529 KB - TMMOB Çevre Mühendisleri Odası
Transkript
529 KB - TMMOB Çevre Mühendisleri Odası
TMMOB Çevre Mühendisleri Odası V. ULUSAL ÇEVRE MÜHENDİSLİĞİ KONGRESİ MAMAK KENTSEL KATI ATIK VAHŞİ DEPOLAMA SAHASI YÜZEY SIZINTI SUYUNUN KARAKTERİZASYONU ve İMRAHOR ÇAYI’NA ETKİLERİ Yunus Arıkan1, Nimet Uzal2, Doç. Dr. Mustafa Oğuz3, Doç.Dr.Göksel. N. Demirer4 1 Çevre Yük. Müh, Ulusal Çevre ve Kalkınma Programı 2 Çevre Yük. Müh, ODTÜ Çevre Müh. Böl. 3,4 ODTÜ Çevre Müh. Böl. ÖZET Kentsel katı atık yönetimi politikaları kapsamında uygulanan diğer yöntemlerden bağımsız olarak, hemen hemen bütün katı atıklar bertaraf sürecinde vahşi ya da düzenli olarak depolanırlar. Sızıntı suyu yönetimi depolanan çöpün niteliği, iklim şartları hidrojeolojik özellikler, depolama yönetimi ve zamana bağlı olarak değişkenlik göstermekte ve bu çerçevede düzenli depolama işleminde çok büyük bir öneme sahiptir. Literatürde bu konu ile ilgili çok geniş bir yelpazeye yayılan çalışmalar mevcuttur. Ancak içerdikleri değişik kirleticiler nedeniyle her bir düzenli depolamada oluşabilecek sızıntı suları kendi başlarına örnek olay olarak değerlendirilmeli ve herhangi bir kontrol veya yönetim tekniği geliştirmeden önce mevcut özellikleri ile ilgili ayrıntılı çalışma yapılmalıdır. Bu çalışmada ele alınan Mamak Kentsel Katı Atık Vahşi Depolama Sahası yaklaşık 20 yıldır faaliyettedir. Mevcut konumda yüzey Sızıntı suları İmrahor Çayı’na karışmaktadır. Yapılan çalışmalar Sızıntı suyunun yaklaşık 2.75 lt/sn’lik bir debiye sahip olduğunu, nötre yakın pH değerinde olduğu, yüksek miktarda amonyumla bağlantılı TKN değeri (1800 mg/lt civarı) ve yüksek COD (6000 mg/lt), düşük BOD (300 mglt) değeriyle biyolojik yöntemlerle arıtımının zor olduğu, özellikle sahada yürütülen bilinçsiz çalışmaların ve sürekli düzensiz çöp dökümünün de etkisiyle, giderek artan bir oranda ağır metal içerdiği sonuçlarına varılmıştır. Ayrıca karışım sonrası yüksek oranda kirlendiği tespit edilen İmrahor Çayı bu nedenle açık bir kanala dönüşmekte ve daha başka atıkları da bünyesinde taşımaktadır. Bu çalışma sonucunda; yüzey Sızıntı suyunun acilen temel bir işlemden geçirilerek kanalizasyon şebekesine verilmesi, bu şekilde hem Sızıntı suyunun zararlı etkilerinin giderilebileceği hem de İmrahor Çayı’nın Ankara için doğal bir su kaynağı olarak kullanılabilmesinin mümkün olabileceği sonucuna varılmıştır. Anahtar kelimeler: kentsel katı atık yönetimi, vahşi depolama, yüzey sızıntı suyu, Mamak, İmrahor, karakterizasyon. CHARACTERIZATION OF MAMAK MUNICIPAL SOLID WASTE DUMP SITE LEACHATE AS SURFACE SEEPAGE AND ITS EFFECT ON IMRAHOR CREEK ABSTRACT Regardless of other elements involved in the municipal solid waste management cycle, almost all solid waste practices end up with a version of landfill. Leachate management plays a crucial role in the overall success of a landfill due to its close relationship with the type of the solid waste, climate, hydrogeology, operation and maintenance of the site and time. Thus, any leachate is a unique case of a complex interactions of various compounds and the literature Mamak Kentsel Katı Atık Vahşi Depolama Sahası Yüzey Sızıntı Suyunun Karakterizasyonu ve İmrahor Çayı’na Etkileri Yunus ARIKAN provides a wide selection parameters each having huge spectrum. Therefore, prior to development any control technique and/or management policy, it is essential to have concrete information on the characteristics of the waste stream that is in question. This study dealt with Mamak Dump Site Leachate as Surface Seepage, which is currently discharging into İmrahor Creek. The site is actively used for more than 20 years. Though there had been several studies, leachate characterization has been neglected for a long while. The results of the study suggests that the leachate has a capacity of 2.75 lt/sec, have neutral pH, contains high inorganic load (COD around 6000 mg/lt), but poor concerning biologically degradable substances (BOD around 300 mg/lt), high in TKN (around 1800 mg/lt) probably mainly due to ammonia and a continuos increase in heavy metal content, which is a result of the uncontrolled activities and continuing dumping of waste, is also observed. Imrahor Creek which is of a high quality water course becomes densely polluted after the discharge of leachate and acts as an open sewage, by receiving other effluents after region as well. The study proposes the derivation of leachate into sewer system of Ankara, enabling both the control of leachate and prevent its threat into surrounding environment and also the preservation of the İmrahor Creek. Keywords: municipal solid waste management, dump site, leachate as surface seepage, characterization, Mamak, İmrahor. 1. GİRİŞ İnsan yerleşimleri, tükettikleri doğal kaynaklar ve ürettikleri atıklar itibarı ile, yaşadığımız yüzyılda karşılaşılan çevre sorunları arasında hissedilir bir öneme sahiptirler. Gelişmişlik düzeylerinden bağımsız olarak ve değişik ölçeklerde olmak üzere, hemen hemen tüm toplumlar doğal çevre üzerinde baskı oluşturmaktadırlar. Bu çerçevede, gezegenimizi paylaşan insanların çok büyük bir kısmının karşılaştığı sürekli yoksulluk ve küçük bir kısmının yarattığı aşırı tüketim çevre sorunlarının temelini oluşturmaktadır. Baltık Denizi’ne komşu 29 kent üzerinde yapılan bir çalışmada, bu kentlerde yaşayan insanların sadece tükettikleri kereste ve odun miktarının karşılanması için, bu kentlerin yüzey alanının 200 katı daha geniş bir doğal alanın tüketilmesi gerektiğini ortaya koymuştur. (Folke ve diğerleri , 1996). 