aile psikosentezi ve genogram
Transkript
aile psikosentezi ve genogram
AİLE PSİKOSENTEZİ VE GENOGRAM Deborah S. Onken, Ph.D. Çeviri: Nurçin Çağlar, Zafer Köktuna AİLE PSİKOSENTEZİ VE GENOGRAM AİLE PSİKOSENTEZİ VE GENOGRAM Roberto Assagioli, Psychosynthesis (1965) adlı kitabında, insanın ruhsal sistemini, güdüler ve komplekslerden oluşan bir sistem olarak açıklayan diğer tanımlamalar gibi birbiriyle ilişkili ögelerden oluşan bir sistem olarak betimler. Ancak, temel insani dürtülerle birlikte bilinç-üstü dürtülerden de söz eder. Assagioli, her bireyin, potansiyeli ve niteliklerinin oluşturduğu Üst Bilinçdışı ve Üst Benliğinin yansıması olan, özgün bir benliği olduğunu belirtir. Jung gibi Assagioli de, tüm sistemin, kollektif bilinçdışını ve hatta aile arketipini oluşturan geçmiş kuşaklardan etkilendiğini öne sürer. Bu nedenle, tüm sistem, kalıtımsal olarak, aile içi ve toplumla ilişkilidir. Aile de bir ilişkisel system olduğu için, bilinçdışı veya bilinç üstü dürtülerin etkisi altındadır. Assagioli, terapide, geçmiş travmaların ve eski fonksiyonel olmayan algıların araştırılmasının yanısıra, her bireyin spiritüel ve potansiyel yönlerinin de var olduğunun kabul edilmesi gerekliliğinin üzerinde durmuştur. Terapi birey için, kişiliğini daha etkin olacak biçimde yeniden yaratması ve dönüştürmesi için çeşitli tekniklerin uygulandığı bir deneyimdir. Assagioli söz ettiği kavramların “yumurta diyagramı” adını verdiği bir şekille görselleştirir (s. 17, 1965). Şekil Bilinçdışının üç düzeyini tanımlar: 1. Alt Bilinçdışı, Freud’un İd’i gibi, dürtü ve güdülerin alanıdır. Burada, geçmiş travma ve algılar sonucu oluşan ve duygularla beslenen birçok kişilik kompleksi bulunur. 2. Orta Bilinçdışı daha yakındadır. Günlük yaşamda kullanılan temel kişilik unsurları ve kolay ulaşılabilen bellek buradadır. Aynı zamanda bu alanda, bilinçli benlik veya “Ben” vardır. Bu öyle bir noktadır ki, bir yandan içsel kimliğimiz, benliğimiz, merkezimiz, öte yandan da Üst Benliğimiz’dir. 3. Yüksek Bilinçdışı, potansiyelimiz, niteliklerimiz, amaçlarımız, ilham kaynaklarımız, tasarılarımız ve aydınlanmamızın alanıdır. Burada, kim olduğumuz ve kim olabileceğimiz vardır. Bu alan da, diğer alanın davranışlarımızı etkilediği gibi, algılarımızı ve dürtülerimizi etkiler. Bu bölümün en üstünde, hem sistemin üstünde, hem de sistem boyunca var olan, sentezleme merkezi bulunur. Assagiloli’nin kuramı bireyin seçim iradesinden söz eder; geçmişimiz tarafından mı, şimdiki durumumuz tarafından mı, yoksa “Amacımız” tarafından mı yönlendirileceğimizi kendimiz seçebiliriz. Assagioli’nin çalışmalarında bu “Amaç”ın farkına varılması önemle vurgulanır. 2 AİLE PSİKOSENTEZİ VE GENOGRAM Bonanno, (2004) yazdığı, “Kayıp, Travma ve İnsan Dayanıklılığı” konulu makalede, travma karşısında bireydeki dayanıklılık ve iyileşme arasındaki farklar ve etkileşimleri tartışmaktadır. Dayanıklılık (resilience), koşullar ne olursa olsun, dengenin korunabilmesi yeteneği olarak tanımlanmaktadır. Bonanno bunu, “yetişkinlerdeki, bir yakınının ölümü, şiddet veya hayati tehlikeye maruz kalma gibi yıkıcı bir olayla karşılaştığı halde bile, psikolojik ve fiziksel olarak, oldukça dengeli ve sağlıklı olarak işlevlerini sürdürebilme yeteneği” olarak ifade etmektedir. (s. 20, 2004) Dayanıklı bireyler, normal işlevlerinde “geçici bozukluklar” yaşasalar da, zaman içinde, kişilikleriyle tutarlı olarak sağlıklı yaşama dönerler. Yas tutarlar. Travma/kayıp tam anlamıyla yaşanır, ancak bunun yüzünden yıkılmaz, bununla baş edebilirler. Bonanno (2004) makalesinde dayanıklılığı sağlayan yollar belirlemiştir. Birincisi “güçlülük”tür. Bu özelliğin üç yönü vardır: 1. Hayatta anlamlı bir amaç edinme ilkesine bağlılık. 2. Kişinin, çevresini ve olayların sonuçlarını etkileyebileceğine inanması. 