Yavaş ama istikrarlı

Transkript

Yıl: 4 Sayı: 21 Temmuz - Ağustos 2014 ISSN 2148-2853
Katlanır bomlu vinçler
Articulating loader cranes
Rüzgar türbini taşıma
Wind turbine transport
Operatör destek sistemleri
Operator assistance devices
IC 50
INTERNATIONAL
AND SPECIALIZED TRANSPORT
iş birliği ile yayınlanmaktadır
C
M
Y
CM
MY
CY
CMY
K
YORUM - COMMENT
Yorum – Comment
Alex Dahm / KHL
ALEX DAHM
Uluslararası Editör
International Editor
Dünyanın en büyük vinç sahibi şirketlerini sıralamak üzere düzenli olarak her yıl hazırlanan
IC50 listesi, bu sayımızın öne çıkan dosyalarından biri. Alanının en iyisi olarak kabul edilmesi
gereken bu özgün liste, sektördeki gelişmeleri yansıtacak şekilde, her yıl büyüyor ve
çeşitli değişimleri gözler önüne seriyor. Bu yıl 19’uncusu hazırlanan IC50’de toplam indeks değerinin yine
yükseldiğini ve büyüme hızı geçtiğimiz yıla kıyasla daha mütevazı kalsa da, sektörün her alanda daha yüksek
noktalara eriştiğini görüyoruz. Değerlendirmeye alınan 216 firma içinde ilk 100’ün elinde bulunan toplam
yük kapasitesinde %7’lik hayli ciddi bir artış söz konusu.
Bu yılki IC50 tablosu, diğer alanlarda ise daha küçük değişimler sergilemekte. İlk 100’ün toplam tesis
sayısı %1 artarken, bu tesislerde istihdam edilen personel sayısında yaklaşık %1’lik bir düşüş dikkat
çekmekte. Filolara baktığımızda, tekerlekli vinç sayısının benzer şekilde %1,5’lik yükselişle 24.241 adede
yükseldiğini görmekteyiz. İlginç bir nokta, 2013’te 5.899 olan paletli vinç sayısının daha güçlü bir büyümeyle
%4,5’lik artış kaydederek 6.175 adede ulaşmış olması.
Mammoet’in ilk sırada kurduğu egemenlik ise, listenin değişmeyen yanlarından biri. Geçen yıla göre
daha az sayıda makineye sahip olduğu halde, firmanın IC indeks değeri yaklaşık %7 yüksekmiş durumda
ve bu gelişme, daha yüksek kapasiteli makinelere yatırım yapıldığı tespitini doğrular nitelikte. Bu arada,
Mammoet ile ikinci sıradaki Sarens arasındaki mesafenin, önceki listeye göre %60’tan fazla kısalarak
421.928 puandan 157.466 puana indiğini belirtmeliyiz. Sarens, bu atılımı gerçekleştirirken IC indeks değerini
%13 yükseltti ve 2 milyon sınırını geçti. Pek çok okurumuz, son yıllarda düzenlenen uluslararası fuarlarda,
Sarens renkleriyle boyanmış yeni vinçlerle ne kadar sık karşılaşıldığını anımsayacaktır.
Listeni tepesinde, %8’lik artışla üçüncü sırada bulunan ALE’nin de ciddi bir hareketlilik sergilediği
anlaşılmakta. Yine de, firmanın Sarens ile 2013’te azaltmış olduğu fark, bu sene tekrar 29.000 puandan fazla
açılmış durumda.
Tablonun tamamını incelemek ve sıralamada yer almak üzere bilgilerini paylaşan şirketlerin tümünün
durumunu görmek için, www.khl.com adresindeki 2014 IC50 özel dosyasına da göz atabilirsiniz. n
A highlight of this month’s issue is the annual IC50 ranking of the world’s largest craneowning companies. It is important to note that this original and best listing is something
that grows and changes each year, reflecting developments in the industry. Now in its
19th year the IC50 again has a higher total index value and is bigger in almost all respects,
albeit more moderately than last year. It shows a healthy 7 % increase in lifting capability for the top 100
companies out of the 216 total. Overall, the turnaround continues and the trend remains upwards.
For the other parameters, smaller changes are what characterise the worldwide IC50 table this year. In
the top 100 the number of depots is up 1 %, while the number of employees is down, also by around
1 %. In terms of equipment, there is a similarly small, 1.5 %, rise in the number of wheeled mobile cranes,
to 24,241 units. Interestingly, crawler cranes continue their rise with a stronger increase of 4.5 % to 6,175
units from 5,899 in 2013.
One thing unchanged is that Mammoet retains its place in the number one spot. Its IC index is up by
nearly 7 %, despite having fewer units than last year. It helps confirm a continued move to higher capacity
equipment. Also notable is that Mammoet’s lead over Sarens in second place is way smaller than it was
last year, at 157,466 points, more than 60 % down on the 421,928 point difference in 2013. Sarens has
increased its IC Index by 13 % and broken through the 2 million points mark this year. Many readers will
have noticed a proliferation of new cranes in Sarens colours at the major exhibitions around the world over
the last couple of years.
Also on the move at the top of the table is ALE, in third place, up 8 % on last year. In 2013 it
significantly reduced the gap on Sarens but this year the gap has increased, by more than 29,000 points,
over last year’s difference.
Look out for a 2014 IC50 special report, including the full table of all completed entries, available at:
www.khl.com n
YORUM - COMMENT
Yorum – Comment
Gökhan Uz / APA
Siyasi krizler ile başlayan ve yerel seçim havasıyla devam eden 2014 yılının ilk yarısını geride
bıraktık. İMDER, 6 aylık süreçte toplam iş makinesi satışlarında yüzde 36 oranında düşüş
yaşandığını açıkladı. Piyasada yaşanan belirsizlik vinç hizmet ve ağır taşıma firmalarını da
etkilemiş gibi gözükse de, görüşme fırsatı yakaladığım sektör temsilcileri yılın ikinci yarısında
proje sayısı ve makine yatırımlarının artış göstereceği kanısını taşımakta. Umarım, yılın ikinci yarısı sektör
adına olumlu gelişmelerle devam eder.
GÖKHAN UZ
Türkiye Editörü
Area Editor
Her yaz dönemi olduğu gibi, KHL tarafından hazırlanan ve merakla beklenen IC50 listesi açıklandı. Bu
sene dünya çapında126 firmanın değerlendirmeye katıldığı IC50 listesinde 3 Türk firma kendine yer buldu.
Listede Sarılar, Hareket ve İzmir Vinç firması yer alırken, geçen seneye kıyasla ciddi bir değişim dikkat
çekmedi. 2013 yılının listesinde 14. sırada yer alan Sarılar bir basamak yükselerek 13. sıraya yükselirken, 3
sıra gerileyen Hareket 47. sırada ve 9 sıra gerileyen İzmir Vinç 73. sırada yer aldı. IC50 2014 listesi hakkında
detaylı incelemeleri dergimizin içeriğinde bulabilirsiniz.
Öte yandan, Vinç İşletmecileri Derneği (Vinçder) tarafından düzenlenen iftar yemeği 19 Temmuz’da Apa
Yayıncılık’ın desteğiyle gerçekleşti. Ümraniye’de düzenlenen iftar yemeğine yaklaşık 600 firma yetkilisi ve
personeli katılım gösterdi. Katılımcılar iftar öncesi ve sonrasında açık alanda sergilenen makineleri inceleme
fırsatı buldular. Bu sırada firma yetkilileri ile görüşme ve sektör adına nabız yoklama fırsatı yakaladık.
Vinçder Başkanı Ramazan Midilli ise iftar sonrası yaptığı değerlendirmede etkinliğin vinç işletmecileri
adına son derece verimli geçtiğini ve önümüzdeki yıl Apa Yayıncılık ile daha profesyonel bir etkinlik
düzenleneceğinin sürprizini verdi. Gelecek etkinlikler hakkında detaylı bilgileri gelecek sayılarımızlarda sizler
ile paylaşacağız. n
The first half of 2014 has passed in an atmosphere of political crises, followed by
local elections. İMDER has announced that sales of construction machinery have
declined by 36% in this 6 month period. Although the atmosphere of ambiguity has
seemed to affect crane service and heavy transportation companies, sector representatives who we
were able to meet with have expressed that they are optimistic that investments in machinery and
projects will increase in the second half of the year. We hope that the second half of the year will
see the continuation of positive developments in the sector.
The IC50 list, prepared and published each summer by KHL and expected eagerly by all related
parties, has been announced. The IC50 list for 2014 features 126 world class companies, including
3 Turkish firms. Sarılar, Hareket and İzmir Vinç appeared on this year’s list, which did not present
any significant changes from the previous edition. Compared with the list for 2013, Sarılar rose to
13th place from 14th, while Hareket dropped 3 places to 47th and İzmir Vinç dropped 9 places to
73rd. You can find our detailed article on the IC50 2014 in this issue.
On the other hand, the Crane Operators Association (Vinçder) and Apa Publications organized
an iftar dinner on the 19th July. The dinner that was held in Ümraniye, was attended by around 600
company representatives and employees. The guests had the opportunity to examine the machinery
on display both before and after the dinner. We also had the opportunity to talk to company
representatives and to take the pulse of the sector. Vinçder President Ramazan Midilli, talking after
the dinner, said that the event was very effective for crane operating companies and announced a
surprise professional event to be held in cooperation with Apa Publication in the coming year. You
will be able to find more information regarding future events in our upcoming issues. n
Fassi SmartApp: be smart
Şimdi vinciniz tek dokunuşla kontrolünüzde.
Fassi, son teknoloji akıllı telefon uygulamalarını vinçlerde kullanan sektörün lider markasıdır.
LEADER
IN
INNOVATION
www.rasimmakina.com
İÇİNDEKİLER
Uluslararası Editör / International Editor:
Alex Dahm
Email
: [email protected]
Direct tel : +44 1892 786206
KAPAK
Tekno Kontrol,
İstanbul Galata
Metro Köprüsü’ne ait
döner köprü ayağına
ait 320 tonluk çelik
segmentlerin sırayla kaldırılmasında Enerpac
markasıyla görev aldı. Sayfa 84’e bakınız.
Türkiye Editörü / Area Editor:
Gökhan UZ
Email : [email protected]
Tel
: +90 216 302 53 82
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü / Editor in Chief:
Döne Arslantaş
Uluslararası Yayınlar Direktörü /
International Publications Director:
Alican Apa
Bilgi bankası
Editöryal Katkı / Editorial Contributors:
Chris Sleight, Murray Pollok, Sandy Guthrie,
Lindsay Gale, Laura Hatton, D.Ann Shiffler,
Cristian Peters, Lindsey Anderson, Helen Wright,
Euan Youdale, Eren Cerciz, Sevim Büyüktaş Demir
Uluslararası Reklam Müdürü /
International Advertisement Manager:
John Austin
Email
: [email protected]
Direct tel : +44 1892 786220
Türkiye Reklam Satış /
Turkey Advertisement Sales:
Ali Önderol, Çağrı Arslantaş, Nevzat Kaygısız,
Sena Kılıç
Üretim ve Dağıtım Direktörü /
Production and Circulation Director:
Saara Rootes
Üretim ve Dağıtım Türkiye Sorumlusu /
Production and Circulation Turkey:
Merve İspiroğlu
Finans Müdürü / Financial Controller:
Paul Baker
Türkiye Finans Sorumlusu /
Financial Controller Turkey:
Seçil Erman
Dağıtım Müdürü / Circulation Manager:
Theresa Fox
Grafik / Design:
Eray Çelik
Koordinatör / Coordinator:
Emre Apa
İmtiyaz Sahipleri / Publishers:
James King (KHL Group)
Melih Apa (Apa Yayıncılık)
Baskı / Printed By:
Gezegen Basım
Yüzüncü Yıl Matbaacılar Sitesi
2. Cadde 202/A Bağcılar/İSTANBUL
Tel.+90 212 325 71 25 Fax.+90 212 325 61 99
Gezegen Basım Sertifika No: 12002
Basım Tarihi: Temmuz 2014
APA YAYINCILIK LTD
Fener Kalamış Cad. Atlas Apt.
No: 12/11 Kızıltoprak 34726
Kadıköy-İstanbul/Türkiye
Tel: +90 (216) 302 53 82 (Pbx)
Fax: +90 (216) 302 08 10
www.apayayincilik.com.tr
ISSN 2148-2853
Yayın Türü:
Cranes & Project Transport Dergisi tüm Türkiye’de
dağıtılmaktadır. Basın Kanunu’na göre yaygınsüreli yayındır. Cranes & Project Transport Dergisi
Apa Yayıncılık Reklamcılık ve Fuarcılık Ltd. Şti.
tarafından T.C. yasalarına uygun olarak iki ayda
bir yayınlanmaktadır. Cranes & Project Transport
Dergisi’nde yayınlanan yazı, harita, fotoğraf,
ilüstrasyon ve konuların her hakkı mahfuzdur.
İzinsiz kaynak gösterilmeden alıntı yapılamaz.
50
Geçen sayıda önemini vurguladığımız ağırlık merkezi
konusuyla bağlantılı olarak, şimdi aynı derecede
önemli başka bir konuyu, yük tartımını masaya
yatırıyoruz. MARCO VAN DAAL açıklıyor
Liman vinçleri
54
Dünyadan haberler
12
Yüzer vinçler, otomasyon teknolojileri ve ağır yük
vinçlerinin kullanımı, liman işletmelerini bambaşka
bir seviyeye yükseltebiliyor ve limanlardaki çalışma
tarzı üzerinde büyük etkiler yaratıyor.
LAURA HATTON araştırdı
IC50
21
Saha dosyası
Dünyanın en büyük vinç sahibi şirketlerini sıralayan
ve bu yıl 19’uncusu hazırlanan IC50 listesinde, toplam
indeks değerinin bir kez daha yükseldiği, ancak
büyümenin geçen yıla göre daha mütevazı kaldığı
görülüyor
Katlanır bomlu kamyon vinçleri 30
Katlanır bomlu kamyon vinçlerinin tasarımında odak
noktalarını denge, elektronik sistemler ve yük kapasitesi
oluşturuyor. LAURA HATTON, ayrıntıları aktarmak için
üreticilerle görüştü
Rüzgar türbini taşıma dosyası
36
Modern rüzgâr türbinlerinde kullanılan parçaların
giderek büyümesiyle, taşımacılık şirketleri ve
üreticilerin aşması gereken güçlükler de aynı ölçüde
karmaşıklaşıyor. LAURA HATTON araştırdı
Operatör destek sistemleri 45
Vinçlerin sahada ne kadar verimli çalıştığının takip
edilebilmesini sağlama ve kazaların sıfır düzeyinde
kalmasına yardımcı olma çabası, operatör destek
sistemlerinin çalışma şeklini etkileyen en önemli eğilim
konumunda. LAURA HATTON inceledi
60
Kanada’nın Montreal kentinde, Courtyard Marriot Otel’in
tamamlanmasının ardından, çatıdaki kule vincin aşağı
indirilmesi işi için bir Liebherr dikme vinci görevlendirildi.
CPT bildiriyor
Ekipman ve aksesuarlar
69
Vinç taşımacılık ve endüstrisine yönelik ekipman ve
aksesuar seçenekleri. CPT bildiriyor
Türkiye’den haberler
Denetim, eğitim ve güvenlik
Vinçder üyeleri iftarda buluştu
1.256 tonluk yolculuk
A’dan Z’ye hidrolik çözümler
Yerli RES metaryal sevkiyatları başladı
Türkiye pazarı önem kazanıyor
Ürün gamı genişliyor
Periyodik muayenede profesyonel anlayış
Hedefler büyüdü
Daha yükseğe
“Pazar ivme kazanıyor”
“Sektörde devlet destegi olmalı”
72
CONTENTS
COVER
Tekno Kontrol,
Enerpac distributor
for Turkey, was
responsible for
lifting 320 tonne
steel segments of the new İstanbul
Galata Metro Bridge. See page 84
Head Offices
UNITED KINGDOM
Southfields, Southview Road,
Wadhurst, East Sussex TN5 6TP, UK
Tel: +44 (0)1892 784088,
Fax: +44 (0)1892 784086
e-mail: [email protected]
www.khl.com
The Knowledge
USA OFFICE
KHL Group Americas LLC,
3726 E. Ember Glow Way,
Phoenix, AZ 85050,USA
Tel: +1 480 659 0578
Fax: +1 480 659 0678
e-mail: [email protected]
www.khl.com
KHL GROUP CHINA
Beijing Representative Office
Room 768, Poly Plaza, No 14,
South Dong Zhi Men Street
Dong Cheng District
Beijing 100027 PR China
Tel: +86 (0)10 65536676
Fax: +86 (0)10 65536690
Dockside lifting
54
The use of floating cranes, automation technology and
heavy lift cranes that can turn any port into a heavy lift
port are having a major impact on the way that dockside
lifting is being carried out. LAURA HATTON reports
World news
IC50
12
21
In its 19th year the IC50 ranking of the world’s largest
crane-owning companies once again has a higher total
index value and is up in almost all respects, albeit more
moderately than last year
Articulating loader cranes
30
There is a focus on stability, electronics and
payload capacity on designs of articulating loader
cranes. LAURA HATTON spoke to manufacturers
to find out more
Wind turbine transport
36
As wind turbine components get increasingly
bigger, the challenge for transport companies and
manufacturers to overcome these difficulties gets ever
more complicated. LAURA HATTON investigates
Operator assistance devices
ÜYELİKLER
50
Following on from and linked to the centre of gravity
topic from last month’s article, is this month’s equally
important subject of weighing a load.
MARCO VAN DAAL reports
45
Being able to see how efficient their cranes are on site and
to help keep accidents down to zero are just some trends
that are changing the way operator assistance devices
work. LAURA HATTON investigates
Site report
60
After the completion of the Courtyard Marriot Hotel in
Montreal, Canada, a Liebherr derrick crane was chosen for
the difficult task of removing a luffing jib crane from the
roof. CPT reports
Equipment and accessories 69
A selection of equipment and accesories for the crane
and transport industry. CPT report
News from Turkey
72
Inspection, training and safety
Vinçder’s annual gathering
Transport of load with the greatest dimensions
Hyraulic system solutions
Domestic windpower plant materials delivery
Turkish market gains importance
Large product range
Professional approach to periodic inspections
Aiming for the sky
Reaching to the higher
Market gains momentum
Sector needs goverment assistance
DÜNYADAN HABERLER
KISA KISA
Barnhart Crane & Rigging şirketinden
Alan Barnhart, 12 ve 13 Kasım 2014
tarihlerinde Miami’de gerçekleşecek Dünya
Vinç ve Taşımacılık Zirvesi’nin (WC&TS)
açılış konuşmacısı olacak. Aynı zamanda
Özel Taşıyıcılar ve Vinç Donatım Derneğinin
başkanlığını yürüten Barnhart, Kuzey
Amerika’nın en büyük ve en hızlı büyüyen
vinç/kaldırma şirketlerinden birini idare
eden kişi olarak, kariyerinden bahsedecek.
Bir buçuk gün sürecek konferans için, bir
düzineyi aşkın başka konuşmacının daha
sunum yapacağı bildirilmekte. Konferansın
www.khl.com/wcts adresindeki internet
sayfası aracılığıyla diğer ayrıntılara ulaşabilir
ve rezervasyon yaptırabilirsiniz.
Tadano satışlarında %35’lik artış
n
n BigMove kuruluşu, Mammoet Road
Cargo şirketinin de oluşturulan Avrupa
ağır yük taşımacılık ağına dahil edildiğini
duyurdu. Duyurunun yapıldığı tarih
itibarıyla, BigMove filosunda artık 55 çekici
kamyon ve 80 yarı treyler bulunuyor. Ek
olarak, kuruluşun depolama ve aktarma
merkezlerinde toplam açık ve kapalı
depolama alan büyüklüğünün de 5.000
metrekareye çıktığı belirtiliyor. BigMove
icra başkanı Horst Wallek’in konuya ilişkin
açıklaması şu şekilde: “Birlikte çalışacağımız
ilk yılda, bir ortak hizmet ağı kurma yolunda
kayda değer büyüme sağlayacağız. Uzun
vadede ise, standartlaştırılmış filomuz için
satın alma faaliyetlerinin birleştirilmesinden
faydalanacağız. Ardından, tüm BigMove
örgütlenmesi içinde taşıt tiplerine yönelik
ortak izinler sayesinde, ağımız içinde taşıt
paylaşımı kolaylaşacak. Mammoet RC ile
uzun vadeli ve etkin bir ortaklık hedefliyoruz.”
n İngiliz polimer üreticisi Nylacast, 2014
Midlands Staj ve Eğitim Ödülleri kapsamında
Insider’s ödülüne layık görüldü. Ödül, 21
Mayıs Çarşamba günü Birmingham’daki
Edgebaston Stadyumu’nda düzenlenen ödül
gecesi sırasında takdim edildi. Bu ödül için
yarışan şirketler arasında Siemens ve Caparo
Industries de vardı.
n Vinç üreticileri Palfinger ve Sany,
birbirlerinden hisse alımı ve ortaklık
oluşturulmasına yönelik mali anlaşmaları
sonuçlandırdı. Palfinger’in ticaret sicilinde
sermaye artırımının tescil edilmesiyle,
anlaşma tamamlanmış oldu. Anlaşma
kapsamında, Palfinger hisselerinin %10’luk
bölümü Sany tarafından satın alındı ve
böylece Sany, Palfinger’in en büyük ikinci
hissedarı haine geldi. Hisse başına ödenecek
fiyat ise 40 $ olarak belirlendi. Öte yandan,
Vinç üreticisi Tadano’nun net satış geliri, 2013
mali yılında %34,8 artarak 181.764 milyon
Japon yenine (1,78 milyar $) yükseldi. Firmanın
2012 yılındaki satış gelirleri 134.836 milyon yen
(1,32 milyar $) düzeyindeydi.
Bunun yanında, net kârın da %96’lık artışla
14.410 milyon yene (141 milyon $) ulaştığı,
satış gelirlerinin %7,9’u düzeyinde gerçekleştiği
açıklandı. Japon üreticinin işletme kârı ile olağan
kârı da kabaca ikiye katlanmış durumda. Böylece,
firmanın gelir ve kârı üç yıl arka arkaya büyüme
kaydetmiş oluyor. Japonya sınırları dışındaki
satışlarda artış oranı %44,3’ü bulurken, yurtiçi
satışlarda oran %25,6’da kaldı. İhracat, toplam
satışlar içerisinde %52,5 ile yarıdan fazla pay
elde ederken, dış pazarlardan elde edilen gelir,
2008’deki önceki zirve noktasını aşarak rekor
kırdı. Tadano, aynı zamanda dünya tekerlekli
mobil vinçler pazarında önceki yıl %15,4 olan
payını, 2013 takvim yılı itibarıyla %20,2’ye
çıkarma iddiasında.
Toplamın içindeki payı bakımından
değerlendirildiğinde, tekerlekli mobil vinçler
2012’de firmanın tüm satışlarının %59,7’lik
kısmını oluştururken, 2013’te bu oranın
%65,7’ye yükseldiği görülüyor. Kamyon
vinçlerinin önceki yıl %11,2 olan payı ise
%10,2’ye gerilemiş durumda. Yine de, bu
makine tipinden elde edilen satış gelirinin,
2012’de 15.213 milyon yen (149 milyon $) iken,
2013’te 18.590 milyon yene (182 milyon $)
yükseldiğini belirtelim.
Tadano, 2014 mali yılı için de net
satışlarında %5,6’lık büyüme tahmininde
bulunuyor. Bu oran, firmanın satış gelirlerini
192.000 milyon yene (1,88 milyar $) taşıyacak.
ALE’den yeni ürün: Mega Jack 800
Ağır yük kaldırma ve taşıma hizmetleri
veren, aynı zamanda ağır yük ekipmanları da
geliştiren İngiliz şirketi ALE, Innovation ürün
serisini Mega Jack 800 modeliyle güçlendirdi.
Standart Mega Jack kriko sistemi
tasarımının esas alındığı Mega Jack
800 modeli, 800 ton yük kapasitesine
sahip kriko kulelerinden oluşuyor. Bu
kulelerin, kaldırma kirişleriyle birleştirilerek
kullanılması durumunda, her bir kriko
kaldırma noktasında 1.600 ve 2.400 tonluk
yük kapasitesi elde edilebiliyor. Ürün, aynı
zamanda kızakla hareket sistemlerinde de
kullanılabiliyor.
Bir firma yetkilisinin açıklamalarına
göre, Mega Jack sistemi, yük yükseldikçe
alttan destek kirişlerinin yerleştirilmesi
işlemini otomatik olarak yürütüyor ve bu
işlem önceden programlanabiliyor. Ek olarak,
destek kirişleri ile başlangıç kirişi ve son
kirişin birbirine cıvatalanması yoluyla, her
köşede kaldırma kapasitesi %25 artrılabiliyor.
ALE grup teknik müdürü Ronald Hoefmans,
bu sayede, sistemin muazzam bir yatay yük
kapasitesine kavuştuğunu vurguluyor.
Firmanın araştırma ve geliştirme
müdürü Harrie Smetsers de yeni ürünü
hakkında şunları söylüyor: “Mega Jack
800’ün geliştirilmesine, mevcut pazar yapısı
üzerinde titiz analizler yaptıktan ve verimlilik
artışı sağlanabilecek alanları tespit ettikten
sonra karar verdik. Mevcut çözümlerle
başarılı bir biçimde birleştirilebilen,
kapasite değerlerindeki boşluğu dolduran
ve sunabildiklerimizi ileri taşıyan bir sistem
yarattığımız inancındayız.”
İsviçreli firma Methabau,
Zürih yakınlarındaki
Bassersdorf’da Eurobus
welti furrer için yürütülen
projenin inşasında bir
Sennebogen 673 R
teleskobik paletli vinci
kullanıyor. On dört bin
metrekarelik tesiste, 140
otobüse alan sağlayacak
iki katlı bir park alanının
yanında, çatıda 170
araçlık otopark ve
ayrıca dört katlı bir ofis ve kiralama hizmetleri binası bulunacak. Projenin ana yüklenicisi
Methabau, vinci İsviçreli satış ve servis noktası Kuhn Baumaschinen’den temin etti. Dört
parçalı teleskobik bomla donatılan 673 R vinçleri, azami 36 m yüksekliğe ulaşabiliyor ve
70 ton yük kaldırabiliyor.
12 Cranes & Project Transport Temmuz - Ağustos 2014
DÜNYADAN HABERLER
SENNEBOGEN’E YENİ AKADEMİ
Vinç kiralama şirketi Megalift, Schengen/
Lüksemburg’da Mosel Nehri’nin üzerine
yüzer bir yapının kurulması çalışmalarında,
üç adet Grove markalı yol-arazi tipi mobil
vinç [all-terrain] kullandı. Turizm danışma
merkezi olarak kullanılacak yüzer yapıya
ait temellerin yerleştirilmesi, projede mobil
vinçlere düşen işler arasındaydı. Proje için
300 ton kapasiteli GMK6300L, 220 ton
kapasiteli GMK6220L ve bir GMK3055
seçildi. GMK6300L ve GMK6220L, 64
ton ağırlığında, 34 m uzunluğunda ve 6
m genişliğindeki taban parçasını birlikte
kaldırarak yerleştirdi. GMK3055 ise
diğer işlerde bu iki vince destek verdi. İş
sahasının, eğimli bir nehir setinin hemen
yanındaki küçük bir yolun üzerinde yer
alması, çalışmaların güçlük derecesini
yükseltmekteydi. Kaldırma işlemi boyunca
yolun trafiğe kapatılması gerekti.
Almanya’daki yeni Sennebogen Akademisi
ve Erich Sennebogen Müzesi
Andreas Maurer, Walter Sennebogen, Eric
Sennebogen, Michael Ibarth ve Florian
Attenhauser, Akademi ile Müze’nin açılış töreninde
En ağır yük rekoru ALE’nin
İngiltere merkezli uluslararası ağır
yük kaldırma ve taşıma şirketi ALE,
kendinden tahrikli modüler taşıyıcı
(SPMT) ile bugüne kadar taşınmış
en ağır yük alanında, adını Guinness
Dünya Rekorları’na yazdırdı.
ALE, Birleşik Arap
Emirlikleri’nin Jebel Ali kentinde,
ağırlığı 13.191,98 ton, uzunluğu
98,5 metre, genişliği 46 m ve
yüksekliği 58,8 m olarak ölçülen bir petrol
platformu güvertesini taşıma işini üstlendi.
Güverte, Lamprell şirketinin bugüne dek
inşa ettiği en büyük deniz platformu olma
özelliğini taşımaktaydı. ALE ekibi, güverteyi
bulunduğu yerden 883 m ileriye taşımak
için, toplam dingil sayısı 512’yi bulan bir
SPMT grubu oluşturdu. Üniteyi taşımak
dört saat ve sonrasında indirmek de 10 saat
sürdü. Güverte, şimdi Kuzey Denizi’ndeki
Altın Kartal Geliştirme Alanı’na doğru yol
almakta. Rekora ilişkin ödül, Guinness
Dünya Rekorları BAE hakemi Samer
Khallouf tarafından, 22 Nisan 2014 Salı
günü Habtoor Grande otelde düzenlenen
etkinlik sırasında takdim edildi.
Palfinger 2014’te yükselişte
Vinç üreticisi Palfinger’in gelirleri, 2014’ün
ilk çeyreğinde %18,5 yükselerek 267,6
milyon €’ya ulaştı. Avrupa pazarlarından
gelen yüksek talep, bu artışın ana itici
gücünü oluşturdu.
Avusturyalı şirketin vergi ve faiz öncesi
kârı da %11,3’lük artışla 20,1 milyon €
seviyesinde gerçekleşti. Ancak, Brezilya reali
ile Rus rublesindeki kur hareketlerinin,
kâr rakamı üzerinde olumsuz etki yarattığı
gözlendi.
Gelirdeki artışta, şirketin tüm faaliyet
kolları pay sahibiydi. Avrupa’daki yüksek
talep karşısında, Avrupa Biriminde gelirler
%25,1’den fazla artıp 191,5 milyon €’
çıkarken, Dış Bölgeler Birimi de %4,8
büyüyerek 76,1 milyon € gelir elde etmeyi
bildi. Bu birimdeki büyümenin en önemli
kaynağı ise Asya ve Pasifik bölgeleri oldu.
Palfinger, 2014 mali yılının tümünde
gelirlerinin 1 milyar €’yu aşacağı
tahmininde bulunuyor.
Vinç üreticisi Sennebogen, Almanya’nın
Straubing kentinde Sennebogen Akademisi
ve Erich Sennebogen Müzesi’nin açılışını
yaptı. Yeni akademide bir makine eğitim
merkezi, bir canlı uygulama alanı, eğitim
sınıfları ve konferans salonları bulunuyor.
Merkezde servis teknik personeli ile montaj
ve bakım personeline eğitim verilecek.
Canlı uygulama alanında ise, dökme
yükle birlikte liman benzeri bir çalışma
alanı, çeşitli malzeme elleçleme makineler
ve 150 ton hurda çelikle birlikte bir hurda
elleçleme alanı mevcut. Piramit şeklindeki
bir binanın içinde bulunan müzeyi ziyaret
edenler, firmanın 60 yıllık tarihine ışık tutan
çeşitli Sennebogen modellerini tanıma şansını
elde edecekler. Binada aynı zamanda çeşitli
etkinliklere, konferanslara ve resmi balolara
ev sahipliği yapabilecek tesisler bulunuyor.
Sennebogen icra başkanı Erich
Sennebogen, konu hakkında şunları söylüyor:
“Sennebogen Akademisinin açılmasıyla,
geleceğe önemli bir yatırım yapmış
oluyoruz. Bilgi ve eğitim, her işletmenin
temel dayanaklarıdır. Faaliyetlerimizi, iyi
eğitim almış çalışanlar ve bayiler aracılığıyla
yürütüyoruz ve makinelerimizden en
iyi şekilde faydalanabilecekleri ortamı
müşterilerimize sunuyoruz. Bunun yanında,
Erich Sennebogen Müzesi de bir aile şirketi
olarak Sennebogen’in köklerine bakmamızı
sağlıyor.”
Cranes & Project Transport Temmuz - Ağustos 2014 13
DÜNYADAN HABERLER
KISA KISA
Palfinger de aynı şekilde Sany Automobile
Hoisting Machinery Ltd (Sany Lifting)
hisselerinin %10’una sahip oldu.
n Çinli kule vinç üreticisi Yongmao
Holdings Limited ve bağlı kuruluşları,
Myanmar’daki projeler için toplam
değeri 3 milyon $’ı bulan sipariş almayı
başardı. Bu yeni siparişler kapsamında,
STT kule vinç serisinden 10 adet vinç,
Myanmar’da kullanılmak üzere Singapurlu
Erect Group’a satıldı. Teslimatın 2014
ve 2015’te tamamlanması planlanmakta.
Yongmao Holdings Limited icra direktörü
ve grup genel müdürü Sun Tian’ı
dinliyoruz: “Myanmar pazarında ilk kez
boy göstermemizin ardından, bu bölgedeki
varlığımızı güçlendirmeye başlıyoruz.
Bölgede kentleşme ve ekonomik kalkınma
sayesinde inşaat faaliyetlerinin hız
kazanacağını öngörmekteyiz.”
Hindistan’ın batısındaki
Kakrapar Nükleer
Santrali’nde, önceden
hazırlanmış, halka şeklindeki
dev bir kılıfın yerleştirilmesi
işinde, 1.350 ton kapasiteli
Liebherr LR 11350 paletli
vincinden faydalanıldı.
Çapı 50 metre olan
halkanın ağırlığı, kaldırma
donanımı ile birlikte 170
tonu bulmaktaydı. Kılıf,
santraldeki üç numaralı
reaktör bloğunun inşası kapsamında yerleştirildi. Kafes bomlu vinç, S tipi ana bom, döner
jib, dikme sistemi ve bir denge ağırlığı arabası ile donatıldı. Kaldırma işlemi öncesinde,
kaynak işlemlerinin daha kaliteli biçimde yürütülebilmesi ve malzeme ile zaman tasarrufu
sağlanabilmesi amacıyla, halkanın zeminde montajı tamamlandı. Ardından, halkanın tek
seferde kaldırılıp yerleştirilmesi sağlandı. İşlem için, örümcek tipi kaldırma takımı ve bir
denge kirişi de kullanıldı. Bir firma yetkilisi, halkanın, boyutlar bakımından muhtemelen
bugüne kadar Hindistan’da bir vinç tarafından kaldırılmış en büyük müstakil yapı
olduğunu belirtti. Kullanılan vinç, Hindistan Nükleer Enerji Kuruluşuna (NPCIL) ait.
Projedeki en ağır yük olan 400 tonluk bir jeneratör de 44 m yarıçap değerinde kaldırıldı.
Terex’den yeni bomu hareketli
kule vinç modeli
Aeolus’ta Mammoet
LR 13000 kullanıyor
Uluslararası ağır yük kaldırma ve
taşıma hizmetleri tedarikçisi Mammoet,
Van Oord’a ait yeni rüzgâr türbini inşa
gemisi Aeolus’un üzerinden dört platform
ayağının monte edilmesi için 3.000 ton
kapasiteli Liebherr LR 13000 vincinden
faydalandı.
Platform ayaklarının her biri 87 metre
uzunluğunda ve 920 ton ağırlığındaydı.
Mammoet, projede kullanılmak üzere özel
olarak ayakları üstten tutacak ekipmanlar
ve bir yönlendirme çerçevesi tasarladı.
Mammoet, platforma ait dört ayak taban
yapısının yerleştirilmesinde de görev alacak.
Platformla ilgili çalışmalar 22 Nisan’da
başladı ve Aeolus’un önümüzdeki günlerde
devreye girmesi bekleniyor.
Vinç üreticisi Terex, bugüne kadar
geliştirdiği en büyük bomu hareketli kule vinç
modeli olan 1.600 ton-metre kapasiteli CTL
1600 modelini sektöre tanıttı.
Terex tarafından geliştirilen yeni bomu
hareketli kule vinç modeli CTL 1600, 66 ton
yük kapasitesi sunuyor. HD33 adlı yeni bir
kule tasarımına sahip olan makine, azami 75
uzunluktaki bomunun uç kısmında 16 ton yük
kaldırabiliyor.
Altmış beş metre uzunluğunda bomla
donatıldığında, 66 tonluk yük kapasitesini
24,5 m kaldırma yarıçapında sunan vinç, 40
m’lik kısa bomda aynı ağırlığı 27,6 m yarıçapta
kaldırabiliyor. Yeni vincin, gökdelen inşatlarına
yönelik dikkat çeken pazar eğilimine yanıt
vermek üzere geliştirildiği ifade edilmekte.
Terex’in CTL 1600 öncesindeki en büyük
modelinin yük kapasitesi 45 tondu. Firmanın
teknik müdürü Riccardo Alba açıklıyor: “Yeni
pazar eğilimleri sonucunda, yeni kapasite
değerlerine ihtiyaç duyulduğu için bu hamleyi
yapmaya karar verdik. Vakit nakittir ve biz
