Bakana yolsuzluk soruşturması!
Transkript
Sezen Aksu Hayranları Salonu Doldurdu SAYI: 01 2014/02 AYLIK YAYIN 32 25 Murat Yakın yılın teknik direktörü 19 Göçmenlere Kırmızı Kart 4 Zürih Turizm Fuarına Ziyaretçi Yağdı 7 Bakana yolsuzluk soruşturması! Elektronik versiyonu indirmek için QR kodunu tarayın. 3 IMPRESSUM İçindekiler Geht an alle PUSULA Mitglieder VERLEGERADRESSE Pusula Media GmbH Honerethof 1 CH-8962 Bergdetikon E-Mail: [email protected] 4Zürih Turizm Fuarına Ziyaretçi ABONNEMENT ErscheInungsweIse: 12x Jährlich Abo-Preis: CHF 20.- / Jahr Abodienst: +41 44 576 60 80 E-Mail: [email protected] WERBUNG / ANZEIGEN Office: +41 44 576 60 80 E-Mail: [email protected] WERBE AGENTUR Ethnomedia GmbH www.ethnomedia.ch MARKETINGSLEITER Nenad Prokic CHEFREDAKTOR Turgut Karaboyun REDAKTIONSLEITER Derya Edis VERKAUFSBERATERIN Meltem Pekcan REDAKTION Mehmet Akyol, Hüseyin Türkkan, Neslişah Çetin GRAFIKDESIGN ANL Creative ÜBERSETZUNGSDIENST Turka Lingua EDV / IT Bülent Kabacaoğlu www.activeip.ch VERTRETER Istanbul: M. Ali Tuncer, Derya Edis Ankara: Mehmet Kuzu DRUCKEREI Dietschi AG FREIE JOURNALISTEN Asiye Sınıcı, Mehmet Kuzu, Ayşe Azizler AUTOREN Sunay Akın, Mehmet Akyol, Hülya Rüst, Özlem Kalaca PUSULA Gazetesi’nin tüm yayın hakları kendisine aittir. Yayınlanan reklamlardaki sorumluluk, reklamı veren firmaların kendine aittir. Hazırlanan haberlerden ve yazılardan, haberi hazırlayan kişiler ya da kaynak gösterilen kurumlar sorumludur. PUSULA’da kullanılan tüm haberlerin, fotoğrafların ve bilgilerin her hakkı PUSULA’ya aittir. İzinsiz olarak kullanılması yasaktır. Aksi durumda, cezai uygulamalar için hukuki işlemler başlatılır. ABONE FORMU Abonelik işlemini QR kodu üzerinden yapabilirsiniz Vorname / Adı Nachname / Soyadı Strasse / Cadde PLZ / PK Ort / Şehir Telefon E-Mail Datum / Tarih Unterschrift / İmza Ich verpflichte mich die jährliche Abo zu bezahlen. Yıllık Abonelik ücretini ödemeyi kabul ediyorum. Yağdı editör TURGUT KARABOYUN [email protected] İsviçre halkından Avrupa Birliğine rest Son haftaların gündemdeki en önemli konularından biri Referandum sonuçlarının nasıl sonuçlanacağıydı. 9 Şubat’ta sona eren Referandum sonuçlarına göre İsviçre halkı göçmenlerin İsviçre’ye girişine sınırlama getiren oylama teklifine az bir farkla da olsa EVET diyerek büyük bir sürprize imza attı. Oylamanın bu kadar küçük farkla sonuçlanması da pek beklenmiyordu. %50.3 EVET oyu kullanırken %49.7 kişi de HAYIR oyu kullanarak oylamaya katıldı. Peki şimdi ne olacak? SVP tarafından desteklenen ve Avrupa Birliği ülkelerinden İsviçre’ye göçü sınırlamayı hedefleyen oylama bundan sonraki dönemde İsviçre hükümetini oldukça zor durumda bırakacağa benziyor. Hem hükümet hem de birçok siyasi partinin karşı olduğu bu tasarının kabul edilmesi bundan sonra İsviçre ile Avrupa Birliği arasındaki ilişkileri negatif yönde etkileyecek. Çünkü İsviçre ile AB arasında işçilerin serbest dolaşımı konusunda mevcut bir anlaşma var. Halkın teklifi kabul etmesiyle bu anlaşma İsviçre hükümetini içinden çıkamayacağı bir soruna itmiş oldu. Hatırlarsanız geçtiğimiz yıllarda İsviçre Frangı Euro karşısında değer kazanmış ve İsviçre Merkez Bankası ihracatın gerilememesi için müdahele ederek Frangın değerini yeniden eski düzeyine geri çekmişti. Şimdi İsviçre’yi benzer bir kriz bekliyor. Bu sefer ortada döviz kurlarından daha da önemli bir sorun bulunmakta. Oylama öncesinde Avrupa Birliği ülkeleri rahatsızlıklarını dile getirmişler oylamanın kabul edilmesi durumunda bütün ilişkileri gözden geçirecekleri yönünde tehditler savurmuşlardı. Önümüzdeki dönemde diplomatik ilişkilerin nasıl ilerleyeceğini merakla bekliyoruz. Türban yasağına onay geldi 7Bakana yolsuzluk soruşturması! 8Ölmek için İsviçre’ye geliyorlar! 8İsviçre’de televizyona veda! 10UETD İsviçre Şubesinden Gövde Gösterisi 12Altın rezervleri milyarlık zarara neden oldu! 12Bern Büyükelçiliği Eğitim Müşavirliğinden Kültürel Etkinlik 14Club Dilaila’nın yeni konsepti ses getirecek 15Canan Kredit’in yeni ofisi yeni hizmetlerle geliyor 152014 Umre Seyahatleri için kayıtlar başladı 17Hastalık sigortasını değiştirenler azaldı 17250 Milyon kilo yiyecek çöpe atıldı! 18Sınır işçileri iki misline çıktı 9 Şubat Referandumlarında ilginç bir karar da St. Gallen'e bağlı Au-Heerbrugg kasabasından geldi. Yapılan yerel referandumda bölgede yer alan ilkokullarda Müslüman kızların türbanlı okula gelmesi yasaklandı. Hatırlarsanız Somali uyruklu iki kız çocuğunun 2013 Haziran ayında başörtüsü sebebiyle okuldan ayrı kalması ülke genelinde tepkiye yol açmıştı. Bunun ardından bölgedeki ilköğretim okulu, yönetmeliğini değiştirerek derste başörtü takılmasına izin vermişti. 19Göçmenlere kırmızı kart! Tartışmaların sürdüğü sırada ise bir başka başvuru üzerine, İsviçre Federal Mahkemesi, yasal altyapı olmadığı için başörtüsünün okullarda yasaklanamayacağı yönünde karar vermişti. Ancak Federal Mahkeme'nin bu kararından sonra başörtüsünün okullarda çıkarılmasını savunan SVP, gereken yasal düzenlemeyi oluşturmak için St. Gallen'de referandumda oylanmak üzere yasaklama teklifi verdi. Teklif halkın büyük kısmı tarafından kabul edilerek ilkokullarda Türban yasaklanmış oldu. 2014 yılına girdiğimiz şu aylarda halen insanların dini inançları sebebiyle ayrımcılık görmelerini doğrusu hayretle karşılıyorum. Galiba dünyada 1000 yıl daha geçse dini hususlar ve ayrımcılık sona ermeyecek. Düşünün bunlar bir de İsviçre’de yaşanıyor. 25Wawrinka Federer’in yolunda! Pusula yeniden start aldı Okurlarımıza bu aydan itibaren yeniden aylık yayınlarımızla hizmet vermeye devam edeceğiz. Geçtiğimiz yıl haftalık yayınlar konusunda çalışmalar yaparak hizmet yelpazemizi genişletmeye çalışmıştık. Maalesef yapmış olduğumuz çalışmalarda istediğimiz sonuçları alamadık. Bundan sonraki aylarda İsviçre genelinde bulunan tüm okurlarımıza aylık 15 bin tirajla ulaşacak, sizleri Pusula kalitesinden mahrum bırakmayacağız. Bu bağlamda okurlarımızın da bizlere katılarak düşüncelerini paylaşmalarını bekliyoruz. Tüm eleştiri ve fikirleriniz için lütfen bizimle kontağa geçiniz. Yeniden sizlerle biraraya geldiğimiz için tüm ekip arkadaşlarımızla birlikte büyük bir heyecan yaşıyoruz. Bu yeni başlangıcın hepimize hayırlı olmasını diliyoruz. 21İsviçre bir yıldızını daha kaybetti 22WEF 2014: Daha fazla reform talebi 25Murat Yakın yılın teknik direktörü 26İsviçre arabuluculuğu yeniden revaçta 28İsviçre park yeri fakiri 28İsviçrelilerin yarısı işe araba ile gidiyor 29İşsizlikte korkutucu artış 30Hayata geri dönüş 32Sezen Aksu Hayranları Salonu Doldurdu 33Romeo ve Juliet’in Şehri 4 Folklor gösterisi ziyaretçilerin büyük ilgisini çekti. Zürih Turizm Fuarına Ziyaretçi Yağdı Almanya’nın konuk ülke olduğu Zürih Turizm Fuarı’na İsviçreliler'in ilgisi oldukça yoğun oldu. 30 Ocak perşembe günü ziyaretçilere kapılarını açan fuar, 2 Şubat pazar gününe kadar binlerce insanı ağırladı. Fuar kapsamında bu yıl ilk kez kurulan büyük 'Golf Standlarıyla' ziyaretçilere golf turizmi hakkında detaylı bilgiler verilip, kataloglar dağıtıldı. Dalış, kamp, otel tatili ve kültürel gezilerin ön plana çıktığı fuar günlerinde Türkiye standları da ziyaretçilerin yoğun ilgisini çekti. Konuklara Türk mutfağından farklı mezelerin ve içeceklerin sunulduğu alanda İlgi çeken köşelerden biri de balayı hazırlığı yapan çiftler için hazırlanan bu stant oldu. Mehmet Ali, Fırat ve Murat’ın sahne aldığı Türkiye stantında ziyaretçiler birbirinden güzel şarkılar dinleme şansı buldular. folklor gösterisi ve Türk müziğinden şarkılarda sunuldu. Mehmet Ali, Fırat ve Murat’ın sahne aldığı Türkiye stantında ziyaretçiler birbirinden güzel şarkılar dinleme şansı buldular. 65 bin ziyaretçinin katıldığı Zürih Turizm Fuarında, kurulan stantlarda bulunan uzman çalışanlar tarafından isteyen her ziyaretçi- Ziyaretçilere farklı kültürlerin mutfaklarından da tanıtımlar yapıldı. ye danışmanlık hizmeti verildi. Her ülkenin tanıtım için birbiriyle yarıştığı fuarın en çok dikkat çeken standı konuk ülke Almanya’ya aitti. 650 tanıtım standının kurulduğu fuar alanında "Yakın, büyük ve çok yönlü" sloganıyla tanıtım çalışmaları yapan Almanya, fuarın en kazançlı ülkelerinden biri oldu. Bu yıl ilk kez kurulan büyük Golf standları büyük ilgi gördü. 5 Fuar kapsamında Türkiye standını ziyaret edip sektörün önde gelen temsilcilerinin görüşlerini aldık. Konuklarımıza 2013 yılını nasıl geçirdiklerini ve 2014 yılında nasıl bir hareket beklediklerini sorduk. Hilal Demirel (Turizm Tanıtım Dairesi Ataşesi) Geçtiğimiz yıl 379 bin İsviçreli turisti ülkemizde ağırladık. Bir önceki yıla göre yaklaşık % 7.2’lik bir artışla oldukça güzel bir sezon geçirdik diyebiliriz. 2014 yılı için daha olumlu beklentiler içindeyiz. Ülkemiz İsviçre’de oldukça iyi tanınıyor. Ancak bundan sonraki dönemde özellikle kültür gezileri konusunda çalışmalarımızı yoğunlaştırmayı düşünüyoruz. Emre Hasan Yılmaz, Tolga Karagülle ve Melike Altuncu birarada. Emre Hasan Yılmaz (THY Marketing Müdürü) 2013 yılı bizim için beklenenin üzerinde geçti. Arz ve frekans artışına rağmen oldukça büyük bir ilgi gördük. Bu yıl yeniden yaz sezonunda günde 4 sefer ile halkımızı Türkiye’ye uçurmaya devam edeceğiz. 2014 yılı içinde Türkiye’de Hakkari hattımız açılıyor. Dünya genelinde yeni noktalara uçarak sefer sayı- larımızı artıracağız. Bu yıl en büyük hedeflerimizden biri de vatandaşlarımızı İstanbul haricinde başka noktalara da direk uçurmak. Diğer yandan şirketlere özel hizmet paketleriyle işyeri sahibi olan kişilere farklı hizmetlerimiz var. Bu konuda da daha yoğun çalışarak hem iş adamlarımıza hem de derneklerimize bu hizmeti daha da yoğun şekilde götürmek istiyoruz. Soner Kromer (İzmir Destinasyonu Tanıtım Müdürü) (Altay Reisen) 2013 bizim açımızdan oldukça pozitif geçti. Yaklaşık % 10 oranında müşteri artışımız oldu. En büyük ilgi İstanbul’a ve Antalya bölgesine oldu. 2014 yılında Online satışlarla ilgili planlarımız var. Ağırlıklı olarak kültür ve sağlık turizmine yönelmeyi düşünüyoruz. (Classic Reisen) 2013 beklentilerimiz doğrultusunda geçti. Bir ara gezi olayları sebebiyle bir sendeleme yaşadık. Ancak genel olarak sezonu iyi kapattık. Yıl sonunda İsviçreli takımları Türkiye’ye taşıdık. Katıldığımız fuarlar oldukça önemli. Fuarların yanı sıra hem yakın zamanda başlayacak olan reklam ve tanıtım faaliyetlerimiz hemde Balıkesir, Antalya ve Kapadokya bölgesine götürmeyi planladığımız İsviçreli gazetecilere kendi kültürümüzü daha iyi tanıtmayı hedefliyoruz. Mehmet Göktaş Ali Güney 2006 yılında kurmuş olduğumuz İzmir destinasyonu kendini geliştirmeye devam ediyor. İzmir’e 2006 yılında inen yolcu sayısı 710 bin idi bugün İzmir’e gelen yolcu sayısı 2 milyon 100 bin. Fakat yanlış turizm politikalarından dolayı turistler İzmir’i değil Kuşadası’nı daha çok tercih ediyorlar. Belediyelerin turizme vermiş olduğu önemin yetersiz olması, İzmir turizmini istediğimiz noktalara ulaştırmakta bizi oldukça zorluyor. Umarım bu yıl yeni tanıtım çalışmalarıyla İzmir turizmini istediğimiz seviyelere taşıyabiliriz. Diğer yandan İsviçre’de bulunan Turizm Ataşeliğimizle ortak projeler üreterek İsviçrelilerin İzmir’e olan ilgilerini daha da artırmalarını hedefliyoruz. Ender Turgut (Sun Express İsviçre Müdürü) 2013 yılı bizim adımıza oldukça başarılı geçti. Her yıl süregelen büyümemizi geçtiğimiz yıl da devam ettirmiş olduk. Bu yıl Basel-İzmir arası uçuşlarımızı haftada 2 kez yapacağız. Antalya uçuşlarımız Zürih’den günde 2 sefere çıkıyor, Basel’den Antalya uçuşlarımızı haftanın 3 günü günde 2 sefer şeklinde artırıyoruz. Bu yıl yolcularımıza yiyecek ikramları konusunda yenilikler sunacağız. 