festival broşürü için lütfen buraya tıklayınız
Transkript
festival broşürü için lütfen buraya tıklayınız
Festival Zamanı 17-27 Mayıs 2015 FESTİVAL PROGRAMI 17 MAYIS AÇILIŞ GÖSTERİSİ HİNDİSTAN 18 MAYIS HİNDİSTAN TAJ EXPRESS TAJ EXPRESS Bollywood Müzikali Bollywood Müzikali Saat: 20.00 H.İ.K.M. Büyük Salon Saat: 20.00 H.İ.K.M. Büyük Salon 18-19 MAYIS RUSYA 19-22 MAYIS ST. PETERSBURG A. BRYANTSEV TUZ TİYATROSU PROF. DR. STANTON DAVIS (ATÖLYE) Aktör için Ses: Özgürlük, Odaklanma ve Güç İnsancıklar Saat: 20.00 H.İ.K.M. Küçük Salon 20-21 MAYIS ROMANYA Saat: 13.00 - 16.00 H.İ.K.M. Toplantı Salonu 20-21 MAYIS TİYATRO DU KRONOPE Zincire Vurulmuş Prometheus Hayvanlar Karnavalı Saat: 20.00 H.İ.K.M. Küçük Salon TÜRKİYE 22-23 MAYIS SİVAS DEVLET TİYATROSU Karagöz Yapım ve Oynatımı Kanlı Düğün Saat: 20.00 H.İ.K.M. Büyük Salon MAKEDONYA 24-25 MAYIS ANKARA DEVLET TİYATROSU Moliére’in Yaşamı Hayvan Çiftliği TÜRKİYE Saat: 20.00 H.İ.K.M. Büyük Salon 25 MAYIS 80 Günde Devri Alem Saat: 20.00 H.İ.K.M. Küçük Salon TÜRKİYE LARS ØYNO (ATÖLYE) Saat: 10.00 - 15.00 H.İ.K.M. Toplantı Salonu 26-27 MAYIS NORVEÇ DİYARBAKIR DEVLET TİYATROSU GRUSOMHETENS TİYATROSU Hırçın Kız Dağ Kuşu Saat: 20.00 H.İ.K.M. Büyük Salon 2 NORVEÇ Büyüsel Aktör: Antonin Artaud Tiyatrosunun Temel Adımları ERZURUM DEVLET TİYATROSU 26-27 MAYIS TÜRKİYE ÜSKÜP MAKEDON ULUSAL TİYATROSU Saat: 20.00 H.İ.K.M. Küçük Salon 24-25 MAYIS TÜRKİYE ALİ MERİÇ (ATÖLYE) Saat: 13.00 H.İ.K.M. Toplantı Salonu 22-23 MAYIS FRANSA TIMISOARA ULUSAL TİYATROSU Saat: 20.00 H.İ.K.M. Büyük Salon 20-26 MAYIS ABD Saat: 20.00 H.İ.K.M. Küçük Salon FESTIVAL PROGRAMME 17 MAY OPENING CEREMONY INDIA 18 MAY INDIA TAJ EXPRESS TAJ EXPRESS The Bollywood Musical The Bollywood Musical 20.00 pm HAŞİM İŞCAN CULTURE CENTRE MAIN STAGE 20.00 pm HAŞİM İŞCAN CULTURE CENTRE MAIN STAGE 18-19 MAY RUSSIA 19-22 MAY Voice for the Actor: Freedom, Focus and Power Poor Folk 20.00 pm HAŞİM İŞCAN CULTURE CENTRE SMALL STAGE 20-21 MAY ROMANIA 13.00 - 16.00 pm HAŞİM İŞCAN CULTURE CENTRE MEETING HALL 20-21 MAY TIMISOARA NATIONAL THEATRE The Carnival of the Animals 20.00 pm HAŞİM İŞCAN CULTURE CENTRE MAIN STAGE TURKEY 20.00 pm HAŞİM İŞCAN CULTURE CENTRE SMALL STAGE 22-23 MAY ALİ MERİÇ (WORKSHOP) TURKEY Karagöz Production and Puppetry Workshop Blood Wedding SIVAS STATE THEATRE 20.00 pm HAŞİM İŞCAN CULTURE CENTRE MAIN STAGE 13.00 pm HAŞİM İŞCAN CULTURE CENTRE MEETING HALL 22-23 MAY MACEDONIA 24-25 MAY MACEDONIAN NATIONAL THEATRE SKOPJE TURKEY The Life of Moliére Animal Farm ANKARA STATE THEATRE 20.00 pm HAŞİM İŞCAN CULTURE CENTRE SMALL STAGE 24-25 MAY TURKEY 20.00 pm HAŞİM İŞCAN CULTURE CENTRE MAIN STAGE 25 MAY ERZURUM STATE THEATRE LARS ØYNO (WORKSHOP) 10.00 am - 15.00 pm HAŞİM İŞCAN CULTURE CENTRE MEETING HALL 20.00 pm HAŞİM İŞCAN CULTURE CENTRE SMALL STAGE TURKEY NORWAY The Metaphysical Actor: Basic steps to the theatre of Antonin Artaud Around the World in 80 Days 26-27 MAY FRANCE THEATRE DU KRONOPE Prometheus Bound 20-26 MAY USA PROF. DR. STANTON DAVIS (WORKSHOP) ST. PETERSBURG A. BRYANTSEV TUZ THEATRE 26-27 MAY NORWAY DIYARBAKIR STATE THEATRE GRUSOMHETENS TEATER The Taming of the Shrew The Mountain Bird 20.00 pm HAŞİM İŞCAN CULTURE CENTRE MAIN STAGE 20.00 pm HAŞİM İŞCAN CULTURE CENTRE SMALL STAGE 3 4 İ Çİ ND E K İ L E R I N DE X Muammer Türker - Antalya Valisi / Governor of Antalya.................................................................................................................................................. 7 A. Necat Birecik- Devlet Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni / General Art Director of Turkish State Theatres..................................................... 9 Selim Gürata - Antalya Devlet Tiyatrosu Müdürü / Art Director of Antalya State Theatre....................................................................................... 11 Devlet Tiyatroları Tarihçe / Turkish State Theatres History........................................................................................................................................... 12 Devlet Tiyatroları Antalya Uluslararası Tiyatro Festivali / Turkish State Theatres Antalya International Theatre Festival................................ 14 Bollywood Müzikali / The Bollywood Musical.................................................................................................................................................................. 16 İnsancıklar / Poor Folk.......................................................................................................................................................................................................... 18 Zincire Vurulmuş Prometheus / Prometheus Bound....................................................................................................................................................... 20 Hayvanlar Karnavalı / The Carnival of the Animals.......................................................................................................................................................... 22 Kanlı Düğün / Blood Wedding.............................................................................................................................................................................................. 24 Moliére’in Yaşamı / The Life of Moliére............................................................................................................................................................................. 26 Hayvan Çiftliği / Animal Farm............................................................................................................................................................................................... 28 80 Günde Devri Alem / Around the World in 80 Days...................................................................................................................................................... 30 Hırçın Kız / The Taming of the Shrew................................................................................................................................................................................. 32 Dağ Kuşu / The Mountain Bird............................................................................................................................................................................................ 34 Aktör için Ses: Özgürlük, Odaklanma ve Güç / Voice for the Actor: Freedom, Focus and Power............................................................................ 36 Karagöz Yapım ve Oynatım Atölyesi / Karagöz Production and Puppetry Workshop................................................................................................ 38 Büyüsel Aktör: Antonin Artaud Tiyatrosunun Temel Adımları / The Metaphysical Actor: Basic Steps to the Theatre of Antonin Artaud...... 40 5 6 Denizi, güneşi, kumuyla turizmin, tertemiz doğası bereketli toprakları ve iklimiyle tarımın gözbebeğidir güzel Antalyamız. Yanı sıra tarihten gelen muhteşem bir kültür hazinesini barındırır. Binlerce yıllık kültürel birikimin bütün izleri her yerine serpiştirilivermiştir bu coğrafyanın. Kısacası bir kültür sanat coğrafyasıdır içinde bunduğumuz topraklar. Gözümüzün gördüğü, ayağımızın bastığı her yerde bu tarihsel kültürün izlerine rastlarız. Bu tarihi kültür zenginliği aynı zamanda bize büyük sorumluluk yüklemektedir. Kültür ve sanatı bu topraklarda canlı tutmak, onu geliştirmek, geleceğe taşımak ve bütün insanlıkla paylaşmak… Sanat festivalleri bu yüzden çok daha önemlidir yaşadığımız topraklarda. Bu nedenledir ki; tiyatronun doğduğu bu topraklarda yapılan tiyatro festivali başka bir anlam ve güzellik katmaktadır bu coğrafyaya. Bu festival dünyanın tiyatrosunu tiyatronun doğduğu bu topraklarda buluşturmaktadır. Bu yıl 6.sı gerçekleştirilecek “Devlet Tiyatroları, Antalya Uluslararası Tiyatro Festivali’’nde birbirinden değerli yerli ve yabancı toplulukları misafir edeceğiz. Başta Kültür ve Turizm Bakanlığı’mız olmak üzere Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü, Antalya Devlet Tiyatrosu Müdürlüğü ve festivale katkıda bulunan, emeği geçen herkese teşekkür ediyor, tiyatro severleri dünyanın tiyatrosuyla buluşmaya davet ediyorum. Muammer Türker Antalya Valisi Governor of Antalya Our beautiful