AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER

Transkript

AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER BAġKANLIĞI
Ġçindekiler
TÜRKĠYE GÜNDEMĠ ............................................................................................................ 3
Türkiye'nin ihracatı arttı ......................................................................................................... 3
CumhurbaĢkanı Gül: Aday olmayacağım ............................................................................... 3
KKTC'de yerel seçimler sonuçlandı ....................................................................................... 4
Tayyip Erdoğan'ın liderliği - Yasin Aktay – Yeni ġafak Gazetesi ......................................... 4
Ġki örnek üzerinden eski-yeni Türkiye tartıĢması – Eser KarakaĢ – Star Gazetesi ................. 6
ORTADOĞU GÜNDEMĠ........................................................................................................ 7
Barzani: Kerkük'te referanduma gideceğiz............................................................................. 7
PeĢmergeden IġĠD'e operasyon .............................................................................................. 8
Irak'ta hilafet devleti kuruldu .................................................................................................. 8
Esad güçlerinden katliam: 68 ölü ........................................................................................... 9
Ġsrail 17 günde 585 Filistinliyi gözaltına aldı ......................................................................... 9
Musul‟dan sonrası? – Soli Özel – Haberturk Gazetesi ......................................................... 10
AĢiret lideri: Maliki gidene kadar IġĠD'le hareket ederiz- Daily Telegraph ........................ 11
IġĠD‟in sırları: Öldürme lisansı – Ufuk UlutaĢ – AkĢam Gazetesi ...................................... 11
IġĠD'e karĢı kanımızın son damlasına kadar savaĢacağız- Patrick Cockburn, Independent 13
Tikrit'in sembolik önemi- Times .......................................................................................... 13
AFRĠKA GÜNDEMĠ ............................................................................................................. 14
Sudan'da ayrılıkçılara operasyon: 50 Ölü ............................................................................. 14
Libya'da kaçırılan Tunuslu diplomatlar serbest .................................................................... 14
Nijerya'da operasyon ve patlama: 62 ölü .............................................................................. 15
ASYA - PASĠFĠK GÜNDEMĠ ............................................................................................... 15
Tayland‟da camiye silahlı saldırı .......................................................................................... 15
Çin'den 113 Uygur'a hapis cezası ......................................................................................... 16
Filipinler ve ABD'den ihtilaflı sularda askeri tatbikat .......................................................... 16
Hindistan‟da çöken iki binanın bilançosu en az 22 ölü ........................................................ 16
1
Japonya‟da bir eylemci kendini yaktı ................................................................................... 17
Hong Kong‟da „demokrasi referandumu‟ tamamlandı ......................................................... 17
AVRUPA GÜNDEMĠ ............................................................................................................ 17
Ġtalya'da yeni bir göçmen faciası .......................................................................................... 17
UETD Ġftarında konuĢan AK Parti Genel BaĢkan Yardımcısı Prof. Dr.Yasin Aktay .......... 18
Aktay: “Erdoğan halkın seçtiği ilk devlet baĢkanı olacak” .................................................. 18
Ġngiltere Avrupa‟da ĠĢ Yapmaya Devam Edebilir- David Cameron, Daily Telegraph ....... 19
Fransa'nın çeyrek asırlık baĢörtüsü sorunu – Fatma Esma Arslan – AA.............................. 19
Ġstanbul'dan Alman TaĢrasına - Der Tagesspiegel - Rainer W. During ............................... 21
AMERĠKA GÜNDEMĠ ......................................................................................................... 22
Bingazi Sanığı ABD'de Mahkemeye Çıkarıldı ..................................................................... 22
Obama ve Kerry‟den Ramazan Mesajı ................................................................................. 22
Ġlk çeyreğe rağmen ABD ekonomisinde iĢler yolunda- Wall Street Journal ....................... 23
ABD yeniden krize mi girdi? – Deniz Gökçe – AkĢam Gazetesi ........................................ 23
ABD birleĢik bir Irak‟tan yana – Erkan Avcı – AA ............................................................. 24
Silahlanma Ama Savunma Amaçlı - ARD –Ġnternet - Sabrina Fritz.................................... 26
2
TÜRKĠYE GÜNDEMĠ
Türkiye'nin ihracatı arttı
AA
Türkiye Ġstatistik Kurumu (TÜĠK) ile Gümrük ve Ticaret
oluĢturulan Mayıs 2014 Geçici DıĢ Ticaret Ġstatistikleri açıklandı.
Bakanlığı
iĢbirliğiyle
Buna göre, ihracat mayısta, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 3,6 arttı ve 13 milyar 750
milyon dolara yükseldi. Aynı dönemde ithalat ise yüzde 10,3 azalarak 20 milyar 859 milyon
dolara geriledi.
Söz konusu dönemde dıĢ ticaret açığı ise yüzde 28,7 azalarak, 9 milyar 968 milyon dolardan 7
milyar 108 milyon dolara düĢtü.
Ġhracatın ithalatı karĢılama oranı da geçen yılın mayıs ayında yüzde 57,1 iken, 2014 Mayıs'ta
yüzde 65,9'a çıktı.
AB'nin ihracattaki payı 2013 mayıs ayında yüzde 39,1 iken, bu yılın aynı ayında
yüzde 43,8 oldu. AB'ye yapılan ihracat, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 16 artarak, 6 milyar
22 milyon dolar olarak gerçekleĢti.
CumhurbaĢkanı Gül: Aday olmayacağım
AA
Bir gazetecinin, "Bugün kritik bir görüĢme var. BaĢbakan Erdoğan ile görüĢeceksiniz. Süreç
ne olacak? CumhurbaĢkanlığına devam mı edecek Abdullah Gül, yoksa BaĢbakanlık için mi
adınız geçiyor?" sorusu üzerine Gül, Ģunları kaydetti:
"Ben aday olmayacağım. Bunu aslında 30 Mart mahalli seçimlerinden önce de biz kendi
aramızda konuĢmuĢtuk Tayyip Bey'le, kendisine de söylemiĢtim. Dolayısıyla aday
olmayacağım. 28 Ağustos'ta inĢallah görev sürem bitecek benim."
Gül, BaĢbakanlık için durumun ne olacağının sorulması üzerine ise "Onlar sonra kendi
aramızda konuĢacağımız konular" dedi.
BaĢka bir gazetecinin "Sayın BaĢbakanın CumhurbaĢkanlığı..." demesi üzerine ise Gül, "Ben
Ģimdi bu kadar söylemiĢ olayım. Onlar artık önümüzde göreceğiz, iĢte duyulacak" ifadelerini
kullandı.
CumhurbaĢkanı Gül, "Bu akĢam ki görüĢmeden geliĢme bekleyebilir miyiz?" yönündeki soru
üzerine de "KonuĢacağız tabi, istiĢare edeceğiz" dedi.
3
KKTC'de yerel seçimler sonuçlandı
AA
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde (KKTC) yapılan yerel seçimlerde 28 belediye
baĢkanlığının 14'ünü iktidardaki Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) kazandı. Seçimlerde sayısal
olarak baĢarı sağlayan CTP, buna karĢın önemli bölgelerde baĢarı sağlayamadı. CTP'yi takip
eden ana muhalefet partisi Ulusal Birlik Partisi (UBP), 5 bölgede galip gelirken, hükümet
ortağı Demokrat Parti (DP) 1, Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) 1 geriye kalan 7 bölgeyi
de bağımsız adaylar kazandı.
KKTC'de anayasa değiĢikliği referandumu ve yerel seçim sonuçları açıklandı. Çıkan
sonuçlara göre Kıbrıslı Türkler anayasa değiĢikliğine büyük oranda "hayır" dedi.
KKTC Yüksek Seçim Kurulu BaĢkanı Nevvar Nolan, anayasa referandum sonuçlarını
açıkladı. Nolan, açılan 426 sandıktan yüzde 38 evet, yüzde 62 ise hayır oy çıktığını ifade
etti. Bu sonuçla 1985'ten beri geçerliliğini sürdüren anayasa değiĢtirilemedi.
Anayasa referandumunun yanısıra Kıbrıs Türk halkı yerel yöneticilerini de belirledi. Çıkan
sonuçlara göre CTP'de olan LefkoĢa, Gazimağosa ve Girne gibi önemli bölgeler el değiĢtirdi.
Geçtiğimiz seçimlerde 9 bölgede galip gelen CTP, 6 bölgede de baĢarı göstererek bu
seçimlerde 14 bölgeyi kazandı. CTP'yi 5 bölge ile UBP, 1 bölge ile UBP, 1 bölge ile TDP
geriye kalan 7 bölgede de bağımsız adaylar takip etti.
Tayyip Erdoğan'ın liderliği - Yasin Aktay – Yeni ġafak Gazetesi
CumhurbaĢkanlığı seçiminde son kavĢağa girdiğimiz bu günlerde, daha önceki hiç bir
CumhurbaĢkanlığı seçiminde yaĢanmayan türden bir atmosferi yaĢıyor olmamız gayet doğal.
Çünkü hem önceki seçimler doğrudan halk tarafından yapılmıyordu hem de bundan önceki
hiç bir cumhurbaĢkanlığı seçimi arifesinde o makama liyakati ve hak ediĢiyle bu ölçüde
tartıĢmasız bir aday yoktu.
Daha önce parlamenter hareketliliğiyle belirlenen ve bu düzeydeki entrikalara, vesayet
unsurlarının müdahalelerine açık olan süreçlerin yerinde bugün halkın doğrudan kararını
vereceği bir süreç var. Sözkonusu olan Recep Tayyip Erdoğan olduğunda, halkın ne karar
vereceğinde neredeyse hiç kimsenin kuĢkusunun olmaması ise süreci baĢka bir anlamlı
kılıyor.
Erdoğan'ı sevenler de ona muhalif olanlar da, onun halktan geçer oy alacağına emin gibiler.
Seçim, sonucu önceden belli bir süreç gibi. Muhalefetin hamleleri seçimi almak için değil,
olmayasıca bu seçimden en az hasarla kurtulmanın telaĢını yansıtıyor. O yüzden CHP ve
MHP kendi adaylarıyla çıkmaya cesaret edemediler. Çünkü onlar da artık iyice anlamıĢ
durumdalar ki, çıkaracakları aday gerçek anlamda bir liderle yarıĢacak ve daha baĢtan beri hiç
bir Ģansı yok.
O yüzden halka, yani içinde kendi seçmenleri de olan halka giderken, kendi parti çizgileriyle
hiç alakası olmayan birini öne sürdüler.
4
Bir kabus gibi çökmüĢ bulunan cumhurbaĢkanlığı seçiminde öne sürdükleri bu çatı adayı
kendilerine koruyucu bir kalkan oluĢturabilecek mi?
Çatı adayın kimliği, profili, muhalefetin bu seçimden hiç bir beklentisinin olmadığını ve
durumu en az hasarla geçiĢtirmek istediğini gösteriyor. Görünen kadarıyla, çatı aday
çırpındıkça batıran bir çaresizliğin ifadesi gibi algılanıyor ve bilhassa CHP'nin içine kolay
çözülemeyecek ukdeler atıyor. Bu ukdeleri çözmeye çalıĢırken yaĢamak zorunda kalacağı
değiĢimlerin CHP'ye yaraması umulabilir.
Recep Tayyip Erdoğan'ınsa kararının ne olacağını yarın itibariyle herkes duymuĢ olacak.
Onun tercihi hiç kuĢkusuz asıl hikayenin asıl kahramanının kararı gibi karĢılanacaktır.
Türkiye halkı son 20 yıldır ülkenin gidiĢatına damgasını vuran, kendisiyle özdeĢleĢmiĢ gerçek
bir liderin hikayesini izliyor. O hikaye baĢladığı günden bu yana hiç düĢme eğilimi
göstermeyen, sürekli yükselen baĢarı kesitleriyle dolu.