3. Olumlu olaylardan olduğu kadar olumsuz olaylardan da öğrenip gelişilebileceğine inanmak. Bu inançlar, bireyin veya ailenin zor olayları, daha iyi başa çıkma becerileri ve güvenle karşılamalarına yardımcı olmaktadır. İkinci boyut, “kendini yüceltme”dir. Yüksek özdeğer, olumlu başa çıkma mekanizmalarını harekete geçirir ve kişinin kendini iyi hissetmesini sağlar. Kendini yüceltme, narsisistik olarak görülebilirse de, zor durumlarda dayanıklılığı teşvik eder. “Bastırarak başa çıkma” üçüncü boyuttur. “Güçlülük” ve “kendini yüceltme” bilişsel süreçlerdir, bastırarak başa çıkma ise, “duygusal çözülme” gibi bir takım duygusal mekanizmalara dayalı olarak ortaya çıkar. Bonanno’nun bulgularına göre bu teknik uygun biçimde kullanıldığında yararlı olmaktadır. Assagioli’nin “dezidentifikasyon” olarak adlandırılan bir tekniği vardır. Bu, bireyin, duygusal olarak özdeşleştiği bir durumdan geri çekilerek, bir gözlemci bakış açısıyla bakabilmesini sağlar. Assagioli’nin söylediği gibi, “Benliğimizin özdeşleştiği ögeler tarafından yönetiliriz. Kendimizi dezidentifiye ettiklerimizi ise yönetebilir ve kontrol edebiliriz.” Dördüncü ve son boyut ise “Olumlu Duygular” ve “Kahkaha”dır. Olumlu duygular yıkıcı bir olayın ardından oluşan gerginliği azaltır, birey veya aile için önemli olan insanların ilgi ve desteklerini ise arttırır. Gülebilen bir yaslı insanın yas sürecini izleyen yıllar içinde duruma uyum göstermesi daha büyük olasılıktır. 3 AİLE PSİKOSENTEZİ VE GENOGRAM Bonanno makalesini, çocukluklarında karşılaştıkları zor olaylardan sonra, iyileşme süreçlerinde, aileleri tarafından desteklenen kişilerin, yetişkinliklerinde yıkıcı olaylara karşı daha dayanıklı olup olmadıklarını sorgulayarak bitirir. Assagioli, bireylerin, özellikleri, modelleri ve potansiyellerini değerlendirmelerinde yardımcı olacak, çocuklar, ergenler ve yetişkinlere uygulanmak üzere bir anket geliştirmiştir. Birçok açıdan bu anket, Bonanno’nun belirttiği “güçlülük” ve “kendini yüceltme” özelliklerini bulmayı amaçlamaktadır. Bu anket ailelere uygulanırsa, ailelerin geçmişlerinde dayanıklılık ve güçlülüğün işaretlerini aramaları, ailenin, kendilerine özgü, yararlı modellerle özdeşleşmelerine yardımcı olacaktır. Aile geçmişi araştırılırken, çözümlenememiş travmalar ve patalojiler açığa çıkabilir; ancak ailenin, başa çıkma becerileri ve dayanıklılık geliştirmelerine yardımcı olacak cesaret ve neşe de açığa çıkabilir. Sorular cevaplanırken genogram çizilmesi, aile için görsellik de sağlar. Mc Goldrick ve arkadaşları (1999) tarafından tartışılan genogram, ailelerin mevcut ilişkilerine bakabilmelerini ve geçmiş kuşakların etkilerini görebilmelerini sağlayan, bir araç veya haritadır. Ailelerin şu anki yaşamları ve ilişkilerine bakabilmelerine yardımcı olur. Fiziksel durumla ilgili geçmişe, işle ilgili tutumlara, yeteneklere, ilişki örüntüleri ve tarzlarına, kısacası, kuşaklar boyu yaşam örüntülerine genel bir bakış sağlar. Genogramın amaçlarından biri, eski örüntüleri ve aile sorunlarını yeniden çerçevelendirmek ve bunların zararlarından arınmak olarak belirtilebilir. Genogram çizilirken, aile sırları da eski yaşam biçimleri ve ilişkilere örnekler verilirken ortaya çıkabilir ve böylelikle üzerinde tartışılmış olur. Mc Goldrick, et al, ailenin terapiye getirdikleri sorunun çoğunlukla, kuşaklar boyunca ailenin karşılaştığı bir sorun olabileceğini belirtmiş (örneğin, alkolizm, ensest, tecavüz, intihar, fiziksel belirtiler, vb.), ve bunun anlaşılması ailenin de terapistin de sorunla daha etkili başa çıkmasını ve bir anlamda sürece kısa devre yaptırılmasını da sağladığını belirtmişlerdir. Assagioli, ailenin geçmişinde olumsuzluklar ve sıkıntı yaratan olaylar olabileceğine değinir, ancak, bireyler ve aileler için, kuşaklar boyu taşınmış olumlu özellikler ve potansiyellerin açığa çıkmasının daha öncelikli olduğunu gözlemlemiştir. Assagioli, kuşaklar boyu tekrarlanmış olumlu veya hatalı örüntüleri tanımlayarak, bunlardan sistemin arındırılması için, sorunların belirtilip nesnelleştirilmesi (Mc Goldrick’e benzer biçimde) gibi yollar önermiştir. Aynı zamanda birey veya aileden, eski, kendini yıkıcı örüntülerden uzaklaşmalarını ister ki böylelikle, sistemde var olan, daha etkili örüntülerle özdeşleşebilsinler. 