ĠSKOÇYA REFERANDUMU İskoçya‟nın Referandum Yolundaki
Transkript
ĠSKOÇYA REFERANDUMU İskoçya‟nın Referandum Yolundaki
AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI ĠSKOÇYA REFERANDUMU İskoçya‟nın Referandum Yolundaki Önemli Adımları ġubat 2013 İngiltere'nin üst düzey siyasi isimlerinden oluşan Privy Konseyi İskoçya idaresine 2014 sonunda bağımsızlık referandumu düzenleme yetkisini verdi. Mart 2013 İskoçya hükümeti, parlamentoya referandum yasa teklifini getirdi. Böylece referandum tarihi 18 Eylül 2014 olarak belirlenmiş oldu. Kasım 2013 Bağımsızlık yanlısı iktidar partisi SNP 670 sayfalık 'bağımsız İskoçya idari yapısı' metnini hazırladı. Birleşik Krallık'ta kalmayı savunan partiler de kendi karşı programlarını sundular. Aralık 2013 İskoçya'nın bağımsızlık referandumu yasa tasarısına Kraliyet onayı verildi. Böylece tasarı yasalaşmış oldu. Mayıs 2014 16 haftalık resmi referandum kampanyası dönemi başladı. 'Evet' ve 'Hayır' kamplarının bütçe limitleri belirlendi. Eylül 2014 18 Eylül'de İskoçya halkı sandığa giderek bağımsızlık referandumu için oylarını kullanacak. Seçim pusulalarında tek bir soru var: İskoçya bağımsız bir ülke olmalı mı? 1 AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI SĠYASĠ ETKĠLERĠ: İskoçya‟da İngiltere ile olan 300 yıllık tarihi birlikteliği sonlandırmak isteyenlerin sesi son asırda daha gür çıkmaya başladı. İskoçya Ulusal Partisi‟nin (SN P) hayali olan bağımsızlık referandumu organize etme hayalini 2012 yılında ülke Başbakanı ve ayrılıkçı İskoç Ulusal Partisi‟nin lideri Alex Salmond dile getirdi. Gazeteci ve Tarihçi David Torrance İskoçya Parlementosu‟nun varlığının SNP partisine kitlesini genişletme fırsatı verdiğini dile getirerek “Parti zamanla büyüyüp gelişti ve bu durum referandum için baskı yapmalarını kolaylaştırdı. Ve gördüğünüz üzere şuan bu durumdayız.” dedi. SNP, rakiplerini büyük bir farkla geride bırakmayı başardı. 2011‟de rakipleri karşısında ezici bir üstünlük sağlayan milliyetçi parti, İskoç Parlementosu‟nda zaferini kutladı. Emek Partisi, Muhafazakarlar ve Liberal Demokratlar da dahil olmak üzere diğer partiler; skandallar, mali kriz ve uygulanan kemer sıkma politikalarının kötü etkilerinden dolayı halka hesap vermek zorunda kaldı. Bu zor durum İskoçya Ulusal Partisi‟nin fazlasıyla işine yaradı. Tarihçi Tom Devine 1950‟lı yıllarda İskoç Ulusal Partisi‟nın radikal bir hareket olarak görüldüğünü ifade ederek “ İlk aşamada etnik milliyetçilik uygulayan parti zamanla sivil milliyetçiliğe geçti. Yani onlar için bağımsızlığı desteklediğiniz müddetçe nereden geldiğinizin bir önemi yoktu. Bir başka adım ise SNP‟nin zamanla emekçi partiye dönüşmesi oldu. İşçi Partisinden daha çok işçi yanlısı oldular.” dedi. Birçok İskoçyalı New Labour‟ı Margaret Thatcher liderliğindeki muhafazakar partinin mirasçısı olarak gördü. 