Hayvanlarda Anlatma ve Anlama Yetisi
Transkript
1 2 Hayvanlarda Anlatma ve Anlama Yetisi Hayvanlarin bir bilince sahip olup olmadiklari ve eger öyleyse nasil bir bilince sahip olduklari ve bunun insan olmayanlarin bir düsünce (akil) yapisi sahibi olduklari benzeri beni heyecanlandiran bir düsünce kompozisyonina götürmektedir. Bu konunun felsefedeki akil yürütücülügü degisik dönemlerde degisik sekillerde cok ilginc analytik Debatte`ler olarak karsimiza cikmistir (Norman Malcolm, Stephen P. Stich, Donald Davidson, John Searle, Hans-Johann Glock, Colin Allen, Ruth Millikan, Fred Dretske, Daniel Dennett) Insanin düsünce (akil) yapisi üc önemli kritere isaret etmektedir; 1.) Bilinc sahibi olma: aci duyma, acikma… 2.) Intentional durum: istem - istemek, beklemek - beklenti sahibi olmak, amaclamak, niyetlenmek 3.) kavramsal ve mantiksal düsünce: Simdi merkezi soru; hayvanlar ya da üstün kabul edilen hayvanlar bu özeliklerin (yeteneklerin) hangisine sahip ve bunun tespit etme metodlari nelerdir? Iste tam burada düsünce sahibi olma anlaminda ortaya cikan cevaplanmasi anlaminda ki soru ya da sorunlar kendisini dayatmaktadir. Ve hayvanlar bu theorilerin iclerini doldurma anlaminda bir cok yönden test edilme (daha cok fikri analizler temelinde) ihtiyaci ile karsi karsiya kalmaktadir. Tabiki bu da beraberinde insani ayricalikli kilan methodik anthropozentrismus zihniyetindeki klasik sorulari anlaminda bizi yeni bilmece ve tuzaklara itme anlaminda kaygilandirmaktadir. Bu nedenle modern hayvan tartismalarinda dogru bakis acisini ortaya koynak icin : Modern hayvan tartismalarinin tarihi gelisimini iyi analiz etmek gerekir .Mesela Essayismus (Montaigne felsefesi) hayvanlari eylemlerini „verbal yorum yoksunlugu“ cercevesinde ele alip düsünce sahibi olmadiklarini ileri sürmeslerdir. Ve hatta o dönemde tilkinin cok akillica ve ustaca buzlanmis nehirlerin üzerinden gecmesini düsünce sahibi olma anlaminda yorumlayanlarida bu cercevede cevaplamislardir. Ya da Montaigne nin etkisinde kaldigi ve devamcisi olarak ortaya ciktigi Descartes hayvanlarin düsünce sahibi olmadiklarini konusma kabiliyetlerinin olmamasina baglamasi ve bu noktada hayvan insan davranislarindaki variabiliteteye isaret etmesi ve de hayvanlari ve makineleri kausal (nedensel) anlamda ayni davranis karekterine sahip olduklarini söylemesi gibi klasik felsefi görüsleri iyi analiz ve anlamak gerekir. 1984 yilinda Donald R. Griffin bu debattelere yeni ve köklü bir cikis yapti ve „Animal Thinking“ adli meshur kitabiyla hayvanlarin nasil düsündükleri ve hayvanlarin bilinc sahibi olduklari yönünde cok önemli cikis) yaptigini görüyoruz. Dawkins, Hauser, Masson gibi ünlü bilim adamlarinin da ethik calismalarinda cok önemli acilimlar yapan behaviorismus teorisine kognitivist bir elestirel yaklasimi yerlestiren Donald R. „Listening in the dark, 1958“ adli arastirma kitabiyla Thomas Nagel ki bu da „Wie ist es Fledermaus zu sein“ adli cok konusulan ve tartisilan ünlü eserini ortaya cikardi ki bu analytik felsefedeki Düsünce (akil) tartismalarina cok büyük etki yapti. Created by Zoo Vet Ramazan Boztepe www.animal-protection-academy-web.eu Klasik etholojide cevabini bulmakta zorlandigimiz yeni ve komplex davranis bicimlerini Griifin iki fenomenle izahatini vermektedir. Birincisi; yabani hayvanlarla ilgili eskiden sahip olunmayan günümüz analizleri ikincisi yabani maymunlar arasindaki kommunikation. Bu ve buna benzer bircok olayda Griffin hakli olarak hayvanalrin “intentional bilinc sahibi olma” hali kismen plausibel izahati yapilabilir demektir. Böyle subjektif ve ulasilmasi kolay olmayan ve de