4 AİLE PSİKOSENTEZİ VE GENOGRAM Aile amacının ve ailenin “ruhu” veya “benliğinin” tanımlanmasıyla aileye, kayıplar ve krizler karşısında güçlenmeleri ve dayanıklı olmaları için yollar önerilmiş olur. Temel genogram sorularına, Assagioli’den uyarlanan anket eklenerek, aile sistemi değişik düzeyleri ile incelenmiş olur. Ebeveynler veya eşler, kendi yaşamlarında fark ettikleri, geçmiş kuşakların içsel arzu ve yeteneklerinden söz etmeye başlarlar. Evliliklerinin, ebeveynliklerinin ve çocuklarının, geçmişin yalnızca travmalarından etkilenmediğini, aynı zamanda, ailenin, topluma olumlu katkıda bulunacak potansiyelde olduğunu da görebilirler. Bazı aileler kendilerine, kuşaklar boyunca, olumlu özellik ve yeteneklerini ortaya koyabilme fırsatı vermişler, bazı aileler ise, değişikliklerden korkmuş, kendilerini tam anlamıyla gerçekleştirmeye direnmişlerdir. Mc Goldrick ve Assagioli aile sisteminin kendi kendini sürdürmesini sağlayan enerjisinden söz ederler. Tüm sistemin, potansiyelleri dahil, sürdürülmesi gerekliliğini de belirtmişlerdir. Bu noktada, evlat edinilmiş, ana-babalarını kaybetmiş veya evdeki ebeveynlerden biri öz olan çocukların durumu nasıl olacak diye sorabilirsiniz. Boşanma ve/veya tek ebeveyn durumları ne olacak? Bu olgular, geçmişin kendine özgü potansiyelinin bugüne taşınmasını engeller mi? Hayır. Evlat edinilmiş çocuk, gerçek ana-babasını da düşünse, evlat edinen anababasını da düşünse, her çocuğun içinde, bilinmeyen atalarından miras kalan özellikler taşıdığı duygusu vardır. C.G. Jung buna kollektif bilinçdışı adını vermiştir. Bir biçimde her insanda, ailelerinden gelen bazı özellikler taşıdıkları duygusu vardır. Bir çocuk için özellikle zor olan, atalarıyla özdeşleşmesine izin verilmemesidir; örneğin, bir ebeveyni, çocuğunun eşinin ailesinden biriyle özdeşleşmesine, o kişiyi sevmediği için, izin vermeyebilir. Umarız ki aşağıdaki sorular, aile üyelerinin birbirleriyle, kendi hayallerini, modellerini, anlamlı buldukları konuları ve birçok seçenekleri olduğu duygusunu paylaşmalarına yardımcı olur. Sorularda, özellikle, oldukça açık ifadeler kullanıldı ki, aile bireyleri arasında tam bir paylaşım olsun. Sorular Dr. Mary Kelso’nun ana-babalık dersi öğrencileri tarafından kullanıldı. Dr. Kelso’nun sınıfı iletişim, genogram ve psikosentez ilkeleri üzerinde durmuşlardır. Onların bazı cevaplarını da aşağıda bulabilirsiniz. Bu sınıfıtaki öğrenciler, çocuk bakıcıları, ebeveynler ve evlat edinen ana-babalara eğitim veren bir resmi yüksek okulun öğrencileridir. Yaş, köken ve kültür bakımından çok fazla çeşitlilik gösteren bir gruptur. İlginç gelen bir nokta, bu sorulardan Afrikalı-Amerikalı öğrenciler çok hoşlandılar ve geçerli buldular. Ancak, bu 5 AİLE PSİKOSENTEZİ VE GENOGRAM gruptakiler soruları bireysel olarak yanıtladılar, ailece paylaşarak yanıtlasalardı etkisi, diğer sınıf üyeleriyle paylaşıldığında yaşandığı gibi, çok daha güçlü olacaktı. 