mükerrir hükümlerin infazında müddetname hesaplanması
Transkript
mükerrir hükümlerin infazında müddetname hesaplanması
Osman ATALAY Ankara İnfaz Cumhuriyet Savcısı MÜKERRİR HÜKÜMLÜLERİN İNFAZINDA MÜDDETNAME HESAPLAMALARI: I - GENEL ESASLAR : Tekerrür, kişinin daha önce işlediği suçu nedeniyle belli bir cezaya mahkum edilmiş olmasına rağmen, yeniden suç işlemesidir. Yeniden suç işleyen bu kişiye mükerrir denir. Ceza hukuku açısından kişinin tekrar suç işlemesi, onun suç işlemede gösterdiği kararlılık toplum açısından tehlikeliliğini ifade eder. İlk defa suç işleyen bir suçlu ile, daha önceden bir ve birden fazla suç işleyen mükerrir suçlu, suç işlemeyi itiyat haline getiren itiyadi suçlu, suçu meslek edinen suçlu veya örgüt mensubu suçluların, toplum açısından gösterdikleri tehlikelilik aynı oranda ve boyutta değildir. Bu nedenle her ceza kanununda ilk defa suç işleyenlere nazaran, mükerrir, itiyadi suçlu, suçu meslek edinen, örgüt mensubu kişiler hakkında daha ağır cezai yaptırımlar düzenlenmiş, bu kişiler hakkında özel ve daha sıkı infaz rejimleri öngörülmüştür. Ceza hukuku sistemlerinde, mükerrir kişinin, yargılanırken alacağı cezada belli oranda artırım yapılması veya ceza kesinleştikten sonra infazında cezaevinde kalacağı sürede belli oranda artırım yapılması düzenlenmiştir. II – TÜRK CEZA HUKUKUNDA TEKERRÜR : 1 - Eski 765 Sayılı Türk Ceza Kanununda tekerrür: Eski TCK.’nın 81. maddesinde açıklanmış, cezada artırım nedeni olarak düzenlenmiştir. Yargılama aşamasında mahkemece re’sen dikkate alınır. Mahkeme yargıladığı sanığın sabıka kaydına göre, şartları varsa tekerrürden dolayı cezada belli oranda artırım yaparak hükmünü oluşturur. Eski TCK. da tekerrür hükmünün uygulanabilmesi için önceki tekerrüre esas alınan cezanın mutlaka infaz edilmiş olması gereklidir. 2- Yeni 5237 Sayılı Türk Ceza Kanununda tekerrür: Yeni TCK.’nın 58. maddesinde açıklanmış, cezada artırım nedeni değil, infaz aşamasında dikkate alınması gereken bir infaz rejimi olarak düzenlenmiştir. Tekerrür dolayısıyla kişinin cezasında artırma yapan sistemden vazgeçilmiştir. Tekerrür hükümlerinin uygulanabilmesi için, önceki mahkumiyetin infaz edilmesi değil kesinleşmesi aranmış (TCK.’nın 58/1. md.si), ancak tekerrüre ilişkin sürelerin işlemeye başlaması açısından önceki mahkumiyetin infaz edilmiş olması şartı (TCK.’nın 58/2. md.si) aranmıştır. 3- 5275 Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanunun 108. maddesinde tekerrür: Mükerrir kişinin infazının ve müddetnamesinin nasıl ve ne şekilde yapılacağı, açıklanmıştır. III - 5237 SAYILI TCK. YA GÖRE, TEKERRÜRÜN UYGULANMA KOŞULLARI: 1- Sanığın önceden bir suç işlemiş olması ve bu suçtan verilen mahkumiyet kararının kesinleşmiş olması gerekir. 2 2- Sanığın yeni bir suç işlemiş olması, a- Bu yeni suçun, önceki mahkumiyetin 5 yıldan fazla hapis cezası olması halinde, söz konusu cezanın infaz edildiği tarihten itibaren 5 yıl içinde işlenmesi gerekir. b- Bu yeni suçun, önceki mahkumiyetin 5 yıldan az hapis cezası veya adli para cezasına ait bir ceza ise bu cezanın infazından itibaren 3 yıl içinde işlenmesi gerekir. 