altın kokorec
Transkript
altın kokorec
Sayı IX, EKIM ayı 2008 ALTIN KOKOREC , Godd Egg Company Bridi Uipil Good Egg Company Dünyada tüm tüketiciler kullandıkları ürünlerin temizliği ile ilgi¬li gittikçe daha hassas oluyorlar. Bunu kanıtlamak için “natürel, ekolo¬jik ve doğal” kelimelerin, Bulgar mahale mağazalarında bile bulunan ürünlerin ambalajlarında yazılı olması yeterlidir. Bulgar yasa¬larına göre bu ürünlere "biyo¬ü¬rün" denmektedir, aynı terim Avrupa ülkeleri için de geçerli, Đngilizce konuşan ülkelerde bu ürünlere "organik ürün" denmektedir. Bugünkü "Tarım üreticisi Bulgaristan’da" biyoürünler sanayisi ve ti¬careti sıkkın tüketicilerin gevezeliği gibi görünse de, son yıllardaki boyutları büyük izlenim bırakıyor. Bulgaristan1da üretilen "organik food" ürünlerin top listesinde şifalı bitkiler, çay ve bal yer alırken dünya çapında her türlü biyolojik temiz gıdalar üretilmektedir ve bun¬ların fiyatı ortalama piyasa fiyatlarından yüksektir.Bu ürünlere olan talep bilhassa Batı Avrupa ve ABD’de gittikçe artıyor, hatta bazen bazı ülkelerde miktarları yetersiz oluyor. Örneğin, biyoürünler piyasası 1.5 milyar Euro olan Đngiltere'de 2005 yılında pestisid, herbisid, antibiyo¬tik ve hormon içermeyen ekolojik temiz yemlerden üretilen biyosüt, %90 satış boyutu ile hit oldu. Şu an Đngiltere'de satılan sütlerin % 5’i sertifika sahibidir ve "organic" etiketi taşımaktadır, beklentilere göre bu yıl bu boyut % 45 olacaktır. Bütün bunlar, yılda 25 milyar dolar değerinde olan sertifikalı biyo-ürünlerin dünya piyasasının bir halkasıdır. Bu piyasanın liderleri, ticari zincirleri ve dürüst tüketicileri vardır. Organik ürünlerin üretim ve satış hacmi açısından piyasada Avrupa hakim¬dir. Avrupa komisyonun 2005 Kasım raporunda, organik ürünlerin AB ülkele¬rinde satışların 11 mi¬lyar Euro olduğu belirtiliyor.Bu satışlarda Al¬manya, Đngiltere, Italya ve Fransa temel yer tut¬mak¬tadır. Organik ürünle¬rin satışı Birliğin ortak piyasasının % 4 ile %5’ini teşkil ediyor. Biyolojik ürünlerin AB’de en büyük ithalatçıları olarak Almanya, Đsveç ve Đtalya gösteriliyor. Fakat biyoürünlerin yarısından fazlası üye ül¬kelerin yerel piyasalarında pazarlanıyor. AB'yi oluşturan 25 ülkede 170 bin çiftçi ve 149 bin kuruluş bi¬yolojik üretimle meşguldür. Avrupa'da üretilen biyoürünleri genelde hububat, meyve ve sebze, üzüm, süt ve et ürünleri oluşturuyor. Biyoüretimle meşgul olan 1990 yılların başında ilk Avrupa ülkeleri Avustur¬ya, Almanya ve Đsviçre’dir. O günden bugüne dek Avrupa'da biyoürün ara¬zileri 100 bin hektardan 5.5 milyon hektar olmuştur. Avrupa komisyonun 2006-2007 raporuna göre Birliğin organik ürünler piyasası her yıl % 10 artış gösterecekter. Avrupa ülkelerindeki biyo¬lojik ürünler üreticileri arasındaki konsolide diğer bir yönü.teşkil ediyor. Örneğin, sektörün büyümesi, sertifikalı biyolojik araziler açı¬sından dünya liderleri arasında olan Đtalya'da görülüyor. AB’nin mali yardımıyla Sayı IX, EKIM ayı 2008 