O hikayede sorunlar yumağı haline gelmiĢ Ġstanbul'un anlamlı bir seçim galibiyetinin
ardından dillere destan olan baĢarılı bir idaresi var. Ardından okuduğu bir Ģiir dolayısıyla önü
kesilmeye çalıĢılan bir sahnesi var. Sonra 'muhtar bile olamaz' denilmiĢken halka musallat
olmuĢ kötü siyasetçilerin tamamından net bir seçim galibiyetiyle milleti kurtararak geliĢi var.
Sonrasında halkla kurulan gerçek, organik iliĢkiler, hep halkın lehine çalıĢırken sürekli önü
kesilmeye çalıĢılan ve sürekli bütün komploları boĢa çıkaran sağlam bir irade var.
AyıĢığı, Sarıkızı, Ergenekon'u, Balyozu, 27 Nisan'ı, Cumhuriyet mitingleri, 367'si, kapatma
davası, Gezi ayaklanması, 17 Aralık'ı, 25 Aralık'ı ile seferber olmuĢ kötülükler, garip ve
sürpriz ittifaklar, zarif ihanetler...
Bütün bunlara karĢı Davos'la, Mavi Marmara ile, 28 Nisan'la, 22 Temmuz'la, 12 Eylül'le, 11
Haziran'la, milli irade mitingleriyle ve 30 Mart ile ortaya konulan net cevaplar...
Bu karĢılaĢmaların toplamından tarihte de eĢine zor rastlanır net bir hikaye bütünlüğü çıkıyor.
Tarihte kendi içinde bu kadar tutarlı, bütünlüklü ve bir yere doğru ilerleyen bir lider hikayesi
bulmak çok zordur. Erdoğan'ın hayat hikayesi bile baĢlıbaĢına istisnai bir hikayedir ve bu
onun liderliğini daha bir tartıĢılmaz kılıyor.
O yüzden Erdoğan'ın kararı basitçe CumhurbaĢkanlığı makamını yönetmeye talip bir adayın
kararından ibaret değil. 20 yıldır halkın gözü önünde cereyan eden ve halkın kendisini ait
hissettiği bir hikayenin bütünlüğünü bozmayan bir karar olacaktır.
Esasen Erdoğan, baĢbakan olarak da bu ülkenin lideri olmaya devam ediyordu.
CumhurbaĢkanlığı makamı onun liderlik vasfında bir değiĢim meydana getirmez. Zaten
2007'de CumhurbaĢkanlığı makamında kimin oturacağına yine kendisi bir lider olarak karar
vermiĢti. O kararı verdiğinde, onu lider olarak tanıyan halk bu kararına nasıl bir cevap
verdiyse, bugün de aynı cevabı vereceğinden kuĢku yok.
Ancak bir gerçek de var ki, o kararındaki isabetliliği onun liderlik vasfının halk nezdindeki
kabulünü çok daha fazla pekiĢtirmiĢtir. 2007'de cumhurbaĢkanı makamına oturmuĢ olsaydı, o
5
zamandan sonra yaĢanan bir çok darbe teĢebbüsü, anayasa referandumu, uluslararası krizler
ve seçimlerin sonuçları nasıl olurdu? Bu soru bile, onun liderliğinin makamları da paranteze
alan, onları aĢan bir vasfa sahip olduğunu gösteriyor.
CumhurbaĢkanı olmaya karar verdiğinde, Erdoğan, hiç kuĢkusuz AK Parti'nin, Genel BaĢkanı
değilse de, lideri olmaya devam edecektir.
Ġki örnek üzerinden eski-yeni Türkiye tartıĢması – Eser KarakaĢ – Star Gazetesi
Eski Türkiye-yeni Türkiye tartıĢmasını çok olumlu, çok faydalı buluyorum, konulara
yaklaĢımda bir matematik getirebiliyor.
Bu tartıĢmanın, bu matematiğin oluĢumunda Star gazetesinin, Mustafa Karaalioğlu‟nun
bilebildiğim kadarıyla da özel bir yeri var, bu açıdan da önemli.
Ancak, eski-yeni Türkiye tartıĢmalarının, siyasi bir propaganda aracı olmaktan ziyade,
analitik bir iĢlevi olmalı, kurumlar, geliĢmeler bu mantık üzerinden düĢünülmeli,
eleĢtirilmeli, yeni Türkiye hedefine bir an önce tüm kurum ve kurallarıyla ulaĢmak için
bir yöntem olarak da bu mantıktan faydalanılmalı.
Bugünkü yazımda da iki konuyu, birincisi siyasi, ikincisi ekonomik, bu mantık, eski-yeni
Türkiye çerçevesinde ele almak ve görebildiğim sorunları da duyurmak istiyorum.
Birinci siyasi konu, AkĢam gazetesinde yayınlanan bir haber, “Karargahta kırk paralel paĢa”
haberine verilen tepkilere iliĢkin.
Gazetenin verdiği habere bir itirazım yok, olamaz da, haber yanlıĢ ise, bunun maliyetini
üstlenir ama bu habere yönelik resmi tepkiler bana çok fazla eski Türkiye tepkileri gibi geldi.
Yanılmıyor isem, ilk tepki Sayın CumhurbaĢkanı‟ndan geldi, bu haberi sorumsuzluk, çok
önemli bir kurumun yıpratılma çabası olarak niteledi; bu tepkiyi, doğru mu, yanlıĢ mı
bilemem, anlaĢılır buluyorum.
BaĢbakanlıktan da bir açıklama yapıldı, galiba bir soruĢturmanın açıldığını duyurdular, bu
açıklamayı olumlu buluyorum.
Genelkurmay‟dan da zehir zemberek bir açıklama geldi, meĢhur siteye bu açıklamayı
koydular.
Tüm bunlar iyi de, ortada çok büyük bir tuhaflık görmüyor musunuz?
Milli Savunma Bakanı‟nı tüm bu tartıĢmaların, açıklamaların bir yerinde YĠNE
göremedik.
Askeri personele yönelik bir konuda, CumhurbaĢkanı‟nın bile kendini bir açıklama yapmak
zorunda hissettiği bir konuda Milli Savunma Bakanı‟nın yine ortada görünmemesi, bir
bürokratik birim olarak Genelkurmay‟ın siyasi otoriteyi (MSB) atlayıp açıklama yapabildiği
bir Türkiye için, Ģimdilik kaydıyla söylüyorum, yeni Türkiye nitelemesi biraz uzak
kalabiliyor.
6
Maliye Bakanlığı‟na yönelik bir eleĢtiriye bakanı atlayıp bir genel müdürün yanıt vermesi ne
ise, bu durum da odur, lütfen kimse bu basit ama gerekli hiyerarĢiyi atlamasın,
atlanmasını da normal göstermesin, bu tür eleĢtirilere demokratik hukuk devletlerinde
bürokratlar değil siyasi otorite yanıt üretir.
Ġkinci konum ekonomik bir konu, muhtemelen yapısal olarak daha da önemli, bu nedenden
bu konuya baĢka bir yazıda döneceğim ama bugün de değinmeden geçmeyeceğim.
AK Parti‟nin on iki senelik iktidarının en baĢarılı alanlarının baĢında muhtemelen
ekonomi geliyor, bütçe disiplinin sağlanması, nominal faizlerin, enflasyonun 80‟li, 90‟lı
yıllara, 2000‟lerin baĢlarına göre büyük ölçüde gerilemesi, büyümenin çok olumsuz küresel
konjonktüre rağmen yetersiz ama belirli bir oranda sürmesi çok önemli.
Ama, arka planda, isterseniz aysberg alegorisini kullanabilirsiniz, bazı değiĢmeyen
olumsuzluklar da mevcut ekonomide.
Geçtiğimiz hafta Ġstanbul Sanayi Odası Türkiye‟nin 500 büyük sanayi kuruluĢunu açıkladı.
Bu büyük Ģirketler sıralamasının 21. Yüzyılın küresel geliĢmelerine, Türkiye‟nin iddialarına,
yeni Türkiye hedefine çok da uygun olmadığını görüyorum zira ilk yüz Ģirket arasında, belki
birazcık Vestel‟i ve Aselsan‟ı bir kenara koyabilirsiniz, teknoloji Ģirketleri yine ve yine yok.
Otomotiv firmaları var, Arçelik var, Erdemir, ĠĢdemir, Çolakoğlu gibi metalürji Ģirketleri var,
Coca-Cola, Eti, Ülker, Banvit, SütaĢ gibi gıda Ģirketleri var, traktör üreten firmalar var.
Ama, büyük teknoloji Ģirketleri hala yok ve bu durum, çok net ifade ediyorum, yeni Türkiye
hedefinin önündeki en büyük yapısal engel.
Kimse yanlıĢ yorumlamasın, ihracatçı büyük otomotiv firmalarını, demir-çelik firmalarını,
çok baĢarılı gıda firmalarını asla küçümsemiyorum, hatta çok büyük bir baĢarının altına imza
attıklarını da düĢünüyorum ama Türkiye‟nin artık yeni ekonominin, bilgi ekonomisinin büyük
firmalarını da bu listeye sokması, küresel rekabette öne geçebilmek için Ģart.
Milli Savunma Bakanı dururken, susarken Genelkurmay‟ın açıklama yapması, en büyük
firmaların eski ekonominin firmaları olması yeni Türkiye hedefini, siyasi ve ekonomik
dönüĢümün aciliyeti nedeniyle, daha da önemli hale getiriyor, Ģayet, 2023‟de yirmi bin
doların üzerinde kiĢi baĢına geliri olan bir demokratik hukuk devleti olmak istiyorsak.
ORTADOĞU GÜNDEMĠ
Barzani: Kerkük'te referanduma gideceğiz
AA
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) BaĢkanı Mesut Barzani, Kerkük ve diğer sorunlu
bölgelerde, Irak Anayasası'nın 140. Maddesi çerçevesinde referanduma gideceklerini bildirdi.
7
Barzani, BirleĢmiĢ Milletler (BM) Irak Temsilcisi Nikolay Miladinov'u, resmi konutunda
kabul etti. IKBY BaĢkanlığının resmi sitesinde yayımlanan açıklamaya göre Barzani, kabulde
yaptığı konuĢmada, Irak ordusunun çekilmesinin ardından peĢmergenin kontrolü sağladığı
bölgelerde referanduma gideceklerini belirterek, " Irak Anayasası'nın 140. Maddesi
kapsamında Kerkük ve diğer sorunlu bölgelerde Ģeffaf ve açık bir referandum yapacağız.
Bunun için BirleĢmiĢ Milletler'e müdahil olması çağrısı yapıyoruz" ifadelerini kullandı.
Kerkük'ün, Kürdistan toprağı olduğunu yineleyen Barzani, peĢmergenin kentte kalmaya
devam edeceğini belirterek, "Kürdistan bölgesi, Bağdat'ın yanlıĢ siyasetinin cezasını ödemek
zorunda
değildir. Artık
bedel
ödemeyeceğiz. Onların
iflas
etmiĢ
siyaseti
nedeniyle teröristler, Kürdistan bölgesinin sınır komĢusu haline geldiler. Ancak peĢmerge,
Kürdistan sınırlarını ve halkın can ve mal güvenliğini korumaya devam edecektir"
değerlendirmesinde bulundu.
PeĢmergeden IġĠD'e operasyon
AA
Celavle'nin batısını kontrolünde bulunduran
Irak
ġam
(IġĠD) militanlarıyla peĢmerge arasındaki Ģiddetli çatıĢmalar sürüyor.
