2 - Halk Sağlığı A.D.
Transkript
2 - Halk Sağlığı A.D.
AİLELER KADINLAR ÇOCUK SAĞLIĞI ADÖLESAN DÖNEMİ E.Ü.T.F.Halk Sağlığı AD. Arş.Gör.Dr. Selcen Sakaoğlu Manavgat Danışman Öğretim Üyesi:Doç.Dr.Aliye Mandıracıoğlu AİLELER Michael J.Puma Aile: Tarih boyunca varlığımızın bütünleyici bir parçası olmuş ve Devlet öncesi avcı-toplayıcı toplumlarda bile türümüzün, temel gereksinimlerinin üstesinden gelmesine yardım etmiştir. Mattessich ve Hill’e (1987) göre : kan bağı, ikametgah veya duygusal bağlarla bağlı bireylerden oluşan bir gruptur ve 4 ortak özellik gösterir: karşılıklı dayanışma, fiziksel bakım,sosyalleşme,eğitim,sosyal ve cinsel davranış kontrolü ve aile içi ya da dışı rollerin yerine getirilebilmesi için motivasyon sağlama, üreme yoluyla yeni üyeler kazandırma ve bir cinsel eşlik sağlama, olgunlaştıklarında aileden genç üyeler çıkarma. Pournelle (1997) şöyle uyarıyor: “Bildiğimiz gibi aile tehdit altındadır ve bu eğilim devam ederse,aile kurumu çok değişecek,çok zayıflayacak ve belki varlığı sona erecektir.” Fukuyama (1999) gibi diğerleri ise: “Bizim bugün gözlemlediğimiz eğilimler,yeni postendüstriyel toplumsal düzene ayak uydurma çabalarıdır;tıpkı avcı-toplayıcıdan, tarımsal ve endüstriyel topluma geçişteki gibi büyük sosyal ‘bozulma’ ile ilgilidir.Ailenin çöküşünün başladığını mı göreceğiz,yoksa yeni bir form geliştirmek için geçiş sürecinde miyiz,yalnızca zaman gösterecektir.” Aileyi etkileyen sosyal ve demografik değişimler : I. Doğum ve doğurganlık hızında azalma, II. Ev halkı sayısında azalma;tek kişilik evler, III. Evliliklerin geciktirilmesi, IV. Birlikte yaşamalarda artış, V. Boşanmalarda artış, VI. Evlenmeden çocuk sahibi olmada artış, VII. Aile reisinin kadın olduğu evlerde artış, VIII. Daha çok kadının iş yaşamına girmesi, IX. Ailenin işlevinin değişmesi. I - Doğum ve doğurganlık hızında azalma ABD’de 20.yy’ın sonlarında doğurganlık hızı kadın başına 2.07 ile replasman seviyesinin altına düştü. AB ülkelerinde ise 1970’de 2.39 iken, 1998’de 1.44 oldu (İrlanda 1.87 ile en yüksek, İtalya 1.17 ile en düşük) ve replasman seviyesinin altına düştü. US Dep. of Health and Human Ser. 1999 Eurostat 1999 Doğum ve doğurganlık hızında azalma 2 1993’te doğurganlık çağındaki kadın başına düşen çocuk sayısı: Dünya ortalaması……………..1.8 Doğu asya ve Pasifik…………2.3 Latin Amerika ve Karayipler….3.1 Güney Asya……………………4.1 Ortadoğu ve Kuzey Afrika……4.5 Sahra altı Afrika……………….6.3 UN 1994 Doğum ve doğurganlık hızında azalma 3 Bu değişikliklere götüren etmenler: Kadınların eğitim düzeyinde yükselme, Doğum kontrol haplarının yaygınlaşması, Kadınların işgücüne katılımının artması, İlk evlilik ve ilk doğum yaşında yükselme, Az çocuklu ya da çocuksuz olma kararındaki çiftlerin artması. Rothenbacher 1996b II - Ev halkı sayısında azalma 200 yıl önce tüm Amerikan evlerinin 2/3 si, ≥5 kişi iken,1997’de bu oran %14’e düştü. Tek çocuklu kadınların yüzdesi son 20 yılda %19’a ulaşarak,neredeyse ikiye katlandı. Yalnız yaşayan kişilerin, tüm ailelere oranı 1970’de %17 iken,1997’de %25 oldu. Çocukların tüm nüfusa oranı 1960’ da %36 iken,günümüzde %25 oldu. US Bureau of the Census 1998a O'Hanlon 1999 Ev halkı sayısında azalma 2 En yaygın aile tipi çocuklu çiftler olmasına rağmen, tek ebeveynli ailelerin ve çocuksuz çiftlerin artmasıyla AB ülkelerinde bu şablon aşındı (özellikle de İskandinav ülkelerinde). Yine Kanada’da 1991’de çocuksuz ailelerin oranı %35’e, tek ebeveynli ailelerin oranı %13’e çıktı. Eurostat 1998 Vanier Institute of the Family 1994 III - Evliliklerin geciktirilmesi ABD’de ilk evlenme yaşı,1960’da kadın ve erkek için 20 ve 23 iken,artık 25 ve 27. AB’de 1980’de kadın ve erkek için ortalama evlilik yaşı 23 ve 26 iken,1995’de 26 ve 29. Goode’ın(1993)deyişiyle “…daha iyi olanaklar -zevk için,kişisel gelişim için,ilerleme için, hatta maddi iyileşme için- artık ailenin dışında başka yerde aranıyor...” Popenoe ve Whitehead 1999 Eurostat 1998 IV - Birlikte yaşamanın artması Dumon’a göre(1997):60’ların devrimci sürecinden beri evlilik;ana-baba evinden çıkıp, “yeni bir aile üretmek” için geçiş çizgisi olma rolünü yitirdi. Birlikte yaşamada en