TRAINING BOOK -TR - the CP
Transkript
TRAINING BOOK -TR - the CP
SEREBRAL PALSİ (BEYİN FELCİ) Anne, Baba ve Öğretmenler için “Eğitim Kitapçığı” (03-18 Yaş Grubu) Serebral Palsi’li (Beyin Felçli) Çocukların Anne Babaları ve Öğretmenleri için Destekleyici Paketlerin Geliştirilmesi Anlaşma No – 2010-3292/001-001 Bu proje, Hayatboyu Öğrenme Programı Grundtvig Çok Taraflı Projeler faaliyeti çerçevesinde Avrupa Komisyonundan alınan hibe ile yürütülmektedir. Bu projenin içeriği ve sonuçları hiçbir şekilde Avrupa Komisyonunun görüşlerini yansıtmadığı gibi proje ve sonuçları ile ilgili tüm sorumluluk proje sahiplerine aittir. TC Ankara Valiliği Milli Eğitim Müdürlüğü http://ankara.meb.gov.tr ISBN: 978-605-149-005-2 Türkçeye Uyarlayanlar Seda Kıraç Mehtap Coşgun Başar Yazarlar Modul 1: CP Hakkında Bilgi Karina Riiskjaer Raun Mette Kliim-Due Betina Rasmussen Peder Esben Bilde Kirsten Caesar Petersen Charlotte Jensen Louise Boettcher Modül 2: Yasal Düzenlemeler Pîrvu IONICĂ Luminiţa OPREA Modül 4: Yaşam Kalitesi Christa Beeke Zoi Dalivigga Vicky Detsi Alkis-Iraklis Ginatsis Vanessa Kapetsi Miranda Karamichali Giorgos Katsanis Katerina Koutla Dimitris Pappas Katerina Spyridaki Aggelina Theodorakopoulou Modül 3: Bütünleştirme ve Kabul Stefano Cobello Roberto Grison Maria Rosa Aldrighetti Modül 5: Bireyselleştirilmiş Eğitim Programı Banu Duman Ayfer Yıldırım Erişkin Mehtap Coşgun Başar Seda Yazar Kıraç Modül 6: Rehabilitasyon Teknikleri, Eğitim ve Sağlık Bakım Sistemleri Mintaze Kerem Günel Akmer Mutlu Özgün Kaya Kara Ayşe Livanelioğlu Modül 7: Yardımcı Teknolojiler Rui Oliva Teles Miguel Santos Grafik Tasarım Zeynep Aslan Baskı Pozitif Matbaası Çamlıca Mahallesi Anadolu Bulvarı 145. Sok. No: 10/16 Yenimahalle/ANKARA Tel: 0312 397 00 31 – Faks: 0312 397 86 12 www.pozitifmatbaa.com – e-posta:pozitifozitifmatbaa.com ©2012 Bu kitabın her türlü yayın hakkı TC Ankara Valiliği İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne aittir. İzinsiz çoğaltılamaz ve satılamaz. “Bu proje, Hayatboyu Öğrenme Programı Grundtvig Çok Taraflı Projeler faaliyeti çerçevesinde Avrupa Komisyonundan alınan hibe ile yürütülmektedir. Bu projenin içeriği ve sonuçları hiçbir şekilde Avrupa Komisyonun görüşlerini yansıtmadığı gibi, proje sonuçları ile ilgili tüm sorumluluk proje sahiplerine aittir” Giriş Bu kitapçık, Avrupa CP-Pack Projesi kapsamında geliştirilmiş olan bir eğitim kitapçığıdır. 3 ila 18 yaşlarında Serebral Palsi’li (beyin felçli) çocuklar ve gençlere yönelik olarak 7 değişik Eğitim Modülü ile birlikte kullanılacaktır. Kitapçık, eğitim modüllerinde görev alan eğitimciler de dahil olmak üzere, Serebral Palsi’li çocukların anne babaları ve öğretmenlerine hitap etmektedir. Eğitimcilerin ayrıca eğitim kitapçığı ile kullanılacak olan eğitim modüllerine yönelik başka bir materyal olan Eğitici Kılavuzu’na da bakmaları gerekmektedir. Serebral Palsi, çok sayıda değişik semptomları olan ve buna bağlı farklı problemler yaratan doğuştan ve nöro gelişimsel bir rahatsızlıktır. Bunun sonucu olarak Serebral Palsili çocukların okul ve ev ortamında farklı sorunları ve dolayısıyla farklı ihtiyaçları ortaya çıkmaktadır. CP-Pack Projesi’nin amacı, anne baba ve öğretmenlerin SP’li çocuklar ve gençlerin sorunları ile baş etmelerinde desteklenmesine yönelik fiili yaklaşımların iyileştirilmesidir. Diğer çıktılar yanısıra projenin ana çıktısı, bu kitapçığın ilişkin olduğu yedi Eğitim Modülü’dür.1 Modüller, proje ortaklığı tarafından temsil edilen 6 ülkenin her birinde yapılmış olan ihtiyaç analizine uygun olarak geliştirilmiştir. Bu ülkeler şunlardır: Türkiye, Portekiz, İtalya, Yunanistan, Romanya ve Danimarka. 7 Eğitim Modülü’nün adları şunlardır: 1. SP Hakkında Bilgi (Anne Baba Ve Öğretmenlere Yönelik Olarak) Danimarka 2. Yasal Düzenlemeler (Anne Baba Ve Öğretmenlere Yönelik Olarak) Romanya 3. Bütünleştirme Ve Kabul (Anne Baba Ve Öğretmenlere Yönelik Olarak) İtalya 4. Yaşam Kalitesi (Anne Baba Ve Öğretmenlere Yönelik Olarak) Yunanistan 5. Bireyselleştirilmiş Eğitim Programı (Anne Baba Ve Öğretmenlere Yönelik Olarak) Türkiye 6. Rehabilitasyon Teknikleri, Eğitim Ve Sağlık Bakım Sistemleri (Sadece Anne Babalara Yönelik Olarak) Türkiye 7. Yardımcı Teknoloji (Sadece Öğretmenlere Yönelik Olarak) Portekiz Her bir modülün bağımsız olarak yürütülmesi ve katılım olanaklıdır. Bununla birlikte modüllerin sırası belli bir amaca dayalıdır. Çünkü SP Hakkında Bilgi adlı ilk modül, bunu izleyen modüllere yönelik optimum temel olarak kabul edilmektedir. 1 Proje web sitesi olan www.cp-pack.eu adresindeki 6 ulusal İhtiyaç Analizi Raporu da dahil olmak üzere Genel İhtiyaç Analizi Raporları’na bakınız. Tüm Ulusal İhtiyaç Analizi Raporları, Serebral Palsi’li çocukların anne babaları ve öğretmenleri arasındaki odak grup görüşmeleri ve anketlerin sonuçlarından derlenmiştir. Genel rapor, ulusal sonuçları bir araya getirmekte ve 7 Eğitim Modülü’nün konularının tespitini sağlayan sonuçları çıkarmaktadır. III CP-PACK Projesi Ortaklığı CP-Pack Projesi, 6 ülkeden 7 kuruluşun oluşturduğu bir ortaklık tarafından geliştirip yürütülmüştür: Ankara Milli Eğitim Müdürlüğü (AMEM), Türkiye – Proje Ekibi Rukiye Peker (Koordinatör 01.04.2011- 30.10. 2012) Banu Duman (Koordinatör 01.11.2010-30.03.2011) Ayfer Yıldırım Erişkin Mehtap Coşgun Başar Seda Yazar Kıraç Çetin Toraman Rıza Arda Ortaç Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi (H.U.), Türkiye– Yetkili Adları Mintaze Kerem Günel (koordinatör) Akmer Mutlu Özgün Kaya Kara Instituto Politecnico Do Porto, Escola Superior de Educacao (ESE/IPP), Portugal – Proje Ekibi Rui Teles (koordinatör) Miguel Augusto Santos (editör) Polo Europeo della Conoscenza – IC Lorenzi (Europole), Italy - Proje Ekibi Stefano Cobello (koordinatör) Marina Macarelli Cerebral Palsy Greece (CPG), Greece - Proje Ekibi Vasiliki Detsi (koordinatör) Eleni Roditi Aikaterini Koutla Centre of Professional Training in Culture (CPPC), Rumania - Proje Ekibi Pirvu Ionica (koordinatör) Luminita Oprea Helene Elsass Center (HEC), Denmark - Proje Ekibi Karina Riiskjær Raun (koordinatör) Mette Kliim-Due Yasal Uyarı Bu proje Avrupa Komisyonundan alınan destekle finanse edilmektedir. Bu ileti/ materyalin içeriği sadece yazarın görüşlerini ifade etmekte olup, Komisyon hiçbir şekilde burada verilen bilgilerin kullanımından sorumlu tutulamaz. Bu belgedeki bilgiler, ortaklıktaki ortakların işbirliğine dayalı çalışmasının sonucudur. Belgenin temel amacı, muhtemel kullanıcılara yönelik olarak rehberlik sağlanmasıdır. Bunun sonucu olarak da belge, Serebral Palsi alanına kapsamlı bir yaklaşım olarak kabul edilemez. Burada sunulmuş olan bilgiler, başta ortakların özel çalışmaları olmak üzere gerçek yaşama ilişkin karşılaşılan durumlara dayalı sınırlı deneyimlerinin bir sonucunu yansıtmaktadır. Kullanıcının özellikle kendi özel durumunu ve şartlarını göz önünde bulundurması ve bu belgeyi SP’ye yönelik karmaşık bir yaklaşıma dair bir öneri olarak kabul etmesi önerilir. Belgede sunulmuş olan bilgilerden her hangi biri, resmi öneri ya da fikir olarak göz önünde tutulamaz. Belgenin bütün içeriği ancak belli bir yer ve durumdaki çok özel duruma uyarlanabilir ve içeriğin şu şekilde uyarlanması da icap eder. Bu hususta ifade edilmiş olan görüşlerden bazıları genel mahiyette olup bunlar uygulanırken bu hususun göz ardı edilmemesi gerekir. Diğerleri ise daha sınırlı mahiyet arz etmekte olup bunların sadece olası bir çözüm olarak anlaşılması gerekir. CP-Pack Projesi ortakları, gerek bireysel gerekse de toplu olarak, bu kapsamda verilmiş olan öneri ya da çözümlerin uygulanmasından kaynaklanabilecek doğrudan ya da dolaylı her tür olumsuz sonuç, hasar, zarar ziyandan sorumlu tutulamaz. Bu çalışmanın SP’den etkilenen kişilerin daha iyi bir yaşam sürmelerine sınırlı bir şekilde de olsa katkı sağlaması ümidi ile… CP Pack projesi hakkında ek bilgi için, lütfen proje web sitesini ziyaret ediniz: www.cp-pack.eu CP-Pack Projesi ekibi V İçindekiler Modül 1 Serebral Palsi Hakkında Bilgi....................................................................................................... 1 Bölüm 1 - SP hakkında Genel Bilgi....................................................................................... 3 Bölüm 2 - Beyin ve Nöroplastisite hakkında Genel Bilgi....................................................... 5 Bölüm 3 - Nöroplastisite Etkili Eğitim ve Öğretim................................................................ 7 Bölüm 4 - Gıda – Nöroplastisiteye ilişkin etkisi ve önemi.................................................... 9 Bölüm 5 - SP ile ilgili Davranışsal ve Zihinsel Zorluklar ile Giderme Stratejileri.................. 11 Bölüm 6 - SP’ye Bağlı Olarak Görülen En Yaygın Zihinsel ve Davranışsal Problemler ile Bunları Giderme Stratejileri........................................................................ 14 Bölüm 7 - Ağrı/Ağrı yönetimi – Ne Yapmalı ve Nasıl Gidermeli.......................................... 17 Bölüm 8 - SP ve diğer yetersizliklere ilişkin olarak yetişkinlik ve yaşlılıkta bilinmesi gereken özel durumlar........................................................................................ 19 Modül 2 Yasal Düzenlemeler.................................................................................................................. 23 Bölüm 1 - Uluslararası ve AB Seviyesinde SP’li Kişinin Yasal Durumu................................ 25 Bölüm 2 - Yetersizliği Olan ve SP’li Kişiler için İdari Destek................................................ 30 Bölüm 3 - Yetersizliği Olan/SP’li Kişiler için Lojistik Destek................................................ 34 Bölüm 4 - Yetersizliği Olan/CP’li Kişiler için Maddi Destek................................................. 37 Bölüm 5 - Kişilerin Hakkı Olan Destek Nasıl Elde Edilir?..................................................... 39 Bölüm 6 - Türkiye’de Yasal Düzenlemeler.......................................................................... 41 Modül 3 Bütünleştirme ve Kabul............................................................................................................ 47 Bölüm 1 - Ruh Halinin Üstesinden Gelebilme (şok, inkâr…)............................................... 49 Bölüm 2 - Bütünleştirme, Bütünleştirmedeki Görev ve Sorumluluklar (okul içi, destek hizmetleri vb.).................................................................................................................... 52 Bölüm 3 - Sosyal Kabulün Artırılması................................................................................. 55 Bölüm 4 - Eğitsel Bütünleştirme, Eğitsel Bütünleştirme Uygulamaları ve Eğitsel Bütünleştirme Türleri......................................................................................................... 57 Bölüm 5 - Kaynaştırmanın Mantığı..................................................................................... 60 Bölüm 6 - Farklı Eğitim Seviyelerinde Bütünleştirme Uygulamaları................................... 62 Bölüm 7 - Geçiş Becerileri.................................................................................................. 64 VII Modül 4 Yaşam Kalitesi........................................................................................................................... 69 Bölüm 1 - Aile Hayatı.......................................................................................................... 70 Bölüm 2 - Sosyal Hayat....................................................................................................... 77 Bölüm 3 - Disiplinlerarası Ekip ile İşbirliği.......................................................................... 86 Modül 5 Bireyselleştirilmiş Eğitim Programı (BEP).................................................................................. 89 Bölüm 1 - Tıbbi Tanılama, Eğitsel Değerlendirme ve Yerleştirme....................................... 91 Bölüm 2 - Bireyselleştirilmiş Eğitim Programı Tanımı ve Yararları...................................... 96 Bölüm 3 - Bireyselleştirilmiş Eğitim Programı; BEP Ekibi Üyeleri ve Görevleri................... 98 Bölüm 4 - BEP Geliştirme Sürecinin Basamakları............................................................. 100 Bölüm 5 - BEP İçeriğinde Yer Alması Gereken Diğer Ögeler............................................. 107 Bölüm 6 - Bireysel Öğretim Planı (BÖP) Ögeleri............................................................... 109 Modül 6 Rehabilitasyon Teknikleri, Eğitim ve Sağlık Bakım Sistemleri.................................................. 115 Bölüm 1 - Rehabilitasyon Yaklaşımlarının Temel Konseptleri.......................................... 117 Bölüm 2 - Eğitim Yaklaşımları........................................................................................... 126 Bölüm 3 - Yaşam Boyu Terapi........................................................................................... 134 Bölüm 4 - Sağlık Bakım Sistemi........................................................................................ 138 Modül 7 Yardımcı Teknolojiler.............................................................................................................. 143 Bölüm 1 - Yardımcı Teknolojinin Temel Unsurları............................................................. 145 Bölüm 2 - İnsan ile İlgili Bileşenler................................................................................... 151 Bölüm 3 - Teknik Bileşenler.............................................................................................. 156 Bölüm 4 - Sosyo-ekonomik Bileşenler.............................................................................. 164 VIII Modül 1 EĞİTİM KİTAPÇIĞI Serebral Palsi Hakkında Bilgi Editör Miguel Santos Yazarlar Karina Riiskjaer Raun Mette Kliim-Due Betina Rasmussen Peder Esben Bilde Kirsten Caesar Petersen Charlotte Jensen Louise Boettcher Düzenleyen Seda YAZAR KIRAÇ DANİMARKA Bu proje, Hayatboyu Öğrenme Programı Grundtvig Çok Taraflı Projeler faaliyeti çerçevesinde Avrupa Komisyonundan alınan hibe ile yürütülmektedir. Bu projenin içeriği ve sonuçları hiçbir şekilde Avrupa Komisyonunun görüşlerini yansıtmadığı gibi proje ve sonuçları ile ilgili tüm sorumluluk proje sahiplerine aittir. Bu modül, temel olarak beyin ve nöroplastisite hakkındaki güncel bilgiye dayanarak konunun farklı yönlerini ele alan teorik bir eğitim modülüdür. SP’nin ne olduğu, nasıl ortaya çıktığı ve sebep olduğu güçlüklerin nasıl telafi edileceği hakkındaki bilgileri geliştirmeyi hedeflemektedir. 2 Bölüm 1 SP hakkında Genel Bilgi Kazanımlar Katılımcılar, “Serebral Palsi” tanısının güncel tanımını bilmenin yanında SP’nin kesin bir tedavisinin olmadığını ve bir beyin lezyonu olduğunu anlayacaktır. Katılımcılar, SP’nin nedenlerini ve beyin hasarının muhtemel sonuçları olan çok kapsamlı belirtilerini bilecektir. Giriş Günümüzde Serebral Palsi Günümüzde Serebral Palsi, beynin muazzam karmaşıklığı ve farklılığı içinde çok yönlü etkileri olan gelişimsel bozuklukla tipik hale gelen ve belirlenen karmaşık bir bozukluk olarak değerlendirilmektedir. Bu, Serebral Palsi’nin büyük bireysel farklılıklarla nitelendirilen ve motordan bilişsel davranışlara kadar tüm aralığı birleştiren çok karmaşık bir durum olarak tanımlanması ve tarif edilmesi gerekliliğine işaret eder. Serebral Palsi için kesin bir tedavi olmadığı gerçeğine rağmen eğitim ve öğretim programlarını da içeren rehabilitasyon stratejileri, eğer yeterli miktarda ve güncel en iyi uygulamalarla sağlanırsa her bir çocuğun becerilerini çoğu kez arttırabilir. Ana amaç engellerin üstesinden gelmek ve telafi için yeni yollar hayata geçirmek ve bu sayede zorluklar içeren görevleri başarmak için mümkün olan her şeyi yaparak bireyin dolu bir yaşam geçirebilmesi için bireysel potansiyelini arttırmaktır. Rehabilitasyon stratejileri eğer mümkünse uygun yaşlarda tüm bölüm ve aşamalarında gelişimsel sürecin korunması ve geliştirilmesine yönelik olmalıdır. Araştırmalar belli yetersizlikleri hedefleyen yönlendirici tekniklerin daha iyi sonuçlar ortaya çıkarmadığına işaret etmektedir. Serebral Palsi nedir? Serebral Palsi’ye yol açan beyindeki gelişimsel işlev bozukluklarının büyük bir çoğunluğu doğumdan önce oluşur. Bir kaç karakteristik çeşit beyin hasarı, geniş bir yelpazedeki Serebral Palsi vakalarında temel rol oynayan nedenleri oluşturur. Bu beyin hasarları ya dejenerasyon görüntüsü veya beyin dokusunun ufalanması ya da 3 beyin dokusunun içindeki bazı kanama türlerine neden olarak sinir fiberlerinin çeşitli derecelerde hasarıyla sonuçlanır. Bu hasarlar sinirsel devrelerde oluşan son derece karmaşık iletişimin bozulma veya sinir fiberlerinin düzenli yok edilmesi ile rahatsız olması veya zarar görmesine işaret eder ve böylece nörondan nörona olan hassas iletişim bozulur. Sonrasında bu tür yaraların doğası gereği, beyindeki büyük çaptaki devrelerin temel işlevlerinde önemli etkileri olabilir. Bu tür beyin hasarları sonucu oluşan belirtiler arasında en önemlisi, dikkat ve dikkatin sürdürülebilme kapasitesinin azalmasıdır. Daha spesifik olarak, bu tür beyin hasarlarına maruz kalan insanların bir süreci tamamlama, bir seviyeye kadar konsantrasyon eksikliği ve kaslarda tonus (sıkıştırma) dengesizliği açısından kapasiteleri yetersiz hale gelir. Aynı zamanda tekli hareketlerin denge ve hassasiyetini kontrol eden motor davranışlar da etkilenir. Beyin görüntüleme üstüne yapılan çalışmalar dekode duyu uyarıcılarının destekleyici kollarının yoğun olduğu beyin çekirdeğinin etrafındaki beyin beyaz maddesinin derinlerde bulunduğu bölgelerde beyin hasarları ile ilerleyen Serebral Palsi’nin sıklıkla bulunduğunu göstermiştir. Bu temel süreçler beyinde hesaplanmış tüm duyu uyarıcılarının küresel görevi olan organizasyon, kontrol ve yönetimi sistemli bir hale getirir. Beyin; seçim, düzenleme, arttırma veya engelleme, hafızanın entegrasyonu, motor eylemlerin harekete geçirilmesi gibi işlerde yer alan belirli duyulardan bağımsız olarak, birbirlerini tamamlayan, modüle eden ve iletişen farklı duyulardan gelen girdiler alan bir çok sensörlü işlemcidir. Önerilen Okumalar www.cp-pack.eu / Knowledge about CP 4 Bölüm 2 Beyin ve Nöroplastisite hakkında Genel Bilgi Kazanımlar Katılımcılar, beynin nasıl çalıştığı ve bu çalışmanın statik veya kati olmayıp oldukça iki taraflı olduğu konusunda genel bir bilgi edinecek ve bu bilginin sonucu olarak Serebral Palsi belirtilerine nasıl yaklaşacaklarını öğrenecektir. Giriş İnsan beyni yaklaşık 120 milyar nörondan meydana gelir. Her bir nöronun 10.000 diğer nöron ile beynin çeşitli alanlarına yayılmış olan geniş kapsamlı ağlar yoluyla temasta olduğu varsayılır. Aktif devreler arasındaki tekli sinapslar (etkileşim) beyin boyunca sinirsel bağlantılılığı ayarlamak için diğer sinapslarla karşılıklı etkileşim halinde gelişir ve çalışırlar. Beyni de içeren tüm sinir sistemi, hem iç hem de dış çevredeki değişiklikler ile işlenmesi ve depolanması gereken yeni bilgilere adapte olarak sürekli yapısal ve işlevsel değişiklikler gösterir. Beynin temel sistematik mekanizması nöroplastisite ile karakterize edilir: örneğin sinir devrelerinin öğrenme ve yeni deneyimlerle değişmesi ve yeniden modellenebilme kapasitesi. Somut işlevsel şekillenme, aktif sinapsların sayısındaki değişme ve tekli sinapsların kuvvetinin adaptasyonu tarafından oluşturulur. Beynin devreleri statik veya kati olmayıp tam tersine oldukça adapte olabilir, bireysel nöronlarda ortaya çıkan değişiklikleri yansıtacak şekilde kalıcı olarak değişkendir. Nöronlar ise vücudumuzda ve dış dünyada meydana gelen değişikliklere cevap verir. Ayrıca beyin devrelerinin ayarlanması, o ya da bu şekilde söz konusu bireyin sürekli eylem içerisinde olduğunu temsil eder ve yansıtır. Hatta dinlenme veya düş kurma denilen süre esnasında bile beyin boş durmaz – her zaman yeniden modellemeye hazırdır. Beynin temel özelliği plastisitedir: Örneğin iç ve dış taleplere göre değişme kapasitesi. Bağımsız bireyler olarak sürekli hareket halindeyizdir. Bazen diğer varlıklara (kişi veya hayvanlar) yakın oluruz; bazen de onlardan uzaklaşırız. Pratik dünyada nesnelere dokunmak için ve sonrasında onları hareket ettirmek için hareket ederiz veya bir tat alırız, o tadın yok olmasını hissetmek zorunda kalırız. Bir sohbette bulunma onun sonlanacağı anlamına gelir. Vücuttan gelen duyusal girdiler paralel duyguları uyandırır. Aslında beynin konumlandığı bütünsel bağlam, gerek daha önceki yansısal etki gerekse eylemlerimizin uyartılarından dolayı sürekli olarak 5 değişmektedir. Beynin devreleri kalıcı olarak uygun şekilde gelişim gösterirler. Yani, biyolojik deyim ile beynin durduğu bir an yoktur. Beynin eksensel bir kabiliyeti de öğrenme özelliğidir. Bu, sinapsları kuvvetlendirme etkisi olan devreler içerisinde işlevsel değişikliklere işaret eder. Daha güçlü olan bir sinaps ise ateşlemeyi geliştiren ve böylelikle nöronların etkileşimini kolaylaştırandır. Bu bağlamda eğitim ve öğrenme aynı madalyonun iki tarafıdır. Ayrıca hafıza kapasitesi bu süreçten doğar. Hafıza, stabil ağlar içerisinde saklanan bilgidir ve sinapslar aktive olarak ağ açıldığında geri kazanılabilir. Önerilen Okumalar www.cp-pack.eu / Knowledge about CP 6 Bölüm 3 Nöroplastisite Etkili Eğitim ve Öğretim Kazanımlar Katılımcılar, eğitimden beklenecek olan herhangi bir kalıcı ve olumlu sonuç var ise hangi teorik konuların dikkate alınması gerektiğini bilecektir. Bu temelde katılımcılar, evde ve okul/kurumda günlük faaliyetlerde eğitim uygulamak için fikirleri ve araçları öğrenecektir. Giriş Yoğunluk ve yeterli olma Beyin hasarı olan çocuklar çok yönlü eğitim ve öğrenim stratejilerine ihtiyaç duyar. Mevcut ekonomik kaynaklar yeterli seviyede yoğun ve kalıcı motor ve bilişsel eğitimin sağlanmasını mümkün kılmaz. Bu nedenle rehabilitasyon programlarının yoğunluğunu artırmak için yeni teknolojiler hesaba katılmalıdır. Yöntemden bağımsız olarak öğrenme ve eğitim, duyular ve motor işlevi aracılığıyla vücuda aktarılan bir süreçtir. Bu yaklaşımın özü; farkındalık, kavrama ve hareketin gerçekten birbirinden ayrılamaz olduğu ve bu alanların herhangi birinde bir kabiliyetin gelişmesi veya yeniden kazanılmasının engelli bireylerin bütünleşik işbirliğini ve rehabilitasyonun her hususunda onların beyinlerini gerektirdiğini anlamaktır. Bu da insandaki engelin “hareket” veya “farkındalık” veya ilgili “kavrama”da izolasyonunun mümkün olamayacağı anlamına gelir. Motor işlevi ve kas faaliyetleri tamamen vücutlarımız ve beynimizden gelen “geri bildirim” tarafından kontrol edilir; yani hareket kontrolü doğrudan tüm davranışlarımızı kontrol eden bilişsel kaynaklar tarafından yönlendirilir. Bunların hepsi bir arada zayıf ya da güçlü, çalışır veya çalışmaz olacaktır. Kavrama ve düşünce akışını kontrol eden nörolojik süreçler, hareket akışını kontrol edenlerden çok da farklı değillerdir — ve aslında bunlar tamamen ve fazlasıyla karmaşıktır. Beynin plastisitesini de içermek üzere faydalı değişiklikler yapmak için uygun zaman ile uygun bir sırada verilen özel bir stimulisi olan bireysel bir öğrenme ve eğitim programının dikkatlice planlanması gereklidir. Bunu sağlamak için eğitim programının: 1. Yoğun – ve yeterli bir zaman süresince sürekli. 2. Tekrar edici – ve gittikçe zorlaşan. 3. Tamamen özverili – ve yakından ilgi gösteren olması gereklidir. 7 Duyusal deneyler beyindeki sinirsel devrelerin işlevi ve gelecek performansı üzerinde oldukça etkilidir. Sinaptik bağlantıların yeniden modellenmesi duyusal dünyaya ilişkin bilginin sinirsel devreler tarafından depolandığı bir süreç olduğuna inanılır. Öğrenme ve günlük duyusal deneyim birkaç dakikada gerçekleşir ancak sinirsel bağlantılar üzerinde kalıcı etkiler bırakır ve hayat boyu hatırlanacak hatıraların depolanmasıyla da böylesine büyük stabil bağlantılı ağlar oluşur. Öğrenme Sinirsel ağların genişlemesi, davranışla ilgili uyaranlara yanıt veren nöronların havuzunu genişletmeye yarayan geçici bir durumdur ve sinirsel mekanizmalar bu sayede bir görevi tamamlamak için en etkin devreleri seçebilir. Daha açık bir ifadeyli nöral plastisite, verilen herhangi bir görevi yerine getirebilen minimum nöron sayısını tanımlamakta kullanılır. Öğrenme, bireyler en etkin devreleri seçip bu nöral responsları uygun davranışsal respons ile ilişkilendirdiklerinde gerçekleşir. Öğrenme ve eğitimde izlenecek adımlar aşağıdakilerden oluşur: 1. Başlangıç öğrenmesi sinirsel devrelerde yeni bağlantılar oluşturur 2. Daha sonra bu popülasyon küçük alt kümelere düşer; ve 3. Beceri haline dönüşen bu performans küçük ancak stabil yeni bağlantılar alt kümesi tarafından korunur. Sonuç olarak beyin plastik ve dinamik olup büyük ölçekli karmaşık ağlarda çalışır – (dolaşımlı). Ayrıca kavrama ile motor davranış arasında gerçek bir fark yoktur – aynı alt sistemleri (devreleri) paylaşırlar. Elbette belirli bir davranış için beyinde “kritik” alanlar vardır ancak davranışın kendisi birçok alanın kombine şekilde eyleme geçmesiyle oluşur. O halde vücut ve düşünceyi eşzamanlı olarak motive eden eğitim ve öğrenme programları, Serebral Palsi olan çocuktaki kabiliyetleri geliştirmek için oldukça önemlidir. Önerilen Okumalar www.cp-pack.eu / Knowledge about CP 8 Bölüm 4 Gıda – Nöroplastisiteye ilişkin etkisi ve önemi Kazanımlar Katılımcılar, beyin üzerindeki beslenme şekli etkileri hakkında farkındalıklarını artıracak ve sağlıklı bir beslenme şeklinin uygulanması hakkında pratik tavsiyeler öğrenecektir. Giriş Egzersizden faydalanmak için kasların proteine ihtiyacı olduğu gibi beynin de gelişebilmek ve en iyi şekilde işlemek için bir dizi önemli maddenin beslenme şekline dahil edilmesine ihtiyacı vardır. (bazen beslenmede sadece şunlar olmalıdır: vitaminler, mineraller, temel amino asitler ve temel yağ asitleri, omega- 3 çoklu doymamış yağ asitleri dahil) Uzunca bir süre gıdanın kavrama ve zihinsel performansı da içermek üzere beyin yapısı ve işlevi üzerinde etkisi olabileceği tam olarak kabul edilmemiştir. Bununla birlikte pek çok mikro besin(vitaminler ve iz elementleri) ile makro besin (glikoz, amino asitler ve yağ asitleri) beyinsel işlevlerin oluşmasında doğrudan değerlendirilmiştir. Yani beyin aktif iken – ki sürekli, hayat boyu – beslenmeye ve enerjiye ihtiyacı vardır. Beynin kullandığı besinlerin büyük bölümü vücuttaki diğer organlardan kalanların türevleri olarak beynin kendisi tarafından üretilir. Doğru besinlerin üretilmesi için gereken şart bu içerik maddelerinin öncülerine uygun erişimin sağlanmasıdır. Öncü besinlerin organizmaya girmesinin sadece tek bir kaynağı vardır bu da beslenme şeklimizdir. “İştah aklı yönetir”. Beyin ve sinirsel ağların gelişmesi için gerekli besinler ve sinapsların etkinliğinin artırılması düşünüldüğünde bu gerçekten de doğrudur. Neyse ki, “sıradan” gıda olarak karakterize edilebilecek pek çok doğru içerik maddesini elde etmek çok kolaydır. Beslenme ve Serebral Palsi’ye ilişkin iki temel konu vardır: 1. Yeme ve metabolizma üzerinde konjenital beyin hasarı etkisi: sıklıkla beyin hasarı sindirilen yiyecekten alma eksikliği ile sonuçlanan metabolik kontrol üzerinde etkilidir. 2. En iyi öğrenme ve plastisite beslenmedeki özel öncülere bağlıdır: bu tüm beyinler için geçerlidir. 9 Belirli besinlerin farklı miktarları bilişsel süreçleri ve duyguları etkileyebilir. Beslenme etkenlerinin sinirsel işlev ve sinaptik plastisite üzerinde doğrudan etkileri olabilir ve araştırmalar beyin sağlığı ve zihinsel işlev üzerinde beslenmenin etkilerinden sorumlu bazı hayati mekanizmalar olduğunu ortaya çıkarmıştır. Seratonin, dopamin ve asetilkolin sinirsel aktarıcıları gibi en önemli bileşiklerden beyin hücrelerinin ne kadar ürettiği bunların öncülerinin beyindeki yoğunluğuna bağlı olduğu görülmüştür. Doğum öncesi belirgin beyin hasarı olan bebeklerin doğumu takip eden ilk yılda besin gereksinimleri artmıştır; yani bu bebeklerin ilk yıldaki doğru büyüme oranını yakalayabilmeleri için ortalamanın üzerinde enerji ve protein alımına, yani fazla besin gereksinimine ihtiyaçları olmuştur. Egzersizden faydalanmak için kasların proteine ihtiyacı olduğu gibi beynin de öğrenebilmek ve gelişebilmek için doğru maddelerin öncülerine ihtiyacı vardır. Beyne ilişkin olarak üç temel beslenme ihtiyacı şunlardır: 1. Yapısal malzemeler, 2. Ruh hali, motivasyon ve öğrenme kapasitesi kontrolü, 3. Enerji kaynağı. Düşünme Soruları • • • • • • • • • Çocuk gün boyunca hangi sıklıkta ve ne tür gıdalar alıyor? Çocuk kahvaltı ediyor mu (evet ise, ne tür bir kahvaltı)? Çocuk değişik gıdalar alıyor mu, yoksa yedikleri konusunda titiz mi? Çocuk gün boyunca yorgun veya huysuz görünüyor mu? Çocuğun glikoz regülasyonu ne kadar iyi çalışıyor? Birkaç gün için gözlenebilir mi? Düzenli olarak çocuk kaç tane mikro ve makro besin alıyor? Çocuğun beslenmesinde ne tür yağ ve proteinler ağırlıklı? Yemeklerin “türü ve zamanlamasında” değişiklik yapmak yararlı mı? Gıda alımı veya belirli bir yiyeceğin çıkarılmasına bağlı olarak çocuğun ruh hali ve davranışlarında herhangi bir değişiklik fark ettik mi? Önerilen Okumalar www.cp-pack.eu / Knowledge about CP Food, the importance and effect related to neuroplasticity (by Kirsten Caesar) - www.cp-pack.eu / Knowledge about CP Figure showing the core ingredients regarding the brain (by Peder Esben Bilde) - www.cp-pack.eu / Knowledge about CP 10 Bölüm 5 SP ile ilgili Davranışsal ve Zihinsel Zorluklar ile Giderme Stratejileri Kazanımlar Katılımcılar, duyusal girdinin nasıl işlendiğini daha iyi anlayacaktır. Bu bölümde kısaca propriyoseptif, vestibüler ve görsel duyular üzerinde durularak yedi duyu kısaca ele alınacak ve duyusal entegrasyon doğru çalışmadığında bunun SP’li çocuğu nasıl etkilediği ortaya konacaktır. Katılımcılar, kullanılabilecek ve günlük hayata entegre edilebilecek stratejiler hakkında fikir sahibi olacaktır. Giriş Duyusal entegrasyon şu ya da bu değildir. Hiçbirimizin mükemmel bir duyusal entegrasyonu yoktur. Hiçbirimiz duyularımızı mükemmel şekilde organize edemeyiz. Eğer beyin duyuları organize etmekte kötü bir iş çıkarırsa bu hayatın pek çok alanına müdahale eder. Hayatta daha fazla zorluk, daha az başarı ve tatmin olacaktır. Duyusal entegrasyon bilinçsiz olarak tüm 7 duyu sisteminden (denge ve hareket, adale ve eklem, görme, dokunma, işitme, koklama ve tat alma) gelen izlenimlerin organize edilmesiyle ve aldığımız tüm bilgilerin gruplanması ve odaklanılacak olunanın seçilmesi ile anlam verilmesiyle ortaya çıkar. Bu da bizim içinde bulunduğumuz duruma göre hareket etmemizi ve tepki vermemizi mümkün kılar ki zaten öğrenme ve sosyal davranışın temelinde de bu yatar. SP’li pek çok çocuk duyusal bilgilerin yeterince işlenmemesinden kaynaklı gelişimsel yetersizlikler açısından zorluklar çeker. Bu zorluklar bazen öğrenmelerinde ve günlük hayat faaliyetlerini yürütmelerinde büyük zorluklara neden olabilir. Bu bölümde ana odak duyusal işlev, dokunma duyusu ile proprioseptif ve vestibüler duyuda olacaktır. Taktil alanında hipersensitivitesi olan (aşırı hassas) çocuklar dar, işaretleri veya kırışıklığı olan giysileri sevmez. Sıklıkla her zaman giymek istedikleri çok sevdikleri birkaç kıyafeti vardır – rahat pantolonlar ve yumuşak tişörtler. Yüzlerinin yıkanmasından, ellerinin kirlenmesinden ve tırnaklarının kesilmesinden vb. nefret eder ve korkarlar. Kil ve parmak boyası vb. gibi yağlı ve yapışkan şeylere dokunmayı sevmezler. Beklenmeyen bir temas onları üzebilir ve tehdit edici olan ve olmayan temas arasındaki farkı ayırt etmelerinde sorun çıkarabilir. 11 Yeme problemleri taktil hipersentiviteden de kaynaklanabilir. Bazı SP’li çocuklar ağızlarına belirli bir tutarlılıkta yiyecek almayı sevmez. Taktil hassas çocuklar sıklıkla sütten katı yiyeceğe geçişte zorlanır ve yemek sıklıkla boğazlarına takılır. Taktil alanının duyusal işleyişindeki sorunlar konuşma problemlerine de yol açabilir – çocuk ağızdan gelen duyusal izlenimlerin işlenmesinde ve yorumlanmasındaki ve konuşma organının pozisyonunu hissetmedeki zorluklardan dolayı sesleri tam olarak çıkaramayabilir. SP’li çocuklardaki proprioseptif duyu, duyusal süreçteki bozukluktan etkilenebilir; çünkü çocuk motor bozukluğundan kaynaklı atipik duyusal deneyimi bir araya getirir. Duyusal sistemde ve eklemlerden gelen duyusal bilgilerde azalma, duyusal girdiyi anlama, işleme ve yorumlamada zorluklar, ilgili duyusal girdiye odaklanma, bunları ilgili bağlama yerleştirerek ilgili olmayanı yok sayabilmeye neden olabilen bozukluklar olabilir. Proprioseptif fonksiyon bozukluğu olan çocuklar her bir harekete konsantre olmak için çok enerji harcar; çünkü her ne kadar beyin ne yapması gerektiğini biliyor olsa da vücutlarına bunu yaptırmayı bilemez. Örneğin bir bardak suyu taşımak, kalemi tutmak ve yazmak, bir kitabın sayfasını çevirmek vb. için ne kadar güç gerektiğini bilmek gibi konularda diğerlerine göre görsel açıdan daha bağımlıdırlar. Size hareket esnasında güven verecek şekilde bir kişinin postural kaslarını ve responslarını tutabilmek SP’li çocuklar için sıklıkla zordur. Onlar için uzun süre ayakta durmak çok zor olabilir; kafalarını tutabilmek için veya ellerini kaldırmak için veya her ikisi için de – veya hatta okumak ve yazmak için kafalarını masanın üzerinde tutmakta bile büyük desteğe ihtiyaç duyabilirler. Bu çocuklar diğer çocuklara göre daha çabuk yorulur ve gün içinde mola vermeleri gerekebilir. Diğerleri gibi vücudunu etkin şekilde hareket ettiremeyen ve kullanamayan çocuklar haliyle hayal kırıklığına uğrar, vazgeçer ve kendilerine olan güvenlerini kaybeder. Vestibüler duyu iç kulağı kullanarak denge ve hareket, vücudumuzun nerede olduğu hakkında bilgi sağlar. Vestibüler duyu bize oturmakta mı yoksa ayakta mı olduğumuzu, düşüp düşmediğimizi vb. haber verir. Vestibüler duyu yerçekimine karşı vücudun ayakta kalmasını, yürürken vücudumuzun dik durması ve gözümüzün stabilize olmasını, kafamız hareket halindeyken stabil bir görsel alan oluşturmamızı, böylece yürürken kafamız hareket ettiği halde görüşümüzün titrememesini denetler. Hareket etmeye toleranssız olduğundan örneğin hareket hastalığı ile sonuçlanabilen hızlı hareketler esnasında çocuk rahatsız hissedebilir. Nefes almanın yanında güvenliğimizi dengelemek ana odağımızdır, bir dergiyi okumak için dikkat verme veya bir radyo yayınını dikkatlice dinleme postural (denge) güvenliğimiz olmasını gerektirir. Aynı gereklilik yemek yeme veya yazı yazma gibi ince motor faaliyetlerini yerine getirirken de geçerlidir. Önce kendimizi düşmeyecek şekilde güvene alırız veya güvende ve fiziksel olarak rahat hissetmek için dengemizi yenileriz. Ancak bunları yaptığımızda okuyabilir, yazı yazabilir veya dikiş dikebiliriz. 12 Görsel algı görsel izlenimleri algılayıp yorumlamamızı sağlayan süreçtir. SP’li pek çok çocukta görsel algı zorlukları vardır. Özellikle de herhangi bir nesne kullanarak yapacağı veya iki elinin işbirliği içinde çalışmasını gerektiren bir işte çocuk yavaş veya başarısız olabilir. Aynaya bakarken saçını taramak veya saçına toka takmak, kolye takmak ya da diş fırçası veya diş macununu almak zor olabilir. Bunlar büyük zorluklar yaratabilir. Giysiler ve düğmeler de iyi görsel algı gerektirir. Boyama, bilmeceler, okuma ve yazma becerilerini geliştirmek de zayıf görsel algıdan etkilenebilir. Bunu yakın çevrenizde yolunuzu bulmaya çalışmak veya bir çekmecede aradığınızı bulmaya benzetebiliriz. Bilgisayar klavyesini veya telefonu kullanmayı öğrenmek de zor olabilir. Görsel algı güçlüğü nedeniyle oyun ve boş zaman faaliyetleri de kısıtlanabilir. Uyarılma, sinir siteminin en iyi öğrenme için uygun olan bir göreve nasıl konsantre olduğu ve odaklanmaya devam etmek için bir kişinin nasıl “uyanık” (dikkatli) olduğunu tarif eden özelliği olarak açıklanabilir. SP’li pek çok çocuk, içinde bulunduğu faaliyet veya duruma uygun uyarılmayı elde etme, devam ettirme ve değiştirmede zorluk çeker. Beyninizin ve vücudunuzun bir araba motoru olduğunu varsayarsanız, bazen fazla hızlı gider (yüksek hız) ve bazen de çok yavaş gider (düşük vites) ve bazen de doğru gider. Bu motor benzetmesini kullanarak hem SP’li çocuklara hem de yetişkinlere kendini düzenleyici, yani “onların motorlarını” düzenleyici stratejiler öğretebiliriz. Böylelikle anne babalar, öğretmenler ve eğiticiler, SP’li çocuklara öğrenme için en iyi fırsatları tanıyabilir. Önerilen Okumalar www.cp-pack.eu / Knowledge about CP 13 Bölüm 6 SP’ye Bağlı Olarak Görülen En Yaygın Zihinsel ve Davranışsal Problemler ile Bunları Giderme Stratejileri Kazanımlar Katılımcılar, SP’ye ilişkin son zamanlarda yapılan ampirik çalışmalardan elde edilen teorik güncel bilgi edinecektir. Katılımcılar, öğrenme sorunlarının bireysel bilişsel problemlerden kaynaklandığının ancak bunların belli toplumsal durumlarda ve öğrenme faaliyetlerinin organize edildiği öğrenme ortamlarında ortaya çıktığının; ve çocuğa doğru desteğin olup olmaması durumuna göre bunların şekillendiğinin farkına varacaktır. Giriş Bu bölümde SP’ye bağlı beyin lezyonları ile en yaygın görülen zihinsel problemler arasındaki ilişki ile öğretmenler ve anne babalar tarafından işbirliği içinde çözülmesi gereken öğrenme problemleri olarak nasıl ifade edildikleri ele alınacaktır. SP’ye bağlı zihinsel problemler spesifik olan ve olmayan problemler olarak ikiye ayrılabilir. Spesifik olmayan zihinsel problemler yorgunluk, değişken performans seviyesi ve bilgiyi yavaş işlemeyi kapsar. Spesifik olmayan zihinsel sorunlar her tür faaliyette görülebilir. Her ne kadar bunlar günlük temelde görünse de bunlar SP’nin en görünmez sonuçlarıdır ve sıklıkla tembellik, isteksizlik veya çocuğun aptallığı olarak yanlış anlaşılır. Buna ek olarak SP, bir grup spesifik zihinsel problem ile de ilişkilendirilir. Özel kümelenme ve zihinsel problemlerin ciddiyet seviyesi SP’li çocuklar arasında değişkenlik gösterir. Spesifik zihinsel problemler görsel-algısal ve görsel-yapısal problemler, dikkat problemleri, hafıza problemleri ile yerine getirme ve iletişim problemlerini kapsar. Bu bölümde yerine getirme işlevleri ve dikkat problemlerindeki spesifik zihinsel problemlerin üzerinde durulacaktır. Dikkat ve yerine getirme işlevindeki engeller, öğrenmenin pek çok alanında problemlere yol açar; ancak sıklıkla bunlar özel durumlarda ve okul derslerinde diğerlerinden daha fazla dile getirilir. Dikkat hem dikkatle ilgili odağı, hem yönetmeyi hem de değiştirme kabiliyetini kapsayan bir bileşik işlevdir. Dikkatin diğer bölümleri, dikkati kontrol edebilme ve sürdürebilme kabiliyeti ile dikkat sisteminin içerisinde materyal ile çalışabilmektir. Son iki tanesi, yerine getirme sisteminin parçaları olarak 14 düşünülür. Yerine getirme sistemi, pek çok farklı alt elementi kapsayan farklı bir bileşik işlevdir: (planlama, izleme, değiştirme, çalışma hafızası, girişim, ket vurma ve duygusal düzenleme vb.) Bunlara beynin frontal ve subkortikal kısmında yer alan farklı sinirsel ağlar hizmet eder ve beynin pek çok kısmına bilgi ilettiklerinden SP’li çocuklarda yerine getirme problemleri sık görülür. Genellikle bunlar davranışsal problemlerde telaffuz edilirler: fevri veya rahatsız edici eylemler, kontrolsüz duygusal tepkiler, kaotik davranış, esneklik yoksunluğu, okul işlerini ve daha fazlasını organize etme kabiliyeti eksikliği. Yerine getirme işlevleri geç olur ve daima çocuğun yaşına göre değerlendirilmelidir. Dikkat ve yerine getirmedeki problemler sıklıkla hem öğrenmede hem de sosyal katılımda sorunlara neden olur. SP’ye bağlı zihinsel engelleri bilmek önemlidir çünkü bu bilgi çocuğun davranışlarını yorumlamada yardımcı olabilir. Ancak zihinsel problemler sadece öğrenmedeki sorunların bir yönüdür. Diğer tarafta ise öğretmenin talepleri ve yapısal destek ile çocuğun öğrenmesinin nasıl organize edildiği yer alır. İdrak, beyin lezyonları ve öğrenme ortamı tarafından desteklenebilir veya kısıtlanabilir. SP’li pek çok çocuğun yaşadığı öğrenme problemleri, çocuk (beyin lezyonu ve zihinsel engeller) ile onun öğrenme ortamı (doğru desteğin olmaması) arasındaki eşleşmenin olmamasından kaynaklanır. Öğrenmenin karşısındaki engeller sadece çocukta değil çocuk ile öğrenme ortamındaki ilişkide de bulunur. Doğru destek sağlandığında çocuğun zihinsel faaliyetleri sinir sistemine geri bildirim yapacak ve onu geliştirecek potansiyele sahiptir. Bununla birlikte hem zihinsel işlevlerin hem de sinirsel süreçlerin gelişimi çocuğa öğrenme faaliyetlerine katılımda sağlanacak doğru desteğe bağlıdır. SP’li çocuğun tipik öğrenme problemleri pedagojik ve didaktik yapıya ve çocuğun okulda izlediği yol boyunca taleplerine bağlı olarak ortaya çıkar ve ilerler. Bazen öğrenme amaçları SP’li olmayan aynı yaştaki akranları ile benzer olur, bazen de öğrenme amaçlarının çocuğun mevcut gelişim seviyesine adapte edilmesi gerekir. İlgili öğrenme amaçlarına dolambaçlı yollarla (ör. yazmak için bilgisayarlar) veya yapılandırma ile (ör. öğretmen kendi başına atacağı adımları belirleyemeyen çocuk için iş sürecini yapılandırır) ulaşılabilir. İlkokulda genellikle öğretmenin yeterliliği ve SP’li çocuğun zihinsel güçlükleriyle ilişkili olarak öğretme materyalinin değerlendirilmesi gerekecektir. SP’li çocuk akranları gibi aynı amaçlar doğrultusunda çalışabilir ancak öğretmenin çocuğun belirli engellerine göre öğrenme faaliyetini adapte etmesine gerek olabilir: Örneğin motor, görsel-algısal veya görsel-yapısal engellerden dolayı el yazısı SP’li çocuklara genellikle yeni yazmaya başlayan çocuklarınkinden daha zor gelir. Eğer faaliyetin amacı sayıları yazmaktan ziyade hesaplama yapmak ise, çocuk soruları sözlü olarak cevaplar, bilgisayara yazar veya cevapları başkasına yazdırır. Bir başka tipik zorluk ise yerine getirme işlevinde bozukluk olan öğrenmeye hazırlanma konusunda daha net ve açık talimatlara ihtiyaç duyan çocuklarda görülür. Eğer SP’li çocuğun dikkat bozukluğu varsa, çocuğa verilen destek dikkat dağılmasını sağlayan uyarıcıların azaltılmasını da içerecektir. 