ekonomik sosyal ve hukuksal boyutları
Transkript
ekonomik sosyal ve hukuksal boyutları
IMEI Klonlama; Ekonomik Sosyal ve Hukuksal Boyutları IMEI Cloning; Economic, Social and Legal Aspects Mustafa Güneş Telekomünikasyon Kurumu Yeşilırmak Sok. No:16 Maltepe/ANKARA [email protected] Erdoğan OLCAY Yahya Emre GÜLERSOY Telekomünikasyon Kurumu Yeşilırmak Sok. No:16 Maltepe/ANKARA Telekomünikasyon Kurumu Yeşilırmak Sok. No:16 Maltepe/ANKARA [email protected] [email protected] Özet Son yıllarda mobil iletişim araçlarının sosyal yasama sunduğu kolaylıklar, söz konusu cihazları günlük hayatın önemli birer parçası haline getirmiştir. Kullanımı yaygınlaşan mobil cihazlar günümüzde kaçakçılığın yanında gasp, kapkaç, yankesicilik gibi mala karsı islenen suçların hedefi hâline gelmiş olup bu tür suçların artısı da sosyal yaşantıyı etkileyecek boyutlara ulaşmıştır. Ülkemizde çalıntı, kaçak veya kopyalanmış cihazların GSM isletmelerinden hizmet alımlarının durdurulması, kopyalanmış veya bilgileri değiştirilmiş cihazların kullanımının engellenmesi maksadıyla Mobil Cihaz Kayıt (MCK) Sistemi kurulmuştur ve 14.12.2005 tarihinden itibaren ülke genelinde çalıntı veya kayıp olarak rapor edilen tüm cihazların hizmet dışı kalması sağlanmıştır. Böylece tüketicilerin mağdur olması, piyasada haksız rekabetin oluşması ve ülke ekonomisinin zarar görmesi engellenmiştir. Ancak günümüzde piyasada yer alan bir çok cihazın değişik yöntemlerle klonlanması MCK Sistemi’nin görevini yerine getirmesini engellemekte ve sistemin getirdiği tüm avantajları ortadan kaldırmaktadır. Günümüzde bir sektör haline gelen IMEI klonlama ülkemiz telekomünikasyon piyasasına ciddi manada zarar veren ve tüm sektör aktörlerinin işbirliği içerisinde mücadele etmesi gereken bir sorundur. Anahtar sözcükler: IMEI Numarası, Klon, IMEI güvenliği Abstract The easiness presented by mobile communication equipments in social life makes them an important part of daily life in recent years. Nowadays the mobile communication equipments usages of that become widespread are also become target of the crimes directed towards goods like usurpation, robbery besides smuggling and the increment of these crimes is reached the levels that affect the social life. The CEIR system had been established with the aim of stopping the lost, smuggled and stolen GSM equipments to be served by operators and preventing the usage of the equipments which are copied or the electronic data of which had been changed and all the equipments that are reported to be stolen, smuggled or lost had been become out of service in country since 14th December 2005. In this manner the unjust treatment of consumers, unfair competition in market and loss of national economy had been prevented. But the cloning of many equipments in the market with several techniques is preventing the CEIR system to do its job and eliminating the all advantages provided by it. IMEI cloning becomes a sector recently is a problem which harms national telecommunications market seriously and to be struggled by all the actors of the sector in cooperation. 