Türkiye Ekonomisi 2016`da Ne Bekliyor?
Transkript
Türkiye Ekonomisi 2016`da Ne Bekliyor?
Makroekonomik ve Ülke Riski Görünüm Raporu Ekonomik Görünüm no. 1222 Ocak 2016 www.eulerhermes.com.tr Global Büyüme ve 7 Cüceler Ekonomik Araştırmalar Ekonomik Görünüm No. 1222 | Ocak 2016 | Makroekonomik ve Ülke Riski Görünüm Raporu Euler Hermes İçindekiler Ekonomik Araştırmalar Euler Hermes Group Ekonomik Görünüm 3 EDİTORYAL 12 Euro Bölgesi: Yatırım geri döndü. 4 GENEL BAKIŞ 13 Almanya: Büyüme güçlü seyretmeye devam ediyor. 5 Cüce #1: Uykucu ticaret, 2016’da tek gözünü açacak. 6 Cüce #2: Gelişmekte olan pazarlar, 2016’da da Huysuz mu olacak? no. 1222 Makroekonomik ve Ülke Riski Görünüm Raporu 13 İtalya: Hızı gelişiyor. 14 Büyüme söz konusu olduğunda, İspanya Euro Bölgesi’ne liderlik ediyor. 6 Cüce #3: Utangaç fiyatlar (petrol). 7 Cüce #4: Hapşıran finansal pazarlar. 15 Orta ve Doğu Avrupa: Farklılıklar görülüyor. 7 Cüce #5: Dünyayı mutlu tüketiciler kurtarmayacak. 15 Rusya’daki kriz kademeli olarak atlatılacak. 8 Cüce #6: Politika Doktoru geri döndü. 15 Doğu Avrupa güçlü görünüyor. 8 Cüce #7: Sersem, delifişekler ve miyopluk. 15 Türkiye eşikte. 8 Yatırım döngüsü gibi Pamuk Prenses de uyanıyor. 9 Kötü Kraliçe’nin çürük iflas elmalarına dikkat edin. 10 BÖLGESEL GÖRÜNÜM 10 ABD: Fed faiz oranlarının yükselişi ve genişlemenin geride kalması ile daha yavaş büyüme. 10 Latin Amerika, kusursuz fırtınaya kapıldı. 11 Brezilya: Derin durgunluk devam edecek. 11 Birleşik Krallık: Döngünün sonu geldi. 2 13 Fransa: Yüzüyor; batmıyor. 16 Afrika ve Ortadoğu: Emtia fiyatları, her iki bölgede de potansiyeli kısıtlıyor. 16 Asya: Güçlü yerel talep, büyümeyi sabit bir aralıkta tutuyor. 17 Çin: GSYİH büyümesinin yavaşlaması bekleniyor. 17 Japonya: GSYİH büyümesinde 2015’te iyileşme kaydedildi ve büyüme sağlam seyredecek. 18 ÜLKE RİSK GÖRÜNÜMÜ Euler Hermes Ekonomik Görünüm No. 1222 | Ocak 2016 | Makroekonomik ve Ülke Riski Görünüm Raporu EDİTORYAL © Image Allianz 97203087 Çin porseleni dükkanında bir ayı LUDOVIC SUBRAN Çin’den bir tur daha korku faktörünün gelmesi ile 2016 tabii ki hızlı bir şekilde başladı. Bir kötü baş göstergenin zorlu devre kırıcılarla birleşmesi, borsanın ve para birimlerinin canlanması için yeterli olmadı. Bunun sonucunda da gezegenimiz, Çin ve dünya hakkında endişelenmeye başladı. Euler Hermes olarak, son birkaç yıldır Çin’deki şirketlerin vadesi geçmiş borçlarından, ödeme yapmama durumlarından ve iflaslarından bahsediyoruz. Ana makroekonomik veriler (ve borsa piyasaları) ile reel ekonomi arasındaki kopukluk oldukça belirgindi ve şimdi de şu soruyu sormamız gerekiyor: “Çin hakkında endişelenmeli miyiz?” Evet ve Hayır. Evet, çünkü sanayileşme safhası sona ermiş gibi görünüyor. Geleneksel üretim sektörleri borçları nedeniyle rahata kavuşamıyor (borçluluk rasyoları, son 15 yılda üçe katlandı). Kârlılığın büyük ölçüde azalması ve hükümet desteğinin artık otomatik olarak verilmeyecek olması nedeniyle, uzun süre boyunca yeniden yatırım yapmaya başlayamayacaklar. Evet, çünkü Çin’in ithalatı yavaşlamaya devam ederken, dünyanın yeni bir “favori tüketici” bulması gerekiyor. Çin’in ithalatının yavaşlaması, petrolden demir cevherlerine kadar pek çok emtia fiyatının düşmesine ve komşu ticaret merkezlerinin zorluklar yaşamasına neden oluyor. Bunun sonucu olarak, ülkelerin başka ülkelerde patlak veren krizlerin bulaşıcı etkilerine karşı önlemler alması, şirketlerin tedarik zincirlerini kısaltmak hakkında düşünmesi, insanların ise birikimleri hakkında endişelenmesi gerekiyor. Çin’deki riske maruz kalma oranının gerçek hayatta düşük olması hem şanslı, hem de şanssız bir durum. Buna ek olarak, Çin’in işleri yoluna sokacağına inanmak için nedenler de var. Çin, kırsal bölgeler ve şehirlerdeki henüz Batılı zevklerle tanışmamış tüketicilerine güvenebilir, buna paralel olarak hizmetler ve yüksek kaliteli ürünlere olan talebi artırabilir. Daha da önemlisi, Çin’in sahip olduğu güç ve lider pozisyon. Dünya, Çin’in her hareketini yakından incelerken ve ülke kendini tekrar eden politik süreçten geçerken, Çin kendi üçlü çelişkilerini çözebilirse durumu tersine çevirebilir. Söz konusu üçlü çelişkilerden ilki, para birimiyle ilgili olan: Çin, yarı sabit döviz kuruna, özgür sermaye akışlarına ve bağımsız para politikasına sahip olamıyor. Çelişkilerden ikincisi büyüme: Büyüme hedefi konulması iyi bir şey. Ancak bu büyüme, kaliteli büyüme veya tedarik tarafındaki reformlarla işleyemiyor. Üçüncü ve son çelişki ise finansman: Çin’in bilançosunu korumak, genişleme odaklı para politikasını sürdürmek, ya da “Bir Kemer, Bir Yol” gibi teşviklerle ticaret kartını oynama arasında seçim yapması gerekiyor. Bu dört yol ağzı Çin için önemli. Çünkü güven ve çekiciliği geri getirebildikleri gibi, daha fazla karışıklık da yaratabilirler. Bu sırada Çin’in yanı sıra, Avrupa’nın geleceğindeki sıcak noktalardan ABD politikasına, Ortadoğu ve Gelişmekte Olan Dünyaya kadar pek çok bölge için 2016 da bir VUCA (Kırılganlık, Belirsizlik, Karışıklık ve Muğlaklık) yılı olacak. 1990’larda kullanılmaya başlayan bu askeri kısaltma hazır olmayı, öngörüyü, gelişimi ve girişimi gerektiriyor. Dünya, tam teçhizatlı olarak hazır ola geçmiş durumda değil. Bu nedenle, hepinize mutlu VUCA Yılı diliyoruz! 3 Ekonomik Görünüm No. 1222 | Ocak 2016 | Makroekonomik ve Ülke Riski Görünüm Raporu Euler Hermes GENEL BAKIŞ Global Büyüme ve 7 Cüceler Global ekonomi, 2016’da ılımlı bir büyüme kaydedecek ancak tedbirli iyimserliğe de yer var. MAKROEKONOMİK ARAŞTIRMA EKİBİ +%2.8 2016’daki reel global GSYİH büyümesi Reel GSYİH büyümesi, % olarak global değişim Ağırlık* 2014 2015 2016f 2017f Global GSYİH 100 2.7 2.6 2.8 3.0 Gelişmiş ekonomiler 62 1.7 1.9 2.1 2.1 Gelişmekte olan ekonomiler 38 4.6 3,7 4.0 4.5 Kuzey Amerika 25 2.4 2.4 2.5 2.4 ABD 22 2.4 2.5 2.5 2.4 Kanada 2 2.5 1.1 2.0 2.7 Latin Amerika 8 1.2 -0.5 -0.4 1.7 Brezilya 3 0.2 -3.7 -2.4 1.2 Batı Avrupa 24 1.3 1.6 1.7 1.8 Birleşik Krallık 4 2.9 2.4 2.1 1.9 Euro Bölgesi 18 0.9 1.5 1.7 1.8 Almanya 5 1.6 1.5 1.8 1.8 Fransa 4 0.2 1.1 1.4 1.6 İtalya 3 -0.4 0.7 1.1 1.2 İspanya 2 1.4 3.1 2.6 2.1 Hollanda 1 1.0 1.9 2.0 2.1 Portekiz 0 0.9 1.5 1.7 0.4 Orta ve Doğu Avrupa 6 1.4 -0.1 1.5 2.2 Rusya 3 0.6 -3.7 -0.3 1.0 Türkiye 1 2.9 3.6 3.3 3.5 Polonya 1 3.4 3.4 3.5 3.5 Asya 29 4.8 4.8 4.8 4.7 Çin 13 7.3 6.8 6.5 6.4 Japonya 7 -0.1 0.8 1.3 0.8 Hindistan 2 7.3 7.4 7.6 7.8 Okyanusya 2 2.8 2.3 2.3 2.6 Avustralya 2 2.7 2.3 2.4 2.6 Ortadoğu 4 2.6 2.8 3.4 4.0 Suudi Arabistan 1 3.5 3.0 3.0 3.5 Birleşik Arap Emirlikleri 1 4.6 3.0 3.5 4.0 Afrika 3 3.3 3.4 4.0 4.6 Güney Afrika 0 1.5 1.5 2.0 2.0 *Ağırlıklar, pazar fiyatlarında global GSYİH olarak verilmiştir, 2014 Kaynaklar: Ulusal kaynaklar, IMF, IHS, Euler Hermes tahminleri 4 © Image courtesy of Colibri1968 at English Wikipedia (Public Domain) ◾Ekonomik görünüm raporumuzda, global ekonominin 7 cücesini inceliyoruz. Bununla, Uykucu Ticaret ve Mutlu Tüketicinin de aralarında bulunduğu, ekonomik büyümenin arkasındaki ‘minik’ itici güçlere atıfta bulunuyoruz. ◾ İflasların Kötü Kraliçesi’ne dikkat edin. 2016’da davetli olmasa da partiye katılabilir. Yavaş büyüme ve volatilite nedeniyle 2016’da şirket iflaslarında yüzde 1’lik artış öngörülüyor. ◾ Neyse ki yatırımların Pamuk Prensesi sonunda burada. ◾ Dünya genelindeki analizimizde global büyümenin kısıtlı kalacağını ve 2015’e oranla ivme kazanmayacağını öngörüyoruz: Global büyüme 2016’da %2.8 ve 2017’de %3 seviyesinde gerçekleşecek. ◾ Gelişmekte olan pazarlar ve gelişmiş ekonomiler arasındaki farklılıklar devam edecek. Gelişmekte olan pazarlar trendin altında büyüme kaydedecekler ancak eskisi kadar krize yatkın olmayacaklar. ◾ ABD ve Birleşik Krallık iyileşme döngülerinin sonuna ulaşırken, Euro Bölgesi büyük uğraşların ardından büyümeye geçmeyi başardı. Euler Hermes Ekonomik Görünüm No. 1222 | Ocak 2016 | Makroekonomik ve Ülke Riski Görünüm Raporu +%3.7 Global ticaret hacminde büyüme, değer olarak yalnızca %0.9’luk artış Pamuk Prensesi beklerken Noel tatilleri bitti. Ancak hangimiz masallara inanmayı sevmiyoruz ki? Sonsuza dek mutlu yaşayan bir dünya ekonomisi düşünün. Çin’in sert inişi veya