yüksek oran Kuzey Avrupa’da iken (Danimarka %25), Güney Avrupa’da oran oldukça düşük (İtalya’da ve Yunanistan’da %2) Golini ve Silvestrini 1997 V - Boşanmaların artması Golini ve Silvestrini (1997) şöyle bir örüntü tanımlıyorlar: 9 “Birey,anne ve babadan oluşan bir aileye doğar 9 9 9 9 9 9 9 (geleneksel çekirdek aile), boşanmadan sonra çocuk annesi ile yaşar (tek ebeveynli aile), annesi tekrar evlenince yeni bir ailesi olur ,belki üvey kardeşleri olabilir, bağımsızlığını kazanınca yalnız yaşar, derken evlenir ve çocuk sahibi olur(kendi ailesini oluşturur) boşanır, yeniden evlenir (yeni bir aile oluşturur) ve yaşamının son zamanlarında dul kadın ya da erkek yalnız yaşar.” VI - Evlenmeden çocuk sahibi olmada artış ABD’de 1940’ta tüm doğumların %3.5’i evli olmayan kadınlara aitken, 1997’de %33 oldu. Avrupa ortalaması 1998’de %22’ye çıktı. Kuzey-Güney farkı ise oldukça yüksek (İsveç’te %54, Yunanistan’da %3.3) Evlilik dışı doğumlarda bebek ölüm hızı daha yüksek US Dep.of Health and Human Ser.1999 Eurostat 1999 Mac Lanahan ve Sandefur 1994 Evlenmeden çocuk sahibi olmada artış 2 Tek ebeveynli ya da ebeveynsiz büyüyen çocukların okul devamsızlığı yüksek oluyor, %70’i cezaevine giriyor, Ergen intiharlarının ¾’ü tek ebeveynli evlerde görülüyor, Bu çocuklar,büyük olasılıkla yoksul büyüyor. Horn 1995 VII - Aile reisinin kadın olduğu evlerde artış Tek ebeveynli ailelerde,bu ebeveyn %90 kadın oluyor Günümüzde ABD’de çocukların ¼’ten fazlası sadece annesiyle yaşıyor(bu oran ırk ve etnik kökene göre değişiyor,örneğin Afrika kökenlilerde 2/3 ). US Dep.of Health and Human Ser.1999 Aile reisinin kadın olduğu evlerde artış 2 Boşanmaların artışı ve evlenmeden çocuk doğurmanın artışı dışında; Özellikle gelişmekte olan ülkelerde savaş, hastalık ve politik karmaşa nedeniyle ailelerin parçalanması, Ekonomik fırsat yokluğu yüzünden birçok erkeğin evinden uzağa göç etmek zorunda kalması da önemli nedenlerdir. VIII - Daha çok kadının iş yaşamına girmesi Ebeveynlerin çalışması,çocukların esenliğini büyük ölçüde etkiler,tersine işsizlik ailede huzursuzluğa ve çocukların hedeflerinde sınırlanmaya neden olur. Annelerin ev dışında da çalıştığı aileler, çalışmayanlara göre daha yüksek gelirlidir. Gelir artışı önemlidir,çünkü yoksul çocuklar daha kötü koşulların üstesinden gelmek zorunda kalır. Micklewright ve Stewart 1999 Haveman et al.1991 Brooks,Gun,Duncan 1998 Daha çok kadının iş yaşamına girmesi 2 Ebeveynler çalıştığında genellikle gelir artar “gelir etkisi” ‘Ev üretimi’ kaybı (-) Çocuğa erişkin kadar yarar sağlamayabileceği (-) Daha iyi rol modeli olma (+) Çalışan ebeveynler ailelerine,özellikle de çocuklarına daha az zaman ayırabilir “zaman etkisi” Zamanın kalitesi önemli (-/+) Gottschalk ve Mayer 1994 Lazear ve Michael 1988 IX - Ailenin işlevinde değişim Bugün,bir zamanlar ailenin gördüğü işlevlerin çoğu farklı yerlerden karşılanmakta (ör. Eğitim-okullardan, ekonomik yardım-bankalardan ve devletten..) Bu işlev aktarımı,ailenin öneminde ve yaşayabilirliğinde azalmaya neden olmakta Garret 1997 Ailenin işlevinde değişim 2 Çocuk koruma merkezlerine alınan çocuk sayısında Çocuk istismarı ve ihmalinde Aile dışında bakılan çocuk sayısında Evsiz insanların sayısında artış saptanmakta Janis1997 Sağlık ve Sosyal Yardım Politikaları Aileye hükümet müdahalesi,insan evriminde uzun bir tarihsel geçmişe sahiptir. İ.Ö. 18.yy’da Mezopotamya’da Hammurabi kanunları,ailenin yapısı ve devamıyla ve evlilik kurumuyla ilgili maddeler içermekteydi. Sağlık ve Sosyal Yardım Politikaları 2 Aileyi etkileyen sosyal politikalar: Hamilelikte çalışma koşulları Doğum öncesi ve sonrası ücretli / ücretsiz izinler Baba için izin Evlat edinme durumunda izin Kadının doğum nedeniyle işini kaybetmemesi ile ilgili düzenlemeler Kimsesiz çocuklar için bakım veren kurumlar Okul öncesi gelişim programları Yaşlılar için sağlık hizmetleri Yoksullar için sağlık hizmetleri Sonsöz Skolnick’in işaret ettigi gibi evliliklerde ve ailenin yapısında evrim gerçekleşirken; 9 Yetişkin doyumu da,çocuk sahibi olmak kadar önemli hale geldi. 