15 Ortaokulla gelen yeni dersler ve genişleyen müfredat SP’li çocukların karşılaştığı zorlukları daha da artırır. Yavaş yazı yazan veya yavaş okuyan bir çocuğun gayretini materyalin içeriğine vermesini sağlayacak yeni yardımcı gereçlerle desteklenebilir. Yavaş bilgi işlenmesi artan talepler karşısında daha da belirgin hale gelebilir ve öğretmenin ya daha fazla süre vererek ya da çocuk tarafından incelenmesi gereken içeriği azaltarak çocuğa göre öğrenme faaliyetlerini adapte etmesine ihtiyaç olabilir. Örneğin okunacak kısım veya soru sayısının azaltılması. Çocuğun yerine getirme işlevlerindeki talepler, genellikle çocuğun daha bağımsız çalışmasını ve daha karmaşık sorular çözmesini gerektirdiğinden genellikle ortaokula doğru artar. SP’li pek çok çocukta yerine getirme bozuklukları daha belirgin hale gelir ve destek ve/veya daha büyük görevlerde nasıl planlama yapacağı ve nasıl çalışacağı konusunda daha açık bir öğretme gerektirir. Önerilen Okumalar www.cp-pack.eu / Knowledge about CP 16 Bölüm 7 Ağrı/Ağrı yönetimi – Ne Yapmalı ve Nasıl Gidermeli Kazanımlar Katılımcılar; ağrı, karmaşıklığı, psikolojik doğası ve farklı unsurların ağrı deneyimini nasıl etkilediği hakkındaki bilgilerini artıracaktır. Bu bilgi belirli bir çocuğun deneyimini ve ağrıyla karşılaştığında ne yaptığını anlamayı kolaylaştıracaktır. Katılımcılar, tamamlayıcı tedavileri ve çocuğun ağrının üstesinden nasıl geldiğini bilecek ve böylelikle çocuğun hissettiği ağrı duygusunu azaltmak için ona yardımcı olacaktır. Giriş Eklemlerdeki uygun olmayan ağırlıktan kaynaklanan uygun olmayan hareket etme ve kasları çalıştırma, istem dışı hareketler, omurganın düz olmayan şekilde gelişmesi vb. durumlardan dolayı SP’li bazı çocuklarda akut olabilecek ağrı gelişebilir; ancak bu kronik ağrıya da dönüşebilir. Bu bölümde akut ile kronik ağrının arasındaki farkın, ağrının sübjektif doğası ve bunun çocuğun uykusunu, iştahını, sosyal hayatını, fiziksel faaliyetlerini, okul hayatını ve diğer günlük yaşam faaliyetlerini nasıl etkileyebileceğine dair kısa bir tarifi sunulacaktır. Ayrıca bir ağrı çizelgesi ve ağrı şekli de bir çocukla ağrı hakkında konuşurken yardımcı olabilecek araçlar olarak gösterilecektir. Çoğu insan akut ağrının hissiyatını bilir: Örneğin diş hekimine gittiğimizde, kan testi yaptırdığımızda veya düşüp bir yerimizi incittiğimizde hissettiğimiz ağrı. Fakat bazı insanlar için – ve bazı SP’li çocuklar için de – bu ilerleyen ve kronik ağrılarla yaşanan bir durum haline gelir; bu da ağrının üç ila altı aydan fazla sürmesi anlamına gelir. Bu ağrı hisleri oldukça ciddi boyutlara varabilir; gece uykusunu, gündüz yapılan diğer işlere konsantre olmayı engelleyen bir hastalığa kadar gidebilir. Ağrı, çocuğun fiziksel faaliyetleri yerine getirmesi ve akranlarıyla oynamasını ve aynı zamanda sınıfta neler olduğuna tam konsantre olmasını engellediğinden düşük öğrenme kabiliyeti yaratır. Bu da çocuğun farklı ve terk edilmiş hissetme ve ayrıca ağrıların doğrudan sonucu olarak bazı deneyimlerin kaybedileceği riski taşıması anlamına gelir. Ağrı hissi sübjektiftir. Ağrının ne kadarının hissedildiği kişiden kişiye değişir. Bazı kişilerin ağrı eşiği diğerlerinden düşüktür. Yani ağrının doğrudan bir ölçümünün yapılması mümkün değildir. Bir kişinin ağrısını nasıl yaşadığı hakkında bilgi edinmenin tek yolu onlarla bu konuda görüşmek ve bir ağrı çizelgesi veya şekli kullanarak çocuğa ağrıyı işaretleme şansı verilmesidir. Böyle durumlarda çocuğun yaşının ve zihinsel gelişiminin çocuğun ağrıyı değerlendirmesi ve yaşaması üzerindeki etkisini anlamak çok önemlidir. 17 Her çocuk kendine özgüdür ve kendi kişiliği, kaynakları, kırılgan yönleri ve kendine özgü başa çıkma stratejisi vardır. – aynen serebral palsi durumunun çocuktan çocuğa değişkenlik göstermesi gibi. Çocuğun ağrı hissini artırabilecek en önemli etkenler; korku, depresyon, kontrol kaybı, ağrıya odaklanmadır. Ayrıca, etrafın tepki verme ve çocuğun ağrısına olan tavrı da çocuğun ağrıyı yaşaması üzerinde etkilidir. Çocuğun ihtiyaçlarına cevap verebilmek ve onu en iyi şekilde destekleyebilmek için ağrının her bir çocuğu nasıl etkilediğini araştırmak önemlidir. Her bir çocuk hangi durumlarda ağrının olumsuz bir etki yarattığını hissediyor ve çocuğun etrafındaki kişiler buna nasıl tepki veriyor? Diğer bir deyişle, hem etrafındakiler hem de çocuğun psikolojisi, çocuğun ağrıyı yaşama ve ağrı hissiyle başa çıkabilmesi üzerinde etkilidir. Bu da ağrı hissini hem olumlu hem de olumsuz yönde etkileyebilecek bazı psikolojik etkenler olduğu anlamına gelir. Ağrının ne kadar yoğun olduğu üzerinde etkisi olan bazı unsurlar her bir çocuğun ağrı ile baş edebilme ve ağrıya nasıl tepki verdiğidir. Ağrının nedenlerinin anlaşılamaması ve/veya çocuk ya da anne babaları tarafından ağrıya ilişkin yaşanan korku veya güvensizliğin, aynen çaresiz ve olumsuz düşüncelere sahipken olduğu gibi ağrının şiddetini artırabileceği bilinmektedir. Bunun aksine dikkat dağıtan stratejilerin ve rahat aynı zamanda da anne babaların durumu anladığını ve desteklediğini hissetmenin, anlamlı derecede ağrıyı dindirdiği bilinmektedir. (ör. bir hikaye okumak, televizyon seyretmek, evcil bir hayvanla konuşmak veya çizim yapmak) Ağrı hissini azaltabilecek etkenler arasında (ör. dikkat dağıtma) ile yardımcı tedaviler (ör. görselleştirme, hipnoterapi, zihinsel terapi, fizyoterapi, beyaz ses ve akupunktur) gösterilebilir. Çocuğun yaşı ve zihinsel kabiliyetine bağlı olarak, – gerek çocuklar için ağrı görselleştirmeyi içeren bir CD yoluyla veya belirli bir çocuk için bir görselleştirme CD’si hazırlayabilecek bir psikolog ziyaret edilerek anne babalara görselleştirme ve bu teknik ile çocuğun nasıl desteklenebileceği hakkında kısaca bilgi vermek faydalı olabilir. Çocuğun ağrıyı tanıması – vücudundan gelen sinyalleri nasıl dinleyeceğini ve kendiyle ilgilenmeyi öğrenmesi çok önemlidir. Çocuk vücudu fazla yüklemenin yol açacağı sonuçları ve bunun nasıl daha şiddetli ağrıya sebep olabileceğini bilmeli; hislerini ve sınırlarını hissetmeyi öğrenmeli; neyin kabul edilebilir olduğunu ve neyin olmadığını ifade edebilmelidir. Önerilen Okumalar Pain/pain management By Charlotte Jensen: www.cp-pack.eu / Knowledge about CP www.cp-pack.eu / Knowledge about CP 18 Bölüm 8 SP ve diğer yetersizliklere ilişkin olarak yetişkinlik ve yaşlılıkta bilinmesi gereken özel durumlar Kazanımlar Katılımcılar, toplumun aktif bir bireyi olarak yetişkin gibi yaşayabilmek için yetersizliğin kabulünün önemini bilecektir. Katılımcılar, vücut fiziksel bir yetersizlikle büyürken zihinsel, fiziksel ve biyolojik tehditleri bilecektir. Katılımcılar – grup tartışmasından esinlenerek – bu tehditler oluşmadan onların belirlenebileceğini öğrenecektir. Giriş Bir yetersizlikle büyümek ve yetişkin hayatı yaşamaya başlarken kişiliğin dokunulmamış kalması büyük bir zorluktur. Bu, öğrenme ve Serebral Palsi ile yaşamayı kabullenme sürecinde ilerleyebilmek için temel oluşturan gerekli olan farklı farkındalık ve bilgilenme aşamalarını kapsar. En belirgin aşamalardan bir tanesi yas tutmaya izin verilmesidir. Bu durum hem yetersizlikleri olan birey hem de tanı Serebral Palsi olarak konulduktan sonra özellikle keder ile karakterize edilen duruma giren anne babalar için geçerlidir. Yas tutma, Serebral Palsi ile yaşamayı mümkün olduğu kadar anlamlı ve rahat kılmak için atılacak ilk adımdır. Bu süreç bir sonraki adım olan yetersizliğin kabulü ve tanınmasına hazırlanmak için esastır. Bu kişisel gelişim süreci göz ardı edilirse, yetersizlikleri olan çocuğun talep ve beklentileri gerçek dışı boyutlarda yükselecek, motivasyon ve odağın fazlasıyla normal olmaya doğru daraldığı bir başka durumla, yani bir yetersizliği olduğu gerçeğini aklından çıkarmaya ikna olmayla sonuçlanabilecektir. Bu genellikle sayısız günlük mağlubiyet ve hayal kırıklığına neden olur. Araştırmaya göre engelden kaynaklanan mevcut kısıtlamaların bilinmesi hem yetersizliği olan çocuk hem de anne babaları için hayati derecede önemlidir ve sadece gerekli dikkatin kişisel gelişim sürecine verilmesi ile gerçekleşebilir. Engeli – güçlü ve zayıf yönleri ile – tanımak ve kabul etmek, Serebral Palsi ile yaşamayı ve yerel toplumun aktif bir ferdi olarak sosyal etkileşime katılmayı mümkün kılacaktır. 19 Tıbbi şartlar ve yaşlanma İkinci Dünya Savaşı’ndan önce sadece çok az sayıda Serebral Palsi’li çocuk, yetişkin yaşa ulaştı ve daha da az sayıda kişi ileri yaşları gördü. O zamanlardaki standart yetersizlikleri olan kişiler ile Serebral Palsililer’in hayat beklentileri arasında bariz bir boşluk gösterdi. Bugünlerde ise öncelikle tıbbi bakım hizmetlerindeki gelişmeler, rehabilitasyonun ilerlemesi ve yardımcı teknolojiler sayesinde Serebral Palsi’li çocukların çoğunluğu yetişkin yaşlara ulaşıyor ve hayat beklentileri arasındaki boşluk ise aşağı yukarı ortadan kalkıyor. Bir yetersizlikle bu kadar uzun yaşamak genellikle tıbbi ve işlevsel problemlerde aşağıdakileri içerecek şekilde – bazıları göreceli olarak daha erken yaşta başlamak üzere – artar: Prematüre yaşlanma Serebral Palsi’li bireylerin çoğunluğu durumlarından kaynaklı ekstra stres ve gerilmeden dolayı 40’lı yaşlara geldiklerinde bir tür prematüre yaşlanma tecrübe edeceklerdir. Serebral Palsi’nin sonucu olarak gelişimde görülen gecikmeler bazı organ sistemlerinin tam kapasitelerine ulaşmasını engeller. Kardiyovasküler sistem (kalp, damarlar ve arterler) ile pulmoner sistem (akciğerler) gibi organ sistemlerinin böyle bir durumda daha fazla çalışması gerektiğinden, bu sistemlerde prematüre yaşlanma meydana gelir. Araştırmalar prematüre yaşlanma faktörünün Serebral Palsi’li kişilerde normal yaşlanmayla karşılaştırıldığında 1.5 ila 5 arası olduğunu göstermiştir. Depresyon Serebral Palsi’li kişilerde depresyon oranı yaklaşık %25 daha fazladır. Yetersizliğin ciddiyeti ile herhangi bir açık bağıntı bulunmadığı, Serebral Palsi’li kişinin yetersizlikleri ile ne kadar başarılı şekilde başa çıktığı ile bağlantı olduğu görünmektedir. Duydusal desteğin derecesi, CP’li kişilerin stres ve hayal kırıklığı ile başa çıkmada ne kadar yeterli oldukları ile doğrudan ilgilidir. Ayrıca duygusal desteğin derecesinin, onların geleceğe dair olumlu bir bakışları olup olmadığı ve mutluluk dereceleri ile depresyonu kendilerinden uzakta tutabilmeleriyle de anlamalı bir ilişkisi vardır. Ağrı Serebral Palsi’li çoğu birey, doğduğu andan itibaren belirli bir derecede ağrı yaşamış olduğundan durumu ağrı olarak anlayamaz ve bu nedenle ağrı ile yaşıyor oldukları profesyonel sağlık personeli tarafından genellikle anlaşılmaz. Diğerleri ise ağrıyı hissettikleri yeri veya şiddetini tarif edemezler. Ağrı doğru şekilde yönetildiğinde genellikle kronik ağrıya dönüşmesi engellenir. 20 Ağrı, Yorgunluk ve Güçsüzlük (PFW) Serebral Palsi’si olan çoğu yetişkin kas anomalileri, kemik deformiteleri ve artiritten dolayı vücudun fazla veya yanlış kullanımından kaynaklanan PFW olarak bilinen bir ağrı, yorgunluk ve güçsüzlük kombinasyonunu mutlaka yaşar. Günlük hayatta hareket edebilmek için yetersizlikleri olmayan kişilerin üç ila beş katı daha fazla enerji harcadıklarından Serebral Palsi’li bireyler için yorgunluk genellikle bir zorluktur. Ek Tıbbi Durumlar Serebral Palsi’li yetişkinler hipertansiyon, inkontinans, idrar torbası komplikasyonları ve disfaji gibi sekonder tıbbi durumlara karşı normalden daha yüksek prevalansa sahiptirler. Skolyozun (omurga eğriliği) bazı vakalarda kemikler olgunlaştığında ergenlik çağından sonra ilerlediği görülmüştür. Ayrıca çocukların %12 – 15’inde kalça çıkığı görülür. Serebral Palsi’li olan kişilerin kemik kırılmalarına karşı daha yüksek insidansı vardır. Serebral Palsi’li yetişkinler, pratisyen hekimlere düzenli olarak görünmeli ve ilaç durumlarının değerlendirmesini yapmalıdır. Fiziksel şikâyetlerinin, başka bir sebepten kaynaklanıp kaynaklanmadığına bakılması önemlidir. Örneğin Serebral Palsi’si olan yetişkinlerin PFW (ağrı, yorgunluk, güçsüzlük) yaşamaları mümkündür ancak PFW tanı konmamış bir tıbbi durumdan da kaynaklanabilir. Bugün giderek artan sayıda Serebral Palsi’li bireyin ailelerinden veya bakıcılarından daha uzun yaşadığı bir gerçektir. Bunun sonucu olarak da uzun-vadeli bakım ve destek dikkate alınmalı ve zamanında planlanmalıdır. Önerilen Okumalar www.cp-pack.eu / Knowledge about CP 21 Modül 2 EĞİTİM KİTAPÇIĞI Yasal Düzenlemeler Editör Miguel Santos Yazarlar Pîrvu IONICĂ Luminiţa OPREA Düzenleyen Mehtap COŞGUN BAŞAR ROMANYA Bu proje, Hayatboyu Öğrenme Programı Grundtvig Çok Taraflı Projeler faaliyeti çerçevesinde Avrupa Komisyonundan alınan hibe ile yürütülmektedir. Bu projenin içeriği ve sonuçları hiçbir şekilde Avrupa Komisyonunun görüşlerini yansıtmadığı gibi proje ve sonuçları ile ilgili tüm sorumluluk proje sahiplerine aittir. Bu eğitim modülü, CP-PACK kapsamında ve odak grup görüşmeleri ile Serebral Palsi’li çocukların anne babaları ve öğretmenlerine yapılan anket sonuçlarından elde edilen İhtiyaç Analizi Raporuna göre oluşturulmuştur. Bu modül, temel olarak yetersizlikleri olan kişilerin haklarını düzenleyen uluslararası yasal belgelere ve ortakların ülkelerinde yürürlükte olan temel yasal çerçevelere dayanan teorik bir eğitim modülüdür. Bu eğitim modülü, uygulanan yasayı tanımak ve anlamakta bir başlangıç materyali olarak kullanılmalıdır. Bu modül yasal tavsiye değildir ve bu şekilde anlaşılmamalıdır. 24 Bölüm 1 Uluslararası ve AB Seviyesinde SP’li Kişinin Yasal Durumu Kazanımlar Katılımcılardan; Ülkelerinde uluslararası yasaların ve AB yasalarının ne derecede uygulanabileceğini anlamaları Daha gelişmiş ve uygun bir ulusal yasa sistemi için neler yapılabileceğinin anlamaları beklenmektedir. Giriş Yetersizlikleri olan kişilerin hakları alanında temel uluslararası ve Avrupa belgesi, Birleşmiş Milletler New York merkez binasında 13 Aralık 2006 tarihinde kabul edilmiş olan Yetersizliği Olan Kişilerin Haklarına Dair Sözleşme ve Opsiyonel Protokolü’dür. Sözleşme 3 Mayıs 2008 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Sözleşmeye katılan ülkeler, sözleşmeyle tanınan hakların sağlanması için politikalar, yasalar ve idari tedbirler almayı; ayrımcılık oluşturan yasa, yönetmelik ile adet ve uygulamaları kaldırmayı taahhüt eder. Bakış açısının değişebilmesi için, yetersizlikleri olan kişilerin durumunun iyileştirilmesi esastır ve anlaşmayı onaylayan ülkeler önyargılarla mücadele etmeli; yetersizlikleri olan kişilerin kabiliyetleri konusunda farkındalığı arttırmalıdır. Ülkeler, yetersizliği olan kişilerin de yetersizliği olmayan kişilere doğuştan sağlanan yaşama hakkını kullanabilmelerini, bu kişilere eşit haklar verilmesini, yetersizliği olan kadınların ve kız çocuklarının durumunun iyileştirilmesini ve yetersizliği olan çocukların korunmasını sağlamak durumundadır. Yetersizliği olan çocuklar eşit haklara sahip olmalı, yetkili kurumlar tarafından çocuğun menfaati için en iyi yol olarak gösterilmediği sürece çocuklar istekleri dışında anne babalarından ayrılmamalı ve hiçbir şartta gerek çocuk gerekse anne babaların yetersizliğine dayanılarak böyle bir ayrıma gidilmemelidir. Ülkeler, yasalardan önce bütün insanların eşit olduğunu kabul etmeli ve yetersizliğe dayanan ayrımcılığı yasaklayarak eşit yasal korumayı garanti etmelidir. Ülkeler, yetersizliği olan bireylere mülk sahibi olma ve miras bırakma, mali işleri kontrol etme ve banka kredileri ile ipotek sözleşmelerinin kullanımı konusunda eşit haklar sağlamalıdır. Diğerleri ile eşit adalete erişim hakkı sağlamalı ve yetersizliği olan 25 kişilerin özgürlük ve güvenlik haklarını kullanabildiği yasa dışı veya keyfi herhangi bir durumdan dolayı özgürlüklerinden mahrum bırakılmamalarını sağlamalıdır. Ülkeler, yetersizliği olan kişilerin fiziksel ve zihinsel bütünlüğünü herkesin olduğu gibi korumalı; işkence ve insanlık dışı ya da aşağılayıcı muamele görmemelerini sağlamalı ve ilgili kişinin rızası olmadan üzerlerinde tıbbi veya bilimsel deneylerin yapılmasını yasaklamalıdır. Yasalar ve idari tedbirler, suistimal, şiddet ve yetkinin kötüye kullanılmasını engellemelidir. Suiistimal halinde devletler mağdura iyileşme, rehabilitasyon ve tekrar toplumla bütünleşmeyi sağlamalı ve suiistimali soruşturmalıdır. Yetersizliği olan kişiler, özel hayat, aile hayatı, yazışma veya iletişim konularında keyfi veya yasa dışı bir muameleye tabi olmamalıdır. Onların kişisel, tıbbi ve rehabilitasyon bilgilerinin gizliliği de yetersizliği olmayan kişiler gibi korunmalıdır. Kabul edilebilirlik konusu da dâhil olmak üzere Sözleşme, ülkelerden engelleri tanımlamalarını ve ortadan kaldırmalarını; yetersizliği olan kişinin çevre, ulaşım, kamu tesisleri ve hizmetleri ile bilgi ve iletişim teknolojilerine erişimlerini sağlamasını ister. Yetersizliği olan kişiler bağımsız olarak yaşayabilmeli, topluma dâhil olmalı, nerede ve kiminle yaşayacağını seçebilmeli ve hem evdeki hem de toplumdaki destek hizmetlerinden faydalanabilmelidir. Kişisel hareketlilik ve bağımsızlık, kişisel hareketliliğin desteklenmesi ve kolaylaştırılması, hareketlilik becerileri ile hareketlilik yardımları konusunda eğitim, cihazlar, yardımcı teknolojiler ve birebir kişisel yardımla sağlanmalıdır. Ülkeler, makul bir standartta yaşama ve sosyal korunma hakkını kabul eder; buna kamusal alan, hizmetler ve yetersizliğe bağlı ihtiyaçlar konusunda yardım ve yoksulluk durumunda yetersizlikle ilişkili masraflar da dâhildir. Ülkeler, genel toplumsal bilgiye, uygun format ve teknolojiler yoluyla erişimi iyileştirmeli, Braille, işaret dili ve diğer iletişim şekillerinin kullanımını kolaylaştırarak, medya ile İnternet sağlayıcılarının, bilgileri erişilebilir formatta sunmalarını sağlamalıdır. Evlilik, aile ve kişisel ilişkilere ilişkin ayrımcılık ortadan kaldırılmalıdır. Yetersizliği olan kişilerin anne baba olma, evlilik yapma ve aile kurma, kaç çocuğa sahip olacağına karar verme ile aile planlama araçlarına ve eğitimlerine erişim, velayet ve evlat edinme gibi konularda eşit fırsatlara sahip olmaları gereklidir. Ülkeler, ilk ve orta öğretim, mesleki eğitim, yetişkin eğitim ile hayat boyu öğrenmeye eşit erişimi sağlamalıdır. Eğitim uygun materyal, teknik ve iletişim biçimlerini kullanmalıdır. Destek ihtiyacı olan öğrenciler destek tedbirlerini almalı, görme engelli ve işitme engelli öğrenciler Braille ve işaret dilini akıcı şekilde kullanan öğretmenlerden en uygun iletişim yoluyla eğitim almalıdır. Yetersizliği olan kişilerin eğitimi topluma 26 katılımlarının, saygınlıklarının, kişiliklerinin, kabiliyetlerinin ve yaratıcılıklarının gelişiminin sağlanmasıyla mümkündür. Yetersizliği olan kişilerin yetersizlikleri temelinde ayrımcılığa uğramadan mümkün olan en yüksek standartta sağlık hizmetini almaya hakkı vardır. Onlar da diğer insanlara sağlandığı şekilde ücretsiz ya da makul fiyatlardaki sağlık hizmetlerinden aynı oran, kalite ve standartta faydalanmalı, yetersizliklerinden dolayı ihtiyaçları olan sağlık hizmetlerini almalı ve sağlık sigortası sağlanması konusunda herhangi bir ayrımcılığa tabii olmamalıdır. Yetersizliği olan kişilerin en üst seviyede bağımsızlık ve yeterlilik kazanmalarını sağlamak için ülkeler, sağlık, istihdam ve eğitim alanlarını uygun hale getirme ve rehabilitasyon hizmetlerini kapsamlı şekilde sağlamalıdır. Yetersizliği olan kişilerin eşit çalışma ve hayatlarını kazanma h akları vardır. Ülkeler işe ilişkin konularda ayrımcılığı yasaklamalı, iş sahibi olma ve girişimciliği, kamuda yetersizliği olan kişilerin istihdam edilmesini ve bu kişilerin özel sektörde istihdamedilmesini desteklemeli ve iş yerinde makul şartların bu kişilere sağlanmasını garanti etmelidir. Ülkeler, yetersizliği olan kişilerin oy verme, aday olma ve seçilme de dâhil olmak üzere siyasi ve toplumsal hayata eşit katılımı sağlamalıdır. Ülkeler, televizyon programları, filmler, tiyatro ve erişilebilir formatlarda kültürel materyal sağlanmasını garanti ederek, tiyatrolar, müzeler, sinemalar ve kütüphaneleri erişilebilir kılarak, yetersizlikleri olan kişilerin yaratıcı potansiyellerini sadece kendileri için değil toplumun zenginleşmesi için de kullanmalarını sağlayacak fırsatlar yaratarak kültürel hayata, eğlenmeye, boş zaman ve spor faaliyetlerini katılımı desteklemelidir. Ülkeler, yetersizliği olan kişilerin, yetersizliği olanlara yönelik sporlara katılımlarını sağlamalıdır. Ülkeler, Sözleşme’nin gelişmekte olan ülkelerde uygulamaya konması konusunda yardımcı olmalıdır. Sözleşme’nin uygulanması ve izlemesinin garanti altına almak için ülkeler, hükümet içerisinde bir odak noktası belirlemeli ve uygulamanın izlenmesi teşvik edilmesi için ulusal bir mekanizma oluşturmalıdır. Bağımsız uzmanlardan oluşan Yetersizliği Olan Kişilerin Haklarına Dair Komite, taraf devletlerden Sözleşme’nin uygulanması konusundaki ilerlemelere dair periyodik raporlar alacaktır. İletişimlere ilişkin Opsiyonel Protokol’ün 18. Maddesi, birey ve gruplara, tüm ulusal kaynak ve süreçlerin uygulanması konusunda dilekçe verme hakkı tanır. Burada dilekçe verme hakkının, sadece görevdeki ulusal otoritenin, Sözleşme hükümlerine göre verilmiş olan hakkı sağlamaması ve vermemesi durumunda kullanabileceğinin ve ilgili kişinin bu hakları edinmek için tüm ulusal süreçleri takip etmiş olması gerekliliğinin 27 altı çizilmelidir. Komite şikayeti ve devletin gözlemlerini inceler ve eğer varsa bu bağlamda görüşlerini ve tavsiyelerini oluşturur ve devlete iletip kamuya açıklar. Dünya Sağlık Örgütü tarafından yapılan yetersizlik, engel ve özür tanımları aşağıdaki gibidir: Zedelenme: Herhangi bir psikolojik veya anatomik yapı veya işlev kaybı ya da anomali Yetersizlik: (bir zedelenmenin sonucu olarak) bir insan için normal kabul edilen şekilde veya oranda bir faaliyeti gerçekleştirme eksikliği ve sınırlılığı Engel: Yaş, cinsiyet ve o bireye ait sosyal ve kültürel etkenlere bağlı olarak normal bir işlevin tam anlamıyla yerine getirilmesini kısıtlayan ya da engelleyen durum. Aşağıdaki tanımlar, bu bakış açısı doğrultusunda geliştirilmiştir. Dünya Programı’nda önerilen ilgili eylem terimleri önleme, rehabilitasyon ve fırsatların eşitlenmesi olarak tanımlanmıştır. Önleme, olumsuz fiziksel, psikolojik ve sosyal sonuçlardan kaynaklanan engelin önlenmesinde veya zihinsel, fiziksel ve duyusal engellerin ortadan kaldırılması için (birincil önleme) alınan tedbirler anlamına gelir. Rehabilitasyon, engelli bir kişinin en yüksek zihinsel, fiziksel ve/veya sosyal düzeyini sağlayarak kişinin kendi hayatını değiştirebileceği araçları temin etmeye yönelik amaç odaklı ve zaman kısıtlı bir süreçtir. Bir işlev kaybını veya işlevsel bir kısıtlamayı telafi etmeye yönelik tedbirler (örneğin teknik yardımlar) ile sosyal uyum veya yeniden uyumu kolaylaştırmaya yönelik diğer tedbirleri de içerebilir. Fırsat eşitliği, fiziksel ve kültürel ortam, barınma ve ulaşım, kamu ve sağlık hizmetleri, eğitim ve iş fırsatları, kültürel ve sosyal hayat, spor ve eğlence tesislerini de içermek üzere toplumun genel sisteminin herkese erişilebilir kılındığı bir süreç anlamına gelir. SP’li Bir Kişinin Ulusal Düzeyde Yasal Durumu Farklı ülkelerde Serebral Palsi’li kişilerin yasal durumu hakkında değişik yaklaşımlar vardır. Bu yaklaşımlar, SP’li bireylere özel bir yasal çerçeveden SP’li bireylerin yetersizlikleri olan kişiler (bazı ülkelerde engelli kişiler terimi kullanılır) kategorisinde daha genel olarak yer aldıkları genel çerçeveye kadar değişiklik gösterir. Bunun sonucu olarak da SP’den etkilenen çocukların durumu değişikli gösterir. Bazı ülkelerde SP’li çocuklar, yetersizliği olan çocuklar genel kategorisinin içinde ayrı bir kategoride yer alırlar. Diğer ülkelerde ise SP’li çocuklar, diğer yetersizlikleri olan çocuklara göre herhangi bir özel statüye sahip değildir. Bu farklılıklara rağmen, tüm AB ülkeleri, çocuklar da dâhil olmak üzere yetersizliği olan kişiler için pek çok hakkı tanır ve verir. Ulusal mevzuat ve yönetim sistemlerine bağlı olmak üzere, yetersizliği olan kişilerin farklı seviyelerdeki sosyal ihtiyaçlarını dikkate alarak bu haklar gruplandırılır. SP’li kişinin yasal durumu konusunda uluslararası bir 28 yaklaşım oluşturmak için temel hakların bir taraması yapılmış ve haklar iki kategori altında gruplandırılmıştır. Bir kategori, resmi makamlar tarafından verilmiş hakları içerir. Bu tip haklar kolayca, diğer hiçbir idari formalite olmadan kişinin durumunu kanıtlaması ile tanınır. Diğer bir haklar kategorisi ise belli bir takım idari süreçlerin yerine getirilmesi şartı ile tanınır. SP’li çocuklar da dâhil olmak üzere yetersizliği olan çocuklar aşağıdaki haklardan faydalanır: • Sağlıklarının korunması, önleyici tedbirler alınması, tedavi ve iyileşme, eğitim ve uzman öğretim, • Sosyal hizmetler ve sosyal haklar anlamına gelen sosyal destek, • Barınma, kişisel yaşam alanının düzenlenmesi, ulaşım, fiziksel, bilişsel ve iletişim ortamlarına erişim, • Boş zamanları değerlendirecek faaliyetler, spor, kültür ve turizme erişim fırsatları, • Yasal destek, • Maddi faydalar, • Değerlendirme ve hareket kabiliyetinden yoksun kişiler için belirli zaman aralıklarıyla değerlendirme komisyonu tarafından evde yeniden değerlendirme. Küçük Bir Yasa Uygulaması! Uluslararası sözleşmede ilginiz çeken üç konu tespit edin. Seçiminizi gerekçelendirin. Şimdi, ulusal mevzuatta bu hükümlerin ne kadar dâhil edildiğini anlatın. Uluslararası yasa ile mevcut uygulama arasındaki en az 5 farkı söyleyin. Bunların neden olabileceğini açıklamaya çalışın. Bir birey, kendisine tanınan uluslararası hakların uygulanmasını nasıl yasal olarak talep edebilir? Önerilen Okumalar • Convention on the Rights of Persons with Disabilities and its Optional Protocol, adopted on 13 December 2006 at the United Nations Headquarters in New York. The Convention entered into force on 3May 2008. • Convention on the Rights of the Child, adopted and opened for signature, ratification and accession by the United Nations General Assembly resolution 44/25 of 20 November 1989 • Hague Convention of 19 October 1996 on Jurisdiction, Applicable Law, Recognition, Enforcement and Co-operation in respect of Parental Responsibility and Measures for the Protection of Children or Hague Convention 1996 29 Bölüm 2 Yetersizliği Olan ve SP’li Kişiler için İdari Destek Kazanımlar Katılımcılardan; Kamu kurumlarının nasıl işlediğini anlamaları Farklı kurumların yetersizliği olan kişilerin haklarını korumalarındaki sorumluluklarını anlamaları beklenecektir. Giriş Engeli olan kişilerin haklarının gözetilmesi genellikle yerel yönetimlerce yapılır. Bu hakların gözetilmesinde yardımcı veya destek işleri ise merkezi idari yönetimler, sivil toplum, aileler veya özürlü kişilerin yasal temsilcileri tarafından yürütülür. Bu bağlamda yetersizliği olan kişiler için yasal çerçevenin daha iyi uygulanmasının, yerel idari birimler ile Sivil Toplum Kuruluşları’nın işbirliği sayesinde mümkün olabileceğinin bilinmesi gereklidir. Her ülkedeki idari sistemin özgünlüğüne bağlı olarak, SP’li çocuklara idari destek sağlanmasında görevli değişik kamu ve özel kuruluşlar tanımlanabilir. Bazı ülkelerde SP’li kişilerin kaydını tutan idari süreçler uygulanır. Diğer ülkelerde ise SP’li kişiler özel tanıya bağlı olarak değil, yetersizliklerinin derecesine göre kayıt altına alınırlar. SP’ye farklı yaklaşımlar olduğundan, bu modülde temel olarak yetersizlik terimi kullanılacaktır. Yetersizliği olan kişilerin birçok hakkı olduğu gibi özel kabul edilen kurum ve kuruluşların da pek çok yükümlülüğü vardır. Bu haklar ihlal edilip yükümlülükler tam olarak yerine getirilmediğinde, uygun davranmayan kurum ve kuruluşlara mali cezalar getirilmiştir. Yetkili kurum bu cezaları uygular. İlgili kişiler hak ihlallerini ve yerine getirilmeyen yükümlülükleri bildirmelidir. Bireysel talep üzerine bir hak verildiğinde, hakkın verilmemesi veya gecikilmesi mahkemede bir dava konusu olabilir. Genellikle davanın açılması için ex-oficio avukatlar destek sağlar; davanın açılması ve yasal destek ücretsizdir. Yukarıda belirtilen hak ve yükümlülükler şunlardır: a. Yetersizliği olan kişilerin her tür eğitime ücretsiz ve eşit erişimi, 30 b. Yetersizliği olan kişilerin eğitim süreci kapsamında hakları aşağıdakilerdir: » Destek eğitim hizmetleri, » Yetersizliğe uyarlanmış teknik donanım, » Görsel engeli olan öğrencilerin erişebileceği okul yönergesi ve kurslar, » Sınavlar esnasında yardımcı donanım ve yazılımların kullanımı. c. Yılda bir defa kişisel yardımcıları ile birlikte yetersizliği olan çocuklar için ücretsiz eğlen-dinlen kamplarının kurulması. d. Yetersizliği olan kişilerin eğitim sağlayıcılara ulaşmasına ilişkin kamu kurumlarının yükümlülükleri: » Yetersizliği olan kişilerin eğitim ve uzman öğretime erişimlerini sağlama ve destekleme, » Zorunlu eğitim süresince hareket edemeyen yetersizliğe sahip kişiler için evde eğitim ve destek/gezici öğretmen yolu ile eğitim sağlama, » Yetersizliği olan kişilerin ihtiyaçlarına göre sürekli eğitime erişim sağlama, » Temel veya özel eğitim ile aileler veya toplum arasında işbirliğini destekleme, » Yetersizliği olan çocuklara yönelik eğitim uygulamalarına uyarlayabilmeleri için normal eğitim öğretmenlerinin mesleki eğitimlerinin desteklenmesi, » Yetersizliği olan kişinin spor uygulamaları yapabilmesinin sağlanması ve öğretmenlerin spesifik tıbbi ve teknik uygulamalar konusunda yetiştirilmesi, » Özel pedagoji uzmanları tarafından yetersizliği olan kişiler ve ailelerine destek hizmetleri sağlanması, » Eğitim kurumlarına erişimin sağlanması. e. Kamu binalarında yetersizliği olan kişilere alt katlarda ev kiralayabilmeleri için öncelik verilmesi f. Ağır düzeyde yetersizliği olan kişilerin, kiralanan apartman dairesinde bir destek odasına ve en düşük fiyattan kira ödemeye hakkı vardır. Aynı hak bakım süresi boyunca ciddi yetersizliği olan kişinin ailesi veya yasal temsilcisine de tanınır, g. Yetersizliği olan çocuk ve refakatçi kişi konser, müze ve etkinliklere ücretsiz katılma hakkından faydalanır, h. Yetersizlikleri olan kişilerin toplu taşımadan faydalanmalarını sağlamak için yerel yönetimler uygun toplu taşıma araçları satın almak ya da mevcut araçları uygun hale getirmek ve yetersizlikleri olan kişiler için ulaşım programları oluşturmakla yükümlüdür. i. Ağır ve dışarıdan da gözlemlenebilen yetersizliği olan kişiler ücretsiz şehir içi toplu taşımadan faydalanır. j. Ağır ve dışarıdan da gözlemlenebilen yetersizliği olan kişiler toplu taşımada uzak mesafe ulaşımından da faydalanır. 31 k. İlgili kamu kuruluşları, yetersizlikleri olan genç kişilerin yetişkin koruma programına geçişlerini kolaylaştırmak için gerekli tedbirleri almakla yükümlüdür. l. Talep veya remi makamlarca sağlanan sosyal destekten faydalanma hakkını verme yükümlülüğü vardır. m. Evde bakım veya diğer kamu hizmetlerinin mümkün olmadığı yerlerde yetersizliği olan kişiyi bir ikamet merkezine kabul etme yükümlülüğü vardır. n. Kurumlar, yetersizliği olan kişilerin menfaati doğrultusunda binaları yetersizliği olan kişi için uygun hale getirme, park yerlerini düzenleme ve erişimi sağlama ile yükümlüdür. o. Matbaaların, görsel engeli olan kişilerin de erişebileceği formatlara dönüştürülebilen dijital ortamlarda kitap ve magazin basma zorunluluğu vardır. p. Kamu kütüphanelerinin, görsel veya okuma engeli bulunan kişiler için özel bölümler oluşturma zorunluluğu vardır. q. Telefon şirketlerinin ve banka hizmet operatörlerinin, verdikleri hizmetler ve bilgi hizmetlerinden yetersizliği olan kişilerin de faydalanabilmesi için sundukları hizmetleri uygun hale getirme zorunluluğu vardır. r. Otel sahiplerinin, en azından bir odayı yetersizliği olan kişiye uygun hale getirme, giriş, resepsiyon ve asansöre dokunsal işaretler koyma zorunluluğu vardır. s. Kamu ve özel kuruluşların, işitme engeli bulunan kişilerin halkla ilişkilerden ve diğer bilgi hizmetlerinden faydalanabilmeleri için çevirmen bulundurma zorunluluğu vardır. Bu hizmetler aynı zamanda internetle sağlanan hizmetleri de kapsar. t. Belirli sayının üzerinde işçi çalıştıran işverenler, çalışanlarının en az belli bir yüzdesi kadar personelini yetersizliği olan kişilerden seçmek veya kamuya özel bir vergi ödemekle yükümlüdür. u. Korunan birimlerin belirli vergilerden muafiyet hakkı vardır. Eğitim ve tedavide yetersizliği olan/SP’li çocukların yararına yönelik idari hükümler Her Avrupa ülkesi, yetersizliği olan/SP’li çocukların eğitimi ve tedavisi için farklı sistemler oluşturmuştur. Genel idari ve yasal çerçeveye bağlı olarak, bu destek sistemleri devlet eliyle, özel sektör tarafından veya her ikisinin bir arada olması ile sağlanır. Genel olarak ülkelerdeki yaygın yaklaşım, yetersizliği olan/SP’li çocuklar ile ilgilenecek bir kamu kurumunun kurulmasıdır. Yerel koşullara bağlı olarak anaokulları, okullar ve diğer kurumlar vardır. Bu kurumlar, SP’li çocukların, yetersizliği olmayan çocuklarla bir arada olduğu kaynaştırma, SP’li çocukların diğer yetersizlikleri olan çocuklar ile bir 32 arada bulunduğu yarı zamanlı kaynaştırma ya da sadece SP’li çocuklara yönelik özel kurum şeklinde olabilir. Diğer taraftan çoğu ülkede SP ve diğer benzer yetersizlik ve engellere yönelik özelleştirilmiş ve uzmanlaşmış tedavi sağlayan özel kurumlar da vardır. SP çok yaygın bir yetersizlik olmadığından, çocuk ve ailesinin yakın çevresinde uzman bir eğitim ve tedavi kurumu bulmak mümkün olmayabilir. Öğretmenlerin ve terapistlerin, uluslararası ve AB antlaşmaları ve sözleşmelerine göre kamu yetkili kurumlarından farklı destek istemek ve almak için önceliğe sahip olduklarını bilmesi gereklidir. Örneğin, kamu yetkili kurumları yaptıkları bütçelerinde okulların, tedavi merkezlerinin ve yetersizliği olan/SP’li çocukları desteklemeye yönelik diğer tesislerin geliştirilmesi için gerekli miktarı da belirtmelidir. Küçük Bir Yasa Uygulaması! Genel bilginize başvurarak yetersizliği olan kişilerin evlerini düzenlemekle görevli kurum ve kuruluşların isimlerini söyleyin. Yazılı kanundan faydalanarak fikrinizi doğrulayın. Aşağıdaki varsayımların her birini gerekçelendirin: • Aile, yetersizliği olan aile fertlerinin haklarının korunmasında temel yasal yükümlülüğe sahiptir. • Kamu kurumu sadece tavsiye ve belli bir miktar maddi destek sağlamakla yükümlüdür. Önerilen Okumalar Guidance available on public authorities websites, on private, specialised, organisations or on international organisations websites (UNESCO, UNICEF, UN) 33 Bölüm 3 Yetersizliği Olan/SP’li Kişiler için Lojistik Destek Kazanımlar Katılımcılardan; Psikolojik desteğin değişik türlerini daha iyi anlamaları Çeşitli destek türleri arasındaki karışıklığı gidermeleri beklenecektir. Giriş SP’li kişiler de yetersizliği olan bireyler olduğundan, yetersizliği olan diğer kişilere tanınan genel haklar onlara da uygulanır. Lojistik destek, çeşitli hizmetlere ücretsiz erişim, farklı hizmetlerden indirimli fiyattan faydalanma, tesis ve binalara erişebilirlik, ücretsiz veya indirimli fiyatlarda destek cihazı ve teknikleri edinme, değiştirilmiş destek hizmetleri, materyaller ve teknikler vb. kapsayabilir. Bu haklardan bazılarının bireysel talep üzerine tanınmış olduğu, diğerlerinin ise farklı kurumlar tarafından resmi olarak verildiği varsayılmaktadır. Çoğu durumda lojistik desteğin yetersizliği olan kişilere tanınan genel bir hak olduğu bilinmelidir. Bu bağlamda, kamu veya özel kuruluşlarca yerine getirilmesi gereken bir hak için birey kişisel başvuruda bulunamaz. Örneğin, erişim ve yardımcı destek, işaretlenmiş yollar, tekerlekli sandalyelere uygun otobüsler vb. gibi yollarla da sağlanabilir. Genellikle lojistik destek şunları kapsar: a. b. c. d. e. f. g. Kişisel refakatçi edinme hakkı Ücretsiz tıbbi cihazlar, ücretsiz tıbbi tedavi ve ilaçlar Yetersizliği olan/SP’li kişiler ve kişisel refakatçisi için ücretsiz SPA tedavisi Hastanelerde ücretsiz yatış ve yemek, SPA tesisleri ve diğer benzer hizmetler Yetersizliği olan kişiler için ücretsiz park etme izni Ev kiralanması durumunda kamu binalarında ekstra oda Aile veya destekleyen kişileri bulunmayan yetersizliği olan çocukların kamu destek merkezine erişimi h. İletişimi kolaylaştırmak amacıyla yasal süreçler esnasında uzman bir çevirmen bulundurma hakkı 34 i. Terapi ve destekleyici kamu tesislerine erişim. Yetersizliği olan/SP’li çocuklar menfaatine okullar tarafından alınması gerekli tedbirler Yetersizliği olan/SP’li çocuklara yönelik okullar, terapi merkezleri ve diğer tesisler, resmi makamlar tarafından kendilerine çeşitli destekleyici cihaz veya iş sağlaması gerektiğini bilmelidir. Örneğin resmi makamların, kamu veya özel uzmanlaşmış kuruluşları rampalar yapmaları, taşıyıcı veya asansör tesisatı kurmaları için desteklemesi gereklidir. Ayrıca, resmi makamların uzmanlaşmış kuruluşlara aşağıdakiler gibi yardımcı teknoloji ve cihazlar sağlaması gereklidir: • Kitaplar, oyunlar, eğitici materyaller • Tekerlekli sandalyeler, boyun, omurga, kol ve bacakları destekleyen cihazlar, uyarlanmış sandalyeler ve masalar Okullar için belirli desteklerin dolaylı yollarla sağlanabildiğini bilmek önemlidir. Bu bağlamda yeni veya geliştirilmiş yardımcı cihazların araştırılması ve geliştirilmesi, genellikle üniversitelerde ve araştırma enstitülerinde yapılır. Böyle bir desteği almak için okullar, bu tür araştırma kuruluşları ile ortak projeler geliştirmelidir. Ayrıca çoğu ülkede okullar ve terapi merkezlerinin desteklenmesi konusunda sorumluluk, farklı kamu kurumları arasında paylaşılır. Örneğin bir bakanlık veya ulusal düzeydeki başka bir kurumun bütçesinde destek ve yardımcı teknolojiler için ihtiyaç duyulan para bulunabilir ve başka bir kamu kuruluşu ise binaların değiştirilmesi ve düzenlenmesini üstlenebilir. Aynı şekilde tüm öğretmenler, terapistler ve yetersizliği olan/SP’li çocuklarla ilgilenen herkesin yetkinliklerini geliştirmek adına çeşitli eğitimlere katılmayı talep etme hakkı vardır. Çoğu ülkede öğretmenler ve terapistlere yönelik eğitim sistemleri, öğretmen ve terapistlere uygun eğitim ihtiyaçlarını kapsamaz. Bu durumun üstesinden gelebilmek için öğretmen ve terapistlerin uluslararası eğitim organizasyonlarına (konferanslar, seminerler vb.) katılabilmelerini sağlayan pek çok finansman fırsatları olduğunu bilmesi gereklidir. Diğer yandan, okullar, Sivil Toplum Kuruluşları ve diğer özel kuruluşlarla işbirliği yapabilir. Çoğu durumda bu işbirliği, bir okulun, yetersizliği olan/SP’li çocukların yararına kendi destekleyici faaliyetlerini geliştirmek üzere “ev sahipliği” yapması şeklinde gerçekleşir. 