Fed’in faiz artırımı konularında endişelenmeyen bir dünya. Jeopolitik riskin yaygın olmadığı ve global ticaretin büyümeye ivme kazandıran itici güç rolünü üstlendiği bir dünya. Finansal piyasaların birazcık sağduyu ve istikrara sahip olduğunu hayal edin. Şirketlerin gecikmiş ödemeler ve iflaslardan korkmadığı bir gerçeklik düşünün. Ne yazık ki içinde yaşadığımız dünya biraz daha karmaşık. Euler Hermes olarak global GSYİH büyümesinin 2016’da yalnızca %2.8’e yaklaşacağını öngörüyoruz (ve 2017’de %3). Yani 2016, %3’ün altında büyüme kaydedildiği üst üste 6’ncı yıl olacak. Çoğunlukla global büyümedeki sınırlı iyileşmenin arkasında yatan neden, en sert darbeyi yiyen gelişmekte olan ekonomilerde istikrar sağlanması. Brezilya ve Rusya halen ekonomik durgunluk yaşıyor, ancak bu yıl durgunluğun şiddeti daha az olacak. Her halükarda gelişmekte olan pazarlar ve gelişmiş ekonomiler arasında farklılıklar görmeye devam ediyoruz. Gelişmekte olan pazarlardaki büyüme bu yıl muhtemelen dibe vurdu ve 2015’te %3.7, 2016’da ise %4’lük büyüme bekleniyor. Ancak gelişmekte olan ülkelerin çoğunluğu, özellikle iç ve dış dengesizlikleri dizginlemiş olmayanlar, Mesela, Güneydoğu Asya ve Doğu Avrupa’daki, önceden düşük maliyetli olan ülkelerin rekabetçi avantajları yok oluyor. Bunun nedeni de ülkelerin olgunlaşması (örneğin, ücretlerin artması) ve otomatik üretim maliyetlerinin düşmesi. Diğer yandan, gelişmekte olan pazarlardaki tüketicilerin yükselişi gibi global talebin arkasındaki itici kalemlerdeki değişim, global ticaret akışlarında yeniliği teşvik ediyor. Çin, bu trendlerin çoğunu etkileyen ana oyuncu olarak dikkat çekiyor. Çin’in yeniden dengelenme ile sanayiden (yatırım) hizmetlere (tüketim) geçmesi, ana ve ara mal tedarikçilerinin satışlarının azalması anlamına geliyor. Bunun sonucu olarak da ticaret büyümesi, talep büyümesi karşısında daha az tepkili kalıyor. İleriye baktığımızda, 2016’da (%3.7) ve 2017’de trendin altında büyüme kaydedecek. Yine (%4) global ticaret hacminin ılımlı bir şekilde de durum 1990’lardaki krizin tekrarına işaret ivme kazanacağını öngörüyoruz (Tablo 1’e etmiyor. Çünkü gelişmekte olan pazarlar artık bakınız). Yüksek gelirli ekonomilerde ve daha dirençli ve geçmişten gelen daha fazla hepsinden ötesi, tüketimden daha ticaret odaklı tamponları var. Genel olarak bakıldığında, önümüzdeki yıl gerçek bir ivme öngörüyoruz ve olan yatırımlarda talebin büyümesi, Çin’deki global büyüme ise sınırlı kalacak. Bazı uzmanlar talep artışıyla birleşecek. Bu sayede, global bu sınırlı büyümeyi “minik” olarak adlandırıyor. ticaret kademeli bir ivme kazanabilir. Genel borçluluk yüksek olmaya devam ederken, Değer olarak bakıldığında, yerel para birimleri üzerindeki aşağı yönlü baskılar devam ederken, büyümenin arkasındaki itici güçler küçük 2017’de (%7) daha büyük bir artışın görülmesi kalıyor. öncesinde 2016’da (2015’teki %-9’un ardından Cüce #1: Uykucu ticaret, 2016’da 2016’da %0.9) küçük bir iyileşme kaydedilebilir. USD bazında fiyatlar büyük ihtimalle 2016 bir gözünü açacak performansına olumsuz katkıda bulunacak. 2015’te ürün ve hizmetler alanında global Yerel para birimleri (EUR, JPY, RMB gibi), ticaret hacimleri, trendin altında büyümeye farklılaşan para politikalarının bir yansıması devam etti (2015’te %2.7; 2000-2010 yılları olarak USD karşısında değer kaybedecek. arasında yıllık %6). Orta vadede önemli ▶ iyileşmelerin olacağına dair birkaç işaret var. Tablo 1: Global ticaret büyümesi Global finansal krizden bu yana, pek çok (Ürün ve hizmetler) olumsuz döngüsel şok gerçekleşti. Tasarruf %10 ölçülerinin, talep ve Euro Bölgesi’nin bölge Tahminler içi ticareti üzerinde olumsuz etkisi oldu. %5 Düşük emtia fiyatları, artan ABD faiz oranları ve para politikalarının sıkılaşmasının yanı %0 sıra makroekonomik dengesizliklerin önemli seviyeye ulaşması gibi zorlu dış koşullar da Para biriminin etkisi -%5 Yerel para birimi gelişmekte olan pazarlardaki talebe ayak bağı olarak ticaretin fiyatı Hacim oldu. Örneğin, Brezilya ve Rusya oldukça sert -%10 Değer darbe aldı. Para birimi etkisi hariç değer Daha da önemlisi, ticarette önemli derecede -%15 yapısal düzenlemeler yapılıyor. Öncelikle, global 13 14 15 16f 17f tedarik zincirlerinin entegrasyonu azalıyor. Kaynaklar: IHS, Euler Hermes 5 Ekonomik Görünüm No. 1222 | Ocak 2016 | Makroekonomik ve Ülke Riski Görünüm Raporu 2015, gelişmekte olan pazarlar için zorlu bir yıl oldu. Çin’deki yavaşlama ve Fed faiz oranı artışı beklentileri (ve bu nedenle USD’nin daha da güçlenmesi) ile çifte sorun ortaya çıkarak, emtia fiyatları ve para birimleri düşüşe geçti. Bu, ülkelerin çoğunluğu için altından kalkılamayacak bir ağırlık oldu. Bu risk faktörleri 2016 yılında minimum seviyeye inse de, bazı ülkeler hala kırılgan durumdalar. Gelişmekte olan ekonomilerden alışkın olduğumuz şekilde, oyunun adı ‘farklılaşma’ olacak. Tablo 2’de gelişmekte olan ülkelerin hassaslığını, üç risk faktörü ve ölçüye göre değerlendiriyoruz: (i) Cari işlemler bilançosu: Bir ülkenin Fed’in faiz artımıyla ilişkili sermaye akışlarına karşı ülkelerin kırılganlığını ölçüyor; (ii) GSYİH paydası olarak Çin’e yapılan ihracat; (iii) GSYİH’nin paydası olarak temel ihracat. Bunlara ek olarak, bu üç ölçü ile yakalayamadığımız diğer faktörler için 2014’ün ortalarından bu yana para biriminde meydana gelen değer kaybını kullanıyoruz. Örneğin, mevcut cari fazlasına rağmen politik riskteki sert artış nedeniyle Rusya, Ruble’de %65’lik bir düşüş gördü. Eylül ayında, BRuNTS’ın (Breziya, Rusya, Nijerya, Türkiye ve Güney Afrika) en kırılgan ülkeler olduğunu belirtmiştik. Bu ülkelerin ekonomik beklentilerinde önemli seviyede bozulma kaydedildi ve kısa dönemde büyümeyi destekleyebilecek gibi durmuyorlar. Hem dış ticaret, hem de iç talep zayıf durumda. Politika desteği ise güçlü makroekonomik dengesizlikler nedeniyle problemli (bütçe ve dış ticaret açığı veya para birimi üzerinde güçlü baskı). Bu doğrultuda BRuNTS, 2016’da en çok dalgalanma görülen ekonomiler olacak. Benzer şekilde Kolombiya ve daha az seviyede olmak üzere Malezya, Endonezya, Şili ve Peru da zor durumlarla karşı karşıya gelebilir. Cüce #3: Utangaç fiyatlar (petrol) Petrol fiyatları, 2014’le kıyaslandığında 2015 yılında neredeyse yarıya indi (ortalama olarak). Üç ana petrol üreticisi olan Rusya, ABD ve Suudi Arabistan halen üretimlerini azaltacaklarına dair bir sinyal vermiyor. Bu doğrultuda, 2016’da petrol fiyatlarında yine düşüş görülebilir. ABD’deki petrol üreticileri çok dirençli olduğu için mevcut fiyat savaşlarının sona ermesine dair beklentiler gerçekleşmedi. Amerikan enerji şirketleri, en az kârı getiren ve spekülatif projelerini rafa kaldırmışken, önemli ölçüdeki borçlarını kapatmak için en iyi kuyularını çalıştırıyorlar. Amerikan enerji şirketleri yeni kuyular oluşturmak yerine, eski kuyularının ömrünü nasıl uzatacaklarını da öğrenmiş durumdalar. ABD’nin üretimi, günde 9.17 milyon varil ile yılın başındakinden daha fazla. Tablo 2: Gelişmekte olan ülkelerin Çin, Emtia ve Fed’e maruz kalışı ( Yıllık ) %8 Cari işlemler bilançosu (GSYİH %’si olarak, 2015) Cüce #2: Gelişmekte olan pazarlar 2016’da da Huysuz mu olacak? Euler Hermes THA %6 %4 %2 %0 -%2 -%4 GSYİH %’si olarak Çin’e yapılan balon ihracatın büyüklüğü Haziran 2014’ten bu yana USD’ye karşı değer kaybı >30% >15% & <30% <15% Peg to USD 20% 10% 5% PHI HUN RUS MAL SAU HK VIE PAK CZE %0 %2 %4 %6 ROM IND POL ARG EGY TUR MOR %8 %10 INDO MEX %12 %14 CHL %16 UKR PER BRA NIG %50 ECU VEN (28.3%, -4%) SAF -%6 %18 (49.5%, 1.5%) ••• COL -%8 Ana ihracat (GSYİH %’si olarak) Kaynaklar: IMF, Chelem, IHS, Euler HermesHermes Bunun sonucu olarak da 2017’de gerçekleşecek iyileşme öncesinde, 2016’da Brent petrol fiyatının yıllık ortalama olarak varil başına % -15 azalacağını öngörüyoruz. Yani petrol fiyatları uzun bir süre boyunca düşük kalacak. Bu, net petrol ihracatçısı ülkeler için güçlü bir kuyruk rüzgarı ve Euro Bölgesi’ne yönelik iyimser tahminlerimizi de açıklıyor. Bunun tam tersine, petrol fiyatları net petrol ihracatçılarının canını yakıyor. Söz konusu ülkelerin ekonomileri zayıf ticaretle başa çıkmak durumunda kalıyor ve bu da ticaret