sürdürülebilir ulaşım modelleri içerisinde kent içi raylı
Transkript
sürdürülebilir ulaşım modelleri içerisinde kent içi raylı
ANKARA - TURKIYE SÜRDÜRÜLEBİLİR ULAŞIM MODELLERİ İÇERİSİNDE KENT İÇİ RAYLI SİSTEM VE ANKARA ÖRNEĞİ URBAN RAILWAY SYSTEM IN SUSTAINABLE TRANSPORTATION MODELS, ANKARA EXAMPLE Halil Yıldıztekin* T.C. Devlet Demiryolları İşletmesi Genel Müdürlüğü, 2.Bölge Müdürlüğü, Ankara, Türkiye, [email protected] 504 Özet Abstract Cumhuriyetin ilanı ve sonrasında Başkent oluşu Ankara kentinin Cumhuriyetin ilanı ve sonrasında Başkent oluşu Ankara kentinin gelişiminde önemli değişimlere sebep olmuş ve bu değişimler pek çok sosyo-ekonomik kırılmayı da beraberinde getirmiştir. Diğer yandan 1920’lerden günümüze kadar geçen süreçte değişen sayısız dinamik kentsel nüfusun 100 kattan fazla artmasına sebep olmuş, toplumsal ve mekânsal yapının da hızla değişmesine yol açmıştır. Bu değişim beraberinde birçok altyapı sorununu getirmiştir. Bu sorunların başını ulaşım sorunu, hava kirliliği, su kaynaklarının yetersizliği, erişim ve kamusal sağlık sorunları çekmektedir. İklim değişikliği açısından en önemli etken olan karbondioksit gazının atmosfere salımında ulaşım sektörünün payı dünya genelinde %23 olup ulaşım sektöründe salımda sürekli artış söz konusudur. Pek çok dünya kentinde motorlu araçların yoğun kullanımının yol açtığı sorunların giderilerek sürdürülebilir ulaşım altyapısı oluşturulabilmesi için uğraş verilmektedir. Özellikle toplu taşımda yenilenebilir ve temiz enerji seçeneklerinin yaygınlaştırılması kapsamında kent içi raylı sisteme öncelik verilerek yeni teknolojilerin kullanımıyla mevcut altyapının en verimli hale getirilmesi popüler çabalardandır. Çalışma kapsamında sürdürülebilir ulaşım teknolojileri ve bu teknolojiler içerisinde kent içi raylı sistemler irdelenmiş ve bu sistemlerin sürdürülebilirliğe etkisi Ankara örneğinde tartışılmıştır. The proclamation of the New Republic and declaration of Ankara as the capital of its leads to important changes and those have brought about many socio-economic breakages. In other side numerous dynamics since 1920’s lead to the growth of urban population more than 100 times and caused the variation of social and spatial structure. This variation leads to multiple infrastructural problems. Most important of them are transportation problems, air pollution, lack of water resources, accessibility problems and public health problems. Main reason of climate change is carbon and the share of transportation industry in carbon emission is %23 and this percentage is growing constantly. Numerous cities are striving for reducing the adverse effect of the widespread use of motorize vehicles and create a sustainable transportation infrastructure. Especially in the context of generalizing the sustainable and clean resources in public transportation, make efficient the existent infrastructure by prioritizing rail systems is one of popular approach. In the context of study sustainable transportation technologies and interrail systems were examined and the effect of those systems to sustainability was argued in Ankara sample. Anahtar kelimeler: Kent içi ulaşım, Sürdürülebilirlik, Raylı Sistem, Ankara Keywords: urban systems, Ankara transportation, sustainability, rail 1. Giriş Pek çok çalışmada son yüzyılda fosil yakıtların kullanımının kentsel gelişimin biçimlendirilmesinde etkin bir rol oynadığını bununla birlikte doğal dengenin giderek bozulduğunu 28 - 30th May 2015 | Ankara - TURKIYE savunmaktadır. Bu alanda yapılan çalışmalar çoğunlukla kentsel yayılmanın ve araç odaklı kentsel gelişme biçimlerinin yarattığı araç bağımlılığı ve her geçen gün artan sayıda aracın karbon salımından kaynaklı sera etkisi ve doğurduğu çevresel sorunlara odaklanmaktadır. Bununla birlikte bu tür bir kentsel gelişmenin sosyal, ekonomik ve mekânsal ölçeklerdeki olumsuz etkileri de ilişkili yazında sık sık dile getirilmektedir. Günümüzde gelişmiş ya da gelişmemiş olsun pek çok dünya ülkesinin karşı karşıya kaldığı hızlı nüfus artışı, yoğun kentleşme, kentsel yayılması, hava kirliliği, kaynakların hızla tükenmesi ve artan enerji talebi sürdürülebilirlik yaklaşımını her alanda kalkınma politikalarının merkezine oturtmuş sürdürülebilir gelişme hedefleri kapsamında sürdürülebilir ulaşım politikaları önde gelen uygulama araçları haline gelmiştir. Kentiçi raylı ulaşım sistemleri yolcu taşıma kapasiteleri, düşük işletme maliyetleri, iz başına düşen taşıt sayısının azlığı ile trafik yoğunluğunu azaltması, enerji etkinliği, çevre dostu olmaları ve kaza riskinin düşük olması gibi faktörler ile bugün dünya kentlerinin sürdürülebilir ulaşım politikaları kapsamında sıklıkla tercih ettiği sistemler haline gelmiştir. 