtinde II. Murat Külliyesi’nin karşısında bulunan ahşap evin yerinde, evvelce Sultan II. Murad’ın bir köşkü olduğu sanılıyor. Dolayısıyla bu ev aynı zamanda Fatih Sultan Mehmed’in doğduğu ev olarak biliniyor. Günümüzde müze olarak kullanılan iki katlı ev; plan ve süslemeleri bakımından 17. yüzyıl özelliklerini taşımakta olup, Bursa’da halen ayakta kalan en eski evlerinden biridir. Bahçeye açılan eyvanlı bir sofa ve iki odadan oluşan planda alt kat odaları alçak tavanlı kışlık odalar. Tüm odalar 17. yüzyıl süslemelerinin en güzel ve karakteristik özelliklerini gösteriyor. Evin belki de en önemli ve renkli bölümü olan “Harem Odası”, dışarıya açılan on dört pencere ile aydınlanıyor. Bu odada, dönemin çeşitli el işlemeleri, sedef kakmalı ahşap ev gereçleri ve porselen eşyalar sergileniyor. Bursalı ustalar tarafından yapılan bir sanat eseri olan Osmanlı Evi Müzesi, pazartesi hariç her gün ziyarete açık. Yenişehir Şemaki Evi Müzesi İran’ın Şemaki Kasabası’ndan Anadolu’ya gelerek Yenişehir’e yerleşen Şemaki Ailesi tarafından 18. yüzyılda yaptırılmış. Konak olarak adlandırılabilecek ev, iki katlı. Zemin katta taşlık, sağ tarafında mutfak ve kiler, sol tarafında iki oda yer alıyor. Mutfak duvarına bitişik ahşap merdivenle üst kata çıkılıyor. Burada eyvanlı bir sofa, sofaya açılan bir “baş oda” ile biri küçük diğeri büyük iki oda daha yer alıyor. Mudanya Mütareke Evi Müzesi 11 Ekim 1922 tarihinde TBMM Hükümeti ile İtilaf Devletleri arasında Türk-Yunan savaşına son veren ateşkes anlaşmasının imzalandığı, Mudanya sahil yolu üzerinde yer alan 19. yüzyıl başlarına ait yalı, 1937 yılından beri müze olarak kullanılıyor. Müzede Kurtuluş Savaşı ve mütarekeye ait çeşitli belge ve malzemeler ile döneme ait eşyalar sergileniyor. 202 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи 17. yy. Osmanlı Evi Müzesi - Музей Османского дома 17 века İznik Müzesi (Nilüfer Hatun İmareti) Sultan I. Murad’ın annesi Nilüfer Hatun’un anısına 1388 yılında inşa ettirilmiştir. İmaret olarak kullanılan yapı, yoksullar için her gün yemek dağıtılan bir hayır kurumuydu. Cumhuriyet döneminde değişik gereksinmeler için depo olarak kullanılmış, 1960 yılında müze olarak hizmete açılmıştı. Müzede sergilenen eserleri, İznik ve çevresinden elde edilen ve bilimsel kazılarda çıkarılan eserler oluşturuyor. Müze bahçesinde; Roma, Bizans, Osmanlı dönemi eserleri sergileniyor. Bu eserler, sütun başlıkları, lahitler, kabartmalar, korkuluk levhaları, ambonlar, steller, yazıtlar, çörtenler, kuyu bilezikleri ve İslâmî mezar taşlarından oluşuyor. Kapalı teşhirde ise, arkeolojik, etnografik, sikke ve İznik çinileri sergileniyor. Bursa Kent Müzesi Bursa Kent Müzesi, 2004 yılından bu yana kentin eski adliye binasında hizmet veren, Bursa’nın 7000 yıllık zaman diliminde geçirdiği değişim ve dönüşümlerin sergilendiği müze... Üç kattan oluşan müze çağdaş, yaşayan kent müzelerine uygun olarak düzenlenmiş. Giriş katında bulunan galerilerde Bursa’nın 7000 yıl önce Neolitik dönemdeki ilk ayak izlerinden başlayıp, Roma, Bizans, Osmanlı dönemleriyle günümüze kadar gelen bir zaman koridorunda Bursa’nın tarihine tanıklık edebilirsiniz. Üst kattaki tematik galeri Bursa’da doğmak ve büyümekle başlar ve Bursa’da yaşamı, kaplıcaları, yemek kültürünü, ünlüleri, Karagöz ve Hacivat’ı ile diğer kültürel zenginlikleri anlatır. Bodrum katta bulunan bir diğer tematik galeri ise “El Sanatları Çarşısı” adını taşır. Bu galeri 19. yüzyılda Bursa’ya gelen Avrupalı seyyahların çektiği dönemin Bursa çarşısı fotoğrafları kaynak edinilerek hazırlanmış. Koridor şeklinde düzenlenmiş olan galeride tamamen dükkan canlandırmalarına yer veriliyor. Avrupa Müze Forumu’nun 2006 Mayıs ayında Portekiz’in Lizbon kentinde düzenlenen “2006 Yılı Avrupa Müzesi” 203 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи Bursa Kent Müzesi-Çarşı Katından Havlucu - Городской музей Бурсы. Фрагмент экспозиции «Ремесленный квартал» ödül töreninde Bursa Büyükşehir Belediyesi Bursa Kent Müzesi; müzenin yapmış olduğu etkinliklerle kent kültürüne sağladığı katkı nedeniyle Avrupa’nın ödüllü müzeleri arasına girmiş ve Avrupa standartlarında bir müze olduğunu kanıtlamıştır. Hünkar Köşkü Müzesi Bursa’da Uludağ’ın eteklerindeki Temenyeri’nde, Abdülmecit devrinde av köşkü olarak yapılan, Bursa ziyaretleri sırasında Atatürk’ün de konakladığı, 2003 yılında ziyarete açılan bir müzedir. Atatürk’ü ağırlamış olduğu için Atatürk Köşkü ve Cumhuriyet Köşkü adları ile de anılır. 