bilançosunda önemli seviyede bozulmaya neden oluyor. Bunun sonucunda ise sermayeleri azalıyor. Döviz kurunun USD’ye sabitlendiği zamanlarda ise bu durum daha -%15 2015’le karşılaştırıldığında, 2016’da petrol fiyatlarında beklenen düşüş geçerli oluyor ve döviz kuru hareketlerinin bilançolar üzerinde yarattığı şokun absorbe edilmesi imkansızlaşıyor. Genel olarak bakıldığında, emtia fiyatlarında (daha düşük bir seviyede de olsa) istikrar sağlanmasının düşük enflasyonun etkilerini sonlandıracağını söyleyebiliriz. Aynı zamanda, talep iyileştikçe, deflasyonel baskılar da ortadan kalkmaya başlayacaktır. Bu trend, firmaların cirolarında önemli artış kaydedilmesi beklenen Euro Bölgesi’nde daha belirgin olacak. Tüm bunlara rağmen fiyatlarda güçlü bir iyileşme beklenmiyor. Hem gelişmiş, hem de gelişmekte olan ülkelerde devam eden hızla aktif satışı yapılarak borçların azaltılması süreci, bu ihtimali imkansız kılıyor. Euler Hermes Ekonomik Görünüm No. 1222 | Ocak 2016 | Makroekonomik ve Ülke Riski Görünüm Raporu Tablo 3: 2013’ten bu yana ithalat büyümesi ve tüketim karşılaştırması (Reel rakamlar) Cüce #4: Hapşıran finansal pazarlar Finansal piyasalar, 2015 yılında soğuk algınlığına yakalandı. Gerçekten de harekete geçen tek emtianın petrol olmadığını görüyoruz. Demir cevheri (%-54), Nikel (%-53) ve Çelik (%-50) gibi diğer emtialarda da düşüş kaydedildi. Emtia fiyatlarının bir süre düşük seyretmesini bekliyoruz ancak çoğu 2016’da canlanmaya başlayabilir. Bu, şirketlerin temel işlerinde girdi olarak kullanılan nikel, çinko ve soya fasulyesi gibi OpEx (operasyon giderleri) emtialar için daha geçerli olacak ve 2016 yılında çekingen bir iyileşme kaydedebilecekler. Bunun tam tersine, demir cevheri, çelik, bakır ve kömür gibi CapEx (sermaye masrafı) emtialar daha zorlu ve fiyatları yeniden %10 oranında düşüş kaydedebilir. Daha genel olarak bakıldığında, metallerin Çin’e ve Çin’deki yeniden dengelenmeye daha fazla maruz kaldığı görülüyor. Zayıf bir ihtimal gerçekleşir ve Çin’in büyümesi yatırımdan ziyade tüketimin artmasıyla 2016 yılında aynı kalırsa, metal talebi değil, petrol talebi açısından daha destekleyici bir durum olur. Zorlu emtia pazarları şüphesiz ki emtia ihracatçılarının para birimleri üzerinde baskı oluşturuyor. Endonezya, Güney Afrika, Brezilya, Şili ve Peru gibi ülkeler yeniden para birimleri üzerindeki aşağı yönlü baskılarla karşı karşıya gelecekler. Toplam özel tüketim büyümesi, 2015 Ç1 ve 2013 Ç3 karşılaştırması %20 Domesticalization = consumption growth > import growth %15 IND INDO CHI MAL CHL TUR POL USA S.KOR %10 COL UK %5 EUR GER %0 JAP BRA -%5 RUS -%10 -%15 -%20 -%15 -%10 -%5 %0 %5 %10 %15 -%20 %20 Import growth Q3 2015 vs Q3 2013 Kaynaklar: IMF, Dünya Bankası, IHS, Euler Hermes Cüce #5: Dünyayı Mutlu tüketiciler kurtarmayacak Tüketici harcamaları, yaklaşık bir yıl boyunca global ekonominin sıcak noktası konumundaydı. Petrol fiyatlarının düşük olması, istihdamın iyileşmesi ve kredi koşullarının kolaylaşması sayesinde tüketici harcamaları gelişmiş ekonomilerde ‘global karışıklığa’ karşı direnç göstermeyi başardı. Örneğin, Euro Bölgesi’nde perakende satışlar Haziran 2014’de yıllık %0’dan, Eylül 2015’te yıllık %1.7 seviyesine © Image courtesy of Stefan Schubert, Xubaet, Flickr.com under creative commons license 2.0 sıçradı. Daha da önemlisi, tüketiciler uzun vadeli alım yapmaya daha hevesliydi; örneğin, Euro Bölgesi’ndeki otomobil satışları yıllık %8.3 artış kaydederken ABD’de bu rakam yıllık %6 oldu. Bu, hanelerin geleceğe daha kendine güvenli bir şekilde baktığının işareti olarak görülebilir. Halen, mutlu tüketicilerin dünya ekonomisini kurtarmayacak olmasının en az 2 nedeni var. Öncelikle, ücretler artmaz (Avrupa) veya biraz artarken (ABD) enflasyonun 2016’da artacak olması nedeniyle reel safi gelir büyümesi ılımlı seyredecek. Diğer bir deyişle, düşük petrol fiyatlarının getirdiği canlanmanın kademe kademe hafiflemesi tüketim büyümesini olumsuz etkileyecek. Bunlara ek olarak, özellikle gelişmiş ülkelerde hanelerin borçları yüksek kalmaya devam ediyor ve böylece beklenmedik gelirlerin bir kısmı kurtarılabilecek gibi gözüküyor. İkinci ve daha kritik neden ise “yerelleşme” trendinin giderek yayıldığını gözlemlememiz. Bu nedenle ülkeler giderek daha içe dönük bir hale geliyor. Korumacı ölçüler ve sermaye hareketlerinin kısıtlanması, bu trendin göstergeleri arasında yer alıyor. 2013’ten bu yana tüketimin büyüme hızının ithalattan daha yüksek olması da bunun bir diğer göstergesi (örneğin, hizmet tüketimi artmış durumda; 3. tabloya bakınız). Bu, Hindistan gibi, ithalat %2 büyüme kaydederken, tüketimin 2013’ten bu yana %13.2’lik büyüme kaydettiği gelişmekte olan ülkelerde daha çarpıcı bir seviyede. ▶ Ekonomik Görünüm No. 1222 | Ocak 2016 | Makroekonomik ve Ülke Riski Görünüm Raporu Euler Hermes Cüce #6: Politika Doktoru geri döndü Gelişmekte olan ülkelerde uluslararası rezervlerdeki düşüşe rağmen, global likidite bol olmaya devam edecek. Japonya Merkez Bankası, Avrupa Merkez Bankası (AMB) ve Çin Merkez Bankası sayesinde likiditenin 2016’da en az %6 büyümesi bekleniyor (Tablo 4’e bakınız). Japonya Merkez Bankası, son olarak rahatlayan tutumunda düzenlemeler yaptı. En çok dikkat çeken düzenleme, proaktif olarak fiziki sermaye ve insan sermayesine yatırım yapan şirketlerden aldığı stokları artırması oldu. Çin’de düşük enflasyonun ve yatırımdaki yavaş büyümenin devam etmesi kısa dönemde daha fazla gevşeme olacağına işaret ediyor. AMB, aylık varlık alımlarını artırmaktan geri durdu, ancak bunu 2016’da gerçekleştirmesini bekliyoruz. Her halükarda parasal genişleme en az 2017’ye kaymış olacak. Fed, 9 yıldır ilk kez faiz artırımı yapmasına rağmen, bilançosundaki olgunlaşan varlıklardan gelen kazançları yatırım için kullanmaya devam edecek ve böylece “likidite hapşırığını” engellemiş olacak. Bu sırada, mali politika da bazı ana ekonomilerde karşıdan esen rüzgardan, ılımlı bir kuyruk rüzgarına dönüşüyor. Ağır yük de mütevazı bir canlanmaya dönüşüyor. Çin’de yaşanan tüketici harcamalarındaki güçlü artış, büyümenin planlandığı gibi ilerlemesine yardımcı oluyor. Ekonomi kırılganlık sinyalleri vermeye devam ettiği için bu duruş önümüzdeki yıl da korunacak. Japonya’da ise hükümet GSYİH’nin 0.6 puanı değerindeki ek destek paketi ile büyümeyi geliştirmek yönündeki çalışmalarını artırmaya devam ediyor. Asgari ücretlerde %3 artış ve şirketler için daha düşük vergilerin yer aldığı, büyüme öncesi yeni ölçüler de açıklandı. Euro Bölgesi’nde göçmenler için sığınak Tablo 4: Gelişmekte olan ülkelerin rezervleri ile gelişmiş ülkelerin mali tabanı karşılaştırması (Milyar USD olarak) 14,000 12,000 10,000 Toplam Fed AMB Japonya Merkez Bankası Gelişmekte olan ülkelerin rezervleri 25,000 +6% yoy growth 20,000 15,000 8,000 6,000 10,000 4,000 5,000 2,000 0 06 07 08 09 10 11 12 13 14 Kaynaklar: IHS, Euler Hermes 8 15 16 0 +%6 2016’da global likidite büyüme oranı © Can Stock Photo Inc. / NicoletaIonescu ve konaklama sağlamanın yanı sıra, terörle mücadeleye daha fazla odaklanılması kesenin ağzının açılması anlamına geliyor. Cüce #7: Sersem, delifişekler ve miyopluk Politik ve kurumsal belirsizlikler sorun olmaya devam edebilir. Öncelikle, geçmişten miras kalan bazı davranışlar 2016’da da devam edecek. AB, Rusya’ya uyguladığı ekonomik yaptırımların Temmuz 2016’ya kadar devam edeceğini açıkladı. Yemen hükümetinin yıkılması ve Suriye’deki politik dengesizlik ile Ortadoğu’daki çatışma riski büyümeye devam ediyor. İkinci konu ise, bazı ana ekonomilerde sosyal gerginliğin artmasının endişe yaratıyor olması. Brezilya ve Güney Afrika’da ekonomik fırsatların bozulması ve işsizliğin artmasıyla sosyal doyumsuzluk artıyor. Üçüncü başlığımız da, seçimlerin yüksek miktarda belirsizlik getirecek olması. ABD başkanlık seçimlerinin kritik bir süreç olduğu açıktır. Bu durum uzayan vadede oyunu değiştirici bir etken olabilir. Filipinler gibi ülkelerdeki başkanlık seçimleri de, ekonomik görünüm söz konusu olduğunda önemli değişikliklere neden olabilir. Mevcut başkan, ekonomiyi her zamankinden daha iyi bir duruma getirdi ve yeni başkanın da uzun vadeli büyümeyi geliştirebilmesi için