2. Kavramsal Çerçeve; Sürdürülebilirlik ve Sürdürülebilir Ulaşım Bu rapora göre: “Sürdürülebilir gelişim gelecek nesillerin kendi ihtiyaçlarını karşılama yeteneklerini ellerinden ödün vermeden bugünün ihtiyaçlarını karşılayan gelişmedir [1].” Newman ve Kenworthy’ye göre 1990’ların başında bir gurup çevreci dünyanın geleceğini kentlerdeki sürdürülebilirliğin belirleyeceği fikrini ortaya atmış, benzer olarak o yıllarda ilk defa düzenlenen Uluslararası Ekokentler Konferansında kentlerin yeni bir bakış açısı ile ele alınması gerektiği fikri kabul görmüştür. Tjallingi kentlerin dinamik ve kompleks bir ekosistem olduğunu; sosyal, ekonomik ve kültürel sistemlerin de canlı ve cansız çevrenin kurallarından kaçamayacağını ve atılacak adımlar bu kuralların önderliğinde gerçekleştirilmesi gerektiğini savunmaktadır. Bu tanımdan yola çıkan Newman, ekosistemler gibi kentlerin de girdisi/kaynağı enerji ve materyaller olan bir sistem olduğunu ve en büyük çevresel sorunların bu girdilerin ve çıktılarının artmasına bağlı olduğunu savunmaktadır [2]. Yine Newman ve Kenworthy’ye göre sürdürülebilirlik ve yaşanabilirliğin sağlanması adına bugün özellikle de kentlerde, kentsel tasarımın temel hedefi otomobil bağımlılığının azaltılmasıdır. Artık fosil yakıtların kullanımının mekânsal gelişmede belirleyici olduğu bu dönem kapanmış, “Yeni Kentsel Gelişme” olarak adlandırdıkları çevre dostu toplu taşıma sistemleri, kendi kendine yeten ikincil merkezler, yürünebilir ve tanımlı sokak tasarımları gibi gelişme biçimleri ile sürdürülebilir bir kentsel gelişme hedeflenmektedir [2]. Benzer olarak pek çok akademisyen, çevreci ve küresel örgüt de sürdürülebilir kentsel gelişmenin en belirleyici ayaklarından birinin sürdürülebilir ulaşım sistemleri olduğunu savunmaktadır. İktisadi İşbirliği ve Gelişme Teşkilatı’na (OECD) göre sürdürülebilir ulaşım sistemleri: “Halk sağlığını ve ekosistemleri tehlikeye atmayan, kişilerin hareketlilik ihtiyaçlarını karşılayan, yenilenebilir kaynakları yenileme oranlarından daha düşük miktarlarda kullanan, yenilenemeyen kaynakları, yerine koyan yenilenebilir olanların gelişim hızından daha düşük miktarlarda kullanan ulaşım türüdür [1].” Şekil 1. Girdiler ve Çevresel Sorunlar [2] Garling ve arkadaşları son yıllarda çok popüler olan sürdürülebilirlik yaklaşımının insanların günlük tüketiminin en önemli parçası olan ulaşım için de söz konusu olmasının çok doğal bir durum olduğunu; sürdürülebilir ulaşım konusunun ilişkili literatürde verilen eserlerin pek çoğunda işlendiğini; bu alanda verilen çalışmaların çoğunda araç yolculuğunun azaltılmasının sera etkisine sebep olan gazların salımını da azaltacak çevresel sonuçlarının dile getirildiğini bununla birlikte sürdürülebilir ulaşımın sosyal, ekonomik ve mekânsal ölçeklerde de olumlu sonuçlarının ihmal edildiğini savunmaktadır [3]. Hatipoğlu ve Öztürk’e göre geçmişten günümüze ulaşım ve trafik sorunlarına yönelik farklı yaklaşımlar geliştirilmiş, sınırsız talep artışına karşılık sınırsız arz ilkesi doğrultusunda 1980’li yıllara damgasını vuran uygulamalar talep artıkça sınırsız olarak yol, şerit, köprü yapımı şeklinde olmuş ancak yapılan yeni yollar, köprüler, şeritler daha fazla talep çektiğinden tıkanıklıkla sonuçlanmış edinilen deneyimlerin sonucunda arzı artırmak yerine talep yönetimi stratejileri tercih edilmeye başlanmış, temel soru sadece yolculuk talebinin azaltılması olarak değil, ağırlıkla taşıt kilometrenin azaltılması olarak değerlendirilerek kişilerin değil, araçların hareketinin azaltılması temel hedef haline gelmiştir. Bu noktada araç paylaşımı, yolculukları toplu taşıma yönlendirme, bisiklet ve yaya ulaşımı, pik saat yolculuk talebini azaltma (tele çalışma, esnek çalışma saatleri, sıkıştırılmış çalışma haftası, vb.), otopark politikaları, ücretlendirilmiş yollar ve bunlarla ilgili pazarlama promosyon teşvik ve destekler gelişmiş ülkelerce 505 2nd International Sustainable Buildings Symposium 506 Avrupa Komisyonu göre raylı ulaşım sistemlerinin sadece çevresel değil ekonomik ve sosyal avantajları da olduğunu savunmakta ve raylı ulaşım sistemlerinin avantajlarını; ülkelerin gaz ve petrol ihracatının bağımsız ve politik baskılara açık olduğu, Avrupa Birliği ülkeleri içerisinde petrol tüketiminin %70’inin ulaşımdan kaynaklandığı, kaynağı elektrik olan raylı ulaşım sistemlerinin petrole bağımlılığı ve bu baskıları azaltacağı; karayolu ulaşım sistemlerine göre çok daha enerji etkin olan raylı ulaşım sistemlerinin sera gazının temel sebebi olan karbondioksitin salımını azaltacağından iklim değişikliği ile savaşmak için ideal bir araç olacağı; hem yolcu hem de yük taşımacılığında karayoluna oranla daha etkin olduğundan daha ekonomik olacağı; raylı ulaşım sistemleri Avrupa ihracatında büyük bir paya sahip olan başarılı bir endüstri olduğundan yeni iş olanakları yaratacağı, firmaların ve kişilerin yer seçiminde önemli bir yerel faktör yaratacağı; kara yolu işletme maliyetinin raylı ulaşım sistemlerinden altı kat daha pahalı olduğu, karayolunda yolların hasar görmesi vb. beklenmedik masrafların Avrupa’da yıllık 540 milyon Euro’yu bulduğu bu sebeple raylı ulaşım sistemlerinin kamusal kaynakların korunmasında önemli bir araç olduğu; raylı ulaşım sistemlerinde sınıfsal