1859’da inşa edilmiş İki katlı köşk, 19 günde tamamlanmış. Mimarisi Fransız ampir üslubunda yapılmış olan köşkün içindeki süslemeler 19. yüzyıl özelliklerini taşıyor. Tavan kalem işi süslemeleri, Bursa seyir panoramasına hakim bahçesi, dönemi yansıtan orijinal eşyaları ve Atatürk odası ziyaretçilerin ilgisini çekiyor. Karagöz Müzesi 2007 yılında 10’uncu yılı münasebetiyle Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından müzeye dönüştürülen Karagöz Sanat Evi; Karagöz sanatını yarınlara tüm pırıltısı ile ulaştırabilmek için yeni bir misyon üstlenmiş ve modern müze anlayışı ile yeniden düzenlenerek sanat severlerin hizmetine ve ziyaretine hazır hale getirilmiş. Müzede; gölge oyunun tarihçesi panolar ile anlatılmakta, çeşitli koleksiyonlardan derlenen orijinal Karagöz tasvirleri teşhir ediliyor. Karagöz Müzesi, Bursa’da düzenli olarak Karagöz gösterisi yapılan tek mekan. Ayrıca müze içerisindeki sanat atölyesinde Karagöz gölge oyunu tasvirleri yapım kursu ve gölge oyunu oynatımı konusunda ücretsiz kurslar verilerek yeni gölge oyunu ustaları yetiştiriliyor. Ormancılık Müzesi Türkiye’nin ilk ve tek ormancılık müzesidir. Çekirge caddesi üzerinde Saatçi Köşkü olarak bilinen yapıda 1989’da açılan müzede; hayvan ve bitki fosilleri, haberleşme ve 204 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи Karagöz Müzesi - Музей теневого театра «Карагёз» orman mühendisliği aygıtları, harita ve fotoğraflar, ormancılık tarihi ile ilgili belgeler başta olmak üzere yaklaşık üç bin kadar eser sergileniyor. İki katlı müzede; insan siluetini andıran bir ceviz ağacı kesiti 250 milyonluk fosiller ile 8 milyon yıllık tortul tabaka üzerindeki çınar yaprağı mutlaka görülmesi gereken ilginç eserler bulunuyor. Müzede, ormanda yaşayan hayvanlar da unutulmamış, mumyalanmış hayvan örnekleri de sergileniyor. Merinos Tekstil ve Sanayi Müzesi Sanayi mirasının korunması bağlamında Türkiye’deki en güzel örneklerden bir tanesi... 1935 yılında bizzat Atatürk’ün girişimleri ile kurulmuş olan Sümerbank Merinos Yünlü Dokuma Fabrikası 1938’de yine Atatürk’ün katıldığı açılış töreniyle hizmete açılmıştır. Cumhuriyet Türkiye’sinin sanayi devrimi sembollerinden biri olan fabrika 1960’lı yıllarda Bursa ekonomisine en fazla katkıda bulunan işletmelerden biri olmuştu. Çeşitli nedenlerle 2004 yılında üretimi durdurulan fabrikanın kurulu olduğu alan Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne devredilmişti. 2010 yılında Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından Türkiye’de tekstil sanayinin hafızası konumunda olan Merinos Fabrikası’nın müze ortamında yaşatılması kararı alınmış ve proje uygulamaya konmuştur. Modern müzecilik anlayışıyla düzenlenen ve işletme kurgusu hazırlanan müze 2011 yılında kapılarını ziyarete açtı. 4 bölümden oluşan müzede; Merinos koyununu yetiştirip yününü elde etmekten, bu yünün işlemlerden geçip kumaş oluncaya kadarki serüveni çeşitli canlandırmalar ile anlatılmaktadır. Günümüzde ipekböcekçiliğini tekrar gündeme getirmek amacıyla Merinos Tekstil Sanayi Müzesi içinde, ipekçilik ile ilgili geniş kapsamlı bir bölüm oluşturulmuştur. Bu bölümde İpeğin Dünya’daki ve Bursa’da ki tarihi, kozadan ipliğe, iplikten kumaş dokumaya kadar ipek böcekçiliğinin ve ipeğin öyküsü anlatılmaktadır. İşleyiş mancınık makinası ve ipek dokuma tezgâhları ile uygulamalı olarak gösterilmektedir. Ayrıca konuyla ilgili güçlü koleksiyonların da izlenime sunulduğu bölümde ipek kumaştan üretilmiş pek çok eşya sergilenmektedir. Müzenin yine bu bölümünde ipek konulu atölye çalışmaları için bir eğitim odası da ayrılmıştır. 205 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи Bursa Merinos Enerji Müzesi Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin Avrupa standartlarında müzecilik vizyonuyla projeleri hazırlanmış pek çok müze çalışmalarından biri olan Enerji Müzesi. Merinos Tekstil Fabrikası’na elektrik üretimini sağlayan binada kurgulanan müze, tekstil fabrikası kapandıktan sonra yıllarca atıl durumda kalmış olan elektrik santrali ve içindeki makinalar ile tekrar hayat buldu. Müzede elektrik enerjisinin tarihi ile medeniyetin gelişimi ve değişiminin yansıtılması hedefleniyor. Elektrik enerjisi olgusunu gündelik hayat ve sanayileşme-üretim gereçleriyle önemsetmek müzenin bir başka amacı... Müzede elektrik santralinin gerçek işlerliğinin yanı sıra Bursa’da elektrik tarihi, elektrik öncesinde kullanılan aydınlanma araçları