Antalya is at the forefront in tourism with its sea, sun and sand; and in agriculture with its very clean nature, fertile lands and climate. Besides these, it bears a wonderful culture treasure coming from the history. All traces of cultural background dating back thousands of years have been scattered every part of this geography. In short, the soils we are on are cultureart geography. We encounter the traces of this historical culture in everywhere we step on. This historical culture richness also lays a great burden on us. To keep culture and art alive in these soils, to develop it, to carry it into future and to share it with whole humanity… Du to this art festivals are much more important in the soils we live on. Therefore, the theatre festival held in these soils where the theatre was born in adds further meaning and beauty to this geography. This festival unites the world’s theatre in these soils where the theatre was born in. We will host domestic and foreign theatre groups which are one more valuable than the other in “Turkish State Theatres, Antalya International Theatre Festival” which will be held for the 6th time this year. I express my thanks primarily to Ministry of Culture and Tourism, to General Directorate of State Theatres, to Directorate of Antalya State Theatre and to everyone who has contributed the festival; and I invite the theatre lovers to meet the world’s theatre. 7 8 Binlerce yılın tiyatro birikimi her kültürden, her renkten, her düşünceden besleniyor bir kez daha Antalya’da... Tiyatronun doğduğu topraklarda festivalden alıyoruz heyecanı, coşkuyu, arınmayı… Bu topraklardaki antik tiyatro sayısını ve ulaştığı seyirciyi düşündüğümüzde muazzam rakamlarla karşılaşıyoruz. Kırk bin kişilik amfi tiyatroların bir gecede ağırladığı seyirci rakamlarına ulaşamadık daha. Bir medeniyetin bir başka medeniyete bırakabileceği ne olabilir ki? Her medeniyet “insan” a aldırdığı yol kadar kalıcı olmuyor mu? Ve o yol; en çok da sanatla, ekinle uzamıyor mu? Tiyatro adına bu kadar bereketli toprakların, güvenilir bekçisi Dionysos’a selam göndererek başlasın festival; Antalya’nın vefalı tiyatro seyircilerine kucak açsın bir kez daha ve perde kapanırken hiç durmasın coşkulu alkışlar… Theatre background of thousand years is nourished once again in Antalya with each culture, each colour and each thought… We take the enthusiasm, vigour, purification from theatre on the lands where theatre was born in… When we think of the number of antique theatres on these lands and the number of spectators they have reached, we are faced with enormous numbers. We have not reached the number of spectators yet who watched plays in antique theatres in a night which can hold forty thousand peoples. What can a civilization leave to any other civilization? Isn’t the permanence of each civilization equal to the level of its improvement to “human”? And doesn’t this improvement go further mostly with art, culture? Let’s start the festival by saying hello to Dionysus who is the reliable guard of these fertile lands on behalf of theatre; the festival again embraces the loyal spectators of Antalya and let’s do not stop the vigorous applauses while the plays finish... A. Necat Birecik Devlet Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni General Art Director of Turkish State Theatres 9 10 BİR HAYALİM VARDI… Yaşamı renklendirmek, yaşamı sanata dönüştürmek, daima güzelin peşinde olmak, güzeli aramak, sanatın en temel hedefleri. Tiyatro sanatı, en yaygın en kolay ulaşılabilen ve en etkili sanat eylemi. İnsanın yüreğine dokunabilen, sahnedeki oynayan insanla seyreden insan arasında sıcacık bir köprü kurabilen, yaşamın bin bir rengini bir gökkuşağı estetiğiyle bir solukta insana ulaştırıveren büyülü bir sanat; tiyatro. Yüzlerce kişiyi birlikte estetik bir eylemde buluşturuveren yarattığı sıcacık atmosferi ile insanı sarmalayan büyülü bir sanat tiyatro… Bir hayalle başlayan festivalimizin altıncısına ulaştık. Dünyanın tüm renkleri ile bizleri buluşturan önemli bir kültür sanat dinamiği oldu şehrimizin. Fransa’dan, Norveç’ten, Rusya’dan, Romanya’dan, Makedonya’dan ve çok uzaklardan Hindistan’dan topluluklar geliyor şehrimize. Diyarbakır’dan, Erzurum’dan, Sivas’tan, Ankara’dan birbirinden güzel oyunlar geliyor. Yaşamımızı daha anlamlı, daha güzel kılmak için. Coşkularıyla, renkleriyle bizler için geliyor. Ne mutlu bize. Dileriz ki bu heyecan bu festival coşkusu hiç bitmesin hep daim olsun… Selim Gürata Antalya Devlet Tiyatrosu Müdürü Art Director of Antalya State Theatre Festivalimiz için çok büyük desteğini gördüğümüz Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Sayın Necat Birecik’e, büyük katkı ve desteklerini bizlerden hiçbir zaman esirgemeyen Valimiz Sayın Muammer Türker’e, İl Emniyet Müdürümüz Sayın Cemil Tonbul’a, Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Menderes Türel’e, Kepez Belediye Başkanımız Sayın Av.Hakan Tütüncü’ye, Muratpaşa Belediye Başkanımız Sayın Av.Ümit Uysal’a, Antalya Tanıtım Vakfı Başkanı Sayın Nizamettin Şen’e, Devlet Tiyatroları Dış İlişkiler ve Festivaller Birimi’ne, Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü’nün tüm çalışanlarına, Antalya Devlet Tiyatrosu’nun yorulmak bilmez sanatçıları, teknik personeli ve idari personeline, festival için gönüllü çalışan dostlarımıza, kardeşlerimize ve her zaman yanımızda olan siz değerli seyircilerimize teşekkür eder, sonsuz sevgi ve saygılarımı sunarım. İyi seyirler! I HAD A DREAM… The most fundamental goals of art are colouring life, turning it into an art, always pursuing the beauty and seeking beauty. Art of theatre is the most common, most easily accessible and most efficient art activity. A magical art which can touch the hearts of spectators, which can build a nice and warm bridge between the person who plays on the stage and the person who watches the play, which conveys numerous colours of life in leaps and bounds with the aesthetics of a rainbow; theatre. Theatre is a magical art which makes hundreds of people gather in an aesthetic activity and which bundles a person up with the nice and warm atmosphere it creates… We are holding our festival which has started with a dream for the sixth time. It has become an important culture art dynamic of our city which meets us with all colours of the world. Theatre groups from France, Norway, Russia, Romania, and Macedonia and from far far away, India are coming to our city. Plays from Diyarbakır, Erzurum, Sivas and Ankara which are more beautiful than the other are coming to our city in order to make our life more meaningful and more beautiful. They are coming for us with their enthusiasm and colours. How happy we are. We wish that this festival enthusiasm, this vigour will not end, will continue forever… I express my thanks and best regards to Honourable Necat Birecik who is the General Director of State Theatres and who has supported our festival much, to our Honourable Governor Muammer Türker who always provides support and contribution to us, to Honourable Cemil Tonbul who is our Provincial Police Chief, to Honourable Menderes Türel who is our Metropolitan Mayor, to Honourable Lawyer Hakan Tütüncü who is the Mayor of Kepez, to Honourable Lawyer Ümit Uysal who is the Mayor of Muratpaşa, to Honourable Nizamettin Şen who is the Chief of Antalya Promotion Foundation, to International Relations and Festivals Department of State Theatres, to all employees of State Theatres General Directorate, to performers, technical personnel and administrative personnel of Antalya State Theatre who are tireless, to our friends who have worked voluntarily for the festival and you, our valuable spectators who are always with us. Enjoy the plays! 11 devlet tiyatroları tarihçe turkish state theatres history 16 Haziran 1949’da yürürlüğe giren “Devlet Tiyatro ve Operası’nın Kuruluş Yasası” doğrultusunda yapılanan Devlet Tiyatrosu’nun kuruluş amacı; “yerli ve yabancı eserlerle, Türk toplumunun genel eğitimini, yurt ve güzellik sevgisini, dil ve kültürünü yükseltmek, Türk tiyatrosunun yurt içinde gelişmesini ve yaygınlaşmasını, yurtdışında tanıtılmasını sağlamak, Türkçe’yi en güzel şekilde seslendirmek, Türk kültürünü benimseyerek temel değerler üzerinde doğru yargılara varmasını sağlamak, sanat ve estetik duygusunu geliştirmek” olarak belirlendi. Devlet Tiyatroları, zaman içinde batı tiyatrosunun başyapıtlarının yanı sıra, yerli yazarların oyunlarına daha fazla yer vererek ulusal tiyatromuzun oluşmasına öncülük etti ve tiyatronun Türkiye genelinde yaygınlaşması politikasını benimsedi. Peş peşe açtığı yeni sahnelerle Türk tiyatrosuna büyük katkılar sağlayan Devlet Tiyatroları, sanat ve kültür hayatımızın en önemli kilometre taşlarından biri olmayı sürdürmektedir. 