1. Giriş Son yıllarda mobil iletişim araçları ile konumdan bağımsız haberleşmenin kolaylığı, söz konusu cihazların kullanımının yaygınlaşmasına ve kolayca el değiştiren, ekonomik değeri olan bir eşya vasfını kazanmasına yol açmıştır. Kullanımı yaygınlaşan mobil cihazlar kaçakçılığın yanında gasp, kapkaç, yankesicilik gibi mala karsı islenen suçların hedefi hâline gelmiş olup bu tür suçların artısı da sosyal yaşantıyı etkileyecek boyutlara ulaşmıştır. Avrupa Birliği’ne üye ülkelerin bazılarında da benzeri sorunların önemli boyutlara ulaşmasıyla ulusal olarak tedbirler alındığı bilinmektedir. Ülkemizde de çalıntı, kaçak veya kopyalanmış cihazların GSM isletmelerinden hizmet alımlarının durdurulması, kopyalanmış veya bilgileri değiştirilmiş cihazların kullanımının engellenmesi maksadıyla, 5392 sayılı Kanun TBMM’de de kabul edilerek yürürlüğe girmiştir. Söz konusu yasa ile ithalatı yasal yollardan yapılmayan GSM el terminallerine, GSM isletmecileri tarafından hizmet verilmemesi mecburiyeti getirilmiştir. 12.07.2005 tarihinde 5392 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra, Telekomünikasyon Kurumu bünyesinde halen isletilmekte olan MCK Sistemi kurulmuştur. MCK Sistemi’nin isletilmeye başlaması akabinde beyaz, kara ve gri listeler oluşturulmuştur. Bu veri tabanı sayesinde 14.12.2005 tarihinden itibaren ülke genelinde çalıntı veya kayıp olarak rapor edilen tüm cihazların hizmet dışı kalması sağlanmıştır. Böylece tüketicilerin mağdur olması, piyasada haksız rekabetin oluşması ve ülke ekonomisinin zarar görmesi engellenmiştir. Bir sonraki aşamada IMEI numarası değiştirilmiş cihazların kapatılmaları gerçekleştirilmiş, IMEI numarası kopyalanma yoluyla mağdur duruma düsen kullanıcıların da IMEI-IMSI esleştirmesi yoluyla mağduriyetleri giderilmeye çalışılmıştır. Sistemin kurulmasında temel amaç olan kayıp, kaçak ve çalıntı telefonların ekonomik değerinin ortadan kaldırılması konusunda belirli bir mesafe kat edilmiş ise de maalesef IMEI kopyalamaya yarayan cihazların ucuzlaması ve boyutlarının küçülmesi, internet üzerinden satışlarının yapılabilmesi, yazılım ve uygulamalara yine internet üzerinden erişilebilmesi nedeniyle IMEI kopyalama işlemlerinin yaygınlaştığı görülmüştür. 2. Imei Numarası Kayıp, kaçak veya çalıntı cihazların kullanıma kapatılması işlemi, cihazların elektronik kimlik bilgisi olarak adlandırılan IMEI numaraları esas alınarak gerçekleştirilmektedir. IMEI numarası GSM telefon cihazının kimliğidir. Her bir mobil telefon cihazına, üreticisi tarafından kayıtsız şartsız olarak yerleştirilmiş birbirinin esi bulunmayan bir sayıdır[1]. IMEI, mobil sistem ekipmanının içinde bulunan MS modülünün ayrılmaz bir paçasıdır. IMEI, mobil telefonun üretim aşaması bittikten sonra, fiziksel, elektriksel ya da yazılım yoluyla yapılacak müdahale veya zorlamalarla değiştirilememelidir. Bu uygulama her bir cihaz için isletmeci tarafından yürütülmelidir. İsletmeci aynı zamanda her bir IMEI numarasının benzersiz (unique) olarak belirlenmesinden ve üretilip dağıtılan mobil telefon cihazlarının detaylı kayıtlarının muhafazasından da sorumludur[2]. IMEI numarasının günümüzde kullanılan yapısı 2004 yılında yapılan düzenleme ile oluşturulmuştur. IMEI numarasının yapısı aşağıda Tablo 1’de açıklanmıştır. Tablo 1: IMEI numarası yapısı TAC No Seri No Kontrol Hanesi NN XXXXXX ZZZZZZ A TAC Tip Tahsis Kodu (Type Allocation Code), resmi olarak Tip onay kodu olarak bilinmektedir. NN IMEI tahsisi yapan kurulusun kodu, örneğin, BABT XXXXXX Tahsis yapan kuruluş tarafından verilen bu kod üretimi 1 milyon GSM cihazı ile sınırlandırır. Daha fazla üretim için ilave TAC kodları tahsis edilebilir. ZZZZZZ Tahsis yapan tarafından