20. yüzyılın başında 11 olan nüfusu 1 milyonu aşan kent sayısının yüzyılın sonunda 300’e ulaşması, bu süreç sonucunda küresel kent nüfusunun 3 kat artarak %50’ye ulaşması sorunun ciddiyetini daha net ortaya koymaktadır. (Rifkin ve diğerleri, 1990) Kontrolsüz ve plansız büyüme sonucunda başlı başına bir sorun kaynağı olarak ortaya çıkan kentsel alanlarda, hava kirliliği, sağlıklı beslenme ve gürültünün yanında katı atık da en önemli çevre sorunları arasında yer almaktadır. Sosyo-ekonomik altyapı, kültürel değerler, katı atık toplama sistemi altyapısı, mevzuat altyapısı ve mevsimsel/iklimsel değişiklikler kentsel katı atıkların miktar ve yapısı ile çözüm olarak geliştirilen yöntem ve teknolojilerin seçimini belirleyen temel etkenlerdir. Arazi kaybı (düzenli/vahşi depolama), hava kirliliği (fırınlar ve vahşi depolama sahaları), yeraltı ve yüzey su kirliliği (düzenli depolama, geri kazanım tesisleri, fırınlar) ve nakliye, kentsel katı atık yönetiminde öne çıkan başlıca konuları oluşturmaktadır (USEPA, 1999). 2. KENTSEL KATI ATIK YÖNETİMİNDE SIZINTI SUYU Kentsel katı atıkların yönetiminde nihai bertaraf yöntemi olan düzenli/vahşi depolama sahalarının en önemli sorun alanlarından birisini oluşturan sızıntı suyu, aşağıda belirtilen gerekçeler sebebiyle giderek daha da artan bir önem kazanmaktadır; (Christiensen ve diğerleri, 1992) - yeraltı suyu kirliliği, - giderek daha da fazla sayıda düzenli depolama sahasının açılması, 226 Mamak Kentsel Katı Atık Vahşi Depolama Sahası Yüzey Sızıntı Suyunun Karakterizasyonu ve İmrahor Çayı’na Etkileri Yunus ARIKAN - atıksu deşarjı için giderek daha da sert yaptırım ve standartların geliştirilmesi, - bütünsel yönetim stratejilerinin uygulanması sonucunda, düzenli depolama sahalarına aktarılan katı atık miktarının azalarak depolanan tehlikeli atığın daha da yoğunlaşması, - sızıntı suyu probleminin düzenli depolama sahasının kullanım süresinin onyıllarca sonrasında da geçerli olması. Saha (doldurma yöntemi, iklim, hidrojeoloji) ve atık (atıkları yapısı ve yaşı) konusunda karşılaşılacak çeşitli koşullar sebebiyle her sızıntı suyu yönetimi projesi, o proje kapsamında elde edilen veriler doğrultusunda kendi özgünlüğü içerisinde ele alınmalıdır. 2.1. Sızıntı Suyu Oluşumu Sızıntı suyu, yeraltı suyunun depolama sahalarındaki hareketinden veya yağmur suyunun yüzeyden toprağın içlerine girmesiyle oluşmaktadır. (Pohland, ve diğerleri,1976). Bir diğer açıklamada sızıntı suyu; atığın içinden geçerek ve depolama sahasının içinde oluşarak, atıkların çeşitli organizmalarca çürütülmesi sırasında ortaya çıkan ürünleri ve atığın içindeki çözülebilen maddeleri bünyesinde barındıran sıvı olarak tanımlanmaktadır (Williams, 1998) Herhangi bir düzenli depolama sahasında oluşabilecek sızıntı suyu, sahanın nem tutma kapasitesi ile doğrudan ilintilidir. Bu çerçevede sızıntı suyu, depolama alanında kapasite aşıldığı anda oluşmaya başlar. Düzenli depolama sahalarında sızıntı suyu oluşumu aşağıdaki maddelere göre değişiklik gösterir (El- Fadet, ve diğerleri , 1997) - İklim ve hidrojeoloji (yağış, kar erimesi, yeraltı suyu karışımı) - Saha operasyonları ve yönetimi (sıkıştırma, üst örtü, zemin kaplaması, geri dönüşüm) - atığın içeriği (geçirgenlik, yaş, parça büyüklüğü, başlangıç nem içeriği) - sahada gerçekleşen etkileşimler (organik maddenin özümsenmesi, gaz oluşumu ve taşınması) Bir sahada elde edilecek toplam sızıntı suyu miktarının belirlenebilmesi için çeşitli yazılımlar geliştirilmektedir. Ancak bu sürecin baş tetikleyicisinin sahaya giren su miktarı olduğu gerçeğinden hareketle bazı ampirik değerlendirmeler de yapılabilmektedir. Genel olarak 5-20 m3/ha.gün olarak verilebilen sızıntı suyu miktarı, atık yaşlandıkça artmakta, atıklar sıkıştırıldıkça da azalabilmektedir (Şengül ve diğerleri, 1999). Almanya’da, çok yoğun sıkıştırma yapılan yeni sahalarda depolama sahasına gelen yıllık yağışın %15-25’i, çok yoğun sıkıştırma yapılan eski sahalarda da yıllık yağışın %25-50’sinin sızıntı suyuna dönüştüğü gözlemlenmiştir (Ehrig ve diğerleri, 1992). 2.2. Sızıntı Suyu Yapısı ve Özellikleri Herhangi bir depolama sahasındaki atıkların kütle transferi yoluyla sızıntı suyuna karışımı katı atığın hidrolizi ve biyolojik olarak özümsenmesi, atığın içinde yer alan tuzların çözülebilmesi ve partikül maddelerin küçültülmesine bağlıdır. Bu çerçevede, bir depolama sahasının ömrü boyunca yaşanan gelişmeler toplam 5 aşamada değerlendirilebilir: (Andreottola ve diğerleri, 1992) I. Aşama - Aerobik Bu aşama, atıkların sahada bir hücreye doldurulması sırasında geçen birkaç günü kapsar. Bu süreçte, büyük moleküllü parçalar temel bileşenlerine ayrılır. Bu işlemler sırasında sıcaklık artar ve pH düşer. II. Aşama - Anaerobik / Asit Özümseme Devresi Bu aşamada, anaerobik mikroorganizmaların etkinlikleri sonucunda uçucu asit ve inorganik iyon konsantrasyonları azalır, dolayısıyla pH ve redox potansiyeli düşer. Oluşan sülfitler, asit 227 Mamak Kentsel Katı Atık Vahşi Depolama Sahası Yüzey Sızıntı Suyunun Karakterizasyonu ve İmrahor Çayı’na Etkileri Yunus ARIKAN fermentasyonu sonucu ortaya çıkan demir, mangan ve ağır metalleri çöktürür. I. aşamadan biraz daha uzun süren bu aşamada, BOİ, BOİ/KOİ oranı ve amonyak yoğunlukları artar. III. Aşama - Anaerobik / Ara anaerobiosis Göreceli olarak daha uzun süren bu aşamada, metanojen bakteriler yavaşça üremeye başlarlar. Bunun sonucunda metan üretimi artar, uçucu asit yoğunluğu azalır ve dolaylı olarak pH yükselir. Ağır metal yoğunluğu da yavaşça azalır. Hızı yavaşlasa da amonyak üretimi devam etmektedir. IV. Aşama - Anaerobik / Metanojen Metanojen bakterilerin ağırlıklı olarak görülşdüpğü bu aşamada, temel organik maddelerin özümsenmesi tamamlanmasına rağmen metan üretimi devam eder. pH genelde nötre yakındır. Düşük BOİ/KOİ oranı ve ağır metal yoğunluğu gözlemlenir. V. Aşama – Aerobik / Olgunluk Dönemi Bu aşama eski sahalarda gözlemlenir. Metan oluşum