üstelik süpheci bir izahata kapiya aralik birakan bir durumu tehdit edici boyutlara varmis Anthropomorphismus anlayisin etkisinden nasil kurtarabilirizin anahtarini Griffin yandaslarida tam olarak cevaplayamiyorlar. Tabiiki buradaki kritik soru bizler hayvanlarin düsünce kabiliyetlerinin oldugunu itiraf etme baslangicini yapabilevcekmiyiz ya da itiraf edebilcekmiyiz gibi kritik taramalar tartismalarin ana eksenini olusturmaktadir. Diger önemli bir nokta hayvan insan arasindaki farki karekterize etme de hangi ölcüleri kulanabilecegiz? Mesela Primatlar kendi türleri icerisinde sahip olduklari mental bulunuslarinin bilgisine sahiplermi? ve düsünce de hislerini kavrayabiliyorlarmi? Ya da bir baska nokta; yorumlama anlamindaki bilgiye sahiplermi? Sorusuda oldukca önemlidir.yani ne zaman nasil belli tecrübeler edindikleri noktasinda bilgi sahibi olma irdenmelidir. Bu her iki soruda indiziel anlamda izahatlar önem tasimakla bilrlikte ayni zamanda experimentall anlamda simdiye kadar hedeflenen sonuclara ulasmadaki zayifliklarada ayni zamanda cevap aranacak. Burada da anlasilacagi gibi kongnitiv Etholoji bu anlamda gercekten cok büyük bir methodik zorlanma icerisindedir. Hayvanlarin akil sahibi olmalari konusu insan düsünce sisteminde ve bilinc altinda nasil bir kabul görecegi oldukca önemli ve kritik bir noktada durmaktadir.. Burada ayrintilarda gizli olan; bu durum nasil funsiyonell kilinacak ya da gercekten mevcut kontroversiell durus karanlikta kalmasina haklilik zeminimi olusturacak bir analizi ortaya cikarabilir mi?. diger bir merkezi endise hayvanlarin fikritiyat sahibi olusu ayni zamanda disipliner tarzda biolojidede tartismalara son verecek tarzda aciklik getirilmesi ve bu konudaki bilmecelere aciklik getirme zorunlulugu yorumlarin ötesinde netlik kazanabilecekmi II. Malcolm „Düsünceden yoksun hayvanlar“ adli makalesinde „Akil (düsünce)“ –tartismalarinda ki catismali taraflara konkurell bir Interpretasiyonla daha farkli ve de illutriel tarzda bir bakis acisi gelistirdi. Burada mesela „kediyi kovalayan bir köpegin davranis bicimlerini kendi görüslerine temel dayanak olarak vermekte ve kovalamaca esnasinda kedinin bir agaca (mese agaci) tirmandigini ve köpegin agacin dibinde yeri tirmikladigi ve halbuki kedi bu sirada dengisini kaybedip bir baska agaca (Akcaagac) düstügünü ve köpegin bunu fark etmedigini ve yeri kaziyarak havladigini ve agaci tirmanacakmis gibi hareket ettigini ve kedinin mese agacinin üstünde oldugunu ya da bu agaca tirmandigini düsünüyor“ diyor. Ve sunu ekliyor burada göreceli bir düsünce bicimi söz konusu ve descartes bu anlamda eksik belirleme yapmis diyor ve fakat gercekte köpek kedi ve mese agaci anlaminda kafasinda hic bir sey tasafur edemedigi ve bu anlamiyla düsünmedigine ve böylece bir düsünce sistematigine sahip olmadigini söylemektedir. Fakat ben burada kesinlikle Malcolm`un nihayetinde hayvanlari bu örnekten hareketle bir makina ile bir tutma fikrine katilmiyorum. Created by Zoo Vet Ramazan Boztepe www.animal-protection-academy-web.eu Donald Davidson bu konuda cok önemli tespitlerle karsit bir durus göstermis. Ve yukarida bahsi edilen kedi örnegiyle ilgili kendi „düsünce sahibi olmak“ anlamindaki karsit görüslerini aciklamis.