3- Sanığın gerek önceki mahkumiyetinde, gerekse suçu işlediği sırada, 18 yaşını doldurmuş olması gerekir. (18 yaşını doldurmadan önce küçüklerin işledikleri suçlar hiçbir şekilde tekerrüre esas olmaz) 4- Kasıtlı suçlarla - taksirli suçlar ve sırf askeri suçlarla - diğer suçlar arasında tekerrür hükümleri uygulanamayacağından, tekerrüre esas alınan suç ile sonradan işlenen suçun, suç ayrımı açısından aynı türde olması gerekir. 5- Tekerrüre esas alınan önceki mahkumiyet yabancı ülke mahkemelerinde verilmiş bir karar ise, ilama konu suçların kasten öldürme, kasten yaralama, yağma, dolandırıcılık uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti ile parada veya kıymetli damgada sahtecilik suçlarından birisi olması gerekir. Ceza Mahkemesi yargılama aşamasında, sanığın mükerrir olup olmadığını re’sen araştırmakla yükümlüdür. Mahkeme hakimi re’sen kişinin sabıka kaydını dikkate alarak, 5237 Sayılı TCK.’nun 58/2. maddesindeki; “Tekerrür hükümleri, önceden işlenen suçtan dolayı; a) Beş yıldan fazla süreyle hapis cezasına mahkûmiyet hâlinde, bu cezanın infaz edildiği tarihten itibaren beş yıl, b) Beş yıl veya daha az süreli hapis ya da adlî para cezasına mahkûmiyet hâlinde, bu cezanın infaz edildiği tarihten itibaren üç yıl”lık, Sürenin geçip geçmediğini araştıracak, bu süreler geçmemiş ise ve diğer şartları da taşıması halinde, cezada artırım değil “Mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına ve cezanın infazından sonrada denetimli serbestlik tedbirin uygulanmasına” karar verecektir. Bu durum 5237 Sayılı TCK.’nun 58/7 maddesinde “Mahkûmiyet kararında, hükümlü hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağı belirtilir.” şeklinde düzenlenmiştir. Mahkeme kararında ayrıca mükerrirliğe esas alınan cezanın ne olduğunu, hangi mahkemece verildiğini ve ceza miktarını da göstermesi gerekir. Hatta mükerrirliğe esas alınan birden fazla ceza var ise, ceza mahkemesinin kararında, mükerrirliğe esas aldığı cezaları ve mahkemelerini, ceza türü ve miktarını ayrı ayrı belirtmesi gerekir, ayrıca infaz aşamasında hükümlü hakkında “mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağını” açık olarak belirtmesi gerekecektir. Bu durum infaz aşamasında ve müddetname düzenlenmesinde son derece önemlidir. Zira İnfaz C.Savcısı, kendisine kesinleşmiş olarak gelen ceza mahkemesinin kararına bakarak infazı yapacak, müddetnameyi hesaplayacaktır. Eğer kararda mükerrirliğe esas alınan cezalar belirtilmemiş ise ve mahkemece mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilmemiş ise, İnfaz C.Savcısı normal olarak infazı yapacaktır. Bu nedenle mahkemenin kararında bu hususların belirtilmesi son derece önemlidir. Müddetname yapılırken, hükümlünün mükerrirliğe esas alınan birden fazla cezası var ise, bu cezalardan en ağırı dikkate alınarak müddetname hesaplanacaktır. Bu durum 5275 Sayılı CGTİHK’nun 108/2 maddesinde, “Tekerrür nedeniyle koşullu salıverilmesine eklenecek miktar, tekerrüre esas alınan cezanın en ağırından fazla olamaz” şeklinde belirtilmiştir. Diğer taraftan infaz aşamasında mükerrirlerin müddetnamesi yapılırken, hükümlü ikinci defa mükerrir ise, şartla tahliyeden yararlanamayacaktır. Cezası bihakkın infaz edilecektir. Bu durum 5275 Sayılı CGTİHK’nun 108/3 maddesinde, “İkinci defa tekerrür hükümlerinin uygulanması durumunda, hükümlü koşullu salıverilmez” şeklinde belirtilmiştir. 