65 yılı geride bırakan Devlet Tiyatroları bugün; 23 kentimizdeki 58 sahnesinde, turnelerle birlikte her akşam tiyatro perdesini açmakta, hazırladığı düzeyli ve zengin repertuarı ile Türkiye’nin dört bir yanında oyunlar sergilemekte, her yıl yurt dışı ve yurt içinde düzenlediği yaklaşık 500 turne, organize ettiği ulusal ve uluslararası festivallerle dünyada saygınlığını pekiştirmektedir. “Foundation Law for State Theatre and Opera’’ that passed in 1949 was put into practice on June 16, Turkish State Theatre was established in June 16, 1949 with a new name “State Theatre and Opera”: It was continuation of Practice Stage. The aim of “State Theatre’’ is defined as; to improve language and culture, to enhance love for beauty and country, to advance general knowledge of Turkish society with national and international plays, to develop and explore Turkish Theatre in the country, to introduce Turkish Theatre abroad, to use Turkish language in the best possible way, to support Turkish culture to arrive at correct judgment based on generally accepted values: to develop artistic and aesthetic sense. State Theatre has accepted the principle for the spread of the notion and mission of theatre in Turkey. It pioneered the formation of national theatre by putting Turkish playwrights’ plays in the repertory gradually, besides staging masterpieces of European Theatre. With the opening of new regional theatres, State Theatre still continues to be the most significant turning point for Turkish art and cultural life. State Theatre is 65 years old. With 58 stages in 23 cities together with touring theatre companies, open its curtains every night. With carefully selected and rich repertory State Theatre performs plays all over Turkey, additionally every year in and out of the country about 500 plays are staged. With national, international theatre festival organizations State Theatre affirms its respectability esteem in the world. 12 13 devlet tiyatroları antalya uluslararası tiyatro festivali turkish state theatres antalya international theatre festival Antalya’nın turkuaz kıyıları; bir tarafta sakin, zümrüt yeşili ormanlar diğer tarafta Akdeniz’in köpüren suları ile buluşan tarih, mit ve efsane fısıldayan antik şehirleri birleştirmektedir. Bu güzel şehir, deniz, güneş, kum ve daha fazlasını içeren bir tatil için mükemmel seçimdir. Tarihe derinlemesine kök salmış kültür mirasının yanı sıra, Antalya’nın eşsiz güzellikteki koyları ve dağlık arazileri, bozulmamış kumsalları, konforlu otelleri ve marinaları, renkli eğlence mekânları ve sanat dolu festivalleri ile şehir, misafirlerine sonsuz imkânlar sunan turistik bir mekandır. Bunlar arasında gündoğumundan günbatımına kadar güneşten yararlanma zevki, tabiat ananın kollarında doğa sporlarının doğal heyecanı, zengin flora ve faunasını, antik şehirleri, müzeleri ve Kaleiçi’ni keşfetmenin, dağların ve sizi uzaklara alıp götüren huzurlu Akdeniz koylarının gizemi, gece yıldızlar altında açık havada opera izlemenin romantizmi, eşsiz Türk mutfağının nefis yiyeceklerinin tadına varılması ve eğlence manzarasının keyfinin çıkarılması yer almaktadır. Antalya’nın misafirperver insanları ile tanışmak ise bu hoş tatil deneyiminin bir başka parçasıdır. Dünya çapında çok iyi bilinen özelliklerine rağmen Antalya, 2010 yılına kadar, yıllardır hak ettiği ölçüde Uluslararası Tiyatro organizasyonuna sahip değildi. “Akdeniz’in incisi” ve “Türk Rivierası” olarak bilinen ve Akdeniz coğrafyasının en muhteşem, en iyi korunmuş antik tiyatrosu “Aspendos”u sınırlarında barındıran Antalya’da Devlet Tiyatrosu, kapalı oyun mekanlarından dışarı çıkarak, kenti çevreleyen antik tiyatrolar vasıtasıyla, ölçütlerini genişletmeyi amaçlayan bir Uluslararası Tiyatro Festivali gerçekleştirmeye karar vermiştir. Devlet Tiyatroları, bugünün tiyatrosunu geçmişin sahnesinde sergilemek hedefiyle ilk olarak 17-30 Mayıs 2010 tarihleri arasında; BerlinerEnsemble (Almanya), Moscovv Art Theatre (Rusya), Rustavelli National Theatre (Gürcistan), Tatiana Garrida Flamenco Company’nin (İspanya) katılımları ve Devlet Tiyatrolarının seçkin oyunları ile Devlet Tiyatroları Antalya 1. Uluslararası Tiyatro Festivali’ni gerçekleştirmiştir. Gelecek yıllar için şehirdeki antik tiyatrolarda yepyeni bir deneyim olarak festival oyunlarını sergilemeyi ve Türkiye’nin tarihi, sanatsal özelliklerini uluslararası bir platformda paylaşmayı amaçlayan festival, beş yıl içinde; Almanya, Rusya, Gürcistan, İspanya, İtalya, Küba, Slovakya, Çin, İsviçre, Romanya, Kazakistan, Kore, Hollanda, Bulgaristan, Polonya, Slovenya, ve Irak’tan 24 yabancı ve 19 Devlet Tiyatroları grubuna ev sahipliği yapmıştır. 14 The turquoise shores of Antalya combine ancient cities whispering tales of history, myth and legend, met on either side by tranquil, emeraldgreen forests and the sparkling waters of the Mediterranean. This is the perfect choice for a vacation surrounded by sea, sun, sand and more. Along with a cultural heritage deeply rooted in history, Antalya’s coves and highlands of unique beauty, pristine beaches, comfortable hotels and marinas, colourful entertainment venues, and art-filled festivals all make it a tourist destination that offers endless possibilities to its guests. These include the pleasure of sunbathing from sunrise to sunset; the natural thrill of outdoor sports in the grip of mother nature; the excitement of discovering national parks with their rich flora and fauna, ancient cities, museums and Kaleici; the mystery of the mountains and the peaceful Mediterranean coves drawing you away; the romance of watching an opera outdoors under the stars at night; sampling the unique delicacies of Turkish cuisine and enjoying the party scene. Meeting the hospitable people of Antalya is just another part of the pleasant holiday experience. With all its world wellknown features Antalya didn’t had an International Theatre event which it deserve for years. As Antalya is known os “The pearl of the Mediterranean”, as well as “the Turkish Riviera” and has “Aspendos” as most magnificent and best-preserved ancient theatre in Asia and Africa. And Turkish State Theatres has decided to form an International Theatre Festival which is including venuesas well as ancient theatres all aroud the city. The Turkish State Theatres has realized Antalya International Theater Festivol in order to show the comtemporary drama on the stage of the past for the first time between 17th and 30th May 2010 with the participation of: Berliner-Ensemble (Germany), Moscow Art Theatre (Russia), Rustovelli, National Theatre (Georgia), Tatiana Garrida Flamenco Company (Spain), and the performances of Turkish State Theatres. The first festival has opened its curtains for the audience as a brand new experience in the ancient theatres and aims to share the Turkey’s historical artistic characteristics in an international platform. In five years 24 foreign companies from Germany, Russia, Georgia, Spain, Italy, Cuba, Slovakia, China, Switzerland, Romania, Kazakhstan, Korea, Nederlands , Bulgaria, Polish, Slovenia and Iraq 19 Turkish State Theatres’ groups have been hosted at the festival. 