ayrım olmadığından, zengin ya da fakir herkes bu İşletme Maliyeti (yolcu-km) Otomobil 900 100 100 100 Minibüs 3500 26 9 44 Otobüs 12000 19 6 12 Tramvay 20000 22 5 8 Metro 40000 19 25 3 Hava Kirliliği (Yolcu/km) Yatırım Maliyeti (yolcu-km) Avrupa Komisyonu’nun 2050 yılının Avrupa bütünündeki kent içi ve uzun menzilli ulaşımın geleceğine ilişkin esasların düzenlendiği Ulaşımın Geleceği Belgesine göre aşırı nüfus artışı, küresel ısınma, aşırı petrol tüketimi ve azalan kaynaklar gibi mevcut eğilimlerin yanında sürdürülebilir bir Avrupada yüksek kaliteli yaşam standardının yakalanması temel hedefine ulaşmanın ancak mevcut potansiyelleri ile raylı ulaşım sistemleri vasıtasıyla gerçekleşebilecektir. Bu doğrultuda 2011 yılında yayınlanan “Avrupa Komisyonu Tek Avrupa Ulaştırma Alanı İçin Yol Haritası - Rekabetçi ve Kaynak Etkin Taşıma Sistemine Doğru Beyaz Kitabına” göre Avrupa Komisyonu’nun 2050 yılı için ulaştırma sektöründeki temel hedefi ulaşım kaynaklı sera gazı salımı %60’lara indirilmesi ve ulaşım kaynaklı kazaların neredeyse sıfıra indirilmesi olarak belirlenmiştir [6]. Çizelge 1. Taşıt Cinsine Göre Yolculuk Kapasitesi [7] Enerji Tüketimi (yolcu-km) Şenlik’e göre günümüzde hızlı nüfus artışı, kentleşme, hava kirliliği ve enerji sıkıntısı gibi faktörler ulaşım politikalarını kentsel politikaların merkezine oturtmuş bu durum toplu taşım hizmetlerinin sağlanmasında raylı ulaşım sistemlerine geçişi zorunlu hale getirmiştir. Yine Şenlik’e göre raylı sistem taşımacılığının, yatırım maliyetleri yüksek olmakla birlikte, işletme maliyetlerinin, kaza riskinin ve enerji tüketiminin karayolu taşımacılığına göre daha düşük olması ve trafik yoğunluğunu azaltması, yolcu taşıma kapasitesinin karayolu taşımacılığına göre çok daha yüksek olması gibi faktörler raylı sistemlerin yaygınlaşma sürecini hızlandırmıştır [5]. İz Kapasitesi (yolcu/saat) 2.1. Raylı Ulaşım Sistemleri sistemleri kullandığından sosyal entegrasyonu sağlayacağı, yolcuların raylı taşıma araçlarını kullanmak için istasyona yürümesi gerektiği ya da tren değiştirirken peronlar arasında yürümesi gerektiğinden mobiliteyi arttıracağı ve böylece sağlıklı yaşamı teşvik ettiği, raylı sistemlerin karayoluna göre daha az kanserojen parçacıklar ve alerjik gazlar saldığı; kentlerin yayılmasının önüne geçeceği, mekânsal boşlukları koruyacağı ve trafik yoğunluğunu azaltacağı ve düşük ulaşım masrafları ve zamandan tasarruf sağladığından daha kaliteli bir yaşam ve kentsel hareketliliği arttıracağı gerekçeleri ile açıklamaktadır [6]. Taşıt Cinsi kullanılan yaygın politikalardan bazılarıdır [4]. 100 3 0.8 - Çizelge 1.’e bakıldığında ulaşım türleri içerisinde yolcu kapasitesi en yüksek ulaşım türünün raylı ulaşım sistemleri olduğu görülmektedir. Değerlere bakıldığında yapılan bir seferde metronun otobüsün on katından daha fazla sayıda yolcu taşıdığı görülmektedir. Bu değerlerden yola çıkarak iz başına yolcu kapasitesi otobüsün neredeyse dört katı kadar olan metronun otobüse oranla dört kat daha etkin olduğunu ve kentlerin trafik hacmini üçte biri kadar azalttığını söylemek mümkündür. Ulaştırma Bakanlığı Ulaştırma Koordinasyon İdaresi’nin çalışmalarına göre Türkiye koşullarında kentsel ulaşımda yolcu-km başına kcal. olarak enerji tüketimi yaklaşık olarak raylı sistemlerde 85, otobüslerde 105, dolmuşlarda 275, otomobillerde 550’dir. Buna göre raylı sistemlerde tüketilen enerji 1 olduğunda otobüste 1.24, dolmuşta 3.24, otomobilde 6.47 olmaktadır [8]. Diğer yandan Elker’e göre Kaza olasılığı ulaşım türlerinin fiziksel özerklikleri ve taşıt kapasiteleri ile ters orantılıdır. Bu durumda otomobil kaza olasılığı en yüksek araç iken metro ve hafif raylı sistem kaza olasılığı en düşük araçtır [9]. Bununla birlikte otomobilin sunduğu esneklik, yeni gelişme alanlarının herhangi bir kentsel odağa, donatı alanına veya toplu taşıma sistemi durağına yakın olma gereksinimini ortadan kaldırarak, uzun mesafelere yayılmış, dağınık ve düşük yoğunluklu bir kent formu yaratmaktadır. Yukarıda belirtildiği gibi, böyle bir mekânsal desen ise toplu taşıma ve 28 - 30th May 2015 | Ankara - TURKIYE yaya yolculuklarının etkin bir seçenek olmasını olanaksız hale getirerek, otomobil kullanımını daha da arttırmakta; otomobile bağımlı ve temelde sürdürülemez kent formları yaratmaktadır. Kentsel gelişme ve ulaşım arasındaki bu karşılıklı etkileşim, her iki alanda istenen gelişme türünün elde edilmesinde etkili bir araç potansiyeli taşımaktaysa da, ülkemiz kentlerindeki uygulamalarda bu etkileşimin ve karşılıklı etkilerin yeterince dikkate alınmadığı görülmektedir [10]. 3. Ankara Kenti Ulaşım Sistemi, Gelişimi ve Mevcut Durumu Osmanlı imparatorluğunun gerileme döneminde eski önemini yitiren Ankara’nın 1892’de demiryolu ile İstanbul’a bağlanması, kentin sosyoekonomik hayatı yanında fiziksel mekânında da önemli değişiklikler yaratmıştır. İstasyon çevresinde depolar ve antrepolar yerleşmiş, istasyonu eski kente bağlayan günümüzün İstasyon ve Talatpaşa Caddesi o dönemde açılmış, Ulus çevresi daha büyük bir hızla gelişmeye başlamıştır [11]. 