9 Geleneksel ‘geçim sağlayan baba’-‘ev içi işlere bakan anne’ kalıbı değişti. Aile kurumu insanoğlunun tarihi boyunca dayanmıştı,ancak gelecekte varlığını ve rolünü sürdürebilmek için zorlanacak gibi görünüyor. … kadınlar Shaoxian Wang - Lin An - Susan D.Cochran Birçok toplumda, ‘iş ve politikanın sosyal dünyası’ asıl olarak erkeğe ayrılmış, ‘aile ve evin özel alanı’ birincil olarak kadının sorumluluğuna verilmiştir. WHO 1998a Günümüzde çok sayıda kadın ev dışında da çalışmasına rağmen,hala ailenin ve evin yükünün çoğunu taşıyor, ortalamadan daha düşük ücret alıyor, erkeklerden daha uzun saatler çalışıyor, kız çocukları emek pazarına, erkek çocuklardan daha erken giriyor, Dünyada yoksullukla yaşayanların %70’inin kadınlar olduğu tahmin ediliyor. UN 1995 , WB 1994 , UNDP 1995 Kadının sağlığı ve sağlık bilgisi, ailenin, toplumun ve sonuçta dünyanın gelişiminde ve sağlığında çok büyük rol oynar, Buna rağmen kadın sağlığına dünyanın birçok yerinde gereken önem verilmiyor. Bazı yazarlar şöyle soruyor: ‘Where is the M in MCH (Maternal and Child Health)? Rosenfield ve Main 1985 Doğumda beklenen yaşam süresi Etiyopya Nijerya Çin İngiltere ABD Japonya erkek 48 51 69 75 73 77 kadın 52 54 73 80 80 83 Anne ölümleri Her yıl dünyada ~600.000 anne ölümü Bunun %99’u gelişmekte olan ülkelerde BM’e göre Afrika’da her 16 kadından biri, Kuzey Avrupa’da ise 4000 kadından biri anneliğe bağlı nedenlerle ölüyor Kanama,zor doğum,sepsis ve hipertansif bozukluklar dünyada anne ölümlerinin %60’ından sorumlu. WHO 1998b Maine ve Mc Ginn 2000 Üreme sağlığı ile ilgili sorunlar V The International Conference on Population and Development (ICPD) 1994 Kahire (Uluslararası Nüfus ve Kalkınma Konferansı) V Fourth World Conference on Women (FWCW) 1995 Pekin (IV.Dünya Kadın Konferansı) a Üreme Sağlığı şöyle tanımlandı: “sadece hastalık ya da sakatlık olmaması değil, fiziksel,ruhsal,sosyal açıdan ve üreme sistemi ile onun işlev ve süreçleri yönünden tam bir iyilik hali olmasıdır.” Yani üreme sağlığı;aile planlaması,ana-çocuk sağlığı,infertiliteyi önleme ve tedavi,CYBH’ı önleme ve tedavi yanında, kadınların eğitimini ve sosyal statüsünü geliştirmeyi de içerir. Bu deklarasyon, kadının; a güvenli gebelik hakkını, a sağlıklı bebek sahibi olma hakkını, a ne zaman ve ne sıklıkla çocuk sahibi olacağına karar verme özgürlüğünü tanıdı. Anemi Dünyada: kadınların 1/3’i gebelerin yarısı Afrika’da: kadınların yarısı gebelerin 2/3’si Güney Asya’da: kadınların %58’i gebelerin %75’i Gelişmiş ülkelerde bile: kadınların %12’si gebelerin %18’i UN 1995 , Haslegrave 1995 Genital Mutilasyon Bazı Sahra altı Afrika ülkeleri,Yemen gibi bazı Arap ülkeleri ve bu bölgelerden olan göçmenler arasında yaygın Sudan,Somali,Cibuti,Etiyopya ve Sierra Leone’ de kadınların %80’den fazlası Dünyada 130 milyon kız çocuğu GM tiplerinden birine uğramış Yılda 2 milyon kız çocuğu risk altında Genellikle 4-12 yaş kız çocukları WHO 1998 , UNICEF 1998 Genital Mutilasyon 2 Çoğu uygulama anestezi olmadan ve sağlıksız koşullarda yapılıyor. Ağrı,şok,kanama,enfeksiyon…ölüm Fistül,inkontinans,dermoid kist,keloid skarlaşma,nöroma,disparöni… Psikolojik travma,kimlik ve özsaygı karmaşası… UN 1995 Izett ve Toubia 2000 Doğurganlık,Kontrasepsiyon,İstemli düşük Toplam Doğurganlık Hızı dünyanın her yerinde düşüyor Hala gelişmekte olan ülkelerde milyonlarca kadının kontraseptif gereksinimi karşılanamıyor. Kontraseptif gereksinimi karşılanamayan kadınların,tüm evli kadınlara oranı: Örn. Türkiye’de %11, Ruanda’da %37 UN 1995 Doğurganlık,Kontrasepsiyon,İstemli düşük 2 Dünyada yılda 40-60 milyon istemli düşük gerçekleşiyor,bunun 20 milyonu sağlıksız koşullarda oluyor ve bunun %95 ’i de gelişmekte olan ülkelerde. Her yıl 80.000 kadın istemli düşük yüzünden ölüyor. İstemli düşüğün yasadışı olduğu yerlerde (Latin Amerika ve Afrika gibi) düşükler sağlıksız koşullarda yapılıyor. ICPD ve FWCW güvenli düşüğü,üreme sağlığı hizmetlerinin vazgeçilmez bir parçası olarak tanımlıyor. WHO 1998c HIV/AIDS ve diğer CYBH AIDS’in ilk tanımlanmasından sonraki 20 yılda,50 milyon insan HIV ile enfekteydi ve 14 milyon insan AIDS’den öldü. HIV ile enfekte yaşayan insanların %95 ’i gelişmekte olan ülkelerde. Dünya çapında enfeksiyonun %10’u, 15 yaş altı çocuklara ait. 1998’de tüm enfekte insanların %46’sı kadındı. Gelişmekte olan ülkelerde,CYBH’lar DALY kaybı açısından 2.sırada UNAIDS 1999 Padian 2000 Neden kadınlar HIV enfeksiyonlarına karşı daha savunmasız? Erkekten kadına HIV geçiş olasılığı, kadından erkeğe geçiş olasılığından daha yüksek,çünkü: Kadınlar,cinsel ilişki boyunca,partnerinin cinsel sekresyonlarına maruz kalan geniş ve çok ince bir mukozal yüzeye sahip, a Spermada HIV konsantrasyonu,kadın cinsel sekresyonlarındakinden daha yüksek. a Neden kadınlar HIV enfeksiyonlarına karşı daha savunmasız? 