hızının düşüklüğü sebebiyle havanın karışımı artar. V. Aşama’da yaşanan tepkimeler için Martenson ve diğerleri (1999) metal hareketliliğine özel bir önem vermektedir. Gaz difüsyonu sonrasında, atığın içinde geride kalan organik maddenin CO2’e dönüşmesi ve pH değerinde düşme gözlemlenebilmektedir. Böylece oksidasyon potansiyeli artarak metallerine ve toksik maddelerin sızıntı suyuna karışması tetiklenir. Nitekim, laboratuar ölçeğinde yapılan çalışmalarda, havalandırılmış eski depolama sahalarının sızıntı sularının düşük pH değerine sahip oldukları eski değerlerinin 2 katına yakın ağır metal yoğunluklarına sahip oldukları tespit edilmiştir. Tablo.1 bu 5 aşamada yaşananları özetlemektedir. Şekil.1 ise söz konusu süreci grafik üzerinde göstermektedir. Tablo.2’de ise konu ile ilgili literatür değerlendirilmiştir. Tablo.1 Sızıntı suyunda biolojik etkinliklerin aşamaları (Andreottola ve diğerleri, 1992) Aşamalar Parametre I II III Süre çok kısa göreceli kısa Durum aerobik/havalı anaerobik/havasız anaerobik/ havasız Temel Etkinlik hidroliz asitfermentasyonu Artan sıcaklık, CO2, nem, yağ asitleri, KOİ, BOİ, amonyak uçucu asitler, ağır CH4, pH, metaller, CO2, alkalinite, inorganik iyonlar, amonyak BOİ, BOİ/KOİ, ammonyak CH4, pH, BOİ, BOİ/KOİ Azalan pH, O2 pH, Redox metaller, CO2, asitler, amonyak 228 uzun IV uzun anaerobik/ havasız ara anaerobiosis metanojen CO2, uçucu asitler, sülfatlar, metaller Mamak Kentsel Katı Atık Vahşi Depolama Sahası Yüzey Sızıntı Suyunun Karakterizasyonu ve İmrahor Çayı’na Etkileri Yunus ARIKAN Bu kapsamda, sızıntı suyunun yapısı ve özellikleri değerlendirilirken aşağıda belirtilen noktalar göz önünde bulundurulmalıdır; (Crawford ve diğerleri, 1985) - Doldurma tekniği; atık hücresinin yoğunluğunu arttırmak veya derinleştirmek suyun girişini engelleyeceği için daha uzun süreye yayılan ancak düşük BOİ içeriğine sahip bir sızıntı suyu elde edilir. - Başlangıç nem içeriği; ne kadar yüksek olursa, kısa zamanda daha yüksek BOİ değeri elde edilir. - Artan yağış; seyreltmeye neden olarak sızıntı suyunun gücünü azaltır. - Sıcaklık; özümsemeyi hızlandırarak kısa sürede yüksek BOİ değerine yol açar. - Gaz üretimi; atığın stabilizasyonunu sağlayarak sızıntı suyunun gücünü azaltır, amonyak karışımını azaltır. Suda ne kadar çok amonyak varsa, o kadar az gaz üretilir. Atığın ön işlemden geçirilmesi; atıkların parçalanması yüzey alanını arttıracağı için kısa sürede daha yüksek BOİ elde edilmesine yol açar. Atıkların balyalanması suyun girişini engelleyeceği için sızıntı suyunun yoğunlaşması zamana yayılır ancak gaz ve sızıntı suyu üretimi daha kolay kontrol edilir. - Fırınlarda yakılan atıkların curufları; düşük organik madde içeriğine sahip olmalarına rağmen inorganik metallerin sızıntı suyuna karışması potansiyelleri vardır. - Tehlikeli atıklar; asidik ortamlarda daha kolay çözülebilen inorganik tuzları barındırma riskleri vardır. 2.3. Sızıntı Suyunun Kontrolü ve Arıtımı Depolama sahalarında oluşan sızıntı suyu; atıklar (atık azaltılması, kaynakta ayrıştırma), su girişi (inşaatın daha az yağış alan bölgelerde yapılması, hücre üstü ve alanı kapatılması/ bitkilendirilmesi, yüzey suyunun drenajı), depo alanının reaktör görevini yürütmesi (metan üretiminin desteklenmesi) ve sızıntı suyu drenajı göz önünde bulundurularak kontrol edilebilir. Sızıntı sularının bir şebeke aracılığıyla kanalizasyon sistemine deşarj edilmesi, bugüne kadar en yaygın olarak kullanılan en basit önlem olmasına rağmen, giderek yükselen deşarj sınırları ek yöntemlerin uygulanmasını zorunlu hale getirmektedir (Williams, 1998). İdeal koşullarda, hacimsel olarak kanalizasyon şebekesinin kapasitesinin %5’inden fazla veya KOİ değeri 10.000 mg/lt’den daha yüksek olan sızıntı sularının bir ön arıtım işleminden geçirilmesi önerilmektedir (Britz, 1995). Sızıntı suyunun depolama alanına geri döndürülmesi ve yüzeye dengeli bir şekilde bırakılması sıklıkla uygulanan bir yöntemdir. Bu koşulda gaz üretimi hızlanacağı için gerekli altyapının önceden hazırlanması gereklidir. (Pohland, 1999) Çoğunlukla farklı yöntemler içeren ardışık arıtma sistemlerinde, ilk aşamada gelen aşırı KOİ yükünün karşılanabilmesi için anaerobik sistemler kullanılmaktadır. Ancak zaman içerisinde sistem yükünün azalacağı göz önünde bulundurulmalıdır. Yapay sulakalanlar gibi düşük maliyet ve teknolojiler içeren yönetmlerin yanında, ters osmoz, membran reaktörler gibi teknolojiler de, gerekli enerji ihtiyacı sahadan elde edilen metan gazı kullanılarak işletilebilmektedir. Doğrudan kanalizasyon şebekesine deşarj edildiği durumlarda, korozyon ve metan gazı üretimine engel olunmalıdır. 229 Mamak Kentsel Katı Atık Vahşi Depolama Sahası Yüzey Sızıntı Suyunun Karakterizasyonu ve İmrahor Çayı’na Etkileri Yunus ARIKAN Şekil.1 (a) depolama sahası gaz yapısı (b) sızıntı suyu yapısı (Willams, 1998) 230 Mamak Kentsel Katı Atık Vahşi Depolama Sahası Yüzey Sızıntı Suyunun Karakterizasyonu ve İmrahor Çayı’na Etkileri Yunus ARIKAN Tablo.2 Sızıntı suyu literatür değerleri pH KOİ BOİ TOK Alkalinite NH3-N TKN SO4 PO4-P ClFe Hg ( g Hg/lt) Cd Pb Cu Cr (toplam) Ni Zi Tchobanoglous, 1993 Yeni Eski Aralık Tipik Aralık 4,5–7,5 6 6,5–7,5 3000 – 18000 100-500 60000 2000 – 10.000 100– 200 30000 1500 – 6000 80-160 20000 10003.000 200-1.000 10000 10-800 200 20-40 Tabasaran, 1999 Yeni Eski Aralık Tipik Aralık Tipik 50-1000 300 20-50 5-100 200-3000 50-1200 30 500 60 5-10 100-400 20-200 701750 0,1-30 600060000 400040000 0,5140 8-1020 4-1400 301600 0,1-1 22000 13000 5004500 20-550 3000 180 500 10-420 80 6 0,1-30 6 Williams, 1998 Yeni Aralık 5,12-7,8 2740152000 200068000 101029000 272015870 194-3610 Eski Tipik 6,73 36817 Aralık 6,8-8,2 622-8000 Tipik 7,52 2307 18632 97-1770 374 12217 184-2270 733 