Dıva Business Magazine
Transkript
Dıva Business Magazine
ARALIK 2014 RÖPORTAJ ASMARA T.C. BÜYÜKELÇİSİ FIRAT SUNEL “ERİTRE, İŞ ADAMLARI İÇİN GELECEK VADEDİYOR...” Fırat Sunel, İzmirli bir yazar ve üst düzey bir diplomat. “Salkım Söğütlerin Gölgesinde” isimli oldukça beğeni toplayan romanı yakında dizi film olarak da vizyona girecek. “İzmirli” adını taşıyan yeni romanı ise Ocak ayında okurlarıyla buluşuyor. Fakat biz bu defa kendisiyle edebiyattan konuşmayacağız. Diplomatik kariyeri Bangkok’tan Düsseldorf’a, Bonn’dan Tiflis’e kadar uzanan Fırat Sunel şu anda Eritre’nin başkenti Asmara’da Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçisi… Eritre nerede mi? Dilerseniz Büyükelçi’nin ağzından dinleyelim: FIRAT SUNEL: Osmanlı döneminde 350 yıl ortak bir tarihi paylaştığımız Eritre, aslında hepimizin çok iyi bildiği bir yer. Ama biz onu daha ziyade eski adıyla, Habeşistan olarak tanıyoruz. Afrika Boynuzu’nda, yani Afrika’nın Kızıldeniz kıyısında, 1300 km’lik bakir sahil şeridi, el değmemiş yüzlerce mercan adası, tarihi, doğası, sıcak kalpli ve güler yüzlü güzel insanlarıyla minyatür bir cennet. “Little Rome” (Küçük Roma) diye anılan, İtalyan mimarisinin etkisinde estetik bir ruhu olan başkenti Asmara’nın ana bulvarları bana hep eski fotoğraflarından tanıdığım İzmir’in 1960’lı yıllardaki halini hatırlatıyor. Bu yüzden özellikle İzmirli hemşerilerimin çok ilgisini çekeceğini düşünüyorum. t Türkiye’nin son yıllarda Afrika’ya verdiği önemin giderek artmasının sebebi nedir? Türkler yüzlerce yıl Afrika’da var oldular. Bu yüzden biz sadece Asya ve Avrupalı değil, aynı zamanda Afrikalıyız. Afrika gerek Osmanlı gerek Türkiye için her zaman büyük önem taşımıştır. Ancak geçtiğimiz yüzyılda soğuk savaşın belirlediği politikaların yanısıra, t Sayın Büyükelçim, Asmara Büyüimkânlarımız da sınırlı olduğu için önkelçiliğimizi siz açtınız. Yeni bir Büyü- celiklerimizi kendi meselelerimizin çökelçilik açmak nasıl bir şey? zümüne ve yakın çevremize vermek zoÇok zor, ama bir o kadar da şerefli, muh- rundaydık. Buna rağmen asırlar boyunteşem bir şey. Elinizde bir bavul ve bir ca oluşturduğumuz sağlam bağlar sadizüstü bilgisayarla bilmediğiniz bir ül- yesinde en zor dönemlerimizde dahi keye gece yarısı adım atıyorsunuz ve Afrika’daki gelişmelere karşı duyarsız macera başlıyor. O andan itibaren yapa- kalmadık. Sömürgeciliğe karşı ve ulucağınız her şey sevabıyla günahıyla sisal bağımsızlıkları için verdikleri hakzin eseriniz olacaktır. İnsanlar Türkiye’yi lı mücadelelerde her zaman Afrika halkve Türkleri sizinle tanıyor. Kolay bir iş larının yanında olduk. Bu nedenle, bideğildi ama çok şükür bir yılda çok büzim ülkemizin kıtadaki mevcudiyeti söyük mesafe katettik. Bir yıl önce bir ote- mürgeci tarihi olan bazı Avrupa ülkelin girişine çektiğim bayrağımız bugün lerinin kıtadaki varlığından çok farkTürk mimarisinin özelliklerini de yansı- lıdır, zira biz asla Afrika’yı sömürmetan şehrin en güzel binalarından birinde ye gelen beyaz adam olmadık. Hatta dalgalanıyor. tam