2 Kadın ve erkek arasındaki sosyal eşitsizlik: Çoğu kadın enfeksiyondan nasıl korunacağını bilmiyor. a Kadınlar sağlık hizmetlerine ulaşmada geri kalıyor,erkeğin izni olmadan tedavi olamıyor. a Cinsel ilişkide genellikle kadının daha az sözü geçiyor ve kondom birincil olarak erkeğin kontrolünde. a Ayrıca yaşamını sürdürmek için ‘seks işçiliği’ yapmak zorunda kalan/bırakılan kadınlar var. a UNAIDS, HIV enfeksiyonu oranını düşürmek için 6 yol önerdi: a a a a a a Cehaletle savaş,kız çocuklarının eğitimi, Kadınlara HIV’den korunmak için danışmanlık hizmeti sağlamak, Kadının kontrolünde olan HIV’den korunma yöntemleri geliştirmek, Güvenli normlar geliştirmek, Kadınların ekonomik bağımsızlığını desteklemek, Sosyal politikaları değiştirerek kadınların savunmasızlığını azaltmak. UNAIDS 1997 Üreme Sağlığı Hizmetleri V 1994 ICPD Kahire,kadınların üreme sağlığı açısından tarihi bir dönüm noktası oldu. V Demografik hedefleri belirtmenin yanısıra, üreme sağlığı hizmetlerinin sosyal ve psikolojik bileşenlerini de vurguladı. ICPD 1994 Eylem Planı: Bütün ülkeler 2015 yılından önce uygun yaştaki bireylere temel sağlık hizmetleri kapsamında, üreme sağlığı hizmetlerini ulaşılabilir hale getirmelidir. a Bu hizmetler doğum öncesi bakım,güvenli doğum,doğum ve düşük komplikasyonlarının önlenmesi,doğum sonrası anne ve yenidoğan bakımı,emzirme eğitimi,infertilite tedavisi,kadın sünnetinin önlenmesi,CYBH tedavisi ve AP hizmetlerini içermelidir. a Bilgi,eğitim,iletişim ve danışmanlık hizmetleri üreme ve cinsel sağlık hizmetlerinin bir parçası olmalıdır. a Kadına karşı şiddet Birçok çeşidi var: Tecavüz 9 Cinsel taciz 9 Fiziksel şiddet 9 Psikolojik şiddet 9 Kız bebeklerin öldürülmesi 9 Çeyiz ölümü 9 Kadına karşı şiddet 2 Dünyada kadınların ~ %25-50’si çalışma hayatında fiziksel taciz kurbanı. Kadın cinayetlerinin %60’ı ev içi şiddetle bağlantılı. Londra’da partneri tarafından son 12 ayda cinsel ilişkiye zorlanan kadın oranı % 6. Türkiye’de kadınlarda bu oran yaşam boyu % 50’nin üstünde. Heise et al.1995 WHO 1997 , WHO 2000 Ruh Sağlığı Kadınlar sıklıkla Depresyon ve Anksiyete Bozukluğu yaşarken, erkeklerde madde kullanım bozukluğu daha sık Kadın Erkek Depresyon Psikoz PTSB Alkol bağımlılığı İlaç bağımlılığı 25.6 7.2 6.6 3.4 2.7 Kessler et al.1994 Desjarlais et al.1995 10.4 6.5 3.2 19.2 6.5 Kadın Sağlığını İyileştirme Kadının sosyal,kültürel,ekonomik ve eğitim eşitliği hakkının tanınması ile olacaktır. Çağdaş yaklaşımın en önemli 2 ilkesi: Karar alma sürecine katılımın sağlanması, Sağlık dışı sektörlerle birlikte çalışmanın sağlanmasıdır. … çocuk sağlığı Carol Bellamy dünya çocuklarının durumu Alma Ata Bildirgesi 1978 (WHO/UNICEF) “2000 yılında herkes için sağlık” hedefini ortaya koydu,izleyen dönemde yaşam beklentisinde devrim niteliğinde bir artma oldu,ama hala: ¾ Bulaşıcı hastalık nedeniyle olan ölüm ve sakatlıkların %59’u dünyanın en yoksul %20’sinde olurken, ¾ Bulaşıcı hastalık dışı ölüm ve sakatlıkların %85’i dünyanın en varsıl %20’sinde oluyor. Gwatkin et al.1999 dünya çocuklarının durumu 2 ¾ Gelişmekte olan ülkelerde her yıl 7 milyon çocuk pnömoni,ishal,kızamık ve sıtmadan ölüyor. ¾ 14 yaş altı 1.2 milyon çocuk HIV/AIDS ile yaşıyor. Bunların ~%90’ı enfeksiyonu anneden çocuğa geçiş yoluyla alıyor. “2000 yılında Dünya Çocuklarının Durumu Raporu”nda: Dünyanın en varsıl 1/5’i ile en yoksul 1/5’i arasındaki gelir farkının 1960’da 30 kat iken, 1997’de 74 kata çıktığı belirtiliyor. UNICEF 1999b Dünya Çocuk Zirvesi (Eylül 1990) 71 ülke-hükümet başkanı ve 88 ülkeden delegeyle toplanarak