7251 3000-9130 5376 922 283-2040 889 <5-1560 676 <5-322 67 659-4670 48,3-2300 <0,1-1,5 1805 653,8 0,4 570-4710 1,6-160 0,1-0,8 2074 27,4 0,2 6 0,5-140 6 <0,01-0,1 0,02 <0,01-0,08 0,015 90 8-1020 90 0,28 <0,04-1,9 0,2 80 300 4-1400 301600 80 300 <0,040,65 0,02-1,1 0,13 <0,02-0,62 0,17 0,42 <0,03-0,6 0,17 17,37 0,03-6,7 1,14 5 0,03-4 0,6 <0,031,87 0,09-140 Crawford,1985 <2 yıl >10 yıl Aralık Aralık 5,0-6,5 6,5-7,5 1000050-500 60000 4000<100 30000 1000<100 20000 100-1000 50-1000 <100 <10 5-100 500-2000 <5 100-500 Mamak Kentsel Katı Atık Vahşi Depolama Sahası Yüzey Sızıntı Suyunun Karakterizasyonu ve İmrahor Çayı’na Etkileri Yunus ARIKAN Temel olarak sızıntı suların arıtımında; - çok hızlı değişkenlik gösterebilen sızıntı suyu karakteri ve miktarına kolaylıkla uyum sağlama, - geniş bir yelpazedeki maddelerin arıtımına imkan tanıma, - enerji ve işletme giderlerinin optimizasyonu dikkate alınmalıdır. 2.4. Türkiye’de Kentsel Katı Atık Yönetimi Kentsel altyapı hizmetleri ile ilgili temel kanunlar 1930 yılında yayınlanan 1580 sayılı Belediye Kanunu ve 1593 sayılı Umumi Hıfzısıhha Kanunu’na dayanır. Bununla beraber, 1991 yılında çıkarılan Katı Atıkları Kontrolü Yönetmeliği (KAKY), konuyla ilgili çağdaş anlamda ilk mevzuat olarak değerlendirilmektedir. 1988 yılında yayınlanan Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği (SKKY) sızıntı suları için alıcı ortamlara deşarj kriterlerini belirlemiştir. 1997 yılında yayınlanan Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Yönetmeliği’nde 10 ha.’dan daha büyük veya 100 ton/gün’den daha fazla işletme kapasitesine sahip sahalar için ÇED Raporu, diğer alanlar için Ön ÇED Raporu hazırlanması zorunlu kılınmıştır. ASKİ Yönetmeliği’ne göre 50 m3/gün ve 4000 mg/lt KOİ veya 1000 mg/lt BOİ değerini aşan atıksuların kanalizasyon şebekesine deşarjı için ön-arıtım şartı getirmiştir. 1991 yılı Devlet İstatistik Enstitüsü (DİE) verilerine göre; kentsel atıkların %80’inin vahşi depolama ile bertaraf edildiği, 667 sahanın kapatıldığı ancak bunların %14’ünün yeniden yerleşime açıldığı tespit edilmiştir. Bu sahaların (toplam 1344) %94’ünde sızıntı sularının yeraltına karıştığı, sadece 3 tanesinde kanalizasyon şebekesine aktarıldığı, 1 tanesinde geriye döndürüldüğü, geri kalanının ise çeşitli alıcı ortamlara karıştığı veya göllenme yaptığı belirtilmiştir. Daha da önemli ve ilginç olan nokta ise, bu vahşi depolama alanlarının %95’inin hiçbir bilimsel temele dayanmadan belirlendiği ve bütün bunların yanında belediyelerin %22’sinin bu sahalarla ilgili herhangi bir sorunla karşılaşmadığı(!) ve 22 belediyenin yakın bir gelecekte sahasında bir patlama beklediğidir. DİE tarafından 1996 yılında yapılan ikinci bir ankette, düzenli depolama sahalarının sayısında ciddi bir artış (%1’den %7’ye) gözlemlenmiştir. Bu sonuçta; merkezi ve yerel düzeyde uygulanan politikalar, artan finansman, personel ve ekipman kaynaklarının yanında 1993 yılında Ümraniye ve Mamak’ta yaşanan facialarda 30’a yakın vatandaşımızın hayatını kaybetmesi, 1994 yılında Mamak ve 1995 yılında Kemerburgaz’da çıkan yangınların yol açtığı bilinç ve duyarlılık artışının da önemli bir rol oynadığı tahmin edilmektedir. Bu çerçevede; önemli projeler arasında, İstanbul’da ve Bursa’da eski sahaların rehabilitasyonu, sızıntı sularının kontrolü ve metan gazının enerji amaçlı kullanılması projeleri yürürlüğe girmiş, İzmir’de ise sızıntı suyu kontrolünün henüz uygulanmadığı yeni bir düzenli depolama sahası hizmete girmiştir (Kargı, 1999; Tokgöz ve diğerleri, 1999; İSTAÇ, 2000) 2.5. Mamak Kentsel Katı Atık Vahşi Depolama Sahası (Mamak Çöplüğü) Türkiye’nin başkenti olmasına rağmen Ankara’daki katı atık yönetimi uzun bir süre ihmal edilmiştir. 1960 - 1979 yılları arasında Tuzluçayır bölgesi boşaltım sahası olarak seçilmiştir. 1980 yılından başlayarak Ankara’nın atıkları Mamak’ta depolanmaya başlamış ancak eski çöp sahası için herhangi bir rehabilitasyon çalışması yapılmamasına rağmen, yeni Mamak Çöplüğü’ne çok yakın olan bu yerleşime açılmıştır. 1993 yılında malzeme toplayan 2 çocuğun çöplerin altında kalarak ölmesi, 1994 yılında 2 hafta süren yangınlara rağmen, 1998 yılında Mamak Kentsel Katı Atık Vahşi Depolama Sahası Yüzey Sızıntı Suyunun Karakterizasyonu ve İmrahor Çayı’na Etkileri Yunus ARIKAN yaklaşık 1 ay süren kısa bir dönem dışında halen Ankara’nın çöpleri bu alanda depolanmaya devam etmektedir. Ankara’nın kentsel katı atık sorunu ile ilgili olarak ilk bilimsel çalışmalar 1983 yılında TÜBİTAK tarafından hazırlanan bir raporla başlamıştır. Bu çalışmada; Ankara çöplerinin asidik (4,5 < pH < 5.8) bir yapıda olması, düşük (12-17) C/N oranına ve düşük (250-360 kcal/kg) kalorifik değere sahip olması sebebiyle en uygun çözümün düzenli depolama olduğu belirtilmiştir (Uluatam, 1983). 1990 yılında Ankara Büyükşehir Belediyesi ve Parlar Vakfı tarafından yapılan çalışmada Ankara’nın 1993-2015 yılları için kentsel katı atık projeksiyonu yapılmış ve 2015 yılı için 22 milyon tonluk bir öngörü sunulmuştur (Parlar Vakfı, 1990). 1992 yılında Çevre Bakanlığı ve Vadi A.Ş. tarafından yapılan çalışmada Mamak sahası için bir rehabilitasyon projesi hazırlanmış, bu kapsamda yaklaşık 10.000-20.000 m3/yıl sızıntı suyu oluşumu tahmin edilmiş rehabilitasyon kapsamında sahanın üstünün kapatılması, metan gazının toplanması ve sızıntı suyunun İmrahor Çayı’na karışımının engellenmesi önerilmiştir (Vadi A.Ş., 1992). 1993 yılında Ankara Büyükşehir Belediyesi ile Sistem Planlama Ltd. tarafından yapılan çalışmada Mamak’a alternatif olarak Ankara Atıksu Arıtma Tesisi’nin yakınındaki SincanÇadırtepe alanı düzenli depolama sahası olarak önerilmiş ve bu kapsamda da 3 adet transfer istasyonu tespit edilmiştir (Sistem Planlama, 1993). 