de müşterilerimize en iyi çözümleri sunmaya
çalışıyoruz.”
CLT 1600, bina içi veya dışından
kademe kademe tırmanma, ayrıca sabit
veya hareketli denge ağırlığı kullanabilme
özelliğine sahip (CTL650F ve CTL630B
modellerini anımsatacak şekilde). 12,5 x 12,5 m
ölçülerinde bir şasi tabanının üzerinde yükselen
makinenin kule parçaları 6 m uzunluğunda
ve 3,3 m genişliğinde. HD33 kule sistemi
kullanıldığında, vincin desteksiz kule
yüksekliği 89 m’ye çıkabiliyor. Platformlar,
yürüme yolları ve katlanabilir A çerçeve ile
donatılabilen CLT 1600’ün demontajı, bir
dikme vinç kullanılarak gerçekleştirilebilecek.
Tasarıma eklenmiş tele-destek sistemi,
vinç verileri, hava koşulları, çalışma süresi
ve alarm geçmişinin takip edilebilmesine
olanak tanıyor. Makinede kullanılan EVO
15 kabininde renkli, parlamaz ekran, CD
ve radyo çalar ile ısıtıcı ve klima mevcut.
Aşağı-yukarı bom hareketi için önceden beş
ayrı hız değer hafızaya kaydedilebiliyor. EN
14439 standardına uygun olarak tasarlanmış
makinenin imalatı ve testleri İtalya’da
gerçekleştirildi. Üretilen ilk CTL 1600,
son testlerin de tamamlanmasıyla birlikte,
İngiltere’deki bir müşteriye teslim edilecek.
WORLD NEWS
NEWS HIGHLIGHTS
Alan Barnhart of Barnhart Crane &
Rigging will be the keynote speaker at the
upcoming World Crane & Transport
Summit (WC&TS) in Miami on 12 and 13
November 2014. Barnhart, who is also
president of the Specialized Carriers and
Rigging Association, will talk about his
career leading one of the largest and
fastest growing crane and lifting
companies in North America. More than a
dozen other speakers have also been
confirmed for the one and a half day
conference. The full provisional line-up
and the online booking page is at the
conference website: www.khl.com/wcts
Nylacast, a UK polymer engineering
company, has been awarded the winner of
Insider’s Made in the Midlands
Apprenticeship and Training Award 2014.
The award was presented during an awards
dinner at the Edgebaston Stadium in
Birmingham, UK, on Wednesday 21 May.
Other companies competing for the title
included Siemens and Caparo Industries.
Manufacturers Palfinger and Sany
have finalised their financial arrangements
for their shareholdings and joint venture
companies. The agreement was concluded
with the registration of Palfinger’s capital
increase with the commercial register, a
company spokesperson said. As part of
the deal, Sany has acquired 10 % of the
share capital of Palfinger, making it the
second largest share holder of the
company. The price per share was set at
€29 (US$40). Palfinger has acquired 10 %
of the share capital of Sany Automobile
Hoisting Machinery Ltd (Sany Lifting).
Chinese tower crane manufacturer
Yongmao Holdings Limited and its
subsidiaries has secured S$3 million
worth of contracts from Myanmar. Under
these new contracts 10 units of the STT
series of tower cranes have been sold to
Erect Group in Singapore for its end user
in Myanmar, a company spokesperson
said. Deliveries will be in 2014 and 2015.
Sun Tian, Yongmao Holdings Limited
executive director and group general
manager, said, “Following our first foray
into the Myanmar market, we are
expanding our foothold in this region. We
foresee that urbanisation and economic
development will drive higher construction
activities to support this progression.”
Sales leap 35% at Tadano
Net sales at crane manufacturer Tadano
were up 34.8 % for the 2013 financial year,
to JPY 181,764 million (US$1.78 billion).
The figure for the 2012 financial year was
JPY 134,836 million ($1.32 billion).
Net income was up more than 96 %
to JPY 14,410 million ($141 million)
or 7.9 % of sales. Operating income
and ordinary income also both basically
doubled. It is the third year running that
revenue and profit has increased for the
Japanese manufacturer. Sales outside Japan
were up by 44.3 % while sales in Japan
were up by 25.6 %. The export figure
of just over half the sales (52.5 %) by
value coming from exports, was greater
than the previous record from 2008. The
manufacturer also claims a global market
share of 20.2 % for wheeled mobile cranes
in the 2013 calendar year, up from 15.4 %
the year before.
As a proportion of the total, wheeled
mobile cranes were 65.7 % in 2013,
compared with 59.7 % the year before.
Truck loader cranes were 10.2 %
compared with 11.3 % the year before
although the value was up, at JPY 18,590
million ($182 million) compared with JPY
15,213 million ($149 million) in 2012.
Tadano forecasts an increase in net
sales of 5.6 % for the 2014 financial year,
to JPY 192,000 million ($1.88 billion).
ALE unveils Mega Jack 800
Heavy lift and transport service
provider, ALE, based in the UK, has
revealed a new addition to its Innovation
Series, the Mega Jack 800.
The Mega Jack 800 is based on the
design of the Mega Jack. It is made up
of 800 tonne capacity jacking towers,
which can be combined with a starter
beam to create load capacities of 1,600
and 2,400 tonnes per jacking point. The
system can also be used with skidding
systems.
The Mega Jack has automated
programming and operation of the
cassette feed-in system, a spokesperson
added. In addition, the jacking cassettes
plus starter beam and end cassette
can be bolted together to take up
to a massive 25 % uplift per corner.
Ronald Hoefmans, ALE group technical
director, said, “This gives the un-braced
system an enormous horizontal load
capacity.”
Harrie Smetsers, ALE research
and development manager, said, “We
conceived the idea of the Mega Jack
800 through careful analysis of the
current market, and identifying areas
for improvement in efficiency. We
believe we have created a system which
integrates successfully with current
solutions by bridging the gap in
capacity, and enhancing the capability
we can offer.”
Swiss company,
Methabau,
is using a
Sennebogen
673 R telescopic
crawler crane
to help with the
construction of
the Eurobus welti
furrer project
in Bassersdorf,
near Zurich,
Switzerland. The
14,000 square
metre development will have a two-storey depot with room for 140 buses, a 170 capacity
car park on the roof of the building, and a four-storey office building with offices and
rental facilities. Methabau is principal contractor and the crane was delivered by Swiss
sales and service partner, Kuhn Baumaschinen. The 673 R has a four-section telescopic
boom, a maximum reach of 36 metres and a capacity of 70 tonnes.
WORLD NEWS
NEW ACADEMY FOR SENNEBOGEN
Crane rental company Megalift used three
Grove all terrain cranes to help install a
floating building on the river Mosel in
Schengen, Luxembourg.
Work for the all terrains included installing
the foundations for the floating building,
which will be a tourist information centre.
Cranes used included a 300 tonne
capacity GMK6300L, a 220 tonne capacity
GMK6220L, and a GMK3055. The
GMK6300L and GMK6220L were used to
carry out a tandem lift of a 64 tonne base
into position. The base was 34 metres long
and 6 m wide. The GMK3055 was used for
support, a company spokesperson said.
Challenges included a difficult set up, as
the job site was on a small, residential road
next to a sloped riverbank, a company
spokesperson said. During the lift river
traffic was stopped.
The new Sennebogen Academy and the
Erich Sennebogen Museum in Germany
Andreas Maurer, Walter Sennebogen, Eric
Sennebogen, Michael Ibarth and Florian
Attenhauser at the opening of the Academy
and Museum
World record for ALE
International heavy lift and transport
company ALE, based in the UK,
has been awarded the Guinness
World Record for the heaviest load
moved by self propelled modular
transporter (SPMT).
ALE transported a PUQ deck
weighing 13,191.98 tonnes and
measuring 98.5 metres long, 46 m
wide and 58.8 m high, in Jebel Ali,
United Arab Emirates. The deck is the largest
offshore platform constructed by Lamprell.
ALE used 512 axles of SPMT to move
the deck 883 m. It took four hours to
transport the unit and 10 hours for load-out
to be completed. The deck is now on its
way to the Golden Eagle Area Development
(GEAD) in the North Sea. The award was
presented by Samer Khallouf, UAE Guinness
World Records adjudicator, at an event held
at the Habtoor Grande hotel in Dubai on
Tuesday 22 April 2014.
Palfinger on upward curve
Crane manufacturer Palfinger’s
revenue increased 18.5 % in the first
quarter of 2014 to €267.6 million ($US
3,642,838,800), primarily as a result
of strong demand from the European
markets.
Earnings before interest and tax
(EBIT) for the Austria-based company
rose 11.3 % to €20.1 million (US$
273,621,300), but suffered due to shifts
in the foreign currency exchange rates of
the Brazilian real and the Russian rouble.
All business units contributed to
the increase in revenue. While strong
demand in Europe boosted revenue
by more than 25.1 % in the European
Units segment to €191.5 million
($2,606,889,500), the increase in the
company’s Area Unit segment was
4.8 %, amounting to €76.1 million
($1,035,949,300). The growth achieved
in that segment was mainly attributed to
the Asia and Pacific regions.
Palfinger forecasts that revenue for
the full 2014 financial year will exceed
€1 billion ($1.36 billion).
Crane manufacturer Sennebogen has
opened the Sennebogen Academy and the
Erich Sennebogen Museum in Straubing,
Germany.
The new academy includes a machine
training centre, demonstration site, training
rooms and conference rooms. Training is
available for service technicians, fitters and
maintenance personnel.
The demonstration site includes a
harbour site with bulk goods, a range of
material handling machines and a scrap yard
with 150 tonnes of steel scrap that trainees
can practice on.
The museum, inside a pyramid-shaped
building, houses a collection of Sennebogen
models spanning the company’s 60 year
history. The building will also offer facilities
for events, conferences and formal balls.
Erich Sennebogen, Sennebogen CEO,
said, “With the opening of our Sennebogen
Academy we are investing in the future.
Instruction and training are the supporting
pillars of every enterprise. We are building
on well trained employees and dealers
and we are also offering our customers
the perfect environment to even better
experience our machines. At the same time
the Erich Sennebogen Museum ventures
to look back to the roots of the family-run
enterprise, Sennebogen.”
WORLD NEWS
NEWS HIGHLIGHTS
BigMove has announced that
Mammoet Road Cargo has become a
member of the European heavy transport
network. Following the announcement,
BigMove’s fleet will now include 55 tow
trucks and 80 semi-trailers. In addition, the
number of storage and transhipment hubs
will increase to 5,000 square metres of
indoor and outdoor storage space. Horst
Wallek, BigMove CEO, said, “In our first
year working together, we will achieve
substantial growth in networking, and long
term we will also be able to benefit from
combined purchasing for our standardised
fleet. Then, sharing vehicles in the network
will be easier by joint permits for vehicle
types across the whole BigMove
organisation. We’re banking on a
long-term, active partnership with
Mammoet RC.”
A 1,350 tonne capacity
Liebherr LR 11350
crawler crane was
used to install a giant
pre-formed ring liner
at the Kakrapar Nuclear
Power Plant in Western
India. The assembled
ring was 50 metres in
diameter. Complete with
lifting tackle it was a 170
tonne lift. It was installed
during the construction
of reactor block three
at the nuclear power station. The lattice boom crane was configured with S type main
boom, a luffing jib, derrick system and a ballast trailer. Prior to the lift, the ring was
assembled on the ground, to allow better quality welding and saving material and time.
It was lifted into position with a single hoist. Rigging included spider type lifting tackle
and a balance beam. According to a company spokesperson, the ring was probably the
dimensionally largest single structure ever to have been hoisted by a crane in India.
Nuclear Power Corporation of India Ltd (NPCIL) owns the crane. The heaviest load on the
project was a 400 tonne generator, lifted at a radius of 44 m.
New luffing jib crane from Terex
Mammoet uses
LR 13000 on Aeolus
International heavy lift and transport
provider Mammoet used its 3,000 tonne
capacity Liebherr LR 13000 to help install
four platform legs on Van Oord’s new wind
turbine installation vessel, the Aeolus.
The platform legs measure 87 metres
long and weigh 920 tonnes each. To carry
out the task, Mammoet used specially
designed top lifting tools and a tailing
frame. Mammoet will also be involved
in installing four spud cans, a company
spokesperson said. The project started on
22 April. The Aeolus is scheduled to be
operational in July.
Crane manufacturer Terex has
launched its biggest luffing jib
crane to date, the 1,600 tonnemetre CTL 1600.
The new CTL 1600 luffing
jib tower crane has a 66 tonne
lifting capacity, a new HD33
tower structure and a maximum
jib length of 75 metres, with a jib
tip lifting capacity of 16 tonnes.
The CTL 1600 can lift 66
tonnes up to 24.5 m radius on a
65 m jib and up to 27.6 m with
the shortest (40 m) jib available,
the manufacturer said. It is
designed with current high-rise
building trends in mind. The
new 66 tonner extends the range
upwards from the previous largest, which
had a capacity of 45 tonnes. “We made
this jump because of the new trends need
different capacity,” Riccardo Alba, Terex
engineering director, explained. “Time is
money and we try to offer the best solution
for our customers.”
The CTL 1600 has step by step internal
and external climbing, and fixed and
mobile ballast (the same as CTL650F and
CTL630B). It has a chassis with a 12.5 x
12.5 m base. Tower elements are 6 m long
and 3.3 wide. It has a free standing height
of 89 m with the HD33 tower system. In
addition, the model is fitted with platforms,
walkways and has a foldable A-frame. It
can be dismantled with a derrick crane.
The CTL 1600 has a tele-assistance
system for monitoring crane data, weather
condition, working hours and alarm
history. The model comes with an EVO
15 cabin, which includes a colour, antiglare display, CD and radio player and
heating and air conditioning. It has five
preset luffing speeds. The crane follows
EN 14439 standards and is built and
tested in Italy.
The first unit is due to be delivered
to a UK customer after final testing is
completed.
IC50
Dünyanın en büyük vinç
sahibi şirketlerini sıralayan ve
bu yıl 19’uncusu hazırlanan
IC50 listesinde, toplam
indeks değerinin bir kez daha
yükseldiği, ancak büyümenin
geçen yıla göre daha
mütevazı kaldığı görülüyor
Belçikalı firma Aertssen, beton köprü
parçalarını bir Terex CC 2800 vincinden
faydalanarak yerleştiriyor
E
2014 IC50 listesinde 22’nci sırada
bulunan Felbermayr, rüzgâr türbini kule
parçalarının montajını gerçekleştiriyor
Sarılar bir basamak yükseldi
Dünya çapında 126 firmanın değerlendirmeye katıldığı IC50 listesinde 4 yerli firma
kendine yer buldu. Listede Sarılar, Hareket, İzmir Vinç ve Ağıriş firması ülkemizi temsil
ederken, geçen seneye kıyasla ciddi bir değişim dikkat çekmedi. Bu yılki sıralamaya
göre; 2013 yılının listesinde 14. sırada yer alan Sarılar bir basamak yükselerek 13. sıraya
yükselirken, 3 sıra gerileyen Hareket 47. sırada ve 9 sıra gerileyen İzmir Vinç 73. sırada
yer aldı. İlk 100’ün dışında kalan Ağır iş ise 10 sıra geriledi ve 104. sırada yer aldı.
n büyük 100 vinç sahibi şirketi
sıralayan IC50 listesinin toplam
indeks değerinde bu yıl meydana
gelen %7’lik artışın, 2012 ve 2011’de
kaydedilen %5’lik artışlarla paralellik
sergilediğini, dolayısıyla geçtiğimiz yılki çift
haneli büyümenin bir tür sapma sayılması
gerektiğini görüyoruz. Genel olarak
baktığımızda, toparlanmanın ve yukarı
yönlü eğilimin sürdüğü anlaşılıyor.
Tabloya bu yıl küçük değişiklikler
damga vurmakta. İlk 100’deki firmaların
şube sayısı sadece %1 artarak 1.424’e
ulaşırken, toplam çalışan sayısının da
%1’den biraz fazla düşerek 221.564’e indiği
görülmekte. Tekerlekli mobil vinç sayısında
da benzer şekilde 24.241 adede ulaşılmasını
sağlayan, %1,5’lik küçük bir artış söz
konusu. Öte yandan, 2013’te 5.899 olan
paletli vinç sayısının, %4,5’lik güçlü bir
büyümeyle 6.175’e çıkması, bu eğilimlerin
biraz dışına çıkıyor. Değişmeyen bir
şey varsa, o da Mammoet’in birincilik
IC50
2014 2013 Firma
sıra adı
Ülke
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
Hollanda
Belçika
1
2
3
4
6
5
7
8
9
10
12
13
14
11
15
16
19
28
17
21
18
22
29
20
27
23
24
26
25
33
30
31
35
32
37
34
36
38
n/a
42
43
40
98
41
39
51
44
48
45
47
61
46
49
50
72
54
56
52
53
66
55
Mammoet
Sarens
ALE
Lampson International
All Erection & Crane Rental
Maxim Crane Works
Tat Hong
Sanghvi Movers
Prangl
Al Jaber Heavy Lift
Weldex
Deep South Crane & Rigging
Sarılar Heavy Lift & Transport
Essex Rental
Tiong Woon Crane and Transport
MIC
Buckner Heavy Lift Cranes
Hovago Cranes
ABG Infralogistics
Integrated Logistics
Locar Guindastes e Transportes Intermodais
Felbermayr Transport und Hebetechnik
TNT Crane & Rigging
Eurogrùas
Bigge Crane and Rigging
Consolidated Contractors Company (CCC)
Nordic Crane Group
Barnhart Crane and Rigging
Havator Group
NCSG Crane and Heavy Haul
Schmidbauer
Uchimiya Transportation & Engineering
Makro Engenharia
Breuer and Wasel
Guay Inc.
Mediaco Lifting
Ainscough Crane Hire
PVE Cranes & Services
SOP&G
AmQuip Crane Rental
BMS
Vest Kran
Asiagroup Leasing
Boom Logistics
JF Lomma
Crane Rental Corporation
Hareket Heavy Transport and Lifting
Franz Bracht Kran-Vermietung
Gruas Roxu
Bragg Crane Service
Fagioli
Monadelphous Group
Musselli (CST Consorzio Sollevamenti Trasporti)
Johnson Crane Hire
Avi Cranes
W.O. Grubb
Sims Crane and Equipment
Aertssen Kranen
Foselev
Entrec Corporation
Sterett Crane & Rigging
Depo Çalışan
sayısı sayısı
80
86
Birleşik Krallık 33
ABD
10
ABD
37
ABD
32
Singapur
35
Hindistan
30
Avusturalya 20
BAE
10
İskoçya
3
ABD
6
Türkiye
8
ABD
22
Singapur
9
Japonya
10
ABD
4
Hollanda
2
Hindistan
29
Kuveyt
5
Brezilya
12
Avusturalya 50
ABD
23
İspanya
25
ABD
13
Yunanistan
n/a
Norveç
28
ABD
26
Finlandiya
38
Kanada
18
Almanya
21
Japonya
8
Brezilya
7
Almanya
11
Kanada
18
Fransa
60
Birleşik Krallık 28
Hollanda
5
Rusya
4
ABD
13
Danimarka
17
Norveç
12
Singapur
3
Avusturalya 40
ABD
7
ABD
3
Türkiye
5
Almanya
13
İspanya
6
ABD
14
İtalya
8
Avusturalya 3
İtalya
30
Güney Afrika 12
İsrail
3
ABD
7
ABD
10
Belçika
4
Fransa
29
Kanada
15
ABD
6
5.000
4.200
1.400
262
1.500
2.300
4.628
1.700
628
786
150
500
680
276
1.250
570
450
20
700
2.536
2.750
1.500
1.200
994
450
140.000
680
995
540
721
500
313
1.680
450
500
1.600
920
65
500
500
400
100
400
900
120
110
300
545
270
600
580
6.578
487
595
310
260
301
193
430
674
90
Çalışma
alanı
İrtibat
İçin
Küresel
Küresel
Küresel
Küresel
Küresel
Ulusal
Küresel
Ulusal
Kıtasal
Küresel
Küresel
Kıtasal
Küresel
Küresel
Asya ve Orta Doğu
Ulusal
Küresel
Küresel
Kıtasal
Kıtasal
Kıtasal
Kıtasal
Ulusal
Küresel
Ulusal
Küresel
Kıtasal
Kıtasal
Kıtasal
Kıtasal
Küresel
Ulusal
Ulusal
Kıtasal
Ulusal
Küresel
Ulusal
Küresel
Kıtasal
Ulusal
Kıtasal
Kıtasal
Küresel
Ulusal
Ulusal
Kıtasal
Küresel
Ulusal
Küresel
Bölgesel
Küresel
Ulusal
Kıtasal
Ulusal
Ulusal
Bölgesel
Yerel
Küresel
Ulusal
Küresel
Ulusal
Jan Kleijn
Wim Sarens
Paul Sands
William Lampson
Michael Liptak
Bryan Carlisle
Michael Ng
CP Sanghvi
Christian Prangl
George Koshy
Iain McGilvray
Mitchell Landry
Ayla Gurbuz
Nick Matthews
Michael Ang
Eikichi Ohyama
Douglas Williams
Doron Livnat
Saket Agarwal
Saleh Al Huwaidi
Amilcar Spinetti
Horst Felbermayr
Mike Appling
A. Carrion Fernandez
Weston Settlemier
Maher Kabbani
Trond Helge Skretting
Alan Barnhart
Jussi Yli-Niemi
Ted Redmond
Werner Schmidbauer
Masatoshi Uchimiya
David Rodrigues
Matthias and Thomas Wasel
Jean-Marc Baronet
Alexandre-Jacques Vernazza
Robin Richardson
Joost Bömer
Ildar Akhmetov
Al Bove
Jens Enggaard
Morten Martinessen
Steven Poh
Tony Spassopoulos
James Lomma
Alan Ashlock
Engin Kuzucu
Dirk Bracht
Jose Manuel Garcia
Mike Roy
Alessandro Fagioli
Garry Kearney
Ferruccio Musselli
Lalith Senarathne
Eyal Kornblit
William Grubb
Steve Stodgill
Manuel Aertssen
Christophe Brière
Alan Swagerman
William Sterett
IC50
Ünvan
CEO
CEO
Direktör
Yönetici ve CEO
Başkan
Web sitesi
www.mammoet.com
www.sarens.com
www.ale-heavylift.com
www.lampsoncrane.com
www.allcrane.com
Operasyon Müdürü
www.maximcranes.com
CEO
www.tathong.com
CEO
www.sanghvicranes.com
Yönetici Direktör
www.prangl.com
İş Geliştirme Direktörü www.ajhl.com
Yönetici Direktör
www.weldex.co.uk
Başkan Yardımcısı
www.deepsouthcrane.com
Murahhas aza
www.sarilar.com.tr
Başkan
www.essexrental.com
CEO
www.tiongwoon.com
Başkan
www.micjp.com
Yönetici ve CEO
www.bucknercompanies.com
Kurucu Başkan
www.hovago.com
Yönetici Direktör
www.abgworld.com
CEO
www.integrated-me.com
Kurumsal Tek. Md.
www.locar.com.br
Yönetici
www.felbermayr.cc
CEO
www.tntcrane.com
Başkan
www.eurogruas.com
Başkan veCEO
www.bigge.com
Yönetici
www.ccc.gr
İdari Direktör
www.nordiccrane.com
CEO
www.barnhartcrane.com
CEO
www.havator.com
Başkan ve CEO
www.ncsg.com
İdari Direktör
www.schmidbauer-group.com
Başkan
www.uchimiya.co.jp
CEO
www.makroengenharia.com.br
CEO, İdari Direktör
www.wasel-krane.de
Başkan
www.gruesguay.com
Başkan
www.mediaco.fr
İdari Direktör
www.ainscough.co.uk
Direktör
www.pvecranes.com
Direktör
www.sopig.ru
CEO
www.amquip.com
CEO
www.bms.dk
İdari Direktör
www.vestkran.no
İdari Direktör
www.asiagroup.com.sg
Sat. ve Paz. Direktörü www.boomlogistics.com.au
Başkan
www.jflommainc.com
Başkan
www.cranerental.com
Genel Müdür
www.hareket.com.tr
İdari Direktör
www.bracht-autokrane.de
CEO
www.gruasroxu.com
www.braggcrane.com
Başkan
www.fagioli.com
Ağır Taşıma Yön.
www.monadrphous.com.au
Başkan
www.musselli.it
İdari Direktör
www.jch.co.za
Yönetici veCEO
www.avi-cranes.co.il
Başkan
www.wogrubb.com
Başkan
www.simscrane.com
İş Geliştirme Müdürü www.aertssen.be
Direktör
www.foselev.com
www.entrec.com
Başkan
www.sterettcrane.com
Mobil Paletli En büyük
vinçler vinçler vinç
1.343
1.192
62
72
2.040
1.927
280
251
230
185
0
199
234
244
168
185
15
193
146
448
320
400
457
383
300
626
366
224
366
257
329
102
336
172
439
640
454
0
8
425
247
51
134
431
166
56
40
208
165
249
18
121
300
268
86
198
200
75
279
222
114
315
419
25
373
370
285
594
256
13
86
110
17
59
365
157
145
72
21
77
67
26
35
20
10
90
232
26
19
51
43
9
60
20
14
28
35
5
89
11
48
25
15
111
19
71
39
13
19
4
18
10
19
0
3
11
49
31
29
3
21
27
En büyük
IC sıra
vinçin kapasitesi İndeks
PTC 200 DS
SGC-120
AL.SK190
Lampson LTL-3000
Manitowoc 21000 Max-er
Demag CC 8800-1
Liebherr LR 1750
Terex TC/CC 2800
Terex CC 8800-1 Twin
Liebherr LR 11350
VersaCrane TC-36000
Terex CC 8800-1
Manitowoc 888 Ringer
Terex CC 8800-1
Terex CC 8800-1
Liebherr LR 11000
Terex CC 6800
Terex CC 6800
Terex CC 8800-1
Liebherr LR 11350
Liebherr LR 11000
Liebherr LTM 11200-9.1
Liebherr LR 11350
Liebherr LR 1600
Terex AC 350
Liebherr LG 1750
Demag CC 4000 RL
Terex CC 6800
Liebherr LTM 11200.9-1
Terex CC 6800
Terex CC 6800
Liebherr LG 1750
Terex CC 2800
Liebherr LTM 1800 w. special equip.
Liebherr LR 1750
Liebherr LR 11350 Power Boom
Terex Superlift 3800
Liebherr LG 1750
Liebherr LG 1750
Terex AC 1000
Liebherr LR 1750
Manitowoc 18000
Manitowoc 18000
LTM 11200-9.1
Liebherr LTR 11200
Grove GMK7550
Liebherr LR 11350
Manitowoc 18000
Demag AC 800
Liebherr LR 1750
Terex Demag CC 2800
Grove GMK7550
Kobelco SL6000
Terex CC 2800
Terex CC 2800-1
3.200
3.200
4.300
3.000
907
750
1.600
750
600
3.200
1.350
2.268
1.600
600
1.600
1.600
1.000
1.250
1.250
1.600
1.350
1.000
1.200
1.350
600
350
750
1.600
1.250
1.200
1.250
1.250
1.200
750
1.200
600
1.000
750
1.350
650
750
750
1.000
750
750
750
750
1.200
1.200
450
1.350
750
800
750
600
450
544
600
500
450
600
2.428.966
2.009.010
1.680.000
1.231.648
651.287
625.530
560.820
519.009
403.000
401.000
365.585
347.454
290.810
288.663
257.623
235.715
225.365
224.301
218.814
210.163
207.205
188.453
185.201
177.301
176.040
162.632
162.200
161.800
157.025
143.261
141.800
137.067
136.020
135.000
131.227
128.895
127.811
120.345
107.854
105.206
104.648
103.986
94.682
93.406
86.329
83.813
83.075
79.820
79.405
76.863
74.040
73.014
71.109
68.693
67.100
66.717
66.054
63.534
58.846
58.296
56.754
IC50
2014 2013 Firma
sıra adı
Ülke
Depo Çalışan
sayısı sayısı
Çalışma
alanı
İrtibat
İçin
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106
107
108
109
110
111
112
113
114
115
116
117
118
119
120
121
122
123
Jponya
ABD
ABD
ABD
ABD
ABD
ABD
Japonya
İspanya
Brezilya
Hollanda
Türkiye
ABD
ABD
İrlanda
Singapur
Japonya
İspanya
Almanya
ABD
ABD
Kore
Kanada
ABD
ABD
ABD
ABD
Tayland
ABD
ABD
ABD
ABD
ABD
ABD
ABD
Japonya
ABD
Finlandiya
Belçika
Tayland
Birleşik Krallık
ABD
Türkiye
Arjantin
Hindistan
İsviçre
Almanya
ABD
ABD
ABD
İtalya
Meksika
ABD
ABD
ABD
ABD
Almanya
Almanya
ABD
Singapur
ABD
ABD
30
10
6
5
4
1
12
10
8
1
12
1
4
66
4
1
16
6
5
5
3
8
14
6
2
2
8
2
1
7
6
4
3
1
6
9
1
5
3
6
17
3
3
5
25
6
6
6
4
6
8
9
9
4
1
4
5
4
2
1
3
9
Ulusal
Küresel
Ulusal
Küresel
Bölgesel
Ulusal
Ulusal
Küresel
Küresel
Küresel
Küresel
Küresel
Ulusal
Ulusal
Küresel
Yerel
Ulusal
Küresel
Kıtasal
Bölgesel
National
Ulusal/Küresel
Ulusal
Ulusal
Ulusal
Küresel
Bölgesel
Ulusal
Bölgesel
Ulusal
Ulusal
Ulusal
Bölgesel
Bölgesel
Kıtasal
Yerel
Ulusal
Kıtasal
kıtasal
Ulusal
Ulusal
Ulusal
Küresel
Kıtasal
Küresel
Kıtasal
Ulusal
Bölgesel
Bölgesel
Kıtasal
Kıtasal
Kıtasal
Bölgesel
Bölgesel
Bölgesel
Bölgesel
Kıtasal
Kıtasal
Kıtasal
Yerel
Bölgesel
Kıtasal
Hiroki Yamada
Robert Dimmitt
Dan Mardian
B.J. Bohne
Davis Lauve
Michael Gibbons
Paul Belcher /Lon Stam
Masayuki Shimada
Juan Aguado
Lupercio Torres
M Lamminga
Bulent Kusgoz
Terry Longo
John Brockway
Hugh McNally
Andrew Tan
Ichiro Kurikawa
Angel Canibano
Jos Vogelzang
Joseph Beyel
Donna Stevenson
Bang Ho Joon
Steven Dykeman
John McCain
Xavier Grilletta
Dozier Cook
Tony Steelman
Ananya Chatjuthamard
Richard Dieleman
Dave Glass
George Bell
Dan McGlade
Andy Steinberg
Bob Steiner
Mike Madge
Teruzo Hokazono
Gordon Laramie
Toivo Nieminen
Olivier Dufour
Thongchai Praerangsi
David Leiper
Daniel Gold
Sadettin Demir
Miguel Alejandro Gil
V Manivannan
Werner Widmer
Rene Hellmich
James Gregory
Jim Wagstaff/Ron Wagstaff,
Jake Moomey
Diego Vernazza
José Cano Pérez
Ted Hickson
Brian Gibson
Joe Fox
Mark Thackray
Götz Schleith
Michael Findeiss
Jeff Johnson
Patrick Ng
Tom Yeilding
Scott Wilson
57
69
60
59
62
63
82
n/a
65
68
67
64
76
70
71
n/a
79
73
74
78
81
75
58
77
83
87
88
84
85
125
86
108
90
80
101
99
89
91
92
119
93
96
94
97
95
100
103
112
105
121
102
120
106
118
107
109
110
n/a
122
113
157
155
Yonehara
Scott-Macon Equipment
Marco Crane and Rigging
Imperial Crane Services
Turner Industries
The Walsh Group
Mountain Crane Service
Chubu Kogyo Co Ltd
Gruas Aguado
Irga Lupercio Torres
Wagenborg Nedlift
Izmir Vinç
Allegiance Crane & Equipment
H&E Equipment Services
Dan McNally
Antar Cranes Services Pte Ltd
Jousai Transport & Crane
Canibano
Riga Baumann
Beyel Brothers
Stevenson Crane Service
Chunjo Construction
Irving Equipment
Bay Limited
B&G Crane Service
Dozier Crane & Machinery
Ness & Campbell Crane
Big Crane and Equipment Rentals
Dielco Crane Service
Ring Power Crane
The Cianbro Companies
Energy Transportation
Mr Crane/Inquipco
Barcelona Equipment
Southwest Industrial Rigging
Hokazono Trans. and Heavy Cons. Machinery
Laramie Enterprises
Nostokonepalvelu
Dufour Transports Manutentions
Chu Kai Public Company
Hewden
Kelley Equipment
Agiris
Tecmaco Integral
Afcons Infrastructure
Toggenburger
Hellmich Kranservice
Digging and Rigging
Wagstaff Crane Service
Northwest Crane Service
Vernazza Autogru
Auriga
Crane Rental & Rigging
Capital City Group
R.H. Marlin
Thackray Crane Rental
Scholpp Kran & Transport
BKL Baukran Logistik
Scott Powerline and Utility Equipment
Hiap Tong Crane and Transport
Crane Works Inc
ML Holdings Company Crane Group
972
196
188
250
215
5.000
168
80
220
268
522
n/a
236
1.600
187
100
285
280
158
220
130
450
185
2.875
225
50
220
373
95
65
4.000
150
130
49
180
150
40
115
300
525
200
140
80
200
2.500
78
76
158
95
90
160
155
n/a
95
75
n/a
110
140
44
260
100
231
IC50
Ünvan
Web sitesi
Mobil Paletli En büyük
vinçler vinçler vinç
Direktör
Başkan
Başkan ve CEO
Başkan
Yönetici
Başkan
Başkan
Başkan
Vinç Birim Yöneticisi
Yönetici
Kurumsal İlişkiler
İdari Direktör
Genel Müdür Yrd.
Başkan
Başkan
Başkan
Başkan
Satış ve Paz. Mdr.
Ekipman Bölüm Mdr.
CEO
Başkan
Başkan
Genel Müdür
Başkan
Başkan
CEO
Başkan
İşletme Müdürü
Başkan
Başkan
İdari Direktör
CEO
CEO
Vinç Ülke Müdürü
CEO
Yönetici
Mühendis
İdari Direktör
CEO
Başkan
Yönetici
Operasyon Müdürü
Operasyon Müdürü
Başkan
Yönetici
Başkan
Operasyon Müdürü
İdari Direktör
SSH Müdürü
Başkan Yrd. ve CEO
Direktör
Başkan
www.yonehara.co.jp
www.smequipment.com
www.macrocrane.com
www.imperialcrane.com
www.turner-industries.com
www.walshgroup.com
www.mountaincrane.com
www.ckk-net.com
www.gruasaguado.com
www.irga.com.br
www.wagenborg.com
www.izmircrane.com
www.allegiancecrane.com
www.he-equipment.com
www.cranehire-ireland.com
www.antarcranes.com.sg
www.jousai.co.jp
www.canibano.com
www.riga-baumann.de
www.beyel.com
www.stevensoncrane.com
www.chunjo.com
www.irvingequipment.com
www.bayltd.com
www.bgcrane.com
www.doziercrane.com
www.nessandcampbell.com
www.bigcrane.co.th
www.dielcocrane.com
www.ringpowercrane.com
www.cianbro.com
www.energytran.com
www.mrcrane.com/inquipco.com
www.barcelonaequipment.com
www.swirusa.com
www.hokazono.co.jp
www.laramiecrane.com
www.nostokonepalvelu.fi
www.dufour.be
www.chukai.co.th
www.hewden.co.uk
www.kelleyequipment.com
www.agiris.com.tr
www.tecmacointegral.com.ar
www.afcons.com
www.toggenburger.ch
www.hellmich-kranservice.de
www.digrig.com
www.wagstaffcrane.com
www.northwestcraneservice.com
www.vernazzautogru.it
www.auriga.mx
www.cranerent.com
www.ccgroup-inc.com
www.rhmarlin.com
www.thackraycrane.com
www.scholpp.com
www.bkl.de
www.scottpowerline.com
www.hiaptong.com
www.craneworks.com
www.mlholdingscranegroup.com
395
418
183
225
168
112
71
88
174
17
117
24
105
399
31
2
111
73
68
123
113
118
97
147
85
62
86
233
71
105
76
30
72
41
70
75
49
91
70
342
163
40
27
81
70
30
37
59
62
24
107