ve oldukça teknik bir konu olan elektrik enerjisinin üretim safhaları animasyon ve canlandırmalar ile özellikle çocuk ziyaretçilerin ilgisini çekerek aktarılmaya çalışılıyor. Müze binası zamanında yalnızca elektrik enerjisi üretmiş olsa da müzenin günümüzdeki eğitimlerinde her türlü enerji kaynağı konu edilmiş ve bunların verimli kullanımına yönelik maketli anlatım ve video gösterimleri ziyaretçilerin izlenimine sunulmuştur. Müzeye gelen bir ziyaretçi termik santral, elektrikli otomobil teknolojisi, barajlar, güneş ve rüzgâr enerjisi hakkında bilgi sahibi olabilmektedir. Ayrıca enerji kullanımında canlılara ve çevreye duyarlılık sağlanması konulu belgesellerin gösteriminin yapıldığı, mini video odaları oluşturulmuştur. Dünyada küresel ısınmaya ve iklim değişimine sebep olan enerji konusunda farkındalık yaratmayı görev bilen müze, çocuklara yönelik eğitim çalışmaları ile de bu görevi gerçekleştirmeyi planlamaktadır. Bu çalışmalar ile müze; enerjinin verimli, etkin, güvenli, zamana ve çevreye duyarlı şekilde üretilip tüketilmesi konusunda toplumun duyarlılığını artırmak gibi bir sosyal sorumluluk misyonu üstlenmiştir. Tofaş Anadolu Arabaları Müzesi Bursa Tofaş Anadolu Arabaları Müzesi, Bursa’da tekerleğin at arabasından otomobile gelişimini sergileyen bir müze. Türkiye’nin ilk ve tek Anadolu arabaları müzesi. Merinos Tekstil Sanayi Müzesi, İç Görünüm - Музей текстильной промышленности «Меринос». Внутренний вид 206 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи Merinos Enerji Müzesi, Pompa Dairesi - Музей Энергии. Насосное отделение электростанции Yıldırım Umurbey semtinde toplam 17.000 metrekarelik bir alanı kapsayan eski bir ipek fabrikası restore edilerek Haziran 2002’de ziyarete açıldı. Bursa’da bir mezarda bulunan ve daha önce Bursa Arkeoloji Müzesi’nde sergilenmekte olan 2600 yıllık bir savaş arabası müzede sergilenen en önemli eserlerden birisi. 1430 tarihinde yapılan ve 2008 yılı Şubat ayında Koç Vakfı’nın finansal desteğiyle restore edilerek Tofaş Bursa Anadolu Arabaları Müzesi bünyesine katılan Umurbey Hamamı, Tofaş Sanat Galerisi olarak kültür yaşamına kazandırıldı. Uluumay Osmanlı Halk Kıyafetleri ve Takıları Müzesi Muradiye Külliyesi’nin hemen karşısında, Şair Ahmet Paşa Medresesi içinde yer alan müze, Eylül 2004’te açıldı. Müzede, Anadolu Folklor Vakfı kurucu üyelerinden Esat Uluumay’ın 50 yılda topladığı 18 değişik koleksiyonu sergileniyor. 15. yüzyıla kadar uzanan Osmanlı Anadolu ve Rumelisi’nden 70 kıyafet ve 500 parça takının bulunduğu müzede ayrıca Türk kahvesi, hamamı, atçılığı ile ilgili malzemeler, silah, bıçak, kılıç, boncuk türü eserler ile ziyaretçilerin ilgisini çekiyor. Hüsnü Züber Evi Müzesi Muradiye semtinde Devlet Misafirhanesi ve daha sonraları Rus Konsolosluğu olarak hizmet veren 19. yüzyıl Osmanlı evidir. 19. ve 20.yüzyılın eşyaları ile döşenmiş olan ev bu yılların özelliklerini yansıtan eşyalar Osmanlı-Türk kültür ve medeniyetinin zenginliğini gözler önüne seriyor. Ayrıca sanatçı Hüsnü Züber’in dağlama (pyrogravure) adı verilen teknikte çeşitli eşyalarda tahta üzerine yakma tekniğiyle yaptığı desen kompozisyonlarıyla oluşturduğu koleksiyonu da sergileniyor. Hüsnü Züber Evi, 1993 yılında Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne Hüsnü Züber tarafından bağışlandı ve halen 207 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından özel müze statüsüne kavuşması ile ilgili çalışmalar devam ediyor. Bursa Basın Müzesi Bursa basını ve matbaacılığın gelişiminin tarihsel bir süreç içinde, objelerle birlikte sunulduğu Basın Müzesi’nde, gazetelerin ve öteki medya organlarının kullandığı çeşitli araçlar, ilk hallerinden en gelişmiş modellerine değin canlandırmalarla sergileniyor. Bursa’da yazılı basının köklü geçmişi ve günümüze gelinceye kadar geçirdiği aşamaların tarihsel süreç içinde gözler önüne serildiği müze, Bursa Gazeteciler Cemiyeti tarafından Bursa’ya kazandırıldı. Uluumay Osmanlı Halk Kıyafetleri ve Takıları Müzesi - Музей традиционного османского костюма и украшений Улуумая 208 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи İnegöl Kent Müzesi 2009 tarihinde ziyarete açılan İnegöl Kent Müzesi’nde, İnegöl’ün tarihi, sosyal hayatı ve kültürü aktarılıyor. Müzenin birinci ve ikinci katında İnegöl civarında şimdiye kadar tespit edilmiş ilk yerleşim alanı olan Cumatepe Höyüğü’nden (M.