ANTALYA ESNAFVE SANATKARLAR ODALARı SiRLiGi
Transkript
ANTALYA ESNAF VE SANATKARLAR ODALARı SiRLiGi www.aesob.org.tr THE ANTALYA UNION OF TRADESMENAND CRAFTSMEN SAYı : 2012-M/01-69-425 KONU : PEGASE Projesi 2. Bültenİ TARİH: 06/0612012 ODALARA 2012/69 SAYILI GENELGE Doğu Avrupa ve aday ülkeler arasındaki sosyal diyaloğun gelişmesi ve projeye katılan ülke kuruluşlarının kendi üye ağları vasıtası ile yerel düzeyde de Avrupa Sosyal Diyaloğunun geliştirilmesinin amaçlandığı PEGASE- Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Avrupa Sosyal Diyaloğu'na Hazırlama Projesi'nde TESK'de ortak kuruluş olarak yer almaktadır. AB Komisyonu tarafından alınan kararla Avrupa Birliği'nin temel önceliklerinden olan Sosyal Diyaloğun Geliştirilmesi amacıyla yürütülen projede ülkemizin yanı sıra Polonya, Macaristan, Romanya, Slovenya, Çek Cumhuriyeti, Estonya, Malta ve Hırvatistan da katılımcı ülkeler olarak yer almaktadır. Daha önce, 14/05/2012 odalarımıza duyurulmuştu. tarih ve 2012/58 sayılı Genelgemizle projenin ilk bülteni Proje kapsamında hazırlanan 2 sayılı PEGASE Projesi Bülteni www.tesk.org.tr ve proje için oluşturulan http://www.ueapme.com/spip.php?rubriqueI67 sitesinde yer almaktadır. Bilgilerinizi ve gereğini rica ederiz. ullah SEVİMÇOK Birlik Başkanı Fabrikalar Mahallesi, Hasan Tahsin Caddesi No 33 07090 Antalya / Türkiye T +90 242 334 56 56 - F. +90 242 334 56 59 www.aesob org tr aesob@aesob org tr Editörden: sendikaların bakış açısından KOBİ'ler ve Avrupa Sosyal Diyaloğu Sosyal diyalog, Avrupa 'nın inşasının başlangıcından itibaren AB sosyal modelinin ayrılmaz bir parçası olmuştur. 1952 'de Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu 'mm (AKÇT) himayesinde yapılan üçlü toplantıda işverenler ve çalışanlara bilgi verilmiş ve fikirleri soru/muştur. 1985 'te, Jacques Delors 'un Komisyon Başkanlığında, sosyal taraflar arasında daha fazla ikili diyalog gelişmeye başlamıştır. Son olarak, 1991 'den (Maastricht Sosyal Protokolu ile) bu yana, Avrupa sosyal ortakları, müteakiben AB Konseyi tarafından direktiflere dönüştüriilen veya ulusal sosyal tarafların kendileri tarafından özerk bir biçimde uygulanan çerçeve sözleşmelerini doğrudan müzakere edecek konumdalar. Avrupa Sosyal Diyaloğu 'na sosyal Avrupa 'nın itici gl/CU olması ıçın Anlaşmalarla sağlanan bu imkan 1990 'larm ikinci yarısında büyük umut/arın doğmasına sebep olmuş; Avrupa sosyal diyaloğu hem sektörler arasmda hem de sektörler düzeyinde önemli ölçüde gelişme kaydetmiştir. çok normaldir: sosyal taraflar, istihdam ve sosyal durumun qerçekleriıjle ilgili bilgi ve deneyim e "bizzat yerinde" sahip olanlardır. Sosyal diyalog onların "varlık nedenidir". Avrupa düzeyinde diyalog, örn. Ulusal gündemlere yeni maddeler ve öncelikler koymak, ulusal Bu diyalogları arttırır. tamamlar ve değerini Günümüzde, ulusal düzeydeki kanun ve kurallann %60 'ının