Ġslam
Devleti
PeĢmerge, militanları tamamen kasabadan çıkarmak için havan topu ve diğer ağır
silahlarla karĢı saldırı düzenledi. Daha önce ağır silahlar kullanan IġĠD militanları, kasabanın
kontrolünü
kaybettikten
sonra sadece doçka, kanas ve kalaĢnikof silahlarla peĢmergeye
karĢılık veriyor.
PeĢmerge Komutanı YüzbaĢı Ahmet Feridun Kerim de kasabanın büyük oranda peĢmergenin
kontrolüne geçtiğini belirtti. AsayiĢi henüz tam olarak sağlayamadıklarını anlatan Kerim,
özellikle geceleri farklı noktalardan kasabaya bombalı ve silahlı saldırılar olduğunu ifade etti.
IġĠD'e karĢı ciddi ilerleme kaydettiklerini aktaran Kerim, kanas kullanan keskin
niĢancı militanlardan
dolayı
zaman
zaman
sıkıntı
yaĢadıklarını
bildirdi. Kerim, Celavle kasabasını tamamen aldıktan sonra hedeflerinin IġĠD kontrolündeki
Sadiye nahiyesi olacağını sözlerine ekledi.
Irak'ta hilafet devleti kuruldu
AA
IġĠD'in sözcüsü Ebu Muhammed el-Adnani, sosyal paylaĢım sitesi Twitter'deki sayfasında
yayınladığı bir video kaydında, hilafet devletinin kurulduğunu açıkladı.
Adnani, sadece Suriye ve Irak'taki değil tüm dünyadaki cihat gruplarını IġĠD'e bağlılıklarını
ilan etmeye çağırdı.
Adnani, video kaydında Ģu ifadelere yer verdi:
8
"Bu bir devlettir, bu bir hilafettir ve artık parçalanma ve çirkin partizanlıkları bir kenara
bırakmanın zamanı gelmiĢtir. Çünkü Allah'ın dininde asla böyle bir Ģey yoktur. Eğer devlete
sırt çevirir ya da ona karĢı savaĢ açarsanız ona değil sadece kendinize zarar vermiĢ
olursunuz."
Irak ordusu 2014 yılının baĢından bu yana IġĠD öncülüğündeki silahlı gruplara karĢı özellikle
El-Enbar, Felluce ve Er-Ramadi gibi bölgelerde savaĢıyor.
Ġki hafta önce IġĠD'in baĢını çektiği gruplar Irak'ın batı ve kuzey kesimlerindeki bazı
bölgelerde kontrolü sağlamıĢtı.
Esad güçlerinden katliam: 68 ölü
AA
Suriye'de BeĢĢar Esad'a bağlı ordu birliklerinin, yönetim karĢıtlarına hava ve karadan ağır
silahlarla düzenlediği operasyonlarda 68 kiĢinin öldüğü bildirildi.
Suriye Ġnsan Hakları Örgütü (SNHR) tarafından yapılan açıklamada, rejim birliklerinin
muhaliflerin denetiminde olan bölgelere düzenlediği saldırılar sonucu Ġdlib'de 18, baĢkent
ġam'ın banliyölerinde 10, Humus'ta 6, Dera'da 5, Halep'te 4, Hama'da 2, Deyru'z Zor 1 ve
Tartus'ta 1 olmak üzere 68 kiĢinin yaĢamını yitirdiği kaydedildi.
Öte yandan, Suriye ordusuna ait savaĢ uçağının Ġdlib'in Selkin ilçesine düzenlediği saldırıda
21 kiĢinin öldüğü bildirildi.
Ġsrail 17 günde 585 Filistinliyi gözaltına aldı
AA
Filistin Esirler
Cemiyeti‟nin
yaptığı
yazılı
açıklamada, Ġsrail askerlerinin,
3 Yahudi yerleĢimcinin
kaybolmasının
ardından
Batı ġeria‟da 17
gündür
sürdürdüğü operasyonlarda, Ģu ana kadar 585 Filistinliyi gözaltına aldığı belirtildi.
Açıklamada, El-Halil‟de 215, Nablus‟ta 91, Beytullahim‟de 81, Cenin‟de 56, Ramallah‟ta 52,
Kudüs‟te
38, Tulkerem‟de 24, Kalkiliye‟de 13, Tubas ile Selfit‟te 7'Ģer ve Eriha‟da bir Filistinlinin göza
ltına alındığı ifade edildi.
Ġsrail yönetimi,
12
Haziran'da, Batı ġeria'daki Gush Etzion yerleĢim
biriminde
kaybolan 3 Yahudi
yerleĢimci gencin
kaçırıldığını
iddia
etmiĢ, bu
konuda Filistin yönetimini sorumlu tutmuĢtu. Bu kiĢilerin bulunması için Ġsrail Parlamentosu,
orduya operasyon yapma dahil, geniĢ yetkiler vermiĢti.
9
Musul‟dan sonrası? – Soli Özel – Haberturk Gazetesi
NATO‟nun eski komutanı James Stavridis geçen gün Foreign Policy Dergisi‟nin sitesine
yazdığı “Uyan ve Türk kahvesinin kokusunu içine çek” baĢlıklı yazıyı Ģu sözlerle bitirmiĢ:
“NATO‟nun, enerjisini yükseltmek ve bazı angajmanlara girme kararı vermek için sert bir
Türk kahvesi içmesi lazım. Zira ittifakın güney kanadında giderek kendini hissettiren açık ve
güncel bir tehlike var.”
Yazının ana mesajı NATO‟nun bir Ģekilde, muharip birlikler göndermeden Suriye ve Irak‟ın
parçalanmasına giden geliĢmelere müdahil olması gerektiği. Stavridis, ittifakın güney
sınırlarında neler olup bittiğini detaylıca bilmesi gerektiğini söyleyerek insani ve elektronik
istihbarat toplama iĢlemlerinin yoğunlaĢtırılmasını istiyor. Cihadçıların sanal ortamı büyük bir
maharetle kullandıkları gerçeğinden hareketle “siber-muharebe” önlemlerinin alınması
gerektiğini de savunuyor. Bunun ötesinde ise 2004-2011 arasında Irak ordusunun
kurmaylarını ve komuta heyetinin bir kısmını eğiten NATO programının yeniden
baĢlatılmasını istiyor.
Bu eğitim programı yeniden baĢlatılacaksa Avrupalı üyelerin de ABD özel kuvvetleriyle
birlikte Irak‟ta bulunmalarını zorunlu görüyor. Zira Irak-Suriye‟de Cihadçı bir devletin
yerleĢirlik kazanmasının öncelikle Avrupa açısından bir tehdit ve tehlike kaynağı olacağına
inanıyor. Önerdiği tüm bu iĢlerin yapılabilmesi için gerekli karargâhın da, Amerikalı general
Ben Hodges‟in komutasındaki Ġzmir‟deki NATO Kara Komutanlığı olabileceğini yazıyor.
Son önerisi ise kendisinin de kabul ettiği gibi en tartıĢmaya açık olanı: NATO Özel
Kuvvetleri “Irak ve Suriye‟de neler olup bittiğini anlamak için Türkiye sınırından bu iki
ülkeye girebilir, tarafsız bir bilgi ve istihbarat akıĢını sağlar ve Suriye ve Irak‟a yönelik olası
bir harekât için de hazırlanırlar.” Türkiye açısından önemli olan Stavridis‟in tüm kurgusunun
“bu iĢlerin doğal olarak Türk ordusunun tam desteğiyle yapılması gerektiği” üzerine inĢa
edilmesi. Stavridis‟e göre “Türkler hem gerekli beceriye sahip hem de batı ve güney
sınırlarında karĢılaĢtıkları açık tehdidin iyice farkındalar. Washington Türklerin tam destek
vereceğinden emin olmalı...Ben Türkiye‟nin artan bir NATO mevcudiyetine destek
vereceğine ve bahsettiğim türden çabalara destek vereceğine inanıyorum.”
Bu yazılanlar bir zamanlar baĢında bulunduğu kuruma iĢlev tanımlamaya çalıĢan eski bir
komutanın gönlünden geçen midir yoksa gerçekten Atlantik Ġttifakı üyeleri, bölge ülkeleriyle
birlikte Cihadçı örgütleri baĢ hedef haline getirme kararını vermiĢ midir? Bunu zaman içinde
anlarız. Ancak eğer böyle bir durum söz konusuysa Türkiye‟nin dıĢ politikasında ve güvenlik
politikalarında ittifak ayarlarına dönmesini bekleyebiliriz. Bu durumda, tersine tüm iĢaretlere
rağmen, dıĢ politikanın yüksek bir özerklik peĢinde koĢtuğu hatta böyle bir özerklikle
uygulandığı iddialarının da iyice askıda kalacağı açıktır.
Nitekim Suriye‟de Esad rejiminin yerinde kalacağının anlaĢılması, Irak‟ta devletin çöküĢü ve
bir iç savaĢ ihtimalinin yükselmesi, IġĠD‟in bir Sünni koalisyonu desteğiyle alan kontrol
edebilmesi tüm bölge ülkeleri açısından yepyeni bir çerçeve oluĢtuğunu gösteriyor.
10
Bu bağlamda Kürdistan Bölgesel Yönetimi ile kuracağı iliĢki Türkiye‟nin yeni stratejik
konumunun ve kimliğinin belirlenmesinde kuĢkusuz önemli bir unsur olacak. Türkiye
kamuoyundaki bazı ezberlerin de bozulması gerekecek. Musul‟un düĢmesi ile ortaya çıkan
yeni gerçeklik, Ģimdiden Türkiye‟nin stratejik ittifak parametrelerini değiĢtirdi.
Ceyhan‟dan tankere yüklenen Kürt petrolünün bir türlü açıkça söylenmese de Ġsrailli bir
Ģirkete satılması bölgede fiilen bir Türkiye-KYB-Ġsrail ekseninin oluĢtuğuna delalet ediyor.
Bunun Türk dıĢ politikası kadar iç politikasında da ilginç yansımaları olacaktır.
AĢiret lideri: Maliki gidene kadar IġĠD'le hareket ederiz- Daily Telegraph
Irak kriziyle ilgili geliĢmeler bu sabah yine Ġngiliz gazetelerinde önemli yer tutuyor.
Daily Telegraph, Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi baĢkenti Erbil'de, Irak'ın en büyük
aĢiretinlerinden birinin lideriyle röportaj gerçekleĢtirmiĢ.
Sünni Duleym AĢireti lideri Ali Hatem Süleymani, Irak BaĢbakanı Nuri Maliki görevini
bırakana kadar IġĠD'le ittifaklarına devam edeceklerini söylüyor.
IġĠD'in gerçekleĢtirdiği katliamları savunmayan Süleymani bununla birlikte IġĠD'le birlikte
hareket etmeme ve birleĢik bir Sünni-ġii hükümeti kurma çabalarına destek verme yönündeki
çağrılara olumlu yanıt vermiyor.
Süleymani Ģunları söylüyor: "IġĠD ve El Kaide ile istediğimiz zaman savaĢabiliriz. Ama
Ģimdi topraklarımız ve aĢiretlerimiz için savaĢıyoruz. IġĠD'den sorumlu değiliz. Maliki'nin ne
yaptığına bir bakın. Ġki mülyon mülteciye bakın. Maliki yıktı ve öldürdü, o zaman dünya
neredeydi?"
Süleymani, Sünni aĢiretlerin olduğu bölgelere daha fazla yerinden yönetim imkanı verecek
yapıdaki bir birleĢik Irak'ın yaratılmasının hâlâ mümkün olduğunu söylüyor.