3 Ceza mahkemesi hakimi, hakkında tekerrür hükümleri uygulanan sanığın kararını yazarken, şu hususlara dikkat etmelidir: a- Sanık hakkında kararda, sanığın mükerrirliğe esas alınan bir veya birden fazla cezası var ise, mükerrirliğe esas alınan cezalarını, mahkemelerini, suç tarihlerini, ceza türü ve miktarlarını ayrı ayrı belirtmesi, (5237 sayılı TCK.nın 58/7. md.si gereği) b- Tekerrür halinde, sonraki suça ilişkin kanun maddesinde hapis cezası ile adli para cezası seçimlik olarak öngörülmüşse, hapis cezasına karar vermesi gerektiği, (5237 sayılı TCK.nın 58/3. md.si gereği) c- Sanık hakkında kararda, sanık 18 yaşından küçük ise mükerrir bile olsa, hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmayacağını belirtmesi, (5237 sayılı TCK.nın 58/5. md.si gereği) d- Sanık hakkında kararda, sanık ikinci defa mükerrir ise, bu durumu belirtmesi, (5275 Sayılı Yasanın 108/3 md.si gereği) e- Sanık hakkında kararda “mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağını” belirtmesi gereklidir. (5237 sayılı TCK.nın 58/7. md.si gereği) Aksi halde İnfaz C.Savcısı, hükümlünün ilgili dosyasını isteyip, sabıka kayıtlarına bakarak kişinin mükerrirliğe esas alınan cezalarının ne olduğunu, ikinci defa mükerrir olup olmadığını araştırmak zorunda kalacak, bu da yeterli olmayıp ilgili mahkemeden infazda tereddüt olduğu nedenle karar almak durumunda da kalacaktır. IV - MÜKERRİRLİĞE ÖZGÜ İNFAZ REJİMİNİN UYGULANMASI, HANGİ HALLERDE GEÇERLİDİR ? Mükerrirlere özgü infaz rejimine karar verebilmek için, hükümlünün yargılandığı suçun suç tarihi 08.07.2005 tarihinden sonra olmalıdır. Çünkü 5237 Sayılı TCK.’nun 7/3 maddesi, ilk yürürlüğe girdiğinde “İnfaz rejimi yönünden, hüküm zamanında yürürlükte bulunan kanun uygulanır” denilmekte idi. 29.06.2005 tarih ve 5377 Sayılı Yasanın 2.maddesiyle, 5237 Sayılı TCK.’nun 7/3 maddesinde yapılan değişiklik ile “Hapis cezalarının ertelenmesi, koşullu salıverilme ve tekerrürle ilgili olanlar hariç, infaz rejimine ilişkin hükümler derhal uygulanır” prensibi gelmiştir. 5377 Sayılı Yasanın 2.maddesiyle, 5237 Sayılı TCK.’nın 7/3 maddesinde yapılan değişikliğin yürürlüğe girdiği tarih, 08.07.2005 tarihidir. Bu tarih son derece önemlidir. Hakim tarafından re’sen dikkate alınmalıdır. Yani mükerrirlere özgü infaz rejimine karar verebilmek için öncelikle sanığın suçu işlediği tarihin 08.07.2005 tarihi ve sonrası olmalıdır. Aksi taktirde mükerrirlere özgü infaz rejimine karar verilemeyecektir. Bu konuda, Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 22.03.2006 tarih, 2005/20195 Esas ve 2006/4283 sayılı kararında belirtildiği üzere, “5237 sayılı TCK.nın 7/2. md.si hükmüne