2014 yılında İzmir bizim için merkez konumda yer alacak. İzmir üzerinden diğer şehirlerimize aktarmalı uçuşlarımız olacak. Bu yıl Nisan ayı sonuna kadar farklı takımları kamp için Türkiye’ye taşımaya devam edeceğiz. Umarım yakın zamanda Turizm Bakanlığımız tarafından spor konusunda yeni bir konsept çalışması yapılır. Ülkemiz sadece deniz, kum ve güneşten ibaret değil. Kültür turizminin yanı sıra farklı spor branşları için kamp imkanlarını artırıp bu pazarda da yerimizi layıkıyla almamız gerektiğine inanıyorum. Öte yandan turizmle ilgili olarak ülkemizin alması gereken acil önlemler var. Çevre konusunda belediyelerimiz iyi çalışmıyor. Turistler otelden dışarı çıkmıyorlar. Sağlık sorunlarıyla ilgili acil önlemler almamız gerekiyor. Bir muayenenin 250 Euro olması kabul edilebilir bir durum değil. Hele havalimanlarında uygulanan yüksek fiyatlar gerçekten utanç verici. Daha iyi yerlere gelmek istiyorsak topyekün bir çalışmayla sorunlarımızı bir an evvel çözmemiz gerekiyor. 7 Bakana yolsuzluk soruşturması! Devlet televizyonu SRF'nin Rundschau adlı programında, Amman şirketleri grubunun 2008 yılına kadar vergi kaçakçılarının cenneti olarak bilinen Jersey Adaların'da 263 Milyon Frank sakladığı haberinin verilmesi geniş yankı uyandırdı. Ekonomi bakanı Johann Schneider-Ammann’ın bu şekilde vergi kaçırdığı iddiası, bakanlık koltuğunu salladı. Steuerbehörden nehmen Ammann-Gruppe unter die Lupe Gemäss Recherchen der SRF-Sendung «Rundschau» parkierte die Ammann-Gruppe 2008 263 Millionen Franken in einer Briefkastenfirma auf der Insel Jersey. Die «Rundschau» des Schweizer Fernsehens stellte in ihrer gestrigen Sendung die steuerrechtliche Integrität von Bundesrat Johann Schneider-Ammann in seiner früheren Funktion als Unternehmer infrage. Söz konusu haberde, bakanın sahip olduğu şirketler grubunun, paraları İsviçre dışında tutarak daha az vergi ödeme yoluna gittiğine dikkat çekilmekte. Şirketin hesaplarının Bern vergi dairesi tarafından incelemeye alındığı ve yetkililerin vergi kaçakçılığı şüphesi ile şirket hakkında soruşturma başlattığı bildiriliyor. 1989 ve bakan seçildiği 2010 yılına kadar Amman şirketler grubunda yönetim kurulu üyeliği yapan Ekonomi Bakanı' nın söz konusu vergi kaçırma suçunu bilerek işlediği, bu nedenle bakan olarak kalmasının sakınca yaratacağı dile getiriliyor. 80 ayrı ülkede faaliyet yürüten Amman grubunun 1996 yılında Jersey adalarında 150 Milyon Frank ile bir şirket kurarak, şirketin karlarını buraya transfer ettiği öne sürülüyor. 2008 yılında ise bu firmanın elinde bulunan sermaye 283 Milyon Frank’a kadar çıkmış. Hiçbir ticari veya benzer bir faaliyeti olmayan bu şirketin kuruluş amacının vergi kaçırmak olduğunu belirten vergi uzmanları, hemen hemen bütün büyük şirketlerin benzer yöntemlerle vergi kaçırdıklarını söylüyorlar. Şirket yöneticileri ise bütün bu işlemlerin açıkça yapıldığı ve yasalara uygun olduğunu ileri sürüyorlar. Jarsey Adalarındaki şirketini 2009 yılında kapatan Amman 1989 ve bakan seçildiği 2010 yılına kadar Amman şirketler grubunun yönetim kurulu üyeliği yapan Ekonomi Bakanı’nın söz konusu vergi kaçırma suçunu bilerek işlediği, bu nedenle bakan olarak kalmasının sakınca yaratacağı dile getiriliyor. grubu, bu sermayeyi yeniden İsviçre’ye getirdiklerini ve vergilendirdiklerini açıkladılar. Ancak bu tarihten önce değişen vergi yasaları sonucu şirketin önemli oranda vergi ‘tasarrufunda’ bulunduğu öne sürülüyor. Daha önceki yıllarda İsviçre’de vergi indiriminden de yararlandığı belirtilen Amman grubunun, aynı dönem içerisinde daha az vergi ödemek için sermayesinin önemli bir miktarını yurt dışına çıkarmış olması kamuoyu tarafından tepki ile karşılandı. Bakanın, 'bütün yapılanlar yasalara uygundur,' şeklindeki açıklaması ise kamuoyu tarafından yeterli bulunmadı. Ticari kurumların vergi kaçırmaları nedeni ile kara listede olan İsviçre’de, bir bakanın bu şekilde davranması İsviçre dışında da yankı uyandırdı. Savcılık tarafından söz konusu vergi kaçakçılığı araştırılırken, bakanın eski şirketine ait diğer dosyalarda basına yansıdı. Buna göre Amman şirketler topluluğu Lüksemburg’da kurduğu başka bir şirket aracılığıyla da vergi kaçırma suçu işlemiş. 1992 yılı ile 2007 yılları arasında bu ülkede kurulan Manilux Sa adlı şirkette 230 Milyon Frank civarında vergilendirilmemiş gelir saklamış. Lüksemburg vergi dairelerinin bu şirket ile ilgili düzenlediği bir soruşturma dosyasına göre Manilux SA, Amman şirketler grubuna bu parayı düşük faizli kredi olarak kullandırmış. Lüksemburg makamlarının hazırladığı dosyanın, İsviçre’de yürütülen soruşturma için isteneceğide gazeteler tarafından dile getirlidi. Bütün bu gelişmelere karşın Amman şirketler grubu ve ilgili bakan suskunluğunu koruyor. 8 Ölmek için İsviçre’ye geliyorlar! Ötanazinin yasal olduğu tek ülke olan İsviçre, işi ticarete döktüğü için eleştirilse de Zürih’deki kliniklere her yerden gelen umutsuz hastalar akın ediyor. İşlem binlerce dolara mal oluyor. Haftada ortalama iki kişinin ölme hakkını kullanmak için gittiği İsviçre, ‘ötanazi turizmi’ yaptığı iddiasıyla kamuoyundan tepki alsa da, tüm dünyadan binlerce umutsuz hasta için son çare olmaya devam ediyor. İsviçre’nin Zürih kentindeki kliniklere Almanya, Hollanda, Fransa, İngiltere, Amerika ve diğer ülkelerden her yıl yüzlerce kişi ölmek için geliyor. Avrupa Yüksek Mahkemesi'nin ölme hakkı (ötanazi) konusunda aldığı bir karar İsviçre’de bu konudaki tartışmaları yeniden başlattı. Mahkeme İsviçre’den, kendi isteğiyle ilaç alarak ölmek isteyenler konusundaki yasal belirlemeleri daha somut hale getirmesini istiyor. Kliniğe gelenlerin bazıları çok genç, bazıları yaşlı. Ortak özellikleri çaresiz bir hastalığa yakalanmış olmaları. Kendi ülkelerinde ötanazi yasal olmadığı için İsviçre’ye giden hastalar ve yakınları durumdan memnun olsa da ülkedeki bazı gruplar durumu protesto ediyor. Ötanazinin yasal olduğu tek ülke olan İsviçre’nin Zürih kentindeki kliniklere Almanya, Hollanda, Fransa, İngiltere, Amerika ve diğer ülkelerden her yıl yüzlerce kişi ölmek için geliyor. İsviçre’deki ötanazi kliniklerinden en ünlüsü Dignitas. Latince ‘onur’ anlamına gelen Dignitas, kurulduğundan bu yana yüzlerce kişinin ölüm hakkını kazanmasına yardımcı olmuş. Dignitas’ın hastayı kabul etmesi için önkoşulları var. Kişinin iyileşemeyecek derecede hasta olması, tedaviye cevap vermemesi ve hastalığın verdiği acılardan kurtulmak istemesi. Bu koşullara sahip kişilerin ölmesine yardımcı olan klinik, kentin en pahalı ötanazi kliniği. Burada ölmek 8 bin 300 dolara (yaklaşık 18 bin TL) maloluyor. Ötanazi, İsviçre’de 1942’den bu yana yasal. İçeceğe katılan ilaçlarla hasta acı çekmeden uykuya dalıyor. İlacın verilmesinden yarım saat sonra ölüm gerçekleşiyor. Bu ilaç ‘sodyum pentobarbital’ adlı kimyasal karışımdan oluşuyor. Başlangıçta apartman dairesinde hizmet veren Dignitas’ın yakınlarında oturanlar, evden her gün ceset çıkmasından etkilenmiş. Kimyasalların kendilerine de zarar verdiğini düşünen halk, kliniğin müstakil bir yere taşınması için dilekçe yazmış. Klinik şimdi mobil evlerde hizmet veriyor. Schweiz muss Sterbehilfe klar regeln Die Schweiz muss gesetzlich festlegen, ob und unter welchen Bedingungen Menschen ohne tödliche Krankheit ein medikamentöser Suizid zu ermöglichen ist. Dies hat der Europäische Gerichtshof entschieden. İsviçre’de televizyona veda! En fazla televizyon izleme oranı, İtalyanca konuşulan Tessin kantonunda görülüyor. Daha kısa bir süre öncesine kadar günlük hayatımızın önemli bir bölümünü karşısında geçirdiğimiz televizyon, giderek hayatımızdan çıkmaya başladı. Medya takip merkezleri tarafından yapılan açıklamaya göre özellikle Almanca konuşulan kantonlarda televizyon başında geçirilen süre hızla azalıyor. 2012 yılının ilk altı ayında günde ortalama 137 dakika olan televizyon seyretme oranı 2013 yılının ilk altı ayında 121 dakikaya kadar düştü. Uzun bir süredir günlük televizyon izleme oranının ölçülmesi konusunda İsviçre’de tam bir karmaşa yaşanıyordu. Ancak uzmanlara göre iki özel medya izleme şirketi olan Publica Data AG ve Mediapulse'nin açıkladıkları araştırma sonuçları, son yıllarda bu konuda yapılmış en güvenilir çalışma. Şirketler 2012 yılından bu yana yaptıkları araştırmaları geçtiğimiz günlerde kamuoyuna duyurmuşlardı. Buna göre en fazla televizyon izleme oranı, İtalyanca konuşulan Tessin kantonunda görülüyor. Günde 156 dakikasını televizyon karşısında geçiren Tessinliler bir yıl önce 176 dakikalarını buna ayırmaktaydılar. En fazla izlenen televizyon kanalı ise %20 Pazar payı ile SFR1, bu resmi kanalı iki Alman kanalı olan ARD ve ZDF izliyor (Pazar payı %5.6 ve %5.3). Bu kanalları, özel Alman kanalları olan RTL ve Sat1 takip ediyor. İsviçre özel kanalları ise oldukça düşük izlenme oranlarına sahip. Ancak Alman özel kananları genç izleyiciler içerisinde ortalamanın üstünde seyrediliyor. Televizyonlardaki teknik gelişmelerin sonucu olarak ortaya çıkan, programları yayın sürele- rinden sonra da seyretme imkanı ise giderek artıyor. Bir yıl önce televizyon seyircilerinin %5.3' ü bu şekilde televizyon seyrederken 2013 yılının ilk yarısında bu oran %6.1 oranına çıkmış. Schweizer Bevölkerung schaut weniger lang TV In der Deutschschweiz wurde im zweiten Halbjahr 2013 täglich 121 Minuten fern geschaut - deutlich weniger als in den ersten sechs Monaten des vergangenen Jahres. Im ersten Halbjahr waren es im Schnitt 137 Minuten. 10 Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi’nin katıldığı programa vatandaşlarımızın ilgisi yoğun oldu. UETD İsviçre Şubesinden Gövde Gösterisi UETD tarafından 24 Ocak Cuma akşamı Zürih Hilton Otel’de düzenlenen program büyük ilgi gördü. Yaklaşık 500 kişinin katıldığı programda UETD Zürih, Aarau, Basel, Region Bodensee ve Wil şubelerinin lanse edilmelerinin yanı sıra, UETD bünyesinde faaliyet gösterecek 41 yeni genç temsilciye rozetleri takıldı. Türkiye Cumhuriyeti Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, Bern Büyükelçimiz Tanju Sümer, Zürih Başkonsolosumuz Aslı Oral, MÜSİAD Genel Başkan Yardımcısı Eyüp Akbal, Bern Büyükelçiliği Ticaret Müşaviri Ömer Faruk Çakır, Basın Müşavirimiz Hacı Mehmet Gani, Din Müşaviri Ahmet Akın, Eğitim Müşaviri Sezai Güler, UETD Genel Başkanı Süleyman Çelik, UETD Genel Başkan Yardımcısı Köksal Kuş, çok sayıda iş adamımız, sivil toplum kuruluşları ve vatandaşlarımız programa destek verdiler. Bakan Zeybekçi: “Türkiye’den emin olun. Türkiye’ye güvenin. Pek çok yerde söylediğim gibi, Türkiye’de kriz çıkarmak mümkün değil. Çıkaramazsınız,” diye konuştu. UETD İsviçre Başkanı Emre Hasan Yılmaz’ın açılış konuşmasıyla başlayan program, Gençlik Kolları Başkanı Celil Arısoy, Teşkilatlanma Başkanı Hakan Akbürü, UETD Genel Başkanı Süleyman Çelik, UETD Genel Başkan Yardımcısı Köksal Kuş ve T.C. Bern Büyükelçimiz Tanju Sümer Bey’in konuşmalarıyla devam etti. Avrupa Türk Demokratlar Birliği (UETD) toplantısının son konuşmacısı kısa süre önce göreve başlayan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi oldu. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi yaptığı konuşmada, Türkiye'nin son derece sağlam bir ekonomisi olduğunu belirtti. "Türkiye'den emin olun. Türkiye'ye güvenin. Pek çok yerde söylediğim gibi, Türkiye'de kriz çıkarmak mümkün değil. Çıkaramazsınız," diye konuştu. Bakan Zeybekçi, "Hazinenin dış borç anlamında fazlası var. Genel anlamda borçlarımız var mı, var. Ama kamu borçlarının gayrisafi yurt içi hasılaya oranı Avrupa'daki 28 ülkeden daha iyi," ifadesini kullandı. Programın sonunda, bölge temsilcileri ve UETD bünyesine yeni katılan 41 genç temsilciye birlikte hatıra fotoğrafı çektirildi. 11 Programın Ana Sponsorluğunu üstlenen Sıla AG şirketinin sahibi Suat Şahin’e plaketi Bakan Nihat Zeybekçi tarafından taktim edildi. Türkiye'nin kamu borçlarının milli gelire oranının yüzde 35 olduğunu belirten Zeybekçi, şunları söyledi: "Onun için Türkiye'de kriz çıkmaz çıkaramazlar. Merkez Bankası’nın şu andaki stokları, dileyen herkese parasını verip evine gönderecek kadar yeterlidir. Dün Merkez Bankası’nın 3 milyar dolarlık döviz satışı vardı. İsteyen herkese döviz verdi. İstediği kadar da verebilir." Türk ekonomisinin sağlam temellere sahip olduğunu vurgulayan MÜSİAD Genel Başkan Yardımcısı Eyüp Akbal, İsviçre temsilciliğine getirilen işadamı Cesur Çıtak’a rozetini taktı. Zeybekçi, "Ne kadar mücadele ederlerse etsinler, ne yaparlarsa yapsınlar. Allah razı olsun hükümetimiz ekonomimizi o kadar sağlama bağlamış ki, Türkiye'de kriz çıkmayacak ve çıkamaz," değerlendirmesini yaptı. Nihat Zeybekçi Gezi Parkı odaklı olarak geçen yılın Haziran ayındaki gelişmelere de değinerek, "Bir günde 8-10 tane ağaç bahanesi ile gezi olayları başlatıldı. Aynı gün aynı saatlerde dünyanın UETD İsviçre Başkanı Emre Hasan Yılmaz tarafından Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi’ye katkılarından dolayı bir plaket taktim edildi. en büyük televizyon kanallarından bir tanesi tüm yayın araçları ile oradaydı ve 24 saat yayın yapar hale geldi," dedi. 17 Aralık'ta bir anda birbiriyle hiçbir alakası olmayan konuların bir araya getirildiğini aktaran Bakan Zeybekçi, "Biz her yerde şunu söylüyoruz: Her kim ki bu milletin malına, bu milletin menfaatine, fakir fukaranın yetimin hakkına el uzattı, onun elini kırmak bizim görevimiz. Ama hukuk içerisinde, Hukuk çerçevesinde," ifadesini kullandı. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi’nin yaptığı konuşmanın ardından, kendisine programa katılarak verdiği katkılardan dolayı UETD yönetimi tarafından hazırlanan plaket takdim edildi. Programın sonunda, bölge temsilcileri ve UETD bünyesine yeni katılan 41 genç temsilciye rozetleri takılarak hep birlikte hatıra fotoğrafı çektirildi. 12 Bern Büyükelçiliği Eğitim Müşavirliğinden Kültürel Etkinlik İsviçre Merkez Bankası’nın yayınladığı rakamlarda geçen on beş yıla oranla İsviçre’nin altın rezervlerini azalttığı görülüyor. Altın rezervleri milyarlık zarara neden oldu! İsviçre Merkez Bankası’nın 2013 yılında toplam 8 Milyar Frank zarar ettiği açıklandı. Zarar geçen yıl altın fiyatlarındaki rekor düşüşle ortaya çıkmıştı Altın rezervlerinin yıl sonu fiyatları ile değerlendirilmesi sonucunda, bir önceki yıla göre 15 Milyar Frank değer kaybetmesine neden oldu. Rezervinde bin tondan fazla altın bulunduran İsviçre Merkez Bankası, altın fiyatlarındaki düşüş sebebiyle geçtiğimiz yıl 8 milyar Frank zarar etti. Dünya üzerinde yedinci büyük altın rezervine sahip İsviçre Merkez Bankası, 2011 ve 2012 yıllarında altının değer kazanması sayesinde 6,8 milyar Frank kar etmişti. Piyasaların çok değişken olduğu son yıllarda dünya genelinde merkez bankalarının altın stokları gittikçe artıyor. Türkiye'de son yıllarda altın rezervlerini önemli derecede artıran ülkeler arasında. ABD, 8 bin 133 ton altın bulundurarak açık ara ilk sırada yer alırken ikinci ülke Almanya 3 bin 401 ton, IMF ise 2 bin 846 ton altın rezervi bulunduruyor. İtalya ve Fransa 2 bin 400 ton altınla listede dört ve beşinci sırada yer alırken altıncı sırada bin 54 ton ile Çin bulunuyor. Türkiye ise listede 300 tonla on sekizinci sırada yer alıyor. İsviçre Merkez Bankası'nın yayınladığı rakamlarda geçen on beş yıla oranla İsviçre’nin altın rezervlerini azalttığı görülüyor. 1997 yılında 2 bin 500 ton altına sahip olan İsviçre sonraki yıllarda bu rakamı periyodik olarak 1000 ton seviyelerine çekmiş gözüküyor. Son on beş yılda altının en çok değer kazandıran yatırım olduğu düşünüldüğünde İsviçre’nin değerli yatırımını gelire dönüştürdüğü belli oluyor. Geçen on beş yıla oranla altının toplam miktarını yarıdan fazla indiren Merkez Bankası, buna rağmen elinde bulundurduğu miktarın değeri açısından on beş yıl öncesine göre üç kat daha fazla değerli durumda. İsviçre Merkez Bankası'nın döviz rezervlerinde ise bir önceki yıla oranla büyük farklar yaşanmadı. Toplam 435 milyar frank döviz rezervi olan bankanın yıl içinde döviz rezervlerinin 430 ile 440 milyar frank arasında değiştiği ifade edildi. Döviz stoku içinde en büyük payı doğal olarak Euro oluşturuyor. Merkez Bankası Frank/Euro paritesinin alt limitini 1,2 oranında tutabilmek için yıl içerisinde piyasada büyük alımlar gerçekleştirdi. Bern Büyükelçiliği Eğitim Müşavirliği tarafından organize edilen Mevlana Şiir Dinletisi ve Ebru Sanatı gösterisi Zürih’te bulunan Mezzo Restaurant’ta gerçekleştirildi. Programa Zürih Başkonsolosu Aslı Oral, Eğitim Müşavirimiz Sezai Güler, İTT Başkanı Kahraman Tunaboylu ve vatandaşlarımız katılarak destek verdiler. Katılımın oldukça yoğun olduğu gözlenen etkinlikte Ebru Sanatçısı Atilla Can’ın gösterisi büyük ilgi gördü. Ebru sanatıyla ilgili bilgiler veren ve katılımcıların sorularını cevaplandıran Atilla Can, "Avrupalı ebruyu Türk Kağıdı olarak bilir. Kimi ebruyu buluta benzetmiş, kimi damarlı yapısına göre isimlendirmiştir. Nihayetinde günümüzde adı Ebru olarak kabul görmüş, su üzerinde yapılan Türk Süsleme Sanatıdır. Kitre denen kıvamlı hale getirilmiş suya, içine sığır ödü konmuş boyalar damlatılır. Öd boyanın su üzerinde yüzmesini sağlayan en önemli maddedir. Su üzerine gül dalına saplanmış iğne ile boyalarımızı damlatırken, Zeliha Demircioğlu tarafından davetlilere Mevlana’nın hayatı hakkında bilgiler aktarıldı. aynı zamanda o boyaları şekillendiriyor, biçimlendiriyoruz. Kimi zaman o şekil bir papatyaya dönüşüyor, kimi zaman bir güle," şeklinde bilgiler verdi. Programın ikinci bölümünde konuklara öğretmen Zeliha Demircioğlu tarafından Mevlana' nın hayatı hakkında bilgiler aktarılırken Figen Basel tarafından da Mevlana şiirlerinden seçkiler okundu. Figen Başel şiirleri okurken sanatçılar Mehmet Ali Demren ve Barış Kula canlı müzikle eşlik ettiler. Programın sonunda organizasyona destek veren herkese Eğitim Müşavirimiz Sezai Güler tarafından çiçek takdim edildi. Goldschatz bringt Milliardenverlust Die Schweizerische Nationalbank macht 2013 einen Verlust von 8 Milliarden. Grund ist der drastische Wertverfall der Goldreserven. Hauptgrund ist die Neubewertung des Goldbestands, der mit 15 Milliarden Franken weniger bewertet wird. Katılımın oldukça yoğun olduğu gözlenen etkinlikte Ebru Sanatçısı Atilla Can’ın gösterisi büyük ilgi gördü. 14 Club Dilaila’nın yeni konsepti ses getirecek Ocak ayı sonunda gerçekleştirilen tanıtım kokteyli ile kapılarını tüm organizasyonlara açan Dilaila, bundan sonraki süreçte her türlü organizasyonlar için halkımızın ve şirketlerin hizmetinde olacak. Ayrıntılı bilgi için Gazetemiz adına katıldığımız tanıtım kokteylinde bizi Club Dilaila yöneticileri Cüneyt Gümüşdere ve Deniz Arslan karşıladı. Sıcak bir atmosferde gerçekleştirilen tanıtım gününe, İsviçreli büyük şirketlerin etkinlik ve organizasyonlarından sorumlu yöneticiler yoğun ilgi gösterdi. Geçtiğimiz yıl 10. yılını kutlayan Club Dilaila bu yıldan itibaren yeni konseptiyle hizmet verecek. Mekanda kullanılan mermer döşemelerin, geniş ve ferah atmosferin seçkin bir şıklık kattığı Dilaila’dan, isteyen herkes özel günleri için yararlanabilecek. Şirket yemekleri, konferanslar, konserler, düğün, nişan ve özel kutlamalar için kullanılabilecek olan mekan, müşterilerine birbirinden avantajlı fırsatlar sunuyor. Club Dilaila, Dine Shine ve Habegger şirketlerinin yöneticileri hep birarada gazetemize poz verdiler. Tanıtım gününde görüştüğümüz Dilaila yöneticileri, 'Şimdiye kadar halkımıza yaraşır bir Club ile her haftasonu hizmet verdik. Bundan sonra hizmetimizi daha da ileriye götürerek, herkesin özel günlerini en güzel şekilde yaşayabileceği özel bir mekan ile hizmetlerimizi sürdüreceğiz,' şeklinde görüş bildirdiler. Yeni konsept dahilinde mutfakta İsviçre’nin en ünlü catering şirketlerinden biri olan Dine Shine hizmet verecek. Ses ve sahne kurulumu gibi oldukça önemli olan teknik konularda ise konunun uzmanlarından olan Habegger şirketiyle birlikte çalışılacak. 500 kişinin rahatlıkla oturup yemek yiyebileceği mekan, unutulmaz bir gün geçirmek isteyen herkese açık. Tanıtım gününde bizi en iyi şekilde ağırlayan tüm Dilaila yönetimine teşekkür ederiz. Pusula Gazetesi olarak yeni projelerinde kendilerine başarılar diliyoruz. 15 Canan Kredit’in yeni ofisi yeni hizmetlerle geliyor Bundan 5 yıl önce kurmuş olduğu Canan Kredit şirketiyle ticaret hayatına atılan Sıddık Canan yapmış olduğu başarılı çalışmalarına yeni sektörleri de ilave ederek yolunda emin adımlarla ilerliyor. Kurulduğu günden bu yana kendini sürekli geliştiren ve yenilikçi fikirlerle müşterilerine en kaliteli hizmeti sunmak için çaba gösteren Sıddık Canan, Ocak ayında açtığı yeni ofisiyle artık başka sektörlere de el atıyor. Sıddık Canan, Alper Özenli, Volkan Özenli, Ahmet Ağır, Bayram Gürbüz gibi seçkin isimlerden oluşan yeni kadrosu ile kredi sektörünün yanı sıra, inşaat ve sigorta sektöründe de müşterilere hizmet verilecek. St. Gallen şehir merkezinde hizmete giren yeni ofis merkez tren istasyonunun hemen yanında yer alıyor. Oldukça büyük bir katılımın olduğu açılış gününde, Canan Kredit kadrosuyla bol bol görüşüp yeni projeler hakkında görüşlerini alma fırsatı bulduk. Pusula: Bundan sonraki dönemde vatandaşlarımıza hangi konularda hizmetleriniz olacak? Canan Kredit: 2014 yılına girene kadar halkımıza kredi, ipotek ve leasing konularında hizmetler verdik. Mevcut hizmetlerimizi yeni açmış olduğumuz ofisimizde daha da geliştirerek inşaat ve sigorta sektöründe de vatandaşlarımıza hizmet vereceğiz. Pusula: İnşaat konusunu biraz açabilir miyiz? Tam olarak bu sektörde ne gibi hizmetler vermeyi planlıyorsunuz? Canan Kredit: Başlangıç itibariyle özellikle tadilat konusuna yoğunlaşmak istiyoruz. Evinde ya da iş yerinde tadilat ihtiyacı olan herkes bizimle kontağa geçebilir. Uzman kadromuz ile herkesin isteğini karşılayabileceğiz. Ayrıca her bütçeye uygun çözümler sunuyoruz. Elektirik işlerinden tutunda. boya, yer döşemeleri, banyo ve mutfakta istenilen her türlü tadilat işleri, alçı duvarlar gibi bir çok konuda hizmetler veriyoruz. Elbette yakın zamanda kendi yapacağımız ev projeleriyle de uygun fiyata halkımızın ev sahibi olabilmesi için çalışmalar yürütüyoruz. Volkan Özenli, Bayram Gürbüz, Sıddık Canan, Alper Özenli, Ahmet Ağır 2014 Umre Seyahatleri için kayıtlar başladı Pusula: Kredi ve sigorta konusunda ne gibi hizmetleriniz olacak? Canan Kredit: Sizin de bildiğiniz gibi biz yıllardır müşterilerimize en düşük faiz oranlarıyla kredi imkanı sunduk. Bu konuda hizmetlerimiz aynen devam etmekte. Bu yıl içinde de sigorta konusunda müşterilerimizin her türlü taleplerini karşılayabileceğimiz bir kadro oluşturduk. Hastalık sigortası, araba, ev, yangın, kaza sigortaları ve hayat sigortası gibi her alanda müşterilerimize hizmetlerimiz olacak. Yeni ofislerinde çalışmalarını yürütecek olan Canan Kredit personeline ticaret hayatlarında başarılar diliyoruz. İlerleyen zamanlarda da yapacakları her türlü çalışmayı takip etmeye devam edeceğiz. St. Gallen şehir merkezinde hizmete giren yeni ofisin açılışına halkımızın ilgisi yoğun oldu. Merkez tren istasyonunun hemen yanında bulunan yeni ofis St. Leonhardstr. 