6 AİLE PSİKOSENTEZİ VE GENOGRAM 1. KAHRAMANLAR • Aileniz kimleri kahraman olarak kabul eder? • En çok kime hayranlık duyarsınız? • Ailenizin önceki kuşakları, kimleri kahraman olarak görürdü? • Ailenizin geçmişine baktığınızda, kuşaktan kuşağa aktarılan kahramanlık hikayeleri var mı? • Sizce bir kahraman güçlüklerle nasıl başa çıkar? “Ailemin kahramanı, ekmek parası kazanan ve koruyucu olan babamdır. Bu ailenin birarada kalabilmesi için bu kadar verici olduğundan ona hayranlık duyuyorum. Annem, büyük-büyükannemi, her zaman yanında olduğu için, kahraman olarak görür. Büyük-büyük babam, para kazanmak ve kazandığı ile Meksiko’da yatırım yapmak üzere Amerika’ya geldiği zamanlardan hep bahseder.” “Büyük-anne ve büyük-babamı ailemin kahramanları olarak görüyorum. Büyükbabam ailenin zor zamanlarında çok çalışmış. Eve para getirebilmek için şehrin her tarafını dolaşırmış. Parasını doğru yerlere yatırmış ve ihtiyacı olanlara her zaman yardım eli uzatmıştır. Büyük-annem aileyi birarada tutmuştur. Değişik eyaletlerde otursak da, birbirimizle telefonda konferans yaparak herkesin birbirinden haberdar olmasını sağlıyoruz. Onların yalnızca bizim aile için değil, komşular ve dostlar için de kahraman olduklarını düşünüyorum.” “Bizim ailedeki kahramanın annem olduğunu düşünüyorum. Fazla bir şeyimiz yoktu ama bize bazılarının durumunun bizden kötü olduğunu söylerdi. Kendi sekiz çocuğundan başka üç çocuğa daha bakardı. Ailemdeki en güçlü insandı.” 2. KİTAPLAR VE EFSANELER • Ailenizin en beğendiği kitap, şiir, masal ve/veya efsaneler hangileridir? • Ailenizde kuşaktan kuşağa geçen her hangi bir hikaye veya efsane var mı? Bunlar hangi yönlerden aileniz için önemlidir? • Bu hikayelerin sizi güldüren, ağlatan veya cesaretlendiren özellikleri nelerdir? Ailemizin favori kitabı veya efsanesi yoktur, ancak favori filmlerimiz vardır. Ailece her sene bir kez ‘Oz Büyücüsü’ filmini izleriz. Çocuklar filmi çok sevmişlerdi, biz de senede bir kez aile günü yaptık, filmi izliyoruz. Annemin biz çocuklara izlettirdiği diğer bir film de ‘Kökler’dir. Televizyonda mini dizi olarak 7 AİLE PSİKOSENTEZİ VE GENOGRAM gösterilmişti ve bütün hafta ekrana yapışık kaldık. Annem ben 11 yaşındayken öldü, şimdi filmi kendi çocuklarımla izlemek için kiralıyorum.” “Annemin ve benim en çok sevdiğimiz kitap ‘Sindrella’. Bu anneme rahmetli büyük-annemle geçirdiği zor zamanları anımsatıyor. Biz küçükken annem bize ‘İlorona’nın öyküsünü anlatmıştı. Bu üç çocuğunu kaybetmiş bir kadının hikayesiydi. Ailem çok koruyucuydu ve batıl inançları vardı.” 3. SANAT • Aileniz için özel önem taşıyan bir sanat eseri (resim, heykel, müzik parçası, tiyatro oyunu, anıt, vb) var mı? • Bu eseri biraz tanıtıp, ailenizden kim veya kimler için özel önemi olduğunu belirtiniz. “Ailemizin favori aile resmi, büyük-annemin annemin yanında olduğu resimdir. O biz çocuklar doğmadan ölmüş, resimlerinden çok güzel olduğunu düşünüyorum. Resminde sıcak ve sevgi dolu görünüyor ve bizi hep izlediğini düşünüyorum. Ailemiz için müzik de önemliydi. Babamın her zaman çaldığı bir piyanomuz vardı. Müzikten çok hoşlanırdım, ama şarkı söylemeye başladığında hepimiz evden kaçardık.” “Benim favori resmim İsa’nın havarileriyle yemek yediği resimdir. Babamın en sevdiği bina büyük-babamın evi olabilir. Nedeni de onun evi yoktan var etmesidir. Annemin en sevdiği İspanyolca şarkı “Yarısı Senin, Yarısı Benim”dir. Tüm ailemin söylediği İspanyolca şarkı ise ‘Mi Viejo’dur. Annem Tanrıya ne zaman ulaşmak istese Gotik müzik dinler. Ailemizin en güzel resmi ben hariç tüm ailenin olduğu resimdir. İki işte birden çalışıyordum ve yıldönümü kutlamasına gidememiştim.” 