tahsis edilmiş ancak içeriği imalatçılar tarafından belirlenen kod. A Bu hane diğer 14 hanenin bir fonksiyonu olarak Luhn algoritması ile hesaplanmaktadır. IMEI numarası, cihazın menşei, modeli ve seri numarasına ilişkin bilgi içeren 15 haneli numaradır. Cihazın model ve menşei IMEI numarasının TAC kodu olarak adlandırılan ilk 8 hanesinde yer almaktadır Geri kalan 6 hanesi ise imalatçı tarafından belirlenmektedir. Son hanesi Luhn algoritmasına göre ilk 14 hanenin bir fonksiyonu olarak hesaplanmaktadır. Elektronik kimlik bilgisine haiz cihazların sahip oldukları TAC kodları, cihazın markasını, modelini ve hangi organizasyon tarafından onaylandığını göstermektedir. 2002 yılından önce TAC kodu 6 haneden oluşmaktaydı. Daha sonra son montaj kodu (FAC) adı verilen, imalatın nerede yapıldığını gösteren iki haneli kod eklenerek 8 haneli yapı oluşturulmuştur. TAC kodları önceden ulusal onay alındıktan sonra GSM birliğinden verilmekte olmasına rağmen su anda pazarın kendini regüle etmesine izin verilmiş ve üreticilerin cihazları için onay almadan TAC kodlarını kullanabilmelerine imkân tanınmıştır. Dolayısı ile tüm üreticilerin TAC kodlarını barındıran geniş kapsamlı bir veri tabanı fiiliyatta mevcut değildir. Cep telefonunda *#06# tuşlanarak, cihazın IMEI numarası görülebilmektedir. Örnek olarak 35-209900-176148-1 IMEI numarası incelendiğinde aşağıdaki sonuçlara varılmaktadır. TAC kodu, 35209900 olup ilk iki hane (35) BABT tarafından tahsis edildiğini göstermektedir. 2099 tahsis numarasına sahiptir. FAC kodu 00; cihazın geçiş döneminde numaralandırıldığını göstermektedir. Söz konusu geçiş dönemi aşağıda açıklanmıştır. Numaralandırma formatı 01.04.2004 tarihinden itibaren değişmiştir. Bu tarihten itibaren 6 haneli TAC yapısına, 2 haneli FAC kodu eklenmiş ve TAC kodu 8 haneye çıkarılmıştır. Bu nedenle 01.01.2003 ve 01.04.2004 tarihleri arasında üretilmiş olan tüm cihazların FAC kodu 00 dır. Seri numarası 176148 dir. Son hane 1 dir. Bu durumda bu cihaz 2. nesil GSM veya daha üst bir modeldir. 3. Imei Klonlama Bölüm IMEI klonlama kısaca bir cihaza ait elektronik kimlik bilgisinin değiştirilmesi olarak tanımlanmaktadır. Çalıntı olarak raporlanmış veya kopyalanmış elektronik kimlik bilgisine sahip cihazlar ise klon olarak adlandırılmaktadır. IMEI klonlama aracılığıyla kayıp kaçak, çalıntı olduğu rapor edilen ve nedenle kullanıma kapatılan cihazlar illegal olarak tekrar kullanıma açılabilmekte ve bu durum söz konusu cihazların ekonomik değerlerinin sıfırlanmasını engellemekte, suça teşvik unsuru taşımaktadır. Kayıt dışı ve çalıntı cep telefonu pazarının Türkiye’ye maliyeti yıllık 2,5 milyar $ civarında olduğu belirtilmektedir[1]. Kullanıma kapatılan bir cihazın IMEI numarasının değiştirilerek tekrar kullanılabilir hale getirilmesi MCK Sistemi’nde mevcut Beyaz Listede bulunan bir IMEI numarasının kullanılması ile mümkün olduğundan söz konusu sistemde aksaklıklara ve dolayısıyla kullanıcı şikayetlerine sebebiyet vermektedir. Mevcut durumda cep telefonlarının bir çoğunun IMEI numara değişimleri temel mühendislik bilgileri ile ve ilave bir takım yazılım ve donanımlar ile çok zorlanmadan değiştirilebilmektedir. Gün geçtikçe sektördeki gelişmeye paralel olarak klon teknolojisi de gelişmektedir. Hatta cihazlardaki güvenlik sistemlerinin gelişimi dikkate alındığında klon teknolojisinin söz konusu sistemlerden hep bir adım