69, 9000 St. Gallen adresinde hizmet veriyor. Umre ziyareti yapmak isteyen vatandaşlarımız ayrıntılı bilgileri Diyanet Dernekleri ve merkez Diyanet Vakfı’ndan alabilirler. Telefon üzerinden 044 242 77 47 nolu arayabilir ya da www.diyanet.ch adresinden gerekli bilgileri alabilirsiniz. İsviçre Türk Diyanet Vakfı ve Din Hizmetleri Müşavirliği 2014 yılı için ortaklaşa Umre Programı hazırladı. 2014 organizasyonuyla bu yıl Umre'ye gidecek olan vatandaşlarımız kendilerine uygun tarih aralığına göre müracaatlarını diyanet derneklerine veya vakıf merkezine direk yapabilecekler. Bu yıl Umre'ye gidecek olan vatandaşlarımız Kabe'ye çok yakın mesafede bulunan otellerde konaklayacaklar. Bu sayede ibadetler için kutsal mekanlara ulaşım daha da kolaylaşmış olacak. Ekonomik durumu Umre ziyareti yapmaya uygun olma- yan vatandaşlarımızın bütçeleri de göz önünde bulundurularak, geçtiğimiz yıllara göre fiyat konusunda daha makul bir artış yapıldığıda dikkat çekmekte. Din Hizmetleri Müşaviri Dr. Ahmet Akın bu yıl özellikle yeni kiralanan otellerin Kabe'ye yakın olmasının çok büyük bir avantaj olduğunu, kurum olarak vatandaşlarımız için en iyisini yapmaya gayret ettiklerini belirtti. İTDV Genel Koordinatörü Zafer Terkesli de; Umre'ye gidecek olanlardan Türk Pasaportu istendiğini belirtti. Eski Lacivert Türk Pasaportu veya İsviçre Pasaportu olanların bir an evvel yeni Türk Pasaportu çıkartmalarının gerektiğini söyledi. Bunun yanında müracaatların belirtilen süreler içinde yapılarak geç kalınmamasını, aksi halde kontenjan sorunu olabileceğini sözlerine ekledi. 17 Hastalık sigortasını değiştirenler azaldı Bu yılın başında yeni bir hastalık sigortası tercih edenlerin sayısı, geçtiğimiz yıllara göre oldukça azalarak 600.000 civarında gerçekleşti. Başka bir deyişle zorunlu hastalık sigortasını değiştirenlerin oranı %7.5 civarında kaldı. Benzer şekilde aile doktoru gibi değişik sigorta modelini tercih edenlerin sayısında da düşüş yaşandı. En son 33 belediye sınırı içerisinde yapılan bir araştırmaya göre kişi başına ortalama çöp miktarı 184 kilo Son iki yılda zorunlu hastalık sigortası primlerinin %2 - %3 oranında artması pek çok sigortalı için hastalık sigortasını değiştirmeyi giderek önemsiz hale getirdi. Hastalık sigortasını zorunlu hale getiren yasanın 1996 başında yürürlüğe girmesinin ardından her yıl sonunda İsviçre’de hastalık sigortası değiştirme yarışı başlamıştı. Yeni yılda hastalık sigortası priminin belli olmasından sonra her sigortalının Kasım ayı sonuna kadar başka bir sigortaya geçme hakları oluyor ve daha az sigorta primi ödemek için insanlar bir arayışa giriyordu. Bunu takiben ilk yıllarda hastalık sigortasını değiştirenlerin sayısı tüm sigortalıların %13.5'una kadar yükseldi. Ancak son yıllarda hastalık sigortası primlerinin artışının azalması ile birlikte bu arayış azalmaya başladı. Geçen yılın sonunda %7.5' a kadar düştü. 2012 yılı sonunda zorunlu hastalık sigortasını değiştirenlerin oranı ise %8.4 oranında kalmıştı. Son iki yılda zorunlu hastalık sigortası primlerinin %2 %3 oranında artması pek çok sigortalı için hastalık sigortasını değiştirmeyi giderek önemsiz hale getirdi. Benzer şekilde daha az prim ödemek için aile doktoru veya yıllık zorunlu katılım payını yüksek tutmak için yapılan tercihlerde azalmaya başladı. Bu tür sigorta değişikliğini tercih edenlerin oranı ise bu yılın başında %3.7 oranına kadar geriledi. Hükümet tarafından konuyla ilgili yapılan ve 2012 yılı başında yürürlüğe giren bir değişikliğe göre, değişik sigorta biçimlerine yapılan teşviklerin azaltılması sonucu bu yönde yapılan tercihler azalmaya başladı. Ancak sigorta uzmanları, hastaneler için geçen yıl yapılan düzenlemenin bu yıl içerisinde etkisini daha fazla göstereceğine ve hastalık sigorta primlerinin gelecek yıl daha yüksek oranda olacağına dikkat çekiyorlar. Weniger Kassenwechsel Rund 600'000 Menschen wechseln auf Anfang 2014 die Krankenkasse. Das sind 7,5 Prozent aller Versicherten. Das zeigt eine repräsentative Umfrage im Auftrag von comparis.ch. Alternative Versicherungsmodelle, etwa Hausarztmodelle, sind dabei weniger gefragt als früher. 250 Milyon kilo yiyecek çöpe atıldı! Son günlerde yapılan araştırmalar çöp sorununun İsviçre’de inanılmaz boyutlara ulaştığını gösteriyor. Özellikle üretilen tüm yiyeceklerinin üçte birinin kullanılmadan atılması sorunun boyutlarını gözler önüne seriyor. Üstelik atılan yiyeceklerin altıda biri hala kullanılabilecek halde. Federal Çevre Müsteşarlığı tarafından açıklanan rakamlara göre 2012 yılında çöpe atılan yiyecek miktarı tam 250.000 tona ulaşmış. Başka bir deyişle insan başına bir yılda çöpe atılan yiyecek miktarı tam 31 Kilo. Ancak sorun sadece tüketicilerin yiyecek maddelerini kullanmaması değil, üretimden tüketicinin evine ulaşıncaya kadar her yıl 2 milyon ton yiyeceğin telef olması. Yiyecek israfını önlemek amacı ile kurulan «United Against Waste» amacının bu israfı yarıya indirmek olduğunu söylüyor. Aralarında Nestle, Unilever gibi büyük firmalar ve Gastrosuisse gibi kurumların bulunduğu güçlü bir topluluk tarafından kurulan bu çöp ittifakı, resmi kurumlarla birlikte çalışıyor. Benzer şekilde resmi kurumlarda yiyecek israfına karşı kampanyalar sürdürüyor. Alınan bütün önlemlere rağmen, yirmi yıl önce çöp içerisindeki yiyecek oranı %23' ken bugün %33' e kadar yükselmiş durumda. Buna karşın çöpe atılan kağıt miktarının azalmış olması dikkati çekiyor. Son yirmi yılda kişi başına çöp miktarı yılda 260 kilodan 206 kiloya gerilemiş. Resmi makamların verilerine göre, yıllık miktarı 1.64 Milyon tona düşen çöpün 344.000 tonu yeniden kullanılabilecek bir potansiyel taşıyor. Bunun için özel çöp toplama yerlerinin daha da yaygınlaştırılması ve çöp vergilerinin arttırılması gibi önlemler gündeme geliyor. En son 33 belediye sınırı içerisinde yapılan bir araştırmaya göre kişi başına ortalama çöp miktarı 184 kilo. Çöp torbaları için ayrı vergi alınan yerlerde bu miktar 80 kilo daha az oluyor. Ancak hükümet ve belediyeler tarafından bu konuda alınması planlanan önlemler kamuoyunda tepkiyle karşılanıyor. Ambalaj amacı ile kullanılan plastik torbalardan çöp vergisi alınmak istenmesine duyulan tepki bunun son örneği. Tonnen von Lebensmitteln landen in der Schweiz im Abfall Die Schweiz hat ein «Food waste»-Problem. Ein Drittel aller in der Schweiz produzierten Lebensmittel werden verschwendet. Das zeigt sich auch in den Abfallsäcken der Haushalte: Deren Inhalt besteht zu einem Sechstel aus grösstenteils noch geniessbaren Nahrungsmitteln. 18 Sınır işçileri iki misline çıktı Göçmenlerin bir kez daha kamuoyunun gündeminde en üst sıraya çıkması, sınır işçilerini de gündeme getirdi. Özellikle Cenevre, Waadt ve Wallis kantonlarında çalışan sınır işçilerinin son on yılda iki misli artarak 90 bini aşması, Avrupa Birliği ile İsviçre arasındaki serbest dolaşım anlaşmasının bir sonucu olarak değerlendiriliyor. Sınır işçisi; İsviçre’nin komşusu bir ülkede ikamet eden ancak İsviçre’de çalışan işçiler anlamında uzun bir süredir günlük yaşamın bir parçası. 2012 yılı sonunda sınır işçisi sayısının 268.500'e yükselmiş olması, kamuoyunun dikkatlerini bu noktaya çekmeye başladı. Yukarda belirtilen üç kantonda toplam sınır işçisi sayısı 2002 yılında 44.500 iken, 2012 yılı sonunda 90.300'e kadar çıktı. Bu gelişme kanton yönetimi tarafından, ekonomiye önemli bir katkı olarak değerlendiriliyor. Cenevre kantonunda çalışan sınır işçilerinin oranının, tüm çalışanların %22.5 oranına kadar çıkmış olması bunu açıkça gösteriyor. Cenevre ve civarının geçen yıl Avrupa’nın en büyük hızla gelişen ekonomi bölgesi olmasının bir nedeni de kuşkusuz sınır işçileri. Son on yılda İsviçre’de çalışanların sayısının en fazla bu bölgede artmış olması ise bu anlamda bir tesadüf değil. Ancak bu rakamlar gerçeği tam olarak yansıtmamakta. Söz konusu sınır işçileri arasında önemli oranda İsviçrelilerde bulunuyor. Konut bulma sorunu, günlük ihtiyaçların Cenevre’ye göre daha ucuza karşılanıyor olması pek çok İsviçreli'nin komşu ülke olan Fransa’ya yerleşmesine neden oluyor. Cenevre’ye yakın Fransız şehirlerinde yaşayan 20.000 civarındaki İsviçreli'nin hemen hemen hepsinin İsviçre’de çalıştığı tahmin ediliyor. Benzer du- rum Basel ve Tessin kantonlarında da görülüyor. Sınır işçileri aynı zamanda, özellikle Cenevre ve Tessin kantonlarında siyasi açıdan da önem taşıyor. En son Cenevre Kanton seçimlerinde sınır işçilerine savaş açan Cenevre Vatandaş Hareketi, Mouvement Citoyens Genevois (MCG), önemli bir başarıya imza atarak Cenevre kanton yönetimine bir temsilci gönderdi. Son yıllarda sabah ve akşam saatlerinde Fransa ile İsviçre arasındaki gümrük kapılarında sınır işçilerinin uzun kuyruklar oluşturması kamuoyunun dikkatlerini bu konuya yöneltmeye başladı. Benzer şekilde Cenevre ve Tessin kantonlarında işsizlik oranlarının İsviçre ortalamasının üzerinde olmasıda, bu kantonlarda sınır işçilerini ön plana çıkarıyor. Doppelt so viele pendeln über die Grenze In den Kantonen Genf, Waadt und Wallis hat sich die Zahl der Grenzgänger seit Einführung der Personenfreizügigkeit verdoppelt. Die Kantonsregierung sieht das als Gewinn. Die Zahlen sind eindrücklich: Ende 2012 zählte die Schweiz 268'500 Grenzgänger. Jeder Dritte oder 90'300 Personen arbeitete in den Kantonen Genf, Waadt oder Wallis. Im 2002 waren es noch 44'500 Personen gewesen. 19 Göçmenlere kırmızı kart! Son yılların en fazla tartışma yaratan halkoylmasında, oy kullanan seçmenlerin çoğunluğu, göçmen girişinin kısıtlanmasına 'evet' dedi. Başta hükümet olmak üzere, parlamento çoğunluğunun, bütün diğer büyük partilerin, ekonomi çevrelerinin ve basının tümünün karşı çıktığı SVP Partisi'nin Anayasa teklifi önerisi, az farklada olsa kabul edildi. Aylarca süren tartışmalar esas olarak tüm göçmenlere karşı toplum içinde duyulan kaygıların dile getirildiği bir ortam yarattı. 