reformların hızını kesmemesi gerekiyor. Tayvan’da yapılması planlanan başkanlık seçimleri ise, Çin’le ilişkiler söz konusu olduğunda dönüm noktası olabilir. Dördüncü olarak da, olası kurumsal değişiklikler bozulmalara neden olabilir. Yunanistan hakkında sonu gelmeyen tartışmalar var. Buna bir de Birleşik Krallık’ın AB’den ayrılma riski ekleniyor. Birleşik Krallık’ın referandumda Avrupa Birliği’nden çıkma kararı alması durumunda, AB’deki kurumların en azından bazılarının yeniden organize olması ve kendilerini yenilemesi gerekebilir. Yatırım döngüsü gibi Pamuk Prenses de uyanıyor Global ekonominin ana motorlarının yeniden ateşlenmesinin anahtarı, yatırım döngüsünün başlamasında yatıyor. Şimdiye kadar özellikle gelişmiş ülkelerde yatırım, iyileşme üzerindeki temel ağırlık oldu. Bu, örneğin Euro Bölgesi’nde reel yerel talebin halen neden kriz öncesi dönemin %3 altında olduğunu açıklıyor. Daha da önemlisi, yatırım yalnızca kısa vadede talep (ve ekonomik büyüme) kaynağı değil, aynı zamanda uzun vadeli büyüme potansiyelinin temel belirleyicisi. Geriye baktığımızda, bilinenin tam tersine gelişmiş ülkelerin yatırım harcamalarındaki temel zayıf noktalar yerleşim ve hükümet yatırımları oldu. Hükümet yatırımları şu anda Avrupa’da yıllık % -10 gerileme kaydediyor. Gerilemenin 2016’da ılımlı seyretmesi öngörülse de, hızlı bir iyileşme beklenmiyor. ▶ Euler Hermes Ekonomik Görünüm No. 1222 | Ocak 2016 | Makroekonomik ve Ülke Riski Görünüm Raporu Tablo 5: Seçili gelişmekte olan pazarlara yapılan doğrudan yabancı yatırımlar (Milyar USD olarak, yıllık) 120 350 Brezilya Hindistan RusyaTürkiye Suudi Arabistan Güney Afrika Çin 100 300 80 250 60 200 40 150 20 100 0 50 0 -20 07 08 09 10 11 12 13 14 15 Sources: IHS, IMF-IFS, Euler Hermes Euro Bölgesi ve ABD’de konut alanında biraz canlanma olmasını bekliyoruz. Bunu destekleyen kalemler de iyileşen istihdam, gelir potansiyeli ve kredi koşulları olacak. Çekici alternatif yatırımların bulunmamasının da etkisi gözlemlenecek. Avrupa’da konut sektöründeki kaldıraç oranının azalması daha fazla olduğundan, ABD’deki iyileşmenin daha hızlı olması bekleniyor. Diğer yandan, Avrupalı şirketler için yatırım döngüsünde bir başlangıç olduğunu görüyoruz. Yıllık %5.4 ile Avrupa’daki reel iş yatırımı büyümesi, keşif ve üretim sektörlerinde yapılanmaya (yıllık %-1.2) yatırım yapılan ABD’nin sonunda önüne geçiyor. Bu iyileşmenin temelinde dört neden var: cirolarda artış, kârlılıkta iyileşme, reel sermaye maliyetinin azalma ihtimali ve şirketlerin bilançolarında toplanan yüklü miktarda para. Aynı zamanda, nakit de farklı varlıklara yönelebilir. Gerçekten de gelişmekte olan ülkelerin varlıklarının ne kadar ucuz ve uzun süre hayatta kalabilme potansiyeline sahip olduğunu göz önünde bulundurduğumuzda, belli ülkelerdeki doğrudan yabancı yatırımların artacağını söyleyebiliriz. Son 30 yılın en kötü ekonomik durgunluğunu yaşıyor olmasına rağmen, 2015’in ikinci çeyreği itibariyle Brezilya’nın elde ettiği yıllık doğrudan yabancı yatırımlar hala 2012-2013 yılları arasındakinden fazla (Tablo 5’e bakınız). Kötü Kraliçe’nin çürük iflas elmalarına dikkat edin Altı yıl üst üste azalma kaydeden iflasların, 2016 yılında %1 artacağını öngörüyoruz (Tablo 6’ya bakınız). Büyümedeki yavaşlık ve volatilite, kuruluşların sermayeleri ve marjları üzerinde ağırlık oluşturacak. Bu artışın arkasında iki temel dinamik var: (i) Özellikle Çin (%20 artış) ve Latin Amerika (%14 artış) olmak üzere gelişmekte olan pazarlarda ekonominin yavaşlaması; (ii) ABD ve Birleşik Krallık’taki iyileşme döngüsünün sona ermesi. Rekor seviyede azalmanın ardından kurumsal iflasların 2016’da ABD’de %3, Birleşik Krallık’ta ise %5 artış kaydetmesi bekleniyor. 2016’da %6’lık azalma beklediğimiz Euro Bölgesi’nde görünüm daha olumlu. Ancak bu parlak fırsatların oldukça heterojen olan koşulları maskelediğini de söylemeliyiz. İspanya ve İrlanda gruba öncülük ederek, iflaslarda %-10’luk düşüş kaydedecek. Almanya’daki iflaslar ise %-2 ile 2009’dan bu yana en yavaş azalmayı elde edecek. Fransa ve İtalya’da geçen yıl olduğu gibi bu yıl da iflaslarda azalma olacak (Fransa için %-3; İtalya için %-8). ◽ Tablo 6: Euler Hermes Global İflas Endeksi ve bölgesel göstergeler (Yerel seviye bazında 100=2000) %40 tahminler %30 %20 %0 %1 %0 Kuzey Amerika Asya Pasifik -%10 -%5 Afrika & Ortadoğu Orta & Doğu Avrupa -%20 -%30 Batı Avrupa Latin Amerika 05 06 07 08 09 10 11 12 13 14 15f 16f Global İflaslar Sources: National Statistics, Euler Hermes forecasts 9 Ekonomik Görünüm No. 1222 | Ocak 2016 | Makroekonomik ve Ülke Riski Görünüm Raporu Euler Hermes Tablo 9: İhracatın paradaki değer kaybına karşı hassaslığı BÖLGESEL GÖRÜNÜM (% olarak) Optimist birinin ABD ekonomisine yönelik görüşü, gelişmiş dünyanın en sağlam ekonomisi olduğuna dair olabilir. Daha temkinli olan görüş ise, ekonominin 2016’da da, 2015’te olduğu gibi hayal kırıcı bir seviye olan %2.5’lik büyüme kaydedeceği ama iş riskinin daha fazla olduğu. Riskin büyük kısmı, Fed’in para politikasında sıkılaştırmaya gitmesinden kaynaklanıyor. Buna ek olarak, genişlemenin sonu geliyor olabilir. Global GSYİH’nin %50’sinden fazlasını temsil eden, dünyadaki temel merkez bankalarının çoğunluğu para politikalarında gevşemeye giderken, Fed bunun tam tersini yapıyor. Fed, 2016 sonu itibariyle %0.375’lik faiz oranlarını %1.375’e yükselteceği sinyallerini veriyor. Geçmişe baktığımızda, ne zaman Fed faiz oranlarını artırsa bankaların kredi koşullarında sıkılaştırmaya gittiğini, böylece kredi almanın daha zorlaştığını ve kredi faiz oranlarının arttığını görüyoruz (Tablo 7’ye bakınız). Bu birleşim, iş dünyası üzerinde baskı oluşturuyor. Euler Hermes’in ödeme davranışları endeksinde de görüldüğü gibi, bu durum ödemelerin yavaşlamasına ve iflasların artmasına neden olabilir. Euler Hermes, 2016’da ödemelerdeki yavaşlamanın %3 artacağını tahmin ediyor. Fed’in sıkılaştırmaya gitmesi aynı zamanda doların güçlenmesini de destekliyor ve 2016 yılında bunun zararlı etkileri görülecek. Bunlar arasında ihracatta zorluklar ve üreticilerin canını yakacak daha düşük emtia fiyatları yer alıyor. Üreticilerin yatırımlarında yavaşlama olması nedeniyle, üretimde de bir kırılganlık Tablo 7: Fed’in hedeflediği faiz oranı ile bankaların genişleme faaliyetlerinin net %’sinin karşılaştırması -%25 >30% 15% -30% <15% Peg to USD 30% 20% 10% ABD: Fed faiz oranlarının yükselişi ve genişlemenin eskimesi ile daha yavaş büyüme -%30 2015’in başından bu yana dolara karşı paradaki değer kaybı -%20 -%15 CHI -%10 ARG VEN ECU -%30 COL PER BRA -%25 -%20 -%15 -%10 Bankaların genişleme faaliyetlerinin net %’si Fed’in hedefi oluşabilir. Genişleme sürecinin sonuna doğru, yatırımın yanı sıra kârdaki büyüme de yavaşlar. Kârlar şu anda yıllık negatif büyüme kaydediyor. Genişlemenin baharının geçtiğinin bir diğer göstergesi ise, şu anda 78 aylık olması. Bu, II. Dünya Savaşı sonrası kaydedilen 58 aydan çok daha uzun bir süre. 78 aylık döngü, o dönemdeki 12 döngüden dördüncü en uzunu olma özelliğini taşıyor. Latin Amerika, kusursuz fırtınaya kapıldı Kamu ve dış borçlar, bölgedeki hemen her ülkede bozulmaya uğradı. Emtia fiyatları düşerken, Çin ekonomisi yavaşlarken ve ABD mali sıkılaştırmaya giderken, bir de yerel para birimleri USD’ye karşı önemli ölçüde değer kaybetti. 2016’da dış koşullarda önemli ölçüde bir iyileşme beklenmiyor ve bu da kamu harcamalarını sınırlayacak. Enflasyon ve para biriminde daha fazla değer kaybının önüne geçebilmek için para politikasının daha da Tablo 8: Reel Kurumsal Kârlar ve Yatırım (Yıllık büyüme, % olarak) %75 %10 %8 %50 Kârlar %30 %4 -%25 %2 -%50 1996 2001 2006 Kaynaklar: IHS, Fed, Euler Hermes 10 Yatırım %0 %0 -%75 1991 %60 %6 %25 2011 0 2016 %0 -%5 %0 Exports % change, y/y Kaynaklar: Chelem, IMF-WEO, “La desaceleracion en AL y el tipo de cambio amortiguador” Dünya Bankası, Euler Hermes Hesaplamaları (% olarak) %100 -%5 MEX GSYİH olarak üretim ihracatının payı Balonun büyüklüğü: Reel efektif döviz kurundaki değer kaybına karşı ihracatın esnekliği -%30 shaded areas are recessions -%60 1970 1985 2000 Kaynaklar: IHS, BEA, Euler Hermes 2015 -%2.4 Brezilya’nın GSYİH büyümesi, 2016’nın ekonomik durgunlukta ikinci yıl olacağına işaret ediyor kısıtlayıcı olması gerekebilir. Para birimindeki değer kaybının ihracatın rekabetçiliği üzerinde görünür bir olumlu etkisi yok ve ithalat 2016’da potansiyelinin altında bir performans göstermeye devam edecek. Meksika dışındaki ülkelerde bölgesel ihracat ana mallara odaklanmış durumda. Bu doğrultuda ihracat performansı fiyat rekabetinden çok, talepteki büyümeye bağlı (Tablo 9’a bakınız). 