3.1. Makroformun Gelişimi Mustafa Kemal’in Ankara’yı Ulusal Savaş için karargâh seçmesi ve akabinde yeni Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin burada kurulması kentin fiziksel/mekânsal, demografik ve sosyoekonomik yapısını ileriye dönük olarak etkilemiştir. Ankara’nın Başkent olmasıyla, artan nüfus için yerleşim bölgelerinin planlanması gerekliliği anlaşılmış, 1925 yılında Berlinli mimar Dr. Carl Lorcher’e yaptırılan bugünkü Sıhhiye civarını içeren 150 ha. büyüklüğündeki Yenişehir Planı ile kentin bugünkü simgesel merkezi olan Kızılay ve çevresine ilişkin temel kararları verilmiştir. Bir ızgara (Grid-Iron) yol sistemi üzerinde homojen ve bahçeli, tek ve en fazla iki kata ulasan bir doku öngören Plan uygulandığı halde Kent 1927 sonunda Çankaya ve Keçiören’e doğru yayılmaya başlamıştır [11]. 1928 yılında sonuçlanan yarışmayı kazanan Jansen Planı, toplam1500 ha. alan üzerinde ortalama 120-240 kişi/ ha yoğunluklarla yaklaşık 300.000 kişinin yaşayacağını varsaymıştır. Jansen, kale ve çevresinin korunmasını, eski şehri Çankaya’ya bağlayan yol olan Atatürk Bulvarı’nın kentin en önemli arteri olarak kuzey-güney doğrultusunda genişletilerek açılması, yine güneyde Eski Şehir ve Çankaya arasında Parlamento ve Bakanlık yapılarını içeren bir Bakanlıklar Sitesi kurulması, Eski şehir ile İstasyon arasındaki düşük kotlu arazilerin Gençlik Parkı, 19 Mayıs Spor Sitesi, Hipodrom gibi acık alanlarla spor ve dinlenme kullanışlarına ayrılması, belli bir yeşil alan sistemi kurulması, Kuzey-Güney (Atatürk Bulvarı) ve Doğu-Batı (Talat pasa Bulvarı) yönlerinde iki ana arterin kenti boydan boya geçmesini hedeflemiştir. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra, tüm dünyada olduğu gibi, Türkiye’de yoğunlaşan kentleşme hareketiyle özellikle büyük kentler, kırdan göç eden nüfusun baskısı altına girmiştir. Jansen Planındaki 1978 yılı hedefli 300.000 kişilik nüfusa, 1950’li yılların basında ulaşılmış, “gecekondu olgusu” ise 1940’ların son yarısına doğru kente damgasını vurmaya başlamıştır [12]. 1957 yılında Nihat Yücel ve Râşit Uybadin tarafından hazırlanan ve yaklaşık 12.000 ha.’lık bir alanı kapsayan yeni imar planı ile Ankara, yalnızca belediye sınırları içinde, batı, kuzey doğu yönlerinde bir çevre yolu ile kuşatılmış, yağ lekesi seklinde bir gelişme gösteren tek merkezli, gecekondusuz, oldukça yoğun ve görece homojen 750.000 nüfuslu bir kent olarak tasarlanmıştır. Planla 30 yıl sonrası için hedeflenen 750.000 kişilik nüfusa 1965 yılına gelmeden ulaşılmış, plan sınırı dışında kacak yapılaşmaya, kuzey-güney doğrultusuna yüklenerek Ulus-Kızılay merkezlerinin aşırı yoğunlaşmasına yol açmıştır [12]. Bütün bu olumsuz gelişmeler sonucu, 1969 yılında İmar ve İskan Bakanlığı bünyesinde kurulan Ankara Metropoliten Alan Nazım Plan Bürosu (AMANPB) ülkede ilk kez metropoliten ölçekte bir planlama çalışmasını başlatmıştır. AMANPB’ın, 1970-1975 yılları arasında yürüttüğü kapsamlı Ankara araştırmaları sonunda 20 yıl perspektifli bir Nazım Plan şeması olan “Ankara 1990 Nazım Planı” 1982 yılında onaylanarak yürürlüğe girmiştir. Planın temel politikası, döneme değin kuzey-güney doğrultusunda devam eden gelişmenin, bir ana koridora bağlı olarak (batı koridoru) tomografik çanak dışına çıkmasını sağlamak ve böylece hava kirliliğinin daha az olacağı alanları yerleşime açmaktır. Bu bağlamda, özellikle Batıkent, Eryaman, Sincan gibi Toplu Konut Alanları ile Sincan Organize Sanayi Bölgesi gibi önemli odaklar planlanarak gelişmeye açılmış ve kent ağırlıklı olarak İstanbul Yoluna yönelmiştir [12]. Bununla birlikte 1990 Nazım Planı onandıktan sonra Karayolları Genel Müdürlüğünce projelendirilen “Ankara Çevre Otoyolu” kentin makro form ve jeomorfolojik yapısıyla çelişen dairesel bir sistemle Nazım Plan kararlarından tamamen farklı olarak sanayi ve konut alanları için yer seçimleri yapılmasına neden olmuştur. 1983 sonrası dönemde 3030 sayılı Kanun ile yeni bir yönetim düzenlemesine gidilmiş, metropoliten ölçekteki kent yönetimi sorunlarıyla uğraşmak üzere Ankara Büyükşehir Belediyesi ile Altındağ, Çankaya, Keçiören, Mamak, Yenimahalle İlçe Belediyeleri kurulmuştur. Daha sonra, Sincan, Etimesgut ve Gölbaşı İlçe Belediyeleri de bu sisteme eklenmiştir. Bu dönemde Büyükşehir Belediyesi’nin sınırları Ankara’nın metropoliten etki alanından küçük olup, 35-40 km.’lik bu etki alanı halkasında Kazan, Hasanoğlan, Elmadağ, Çubuk, Kutludüğün, Akyurt, Pursaklar, Bağlum, Karagedik ve Yenikent olmak üzere bağımsız belediyeler bulunmaktadır [12]. Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından yürütülen 2025 yılı planlama çalışmaları kapsamında Temelli, Ahiboz, Kazan odaklarına dek uzanan ve yaklaşık 202.000 hektara ulaşan yeni bir mücavir alan belirlenmiştir. Bu çerçevede onaylanan 2023 yılı Nazım İmar Planı ile Çayyolu, Beytepe ve Gölbaşı yöresinde mevzi planlarla oluşturulan yeni konut alanları, İlçe Belediyelerince yapılan Islah İmar Planı uygulamaları, İvedik yöresindeki Organize Küçük Sanayi Bölgesi, gerek 507 2nd International Sustainable Buildings Symposium büyükşehir bütününden kopuk onamalar, gerek parçacı üst ölçek onamaları, gerek yoğunluk arttıran kararlar ve kendi etrafında yayılma eğilimleri ile önemli ölçüde zarar gören makroformun kontrol edilmesi ve yayılmanın önüne geçilmesi amaçlanmaktadır. Bu kapsamında 5 temel gelişme koridoru ve kendi kendine yeten alt bölgeler ile çok merkezli bir gelişme deseni öngörülmektedir [13]. Şekil 2. Beş Plan Döneminde Ankara Kentsel Makroformunun Gelişimi 508 Şekil 2’de de görüldüğü üzere 80 yıllık bir süreçte Ankara kenti çok hızlı bir kentleşme olgusu ile karşı karşıya kalmış neredeyse yarım yüzyıl gibi bir sürede hızla yayılarak yaklaşık 5 katı büyüklüğe ulaşmıştır. Ankara’nın, yarım yüzyılda karşılaştığı çok hızlı ve yoğun kentleşme olgusu ulaşım sorununun da beraberinde yaşanmasına neden olmuştur. TMMOB Şehir Plancıları Odası, Ankara Şubesi’ne göre Ankara’da aşırı kentsel yayılma ve bu sebeple ortaya çıkan otomobil ağırlıklı ulaşım politikaları sebebiyle toplu taşımda ve otomobilde, ulaşmak istedikleri yere varmak için kat etmeleri gerekenden fazla mesafe kat etmek zorunda kalmakta, otobüs ve otomobil içinde fazladan kat edilen mesafe yıllar geçtikçe artmaktadır. Yine Şehir Plancıları Odası, Ankara Şubesi’ne göre aşırı kentsel yayılma ve otomobil odaklı ulaşım politikaları sonucunda Ankaralılar son on yılda toplu taşımda yaklaşık 9.000 (Milyon) km., otomobille yaklaşık 14.000 (Milyon) km. fazladan yol kat etmek zorunda kalmışlar ve toplu taşımda fazladan 7,2 Milyar TL (yaklaşık 5 Milyar $) (km. başına maliyet 0,8 TL alınmıştır), otomobilde fazladan 5,6 Milyar TL (yaklaşık 4 Milyar $) (km. başına maliyet 0,4 TL alınmıştır) olmak üzere Toplam 9 Milyar Dolar fazladan akaryakıt ve çevre kirliliği oluşmuştur [14]. 3.2. Kent İçi Ulaşım Hizmetlerinin Gelişimi Ankara 1930’larin 90 bin nüfuslu, toplam yolculukların yüzde 15’ inin araçlı yolculuklar olduğu bir kentten 2014 yılı verilerine göre nüfusun 5 milyonu geçtiği ve toplam yolculuk talebinin %91’den fazlasının araçlı yolculuklar ile karşılandığı bir kent haline gelmiştir [15]. Ankara’da 1930’ların başında artan yolculuk talebi kaptıkaçtı denilen küçük girişimcilerin otobüsleri ile karşılanmaya çalışılmıştır. Bu yıllarda kamunun kent içi yolcu taşımasına katkısı hemen hemen hiç olmamıştır. Bu dönemde tek kamu toplu taşımacılığı Ankara Kayaş arasında açılan 9 km.’lik banliyö hattı işletmesidir. Bu hat Cebeci, Mamak, Kayaş bölgelerinin ulaşılabilirliğini arttırarak gelişmeyi hızlandırmıştır.1935’te Ankara Belediyesi Otobüs İdaresi kurulmuş Sovyetler Birliği’nden 100 adet otobüs ithal edilmiştir. Ortalama 6 km. uzunlukta 15 hatta hizmet veren bu otobüslere ek olarak özellikle otobüsün işlemediği hatlarda kaptı-kaçtılar varlığını korumuştur. 1947’de işletmeye alınan 10 adet troleybüs Bakanlıklar-Ulus-Dışkapı hattında çalışmaya başlamıştır. Belediye Otobüs İşletmesi 1950 tarihinden itibaren Ankara Elektrik Havagazı ve Otobüs (EGO) İşletmesi adını almış ve yönetim esnekliği kazanmıştır. Bu dönemde EGO hatlarının sayısı 28’e, toplam ağ ise 171 km.ye yükselmiştir. EGO’nun olanaklarının özellikle kent merkezinde yetersiz kalması sonucu 11 yolcu taşıyan minibüs işleticileri 330 araçla 1959 yılında Bahçelievler-Dörtyol, Aydınlıkevler-Çankaya hatlarında çalışmaya başlamışlardır. 1983 yılında Özel Halk Otobüsleri kent içi yolcu taşımacılığına katılmıştır [15]. Çubuk ve arkadaşlarına göre Ankara’da da kent nüfusunun hızla artmasına bağlı olarak, ulaşım her zaman çözümü öncelikli sorunlar arasında yer almıştır. 1970’li yıllardan itibaren yerli otomobil fabrikalarının da üretime geçmesi üzerine kent içi trafiğinde özel otomobillerin kullanımında sıçrama meydana gelmiştir. Bu hızlı artış kentin merkezi iş alanında ve çevresinde önemli sorunların yaşanmasına yol açmıştır. Kent merkezinde trafik yoğunluğunun hızla artması özel bir takım önlemlerin alınmasını kaçınılmaz kılmış; ancak geçici önlem ve müdahalelerin sorunun çözümünde yetersiz kaldığı görülmüştür. Ankara’da ilk defa EGO Genel Müdürlüğü tarafından 1972 yılında kent içi ulaşım etüdü yapılmış ve bu çalışmada da raylı sistem çözümü öngörülmüştür. Bu çalışmayı takip eden bütün planlama çalışmalarında raylı sistem alternatifleri teklif edilmiştir [16]. 1995 yılında 8.725 metre uzunluğu ve 11 adet istasyonu ile hafif bir metro olan Ankaray Sistemi, Ocak 1998 yılında ise Batıkent-Kızılay arasında 12 istasyon ile Ankara Metrosu işletmeye açılmıştır [17]. Bugün Ankara Kenti toplu taşımı 49 hatta faaliyet gösteren 1345 adet otobüs [16], AŞTİ-Dikimevi Hattında faaliyet gösteren bir hafif raylı sistem hattı, Kızılay-Batıkent, Batıkent-Sincan/ Törekent ve Kızılay-Çayyolu hatlarında faaliyet gösteren üç metro hattı [17], Yenimahalle-Şentepe arasında faaliyet gösteren bir teleferik hattı [18], Sincan Kayaş Banliyö Hattı [19], özel minibüsler ve özel halk otobüsleri, özel toplu taşım araçları, ilçe özel toplu taşım araçları [16] ile sürdürülmektedir. 