1980‟li yıllarda hükümetin büyük ölçüde sanayileşme politikalarını yavaşlatmasıyla kitlesel işsizlik oluşurken, bu durum İskoçya‟yı ve İngiltere‟nin kuzeyinde yer alan halkı olumsuz yönde etkiledi. „Demir Lady‟ lakabıyla bilinen Margaret Thatcher nefret edilen bir kişilik haline geldi. Edinburgh Üniversitesi Tarih Profesörü Tom Webster: “Thatcher‟ın bıraktığı en kötü miras İskoçya‟nın bir deneme tahtası olma hissiydi. İngiltere‟de yeni bir politika uygulanmadan önce İskoçya‟da uygulanıyor, bu durum da uygulanacak kararın ne kadar etkili olacağını ölçmeye yarıyordu. İskoçya halkında İskoçya‟nın İngiliz çıkarlarının korunduğu bir test alanı olduğu hissi oluştu.” ifadelerini kullandı. Thatcher Westminster karşıtlarının duygularına katalizör olsa da Kuzey Denizi‟ndeki yoğun petrol, İskoçya halkına bağımsızlığa gidebilme yolunda umut ışığı oldu. 2 AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI Gazeteci ve Tarihçi David Torrance : “Son iki yüzyıl boyunca Kuzey Denizi‟ndeki petrolden konuşmaktan yorulmadık. Bu durumun referandum öncesinde strajik bir öneme sahip olduğunu söyleyemeyiz çünkü, çünkü bu denizdeki petrol oranı giderek azalmakta. Ancak 1979 yılında özellikle de 80‟li yılların büyük bir kısmında bu denizin petrolünden İngiliz kasalarına çok para aktı. İskoçya‟nın bağımsızlık için referanduma gitme yolunda da Kuzey Denizi‟ndeki petrolün payını inkar edemeyiz.” değerlendirmesinde bulundu. Liderlerden son dakika kampanyaları Bu arada, liderler referandumla ilgili kampanyalarını sürdürüyor. İskoçya bölgesel hükümetinin Başbakanı ve ayrılıkçı İskoç Ulusal Partisi'nin (SNP) lideri Alex Salmond bugün iş adamları ve iş dünyası yetkilileriyle bir araya geliyor. Salmond iş adamlarına, "Evet" oyunun İskoç ekonomisinin büyümesine yardımcı olacağını ifade decek. İngiltere Başbakanı David Cameron da bugün İskoçya'da bir konuşma yapacak. Cameron'ın "İskoçya ayrılırsa, bundan geri dönüş olmayacağı" mesajı vermesi bekleniyor. Öte yandan İngiltere'nin bazı bilinen yüzleri, referandumla ilgili görüşlerini açıklamaya devam ediyor. İngiliz futbolcu David Beckham, İskoçya'nın birliğin parçası olmaya devam etmesi ve tarihi bağını koruması gerektiğini söyledi. İskoç halkına 18 Eylül perşembe günü "İskoçya bağımsız bir ülke olmalı mı" sorusu yöneltilecek. "Bağımsızlığa evet" sonucunun çıkması halinde varlıkların paylaşımı ile ilgili Londra ile Edinburgh yönetimleri arasında yürütülecek müzakerelerin ardından İskoçya 24 Mart 2016'da Birleşik Krallık'tan resmen ayrılacak. Referandumda, 16 yaş ve üzerindeki İskoçlar oy kullanabilecek. EKONOMĠK ETKĠLERĠ: İskoçya'nın bağımsızlık referandumuna sadece iki gün kala finans piyasalarında ve iş dünyasında İskoçya'nın ayrılması halinde oluşacak belirsizlik endişesi artıyor. Bağımsızlığın Avrupa ekonomilerini de vurabileceği belirtiliyor. Merkezi İskoçya'da bulunan finans kuruluşlarının bir kısmı referandumda ayrılık kararı alınması durumunda Edinburgh ve Glasgow'daki yönetim merkezlerini Londra'ya taşımayı düşündüğünü açıkladı. Ülkenin büyük perakende zincirleri de belirsizliğin şirketlerini olumsuz etkileyebileceğini kaydediyor. İskoçya'nın referandum sonunda bağımsızlığını elde etmesi halinde oluşacak bağımsızlık dalgasının Avrupa ekonomilerini de etkisi altına alması bekleniyor. 