35 Küçük Bir Yasa Uygulaması! Normal işleyen yaklaşım olarak bir kamu kurumu tarafından tanınan hakların bir listesini yapın. Yasal bir hakkın görevli kurum tarafından verilmediği durumların bir listesini yapın. Önerilen Okumalar Farklı yetkili kurumlar ve STKlarca sağlanan rehberlik materyalleri 36 Bölüm 4 Yetersizliği Olan/CP’li Kişiler için Maddi Destek Kazanımlar Katılımcılardan; Hangi maddi destekleri talep edeceklerini bilmeleri Maddi destek olarak para ödemesi ile diğer destek türleri arasındaki farkı anlamaları beklenecektir. Giriş Genellikle maddi destek, yetersizliği olan kişilerce veya çocuğun yetersizlikleri olması halinde ailesi tarafından yerine getirilen belli bir sürece göre verilir. Maddi destek sadece kişiye ve/veya aile fertlerine (anne babalar) ya da kişisel refakatçisine verilebilir. Çocuklara sağlanan maddi destek söz konusu olduğunda anne babaların genellikle desteği alabilmek için pek çok idari süreci yerine getirmeleri gerekir. Sıklıkla bu süreçler çok basit olup çocuk doğduktan hemen sonra da yapılabilir. Diğer durumlarda destek alınabilmesi için yetersizlik belgesi veya diğer destekleyici durumu kanıtlayan belgeler ve tamamlanması gereken süreçlere ihtiyaç duyulabilir. Maddi destek tedbirleri: • Kamuya ait bir binada olması halinde ev kiralanırsa kiradan muaf olma • Yetersizliğin ağırlığına göre yetersizliği olan çocukların anne babalarından bir tanesinin değişken süre ile belirli miktarlarda ödemeli tatil yapması • Müzeler, konserler ve diğer benzer kültürel ve spor faaliyetlerine katılım biletine ücretsiz erişim. Bu hak aynı zamanda kişisel refakatçiye da tanınır. • Toplu taşımada hem yerel hem de kısa mesafe ile uzak mesafe ulaşım için ücretsiz bilet ve abonelik Her bir idarenin yönetmeliğine göre ücretsiz biletler ve abonelik tüm ulaşım araçlarında sınırsız olabilir veya belirli ulaşım araçlarında belirli sayıda seyahati kapsayabilir. Bu hak aynı zamanda kişisel refakatçiye da tanınır. • Sahibi yetersizliği olan bir kişi olması durumunda ev, bina veya arsa vergisinden muafiyet 37 • Evlerin yetersizliği olan kişiye göre düzenlenmesi veya destekleyici cihaz ve uyarlanmış araçların satın alınmasında kullanılacak banka kredilerinin faizlerinde kamu desteği • Yetersizliği olan kişiye göre düzenlenmiş motorlu taşıtlarda vergi muafiyeti • Çocuk için kişisel refakatçi tutulmasına ailenin veya çocuğun anne babasının olumsuz karar vermesi halinde aylık bağlanması • Yetişkin yaşa gelene kadar yetersizliği olan çocuklar için arttırılmış veya destekleyici aylık Yetersizliği olan/SP’li çocuklara yönelik okulların faydalanabileceği maddi destek şekilleri Devlet okulları doğrudan kamu bütçesi ile finanse edilir. Bu da kamu bütçelerinin eğitmen ve terapist eğitiminin maliyetini de içermek üzere çocukların eğitim ve terapisinden kaynaklanan tüm masrafları karşılaması anlamına gelir. İhtiyaç duyulan maddi desteği alabilmek için eğitmen ve terapistlerin resmi olarak taleplerini okul yönetimi ile kamu kurumlarına sunmaları gereklidir. Devlet eliyle yürütülen terapi merkezlerinin giderleri de kamu bütçesinden karşılanır. Yani eğitim kurumları ile karşılaştırıldığında, belirli terapilerden faydalanabilmek için hastaların belirli bir miktar para ödemeleri gereklidir. Özel okullar ve terapi merkezlerinin giderleri ise genellikle bağışlar veya çocukların aileleri tarafından yapılan ödemelerle karşılanır. Yani özel sektöre ait olsalar da okul ve terapi merkezlerinin kamu bütçesinden maddi teşvik alma hakkı vardır. Bunu gerçekleştirebilmek için bu kuruluşların belirli şartları yerine getirmeleri gerekmektedir. Kamu maddi desteği asgari düzeyde eğitim veya terapi hizmetlerinin giderlerini karşılayacaktır. Küçük Bir Yasa Uygulaması! • Herhangi bir yönlendirme olmaksızın maddi destek talep etmek için gerekli olduğunu düşündüğünüz bir talep formu doldurun. Şimdi yasal belgelerdeki yönlendirmeler doğrultusunda aynı talep formunu bir daha doldurun. Farklılıkları not alın ve diğer katılımcılarla tartışın. • Bir hukuki danışmanın yasal formları kullanmak için ihtiyaç duyulan tüm detayları net bir şekilde bilmesine neden gerek olmadığını açıklayın. Önerilen Okumalar Yetersizliği olan/SP’li çocukların, hakları olan desteğe nasıl ulaşacağına dair bilgi sağlayıcı materyaller. 38 Bölüm 5 Kişilerin Hakkı Olan Destek Nasıl Elde Edilir? Kazanımlar Katılımcılardan; Talep süreci esnasında karışıklık ve hataları nasıl önleyecekleri Bir talep onaylanmadığında ne yapacaklarını bilmeleri Tüm yasal tesislerden en iyi şekilde nasıl faydalanacaklarını bilmeleri beklenecektir. Giriş Asıl destek çocuğun anne babası tarafından belli bazı idari süreçlerin tamamlanması ile sağlanabilir. Temel süreç çocuğun doğumdan sonra kayıt altına alınmasıdır. Böyle bir durumda kayıt, yetersizliğin varlığı ve seviyesini kanıtlayan tıbbi belge ile anne babanın beyanına dayanır. Bazı ülkelerde diğer bireysel haklar özel ve daha detaylı idari süreçler sonucunda verilir. Örneğin yardımcı cihazlar sadece anne babaların söz konusu cihazları veya eşdeğer parayı alabilmek için bir yetkili kuruluşa yasal bir talepte bulunması ve diğer resmi belgeleri sunmasıyla sağlanabilir. Diğer taraftan bazı ülkelerde ise anne babalardan talepleri alıp değerlendiren STK’lar veya başka özel kuruluşlar vardır. Bireysel bir desteği alabilmek için anne babaların, tam olarak hangi süreci yerine getireceklerini bilmeleri gerekmektedir. Münferit olaya göre belirli bir ülkede desteğin sağlanması çok değişiklik gösterebilir. Bir talebin olumlu cevap alamaması halinde anne babalara, kamu kuruluşu aleyhinde dava açmaları veya yetersizlikleri olan kişilerle ilgilenen bir STK’ya yardım için başvurmaları tavsiye olunabilir. Okulların hak ettiği destek nasıl elde edilir? Hangi ülkede bulunulduğuna bağlı olarak, eğitim ve terapi merkezleri için kamu desteği kurumun yasal statüsüne göre verilir. Kamu kuruluşları bütçe için her yıl yasal bir talepte bulunmalıdır. Öğretmenler ve terapistler öğretim materyalleri, terapi araçları ve eğitim için kendi önerilerini kuruluşun yönetimine sunabilir. Özel kuruluşlar ise kamu tarafından finanse edilen özel kuruluşlarda aranan şartları taşımak zorundadır. Sonrasında her yıl para için taleplerini sunarlar ve yılsonunda bu parayı nasıl harcadıklarını rapor ederler. 39 Özel destek çeşitli sponsorlar veya bağışçı kurallarına göre yapılan taleplerle edinilebilir. Bazı bağışçılar, sadece organizasyonları desteklerken diğerleri hibe veya bireylere uygun diğer destek türlerini de sağlayabilir. Küçük Bir Yasa Uygulaması! Spesifik bir hakkın verilmemesinin sebepleri nelerdir? Bir hak için yapılan talebin olumlu şekilde cevaplanması ne kadar zaman alır? Temel talep dışında, yasal destek alabilmek için yapılan diğer işlemler nelerdir? Önerilen Okumalar Avukatlar ve uzmanlaşmış STK web siteleri, forumlar 40 Bölüm 6 Türkiye’de Yasal Düzenlemeler Kazanımlar Katılımcılardan; Ulusal yasa sistemi içinde neler yapabileceklerini anlamaları beklenmektedir. Giriş Türkiye’de engelli bireyler için hazırlanan kanunlar, tüm özür gruplarını kapsayacak biçimde hazırlanmaktadır. Dolayısıyla SerebralPalsilibireyler için ayrı bir yasal düzenleme bulunmamaktadır. Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına göre; Madde 10 – Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. Yine bu madde de özürlüler için alınacak tedbirlerin eşitlik ilkesine aykırı sayılamayacağı vurgulanmaktadır. Madde 41 – Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır. Devlet, ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması ve aile planlamasının öğretimi ile uygulanmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır, teşkilatı kurar. (Ek fıkra: 7/5/2010-5982/4 md.) Her çocuk, korunma ve bakımdan yararlanma, yüksek yararına açıkça aykırı olmadıkça, ana ve babasıyla kişisel ve doğrudan ilişki kurma ve sürdürme hakkına sahiptir. (Ek fıkra: 7/5/2010-5982/4 md.) Devlet, her türlü istismara ve şiddete karşı çocukları koruyucu tedbirleri alır. Madde 42¬–Kimse, eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz. Devlet, durumları sebebiyle özel eğitime ihtiyacı olanları topluma yararlı kılacak tedbirleri alır. Madde 50–Küçükler ve kadınlar ile bedeni ve ruhi yetersizliği olanlar çalışma şartlarıbakımından özel olarak korunurlar. Madde60–Herkes, sosyal güvenlik hakkına sahiptir. 41 Devlet, bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alır ve teşkilatı kurar. Ayrıca, engelli bireyler temel eğitim ilkeleri doğrultusunda genel eğitim, özel eğitim ve mesleki eğitim görme haklarını kullanabilmektedirler. 5378 sayılı Özürlüler Kanunu’nun 15. Maddesinde “Hiçbir gerekçeyle özürlülerin eğitim alması engellenemez. Engelli çocuklara, gençlere ve yetişkinlere, özel durumları ve farklılıkları dikkate alınarak, bütünleştirilmiş ortamlarda ve özürlü olmayanlarla eşit eğitim imkânı sağlanır.” ibaresi yer almaktadır. Bununla birlikte, Milli Eğitim Bakanlığı’nın 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanununa göre; Madde 4 – Eğitim kurumları dil, ırk, cinsiyet ve din ayırımı gözetilmeksizin herkese açıktır. Madde 5 – Milli eğitim hizmeti, Türk vatandaşlarının istek ve kabiliyetleri ile Türk toplumunun ihtiyaçlarına göre düzenlenir. Madde 8-Özel eğitime ve korunmaya muhtaç çocukları yetiştirmek için özel tedbirler alınır. 31.05.2006 tarih ve 26184 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği doğrultusunda özel eğitimin amaçları ve temel ilkeleri aşağıda belirtilmektedir. MADDE 5 – (1) Özel eğitim, Türk Millî Eğitiminin genel amaç ve temel ilkeleri doğrultusunda, özel eğitime ihtiyacı olan bireylerin; a. Toplum içindeki rollerini gerçekleştiren, başkaları ile iyi ilişkiler kuran, iş birliği içinde çalışabilen, çevresine uyum sağlayabilen, üretici ve mutlu bir vatandaş olarak yetişmelerini, b. Toplum içinde bağımsız yaşamaları ve kendi kendilerine yeterli bir duruma gelmelerine yönelik temel yaşam becerilerini geliştirmelerini, c. Uygun eğitim programları ile özel yöntem, personel ve araç-gereç kullanarak; eğitim ihtiyaçları, yeterlilikleri, ilgi ve yetenekleri doğrultusunda üst öğrenime, iş ve meslek alanlarına ve hayata hazırlanmalarını amaçlar. Özel eğitimin temel ilkeleri MADDE 6 – (1)Türk Millî Eğitiminin genel amaç ve temel ilkeleri doğrultusunda özel eğitimin temel ilkeleri şunlardır; a. Özel eğitime ihtiyacı olan tüm bireyler; eğitim ihtiyaçları, ilgi, yetenek ve yeterlilikleri doğrultusunda ve ölçüsünde özel eğitim hizmetlerinden yararlandırılır. b. Özel eğitime ihtiyacı olan bireylerin eğitimine erken yaşta başlanır. c. Özel eğitim hizmetleri, özel eğitime ihtiyacı olan bireyleri sosyal ve fiziksel çevrelerinden mümkün olduğu kadar ayırmadan planlanır ve yürütülür. 42 ç. Özel eğitime ihtiyacı olan bireylerin, eğitim performansları dikkate alınarak, amaç, içerik ve öğretim süreçlerinde ve değerlendirmede uyarlamalar yapılarak, akranları ile birlikte eğitilmelerine öncelik verilir. d. Özel eğitime ihtiyacı olan bireylerin her tür ve kademedeki eğitimlerinin kesintisiz sürdürülebilmesi için, rehabilitasyon hizmetlerini sağlayacak kurum ve kuruluşlarla iş birliği yapılır. e. Özel eğitime ihtiyacı olan bireylerin bireysel yeterlilikleri ve tüm gelişim alanlarındaki özellikleri ve akademik disiplin alanlarındaki yeterlilikleri dikkate alınarak, bireyselleştirilmiş eğitim planı geliştirilir ve eğitim programları bireyselleştirilerek uygulanır. f. Ailelerin, özel eğitim sürecinin her boyutuna aktif olarak katılımları ve eğitimleri sağlanır. g. Özel eğitim politikalarının geliştirilmesinde, üniversitelerin ilgili bölümleri ve özel eğitime ihtiyacı olan bireylere yönelik etkinlik gösteren sivil toplum kuruluşları ile iş birliği içinde çalışılır. eşim ve karşılıklı uyum sağlama sürecini kapsayacak şekilde planlanır. ğ. Özel eğitim hizmetleri, özel eğitime ihtiyacı olan bireylerin, toplumla etkileşim ve karşılıklı uyum sağlama sürecini kapsayacak şekilde planlanır. Bu çerçevede, özür türü ve derecesine göre engelli çocuklar genel eğitim sisteminde normal sınıflarda veya özrün türü ve düzeyine göre ayrılmış olan özel eğitim sınıflarında eğitim alabilmektedirler. Bununla birlikte engelli çocukların normal eğitim sınıflarında normal gelişim gösteren akranlarıyla, sosyal ve eğitimsel açıdan birlikteliklerinin sağlanabilmesi için eğitim politika ve uygulamalarında temel yaklaşım kaynaştırma eğitimi ile sağlanmaktadır. Özel eğitime ihtiyacı olan bireylerin zorunlu öğrenim çağı: Okul öncesi dönemi de içine alan 3-14 yaş olarak belirlenmiştir. Engellilere yönelik erken eğitim 0-6 yaşından başlayarak eğitim ve öğretim hizmetlerinde MEB’in yanı sıra üniversitelerin ilgili bölümlerinden de bilgi ve yönlendirme hizmetlileri alınabilir. SP’li Bireylere İdari Destek Engelli bireylerin eğitimleriyle ilgili bilgi edinme ve sorunların çözümünde yerel düzeyde İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri sorumludur. Ülke genelinde ise özel eğitimle ilgili yapılan çalışmaların koordinasyonunu sağlayan kurum Milli Eğitim Bakanlığına bağlı Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü’dür. Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü, • İlgili bakanlıklarla işbirliği içinde, özel eğitim sınıfları, özel eğitim okulları, rehberlik ve araştırma merkezleri, iş okulları ve iş eğitim merkezleri ile aynı seviye ve türdeki 43 benzeri okul ve kurumların yönetimine ve öğrencilerin eğitim ve öğretimine yönelik politikalar belirlemek ve uygulamak, • İlgili bakanlıklarla işbirliği içinde, özel eğitim okul ve kurumlarının eğitim ve öğretim programlarını, ders kitaplarını, eğitim araç-gereçlerini hazırlamak veya hazırlatmak ile görevlidir. Özürlü bireylerin eğitim dışındaki konularda bilgi edinmeleri ve sorunlarının çözümünden konuyla ilgili bakanlık ve bu bakanlıklara bağlı birimler sorumludur. Örneğin, CP’li bireyin sağlık ile ilgili konularda başvuracağı kurum Sağlık Bakanlığı ya da bulunduğu bölgedeki en yakın hastane olabilir. Türkiye’de özürlü bireylerin, haklarının korunmasında ise özürlü bireyin kendisi, ailesi ya da sivil toplum örgütleri rol oynamaktadır. Türkiye’de engellilere yönelik yaklaşık 400 sivil toplum örgütü bulunmaktadır. SP’li Bireylere Lojistik Destek Türkiye 7 bölgeden oluşan ve ortalama 74 milyon nüfusa sahip bir ülkedir. Nüfusun çok olması nedeniyle kamu binalarında, kamuya açık alanlarda ve toplu taşıma araçlarında CP’li bireylerin bağımsız hareket edebilmelerini destekleyici düzenlemeler (yol, kaldırım, yaya geçidi, açık ve yeşil alanlar, spor alanları ve benzeri sosyal ve kültürel altyapı alanları ile gerçek ve tüzel kişiler tarafından yapılmış ve umuma açık hizmet veren her türlü yapı) tüm şehirlerde standart bir şekilde mevcut değildir. Bu kapsamda 5378 sayılı Özürlüler Yasasının Geçici 2. ve 3. maddelerinde; kentsel yaşamın özürlülerin erişebilirliğine uygun düzenlemesi amaçlanmaktadır. Söz konusu yasanın ilgili maddeleri şunlardır: “Geçici Madde 2.- Kamu kurum ve kuruluşlarına ait mevcut resmî yapılar, mevcut tüm yol, kaldırım, yaya geçidi, açık ve yeşil alanlar, spor alanları ve benzeri sosyal ve kültürel alt yapı alanları ile gerçek ve tüzel kişiler tarafından yapılmış ve umuma açık hizmet veren her türlü yapılar bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren yedi yıl içinde özürlülerin erişebilirliğine uygun duruma getirilir. Geçici Madde 3.- Büyükşehir belediyeleri ve belediyeler, şehir içinde kendilerince sunulan ya da denetimlerinde olan toplu taşıma hizmetlerinin özürlülerin erişilebilirliğine uygun olması için gereken tedbirleri alır. Mevcut özel ve kamu toplu taşıma araçları, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren yedi yıl içinde özürlüler için erişilebilir duruma getirilir.” Bununla birlikte, yasa değişikliğinin yanısıra, 2006/18 sayılı Başbakanlık Genelgesi ile de yukarıda belirtilen 5378 sayılı Özürlüler Yasasının Geçici 2. ve 3. Maddeleri doğrultusunda kentsel yaşamın özürlülerin erişebilirliğine uygun duruma getirilmesi 44 için kamu kuruluşları ve yerel yönetimlerce eylem planları hazırlanması, bu düzenlemelerin TSE standartlarına uygun şekilde yapılması istenmektedir. SP’li Bireylere Finansal Destek Türkiye’de engelli çocuklara ve ailelerine sağlanan mali destekleri şu şekilde sıralayabiliriz; • 8 yıllık zorunlu eğitim kapsamında (3-14 yaş) ücretsiz devlet okulları, • Devlet okullarına ulaşımda ücretsiz okul servisleri, • Devlet okulları dışındaki özel rehabilitasyon merkezlerinden eğitim alabilmeleri için destek eğitim ödeneği, • Ücretsiz eğitim materyali, • Engellilerin eğitimi, çalışması veya fiziksel, ruhsal ve sosyal gelişimlerine yönelik olarak özel suretle imal edilmiş olup, malûl ve özürlülerin kendi kullanımları için getirdikleri veya onlara yardım sağlanması amacına yönelik olarak kamu yararına faaliyette bulunan dernekler ile Sağlık Bakanlığınca yetki verilmiş kurum ve kuruluşlarca ithal edilen ve Kararnamede sayılan eşyalar için gümrük vergisi muafiyeti, • Belediyeler tarafından engelli bireyler için ücretsiz veya indirimli otobüs, vapur, su vb. hizmeti, • Uçaklarda engelli birey ve refakatçisi için indirimli bilet, • Ücretsiz devlet tiyatrosu bileti, • Engelli çocuk için yurt içinden veya yurt dışından alınacak taşıt araçlarının alımındaözel tüketim vergisi muafiyeti, • Ailesinde engelli birey bulunan işverenler için vergi indirimi, • Engelli ve refakatçisi için müze ve ören yerlerine ücretsiz giriş, • Engelliler ile bunların eşleri, çocukları, ve anne babaları için kimliklerini ibraz etmek suretiyle milli parklar, tabiatı koruma alanları ve tabiat parklarına ücretsiz giriş, • Telekomünikasyon hizmetlerinden %50’ye varan indirimle faydalanma imkânı, ayrıca özel iletişim vergisi muafiyeti • Ekonomik yoksunluk içinde bulunan; 18 yaşından büyük engelli bireyler ve kanunen bakmakla yükümlü olduğu 18 yaşını tamamlamamış engelli yakını bulunan Türk vatandaşları için üç ayda bir ödenen engelli aylığı, • 18 yaşından büyük özürlü bireylere ve 18 yaşından küçük engelli çocuğu bulunan ana babalara ve ayrıca, annesi veya babası olmayan 18 yaşından gün alamamış yetim çocuklara Vakıflar Genel Müdürlüğü’nce ödenen muhtaç aylığı, 45 • Ailesi ekonomik yoksunluk içinde bulunan bakıma muhtaç engelli bireylere evlerinde veya kurumda ücreti devletçe karşılanan bakım hizmeti, • Bakımı aile bireyi ya da yakını tarafından karşılanan özürlü birey için, bakımı yapan kişiye bir asgari ücrete kadar evde bakım parası. Ayrıca, sağlık hizmetleri konusunda ise; sosyal güvencesi olan engelli bireylerin tedavi, muayene, ilaç, tetkik ve ortez-protez ihtiyaçları bağlı oldukları sosyal güvenlik kuruluşu tarafından katkı payı alınarak karşılanmaktadır. Muhtaç durumda olup, herhangi bir sosyal güvenliği olmayan kişiler; il veya ilçedeki Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarına başvuruda bulunarak, ayni ve nakdi yardımlardan yararlanabilirler. Ayrıca, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı birimlerince muhtaç durumdaki ailelerin çocuklarının bakımına destek için ayni ve nakdi yardımlar yapılmaktadır. Muhtaç olup, özürlü çocuğunun bakımında güçlükler yaşayan aileler bu yardımdan yararlanmak için İllerinde bulunan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı birimlerine müracaat edebilirler. Ek olarak, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa göre; kurum ve kuruluşlar çalıştırdıkları personele ait kadrolarda %3 oranında özürlü personel çalıştırmak zorundadır. Bununla birlikte, 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında; işverenler, elli veya daha fazla işçi çalıştırdıkları özel sektör işyerlerinde yüzde üç engelli, kamu işyerlerinde ise yüzde dört engelli ve yüzde iki eski hükümlü işçiyi meslek, beden ve ruhi durumlarına uygun işlerde çalıştırmakla yükümlüdürler. Engelli bireylerin devlet memuru olarak istihdamları Devlet Personel Başkanlığı koordinasyonunda ilgili kamu kurum ve kuruluşlarca, işçi olarak istihdamları ise Türkiye İş Kurumu tarafından yapılmaktadır. Önerilen Okumalar 5378 Sayılı Özürlüler Kanunu Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği 46 Modül 3 EĞİTİM KİTAPÇIĞI Bütünleştirme ve Kabul Editör Miguel Santos Yazarlar Stefano Cobello Roberto Grison Maria Rosa Aldrighetti Düzenleyen Seda YAZAR KIRAÇ İTALYA Bu proje, Hayatboyu Öğrenme Programı Grundtvig Çok Taraflı Projeler faaliyeti çerçevesinde Avrupa Komisyonundan alınan hibe ile yürütülmektedir. Bu projenin içeriği ve sonuçları hiçbir şekilde Avrupa Komisyonunun görüşlerini yansıtmadığı gibi proje ve sonuçları ile ilgili tüm sorumluluk proje sahiplerine aittir. 48 Bölüm 1 Ruh Halinin Üstesinden Gelebilme (şok, inkâr…) Kazanımlar Eğitimin sonunda katılımcılar, kriz yaşadığı süre boyunca bir kişinin yaşadığı tipik tepkiler ve aşamaları öğrenecektir. Katılımcılar, anne babalar arasında ortaya çıkabilecek zorluklar karşısında nasıl bir müdahalede bulunulması gerektiği hakkında bilinçlenecektir. Katılımcılar, tanıya ilişkin gerçekleri çocuğun durumunu anlamada yardımcı olmak üzere akrabalara bildirmenin önemini anlayacaktır. Katılımcılar, büyükanne-büyükbaba gibi yakın akraba ve arkadaşların kriz anında ve süresince kendilerine yardımcı olmalarının önemini anlayacaklardır. Katılımcılar, herkesin menfaatine ve aile ile akrabalar arasında “iyi işbirliği”ne yardımcı olacak araçları bilecektir. Katılımcılar, SP’li çocukların yaşadığı acı ve kriz aşamaları hakkında bilgi sahibi olacak ve bu aşamaların üstesinden gelebilmek için araçlar belirleyecektir. Giriş Aile Tepkilerinin Aşamaları Çocuğunun Serebral Palsi (SP) veya başka bir yetersizlik ya da hastalığı olduğunu öğrenmek her zaman zordur. Yetersizlikten etkilenmiş bir çocuğa sahip olmak, anne babaların kendileri için seçtiği bir rol değildir. Bazı anne babalar hemen doğum anında, bazıları ise çocuğun gelişimi esnasında normal kalıpları takip etmemesi sonucu kaygı ve endişe döneminden geçerek durumu anlayacaktır. Bazı anne babalar, bir tanı konulduğunda ne ile baş başa olduklarını anlayarak rahatlarken, çoğu ise üzüntü ve kriz tecrübe edecektir. Çocuğun SP gibi bir yetersizliğinin ortaya çıkması, onu kaybetme hissi yaratabilir. Gelişmesi ve gittikçe daha bağımsız olması beklenen çocuğun kaybı, hemen hemen hamilelik esnasında beklenen bir çocuğun kaybedilmesi gibidir. Normalden farklı bir çocuğa sahip olmak, anne babaları birbirlerinden farklı şekillerde etkileyebilir. Anne babaların tepkileri, tepkilerin çeşitlerinden çok derecelerinde 49 farklılaşmaktadır. anne babalar tepkilerinin anlaşılır ve normal, duygularının evrensel olduğunu anlamak gereksinimindedir. Krizler şok, inkâr, kabul ve yeniden uyum sağlama gibi farklı aşamalardan meydana gelir. anne babalar, değişen sıralarla, her evrede farklı zaman ve enerji harcayarak, birçok defa farklı aşamalardan geçebilir. Bu aşamaların nasıl ortaya çıkacağı ise çiftten çifte, bir anne babadan diğerine değişiklik gösterir. (bazı anne babalar ise yetersizliği olan bir çocukları olduğunu asla kabullenmezler.) Sıklıkla bu duygusal bir kargaşanın tam ortasında kalmak gibi bir his yaratır – hatta bu kargaşa çocuğun anne ve babasının duruma gösterdikleri tepki aynı olmadığında daha da zor bir hal alır. Yardım almak ve ailenin diğer fertleri, arkadaşlar ve profesyoneller ile konu hakkında konuşmak oldukça önemlidir. Anne babalara karmaşık duygularından kurtulma konusunda yardımcı olabilecek bir psikolog veya diğer terapistlerle görüşmek de iyi bir fikir olabilir. Anne babaların, durumu kabullenme ve Serebral Palsi’si olan bir çocuk için üzerlerine düşenlerin tümünü yerine getirmek niyetinde olması çok önemlidir. Özellikle de ailede başka kardeşler bulunuyorsa, onlara da annelik babalık yapmak için oldukça önemlidir. Bu kardeşler sıklıkla dikkate alınmadıklarını ve kendilerine gösterilmesi gereken ilginin gösterilmediğini düşünecektir. Bazı endişelerden dolayı Serebral Palsi’li kardeşe daha fazla dikkat edilecek ve tüm işler onun içinde bulunduğu duruma göre ayarlanacaktır. Serebral Palsi’li çocuğun durumu ve geleceğine yönelik endişeler, anne babaların çift olduklarını unutması ve kendilerini aile ve arkadaş ortamından izole etmesi ile sonuçlanır. Bunun olmaması konusunda dikkatli olunmalıdır. Anne babalar, kardeşler, büyükanne ve büyükbabalar ve elbette ailenin geri kalanı üzülür ve onlarla da ilgilenilmesine ihtiyaçları vardır. Büyükanne ve büyükbabalar, genellikle SP’li çocuğu olan bir ailenin günlük hayatında çok önemli bir destek oluşturur. Bununla birlikte durumu daha da iyi anlayabilmeleri ve yetersizliği olan bir çocuğu bulunan aileye daha da iyi bir destek sağlayabilmeleri ile sonuçlanacak olan acılarını yenip üzerlerine düşenleri yerine getirmeleri için tanı hakkında ilgili bilgiler sağlanarak desteklenmelidirler. Değerlendirme Soruları 1. Kriz döneminde olan bir aileye yardımcı olmanın en iyi yolu ne olabilir? 2. Akrabalar ve arkadaşlardan gelen tepkilere cevap vermenin en iyi yolu ne olabilir? 3. Kardeşlerden gelen tepkilere cevap vermenin en iyi yolu ne olabilir? 50 Önerilen Okumalar • • • Emily Pearl Kingsley: ‘Holland’ - a poem about getting a child with a disability: http://www.our-kids.org/Archives/Holland.html About Emily Pearl Kingsley: http://en.wikipedia.org/wiki/Emily_Kingsley Ariel - a case story (go to page 34): http://www.livingwithcerebralpalsy.com/pdfs/cpuk.pdf Kaynak: Aile Eğitimi, Prof. Dr. Nihal Varol; Kök yayıncılık, Ankara 51 Bölüm 2 Bütünleştirme, Bütünleştirmedeki Görev ve Sorumluluklar (okul içi, destek hizmetleri vb.) Kazanımlar Katılımcılar, SP’li çocuklarını farklı durumlarda bütünleştirme ve kabul çabalarında kendilerine yardımcı olabilecek okul, sınıf, spor faaliyetleri, sosyal organizasyonlar gibi araçları ve çocuk ile ilgili bilgileri iletmenin en iyi yolunu belirleyecektir. Giriş Bütünleştirme, insanlara ve topluma bir bakma yoludur; bir yöntem veya kavram değildir. Bütünleşmek, ilişkiler kurmak ve katıldıkları ilişkilere katkıda bulunmak veya faydalanmak tüm çocukların hakkıdır. Yetersizliği olan bireylerin bireysel gelişimlerini ve toplumla bütünleşmelerini en üst düzeyde sağlamak üzere benimsenen ilke, bu bireylerin akranlarıyla aynı eğitim ortamlarında eğitim alması anlamına gelen kaynaştırma eğitimidir. Kaynaştırma yoluyla eğitim uygulaması ise herhangi bir yetersizlik nedeniyle özel gereksinimleri olan öğrencilerin genel eğitim okullarında akranlarıyla birlikte eğitim almalarını tanımlar. Bu yaklaşım ilk yıllarda kaynaştırma (mainstreaming/integration) olarak adlandırılırken, günümüzde “bütünleştirme” (inclusion) terimi daha çok kullanılmaktadır. Kaynaştırma tanımlarının ortak yönlerine bakıldığında, kaynaştırma uygulamalarının, özel gereksinimli öğrencilerin tam ya da yarı zamanlı olarak akranlarıyla birlikte genel eğitim sınıflarında, öğretmene ve öğrencilere destek hizmetlerinin sağlanması yoluyla eğitim almaları anlamına geldiği görülür. Kaynaştırma yoluyla eğitimle, özel gereksinimli öğrencilerin engelli olmayan akranlarıyla etkileşime girerek sosyal becerilerinin ve sosyal kabullerinin artırılması amaçlanmaktadır. Bütünleştirmenin tek başına okulun görevi olmadığı, Serebral Palsi’li çocuğu/ genci destekleyen tüm kuruluşların yerine getirmeleri gereken bir görev olduğu unutulmamalıdır. Eğitim hizmetleri, rehabilitasyon ve yardım sadece bireylerin (anne babalar, öğretmenler, rehabilitasyon görevlileri, eğitmenler) ellerine bırakılamaz; bunun mantıklı bir sisteme oturtulması gereklidir. Okul ve aile destek hizmetleri arasındaki 52 paylaşılan sorumluluk anlamındaki işbirliği, Serebral Palsi’li çocuğun hayat projesindeki başarının temelidir. İşbirliği ve paylaşılan sorumluluk, tüm katılımcıların ortak plan ve eğitim programı geliştirmeye ve bunun uygun, etkin şekilde yerine getirilmesinde karşılaşılacak her şeyi göğüsleme aşamasına katılmaya istekli olmaları anlamına gelir. Her bir bireyin özel görevleri ve kişisel sorumlulukları ortak bir sosyalleşme, öğrenme ve rehabilitasyon projesinden, öğrencinin küresel büyümesini destekleyen hiçbir konudan ayrı tutulamaz. Kısmen ICF (Uluslar arası İşlevsellik, Yetersizlik ve Sağlık Sınıflandırması, 2001 – Dünya Sağlık Örgütü) tarafından yeniden formüle edilen yetersizliğin sosyal modeli, sadece biyolojik durumlarından kaynaklanan yetersizliklerden dolayı karşılaşılan zorluklarla değil, aynı zamanda insanın dahil olduğu her duruma odaklanma imkanı sağlamıştır. Okullarda ve destek hizmetlerinde kurulan model bütünleştirici eğitim ve kültür fikrini önermektedir. Okul ve hizmetlerin görevleri aşağıdakiler ile ilgilenmektir: • • • • • • İlişki kurma sistemi, Kişiselleştirilmiş ve bireyselleştirilmiş iş yapma yöntemleri, Mekân ve çalışma zamanlarının organize edilmesi, İşbirlikçi öğrenme, Akranlar arasındaki diyalog, Bünyesindeki çalışanların sürekli olarak kendilerini güncellemesi ve profesyonel anlamda geliştirmesi ve Serebral Palsi’li çocuğa bütünleştirici yaklaşımlar için uygun şartların yaratılması, • Öğrencilere her şeyin ötesinde, her öğrencinin potansiyelini açık bir biçimde ifade edebileceği, ihtiyaçlarına doğru cevaplar bulabileceği ve topluluk hayatına katılabileceği ortamın uygun hale getirilmesi konusunda bütünleştirici fırsatlar sağlamalıdır. Okulların ve hizmetlerin, kişilerin ihtiyaçlarına teknik ve ekonomik kaynaklar ile uzmanlaşmış personel bakımından tek başına cevap verebilmesi mümkün değildir. Onların konuyu “normal” olmak, okul başarısı ve performans araştırması olarak görmesi de ayrıca önemlidir. Güçlü bir sorumluluk ve dürüstlük hissiyatı ile “eğitim, öğretim ve sosyalleşme”nin anlamlarını sorgulamak da oldukça önemlidir. “Yetersizlik” ve “özel ihtiyaçlar” dendiğinde “sisteme müdahale”den ziyade toplumda süregelen normal süreçlerin sürekli ve geniş kapsamlı değişkenleri akla gelmelidir. 53 Değerlendirme Soruları 1. Öğretmenler ve anne babalar olarak tecrübelerinize dayanarak bütünleştirme eyleminin etkin hale getirilmesinde okul ile hizmetlerin görev ve sorumluluklarının neler olduğuna inanıyorsunuz? 2. Farklı kişiler ile nasıl bir ilişki kurma sistemi yaşadınız? Önerilen Okumalar http://www.milieu.it http://www2.unescobkk.org/elib/publications/243_244/Teaching_children.pdf http://books.google.it http://books.google.it www.aare.edu.au/08pap/spa08682.pdf http://www.tohumotizm.org.tr/pdf/Egitimin_Durumu.pdf 54 Bölüm 3 Sosyal Kabulün Artırılması Kazanımlar Katılımcılar, toplumdaki (okulda, evde, sosyal ve sağlık hizmetleri ile temasta) hangi mekanizmaların sosyal kabul önünde engel teşkil edebileceğini bilecek ve bilincine varacak, bunun olmasını önleyecek araçları bilecektir. Katılımcılar, çevreden dışlama ve kabul edilmeme tavırları ile karşılaştıklarında SP’li çocukta hangi mekanizmaların ve duyguların ortaya çıkabileceğini bilecek ve bunun olmasını önleyecek araçlar hakkında bilgi sahibi olacaktır. Giriş Yetersizliği olan kişiler büyük ölçüde dayanışma, iradeye hayranlık, değişeceklerine kararlılık ve faydalı olma hissiyatı gibi olumlu duygular gösterir. Genellikle kişiler normale yakın düşünülen durumlarla karşı karşıya kaldıklarında daha sakindir. Bununla birlikte yaygın şekilde utanç ve karşıt rahatsızlık hisleri de görülür. Hatta bazı kişiler aynı acıyı tecrübe etme olasılığından bile korkar. Yaptığımız veya söylediğimiz bir şey ile istemeyerek de olsa yetersizliği olan bir kişiyi incitme veya gücendirme konusunda da çok güçlü bir çekince vardır. Çok az kişi bu konuya ilgisizdir ve bunun kendilerini ilgilendirmediğini düşünmektedir. Bununla birlikte tam anlamıyla sosyal bütünleşme halen kısıtlıdır. Üretken olarak düşünülmeyen, topluma etkin bir katkı sağlayamayan kişilere karşı güçlü bir önyargı vardır ve bu kişiler daha az kıymetli görülür. Dış görünüş açısından mükemmeliyet imajı ve estetik güzellik ile medya tarafından belirlenen tüm şartları taşımak o kadar önemlidir ki bazı kişiler yanında yetersizliği olan kimselerle toplum içerisinde birlikte görünmekten utanır. Bu kişilerin diğerleri gibi kabul edilmesini sağlamak için uygulanması gereken temel eylemler nelerdir? Sosyal politika seviyesinde izlenecek bazı öneriler şöyledir: BİLGİ EKSİKLİĞİNİN ORTADAN KALDIRILMASI: Yetersizliğin gerçek anlamda sosyal kabulünün sağlanmasında atılacak ilk adım yanlış anlamaların ve eski kalıplara takılı kalmanın bilgi yolu ile ortadan kaldırılmasıdır. Bunun için de yetersizlik, anlamı, türleri, problemler ve yetersizliği eğitime dahil etme üzerine konuşmak gereklidir. YETERSİZLİĞİN HERKESİN BİR PARÇASI OLDUĞU VE OLABİLECEĞİNİN FARKINA VARILMASI: Eğer bir kimse yetersizliğin insanın içinde bulunduğu şartlara ait bir özellik olduğu fikrinden yola çıkarsa, bu herkesin hayatında bulabileceği ve yaşayabileceği 55 bir tecrübe halini alır ve bu şekilde normal olarak kabul edilir. Acı ve sıkıntı çekmek hayatın bir parçasıdır. Burada vurgulanan konu incinmemiz veya yetersizliğin bizim de günün birinde bir parçamız olacağı korkusuyla yapılan bir tehdit değildir. Acıyı abartmamak ancak acının var olduğunun, yetersizlik gibi herhangi bir kişide olabileceğinin bilincinde olmak önemlidir. Sıklıkla yetersizlik fiziki olduğunda anlaşılır. YETERSİZLİĞİ OLAN BİR KİŞİYİ KABUL ETMEK, YETERSİZLİĞİ OLAN KİŞİYİ TANIMAK: Yetersizliği olan bir kişiyi etkileyen gerçek haksızlık, onlara yönelik yetersizlik, engel veya başka sözcüklerin kullanımı değil, haklarını alabilmek yolunda onların geriye kalan enerjisini de sarf etmektir. YETERSİZLİĞİ OLAN KİŞİYİ BİRİNCİL KABİLİYETİNE GÖRE YERLEŞTİRME: İş kişinin topluma kabul olduğunu, dünya için faydalı olduğunu hissettiği kilit bir unsurdur. YASAYI UYGULAMASI GEREKENLERE GEREKLİ BECERİ VE BİLGİ: Böylelikle dayanışma durumunda verilmiş olanları almak için insanüstü çabalar gerekmez. Çok az kişi, yetersizliği olan kişinin “normal olanlar” gibi olmak için harcadığı çabayı bilir. Dayanışma prensibi, bizi koruyan yasalar sayesinde büyük gelişmeleri beraberinde getirmiştir; buna rağmen yasa ile bize tanınanları elde etmek için her daim bir savaş vermek gerekir. MİMARİ ENGELLER: Bu engellerin ortadan kaldırılmasını destekleyen kurallar nasıldır? Bu engelleri ortadan kaldırmak için çalışanların kültürü hâlâ istenen düzeyde değildir. Yetersizliği olan kişi için daha fazla bağımsızlık desteklenmektedir ancak onlar her zaman birinin refakatinde görülmektedir. Önerilen Okumalar Erving Goffman, Stigma: Notes on the Management of Spoiled Identity, 1963. (Ed. it. by Roberto Giammanco. Stigma. Identity denied. Ombre Corte, Verona, ed. 2003). • Giampiero Griffo Emilio Aristide, “Le parole sono pietre’’, 2005. In www. superando.it. • Schianchi Matthew, La terza nazione del mondo. I disabili tra pregiudizi e realtà, Feltrinelli, Milan, 2009. • http://www.education.com/reference/article/social-acceptance-rejectionchildren-disabilties/ • http://icarefumane.jimdo.com/ • http://www.un.org/disabilities/default.asp?id=150 56 Bölüm 4 Eğitsel Bütünleştirme, Eğitsel Bütünleştirme Uygulamaları ve Eğitsel Bütünleştirme Türleri Kazanımlar Katılımcılar, tüm çocuklar/öğrenciler için – gerek yetersizliği gerek tipik gelişimi olsun – bireysel olarak karşılaşılan zorluklara ve bireysel farklılıklara karşılıklı saygının gösterildiği bir ortamda, eşit sınıf ve mekâna sahip okullar inşa edilmesi için gerekli araçları bilecek ve bunlardan faydalanma konusunda da bilgi sahibi olacaktır. Katılımcılar, alternatif iletişim olasılıkları hakkında bilgi edinecek ve SP’li çocukların okulda bütünleştirilmesinde kullanılan diğer araçları birbirlerinden öğrenecektir. Giriş Bütünleştirme eğitiminin ardındaki prensip, tüm öğrencilerin güçlükler ve farklılar dikkate alınmaksızın birlikte öğrenmesidir. Güçlükler ve farklılıklar da Serebral Palsi gibi aynı türdür. Her çocuğun kendi hikâyesi, benzersiz özellikleri, kendi güçlük çektiği yönler ve potansiyeli vardır. “Yetersizlik, bir toplumdaki azınlıkların problemi olmaktan ziyade herkesin hayatı süresince yaşayabileceği bir durumdur” ve her çocuğun fiziksel, psikolojik, ilişkisel ve sosyal durumuna bakılmaksızın ihtiyaçlarının doğru şekilde karşılanması hakkı vardır. SP’li çocukların eğitim, rehabilitasyon ve bakımına yönelik yaklaşım, çocuk ve ortam üzerinde doğrudan müdahaleleri (aile ve okul) de içeren küresel bir çerçevede oluşturulmalıdır. SP’li çocuğu destekleyenlerin görevi, (öğretmenler, pediatrik nörolog, psikiyatr, fizik tedavi uzmanı, konuşma terapisti, sosyal hizmet uzman) gerek eğitiminin gerekse rehabilitasyonunun, hem büyümesi esnasında eşlik edecek olan anne babaları, hem de çocuğu/genci duygusal-ilişkisel açıdan destekleyecek şekilde organize edilmesidir. Bu da öğrencinin, kendi gelişiminin yazarı ve başrol oyuncusu olmasını sağlayacaktır. Sosyal bütünleştirme ve eğitimin amacı bir önceliktir ve başarısı belirli tedavi öncesinde belirlenmiş olan amaçlara ulaşılması ile değerlendirilmemelidir. Tüm diğer çocuklar gibi SP’li çocuğun da ortamdaki olası tüm fırsatları anlamaya ihtiyacı vardır. İyi tasarlanmış ve hazırlanmış ortam, (okul) uygulanan tedavinin nihai başarısında büyük rol oynar. 