Süleymani'ye göre bunun ön Ģartlarıysa yeni bir Anayasa hazırlanması ve Maliki'nin yer
almadığı bir hükümet kurulması.
IġĠD‟in sırları: Öldürme lisansı – Ufuk UlutaĢ – AkĢam Gazetesi
Son üç yazımda @wikibaghdady isimli Twitter kullanıcısının geçtiğimiz aralık ayından
beri IġĠD ile alakalı yazdığı bilgileri derlemeye çalıĢmıĢtım. Irak Ġslam Devleti, El-Nusra‟nın
kuruluĢuna vesile olur, ardından El-Nusra IġĠD‟nin kontrolünden çıkar. Bunun üzerine IĠD
Suriye‟ye girer ve El-Nusra‟yı kontrol altına alma umutlarının tükendiği noktada içine
Suriye‟yi de alacak Ģekilde isimlerini IġĠD olarak değiĢtirir. IġĠD yabancısı olduğu Suriye‟de
hayatta kalabilmek için internet aktivitelerinden, intihar saldırılarına, fetva arayıĢlarından
Suriye Baas rejimiyle dirsek temasına kadar birçok alanda çalıĢmalarını yürütecektir. ElNusra‟nın dizginlenememesiyle birlikte El-Bağdadi‟nin Suriye içerisinde zaten tartıĢmalı
olan karizması iyice zedelenir. Ġlk aĢamada Irak‟tan getirdiği ve El-Nusra‟dan topladığı
11
savaĢçılarla IġĠD‟i kuran El-Bağdadi, daha sonraki dönemlerde kopmalara engel olamaz.
Kopmaları engellemek için bir taraftan özellikle Suud ulemasından “Ġslam Devleti‟nden
kopmanın caiz olmadığı” temasında fetva arayıĢına girer ve bunda büyük oranda baĢarılı
olamaz. Ardından internet üzerinden diğer Suriyeli gruplar aleyhine muazzam bir
dezenformasyon ve karalama kampanyasına giriĢir.
Sanal cihat
IġĠD adına kampanyayı yürüten Ömer El-Kahtani, forumlarda ve sosyal medyada sahte
hesaplar kurdurarak IġĠD aleyhine yazılan yazılara Kuran‟dan ayetlerle cevaplar verir.
Bununla birlikte IġĠD aleyhine konuĢan cihadi figürlere yönelik bilgi ve kayıt toplama uğraĢı
içerisine girer. Bu figürlerle telefon görüĢmeleri yapılır ve kaydedilen görüĢmeler iĢe
yarayacak Ģekilde kesilip internette servis edilir. Profesyonel bir ekiple adam kazanmalarının
birincil yolu olan internet boĢ bırakılmaz. Özellikle Musul ve sonrasındaki dönemde IġĠD‟ın
sosyal medyada sesinin çok duyulmasını da bu açıdan değerlendirmek mümkün. Irak‟taki
isyanın sadece IġĠD tarafından idare edildiği izleniminin ortaya çıkmasında IġĠD‟in internet
deneyimi
etkilidir.
Sanal faaliyetler belki de IġĠD‟in bu süreçteki en masum faaliyetleridir. Tehlike olarak
görülen Suriyeli grupların içerisine ajanlar yerleĢtirilir. Üç gruptan büyük endiĢe duyulur.
Otorite savaĢına girdikleriEl-Nusra, Suriye‟nin en büyük devrimci grubu Ahrar‟uĢ-ġam ve
Halep‟in en büyük grubuTevhid Tugayları. Tevhid Tugayları‟nın Halep‟te IġĠD‟den sayıca 5
kat daha fazla olması IġĠD‟ı endiĢelendirir. Bu süreçte El-Bağdadi, Ebu Cafer isimli bir
Tunuslu‟yu hem Suriye dıĢından hem de Suriyeli gruplardan adam çekmesi için görevlendirir.
Saf değiĢtirenlere Suriye ölçeğinde ciddi paralar verilir.
Öldürülecekler listesi
Bu sıralarda kritik bir geliĢme El-Bağdadi‟nin sağkolu ve gölge adamı Hacı Bekir‟in ölümü
olur. Hacı Bekir Ocak 2014‟te Halep‟te Suriyeli muhaliflerle yapılan çatıĢmada öldürülür.
Hacı Bekir‟in boĢluğunu, yine Iraklı olan Ebu Ali El-Anbari doldurmaya çalıĢır. Hacı
Bekir‟in ölümü IġĠD‟den kopuĢları daha da artırır. Bunun üzerine IġĠD strateji değiĢtirir ve
Suriye rejimiyle çatıĢmayı bırakarak, intihar saldırılarıyla Suriyeli muhalif komutanlara
yönelir. Üç isim öldürülecekler listesinin baĢında yer alır: El-Nusra‟nın Kadısı Ebu Maria
El-Kahtani, Ahrar‟uĢ-ġam‟ın lideri Hassan Abbudve Suudlu Abdullah El-Mahisini.
Bu isimlere yönelik operasyonlar baĢarılı olmaz. Fakat Tevhid Tugayları‟nın Komutanı
merhumAbdulkadir Salih‟in Suriye rejjimi tarafından hava bombardımanı sonucunda
öldürülmesinde IġĠD‟in rejime sağladığı istihbaratın büyük rol oynadığı iddia edilir. Suriye
rejimiyle devam eden iliĢkilerin kilit ismi eski Baasçı Ebu Ahmed El-Elvani‟dir. Hedef
alınan önemli bir diğer isim de Ahrar‟uĢ-ġam liderlerinden ve cihadi çevrelerin tanıdık
isimlerinden Ebu Halid El-Suri olur. Daha önce IġĠD ile Suriyeli gruplar arasında sulh
için El-Zevahiri tarafından görevlendirilen El-Suri, IġĠDtarafından büyük ihtimalle Hacı
Bekir‟in ölümünün intikamı olarak hedef alınır. IġĠD‟in rejimle çatıĢmadan kaçındığı bu
dönemde Suriyeli muhalifler IġĠD eliyle büyük zarar görür. IġĠD kendi gündemi olan ve
birçok odakla dönemsel iliĢkiler içerisine giren bir yapıya dönüĢmüĢtür. Irak sınırında
12
güçlenmesiyle asıl hedefleri olan Irak‟a yönelik operasyonel kaabiliyetlerini artıracak ve an
itibarıyla yaĢanan geliĢmelere alt yapı hazırlayacaktır.
IġĠD'e karĢı kanımızın son damlasına kadar savaĢacağız- Patrick Cockburn,
Independent
Independent'ın Ģu an Bağdat'ta bulunan deneyimli Orta Doğu muhabiri Patrick Cockburn,
Tikrit'teki çatıĢmaları ele alan bir haber yazmıĢ.
Cockburn, Tikrit'e geri alınmasının Irak lideri Maliki için faydalı olacağını söylüyor.
Tikrit'ten yeni ayrılan Abu Nahib adlı bir kiĢi Cockburn'e Tikrit'teki durumla ilgili Ģunları
söylemiĢ:
"Tikrit Ģu an bir hayalet kent. Tikrit hâlâ IġĠD'in elinde. Ama kentin hemen dıĢında çok sayıda
asker var ve rasgele bombardıman yapılıyor."
Cockburn, IġĠD militanlarının hem Sünni hem ġiiler'in yaĢadığı bölgelere girmesiyle örgütün
saldırı ivmesinin nispeten düĢer göründüğünü aktarıyor.
Cockburn birçok ġii'nin gönüllü olarak cepheye gittiğini belirtiyor.,
Gazetecinin Bağdat'taki Tahrir Meydanı'ndaki bir gösteri sırasında konuĢtuğu Abu Sadık adlı
eylemci Ģöyle demiĢ: "IġĠD Bağdat'a gelirse kanımızın son damlasına kadar savaĢacağız."
Tikrit'in sembolik önemi- Times
Times, Tikrit'teki geliĢmelerle ilgili haberinde Tikrit'in önemine değinmiĢ.
Gazete, eski Irak lideri Saddam Hüseyin'in memleketi olan Tikrit'in modern Irak tarihi
açısından sembolik anlamları olduğunu yazıyor.
Times, Saddam Hüseyin'in yaĢarken bu kentte saraylar yaptırdığını, ABD iĢgali sonrası bu
sarayların yağmalandığını, binaların ABD birlikleri tarafından kullanıldığını, Saddam
Hüseyin'in parçası olduğu Ebu Nasır aĢiretinin hâlâ bu kentte yaĢadığını, Saddam Hüseyin'in
mezarının da kentin hemen dıĢında olduğunu yazıyor.
Times, Beyrut mahreciyle verdiği bir haberde ise IġĠD'in Suriye'nin Halep kentinde rakip
muhalif grup üyesi sekiz militanı çarmıha gererek öldürdüğünü aktarıyor.
Diğer Ġngiliz gazetelerinin yanında Times, IġĠD'in halifelik ilanına sayfalarında en fazla yer
veren gazete.
Ana sayfadan anonslanan haberde IġĠD'in bu adımının, El Kaide yanlısı örgütlerin öfkesini
üzerine çekeceği belirtiliyor.
13
Haberde görüĢüne yer verilen Brookings Doha Merkezi'nden Charles Lister, ''MeĢruiyeti
konusunda hangi kanıya varılırsa varılsın, bu halifelik ilanı, uluslararası cihad hareketi
açısından 11 Eylül'den bu yana en önemli geliĢme" yorumunu yapıyor.
Iraklılar iki ordu arasında- Martin Chulov, Guardian
Guardian muhabiri Martin Chulov ise Bağdat'tan yazdığı haberinde Iraklıların iki ordu
arasında sıkılıp kaldığını ve korku içinde yaĢadığını belirtiyor.
Chulov, Irak'ın kuzeyindeki Bakuba kentinin sakinleriyle görüĢmüĢ.
Chulov'un görüĢtüğü kiĢiler kuzeylerinde IġĠD'in bulunduğunu, güneylerinde ise Irak ordusu
ve ġii militanların yer aldığını, korku içinde olduklarını söylemiĢler.
AFRĠKA GÜNDEMĠ
Sudan'da ayrılıkçılara operasyon: 50 Ölü
Dünya Bülteni
Sudan'ın Güney Kordofan eyaletinde, orduyla ayrılıkçı gruplar arasında yaĢanan çatıĢmalarda
50 silahlı grup üyesinin etkisiz hale getirildiği bildirildi.
Sudan ordusu sözcüsü Albay Es-Savarimi Halid Sad, ayrılıkçı Halk Hareketi'ne bağlı
milislerin, ordunun 6 Haziran'da kontrolü sağladığı El-Atmur bölgesine saldırı düzenlediğini
ifade etti. Sad, orduya bağlı birliklerin saldırıyı geri püskürttüğünü ve çıkan çatıĢmalarda Halk
Hareketinin 50 üyesinin etkisiz hale getirildiğini kaydetti.
Halk Hareketi, iktidardaki Ulusal Kongre Partisinin 2011'de Güney Kordofan'daki seçimleri
kazanmasının ardından hükümete karĢı silahlı mücadele baĢlatmıĢtı.
Libya'da kaçırılan Tunuslu diplomatlar serbest
Dünya Bülteni
Libya'da kaçırılan 2 Tunuslu diplomatın serbest bırakıldığı bildirildi.
Tunus DıĢiĢleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, Libya'da kaçırılan Tunus'un Trablus
Büyükelçiliği Genel Sekreteri Muhammed eĢ-ġeyh ile Büyükelçilik Birinci MüsteĢarı elArusi Bintati'nin serbest bırakıldığı ve ülkeye ulaĢtıkları belirtildi.