Dünya Deklarasyonu ve Eylem Planı:7asil,21 destek hedef 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 1990-2000 arasında bebek ve çocuk ölümlerini 1/3 ↓ 1990-2000 arasında anne ölüm hızını yarı yarıya ↓ 1990-2000 arasında 5yaş altı çocuklardaki orta ve şiddetli malnütrisyonu yarı yarıya ↓ Temiz içme suyuna evrensel erişim ve atık sanitasyonu 2000 yılında temel eğitime evrensel erişim ve ilkokul çocuklarının en azından %80’inin ilkokul eğitimini tamamlaması Yetişkinlerdeki cehalet oranını 1990’daki seviyesinin yarısına düşürmek,kadın okur-yazarlığına özel önem vermek Özellikle güç koşullardaki çocuklara geliştirilmiş koruma destekleyici hedefler • Kadın sağlığı ve eğitimi: Beslenme,doğumda-öncesindesonrasında sağlık hizmeti,temel eğitim… • Beslenme: Malnütrisyon,düşük doğum ağırlığı,demir eksikliği anemisi ve iyot eksikliğinin önlenmesi,emzirmenin teşviki… • Çocuk sağlığı: Polyo eradikasyonu, yd tetanozunun eliminasyonu, kızamık ölümlerinin azaltılması,bağışıklama kapsayıcılığında yüksek düzeye ulaşma… • Su ve sanitasyon: Temiz içme suyu,atık sanitasyonu, Gine solucanı hastalığının eliminasyonu • Temel eğitim:Erken çocukluk çağı gelişim aktiviteleri,temel eğitim,yetişkin cehaletini azaltma… • Zor koşullardaki çocukların korunmasını sağlamak Çocuk Hakları Konvansiyonu (20 Kasım 1989) ¾ 2 Eylül 1990’da uluslararası hukuka dahil oldu. ¾ Çocukların temel haklarını tanımlayan ve güvence altına alınmasını sağlamaya yönelik Çocukların; • • • • yaşam hakları, eksiksiz bir biçimde gelişme hakları, istismar ve sömürüden korunma hakları, ailesel, kültürel ve toplumsal yaşama eksiksiz katılma hakları çocuğun gelişimi • Hızlı mental gelişme bebeklik ve erken çocukluk çağı boyunca olmaktadır • Zekanın,kişiliğin ve sosyal davranışların şekillenmesinde ilk yılların kritik önemi var (özellikle de doğumdan 8 yaşına kadar olan erken çocukluk döneminin) • Annenin ilgisi ve ailenin esenliği önemli • Yeterli uyaran alma önemli Bundy 1996 çocuk mortalite ve morbiditesini azaltma • Tüm çocuk ölümlerinin %65’i 3 nedenden: – Akut solunum yolu enfeksiyonları 3.6 milyon, – İshalli hastalıklar 3 milyon, – Aşıyla önlenebilir hastalıklar-kızamık,tbc, tetanoz,difteri,polyo,boğmaca-2.1 milyon (ki bunun ~1 milyonu kızamıktan) • 5 y altı 200 milyon çocuk malnütrisyonlu • Dünyanın %30’u temiz içme suyu ve sanitasyondan yoksun WHO 1999c I - bağışıklama • Bağışıklama en büyük Halk Sağlığı başarı öykülerinden biridir:1980-90 arası dünya çapında yoğun çabalarla kapsama oranı %5’den %80’e çıkarıldı. • Hepatit B, bağışıklama Hem.inf.tip B, Sarı Humma gibi yeni aşılar gelişmiş ülkelerde yaygın • Gelişmekte olan ülkelerde çocuklar 6 ya da 7 aşıya erişebilirken, gelişmiş ülkelerde 11 -12 2 bağışıklama 3 • The Children’s Vaccine Initiative (1990): – DSÖ,UNICEF,UNDP,Rockefeller Vakfı ve DB • GAVI (1999) Aşı ve bağışıklama için küresel işbirliği: – DSÖ,UNICEF,DB,Rockefeller Vakfı ve Bill-Melinda Gates Vakfı GAVI,2000 • 2005’e kadar gelişmekte olan ülkelerin %80’inde rutin bağışıklamanın kapsayıcılığı tüm bölgelerde %80’e ulaşacak • 2002’ye kadar Hepatit B aşılaması tüm dünya ülkelerinin %80’inde,2007’ye kadar ise tamamında başlatılacak • 2005’e kadar yoksul ülkelerin %50’sinde Hem.inf tip B aşısı başlatılacak II - bulaşıcı hastalıkları önleme ve tedavi • • • • • HIV/AIDS sıtma ishalli hastalıklar akut solunum yolu enfeksiyonları tüberküloz HIV/AIDS • Her yıl 5.8 milyon kişi enfekte oluyor • Yeni enfeksiyonların % 50’si 10-24 yaş • 15 yaş altı çocuklarda HIV enf. çok büyük oranda anneden çocuğa geçişle HIV/AIDS 2 Ağustos 1997’de DSÖ,UNICEF ve UNAIDS HIV ve bebek beslenmesi hakkında Ortak Politika Raporu yayınladılar.Bu raporda; 9 Bebeğini nasıl besleyeceğine karar vermenin, annenin kişisel hakkı olduğu vurgulandı. 