AB tarafindan yonlendirildiği tahmin edilmektedir. Böylece, Avrupa Diyaloğu 'nun sonuçları şirketler -A B tanımına göre aslında %99 'tl KOBİ 'lerdirve işçilerini günlük yaşamlarını etkilemektedir. Bununla birlikte, sektörler arası diyalog şüphesiz ki günümüzde çok zor bir dönemden geçmektedir. Mevcut mali. ekonomik sosyal ve politik konjonktür ilerlemeye, hatta bazı ülkelerde sektörler arası/sektörel düzeyde ulusal diyalog geliştirmeye odaklanmış A vrupa sosyal mevzuatının gelişmesi ıçın çok elverişli değil. Avrupa'da kurumsal söylemler ve metinler sosyal diyaloğun değerini kabul etse ve vurgıılasa da, öte yandan - bütçe krizi mazeretiyle Avrupa Komisyonu ve Troyka bu diyaloğun ulusal düzeydeki rolünü sulandıran/altını oyan mesajlar vermektedir. Ya da ulusal hükümetler bunu her haliıkarda yapmaktadır. ETUC (Avrupa Sendikalar Kofederasyonu) Komisyon 'un ulusal sosyal diyaloğa müdahalesine şiddetle karşı çıkmaktadır. Avrupa sosyal modelinin her düzeyde geliştirilmesi (kanunla veya toplu sozleşıneyle kabul edilsin "rekabetçi bir engel" değil, tam tersine, şimdi DİGER BAŞLIKLAR: s. 2 Hırvanstan'da sosyal diyalog için mevcut durum s. 2 Sosyal diyalog anlaşmaları: ulusal uygulamaya odaklarımak s.3 Sosyal taraflar Sofya'da AB sosya] diyalog anlaşmalarının uygulanmasını tartıştılar Antlaşma 'da yer verilen "sosyal piyasa ekonomisinin özüdür ve sosyal barışın, işçilerin motivasyonu ve verimliliğin güvencesidir. Büyük işletmeler bile bunu kabul etmektedir. Dünya Ekonomik Forumu ("Davos/~ yıldan yıla "işletme çalişma ortamı ve dünya genelinde 140 'tan fazla ekonominin rekabet gücünü yansıtmayı amaçlayan" Küresel Rekabet Gücü Raporu hazırlamaktadır ve her yıl Kuzey ve Batı Avrupa ülkeleri ilk l G'dadır: lsveç (3 'üncü), Finlandiya (4 'üncü), Almanya (6 'ncı), Hollanda (l'nci) ve Danimarka (8 'inci): bunlar hepsi de iicretlerin ve sosyal güvenlik düzeyinin yüksek, sendikalaşmanın yoğun olduğu ve sosyal diyaloğun gerçekleştiği ülkelerdir. Müzakere etme ve hızlı bir şekilde 2012-2014 için odaklanmış, ama hırslı ve dengeli bir Çalişma Programı üzerinde anlaşma yetenekleri sayesinde, UEAPME, CEEP. BU.')'JNESıS, 'EUROPE ve ETUC. sorumluluk almak, üstlerine düşeni yapmak ve AB/nin karşı karşıya bulunduğu büyük sorunların üstesinden gelmek için katkıda bulunma konusunda güçlerini göstermişlerdir. Bu başarı, ortaklann dogmatik, ideolojik yaklaşımlardan kaçınması ve bunun yerine gerçekçi. yapıcı bir diyaloğu tercih etmeleri sayesinde mümkün oldu. Açıkçası, bu program - 8 öncelik alanı üzerinde odaklanmıştırbir çerçeveyi belirlemektedir ve şimdi daha somut eylemlere çevrilmelidir. ki bu zorlu bir görevolacaktır. ODAK: Polonya'da uzaktan-çalışma ile ilgili çerçeve anlaşmasının uygulanması Uzaktan çalışma ile ilgili çerçeve anlaşması, bir AB üyesi olarak Polonya'da uygulanan ilk anlaşmaydı ve Polonyalı sosyal tarafların katılımı sonucu gerçekleşmişti. Uygulama süreci iki aşamaya ayrıldı: • Ocak - Aralık 2005: özerk ikili diyalog. Bunun öncesinde müzakere sürecine karar verildiği 2004 yılında hamlık aşaması vardı. Müzakere ekibi anlaşmaya son şeklini Haziran 2005'te verdi. Ekip Hükümete. anlaşma temelinde yasal girişim başlatma önerisi götürmeye karaı' vermişti. 