15 Hindistan India Taj Express Taj Express Bollywood Müzikali The Bollywood Musical 2 perde, 2 saat 15 dakika 2 acts, 2 hours 15 minutes Film, müzik, hikayeler ve dansın birbiriyle kaynaşmasıyla ortaya çıkan Bollywood Müzikali, seyirciyi filmsel bir yolculuğa çıkarırken kendinizi sadece Hindistan’da değil aynı zamanda bir Bollywood filminin içindeymiş gibi hissetmenizi sağlıyor. Yeni Hindistan’ın popüler kültürünü ve derin köklere sahip gelenekleri olan Bollywood kültürünü birleştiren gösteri, 1500’den fazla abartılı kostüm, 2000 aksesuar, büyülü ve içinizi kıpır kıpır edecek birbirinden güzel müzikler içeriyor. Bollywood’un en üst düzey koreografları olan Merchant Kardeşler tarafından yaratılan müzikalde, Oscar sahibi Milyoner filminin dünyaca ünlü Jai Ho adlı parçası da dahil olmak üzere Hindistan’ın son zamanlardaki en iyi müzikleri yer alıyor. Through a fusion of film, music, stories and dance The Bollywood Musical takes the audience on a filmic journey and makes you feel as if you are not only in India, but also within the scene of a Bollywood film. The show marries the new India’s pop and Bollywood culture with deep rooted traditions, and features over 1500 extravagant costumes, 2000 accessories, magical and foot tapping music. The musical created by Bollywood’s top choreographers, The Merchant Sisters, features all the latest hits from India, including Jai Ho, the Oscar winning hit from Slumdog Millionaire. Şimdiye kadar anlatılan en büyük aşk hikayesinin arayışı… Gösterinin ilk yarısında uluslararası bir gazeteci olan ve Bombay’a Bollywood fenomenine tanıklık etmek ve şimdiye kadar bir filmde anlatılan en büyük Hindistan’a özgü aşk hikayesini keşfetmek için gelen Varsha’nın hikayesi anlatılmaktadır. Varsha, mücadele içindeki bir oyuncu olan Arjun’la tanıştığında onun kaderindeki gerçek aşkı olduğunu anlar. Arjun, oldukça yoğun olan işini geride bırakması ve Hindistan’ı önyargısız bir şekilde keşfetmesi koşuluyla Varsha’ya gerçek Hindistan’ı göstereceğine söz verir. Onu bir tren yolculuğuna çıkarır ve Hindistan’ın tüm renkliliği ve canlılığına tanıklık etmesini sağlar. Hikaye kraliyet ailesine özgü bir gösteriş içinde çölde gerçekleştirilen Bollywood tarzı muhteşem bir düğün ile sona erer. 16 A quest for the greatest love story ever told. The first half of the show tells the story of Varsha, an international journalist, who has come to Mumbai to witness the phenomenon of Bollywood, and to discover the greatest Indian love story ever told on film. It turns out to be that Arjun, the struggling actor she meets, is actually the love she was destined to find. Arjun promises to show her the real India on condition that she leaves her hectic work behind and is arms open about discovering India. He takes her on a train journey, witnessing all the colorful vibrant shades of India. The story ends with spectacular wedding in the desert in complete royalty and panache- Bollywood Style. Produced by Quintessence Entertainment Productions Yazan Written by Tarun Travancore Yöneten Directed by Shruti Merchant Koreografi Choreography Vaibhavi Merchant Kostüm Tasarım Costume Designer Bipin Tanna, Maria Tharakan Oyuncular Performers Mahendra Subash Jadhav Tanvi Patil Tanay Vinod Pinglay Hiten Jitendra Shah Nitin Ranga Poojary Navin Bhumayya Rajayya Devendra Singh Mohsin Mushtaq Shaikh Suresh Baliram Chavan Rahul Atmaram Sonawane Pawan Babasaheb Thombre Gaurav Sunil Pathak Himanshu Parihar Ashish Jitendrabhai Vakani Kiran Prakash Waghchawre Ankita Jaswanth Sheth Beena Jivraj Patel Divya Shekar Shetty Priya Shridhar Shetty Shraddha Ravindra Dandge Reshma Vishwanath Belose Hetal Kirtikumar Seta Kavita Sitaram Khillare Deepika Uday Shetty Puja Shibu Banarji 17 Rusya Russia St. Petersburg A. Bryantsev TUZ Tiyatrosu St. Petersburg A. Bryantsev TUZ Theatre İnsancıklar Poor Folk 2 perde, 2 saat 15 dakika 2 acts, 2 hours 15 minutes Fyodor Dostoyevsky’nin basılan ilk kısa hikayesi olan İnsancıklar, 1844 - 1845 yılları arasında dokuz aylık bir süre içinde yazılmıştır. “Önemsiz bir şahsiyet” olan Makar Devushkin ile Veranka arasındaki duygusal aşk hikayesi ulusal bir başarı yakalamış, genç yazara şöhreti getirmiş; okurlar ve eleştirmenler tarafından takdir edilmiştir. Poor Folk is the first published novella by Fyodor Dostoyevsky, written over the span of nine months between 1844 and 1845. The sentimental love story of the “insignificant person” Makar Devushkin and Varenka got nationwide success and brought fame to the young author, was acclaimed by readers and critics. Ünlü oyun yazarı Valery Semenovsky tarafından uyarlanan oyundaki gizemli ve acımasızca alaycı karakter “Bir Kimse”, Dostoyevsky’nin naif karakterlerinin tam karşısında ve modern drama geleneğine özgü olarak karşımıza çıkar. “Bir Kimse” ismini ve suretini değiştirir Makar ve Varenka’nın mektuplarında garip adam olarak görünür, yorum yapar ve alay eder, aşklarının önüne engeller çıkarır, Makar’dan mektuplarını, Varenka’yı ve yaşamın kendisini çalar. Oyunun beklenmedik sonu izleyicilerin “insancıklar”a ilişkin algısını ters yüz edecektir. 18 The play by famous dramatist Valery Semenovsky is loose adaptation that has The Someone – mysterious character, pitilessly ironic, opposed to naïve characters of Dostoevsky, which is distinctive to modern drama tradition. Someone changes his names and faces, appearing in the letters of Makar and Varenka as an odd man out, commenting and mocking, putting obstacles on the way of their love, stealing letters, Varenka, and the life itself from Makar. Unpredictable denouement of the play will turn upside down audience’s conception of “poor folk”. Yazan Written by Fyodor Dostoyevski Uyarlayan Adapted By Valery Semenovsky Oyuncular Performers Valery Diachenko Julia Nizhel’skaya Radik Galiullin Yöneten Directed by Georgy Kozlovsky Dekor Tasarımı Set Designer Nikolay Slobodyanik Kostüm Tasarım Costume Designer Maria Lukka 19 Romanya Romania Timisoara Ulusal Tiyatrosu Timisoara National Theatre Zincire Vurulmuş Prometheus Prometheus Bound 1 perde, 1 saat 40 dakika 1 act, 1 hours 40 minutes 2500 yıldır Prometheus adını isyanla, -politik, ekonomik, askeri veya dini amaçlar için- gücü elinde tutanların cehaletine ve karanlığına karşı savaşla ilişkilendiririz. Manevra kitlesi, ölmeye giden askerler ve zulüm binlerce şekilde anılabilir. Prometheus’un çaldığı ateş; yaşama, farklı etnisiteye ait olma, eğitim gibi temel hakların yanında bilgelik, adalet gibi fikirler açısından bir metafor haline gelirken, yüzyıllar boyunca diğerleri de onun gibi isyanı somutlaştırmak için ortaya çıktılar. Bu alevler; bedenen zayıf ancak ruhen birer titan olan binlerce insanın, binlerce Prometheus’un, uğrunda savaştığı, acı çektiği ve öldüğü alevlerdir. Onlar binlerce Zeus’a karşı savaşmışlardır. For two and a half millennia we have been associating the name of Prometheus with that of rebellion, with the fight against ignorance and darkness that the ones in power – be it political, economic, military or religious – has always preferred for the masses. Mass of maneuver, cannon fodder; oppression can be referred to in thousands of ways. Throughout centuries, like Prometheus, others have come to embody revolt, while the fire he stole has long become a metaphor for ideas such as knowledge, justice, the elementary right to life, to ethnicity, education and so on. These are all flames that thousands of people, thousands of Prometheuses, weak in body, titans in soul fought, suffered and died for. They fought against thousands of Zeuses. Dünyamız bir kez daha acı çekiyor: Savaşın pek çok yüzü var; bazıları öncekilerden daha çetin, bazıları daha kurnazca… Ancak şiddet, güce başkaldırmaya cesaret edenlerin yüzünde patlayan bir yumruk gibi her zaman aynı. Bugün, yine ateşi Tanrılardan çalacak yeni bir Prometheus var. Bugün, yine zincire vurulmuş ve boyun eğmeyi reddediyor. 