Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği
Transkript
Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği
Türkçe Avrupa Dili Oluyor `Türkçemiz, olmazsa olmazýmýzdýr` VI. Avrupa Türkçe Süreli Yayýnlar Sempozyumu, Türkçenin uluslararasý platformlara taþýnmasý yönünde tavsiye kararý aldý A Basri Doðan - Mehmet Bütüç vrupa Türkçe Süreli Yayýnlar Sempozyumu’nun altýncýsý Amsterdam’da yapýldý.Hollanda Avrupa Türk Demokratlar Birliði, Türkevi Derneði ve Türk Ýþbirliði ve Kalkýnma Ýdaresi Baþkanlýðý (TÝKA) ve Türkevi tarafýndan düzenlenen sempozyumda, “50’nci kuruluþ yýl dönümünde Avrupa Birliði, Türkler ve siyasi katýlým” konusu aðýrlýklý olarak ele alýndý. Sempozyumun açýlýþýnda konuþan Türkiye’nin Lahey Büyükelçisi Selahattin Alpar, burada ele alýnan konunun, Türkiye ve Avrupa’da yaþayan Türkler açýsýndan çok önemli olduðunu vurguladý ve Türkiye’nin 50 yýl olmasa da 47 yýldýr birlik ile iliþki içinde olduðunu hatýrlattý. AB ile yapýlan anlaþmalarýn Türkiye’yi önce aday ülke yaptýðýný, daha sonra müzakere sürecine soktuðunu ifade eden Alpar, Avrupa’nýn benimsediði deðerleri Türkiye’nin de paylaþtýðýný anlattý. Büyükelçi Alpar, Türkiye’nin müzakere sürecinde zaman zaman çeþitli engellerle karþýlaþabildiðini, bu engellerin aþýlmasý yönünden de bu sempozyumun ve sempozyuma katýlanlarýn çalýþmalarýnýn yararlý olacaðýna inandýðýný söyledi. KOSOVA TÜRKLERÝ`NÝN ÝLK BAÐIMSIZ GAZETESÝ Bush: “Kosova baðýmsýz olacak” SAYI: 381 YIL: 9 Perþembe, 14 Haziran 2007 Fiyatý: 0.50 Arnavutluk ziyaretinde Kosova ile ilgili önemli mesajlar veren ABD Baþkaný Bush, Kosova’nýn baðýmsýzlýðýn destekler açýklamalarda bulunurken, Kosova’nýn eninde sonunda baðýmsýzlýðýna kazanacaðýný söyledi. Bush’un açýklamasý Kosova siyasi liderleri tarafýndan tarihi bir olay olarak nitelendirilirken, konuþmadan duyduklarý memnuniyetlerini dile getirdiler. A rnavutluk son zamanlarda en önemli ziyaretlerden birine þahit oldu. Arnavutluk devletinin kuruluþundan bu güne dek ilk defa bir ABD baþkaný George Bush’u konuk etti. Dünyanýn bir çok ülkelerinde protestolarla karþýlaþan Amerika baþkaný, Arnavutluk’ta görkemli bir törenle karþýlanýrken halktan büyük sevgi ve alkýþ aldý. ABD Baþkaný George Bush yaptýðý sekiz saatlik Arnavutluk ziyareti sýrasýnda Arnavutluk Cumhurbaþkaný Alfred Moisiu, Arnavutluk Baþbakaný Sali Berisha ile bir araya geldi. Bush’un onuruna verilen öðle yemeðinde Arnavutluk üst düzey yetkilileri yaný sýra Hýrvatistan Baþbakaný Ývo Sanader ve Makedonya Baþbakaný Nikola Gruevski hazýr bulundular. Bush, Arnavutluk Baþbakaný Sali Berisha ile yaptýðý görüþme ardýndan düzenlediði basýn toplantýsýnda Kosova sorununu çözümü için sonsuza dek beklemeyeceklerini belirtirken, Kosova için tek çözümün baðýmsýzlýk olacaðýný belirtti. Bush, “Kosova statüsü ile ilgili þu an açýklama yapmak istiyorum. Kosova süreci baðýmsýzlýk ile sonuçlanacak. ABD’nin Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný desteklediðini herkes bilmesini istiyorum. Kosova ile ilgili diplomatik yollarla ilerlemeler kaydedilmezse, biz elimizden geleni yapacaðýz” dedi. ABD’nin Kosova statüsünün sonsuza dek uzamasýna karþý olduðunu belirtirken Bush, çözüm zamanýnýn olduðunu ifade etti. Bush, “Kosova’nýn baðýmsýz olmasýna kararlýyýz ve bunun için çalýþmalarýmýzý sürdürüyoruz. Dýþiþleri bakanýmýz diplomatik çabalarýný Kosova ve AB ile sürdürecektir. Kýsa yada uzun zaman içinde Kosova baðýmsýzlýðýna kavuþacaktýr” dedi. Rusya ile Sýrbistan ile gerçekleþtirdikleri görüþmelere deðinen Bush, “Rusya ile Sýrbistan’ý memnun edici bir çözüm bulmaya çalýþacaðýz. Bunu baþaramasak Kosova ile ilgili yeni kararý açýklayacaðýz” dedi. Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný kaçýnýlmaz olduðunu belirten Bush, Rusya’nýn da Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný kabul etmesi gerektiðini söyledi. Bush, “Kosova’nýn baðýmsýzlýðý esas amacýmýz olduðunu bir daha tekrarlýyorum. Bunu tüm Kosovalýlarýn bilmesini istiyorum” dedi. Kosova statüsünün belirlenmesi zamaný geldiðini ifade eden Bush, Kosova’nýn çözümünün BM Kosova Baþ müzakerecisi Marthi Ahtisaari tarafýndan hazýrlanan Kosova çözüm öneri paketi çerçevesinde olacaðýný belirtti. Priþtine, Bush’un konuþmasýndan memnun Kosova üst düzey yetkilileri Amerikan Baþkaný George Bush’un Arnavutluk’a yaptýðý ziyaretti özenle takip ettiler. Kosova siyasi liderlerin Bush ile bir araya gelmemelerine raðmen bu ziyareti tarihi bir olay olarak deðerlendiler. G-8 zirve toplantýsýnda Kosova ile ilgili Rusya’nýn tutumundan tedirgin olan Kosovalý siyasiler, Bush’un Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný destekler açýklamaklarýndan memnun olduklarý gözlendi. de v a m ý s a y f a 2 ’ d e VI. Avrupa Türkçe Süreli Yayýnlar Sempozyumu Organizatörü ve Avrupa Türk Demokratlarý Birliði Baþkaný Veyis Güngör d e v a mý s a y f a 6 ’ d a Türk Kýzýlayý ve Türk KFOR’undan yardým T ürk KFOR’u tarafýndan hafta boyunca gerçekleþtirilecek birkaç faaliyet ile Türk Kýzýlayý tarafýndan gönderilen 350 kadar yardým paketi ihtiyaç sahiplerine ve yardýma muhtaç ailelere daðýtýlacak. 11 Mayýs Pazartesi günü “Doðru Yol” TKSD’de baþlatýlan yardým daðýtýmlarý çerçevesinde yardýma muhtaç ailelere yardým paketleri verildi. Türk Kýzýlayý yetkilileri yaptýklarý açýklamada, yardýmlarýn Türk askerinin komutanlýðýný devraldýðý Kosova gibi dünyanýn diðer kriz bölgelerinde daðýtýlacaðýný ifade ettiler. SAÝB Birliði Komutaný Yüzbaþý Ümit Özkan, Türk Kýzýlayý tarafýndan gönderilen yardým paketlerinin hafta içerisinde Emekliler Derneði, Zübeyde Haným Kosova Türk Kadýnlarý Derneði ile Dul Kadýnlar Dernekleri aracýlýðýyla daðýtýlacaðýný ifade etti. 30 euro deðerindeki yardým paketleri 17,5 kilogram aðýrlýðýnda olup temel gýda ürünlerini içeriyor. Daðýtýlacak toplam yardýmlarýn deðerinin yaklaþýk 10 bin euro olduðu kaydedildi. Tuðgeneral Tarçýn: “Misyonumuzun baþlýca görevi, Kosova’da istikrar ve barýþý tesis etmek, Kosova halkýný desteklemektir” Çok Uluslu Güney Tugayý Komutaný Tuðgeneral Tarçýn, tanýþma ziyaretleri kapsamýnda ilk olarak Prizren Belediye Baþkaný Eçrem Kyeziu ile görüþtü. Görüþmede, Kosova ve Prizren’de güvenlik durumu ile KFOR’un þehrin altyapýsý ve halka desteði konusundaki iþbirliðinin hýz kazanarak devam etmesi imkanlarý ele alýndý. Görüþmenin ardýndan açýklama yapan Tarçýn, Kosovalýlara güvence sözü verdi. “Misyonumuzun baþlýca görevi, Kosova’da istikrar ve barýþý tesis etmek ve Kosova halkýný desteklemektir” þeklinde konuþan Tarçýn, kritik dönemden geçen Kosovalýlara destek olacaklarýný ve kritik durumlarda da sorumluluklarýný çok iyi bildiklerini belirtti. 5 bin kadar askerin görev yaptýðý Çok Uluslu Güney Tugayý’nýn baþýna geçen Tuðgeneral Tarçýn, asker-sivil (CÝMÝC) iþbirliði çerçevesinde Prizren’de altyapý çalýþmalarýyla ilgili önemli projelerin uygulanmasýnda gayret göstereceklerini vurguladý. Tarçýn, Prizren’de halkýn kendileri ve askerlerine gösterdiði sevgi ve saygýdan dolayý teþekkürlerini belirtti. Prizren Belediye Baþkaný Eçrem Krüeziu da yaptýðý açýklamada, Tuðgeneral Tarçýn’ýn burada kendini hiçte yabancý hissetmemesinin kendisini sevindirdiðini, ayrýca Prizren’de KFOR’un bundan böyle altyapýyý destekleme faaliyetlerine hýz kazandýrýlacaðýnýn teyit edilmesinden dolayý mutluluk duyduðunu belirtti. G-8 zirvesi ve Kosova Kosova statü süreci ile ilgili pazarlýlar þu an tam bir güç mücadelesine dönüþmüþ durumda. ABD ve AB ülkeleri Kosova’ya uluslar arasý denetim altýnda baðýmsýzlýðý desteklerken, Rusya ise görüþmelerin devamýndan yana. Almanya’da yapýlan son G-8 toplantýsýnýn gündemini Kosova oluþtururken Batýlý liderler Rusya’yý ikna etmekte baþarýsýz olurken, Sarkozy’nin Kosova ile ilgili bir öneri sundu. D ünya gündeminin en sýcak konularýndan biri olan Kosova sorunu ile ilgili çözüm arayýþlarý hýz almýþ durumda. Batýlý ülkelerin uluslararasý denetim altýnda baðýmsýzlýðýna Rusya karþý çýkarken, görüþmelerin tekrar baþlamasýndan yana tavýr takýnýyor. Kosova sorunu Rusya ve ABD tarafýndan bir güç meselesi durumuna gelmiþ bulunuyor. ABD ve Avrupa Birliði Kosova sorununun çözümü için Rusya’yý ikna etme faslýnda bulunuyorlar. Geçen iki hafta içinde bir araya gelen taraflar Kosova ile ilgili herhangi bir uzlaþma saðlayamadýlar. Kosova sorunun çözümüne yönelik yapýlan son giriþim yani Almanya’da yapýlan G-8 toplantýsýnda da herhangi bir sonuca varýlamadý. Dünyanýn yedi geliþmiþ ülkesi Ahtisaari’nin Kosova paket önerisini desteklerken, Rusya Devlet Baþkaný Vladimir Putin ise kabul edilemez olarak niteledi. Kater: “Kosova’da terörist eðitim merkezleri yok” Son günlerde dile getirilmeye baþlanan Kosova’da terörist eðitim kamplarý olduðu yönündeki açýklamalarýn gerçeði yansýtmadýðýný ifade eden KFOR Komutaný Kater, bu kamplarýn Kosova dýþýnda varlýðý ile ilgili istihbarat aldýklarýný ifade etti. K FOR Komutaný General Roland Kather, Niþ’te Sýrbistan Genel Kurmay Komutaný General Zdravko Ponoþ ile bir araya geldi. KFOR komutaný General Kather görüþme ardýndan gazetecilere yaptýðý açýklamada dünya genelinde terörist eðitim merkezlerinin olabileceðini belirtirken Kosova’da bu tür merkezlerini var olmadýðýný ifade etti. Kather, “Bu konu ile ilgili konuþmalara tanýk oluyorum. Kosova’da durumu özenle izliyoruz. Kosova’da terörist merkezlerin varlýðý ile ilgili herhangi bir bulgu yoktur. Dolayýsýyla, Kosova’da güvenliði saðlayan tek kurumun KFOR olduðunu söyleyebilirim” dedi. Kosova’da KFOR birliklerinin güvenliði saðlamakla görevlendirildiðini belirten General Roland Kather, bu görevin kendilerine ait olduðunu ve baþkalarýnýn bu görev için çalýþmasýna izin verilmeyeceðini dile getirdi. Kather, “Kosova’da KFOR birlikleri dýþýnda güvenliðin tesisi ile ilgili baþkalarýnýn görev almasý ihtimal dýþýdýr. Bugün Kosova dýþýnda eðitim kamplarýnýn olabileceði ile ilgili istihbarat aldým. Sýrbistan ile bölgede güvenliði saðlamak için iþbirliði yapmaya anlaþtýk” dedi. KFOR tarafýndan yayýnlanan bildiride iki taraf arasýnda olan iþbirliðin olumlu olarak deðerlendirilirken bu iliþkinin sürdürülmesinin gerekliliðinin altý çizilmiþ. 2 Kosova Sarkozy’den sürpriz öneri Perþembe, 14 Haziran 2007 K osova sorununda Rusya’nýn uzlaþmaz tavrý Almanya’da düzenlenen zirveye de damgasýný vurdu. Rusya, yeni bir planýn hazýrlanmasýnýn gerekliliðine iþaret ederken, sanayisi geliþmiþ yedi ülke lideri ise asýl bunun kabul edilemez olduðunu dile getirdiler. Bu çýkmaz arasýnda Fransa Cumhurbaþkaný Sarkozy, Kosova ile ilgili bir öneriyi gündeme getirdi. Sarkozy’nin önerisine göre Kosova statüsü altý ay ertelenecek ve bu süre içinde Priþtine ile Belgrat arasýnda Ahtisaari önerisi çerçevesinde taraflar uygun bir çözüm bulmak için görüþmelerini sürdürecekler. Taraflar bu süre içinde anlaþma saðlayamazlarsa o zaman Ahtisaari’nin Kosova paket önerisi yürürlüðe girecektir. Fransa Cumhurbaþkaný Sarkozy düzenlediði basýn toplantýsýnda Rusya’nýn Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný kabul etmesini gerektiðini belirtirken, bu çözüm dýþýndaki her þeyin zamaný satýn almak olduðunu söyledi. Sarkozy, “Ortaya attýðým öneri Kosova’nýn baðýmsýzlýðýnýn kaçýnýlmaz olduðunu göstermektedir” dedi. Sýrbistan ve Kosova’ya daha yapýcý görüþmelerin yapýlabilmesi için baský uygulan- masý gerektiðini dile getiren Sarkozy, “Priþtine ile Belgrat altý aylýk bir süre içinde daha iyi bir anlaþmaya varamazlarsa o zaman Ahtisaari’nin çözüm öneri paketini hayata geçiririz” dedi. Fransa Priþtine Eþgüdüm Bürosu Þefi Tieri Reynard öneri ile ilgili gazetecilere açýklama yapmaktan kaçýndý. Fransa Cumhurbaþkanýn önerisinin ardýndan Reuter Ajansý Almanya’da G-8 zirve toplantýsýnda sekiz geliþmiþ endüstri ülkesinin Kosova statüsünün ertelenmesi için anlaþtýklarý haberini dünyaya duyurdu. G-8 toplantýsýna katýlan bir Amerikalý diplomat Kosova statüsünün ertelenmesi için anlaþmaya vardýklarý haberini asýlsýz olarak deðerlendirdi. Diðer taraftan, Rusya Devlet Baþkanlýðý dýþ siyaset danýþmaný Sergey Prihotko Sýrbistan medyasýna yaptýðý açýklamada G-8 toplantýsýna katýlan liderlerin Kosova için çözüm bulmak amacýyla çalýþmalarýný sürdürdüklerini söyledi. Kosova statüsünün belli bir süre ertelenmesi önceleri önceden de gündeme getirildi. Panama BM Büyükelçisi Güvenlik Konseyi’nde Kosova statüsünün bir yýl ertelenme önerisinde bulunmuþtu. Ahtisaari ziyaretlerde Kosova baþ müzakerecisi ve Kosova çözüm öneri paketi mimarý Ahtisaari, hazýrlamýþ olduðu plan için lobi faaliyetlerine hýz vermiþ durumda. Roma ve Berlin’de aradýðý desteði bulan Ahtisaari, Paris’i de ziyaret etmeye hazýrlanýyor. BM Kosova baþ müzakerecisi Marthi Ahtisaari pazartesi ve salý günleri Roma ve Berlin’i ziyaret etti. Ahtisaari Roma ve Berlin’e gerçekleþtirdiði ziyaret sýrasýnda Ýtalya ve Almanya yetkililerinden Kosova çözüm önerisi için destek istedi. Ahtisaari, Ýtalya ve Almanya üst düzey yetkilileri ile yaptýðý görüþmelerde Kosova için tek çözümün uluslararasý denetim altýnda baðýmsýzlýk olduðunu dile getirdiði belirtildi. R Ahtisaari kýsa bir zaman içinde Paris’i de ziyaret etmesi bekleniyor. Ahtisaari Fransa yetkilileri ile yapacaðý görüþmede de BM Güvenlik Konseyi’ne sunmuþ olduðu Kosova çözüm öneri paketi için destek talep etmesi bekleniyor. Ahtisaari’nin bu ayýn sonunda görevi sona ererken, ayný zamanda Viyana’da bulunan UNOSEK dairesinin kapanmasý da bekleniyor. Bundan dolayý Ahtisaari’nin hangi görevi üstleneceði merak ediliyor. Putin bildiðini okumakta kararlý usya Baþkaný Vladimir Putin G-8 toplantýsý ardýndan düzenlediði basýn toplantýsýnda Rusya’nýn Kosova’nýn baðýmsýzlýðýna karþý olduðunu tekrarladý. Kosova’nýn sorununun özel bir duruma tekabül etmediðini belirten Putin, Kosova’ya baðýmsýzlýk vermenin eski Sovyet coðrafyasýnda “dondurulmuþ olan çatýþmalarýn” alevlenmesine yol açabileceðini dile getirdi. Putin, “Kosova ile ilgili tutumumuz, BM Güvenlik Konseyi tarafýndan kabul edilen uluslararasý ilkelerine dayanmaktadýr. Bu bellidir, ülkelerin toprak bütünlüðüne saygýlý olunmalýdýr” dedi. 3 Perþembe, 14 Haziran 2007 Bush: “Kosova baðýmsýz olacak” Çalýþma odasýnda gazeteciler ile bir araya gelen baþkan Seydiu Baþkan, Bush’un Kosova’nýn baðýmsýzlýðý ile ilgili konuþmasýndan memnuniyet duyduðunu ifade etti. Bush’un Arnavutluk’a gerçekleþtirdiði ziyareti Arnavutluk ve Kosova için tarihi bir olay olarak deðerlendirdi. Bush’un Kosova ile ilgili konuþmasýný desteklediklerini belirten Seydiu, Auro Atlantik entegrasyonuna uygun çok uluslu, demokrat bir Kosova’nýn kurulmasý için çalýþmalarýn yürütüleceðini ifade etti. Seydiu, “Güvenlik Konseyi’nde Kosova ile ilgili yeni bir kararýn kabul edilmemsi burumunda ABD’nin Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný tek taraflý olarak tanýyacak gücü vardýr” dedi. Baþbakan Agim Çeku da Baþkan Bush’un konuþmasýndan duyduðu memnuniyeti dile getirirken, “Bush Kosova tarafýndan bizlere gönderilen mesaj ABD’nin Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný desteklediðini ve ayný zamanda Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný kazanacaðý anlamýna gelmektedir” dedi. PDK Baþkaný Haþim Thaçi de Bush’un Tiran’a gerçekleþtirdiði ziyaretin Kosova için büyük tarihi önem taþýdýðýný belirtti. Baþkan Bush’un açýklamasý çok ayan olduðunu belirten Thaçi, Güvenlik Konseyi’nden Kosova yeni önerisi kabul etmesi çaðrýsýnda bulundu. ORA Baþkaný Veton Surroi, Baþkan Bush’un açýklamasýný olumlu olarak deðerlendirirken Kosova siyasi özneleri arasýnda birlik ve beraberliðin saðlanmasý için açýk bir mesaj olduðunu ifade etti. AAK partisi de Baþkan Bush’un Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný destekleyen konuþmasý desteklediklerini duyurdu. Putin, Koþtuniça ile görüþtü Rusya, Kosova statü sürecinde sürecin baðýmsýzlýk ile sonuçlanmasýnda en büyük engel olmaya devam ediyor. Rusya Devlet Putin, Koþtruniça ile gerçekleþtirdiði görüþmede Kosova konusunda Sýrbistan’ýn yanýnda yer aldýklarýný dile getirdiði iddia edildi. R usya Devlet Baþkaný Vladimir Putin Sýrbistan Baþbakaný Voyislav Koþtuniça ile St. Petersburg bir araya geldi. Belgrat medyasý tarafýndan görüþme ile ilgili yapýlan açýklamada Putin ile Koþtuniça arasýnda gerçekleþen görüþmede Rusya’nýn Kosova ile ilgili tutumunun belirtilirken, Putin’in görüþmede Rusya’nýn dün olan tutumunun bugünde ayný olduðu ve herhangi bir deðiþmenin olmadýðýný dile getirdiði iddia edildi. Medyaya göre, Rusya’nýn Batý devletlerin tutumundan farklý olduðu belirtirken, G-8 zirve toplantýsýndan sonra batý devletleri Rusya’yý anlayýþla karþýladýklarýný iddia etti. Putin’in Koþtuniça’yý G-8 zirvesi toplantýsý hakkýnda bilgilendirdiðini belirtilirken, Rusya’nýn Kosova sorununda tutumunun açýk ve net olduðunu keskin olduðunun altý çizildi. Belgrat medyasýna göre, Sýrbistan Baþbakaný Koþtuniça Rusya’nýn Kosova sorununun adil çözülmesi için sunduðu destekten dolayý teþekkür ettiðini, Kosova sorununun yalýnýz Sýrbistan’ýn deðil, dünyanýn ve ayný zamanda Sýrbistan ile Rusya’nýn da bir sorunu olduðunu dile getirdiði iddia edildi. Koþtuniça’nýn ayrýca topraklarýnýn % 15 kaybetmesini öngören, BM Beyannamesi, BM 1244 sayýlý kararýn aykýrý olduðundan Ahtisaari’nin Kosova paket önerisini kabul edilemez olduðunu ifade ettiði ileri sürüldü. Polt: “ABD’nin Kosova ile ilgili tutumu aynýdýr” A BD Belgrat Büyükelçisi Michael Polt, Belgrat’a ABD - Sýrbistan askeri iþbirliði bürosunun açýlýþýnda yaptýðý konuþmada “ABD’nin Kosova’nýn uluslararasý denetim altýnda baðýmsýzlýðýný desteklediðini” yineledi. Polt, “ Güvenlik Konseyi’nde, Kosova ile ilgili yeni kararýnýn bu ay içinde kabul edilmesi esas gayemizdir. Kosova’nýn uluslararasý toplumun denetimi altýnda baðýmsýzlýðý için çalýþýyoruz” dedi. Ruslarý Marthi Ahtisaari’nin planýný ikna etmeye çalýþacaklarýný da belirten Büyükelçi Polt, Kosova için uluslararasý toplumun denetimi altýnda baðýmsýzlýðýn tek çözüm yolu olduðunu söyledi. Polt, “Ruslar uzlaþmaz bir tavýr içindeler. Ama bu süreç durmayacaktýr. Ertelenmeler olabilir ama finali ayný kalacaktýr. ABD Kosova sorununun ertelenmesine deðil çözümünden yanadýr” dedi. Güzel sözler Ayný ýrmakta iki kez yýkanamazsýn çünkü sonradan akan su, ilk akan su deðildir. (HERAKLÝEDES) Seçimlere baraj geliyor Kosova Geçici Seçim Çalýþma gurubu yeni seçim sistemi ile ilgili hazýrlýklarýný tamamlamýþ durumda. Öneriye göre, Kosova’da bir seçim bölgesi oluþturulacak, proporsiyonel sisteme göre, adaylar açýk listeler ile seçilecek. Arnavut siyasi partilere de %5’lik bir seçim barajý uygulanacak. K osova Geçici Seçim Çalýþma gurubu uzun bir çalýþma ardýndan Kosova’da gerçekleþecek olan seçimler ile ilgili son hazýrlýklarýný tamamlandý. Kosova Meclisi tarafýndan daha sonra yasalaþacak olarak önerilere göre Kosova’da bir seçim bölgesi oluþturulacak, proporsiyonel sisteme göre, adaylar açýk listelerle seçilecek. Arnavut siyasi partilere de %5 seçim barajý uygulanacak. Kosova Geçici Seçim Çalýþma gurubu baþkaný Lütfi Haziri hazýrladýklarý seçim önerisinin Kosova Meclisi