1.463.954 seçmen söz konusu sınırlamaya evet oyu kullanırken, 1.444.428 seçmende hayır dedi. %50.3 evet oyuna karşı %49.7 hayır oyu anlamına gelen bu sonuç, İsviçre tarihinde 'az farkla kabul edilen öneriler' arasına girmiş oldu. Oylama sonucunu değerlendiren bazı poltikacılara göre, göçmenlere yönelik politikaların sertleşmesi, ırkçılığın daha da etkin hale gelmesi beklenebilir. Diğer taraftan, İsviçre ile Avrupa Birliği arasındaki ilişkilerin çıkmaz sokağa girmesi de beklentiler dahilinde. İsviçre’deki bu sonucun, tüm Avrupa’da ırkçı parti ve hareketleri daha da güçlendirnesinden de korkuluyor. Bu oylama sonucunda AB ile İsviçre arasındaki serbest dolaşım anlaşmasının geleceği tam bir karmaşa içine girmiş durumda. İsviçre’nin göçmen gelişini sınırlaması ile serbest dolaşım tam bir çelişki yaratıyor. Oylama öncesi konu ile ilgili bir açıklama yapan AB yetkilileri, söz konusu önerinin kabul edilmesi halinde, İsviçre ile olan ilişkilerin bütünü ile gözden geçirileceğini açıklamıştı. Bu çerçevede önümüzdeki dönem yapılacak diplomatik girişimlerin nasıl bir sonuç vereceği kamuoyu tarafından merakla bekleniyor. İsviçre’nin göçmen girişini sınırlamayı kabul etmesini takiben, AB' nin İsviçre ile olan bütün İkili Anlaşmaları tek taraflı olarak fesih etme hakkı ortaya çıkmış durumda. Ancak AB' nin bu konuda hemen bir karar alması beklenmiyor. Benzer şekilde İsviçre Hükümeti'nin, söz konusu sınırlamaya hangi tarihte ve nasıl başlayacağı henüz bilinmiyor. Oylama sonrasında açıklama yapan İsviçre Hükümeti, 'oylama sonuçlarının değerlendirileceğini açıklamakla yetindi. Bu açıklama, hükümetin ne kadar şaşkınlık içinde olduğunu gösterir nitelikte. Daha önce 1992 yılında İsviçre ile AB' nin ortak bir ekonomik bölge oluşturmasını ön gören bir anlaşmanın halkoylaması sonucu reddedilmesinin ardından uzun bir kararsızlık dönemi geçiren İsviçre, sonunda ikili anlaşmalar yolu ile bu soruna bir çare bulmaya çalışmıştı. Gerek dört tarafının AB ile çevrilmiş olması gereksede dış ekonomik ilişkilerinin büyük bir kısmını AB ile gerçekleştiren İsviçre için AB, hayati önem taşıyor. Öte yandan AB içinde İngiltere gibi ülkelerin serbest dolaşımı sınırlama istekleri, İsviçre’de alınan karar doğrultusunda AB içinde bu konuda yeni bir tartışmayı başlatacak gibi gözüküyor. Öte yandan 9 Şubat günü halkoylamasına sunulan diğer iki konuda beklenmedik bir durum ortaya çıkmadı. Trenyolları için daha fazla bütçe ayrılmasının öngören hükümet teklifi, %62 evet oyu ile kabul edildi. Kürtaj masraflarının hastalık sigortası kapsamından çıkarılmasını isteyen bir öneri ise sadece %30 civarında evet oyu alabildi. İLKOKULDA TÜRBAN YASAĞI KABUL EDİLDİ St. Gallen'e bağlı Au-Heerbrugg'de bölgede yer alan ilkokullarda Müslüman kızların türbanlı okula gelmesi yasaklandı. Referandumda 990 kişi yasak le- hine oy kullanırken, 506 kişi ise yasağı reddetti. Au-Heerbrugg kasabasında, Somali uyruklu iki kız çocuğunun 2013 Haziran ayında başörtüsü sebebiyle okuldan ayrı kalması ülke genelinde tepkiye yol açmıştı. Bunun ardından bölgedeki ilköğretim okulu, yönetmeliğini değiştirerek derste başörtüsü takılmasına izin verdi. Diğer taraftan, bu tartışmaların sürdüğü sırada ise bir başka başvuru üzerine, İsviçre Federal Mahkemesi, yasal altyapı olmadığı için başörtüsünün okullarda yasaklanamayacağı yönünde karar vermişti. Ancak Federal Mahkeme'nin kararından sonra başörtüsünün okullarda çıkarılmasını savunan İsviçre Halk Par- tisi gereken yasal düzenlemeyi oluşturmak için St. Gallen'de referandumda oylanmak üzere yasaklama teklifi verdi. Volk nimmt SVP-Initiative knapp an Eine Mehrheit aus Volk und Ständen will in der Schweiz wieder die Steuerung der Einwanderung durch Kontingente. Die Initianten aus dem rechtsbürgerlichen Lager haben sich durchgesetzt; gegen den Bundesrat, gegen eine parlamentarische Mehrheit, gegen alle Regierungsparteien, gegen die Wirtschaft und ihre Verbände, gegen die Arbeitnehmervertreter und gegen die Empfehlungen fast aller Medien. 21 İsviçre bir yıldızını daha kaybetti Oscar ödülü sahibi İsviçre ve Avusturyalı aktör Maximilian Schell, zatürre teşhisiyle tedavi gördüğü St. Johann'in Tirol Hastanesinde 83 yaşında hayatını yitirdi. Ünlü oyuncu Hollywood’ da en başarılı Almanca konuşan sanatçı olarak anılmaktaydı. Ulvi sesi ve uzun atkısı ile tartışmasız bir otorite olarak kabul edilen Maximilian Schell aynı zamanda yazar, yönetmen ve film yapımcısıydı. Sanatçı Ocak ayında yeni bir filmin çekimi için Kitzbühl'de bulunduğu sırada kaldığı otelde rahatsızlanarak hastaneye kaldırılmış ve zatürre teşhisiyle tedavi görmeye başlamıştı. Viyana'da 1930 yılında dünyaya gelen Schell, henüz 8 yaşındayken ailesiyle birlikte Nazi baskısından kurtulmak için 1938 yılında İsviçre, Zürih'e taşındı. Gençliğinde İsviçre ordusunda görev yaptı ve onbaşı rütbesine kadar yükseldi. Oyunculuğa Basel Tiyatrosu'nda başlayan Schell, 1958'de The Young Lions filmi ile Hollywood'a adım attı. Maximillian Schell İsviçreli yazar Hermann Ferdinand Schell ile Avusturyalı sanatçı Noe von Nordberg'in çocuğu olarak dünyaya geldi. İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra, Almanca bir filmdeki rolü nedeniyle Oscar ödülü alan ilk sanatçı olmaya hak kazandı. Sanat yaşamında toplam altı kez Oscar ödülüne aday olan Maximilian Schell, kendisi gibi sinema sanatçısı olan ablası Maria Schell'in gölgesinde kalmış ve ancak 1962 yılında Oscar ödülünü alabilmişti. 2002 yılında 17 yıllık eşi Rus sanatçı Natalja Andreitschenko'dan boşanan Schell, daha sonra Alman opera sanatçısı Iva Mihanovic ile evlenmişti. 1958 yılında Hollywood'a giderek ABD'nin ünlü sanatçılarından Marlon Brando ile birlikte kamera karşısına çıkan Schell, "Genç aslanlar", "Nürnberg kararı", "Topkapı", "Bir ölüye gelen telefon", "Emir", "Cam fanustaki adam" ve "Julia" gibi filmlerde rol almıştı. Avusturya, Almanya ve Hollywood'da çok sayıda sinema filminde rol alan Schell, aynı zamanda başarılı bir tiyatro sanatçısı olarak da biliniyordu. Maximillian Schell, çekimlerinin büyük bir bölümü İstanbul'da yapılan Topkapı filminde de rol aldı. Aktör, Oscar ödülü kazandıktan iki yıl sonra çekim için geldiği İstanbul'da basının ilgisini çekmişti. Schell o dönemde İran Şahı Rıza Pehlevi'nin eski eşi Prenses Süreyya ile birlikteydi. Schell, 2008 yılında 45. Antalya Altın Portakal Film Festivali'nin de konuğu oldu. Aktöre, Onur Ödülü verildi. Maximilian Schell ist tot Maximillian Schell, çekimlerinin büyük bir bölümü İstanbul’da yapılan Topkapı filminde de rol aldı. Der Oscar-Preisträger Maximilian Schell ist tot. Der weltbekannte schweizerisch-österreichische Schauspieler starb in der Nacht im Alter von 83 Jahren. Kaum ein anderer deutschsprachiger Schauspieler hatte in Hollywood so viel Erfolg. Maximilian Schell war der Souveräne mit der sonoren Stimme - und dem langen Schal. 22 WEF 2014: Daha fazla reform talebi Her yıl olduğu gibi bu yılda Ocak ayı sonunda Davos’ta yapılan Dünya Ekonomik forumunda reform talepleri dikkati çekti. Katılımcılar dikkatli bir iyimserlikle çeşitli ekonomik sorunları dile getirdiler. Merkez bankaları yöneticileri, üst düzey diplomatlar ve büyük şirket yöneticilerini bir araya getiren forum, sık sık dile getirilen ancak bir türlü çözüm bulunamayan sorunları bir kez daha tartıştı. Dünya Ekonomik Forumu'nun (WEF) bu yılki Davos toplantılarında 40'dan fazla devlet ve hükümet başkanı, çeşitli konudaki görüşlerini dünya kamuoyu ile paylaştı. "Dünyayı Yeniden Şekillendirmek: Toplum, Siyaset ve İş Dünyası Açısından Sonuçları" konulu, 22 Ocak' da başlayan ve dört gün süren toplantılarda toplam 2 bin 500'den fazla katılımcı çeşitli konuları tartıştı. Toplantılara, Türkiye'den Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, birçok işadamı ve gazeteci katıldı. Dünya Ekonomik Forumu'na katılan liderler ve yöneticiler arasında BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun, İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres, Brezilya Cumhurbaşkanı Dilma Rousseff, İngiltere Başbakanı David Cameron, Japonya Başbakanı Şinzo Abe' de yer aldı. "Yıkıcı Buluşlar", "Kapsayıcı Büyüme", "Toplumun Yeni Beklentileri" ve "9 Milyonluk Dünya" toplantıların ana tartışma konularını oluşturdu. Davos'daki forum toplantılarına katılan liderler ayrıca pek çok ikili temasta da bulundu. Konuşmalarını forum yerleşkesinde yapan liderler, ikili temaslarını ise Davos' daki farklı otellerde geniş güvenlik önlemleri altında gerçekleştirdi. Bu yıl Davos' da yoğun kar yağışı olmaması dolayısıyla diğer katılımcıların Davos'a karayoluyla ulaşımı da kolay oldu. Diğer taraftan katılımcıların forum yerleşkesi içindeki ulaşımı ise elektrikli arabalarla sağlandı. Arzuhan Yalçındağ WEF yönetim kurulunda Arzuhan Doğan Yalçındağ, Dünya Ekonomik Forumu (WEF) Medya, Eğlence ve Bilgi Teknolojileri alanındaki stratejik yönlendirmeleri ve endüstri ortakları ile birlikte geleceğin vizyonunu oluşturmak üzere ilk kez kurulan yürütme kurulunda görev aldı. Dijital, Reklam ve PR, Basılı Yayın ve multi medya alanında faaliyet gösteren endüstri ortakları arasında Doğan TV Grubunun yanı sıra Adobe, ComScore, Facebook, Google, Nielsen, Publicis, Omnicom, Havas, WPP, Bertelsmann, Bloomberg, Thomson Reuters, Burda Media, Pearson gibi 28 dev şirket bulunuyor. Arzuhan Doğan Yalçındağ, ilk kez kurulan WEF Medya, Eğlence ve Bilgi Teknolojileri Yürütme Kuruluna, Başkan Maurice Levy tarafından davet edildi. Yürütme Kurulunun ana amacı bu sektörde faaliyet gösteren kuruluşlar için gelişen sektörel dönüşümü transformasyonu ta- 23 nımlayarak ortaklar arasında işbirliğini geliştirecek bir platform yaratmak. Bunun yanı sıra Kurul, WEF’in diğer endüstriyel ortakları arasında da etkileşim fırsatlarını değerlendirecek. Yürütme Kurulu Başkanlığını, 2013’deki en büyük birleşme projesine imza atan Publicis Groupe Yönetim Kurulu Başkanı Maurice Levy üstlendi. Doğan TV Holding Yönetim Kurulu Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ’ın yanı sıra Kurulda, comScore Kurucu ortağı ve CEO’su Magid Abraham, Facebook Yönetim Kurulu Üyesi ve COO’su Sheryl Sandberg, Adobe Systems Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Shantanu Narayen yer alıyor. Yürütme Kurulu ilk toplantısında Davos’ta ele alınacak konuları belirledi. 23 Ocak’ta Davos’ta yapılan ilk toplantıda da "İnovasyon, Transformasyon ve Dağılma" başlığı altında "Yarının Medyasına Kim Sahip Olacak?" konusu ele alındı. 