40
63
68
65
124
50
42
86
115
128
121
50
67
16
15
9
79
18
47
8
15
6
21
10
0
3
100
31
5
2
24
26
54
24
14
19
46
1
42
12
12
46
6
11
36
4
20
24
8
10
50
0
33
7
4
33
4
2
0
0
2
0
2
7
12
15
6
0
0
90
17
2
15
En büyük
IC sıra
vinçin kapasitesi İndeks
Liebherr LTM 1450NX
Terex AC 140
Manitowoc Grove GMK7550
Demag TC 4000
Manitowoc 2250
Liebherr LR 1600/2
Kobelco 7450SHL
Manitowoc 18000
Terex CC 2800
Liebherr LR 1750
Demag CC 2800-1
Liebherr LTM 1500
Grove RT9130
IHI CCH2800
Demag AC 700
Terex Demag CC 4800
Liebherr LR 1750
Terex Demag AC 650
Manitowoc 31000
Liebherr LR 1750
Terex American 11320
Liebherr LR 1600/1
Terex Demag AC 350/6
P&H 5300
Liebherr LR 1750
Manitowoc 16000
Manitowoc 16000
Liebherr LR 1600/2
Manitowoc 2250 with Max-er
Tadano ATF 400G-6
Grove GMK7550
Tadano AR-5500M
Terex Demag AC 1200
Demag TC 2800
Demag AC 700
Demag CC 6800
Demag AC 100
Terex CC 2800-1
Terex Demag CC 2200
Manitowoc 18000
Terex Demag CC 2500-1
Grove GMK6350L
Manitowoc Grove GMK7550
Terex Demag AC 800
Grove GMK7550
Grove GMK7550
n/a
Tadano Mantis 20010
Terex Demag AC 350
Grove GMK7550 with megawing
450
140
450
500
800
272
600
450
600
600
750
600
500
120
1.200
280
700
800
750
650
750
2.300
750
400
600
350
500
300
750
400
400
600
450
400
450
550
350
600
700
1.250
100
450
600
350
600
500
300
750
450
750
800
750
500
450
450
400
700
500
90
1.200
350
450
56.280
55.109
54.416
54.236
52.823
51.036
49.588
48.816
45.255
44.785
44.777
44.630
43.608
41.638
41.000
40.849
39.605
37.500
36.952
36.763
36.417
35.800
34.754
33.538
30.933
30.669
30.590
30.405
29.385
28.933
28.620
28.286
28.016
27.684
27.378
26.121
26.035
25.607
25.263
25.080
25.036
24.634
24.545
23.846
23.449
22.309
22.140
21.933
21.337
20.610
20.274
19.685
19.252
18.798
18.779
16.536
16.535
16.500
16.479
16.471
16.343
16.271
IC50
İlk 10 sepeti
IC50 kapsamında, son dört yıldır İlk 10
indeksine de yer verilmekte. İndeks,
2009’da ilk 10’da bulunan firmalara ait
verilerden yola çıkılarak oluşturuluyor.
Bu yıl, indeks değerinin önceki yıla göre
%4,3’lük sağlıklı ve sürdürülebilir bir
büyüme sergilediği, ancak ilk 100’deki
%7’lik artışa kıyasla daha düşük bir
büyüme kaydettiği görülmekte. İlk 10’da
sadece tekerlekli mobil vinç büyüme
değerinin %1,25 ile, ilk 100’üün %1,5’lik
büyümesini yakalamaya yaklaştığı
anlaşılıyor. Paletli vinçlerde ise ilk 10
sadece %,1,65 büyüme sağlarken, ilk
100’deki artış oranı %4’e ulaşıyor. İlk
10’un şube sayısı geçen yıla göre %2,5
düştüğü halde, ilk 100 için %1’lik artış
söz konusu. Öte yandan, ilk 100’ün
toplam çalışan sayısı azalırken, ilk
10’daki şirketler %5’lik artışla 21.152 kişi
istihdam etmekte.
koltuğunda kurduğu egemenlik. Bu yıl
daha az sayıda vince sahip olduğu halde,
şirketin IC indeks değerinde yaklaşık
%7’lik bir artış dikkat çekmekte. Bu
durum, şirketin daha yüksek kapasiteli
vinçlere yöneldiğine işaret ediyor. Ancak,
ikinci sıradaki Sarens ile aradaki farkın,
geçtiğimiz yılla karşılaştırıldığında çok daha
düşük olduğunu belirtmeliyiz. 2013’te
421.928 puana ulaşan fark, bu yıl %60
azalarak 157.466 puana düşmüş durumda.
Sarens, IC indeks değerini %13 artırmayı
ve 2 milyon sınırını aşmayı başardı. Pek
çok okurumuz, son yıllarda düzenlenen
uluslararası fuarlarda, Sarens renkleriyle
boyanmış yeni vinçlerle ne kadar sık
karşılaşıldığını anımsayacaktır.
Listenin tepesinde, üçüncü sırada
bulunan ALE’nin de indeks değerini %8’lik
artışla 1.550.000 puandan 1.680.000
puana taşıyan ciddi bir hareketlilik
sergilediği anlaşılmakta. Yine de, firmanın
Sarens ile 2013’te azaltmış olduğu fark, bu
sene tekrar 29.000 puandan fazla açılmış
durumda.
İlk 10’un geri kalanında, geçtiğimiz
yıla göre sadece bir değişiklik var. All
Erection ve Maxim şirketlerinin yer
değiştirdiğini, 5’incilik koltuğunun All
Erection’a geçtiğini görüyoruz. All Erection
indeks değeri %11’den fazla artarken,
Maxim cephesindeki artışın %4 düzeyinde
kalması, bu yer değişimine yol açtı.
İlk 10’un hemen dışında ise,
İngiltere’nin en büyük paletli vinç kiralama
şirketi Weldex bir basamak tırmanarak
SOP&G, Rusya’daki Samara rafinerisinde, Liebherr yapımı LR 11350 ve LR 1750 paletli
vinçleri ile, LTM 1350-6.1 tekerlekli mobil vincini kullanıyor
Taylandlı Chu Kai Public Company, filosundaki Terex CC 6800 kafes bomlu paletli vinç
modelini kullanıyor
11’inciliğe, Deep South da benzer
şekilde bir sıra yükselip 12’inciliğe gelmiş
durumda. Ülkemizi temsil ederek, geçen
yılı 14’üncü sırada kapatan Sarılar da
13’üncülüğe yerleşiyor. Bu üç firmanın
yükselişine olanak tanıyan şey ise, filosu
neredeyse 88.000 puan, yani %20’nin
üzerinde küçülen Essex Rental’ın 11’inci
sıradan 4’üncü sıraya gerilemiş olması.
Bu yılın en fazla sıçrama
kaydedenlerinden, Hollandalı Hovago
Cranes, 10 sıra birden atlayıp 18’incilik
koltuğuna oturuyor ve IC indeksini
%50’den fazla artırarak 200.000 puan
sınırının üzerine taşıyor. Şirketin filosuna
katılan yüksek kapasiteli paletli vinçler, bu
yükselişin en önemli nedeni.
Tahmin edilebileceği gibi, enerji
sektörüyle bağlantılı işlerde ortaya çıkan
güçlü büyüme, ABD’de çalışan şirketlerin
büyük artışlara imza atmasını sağlıyor.
Örnek gösterebileceğimiz TNT Crane &
Rigging, indeks değerini %30 yükselterek
altı basamak birden sıçradı. Büyümeye
doymayan firma, geçtiğimiz yılı da 24
sıra yükselerek kapatmıştı. Filosunu ciddi
ölçüde büyüten bir diğer firma Entrec
de benzer şekilde yaklaşık %30’luk ve
altı sıralık sıçrama kaydetti. Buckner ise,
filosundaki makine sayısı azaldığı halde,
%152lik indeks artışıyla iki basamak
yükseldi. Bin ton kapasiteli Liebherr LR
11000 paletli vincinin filoya eklenmesi de
bu yükselişte önemli pay sahibi.
ABD’de enerji sektöründe yoğun bir
çalışma yürüten şirketlerden Crane Rental
Corporation, beş basamak tırmandı ve
şimdi 46’ıncı sırada. Öte yandan, geçen
IC50
DÜNYA VİNÇ RAPORU
Dünya Vinç Raporu, vinç filolarının, sektördeki eğilimlerin, finansal yapının ve ekonomik
temellerin küresel bir analizi şeklinde tanımlanabilir. 72 sayfadan oluşan bu KHL Yönetim
Raporu, dünya vinç sektörü için bugüne kadar hazırlanmış benzerleri arasında en kapsamlı
olanı. Kabaca iki kısımdan oluşan belge, uzun vadede gerek vinç sahiplerini, gerekse
vinç üreticilerini ilgilendiren eğilimleri mercek altına alıyor. Sektörle genel ekonomik
tablo arasındaki bağlantılar masaya yatırılırken, GSYH artışı gibi temel göstergelerin vinç
üreticileri, alıcıları ve nihai kullanıcılar üzerindeki etkilerine dair yeni bakış açıları getiriliyor.
Dünya üzerindeki vinç varlığı hakkında, toplam vinç sayısını, bu vinçlerin ortaya koyduğu
kapasiteyi ve paletli modeller ile tekerlekli mobil modeller arasındaki tercihte gözlenen
değişimleri içerecek benzersiz bir analiz de Dünya Vinç Raporu’nun sayfalarında bulunabilir.
Bu ve başka eğilimlerin on yıllık bir zaman aralığı için incelendiği çalışmadan, sektörün
sergilediği açık değişimlerin (dünyanın en büyük vinç kiralama şirketlerine ait filolarda
giderek daha yüksek kapasiteli vinçlere yer verilmesi ve benzeri) tartışılmasıyla yetinilmiyor
ve Avrupa ile Kuzey Amerika arasındaki bölgesel farklılıklar da gözden geçiriliyor.
Dünya Vinç Raporu’na ilişki daha fazla ayrıntı için www.khl-infostore.com/world-cranereport adresini inceleyebilirsiniz.
ABD’li Mountain Crane Service şirketi,
Max-er 2000 ataşmanı ile donatılmış,
272 ton kapasiteli Manitowoc 2250 paletli
vincini kullanarak, 91 ton ağırlığındaki
modülleri yerleştirdi. Toplam çalışma
yarıçapı için sadece 600 mm’lik mesafe
toleransının bulunması, çalışmadaki
önemli kısıtlar arasındaydı
yıl 82’nci sırada gördüğümüz Mountain
Crane Service, açtığı 11 yeni şube ve
gerek paletli, gerek tekerlekli yeni vinçler
sayesinde, bu sene 68’inci basamakta.
Guay, AmQuip ve Allegiance Crane &
Equipment şirketlerinin üçü de ikişer sıra
tırmanıyor. Tablonun daha aşağılarında,
Southwest Industrial Rigging de beş
basamak atlayarak, 96’ıncı sıradan ilk 100’e
girmeyi başarıyor.
Hewden, Kelley Equipment, Agiris,
Tecmaco Integral ve Afcons Infrastructure
ise mevzi kaybederek ilk 100’ün dışına
itilen isimler.
Asya, dünyanın vinçler açısından
hareketli bölgelerinden biri ve Taylandlı
Chu Kai Public Company, 119’uncu
sıradan 101’inci sıraya sıçrayarak ilk 100’ü
tehdit etmeye başladı. Japon Hokazono,
ülkede büyük depremin ardından devam
eden yeniden inşa çalışmalarını etkisiyle,
iki basamak yükselip 97’ciliğe yerleşerek
yerini bir miktar sağlamlaştırdı. İsrailli
Avi Cranes’in 17 sıralık tırmanışı ise,
filosundaki büyük paletli vinç sayısının
artmasından kaynaklanmakta. Dünya
ağır yük kaldırma ve taşıma sektörünün
öncülerinden İtalyan Fagioli de 10 basamak
sıçrayıp 51’inci sıraya yerleşti.
2013’te 213 firmanın dahil edildiği
IC50 2014 sıralamasında bu yıl 216
firma görüyoruz (dergimizde bunların
123’üne yer ayırabiliyoruz). Bu yıl
sıralamaya ilk kez girebilen, veya
geri dönen yedi şirket arasında en
yüksek konumu 39’uncu sıradaki Rus
şirketi SOP&G alıyor. Onu, 69’uncu
sıradaki Japon şirketi Chubu Kogyo,
77’inci sıradaki Singapurlu şirket ve
119’uncu sıradaki Alman şirketi BKL
Baukran logistik izliyor. Allstate Crane
Rental 162’inci sıradan giriş yaparken,
Ekvador’dan Transportes Noroccidental
166’ıncı ve Arjantin’den Roman Servicios
da 175’inci sırada bulunuyor. Dört
firmanın, birleşmeler, iflas veya bilgi
eksikliği nedeniyle liste dışı bırakıldığını
da ekleyelim. İndeksin hesaplanmasında
kullanılan ton-metre cinsinden kapasite
sisteminin kimi zaman eksik anlaşılması
nedeniyle, önceki yıllarda olduğu gibi,
bazı şirketlerin indeks değeri, bir önceki
yıla göre büyük farklılık gösteriyor.
Yapılan yeni hesaplamalar, bu şirketlerin
filo kapasitesini daha iyi yansıtmakta.
Ancak, bu isimlerin büyük kısmı zaten
ilk 100’ün dışında ve hesaplamadaki
dönüşüm büyük ölçüde tamamlanmış
durumda. IC50 2014 özel dosyası ve
tablonun eksiksiz hali için www.khl.com
adresini ziyaret edebilirsiniz. n
SLOW BUT STEADY
In its 19th year the IC50 ranking of the world’s largest crane-owning companies once
again has a higher total index value and is up in almost all respects, albeit more
moderately than last year
This year’s increase of 7 % in the total
IC50 Index for the top 100 companies is
more in line with the 5 % increase figures
from 2012 and 2011, making last year’s
double digit rise somewhat of an anomaly.
Overall, the turnaround continues and the
trend remains upwards.
Mammoet retains its place in the
number one spot. Its IC index is up by
nearly 7 %. In the rest of top ten, All
Erection and Maxim have switched, with
the former taking 5th place from the latter.
Outside the top ten, Weldex, is up one
place to 11, Deep South is up one to 12
and Sarilar from Turkey is also up, from 14
to 13. Down three, from 14 to 11 is Essex
Rental, with a fleet reduction of nearly
88,000 points. One of the biggest climbers
this year is Netherlands-based Hovago
Cranes, up ten places to 18. Companies
moving out of the top 100 are Hewden,
Kelley Equipment, Agiris, Tecmaco Integral
and Afcons Infrastructure.
The 2014 total for the full IC50 is 216
companies. Highest in the ranking of the
seven new or returning entries this year is
SOP&G from Russia, at 39. Next is Chubu
Kogyo from Japan, at 69, followed by Antar
Cranes Services from Singapore at 77 and
then BKL Baukran logistik from Germany at
119. Allstate Crane Rental is new in at 162,
and then Transportes Noroccidental from
Ecuador at 166, and Roman Servicios from
Argentina joins at 175.
Look out for a 2014 IC50 special
report, including the full table of all
completed entries, available at:
www.khl.com
KATLANIR BOMLU KAMYON VİNÇLERİ
Hiab tarafından geliştirilen S-HiPro
130’un kamyona montajında, önceki
modellere kıyasla daha az cıvata
kullanmak gerekiyor
Kesintisiz gelişme
Katlanır bomlu kamyon
vinçlerinin tasarımında
odak noktalarını denge,
elektronik sistemler ve yük
kapasitesi oluşturuyor.
LAURA HATTON, ayrıntıları
aktarmak için üreticilerle
görüştü
D
enge ayaklarına yönelik
standartlardan, daha yüksek
kapasiteli modellere yönelik
talebe kadar pek çok farklı düzenleme
ve pazar eğilimi, katlanır bomlu kamyon
vinçlerinin tasarım ve işlevleri üzerine etkili
oluyor. Avrupa’da tasarım değişikliklerini
zorlayan en önemli standart konumundaki
EN 12999, daha iyi denge ayaklarının
kullanılmasını, takip sistemlerinin ve
bakım işlemlerinin iyileştirilmesini zorunlu
kılmakta.
Üreticilerin gözünden bakıldığında,
bu şartları sağlayan bir vinç tasarlamak,
güçlüklerin yanında avantajlar da
getirebiliyor. Bir HMF Group yetkilisini
dinliyoruz: “EN 12999, vinçler-Kamyon
Vinçleri standardının sürekli olarak daha
ileri noktaya taşınması ve EN 13001
standardının da işe dahil edilmesi, tasarım,
performans ve iş güvenliği bakımından
eskisinden daha iyi vinçlerin geliştirilmesi
yolunda üreticiler açısından bir fırsat olarak
görülebilir.”
Hiab’dan bir yetkili ise şunları söylüyor:
“Vinç operatörünün işini güçleştirmek
yerine ona destek olan sistemler
geliştirmemiz çok önemli. Standardın
getirdiği destek ayağı takip sistemi
zorunluluğu, kumanda sistemleri üzerinde
pek çok yeni müdahalede bulunmamızı
gerektiriyor.”
Denge ve takip aygıtlarına
yönelik bu gereksinimleri karşılama
çabasındaki İtalyan üretici Effer, bu yıl
içinde, aralarında Effer 505 ve 455’in
HMF 2620 modeli, EVS denge güvenlik sistemi, sabit jib ve personel kafesiyle birlikte
sunuluyor
de bulunduğu beş yeni modeli satışa
sunacağını açıkladı. Yeni modeller, Effer
525 ile aynı yapı ve parçalardan oluşmakla
birlikte, denge ve çalışma güvenliğinin
artırılmasına dönük DMU 3000 Plus ve
ESS aygıtlarıyla da donatılacak. Effer 505
modeli, uzunluğu 30 m’ye kadar çıkan
jiblerle donatılabilecek ve 21,7 m yatay
uzanma mesafesi sunabilecekken, Effer
455’te bu mesafe 27,74 m’ye çıkacak.
Serinin bir diğer yeni modeli Effer 375
ise, jible donatıldığında 26,4 m mesafeye
uzanabilecek.
Yeni modeller ek olarak, 80 ton-metre
kapasiteli Effer 855 vinci de Danfoss
kumanda dağıtım kutusunun yanında
DMU 300 Plus ve ESS sistemleriyle
IMT’nin yeni 9 tonluk modelinde, güç/ağırlık oranı artırılmış durumda. Firma, bu
vincin yükleme ve indirme işlemlerinde verimliliği artırmak için tasarlandığını
vurguluyor
yenilenmiş durumda. Kırk metrelik yatay
uzanma mesafesi temin eden makine,
Scanreco ve Hetronic uzaktan kumanda
sistemleriyle kullanılabiliyor. Firma,
Progress serisindeki vinçlerine de ilave
destek ayakları ekledikleri bilgisini veriyor.
Yeni modellerin gelişiyle, 440, 470 ve
850 vinçlerinin üretimden kalkacağını da
belirtelim.
Bir diğer katlanır bomlu kamyon
vinci üreticisi Palfinger, son modellerinden
PK 200002 L SH’yi 3013 yılındaki
Bauma fuarında ziyaretçilere tanıtmıştı.
PK 200002 L SH vincine sekiz adede
kadar hidrolik uzatma takılabiliyor ve bu
şekilde uzama mesafesi 25,6 m’yi buluyor.
Makinenin önemli özellikleri arasında yer
alan dörtlü denge ayağı sisteminde, ilave
ön denge ayağı ve uzatılabilir arka ayakların
vinç şasisine sabitlendiği görülüyor. Bir
Palfinger yetkilisi, sistem hakkında şunları
söylüyor: “Denge sistemi, duvarlar ve çitler
gibi engellerin aşılabilmesi için yukarı
doğru kaldırılabilen denge pistonlarına
sahip. Tüm işlevlere, operatör tarafından
uzaktan kumanda ediliyor.”
Vinçte kullanılan yüksek
performanslı denge kontrol (HPSC)
sistemi, denge ayağının herhangi bir
konumunda, 0 ile 360 derece arasındaki
tüm açılar için kaldırma kapasitesini
hesaplıyor ve gerek kamyondan gerekse
vinçten gelen gerçek zamanlı veriler
ışığında kamyonun dengesini takip
etmek üzere sensörlerden yararlanıyor.
Vincin uygulayacağı kaldırma kuvveti,
denge durumuna ve vinç bomunun
konumuna göre otomatik olarak
ayarlanıyor.
Kamyon vinci
üreticilerinden Atlas da
yeni modellerinde çalışma
dengesini ön planda
tutuyor. Kuzey Amerika
pazarına yönelik olarak ürün
yelpazesine eklenen 440 VCS,
22 m uzanma mesafesinde 1
ton yük kaldırabiliyor. Firma,
yeni makine hakkında şunları
söylüyor: “Atlas tarafından
bugüne dek üretilmiş en
güçlü ve etkili V-bom
vinciyle karşı karşıyasınız.
Yeterli çalışma dengesinin
sağlanabilmesi için, bu vinçte
7,4 m genişliğinde yeni bir
denge kirişi kullanıyoruz.”
Tasarımda basite
doğru
İtalyan üretici PM, kapasite
değerleri 26 ile 40 ton
arasında değişen 26.5 S,
27.5 PX, 28.5 SP, 30.5
SP, 32.5 PX, 36.5 S, 38.5 SP ve 40.5
SP modelleriyle ürün yelpazesini
güçlendirdi. Firma, bu vinçlerin ayrı
ayrı farklı modeller şeklinde değil,
bütün halinde yeni bir seri şeklinde
düşünülmesi gerektiğini vurguluyor
ve ekliyor: “Tüm dünya pazarları için
hazırlanan seride, tek ve çift bağlantılı
vinçler, krameyerli ve kesintisiz dönüş
sistemleri ile, çeşitli düzeylerde güvenlik
aygıtları bulunuyor.” Önceki modellerle
karşılaştırıldığında, yeni vinçlerin daha
hafif ve kompakt olduğu, kamyon
şasisinde yer işgal etmeyen, eğilebilmesi
sayesinde dingillerin arasında
yerleştirilebilen denge ayaklarıyla
Palfinger PK 200002l SH modelinde
kullanılan dörtlü denge ayağı sisteminde,
ilave ön denge ayağı ve uzatılabilir arka
ayaklar bulunmakta
donatıldığı ifade ediliyor. “Bu tasarım,
yeterli montaj alanına sahip olmayan,
yeni Euro 6 tipi kamyonlar düşünülerek
geliştirildi.”
Cargotec grubunun bünyesinde faaliyet
yürüten Hiab’ın son modelleri, X-HiPro
192, X-HiDuo 188 ve S-HiPro 130 oldu.
“Yeni vinçler, 192 modelindeki yük denge
sistemi ve 130 modelindeki yarı-otomatik
katlama ve açma sistemi gibi kullanıcı
dostu özelliklerle donatıldı.” diyen Hiab,
188 ve 192 modellerinin 18
ton-metre kapasite sınıfında
yer aldığı ve uzaktan kumanda
ile yönlendirildiği bilgisini
veriyor.
Firmanın iletişim
direktörü Lotta Clausen
devam ediyor: “Yeni ve
basitleştirilmiş tasarım, yeni
vinçlerde montaj işlemlerinin
daha kolay yürümesini,
böylece montaj maliyetlerinin
düşmesini, daha kısa sürede
tamamlanabilmesini de
sağlıyor. Örneğin, vinci
kamyonun üzerinde
sabitlenmesinde daha az
sayıda cıvata kullanılıyor ve
denge ayaklarının daha geniş
açılması, ilave denge ayaklarını
takılmasını gereksiz hale
getiriyor.”
İtalyan üretici Cormach
ise, trafik kazaları sonrasında
yolun açılması da dahil olmak
üzere, genel kaldırma işleri
için 230000 E9 JC4 modelini geliştirdi.
Hidrolik kaldırma tertibatına sahip
olan makine, ihtiyaç halinde sabit jible
donatılabiliyor.
Cormach’ın bir diğer yeni modeli
135000 X E9 F186 ASC PLUS RC L5,
“Beş dingilli bir kamyonun üzerine monte
ediliyor ve kabinin ön kısmından da yük
alınabilmesine izin veren ikili yük sınırlama
aygıtı ile donatılıyor. X şeklinde açılan
denge ayakları ve denge durumunu ölçerek,
yük kapasitesini uygun biçimde düzenleyen
L5 denge kumanda sistemi, çalışma
dengesine katkıda bulunuyor. Makinenin
yük kapasitesi, o anki denge durumuna
göre belirleniyor”
Yine İtalya’da Fassi şirketi de bu yıl
iki yeni modeli müşterileriyle buluşturdu.
Şirketin ABD distribütörü Fascan
International, Mart ayında Las Vegas’ta
gerçekleşen ConExpo fuarında, Fassi’ye
ait pek çok yeni modeli sergiledi. Ağır
hizmete yönelik F950RA.2.28L426 ve
hafif işlere yönelik F120B.2.25 katlanır
bomlu vinçleri de sergilenen bu makineler
arasındaydı. Önceden belirlenmiş denge
koşullarının sağlanmaması durumunda,
vincin çalışma değerlerini otomatik
olarak sınırlayan Fassi Denge Kumanda
(FSC) sistemi de aynı şekilde ConExpo
ziyaretçilerinin beğenisine sunuldu. Denge
durumunu ve vince ait diğer verileri
okuyabilen yeni elektronik sistemler, pek
çok farklı modelde karşımıza çıkabiliyor.
Örnek gösterebileceğimiz Palfinger, SH
vinç serisi için iki yeni sistemi kullanıma
soktu. Halat gerilim kontrol sistemi
(RTC), PK 27002 SH modelinde
kullanılırken, PK 10002 SH modeli için
de eşzamanlı halat kontrol sistemi (SRC)
geliştirilmiş durumda. Yeni sistemlerde,
operatör konforu ve güvenliğinin
artırılması amaçlanıyor.
Bir şirket yetkilisinin açıklamasını
dinliyoruz: “Otomatik bir halat gerilimi
ayarlama aygıtı olan RTC, halat ve sabit
jib de takılıyken vincin katlanmasını ve
açılmasını daha kolay hale getiriyor.
Vincin, halat uzunluğunu etkileyecek
hareketler yapması durumunda, halat
uzunluğu sistem tarafından otomatik
olarak uygun şekilde ayarlanıyor.”
“RTC’ye benzer şekilde, SRC
sistemi de halat uzunluğunu otomatik
olarak ayarlıyor ve aynı zamanda, halat
tamburunun çalışması sırasında makara
ile kanca bloğu arasındaki mesafenin sabit
kalmasını sağlıyor.”
Ağırlık tasarrufu
Yüksek güç/ağırlık oranına sahip olan ve
aynı zamanda bakım işlemlerinin kolayca
halledilebildiği vinçlerin imal edilmesi
de yine üretici firmaların odaklandığı
gelişim alanları arasında yer alıyor.
Bir HMF yetkilisi açıklıyor: “Önceki
modellerle karşılaştırıldığında, yüksek
kalite çelik kullanmamız sayesinde, vinç
boş ağırlığında ciddi bir düşüş elde etmeyi
başardık. Bu düşüş, kamyona daha fazla
yük taşıma imkanı vereceği için, çalışma
esnekliğine katkıda bulunacak.”
HMF Group, 20 ton kapasite
sınıfında HMF 1943 Z ve HMF 2243
Z (Z harfi, Z şeklinde katlanan bom
sistemini ifade ediyor) modellerini ürün
serisine ekledi. Yine bu yıl içerisinde, 14
ayrı vinç modelini daha satış sunmuşlardı.
1120-K, 1130-K, 1320-K, 1320-KS,
1330-K, 1330-KS, 1520-K, 1530-K,
1820-K, 1830-K, 2020-K, 2030-K,
2620-K ve 2630-K adlarını taşıyan
bu vinçlerin büyük kısmı, EVS denge
güvenlik sistemiyle, sabit jible, yük
kaldırma tertibatıyla ve personel kafesiyle
donatılarak müşterilere teslim edilmekte.
Firma, aynı zamanda malzeme elleçleme
vinçlerinde de tamamen yeni bir seriyi
satışa sunmaya hazırlanıyor. Bu yeni
makinelerin ilki, HMF 2110 L olacak (L
harfi, uzun bom kullanımını ifade ediyor).
ABD’li üretici Iowa Mold Tooling’in
(IMT) yeni modelleri ise 9/65, 10/72,
11/78 ve 12/86 oldu. Firmanın malzeme
elleçleme ekipmanları ürün müdürü John
Field, yeni vinçler hakkında şu bilgileri
verdi: “Kaldırma kuvveti/ağırlık oranı
daha yüksek olan, 9 ila 12 ton-metre
kapasiteli katlanır bomlu vinçler, yükleme
ve indirme işlemlerinde verimliliği artırma
hedefi doğrultusunda tasarlandı. Yeni
İtalyan üretici PM’nin 150 ton-metre kapasiteli modeli PM150sp
Türk vinç üreticisi
Hidrokon, ekipman
ağırlığının ön planda
tutulduğu pek çok yeni
modeli müşterileriyle
buluşturdu. Firma,
Hk 165 K7+L5
modelinin 165 tonmetre yük momenti
sunduğunu, böylece
3 m yarıçapta 55 ton
yük kaldırabildiğini
belirtiyor ve ekliyor:
“Jib ve denge ağırlığı
çıkartıldığında 32 ton
ağırlık sınırının üzerine
çıkmayan bu vinç, 4
dingilli kamyonlara
yönelik olarak
tasarlandı.” İnşaat
sektörünü hedefleyen
makine, 42 m yatay
uzanma mesafesi ve 46
m çalışma yüksekliği
temin edebilmekte.
Üretimine 2013
Haziran’ında başlanan
vince, ihtiyaç halinde
20 ton kapasiteli halat
takılabiliyor
modeller, mukavemetten herhangi bir
taviz verilmediği halde, eski modellere
kıyasla yüzde 10 ila 15 daha hafif ve bu
da kamyonun yük kapasitesini olumlu
etkiliyor. Kullanıcılar, bu sayede tek seferde
daha fazla malzeme taşıyabilecekler. İhtiyaç
duyulan montaj alanı büyüklüğünün
en aza indirilmesiyle de kamyon
konfigürasyonunda seçenekler arttı.”
Çok yüksek mukavemete sahip
çeliğin kullanıldığı vinçler, 3,8 ton ile
4,64 ton arasında kapasite değerlerine
sahip. Uygulamaya göre değişen uzanma
mesafeleri için, her bir modelde sayısı
beşe kadar çıkan hidrolik uzatmalar
kullanılabiliyor. Ek olarak, bom sistemini
tam olarak açmadan yüksek kapasite
elde etmeye yönelik bir SL bağlantı kolu
bulunmakta. Kamyondan uzaktaki alçak
noktalara yük indirmek ve aynı şekilde
yük almak için uygun olduğu belirtilen
yeni makineler, hızlı vinç işlemlerinde de
önerilmekte.
Kaldırma kapasitesini yükselten DL
bağlantı kolu da donanımlar arasında.
John Field devam ediyor: “Sistem, jib ve
yük kaldırma tertibatı kullanılırken, büyük
uzanma mesafeleri ve yüksek noktalardan
seviyelere indirilebiliyor. Müşteriler, aynı
zamanda, çalışma boyunca vincin denge
durumunu takip edip uygun önlemler alan
Elektronik Taşıt Denge (EVS) sistemini de
satın alabilecekler.”
Geleceğe bakış
yapılan kaldırma işlemleri için uygun bir
seçenek. Bom sistemi tamamen açıldığında,
her yükseklik ve uzanma mesafesi
değerinde işe yarayacağını gösteriyor.
Yukarı yönlü eğim sağlayan bom
bağlantı tasarımı ise, ana bom ile jib
arasındaki çalışma alanının 195 derecenin
altına inmemesini sağlıyor. RCL 5300
adlı kapasite sınırlama sistemi de
yeni donanımlardan biri. Yine Field’a
dönüyoruz: “RCL sistemi, vincin yük
momentini, çalışma şeklini ve yürüttüğü işi
takip ediyor. Bir aşırı yüklenmenin ortaya
çıkması halinde, operatöre uyarı gönderiyor
ve vinç işlevlerine hidrolik yağ akışını
kesiyor. Bu durumda, yük momenti normal
Daha yüksek kapasitelere sahip katlanır
bomlu kamyon vinçlerine yönelik talep,
güçlenmeye devam ediyor ve müşterilerin
güçlü vinçlere yönelik tercihi giderek daha
belirgin bir hal alıyor. Bir HMF Group
yetkilisi şöyle açıklıyor: “Geleneksel
olarak, 10 ila 25 ton kapasiteli orta boy
vinçler, en güçlü olduğumuz alan. Ancak,
30-50 ton aralığında da yeni modeller
geliştirmemizi ardından, bu büyük vinç
tiplerinde de güçlü bir talebin mevut
olduğunu gördük.”
İtalyan üretici PM, bu eğilim
doğrultusunda, 100 ton kapasiteli ilk
modelini geliştirerek yüksek kapasiteli
vinç pazarına girdi ve bu hamleyi 150 ton
kapasiteli başka bir model takip etti. Bu
makinelerin kazandığı başarı üzerinde,
200 tonluk yeni bir vincin geliştirilmekte
olduğu duyuruldu.
Yeni emisyon standartları da kamyon
vinçlerinde tasarım değişikliklerine ön ayak
olan etmenlerden bir diğeri. Euro 6 emisyon
standardı, Eylül 2014’ten itibaren yürürlüğe
girecek. Bir Atlas yetkilisi de bu konuya
dikkat çekiyor: “Yeni emisyon hükümleri,
kamyonlara yeni sistem ve parçaların
eklenmesini gerektiriyor. Bu ise, vinç montajını
güçleştirecek engellerin artması olasılığını
getiriyor. Sadece katlanır ayaklar kullanarak
bu sorunun çözülüp çözülemeyeceğini ve
kamyon üreticilerinin Euro 6 standardına
uyumluluğu nasıl sağlayacağını bekleyip
görmek zorundayız.” n
CONTINUOUS DEVELOPMENT
There is an increased focus on electronics, stability and increased payload capacities on designs of articulating loader cranes.
Laura Hatton finds out more
The main standard affecting design is
the EN 12999 standard for loader cranes.
The revised standard calls for better
stabilisers, improved monitoring systems
and improved maintenance.
New models to the market include
the Effer 505 and 455 from Italian crane
manufacturer Effer. These models have the
same structure and components as the Effer
525, but have been fitted the DMU 3000
Plus. The latest model from Palfinger is the
PK 200002 L SH. It can have up to eight
hydraulic extensions and has a hydraulic
outreach of 25.6 m. The model is fitted with
a quadruple stabiliser system and includes
the high performance stability control
(HPSC) system. Crane manufacturer Atlas
introduced the 440 VCS. Designed for the
North American market, the 440 VCS can
lift 1 tonne at 22 metres. New from Italian
manufacturer PM are models ranging in
capacity from 26 to 40 tonnes, including
the 26.5 S and 40.5 SP. The new cranes are
fitted with axle tilting stabilisers.
From Hiab are the X-HiPro 192,
X-HiDuo 188 and S-HiPro 130. Load
stabilisations are on the 192 and semiautomatic folding and unfolding are on the
130 model. From Cormach is the 230000
E9 JC4. The crane is fitted with a hydraulic
winch and can be configured with a fly jib.
Also from Cormach is the 135000 X E9
F186 ASC PLUS RC L5. Manufacturer Fassi
launched two new models this year. Fascan
International, the US distributor, showcased
the F950RA.2.28L426, and the F120B.2.25
at ConExpo. HMF Group has launched two
new models, the HMF 1943 Z and HMF
2243 Z (Z for Z folding). New from US crane
manufacturer IMT are the 9/65, 10/72, 11/78
and 12/86 models.
The demand for articulating loader
cranes with increased capacity is on the
rise. PM has announced it is designing a
200 tonne crane.
RÜZGAR TÜRBİNİ TAŞIMA DOSYASI
Taşımacılık şirketi Collett & Sons, Muirhall2
rüzgâr çiftiğinde kullanılmak üzer bir türbinin
naklini gerçekleştirdi. Bu taşıma işi, şirketin
Grangemouth tesisi üzerinden yürütülen ilk
projeydi
Modern rüzgâr
türbinlerinde kullanılan
parçaların giderek
büyümesiyle, taşımacılık
şirketleri ve üreticilerin
aşması gereken
güçlükler de aynı ölçüde
karmaşıklaşıyor.
Taşıma ekipmanları
sınanıyor
İ
ster karaya isterse denize kurulsun,
günümüzün yeni nesil rüzgâr
türbinleri, ağır yük taşıma şirketlerinin
ciddi teknik güçlükleri aşmasını zorunlu
kılıyor. Pek çok şirket, boyutları giderek
büyüyen parçaların daha hızlı ve
ekonomik biçimde taşınmasına olanak
tanıyacak yeni çözümlere yöneliyor.
Örnek gösterebileceğimiz İngiliz
taşımacılık şirketi Collett & Sons, büyük
türbin parçalarının elleçlenmesinde
kullanılmak üzere, özel olarak tasarlanmış,
110 ton kapasiteli bir lastik tekerlekli
ayaklı vinçten faydalanıyor. Filoda aynı
zamanda treyler itme ve çekme görevlerini
yerine getirmek üzere, 6x6 MAN
kamyonları gibi özel araçlar da mevcut.
Treyler olaraksa, Nooteboom,
Broshuis ve Doll şirketleri tarafından imal
edilmiş, uzunluğu 18 ile 48 m arasında
değişen, uzatmalı ve dönüş yeteneğine
sahip modeller kullanılıyor. Uzunluğu 85
m’ye kadar ulaşan pervane kanatlarının
taşınmasında, Scheuerle ve Doll yapımı
düz treyler modelleri kullanılırken,
uzunluğu 40 m’ye kadar çıkabilen, çapı
4,3 m ile 5,5 m arasında değişen ve
ağırlığı 100 tonu geçen kule parçaları da
Scheuerle ve Nooteboom yapımı kule
taşıma treylerleri, kaldırma adaptörleri ve
kenetleri kullanılarak taşınıyor.
Collett, rıhtımlarda ve depolama
alanlarında yürütülen çalışmalarda ise
kendinden tahrikli modüler taşıyıcılardan
(SPMT) faydalanıyor. Açık deniz rüzgâr
türbinlerine ait parçaların, ağırlığı 600
tona kadar çıkabilen jeneratör dairelerinin
ve 450 tona kadar çıkabilen kule
parçalarının bu alanlarda hareket ettirilip
taşınması için, dingil sayısı 6 ile 60
Kargo yönetim şirketi WWL ALS,
Foynes Limanı üzerinden rüzgâr türbini
parçalarının naklini yönlendiriyor. Proje
kapsamındaki tip 3 kanatların uzunluğu
55 m’yi aşıyor
Ağır hizmete dönük Goldhofer modülleri, 50 ton ve üstünde dingil yükü kapasitesine sahip
Danimarka’dan Avusturya’da karayolu
ile taşıma yapmak seçenek dışıydı.
Bu nedenle, Ren, Main ve Danube
nehirlerine bağlı kanalları kullanarak,
ekipmanı Linz’e su youyla getirdik ve
sonrasında yine 100 km’lik zorlu bir kara
yolculuğu gerçekleştirdik.”