4. SPOR VE OYUNLAR • Aile içi geleneksel olarak uğraşılan bir spor dalı veya oynanan bir oyun (iskambil, video, tavla, satranç, monopoli, vb) var mı? • Bu spor veya oyunlar, ailenizin, yaşadığı zorluklarla başa çıkmasına olumlu katkı yapmış mıdır? “Kart oyunları oynamayı çok severdik. En favori oyunumuz Pitty Pat’dı. Ailece az parayla oynardık, ama bizi biraraya getirirdi. Başaka şeylerden de konuşabildiğimiz zamanlardı.” “Biz büyürken anne-babamızla çok oyun oynamadık. Büyük-babamız bize iskambil ve zarla oynamayı öğretti. Para kaybedersek üzülürdü. Onun kadar iyi 8 AİLE PSİKOSENTEZİ VE GENOGRAM oynayabileceğimizi düşünürdü. Yaz akşamları komşularla sokakta futbol oynardık. Anne-babalarımız yara berelerimizle ilgilenir ama bizimle oynamazlardı. Anneler yemek, temizlik yapar, babalar da çalışırdı. Bugün annebabaların çocukları ile daha ilgili olduğunu düşünüyorum.” “Ailem futbolla yetişmiş. Ben de futbol oynamayı severim çünkü aileyi biraraya getirir. Futbol bizde kuşaklar boyu oynanmış. Biribirimize karşı oynadığımız zaman nasıl çekişip eğlendiğimizi hatırlarım. Bu da bizim geleneklerimizi nasıl sevdiğimizi ve bizi eğlendiren şeylere nasıl bağlandığımızı gösteriyor.” 5. PARA • Aileniz parayı nasıl idare eder? • Çok paranız olsaydı ne yapardınız? • Çok az paranız olsaydı ne yapardınız? • Aileniz kuşaktan kuşağa parayı nasıl değerlendirmiştir? “Ailemin fazla parası yoktu. Bazan yiyecek alacak kadar bile para bulamazdık, ama annem işleri bizim için daha iyi hale getirmek için bir yol bulurdu. Yatmadan birşey yediğimizden emin olmak isterdi.” “Ben küçükken para bizim için kıttı. Annem evde çocuk bakıcılığı yapmaya başlamadan tek para kazanan babamdı. Annem kazandığı ekstra parayı bizim fazladan isteklerimize harcardı. Okul sonrası aktivitelerimiz için harcardı. Babam bir ucuzluk kollayıcısıydı. Annem araba kullanmadığı için alışverişi o yapardı. Bakkallardan defolu malları bulur alırdı. Etiketsiz kutulardan nefret ederdim. Etiketsiz konserve kutusundan yalnızca kopek maması çıktığında yemezdik. Bana kuponlar ve ucuzluklarla ilgili şeyler öğretmiştir. Bekar bir ebeveyn olarak ben de ucuzluk reklamlarını izler, mağazalarda kuponlarımı kullanırım.” “Annem parayı idare eder, babam sadece ona parayı verir. Büyük ikramiyeyi kazanırsam, annemin ev borcunu öder, gerisini de çocuklar ve ailem için ayırırım. Biraz parayla ‘ekonomi’mizi değiştirebiliriz. Babamın anne-babası fasulye ve pirinçle beslenirmiş, anneminkiler ise biftek ve domuz etiyle. Fasulyeye su eklemek hayatta kalmak için en etkili tekniklerden biridir.” 6. ARKADAŞLIK • Aileniz için arkadaşlığın anlamı nedir? • Ailenizin arkadaşlıkları nasıldır? Örneğin, arkadaşlıklarınız uzun süreli midir, kısa süreli mi, arkadaşlarınızla sık sık mı görüşürsünüz, seyrek mi? 9 AİLE PSİKOSENTEZİ VE GENOGRAM • Arkadaşlarınızdaki hangi özellikleri beğenirsiniz? • Bu özelliklerin hangilerinin kendinizde de olduğunu düşünüyorsunuz? “Ailem için dostluklar çok önemlidir. Çocuklarım arkadaşlarıyla beraber olup takılmaktan hoşlanırlar. Benim için ise komşularımla arkadaşlıklar kurmak önemlidir. Ben çocukken komşular birbirleriyle ilgilenirlerdi. Komşularımla annebabamın, büyük-anne babamın komşularıyla kurduğu bağlar gibi bağlarım olmasını isterim. Bir çocuk akşam eve geç kalsa tüm komşular arabalarına atlar çocuğu ararlardı.” “Annem babam arkadaşlarını, dürüst veya saygılı olmayabileceklerini düşünmeden, eve çağırırlardı. Benim arkadaşlık kurarken içgörüm vardır, kime güvenebileceğimi hissederim, dolayısıyla dostluklarım uzun sürelidir. Arkadaşımda en hayran olduğum yan, ihtiyacım olduğunda hep yanımda olmasıdır ki ben de olurum. Arkadaşım Aurora’yı da severim, çünkü çok açık sözlüdür.” 7. ZOR ZAMANLAR • Ailenizin kuşaklar boyunca karşılaştığı hangi olaylarla başa çıkması zor olmuştur? • Olay sırasında ve sonrasında hangi başa çıkma yöntemleri kullanılmıştır? • Bu olaylardan kendinize hangi çıkarımları yaptınız? • Başkalarının zor dönemlerinde neler yaparsınız? “Bizim için en zor olay babamın dizini kırmasıydı. Büyük-babamın karısı da aynı yıl öldü. Büyük-babamı yanımıza alarak yardım etmek zorundaydık. Böylelikle o da babama yardımcı olabilecekti. Ailem düştüğüm zaman yanımda olacaktır. Biz ailede ne yaşanması gerekiyorsa yaşanmasını ama yalnızca