24 Ocak’ da ise 2 yıldır sektörde etraflıca tartışılan "HyperConnectivity" dijital etkileşimin artışı ile "her an-her yerde" erişmek ve erişilebilmek olarak değerlendirildi. Bu konudaki fırsatların nasıl optimize edilip risklerin nasıl azaltılacağının yanı sıra dijital teknolojinin yarattığı sosyal ekonomik ve politik sonuçların daha iyi nasıl yönetilebileceği sorularına yanıt arandı. Dünya Ekonomik Forumu Dünya Ekonomik Forumu (İngilizce:World Economic Forum (WEF)) merkezi İsviçre'nin Cenevre kentinde yer alan uluslararası bir vakıftır. Her yıl İsviçre'nin Davos kasabasında yapılmaktadır. Dünyanın en tanınmış işadamları ve siyasetçilerini biraraya getiren, dünyanın en önemli sorunlarının tartışıldığı konferanslarıyla tanınır. Forum ayrıca her yıl Çin'de Yeni Şampiyonlar Konferansı adı verilen bir konferans ve dünyanın çeşitli bölgelerinde bölgesel konferans serileri düzenlemektedir. 2008 yılında bu konferanslar arasında Avrupa ve Orta Asya, Uzak Doğu, Rusya Genel Müdürlük Masası, Afrika, Orta Doğu ve Latin Amerika bölgesel konferansları yer almıştır. 2008 yılında forum Dubai'de dünyanın 68 değişik sorununun ele alındığı ve dünya çapında 700 kadar uzmanı bir araya getiren Küresel Gündem Zirvesi'ni başlatmıştır. Dünya Ekonomik Forumu 1971 yılında İsviçreli bir işletmecilik profesörü olan Klaus M. Schwab tarafından kuruldu. Forum düzenlediği konferansların yanı sıra çeşitli araştırma raporları yayınlamakta ve üyelerinin çeşitli sektörlerdeki çalışmalarını desteklemektedir. WEF 2014: Ruf nach mehr Strukturreformen Ist die Welt bereit, den Krisenmodus zu verlassen? Beim Weltwirtschaftsforum 2014 konnte man zumindest diesen Eindruck gewinnen, denn es war überall vorsichtiger Optimismus zu spüren. Das galt für Politiker, Zentralbanker und Firmenvertreter aus allen Regionen der Welt. Bei den Diskussionen ging jedoch oft vergessen, dass viele Probleme noch nicht gelöst und zum Teil nicht einmal angepackt sind. 25 Murat Yakın yılın teknik direktörü Basel ile geçen sezon şampiyonluk yaşayan Murat Yakın İsviçre'de yılın en iyi teknik direktörü seçilirken, Chelsea'nin yeni transferi genç yetenek Mısırlı Muhammed Salah ise yılın futbolcusu seçildi. 1974 yılında Basel’de doğan Murat Yakın, İsviçre’de en çok tanınan göçmen kökenli futbolcular arasında yer alıyor. Türk asıllı İsviçreli futbolcu, oyunculuk karıyerini noktaladıktan sonra teknik direktör olarak çalışmaya başladı. Teknik direktör olarak da başarılı bir kariyere sahip olan Yakın, şu an FC Basel takımını çalıştırıyor. 1992 yılında Grasshopper-Club Zürich takımında profesyonel olan Murat, 1997-1999 yıllarında Stuttgart'ta, 1999-2000 yıllarında Fenerbahçe'de, 2000 - 2001 - 2006 yıllarında Basel'de, 20002001 yıllarında 1. FC Kaiserslautern'de top koşturdu. Ardından pek kendini gösteremeyen Murat, 2006 yılında 31 yaşındayken Basel takımında futbola veda etti. Murat, kariyeri boyunca 274 maça çıktı ve 47 gol attı. Murat, şu ana kadar İsviçre formasını 49 kez giydi ve 4 gol attı. Ayrıca 2004 Avrupa Futbol Şampiyonası'nda da İsviçre'nin kadrosunda yer almayı başardı. 2006 yılında Concordia Basel takımını çalıştırmaya başlayan Murat, bir sene sonra Grasshopper-Club Zürich'te "yardımcı antrenör" olarak geçti. 2009 yılında FC Thun takımının başına geçen Murat, 2011 - 2012 yılında FC Luzern takımını çalıştırdı. 2012 sezonu itibari ile FC Basel takımının teknik direktörlüğünü yapmaktadır. İngiltere Premier Ligi ekiplerinden Chelsea'nin yeni transferi genç yetenek Mısırlı Muhammed Salah, İsviçre'de yılın futbolcusu seçildi. Ligi Yılın Oyuncusu" ödülü, Basel'den Chelsea'ye transfer edilen Muhammed Salah'a verildi. İngiltere'ye taşınma hazırlıklarını sürdürdüğü gerekçesiyle törene katılamayan Salah ayrıca, "taraftarın favori oyuncusu" ve "yılın 11'inin en iyisi" kategorilerinde de ödüle layık görüldü. Ödülleri, 21 yaşındaki oyuncu adına Basel Başkanı Bernhard Heusler aldı. Basel'den Chelsea'ye ada basınına göre 13.2 milyon euro bonservis bedeli karşılığında geçen Mısırlı oyuncu, geçen aralık ayında İsviçre Futbol Federasyonu tarafından 2013 yılının "altın oyuncusu" ödülüne de layık görülmüştü. İsviçre'de teknik direktörler, gazeteciler ve kulüp kaptanlarının oylarıyla belirlenen "İsveç Futbol Wawrinka Federer’in yolunda! İsviçreli tenisçi Stanislas Wawrinka, sezonun ilk grand slam turnuvası Avustralya Açık finalinde Dünya'nın bir numarası İspanyol Nadal ile karşı karşıya geldi. Rod Lawer Arena'da 8 numaralı seri başı Wawrinka, güçlü rakibini 6-3, 6-2, 3-6 ve 6-3'lük setlerle 3-1 yendi ve kariyerinde ilk grand slam şampiyonluğunu elde etti. Wawrinka gewinnt die Australian Open Stanislas Wawrinka gewinnt sein erstes Grand-Slam-Turn i e r. E i n h i s t o r i s c h e r Ta g für den Schweizer Sport. Er schlägt im Australian-Open-Final Rafael Nadal mit 6:3, 6:2, 3:6 und 6:3. İkinci sette 2-1 geriye düşen İspanyol Nadal, sırtından geçirdiği sakatlık nedeniyle tedavi molası alarak soyunma odasına gitti. Bu sırada Wawrinka ile hakem Carlos Ramos arasında tartışma yaşandı. Wawrinka molanın sebebini öğrenmek istedi, Ramos ise söyleyemeyeceğini belirtti. İspanyol tenisçi, korta geri dönüşünde şok bir tepkiyle karşılaştı. Nadal, iyi oynayan rakibini yavaşlatmak için mola aldığını düşünen seyirciler tarafından yuhalanınca gözyaşlarına hakim olamadı. Seyirciler, Nadal'ın 4. ve 5. oyunda sakatlığı sebebiyle hareket etmekte zorlanması üzerine tepkilerinden vazgeçtiler. Rafael Nadal, maç sonrası yaptığı açıklamada, "Wawrinka'yı tebrik ediyorum. Kesinlikle şampiyonluğu hak ediyor. O'nun adına mutluyum. Bundan sonrası için de başarılar diliyorum. İkinci Wawrinka, sezonun ilk grand slam turnuvası Avustralya Açık finalinde Dünya’nın bir numarası İspanyol Nadal ile karşı karşıya geldi. olarak bu turnuvayı mümkün kılan herkese çok teşekkür ediyorum. Geçen yıl burada olamadım. Bu çok zordu. Takımıma da teşekkür ediyorum. Çok duygusal iki hafta geçirdim. Böyle olmasını istemezdim, ama elimden geleni yaptım. Kesinlikle burada çok keyif aldım, bu kortu çok seviyorum. 12 ay sonra görüşmek üzere," ifadelerini kullandı. Seyircilerin büyük desteği karşısında İspanyol Nadal, bir kez daha gözyaşlarına hakim ola- madı. Rod Lawer Arena'da 2 saat 21 dakika süren maç sonunda zafere ulaşan Wawrinka, bugüne kadar 12 kez karşılaştığı Nadal karşısında aldığı ilk galibiyetle kariyerinin 6. tekler zaferine ulaştı. Ayrıca erkekler dünya sıralamasında kariyerinin en üst noktası olan 3. basamağa yükselmeyi de garantiledi. Böylece 28 yaşındaki raket, 17 grand slam şampiyonluğu bulunan vatandaşı Roger Federer'i, dünya sıralamasında ilk kez geride bırakacak. 26 Montrö ve Cenevre’de, Suriye’de süren iç savaşın taraflarının bir araya gelmesi; Davos’ta İran ile İsrail’in karşılaşması; Ukrayna’da süren siyasal krizde İsviçre Dışişleri Bakanlığı'nın aktif bir rol üstlenmesi İsviçre’yi uluslararası arenada yeniden ön plana çıkarmaya başladı. köşe yazısı MEHMET AKYOL [email protected] İsviçre arabuluculuğu yeniden revaçta Yakın tarihe bakıldığında bu durumun yeni olmadığı görülür. İsviçre, 20. Yüzyılın başından itibaren tarafsız bir ülke olarak pek çok uluslararası sorunun çözümünde etkin bir rol oynamıştı. ‘Demir perdenin’ çöküşünden sonra ‘tarafsız’ İsviçre diplomasisinin artık pek değerinin kalmadığı görüşü oldukça yaygındı. Ancak bunun geçici bir durum olduğu son olaylarla açığa çıktı. Filistin sorunu için bir dönüm noktası olan 1992 Oslo anlaşmasının Norveç’te yapılması, dış politikada bir değişikliğin ne kadar gerekli olduğunu İsviçre’ye gösterdi. Tarafsızlık politikası gereği uzun bir süre Birleşmiş Milletlere üye olmaya yanaşmayan İsviçre, bu politikasından vazgeçerek BM çatısı altında benzer bir politikayı yürütmek amacı ile 2002 yılında bu kuruma üye oldu. Kısa bir süre içerisinde bu kararın ne kadar doğru olduğu ortaya çıktı. Pek çok uluslararası kuruluşun merkezinin İsviçre’de olmasının da verdiği avantajla, dış politikada yeniden etkin bir hale geldi. Geleneksel turizm altyapısı ve çok dilli bir ülke olma gibi etkenler zaten İsviçre’yi bu konuda daha avantajlı duruma getirmekteydi. Dış politikada yapılan akıllıca hamleler sonucu İsviçre yeniden uluslararası diplomasinin merkezi olma yoluna girdi. Bu konuda İsviçre’nin doğrudan rakibi olan İsveç ve Avusturya’nın Avrupa Birliğine üye olması, Norveç’in ise NATO üyesi olması ile tarafsızlıkları önemli ölçüde ortadan kalktı. Özellikle eski Dışişleri bakanı Calmy-Rey yeniden uluslararası anlaşmazlıklarda önemli bir rol üstlenmek için girişimlerde bulundu. 2008 yılında Gürcistan olaylarına başarılı bir şekilde arabuluculuk etme İsviçre diplomasisinin yolunu açtı. Ortadoğu ve Kafkaslardaki girişimlerini, İran konusunda da devam ettirdi. Daha sonra Dışişleri Bakanlığı'nı üstlenen D. Burkhalter’da bu aktif dış politikanın takipçisi olmayı sürdürdü. En son Ukrayna’daki olaylar konusunda İsviçre diplomasisi belli bir tarafı tutmak yerine tarafsız kalması eleştiri konusu oldu. An- cak bu tutum daha sonra arabuluculuk etmenin önünü açmış gibi gözüküyor. Bu şekilde İsviçre yirminci yüzyılın başından itibaren izlediği tarafsız dış politika ile diplomatik olarak önemli bir rol oynamaya devam etmekte. İkinci Dünya Savaşı sırasında tam 35 ülkenin düşmanlarına karşı temsilciliğini üstlenmiş olan İsviçre bugün benzer şekilde altı ülkenin diplomatik arenada temsilciliğini yapmakta. Bu konuda Cenevre şehrinde gerçekleşen buluşmaların ayrı bir önemi var. 1985 yılında Ronald Reagan ve Michail Gorbatçov’un tarihi buluşması hala zihinlerden silinmiş değil. 2002 yılında Güney Sudan’a bağımsızlık kazandıran anlaşmanın Bürgenstock’ta imzalanmış olması, 2009 yılında Türkiye ile Ermenistan arasında varılan anlaşma tüm bu başarılı politikanın birer sonuçları olarak gösterilmekte. İsviçre bu başarılı dış politikası ile Dünya politikasında ön sıralarda yer almaya devam edecek gibi gözüküyor. 28 İsviçre’de arabasını park etmek isteyen bir sürücü, Avrupa’nın hiç bir yerinde karşılaşmadığı kadar sıkıntı çekiyor. Ülkede bulunan her bin arabaya karşılık sadece 84 park yeri bulunuyor. Komşu ülke Almanya’da ise iki misli daha fazla park yeri bulunuyor. Park yeri konusunda en zengin ülkeyse komşumuz Yunanistan! İsviçre park yeri fakiri Touring-Club Schweiz (TCS) tarafından 22 Avrupa ülkesinde yapılan bir araştırmaya göre, Yunanistan’ın yanı sıra bin arabaya 270 park yerinin düştüğü İsveç’teki sürücülerde oldukça şanslı. Onları 250 park yeri ile Macaristan takip ediyor. Ancak bu sadece gerçeğin bir yüzü. Söz konusu park yerlerine ek olarak sürücü sahiplerinin sahip oldukları park yerleri dikkate alındığında durum değişiyor. Ancak özel park yereleri konusunda resmi bir istatistik olmadığından bir kıyaslama yapmak mümkün değil. Raporu hazırlayan Denkfabrik Mobilitätsakademie, İsviçre’deki özel park yerlerinin, diğer Avrupa ülkelerine göre daha fazla olduğunu tahmin ettiğini belirtiyor. Buna rağmen İsviçre’de park arayan bir sürücünün diğer ülkelere göre çok daha fazla zorlukla karşılaştığı genel olarak kabul görüyor. Bu durum kaçınılmaz olarak trafiği etkiliyor ve park aramak için dolanan arabalar nedeniyle trafik sık sık tıkanıyor. Özellikle büyük şehirlerde bu konuda büyük sıkıntılar çekildiği kamuoyu tarafından bilinmekte. Trafikde yaşanan tıkanıklığın tahminen üçte birinin park aramaktan kaynakladığı tahmin ediliyor. Araştırmayı yapanların bu konudaki önerileri ise özellikle firmaların çalışanları ve müşterileri için daha fazla park yeri yapmaya teşvik edilmeleri. Kamuya açık araba park yerlerinin belediyeler tarafından belirlenmesi nedeni ile, büyük şehirlerde yeni park yeri açmak oldukça zor. Buna ek olarak belediye yönetimleri şehir içi trafiğini azaltmak için park yerlerini sınırlama poltikasında oldukça ısrarlı davranmaya devam ediyorlar. 