Alman ekoloji ve tarım kuruluşun (SOEL) araştırmasına göre, şu an tüm dünyada 26 milyon hektar biyolojik arazi vardır. Biyoüretim 100'den fazla ülkede gerçekleştiriliyor. Biyolojik üretimin büyük bir kısmı Avustralya(11.3 milyon hektar), Arjantin( 3 milyon hektar) ve Đtalya’da (1.2 milyon hektar) yoğunlaş¬mıştır .Avrupa'da biyoürün arazileri toplam 5.5 milyon hektardır-Bulga¬ristan’ın ekim arazisi de aynı 5.5 milyon hektardır,fakat bu arazide biyotarımm payı sadece % 1.2'dir.Đtalya'dan sonra en çok sertifikalı arazisi olan ülkeler Almanya,Đspanya,Đngiltere ve Fransa.Kuzey Ameri-rika'da biyolojik usulle işletilen 1.5 milyon hektar arazi,Latin Amerika ülkelerinde-yaklaşık 100 bin hektar arazi vardır. Biyolojik üretimin Asya'da geniş yeri vardır-özellikle Japonya'da, ki orada 880 bin hektar işletilmektedir.Afrika'da-özellikle Mısır'da organik ürünlerin arazisi yaklaşık 32 bin hektardır. CIFLIK Sayman Benet, cifci an Đngiltere'de satılan sütlerin Sayman Benet, cifci Riverside Organics, 1300 dka. 2005 yılın boyutu % 10 artmıştır.En büyük artış Avusturya ve biyotarımda en bü¬yük potansiyeli olan Đngiltere'de görülüyor. Piyasa Holanda ve Đsviçre'de de genişliyor. Bu esnada Almanya ve Fransa'da beklenen genişleme elde edelemiyor. Oradaki ekonomik durumdan dolayı, bilhassa Al¬ma¬¬nya'da, insanlar daha pahalı ürünler satın almaya hazır değiller. AB'nin yeni üyeleri Polonya ve Slovenya'da biyotarım yüksek tempo ile gelişiyor. Bu tip ürünlerin piyasası henüz şimdi gelişen Bulgaristan'da biyotarımm gele¬ce¬ği nedir Avrupa üreticileri üretimin büyük bir kısmını özellikle yerel piya¬salarda pazarlıyor. Bu bakım¬dan Bulgaristan'ın şu an yurtdışında pi¬yasası olmadığı için,kendi iç piyasasını geniş¬let¬me¬si öneriliyor. Avrupa birliğinde organik tarımın geleceği AB üç tip tarımm-organik, konvansiyonel ve genetik modifikasyonlu organizmalar tiplerin müşterek varlığının kesin yandaşıdır.Yani AB üç tarım tipini de destekliyor. Şu an AB'den finan¬se edilen proje hazırlanmaktadır.Projenin amacı üç tarım tipini kıyaslamek, içeriğin¬de pestisid, su, antibiyotikler ile ilgili farklılıkları ve üç tarım tipinin önceliklerini tespit etmek. Proje 2006 yılın sonuna kadar gerçekleştirilmelidir. Toksin ve pestisidlerle yapılan üretim ile biyolojik tarım tipi kıyaslanarak,biyolojik tipin büyük öncelikleri alınan sonuçlarla gösteriliyor. Hangi tarım tipinin daha etkili ol¬duğunu tespit etmek için yapılan masraflar da kıyaslanıyor. Çeşitli araştırmalar verilerine göre bugün Avrupa tüketicilerin yaklaşık % 10-15’i biyoürünleri daha pahalı satın almaya hazırlar, bu gıdala¬rın yararlı ve sağlıklı olduğuna emin olmak şartıyla. Bütün bunları kanıt¬la¬mak gerekiyor. Organik tarımın masrafları çok misli daha bü¬yüktür ve bu bir gerçektir, fakat bu masraflar daha yüksek kalite ile telafi edilebilir. 