(burada tartismalara konu olan“Düsünce“ daha cok bir bütün olarak intentional aktiviteler anlaminda) Yani Davidson rational düsünceyi bilincli sahip olunan propational ayarlar seklinde formule etmekte.Ve bir dizi kriterler ve de qualitativ rational ic ayarlar seklindeki belirlemelriide bulunmaktadir. Bununla daha cok böyle icsel ayarlarin sadece ardi ardina uyumluluk esasina uygun Ensemble olarak ortaya cikar tespitinde bulunmaktadir ve böylece bir tipleme yani farkli düsünsel Islevler ortaya cikmaktadir. Bu düsüncesel Islevsellikler anlaminda mesela; icsel uyumlulluk, logik devamlilik(takip), formulationlar, perspektifsel ya da düsüncesel aciga vurmalar seklindeki degisim ve degiskenlikler, genel anlayis (kavrayis) konstruktivel yapi, vb örneklendirmeler yapmaktadir. „ hayvanlar neden düsünce yetisi sahibi olamazlar“ sorusuna bir cok farkli bakis acisiyla yanit olunabilecektir. Sadece konusabilen yaratiklarin genel kavramsal anlamda abstraktiv bilgi icerrik itibariyle bir düsünce (akil) sahibi olduklari iddia edilmektedir. Burada bunu onaylamak cok zor degil, ve bu baglamda kompromiss olmayan rationel tanimlamalari kabul etmek gerekmektedir. Tabiki bunun dogal sonucu olarakta hayvanlarin mental bir yapi yetisine sahip olup olmadiklarini bilme ihtiyaci kendisini hissettirmektedir ya da baska bir deyisle onlarin icsel halleri ayni zamanda varlik nedeni olarak kabulüde kacinilmaz hale getirmektedir. Bizler hepimiz kendimiz üzerinde bir takim testler uygulayarak bir takim methodik sorulara cevap arayip bulabiliz mesela; hepimiz renkler, bicimler arasinda ki farklari görebilmekteyiz ve bunlari ögrenme anlaminda bir isleme tabi tutmaktayiz. Peki bunu nasil yaptigimizi kritik yöntemleri kullanarak yaptigimizda o zaman kazanilan becerilerin bu baglamda bir anlam bicilmesi gerekir ki bu da yukarida ileri sürülen tezlerin kabulüne kötürür. Tabiki buradaki köpek örneginde benzer bir sonuc alinacagi tartismali olarak kalmaya devam edecek. Burada sasirtici ve hayret verici durum „Hayvanlar ve Insanlar“ tartismalarinda kendisini bir sekilde sorgulatmaktadir. Ve biz bunu Reader`in „ izahati fikirsel „ seklindeki tam acimlanmis tezlerinde de görebilmekteyiz. Cünkü felsefede bu anlamdaki bazi temel sorularin genel anlamda islenmesi gerek mektedir. Mesela: 1.) Konusma ve ikna etme 2.) Repräsentation ve Davranislar 3.) Kommunikation ve Düsünce okuma 4.) Bilincli olmak Fakat burada konfrontation mesela „Malcolm versus Dawisen“ seklinde ki bir durum ortaya cikmaktadir ki her iki cepheden bu anlamda aciklik söz konusu ya da ayriliklar anlaminda tez ve antitezler tam olarak anlasilamamaktadir. Burada orta yol anlaminda bir sey söylemek gerekirse ne hayvanlarin insanlastirilmaya calisilmasi ne de onlara reduktiv (mechanismus) anlamda bir rol bicilmesi dogrudur. Bu anlamda olusan Polorisation tabiki genel anlamda ki felsefi Disziplin icerisinde cözüm adina yola ciklsada cok fazla bir mesefa katedememektedir. Günümüz bu yönlü tartismalarda „Anthropomorphismus ve Karsitligi (Pole)“ seklindeki yönelimleri gözlemlebilmekteyiz. Yani kurioser (paradox) fakat yabancisida olunmayan muhalif Created by Zoo Vet Ramazan Boztepe www.animal-protection-academy-web.eu duruslar seklinde bir egilim rahatsiz edici boyutta ortaya cikmaktadir. Ve nihayetinde her iki egilimde dönüp dolasip ayni yerde siddetli carpmalari yasamaktadir. II.) Peki buradan nasil bir sonuc cikmaktadir: Ben bunu iki radikal durus olarak tanimliyorum Birincisi: Insani rationalität präzis, somut ve derin bir Konzeption sahibi olarak tanimlarken, hayvanlari konusma, logik, semantik ve bilncli amac edinme seklindeki her cesit ratio anlaminda devre disi birakmatadirlar. Bu akimin taraftarlari (Davidson`dan baska; Stephen P. Stich, Ruth Millikan, Fred Dretske, Daniel C. Dennet) „Düsünce sahibi olma yetisini“ baska türlü formule edemedikleri icin , hayvanlari sadece sade akli (maneviyat, düsünce) yeteneklere sahip olduklarini itiraf etmekle birlikte bazen bu anlamdaki karsi