2015’teki %0.4’lük daralmayı takiben bölgesel GSYİH’nin 2016’da sabit kalmasını bekliyoruz. %2.6’lık büyüme kaydetmesi beklenen Meksika’nın durumu, ABD’nin ekonomik döngüsü doğrultusunda şekillenmeye devam edecek. Şili (%2), Kolombiya (%2.7) ve Peru (%2.8) ise bu yıl da trendin altında büyüme kaydedecek. Ekonominin petrol sermayesine ve mali harcamalara dayandığı Ekvator (%-1.1 büyüme) ve Venezuela’da (%-6.6 büyüme) ekonomik durgunluk bekleniyor. Sermaye piyasalarına kısıtlı erişimi olan bu ülkeler, dış finansman bulmakta zorlanıyor. Arjantin’den sonunda olumlu sinyaller geliyor. Yeni seçilen Başkan Mauricio Macri, ticaret ve sermaye kontrollerini kaldırmaya, kamu finansmanını konsolide etmeye ve enflasyon yönetimi için daha iyi bir çerçeve oluşturmaya yemin etti. Bu düzenlemeler kısa vadede can yakacak ve 2016’da ekonomik durgunluğa neden olacaksa da (%-1.5 büyüme), yabancı yatırımın ülkeye geri dönmesine yardımcı olacak. Euler Hermes Ekonomik Görünüm No. 1222 | Ocak 2016 | Makroekonomik ve Ülke Riski Görünüm Raporu © Image Allianz Tablo 11: Finansal olmayan kuruluşların kârlılığı (% olarak) %20 Sanayi firmalarının ciroları (yıllık) Brüt işletme gideri (çeyrek bazında) %39 Kuruluşların brüt kârı (yıllık) %15 %38 %10 %37 %5 %36 %0 %35 -%5 %34 %33 -%10 %32 -%15 -%20 09 10 11 12 13 Sources: IHS, ONS, Euler Hermes 14 15 %31 Tablo 10: Brezilya’ya karşı hassaslık (% olarak) %30 Brezilya’nın ihracattaki payı Brezilya: Derin durgunluk devam edecek 2014 yılındaki durgunluğun ardından, Brezilya ekonomisinin 2015’te %-3.7 ve 2016’da %2.4 daralacağı öngörülüyor. Kurumsal iflaslar ise 2015’te %25, 2016’da ise %18’lik artış kaydedecek. Enflasyonun, parasal genişlemeye rağmen 2016 sonuna kadar hedefin üzerinde seyretmesi bekleniyor. Bu da, daha fazla parasal sıkılaştırma ve kredilerde yavaşlama olacağına işaret ediyor. Kamu borcunun büyümesinin önüne geçilmesi ve yatırımcı güveninin yeniden kazanılması için mali konsolidasyon gerekiyor. Ancak agresif (gerekli) reformların tekrar edilmesi, güçlü politik gerginliklerin ortasında oldukça zorlu olacak. Başkan Rousseff’e karşı yapılan suçlamalar devam ediyor ve kendisinin popülerliği şu anda rekor seviyede düşmüş durumda. Brezilya’yla olan güçlü yatırım bağlarından dolayı ülkedeki mevcut durumdan en çok etkilenenler Arjantin, Uruguay, Panama ve Bolivya olacak. Bölgeye yayılan olumsuz etkiler ise sınırlı olacak (Tablo 10’a bakınız). Bolivya Oldukça bağımlı %25 %20 Arjantin Uruguay %15 Çok az bağımlı %10 %5 %0 Peru Şili Latin Amerika Kolombiya Meksika %0 %2 %4 Panama %6 %8 Brezilya’nın doğrudan yabancı yatırımlardaki payı Kaynaklar: Ulusal kaynaklar, UNCTAD, Brezilya Merkez Bankası, IMF-IFS, IHS, Euler Hermes hesaplamaları Birleşik Krallık: Döngünün sonu geldi firmaların yatırımlarında yavaşlama olduğuna işaret ediyor. Birleşik Krallık, halihazırda kronik seviyede düşük yatırımla başa çıkmaya çalışıyor Euro Bölgesi’nin tersine, Birleşik Krallık’ın reel (Almanya’daki %20 ve Fransa’daki %23’e GSYİH’si 2013’ten bu yana 2003 seviyesini karşılık, 2005’ten bu yana GSYİH’nin ortalama geçiyor. Ancak son artış hızı ılımlı seyretti. %17’si). Yabancı yatırımlar yavaşlamaya başladı 2017’nin sonuna kadar ise çeyrek bazında ortalama %+0,5 seviyesinde olması bekleniyor. ve Birleşik Krallık’ın AB’den ayrılmasına dair endişeler de 2016’da bu trendin kızışmasına Büyümenin arkasındaki itici kalem hizmetler neden olabilir. GBP’nin değer kazanması olmaya devam ederken, üretim ve taahhüt nedeniyle fiyatlar alanında rekabetçiliğin sektörleri yavaşlama kaydediyor. Özel tüketim, GSYİH’nin arkasındaki itici kalem olmaya devam düşük olması ise, ihracat fırsatlarını kısıtlamaya devam edecek (İngiltere Merkez Bankası’nın, edecek, ancak hızında bozulma var: 2016’nın ikinci yarısında faiz oranlarını (i) zayıf üretim büyümesi, istihdam artırması bekleniyor). Şirketlerin satış fiyatları oluşumunun yavaşlayacağına ve ücretlerdeki büyümenin daha düşük olacağına işaret ediyor; üzerindeki baskılar, ciro ve kârlılık üzerinde yük oluşturuyor (Tablo 11’e bakınız). Genel olarak (ii) işsizlik oranındaki düşüşün ana nedenleri bakıldığında GSYİH büyümesinin (2015’teki arasında, part-time çalışanlar ve kendi işinde %2.4’ün ardından) 2016’da zayıflayarak %2.1 çalışanlar yer alıyor; (iii) hanelerin maddi seviyesinde, 2017’da ise %1.9 seviyesinde birikimleri rekor seviyede düşük durumda. gerçekleşmesi bekleniyor. Kurumsal tarafta ise kapasite kullanım oranları 11 ▶ Ekonomik Görünüm No. 1222 | Ocak 2016 | Makroekonomik ve Ülke Riski Görünüm Raporu Tablo 12: Euro Bölgesi’nde finansal olmayan kuruluşların brüt kâr payı (4 çeyrek, brüt katma değer %’si olarak) %50 Almanya Fransa İtalya İspanya %45 %40 Euler Hermes Euro Bölgesi, büyümeye tırnaklarıyla gidiyor Euro Bölgesi ortalaması %35 Euro Bölgesi: Yatırım geri döndü %30 %25 04 05 06 07 08 09 10 11 12 13 14 15 Kaynaklar: IHS, Eurostat, Euler Hermes Tablo 13: Finansal olmayan kuruluşların Euro Bölgesi’ndeki ciroları (Endeks) 120 Almanya Fransa İtalya İspanya 115 110 105 100 95 90 85 80 75 70 07 08 09 10 11 12 13 14 15 Kaynaklar: IHS, Eurostat, Euler Hermes Tablo 14: Euro Bölgesi Satın Alma Endeksi 65 Almanya Fransa İtalya İspanya 60 Genişleme 55 50 45 Daralma 40 11 12 13 14 Kaynaklar: Bloomberg, Euler Hermes 12 15 Euro Bölgesi, 2014’ün ortalarından bu yana istikrarlı ve ılımlı bir iyileşme sürecinde bulunuyor. 2015’teki %1,5’in ardından GSYİH’nin 2016’da %1.7, 2017’de ise %1.8 seviyesinde büyümesi bekleniyor. 2015’teki büyümenin yarısından fazlası Almanya ve İspanya’dan geldi. Fransa ve İtalya’nın oyuna geri girmesi ile önümüzdeki iki yılda durumun daha dengeli olması bekleniyor. 2015’te büyümenin arkasındaki itici kalemler, hane tüketimleri ve daha düşük bir seviyede olsa da ihracattı. Firmaların yatırımları düzelmeye başlamıştı ancak iyileşme heterojen seyretti. İspanya, önce 2013 yılında başlayan, ihracattaki güçlü iyileşmeden faydalandı ve sonrasında ise iç talepte artış kaydetti. Durum, İtalya’da hızlandırıcı bir etki olmaması nedeniyle geri kaldı. İyi haber şu ki, 2015 yılında talepte başlayan artış, 2016’da daha fazla kurumsal yatırıma dönüşebilir. Bunu destekleyecek şekilde, iş güveni göstergeleri (satın alma endeksleri ve ulusal anketler) ve kapasite kullanımı oranları da olumlu bir trendin oluştuğunu doğrular gibi görünüyor. Bunlara ek olarak, AMB’nin Mart ayında başlattığı ve (her ne kadar beklenenin altında olsa da) Aralık’ta uzattığı parasal genişleme programı da finansman koşullarını iyileştirdi. Güney Avrupa ülkelerinde banka kredilerinin faiz oranları, Fransa ve Almanya’nın düşük seviyelerine yaklaştı. Diğer yandan, şirketler gelecekteki yatırımlarını kendileri finanse edebilecek konumdalar. Nominal GSYİH büyümesi, 2015’te ivme kazandı. Tüketici fiyatlarının artması ile 2016’da ılımlı bir hızlanma daha bekleniyor. Bu, şirketlerin ürünlerini daha iyi fiyatlandırmasına ve böylece cirolarının iyileşmesine destek olacak. Sanayi firmalarının ciroları 2009 yılından bu yana çok zorluk çekti, ancak 2015’in ikinci çeyreğinde biraz canlanma kaydettiler. İspanya’da (2014’ün ikinci çeyreğine göre) %5.5’lik, İtalya’da %2’lik ve Fransa’da %1’lik büyüme kaydedildi. Bunların yanı sıra, emtia fiyatlarının daha Tablo 15: Euro Bölgesi kapasite kullanım oranı (% olarak) 95 İtalya Fransa İspanya Almanya 90 85 80 75 70 65 NB: The lines indicate the 2000-15 average by country 60 07 08 09 10 11 12 13 14 15 Kaynaklar: IHS, Avrupa Komisyonu, Euler Hermes düşük olması ve finansman koşullarındaki iyileşme, şirketlerin kârlılığını destekledi. Ancak aşağı yönlü riskler devam ediyor. 