tarafýndan seçimlerden önce kabul edileceðini belirtti. Haziri, “Kosova’da bir seçim bölgesi oluþturulacak. Kosova genelinde ayný seçim listesi kullanýlacak, seçime katýlmak isteyen adaylarýn 100 kadar imza toplamasý gerekmektedir. Seçimler proporsiyonel sistemine göre yapýlacak. Adaylar açýk listelerden seçilecek. Seçim listelerindeki adaylarýn %30’unu kadýnlar oluþturacaktýr” dedi. Kosova Geçici Seçim Çalýþma gurubu tarafýndan hazýrlanan yeni öneri ile yürürlükte olan seçim yasasýna göre bazý yenilikler getirmektedir. Özellikle belediye yönetimi seçiminde bu yenilikler gözlerden kaçmamaktadýr. Önerinin yasalaþmasý halinde artýk Kosova’da Belediye baþkanlarýný meclis deðil, vatandaþlar seçecekler. Kosova Geçici Seçim Çalýþma gurubu baþkaný Lütfi Haziri þimdiye dek belediye seçim sistemi iþlevsel olmadýðýný belirtirken bundan dolayý da yenilenmesi için çaba gösterdiklerini belirtti. Haziri, “Kosova’da Ýskandinavya belediye yönetimi uygulayacak. Kosova’da belediye baþkanlarý yoktur. Aksine belediye meclisleri tarafýndan seçilen baþkanlar vardýr. Orada belediye yürütme konseyi baþkanlarý konkur ile seçilir. Kosova’da sekiz yýl uygulanan bu seçim tarzý iþlevsellik göstermedi. Artýk Kosova’da batý devletlerinin tercih etmiþ olduðu seçim sistemlerini hayata geçirmeye çalýþacaðýz” dedi. Hazýrlanan yeni öneriye göre belediye baþkanlarý dolaysýz ve iki turlu oylama ile seçilecekler. Öneriye göre siyasi partilerin kayýtlarýný Merkez Seçim Komisyonu yaparken, siyasi partiler arasýnda var olan sorunlarý yargý organlarý çözecek. Kosova AGÝT misyonu þefi Verner Vnend seçimlerin Kosovalýlar tarafýndan gerçekleþmesi gerektiðini belirtirken, seçim ile ilgili yasal düzenlemenin tamamlanmasý gerektiðini belirtti. Vnend, “Ahtisaari’nin Kosova paket önerisinde seçimlerin yapýlmasý da yer almaktadýr. Seçim tarihi ile ilgili siyasi parti liderleri arasýnda karar alýnmalýdýr. Bu sorun kýsa bir zaman içinde çözülmesi gerekmektedir” dedi. Kosova Geçici Seçim Çalýþma Gurubu Baþkaný Lütfi Haziri yeni seçim sistemi ile siyasi partilere seçmenleri tarafýndan verilen oylar sayesinde mecliste yer alma olanaklarýný saðlayacaðýný belirtti. Kosova için yeni diplomasi trafiði Kosova sorunu New York’tan G-8 zirvesinin yapýldýðý Almanya’ya taþýnmýþtý. Ama zirvede Rusya’yý ikna edemeyen batýlý liderler Kosova konusunda rotayý tekrar New York’a çevirmiþ durumdalar. Bu hafta içinde Kosova ile ilgili yeni bir diplomasi trafiðine baþlanmasý bekleniyor. A lmanya’da düzenlenen G-8 zirve toplantýsýnda Kosova ile ilgili hiçbir karar alýnamazken gözler yeniden BM’nin merkezi New York’a çevrildi. Almanya’da gerçekleþtirilen zirvede liderlerin Rusya Devlet Baþkaný Vladimir Putin’i Ahtisaari’nin Kosova paket önerisini kabul ettirme giriþimleri baþarýsýzlýkla sonuçlandý. Batýlý liderler zirvede Putin’in Ahtisaari’nin çözüm önerisini kabul etmemesine raðmen görüþmelerin devam edeceðini duyurdular. Sýrbistan’a yakýnlýðý ile bilinen Fransa’nýn, Sarkozy tarafýndan önerilen öneriyi Sýrbistan’a kabul ettiremedi. Rusya ile Sýrbistan, Sarkozy tarafýndan önerilen öneriyi kabul etmediklerini bildirdiler. Bugünlerde yeni bir diplomasi trafiði baþlayacaða benziyor. ABD Dýþiþleri bakan yardýmcýsý Nikolas Berns 8 ila 14 Haziran’da Avrupa’da diplomasi gezisine baþlýyor. ABD Dýþiþleri bakanlýðý tarafýndan yapýlan açýklamada, “Berns’in Fransa Dýþiþleri Bakaný Bernard Kouchner ve Fransa diðer üst düzey yetkilileri ile bir araya geleceði bildirildi. Açýklamada ayrýca, Berns’in Marthi Ahtisaari tarafýndan hazýrlanan Kosova paket önerisine destek saðlamak için diðer AB üst düzey yetkilileri ile bir araya geleceði bildirildi. Berns Avrupa ziyareti sýrasýnda Quinti (Fransa, Büyük Britanya, Almanya ve Ýtalya) siyasi müdürleri ile bir araya gelmesi de planlanýyor. Berns, Quinti siyasi müdürleri ile yapacaðý görüþmede Kosova statüsünün belirlenmesinde atýlmasý gereken adýmlar ile ilgili fikir alýþ veriþinde bulunmasý bekleniyor. Burns’in Paris’te bulunacaðý süre içinde Temas Artý gurubu toplantýsýna katýlmasý da bekleniyor. Fried umut daðýttý Fried, Kosova’nýn eninde sonunda baðýmsýzlýðýna kavuþacaðýný belirtirken, baðýmsýzlýðýn ya Konsey kararý ile yada Konsey karasýz kazanýlacaðýný ifade etti. Ayrýca Rusya’nýn vetosunun da beklenmediðini söyledi. G -8 zirve toplantýsýna katýlan ABD Dýþiþleri Bakan Yardýmcýsý Daniel Fried gazetecilere yaptýðý açýklamada Rusya’nýn Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný engellemeyeceðini ifade etti. Fried, “Kosova eninde sonunda baðýmsýz olacak. Kosova, Güvenlik Konseyi yada Konsey kararý olmadan baðýmsýzlýðýna kavuþacaktýr” dedi. Kosova sorununun çözümüne deðinen Fried, baðýmsýzlýðýn tek taraflý beyanlar ile kabul edilmesinin en aðýr senaryo olduðunu dile getirdi. Belgrat’týn artýk Rusya’nýn Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný önlemeyeceðini kabul etmesi gereðine vurdu yapan Fried, Kosova’nýn bir daha Sýrbistan’ýn egemenliði altýna dönmesinin ihtimal dýþý olduðunu ifade etti. Fried “Ne Çar Duþan’ýn imparatorluðunun, ne Yugoslavya’nýn, ne Sovyetler Birliði’nin tekrar canlanmasý olmayacaðý gibi Kosova’nýn da Sýrbistan egemenliði altýna dönmesi olmayacak” dedi. Rusya Devlet Baþkaný Vladimir Putin’in Ahtisaari çözüm öneri paketini kabul etmemesine deðinen Fried, Kosova sürercinin nasýl sonuçlanacaðý ile ilgili bilgisi olmadýðýný söyledi. : 3 81 ý y a S KOSOVA TÜRKLERÝ’NÝN ÝLK BAÐIMSIZ GAZETESÝ Haftalýk gazete Sahibi ve Genel Müdürü: Mehmet BÜTÜÇ Ýç Haberler: Fevzi KARAMUÇO Kültür: Ýskender MUZBEG 4 Kosova Kosova’da gündem seçim Perþembe, 14 Haziran 2007 K osova’da geçen yýl yapýlmasý beklenen ama statü sürecinden dolayý ertelenen seçimler Kosova’nýn gündemi meþgul etmeye baþladý. Bu baðlamda Vnend, Seydiu ile bir araya gelerek seçim öncesi yasalaþmasý gereken noktalarla ilgili fikir alýþ-veriþinde bulundular. Baþkan Fatmir Seydiu Kosova AGÝT misyonu þefi Verner Vnend ile bir araya geldi. Baþkan Seydiu ile Vnend arasýnda gerçekleþen görüþmenin gündemini Kosova’da yapýlacak olan seçimler oluþturdu. Ýki üst düzey yetkili arasýnda yapýlan görüþmede seçimlere kadar Kosova meclisinde gereken yasallarýn yasalaþmasý ile diðer konularýn çözülmesi gerekçesi ortaya atýldý. Baþkan Seydiu, Kosova siyasi özneleri arasýnda Kosova’da yapýlacak olan seçimlerle ilgili bir uzlaþmazlýk olduðunu belirtirken ama bunu en kýsa zaman diliminde gidereceklerini söyledi. Seydiu, “Tüm siyasi öznelerin katkýsý ile bu soruna çözüm bulacaðýmýza inanýyorum. Müzakere heyetinin tutumu da bu yöndedir. Onlar da bir an önce seçimlerin yapýlmasýný istemektedirler” dedi. Diðer taraftan Kosova AGÝT misyonu þefi Verner Vnend de AGÝT’in önümüzdeki seçimlerin baþarý ile gerçekleþmesi için yardýmda bulunmaya hazýr olduklarýný ifade etti. Vnendt, “AGÝT seçim sürecinin hazýrlanmasýnda her tür yardým sunmaya hazýrdýr. Kosova Müzakere heyetinin bu süreci desteklenmesi çok önemlidir. Müzakere heyeti üyeleri yapýlacak olan seçimlerin üzerinde uzlaþmalarý çok önemlidir” dedi. Kosova’da genel seçimlerin ne zaman yapýlacaðý ile ilgili tam bir mutabakata varýldýðýný söyleyemeyiz. Geçen yýlýn ekim ayýnda yapýlmasý gereken seçimler Kosova statüsü sürecinin yýpranmamasý için ileri bir tarihe ertelenmiþti. Kosova eski UNMIK Yöneticisi Petersen, Kosova statüsünün belirlenmesinden altý ay sonra seçimler yapýlacaðý ile ilgili karar almýþtý. Kosova’da seçimlerin statü gölgesinde kaldýðýný söyleyebiliriz Herkes yeni seçimlerin baðýmsýzlýktan sonra yapýlmasý fikrini dile getirmektedir. Priþtine erteleme istemiyor F ransa Cumhurbaþkaný Nikola Sarkozy’nin Kosova statüsünün altý ay ertelenmesi önerisi ardýndan Kosova Baþ müzakere heyeti bir araya geldi. Kosova UNMIK Yöneticisi Yoakim Rüker’in de hazýr bulunduðu toplantýda Sarkozy’nin önerisi masaya yatýrýldý. Kosova Baþ müzakere heyeti üyeleri Kosova statüsünün ertelenmesine karþý olduklarýný belirtirken, çözüm öneri paketinin BM Güvenlik Konseyi’nde görüþmesinden yana olduklarýný belirtiler. Kosova UNMIK Yöneticisi Yoakim Rüker de uluslararasý toplumu Kosova halkýnýn iradesine saygýlý olmaya davet etti. G Hükümet tedirgin -8 zirve toplantýsý tamamlanmasý ardýndan bir araya gelen Kosova hükümeti Almanya’da düzenlenen toplantýyý masaya yatýrdý. Görüþme ile ilgili basýna yayýnlanan bildiride Kosova hükümetinin G-8 zirve toplantýsýnda Kosova sorununun çözümü ile ilgili bir kararýn alýnmamasýnýn büyük üzüntü ile karþýlandýðý belirtiliyor. Bildiride “Zirvede Kosova’yý baðým- Balkan ve Ankara Muhabiri: Erhan TÜRBEDAR Muhabirler: Taner GÜÇLÜTÜRK Enis TABAK Yüksel POMAK Gilan Muhabiri: Celal MUSTAFA Mamuþa Muhabiri: Suphi MAZREK Kadýn: Sezen HASKUKA Gençlik: Sinem ÞÝÞKO Çocuk Sayfasý: Eda BÜTÜÇ Spor: Ýsmail MAKASÇÝ Luan MORÝNA Mizanpaj: Eren BÜTÜÇ Yazýlarda ortaya atýlan fikirler, yazarlara aittir. Gazetemizin resmi görüþü deðildir. Yazýlarýn sorumluluðu yazarlara aittir. e-mail: [email protected] [email protected] Adres: Adem Yaþari No: 8, Prizren/Kosova Tel. 029 623 503 Fax: + 381 (0)29 623 503 sýzlýða taþýyacak olan bir anlaþmaya varýlmasý beklenirken, bunun gerçekleþmemesinin büyük üzüntü ile karþýlandýðý” belirtiliyor. ABD Priþtine Eþgüdüm bürosu bildirisi G-8 toplantýsý ardýndan ABD Priþtine Eþgüdüm Bürosu tarafýndan yayýnlanan bildiride Fransa Cumhurbaþkaný Nikolas Sarkozy’nin önerisi için Banka: Raiffeisen Bank Yeni Dönem Hesap No: 1502001000171635 Baský: “SIPRINT” basýmevi Prizren “Yeni Dönem” Kosova Türk Medyasý yayýnýdýr. hiçbir anlaþmaya varýlmadýðýný bildirildi. Bildiride, ABD ve AB üst düzey yetkililerinin Rusya ve diðer Güvenlik Konseyi üyeleri ile Kosova statüsünün belirlenmesi yönünde çalýþmalarýný sürdürecekleri belirtilirken Kosova için en iyi çözümün Güvenlik Konseyi’nde Marthi Ahtisaari’nin Kosova çözüm öneri paketi çerçevesinde olduðu bildirildi. Yeni Dönem KTM Þirketi Danýþma Kurulu: Fikri Þiþko (Ýl Mahkeme Yargýcý) Refki Taç (Avukat, Uluslararasý Hukuk Uzmaný) Cemil Luma (Esnaf ÝE Derneði Baþkaný) Zeynel Beksaç (Türkçem Dergisi Sahibi) Agim Rifat Yeþeren (Belediye Kamu Avukatý) Levent Koro (UNDP Ekonomi Uzmaný) Elsev Brina (Türk Dili Öðretmeni) 5 Kosova/Güncel Devlet sembollerinde sona doðru Perþembe, 14 Haziran 2007 Aylardýr bir türlü sonuçlanamayan sembollerle ilgili çalýþmalar yeni bir safhaya girmiþ durumda. Sembollerin belirlenmesi ile ilgili oluþturulan Çalýþma Gurubu çalýþmalarýna start verdi. Çalýþma Gurubu Baþkaný Kuçi, “Bize tanýnan süreye sadýk kalacaðýz. Hafta içinde Kosova müzakere heyetine önerilerimizi göndereceðiz” dedi. K osova’nýn yeni devlet sembollerini hazýrlayacak çalýþma gurubu bir araya geldi. Çalýþma gurubu Baþkaný Hayredin Kuçi görüþme ardýndan yaptýðý açýklamada sembollerle ilgili hiçbir karar almadýklarýný belirtirken, müzakere heyeti tarafýndan kendilerine tanýnan süre içinde çalýþmalarýný tamamlayacaklarýný ifade etti. Kosova devlet sembollerinin hazýrlanmasýnda Ahtisaari’nin önerisinin göz önünde bulundurulacaðýný belirten Kuçi, “Bize tanýnan süreye sadýk kalacaðýz. Hafta içinde Kosova müzakere heyetine önerilerimizi göndereceðiz” dedi. AB Siyasi ve Ortak Güvenlik Yüksek Temsilcisi Haviyer Solana’nýn Kosova Özel Temsilcisi Torbjorn Sohlstrom Kosova Baþbakan Yardýmcýsý ve Yerel Yönetim Bakaný Lütfi Haziri ile yaptýðý görüþme ardýndan gazete- cilere açýklamalarda bulundu. Sohlstrom, Kosova devlet sembolleri için alýnacak kararýn BM Kosova Baþ Müzakerecisi Marthi Ahtisaari’nin Kosova paket önerisi uyarýnca alýnacaðýný ve alýnmasý gerektiðini ifade etti. Kosovalý ve uluslararasý birliði yetkilileri arasýnda devlet sembolleri için uzlaþma olduðunu belirten Sohlstrom, yalýnýz kendilerine tanýnan sürece saygýlý olmalarýnýn gerektiðini söyledi. Uluslararasý toplumun Kosova tarafýna baský yapmayacaðýný belirten Sohlstrom, “Semboller ile ilgili geçiþ dönemi hazýrlýklar içindir. Ahtisaari paket önerisinde Kosova’nýn sembolleri olmasý gerektiði belirtilmiþtir. Baþ müzakere heyeti bu yönde destek sunmaktadýr. Ýstediðimiz tek þey sembollerin Ahtisaari’nin çözüm öneri paketine uygun olmasýdýr” dedi. Devlet sembolleri hazýrlayacak olan çalýþma gurubun çalýþmalarýna deðinen Sohlstrom, çalýþmalarýn ilk safhasýna girildiðini ve sembollerin birkaç versiyonunu üzerinde çalýþýldýðýný söyledi. Kosova baþbakan yardýmcýsý ve Yerel Yönetim bakaný Lütfi Haziri konu ile ilgili yaptýðý açýklamada sembollerin seçiminin Kosovalýlara ait olduðunu söyledi. Haziri, “Biz sembollerin Kosova’da sorun haline gelmesini istemedik. Biz sadece halk tarafýndan kabul edilsin istedik. Ahtisaari’nin paket önerisinde bu yer alýyor” dedi. Ahtisaari’nin paket önerisine göre semboller çok uluslu bir toplumun varlýðýný temsil etmesi gerekmektedir. Devlet sembollerinin ayrýca Kosova’nýn hazýrlanacak olan yeni anayasasýnda da yer almasý gerekmektedir. Kosova müzakere ekibi tarafýndan sembollerin kabulünden sonra önerileri Kosova Meclisi Baþkanlýk Divanýna göndermesi Bayraklý camiine Arnavut tarihini belgeleyen tabela asýldý Prizren Birliðinin 129’cü yýldönümü nedeniyle Kosova Ýslam Birliði tarafýndan bilimsel bir yuvarlak masa toplantýsý düzenlendi. Arnavut tarihi açýsýndan önem arz eden tarih gün konusunda gerçekleþen toplantý ardýndan, 12 Haziran Salý günü Prizren’in Bayraklý camiinde 10 Haziran 1878 tarihinde yapýlan Prizren Arnavut Birliði toplantýsýna dair bir mermer levha asýldý. Kosova Ýslam Birliði Baþkaný Naim Týrnava’nýn açýlýþýný yaptýðý mermer levha töreninde, Bayraklý camiine asýlan levhanýn tarihçilerin bu önemli toplantýnýn baþka yerde deðil, bu kutsal yapýda gerçekleþtiði gerçeðini anlamalarý amacýný taþýdýðýný vurguladý. Kosova Müftüsü, Prizren Birliðinin bir emaneti sayýlan baðýmsýz Kosova devletinin da ayný zamanda çok yakýnda gerçekleþeceðini sözlerine ekledi. Týrnava, bu ay içerisinde Birleþmiþ Milletler Güvenlik Konseyinde Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný öngören düzenlemenin kabul edileceðini kaydetti. Arnavutça, Boþnakça, Türkçe ve Ýngilizce olmak üzere dört dildeki tabelada, “10 Haziran 1878 tarihinde bu camide Prizren Birliði toplantýsý yapýlmýþtýr” yazýsý yer aldý. Kosova’nýn Sýrp güçlerinden kurtuluþu olarak kutlanan NATO’nun Kosova’ya intikalinin 8. yýldönümü çeþitli törenlerle kutlandý. Kutlamalar çerçevesinde KFOR’un Priþtine’deki ana karargahýnda yapýlan törende, NATO’nun, “KFOR” adý altýnda Kosova’daki 8 yýllýk misyonu son derece baþarýlý olarak deðerlendirildi. Aralarýnda Çok Uluslu Güney Tugayý Komutaný Tuðgeneral Uður Tarçýn ve çok sayýda asker ile uluslararasý yetkilinin hazýr bulunduðu kutlamaya askeri törenle baþlandý. Saygý duruþunun ardýndan bir konuþma yapan KFOR Komutaný General Roland Kather, KFOR askerlerinin Kosova halkýna destek ve yardýmýnýn geçen 8 yýl içinde aksamasýz yapýldýðýný belirtti. Desteðin bundan böyle de devam edeceðini kaydeden General Kather, KFOR’un, Kosova halkýnýn kalkýnma hedeflerine ulaþmasý için barýþ ve istikrarýn hüküm sürdüðü bir ortam saðlamayý sürdüreceðini vurguladý. Kosova’nýn nihai statüsüne bakmaksýzýn KFOR askerlerinin güvenlik konusunda ayný hevesle çalýþmalarýna devam edeceðini belirten Kather, “KFOR olarak barýþ ve huzuru saðlarken, her çeþit þiddet olayýna da karþý koyarak sert yanýt vereceðiz. KFOR Kosova’nýn hiçbir yerinde hiç kimse tarafýndan þiddetin uygulanmasý ve þiddet olaylarýnýn patlak vermesine müsaade etmeyecektir” ifadesini kullandý. Törende söz alan UNMÝK Þefi Joachkim Rücker, NATO’nun Kosova’ya intikalinin 8. yýlýnda 1999 yýlýnýn Haziran ayýndaki unutulmayacak olaylarý anýmsarken, Kosova’nýn ne kadar uzun bir yol kat ettiðinin görüldüðünü belirtti. Geçmiþte çatýþmalarýn travmalarý içinde kývranan, günümüzde ise demokrasinin nimetlerinden yararlanan bir halk gördüklerini vurgulayan Kosova’nýn uluslararasý Valisi Rücker, “Savaþýn yol açtýðý yýkýmlarýn yerini kalkýnma hamleleri aldý” dedi. Törene katýlan Kosova Baþbakaný Agim Çeku da yaptýðý konuþmada, 8 yýldan beri barýþ içinde yaþayan Kosova’nýn, geliþen bir ülkeye dönüþtüðünü hatýrlatarak, “Geçmiþin zararlarýný ortadan kaldýrdýk. Yaþanan ayrýmlarý geçmiþte býrakarak, hoþgörülü, çok etnikli bir toplumun kurulmasý sürecini baþlattýk” þeklinde konuþtu. Törende daha sonra 8. yýlýn aðacý dikildi, çocuk korosu tarafýndan da davetlilere bir program sunuldu. Türkiye’nin 850 askerle destek verdiði KFOR, 35 ülkeden olmak üzere 16 bin askerden oluþuyor. (Haberler.com-ÝHA) gerekmektedir. Kosova Meclisi Baþkanlýk Divaný sembolleri tartýþtýktan sonra bu konu ile ilgili konkur ilan etmesi gerekmektedir. Kosova sembolleri, geçiþ döneminde 2/3 oy ile Kosova Meclisi tarafýndan kabul edilmesi gerekmektedir. ABD Priþtine Eþgüdüm Bürosu Þefi Tina Kaidanov geçenlerde Kosova müzakere heyeti ile devlet sembollerini görüþmek için bir araya geldi. Kaidanov, Kosova müzakere heyeti üyeleri ile yaptýðý görüþmede sembollerin Marthi Ahtisaari’nin Kosova paket önerisi uyarýnca kabul edilmesi isteminde bulundu. Marthi Ahtisaari’nin Kosova paket önerisinin 1.7 maddesine göre “Kosova’da, çok ulusluðunu belli edecek, milli benliði ortaya çýkarmayan, bayraða, armaya ve milli marþa sahip olmasý gerekmektedir” deniliyor. Kosova müzakere heyeti tarafýndan hazýrlanan bir karara göre kararýn dört noktasý dikkat çekmektedir. Bayraðýn siyasi özelliði, komþu ülkenin bayraðý benzemeyecek, ortak iþaretler taþýmayacaktýr. Ayrýca yeni Kosova bayraðýnda kartal olmayacaðý gibi kara ve kýrmýzý renkler de olmayacak. Prizren Birliði’nin 129. yýldönümü kutlandý 2 Haziran 2007 tarihinde baþlayan Prizren Birliði 129. yýldönümü kutlamalarýnýn merkezi töreni Pazar günü yapýldý. Kosova’nýn üst düzey siyasetçilerinin katýldýðý törende Kosova Baþkaný Fatmir Seydiu, Güvenlik Konseyi’nde çoðunluðun baðýmsýz Kosova’dan yana olduðunu hatýrlattý ve Fransa Baþkaný Nicolas Sarkozy’nin önerisinin yanlýþ algýlandýðýný söyledi. Seydiu, Fransa’nýn da Kosova baðýmsýzlýðýný destekleyeceðini ve baðýmsýzlýk kararýnýn çok yakýnda alýnacaðýný belirtti. 