S ze A s
Transkript
S ze A s
04 Camİİ’ye sığınan kadına cemaat yardımcı oldu 10 Nänikon’da yaşayan 40 yaşındaki bir adam eşini önce arabayla ezmeye, sonra da kaçtığı camide bıçaklayarak ağır yaralanmasına sebep oldu. Gençlİk hapİshanelerİ boşaldı 20 Gençlerin gönderildiği hapishanelerin boşalmaya başladığı açıklandı. Bu sevindirici durumun sebebi, son yıllarda çocuk ve gençlerin işledikleri suçların azalmış olması. Güçlü Frank ekonomİyİ olumsuz etkİlİyor İsviçre ekonomisi 2015 yılında düşük bir büyüme gösterdi. Borsadaki fırtınalar ve dolayısıyla bu yılki büyüme beklentisi belirsiz. www.pusulaswiss.ch SAYI 19 MART 2016 23 SVP`nİn ayrımcılık İçeren yasa teklİfİ reddedİldİ Suç işleyen yabancıların sınır dışı edilmesi yasa tasarısıyla ilgili referandumun sonuçları sadece İsviçre`de yaşayan göçmenleri değil, bu yasaya karşı olan İsviçrelileri de memnun etti. Sezen Aksu VEDA KONSERİ 30 NİSAN 2016 CUMARTESİ THEATER 11 Thurgauerstrasse 7 8050 Zürich ONLINE BİLET SATIŞI www.starticket.ch (Postane şubelerinden temin edebilirsiniz) YENİ HONDA JA Z Z D A H A P r AT İ K , D A H A G E N İ ş 99.–/ chf’DEN İTİBAREN % 1,9 LEAsiNg, 48 AY TAKsİT fiRsATiYLA Kendi sınıfının en büyüğü Otomatik klima Acil durum fren sistemi BAUMANN AUTOGARAGE AG Brisgistrasse 2, 5400 Baden, Tel.: 056 200 24 24 E-Mail: [email protected], www.baumannauto.ch Leasing gültig bis 31.03.2016. Berechnungsbeispiel für den Jazz 1.3i Trend, 5 Türen, 75 kW/102 PS, 1318 cm3: Katalogpreis CHF 16 800.–, – Prämie CHF 1000.– auf Trend. Monatliche Leasingrate bei einer freiwilligen ersten Leasingrate von 30% des Katalogpreises, einer jährlichen Fahrleistung von 10 000 km und einer Leasingdauer von 48 Monaten: CHF 99.–/Monat. Jährliche Gesamtkosten bei einem Zinssatz von 1,9% (effektiver Zinssatz 1,92%): CHF 168.– exkl. Amortisation und Versicherung des Leasingobjekts). Leasingverträge werden nicht gewährt, falls diese zur Überschuldung der Konsumentin oder des Konsumenten führen. Kraftstoffverbrauch kombiniert: 5,0 l/100 km. CO2-Emissionen kombiniert: 116 g/km (Durchschnitt aller Neuwagen: 139 g/km). Energieeffizienzklasse: C (Foto: Jazz 1.3i Elegance, 5 Türen, 75 kW/102 PS, 1318 cm3, Katalogpreis CHF 20 100.–). Finanzierung durch die Cembra Money Bank. MART 2016 Halkoylamasını endişeyle takip ettik IMPRESSUM Sizlerin de bildiği gibi en son 2010 yılında kabul edilen yasa teklifiyle İsviçre`de yaşayan göçmenlerin yargılanmaları ve mahkum edilmeleri hususunda yeni kararlar alınmıştı. Cinayet, tecavüz, adam yaralama veya dolandırıcılık gibi ağır suçlardan hüküm giyen göçmenlerin sınırdışı edilmesi için halk ‘Evet’ oyu kullanmış ve yeni bir döneme girilmişti. VERLEGERADRESSE Pusula Media GmbH Chörenmattweg 2, 8965 Berikon E-Mail: [email protected] REKLAM / ANZEIGEN Office: +41 44 576 60 80 E-Mail: [email protected] CHEFREDAKTOR Turgut Karaboyun REDAKTIONSLEITERIN Derya Edis RedaktIon Mehmet Akyol, Neslişah Çetin MARKETING Onur Cebeci GRAFIKDESIGN PUSULA AJANS EDV / IT Bülent Kabacaoğlu www.activeip.ch Vertreter İstanbul: M. Ali Tuncer, Derya Edis İzmir: Mehmet Kuzu Druckerei DZB Druckzentrum Bern AG FOTOGRAF ixart.photography FreIe JournalIsten Asiye Sınıcı, Mehmet Kuzu, Fatih Ertuğrul AUTOREN Sunay Akın, Mehmet Akyol, Hülya Rüst, Eylem Demir-Şentürk Şeyma Nur Çavuşoğlu Turgut Karaboyun [email protected] editörden ABONNEMENT Erschinungsweise: 12x Jährlich Abo-Preis: CHF 29.