9 Sağlık çalışanlarının ve sosyal yardım görevli lerinin sorumluluğunun ise HIV (+) annelere bebek beslenmesi konusunda danışmanlık vermek ve emzirme ile ilgili riskler hakkında bilgi vermek olduğu belirtildi. HIV/AIDS 3 Anneden çocuğa HIV geçişini önlemede birbirini tamamlayan 3 strateji vardır: • Kadınları HIV enfeksiyonundan korumak, • Etkin ve ulaşılabilir aile planlaması hizmeti sunarak istenmeyen gebelik ve doğumları önlemek • HIV (+) hamile kadınlara antiretroviral ilaç sağlamak,bebek beslenmesi konusunda danışmanlık ve destek vermek. sıtma • ¾’ü çocuk olmak üzere yılda en az 1 milyon ölüm(%90’ı Afrika’da) • Afrika’da ölü doğumlardan,bebek ve anne ölümlerinden, düşük doğum ağırlığından,okul devamsızlığından yüksek oranda sorumlu • Gebelikteki anemilerin %15’inden sorumlu sıtma 2 • Özellikle Afrika’da Klorokin direnci yaygın • The Roll Back Malaria Initiative: DSÖ, DB, UNDP, UNICEF ishalli hastalıklar • Her yıl 3 milyon çocuk ölümünden sorumlu – Bunların ~ yarısı sulu ishale – %35’i persistan ishale – %15’i de dizanteriye bağlı (Rotavirüs,E.Coli,Shigella,C.Jejuni,Criptosporid.) • • • • temiz su ve sanitasyon, hijyen eğitimi, emzirmenin arttırılması, malnütrisyonun önlenmesi korunmada önemli akut solunum yolu enfeksiyonları Pnömoniden çocuk ölümlerini azaltmak için: Potansiyel etkisi %10’dan fazla olanlar – Pnömokok aşısı – RSV aşısı – Ev içi kirliliği azaltmak – Düşük doğum ağırlığını azaltmak – Zayıflığı azaltmak Potansiyel etkisi %5-10 olanlar – Kızamık bağışıklığını arttırmak – Hem.İnf.tip B aşısı – Emzirmenin arttırılması tüberküloz • Dünyada her dakika bir kişi tbc ile enfekte oluyor • Halen dünya nüfusunun 1/3’i tbc ile enfekte • Enfekte kişilerin %5-10’u hasta ya da yaşamının bir döneminde hasta olacak • Çocuklar tbc etkilerine karşı daha savunmasız • DOTS (doğrudan gözlem altında tedavi) malnutrisyon • Gelişmekte olan ülkelerde: • • • • • – her yıl 5 yaş altı 12 milyon çocuk ölümünün yarıdan fazlasında direk/dolaylı rolü var. – Bebeklerin %20’si 2500 gr ↓ doğuyor. Anne sütü A vitamini desteği İyot desteği Demir desteği Ek besinlere zamanında geçilmesi UNICEF 1997 çocukluk çağı sakatlıkları • 300-500 milyon insan önemli bir sakatlıkla yaşıyor,120 milyondan fazlası çocuk. • Malnutrisyon ve sakatlık: – Fiziksel ve psikolojik hasar,hastalıklara duyarlılık, entelektüel sınırlılık • Çocuklar ve kara mayınları: – Çocuklar 64 ülkede 60-70 milyon kara mayınının ortasında yaşıyor – 1992’de küresel bir koalisyon oluştu – 1997’de Uluslararası Konvansiyon ile yasaklandı (Ottawa) WHO 2000a Annenin rolü • Her yıl 1.4 milyon ölü doğum oluyor. • Her yıl 1.5-2.5 milyon bebek annenin gebelik ya da doğum komplikasyonlarına bağlı olarak yaşamının ilk haftasında ölüyor (Gelişmekte olan ülkelerde 1 yaş altı çocuk ölümlerinin 2/3’si bu şekilde). • Her gün 1600 kadın(~1 kadın/dk) gebelik ve doğum komplikasyonlarından ölüyor. Annenin rolü 2 • Temel antenatal bakımla anne ölümleri nin çoğu önlenebilir • Anne ölümlerinin %80’i kanama,sepsis, eklampsi,zor doğum ve sağlıksız koşullardaki düşüklere bağlı • Kadının sağlık ve beslenme durumu, sağlık hizmetlerine erişim ve kullanımı, toplumsal davranış özellikleri önemli çocuk sağlığı hizmetlerinin güçlendirilmesi • • • • Politika düzeyinde Bölgesel düzeyde Toplumsal düzeyde Aile düzeyinde 1992’den beri UNICEF ve DSÖ 5 majör nedene bağlı(ASYE,diyare,kızamık,sıtma, malnütrisyon)çocuk mortalite ve morbiditesini azaltmak için çalışıyor çocuk sağlığı hizmetlerinin güçlendirilmesi 2 IMCI(Çocuk Hastalıkları Entegre Yönetimi): Ölüm,hastalık ve sakatlık seviyelerini düşürmeyi ve 5 yaş altı çocukların büyüme ve gelişimine katkıda bulunmayı hedefleyen;hastalıkları önlemeyi,erken tanıyı ve tedaviyi içeren bir programdır. … Adölesan Dönemi Joanne Barton,William Parry-Jones “Tipik olarak, aile ile çatışma,duygusal karmaşa,irrasyonel düşünce ve yetersiz davranış kontrolü olan bir dönem” Çocukluktan yetişkinliğe geçiş dönemi olarak da nitelenebilir. Risk alma ve sağlığını tehlikeye atma davranışı görülebilir. Freud 1958,Blos 1962 DSÖ (1965): 10-19 yaş Erken,orta ve geç adölesan dönemi DSÖ (1989): 15-24 yaş Eğitimin uzamasıyla ekonomik bağımsızlık kazanma ertelenir ve bir sonraki gelişim basamağına geçiş gecikir. Dünya nüfusu: 5.9 milyar Her yıl %1.33, yani 78 milyon artıyor İngiltere’de ~59 milyon insan var ve %21’i 16 yaşın altında 2025’de gelişmiş ülkelerde toplam nüfusun %19’unun çocuk ve adölesanlar olacağı tahmin ediliyor. UN 1998 Gelişmiş ülkelerde adölesan