önde olduğu söylenebilmektedir. SIM kilidi kırma, test/debug moduna geçme, IMEI yükleme ve yazılım güncellemesi henüz çok güçlü kriptolojik protokollerden ziyade çok daha zayıf tasarlanmış ve bir takım engellerden müteşekkil sistemler ile sağlanmaya çalışılmaktadır. Şekil 2: UFS-3 Box Cihazı Söz konusu cihazlar değişik tip ve şekillerde olmakla beraber işlevsel olarak genelde aynı özelliklere sahiptir. Bu cihazlar IMEI klonlamanın yanında SIM Lock kırmak için, cihaza yeni özellikler yüklemek için de kullanılabilmektedir. Cihazların USB seklinde olanları da mevcuttur. Aşağıda Şekil 3’de bir Twister box cihazının içyapısı görülmektedir. Bu tür korucu mekanizmalar su anda çok da fazla ileri teknolojik donanım istemeyen bir takım yazılım ve ilave donanımlarla gerek endüstri ortamında ve gerekse de üniversitelerde araştırma amaçlı olarak geçilebilmektedir. Bunun farkında olan mobil ekipmanı ve çipset üreticileri cep telefonlarının tüm güvenlik düzeylerini çok daha üst seviyelere çekmek için çalışmalarını sürdürmektedirler. Güvenlik seviyeleri arttıkça yazılımla gerçekleştirilen çözümler yerlerini çeşitli donanımların kullanıldığı yöntemlere bırakmaktadır. 3.1. Donanım IMEI klonlamak için çok çeşitli adlar adı altında bir çok donanım kullanılabilmektedir. Özellikle box adı verilen cihazlar başka bir çok özelliğinin yanında IMEI klonlamak için de rahatlıkla kullanılabilmektedir. Ancak bu cihazların çalışması içim aynı adı taşıyan yazılımlarla bir arada kullanılması gerekmektedir. IMEI klonlamak için kullanılan cihazlar çeşitli adlar altında bulunabilmekle birlikte en yaygın olarak Twister, UFS, Griffin box cihazlarına rastlanılmaktadır. Aşağıda Şekil 1 ve 2’de bu cihazlara örnekler verilmiştir. Şekil 3: Twister box iç yapısı Box tipi cihazlar bilgisayara ve telefona ara kablolar ile bağlanmaktadır. Aşağıdaki şekilde kullanılan ara kablolar görülmektedir. Şekil 4: Ara kablolar Şekil 1: Twister Box Cihazı Klonlama yöntemleri markadan markaya hatta aynı marka içinde modelden modele farklılıklar göstermektedir. Bazı modeller için herhangi bir cihaz gerektirmeden klonlama yapmak mümkünken bazı modeller hem yazılım hem donanım gerektirmektedir. Bazı yeni modeller için ise parça değişimi yapmadan klonlama mümkün değildir. Bu durumlarda hassas parçaları değiştirmek amacıyla kullanılan cihazlara da rastlamak mümkündür. 3.2. Yazılım IMEI klonlamak amacıyla kullanılan bir çok yazılım mevcuttur. Bu yazılımlardan bazıları belirli bir box cihazını desteklemek için gerekli olup cihaz olmadan çalışmamaktadır. Bazı yazılımlar ise herhangi bir box cihazı olmaksızın IMEI klonlamada kullanılabilmektedir. Yazılım yoluyla klonlama yapılırken cihaz bilgisayara bir Com kablosu veya USB kablosu ile bağlanmakta ve bilgisayarda yüklü yazılım çalıstırılmaktadır. Başka bir cihaza ihtiyaç duyulmadan işlem kısa sürede gerçekleştirilebilmektedir. IMEI klonlamada kullanılan yazılımlara internette yapılacak kısa bir araştırma ile erişilebilmektedir. Aşağıda Şekil 5 ve 6’da bazı internet adreslerinden örnekler verilmiştir. Şekil 5: Örnek İnternet Sitesi (http://www.unlockme.co.uk/blacklist.html) 4. Düzenlemeler 13.07.2005 tarih ve 25874 sayılı resmi gazetede yayımlanan ve 2813 sayılı Telsiz Kanunu’nda değişiklik yapan 5392 sayılı kanunun Üçüncü Kısmında Elektronik Kimlik Bilgisine Haiz Cihazlar Başlığı altında 25a Maddesi’nde, “Kurum tarafından izin