20 Our world is suffering once more: war has many faces, some tougher than the ones before, others more subtle, but violence – the fist in the face of those who dare to rise against the sitting Power – is always the same. Today, just like then, there is a new Prometheus to steal the fire from the Gods. Today, just like then, he is bound. Today, just like then, he refuses to give in. Yazan Written by Aeschylus Uyarlayan Adapted By Codruța Popov, Geanina Jinaru-Doboș Yöneten Directed by Kokan Mladenović Dekor Tasarımı Set Designer Marija Kalabić Kostüm Tasarım Costume Designer Tatjana Radišić Oyuncular Performers Ion Rizea Claudia Ieremia Cătălin Ursu Victor Manovici Colin Buzoianu Bogdan Spiridon Andrea Tokai Luminița Tulgara Daniela Bostan Iuliana Crăescu Ana Maria Pandele Paula Maria Frunzetti Benone Viziteu Adrian Jivan Claudiu Dogaru Laurențiu Pleșa Müzik Composer Irena Popović Video Tasarım Vıdeo Designer Lucian Matei Işık Tasarım Light Designer Lucian Moga Heykel Tasarım Sculpture Design Doru Nuță 21 Fransa France Tiyatro Du Kronope Theatre Du Kronope Hayvanlar Karnavalı The Carnival of the Animals 1 perde, 1 saat 15 dakika 1 act, 1 hours 15 minutes Hayvanlar Karnavalı oyunu, 19. Yüzyıl Fransa’sının en yetenekli bestecilerinden biri olan Camille Saint- Saëns’ın en ünlü eserine dayanmaktadır. Sahnede bir müzisyenin eşlik ettiği komedyenler gerçeklikten doğan bir dünyada evrim geçirirler. Sözcükler adeta hayal gücünü ortaya çıkarmak için çalan davullara benzer. Ritim ve tını, metni ve vücutları harekete geçirmek için çalar. Hayvanlar konuşur, insanlar hayvana benzemeye çalışır. Şaşırtıcı bir sahne süreci içinde kıkırdar, homurdanır ve horozlanırlar. The play The Carnival of the Animals based on the most famous work of Camille Saint-Saëns, one of 19th century France’s most gifted composers. In the performance, accompanied on stage by a musician, the comedians evolve in a world arisen from reality. Where the words are made drums to come to strike the imagination. When rhythms and tones play the text and the bodies. Animals speak, men try to animalize. In a surprising scenic process, they giggle, grumble and strut about. 22 Yazan Written by Joëlle Richetta katkılarıya Uyarlayan Adapted By Guy Simon Yöneten Directed by Guy Simon Oyuncular Performers Loïc Beauché Eric Craviatto Anaïs Richetta Joëlle Richetta Marie Simon Jérôme Simon Dekor Tasarımı Set Designer Jacques Brossier, Guy Simon, Jerome Simon Kostüm Tasarım Costume Designer Laura Martineau, Joëlle Richetta, Guy Simon Işık Tasarım Light Designer Hugo Richetta Maske Tasarım & Makyaj Uygulama Masks & Makeup Martine Baudry, Lucile Molinier Müzik Adaptasyon Musical Adaptation Eric Craviatto 23 Türkiye Turkey Sivas Devlet Tiyatrosu Sivas State Theatre Kanlı Düğün Blood Wedding 1 perde, 1 saat 30 dakika 1 act, 1 hours 30 minutes Kanlı Düğün, İspanyol yazar Federico Garcia Lorca’nın “Köy Trajedileri Üçlemesi”nin ilk oyunudur. 1932’de yazılan oyun; aşk, özgürlük gibi insan doğasına ait kavramların töreyle, toplumsal kurallarla çatışmasını ve bu çatışmanın neden olduğu yıkımı ele alır. Yazgı, kaçılamayan, değişmeyen, mutlak olandır. Lorca, ölüme yazgılı hayatların karanlık dünyasını şiirsel bir dille anlatır. Ve ölüm, bir dilenci kadın kılığında yazgının yolunu çizer. “Blood Wedding” is the first play of the Spanish writer Federico Garcia Lorca’s “Trilogy of Rural Tragedies”. The play, written in 1932, deals with the clash of humane feelings like love and freedom with moral laws and social rules. The destruction caused by this clash is another focus of the play. Fate is what is inevitable, unchanging and absolute. Lorca tells the story of lives destined to death with a poetical language. And death draws the road of fate in the guise of a beggar woman. “…Kadınlara, erkeklere, yazgıya, bıçaklara, aşka ve dört duvar arasında sıkışan insanlara dair bir hikaye anlatacağız; Bıçakla, küçücük bir bıçakla, kararlaştırılan günde, ikiyle üç arası, iki erkek bir kadına aşkları yüzünden birbirini öldürdü…” 24 “We will be telling a story about women, men, fate, blades, love and people jammed between walls; between two and three on the planned day, two men killed one another because of their love for one women with a blade, with a very small blade...” Yazan Written by Federico Garcia Lorca Çeviren Translated By Turan Oflazoğlu Yöneten Directed by Barış Erdenk Dekor Tasarımı Set Designer Seyhan Kırca Kostüm Tasarım Costume Designer Funda Karasaç Işık Tasarım Light Designer Zeynel Işık Beste Composer Emin Serdar Kurutçu Oyuncular Performers Fulya Ülvan Burcu Ongun Altay Filiz Demiralp Filiz Uysal Ozan Kalkan Ömer Eryiğit Mehmet Demiralp Elvan Demirez Dansçılar Dancers Gamze Karaca Belgin Ünlü Gülşah Karakaş Gökhan Karakoç Hakan Ersöz Orkestra Orchestra Dursun Erturan Burak Seçgin İsmail Öztürk Şafak Öztürk Sinan Elmacı Halis Tunca Çataltepe Koreograf Choreographer Sibel Erdenk 25 Makedonya Macedonia Üsküp Makedon Ulusal Tiyatrosu Macedonian National Theatre Skopje Moliére’in Yaşamı The Life of Moliére 1 perde, 2 saat 1 act, 2 hours Molière’in Yaşamı isimli teatral performans, Fransız komedyasının en büyük üstadı, yazar, yönetmen ve tiyatro yöneticisi Jean-Baptiste Poquelin’in, sahne ismi ile Molière’in yaşamını esas almaktadır. Performans sanatçıların sanatsal özgürlüğü, yaşam şekli, insanların gücü, kurallar arasındaki ilişki ve çatışmaları ortaya çıkarır. The theatrical performance The Life of Molière is based on the life of the greatest master of French comedy, actor, director and theatre manager – Jean-Baptiste Poquelin, known by his stage name Molière. The performance explores the relationship and conflicts between artists (their artistic freedom, their way of life) and men of power, the rulers. Popovski oyuna belirli bir teatral dil ve yenilikçi çözümler kullanarak Molière’in Tartuffe ve Don Juan gibi komedilerinden ve Cyrano de Bergerac’ın şiirselliğinden bölümler eklemiştir. Aynı zamanda Bulgakov’un gerçek hayatından kesitlere de yer verilen oyunda riyakarlığın, hilenin ve sosyal uzlaşmanın günümüzde bile dünyanın en öne çıkan değerleri olduğu gösterilmektedir. 26 Using a specific theatrical language and innovative solutions, Popovski includes parts from Molière’s comedies such as Tartuffe or The Hypocrite, Don Juan, parts from Cyrano de Bergerac’s poetry as well as Bulgakov’s real life, and shows that hypocrisy, manipulation and compromising are still the most prominent values in the world, even nowadays. Yazan Written by Mikhail Bulgakov katkılarıya Çeviren Translated By Pavel Popov Yöneten Directed by Aleksandar Popovski Oyuncular Performers Nikola Ristanovski Emil Ruben Dragana Kostadinovska Oliver Mitkovski Marija Novak Igor Angelov Nina Dean Deniz Abdula Nikola Aceski İdari Yapımcı Executıve Producer Viktor Ruben Dekor Tasarımı Set Designer Sven Jonke Kostüm Tasarım Costume Designer Snezana Peshich-Gaich 27 Türkiye Turkey Ankara Devlet Tiyatrosu Ankara State Theatre Hayvan Çiftliği Animal Farm 1 perde, 1 saat 25 dakika 1 act, 1 hours 25 minutes Dünyaca ünlü İngiliz yazar George Orwell’ın çağdaş klasikler arasına girmiş ve bir başyapıt olarak kabul edilen Hayvan Çiftliği adlı romanından uyarlanmış bu oyunda, bir çiftlikte yaşayan hayvanların kendilerini sömüren insanların yönetimini devirmeleri ve eşitlikçi bir düzen kurmaları anlatılır. Zamanla hayvanların zeki ve iktidar düşkünü önderleri domuzlar, insanlardan daha baskıcı ve acımasız bir diktatörlük kuracaklardır. The play which is adapted from the novel Animal Farm is among the contemporary classics and accepted as a masterpiece written by word wide known British author George Orwell, tells the story of animals living in a farm and turning down the rule of humans who exploits them and establishing an egalitarian rule. In the course of events, pigs which are clever and power addicted leaders of the animals will establish a more oppressive and crueler rule than humans 28 Yazan Written by George Orwell Çeviren Translated By Özge Kayakutlu Oyunlaştıran Adapted By Peter Hall Yöneten Directed by Barış Erdenk Oyuncular Performers Özgür Öztürk Deniz Keyf Gülin Ersoy Şivan Binici Cengiz Uzun Ulaş Ersoy Berna Konur Ufuk Şener Muzaffer Saygı Engin Bostancı Emre Güven Nahide Aynı Dekor Tasarımı Set Designer Seyhan Kırca Kostüm Tasarım Costume Designer Hakan Dündar Işık Tasarım Light Designer Kerem Çetinel Metin Düzenleme Text Editing Zerrin Akdenizli Koreograf Choreograph Sibel Erdenk 29 Türkiye Turkey Erzurum Devlet Tiyatrosu Erzurum State Theatre 80 Günde Devri Alem Around the World in 80 Days 2 perde, 1 saat 45 dakika 2 acts, 1 hours 45 minutes 1872 Londra... Tam bir İngiliz centilmeni olan eksantrik Bay Phileas Fogg, dünyanın etrafını seksen günde gezebileceğine dair bir bahse girer ve bu uğurda elinde avcunda ne varsa ortaya koyar. Bu çılgın macerada kendisine sadık hizmetkarı Passepartout eşlik etmektedir. Birlikte üç kıta ve dört okyanus aşacak, Londra’dan Vahşi Batı’ya uzanan olağanüstü bir yolculuğa çıkacaklardır. Trenlerden gemilere koşturacak hatta bir fille bile seyahat edeceklerdir! Ne var ki zamana karşı yarışırken karşılarında farkında olmadıkları bir engel vardır: Fogg’un bir kanun kaçağı olduğuna kendini inandırmış Dedektif Fix peşlerindedir ve bu yolculuğu engellemek için elinden geleni yapmaktadır. Fogg’u ise bu yolculukta hayatında hiç bilmediği başka bir macera beklemektedir: Aşk... 1872 London… Mr. Phileas Fogg who is an English gentleman places a bet that he can go around the world in eighty days and he puts what he has for this bet. In this crazy adventure his loyal manservant Passepartout accompanies him. They will go over three continents and four oceans together and they go on an extraordinary journey from London to Wild West. They will run from trains to ships and even they will travel on an elephant! However there is an obstacle which they do not aware while they compete against time: Detective Fix who believes that Fogg is an outlaw pursues them and does his best to prevent this journey. Another adventure which Fogg has not known in his life waits for Fogg in this journey: Love… Beş oyuncunun düzinelerce farklı role hayat verdiği bu sürükleyici, eğlenceli ve çılgın macera sizleri de içine çekecek ve dünya etrafında fantastik, tehlikeli ve sürprizlerle dolu bir yolculuğa çıkaracak. This enjoyable, fascinating and crazy adventure in which five performers perform dozens of different roles will attract you much and take you a fantastic, dangerous trip with surprises. 