28 - 30th May 2015 | Ankara - TURKIYE 3.3. Kent İçi Ulaşımın Mevcut Durumu 2014 yılı Eylül ayı verilerine göre Ankara Kentinde bir iş gününde yapılan yolculukların %57,7’si toplu taşım araçları %42,3’ü özel taşıma araçları ile gerçekleştirilmektedir. Toplu taşıma araçları içerisinde ise en yüksek yüzdeye %26,8 ile belediye otobüsleri sahiptir. 7,0 Özel Toplu Taşım Aracı 222 88.800 1,9 3,3 İlçe Özel Toplu Taşım Aracı 269 40.320 0,9 1,5 2.715.445 57,7 100 Toplu Taşım Toplam Taksi Otomobil 7701 850.000 290.000 1.700.000 6,2 36,1 Özel Araç Toplam 857.000 4.705.445 42,3 4.705.445 100 Genel Toplam Çizelge 2.’de görüldüğü üzere Ankara Kenti toplu taşımı içerisinde raylı ulaşım sistemlerinin payı ancak %10’u bulmaktadır. Ankara Bölge Planı’na göre kent içi ulaşım Ankara’da yaşam kalitesini olumsuz anlamda etkileyen ve giderek daha da önem kazanan kırılganlıklardan biridir ve Ankara’nın kent içi ulaşım yapısında etkinlik, verimlilik, erişilebilirlik, ulaşım türlerinin dengesi ve türlerin entegrasyonu açısından sorunlar vardır. Ankara Bölge Planı bu sorunları özellikle raylı sistemlerin kent içi ulaşımdaki düşük payına bağlamaktadır [21]. İstanbul Metropoliten Alanı Entegre Kentsel Ulaşım Ana Planına göre bisiklet, motosiklet ve yaya ulaşımı dahil edilmeksizin yapılan türel dağılımda raylı sistemlerin kent içi ulaşımdaki payı Tokyo’da %41.8, Osaka’da %35,5’dir. Ulaşım Ana Planı bu metropoliten kentlerde raylı sistem kullanım oranlardaki yüksekliği işletme mesafelerinin diğer ulaşım türlerine göre daha uzun olmasına bağlamaktadır [22]. Kentsel Nüfus 4,0 Taşınan Yolcu Sayısı (Yıl/ Milyon) 190.000 Hat Uzunluğu (km) 199 Durak Sayısı Özel Halk Otobüsü Çizelge 3. Kent içi raylı sistem dünya örnekleri Başlangıç Tarihi Yolcu Toplu Taşım (%) 26,8 4,0 4,8 1,3 36,1 15,3 1973 11 dizi 3’lü 18 dizi 6’lı Şekil 3. Ankara Kent içi Mevcut ve Planlanan Raylı Sistem Hatları [23] Ankara [20] 1997 23 23,188 89,423 (2013) 4.670.735 (2012) [24] Moskova [25] 1935 196 327,5 2491 (2013) 10.406.578 (2010) [26] 8.278.251 (2013) [27] Kent Yolcu Genel (%) 15,5 2,3 2,7 0,7 20,9 8,8 EGO Otobüsleri Ankaray Metro Banliyö Treni Minibüs-Dolmuş Servis Araçları Araç Sayısı 2231 6283 727.586 109.942 129.246 34.000 981.200 414.351 Türler Taşınan Yolcu Sayısı Çizelge 2. Ankara Kentinde bir iş gününde yapılan yolculuklar (Eylül, 2014) [20] Londra [25] 1890 415 136 1361,5 (2013) Viyana [25] 1976 104 80 567,6 (2011) 1.705.000 (2012) [28] Madrid [25] 1919 300 293 557,9 (2013) 3.213.271 (2012) [29] Kiev [25] 1960 52 67,6 536,2 (2013) 2.785.976 (2011) [30] Berlin [25] 1902 173 151,7 493,3 (2013) 3.502.000 (2012) [31] Bakü [25] 1967 23 34,6 206,6 (2013) 2.092.400 (2011) [32] Çizelge 3.’de yer alan parametrelere yıl sonu istatistikleri tamamlanmadığından geçtiğimiz Şubat ayında faaliyete geçen Batıkent-Sincan/Törekent ve Mart ayında faaliyete geçen Kızılay-Çayyolu metro hatları dahil edilememiştir. Bununla birlikte EGO Genel Müdürlüğü’nden temin edilen 2014 yılı Mayıs-Eylül dönemi verilerine göre Batıkent-Sincan/Törekent hattında 2.846.144 kişi ve Kızılay-Çayyolu hattında 3.169.553 kişi taşınmıştır. Yine EGO Genel Müdürlüğü verilerine OcakEylül döneminde Ankara kent içi raylı ulaşım sistemleri ile 65.476.469 kişi taşınmıştır [20]. Değerlere bakıldığında bu yıl içerisinde faaliyet gösteren iki hattın toplam içerisindeki payının oldukça düşük olduğunu söylemek mümkündür. Bu durum bu yıl içerisinde faaliyet gösteren bu iki hattın sefer sayılarının göreceli olarak az ve yolcu kapasitelerinin düşük 509 2nd International Sustainable Buildings Symposium olması ile bağdaştırılabilir. Diğer yandan Geçtiğimiz Ağustos Ayında başlayan ve EGO otobüsleri ile raylı sistemlerin entegrasyonunu amaçlayan uygulama ile Sincan ve Çayyolu’ndan kent merkezine yapılan otobüs seferleri metro hatlarına yönlendirilmiş, 32 hat iptal edilerek 8 yeni ring hattı oluşturulmuştur. Uygulamanın amacı Ulus-Kızılay-Bakanlıklar ve Eskişehir Yolundaki trafik yoğunluğunun azaltılmasıdır [33]. Uygulama kapsamında bulunan Kızılay-Çayyolu hattı ile Sincan/ Törekent hattının uygulama sonrasındaki Eylül ayı verilerine bakıldığında Kızılay-Çayyolu hattında taşınan yolcu sayısının bir önceki aya göre 619.116’dan 1.595.235’e yükselerek 2 buçuk katlık bir artış gösterdiği Sincan/Törekent hattında ise taşınan yolcu sayısının 694.637’den 841.567’ye yükselerek %22’lik bir artış gösterdiği görülmektedir [20]. Çizelge 3.’de görüldüğü üzere kentsel nüfusu 5 milyona dayanan Ankara Kentinde diğer metropoliten kentlerle karşılaştırıldığında raylı sistemlerin kent içi ulaşımdaki payının oldukça düşük olduğu görülmektedir. Nüfusu Ankara Kent nüfusunun yarısından az olan Bakü’de bir yıl içerisinde raylı sistemlerle taşınan yolcu sayısı Ankara’nın nerendeyse 2 buçuk katıdır. Veriler Avrupa kentleriyle karşılaştırıldığında farkın daha da arttığını söylemek mümkündür. Yolcu Başına Tüketilen