2005 yılnun ikinci yarısı, Avrupa kuruluşlarıyla bağı olmayan sosyal taraflar da dahilolmak üzere, Sosyo-Ekonomik İşler Üçlü Komitesi içindeki görüşmelere ayrıldı. Sosyal taratların örgütlerinin yasal organları tarafından onaylaruna süreci de zor bil' görevolarak ortaya çıktı. • Ocak 2006 - Mart 2007: ÜçIU Komite bünyesinde üçlü görüşmeler. İş Kanunu için değişiklik taslakları kabul edildi. Devamı: Ağustos 2007'de Parlamento değişiklikler lehinde oy kullandı. Değişiklikler İş Kanunu'nda "Uzaktançalışma şeklinde İstihdam" adıyla yeni bir bölüm olarak 2007 yılının Ekim ayında yürürlüğe girdi. Taslak değişiklikler Çalışma Bakanlığı tarafından hazırlanmış olmasına rağmen, gerçekte kökeni Polonyalı sosyal taraflarm anlaşmasıydı. Tüm sürecin katma değeri: sosyal tarafların daha yakın işbirliği, birbirinden öğrenme, karşılıklı güven inşa etme, müzakerelere dayalı karar alma sürecinde mikro ve küçük işverenleri temsil örgütü olarak ZRP'nin dahil edilmesi. Edyta Doboszynska ZRP Polonya Hırvatistan'da SosyalDiyalog: son durum Avrupa Komisyonu'nun 2009 raporlarına dayanarak söylenebilir ki, Hırvatistan'da üçlü sosyal diyalog nispeten iyi gelişmiştir ve karar verme süreci ve kamu politikalarının oluşturulması üzerindeki etkisi artmıştır. Öte yandan, AT toplu pazarlıkta sendikaların katılımı ıçın temsil kriterlerinin henüz kabul edilmemiş ve ikili sosyal diyaloğun yeterince gelişmemiş olmasını eleştirmiştir. Hırvatistan'da sosyal diyaloğun geliştirilmesi resmen Ekonomik ve Sosyal Konsey'in (GSV) kurulması ik, 1994 yılında başladı, ancak bunun ekonomik ve sosyal kalkınmaya önemli herhangi bir katkısı yoktu ve sadece resmi bir karaktere sahipti. ilk gerçek başlangıç sosyal diyalog ve ortaklıkta merkezi bir noktayı temsil eden Ekonomik ve Sosyal Konseyiri kurulması ile, 20 ıi yılında kaydedildi. Sendikalar tarafında, LI ırvatistanın sendikacılıkta köklü bir gelişim ve geleneğe sahip olduğunu göz önünde tutarsak. Konsey'in çalışmalarına beş merkezi sendika örgütü katıldı. işverenler tarafında ise, Hırvatistan işverenler Derneği (!-lUP) önceden tanımlanmış temsil kriterlerini yerine getirebilecek tek kuruluştu ve bu nedenle sosyal taraf sadece işveren derneğiydi. 2010 yılında, Hırvatistan'da sosyal diyalog kriz noktasına ulaştı. 