Genel Sekreter ġeyh ve Birinci MüsteĢar Bintati'yi el-Uveyne askeri havaalanında Tunus
CumhurbaĢkanı Munsif el-Merzuki ile BaĢbakan Mehdi Cuma karĢıladı
Tunus'un Trablus Büyükelçiliğin Genel Sekreteri Muhammed eĢ-ġeyh 20 Mart'ta, Birinci
MüsteĢarı el-Arusi Bintati ise 17 Nisan'da silahlı bir grup tarafından kaçırılmıĢtı.
14
Nijerya'da operasyon ve patlama: 62 ölü
Dünya Bülteni
Nijerya güvenlik güçlerinin Boko Haram gruplarının Borno eyaletindeki geçici kamplarına
düzenlediği saldırıda 52 kiĢinin öldüğü, 5 kiĢinin yaralandığı bildirildi
Nijerya ordusunun internet sitesinden yapılan açıklamada Miyanti ve Bulungu‟daki kamplara
düzenlenen saldırıda 50 Boko Haram üyesinin yanı sıra 2 askerin öldüğü, 5 askerin de
yaralandığı belirtildi.
Açıklamada, baskında 15 tüfek, 11 makinalı tüfek, çok sayıda mühimmat, bir yakıt depolama
alanı, kamyonet ve motosikletler ele geçirildiği aktarıldı.
Bombalı Saldırı: 10 Ölü
Nijerya'nın kuzeydoğusunda meydana gelen patlamada 10 kiĢinin öldüğü bildirildi.
Polis Sözcüsü Haruna Muhammed yaptığı açıklamada, Bauchi eyaletinin Bayangari
bölgesindeki patlamada 14 kiĢinin de yaralandığını belirtti.
10 kiĢinin hayatını kaybettiği patlamayı henüz üstlenen olmazken, Boko Haram ihtimali
üzerinde duruluyor.
Kuzeybatıdaki Abuja eyaletinde bir alıĢveriĢ merkezine üç gün önce düzenlenen saldırıda 24
kiĢi hayatını kaybetmiĢti.
ASYA - PASĠFĠK GÜNDEMĠ
Tayland‟da camiye silahlı saldırı
AA
Tayland‟ın Müslümanların çoğunluğu oluĢturduğu güney eyaletlerinden Pattani‟de bir camiye
düzenlenen silahlı saldırıda bir kiĢi öldü, bir kiĢi yaralandı.
Polis Albay Banyavat Petraçum, bir grup saldırganın camide sabah namazını kılan köylülerin
üzerine ateĢ açması sonucu beĢ kurĢun isabet eden 66 yaĢındaki bir kiĢinin olay yerinde
öldüğünü söyledi. Banyavat, saldırıda yaralanan bir kiĢinin de hastaneye kaldırılarak tedavi
altına alındığını kaydetti.
Ramazan ayına dün girilen Tayland‟ın güneyi önceki gece yarısından itibaren çeĢitli
saldırılara sahne oldu.
Narativat eyaletinin Tak Bai bölgesinde önceki gece yarısı düzenlenen saldırıda 2 polis
hayatını kaybetmiĢti. Orduya mensup askerlerce Ekim 2004‟te açılan ateĢ sonucu 80
Müslüman gencin hayatını kaybettiği Tak Bai, Ģiddet olayları açısından ülkedeki en hassas
15
bölgeler arasında yer alıyor.
Ramazan ayının ilk günü olan dün de Narativat‟ın Ran-ngae bölgesinde iki bombalı saldırı
düzenlendi.
Çin'den 113 Uygur'a hapis cezası
Dünya Bülteni
Çin, "terör" suçlamasıyla yargıladığı Uygur Türklerinden 113'üne 10 yıldan ömür boyuna
kadar hapis cezaları verdi.
Doğu Türkistan hükümetine bağlı yarı resmi haber portalı Tianshan'a göre, KaĢgar iline bağlı
11 ilçedeki mahkemelerde görülen 'terör' davalarında yargılanan 113 kiĢi, geçen hafta
çarĢamba günü on yıldan ömür boyu hapse kadar değiĢen çeĢitli cezalara çarptırıldı.
Tianshan'ın kararların verilmesinden 4 gün sonra dün akĢam saatlerinde duyurduğu haberde,
sanıkların 'terör örgütü mensubu olmak, etnik nefret ve ayrımcılığı kıĢkırtmak vb.‟' suçlardan
hüküm giydikleri kaydedildi.
Resmi medyada geçen hafta yer alan haberlerde, Uygur bölgesinde Mayıs ayından bu yana
380 kiĢinin göz altına alındığı bildirilmiĢti.
Filipinler ve ABD'den ihtilaflı sularda askeri tatbikat
Dünya Bülteni
Filipin ve Amerikan askerleri, Çin ile ihtilaflı Güney Çin Denizi'ni karĢıdan gören Filipinler'in
kuzeybatı sahilinde ortak askeri tatbikat yaptı.
Filipinler'in baĢkenti Manila‟nın kuzeybatısında yer alan, Zambales eyaletine bağlı San
Antonio sahilinde düzenlenen amfibi tatbikata 100‟den fazla Filipin ve Amerikan deniz
piyadesi katıldı.
Sözkonusu tatbikat iki ülkenin her yıl ortak olarak düzenledikleri "denizde hazırlık ve eğitim"
adlı askeri etkinliğin bir bölümünü oluĢturuyor.
Yetkililer, tatbikat çerçevesinde icra edilen manevraların eĢgüdüm ve yetenekleri iyileĢtirmeyi
amaçladığını ancak ihtilaflı Güney Çin Denizi‟nde giderek daha iddialı bir tavır içinde hareket
eden Çin‟e yönelik olmadığını savunuyor.
Hindistan‟da çöken iki binanın bilançosu en az 22 ölü
Euronews
Hindistan‟ın Tamil Nadu eyaletinde çöken 11 katlı apartmanda arama kurtarma çalıĢmalarını
sürdüren ekipler enkaz altından bir kadını yaralı kurtardı.
16
ĠnĢaat halindeki apartmanda 130‟dan fazla iĢçinin çalıĢtığı tahmin ediliyor. Olay esnasında bu
iĢçilerin haftalıklarını almak için bodrum katında toplanmıĢ olabileceğinden ve bu nedenle ölü
sayısının artmasından endiĢe ediliyor.
ġu ana kadar enkaz altından çıkarılan 31 iĢçiden 11‟inin hayatını kaybettiği açıklandı.
Polis iki inĢaat Ģirketinin yöneticilerini gözaltına aldı. Firmalardan biri yıkıma aĢırı yağıĢların
neden olduğunu savunuyor.
Japonya‟da bir eylemci kendini yaktı
Euronews
Japonya‟nın baĢkenti Tokyo‟da bir eylemci, BaĢbakan Shinzo Abe‟nin ülkenin pasifist
anayasasında reform yapma kararını protesto etmek için kendini yaktı.
Eylemci, Shinjuku Tren Ġstasyonu‟nun önünde kendini baĢtan aĢağı benzine buladıktan sonra
ateĢe verdi. Hastaneye kaldırılan eylemcinin sağlık durumu belirsizliğini koruyor.
Hong Kong‟da „demokrasi referandumu‟ tamamlandı
Euronews
Çin‟e bağlı Hong Kong‟da bir sivil toplum hareketinin düzenlediği referandumda oy verme
iĢlemi sona erdi.
Referanduma katılanlara yerel yönetimin tamamen halk tarafından belirlemesinden yana olup
olmadıkları soruldu. Çin yönetimi referandumu tanımadığını duyurdu. 10 gündür devam eden
oylamaya 800 bine yakın Hong Konglu katıldı.
Referandum Ġnternet üzerinden düzenlense de geleneksel Ģekilde oy verme merkezleri
kuruldu. Bu merkezlerde halk tablet bilgisayarlar üzerinden tercihini yaptı.
Hong Kong 1997 yılında Britanya Krallığı‟nın hakimiyetinden çıkarak Çin‟e bağlı özerk
bölge statüsü aldı. 7 milyon nüfuslu Hong Kong‟da halk liderini seçebiliyor ancak mevcut
sisteme göre bu baĢkan adayları Çin‟in belirlediği bir komite tarafından belirleniyor.
AVRUPA GÜNDEMĠ
Ġtalya'da yeni bir göçmen faciası
Dünya Bülteni
Afrika'dan Ġtalya'ya kaçak göç son dönemde artarken buna paralel olarak yaĢanan trajedilerin
sayısı da yükseliyor.
17
Ġtalyan basınına yansıyan haberlere göre son olarak Sicilya Kanalı'nda yaklaĢık 600 göçmenin
bulunduğu tekneye "Mare Nostrum" adıyla operasyon düzenlendi. Operasyonda teknede 27
ile 30 arasında cansız bedene rastlandığı belirtildi.
Haberlerde, aralarında iki hamilenin de bulunduğu göçmenlerin teknede havasızlıktan ölmüĢ
olabilecekleri ifade edildi. Kurtarılan göçmenlerin, ölü göçmenlerle birlikte Pozzallo limanına
götürüldüğü öğrenildi.
Geçen ekim ayında peĢ peĢe yaĢanan iki göçmen teknesinin alabora olması sonucu 400 kadar
göçmenin hayatını kaybetmesinin ardından Ġtalyan silahlı kuvvetlerinin baĢlattığı "Mare
Nostrum (Bizim deniz)" insani yardım operasyonu kapsamında son iki günde 7 göçmen
teknesine kurtarma operasyonu yapıldığı ve bin 600'ü aĢkın göçmenin kurtarıldığı bildirildi.
UETD Ġftarında konuĢan AK Parti Genel BaĢkan Yardımcısı Prof. Dr.Yasin Aktay
EuTürk Haber
„Recep Tayyip Erdoğan halkın seçeceği ilk devlet baĢkanı‟
UETD Genel Merkezinin Köln iftarı Florya düğün salonunda siyasetten STK‟ya yerel
idarecilerden iĢ adamlarına geniĢ bir yelpayenin iĢtirakiyle yapıldı.
Bekir Tanrıkulu‟nun açılıĢ Kur‟an-ı Kerimiyle baĢlayan iftar proğramında kürsüye gelen
UETD Genel BaĢkan Süleyman Çelik BaĢbakan Tayyip Erdoğan‟ın Köln Avusturya ve
Fransa da yapılan buluĢmaları aktardığı konuĢmasında, proğramlarda Soma maden
faciasından dolayı, konser boyutunun kaldırıldığını aktardı.
Çelik ”BaĢbakanımız UETD‟nin kuruluĢunun 10. yılı vesilesiyle yüzbinlerce vatandaĢımızla
birlikte oldu” dedi. Süleyman Çelik konuĢmasını Ģöyle sürdürdü. ‟‟Avrupada 1 milyon 400
bin, dünya genelinde 2,2 milyon seçmenimiz var. Geçtiğimiz yılın iftarında biz ne
konuĢuyorduk 22 Eylülde Almanya‟da yapılacak seçimlerde vatandaĢımızın oy sandığına
gitmesini konuĢuyorduk. ġimdide önümüzde yine halkımızın ilk defa kendinin ilk defa
seçeceği CumhurbaĢkanlığı seçimi var.
Yüksek Seçim Kurulu yine tarihinde ilk defa yurt dıĢında seçmen kütüğü oluĢturdu. 1-7′den
9-7 gününe kadar Avrupa‟da yaĢayan vatandaĢlarımız kayıtlarını kontrol ettirerek seçime
katılabilecekler. Özellikle Türkiye‟de ikamet gösterenler kayıtlarını mutlaka kontrol
ettirmelidirler. Almanya‟da 7 bölgede oy kullanılabilecek. Gümrüklerde yine 26 Temmuz 10
Ağustos arası vatandaĢlarımız oylarını kullanabilecekler. „‟ diyerek sözlerini sürdürdü.