ölümlerinin başlıca nedeni kaza ve intiharken, ABD’de cinayet, Batı’da sonraki en yaygın neden kanser, Gelişmekte olan ülkelerde ise, adölesan ölümlerinde enfeksiyonlar ve gebeliğe bağlı sorunlar başta geliyor. Frim Forman ve Emans 1998 Okul sorunları Klasik zorunlu eğitime inancını yitirme, Okul başarısında düşme, Yıkıcı davranışlar, Kabadayılık, Yalnızlık, Suçlu akranlarla birlikte olma, Okuldan kaçma. Parry-Jones ve Gay 1984 Risk alma davranışı Şiddet Alkol-madde kullanımı Erken cinsel ilişki ve güvenli olmayan cinsel ilişkinin CYBH ya da gebelik gibi istenmeyen sonuçları Parasal risk alma Sağlıksız yaşam şekli Şiddet Risk faktörleri: Evde ve yakın çevrede şiddet deneyimi Alkol-madde kullanımı Suç sayılan diğer eylemlere katılma Diğer suçlu adölesanlarla bir arada olma Madde kullanımı Tütün,yasadışı ve reçeteli ilaçlar,inhalanlar ve alkol çok yaygın Kaza,şiddet,riskli cinsel davranış ve HIV maruziyeti açısından doğrudan risk Komorbidite: öz.Davranım Bozukluğu ve Mizaç Bozukluğu ile daha çok Koruyucu faktörler: zeka düzeyi,problem çözme yeteneği,aile desteği ve olumlu rolmodellerin varlığı Sigara Sigara içenlerin %90 gibi büyük bir çoğunluğu18 yaşından önce başlamış. Çocuklar arasında sigara içme prevalansı↑ 15 yaşındaki kızların % 33’ü, erkeklerin % 25’i düzenli sigara içicisi. Office for National Statistics 1996 Adölesan cinselliği ve cinsel risk alma Cinsel gelişim,cinsel tutum ve davranışlar açısından kritik bir dönem CYBH HIV İstenmeyen gebelikler ‘Randevu tecavüzü’ Cinsel şiddet Eşcinsellik (damgalanma,izolasyon….sosyal ve emosyonel sorunlara neden olabilir) Adölesan gebelikler ABD %5.3, İngiltere %3.2, Hollanda % 0.6 Çoğu istenmeyen gebelik olduğundan tıbbi,psikolojik ve sosyal yansımaları olur: Prenatal bakımdan yoksunluk, Gencin yaşamındaki olumsuz değişiklik, Ailesinin yaşamındaki olumsuz değişiklik, Olasılıkla gencin ailesini terk etmesi, Olasılıkla bebeğini terk etmesi, Eğitimine devam etmede sorunlar. Adölesan gebelikler 2 ABD deki ergen annelerin % 50’si iki yıl içinde yeniden hamile kalıyor Gebeliğin kısa aralıklarla tekrarlayacağının göstergeleri: 9 Daha genç yaşta gebe kalma 9 Düşük sosyo-ekonomik durum 9 Ergenin annesinin ya da aile reisinin az eğitim görmüş olması Rigsby et al.1998 CYBH Korunmasız cinsel ilişki prevalansı çok yüksek (güvenli cinsel ilişki hakkında bilgi ve deneyimleri sınırlı) Evden kaçanlar,evsizler ve eşcinsel erkekler riskli cinsel davranış ve madde kullanımı nedeniyle HIV enfeksiyonu açısından özellikle tehlikede West et al.1993 Cinsel suçlar Tecavüz ve ‘randevu tecavüzü’ Ensest Pedofili Cinsel nedenlerle öldürme Pornografi ve fuhuş suçlarına karışma Davis ve Leitenberg 1987 Adölesanın Dahili Hastalıkları Astım,DM,Epilepsi(yeni ya da çocukluktan) Gecikmiş ya da atipik pubertal gelişim Fonksiyonel menstrüel rahatsızlıklar CYBH Gebelik Çeşitli kas iskelet sistemi hastalıkları Spor yaralanmaları Obezite ve yeme bozuklukları Cilt hastalıkları(akne vs.) Kronik hastalık yanıtı Ciddi ya da kronik hastalığı olan adölesan, hastalığıyla yaşamayı öğrenir ve başa çıkma yanıtı geliştirir.Bunda kişisel özellikler, önceki deneyimler,ailesel ve sosyal destekler belirleyici olur. Artmış stres toleransı Uyarlanmış inkar İntermittan regresyon Entellektüalizasyon Adölesan cerrahisi Morbidite ve mortalitenin ana sebeplerinden biri motorlu araç kazaları sonucu oluşan kafa travmalarıdır. Ortopedik sorunlar yaygındır,özellikle de ergen atletlerde (spor hekimliğinde kaza önleme ve rehabilitasyonun önemi) Nelson 1992 Adölesan cerrahisi 2 Plastik cerrahi olarak:doğumsal defektler, meme rekonstrüksiyonu,bedensel şekillendirme veya rinoplasti. Ve giderek artan oranda transplantasyon cerrahisi:kalp,akciğer,karaciğer,kemik iliği gibi… Psikiyatrik Hastalıklar Prevalans % 8-22 Kızlarda,Depresyon ve Anksiyete daha yaygınken, Erkeklerde,Davranım Bozukluğu ve Hiperaktivite Bozukluğu daha yaygın. Emosyonel bozukluklar Anksiyete ve depresyon yaygın semptomlardır (öz.orta ve geç adölesans) Anksiyete bozuklukları (%22) en yaygın Kaygı,sinirlilik,uyku bzk ve bitkinlik,kas gerginliği ve diğer fiziksel semptomlar Spesifik bozukluklar