57 Bütünleştirme, Eğitim Okul Planı’ndaki kilit unsurlardan biri olmalıdır ve kaliteyi artıran bir değer olarak düşünülmelidir. Bütünleştirme ortamının özellikleri: • “Normal özel” fikrine açık olma, • Doğru işleyen meslektaş dayanışması, • Disiplinler arası ve koordineli çalışma, • İnsan ve maddi kaynakların kullanılabilirliği, • Yoğun eğitim programları ve kalifiye eğitim personeli, • Teknolojiden ve kişiye özel araçlardan faydalanma, Özellikle okulda: • Eğitim almış kalifiye profesyoneller (öğretmenler...), • Yetki devri ilkesine göre (eğitimin ilk unsuru olan aileler yetkilendirilir ve olağan eğitimsel faaliyetlerinde okulla işbirliği yapmaya çağrılır) ailelerin yetkilerinin artırılması, • Okullarda ve sosyal bütünleştirmede görev alan herkesin işbirliği yapması, • Okul müdürünün katılımı, • Meslektaşlar arası dayanışmanın iyileştirilmesi ve ortak bakım, (başkalarını görevlendirmemek, sorumluluktan kaçmamak, vb.) • Akran grubunun kabulü (reddetmeme, dışlamama, vb.), • Yöntemsel birleştirme (bireysel, eşleşerek, küçük gruplar halinde, sınıf faaliyetleri) • Yazılım ve eğitim teknolojilerinin kullanımı • Okulda mimari engellerin kaldırılması Okullarda SP’li çocuğun kabulünü sağlamak için bilgilendirme yapabileceğimiz gibi kendimizi özel eğitime ihtiyacı olan bireylerin yerine koyma çalışmaları da yapabiliriz. Örneğin: 1. Kullandığınız elinizi hiç kullanmadan hareket kısıtlılığı durumunu oynamayı deneyin (bireysel /grup oyunları, eğitimsel/didaktik faaliyetler) 2. Elinize büyük gelen bir eldiven veya hareketinizi kısıtlayan başka bir şeyle şekil çizip boyamayı deneyin. 3. Çizgiler ve karelerden taşmayacak şekilde hareket engelleriyle dar alanlarda yazı yazmaya çalışın. 4. Eldivenler giyerek veya parmak hareketlerinizi kısıtlayarak cetvel ve pergeli kullanıp çizim yapın, hesap makinesini kullanın. 5. Ayağınızla çizim yapın. 6. Tekerlekli sandalye ile okulda bir tur atın ve basketbol oynayın. 58 Tüm bu empati etkinliklerinin ardından mutlaka edinilen tecrübeleri tartışmalı ve yetersizliği olan bireylerle benzerliklerimiz üzerine konuşmalıyız. Önerilen Okumalar • http://comforty.com/inclusionseries/webresources.htm • http://www.learningrx.com/making-special-education-inclusion-work-faq.htm • www.eenet.org.uk/resources/docs/Index%20Italian.pdf 59 Bölüm 5 Kaynaştırmanın Mantığı Kazanımlar Katılımcılar, kaynaştırma eğitiminin başarılı olması için, iyi işleyen bir bütünleştirme stratejisi ve planının önemini anlayacaktır. Katılımcılar, öğretmenlerin bütünleştirme konusunda eğitim almış olmalarını sağlayan bilinçli stratejinin önemini anlayacaktır ve anne babalar ile okul arasındaki işbirliğinin önemini kavrayacaktır. Katılımcılar, değişik çocuklar ve farklı güçlükleri olan akranlarına katılabilmek için çocuklara yardımcı olunması ve onlara bazı şeyler öğretilmesinin değerini bilecektir. Katılımcılar, toplumun her kademesinden ve kesiminden tüm vatandaşlar için bütünleştirici ve demokratik bir toplumu garanti etmenin yolu olarak bütünleştiren bir kaynaştırma okul sisteminin değerini bilecektir. Giriş Bütünleştirme, sosyal ve profesyonel ilişkilerin diğer tüm çocuklar arasında var olma, birliktelik duygusu, aktif katılım ve yüksek derecede öğrenmeyi artıran dinamik ve devam eden bir süreçtir. Yetersizliği olan çocuğun sesini duyurmaya ve bilgilenmeye hakkı vardır. Burada ana görev tüm çocukların iyi hissettiklerini görmek, katıldıkları ve birbirleriyle iyi ilişkiler kurdukları sosyal ve profesyonel ilişkileri geliştirmeleri için fırsatlar oluşturmaktır. Mümkün olduğu kadar fazla sayıda çocuk toplumda var olan ortak hizmetlerin içinde kalmak ve söz konusu birliğin bir parçası olmak için kaynaştırma eğitimine katılmalıdır. Bu ancak yetersizliği olan çocuğa göre ayarlanmış olan çeşitlendirilmiş pedagojik stratejiler ve öğretim ile farklı meslekler arasındaki işbirliğinin çocuk için olası en iyi stratejiyi destekleyecek olması ile başarılı olabilir. Bütünleştirilmiş bir pedagoji, çocukların birbirlerinde var olan farklılıkları – örneğin Serebral Palsi gibi bir yetersizliğin sonuçlarını – öğrenmelerini gerektirir. Bu da öğretmenlerden beklenen özel talepler anlamına gelir. Okuldaki günlük hayatta kendi üzerlerine düşen görevlerin bilincinde olmaları gerekir. 60 Salamanca Bildirisi, bütünleştirici okulun, toplumun her kesiminden ve her seviyesinden gelen tüm vatandaşlar için bütünleşmiş ve demokratik bir toplumun gelişmesinin temeli olduğuna işaret eder. Öyleyse iyi bir bütünleştirme; okulda, kurumlarda ve boş zaman faaliyetlerinde çocuklar arasında bütünleşmiş bir birlik oluşturulmasının, yerel, ulusal ve küresel olarak bütünleşmiş ve demokratik bir toplum tesis edilebilmesinin temeli olarak düşünülmelidir. Birlikler, kişilerin birbirlerine teslim oldukları dinamik ilişkilerdir ve tüm çocuklar için dinamik ve gelişen birliklerin oluşturulması için farklılıklara güç ve iyi bir şey olarak bakılmalıdır. Önerilen Okumalar Do Special schools lead to discrimination? – a video http://www.youtube.com/watch?v=P38tJ1w-dRA 61 Bölüm 6 Farklı Eğitim Seviyelerinde Bütünleştirme Uygulamaları Kazanımlar Katılımcılar okulda kabul üzerinde çalışırken çocukluk döneminde hangi konuları dikkate almaları gerektiği hakkında bilgi sahibi olacaktır. Bunlardan hangilerinin birincil, hangilerinin ikincil önem taşıdığını bileceklerdir. Giriş Farklı Eğitim Seviyelerinde Bütünleştirme Çocukluk İşlevsel ve aynı zamanda aktarıcı yöntemlerin kullanımının kolaylaştırılması, Psiko-motor çalışmalara önem verme, Tüm dillerde ifadeyi destekleme, Barış içinde birlikte yaşamayla karakterize edilmiş bir sosyal hayatı destekleme, Her tür farklılık ve değişikliğin kabul edilmesini destekleme. Birincil İşlevsel ve aynı zamanda aktarıcı yöntemlerin kullanımını destekleme, Tüm öğrenciler tarafından istenen öğrenme eğrisini dikkate alma, Günlük hayatın tecrübeleri ve özelliklerinin hatırlanması, Her tür farklılık ve çeşitliliğin kabulünün desteklenmesi, Eş zamanlı olarak destekleyici, huzurlu ve sınıf üyeleri arasında olumlu ilişkileri teşvik eden bir ortamın sağlanması. İkincil İşbirlikçi öğrenmenin desteklenmesi, Teknoloji ve çoklu medyanın kullanımı, Yetersizliği olan öğrenciler, yabancılar ve sıkıntıda olanlara karşı akranların olumsuz algısının karşısında durulması, 62 Kişisel, eğitimsel ve deneyimsel bilgileri bir araya getiren sürece öğrencinin aktif olarak dâhil olması, Farklılıkların desteklenmesine yönelik organizasyonlar, Ulusal düzeyde ağlara erişimin sağlanması, Her tür farklılık ve çeşitliliğin kabulünün desteklenmesi. Değerlendirme Soruları 1. SP’li çocuk ile sınıf arkadaşları arasında nasıl bir ilişki vardır? 2. Çocuğun beceri kazanmasında en önemli rol oynayan müdahaleler nelerdir? 3. Çocuğunuzun veya öğrencinizin yaşını göz önüne alarak en önemli ihtiyaç ve arzularının neler olduğuna inanıyorsunuz? 4. Bütünleştirme sürecine devamlılık kazandırma adına şimdiye kadar yapılan çalışmalar nasıl gerçekleşti? Yatay süreklilik (farklı birimler arasında) ve dikey süreklilik (farklı okul sınıfları) nasıldı? 5. SP’li çocuk/öğrenci için ortak bir eğitimsel proje oluşturuldu mu veya ayrı bir program veya müdahale eşgüdümü söz konusu oldu mu? Önerilen Okumalar www.sinpia.eu/atom/allegato/152.pdf http://web.accaparlante.it/paralisi-cerebrali-infantili http://education.jhu.edu/newhorizons/Exceptional%20Learners/Inclusion/ General%20Information/inclusion_preschool.htm 63 Bölüm 7 Geçiş Becerileri Kazanımlar Eğitimin sonunda katılımcılar, geçiş planlamasının temel amaçlarını tartışabilecek, Programlar arası geçişin önemini tartışabilecek, Başarılı bir geçişin aşamalarını açıklayabilecektir. Giriş Geçişin Önemi Geçişler değişiklikleri kapsar ve değişiklikler insan hayatının önemli dönüm noktalarını oluşturur. Geçiş sürecinde yaşanan sorunların yoğunluğu, normal zamanlarda yaşananlardan daha büyüktür. Çocuklar ve aileler, hastaneden eve, evden okula, okuldan başka bir programa veya okula geçme sürecinde birçok değişiklikle karşı karşıya kalır. Bu geçişler esnasında hizmetler arasında devamlılığı sağlamak önemlidir. Diğer pek çok durumda olduğu gibi, anasınıfından ilköğretime, ilköğretimden lise, bir üst seviye eğitim gibi ilköğretim sonrası kurumlara geçiş, çoğu durumda tipik gelişme gösteren bir çocuk veya genç ile mukayese edildiğinde, SP’li bir çocuk veya genç söz konusu olduğunda daha fazla planlama gerektirir. Geçiş planları, Bireyselleştirilmiş Eğitim Programları’nın bir parçasını oluşturur. Geçiş planlaması, kurumlar ve programlar arası koordinasyonu ve yeni düzenlemeleri gerektirir. Geçişi Etkileyen Faktörler Geçiş sürecini etkileyen faktörler; Aileler için destek, geçiş yaşı, ulaşım olanakları, okullar arası koordinasyon, iletişim, test uygulama ve yerleştirme ve ailenin özellikleri olarak sıralanabilir. Aileler İçin Destek: Ailelerin desteğe ihtiyacı olduğu kadar alacakları bu desteğin kim tarafından ve nasıl verildiğini bilmeye de ihtiyacı vardır. Okullar ve çocuğa hizmet sunan birimler, geçiş işlemleri sırasında aileye yardım edebilir. Geçiş Yaşı: Geçiş etkinliklerinin zamanlaması hem aileler, hem de hizmet sunanlar için önemlidir. Aileler eğitim hizmetleri hakkında yeterli bilgiye sahip olmadıkları için çocuklarını eğitim hizmetlerinden uygun zamanda yararlandıramayabilir. Eğitim 64 sürecinin her aşamasında iyi planlanmış bir geçiş takvimi olmalıdır. Önceden geçişi planlamak ailelerin geçiş etkinliklerine tam katılımını sağlar. Ulaşım: Ulaşım olanaklarının yetersizliği, çocukların özel eğitim hizmetlerinden yararlanmalarını sınırlandırmaktadır. Ailelerin, geçiş yapılacak ortama hangi araçla ve nasıl gidileceğine ilişkin endişeleri bulunmaktadır. Okullar arası Koordinasyon: Çocuğu kabul eden okul, gönderen okuldan farklı bir yapıya sahipse uyum aşaması zorlaşmaktadır. Başarılı bir geçiş süreci için; öğrencinin devam edeceği programa göre hazırlıkları önceden yapılmalı, aileler karar verme sürecinin her aşamasına katılmalı, kişiler ve kurumlar arasındaki iletişim geçiş gerçekleştirildikten sonrada devam etmelidir. İletişim: Aileler ve hizmet verenler arasında olduğu kadar, kabul eden ve gönderen kurumlar arasında da iletişim önemlidir. Bireyler ve kurumlar arasında ortak ilkelerin belirlenmesi ve uyulması, iletişimi etkili kılar. Test Uygulama ve Yerleştirme: Geçiş sürecinde çocukların gereksinimlerini belirlemek amacıyla test uygulanabilmektedir. Aileler bu konuda bilgilendirilmelidir. Ailenin Özellikleri: Anne-baba ayrı mı? Başka çocuk var mı? Ailede başka kimler var? Anne-babanın eğitim durumları, meslekleri ve kazançları nedir? Bu ve benzeri soruların cevaplarına göre geçiş planlamasında farklılıklara gidilmektedir. Geçiş Planlarının Geliştirilmesi Geçiş süreci çocuk, aile ve öğretmenler için sıkıntılı bir süreçtir. Bu süreçte sıkıntı yaşanmaması için dikkatli bir planlama yapılmalı ve işbirliği içinde çalışılmalıdır. Geçiş planının, Bireyselleştirilmiş Eğitim Programı’nın bir parçası olduğu unutulmamalıdır. Geçiş planlaması, çocuğun devam ettiği programın son öğretim yılının başında başlamalı, yeni programa yerleştirilmesinde ve ihtiyaç duyulduğu süre boyunca devam etmelidir. Geçiş sürecinde takip edilecek basamaklar aşağıda açıklanmıştır. Geçiş Planlama Ekibinin Oluşturulması Planlama ekibini oluşturmak geçiş sürecinde en önemli basamaklardan biridir. Anne, baba ve öğretmen, ekibin değişmeyen üyeleridir. Diğer üyeler ise çocuğun özelliklerine ve ihtiyaçlarına göre farlılık gösterir. Geçiş planlarının hazırlanıp, uygulanabilmesi için bir geçiş koordinatörü gereklidir. Geçiş koordinatörü, programın yöneticisi, öğretmen ya da ekibin başka bir elemanı olabilir. Geçiş koordinatörü çocuğun ve ailenin ihtiyaçlarına göre değişebilir. Ekip üyeleri çocuğun becerilerini, gelişimle ilgili gereksinimlerini, devam ettiği ve edeceği program türünü ve seçebilme ölçütünü tartışmalıdır. Ayrıca, çocuk var olan programda ne kadar kalacak? Sunulan hizmetler ne zaman başlayıp, ne zaman bitecek? Ailenin gelecekteki hizmetler için öncelikleri neler olacak? Ailenin geçiş deneyimini paylaşabileceği başka bir aile var 65 mı? Değişiklikler ne zaman gerçekleşecek? Geçiş planlama ekibi gereksinimleri ve amaçları belirlemeden önce alternatif programları ziyaret etmeli, ekip üyeleri ile toplantılar düzenlemelidir. Olası Kurumları Ziyaret Etmek Geçiş koordinatörü ya da öğretmen, çocuğun katılabileceği kurumları ziyaret etmelidir. Ziyaret edilen ortamlarda uygulanan programlar, gerçekleştirilen etkinlikler hakkında bilgi edinilmelidir. Ayrıca gözlenen programlar arasında benzerlikler ve farklılıklar belirlenmelidir. Özellikle sınıfların fiziksel düzenlemesi, öğretmen ve yardımcı sayısı, günlük programlar, öğretmen ve çocukların birbirleriyle etkileşimleri, sağlanan öğrenme fırsatlarının neler olduğuna dikkat edilmelidir. Geçiş Ekibi Üyeleri Arasında Toplantılar Düzenleme Olası kurumlar gezildikten sonra bu bilgileri tartışmak üzere ekip üyeleri toplantı yaparak elde edilen bilgileri tartışmalıdır. Bu toplantılar ailenin geçiş hakkında bilgi edinmesini ve hazırlık yapmasını sağlar. Bu toplantılar çocuğun geçiş ile ilgili amaçlarını tanımlamak amacıyla BEP’ten önce yapılmalıdır. Daha sonra öğretmen çocuğun var olan performansını ve gelecek ile ilgili amaçları içeren özet bir rapor hazırlamalıdır. Sorunları Tanıma ve Amaçları Belirleme Ekip tarafından çocuğun var olan performansı belirlendikten sonra, amaçlar, olası sorunlar ve çözümler tanımlanmaya başlanmalıdır. Öğrencinin devam ettiği kurumun sorumluları, yeni ortamın isteklerini, çocuğun yeteneklerini, hizmetlerin sürekliliğini, çocuk ve ailenin programa uyumunu dikkate almalıdır. Çocuğun Devam Ettiği Kurumun ve Anne Babanın Rolü: Çocuğu Hazırlama Çocuğun gelecekte devam edeceği program şimdikinden oldukça farklıysa, öğretmen aileyi ve çocuğu bir sonraki öğretim ortamı için hazırlamalıdır. Çocuğu hazırlarken, genelde şu konularda öğretim etkinliklerine yer verilmelidir: Sınıf içi kurallara uyma, tuvalet ihtiyacını tek başına giderme, sıraya girme, sıra halinde hareket etme, öğretim sürecinde etkinliklerin süresini arttırmak, bağımsız çalışma ve oyun zamanlarını düzenli olarak arttırmak. Anne babanın rolü: Çocukların varsa yeni cihazlara uyumuna yardımcı olma, ulaşımlarını sağlama, çalışma saatlerinde düzenlemelere gitme ve gerekirse yeni uzman bulma. Yerleştirme Kararının Verilmesi Uygun bir yerleştirme kararı verebilmek için şu konular dikkate alınmalıdır: Yeni kurumda çocuğun özeliklerine uygun özel hizmetler, kurumlar arsındaki ulaşım hizmetleri, öğretmenleri öğrencilere oranı, öğretmenlerin uygunluğu, kayıt alma 66 ve ön koşulları, çocuğun yeni kuruma katılacağı tarih ve fiziksel düzenlemeler. Tüm bunlar çocuğun devam edeceği kurum temsilcileri ile görüşülmelidir. Geçiş Yapacak Çocuğun Bilgilerinin ve Kayıtlarının Transferi Hizmetlerin sürekliliği ve kayıtların gizliliğini sağlamak için çocuğa ait bilgilerin uygun kişi ve kurumlara iletilmesi gerekmektedir. Yeni Kuruma ya da Okula Geçiş Gönderen ve kabul eden kurumlar arasında işbirliğinin kurulmaması ve sistematik planlamanın gerçekleştirilememesi halinde sorunlar yaşanabilir. Bu nedenle yeni kuruma uyum için aşağıdaki önlemler alınabilir. • • • • • • Yeni programa katılmadan önce çocukla ve aile ile toplantı yapmak Fiziksel engelleri belirlemek ve gidermek Yeni öğrenci hakkında sınıf arkadaşlarını ve onların ailelerini hazırlamak Çocuğa destek verecek personeli belirlemek İlk günlerde kısa bir süre yeni programa katılıp, ilerleyen günlerde süre uzatılabilir Anne, baba ya da gönderen öğretmen birkaç gün çocuğun yanında yer alabilir, çocuk yeni sınıfında kendini rahat hissettiğinde yetişkin desteği yavaş yavaş geri çekilebilir. Destek Hizmetlerin Verilmesi Çocuğun ilk haftalar ya da aylarda yeni kuruma uyum sağlayabilmesi için destek hizmetlere gereksinim duyabilir. Bu hizmetler öğretmene yönelik, aileye yönelik, araç gereç ya da doğrudan çocuğa özel eğitim öğretmeni yoluyla verilebilir. İzleme ve Değerlendirme Geçiş sürecinde son adım çocuğun ve ailenin yeni kuruma uyumunu izleme ve süreci değerlendirmedir. Geçişin zamanlaması, ekip üyeleri arasında iletişim, değerlendirme işlemleri, program konuları ve çocuğun yeni ortama uyumu ile ilgili soruları içermelidir. Örneğin; Çocuğun yeni programa uyumu nasıldır? Aile yeni program hakkında ne düşünüyor? Öğretmen ek bilgiye ve eğitime gereksinim duyuyor mu? Geçişin amaçları gerçekleşti mi? Bu değerlendirmelerden elde edilen bilgiler hem gönderen hem kabul eden okullar için önemlidir. Ailenin, çocukların ve öğretmenlerin memnuniyetini, endişelerini belirlemek ve onlara yeni fırsatlar vermek için yararlıdır. Olması gereken bu etkinliklerin yanında maalesef gerçek farklıdır. 67 Eğitimsel seviyeye gelindiğinde SP’li yetişkinlerin durumuna uygun istatistiki net materyal bulmak kolay değildir. Danimarka bu konuda bir fark yaratır. Danimarka’da SP tanısı konulan TÜM kişilerin kayıtlı olduğu bir Serebral Palsi sicili bulunur. Bu da istatistikî materyale dayalı araştırma yapma imkânı verir. Elbette Danimarka’da elde edilen sonuçların diğer Avrupa ülkelerininkilerle tamamen benzer olduğuna dair herhangi bir kanıt yoktur ancak Danimarka’nın diğer ortak Avrupa ülkeleri ile kıyaslandığında göreceli bir ortalamaya sahip olduğu düşünüldüğünde, Danimarka’da yapılan çalışmalar ilginçtir ve uygulama örneği olabilir. 1995’te Danimarka SP Sicili 1965-1978 yılları arasında doğmuş olan (18-30 yaş arası) TÜM kişiler için bir durum analizi gerçekleştirmiştir. Bu çalışma sadece %33 oranında ilkokul ötesi eğitime geçiş olduğunu, sadece %29’unun kendine bakabilecek durumda olduğunu ve %70’ininse düşük gelir grubuna ait olduğunu göstermiştir. Bunların hiçbiri motor seviyesinde yetersizliğe sahip kişiler değillerdir. Eğitimsel düzeye ilişkin aynı sicile dayanılarak yapılan bir başka model çalışma da 1748 yaşları arasında, ortalama yaşın 33,2 olduğu, 28 kadın ve erkekten, çalışmadaki katılımcıların %28,6’sının lise eğitiminde başarılı olmuş ve %32,1’inin ise ortaokul bitirme sınavında başarı göstermiş olmasına rağmen, katılımcıların %50’sinin eğitimlerine devam etmediğini göstermiştir. • Bu sonuçlar, Birleşmiş Milletler’in söylemlerinde dile getirilen iyi niyetlere rağmen bu niyetlerin gerçekleşebilmesi için önümüzde halen kat edilecek uzun bir yol olduğunu göstermektedir. • Bu eğitimin ana fikri, dünya toplumunun iyi niyetleri ile belli bir ülkedeki gerçek durum arasındaki farkları göstermektir: Hangi amaçlara henüz ulaşılmadığını göstermek ve kurs katılımcılarının henüz üstesinden gelinmemiş olan engelleri tartışmasını sağlamak, bütünleştirme ve kabulün SP’li çocuğa ortaokuldan liseye veya yüksek eğitime kadar eşlik edeceği bir durumun oluşturulması için hangi araç ve çabaların ortaya konması ve kullanılması gerektiğine işaret etmek. Değerlendirme Soruları 1. SP’li öğrencinin geçiş becerileri ne anlama gelir? Yönlendirme çalışmalarının en önemli unsurları nelerdir? 2. Öğrencilerin geçiş çalışmaları Bireyselleştirilmiş Eğitim programında oluşturulmalı mıdır? Bu programın kısa vadeli bir projeden hayat boyu bir projeye dönüştürülmesi mümkün müdür? 68 Modül 4 EĞİTİM KİTAPÇIĞI Yaşam Kalitesi Editör Miguel Santos Yazarlar Christa Beeke Zoi Dalivigga Vicky Detsi Alkis-Iraklis Ginatsis Vanessa Kapetsi Miranda Karamichali Giorgos Katsanis Katerina Koutla Dimitris Pappas Katerina Spyridaki Aggelina Theodorakopoulou Düzenleyen Mehtap COŞGUN BAŞAR YUNANİSTAN Bu proje, Hayatboyu Öğrenme Programı Grundtvig Çok Taraflı Projeler faaliyeti çerçevesinde Avrupa Komisyonundan alınan hibe ile yürütülmektedir. Bu projenin içeriği ve sonuçları hiçbir şekilde Avrupa Komisyonunun görüşlerini yansıtmadığı gibi proje ve sonuçları ile ilgili tüm sorumluluk proje sahiplerine aittir. Bölüm 1 Aile Hayatı Oturum 1.1: Günlük Yaşam Aktiviteleri Kazanımlar Katılımcılardan SP olan çocuklarına Günlük Yaşam Aktiviteleri esnasında daha bağımsız olabilmeleri ve hissedebilmeleri için nasıl yardım ve destek sağlayabileceklerini öğrenmeleri beklenecektir. Giriş Günlük Yaşam Aktiviteleri terimi, bireyin günlük hayatı içerisinde yaşadığı iç ve/veya dış çevrede kendine bakım performansı olarak ifade edilmektedir. Yemek yeme, banyo yapma, giyinme, çalışma, aileyle ilgilenme, ev işleri yapma ve boş vakitleri değerlendirme gibi günlük olarak gerçekleştirdiğimiz eylemleri kapsayan günlük yaşam aktiviteleri, yetersizliği olan bireylerin başkalarına bağımlı olmadan kendi yaşamlarını sürdürmelerinde önemli becerileri içermektedir. Düşünelim ve Yazalım! SP olan çocuğunuzun -7 tane- tek başına ya da destekle yaptığı günlük yaşam aktivitelerini yazınız. Günlük yaşam aktivitelerinin sınıflandırılması aşağıdaki gibidir: • Kişisel bakım • İşlevsel iletişim 70 • Hareket işlevselliği • Sosyal ilişkiler • Stresle başa çıkma SP olan çocuklar, kendileri ve anne babaları için oldukça önemli olan günlük yaşam aktiviteleri konusunda mutlaka eğitim almalıdır. Günlük yaşam aktiviteleri konusunda eğitim alan çocuklar bir yandan kendi yaşamlarında daha bağımsız hale gelirken diğer yandan pek çok kişisel bakımı yapabileceklerini hissetmeleri, kendilerine olan güvenlerinin artmasına da neden olacaktır. Düşünelim ve Yazalım! Çocuğunuzun günlük yaşam aktivitelerini destekleyen yardımcı cihazları yazınız. Düşünelim ve Yazalım! SP olan bir çocuğu günlük yaşam aktiviteleri konusunda eğitmek neden önemlidir? Önerilen Okumalar • Trombly, C. (1995). Planning Guiding and documenting therapy. In C. • Trombly, C. (Ed). Occupational Therapy for PHYSICAL Dysfunction, 4th ed. Baltimore: Wilkins & Williams. 71 • Krigger KW (2006). Cerebral Palsy: An Overview. American Family Physician; Jan 1, 2006; 73, 1; Health Modulepg. 91 • en.wikipedia.org/wiki/Activities_of_daily_living • Sifaki M. (1998). Δραστηριότητες καθημερινής ζωής. Τ.Ε.Ι. Αθηνών, Ελλάδα Oturum 1.2: SP olan çocuklarla ve kardeşleriyle oyun oynama Kazanımlar Katılımcılardan aşağıdakiler beklenecektir: Oyun terimini ve oyunun faydalarını öğrenme Oyunun gelişim alanlarına olan etkisini öğrenme SP olan çocukların sınırlılıklarına uygun oyun faaliyetini seçme Bir oyun faaliyetini kolaylaştırma ve geliştirme konusunda yetişkinin rolünü anlama Giriş Oyun C. Garvey’in tanımına göre oyun, keyif ve eğlenceyle ilişkili fiziksel veya zihinsel faaliyetlerdir. Oyunu diğer günlük faaliyetlerden ayıran öğe spontane olmasıdır. Çocukluk döneminin en temel faaliyeti olan oyun oynama, ünlü eğitimci Maria Montessori tarafından “çocuğun işi” olarak ifade edilmiştir. Oyun oynayan bir çocukla karşılaştığınızda onun iyi vakit geçirdiğinden emin olabilirsiniz. Bu nedenle anne babalar, oyun zamanlarını, çocuklarıyla etkileşime geçmek için iyi bir fırsat olarak algılamalıdır. Oyunun Faydaları Kolay veya önemsiz olarak addedilen bir şeyin sıklıkla “çocuk oyuncağı” diye tanımlandığını duyarız. Aslında gerçek çocuk oyunu kolay veya önemsiz bir şey değildir. Oyun, çocukların dünyalarını genişlettikleri, çevrelerini keşfettikleri, nihayetinde dünya görüşlerinin ve kişisel fikirlerinin oluşmasına hizmet eden bir araçtır. Oyun, çocuğun gelişimini ilerletmek konusunda önemlidir ve bu nedenle “oyun” Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komisyonu tarafından “her çocuğun hakkı” olarak tanınmıştır. Gerçekten de oyun gelişimin temelidir çünkü çocukların ve gençlerin zihinsel, fiziksel, sosyal ve duygusal gelişimlerine katkıda bulunur. Aynı 72 zamanda oyun, anne babalara çocuklarıyla tam anlamıyla vakit geçirme konusunda ideal fırsatı sağlar. Oyun, çocuğun; • Duygusal gelişiminde, eğlenme, dinlenme, rahatlama, dürtüselliğin kontrolünü, • Bilişsel gelişiminde; problem çözme, hayal kurma, yaratıcılık, soyut düşünme, stratejik düşünmesini, • Fiziksel gelişiminde; küçük ve büyük motor becerilerin gelişimi, • Dil gelişiminde; iletişim becerileri, kelime dağarcığının artması, kendini ifade etme, karşılıklı konuşmanın gelişimini, • Sosyal gelişiminde; kuralları ve paylaşmayı öğrenmesini destekler. Yetersizlik ve Oyun Oyun, çocuğun yaşadığı güçlüklere ve ihtiyaçlarına uygun hale getirilebilir. Bir engel, yetersizlik durumu veya gecikme bir çocuğun nasıl oyun oynadığını, çocuğun ilgisini çeken oyun türlerini ve çocuğun oyundan sağlayacağı yararın düzeyini etkileyebilir. Çoğu yetersizliğin bir veya daha fazla alana etkisi olabileceğinden dolayı, oyun becerilerinin geliştirilmesi gerekebilir. Çocuğun nesnelerle ve kişilerle etkileşiminin dikkatlice gözlenmesi söz konusu çocuğun yetersizliğinin onun oyun oynamasına nasıl etki ettiğini daha net görmeyi sağlar. SP’li Çocuklar ile Oyun Oynamanın Önemi Çocuktaki yetersizliklerin oyun üzerindeki etkileri, çocuğun güçlük çektiği noktalara yönelik yapılacak uyarlamalarla azaltılabilir. Oyun oynama esnasında anne babalarla birlikte geçirilen vakitte bu uyarlamalar çocuğun motor becerilerini geliştirmeye, kendini koordine etme veya kendi hayal gücünü kullanma konusunda çocuğa yardımcı olabilir. Oynanan oyunun başlatılması ve geliştirilmesi konusunda evde anne babalar tarafından sağlanan işbirliği SP’li çocukların başarıyla eğitilmesi konusunda esastır; çünkü anne baba-çocuk bağlarını güçlendirirken aynı zamanda SP’li çocuğun kardeşleriyle olan ilişkilerini de geliştirir. Anne-babalar, çocuklarının oyun becerilerini desteklemek için aşağıdaki noktalara dikkat etmelidir: • Çocuğunuzu diğer çocuklarla oynaması konusunda cesaretlendirin. • Çocuğunuzun rol yapması yerine oyuncak ve nesneleri karakterler olarak kullanın. 73 • “–mış gibi” oyunu destekleyin. (cümle eksik kalmış) • Çocuğunuza oyun sırasında “lider” rolü vererek onun yaratıcılığını keşfedin. • Oyuncaklar oyun aracıdır ve arzu ettiğiniz ölçüde detaylı ve pahalı olabilir, ancak en iyi oyuncakların genellikle basit ev gereçleri olduğunu unutmayın. • Çocuğunuz, oyuncaklarına ulaşıp kullanmakta zorlansa da onu bu konuda cesaretlendirin • Çocuğunuza oyuncakları tanıtın, istediğinde elini kullanmasına izin verin. Düşünelim ve Yazalım! Hangi günlük faaliyet sizin ve çocuğunuz için yeni bir oyun faaliyeti olabilir? Düşünelim ve Yazalım! Hangi günlük faaliyet tüm aile için yeni bir oyun faaliyeti olabilir? Tartışalım! SP’li çocuklar ile oyun oynarken şimdiye kadar izlediğiniz yollar ve karşılaştığınız güçlükler nelerdir? Karşılaştığınız güçlükleri aşmak için hangi yolları denediniz? 74 Değerlendirme Soruları Bu oturum size çocuğunuzla daha fazla zaman geçirme konusunda fikir verdi mi? Çocuğunuzla birlikte yeni bir faaliyet geliştirebileceğinizi düşünüyor musunuz? Önerilen Okumalar • Garvey C. (1990) “Play” Cambridge MA Harvard University Press. • Ginsburg K (.2006) Clinical Report doi:10.1542/peds.2006-2697 American Academy of Pediatrics (AAP) “The importance of play in promoting healthy child .Development and maintaining strong parent –child bonds.” • Piaget J. (1962)”Play, dreams and imitation in childhood”, New York Norton. • Piaget, J. (1928). The Child’s Conception of the World. London: Routledge and Kegan Paul. • Freud S. (1905)”Three essays on the theory of sexuality”.(trad:”Drei Abhandlungen zur Sexualtheorie ) • Kennedy M. (2001)”My perfect son has cerebral palsy, a mother’s guide of helpful hints», Paperback.• Finnie N. (1997)”Handling the young child with cerebral palsy at home”, FCSP • Musselwhite, C. (1986). Adaptive play for special needs children: Strategies to enhance communication and learning. San Diego, CA: College-Hill Press • Darbyshire, P. (1980). Play and profoundly handicapped children. Nursing Times, 76, 1538-1543. • Li, A. (1983, December). Play therapy with mentally retarded children. Association for Play Therapy Newsletter, 2(4), 3-6 • Salomon, M. (1983). Play therapy with the physically handicapped. In C. Schaefer & K. O’Connor (Eds.), Handbook of play therapy. (pp. 455-456). New York: John Wiley & Sons Common Threads Publications Ltd. ISBN 1-904792-13-8. • Auerbach S.(2004) Dr. Toy’s Smart Play Smart Toys (How To Raise A Child With a HIgh PQ (Play Quotient). ISBN 0-97855-400-0. • Auerbach S.(1999) FAO Schwarz Toys For A Lifetime: Enhancing Childhood Through Play). ISBN 0-7893-0355-8 • Shelly Newstead (2004). The Buskers Guide to Playwork. Common Threads Publications Ltd. ISBN 1-904792-13-8 • Erikson, E. H. (1950) “Childhood and society.” New York: Norton (1950); Triad/ Paladin (1977), p. 242 75 • Bratton, S.C., Ray, D., Rhine, T., & Jones, L. (2005). “The efficacy of play therapy with children: A meta-analytic review of treatment outcomes”. Professional Psychology: Research and Practice, 36, 376 – 390. • Meyer, D. (1993) “Siblings of children with special health and developmental needs: Programs, services and considerations.” ARCH Factsheet, 23, 1-4. • Fromberg, D.P. (1990). Play issues in early childhood education. In Seedfeldt, C. (Ed.), Continuing issues in early childhood education, (pp. 223-243). Columbus, OH: Merrill. • Dogra, A., and Veeraraghavan, V. (1994). A study of psychological intervention of children with aggressive conduct disorder. Ind. Journal of Clinical Psychology, n.21, p. 28-32. • Paul Tough, “Can the right kinds of play teach self-control?”, New York Times, 2009/09/27 (reviewing the “Tools of the Mind” curriculum based on Vygotsky’s research). • Rousseau J-J.”Emile” (1979). Trans. Allan Bloom, New York Basic Books. • Freud, S. (1909). Freud S. (1909b). Analyse der Phobie eines fünfjährigen Knaben (“Der kleine Hans”) Jb. psychoanal. psycho-pathol. Forsch, I, 1-109; GW, VII, p. 241-377; Analysis of a phobia in a five-year-old boy. SE, 10: 1-149 Websiteleri http://www.caringforcerebral palsy.com http://cerebralpalsytoysandplayaids.com http://palsycerebral .org/paralysie-cerebrale-jouer http://www.childdevelopementinfo.com 76 Bölüm 2 Sosyal Hayat Oturum 2.1: Destek Sistemi Kazanımlar Katılımcılardan aşağıdakiler hakkında bilgi sahibi olmaları beklenecektir; Bir destek sisteminin seviyeleri Bir destek sisteminin bireye ve/veya aileye neler sağlayabileceği Bir destek sisteminin kullanımı ve faydası Giriş Destek Sistemi Aileden devlete kadar farklı seviyede faaliyet gösteren destek sistemleri, bireylerin problemleri ele almaları veya çözmelerinde kullanacakları yolun belirlenmesinde ve bireylerin amaçlarına ne derece ulaştıklarının tespitinde kritik bir rol oynar. Destek sistemleri SP’li ya da yetersizliğe sahip çocuğu olan ailelere, diğer insanlarla etkileşim halinde olmayı, zorluklar karşısında birlikte durmayı, bilgi edinmeyi ve deneyimlerin paylaşımını sağlar. Desteğin bireye/aileye sağlanabilmesinin resmi ve resmi olmayan yolları vardır: • Resmi Olmayan Destekleyici Kaynaklar-Aile fertleri vb... Kişiler, kriz zamanlarında veya stres durumunda kime başvurdukları sorulduğunda tipik olarak aile fertleri ve “doğal yardımcılar” olarak düşündükleri arkadaşlarım diye cevap verir. Akrabalar ve gün içerisinde iletişim kurulan arkadaşlar, stres durumlarında SP’li çocuk ve ailesinin hayatında önemli bir yer tutar. Aile fertleri, arkadaşlar, akranlar, komşular ve diğerleri farklı destek ve yardım çeşitleri sağlayabilirler ve sürekli destek kaynağı oluşturabilirler. Bu resmi olmayan yardımcılardan oluşan destek sistemi, onlara zor durumlarla başa çıkmada, problemlere çözüm bulmada, hayatlarındaki gelişmelerde vb. yardımcı olacağından kişinin hayatı üzerinde en fazla etkiye sahip olduğu düşünülür. • Resmi ve/veya Resmi Olmayan Destek – Toplum Hizmetleri/Kaynakları 77 Birey, içinde yaşadığı toplumda bulunan resmi veya resmi olmayan kurumlar tarafından desteklenir. Toplum kavramı, diğer unsurların yanında karşılıklı yardımı ve bundan faydalananlara kendilerini “iyi hissettirmeyi” sağlayan karşılıklı sosyal ilişkilere ait bir sistemin varlığı anlamına gelir. • Resmi Destek – Devlet Hizmetleri/Kaynakları Devletin/Merkezi hükümetin özel sektör veya devlet eliyle özelleştirilmiş hizmetleri sunma, yasa yapma, yönetmelikler çıkarmak yoluyla kişilerin karşılaştığı sorunları ve zorlukları ortadan kaldırma sorumluluğu vardır. Kişiler bu hizmetlerden yararlanabilir, yasalardan faydalanabilir ve karşılaştıkları zorlukları ortadan kaldırmak veya problemlerini çözmek için kendi durumlarına uygun yönetmelikler çıkarılmasını isteyebilir. Tartışalım! Hangi destek sistemlerinden ne derecede yararlandığınızı düşünüyorsunuz? Destek Sistemlerini Kullanma Yolları Bireyler için aile, arkadaşlar, iş, çalışma grupları, resmi veya resmi olmayan toplum kaynakları gibi bir dizi destek sistemi ile bağlantıda olmak, yalnızca aileler gibi tek bir destek sistemi ile bağlantıda olmaktan daha iyidir. Başvurabileceğimiz veya birlikte bir şeyler yapabileceğimiz, ortak ilgi alanlarımızı, deneyimlerimizi veya problemlerimizi vb. paylaşabileceğimiz bir arkadaş grubu olması faydalı ve destekleyicidir. Bununla birlikte bireyin farklı destek sistemleri ile bağlantı kurmada istekli olması, farklı sosyal ortamlara ve gruplara dahil olmasında yararlı olacaktır. Bu şekilde, daha geniş bir yelpazede bilgiye erişme imkanı veya yeni fikir ve fırsatlarla karşılaşma şansı olur. Ayrıca, destek sisteminin bir üyesi olarak kişi, yetersizlikler vb. gibi konularda alınan kararlara etki etme şansını elde edecektir. Söz konusu desteğin düzenli toplantılar yoluyla resmiyete dökülmesine gerek yoktur. İşten bir arkadaşla geçirilecek bir kahve molası, komşu ile yapılan ufak bir sohbet, ailemizden birine edeceğimiz bir telefon, bize destek sağlayan yollardır. Destek Sistemlerinin Bireye/Aileye Faydaları Yapılan pek çok çalışma, destekleyici ilişki sistemine sahip olmanın psikolojik refaha katkıda bulunduğunu ortaya koymuştur. Güvenebileceğimiz yakın arkadaşlara ve aileye sahip olmanın sağlığımız için büyük faydaları vardır. Güçlü bir destek sistemi, bize zor zamanların stresini almada, işte kötü bir gün geçirmiş olsak veya kayıplar ya da kronik hastalıklarla uğraşsak bile bunları atlatmada yardımcı olabilir. 78 Tartışalım Aşağıda bulunan değerlendirme sorularını dikkate alarak destek sistemleri üzerine tartışalım! Değerlendirme Soruları • • • • • • • • • • Destek ağınızın ne olduğunu düşünüyorsunuz? Sizi destekleyen kişiler kimlerdir? Sahip olduğunuz destek ağından memnun musunuz ve neden? Yakın ve/veya geniş çevreniz tarafından desteklendiğinizi hissediyor musunuz? Sahip olduğunuz destek ağı hangi şekillerde SP’li bir çocuk ile ilgilenirken size yardımcı oldu? Daha fazla desteğe ihtiyacınız olduğunu düşünüyor musunuz ve bu destek ne olabilir? Daha fazla destek sağlamak için ne yapardınız? Destek ağına ilişkin tecrübeniz nedir? Destek ağı tecrübelerinizi paylaşmanın diğer SP’li çocukların anne babalarına yardımcı olabileceğini hissediyor musunuz? Bu oturumun size yardımcı olduğunu hissediyor musunuz; ne şekilde yardımcı oldu? Önerilen Okumalar • Stephen Murgatroyd and Ray Woolfe, (1982): “Coping with Crisis” Harper and Row Publishers, London • Robert M. Moroney, (1976): “The Family and the State” Longman Group Limited, London • Mary A. Slater and Lynn Wikler, (1986): “Normalized” Family Resources for Families with a Developmentally Disabled Child, National Association of Social Workers 79 Oturum 2.2: SP’li Çocuklar ve Aileleri için Sosyal Faaliyetler Kazanımlar Katılımcılardan aşağıdakiler beklenecektir: Sosyal faaliyetlere katılımın aile için öneminin anlaşılması. Uzmanların aileye nasıl yardımcı olacağı ve aileyi nasıl destekleyeceklerinin bilinmesi. Giriş Günlük Sosyal Faaliyetler Ailelerin, SP’li çocuklarıyle birlikte günlük sosyal faaliyetlere katılmaları çok önemlidir. Sosyal faaliyetler şu anlama gelir: a. Sosyal ilişkilerin geliştirilmesi » Hafta sonları, tatillerde vb. akraba ve aile dostlarının ziyaret edilmesi; » SP’li çocukların sınıf arkadaşlarının ziyaret edilmesi; » Aile evinde kutlama ve etkinlikler düzenlenmesi; » Arkadaşlarla ortak tatillere çıkılması. b. Ailenin ihtiyaçlarının karşılanması için ev dışı ortamlarda bulunma » Alışveriş, süpermarkete gitmek gibi aile faaliyetlerine S’Pli çocukların katılması; » Aileler ve çocukların yerel sanatsal, sportif veya kültürel derneklere ve/veya faaliyetlere katılımı. Düşünelim ve Yazalım! SP’li çocuğunuzun en sevdiği sosyal faaliyet hangisidir ve neden? 