İngilizce metni ve çevirisini buradan indirebilirsiniz.
Transkript
İngilizce metni ve çevirisini buradan indirebilirsiniz.
MESLEKİ İNGİLİZCE I DERSİ - 1. HAFTA ÇEVİRİ METİNLERİ 1. NEW YORK UNIVERSITY New York University is in Greenwich Village. in: içinde, -de/da Village: köy, kasaba New York Üniversitesi Greenwich kasabasındadır. Students can get almost everything they need near the university campus. Student: Öğrenci Can: -ebilmek almost: neredeyse need: ihtiyaç (duymak) get: almak, sahip olmak, erişmek near: yakın(ında) Öğrenciler ihtiyaç duydukları neredeyse herşeyi üniversite kampüsü yakınlarından alabilirler. There is a post office on 9th Street. There is: (Orada) ..... vardır/bulunmaktadır Post office: Postane on: üzerinde, üstünde, -de/da Street: Sokak 9. sokakta postane vardır. There is a bank on 5th Avenue, and there are two on 8th Street. Bank: Banka Avenue: Bulvar, meydan two: İki 5. bulvarda bir ve 8. sokakta iki banka vardır. The restaurants and coffee shops in Greenwhich Village are very popular. Coffee Shops: Kafe Very: Çok Popular: Popüler Greenwich kasabasındaki restoran ve kafeler çok popülerdir. 1 2. UNIVERSITY OF LONDON The University of London is in Bloomsbury. It was founded in 1836. London: Londra found: kurmak (2. hali founded) Londra Üniversitesi Bloomsbury'dedir. 1836'da kurulmuştur. There are many other famous buildings in Bloomsbury. Many: Birçok Other: Öteki, başka, diğer famous: Ünlü Building: Bina, inşaat Bloomsbury'de birçok başka ünlü bina vardır. The British Museum, which is near the university, is one of these buildings. The British Museum: Britanya Müzesi One of these: Bunlardan biri [Britanya Müzesi, üniversitenin yakınında olan, bu binalardan biridir.] Üniversitenin yakınında olan Britanya Müzesi, bu binalardan biridir. There are also many restaurants and coffee shops, where you can buy things to eat. Also: ayrıca, de, da Buy: (Satın) almak Things: Şeyler Eat: (Yemek) yemek [Orada ayrıca birçok restorantlar ve kafeler bulunmaktadır, yiyecek şeyler alabileceğiniz.] Orada ayrıca yiyecek şeyler alabileceğiniz birçok restorantlar ve kafeler bulunmaktadır. The restaurants are not always very cheap, but the coffee shops are excellent for the price. Always: Her zaman Cheap: Ucuz But: Ama, fakat for: için, -den dolayı, ... ile ilgili, ... açısından Excellent: Mükemmel Price: ücret, fiyat Restorantlar her zaman ucuz değildir, fakat kafeler fiyat açısından mükemmeldir. 2 3. JIM Jim Chapman, (who is) a famous cameraman, is the new assistant director of Video Sound, (which is) a large film company. New: Yeni Assistant director: Yardımcı yönetmen Large: Geniş, büyük Company: Şirket Ünlü bir kameraman olan Jim Chapman büyük film şirketi Video Sound'un yeni yardımcı yönetmenidir. It has fifty-two offices all over the world. Have/has: Sahip olmak, bulunmak fifty-two: 52 All over the world: Tüm dünyada Onun tüm dünyada 52 ofisi vardır. Mr.Chapman is the first American to work at the company's Paris office in its thirty-year history. Mr.: Bay Mrs.: Bayan work: çalışmak first: İlk, birinci at: -de, -da Amerikan: Amerikalı, Amerikan thirty year: 30 yıl(lık) history: Tarih, geçmiş Bay Chapman şirketin otuz yıllık tarihinde Paris ofisinde çalışan ilk Amerikalıdır. Mr. Chapman is not married. He's got a sister - Mary. Marry: Evlenmek, evli olmak have/has got: sahip olmak Sister: Kız kardeş Bay Chapman evli değildir. Onun Mary (adında) bir kızkardeşi vardır. She lives with her friend Paul in London. Live: Yaşamak, yaşam/hayat friend: Arkadaş O arkadaşı Paul'le Londra'da yaşamaktadır. She goes to the Faculty of Arts at the University of London. Go to: -e/a gitmek faculty of Arts: (Güzel) Sanatlar fakültesi O Londra Üniversitesi'ndeki Güzel Sanatlar fakültesine gitmektedir. 