10 Haziran tarihinde Prizren Birliði’nin 129. yýldönümü merkezi törenle kutlandý. Prizren Birliði’nde düzenlenen törene Kosova Baþkaný Fatmir Seydiu, Kosova Meclisi Baþkaný Kol Berisha, çok sayýda üst düzey ve yerel yetkili katýldý. Törenli Akademi ve “Shota” Profesyonel Ansamblesinin gösteri sunduðu kutlamada tarihçiler ve Prizren Belediye Baþkaný Eçrem Krüeziu Arnavutlar için bu günün öneminden konuþtu. Kosova Baþkaný Fatmir Seydiu, Prizren yöneticilerini çalýþmalarý için tebrik ederken, bu þehrin Kosova için bir örnek oluþturduðunu söyledi. Güvenlik Konseyinde çoðunluðun baðýmsýz Kosova’dan yana olduðunu hatýrlatan Baþkan Seydiu, baðýmsýzlýða çok yakýnda varýlacaðýný da vurguladý. Ayný günde ABD Baþkaný George Bush’un Arnavutluðu ziyaret etmesine dikkat çeken Seydiu, Arnavutluk, yöre ve Güneydoðu Avrupa ülkelerine reformlarýn devam etmesi ve NATO üyeliðiyle ilgili mesajlar ileteceðini söyledi. Fransa Cumhurbaþkaný Nicolas Sarkozy’nin Kosova statüsünün altý aylýk bir süre için ertelenmesini teklif etmediðini belirten Fatmir Seydiu, Sarkozy mesajýnýn yanlýþ anlaþýldýðýný, Fransa’nýn Temas Grubu ülkesi olarak ABD ve diðer ülkelerle Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný destekleyeceði inancýný ileri sürdü. Prizren Birliði’nin 129. yýldönümü kutlamalarý çerçevesinde kültür sanat dernekleri bir dizi kültürel etkinlik düzenlerken, kutlamalar çerçevesinde Cuma gününden bu yana Prizren Belediyesinin gerçekleþtirdiði birçok projenin açýlýþý yapýldý ve çalýþmalarý baþlatýldý. Güncel Türkçe Avrupa Dili Oluyor Perþembe, 14 Haziran 2007 6 daþlarýn entegrasyonu konusunda uygulanacak doðru politikalar kuþkusuz AB`yi güçlendirecektir. Þu bir gerçek ki Avrupa`da yaþayan Türklerin aktif olarak sosyal ve ekonomik hayata dahil olmalarý ve siyasi katýlýmlarýnýn hem Avrupa hem de Türkiye için çok önemli olumlu etkileri var. Ebetteki katýlým dediðim zaman kadýnlar ve erkeklerin hayatin her alanýna eþit olarak katýlmasýndan bahsediyorum. Biz Avrupa`da yaþayan Türkler, AB`nin geleceðini þekillendirecek güce sahibiz. Avrupa`da yaþýyoruz ve buradaki diðer vatandaþlarla eþit haklara sahibiz.” Emine Bozkurt, “þundan eminim ki kararlýlýkla mücadele ettiðimizde hayalini kurduðumuz `herkes için T.C. Lahey Büyükelçisi Selahattin Alpar Avrupa`amacýna beraber ulaþacaðýz” þeklinde sözlerini tamamladý. Danimarka Sosyal Demokrat Parti Milletvekili Hüseyin Araç þöyle konuþtu: “Yurtdýþýnda bulunan bizler siyasi, ticari, spor ve kültürel alanlarda, istenilen, arzu edilen yerlerde deðiliz. Ama mümkün olan her platformda temsilcilerimiz bulunmaktadýr. Gücümüzü birleþtirmek durumundayýz. Hiçbir ülkenin sahip olmadýðý bu potansiyeli Türkiye`nin çok iyi deðerlendirmesi, karþýlýklý saygý ve anlayýþ ortamýnda, ciddi alýnmasý gerekmektedir. Siyasi, ekonomik, bilimsel ve kültürel gücümüzü birleþtirirsek, hem Avrupa`da ki hem dünyadaki insanlar bundan yarar göreceklerdir.” Yunanistan`dan, Yeni Demokrasi Partisi T.C. Lahey Büyükleçisi Müþaviri Hakan Çakýl Rodop Milletvekili Ýlhan Ahmet, “Yunanistan`da yaþayan Türklerin Avrupa’da Lozan’la kabul Yeni Dönem KTM Müdürü Mehmet Bütüç nun Avrupa’daki geleceði açýsýndan çok önemli gördüðünü edilmiþ tek azýnlýk olmasýna raðmen, haklarýn yeterince verilmediði bir gerçek. Burada söyledi. Güngör, bu çerçevede sempozyumda alýnacak Makedonya’da bir avuç topluluk yaþayan azýnlýklarýn, dinsel kararlarýn AB politikasýný da etkileyebilmesi gerektiðine olduk hep. Osmanlý’nýn buralarý yanlarý ön plana çýkartýlýp, inandýðýný bildirdi. Güngör, sempozyumla ortaya çýkacak terk etmesiyle, önüne bir türlü etnik yapýlarý arka plana itiliygörüþlerin, ortak buluþma noktalarýnýn, Türkçe konuþulan geçilemeyen, özellikle 1950’li or. 1990’dan sonra ilk defa halklar arasýnda da olumlu etki oluþturacaðýna inandýðýný yýllarýn ortalarýndan sonra yoðun yasayla eþitlik getiriliyor ama söyledi. bir þekilde yaþanan göç dalgalarý, AB ve sivil baskýlar sonucu buralarda kalanlar için, varlýðýný 2004 yýlýnda Avrupa Çaðdaþ “Siyasi katýlým son derece önemli” Türk kimliðiyle sürdüren bizler Lahey Büyükelçiliði Baþ Müsteþarý Hakan Çakýl da Avrupa Azýnlýk politikasý çerçevesinde için kesilen fatura hep aðýr kýsmi iyileþtirmeler gözlendi. ülkelerinde yaþayan Türk vatandaþlarýnýn siyasi yaþama olmuþtur. Öyle ki, sayýmýzýn Umarýz bu sempozyum, Avrupa katýlýmýnýn önemi üzerinde durdu ve bunun baþarýlý örnekgiderek azalmasýyla; bu dili, bu da yaþayan Türk toplumu için lerinin görülmeye baþlandýðýný söyledi. AB’nin küresel bir kültürü, bu gelenek göreneði olumzlu katkýlar saðlar” þekaktör olabilmek için gösterdiði çabaya da deðinen Çakýl, sürdürenlerin sýrtýna taþýnýlmasý linde konuþtu.Hollanda`dan üzerinde çalýþýlan yeni AB Anayasasýnýn Birliðin orta ve aðýr bir yükün daha eklenmesi Siyasetçi ve Eðitimci, Ahmet uzun vadede bürüneceði yapýyý oluþturacaðýný anlattý. demekti. Sözün kýsasý, kayada Suat Ari, Hollanda da Türklerin Hollanda Parlamentosunda Demokratlar 66 Partisinden çimlenmekti bizimkisi. Kayada siyasi, ekonomik ve kültürel milletvekili olan Fatma Koþer Kaya da AB ülkelerinde çimlenip, Mevlânâlaþmaktý…” anlamda geldiði noktayý deðeryaþayan Türk vatandaþlarýnýn sorunlarýnýn eðitim, iþsizlik dedi. lendirdi. Beksaç, böyle bir organizaTürkiye’den sempozyusyon çerçevesinde bir de ulusma katýlan Balkan Türkleri lararasý þiir þölenin baþlatýldostu ve Balkan siyaseti masýnýn son derece isabetli bir uzmaný Abdullah Uluyurt giriþim olacaðýna dikkat çekti. da kendi tebliðiyle büyük Ýsrail Musevi Türklerinden Bülten dergisi Yetkililer, bu öneriye sýcak ilgi gördü. sahibi Nesim Güveniþ bakýp, bir sonraki karþýlaþmalarSempozyuma ayrý bir da böyle bir olayýn gerçekleþmerenk katan Zülfü Canpolat, si için özen gösterileceðini vurguladýlar... Türkiye’ye yönelik yabancýlarýn siyasetini dile “...Þartlar, bulunduðumuz konum bizi hiçbir zaman getirirken, “Bu oyunlarda Türkçe’nin tüm lehçelerini yýldýrmadý”, diyen Beksaç, “Bir avuç olsak da, önümüzde en iyi bir þekilde konuþan bu ajanlar Türkiyamizi an an, yýl yýl gitgide sorunlar yýðýnlaþsa da, ne pes ettik, ne bölmek istiyor. Buna izin verilmeyecektir” diye konuþde yýldýk. Horlandýk, yatsýndýk, itildik. Gene, büyük bir tu. erdem ve bilinçle yüzü açýk, alný ak ayakta kaldýk. Geçmiþi Ýsrail Musevi Türklerinden Bülten dergisi sahibi Nesim Güveniþ, Ýsrail’de yaþayan Türkiye ve TÜRKÇEM Dergisi sahibi þair ressam Azerbaycan Musevi Türkeri’nin sayýsý 160 bin olduðunu açýklarken, “Biz Türkiye dostuyuz. Ben Zeynel Beksaç Türkiye’de doðdum büyüdüm. Ýsrail’deki Türkiyeliler Derneðinin kurucusuyum. Sayýmýz 100 bindir, aynýca gibi temel konularda benzerlik göstermesinin yaný sýra imaj sorununun da büyük önem taþýdýðýný belirtti. Kaya, bu Azerbeycan Musevi Türklerinin sayýsý 60 bindir. Her yýl konuda bazý Türk sivil toplum örgütlerince yeni ve baþarýlý Türkiye’ye çeþitli geziler düzenliyoruz. Aynýca dergimizde olacaðýna inandýðý bazý giriþimlerin baþlatýldýðýný ve bunun Türk kültürünü ve Ýsrail’de Türk dilini yaþatmaktayýz. Türkiye ile baðýmýz çok sýkýdýr. Açýk söylemek gerekirse, desteklenmesi gerektiðini söyledi. “Yaþadýðýmýz ülkelerin Ýsrail’de Türk lobiciliðini en iyi bir þekilde yapmaktayýz. politika belirleyicileri arasýnda kesinlikle yer almalýyýz” Türkiye ile iliþkilerimiz Baþbakan Erdoðan’a kadar uzandiyen Kaya, bunun Türk toplumunun geleceði açýsýndan maktadýr. Baþbakan Erdoðan Ýsrail ziyareti esnasýnda bizyaþamsal önem taþýdýðýný kaydetti. leri ziyaret etti ve çok samimi bir görüþmede bulundu. O Avrupa Parlamentosu Ýþçi Partisi Hollanda Milletvekili Emine Bozkurt, Türkçe`nin AB’nin bir dili olmasý yönünde bir Müslüman, biz Musevi, ama çok karizmatik ve büyük bir lider ve dünya barýþýna büyük destek sunuyor” dedi. AB komisyon üyesi Leonard Urban’a teklif sunduðunu ve Sempozyuma Kosova’dan ilk defa katýlan Türkçem bu Türkçenin 400 milyonluk bir coðrafyada konuþulDergisi Sahibi Zeynel Beksaç kendi konuþmasýnda, duðunu söyledi. Bozkurt, “Avrupa`da yaþayan göçmen “Türkiye dýþýnda ve genelde Türk Dünyasý içinde, bizler kökenli vatandaþlarýn Avrupa`nýn sosyo-ekonomik ve polioralarda, yani Türkçe’nin Rumeli yakasýnda, Kosova’da, tik koþullarýna ciddi etkileri var. Farklý kökenli vatanYeni Balkan gazetesi sahibi Mürteza Sülooca Avrupa Türk Demokratlar Birliði Hollanda Birimi ve Türkevi Araþtýrmalar Merkezi Baþkaný Dr. Veyis Güngör de baþlangýçta bu sempozyumlarýn, Türkçe konuþulan ülkelerdeki basýn yayýn temsilcilerini bir araya getirerek, onlarýn tanýþmasýný ve aralarýndaki iliþkilerin geliþtirilmesini amaçlamasýna karþýn, bunu ilk iki üç toplantýda baþarýldýðýný, daha sonraki sempozyumlarda ise artýk geleceðe dönük önemli kararlar alýnabildiðini belirtti. Bu çerçevede beþinci sempozyumda Hollanda’da Türk Yazarlar Birliði kurulmasýyla Bulgaristan’da bir ilkokula yardým yapýlmasýnýn benimsendiðini ifade eden Güngör, sempozyumla ortaya konulan çalýþmalarý, Türk toplumu- 7 Perþembe, 14 Haziran 2007 Güncel Engeller var mý sorarsanýz, doðal ki var. Moldavanlarla ayný dinden Ortodoks olduðumuz için, bizlere yönelik eritme politikasý yürütülmektedir. Biz direniyoruz, çünkü dinimiz ayný ama biz Türk, onlar ise Romen’dir” dedi. Amsterdam NH North City Hotel’de yapýlan VI. Avrupa Türkçe Süreli Yayýnlar Sempozyumu, Türkçenin uluslararasý platformlara taþýnmasý yönünde tavsiye kararý alýnarak sona erdi. Sempozyum Sonuç Bildirisi zengin büyük bir ulusun, yüce bir çýnarýn uzantýsý olduðumuzu hiç unutmadýk. Attýðýmýz her adýmda, üstlendiðimiz her görevde baþarýlarý göðüslememizin temelinde yatan güç bu gerçek oldu hep. Evet, Kosova’da, Makedonya’da bir avuç topluluktuk ama, dünyada 250 milyon üzerindeki bir kitlenin Türkçe konuþtuðu gerçeði ve yüreðimizdeki sönmeyen Türklük ateþi bizi bu kutsal nöbette inançlý, dinç kalmayý olanaklý kýlmýþ ve yaþadýðýmýz ortamda ecdadýmýzdan miras olarak kalan hoþgörü ve sevgiyi her zaman en güçlü bir silah olarak kullanarak, saðduyu yanlýsý ve yapýcý unsur olmaya özen göstermemizin baþlýca nedeni olmuþtur” sözleriyle konuþmasýný tamamladý. 1. Brüksel,Kopenhag,Strasburg, Lahey, Amsterdam gibi merkezlerde çalýþmalar yapmak. 2. Makedonya ‘da ki Türk belediyelerinin Merkez Jupa ve Plassitsa’nýn belediye olarak devam etmelerine katkýda bulunmak için proje ve lobi etkinliklerinin yapýlmasý, aynýca Kosova’da ayný þekilde Mamuþa Belediyesine de bu Kosova’daki Türk Dilinin þu andaki resmiyeti konusunu dile getirirken, Kosova Dil Yasasý’ndan resmi yayýmlanan belgeden açýklamada bulunurken, Ahtisaari Paketinde de Türklerin ve Türkçe’nin, “diðer” topluluklar grubunda ve resmi olmayan “diðer” dillerde yer aldýðýný vurguladý. Kosova Türk Sivil Toplum Örgütleri, Kuruluþlarý ve Aydýnlarýnýn gerçekleþtirdiði dört toplantýsýnda verilen mücadeleyi de dile getirdi. “Biz Kosova Türkleri Ahtisaari paketinde ‘diðer’ yerine Türkler sözünün yer almasýný istedik. Þimdi de bu paketin temelinde Kosova Makedonya’dan Yeni Balkan gazetesi sahibi Mürteza Anayasasý hazýrlanacak. Türklerin Anadili, Türkçenin de Türklerin yaþadýðý belediyelerde eskisi gibi resmi olmasýný ve anayasayla garanti altýna alýnmasýný istiyoruz. Aynýca anadilinde eðitim de bu anayasayla garantilenmelidir. Bu konular belediye kararlarýna Yunanistan Rodop Türk Milletvekili Ýlhan Ahmet býrakýlmamalýdýr. Çünkü yarýn bir radikal parti belediye baþýna geçer ve bu kararlarý çeþit desteklerin sunulmasý. iptal eder. Amaç Kosova’da Türkçemizi savunmaktýr ve 3. Bulgaristan’da Türkçe yayýn yapan bir gazetenin yayýmgöçü engellemektir” dedi. Avrupa Türkleri konusuna lanmasý için teknik yardým desteði bulmak, alt yapý oluþgelince, “Balkan Türkleri Avrupa yerlileridir. Bizim turmak. Avrupa’da bin yýllýk bir tarihimiz var. Bir an önce Balkan 4. Avrupa genelinde Türk kökenli siyasetçilerine destek Türkleri ve Türkiye’den Avrupa’ya göç eden Türkler bir vermek amacýyla vatandaþlýk, insan haklarý ve demokratik olmalýdýr. Tarihimiz ortak ve bu büyük ulusun birer deðerler etrafýnda ortak bir politik parçasýyýz. Temsilcik ofisleri her yerde açýlarak, ayný kaynaktan söylem oluþturmak ve bu yönde mücadelemizi devam etmeliyiz. çalýþmalar yapmak. Ancak böyle baþarabiliriz. 5. Batý Trakya’da bir çalýþma Bizlere uygulanan baskýlarý ziyareti organize etmek ve Batý sadece ve sadece beraber hareket Avrupa Birliði Parlamentosu Milletvekili Trakya’da “Azýnlýklar ederek, birbirimize her tür Kongresi”ni gerçekleþtirmek. Emine Bozkurt desteði sunarak baþarabiliriz. 6. Irak Türkmenlerine teknik Avrupa Türk kimliði bin yýldýr yardým sunmak. Sulooca yaptýðý konuþmasýnda, “Ben ikinci kez bu semvar, bunu kabul ettirmek zorun7. Hollanda Türk Yazarlar Kulübü pozyuma katýlýyorum. Burada çok deðerli konular dile dayýz. Diðer konuþmacýlara da aracýlýðýyla Üsküp veya geliyor ve bu katýlýyorum, Türk Dili Prizren’de bir gazetecilik kursu konulara çözümler artýk bir Avrupa dilidir, organize etmek. üretiliyor. Ýlerde bugün Avrupa de bunun böyle Sempozyuma, AB üyesi ülkeler Birliði’nin üç ülkesinde devam edeceðini ile Balkan ülkeleri, Ýsrail, Irak, Romanya, Bulgaristan ümit ediyorum. Moldova gibi ülkelerden 50’nin ve Yunanistan’da Makedonya’daki Türkçe konuþulmaküzerinde basýn yayýn temsilcisi, siyasi durum, tadýr, Türkçe okullar politikacý, uzman, araþtýrmacý ve Türkler için pek var ve Türkçe bir þekyazar katýldý. Sempozyuma T.C. parlak deðil. ilde resmidir. Yarýn Zülfü Canpolat Lahey Büyükelçisi Selahattin Çünkü maalesef Kuzey Kýbrýs Türk Alpar, Rotterdam Baþkonsolosu kimi ‘dýþ etkenler’ Cumhuriyeti, Makedonya hata Kosova baðýmsýAhmet Akif Oktay, Emine Bozkurt (Ýþçi Partisi, Avrupa aracýlýðýyla zlýðýný kazandýktan sonra bile Avrupa Birliði’nde Parlamentosu Milletvekili, Hollanda), Hollanda dýþýndan Makedonya yer alarak Türkçe konuþulan, eðitimi Türk dilinde Ýlhan Ahmet (Yeni Demokrasi Partisi, Rodop Türk Türkleri üç siyasi de yapýlan ülkeler arasýna katýlacaktýr. Avrupa’da Milletvekili, Yunanistan), Hüseyin Araç (Danimarka gruba bölünmüþtür yaþayan, Avrupa vatandaþý olan Türkiye Türkleri Milletvekili) gibi siyasetçilerin yaný sýra Prof. Dr. H. Musa ve yeterince ve Balkan Türkleri beraber hareket etmelidir. Taþdelen (Sakarya Üniversitesi, Türkiye), Abdullah mücadele Aynýca diðer bir konu da var, Kosova’nýn tek veremiyorlar. Uluyurt (Türkiye), Zülfü Canpolat (Türkiye), Doç. Dr. Türk Belediyesi olan Mamuþa’ya yardým yapýlÝlerde ne olur, hiç Talip Küçükcan, (SETA, Türkiye), Dr. Ýsa Kuyucuoðlu masýný istiyoruz” sözleriyle sorunlarý dile getirdi. belli deðil. (Danimarka), Dr. S. Pashalar (Irak) araþtýrmacý ve bilim Makedonya’da adamlarý ve Murteza Suluoca (Makedonya), Todur Zanet Moldova-Gagauziye’den katýlan Ana Sözü Türk kimliði Balkan Uzmaný Abdullah Uluyurt gazetesi sahibi Todur Zanet konuþmasýnda, “Biz (Moldova), Nesim Güveniþ (Ýsrail), Sadýk Can Seley korunabilecek (Doðu Türkistan), Mehmet Bütüç ve Zeynel Beksaç Gagauz ya da Gökoðuz Türkleri kendi midir? Þu anda iki Türk Belediyesi var. Bunlara yardým (Kosova), Ali Kýlýçarslan (Almanya), Mustafa Köker ve mücadelemizi devam ediyoruz. Yetersiz finanse kaygerekiyor” dedi. Konuþmasýnýn devamýnda Makedonya’nýn Yasemin Brett (Ýngiltere), Zafer Özcan (Aksiyon Dergisi), naklarýndan dolayý, dergilerimiz kapanýyor. Siyaset söz genel siyaseti ve Türklerin Makedonya siyasetinde yer Hasan Cücük (Bahar Gazetesi Danimarka) yayýncýlar ve konusu olunca, Moldova kanunlarýna göre, milli siyasi alma konusunda da bilgi sundu. sivil toplum örgüt temsilcileri katýldýlar. partiler açýlamýyor, ondan ötürü Gagauz Türklerinin hiçbir Yine Kosova’dan bu kez sempozyuma üçüncü defa partisi yoktur. Ancak bizler deðiþik partilerde yer alarak, katýlan Yeni Dönem Kosova Türk Medyasý Sahibi Mehmet Moldova Parlamentosunda yer alýyoruz ve böylece kendi Bütüç, Kosova’daki genel siyasi durumdan, Kosova haklarýmýzý savunma konusunda mücadelemizi veriyoruz. Türklerinin siyasi, sosyal ve kültüründen bilgi sundu. Güncel Kurbaða ayaðýný uzattýðýnda... B alkanlarda Türk kelimesi ne ifade eder hocam? Bir ýrký mý anlatýr?Yok azizim, þimdi, bu çok gülünç olaylara yol açar. Meselâ bir Arnavut Müslümanlýðýný bildirmek istedi mi, “Elhamdülillah Türküz!” derdi. Hoca kalkar, burada 20 sene tahsil etmiþ, vaaz ederken, “Türklüðün þartlarý 33’tür” þeklinde konuþur; “Allah Türklükten ayýrmasýn!”, “Allah canýmýzý Türk olarak alsýn!” der. Adam meselâ Müslüman deðil, Sýrplý. O bile kendisinin Türk olduðunu söyler. Hicazlý bile Türk olarak bilinir. Bizim zamanýmýzda Müslüman için Türk kelimesi kullanýlýrdý. Biz yalnýz kitap okurken, “Dini Ýslâm’ýn þartlarý 33’tür” derdik. Halk bir kelime Türkçe bilmezdi ama “Allah’a þükür Türküm!” derdi. - Osmanlýlara karþý büyük bir muhabbet vardý yani? - Azizim, öyle adamlar vardý ki Sultan Abdülhamid’in adý geçtiðinde, emin olun, ayaða kalkarlardý. - Bu bir terbiye meselesi midir hocam? - Azizim, Osmanlý dendi mi, o bir ansiklopedi gibi bir þey ihata ediyor. Bütün Müslümanlýðýn inceliðini ihata ediyor Osmanlý tabiri. Osmanlý denildi mi, efendi, Müslüman, cömert, misafirperver, ahlâklý, yani mecmu kemalâtý havi bir þahsiyeti anlýyor. Sonra Türk, bir çelebilik idi. Meselâ ben orada Türkçe öðrendim. Benim kasabamda halk “Ben Türküm!” der. Halbuki köyden gelmiþ olan, Arnavut bilinir. Arnavut demek, köylü anlamýna geliyor. Kasabalý ise, Türk ve çelebi. Türkçe bilmek ise büyük bir mesele. Hele bir köylü Türkçe bildi mi onun havasýndan geçilmez. “Nasýlsýn efendim?” der, Türkçe konuþtuðunu ihsas eder. Ben de bu aþkla Türkçe’yi öðrendim. (s. 44-45) Bu satýrlarý, Dr. Necdet Yýlmaz’ýn hazýrladýðý Ali Yakub Cenkçiler/Hatýra Kitabý’ndan (Ýstanbul, 2005, Dar’ulHadis, tel. 0216 3266136) iktibas ediyorum. 1924-1927’de memleketi Kosova’da (Gilan Medresesi’nde) medrese eðitimi aldýktan sonra nice badireler atlatýp 1936’da Mýsýr’a giden ve Ezher’de tahsil görüp o yýllarda Þeyhülislâm Mustafa Sabri, Zahid’ul-Kevserî ve Yozgatlý Ýhsan Efendi gibi âlimlerin yakýnýnda bulunan, Mehmed Akif’in bazý þiirlerini Arapça’ya çevirip neþreden, 1957’de Türkiye’ye gelip Mýsýr’ýn Ankara Büyükelçiliði’nde mütercim olarak çalýþtýktan sonra 1960’da Türk uyruðuna geçen, Ýstanbul’un ilim-irfan ehlinin dostluk ve itimadýný kazanan, bir yandan maiþetini muhasebecilikle temin ederken, diðer yandan da Fatih, Mesih Paþa, Emir Buharî camilerinde Ýhyau Ulûm’id-Din, Edeb’ud-Dünya ve’d-Din, Medarik’ut-Tenzil, Tefsiru Ýbn Kesir, Divan’ul-Mütenebbî gibi eserleri okutan Ali Yakub Cenkçiler Hocaefendi’yi (1913-1988) kaçýmýz tanýyor? Muhtemelen çok azýmýz. Bu yüzden bir kadirþinaslýk mahsulü olan Ali Yakub Cenkçiler/Hatýra Kitabý, Ýstanbul’un ilim mahfillerinde sadece ilmiyle, ahlâkýyla deðil, nüktedanlýðýyla da temayüz etmiþ olan bu âlim-i merhumu biraz olsun tanýmak için emsalsiz bir vesile. Kitapta gerek yakýnlarýnýn, gerekse talebelerinin hakikaten kayda deðer birçok hatýrasý yer alýyor. Ýþte bunlardan bir tanesi: - Ýhyau Ulum’id-Din hakkýndaki derin vukufiyeti dolayýsiyle bu kitabý Türkçe’ye tercüme ettirmek isteyen yayýnevi sahiplerinin bu iþi üstlenmesini istediklerinde, hocamýz irkilerek, Kosova ‘Genel Valiliði’nden, Kürt Parlamentosu’na danýþmanlýða... Perþembe, 14 Haziran 2007 “Vallahi azizim! Ben Allah’tan korkarým” demiþtir. Ýhya’yý tercüme edecek kimsede Gazalî’nin ihlâsý olmasýnýn gerektiðini, deðilse tercümenin kuru bir metinden ibaret kalacaðýný ifade ile, bu gibi temel kitaplarýn tercümeden çok ehli tarafýndan okutulmasýnýn uygun olacaðýný söylerdi. Bu husustaki ýsrarlar karþýsýnda ise þu hikâyeyi anlatmýþtýr: Nalbantta ayaðý nallanan atý gören kurbaða kendi ayaðýný nallatmak üzere uzatmýþ, “Ýþte Ýmam Gazâlî ile benim durumum da böyle!” demiþti. 