80 Sosyal Faaliyetlerin Değeri SP’li çocuğun aileyle birlikte sosyal faaliyetlere katılımı, gelişimin tüm alanlarına göz ardı edilemeyecek önemde fayda sağlar. Çocuklar sosyal etkileşim yoluyla zihinsel ve sosyal olarak güçlenirler. Bunun yanı sıra sosyal faaliyetlerin, para kullanımının öğrenilmesi gibi eğitsel yanları da olabilir. Son olarak tüm aile fertlerinin sosyal faaliyetlere katılımı, aile dinamiklerini geliştirir ve belirgin şekilde aile fertleri arasındaki duygusal düzensizliklerin ortaya çıkmasını azaltır. Uzmanlardan Sağlanan Destek ve Bilgi Anne babalar ve uzmanlar arasındaki sistematik işbirliği (fizyoterapist – iş uğraşı terapisti – konuşma terapisti – sosyal hizmet uzmanı) katalizör görevi görür ve pratik konulara çözüm getirmek suretiyle (ör. uygun bir tekerlekli sandalyenin satın alınması çocuğu daha işlevsel ve bağımsız kılar) çocuğun aileyle ve arkadaşları ile sosyal faaliyetlerine katılımını artırır. Ayrıca terapist, bir ailenin sosyal faaliyetinin eğitsel içeriğini de tasarlayabilir. (ör. para yönetimini öğrenmek) Oturum 2.3: Anne babalar için boş zaman Kazanımlar Katılımcılardan aşağıdakiler beklenecektir: SP’li çocuğun anne babaları olarak kendileri için boş zamanın değer ve önemini anlama. Onlara zaman ayırmayı önleyen zorlukların üstesinden gelme. Anne babaların boş zamanı olmasını mobilize eden ve kolaylaştıran daha geniş kapsamlı sosyal sistemler ve hizmetler hakkında bilgi edinme. Giriş SP’li Çocukların Anne Babaları için Boş Zamanın Önemi ve Değeri Hepimiz SP’li bir çocuğun varlığının aile dinamiklerini değiştirdiğini ve çoğu anne babanın sosyal ortamlardan uzak kaldığını biliyoruz. Aile çocuğun ihtiyaçları üzerinde odaklandıkça, aile fertleri arasındaki ilişkiler göz ardı edilir. Anne babalar ayrıca 81 kendilerini de ihmal ederler. (My brother and me, Cerebral Palsy Greece-Research Dept., Athens, 2004) SP’li çocukların anne babalarıyla birlikte ya da ayrı olarak zaman geçirememeleri, aile dinamiğinin değişmesi ve etkilenmesi riskini taşımaktadır. Bu nedenle anne babaların ayrı ya da birlikte zaman geçirmeleri önemlidir. Tartışalım! Aşağıda bulunan soruları dikkate alarak tartışalım! Eşinizle ya da yalnız başınıza zaman geçirmek için zamana ihtiyaç duyuyor musunuz? Eşinizle ya da yalnız başınıza zaman geçirmek için çevrenizden destek alıyor musunuz? Önerilen Okumalar • Croustalakis G., (200). “Children with special needs”, Athens, Phychopedagogiki Paremvasi • Minuchin, S., (2009). “Families and Family Therapy, Athens, Greek Letters, 61-62. • Toti Gianni, 1982, “Leisure Time”, Athens, Memory • Cerebral Palsy Greece – Research Dep. (2004), “My brother and I: The siblings of people with cerebral palsy look to the future”, Athens, Cerebral Palsy Greece Oturum 2.4: SP’li çocuklar için eğlenme ve boş zaman Kazanımlar Katılımcılardan aşağıdakiler beklenecektir: SP’li bir çocuk için boş zamanın önemini anlama; Çocuklarının boş zamanını iyi değerlendirmesi konusunda nereden bilgi edineceğini bilme; Çocuklarının bakımı için ücretli yardımcı/asistanların seçimi konusunda genel bir kritere sahip olma. 82 Giriş SP’li Çocuk için Boş Zamanın Önemi Boş zamanların oyun ve eğlenme ile uygun şekilde geçirilmesi, SP’li çocuğun sosyal ilişkiler kurmasına, zihinsel ve duygusal sağlığının iyileşmesine ve hayat kalitesinin artmasına yardımcı olur. SP’li çocukların boş zaman programlarına katılması, onların terapötik ve eğitsel programlara katılması kadar önemlidir ve toplumun sağlıklı bir ferdi olarak sosyal gelişimlerini iyileştirir. Boş Zamanlarda Yapılan, SP’li Çocukların Katılabileceği Faaliyetler SP’li çocukların motor-duyusal güçlüklerinin, sıklıkla boş zamanlarda televizyon veya film seyretmelerinin, müzik dinlemelerinin veya ailenin diğer fertlerinin faaliyetlerini izlemelerinin sebebi olarak ileri sürülür. Yapılan son araştırmalara göre (Mactavish & Scheien, 2000), en yaygın ve popüler aile eğlence şekilleri beş genel faaliyet kategorisine ayrılır: • Pasif faaliyetler (ör. televizyon veya film seyretmek); • Oyun (ör. masa üstü oyunları); • Fiziksel faaliyet (ör. yüzme); • Sosyal faaliyetler (ör. arkadaş aile ziyaretleri); • Özel durumlar (ör. bir partiye katılma). Bu faaliyetlerden hangilerinin tercih edildiği ve sıklığında gözlenen farklılıklar ailenin katılımı, sosyo-ekonomik düzey ve yetersizliğin türüne bağlıdır (Dr. Feluca Vasiliki, People with motor disabilities and their free time, article, 1grpe.eyv.sch.gr/ypost/ ypost1l7.doc). SP’li Çocuklar ve Aileleri İçin İç Ve Dış Mekan Faaliyetleri • İç mekan faaliyetleri » Teknoloji kullanımı: Özel bazı düzenlemeler yapılarak bilgisayar ve benzeri teknolojik araçların eğlence aracı olarak kullanılması; » Aile ile oyun: Aile ile oynanan bir oyun esnasında oluşan iletişim ve eğlenme, çocuğa aileye “ait olma” hissini güçlü bir biçimde verir. Aynı zamanda el-göz koordinasyonu ile el becerileri de oyun yoluyla gelişir. 83 » Sıradan ev eşyaları ile oyunlar oynama: Pek çok değişik yolla evin eşyalarının kullanıldığında SPli çocuk fiziksel, duygusal ve sosyal imajını geliştirecektir. » Televizyon ve doğru kullanımı: Eğitsel ya da futbol maçı gibi zevk alınan programların izlenmesi; » Resim yapmak gibi diğer faaliyetler... • Dış mekan faaliyetleri » Kamp programları: Belediye ya da derneklerin düzenlediği kamp programları... » Spor faaliyetleri: Bisiklete binmek, yüzmek, bocce oynamak vb… » Aile, arkadaşlar ve yardımcılarla birlikte dışarıda eğlen-dinlen faaliyetleri... Ücretli Yardımcı/Asistanlarla Aile İşbirliği SP’li bir çocuğun hayatına aile dışından kişilerin dahil olması ve SP’li çocuğun bu kişilerle anne babaları olmadan sosyal faaliyetlere katılması, ailelerin kendilerine serbest zaman yaratmaları konusunda iyi bir fırsattır. Bazı ülkelerde sosyal hizmetler, ailelere asistan/ yardımcı hizmeti sağlayan programlar geliştirmiştir. Geliştirilen bu programlarda, daha önce üzerinde anlaşılan ücret karşılığında ailelere asistan desteği verilerek ailelere boş zaman yaratma fırsatı tanınmaktadır. Düşünelim ve Yazalım! Bir yardımcı/asistan eşliğinde çocuğunuz hangi faaliyetlere katılabilir? Ücretli Asistan/Yardımcı Seçimi İçin Genel Kriterler Aile, yaş, dil, cinsiyet, yetersizlik konusunda deneyim, kişilik gibi kriterleri dikkate alarak SP’li çocuğa özen gösterecek uygun bir yardımcı/asistan seçmesi gereklidir. 84 Önerilen Okumalar Dr. Feluca Vasiliki, People with motor disabilities and their free time, article, 1grpe. eyv.sch.gr/ypost/ypost1l7.doc 85 Bölüm 3 Disiplinlerarası Ekip ile İşbirliği Oturum 3.1: Disiplinlerarası Ekip İle İşbirliği Kazanımlar Katılımcılardan aşağıdakiler beklenecektir: Disiplinlerarası ekip tarafından dile getirilen konuları anlama; Rehabilitasyon ekibi hizmetlerinden tam anlamıyla faydalanma. Giriş Disiplinlerarası Rehabilitasyon Ekibi Uygun ve etkin bir Rehabilitasyon Ekibi, SP’li çocuklar ve yetişkinler için en önemli rehabilitasyon aracıdır. Rehabilitasyon hekimleri, Rehabilitasyon Ekibi’ni organize etme ve eğitme konularında eğitim almıştır. Bu bakımdan rehabilitasyon merkezlerinin en önemli unsuru, disiplinlerarası bir ekiptir. Üyeleri; fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanı (FTR uzmanı), pediatrik-nörolog, pediatrik-ortopedik cerrahi uzmanı, fizyoterapistler, iş-uğraşı terapistleri, konuşma patologları, psikologlar ve diğer terapistler (müzik terapisti, drama terapisti, duyusal terapist vb.), öğretmenler, sosyal hizmet uzmanları ile uzman hemşirelerdir. Vaka bazında Rehabilitasyon Ekibi ile birlikte çalışabilecek olan yardımcı üyeler; gelişim uzmanları, pediatrik psikiyatristler, KBB doktorları, optalmolojistler, gastroentrologlar, nöroloji cerrahları, diş hekimleri, ortopedistler, biyomekanik mühendisler, alternatif iletişim teknolojileri alanında uzmanlar vb.den meydana gelir. Rehabilitasyon Ekibi’nin, çocukların gelişmelerini, özel ihtiyaçlarını, rehabilitasyon programında yapılması gereken düzenlemeler ile uzun ve kısa vadeli amaçları değerlendirmek üzere düzenli olarak bir araya gelmesi gerekir. Rehabilitasyon programı, her bir bireyin ihtiyaçlarına bağlı olarak tüm terapötik teknik ve yöntemleri kapsamakla birlikte takibin farklı aşamalarında gerekecek tıbbi müdahaleler (botoks enjeksiyonları, seri alçılama, kas veya tendon uzatma vb.) ile kapsamı genişletilmiştir. Rehabilitasyon programı her bir çocuğun yaşadığı tıbbi sorunlara, yapabildiklerine ve ihtiyaçlarına göre özel olarak düzenlenmiştir. 86 Ekip ile Aile Arasındaki İletişim Çocuklar ve aile, Rehabilitasyon Ekibi ile yapılan toplantılara mümkün olduğunca çok katılmalıdır. Aileler, uzmanlarca belirlenen hedeflerin ve önerilerin farkında olmalı, yapılması gerekenler ve rehabilitasyon amaçları konusunda kendi beklentilerini, bakış açılarını ve tavırlarını ortaya koymalıdır. Aile ile ortak çalışma esastır. Uzmanlaşmış bir SP merkezinde anne babalar, ekibin her bir üyesine kısa sürede erişebilmeli ve onlara SP’li çocuğun tıbbi, eğitsel, psikolojik, davranışsal ve ailevi durumu ile ilgili konuları kolaylıkla bildirebilmelidir. Söz konusu ekip, olağan veya olağanüstü toplantılarında annebabalar tarafından dile getirilen konulara eğilmeli ve rehabilitasyon sürecini bunlara göre ayarlamalıdır. Anne babalar, Rehabilitasyon Ekibi tarafından sağlanan rehabilitasyon hizmetlerinden nasıl faydalanabilecekleri konusunda yönlendirilmeli ve çocuklarının rehabilitasyon süreci hakkında düzenli olarak bilgilendirilmelidir. Pediatrik rehabilitasyon hizmetlerinden yetişkin rehabilitasyon hizmetlerine sorunsuz geçiş, SP’li çocuklar ve aileleri için oldukça önemlidir. Rehabilitasyon uzmanı ve ekibin uygun izlemeyi gerçekleştirerek bireyselleştirilmiş yetişkin rehabilitasyon bakımının devamını sağlamalıdır. Tartışalım! Rehabilitasyon Ekibi ile yaptığınız toplantılarda etkin bir rol alabiliyor musunuz? Değerlendirme Soruları • Rehabilitasyon ekibi ve toplum hizmetleri arasındaki etkileşim – topluma dayalı rehabilitasyon... • Pediatrikten yetişkin rehabilitasyon hizmetlerine geçiş... Önerilen Okumalar • White Book on Physical and Rehabilitation Medicine in Europe Copyright© 2006 by Section of Physical and Rehabilitation Medicine and European Board of Physical and Rehabilitation Medicine, Union Européenne des Médecins Spécialistes (UEMS) and Académie Européenne de Médecine de Réadaptation. • UN Standard Rules to provide persons with disability full participation and equality. New York: United Nations; 1994. • Rehabilitation and integration of people with disabilities: policy and integration. Strasbourg: Council of Europe Publishing; 2003. 7th ed. p. 369 • L. Gagnard et M. Le Metayer, Rééducation des Infirmes Moteurs Cérébraux, Expansion Scientifique Française, 2000 87 Modül 5 EĞİTİM KİTAPÇIĞI Bireyselleştirilmiş Eğitim Programı (BEP) Editör Miguel Santos Yazarlar Banu Duman Ayfer Yıldırım Erişkin Mehtap Coşgun Başar Seda Kıraç Program Geliştirme Uzmanı Çetin Toraman TÜRKİYE Bu proje, Hayatboyu Öğrenme Programı Grundtvig Çok Taraflı Projeler faaliyeti çerçevesinde Avrupa Komisyonundan alınan hibe ile yürütülmektedir. Bu projenin içeriği ve sonuçları hiçbir şekilde Avrupa Komisyonunun görüşlerini yansıtmadığı gibi proje ve sonuçları ile ilgili tüm sorumluluk proje sahiplerine aittir. Bu eğitim modülü, tıbbi tanılama, eğitsel değerlendirme ve yerleştirme ile Bireyselleştirilimiş Eğitim Programı (BEP) hazırlamada teorik ve pratik bilgi sağlamak için hazırlanmıştır. Bu bölümde öğretmenlerin tanılama ve değerlendirmenin ardından çocuğun BEP’nı hazırlarken izleyecekleri basamakların sunulması hedeflenmektedir. 90 Bölüm 1 Tıbbi Tanılama, Eğitsel Değerlendirme ve Yerleştirme Kazanımlar SP’li öğrencilerin tıbbi tanılaması ve eğitsel değerlendirilmesinin kavranması, SP’li öğrencinin uygun programa yerleştirilmiş olup olmadığının tartışılması beklenmektedir. Giriş Tıbbi Tanılama Çocuktaki farklılığı genellikle anne-baba ya da öğretmen fark eder. Çocuk akranlarından farklı mı sorusuna cevap aranır. Serebral Palsi’li (SP) çocukların gözle görülebilir fiziksel yetersizliklerinin diğer engel türlerine göre sağlık personeli tarafından erken fark edilmesi, tıbbi değerlendirme ve tedavi sürecinin de daha erken başlaması anlamına gelmektedir. Diğer yandan SP’li çocukların tıbbi müdahale (ameliyat, botoks, fizyoterapi vb..) sürecinin uzun zaman alması, eğitsel değerlendirme sürecinin aksamasına hatta gecikmesine sebep olabilmektedir. “Hastanede doğumun hemen sonrasında hekimim çocuğumun SP’li olduğunu söyledi. Ardından bir dizi ameliyatlar geçirdik, tedaviler ve terapiler aldık. Şimdi kızım 13 yaşında. Biz yeni fark ettik ki eğitimi ikinci plana atmışız.” Eğitsel Değerlendirme ve Yerleştirme Tıbbi tanılama sürecinin tamamlanmasının ardından ilk aşama özel gereksinimi olan çocukların eğitsel değerlendirilmesidir. Bu aşamada; • Çocuğun gelişimsel ve duyusal özellikleriyle ilgili standardize testler kullanılır. • Aileden ve çocukla çalışan ilgililerden bilgi alınır. 91 Örneğin • Stanford Binet, Wisc-R, Leiter, Portage, Peabody, GEÇDA gibi standardize gelişim değerlendirme araçları, • Kontrol listeleri (müfredata dayalı kaba değerlendirme formları) • Aile görüşme formları kullanılabilir. Bunun sonucunda çocuğun yetersizlikleri ve özel eğitime ihtiyacının olup olmadığına karar verilir. İkinci aşamada ise; Birinci aşamada elde edilen bilgiler ışığında özel gereksinimi olan öğrenci uygun eğitim programına yerleştirilir. Tanılama, Değerlendirme ve Yerleştirme de Türkiye Örneği TIBBİ TANILAMA Hastane EĞİTSEL DEĞERLENDİRME YÖNLENDİRME Özel Eğitim Değerlendirme Kurulu (RAM) Rehberlik ve Araştırma Merkezi YERLEŞTİRME Özel Eğitim Hizmetleri Kurulu (İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü) BİREYİN KAYDININ YAPILACAĞI ÖZEL EĞİTİM KURUMUNUN/OKULUNUN BEP GELİŞTİRME BİRİMİ Düşünelim ve Yazalım! Sizce, özel gereksinimi olan bireyleri uygun eğitim ortamına yerleştirirken neleri dikkate almalıyız? 92 Özel gereksinimi olan öğrenciler özelliklerine uygun olarak “ayrı eğitim ortamları” veya “birlikte eğitim ortamlarına” yerleştirilebilirler. Ayrı eğitim ortamlarında, yetersizliğe sahip öğrenciler bir aradayken birlikte eğitim ortamlarında, yetersizliği olan ve olmayan öğrenciler bir arada eğitim alır. Özel gereksinimi olan öğrencilerin uygun eğitim ortamına yerleştirilmelerinde “en az kısıtlayıcı eğitim ortamı” kavramı karşımıza çıkmaktadır. En az kısıtlayıcı ortam: Öğrencinin en çok amaç gerçekleştireceği ve akranlarıyla en çok bir arada olabileceği ortamlardır. Bununla birlikte öğrencilerin bireysel özelliklerine göre “en az kısıtlayıcı ortam” kavramı farklılık gösterir. Bir öğrenci için yatılı özel eğitim okulu en az kısıtlayıcı ortam olabilirken, bir başka öğrenci için en çok kısıtlayıcı eğitim ortamı olabilir. Düşünelim ve Yazalım! Sizin eğitim ortamınıza yerleştirilmiş bir öğrencinin yerleştirmesinin uygun olmadığını düşünüyorsunuz. Ne yapmalısınız? Ülkeden ülkeye farklılık göstermekle birlikte Türkiye’de bu süreç aşağıdaki gibi olmaktadır. Özel eğitim gereksinimleri belirlenerek tanılanmış bireyler için eğitsel tanılama, izleme ve değerlendirme ekibi tarafından yöneltme kararı alınır. Özel Eğitim Hizmetleri Kurulu, bu bireylerin kaynaştırma uygulamaları yapılan okul ve sınıflara ya da özel eğitim okul ve sınıflarına yerleştirilmeleri kararını alır. Yerleştirilen 93 öğrencilerin izlenmesi okul, eğitsel tanılama, izleme ve değerlendirme ekibi ve özel eğitim hizmetleri kurulu tarafından iş birliği içinde yürütülür. Öğrencinin kaydettiği gelişmeler belli aralıklarla düzenli olarak izlenir. Kayıt tarihinden itibaren en az üç aylık izleme süreci sonunda, öğrencinin yerleştirildiği okul; uygun yerleştirilmediği düşünülen öğrenci için doğrudan özel eğitim hizmetleri kuruluna başvurabilir. Okul, başvurusunda öğrenci ve alınan önlemler hakkında ayrıntılı bir rapor düzenler. Bu rapor, öğrencinin “bireysel gelişim raporu”dur. Rapor uygun bulunursa, Özel Eğitim Hizmetleri Kurulu eğitsel tanılama, izleme ve değerlendirme ekibi ile iş birliği kurarak yeni bir değerlendirme sürecini başlatır ve en geç bir ay içerisinde sonuçlandırır. Tanılama, Değerlendirme ve Yerleştirmede Portekiz Örneği Portekiz kanunları kapsamında tıbbi tanılama zorunlu tutulmamaktadır. Eğer tanılama varsa, sağlık hizmetlerinin sunulması için yapılmıştır. Çocuğun değerlendirilmesi, disiplinler arası bir ekip bünyesinde, ve daima sınıf öğretmenini, özel eğitim öğretmenini, anne babayı yani veliyi ve özel vakalara bağlı olarak da psikolog, fizyoterapist, iş terapistleri, doktorlar ve faydalı olacağı kabul edilen diğer kişileri de içerecek biçimde yapılır. Süreçten sorumlu olan kişi daima sınıf öğretmenidir. Disiplinler arası ekip, şunların tespit edilmesi için bir çerçeve olarak Uluslar arası İşlev Gösterme, Özürlülük ve Sağlık Sınıflandırması Çocuk Versiyonunu (ICF – CY) kullanır: 1) her bir çocuk için hangi alanların değerlendirilmesinin gerektiği 2) Hangi değerlendirmeler için kimlerin sorumlu olacağı 3) ne tür bilgi ve ölçüler toplanacak. Tüm verilerin toplanmasından sonra, çocuğun işlevsel profili elde edilir ve buna bağlı olarak çocuğun özel eğitim hizmetlerine uygunluğu tespit edilir. Veliler, istedikleri okulu seçmekte serbesttirler ve çocuklar kayıt önceliğine sahiptir. Bununla birlikte devlet, belli bazı özel ihtiyaçlara göre bazı okulların özel olarak hazırlanması için sistemde gerekli düzenlemeleri yapmıştır; bu durumda, görme yetersizliği, işitme yetersizliği, otizmi olan çocuklar ve çok yetersizliği olan çocuklara yönelik okullardan bahsedilebilir. Yine de, veliler, söz konusu ağın bir parçası olmayan başka bir okulu da seçebilirler. Her durumda amaç çocuğu genel eğitim sınıfına yerleştirmek ve programı çocuğa göre düzenlemektir. Bazı çocuklar için, sahip oldukları özelliklerden ve grubun özelliklerinden dolayı, disiplinler arası ekip, çocuğu belli dönemlerde özel beceriler üzerinde çalışması için farklı bir ortama alabilir. Öğretmen daima disiplinler arası ekibin bir parçasıdır ve söz konusu kararların ekip tarafından tartışılması ve onaylanması zorunludur. Bu süreçte son sözü daima aile söyler çünkü, BEP’nın oluşturulması ve onaylanması sürecinde yer almalıdır. 94 Tanılama, Değerlendirme ve Yerleştirmede İtalya Örneği Tıbbi tanılama, Sosyal Özürlerden Sorumlu Tıbbi Komisyon tarafından tayin edilmiş olan ve (özür türünü göz önünde bulunduran) profesyonel yerel tıbbi birimler ile birlikte çalışan bir sosyal görevli tarafından gerçekleştirilir. Aynı zamanda öğrencinin eğitimsel değerlendirilmesi de tanı ile birlikte gerçekleştirilir ve uzmanlar İtalya’da bu hususta ICD 10’dan yararlanırlar. (Sağlık Sorunları ve Hastalıklara İlişkin Uluslar arası İstatistiksel Derecelendirmenin 10. Gözden geçirilmesi) Aileler, uzmanların önerilerini aldıktan sonra öğrencinin yerleştirileceği okulu kararlaştırır. Tıbbi tanılama ve eğitsel değerlendirmenin ardından, uluslararası kanunlara göre, öğrenciler devlet okullarına yerleştirilir. Tanılama, Değerlendirme ve Yerleştirmede Romanya Örneği Yetersizliği olan çocuklara ilişkin ön bilgiler, genellikle hastane ve aile doktorları gibi tıbbi makamlar tarafından elde edilir. Her bir çocuk belirli ölçütlere göre değerlendirilir ve tanılanır. Bu tanı sadece çocuğun ailesine bildirilir. Tanı konulduktan sonra, ilgili kişiler, özür sınıflandırmasına ilişkin bir kod (hafif, orta, ağır, çok ağır) kullanılarak kaydedilir. Bu kod, hastalığın adının ya da diğer özel bilgilerin açıklanmasına ya da tespit edilmesine imkân vermez. Çocukların eğitim sistemi içindeki dağılımı, yetersizliğe her hangi bir atıfta bulunmadan belirlenen koda göre yapılır. Bunun anlamı ise şudur: SP’li ya da diğer tür ruhsal ya da fiziksel sorunları olan çocuklara, ilgili sorunun özelliğine göre özel bir yaklaşım yaratma olasılığını ortadan kaldırarak eğitim sisteminde aynı biçimde yaklaşım gösterilir. Önerilen Okumalar • http://www.european-agency.org/country-information • Jessica M. Kramer & Joy Hammel (2011): “I Do Lots of Things”: Children with cerebral palsy’s competence for everyday activities, International Journal of Disability, Development and Education, 58:2, 121-136 • http://dx.doi.org/10.1080/1034912X.2011.570496 • Kargın, T. (2007):Eğitsel Değerlendirme ve Bireyselleştirilmiş Eğitim Programı Hazırlama Süreci, Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Özel Eğitim Dergisi, 8 (1) 1-13 • http://dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/39/927/11547.pdf • Ataman, A. (Editor), (2003). Özel Gereksinimli Çocuklar Ve Özel Eğitime Giriş. Ankara: Gündüz Eğitim ve Yayıncılık. 95 Bölüm 2 Bireyselleştirilmiş Eğitim Programı Tanımı ve Yararları Kazanımlar Bep’in tanımının öğrenilmesi, Bep’in yararlarının öğrenilmesi beklenmektedir. Giriş Bireyselleştirilmiş Eğitim Programı (BEP): Bireyselleştirilmiş Eğitim Programı, özel eğitime ihtiyacı olan çocuğun bireysel gereksinimleri doğrultusunda hazırlanmış bir yıllık ölçülebilir uzun ve kısa dönemli amaçları, destek hizmetleri, yeri, zamanı, görevli personeli içeren yazılı bir programdır. BEP’in Yararları: BEP hazırlayarak özel gereksinimi olan öğrenciye, ailesine öğretmenine ve yaşadığı topluma katkı sağlamış oluruz. Düşünelim ve Yazalım! BEP yaparak öğrenciye ne açıdan katkı sağlarız? Düşünelim ve Yazalım! BEP yaparak öğrencinin ailesine ne açıdan katkı sağlarız? Tartışalım. 96 Düşünelim ve Yazalım! BEP yapmak öğretmene ne açıdan katkı sağlar? Tartışalım. Öğrenciye katkı sağlarız çünkü: Öğrencinin engelinden kaynaklanan farklı ihtiyaçlarının neler olduğu netleştiririz. Öğretim etkinliklerini öğrencinin ihtiyaçlarına gore düzenleriz. Öğrencinin eğitim planını ve ilerlemesini takip eder ve değerlendiririz. Öğrencinin toplumda bağımsız ve üretken birey olmasına imkan sağlarız. Öğrencinin ailesine katkı sağlarız çünkü: Anne-baba ile okul arasında etkili bir iletişim ve işbirliği sağlarız. Anne-baba, çocuklarının eğitim hakları konusunda karar alma fırsatı bulur. Anne-baba, çocuklarının eğitimindeki görev ve sorumluluklarını öğrenir. Öğrencinin öğretmenine katkı sağlarız çünkü: Öğrencinin var olan yeterliliklerini ve gereksinimlerini net olarak görür. Interdisipliner çalışma becerisi gelişir. Öğretim ve değerlendirme sürecini etkin yönetmesi sağlanır. Öğrencinin geçiş planlaması için gerekli önlemleri alırız. Önerilen Okumalar • Özyürek, M., (2004) Bireyselleştirilmiş Eğitim Programı: Temelleri ve Geliştirilmesi, Kök Yayıncılık, Ankara • Lewıs,R.,B., Doorlag, D.H. (2010); Teachıng Specıal Students In General Educatıon Classrooms. 8. Edition, Prentice Hall • Tekin, E.(1996) İşlevsel ve Etkili Bireyselleştirilmiş Eğitim Programları,Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi 6, 111-122 97 Bölüm 3 Bireyselleştirilmiş Eğitim Programı; BEP Ekibi Üyeleri ve Görevleri Kazanımlar Bep Ekibi üyelerinin ve görevlerinin öğrenilmesi beklenmektedir. Giriş Yazalım Bep ekibi kimlerden oluşur? Tahminlerinizi aşağıdaki diyagrama yazınız. BEP EKİBİNİN ÜYELERİ 98 BEP Ekibi Bep ekibinin üyeleri, okulda özel gereksinimli öğrencinin BEP’inin hazırlamakla görevlidir. Öğrenci için BEP hazırlandıktan sonra, BEP ekibinin düzenli aralıklarla toplanması gerekir. Ayda bir ya da iki ayda bir yapılacak ekip toplantılarıyla BEP değerlendirilir. Bu toplantılarda öğrencinin ilerlemesi değerlendirilerek gerekli görülürse değişiklikler yapılır. BEP ekibi; Okul müdürü veya görevlendireceği müdür yardımcısı, sınıf öğretmeni, branş öğretmeni, rehber öğretmen, veli ve öğrenci ile varsa fizyoterapist ve dil terapistinden oluşmaktadır. BEP Ekibi Koordinatörü/Başkanının Görevleri: BEP toplantılara başkanlık eder. (Okul müdürü veya görevlendireceği müdür yardımcısı) BEP üyelerini belirler. BEP geliştirme birimini oluşturur. BEP üyelerinin birlikte çalışması için onların motivasyonunu ve etkili iletişimlerini sağlar. BEP toplantılarına gerektiğinde katılacak üyeleri davet eder. Öğrencinin, BEP’te belirlenen ihtiyaçlarına gore okulda düzenlemeler için tedbir alır. Sınıf Öğretmeninin/Branş/Rehber Öğretmenlerinin Görevleri: BEP’in hazırlanması, uygulanması, değerlendirilmesi ve raporlaştırılmasında etkin görev alır. Diğer üyelerle işbirliği içinde çalışır. Ailenin Görevleri: BEP’in geliştirilmesi sürecinde çocuğunun ve kendisinin ihtiyaçlarını belirtir. BEP’teki kazanımların desteklenmesi için okul içi/dışı etkinlikleri gerçekleştirir. Öğrencinin Görevleri; BEP’te yer almasını istediği kazanımları belirtir. Bu kazanımları edinmek için üzerine düşen sorumlulukları yerine getirir. Önerilen Okumalar Smith, T. E. C., Polloway, E.A., Patton,J.R., Dowdy, C.,A. (2011); Teaching Students With Special Needs In Inclusive Settings , Prentice Hall, 6. Edition. 99 Bölüm 4 BEP Geliştirme Sürecinin Basamakları Kazanımlar Bep geliştirme basamaklarının açıklanması, Öğrenci ihtiyaçlarının belirlenmesi, Öğrenci performansının yazılması, Uzun dönemli ve kısa dönemli amaç yazılması, Bep’te sorumlu kişilerin, başlangıç ve bitiş tarihlerinin belirlenmesi beklenmektedir. Giriş BEP GELİŞTİRME SÜRECİNİN BASAMAKLARI BEP hazırlanırken aşağıdaki basamaklar takip edilir: BEP 1.Adım: Öğrenci Gereksinimlerinin Belirlenmesi 2. Adım: Performans Yazımı 3. Adım: Uzun Dönemli ve Kısa Dönemli Amaç Yazımı 4. Adım: Programın başlamabitiş tarihinin ve sorumlu kişilerin belirlenmesi 1. Adım: Öğrenci gereksinimlerinin belirlenmesi Bu adımda, öğrencinin bulunduğu sınıfın amaçlarının gerektirdiği davranışlar ile öğrencinin halihazırda yaptığı davranışlar arasındaki fark belirlenir. Bunun için; • Öncelikle var olan programdaki amaç ve davranışlarının yazılarak bir kontrol listesi haline getirilmesi gerekmektedir. Amaçları yazarken ilköğretim ders programları, rehber kitaplar kullanılabilir. Ders programlarında amaçlar listesi yer almaktadır. 100 Bu listeler uyarlanarak kullanılabilir. Bunu yaparken programdaki amaçları davranışsal olarak yazmak gerekir yani gözlenebilir ve ölçülebilir olmalıdır. Aşağıdaki tabloda uygun olan ve uygun olmayan eylem örnekleri bulunmaktadır. Uygun Eylemler (davranışlar) Yazar Söyler Ayırt eder Çizer Eşleştirir Kaldırır Sayar Karşılaştırır Tekrarlar Seçer Sınıflar Uygun Olmayan Eylemler (davranışlar) Bilir Anlar Sezer İnanır Geliştirir Beğenir Hoşlanır Kontrol listesi; öğrencinin kabaca değerlendirmesinde kullanılan bir formdur. Bu form, yönergeler, sorular, açıklama ve sonuç bölümlerinden oluşur. Yönergelerbölümüne müfredat programındaki amaçlar yazılır. Kontrol listeleri her akademik ders için oluşturulabileceği gibi özbakım ve günlük yaşam becerilerine yönelikte hazırlanabilir. Daha sonra programa göre hazırlanan kontrol listesi öğrenciye bire bir olarak uygulanır. Öğrencinin yapabildikleri “sonuç” sütununa “+” olarak işaretlenirken yapamadıkları “-“ olarak işaretlenir. Özel bir durumu varsa “açıklamalar” bölümünde belirtilir. (Örneğin, “yazı yazmadaki problemi el kaslarının zayıflığından kaynaklanıyor” gibi) Uygulama sonucunda öğrencinin programda yapabildikleri ve yapamadıkları ortaya çıkarılmış olur. Programdaki davranışlardan yapabildikleri bize öğrencinin performansını gösterirken yapamadıkları ise bize öğrencinin gereksinimlerini verir. • Öğrencilerin derslerde göstermesini istediğimiz iletişim, sosyal ve akademik davranışlara ilişkin özelliklere bakarız. Örnek: Elif öğretmen sınıfında bulunan öğrencilerle eldeli toplama işlemi üzerine çalışmaktadır. Ali ile matematik dersine ilişkin yaptığı değerlendirme çalışmalarında, Ali’nin henüz eldesiz toplama işlemini de yapamadığını görmüştür. Bu nedenle Elif öğretmen eldesiz toplama işlemini Ali’nin gereksinimi olarak belirlemiştir. • Akademik derslerin yanı sıra öğrencinin özbakım, günlük yaşam becerisi gibi alanlarda hazırlanmış kontrol listeleriyle gereksinimlerini belirleriz. Örnek : Elif öğretmen Ali ile yaptığı özbakım becerilerine ilişkin değerlendirme çalışmalarında, Ali’nin ellerini yıkayamadığını belirlemiştir. Elif öğretmen bu nedenle el yıkamayı Ali’nin gereksinimi olarak belirlemiştir. 101 Kontrol listeleri ile birlikte anne-baba ve öğrenci ile yapılan görüşmelerde öğrenciler için önemli olan gereksinimlerin neler olduğunu bilmemizi sağlar. Yapılan çalışmalarda, öğrencinin bir çok gereksinimi ortaya çıkabilir. Bu durumda yapılacak şey öğrenci için öncelik sırasını belirlemektir. Örnek kontrol listelerini destek materyalleri içerisinde bulabilirsiniz. Etkinlik 1 Aşağıdaki kontrol listesini bir müfredat programından yararlanarak ya da ülkenizde öğrenciler için alınan genel hedefler çerçevesinde seçeceğiniz bir akademik ders için kazanımlar kısmını oluşturunuz. Daha sonra sonuç kısmını bir öğrenci için hipotetik olarak işaretleyiniz. KONTROL LİSTESİ No Kazanımlar Sonuç Açıklama 1 2 3 4 5 6 7 8 2. Adım: Performans özetlerinin yazılması Öğrenciyle yapılan eğitsel değerlendirme çalışmalarının sonucunda elde edilen veriler yazılı belge haline getirilir. Performans özetlerinin yazımında önemli olan nokta, öğrencinin öncelikle her alana ilişkin güçlü olan yanlarını, daha sonra sorun yaşadığı alanları yazmaktır. “SP tanısı alan Ali sınıfta ders saati süresince oturabilmekte, dersi sessiz bir şekilde takip edebilmektedir. Ancak henüz en fazla iki sözcüklü anlaşılabilirlik düzeyi düşük cümlelerle iletişim kurmaktadır. Kendisine verilen yönergelerin tekrar edilmesine ihtiyaç duymaktadır” Örnek performans özetlerini destek materyaller içerisinde bulabilirsiniz. 102 Etkinlik 2 Etkinlik 1’de hipotetik olarak işaretlemiş olduğunuz kontrol listesine göre varsayılan öğrencinin performansını yazınız. 3. Adım: Uzun Dönemli Amaç ve Kısa Dönemli Amaç Oluşturulması a. Uzun Dönemli Amaç Oluşturulması Öğrencinin gereksinimlerine göre UDA oluşturulur. UDA, bir yıllık süre boyunca öğrenciden beklenen başarıyı gösterir. Bununla birlikte pek çok amaca ulaşmanın bir yıldan fazla zaman alabileceği de unutulmamalıdır. BEP öğrenciye tüm becerileri bir yıl içerisinde kazandırmayı amaçlayan bir plan olarak görülmelidir. Akademik alanda yetersiz olan öğrenciler için UDA bilişsel gelişim alanından oluşabilir. Özellikle okuma, matematik, dil ve anlama alanlarında geliştirilen amaçlar bilişsel alana aittir. Örneğin: • Can, sınıf ödevlerinde büyük harf ve noktalama işaretleri kurallarını uygular. Uyumsal davranış, sosyal ve duygusal gelişim yönünden yetersizliği olan öğrenciler için UDA duyuşsal gelişim alanından oluşabilir. Örneğin: • Ali, grup oyunlarına katılır. Küçük, büyük motor koordinasyon, kas kontrolü, tepki zamanı ve diğer fiziksel etkinlikleri kapsayan motor becerilerinde yetersizlikleri olan öğrenciler için psikomotor alandan oluşabilir. Örneğin: • Can, bağımsız olarak yemeğini yer. • Fatma, grupla birlikte yapılan fiziksel etkinliklere katılır. 103 Etkinlik 3 Aşağıdaki UDA’ları inceleyerek, doğru olanların başına D, yanlış olanların başına Y koyunuz. 1. 2. 3. 4. 5. 6. ….. Grupla oynanan oyunlara katılır. ….. Makasla basit bir şekli keser. ….. Kendisine söylenen kısa bir metni yazar. ….. Bağımsız olarak banyo yapar. ….. Bağımsız olarak çevresindeki karışık renklerden kırmızıyı gösterir. ….. Bağımsız olarak ana renkleri gösterir. b. Kısa Dönemli Amaç Oluşturulması: KDA’lar, öğrencinin şu andaki performans düzeyi ile UDA arasındaki ölçülebilir ara basamaklardır. KDA, yıllık amaçların temel kısımlarının mantıklı bir şekilde bölünmesi ile oluşturulur. UDA bir dönem, sömestr ya da yıllık olarak hazırlanırken, KDA haftalık ya da aylık olarak ulaşılacak hedefleri gösterir. Kısa dönemli amaçlarla öğrencinin yapabilme düzeyinden başlayarak yıl sonunda yapması beklenen düzeye varıncaya kadar öğretilmesi gereken ara basamaklar belirtilir. KDA, yıllık amaçlara ulaşmak için belirli bir eğitimsel sırada hazırlanır. Her bir alt becerinin mantıksal bir sıra izlemesine, analizin öğretme sırasına uygun olmasına dikkat edilir. Örneğin, Matematikte toplama ve çıkarma işlemi öğretilmeden çarpma işlemi öğretilemez. Beceri öğretiminde ise ayakkabı giyme becerisi olmayan bir öğrenci için ayakkabı bağlama becerisi hedef olarak alınmamalıdır. Matematik Dersi UDA 2 basamaklı sayı ile 2 basamaklı sayıyı eldeli toplar. 104 KDA 1. Tek basamaklı sayı ile tek basamaklı sayıyı eldesiz toplar. 2. İki basamaklı sayı ile tek basamaklı sayıyı eldesiz toplar. 3. İki basamaklı sayı ile tek basamaklı sayıyı eldeli toplar. 4. iki basamaklı sayı ile iki basamaklı sayıyı eldesiz toplar. 5. iki basamaklı sayı ile iki basamaklı sayıyı eldeli toplar. Etkinlik 4 Aşağıdaki KDA’ları inceleyerek, doğru olanların başına D, yanlış olanların başına Y koyunuz. 1. 2. 3. 4. ….. Öğrenci sembollerden örüntü oluşturur. ….. Öğrenci temel çizgileri çizer. ….. Öğrenci kendisine sorulan sorulara cevap verir. ….. Öğrenci bağımsız olarak satır aralığına dik çizgi çizer. Etkinlik 5 Etkinlik 2’de hipotetik olarak performansını yazdığınız öğrencinin UDA ve KDA oluşturunuz. Uzun Dönemli Amaç 1. Kısa Dönemli Amaç 1. 2. 3. 4. Adım: Programın başlama-bitiş tarihlerinin ve sorumlu kişilerin belirlenmesi BEP sürecinde gerçekçi zaman çizelgesi oluşturmak, hedeflerin zamanında gerçekleşmesi, hizmetlerin planlanması ve yeniden gözden geçirilmesi açısından önemlidir. Bu tarihlerin belirlenmesinde bilmeniz gereken farklı gereksinimlerin, farklı ders saati süreleri gerektirdiğidir. UDA gerçekleşmesi için bir dönem, bir yıl gerekli iken; KDA gerçekleşmesi için bir ya da birkaç hafta ya da ay geçmesi gereklidir. Genellikle sınıf öğretmeni BEP’den sorumlu kişi gibi algılansa da bazı hedeflerin gerçekleşmesinde başka sorumluların da olması gerekebilir. O nedenle öğrencinin BEP’nda ana sorumlu ve diğer sorumlu kişilerin belirtilmesi gerekir. Önerilen Okumalar • Özyürek, M., (2004)Bireyselleştirilmiş Eğitim Programı: Temelleri ve Geliştirilmesi, Kök Yayıncılık, Ankara • Lewıs,R.,B., Doorlag, D.H. (2010) Teachıng Specıal Students In General Educatıon Classrooms. 8. Edition, Prentice Hall 105 • Tekin, E.(1996) İşlevsel ve Etkili Bireyselleştirilmiş Eğitim Programları,Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 6: 111-122 • Smith, T. E. C., Polloway, E.A., Patton,J.R., Dowdy, C.,A. (2011) Teaching Students With Special Needs In Inclusive Settings , Prentice Hall, 6. Edition. • Weıshaar, P.,M., (2010) What’s New In… Twelve Ways to Incorporate StrengthsBased Planning into the IEP Process. The Clearing House, 83: 207–210. 106 Bölüm 5 BEP İçeriğinde Yer Alması Gereken Diğer Ögeler Kazanımlar Destek hizmetlerin belirlenebilmesi, Kullanılacak materyallerin belirlenebilmesi, Çevresel düzenleme yapabilmesi, Uygun öğretim yöntem ve tekniklerinin belirlenebilmesi beklenmektedir. Giriş Öğrenci gereksinimleri , öğrenci performansı , UDA, KDA, başlama ve bitiş tarihleri ve sorumlu kişiler BEP içeriğinde yer alan ana ögelerdir. Destek hizmetlerin belirlenmesi, materyallerin belirlenmesi, çevresel düzenlemeler, öğretim yöntem ve teknikleri ve Bep’in değerlendirilmesi ise BEP içeriğinde yer alması gereken diğer öğelerdir. Destek Hizmetlerin Belirlenmesi BEP’te yer alması gereken bilgilerden biri de, varsa çocuk için sağlanan destek hizmetlerdir. Destek eğitim odası, sınıf içi destek, dil ve konuşma terapisi, fizyoterapi, ulaşım, aile eğitimi, evde eğitim gibi hizmetlerden yararlanıp yararlanmadığı BEP’nda belirtilmelidir. Materyalerin Belirlenmesi BEP hazırlanırken ihmal edilmemesi gereken bir konu da eğitimde kullanılacak materyalerin belirlenmesidir. BEP’nda yer alan kazanımların edinilmesi için etkili materyali seçmek gerekir. Örneğin SP’nin yanında zihinsel yetersizliği de olan bir çocuğun anlama ve kavrama becerisinin desteklenmesi için gerçek materyal kullanmak daha etkili olabilir. Ayrıca istem dışı kasılmalara bağlı olarak kullandığı defterin/kağıtların sürekli yırtılması çocuk için yıldırıcı olabilir. Bunun için kağıt yerine daha kalın ve yırtılmayan karton kullanılabilir ya da bilgisayar ve klavye tercih edilebilir. Çevresel Düzenlemelerin Yapılması Bireysel farklılıkların olduğu bilgisi BEP’nın hazırlanmasını zorunlu kılmaktadır. Her öğrencinin öğrenme biçimi farklıdır. Örneğin SP’li çocukların ani ve yüksek sesli, 107 gürültülü ortamlarda eğitim almakta zorlandıkları bilgisiyle BEP hazırladığımızda, BEP’nda, sessiz bir ortamda eğitim verileceği bilgisi yer alabilir. Diğer bir örnekte SP ile birlikte dikkat dağınıklığı da olan bir öğrenciyle çalışırken hedef davraşın öğretilmesi için kullanılan materyal dışında, eğitim ortamında başka bir uyaranın olmayacağı bilgisi BEP’na eklenebilir. Uygun Öğretim Yöntem ve Tekniklerinin Belirlenmesi Öğretim sürecinde yer, süre, materyal, işleniş gibi konuların yanı sıra öğretim yöntem ve tekniklerinin de önceden belirlenmesi önemlidir. Belirlenen bu yöntem ve tekniklerin öğrenci için uygunluğu da mutlaka sorgulanmalıdır. Yapılan etkinlikler bireyin duyu kalıntısına hitap edecek şekilde planlanmalıdır. En iyi öğrenilen şeyler kendi kendine yaparak ve yaşayarak öğrenme durumuyla ortaya çıkar. Öğretmen bu yöntemi tüm etkinliklerin temeline almalıdır. Yaşantı, dramatize, gösteri yöntemlerinin kullanılmasına özen göstermelidir. Öğrenmenin verimini artırmak için, sözel yöntemin yanında gözlem, deney, modelleştirme, problem çözme, soru- cevap, tartışma, grup çalışması vb. öğretim yöntemlerinin de kullanılması uygun olacaktır. BEP’in Değerlendirilmesi BEP’nın başarılı bir şekilde uygulanabilmesinde değerlendirmenin rolü büyüktür. Yapılan değerlendirme sonuçları ileride yeni BEP’nın hazırlanması ve uygulanması için etkili olacaktır. Böylece değerlendirme, BEP’ndaki kazanımların gerçekleşip gerçekleşmediği, çocuğa uygun olup olmadığı, ileride alınacak kazanımların ne olacağına dair bize bilgi verir. Öğrencinin BEP’nın uygulanmasında sorumlu kişi, önerilen eğitim ortamında sürekli olarak öğrencinin başarısını değerlendirmekle de sorumludur. Öğrencinin gelişimini gösteren bireysel gelişim raporları yılda en az bir kez hazırlanmalıdır. Ara değerlendirmelerden sonra da bireysel gelişim raporları hazırlanabilir. Örnek Bireyselleştirilmiş Eğitim Programı’nı (BEP) destek materyaller içerisinde bulabilirsiniz. Önerilen Okumalar • Choate, J.,S., (2004) Successful Inclusıve Teachıng Prowen Ways To Detect And Correct Specıal Needs, 4. Baskı. Allyn & Bacon • Özyürek, M., (2004)Bireyselleştirilmiş Eğitim Programı: Temelleri ve Geliştirilmesi, Kök Yayıncılık, Ankara 108 Bölüm 6 Bireysel Öğretim Planı (BÖP) Ögeleri Kazanımlar Bireyselleştirilmiş öğretim planının tanımlanması, Ayrıntılı değerlendirme yapabilmesi, Öğretimsel amaç yazabilmesi, BÖP hazırlayabilmesi beklenmektedir. Giriş Bireysel Öğretim Planları, (BÖP) öğrenciye kazandırılmak istenen davranışlar için yapılması gerekenlerin ayrıntılı olarak hazırlanmasıdır. Bireyselleştirilmiş Eğitim Programı (BEP) öğretmen için bir rehberdir. Bu programdaki amaçların uygulanabilmesi ise Bireysel Öğretim Planları’nın (BÖP) hazırlanması ile mümkündür. BEP yıllık olarak hazırlanırken, BÖP günlük, haftalık ve aylık olarak hazırlanır. BÖP hazırlanabilmesi için ayrıntılı değerlendirme yapılmalıdır. Ayrıntılı değerlendirme Ölçüt Bağımlı Testler (ÖBT) kullanılarak yapılır. Ölçüt Bağımlı Test Ölçüt Bağımlı Testler (ÖBT), öğretimsel amaçlardan ve onlara yönelik sorulardan oluşan ayrıntılı değerlendirme araçlarıdır. Kısa dönemli amaçlar, uzun dönemli amacımızı gerçekleştirmemizi sağlar. KDA’ya ulaşmak içinse öğretimsel amaçlar yazılmalıdır. KDA analiz edilerek öğretimsel amaçlar oluşturulur. ÖBT’de bildirimler, yönergeler, ölçüt, sonuç ve açıklama bölümleri bulunur. Bildirimler kısmına analiz edilen KDA’ın alt amaçları yazılır. Alt amaçlar öğretimsel amaçlarımızı oluşturur. Yönergeler kısmına, bu bildirimlere yönelik sorular yazılmalıdır. Her bir bildirim için üç soru sorulmalıdır. Değerlendirme ölçütümüz soru sayısına bağlı olarak 2/3 olarak belirlenebilir. Sonuç kısmına ise öğrencinin ölçütü karşılama durumuna göre eksi (-) veya artı (+) konulabilir. Örneğin, öğrenci sorulan 3 sorudan 2’sine yanlış cevap, 1’ine doğru cevap verirse, sonuç kısmına eksi işaretlenir. Hazırlanan ÖBT öğrenciye uygulanır. Öğrencinin yaptıkları onun başlangıç basamağını oluşturur. Başlangıç basamağına göre öğretimsel amaçlarımız belirlenmiş olur. Bundan sonra sırasıyla; amaçların gerektirdiği yaşantılar, öğretim materyalleri ve yöntemleri belirlenmelidir. Seçilen öğretim yöntemi ve materyalleri ile öğrenciye 109 yaşantılar oluşturularak öğretim amacının gerçekleştirmesi sağlanır. Öğrenciye öğretimin ardından ÖBT bir kez daha uygulanarak değerlendirmesi yapılır. Böylece öğrencinin ilerlemeleri belirlenir. Etkinlik 6 Etkinlik 5’de oluşturduğunuz KDA’lardan birini analiz ederek öğretimsel amaçları oluşturunuz. ÖBT tablosu üzerine yazarak bildirime yönelik yönergeler hazırlayınız. ÖLÇÜT BAĞIMLI TEST Bildirim 1. Yönerge 1. 