verilmedikçe isletmecilerce tedarik edilen abone kimlik ve iletişim bilgilerini taşıyan özel bilgiler veya cihazın teşhisine yarayan elektronik kimlik bilgileri yeniden oluşturulamaz, değiştirilemez, kopyalanarak çoğaltılamaz veya herhangi bir amaçla dağıtılamaz. Elektronik kimlik bilgisi değiştirilmiş cihaz, kart, araç veya gereçlerle, değişiklik yapılması amacına yönelik yazılım, her türlü araç veya gereçlerin ithalâtı, üretimi, dağıtımı veya tanıtımı yapılamaz, bulundurulamaz, aracılık edilemez. Elektronik kimlik bilgisi değiştirilmiş cihaz, kart, araç veya gereçlerle, değişiklik yapılması amacıyla kullanılabilen yazılım, her türlü araç veya gereçlere Kurumun talebiyle 4.12.2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 127 nci madde hükümlerine göre el konulur. Kurum düzenlemelerine aykırı olarak elektronik kimlik bilgisini haiz yeni veya kullanılmış cihazların ticareti yapılamaz.” ifadesi yer almaktadır. Cezai Müeyyidelerin belirtildiği 3 üncü Madde’nin h) bendinde “h) Bu Kanunun 25a maddesinin birinci ve ikinci fıkralarına aykırı hareket edenlere bir yıldan beş yıla kadar hapis ve yüz günden beşbin güne kadar adlî para cezası; dördüncü fıkrasına aykırı hareket edenlere, yüz YTL'den onbin YTL'ye kadar idarî para cezası verilir. Bu idarî para cezası kolluk tarafından verilir. Bu maddede tanımlanan suçların bir örgütün faaliyet çerçevesinde islenmesi hâlinde, verilecek cezalar yarı oranında artırılır. Bu faaliyette bulunan tüzel kişi ise, hakkında 26.9.2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunundaki bunlara özgü güvenlik tedbirlerine de hükmolunur.” denilmektedir. Şekil 6: Örnek İnternet Sitesi http://www.gsmserver.com/search/nokia%20imei%20ch ange.html Yukarıda bazı örnekleri görülen internet sitelerinden kolaylıkla elde edilen yazılımlar IMEI klonlamada doğrudan doğruya veya bir cihaza destek olarak rahatlıkla kullanılmaktadır. Söz konusu maddelere dayanarak; klonlama amacıyla kullanılan cihaz ve yazılımların bulundurulmasının, kullanılmasının, IMEI klonlama faaliyetlerinde bulunulmasının, ticaretinin yapılmasının kanunla yasa dışı kabul edildiği ve müeyyidesinin olduğu görülmektedir. Ancak uygulamaya bakıldığında IMEI klonlama amacıyla kullanılabilen cihazların bu özelliklerinin yanında tamir amaçlı olarak da kullanılabilmeleri, suç tanımının yapılması aşamasında problemler ortaya çıkarmaktadır. Klonlama faaliyetlerinde kullanılabilen bir cihaz bulundurulması durumunda söz konusu cihazın bu amaçla kullanılıp kullanılmadığının ortaya konması için bilgisayarlar ve cihazlar üzerinde detaylı analizler yapılması gerekmektedir. Bu durum konu ile ilgili mevzuatın uygulanmasında sıkıntılara yol açmaktadır. Teknik açıdan bakıldığında, ETSI (Avrupa Telekomünikasyon Standartlar Komitesi/European Telecommunications Standard Institute) nin konu ile ilgili olarak, ETSI TS 100 508 ve ETSI TS 122.016 standardında; “IMEI numarası cihazın son üretim işleminden sonra değişmemelidir. Fiziksel, elektriksel yollarla veya yazılım kullanımıyla değiştirilmeye karsı dirençli olmalıdır.” ifadesi yer almaktadır. Ancak söz konusu standartta bahsedilen “direnç” herhangi bir kritere bağlanmamaktadır. Bu durum üreticilerin IMEI güvenliği hususunda attıkları her adımın klonlamaya karsı bir direnç ölçütü olarak nitelendirilmesine ve alınan önlemlerin klon teknolojisinin gerisinde kalmasına yol açmaktadır. 