20 yýla yakýn bir süreyle Ýhya’yý talebelerine -bi-lâ-ücret- ders metni olarak okutup þerheden bir hocaefendinin, iþ ücretli tercümeye gelince, bu denli geri durmasý, ve gerekçe olarak ilminin deðil, ihlâsýnýn eksikliðini öne sürmesi, mecazî deðil, hakikî bir tevazûun alâmeti olup bu hâlin nihayeti mahviyetkârlýktýr; artýk mahrumu olduðumuz bir mahviyetkârlýk. Ne diyeyim, ilimleriyle ruhlarýmýzý besleyecek olan alimlerin kendilerinden mahrum oluyoruz, bari onlarýn tahkiyeleriyle düþlerimizi zenginleþtirecek menkýbelerinden mahrum olmasak! Dücane Cündioðlu http://www.yenisafak.com.tr/yazarlar/?t= 03.06.2007&y=DucaneCundioglu Fransa’nýn yeni baþkaný Sarkozy’nin Türkiye karþýtý tutumunun ardýndan kabinesinde kimlere yer vereceði de tartýþýldý. Ermeni kökenli Deveciyan’ýn Dýþiþleri Bakaný olacaðý beklentisi Ankara açýsýndan pek sevimli deðildi. Ancak yerine atanan Kouchner, Kosova’da Türkçe’yi resmi dil olmaktan çýkarmasý ve Erbil’de Kürt parlamentosuna danýþmanlýk yapmasýyla tanýnýyor. F Kaan Kutlu ATAÇ ransa’da, imparatorluðun büyüleyici etkisini yitirmesinin üzerinden neredeyse bir asýr geçti. Tarihin koridorlarýnda kendisine ayrýlan bölümde Fransa’nýn gölgesi artýk uzamýyor. Kimi zaman bu gölgeyi ancak gözleri karanlýða alýþmýþ olanlar, neredeyse tesadüfen fark edebiliyor. Geçmiþin þaþasýný özlemle ananlar, hatta arayanlar ise ancak, Avrupa’nýn ve Fransa’nýn kendi sorunlarýnýn girdabýnda yitip gitmeye baþlamasýndan bu yana uluslararasý arenada cýlýz sesli çýkýþlarla “biz de buradayýz” deme gayreti içindeler. Bu gayretlerin þekillenmesinde ise Türkiye’nin AB içerisindeki -ya da dýþýndaki- olasý pozisyonuyla ilgili politikalar da yer alacak. AB YERÝNE AKDENÝZ Sesini yükseltme ve duyurma gayretlerinde Fransa’nýn “büyük aðabey” ABD’nin mikrofonluðuna ihtiyacý olduðunu fark edenlerin temsilcisi yeni Cumhurbaþkaný Sarkozy’nin, Fransa’ya bir soluk getirip getiremeyeceð i ise henüz meçhul. Ancak, Sarkozy’nin Türkiye’ye yönelik söylemi ve tutumu malum ve yönlendirdiði adres ise AB deðil, Akdeniz havzasý. Fransa’nýn “doðal egemenlik alaný” olarak gördüðü bu coðrafyada Türkiye’ye nasýl bir pozisyon “lütfedildiðini” ise Dýþiþleri Bakaný Bernard Kouchner’in icraatlarýnda görmek mümkün olabilecek. Ortaçað’ýn papalar kenti Avignon’lu Kouchner’in, sýcak gündemlerle sarsýlan bu coðrafyaya Akdenizli kanýnýn getirdiði heyecaný nasýl yansýtacaðý ise merak konusu olmaya devam edecek. Kendine ait yatýyla Türkiye’nin Akdeniz sahillerinin en güzel ve ücra köþelerinde yelken basmayý seven, 2005 yýlýnda Birleþmiþ Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliði (UNHCR) 2006’da da Dünya Saðlýk Örgütü (WHO) liderliklerini almayý “beceremeyen” bu Akdenizli týp doktoru, uluslararasý camiada “insani müdahale” yanlýsý tutumuyla tanýnýyor. Nitekim kurucularýndan olduðu “Sýnýr Tanýmayan Doktorlar” örgütü Nobel Barýþ Ödülü’nü almýþtý. Komünist Parti’de baþlayan ancak partiden ihraç edilmesiyle devam eden profesyonel bir siyasi yaþama sahip Kouchner’in, “saðcý” Sarkozy tarafýndan Dýþiþleri Bakaný olarak belirlenmesinde þaþýlacak bir yön yok aslýnda. ABD’nin son yýllarda “askeri güç kullanarak önleyici müdahalelerde bulunma” politikasýnýn gündemde olduðu bir süreçte, bu harekatlarý “insani müdahale”lerle destekleyecek bir doktor olan Kouchner’in, Fransa Dýþiþleri koltuðunda oturmasý ABD açýsýndan þüphesiz ki arzu edilen bir durumdur. Kaldý ki, Kouchner’in bu dünya gücünün politikalarýyla ne kadar uyumlu bir siyaset izleyebileceð inin sinyalleri ABD liderliðindeki NATO’nun Kosova’ya gerçekleþtirdið i askeri müdahale sonrasýnda görüldü. Kouchner, 1999’da Birleþmiþ Milletler Kosova Geçici Ýdaresi’nin (UNMIK) ilk baþkaný olmuþtu. Kosova “genel valiliði” döneminin ilk gününden itibaren Kouchner’in “Türk” merakýnýn yalnýzca denizlerle sýnýrlý kalmadýðý da hemen anlaþýlmýþtý. Kouchner’in Kosova’da yayýnladýðý “1” numaralý bildiri ile, bölgede Yugoslavya döneminden beri resmi dil olarak tanýnan Türkçe devre dýþý býrakýldý ve onun yerine Ýngilizce resmi dil oldu. Evlad-ý Fatihan olarak bu topraklarýn insaný olarak yaþayan Türklere karþý takýndýðý tavýrlarýn Nobel Barýþ Ödülü sahibi bir örgüt kurucusuna nedenli uygun olduðu konusunda muhakkak ki, Kosovalý Türklerin tarihe düþtükleri bir çok not bulunmaktadýr. Kosova Türk toplumunun hatýralarýnda Kouchner’in hatýralarýnýn tazeliðini koruduðu ortadadýr. Kosovalý Arnavutlarýn da Kouchner ile iliþkilerinde, bir örnek olmasý bakýmýndan, haklý gerekçeleriyle UNMIK, KFOR ve AGÝT belgelerinde “Kosovo” yerine “Kosova” isminde ýsrarlarýný da hatýrlamak gerekir. Savaþ ve zulümden yeni çýkmýþ bir ülkede sürdürdüðü debdebeli yaþam tarzýnýn Kosova halkýnýn yaný sýra bölgede görev yapan uluslararasý memurlarca da eleþtiri 8 mümkündü. konusu olduðunu not olarak belirtmek lazým. Ancak Kouchner’in hakkýný da teslim etmek gerekir; savaþ yorgunu bir ülkede tüm tezatlýklara raðmen, kaliteli kavlardan seçilmiþ Fransýz þarabýný içen Kouchner’in yüzündeki insan doðasýnýn gururun ve kibrin en güzel yansýmalarýný da bulmak KÜRT PARLAMENTOSUNA DANIªMAN Kouchner’in Türkiye ile ilgili meraký ilerleyen yýllarda da kendini gösterdi. Irak’ýn ABD liderliðindeki güçler tarafýndan iþgalinin ardýndan Irak’ýn kuzeyinde yaratýlmak istenen otonom Kürt oluþumunun siyasi yansýmasý olan Kürt Parlamentosu’nun Anayasa hazýrlýklarýnda Kouchner baþdanýþman olarak görev aldý. Kouchner 2003 yýlýnda Erbil’deki parlamentoda bir de konuþma yapmýþtý. Ýnsani müdahale yanlýsý siyasal çizgideki doktor, Türkiye’nin Batýsýndaki ilgi sahasýný güney sýnýrlarýna kadar yaymayý baþardý. Kouchner’in sicili, görevi süresince ABD’nin “sert” yüzünü “yumuþatacak” insani politikalarýn geliþtirilmesi ve uygulanmasý aþamalarýnda Fransa’ya havale edilecek görevleri layýðý ile yerine getirip getiremeyeceð ine en güzel biçimde zaman tanýklýk edecektir. Ancak Kouchner’in Dýþiþleri Bakanlýðý görevinde, “sicili” ile doðru orantýlý bir seyir izlemesi halinde, Türkiye’nin yalnýzca AB ile iliþkileri deðil fakat, bunun da ötesinde iç ve dýþ politikasýnýn diðer sahalarýnda da ilginç bir sürecin yaþanmasý izlenmeye deðer ve ilginç bir süreci iþaret etmektedir. (Rumelililer Gurubundan alýnmýþtýr) 9 B Karadað 2008 yýlýnda AB’de aþbakan Yardýmcýsý Gordana Curoviç yaptýðý açýklamada, Karadað’ýn önümüzdeki yýl AB aday statüsüne baþvurarak 2009 yýlýnda AB üyeliðine aday olabileceðini söyledi. Curoviç’in sözleri, ilgili bütün bakanlýklarýn faaliyetlerini koordine etmekle görevli olacak Avrupa üyeliðinden sorumlu hükümet komisyonunun kuruluþ toplantýsý sonrasýnda yaptýðý açýklamada geldi. Karadað, AB ile Ýstikrar ve Ortaklýk Anlaþmasý’ný Mart ayýnda imzalamýþtý. Diðer taraftan ordu genelkurmay baþkaný General B Balkan Perþembe, 14 Haziran 2007 Jovan Lakceviç’in yaptýðý açýklamaya göre, ordu ülke silahlý kuvvetlerini modernize etme amaçlý çabalar kapsamýnda 480 profesyonel asker almak için bir süreç baþlattý. Lakceviç, ordunun belirgin br deðiþimden geçtiðini ve gençlerin askeri kariyere sýcak baktýklarýný vurguladý. General, Karadað’ýn NATO’nun Barýþ için Ortaklýk programýna katýlmasý ve yakýn tarihte ABD ile Güçlerin Statüsü Anlaþmasý’nýn imzalanmasýnýn Karadaðlý askeri personelin yurtdýþýnda eðitim görmesine olanak saðladýðýný da sözlerine ekledi. Hýrvatistan’da seçimlerde BH’de Hýrvatlar oy kullanamayacak aþbakan Ývo Sanader yaptýðý açýklamada, ana muhalefetteki Sosyal Demokrat Parti’nin (SDP) BH’de yaþayan Hýrvatlarýn Hýrvatistan’da yapýlacak seçimlerde oy kullanma haklarýnýn ellerinden alýnmasý yönündeki bir önerisine karþý çýktý. Sanader’in, “Anayasa önünde bütün Hýrvatlar eþittir ve ayný hak ve sorumluluklara sahiptir. Birinci sýnýf ve ikinci sýnýf vatandaþ diye bir þey yoktur.” þeklindeki sözleri kaydedildi. Diðer yandan SDP genel baþkaný Zoran Milanoviç Dnevni Avaz gazetesine Cumartesi günü verdiði röportajda, BH’deki Hýrvatlarýn bin yýldan fazla süredir yabancý bir ülkede yaþadýklarý ve bu yüzden diaspora sayýlamayacaklarý konusunda ýsrar etti. Arnavut George’larý D ünyada ABD aleyhtarlýðýnýn yükseldiði ortamda Baþkan George W.Bush, Arnavutluk’ta tam bir dostluk vahasý buldu. Enver Hoca’nýn ülkesine giden ilk görevdeki ABD baþkaný olan Bush, top atýþlarýyla kahramanlar gibi karþýlandý. Roma’da protesto edilen Bush, Arnavut halký tarafýndan sevgi gösterileriyle aðýrlandý. Bush, Irak’ta görevli 120 Arnavut askerini öve öve bitiremedi. ÝTALYA’nýn baþkenti Roma’yý ziyareti sýrasýnda geniþ kitleler tarafýndan protesto edilen ABD Baþkaný George W.Bush, Arnavutluk’un baþkenti Tiran’a yaptýðý yedi saatlik ziyarette belki de hayatýnýn en içten misafirperverliðini buldu. 21 pare top atýþýyla karþýlanan Bush’u görmek için sokaklara akýn eden, Amerikan bayraðý renginde silindir þapkalar takmýþ binlerce kiþi sevgi gösterileri yaptý. Bir zamanlar Enver Hoca liderliðinde komünizmin küçük kalelerinden olan Arnavutluk, “Ortak olduðumuz için gururluyuz”; “Baþkan Bush, Arnavutluk’ta tarih yazýyor” pankartlarýyla karþýladý Bush’u. O da, “Bu ülkeyi ziyaret eden, görev baþýndaki ilk baþkan olduðum için gururluyum” dedi ve ülkede özgür bir toplum görmek istediðini söyledi. Bush’un geliþi nedeniyle, üzerinde Bush resmi bulunan üç parçalýk pul serisi çýkarýldý ve meclisin bulunduðu caddeye Bush’un adý verildi. Bush’a devletin en yüksek niþaný da takýldý. Arnavutluk Cumhurbaþkaný Alfred Moisiu ve Baþbakan Sali Berisha tarafýndan karþýlanan Bush, “Bir zamanlar baský altýnda olan Arnavutluk þimdi dünyaya neler yapabildiðini gösteriyor. Amerika’nýn size güvendiði kadar siz de Amerika’ya güvenebilirsiniz” dedi. Bush, Irak’ta hizmet vermiþ Arnavut askerlerini de selamladý. Bush’un Arnavutluk ziyareti, Kosova’daki Sýrp birliklerinin çekilmeye baþladýðý tarihin sekizinci yýldönümüne denk geldi. Bu baðlamda Bush, Kosova’nýn baðýmsýzlýðýna da tam destek verdi, “Bu kadar laf yeter. Kosova baðýmsýz olacaktýr” dedi. ABD ve AB’nin tutumuna karþýlýk Rusya, Kosova’nýn baðýmsýzlýðýna karþý çýkýyor. ABD Baþkaný George W. Bush’un 7 saat kaldýðý Tiran’da halkýn arasýna karýþtýktan sonra, bir ara yol üstünde bir kahvehaneye girdiðini bildirdi. Fuþe Kruye’deki dükkana giren Bush’un, “Türk kahvesini çok severim” diyerek kahve ýsmarladýðý belirtildi. E R HA N T Ü RB E D AR Ankara Mektubu E-posta:[email protected] B Karadeniz’in Deðiþen Dinamiði III undan önceki iki sayýda da Karadeniz bölgesinin ABD ve AB açýsýndan taþýdýðý anlamlarý ve buraya yönelik politikalarýný incelemeye çalýþmýþtýk. Bu sonuç yazýsýnda iki tarafýnda Karadeniz’e yönelik ilgilerinin bir derlemesi yapýlmaya çalýþýlacaktýr. ABD; Bulgaristan ve Romanya ile imzaladýðý askeri üs anlaþmalarý ile bölgede etkisini arttýrmaya çalýþýrken, 1 Ocak 2007’den itibaren Romanya ve Bulgaristan’ýn AB’ye dahil olmasýyla AB’de Karadeniz’e sýnýrý olan bir ulus üstü örgüt haline geldi. Dolayýsýyla, sýnýrlarý deðiþtiði için, AB açýsýndan Karadeniz bölgesine iliþkin yeni kaygýlar ve yeni fýrsatlar da ortaya çýkmýþtýr. Bilindiði üzere son zamanlarda Amerika ve AB gibi uluslararasý aktörlerin, geniþ anlamda Karadeniz bölgesine yönelik ilgilerinin gittikçe artmakta olduðu gözlenmektedir. Türkiye bu bölgenin önemini çok daha önce kavramýþ ve 25 Haziran 1992 tarihinde KEÝ’nin kurulmasýna öncülük etmiþtir. Ancak, yeni Karadeniz stratejisi açýsýndan, bölgede halihazýrda var olan KEÝ ve GUAM gibi kuruluþlarý Amerika’nýn yetersiz bulduðu, Karadeniz’de çok taraflý ekonomik iþbirliðinin geliþtirilmesinin ötesinde amaçlar güttüðü ortadadýr. Amerika, bu yeni Karadeniz stratejisi açýsýndan Romanya’da önemli bir dayanak buldu. Hatta, bir zamanlar varlýðýný sosyalizmin korunmasýyla özdeþleþtiren Bulgaristan da, Amerika’nýn önemli müttefiklerinden biri oldu. Amerika’nýn Karadeniz stratejisi çerçevesindeki temel hedeflerinden biri, donanmasýný Karadeniz’e sokmak oldu. Ancak, bu konuda çekinceleri olan Türkiye ile Rusya’nýn karþý koymalarý yüzünden, Amerika bu hedefine ulaþamadý. Oluþan yeni koþullar altýnda, Irak ve Afganistan’da iþi devam ettiði sürece, Amerika, büyük ihtimalle, Karadeniz bölgesine yönelik ayýracaðý dýþ politika enerjisini sýnýrlý tutacaktýr. Bu arada, Karadeniz’in güvenliði baðlamýnda, halihazýrda bulunan “Karadeniz Deniz Ýþbirliði Görev Grubu” (BLACKSEAFOR) ile “Karadeniz Uyumu Harekatý” giriþimlerinin canlýlýk kazanmasý beklenebilir. Bulgaristan ve Romanya’nýn AB üyeliðinden önce Yunanistan, bir AB ve KEÝ üyesi olarak, bu ikisi arasýnda iþbirliði ortamýnýn tesis edilmesinde önemli rol oynadý. Þimdi, Bulgaristan ve Romanya, KEÝ’nin ötesinde, AB ile Karadeniz bölgesi arasýnda yeni köprülerin oluþturulmasýný arzuluyor, bu konuda katký saðlamaya çalýþýyor. Türkiye ile Rusya Federasyonu Karadeniz’in en büyük aktörleri kalmaya devam ediyor. Ancak, gelecekte, Amerika ve AB’nin de, Karadeniz bölgesinin iki önemli aktörü olacaklarý ortadadýr. Karadeniz meselesine Bulgaristan’dan daha çok gönül veren Romanya, Karadeniz bölgesinde Amerika ve AB’nin birlikte hareket etmelerini arzuluyor. Aksi takdirde, Amerika ve AB bölgede gelecekte birbirlerine rakip olacak þekilde hareket ederlerse, sadece Romanya deðil, Bulgaristan da kimin tarafýný tutacaðý konusunda, hoþ olmayan bir seçim yapmak zorunda kalacak. (son). I Dünya Perþembe, 14 Haziran 2007 Zafer Sarkozy Partisinin 11 bin Ýngiliz askeri firarda rak savaþýnýn baþýndan bu yana 11 bin Ýngiliz askerinin firar ettiði, bunlardan bininin hala firari olduðu açýklandý. Ýngiltere Savunma Bakanlýðýndan yapýlan açýklamada, firari askerlerin büyük bölümünün yakalandýðý ya da gönüllü olarak geri döndüðü ifade edilerek, iki büyük çatýþma bölgesinde önemli görevler üstlenen Ýngiliz askerlerinin neden firar ettiði konusundaki araþtýrmanýn ise sürdüðü kaydedildi. Muhafazakar Partili gölge savunma bakaný Liam Fox, cephede görev yapan askerlerin firar etmesiyle ilgili sorunun uzun yýllardýr çözülemediðini belirterek, bunun önlenebilmesi için önce askerin sorunlarýnýn çözülmesi gerektiðini söyledi. Fox, askerlerin Afganistan ve Irak gibi iki önemli cephede görev yaparken firar etmelerinin aðýr sonuçlar doðurduðunu belirtti. Savunma Bakanlýðý Sözcüsü ise firar eden askerlerin sayýsýnda son yýllarda artýþ deðil, azalma olduðunu bildirdi. Öte yandan, 2003 yýlýnda Ýngiliz Kraliyet Donanmasý’nýn baþýnda bulunan emekli amiral Alan West’in Irak’a hareketinden önce savaþýn Elveriþsiz Hava Dünyada Etkili Çin, Bangladeþ ve Avustralya’da, sel ve toprak kaymalarý yüzünden, 140’tan fazla kiþi öldü. Çin’in Guangdong ve Hunan eyaletlerinde etkili olan yaðýþýn yolaçtýðý sel ve toprak kaymalarý sonucu 66 kiþi öldü, 12 kiþi de hala kayýp. 94 bin evin yýkýldýðý eyaletlerde, yaklaþýk 600 bin kiþi evlerini terketmek zorunda kaldý. Guangdong’da þiddetli yaðýþla birlikte etkili olan hortumda bir fabrika da yýkýldý. 295 bin hektar ekili alanýn su altýnda kaldýðý bölgede, selin verdiði zarar 371 milyon dolar olarak tahmin ediliyor. Avustralya’nýn doðusunda da, fýrtýna ve þiddetli meþruiyetinden büyük kaygý duyduðu ortaya çýktý. Ýndependent gazetesinin haberine göre West, “Bir gün kendimi Lahey adalet Divaný’nýn önünde bulmak istemiyorum” diyerek, dönemin baþsavcýsýndan bu konuda iki satýrlýk yazýlý not aldýðýný duyurdu. Bu arada, Ýngiltere Savunma Bakanlýðý, Irak savaþýnýn baþýndan bu yana 11 bin Ýngiliz askerinin firar ettiðini, bunlardan bininin hala firari olduðunu açýkladý. yaðýþlarda 9 kiþi hayatýný kaybetti. Bölgede yaðýþlarýn hafiflediði, sel yüzünden evlerini terketmek zorunda kalan 5 bin kiþiden çoðunun evine döndüðü bildiriliyor. Doðal felaket bölgesi ilan edilen New South Wales eyaletinde, binlerce eve elektrik verilemiyor. Bangladeþ’te de, muson yaðmurlarýnýn baþlamasýyla meydana gelen sel ve toprak kaymalarý nedeniyle ölenlerin sayýsý 68’e yükseldi. Güney Amerika’daki Kolombiya’da da Cauca nehrinin aþýrý yaðýþlar yüzünden taþmasý üzerine bir kasaba su altýnda kaldý. Yüzlerce aile, evlerini terketmek zorunda kaldý. Türkmen Lidere Silahlý Saldýrý Irak Türkmen Cephesi Lideri Sadettin Ergeç’in silahlý saldýrýya uðradýðý bildirildi. Sadettin Ergeç’in de içinde bulunduðu araç konvoyu, Baðdat-Kerkük yolunda saldýrýya uðradý. Ergeç ve beraberindekiler saldýrýdan yara almadan kurtulurken, bazý araçlar hasar gördü. Bu arada, Dýþiþleri Bakaný ve Baþbakan Yardýmcýsý Abdullah Gül’ün de, Ergeç’i telefonla arayarak, geçmiþ olsun dileðini ilettiði öðrenildi. Atlantis Sonunda Uzayda Ýsrail’de Protesto Ý srail’in, Filistin’e yönelik saldýrýlarý, kendi vatandaþlarýnýn da tepkisine neden oluyor. Filistin topraklarýnýn iþgalinin 40’ýncý yýlýnda, Batý Þeria ve Gazze Þeridi’ne yönelik saldýrýlar, Ýsrailliler tarafýndan baþkent Tel Aviv’de protesto edildi. Ýsrailliler, bundan 40 yýl önce Araplarýn yenildiði 6 gün savaþýnýn yýldönümünde, Filistin topraklarýnýn iþgaline son verilmesini istedi. Bu iþgalin kendilerine de barýþ ve huzur getirmediðini belirten yüzlerce Ýsrailli, “iþgale son verilsin”, “barikatlar kaldýrýlsýn” ve “bir an önce görüþmeler baþlasýn” yazýlý pankartlar taþýdý. Ýsrail’deki sol kanattan sivil toplum örgütlerinin düzenlediði gösteriye, bazý partilerin gençlik kollarý ile Arap partileri ve Meretz de destek verdi. 1967 yýlýnda Arap komþularý, Ürdün, Suriye ve Mýsýr’ýn Ýsrail’e yönelik baþlattýðý saldýrý, altý günlük bir savaþa yolaçmýþtý. Altý gün sonunda Araplarý yenilgiye uðratan Ýsrail, Batý Þeria, Gazze Þeridi, Doðu Kudüs, Golan Tepeleri ve Sina yarýmadasýný iþgal etmiþti. Amerikan uzay mekiði Atlantis sonunda uzayda... Fýrlatýlan mekiðin, Dünya yörüngesindeki Uluslararasý Uzay Ýstasyonu’na kenetlenmesi bekleniyor. Atlantis’in bu uçuþu Mart ayýnda yapmasý gerekiyordu. Ancak fýrlatma iþlemi için rampada beklerken, mekiðin yakýt tanký, þiddetli dolu yaðýþý nedeniyle hasar görmüþ ve uçuþ ertelenmiþti. Amerikan uzay mekiðinin, Florida’daki Kennedy Uzay Merkezi’nden Cuma gecesi baþlayan yolculuðu devam ediyor. Mekiðin mürettebatý, Dünya yörüngesindeki Uluslararasý Uzay Ýstasyonu’na kenetlenme için hazýrlýklarýný sürdürüyor. Bu çerçevede motorlara hýz verilerek yanaþma manevrasýna geçildi. Atlantis, 2010 yýlýna bitirilme- 10 F ransa’da parlamento seçimlerinin ilk turunda Cumhurbaþkaný Nicolas Sarkozy’nin partisi Halk Hareketi Birliði zaferle çýktý. Resmi olmayan sonuçlara göre, Halk Hareketi Birliði oylarýn yaklaþýk yüzde 40’ýný Sosyalist Parti ise yaklaþýk yüzde 25’ini aldý. Sonuçlar gelecek hafta yapýlacak ikinci turdan önce resmileþmeyecek. 80 partiden 7 binin üzerinde adayýn yarýþtýðý seçimde kayýtlý seçmenin yüzde 12.5’unun desteðini alan adaylar pazar günü yapýlacak ikinci tura katýlma þansý elde ediyor. Fransa Baþbakaný Francois Fillon, ilk tur seçim sonuçlarýnýn seçmenin Cumhurbaþkaný Nicolas Sarkozy’nin programýna olan güvenini gösterdiðini söyledi. Dünya nimetlerini yeniden paylaþalým R usya’nýn büyük þehri St. Petersburg’ta toplanan Uluslararasý Rusya Ekonomik Forumu’nda konuþan Rusya Lideri Vladimir Putin, Dünya Ticaret Örgütü’nü “arkaik ve antidemokratik bir kuruluþ” olarak tanýmladý ve “Dünya nimetlerini yeniden paylaþmanýn zamaný gelmiþtir” dedi. 50 yýl önce G-7 olarak bilinen birkaç sanayileþmiþ ülkenin dünyadaki üretimin % 50’sini elinde bulundurduðunu hatýrlatan Putin þöyle konuþtu: “Günümüzde manzara her geçen yýl deðil, geçen her gün deðiþiyor. Þimdi sanayileþmiþ 7 ülke yerine dünya üretiminin % 60’ý geliþmekte olarak ülkeler tarafýndan karþýlanýyor. Ancak bu ülkeler, dünyayý her geçen gün biraz daha fazla beslemelerine raðmen, gelir daðýlýmýndan aldýklarý pay hala çok düþük kalýyor. Bu adaletsizlik nedeniyle parayý elinde tutanlarýn deðil, üretenlerin lehinde deðiþmesinin zamaný gelmiþtir.” Rusya’nýn da dahil olmasýyla G-8 adýný alan Zenginler Grubu’nun Almanya’daki zirvesinden henüz dönen Putin’in “yeni ekonomik düzen” ile ilgili sözleri daha fazla yatýrým çekmek isteyen Rusya için düþünülmüþ olsa da bu çýkýþ Çin ile Hindistan’ý da memnun etti. si planlanan istasyonun inþasý ve geniþletilmesi için kullanýlacak malzemeleri götürüyor. 