AKP Genel baĢkan yardımcısı Prof. Dr. Yasin Aktay, Türkiye‟de AK Parti iktidarıyla gerçek
anlamda devrim yapıldığını Türkiye‟deki geliĢmelerin Ġslam dünyasına model olduğunu,
Ġslam dünyasının Arap baharıyla kendi değerlerine sahip çıktığını, özellikle bazı ülkelerin
Türkiyeyi model aldığının altını çizdi. Aktay, Tayyip Erdoğan hükümetinin icraatlarını
aktardığı konuĢmasının ilerleyen bölümünde „‟ Recep Tayyip Erdoğan Türkiye‟de halkın
seçeceği ilk CumhurbaĢkanı olacaktır. ” dedi.
Aktay‟ın konuĢması davetliler tarafından uzun süre alkıĢlandı. Proğramda hicaz ilahi gurubu
tasavvuf müziği ve sema gösteriminin de içinde olduğu proğramla sahne aldı.
Aktay: “Erdoğan halkın seçtiği ilk devlet baĢkanı olacak”
Magazin Avrupa
18
AK Parti Genel BaĢkan Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Aktay, BaĢbakan Erdoğan'ın Türkiye'de
halkın seçeceği ilk CumhurbaĢkanı olacağını söyledi.
AK Parti Genel BaĢkan Yardımcısı Prof. Dr. Yasin Aktay, UETD'nin Köln'de düzenlediği
iftarda “Recep Tayyip Erdoğan Türkiye'de halkın seçeceği ilk CumhurbaĢkanı olacaktır” dedi.
Prof. Dr. Yasin Aktay, Türkiye'de Ak Parti iktidarıyla gerçek anlamda devrim yapıldığını,
Türkiye'deki geliĢmelerin Ġslam dünyasına model olduğunu ve Ġslam dünyasının Arap baharı
ile kendi değerlerine sahip çıktığını belirtti. Ak parti ve Erdoğan'ın icraatlarını anlatan Prof.
Dr. Yasin Aktay'ın konuĢmasının ilerleyen bölümlerinde “Recep Tayyip Erdoğan Türkiye'de
halkın seçeceği ilk CumhurbaĢkanı olacaktır” demesi salonda heyecan yarattı ve bu sözler
büyük alkıĢ aldı.
SANDIĞA DAVET ETTĠ
Avrupalı Türk Demokratlar Birliği'nin (UETD) Köln'de düzenlediği iftara siyasilerin yanı sıra
STK temsilcileri ve iĢ dünyasından önemli isimler katıldı. UETD Genel BaĢkanı Süleyman
Çelik, ilk kez yurtdıĢından oy kullanacak vatandaĢların seçim sandıklarındaki kayıtlarını
kontrol etmeye ve CumhurbaĢkanlığı seçimi için sandığa gitmeye davet etti.
Ġngiltere Avrupa‟da ĠĢ Yapmaya Devam Edebilir- David Cameron, Daily Telegraph
Pazar günü Daily Telegraph'a bir makale yazan David Cameron, Juncker'in yeni AB
Komisyonu BaĢkanı olması sonrası Ġngiltere'nin AB politikasının ne olacağını aktarmıĢ.
Cameron yazısında bu geliĢmeye rağmen Ġngiltere'nin AB'nin iĢleyiĢine yönelik eleĢtirilerinin
süreceğini ve AB'ye dair reform talepleri için uğraĢmaya devam edeceğini söylüyor.
Ġngiliz BaĢbakan, "Devam etmeye ve Ġngiltere'nin Avrupa'daki çıkarları için mücadele etmeyi
sürdürmeye hazırım" diyor.
Yazının sonunda Cameron, AB'nin reformlara gitmesi için çabalarına devam edeceğini
vurguladıktan sonra Ġngiltere'nin AB içindeki geleceğine 2017'de ne kendisinin, ne
parlamentonun, ne de Brüksel'in karar vereceğini, kararın sahibinin Ġngiliz halkı olacağını
söylüyor.
Fransa'nın çeyrek asırlık baĢörtüsü sorunu – Fatma Esma Arslan – AA
Fransa'da baĢörtüsü tartıĢmaları,
25
yıl
öncesine
dayanıyor. 1989'da ülkenin
kuzeydoğusundaki Vosges bölgesinde Ġran'a özgü bir çarĢaf türü olan Çador giyen kız
öğrenciler, laiklik ve özgürlük konularında tartıĢmalara neden oldu. Kız öğrencilerin
hikayesini sayfalarına taĢıyan bir günlük gazete, baĢörtüsü konusunu ilk kez okuyucularıyla
paylaĢtı ve konuyu entegrasyon sorunu olarak niteledi.
Yine aynı yıl bu kez Oise bölgesinde 3 kız öğrencinin baĢörtüsü kullandıkları gerekçesiyle
okuldan atılması, insan hakları örgütleriyle laiklik savunucularını karĢı karĢıya getirdi.
19
Ġlk
kez 1980'lerin sonunda ortaya
problemi, 1990'larda Fransa'daki Müslümanların karĢısına
baĢladı, 2000'li yıllarda da toplumsal bir sorun halini aldı.
çıkan
sık
sık
baĢörtüsü
çıkmaya
BaĢörtüsü, okullarda 10 yıldır yasak
Takvimler 17 Mart 2004'ü gösterdiğinde Fransız yargısı, ülkedeki Müslüman nüfusu derinden
sarsacak bir karara imza attı. Ġlk ve orta dereceli okullarda baĢörtüsü baĢta olmak üzere dini
sembollerin kullanımı yasaklandı.
Yasağın sadece Müslümanları hedef almadığını savunan Fransız hükümeti, uygulamanın dini
sembol kullanan tüm dinleri kapsadığını dile getirdi. Avrupa'nın en kalabalık Müslüman
nüfusuna ev sahipliği yapan Fransa'da, bu uygulamanın Ġslamafobiye zemin hazırladığı
görüĢü ön plana çıktı.
Öğrencilerden sonra velilere de "yasak"
Sosyalistlerin iktidara gelmesiyle boyut değiĢtiren baĢörtüsü yasağı, öğrenci velilerini de
kapsayacak Ģekilde yeniden düzenlendi. Eski Milli Eğitim Bakanı Luc Chantel imzasıyla
Mart 2012'de çıkan yönetmelik, baĢörtülü annelerin okul gezilerinde çocuklarına eĢlik
etmesini yasakladı. Yönetmelik, Fransa'daki okullarda "dini sembollerin giyilemeyeceğine"
iliĢkin yasağın kapsamının geniĢlemesine yol açtı.
Yasağa gelen itirazların ardından DanıĢtay, baĢörtülü annelerin dini tarafsızlık kanununa okul
dıĢında tabi olmayacağına hükmetti. Ancak DanıĢtay kararında okul gezilerinde çocuklarına
eĢlik eden baĢörtülü annelerden gerekli görüldüğünde üzerlerindeki dini sembolleri
çıkarmalarının, yani baĢlarını açmalarının istenebileceğini de belirtildi. Konuyu okul
yönetiminin inisiyatifine bırakan tavsiye niteliğindeki karar, okul müdürlerine kadınların
baĢlarını açmaları için karar alma olanağı tanıdı.
Yasak Ġslamafobik saldırıları arttırdı
2000'li yıllarda Fransa'da baĢörtüsü ve peçe, sadece okullarda değil sosyal hayatın her
noktasında sorun teĢkil etmeye baĢladı. 2010'da Nantes'da peçeli bir kadın, sürüĢ güvenliğini
tehlikeye
attığı gerekçesiyle
para
cezasına
çarptırıldı.
Dönemin ĠçiĢleri
Bakanı Brice Hortefeux, para cezası verilen kadının eĢi Lies Hebbadj'nin çok eĢli olduğu
gerekçesiyle Fransız vatandaĢlığından çıkarılması gerektiğini savundu. Ülkede büyük
tartıĢmalara neden olan Hebbadj olayından sonra Nicolas Sarkozy hükümeti, 2011'de kamusal
alanlarda çarĢaf giyilmesini tamamen yasakladı.
Fransa Ġslamafobiyle Mücadele
Derneği'nin (CCIF)
2012 verileri,
çarĢaf
yasağının Müslümanlara yönelik
saldırıları
artırdığını ortaya
koyuyor.
Örgütün
2012 raporu, Ġslamafobik saldırıların bir önceki yıla oranla yüzde 57,4 oranında arttığını,
Ġslam karĢıtı saldırıların da 2005'den günümüze giderek yükseldiğini gözler önüne seriyor.
Rapor, 2012'de 40 cami dahil 51 enstitünün Ġslamafobik saldırı kurbanı olduğuna dikkati
çekti. Rapora göre Ġslam karĢıtı saldırıların yüzde 77'si, baĢörtülü ya da peçeli kadınları hedef
alıyor.
20
Peçe kararında tarihi eĢik
Fransa'da 25 yıllık baĢörtüsü meselesinde yarın yeni bir eĢiğe girilecek. Paris'te yaĢayan ve
ismi açıklanmayan Pakistan asıllı bir kadın, 2011'de yürürlüğe giren peçe yasağının Avrupa
Ġnsan Hakları SözleĢmesi'nin insanlık dıĢı muamele, özel yaĢama saygı, din, ifade ve toplantı
özgürlükleri ve ayrımcılıkla ilgili maddelerine aykırı olduğu gerekçesiyle Avrupa Ġnsan
Hakları Mahkemesi'ne (AĠHM) baĢvuruda bulunmuĢtu.
AĠHM‟nin ilgili dairesi, 28 Mayıs 2013'te davanın karmaĢık olması nedeniyle Büyük Daire
tarafından ele alınması gerektiğine karar vermiĢti. Büyük Daire'nin, yarın peçe yasağı ile
ilgili kararını açıklaması bekleniyor. Karar, hem Fransa'daki diğer davalara emsal teĢkil
edecek, hem de üye ülkelerde içtihat oluĢturacak.
Ġstanbul'dan Alman TaĢrasına - Der Tagesspiegel - Rainer W. During
Türk Hava Yolları UçuĢ Bağlantılarını GeniĢletiyor-Kamuoyu araĢtırma enstitüsü Forsa tarafından Almanya'daki Türk Hava Yolları (THY) adına
yapılan güncel araĢtırmadan çıkan sonuca göre, uçak yolcularının en önemli talepleri arasında
güler yüzlü ve nazik bir uçak personelinin yanı sıra ekonomik sınıfta dâhi rahat koltukların
olması bulunuyor. Çıkan sonuç bu noktada Alman hava yolları endüstrisinin benzer bir
araĢtırmasından çıkan sonuçla örtüĢüyor. THY Pazarlama ve SatıĢ BaĢkan Yardımcısı Fatih
Cığal, ailevi bağlantılar, turistler ve gitgide aktarmalı yolcuların da etkilediği pazarın büyük
önemi nedeniyle Almanya'nın pilot proje olarak seçildiğini belirtmiĢti. THY birkaç günden
beri Ġstanbul'dan Münster/Osnabrück'e de uçuĢ imkanı sunuyor. Bu, THY'nın Almanya'da
uçuĢ gerçekleĢtirdiği 13. havaalanı. Yolcuların yüzde 84'ünün havaalanına kısa sürede varmak
istediklerini belirten Çığal, Lufthansa'nın tersine Alman hükûmetine küçük havaalanlarını
kapatmaması çağrısında bulunuyor.