2011 yılını başlarında faaliyetini durdurduğu söylenebilirdi, O zaman iktidarda bulunan hükümet. ciddi bir ekonomik kriz sırasında İş Kanunu'nda. toplu sözleşmelerin esnek bir şekilde iptaline dair değişiklik önerisini gündeme getirdi. Genellikle kamu ve devlet sektörlerini kapsayan ve kriz öncesi sonuçlandırılmış olan bu anlaşmalar yönetimi pahalı hale getiren getirdikleri ıçın Devlet tarafından sürdürülcmezdi. Reel ekonomide i00.000 kadar insan işsiz kalırken, kamu sektörünün. krizin en az vurduğu sektör olduğunu vurgulamak gerek .. Sendikalar açıklanan reformlara karşı çıktılar ve referandum ıçın imza topladılar. 800.000 kadar imza toplandı ve yeni iş KanUnLI meclis süreci dışında bırakıldı. Belki de Hırvatistan'daki sosyal diyaloğun temel sorunu, Ekonomik ve Sosyal Konsey'in tüm faaliyetlerinin çoğunlukla mevzuat değişikliklerine yönelik olması gerçeğinde yatıyor. Aynı zamanda, makroekonomik konularda olsun veya bazı şirketler için önemli konular veya sorunlar olsun, bazı önemli ekonomik sorunlar ihmal edildi. Konsey'in çalışmalarındaki ilave sorunlar, sosyal tarafların Konsey otururulannda azınlıkta kalması ve ilgili malzemelerin sunulması için çok kısa teslim süreleri verilrnesiydi. 2011 yılı Maıt ayında, Hükümet, Konsey'in çalışmalarını geliştirmek için sendikalar ve HUP ile bir anlaşmaya vardığında Sosyal diyalog yeniden canlandınldı. Korıseyin sadece stratejik konuları ve belirlenen amaçları ele alması. diğer tüm konuların, özellikle hukuki olanların, ortak çalışma grupları ve koınitelerce ele alınması kararlaştın ldı. Hükümet, materyalleri oturumdan en az yedi gün önce Konsey üyelerine gönderme yükürnlülüğünü üstlendi. Oy üstünlüğü usulü kaldırıldı. Anlaşmazlık durumlarında, tanrılar kanunlar hakkında karşıt görüşler bildirebilmektedir. Ayrıca, Üçlü Sosyal Diyalogun Geliştirilmesi için bir Konsey kurulması konusunda bir karara varıldı. Son olarak, Sendikalar ve işverenlerin Temsili konusunda bir Kanun üzerinde anlaşmaya varıldı. Kanun henüz yakında tamarnlanmadı, ama tamamlanması bekleniyor. Kanun, işveren birlikleri ve sendikaların sosyal diyaloğa katılabileceği açık ve şeffaf yöntemi tanımlayacak, ki bu, sendikaların büyük sayısına ve görece küçük üyeliği haurlandrğuıda önemli. Şunu da hatırlatmak gerekir ki. 2011 sonunda Hırvatistan'da parlamento seçimleri yapılmış ve yeni bir hükümet iktidara gelmiştir. Reformların hızlı uygulanması ıçın kendilerinden beklentiler büyüktür. Bir açıdan, sosyal tarafların dahil edilmesi için zaten kısa olan süreler yasal çerçevenin yürürlüğe girmesiyle daha da kısaldığından, sosyal diyalog. elverişsiz bir konumda kaldı. Farklı görüşler. tartışmaları dinlemek ve en iyi çözümleri ve uzlaşmaları araştırmak dinlemek için gerçekten fırsat yoktu. Anny Brusic HUP - Hırvat İşverenler Sendikası KOBi Derneği Direk/ör Sosyal taraflar Sofya'da AB sosyal diyalog aıılaşmalarınınuygulanmasını tartıştılar Ortak bir proje kapsamında, Avrupa değişiklikler sosyal taraflan UEAPME, BUSINESSEUROPE, CEEP ve ETUC 11 ve 12 Nisan'da Bulgaristan'ın Avrupa Sosyal başkenti Sofya'da Diyaloğunun metinleri ve araçlarının