11 gün sürecek bu seyahat sýrasýnda, astronotlar, üç uzay yürüyüþü yaparak, yeni parçalarý uzay istasyonuna ekleyecek. Ýstasyonda þu anda kullanýlan güneþ panellerinden biri de içeri alýnacak. ABD’de Genelkurmay’a Yeni Baþkan Irak konusunda zor günler yaþayan Amerikan yönetimi, Genelkurmay Baþkaný Orgeneral Peter Pace’i deðiþtiriyor. Savunma Bakaný Robert Gates, yeni genelkurmay baþkaný olarak Oramiral Mike Mullen’i önerdi. Robert Gates, Amerika Birleþik Düny a Turu Devletleri’nin 3500’den fazla kayýp verdiði Irak savaþýnda Genelkurmay Baþkaný olarak hizmet veren Peter Pace’in görevini 2 yýl daha uzatmaktan vazgeçmek zorunda kaldýklarýný söyledi. Gates, son aylarda yaþananlar göz önüne alýndýðýnda Pace’i ikinci bir dönem için önermeyi ülke çýkarlarýna uygun bulmadýklarýný vurguladý. Robert Gates, bu kararýn Cumhuriyetçi ve Demokrat Partili senatörlere danýþýlarak alýndýðýný da kaydetti. 30 Eylül’de görev süresi dolacak olan Peter Pace’in yerine önerilen Mike Mullen’in bu göreve gelebilmesi için Baþkan Bush’un yanýsýra Kongre’nin de onayý gerekiyor. Türkiye Cumhurbaþkaný Sezer’den TERÖR VE SEÇÝMLER Kýnama 11 Perþembe, 14 Haziran 2007 C umhurbaþkaný Ahmet Necdet Sezer, Türkiye Cumhuriyeti’nin, birliðine, bölünmez bütünlüðüne yönelen bölücü teröre karþý haklý savaþýmýný, son terörist yok oluncaya kadar, Ulusu, Türk Silahlý Kuvvetleri ve tüm güvenlik birimleriyle kararlýlýk içinde yürüteceðini söyledi. Cumhurbaþkaný Sezer, Þýrnak’ýn Güçlükonak ilçesinde teröristlerce 2 subay ve 1 askerin þehit edilmesi, 5 erinde yaralanmasý dolayýsýyla yazýlý bir açýklama yaptý. Sezer, açýklamasýnda, “Bu alçakça saldýrýyý nefretle kýnýyor, gerçekleþtirenleri ve arkasýndaki güçleri lanetliyorum.” dedi. Sezer, açýklamasýna þöyle devam etti:”Türkiye Cumhuriyeti, birliðine, bölünmez bütünlüðüne yönelen bölücü teröre karþý haklý savaþýmýný, son terörist yok oluncaya kadar, Ulusu’yla, Türk Silahlý Kuvvetleri’yle, tüm güvenlik birimleriyle kararlýlýk içinde yürütecektir. Türkiye Cumhuriyeti, bu savaþýmýn gerektirdiði adýmlarý, çekinmeden Ulusu’yla bütün- Þehit haberleri yeniden Türkiye’nin gündemini kapladý. PKK’nýn baþvurduðu yeni taktik olan uzaktan kumandalý bombalarýn patlatýlmasý yöntemiyle her gün, her rütbeden askerimiz, terör kurbanlarýnýn kabarmakta olan listesine ekleniyor. Þehitlerimiz için düzenlenen cenaze törenleri, Türkiye’nin dört bir yanýnda, toplumun her kesiminden vatandaþlarýmýzýn teröre karþý yükselen öfkelerini haykýrdýklarý toplu gösterilere dönüþüyor. Doðu ve Güneydoðu’dan gelen þehit haberlerini, insanlýktan çýkmýþ intihar eylemcilerinin büyük þehirlerimizde gerçekleþtirdikleri ve doðrudan sivil vatandaþlarýmýzý hedef alan bombalý saldýrýlarý izliyor. Terörist Abdullah Öcalan 1999 yýlýnda Kenya’da yakalanýp Türkiye’ye leþerek atacak, bu ve benzeri hain eylemlere kalkýþanlara hakettikleri yanýtý verecektir.” Türkiye Büyük Millet Meclisi Baþkaný Bülent Arýnç da Genelkurmay Baþkaný Orgeneral Yaþar Büyükanýt’a bir baþsaðlýðý mesajý gönderdi. Arýnç mesajýnda, “Milletimizin birliði ve güvenliði için hayatýný feda eden aziz þehitlerimize Allah’tan rahmet, þahsýnýzda bütün Türk Silahlý Kuvvetleri mensuplarýna ve kahraman þehitlerimizin ailelerine baþsaðlýðý diliyorum. Patlamadan yaralý kurtulan askerlerimize acil þifalar temenni ediyorum.”dedi. Sýnýrötesi yarar saðlamaz A BD Büyükelçiliði kaynaklarýndan edinilen bilgiye Rice, Amerikan Associated Press (AP) haber ajansýnýn gazeteci ve editörleriyle geçen hafta yaptýðý toplantýda, “Türkiye’nin Irak’ýn kuzeyindeki PKK üslerinin kökünü kazýmak için her þeyi yapacaðýný söylediðinin” belirtilmesi ve “bu konuda Türkiye ile ne tür bir diyaloðun sürdüðünün” sorulmasý üzerine, “Türkiye ile çalýþmaya hazýrýz, ancak o sýnýrda kuvvetli ve tek taraflý bir hareket kimseye yarar saðlamaz” dedi. Rice, “Türkiye’nin Irak sýnýrýndaki sorunun, Irak’ýn özgürlüðüne kavuþmasýyla baþlamadýðýný, uzun süredir mevcut olan bir sorun olduðunu” belirtti ve “konuyu bu baðlamda deðerlendirmenin önemli olduðu” görüþünü dile getirdi. Türkiye-Irak sýnýrýndaki durumun zaman zaman daha þiddetli bir hal aldýðýný kaydeden Rice, bu durumun PKK saldýrýlarý nedeniyle son birkaç aydýr þiddetli bir hal aldýðýný ifade etti. ABD’nin terörle mücadele özel temsilcisi General Joseph Ralston’un Türk muadiliyle birlikte çalýþtýðýný belirten Rice, bölgedeki terör tehdidiyle baþ etmek istediklerini söyledi. getirildiðinde, PKK terörünün artýk bittiðine hükmedilmiþti. Bir dönem sona erdiði varsayýlan PKK terörü yeniden patlak vermiþ, üstelik bu kez büyük þehirlerimizin kapýsýndan içeri girmiþtir. Saldýrýlarýn birden yoðunlaþmasý toplumun sabýr sýnýrlarýný zorlamaktadýr. *** Terörün týrmanýþý, ne yazýk ki, Cumhurbaþkanlýðý seçiminin krize dönüþerek siyasal sistemin tümüyle týkandýðý ve çare olarak erken seçime gidildiði bir döneme denk geliyor. Teröre verilecek yanýtýn etkili olabilmesi için, toplumsal seferberlik ve ulusal refleksler kadar ülke yönetiminden sorumlu olan kurumlarýn verecekleri birlik ve dayanýþma görüntüleri de hayati önem taþýr. Böylesine hassas bir dönemde, devletin zirvesindeki yöneticiler arasýndaki diyalog olmasý gereken ölçülerden uzaktýr. Ahenk görüntüsünden söz etmek güçtür. Türkiye, bütün ayarlarý bozulmuþ bir ülke görüntüsü vermemelidir. Ülkemizin bir an önce bu bunalýmdan çýkmasý elzemdir. Demokrasilerde bunalýmlarý aþmanýn yolu, ulusal iradeye baþvurmaktýr. Erken seçim, Türkiye’yi içine girdiði belirsizlikten kurtaracak, ülkenin dengelerinin demokratik meþruiyet içinde yeniden yerli yerine oturmasýný saðlayacaktýr. *** Rice, Irak topraklarýnýn terörist faaliyetler için kullanýlmamasý ve bu konunun ciddi bir þekilde ele alýnacaðýna yönelik Türkiye’ye güvence verilmesi konusunda da, “bir yükümlülükleri olduðunu anladýklarýný” belirtti.Bu konuda ilerleme kaydedildiði düþüncesini dile getiren Rice, “Sanýrým Türkler sorunun ele alýnmasýný beklediklerine ve ilerleme umduklarýna yönelik bir iþaret gönderiyorlar. Ancak daha kuvvetli bir sýnýr ötesi operasyona giriþmenin dezavantajlarýný da bildiklerini ve anladýklarýný düþünüyorum” diye konuþtu. Rice, olasý bir sýnýr ötesi müdahalenin sonuçlarýnýn “Irak ve Türkiye için iyi olmayacaðýný düþündüðünü” de sözlerine ekledi. Tam bu noktada yoðunlaþan terör olaylarý nedeniyle seçimlerin ertelenebileceði yolundaki söylentilerin ortalýða yayýlmakta oluþu üzücüdür. Terörün amacý, ülkeyi bir kaos ortamýnýn içine sokarak demokrasiden uzaklaþtýrmaktýr. Bu tür söylentilere itibar edilmesi, terör örgütünün yaratmak istediði psikolojik iklime yardýmcý olmaktan baþka bir iþe yaramaz. Ülkemiz bugün Batý demokrasilerinin hiçbirisinin hedef olmadýðý boyutlarda bir terör tehlikesi ile boðuþarak demokrasisini yürütmeye çalýþmaktadýr. Üstelik bu mücadelesinde Batýlý müttefikleri tarafýndan büyük ölçüde yalnýz býrakýlmýþtýr. Bütün güçlüklere raðmen, Türkiye, terörle mücadelesini demokrasisinden ödün vermeden sürdürmek zorundadýr. Türkiye, 1991 ve 1995 seçimlerini PKK terörünün zirvede olduðu dönemlerde düzgün bir þekilde yapabilmiþti. Geçmiþte gösterdiði bu beceriyi bugün de sergilememesi için hiçbir neden yoktur. Yolunu kaybeden gemiler için kutup yýldýzý nasýl yol gösterici ise 22 Temmuz’da yapýlacak olan seçimler de Türkiye için ayný deðerde bir umut ýþýðýdýr. Gözümüzü bu ýþýktan ayýrmayacaðýz. Kültür Gelenek ve Göreneklerimiz Tefrika (6) Bahar Tören ve Geleneklerinden- HIDIRLEZ (1) M illetlerin oluþmasýnda kültürlerin yeri ve önemi büyüktür. Kültürleri oluþturan önemli unsurlarýn baþýnda ise gelenek, görenek, töre, tören ve inançlar gelmektedir. Gelenekler, tarihi kesin olarak tespit edilemeyen dönemlerden atadan oðula kalan bir takým davranýþlardýr. Hukukun bile yetersiz kaldýðý zamanlarda ancak gelenek ve görenekler milletleri ayakta tutmayý baþarabilmiþtir. Bu özellikleri nedeniyle gelenek ve görenekler millet baðýný güçlendiren çok ehemmiyetli önemli unsurlardan biridir. Türk kültürü içinde canlýlýðýný koruyan geleneklerden biri de malum “Hýdýrllez”dir. Hýdrellez geleneði, bir bayram olarak bütün Türk milletinin topluca katýldýðý, kutladýðý, bir takým töreleri yerine getirdiði bir bahar bayramýdýr. Oldukça eski bir devire inen bu törenler, babadan oðula günümüze kadar intikal etmiþtir. Hýdrellezden sonra yazýn geldiði inancýný yaþatan Türk toplumu, Hýdrellez’le birlikte artýk karakýþýn geride kaldýðýný görmekte ve gelecek günlerin, tabiatýn canlandýðý, yeþerdiði bahar ve yaz günleri olduðunu vurgulamaktadýr. Ýþte böyle bir günü, Türk toplumu bir dönüm noktasý olarak “bahar bayramý” töreniyle umumi imkânlarýyla, duygularýyla, sevinciyle kutlamaya çalýþmaktadýr. Yüzyýllardýr kültürümüz içinde var olan ve günümüzde de canlý bir þekilde hayatýný devam ettiren Hýdrellez geleneði, halkýn ortak ürünleri olan maniler, ninniler, atasözleri, bilmeceler vb. ürünleri yaný sýra halk ozanlarýmýzýn þiirlerine de yansýmýþ, aþýklarýn tellerinde türkü, dillerinde koþma, semai ve destan olmuþtur. Hýzýr inancý Türker’de doðrudan doðruya baharýn gelmesi merasimi ile ilgili bir inançtýr. Yazýn gelmesi bütün Türk topluluklarý için bir hayat meselesi olduðu belirlenirken, havanýn, topraðýn ýsýnmasýnýn mühim bir olay olduðunu ifade etmektedir. Bu yüzden o yýlýn bereketli olabilmesi için özellikle iki hususun Türklerce efsunlanmasý gerekmektedir. Bu iki unsur hava ve sudur. Dolayýsýyla bu sebeple muhtelif Türk topluluklarý yazý önce karþýlamak için muhtelif törenler yapmaktadýrlar. Böylece aðaçlarýn, bitkilerin, çiçeklerin yeþermesi, hayvanlarýn kuzulamasý, tabiatýn canlanmasý, yeni bir hayatýn baþlamasý mümkün olabilecektir. Bütün bunlara can verecek ise sýcaklýktýr. Hýzýr — nebi inancýnýn dýþýnda Hýdrellez geleneði ile mütedair olarak yaygýn olan kanaat Hýzýr ile Ýlyas’ýn bir araya geldiði günün hatýrasýna tören yapýlmasýdýr. Hýdrellez günü umumiyetle 6 Mayýs’ta kutlanmaktadýr. Bazý yörelerde mesela Prizren’de 5 Mayýs bayram günü, yani Karabaþ günü olarak kutlanarak, törenler tertiplenmektedir. Hýdrellez günü veya Ruz-i Hýzýr, halk takviminde yazýn baþlangýç günü olarak kabul edilmektedir. Türklerdeki halk takvimine göre bir yýl iki ana bölüme ayrýlmaktadýr. Hýdýrllez gününden (6 Mayýs) 8 Kasým’a kadar süren dönem 186 gün olup Hýzýr günleri adýyla anýlmaktadýr. Bu dönem genellikle yaz mevsimine tekabül etmektedir. 8 Kasým’dan 6 Mayýs’a kadar süren ikinci devre ise kýþ devresi olup, Kasým günleri olarak adlandýrýlmakta ve 179 gün sürmektedir. Dolayýsýyla Müslümanlar tarafýndan yukarýda belirtilen inanýþla bir dini gün gibi kabul edilmiþ, Hýzýr ve Ýlyas sözcükleri söylene söylene halk aðzýnda “Hýdrellez” biçimini almýþtýr. Hýzýr, bazý Ýslam bilginlerine göre peygamber olup, asýl adý “Elyasa”dýr. Bazý bilginler ise Hz. Hýzýr’ýn veli veya melek olduðunu iddia etmiþlerdir. Rivayete göre Hz. Hýzýr ile Hz. Ýlyas, “ab-ý hayat” içmiþler ve ölümsüzlüðe kavuþmuþlardýr. Bu iki arkadaþ ab-ý hayatý içtikten sonra, Hýzýr karadakilerin, Ýlyas ise denizdekilerin yardýmcýsý olmuþtur. Hýzýr ile Ýlyas 6 Mayýs tarihinde buluþurlarmýþ ve bu buluþma ile birlikte dünya da yeþilliklere bürünürmüþ. Hýzýr, yaygýn olan baþka bir itikada nispetten, hayat suyu yani ab-ý hayat içerek bakiliðe ulaþmýþ, zaman zaman hususiyetle baharda insanlar arasýnda dolaþarak zor durumda olanlara yardým eden, bolluk-bereket ve saðlýk daðýtan, Allah katýnda ermiþ bir elçi, ulu veya peygamberdir. Hýzýr’ýn hüviyeti, yaþadýðý yer ve zamaný belli olmadýðýndan dolayý onun, baharýn, baharla vücut bulan taze hayatýn sembolü olduðuna inanýlmaktadýr. Hýdrellez inancý Türklerdeki bahar bayramý geleneði ile doðrudan alakalýdýr. Bu eski Türk itikadý, Ýslamiyet’in kabulünden sonra “Hýzýr Nebi” veya “Hýzýr-Ýlyas yani Hýdýrellez inancý olarak karþýmýza çýkmaktadýr. Hýzýr’a atfedilen hususiyetler þunlardýr: - Hýzýr, zor durumda kalanlarýn yardýmýna koþarak insanlarýn dileklerini yerine getirir. - Kalbi temiz, iyiliksever insanlara daima yardým eder. - Uðradýðý yerlere bolluk, bereket, zenginlik sunar. - Dertlilere derman, hastalara þifa verir. - Bitkilerin yeþermesini, hayvanlarýn üremesini, insanlarýn kuvvetlenmesini saðlar. - Ýnsanlarýn þanslarýnýn açýlmasýna yardým eder. - Uður ve kýsmet sembolüdür. - Mucize ve keramet sahibidir. Türk dünyasýnda Hýdrellez etrafýnda oluþturulan gelenekler, inançlar, törenler bir bakýma Sultani Nevruz ve diðer baharý karþýlama gelenek ve törenleri ile karýþtýrýlmýþtýr. Daha açýk bir ifade ile Türklerdeki bahar törenleri bir veya bir kaç önemli gün üzerinde yoðunlaþmýþ ve yapýlan törenler o günün etrafýnda toplanmýþtýr. Bu bakýmdan Nevruz, Hýdrellez, Hýdýr Nebi veya diðer bahar törenlerinin tamamýný herhangi birinin kutlanmasý sýrasýnda görmek mümkündür. Eski Türk inanç sisteminde atalar kültü, aile ocaðý ve ateþ kültü birbirleri ile sýký sýkýya baðlýdýr. Bu üçlü birbirlerinden pek ayrýlmazlar. Bilinen en eski devirlerden beri Türklerin yaptýklarý törenlerde ata-ruhlarýna tazim oldukça önemli bir yer tutmaktadýr. Türk dünyasýnda bununla ilgili olarak gerek Nevruz’da, gerek Hýdrellez’de gerekse Hýdýr Nebi de bayram günlerinin gayet neþeli, birbirlerine saygýn geçirilmesi zorunlu bir görev olarak kabul edilirdi. Çünkü ata ruhlarýnýn evin bacasý etrafýnda çocuklarýnýn bayramý nasýl geçirdiklerini kontrol ettiklerine inanýlmaktaydý. Bayram dolayýsýyla mezarlýklarýn ziyaret edilmesi bunun bir sonucudur. Ölmüþ atalara duyulan bu saygý onlarýn hatýralarýnýn yaþatýlmasý hususu, Türklerde deðiþik adetlerin meydana gelmesine sebep olmuþtur. Hýdrellez’de görülen en yaygýn adetlerden birisi Türklerdeki ateþ kültü yani tapmasý ile alakalýdýr. Eski Türk itikat sisteminin belli baþlý tapmalarýndan birisi de ateþ kültüdür. Türklerde dünyanýn yaratýlýþý, bahar ve ateþ arasýnda www.yenidonem.org Perþembe, 14 Haziran 2007 12 bir bað kurulur. Ateþin yeryüzünde güneþin temsilcisi olduðu kanaati de yaygýndýr. Tanrýnýn bir armaðaný olarak kabul RAÝF VIRMÝÇA edilen ateþe atfedilen bu kutsiyetinden dolayý gerek eski Türk topluluklarýnda, gerekse günümüz Türk topluluklarýnda ateþe tükürmek, ateþe küfretmek, ateþi su ile söndürmek, ateþle oynamak kesinlikle yasaktýr. Ateþin devamlý yanmasý ve ocaðýn tütmesi için “korlar” kül içinde saklanýr. Ateþin, kötülükleri, hastalýklarý kovduðuna yok ettiðine de inanýlýrdý. Nevruz, Hýdrellez, Hýdýr Nebi törenlerinde de sýk sýk bahsedildiði gibi Türkler arasýnda günümüzde de hayli yaygýn olan ateþ üzerinden atlama geleneði doðrudan doðruya ateþ kültü ile ilgili olup, kötülüklerden temizlenmek gayesiyle yapýlmaktadýr. Hastalarýn alazlanmasý, tütsü yakýlmasý, kurþun dökülmesi, üzerlik yakýlmasý hastalýklarý kovmak için yapýlan adetlerdendir. Eski Türk inancýna göre her daðýn, her pýnarýn göl ve ýrmaklarýn, aðaç ve kaynaklarýn “izi” veya sahipleri vardýr. Hýdrellez, Hýdýr-nebi ve Nevruz’da su üzerinden atlama, birbirlerinin üzerine su serpme, Nevruz’da soðuk su ile yýkanma, yeni-gün suyu ile el yüz yýkama, hayvanlarý sulama, su dolu — ana motifi bu eski Türk inancýnýn devamlýlýðýný göstermektedir. Hýdrellez’de genellikle yakýn bir pýnardan getirilen suyu içme, bununla el yüz yýkama, suya bakma, bu su ile kap-kacak ve diðer eþyalarýn yýkanmasý gelenekleri yerine getirilmektedir. Örneðin Prizren’de Toçila denilen çeþmeden Hýdrellez gününde su içmenin çok þifalý olduðuna inanýlmaktadýr. (Sürecek) 13 Perþembe, 14 Haziran 2007 Kültür ÝZLENÝMLER Þairlerimizin Mevlana’lý Þiirleri — Avni Engüllü UNESCO’nun 2007 yýlýný Dünya’da Mevlana Hoþgörü Yýlý olarak kutlama kararý Mevlana’nýn, dolayýsýyla Türk kültürünün dünyada tanýtýlmasý için önemli bir fýrsattýr. Hoþgörüye muhtaç dünyamýzda Mevlana hoþgörüsünün - Mevlana felsefesinden yayýlan huzur verici aydýnlýðýn paslanmýþ kalplere, hýrslý beyinlere yeni, 21. yüzyýla özgü bir biçimde hitap etmesinin çok yönlü yararlarý olacaktýr. Kosova Türk aydýnlarý, dernekleri ve kuruluþlarý olarak bu Mevlana Hoþgörü Yýlý’nda etkinliklerimizi Mevlana’nýn kendi aramýzda olduðu gibi, iç içe yaþadýðýmýz diðer toplumlar arasýnda da tanýtýlmasý alanýnda çalýþmalýyýz. Bundan 20 yýl önce Avni Engüllü benim isteðim üzere “Neyin Sesinden Gelen Mevlana” baþlýklý þiirini adresime postalamýþtý. Þairin bu þirini yeniden okudum. Þair bu þirinde Mevlana’nýn tasavvufuna deðinmektedir. Mevlana’nýn tasavvufu ise, “felsefi manada bir bilgi sistemi, metodoloji veya hayali bir idealizm deðildir. O’nun tasavvufu, irfan, tahakkuk, aþk ve cezbe aleminde tekemmülden, olgunluða ve sonra Yaratan’a ulaþmadan ibarettir. Bunun sosyal ve ferdi hayattaki yankýsý (...) yönelen bir bakýþ, sevgiyi insani birlik ve beraberliðin temeli sayan engin bir tolerans, kötüleri, fiillerinde bir özür arayarak kötülükleri de eriterek iyileþtiren didaktik ve üniversel ahlaki bir mesajdýr.” (Prof. Dr. Halil Cin, I. Milletler Arasý Mevlana Kongresi Açýþ Konuþmasý’ndan bir bölüm, Konya, 35 Mayýs 1987) Avni Engüllü bu þirinde Mevlana felsefesine ve genellikle Mevlana’nýn o huzur veren havasýna geniþ bir yer vermekte, elimizden tutup bizi uzaklara götürmekte, þiirindeki dizelerin ritmiyle adeta sonsuz bir yolculuðu yeniden baþlatmaktadýr. “Yayýlýyor evrene neyin sesi” diyerek þair önemli bir sesi muþtulamakta, “yüzyýllarýn öncesinden mevlana’nýn bahçesinden” gelen bu sese bizi teslim etmekte, þiirin dize be dize dalgalanan gücüyle umuda, mutluluða merhaba demekte, merhaba dedirtmektedir. Avni Engüllü titiz bir þairdir; þiirimizin önemli kalem erlerinden biridir. Þiir alanýnda yaptýðý çalýþmalarda derin bir mana ve çok yönlü mesajlar vardýr. Mevlana konulu þiirlerinde bu mana ve bu mesajlar daha bir gürdür. “Neyin Sesinden Gelen Mevlana” baþlýklý þiirinde olduðu gibi... Bu kez burada þair Avni Engüllü’nün Mevlana konulu ve “Neyin Sesinden Gelen Mevlana” baþlýklý þiirini sizinle paylaþmak istiyorum. Avni Engüllü Neyin Sesinden Gelen Mevlana yayýlýyor evrene neyin sesi dostluklarý yaymak üzere yýkarak ayrýlýk duvarlarýný bir gül aðacý büyüyor yarýnlara mevlana bahçesinden yaðdýrarak özsuyunu havanýn her zerresine ve dallanmaya hazýr aðaç 12 Haziran ünlü yazarýmýzýn aramýzdan ayrýlýþýnýn 19. yýldönümü vesilesiyle Makedonya Türklerinin Deðerli Þairi NECATÝ ZEKERÝYA Ý kinci Dünya Savaþý’nýn sonu ve Yugoslavya’nýn kurulmasýyla bu ülkede yaþayan Türklerin yaþamýnda yeni bir dönemin baþladý. Balkan Savaþlarý’yla Osmanlý yönetiminin daðýlmasýndan sonra 1944 yýlýnýn Kasým-Aralýk aylarýnda bu topraklarda açýlan devlet okullarýnda ilk defa Türk dili üzerine eðitim baþlamýþ oldu. Latin kökenli Türk alfabesiyle ilk gazete çýktý, halk kültür varlýðýný büyük bir coþkuyla yaþatmaya baþladý. Bu yeni durum, Türkler için oldukça yararlý bir ortamda eðitim ve kültür alanýnda önemli bir kadronun meydana gelmesine neden oldu. Sýradan ve gözde olan bu aydýnlar arasýnda edebiyatla uðraþmaya baþlayanlar da vardý. O dönemin yazarlarý, günümüze kadar devam eden ve Türkiye dýþýnda, Anadolu Türkçesiyle yazýlan önemli bir edebiyatýn temellerini attý. Rumeli’nin bu bölgesinde yaþayan Türklerin varlýðýný ispat edip kültür hazinelerinin zenginleþmesine yol açtý. Altmýþ yýldan beri, Makedonya ve Kosova bölgelerinde Türkçe yazýlan edebiyatý meydana getirenler arasýnda da, adlarý belleklerden kolay kolay silinmeyecek kiþiler vardýr. Bu kalem erlerinin önde gelenlerinden biri, Necati Zekeriya’dýr. Ölümünden on dokuz yýl geçmesine raðmen, bu yazarýmýz Makedonya Türklerinin edebiyatýnda hala derli toplu anlatýlamamýþ, yorumlanmamýþ, önemli, büyük ve deðerli bir yere sahiptir. O sadece edebiyat hazinesini zenginleþtiren bir yazar deðil, ayný zamanda baþarýlý bir gazeteci, iyi bir eðitmen, becerikli bir yayýncý, kültür alanýnda deneyimli bir örgütleyiciydi. Çok önemli bir özelliði de, düþünce üreten bir kiþi olmasýydý. Sözün kýsasý, her zaman iyi bir þey yapmayý, güzel bir eser meydana getirmeyi, baþta ortamý için yararlý bir eylemde bulunmayý amaçlayan, seyrek aydýnlardan biriydi. 