geçmişin iyi zamanlarının anımsanmasını teşvik ederiz.” “Zor zamanlar üzerine kitap yazabilirim, ancak benim için en zoru 11 yaşındayken annemin ölmesiydi. Anneme en yakın bendim, çünkü tek kız bendim. Annem öldükten sonra, bence, ailemiz dağıldı. Babam çalışmaya devam ediyordu ve bizler kendimize bakmak durumundaydık. Annemin yaptığı bütün işleri yapma görevi bana verildi, ancak ne yapacağım konusunda en ufak ipucu yoktu. Sonuçta herkes kendi işini yapar oldu. Arkadaşlarımızla takılır, başımız orada burada belaya girerdi. Birbirimizden uzaklaşmış gibiydik. 15 yaşındayken babam öldü. Çalışmak ve böylece evi kurtarmak için okuldun ayrıldım. Ağabeyim tam tersini yaptı ve eve 10 kişi getirdi. Ben kendimi 10 AİLE PSİKOSENTEZİ VE GENOGRAM kurtarmak için aile evini terketmek zorunda kaldım. En büyük ağabeyim ve ben hala aile evini kaybettikten sonra ağabeyime ne olduğunu bilmiyoruz.” “Bir ailenin yaşayabileceği en büyük zorluk çok yoksul olmaktır. Etrafta bir babamız olmasına karşın tek çalışan kişi annemdi. Ablam ilkokulu bitirdikten sonra bir iş bulmak ve aileye yardım etmek zorunda kaldı. Sanırım yalnızca 15’indeydi.” 8. İYİ ZAMANLAR • Ailenizde yaşanan hangi olaylar mutluluk ve neşe kaynağı olmuştur? • Anne-babanız, büyük anne-büyük babanız için yaşanan hangi olaylar mutlu olaylar olarak hatırlanır? • Ailenizin yaşamış olduğu mutlu bir olayda aile bireyleri neler hissetmiş, ve nasıl davranmışlardı? • Ailenizdeki bireylerin mutluluğu size neler hissettirir? “Paskalya bizim için iyi zamandı. Annemin sıcak çörek pişirmesini ve arka bahçede piknik yaptığımızı anımsıyorum. Çocuklar verandada uyur, bütün gece ateşi izlerdik. Bu benim kendimi güvende hissetmemi sağlardı, aynı zamanda biz çocukların annemizle birlikte bir şey yapması eğlenceliydi.” “Ailem için iyi zamanlar genelde Pazar günleriydi. Pazar babamın çalışmadığı tek gündü. Genelde Hart Park’a gider piknik yapardık. Yemek yedikten sonra tepeyi tırmanmak ve müzeye ulaşmak için yarışırdık. Eğer tepede fazla insan yoksa aşağı doğru yuvarlanırdık. Çimler bizi öyle kaşındırırdı ki bu yüzden genelde park sefamız biterdi. Günümüz aile yemeği ve tatlı ile son bulurdu.” “Ablamın ilk kızının doğumu hepimize neşe getirdi, hatta uzaktaki büyük-anne büyük-babamıza bile. Ben önce kızdım çünkü o çocuğu ben istiyordum. Sonra anladım ki onu istediğim zaman sevebilirim. Hala beni ağlatabilen kelime’Anne’dir, anne sana teşekkür ederim.” 9. GELENEKLER • Ailenizdeki geleneksel kutlamalardan (bayram, doğum günü, evlilik yıldönümü, vb) örnek verir misiniz? • Anne – babanızın, büyük anne – büyük babanızın evlerinde bu kutlamalar nasıl yapılıyordu? • Ailenizde kuşaktan kuşağa geçen en eski gelenek nedir? • Siz ailenizin hangi geleneğinini çocuklarınızın da sürdürmesini istersiniz? 11 AİLE PSİKOSENTEZİ VE GENOGRAM “Çocuklar herhangi bir konuda tartıştıysak yatmadan mutlaka çözümlemek zorundaydık. Birbirimizi kucaklamalıydık ve ertesi gün bir gün once ne olmuş olduysa olsun birbirimizi sevmeliydik.” “Bizim ailenin geleneği, Paskalya, Şükran Günü, veya Noel yemekleri değildi. Çocuklarım da hindi sevmezler ve domuz yemeyiz. Çocuklarım kızarmış karnıbahar ve pide içinde patates severler. Çok iğrenç gelebilir, ama aslında bayağı güzeldir. Yemeğe davet edildiğimizde ve çocuklarım yemediğinde çok utanıyorum, o nedenle bayramlarda genelde evde kalırız. Ailemin bir geleneği ihtiyacı olanlar için konserve yiyecek toplamaktır. Amacımız bayramlarda evsizleri doyurmaktır, ancak en küçüğüm hala bu durumla başa çıkamayacak kadar duygusal.” “Bayramlarda biraraya toplanırız. Yer içer, yaptığımız cahilce şeyler hakkında konuşurduk. Gelenek yapılanların başladığı gibi yıllarca devam ettirilmesidir. Dilimiz değişik ve teknoloji bizi değiştirdi. Şükran Gününde sahip olduklarımız ve olacaklarımız için şükrederiz.” 