tersi, Kurtuluş Savaşımız Afrika’nın pek çok ulusuna sömürgecilik karşısında verdikleri mücadelede ilham kaynağı olmuştur. Türkiye’nin bölgedeki ekonomik ve siyasi gücünün artmasıyla son yıllarda Afrikalı kardeşleriyle ilişkileri ve dayanışması çok daha üst düzeylere taşınmış oldu. Afrika, 1998 yılından itibaren Türk dış politikasının temel öncelikleri arasında yer almaya başladı. O tarihte uygulamaya koyduğumuz Afrika’ya Açılım Politikası meyvelerini verdi ve Türkiye’yi Afrika ülkelerine daha çok yakınlaştırdı. Asmara Büyükelçiliği’nin açıldığı 2013 yılında bu politikamız bir adım daha öne çıkarak “Afrika ile Ortaklık Politikası”na dönüştü. Biz Afrika’nın sorunlarının yine Afrika perspektifinden çözülmesi gerektiğine inanıyoruz. Dışarıdan dayatma çözüm önerileri hep akamete uğruyor. Bunun için önce oranın insanını tanımalı ve kendimizi tanıtmalıyız. Ortak geçmişimizi ve kazanımlarımızı güven eksenli, kalıcı ve karşılıklı çıkara dayanan dostluk ilişkileriyle pekiştirmek istiyoruz. Evet, dünyanın ikinci büyük kıtası olan Afrika çok önemlidir. ARALIK 2014 RÖPORTAJ “Bir yıl önce bir otelin girişine çektiğim bayrağımız bugün Türk mimarisinin özelliklerini de yansıtan şehrin en güzel binalarından birinde dalgalanıyor” göstergeleridir. Diplomatik temsilciliklerimizin açılması ilişkilerimizin geneline de gayet olumlu bir şekilde yansıdı. Siyasi ve kültürel ilişkilerin yanı sıra ticari ve ekonomik ilişkilerimiz de hızla gelişmekte. 2000’li yıllara gelinceye kadar Türkiye’nin Afrika’daki ticari ortakları birkaç Kuzey Afrika ülkesiyle sınırlıydı. Şimdi ise neredeyse kıtanın tamamına yayılmış olup, bugün kıtayla en kapsamlı ticari ilişkileri olan 15 ülke arasında yer alıyoruz. Afrika ülkeleriyle ikili ticaret hacmimiz 2002’de 3 milyar doların altındayken bugün 25 milyar dolar civarındadır. t Peki, görev yeriniz Eritre’ye gelirsek. Türkiye-Afrika ilişkilerinin olduğu tabloda Eritre’nin yeri nedir? Eritre t Türkiye’nin dış politikasında AfTürk işadamlarına ne gibi fırsatlar ve rika’ nın ağırlığının artması ilişkilere işbirliği imkânları sunabilir? nasıl yansıdı? Neler değişti? Eritre, yüzölçüm olarak küçük, ama sa2009 yılında bütün kıtadaki Büyükelhip olduğu yeraltı kaynakları ve diğer çilik sayımız 12 idi. Bugün bu sayı 39’a çıkmıştır. Yani 5 yıl içinde kıtada 27 yeni potansiyeli açısından büyük ve önemli bir ülke. Dünyanın en yoğun deniz ulaBüyükelçilik açtık. THY 42 noktayla dünyada Afrika’ya en fazla sefer düzen- şım ağının yanı başında yer alıyor. Altın, leyen havayolu şirketi oldu. TİKA, kıta gümüş, bakır, potasyum gibi cevherler de dâhil olmak üzere Doğu Afrika’nın genelindeki 11 koordinasyon ofisiyle 40’dan fazla Afrika ülkesinde insani yar- en zengin maden yataklarının bir bölümünü barındırıyor. Madencilik sektödım ve kalkınma projeleri gerçekleştirmektedir. İnsani yardım sağlayan ülke- rü gayet liberal ve şu an itibarıyla ülkeler arasında dünyada 4. sırada yer alan de bu alanda 17 yabancı şirket faaliyet gösteriyor. 