Haftalık sefer sayısı 250'yi bulan THY, Federal Almanya'dan Türkiye'ye hergün binlerce
yolcu taĢıyor. Almanya sefer sayısı altı yıldan bu yana ikiye katlandı. Boğaziçi'nin metropolü
Ġstanbul hemen hemen her üç yolcudan biri tarafından sadece aktarma yapmak için
kullanılıyor. THY burada 107 ülkede 250 hedefe bağlantının sağlandığı devasa bir aktarma
kavĢağı oluĢturdu. Böylece sunulan hizmet 12 yılda dört katına çıktı. Bu yıl yolcu sayısının 12
milyon daha artırılarak 60 milyona çıkarılması hedefleniyor. Airbus ve Boing Ģirketlerinden
227 yeni uçak siparis verildi. Ve bu sadece bir baĢlangıç. Metropolün kuzeyinde daha
geçenlerde yeni bir havaalanının temeli atıldı. 22 milyar avroluk projenin 2018'de yıllık 150
milyon yolcusuyla dünyanın en büyük havaalanı olması planlanıyor.
Böylece Luthansa için özellikle de uzun mesafeli ve kârlı Asya uçuĢlarda rekabet yakın
gözüküyor. ġimdiye dek Körfez bölgesindeki rakip olarak görülen Emirlikler, Etihat ve Katar
Hava Yolları sınırlı iniĢ-kalkıĢla dizginlenebiliyordu. Türkler buna karĢın Almanya'ya
uçuĢlarda sınırsız trafik hukukuna sahip ve daha Ģimdiden Karlsruhe/Baden Baden ve
Kassel/Calden'i mercek altına aldı. Onlar Körfez'deki rakiplerinden farklı olarak Ġstanbul'dan
orta mesafedeki Alman küçük Ģehirlerine daha küçük uçaklarla uygun fiyata uçabiliyor ve
buna rağmen mükemmel hizmet sunabiliyor.
21
THY Genel Müdürü Temel Kotil'in hedefi, Ģirketini Avrupa'nın beĢ yıldızlı hava yolu
yapmak. Üstelik her iki hava yolu Ģirketi de Star Allianz üyesi olduğu için THY yolcuları
topladıkları millerle Lufthansa ile ücretsiz uçabiliyor.
AMERĠKA GÜNDEMĠ
Bingazi Sanığı ABD'de Mahkemeye Çıkarıldı
Amerika‟nın Sesi
Amerikan donanmasına ait bir gemiyle getirilen Ahmet Ebu Hatallah, çıkarıldığı mahkemede
suçsuz olduğunu savundu.
Hatallah bu ayın baĢında Bingazi‟de, Amerikan özel kuvvetleri ve Federal SoruĢturma Bürosu
FBI‟ın özel operasyonuyla yakalanmıĢtı. Sanığın Amerika‟ya getirilmeden önce de getirildiği
gemide sorguya çekildiği bildiriliyor.
Amerikan hükümeti, Hatallah‟ı 11 Eylül 2012‟de Bingazi‟deki konsolosluğa düzenlenen ve
Büyükelçi Christopher Stevens‟la birlikte üç büyükelçilik görevlisinin ölümüyle sonuçlanan
saldırıyı düzenleyen çetenin lideri olmakla suçluyor.
Temsilciler Meclisi‟nde çoğunluğa sahip olan Cumhuriyetçi Partili muhalefet, terör olaylarına
maruz bir bölgede bulunan Bingazi konsolosluğu için için yeterli güvenlik önlemi
sağlamadığı gerekçesiyle Obama yönetimi ve ABD DıĢiĢleri Bakanlığı‟nı eleĢtiriyor.
Obama ve Kerry‟den Ramazan Mesajı
Amerika‟nın Sesi
Ramazan‟ın insanların kendi kendileriyle hesaplaĢma ve özveri zamanı olduğunun altını çizen
Obama, Müslümanlar‟ın bu dönemde yoksullara ve mağdurlara yardım ettiğini belirtti.
Amerika‟daki Müslümanlar birey, örgüt ve iĢletmelerin de gelir eĢitsizliği ve yoksullukla
fırsat eĢitliği sağlayarak mücadele ettiğini kaydeden Obama, bunu yalnızca yardımlarla
yapmadıklarını, aynı zamanda eğitim, beceri ve sağlık hizmeti de sağladıklarını sözlerine
ekledi.
Obama‟nın Beyaz Saray tarafından yayınlanan açıklamasında Ramazan‟ın baĢkalarına
kendimize davranılmasını istediğimiz gibi davranma sorumluluğunu hatırlattığı, bu
sorumluluğun tüm inançları bir araya getiren temel ilkeler olduğu belirtti.
BaĢkan Obama, her yıl olduğu gibi bu yıl da Amerikalı Müslümanlar‟a iftar yemeği verecek.
Kerry: „Ramazan Amerika‟nın çeĢitliliğini yansıtıyor‟
22
DıĢiĢleri Bakanı John Kerry de, Ramazan‟ın barıĢ ve ibadet zamanı olduğunu, yardım ve
merhamet dönemi olduğunu hatırlattı ve bu değerlerin tüm insanların kalbine kazındığını
belirtti.
“Amerika‟nın dini cemaatlerinin çeĢitliliği ve yurtseverliği, bize güç katıyor. Ġbadet
özgürlüğümüz bize paylaĢtığımız gelenekleri güçlü bir Ģekilde hatırlatıyor” diyen Kerry,
Ramazan‟ın Amerika‟yı birleĢtiren kültürel çeĢitliliği ve toplum bilincini yansıttığını kaydetti.
DıĢiĢleri Bakanı Kerry de BaĢkan Obama gibi, Ramazan‟da Müslüman toplum liderlerine iftar
yemeği vereceğini açıkladı.
Ġlk çeyreğe rağmen ABD ekonomisinde iĢler yolunda- Wall Street Journal
ABD ekonomisi ġubat ayından bu yana ortalama 231,000 istihdam yaratarak 2009
ortalarında çıkılan gerilemeden bu yana en yüksek ikinci rakama ulaĢtı. Ayrıca Wall Street
Haziran ayı için de benzer bir rakam bekliyor. PerĢembe günü açıklanacak olan aylık
istihdam raporu tatiller tarafından kısaltılan bir dönemi yansıtacak. Öte yandan otomobil
satıĢları, ABD ticaret görünümü ve bazı imalat göstergeleri de son dönemlerde ekonomide
gözle görülür bir güçlenme yaĢandığı sinyallerini veriyor.
Bir ülke ekonomisinin sağlığını gösteren en iyi iĢaretlerden birisi olan istihdamdaki artıĢ
MarketWatch tarafından görüĢleri alınan ekonomistlerin 2. çeyrekte bir sıçrama
beklemelerinin en büyük nedenlerinden. ABD ekonomisinin Nisan-Haziran dönemi arasında
yüzde 3.6 geniĢlemiĢ olacağı tahmin ediliyor.
ABD yeniden krize mi girdi? – Deniz Gökçe – AkĢam Gazetesi
ABD ekonomisinin 2014 birinci çeyrek reel büyümesi geçtiğimiz günlerde ilan edildi. Daha
önce ilk tahminde yüzde eksi 1 olarak ilan edilmiĢ bulunan 2014 yılı birinci çeyrek
yıllıklaĢtırılmıĢ reel büyüme oranı eksi 2.9 olarak nihai değerini aldı. Bu tabii çok yüksek bir
daralma. Resesyon yaĢanan dönemler hariç tutulursa (ki ABD Ģu anda resesyonda değil),
Ġkinci Dünya SavaĢı‟ndan bu yana hiç görülmemiĢ bir değer, bu eksi yüzde 2.9 eksi reel
büyüme oranı.
Ancak piyasadaki tahminlerden çok daha da yüksek olan bu sonuç (consensus tahmini yüzde
eksi 1.8 büyüme, yani daralma idi) çok anormal bir daralma ve tamamen bir defalık
faktörlerden kaynaklanıyor. Amerika resesyonda değil, resesyonda olsa idi, iĢsizlik artar ve
istihdam düĢerdi. Tam tersine birinci çeyrekte iĢsizlik oranı hiç değiĢmeden sabit kaldı ve
ücretli istihdam ayda 190 bin kiĢi hızla arttı. Bu durumda bu büyük daralmanın nedeni ne
sorusunun cevabı aslında son derece basit.
Fed'in önlem alması gerekmiyor
ABD‟nin çok büyük bir kısmı 2014 yılı ilk çeyreğinde çok anormal bir kâr
ve kıĢ kıyameti altında kaldı ve bu nedenle yüksek dozda bir daralma
gerçekleĢti. Ancak 2014 ikinci çeyreğinde de nisan, mayıs ve haziran ayları yaĢandı ve
23
yakında ikinci çeyrek reel büyüme sayısı için ilk tahmin de açıklanacak.
Eldeki ikinci çeyrek ayları verilerine göre otomobil satıĢları artmıĢ bulunuyor, sanayi üretimi
de güçlü Ģekilde artıyor ve iĢgücü piyasası da toparlanmasına devam ediyor. Genel görüĢe
göre ABD Merkez Bankası FED‟in politika değiĢtirmesi ve bir önlem alması gerekmiyor.
Reel büyüme ile enflasyonun toplamı demek olan nominal GSYĠH da yıllıklaĢtırılmıĢ
bakıldığı zaman yüzde 1.7 düĢmüĢ bulunuyor. Fakat 2014 birinci çeyrek büyümesi bir
evvelki ayni çeyreğe göre de yüzde 2.9 artmıĢ durumda. Bu da yılın bütünü için yüzde 3
civarına yaklaĢacak bir büyümeyi yaratabilecek bir tempo demek.
Ekonomide kalıcı etki yapmaz
Birinci çeyrekte büyümeye en büyük katkıyı özel tüketim harcamaları yapmıĢ bulunuyor.
GSYĠH‟nın talep açısından en kötü sektörü ise stok üretimi ve net ihracat olmuĢ. GSYĠH fiyat
endeksi ise yıllıklaĢtırılmıĢ olarak yüzde 1.3 düzeyinde. Büyümeye katkılara bakılırsa net
ihracat büyümeyi yüzde eksi 1.5 azaltarak en kötü geliĢme olmuĢ. Yukarıda belirttiğimiz gibi
de en pozitif büyümeyi özel tüketim harcamaları yüzde 0.7 pozitif katkı ile yapmıĢ.
Özetle Türkiye ve Dünya geneli açısından bakıldığında ABD bir kere daha krize girmiyor, kar
kıyamet bir çeyreğin üretimini düĢürmüĢ ama bu kalıcı bir etki yapacak bir faktör değil.
ABD birleĢik bir Irak‟tan yana – Erkan Avcı – AA
ABD, Irak ġam Ġslam Devleti (IġĠD) terör örgütü öncülüğündeki silahlı grupların
eylemlerinin ardından, birliğin olmadığı Irak‟ta yaĢanacak bölünmenin karĢısında yer alırken,
Amerikalı uzmanlar Irak‟ın bölünmesinin ülkenin sıkıntılarını ertelemekten baĢka bir çözüm
getirmeyeceğini düĢünüyor.
IġĠD öncülüğündeki grupların iki hafta gibi kısa bir sürede Musul'u alması ve daha sonra da
bölgedeki diğer Ģehirlerin kontrolünü ele geçirmeye baĢlamasıyla geliĢen olaylar, Irak‟ı
bölünmenin eĢiğine taĢıdı.
Bir taraftan IġĠD‟in her geçen gün bölgeyi kuĢatması ve baĢkent Bağdat‟a doğru ilerlemesi,
diğer taraftan da Kerkük‟ün kontrolünü üstlenen Kürtlerin "Irak için yeni bir yönetim
biçimine ihtiyaç olduğunu" açıkça ifade etmeleri, ülkenin Sünniler, ġiiler ve Kürtler olarak
üçe ayrılacağının iĢareti olarak yorumlanıyor.