30 Yazan Written by Jules Verne Çeviren Translated By Başak Othan Oyunlaştıran Adapted By Mark Brown Oyuncular Performers Mehmet Yıldız Sezai Yılmaz Salih Bayraktar Emrah Keskin Yağmur Uzun Demirci Yiğit Yıldız Yöneten Directed by Gökhan Kocaoğlu Dekor Tasarımı Set Designer Aytuğ Dereli Kostüm Tasarım Costume Designer Bengisu Mukiyen Işık Tasarım Light Designer Şükrü Kırımoğlu Besteci Composer Oktay Köseoğlu Koreograf Choreograph İlyas Odman 31 Türkiye Turkey Diyarbakır Devlet Tiyatrosu Diyarbakır State Theatre Hırçın Kız The Taming of the Shrew 2 perde, 2 saat 15 dakika 2 acts, 2 hours 15 minutes Zengin Baptista’nın evlilik çağına gelmiş Katharina ve Bianca adlı iki kızı vardır. Küçük kızı Bianca görgülü ve kibar biridir, pek çok erkek onunla evlenmek istemektedir. Katharina ise çekilmez ve ağzı bozuk biri olduğu için pek talibi yoktur. Babtista, küçük kızı Bianca ile evlenmek isteyen Hortensio ve Gremio’ya bir şart koşar: “Önce Katherina’nın evlenmesini sağlayın. Onu alacak bir adam bulun, Bianca’nın ikinizden biriyle evlenmesine izin veririm...”. İki arkadaş bir çare ararken, Hortensio, Verona’dan yeni gelen dostu Petruchio’ya durumu açar. Anlattıkları Petruchio’nun ilgisini çeker ve Katharina’yı yola getirmek için kolları sıvar. Ancak bu sandığından daha zor olacaktır... Baptista is a wealthy citizen having two daughters named Katharina and Bianca who have reached their age of marriage. The little girl Bianca is polite with good manners and many men would like to marry her. As Katharina is unbearable and foul-mouthed no men want to take her. Babtista imposes a condition to Hortensio and Gremio who want to marry Bianca: “First, ensure Katherine’s marriage. Find a man to marry her and then I will give my permission to Bianca to marry one of you…”. While two friends are seeking a way out, Hortensio tells everything to Petruchio, his friend just arrived from Verona. The things he has heard awakens Petruchio’s interest and decides to bring Katharina to her knees. However, this would be harder than it seems… 32 Yazan Written by William Shakespeare Çeviren Translated By Zeynep Avcı Yöneten Directed by Işıl Kasapoğlu Dekor Tasarımı Set Designer Hakan Dündar Kostüm Tasarım Costume Designer Esra Selah Işık Tasarım Light Designer İzzettin Biçer Besteci Composer Alper Maral Oyuncular Performers Sevi Demirçivi Ozan Hafızoğlu Pelin Tozkoparan Kerem Corogil Gülizar Oltulu Mustafa Turan İrem Yurdakul Fatih Yurdakul Dilek Mengi Mümtaz Aydoğan Mengi Birce Birsel Çağlar Diyar Gönülalçak Dicle Çiçek Ömer Ayaz Mehmet Gül Muhammet Salim Bekalp Murat Bayrak Seyfettin Gül Orhan Kırak Mehmet Caner Can Velat Can İbrahim Halil Saka Koreograf Choreograph Sibel Erdenk 33 Norveç Norway Grusomhetens Tiyatrosu Grusomhetens Teater Dağ Kuşu The Mountain Bird 1 perde, 1 saat 20 dakika 1 act, 1 hours 20 minutes Peer Gynt, Nora Bir Bebek Evi ve Hedda Gabler gibi eserleriyle temelde modern dramanın kelime dağarcığını oluşturan Ibsen’in 1859 yılında yazdığı yarım kalmış operası Dağ Kuşu dünya prömiyerini 2009 yılında Lars Øyno yönetimindeki köklerini Artaud ve onun vahşet tiyatrosu geleneğinden alan ve bağımsız bir tiyatro olan Grusomhetens Tiyatrosu’nda yapmıştır. Originally written in 1859 by the dramatist who would eventually write Peer Gynt, A Doll´s House, and Hedda Gabler, essentially creating the vocabulary of modern drama, Ibsen´s abandoned operetta received its world premiere in 2009 under the direction of Lars Øyno, and presented by his company, Grusomhetens Teater, an independent theater rooted in the tradition of Artaud and his theater of cruelty. Romantik bir opera olan Dağ Kuşu’nda, vebadan kurtularak hayatta kalmayı başaran bir kızın hikayesi anlatılır. Yıllar sonra başka bir köyün sakinleri tarafından bulunduğunda köylüler onu ebedi yalnızlığından dolayı “utangaç ve bir kuş kadar vahşi” olarak tarif ederler. Öne çıkan tema: doğayla karşı karşıya gelen medeniyet veya eskiye dair yalın geleneklerle buluşan sanatın günümüzde hala geçerliliğini korumasıdır. Lars Øyno tarafından yönetilen Dağ Kuşu prömiyerinden bu yana çok sayıda ödül kazanmış, Norveç Ulusal Tiyatrosu tarafından 2010 Ibsen Festivali’ne dahil edilmiş ve Avrupa, Rusya ve Hindistan’da sahnelenmiştir. 34 The Mountain Bird is a romantic opera about a girl who is the sole survivor of The Black Death. Years later, she is found by people from another village, who describe her as “shy and wild as a bird”, due to her perpetual loneliness. The primary theme nature confronting civilization, or plain ancient traditions meeting sophisticated art remain relevant in our time. Since its premiere, Øyno´s direction of The Mountain Bird has won numerous awards, been included in the 2010 Ibsen Festival by the Norwegian Nationaltheatret, and toured throughout Europe, Russia, and India. Yazan Written by Henrik Ibsen katkılarıya Yöneten Directed by Lars Øyno Yapımcı Produced By Brendan McCall Oyuncular Performers Hege Tunaal Hanne Dieserud Miguel Steinsland Stig Zeiner Gundersen Silje Breivik Jimmie Jonasson Nina Sponnich Odille Blehr Johanna Øyno Müzisyenler Musicians Lars Pedersen, Laura Ellestad Müzik Composer Filip Sande Dekor Tasarımı Set Designer Tormod Lindgren Kostüm Tasarım Costume Designer Gjøril Bjercke Sæther Işık Tasarım Light Designer Jan Skomakerstuen 35 ABD USA Atölye Lideri / Workshop Leader Prof. Dr. Stanton Davis Aktör için Ses: Özgürlük, Odaklanma ve Güç Voice for the Actor: Freedom, Focus and Power Atölye Çalışması Workshop Üç saat süren oturumların her biri Fitzmaurice Ses Çalışması’ndan konseptleri tanıtmaktadır. Three hour sessions each introducing the concepts from the Fitzmaurice Voicework. Birinci oturumun içeriği: Konuşulan bir metin eşliğinde vücudu rahatlatmak ve duyguyu özgür bırakmak için tasarlanmış beden çalışması ve egzersizler. Bu ses çalışması sesin “şeklini bozma” olarak bilinmektedir. Oldukça fiziksel ve sıkı alıştırmalar içeren çalışma; esneme, kas gevşetme hareketleri, tam ve bağlantılı nefesi bulmayı içerir. Session one involves: body work and exercises designed to relax the body and free emotion associated with spoken text. In this voicework this is known as “destructuring” the voice. It is very physical and rigorous involving stretches, deep muscle release and finding the full, connected breath. İkinci oturumun içeriği: Sadece nefes desteği için gerekli olan kasları tanımlayıp kullanmaya odaklanırken aynı zamanda oyuncuların araçlarını özgür, yumuşak, esnek ve karşılık verebilir konumda bırakır. Üçüncü oturumun içeriği: Artikülasyon, vokal güç ve oyuncunun vokal performansını farklı alanların gerektirdiği koşullara uygun hale getirebilme yeteneği üzerinde çalışma. Profesör Davis’in inandığı şey oyuncuların gerçek insanlar gibi işitilmesi, anlaşılması ve ses çıkarması gerektiğidir. Bu çalışma, oyuncunun sezgisel ve yaratıcı olmasına olanak sağlarken aynı zamanda performansın içinde kilitli kalmamasını sağlar. 