2 AB’nin mali yardımıyla Sayı IX, EKIM ayı 2008 Biyolojik tarım AB için öncelik midir? Avrupa gıdaların kalite ve zararsızlığı açısından organik üretimi ke¬sin destekliyor. AB’nin organik tarımı destekleyen özel planı vardır, fakat bu durum adı geçen tarımın Birlik için öncelik olduğunu göster¬miyor. Organik tarım bir bölüm olarak genel tarım üretiminin küçük bir kısmını oluşturuyor. GMO hakkında 2004 yılında Barselona’da Avrupa komisyonu bir beyanname yayımladı, ki bu beyanname Avrupa’daki enformasyon teknolojilerden son¬ra,bir sonraki dalga doğa bilimlerin ve biyoteknolojilerin dalgası olacağını belirtiyor. GMO hakkında AB’nin görüşü değişiyor mu Şu an Avrupa yeterince gıda üretiyor ve fazla üretimi vardır.Fakat son 50 yıl içinde tarım hasılatı oldukça değişti ve şişmanlık sorunları ile artık savaşmamız gerekiyor. Bugün tarım işlerinin çok ciddi bir sorunu vardır - toprağım ve hasılatın değişikliğine yol açan genel ısın¬ma. ABD ve Avrupa arasındaki fark bugün neden ibarettir. ABD’de genetik modifikasyonlu bitkiler yetiştirmek ve bunlardan gıdalar üretmek için çok büyük araziler vardır.Avrupa’da bunlar yok. Avrupa yeni tür biyoyakıt imalatına hazırlanıyor. Tüm ülkelerin, Bulgaristan, Romanya ve Türkiye dahil, ilgilenmesi gereken konu: Avrupa GMO'lara karşı isteksiz davranmaya devam ederse, 25 yıl sonra tarım sanayisi ne durumda olacak. Acaba Avrupa kendi tüketimi için üreten dünyanın meyve ve sebze bahçe¬si mı olacak. Yoksa Brezilya, Arjantin ve Latin Amerika ile birlikte, genetik modifikasyonlu soya,mısır ve diğer bitkilerle dünyayı besle¬yecek. AB politikasını değiştirmezse,25 yıl sonra tarım sanayisi ne durumda olacak 25 yıl sonra Avrupalılar gıda ile ilgili rekabet sahibi olmayacaklar. Avrupa'nın diğer bir sorunu ise su kaynaklarıdır.Bugün dünyadaki su kaynakların % 70'i tarım ihtiyaçları için kullanılıyor. Aynı zamanda genel ısınma artık inkar edilemeyecek bir sorundur. Ve Avrupa şu sonuca varmıştır – kuraklığa ve toprak değişikliğine karşı dayanıklı bitkiler gerekiyor. ABD bu gibi projeler üzerinde çalışmaktadır. Somut araştırma işlemleri yapılıyor mu ve AB şimdiye kadar biyoteknolojilerin araştırma alanında nekadar para harcamıştır Avrupa’da bu alanda üzerinde çalışmalar yapılan çok sayıda proje vardır,Son 10 yıl içinde Avrupa GM0’ların insan sağlığına ve çevreye olan zararı tespit etmek amacı ile 400 milyon Euro harcamıştır. Biyoteknolojilerin araştırma alanında Amerikalilar on misli daha fazla yatırım yapmıştır.Yaklaşık 400 milyon Euro’ya mal olan tüm araştırmalar GMO’larm insan sağlığına ve çevreye zarar vermediği kesin olarak tespit edilmiştir.Fakat insanlar buna inanmıyor ve bu gerçeği kabul etmekten korkuyorlar. 3 AB’nin mali yardımıyla Sayı IX, EKIM ayı 2008 BIO YOGURT HARMONICA Diğer çiftçilere kıyasen biyotarım masrafları yaklaşık % 30-35 daha büyüktür. Nedeni -hayvanlar sadece çiftçilerin kendi üretimi olan biyolojik yemlerle beslenmektedir. Hasılat daha düşüktür, çünkü kimyasal gübre kullanılmıyor, bitki koruma ilaçları yok, hayvanlarm hastalandığı durumlarda antibiyotikler yok. Hormonlar konusunda söz edilemez. Đktidara gelen her hükümet yıllardır biyotarımı öncelik ilan etmiş olsa da, “tarım” devlet fonu gereken yardımda bulunmuyor. 