Ö 3000) günümüze kadar İnegöl’ün 5000 yıllık tarihi anlatılıyor. Müzenin üçüncü katında ise sağlık, turizm, spor, ipek böcekçiliği, tütüncülük, mutfak kültürü, köy odası, çeyiz odası ve berber bölümleri gibi sosyal yaşam tarihi bulunuyor. Müzenin ön binasındaki üçüncü katında ise İnegöl’ün sosyal, siyasal ve ekonomi tarihinden arşivlenerek, araştırmacıların hizmetine sunulduğu kent belleği ile idari bölüm hizmet veriyor. Ayrıca müzede kişisel sergiler için sergi salonu ve 100 kişi kapasiteli çok amaçlı salon bulunuyor. Celal Bayar Müzesi Gemlik Umurbey’de doğan Türkiye Cumhuriyeti’nin 3. Cumhurbaşkanı Celal Bayar’ın adını taşıyan müzede Celal Bayar’a ait eşyalar sergileniyor. Müzenin 20.000’in üzerinde kitap, yazma, gazete, süreli yayınlar ve fotoğraf koleksiyonlarından oluşan bir de kütüphanesi bulunuyor. Bu kütüphane XX. yüzyıl Türkiye’sinin siyasi tarihine ışık tutacak nitelikte. Celal Bayar Müzesi’nin yanında Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti tarafından yaptırılan bir de anıt mezarı bulunuyor. Tofaş Anadolu Arabaları Müzesi - Музей анатолийских автомобилей ТОФАШ 209 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи МУЗЕИ БУРСЫ В Бурсе функционируют 7 государственных музеев, находящихся в подчинении Министерства культуры и туризма Турецкой Республики, а также 11 муниципальных, ведомственных и частных музеев, контролируемых данным министерством. Городской музей, Музей Хюнкяр Кёшк, Музей текстильной фабрики «Меринос» и Музей теневого театра “Карагёз” находятся в ведении муниципалитета Бурсы; Музей лесоводства – в ведении Министерства лесного хозяйства. Остальные музеи принадлежат: Обществу журналистов Бурсы (Музей Печати), Фонду Джелала Байара (Музей Джелала Байара в Гемлике), фабрике «ТОФАШ» (Музей автомобилей Анатолии), муниципалитету Инегёль (Городской музей Инегёля), коллекционеру Эсату Улуумаю (Музей османской народной одежды и украшений), коллекционеру Хюсню Зюберу (Дом-музей Хюсню Зюбера). Археологический музей Бурсы Археологический музей Бурсы, открытый в 1972 году, хранит артефакты, найденные на землях древней Вифинии и Мизии. Коллекции музея, охватывающие период от 4 тыс. до н.э. вплоть до конца Византийской империи, насчитывают 25000 предметов, из которых 2000 находятся в экспозиции. Коллекцию музея составляют, в частности, глиняные находки из могильников йортанской культуры; статуэтки, керамика и украшения из Некрополя Антандроса; одна из трех известных миру греко-персидских стел (находки в деревне Шюкранийе возле Караджабей), скульптура римского времени, изображения Зевса и Геракла, статуэтки Кибелы, бронзовые бюсты Афины и Аполлона, керамические сосуды разных форм. Здесь экспонируется византийское серебро, изделия из бронзы и керамика, а также собрание греческих, римских и византийских золотых, серебряных и бронзовых монет. В саду музея – богатая коллекция скульптуры и стел. Atatürk Köşkü Müzesi, İç görünüm - Музей-усадьба Ататюрка, интерьер 210 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи Музей Ататюрк Кёшк (Дом Ататюрка) Здание музея, находящееся на дороге в Чекирге, в саду отеля Челик Палас, построено в конце XIX в. Кирпичный трехэтажный дом, находившийся в пользовании полковника Мехмет Бея, был приобретен за 12000 лир по инициативе мэра города Хасана Сами Бея и подарен Ататюрку во время его второго посещения Бурсы. Ататюрк, в свою очередь, передал дом городу в 1938 году. 29 октября 1973 года, к 50-летию Турецкой Республики, дом был открыт министерством культуры Турции для посещения как Музей Ататюрка. В облике здания, возведенного по заказу Ухьи Бея, заметно влияние французского зодчества XIX в., оно является лучшим образцом жилой архитектуры Бурсы. Замечательна деревянная резьба карнизов и балконов. На трех этажах музея можно видеть комнаты с вещами, которыми пользовался Ататюрк. В восточной части сада расположена беседка, потолок и стены которой покрыты росписью. Музей турецкого и исламского искусства (Йешиль медресе) Йешиль Медресе (другое название – Султание Медресе), из которого вышли многие известные ученые, построено в 1414-1424 гг. и является одним из первых османских учебных заведений. В музее экспонируются датирующиеся XII-XX вв. произведения из металла, керамики, дерева, а также вышивки, оружие, рукописи, нумизматика, архитектурные надписи и намогильные камни, предметы этнографии. В залах, служивших учебными классами медресе, созданы отдельные экспозиции, представляющие героев теневого театра - Хадживата и Карагёза, принадлежности традиционной