“Kule parçalarının taşınmasında
asıl olarak, 7 dingilli kaldırma adaptör
sistemlerinden ve 3 ya da 4 dingilli
doliden faydalanıyoruz. Kanatların
taşınmasında ise, boyu 50 m’ye kadar
çıkabilen Nooteboom Telestep uzatmalı
treylerlerini kullanıyoruz.”
arasında değişen, dingil başına 40 tonluk
yük kapasitesi sunan Scheuerle modüler
sistemleri kullanılmakta.
Collett & Sons icra başkanı David
Collett, konu hakkında şunları söylüyor:
“Rüzgâr türbin parçaları ile ilgili
işlemleri gerçekleştirmek üzere özel
olarak oluşturduğumuz Goole tesisinin
kazandığı başarının bir uzantısı olarak,
2014 yılında Grangemouth/İskoçya’da
yeni bir tesis açtık. Yeni tesiste yürütülen
ilk proje kapsamında, 3,4 MW elektrik
üretim kapasitesine sahip türbinlerin
indirilmesi, depolanması, elleçlenmesi
ve ardından Muirhall rüzgâr çiftliğine
teslim edilmesine yönelik çalışmalar
geçtiğimiz günlerde tamamlandı. Benzeri
bulunmayan 110 ton kapasiteli lastik
tekerlekli ayaklı vinç, bu tesisin öne çıkan
özelliklerinden biri.”
Türbin parçalarının her yeni tasarımla
birlikte daha büyük hale gelmesi
karşısında, Avusturyalı taşımacılık şirketi
Felbermayr, karayolu taşımacılığının
mümkün olmadığı bazı projelerde
farklı nakliye yöntemlerini devreye
sokmak zorunda kaldı. Şirketin genel
müdürü Wolfgang Schellerer açıklıyor:
“Munderfing projesinde, Vestas V
112/140 türbinine ait kule taban
parçasının çapı nedeniyle, Almanya veya
Yeni modeller
Eskiyen karayolu altyapısı ve köprülerde
uyulması gereken yük sınırlamaları,
rüzgâr türbini taşımacılığının öne çıkan
sorunları arasında. Ek olarak, rüzgâr
çiftliklerinin genellikle ormanlarda ve
sınırlı ulaşım olanaklarına sahip başka
benzer alanlarda kuruluyor olması
da durumu güçleştiriyor. Ekonomik
bakımdan verimli hizmetlerin sunulması
yolunda taşımacılık şirketlerine yardımcı
olmayı amaçlayan özel taşıma ekipmanları
üreticisi Goldhofer, yeni nesil türbinler
için yeni modeller geliştirdi.
En güncel rüzgar türbini projeleri
İngiltere merkezli
ağır yük kaldırma ve
taşıma şirketi ALE, Fife
açıklarındaki bir deniz
rüzgâr çiftliği projesine
yönelik 7 MW’lık türbin
prototipine ait parçaların
indirilmesi işlemini
tamamladı. Dünyanın en
büyük türbinleri arasında
yer alan ekipmanda,
deniz seviyesi esas
alındığında jeneratör
dairesinin 110 m, kanat ucunun ise 196 m
yükseklikte bulunduğu belirtiliyor. İndirme
işleminde bir Gottwald AK912-1 vincinin
yanı sıra çeşitli destek vinçleri kullanılırken,
indirilen ekipmanları arasında iki adet 350
tonluk kule parçası, 525 ton ağırlığında bir
jeneratör dairesi, 85 m uzunluğunda ve 80
ton ağırlığında üç kanat, 480 ton ağırlığında
bir kılıf ve 475 tonluk bir “T” parçası
bulunmaktaydı. Ekipmanlar, bir gemiden
kaldırılarak, kendinden tahrikli modüler taşıyıcı (SPMT) üzerine yüklendi. ALE proje teknik
müdürü Andy Hunt, proje hakkında şunları söyledi: “Gerçekten müthiş bir proje ve hazırlanan
prototip, İskoçya’daki rüzgâr çiftliğinin inşası öncesinde test amacıyla kullanılacak. İndirilen
parçalar, bizim açımızdan alışılmadık ağırlık değerlerine sahip olmasa da, 85 m uzunluğundaki
kanatların indirilmesinde dengenin korunması amacıyla bazı ön hazırlıklar yapmamız gerekti.”
Liebherr mobil liman vinçleri, özel bir gemiyle taşınıyor. Bu vinçlerden üçü, İngiltere’de
Sunderland, Tyne ve Able Seaton limanları üzerinden nakledildi. Vinçlerden en büyüğü
600 ton kapasiteli
İnşa edildiğinde 140 m yüksekliğe sahip olacak bir Vestas V112 türbinine ait kanatlar,
Munderfing/Avusturya’daki bir rüzgâr çiftliğinde kullanılmak üzere indiriliyor
Super Lift adı verilen dört uzatmalı
platform tipi yarı-treyler modeli,
uzun rotor kanatlarının taşınması için
tasarlanmış. Firmaya göre, “Bu ekipman,
5 veya 4 dingilli çekicilerle birlikte
kullanılabiliyor ve 4 dingilli çekici
kullanıldığında, tek dingilli doli ile ya
da doli olmadan kullanım mümkün.”
Deveboynunun arkasında yerden
yükseklik 1.315 mm olarak ölçülüyor
(bojinin önünde 700 mm). Alçaltılmış
deveboynunda ise yükleme yüksekliği
550 mm’ye kadar inebiliyor (arka kısımda
1.000 mm). Askı tipi dingille donatılan
ve kısaltıldığında uzunluğu 13.500 mm
olan boji, 600 mm’lik yükseklik hareket
mesafesi ve 60 derecelik tekerlek dönüş
açısı temin ediyor.
Goldhofer’in bir diğer yeni ürünü
FTV 300, rotor kanatlarının taşınmasına
yönelik bir treyler ek donanımı
şeklinde tanımlanabilir. Firma yetkilisi
açıklamalarına devam ediyor: “FTV
300, türbin kanadını tam olarak göbek
bağlantı noktasından tutuyor ve kanadı 60
dereceye kadar açı yapacak şekilde yukarı
kaldırabiliyor. Böylece parça yatay değil,
yarı dik konumda taşınıyor. FTV 300’ü
modüler treylerlere veya kendinden tahrikli
modüler taşıyıcılara takmak mümkün.
Hidrostatik tahrik sistemine ve elektronik
çok yönlü dümenleme özelliğine sahip
olan ekipman, rotor kanadını kendi ekseni
etrafında da döndürebilmekte.”
Taşımacılık şirketi Prangl, Styria/Avusturya’da
yürüttüğü çalışmada, Goldhofer yapımı FTV
300 rotor kanadı taşıma ekipmanını, ağır
hizmete dönük THP/SL taşıma modüllerini
ve PST/SL-E kendinden tahrikli taşıma
modüllerini kullanmaya karar verdi. Prangl,
deniz seviyesinden 1.500 m yüksekteki
18 MW’lık Hochpürschtling rüzgâr çiftliği
için dokuz rüzgâr türbininin inşasıyla
görevlendirilmişti. Bir Goldhofer yetkilisi,
proje hakkında şu bilgileri verdi: “Prangl
Gesellschaft ekibinin, inşaat sahasına
giden yolda dar dönemeçlerden geçmesi
ve kimi yerlerde 17 dereceye varan eğimde
tırmanması gerekiyordu. Doğa koruma
idaresinin belirlediği sıkı kurallara uymak,
ancak Goldhofer FTV 300’ün kullanılmasıyla
mümkün olabilirdi. Ekipman sayesinde,
kesilmesi gereken ağaç sayısı büyük ölçüde
düştü ve daha az yapay zemin inşasına ihtiyaç
duyuldu.” Prangl’ın Stanz’da oluşturduğu
yeninden yükleme merkezinde, türbin
parçaları Goldhofer modüllerine yüklendi ve
16 km’lik dağ yolunu aşarak rüzgâr çiftliğine
ulaştı. Jeneratör dairelerinin her biri 69
ton ağırlığındayken, pervane göbeklerinin
ağırlığı 18,9 tonu ve kanat ağırlığı da 9,7 tonu
bulmaktaydı. Kule parçalarının ağırlığı ise 26,5
ile 60,5 ton arasında değişmekteydi. Sahaya
varıldığında, parçaların taşınmasında tük
tekerleklerden çekişli kamyonlar ve Goldhofer
modülleri kullanıldı. On yedi derecelik dik
eğimlerin aşılmasında, ikinci bir çekici ünite
daha kullanıldı. Prangl, rotor kanatlarının
taşınması içinse 6 dingilli, hidrostatik tahrikli
Goldhofer PST/SL-E 6 modelinden faydalandı.
Çiftliğe yapılan her yolculuk, dört saate yakın
sürdü.
Özel olarak
tasarlanmış,
100 ton
kapasiteli
bir lastik
tekerlekli
ayaklı vinç,
İngiltere’deki
Collett & Sons
depolama
alanında
türbin
parçalarıyla
uğraşıyor
Munderfing/Avusturya’daki bir rüzgâr çiftliği için 140 metre yüksekliğe sahip beş
Vestas V112 türbininin taşınması ve montajı, Felbermayr’ın son dönemde yürüttüğü
en zorlu projelerden biriydi. Firmanın genel müdürü Wolfgang Schellerer açıklıyor:
“Munderfing’e ulaşabilmek için, pek çok küçük kasabadan geçmek, sayısız dönemeci ve
%15’lik eğime sahip yerleri aşmak zorundasınız. Türbinlerin montajında bir Liebherr LG
1750 vincinden faydalandık. İş sahasına erişimin kısıtlı olması ve vincin çok dar bir alanda
kurulması, projedeki diğer güçlüklerdi. Proje, Ocak ayında başlayıp Mart’ta tamamlanırken,
tüm parçalar, Linz’deki Felbermayr ağır yük terminali üzerinden nakledildi.”
Goldhofer, türbin göbeklerinin
taşınması içinse STZ-MPA yarı treyleri
ile THP serisindeki ağır hizmet yönelik
modüler treylerlerin kullanılması öneriyor.
STZ-MPA yarı treyleri, MPA dingil
sistemiyle donatılmış olmasından dolayı bu
isimle anılmakta. Sadece tek bir tekerlek
yuvası, gergi kolu ve süspansiyon koluna
sahip olan sistem, 780 mm’lik hayli alçak
sayılabilecek bir yükleme yüksekliği
sunuyor. Süspansiyon, 315 mm’lik hareket
aralığı temin ediyor ve tekerlek dönüş açısı
da 60 dereceye kadar çıkabiliyor. Firmanın
ağır kule parçalarının taşınması için
geliştirdiği RA4 kule adaptörü de 180 tona
varan ağırlıkta yük taşıyabiliyor.
Bir diğer üretici firma Nooteboom,
Mega Rüzgâr Türbini Taşıyıcı (MWT)
adını verdiği, kapasitesi 4 MW’a kadar
çıkan türbinlere ait parçaların taşınmasında
kullanılabilen treyler sistemini
müşterilerinin hizmetine sundu. Firmanın
ürüne ilişkin açıklaması şu şekilde:
“MWT, aynı zamanda kule parçalarının
vince ihtiyaç duyulmadan indirilip
bindirilmesine de olanak tanıyor. Sistem,
bir kaldırma adaptörü ile deveboynu
doliden ve ayrıca 7 dingilli bir doliden
oluşmakta. Bu tasarım, rüzgâr türbinlerine
ait kule parçalarının naklinde hâlâ en
verimli yöntem olarak görülmekte.”
Firmanın yeni ürünleri arasında yer
alan Süper Kanat Taşıyıcı (SWC) ise, 70
metre ve daha uzun rotor kanatlarının
taşınmasına yönelik olarak geliştirilmiş.
SWC serisindeki en yeni model olan
Quatro Süper Kanat Taşıyıcı’nın
tasarımında, MCO-PX yarı alçak dorse
CONEXPO’NUN ARDINDAN
İsveçli GIGA firması,
Björkhöjden’deki bir rüzgâr
çiftliğine kurulacak 3 megavatlık
Siemens türbinine ait kanatların
taşınmasında bir Faymonville
TeleMax treylerini kullandı. Her
biri 12 ton ağırlığındaki kanatların
uzunluğu 55 m ve genişliği 4,3 m
olarak ölçülmekteydi.
esas alınmış. Askı tipi dingille donatılan
ekipman, 60 derecelik tekerlek dönüş açısı
sunuyor. Deveboynu, yüklü haldeyken
hidrolik sistem tarafından ayarlanabiliyor
ve azami 800 mm’lik yükseklik değişimine
imkan veriyor. Yeni ürünün, 50 ile 80
m arasında uzunluğa sahip kanatlar için
uygun bir seçenek olduğu ifade edilmekte.
Faymonville, TeleMax adlı platform
tipi yarı-treyler modelini ürün yelpazesine
ekledi. Boyu 65 metreye kadar uzatılabilen
ekipman, 80 m’lik rotor katlarının
naklinde kullanılabiliyor. Firmanın diğer
ürünü VarioMax, kule parçaları, jeneratör
daireleri ile rotor ve türbin kanatlarının
taşınmasında görev alabiliyor. “Farklı
koşullara uyarlanabilen bu çok yönlü yarı
treyler serisi, toplam 3 ila 9 dingilli bir yapı
ortaya koyacak şekilde, bir ön ve bir arka
bojiden oluşuyor.” Firmanın 1 ila 5 dingilli
MegaMax alçak dorse treyler modeli,
sökülebilen deveboynuna ve 1 ila 3 dingilli
doli ile birlikte ya da dolisiz kullanılabilen
Taşımacılık şirketi
Bender, Westerwald/
Almanya’daki
Greifenstein
Rüzgâr Çiftliği’nde
kullanılacak
parçaların naklinde,
8 dingilli bir
kendinden tahrikli
modüle takılan
Goldhofer rotor
kanadı taşıma ekipmanını kullandı. Enercon E101 türbinlerine ait 20 ton ağırlığındaki
kanatların taşınmasında, Goldhofer FTV 300 ile donatılmış bir kendinden tahrikli taşıma
modülünden faydalanıldı. Dar yollar, havadan geçen elektrik hatları ve yol kenarındaki
ağaçlar, taşıma projesinde ekibin karşılaştığı güçlükler arasındaydı. FTV 300, çeşitli
engellerden geçilirken rotor kanatlarının aşağı ve yukarı kaldırılmasına olanak tanıdı.
farklı alçak dorse seçeneklerine sahip.
Faymonville’in türbinler,
platformlar, kule parçaları, jeneratörler
ve rotor kanatlarının taşınması için
tasarladığı CombiMax ise, standart
parçalar kullanılarak imal ediliyor ve
farklı ihtiyaçları karşılayacak biçimde
düzenlenebiliyor. Firmanın ürüne
ilişkin açıklamasında “Bojilerde askı
tipi dingiller ve Twin-Axle-II ve tipi için
bağımsız süspansiyona sahip dingiller
kullanılabilmekte.” deniyor. n
TESTING TRANSPORTS
As wind turbine components get increasingly bigger, the challenge for transport companies and manufacturers to overcome
these difficulties gets ever more complicated. Laura Hatton finds out more
Whether onshore or offshore, the new
generation of larger wind turbines is presenting
a challenge for heavy haulage companies. UK
transport company Collett & Sons, for example,
has a purpose-designed 110 tonne capacity
straddle carrier to handle larger wind turbine
components. The fleet also includes special
purpose vehicles, including MAN 6x6 units, for
extra pulling and towing duties. For quayside
and storage area operations, Collett uses self
propelled modular transporter (SPMT).
Due to the ever increasing size of
components, transport company Felbermayr,
from Austria, has adopted other methods of
transport as road transportation had been
impossible on some projects. Wolfgang
Schellerer, Felbermayr general manager,
explains, “On the Munderfing project, due
to the diameter of the bottom section and
the first tower of the Vestas V 112/140, road
transportation from Germany or Denmark was
impossible. Therefore, we used the Rhein,
Main and Danube channel to Linz and from
there we drove the challenging 100 km to the
site.
To help transport companies deliver
services that are economically effective,
manufacturer of specialized transport
equipment Goldhofer, has introduced the
Super Lift fourfold extendable flatbed semitrailer, designed for transporting long rotor
blades. Also from Goldhofer is the FTV 300,
for transporting rotor blades and the STZ-MPA
semi-trailer for transporting turbine hubs.
From manufacturer Nooteboom is the
Mega Windmill Transporter (MWT). It is for
transporting components for turbines up to 4
Megawatts or more, the manufacturer says.
Also from Nooteboom is the Super Wing
Carrier (SWC) range, designed to transport long
blades of 70 metres and more.
From manufacturer Faymonville is the
TeleMax flatbed semi-trailer. It is extendable up
to 65 m and is suitable for carrying rotor blades
up to 80 m long. Also from Faymonville is the
CombiMax, designed for transporting turbines,
platforms, tower segments, generators, and
rotor or turbine blades.
CRANE LINE – TELESCOPIC CRAWLER CRANE
16 t
40 t
80 t
70 t
Çok yönlü - Teleskobik paletli Vinçler
Akıllı yatırım - Uzun vadeli birikimler
• 70 tona kadar kaldırma kapasitesi, max. 36 m bom artı 15 m jib bom
• Her zaman kullanıma hazır, kolay nakliye
be
ü
• Ağır yüklerin kaldırması, taşıması ve konumlanması için optimum çözüm
cr i
e
t
- letl
k
ı
• Kolay bakım ve kontrol edilebilir teknoloji
l k pa
n
a obi
m
z lesk
u
ın eri Te çler
k
SENNEBOGEN Maschinenfabrik GmbH
as en b vin
ı
Sennebogenstraße 10, 94315 Straubing
l
ı 2’ d
y
Phone
+49
9421
540-144
0
2 199
OPERATÖR DESTEK SİSTEMLERİ
Her şey kontrol altında
Vinçlerin sahada ne
kadar verimli çalıştığının
takip edilebilmesini sağlama
ve kazaların sıfır düzeyinde
kalmasına yardımcı olma
çabası, operatör destek
sistemlerinin çalışma şeklini
etkileyen en önemli eğilim
konumunda.
LAURA HATTON inceledi
RadioLink Plus ürününde kullanılan kablosuz
uzaktan ölçüm teknolojisi, operatörün
tartım sırasında güvenli bir mesafede
bekleyebilmesine olanak tanıyor
Y
üklenici firmalar ve vinç kiralama
şirketleri, hem operatörlerinin
güvenli bir şekilde çalışmasını, hem
de makinelerinin verimli bir
biçimde kullanılmasını
sağlamak için, saha
verilerini toplamak
zorunda. LSI-Robway
şirketinden bir yetkili,
konunun önemini
şöyle açıklıyor: “Sadece
gözünüzün önündeki
tek bir makinede neler
olup bittiğini takip
edebilmeniz artık yeterli
değil. Filo sahipleri ve
saha yöneticileri, sorumlu
oldukları her bir makinenin
durumunu kesintisiz
izleyebilmek zorundalar.
Verilerinin doğrudan sahada
takip edilmesi hâlâ hayati
önem taşmakla birlikte,
uzaktan takip de genel
anlamda iş güvenliği ve
RaycoWylie tarafından geliştirilen i4500, verimlilik konusunda çok önemli
hayatlarını tehlikeye atabilecek aşırı yük hale geldi.”
Operatör destek sistemleri
veya bloklar arası çarpışma durumlarında
üreten firmalar, bu ihtiyaçların
operatörleri uyarıyor
karşılanmasına yardımcı olmak
üzere kablosuz çözümlere yöneliyor.
Straightpoint firmasının direktörü David
Ayling’i dinliyoruz: “Müşterilerimizin
büyük kısmı, herhangi bir kablo
kullanılmadığı için hasar olasılığını
düşüren ve sistemin güvenli bir
mesafeden işletilmesi yönünde önemli
bir çalışma esnekliği sunan kablosuz
ürünleri talep etmeye başlıyor. Bunun
yanında, SMS, akıllı telefon ve tablet
teknolojilerinin sisteme dahil edilmesini,
verilerin özel olarak geliştirdiğimiz
yazılım aracılığıyla doğrudan bu aygıtlara
aktarılmasını isteyen müşterilerimizin
sayısı da giderek artıyor.”
Sahada olup bitenlere ilişkin
ayrıntıları izleyebilme ve kontrolü daima
elde tutma yönünde müşterilerden gelen
talepleri karşılama çabasındaki operatör
destek sistemi üreticileri, tasarımlara
ekledikleri yeni teknolojilerle aynı
zamanda operatörler için daha güvenli bir
çalışma ortamına da zemin hazırlıyorlar.
Veri yönetim sistemleri, kendi kendini
temizleme özelliğine sahip kameralar, sesli
alarmlar, yük sınırlayıcılar ve yük aşım
sistemleri, bu teknolojiler arasında ilk
akla gelenler.
Orlaco’nun geliştirdiği radarEye sensörü, operatörün görüş alanına girmeyen noktalardaki
nesneleri tespit ediyor
LSI-Robway ürün yelpazesine eklenen GS920
LSI-Robway’in satışa sunmaya
hazırlandığı, firmaya ait telsiz ünitesini
kullanarak iş sahasının geneline veri
yayını yapan yeni telematik sistemini
örnek gösterebiliriz. Firma yetkilisi,
üründen şu sözcüklerle bahsediyor:
“Bir iş sahasında örneğin 100 makine
çalışıyorsa, bu makinelerin mobil veri
iletim ücretine maruz kalmadan birbiriyle
iletişim kurabilmesi istenir. Geliştirdiğimiz
sistemde, saha geneline yönelik bir internet
bağlantısı veya mobil veri bağlantısı
aracılığıyla, ana veri tabanına bağlanma
olanağı bulunacak. Makinenin iş sahasını
terk etmesi durumunda ise, sistem bir
mobil çağrı modemine dönüşecek ve her
yerde takip imkanı doğacak.”
Ürünün iki ayrı tipinden biri 1.402
metre, telsiz modeme sahip diğeri ise
16 km işlem menziline sahip olacak.
“Veriler, makineden bizim veri tabanımıza,
müşterinin veri tabanına, veya her ikisine
birden yüklenebilecek. Ürünümüzde,
her bir veri sahası için bir etiketleme
sistemi bulunacak ve bu açık sistem, bizim
dışımızdaki altyapılarla da paylaşılabilecek.”
Aşırı yüklenmeyi önleme
LSI-Robway, aynı zamanda RCI-8510 adlı
yük kapasitesi sınırlama ve vinç kumanda
sistemini de müşterilerinin hizmetine
sundu. Gün ışığı altında rahatça
okunabilen bir renkli ekranla donatılmış
sistem, bir dizi sensör yardımıyla hem
yük momentini hem de yük halatındaki
gerilimi takip ediyor.
Firma yetkilisi açıklıyor: “RCI8510 sistemi, vincin çalışmasıyla ilgili
tüm boyutları
yönetiyor ve farklı
yük çizelgelerinin
kaydedilmesi için
büyük bir bellek
sunuyor. LSIRobway ürünleri,
dünya genelinde
standartlara
uyumlu. Kablosuz
ürünlerimiz, FCC ve
CE gibi, dünyanın
her yerinde geçerli
telsiz sertifikalarına
sahip.” Bunun
yanında, kablolu
LSI-Robway
ürünlerinin de
Avrupa ve dünya
standartlarını
karşıladığı ifade
edilmekte.
“Ürünlerimizin
pek çoğu, patlamaya
karşı direnç
özellikleri sayesinde
ATEX, CSA ve
IECEx standartlarına
uyum sağlıyor. Bu
aygıtları geniş bir
sıcaklık aralığında,
çok çeşitli iklimlerde,
kıyı-ötesi [offshore],
petrol/doğalgaz,
Cobo tarafından geliştirilmiş Tera serisi ekran sistemleri
Sahada vinçlerinin ne kadar verimli
çalıştığını bilmek isteyen filo yöneticileri,
veri toplama aygıtlarına giderek daha fazla
yöneliyor
madencilik ve ticari inşaat uygulamaları
da dahil olmak üzere farklı ortamlarda
kullanmak mümkün.”
Bir diğer üretici Rayco-Wylie de
yük kapasite sınırlarının aşılmasını ve
tehlike olasılığına sahip diğer durumlar
engellemeye dönük bir dizi ürün geliştirdi.
Firmanın ürün yelpazesinde, i4500
kapasite göstergeleri, yük göstergeleri,
R180 rüzgâr hızı göstergesi ve R147 blok
teması önleme [anti two block] aygıtı öne
çıkıyor.
Rayco-Wylie satış ve pazarlama
koordinatörü Pierre-Olivier Deslandes,
ürünler hakkında şu bilgileri veriyor:
“Bu sistemlerin en önemli özelliği, olası
aşırı yüklenme veya blok teması gibi,
hayati tehlike yaratabilecek durumlar
hakkında uyarı vererek operatörün
işini kolaylaştırmak. i4500, yüksek
çözünürlüklü renkli LCD ekrana
sahip ve CANbus teknolojisinden
faydalanıyor. Sistemin öne çıkan yanı,
yükün hesaplanma şekli üzerinde
yaptığımız değişiklik sayesinde,
kalibrasyon işlemlerinin daha önceki
ürünlerle karşılaştırıldığında çok hızlı
bir biçimde tamamlanabilmesi. i4500,
her türlü uygulamada görev alabiliyor ve
aynı zamanda sistemde olup biten tüm
olayların kaydedildiği bir veri kütüğü ile
bilgi desteği sunuyor.”
“Ek olarak, çözüm bulma sürecine
yardımcı olan otomatik sorun teşhis
modu, istenmeyen duruş sürelerini
kısaltıyor. Yazılım ve kalibrasyon
dosyaları, daha önceki ürünlerimizde
kullandığımız programlama çipleri yerine,
bir USB bellek aracılığıyla indirilebiliyor.
Son olarak, bir aşırı yüklenme
veya bloklar arası çarpışma olasılığı
durumunda, belirlenmiş bir mobil aygıta
alarm gönderebiliyoruz.” i4500, mevcut
uluslararası standartlara uyumlu. Farklı
ortam ve uygulamalara uyum sağlayacak
biçimde düzenlenmiş olması ise, gerek
LSI-Robway iş sahası sınır takip sistemi,
telematik teknolojilerinden faydalanarak,
sahada çalışan vinçlerden veri topluyor
karada, gerekse deniz ve kıyı-ötesi
vinçlerinde rahatlıkla kullanılabilmesini
sağlıyor.
Straightpoint firmasının geliştirdiği
RadioLink Plus adlı yük hücresi de yine
kaldırma işlemleri sırasında operatörlere
yardımcı olma amacını taşımakta.
Uçaklarda kullanılan türden, yüksek
kalitede alüminyum malzemeden imal
edilen ünite, elde tutulan bir kablosuz
uzaktan ölçüm ekranına sahip. Operatör,
bu sayede, tartılan malzemeye güvenli bir
mesafede durarak çalışabiliyor.
David Ayling, “Okunan değeri
gösteren kablosuz el aygıtı, 250 metreye
varan menzile sahip ve bu nedenle
endüstriyel uygulamalarda, ağır yük
kaldırma işlemlerinde ve hatta zararlı
maddelerin bulunduğu koşullarda bile
kullanılabiliyor.” dedikten sonra şöyle
devam ediyor: “Pil ömrü 1.600 saate.
Dahili anteni, dış hasarlara ve hava
koşullarına karşı dirençli. Kablosuz veri
kayıt yazılımı gibi eklentiler de tercihe
göre ürünle birlikte sunulabiliyor.”
Bir diğer Straightpoint yetkilisi de
şunları ekliyor: “Bu ürün tipi, genel olarak
yük kaldırma ve vinç, petrol ve doğalgaz,
inşaat, yenilenebilir enerji, madencilik,
test ve muayene alanlarında, ayrıca askerî
uygulamalarda kullanım alanı bulmakta.”
Standart Straightpoint ürünleri
-10 ile +40 Celcius arasındaki sıcaklık
değerlerinde görev almakla birlikte,
kutuplarda kullanıma yönelik modeller de
mevcut. IP65 koruma sınıfındaki aygıtlar,
AB iş güvenliği, sağlık, çevre şartlarını
yerine getiriyor ve ASME kılavuzları
doğrultusunda imal ediliyor.
Kuşkuya yer yok
Operatörlere, gözleriyle göremedikleri
alanları da “izleme” olanağı veren aygıtlar,
yeni destek teknolojilerinde değişimi
yönlendiren eğilimlerden biri konumunda.
Hollandalı kamera takip aygıtları üreticisi
Orlaco’nun bu alandaki son ürünü,
Radar Active Eye sistemi oldu. Firmanın
iş geliştirme müdürü Jacco Hartkoorn’u
dinliyoruz: “Sistem, operatörün görüş
alanına girmeyen nesneleri tespit etmek
ve görmek üzere
tasarlandı. Atımlı
zaman-alan radar
sistemleri, önceden
belirlenmiş bir çalışma
alanında hem sabit
hem de hareketli
nesneleri tespit
edebiliyor.”
Sistem, menzilin
içinde bir nesne tespit
ettiğinde, sesli ikaz
göndererek operatörü
uyarıyor ve nesne
yakınlaştıkça ses düzeyi
yükseliyor. Hartkoorn
devam ediyor:
“Bir nesne tespit
edildiğinde, bu durum
ekranda da görülüyor
ve operatör duruma tepki verebiliyor.
Böylece, kaza nedeniyle vincin veya başka
nesnelerin zarar görmesi önleniyor.”
Radar üniteleri, zorlu çalışma
koşullarına uygun olarak tasarlanmış ve
darbelere dirençli. Sudan etkilenmeyen
ünite, kar, yağmur, çamur ve sıcaklık
değişimi gibi hava koşullarına da
olumsuz tepki vermiyor. Ekran, 20 m’ye
varan bir alanı gösterebiliyor 50 m’den
uzaktaki nesnelere tepki vermeyecek
şekilde ayarlanabiliyor. Bir ön kamera ve
navigasyon sistemiyle ürün kapsamını
genişletmek de mümkün. “Sistem, sadece
tehlikeli bölgedeki kişi ve nesneleri
algılıyor ve vincin genişliği dışında
kalan nesneleri göstermeyerek, gereksiz
alarmlara neden olmuyor.
Orlaco’nun yeni ürünleri arasında,
kesintisiz görüntü kamerası (ATVC)
da bulunuyor. Bir firma yetkilisi, kendi
kendini temizleme mekanizmasıyla
Cobo Tera 8 ürününde kullanılan grafik
ekranı
donatılan kameranın, bu sayede çok kirli
ortamlarda da kesintisiz ve mükemmel
görüntü sunmaya devam edebildiğine
dikkat çekiyor. Orlaco ürünleri, ISO5006
standardı doğrultusunda tasarlanmakta.
İtalyan üretici Cobo Group ise, son
olarak Tera ekran serisini ürün yelpazesine
ekledi. 3B6 birimi ile işbirliği içinde
geliştirilen ekranlar, operatörün ihtiyaç
duyduğu verileri kolayca ulaşılabilecek
ve rahatça okunabilecek biçimde sunmak
üzere tasarlanmış. Serideki modellerin
tümü, -40 ile +80 Celcius arasındaki
sıcaklık değerlerinde çalışabiliyor.
Kullanılan Linux işletim sistemi, sadece
5 saniyede başlama özelliğine sahip.
Freescale IMX3 ve IMX6 serisi işlemciler,
IP66 koruma sınıfı, PDF okuyucu, USB
bağlantısı ile veri aktarımı ve yazılım
güncellemeleri de
serinin öne çıkan
özellikleri arasında.
“Silikon kaplamalı
ABD çerçeveye
yerleştirilen ekranlar,
güneş ışığı altında
okunabiliyor ve
dokunmatik ya da
dokunmatik olmayan
ekran şeklinde temin
edilebiliyor. Çok farklı
ihtiyaçlara ve kabin
büyüklüklerine uyum
sağlayabilen ürünün
4,3 ve 12 inçlik tipleri
mevcut.”
Straightpoint,
sesli uyarılar için 90
desibellik yük aşım
alarmını da yeni ürünleri arasına ekledi.
David Ayling açıklıyor: “Geçtiğimiz
aylarda, daha da güvenli bir çalışmaya
olanak tanımak üzere 90 desibellik bir
sesli yük açım alarmını da sistemimize
ekledik. Dana öncesinde, sistem sadece
görsel yük aşım uyarısı veriyordu. Yeni
alarm, tartılan malzemenin azami yük
değerine yaklaşması durumunda sesli ikaz
vererek güvenlik düzeyini yükseltecek ve
felaketlerin önüne geçebilecek.” n
MONITORING MOVEMENTS
Laura Hatton investigates what trends that are changing the way operator assistance devices work
Data collection is becoming a necessary
requirement for contractors and equipment
rental companies. To help deliver these
demands to customers, manufactures of
operator assistance devices are looking to
wireless solutions.
Soon to be released from LSI-Robway is the
new telematics solution, which uses LSI-Robway
radio design to broadcast data across a job site.
Two versions of the device will be available, one
with 1,402 metres of range and another featuring
a radio modem with up to 16 km of range. LSIRobway has also introduced the RCI-8510 rated
capacity limiter and crane controller.
To help prevent overloads
manufacturer Rayco-Wylie offers the
range of i4500 rated capacity indicators,
load indicators, the R180 wind speed
indicator and the R147 anti-two-block
device. To assist operators during lifting
operations is the RadioLink Plus loadcell
from manufacturer Straightpoint. The unit
is made from high-quality aircraft grade
aluminium and is fitted with a wireless
telemetry handheld display. For audible
warnings, Straightpoint has added a 90
decibel audible overload alarm to its
new products. The latest device from
manufacturer of camera monitoring devices,
Orlaco, based in the Netherlands, is the
Radar Active Eye system. “The system is
designed to detect and see objects in zones
obscured from the operator’s view,” Jacco
Hartkoorn, business development manager
at Orlaco says. In addition, Orlaco also
offers the all time vision camera (ATVC),
which has a self cleaning mechanism.
New from Italian manufacturer, Cobo
Group, is the Tera range of displays. Made in
collaboration with its 3B6 division, the displays
are designed to display information and data for
the operator in a clear and easy to read way.
BİLGİ BANKASI
Tartım zamanı
Geçen sayıda önemini
Bağlantı kablosuyla birlikte bir yük hücresi
vurguladığımız ağırlık
merkezi konusuyla bağlantılı
olarak, şimdi aynı derecede
önemli başka bir konuyu,
yük tartımını masaya
yatırıyoruz.
MARCO VAN DAAL açıklıyor
Y
Yazar hakkında
Marco van
Daal, 1993
yılından bu yana
ağır yük kaldırma
ve taşıma
sektöründe
çalışıyor. Bu
alana Hollanda
merkezli Mammoet Transport şirketinde
giriş yaptıktan sonra, yine sektörün
öncü isimleri arasında yer alan, İtalyan
Fagioli PSC firmasına geçti. Yirmi yılı
aşan deneyimini beş ayrı kıtada ve 55’in
üzerinde ülkede elde etti. Bu deneyimler
ışığında, www.khl.com/books/theart-of-heavy-transport/ adresinden
ulaşabileceğiniz, The Art of Heavy
Transport [Ağır Yük Taşıma Sanatı] adlı
kitabı kaleme aldı.
Van Daal, bilgi birikimi ve
deneyimlerini paylaşma konusunda son
derece istekli ve bu amaç doğrultusunda
dünyanın çeşitli yerlerinde sık sık
seminerler düzenliyor. Eşi ve iki kızıyla
birlikte, Hollanda Karayipleri’nde,
Aruba’da yaşıyor.
azı dizimizin geçtiğimiz sayıda
yayınlanan bölümünde, yük
kaldırma ve taşıma işlemlerinde
ağırlık merkezinin önemini vurgulamış,
temel bileşenlerden yola çıkılarak ağırlık
merkezinin nasıl bulunacağına dair
kuramsal bir açıklamaya yer vermiştik.
Ancak, gerçek hayatta işler her zaman
böyle sorunsuz yürümez. Bir ekipman
genellikle pek çok farklı tedarikçiden gelen
parçaların birleştirilmesiyle oluşmuştur ve
bu tedarikçiler de genellikle kullandıkları
malzemeleri yine farklı alt tedarikçilerden
temin etmişlerdir. Ek olarak, ekipman
üzerinde sahada yapılan değişiklikler de
genellikle ağırlık merkezine ilişkin bir
değerlendirme yapılmasına olanak tanıyacak
şekilde tasarımcılar iletilmez. Sonuçta,
ağırlık merkezi ve ekipman ağırlığını
ilgilendiren değerler kuşkulu hale gelir veya
istenen hassasiyette tespit edilemez.
Kaldırılması, taşınması veya uygun
miktarda safra ile duba ya da gemiye
bindirilmesi gereken bir yüke ait ağırlık
değeri ve ağırlık merkezi konumunun
ancak tahminen belirlenebildiği bu tip
durumlarda, yükün tartılması iyi bir karar
olabilir. Tartım sonucunda iki bilgi elde
edilecektir: 1) yükün ağırlığı ve 2) iki boyut
üzerinde, yani X ve Y koordinatlarında
ağırlık merkezinin konumu.
Tartımın gerçekleşebilmesi için,
yükle ilgili bazı bilgilere de ihtiyaç var.
İlk olarak, ağırlığın yaklaşık olarak
bilinmesi gerekir. İkincisi, tartım
Yük hücresinde ağırlık ile sinyal arasındaki
ilişkini doğrusallıktan saptığını gösteren
grafik
ekipmanlarının yerleştirileceği noktalar,
bu noktaların konumları (koordinatları)
ve karşılayacakları tahmini ağırlıklar
bilinmelidir.
Bu durum biraz çelişkili görünebilir:
Ağırlığı belirleyebilmek için, önceden
ağırlığı tahmin edebilmemiz gerekiyor.
Ancak, doğru tartım ekipmanını
seçebilmemiz için buna ihtiyacımız var.
Teoride durum
Tartım işlemi, yük hücreleri kullanılarak
gerçekleştirilir. Yük hücresi, bir yüke
(kuvvete) maruz kaldığında, yapısındaki
gerinim ölçer aracılığıyla elektrik sinyali
üreten bir aygıttır. Şekil 1’de tipik bir