2. 3. Ölçüt Sonuç 2/3 2. Bireysel Öğretim Planı (BÖP) Ögeleri BÖP içeriğinde yer alması gereken ögeler aşağıdaki gibidir. BÖP FORMU Öğrencinin Adı Soyadı: Sınıfı: Ünite / Konu Öğrencinin Performans Düzeyi Uzun Dönemli Amaç Kısa Dönemli Amaç Öğretimsel Hedef Öğretim Süreci Öğretimin Yapılacağı Yer Araç Gereçler Öğretimde Kullanılan Yöntem ve Teknikler Süre Dersin İşlenişi Değerlendirme 110 Açıklama Konu: Öğretimsel amaç hangi konuya bağlı olarak öğretilecekse, o konunun adı bu kısma yazılır. Öğrencinin Performans Düzeyi: Konuya bağlı olarak yapılan değerlendirme sonucuna göre öğrencinin gösterdiği performans düzeyi bu kısma yazılır. Uzun Dönemli Amaç: Seçilen konuyla ilgili öğrencinin BEP’nda yer alan UDA bu kısma yazılır. Kısa Dönemli Amaç: Öğrencinin BEP’inde yer alan UDA bağlı olarak belirlenen KDA bu kısma yazılır. Öğretimsel Amaç: KDA gerçekleştirmek için gerekli olan aşama / aşamalar bu kısma yazılır. KDA’ın öğretiminde tüm öğretimsel amaçlar, tek BÖP üzerinde gösterilir ve bu hedeflerin öğretimi yapılır. Öğretim Süreci a. Öğretimin yapıldığı yer: Öğretimin nerede yapılacağı bu kısma yazılır. b. Araç-gereçler: Öğretimi yaparken kullanılacak her türlü materyal / araç-gereç bu kısma yazılır. c. Öğretimde kullanılacak yöntemler / teknikler: Öğretim yapılırken hangi yöntemlerin / tekniklerin kullanılacağı bu kısma yazılır. d. Süre: Öğretimde kullanılacak süre bu kısma yazılır. e. Dersin işlenişi: Derse hazırlıktan başlamak üzere, öğretimin nasıl yapılacağı (yönergeler, yardımlar, geribildirimler ve ödüller) adım adım bu kısma yazılır. f. Değerlendirme: Ölçüt bağımlı ölçü aracı ile yapmış olduğumuz ilk değerlendirme, öğrencinin başlangıç düzeyini (BD) belirlememizi sağlar. Yapılan öğretim sonrasında ise ölçüt bağımlı ölçü aracı tekrar uygulanarak değerlendirme yapılır. BEP’in uygulanma sürecinde dikkat edilmesi gereken noktalar BEP’de hedeflenen bir kazanımın edinim, akıcılık, kalıcılık ve genelleme düzeylerinde öğretimine dikkat edilmelidir. Örneğin çocuk edinim aşamasında sınıfta bir kavramı öğrenir, akıcılık aşamasında dersin ilerleyen dakikalarında o kavramla ilgili soruya doğru yanıt verir, kalıcılık aşamasında öğretimi tamamlandığı ve belli bir süre geçtiği halde o kavramla ilgili soruya doğru yanıt verir. Genelleme aşamasında ise farklı zaman ve ortamlarda o kavramla ilgili sorulara doğru yanıt verir. Öğretimin gerçekleşmiş olduğunu kabul etmek için yukarıda bahsedilen aşamalarda öğretimin sağlanması gerekir. Bununla birlikte en iyi öğretim, bireyselleştirmeden toplumsallaştırmaya, somuttan soyuta, bilinenden bilinmeyene, yakından uzağa doğru giden yoldur. Öğretmenlerin öğrenciye sunacakları bilgi alanlarını bu eğitim ilkelerine göre düzenlemeleri yararlı olacaktır. 111 Eğitim okulda olduğu kadar okul dışı ortamlarda da devam ettirilmeye çalışılmalıdır. Bu nedenle BEP’de yer alan hedefler ve yapılan çalışmalardan aile düzenli olarak bilgilendirilmeli, yapılan çalışmaları evde de ya da sosyal ortamalarda destekleyebilecekleri ödevler verilmelidir. BEP GELİŞTİRMEK İÇİN İZLENMESİ GEREKEN BASAMAKLAR KONTROL LİSTESİ Sonuç BEP’e Hazırlık Yaparken Sınıfına yerleştirilen öğrencinin ailesi ve kendisi ile görüşme yap Aile gereksinimlerini belirle Öğrenci ile ilgili tüm kişi ve kurumlarla işbirliği yap / öğrenci hakkında bilgi topla Eğitsel Değerlendirmesini yap Öğrencinin yapabildiklerini yapamadıklarını belirle ve Destek Hizmetlere karar ver BEP toplantı tarihlerini belirle BEP Sürecinde Hazırlık sürecinde elde edilen bilgiler doğrultusunda BEP’ i yaz Öğretim sürecini başlat ve sürdür (BÖP) Belirlenen tarihlerde ara değerlendirmeleri yap BEP toplantılarını yaparak BEP’na yön ver BEP Süreci Sona Erdiğinde BEP değerlendirmesi yap Öğretmenler için BEP uygulanmasını aksatan en büyük problemlerden biri, öğrencinin davranış problemleridir. Öğrencilerin problem davranışlarını azaltabilmek, uygun davranışlarını arttırabilmek için “Davranış Değiştirme Yöntemlerini” etkili kullanmamız gerekir. Davranış Değiştirme Yöntemleri ile ilgili ayrıntılı bilgiye proje kapsamında destekleyici materyallerden ulaşabilirsiniz. 112 Önerilen Okumalar Özyürek, M., (2004)Bireyselleştirilmiş Eğitim Programı: Temelleri ve Geliştirilmesi, Kök Yayıncılık, Ankara Kaynaklar • Ataman, A. (Editor), (2003). Özel Gereksinimli Çocuklar Ve Özel Eğitime Giriş. Ankara: Gündüz Eğitim ve Yayıncılık. • Fiscus, D.E. ve Mandeli, J.C. (1997). Bireysellestirilmis Egitim Programlarının Gelistirilmesi (DevelopingIndividualized Education Programs). (Çev: Hatice G.Senel ve digerleri). Ankara: Özkan Matbaacılık. • Jessica M. Kramer & Joy Hammel (2011): “I Do Lots of Things”: Children with cerebral palsy’s competence for everyday activities, International Journal of Disability, Development and Education, 58:2, 121-136 http://dx.doi.org/10.1080/1034912X.2011.570496 • Kargın, T. (2007):Eğitsel Değerlendirme ve Bireyselleştirilmiş Eğitim Programı Hazırlama Süreci, Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Özel Eğitim Dergisi, 8 (1) 1-13 http://dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/39/927/11547.pdf • Lewıs,R.,B., Doorlag, D.H. (2010); Teachıng Specıal Students In General Educatıon Classrooms. 8. Edition, Prentice Hall • Özyürek, M., (2004)Bireyselleştirilmiş Eğitim Programı: Temelleri ve Geliştirilmesi, Kök Yayıncılık, Ankara • Smith, T. E. C., Polloway, E.A., Patton,J.R., Dowdy, C.,A. (2011); Teaching Students With Special Needs In Inclusive Settings , Prentice Hall, 6. Edition. • Tekin, E.(1996) İşlevsel ve Etkili Bireyselleştirilmiş Eğitim Programları,Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 6: 111-122 • Weishaar, P.,M., (2010) What’s New In… Twelve Ways to Incorporate StrengthsBased Planning into the IEP Process. The Clearing House, 83: 207–210. 113 Modül 6 EĞİTİM KİTAPÇIĞI Rehabilitasyon Teknikleri, Eğitim ve Sağlık Bakım Sistemleri Editör Miguel Santos Yazarlar Mintaze Kerem Günel Akmer Mutlu Özgün Kaya Kara Ayşe Livanelioğlu TÜRKİYE Bu proje, Hayatboyu Öğrenme Programı Grundtvig Çok Taraflı Projeler faaliyeti çerçevesinde Avrupa Komisyonundan alınan hibe ile yürütülmektedir. Bu projenin içeriği ve sonuçları hiçbir şekilde Avrupa Komisyonunun görüşlerini yansıtmadığı gibi proje ve sonuçları ile ilgili tüm sorumluluk proje sahiplerine aittir. Bu eğitim modülü, rehabilitasyon teknikleri, eğitim ve sağlık bakım sistemleri hakkında teorik ve pratik temelde bilgi sağlamak için yazılmıştır. Bu bölüm rehabilitasyon teknikleri ile önemli konularda bilgi sunacaktır: Örneğin; a. Serebral Palsi’li (SP) çocuklara eşlik eden bozukluklar b. tekrarlı ve yoğun rehabilitaston yaklaşımlarının içeriği, rehabilitasyon sürecine çocuğun aktif katılımı ve bunun çocuğun gelişimine katkısı c. bilişsel, görme, yutma gibi SP’li çocuklarda görülen eşlik eden bozukluklarda eğitim yaklaşımları d. evde, okulda, günlük yaşam içinde uygun pozisyonlamalar ve pozisyonlamaya bağlı davranışsal değişiklikler e. sağlık sisteminde yer alan tesisler ile ilgili bilgiler, sağlık sisteminin çocuklara sağladığı destekler, sağlık ekibi ve rehabilitasyondaki rolleri ile ilgili bilgiler. Bu modül, aynı zamanda SP’li çocukların ailelerine ve öğretmenlerine günlük yaşamda kullanabilecekleri pratik öneriler sağlamayı hedeflemektedir. 116 Bölüm 1 Rehabilitasyon Yaklaşımlarının Temel Konseptleri 1-a:Eşlik Eden Durumlar (görme bozukluğu, işitme, konuşma ve iletişim problemleri, zihinsel ya da öğrenme bozukluğu, algısal zorluklar, epilepsi, gastroözofageal reflü, kabızlık, beslenme zorlukları, salya kontrol problemleri, tekrarlayan göğüs enfeksiyonları vb.) Kazanımlar Bu eğitimin sonunda aile ve öğretmenlerin, çocuk ile iletişim sırasında SP’li çocuklara eşlik eden durumlar konusunda bilgi ve farkındalıklarının artması beklenmektedir. Görme Problemleri SP’li çocukların yarısı, göz kasları dengesizliği ya da strabismus (şaşılık) ve refraktif bozukluklar (yakın görebilirlik ya da uzak görebilirlik) problemlerine sahiptir. Çocuğunuza oynaması için kırmızı-beyaz ya da siyah-beyaz oyuncaklar vermelisiniz. Çocuğunuzun odasına bir ayna yerleştirmelisiniz. İşitme Bozuklukları Çocuğunuz sese tepkisiz kalıyorsa, ismine tepki vermiyorsa ya da kelimelerin anlamını çıkarmak için yüzünüze bakıyorsa işitme problemi olduğundan şüphelenmelisiniz. Çocuğunuz bu semptomlardan herhangi birini göstersin ya da göstermesin, dört aylıktan başlayarak çocuğunuzun duymasını düzenli olarak kontrol ettirmelisiniz. Bir odyolog çocuğunuzun duymasını test edebilir ve sesin geçişini etkileyen problemi teşhis edebilir. Görsel ve vestibüler stimülasyonlar ile çocuğunuzun gelişimini desteklemelisiniz. Konuşma ve İletişim Bozuklukları SP’li çocuklar genellikle konuşma bozukluklarına sahiptir. Çünkü çocukların diğer vücut hareketlerini kontrol etmesini zorlaştıran kas tonusu problemleri, aynı zamanda 117 çocuğun oral- motor hareketlerini, çeneyi, dudakları, dili ve konuşmada kullanılan yüz kaslarını kontrol etmesini zorlaştırır. Resim tahtaları ve bilgisayarlar, çocuğun kasları geriye yatsa bile konuşma gücü verebilmektedir. Zihinsel ya da Öğrenme Bozuklukları ve Algısal Zorluklar SP’li çocuklarda zihinsel yeteneğin çok çeşitli olduğunu söylemek gerekir. Şiddetli fiziksel bozukluğu olan çocukların normal zekâsı olabilir. Nesnelerin boyutunu ya da şeklini sorgulama gibi problemler, algısal zorluklar olarak isimlendirilir ve okul yaşına kadar belirlenemeyebilir. Duyusal Bozukluklar SP’li çocukların genellikle karşılaştığı sorunlar dokunma, propriosepsiyon, vestibüler ve dengedir. Genellikle duyusal bozukluğa sahip olan çocuklar, hareketlerini planlamada yardımcı olması için duyularını kullanmada zorluk yaşar. Bu problem için kullanılan terim dispraksidir. Örneğin, kıyafetlerini giymek için dispraksili bir çocuk, her hareketi ayrı ayrı yapmak, bir sonrakini planlamak için her bir hareketin arasına belli bir zaman koymak zorundadır. Bu durum, giyinmeyi zaman harcayıcı ve zahmetli bir iş yapmaktadır. Epilepsi Epilepsi, her üç SP’li çocuktan birinde görülebilir. Epilepsi nöbetleri kontrol edilmezse, çocuğun özellikle bilişsel gelişimini etkileyebilir. Çocuk nöbet geçirdiğinde soğukkanlı olmalı ve çocuğunuzu yana yatar pozisyona getirmelisiniz. Herhangi başka bir müdahalede bulunmadan doktorunuzu aramalısınız. Gastroözofageal Reflü (GER) Yemek, SP’li çocuklarda yemek borusundan daha yaygın şekilde gelir. GER’in tıbbi sorunlarına öncelikli olarak işaret edilmesi gerekse de, reflüyü minimuma indirmek ve rahatlığı sağlamak için pozisyonlama ile yardımcı olmanız gerekmektedir. Kabızlık Bu durum SP’li çocuklarda çok yaygındır. Sebebi her zaman belirlenemez. Kimi zaman genel mobilite eksikliğinden kaynaklanır, kimi zaman da yüksek lif diyetinden kaynaklanan zorluktan ileri gelebilir. 118 Beslenme Zorlukları ve Salya Kontrolü Problemleri Şiddetli SP’li çocuklardan bazısı, uzun ve zor yemek zamanları nedeniyle çiğneme ve yutma koordinesi konusunda sıkıntı yaşar. Çocuklar hayatın ilk yıllarında genellikle salyalarını akıtır. Bu akıtma süreci SP’li çocuklarda uzayabilir. Yutma rehabilitasyonu yarar sağlayabilir. Tekrarlayan Göğüs Enfeksiyonları Bu, SP’li çocukların küçük bir kısmında görülen bir problemdir. Kimi yiyecekler ve içecekler, yanlışlıkla akciğerlere geçebilir ve çocuğun öksürmesine ve aksırmasına sebebiyet verebilir. Bu gibi SP’li çocuklar ara ara göğüs enfeksiyonu, zatürre veya astım yaşayabilir. Kemik Hastalığı SP’li çocuklar rahatsızlığı olmayan ya da belli derecede osteoporozu olan çocuklar kadar aktif olmaz. Kırıklar, çok küçük yaralanmalar ile ve kimi zaman bez değişimi veya elbiseden kol geçirirken gibi normal aktiviteler sırasında oluşabilir. Çocukların zaman zaman kemik mineralizasyonunu teşvik etmek için özel ilaçlara ihtiyacı vardır. 1-b:Eğitimdeki Yoğunluk, Tekrarlama, Aktivite ve Çocuğun Aktif Katılımı Kazanımlar Bu eğitimin sonunda anne baba ve öğretmenler, rehabilitasyon yaklaşımlarının yoğunluğu ve tekrarı, çocuğun bu rehabilitasyona olan aktif katılımının önemi ve çocuğun gelişimine olan katkısı ile ilgili bilgi sahibi olacaktır. Eğitimin optimal dozu ile ilgili fikir birliği mevcut değildir. Fizyoterapi ve rehabilitasyon müdahalesi, müdahalenin yoğunluğu ve sıklığı, her bir çocuğun ve ebeveylerinin ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde özel olarak belirlenmelidir. Çocuklar için yoğun fiziksel eğitim birçok şekilde tanımlanmaktadır: Örneğin altı ay üzeri bir haftada beş seans, dört hafta üzeri hafta beş seans ya da beş ayda birkaç günlük seans gibi. Aktif katılıma olan ihtiyaç, çocuğun kendisi için aktiviteyi başlatması ve kontrol etmesi, hedefe yönelik terapi ile vurgulanır. Tedavide öğrenilen stratejiler, günlük yaşam aktivitelerine yansıtılmalıdır. Bu nedenle anne baba ve bakıcı katılımı çok önemlidir. 119 Oyun oynama ve giyinme gibi günlük yaşam aktiviteleri, pratiği teşvik etmekte ve yeni becerilerin elde edilmesi için gerekli olan tekrarlar için fırsat yaratmaktadır. Çalışmak için en uygun aktiviteler planlanırken terapistler, çocuk gelişimi bilgisine önem verir; hareketin, algılamanın, bilişselliğin ve kas iskelet sisteminin gelişimi dahil gelişimin farklı yönlerinin bilincinde olur. Erken müdahale yaklaşımları ile bu konseptte çalışan fizyoterapistler, anormal tonus ile ilgili olan aktivite gelişimini en iyi hale getirmek amacıyla hareketler ile çocukları desteklemektedir. 1-c: Kişisel Problem Çözme Kazanımlar Bu eğitimin sonunda anne baba ve öğretmenler, her bir çocuğun kişisel sorunlarını ve profesyonel destek almanın önemini öğrenir, bu konuda farkındalıkları artar. Zor çocuğa sahip olmanın anne babalar üzerindeki etkisi kesinlikle azımsanmamalıdır. Anne babalar, kızgınlık, üzüntü, isyan ve izole olma hislerini yaşayabilir. Bu duygular genellikle teşhis döneminde çok yoğundur ve zamanla iyileşebilir. Şiddetli SP’li çocuklar, yemek yeme, banyo yapma ve giyinme gibi günlük yaşam becerilerinde yardıma ihtiyaç duyabilir. Bu da anne baba üzerinde büyük strese yol açabilir. Görünmeyen birçok ekonomik masraf söz konusudur. Bunlar, hekim veya diğer profesyonelleri ziyaret etmeyi, özel ekipmanları, belki ekstra bebek bezi ve çocuk bakımını içermektedir. Tüm anne babaların kendilerine has ihtiyaçları vardır. Fakat çoğu anne baba için ihtiyaçları, (a) sorularının cevaplanmasından - kimi zaman çocuğunun ihtiyaçlarını tartışacak birini bulduklarında anne babaların cevaplanmasını istedikleri soruları yazması işe yarayabilir - (b) çocuklarının problemlerinin doğasını anlamada destek görmelerinden -bu destek, hisleri, umutları ve korkularını paylaşmayı kapsar; belki diğer aile üyelerinden, arkadaşlarından, benzer deneyimlere sahip anne babalardan ve uzmanlardan gelen destek de olabilir- (c) hizmetler hakkında bilgiden ve erişim sağlamaları için yardımdan (d) çocuklarına mümkün olan en iyi şekilde yardım edebilmeleri için bilgiden ve becerilerden oluşur. (e) Ayrıca çocuk bakımı dışında zaman geçirmek çoğu anne baba için önemlidir ve çocuğun günlük ihtiyaçları zamandan ve enerjiden daha çok götürdüğünde, daha büyük önem kazanmaktadır. Bir ara vermek, anne babanın dinlenmesini ve başka şeylerle vakit geçirmesini sağlar. 120 1-d:Fizyoterapi ve Rehabilitasyon –Ne Zaman, Neden, Nasıl? Kazanımlar Bu eğitimin sonunda anne baba ve öğretmenler, “fizyoterapistin” kim olduğu, fizyoterapi ve rehabilitasyon uygulamalarının içeriği ve açılımı ve çocuğun fizyoterapi ve rehabilitasyona yönlendirilmesi hakkında bilgi sahibi olur. Fizyoterapi ve rehabilitasyonun (FTR) hedefi hareket, postür veya vücut pozisyonu ile problemleri belirlemek ve tedavi etmektir. Özel egzersizler, tedavi teknikleri ve motivasyon ile fizyoterapistler, çocukların öğrenmesine veya emekleme, oturma ve yürüme gibi birçok hareket becerilerinde daha etkin hale gelmede yardımcı olur. Hareket sorunları beyin yaralanması sebebiyle ortaya çıkan SP’li çocuklar için, FTR’nin erken yaşta başlaması çok büyük önem taşır. Çünkü merkezi sinir sistemi, yaşamın ilk beş yılında değişmeye en elverişli halindedir. FTR, neonatal dönemde başlar ve yaş, çocuğun durumunun şiddeti, aktivite ve çocuğun katılım seviyesi ve bunlara benzer birçok nedene göre değişiklik gösterir ve gerekli olduğu müddetçe uzun süre devam eder. Fizyoterapist, hareket ve postüral konrol problemleri için çocuğu değerlendirir ve tedavi eder. Çocuğunuzun motor becerilerini maksimum düzeye çıkarmak için yardımcı olarak, çocuğunuzun hayatındaki en önemli sağlık profesyonellerinden biri olur. Fizyoterapist, yeni motor ve fonksiyonel beceriler edinebilmesi için çocuğun nasıl gelişim göstereceği, ne kadar ilerleyebileceği konusunda ve kritik bir unsur olan özgüvenin nasıl teşvik edileceğini anlamada anne baba ve öğretmenlere yardımcı olur. Büyük olasılıkla fizyoterapist, çocuğunuzun fiziksel engeli ve gerekli hareket, pozisyonlama, yardımcı araç-gereç, ortez ile ilgili sorunlarla alakalı birinci danışacağınız kişi olacaktır. Çocuğunuzun gördüğü fizyoterapist, pediatride uzmanlaşmış olabilir ve uzmanlığını gelişim bozukluğu olan yenidoğan ve çocuklara ayırmış olmalıdır. Çocuğunuzun fizyoterapisti aynı zamanda engelli çocuklar için özel tekniklerde özel eğitim sahibi olmasını tercih etmelisiniz. Fizyoterapi ve rehabilitasyon uygulamalarının sıklığı ve yoğunluğu, çocuğun ve anne babasının ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde düzenlenmelidir. Hedefler, anne babanın 121 ve çocukların önceliklerine göre belirlenir. Öğrenme, günlük yaşamdaki aktivitelerin, çocuğun doğal çevresinde motivasyon sağlanarak oyun içinde tekrar edilmesi ile gerçekleşebilir. Fizyoterapinin genel hedefi, aktivitelerde günlük performansı ve katılımı geliştirmektir. 1-e:İş Uğraşı Terapisi- Ne Zaman, Neden, Nasıl? Kazanımlar Bu eğitimin sonunda anne baba ve öğretmenler, “iş uğraşı terapistinin” kim olduğu, iş uğraşı terapisinin içeriği ve açılımı ve çocuğun iş uğraşı terapisine yönlendirilmesi konusunda bilgi sahibi olur. Araştırmacılar “Çevreyi değiştirin, çocuğu değil” demektedir. İş uğraşı terapisi, hayatın tüm alanlarında SP’li çocukların bağımsızlık kazanmasına odaklanan bir terapidir. SP’li bireyler için iş uğraşı terapisi, kendilerine pozitif, eğlenceli aktiviteler ile bilişsel, fiziksel ve motor becerileri geliştirmelerini ve özsaygı ve başarı hissi aşılamalarını sağlar. SP için iş uğraşı terapisi, ince-motor becerileri geliştirir; böylelikle çocuklar oyuncakları rahat kavrayıp bırakabilir ve iyi el yazısı becerisine sahip olabilir. İş uğraşı terapistleri aynı zamanda top oynama ya da tahtadan kopya etme gibi oyun becerilerini geliştirmek için el-göz koordinasyonunu hedef alır. Ayrıca çocuklara banyo yapma, giyinme, dişlerini fırçalama ve kendi kendine yemek yeme gibi günlük yaşam aktivitelerinde ve gelişimsel öğrenme gecikmeleri konusunda yardım ederler. İş uğraşı terapistleri, davranış bozukluğu olan çocuklara öğrenme öfke-kontrolü teknikleri ile yardımcı olur. Örneğin, diğerlerine vurma ya da rol yapma yerine çocuklar, öfke ile baş etmek için duyguları hakkında yazı yazmak ya da fiziksel bir aktiviteye katılmak gibi pozitif yollar öğrenir. SP’li bireyler için iş uğraşı terapistleri, bebek arabası, oturma ve yürüme araçları, banyo oturakları veya giyinme aletleri gibi çocuğun mobilitesini, postürünü vb. geliştirmeye yardımcı olacak özel ekipmanların gereksinimlerini belirler. Adapte edilmiş, el yapısına uygun büyük kaşıklar ya da çatallar, çocuğun kendi kendine yemek yemesini kolaylaştırabilir. Ayrıca özel tutacaklı fincanlar ve yüksek kenarlı tabaklar yemeğin dökülmesini engelleyebilir. Konuşma bozukluğu ya da fiziksel limitasyonu olan bir çocuk, dokunmatik ekranlar veya ses yönetimi ile bir bilgisayarı kolayca kullanabilir. Özel bilgisayarlar, SP’li bireylere normalde başarılamayan görevleri uygulamalarında yardımcı olur. Bilgisayarlar, bir göz kırpması ile ışığı söndürmelerinde veya başın basit şekilde sallanması ile kapıyı kapatmalarında kendilerine yardımcı olabilir. 122 İş uğraşı terapisinin amacı, SP’li hastaların mümkün olduğunca bağımsız olmalarında kendilerine yardım etmektir. Engellerini aşmaları için kişisel güçlerini kullanmalarına yardım ederler. Aynı zamanda kendi kendilerine giyinme, yemek yeme ve banyo yapma gibi günlük yaşam aktivitelerin nasıl yapılacağını öğrenmelerine yardımcı olurlar. Tüm bunlar bağımsızlık ve özgüven hissi verir. İş uğraşı terapistlerinin diğer bir görevi de evinizi ve iletişiminizi çocuğa uygun hale getirmenize yardım etmektir. Birçok uyarlama, çocuğunuzun maksimum bağımsızlık seviyesine ulaşması için yapılmalıdır. Örneğin, SP’li çocuklar genellikle postürleri ve kas gerilmeleri ile alakalı problem yaşadıklarından, köpüğün yaratıcı şekilde kullanılması ile çocuğun sandalyede rahat oturması sağlanabilir. Bazı özel koltuklar, çocuğun, bacak kaslarını germeden ve postürü doğru bir biçimde oynarken yerde oturabilmesinde yardımcı olabilir. 1-f: Kas Tonusu için Tıbbi ve Cerrahi Tedavi Kazanımlar Bu eğitimin sonunda anne baba ve öğretmenler, SP’li çocukların kas tonusu için son tıbbi ve cerrahi müdahaleler ile ilgili bilgi sahibi olur. Anormal kas tonusu, komplikasyonlara sebebiyet verebilir. Kasların gerilimi ve spastisitesinin devam etmesi, sadece kasların kendisinde fonksiyonun azalmasına değil, aynı zamanda kasları destekleyen kemiklerin, eklemlerin, bağların ve tendonların yapısı -iskelet sistemi- ile ilgili problemlere yol açabilir. Kemiklerle, eklemlerle veya kaslarla olan bu problemler, ortopedik problemler olarak bilinir. Yüksek tonuslu çocukların geliştirebileceği yaygın ortopedik komplikasyonlar, kontraktürler, eklem limitasyonları, çıkık kalçaları ve skolyozu kapsar. Kalça Çıkığı Kalçanın etrafındaki kasların güçlü çekmesi, kalçada çıkıklara neden olabilir. Şiddetli kuadriplejik çocuklar özellikle kalça çıkığına eğilimlidir. Genelde, çocuğunuz 3 ile 8 yaş arasındaysa, cerrah yumuşak dokular üzerinde (kaslar, sinirler, tendonlar) operasyon önerebilir. Çocuğunuz 5 yaşına girdikten sonra, ortopedi cerrahı, femoral kemiğin ve kalça ekleminin açısını değiştirmek için yapılan bir operasyon olan oseotomiyi düşünebilir. 123 Skolyoz SP’li çocukların yaklaşık % 15 ile 30’unda skolyoz gelişimi veya anormal bir omurga eğriliği görülür. Omurga üzerindeki kasların eşit olmayan gerilimi, bu duruma sebebiyet verebilir. Skolyoz ayrıca yanlış pozisyonlama veya yanlış postürden kaynaklanabilir: örneğin bir çocuk tekerlekli sandalyenin tek bir tarafına oturmayı alışkanlık edinmişse ya da kalçası çıkmışsa. Düzgün tedavi edilmezse skolyoz, çocuğunuzun postürünü, duruşunu, oturma dengesini, yürüme kabiliyetini, kalp ve akciğer fonksiyonunu etkileyebilir. Skolyoz aynı zamanda baskı ağrısına sebep olabilir. Eğer çocuğunuz önemli bir omurga eğriliğine sahipse, ameliyata gerek duyulabilir. Kontraktürler Eklem dizilimi olsun olmasın, kasların ve diğer dokuların kısalmasına kontraktür denir. SP’li çocuklarda kontraktürler oluşabilir. Çünkü sınırlı aktif kas hareketi, buna karşın güçlü spastisite söz konusudur. Genel olarak kontraktürler SP’li çocuğun hareketini daha çok kısıtlar. Kontraktürler alt ekstremitede oluştuklarında çocuğun yürümesini ve postürünü etkiler. Üst ekstremitedeki kontraktürler, çocuğun nesnelere uzanma, nesneleri tutma, bırakma ve yönlendirme becerisini olumsuz yönde etkiler. Komplikasyonların Önlenmesi ve Tedavisi Yukarıda bahsedilen spastisite komplikasyonlarından birçoğu, fizyoterapi ve rehabilitasyon veya iş uğraşı terapisi ile en aza indirilebilir veya önlenebilir. Fizyoterapistler, eklem hareketini arttırmak ve kontraktürleri önlemek için germe egzersizleri, tonusu geliştirmek için tutma ve pozisyonlama tekniklerini ve hareketi geliştirmek için güç arttırıcı egzersizler kullanabilir. Terapistlerin kullandığı tedavi metotları yanında, kas tonusunun neden olduğu problemleri önlemek veya tedavi etmek için birçok medikal işlem de söz konusudur. İlaç Kullanımı ve Sinir Blokajları İlaç tedavisi kimi zaman yüksek tonusu azaltsa da, SP’li çocuklar için düzenli olarak verilmez. İlaçlar genellikle şiddetli spastisitenin ağrılı spazmlarını geçirmek için tercih edilebilir ve tedavi planının küçük bir parçası olarak kullanılır. Spesifik kas gruplarındaki spastisite kimi zaman bir sinir blokajının kullanımı ile önemli ölçüde azalır. Prosedürün etkileri dört ile altı aya kadar sürebilir. Prosedür tekrar edilebilir, ancak ilaç kullanımı oldukça pahalıdır. Botolunim Toksin tedavileri özellikle spastisitede etkindir. Ameliyat SP’li çocuklardaki hareketi geliştiren, deformiteleri düzelten ya da kontraksiyonları önleyen cerrahi prosedürler mevcuttur. Ameliyat onaylandığında ortopedi cerrahı, 124 ameliyat öncesi ve sonrası, fizyoterapistin ameliyatın faydasını maksimum düzeye çıkarabilmesi için çocuğunuza uygulanacak fizyoterapi ve rehabilitasyonu koordine eder. SP’li çocuğunuza yardımcı olması için uygulanan cerrahi prosedür türleri aşağıda belirtilmiştir. Yumuşak Doku Prosedürleri Yumuşak doku prosedürleri, kaslar, tendonlar veya bağlar üzerinde deformiteleri düzeltmek veya hareketi geliştirmek için yapılan operasyonlardır. Bunlar, çoğunlukla beş yaş altı çocuklarda kullanılan ameliyat türleridir. Yumuşak doku örnekleri şunları kapsamaktadır: Tendon uzatma, tendon transferleri, tenotomi, norektomi, nevrektomi, resesyon (uzatma) miyotomi. Kemik Prosedürleri Kemik prosedürleri, deformiteleri düzeltmek için eklemler ve kemikler üzerinde yapılan oseotomi, artrodezi gibi operasyonlardır. Selektif Dorsal Rizotomi Bu yaklaşım, omurga sinirlerinin seçmeli kesimini içermektedir. Üst ya da alt ekstremitedeki veya gövdedeki kas gruplarının spastisitesini azaltabilir. Spastik tonusu azaltarak bu prosedür, çocuğun gönüllü hareketlerinin kontrolünü geliştirebilir ve daha kolay hareket etmesini sağlayabilir. Aynı zamanda ameliyat sonrası fizyoterapisi için ameliyat sonrası çocuğunuzun yoğun fizyoterapi programı ile izlenmesi çok önemlidir. Önerilen Okumalar • Children with Cerebral Palsy: A Parent’s Guide , Elaine Geralis-Editor), 1998, 2nd Edition. • Children With Cerebral Palsy: A Manual for Therapists, Parents and Community Workers, Author-Archie Hinchcliffe, 2007. • How Does Occupational Therapy Help Children With Cerebral Palsy? | eHow.com http://www.ehow.com/how-does_4570434_therapy-help-children-cerebralpalsy.html#ixzz1uUdDSeOL • http://www.cerebralpalsysource.com/Treatment_and_Therapy/ • http://cerebralpalsy.org/about-cerebral-palsy/therapies/ • http://www.treatmentofcerebralpalsy.com 125 Bölüm 2 Eğitim Yaklaşımları 2-a:Çocukların İşitme ve Konuşma, Bilişsel ve Algısal, Oral-Motor Problemler İçin Tedavi Yaklaşımları Kazanımlar Eğitimin sonunda anne baba ve öğretmenler, çocukların bilişsel, algısal, konuşma, oral motor gibi eşlik eden problemleri için tedavi yaklaşımlarını öğrenecektir ve bu yaklaşımlarla ilgili farkındalıkları artacaktır. İşitme ve Konuşma Terapisi Nedir? İşitme ve konuşma terapisi, çocukların akıcı ve net konuşmasını engelleyen kas tonusu ve motor planlama güçlüğü (dispraksi) gibi diğer problemlerini azaltır. Dispraksisi olan çocuklar hareketi yapmak için kassal yeteneğe sahiptir ama her zaman hareketi başlatmak için gerekli olan spesifik kaslara mesajı başarılı bir şekilde iletemez. Aynı zamanda işitme ve konuşma terapisi beslenme problemleri , salya akıntısı, oral olmayan beslenme ve diğer oromotor fonksiyonlara -bunlar yüz ve ağız çevresindeki kasları ilgilendiren hareketlerdir- yardımcı olur. Buna ek olarak, bu tedavi kalıcı ya da geçici olarak konuşamayan çocuklara başka şekilde; örneğin işaret dili, fotoğraflar, semboller ya da Mors Alfabesi kullanarak iletişim kurmalarını sağlar. SP’li çocuklarda işitme ve konuşma terapisi, tıbbi durumları stabil olduğunda yeni doğanlarda başlar. İletişim problemleri sıklıkla sosyal, emosyonel ve bilişsel gelişimde geriliğe neden olduğu için işitme ve konuşma terapisine mümkün olan en erken yaşta başlamak gereklidir. Bilişsel ve Algısal Problemler Bilişsel ve algısal problemleri olan çocuklar ileri bilişsel süreçleri düzenlemede, eş zamanlı ya da çoklu talepleri başarmada ve sonradan performansları etkileyen karmaşık bilgiyi başarılı bir şekilde organize etmede azalmış beceri gösterir. Sağlık profesyonelleri, değerlendirme ve tedavi yaklaşımlarını, yetersiz entelektüel fonksiyon bozukluğuna uyum sağlayacak şekilde adapte etmelidir. Anne babaların ve 126 öğretmenlerin görevi çocuğun potansiyelini maksimuma çıkarmak için ona yardım etmektir. Oral –Motor Problemler A. Salya Akıntısı: Eğer çocuğunuz duyu problemlerinden dolayı salyasını akıtıyorsa, ıslaklığa karşı duyarlılığını arttırmak için çocuğunuzun ağız çevresine havlu ya da çeşitli kumaşlarla masaj yapmalısınız. Eğer çocuğunuz motor problemlerinden dolayı salyasını akıtıyorsa, kas tonusunu mümkün olduğunca normalleştirecek şekilde baş ve gövdesinin pozisyonlanması gerekir. Salya akıntısını kontrol etmek için mutlaka normal yutmayı uyarın ve çocuğunuzun dudaklarını nasıl kontrol edeceğini öğretin. Çünkü dinlenme sırasında dudaklarını kapatarak salya akıntısını kontrol edebilir. B. Beslenme: Eğer çocuğunuz kas tonusu ya da duysal problemleri nedeniyle emmede, çiğnemede ya da yutmada zorluk çekiyorsa, onu daha kolay besleyebilmek için yüz masajının nasıl yapıldığını, çocuğunuzun ne kadar yemek yemesi gerektiğini ve bir öğünü ne kadar zamanda yemesi gerektiğini, çocuğunuzun kaslarını en iyi uyaran yemek çeşitlerini ve sıcaklıklarını ve çocuğunuza bardak ya da kaşığı nasıl vereceğinizi öğrenmeniz gerekmektedir. 2-b:Fiziksel Uygunluk ve Dayanıklılığı Arttırmak Kazanımlar Eğitimin sonunda anne baba ve öğretmenler, çocuğun nöromotor gelişimini desteklemek için temel ve destekleyici tedavi yaklaşımlarını öğrenecektir. Kuvvetlendirme Eğitimi Programları SP’li çocuklar için dirençli eğitim olarak da bilinen kuvvetlendirme eğitimi, kas kuvvetini ve esnekliği arttırmak için egzersizin diğer tipleriyle birleştirilebilen bir tedavi yöntemidir. Kuvvetlendirme eğitimi aynı zamanda SP’li çocuklarda ve yetişkinlerde yaygın görülen bir problem olan kas atrofisini de en aza indirir. Kuvvetlendirme eğitimi kas kuvvetini ve çevikliğini koruyarak gelişmekte olan kas kısalıklarını azaltır. Kuvvetlendirme eğitimi oturma, ayakta durma ve yürüme gibi kaba motor fonksiyonları geliştirir. 127 Parsiyel Vücut Ağırlığı Destekli Koşu Bandı Eğitimi Koşu bandı eğitimi SP’li çocuklarda, lokomotor beceriye ulaşmak için dinamik sistem yaklaşımıdır. Çocuğun gelişiminde en önemli mihenk taşlarından biri olan yürüme aktivitesine terapatik müdahale sağlar. Yürürken gerekli olan eforun bir kısmını azaltmak için çocuk koşu bandının üzerinde askıya alınır. Koşu bandı adımların oluşmasına yardımcı olur ve çocuk güvenli bir ortamda desteklenirken hızının sürdürülmesine olanak sağlar. Koşu bandı programlarının nasıl yapıldığına yönelik bir çeşitlilik vardır. Parsiyel vücut ağırlığı destekli koşu bandı eğitiminin dayanıklılık, fonksiyonel yürüme ve denge üzerine olan etkisini araştıran bir çalışmada çocuklar, 2 hafta boyunca günde iki kere 30 dakika çalıştırılmış ve yürüme hızı ve enerji verimliliğinde gelişme göstermiştir. Koşu bandı eğitimi adım almayı ve hareket etmeyi kolaylaştırmak ve daha normal yürüyüş paternine ulaşmak için kullanılan aktif, tekrarlayıcı ve hedefe özel bir yaklaşımdır. Lokomat Robot yardımlı yürüme terapisi, çocuğun yürüme becerisini geliştirmek için robotik bir mekanizmanın, fizyoterapi ve rehabilitasyon uygulamalarında kullanılmasıdır. Hasta, koşu bandının üzerinde bir zırhın içinde desteklenir ve iskeletin dışından robotik bir çerçeve bacakların dışından kayışlarla bağlanır, doğal yürüyüş paterninde bacakları hareket ettirir. Bilgisayar, yürüyüş hızını ve vücudun harekete verdiği cevabı ölçer. Çocuklar için olan modeli, onları motive eden ve eğitim veren çizgi film karakterleri gibi bazı interaktif oyunları içerir. 128 Adeli Suit Adeli Suit tekniği, harekete direnç sağlayan vücuda uygun bir giysi ile birlikte yoğun egzersiz protokolünü içerir. Kıyafet yelek, şort, dizlik ve özel tasarlanan ayakkabıları içerir. Kıyafetin parçaları basınç sağlamak ve kas grupları ve eklemleri desteklemek için kancalar, halkalar ve elastik bantlarla bağlanır. Yay benzeri kordonlar, anormal kas dizilimini düzeltmek ve uzuvları yeniden konumlandırmak için fizyoterapist tarafından major kas gruplarının normal fleksör ve ekstansör paternlerini taklit ederek ayarlanır. Teori, vücut düzgün dizilimdeyken agresif tedavi uygulanması; bu sayede kasların doğru hareketi öğrenmesi ve beynin yeniden eğitilmesine dayanır. Tedavi, kıyafeti giymeden ve tedaviyi uygulamadan önce germe ve masaj ile başlar. Kıyafet giyildikten sonra yerçekimine karşı askıya alınmış pozisyonlar kullanılarak çocuğun fonksiyonel seviyesine göre belirlenen fonksiyonel hareketler sırasında yardımlı hareketler ve hareket paternlerinde egzersizler yapılır. Adeli suit tedavi programları uzundur, çoğu haftada 6 gün, günde 5 -6 saat, 3-4 hafta sürer. Kısıtlayıcı Hareket Tedavisi Kısıtlayıcı hareket tedavisi, hemiparetik SP’li çocuklara yönelik bir tedavidir. Çocuğun hemiparetik kolunu ve elini kullanımının artmasını sağlar. Çocuğun etkilenmemiş kolu ve eli bir süre kısıtlanır; genellikle splint, atel, modifiye eldiven ya da boks eldiveninin içindedir ve aktiviteler yapılırken etkilenmiş elini kullanması desteklenir. Hipoterapi Hipoterapi fonksiyonel sonuçlara ulaşmak için atın hareketini kullanan bir fizyoterapi ve rehabilitasyon yaklaşımıdır. At dinamik bir destek yüzeyi sağlar. Bu yüzey, gövde kuvvetini ve kontrolünü arttırmak, postural kuvveti ve dayanıklılığı geliştirmek, ağırlık aktarma ve motor planlamayı geliştirmek için mükemmel bir araçtır. At hareketi vestibuler, proprioseptif, taktil ve görsel duyu girdisi sağlar. Ağırlık geçişleri sırasında hasta gövdesini stabil pozisyonda tutmak için ince ayarlamalar yapar. Yukarıdaki tedavi yaklaşımlarına ek olarak bir çok çocuk aquaterapi (su terapisi), yüzme, gibi tamamlayıcı tedavilerden de fayda görebilir. Hedefe Yönelik Terapi Hedefe yönelik terapi, çocuğun çevresindeki anlamlı aktiviteler üzerine yoğunlaşır. Bu aktiviteler çocuk, anne babası ve diğerleri tarafından önemli olarak kabul edilirler. Tedavi, motor öğrenmeyi desteklemeye, günlük yaşamdaki aktiviteleri kolaylaştırarak katılımı arttırmaya ve çocuğun kuvveti ve zorluklarına yönelik yapılan ayarlamalara yöneliktir. Anne babalar, okul öncesi 129 öğretmenleri ve ilgili rehabilitasyon merkezindeki multi- profesyonel ekip çocuğun tedavisini iş birliği içinde yapar. Ev Programı Ev programları çok çeşitlidir ama hepsinde anne babalar kritik rol oynar. Anne baba olarak çocuğunuzun aldığı terapilere katılmalısınız. Siz tedaviyi gözlemlemeli, fizyoterapistin ya da iş uğraşı terapistinin ne yaptığı ve bunun çocuğun gelişimine nasıl katkı sağlayacağı hakkında sorular sormalısınız. Özellikle çocuğunuz fizyoterapi sırasında iken siz de pozisyonlamaları ve tutuş şekillerini öğrenmeye yönelik alıştırmalar yapmalı ve siz çocuğunuzu çalıştırırken fizyoterapistiniz sizi gözlemlemeli ve eğitim vermelidir. Çocuğunuzun egzersizlerden ve fizyoterapistinizin size gösterdiği pozisyonlardan fayda sağlayabilmesi için onları sürekli yapmanız gerekmektedir. Okul Programı Bazı okullarda özel ihtiyaçları olan çocuklar için ek bir bölüm bulunmaktadır. Bu düzenlemeler terapistlerin hizmet vermesini kolaylaştırır. Örneğin; fizyoterapist ya da iş uğraşı terapisti çocuğun adaptif bir sandalye içindeki pozisyonuna yardım edebilir. Özel fiziksel ihtiyaçları olan çocuklar için sınıflarda daha fazla terapi malzemesi bulunabilir. Sınıf düzenlemeleri yapan terapistler ve özel eğitim öğretmenleri, genellikle okul ve sınıflardaki ihtiyaçları belirlerler. Eğer çocuğunuzun terapisti ya da özel eğitim öğretmeni çocuğunuzun okulunda değilse, onlarla iletişim kurmaya çalışın. Örneğin çocuğunuzun özel eğitim öğretmenine sorular sorabilirsiniz ya da sınıf öğretmeni onun programı hakkında geri bildirim ve ev aktiviteleri hakkında öneriler verebilir. Çocuğun evdeki hayatının çok önemli olduğunu hatırlayın. Hiçbir zaman çocuğunuzun öğretmenini ya da terapistini aramaktan, tedavi sonunda sorular sormaktan ya da okul personeliyle özel buluşmalar ayarlamaktan çekinmeyin. Sanal Gerçeklik Sanal gerçeklik terapisi, rehabilitasyon teknolojisindeki en yeni ve umut verici gelişmelerden biridir. Sanal gerçeklik, arttırılmış üç boyutlu ve direkt duyu geri bildirimi sağlayarak gerçek yaşamı simule eden bir bilgisayar teknolojisidir. Bir görevi yaparken bilgisayarda oluşturulan bir senaryo (sanal dünya) ile 130 etkileşim kurmaya izin veren bir hikâye teknolojisidir. Wii-fit, sanal gerçeklik terapilerinden biri olarak kabul edilmektedir. 