3 There are also the Faculties of Science, Engineering, Medicine and Music. Science: Bilim, fen bilimleri Engineering: Mühendislik Medicine: İlaç, Tıbbi bilimler Orada ayrıca fen bilimleri, mühendislik, tıp bilimleri müzik fakülteleri vardır. 4. THE GARSTON FAMILY Mr. and Mrs. Garston live in a small village near London. Small: Küçük, ufak Bay ve bayan Garston Londra yakınında küçük bir kasabada yaşamaktadırlar. They've got two dogs. Their names are Bruce and Spot. dog: köpek name: isim, ad Onların iki köpekleri vardır. İsimleri Bruce ve Spot'tur. The dogs eat meat, biscuits and special dog food. Meat: Et Buscuits: Bisküvi Special: Özel Dog food: köpek maması Onlar et, bisküvi ve özel köpek maması yerler. Mr. Garston buys their food in London because the shops in their village don't sell dog food. Buy: Satın almak Because: Çünkü Shop: Dükkan, satıcı Sell: Satmak Bay Garston onların mamalarını Londra'dan alır çünkü onların kasabasında köpek maması satan dükkanlar yoktur. The Garstons have got neighbours, too, but they don't like Bruce and Spot because they've got a cat. Neighbour: Komşu Too: de, da like: sevmek, beğenmek cat: kedi Garstonların komşuları da var, fakat onlar Bruce ve Spot'u sevmiyorlar çünkü kedileri var. 4 The postman doesn't like the dogs, either. Postman: Postacı Either: Öyle, de, da Postacı da köpekleri sevmez. Mr. Garston goes to London every day because he works there. Every day: Her gün Bay Garston her gün Londra'ya gider çünkü o orada çalışmaktadır. He comes home at six. The dogs always wait for him. Come: Gelmek Home: Ev Six: Altı Always: Her zaman Wait: Beklemek O eve altıda gelir. Köpekleri her zaman onu beklerler. They stand near the door and bark. Stand: (Ayakta) durmak Door: Kapı Bark: Havlamak Onlar kapının yanında beklerler ve havlarlar. They are happy because they go for a long walk in the evening with Mr. Garston. Happy: Mutlu olmak Go for: Gitmek, çıkmak In the evening: Akşam(ları) A Long Walk: Uzun bir yürüyüş with: ile, birlikte Onlar mutlu olurlar çünkü onlar Bay Garston'la birlikte akşamları uzun bir yürüyüşe çıkarlar. 5
Benzer belgeler
30 Nisan Çevirisi 1. THE NEW YORK UNIVERSITY * New York
* The dogs always wait for him. They stand near the door and bark. They are happy because they go
for a long walk in the evening with Mr. Garston.
İlk Kültür Merkezleri
din, yaşam tarzı bakımından birbirinden farklı
medeniyetler doğmuş ve gelişmiştir.
2-Kurulan medeniyetler isimlerini kuruldukları
bölgeden alırlar.Ç....... medeniyeti, M...... medeniyeti,
Aztek, Ma...
İngilizce metni ve çevirisini buradan indirebilirsiniz.
I want to go with you
Seninle gitmek istiyorum
What have you seen?
Neler gördün?
What do you know that is new?
Yeni ne biliyorsun?
Where are you going to?
Nereye gidiyorsun?
Because I want to go wi...