3 AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI Uzmanlar, cılız ekonomik büyümesi ile kırılganlıkları yüksek olan Avrupa ekonomilerinin artçı şoklardan nasibini alacağını vurguluyor. İskoçya'nın bağımsızlığının, gelişen ekonomiler içerisinde en hızlı büyüyen ülkelerden İngiltere'nin büyümesini yavaşlatabileceğini savunan uzmanlar, bağımsızlık halinde İngiltere'den sermaye çıkışlarının bu ay artarak devam edebileceği uyarısında bulunuyor. Londra merkezli sermaye akışlarını analiz konusunda uzmanlaşmış CrossBorder Capital Direktörü Michael Howell da yaptığı değerlendirmede, İskoçya referandumunun yarattığı endişe sebebiyle yaklaşık 27,3 milyar doların geçen ay itibariyle ada dışına çıkarıldığını dile getirdi. Belirsizliğin devam etmesi durumunda aylarca sürebileceğini ve farklı yönlerde gelişebileceğini belirten Howell, "Bağımsızlığın ekonomik sonuçlarının yeteri kadar düşünüldüğünü sanmıyorum. Örneğin Katalanlar ve Basklar gibi farklı Avrupalı toplulukların da bağımsızlık referandumu istediği biliniyor. İskoçya'nın bağımsızlığı halinde bu yüzden Avrupa piyasalarında da yüksek oynaklık olacaktır. ABD doları çok daha cazip bir para birimi halini alacaktır" diye konuştu. "İngiltere Merkez Bankası'nın müdahalesi gerekebilir" Rusya'daki gerilim sebebiyle haziran ve temmuz aylarında yatırımcıların bir kısmının İngiltere'ye sermaye taşıdığına dikkati çeken Howell, bu eğilimin geçen aydan itibaren tersine döndüğünü, İskoçya referandumu sebebiyle bu ayın ilk iki haftasında da sermaye çıkışının devam ettiğini ifade etti. Howell, "İngiltere'den sermaye çıkışının devam edeceğini düşünüyorum. Paranın büyük kısmı ABD dolarına yatırılıyor ya da Asya ve Ortadoğu piyasalarına gidiyor. İskoçya referandumunda "evet" çıkması halinde İngiliz sterlinin 1,60 doların altına, hatta 1,57'ye kadar gerilemesi mümkün. İngiltere Merkez Bankası'nın (BOE) bu durumda piyasaya müdahale etmesi gerekebilir" görüşünü paylaştı. İskoçya'nın para birimi ve rezerv sorunu Ülkede kullanılacak para biriminin henüz belli olmaması ise İskoçya'nın bağımsızlığı konusunda en büyük belirsizlikler arasında gösteriliyor. Finans uzmanlarına göre İskoçya, İngiliz sterlinini, İngiltere ekonomi yönetiminden onay almaksızın kullanmaya devam edebilir. Fakat bu durumda bağımsız İskoçya'nın kendi finans sektörü regülatörlerini kurması, İskoçya merkez bankasının da yeterli rezerve sahip olması gerekiyor. BOE ise referanduma günler kala İskoçya'nın İngiliz sterlini kullanmaya devam edebilmesi için bir anlamda Hong Kong'u takip etmesini önerdi. BOE Başkanı Mark Carney, ABD doları kullanan Hong Kong'un milli gelirinin yüzde 4 AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI 110'u seviyesinde bir rezervi bulunduğunu vurguladı. En büyük gelir kalemi Kuzey Denizi petrolleri olan İskoçya ekonomisinin ise Hong Kong örneğini takip etmesi halinde en az 32 milyar sterlinlik bir rezerv bulundurması gerekiyor. "İskoçya'dan 560 milyar sterlinlik varlık yönetiliyor" Merkezi Londra'da bulunan Yatırım Yönetim Derneği (IMA) verilerine göre, İskoçya'da geçen yıl yönetilen toplam fonun büyüklüğü yaklaşık 560 milyar sterlin seviyesindeydi. Merkezi İskoçya olan yaklaşık 500 fon yönetim şirketi bulunduğu tahmin ediliyor. İngiltere, sigortacılık sektöründe toplamda 