göre, ‘Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur.’ 5237 sayılı TCK.nın 7/3.Mmd.sine göre ise, hapis cezasının ertelenmesi, koşullu salıverme ve tekerrür ile ilgili olanlar hariç, infaz rejimine ilişkin hükümler derhal uygulanır.Bu kurallara aykırı olarak sanıkların adli sicil kaydının bulunduğu gerekçesiyle suç tarihinde yürürlükte olmayan, infaz rejimi ile ilgili bulunan ve sanık aleyhine sonuç doğuran 5237 sayılı TCK’nın 58 maddesinin 6.fıkrası gereğince sanığın cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesi yasaya aykırı olduğundan bozulmasına” karar verilmiştir. 4 Yine, Yargıtay 6. Ceza Dairesinin, 15.02.2007 tarih ve 2006/7606 esas, 2007/1615 sayılı kararında “ 29.06.2005 tarih ve 5377 Sayılı Yasanın 2. maddesiyle 5237 Sayılı Yasanın 7/3. maddesinde yapılan değişiklik uyarınca, 08.07.2005 tarihinden önce işlenen suçlar yönünden, mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanamayacağı” belirtilmektedir. Yargıtay Kararlarından da anlaşılacağı üzere : 1-Sanığın yargılandığı suçun suç tarihi 01.06.2005 tarihinden önce ise, sanık hakkında lehe kanun prensibi gereği, mükerrirlere özgü infaz rejimine karar verilmeyecektir. 2-Sanığın yargılandığı suçun suç tarihi 08.07.2005’ten sonra ve tekerrüre esas alınan cezaların suç tarihleri 01.06.2005’ten önce ise, ayrıca TCK.’nın 58. maddesindeki şartlarını da taşıyor ise, “mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına” karar verilebilecektir. Sanığın yargılandığı suçun suç tarihi 08.07.2005’ten önce olmasına rağmen, ceza mahkemesince mükerrirlere özgü infaz rejimine karar verilmesi halinde, İnfaz C.Savcısı, infazda tereddüt olduğundan bahisle, 5275 Sayılı Yasanın 98/1. maddesi gereğince ilgili mahkemesinden karar isteyebilecektir. Ceza Mahkemesinin tekerrürle ve denetimli serbestlikle ilgili olarak, her zaman karar vermesi mümkündür. Nitekim Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 27.10.2005 tarih, 2005/6231 esas, 8238 sayılı kararında belirtildiği üzere, “5237 Sayılı TCK.nın 58.md. sinin kapsamı ve amacından da anlaşılacağı üzere, bu hususlar ceza değil, cezaya bağlı olarak uygulanacak infaz rejimi ile ilgili olup, bu konunun gerek Yargıtay Ceza Genel Kurulunun gerek Yargıtay Ceza Dairelerinin uygulamalarına göre kazanılmış hak oluşturmayacağı, hükümlü hakkında anılan maddenin uygulanması konusunda (mükerrirlik ve denetimli serbestlik konusunda) her zaman karar verilmesi mümkündür.”denilmektedir. Yargıtay kararından da anlaşılacağı üzere, mükerrirlik ve buna bağlı olarak denetimli serbestlik konusunda, ceza mahkemesinden her zaman karar istenmesi, ceza mahkemelerince de karar verilmesi mümkündür. Sonuç olarak, ceza mahkemeleri kararında, sanığın işlediği suçun suç tarihi 08.07.2005’ten sonra ise, önceden işlediği tekerrüre esas cezaları var ise, TCK.’nun 58/2 maddesindeki süre şartlarını ve bu maddede ki diğer şartları da taşıyor ise, mükerrirlere özgü infaz rejimine karar verecek, kararında hem bu durumu, hem de mükerrirliğe esas alınan cezaları ayrı ayrı gösterecektir. V - YUKARIDA AÇIKLANAN