- / Jahr Abodienst: +41 44 576 60 80 E-Mail: [email protected] 03 PUSULA Gazetesi’nin tüm yayın hakları kendisine aittir. Yayınlanan reklamlardaki sorumluluk, reklamı veren firmaların kendine aittir. Hazırlanan haberlerden ve yazılardan, haberi hazırlayan kişiler ya da kaynak gösterilen kurumlar sorumludur. PUSULA’da kullanılan tüm haberlerin, fotoğrafların ve bilgilerin her hakkı PUSULA’ya aittir. İzinsiz olarak kullanılması yasaktır. Aksi durumda, cezai uygulamalar için hukuki işlemler başlatılır. Göçmenler aleyhine her geçen gün yeni kanun teklifleri hazırlayan ve bizleri baskı altında tutmak isteyen İsviçre Halk Partisi (SVP) yöneticilerinin durmaya hiç niyeti yok. 2010 yılında kabul ettirdikleri yasa teklifi onları tatmin etmemiş olacakki bu sefer basit suçlardan bile hakim karşısına çıkan göçmenlerin de sınırdışı edilmesini istedikleri bir tasarıyla karşımıza çıktılar. 10 yıl içinde bir kaç kez araba ile hız limitini aşmak bile sınırdışı edilmek için yeterli bir sebeb olacaktı. Bir çok kurumun ve örgütün, ‘insan haklarına aykırı bir karar olur, böyle bir oylamaya izin verilmemeli,’ uyarısını dahi dinlemeyen SVP`li yöneticiler, çalışmalarına olanca hızıyla devam ettiler. Ben de dahil olmak üzere etrafımdaki çoğu insan yasa teklifinin küçük bir oy farkıyla kabul edileceğini beklerken, son dönemde yürütülen özel kampanyalarla yasa teklifine ‘Hayır’ oyu verilmesi gerektiğini savunan Bern merkezli NGO-Komitesinin yaptığı çalışmalar meyvesini verdi ve halkın %59`u bu sıradışı yasa önerisini reddetti. İsviçre Halk Partisi ülkede yaşayan göçmen nüfusun hem huzursuzluğu hem de sosyal sorunları artırdığını vurgulayarak kampanyalarında bu unsurları sürekli ön plana çıkarıyor. Hapishanelerdeki mahkumların büyük çoğunluğunun göçmenlerden oluştuğunu vurgulayan SVP, yeni düzenlemelerin İsviçreyi daha güvenli bir ülke haline getireceğine inanıyor. Ne gariptir ki, İsviçre nüfusunun % 25`ini oluşturan biz göçmenler hala SVP partisinin yaptığı işlere engel olamamak gibi makus bir kaderin içindeyiz. Son yasa önerisinde NGO-Komitesinin özel çalışması olmasaydı, kendimizi çift katmanlı adaletsiz bir sistemin içinde bulacaktık. Düşünsenize aynı suçtan dolayı hakim bizi farklı, İsviçrelileri farklı cezalandıracaktı. Aynen sigorta adaletsizliğinde olduğu gibi. İsviçreliler araba sigortası için neredeyse %50 daha az prim ödüyorlar. Bu yazımda daha öncede sık sık vurguladığım vatandaşlığa geçme konusunu bir kez daha gündeme getirmek istiyorum. Vatandaşlık hakkına sahip olan herkesin biran evvel İsviçre vatandaşlığına geçmesi, bizler ve çocuklarımızın geleceği için çok önemli. Sadece vatandaşlığa geçmek yetmiyor, bulunduğumuz toplumun içinde aktif görevler üstlenmek