бани-хамам; вещи их дервишеских обителей Бурсы – текке и дергах; золотые, серебряные и бронзовые монеты, ордена и медали Османского государства; оружие и доспехи, образцы каллиграфии и рукописи, выполненные прославленными мастерами – Шейхом Хамдуллахом и Хафизом Османом; традиционная медная утварь для кухни и приготовления и подачи кофе. Среди хранящихся в музее шедевров – книга молитв, переписанная Türk - İslam Eserleri Müzesi’nde Bursa Müzesi’nin Kuruluş Yazıtı - Плита с надписью об основании музея Бурсы 211 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи в 975-976 гг. знаменитым каллиграфом Ибн Ал-Баввабом; каллиграфически написанная сура «Бакара» с богатым орнаментом-тезхибом; рукопись Корана 1323 года; Коран, принадлежавший султану Мураду Второму; Коран в кожаном переплете, подаренный султану Йылдырыму Байезиду мамлюкским правителем Египта; изникская керамика XV в. В прилегающем к музею саду экспонируются намогильные камни Бурсы XV-XIX вв. Музей «Османский жилой дом XVII века» В районе Мурадийе, напротив Куллийе (комплекса) Мурада Второго, стоит деревянный дом, на месте которого, как принято считать, находился кёшк султана Мурада Второго. Видимо, в нем родился султан Мехмет Завоеватель. Дом, в котором сейчас расположен музей, в своей планировке и декоре отражает особенности архитектуры XVII в. и является самым старым сохранившимся образцом жилого зодчества Бурсы. В нижнем этаже расположены две невысокие зимние комнаты, открывающиеся в сад гостиной (софа) с айваном. Декоративное убранство, характерное для XVII в., особенно проявилось в «Комнате Гарема», освещенной четырнадцатью окнами. Здесь демонстрируются различные вышивки, инкрустированная перламутром деревянная утварь и фарфор. «Османский жилой дом XVII века», демонстрирующий искусство мастеров Бурсы, открыт для посещения ежедневно, кроме понедельника. Музей «Шемаки Эви» в Йенишехире Этот дом построен в XVIII в. семьей переселенцев из города Шемахи в Иране. В первом этаже двухэтажного особняка расположена прихожая, по правую сторону – кухня и кладовая, налево – две жилые комнаты. С кухни деревянная лестница ведет на второй этаж, где расположена гостиная, большой зал и две комнаты поменьше. Yenişehir Şemaki Evi Müzesi - Музей “Шемаки Эви” в Йенишехире 212 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи İznik Müzesi (Nilüfer Hatun İmareti) - Музей Изника. Комплекс Нилюфер Хатун Музей Перемирия в Мудании Вилла XIX века, расположенная на пути в Муданию, 11 октября 1922 года стала местом подписания представителями Турецкого парламента и Антанты Соглашения о перемирии в турецко-греческой войне; в 1937 году здесь открыт музей. В экспозиции музея – документы об Освободительной войне и перемирии, предметы того времени. Музей Изника (Имарет Нилюфер Хатун) Здание, построенное в 1388 году в память о матери султана Мурада Первого Нилюфер Хатун, служило благотворительной кухней – имарет. В XX в. здание использовалось в качестве склада, в 1960 году здесь открылся музей, коллекцию которого составили археологические находки из Изника и его окрестностей. В саду музея представлены произведения римской, византийской и османской эпох: резные капители, саркофаги, рельефы, преграды и алтари, стелы, надписи, водометы, мусульманские намогильные камни. В экспозиции музея можно видеть предметы археологии и этнографии, монеты и керамику Изника. Городской музей Бурсы Городской музей Бурсы, открывшийся в 2004 году в старинном здании суда, рассказывает о семидесятивековой истории города. На трех этажах здания расположена современная экспозиция. В галерее на первом этаже она начинается со следов неолитических стоянок, продолжается, словно в «коридоре времени», предметным миром римского, византийского, османского периодов. Тематическая галерея на втором этаже посвящена жизни городского жителя – от рождения до городских традиций, кухни, бань и горячих источников, знаменитостей, теневого театра и т.