DURUMLARA GÖRE, MÜDDETNAME ÖRNEKLERİ : ÖRNEK-1- Hükümlünün işlediği suçun suç tarihi, 01.Nisan.2005’dir ve 2 yıl hapis cezası almıştır. Mahkeme hükümlünün sabıka kaydında bulunan önceki hapis cezalarından dolayı TCK.’nun 58. maddesi gereği, mükerrirlere özgü infaz rejimine karar vermiştir. Bu durumda müddetname nasıl yapılacaktır ? Yukarıda açıklandığı üzere, mükerrirlere özgü infaz rejimi ancak 08.07.2005’ten sonra işlenen suçlar için söz konusu olabileceğinden, İnfaz C.Savcılığı ilgili mahkemesinden 5275 Sayılı Yasanın 98/1. maddesi gereği infazda tereddüt olduğunu belirterek karar isteyecektir. Mahkeme, bu konuda her zaman karar vermesi mümkün olduğundan, suç tarihi itibarıyla mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmamasına karar verecektir. Hükümlü hakkında, suç tarihi itibarıyla eski infaz yasası lehe olduğundan, 647 Sayılı Yasanın 19. md.si gereği (1/2 ve ayda 6 gün indirim) yapılarak müddetname düzenlenecektir. 5 ÖRNEK-2- Hükümlünün işlediği suçun suç tarihi, 01.Mayıs.2006’dır. Hükümlü suçu işlediği tarihte 18 yaşından küçüktür, mahkeme hükümlü hakkında suç tarihi 08.07.2005’ten sonra olduğundan ve önceden sabıkası da olduğundan, yaşını dikkate almadan mükerrirlere özgü infaz rejimine karar vermiş ise, bu durumda İnfaz C.Savcısı nasıl müddetname yapacaktır ? Eski 2253 Sayılı Yasanın 12/3 maddesinde ve Yeni 5237 Sayılı TCK.nın 58/5 maddesinde belirtildiği üzere “Filili işlediği sırada 18 yaşını doldurmamış olan kişilerin işlediği suçlar dolayısıyla tekerrür hükümleri uygulanmaz.” Yani çocuk hükümlüler hakkında tekerrür hükümleri uygulanmayacaktır. Bu durumda İnfaz Savcısı çocuğun müddetmamesini yaparken mükerrirlere özgü infaz rejimini uygulamayacak, ilgili mahkemesinden de 5275 Sayılı Yasanın 98/1. maddesi gereği infazda tereddüt olduğunu belirterek karar isteyecektir. Mahkeme bu konuda bir karar vermez ise, 5271 sayılı CMK. nın 309. md. si gereğince kanun yararına bozma ( Yazılı emir ) yoluna gidecektir. ÖRNEK-3- Hükümlünün işlediği suçun suç tarihi 25.07.2006’dır. Hükümlü 2 yıl hapis cezası almıştır. Mahkemece mükerrirlere özgü infaz rejimine karar verilmiştir. Tekerrüre esas alınan cezalarının suç tarihleri 01.06.2005 tarihinden öncedir. 1 ay hapis ve 3 ay hapis cezaları olmak üzere, iki ayrı ilamı vardır. Bu hükümlünün müddetnamesi nasıl hesaplanacaktır ? Suç tarihi itibarı ile mükerrirlere özgü infaz rejimine karar verildiğinden, müddetname düzenlenirken 5275 Sayılı Yasanın 108. maddesi dikkate alınacaktır. 2 tür müddetname düzenlenecektir. a) 5275 Sayılı Yasanın 107/2 maddesine göre, (1/3 indirimden) müddetname yapılacak, 108/2 maddesi gereğince “Tekerrür nedeniyle koşullu salıverilme süresine eklenecek miktar, tekerrüre esas alınan cezanın en ağırından fazla olamayacağı” nedenle, tekerrüre esas alınan cezalardan en ağırı olan 3 ay hapis cezası şartla tahliye tarihine eklenecektir. b) 5275 Sayılı Yasanın 108/1-c maddesine göre ( 1/4 indirimden ), ikinci müddetname düzenlenecektir. Bu 2 müddetnameden: - (1/3 indirim + tekerrüre esas alınan en fazla ceza