1000 Arabaya düşen park yeri sayısı İsviçre 84 Fransa 86 İtalya 89 Schweiz, das Parkplatz-Schlusslicht Avusturya 127 Almanya 183 Macaristan 250 İsveç 270 Yunanistan 283 Wer in der Schweiz einen öffentlichen Autoparkplatz sucht, hat es gemäss einer Studie so schwer wie fast nirgendwo sonst in Europa: Pro 1000 Autos gibt es demnach hierzulande nur 84 öffentlich bewirtschaftete Parkplätze. In Deutschland sind es beispielsweise rund doppelt so viele. İsviçrelilerin yarısı işe araba ile gidiyor İşe giderken araba, tren, motosiklet veya bisiklet arasında tercih yapan İsviçreliler'in yarısının araba kullandığı açıklandı. 2012 yılındaki rakamlara göre oturduğu yerden başka bir yere çalışmaya gidenlerin sayısı 3.69 milyona çıkarken, bunların 1.88 milyonunun ilk tercihi Federal İstatistik Kurumu (BFS) rakamlarına göre araba kullanmak oluyor. İşe giderken ikinci tercih ise tren. 590.500 çalışan işlerine trenle giderken, otobüs kullananlar 335.200 civarında kalmış. Bu miktar ise işine yaya olarak giden 337.200 çalışanın sayısına yakın. Başka bir yerde çalışmaya gidenler arasında Kanton Uri ve Appenzel’in olması ise hiçte şaşırtıcı bir sonuç olarak görülmüyor. İşe gitmek için otobüs ve tramvay kullananlar arasında kadınların çoğunlukta olması dikkat çekiyor. 205.400 kadın otobüsü tercih ederken 129.700 erkek çalışan bu va- sıta ile işine gidiyor. Tramvay kullanan kadınlar 92.600 iken, erkek çalışanların sayısı 72.600 olarak dikkat çekiyor. Araba kullananlar arasında ise tam tersine bir durum söz konusu. 1.09 milyon erkek işine kendi arabası ile giderken, bu sayı kadın çalışanlar için 793.000 civarında kalmış. Buna karşın motosiklet kullanarak ise giden erkeklerin sayısı 50.400 iken, kadınların sayısı 13.400 gibi oldukça düşük bir miktara düşüyor. Bisiklet kullanarak işe giden erkeklerin sayısı ise 117.400. Buna karşın kadınların sayısı 105.100. Trenle işe giden erkek ve kadınların sayısı ise hemen hemen eşit miktarda. Wie Schweizer zur Arbeit pendeln Auto, Bahn, Roller oder Ve l o : W i e f a h r e n d i e Pendler in der Schweiz zur Arbeit? In der Schweiz fährt rund die Hälfte der Pendler mit dem Auto zur Arbeit. Im Jahre 2012 haben von den 3,69 Millionen Pendlern 1,88 Millionen das Auto benutzt, wie aus den Zahlen des Bundesamtes für Statistik (BFS) hervorgeht. 29 İşsizlikte korkutucu artış Ekonomi Müsteşarlığı tarafından yapılan açıklamaya göre geçen yılın sonunda işsizlik parası alanların sayısı 149.437, iş arayanların sayısı ise 205.802’ye kadar yükselmiş durumda. Geçtiğimiz yıl sonu itibariyle resmi makamlar tarafından açıklanan işsizlik raporu, iç açıcı bir tablo sergilemiyor. Rapora göre bir ay öncesine kıyasla on binden fazla artış gösteren işsizlik rakamı, yeniden 150.000 sınırına dayandı. Kasım sonunda %3.2 olan işsizlik oranı, bir ay içerisinde %3.5 arttı. Birkaç hafta önce, bu yıl için ekonomik gidişata ilişkin yapılan açıklamalar olumlu yöndeyken işsizlik oranının artması kamuoyunun yeniden endişelenmesine neden oldu. Federal Ekonomi Müsteşarlığı tarafından yapılan açıklamaya göre geçen yılın sonunda işsizlik parası alanların sayısı 149.437, iş arayanların sayısı ise 205.802' ye kadar yükselmiş durumda. Buna karşın işyerlerinin aradıkları işçi sayısı yine bir ay içerisinde 1823 azalarak 9745'e düşmüş durumda. Daha önceki yıllarda olduğu gibi kış aylarında işsizlerin sayısında bir artış gözlenirken, geçen yılın sonunda görülen artış, daha önceki yıllara göre %5 civarında fazla olmuş. Benzer şekilde uzun bir süre işsiz kaldıktan sonra işsizlik parası alma hakkını kaybedenlerin sayısındaki artışta oldukça düşündürücü. Geçen yılın ilk altı ayında azalmaya devam eden işsiz sayısı, Haziran sonunda yeniden artarak yıl sonunda, bir önceki yıl gözlemlenen sayının üzerine çıktı. Yıl içindeki ortalama işsiz sayısında da on bin civarında bir artış kaydedildi. Yukarda belirtilen rakamlar göçmenler açısından daha da düşündürücü. Bir önceki yıla göre İsviçreli işsizlerin sayısı %4.1 oranında artarken, göçmenler arasındaki işsizlik artışı, %6 civarında oldu. Uzun süre işsiz kalanlar arasında İsviçreli olan vatandaşlarda gözlemlenen artış %9 oranında gerçekleşti. Buna karşın göçmenler arasında uzun süre işsiz kalanların sayısındaki artış %15.2 gibi oldukça yüksek düzeylere ulaştı. Arbeitslosigkeit steigt wieder auf! Gemäss den Erhebungen des Staatssekretariats für Wirtschaft (SECO) waren Ende Dezember 2013 149’437 Arbeitslose bei den Regionalen Arbeitsvermittlungszentren (RAV) eingeschrieben, 10’364 mehr als im Vormonat. Die Arbeitslosenquote stieg damit von 3,2% im November 2013 auf 3,5% im Berichtsmonat. Gegenüber dem Vorjahresmonat erhöhte sich die Arbeitslosigkeit um 7’128 Personen (+5,0%). 30 mak için Sezonu yakala ... küçük tüyolar Hayata geri dönüş NESLİŞAH ÇETİN | [email protected] Mavi Kış sezonunda beni bekleyin alarmı veren ve ilkbahar-yaz koleksiyonlarının gözde rengi mavi, sezonun kuşkusuz göz bebeği... Siyah ve lacivertle kombinlendiğinde sert bir görünüm sağlarken, beyaz veya kremle kombinlendiğinde doğal bir görünüm sağlayabilir. Mutlaka sahip olunması gereken parça ise, sezonun çizgilerini taşıyan mavi bir ceket. Çizgiler Geometrik şekiller azalarak devam eden popülerliğinden sıyrılan çizgi desenler, bu sezonun hakim deseni. Mucizevi etkiler yaratan çizgi desenler, ince veya kalın ama mutlaka dikey kullanıldığında uzun gösterirken, yatay çizgiler ise biraz daha sportif bir hava katıyor. Özellikle kalın çizgi desenli etekler, sade bir üstle tamamlandığında hem çok trend hem de rahat bir görünüm elde edilebilir. Tulumlar Her renk, her desen kullanabileceğiniz tulumlar özellikle uzun boylular için, altın değerinde tam bir giy-çık. Doğru aksesuarlarla kombinlendiğinde, harika sonuç verebilecek 5 dakikalık kombinler için alabileceğiniz bir tulum, bu sezonun en sevdiğiniz parçası olabilir. Genç Hisset En sevdiğim kombinlerin başında gelir, jean ve beyaz üstler. Aksesuarlardaki çizgi ve geometrik detaylarsa bu sezona gönderme Bol jeanler, kısa etekler, cesur üstler genç hissetmenin formülü. Bir Jean bir beyaz tişörtle kombinlenen geometrik desenli ceketle haftasonunun yıldızı olabilirsiniz. Ya da şık bir etek, spor ayakkabı ve bol bir hırkayla da sezona uygun bir kombin oluşturabilirsiniz. Çiçeklerin Gücü Geometrik desenlerin yanı sıra, baharın gelişini simgeleyen çiçekler tasarımların olmazsa olmazı. Büyük desenli ya da çiçek silueti taşıyan elbiseler, yüksek bel kloş etekler ya da pantolonlar trend görünüm yaratmak ve baharın gelişini kutlamak için birebir. Mutlaka bu sezonda gardrobunuzda bulunması gereken olmazsa olmazlardan... Kalem Gibi Kalem etekler her sezon olduğu gibi karşı konulmaz. Baskılı, payetli ya da dantelli hiç fark etmez yeter ki kalem etek olsun. Her türlü şıklığı yakalayabileMart ayıyla beraber kış aylarına veda ederken, ilkbahara merhaba diyoruz. Yağmurlu havalardan korunmak için trençkotlar hala gardrobumuzun gözdesi. ceğiniz kilit parça olan kalem etekler, uzun bir süre daha vitrinleri süsleyecek gibi gözüküyor. Demek istiyorum ki, bir kaç tane edinmek geleceğe yatırım olacaktır :) Tepeden tırnağa yeni sezonu yakalamak için, gardrobunuzda bulunması gereken aksesuarlar neler? Rahat Geceyle gündüzün yer değiştirdiği son yıllarda, gündüzleri daha şık, abartılı kombinler tercih ederken, gece ise sadelikten yana oluyoruz. Bu sezonda da bunu destekleyen daha az seksi durumu, kıyafetten ayakkabıya her şey için geçerli. Sivri burun 31 2014 ilkbahar-yaz trendlerinin tanıtıldığı moda haftaları, bu ay itibariyle görücüye çıkmaya başladı. Kimi zaman abartıdan uzak, kimi zaman da ışık saçan tasarımlarla karşılaşabileceğimiz çok ölçülü bir döneme giriyoruz. Bu sezon genellikle sade, gereğinden fazla bir şey barındırmayan öze dönüş sezonu. Pastel renklerin hakimiyetinde sadeliğin tadını çıkarabileceğimiz yenilikler bizi bekliyor. topuklu ayakkabılar yerini, daha az topuklu spor ayakkabılara bırakıyor. Hatta, parmak arası terlikler bol bantlı sandaletlere hazırlıklı olun. Ne kadar rahat o kadar eğlence! Gösterişli Ayakkabılardan sonra kadınların olmazsa olmazı çantalardır. 2014 ilkbahar-yaz koleksiyonlarında kıyafetlerin sadeliğini gölgeleyen ben buradayım diyen çantalar göz kamaştırıyor. En belirgin özellikleri hiç bir parçanın birbirine benzememesi, yani bol desen. Klasik çantaların yerini alan, sepet ya da zarf şeklinde olan parçalar yazın enerjisiy- le birleşince, şıklığın zirvesine ulaşmak çok kolay. Kış sezonunda yeniden etkisini göstermeye başlayan sırt çantaları, yazında desenli modelleriyle tüm ihtiyaçlarımızı bir arada taşımak için bizi bekliyor. Mavi her parçayı parlatmaya hazır. En çok yakışan renklerden biri olan siyahla birleşince sert bir karaktere bürünüyor. Dekoratif Aksesuarlar Takıp takıştırma zamanı. Küçük ama çok etkili parçalar olan aksesuarlar -kolye, bilezik, yüzükbu yaz da bizi yükseltecek. Yaz aylarının en kolay kombini olan beyaz üst ve şort ikilisini sıradanlıktan ayıran, size özel yapan bu aksesuarlar bu sene de olmazsa olmazında olmazı. Üstüne basa basa söylememin sebebi, alışılmışın dışında olan kışkırtıcı tasarımlar. Büyük küpeler, tüylü yüzükler, geometrik bileklik, ekstra büyük kolyeler... Hakimiyet onlarda, her sıradan kombini özel yapabilecek güce sahip olan bu minik parçalar gücüne güç ününe ün kattı. Ayrıca, aynı kombini farklı göstererek, bir yandan da daha az valiz taşımamıza yardımcı. 2014 ilkbahar-yaz sezonunda her şey kullanıcıyı düşünerek planlanmış. Kıyafet ve ayakkabıların sadeliğiyle, çanta ve aksesuarların cüretkar tavırları bir denge oluştururken, yazın ışıltısı bizi yoldan çıkaracak. Anahtar kelimeler, sade, cesa- ret, mavi. Bu üç kelime altında yapılan alışverişler hiç bir zaman eskimez. Her ne kadar hala kış aylarında olsak da, yazın ateşi ve heyecanı şimdiden dört bir yanımızı sardı. En azından kendi adıma konuşayım, ama eminim içinizden en az bir kaç kişi bana katılacaktır:) Sade kombinlere ben buradayım diyen Mart ayıyla beraber kış aylarına aksesuarların en güçlüsü, kolyeler. Hele ki veda ederken, ilkbahara merhaba geometrik desenliyse, daha ne olsun. Yazlık elbiseler ve hırkalar geçiş dönemi için günü kurtaran parçalardan. Aksesuarların gücü bizi zaten ısıtıcaktır. 