2-c: Özel Bir Görevde ya da Pozisyonda Tutuşlar ya da Pozisyonlamalar Kazanımlar Eğitimin sonunda anne baba ve öğretmenler okulda, evde vb. günlük yaşamda çocuğu uygun şekilde pozisyonlamayı öğrenecektir. SP’li çocuklar vücutlarını diğer çocuklar gibi pozisyonlayamaz. SP’li bir çocuk için bu durum can sıkıcı olduğu kadar bir çok alanda öğrenmeyi de yavaşlatabilir. Örneğin etrafta emekleyemeyen, vücudunu mobilyaları üstünden, altından veya yanından hareket ettirmeyen çocuk, yer ve mekan ilişkilerini öğrenmede sıkıntı yaşar. Desteksiz oturamayan bir çocuğun elleri sürekli vücuduna yardım ettiği için serbest olamayacak ve ince-motor becerileri gelişmeyecektir. Bu nedenlerden dolayı çocuğunuzun tonusunu ve postürünü mümkün olduğunda normal sınırlarda tutmak için pozisyonlama tekniklerine ihtiyacınız vardır. Çocuğunuzu pozisyonlarken ve taşırken birçok prensibe uymanız gerekmektedir. Aradaki fark, çocuğunuzu tutarken onu desteklemek ve ihtiyaçlarını kontrol etmek için gövdenizi kullanırsınız. Ama çocuğunuzu pozisyonlarken onu desteklemek için yastık, kum torbası ya da hamak gibi cansız bir nesne kullanırsınız. Cansız nesneler çocuğunuzun ihtiyaçlarına sizin gibi cevap veremeyeceği için, pozisyonlama sıklıkla çok fazla deneme yanılma ve sık düzenlemeyi içerir. Pozisyonlama Yöntemleri Yüzüstü pozisyon: Çocukların biraz kontrol geliştirdiklerinde oynamak için kullandıkları ilk pozisyonlardan biridir. Çocuğunuzun başını tutma yeteneğine bağlı olarak, onları bu pozisyona yerleştirmeye başlayabilirsiniz. Eğer çocuğunuz bu pozisyonda kalmakta zorlanıyorsa, kollarının altına rulo yapılmış bir havlu yerleştirerek kollarını öne getirmesini sağlayabilirsiniz. Eğer kalça fleksiyonu çocuğunuzun yüzüstü yatmasını zorlaştırıyorsa, ellerinizle kalçaların üzerinden aşağı doğru basınç verebilirsiniz. SP’li çocukları yüzüstü pozisyona yerleştirmek için kamalar kullanılabilir. Kamalar özellikle baş kontrolü olmayan çocuklarda faydalı olabilir. Yüzüstü pozisyonu kullanırken dikkat edilmesi gereken 131 nokta, çocuğunuz kendi pozisyonuna tekrar dönene kadar, karnının üzerinde yatarken birinin onu mutlaka denetlemesi gereksinimidir. Sırtüstü pozisyon: Çocuğunuzu mutlaka sırtüstü pozisyona yerleştirmelisiniz. Bu pozisyonda oyun oynarken alt gövdesinin kontrolü gelişir. Nesneleri tutmak, bırakmak ve incelemek için en iyi pozisyonlardan biri olan sırtüstü yatış pozisyonu, çocuklara ellerini orta hatta getirmeleri için bir fırsat verir. Bütün pozisyonlarda olduğu gibi sırtüstü pozisyonda da mutlaka gövdede doğru dizilimin olması, doğru hareketi yapmak için çok önemlidir. Eğer çocuğunuzun tonusu yüksekse, boynunun altına küçük bir yastık ya da rulo yerleştirerek kas tonusunun azalmasına yardımcı olabilirsiniz. Çocuğunuz sırtüstü yatarken bir ya da iki bacağını bükmek rahatlamasını sağlar. Tamamen ekstansiyonda ve fleksiyona ihtiyacı olan çocuklar için onları iyi bir sırtüstü pozisyona yerleştirmek için hamak kullanılabilir. Yan yatış: Sırtüstü ve yüzüstü pozisyonun yanı sıra yan yatış pozisyonu, SP’li çocuklar için diğer iyi pozisyondur. Bu pozisyon ince-motor becerilerin ve el göz koordinasyonunun gelişmesini sağlar. Yüzüstü pozisyonda başını kaldırıp etrafını göremeyen çocuklarda yan yatış pozisyonuna yerleştirilerek görsel uyaran verilebilir. Oturma: Eğer çocuğunuzun baş kontrolü varsa ya da başını biraz ekstansiyonda tutabiliyorsa (ya da oturma sistemi bunu sağlıyorsa), oturma pozisyonunda çalışmaya başlayabilirsiniz. Oturma pozisyonu çocukların oyun oynayıp nesneleri keşfettikleri aynı zamanda beslenme, giyinme, banyo yapma gibi kendine bakım becerilerini yaptıkları bir pozisyondur. Bazen çocukların vücut dizilimini düzeltmek için rulo yapılmış havlular, sünger parçaları ya da peluş oyuncaklar kullanılabilir. Taşıma Yöntemleri Eğer çocuğunuz düşük tonusa sahipse, hızlı hareketlerden eğlendiğini, sıçradığını ve artmış bir tonusla cevap verdiğini zaten fark etmişsinizdir. Çocuğunuzun eklemlerini ve kaslarını düzgün dizilimde tutmak ve vücudunu desteklemek gerekebilir. Eğer çocuğunuzun tonusu yüksekse, yavaş hareketlere ve 132 kesin dokunuşlara iyi cevap verir. Çocuğunuz heyecanlandığında ya da hareketi önceden sezdiği zaman kolayca tonusunu arttırdığı için, etkileşimi düşük seviyede tutmak önemlidir. Düşük ya da yüksek tonusu olan çocuğunuzu taşırken pelvisin pozisyonu çok önemlidir. Çünkü, pelvisin pozisyonu çocuğunuzun dinlenme postüründe anahtar görevi görür. Eğer çocuğunuzun pelvisini doğru dizilimde tutarsanız, vücudun geri kalanı pozitif bir cevap verir ve çocuğunuzun ve sizin rahat ettiğiniz pozisyonda üst gövdesini destekleyebilirsiniz. Yüksek tonusu olan çocuklar, kalça iç rotatorleri ve addduktor kasların gerginliğinden dolayı bacaklarını makaslama ve ekstansiyona alma eğiliminde olur. Bacakları ayırmak ve dizleri fleksiyona almak bunu önleyebilir. Çocuğunuzu kalçanıza ata biner gibi oturtmak ve kollarınızla bacaklarını ayırmak bu çocukları taşımak için iyi bir yöntemdir. Bazen pelvik bölgedeki problemlere ek olarak çocuğunuzun omuzlarında gerginlik olması taşınmasını zorlaştırabilir. Bu durumda, onun kollarını sizin omuzlarınızın üstünde yukarı ve öne doğru yerleştirerek çocuğunuzu daha rahat taşıyabilirsiniz. Bazen çocuğunuz fleksör tonusun etkisiyle öne doğru gerilmiş gibi görünebilir. Çocuğunuzu taşımak için en doğru pozisyonu keşfetmek zaman alabilir. Bu durum sizin cesaretinizi kırmasın. Bir yöntemin bir gün etkili olup diğer gün etkili olmayabileceğini unutmayın. Eğer bir pozisyon işe yaramıyorsa, diğerini deneyin. Çocuğunuzu taşırken doğru pozisyonu bulduğunuzda, onun vücudunda aldığınız geri bildirimi anlatabilirsiniz. Adaptif sandalyeler, ayakta durma masaları, kamalar ve ortezler pozisyonlama malzemesi olarak kullanılabilir. Önerilen Okumalar • Children with Cerebral Palsy: A Parent’s Guide , Elaine Geralis-Editor), 1998, 2nd Edition. • Children With Cerebral Palsy: A Manual for Therapists, Parents and Community Workers, Author-Archie Hinchcliffe, 2007. • http://www.cerebralpalsysource.com/Treatment_and_Therapy/ • http://cerebralpalsy.org/about-cerebral-palsy/therapies/ • http://www.treatmentofcerebralpalsy.com 133 Bölüm 3 Yaşam Boyu Terapi Kazanımlar Eğitimin sonunda, anne baba ve öğretmenler SP ile ömür boyu yaşam hakkında bilgiler öğrenecek ve farkındalıklarını arttıracaktır. Yaşamboyu Terapide Motivasyon Olgunlaşma sürecinde çocuğunuzu daha iyi anlamak için, egzersizleri kendi vücudunuzda deneyebilir ve bu sayede neye benzediğini hissedebilir ve günlük hayatta çocuğunuzun neyle yüzleştiğini görebilirsiniz. Çocuğunuz olgunlaştıkça, onun gelişimi ve mutluluğu için temel hedefleri belirleyerek onları geliştirmek isteyeceksiniz. Onun için hangi hedeflerin önemli olduğunu ve motivasyon ile yaptığı aktiviteleri saptamalısınız. Çocuğunuz, herkesin onun başarısını istediğini bilirse zor görevlerde mücadele için daha istekli olacaktır. Tüm aile üyeleri çocuklarını teşvik ederek karşılıklı saygılarını ifade etmelidir. Çocuğunuz, yeni şeyleri başarmaya çalışmanın olumlu yanlarını görebilirse motivasyonu güçlenecektir. Örneğin istediği bir oyuncağa uzanma, odanın bir ucundan bir ucuna gitmeyi teşvik eder. Çocuğunuz başarıyı deneyimledikçe, kendi başarısı ve ayrıca ailenin diğer üyelerinin kendisine verdiği övgüler ile dikkatini ve başarısını artıracaktır. Çocuğunuzun başarısını eleştirirken , onun gururuna zarar vermemek önemlidir. Eleştiri, çocuğa saygı duyulmayan şeyleri yapmaya itebilir ve genellikle öfke ve kızgınlığa yol açar. Çocuğunuzun motivasyonunu yüksek tutmak için aynı zamanda “idareyi elinde tutmak’tan kaçınmaya çalışmalısınız. İdareyi ele aldığınız zaman, üstü kapalı olarak çocuğunuzu eleştiriyor ve onun doğru yapabildiğini sanmadığınızı gösteriyor olursunuz. Her zaman çocuğunuzla gurur duyduğunuzu belirtin. Örneğin “Denemen harikaydı; neredeyse yapıyordun.” “ Sen kendi kendine bu kadarını yaptın. Yakında hepsini yapabileceksin.” “Hepimiz hata yapabiliriz. Bu şekilde yeni şeyleri nasıl yapacağımızı 134 öğreniriz.” gibi cümlelerle çocuğunuzu cesaretlendirebilirsiniz. Böylece çabalamaya ve tekrar yapmaya çalışmaya devam edecektir. ICF’nin Yaşa Göre Aktivite Ve Sosyal Katılımı İşlevsellik, Yetiyitimi ve Sağlığın Uluslararası Sınıflandırması’nın revize edilmiş versiyonu (ICF; Dünya Sağlık Örgütü 2001), halk arasına katılmak da dahil olmak üzere kişinin hayatı üzerindeki sağlık koşullarının etkisini tam olarak temsil etmek için engellilik durumunun biyolojik ve sosyal perspektiflerini bir araya getirir. ‘Engellilik’ şu anda işlevselliğin negatif yönü olarak kullanılmaktadır. Çevresel faktörler, bireyin bozukluğunun ya da aktivite limitasyonunun tesirini etkileyebildiğinden modele dahil edilmiştir. SP’li çocuklar için ICF, farklı alanlardan problemlerin şekillendirilmesinde iyi bir çerçeve olabilir ve aynı zamanda uzmanlar ve anne babalar arasında bir köprü oluşturabilir. Aktiviteler ve katılım alanları, ICF’de dokuz bölümde incelenmiştir. 1) öğrenme ve uygulama bilgisi 2) Genel görevler ve istekler 3) İletişim 4) Mobilite 5) Öz bakım 6) Domestik yaşam 7)kişilerarası etkileşim ve ilişkiler 8) temel yaşam alanlarıeğitim ve iş 9) Topluluk, sosyal ve sivil hayat. Boş Zaman Ve Spor Aktiviteleri SP’li bir çocuğa sahip olmak, çoğu anne babanın aktivitesini zorlaştırır. Çocuğun mobilitesine ve ihtiyacı olan özel ekipmanlara bağlı olarak, belli başlı aktiviteler zor olabilir. İmkansız değilse birlikte yapmaya çalışın. Bir de başka insanların tepkileri söz konusudur. Fısıldamaların, bakışların ve kaba soruların en güzel anları bile mahvedebileceği su götürmez bir gerçektir. Çocuğunuzla ve başarıları ile gurur duyuyorsanız, fısıldamalar ve bakışlar önemsizleşir. Çoğu insanın kaba olmak için değil, meraktan, bilgisizlikten, hatta ilgiden soru sorduğunu unutmayın. Hiçbir şey yapmamak çoğu zaman daha basit ve daha az sinir yıpratıcı görünse de, unutmayın: hareketler, kelimelerden daha seslidir. Eğer gerçekten aile üyelerinin büyük bir aile olduğunuza inanmasını istiyorsanız, bir aile gibi davranmalısınız. Yani birlikte hareket edin -ve sadece tıbbi görüşmelere, terapi seanslarına ve değerlendirmelere gitmeyinbiraz da birlikte eğlenin. Ailenin birlikte yaptığı çoğu aktivite evde olacaktır. Örneğin, çocukların becerebileceği bir oyun oynamaktan, film izlerken mısır yemekten veya birlikte kitap okumaktan ya da yapboz yapmaktan zevk alabilirsiniz. Ancak evden çıkıp, çocukların dış dünya ile baş etmeyi öğrenmeye yardımcı olacak aktiviteler yapmak da oldukça önemlidir. Tüm çocukların, parkta oynamaya, kütüphaneden kitap almaya, süper markette yemek seçmeye, restoranda yemek yemeye, spor etkinlikleri izlemeye, dini aktivitelere katılmaya ve pikniklere gitmeye ihtiyacı vardır. Yürüme, kamp yapma gibi dış aktivitelerin, yeniden düşünülmesi ve yeni durumlar için yenilenmesi gerekebilir. Örneğin daha uygun alanlardaki aile kampları daha 135 iyi alternatifler olabilir; en azından bir süre için. Çocuğunuz tekerlekli sandalye kullanıyorsa, yeşil bir göl kenarında çiftlik evi kiralamak, kumlu bir sahilde bir yer kiralamaktan daha pratik olabilir. Kimi eğlence parkları, insanlar birlikte yürüyüş yapamıyorsa çok eğlenceli olmayabilir. Yine de, eğlence için, diğer anne babalardan, öğretmenlerden ve terapistlerden fikir alabilirsiniz. Tabi ki evin dışında aktivite yapmak, diğer insanların tepkileri konusunda rahat olmanızı gerektirmektedir. Belirgin engeli olan çocuğa sahip birçok anne baba, sosyalleşmenin en önemli sorunlardan biri olduğunu belirttiğinden, bu durum sizin için de kolay olmayacaktır. Çocuğunuzun görünümünün ya da davranışının bir başkasını rahatsız ettiğini düşünebilirsiniz veya kendinizi ve çocuğunuzu olabilecek tepkilere maruz bırakmaktan çekinebilirsiniz. Çocuğunuzun engeli nedeniyle aile üyeleri ya da arkadaşlar, ailenizden uzaklaşıyorsa, kendi açınızdan daha da haklı olduğunuzu düşünebilirsiniz. Çocuğunuzu gerçekten halk arasına çıkardığınızda, diğer insanların tutumlarının kendi çocuğunuza karşı olan tutumunuzla alakalı olduğunu göreceksiniz. Halk arasında çocuğunuz ile etkileşimde iken, size bakan kimseler bakışlarını çevirecektir. Çocuğunuz ile rahat görünüyorsanız, kullandığınız iletişim yöntemini tartışıyorsanız, yanıtlarına katılıyorsanız ve yaptığınız şeye sakince devam ediyorsanız, size bakanlar genellikle rahatlayacak ve bakışlarında ve meraklarında daha az rahatsız edici olacaktır. Ayrıca, içten şekilde çocuğunuza katılıyorsanız, siz ve çocuğunuz bakanlar tarafından daha az fark edilirsiniz. Çocuklar İçin İlgili Sporları Bulmak / Hangi Çocuk İçin Hangi Spor Uygun Çocuğunuzun aktif olduğundan emin olmak her zaman önemlidir. Aktivite için bu ihtiyaç sadece güç değil, aynı zamanda başarması daha zor da olabilir. Spor, gençlere el-göz koordinasyonunu, takım çalışmasını ve iş birliğini öğretir; öz saygı oluşturmasına yardımcı olur ve aynı şekilde egzersizin ve spor aktivitesinin diğer sağlıklı faydalarını görür. SP’li bir çocuğun anne babası olarak, çocuğunuz için uygun olan dış aktiviteleri bulmakta zorluk yaşayabilirsiniz. Uyarlanmış üç tekerlekli bisiklet sürmek de oldukça heyecanlı olabilir ve mükemmel bir egzersiz sağlar. SP’li herhangi bir çocuğun yararlanabileceği bir dış aktivite de yüzmektir. Yüzme sadece çocuklara normalde sahip olmadıkları hareket özgürlüğü sağlamakla kalmaz, aynı zamanda solunum becerilerinin gelişmesine de yardımcı olur. Soğuk suyun kas tonusunu arttırdığı unutulmamalıdır, fakat ılık su çoğunlukla rahatlatıcı etkiye sahiptir ve kas tonusunu azaltmaya yardımcı olur. Yani çocuğunuzun tonusu için en iyi su sıcaklığına sahip havuzu seçmelisiniz. Çocuğunuz okul çağına eriştiğinde araştırmak isteyebileceğiniz diğer aktiviteler, tedavi edici at sürüşü ve özel olimpik havuzlardır. 136 SP’li Çocukların Ailelerine, Akranlarına, Kardeşlerine, İkizlerine Uyumu (Kabul, Dahil Olma, Sosyal Katılım Ve Paylaşım) Ailenizin herhangi bir SP’li çocuğa ne kadar uyum sağladığı size, yani anne babaya bağlıdır. Çocuklar, diğer aile üyeleri ve arkadaşların hepsi anne babayı takip eder. Sizin çocuğunuza bakış açınız, tüm ailenin başından itibaren bakış açısını belirlediği için, çocuğunuzu ve engelini mümkün olduğunca kısa sürede kabul etmek çok önemlidir. Kabul nedir? Kabul, çocuk için günden güne hissettiğiniz mutluluğu bulma anlamına gelir. Yani her zaman diğer çocuklara kendi çocuğunuzun da onlar gibi olmasını dileyerek bakmamanız anlamındadır. Çocuğun sizin için yapabilecekleri anlamında değil, sizin çocuğunuzun potansiyelini geliştirmek için neler yapabileceğiniz anlamında duruma bakmanız demektir. Kabul, kendi çapında ilerlemesine izin vermeniz anlamına gelir. Sizin çocuğunuz olduğu için kendisi ile gurur duymanız ve diğerlerinin de onu tanımasını istemeniz demektir. Kendi öz saygınızı onun gelişimsel yapı taşlarından almak demek değildir. Gerçekten kabul etmek, bir zamanlar umduğunuz gibi mutlu bir aile olabildiğinizi hissetmek demektir. Maalesef, çocuğunuzun SP’sini kabul etmeyi öğrenmek ve engeli olan biri gibi değil de benzersiz bir birey olarak görmek genellikle zor ve uzun bir süreçtir. Heyecanlı anne babalar, genellikle güzel, mükemmel bir bebek sahibi olmadıklarını düşünür. İnançsızlık, şok, izolasyon baş gösterebilir. Bu ve bunun gibi diğer duygular, kimi zaman çocuğun engelini kabul etmeyi sevilen birinin ölümünü kabul etmek kadar zor olabilir. Birçok anne baba için özel ihtiyaçları olan bir çocuğa bakmak için sahip oldukları yetenekler konusunda şüpheci olmaları, kabul etme sürecini iyice zorlaştırır. Önerilen Okumalar • Children with Cerebral Palsy: A Parent’s Guide , Elaine Geralis-Editor), 1998, 2nd Edition. • Children With Cerebral Palsy: A Manual for Therapists, Parents and Community Workers, Author-Archie Hinchcliffe, 2007. • http://www.cerebralpalsysource.com/Treatment_and_Therapy/ • http://cerebralpalsy.org/about-cerebral-palsy/therapies/ • http://www.treatmentofcerebralpalsy.com 137 Bölüm 4 Sağlık Bakım Sistemi Kazanımlar Bu eğitimin sonunda anne baba ve öğretmenler, çocukları ve kendileri için sağlık bakım sisteminin kolaylıkları ve desteği, aynı zamanda sağlık uzmanları ekibi ve bunların rehabilitasyondaki rolleri hususunda bilgi sahibi olacaktır. Sağlık Bakım Sistemi İle Baş Etme Eğitimi Başlangıç Yönetimi Anne babalar için genel tıbbi bakım sağlayıcısına -ya bir pediatrist ya aile hekimi- sahip olması oldukça önemlidir. Anne babalar, bir birincil bakım hekimi ile düzenli takip yapması için teşvik edilmelidir, çünkü çok az ortopedist veya diğer uzman bu çocukların bütün tıbbi bakım ihtiyaçlarını karşılayacak eğitime veya zamana sahiptir. Standart aşılamalar ve çocuk bakımı muayeneleri özellikle göz ardı edilmektedir. Bununla birlikte çoğu anne baba, çocuğunun en görünür problemini motor bozukluğu olarak düşünür ve rutin çocuk bakımını göz ardı ederek daha çok bu bozukluk üzerindeki tıbbi dikkate yoğunlaşır. Motor bozukluk ile uğraşan hekim, çocuğun rutin bir fizik muayenesi ve güncel aşısı olup olmadığını sorarak anne babalara çocuk bakımının önemini hatırlatmalıdır. Bir fizyoterapist veya iş uğraşı terapisti, SP ile bağlantılı olan özel tıbbi bakım ihtiyaçlarının çoğunu karşılar. Özel tıbbi bakım ihtiyaçları, genellikle bir çocuk hastanesinde olmak üzere uzman bir klinikte karşılanır. Serebral Palsi Kliniği Çocuk bakım ihtiyaçlarının yönetilmesini organize etmenin bir başka yolu da birincil bakım pediatristinin bulunduğu multidisipliner bir kliniktir. SP’li çocukların ihtiyaçları büyük oranda değişiklik göstermektedir. Bu ihtiyaçlar, hafif gastroknemius kontraktürü için görüntülenen hemiplejik bir çocuktan, şiddetli osteoporoz, spastisite, nöbet ve gastrointestinal problemler ile ventilatör bağımlı bir çocuğa değişebilmektedir. Özellikle herkesin daha çok faturalanabilir zaman olarak tanımlanan verimli iş yaparak zamanını değerlendirmek zorunda olduğu bugünün koşullarında tüm tıbbi uzmanları bir klinikte bulabilmek imkansızdır. SP’li çocukların bakımı ile ilgilenen çoğu pediatri merkezinde kullanılan iki model mevcuttur. Birinci model, genellikle ortopedist, pediatrist ya da fiziyatrist, sosyal çalışmacı, fizyoterapist, iş uğraşı terapisti 138 ve ortotistten oluşan bir grup çekirdek klinisyenlere sahiptir. İkinci model ise, her bir gerekli uzman için ayrı görüşmeler yapan anne babalardan oluşur. İlk modelin avantajı, anne babalara çocuklarının ihtiyaçlarını koordine etmelerinde yardımcı olmasıdır. Temel dezavantajı ise çok pahalı olması ve parçalı sağlık bakım sistemi tarafından geri ödemeli olmamasıdır. İkinci modelin dezavantajı, sağlık uzmanlarına olan etkisidir. Bununla birlikte sağlık uzmanları arasında bir iletişim söz konusu değildir ve birçok farklı uzmandan gelen bakımı koordine etme sorumluluğu anne babalara düşmektedir. Aile Bakım Sağlayıcısı ve Profesyonel Bakım Sağlayıcısı İlişkisi Bakım sunma için spesifik organizasyonel model, SP’li çocuğa verilen tıbbi bakımın her daim aile-çocuk ünitesinde sağlanması gerektiği gerçeği kadar önemli değildir. Bu ilişki, eğitim uzmanları için tıbbi bakım uzmanlarından bir şekilde daha farklı olabilir. Pediatrist Seçmek Çocuğunuzun özel ihtiyaçlarını anlayan bir pediatrist bulmak, çocuğunuzun gelişimi ve sağlığı için oldukça önemlidir. Çocuğunuz diğer tıbbi ve gelişimsel uzmanları sık sık görse bile, pediatrist tıbbi konularla uğraşmanızda yardım için birincil kaynak olacaktır. Birinci önceliğiniz, SP’li çocuklarla ilgili bilgi sahibi olan bir pediatrist bulmaktır. Doktor, çocuğunuzun motor bozukluklarının sağlığını, davranışlarını ve gelişimini nasıl etkilediğini bilmelidir ve bu bilgileri sizinle paylaşmalıdır. Örneğin pediatrist, çocuğunuzun tutulmuş bacakları bez değiştirmeyi ve giyinmeyi daha zor yapacaksa ya da sıkı abdominal kasları bağırsak hareketi ile ilgili sorunlara neden olacaksa, bunlar konusunda size bilgi vermelidir. Aynı zamanda sorularınızı ve kaygılarınızı dinlemeli, net ve terminolojik olmayan bir dilde cevaplamalıdır. Düşünülmesi gereken bir başka unsur da pediatristin toplum kaynaklarına ve uzmanlara olan yakınlığıdır. Ne zaman tıbbi, nörolojik ya da gelişimsel sıkıntılar baş gösterse çocuğunuzu doğru kişiye veya yere yönlendirebilmelidir. Çocuğunuzun tıbbi uzmanları, terapistleri ve eğitim programları ile düzenli iletişimde olmalıdır ki çocuğunuzun sağlığının eğitimini nasıl etkilediği konusunda saydıklarımıza bilgi verebilsin. Çok daha önemlisi, pediatristin çocuğunuz için güçlü bir destekçisi olması gerekmektedir ve çocuğunuz için uygun tedaviyi bulmanıza ve emniyet altına almanıza yardım etmede etkin bir rol oynamaktadır. Tüm bu niteliklere sahip bir pediatrist bulmak uzun bir iş gibi görünebilir. Yine de araştırarak gelişimsel bozuklukları olan çocuklarla ilgilenen ve bölgenizde bulunan pediatristlerin isimlerine ulaşabilirsiniz. 139 Rehabilitasyon İçin Multidisipliner Takım Ve Sağlık Bakım Sistemi İçin Rolleri Odyolog SP’li çocukların aynı zamanda işitme durumlarının da, özellikle görsel bir bozukluğa sahipseler, bir odyolog tarafından değerlendirilmesi çok önemlidir. Odyolog, işitme bozukluklarını test etmede uzmanlaşmış kişidir. Duyma kaybına SP’li insanlar arasında çok sık rastlandığından, duyma yardımları SP topluluğunda oldukça yaygındır. Odyolog, duyma yardım araçlarının elde edilmesi, reçetelenmesi ve gelişiminden sorumludur. Gelişimsel Pediatrist Gelişimsel pediatristler, kendi yaşlarındaki diğer çocukların yapabildiği şeyleri yapmakta zorlanan yenidoğanların ve çocukların değerlendirilmesi ve bakımı konusunda özel eğitim almış pediatristlerdir. Bir dizi gelişimsel test ile her bir yenidoğan için işlevselliğin seviyesini değerlendirmek üzere eğitim almışlardır. Aynı zamanda kilometre taşlarındaki yenidoğanlara ve çocuklara yardım etmek adına terapi sağlamak için doğru kaynakları bulmada yardımcı olacaklardır. Yaptıkları iş konusunda nörologlara yakındırlar. Gelişimsel pediatristler, her bir çocuk için en iyi terapiye karar vermek için pratisyen, hemşire ve fizyoterapistler ile yakından çalışır. Gelişimsel pediatrist ve kimi zaman nörolog, genellikle SP gibi gelişimsel bir bozukluğu ilk teşhis edendir. Çocuğunuzun birden fazla pediatristi olacakken, gelişimsel pediatrist, tüm vücuda odaklanan genel pediatristin dışında çocuğunuzun gelişimine en fazla odaklanacak olandır. Nörologlar Nörologlar, nörolojik bir durum olmasından dolayı SP’nin teşhisinde ve tedavisinde anahtar bir rol oynar. Kendileri genellikle SP gibi bir durumu teşhis eden ilk kişilerdir, her bir hasta için kurulmuş disiplinlerarası sağlık ekibinde birincil hekim ile birlikte, nörologlar liderdir. Beyin cerrahisi söz konusuysa, hastanın nöroloğu çoğunlukla gerekli olup olmadığına karar verecek ve hem ameliyat öncesi hem de ameliyat sonrası hastanın tedavisinin ayrılmaz bir parçası olacaktır. SP’li bir kimse için düşünülebilecek olan ameliyatlar, hidrosefali için shunt yerleştirmek olabilir. Beslenme Uzmanı SP’li bir birey gibi özel ihtiyaçları olan insanlar, böyle bir engel durumu bulunmayan bir birey kadar kolay yemek yiyemeyebilir. Beslenme uzmanının fikrine, kişinin yeterli şekilde beslenip beslenmediği konusunda emin olmak için başvurulabilir. Bunun için beslenme uzmanı spesifik bir çocuğun belli bir yaş için düşünülen normal uzunluk ve ağırlığı ile kıyaslamasını yapar. Çocuğun beslenmeye ait herhangi bir bozukluğu 140 olup olmadığını belirleyebilmek için beslenme uzmanı, beslenme durumunu yansıtan beslenme geçmişini, diyet alımını ve kan testlerini değerlendirir. SP’li bir çocuk için beslenme uzmanı, anne babalara düzenli beslenme sağlayacak ve kalori alımı için günlük gereklilikleri karşılayacak spesifik yemek türleri ve metotları hakkında tavsiyeler verecektir. Ortopedik Ameliyatlar Ortopedik ameliyatlar, kemikler, kaslar, tendonlar, sinirler veya eklemler ile alakalı problemlerle ilgilenir. SP’li hastalar için spesifik tedaviler, spastisiteyi azaltmak ve fonksiyonu arttırmak için fizyoterapi ve rehabilitasyon gibi tekniklerden, deformasyonu önlemek için ateller gibi ortopedik araçlardan ve deformasyonu düzeltmek için ameliyatlardan oluşabilir. Davranış Terapisti SP’nin semptomları davranışsal ve duygusal problemlere sebep olabildiğinden, çoğu çocuk rehberlik veya danışma terapisinden yararlanmaktadır. Davranış terapisi, fiziksel, mental ve iletişimsel becerileri geliştirmek için psikolojik teknikleri kullanır. Kullanılan aktiviteler, yaşa ve engel durumuna göre değişmektedir. Kimi teknikler, yıkıcı davranışları yok etmeye yönelikken, kimileri öz- yeterliliğin geliştirilmesini hedeflemektedir. Sosyal Çalışmacı Sosyal çalışmacılar, SP’li insanları ve bunların anne babalarını, güç bazlı rehberlik ve müşterek yardım grubu çalışması gibi yöntemler ile destekler. Yerel yönetiminizdeki sosyal görevliler, pratik ve ekonomik problemler ile ilgili tavsiyeler veya yerel hizmetlere nasıl ulaşacağınız konusunda bilgi verebilir. Yerel sosyal hizmetler departmanınız aracılığıyla bir sosyal görevli ile iletişim kurabilirsiniz. Kimi alanlarda, özel çocuk ve yetişkin ekipleri mevcuttur; diğerlerinde isim veremeyebilir, bunun yerine nöbetçi sosyal görevli ile konuşmak durumunda kalabilirsiniz. Önerilen Okumalar • Children with Cerebral Palsy: A Parent’s Guide , Elaine Geralis-Editor), 1998, 2nd Edition. • Children With Cerebral Palsy: A Manual for Therapists, Parents and Community Workers, Author-Archie Hinchcliffe, 2007. • http://www.cerebralpalsysource.com/Treatment_and_Therapy/ • http://cerebralpalsy.org/about-cerebral-palsy/therapies/ • http://www.treatmentofcerebralpalsy.com 141 Kaynaklar • • • • http://www.cerebralpalsysource.com/Treatment_and_Therapy/ http://cerebralpalsy.org/about-cerebral-palsy/therapies/ http://www.treatmentofcerebralpalsy.com Kerem Gunel M. (2009) The view on pediatric rehabilitation with the title of cerebral palsy from the perspective of a physiotherapist, Acta Ortopaedica Et Traumatologia Turcica, 43(2):173-181. • Papavasiliou, A.S. (2009) Management of motor problems in cerebral palsy: a critical update for the clinician. European journal of paediatric neurology : EJPN : official journal of the European Paediatric Neurology Society, 13 (5), 387-396. • Himpens, E., Van den Broeck, C., Oostra, A., Calders, P.,Vanhaesebrouck, P. (2008) Prevalence, type, distribution, and severity of cerebral palsy in relation to gestational age: a meta-analytic review. Developmental medicine and child neurology, 50 (5), 334-340. • Versaw, D., Wood, B.,Wood, A. (2008). The Infant at high risk for developmental delay. J. Tecklin (Ed.). Pediatric Physical Therapy. Philadelphia: Lippincott Williams & Wilkins 142 Modül 7 EĞİTİM KİTAPÇIĞI Yardımcı Teknolojiler Editör Miguel Santos Yazarlar Rui Oliva Teles Miguel Santos Düzenleyen Seda YAZAR KIRAÇ PORTEKİZ Bu proje, Hayatboyu Öğrenme Programı Grundtvig Çok Taraflı Projeler faaliyeti çerçevesinde Avrupa Komisyonundan alınan hibe ile yürütülmektedir. Bu projenin içeriği ve sonuçları hiçbir şekilde Avrupa Komisyonunun görüşlerini yansıtmadığı gibi proje ve sonuçları ile ilgili tüm sorumluluk proje sahiplerine aittir. Bu eğitim modülü, SP Paketi projesi kapsamında ve Serebral Palsi’li (beyin felçli) çocukların velileri ve öğretmenleri arasındaki odak grup görüşmeleri ve anketlerin sonuçlarından elde edilmiş olan İhtiyaç Analizi Raporu’na uygun olarak hazırlanmıştır. Bu modül, engelli kişilerin haklarını düzenleyen uluslararası hukuki belgelere ve ortakların ülkelerindeki mevcut ana hukuki çerçeveye dayalı olan kuramsal bir eğitim modülüdür. Bu eğitim modülü, geçerli kanunların nasıl ele alınması ve anlaşılması hususunda bir başlangıç noktası olarak kullanılmalıdır. Bu modül, hukuki rehberlik amacı taşımamaktadır ve böyle olduğu da varsayılmamalıdır. 144 Bölüm 1 Yardımcı Teknolojinin Temel Unsurları Kazanımlar Katılımcıların, Yardımcı Teknoloji (YT) ile bunun değişik sınıflandırma seviyeleri hakkında bilgi sahibi olması ve YT’nin özellikle eğitim ortamları başta olmak üzere, bazı bağlamlar kapsamında rolü hakkında bilinçlilik geliştirmesi beklenmektedir. Giriş Yardımcı Teknoloji ve CP Teknolojinin yaşamımızdaki önemi artık inkâr edilememektedir. Teknoloji ve teknoloji ürünleri olmadan tek bir günümüz bile zor geçmektedir. Teknolojiden değişik şekillerde yararlanılmakta, özellikle de yetersizliği olan bireylerin genel yaşam biçiminde çığır açıcı değişiklikler meydana gelmektedir. Serebral Palsi (SP-Beyin Felci), teknolojik gelişmelerden en fazla yarar sağlamış olan durumlardan birisidir. İletişimden tutun da hareketlilik yeteneğine kadar uzanan geniş bir yelpaze içinde ve tabii ki günlük faaliyetlerde yardımcı olan tüm önemli cihazları da unutmadan, sosyal uyum ve yaşam kalitesine yönelik çözümler sunan yardımcı donanıma dayanan bir imkânlar dünyası ortaya çıkmaktadır. Bu nedenledir ki SP’li çocuklarla ilgilenen tüm uzmanlar ve özellikle de bunların velileri ve kullanıcıların söz konusu çözümlere yönelik mevcut cihazlardan haberdar olmaları ve bu konuda bilinçlilik geliştirmeleri gerekmektedir. Yardımcı Teknolojinin Tanımı (Tanımları) Yardımcı Teknoloji (YT), işlevsel sınırlamaların telafi edilmesi, bağımsız yaşamanın kolaylaştırılması ve yetersizliği olan bireylere kendi potansiyellerini gerçekleştirmelerinde yardımcı olabilen ürün ve hizmetler anlamına gelen bir kavramdır. Her ne kadar geniş bir ürün grubu bu tanıma uysa da (örneğin yetersizliği olan birinin kendi başına hızlı bir şekilde hareket edememesinin yarattığı işlevsel bozukluğun üstesinden gelinmesinde arabanın rolü) bu husustaki yaygın anlayışı şöyle ortaya koymak mümkündür: “Yardımcı Teknoloji, yetersizliği olan kişiler, yaşlı kişiler ve kronik hastalığı olan kişiler olmak üzere üç gruba özgün ihtiyaçlara yönelik ürün ve hizmetler anlamına gelir. YT, bu kişilere günlük yaşama daha çok katılmaları imkânını vererek bağımsız bir şekilde yaşam sürdürme çabalarını destekler.” 145 Yardımcı Teknoloji’nin (YT), en uygun bilgi/erişim teknolojileri kombinasyonu ile, yaşam faaliyetlerinin mümkün olduğu kadar çok insan tarafından ulaşılabilir bir hale getirmesi beklenir. Bu alandaki cihazlar, fiziksel sınırlamaları ya da bilişsel bozuklukları olan insanların bağımsız bir şekilde işlev göstermelerinin güçlendirilmesinde kullanılan araçlar olmaktadır. Bunlar, basit kalem tutacakları gibi düşük teknoloji cihazlarından başlayıp taşınabilir bilgisayara dayalı iletişim sistemleri, sayısal ev teknolojileri, ortam kontrol unsurları gibi ileri teknoloji cihazlarını kapsayan bir yelpazeye sahiptir. Bu donamımlar, aralarında iletişim, hareketlilik kabiliyeti, oturma ve konum alma, duyusal engeller ve aynı zamanda günlük yaşam teknolojilerinin de bulunduğu geniş bir alanı içine alır. Yardımcı Teknoloji’nin çok sayıda “resmi” tanımı bulunmaktadır: • “Engeli, özürü ya da sakatlığı önleyen, telafi eden, azaltan ya da etkisiz hale getiren ve bu amaçlarla özellikle üretilen ya da yaygın biçimde mevcut olan ve özürlü bir kişi tarafından kullanılan her tür ürün, cihaz, donanım ya da teknik sistemdir.” (ISO 9999) • “Yardımcı Teknoloji terimi, yetersizliği olan kişilerin işlevsel kabiliyetlerini artırmak, sürdürmek ya da iyileştirmek üzere kullanılan, piyasada yaygın biçimde bulunan ya da özel nitelikte yani özel olarak hazırlanan, üzerinde tadilat ve değişiklik yapılan ya da kişinin ihtiyacına göre ayarlanan her tür eşya, donanım, teçhizat ya da ürün sistemi anlamına gelir.” (Genel Kanun 100-407, Eyaletler Kanunu teknik yardım kısmı, ABD) • “İşlevsel sınırlamaları telafi edebilen, bağımsız bir şekilde yaşamayı kolaylaştırabilen ve yetersizliği olan kişilere ve yaşlı kişilere potansiyellerini gerçekleştirmeleri imkânını verebilen teknolojidir.” (TIDE, “Bride” Aşaması, sinopsis, 1994) • “Yardımcı Teknoloji, yetersizliği olan kişilere eğitim hayatlarında, mesleklerinde, toplum içinde ve günlük yaşam faaliyetlerinde potansiyellerinden azami bir şekilde yararlanmaları imkânı verecek olan her hangi bir cihazın kullanılmasıdır. Buna, hem düşük hem de yüksek teknoloji uygulamaları dâhildir. Düşük teknoloji, ya elektriğe bağlı olmayan ya da sadece pil ile çalıştırılan (örneğin uyarlanmış oyuncaklar ve ses kaydetme cihazları gibi) her tür aparat anlamına gelir. Yüksek teknoloji ise, elektronik sisteme dayalı karmaşık sistemlerin kullanımını kapsar. (örneğin elektrikle çalışan tekerlekli sandalyeler ve ortam kontrol sistemleri)” (Bristow & Pickering 1995) • “Yardımcı Teknoloji, yetersizliği olan kişilerin bağımsızlığını artırmak için kullanılan her tür donanım ya da cihaz olmaktadır. Bu eşyalar piyasada mevcut olabilir, değiştirilmiş olabilir ya da kullanıcının ihtiyaçlarına göre uyarlanmış olabilir.” (Kuzey Carolina Yardımcı Teknoloji Projesi) • “Daha bağımsız, üretken ve zevk alınabilir bir yaşam için teknoloji niteliğindeki Yardımcı Teknoloji, basit ya da karmaşık olabilir.” (WATA) 146 • “Yardımcı Teknoloji, tanımından da anlaşılacağı üzere, yetersizliği olan kişinin işlevsel kabiliyetlerini artırmak, sürdürmek ya da geliştirmek için kullanılan her tür donanım olmaktadır.” (Pursuit ) • “Yardımcı bir ürün, engellerin, faaliyet sınırlamalarının ve katılım kısıtlamalarının önlenmesi, telafi edilmesi, izlenmesi, azaltılması ya da etkisiz hale getirilmesi için özel olarak üretilen ya da piyasada mevcut olan (aralarında cihaz, donanım, teçhizat, alet, teknoloji ve yazılımın da bulunduğu) her tür üründür.” Teknoloji Bilgisi Her ne kadar aralarında tamamen yetersizliği olan kişilerin kullanımı için tasarlanan teknolojilerin de bulunduğu herkese açık teknolojiler kullanılmak sureti ile bu kişilere yardım etme çabalarının (Blackhurst & Edyburn, 2000) uzun bir geçmişi olsa da, son 20 yıl eğitsel ve yardımcı teknolojilerin kullanımına yönelik eşi görülmemiş bir ilgiye tanıklık etmiştir. Bunun en baştaki nedenleri, sayısal devrim ve donanımların seri üretimine imkân veren teknoloji bilgisinin gelişimi olmaktadır. Örneğin, ABLEDATA, yetersizliği olan kişilerin öğrenmelerini ve/veya yaşam işlevlerini güçlendirmeyi amaçlayan binlerce cihazın adlarını ve tanımlarını içeren bir veri tabanı tutmaktadır. Ancak son yıllarda ileri teknoloji cihazlarının gelişimindeki eşi görülmemiş bariz büyüme ile birlikte, düşük teknoloji gereçlerine yeniden bir ilgi doğmuş ve öğrencilerin teknolojik ihtiyaçlar konusunda değerlendirilmesine yönelik süreçlerde büyük ölçüde iyileştirme gerçekleşmiştir. Yine de bu tür cihazların alım sonrası döneminde çocuklara yardımcı olmak üzere iyi bir hizmet ağı sağlamaya yönelik fiyat, piyasada bulunabilirlik, kullanım kolaylığı ve kapasite eksikliği gibi sorunların üstesinden gelmek için yapılması gereken daha çok iş bulunmaktadır. Ayrıca, karmaşık yani ileri teknoloji ürünlerinin kısa bir süre içinde eskime riski de daima önemli ölçüde varlığını sürdürmektedir. Sınıflandırma Envanter söz konusu olduğunda ise, tüm yardımcı cihazların tam bir listesinin çıkarılması neredeyse imkânsız bir hâl almaktadır. Örneğin Handynet ya da Abledata gibi katalog ve veri tabanları 25 binin üzerinde ürüne ilişkin bilgi içerebilmektedir. Böyle bir liste belki de, Yardımcı Teknoloji alanına daha yeni girmiş olan kişiler için aşırı uzun olabilir ancak Serebral Palsi’li (beyin felçli) çocuklarla ilgilenen ve bu konuda kaynağı ihtiyacı olan veliler, öğretmenler ya da teknisyenler için de bunun büyük fayda sağlayabileceği hatırda tutulmalıdır. Bu nedenle de bu sayıdaki cihazın geniş kategorilere indirilmesi için çok sayıda ürünün sınıflandırılması ve gruplandırılması gerekli olmaktadır ve bu bize, bunların her birinin işlevsellik kapsamını anlamamızda yardımcı olacaktır. Ancak Yardımcı Teknoloji’nin gruplanması hususunda oldukça fazla alternatif yöntemler ile karşı 147 karşıya bulunuyoruz. Bu gruplandırma çerçevelerinin çoğu kapsamlı olmadığı gibi karşılıklı olarak birbirini kucaklayan kategorileri de bulunmamaktadır. Yardımcı Teknoloji’ye ilişkin en çok bilinen ve resmi nitelikteki sınıflandırma, ISO9999 uluslararası sınıflandırması ya da buna ait Avrupa Standardı CEN29999’dur. ISO 9999, kapsamında; YT ürünlerinin, “SINIFLAR” (örneğin hareket kabiliyeti, iletişim, eğlence vs) etrafında kümelendirildiği ve sonra da “ALT SINIFLAR” (örneğin “hareket kabiliyeti” sınıfı içinde: elektrikli tekerlekli sandalyeler, araba adaptasyonları vs) altında toplandığı ve son olarak da “BÖLÜMLER” (örneğin “elektrikli tekerlekli sandalyeler” alt sınıfı içinde: manüel direksiyonu olan elektrik motoru ile çalışan tekerlekli sandalye, güçlendirilmiş direksiyonu olan elektrik motoru ile çalıştırılan elektrikli sandalyeler vs) altında bir araya getirildiği üç seviyeli bir sınıflandırma sistemidir. ISO 9999 sınıflandırmasındaki her bir kalemin, sayısal bir kodu vardır. Örneğin, “güçlendirilmiş direksiyonu olan elektrik motoru ile çalışan tekerlekli sandalye” kaleminin 12.23.06 kodu vardır. Burada ilk iki rakam, Sınıf 12 “hareket kabiliyeti”ni temsil eder; bundan sonra gelen iki rakam ise, Alt Sınıf 12.23 “güçlendirilmiş elektrikli sandalye” ve son iki rakam da, bu özel bölüm anlamına gelir. Ancak Yardımcı Teknoloji’yi görsel engeller, işitsel engeller, hareket engelleri gibi geniş engel kategorileri bazında da sınıflandırabiliriz. Her şey düşündüğümüz amaçlara bağlı olmaktadır. Her bir kategori bünyesinde, YT unsurlarını, örneğin kalan kapasiteyi artıran unsurlar, kaybedilen kapasiteyi başka bir kapasite ile değiştiren unsurlar ve bir dinlenme kategorisi biçiminde de tekrar sınıflandırabilir. Böyle bir yaklaşım HEART Hat E etütlerinde de önerilmektedir (Azevedo ve diğerleri, 1993, Azevedo ve diğerleri, 1994a) ve bu, bizim hitap ettiğimiz kitleyi göz önünde tutarak, sahip olduğu basitlik ve verimlilikten dolayı bu eğitim modülü kapsamında benimsemiş olduğumuz yaklaşım olmaktadır. Bu kapsamda,YT’nin dört kategori olarak sınıflandırılması önerilmektedir: • İletişim • Hareket kabiliyeti • Manipülasyon/el hareketi becerileri • Oryantasyon Her ne kadar YT’nin gruplanması hususunda tek bir eşsiz, optimum yöntem bulunmasa da, son kullanıcıların “Bakış Açısı”ndan sınıflandırmaların önemli olmadığı hususunu da hatırda tutmamız gerekmektedir. İstedikleri cihazı bulabildikleri ve kullanabildikleri sürece kullanıcılar aradıkları YT cihazının hangi gruba ait olduğuna pek de aldırış etmez. Bundan dolayı da elimizdeki materyal kapsamında, analitik bir sınıflandırma yaklaşımı ile kullanıcıya dayalı daha genel bir yaklaşım arasında doğru dengeyi kurmamız gerekmektedir. 