320 bin kişiyi istihdam ederken Avrupa'nın en büyüğü konumunda bulunuyor. İngiltere, dünyada ise 3. sırada yer alıyor. İskoçya Finans Kurumu (SFE) verilerine göre de finans sektörü her yıl 7-9 milyar sterlini ekonomiye kazandırıyor, bünyesinde 100 binin üzerinde çalışanı istihdam ediyor. “İngiltere "trilyonluk" petrolden olabilir” İskoçya'nın bağımsızlık referandumuna günler kala olası bir ayrılığın, İngiltere'nin Kuzey Denizi yataklarından elde edilebilecek potansiyel 1 trilyon sterlin değerindeki geliri kaybetmesi riski endişe kaynağı olmaya devam ediyor. İskoçya'daki referanduma günler kala farklı şirketlerin yaptığı kamuoyu anketlerinin hemen hepsinin sonucunun birebirine çok yakın olması, İskoçya'nın bağımsızlığı halinde İngiltere'nin enerji geliri konusundaki endişesini artırıyor. Andrews Kurth enerji şirketi Dubai Ofisi Yönetici Ortağı ve Enerji Hukuku Uzmanı Hugh Fraser, İngiltere için Kuzey Denizi'ndeki petrol ve doğalgazın çok önemli olduğunu belirtti. “Etkileri 2030'da Hissedilmeye Başlar” Tombs, İskoçya'nın bağımsızlığını elde etmesi durumunda İngiltere ve İskoçya'nın müzakerelere başlayarak, var olan rezervlerin nasıl işletilmesi gerektiği konusunda uzlaşmaya varmasının beklendiğini de vurguladı. İngiltere ekonomisi ağırlıklı olarak finans sektörüne dayansa da enerji son birkaç yıldır ekonomik büyüme ivmesini artıran İngiltere için kilit öneme sahip alanların başında geliyor. Gelişmiş ekonomiler içinde en hızlı büyüyen ülkelerden olan İngiltere'nin bu yılın sonunda Gayri Safi Yurtiçi Hasılası'nın yüzde 3,5 artması öngörülüyor. Kuzey Denizi petrolleriyle ilgili uzun yıllar çalışan iş adamı Sir Ian Wood, yakın zamanda petrol geliri konusundaki hesaplamalara şiddetle karşı çıkarak referandum öncesi açık bir mektup yazdı. Merkezi Aberdeen'de bulunan Wood Group'un eski Üst 5 AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI Yöneticisi (CEO) Wood, "Genç seçmenleri şunun farkında olmalı. Onlar orta yaşlara geldiğinde İskoçya'nın çok az off-shore (kıyı, açık deniz) enerji rezervi kalmış olacak. Petrol ve gaz üretiminin düşüşü ekonomimizi ciddi şekilde vuracak. Bunun etkilerini 2030'da hissetmeye başlayacaklar. Bundan sadece 15 yıl sonra" uyarısında bulundu. SOSYAL ETKĠLERĠ: Büyük Britanya 18 Eylül‟de İskoçya‟da yapılacak olan bağımsızlık referandumuna kilitlendi. Anketlerde “Evet” ve “Hayır”lar neredeyse eşit, son sözü kararsızlar söyleyecek. İngiliz ve İskoç asıllı Batı dünyasının ünlü isimleri de bu konuda ikiye bölündü. 200 ünlüden „Hayır‟ imzası İngiltere‟de “Ayrılmayın” kampanyasına Mick Jagger ve Sting gibi Britanyalı sanatçıların başını çektiği yaklaşık 200 kişilik bir grup da destek veriyor. Grubun imzaladığı metinde, İskoçya‟nın geri kalan Britanya halklarıyla tarihsel bağları anlatılıyor ve İskoçlara ayrılmaya “Hayır” demeleri tavsiye ediliyor. Mektubun altında Bryan Ferry, David Gilmour, Andrew Lloyd Webber ve Cliff Richard gibi ünlü müzik insanlarının yanı sıra Judi Dench, Helena Bonham Carter, Eddie Izzard, Patrick Stewart, Steve Coogan gibi oyuncular, Tom Daley, Steve Redgrave gibi olimpik sporcular ve David Attenboroug , Stephen