32 Aynı coşku 3. kez yaşandı Sezen Aksu Hayranları Salonu Doldurdu Türkiye’nin gelmiş geçmiş en önemli seslerinden biri olan Sezen Aksu, Zürih'de bulunan Kongresshaus'da yeniden hayranlarıyla buluştu. DG 1001 Event's tarafından son 3 yıldır düzenli olarak organize edilen Sezen Aksu konserleri her zaman olduğu gibi halkımızın büyük ilgisini çekti. Sezen Aksu hayranları sık sık sanatçının şarkılarına eşlik ederek konserin tadını çıkardılar. hayranı katıldı. İsviçre'nin her bölgesinden konsere akın eden Sezen Aksu hayranları, sık sık sanatçının şarkılarına eşlik ederek konserin tadını çıkardılar. Vatandaşlarımızın yanı sıra çeşitli sektörlerden işadamlarımız ve dernek başkanlarımız da konseri ilgiyle izledi. Konserin belli bölümlerinde Sezen Aksu ve Fahir Atakoğlu birlikte dans ederek, seyircinin coşkusuna ortak oldular. Bu güne kadar 20’den fazla albümü çıkan, yüzlerce şarkıyı yazıp besteleyen Minik Serçe’nin son İsviçre konseri 8 Şubat Cumartesi akşamı gerçekleşti. Ünlü sanatçıya geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi Türkiye’nin en ünlü piyanistlerinden birisi olan Fahir Atakoğlu ve birbirinden değerli müzisyenlerden oluşan orkestrası eşlik etti. Konserin belli bölümlerinde Sezen Aksu ve Fahir Atakoğlu birlikte dans ederek, seyircinin coşkusuna ortak oldular. Geçtiğimiz yılki konserde sanatçıya eşlik eden bazı orkestra elemanlarının ve vokallerin bu yılki konsere katılmayışı dikkat çekti. Bir önceki konserinde Minik Serçe'ye vokal olarak eşlik eden Nurcan Eren ve Cihan Okan gösterdikleri performansla izleyiciden büyük alkış toplamışlardı. Son 3 yıldır düzenli olarak aynı tarihlerde konsere gelen Sezen Aksu’nun, gelecek yıl İsviçre’ye gelip gelmeyeceği şimdiden merak konusu. Konserden sonra konuştuğumuz seyirciler; 'Minik Serçe’ye çok alıştık. Umarız gelecek yıllarda da İsviçre’ye gelmeye devam eder. Her konserinin coşkusu ayrı oluyor,' şeklinde görüş bildirdiler. Aydeniz Reisen sahibi Hasan Aydeniz konsere eşiyle birlikte geldi. Sezen Aksu konserini izleme şansı bulamayanlar muhteşem bir konser kaçırdılar. İsviçre’de yaşayan halkımızı yıllardır en seçkin sanatçılarla buluşturan DG 1001 Event's yine profesyonel bir organizasyonla harika bir buluşmaya imza atmıştı. Bütün emeği geçenlere ve şirketin yöneticisi olan Deniz Arslan’a, Sezen Aksu hayranları adına teşekkür ediyor, başarıların devamını diliyoruz. Pusula Gazetesi'nin medya sponsoru olarak destek verdiği konser, başlangıcından bitimine kadar oldukça coşkulu geçti. Kongresshaus’da gerçekleştirilen konser akşamına yaklaşık 1500 dolayında Sezen Aksu Food Center sahibi Murat Akaras konseri eşiyle birlikte izledi. İşadamı İsmail Caner (ortada) konsere arkadaşlarıyla birlikte katıldı. 33 Arena Romeo ve Juliet’in Şehri Verona’nın tarihi yapısı İtalyan kültürünü yansıtan sokakları ve Romeo ve Juliet’in aşkıyla birleşince görülmesi gereken yerlerden... Tarihi arenanın baş rolünde pazarları, müzeleri, alışveriş caddeleriyle İtalyan dokunuşlarını hissetmek isteyenler için bu şirin kentte yapılacak bir kaç öneri... Gidilmesi gereken yerler: Verona küçük bir şehir olduğu için, güzel bir planla yapabilirseniz 5-6 saat yeterli olacaktır. Eğer zamanınız varsa 2 gün çok ideal olacaktır. Casa di Giulietta (Juliet’in evi): Romeo ve Juliet’in aşkına tanıklık etmek, sonsuzluk kilitleriyle aşkımızı ölümsüzleştirmek ya da Juliet’in heykeliyle fotoğraf çektirmek... Tüm bunlar Juliet’in evini Verona’nın en popüler yeri yapıyor. Tabii ki aşklarını saymazsak. Haftanın her günü açık olan Juliet’in evinde, bahçeyi gezmek ücretsiz, Juliet’in evinin içine girebilmekte 3€. Arena: 30.000 kapasiteli zamanın roma dönemi yapısı şimdilerde konserlere ev sahipliği yapıyor. İtalya’nın en büyük 3. Amfitiyatrosu. Tüm ihtişamıyla hoş geldiniz diyen Arena için şehrin merkezi diyebiliriz. Arena’ya giriş 6€. Castelvecchio: İtalya’nın en büyük ikinci akarsuyu olan Adige Nehri'nin güney kıyısında yer alan orta çağdan kalmış bir kale. Küçük bahçesi ve müzesiyle misafirlerini bekliyor, Pazartesi günleri kapalı olan kaleye giriş ücreti 6€. Torre di Lamberti Torre di Lamberti: Kuş bakışı Erbe Meydanı'nı ve şehir manzarasının tadını çıkarabileceğiniz, yürüyerek ya da asansörle çıkılan kuleye uğramadan dönmeyin. Benim tavsiyem gün batımında kulede olmanız, Castelvecchio eşsiz Verona manzarası için güzel bir görüntü elde edebilirsiniz. Giriş ücreti, 4.5€. Tavsiyeler - Verona kart: 2 günlüğü 15€, 5 günlüğü 20€ olan ve neredeyse Verona’da gidilecek her yerde kullanabileceğiniz bu karttan edinebilirsiniz. - Erbe, Bra ve Signori meydanlarında vakit geçirmeden dönmeyin. - Nisan-Haziran ya da Eylül-Ekim ayları Verona için en doğru aylar. - Temmuz Ağustos aylarında düzenlenen Verona Opera Festivali, meraklıları için çok güzel bir etkinlik olabilir. Özellikle Adriano Celentano sevenler için Temmuz başında yapılacak olan konser tavsiye edilebilir. - Alışveriş tutkunları için Via Mazzini’de, her türlü markaya ulaşabilirsiniz, vakit ayırmanızı öneririm. - Yemek yemek için Erbe meydanı ya da Adige Nehri'nin kenarında bulunan küçük restaurantları deneyebilirsiniz. Spritz adı verilen meşhur İtalyan içkisini denemeden dönmeyin. İtalya denilince akla gelen ilk şehir olmasa da, aralarda bir yerde kalmış çoğu zaman unutulan Verona, Unesco listesinde yer alan bir çok yapısıyla gezilmesi gerekenler listesinin en önemli şehirlerinden. Pişman olmayacaksınız... 34 Kahkaha Tufanına Hazır Olun Emre Aydın Konseri 2006’da albüme de adını veren "Afili Yalnızlık" şarkısıyla uzun süre müzik gündeminde kalan Emre Aydın, "Falling Down" isimli single çalışmasının ardından "Kâğıt Evler" albümüyle uzun süren bir ayrılıktan sonra sevenleri ile yeniden buluştu. Konser faaliyetlerine devam eden Emre Aydın, İsviçre’nin seçkin mekanı olan Club Dilaila’da sevenleriyle buluşuyor. Konser canlı orkestra eşliğinde gerçekleştirilecek. Ekranların sevilen programı "Güldür Güldür" İsviçre’de seyircisi ile buluşuyor. Birbirinden eğlenceli skeçler ve muhteşem kadrosuyla Zürih’te gerçekleştirilecek olan komedi gösterisini kaçırmayın. Sevilen kadrosu Ali Sunal, Doğa Rutkay, Onur Atilla, Çağlar Çorumlu, Onur Buldu ve Aziz Aslan’ın yanı sıra kadrosuna sürpriz isimlerde ekleyen program 27 Subat’ta Volkshaus’ta yapılacak. Tarih: 15 Şubat 2014 Yer: Club Dilaila Adres: Riedhofstr. 212, 8105 Regensdorf Giriş ücreti: 49.- CHF Biletler: www.starticket.ch Konser Başlangıcı: 23:00 Info: 079 382 66 92 / 079 924 04 19 Günlük hayatta başımızdan geçen olayları farklı bir bakış açısıyla sahneye taşıyan Güldür Güldür oyuncuları, seyirciyi bol bol güldürürken aynı zamanda düşündürüyor. Ailenizle birlikte izlemenizi tavsiye edebileceğimiz komedi gösterisini kaçırmayın. Tarih: 27 Subat 2014 Yer: Volkshaus Zürich Adres: Stauffacherstrasse 60, 8004 Zürich Biletler: www.starticket.ch Organizasyon: www.mcentertainment.de 45. Yıl Moğollar Konseri Moğollar, Türkçe sözlü rock müzik yapan ve Anadolu rock türünün kurucularından olan ünlü bir müzik grubu. Yıllardır yapmış oldukları önemli eserlerin yanı sıra film müzikleriyle de Türk sinemasına hayat veren Moğollar, "Dağ ve Çocuk" "Dinleyiverin Gari" ve "Bir Şey Yapmalı" isimli şarkılarıyla tanınmıştır. Tarih: 01 Mart 2014 Yer: Volkshaus Zürich Adres: Stauffacherstrasse 60, 8004 Zürich Biletler: www.starticket.ch Organizasyon: başakschweiz.ch Türkiyenin en ünlü müzisyenlerinden biri olan Cahit Berkay önderliğinde Zürih’te hayranlarıyla buluşacak olan Moğollar’ın konseri 1 Mart 2014 Cumartesi günü Volkshaus’ta yapılacak. Unutulmayacak bir konser akşamı yaşamak isteyen herkese bu konseri mutlaka izlemelerini tavsiye ediyoruz. Emre Aydın konserine bilet kazanın! Yapmanız gereken tek şey [email protected] adresine adınızı, soyadınızı, telefon numaranızı yazıp göndermek. Çekiliş sonucunda 2 okurumuza 2 kişilik bilet hediye edeceğiz. Kazananlara mail yoluyla bilgi verilecektir. 32 BULMACA 35 6-12 ARALIK 2012 ZAMAN Ticari mal Kalıtım Üst resimdeki aktris Bir yumurta pişirilişi Ayak direme Eski on para İşaret Bir sinir hastalığı İsim Ton balığı Büyük ev Ad. ün Norveç’in başkenti Çoban çalgısı Dar karşıtı İlkel silah Beyaz Saç tutturacağı Rutenyumun simgesi Yeterli ZERRİN TEKİNDOR Demiryolu katarı Hükümdar Bağışlanma dileme Eşkıya, haydut Avuç içi Basamak Merdiven 1 Köpeğin boynuna takılır Yerli Romanya halkı Tam olmamış meyve Yarı yanmış odun Sorun Bitim Su Bebek yiyeceği Bir çevre vakfı Yerine koyma Yolcu evi Antalya’da bir ilçe Görerek bilme Orta resimdeki gölümüz Yeni olmayan Temiz, namuslu Radyumun simgesi Seher vakti Sırlı cam Taşıt dizisi Bir bağlaç Atın ayağına çakılan demir Olgun Issız, köşe bucak Bisiklet oturmalığı Lider 7 Latife Çardak Dar, kalınca tahta Büyükanne Bir Türk müziği makamı Gece bekçisi Yasaklama Sürat İnsan topluluğu Kanun yapma Önemli bir günün öncesi Yarı memnunluk anlatır Zaviye Avrupa Birliği (kısa) Garez Erzak odası İmamı Azam mezhebinden olan Etkin Ay ağılı Küçük Bir göz rengi İlave Yanardağ püskürtüsü Erkek unvanı Bir tür başlık Tabak çanak yapılan bir madde Basit, süssüz Zehirli bir örümcek Avrupa Uzay füzesi Bozukluk Bir jimnastik biçimi 2 Küçük bir kuş Dünya Bir tatlı 8 Kanun Özürlü Parazit Birinci sırada Ekin biçme aracı Dalgalı Akım (kısa) Rey Astatın simgesi Balık havuzu İstem Kovuk MANYAS KUŞ CENNETİ Saatin altmışta biri Karadeniz teknesi Fasıla Yoksul aşevi 9 İnanç Araç gereç Boşa dönen kasnak Bir ilimiz Girdap, burgaç Koyacak Vilayet İflas etmek Yapı Bal yapan böcek Bir meyve Devlet Su İşleri (kısa) Uyarı Lenf Senegal’in başkenti Uçurum Düzenli tropikal rüzgârlar Bilgiçlik taslayan 10 Alt resimdeki aktör Nezir Büyük kemik Hollanda plakası O yer Zayıf, hastalıklı Hatay’da bir ova Sözleşme Tavır 4 Bir Türk müziği çalgısı Kas Yazı Söz Holmiyumun simgesi Ceylan derisi Olumsuzluk öneki Beygir Kaldıraç Geminin çizilmiş yolu Bir meyve Mikroptan arındırılmış Acele Voleybolda devre Koca Otuz günlük süre Köşeden köşeye kesilmiş Küçük bakır kova Çizgi Kaba, kalın kumaş Hor, aşağılanan Beyanat Cilt, deri Zulüm Pişirilmiş yemek 3 Yönetimsel Eleme aracı Terbiye Yazı, mektup Üzüntü, acı Hitit Dökme demir Bir nota Satrançta yenilgi Yapım 10 5 4 fi‹FRE KEL‹ME Bir küçükbaş hayvan 3 Meşe palamudu 2 Bulaşık yıkanan tekne Lisan 5 Voltamperin simgesi Bir bağlaç Donuk renkli Ezan okunan yer 1 Küçük limon MUSTAFA AVKIRAN Sarı, mavi vb 9 Süslü cadde kemeri Çanakkale’de bir ilçe 8 6 Oltaya takılan kurşun Sevi Kir izi Firari Kâğıt tutturacağı Kent Kur’anı kerimin 103. suresi Çiftçi Üç ayların ilki Ağırlık, hareketsizlik Azerbaycanlı 7 Mera İyiliğe ahirette verilecek mükâfat 6 Hangi kişi Galyumun simgesi Binek hayvanı
Benzer belgeler
pusula-aralik14
AUTOREN
Sunay Akın, Mehmet Akyol,
Hülya Rüst, Özlem Kalaca
PUSULA Gazetesi’nin tüm yayın hakları kendisine aittir. Yayınlanan reklamlardaki sorumluluk, reklamı veren firmaların kendine aittir.
Hazı...
Pusula
Mehmet Akyol, Hüseyin Türkkan,
Neslişah Çetin
GRAFIKDESIGN
ANL Creative
ÜBERSETZUNGSDIENST
Turka Lingua
EDV / IT
Bülent Kabacaoğlu
www.activeip.ch
VERTRETER
Istanbul: M. Ali Tuncer, Derya Edis
Anka...
Dünya nefesini tuttu, İsviçre`yi takip ediyor
AUTOREN
Sunay Akın, Mehmet Akyol,
Hülya Rüst, Özlem Kalaca
PUSULA Gazetesi’nin tüm yayın hakları kendisine aittir. Yayınlanan reklamlardaki sorumluluk, reklamı veren firmaların kendine aittir.
Hazı...
İki öğretmenden biri istifa ediyor
AUTOREN
Sunay Akın, Mehmet Akyol,
Hülya Rüst, Özlem Kalaca
PUSULA Gazetesi’nin tüm yayın hakları kendisine aittir. Yayınlanan reklamlardaki sorumluluk, reklamı veren firmaların kendine aittir.
Hazı...