1991 ve 1993 yılında Ankara Büyükşehir Belediyesi ve UNITEK-Mouchel tarafından yapılan çalışmada yüzey sızıntı suyu ve yeraltı suları ile ilgili Tablo.3’te sunulan ilk analizler yapılmıştır. Ayrıca alanda 4,2 milyon m3 katı atık bulunduğu tespit edilmiş, sızıntı suyunun 1,75 lt/sn debisinde olduğu hesaplanmış, bu su için 2 adet mekanik havalandırmalı fakültatif havuz ve kanalizasyon şebekesine deşarj modeli önerilmiştir. 1993 yılında Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği tarafından Ankara Büyükşehir Belediyesi Elektrik Gaz Otobüs İşletmesi (EGO) ile işbirliği içerisinde yapılan gaz analizlerini içeren raporda, Mamak’ta patlama riskine dikkat çekilmiş, bu uyarının haklılığı bir yıl sonra gerçekleşen ve yaklaşık 10 gün süren yangınla kanıtlanmıştır. (TMMOB, 1993) 1994 yılında Hacettepe Üniversitesi tarafından Tuzluçayır’daki eski çöplük alanı üzerindeki yerleşim alanlarında yüzey sızıntı suyu, İmrahor Çayı ve yeraltı kuyularında Tablo.4’te özetlenen ölçümler yapılmıştır. Çalışmada aradan uzun süre geçmesine rağmen Tuzluçayır gelecekte de yüzey sızıntı suyu üretmeye devam edeceği vurgulanmıştır. (Uğurlu ve diğ, 1994) 1996 yılında ODTÜ’de yapılan bir yüksek lisans tez çalışmasında matematik modelleme yoluyla Mamak Çöplüğü’nden yeraltı suyuna karışım riskinin yüksekliğine dikkat çekilmiştir. Nitekim bu bulgu, UNITEK’in yaptığı analizlerle de desteklenmektedir. (Aksakal, 1996) 233 Mamak Kentsel Katı Atık Vahşi Depolama Sahası Yüzey Sızıntı Suyunun Karakterizasyonu ve İmrahor Çayı’na Etkileri Yunus ARIKAN Tablo.3 Mamak Çöplüğü Yüzey Sızıntı Suyu ile ilgili UNITEK Mouchel Çalışması Parametre 1991 1993 1993 (Yeraltı Suyu) KOİ BOİ TS 20500 14000 10500-12500 4000-7600 25624 960 375 18117 AKM NH3-N TKN SO4 PO4-P Yağ ve gres İletkenlik mS/cm K Na ClFe Cd Pb Cu Cr (VI) Zİ FCN- 1200 1710 1620 1960 2044 514 230.72 341.6 6,39 5122 3.93 89 430 12 38420 2500 3500 6610 1.82 0.021 0.015 0.23 0.24 0.035 27.5 0.55 0.5 Tablo.4 Tuzluçayır Yüzey Süzüntü Suyu ve İmrahor Çayı analiz sonuçları (Uğurlu ve diğ, 1994) Parametre YSS-Sağ YSS-Sol Karışım İmrahor I İmrahor II KOİ (mg/l) 2355 1875 750 45 30 PH 6,39 7,40 7,36 8,26-7,85 8,20 AKM (mg/l) 8-660 18 SO4 (mg/l) 202,5 315 İletkenlik mS/cm 1666 1747 0,03-0,02 Fe (mg/l) 3,4 2,8 1,4 0,01-0,21 Cd (mg/l) 0,1 0,1 0,1 0,1 Pb (mg/l) 0,8 0,8 0,8 0,8 Cu (mg/l) 0,7 0,7 0,7 0,12-0,79 Ch (VI) (mg/l) 1,8 0,8 0,2 Zi (mg/l) 0,9 0,5 4,2 234 0.2 Mamak Kentsel Katı Atık Vahşi Depolama Sahası Yüzey Sızıntı Suyunun Karakterizasyonu ve İmrahor Çayı’na Etkileri Yunus ARIKAN 3. NUMUNE NOKTALARI VE ANALİZLER 3.1 Numune Noktaları Mamak Çöplüğü’nde yer yer 50 m’den fazla olduğu tahmin edilen çöp yığınları yaklaşık 30 ha.lık bir alanı kaplamaktadır. Halen çöp dökümünün sürdüğü arazide mevcut yığınların üstünü kapatma amacıyla toprak dökme çalışması sürmektedir. Ancak oldukça bilinçsiz bir şekilde yapılan bu çalışmada, gerçek amacın yeni gelen çöpler için uygun alan yaratmak olduğu anlaşılmaktadır. Nitekim numune alma çalışmaları sırasında alanın orta bölümünde bir çöküntü yaşandığı gözlemlenmiştir. Ankara kentinin 11 km güneydoğusunda yer alan Mamak Çöplüğü’nün yerleşimi ve analizlerde kullanılan numunelerin alındığı noktaları belirten kroki Şekil 3.1’de verilmektedir. Mamak Çöplüğü Yüzey Sızıntı Suyu (MÇ-YSS), çöplük alanında 3 kolun birleşmesinden sonra yaklaşık 5 km.lik serbest akışlı ve açık kanal görüntüsünü veren bir güzergahı takip etmektedir. İmrahor Çayı Eymir Gölü’nün suları ile beslenmekte, bununla beraber mevsimsel olarak değişimler gösterdiği tahmin edilmektedir. Ayrıca güzergah boyunca yer alan tuğla fabrikalarının yürüttüğü kontrolsüz çalışmalar yüzünden yatak yapısı sürekli değişime uğramaktadır. İmrahor Çayı boyunca Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin Gölbaşı ilçesinin kanalizasyonunu bağlamak için inşa ettiği 1200 mm. çapında bir kollektör bulunmaktadır. Çalışma kapsamında MÇ-YSS üzerinde 2 noktadan, İmrahor Çayı üzerinde 3 noktadan numune alınmıştır. İlk ve son nokta arasında yaklaşık 7,5 km.’lik bir mesafe bulunmaktadır. Numune noktalarının yeri ve sayıları belirlenirken aşağıdaki kriterler de göz önünde bulundurulmuştur: - incelenen su kütlelerinin kompozisyonlarında sürekliliğin sağlanması (birleşme öncesindeki 3 koldan numune alınmaya gerek görülmemiştir), - en kötü hava koşullarında bile aynı noktadan sağlıklı ve doğru numune alınabilmesi (hem MÇ-YSS hem de İmrahor Çayı için geçerli), - her iki su yapısının hem kendi aralarında hem de birbirleriyle karışımdan önce ve sonra anlamlı bir değerlendirmeye olanak tanınabilmesi, - laboratuvar çalışmasının süresi ve verimli bir çalışma programının oluşturulması. Böylelikle Şekil.2’de krokisi verilen ve aşağıda açıklanan noktalar seçilmiştir: NN1 MÇ-YSS1; Çöplükte bulunan en büyük yığının en altında, 3 farklı kolun birleştiği noktadan 50 metre aşağıda. NN2 MÇ-YSS2; İmrahor Çayı’na deşarj noktasından 50 m. yukarıda. NN3 İÇ1; Deşarj noktasından 50 metre yukarıda. NN4 İÇ2; Deşarj noktasından 100 metre aşağıda, tam türbülans ve karışım elde edildiği noktada. NN5 İÇ3; Deşarj noktasından 2500 metre sonra, kapalı kanal girişinden önce. 235 Mamak Kentsel Katı Atık Vahşi Depolama Sahası Yüzey Sızıntı Suyunun Karakterizasyonu ve İmrahor Çayı’na Etkileri Mamak Yunus ARIKAN Elmadağ NATO Yolu Mamak Çöplüğü NN1 Mamak Çankaya-Mamak Viyadüğü NN2 İmrahor Çayı NN5 NN4 NN3 Çankaya Şekil.2 Mamak Çöplüğü ve Numune Noktaları Krokisi (ölçeksiz) Eymir Gölü Mamak Kentsel Katı Atık Vahşi Depolama Sahası Yüzey Sızıntı Suyunun Karakterizasyonu ve İmrahor Çayı’na Etkileri Yunus ARIKAN 3.2 Analiz Metodu pH, pH değerleri pH metre Model 2906, Jenway LTD., UK) ve bir pH probu (G-05992-55, Cole Parmer Instrument Co., USA) kullanılarak elde