1300 km’lik tropik kıyıları, ülkemizin tüm dış yardımlarının üçte biri Afrika kıtasına yöneliktir. Tabiatıyla 350’den fazla el değmemiş mercan adabahsettiğim bu hususlar Türkiye’nin Af- sıyla yatırım yapıldığı takdirde dünyanın sayılı turizm cennetleri arasında adı rika ile olan ilişkilerine verdiği önemin geçebilecek bir ülke. Ancak yatırımcıların başa çıkması gereken bazı ciddi yapısal problemlerin ve altyapı sorunlarının bulunduğunun da altını çizmem gerekir. Gerçi bu Afrika’nın pek çok ülkesi açısından geçerli bir husus. Bununla birlikte, Eritre’nin diğer Afrika ülkeleriyle kıyaslandığında bazı avantajları da var; her şeyden önce ülkede asayiş ve güvenlik sorunu yok denecek kadar az; burası Avrupa’nın pek çok ülkesinden daha güvenli bir ülke. Keza ebola, HIV gibi kıtayı kavuran salgın hastalıkların esamesi okunmuyor ve kayda değer başka bir salgın hastalık tehlikesi de yok. İşadamları ve yatırımcılar açısından özellikle önem taşıyan bir husus da rüşvet ve yolsuzluk gibi olaylara pek rastlanmaması. Kapalı bir ekonomisi var, temel gıda maddeleri gibi ana bazı ihtiyaçlar dışında neredeyse her şeyin ithal edildiği bir yer. Ancak son dönemde dışa açılma bağlamında olumlu bazı adımların atıldığı görülüyor. THY haftada üç kez İstanbul’dan doğrudan Asmara’ya uçuyor. Bu tabiatıyla işadamlarımız açısından büyük bir kolaylık. Eritreli işadamları da ülkemizi ticari ve ekonomik ilişkilerde yeni ve önemli bir ortak olarak görüyorlar. Geçtiğimiz ay Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin Asmara’ya gerçekleştirdiği ziyaret büyük ilgi uyandırdı ve toplantılara rekor seviyesinde, 113 Eritreli işadamı katıldı. Bu ilgiyi ticaret rakamlarından da görebiliriz. Büyükelçiliğimiz hizmete girmeden önce iki ülke arasındaki ticaret hacmi 1 milyon dolar iken bu rakam bir yıl içinde 5,6 milyon dolara çıkmıştır. Sadece ihracat değil, pek çok tarım ürünü ve hammadde açısından Eritre’nin ithalat bağlamında da önemli fırsatlar sunacağını düşünüyorum. THY’nin geçtiğimiz aylarda doğrudan seferlere başlamasının rakamlara yansıyacağına ve ikili ticaret hacmimizin önümüzdeki yıllarda katlanarak artacağına inanıyorum. Halihazırda Eritre’nin Türkiye’de diplomatik temsilciliği bulunmadığından vatandaşlarımızın vize almasında güçlükler yaşanıyor. Ancak bu sorunun da önümüzdeki dönemde çözüme kavuşacağını umuyorum. Özetle, Eritre belli başlı sektörler bakımından ciddi bir potansiyel barındıran, bakir, keşfedilecek çok şeyin olduğu, altyapı sorunları ve mevcut bazı problemlere rağmen Türk işadamları için gelecek vadeden bir ülkedir. Bu yüzden, dışa açılma sürecinde henüz hareket alanı çok genişken vakit geçirmeden Eritre ile yatırım ve ticari ilişkiler kurmayı değerlendirmelerini tavsiye ediyorum.
Benzer belgeler
Toplantı Yeri: Rıxos Libertas Hotel Haftanın Konusu : DUBROVNİK
Bir şey nasıl başlarsa öyle devam edermiş; umarım bütün yılımız Dubrovnik gezimiz gibi geçer. Bu gezimizi gerçekleştirmemizde
katkısı olan Mert Berberoğlu’na ve katılımcı olan bütün dostlarımıza ço...