36 Session two involves: concentrating on identifying and using only the muscles necessary for breath support while keeping the actors instrument free, supple and able to respond. Session three involves: working on articulation, vocal power and the ability of the actor to tailor the vocal performance to the demands of different spaces. It is Professor Davis’ belief that actors must be heard, understood and sound like real human beings. This work ensures that while at the same time allowing the actor to remain intuitive and creative— not locked into their performance. Lider / Leader Stanton Davis Profesör Stanton Davis, Kuzey Illinois Üniversitesi’nde Oyunculuk Lisans Programı yöneticisi olarak çalışmakta ve aynı üniversitede ses ve konuşma alanlarındaki programları yönetmektedir. Stanton, Yüksek Lisans derecesini University of Delaware’in Profesyonel Tiyatro Eğitimi Programı’nda tamamladı; lisans derecesini ise Utah Üniversitesi’nden aldı. Profesyonel aktör olarak (sahnede, filmlerde ve televizyon reklamlarında) çalıştı; koreograf, sahne asistanı, yönetmen, voice-over sanatçısı, dublör, ses danışmanı, aksan koçu ve eğitmen yönetmen olarak ABD’deki çeşitli üniversitelerde farklı projelerde çalıştı. Stanton, Bağımsız Sahne Yönetmenleri Derneği’nin bir üyesidir ve Fitzmaurice Voice Work’te sertifikalı Eğitmen olarak çalışmaktadır. Sanatçının çalıştığı projeler: Artist’s Ensemble’nin “Shakespeare Komplosu”, First Folio’nun “Drakula’nın Tutkusu”, Oak Park’ın “Fareler ve İnsanlar”ı ve “Yok Yere...”, The Shakespeare Theatre (Washington, DC) Allan’s Lane ve Intrepid Theaters (Philadelphia’da), Actors Lab Arizona, SummerNite Chicago’nun “Aşkın Çabası”, Court Yard Players Touring Company, Arizona Jewish Theatre, AKA Theatre, Candlelight Theatre Company (NYC), New Paltz Summer Rep, York Little Theatre, ve the Notre Dame, Arizona, Tucson, South West, Baltimore, Wisconsin, Park City ve Utah Shakespeare Festivalleri. Professor Stanton Davis serves as head of The BFA (Bachelor of Fine Arts) program in acting at Northern Illinois University where he is also the head of voice and speech. Stanton received his MFA (Master of Fine Arts) in Acting from the University of Delaware’s Professional Theatre Training Program, and his BFA from the University of Utah. He has worked professionally as an actor (stage, film and TV commercials), fight choreographer, stagehand, director, voice-over artist, stunt man, voice coach, dialect coach, and education director at various theaters throughout the United States. Stanton is a member of the Independent Fight Director’s Guild, and is a certified Associate Teacher of Fitzmaurice Voice Work. Credits include: Artist’s Ensemble’s The Shakespeare Conspiracy, First Folio’s Passion of Dracula, Oak Park’s Of Mice and Men and Much Ado... The Shakespeare Theatre (Washington, DC) Allan’s Lane and Intrepid theaters (in Philadelphia), Actors Lab Arizona, SummerNite Chicago’s Loves Labors Lost, Court Yard Players Touring Company, Arizona Jewish Theatre, AKA Theatre, Candlelight Theatre Company (NYC), New Paltz Summer Rep, York Little Theatre, and the Notre Dame, Arizona, Tucson, South West, Baltimore, Wisconsin, Park City and Utah Shakespeare Festivals. Fitzmaurice Voicework® is a cutting-edge vocal discipline developed by Catherine Fitzmaurice for actors which incorporates principles of bioenergetics body work, yoga, Japanese shiatsu massage and energy work and classical British and Italian vocal production training. Stanton trained personally with Fitzmaurice for three years during graduate school and was among the original fifteen teachers of this work in the early nineties. He has been integral in the development of the Fitzmaurice pedagogy in the last twenty five years. 37 Türkiye Turkey Atölye Lideri / Workshop Leader Ali Meriç Karagöz Yapım ve Oynatım Atölyesi Karagöz Production and Puppetry Workshop Atölye Çalışması Workshop Gölge oyunumuz Hacivat Karagöz bir zamanların en önemli eğlencesiydi. Karagöz Shadow Play was once the most popular show of the times. Eskiden ramazan gecelerinde düzenlenen eğlencelerinde herkes doğruca Karagöz ve Hacivat gösterisi seyretmeye giderdi. Önce Hacivat Çelebi şarkı söyleyerek gelir ve “Ne olur şu dört köşe perdede bana da bir kafadar olsa ah bana bir eğlence medett amannnnnnnnnnnnnnn amannnnnnnnnnnnnnnn...” diye Karagözü çağırmaya başlardı. Herkesi kahkahalarla güldüren “Karagöz ve Hacivat’ın atışması” bittikten sonra fasıl bölümü başlar, bu bölümde oyunun akışına göre Zenne, Çelebi, Tuzsuz Deli Bekir, Beberuhi, Tiryaki, Acem, Laz, Matiz, Zeybek gibi tipler perdeye gelirlerdi. Pekiiii…. Hacivat ve Karagöz’ü ilk kez kim oynatmıştır perdede? “Nereke” nedir ve ne işe yarar? Karagöz’ün bir kolu oynar da neden Hacivat’ın yumruk olmuş sakalının altında durur hep? Ya Karagöz ve Hacivat tasvirleri nasıl kesilir, neyle boyanır? Peki ya nasıl oynatılır? Ben de oynatabilir miyim? Seslerini çıkartabilir miyim? Eğer bu soruların cevabını merak ediyorsanız, Siz sevgili dostlarımızı atölye çalışmamıza bekliyoruz… 38 Especially during the Ramazan Month, people rushed to the Karagöz and Hacivat Shows at the evenings. First Hacivat Çelebi enters singing and summons Karagöz singing a song, saying “I wish I had a buddy within that rectangular stage, please help me to find entertainment, ohh, ohhh!” After the “quarrel of Karagöz and Hacivat” ends, making everyone laugh, the secondary play starts, which some of the most important characters of are Zenne the male belly dancer, Çelebi the gentleman, Boring Mad Bekir, Beberuhi, Pothead, Persian, Laz, Drunk, and Zeybek. So… Who was the first Karagöz Shadow Play Performer? What is “Nereke” and what is it used for? Why Hacivat holds his fist under his beard, while Karagöz’s one arm moves all the time? How are the puppets made, and what are they painted with? How is the show performed? Can I do it too? Can I make the dubbing? If you wander the answers to these questions, you are welcomed to our workshop … Lider / Leader Ali Meriç 1959 yılında Alaşehir’de doğdu. İzmir Atatürk Lisesi ve Ankara Üniversitesi DTCF Tiyatro Bölümü’nden mezun oldu. 1977 yılında AÇT’de (Ankara Çocuk Tiyatrosu) tiyatroya başladı. AST’de (Ankara Sanat Tiyatrosu) çalıştı. 1986 yılında, Devlet Tiyatroları’nın Çocuk ve Gençlik Bölümü’ne girdi. Ankara ve Bursa Devlet Tiyatrolarında görev yaptı. 1978 ve 1980 yıllarında Akşehir Nasreddin Hoca Gülmece Öyküsü Yazma Yarışması’nda iki kez ikincilik ödülü aldı. 1983 yılında Metin BALAY’la birlikte yazdıkları Gozort oyunuyla TOBAV’dan (Tiyatro Opera ve Bale Çalışanları Vakfı) Başarı Ödülü; 1986 yılında, Bir Varmış İki de Varmış oyunuyla TBMM’den üçüncülük ödülü; 1989 yılında TRT’nin düzenlediği, Çocuklar İçin Radyo Oyunu Yazma Yarışması’ndan birincilik ödülü aldı. 1986 yılında Lope de Vega’nın Çılgın Dünya - Los Locos de Valencia - oyunundaki Hekim rolüyle, Ankara Sanat Kurumu Övgüye Değer Oyuncu ödülüne; 2002 yılında oynadığı Jaroslav HASEK’in Aslan Asker Şvayk - Good Soldier Svejk - oyunundaki ‘Şvayk’ rolüyle TEB (Tiyatro Eleştirmenleri Birliği) ödülüne değer görüldü. UNIMA (Uluslararası Kukla ve Gölge Oyunları Birliği) ve ASSITEJ (Uluslararası Çocuk ve Gençlik Tiyatroları Birliği) üyesidir. Antalya Devlet Tiyatrosu’nda, oyuncu ve yönetmen olarak görevini sürdürürken, Akdeniz Üniversitesi Tiyatro Bölümü’nde Geleneksel Türk Tiyatrosu derslerine girmektedir. He was born in Alaşehir at 1959. He graduated from İzmir Atatürk High School and the Theatre Department of Ankara University. He started to perform in Ankara Children’s Theatre at 1977. He worked at Ankara Art Theatre. In 1986 he attended the Children and Youth Department of Turkish State Theatres and worked in Bursa State Theatre. He won the second prize for two times in 1978 and 1980 at Akşehir Nasreddin Hoca Funny Story Authors Contest. He won the Success Prize from TOBAV (Theatre, Opera and Ballet Workers Foundation) in 1983 with the play Gozort, he wrote with Metin BALAY. In 1986, he won the third prize from the Grand National Assembly with the play Once Upon a Time. In 1989 he won the first prize at Children Radio Play Authors Contest of TRT. In 1986 he had been given the “Praiseworthy Actor” prize from Ankara Art Association with his act as the Physician, at the play Los Locos de Valencia (Crazy World) by Lope de VEGA. In 2002 he had been given the prize of Theatre Critics Association with his act as Svejk, at the play Good Soldier Svejk by Jaroslav HASEK. He is a member of UNIMA (The Worldwide Puppetry Organization) and ASSITEJ (International Association of THEATRES for Children and Young People). He is working as actor and director at Antalya State Theatre, and giving lectures of Traditional Turkish Theatre at the Theatre Department of Akdeniz University. 