1928 yýlýnýn Kasým ayýnda, Üsküp’te dünyaya gelen ve 1988 yýlýnýn 12 Haziran tarihinde, Voyvodina’nýn Sremska Kamenitsa’daki ünlü kalp hastalýklarý hastanesinin ameliyat masasýnda dünyaya göz yuman Necati Zekeriya, dinine ve milli geleneklerine, örf ve adetlerine saygýlý bir ailede yetiþmiþtir. Babasý Türk halk türkülerini okuyan ve keman çalan bir müzisyen, Kumanovalý bir avukatýn kýzý olan anasý ise, nine ve dedelerinden bellediði halk hikaye ve masallarýný çok güzel anlatan soylu bir kadýndý. Bu yüzden Necati Zekeriya, daha küçük yaþlarýnda halk türkü, masal ve hikayelerimizin tadýný hissetmiþ, güzel Türkçemizin ne denli zengin olduðunu fark edebilmiþtir. Bu sayede Türkçeyi oldukça güzel kullanan þairler ile yazarlarýn baþýnda bulunurdu. Edebiyata þiirle girdi ancak Necati Zekeriya’nýn ÝS KE N DE R MU Z BE G dallanmaya mevlanaca tomruða kalkmýþtý aðaç bir yücelme uðruna artýyordu dostluk denen o duygu yüreklerde yakýnlýðýn kokusu yüzyýllarýn öncesinden mevlananýn bahçesinden evrensellik yellerinin getirdiði dostluk dostluk diyen o gür sesinden ve çiçek açmaya hazýr aðaç çiçek açmaya mevlanaca ve hep böyle her geçen gün hala çiçek açýyor aðaç mevlanamsý düþünceyle insanlýðýn bahçesinde baharýný yaþayarak bu evrene sýðmasý zor böylesine düþüncenin ulusu düþüncede arýlýðýn örneði oysa gönüllere iþlemeye yüz tutmuþ bu düþünce ve kokusu aðaçtaki güllerin kokusu mevlanaca. çocuk edebiyatýnda asýl gücü, yazdýðý küçük hikayelerde görülür. Bu tür hikayeleriyle o, sadece yerli edebiyatta deðil, Makedon edebiyatýnda da çýðýr açan bir yazar olarak sayýlýr. Ýlk hikayelerini “Bizim Sokaðýn Çocuklarý” adlý kitapta yayýnladý. Kitabýn ilk yayýmýndan kýrk kusur yýl geçmesine raðmen, bunlar hala deðerini kaybetmemiþ, küçük okurlar tarafýndan seve seve okunan hikayelerdir. Yetiþkinler için “Þiirler” baþlýklý ilk kitabý, 1950 yýlýnda çýktý. Bunun dýþýnda daha bir çok hikaye ve þiir kitabý bulunmaktadýr. Makedonya ile Türkiye kültürleri arasýnda köprülerin kurulmasýnda da büyük payý var. Yugoslav edebiyatlarýndan yaptýðý birçok çevirilerle bu edebiyatlarýn Türk okuyucularýna yakýn olmasýna katkýda bulundu. Makedon ve Sýrp edebiyatlarýndan yaptýðý seçmeler, antolojiler, Türkiye’de ilgiyle karþýlandý. Necati Zekeriya, Türk edebiyatýnýn da daðýlan Yugoslavya’da, tanýtýlmasý için büyük emek harcadý. Ýki ülke edebiyatlarýnýn ve kültürlerinin yakýnlaþmasý için elinden geleni yaptý. Sözün kýsasý, Necati Zekeriya çok baþarýlý bir çocuk hikayecisi, usta bir þair,düþünce üretmeye çalýþan aydýn bir yazar ve þairimizdi. Makedonya Türklerinin edebiyatýnda büyük ve önemli bir yeri vardýr. Yazdýklarýyla, kültür alanýndaki etkinlikleriyle ülkesinin edebiyatýnda ve kültüründe derin izler býraktý, edebiyat ve kültür hazinesini deðerli eserlerle zenginleþtirdi. Bu yüzden zaman geçtikçe boþluðunu hissediyor, genç yaþta aramýzdan ayrýldýðýna üzülüyoruz. Fahri KAYA Röportaj Tiyatro Günlüðü (4) Bir Oyun Sahnelemek Bir ekip iþiydi bir tiyatro eserini sahnelemek. Bu ekibin eþgüdümlü, disiplinli ve uyumlu çalýþmasý gerekiyordu her þeyden önce. Ýþte oyunlar da bu ekibe göre seçiliyor, titiz bir çalýþmanýn ardýndan sahneleniyordu. E mektar tiyatrocu Nafis Gürcüali, oyun seçiminin de bir profesyonellik istediðini belirterek, oyunlarýn kadroya, dekora, kostüme göre seçildiðine dikkat çekiyor. “Oyun seçmekte de bir profesyonellik lazým. Neden? Çünkü senin oyuncun belli, oyun kadron belli, o kadroya uygun bir oyun seçmek lazým. Kostüm ve saire hepsi dikkate alýnarak mezunu olup geliyordu. Ondan büyükler ise gelmiyor. Son hazýrladýðýmýz Tarla Kuþuydu Juliet’te hem bir espiri olsun hem de gerçeði yansýtsýn diye bir replik koyduk ve bu repliði Þekspir’in aðzýyla söylettik. Þekspir þöyle diyordu: ‘Prizren Türk Tiyatrosuna 20 yaþ üzeri kýzlarýmýz ancak seyirci olarak gelebiliyor’” Þekspir’in aðzýyla konuþan Karanlýkta Komedi oyunundan bir sahne. oyun seçilir.” Nafis Gürcüali’nin dediklerini diðer tiyatrocular da onaylýyor. Farklý bir mekanda ve baþka bir zamanda görüþtüðümüz Asým Mongovci de Nafis Gürcüali’yi doðruluyor. “Bir oyun hazýrlamak kolay iþ deðil. Önce kadro var mý diye bakacaksýn. O oyun için uygun kadro yoksa oynayamazsýn. 30 — 40 kiþilik çok büyük ve güzel oyunlar var ama önce bu kadroyu toplamak zordur. Sonra bir festivale katýlmaya kalktýðýn zaman 30 — 40 kiþilik kadroyu kimse kaldýramaz. Oyunu hazýrlamadan önce oyunun dekoruna da bakmak lazým. Acaba o oyuna bütçemiz yetecek mi? Sonra kostüm olayý da var. Bunlar olmadan olmaz.” Tiyatrocu Hayrullah Þkurtak da þu ifadelerle ayný gerçeðe deðiniyor: “Bir oyunu hazýrlarken önce o oyun bizim kadroya uygun mu diye bakarýz. Kostüm, dekor sonradan gelir.” Ardýndan da muhtelif kadro sýkýntýlarýna deðiniyor Hayrullah: “Her zaman kadroda sýkýntý var. Neden? Çünkü ödeneksiz bir tiyatroyuz. Bir oyunu hazýrlamak için en azýndan 3 aya ihtiyacýmýz var. Oysa kadroyu oluþturan tiyatrocularýn hepsinin baþka bir iþi de var. Herkes bir ekmek parasý çýkarmak için çaba sarf ediyor.” Herkesin bir ekmek derdi vardý, var olan kadroyu bir araya getirmek gittikçe zorlaþýyordu. Kadroda bir de bayan oyuncu sýkýntýsý hiç eksik olmamýþtý. Nafis Gürcüali þöyle anlatýyor bu durumu: “Kýz kadrosunda her zaman sýkýntý vardý. Belki de burasý küçük bir yer olduðu için kýzlarýmýz sadece orta okul Hayrullah Þkurtak þöyle deðiniyor bayan oyuncu sorununa: “Kadroda çok büyük bir sýkýntý çekmedik ama bayan oyuncu konusunda her zaman sorun oluyor. Çünkü bayanlar belli bir dönem tiyatroya geliyorlar ve 18-19 yaþlarýna geldiklerinde tiyatroyu býrakýyorlar. Ya üniversiteye gidiyorlar ya da niþanlanýp evleniyorlar. Maalesef bizde böyle bir gelenek var. Son oyunda ben bir repliðimde þöyle demiþtim: Ýþte bu tiyatro profesyonel tiyatro olmazsa, 20 yaþýndan büyük kýzlar, bu tiyatroya ancak seyirci olarak geliyorlar diye...” Deniz Dadale de kadro sýkýntýsýný dile getiriyor. Ama asýl konu yetiþkin bayan oyuncu bulmakta yatýyor. “Kadroda her zaman sýkýntýlar vardý, hala var. Mesela kýz veya kadýn aktris konusunda sýkýntý çekiyoruz. Genç kýzlarýmýz var ama onlar da çabucak büyüyüp ya öðrenim için Türkiye’ye gidiyorlar veya ayrýlýyorlar ve biz böyle ortada kalýyoruz. Yani erkek kadro daha çok var.” Asým Mongovci ise sorunun genç bayanda olmadýðýný, yetiþkin bayan oyuncu bulmanýn zor olduðunu belirtiyor. “Genç bayan kadrosu her zaman vardý. Ama yetiþkin bayan oyuncuyu bulmakta hep zorlandýk. Bayanlar 17-18 yaþlarýný geçtikten sonra artýk tiyatro yapmaya devam etmiyorlar. Hele þimdi üniversiteye gidiyorlar, dönünce evleniyorlar, evlenince de her þey bitiyor. Tiyatro onlar için geçmiþte kalan bir hatýra oluyor sadece...” Genç tiyatrocu Deniz Dadale oyun seçmenin bir baþka boyutuna da deðinerek, her þeyden önce iyi bir okur olmak gerektiðini dile getiriyor. Bu özelliðin de kendilerinde var olduðunu belirtiyor. Deniz þöyle özetliyor oyun seçme sürecini: “Oyunlar kadroyu da dikkatte alýnarak seçiliyor. Bunun zeminini de hepimiz oluþtururuz. Her þeyden önce hepimiz çok iyi birer okuruz. Hiç durmadan, romanlar, tiyatro oyunlarý ve saire okuruz. Mesela Asým’ýn beðenmiþ olduðu bir oyun vardý Karanlýkta Komedi diye... Bu oyunu Asým Türkiye’de okumuþtu, sonra bize teklif etti. Nafis Gürcüali okudu. Bizler okuduk beðendik ve sahneledik.” Sadece oyunu seçmekle bitmiyordu iþ... Örnekler vererek sürecin karmaþýklýðýný anlatýyor Rumeli Türk Tiyatro Sanatçýlarý Derneði Baþkaný Etem Kazaz: “Biz oyunu her þeyden önce kadroya göre seçeriz. Ve çizgimizden çýkmayýz. Çizgi derken, þöyle izah edeyim, arkadaþlarýmýz da açýkça biliyor: Savaþtan sonra birileri bir torba parayla geldi ve ‘þu oyunu hazýrlayacaksýnýz’ dedi. Bu oyun belki bize uygun deðildi; biz parayla satýlan kâhyalar deðiliz. Biz “Al o parayý götür” dedik ‘Biz parayla oyun yapmayýz, parayla yapmayýz derken biz çizgimizden dýþarý çýkmayýz” dedik. Biz oyunumuzu belli bir çizgide seçeriz, önce bunun kadroya uyumuna bakarýz, eðer kadroya uyuyorsa o zaman dekoru düþünmeye baþlarýz. Dekor acaba uygun mu? Bu dekora olanaklarýmýz var mý? Bunun da yapýlabilirliðini çýkardýðýmýz zaman, iþ kostümü düþünmeye gelir. Bazý oyunlar var ki biz sahneye koymak istiyoruz ama kostümünü yapamýyoruz. Mesela biz Atatürk’ün hayatýný sahneye koymak istedik. Oraya buraya baþvurduk, Türk Eþgüdüm Bürosuna, Kosova Türk Tabur Görev Kuvvet Komutanlýðýna daha nereye gerekiyorsa her yere yazdýk, dosyalar gönderdik. Türkiye’ye yazdýk “Mustafa” adlý oyunu sahneye koymak istiyoruz diye... Tek ihtiyacýmýz olan bilgi ve kostüm konusu idi. O döneme ait üniforma ve diðer elbiseler konusunda bilgiye ihtiyacýmýz vardý; burada kostümograflar yok, dekorograflar yok... bu konularda yardým istedik ama hiçbir cevap gelmedi. Bu tip oyunlarý biz sahneye koymak istiyoruz ama dekorlarýný ve kostümlerini elde etme þansýmýz veya olanaðýmýz yok. Dolayýsýyla oyuncu kadrosu uygun, az dekor gereken, kostümünü kendimizin yapabileceði oyunlar seçiyoruz. Bu iþ aslýnda fukara iþi. Oyun seçme süreci böyle baþlar ve böyle devam eder. Ama olanaklar tanýnýrsa elbette ki dekoru ve kostümü daha zengin oyunlarý da seçme imkanýmýz olur.” Perþembe, 14 Haziran 2007 14 1978 – 2006 yýllarý arasýnda hazýrlanan oyunlar, yazarlar, yönetmenler, festivaller ve baþarýlar: YIL 1995 Yazan: Haldun Taner Yöneten Zekir Sipahi Müzik: Timur Selçuk Oyun: Keþanlý Ali Destaný Kosova Tiyatrolar Festivali (En Ýyi Yönetmen ödülü) Türkiye turnesi: Ýzmir — Karþýyaka Belediyesi SKY TV Festivali, Ýstanbul Gösterisi YIL 1996 Yazan: Hasan Mercan Yöneten: Raif Buþ Oyun: Deliler Özel: TV oyunu Yazan: Agim Rifat Y. Yöneten: Agim Rifat Y. Oyun: Simidýmýn Tablasi (skeçler) Ýzmir Karþýyaka Belediyesinde gösteri YIL 1997 Yazan: Yýlmaz Erdoðan Yöneten: Etem Kazaz Müzik: Hüseyin Kazaz Oyun: Kadýnlýk Bizde Kalsýn Kosova Tiyatrolar Festivali (En Ýyi Müzik, En Ýyi koreograf, En Ýyi 2 Oyuncu ödülü, Festivalin En Ýyi Erkek Oyuncu ödülü) Yugoslavya Tiyatrolar Karþýlaþmalarý Türkiye turnesi: T.C. Ýzmir Karþýyaka Kurtuluþ Bayramý Þenlikleri, SKY Festivali, Çeþme Kurtuluþ Bayramý Þenlikleri. Ýstanbul Gösterisi. Yazan: Ümit Denizer Yöneten: Nafiz Gürcüali Özgün Müzik: Hüseyin Kazaz Oyun: Uçan Þemsiye Kosova Çocuk Tiyatrolarý Festivali Türkiye turnesi: T.C. Uluslar arasý Alaçatý Çocuk ve Gençlik Festivali, Ýzmir Karþýyaka gösterisi Yazan: Etem Kazaz Yöneten: Nafiz Gürcüali Özgün Müzik: Hüseyin Kazaz Oyun: Sokaðýmýzda Yýlbaþý YIL 1998 Yazan: David Mamet Yöneten: Nafiz Gürcüali Oyun: Tiyatroda Bir Yaþam Türkiye turnesi: T.C. Uluslararasý Denizli tiyatro Festivali, Ýzmir Karþýyaka gösterisi. Yazan: Orhan Asena Yöneten : Nafiz Gürcüali Oyun: Dede - Torun Ödül: Ýzmir — Alaçatý Belediyesi - Tiyatrosu Türkiye turnesi: Uluslararasý Çocuk ve Gençlik Festivali — Alaçatý — Türkiye Ýzmir Karþýyaka Belediyesi gösterisi Yazan: Agim Rifat Yeþeren Yöneten: Nafiz Gürcüali Özgün Müzik: Hüseyin Kazaz Oyun: Eþek Muhabbeti Kosova Tiyatrolar Festivali (2 En Ýyi Oyuncu ödülü) Yugoslavya Tiyatrolar Karþýlaþmasý Türkiye turnesi: T.C. 75. Yýl kutlamalarý kapsamýnda MEKSA etkinlikleri; Marmaris — Köyceðiz, Ankara ve Ýzmir Karþýyaka Gösterileri. Ýstanbul gösterisi. Özel: TV Oyunu olarak da oynandý. Yazan: Orhan Asena Yöneten : Nafiz Gürcüali Oyun: Dede - Torun Müzik: Hüseyin Kazaz Türkiye turnesi: T.C. 75. Yýl kutlamalarý kapsamýnda MEKSA etkinlikleri; Marmaris Köyceðiz, Ankara ve Ýzmir Karþýyaka Gösterileri. Ýstanbul gösterisi. Özel: TV Oyunu olarak da sunuldu Yazan: Etem Kazaz Yöneten: Nafiz Gürcüali Oyun: 2. Mars YIL 1999 Yazan: David Mamet Yöneten: Nafiz Gürcüali Oyun: Tiyatroda Bir Yaþam Not: Savaþtan sonra Kosova’da oynanan ilk tiyatro oyunu Yazan: Karma yazarlar Yöneten: Nafiz Gürcüali Özgün Müzik: Hüseyin Kazaz, Reþit Ýsmet Oyun: Nostalji Yazan: Etem Kazaz Yöneten: Nafiz Gürcüali Özgün Müzik: Hüseyin Kazaz Oyun: Maskeli Balo YIL 2000 Yazan: Ümit Denizer Yöneten: Nafiz Gürcüali Oyun: Uçan Þemsiye Uluslar arasý 23 Nisan Çocuk Bayramý—Ýzmir — Karþýyaka- Türkiye Yazan: Davet Mamet Yöneten: Nafiz Gürcüali Oyun: Tiyatroda Bir Yaþam Kosova Tiyatrolar Yarýþmasý (1. Ödül, En Ýyi Oyun, En Ýyi Oyuncu, En Ýyi Sahne Tasarýmý ödülü) Berlin, Almanya. Gösterimi. YIL 2001 Yazan: Peter Shaffer Yönetmen: Nafiz Gürcüali Oyun: Karanlýkta Komedi Kosova Tiyatrolar Yarýþmasý (En Ýyi Yönetmen, En Ýyi Oyuncu ödülü) Yýl: 2002 Türkiye Turnesi: Gömeç — Balýkesir, Edirne. Kosova Turnesi. YIL 2002 Yazan: Turgut Özakman Yönetmen: Deniz Dadale Oyun: Ah Þu Gençler Kosova Tiyatrolar Yarýþmasý , Türkiye Turnesi: Gömeç — Balýkesir, Edirne ve Salihli Kosova turnesi. Yazan: Muharrem Buhara Yönetmen: Asým Mongovci Oyun: Konuþan Hindi Türkiye — Ýzmir — 23 Nisan Çocuk Þenliði Kosova Turnesi. YIL 2003 Yazan: Peter Shaffer Yönetmen: Nafiz Gürcüali Oyun: Karanlýkta Komedi Türkiye Denizli Uluslararasý Amatör Tiyatrolar Festivali Ankara, Çorlu Festivali YIL 2004 Yazan: Turgut ÖZAKMAN Yönetmen: Asým MONGOVCÝ “Ak Masal Kara Masal’ Türkiye — Ýzmir — 23 Nisan Çocuk Þenliði Kosova Turnesi. Yazan: Turgut Özakman Yönetmen: Deniz Dadale Oyun: “Hababam Sýnýfý” Kosova Tiyatrolar Yarýþmasý (En Ýyi Oyuncu ödülü, En Ýyi Müzik, 2 En Ýyi Oyuncu ödülü), Türkiye Turnesi: Ýstanbul, Çorlu Festivali, Edirne Kosova turnesi. TV oyunu olarak da sunuldu. YIL 2005 Yazan : Yakovos KAMBANELLÝS Yönetmen : Nafiz GÜRCÜALÝ Oyun : Savaþ Baba Kosova Tiyatrolar Yarýþmasý ( En iyi oyun, en iyi erkek oyuncu, en iyi kostüm) Türkiye turnesi : Ankara, Ýstanbul, Edirne, ÝzmirKarþýyaka, ÝzmirGaziemir) Kosova turnesi. TV oyunu olarak da sunuldu. YIL 2006 Yazan: Ephraim Kishon Yönetmen: Nafiz Gürcüali Oyun: “Tarlakuþuydu, Juliet” Kosova Tiyatrolar Yarýþmasý ( En iyi oyun, En iyi Yönetmen, En iyi erkek oyuncu, en iyi bayan oyuncu, en iyi sahne tasarýmý) TV oyunu olarak da sunuldu. 15 Türkçenin Kosova’sý B Güncel Perþembe, 14 Haziran 2007 HAZAR’IN BERÝSÝ u hafta sizleri güncellikten çýkarýp bilgi dünyasýna buyur etmek istiyorum. Bu köþenin yabancýsý olmayan bir konu tarzýndan bilgiler sunacaðým. Türkçenin büyük coðrafyasýnda nasýl geliþmelerin yaþandýðý merak edilir; ilginçtir. Ben de Azeri Türkçesini kýyaslayarak Türkçenin seyrine bir kýsýmdan da olsa girmiþ olacaðým. “Dünyada 200 milyonun üzerinde Türk yaþýyor ama neden bunlar ayný þekilde konuþmuyor” sorusunun yanýtý bu mantýkta gizlidir. Azeri Türkçesi, Batý Türkçesinin doðu sahasý içinde yer alan aðýzlar topluluðu ve bu saha içinde geliþen yazý dili koludur. Batý Türkçesinin esasýný Oðuz Türkçesi oluþturur. Türkçenin Oðuz þivesine dayanan ve 12.-13. yüzyýldan bugüne dek kullanýlagelen Batý Türkçesinde zamanla iki daire ortaya çýkmýþtýr: Osmanlý Türkçesi ve Azeri Türkçesi. Bizim Kosova’daki Türkçemiz de Oðuz Türkçesinin Osmanlý Türkçesi kolundandýr. Azeri sahasý dil coðrafyasý bakýmýndan doðu Anadolu; güney Kafkasya ve Azerbaycan Cumhuriyeti; Ýran Azerbaycan’ý; Kerkük, Musul gibi kentleri içine alan Irak; Suriye Türkleri bölgelerini içine alýr. Azeri ve Osmanlý sahalarý arasýndaki farklarýn ilk belirtileri Eski Anadolu Türkçesi (13.-15. yüzyýllar) devresinde baþlamýþtýr. Azeri ve Osmanlý sahalarýndaki farklar genellikle konuþma dilinde kalmýþtýr. Týpký Türkiye ve Kosova Türkçelerinin konuþma dilinde kalan farklýlýk mantýðý gibi... Ayrýlýklar, eskiden beri yazý diline aktarýlmamýþtýr. Azeri sahasý, Batý Türkçesinin esas yazý dili çizgisini oluþturan Osmanlý yazý dili çizgisinin paralelinden dýþarý çýkmamýþtýr. 20. yüzyýlýn baþýnda bir aralýk Osmanlý edebiyatýnýn Azeri edebiyatý üzerindeki etkisinin artmasý dolayýsýyla, yazý dilinin Azeri ve Osmanlý cephesi büsbütün birleþme yoluna gitmiþtir. Esasen bu devirde bütün Türk ülkelerinde Osmanlý rüzgârý esmiþ; kuzey, doðu ve batý, bütün Türklük sahalarýnda tek bir yazý dili olarak Osmanlý Türkçesinde birleþme cereyaný büyük bir güç kazanmýþ, baþta Kýrýmlý Ýsmail Gaspýralý olmak üzere birçok Türk kültür birlikçileri tarafýndan baþarýyla uygulanmýþtýr. Böylece, Türkçenin aðýz ve þiveleri arasýnda yakýnlaþma saðlanmýþtýr. Bugün durum biraz farklýdýr. Yazý dili olarak Azeri Türkçesi bugün Osmanlý sahasýndan, yani Türkiye Türkçesinden en çok ayrýldýðý bir devreye girmiþtir. Buna raðmen Azeri Türkçesi ile Türkiye Türkçesi bugün de yazý dili olarak, gramer yapýsý bakýmýndan, iki ayrý ve baðýmsýz yazý dili hâline gelmiþ deðildir. 