Enerji Yolcu Sayısı Tüketilen Enerji Miktarı (k/cal) Raylı Sistem 85 273188 23.220.980 Otobüs 105 917586 96.346.530 Dolmuş 275 1524671 419.284.525 Otomobil 550 4.705.445 2.587.994.750 Türler 510 Çizelge 4. Ankara Kenti Eylül, 2014 verilerine göre ulaşımda tüketilen enerji miktarı (Ulaştırma Bakanlığı Ulaştırma Koordinasyon İdaresi ve EGO Eylül, 2014 verilerinden derlenmiştir) Toplam 3.126.846.785 Çizelge 4’e bakıldığında Ankara Kentinde geçtiğimiz Eylül ayı içerisinde kentsel ulaşım için 3.126.846.785 k/cal enerji harcandığı görülmektedir. Verilere bakarak raylı ulaşım sistemlerinin ulaşım içerisindeki payının artarak Ankara kentsel alanına yakın büyüklükteki Avrupa Kentleri ortalamalarına yakın seyretmesi halinde kent içi ulaşım amaçlı tüketilen enerji miktarında ve sera gazı salımında önemli bir azalma görüleceğini söylemek mümkündür. 4. Sonuç ve Öneriler Dünyamızı tehdit eden küresel ısınma, kirlilik, aşırı yayılma ve doğal kaynakların hızla tükenmesi gibi son 20 yıla damgasını vuran olgular talep odaklı gelişme biçimlerinin yerine daha akılcı ve çevre dostu planlama ve mimari ölçekte tasarım konseptlerinin benimsenmesine sebep olmuş değişen bu bakış açısı ulaşım sistemlerinin de sorgulanmasına yol açmıştır. Raylı sistemler karayolu ulaşım sistemlerine göre çevre dostu ve kaynak etkin yapıları ile sürdürülebilir ulaşım sistemleri içerisinde ön plana çıkmaktadırlar. Diğer yandan yüksek yolcu kapasiteleri ve iz başına düşük taşıt kapasiteleri ile raylı ulaşım sistemleri bugün istisnasız tüm metropoliten kentlerin en büyük problemlerinden biri olan trafik sıkışıklığının çözümü için en çok kullanılan araçlardan biridir. Veriler otomobilin 200 katı kadar yolcu taşıma kapasitesine sahip olan bir metro sisteminin otomobile göre 6 buçuk kat daha az enerji harcadığını göstermektedir. Raylı sistemlerin kent bütününde yaygınlaşması sadece ulaşımda kullanılan enerji miktarının hatırı sayılı bir ölçüde azaltılması değil, aynı zamanda zararlı gaz salımını da önemli ölçüde azaltarak temiz bir çevre ve küresel ısınmanın etkilerinin azaltılması hedeflerine ulaşılması anlamına gelmektedir. Diğer yandan erişilebilirliğin artması, ulaşım için harcanan sürenin kısalması, ulaşım maliyetinin azalması, kentsel hareketliliğin artması gibi olumlu etkenlerle birlikte raylı ulaşım sistemlerinin sosyal, mekânsal ve ekonomik etkileri de yadsınamaz. Bununla birlikte tüm kentlerimizi gibi Ankara Kentinde de raylı ulaşım sistemlerinden yeterince faydalanılamamaktadır. Veriler Avrupa Kentleri içerisinde Ankara Kenti raylı ulaşım sistemleri ağı ve yıllık yolcu taşıma kapasitesinin oldukça düşük olduğunu ortaya koymaktadır. Diğer yandan özellikle kamu kurumları mesai başlangıcı ve bitişi sonrasında bazı ana güzergâhlarda her geçen gün artan trafik karmaşası Kentin başta gelen ve gün geçtikçe büyüyen problemlerinden biri haline gelmiştir. Bununla birlikte Ankara Kentinin cumhuriyetin ilk yıllarından beri en önemli sorunu olan hava kirliliği fosil yakıt kullanımından kaynaklı olarak sürekli artmakta ve özellikle kış günlerinde tehlikeli boyutlara ulaşmaktadır. Ankara kenti kapsamında: toplu taşıma hizmetinin optimizasyonu > Kent içi toplu taşıma sistemi tek elden yönetilerek, bütüncül ve tamamlayıcı bir yaklaşımla düzenlenmesi, > Toplu taşım entegrasyonu kapsamında güzergâhların yeniden düzenlenmesi(EGO otobüsleri, özel halk otobüsleri, dolmuşlar), > Pik saatlerdeki gecikme ve trafik tıkanıklığını gidermek amacıyla; toplu taşıma özendirmek için, toplu taşımla yapılan yolculuk süresinin daha kısa ve daha ekonomik olmasının sağlanması, > Toplu taşımda kullanılan lastik tekerlekli araçlar için özel şeritlerin oluşturulması, > Kullanılan araçların konforlu ve güvenli olması, > Tek ücretlendirme sistemi ve tarife alternatifiyle toplu taşıma özendirilmesi, 28 - 30th May 2015 | Ankara - TURKIYE > Toplu taşımda kullanılan aracın çevreye verdiği zararla doğru orantılı(çevreye zararı daha az olan raylı sistemlerin, fosil yakıtla hareket eden araçlara göre daha ucuz olması gibi) bir şekilde ücretlendirilmesi ile raylı sistem tercihinin artırılması, > Durak ve istasyon yerlerinin yeniden düzenlenmesi ve aktarma(dağıtıcı-toplayıcı) durağı/istasyonu alternatifleri ortaya konulup ulaşım türü seçimi sunularak yolculuk süresinin kısaltılması, > Yolcu güvenliğini ve konforunu gözetecek şekilde durakların ve istasyonların yeniden tasarlanması, > Bilinçlendirme faaliyetleri ile toplu taşıma özendirilmesi, > Konsept aktiviteler (kültür turları, şenlikler, festivaller vb.) gibi çeşitli teşviklerle toplu taşımada kullanılan bilet veya abonelik kartıyla hem toplu taşımdan hem de aktivitelerden teşvik edici bir tarife sunularak, kent içi raylı ulaşım kültürünün benimsenmesinin sağlanması, > Kent merkezine otomobil ile ulaşımın ücretlendirilmesi, > Kent merkezine otomobil ile ulaşımı caydırmak amacıyla raylı sistem istasyonlarının yakınında otopark hizmeti sunulması gerekmektedir. (otopark hizmeti verecek istasyonların, merkezden