2005 yılında Tarım bakanlığı ve sektörün temsilcileri Biyotarımm 2013 yılma kadar gelişmesi ile ilgili Milli plan hazırladılar, fakat bu plan hükümet tarafından hala kabul edilmemiştir. Bu planın ilk sayfalarında küçük Bulgar üreticileri için gelecekteki bu piyasanın önemi belirtirilmiş olsa da, bütün bunların yakın zamanda gerçek olacağına dair hiçbir işaret yok. Aynı zamanda AB’nin piyasalarında iki rakamlı talep boyutları ve piyasada biyoürünlerin yetersiz olması belirtiliyor. Đnek yetiştiren bir Bulgar sertifikalı çiftliği hammaddeyi sertifika¬sı olan ve ülkede biyolojik sütü tek işleten bir mandıraya satıyor. Mandıra bu sütü litresi 50 stotinka (kuruş) olan yıllık fiyatla sa¬tın alıyor,fakat alım kampanyası esnasında sıradan sütün fiyatı 30 stotinkanm altına düşüyor. Bu durumda biyolojik bir kase yoğurdun piyasa fiyatı 1.00 - 1.15 leva oluyor (sıradan bir kase yoğurt fiyatı – 40-70 stotinkadır). Ürün satılan küçük miktarlardan dolayı daha paha¬lı oluyor. Ayrıca bir yıllık sertifikanın fiyatı 700 bin levadır. Sütün sadece % 1.0 -1.5’i biyolojik niteliğinde satılmaktadır. Diğer kısmı piyasaya sıradan süt olarak çıkıyor. Sertifikası olan üreticiler Bulgaristan'da bu piyasanın mevcut olmadığını,insanların biyolojik ürün hakkında bilgileri olmadığını,ayrıca herkes böyle bir fiyatla yoğurt satın alamadığını, belirtiyorlar. Bulgaristan’da sütten başka biyolojik bal, çay, şifalı bitkiler, baharatlar, kuru yemişler ve onlardan yapılan reçeller, sebzeler, eterik yağ bitkileri, yağ, kozmetik ürünler ve gül yağı üretiliyor. Bulgar biyo¬ürünlerin % 95’ten fazlası ihraç ediliyor – öncelikle AB’ye (Holanda, Almanya,Đsviçre ve Avusturya). “Bio Bulgaria” OOD, Web: www.bio-bulgaria.com More info: www.yambiz.com/eden "EDEN Stranca – Yıldız" aylık online bülteni, BG 2005/017-453.01.02.01-04 „EDEN STRANCA: Ekolojik tarım uygulanması ve çevre koruması yoluyla Stranca – Yıldız’ın ekonomik gelişmesi” Projesi çerçevesinde ve Avrupa Birliği’nin mali yardımıyla Yambol Ticaret – Sanayi Odası tarafından yayımlanmaktadır. Đçeriği ile ilgili bütün sorumluluklar, Yambol Ticaret – Sanayi Odası’na aittir. Hiçbir durum ve şartlarda Avrupa Birliği’nin görüşü veya kanaatı olarak değerlendirilmeyecektir. 4 AB’nin mali yardımıyla
Benzer belgeler
PROJE “Yambol – Edirne – Kırklareli bölgesinin ekonomik
Diğer çiftçilere kıyasen biyotarım masrafları yaklaşık % 30-35 daha
büyüktür. Nedeni -hayvanlar sadece çiftçilerin kendi üretimi olan
biyolojik yemlerle beslenmektedir. Hasılat daha düşüktür, çünkü...
“Bulgaristan – Turkiye is partnerligi Forumu” projesi Avrupa Birligin ve
Diğer çiftçilere kıyasen biyotarım masrafları yaklaşık % 30-35 daha büyüktür. Nedeni -hayvanlar sadece
çiftçilerin kendi üretimi olan biyolojik yemlerle beslenmektedir. Hasılat daha düşüktür, çünkü...