eklenince) yapılan müddetnamenin şartla tahliye tarihi, (1/4 indirim) ile yapılan müddetnamenin şartla tahliye tarihini geçiyor ise, (1/4 indirim)’den yapılan müddetname geçerli olacaktır. - Aksi taktirde, (1/4 indirim)’den yapılan müddetnamedeki şartla tahliye tarihini geçmiyor ise, (1/3 indirim + tekerrüre esas alınan en fazla ceza eklenerek) yapılan müddetname uygulanacaktır. Sonuç olarak, bu 2 müddetnameden hangisi hükümlünün lehine ise o uygulanacaktır. a) 1. olarak yapılan müddetname: 2 yıl hapis, 2 x 365 = 730 gün, 730 ÷ 3 = 243,3 ( lehine 244 gün ) 730 – 244 = 486 gün, 486 gün olan şartla tahliye süresine, tekerrüre esas alınan cezalardan en ağırı olan 3 ay hapis süresi ( 90 gün ) eklenir. 486 + 90 = 576 gün yatacağı süre bulunur. b) 2. olarak yapılan müddetname: 2 yıl hapis, 2 x 365 = 730 gün, 730 ÷ 4 = 182,5 ( lehine 183 gün ) 6 730 – 183 = 547 gün yatacağı süre bulunur. Sonuç olarak, bu yapılan iki müddetnameden, hükümlünün lehine olan (1/4 indirimden) yapılan müddetname olduğundan, mükerrir hükümlü hakkında bu 2. müddetname (547 gün) uygulanacaktır. Yani 5275 sayılı yasanın 108/1-c md. dikkate alınarak yapılan müddetname geçerli olacaktır. ÖRNEK-4- Hükümlünün işlediği suçun suç tarihi 10.05.2006 tarihidir. Hükümlü 3 yıl hapis cezası almıştır. Mahkemece mükerrirlere özgü infaz rejimine karar verilmiştir. Tekerrüre esas alınan cezalarının suç tarihleri 01.06.2005’ten önce olup, 2.500,oo-YTL. adli para cezası ve 2 ay 15 gün hapis olmak üzere, 2 ayrı ilamı vardır. Hükümlünün müddetnamesi nasıl hesaplanacaktır ? Suç tarihi itibarıyla, mükerrirlere özgü infaz rejimine karar verildiğinden, 5275 Sayılı Yasanın 108. maddesi dikkate alınarak 2 müddetname düzenlenecektir. a) 1. olarak yapılan müddetname: 3 yıl hapis, 3 x 365 = 1095 gün, 1095 ÷ 3 = 365 gün, 1095 – 365 = 730 gün, 730 gün olan şartla tahliye süresine, tekerrüre esas alınan cezalardan en ağırı olan 2 ay 15 gün hapis süresi ( 75 gün ) eklenecektir. Zira 2.500,ooYTL. adli para cezası 100,oo-YTL.’den hapse çevrilince 25 gün hapis eder, tekerrüre esas alınan cezalardan en ağırı olan ( 75 gün ) eklenecektir. 730 + 75 = 805 gün yatacağı süre bulunur. b) 2. olarak yapılan müddetname: 3 yıl hapis, 3 x 365 = 1095 gün, 1095 ÷ 4 = 273,7 ( lehine 274 gün ) 1095 – 274 = 821 gün yatacağı süre bulunur. Sonuç olarak, bu yapılan iki müddetnameden ( 1/3 indirim + tekerrüre esas alınan cezanın en ağırı eklenerek) yapılan müddetname, hükümlünün lehine olduğu ve (1/4 indirimden) yapılan müddetnamedeki şartla tahliye süresini geçmediğinden, hükümlü hakkında 1.müddetname ( 805 gün ) uygulanacaktır. ÖRNEK-5- Hükümlünün işlediği suçun suç tarihi 01.03.2006 tarihidir. Ceza süresi 2 yıl 6 ay hapis cezasıdır. Mahkemece mükerrirlere özgü infaz rejimine karar verilmiştir. Mükerrirliğe esas alınan cezalar 6 ay hapis ve 1 yıl hapis cezasıdır, ancak mükerrirliğe esas alınan 1 yıl hapis cezasının suç tarihi 01.06.2005’ten öncedir ve 1 yıl hapis cezasına da eski TCK.’nun 81. maddesi gereğince tekerrürden artırım yapılmıştır. Bu durumda müddetname