cikislarida bir celiski olarak yasayabilmekteler. Bu Anthrozentistlerin bellli basli bazi dezavantajlari; Hayvanlar rationalitet yetisi sahibi olmadiklari sürece bu rationel olmayan canlilardir anlaminda kabul görecekleritir Avantaji ise; Bu Konzeption da hayvanlarin intelligenz yitisi sorularindan hareketle insan rationalitetisi primer olarak kavramsal boyutlari ile cok acik ve net kriteleri ve neticelerden hareketle nedensellik ortaya konulmaktadir.bu anlamda taraflar üzerinde her ne kadar taninma anklaminda dipnot düsülmesinde etki yapiyorsada devaminda kognivistmus hayranligi (taraftarligi) ve idyllisierusmus anlaminda taraftarlar üzerinde sinirli ve hatta azalmaya meyillik anlaminda etki yapmaktadir. Malcolm`un öncülügünde ortaya cikan ikinci grupta ise kavranabilir rational alani parenteze alip daha cok varolma anlaminda birbirine yakin canlilar arasindaki iliski ve benzerlikleri akilsal (manevi) alanda ele almaktadir. Yani insanla onlarin animal öncüleri arasindaki farklari birinci gruptakiler gibi radikal düzlemde konu edinmemektedir. Ben daha cok davranislari diffrenziell boyutuyla ele alip bu konuda konzentre olmanin ve buradan sasirtici olarak nitelendirilebilecek verim (basari) bazinda hayvanlari ve onlarin mental becerilerine dikkat cekilmelidir görüsündeyim.Fakat buradaki tehlike ya da sorun ilk etapda kavramsal belirsizlikler, kriterler ve belirlemeler (tespitler) anlaminda hayvanlarin bilinc sahibi olma yetilerinin izahatindeki elle tutulur bir methodun verifikationdan yoksunlugu seklindeki bir konzept olarak karsimiza cikmaktadir. Buradan özet olarak Anthropomorphismus elestirisini (karsi cikma) mentalismus bakis acisiyla hayvanlardaki bilinc sahibi olma yetisini ortaya cikarma gayretlerininde insansi kavramlarala tanim getirmeye calismalari temelinde hakli bir görsellikte kendini aciga vurmaktadirki bu mantik cercevesinde böyle bir resultat da kacinilmaz oluyor. Bence „Hayvanlar anlama ve algilama yetisine sahipmidir?“ sorularinin yanitini ararken mecut tartismalarda polarisation nedeni olan fenomenler göz önunde tutulmalidir. Ki biz bunu „kognitivist etholojinin“ kurucularindan Donald R. Griffin de cok acik olarak görebilmekteyiz. Yani ünlü „hayvanlar nasil düsünüyor, Wie Tiere denken“ adli Kitabinda bu konunun biimsel belirlemelerindeki tarihi dayanaklara elestirelde olsa gerek behavioristler gerekse materialist ve hatta cardesianist etholologlarin arastirma verilerinden büyük ölcüde etkilenme anlaminda yararlanildigi görülebilmektedir. Ve böylece mesela üstün hayvanlarla ilgili kendi bakis acisini temellendirme anlaminda ve hatta zoraki olarak ortaya koymaktadir ki ancak böylece davranis bilimcilerinin bu temelde yaptiklari inceleme / arastirmalar sayesinde cok komplex bir yapida olan ve icsel innovatif güc anlamindaki yasam bicimleri öncelikler anlaminda öne cikmaktadir. Created by Zoo Vet Ramazan Boztepe www.animal-protection-academy-web.eu Tabiki burada süpheci bir ölcü olarak radikal insanlastirma seklindeki bir kognitivistik yeni interpretative davranislar bicimindeki alansal bir sonuc ta ortaya cikmaktadir. Mesela; Yunus baliklarinda dikkat cekici düsünme yetisi, avlamadaki basari saslarini yükseltme anlaminda bilincli bir isbirligini ortaya koyan aslan, mimari hüner sergileyen kunduz vb. örnekler kognivist akimin önemli dayanak argumentleri olarak ele almak sanirim dogru bir bakis acisi olacaktir. Literatur Perler, D./Wild, M. (Hrsg.): Der Geist der Tiere. Philosophische Texte zu einer aktuellen Diskussion. Suhrkamp taschenbuch wissenschaft 1741. Ffm 2005. (Die einzelnen Aufsätze werden im obigen Text nur durch die jeweilige Seitenabgabe zitiert) Apel, K.