yük hücresi görülmekte. Milivolt (mV)
cinsinden üretilen elektrik sinyali bir
dijital ekranda okunduğunda, uygulanan
yükün ağırlığı ölçülmüş olacaktır. Modern
sistemlerde, ekranda milivolt değeri değil,
doğrudan doğruya ağırlık gösterilir.
BİLGİ BANKASI
Mammoet tarafından bir hidrolik krikonun
üzerinde kullanılan yük hücresi
Hydrospex hidrolik krikonun üzerinde
çalışan bir yük hücresi
Uygulanan yükün ağırlığı iki katına
çıktığında, elektrik sinyal büyüklüğünün
de ikiye katlanacağını düşünebilirsiniz.
Ancak, yük hücrelerinde ağırlık ile sinyal
büyüklüğü arasında tam bir doğru orantı
oluşmadığı için, gerçekte böyle bir denklem
kurulamaz. Bu ilişkiyi ifade eden grafik,
doğrusallıktan bir miktar sapar (bkz. Şekil
2). Bu nedenle, her bir tartım noktasına
düşeceği tahmin edilen ağırlığın bilinmesi
önem taşır. Böylece, tartımı yapacak ekip,
en düşük sapma etkisiyle çalışabilecek,
en uygun çalışma aralığına sahip yük
hücrelerini seçebilecektir. Doğru yük
hücreleri seçilip, uygulanan ağırlıklar, yük
hücresi kapasitesinin üst %30’luk dilimi
içine girdiğinde, %0,25’lik hassasiyet
düzeyine ulaşmak olanaksız olmayacaktır.
Tartım işlemi
Yük hücreleri, iki temel yapı veya
düzenlemede karşımıza çıkar. Bunlardan
birinde, bir hidrolik krikonun üst kısmına
bağımsız bir yük hücresi yerleştirilirken
(Şekil 3), diğerinde yük hücresi, hidrolik
krikonun bir parçası durumundadır
(Şekil 4). Tartımı gerçekleştirmek için
birden fazla kriko ve yük hücresine
ihtiyaç duyulduğunu söylememize gerek
yok. Bazen, her bir tartım noktasına
düşen ünite sayısı bile birden fazla
olabilmektedir (Şekil 5). Şekil 3 ve
4’te, yük hücresinin yerleştirildiği kriko
yüksekliği, tartım noktasının altındaki
boşluğa tam olarak oturmakta. Pek
çok örnekte, böylesine mükemmel
bir uyum ortaya çıkmayacak ve kalan
“boşluğu” doldurmak için çelik şimler
kullanılacaktır.
Faydalı bir örnek olarak, Afrika’nın
batı sahili açıklarındaki Ekvator
Ginesi’nde kullanılmak üzere ABD’nin
Texas eyaletinde inşa edilmiş bir
yapının tartımını inceleyebiliriz. Yapı,
varış noktasında, üzerinde bulunduğu
dubadan kaldırılacak ve deniz yatağına
yerleştirilecekti. Şekil 6’da, bu yapının
ölçekli çizimini ve kullanılan her bir yük
hücresinin konumunu (koordinatlarını)
görebiliyoruz. Tartım işlemi için toplam
16 yük hücresinin kullanıldığını
belirtelim. Yük hücrelerinin her biri, bir
hidrolik krikonun üzerine yerleştirildi
ve yapının tümü, desteklerinden
ayrılacak biçime havaya kaldırıldı.
Hemen ardından, krikolardan gelen
ağırlık değerleri okundu (mV veya volt
cinsinden, ya da doğrudan ağırlık olarak).
Şekil 7’deki tablo ise ilk tartıma, yük
hücrelerine, X ve Y yönlerinde yük hücresi
koordinatlarına, her yük hücresine ölçülen
ağırlık değerlerine, her yük hücresinde
X ve yönlerindeki moment değerlerine
ilişkin genel bilgileri sunuyor.
Not: Moment değerleri, yük
hücresinde ölçülen ağırlık değeri ile,
merkeze olan mesafenin çarpılması
yoluyla elde edilmekte. Tüm yük
hücrelerinde ölçülen ağırlıkların toplamı,
yapının toplam ağırlığını veriyor ve
örneğimizde bu değer 1.159,778ton
olarak tespit ediliyor. Bu durum hem
tabloda (Şekil 7) hem de çizimde (Şekil
6) görülmekte.
Ağırlık merkezini belirlemek içinse
ilave bir hesaplamaya daha ihtiyaç var.
Ağırlık merkezinin X koordinatı, X
yönündeki moment değerleri toplamının,
yük hücrelerinde ölçülen toplam ağırlık
değerine bölünmesiyle elde edilir.
Değerler Amerikan ölçü sisteminde
verilmiştir:
Ağırlık Merkezi (X) = 175036,492 /
1159,788 = 150,921 fit veya 150 fit – 11 inç
Ağırlık merkezinin Y koordinatı da
benzer şekilde hesaplanır:
Ağırlık Merkezi (Y) = -1847.359 /
1159.788 = -1,593 fit veya -1 fit – 7,5
inç
Tablo ve çizimde yine bu durum da
açıkça doğrulanmakta.
Denizde kullanılacak bir yapı için, 16 tarım
noktasında tespit edilen ağırlık merkezi ve
ağırlık değerleri
BİLGİ BANKASI
civarında olması halinde ise, dünyanın
öbür ucunda kendileri gerçekten zor bir
durumla karşı karşıya bulabilirlerdi.
Kalibrasyon
Her tartım noktasında birden fazla bulunacak şekilde Versabar yük hücreleri ve hidrolik krikolar
Şekil 6’daki yapının ilk tartımında elde edilen
ayrıntılı değerleri gösteren tablo
Yapıyı inşa eden
firma ya da yapının
sahibi bu tartım
işlemini yapmamış
olsaydı (böyle yanlış
tercihlerle günümüzde
bile karşılaşılabildiğini
bilmenizi isterim),
tahmin edilenden 140
ton daha düşük bir
ağırlık değeri mevcut
olduğu için, şansları
yaver gitmiş sayılacaktı. Yapının, tahmin
edilenden %11 daha ağır, yani 1.440 ton
Uygulamanın püf noktaları
Yük tartım işlemlerinde, özellikle de
yukarıdaki örnekte olduğu gibi uzunluk
değeri 100 metreye yaklaşıyor ve 16 yük
hücresi kullanılıyorsa, malzeme burulma
direncinin (veya direnç eksikliğinin),
tartım hassasiyetini etkileyip etkilemediği
yönünde soru işaretleri doğacaktır.
Bu uzunluklarda bir malzemenin belli
miktarda eğilip bel vermesi neredeyse
kaçınılmazdır.
Bu etkileri en aza indirmek için,
genellikle tartım işleminin üç kez
tekrarlanması yoluna gidilir. Her tartım
sonrasında yük aşağı indirilir ve sonraki
seferde, krikoların öncekine göre farklı
bir sırayla açılması sağlanır. Ardından,
üç ölçüm sonucu incelenir ve büyük
sapmalar gözlenmiyorsa ortalaması alınır.
Ortalama değer, nihai tartım sonucu
olarak kabul edilir.
İlgilenen okurlarımız için, kendi
internet sitemin services/checklists
bölümünde bir tartım prosedürü de
bulunmakta.
Örneğimizle devam edecek
olursak, tartım işleminin ardından yapı
kendinden tahrikli modüler taşıyıcılar
(SPMT) üzerine yüklendi ve bir dubaya
yerleştirildi. Yapıya ilişkin teklif sürecinde
tahmini ağırlık 1.300 ton olduğu halde,
nihai ağırlığın 1.160 ton, yani tahmin
edilenden %11 daha düşük olduğu
görüldü.
Her bir yük hücresinin, %0,25 veya
daha iyi ölçüm hassasiyetine sahip
olacak şekilde, onaylı bir kuruluşu
tarafından kalibre edilmesi büyük önem
taşımakta. Kalibrasyon yapılmadan,
ölçüm hassasiyetinin garanti altına
alınması mümkün olamaz. Kalibrasyon
sıklığı genellikle yetkili kurumlarca
belirlenmekle birlikte, normalde bir
yıldan daha kısa sürede yenilemeye
ihtiyaç duyulmaz. Yüklenici firma
veya makine sahibi, yük hücresinin
çalışma koşullarını dikkate alarak,
kalibrasyon sıklığını artırma tercihinde
bulunabilir. Sıcaklık değişimleri, ani
darbe ve yüklenmeler (yük hücresinin
yere düşmesi vb.), nem, normal
kapasitenin üzerinde yüklere maruz
kalma gibi durumlar, yük hücresinin
kalibrasyonunda sapmaya yol
açabilecektir. n
TIME TO WEIGH
Following on from and linked to the centre of gravity topic from last month’s
article, is this month’s equally important subject of weighing a load.
Marco van Daal reports
Equipment assemblies often contain
components from suppliers who in turn also
depend on their suppliers. In addition, field
changes do not always find their way back
to the engineers for a proper assessment of
the impact on the CoG. This can result in the
CoG and the weight being of questionable
nature or not within the agreed accuracy.
For such cases, where a load with an
estimated weight and CoG is to be lifted or
transported or placed on a ship or barge
with associated ballasting, a weighing can
be performed. To start with an estimated
weight should be known. Second, the strong
points, their location (co-ordinates) and the
expected weight need to be known. When
the correct load cells are chosen and the
applied loads are in the upper 30 % of their
capacity, an accuracy of 0.25 % or better is
not unheard of.
Load cells come in two basic layouts:
One where an individual load cell is placed
on top of a hydraulic jack (Figure 3) and one
where the load cell is part of the hydraulic
jack (Figure 4). Sometimes there are multiple
units per strong point (Figure 5).
An example is the weighing of a
structure in Texas, USA. Figure 6 is a
dimensional drawing of this structure with
the locations (co-ordinates) of each load
cell indicated. The table in Figure 7 shows
an overview of this first weighing; load
cell identification, load cell co-ordinates in
both X and Y direction, measured weight
per load cell, moment per load cell in X
direction and the moment per load cell in the
Y direction. Note: the moment is calculated
by multiplying the measured load cell weight
with the distance from the origin. Both the
table (Figure 7) and the drawing (Figure 6)
indicate this.
In the process of weighing loads the
question arises if the torsional rigidity (or
lack thereof) can affect the accuracy of the
weighing results. To minimise these affects,
a weighing is often performed three times.
If the fabricator or the ultimate owner would
have decided not to weigh the structure they
would have been lucky to find out at the time
of lifting that the structure was 140 short
tons lighter than expected.
With a possible accuracy of 0.25 % or
better it is important that each load cell is
periodically calibrated by a recognised body.
Without a calibration the accuracy cannot be
guaranteed.
LİMAN VİNÇLERİ
Mammoet MTC-15, Venezüella’daki
Guïria limanında işbaşında
Limanda atılım
Yüzer vinçler,
otomasyon teknolojileri
ve ağır yük vinçlerinin
kullanımı, liman işletmelerini
bambaşka bir seviyeye
yükseltebiliyor ve
limanlardaki çalışma tarzı
D
ünya genelinde, gemilerle taşınan
yüklerin giderek daha büyük hale
geldiğini biliyoruz. Bu doğrultuda,
liman vinçlerine yönelik ihtiyaçlar da
değişiyor. İşletmeciler, maliyet hedeflerine
ulaşabilmek için, yük kaldırmada farklı
seçeneklerin peşine düşüyor. Barnhart’ın
pazarlama müdürü Chris Teague’nin
açıklamalarını dinliyoruz: “Kargo
işletmelerinde yükün taşınmasında en
öncelikli şey daima hızdır. Klasik liman
vinçleri, çalışma hızı ve yük kapasitesini
bir arada sunmak üzere inşa edilir. Ancak,
taşınan yükler büyüyüp ağırlaştıkça,
denizcilik şirketleri, ağır yük kaldırma
ekipmanlarıyla donatılmış, daha fazla
sayıda gemiden oluşan filolar kuruyor. Bu
ise, limanlarda büyük vinçlere duyulan
ihtiyacı azaltıyor.”
Ağır yük kaldırma ve taşıma işlemleri
içim, sınırlı altyapıya sahip ücra noktalarda
kendini gösteren talep de limanlarda vinç
üzerinde büyük etkiler
yaratıyor.
Barnhart şirketinin
385 ton kapasiteli
liman vinci Big
Al, gemideki
proje yükünü,
hemen yanda
konumlandırılmış
Goldhofer PST
treyler sistemine
indirmeye
hazırlanıyor
LİMAN VİNÇLERİ
Boxhunter, kullanım kolaylığı amaçlanarak tasarlanmış bir makine
kullanımını etkileyen değişiklikler arasında
yerini almakta. Bir Mammoet yetkilisi ile
devam ediyoruz: “Bu gelişmeler, istendiği
anda devreye sokulabilen ve aynı zamanda
yüksek yük kapasitesiyle düşük zemin
basıncını bir arada sunabilen ekipmanların
büyük talep görmesine yol açıyor. Bu
tip makineler, müşterilerin ellerindeki
modüller ve malzemelere kolayca
erişebilmesini sağlıyor.”
Otomasyon, önemli gelişme
alanlarından biri. Konteynır elleçleme
ekipmanları söz konusu olduğunda,
bu durum daha da belirginleşiyor.
Konecranes firmasının liman vinçleri
pazarlama sorumlusu Svend Videbaek,
bu eğilimin vinç tasarımları ve sektördeki
gelişmeler üzerinde güçlü bir etki yarattığı
görüşünde: “RTG (lastik tekerlekli köprülü
vinç) kullanımına dayanan konteynır
terminalleri, gelişmenin bir sonraki
basamağını oluşturacak. İş güvenliği daima
en öncelikli konulardan biri ve video ile
lazer teknolojilerindeki son gelişmeler,
konteynır vinçlerinin yeni güvenlik
özellikleriyle donatılmasına izin veriyor.”
Yeni modeller
Barnhart, ağır yük kaldırma sektöründeki
müşteri taleplerini karşılamak için, yüzer
vinçlerden oluşan bir filo kullanıyor.
Bu vinçler, rıhtımdaki sabit modellerle
hemen hemen aynı kapasite değerlerini
Üretici Konecranes, Boxhunter vincinin mükemmel bir görüş alanı sunduğu iddiasında
sunduğu halde, büyük bir çalışma esnekliği
kazandırıyor. Barnhart, ABD’de üç ağır
yük terminali işletmekte. Memphis’teki
dikme vinç 1.377 ton yük kaldırabilirken,
Gulf Coast’taki yüzer vincin kapasitesi
440 ton. Calumet Gölü’ndeki 385 ton
kapasiteli yüzer vinç ise, rıhtım vincine
dönüştürüldüğünde 606 tonluk yük
kapasitesi temin ediyor.
Ağır yük kaldırma ve taşıma şirketi
Mammoet, ağır yüklerin elleçlenmesinde
kullanılmak üzere MTC-15 terminal
vincini geliştirdi. Yeni makine, küçük
limanlar, rıhtımlar ve nehir tesislerinin,
ağır yük terminallerine dönüştürülmesini
sağlıyor. Bu sayede, büyük yüklerin çok
daha hızlı bir şekilde ve asıl varış yerine
çok daha yakın noktalara taşınabildiği
ve projelerde teslimat sürelerinin ciddi
biçimde kısaldığı belirtiliyor.
MTC-15, 30 metre yarıçapta 600
ton yük kaldırabiliyor ve 1.500 ton-metre
yük momenti temin ediyor. Bu değerler,
1.200 tonluk paletli vinçlere denk bir
performans anlamına gelmekte. Dört 22
tonluk kaldırma tertibatıyla donatılan
makinenin kaldırma hızı da dakikada 1,6
m’ye kadar çıkıyor. Zemine uygulanan
basıncı metrekarede 10 tona kadar
düşürmek ve makineyi 25 adet standart
yirmilik konteynıra yerleştirerek nakletmek
mümkün. Denge ağırlığı olarak su, kum
veya hazırda bulunan başka malzemeler
kullanılabiliyor. Kurulum işlemleri, 80
ton kapasiteli bir vinç kullanılarak, yedi
ile on gün arasında tamamlanabiliyor.
Denge ağırlığı konteynırlarının azami
ağırlığı 520 tona kadar çıkabiliyor.
MTC-15, kıyı-ötesi [offshore] halat
tamburları ve proje yüklerinin, ayrıca
enerji santrali ekipmanlarının yüklenmesi
ya da indirilmesinde görev alabiliyor.
Vincin, yüksek talep nedeniyle hiç boş
beklemediğini belirten Mammoet, ikinci
bir MTC-15’in daha inşa edilmesi için
çalışıyor.
LİMAN VİNÇLERİ
MTC-15, 30 metre yarıçapta 600 ton yük
kaldırabiliyor ve 1.500 ton-metre yük
momenti temin ediyor
Vinç üreticisi Effer’in denizcilik
vinçleriyle ilgilenen kolu Effer Marine,
rıhtımlarda, gemi üzerinde ve kıyıötesi platformlarda kullanılabilecek
deniz vinçlerinden oluşan geniş bir
ürün yelpazesine sahip. İtalyan üretici,
ağır çalışma koşullarında verimliliğinin
yükseltilebilmesi amacıyla, tüm
modellerinde ikili dönüş sistemi
kullanma olanağının bulunduğu
bilgisini veriyor. Vinçlerde kullanılan
Scanreco kumanda sistemleri, kablolu
veya uzaktan kumandalı olarak
düzenlenebiliyor. Operatör kabinleri
de klima, ısıtıcı ve harici muhafazalarla
donatılabilmekte.
Konecranes firması da Boxhunter
adlı lastik tekerlekli köprülü vinç
modelini müşterilerinin hizmetine
Mammoet MTC-15, küçük limanlar, rıhtımlar ve nehir tesislerinin, ağır yük terminallerine
dönüştürülmesini sağlamak amacıyla tasarlandı
sundu. Boxhunter, hem operatör
kabiniyle, hem de bir uzaktan kumanda
istasyonuyla donatılıyor. Video
kameralar ve lazer tarayıcılara sahip
olan vinç hakkında, bir firma yetkilisi
şunları söylüyor: “Kaldırma tertibatının,
aşağı kısma, bir alt kirişin üzerine
yerleştirilmiş olması, bakım işlemleri için
erişimi çok daha kolay hale getiriyor.
Vinç arabası da daha hafif olduğu
için, çelik yapının ağırlığı çok yüksek
değerlerle çıkmıyor.”
Sekiz tekerleği bulunan makine, 7
kamyon şeridine varan genişlikte, üst
üste 5 konteynır yerleştirebiliyor. Denge
ağırlıklarının ayaklara yerleştirilmesi,
taşıyıcı kirişin ağırlığını düşürüyor ve
her yük için toplam ağırlığı yaklaşık
%25 azaltıyor. Kaldırma kapasitesi
40,6 tonu bulurken, ihtiyaç duyulan
güç de 330 kW’lık bir dizel jeneratör
tarafından üretiliyor. Vincin tasarımı
hakkında bilgiler veren Konecranes
liman vinçlerinden sorumlu başkan
yardımcısı Mika Mahlberg’i dinliyoruz:
“Klasik lastikli köprü vinç tasarımlarında,
operatör kabini vincin tepesine
yerleştirilir ve böylece konteynırların
üzerinde büyük bir görüş açısı elde edilir.
Ancak, günümüzün ileri düzey video
teknolojileri, bunu çok gerekli olmaktan
çıkartıyor. Bunun yanında, vinç arabasını
hareket ettirmek ve yükü kaldırmak
için kullanılan mekanik aksamın büyük
kısmını da zemin seviyesine yerleştirme
düşüncesini hayata geçirdik.” n
FLOATING FORWARD
The use of floating cranes, automation technology and heavy lift cranes are having an impact on dockside lifting.
Laura Hatton investigates
Larger pieces of cargo are becoming
increasingly common so the need for the
traditional dockside crane is changing. To
meet cost targets, companies are looking at
alternative ways of lifting.
To meet customer demands, Barnhart
offers a fleet of heavy lift floating cranes,
which have much the same lifting capacity as
permanent dockside cranes but with increased
flexibility. Barnhart operates three heavy lift
terminals in the USA including a 1,250 ton
(1,377 tonne) derrick crane in Memphis, a 400
ton (440 tonne) heavy lift floating crane on the
Gulf Coast, and a 350 ton (385 tonne) floating
crane in the Great Lakes (at Lake Calumet),
which can be converted to a 550 ton (606
tonne) dockside crane.
From heavy lift and transport company
Mammoet is the Mammoet Terminal Crane
MTC-15 for heavy cargo handling. It is designed
to convert any small port, quay or riverbank into
a heavy lift terminal, the manufacturer says. The
MTC-15 lifts 600 tonnes at 30 metres and has a
load moment of 15,000 tonne-metres, which is
comparable to a 1,200 tonne crawler crane.
Effer Marine cranes, a division of
crane manufacturer Effer, offer new marine
cranes that are suitable for a wide range
of applications, including deck operations,
shipboard and offshore needs.
From Konecranes is the new Boxhunter
rubber tyred gantry crane (RTG). The Boxhunter
has a cabin at the truck lane and the remote
operating station (ROS). The crane has video
cameras and laser scanners. It has eight wheels
and stacks 1 over 5 up to 7 truck lanes wide.
SAHA DOSYASI
Sıra dışı demontaj
Kanada’nın Montreal
kentinde, Courtyard Marriot
Otel’in tamamlanmasının
ardından, çatıdaki kule
vincin aşağı indirilmesi işi
için bir Liebherr dikme vinci
görevlendirildi.
CPT bildiriyor
M
ontreal/Kanada’da Courtyard
Marriot Otel’in inşası
tamamlandıktan sonra, 42 katlı
binanın çatısında bulunan Liebherr 355
HC-L 12/24 Litronic bomu hareketli kule
vincini aşağı indirmek için, yine Liebherr
markalı bir dikme vinç [derrick crane]
kullanıldı.
355 HC-L, otelin inşası sırasında,
binanın içine yerleştirilmiş IC kule sistemiyle
birlikte tırmanmış ve sonunda 130 m’yi aşan
kanca yüksekliğine erişmişti. Bomu hareketli
kule vincin sökülmesi işleminde, ağır parçalar
dikme vinç tarafından kaldırılıp binadan
uzaklaştırıldı.
Görevde yardımcı olmak üzere,
Liebherr 200 DR 5/10 dikme vincinin
PLC iş güvenliği kumanda ünitesi de vinç
hareketlerini takip etmek amacıyla kullanıldı.
Kaldırma yüksekliğini, yük momentini,
bom açısını ve dönüş dişlisini takip eden
sensörler, tüm bu değişkenlerin güvenli
aralıklarda kalmasını sağladı. Kule vinci
otelin çatısından indirmek için, ekibin dört
gün çalışması gerekti. 200 DR 5/10 dikme
vinci, 25 m’ye varan yarıçap değerlerinde
kaldırma yapabiliyor. Üç yüz ton-metre ve
daha yüksek kapasite sınıflarındaki kule
vinçlerin demontajında kullanılabilen
makine hakkında, bir Liebherr yetkilisi şu
bilgileri veriyor: “Yüz veya 200 ton-metre
yük momentine karşılık gelecek şekilde
düzenlenebiliyor ve üzerinde çalıştığı binanın
statik durumuna bağlı olarak ayarlanabiliyor.”
Uygulamanın gereklerine göre, vinci
desteklerle veya destekler olmadan kullanmak
mümkün. Vincin daha güvenli bir noktadan
kullanılmasına olanak tanıyan bir uzaktan
kumanda sistemi de mevcut.
200 DR 5/10, Montreal’deki söküm
işleminin güvenli bir şekilde tamamlanması
sonrasında, çatı işleri gibi başka bazı görevleri
yürütmek üzere otelin tepesinde bir süre
daha kaldı. Çatının tamamlanmasıyla,
vinç parçalara ayrıldı ve bir yük asansörü
kullanılarak aşağıya indirildi. 200 DR
5/10’nin azami parça büyüklüğü 2,2 x 1,1 x
1,1 m ve azami parça ağırlığı da 1 ton. n
ÖZEL TAŞIMACILIK HABERLERİ
Van der Vlist ile kutupa yolculuk
Ö
zel yüklerin taşınması alanında faaliyet
yürüten Van der Vlist, Almanya’nın Hamburg
kentinden aldığı bir yatak şasisini, kuzey kutup
dairesindeki bir hidroelektrik santraline götürmekle
görevlendirildi.
Şasinin genişliği 4,6 metre ve ağırlığı 41 ton olarak
ölçülmekteydi. Van der Vlist, yükü Hamburg’dan
Norveç’e, kutup dairesinin 150 km içinde yer alan varış
yerine taşımak için 3 dingilli bir kamyon ve 5 dingilli
bir treyler kullandı.
Yolculuk sırasında karşılaşılan sert hava ve çevre
koşullarının üstesinden gelinebilmesi için, hem
kamyonun hem de treylerin tekerleklerine dişli
zincirler takıldı. Ek olarak, güzergâhın İsveç ve Norveç
bölümünde, özel bir eskort ile iki polis aracının yüke
eşlik etmesi sağlandı. Varış noktasının yakınlarındaki
dağ yolu, taşıma sırasında aşılması gereken önemli
güçlüklerden biriydi ve yolculuk sekiz günde
tamamlandı.
Yolculuk sırasında karşılaşılan sert hava ve çevre koşullarının üstesinden
gelinebilmesi için, hem kamyonun hem de treylerin tekerleklerine dişli zincirler takıldı
Umman’a cüruf potası taşıyıcı
Özel taşıma ekipmanları üreticisi Kamag, Tip 2802-130 adlı
cüruf potası taşıyıcılardan ilkini Umman’daki bir müşterisine
teslim etti.
Yüz otuz ton taşıma kapasitesi sunan Tip 2802-130,
şirketin bugüne dek ürettiği en büyük cüruf potası taşıyıcı
olma özelliğine sahip. 82 ton ağırlığındaki makine, Umman’da
Jindal Shadeed Demir Çelik işletmesine teslim edildi.
Uzunluğu 11,9 m, genişliği 7,7 m ve yüksekliği 4,3 m olan
taşıyıcı, 403 kW güç üreten Caterpillar C15 dizel motoru
tarafından tahrik ediliyor. Taşınan cüruf potası ise 5,8 m
uzunluk, 4,35 m yükseklik ve 45 metreküp hacim ölçülerine
sahip. Boşaltma açısının 130 dereceye kadar çıkabildiği
ekipmanın alçak bir tutma noktasına sahip olduğu ve kısa
sürede boşatılabildiği belirtilmekte. Yeni makine, eriyik çelik
taşıyacak şekilde de düzenlenebilmekte.
2800 serisi, sınırlı yüksekliğe sahip iş sahalarında cüruf
potalarının taşınmasında kullanılmak üzere, tesis kapıları ve
benzer noktalardan geçebilecek şekilde tasarlandı.
Polytra’dan dev taşıma
Belçikalı taşımacılık şirketi Polytra, kiraladığı ağır yük gemilerini
kullanarak, 80 adet dökme yük vagonunu Romanya’dan Fas’ın
Kazablanka kentine nakletti.
Her biri 25 ton ağırlığındaki vagonların ölçüleri 12,6 x 3,2 x
4,2 metre olarak ölçülmekte ve yükün toplam ağırlığı 2.000 tonu,
kapladığı alan 3.612 metreküpü bulmaktaydı.
Vagonlar, Romanya’nın Constanta kentindeki UMEX
terminalinde iki gemiye bindirildi. Her bir gemide, güverteye 20
ve güverte altına da yine 20 vagon yerleştirildi. Polyta, vagonları
yüklemek için, özel olarak hazırlanmış taşıma sehpalarından
faydalandı. Vagonların her birinin sehpaya yerleştirilmesi ve
kaldırılıp gemiye yüklenmesi için 20 dakikalık süre yeterli
olmaktaydı.
Kazablanka Limanı, yükün varış tarihinden günden önce
indirme işlemi için hazır hale getirildi ve terminaldeki ray sistemi
üzerinde de değişiklik yapıldı.
Kamag’ın Tip 2802-130 adlı cüruf
potası taşıyıcısı, 130 ton ağırlığında
Vagonlar yükleniyor ve gemide sabitleniyor
Siempelkamp’tan Çin’e 50.000 tonluk pres
A
lman makine, tesis ve nükleer
teknoloji tedarikçisi Siempelkamp
Group, Krefeld kentindeki tesislerinde
bir kapalı kalıp dövme presi imal ederek,
Çin’in Longkou limanına gönderdi. Elli
bin ton kuvvet uygulayabilen ve Nanshan
tarafından Çinli bir uçak üreticisi için sipariş
edilen makinenin, bugüne dek Almanya’da
üretilmiş en büyük pres olduğu belirtiliyor.
Taşımanın ilk aşamasında, temel
kirişlerini, üst ve alt pres kirişlerini, dikey
iskelet parçalarını ve alt tablaları içeren toplam
25 parça yük nakledildi. Küçük yüklerin
ağırlığı 89 ile 287 ton arasında değişirken,
büyük yükler arasında yer alan alt pres kirişinin
ağırlığı 287 ton olarak ölçülmekte, bir hareketli
kirişe ait ana parçanın uzunluğu da 11 metreyi
bulmaktaydı. Alt pres kirişi ve ağırlığı 200
tonu aşan diğer parçaların taşıyıcıya kadar
götürülmesi için, kendinden tahrikli modüler
taşıyıcılardan faydalanıldı. Geri kalan tüm
yükler ise ayrı ayrı bir ağır yük taşıyıcı grubuna
yerleştirildi. Treyler de dahil olmak üzere,
taşıyıcıların her birinin ağırlığı yükle birlikte
400 tona varmaktaydı. Siempelkamp lojistik
müdürü Ronald Hammerbeck’in sözleriyle,
“Parçaların ölçüleri ve yüksek ağırlık değerleri,
pek çok güçlükle karşılaşılmasına neden oldu
ve uzun bir planlama sürecini zorunlu kıldı.”
Taşıyıcılara yerleştirilen yükler, KrefeldUerdingen limanına götürüldü. Limanda,
yükleri taşıyıcılardan alıp üç ayrı gemiye
bindirmek üzere, 400 ton kapasiteli bir paletli
vinç hazır beklemekteydi. Parçaların bu
gemilerdeki yolculuğu sadece Anvers’e kadar
devam edecek, burada tüm parçalar tekrardan
bir açık deniz gemisine aktarılacak, Çin’in
Longkou limanına doğru hareket edecekti.
Yayına hazırlandığımız tarih itibarıyla, yük
halen Longkou yolunda seyrine devam ediyor,
Limanda, parçalar ağır yük taşıyıcılarına
bindirilip, depolanmak üzere 20 km
uzaklıktaki uçak fabrikasına götürülecek. Prese
ait malzemeler, aletler ve montaj gereçleriyle
dolu 150 konteynır da ayrıca fabrikaya
teslim edilecek. İlk yükün ardından, benzer
ağırlıklara sahip iki taşıma grubu daha yola
çıkacak. Toplamda, 150 konteynırın içinde
20.000 ton yük nakledilecek. 12.500 ton
kuvvetindeki başka bir prese ait parçalar da
sipariş kapsamında Çin’e yollanmış durumda.
Presin nakledilmesi yaklaşık 65 gün sürecek
ve tahminen 4,7 milyon $’a mal olacak. Her
iki presin montajına önümüzdeki günlerde
başlanması, preslerin 2015’te devreye girmesi
planlanıyor.
Kazanlar yolda
Taşımacılık şirketi Van der Vlist, iki odun kazanı
ve bir doğalgaz kazanını Limburg/Hollanda’dan
Fransa’nın doğusundaki Besançon kentine nakletti.
Üç kazandan en büyüğü 60,5 ton ağırlığında,
10,5 metre uzunluğunda, 4,07 m genişliğinde ve
4,38 m yüksekliğindeydi. Van der Vlist, kazanları
Besançon’a nakletmek için modüler treylerlerden
faydalanmayı kararlaştırdı. Doğalgaz kazanı
için toplam, biri 6 ve diğer 8 dingilli iki treyler
kullanıldı.
Fransa yollarındaki keskin dönemeçler, projede
karşılaşılan önemli güçlüklerden biriydi. Özellikle
Vallerois-Lorioz köyü civarlarında, yolları daha
da güç bir hal almaktaydı. Kazanların Besançon’a
ulaşmasına kadar geçen sürede, eskort araçları da
yüke eşlik etti.
Bir eskort aracı da Fransa’da yüke eşlik diyor
Nanshan firmasına götürülen 50.000 ton
kuvvetindeki makine, Siempelkamp’ın ve
aynı zamanda tüm Almanya’nın bugüne
kadar imal ettiği en büyük pres sayılıyor
Heavy Logistics ile kapıdan kapıya
Ağır yük kaldırma ve taşıma hizmetleri veren Heavy Logistics, bir soğuk şekillendirme
makinesinin Belçika’dan ABD’ye, Wisconsin eyaletine bağlı Mauston kentine götürülmesi
işini üstlendi. Ambalajlanan soğuk şekillendirme makinesinin ağırlığı 176 tona ulaşmakta
ve ebatları da 15,65 x 3,8 x 3,9 metre olarak ölçülmekteydi. Proje için, fabrikada köprülü
vinçlere, ardından gemi taşımacılığına ve son olarak treyler ile kara taşımacılığına ihtiyaç
duyuldu. Fabrikadaki yükleme işleminde, makine bir köprülü vinç ve yuvarlanma
sistemi kullanılarak hareket ettirildi. On altı dingilli hidrolik modüler Scheuerle treylerine
bindirilen makine, bir iç limana götürüldü. Projenin bu aşaması için, karayolu kullanım
izni ve polis teşkilatından da yetki belgesi almak gerekti. Limana varıldığında, makine bir
dubaya yerleştirildi ve Vlissingen’e doğru yola çıktı. Burada bekleyen Grieg Star adlı gemi,
yükü ABD’nin Texas eyaletine, Houstan’a götürecekti. Devamını bir şirket yetkilisinden
dinliyoruz: “Texas’a ulaştıktan sonra, makineyi 16 dingilli bir demiryolu vagonuna
indirdik ve 2.000 km yol alarak New Lisbon/Wisconsin’e götürdük. Yolculuğun son
bölümü de bir modüler taşıyıcının üzerinde gerçekleşti.”
Fabrikadan
alınan yük,
16 dingilli
bir hidrolik
modüler
Scheuerle
treylerinin
üzerinde
iç limana
taşındı
Dev döner fırın bileziği Almanya’da
M
erkezi Kirchdorf/Almanya’da
bulunan ağır yük taşıma şirketi
Bohnet, Çek Cumhuriyeti’nin
Ostrava kentinde yüklenen bir döner fırın
bileziğini [ring] Almanya’nın Allmendigen
kentindeki Schwenk çimento tesisine taşımak
için, Goldhofer yapımı treyler gurubundan
faydalandı.
Thyssen Krupp Resource Technologies
için yürütülen taşıma projesinde, toplam 16
dingilden oluşan Goldhofer THP/UT ağır
hizmet treyler grubu kullanıldı. Fırın bileziğin
çapı 8 metre ve ağırlığı 265 ton olarak
ölçülmekteydi.
Yolculuğu planlamak altı ay sürerken,
çelik bileziği nakletmek için de dört
haftalık bir süreye ihtiyaç duyuldu. Elbe
Nehri’nin taşmasına yol açan şiddetli
yağmurlar, proje boyunca karşılaşılan
güçlüklerden biriydi. Bu nedenle farklı bir
güzergâhın belirlenmesi ve örneğin yolların
taşıma kapasitesini tespit etmek için ilave
kontrollerin yapılması gerekti.
Bu kontroller tamamlandıktan sonra,
dev bilezik, Çek Cumhuriyeti’nin Melnik
kentinde bir dubaya yüklendi ve Duisburg/
Almanya’ya götürüldü. Duisburg’a varan
yük, bu kez Neckar Nehri üzerinde çalışan
bir dubaya aktarıldı ve Stuttgart’a doğru
Yeni treyler grubu teslim alınırken: Soldan sağa Renato Ramella (Goldhofer Avrupa satış
müdürü); Benjamin Bohnet (filo satış); Florina Bohnet (pazarlama), Stefan Stich (filo
yönetimi) ve Christian Letzner (Goldhofer bölge satış müdürü)
yola çıktı. Buradaki mobil vinç, fırın
bileziğini Goldhofer THP/UT treyler
grubu üzerine yerleştirdi.
Treylerin üzerine yerleştirilen yük,
artık Allmendigen’deki Schwenk çimento
fabrikasına doğru yola koyulabilirdi. Ancak,
Stutgart’tan çıkılana kadar, park ederek
ana yolları geçişe kapatan otomobiller
gibi sorunları aşmak gerekiyordu. Swabia
Alpleri’nin dar dağ yolları da yine taşımayı
güçleştiren etmenler arasındaydı. Keskin
dönemeçlerde sorun yaşanmaması için,
16 dingilli taşıyıcının yerine, daha yüksek
manevra yeteneği sunacak, 12 dingilli bir
treyler grubuna geçiş yapıldı.
Alp Dağları üzerinde Allmendingen’e
yapılan yolculuk, üç gece sürdü. Toplamda,
güzergâh üzerin2 290 adet park yasağı
tabelası yerleştirildi; üç trafik ışığı söküldü;
treyler grubunda aşırı ısınan piston parçaları
değiştirildi ve bazı geçici yol işaretlerinin
takılması gerekti.
Allmendingen’e ulaşan bilezik, bir mobil
vinç tarafından THP/UT treyler grubundan
alınıp alçak dorseye koyulduktan sonra
çimento tesisine götürüldü.
Hong Kong-Zhuhai-Macau Köprüsü’nde GPEC imzası
Çinli mühendislik şirketi Guangdong
Lift Engineering Machinery (GPEC),
Tianjie yapımı S2.34 kendinden
tahrikli modüler taşıyıcılar (SPMT)
kullanarak Hong Kong-Zhuhai-Macau
Köprüsü’nün inşasına yardımcı oldu.
Köprü, Guangdong eyaletine bağlı
Zhongshan’da inşa ediliyor. GPEC,
ağırlığı 1.650 tona yaklaşan, 33,1 metre