nasıl hesaplanacaktır? Bu durumda öncelikle, 5275 Sayılı Yasanın 108/3 maddesi gereğince “İkinci defa tekerrür hükümlerinin uygulanması durumunda, hükümlü koşullu salıverilmez” maddesi dikkate alınacaktır. İkinci defa tekerrür hükümlerinin uygulanması hangi hallerde söz konusu olacaktır? - İkinci defa tekerrür hükümlerinin uygulanması, her 2 suçunda suç tarihlerinin 08.07.2005’ten sonra olan suçlar için söz konusu olacaktır. Yani yargılaması yapılan her iki 7 suçun suç tarihleri 08.07.2005’ten sonra olmalı ve her iki mahkemece de “mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına” karar verilmelidir. Ancak bu durumda 5275 Sayılı Yasanın 108/3. maddesi gereği hükümlü hakkında şartla tahliye uygulanmayacak, ceza bihakkın infaz edilecektir. - İkinci defa tekerrürde, hükümlünün yargılandığı suçun suç tarihi 08.07.2005’ten sonra olup, Mahkemesince mükerrirlere özgü infaz rejimine karar verilmiş, ancak tekerrüre esas alınan suçun veya suçların suç tarihleri 01.06.2005 tarihinden önce ise, bu suçlardan birinde eski TCK.’nun 81. maddesi gereğince tekerrürden dolayı artırım yapılmış olsa bile, 5275 Sayılı Yasanın 108/3. maddesi bu durumda uygulanmayacak ceza bihakkın infaz edilmeyecektir. Ancak suç tarihi 08.07.2005’ten sonra olan yargılaması sonunda mükerrirlere özgü infaz rejimine karar verilen hükümlü hakkında, normal mükerrirlere ilişkin müddetmame yapılacaktır. Bu açıklamalar ışığında sorumuzu çözersek, hükümlünün 2 yıl 6 ay hapis cezası konusunda, mahkemece mükerrirlere özgü infaz rejimine karar verilmiştir. Suç tarihi (08.07.2005 tarihinden sonra), 01.03.2006 tarihidir. Tekerrüre esas alınan cezaların suç tarihi 01.06.2005 tarihinden önce olduğu için, tekerrüre esas alınan 1 yıl hapis cezasına eski TCK. 81. md.sinden dolayı artırım yapılarak tekerrür uygulanmış olsa bile, ikinci defa tekerrür hükmü uygulanmayacak, ceza bihakkın infaz edilmeyecek (yani 5275 Sayılı Yasanın 108/3 maddesi uygulanmayacak), normal mükerrirlere ilişkin müddetname düzenlenecektir. a) 1. olarak yapılan müddetname: 2 yıl 6 ay hapis, 2 x 365 = 730 ve 6 x 30 = 180, 730 + 180 = 910 gün, 910 ÷ 3 = 303,3 (lehine olarak 304 gün) 910 – 304 = 606 gün, 606 gün olan şartla tahliye süresine, tekerrüre esas alınan cezalardan en ağırı olan 1 yıl hapis (365gün) eklenecektir. 606 + 365 = 971 gün yatacağı süre bulunur. b) 2. olarak yapılan müddetname: 2 yıl 6 ay hapis, 2 x 365 = 730 ve 730 + 180 = 910 gün, 910 ÷ 4 = 227,5 (lehine olarak 228 gün) 910 – 228 = 682 gün yatacağı süre bulunur. 6 x 30 = 180, Sonuç olarak, bu yapılan iki müddetnameden, hükümlünün lehine olan (1/4 indirimden) yapılan müddetname olduğundan, mükerrir hükümlü hakkında bu 2. müddetname (682 gün) uygulanacaktır. Yani 5275 sayılı yasanın 108/1-c md. si dikkate alınarak yapılan müddetname geçerli olacaktır.
Benzer belgeler
Ceza Hukuku 12. Grup
TCK’nun 45. Maddesinde belirtilen hapis ve adli para cezalarından hariç olmak üzere, bu
cezaların kendi kanunlarında özel olarak düzenlenen cezalardan olduğu.
CMK’nun 2. Maddesinin son fıkrasında, ...