Hawking, Simon Cowell gibi Britanya kamuoyunun yakından tanıdığı isimler de bulunuyor. ANKET SONUÇLARI : Hafta sonunda yapılan ve yayınlanan son anketlerin çoğu "bağımsızlığa hayır" diyenlerin az da olsa önde olduğunu gösterdi. Survation şirketinin anketine göre, bağımsızlığa yüzde 47 "evet", yüzde 53 ise "hayır" dedi. Panelbase şirketinin anketine göre ise yüzde 49 "evet", yüzde 51 "hayır" oyları önde gözüküyor. Bağımsızlığa "evet"e desteğinin önde çıktığı tek anket ise ICM adlı şirketin Daily Telegraph gazetesi için yaptığı anket oldu. Bu ankete göre, katılımcıların yüzde 54 "evet", yüzde 46 "hayır" yanıtını verdi. İskoç halkına 18 Eylül perşembe günü yapılacak referandumda "İskoçya bağımsız bir ülke olmalı mı?" sorusu yöneltilecek. "Bağımsızlığa evet" sonucunun çıkması halinde varlıkların paylaşımı ile ilgili Londra ile Edinburgh yönetimleri arasında yürütülecek müzakerelerin ardından İskoçya 24 Mart 2016'da Birleşik Krallık'tan resmen ayrılacak. 6 AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI REFERANDUM’UN DIġ POLĠTĠKADAKĠ ETKĠLERĠ : Ġtalya'nın kuzeyindeki özerk bölge Güney Tirol bağımsız olmak istiyor İtalyanların "Trentino-Alto Adige", Avusturyalıların "Südtirol" olarak adlandırdığı Güney Tirol bölgesinde halk, İskoçya'da 18 Eylül'de yapılacak bağımsızlık referandumuna kilitlendi. Nüfusun yüzde 70'i Almanlardan oluşan Güney Tirollüler, İtalya'dan ayrılarak bağımsız bir devlet olmak veya anavatan Avusturya ile yeniden birleşmek istiyor. Katalanların gözü Ġskoçya referandumunda İskoçya'nın bağımsızlığı oylayacağı referandum yaklaşırken, İspanya'nın ve Katalanların gözü de Birleşik Krallık üzerinde. 11 Eylül'ü ulusal günleri olarak kutlayan Katalanlar, Madrid yönetiminin "yasadışı" nitelendirmesine rağmen 9 Kasım'da bağımsızlık referandumu için sandığa gitmek istiyor. Ġskoçya'daki bağımsızlık referandumu, Almanya'da da tartıĢma yarattı Almanya'daki Bavyera Partisi, İskoçya'daki referandumdan Birleşik Krallık'tan ayrılma kararı çıkmasının kendi bağımsızlık taleplerine de ağırlık kazandıracağını söyledi. Berlin yönetimi ise bu talebi alay konusu yaptı. Bağımsız Ġskoçya Euro'nun dıĢında kalmak isterse AB üyeliği engellenebilir AP üyeleri ve AB yetkililerinin görüşüne göre İskoçya'da 18 Eylül Perşembe günü sandıktan bağımsızlığa 'evet' oyu çıkması halinde, İskoçya'nın diğer tüm müstakbel üyeler gibi AB üyeliğine tekrar aday olması gerekecek. İskoçya'nın 28 AB üyesi ülkenin tamamının desteğini alması halinde -ki İspanya ve Belçika gibi bazı ülkeler kendi içlerindeki ayrılıkçı hareketlerle mücadele ederken bu kesin değil- üyelik Parlamento'da oylamaya sunulacak. Obama Ġskoçya'ya 'BirleĢik Krallık'ta kalın', BirleĢik Krallık'a 'AB'de kalın' dedi ABD Başkanı Barack Obama, İskoçya'nın Birleşik Krallık'ta, Birleşik Krallık'ın da Avrupa Birliği içinde kalmasından yana oldukları mesajını verdi. İskoçya'da bu yıl bağımsızlık referandumu düzenlenecek. İngiltere Başbakanı David Cameron da, önümüzdeki yıl yeniden seçilmesi halinde AB üyeliklerini referanduma götürme sözü veriyor 7 AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI Rasmussen’dan Ġskoçya