39 Norveç Norway Atölye Lideri / Workshop Leader Lars Øyno Büyüsel Aktör: Antonin Artaud Tiyatrosunun Temel Adımları The Metaphysical Actor: Basic Steps to the Theatre of Antonin Artaud Atölye Çalışması Workshop Antonin Artaud’un Tiyatro ve İkizi (1938) adlı kitabının içeriğinin vahşet tiyatrosunu uygulamak için imkansız bir el kitabı olduğu söylenmektedir. Az sayıda teknik tanım yapılan kitapta böylesi bir sahne anlatımına neden ihtiyaç duyulduğuna ilişkin açıklamalar belirsizdir. The content of Artaud’s book The Theatre and its Double (1938) is often said to be an impossible instruction manual for practicing a theatre of cruelty. Very sparse techniques are described, and explanations for why there is a need for such a stage expression are vague. Birlikte ve bireysel Beden ve metin birer işaret Beden sesin bir yankılayıcısı Boşluktaki farkındalık Hareket eden hiyeroglifler Anlaşılabilir bir ritim Aktörün simyası The collective and the individual Body and text as signs Body as resonator for the voice Awareness in space Moving hieroglyphs The understandable rhythm The alchemical actor Norveçli yönetmen ve oyuncu Lars Øyno önderliğinde gerçekleştirilen bu atölye çalışması Artaud’un öngörülerini ulaşılabilir kabul eder. 23 yıllık deneyimle ilerleyen Grusomhetens Tiyatrosu’nun çalışma yöntemlerine dayalı olarak katılımcılar, Artaud’un konseptinin bilim ve şiir sanatına dayandığını ve sahne oyunculuğuna ilişkin organik bir yaklaşımı olduğunu göreceklerdir. This workshop, lead by Norwegian director and actor Lars Øyno, will regard Artaud’s visions as attainable. Based on the working methods of his company Grusomhetens Teater forged during 23 years of experience, workshop participants will see that Artaud´s concept is based on science and poetry, as well as an organic approach to stage acting. Doğu (Oriental) tiyatrosunda olduğu gibi metafiziksel odaklanma başlangıç noktasıdır: Doğaüstü güçler modern dünyamızda nasıl önem kazanabilir? As in the Oriental theatre, the metaphysical focus is the starting point: how can those supernatural forces be of importance in our modern world? Her şeyin hem zihinsel hem de bedensel bir hazırlığa ihtiyacı vardır. Bu atölye çalışması için bizim hazırlığımız bedenin müzikselliğine odaklanan teknikler ile başlayacaktır. Teori ile birleştirildiğinde amaç, katılımcılara Artaud’u deneyimlemeye ilişkin ilk basamağı uygulamalı olarak sunmaktır. Everything needs a preparation, both mentally and bodily. Our preparation for this workshop will start with techniques that draw focus to the musicality of the body. Combined with theory, the intention is to give participants a first step to experiencing Artaud in practice. Katılımcılardan rahat spor kıyafetler giymeleri ve kısa bir metin hazırlayıp ezberlemeleri istenmektedir. Participants are asked to wear loose training clothes, and to prepare a short memorised text. 40 Lider / Leader Lars Øyno 1955 yılında doğan ve geçtiğimiz günlerde çağdaş İskandinav sanat ve kültürüne katkılarından dolayı saygın bir ödül olan Gamleng Ödülü’nü (2014) kazanan Lars Øyno, Norveçli tiyatro yönetmeni, oyuncu, yazar ve Oslo’da yerleşik bağımsız bir yapımcıdır. 1992 yılında halen Sanat Yönetmeni olarak hizmet verdiği ve bağımsız bir tiyatro olan Grusomhetens Tiyatrosu’nu kurdu. Kuruluşundan bu yana tiyatro için yönettiği 24 yapım Norveç’te düzenli olarak sahnelenmektedir ve İsveç, Fransa, İngiltere, Almanya, Polonya, Rusya ve Hindistan’a turneler düzenlemiştir. 2009 yılında Øyno, Henrik Ibsen’nin 1859’da yazdığı oda operası olan Dağ Kuşu’nun dünya prömiyerini yönetmiştir; söz konusu opera daha sonra 2010 Uluslararası Ibsen Festivali’ne katılmış ve uluslararası anlamda çok sayıda ülkede gösterilmiştir. Grusomhtens Tiyatrosu’nun en son yapımı Ibsen’in 1860’ta düzyazı şeklinde yazdığı tamamlanmamış eseri Svanhild’dir. Øyno tarafından yönetilen ve tiyatronun Ibsen’in ikinci dünya prömiyerini yapmasını sağlayan eser, 2014 yılı Oslo En İyi Performans Ödülü’nü kazanmış ve 2014 Uluslararası Ibsen Festivali’ne dahil edilmiştir. Eser, Temmuz 2015’te Oslo Opera Binası’nda sahnelenecektir. Grusomhetens Tiyatrosu’nun sanatsal uygulaması Antoin Artaud’un (1896-1948) ilkelerine dayanır ve yıllar içinde Øyno, günümüzde çağdaş performansın bir gerçekliği olan “vahşet tiyatrosu” fikrini gerçekleştirebilen bir kaç sanatçıdan biri olarak ün kazanmıştır. Yönetmenliğin yanı sıra Øyno, sıklıkla Norveç, Polonya, Fransa ve Birleşik Devletlerde Artaud ve Grotowski’ye ilişkin dersler vermiş ve atölye çalışmaları yönetmiştir. Daha ayrıntılı bilgi için: www.grusomhetensteater.no Lars Øyno, born 1955, is a Norwegian stage director, actor, writer, and independent producer based in Oslo who recently won the prestigious Gamleng Award (2014) for his contribution to contemporary Nordic art and culture. In 1992, he founded Grusomhetens Teater, an independent theatre company for which he serves as Artistic Director. Since its founding, he has directed 24 evening-length productions for the company, which performs regularly in Norway, and has toured to Sweden, France, England, Germany, Poland, Russia, and India. In 2009, Øyno directed the world-premiere of Henrik Ibsen´s 1859 chamber opera, Fjeldfuglen, which was later included in the 2010 International Ibsen Festival and has toured extensively internationally. Grusomhetens Teater´s most recent production, also directed by Øyno, is the company´s second world-premiere by Ibsen—the 1860 prose fragment Svanhild, which won the Oslo Prize for Best Performance 2014, was included in the 2014 International Ibsen Festival, and which will be performed at the Oslo Opera House this July 2015. Grusomhetens Teater´s artistic practice is rooted in the principles of Antonin Artaud (1896-1948), and through the years Øyno has earned a reputation as one of the few theatre artists today able to make the idea of a “theater of cruelty” a reality in contemporary performance. In addition to directing, Øyno has also frequently lectured and conducted workshops on Artaud and Grotowski in Norway, Poland, France, and the United States. For more information: www.grusomhetensteater.no 41 Devlet Tiyatroları 2014 – 2015 Sezonu Festivalleri Turkish State Theatres Festivals on 2014 – 2015 08 – 27 Mart March 27 Mart March – 30 Nisan April 20 – 30 Nisan April 23 Nisan April – 2 Mayıs May 24 – 29 Nisan April 27 Nisan April – 16 Mayıs May 02 – 16 Mayıs May 17 – 27 Mayıs May Genel Sanat Yönetmeni General Art Director A.Necat Birecik Festivaller Genel Koordinatörü General Coordinator of Festivals Hakan Dündar Festivaller Teknik Sorumlusu General Technical Coordinator Bekir Beğen 42 Festival Koordinatörleri Festival Coordinators Burcu Boran Canan Mızrak Didem Erkek Erkin Semih Öztürk Kayhan Namal Miray Eryaprak 43 Genel Sanat Yönetmeni General Art Director A. Necat Birecik Antalya Devlet Tiyatrosu Adına Sahibi Owner on Behalf of Antalya State Theatre Selim Gürata Yayın Yönetmeni Editorial Director Nagihan Turan Sorumlu Yönetmen Editor Yasin Aytan Yapım Producer Kutlu&Avcı Ofset, ANTALYA www.devtiyatro.gov.tr Antalya Tanıtım Vakfının Katkılarıyla Antalya Büyükşehir Belediyesi katkılarıyla katkılarıyla katkılarıyla
Benzer belgeler
festival broşürü için lütfen buraya tıklayınız
“Akdeniz’in İncisi” ve “Türk Rivierası” olarak bilinen ve Akdeniz coğrafyasının en muhteşem, en iyi korunmuş antik tiyatrosu “Aspendos”u
sınırlarında barındıran Antalya’da Devlet Tiyatroları, kapal...
Sabancı Vakfı
We are proud and excited to be organizing
this Festival for the last 15 years. Easier
said than done. We have hosted 35 foreign
countries in Adana to date. The cultural
ambassadors of all those 35 ...
Untitled - Antalya Devlet Tiyatrosu
Böylesine köklü bir sanatsal mirasa sahip Antalya’da bu yıl 3.sünü düzenlediğimiz “Devlet
Tiyatroları Antalya, Uluslararası Tiyatro Festivali”, gerek Antalya gerekse ülkemiz için büyük bir
gurur ka...