2016’da daha düşük Brent fiyatları veya daha zayıf bir EUR beklemiyoruz ve bu, yerel ve dış talepte daha fazla ılımlı büyüme olacağının bir göstergesi olabilir. İyi haberler de şöyle: faiz oranları düşük kalmaya devam edecek, hane tasarruf oranları bölge genelinde nitekim yüksek ve işçi pazarındaki iyileşme yavaş da olsa devam edecek. 2016’da olumsuz sürprizler olması durumunda, AMB’nin bunlara parasal genişleme programına artış yaparak cevap vereceğine inanıyoruz. Yerel talep, yeni kamu yatırımları ile desteklenecek. Euler Hermes Ekonomik Görünüm No. 1222 | Ocak 2016 | Makroekonomik ve Ülke Riski Görünüm Raporu © Image Allianz 121164120 Euro Bölgesi’nde KOBİ’lere verilen kredilerin oranı (% olarak) İspanya 7.0 Almanya İtalya Fransa 6.5 6.0 5.5 5.0 4.5 4.0 3.5 3.0 2.5 2.0 07 08 09 10 11 12 13 14 15 Kaynaklar: Bloomberg, Euler Hermes Almanya: Büyüme, güçlü seyretmeye devam ediyor Reel GSYİH 2015’in ilk üç çeyreğinde yıllık %1.5 ilerleme kaydetti ve bunun arkasındaki itici kalem yerel talep oldu. Dördüncü çeyreğe yönelik erken göstergeler biraz karışık ancak genel olarak olumlu bir tabloya işaret ediyor. Ekim ayında perakende ticareti sağlam bir şekilde yıllık %2.9’luk büyüme kaydederken, üretim çıkışları yalnızca yıllık %0.4 seviyesinde arttı. Üretimde yeni siparişler yıllık %1.2 gerileme kaydetti. Bu sırada, anket göstergelerindeki trendler genel olarak olumlu. Hem üretim satın alma endeksinin, hem de Ifo İş Ortamı Endeksinin çeyrek bazındaki ortalamaları 2014’ün dördüncü çeyreğine göre, 2015’in dördüncü çeyreğinde sağlam bir iyileşme kaydetti. Haziran ayında 13 yıl boyunca en yüksek seviyesini gören Gfk Tüketici Ortamı Endeksi ise Aralık ayına kadar -0.9 puanlık gerileme kaydetti. Buna rağmen uzun vadeli ortalamasının oldukça üzerinde seyretti ve Ocak ayında yeniden iyileşme kaydetmesi bekleniyor. Genel olarak bakıldığında, bu yüksek frekanslı göstergeler canlı, itici kalemi talep olan büyümeye işaret ediyor. Euler Hermes, Almanya’nın tam yıllık GSYİH büyümesinin 2015’te %1.5 seviyesinde olacağını, 2016’da ise hızlanarak %1.8’e ulaşacağını öngörüyor. Büyüme, devam eden göçmen akınıyla ilgili olarak yapılan ek kamu sektörü harcamalarıyla da desteklenebilir. Ancak, düşük kurumsal kredi oranlarına ve kapasite kullanımının uzun dönem ortalamanın üzerinde olmasına rağmen, yatırım büyümesi zayıf kalmaya devam ediyor. İyileşme, 2016’nın ikinci yarısından önce beklenmiyor. Fransa: Batmıyor, yüzüyor! Fransa, 2015’te kış uykusundan uyandı. Üç yıldır yaklaşık %0.4’lük büyüme kaydetmesinin ardından GSYİH büyümesinin 2015’te %1.1, 2016’da ise %1.6 seviyesinde gerçekleşeceği öngörülüyor. Euler Hermes, kısa vadede en son gerçekleşen terör saldırısının ekonomi üzerinde uzun süreli etkisi olmasını beklemiyor. Gerçekten de gerçekleştirilen en güncel güven anketleri, perakende ve hizmet sektörlerinde anlaşılır, sert bir düşüş gösterse de, güçlü sonuçlar elde ettiler ve gelecek aylarda daha fazla büyümenin gerçekleşeceğine işaret ediyorlar. Eğer tarihi göz önünde bulundurursak, yalnızca tekrarlanan terör saldırılarının büyümeyi olumsuz etkilediğini, özellikle doğrudan yabancı yatırımlarda düşüşe yol açtığını görüyoruz. Bu doğrultuda, dördüncü çeyrekteki hafif dalgalanmanın ardından tüketimin olumlu bir şekilde devam etmesi bekleniyor. Tüketim, 2016’da çeyrek bazda ortalama % 0.4’lük büyüme kaydedecek. Ve bu sefer de tek başına kalmayacak: yatırım da 2012 yılından bu yana ilk kez özellikle daha güçlü kurumsal yatırımlardan aldığı destek ile büyümeye katkıda bulunacak (yıllık %1.7). Bunlara ek olarak, 2016’da (çok) yavaş düşen işsizlik oranı ve halen artmaya devam eden alım gücünün birleşmesi, hanelerin yatırımlarını destekleyecek. Bu, özellikle ev bakımı ve dekorasyonuyla ilgili alımlar için geçerli olacak. Hane yatırımları, üst üste dokuz çeyrek boyunca gerileme kaydetmesinin ardından 2016’da kademe kademe güçlenecek (çeyrek bazında ortalama %0.3). İtalya: Hızı gelişiyor Üç yıl üst üste durgunluğun ardından, İtalya’nın GSYİH’si 2015 yılında iyileşmeye başladı. Reformların uygulanması süreci hız kaybetmedi ve İstihdam Hareketinin daha şimdiden istihdama katkı sağladığı görülüyor (2015’te istihdamda 145 binlik artış). Düşük enflasyon, düşük petrol fiyatları ve borçluluğun düşük olması özel tüketime olumlu yansıdı. ‘Made in Italy’ ibaresi, Expo Milano ve Euro’nun daha düşük olmasının geçici etkisi sayesinde daha yüksek dış talep elde etti. 2014’ün üçüncü çeyreğinden bu yana, toplam mal ve hizmet ihracatı reel olarak %4 arttı. Hız yüksek, ancak halen en büyük dört Euro Bölgesi ülkesinin altında kalıyor. 13 ▶ Ekonomik Görünüm No. 1222 | Ocak 2016 | Makroekonomik ve Ülke Riski Görünüm Raporu Yedi yıllık daralmanın ardından yatırım ivme kazandı. 2014’ün ortalarından bu yana makine ve ekipman alanındaki yatırımlar reel olarak %2’lik artış kaydetti ve bunu mal ihracatındaki artış destekledi. Ancak, taahhüt sektöründeki durgunluğun devam etmesi bekleniyor. Yatırım halen 2007 seviyesinin %30 altında, üretimdeki aşağı yönlü trend devam ediyor ve konut fiyatları rekor düşük seviyede seyrediyor. Son olarak açıklanan, 24 milyar Euro’su altyapıya olmak üzere toplam 160 milyar Euro’luk 5 yıllık yatırım planı (GSYİH’nin %10’una tekabül ediyor) ise iyi haber. Genel olarak bakıldığında GSYİH büyümesinin 2016’da ivme kazanarak %1.1 (2015’teki %0.7’nin ardından) ve 2017’de %1.2 olmasını bekliyoruz. Büyüme söz konusu olduğunda İspanya Euro Bölgesi’ne liderlik ediyor İrlanda’yla birlikte İspanya da, büyüme söz konusu olduğunda Euro Bölgesi’ne liderlik ediyor. Reel GSYİH büyümesinin 2015’te %3.1 2016’da %2.6 ve 2017’de %2.1’e ulaşması bekleniyor. Düşük enflasyon ve iyileşen işçi pazarıyla birlikte (işsizlik oranı halen %20’ye yakın) özel tüketim canlı kalmaya © Image Allianz sb10065343u_003 14 İspanya’daki ekonomik iyileşme beklentilerin üzerinde gerçekleşiyor devam edecek. Düşük petrol fiyatlarının olumlu etkisinin ortadan kalkması ve mali desteğin daha düşük olması ile büyüme biraz yavaşlayacak. Özellikle taahhüt sektöründe olmak üzere, özel yatırımların önemli derecede azalması bekleniyor. Böylece, ivmesi güçlü olan özel iş yatırımlarına daha fazla yer açılmış olacak. Euro’nun zayıf seyretmeye devam etmesi ve geçtiğimiz yıllarda elde edilen rekabetçi avantajlar sayesinde ihracat sağlam kalacak. Yerel talepteki iyileşmenin ihracatı artırması nedeniyle, ihracatın büyümeye katkısı negatif olacak. Bu doğrultuda, cari fazla 2016’da biraz Euler Hermes gerileyecek ama pozitif kalacak. Bu olumlu görünüme rağmen halen kırılganlıklar da var. Özellikle, özel sektör kredileri daralmaya devam ediyor. Bu doğrultuda AMB’nin daha fazla destek sağlaması iyi karşılanacak. Politik görünümde de belirsizlikler bulunuyor. Aralık ayında yapılan genel seçimler sonrasında kongre bölündü. Partiler arasındaki anlaşmazlıklar göz önünde bulundurulduğunda hızla varılması gereken koalisyonun pek de mümkün olmadığı görülüyor. Erken seçim ihtimalini saf dışı edemeyiz. +% 2.6 İspanya’nın 2016’daki GSYİH büyümesi. Ülke ekonomisi yavaşlasa da, Euro Bölgesi’nin en hızlı büyüyenleri arasında. Euler Hermes Ekonomik Görünüm No. 1222 | Ocak 2016 | Makroekonomik ve Ülke Riski Görünüm Raporu Tablo 17: USD’ye karşı Rus Rublesi ve Brent petrol fiyatları (USD olarak) 140 130 Mart 2014 Crimean annexation 120 Mart-Temmuz 2014 Ağustos 2014 Rusya’ya karşı Rusya’nın uyguladığı yaptırımların 1, 2 ve karşı yaptırımlar 3’üncü evreleri 20 30 110 100 90 Temmuz 2015’ten Mart-Mayıs 2015’te bu yana kısmi iyileşme para biriminde yeniden değer kaybı 80 70 60 Suudi Arabistan petrol üretimini artırdı 50 50 60 40 30 Döviz kuru krizi 20 10 40 Brent (USD/barrel; LHS) 0 01-14 04-14 07-14 70 USD:RUB (RHS) 10-14 01-15 04-15 07-15 10-15 80 Kaynaklar: Bloomberg, Euler Hermes Orta ve Doğu Avrupa: Farklılıklar görülüyor Rusya’daki kriz kademeli olarak rahatlayacak Durgunluk, en düşük seviyeye ulaşmış olabilir. Ekonomik daralma, ikinci çeyrekteki yıllık %-4.6’nın ardından üçüncü çeyrekte yıllık %4.1 ile ılımlı seyretti. Ama dördüncü çeyreğe dair erken veriler, herhangi bir iyileşmenin en fazla ılımlı seyredeceğine işaret ediyor. Ekim-Kasım aylarında sanayi üretimi yıllık %3.6’lık azalma kaydederken, perakende satışlarındaki azalma %12.4 seviyesinde gerçekleşti. Bu rakamlar tüketici harcamalarının zayıflamaya devam edeceğinin göstergesi. Bu, yüksek enflasyon ve Rus Rublesi’nin değerinin düştüğü (son olarak Mayıs ayındaki geçici yükselişin ardından şu anda %45’lik değer kaybı) bir dönemde gerçekleşiyor. Rus Rublesi’ndeki değer kaybı, global petrol fiyatlarındaki düşüşe yaklaşıyor (Tablo 17’ye bakınız). Petrol fiyatlarının düşük seyretmeye devam etmesi ve son olarak süresi uzatılan Batılı ekonomik yaptırımlar, iyileşme üzerinde ağırlık oluşturacak. Euler Hermes, Rusya GSYİH’sinin 2015’teki %-3.7’nin ardından, 2016’da %-0.3 daralmasını bekliyor. Bu ortamda kurumsal finansman zorlu olacak. İflaslar (2015’te %10’a kadar artış) ve satıştan parayı alana kadar geçen zamanda (2007’de 33 gün iken 2015’te 53) artış görülmeye devam edecek. Doğu Avrupa güçlü görünüyor Orta ve Doğu Avrupa’daki 11 AB üyesinin reel GSYİH büyümesi 2015’te hızlanarak %3.2 seviyesinde gerçekleşti. 