Vurgusu İskoçya‟da düzenlenecek bağımsızlık referandumuyla ilgili bir soruyu da yanıtlayan Rasmussen, bağımsız olacak bir ülkenin üye olmayı istemesi halinde NATO‟ya yeniden başvuru yapması gerektiğini, üyeliğin kabul edilmesi için de tüm üye ülkelerin onayının gerekli olduğunu belirtti. Rasmussen, İskoçya‟daki referandumdan çıkacak sonuç ne olursa olsun bunun İngiltere‟nin NATO‟ya yönelik katkısı üzerinde etki yaratmayacağını ifade etti. SONUÇLAR : Ġskoçya bağımsız olsun mu? Evet, Hayır Oy Yüzde Evet 1,617,989 44.7% Hayır 2,001,926 55.3% Geçerli oy 3,619,915 99.91% Geçersiz oy 3,429 0.09% Toplam oy 3,623,344 100.00% Katılım 84.59% Seçmen 4,283,392 Değerlendirme İskoçya halkı tarihi referandumda bağımsızlığa "Hayır" dedi ama birçoklarına göre bu daha başlangıç. Şimdi sadece bölgeye daha geniş özerklik verilmesi değil, ilk kez İngiltere de dahil bütün siyasi-idari-coğrafi bölgelerin yönetimini etkileyecek büyük bir anayasal reform söz konusu. 8 AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI Olası geliĢmeler Ģöyle sıralanabilir: İskoç parlamentosuna yetki devri İngiltere, İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda'dan oluşan Birleşik Krallık çapında aktif olan üç ana siyasi parti - Muhafazakâr, İşçi ve Liberal Demokrat - arasında İskoçya parlamentosuna daha fazla yetki devredilmesi konusunda hemfikir. Referandum kampanyası sırasında, bağımsızlığın reddedilmesi halinde İskoçya'ya daha fazla yetki verileceği vaadinde bulunmuşlardı. Eski başbakan ve İskoçya milletvekili Gordon Brown'ın bu değişikliklere dair sunduğu takvim partiler tarafından kabul edilimişti. Referandum sonucu belli olur olmaz Başbakan Cameron eski BBC yöneticilerinden Lord Smith'i vergi, bütçe ve sosyal harcamalar konusunda yetki devri sürecini izlemek üzere görevlendirdiğini açıkladı. Bu konudaki yasa tasarısının, Brown'ın takvimine uygun olarak Ocak ayında hazır olacağını belirtti. Bu takvim ayrıca hükümetin yetki devrine ilişkin tüm önerilerini içeren resmi belgeyi Ekim ayı içinde hazırlamasını öngörüyor. Kasım ayı sonunda bu belgenin yasa tasarısı halini alması, 25 Ocak 2015'te de "İskoçya Yasası" olarak Birleşik Krallık parlamentosuna sunulmak üzere yayımlanması öngörülüyor. Ancak Birleşik Krallık'ta genel seçimler Mayıs 2015'te yapılacağı için yasa ancak yeni parlamentonun oyuna sunulabilecek. Partiler arası farklar İngiltere'deki merkezi hükümet, Galler ve Kuzey İrlanda'ya olduğu gibi İskoç parlamentosuna da her yıl belli bir bütçe aktarıyor. Bu oran nüfusa göre belirleniyor ve bölgesel parlamentolar karar yetkisine sahip oldukları eğitim, sağlık, belediye hizmetleri, ulaşım gibi alanlara ne kadar harcama yapacaklarına kendileri karar veriyor. Üç ana parti bu formülü korumayı hedefliyor. İskoç parlamentosuna kendi bölgesinde gelir vergisi oranını belirleme konusunda daha fazla yetki tanınacak. Fakat önerilen bu değişikliklerin derecesi konusunda partiler arasında görüş birliği bulunmuyor. Bağımsızlık kampanyasını yürüten İskoç Ulusal Partisi lideri Alex Salmond muhtemelen bu yetkileri yeterli bulmayacak; ancak referandum sonucunu kabul ederek gerekli adımları atması gerekecek. Salmond daha fazla yetki devrinin hayata geçirilmesinde anahtar rol oynayacak. 