uzaklaştıkça ucuzlayacak şekilde bir tarifeyle merkezi bölgelerdeki trafik sıkışıklığını da azaltıcı faktör olacaktır) Kent içi raylı ulaşım sistemlerinin yaygınlaştırılarak, yolcu taşıma payının arttırılmasını sağlamak, gelecek nesillere bırakacağımız en önemli mirasımız olan daha yaşanabilir bir çevrenin oluşturulması hedefine ulaşmada önemli adımlar olacaktır. Kaynaklar [1]. [2]. [3]. [4]. [5]. [6]. [7]. [8]. [9]. [10]. [11]. [12]. OECD, “Proceedings, Towards Sustainable Transportation”, The Vancouver Conference 24-27 March, Vancouver,10-13 (1996) Newman, P. ve Kenworthy, J., “Sustainability and Cities, Overcoming Automobile Dependence. Island Press”, U.S.A, 1-9 (1999) Gärling T., Ettema D. ve Friman M., “Handbook of Sustainable Travel”, Springer, Netherland, 3 (2014) Hatipoğlu S., Arıkan Öztürk E., “Yolculuk Talep Yönetimi Stratejilerinin Kentsel Trafik Yüküne Etkisi Üzerine Bir Uygulama” SAÜ. Fen Bilimleri Dergisi, 16. Cilt, 2. Sayı, 62-68 (2012) Şenlik İ, “Kent İçi Raylı Ulaşım Sistemlerinin Değerlendirilmesi”, Elektrik Mühendisliği Dergisi, Sayı:447 24-26 (2013) EC. Living Rail: Vision 2050: How rail can contribute to a Europe worth living in, http://www.livingrail.eu/ Elker C. Kentlerde Ulaşım Sistemi Seçimi İçin Bir Yöntem (Doktora Tezi), İmar ve Iskan Bakanlığı, Ankara, (1981) Lorasokkay M. A. ve Ağırdır M. L., “Konya Kentiçi Toplu Taşım Sisteminde Otobüslerin Sorunları ve Çözüm Önerleri”, E-Journal of New World Sciences Academy Volume: 6, Number: 4 (2011) Elker C. “Çağdaş Ulaşım Politikaları” II. Ulaşım ve Trafik KongresiSergisi 26 Eylül -2 Ekim Bildiriler Kitabı, Ankara, 175-185 (1999) Bayındırlık ve İskan Bakanlığı, Çevre ve Kentleşme Şurası (2009) Sonuç Bildirgesi http://www.kentges.gov.tr/KentlesmeSurasi/SonucBildirgesi. aspx 2023 Başkent Ankara Nazım İmar Planı, Plan Açıklama Raporu, “Tarihçe”, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı, Ankara, 44-61 (2006) 2023 Başkent Ankara Nazım İmar Planı, Plan Açıklama Raporu, “Makroform”, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı, Ankara, 62-90 (2006) [13]. 2023 Başkent Ankara Nazım İmar Planı, Plan Açıklama Raporu, “Planlama Yaklaşımı”, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı, Ankara, 707-714 (2006) [14]. TMMOB Şehir Plancıları Odası Ankara Şubesi, “Ankara’da Ulaşımın Geleceği Karanlık”, Planlama Dergisi, 2007/1, 5-10 (2007) [15]. EGO Genel Müdürlüğü, Otobüs Hizmetleri http://www.ego.gov.tr/parts/ egootobushizmetleri.asp [16]. Çubuk K., Türkmen M ve Erdem M., “Ankara’da Yapılan Ulaşım Planlaması Çalışmalarının Raylı Sistemler Bazında Değerlendirilmesi” 1. Uluslararası Trafik ve Yol Güvenliği Kongresi Gazi Üniversitesi, Ankara 86-97 (2002) [17]. EGO Genel Müdürlüğü, Raylı Sistem Hizmetleri, http://www.ego.gov.tr/ inc/newsread.asp?id=2819 [18]. EGO Genel Müdürlüğü, Yenimahalle–Şentepe TeleferikHattı, http:// www.ego.gov.tr/i nc/newsread.asp?id =3823 [19]. TCDD Genel Müdürlüğü, Banliyö Trenleri, http://www.tcdd.gov.tr/home/ detail/?id=230 [20]. EGO Genel Müdürlüğü, İstatistikler http://www.ego.gov.tr/inc/ newsread.asp?id=2267 [21]. Ankara Bölge Planı 2014-2023, “Kent İçi Ulaşım”, Ankara Kalkınma Ajansı 46-51 (2014) [22]. İstanbul Metropoliten Alanı Entegre Kentsel Ulaşım Ana Plan, Japonya’da Üç Metropoliten Alanda Türel Dağılım Oranları 21-23 (2011) [23]. EGO Genel Müdürlüğü, Raylı Sistemler, http://www.ego.gov.tr/inc/ newsread.asp?id=249 [24]. Türkiye İstatistik Kurumu, İstatistik Göstergeler, Seçilmiş Göstergelerle Türkiye, http://www.tuik.gov.tr/ilGostergeleri/index.html [25]. International Association of Public Transport, UITP Worldwide, http:// www.uitp.org [26]. Moscow City Gowernment, About Moscow, http://www.mos.ru/en/ about/ [27]. Greater London Authority, London Data Store, Demographics, http:// data.london.gov.uk/ [28]. Viyana Belediyesi, Avusturya Cumhuriyetinin Başkenti Viyana, http:// wien.gv.at [29]. Comunidad de Madrid, Demographic Figures, http://www.madrid.org/ cs/Satellite?cid=1158849749211&language=en&pagename=Inversor %2FPage%2FINVE_contenidoFinal [30]. Ukrayna State, Statistic Committee, Statistical Indicators, http:// ukrstat.gov.ua/ [31]. Berlin Business Location Center, Welcome to Berlin http://www. businesslocationcenter.de/en [32]. Bakü Şehri İcra Hakimiyyeti, Şehir Hakkında, http://baku-ih.gov.az/ [33]. Ankara Belediyesi, Haberler, http://www.ankara.bel.tr/haberler/egootobusleri-rayli-sisteme-entegre-oluyor/ 511
Benzer belgeler
istanbul metropoliten alanı kentsel ulaşım ana planı (iuap)
kent içi ve uzun menzilli ulaşımın geleceğine ilişkin esasların
düzenlendiği Ulaşımın Geleceği Belgesine göre aşırı nüfus
artışı, küresel ısınma, aşırı petrol tüketimi ve azalan
kaynaklar gibi mevc...
Ulaşım Planı Kılavuzu - Türkiye Belediyeler Birliği
artmasına sebep olmuş, toplumsal ve mekânsal yapının da hızla
değişmesine yol açmıştır. Bu değişim beraberinde birçok altyapı
sorununu getirmiştir. Bu sorunların başını ulaşım sorunu, hava
kirliliğ...