edilmiştir. Bikarbonat alkalinitesi, mg/L CaCO3 cinsinden bikarbonat alkalinitesi (Anderson ve Yang, 1992) titrasyon prosedürüne göre hesaplanmıştır. Kimyasal Oksijen İhtiyacı, Hach Su Analiz El kitabında (1998) verilen EPA onaylı 0-1500 mg/L KOİ aralığına uygun olarak hazırlanan reaktör hazırlama metoduyla elde edilmiştir. Hach Spectrophotometer (Model No 45600-02, Cole Parmer Instrument Co., USA) ve tüpleri kullanılmıştır. Biyolojik Oksijen İhtiyacı, 5210 B.5 gün BOİ testi ile elde edilmiştir. (Standart Methods, 1997). Toplam Kjeldahl Azotu, 4500- Norg B. Macro Kjeldahl Azotu ile elde edilmiştir (Standart Methods, 1997). PO4, (4500-P F. Otomasyonlu Askorbik Asit İndirgeme Metodu ile elde edilmiştir (Standart Methods, 1997). Metal Analizi, Unicam Model 929 Stomik Absorpsiyon Spektrofotometre kullanılarak elde edilmiştir. Kalibrasyon eğrisi için her metalin ölçüm aralığına uygun stok çözeltilerden standart çözeltiler hazırlanmıştır. Her metal analizi öncesinde bu standart çözeltiler kullanılarak spektrofotometre tarafından otomatik olarak hazırlanmıştır. Analiz öncesinde numuneler önce kaba filtreden sonra 0,45 m membrane filtre kullanılarak süzülmüş ve nitrik asit kullanılarak ölçüme hazır hale getirilmişlerdir. 4. SONUÇLAR VE DEĞERLENDIRME 4.1 Mamak Çöplüğü Yüzey Sızıntı Suyu Analizi Aşağıda verilen analiz sonuçların incelenirken, literatürde sızıntı suyu için tanımlanan “topraktan süzülerek alınan su” veya “depolama alanının tabanından toplanan su” tanımlamasının Mamak Çöplüğü Yüzey Sızıntı Suyu için geçerli olmadığının göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Bu durumun, literatür değerleri ile yapılacak karşılaştırmalarda az da olsa farklılıklar yaratacağı kabul edilmişse de, genel durumun ortaya konmasını engellemeyeceği değerlendirilmektedir. Bununla beraber, Mamak Çöplüğü’nde halen hiçbir zemin veya yüzey kaplamasının bulunmadığı, kapasitenin çoktan dolmuş olmasına rağmen çöp dökümünün hala devam ettiği, en son 7 yıl önce ciddi bir yangın yaşandığı, çöplük yığınları üzerinde yer yer çökmeler yaşandığı da göz önünde bulundurulmalıdır. Debi hesabı için 700 mm. çapındaki betonarme boruda serbest akış varsayılmış ve Manning formulü esas alınmıştır. V = (1.486 / n) * (R2/3) * (S1/2) (1) ve Q = A * V = A * (1.486 / n) * (R2/3) * (S1/2) V= borudaki hız (m/ sn) A= ıslak alan (m2) R= hidrolik yarıçap (ıslak alan/ıslak çevre) (m) n= Darcy-Weisbach sürtünme faktörü, birimsiz (2) Mamak Kentsel Katı Atık Vahşi Depolama Sahası Yüzey Sızıntı Suyunun Karakterizasyonu ve İmrahor Çayı’na Etkileri Yunus ARIKAN S= kanalın eğimi, birimsiz. Saha gözlemlerinde boru içindeki su kütlesinin genişliği 24 ila 27 cm arasında ölçülmüştür. Eğer beton borunun sürtünme faktörü 0,012 ve eğimi 0,01 alınırsa, boru içindeki debi 2,75 l / sn olarak hesaplanmaktadır. Mamak Çöplüğü Yüzey Sızıntı Suyu Debi Değişimi Tablo.5’te verilmektedir. Tablo.5 Mamak Çöplüğü Yüzey Sızıntı Suyu Debi Değişimi Ölçüm Debi (m3/yıl) Unitek1991 20.000 Vadi 1992 55.000 Arikan, 2001 85.000 Süzüntü suyu (m3/yıl) 100.000 90.000 80.000 70.000 60.000 50.000 40.000 30.000 20.000 10.000 0 Vadi'92 Unitek'93 1994 1995 1996 1997 1998 1999 Zaman 2000 Arıkan ve diğerleri, 2001 Şekil.3 Mamak Çöplüğü Yüzey Sızıntı Suyu debi değişimi Şekil.3 Mamak Çöplüğü Yüzey Sızıntı Suyu’nun 10 yıllık bir dönemdeki debi değişimini göstermektedir. Daha önce Vadi A.Ş. ve UNITEK tarafından bu konuyla ilgili elde edilen veriler ampirik formüller veya teorik hesaplamalara dayanılarak hazırlanmıştır. Ancak bu hesaplamalarda kabul edilen varsayımların (çöp tabakası derinliği, nem tutma kapasitesi, yüzey alanı, geçirgenliği vs. ) gerçeği ne kadar yansıttığı tartışmaya açık bir konudur. Nitekim 1 yıl arayla yapılan 2 analiz arasında 2,5-3 kat fark oluşu bu çekinceleri güçlendirmektedir. Bu sebeple, bu çalışmada saha gözlemlerinde doğrudan elde edilen veriler kullanılmıştır. Bu çerçevede, en son 8 yıl önce elde edilen verinin yaklaşık 2 katına ulaşan bir debi değerine ulaşılmıştır. Mamak Çöplüğü Yüzey Sızıntı Suyu’nun 1 ve 2 numaralı numune noktalarından alınan örneklerden elde edilen BOİ, KOİ ve TKN değerleri, daha önceki yıllara ait verilerle beraber Tablo.6’da, temel metal analizi sonuçları Tablo.7’de, 10 yıllık dönemdeki BOİ/KOİ oranındaki değişim Şekil.4’te sunulmaktadır. 238 Mamak Kentsel Katı Atık Vahşi Depolama Sahası Yüzey Sızıntı Suyunun Karakterizasyonu ve İmrahor Çayı’na Etkileri Ölçüm Yunus ARIKAN Tablo.6 Mamak Çöplüğü Yüzey Sızıntı Suyu biyokimyasal analiz sonuçları KOİ (mg/l) TKN (mg/l) BOİ5 (mg/l) NN1 NN2 NN1 NN2 NN2 NN2 Unitek 1991 14.000 20.500 1.776* Unitek 1993 4.000 10.500 2.044 Kasım 2000 165 5.630 1.616,16 Aralık 2000 194 144 6.687 7.043 Ocak 2001 300 242 5.670 5.407 1.685,60 1.593,76 Şubat 2001 279 214 5.427 5.383 1.792,00 2.094.40 Mart 2001 332 257 5.800 5.853 2.245.00 2.156.00 1.932 * gerçek veri NH3-N cinsindendir, 1993 yılı verileri kullanılarak extrapolasyon yapılmıştır BOİ/KOİ 0,8 0,7 0,6 0,5 0,4 0,3 0,2 0,1 0 Unitek'91 Unitek'93 1995 1997 Zaman 1999 Arıkan ve diğerleri, 2001 Şekil.4 Mamak Çöplüğü Yüzey Sızıntı Suyu BOI/KOI oranı değişimi 239 Mamak Kentsel Katı Atık Vahşi Depolama Sahası Yüzey Sızıntı Suyunun Karakterizasyonu ve İmrahor Çayı’na Etkileri Yunus ARIKAN Tablo.7 Mamak Çöplüğü Yüzey Sızıntı Suyu temel metal analizi sonuçları Ölçüm Mn SP1 SP2 Fe SP1 Cd SP2 SP1 Zn SP2 SP1 SP2 Cu Cr SP1 SP2 SP1 Unitek 1993 1,82 0,03 0,23 0,24 Kasım 2000 69,10 5,09 0,16 0,36 1,47 SP2 Aralık 2000 57,30 56,40 4,77 4,48 < 0,1 < 0,1 0,30 0,25 0 Ocak 2001 43,95 50,10 0 Şubat 2001 39,45 39,10 3,32 3,52 < 0,1 < 0,1 0,21 0,16 0,23 0,60 Mart 2001 45,10 50,25 3,63 0,76 0,70 0 3,57 < 0,1 < 0,1 0,00 0,16 4,1 < 0,1 < 0,1 0,23 0,21 0,19 Bu çalışmada elde edilen