10. MESLEKLER • Çocuklar için: Büyüdüğünüzde ne tür bir işiniz olmasını istiyorsunuz? • Anne – babalar için: Siz çocukken büyüdüğünüzde mesleğinizin ne • Aileniz için hangi mesleklerin özel bir yeri, önemi vardır? • Ailenizde kime/kimlere mesleği nedeniyle hayranlık duyulur? olmasını istiyordunuz? “Kızım süper-model veya öğretmen olmak istiyor. Ben de öğretmek isterdim. Küçükken öğretmen veya hemşire olmak isterdim. Bayan Goree üçüncü sınıf öğretmenimdi ve öğretme sanatının aynı zamanda bir teknik olduğunu görmemi sağladı.” “Anne-babamı kaybettiğimde mesleğimle ilgili hayallerim değişti. Okula devam edemedim ve iş bulmak zorundaydım. Hayalimdeki işi bulamadım, ancak çalıştığım çocukları seviyorum. Büyüyünce öğretmen olmak istiyorum, Ha Ha! Büyürken avukat olmak istiyordum, ama hayallerimi gerçekleştiremedim. Umarım çocuklarım doktor veya avukat olma hayallerini gerçekleştirebilirler. Çocuklarımın okullarına devam etmeleri ve mesleklerini elde etmeleri için dua ediyorum.” 11. SOSYAL AKTİVİTELER, HOBİLER VE MERAKLARINIZ 12 AİLE PSİKOSENTEZİ VE GENOGRAM • Sosyal aktiviteleriniz nelerdir? • Hobileriniz nelerdir? • İlgi ve merak duyduğunuz için öğrenmek istediğiniz yeni konular var mı? Varsa nelerdir? • Aile büyüklerinizin hobileri nelerdi ve ne gibi aktivitelerle uğraşırlardı? • Bunlardan hangileri kuşaktan kuşağa devam etmektedir? “Çocuk eğitimi üzerine dersler almaktan belirgin bir biçimde hoşlanıyorum. Öğretme stratejilerini öğrenmekten ve diğer insanların öykülerini dinlemekten hoşlanıyorum. Zaman bulursam resim yapmayı seviyorum. Gerginlikten uzak, rahatlamış durumda neler yaratabileceğimi görmek hoşuma gider. Geçmiş kuşakların hobileri iskambil oynamak ve birbirleriyle zaman geçirmekti.” “Futbol ve kart oyunlarını severim. Okula gitmek ve çalışmaktan hoşlanırım. Çok çalışmayı severim, çok uzun oturmaktan nefret ederim. Okulda sorunlarımla başa çıkabilmem için öneriler ve düşünceler duyuyorum. Ailem geçmişte çiftlikte çalışıyorlarmış. Büyük-anne, büyük-babam için önemliymiş çünkü ürünlerimiz varmış.” 12. İNANÇLAR • Ailenizde nelere inanılır? (dinsel inançlar, nazar, geleneksel inançlar, süper güçler, uğur getiren inançlar vb.) • Bunlardan hangileri kuşaktan kuşağa geçmektedir? • Her hangi bir kriz durumunda, korku, travma, üzüntü halinde hangi inançlarınızdan destek alırsınız? “Dinin ailemde hiçbir zaman büyük rolü olmadı. Çocuklar olarak bizim Pazar okuluna gidip gitmeme seçeneklerimiz vardı. Anne-babamız hiçbir zaman kiliseye gitmezlerdi. Büyük-anne, büyük-babam yiyeceklerini Koşer dükkandan alma konusuna sadıktılar, ama Hannukah yerine Noel’I kutlarlardı. Çocuklarım kiliseye birkaç kez gitmişlerdir, ben onlara baskı yapmam. Bana seçme özgürlüğü tanındığı gibi ben de onlara tanırım.” “Tanrıya inanırız, ama kiliseye gitmeyiz. Ana kilisemiz Tanrı’ya ve İncil’e olan inancımızdır. Zor durumlarda dua ederiz ve inancımız bize yardımcı olur.” “Annem her Pazar sabahı bizi kiliseye gönderirdi. O gitmek zorunda değildi ama biz gitmeliydik. Bize her zaman Tanrı ne giydiğinize bakmaz derdi. Tanrı’ya inandığımız sürece iyi olacaktık.” 13 AİLE PSİKOSENTEZİ VE GENOGRAM 13. AMAÇLAR • Aileniz için hayatın anlamı olarak görülen amaçlar var mıdır? • Ailenizin eski kuşaklarından bu yana, amaç edinilmesi istenen neler vardır? • 14. Siz çocuklarınızın nasıl amaçlara sahip olmasını istersiniz? GELECEK • Bir ay içinde ailenizde neyin gerçekleşmesini istersiniz? • Bir yıl içinde ailenizde neyin gerçekleşmesini istersiniz? • Çevrenizde, ülkenizde, dünyada önümüzdeki yıl içinde nelerin gerçekleşmesini istersiniz? • Dünya için en çok gerçekleşmesini istediğiniz dileği bir cümle haline getiriniz. • Bu cümlenizi diğer aile bireyleri ile paylaşın ve ailenizi temsilen