5. Yapılan Çalışmalar Elektronik kimlik bilgisini haiz cihazlarda klonlama faaliyetlerinin yaygınlaşması tüketicilerin mağdur olmasının yanında, piyasada haksız rekabetin oluşmasına sebep olmakta, kayıp, çalıntı, kaçak GSM telefon cihazlarının ekonomik değerlerinin sıfırlanmasını engelleyerek ülke ekonomisine zarar vermektedir. Söz konusu faaliyetlerin engellenebilmesi ve konu ile ilgili düzenleme ve standardizasyon faaliyetlerini yürütmek amacıyla Telekomünikasyon Kurumu Teknik Düzenleme ve Standardizasyon Dairesi Başkanlığı bünyesinde ACT (Anti Clone Team) grubu oluşturulmuş ve grup çalışmalarına 13/07/2006 tarihi itibariyle başlamıştır. Söz konusu çalışmalar kapsamında emniyet ekiplerince bilişim suçları ile ilgili olarak yapılan operasyonlarda elde edilen bulgular hakkında inceleme raporları hazırlanmış, konu ile ilgili olarak eğitimler verilmiş ve klonlanmış olduğundan şüphe edilen cihazlar üzerinde inceleme çalışmalarının yürütülmesi için Piyasa Gözetimi Laboratuvarı bünyesinde bir bölüm ayrılmıştır. Ayrıca konu ile ilgili olarak Dış Ticaret Müsteşarlığı, Gümrük Müsteşarlığı, diğer ülke otoriteleri, ETSI, cihaz üreticileri ve temsilcileri ile irtibata geçilmiş ve IMEI klonlama ile mücadele amacıyla ortak çalışmalara başlanılmıştır. 6. Sonuç IMEI klonlama faaliyetleri ülkemiz telekomünikasyon sektöründe en önemli problemlerden biridir. Söz konusu faaliyetler tüketicilerin ciddi manada mağdur olmasına, piyasada haksız rekabetin oluşmasına ve ülke ekonomisinin zarar görmesine neden olmaktadır. Ayrıca söz konusu faaliyetlerden elde edilen gelirlerin çeşitli örgütlerin finansmanında kullanıldığının basında yer alması, hırsızlık ve gasp olaylarını tetiklemesi dikkate alındığında konunun sosyal boyutta çok ciddi sorunlara neden olduğu görülmektedir. IMEI klonlama faaliyetlerinin önlenebilmesinin yalnızca bir kurum veya grubun çalışması ile mümkün olmayacağı, konu ile ilgili olarak kurumlar, üreticiler, ithalatçılar, satıcılar, teknik servisler ve özellikle de kullanıcıların el ele vererek bilinçli ve programlı hareket etmeleri gerektiği aşikârdır. Bu nedenle Telekomünikasyon Kurumu Teknik Düzenleme ve Standardizasyon Dairesi Başkanlığı koordinasyonunda başlatılan çalışmaların diğer kurum ve kuruluşların desteği ile devam ettirilmesi ülke menfaatimiz açısından son derece önem arz etmektedir. Teşekkür Elektronik kimlik bilgisini haiz cihazlarda klonlama faaliyetlerinin önlenebilmesi amacıyla çalışmalarını sürdüren tüm Telekomünikasyon Kurumu personeli ile söz konusu çalışmalarda yardımlarını esirgemeyen Gümrük Müsteşarlığı, Dış Ticaret Müsteşarlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü ve üretici firmaların çalışanlarına teşekkür ederiz. Kaynakça [1] ETS 300 508: November 2000 (GSM 02.16 version 4.7.1) [2] ETSI TS 100 508 V7.1.0 (2000-02). [3] Ugur, F., 18.04.2005, Aksiyon, “Cepte Örgütcell Kaçak”
Benzer belgeler
imei sorgulama
Kayıp, kaçak veya çalıntı cihazların kullanıma
kapatılması işlemi, cihazların elektronik kimlik bilgisi
olarak adlandırılan IMEI numaraları esas alınarak
gerçekleştirilmektedir. IMEI numarası GSM t...
T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU TAVSİYE KARARI KARAR NO
kapatılması işlemi, cihazların elektronik kimlik bilgisi
olarak adlandırılan IMEI numaraları esas alınarak
gerçekleştirilmektedir. IMEI numarası GSM telefon
cihazının kimliğidir. Her bir mobil tele...