п. В подвальном этаже посетитель попадает в Галерею ремесел, которая 213 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи Bursa Kent Müzesi-Çarşı Katından Semerci - Городской музей Бурсы. Фрагмент экспозиции «Ремесленный квартал». Лавка кожевенника ожила на основе фотографий, сделанных в XIX веке европейцами, посетившими Бурсу. Мастерские-дюкканы по обе стороны галереи готовы к работе. Городской музей Бурсы удостоен награды Европейского Форума Музеев. На церемонии «Европейский музей 2006», состоявшейся в Лиссабоне, было отмечено значение деятельности Музея Бурсы в культурной жизни города. Музей Хюнкяр Кёшк Музей, расположенный на отрогах Улудага, в Теменйери, открылся в 2003 году. Здание возведено султаном Абдульмеджидом как охотничий особняк; во время своих посещений Бурсы в нем также останавливался Ататюрк, поэтому музей часто называют Ататюрк Кёшк и Джумхурийет Кёшк (Особняк Ататюрка, Особняк Республики). Здание построено в 1859 году, несет влияние французского стиля ампир, декор также характерен для XIX века. Роспись потолков, открывающаяся из сада панорама Бурсы, оригинальная обстановка и комната Ататюрка привлекают внимание посетителей. Музей теневого театра «Карагёз» В 2007 году Дом теневого театра “Карагёз”, отметивший десятилетний юбилей, стал музеем. Муниципалитет Бурсы принял решение о создании музея, который будет призван сохранять и пропагандировать искусство теневого театра, используя все современные методы музейного дела. Музей рассказывает об истории теневого театра, экспонирует оригинальные фигуры театра Карагёз, происходящие из разных коллекций. В музее постоянно проходят спектакли. В мастерской при музее можно обучиться изготовлению фигур теневого театра и азам представления. Музей лесоводства Это первый и единственный Музей лесоводства в Турции. Он открылся в 1989 году в двухэтажном доме, известном под именем Саатчи Кёшк, по улице Чекирге. 214 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи Hünkar Köşkü - Охотничий павильон Здесь представлены образцы флоры и фауны, средства оповещения и лесной инженерии, карты и фотографии, документы по истории лесоводства, - всего до 3000 экспонатов. Интересен срез орехового дерева, напоминающий силуэт человека, древняя флора, насчитывающая 250 миллионов лет, образец горной породы с отпечатком листа платана; множество чучел самых разных лесных животных. Музей текстильной фабрики «Меринос» Один из лучших примеров сохранения промышленного наследия в Турции. Фабрика шерстяного ткачества «Меринос», относящаяся к Сумербанку, была создана в 1935 году по инициативе Ататюрка и открыта в 1938 году с его участием. Фабрика, ставшая одним из символов промышленного развития республиканской Турции, в 1960-е годы была одним из важнейших предприятий в экономике Бурсы. В силу ряда причин она была остановлена в 2004 году, а ее территория передана муниципалитету Бурсы. В 2010 году муниципалитет принял решение о превращении фабрики в музей, с целью сохранения памяти о текстильной промышленности Турции, и были начаты проектные работы. Созданный в соответствии с современными стандартами музей был открыт в 2011 году. Экспозиция музея состоит из четырех разделов, в которых оживает процесс получения шерстяной ткани – от разведения и стрижки овец-мериносов до обработки шерсти и тканья. В экспозиции также создан большой раздел о шелководстве и шелкоткачестве в Бурсе, с тем чтобы возродить в наши дни этот некогда развитой промысел. Здесь рассказано о его истории, поэтапно показан процесс производства шелка. Действующие приспособления и станки используются для показа посетителям всех деталей ткацкого производства. Обращают на себя внимание образцы тканей и изделий из шелка из различных коллекций. Здесь же расположена мастерская по работе с шелком, предназначенная для обучающих программ. 215 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи Музей электростанции фабрики «Меринос» Музей электростанции фабрики «Меринос» стал одним из проектов муниципалитета Бурсы по созданию в городе музеев, соответствующих европейским стандартам. Музей создан в здании электростанции, снабжавшей энергией текстильную фабрику «Меринос». После закрытия фабрики здание было заброшено в течение многих лет, оборудование станции обрело вторую жизнь в музейной экспозиции. Ее цель – показать развитие электроэнергетики во взаимосвязи с развитием цивилизации и общества, а также роль электричества в повседневной жизни человека, в развитии промышленности и производства. Кроме особенностей работы электростанции, здесь показана история электричества в Бурсе, осветительные приборы, использовавшиеся в городе до электрической эпохи, с помощью различных реконструкций и анимации, которые особенно привлекают маленьких зрителей, рассказано о производстве электроэнергии. В экспозиции уделено внимание другим видам энергии, работе термической станции, электромобиля, гидроэлектростанции, энергии солнца и ветра, для информирования посетителей использованы все современные средства – действующие макеты, видеофильмы и т.