ise: Yaygın anksiyete bzk,Post-travmatik stres bzk,OKB,Panik bzk ve fobiler Verhust et al. 1997 Emosyonel bozukluklar 2 Major depresif bzk. %3-9 Keder,alınganlık,ilgi azalması, konsantrasyon güçlüğü,iştah ↑↓,enerji kaybı,uyku bzk (insomni-hipersomni) ve düşük özsaygı. Disfori de adölesanlar arasında yaygındır. Ciddi mizaç bozuklukları,kendi kendine zarar verme davranışı ve intihar girişimi ile birlikte olabilir. Lewinsohn ve Hops 1993 Goodyer 1995 İntihar ve kasten kendine zarar verme İntihar,bu yaş grubunda ölümün önde gelen nedenlerinden biri 12 y. önce daha seyrek,ama sonra artıyor Kasten kendine zarar verme(parasuicid), intihardan 10-20 kat daha yaygın Kızlarda kasten kendine zarar verme, erkeklerde intihar daha yaygın Rosewater ve Burr 1998 İntihar ve kasten kendine zarar verme 2 İntihar sonucu ölümlerde,kişilerin %30-47’ sinin daha önce de denediği saptanmış. Adölesan intiharlarını önlemede: Hastaneye yatırarak tedavi programı, Okul-bazlı programlar, Telefonla yardım hattı, Farmakolojik tedavi. Gunnell et al. 1995 Greenhill ve Waslick 1997 Yeme Bozuklukları Anorexia Nervoza kızlar arasında yaygın (öz.geç adölesansda) ve ABD’de prevalansı % 0.5-1. Blumia Nervoza ise yine geç adölesansda yaygın ve prevalansı ~%1. Gençler arasında obezite prevalansı giderek artıyor,%10.9’u 95 persentilin üzerinde. Troiano et al.1995 Hughes et al.1997 Hiperaktivite Bozukluğu Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu Okul başarısında,aile yaşamında ve sosyal yaşamda bozulmalara neden olur. Komorbidite: Davranım bozukluğu ile beraberliği yaygındır ve prognozu en kötü olan da bu kombinasyondur. Hill 1998 Antisosyal davranışlar (Davranım Bozukluğu) Bu dönemde ortaya çıkabilir veya çocukluktan beri devam ediyor olabilir. Çocuk ve gençlerin %1.5-3.4’ünü etkiliyor. Erkeklerde kızlardan daha yaygın (5/1). Düşük sosyo-ekonomik durum ve yoksulluk, DB ile ilgili olmakla beraber, DB’nun heterojen bir bozukluk olduğu;genetik yatkınlığın, çevresel faktörlerle tetiklenmesi ile ortaya çıkabileceği görüşü yaygındır. %40’ında Antisosyal kişilik bzk gelişir. Psikiyatrik HastalıklardaTedavi Çeşitli tedavi yaklaşımları: Psikoterapi Aile terapisi Bilişsel davranışçı terapi Farmakoterapi Adölesan sağlığı hizmetleri Birinci basamak Erken adölesans (11-14 yaş): Solunumsal, dermatolojik,kas-iskelet sistemi sorunları Orta adölesans(15-17 yaş) ve Geç adölesans(18-21 yaş) Erkeklerde yukarıdakilere benzer sorunlar, Kızlarda ek olarak jinekolojik muayene ve gebelik varsa teşhisi. Danışmanlık Veit et al.1996 Adölesan sağlığı hizmetleri Uzmanlık hizmetleri Adölesan psikiyatrisi Zihinsel ve bedensel engelliler için rehabilitasyon hizmetleri 2 Adölesan sağlığını geliştirme ve hastalıkları önleme programları Crockett ve Petersen (1993) şu hedefleri önerdi: Fiziksel sağlığı geliştirme ve uygun beslenme ve egzersizlerle destekleme, Bilişsel olgunlaşmayı geliştirme;soyutlama kapasitesi,muhakeme yeteneği,özerk karar alabilme gibi.. Adölesan sağlığını geliştirme ve hastalıkları önleme programları 2 Özsaygı ve olumlu kimlik algısı geliştirme; toplumsal sorumluluklarını da alarak, olumlu gelecek hedeflerine yönelme Aile,akran ve diğer yetişkinlerle olan destekleyici ilişkilerini geliştirme Eğitim ve iş başarısı için olanak sağlama Sonsöz a Dünya çapında: Tüm adölesanlar için, kapsamlı sağlık hizmeti öncelikle sağlanmalı a Ulusal düzeyde: a Adölesan Hekimliği ve A.Psikiyatrisi geliştirilmeli, a ‘Normal adölesan dönemi’ni de içerecek şekilde adölesan sağlık sorunları konusunda sağlık çalışanlarına eğitim verilmeli, a Ulusal politikalarda adölesan sağlığına yer verilmelidir TEŞEKKÜR EDERİM…
Benzer belgeler
Mülteciler ve Üreme Sağlığı Riskleri
Cehaletle savaş,kız çocuklarının eğitimi,
Kadınlara HIV’den korunmak için danışmanlık
hizmeti sağlamak,
Kadının kontrolünde olan HIV’den korunma
yöntemleri geliştirmek,
Güvenli normlar geliştirmek,...
Program ayrıntıları için tıklayınız
için en yakın sağlık kuruluşuna sevk edilmişlerdir. Kimi zaman bu kadınlara sağlık
kuruluşlarına gitmeleri için aracılık yapılmış, refakat edilmiş, sağlık kontrolü
gerektirmeyen gebelikten korunma ...