-O.: Szientistik, Hermeneutik, Ideologiekritik. In: Theorie-Diskussion: Hermeneutik und Ideologiekritik. Ffm 1977, S. 7-44. Baier, A.: Auf der Suche nach Basis-Handlungen, in: Meggle, G. (Hrsg.): Analytische Handlungstheorie, Bd. 1, Handlungsbeschreibungen. Ffm 1977. Cheney, D.L./Seyfarth, R.M.: Wie Affen die Welt sehen. Das Denken einer anderen Art. München 1994. Davidson, D.: Handlung und Ereignis. Ffm 1990. Dawkins, Marian Stamp: Die Entdeckung des tierischen Bewußtseins. Reinbeck 1996. Dennett, D. C.: Spielarten des Geistes. München 2001. Griffin, D. R.: Wie Tiere denken. München 1990. Hauser, M. D.: Wilde Intelligenz. Was Tiere wirklich denken. München 2001. Hursthouse, R.: Arationale Handlungen, in: Stoecker, R. (Hrsg.): Handlungen und Handlungsgründe. Paderborn 2002. MacIntyre, A.: Die Anerkennung der Abhängigkeit. Hamburg 2001. Masson, J. M.: Wenn Tiere weinen. Hamburg 1996. Janich, P.: Kleine Philosophie der Naturwissenschaft. München 1997. Nagel, Th.: Wie ist es, eine Fledermaus zu sein? in: Bieri, P. (Hg.): Analytische Philosophie des Geistes. Bodenheim 1993. S. 261-276. Ryle, Gilbert: Der Begriff des Geistes. Stuttgart 1969. Searle, John R.: Die Wiederentdeckung des Geistes. Ffm 1996. v. Wright, G.H.: Erklären und Verstehen. Ffm 1974. Created by Zoo Vet Ramazan Boztepe www.animal-protection-academy-web.eu Stoutland, F.: Reaktives Handeln und das Überzeugung/Wunsch-Modell, in: e-Journal Philosophie der Psychologie. Nr. 4/2006. http://www.jp.philo.at. Erstveröffentlicht in: Stoecker, R. (Hrsg.): Handlungen und Handlungsgründe. Paderborn 2002. Wimmer, F.M.: Verstehen, Beschreiben, Erklären. Freiburg 1978. Winch, P.: Die Idee der Sozialwissenschaft und ihr Verhältnis zur Philosophie. Ffm 1966. Wittgenstein, Ludwig: Bemerkungen über die Philosophie der Psychologie. Ffm 1984. Wittgenstein, Ludwig: Phil. Untersuchungen. Ffm 1984. 1 The reproduction of part or the entire document is permitted under the condition that in a clear and readable form the source (http:// www.tierschutz-akademie.com ) and the note attached "All rights reserved" 2 The information used may only be used for personal or professional purposes or for use in a club, any use for commercial or advertising purposes is excluded. Created by Zoo Vet Ramazan Boztepe www.animal-protection-academy-web.eu
Benzer belgeler
Created by Zoo Vet Ramazan Boztepe www.animal
Wimmer, F.M.: Verstehen, Beschreiben, Erklären. Freiburg 1978.
Winch, P.: Die Idee der Sozialwissenschaft und ihr Verhältnis zur Philosophie. Ffm 1966.
Wittgenstein, Ludwig: Bemerkungen über die Ph...
Yabani Hayvan – Insan – Zoonos Hastaliklar
tanim getirmeye calismalari temelinde hakli bir görsellikte kendini aciga vurmaktadirki bu mantik
cercevesinde böyle bir resultat da kacinilmaz oluyor.
Bence „Hayvanlar anlama ve algilama yetisine ...
Veteriner Hekimlik ve Sanatsal Üretkenlik
Wimmer, F.M.: Verstehen, Beschreiben, Erklären. Freiburg 1978.
Winch, P.: Die Idee der Sozialwissenschaft und ihr Verhältnis zur Philosophie. Ffm 1966.
Wittgenstein, Ludwig: Bemerkungen über die Ph...
Animal Epidemic Zoonose Hastaliklar
tanim getirmeye calismalari temelinde hakli bir görsellikte kendini aciga vurmaktadirki bu mantik
cercevesinde böyle bir resultat da kacinilmaz oluyor.
Bence „Hayvanlar anlama ve algilama yetisine ...
YABANI HAYVAN - Akademie für Tierschutz
Son yillarda katildigim bir cok uluslararasi seminerde yabani hayvanlarda aggressivitet
(saldirganlik…) egilimi basta olmak üzere artis gösteren reagiere (tepkisel…)davranis
degisiklikleri (bozuklu...