14. yüzyýldan itibaren eserlerini takip ettiðimiz Azeri Türkçesinin yazý dili olarak aðýrlýklý merkezini son Hazýrlayan: Abdülhadi Taduþka Alpay ÝÐCÝ zamanlara kadar güney Azeri sahasý (Ýran) taþýmýþ, özellikle Safevilerden itibaren Ýran sahasýndaki Azeri kültür merkezlerinde Azeri Türkçesinin karakteristik yapýsý, geliþmesi devam etmiþtir. Bu yazý dili Ýran’da 1930’lara kadar kesintisiz gelmiþ, fakat o tarihten sonra Farsçayý tek yazý dili olarak kullanma mecburiyeti konulduðundan, Azeri Türkçesi yazý dili olarak Ýran’da kesintiye uðramýþtýr. Bugün Azeri Türkçesi yazý dili olarak Azerbaycan Cumhuriyeti’nde vardýr. Yazý dili aðýrlýðý güney Azerbaycan’da iken esas olarak Tebriz aðzýna dayanýyordu. Aðýrlýk kuzeye geçtikten sonra, bu güney geleneðine baþlýca Bakü ve Karabað aðýzlarý da katýldý. Bugün Azeri yazý dili, ön planda Bakü, Karabað ve Tebriz aðýzlarý üçgeni ile genel Batý Türkçesi geliþimine dayanmaktadýr. Yazý dili olarak Azeri Türkçesi ile Türkiye Türkçesi arasýndaki gramer yapýsý ayrýlýðýna bugün bir de sözlük sahasýndaki ayrýlýk katýlmýþtýr. Özellikle, Türkiye Türkçesindeki yeni sözler bu iki yazý dili kolunun söz daðarcýðýnda hissedilir ayrýlýklar meydana getirmektedir. Azeri Türkçesi bugün esas kuzey Azerbaycan’da, münferit eserlerde kalmak üzere de güney Azerbaycan’da ve Kerkük’te yazý dili cephesiyle yaþamaktadýr. Bu bölgelerle birlikte güney Kafkasya ve doðu Anadolu bölgelerinde ise sadece konuþma dili olarak büyük bir aðýzlar topluluðu halinde yaþamasýna devam etmektedir. Doðu Anadolu’nun konuþma dili Azeri, yazý dili tabii Türkiye Türkçesidir. Azeri Türkçesi ile Türkiye Türkçesi sahalarýnýn sýnýrlarý bir çizgi þeklinde deðil, iç içe geçmiþ bir þekildedir. Birleþme noktalarý Anadolu’dadýr. Doðudan orta Anadolu’ya kadar Azeri Türkçesinin etkisi görülebilir. Anadolu’nun en koyu Azeri Türkçesi bölgesi Kars ilidir. Azeri Türkçesi ve Osmanlý Türkçesi arasýndaki ayrýlýklarýn sebepleri þöyle sýralanabilir: Birinci sebep Eski Anadolu Türkçesidir. Batý Türkçesinin bu ilk döneminde söz konusu sahalar, bölgelerinde kendi tercihlerine göre þekillenmiþlerdir. Zamanla bu þekillenmeler keskinleþmiþtir. Ýkinci sebep kabile farklarýdýr. Azeri ve Osmanlý sahasýna yerleþen Oðuz boylarý farklýdýr. Ýki sahaya biraz ayrý Oðuz boylarý yerleþtiði gibi, Azeri sahasý batýya geçiþin ilk duraðý olarak boylarýn tabakalaþmasý bakýmýndan da farklý bir manzara arz eder. Farklý boylar farklý aðýzlar demektir ve bu boylardaki telaffuzlar ayrýlýklarý doðurmuþtur. Üçüncü sebep Batý Türkçesinin dýþýnda kalan diðer Türk þivelerinin etkileridir. Bu etkiler Azeri Türkçesi üzerinde görülür. Azeri sahasý hem doðu hem kuzey Türk bölgelerine çok daha açýk bir halde olmuþtur. Ayrýca, Azeri bölgesine diðer Türk boylarýndan yerleþmeler de gerçekleþmiþtir. Bunun sonucunda Osmanlý sahasýyla Doðu Türkçesinin edebi dil temaslarý sýnýrlý iken, Azeri bölgesi hem Osmanlý hem Çaðatay edebî dilinin kullanýldýðý bir saha olmuþtur. Dördüncü sebep Azeri Türkçesinde, Ýlhanlýlar dolayýsýyla, bazý Moðolca unsurlarýn kalmýþ olmasýdýr. Fakat bunlar fazla olmayýp lap, nöker, laçýn gibi bazý sözlerden ibarettir. Beþinci sebep her iki sahada görülen çevre etkileridir. Her iki saha da ayrý komþu dillerden birtakým ögeler almýþtýr. Osmanlý Türkçesine bazý Yunanca ve Ýtalyanca sözler, Tanzimat’tan sonra da, özellikle son zamanlarda batý dillerinden birçok söz ve tabirler geçmiþtir. Azeri Türkçesine ise; baþlýca Farsça ve Rusçadan birtakým unsurlar geçmiþtir. Rusçadan geçen unsurlar bir kýsým sözlerle, soyadlarýnda görülen Rusça eklerdir. Farsçadan geçen unsurlar olarak da, bazý yerel Farsça sözlerin yanýnda, özellikle ses tonu ile soru þekli ve ki’li cümlelerin çokluðu dikkati çekmektedir. Azeri Türkçesinin farklarý temelde yukarýdaki gibi belirtilebilir. Ancak, durum hiç de karýþýk deðildir. Azeri Türkçesi Oðuz Türkçesi içindedir ve Batý Türklerinin dilleri içinde bir yerdedir. Kosova, Batý Trakya veya Türkiye Türklerinin Türkçelerinden ayrý bir dil deðildir. Azeri Türkçesini “Azerice” þeklinde kullanmak hem dil bilimsel veriler açýsýndan hem de Türkler arasýnda psikolojik ayrýlýklar yaratmak açýsýndan mantýklý bir davranýþ deðildir. Bunlara dikkat etmemiz gerekir. Ayrýca, Azeri Türkçesi ile yazýlmýþ bir metin Türkiye Türkçesine aktarýlabilir ama çevrilemez! Zira çeviri, iki yabancý dil arasýnda olur. Almancadan Türkçeye çeviri yapýlýr ama Kazak Türkçesinden Türkiye Türkçesine “aktarma” yapýlýr zira ikisi de Türkçedir. Azerbaycan Türkçesi bugün þu harflerle yazýlýr: A, b, c, ç, d, e, ?, f, g, ð, h, x, ý, i, j, k, q, m, n, o, ö, p, r, s, þ, t, u, ü, v, y, z. harfi e harfinin aynýsýdýr. Azeri Türkçesi alfabesindeki “e” ise i ve e arasýndaki kapalý e harfidir. “x” hýrýltýlý h harfidir. Q ise “k” harfinin kalýn þeklinde kullanýlýr: Qoç, qara... Türkiye Türkçesi ve Azerbaycan Türkçesi alfabelerindeki fark konusuna burada deðinmeyeceðim. Bu mesele Türklerin çözmeleri gereken çok ciddi bir meseledir. Azerbaycan’ýn diliyle Türkiye’nin dili arasýnda iþleyiþte hiçbir fark yokken alfabe farklýlýðý nedeniyle insanlarda algý farklýlýðý yaratýlmaktadýr. Bu sakýncalýdýr. Yazýmý, Azerbaycan Türklerinin önemli þahsiyetlerinden Anar’ýn “Ak Koç Kara Koç” adlý kitabýnýn baþýndan bir bölümle bitiriyorum: Soldan Saða 1. B.M. Kosova özel tesilcisi Marti ... 2. Bir meyve ( içinde kýrmýzý Tanerleri olan ) — Erkek ismi 3. Beyaz — Ýbrahim Tatlýses’in doðduðu þehir — Gaus 4. Titan — Boþnakça odun — Karate ve aktör Bruce ..... 5. Kadýn ismi — Sürekli yaðmurlar 6. Bir dizi eserinin yazarý Göntekin .... Yukarýdan Aþaðýya 1. Bir kilidi açýp kapamak için kullanýlan araç 2. Adalet, tanrýnýn adlarýndan biri — Letonya 3. Türkiye araba plakasý — Çene kemiklerin üstüne dizili 4. Ýtalya — Bir meyve ( Ramazanda bu meyve ile oruç açýlýr) 5. Varlýk, zenginlik, mal-mülk 6. Kutsal bir gün ( Bayramdan evvel kutlanýr) — Niton 7. Her tarafý sula sarýlý olan toprak — Hidrojen + Oksijen 8. Radium — Þanzumda olmayan boþta araba, otobüs 9. Ýlgilenmiþ olan, ilgili bulunan, alakadar olan Bulmacanýn çözümü No: 5 Gaziantep, elli, Daver , no, sarp, i, ç, ioni, pz, lista, Þar, Eda, bale, Roki, ilan To p l u m Din ve Toplum M.Tevfik Yücesoy S [email protected] [email protected] NAMAZIN MÝRACI ETTAHÝYYAT DUASI elâm, azamet ve mülk sahibi olmada baki olma, her türlü afet ve noksanlýklardan beri olma. Tahiyyat çoðul olan bir isimdir. Tekili “Tahiyye”dir. Tahiyyât kelimesi Kur’an’da altý âyette geçmektedir. Bu âyetlerden birinin meâli þöyledir: “Bir selâm ile selamlandýðýnýz zaman, siz de ondan daha güzeli ile selâmlayýn yahut verilen selâmý aynen iâde edin” (en-Nisa, 4/86). Tahiyyât kelimesi, Kur’an’ýn diðer ayetlerinde de, ayný þekilde selâm manasýnda kullanýlmýþtýr. Namazda okunan teþehhüd’e de, tahiyyât denir. Okunuþu þöyledir: “Et-tahiyyatu lillahi ve’s-salâvatu ve’t-tayyibâtu es-selâmu aleyke eyyuhen-nebiyyu ve rahmetullahi ve berekâtuhu es-selâmu aleyna ve alâ ýbâdi’llahi’s-salihin. Eþhedu en lâ ilâhe illallâh ve eþhedu enne Muhammeden abduhu ve resuluh”. Manasý ise, þöyledir: “Bütün dualar, senâlar, malî ve bedenî ibâdetler, mülk, azamet Allah’a mahsustur. Ey Peygamber! Selâm sana. Allah’ýn rahmet ve bereketi senin üzerine olsun. Selâm ve esenlik bize ve Allah’ýn salih kullarýnýn üzerine olsun. Ben þehâdet ederim ki, Allah’tan baþka bir ilâh yoktur. Muhammed O’nun kulu ve resuludür.” Ashab-ý kirâm namazda oturduklarý vakit, “Esselâmu Alallâh” yani selam Allah’a, “Esselâmu ala fulân” yani filana selâm diyorlardý. Hz. Muhammed (s.a.s) bu durumu öðrenince, ashâbýn bu hareketini tashih ederek, namazdaki oturuþlarýnda, “ettahiyyât”ý okumalarýný öðretti. Çünkü selâm her tür afet, kusur ve ayýptan uzak olma manasýnadýr. Bu nimetlerin sahibi Yüce Allah’týr. Þu halde ashab-ý kirâm “Selâm Allah’a” demekle, Allah’ýn verdiði bu ihsaný O’na iâde etmiþ sayýlýyorlardý (Müslim, Salat, 16). Bu tahiyyât, Hz. Muhammed (s.a.s)’in Mirac gecesinde Yüce Allah ile yaptýðý selâmlaþmasýdýr. Allah ile onun arasýndaki mesâfe, iki yay kadar yahut daha az kalýnca (enNecm, 53/9), Allah’a selâmlarýný þöyle arzetti: “Bütün dualar, senâlar, malî ve bedenî ibâdetler, mülk, azamet Allah’a mahsustur.” Yüce Allah þöyle mukâbele etti: “Ey Peygamber! Selâm sana. Allah’ýn rahmet ve bereketi senin üzerine olsun” Hz. Muhammed (s.a.s) þöylece yeniden söz aldý: Perþembe, 14 Haziran 2007 DUYURU 16 Cuma, 15 Haziran 2007 tarihinde saat 11:00’de Mamuþa Kültür Evi’nde Kosova AGÝT Misyonu ve Mamuþa Belediyesi iþbirliði içerisinde Belediyede Þeffaflýk Projesinin üçüncü halka açýk toplantýsý düzenlenecektir. Toplantý esnasýnda Mamuþa halkýna “Kamu Belgelerine Eriþim Yasasý” hakkýnda bilgiler verilecektir. Düzenlenecek olan halka açýk toplantýya Mamuþa halký saygýyla davet edilmektedir. NJOFTIM Me datën 15 Qershor 2007 në Shtëpinë e Kulturës në Mamushë do të mbahet mbledhja e tretë me radhë publike si pjesë e projektit për Transparencën Komunale të organizuar nga OSBE-ja Misioni në Kosovë në bashkëpunim me Komunën e Mamushës. Gjatë mbledhjes, qytetarëve do të iu epen informata mbi “Ligjin për Qasjen në Dokumentet Zyrtare”. Qytetarët e Mamushës me respekt ftohen që të marrin pjesë në këtë mbledhje publike. Yardým Kampanyasý Sevgili Okurlarýmýz, Bugünlerde Ýstanbul’da tedavi görmekte olan yardýma muhtaç bir Prizrenli hemþehrimizin acil olarak maddi yardýma ihtiyacý bulunmaktadýr. Baþlatýlan yardým kampanyasý çerçevesinde “Procredit” Bankasý Prizren Þubesinde Skender Qurqiali (Çurçiali) Yukarýda yazýlan tahiyyât, Hanefî mezhebine göre okunan þeklidir. adýna açýlan 1120154825000104 cari hesabýna da yardýmlarýnýzý Diðer mezhep âlimlerinin çoðu da, iletebilirsiniz. tahiyyâtýn bu þeklini benimYardýmlarýnýzý banka hesabý dýþýnda þu adrese de ulaþtýrasemiþlerdir. Bu, Ýbn Mes’ud’un Hz. bilirsiniz: Muhammed (s.a.s)’den naklettiði tahiyyâttýr. Þâfiî mezhebine göre Tel: 044-144-261 okunan tahiyyât bundan biraz farkAdres: Fehmi Ladrovci, No: 77, Prizren lýdýr. Onlarýn okuduklarý tahiyyât, Ýbn Esirgemeyeceðiniz destek bir hayat kurtaracaktýr. Abbas tarafýndan nakledilmiþtir. “Selâm ve esenlik bize ve Allah’ýn salih kullarýnýn üzerine olsun.” (Muhammed Hamidullah, Ýslâm Peygamberi, Ýstanbul 1972, 1, 106), Aslýnda âlimler tarafýndan nakledilen daha farklý tahiyyât þekilleri de vardýr. Bütün bu rivâyetlere dayanan tahiyyâtlar okunabilir. Hepsinin câiz olduðu hususunda âlimlerin ittifaký vardýr. Ýhtilaflarý, hangisinin daha faziletli olduðu hakkýndadýr (Nevevî, Müslim Þerhi, 1924, IV, 115; esSeyyid Sabýk, Fýkhu’sSünne, Beyrut, (t.y)., 139 vd). Tahiyyât iki, üç ve dört rekat olarak kýlýnan bütün namazlarýn sonunda okunduðu gibi iki rekattan fazla olan üç ve dört rekatlý namazlarda, ikinci rekatýn sonunda da okunur. Son oturuþlarda tahiyyât’ý okuyacak kadar oturmak farzdýr. Ancak tahiyyâtý okumak farz deðildir. Son oturuþta da, ikinci rekatýn sonunda da tahiyyâtý okumak vaciptir. Okunmadýðý takdirde, namazý iâde etmek gerekmez. Namazýn sonunda sehiv secdesi yapýlýr . Ýmâm, imâma uyan cemâat ve yalnýz baþýna namazý kýlan kiþi, tahiyyâtý okur. Tahiyyât hiç bir yerde sesli okunmaz, daima sessiz okunur. (Ahmed b. Muhammed b. Ýsmail etTahtâvî, Haþiye ala-Merâki’l-Felâh Þerhi Nur’il-Ýzâh, Mýsýr 1970, s. 202 vd.) Biricik Oðlum, Kardeþimiz ve Dayýmýz Güner Þporta’yý Ölümünün 16. yýldönümünde rahmetle anýyoruz. Ölümsüzlüðe gittiðinden bu yana içimizde ki yangýn hiç sönmedi, sönmeyecekte. Ayrýca bizler var oldukça sende bizlerle birlikte içimizde yaþayacaksýn. Mekanýnýn cennet olmasý için yüce Allah’a duacýyýz. Ruhun þad olsun. Annesi: Çamile, Kardeþleri: Nehal ve Behiye, Eniþtesi: Muhammed, Yeðenleri: Hayatin, Taner, Þani ve Adle. Ýsmet (Cepçi) Kazaz’ý Ölümünün 16. yýlýnda rahmetle anýyoruz. Aradan yýllar geçse de içimizdeki özlemin ve o buruk hüzün hep ayný. Sana olan sevgilerimiz ve senle olan hatýralarýmýz da hep ayný kaldý. Þimdiye kadar olduðu gibi þimdiden sonra da kalbimizin en deðerli yerine yaþamaya devam edeceksin. Ruhun þad, mekanýn Cennet olsun. Eþi: Firdez, Kýzlarý: Türkan, Þükrün, Oðlu: Selahattin, Gelini: Visal, Damatlarý; Þefket, Adnan, Torunlarý: Gençer, Dilek, Tuncay, Ýsmet, Cevdet. Güncel Genetikte çýðýr açan çalýþma 17 Perþembe, 14 Haziran 2007 B Kalýtsal rahatsýzlýklarda genlerin rolü hakkýnda þimdiye dek yapýlan en kapsamlý çalýþmada, bilimadamlarý yaygýn genetik bozukluklara yol açan 15 geni tespit etti. u genlerin koroner kalp hastalýðý, yüksek tansiyon, tip 1 ve tip 2 diyabet, römotoid artrit, baðýrsaklarý etkileyen Crohn hastalýðý ve manik depresif psikozla baðlantýlý olduðu belirtildi. Yaklaþýk 200 bilimadamýnýn yaptýðý bu çalýþma týp dünyasýnda dir dönüm noktasý olaarak görülüyor. Bu, çalýþmanýn sonuçlarý kadar kullanýlan yöntemden de kaynaklanýyor. Geliþtirilen yeni yöntemle, sorunlu genlerin tespiti hýzlanýyor. Geliþtirilen yeni yöntemle, sorunlu genlerin tespiti hýzlanýyor Wellcome Trust adlý týbbi araþtýrma vakfý için yapýlan çalýþmada, uzmanlar her hastalýk için 2000 hastadan, yani toplam 14 bin kiþiden kan örnekleri alýp genetik haritalarýný çýkardý. Sonra bunlarý 3000 saðlýklý gönüllünün verileriyle karþýlaþtýrdý. Farklar hangi genlerin hangi hastalýklara yol açtýðýný da ortaya koydu. Çalýþmayý yürüten ekibin baþkaný Profesör Peter Donnely, belirlenen bu 15 gene risk faktörü olarak bakabileceklerini belirtti. Donnely, “Ýnsanlarýn hastalýða yakalanma riskleri konusunda daha iyi tahminler yapabileceðiz. Özellikle risk grubundaki kiþileri daha sýk tarama testleri yaptýrmaya teþvik edebilir, belki yaþam biçimlerini deðiþtirmelerini, neler yaptýklarýna neler yediklerine dikkat etmelerini isteyebiliriz.” dedi. Ýnsan genlerinin tam bir haritasýný çýkarmaya yönelik genom projesini destekleyenler, bunun en ölümcül hastalýklara çare bulma umudu saðlayacaðýný söylüyordu. Dokuz milyon sterline mal olan bu projenin mimarlarý ise, elde ettikleri verilerle etkin tedavi yöntemlerine ulaþýlmasý için gereken sürenin de kýsalacaðýný vurguluyorlar. Bulgaristan’ýn Kavarna þehriyle iþbirliði anlaþmasý imzaladýk Prizren Belediyesi ile Bulgaristan’ýn en geliþmiþ ve kalkýnmýþ belediyelerinden biri olan Kavarna þehriyle iþbirliði anlaþmasý imzalandý. Anlaþma çerçevesinde her iki belediyenin ileride Avrupa Birliði projelerine birlikte katýlmalarý ve her iki belediye öðrencilerinin birbirlerini ziyaret etmeleri öngörülüyor. Anlaþmanýn, Prizren Belediyesinde bilhassa kültür ve turizm alanýna olumlu olarak etki etmesini bekleniyor. G eçen Cuma günü Prizren Belediyesi ile Bulgaristan’ýn en geliþmiþ ve kalkýnmýþ belediyelerinden biri olan Kavarna þehriyle iþbirliði anlaþmasý imzalandý. Prizren Belediyesi baþkaný Eçrem Krüeziu, her iki belediye arasýndaki iþbirliði anlaþmasýn karþýlýklý istem ve baþlatýlan ortak giriþimler sonucunda varýldýðýný söyledi. Prizren Belediyesi için bu iþbirliðin verimli olacaðýna inandýðýný söyleyen Baþkan Krüeziu, bu iþbirliðin her alanda, bilhassa kültür ve turizm alanýna olumlu olarak etki etmesini beklediklerini ifade etti. Bulgaristan’ýn Kavarna Belediyesi Baþkaný Conko Conev, Kavarna Belediyesinin Prizren Belediyesine Avrupa Birliðine giriþ kartý olarak hizmet vereceðini, çünkü AB projelerine birlikte katýlacaklarýnýn altýný çizdi. Her iki belediye öðrencilerin birbirlerini ziyaret edeceklerini kaydeden Baþkan Conev, Kavarna Belediyesi nüfusunun yaklaþýk 18 bin olduðunu ve bütçe tamamýnýn yüzde 75’ini kendi kaynaklarýndan saðladýðýný belirtti. Ziyaretin sonunda her iki baþkan birbirlerine hediyeler verdiler. Ýklim-tarým denklemi çözülmeye çalýþýlýyor Küresel ýsýnmanýn dünya üzerindeki tarýmý nasýl etkileyeceðini araþtýran Amerikalý bilim adamlarý, hava sýcaklýðý ile doðadan elde ediler ürün miktarý arasýnda yakýn bir iliþki olduðuna iþaret ediyor. G eleceði yaþamaya baþladýk bile. Çünkü küresel ýsýnmanýn tarýma etkisi þimdiden görülebiliyor. Bu sonuca, ABD’deki Ulusal Lawrance Livermore Laboratuvarý ve Kaliforniya’daki Carnegie Enstitüsü ulaþtý. Bilim adamlarý, 1980 ile 2002 yýllarý arasýnda buðday, mýsýr, arpa ve soya fasülyesi hasýlatlarýný inceledi. Ulusal Lawrance Livermore Laboratuvarý’ndan David Lobell sonuçlarý þöyle açýklýyor: “Küresel düzeyde, hava sýcaklýðý ile hububat hasýlatý arasýndaki iliþkiyi çok açýk bir þekilde görmek benim için þaþýrtýcýydý. Kuzey Avrupa veya Kanada gibi soðuk bölgelerde mevcut hava sýcaklýðý hasýlatý daha olumlu yönde etkiliyor. Ancak zaten sýcak olan tropik bölgelerde hava sýcaklýðýnýn artmasý belli hububat türlerini olumsuz yönde etkiliyor. Fakat küresel düzlemde bunlarýn birbirini eþitleyip eþitlemeyeceði henüz belli deðil.” Mahsul miktarýnda gerileme Bilim adamlarýnýn hesaplamalarýna göre 1980 yýlýndan bu yana yýllýk mahsul miktarý yüzde 2 ila 3 oranýnda geriledi. Ýlk etapta bu oran çok da büyük bir oran gibi görünmüyor. David Lobell açýklýk getiriyor: “Ton ile hesaplandýðýnda 40 milyon tondan söz edebiliriz. Ekonomik etkisini hesaplamak için bir çiftçinin bir ton Mahsul için kazandýðý geliri dikkate alýrsýnýz. Bu da yýllýk 2 milyar dolar zarar demek.” Bu göreli bir kayýp. Sulama sistemlerinde ve ýsýya karþý dayanýklý tohumlardaki yeni teknolojiler sayesinde mahsuller küresel çapta artýyor. Ancak Carnegie Enstitüsü uzmaný Christopher Field, bu artýþý saðlamanýn o kadar da kolay olmadýðýný söylüyor: “Ben bunu el freni çekik bir arabayý harekete geçirmeye benzetiyorum. Yeterince gaza basmanýz halinde hýz alabilirsiniz. Ancak hep daha fazla güce ihtiyaç olacak. Evet, tarým mahsulleri artýyor. Ancak küresel ýsýnma el freni iþlevi görüyor. Tarým alanlarýnda mahsullerin artmasýný güçleþtiriyor.” Christopher Field, gelecekte ekim ve tohumculuk uygulamalarýnýn sistematik bir þekilde iklim koþullarýna uyarlanmasý gerektiðini söylüyor. Ancak birçok çiftçi bugüne kadar iklim deðiþikliði gerçeðini kabullenmedi. Field’e göre bunda iklim araþtýrmacýlarýnýn meydada yansýtýlan tartýþmalarýnýn rolü olabilir. David Lobell ise daha iyi ürün elde edilecek olunmasýna iliþkin tespiti þöyle anlatýyor: “Gelecekte bir takým yeni teknolojilerle, iklimin mahsulleri üzerinde olumsuz etkide bulunmasýna zaman tanýmadan mahsullerin arttýrýlmasýný saðlamayý hedefliyoruz. Ancak baþka bir sorun var. Talebin artacaðýný biliyoruz. Bu nedenle konu bizim mahsulleri arttýrýp arttýrmayacaðýmýz deðil. Sorun bizim artan talebi karþýlayacak düzeyde mahsulleri arttýrýp arttýrmayacaðýmýz. Ayrýca talep eðilimlerini, teknolojik yönelimlerle kýyaslarsak iklim deðiþikliðinin etkileri çok daha çarpýcý bir hal alýyor.” Gelecek belirsiz Neredeyse tüm iklim araþtýrmacýlarý küresel ýsýnmanýn tarým hasýlatlarýný azalttýðý konusunda hemfikir. Ancak karbondioksit salýnýmýnýn iklim denklemindeki rolü tartýþýlýyor. Christopher Field, bilimsel alanda yaþanan tartýþmayý anlatýyor: “Taþýl yakýtlarýnýn yanmasý atmosferdeki karbondioksit oranýný arttýrýyor. Ve laboratuvar koþullarýnda, yüksek karbondioksit, bitkilerin geliþimini hýzlandýran gübre etkisinde bulunuyor. Öte yandan hava sýcaklýðýnýn belli düzeyleri aþmasý küresel boyutta mahsulleri azaltacak. Bunu ispatlayan somut delillerimiz var. Yani biz geleceðin tarým sektöründe, ýsýnma ile mahsullerin azalmasý ve karbondioksit ile mahsullerin artmasý arasýnda þiddetli bir rekabet yaþanmasýný bekliyoruz. Ve açýkçasý nasýl bir tablonun ortaya çýkacaðý belirsiz.” Yeni modellemelere göre gelecekte bu ikisi arasýnda bir denge oluþabilir. Ancak Field, hava sýcaklýðýnýn sadece bir ila iki derece artmasý halinde bunun gerçekleþmeyeceði konusunda uyarýyor, çünkü dünyanýn birçok bölgesinde zaten uzun bir süredir bu denge mevcut deðil. Araþtýrmacýlar geçmiþte etkili olan envanter çýkarma çalýþmalarýný Afrika’ya geniþletmek istiyor. Araþtýrmacýlar darý ve sýcak ülkelerde yetiþen bir aðaç türü olan manyoklarý incelemek istiyor. Zira Afrika için öngörüler bir hayli kötü . 2050 yýlýna kadar tarým mahsullerinin yarý yarýya azalacaðý tahmin ediliyor. Gençlik Özgüveninizi Ölçün! Aþaðýdaki sorularý “evet” yada “hayýr” þeklinde cevaplayýn. 1.