işverenler uygulanması seminerden düzenledi. konusunda oluşan dizinin dört ilkini Dedieu, Serninerin uygulama ilk gününde, zorlukları ulusal yaklaşımlarda Avrupa sosyal tarafları düzeyinde kredibilite tehlikesi olduğunu göz önünde ve yanı sıra AB Sosyal Diyalog araçlarını ulusal düzeyde daha iyi uygulamak çeşitli başarı faktörlerini AB Sosyal Diyalog vurgulayarak, araçlarının için serninerin uygulanmasının geliştirilmesiyle ilgili amaçlarını hatırlattılar. Bunlar arasında, ulusal sosyal tarafların hükümleriri uygulanması güçlü kapasitesi, ve yorumlanması uygun metodolojinin tanımlanması gündeme nasıl en fazla değer Çalıştaylarda işverenler ve uygulamanın zorlukları, farklı için en ve ayrıca ulusal katılacağı sendikalar vardı. arasında uygulamalar ve deneyimler ve Avrupa sosyal diyaloğu ve etkileri üzerine özetlendi. tartışmalar Cf'D'T'den diyalog farklılıklara kilit rolünün Sayın van Sayın sistemlerini rağmen varlığını ve sosyal sürdürdüğünü gösteren iyi uygulamaların umut verici örneklerini sundular. Aslında her ikisi de, çalışma koşulları yapıldı ve geneloturumda AB düzeyinde raporlama uygulamasının tatmin edici bir şekilde gerçekleşmediği pazarlık ve işçi-işveren Avrupa anlaşmalarının ilişkileri ve toplu sistemlerinin, uygulanmaması gündem için uygun olduğunun nedenle Avrupa sosyal diyaloğunun ve bu çok ciddiye alınması gerektiğinin altını çizdiler. üzerine katılımcıları selamladı ve hem ulusal ve hem de AB bulundurarak, kendi sosyal diyaloğun Hollandalı VNO-MKB'den Embden ve Fransız sendikası ulusal ulusal örgütü belli oldu. söz konusu olduğunda, Avrupa sosyal diyaloğunun Seminer Uç ülke Bulgaristan, Romanya ve Slovakya'yı içine alıyordu ve özellikle işe bağlı stres ve iş yerinde taciz ve şiddet üzerine özerk anlaşmaların odaklandı. geçirdiği üzerine doğrudan etki yaptığı söz konusu ülkelerde önemli İkinci gün temelde, ulusal duruma göre somut sonuçlar elde etmek için atılacak sonraki adımlar üzerinde duruldu. Bu daha somut olarak, bugüne kadar henüz ulusal uygulamaya aktanlmamiş olan özerk anlaşmaların uygulanmasına devam etmek ve/veya sonuçlandırmak için her ülkeden ulusal sendikalar ve işveren temsilcileri tarafından ortak eylem planları oluşturulmasına dönüştü, Diğer ulusal sosyal taraflar için bir ilham kaynağı olarak hizmet verebilmesi için, bu ortak eylem planların kamuya açık hale getirilmesi iyi olur. Sonuç olarak, Avrupa sosyal taraflarının dördü de, açık bir diyalog ve yararlı öğrenme alıştırmasını, ama aynı zamanda Avrupa sosyal diyaloğunun özerkliğini savunmak için sunulan planların devamının gelmesi ve izlenmesi ihtiyacını vurgulayarak, seminerin bulgularının büyük ölçüde olumlu olduğunu değerlendirdiler. Gruplar halinde toplam 12 ülkeyi kapsayan sonraki üç seminer sırasıyla 22-23 Mayıs tarihinde Tallinu'de, 21-22 Haziran'da Berlin'de ve 4-05 Ekim tarihinde Lefkoşa'da gerçekleşecek. (Devamı