uzunluğunda ve 4,5 m yüksekliğindeki
bir çelik köprü parçasını yerleştirdi.
Bir GPEC ekibi ve iki Tianjie
mühendisi, 1.650 tonluk çelik parçayı
taşımak için, dört adet S2.43 SPMT
grubundan faydalandı. Her bir taşıma
grubunda 390 kW’lık bir güç ünitesi, iki
adet 6 dingilli kendinden tahrikli treyler
modülü ve bir adet 4 dingilli kendinden
tahrikli treyler modülü bulunmakta,
toplam dingil sayısı 64’e ulaşmaktaydı.
Treyler grubunun dengede
kalacağından emin olmak için, dört
güç ünitesi birbirine bağlanıp, tek
bir uzaktan kumanda aracılığıyla
yönlendirildi.
Hong Kong Zhuhai-Macau Köprüsü’ne ait çelik parçanın taşınmasında, GPEC ekibinin
yanı sıra iki Tianjie mühendisi de görev aldı
GPEC proje müdürü Rubo Liang,
çalışma hakkında şunları söyledi:
“Kendinden tahrikli modüler taşıyıcılar,
büyük ve ağır yükler söz konusu olduğunda
artık sıkça kullanılıyor. Bu modülleri hem uç
uca hem de yan yana birleştirebiliyorsunuz
ve böylece taşıma grubunu birleştirip
ayırmak çok kolay hale geliyor. Tianjie,
bizim için uzun yıllardır işbirliğine çok
yatkın ve güvenilir bir ortak konumunda.
SPMT’ler ve Tianjie’nin parla bir geleceği
sahip olduğu inancındayım.”
Gelişimi yaşamak.
Liebherr’den EC-H tepe kuleli vinçler
 Hızlı bağlantı ve çalışma – Pratik montaj teknolojisi
 Güçlü ve güvenilir
 Yüksek enerji tasarruflu elektronik sürücü sistemleri
www.liebherr.com
[email protected]
www.facebook.com/LiebherrConstruction
Grubu
EKİPMAN VE AKSESUARLAR
XLTX ve MLTX2
kablosuz
kumanda
üniteleri
Magnetek
kablosuz kumanda
ünitelerine sertifika
Maxi serisi genişliyor
RUD firması, Maxi yük kaldırma zincirleri
serisini Maxi VIP modelleriyle genişletti.
Firmanın açıklamasında göre, ICE patentli
grade 100 çelikten imal edilen 28 mm
çapındaki yeni zincirler, standart grade 80
zincirlerle karşılaştırıldığında %30 daha
yüksek sertlik değerleri sunuyor.
VAK 1/2-28 askı halkası, 50 tonluk ikili
ve tekli kancalar için uygun bir seçenek ve 1
ve 2 kollu sapan uygulamaları için tasarlanmış.
Ürün, aynı zamanda 63 tonluk kaldırma
ağırlığına kadar paralel uygulamalarda da görev
alabiliyor. Yüz doksan milimetre genişliğindeki
ürün, ebat 32’ye kadar tekli ve ikili vinç
kancalarında kullanılabilmekte. Her iki askı
halkası tipiyle de ağırlığı 126 tona varan
yüksek kaldırılabiliyor.
Maxi
Maxi VIP
serisindeki
zincir
zincirlerde
kullanılan
kısaltma aparatı,
zincirin en az 84
mm’lik kademeler
halinde kısaltılıp
uzatılmasına
olanak tanıyor.
Ek olarak,
RS-VVS-28-10
sapanlara yönelik bir zincir bağlantı halkası
da Maxi serisinde yer alıyor. Yuvarlak
sapanlar, bir uçta destek noktasına
bağlanabiliyor ve diğer uçta da 28 mm’lik
Maxi zinciri ile birleştirilebiliyor.
Dijital güç ve hareket denetimine
olanak tanıyan kumanda sistemleri
tedarikçisi Magnetek, XLTX ve MLTX2
kablosuz kumanda ünitelerinin ATEX
ve IECEx sertifikalı olmasını sağladı.
Bu belgeler, kumanda ünitelerinin artık
patlama riskini ifade eden EX Bölge 0,
Bölge 1 ve Bölge 2 kodlamasına sahip
tehlikeli ortamlar için de sertifikalı
olması anlamına geliyor.
Firmanın kablosuz kumanda
sistemleri direktörü Ben Stoller’in
konuya ilişkin açıklaması şu şekilde:
“XLTX ve MLTX2 verici modelleri için
ATEX ve IECEx sertifikalarını almış
olmaktan dolayı mutluyuz. Bu kablosuz
kumandalar, artık dünya genelinde,
petrol ve doğalgaz uygulamaları,
petrokimya tesisleri ve yerüstü
madenciliği gibi tehlike barındıran
çalışma ortamlarındaki ekipmanların
yönlendirilmesinde kullanılabilecek.
Kuzey Amerika’da dünyanın pek çok
başka bölgesinde, nihai kullanıcılar sıkı
ATEX ve IECEx standartlarını esas
alıyor.”
Avrupa Birliği’nin şart koştuğu
ATEX uyumluluğu sayesinde,
Magnatek kablosuz kumanda
ünitelerinin, yanıcı gazlar veya duman
nedeniyle patlama olasılığı barındıran
alanlarda güvenle kullanılabileceği
onaylanmış oluyor. IECEx
sertifikasyonu ise, patlama olasılığı
barındıran alanlar için bu ürünlerin
uluslararası güvenlik standartlarına
uyduğunu ifade ediyor.
Yeni Konecranes caraskal modelleri
Ayrıntılı bilgi için bkz.
www.magnetek.com
www.thecrosbygroup.com
Endüstriyel kaldırma sistemleri üreticisi Konecranes,
tesis içi iş istasyonlarına yönelik kaldırma sistemlerine
yeni caraskal modelleri ekledi.
Yeni SLX elektrikli caraskallarında, değişken
kaldırma hızında çalışma olanağı ve yükü otomatik
olarak algılama yeteneği sayesinde, kullanım
kolaylığının arttığı ve ekipman kullanım ömrünün
uzadığı ileri sürülüyor.
Bir firma yetkilisinin yeni ürünlere ilişkin
açıklaması şu şekilde: “SLX modellerinde, kaldırma ve
indirme işlemleri sarsıntısız ve kesintisiz bir biçimde
gerçekleşiyor. Hassas çalışma şekli, kullanılan sistemin
ömrüne katkıda bulunuyor. Yüksek kaldırma hızı
sayesinde, kısmi yükle yürütülen çalışmalarda da
üretkenlik artıyor ve enerji tasarrufu sağlanıyor.”
SLX elektrikli zincirli caraskal modelleri, malzeme
işlemi endüstrisindeki imalat noktalarında ve tesis içi iş
istasyonlarında kullanılabilecek.
Ayrıntılı bilgi için bkz. www.konecranes.co.uk
Konecranes SLX elektrikli
caraskal üniteleri
Crosby’den yeni kiriş tutucu
Crosby Clamp-Co, çelik köprü
yapımında kullanılmak üzere, 55
ton kapasiteli yeni bir kiriş tutucu
kıskaç modelini ürün yelpazesine
ekledi. Yeni tutucunun sunduğu
çene açıklığı, 914 ile 1.397 mm
arasında flanş genişliğine ve 102
mm’ye varan flanş kalınlığına sahip
çelik kirişlerin kaldırılmasına izin
veriyor.
Crosby Clamp-Co’nun yeni kiriş tutucu kıskacı
EKİPMAN VE AKSESUARLAR
Columbus McKinnon’dan yeni mapalar
Malzeme elleçleme ürünleri tasarlayan
Columbus McKinnon Corporation, kıyıötesi petrol ve doğalgaz endüstrisine yönelik
ürün serisini, DNV tip onaylı mapalar
ve DNV ana sistem yardımcı parçaları ile
genişletti.
Cıvata, somun ve kopilya tipi
mapalar, DNV 2.7-1 Kıyı-Ötesi Taşıyıcılar
standardının teknik şartlarını yerine getiriyor
ve aynı zamanda DNV Yük Kaldırma
Ekipmanları koşullarını karşılıyor. Firma,
talep edilmesi halinde 3.1 iş malzemeleri
sertifikasının da temin edilebildiğini
belirtiyor. Columbus McKinnon’ın yeni
ürünleri arasında, patlamaya ve kıvılcıma
karşı dirençli, pnömatik tahrike sahip zincirli
ve halatlı caraskallar da bulunuyor. Yale
Cable King, Global King, Shaw-Box World
Series ve Budgit havalı zincirli caraskallar,
ürün yelpazeisinin öne çıkan modelleri. Yeni
caraskalların, kıyı-ötesi platformlar, rafineriler,
Grip rope yük
yönlendirme halatı
Tagattach için
yeni distribütör
Yale Cable King ürünü
boru hatları ve petrol-doğalgaz işleme tesisleri
için tasarlandığı ifade edilmekte.
www.cmworks.com
Yeni J D Neuhaus caraskalları
J D Neuhaus EH caraskal serisinin dört
arabalı son tipi (fotoğrafta 100 tonluk tip
görülmekte), %50 daha yüksek çalışma
hızı, %50 daha az enerji tüketimi ve %10’a
varan oranda daha düşük ağırlık vaat ediyor
Caraskal ve vinç sistemleri üreticisi
J D Neuhaus, pnömatik tek raylı
caraskallardan oluşan EN serisine yeni
modeller
ekledi.Gerek
karada, gerekse
denizde
yürütülen
ağır kaldırma
işleri için tasarlandığı
belirtilen iki yeni
model, 75 ve 100 ton yük
kapasitesi sunuyor ve hem
çift arabalı (EH 75 ve EH 100)
hem dört arabalı (EH 75C ve
EH 100C) tiplerde üretilebiliyor.
Dokuz kW gücündeki bir hava
motorunun tahrik ettiği caraskallar, 6
barlık hava ile besleniyor ve dişli kutusu
soğutma sistemiyle donatılıyor. EH
serisinde tek raylı caraskallar, sırasıyla 10,
16, 20, 25, 30, 37, 40, 50 ve 60 ton yük
kapasitesine sahip.
www.jdngroup.com
EQUIPMENT AND ACCESSORIES
A range of equipment and accessories for the crane and transport industry
Magnetek wireless controls certificated
New Crosby beam clamp
n RUD expands Maxi range
n New Konecranes chain hoists
Columbus McKinnon releases the shackles
New hoists from J D Neuhaus
n New distributor for Tagattach
n
n
n
n
İngiliz iş güvenliği ekipmanları ve yük
yönlendirme halatları üreticisi Tagattach,
merkezi Kanada’nın Alberta kentinden
bulunan Brasco Safety şirketini yeni
distribütörü olarak görevlendirdi.Brasco
Safety, Tagattach ve Grip Rope ürünlerinin
Kanada’daki mevcut ve yeni müşterilere
satışını gerçekleştirecek.
Tagattach’in kurucusu ve icra
başkanı Joseph O’Kane, ürünleri ve
anlaşma hakkında şu açıklamayı yaptı:
“Yük yönlendirme için özel gergi
halatları tasarlama fikri, ilk olarak
Stansted Havaalanı’nda bir kule vincin
operatörlüğünü yaparken aklıma geldi.
Havadaki yükün, yerdeki personel
tarafından yönlendirilmesi konusunda, bir
halat parçasının kullanılmasından ibaret
olan klasik yöntemin değiştirilmesine
ihtiyaç duyulduğunun farkındaydım.
Brasco Safety’nin Kanada’daki itibarı
ve ülke genelinde yayılan hizmet ağı
sayesinde, Tagattach markasının farklı
sektörlerde sağlam bir yer edineceğinden,
ayrıca Brasco’ya yeni müşteriler
kazandıracağından eminiz.”
Brasco Safety iş geliştirme müdürü
Desiree Vanderham ise şunları söyledi:
“ABD’li iş ortaklarımızdan Orr Safety
aracılığıyla Tagattach ürünlerini
tanıdığımız günden bu yana, standart
halatların yerini alacak bir malzemelerin
sahip olduğu muazzam satış potansiyelini
görmekteydik. Tagattach markasını, özel
ekipmanlardan oluşan ürün yelpazemize
eklediğimiz için çok mutluyuz. Ürünler
şimdiden stoklarımızda mevcut ve
satışa hazır.” Tagattach, Kuzey Ülkeleri,
Uzakdoğu ve Ortadoğu bölgelerinde
de benzer iş ilişkileri kurmak amacıyla,
İngiltere Ticaret ve Yatırım Kurumu
(UKTI) ile işbirliği yürütüyor.
www.tagattach.net
TÜRKİYE’DEN HABERLER
Kule vinçte üç önemli sorun
Denetim, eğitim ve güvenlik
Kule vinçlere olan talep her geçen gün artarken, sektöre ait bir takım sıkıntılar da gün yüzüne
çıkıyor. Kule vinç sektörünün üç önemli sorunu hakkında TeknoVinç Grup Başkanı
Sinan Türeyen ile görüştük. Gökhan UZ bildiriyor
K
entsel dönüşüm projelerinin iyiden iyiye hızlanmasıyla birlikte
ivme kazanan Türkiye inşaat sektörü, kule vinçlere olan talebi de
bir o kadar yükseltti. Bu süreç içerisinde inşaatların vazgeçilmez
ekipmanı olarak kabul edilen kule vinçlere talep adeta patladı. Ancak
sektörün göz ardı edilen ve denetimsizlikten kaynaklanan pek çok sorunu
bulunuyor. Bu sorunlar üzerine konuştuğumuz TeknoVinç Grup Başkanı
Sinan Türeyen, sahte komponent kullanımı, eğitim ve güvenlik konularına
dikkat çekti.
Ticari etik kalmadı
Manitowoc Crane Group bünyesindeki Potain marka kule vinçlerinin
ve Stros marka inşaat asansörlerinin satış, pazarlama ve satış sonrası
hizmetlerini yürüten TeknoVinç, uzun yıllardır sektörün yol
göstericisi firmaları arasında yer alıyor. Sektörün en önemli sorunları
arasında tescilli teknolojiye sahip ürünlerin bazı üreticiler tarafından
izinsiz kullanmasının yer aldığına dikkat çeken Sinan Türeyen, bu
sorunun her geçen gün büyüdüğünü ve artık ticari etiğe göre hareket
edilmediğini dile getirdi. Bazı üreticilerin “®” (tescilli) işaretinin ne
anlamada geldiğini dahi bilmediğini söyleyen Türeyen, TeknoVinç’in
sektördeki bilgi ağlarının geniş olmasından ötürü sahte komponent
kullanımlarından kısa sürede haberdar olabildiklerini ve durumun ne
kadar vahim olduğunu görebildiklerini belirtti. Bazı müteahhitlerin
maliyetleri kısmak amacıyla durumu göz ardı ettiklerini vurgulayan
Türeyen sözlerine şöyle devam etti; “Piyasaya giriş yapanların kopya
ve taklit kule vinçleri, çok ucuza imal ettikleri biliniyor. Bunların
kullandıkları çelik ve yapılan kaynak işçiliği, kalite statülerine göre
oldukça düşük durumda. Piyasada bu tür firmaların imal ettikleri
vinçler ve vinç komponentleri, Potain kalitesine hiçbir şekilde
yaklaşamıyor.” Ancak, daha sonra şantiye alanındaki formenlerden
aldığımız haberler pek iç açıcı olmuyor. Bazıları devrilmiş, düşmüş,
arıza yapmış ancak Türkiye’de yedek parçası yok! Gelinen noktada;
satın alma ve satış konusunda çok yanlış işler dönüyor diyebilirim.
Düşünün ki; kanunun yeterince oluşmadığı ve güçlü olmadığı Türki
Cumhuriyetler bölgesinde bizim makinelerimiz ve teknolojilerimiz
kopyalanarak satılıyor. Üstelik hiç çekinmeden, kule vinçleri Potain
teknolojisiyle ürettiklerini söyleyerek satış yapıyorlar.”
Gerekirse üzerine gidilecek
Kule vinç sektörü içerisinde ciddi bir kontrol ve denetim
mekanizmasının olmaması ciddi sorunları da beraberinde getiriyor.
Bu sorunlar içerisinde sahte komponent ve teknoloji kullanımının
boyutlarını vurgulayan Sinan Türeyen, markalarının kopyalandığını
ve bunun da müşteriye açıkça söylenerek satıldığını belirterek,
konunun Fransa’da bulunan Potain’in genel merkezi ile paylaştıklarını
kaydetti. Potain’in avukatlarının hukuki müdahaleye hazır olduğunu
ve gerekirse toplanan tüm dosyaların üzerine gideceğini dile getiren
Türeyen, dolandırıcılıkların web siteleri üzerinden TeknoVinç ve Potain
adının kullanılarak yapıldığını ve sadece bir cep telefonu numarasıyla
müşterinin başka markalara yönlendirildiğini iddia etti.
Kalite çizgisi yukarıda
Bu tür sorunları düşük kalite ve ucuz fiyatı, olması gerekli kaliteye tercih
eden tutumun tetiklediğini söyleyen Sinan Türeyen, genel olarak ucuz
fiyat konusunun ön planda tutulduğu ve bu tutumun yanlış olduğunu
kaydetti. Manitowoc Crane Group, Şanghay‘daki kendi fabrikasında
ürettiği Potain marka kule vinçlerinin imalatında premium çelik
kullanıldığını, çelik özelliklerinin diğer taklitleri ile tamamen farklı
olduğunu ve kaynak işçiliğinin de buna bağlı olarak özel olduğunu
söyledi. Türeyen sözlerine şöyle devam etti; “Çin’de üretilen Potain kule
vinçlerin, aşırı soğuk ve sıcak ülke iklim şartlarına uygun çelik ve özel
kaynak yöntemleri ile taklitleri arasındaki kalite farkı bulunmaktadır.
Taklit kule vinçler genel fiziki görüntüleri ve boyaları bakımından Potain
marka kule vinçlere benziyor ise de özellikle, çelik kalitesi ve kaynak
teknolojisi göz ününde tutulduğunda, Potain kalitesine yaklaşamıyor.
Biliyorsunuz ki; çelik kalitesi artınca kaynak yöntemleri de değişmek
durumunda kalıyor. Dolayısıyla daha kaliteli malzeme ve değişen
yöntemlerde daha maliyetli bir ürün ortaya çıkarıyor. Dolayısıyla ucuz
fiyatın açıklaması da, ürün geliştirmeye ve inovasyona hiçbir yatırım
yapmadan, kopya imalat ve düşük kalitedeki çelik kullanımı ile net bir
şekilde gözler önüne serilmektedir. Potain 100 yıllık bir marka ve çok
ciddi bir marka değeri var. Bu marka değerinin yaşatılması için kalitenin
de üst düzeyde tutulması gerekiyor. TeknoVinç olarak, 30 yaşındaki
Potain kule vinçlere bile servis desteği verip, yedek parça tedariğinde
bulunuyoruz. Yani; bizim makinelerimiz 30 yaşına kadar çalışırken,
piyasadaki bazı markaların kullanım ömrü 10 yaşın altına iniyorsa, yedek
parça üretmelerine de gerek kalmıyor. Bu makineler tabiri caiz ise “kullanat” makineler oluyor. Potain markasının bu tür rakiplerle fiyat rekabetine
girme gibi bir şansı yok. TeknoVinç olarak vurgulamakta olduğumuz bu
husus; bilinçli müteahhitlerin yıllardır izlediği uzun vadeli makine parkı
oluşturma politikası sayesinde çok önem kazanmaktadır.”
Sorun talebin başladığı yerde
Sözlerinin devamında kule vinç kiralama konusuna da değinen Sinan
Türeyen, kule vinç kiralama sektöründe işini hakkıyla ve profesyonelce
yapan firma sayısının çok az olduğunu kaydetti. Sektörde bilinen birkaç
firma dışında kalan kiralama firmalarının makine parkının çok yaşlı ve
bakımsız olduğunu dile getiren Türeyen, asıl tehlikenin ise bu firmaları
mıknatıs gibi çeken ve kısa vadeli düşünen kullanıcılar olduğunu hatırlattı.
Sıfır bir kule vincin kiralamayla işletildiğinde dikkate alınması gereken
matematiksel ve finansal formüller olduğunu ifade eden Türeyen, bu
formülleri şöyle açıkladı; “Kiralamaya verilen yeni ve hiç kullanılmamış
bir kule vinci amortismanı, yaşlanması, aşınması gibi farklı etkenleri
toplayıp değerlendirdiğinizde karşınıza bir rakam çıkıyor. Bu rakam da
kule vincin aylık kira bedelini oluşturuyor. Yani; bunun bir matematiği
var. TeknoVinç olarak tüm şartları göz önüne alıyoru ve olması gereken
kiralama matematiğini uyguluyoruz. Matematiğe göre hareket ettiğimiz
için de sektörün tavan fiyatını oluşturan firma olduk. Yani; TeknoVinç’in
belirlediği rakam sektörde referans olarak kabul edildi ve diğerleri bu
rakama göre yerlerini aldı. Müteahhitlerin bir kısmı kiralama işine; “Ben
taksiye bindim, gittiği yere kadar gider sonra inerim” mantığıyla bakıyor.
Ancak, taksi içinde kaza yapma olasılığını hesaba katmıyor. Bu durumda
müşteriyi ikna etmek oldukça zorlaşıyor ve maalesef talebin başladığı yerde
bütün açıklar ortaya çıkıyor.”
Kule vincin anayasası yazılmalı
Yerli üretimin de başlamasıyla birlikte kule vinçlerin üretim, satış, kiralama
ve servis faaliyetlerinin denetim ve yönetmeliklerle kontrol altına alınması
gerektiğini savunan Sinan Türeyen; “ Mevcut durumda iş makinaları
ve Kule vinçlerin özelinde denetim mekanizmasının yetersiz olduğu
tüm sektör tarafından kabul edilmektedir. 6331 sayılı yeni iş sağlığı ve
güvenliği yasasıda denetimlere herhangi bir yenilik getirmemiştir. Bu
yasaya göre kule vinçler periyodik olarak TÜRKAK’tan akredite kalite
denetim kurumları tarafından denetlenmesi gerekmektedir. Fakat ne yazık
ki bu kurumlardan gelen denetmenlerin kule vinçler hakkında yeterli
bilgisi olmadığını görüyoruz. Çoğu zaman gelen denetmenler bizim
ekiplerimiz tarafından bilgilendiriliyor, gerektiğinde istenen teknik eğitim
dokümanları tarafımızca sağlanıyor. Yine Kule vinçlerden örnek vermek
gerekirse denetlenmesi gereken kule vinçlerin kataloglarına uygun olarak
kurulum yapılıp yapılmadığı , kalite sertifikalarının uluslararası normlara
uygunluğu, verildiği kurumların akreditasyonları önem arz ediyor.
Diğer taraftan üye olduğumuz İMDER aracılığı ile yaptığımız girişimler
sonucunda Bakanlığın uygulamaya koyduğu Piyasa Gözetim Denetim
(PGD) programı devam etmektedir. Ancak geçen 2,5 senelik çalışmanın
raporlarına baktığımızda elde edilen denetimlerin yeterli olmadığı
görülüyor. Biz bu konuyu bir çok ortamda da dile getirdik. Denetimsiz
ithal edilen, kataloğa aykırı kurulan, periyodik bakımları yapılmayan ve
denetlenmeyen kule vinçler her an devasa sonuçlara yol açacak kazalara
davetiye çıkarmaktadır.” dedi. Bu duruma Potain’in uygulamalarından
bir örnek veren Sinan Türeyen, sözlerine devam etti; “Bir kule vinç
satıldığında şantiye hazırlık dosyası hazırlamak zorunluluğundayız. Bu
dosyada kule vincin satış sözleşmesini takiben imalat seri numarası da
belirtilerek şantiyede yapılması gereken teknik hazırlıkları tanımlıyoruz.
Hem satış hem de kiralamada; eğer şantiyedeki teknik altyapı hazırlıkları
dosyaya uygun değil ise kule vincin montajını hazırlıklar tamam olana
kadar erteliyoruz. Açıkçası, bir kule vinç satmak için ciddi tehlikeleri göz
ardı etmenin çok bir büyük bir yanlışlık ve risk olduğunu düşünüyorum.
Kısacası; ciddi üreticilerden oluşacak teknik verilerin bir araya getirilip,
kule vincin anayasasının yazılması gerekiyor ve sektörde teknik disiplinin
oluşması gerektiğine inanıyorum.”
Diğer sorun: Tabelalar
Özellikle İstanbul’da başlayan kentsel dönüşüm ile birlikte neredeyse
her mahallede bir kule vinç yükseliyor. Görünür olmaları sebebiyle kule
vinçleri reklam panolarına çeviren kullanıcılar ise sektörün diğer önemli
bir sorununu oluşturuyor. TeknoVinç’in sözleşmelerine imalatçının işaret
ettiği yerler dışında tabela asılmaması yönünde madde koyduklarını
söyleyen Sinan Türeyen, müşterilerin ısrarla diretmesine rağmen belirtilen
noktalar dışında tabela asılmasına izin vermediklerini söyledi. Konunun
teknik detaylarına da değinen Türeyen, tabelaların rüzgâr tutucu özellik
taşıdığını ve kule vinçler için yapılan mühendislik hesaplamalarının
tabelaların gelişigüzel monte edilmesinin ardından anlamını yitirebileceğini
belirtti. İmalatçı tarafından tanımlanan bölge ve ölçü dışındaki tabelaların
monte edilmesi kesinlikle yasaktır. Makine kırılma sigorta poliçesi tanzim
eden firmaların, kataloglara uygun olmayan bu uygulamalardan dolayı
poliçelerin geçersiz olacağına işaret ettiklerini ifade eden Türeyen; “Potain
ürünlerinde rüzgara karşı en az direnci oluşturacak tasarımlar için oldukça
hassas çalışıyor ve mühendislik hesapları yapıyor. Rüzgarın optimum
seviyede etkili olması üzerine yapılan bunca çalışma, kullanıcıların rüzgar
tutucu unsurları , kule vincin özellikle gövdesi üzerine monte etmeleriyle
anlamsız kalmaktadır.” şeklinde konuştu.
Rüzgar konusu önemli
Eğitimsizlikten kaynaklanan yanlış kule vinç uygulamalarının ülkenin
dört bir yanında yaşandığını kaydeden Sinan Türeyen, denetim olmadığı
için nerede, ne zaman, ne olacağını tahmin edilemediğini söyledi.
Rüzgar konusunun önemine dikkat çekmek için bundan 3-4 ay önce
gözlemledikleri bir kazayı örnek gösteren Türeyen, ülkenin güneyi büyük
bir rüzgar akımına maruz kaldığını ve Mersin’deki bir şantiyede iki kule
vinç devrildiğini söyledi. TeknoVinç’in konunun üzerine giderek, olayın
kayıtlı video görüntülerini bulduklarını ve analiz yaptıklarını kaydeden
Türeyen; “Aynı şantiyede çalışmakta olan 5-6 kule vinçten sadece 3 adedi
rüzgar etkisi ile devrilmiştir. Bunun nedenini öğrenmek adına kamera
görüntülerini inceledik. Sonuç olarak, rüzgar ve eğitim konusunun ne
kadar önemli olduğunu bir kere daha anladık. Biliyorsunuz ki; kule
vinçler rüzgara karşı direnç göstermemesi için çalışma sonunda operatör
tarafından serbest dönüş konumunda bırakılması gerekiyor. Kamera
kayıtlarını incelediğimizde, bazı kule vinçler rüzgara direnç göstermeden
serbest dönerken, dönüş freni açılmadan bırakılan kule vinçler rüzgara
sözlerine devam eden Sinan Türeyen, bu konuya Manitowoc Cranes
Group Ortadoğu ve Afrika Satış Başkan Yardımcısı David Semple’nin
Apa Yayıncılık tarafından Mayıs ayı içerisinde düzenlenen Vinç ve
Proje Taşımacılığı Türkiye Konferansı’nda değindiğini kaydetti. David
Semple’nin sunumundaki çelik analizlerinin kalite farklarını gözler önüne
serdiğini ifade eden Türeyen, metalurji raporlarına bakılarak stres anında
orijinal ürünün nasıl hareket edeceğinin tahmin edilebildiğini, ancak taklit
ürünler için bu durumun söz konusu olmadığını belirtti.
Yeni bina inşa halinde
direnç göstermesi nedeniyle bir süre sonra devrildiğini gördük. Kule
vinçlerde yeterli donanım olmasına rağmen, operatörler ufacık bir detayı
bilmiyor ya da öğretilmemiş. Aynı trafik kurallarında olduğu gibi, Kule
vinç kullanım kuralları da maalesef kazaların sonucunda oluşmaktadır.
Avrupa kıtası ülkeleri rüzgar konusunun kule vinçlerde ne kadar önemli
olduğunu bundan 7 yıl evvel bir kez daha öğrendi. Kıtada yaşanan yoğun
rüzgar sonucunda markadan bağımsız sayısız kule vinç devrilme vakasıyla
karşılaşıldı. Bunun üzerine Avrupa kıtasının rüzgar haritası tekrar çıkarıldı
ve bazı basit önlemler alındı. Sonuç olarak; EN14439 adında yepyeni bir
kullanım normu oluşturuldu.” dedi.
Yönetmelik şart
Eğitim ve güvenlik konularının ardından üzerinde durulması gereken
en önemli konunun sahte komponent kullanımı olduğunu yineleyerek
Son olarak, Kocaeli Dilovası’nda yapımını tamamlamak üzere
oldukları yeni depolama tesisi inşaatından bahseden Sinan Türeyen,
yeni merkez depolama tesislerinde seminer ve eğitim salonları,
kaynak, boya, yedek parça ve servis atölyelerini bir araya getireceklerini
kaydetti. Özellikle kiralamada kullandıkları kule vinçleri 6 ay sonra
geri aldıkları tanınmayacak halde bulabildiklerini söyleyen Türeyen;
“Bu durumdaki kule vinç ekipmanlarını bakıma alıp, yeni duruma
getiriyoruz. Aksi durumda pas makine içerisinde çok hızlı ilerleyip,
makinenin ömrünü azaltabiliyor. Müşterilerimize de bakımsız makineleri
kiralamak istemiyoruz. Ayrıca, stok alanına giren bir kule vinç alt ve
üst bölümleriyle tüm teknik denetimlerden geçtikten sonra stoklamaya
girecek. Böylece her makine A’dan Z’ye bakımdan ve denetimden geçmiş
olacak. Günde 20 tırlık yükleme ve boşaltma kapasitesi öngördüğümüz
yeni depolama tesisimizde , bu işlemleri yerine getirmek için , 1 adet 8
Tonluk ve 1 adette 12 Tonluk Potain kule vincini 100 metrelik yürüme
parkurunda hareketli olarak kurduk. Ortaya çıkacak yeni tesiste , çok
düzenli bir açık alan depolamasının yanı sıra , 500 metrekarelik kapalı
alanda da yedek parça stokları yer alacak. Yakın zamanda inşa edilecek
idari binanın da bitmesiyle , hem kendi teknik ekiplerimiz hem de
müşterilerimizin ekipleri ile sürdürmekte olduğumuz tüm eğitim
faaliyetlerini de buraya taşıyacağız. Açıkçası, örnek ve referans bir tesis
olacağına kesin gözüyle bakmaktayız.” dedi. N
Vinçder iftarda buluştu
Vinç İşletmecileri Derneği tarafından düzenlenen 3. Geleneksel İftar Yemeği’ne 600 kişilik
katılım gerçekleşirken, 25 tedarikçi firma da açık alanda makinelerini sergileme fırsatı
yakaladı. CPT bildiriyor
V
“Önümüzdeki yıl Apa Yayıncılık ile
inç İşletmecileri Derneği (Vinçder)
birlikte çok daha profesyonel bir etkinliği
tarafından düzenlenen iftar yemeği,
hayata geçireceğiz. Ayrıca etkinliği
19 Temmuz’da gerçekleştirildi.
Ramazan ayı dışında yapacağız” dedi. Son
Ümraniye’de düzenlenen iftar yemeğine
zamanlarda ağır taşımacılık firmalarının
yaklaşık 600 kişi katıldı. Katılımcılar iftar
da derneğe üye olma taleplerinin arttığını
öncesi ve sonrasında açık alanda sergilenen
aktaran Midilli, sözlerini şu şekilde
makineleri inceleme fırsatı da buldular.
sürdürdü: “Bu nedenle önümüzdeki yıl
Vinçder Başkanı Ramazan Midilli, iftar
bu etkinliği Ağır Taşımacılık, Vinç ve
sonrası yaptığı değerlendirmede etkinliğin
Platform Günleri adı ile hayata geçireceğiz.
son derece verimli geçtiğini belirterek
Amacımız insanları biraraya getirmek,
hem katılımcılara hem de etkinlik
eğlendirmek ve eğitim vermek. Bu sayede
sponsorlarına teşekkür etti. Dernek
Ramazan Midilli / Vinçder Başkanı
sektöre katkı sunmak.”
olarak üçüncü iftar yemeğini başarılı bir
şekilde tamamlamaktan dolayı mutlu
olduklarını da aktaran Ramazan Midilli, 25 tedarikçi firmanın
DAS’tan Terex AC100-4L’li tanıtım
ürünlerini sergilediklerini dile getirdi. Önümüzdeki yıldan
Vinçder iftarının sponsorlarından biri de Das Otomotiv
itibaren bu etkinliği daha da geliştireceklerini söyleyen Midilli,
oldu. Kurduğu standında katılımcıları ürün ve hizmetleri
getirdi. Das Otomotiv standında Terex AC 100-4L sergilenerek
ziyaretçilere ürün hakkında bilgilendirmeler yapıldı. Sergilenen
AC100-4L yol tipi vinci, 60 metre ana bomlu ve 100 ton
kapasiteli bir makine.
Ortak sigorta havuzu
Vinçder’in sigorta konusunda çözüm ortağı olan Fidancılar
Sigorta da etkinliğe sponsor oldu. Vinç işletmecileri derneğinin
geleneksel hale getirdiği iftar programlarına başından beri
katıldıklarını söyleyen Fidancılar Sigorta Genel Müdürü Orhan
Fidancı, her yapılan programın bir önceki programdan daha
kaliteli ve katılımcı sayısının daha fazla olduğunu belirtiyor.
Orhan Fidancı, etkinlikle ilgili sözlerini şöyle sürdürüyor:
“Bundan dolayı Vinçder yönetimini hakikaten kutluyorum.
STK’lar sektörlerin çatılarıdır. Bu çatılarda sorunlara çözümler
üretmek, sektörü yönlendirmek, çok seslilikten tek sesliliğe
indirmek ve en önemlisi sektörü birleştirip kaynaştırmak gibi
önemli görevleri vardır. Ama ülkemizde STK’lara gerekli önem
vermeyip, yalnız bırakılmaları gibi kronik hastalık var. Bizler
STK’lara destek vermeyi öğrenmeliyiz. Vinçder’in bunu en
son yaptığı programda katılımcıların sayısına baktığımızda
başarmış bibi gözükmesi beni şahsımı çok mutlu etmektedir.”
Vinçder’in sigorta konusunda çözüm ortağı olduklarını
sözlerine ekleyen Fidancı, vinç sektörünün sigorta şirketleri
tarafından çok riskli gözükmesinden dolayı sevilmediğini ve
risklerin sigortalanamadığını vurguluyor. Vinçder’le beraber bir
havuz oluşturduklarını ve bazı sigorta şirketleriyle yaptıkları
anlaşmalar neticesinde sektörü sigortalamaya yani teminat içine
almaya başladıklarını kaydeden Fidancı, sektörün artık ayrı ayrı
yerlerde sigorta aramadığını, bir yerde birleşerek sigortalarını
yaptıklarını ve güçlerini birleştirdiklerini belirtiyor.
hakkında bilgilendiren firma, bir ürününü de sergiledi. Firma
yetkililerinden Murat Tankut etkinliğe gösterilen ilginin
yüksek olduğunu, verimli bir etkinlik geçirdiklerini ve bu
başarılı etkinliğin her yıl düzenlenmesini beklediklerini dile
Gama’dan yeni bir ürün
Vinçder etkinliğine kamyon üzeri teleskopik mobil vinç
Zoomlion ZTC 600 modeli ile katıldıklarını ifade eden Gama
İstanbul Bölge Müdürü Alper Erköse, bu modelin Zoomlion
tarafından özellikle Türkiye pazarı için geliştirilen ve alt şasesi
Mercedes Axor 4141 olan bir mobil vinç olduğunu söylüyor.
Alper Erköse, ürünle ilgili şu bilgileri veriyor: “Maksimum
kaldırma kapasitesi 60 ton olup, maksimum bom uzunluğu
40.5 metredir. Üst yapı için ayrıca 129 KW’lık yine 4 silindirli
Mercedes motor kullanıldı. Makinemiz halihazırda sorunsuz
bir şekilde Kardeşler Vinç’de yaklaşık 8-9 aydır çalışıyor.”
Gama olarak Vinçder ile iyi olan ilişkileri sayesinde 2012
yılında ilki düzenlenen iftar organizasyonlarına sponsor
olduklarını da söyleyen Erköse, “Böylesine büyük ve güçlü
bir sektörün içinde olmaktan mutluyuz. 2015 yılının başında
ZTC 600 modelinin ithalatına başlayacağımız için bu etkinlik,
bize kendimizi hatırlatmak açısından çok faydalı oldu.
Sektöre ihtiyacı olan yeni bir ürün sunmanın da mutluluğunu
yaşıyoruz” diyor.
Hidrokon, makine teslimatını gerçekleştirdi
Etkinliğin bir diğer sponsoru olan Hidrokon, Ankomak
Fuarı’nda tanıtımını yaptığı HK 335 l9+l6 tipi vinç ile katıldı.
Hidrokon Satış Sorumlusu Hakan Bayramoğlu, Ankomak
Fuarı’nda çok büyük ilgi gören bu vinci, Vinçder’in iftar
programına da getirerek fuarda vinci görme şansı olmayan
müşterilere tekrar tanıttıklarını söylüyor. Aydıntaş firmasının
satın aldığı bu vinci iftar programı vesilesiyle sahibine de
teslim ettiklerini sözlerine ekleyen Hakan Bayramoğlu, “İftar
programı bir günlük Ankomak gibi yoğun ve etkili ziyaretler
ile tamamlandı. İlginin büyük olduğu ve sektörün buluştuğu
bu iftar organizasyonu yer seçimi ile başarılı oldu” diyor.
Kombassan Acar’dan ilk katılım
Sponsorlardan Kombassan Acar, Vinçder’in düzenlediği
iftar yemeğine ilk kez katılıyor. Daha önceleri düzenlenen
iftar yemeklerine katılmadıklarını söyleyen Kombassan Acar
Pazarlama Müdürü Mustafa Büyük, “19 Temmuz günü
toplantının yapılacağı yere vardığımızda gördüklerimize
inanamadım. Bizim iftar yemeği diye gittiğimiz yer bir
restaurant değil, sanki fuar alanıydı. Tamamen sektörün
içinde bulunan insanlar ve sektöre ait makineler. Daha önce
katılmadığımız ve yeterince bilgilendirilmediğimiz için de
tabii hazırlıksız gittik. Ancak her şeye rağmen çok güzel bir