verilerin çeşitli deşarj kriterleri ile karşılaştırması Tablo.8’de, Türiye’deki diğer bölgelerdeki verilerle karşılaştırması Tablo.9’da sunulmaktadır. Tablo.8 Mamak Çöplüğü Yüzey Sızıntı Suyunun Çeşitli Deşarj Kriterleri ile Karşılaştırması Parametre Mamak ASKİ2 Çevre Bakanlığı3 Almanya3 Fransa3 (pH hariç hepsi mg/lt) (Arıkan, 2001) BOİ5 234,08 500 100 20 30 KOİ 5882,17 1000 160 200 125 8,82 6,5-10 sınır yok sınır yok sınır yok 10 70 30 10 sınır yok sınır yok pH Alkalinite PO4-P TKN 4152,54 5,11 1889,44 201 60 2 1 Fe 4,06 Mn 50 Zn 0,19 5 5 2 2 Cu 0,26 2 3 0,5 0,5 Cr 0,82 5 0,5 0,1 0,1 1 P veya N değerleri Ön arıtımsız kanalizasyon şebekesine deşarj 3 Alıcı ortamlara deşrj için sınır değer 2 240 Mamak Kentsel Katı Atık Vahşi Depolama Sahası Yüzey Sızıntı Suyunun Karakterizasyonu ve İmrahor Çayı’na Etkileri Yunus ARIKAN Tablo.2 Sızıntı suyu literatür değerleri pH KOİ BOİ TOK AKM Alkalinite TKN SO4 PO4-P Ca K Na ClFe Hg ( g Hg/lt) Cd Pb Cu Cr (total) Cr (Cr+6) Ni Zi Ümraniye Çöplüğü (Gönüllü, 1989) Harmandalı Düzenli Depolama (genç) (Şengül, ve diğ. 1999) Harmandalı Düzenli Depolama (yaşlı) (Şengül, ve diğ. 1999) Manisa Çöplüğü (Şengül, ve diğ. 1999) Tuzluçayır Çöplüğü (Uğurlu ve diğ, 1994) Halkalı Çöplüğü 1992 (Avcı ve diğ. 1994) Odayeri Düzenli Depolama (1995-1998) (öztürk ve diğ. 1999) Kömürcüoda Düzenli Depolama (1995-1996) (öztürk ve diğ. 1999) Mamak Çöplüğü (Arıkan, 2001) 7,3-8,25 960-12100 215-5760 7,65 28000 16500 8,26 12000 7500 8,06 32000 19000 7,36 750 7,5 1263 132 6,05-7,05 23000 45000-33000 7,0 - ? 40000 - ? 51060-56000 8,64 – 8,94 5.427 – 7.043 144 – 332 3120 3320 8840 9100 9700 1210 475 <5 3200-700 ? – 12000 400-2900 750 305-3000 18900 - ? 1900 - ? 2900 - ? 3,5 -? 3210 - ? 235-1485 225-1105 275-1900 425-2300 930-3670 3,2-56 0,15-1,51 4999 3,873 4608,5 0,415 11796 6,203 0,648 0,203 0,008 0,648 0,179 0,009 0,875 0,849 2,465 0,70 0,060 0,038 0,203 0,169 0,038 0,08 2,820 0,016 0,84 0,20 0,30 4,20 1,40 0,10 50-400 2550 2814 115 14 0,25 0,2 1 0,3 115-63 <0,2-<0,2 0,08 – 1,2 <0,5 - <0,5 5300 - ? 11 - ? 3.379 – 5.085 1.593-2.245 4,06 – 6,14 3,32 – 5, 09 <0,2 - ? <0,5 - ? <0,5 - ? 0,19 – 0,36 0,60 – 1,47 1,75- 0,60 0,5 0,75 0,7 – 0,48 0,16 – 0,30 Mamak Kentsel Katı Atık Vahşi Depolama Sahası Yüzey Sızıntı Suyunun Karakterizasyonu ve İmrahor Çayı’na Etkileri Yunus ARIKAN Bu veriler ışığında, aşağıdaki sonuçlar elde edilmektedir; 4.2. • Literatür verilerine paralel olarak, aradan geçen 10 yıllık süreçte Mamak Çöplüğü Yüzey Sızıntı Suyu’nun organik yükü önemli ölçüde azalmış, buna karşılık inorganik madde yükündeki azalış aynı oranda yaşanmamıştır. • Bu veriler ışığında mevcut koşullarda MÇYSS’nin eski/yaşlı karakterli bir sızıntı suyu özellikleri gösterdiği anlaşılmaktadır. • NN1 ve NN2 verileri arasındaki uyumlu farkın, yaklaşık 5 km boyunca serbest akımla ilerleyen su kütlesindeki organik maddeleri oksidasyonu sonucu ortay çıkmış olabileceği değerlendirmektedir. • TKN değerindeki önemli ölçüdeki kararlı yapı, sahadan elde edilecek biyogaz potansiyelinin çok fazla olamayacağı öngörüsünü doğurmaktadır. Yine de sahanın metan gazı potansiyeli ayrı bir çalışmada ele alınmalıdır. • Metal analizi için 2000 yılı öncesine ait ait karşılaştırmaya imkan tanıyacak çok fazla verinin bulunmaması sağlıklı bir sonuç elde edilmesini güçleştirmektedir. Bununla beraber hemen hemen bütün parametreler için geçen 8 yıllık süreçte 2-5 kat artış gözlemlenmektedir. Literatür verilerine gore giderek azalması gereken bu değerlerin, sahanın resmi olarak kapatılmış olmasına rağmen çöp dökümünün devam etmesi ve sahasının yüzey yapısının yer kazanma amacıyla süreklli olarak sürekli olarak havalandırılması sebebiyle metal mobilizasyonunun artmasından kaynaklandığı tahmin edilmektedir. • Mamak Çöplüğü Yüzey Sızıntı Suyu KOİ ve TKN değerleri açısından hemen hemen bütün kriterleri aşmaktadır. Bu sebeple, hem bir doğal kaynağa deşarjı engellenmeli hem de ağırlıklı olarak fiziko- kimyasal yöntemlerle belli bir ön arıtım işleminden geçirilerek ASKİ kanalizasyon şebekesine aktarılmalıdır. • Ankara Büyükşehir Belediyesi çöplük alanının rehabilitasyonu konusunda acilen hem yatırım hem de bilimsel araştırma alanlarında gerekli çalışmalar başlatılmalı, öncelikli olarak da bugüne kadar yürütülmüş değerli çalışmaları uygun şekilde revize ederek hayata geçirmelidir. İmrahor Çayı’nın Analizi ve Mamak Çöplüğü’nün Etkisi İmrahor Çayı’nın Mamak Çöplüğü Yüzey Sızıntı Suyu’nun karışımından önceki ve sonraki kompozisyonu ile SKKY Kalite Sınıflardırma parametreleri le karşılaştırması Tablo.10 ve Tablo.11’de verilmektedir. Ölçümler Tablo.10 İmrahor Çayı’nın MÇYSS Öncesi ve Sonrası Kompozisyonu KOİ (mg/l) TKN (mg/l) PO4-P (mg/l) BOİ5 (mg/l) NN3 NN4 NN5 NN3 NN4 NN5 NN3 NN4 NN5 NN3 Aralık 2000 1,4 17,0 47,0 165 399 435 Ocak 2001 2,8 14,0 17,9 79 309 297 0,56 Şubat 2001 1,6 19,0 52,8 172 355 287 77 NN4 NN5 Mamak Kentsel Katı Atık Vahşi Depolama Sahası Yüzey Sızıntı Suyunun Karakterizasyonu ve İmrahor Çayı’na Etkileri Mart 2001 12,2 42,0 47,0 114 ORTALAMA 4,5 Parametre (pH hariç hepsi mg/lt) BOİ5 KOİ pH Alkalinite PO4-P TKN Fe 427 Yunus ARIKAN 393 23,0 41,2 132,5 372,5 353,0 0,5 104,0 75,3 0,1 0,3 0,9 Tablo.11 İmrahor Çayı’nın SKKY Sınıflandırmasına göre Konumu Mamak (Arıkan, 2001) Uğurlu ve diğ. SKKYSKKY-Sınıf IV 1991 Sınıf I NN3 NN4 NN5 4,5 132,5 8,69 206,26 0,06 0,62 0,18 23 372 8,56 521,42 0,33 105,06 0,44 39 353 8,16 357,81 0,94 62,89 0,41 45 8,26 4 25 6,5 – 8,5 > 20 > 70 < 6,0 - > 9,0 70 0,01 0,02 0,5 0,3 > 0,65 >5 >5 Yukarıdaki verilerden aşağıdaki değerlendirmeler elde edilmektedir. 