п. Разделы музея имеют небольшие видео-комнаты, в которых можно посмотреть фильмы, в том числе об актуальной теме энергосбережения. Музей считает своей миссией распространение знаний о глобальном потеплении и изменении климата, и связанных с этим проблемах, и работает над программами, направленными на воспитание в обществе ответственного отношения к потреблению энергии. Музей анатолийских автомобилей Музей автомобиля в Бурсе рассказывает об истории колеса – от телеги до автомобиля. Это первый и единственный в Турции музей автомобиля, Merinos Tekstil Sanayi Müzesi, Yün Yıkama Bölümü - Музей текстильной промышленности, Отделение шерстомойни 216 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи производимого в Анатолии. Музей, расположенный на территории бывшей шелкоткацкой фабрики площадью 17000 кв.м в районе Йылдырым Умурбей, открылся после реставрации в 2002 году. Один из самых значимых экспонатов – военная колесница, возраст которой 2600 лет, найденная в одном из древних захоронений города и хранившаяся в Археологическом музее Бурсы. Возможности музея значительно обогатила Художественная галерея, созданная в историческом здании Умурбей Хамам (1430 г.), отреставрированном в 2002 году при финансовом участии Фонда Коч. Музей османской народной одежды и украшений Улуумая Музей открылся в сентябре 2004 года в медресе Шаир Ахмет Паши, напротив комплекса Мурадийе. В экспозиции музея заняли место 18 различных коллекций, которые в течение 50 лет собирал один из основателей Фольклорного Фонда Анатолии (Anadolu Folklor Vakfı) Эсат Улуумай. Здесь экспонируются 70 комплексов костюма османской Анатолии и Румелии, датирующихся начиная с XV века, более 500 предметов ювелирного искусства, а также кофейные наборы, предметы, связанные с посещением бани-хамам, оружие и т.п. Дом-музей Хюсню Зюбера Османский дом XIX века в районе Мурадийе ранее служил государственным гостевым домом, затем в нем располагалось Российское консульство. В доме сохранилась обстановка и вещи XIX-XX вв., рассказывающие о традициях турецкого жилого дома, культуре своего времени. Сегодня здесь также экспонируется коллекция пирогравюр Хюсню Зюбера, его собрание традиционных деревянных вещей – предметов быта с резьбой. Хюсню Зюбер в 1993 году передал дом муниципалитету Бурсы, который продолжает работать над созданием музея. Merinos Enerji Müzesi, Türbin Dairesi - Музей электростанции фабрики «Меринос». 217 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи Музей Печати В музее представлены предметы, связанные с историей печати и типографий в Бурсе, а также различные устройства и средства, которые используются средствами массовой информации, от их зарождения до наших дней. Немалая заслуга в создании музея принадлежит Обществу журналистов Бурсы. Городской музей Инегёля В музее, открывшемся в 2009 году, рассказывается об истории и культурной жизни города Инегёль. Материалы из раскопок холма Джуматепе Хюйюк (3000 лет до н.э.), одного из первых поселений на этой территории, свидетельствуют о пятитысячелетней истории этих мест. На третьем этаже расположена этнографическая экспозиция – разделы о занятиях шелководством, табаководством, национальной кухне, устройстве сельского жилища, приданом невесты и т.п. Музей имеет научный отдел, где архивированы документы об истории, общественной и политической жизни, экономике и имеются условия для работы исследователей. В музее проводятся временные выставки. Музей Джелала Байара Третий Президент Турции Джелал Байар родился в Умурбее возле Гемлика. В музее его имени экспонируются личные вещи Президента. Здесь имеется библиотека из 20000 томов книг, а также газет, рукописей, журналов и фотографий, проливающая свет на политическую жизнь Турции начала XX в. Рядом с музеем правительством Турецкой Республики воздвигнут памятник Джелалу Байару. Tofaş Anadolu Arabaları Müzesi - Музей анатолийских автомобилей ТОФАШ 218 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи Uluumay Osmanlı Halk Kıyafetleri ve Takıları Müzesi - Музей традиционного османского костюма и украшений Улуумая 219 220 Forumdan Kareler Forumdan Kareler Фотохроника форума Фотохроника форума Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи 222 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи 223 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи 224 