buluşmaydı. Bu görüşümüzü dernek yöneticilerine de ilettik.
Ancak Ramazan olması dolayısıyla uzaktan gelen katılımcılar
için biraz zor olduğunu ve bu organizasyonun ramazan
dışında 2-3 gün olarak yapılırsa birkaç sene içinde neredeyse
uluslararası bir fuar organizasyonu gibi olur kanaatindeyiz ve
bu tavsiyemizi de sayın dernek yöneticilerine ilettik. Bu güzel
organizasyondan dolayı da kendilerine teşekkür ediyoruz. Her
şey mükemmeldi” diyor.
Uzman Vinç, LTM 1200-5.1’i görücüye çıkardı
Etkinliğin bir diğer katılımcısı olan Uzman Vinç’in
koordinatörü İlhan Abakay, Vinçder etkinliğinin vinç
camiasının birbirini daha iyi tanıması açısından çok anlamlı
bir gece olduğunu söylüyor. Etkinliği mini vinç fuarı olarak
tanımlayan İlhan Abakay, etkinliğe yeni satın aldıkları 2014
model LTM 1200-5.1 makineyle katıldıklarını belirtiyor.
Abakay, konuyla ilgili sözlerini şöyle sürdürüyor: “Bu tür
etkinlikler senede bir değil, 6 ayda bir yapılırsa daha iyi
olur; çünkü bu sektörde neyin eksik ve fazla olduğunu
görebiliyorsunuz.” n
1.256 tonluk
yolculuk
Evyapport tarafından satın
alınan iki adet Liebherr raylı
liman vinci, Kocaeli Derince
Limanı’nda kurulumun
tamamlanmasının
ardından barc aracılığıyla
Evyapport’ana kledildi.
Toplamda 75 metre
yüksekliğe ve 1.256 ton
ağırlığa sahip olan liman
vinçlerini karada yürüten
Hareket, böylece Türkiye’de
gerçekleştirilen en büyük
ebatlı yük taşıma projesine
imza atmış oldu.
Gökhan UZ bildiriyor.
Samet Gürsu / Hareket Operasyon Müdürü
E
vyapport Limanı tarafından satın
alınan 2 adet Liebherr raylı liman
vinci, Kocaeli Derince Limanı’nda
kurulumun tamamlanmasının ardından
barç aracılığıyla Evyapport’a nakledildi.
Her biri 75 m. yükselik ve 1.256 ton
ağırlığa sahip olan liman vinçleri, Hareket
tarafından SPMT’ler aracılığıyla liman
üzerinde yürütülerek barca yüklendi
ve Evyapport Liman’ındaki konumuna
teslim edildi. Yükseklik ve toplam ağırlık
anlamında Türkiye’de gerçekleştirilen
en büyük ebatlarda kara taşımasını
gerçekleştiren Hareket, proje için yaptığı
ciddi mühendislik hesaplamaların yanı
sıra 130 tonluk özel ekipman imalat
ve ekstra 10 akslık Goldhofer SPMT
yatırımı gerçekleştirdi.
3 ayda kuruldu
Proje hakkında görüşlerini aldığımız
Hareket Operasyon Müdürü Samet
Gürsu, Evyapport tarafından satın alınan
2 adet Liebherr raylı liman vincinin kendi
limanlarında yeterli alan olmamasından
dolayı Kocaeli Derince Limanı’nda
indirildiğini ve kurulumunun burada
yapılmasına karar verildiğini söyledi.
Parçalar halinde Derince Limanı’na
getirilen liman vincinin kurulumunda
da görev aldıklarını kaydeden Gürsu,
montajların Liebherr ve Portunus ekipleri
tarafından yapıldığını ve Hareket’e
75 m. uzunluğunda olan liman
vinçlerinin kurulumunda
Hareket’e ait vinçler kullanıldı
1.256 ton ağırlğındaki liman vinci, 2 adet SPMT aracılığıyla barca yüklendi
Turgay Özgün / Hareket Proje Mühendisi
Toplam 48 aks SPMT
ait vinçlerin kullanıldığını söyledi.
Kurulum işlemlerinin yaklaşık 3 ay
sürdüğünü ve 10 Hareket personelinin
bu süre içerisinde limanda bulunduğunu
hatırlatan Gürsu; “En büyük parçanın
110 m. ve 120 ton ağırlığında olduğu
kurulumlarda çeşitli ebat ve tiplerde
vinçler kullandık. Bunlar; 1 adet 600 ton
kapasiteli Terex CC2800 paletli vinç, 1
adet 300 ton kapasiteli Terex CC1800
paletli vinç, 1 adet 300 ton kapasiteli
Liebherr LTM1300 mobil vinç, 1 adet
160 ton kapasiteli Liebherr LTM1160
mobil vinç ve 1 adet araçüstü vinç.” dedi.
Kurum çalışmaları esnasında 110 m.
uzunluğunda ve 120 ton ağırlığa sahip
olan büyük parçalar 72 m. yüksekliğe
kaldırılırken, Hareket tarafından Terex
CC2800 paletli vinçler tercih edildi.
Derince’de gerçekleştirilen kurulum ve
taşıma sürecinden bahseden Hareket
Proje Mühendisi Turgay Özgün,
tercübeli ekipleri ile 3 ay süren kurulum
işini tamamladıklarını ve projenin
en önemli kısmı olan taşıma görevine
geçtiklerini belirtti. Bu ebatlardaki bir
yükün taşınmasının Türkiye’de ilk defa
Hareket tarafından gerçekleştirildiğini
kaydeden Turgay Özgün, Hareket’in
çok ciddi mühendislik hesaplamalara
imza attığını ve projeye özel ekipman
tedarikleri ve imalatları gerçekleştirdiklerini
söyledi. Yaklaşık 1 ay süren etüt ve
mühendislik hesaplamalarının ardından
28m uzunluğunda yük taşıyıcı kirişlerin
ve Loadspreader’ların imalatını ve vincin
karada yürümesini sağlayacak SPMT’lerin
konfügrasyonlarını tamamladıklarını dile
getiren Turgay Özgün, taşıma öncesi en
büyük sıkıntının yükü SPMT’ye yaymak
olduğunu ancak bu sorunun üstesinden
Loadspreader’larla geldiklerine dikkat
çekti. Turgay Özgün; “Dediğim gibi;
yükün ebatları çok büyük olduğundan
ve taşıma (basar) noktalarının küçük
ve dar olmasından dolayı en önemli
sorun yükü SPMT üzerine yaymaktı.
Bu doğrultuda simülasyon programları
ile yaptığımız çeşitli analizler
sonucunda kullanabileceğimiz en uygun
loadspreader boyutlarına karar verdik.
Analizler sonucunda ise SPMT’nin
konfigürasyonuna karar verildi. 2 adet 45
ton taşıma kapasiteli SPMT’de toplam
48 adet aks kullandık. Böylece her bir aks
başına toplam 32 ton ağırlık düşmesini
sağladık. Ayrıca, Derince Limanı’ndaki
zemin dayanımının düşük olmasından
dolayı, yere basacak ağırlığı yaymak adına
zemini demir plakalarla destekledik.
Bu esnada Goldhofer’in Almanya’dan
gönderdiği Supervisor’larla çalıştık.
Özellikle büyük projelerde hem yardımcı
olmak, hem de kendi tecrübelerini
artırmak adına personel desteğinde
bulunuyorlar. Proje öncesi her türlü
mühendislik hesaplamaları yapıyoruz fakat
imalatçı firmadan da destek almak en
uygunu oluyor.” şeklinde konuştu.
Türkiye’de ilk kez
2 adet liman vincinin barca yüklenmesini
başarıyla tamamlayan Hareket, yükün
denizyoluyla Evyapport Limanı’na
getirilmesinin ardından, liman vinçlerini
merkezleyerek raylar üzerinde tahliyesini
gerçekleştirdi. Tüm taşıma sürecinin 2
Adım adım operasyon
4 Evyapport tarafından satın alınan 2 adet Liebherr liman vincinin parçaları kurulmak üzere
Derince Limanı’na getirildi.
4 75 m. yüksekliğe ve toplam 1.256 ton ağırlığa sahip olan liman vinçlerinin montaj işlemlerini
Portunus ve Liebherr tarafından yürütülürken, bu işlemler sırasında Hareket’e ait vinçler kullanıldı.
4 Montaj esnasında 110 m. uzunluğa ve 120 ton ağırlağa sahipti ve 72 m. yükseğe Terex CC2800
paletli vinç aracılığıyla kaldırılarak monte edildi.
4 Liman vinçlerinin montajlarının tamamlanmasının ardından taşıma projesi için hazırlıklara
başlayan Hareket, yüklerin dengeli taşınması için özel imal ettiği 2 adet taşıyıcı kirişin yanı sıra 24
aks konfigürasyonuyla 2 adet Goldhofer SPMT hazırladı.
4 1.256 ton ağırlığı SPMT üzerinde barca yükleyen Hareket, yükün barca başarıyla yükledi ve
yükün Evyapport’a ulaşmasını sağladı.
4 Liman vincinin Evyapport’a varmasının ardından 90 derecelik manevra sonrası indirme
işlemlerine başlayan Hareket, proje öncesi manevra alanlarınını belirlediği alanda liman vincini
raylara oturtarak teslimatı gerçekleştirdi.
kez tekrar edildiğini kaydeden Hareket
Operasyon Müdürü Samet Gürsu,
Türkiye’de ilk kez gerçekleşen taşıma
sürecinden şöyle bahsetti; “Barcın
üzerindeki bazı ekipmanlar yükü
taşımımızı engelliyordu ve bu operasyonu
gerçekleştirmek için barç üzerinde de bir
takım değişiklikler yaptık. Diğer bir ilginç
nokta ise; Evyapport Limanı’nda Vincin
nihai konumuna gelebilmesi için 90
derecelik bir manevra yapmamız gerekti
Yükün limana gelmesiyle 7 sıra konteyner
kaldırdık ve manevralar için yeterli alanı
sağladık. 90 derecelik manevra için ihtiyaç
duyulan manevra alanlarını çeşitli çizim ve
simülasyon programlarıyla hesaplamıştık
. Bunun dışında proje genelinde çok fazla
iş ve hesaplama gerçekleştirdik. Açıkçası,
proje öncesi her adımımızı planlamış
olmamız sayesinde ciddi bir sorunla
karşılaşmadık. Bu ebatlarda bir yükün
taşınması Türkiye’de ilk defa gerçekleşiyor
ve bunu Hareket’in yapıyor olması bizim
için gurur verici.” dedi.
Projeye özel yatırım
Hareket, sıradışı yükün taşınmasında yük
dağılımı ve dengenin sağlanması için özel
ekipmanlar kullandı. Bu doğrultuda, liman
vinçlerin kaldırılmasında kullanılan 2
Kullanılan
ekipmanlar
4 1 adet 600 ton kapasiteli Terex CC2800
paletli vinç
4 1 adet 300 ton kapasiteli Terex CC1800
paletli vinç
4 1 adet 300 ton kapasiteli
Liebherr LTM1300 mobil vinç
4 1 adet 160 ton kapasiteli
Liebherr LTM1160 mobil vinç
4 1 adet araçüstü vinç
4 2 adet Loadspreader
4 2 adet 24’er aks konfigürasyonlu
Goldhofer SPMT
adet 28m uzunluğundaki taşıyıcı krişlerin
ve 12 adet loadspreader’ın dizaynını,
kontrollerini ve sertifikasyonlarını proje
için tamamladıklarını ifade eden Samet
Gürsu, yaptıkları diğer yatırımları
olan 10 akslık SPMT ile de toplam
SPMT aks sayılarını 68’e çıkardıklarını
belirtti. Projenin başından sonuna kadar
kullandıkları ekipmanların seçiminden
bahseden Gürsu; “Hareket olarak herhangi
bir ekipman yatırımı yapacağımız zaman
en iyilerle çalışıyoruz. Çünkü yer aldığımız
projeler standart projeler değil. Her zaman
büyük ve prestijli projelerde yer alıyoruz.
Bu nedenle en iyi ekipmanları tercih
ediyoruz.” dedi. n
A’dan Z’ye hidrolik
çözümler
Enerpac markasının Türkiye distribütörlüğünü yürüten Tekno Kontrol, yakın zaman
içerisinde gerçekleştirilen İstanbul Galata Metro Köprüsü Projesi dahilinde 320 tonluk
çelik segmentlerin sırayla kaldırılması görevinde rol oynadı. Yüksek basınçlı hidrolik
sistemler konusunda üretim yapan Enerpac, markanın Türkiye temsilciliğini yürüten
Tekno Kontrol ve destek verdikleri projeler hakkında firmanın Satış Müdürü Barbaros
Aybar ve Enerpac Bölge Satış Müdürü Hasan M. Sarı ile bir söyleşi gerçekleştirdik.
Gökhan UZ bildiriyor
E
nerpac Temsilciliği’ni
kadar yüksek basınç altında çalışan
yaklaşık 19 yıldır
silindirlerin yanı sıra bunların aktüatörleri
sürdürdüklerini ifade
diyebileceğimiz el pompaları, elektrikli
ederek sözlerine başlayan Tekno
pompalar ve hava tahrikli pompaların dahil
Kontrol Satış Müdürü Barbaros
olduğu endüstriyel ürün grubu bulunuyor.
Aybar, yıldan yıla ilerleyen
Ayrıca, bolting başlığında tamamiyle boru
ve farklı vizyonlarda hizmet
flanşlarındaki saplamaların gerdirme,
veren bir konuma geldiklerini
sıkma ve sökme , flanşların aralanması ve
ve Türkiye’deki iki adet alt
hatta tutmuş somunların kesilmesi gibi
Barbaros Aybar / Tekno Kontrol Hasan M. Sarı / Enerpac Bölge
bayi ile faaliyet gösterdiklerini
konularda çok etkin bir ürün yelpazesiyle
Satış Müdürü
Satış Müdürü
belirtti. Tüm enerjilerini
hizmet veriyoruz. Bunlara ek olarak ise;
Enerpac’ın yüksek basınçlı hidrolik sistemler konusundaki kalite ve
IS (entegre çözümler) adı altında projelerin gereği olan ürünlerin imal
tecrübeleriyle Türkiye pazarına sunması için harcadıklarını ifade eden
edilmesine yönelik çalışmalarımız da mevcut. “ dedi.
Aybar, Enerpac’in üretimini yaptığı tüm ürünlerin Türkiye pazarında
da geçerli olduğunu ve Tekno Kontrol’un ürün kullanımının her
En az risk
aşamasında Enerpac ile işbirliği içinde olduğunu söyledi. Enerpac’in
Hem teknik anlamda yeterliliğe sahip Enerpac ürünlerinin tespit
ürün gamından bahseden Aybar; “Standart 5 tondan 1.000 tona
edilmesi, hem de hidrolik devre kurulumunun anahtar teslimi
gösteriyor. Köprünün Eminönü tarafındaki döner köprü ayağına
ait 320 tonluk çelik segmentlerin sırayla kaldırılmasında Enerpac
markasıyla görev alan Tekno Kontrol, kendi geliştirdiği hidrolik
sürme tertibatıyla kaldırma iskelesinin kaydırma işlemini sağlayarak
segment kaldırma devamlılığı sağlandı. Müşteriye özel çözümlerde,
ağır taşıma, vinç işletme/hizmet firmaları ya da köprü-viyadük
projelerinde aktif rol oynayan taahhüt firmalarıyla çalıştıklarını
ifade eden Enerpac Bölge Satış Müdürü Hasan M. Sarı, hidrolik
ekipmanların kullanıldığı önemli projelerde ön çalışma yaptıklarını,
yüklenici firma ile yapılan toplantılar çerçevesinde mutabık kalınan
ürünlerin seçilmesi ve projenin hidrolik kısmındaki prosesin teorik
seneryosunu müşterilerine sunduklarına dikkat çekti. Kurumsal
yapıda ve en az riskle çalışmak isteyen müşterilerin bu yeterliliği
görmek istediğini sözlerine ekleyen Sarı, bu aşamada Enerpac’in
kalitesi, referansları ve güvenilirliğinin devreye girerek müşteri
nezdinde kabul edilebilirliği arttığını belirtti.
Müşteriye güven
ade in
Italy
Make your world move!
M
yapılarak müşteriyle buluşturulması noktasında aktif olarak
rol oynayan Tekno Kontrol, buna en güzel örnek olarak yakın
zamanda gerçekleştiren İstanbul Galata Metro Köprüsü Projesi’ni
Barbaros Aybar ise; hidrolik devrelerin tasarımı, müşteriye sunacağı
avantajlar ve hatta bazı konulardaki dezavantajları proje öncesi
müşterilere anlattıklarına dikkat çekti ve proje başlangıcı öncesinde
hidrolik kurulumların Tekno Kontrol tarafından yapıldığını,
kurulumu firmanın kendi yapması halinde ise Tekno Kontrol’ün
aktif olarak yine danışmanlık yaptığını ifade etti. Müşteri tarafından
sipariş edilen ürün montajlarının proje sahasında yapılarak,
kullanıcıların kurulumdan kullanıma kadar tüm konularda
bilgilendirildiğini ekleyen Aybar, proje esnasında veya sonrasında
da teknik desteklerinin kesintisiz devam ettiğini dile getirdi.
Konuşmasının devamında Enerpac tarafından onaylanan bir servis
istasyonuna sahip olduklarının altını çizen Aybar; “Burada her tip
Hose reels • Cable reels • Swivel joints
Your reel partner
DEMAC S.r.l.
Via R. Murri, 14 • Magenta (MI) • Italy
Phone +39 02 9784488
Fax +39 02 97003509
[email protected] • www.demac.it
silindir, pompa ve diğer özel ürünlerin bakımı, tamiri ve gerekli
düzenlemeleri yapıyoruz. Dolayısıyla bu durum müşteri nezdinde
satış sonrası hizmetinde ciddi bir avantaj sağlıyor. Ürünlerimizin
kalitesine güveniyoruz, ama olası arızalarda çok hızlı müdahale
edilmesi gerekir. Zira tüm proje basit bir arıza sebebiyle durabilir. Bu
konuda Türkiye’nin operasyonel olarak bağlı bulunduğu Enerpac
Hollanda’dan da ciddi yardımlar alıyoruz. Gerektiği zaman acil
gönderimlerde hava kargosuyla hızlı teslimat yapılabiliyor.” şeklinde
konuştu.
Servis fark yaratıyor
Sözlerine yedek parça tedariği ve servis destekleri konusunda
devam eden Hasan M. Sarı, Enerpac’in stoklu çalışma ilkesini
savunduğunu ve Türkiye’de de aynı ilkeyle çalışarak Tekno Kontrol
ve bayileri aracılığıyla geniş yedek parça stoğu yapıldığını ifade
etti. Ayrıca, satış sonrası hizmetler konusunda Tekno Kontrol ile
son derece uyumlu çalıştıklarını vurgulayan Sarı; “Tekno Kontrol,
istediğimiz standartlara uyum sağlayabilmek için servis atölyelerine
gerekli yatırımı yapmaktan kaçınmıyor. Bu özelliğinin satış
sırasında önemli artılar sağladığını ve Enerpac’i Türkiye piyasasında
rakiplerinden farklı kılan önemli konulardan birine imza attığını
düşünüyorum.” dedi.
İhtiyaç artacak
Türkiye’de pek çok önemli projeye imza atılmasına rağmen,
yüksek basınçlı hidrolik sistemlerin kullanımına yeterince yer
verilmediği biliniyor. Bu konuda yeterli bilinçlenmenin zamanla
oluşacağını ifade eden Hasan M. Sarı, endüstriyel yapılanmanın
hızlı bir sürece girdiği Türkiye’de, Avrupalı firmaların dikkatini
çeken projelere imza atıldığını ve bu gelişme sürecinde kendilerine
büyük bir görev düştüğünü kaydetti. Enerpac ürünlerini farklı
çalışma alanlarındaki uygulamalarıyla olabildiğince tanıtmaları
gerektiğinin altını çizen Sarı; “Hatta Makine Mühendisleri Odası
ve üniversitelerin ilgili bölümlerinde son sınıf öğrencilerine
düzenlenecek seminer çalışmalarını hedefliyoruz. Böylece kişilerin
yerini alacak olan nesiller ya da bugün çalışan insanlar, yüksek
basınçlı hidrolik farkındalığını taşıyabilirler dedi. Doğru ekipman
konusunda yeterli bilinçlenmenin olmamasını tekerlekleri aşınmış
lüks arabaya binmeye benzeten Barbaros Aybar ise verdiği diğer
bir örnek ile duruma açıklık getirdi; “Türkiye’deki bazı firmalar
250 bin Euro değerinde bir yükü kaldırırken, 5.000 Euro maliyetli
bir hidrolik sistem kurmak yerine, çok daha az maliyetli akredite
olmamış imalatçı ürününü kullanıyor. Sertifikasız ekipmandan ya
da yapılan işin mahiyetinden uzak malzemelerden dolayı, hidrolik
operasyonda yüke zarar vermeniz, ya da olası yaralanmalara
meydan verilmesi istenmeyen sonuçlar doğurabiliyor. Bizim
çalıştığımız müşterilerimiz sürdürülebilir güvenlik konusunda
bizimle aynı paydada birleşmektedir.
Talebe göre imalat
Türkiye’de büyük proje sayısı her geçen gün artarken, bu projelerde
kullanılan yüksek basınçlı hidrolik sistemler farklılık gösterebiliyor.
Enerpac olarak büyük projeleri takip ederek, sektördeki ihtiyaçları
gözlemlediklerini ifade eden Hasan M. Sarı, piyasadaki mevcut
hidrolik ekipmanların ilgili projelerde kullanılmaya devam
edeceğini ancak özel projelerde kullanıma yönelik özel hidrolik
ekipmanlara da ihtiyacın artmasını beklediklerini söyledi. Özellikle
gerçekleşmesi beklenen nükleer santral ve rafineri gibi projelerde
bu tip ekipmanlara ihtiyaç duyulacağını vurgulayan Sarı; “Bazen
bir şeyi sökmeye çalışırsınız ancak onun anahtarı sizde yoktur ve
daha farklı bir anahtar gerekebilir. Günümüzde konstrüksiyon ya
da büyük çaplı makine imalatları yapılırken tüm dünya genelinde
yapıların nasıl kaldırılacağı, nasıl sürüleceği ve yerine montajı ile ilgili
prosedürler biliniyor ve bu çerçevede imalat yapılıyor. Türkiye’yi 10
sene öncesiyle kıyaslarsanız her alanda özel çözümler kullanılmaya
başlandığını görebilirsiniz. Örneğin; artan rüzgar enerjisi yatırımları
Türkiye onlar için müthiş bir fırsat doğuruyor. Muhakkak vinç
sayısı artacak, alınan vinçler ya da daha özel ihtiyaçlara yönelik özel
dizaynlı ekipmanlar daha fazla firmaya ulaşacaktır.” dedi. Son olarak
Orta Doğu, Kuzey Afrika, Türki Cumhuriyetler gibi bölgelerde de
Tekno Kontrol’ün desteğiyle beraber aktif olduklarını belirten Hasan
M. Sarı, yakın coğrafyada iş yapan yerli firmalara en iyi desteği
vermeye çalıştıklarını ve önümüzdeki yıllarda Tekno Kontrol’ün
desteği ile beraber Türkiye’yi yakın coğrafyanın üssü haline getirmeyi
planladıklarını söyledi. n
Yerli RES materyal
sevkiyatları başladı
Yaptığı uzun süreli
kontratlar sonucu
‘Türkiye’de üretilmiş’ RES
materyallerinin taşımalarını
gerçekleştiren Öznakliyat,
bu kapsamda Türkiye’de
ilk kez üretilen 58 metrelik
kanatların İzmir Alsancak
Limanı’na sevkiyatına
devam ediyor. CPT bildiyor
P
roje taşımacılığı sektörünün köklü
firmalarından Öznakliyat, son
dönemde gerçekleştirdiği projelerde
enerji sektörüne ağırlık vermiş durumda.
Taşıma süreçlerinde müşterilerine liman,
gümrükleme, vinç ve montaj hizmetleri de
veren Öznakliyat, özellikle RES meteryalleri
(kanat, gövde, vb.) üretimi yapan sanayi
kuruluşlarıyla yaptığı kontratlar sonucunda
uzun süreli RES materyal taşımaları
gerçekleştiriyor.
58 metrelik kanat
Yerli sanayi kuruluşlarımız tarafından
üretilen ve ‘Türkiye’de üretilmiştir’
damgasıyla ihraç edilen RES materyallerinin
ihracatı son dönemlerde hız kazandı. Bu
kapsamda Türkiye’de ilk defa üretilen 58
m. uzunluğundaki rüzgar gülü kanatlarının
taşımaları Öznakliyat tarafından Nisan
ayı içerisinde başlatılırken, İzmir Fabrika
sahasından teslim alınan kanatlar İzmir
Alsancak Limanı’na taşınıyor. Yoğun
tempoyla devam eden taşımalar esnasında
6x4 Volvo çekicilerin yanı sıra teleskobik
olarak 55 metreye kadar açılabilen 4 akslı
Faymonville dorseleri tercih eden Öznakliyat,
kanatların ön ve arka çerçevelerinin araç
üzerine sağlıklı bir şekilde oturabilmesi
ve bağlanabilmesi için özel ölçülerde imal
ettirdiği aparatları kullanıyor. Ayrıca, proje
esnasında kullanılan sabitleme ve bağlama
ekipmanlarının tamamının sertifikalı
olduğunu belirten Öznakliyat yetkilileri,
operasyonda yer alan tüm Öznakliyat
personelinin kişisel koruyucu donanımları ile
birlikte iş güvenliği ve çevre kurallarına azami
özen göstererek taşımalara devam ettiklerini
ifade ediyor.
Önce prototip taşındı
Kanatların taşımalarına başlamadan önce
yol üzerinde karşılaşılması muhtemel
engellere karşı yol etütleri yapan
Öznakliyat, kanatların sıradışı uzunluk ve
yüksekliğinden dolayı taşıma öncesi bazı
yol modifikasyonları gerekliliğini tespit etti.
İzmir Alsancak Limanı’na ulaşım sırasında
kent mobilyalarında modifikasyon ihtiyacının
tespit edilmesinin ardından İzmir Büyükşehir
Belediyesi Trafik Koordinasyon Merkezi,
İzmir Park Bahçeler Müdürlüğü ve yerel
elektrik dağıtım şirketiyle koordineli bir
çalışma yürütülürken, yapılan çalışmaların
ardından güzergahın yük katarlarının geçişine
uygun hale getirilmesini sağlandı. Diğer
yandan, gerçekleştirilen projenin süreklilik
arzedeceğini dikkate alan Öznakliyat
yetkilileri, gerçek zamanlı operasyonları
sağlıklı bir şekilde gerçekleştirebilmek
için orijinal boyutta bir prototip hazırladı
ve bunun için atıl bir kanat iskeleti ile
araç üzerine monte olacak şekilde özel
bir sehpa imalatı yaptırdı. Böylece 58 m.
uzunluğundaki rüzgar gülü kanatları henüz
üretilmeden, imal ettirdikleri prototip ile
deneme sevkiyatı yapan Öznakliyat, İzmir
Alsancak Limanı çevresine ve peyzajına
herhangi bir müdahale olmadan ve şehir
trafiğini aksatmadan 58 m. uzunluğundaki
kanat taşımalarına devam edebiliyor.
Taşımalar devam edecek
Başarılı test sevkiyatının ardından, 58
m.’lik kanatların belirlenen güzergah
üzerinden taşımalarına başlayan Öznakliyat,
karşılaşılması muhtemel engellere karşı
önlemlerin alınmasından dolayı, taşımaları
sorunsuz ve hızlı bir şekilde gerçekleştirmeye
devam ediyor. Uzun süreli kontrat
kapsamında Türkiye’nin artık söz sahibi
olduğu rüzgar gülü türbin gövde (beton ve
çelik) ve kanat üretimlerinin taşımalarına
devam edecek olan Öznakliyat, RES
taşımalarına yönelik ekipman yatırımlarına
da devam edeceği belirtiliyor. n
Kullanılan ekipmanlar
4 520 HP 6x4 Volvo FH16 çekiciler
4 55 m.’ye kadar açılabilen 4 akslı Faymonville dorseler
Türkiye önem kazanıyor
Alman sanayi devi Liebherr, Türkiye pazarına sunduğu mobil-paletli vinç, kule vinç ve hafriyat
grubu makineleriyle Ankomak Fuarı’ndaydı. Türkiye pazarını yakından tanımak adına ülkemize
gelen Liebherr Kurumsal İlişkiler Sorumlusu Dr. Gerold Dobler ile Liebherr’in Ankomak
Fuarı’ndaki standında sektör ve ürünler üzerine konuştuk. CPT bildiriyor
A
nkomak Fuarı’ndaki en büyük ve en ilgi çekici standa
sahip olan Liebherr, iş ve inşaat makineleri alanında
ürettiği pek çok ürünüyle müşterilerini ağırladı. Fuar
esnasında görüşme fırsatı yakaladığımız Liebherr’den Dr.
Gerold Dobler, Türkiye’ye gelme amacının buradaki pazarı
daha yakından tanımak ve öğrenmek olduğunu dile getirdi.
Türkiye pazarı hakkındaki tüm detayları öğrenmek istediğinin
altını çizen Dobler, Almanya’nın Biberach adlı küçük bir
kasabasında üretim yaparak dünyanın 200 ayrı bölgesine
ihraç ettiklerini ve ihracat yaptıkları bölgeleri imkan buldukça
tanımak istediğini kaydetti. Bu doğrultuda Türkiye’deki pazarı
da yakından tanımak için fuara geldiğine dikkat çeken Dobler;
“Neden olduğunu bilmiyorum ama dünyada pek çok ülkeyi
gezmeme rağmen Türkiye’de ilk kez bulunuyorum. Bu ülkeye
gelmiş olduğum için kendimi şanslı hissediyorum. Daha önce
Apa Yayıncılık’la Bauma Fuarı’nda tanışmıştık ve böyle büyük
bir pazarda basın olarak sadece sizinle tanışmış olmam, açıkçası
ilginç geliyor.” dedi.
Sektör yönetmeliklere bağlı
Liebherr’in dünya çapında bilinen çok farklı ürün grupları
olduğunu ve her ürün grubu içerisinde ayrı bir organizasyona
yer verdiklerini dile getiren Dr. Gerold Dobler, Türkiye’de
de kule vinç, mobil vinç ve hafriyat grubu makineleri farklı
temsilciliklerin yürüttüğünü söyledi. Türkiye sektörünü
değerlendiren Dobler; “Türkiye’deki işler Avrupa’nın aksine
kamu yönetmeliklerine bağımlı gözüküyor. Türkiye, her
şeyden önce Liebherr için çok önemli bir pazar ve o yüzden
de pazardaki yerimizi korumak için çalışıyoruz. Ayrıca,
Türkiye’deki mentaliteyi tam olarak tanımak istiyorum.
Türkiye’de resmi kurumlarla iş yapmak, özel firmalarla
yapmaktan çok daha farklı.” dedi.
Dr. Gerold Dobler / Liebherr Kurumsal İlişkiler Sormulusu
Yüksek tecrübe
Sorumuz üzerine Türkiye’de artan enerji yatırımlarından haberdar
olduklarını ve Liebherr’in vinç konusundaki köklü tecrübesiyle
pazarda etkin olduğunu vurgulayan Dr. Gerold Dobler, rüzgar
enerjisi ve diğer enerji yatırımları için geliştirdikleri ürünlerle
çözümler sunduklarını belirtti. Neredeyse her tür vinç üretiminde
iddialı olduklarını kaydeden Dobler, bu iddialarını vinç
modellerinin yanı sıra farklı ekipman ve donanım konularında
da sürdürdüklerini ifade etti. 500 ton kapasiteli bir vinci çeşitli
kullanımlar için üretebildiklerini örnek gösteren Dobler, Bauma
Fuarı’nda sergiledikleri ve rüzgar enerji türbin montajlarında
kullanılan mobil kule vinçleri hatırlattı. Dobler sözlerine şöyle
devam etti; “Vinçler çok özel makineler ve seri üretim yapılması söz
konusu değil. Ancak Türk müşterilerimiz genellikle siparişlerinin
çok kısa sürede teslim edilsin istiyor. Tabii ki herhangi sipariş
geldiğinde elimizden gelen en hızlı şekilde üretim yapıyoruz ama
ertesi gün de teslim edemiyoruz.”
Kriter sadece fiyat olmamalı
Kısa bir süre önce Uzman Vinç’e satılan ve fuarda sergilenen
Liebherr LTM1100 mobil vinç hakkında konuşan Dr. Gerold
Dobler, Liebherr LTM1100 mobil vincin kendi sınıfında oldukça
popüler bir model olduğunu ve bu nedenle Ankomak Fuarı’nda
tanıtmak istediklerini söyledi. Türkiye’ye bilgi getirmekten çok
buradan bilgi edinerek ayrılmayı umduğunu söyleyen ve vinçler
dışında diğer önemli Liebherr ürünlerine de değinen Dobler,
Türkiye ve İran pazarına çok önem verdiklerini ve işin ilginci iki
pazarında dozer konusunda oldukça iştahlı olduğunu belirtti.
Dobler; “Türkiye’deki son gelişmelerin ardından dövizde bazı
yükselmeler oldu. Bu duruma yapacak bir şey yok. Türkiye’deki
genel kanı; Alman ürünlerinin çok pahalı olduğu ve satışın
zorlaştığı yönünde. Liebherr ürünleri aradaki fiyat farkı ne olursa
olsun, yakıt sarfiyatı ve kalitesiyle aradaki farkı en kısa sürede
amorti edebilecek makinelerdir. Geçtiğimiz yıl DSİ’den 130 adet
Liebherr dozer siparişi aldık ve ihaleyi almış olmamız Liebherr’in
kalitesini ve fiyatların düşünüldüğü gibi yüksek olmadığının
göstergesidir. Zaten DSİ’nin tercihi sadece fiyat değil, teknik
özellikler, düşük yakıt sarfiyatı ve güçlü makineler oldu. Ayrıca,
aldığımız siparişler 2015 sonuna kadar bitecek ve herhangi bir
gecikme olmayacak gibi görünüyor.” dedi. n
Ürün gamı gelişiyor
Uzun yıllara dayanan
tecrübesiyle Low-bed
üretimlerine devam
eden Altınordu, Ar-Ge
yatırımları sonucu ürün
gamını geliştirmeye devam
ediyor. Firmada yaşanan
son gelişmeler hakkında
Altınordu Özel Proje
Müdürü Fatih Cengiz ile
görüştük.
B
undan 42 yıl önce karoser
üretimiyle sektöre adımını
atan Altınordu, 1983 yılı
itibariyle treyler ve her çeşit römork
imalatı konusunda sektörün önemli
kuruluşlarından biri olarak yurt içi ve yurt
dışında faaliyetini sürdürüyor. Uzun yıllara
dayanan tecrübeleriyle üretim kapasitelerini
geliştirdiklerini söyleyen Altınordu Özel
Proje Müdürü Fatih Cengiz, firmalarının
yapmış olduğu Ar-Ge yatırımları sonucu
Altınordu’yu bu günlere getirdiklerini
kaydetti. Şu anda Türkiye’deki üreticiler
arasında kendi sistemini yapan tek firmanın
kendileri olduğunu iddia eden Cengiz,
ürettikleri Low-bed’lerin hiçbirinde
yurtdışından satın alınan mühendislik
hizmeti olmadığını ve kendilerini
diğerlerinden ayıran özelliğin bu olduğunu
söyledi. Konuya açıklık getiren Cengiz;
“Low-bed’lerimizin özellikle hidrolik
sistem ve hidrolik altyapısını kendi ArGe çalışmalarımız ile üretiyoruz. Ar-Ge
çalışmalarımızın diğer bir sonucu olarak
da; 10 akslı Low-bed üretmeye başladık.
Bizin dışımızda Türkiye’de 10 akslı yerli
bir Low-bed üreten firma yok. Yabancı
menşeili üreticilerin ürünleri var fakat
Türkiye’de kullanılmıyor. 10 akslı Low-bed
ile 117,5 tondan 130 tona kadar yükleme
yapabiliyorsunuz. Bu ağırlıkları modüler
Low-bed’lerin dışında taşıyamazsınız.
Biliyorsunuz ki, İstanbul’da çok önemli
projeler başlamak üzere ve burada çok
büyük tonajlarda iş makineleri kullanılacak
ve 10 akslı Low-bed’imize ilginin artacağını
İlk modüler sistem
Ürettikleri 10 akslı Low-bed’in tüm
dingillerinin dönebilme yeteneğine sahip
olduğunu hatırlatarak sözlerine devam
eden Fatih Cengiz, ayrıca yük aktarma
sistemi, hidrolik süspansiyon, uzaktan
remonte kontrolü, akıllı deve boynu gibi
birçok özelliğinin olduğunu söyledi. Ön
plana çıkardıkları diğer ürünlerinin ise
modüler sistem deve boynu olduğunu
Fatih Cengiz / Altınordu Özel Proje Müdürü
kaydeden Cengiz, bu modülün 40 aks’lı
taşıma sistemlerini çalıştırabileceğini
belirtti. Projeyi titizlikle hazırladıklarını
ve yakında piyasaya sunacaklarını belirten
Cengiz, tasarımın tamamen kendilerine
ait olduğunu kaydetti. Modüler
ürünlerin Türkiye’de üretilmediğini ve
bu anlamda önemli bir açığı kapatmak
istediklerini dile getirdi. Geliştirdikleri
sistemin proje aşamalarından bahseden
Cengiz; “Modüler sistem proje aşamasına
geldiğinde TÜBİTAK’a başvurduk
ve destek talep ettik. Başvurumuzun
sonucunda TÜBİTAK tarafından davet
edildik ve çeşitli profesörlere sunumlar
yaptık. Bu sunumlarda ne yapmak
istediğimizi, hangi aşamada olduğumuzu,
modüler sistemlerinin dünyadaki yerini
ve avantajlarını birer birer anlattık.
Sonuç olarak; destek talebimimiz onay
aldı. Modüler sistemlerimizin Ar-Ge
aşamasında TÜBİTAK’tan maddi destek
alıyoruz. Tabii çok büyük bir meblağ
olmasa da bizim açımızdan faydalı bir
destek oldu.” dedi.
Altınordu TSK için özel Low-Bed üretimi yapıyor
Serviste avantaj
Hitap ettikleri kitleleri ağır taşıma ve
vinç hizmet firmalarının oluşturduğunu
ifade eden Fatih Cengiz, piyasada
bilinirlirliklerinin yüksek olduğunu ve
genelde müşteriler aracılığıyla referans
gösterildiklerini kaydetti. Low-bed’lerin
tamamen kendi üretimleri olması
sebebiyle müşteriye çok ciddi avantajlar
sağladıklarını söyleyen Cengiz; “Özellikle
servis ve yedek parça anlamında çok ciddi
avantajlarımız var. Herhangi bir arıza
ya da sıkıntı durumunda çok hızlı ve
yabancı muadillerimize göre daha uygun
çözümler sunuyoruz. Aynı zamanda,
yurt dışı servis maliyetlerden kurtulmak
isteyen firmalar parkında bulundurdukları
yabancı menşeili araçları da bize getiriyor.
Ürettiğimiz araçlar tamamen bizim
tarafımızdan geliştirdiği ve üretildiği için
serviste ve yedek parçada ciddi avantajlar
sağlıyoruz.” dedi.
TSK’ya özel Low-bed
3 yıl önce TSK tarafından açılan ihale
sonucu ürettikleri Tank taşıyıcı Lowbed’lerden bahseden Fatih Cengiz, bu
kapsamda 46 adet 6 akslı tank taşıyıcı