5. • İmrahor Çayı MÇYSS karışımı öncesinde neredeyse I. Kalite bir su kaynağı olarak Ankara için çok büyük bir ekolojik ve rekreasyon değerine sahiptir. • MÇYSS Sonrası İmrahor Çayı’nın kalitesi neredeyse açık kanalizasyon düzeyine inmektedir. Bu sebeple güzergah boyunca gözlemlenen kaçak deşarj olayı da engellenememekte ve bu konumuyla ciddi sağlık riskleri taşımaktadır. • İmrahor Çayı’nda Mamak ve Tuzluçayır Çöplüklerinin olumsuz etkisi her geçen gün daha da artmaktadır. ÖNERİLER Bu çalışmada 3 temel konu öne çıkarılmaya çalışılmıştır; - Sızıntı suyunun bütünsel katı atık yönetiminin önemli bir parçası olduğunun ve bu konunun ciddi bir şekilde ele alınması gerektiğinin ortaya konması, - Mamak Çöplüğü Yüzey Sızıntı Suyu’nun en güncel konumu hakkında temel verileri sağlayarak yapılması gereken çalışmalar için karar vericilere yönelik temel yaklaşımları sunmak, - Uzun yılllardır ihmal edilen İmrahor Çayı’nın ekolojik değeri ve rekreasyon amaçlı kullanımı hakkında temel bilimsel verilerin elde edilerek kamuoyu duyarlılığının arttırılması. Elde edilen veriler ışığında; - Mamak Çöplüğü’nün rehabilitasyonu kapsamında sızıntı suyunun da öncelikli olarak incelenmesi gerektiği, bu çerçevede bu suyun temel fiziko-kimyasal işlemlerden geçirilerek ASKİ hattına alınması, 243 Mamak Kentsel Katı Atık Vahşi Depolama Sahası Yüzey Sızıntı Suyunun Karakterizasyonu ve İmrahor Çayı’na Etkileri - Yunus ARIKAN İmrahor Çayı’nın göz ardı edilemeycek bir doğal kaynak olduğu, bu kaynağın ekolojik yapısının korunabilmesi ve kentsel rekreasyon amaçlı kullanılabilmesi için öncelikli olarak Mamak ve Tuzluçayır çöplüklerinin rehabiltasyonunun tamamlanması gerektiği önerilmektedir. Not: Makalenin hazırlanmasındaki katkılarından dolayı Çevre Mühendisi Murat Umultan’a teşekkür ederiz. 244 Mamak Kentsel Katı Atık Vahşi Depolama Sahası Yüzey Sızıntı Suyunun Karakterizasyonu ve İmrahor Çayı’na Etkileri 6. Yunus ARIKAN KAYNAKLAR Arıkan Y., (2001) “Mamak Kentsel Katı Atık Vahşi Depolama Sahası Yüzey Sızıntı Suyu Karakterizasyonu ve İmrahor Çayı’na Etkileri”, Master’s Thesis, METU Env. Eng. Dept. Andreottola G., Cannas P., (1992), “Chemical and Biological Characteristics of Leachate” in Landfilling of Waste:Leachate ed. Christiensen T.H. et. al. Elsevier , pp:65-87, London. Anderson, G.K. and Yang, G., (1992), “Detemination of Bicarbonate and Total Volatile Acid Concentration in Anaerobic Digesters Using a Simple Titration Method”, Water Environment Research, Vol:64, No:1, pp:53-59. Aksakal, S. (1996), “A Stochastic Analysis of the Inflluence of Climatic Variability on the Leachate Collection Eff. and Groundwater Poll. Risk At Landfill Sites”, Master’s Thesis, METU Env. Eng. Dept. Crawford. J. F., and Smith P.G., (1985), Landfill Technology, Butterworth , UK Ehrig, H.J., and Stegmann, R., (1992), “Biological Processes” in Landfilling of Waste:Leachate ed. Christiensen T.H. et. al. Elsevier , pp:65-87, London. El-Fadel, M., Fındıkakis, A.N., Leckie, O.J., (1997), “Modelling Leachate Generation and Transport in Solid Waste Landfills”, Environmental Technology, Vol:8, No:7, pp:669-686. Gönüllü, M.T., 1989, “Municipal-Industrial Solid Wastes and Leachate Problem”, 934-941. Haarstad, K., et. al. (1999)“Important Aspects of Long-Term Production and Treatment of Municipal Solid Waste Leachate”, Waste Management and Research, Vol:17, pp:470-477. Martensson A.M. et. al. (1999), “Effect of humic substances on the mobility of toxic metals in a mature landfill”, Waste Management and Research, Vol:17, pp:296-304. Öztürk, İ., Altınbaş, M., Arıkan, O., (1999), “Katı Atık Sızıntı Suyu Kirliliğinin Boyutları Boyutları ve Arıtma Teknikleri”, Kent Yönetimi İnsan ve Çevre Sorunları Sempozyumu, Pohland, F.G., and Engelbrecht, R.S., (1976), Report on Impact of Sanitary Landfills: An Overview of Environmental Factors and Control Alternatives, prepared for API. Pohland, F.G., and Kim, J. C., (1999), “Insitu Anaerobic Treatment of Leachate in Landfill Bioreactors”, Water Science and Technology, Vol:40, No:8, pp:203-210. Parlar Vakfı, (1990), Ankara Büyükşehir Bld, Katı Atık Yönetimi Sistemi Tasarımı Projesi. Rifkin, J., ve Howard, T., (1990), Entropi: Dünyaya Yeni Bir Bakış, Ağaç Yayıncılık . Sistem Planlama, (1993), Ankara Büyükşehir Bld, Katı Atık Yönetimi Uygulama Projesi, Şengül, F., Filibeli, A., (1999), “Sızıntı Sularının Karakterizasyonu ve Arıtılabilirliği ile İlgili Bir Örnek Çalışma”, İzmir Su Kongresi Bildirileri, TMMOB İzmir İKK, pp:181-193. Tokgöz, S., Baba, A., (1999), “İzmir Harmandalı Düzenli Atık Depolama Sahasının Yüzeysel ve Yeraltısularına Etkisi”, İzmir Su Kongresi Bildirileri, TMMOB İzmir İKK, pp:263-275 Tchobanoglous, G., Theise, H., Vigil S., (1993), Integrated Solid Waste Management, USA 245 Mamak Kentsel Katı Atık Vahşi Depolama Sahası Yüzey Sızıntı Suyunun Karakterizasyonu ve İmrahor Çayı’na Etkileri Yunus ARIKAN Tabasaran O., (1994), Abfallwirtschaft-Abfalltechnik, Berlin TMMOB, (1993), Mamak Çöplüğü Raporu, Ankara Uğurlu, A., Evirgen, M.M., (1994), “Tuzluçayır Eski Çöp Deponi Alanı Sızıntı Suları”, Çevre Bilimleri, Sayı:1, Sayfa:9-14 Uluatam S.S., (1983), Ankara Katı Atıklarnın Etkin bir Şekilde Toplanması, Taşınması, Değerlendirilmesi ve Zararsız Hale Getirilmesi Üzerine Bir Araştırma, TÜBİTAK ÇAG:40. USEPA (1999): Profile of Local Government Operations, EPA Office of Compliance Sector. Vadi Co. Inc. (1992), Mamak Çöplüğü Rehabilitasyon Projesi, Çevre Bakanlığı. Williams, P., (1998), Waste Treatment and Disposal, John Wiley and Sons, UK. Yolcu D., (1999), “Bursa Katı Atık Yönetimi”, Kent Yönetimi İnsan ve Çevre Sorunları Sempozyumu 246
Benzer belgeler
Katip Çelebi Kaynakçası
Türkiye ve yurtdışında yayınlanan kitap, kitap içinde bölüm, makale, tez, haber ve görsel türü eserler.
2011 yılında yayınlanan ‘Yılmaz, Mehmet: Katip Çelebi Bibliyografyası’nda yazmalar kapsamlı o...