ortak bir cümle oluşturunuz. • 15. Bu cümleyi bir yıl boyunca hergün tekrar ediniz. DEĞERLER • Ailenizden hangi değerleri aldınız? [ sabır, huzur, barış, azim, takdir etme, şefkat, kardeşlik, işbirliği, cesaret, kararlılık, sadakat, özgürlük, bağışlayıcılık, mizah, neşe, yardım, sadelik, uyum, minnettarlık, sevgi, disiplin, zarafet, irade, bağlılık, dürüstlük, birlik, soğuk kanlılık, merak, güç canlılık, takım ruhu, vb.] • Aileniz en çok hangi değerlere önem verir? • Ailenizin gelecek kuşaklarının hangi değerlere sahip olmasını istersiniz? “Annem ve babamdan sabır, takdir, disiplin ve sevgi edindim. Ailem takdir’e değer verir. Disipline edilerek hayatın yolları öğretildi. Çok çalışmanın ve eğitimin ne olduğunu ve bunları takdir etmeyi öğrendik. Hangi durumla karşılaşırsam karşılaşayım neşeli bir taraf bulmaya çalışıyorum. Büyük-anne ve büyük-babam her zaman onur ve saygı’ya değer verirlerdi.” 16. DAYANIKLILIK / İRADE • Ailenizin iradesini güçlü olarak göstermiş olduğu olaylar var mı? • Ailenizin dayanıklılığını en iyi ifade eden bir olayı anlatır mısınız? “Bu ailenin gücü, bizi bir arada tutan, annemdir. Büyük-anne, büyük-babamın zamanında güç fizikselmiş, sözlü değilmiş. Ancak geçmişte büyük-annem güçlü 14 AİLE PSİKOSENTEZİ VE GENOGRAM ve iradeliymiş. Yolunu açana kadar ona rahatsızlık veren her durumdan yakınır ve bağırırmış. Büyük-annemin işini halletmek için tartışmadığı bir günü bile anımsamam.” 17. ÖZLÜ SÖZLER ( MOTTO ) • Ailenizin büyüklerinden sık sık duyduğunuz, kulağınızda yer etmiş özlü sözler, deyişler var mıdır? [Davul dengi dengine vurur. İşleyen demir ışıldar. vb] • Bu sözler, deyişler arasında dünyanın gelişmesine katkı yapabilecek anlamda olanını seçer misiniz. 18. HAYALLER • Ailenizin geçmiş kuşaklarının hangi hayallerinin gerçekleşmiş olduğunu düşünüyorsunuz? • Hangi davranışlar ailenizin hayallerinin gerçekleşmesine yardımcı olabilir? SONUÇ / İLERİ ÇALIŞMALAR Yukarıda da belirtildiği gibi, sorular genogramın öğretildiği sınıflarda kullanıldı. Dr. Mary Kelso ve benim tarafımdan iki sınıfta daha kullanılacak. Genogramı hem eğitimlerinde hem de danışanlarıyla kullanan bir danışmanlık merkezinde de kullanılacak. Şimdiye kadar, ailede iletişimi ve katılımı arttırdığı konusundaki öznel tepkiler olumlu oldu. Araştırma için, hala, ailedeki değişimi ölçebilecek bir araç gerekiyor. Bireyler ve aileler umutla karışık amaçlılık duygusu yaşadıkları geri bildiriminde bulundular. Bazı Afrikalı-Amerikalılar genogramı olumsuz ve zorlayıcı buldular. Tutumları savunmacıydı ve hazır görünmüyorlardı. Ancak, sorularla tutumları değişti ve kendilerini aile deneyimleriyle ilgili konuları, olumlu veya olumsuz, paylaşırken buldular. Tüm öğrencilerde, ailelerinin güçlü yönlerinin ve başa çıkma yöntemlerinin belirlenmesinin, kriz durumundaki dayanıklılıklarını pekiştirici etkisi olacağı duygusu hakim oldu. Deborah S. Onken, Ph.D. Family Synthesis Institute 106 Aberdeen Place St. Louis, MO 63105-3040 USA E-mail: [email protected] 15 AİLE PSİKOSENTEZİ VE GENOGRAM KAYNAKÇA Assagioli, R., M.D., “Psychosynthesis: A Manual of Principles and Techniques”, The Viking Press, New York, 1965 Bonanno, G., “Loss, Trauma, and Human Resilience”, American Psychologist, Vol. 59, Number 1, Journal of the American Psychological Assoc., Washington, D.C., January, 2004. McGoldrick, M., Gerson, R., and Shellenberger, S., “Genograms: Assessment and Intervention, W.W. Norton & Co., New York, 1999. Çeviri: Nurçin Çağlar, Zafer Köktuna 16
Benzer belgeler
Aile Hekimliği pratiği için genogramlama Genogram for Family
Hastalık, yeti yitimi ve ölüm her birey ve ailenin karşılaşabileceği evrensel yaşantılardır. Bu tür durumlarla
karşı karşıya kalan bireylere yaklaşımda tüm aileye yönelik destek ve müdahaleler plan...