148 Evrensel Tasarım Görüleceği gibi YT, kullanıcının “yapabildiği” şeyler ile içinde bulunduğu ortamın ondan talep ettiği şeyler arasındaki açığı kapatmayı amaçlar. Bu nedenle de kişinin kapasitesini artıran pozitif ayrımcılıkta bulunma yerine, evrensel bir tasarım açısından, herkesin her şeye erişebileceği engelsiz bir ortam inşa etme amacı ile çalışabileceğimizi düşünebiliriz. “Evrensel Tasarım, uyarlamaya ya da özel tasarıma ihtiyaç olmadan, herkes tarafından mümkün olan en geniş bir şekilde kullanılabilecek ürün ve ortamların tasarımıdır.” Kapsayıcı Tasarım ya da Evrensel Tasarım, insanların engelleri göz önünde tutulmaksızın, mümkün olan en fazla sayıda kişiye yönelik olarak verimlilik, güvenlik ve konfor ile kullanılan mekân, ürün ve hizmetlerin tasarımını amaçlayan bir endişe, bilgi, yöntem ve uygulama birleşimidir. Evrensel Tasarım doğal olarak, kapsayıcı ve ayrımcılığa karşı olma eğilimi gösterir ve bundan dolayı da, herkes için daha iyi ergonomi sağlar ve sadece azınlığın menfaatine hitap eden her hangi bir ek maliyet de gerektirmeyebilir. Kimi zaman geliştirme ve ilk üretim maliyetleri yüksek olsa bile bunlar sadece belli bir azınlığın değil tüm toplumun yararına olacaktır ve bu da yanlış kullanımı, uzun süreli rahatsızlık riskini ve kazaları önleyecektir. Bunun sonucu olarak da, orta ve uzun vadede, herkes için üretkenlikte artış ve daha iyi bir yaşam şeklinde kendini gösterebilir. Önerilen Okumalar • ISO 9999:2011: http://www.iso.org/iso/catalogue_detail.htm?csnumber=50982 • MPT (Matching Persons and Technology): http://matchingpersonandtechnology. com/index.html • HEART Classification - The Centre for Cerebral Palsy (HEART Sınıflandırması serebral palsi (beyin felci) Merkezi) • MOUNT LAWLEY WESTERN AUSTRALIA: http://www.tccp.com.au/Pages~CP_ Tech_-_Assistive_Technology • Classification and terminology of assistive products (Yardımcı ürünlerin sınıflandırılması ve terminolojisi) : http://cirrie.buffalo.edu/encyclopedia/en/ article/265/ • The Seven Principles of Universal Design (Evrensel Tasarımın Yedi Esası) : http:// www.udll.com/media-room/articles/the-seven-principles-of-universal-design/ • Center for Universal Design (Evrensel Tasarım Merkezi) : http://www.ncsu.edu/ project/design-projects/udi/ 149 • Universal Design for Learning (Öğrenmeye İlişkin Evrensel Tasarım) : http://www. cast.org/ • National Centre on Universal Design for Learning (Öğrenmeye İlişkin Evrensel Tasarım Ulusal Merkezi) : http://www.udlcenter.org/ • Designing Everyone In: http://www.data.org.uk/index.php?Itemid=320&id=246 &option=com_content&task=view • Inclusive Design Research Center (Kapsayıcı Tasarım Araştırması Merkezi) : http:// idrc.ocad.ca/index.php/resources 150 Bölüm 2 İnsan ile İlgili Bileşenler Kazanımlar Katılımcılar, sosyal modeller kapsamında ve yine Uluslararası İşlevsellik Sınıflandırması ve Dünya Sağlık Örgütü kapsamında, yetersizlik, engellilik ve dezavantaj kavramlarını anlayacaklardır. YT cihazlarının seçimine müdahalede bulunan bazı faktörler konusunda da bilinçlenmiş olacaklardır. Giriş Engelle ilgili Konular Dünya Sağlık Örgütü tarafından 1981 yılında devreye sokulmuş olan yeni ICF modeli kapsamında geliştirilen yeni engellilik paradigması göz önünde tutulduğunda, engel, bireysel yetenekler ile ortam faktörleri arasında bir açık mevcut olduğunda, bir bireyi etkileyen bir “durum” olmaktadır ve bu açık da yaşam kalitesini kısıtlamakta ve bireysel potansiyelin toplum içinde tam olarak kullanılmasını engellemektedir. Dünya Sağlık Örgütü’ne (1980) göre engelin (sağlık kapsamında) şu şekilde anlaşılması gerekmektedir: “Zedelenme”; psikolojik, fizyolojik ya da anatomik bir unsurun yapısının ya da işlevinin kaybedilmesi ya da bunlarda meydana gelen bir değişiklik anlamına gelir. Bu kayıplar ya da değişiklikler, geçici ya da kalıcı olabilir ve bir hastalık durumunun belirtisini temsil edebilir; bu da aslında organik bir kesintiyi yansıtır. “Yetersizlik” ise, insanlar için normal kabul edilen çerçeve ve sınırlar dâhilinde bir faaliyeti yapma yeteneğinin sınırlanması ya da bu yeteneğin eksikliği olmaktadır. (Örneğin; bacakların olmayışı ya da felçli oluşu yürüyememeye sebep olur) “Engel”; belli bir kişinin uğramış olduğu zedelenmenin toplumsal bir durumudur ve yaş, cinsiyet, aynı sosyo kültürel unsurlar göz önünde tutulduğunda, söz konusu kişi için normal kabul edilen bir faaliyetin yapılmasını sınırlayan ya da önleyen bir yetersizlikten ortaya çıkar. Engel, sosyal çevrenin bireyden istekleri ve beklentileri nedeniyle oluştuğundan bireyin kendi sorunu olmaktan çıkıp sosyal bir sorun haline gelmektedir. 151 Yardımcı Teknolojiler, engeli ortaya çıkaran ya da etkisiz hale getiren “çevresel faktörler” gibi açığı kapatabilir. YT cihazları, ya kullanıcının işlevsel seviyesini güçlendirerek ya da çevrenin yarattığı zorunlulukları azaltarak, faaliyet ve katılım hususunda çoğu kez gerçek “kolaylaştırıcı unsurlar” olmaktadır. Aynı zamanda şu konuyu da göz önünde tutmamız gerekmektedir: Bazen YT de, bir kolaylaştırıcı unsur olmasının yanı sıra bir engel de olabilmektedir. Kullanıcının, cihazın özellikleri ve nasıl çalıştığı hususunda iyi bilgi sahibi olmaması halinde karmaşık bir donanımın, kullanım için reçete edilmesinin bir faydası olmayacaktır. Aynı zamanda çok faydalı cihazlar bile hızla eskiyebilmekte ve yeni engeller yaratabilmektedir. İyi bir takip hizmeti ve sürekli destek, her hangi bir YT programının başarısı için çok önemlidir. Yaşam kalitesi, özerklik ve bireysel güçlendirme Tıbbi bir modelden sosyal bir modele paradigma değişikliği, teknik gerek seçilirken kullanıcının rolünü aydınlatmıştır. Özerklik burada anahtar kavramdır ve son kullanıcıların, neyin kendilerine göre en iyi olduğu hususunda bilinçli ve bilgili tercihte bulunmak üzere güçlendirilmesi için çaba gösterilmelidir. Serebral Palsi’ye ilişkin durumların bu projeyi oluşturduğunu göz önünde tutarsak, bu belki de ilgili kapsamda en bağlantılı konu değildir ancak yine de takip edilecek önemli bir konu olarak öne çıkmaktadır. 152 Özerklik, işlerin yapılması ya da belirlenen hedeflere ulaşılmasında diğerlerine bağlı olmayacağınız anlamına gelmez. Özerkliğe sahip olunması, her şeyi kendinizin yapabilmesi yeteneğinden çok yaşamınızda daha sonra meydana gelecek olan konunun kararlaştırılması gücüne sahip olma ile ilgilidir. Ya da daha özgün biçimde ifade etmek gerekirse, bu, belirtilen şekilde hareket etmek için “algılanan” güce sahip olunmasına ilişkindir ve buna “bireysel güçlendirme” adı verilir. Bağlamlar ve ortamsal değişkenler Gördüğümüz gibi Uluslararası İşlevsellik Sınıflandırması, ‘sağlık’ ve ‘yetersizlik’ kavramlarını yeni bir çerçeveye oturtmaktadır. Bu, şu konuyu onaylamaktadır: Her insan sağlığında bir azalma yaşayabilir ve böylece bir derece yetersizlik yaşayabilir. Yetersizlik, sadece az bir insan grubunun başına gelen bir şey değildir. Böylece ICF, yetersizliğe ilişkin deneyimleri “ana konu yaparak” insanlara yönelik evrensel bir deneyim olarak kabul etmektedir ve odağı nedenden etkiye çevirerek, tüm sağlık durumlarını eşit bir çerçeveye oturtmakta ve bunların sağlık ve yetersizlik cetveli şeklinde ortak bir parametre kullanılarak karşılaştırılmasına imkân vermektedir. Ayrıca, ICF, yetersizliğin toplumsal yönlerini hesaba katmakta ve yetersizliği sadece ‘tıbbi’ ya da ‘biyolojik’ bir bozukluk olarak görmemektedir. Çevresel faktörlerin de sıralandığı bağlamsal faktörleri de dâhil etmek suretiyle ICF, çevrenin kişinin işlevselliği üzerindeki etkilerinin kayıt altına alınmasına imkân verir.1 Sıra çocuklarımıza yönelik ihtiyaçların analiz edilmesi ve amaçların formüle dönüştürülmesine geldiğinde bu önemlidir: Kimi zaman doğaya müdahalede bulunmak, çocuğa müdahalede bulunmaktan daha kolay olabilmektedir. 1 http://www.who.int/classifications/icf/en/ WHO 153 Değerlendirme ve Seçim Süreci Bir YT cihazının reçete edilmesi, kolay bir iş olmayabilir. Eğer çocuk okula gidiyorsa, Yardımcı Teknoloji’nin, bir Bireyselleştirilmiş Eğitim Planı’na (BEP) sahip her çocuk için göz önünde tutulması gerekir. Yardımcı Teknoloji’ye ilişkin ihtiyaç, şu soruya dayalıdır: “Öğrencinin yerine getirmekte zorlandığı ve Yardımcı Teknoloji’nin yardımcı olabileceği ne gibi BEP amaçları vardır?” Ekip bu soruyu yanıtlamada ne kadar özellikli yani konunun özünde ayrıntılı olursa değerlendirme uzmanı da bir Yardımcı Teknoloji değerlendirmesi yapmaya o kadar iyi hazırlıklı olabilir. Zabala, Reed, & Korsten’e (1999)2 göre, bir öğrencinin Yardımcı Teknoloji’ye yönelik ihtiyacı göz önünde tutulduğunda, bu kalite göstergeleri önemlidir: BEP ekibi, bilgili kararlar almak için gerekli bilgi ve becerilere sahip olmalıdır. • YT cihazları ve hizmetlerini kapsayan süreç araştırılır • BEP ekibi, karar verilmesinde iyi ekip sürecini kullanır. • Kararlar, BEP amaç ve hedeflerine dayalı olarak alınır. • Ekip kararları, federal ve eyalet kanunlarına uygun olarak alınır İhtiyacın tespit edilmesinde, öğrenci, ortam, yapılacak işler ve araçlara ilişkin veriler esas alınır; ve kararlar ile buna ilişkin destekleyici veriler belgelendirilir. Aslında şurası bir gerçek ki, YT’nin seçilmesini kapsayan süreç, içinde disiplinlerarası bir ekipten alınan değişik türde fikirlerin de göz önüne alınması gereken karmaşık bir süreçtir. Değerlendirme, daima bir ekip işidir ve dört grup arasında işbirliğine dayalı etkileşimi gerektirir. Bu gruplar şöyledir: 1. Kullanıcı 2. Onun etrafında olan ve onu günlük bazda destekleyen ve onunla etkileşim içinde olan kişiler; bunlara aile fertleri, arkadaşlar, eş dost, eğitimciler, terapi uzmanları, doktorlar ve çalışanlar da dahildir. 3. Çok sayıda araç hakkında bilgi sahibi olan ve işbirliğine dayalı bir karar verme sürecini kolaylaştıran Yardımcı Teknoloji uzmanları ve 4. Yardımcı aletlerin geliştiricileri 2 154 Zabala, J.S., & Korsten, J.E. (1999). Assistive Technology Implementation and Evaluation Plan Summary. Making a measurable difference with Assistive Technology: Evaluating the Effectiveness of Assistive Technology (Zabala, J.S., & Korsten, J.E. (1999). Yardımcı Teknoloji Uygulama ve Değerlendirme Planı Özeti. Yardımcı Teknoloji İle Ölçülebilir bir Farkın Yaratılması: Yardımcı Teknolojinin Etkinliğinin Değerlendirilmesi). http://sweb.uky.edu/~jszaba0/ZabalaImpleSummary. pdf Önerilen Okumalar • International Classification of Functioning, Disability and Health ( İşlevsellik, Yetersizlik ve Sağlık Sınıflandırması) (ICF): http://www.who.int/Classifications/icf/ en/ • Classification and terminology of assistive products (Yardımcı ürünlerin sınıflandırılması ve terminolojisi) : http://cirrie.buffalo.edu/encyclopedia/en/ article/265/ • Special Needs Technology Assessment Resource Support Team (Özel İhtiyaçlar Teknolojisi Değerlendirme Kaynak Ekibi) (START): http://www.nsnet.org/start/ • SETT Framework (SETT Çerçevesi): http://www2.edc.org/ncip/workshops/sett/ SETT_Framework.html 155 Bölüm 3 Teknik Bileşenler Kazanımlar Katılımcılar, iletişim alanında bazı donanımların potansiyellerini değerlendirecekler ve Serebral Palsi’li çocuklara yönelik olarak bir işlevsel seçim süreci kapsamında bunların kullanılmasında yeterlilik ortaya koyacaklardır. Bilgi ve iletişim teknolojisine fiziksel erişebilirliğe yönelik ücretsiz donanım ve yazılım çözümleri ve okuma ve yazma süreçlerinde yardımcı olunmasının yanı sıra, kullanılabilirlik ve PC’ye erişebilirlik konusunda bazı yazılım uyarlama stratejilerini öğrenecektir. Hareket kabiliyeti alanında, katılımcıların, SP’li çocuklara yönelik en önemli donanımı tanımaları ve aynı zamanda, SP’ye ilişkin uyarlanmış sporların ana biçimleri ve özelliklerinin yanı sıra mevcut olan mimari erişebilirliğin ve bazı teknik çözümlerin önemini de göz önünde bulundurarak, değişik ortamlar için en uygun çözümün seçilmesinde yeterlilik yani ustalık göstermeleri de beklenir. Aynı zamanda katılımcılar, beslenme, giyim, ev bakımı, ev içi çözümler ve ortam kontrol stratejileri gibi alanlarda, Serebral Palsi’li çocuklar için piyasada mevcut günlük faaliyet/aktiviteye yönelik pratik çözümleri de tespit edebilecektir. Çocuklara yönelik olarak en uygun eğitsel ve eğlence çözümlerini tespit edebilmeleri de beklenir. Giriş İletişime yönelik olarak YT İletişim, özel bir sosyal bağlam içinde mesaj üretme, yayma, alma ve anlama, diğer kişiler ile yerinde ya da uzaktan etkileşim kurma kabiliyetidir. İletişim becerileri, sosyal ilişkilerin geliştirilmesi ve sürdürülmesinde, toplum içinde ve hemen tüm insani ihtiyaçların genel olarak yerine getirilmesiyle yaşamayı öğrenme süreci kapsamında kritik bir rol oynar. Alternatif yöntemlerden (AAC) yararlanarak ve (pek de yeni olmayan) sayısal teknolojiden faydalanarak Serebral Palsi’li çocuklara iletişim yetersizliklerinin üstesinden gelmelerinde ve bilgiye giden yolun açılmasında yardımcı olabiliriz. Alternatif ve Tamamlayıcı İletişim’i (Alternative and Augmentative CommunicationAAC), ağır iletişim yetersizliği olan bir kişinin, konuşma ya da yazmayı desteklemek ya 156 da bunları değiştirmek için alternatif yöntemler ile iletişim kurmada kullandığı teknik, gereç, strateji ve becerilerden oluşan bütünleşik bir set olarak tanımlayabiliriz. Ağır iletişim yetersizliğine sahip ve iletişim kurmak için konuşmadan yararlanamayan bu kişiler, çoğu kez diğer kişilerle iletişim kurmak için kendi stratejilerini geliştirir ancak bu kişiler çoğunlukla kendi iletişim ihtiyaçlarını karşılamak için özgün tekniklerden yararlanırlar. Bu teknikler arasında, üzerinde yazı ya da sembollerin olduğu resimler, dışarıya ses veren sistemler vs bulunur. Bunula birlikte bir konunun da vurgulanması gereklidir: iletişime yönelik yardım, tek başına bir iletişim sistemi değildir; bu ancak söz konusu aynı sistemin bir bileşenidir. Kendi asli iletişim araçları olarak ağır nöro motor bozukluğu ve konuşma yetersizliği olan çocuklar söz konusu olduğunda, durum daha da karmaşık bir hal alır ve gerek öğretme ve gerekse öğrenme süreçlerini etkiler. Ağır nöro motor bozukluğu olan çocukların, aynı yaş grubundaki diğer çocukların başardığı benzer deneyimleri başarma konusunda sıkça yaşadıkları başarısızlıklar, bazen çok olumsuz ve hayal kırıklığına uğratıcı deneyimlere ve pasiflik ve geri çekilme ile karakterize edilen bir tavrın benimsenmesine yol açar. Yardımcı Teknoloji’nin sistematik Tamamlayıcı İletişim Desteği’nin kullanılmasını kapsayan müdahale stratejileri, bu çocukların yeni bilgi edinme sürecini büyük ölçüde etkileyecek ve anlamlı deneyimler ortaya koyacak olan aktif katılımı başarmalarına imkân verir. Bu, Yardımcı Teknoloji’nin erken aşamalarda kullanılması halinde, eğitsel bir müfredata erişim sağlayan okul faaliyetlerine yönelik daha fazla özerklik ve katılım sağlayacak olan esas rolüdür. Tamamlayıcı İletişim, bu tür bir toplum/kitle için bilginin geliştirilmesinde kuvvetli bir araç olarak ortaya çıkar. Bu ise sadece iletişim ve etkileşim kurarak değil, aynı zamanda yazılı dilin yazılması, üretilmesi ve yorumlanması biçiminde bilgi etkinliklerine aktif katılıma imkân verir. Bu modül kapsamında, şu hususlara ilişkin kuş bakışı bir anlayış geliştireceğiz: • • • • • • Gereçli ve gereçsiz iletişim sistemleri: SPC, PECS, Bliss, Makaton vs Düşük teknoloji cihazları ve ileri teknoloji dinamik iletişim panelleri Konuşma çıktısı: kayıt edilen ve sentetik konuşma Seçme teknikleri: doğrudan, tarama, kodlama Oran zenginleştirme ve öngörme teknikleri İşitme cihazları ve ses yükseltme cihazları Bilgisayara Erişim Bugünlerde, özellikle bir kişinin etkin bir şekilde bilgisayara erişim imkanı olabilmesi için bir ya da birden fazla yetersizliğe yer vermek üzere Yardımcı Teknoloji ürünleri 157 seçilmektedir. PC işletimi hayati öneme sahiptir. Çünkü aynı zamanda Yardımcı Teknolojinin de işletme sistemi ve diğer yazılım ile uyumlu olması da bir o kadar hayati öneme sahip bulunmaktadır. YT; fare yerine kullanmak üzere değişik bir işaret cihazı türü gibi ya da bir Braille göstergesi ve ekran okuyucusu ile donatılmış olan bir sistem gibi ürünleri içerebilir. Erişebilirlik ihtiyacı olan tüm kullanıcılar Yardımcı Teknoloji ürünlerine ihtiyaç duymazlar ancak SP söz konusu olduğunda, verimli olduğu ispat edilmiş olan bazı teknik çözümler bulunmaktadır ve biz bunları şu alanlara ayırmış bulunmaktayız: • kontrol ara yüz birimleri (anahtarlar, joystick, iz topu) • klavyeler (genişletilmiş, küçültülmüş) ve klavye emülasyonu / öykünmesi • fareler ve fare emülasyonu / öykünmesi ve göz bakışına dayalı çözümler (Tobii, kameralı fare, Head-Dev, Trekker vs) • Dokunmatik ekranlar, başa dayalı işaretleme aygıtları, ağzı tuturulan kontrol çubukları • Tablet PC’ler ve akıllı telefonları (iPad) Yardımcı Teknoloji sadece her hangi bir bilgisayar eklenemediğinden – bunun, bilgisayarın işletim sistemi ve ek yazılım ürünleri ile uyumlu olması gerekir – okulun erişilebilir ve Yardımcı Teknoloji ile uyumlu olan yazılım programlarını seçmesi önem arz eder. Sanal erişilebilirlik de aynı zamanda önemli olmaktadır ve öğretmenler ile velilerin, şu konuda bilinçli olmaları gerekir: açık kaynaklı yazılım programlarının kullanılması söz konusu olduğunda, okullarda ve evde mevcut olan bazı işletim sistemlerini çok sayıdaki yapılandırma seçeneklerine özellikle dikkat etmek gerekmektedir, Windows XP ve 7’ye ilişkin erişebilirlik seçenekleri Internet üzerinde kolayca bulunabilir. Aynı zamanda Apple hiçbir ek masrafa yol açmadan Yardımcı Teknoloji özelliklerine standart özellikler olarak kendi ürünlerinde yer vermektedir. Bilişsel ve öğrenme özrü olan kişilere yardımcı olmak üzere, her bir Mac cihazında, araştırma ve öğrenmeyi ödüllendiren alternatif, basitleştirilmiş bir kullanıcı ara yüz birimi bulunmaktadır. Ve, fare kullanmada zorluk çeken kişilere yönelik olarak da, her Mac bilgisayarında bilgisayarı kullanıcının ihtiyaçlarına ve yeteneklerine göre uyarlayan Fare Tuşları, Yavaş Tuşları ve Yapışkan Tuşlar bulunmaktadır. Örneğin, iPhone, iPad, iPod, ve OS 158 X, körler ve görme özürlü kullanıcılara yönelik olarak ekran büyültme ve sesli mesaj, ekrana erişim teknolojisi gibi bazı özelliklere sahip bulunmaktadır. Okuma ve Yazma Aynı zamanda iletişim süreçleri ile bağlantılı olarak okuma ve yazma da, serebral palsili (beyin felçli) çocukların eğitiminde daima önemli bir rol oynamıştır. Bu özellikle birden fazla ağır özrü olan çocuklar için önemli olmaktadır çünkü bilgi sahibi olma, topluma daha geniş manada katılım için var olan tüm ümitlerini temsil eder. Katılım, iletişim gerektirir ve konuşma kabiliyeti ağır biçimde bozuk olanlar için, iletişim, yazılı dil becerisi ya da insan konuşmasının yerini alan iletişim cihazlarının kullanımını zorunlu kılar ki cihazlar da genellikle okur yazar olan bir kullanıcıya ihtiyaç duyar (Blackstone & Cassatt-James, 1988; Koppenhaver, Coleman, Kalman, & Yoder, 1991)3 Bu alanda, onları yerinde sabit tutmak için kullanılan bilek cebireleri, klip panoları, konumlandırma bezleri ya da velcro sekmesi gibi yazmaya yönelik ucuz, ancak etkin düşük teknoloji ürünü çözümleri göz önünde bulunduracağız. Aynı zamanda, örneğin, bir kişinin başarması gereken tuşa vurma sayısını azaltan kelime tahmin yazılımı gibi PC’ye yönelik ayrı uygulamalar da önem arz edebilir.4 E-kitaplar, çevrim içi okuma, OCR, ses tanıma ve tahmini ve diğer bir çok teknik seçenek de modülün bu bölümünün kapsamında olacaktır. Önerilen Okumalar • • • • • • • Makaton - http://www.makaton.fr/ Meyer-Johnson - http://www.mayer-johnson.com/ Arasaac - http://www.catedu.es/arasaac/ Words Plus - http://www.words-plus.com/website/products/hand/mmaccs.htm Pecs - http://www.pecs.org.uk/general/what.htm Proloquo2go - http://www.proloquo2go.com/ Grid 2 - http://www.sensorysoftware.com/ 3 Blackstone, S. W., & Cassatt-James, E. L. (1988). Augmentative communication. In N. J. Lass, L. V. McReynolds, J. L. Northern, & D. E. Yoder (Eds.), Handbook of speech-language pathology and audiology (pp. 986-1013). Toronto: B. C. Decker. (Blackstone, S. W., & Cassatt-James, E. L. (1988). Tamamlayıcı iletişim. N. J. Lass, L. V. McReynolds, J. L. Northern, & D. E. Yoder (Eds.), Handbook of speech-language pathology and audiology (sayfa 986-1013) adlı eserde yayınlanmıştır. Toronto: B. C. Decker. (Blackstone, S. W., & Cassatt-James, E. L. (1988)) 4 Bir kelime tahmin program, hali hazırda yazılmış olan harflere dayalı olarak bir kelime listesi gösterir. Yazan kişi, geri kalan harfleri yazma yerine doğru kelimeyi seçerek tuşları kaydeder. 159 • Prices (Fiyatlar) - http://www.spectronicsinoz.com/product/mayer-johnson-pcsdeluxe • Tobii - http://www.tobii.com/en/assistive-technology/north-america/products/ hardware/ • Brain Control (Beyin Kontrolü) http://www.youtube.com/watch?v=kXY50Ig773M &feature=player_embedded%20-%20! • Muscle-Computer (Kas gücü ile çalışan bilgisayar) - http://www.youtube.com/ watch?v=R1agrUM4KYs • PC Accessibility (PC erişilebilirliği) - http://www.clik.com.br/clik_01.html prodcomp • Boardmakershare • Dasher - http://www.inference.phy.cam.ac.uk/dasher/portuguese/ • Camera Mouse (Kameralı fare) - http://cameramouse.org/ • Accessibility in Apple Products (Apple Ürünlerinde Erişilebilirlik Özellikleri) http://www.apple.com/accessibility/ • Accessibility in Microsoft Products (Microsoft Ürünlerinde Erişilebilirlik Özellikleri) - http://www.microsoft.com/enable/products/default.aspx • Assistive Technology Eye Tracking Mouse (Yardımcı Teknolojiye dayalı Göz ile Takip Faresi) - http://www.youtube.com/watch?v=UMeaorBZKpc • Open Source Special Access to PC Software (Açık Kaynaklı Özel PC Erişim Yazılım Programları) - http://www.oatsoft.org/Software/SpecialAccessToWindows • Cerebral Palsy & Assistive Technology Devices (Beyin Felci ve Yardımcı Teknoloji) | eHow.com http://www.ehow.com/facts_5593018_cerebral-palsy-assistivetechnology-devices.html#ixzz23cBwR2hf Hareket kabiliyetine ilişkin YT Hareket kabiliyeti, bir kişinin, bir ortam içinde hareket etmesi ile bağlantılı ayırt edici faaliyetleri yapabilme yeteneğidir. Hareket yeteneği, aynı zamanda, uygun biçimde uyarlanmış genel ve özel ulaşım yolları gibi ortam ve tesislerini kullanma imkânı anlamına da gelir. Bu alan kapsamında, diğer şeylerin yanı sıra şu maddeleri göz önünde bulunduracağız: aralarında elle çalıştırılan tekerlekli sandalye, baston, koltuk değneği, yürüteç, bisiklet, üç tekerlekli bisiklet, ulaşım sandalyeleri ve elle çalıştırılan kaldıraçlar ve aktarma gereçlerinin kullanımının da bulunduğu manüel yani el gücüne dayalı 160 hareket kabiliyeti. Elektrikli tekerlekli sandalye, mobilet, el arabası, moped, kaldırma ve aktarmaya ilişkin elektrikli gereçler, tekerlekli sandalye kontrol ve kumandasına ilişkin ara yüz birimleri, tekerlekli sandalyeye yönelik robot kollar da dâhil olmak üzere, elektrik yardımı ile sağlanan hareket yeteneği. Aynı zamanda çoğu ülkede mevcut olan (araba kullanmaya yönelik özel kontrol ve kumanda elemanları, özel koltuklar, rampa ve platformlar da dahil olmak üzere) özel ulaşım konusunun tüm yönleri ve keza (umumi araçlarda, rampalarda, platformlarda ve asansörlerde yapılan uyarlamalar gibi) umumi ulaşım hususları da göz önünde tutulacaktır. Erişebilirlik Serebral Palsi’li çocukların topluma katılımı ve uyumu için açık ve kapalı mekân erişim gereçleri de hayati öneme sahip bir alandır ve evde yapılabilecek bazı uyarlamalar, bunların yaşam kalitesinde önemli değişiklikler yaratabilir. Ambient Assisted Living (Ortam Destekli Yaşam) katalogları bu konuda, özürlü çocukların özerkliği ve bireysel güçlendirilmelerini göz önünde tutmamızın gerekli olduğu durumlarda iyi çözümler sunabilmektedir. Erişebilirlik ve hareket kabiliyetinin göz önünde tutulacak diğer yönleri arasında şunlar bulunur: oturma ve konumlandırma sistemleri bileşenleri, yastık ve basınç yöntemi, ortez ve protez gereçleri vs. Uyarlanmış Spor Rehabilitasyon ve eğlence amaçlı olarak spor faaliyetlerinden de yararlanılmıştır ve bunlar geleneksel fizyoterapi yöntemlerini takviye edecek biçimde gittikçe artan bir şekilde tedavi olarak kullanılmaktadır.5 Bunlar, güç, koordinasyon ve dayanıklılık geliştirilmesinde yardımcı olurlar ancak kişilerin öz değeri yeniden kazanmalarına da katkı sağlar, olumlu zihinsel tavırların geliştirilmesini teşvik eder ve kişilerin toplumsal katılımı başarmalarında da yardım sağlar. Bunlar sosyal iletişimin ve insanlar arası etkileşimin sağlanmasında da iyi bir imkân sunarlar. Bocce, futbol, atletizm gibi sporlar, kişisel ve sosyal gelişim için iyi birer imkân olabilir. Önerilen Okumalar • Assistive Technology Devices for Kids (Çocuklara Yönelik Olarak Yardımcı Teknolojiye Dayalı Cihazlar) | eHow.co.uk - 5 Promoting the Participation of People with Disabilities in Physical Activity and Sport in Ireland October 2005. Frances Hannon - Senior Researcher NDA (İrlanda’da Özürlü Kişilerin Fiziksel Faaliyetlere ve Spora Katılımlarının Teşvik Edilmesi, Ekim 2005. Frances Hannon – NDA Kıdemli Araştırmacısı) 161 • http://www.ehow.co.uk/info_8315500_assistive-technology-devices-kids. html#ixzz1jpSPMteT • Neatech Chair Models (Tekerlekli Sandalye Modelleri) : http://www.neatech.it/ index.php • Apple - Empowering Disabled Apple Users (Apple: Özürlü Apple Kullanıcılarına Hareket Kabiliyeti Sağlanması) : http://atmac.org/ • Home Solutions (Evde çözümler) : http://www.escadafacil.pt/index.htm • Handy - Occasion (el sanatları ve pratik işler): http://mashable.com/2011/10/05/ tech-disabled/ • iBot: http://www.youtube.com/watch?v=xK5uAeEV7tI Manipülasyona/el hareketleri becerilerine ilişkin YT Manipülasyon/el hareket becerileri, kişinin fiziksel ortamı kontrol etme kabiliyetidir ve engelli kişiler tarafından gerçekleştirilen faaliyetlerin bir çıktısı olarak görülür. Bu, kullanılan vücudun bölümünden bağımsız olarak her hangi bir araç kullanılarak kontrol mekanizmalarının düzenlenmesi kabiliyeti anlamına da gelir. Her ne kadar bu iş terapisinin kapsamında olsa da, öğretmen ve anne babaların, bunun için ayrıca zaman harcamaları gerekse de, yaşamlarını daha kolay bir hale getiren çok sayıda cihazın mevcudiyeti hakkında bilgi sahibi olmaları da özel önem arz eder. Bu nedenle de, ve Yardımcı Teknoloji görüş açısından, manipülasyon/el hareketi becerileri kapsamındaki kalemler, şunlar gibi günlük yaşama dair faaliyetleri/ etkinlikleri içerir: • • • • Kişisel bakım (hijyen, idrar kaçırma, cinsellik, giyim) Ev işleri (yemek pişirme, temizlik) Güvenlik (alarm ve uyarı cihazları, ortam kontrol cihazları) Kullanıcı kontrol – kumanda ara yüz birimleri (ses tanıma, ultrason cihazları, anahtarlar) • Robot kullanımı (masa üstü robotları, sayfa çevirme aletleri, yemek yedirme robotları) vs • Eğlence (oyun, alıştırma, spor, fotoğrafçılık, sigara içmeye yönelik gereçler, özel olarak uyarlanmış oyuncaklar) • Spor ve eğlenceye yönelik müzik aletleri ve el sanatları icra aletleri Referanslar / Kaynakça • Ambient Assisted Living (Ortam Destekli Yaşam) - http://www.aalforum.eu/ • Neater Eater (Yemek Yedirme Yardımcısı) - http://www.youtube.com/ watch?v=RVjU3jfKHAc 162 Oryantasyona / uyuma ilişkin YT Oryantasyon/uyum, kişinin, kendisini zaman ve mekân boyutlarına uygun olarak konumlandırması yeteneğidir. Bu kişinin bazı duyusal girdilerden (görme, duyma, koklama, dokunma) gelen uyarıcıları alma, bu girdileri özümseme ve uygun yanıtı verme (çıktı) yeteneğini de temsil eder. Oryantasyon/uyum alanı kapsamındaki maddeler, örneğin aralarında oryantasyon ve hareket yeteneği gereçleri, sese dayalı kılavuzlarında bulunduğu oryantasyon / uyum ve gezinme kılavuz sistemleri bulunur. Bununla birlikte bu alan kapsamında, bilişsel bozuklukların telafisinde yardım sağlayan hafıza güçlendirme gereçleri, zaman ve mekân kavramlarını desteklemeye yönelik gereçler ya da daha geniş bir anlamda her tür eğitsel materyal ve didaktik yazılım programları gibi bilişsel oryantasyon/uyum ve biliş hususlarına da yer vermekteyiz. Oryantasyon/uyum ve gezinme rehber sistemleri Oryantasyon ve hareket yeteneği kazandırıcı gereçler, sese dayalı kılavuz sistemleri, ortam uyarlamaları... Biliş: Hafızayı güçlendirici gereçler, zaman ve mekân kavramlarını destekleyici gereçler, eğitsel yazılım programları... Önerilen Okumalar • Trekker System (Trekker sistemi) : http://www.youtube.com/watch?v=gsTZqKGtkyI • Animation (Animasyon) : http://goanimate.com/ • Mindmapping (Beyin ve Akıl Biçimlendirme Ve Önceliklendirme) : http://www. mindmapping.com/ • Podcasting : http://vocaroo.com/ • Virtual reality (Sanal gerçek) : http://www.vrlogic.com/html/head_mounted_ displays.html • Wiki: http://www.wikispaces.com/ • Zaid Learning (Zaid Öğrenme Yöntemi) : http://zaidlearn.blogspot.com/2008/04/ free-learning-tool-for-every-learning.html 163 Bölüm 4 Sosyo-ekonomik Bileşenler Kazanımlar Katılımcılar, kendi ülkelerinde YT finansmanı ile ilgili bilgi araştırabilecek ve ulusal ya da uluslararası veri tabanlarında mevcut olan bilgiye dayalı olarak alım planlarının tanımlanıp hazırlanmasında kazandıkları becerileri ortaya koyabilecektir. Katılımcılar aynı zamanda Avrupa seviyesinde en son Yardımcı Teknoloji ürünlerinin durumları, piyasa eğilimleri ve gelişmeler hakkında da değerlendirme yapma becerisi kazanmış olacaktır. Giriş Seçim faktörleri YT cihazlarının temin edilmesi sadece çocuğu/kullanıcıyı değil, aynı zamanda aile fertleri, bakıcılar, eş dost ve akran öğrencileri de ilgilendiren karmaşık bir süreçtir. Alım ya da finansman süreci, ulusal mevzuata bağlı olarak ülkeden ülkeye farklılık göstermektedir ancak Avrupa’da EASTIN tarafından koordine edilen ortak bir veri tabanına yönelik bir eğilim mevcuttur.6 Uzmanlar, sosyal bağlamda ihtiyaç duyulan tüm etkileşim ve yardımcı bir cihazın temin edilmesinin Serebral Palsi’li çocuklarla etkileşim içinde olan kişileri nasıl etkiyeceği hususlarında bilinçlidir. Yardımcı bir cihazın kullanımı konusunda yardım sağlanması, kullanıcıya yardımcı cihazda yardım eden kişilerin eğitimini de içermelidir. Bunun sonucu olarak da aile fertleri, eş dost, arkadaş, bakıcı, akran öğrenciler, iş arkadaşları vs de kullanıcı desteğinin çok önemli bir bölümü olmaktadır. Akran kabulü yani çocuğun çevresindeki yaşıtlarının vereceği destek, daima cihaz kullanımına ilişkin önemli bir teşvik kaynağı olmaktadır. Uzmanlar, yardımcı cihazlar geliştirilirken ya da temin edilirken bu önemli konularda tamamen bilinçli olacak biçimde eğitilmelidir. Bu alan kapsamında kullanıcı için mevcut kaynaklara ilişkin bilgi hususunda ilgili her kalemi yani değişik hizmet sunum modellerinin avantajları ve dezavantajlarına ilişkin bilgiler, imalatçı, dağıtımcı, distribütör ve satıcıların rolü, arz ettikleri kısıtlamalar ve bakış açıları hakkında bilgiye de yer vereceğiz. Diğer hususların yanı sıra, şunları göz önünde tutmaktayız: Piyasa 6 164 European Assistive Technology Information Network (Avrupa Yardımcı Teknoloji Bilgi Ağı) oyuncuları/hizmet sunumu, dağıtımcılar, distribütörler, standartlar, testler, hukuki ve ekonomik hususlar. Hizmet sunumu İlgili tüm kişilerin, (ve özellikle de velilerin) YT teminine ilişkin tüm mevzuat ve nerelere danışılabileceği hususunda tamamen bilinçli olmaları önem arz eder. İnternet bu hususta büyük katkı sağlayabilir ve iyi bir bilgi kaynağı olabilir. Bu tür bilgiler arasında, ilgili ülkeye bağlı olarak, YT cihazları arama ve bulma ve bu cihazların finansmanına ilişkin tüm işlemler bulunur. Sosyal yardım kuruluşları bu tür programların finansmanında genelde olumlu bir tavır içindedir ve velilerin bu hususta nerelerde bilgiye ulaşılabileceğini bilmeleri önemlidir. YT tedarikçileri ve satıcıları ile şartların müzakere edilmesi de önemli bir konudur ve bazen en zor aşamayı teşkil eder. Benzer özelliklerde çok sayıda donanım mevcuttur ve bunlar arasından bir seçim yapabilmek de her zaman kolay değildir. Bilgi kaynakları Bilgi güç demektir. İnternet, Yardımcı Teknoloji konusunda temel bilgilerden ve eğitim materyallerinden başlayıp en iyi uygulamaların ve yeni araştırmaların derinlemesine ele alındığı tartışmalara kadar uzanan geniş bir yelpazede kaynak sunmaktadır. Diğer bilgi kaynakları şunları içerebilir: • • • • • • Resmen onaylı ve finanse edilen YT’ye ilişkin veri tabanları Cihazların teknik yönlerine ilişkin kataloglar, dergiler ve diğer yayınlar Son gelişmelere ilişkin sergiler ve bilgilendirme etkinlikleri Seçim konusunda yardım için bilgilendirme/danışma merkezleri YT tercihine yönelik uzman desteği seviyede YT politikalarının gelişimine, YT’ye ilişkin maliyet analizine, YT hususundaki sonuç analizi ya da hatta piyasa eğilimlerine ilişkin diğer bilgi kaynakları Önerilen Okumalar • • • • • • http://www.eastin.eu/pt-PT/searches/products/index http://www.vlibank.be/ http://www.handicat.com/ http://www.dlf-data.org.uk/ http://www.hmi-basen.dk/r0x.asp?ldbid=1 http://www.rehadat.de/eastin.htm 165 • • • • • http://portale.siva.it/ Resna: http://resna.org/ SNOW: http://snow.idrc.ocad.ca/ WATI: http://www.wati.org/ Unesco: http://www.unesco.org/new/en/education/themes/strengtheningeducation-systems/inclusive-education/ • EASTIN: http://www.eastin.eu/en-GB/searches/products/index Kaynaklar • Heerkens YF, Bougie T, de Kleijn-de Vrankrijker MW. 2012. Classification and terminology of assistive products. In: JH Stone, M Blouin, editors. International Encyclopedia of Rehabilitation. Available online: http://cirrie.buffalo.edu/ encyclopedia/en/article/265/ (Heerkens YF, Bougie T, de Kleijn-de Vrankrijker MW. 2012. Yardımcı Ürünlerin Sınıflandırması ve Terminolojisi. Editörlüğünü JH Stone ve M Blouin’in yapmış olduğu Rehabilitasyon Ansiklopesinde yayınlanmıştır. Internet’te şu adresten temin edilebilir: http://cirrie.buffalo.edu/encyclopedia/ en/article/265/) • COOK, A. , M. & HUSSEY, S. M. (2001). Assistive Technologies: Principles And Practice . ISBN: 0323006434. Mosby Inc - an academically-oriented book targeted primarily at undergraduate and graduate university students. It aims to “provide a framework for Assistive Technology which is both broad in scope and specific in content.” (COOK, A. , M. & HUSSEY, S. M. (2001). Yardımcı Teknolojiler: İlkeleri ve Uygulanması. ISBN: 0323006434. Mosby Inc – Akademik çevrelere hitap eden ve temelde ön lisans ve lisans öğrencilerini hedef alan bir kitaptır. “Yardımcı Teknoloji hususunda hem kapsam olarak geniş hem de içerik olarak özgün bir çerçeve sağlamayı” amaçlamaktadır.) • Hutinger, P.L., & Others. State of Practice: How Assistive Technologies Are Used in Educational Programs of Children With Multiple Disabilities.- a Final Report for the Project: Effective Use of Technology to Meet Educational Goals of Children with Disabilities. Washington, D.C.: Office of Special Education and Rehabilitation Services (1994). (Hutinger, P.L., ve Diğerleri. Uygulama Durumu: Birden Fazla engeli Olan Çocuklara Yönelik Eğitsel Programlarda Yardımcı Teknolojiler Nasıl Kullanılır? Engelli Çocuklara Yönelik Eğitsel Amaçların Başarılması İçin Etkin Teknoloji Kullanımı Projesi için Son Rapor. Washington, D.C.: Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Hizmetleri Dairesi (1994)) • Bain & Leger (1997), Assistive Technology: an interdisciplinary approach, written for “rehabilitation service providers who are not necessarily AT specialists” and as such has more of a practical applications bias. (Bain & Leger (1997), Yardımcı Teknoloji: Disiplinlerarası Bir Yaklaşım, “Mutlaka AT uzmanı olması gerekmeyen 166 • • • • • • • • • • • rehabilitasyon hizmeti sağlayıcılarına yönelik olarak yazılmıştır ve bundan dolayı da daha çok genel uygulamalara yönelik yönü ağır basmaktadır) Church & Glennen - The handbook of Assistive Technology, focuses on the “practical application” of Assistive Technology and is intended to be used as a hand book and resource guide for professionals in their daily work.(1992), (Church & Glennen - Yardımcı Teknoloji El Kitabı; Yardımcı Teknoloji’nin “pratik uygulaması” üzerinde odaklanmaktadır ve uzmanlar tarafından günlük çalışmalarında el kitabı ve kaynak rehberi olarak kullanılması amaçlanmaktadır (1992)) Fundamental of Assistive Technology, RESNA (1999), is a resource manual designed to be used in conjunction with the RESNA Fundamentals in Assistive Technology Course. It contains twelve Moduls written by experts in the field along with other useful course materials. (RESNA (1999) tarafından hazırlanan Yardımcı Teknoloji Temel Unsurları adlı eser, Yardımcı Teknoloji Kursu’nda RESNA Temel Unsurları ile birlikte kullanılmak üzere tasarlanmış olan bir kaynak el kitabıdır. Diğer faydalı kurs materyalleri ile birlikte sahada uzmanlar tarafından yazılmış olan on iki modülü içerir) Azevedo L, Féria H, Nunes da Ponte M, Wänn J-E, Zato Recellado J (1994). European Curricula in Rehabilitation Technology Training. Report E.3.2, European Commission Heart Line E Rehabilitation Technology Training project. (Azevedo L, Féria H, Nunes da Ponte M, Wänn J-E, Zato Recellado J (1994). Rehabilitasyon Teknolojisi Eğitiminde Avrupa Müfredat Programları. Rapor E.3.2, Avrupa Komisyonu Esas E Rehabilitasyon Teknolojisi Eğitim Projesi.) IMPACT consortium (1998). Increasing the IMPACT of Assistive Technology, WP2 deliverable, From dreams to realities. (IMPACT Konsorsiyumu (1988). Yardımcı Teknoloji’nin Etkisinin Artırılması, WP2 teslimat kalemi, Rüyadan Gerçeğe) TELEMATE consortium (1998), Analysis of Assistive Technology (AT) training and User Needs. NOTE: this document is restricted to members of the TELEMATE consortium. (TELEMATE konsorsiyumu (1998), Yardımcı Teknoloji (AT) eğitimi ve kullanıcı ihtiyaçlarının analizi. NOT: Bu belgenin dağıtımı, TELEMATE consorsiyumu üyeleri ile sınırlı tutulmaktadır.) http://www.eaccessibility.org/ http://www.ataccess.org/ http://atnetworkblog.blogspot.com/2010/04/so-what-is-atacp.html http://www.cited.org/index.aspx http://www.dinf.ne.jp/doc/english/index_e.html World Health Organization, WHO (1980), International Classification of Impairments, Disabilities, and Handicaps. (Dünya Sağlık Örgütü, WHO (1980), Engellerin, Özürlerin ve Sakatlıkların Sınıflandırması) 167 • World Health Organisation, WHO (1997). ICIDH –2. International Classification of Impairments, Activities and Participation. A Manual of Dimensions of Disablement and Handicaps. (Dünya Sağlık Örgütü, WHO (1997). ICIDH – 2. Engeller, Faaliyet ve Katılımın Sınıflandırması. Yetersizlik ve Engellerin Boyutlarına İlişkin El Kitabı) • Turner-Smith, A., Abrahamsson, B., and Wänn, J-E. (1995) Qualifications in Rehabilitation Engineering – teaching processes in the UK and Sweden. In: I. P. Porrero and R. P de la Bellacasa, eds. The European Context for Assistive Technology, 136-139,). Amsterdam: IOS press (Turner-Smith, A., Abrahamsson, B., ve Wänn, J-E. (1995) • Rehabilitasyon Mühendisliğinde Nitelikler – İngiltere ve İsveç’te Öğretim Süreçleri. Editörlüğünü I. P. Porrero ve R. P. de la Bellacasa’nın yaptığı Yardımcı Teknoloji’ye İlişkin Avrupa Bağlamı adlı yayında çıkmıştır; 136 – 139). Amsterdam: IOS Press) 168
Benzer belgeler
Serebral Palsi - Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon
Bu hasarlar sinirsel devrelerde oluşan son derece karmaşık iletişimin bozulma veya
sinir fiberlerinin düzenli yok edilmesi ile rahatsız olması veya zarar görmesine işaret
eder ve böylece nörondan n...