Irak‟ta, Suriye gibi bir iç savaĢın yaĢanması, bölgedeki tüm ülkelerin yanı sıra Irak‟taki
çıkarlarını korumak isteyen 2003 yılının iĢgalcisi ABD‟yi de yakından kaygılandırıyor.
Askerlerini 2011‟de Irak‟tan çeken ABD‟nin, ülkenin bütünlüğünün korunması için son
dönemde sarf ettiği yoğun çaba gözden kaçmıyor. Zira ABD DıĢiĢleri Bakanı John Kerry,
BaĢkan Barack Obama‟nın direktifiyle geçen hafta gittiği Irak‟ta bazı görüĢmeler yaptı ve
“Washington‟ın Iraklı birliklere yönelik desteği yoğun Ģekilde devam edecek.
Böylelikle Irak ordusu terör tehdidiyle daha etkili bir Ģekilde mücadele edecek” mesajını
verdi.
24
Ancak Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) BaĢkanı Mesut Barzani‟nin verdiği mülakattaki
sözleri ise Irak‟ın geleceğindeki belirsizliklerin iĢareti olarak değerlendirildi. Barzani'nin,
“Artık Kürt halkının geleceğini tayin etme vakti geldi. ġu an IġĠD denilen oluĢumun ortaya
çıkıĢına tanık oluyoruz. Yeni devletle çok uzun bir sınırı paylaĢıyoruz. Bu bizim suçumuz
değil, Irak‟ın çöküĢüne biz neden olmadık” ifadeleri endiĢeleri artırdı.
“En güçlü Irak birleĢik Irak”
Kürtler açık bir Ģekilde bağımsızlığı dillendirse de Washington‟ın bu talebi onaylaması zor.
Zira DıĢiĢleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Marie Harf, cuma günkü basın brifinginde,
Kürtlerin isteklerinin hatırlatılması üzerine, "Irak‟ın birliğinin korunmasına yönelik
politikalarında herhangi bir değiĢiklik olmadığının" altını çizdi.
Harf, “BirleĢik bir Irak‟ın en güçlü Irak olacağını söyledik. Ülkedeki krizle mücadele etmek
için Sünni, ġii ve Kürtleri içine alan kapsayıcı bir hükümetin bir an önce oluĢturulması
gerektiğini daha önce ifade ettik” diyerek Washington‟ın pozisyonu ortaya koydu.
“Bölünme Irak‟ın sıkıntılarını gidermeye çözüm olamaz”
AA muhabirinin sorularını yanıtlayan ABD‟deki uzmanlar da Irak‟ta yaĢanacak bir
bölünmenin, ülkenin problemlerine bir çözüm getirmeyeceği gibi hem ABD‟nin hem de bölge
ülkelerinin buna karĢı çıkabileceğini düĢünüyor.
Askeri, istihbarat ve dıĢ politika uzmanı Mark Perry, "Irak‟ta Kürtlerin özerklikten memnun
olduğunu, onların sadece Irak devleti içinde daha büyük bir role sahip olmak istediklerini"
söyledi.
“Böyle bir bölünmenin sıkıntıları gidermede çözüm olacağını düĢünmüyorum” diyen Perry,
en son ne zaman bölünmüĢ bir ülkenin iĢleri yoluna koyduğunu sorarak, “hiçbir zaman”
yanıtını verdi.
Bölünmenin Irak‟ın sıkıntılarını yok etmeyeceğine dikkati çeken Perry, “Bölünmeler basit bir
Ģekilde problemleri erteliyor ve genellikle savaĢlara neden oluyor” yorumunu yaptı. Perry,
Washington‟ın da Irak‟taki siyasi yelpazedeki Sünnileri, ġiileri ve Kürtleri içine alan bir
anayasal sürecin, farklılıkları, bölünmeden çözmenin en iyi yol düĢüncesinde olduğunu
vurguladı.
“Sınırları gözden geçirmeye baĢlayınca Pandora'nın kutusunu açarsınız”
Atlantic Council uzmanlarından Faysal Itani de Irak‟ta bir bölünmenin ülkenin sorunlarını
gidereceğine inanmıyor. Itani, “Kürtlerin bağımsız bir devlete sahip olma yolunda zorlukları
bulunmadığını düĢünüyorum. Ancak bir Sünni-ġii ayrımı çok daha kompleks, bu bölünmeyi
resmen yapabilecek birini göremiyorum. Kim yapabilir? Nasıl?” sorularına yanıt
bulunmadığını ifade etti.
Itani, olası bir bölünmenin de Irak‟ı çevreleyen komĢu ülkeleri memnun etmeyeceğini
belirterek, “KomĢu ülkelerin kendileri zaten çok mezhepli nufüsa sahip ve bölgesel ve
mezhepsel ayrım fikrinden de korkmuĢ durumdalar” diye konuĢtu. Sınırların yeniden
25
çizilmeye kalkıĢılmasının beraberinde birçok sorunu da getireceğine değinen Itani, sözlerini
Ģöyle sürdürdü:
“Sınırları bir kez gözden geçirmeye baĢladınız mı, Pandoranın kutusunu açarak kaynak ve
toprak için mücadeleye, etnik temizliğe iten sebeplere ve daha fazla çatıĢmaya kapı aralamıĢ
oluyorsunuz. Herhangi bir sınır değiĢimi oldukça kanlı olabilir ve çok büyük insani acıya yol
açabileceği gibi, tüm bu istikrarsızlık ortamında ABD‟yi müttefiklerini ve çıkarlarını korumak
için harekete geçmesine mecbur bırakabilir”.
“Bölünme Ortadoğu‟yu daha da istikrarsızlaĢtırır”
John Hopkins Üniversitesi Ġleri Uluslararası AraĢtırmalar Okulu‟nun Ortadoğu uzmanlarından
Daniel Serwer da Irak‟ın bölünmesinin bölgeyi daha da istikrarsızlığa sürükleyeceğini
düĢünüyor.
Bölge ülkelerinin yanı sıra ABD‟nin de böyle bir senaryoyu onaylamayacağını dile getiren
Serwer, “Washington‟ın, Irak‟ın bölünmesi fikrinden memnun olacağını hiç sanmıyorum.
Böyle bir duruma ABDkesinlikle karĢı çıktığı gibi Türkiye gibi ülkelerin de karĢı çıkması için
çalıĢacaktır. Çünkü bölünme Ortadoğu‟yu daha da istikrarsızlaĢtıracaktır” ifadesini kullandı.
Serwer, bölünme noktasında anlaĢmaya varılsa bile iĢ sınırların çizilmesine geldiğinde
ortalığın karıĢacağını kaydetti.
Silahlanma Ama Savunma Amaçlı - ARD –Ġnternet - Sabrina Fritz
ABD'nin Ġnsansız Hava Araçları Yeniden Irak Üzerinde Uçuyor. Pentagon Yetkilileri Bu
UçuĢları Kendi Askerlerinin Güvenliğiyle Gerekçelendirdi. Bir Sözcü Ayrıca Ordunun
Irak'taki Müdahaleye Hazır Olduklarının Da Altını Çizdi-Amerikan televizyonu NBC muhabiri yaĢananlar karĢısında daha önceki Irak savaĢını
anımsıyor. "Ben yeniden Bağdat'taki bir otelin çatısındayım. DıĢarı çıkma yasağı var ve
silahlı insansız hava araçları Ģehrin üzerinde uçuyor." dedi.
--Bazıları Silahlı-ABD, Irak sorununda bir adım daha ileri gidiyor. Savunma Bakanlığından yapılan açıklamada
silahlı insansız hava araçları ve savaĢ uçakları devreye sokuldu. Oysa ABD, bu zamana değin
kendi açıklamasına göre duruma vakıf olmak üzere sadece insansız hava araçlarını
kullanmıĢtı.
Pentagon Sözcüsü John Kirby,"Ġnsanlı ve insanız hava araçları Irak üzerinde uçuyor.
Bunlardan bazıları silahlı. Silahlı olmalarının nedeni ise ilk etapta oraya gönderdiğimiz
birlikleri korumak." ifadelerini kullandı.
--ABD Ordusu Bundan Sonraki Müdahaleler Ġçin De Hazır-Hâlihazırdaki resmî açıklamalara göre yaklaĢık 500 ABD uzmanı Irak'ta bulunuyor. Bu
uzmanlar Irak ordusunu eğitecek, IġĠD asilerini saptayacak ve ABD tesislerini koruyacak.
ABD'li askerî yetkililer, Irak'ta daha farklı harekâtın olabileceğini de ihtimaller dâhilinde
değerlendiriyor. Kirby, "Biz planlamamızı yapıyoruz ve hazırız. ġayet BaĢkan savaĢ
26
operasyonundan yana karar kılacak olursa biz hazırız asıl böyle bir karar almaması
sorumsuzluk olurdu." diyor.
Irak hükûmeti, radikal Sünni IġĠD'i durdurmak için haftalardır ABD'den hava saldırısı
talebinde bulunuyor.
--Ġnsansız Hava Araçları Irak'ın KomĢu Ülkelerinden Havalanacak-Washington yetkililerinden yapılan açıklamada, füzelerle donatılmıĢ insansız hava araçlarının
terör grubu mevzilerine karĢı devreye sokulmayacağı aksine sadece bilgi toplamayacağı
belirtilirken bu araçların ancak ABD tesislerinin ve askerlerinin tehlikede olması durumunda
yani gerektiğinde savunma amaçlı olarak kullanılabileceği bildiriliyor.
ABD basınındaki haberlerde, insansız hava araçlarının Türkiye gibi komĢu ülkeden
havalanacağına ama ABD pilotları kumandasında yine ABD üslerine yönlendirileceğine yer
veriliyor.
--Ġran ile Ortak ÇalıĢmak Mı?-Bu adımlarla BaĢkan Barack Obama'nın Irak siyaseti daha fazla zarar görüyor çünkü Obama
daha kısa süre önce "No boots on the ground" ifadesiyle hiç bir ABD askerinin Irak'a yeniden
adım atmayacağı sözü vermiĢti. Obama, IġĠD savaĢçılarının çok sayıda Ģehri ele geçirmesiyle
birlikte somut askerî operasyonları yeniden değerlendirmeye baĢladı.
Reuetrs haber ajansı, önümüzdeki hafta, Irak'ta Amerika ve Irak askerlerinin ortaklaĢa
yönettiği askerî bir merkezin açılacağını bildirdi. ABD'nin üst düzey askerî yetkilisi General
Martin Dempsey, Irak'a daha fazla askerin gönderilebileceğini de ihtimaller dâhilinde
değerlendiriyor.
Dempsey, bu bağlamda Ġran ile ortak çalıĢmayı dahi düĢündüklerini ,"Ġranlılar, Irak güvenlik
güçlerini destekliyor mu bunu bilmemiz, böyle bir adımı atmadan önce bölgede nelerin
cereyan ettiğini de anlamamız gerek." sözleriyle dile getiriyor.
27

AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER

Transkript

Benzer belgeler

Seni de Vururlar Ey Acı

Layout 2 - Türkiye Gazetesi

İçindekiler

röportaj: Gerçek Hayat sorular

ABD – TÜRKİYE İLİŞKİLERİNİN DÖNÜŞÜMÜ John McCain* Türkiye

CHP- BILIM PLATFORMU IÇIN BILGI NOTU:

Komsumuz Ame-Irak (Our Neighbor Ame-Iraq)

AK PARTĠ GENEL MERKEZ DIġ ĠLĠġKĠLER

Pentagon Haber Ajansı!