ve İsviçrelilerle daha yakın ilişkiler kurarak kendimizi onlara daha iyi anlatmamız gerektiğini düşünüyorum. Her yıl İsviçre`de gerçekleştirilen onlarca farklı etkinliklerimiz var. Bu etkinliklerden kaçını İsviçrelilerle birlikte yapıyoruz, onlarla yeterince diyalog kurabiliyor muyuz? Hiç düşündünüz mü? Gelecekte bu sorunları yaşamamak ve SVP gibi partilerin oyuncağı haline gelmek istemiyorsak, mutlaka harekete geçmeliyiz. • Danışmanlık • Analiz Gastronomi sektöründe faaliyet gösteren tüm şirketlerin buluşma noktası Uzman kadromuz gastronomi alanında size her konuda hizmet için hazırdır. Bizimle kontağa geçmeden kararınızı vermeyin! Gastrosuchen GmbH, Moosmattstr. 30, 8953 Dietikon | T: 079 821 48 80 [email protected] - www.gastrosuchen.com • Konsept • Araştırma • Yer bulma • Satın alma • Devretme 04 MART 2016 GÜNCEL Camii’ye sığınan yaralı kadına cemaat yardımcı oldu Nänikon’da yaşayan 40 yaşındaki bir adam eşini önce arabayla ezmeye, sonra da kaçtığı camide bıçaklayarak ağır yaralanmasına sebep oldu. İlk müdaheleyi yapan camii imamı kadının yeniden hayata tutunmasını sağladı. Olayın önce bir tartışmayla başlayıp sonra cinayet girişimine kadar vardığı bildiriliyor. Kanton polisinin yaptığı açıklamaya göre Uster’de yaşayan 40 yaşındaki Irak asıllı bir İsviçre vatandaşı, 38 yaşındaki karısını önce Zürichstrasse üzerinde arabasıyla ezmeye çalışmış, sonra da kadını sığındığı camiye kadar takip ederek bıçakla yaralamış. Ağır yaralı kadını merdivenlerde bulan Uster Camisi İmamı Abdullah Fırat ilk müdaheleyi kendisi yaparak du- rumu Camii’nin genel sekreteri olan Nedim Coşkun’a bildirmiş. Sonrasında polise ve ambülansa olayın bildirilmesiyle Camii’ye gelen ilkyardım ekibi tarafından ilk müdahele yapılarak, yaralı kadın hayata döndürülmüş. Irak asıllı vatandaş tutuklandı Zanlı, olay sonrası kaçarken yaralı olarak geride kalan kadın caminin cemaat üyeleri tarafından ambulans gelinceye kadar gözetim altında tutulmuş. Zanlı güvenlik güçlerinin geniş çaplı operasyonu ile saat 20:30 sularında Zürih’te yakalanarak tutuklanmış. Alınan bilgilere göre kanton emniyeti ile şiddetli suçlarla ilgilenen savcılık, olayın nedenini ve nasıl meydana geldiğini araştırıyor. Uster şehir polisiyle İsviçre adli vakalar enstitüsü uzmanları konuyla ilgili çalışmaları destekliyor. Çiftin iki çocuğu var Kanton emniyeti sözcüsünün bildirdiğine göre zanlının şimdiye kadar sabıkası bulunmuyor. İki çocuğu da bulunan çift bölgede fazla dikkat çekmeyen bir hayat sürdürüyormuş. Çocukları şu an devlet gözetim altında bulunuyor. Bölge sakinleri genel olarak olayla ilgili çok fazla bilgi sahibi değiller. Bilgileri olanlar ise beldede böyle bir durumun meydana gelmesinden dolayı hem şaşkın hem de endişeliler: “Burada bu tür olaylar olmaz.” diyerek tepkilerini dile getiriyorlar. Aarau - Zürih arasına 30 km boyunda tünel yapılacak İsviçre demir yolları ile federasyon, Aarau ile Zürih arasında 30 km boyunda dev bir tünel projesi için hazırlanıyor. SBB ile Ulaştırma bakanlığı, Lenzburg’ taki Chestenberg tüneli projesinden