2016 yılında bölgede büyümenin bu hızda devam etmesi bekleniyor. Bu ülkeler Rusya krizine karşı oldukça dirençliydiler. Bunun nedenleri de şöyle: (i) yerel talepteki iyileşme; (ii) Euro Bölgesi’ndeki iyileşme; (iii) ihracatta Rusya’ya bağlılığın genel olarak ılımlı olması. İstisnalar, Rusya’ya ihracattaki bozulmalara karşı daha kırılgan durumda olan Balkan ülkeleri (Tablo 18’e bakınız). Türkiye eşikte Yerel iyileşme ve özellikle seçimler öncesi önemli ölçüde artan kamu harcamaları sayesinde, Türkiye’nin GSYİH’si 2015’te ivme kazanarak, yaklaşık %3.6 seviyesinde gerçekleşti. Ancak aşağı yönlü risklerin artmış olması nedeniyle, Euler Hermes büyümenin 2016’da yavaşlayarak %3.3 seviyesinde gerçekleşeceğini öngörüyor. Özellikle Rusya ile olan ilişkilerde ciddi bozulma meydana gelmesinin, Türkiye’nin ihracatı üzerinde olumsuz etkileri olacak. Bunun sonucunda para biriminde yeni bir dengesizlik söz konusu olabilir ve bu da enflasyonel baskıların yanı sıra, faiz oranlarının ▶ artmasına neden olabilir. Tablo 18: Toplam ihracatta Rusya’ya yapılan ihracatın payı (2014) (% olarak) Litvanya %21 Letonya %15 Estonya Orta ve Doğu Avrupa %10 (AB’nin 11 üyesi) %4 Polonya %4 Slovenya %4 Romanya %3 Çek Cumhuriyeti %3 Hırvatistan %3 Macaristan %2 Bulgaristan %2 Slovakya %2 AB’nin geri kalan 28 üyesi %2 Kaynaklar: IMF, Euler Hermes 15 Ekonomik Görünüm No. 1222 | Ocak 2016 | Makroekonomik ve Ülke Riski Görünüm Raporu Afrika ve Ortadoğu: Emtia fiyatları her iki bölgede de potansiyeli kısıtlıyor Afrika’da büyüme 2016’da (%4) uzun vadeli yıllık ortalamanın (%4.6) altında kalacak ama 2017’de yeniden o seviyeye yükselebilir. Riskler aşağı yönlü. Bölge, petrol ithalatçı ve ihracatçılarının karışımından oluşuyor. Ancak ekonomilerin çoğunluğu halen kısa vadede çok az iyileşme fırsatı olan, şu anda global olarak zayıf emtia fiyatlarına bel bağlamış durumda. Afrika’nın yükseliş hikayesi, bölgenin en büyük çift taraflı ticaret ortağı olan Çin’inkine bağlı. Şimdiye kadar Çin’in Afrika kaynaklı mal ihracatı hacim olarak iyi gidiyor olsa da, değer olarak pek de değil. Bu durumdan, güçlü kaynaklara sahip Afrika ülkeleri ciddi bir şekilde etkilenmiyor. Angola, Nijerya, Sierra Leone, Güney Afrika ve Zambiya gibi petrol ve ana metal üreticileri zorlu zamanlarla karşı karşıya. Ama aralarında Côte d’Ivoire, Etiyopya, Mozambik ve Tanzanya’nın da bulunduğu bazı ülkelerin 2015-2017 yılları arasında %5 veya daha fazla büyüyeceği öngörülüyor. Ortadoğu’da ise GSYİH büyümesi 2015-2017 yılları arasında uzun vadeli yıllık ortalama olan %4.6’nın altında kalacak; 2017’de ise %4 büyüme ihtimali var. Petrolün fiyatı, kritik bir konu olmaya devam ediyor. İhracatçıları direkt olarak etkilerken, daha büyük komşularının ekonomik refahına bel bağlamış olan enerji ithalatçılarını (Ürdün ve Lübnan da dahil) ise dolaylı olarak etkiliyor (Tablo 19’a bakınız). Tahminlerimiz arasında İran (yaptırımların kalmasıyla büyümede canlanma) ve İsrail’in (doğalgaz) büyümeye olumlu katkısı olacağı yer alıyor. Körfez Arap Ülkeleri İşbirliği Konseyi’ndeki ülkelerde genişleme durgun seyredecek ve hükümet harcamalarına bağlı olacak. Petrol ve gaz fiyatlarının kısa vadede önemli seviyede iyileşmeyeceği göz önünde bulundurulduğunda, risklerin aşağı yönlü olduğu söylenebilir. Bunlara ek olarak, Irak, Suriye ve Yemen gibi ülkelerle süregelen sorunların daha olumsuz etkileri olabilir. Bölgede ve özellikle kırsal kesimlerde din, kabile ve mezhep ayrılıkları hüküm sürmeye devam edecek. Asya: Güçlü yerel talep, büyümeyi sabit bir aralıkta tutuyor Asya’nın GSYİH büyümesi güçlü seyretse de, uzun vadedeki %5’lik ortalamanın altında 16 Euler Hermes Tablo 19: Ayna ayna, söyle bana; en bağımlı kim şu dünyada? >%20 >%30 Etiyopya İsrail Ürdün Kenya Lübnan Fas Güney Afrika Tanzanya Côte d’Ivoire Senegal Togo >%90 >%70 Cezayir Angola Çad Ekvator Ginesi Irak Kuveyt Nijerya Katar >%40 Orta Afrika Cumhuriyeti Sierra Leone Petrol ithalatçıları: Toplam ithalatın %’si olarak petrol ithalatı >%50 Kongo, Orta Afrika Cumhuriyeti Gabon Gabon İran Suudi Arabistan Kamerun Kongo BAE Petrol ve Gaz İhracatçıları: Toplam ihracatın %’si olarak petrol ve gaz ihracatı Kaynaklar: UNCTAD, Euler Hermes kalacak (2016’da %4.8 ve 2017’de %4.7’lik büyüme; tablo 20’ye bakınız). Büyüme, Çin’de yavaşlayacak ancak Japonya, Hindistan ve Güneydoğu Asya (ASEAN) ülkelerinde ılımlı bir artış bekleniyor. Destekleyici bir politika karışımı, artan ücretler ve sağlam bir istihdam pazarı yerel tüketimin ivme kazanmasına imkân verecek. Nominal ihracat ise aşağı yönlü baskıların daha az oluşunu ve global talepteki kısıtlı iyileşmeyi yansıtacak şekilde yalnızca kademeli bir iyileşme kaydedecek. Yatırım yavaş da olsa bir toparlanma sergileyecek. Bunun nedenleri arasında da pazar fırsatlarındaki ılımlı artış ile, finansman maliyetlerinin USD bazında daha yüksek olması, (örn. ABD’deki daha yüksek faiz oranları) iş duyarlılığının kırılgan olması yer alıyor. Bölgesel olarak bakıldığında büyümenin hızı, Çin ekonomisinin yeniden dengelenmesine ve Japonya’daki iyileşmenin gücüne bağlı olacak. Asya’nın GSYİH büyümesi dirençli olacak Tablo 20: GSYİH Büyümesi ve Uzun Vadedeki Ortalama Karşılaştırması (% olarak) 10 Uzun vadedeki büyüme (2004-2014 ortalaması) 2015 2016 8 6 4 2 0 Çin Hindistan Asya ASEAN-5 Japonya *Singapur, Endonezya, Tayland, Malezya, Filipinler Kaynaklar: IHS, Euler Hermes Euler Hermes Ekonomik Görünüm No. 1222 | Ocak 2016 | Makroekonomik ve Ülke Riski Görünüm Raporu +%4.8 Asya’nın GSYİH büyümesi, 2016’da uzun vadedeki ortalamanın altında kalacak © Image Fotolia_19365853 Tablo 21: Yatırımlar ve perakende satışları (Çin) Çin: GSYİH büyümesinin yavaşlaması bekleniyor: 2016’da %6.5 ve 2017’de %6.4 (% olarak) Nominal perakende satışları (yıllık) Senaryomuz, yerel tüketimde kademeli bir 16 Nominal kentsel sabit varlık yatırımları (yıllık) hızlanma olacağını varsayıyor. Bu da, 2016’da 15 kamu harcamaları ve sonrasında ise özel tüketimle desteklenecek. Yatırım da dirençli 14 olacak, ancak fazla kapasitedeki azalmanın 13 devam etmesini ve kurumsal borcun yüksek olmasıyla ilgili sorunları yansıtacak şekilde 12 trendin altında büyüme kaydedecek. Yerel 11 talebin daha yüksek olması ithalatta iyileşme olmasını ve dış ticaret fazlasının gittikçe 10 azalmasını sağlayacak. 9 Bu görünüm, ekonominin yeniden dengelenmesi adına yapılan çalışmaların 8 devam edeceğini ve politikayla ilgili konuların 01-15 03-15 05-15 07-15 09-15 11-15 netleşeceğini temel alıyor. Çin’deki yetkililerin Kaynaklar: IHS, Euler Hermes çalışkan hedeflerden uzaklaşabilmeleri için, önümüzdeki iki yılda daha net öncelikler Tablo 22: Ücretler ve perakende satışları (Japonya) (% olarak) belirlemeleri gerekiyor. Nominal perakende satışları (yıllık, solda) Öncelikle, Çin Yuanı’nın (RMB) istikrarlı 15 3 Ücretler (yıllık, sağda) tutulması zorlu bir görev olacak. Yetkililerin para politikası serbestliği korumayı ve sermaye 10 2 bilançosunu bağımsızlaştırmayı hedeflemesi durumunda, bu özellikle zorlu bir süreç olabilir. 