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи 225 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи 226 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи 227 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи 228 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи 229 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи 230 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи 231 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи 232 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи 233 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи 234 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи 235 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи 236 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи 237 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи 238 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи 239 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи 240 Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи 241 İngilizce Özet İngilizce Özet Summary Summary Türk Dünyasının Kültürel Mirası ve Müzeler Культурное наследие тюркского мира и музеи Museums and the Cultural Heritage of the Turkic World The International Forum on Museums and the Cultural Heritage of the Turkic World started with an opening ceremony held on November 8th, 2013 at the Ordekli Hamam Cultural Centre of Bursa at 10.00 a.m. The forum was organized by the International Organization of Turkic Culture in cooperation with the Municipality of Bursa and the National Palaces of the Grand National Assembly of the Republic of Turkey. The International Forum started with opening speeches delivered by the mayor of Bursa Recep Altepe, the Deputy Secretary General of TURKSOY Dr. Fırat Purtaş and the Deputy Director General of the Directorate General of Cultural Monuments and Museums of the Ministry of Culture and Tourism of the Republic of Turkey Zulkuf Yilmaz. At the forum held in Bursa, directors and curators of museums of Azerbaijan, Kazakhstan, Kyrgyzstan, Turkmenistan, Turkey, Republic subject to the Russian Federation: Bashkortostan, Tatarstan, Sakha (Yakutia), Tyva and the Khakas Republic, Mongolia, Tajikistan, Crimea as well as of Moscow and St. Petersburg talked about museums’ activities in their countries and regions and presented collections of the former in order to discuss future cooperation opportunities. At the forum where participants from various countries of the world came together, various issues on cooperation were discussed including exhibition exchanges, joint projects, seminars and roundtable discussions. Museum directors who expressed their interest in activities carried out by other museums also stressed the fact that such forums are absolutely essential for the development of museums’ activities in general. The program of the forum held in order to foster and strengthen the cooperation among museums of various countries as well as regions and their experts also covers the presentation of the historical monuments and museums of Bursa which was the first capital of the Ottoman Empire. At the First Forum of Museums of TURKSOY Member Countries, participants discussed various issues pertaining to the enhancement of multilateral contacts as well as to the exchange of information and experiences among museum experts within the framework of joint activities and exhibitions to be held in various countries of the world in the near future. The First Forum of Museums of TURKSOY Member Countries resulted in the signature of the Declaration on the Establishment of the Association of TURKSOY Museums, upon which the latter was actually founded. 243 Teşekkür Türk Dünyası Kültürel Mirası ve Müzeler Forumu organizasyonuna katkıda bulunan kurumlara teşekkürlerimizi sunarız. Bursa Büyükşehir Belediyesi Bursa Kültür ve Turizm Dairesi Başkanlığı Basın Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü Müzeler Şube Müdürlüğü Bursa Kent Müzesi Uluumay Osmanlı Halk Kıyafetleri ve Takıları Müzesi Bursa Araştırmaları Merkezi T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü TBMM Genel Sekreterliği Yardımcılığı - Milli Saraylar Topkapı Sarayı Müzesi Ayasofya Müzesi 244
Benzer belgeler
PROfashion profesyoneller için dergi
магазин в Дюссельдорфе. В настоящий момент существуют еще 3 монобрендовых
магазина в Берлине, Люнене и Швейнфурте. LERROS представлен в более чем 1200
торговых точках в 30 странах мира
Германия – 4...