Low-bed ürettiklerini ifade etti. Konu
hakkında detaylı bilgi veren Cengiz; “Bu
proje kapsamında ürettiğimiz Low-bed’ler
için olağanüstü test süreçleri yaşadık.
Testler kapsamında 77 ton ağırlıklığında
tank yüklü aracımız toplam 25 bin
km yol katedildi. Bu mesafe neredeyse
aralıksız katedilirken, her türlü arazi
şartlarından geçen çekici ve Low-bed’e
temizlik de dahil hiçbir müdahalede
bulunulmadı. Bunun dışında ise yandik eğim testi, vinç ile çekiş testi , yük
mukavemet testi gibi çeşitli testler yapıldı.
SSM’nın ve TSK’nın gözetiminde hepsi
başarıyla geçen testler sonucunda, Lowbed’in kalitesi kanıtlandı ve Altınordu
ailesi olarak ürünümüzden gurur
duyduk.” dedi.
İhracat devam ediyor
Son olarak, sadece Türkiye içinde
değil aynı zamanda yurtdışında da
faal olduklarını hatırlatan Fatih
Cengiz, genelde Arap ülkeleri, Türki
Cumhuriyetler ve Rusya pazarında etkin
olduklarını kaydetti. Bu bölgelerin yanı
sıra Fransa ve Hollanda’daki bazı firmalar
için üretimler gerçekleştirdiklerini
dile getiren Cengiz, Kuzey Irak’ın
Türkiye’nin önemli pazarlarından birine
dönüştüğünü ve iç karışlıklar olana
kadar aynı şekilde Suriye’ye de ihracat
yaptıklarını ifade etti. n
Periyodik muayenede
profesyonel anlayış
Yaklaşık iki sene önce
kurulan Teknik Kontrol
Merkezi Belgelendirme
A.Ş., sistem ve ürün
belgelendirme, sistem
belgelendirme eğitimleri,
teknik kontrol ve periyodik
muayene hizmetlerini
gerçekleştiriyor.
CPT bildiriyor
T
ÜRKAK ‘dan ISO/IEC 17020
standartı çerçevesinde A Tipi
muayene kuruluşu olarak atanan
Teknik Kontrol Merkezi, ilgili akreditasyon
standartı ve diğer ulusal/uluslararası
standartlar ve rehber dokümanların
prensipleri çerçevesinde başvuran tüm
kuruluşlara eşit, tarafsız olarak hizmet
veriyor. Firmanın faaliyetleri ve kaldırma
iletme makineleri periyodik muayene
sorunları üzerine İsmail Hakkı Yücesan ile
görüştük.
Periyodik muayene şart
Çalışmalarına 2012 yılında ufak çaplı
mühendis gruplarıyla başlayan ve her geçen
gün ivmelerini arttıran Teknik Kontrol
Merkezi, 2014 yılı içerisinde kaldırma
iletme makineleri periyodik muayene
konusunda piyasada bilinir bir marka oldu.
İlk zamanlar çözüm ortaklığıyla beraber
periyodik muayeneleri gerçekleştiren Teknik
Kontrol Merkezi, günümüzde mobil vinçler,
kule vinçler, portal vinçler, platform, forklift
vb. gibi ekipmanlar için kendi akreditasyonu
ile yapabiliyor. Muayene hizmetlerine
ek olarak sistem belgelendirme, ürün
belgelendirme ve eğitim gibi hizmetler de
vermeye başladıklarını ifade ederek sözlerine
başlayan firma yetkilisi İsmail Hakkı
Yücesan, diğer hizmetlerinde henüz çok aktif
olmasalar da, tıpkı muayenede olduğu gibi
yakın zamanda aktivitelerini artıracaklarını
söyledi. Yaptıkları işin etik kurallara göre
yapılmasının son derece önemli olduğunu
ifade eden İsmail Hakkı Yücesan; “Herhangi
bir şantiye için iş makinesi kiralandığı veya
satın alındığı zaman iş güvenliği uzmanları
en son çıkan 6331 sayılı yasa gereğince
makinelerin periyodik muayenelerini istiyor.
Periyodik muayanelerde akreditasyon şartı
olmamakla beraber belli şartları sağlamak
Muayene ve belgelendirme konusunda anlam
karmaşası yaşanıyor
İsmail Hakkı Yücesan / TKM Yetkilisi
gerekiyor. Bu noktada her şeyi rastgele
yapamazsınız. İş ahlakı diye yazılı olmayan
ama firmanın etik değerleriyle alakalı olan
kavramlar devreye girer. Teknik Kontrol
Merkezi olarak bütün personelimiz,
muayene alanında ne gördüyse raporlamak
durumundadır. Bu konuda gözardı ettiğimiz
herhangi bir parametre olamaz. Bir firmanın
iş makinesiyle ilgili standartlara uygun
muayeninizi yapmadığınız sürece, olası
iş kazalarına sebep olabilecek kusurları
görmezden gelmiş olursunuz. Bu nedenle
işimizi yaparken titiz ve ciddi olmamız
gerekiyor. “ dedi.
Bilinçlenme yetersiz
Sadece belgelendirmenin yeterli olmadığını,
belgelendirmenin nasıl ve hangi yetkinlikle
yapıldığının önemli olduğuna dikkat çeken
İsmail Hakkı Yücesan, akredite olmanın çok
önemli olduğunu ve enpektörlerle beraber
ciddi bir eğitim sürecinin yaşandığını
belirtti. TÜRKAK‘dan ISO/IEC 17020
standartı çerçesinde A Tipi muayene
kuruluşu olarak atanmış olan Teknik
Kontrol Merkezi yapılan her muayene
sürecine ait izlenebilirliğin net olarak
sağlandığını kaydeden Yücesan; “Teknik
Kontrol Merkezi olarak kurallara uygun
olarak çalışmak durumundayız. Ancak, en
büyük sorun işletme sahiplerinin bilinçli
olmamasından dolayı kaynaklanıyor.
Hizmet sektöründe çoğu kişi doğru
hizmeti nasıl alacağını bilmediği için tercih
kriteri ortadan kalkıyor ve sadece fiyata
odaklanıyor. Burada bilinç devreye giriyor ve
işletme sahiplerinin de teknik bilgiye sahip
olması gerekiyor.” şeklinde konuştu.
Anlam karmaşası var
Muayene hizmetini fotoğraf karesine
benzeten İsmail Hakkı Yücesan, muayene
ettiğiniz alanın görüntüsünün alındığını
ve firmalarının çoğunun bu sertifikayı
uygunluk onayı zannettiğine dikkat çekti.
Muayene firması olarak uygunluk ya da
onay belgesi vermediklerinin altını çizen
Yücesan, Teknik Kontrol Merkezi olarak
ilgili dökümanlara göre kontrolleri yapıp
neyi tespit ederlerse onu yazdıklarını
kaydetti. Konuyla ilgili konuşmasına devam
eden Yücesan; “Bu nedenle sektörel anlamda
bir sıkıntı oluşuyor ve işletmeler bize;
“Ben eksiklerimizi düzelttim, tekrar bakın”
diyor. Ancak, aynı işlemlerin tekrarlanması
TKM için bir maliyet anlamına geliyor.
Bunu işletmelere anlatamıyoruz ve eksikliği
yazdığımız için adeta suçlu duruma
düşüyoruz. Tekrar etmek istiyorum; bizim
verdiğimiz muayene raporu kesinlikle
uygunluk raporu değildir. Belli standartlara
göre tespit edilen bulgulardır. Sektördeki en
önemli sorun bu tür bilgi eksikliklerinden
oluşuyor.” dedi.
Kazalarda üreticinin suçu yok
Teknik Kontrol Merkezi personelinin
bilgi seviyesini yükseltmek için eğitim
programları da düzenlediklerini ifade eden
İsmail Hakkı Yücesan, kule vinç, mobil
vinç, platform, vb. kaldırma-indirme
ekipmanları üreten firmaların uzman
yetkilileriyle seminerler düzenleyerek
personellerinin seviyesini ve deneyimini
artırmaya devam ettiklerini belirtti.
Yücesan, eğitim programlarıyla beraber
ilgili ekipmanın teknik kitapçıklarının
alınıp, personelin incelemesine sunduklarını
ve müşteri grubunun bunları çok iyi
algılayıp aldıkları hizmetin etkin olduğuna
inanması ve muayenesini o doğrultuda
yaptırması gerektiğini söyledi. Sözlerine
devam eden Yücesan; “Bir inşaat
sahasında bir kule vinç devrildiği zaman
şöyle deniyor; “A markasının kule vinci
devrildi.” Aslında orada üreticinin hiçbir
suçu yok. Kullanıcının yaptığı hatadan
dolayı kule vinç devriliyor ama manşetlerde
üretici firmanın adı karalanıyor. Yani;
Yaşanan iş kazalarından üreticiler
daha çok etkileniyor
ediyor ve projeler geliştirip, kurumsal
firmalara için gerekli için hizmetleri
karşılayabiliyor. Şu anda kurumsal
kimlik ve faaliyetlerinin etkinliğini
arttırmak için yazılım çalışmalarına
devam ettiklerini hatırlatan İsmail Hakkı
Yücesan, çalışmalarının sona ermesinin
ardından TKM tarafından muayenelerin
gerçekleştiğine dair etiketleme yapacaklarını
ifade etti. Sistemi yavaş yavaş hayata
geçirmeye başladıklarını ve önümüzde 1-2
ay içerisinde tam anlamıyla aktifleşeceğini
kaydeden Yücesan; “Çalıştığımız firmaların
her yetkilisine muayene raporlarını
online olarak göndermeyi düşünüyoruz.
Biliyorsunuz ki, muayene sürecine teklifle
başlanıyor ve teklifimiz onaylandığı zaman
sözleşmeye dönüşüyor. Sözleşme onaylandığı
zaman planlama departmanımız makinenin
teknik bilgilerini tekrar kontrol ediyor. O
an makinenin nerede olduğu gibi bilgilere
ulaşılmasının ardından, o bölgeye en
yakın mühendisimizin iletişim bilgileri
paylaşılıyor. Daha sonra firmalarla muayenin
yapılacağı saat, zaman, yer gibi bilgiler
muayene personelimize aktarılıyor. Muayene
personelimiz hizmeti gerçekleştirmesinin
ardından muayene raporu düzenleniyor.
Düzenlenmiş olan rapor son kez muayene
hizmetleri müdürümüz tarafından gözden
geçirilip, onaylanıyor. Sonra rapor müşteriye
gönderiliyor. Bizim hemen her bölgede
muayene elemanımız olduğundan süreci
kısaltıyoruz. Kule vinç, mobil vinç vb.
makineler 3 ayda bir muayene yapılırken,
forklift ve platform gibi araçlar yılda 1
muayene ediliyor. Periyotlar hakkında
müşterilerimizi sık sık uyarıyoruz.” dedi.
Kurallara bağımlılık yok
fatura üreticiye kesiliyor. Teknik Kontrol
Merkezi olarak yaşanan kazalarda en çok
üreticinin zarar görmesinden dolayı, onlara
yönelik bilgilendirmeler de yapıyoruz.
Üreticilere, kule vinç kurulum aşamasında
düzgün kriterlere göre kurulum yapılmış
mı ve teslim edilmiş mi diye gözetim
yapmayı teklif ediyoruz. Sonuç olarak bir
civatanın boşluğu, gevşekliği bile kazalara
yol açabiliyor. Örneğin, mal sahipleri
üreticinin haberi olmadan makineler
üzerinde değişiklikler yapabiliyor ve
mukavemet kontrolleri yapılmadan
kullanmaya devam ediyor. Teknik Kontrol
Merkezi muayenelerinde en ufak değişikliği
raporlarımızda yazıyoruz ve bizim
raporumuz sonucu şantiyeye sokulmayan
makinelerin faturası bizlere çıkarılıyor. Bu
nedenle üreticilerle işbirliği içinde olursak,
çok daha sağlıklı işlere imza atacağımızı
Etik değerler önemli
İstanbul’un yanı sıra Konya ve Mersin’de
aktif hizmet veren Teknik Kontrol Merkezi,
kendilerini bir çözüm ortağı olarak lanse
Son olarak ürün belgelendirme, sistem
belgelendirme, muayene hizmetleri,
eğitim hizmetleri başlıklarının altında
hizmetlerine devam edeceklerini belirten
Yücesan, sözlerinin devamında tekrar
bilinçlenme sorununa dikkat çekti; “Bizde
bilinçsizlik Avrupa’ya oranla daha fazla.
Aslına bakarsanız mühendislerimizin
teknik bilgi anlamında onlardan hiç aşağı
kalır hali yok. Ancak, onları bizden üstün
kılan kurallara bağımlılıkları oluyor. Sizin
kalitenizi müşterinizin kalitesi belirler diye
bir söz vardır. Müşteriniz ne kadar titiz,
kaliteli düzgün, kurumsalsa siz de ona ayak
uydurmak zorundasınızdır. Bu doğrultuda
TKM’de büyük ve kurumsal firmalarla
çalışıyor. Şu anda 3. Boğaz Köprüsü’nün
ana yüklenicisine bağlı olarak çalışan iş
güvenliği birimi Teknik Kontrol Merkezi
‘nin muayenelerinden çok emin ve bu bize
gurur veriyor.” n
Hedefler büyüdü
2014 yılı içerisinde Liebherr LTM 1100 ve Liebherr LTM1200 mobil vinç yatırımlarına imza
atan Uzman Vinç, makine parkına kısa bir zaman içerisinde 350 ton kapasiteli
Liebherr LTM1350 katmayı planlıyor. CPT bildiriyor
V
inç işletmeciliği sektöründe
faaliyet gösteren Uzman Vinç, yeni
yatırımlarıyla sektörde adından söz
ettirmeye devam ediyor. Yeni yatırımlar
ve firmanın uzun vadeli planları hakkında
görüştüğümüz Uzman Vinç Koordinatörü
İlhan Abakay, Uzman Vinç’in sektörde
uzun süreden beri edinmiş olduğu tecrübe
ve bilgiyle çalışmalarına devam ettiğini
söyledi.
Portföy genişliyor
Son zamanlarda gerçekleştirdikleri
yatırımların günümüz teknolojisini
yakından takip etmeleri sonuncunda
gerçekleştirdikleri kaydeden
Abakay, gelecek hedeflerinden ödün
vermeden , dürüst ve ilkeli hizmet
anlayışlarıyla belirlemek vinç ve nakliyat
sektöründeki konumlarını korumak
ve büyümek hedefinde olduklarını
belirtti. Bu doğrultuda, özverili ve
iddialı çalışmalarımızı aralıksız olarak
sürdürdüklerini ifade eden Abakay;
“Refereanslarımız müşterilerimizdir
ilkesiyle hareket ederek, müşteri
portföyümüzün kapsamını süratle
genişletmekteyiz. Müşterilerimizden almış
olduğumuz bu enerji, bizleri daha çok
azimlendirmekte ve çalışmalarımızı ileriye
götürmektedir.” dedi.
Daha güçlü park
Birçok önemli projede vinç hizmeti sunan
Uzman Vinç, son olarak İÇDAŞ ek
haddane yapımı, Aksa Akrilik Kimya ek
bina montajı, Çolakoğlu Metalurji çelik
haddane kurulumu projelerinde başarıyla
görev aldı. Bu doğrultuda makine parkına
önem veren ve 90 ton’dan 300 ton’a
kadar kapasitelerde vinç parkına sahip
olan Uzman Vinç, 2014 yılı içerisinde
100 ton kapasiteli Liebherr LTM1100
ve 200 ton kapasiteli Liebherr LTM1200
mobil vinci makine parkına kattı. Bu
yatırımlarına yakın zaman içerisinde 1
adet 350 kapasiteli Liebherr LTM1350
mobil vinci de katacaklarını ifade eden
İlhan Abakay, daha güçlü bir makine parkı
oluşturarak, büyümelerine devam etmek
istediklerini belirtti. Türkiye’de gerçekleşen
projelerin her geçen gün büyüdüğünü ve
çoğaldığını ifade eden Abakay; “Bu da
vinç sektörünün büyümesi ve firmalara
daha çabuk iş olanağı çıkması demek
oluyor. Ancak, sektörde bazı sıkıntılarımız
da yok değil. Türkiye’de vinç hizmeti
ve kiralama sektörünün önündeki en
büyük engellerinden birini yol izinleri
oluşturuyor. Vinçlerimizin karayollarına
çıkışı için aldığımız yol izin belgeleri tek
seferlik oluyor. İzinlerin sürelerinin kısa
olması ve İstanbul Anadolu Yakası ile
Avrupa Yakası’nda geçişlerin yasak olması
vinç işletme firmaları için ciddi maliyetler
doğuruyor. “ dedi. n
Daha yükseğe
Biglift, makine parkında
bulunan 9 adet jumbo
sınıfındaki yüksek erişimli
platform ile çalışmalarına
devam ediyor. Mevcut makine
parkında 45, 53 ve 70 metre,
kapasiteli çeşitli platformlar
bulunduran Biglift, 2014
yılı içerisinde 103 metre
kapasiteli platform yatırımı
yaparak, bu alanda bir ilke
daha imza atmak istiyor.
CPT bildiriyor
2
009 yılında Türkiye’nin en yüksek
erişimli platformunu getirdiklerini
hatırlatarak sözlerine başlayan Servet
Ayhan, 2014 yılı içerisinde bu rakamı
103 metre’ye yükseltmeyi hedeflediklerini
kaydetti. Dünya piyasasında 103 metrenin
üzerinde platformlar da olduğunu ancak bu
makinelerin yeterince güvenilir olmadığını
dile getiren Ayhan, almayı düşündükleri
yüksek metrajlı platformun Türkiye
şartlarına uygun bir altyapısı ve yüksek
güvenlik donanımlı olduğunu söyledi.
Parklarında bulunan bütün makinelerin
aynı özelliklerde olduğunu hatırlatan
Ayhan, Biglift olarak özel makinelerle özel
bir alana hitap ettiklerini belirtti. En çok
talep gören platformlarının 53 metre erişim
kapasiteli platformlar olduğunu dile getiren
Ayhan, sahip oldukları 53 metre kapasiteli
Wumag Palfinger platformların yatay
mesafesinin çok iyi olduğuna dikkat çekti
ve sözlerine şöyle devam etti; “Projelerde
işlerin yüzde 60’lı kısmı yatayda olurken,
yüzde 40’lık kalan kısmı ise dikeyde oluyor.
Bu nedenle 53 metre kapasiteli Wumag
Palfinger platformlarımız sektörde en
çok rağbet gören makinelerimiz arasında
yer alıyor. Makine parkımıza bakarsanız;
40 metrelik platformlarımızın yanı sıra
4 tane 53 metre erişim kapasiteli, 1 adet
de 70 metre kapasiteli platformumuz var.
Mevcut parkımıza bakarsanız en çok talep
gören ürünümüz 53 metre erişim kapasiteli
platformlar olduğunu görürsünğz. Bu da
piyasanın durumunu ortaya çıkarıyor.” dedi.
RES’lerde tercih ediliyor
Genel olarak RES bakımları, reklamcılık
ve inşaat sektöründe talep gördüklerini
hatırlatarak sözlerine devam eden Servet
Ayhan, bunların dışında farklı bir sektör
gelişmezse yüksek erişimli platform
sektörünün bu alanlarda ilerleyeceğini
söyledi. Yüksek erişimli platformların ciddi
maliyetli makineler olduğunu ve bu sebeple
uzun süreçli inşaatlar tercih edilmediğini
kaydeden Ayhan, daha çok inşaat sonrası
ve bakım çalışmalarında tercih edilen
platformların, rüzgar sektöründe ise
mevsimsel olarak Mart ve Kasım aylarında
talep gördüğünü belirtti. Biglift’in mevcut
makine parkıyla çalışmalarına devam
ettiğini ifade eden Ayhan; “Dediğim gibi
yüksek erişimli platformlar çok özel ürünler
ve ancak Türkiye’de yeterince tanındığını
düşünmüyorum. Sektöre girişimizden bu
yana geçen 7 yıl içerisinde birçok yüksek
erişimli platformu pazara kazandırdık.
Ancak, piyasada çok az makine var ve
henüz ciddi bir pazarın oluşmadığını
görüyorum. Sektör dar olunca, doğal
olarak fazla makine yatırımı da olmuyor.
Bu nedenle Biglift olarak “şu kadar makine
hedefimiz var” diyemiyoruz. Sektör
büyüdüğü ve yüksek erişimli platformlara
olan ihtiyacın arttığı zaman, asıl hedefler
ortaya çıkacak. Şu an için en büyük hedef
en yüksek metrajlı makineyi getirmek
diyebilirim.” şeklinde konuştu. n
“Pazar ivme kazanıyor”
Yılın ilk yarısını geride
bırakırken, iş ve inşaat
makineleri satış adetlerinde
bir önceki seneye kıyasla
yüzde 36 oranında düşüş
yaşandı. Ancak, satış
adetlerinde açılan makasın
yılın ikinci yarısında daralması
bekleniyor. 2014 yılındaki
rakamları değerlendirmek
ve dernek tarafından
gerçekleştirilmesi planlanan
projeler hakkında bilgi almak
adına İMDER & İSDER Genel
Sekterteri Faruk Aksoy ile
konuştuk.
Faruk Aksoy / İMDER&İSDER Genel Sekreteri
K
ıvılcımları ABD’de başlayan ve
2009 yılında tüm dünyayı vuran
global krizden etkilenen Türkiye,
o tarihte yaşanan krizin etkisinden kısa
bir zamanda kurtulup, hızlı bir yükselişe
geçmişti. Avrupa’da krizin etkisi halen
devam ederken, 2007 öncesi gerçekleşen
zirve rakamlarına ulaşılmasının yakın zaman
içerisinde imkansız olduğu belirtiliyor.
Avrupa’nın durumunun aksine Türkiye’de
farklı görüntü olduğunu hatırlatarak sözlerine
başlayan Faruk Aksoy, yaşanan global
krizden Türkiye’nin kısa süre içerisinde
çıktığını ve 2013 yılında 13 bin 200 adet
satış rakamıyla kendi rekorunu kırdığını
söyledi. 2014 yılın ilk yarısında her ne kadar
bir önceki seneye oranla düşüş kaydedilse
de, Vizyon 2023 stratejileri doğrultusunda
1000’e yakın projenin gerçekleştirilmek üzere
beklediğini belirterek sözlerine devam eden
Faruk Aksoy, Türkiye pazarına dünyanın her
yerinden yoğun bir ilgi olduğunu ve özellikle
Güney Kore, Çin ve Avrupalı üreticilerin
yatırımlara başladığını belirtti. Bu projelerin
2010 yılından itibaren hayata geçirilmeye
başladığının altını çizen Aksoy; “2014
yılının ilk yarısına baktığımız zaman yeni
yatırımlarda yavaşlama olduğunu görüyoruz.
6 aylık sürece baktığımızda sektörde yüzde
36 oranında bir daralma oldu. Ancak, yakın
zamanda temeli atılan 3. havaalanı projesi ve
başlamak üzere olan diğer yatırımlarla beraber
yılın ikinci yarısında yükselme bekliyoruz.
Tahminlerimize göre; yaşanan düşüş oranın
gerileyerek yüzde 15’lere inecek. Biliyoruz
ki, Türkiye potansiyel olarak en az 5 kat
daha büyüme potansiyele sahip ve bizim 13
bin adetleri değil, 25-30 bin satış adetlerine
ulaşmamız gerekiyor.” dedi.
İhracatta yüzde 10 hedefi
İş ve inşaat makineleri sektörü tamamen
yatırımlara dayalı bir sektör olduğundan
dolayı, sektörün en önemli konusunu
finansal kaynaklar oluşturuyor. Dikkatleri
finansal kaynaklara çeken ve ilerleyen süreçte
başlaması beklenen projeleri hatırlatan Faruk
Aksoy, yakın zamanda Karayolları ve DSİ
başta olmak üzere pek çok alanda yatırım
gerçekleşeceğini kaydetti. İlk 6 ay içerisinde
yurtiçi pazarında yüzde 36,5 gerileme
olmasına rağmen ihracat rakamlarında
herhangi bir düşüş yaşanmamasının ise
sevindirci olduğunu belirten Aksoy; “Türkiye
olarak ihracatta her yıl yüzde 10 civarında bir
artış hedefi tutturmamız gerekiyor. Bu da 1012 milyar dolarlık bir rakama denk geliyor.
Bu hedefleri gerçekleştirmek için ise çok ciddi
manada yeni projeler üretiyoruz. Biliyorsunuz
ki; yapımız içerisinde hem imalatçi hem
de ithalatçı firmaları bir arada tutuyoruz.
Bizim bünyemizde bulunan ithalatçı firmalar
ağırlıklı olarak hizmet götüren ve yatırım
yapan firmalardır. Geriye dönüp baktığımız
zaman, İMDER üyesi olan ithalatçı
firmaların son yıllarda yaptığı yatırımların 4
milyar TL civarına yaklaştığını görüyoruz.
Sadece bir firmanın yakın bir zamanda
sadece bölge müdürlüğüne 15 milyon TL
yatırım yaptığını söyleyebilirim. En önemlisi
ise bünyelerinde binlerce kişi çalışıyor ve
önemli sayıda istihdam sağlıyor. Bunun
yanında yedek parça üreticilerine de destek
sağlıyorlar. Fakat bir ülkenin gelişmesinde
en önemli yol; ihracat ve üretimdir. Eskiden
yurtiçi pazar payında ithalat yüzde 80, imalat
ise yüzde 20 civarındayken bu rakam son
5-6 yıl içerisinde ihracat yüzde 60, imalat
yüzde 40 oranına geldi. Yani; yüzde 20’lik
bir artış söz konusu oldu. Şu anda ana üretim
gruplarında 95 ülkeye ihracat yapabiliyoruz.
Ancak bu rakamı 220 kadar ülkeye kadar
çıkarabilmemiz mümkün gözüküyor.”
şeklinde konuştu.
Üreticiye yönelik birim kurulacak
İhracat rakamların her sene belli seviyede
artmasının şart olduğunu sözlerine
ekleyen Faruk Aksoy, buna ek olarak
üretici firmaların doğru ve ciddi analizler
sonucunda yapılacak yurtdışı yatırımlarını
gündeme getirmeye başlaması gerektiğini
ifade etti. Örnek olarak Brezilya’yı gösteren
Aksoy, Brezilya’nın hem iç, hem de çevre
ülkelerindeki pazarıyla cazibe merkezine
dönüştüğünü, üreticilerimizin iyi analizler
yaparak potansiyel pazarlara yatırım
yapması gerektiğini dile getirdi. İMDER
Başkanı Halil Tamer Öztoygar’ın dernek
içerisinde üretici firmalara yönelik bir birim
kurulması hedefinde olduğunu kaydeden
Aksoy, kurulması planlanan birimin
çalışmaları doğrultusunda raporlama ve
çeşitli çalışmalar yürütüleceğini belirtti.
Konu hakkında detaylı bilgi veren Aksoy;
“Dernek bünyesinde kurulacak olan birim,
detaylı araştırmalar yapacak ve dünyadaki
yeni pazarları, fırsatları üreticilerimizle
paylaşacak. Ayrıca, devlet tarafından
üreticilere verilen teşviklerin de daha
verimli kullanılması adına çalışmalar
yapılacak. Kurulacak olan birim, ilgili
bakanlıklar ve kurumlar ile işbirliği
yaparak tüm üyelerimize destek verecek.
Bir test ve Ar-Ge merkezi de projelerimiz
arasında yer alıyor. İMDER-İSDER
olarak yaptığımız çalışmalara Ekonomi
Bakanlığı da çok ciddi destekler veriyor.
Hali hazırdaki çalışmalarımız ve dernek
içindeki yapılanmamız devam edecek.
Ancak bunların hepsi insan kaynaklı ve
maddi yapılanmalar. Şu anda 6 kişiyle
çalışmalarımızı sürdürüyoruz ve bu
rakamın en az 12 olması gerekiyor.” dedi.
Çinli yatırımcılar
Avrupa’daki kadar olmasa da Çin’de yüzde
20 civarında daralma olduğuna dikkat
çekerek sözlerine devam eden Faruk
Aksoy, bu sürecinde devam edeceğini
düşünen Çinli firmalarına yeni pazarlara
açılmaya başladığını ve bu pazarların
içinde Türkiye’nin de olduğunu kaydetti.
Çin’in üç önemli üreticisinin Türkiye’de
yatırımlara başladığını ve montajla
başlayacakları yatırımlarına üretimle
devam edeceklerini kaydeden Faruk
Aksoy, kısa bir süre öncesine kadar yatırım
düşünmeyen firmaların Türkiye’yi yeni
yatırım pazarı görmelerinin kendileri için
önemli olduğunu dile getirdi.
IPAF ile işbirliği
İMDER’in üzerinde durduğu önemli
konulardan biri de; eğitim. Bu konuda
sürekli yeni projeler üreten ve eğitimler
veren İMDER, yakın zamanda “Temel
İlk Yardım Eğitimleri” düzenledi. Bu tür
eğitimlere üyelerinin de ilgisinin artığını
kaydeden Faruk Aksoy, teknik, iş sağlığı
güvenliği, yönetim, pazarlama eğitimleri gibi
konularda eğitimlerinin devam edeceğini
söyledi. Yakın zamanda İSDER Platform
Komite Başkanı Serkan Acar’la birlikte
güzel bir çalışma yürüttükleri ve sonucunda
IPAF ile sözleşme imzaladıklarını kaydeden
Aksoy, IPAF’a başvuran İSDER üyelerinin
eğitim merkezi haline geldiğini ve her yıl
2-3 üyelerinin IPAF yetkili eğitim merkezi
olmasını hedeflediklerini belirtti. Faruk
Aksoy; “Biliyorsunuz ki; operatörlük
eğitimleri ve ehliyet gibi durumlar zorunlu
hale getirildi. Bu doğrutultuda IPAF ile
derneğimizin profesyonel eğitim merkezi
olması yönünde çalışmalarımız olacak.
Ayrıca IPAF tarafından eğitim gören
operatörlere verilen PAL-Kart’ın İSDER
versiyonunu yapmayı planlıyoruz ve bu
konudaki önçalışmalarımızı bitirdik.
Bu kapsamda Milli Eğitim Bakanlığı ve
Emniyet Genel Müdürlüğü ile çalışacağız. “
şeklinde konuştu. n
“Sektöre destek şart”
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) İnşaat Sektör Kurulu Başkanı
Burhan Özdemir, yurtdışı müteahhitlik sektöründe devlet desteği sağlanması halinde
2023 yılı hedeflerine ulaşılabilmenin zor olmadığını belirtti. CPT bildiriyor
M
ÜSİAD İnşaat Sektör Kurulu
Başkanı Burhan Özdemir,
Türkiye’nin 2023 hedeflerinde
yurtdışı müteahhitlik sektörüne
düşen 100 milyar dolarlık paya nasıl
ulaşabileceğinin yol haritasına ilişkin
konuştu. Özdemir bu konuda şunları
söyledi: “Bilindiği üzere ülkemiz yurtdışı
müteahhitlik sektöründe son on yılda
üstün başarılara imza atmıştır. 1970’lerde
Libya ile başlayan yurtdışı müteahhitlik
serüvenimiz 2002 yılına kadar toplam 46
milyar dolar hasılat elde edilmiştir. 2002
yılından itibaren sadece son on yılda elde
edilen hasılat 270 milyar doları aşmıştır.
Rakamların da ortaya koyduğu gibi son
on yılda ülkemiz yurtdışı müteahhitlik
alanında yıllık 25 milyar dolar hasılat
ortalamasının üzerine çıkmıştır. Global
ekonomi değerlerine göre tüm dünyada
yurtdışı müteahhitlik hizmetleri hacmi
yaklaşık yıllık 500 milyar dolardır.
Ülkemizin son yıllarda ortaya koymuş
olduğu üstün performansa rağmen
bu pastadan almış olduğu pay sadece
yüzde %4 mertebesindedir. Ülkemizin
2013 toplam ihracat hasılatı 151.7
milyar dolardır. Buna göre Türk yurtdışı
müteahhitlik sektörü yurtdışında her
yıl, ülkemizin yıllık mal ihracatının
ortalama yüzde 20’si büyüklüğünde proje
üstlenmektedir.”
Hedeflere ulaşmak için
Ülkemizin 2023 hedeflerinde 500 milyar
dolar toplam ihracat hacmi hedeflendiği
göz önünde bulundurulduğunda basit
bir orantıyla 500 milyar dolarlık ihracat
hacminin içerisinden inşaat sektörüne
düşen payın 100 milyar dolar mertebesinde
olduğunu da sözlerine ekleyen Özdemir
“Söz konusu hasılatın yurtdışında iş yapan
müteahhitlerimizin mevcut imkanlarıyla
elde edilmesi zor görülmektedir. Bu hedefe
ulaşılabilmesi için yurtiçinde faaliyet gösteren
inşaat firmalarının yurtdışına açılımlarını
sağlamak kaçınılmaz bir gerekliliktir. Bu ise
ancak devlet eliyle oluşturulacak iştiraklerle
mümkün olabilir” dedi. n
Her kurban,
lösemili
çocuklara
can!
Kurban Bayramı’nda
LÖSEV’e vekalet vererek
hem kurbanlarınızı
dini usullerle kestirebilir
hem de bu bağışlarınızla
lösemili ve kanserli
çocuklarımıza
hayat verebilirsiniz.
BANKA
ALO LÖSEV
İNTERNET
online bağış
LÖSEV
0 532 755 06 60
0 312 447 06 60
bağış ekranlarından
losev.org.tr
www.losev.org.tr
LÖSEV, kâr amaçsız ve kamu yararına çalışan bir vakıftır. Gelirinin tamamı, lösemi ve kanserle mücadeleye aktarılmaktadır.
ULUSLARARASI VİNÇ PAZARI
ZWAGERMAN MATERIEEL B.V.
Middenweg 81/1394 AE NEDERHORST DEN BERG (NL)
FOR Rent OR SALe
A choice of more thAn 85 crAnes
from 30 up to 280 tons
hitAchi
sumitomo
scX- 900
YEar: 2005
Boom: 42 mETrE
Looking for equipment parts?
Try us!
We deliver anywhere in the
world for more than 30 years!
Van der Hilst Interna�onal b.v.
Amperestraat 21
8091 XX WEZEP
The Netherlands
www.vanderhils�nterna�onal.com
Tel. + 31‐38‐3762856
Fax + 31‐38‐3764665
E‐mail info@hils�nter.com
LieBherr
hs 853 hD
YEar: 1996
Boom: 32 mETrE
Tel: +31.(0).294.25.33.77 E-mail: [email protected]
WWW.ZW-crAnes.com
Grove, Manitowoc, Demag, Volvo, Liebherr, Krupp, P&H,
Potain, Cummins, Deutz, Allison, Clark
Yükleme Görüfl
Yükleme Görüfl
Arka Görüfl
Yükleme Görüfl
Yükleme
Görüfl
Arka Görüfl
Yan Görüfl
VPT dergimizin her sayısını almak/almaya devam etmek için formdaki bölümlerin tamamını
doldurmanız ve formu +90 216 302 08 10 numaralı faksa veya şu adrese göndermeniz
yeterlidir:
Fener Kalamış Cad. No: 12 Atlas Apt. Kat:6 Daire: 11/12 34726 Kızıltoprak / İstanbul
Kuruluşunuzun yıllık cirosu ne
kadardır? (milyon € cinsinden)
Vinç kiralama
Proje taşımacılığı
Endüstriyel İnşaat
Liman
Kaldırma ekipmanları
üreticisi
Distribütör
Resmi kurum
Rüzgar enerjisi
Yüklenici firma
Alt yüklenici firma
Mühendislik danışmanı
Tasarım ve inşaat projeleri
Ulusal/yerel kamu işleri
Ekipman kiralama/leasing
Makine üretim/distribütörlük/acentelik
Diğer (lütfen belirtiniz)
İnşaat
Konstrüksiyon/Çelik yapılar
Baraj/Rezervuar yapıları
Köprü yapımı
Boru hatları
Konut yapımı
Servis
Çimneto fabrikası
0-1 m. €
1-2,99 m. €
3-4,99 €
5-19,99 €
20-100 m. €
100 m. €’dan fazla
®
Firma
Sayfa
Anatolia Lojistik
Aras Crane
Ascendum
Aydın Vinç
Beiza Group
Borusan Makina
Çelsan
Çetin Balkan
Çözüm Makina
Demac
DAS Otomotiv
Ekinciler
Erk Çelik
Hareket
Has Çelik
HCS Makina
HMF
İntermobil
İmder
Kardelen Mühendislik
Kasırga
Koçanlar
Liebherr
39
110
19
90-91
75
Ön kapak içi
41
49
73-79-112
85
Arka kapak
33
20
15
61
5
65
71
105
62
114-Arka kapak içi
58-59
68
Web sitesi
Firma
www.antlogs.com
www.arascrane.com
www.ascturk.com
www.aydinvincgrup.com
www.beiza-group.com
www.borusanmakina.com
www.celsancelik.com
www.cetinbalkan.com
www.cozum-makina.com
www.demac.it
www.dasoto.com.tr
www.ekincilermakina.com
www.erkcelik.com.tr
www.hareket.com.tr
www.hascelik.com.tr
www.hcs-liebherr.com.tr
www.hmf.com.tr
www.intermobil.com.tr
www.vizyon2023turkiye.org
Lider Vinç
LÖSEV
Makser
Nirvana
NST
Öznakliyat
Özüaydin Vinç
Özgül Treyler
Pi Makina
Rasim Makina
Salim Vinç
Sarılar
Sennebogen
Sistem Vinç
Tekno
Tırsan
Tibet
Trans Otto
Uzman Vinç
Yalçın Dorse
WWI ALS
Uluslararası Vinç Pazarı
www.kardelenmuhendislik.com
www.kasirgakulevinc.com
www.kocanlar.com.tr
www.liebherr.com.tr
Sayfa
89
109
67
101
95
43
87
77
29
7
53
57
44
8
3
27
93
10
97
83
103
111
Web sitesi
www.adanalidervinc.com
www.losev.org.tr
www.makservinc.com
www.nirvanahidrolik.com
www.nsttrans.com.tr
www.oznakliyat.com.tr
www.ozuaydin.com
www.ozgul.com.tr
www.pimakina.com.tr
www.rasimmakina.com
www.salimvinc.com
www.sarilar.com.tr
www.sennebogen.com
www.sistemcrane.com
www.tekno.com.tr
www.tirsan.com.tr
www.tibetmakina.com.tr
www.transotto.com
www.uzmanvinc.com.tr
www.yalcindorse.com.tr
www.wwlals.com
N
A
T
K
O
T
S
TESLİM
QUADSTAR 1075 L
75 t Kapasite
Terex Arazi Tipi Vinçler’in çok yönlü,
hareketli ve kolay taşınabilir
tasarımı sayesinde her çeşit
şantiyede kullanımınıza hazırdır.
Das Otomotiv ve Jeneratör Tic. A.Ş.
Gardenya Plaza 5, Kat: 2 34758
Ataşehir - İstanbul - TURKEY
Tel : +(90) 216 456 57 05
Fax : +(90) 216 456 57 07
www.dasoto.com.tr · [email protected]
Tecrübeli, hızlı, çözüm odaklı
Terex fabrikalarında eğitimli ve sertifikalı servis ekibi
Operatör eğitimi, ilk çalıştırma ve garanti hizmetleri
60’dan fazla ülkeye kesintisiz satış
ve satış sonrası hizmetleri
RT 45 / 44 t
A 600 / 60 t
RT 100 / 90 t
Bütün Arazi Tipi Vinç modelleri için bizimle irtibata geçebilirsiniz.
Yetkili Distribütör
© 2014 Terex Cranes · All rights reserved · Terex, the Terex Crown design and Works For You are trademarks of Terex Corporation or its subsidiaries.

Yavaş ama istikrarlı

Transkript

Benzer belgeler

Arazi tipi - KHL Group

5 Yıldızlı Liberty of the Seas ile BATI AKDENİZ * DÜNYANIN EN

5 Yıldızlı Liberty of the Seas ile BATI AKDENİZ * DÜNYANIN EN

Tekerlek Yük Sistemi RLS

Proje taşımacılığı

Vinç Klima Cihazları

ENDA EPDA2 / EPAA2 Panel Montajlı Trifaze Solid State Röle

Beton-Kalıp

Harrington Hill Primary School 15 Haziran 2015 Bülteni

Enerjiarastirmalari-eylul-2012