9 AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI Salmond'un maksimum yetki devri için mücadele etmesi, gelir ve kurumlar vergisi, uçuş vergisi ve sosyal harcamalar konusunda tam yetki talep etmesi bekleniyor. Müzakereler Birleşik Krallık'taki ana akım partilerin görüş ayrılıklarını gidererek tek bir öneriyle ortaya çıkması gerekecek. Fakat bu sürece başkaları da katılacak. 1999'da İskoç Parlamentosu'nun kuruluşu sürecinde Birleşik Krallık hükümeti iki yıl öncesinden devredeceği yetkileri oylamaya sunmadan önce yasa tasarısı şeklinde yayımlamıştı. İskoçya bölgesel yönetiminin oluşum sürecinde, 1989'da kurulan ve İskoç siyasi partileri, kiliseler ve diğer sivil toplum örgütlerinden oluşan İskoç Anayasa Konvansiyonu'nun önemli bir işlev gördüğü belirtiliyor. Lord Smith'in başkanlık edeceği yeni oluşum da benzer bir işlev görebilir. SNP'nin geleceği Yakın gelecek açısından, İskoçya bölgesel yönetimini oluşturan İskoç Ulusal Partisi'nin (SNP) kurduğu hükümet göreve devam edecek. Ama bütün gözler partinin Kasım ayındaki yıllık genel kuruluna çevrilmiş durumda. Çok da uyumlu bir geçmişe sahip olmayan SNP, 2007'de seçildiğinden bu yana büyük bir disiplin sergiledi. Bu durum devam edecek mi? Lideri Alex Salmond, İskoçya parlamentosu için 2016'da yapılacak seçimlere kadar bölgesel hükümetin Başbakanı olarak görevine devam edeceğini açıklamıştı. Ancak bu durum bazı rakip politikacıların çıkıp onu "yetersizlikle" eleştirmesine engel değil. SNP'nin son seçimlerde gösterdiği başarıya bakılarak gelecek seçimlerden de başarıyla çıkması mümkündür. Ancak bir aşamada SNP'de liderlik yarışının olması bekleniyor. İskoçya bölgesel hükümetinde Başbakan Yardımcısı Nicola Sturgeon en öndeki aday olarak görünüyor. Birleşik Krallık'ın diğer parçaları İskoç parlamentosuna daha fazla yetki devri sorununun konuşulduğu bu süreçte şu soru da sık sık ortaya atılacak elbette: İskoçya'yı ilgilendiren konularda İngiliz milletvekilleri söz sahibi olamıyorsa, İngiltere'yi ilgilendiren konularda merkezi parlamentodaki İskoç milletvekillerin oy hakkının olması doğru mudur? 10 AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI İskoçya'daki bir gazetenin yaptırdığı anket, İngilizlerin yüzde 62'sinin sadece İngiltere'yi ilgilendiren meselelerde İskoç milletvekillerinin oy kullanmasını istemediğini gösterdi. Galler ve Kuzey İrlanda halkının büyük bölümü kendilerine de daha fazla yetki tanınmasını isteyecek. Yaraların kapanması İskoçya'nın geleceği ile ilgili tartışmalar halk arasında heyecan yarattı, ancak heyecanın öfkeye döndüğü anlar da oldu. Bu nedenle yapılacak ilk işlerden biri halk arasında birliği yeniden sağlamak olacak. Bu amaçla Pazar günü Edinburgh'daki Aziz Giles Katedrali'nde "uzlaşma" ayini düzenlenecek. 11
Benzer belgeler
İskoçya`nın 18 Eylül 2014 Bağımsızlık REfERandumu`nun
Salmond bugün iş adamları ve iş dünyası yetkilileriyle bir araya geliyor. Salmond iş
adamlarına, "Evet" oyunun İskoç ekonomisinin büyümesine yardımcı olacağını ifade
decek. İngiltere Başbakanı Davi...