Sayfa 4'te) (Kapak sayfasından devam) Nitekim, AB işsizlik oranı geçen Ocak ayında % 10. L'e ulaştı - 15 yılın en yiikseği - ki bu 24.3 milyon işsiz demek. Bu - ve özellikle genç işsizfiği (%22.4) - sosya! tarafların sorunla mücadele konusunda farklı gôriışlere sahip olduğunu bilsek de, ele alınması gereken EN temel önceliktir. ETUC kuvvetle inanmaktadır kidelillerin de gösterdiği gibi- yapısal işgücü piyasası reformları tek başına sorunu çôzmez. Daha fazla ve daha iyi işler için siırdürülebilir büyük bir yatırım programını finanse etmek üzere Avrupa düzeyinde yeni kaynaklar (Euroveya Proje tahvil/eri, Mali işlem Vergisi ..) konusunda anlaşmaya varmak/bulmak ve aynı zamanda gelecek ıçın AB'nin sanayısını. hizmetleri ve altyapsım yükseltmek gerekmektedir. Özel sektördeki işlerin üçte ikisini sağlayan KOBİ 'ler bu açıdan önemli bir paydaştır. AB, Çin gibi "alt tüketici grubıma /ıitap eden" iiriinlerle umutsuzca rekabet etmeye çalışmayı deneyen "dibe doğru yarışma" yôntemiyle değil "daha yüksek yol" ile krizden çıkmak istiyorsa, diğer bir önem/i konıı da (yenilik, araştırma ve geliştirme, yaratıcılıkla birlikte ...) . yeşil beceri/er ve yaş/anan işçiler için beceri/er de dahilolmak üzere - bilgi, beceri ve yeterlilik/erin yiikseltilmesidir. Avrupa'da (sadece bir örnek vermek gerekirse) basit beyaz tişört üretmek artık mantıklı değildir; AB daha fazla eğitim ve öğretim gerektiren, ama aynı zamanda beceri/er ve işlerin evrimini daha iyi öngören yüksek katma değerli ürünlere daha fazla yatırım yapınalıdır. Üçüncü bil' öncelik de sosyal taraf örgütlerinin güçlendirilmesi olacaktır. Kamu otoriteleri tarafındon saygı görmek ve dikkate alınınak, ama aynı zamanda işverenleri ve çalışan/an gerektiği gibi temsil etmek ve olumlu sonuç/ar elde etmek amacıyla, özerk ikili sosya! diyalog, bazı Üye Devletlerde teşvik edilmelidir. Özellikle sosyal diyaloğun kırılgaıı olduğu ya da yetkililer tarafindan kôtiiye kul/amldığı Avrupa ülkelerinde taraflarm zayıflığı, ayl1l zamanda, bazı Avrupa taahhiıtlerintıı (ôzelllkle, özerk anlaşmalar) uygulanması ile ilgili önemli bil' engel de oluşturmaktadır. Bu anlaşmalarm taraflarca uygulanması farkıt tipte AB vatandaşlarının yaratılmasına neden olmamalıdır: yani. sosyal tarafların ortak çalışınasından yararlananlar ve yararlanmayanlar. Bu yüzdendir ki, Sadece. Avrupa sosyal tarafları. bunlarla sınırlı değil ama öncelikle "yeni" Üye Devletler ve aday ülkelerde daha fazla kapasite geliştirme projeleri geliştirmeye kararlıdır. Bu açıdan, Avrupa ve ulusal diyaloglar arasında daha giıçliı biitünliik ve sinerji olıışturmak önemlidir. Avrupa Diyaloğu sadece "tepeden inme" bir uygulama olarak hayatta kalamaz: "tabandan yukarıya" yaklaşım da eşit derecede önemlidir. olarak söylemek gerekirse: gerçek bir stratejik konu haline gelen ekonomik yönetişim. Gözden geçirmek ve sosyal diyaloğun yönetilme şeklini gözden geçirme ve geliştirme ihtiyacı konusunda AB ortakları arasında ortak bir zemin yoktur. Ekonomik yönetişim konusundaki yeni öneriler güçlü bir sosyal taraf öngörmektedir ve bunu oluş/urmaları gerekmektedir. 