Ýþ yada üniversite için yaptýðýnýz üç baþvurunuz reddedilirse kendi yeteneðinizdenþüphe eder misiniz? -evet -hayýr 2.Büyük kalabalýklar kafanýzý karýþtýrýyor yada sizi korkutuyor mu? -evet -hayýr 3.Þu anda dolabýnýz eski püskü kýyafetlerle mi dolu? -evet -hayýr 4.Kendinize sürekli aynada bakar mýsýnýz? -evet -hayýr 5.Yürürken yada birinbi beklerken vucudunuzun duruºu dik mi? -evet -hayýr 6.Çoðu zaman insanlarýn sizin hakkýnýzda dedikodu yaptýðýný düþünürmüsünüz? -evet -hayýr 7.Güvenlik kuvvetlerinden biri size yaklaþtýðýnda kalbiniz daha hýzlý atmaya baþlar mý? -evet -hayýr 8.Lokanta otobüs ya da caddedeki yabancýlar arasýnda size birinin dikkatle Haftanýn þiiri Adý Olmayan Þiir Ölüm kadar zordu gözlerin Ne benim oldular, ne aklýmdan çýktýlar. Son kadehlerim oldun bazen Bazen yeni bir sigarayý yakýþ sebebim Þimdi ellerinden uzak olduðum kadar uzaðým kendimden, Hiç bitmemiº siyah beyaz bir puzzle gibi hayat Parçalarý birleþtirmeye korkuyorum Bitince sen çýkarsýn diye titriyor ellerim. Ölüm kadar zordu ellerin Ne benim oldular, ne aklýmdan çýktýlar. Ayrýlýk þarkýlarý oldun bazen Bazen buralardan kaçýþ sebebim Þimdi beyazlar dans ediyor saçlarýmda Seyretmediðim siyah beyaz bir film gibi hayat Seyretmeye korkuyorum Bitince sen çýkarsýn diye dinmiyor gözlerim Ölüm kadar zordu gidiþin Ne benim oldun ne aklýmdan çýktýn. Koray Karamanlý -evet -hayýr baktýðýný ya da size kahkaha attýðýný hissediyor musunuz? 17.Çabalarýnýzýn çoðu zaman baþarýsýzlýkla sonuçlandýðýný hissediyor musunuz? -evet -hayýr 9.Tanýmadýðýnýz bir ülkeye bilet kazansanýz yada size böyle bir bilet verilse ,yalnýz gitmekten konkar mýsýnýz? -evet -hayýr 10.Sevdiðiniz kiþiye aþkýnýzý ilan edebileceðinizi düþünüyor musunuz? -evet -hayýr 18.Ýnsanlar çoðu zaman sizdenb öðüt istiyor mu? -evet -hayýr CEVAPLAR VE PUANLAMA Kendinize her doðru cevap için 2 puan verin -evet -hayýr 11.Çoðu zaman kötü rüyalar görür müsünüz? 1.hayýr 2.hayýr 3.hayýr 4.hayýr 5.evet 6.hayýr 7.hayýr 8.hayýr 9.hayýr 10.evet -evet -hayýr 12.Bir sorun gözüktüðünde çoðu zaman onu kendi kendinize çözer misiniz? -evet -hayýr 13.Acil durumlar o “kara gün” için biriktirmiþ olduðunuz paranýz var mý? -evet -hayýr 14.Ebeveynlerinizin sizi sevdiðini hissediyor musunuz? -evet -hayýr 15.Her gün yeni bir þey öðrenmeniz gerktiðine inanýyor musunuz? -evet -hayýr 16.satýn aldýðýnýz ucuz bir þeyi geri vermektense zarara katlanarak kullanmayý mý tercih edersiniz? 11.hayýr 12.evet 13.evet 14.evet 15.evet 16.hayýr 17.hayýr 18.evet 35-44 : Bu aralýkda kendine güven konusunda sorun yok.Ýnsanlar önderlik ve ilham için size güveniyorlar.Muhtemelen,yine de, bazý kesim sizin kendini beðenbmiþ ve ezici olduðunu düþünüyor.Doðru söylemek gerekirse enaniyetiniz (egonuz) epey fazla.Siz de þahsi olarak sizi öldürmeyen þeyin sizi güçlendireceðini düþünüyorsunuz.Ancak ünlü mütefekkir Goethe’nin ifadeleriyle “Ýstenilen herþeyi yapmak için insan kendini olduðundan daha iyi görmelidir” 6-18 : Korkak ve kendine güvenmeyen,etrafýndakilerin önderlik ve rahberliðine ihtiyaç duyan birisiniz. Hayatý güzel yaþamak için biraz desteðe ihtiyacýnýz olduðu muhakkak. Bilmemek sizi býktýrmasýn.Öðrenmenin sihirli kapýlarý her zaman ardýna kadar açýk. 0-4 : Bu oldukça nadir alýnan bir puandýr ancak bu aralýða düþerseniz, bu bilgili bir kiþiden belki bir psikiatr,doktor yada bir din görevlþisinden yardým almanýz gerektiði anlamýna gelir. Hayat sizin için korku ve endiþe dolu olmalý. 21 Mart - 20 Nisan Bu hafta sana rahatlýk getirecek. Ýlerleyen haftalarda kardeþlerin, komþularýn ve de yazmak, okumak açýsýndan yenilikler hayatýnda belirmeye baþlayacak. Bu hafta dinlendirici tercihler öncelik kazanacak. Bu hafta sana güven ve rahatlýk getirecek. Parasal konularda kendini iyimser bir halde bulabilirsin. Ailesel konularda baþarýlý olabilirsin. Dengeyi saðlamak iç dünyanda seni heyecanlý ve de hayalci kýlabilir. 21 Mayýs - 21 Haziran Bu hafta seni alýp götürecek. Nereye mi? Zenginliðin varlýðýna yokluðun dinginliðine! Nedir gerçek, nedir hayal? Bazen bir jeton hýzla düþer ve aydýnlanýrýz. Güzel yanlarýný görmek, iyi yanlarýný bilmek seni çok huzurlu kýlacak. 23 Temmuz - 22 Aðustos 22 Haziran - 22 Temmuz Bu hafta güzel bir baþarý, rahatlýk ve iyimserlik seni saracak. Gelecekle ilgili planlar hayallerle süslenebilir. Yakýnlarýnla iliþkilerin güzelleþebilir. Sosyal hayatýn ve de hedeflerin yeniayla yeni geliþmelere açýk olacak. Bu hafta senin iþ hayatýna, sosyal yaþantýna yenilenme getirecek. Ýþ ve geleceðinle ilgili fýrsatlar, öneriler çýkmaya baþlayabilir. Ev ve iþ arasýna sýkýþmak veya bazý planlarýn engellerle karþýlaþmasý olacaktýr. 23 Eylül - 22 Ekim 21 Nisan - 20 Mayýs Bu hafta sana yenilenme getirecek. Kiþiliðinin farklý yönlerini açýða çýkartacak seçimler ve tercihler yapabilirsin. Kendini yenileme ihtiyacý duyabilirsin. Hafta sonu ise Merkür gerilemeye baþlayacak. 23 Aðustos - 22 Eylül Bu hafta insanlarla iliþkilerin, arkadaþlarýnla baðlarýn seni baþarýlý kýlacak. Bazý engel ve olumsuzluklarýn ortadan kalkmasý insanlarla daha iyi iliþki kurmaný saðlayacak. Aþk hayatýn ise seni hayallere boðabilir. Bu hafta iþ hayatýnda istediðin kývama ve baþarýya eriþebilirsin. Rahatlýðýn artmasý verimini, kendine güvenini üst seviyelere çýkartacak. Bazý insanlardan yardým almak maddi açýdan yüzünü güldürebilir. uygulamamalý. Eðer saçlarýn toplanmasý gerekiyorsa, zarif bir tokayla tutturulmalý. At kuyruðu modeli bir iþyeri için fazla sýradan ve çocuksu sayýlýr. Etkisi dakikalarca geçmeyen aðýr kokular, çalýþan kadýn için uygun deðildir. Hafif ve çiçekli bir koku sürünmeli. Seksi ve baharatlý kokular, çalýþan kadýn için uygun deðildir. 18 20-36 : Bu ortalama bir aralýk ve özgüven konusunda güçlü ve zayýf yönleri olan bir insaný iþaret ediyor. Bu test yoluyla korkularýnýzý saptayabilir,onlarýn geçerliliðini deðerlendirebilir ve isterseniz onlarý düzeltebilirsiniz. Hayýr cevaplarýnýza tekrar bakýp üzerinde düþünün lütfen. PUANINIZ Çalýþan kadýnýn güzellik saati Çalýþýrken uygulayacaðýnýz güzelleþme yöntemleri, sizin o iþyerine ait olduðunuz izlenimini yaratmalýdýr. Müdürünüzün ya da patronunuzun kopyasý olmayýn ama çalýþtýðýnýz iþyerinin atmosferine uyum saðlayýn Çalýþan kadýnýn makyaj yapmadan iþyerine gitmesi doðru olmaz. Ama ayný þekilde baloya gidiyormuþ gibi dikkat çekici bir makyaj da yapmamalý. Ýþyerindeki aydýnlatma, makyajý biraz daha parlak gösterir. Saç spreyi kullanmak artýk geçmiþte kaldý. Kadýnýn saçlarý doðal görünümlü ama bakýmlý olmalý. Rengi de sýk sýk deðiþtirilmemeli. Ellerin bakýmlý ve temiz olmasý çok önemlidir. Aþýrý kýsa ve aþýrý uzun týrnaklar iþyerinde yadýrganýr. Oje de alýþýlmýþ renklerde olmalý. Çalýþan kadýnlar iþyerinde saçlarýna at kuyruðu modelini Perþembe, 14 Haziran 2007 23 Ekim - 21 Kasým 22 Kasým - 20 Aralýk Bu hafta aþk hayatýn ve insanlarla iliþkilerin iyimserlikle beslenecek. Bu nedenle kendini çok rahat, güvende ve de pozitif düþünceler içersinde bulabilirsin. Yeteneklerini verimli kullanman sana baþarý getirebilir. 20 Ocak - 18 Þubat Bu hafta Aþk hayatýn, yaratýcý iþler, eðlenmek ve de kiþiliðini sergilemek seni çok rahat ve iyimser kýlacak. Uysal, uyumlu ve romantik bir hafta geçirebilirsin. Bu hafta kýsacasý senin için haftalarýn en güzeli. Bu hafta gerçekleþecek olan yeniay senin saðlýðýna, fiziksel görünüþüne ve de çalýþma düzenine yenilenme getirecek. Hafta sonu çalýþmak veya saðlýðýn bazý nedenlerden dolayý seni zorlayabilir. Ýþ ve para açýsýndan da kendini baþarýlý hissetmeni saðlayacak geliþmelerle karþýlaþabilirsin. Enerjini ve paraný çok iyi deðerlendirebilirsin. Bu hafta gerçekleþecek olan yeniay senin ev ve aile yaþantýna yenilenme getirecek. 21 Aralýk - 19 Ocak 19 Þubat - 20 Mart 19 Sevgili Yusufçuklarý Tanýyalým... Perþembe, 14 Haziran 2007 Y usufçuklar uzun ve ince gövdeli böceklerdir. Bu böceklerin iki çift saydam kanadý, gövdesine göre çok iri olan baþýnda kocaman gözleri vardýr. Kýzböceði adýyla da tanýnýrlar. Yaklaþýk 3 bin yusufçuk türü vardýr. Göl kýyýlarýnda, su birikintileri ve bataklýklarda yaþarlar. Yusufçuklar hýzlý uçar. Çoðu saatte 40 kilometre hýza ulaþabilir. Bazýlarýnýn uçma hýzý ise saatte 100 kilometreye yaklaþýr. Sivrisinekleri ve öbür sinekleri uçarken bile yakalayýp yerler. Gözleri çok keskindir. Eriþkin yusufçuk kocaman gözleriyle 15 metre uzaktaki bir kýpýrtýyý fark edebilir. Babasý Erol’a ev ödevlerini yaparken yardým ediyordu. Yine bir hafta sonu, çalýþmaya baþlamadan önce : - Biliyorsun oðlum, sýnýfýný iyi bir notla geçersen sana bisiklet alacaðým, dedi. - Biliyorum babacýðým! dedi Erol. - Aferin sana! Þimdi baþlayalým, söyle bakalým, geçen hafta neler öðrendin? Erol ayýldý : - Bisiklete binmeyi öðrendim babacýðým! Biyoloji dersinde öðretmen Sedef’e sordu : - Bize söyler misin Sedef, balinalar hangi aileden gelirler? Sedef kendinden son derece emin yanýtladý bu soruyu : - Ýçlerinde balina olan bir aileyle kesinlikle tanýþmýyoruz öðretmenim! Öðretmen matematik ödevlerini kontrol etmiþ,sýnýfta daðýtýyordu. Sinan’ýn yanýna gelince : - Aferin oðlum, dedi. Dördüncü defadýr matematik ödevlerin çok baþarýlý. Yine bütün iþlemleri doðru yapmýþsýn. Nedir bu sendeki deðiþiklik ? - Artýk babamýn ödevlere yardým edecek zamaný yok da onun için öðretmenim! : Levent okuldan eve geldiðinde çok mutluydu Yusufçuklar yumurtalarýný suya ya da su bitkilerine býrakýr. Yumurtadan çýkan yavrulara nemf denir. Nemfler 1-5 yýl kadar suda kalýr. Bu süre içinde böcekleri ve balýk yavrularýný yerler. Daha sonra nemfler sudan karaya geçer. Yanlan derilerinin içinden eriþkin yusufçuklar çýkar. Bundan 250 milyon yýl önce yaþayan bazý yusufçuklarýn kanatlarýnýn uzunluðu bir uçtan öbür uca 60 santimetreyi aþýyordu. Bunlar yaþadýðý bilinen en iri böceklerdi. F ý k r a - Anne biliyor musun,öðretmenimiz bu gün bütün sýnýfa övgüler yaðdýrdý ! En çok da beni övdü ! Annesi sevinmiþti : - Ne hoþ ! Neler söyledi peki ? Levent gururla cevap verdi : - Önce ‘hepiniz koyun kafalýsýnýz !’ diye baðýrdý. Sonra da en büyük kafanýn bana ait olduðunu söyledi ! Ýki ateþböceði yolda karþýlaþýp konuþmaya baþlarlar : - Nereye gidiyorsun ? der biri. - Göz doktoruna, der ikincisi. - Gözlerin iyi görmüyor mu yoksa ? - Korkarým öyle, der ateþböceði. Geçen gün karým sanarak sönmemiþ bir sigara izmaritini öpmeye kalktým ! Annem Annelerin en iyisi Benim annem Canýmdan çok sevdiðim Benim annem. Uzun gecelerde Uykusuz kalan Bu yaþýma kadar getiren Benim caným annem. Cevdet Kazaz V-6 sýnýf öðrencisi “Motra Çiriyazi” Ýlk okulu Violonsel Çello olarak da bilinen violonsel, keman þeklinde olmakla beraber daha büyüktür. Bu yüzden geniþ ses boyutlarýna açýk bir çalgýdýr. Ses geniþliði 4 oktavdan daha fazladýr. Yaklaþýk 125 cm uzunluðunda olduðu için yere dayanan bir çubuk üzerinde durdurulur, müzisyen, bacaklarý arasýna alýp sol elde tuttuðu bir yayla çalar. Keman gibi dört tellidir ve sað elin perdeler üzerinde gezmesiyle deðiþik tonlar elde edilir. 16.yüzyýlda þekil olarak beliren çalgý, 17. yüzyýlda tanýnmaya baþlamýþ. 19. yüzyýla gelindiðinde ise Bach, Brahms, Schumann ve Dvorak gibi isimler tarafýndan violonsel suitler, konçertolar yazýlmýþtýr. 20. yüzyýlda da Sergei Prokofiev ve Dmitri Shostakovich gibi besteciler çellonun olanaklarýný keþfedip bir solo enstrüman olarak geliþtirdiler. F Telefonum izin vermiyor! inlandiya’da geliþtirilmekte olan bir sistem, kameralý cep telefonlarýný saðlýnýzýn gözcüsü haline getiriyor. Teknolojiden yararlanan bir süpermarket müþterisinin tek yapmasý gereken, alacaðý gýda ürününün barkodunun fotoðrafýný çekmek. Bu noktadan sonra iþi telefon üstleniyor ve barkod numarasýný merkezi bir bilgisayara gönderiyor. Bilgisayar, paketteki gýdanýn içerdiði maddeleri ve besleyici deðerini telefona geri gönderiyor. Bilgisayar ayrýca müþterinin satýn almak istediði gýdadaki kalorileri yakmak için ne kadar egzersiz yapmasý gerektiðini, boy, aðýrlýk, yaþ ve öteki faktörlere göre düzenlenmiþ bir cetvelle bildiriyor. Teknoloji, Finlandiya Teknik Araþtýrmalar Merkezi, Kuopio Üniversitesi ve Helsinki Ekonomi Okulu araþtýrmacýlarýnýn iþbirliðiyle geliþtirilmiþ. Finlandiya’da iki yýl içinde hizmete girmesi beklenen sistem, kullanýcýlara ayrýca yaptýklarý gýda alýþveriþlerinin kayýtlarýna internet üzerinden ulaþmak olanaðý da veriyor. Kamuflaj Nedir ? Kaynak: Tubitak Bilim Teknik G örünmeyecek ya da tanýnmayacak biçimde örtünüp gizlenmeye kamuflaj denir. Kamuflaj altýndaki her þey bulunduðu çevreye uygun bir görünüm kazanmýþtýr. Çevreden ayýrt edilmesi çok zordur. Hayvanlarýn düþmanlarýndan gizlenmesini saðlayan kamuflaj genellikle uzun bir evrim sürecinin sonucudur. Böylece renk ve desenleri çevrelerine uymuþtur. Kutup ayýlarýnýn beyaz postu kar ve buzun rengindedir. Yeþil bir çekirge otlar arasýnda kuþlarýn dikkatini çekmez. Kýrçýl tüylerle bezeli çulluklar yere dökülmüþ yapraklardan zor ayýrt edilir. Bukalemun gibi bazý hayvanlar ise hýzla renk deðiþtirerek çevreye uyar. Askerler de kamuflajdan yararlanýrlar. Sýk ormanlarda yeþilli siyahlý, karda ise beyaz giysiler giyerler. Spor Linderoth Aslan oldu Ýþte sözleþmesi bitenler... T ürkiye Profesyonel Futbol Ligleri’nde 2007-2008 sezonu transfer ve tescil dönemi bugün baþlýyor. Birinci transfer ve tescil dönemi 3 Eylül Pazartesi günü sona ererken, ara transfer ve tescil dönemi ise 2 Ocak 2008 Çarþamba günü baþlayýp, 1 Þubat 2008 Cuma günü mesai saati bitiminde sona erecek. Futbol Federasyonu’nun resmi internet sitesinden derlenen bilgilere göre, ligde mücadele eden diðer takýmlarda sözleþmesi biten futbolcularýn isimleri þöyle: FENERBAHÇE: Ümit Özat (Köln’e transfer oldu), Serkan Balcý (Trabzonspor ile anlaþtý), Deniz Barýþ (Kulüpte kaldý) Alex De Souza (Ýmza atmasý bekleniy- or), Tuncay Þanlý, Rüþtü Reçber, Mehmet Yozgatlý, Gürhan Gürsoy, Recep Biler ve Volkan Demirel ile görüþmeler sürüyor. GALATASARAY: Ergün Penbe, Tolga Seyhan, Ýnamoto. BEÞÝKTAÞ: Ýbrahim Üzülmez, Ali Tandoðan, Ali Güneþ, Ýbrahim Akýn, Mustafa Doðan ve Mehmet Sedef. TRABZONSPOR: Hasan Sönmez, Tayfun Cora, Tolga Zengin, Yavuz Odabaþý, Mustafa Beþir. ‘Tanrý’nýn eli yetmedi’ Ý spanya Ligi’nde Real Madrid ile müthiþ bir þampiyonluk yarýþý yaþayan Barcelona, Espanyol karþýsýnda son dakikada yediði golle sahadan beraberlikle ayrýldý ve büyük bir avantaj kaçýrdý. Ancak Barça’nýn aldýðý bu beraberlikten çok, Messi’nin eliyle attýðý ilk gol geceye damgasýný vurdu. “Geleceðin Maradonasý” olarak lanse edilen genç Arjantinli, Ýspanyol gazetelerinin manþetlerini süslerken, eliyle attýðý gol de, yine Dünya Kupasý’nda Maradona’nýn Ýngiltere filelerine gönderdiði golü hatýrlattý. O dönemde Maradona bunu, “Tanrý’nýn eli” olarak yorum- F lamýþtý. Ýspanyol basýný, “Tanrý’nýn eli Messi’ye uðurlu gelmedi” yorumunu yaptýlar. Gazeteler, Arjantinli oyuncunun Getafe karþýsýnda Maradona benzeri bir gol atmasýndan sonra ünlü yýldýzý kopyalamaya devam ettiðini belirtti. “Maradona’nýn gölgesi Nou Camp’ta dolaþmaya devam ediyor. Tanrý, Messi’ye el uzattý ancak þampiyon yapmaya yetmedi.” Yok böyle bir yarýþ ormula 1’de 70 tur üzerinden yapýlan sezonun 6. yarýþý olan Kanada Grand Prix’sine kazalar, güvenlik aracý, cezalar ve McLaren Mercedes’in Ýngiliz pilotu Lewis Hamilton damgasýný vurdu... 5 farklý kazanýn yaþandýðý pistte en ciddisi 27. turda BMW Sauber’den Polonyalý Robert Kubica’nýn 300 km hýzla kontrolünü kaybetmesi oldu. Ancak lastik bariyerlere ve duvara çarparak durabilen 22 yaþýndaki Kubica’nýn otomobili paramparça oldu. Hemen hastaneye kaldýrýlan Polonyalý sürücünün bacaðýnýn kýrýldýðý öðrenildi. 4 kez güvenlik aracýnýn piste girdiði mücadelede, Ferrari’den Felipe Massa ve Renault’dan Giancarlo Fisichella, servis alaný çýkýþý esnasýnda kýrmýzý ýþýk ihlali yaptýklarý gerekçesiyle yarýþ dýþý kaldýlar. 2007’nin en olaylý yarýþý olan Kanada’da, 22 yaþýndaki Hamilton ilk sýrayý alýrken, hem tarihe geçti hem de çýktýðý ilk 6 Grand Prix’den de puan toplamayý baþaran 3. pilot oldu. BMW Sauber’den Alman Nick Heidfeld ikinci, Williams’tan Alexander Wurz ise üçüncü oldu. Suudiler Ankara’da Kosova ile karþýlaþacak S uudi Arabistan A Milli Futbol Takýmý, 7 Temmuz’da baþlayacak Asya Kupasý finalleri öncesinde Ankara’da kampa girdi. Türkiye’de bulunmaktan dolayý çok mutlu olduklarýný belirten Teknik Direktör Dos Ajos, “Coðrafi þartlar, çalýþma ortamý ve tesisler çok güzel. Çalýþmalarýmýz istediðimiz þekilde ve çok güzel geçiyor” dedi. Hedeflerinin Asya Kupasý’nda þampiyonluða ulaþmak olduðunu ifade etti. Suudi Arabistan Milli Takýmý, 15 Haziran’da Kosova Milli Takýmý ile bir hazýrlýk maçý yapacak. G Perþembe, 14 Haziran 2007 alatasaray, Ýsveç Milli Takýmý’nýn ön liberosu Linderoth’u 3 yýllýðýna renklerine katarak, ilk dýþ transferini gerçekleþtirdi. Galatasaray’ýn geçen yýl da gündemine gelen, ancak teknik direktör Eric Gerets’in fazla sýcak bakmadýðý için transferinden vazgeçilen Linderoth, bir yýl gecikmeden sonra Galatasaraylý oldu. Inamoto’nun yerine transfer edilen Linderoth, Danimarka’nýn en güçlü takýmý Kopenhag’ýn son iki yýldaki þampiyonluðunda büyük pay sahibi olmasýnýn yaný sýra, ligin en iyi oyuncularýndan biri olarak gösteriliyor. Menajerliðini Galatasaray’ýn eski futbolcularýndan Roger Lyung’un yaptýðý 28 yaþýndaki Linderoth’un, önümüzdeki günlerde Ýstanbul’a gelmesi bekleniyor. PFDK ceza yaðdýrdý F utbol Federasyonu Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu (PFDK), Galatasaray’a 5 maçý sahasýnda seyircisiz oynama cezasý verdi. Kurul, 19 Mayýs Cumartesi günü Galatasaray ile Fenerbahçe arasýnda yapýlan Turkcell Süper Lig maçýnda yaþanan olaylarla ilgili Galatasaray Kulübü’ne ceza yaðdýrdý. Galatasaray Kulübü Ýkinci Baþkaný Adnan Polat, çýkan olaylarla ilgili beyanlarýndan dolayý ceza almazken, sarý-kýrmýzýlý kulüp, maçta yapýlan çirkin ve kötü tezahürat nedeniyle 1 resmi müsabakayý kendi sahasýnda seyircisiz oynama cezasý aldý. Kurul, bu cezanýn, 30 Mart 2007 tarihinde yapýlan BeþiktaþGalatasaray maçýnda sarý-kýrmýzýlý taraftarlarýn çirkin ve kötü tezahüratta bulunmalarý nedeniyle, Galatasaray’ýn 30 bin YTL para cezasý aldýðýný hatýrlatarak, ayný sezon içinde çirkin ve kötü tezahürat fiili ikinci kez tekrar edildiði için verildiðini belirtti. Galatasaray-Fenerbahçe müsabakasýndan önce, müsabaka esnasý ve müsabaka sonrasýnda çýkan saha olaylarý nedeniyle 4 resmi müsabakayý kendi sahasýnda seyircisiz oynama cezasý alan sarý-kýrmýzýlý kulüp, ayrýca 200 bin YTL para cezasýna çarptýrýldý. Man UTD’ya yýldýz yetmiyor T ransfer sezonuna Porto’lu Anderson, Sporting Lisbon’lu Nani ve B.Münih’in yetekenekli futbolcusu Owen Hargreaves’i kadrosuna katarak bomba gibi giren Ada ekibi Manchester United gelecek sezon için arayýþlarýný sürdürüyor. M.United’ýn Tottenham’ýn parlayan yýldýzý Dimitar Berbatov ile ilgilendiði iddiasý ortaya atýlýrken, Kýrmýzý Þeytanlar’ýn listesinde yer alan diðer isimlerin Barcelona’lý Eto’o, Ajax’ýn genç yýldýzý Huntelaar, Atletico Madrid’in sansasyon yaratan futbolcusu Fernando Torres ve Barcelona’da sözleþmesi bu sezon sona eren Saviola olabileceði öne sürüldü.