5 1 İkinci konu ise sağlam bir finansal tabanın oluşturulması: Özellikle yüksek döviz rezervleri 0 0 ve yeterli kamu finansmanı, harcamalar söz konusu olduğunda daha seçici olunmasını -5 -1 gerektirecek. Bu doğrultuda yurtdışı yatırımlarının artırılması ve yerel mali teşvikler -10 -2 yüksek ihtimalle uzun vadede sürdürülebilir olmayacak. -15 -3 Üçüncü konu da, ‘kaliteli büyüme’ye geçilmesi 01-15 03-15 05-15 07-15 09-15 11-15 ve bununla ilgili reformların (iktisadi kamu kuruluşları, kurumsal risk algısının değişmesi ve daha özgür sermaye piyasaları) büyüme hedefi üzerinde daha az kontrol imkanı olacağı anlamına gelmesi. Japonya: GSYİH büyümesinde 2015’te iyileşme oldu ve 2016 (% 1.3) ile 2017’de (%0.8) de büyüme istikrarlı seyredecek İhracat halen hızlanmış değil ancak yerel talep ivme kazanıyor. Konjonktüre karşı para politikaları (GSYİH’nin 0.6 puanı olmak üzere ek teşvik paketi) ve iyileştirilmiş parasal genişleme programı 2016’da iyileşmeyi teşvik edecek. Tüketici güveninin toparlanması ve yapısal reformların etkilerinin görünmeye başlamasıyla (örn. asgari ücretlerde %3’lük artış) özel tüketim de büyük ihtimalle ivme kazanacak. Yatırım, adım adım artacak. Daha uygun kredi koşulları ve daha fazla olanak sağlayan bir iş ortamı ile desteklenecek (Nisan 2016’da başlayarak, kurumsal veriler %30’un altına indiriliyor). İhracatın 2016’da ivme kazanması ve JPY’deki değer kaybının getirdiği fiyat rekabetçiliğinden faydalanması bekleniyor. Hükümet, Nisan 2017’den başlayarak satış vergisini yüzde 10’a yükselteceği için 2017 yılında yerel talepte zayıflama olabilir. Daha güçlü ihracat ve gıda ürünlerinin satış vergisinden muaf tutulması gibi bazı destekleyici ölçüler büyümenin devam etmesine yardımcı olacak. Kaynaklar: IHS, Euler Hermes 17 Ekonomik Görünüm No. 1222 | Ocak 2016 | Makroekonomik ve Ülke Riski Görünüm Raporu Euler Hermes Ülke Risk Görünümü Q4 2015 – GÜNCELLEME GRÖNLAND ALASKA İZLANDA ABD A1 KANADA Reel GSYİH büyümesi güçlü seyrediyor (2015’te %6 ve 2016’da %5) ve böylece hane başına düşen reel GSYİH büyümesi de yüksek. Yüksek nominal GSYİH büyümesi, daha güçlü rekabetçi kazançlar ve bankacılık sektörünün sağlığının daha iyi durumda olması sayesinde, mali açık hızlı bir şekilde azaldı ve borçların sürdürülebilirliğinde iyileşme kaydedildi. KIBRIS B4 ABD B3 Kıbrıs’ın 2016’nın ortalarında kadar uluslararası kurtarma paketinden çıkması bekleniyor. Ülke, Nisan 2015’te sermaye kontrollerini kaldırdı ve başarılı bir şekilde tahvil piyasasına düşük faiz oranlarıyla dönüş yaptı. GSYİH’nin 2015’te %1.5 ve 2016’da %2 büyümesinin beklenmesiyle ekonomi büyümeye geçmiş durumda. BAHAMALAR MEKSİKA KÜBA DOMİNİK CUMHURİYETİ PORTO RICO US ANTIGUA VE BARBUDA GUADELOUPE DOMİNİK MARTINIQUE SAINT LUCIA BARBADOS SAINT VINCENT ve GRENADINLER GRENADA TRINIDAD ve TOBAGO BELİZE JAMEİKA HAİTİ SAINT KITTS & NEVIS HONDURAS GUATEMALA NİKARAGUA EL SALVADOR KOSTA RİKA PANAMA VENEZUELA GUYANA BB2 KOLOMBİYA CÔTE D’IVOIRE D3 C3 C3 ↑4 ülkenin derecelendirmesi yükseltildi 18 BREZİLYA PERU BOLİVYA ↓6 C2 IMF’nin desteği ve düşük petrol fiyatlarının avantajları sayesinde, hükümet mali ve dış pozisyonlarını geliştiriyor. Düşük petrol fiyatlarının, ABD’deki iyileşmenin (işçi dövizleri, ihracat) ve yabancı doğrudan yatırımlardaki artışın getirdiği avantajlar sayesinde ekonomik büyümenin önümüzdeki yıllarda istikrarlı seyretmesi bekleniyor. İş güveni iyileşme kaydediyor. FRANSIZ GUYANASI EKVATOR Ülke, 2015’te özgür ve demokratik başkanlık seçimlerini yaptı. Bunun istikrarı bir dönem artırması ile Côte d’Ivoire Batı Afrika’nın ekonomik gücü statüsünü geri alabilir. 2016 ve 2017’de GSYİH büyümesinin %7 veya üzerinde gerçekleşmesi bekleniyor. HONDURAS SURİNAM İRLANDA ŞİLİ BB1 BB2 Petrol ile doğalgaz üretimi GSYİH’nin %70’ini ve toplam ihracatın %90’dan fazlasını temsil ediyor. GSYİH büyümesi 2015 yılında azaldı (% -1.6 olacağı tahmin ediliyor). Hükümetin verdiği krediler (%-15 GSYİH) ve cari işlemler bilançosu (%-3.1 GSYİH) 2015 yılında ciddi seviyede bozulma kaydetti. Düşük emtia fiyatları ve iç talepteki büyümenin az olmasıyla riskler aşağı yönlü. RA GU AY URUGUAY ARJANTİN ülkenin derecelendirmesi düşürüldü BRUNEI PA FALKLAND ADALARI ŞİLİ A1 A2 Bakır fiyatlarındaki düşüş ve Çin’deki yavaşlama nedeniyle ihracat gelirlerinde sert bir düşüş gerçekleşti. Şili Pezosu (CLP), Temmuz 2014’teki son doruk noktasının ardından USD karşısında %25 değer kaybetti. Para politikasında sıkılaştırmaya gidilmesi faiz oranlarının artmasına ve kredilerde yavaşlamaya neden oluyor. Ekonomik büyüme yavaş seyretmeye devam ederek, 2015-2016’da % 2 civarında gerçekleşecek. KOLOMBİYA BB1 BB2 Petrol fiyatlarındaki sert düşüş ve komşu ülkeler olan Ekvator ve Venezuela’daki zayıf gelişmeler nedeniyle, ihracat gelirlerinde daralma gerçekleşti. Kolombiya Pesosu (COP), 2014’teki doruk noktasının ardından USD karşısında %50 değer kaybetti. Ekonomik büyüme, 2015-2016’da %3’ün altında kalmaya devam edecek. Euler Hermes Ekonomik Görünüm No. 1222 | Ocak 2016 | Makroekonomik ve Ülke Riski Görünüm Raporu 2015’in 4. çeyreğinde risk derecelendirmelerinde 10 değişiklik yapıldı MAKROEKONOMİK ARAŞTIRMA VE ÜLKE RİSKİ EKİBİ FİNLANDİYA R NORVEÇ İSVEÇ DANİMARKA İNGİLTERE U S Y A ESTONYA LETONYA LİTVANYA RUSYA İRLANDA HOLLANDA BELÇİKA BEYAZ RUSYA POLONYA ALMANYA ÇEK CUMHURİYETİ LÜKSEMBURG UKRAYNA SLOVAKYA AVUSTURYA İSVİÇRE FRANSA MACARİSTAN SLOVENYA KAZAKİSTAN MOLDOVYA MOĞOLİSTAN ROMANYA HIRVATİSTAN BOSNA HERSEK SIRBİSTAN İTALYA ANDORA BULGARİSTAN KARADAĞ GÜRCİSTAN MAKEDONYA ARNAVUTLUK PORTEKİZ İSPANYA KIBRIS MALTA TUNUS ÖZBEKİSTAN ERMENİSTAN AZERBAYCAN TÜRKİYE YUNANİSTAN LÜBNAN FAS TÜRKMENİSTAN KIRGİZİSTAN KUZEY KORE TACİKİSTAN ÇİN SURİYE İRAN IRAK İSRAİL AFGANİSTAN KUVEYT MISIR SUUDİ ARABİSTAN NEPAL PAKİSTAN BAHREYN LİBYA BHUTAN KATAR BAE HİNDİSTAN BANGLADEŞ OMAN MORİTANYA MALİ NİJER NİJERYA ORTA AFRİKA CUMHURİYETİ SRİ LANKA GABON UGANDA CUMHURİYETİ KONGO PALAU DEMOKROTİK KONGO CUMHURİYETİ MALEZYA MALDİVLER MARSHALL ADALARI MİKRONEZYA BRUNEİ İ KAMERUN EKVATOR GİNESİ SAO TOME & P. FİLİPİNLER CUMHURİYETİ ETİHOPYA GÜNEY SUDAN HONG KONG MACAO KAMBOÇYA CİBUTİ BENİN AL LİBERYA BURKİNA FASO TOGO FİLDİŞİ SAHİLLERİ GANA VİETNAM TAYLAND YEMEN M GİNE SIERRA LEONE ERİTRE TAYVAN MYANMAR LAOS SO GAMBİYA SUDAN ÇAD SENEGAL GİNE BISSAU JAPONYA ÜRDÜN CEZAYİR YEŞİL BURUN ADALARI GÜNEY KORE KENYA RWANDA BURUNDI BOTSVANA SOLOMON ADALARI DOĞU TİMOR STATE OF TUVALU SAMOA VANUATU CUMHURİYETİ SKAR ZİMBABVE NAMBİYA NAURU CUMHURİYETİ PAPUA YENİ GİNE ENDONEZYA KOMORLAR MAD AGA MALAVİ CUMHURİYETİ ZA MB İK ZAMBİYA MO ANGOLA SİNGAPUR SEYŞELLER TANZANYA FİJİ ADALARI CUMHURİYETİ MAURİTİUS REUNION ADASI TONGA YENİ KALEDONYA AVUSTRALYA FRANSIZ POLİNEZYASI SVAZİLAND LESOTHO GÜNEY AFRİKA YENİ ZELLANDA Düşük Risk Orta Risk Hassas Risk Yüksek Risk Kaynak: Euler Hermes, 18 Aralık 2015 itibariyle EKVATOR C3 C4 Ekonomik çıkışlar, ülke ihracatının yüzde 50’sine tekabül eden petrolün fiyatındaki düşüş nedeniyle darbe aldı. GSYİH’nin 2016’da %1.1 daralması ile ekonominin durgunluğa girmesi bekleniyor. Ekvator’un kendi para birimi olarak doları kullanması nedeniyle Fed’in faiz oranlarını artırması, kredi büyümesini ve ihracattaki rekabetçiliği etkileyecek. UMMAN BB1 BB2 Petrol, GSYİH’nin %50’si ve hükümet gelirlerinin %80’ine tekabül ediyor. Yüksek enerji fiyatları mali ve cari işlem açığının genişlemesine yol açacak. Yüksek hükümet harcamaları, kamu borcunun artmasıyla idare edilecek. GSYİH büyümesi, 2015-2017 yılları arasında %4’te kalacak. GÜNEY AFRİKA BB1 BB2 Yapısal değişmezlikler, ekonominin büyümesini kısıtlıyor. Bunlar arasında nitelikli işçi eksikliği, iş oluşumunun kısıtlı olması, altyapısal darboğazlar ve dış ödemeler dengesiyle ilgili kısıtlamalar yer alıyor. GSYİH, uzatmalı bir düşük büyüme sürecinde ve 2016 ile 2017’de %2 büyüme kaydedilmesi bekleniyor. Orta vadeli risk: Ölçüm, 6 seviyeden oluşuyor: AA en düşük, D en yüksek riski temsil ediyor. Kısa vadeli risk: Ölçüm, 4 seviyeden oluşuyor: 1 en düşük, 4 en yüksek riski temsil ediyor. 19
Benzer belgeler
Yükle (2.00 Mo)
yıldır Çin’deki şirketlerin vadesi geçmiş borçlarından, ödeme
yapmama durumlarından ve iflaslarından bahsediyoruz. Ana
makroekonomik veriler (ve borsa piyasaları) ile reel ekonomi
arasındaki kopukl...