5'011 Sonuç olarak: Avrupa sosyal tarafları "diyaloğa ilişkin bazı kamu otoritelerinden kabul, güven ve güvenilirlik konusunda ciddi eksiklik/en" (diyaloğun ortak değerlendirmesi, E. Voss, Wilke. MAACK und Partners, 2011) endişe etseler de, 2012-2014 Çalışma Programı müzakereleri göstermiştir ki, her iki taraf da. hala sektörler arası sosyal diyaloğun geliştirilmesi için kararlıdır. Taraflardan birinin diğerine enıpoze ettiği değil. hel' iki tarafın da sahiplendiği anlaşmaların sonucu olarak ortaya çıkarlarsa - ôzellikle bu zor günlerde - reformların başarı şansı daha yilksektir. Çalışma Süresi Direktifi 'nin revizyonuna ilişkin yapılan müzakerelerde elde edilen bir başarı. Avrupa Sosyal Diyaloğunun katma değerini kesinlikle ortaya koyacaktır. UEAPME ve iuşeleriniıı bu konularda da oynayacakları önemli bir rolü olacaktır. Patrick Itschert Genel Sekreter Yardımcısı, ETUC Pegase Projesi Hakkında PEGASE projesi, Avrupa Sosyal Dlyalogu'na aktif kantımlartm destekleyerel .•, yedi (7) "yeni" Üye Devlette ve iki (2) aday ülkede lJEAPME üyesi ı ı KOBİ ve Esnaf kuruluşunun kapasitesmi geliştirmeyi hedeflemektedir. Projenin başarısı olarak algılanacak temel çıktılan şunlardır: a) Ulusal kuruluşların, AB Sosyal Diyalogu'ndaki prosedürterin ve karar alma sürecini daha net anlaması. b) Bilgilerin. küçük ve mikro işletmeler için uyarlanması ve c) Avrupa Sosyal Diyaloğu gündeminde küçük ve mikroişletmelerin çıkarlarını açıkça belirtmek için yüksek kapasite. Proje, Avignon Akademisi'nin desteğiyle UEAPME tarafından yürütülmektedir. 28 Kasım 20 i ı tarihinde başlamıştır ve :'W 12 yılının Aralık ayuım sonuna kadar ı3 aylık bir dönemi kapsamaktadır. Bırproje Avrupa Birliği'nin mali desteği ile organize edilmektedir.
Benzer belgeler
pegase haberleri
Pegase Projesi Hakkında
PEGASE projesi, Avrupa Sosyal Dlyalogu'na aktif kantımlartm destekleyerel .•, yedi (7) "yeni" Üye Devlette ve iki
(2) aday ülkede lJEAPME üyesi ı ı KOBİ ve Esnaf kuruluşunun...
pegase haberleri
Doğu Avrupa ve aday ülkeler arasındaki sosyal diyaloğun gelişmesi ve projeye katılan
ülke kuruluşlarının kendi üye ağları vasıtası ile yerel düzeyde de Avrupa Sosyal Diyaloğunun
geliştirilmesinin a...
pegase haberler
Pegase Projesi Hakkında
PEGASE projesi, Avrupa Sosyal Diyalogu'na aktif katılımlarını destekleyerek, yedi (7) ''yeni'' Üye Devlette ve iki
(2) aday ülkede UEAPME üyesi 11 KOBİ ve Esnaf kuruluşunun ...
non-offıcıal
a) Ulusal kuruluşların, AB Sosyal Diyalogu'ndaki prosedürterin ve karar alma sürecini daha net anlaması.
b) Bilgilerin. küçük ve mikro işletmeler için uyarlanması ve
c) Avrupa Sosyal Diyaloğu günde...