vazgeçip, bunun yerine Zürih ile Aarau arası yapılacak direkt bağlantı hattıyla demir yollarının kapasitesini artırmayı planlıyor. BAV (Ulaştırma bakanlığı) ve SBB tarafından geçtiğimiz günlerde yapılan açıklamada, Zürih Altstetten ile Aarau arası yapılacak bir tren hattının ana unsurunun 30 kilometrelik bir tünelden meydana geldiği, bu projenin Chestenberg tünelinden işletme ve ekonomi bakımından daha avantajlı olacağı belirtildi. Şimdi masraf konusu ele alınıyor Ulaştırma Bakanlığı bir sonraki adımda SBB’ye kesin hattın belirlenmesi, yapısal fizibilite raporunun ve masraf hesaplarının çıkarılması talimatını verdi. Aargau ve Zürih kantonu idarelerine de konuyla ilgili gerekli bilgiler verildi. Ulaştırma bakanlığının Chestenberg tünelini devre dışı bırakma kararı şu an alınmış bir karar olmayıp 2011 yılına dayanıyor. O zaman ETH tarafından ortaya atılan yeni bir yapım hattı düşüncesi de dikkate alınmış, fakat tüm araştırmaların sonucunda, Gru- emet bölgesinde koruma altında olan bir doğal alan bulunduğundan ve Chestenberg hattıyla Lenzburg bölgesindeki ağır vasıta yük trafiğinde arzu edilen azalma olmayacağı sonucuna varılarak, Zürih-Aarau arası tünel yapımı kararı ortaya çıkmış. Projenin uygulamaya geçeceği tarih belli değil Yeni tren yolu hattının ne zaman yapılıp işletmeye alınacağı ise henüz belli değil. Bu karar tren yollarının olağan altyapı tadilatı planları kapsamında değerlendirilecek. Sezen Aksu -VEDA KONSERİ30 NİSAN 2016 CUMARTESİ ANA SPONSOR: Kapı Açılışı: 19.00 Konser başlangıcı: 20.00 Info: 078 800 46 61 076 342 90 91 ZÜRİH`İN EN GÜZEL SALONU THEATER 11 SİZİ BEKLİYOR! Thurgauerstrasse 7 8050 Zürich ONLINE BİLET SATIŞI www.starticket.ch (Postane şubelerinden temin edebilirsiniz) | ORGANİZASYON: www.sezenaksu.com.tr /sezenaksu /sezenaksu 06 MART 2016 EKONOMİ Devlet gelirleri tahmini tutmadı En son açıklanan rakamlar dikkate alındığında, İsviçre Devleti’nin gelirleri son on yılda, tahmin edilen miktarlardan 27 milyar daha fazla arttı. Bazı partiler bunu kabul etmezken, bürokrasi gerekli olduğu görüşünde. Son on yılda bütçe sonuçları açıklanırken her seferinde aynı görüntü ortaya çıkıyor. 2015 bütçesinin hükümet tarafından yaklaşık 400 milyon daha fazla gelirle kapanacağı tahmin edilirken, gerçekleşen bütçe gelirleri fazlası 2,3 milyar Frank oldu. 2006 yılından bu yana devam eden bu durum, yani hükümetin devlet gelirlerini düşük düzeyde tahmin etmesi ise politik çevrelerde eleştirilere neden oluyor. Fazla gelir ise devletin borçlarının kapatılması için kullanılıyor. Söz konusu fazla gelirin devletin borçlarının kapatılması yerine geleceğe yönelik yatırımlar için kullanılması gerektiğini ileri süren SP milletvekilleri, bu nedenle hükümetin 2016 - 2019 yılları arasında öngördüğü tasarruf programlarından vaz geçmesini talep ediyor. Buna karşın bütçe planlaması yapan bakanlık yetkilileri, ekonomik gelişmelerin beklenenden daha iyi gerçekleşmesi sonucu bu durumun ortaya çıktığını vurguluyorlar. Benzer şekilde devletin bazı kurumlarının, planlanan harcamaların tümünü yapmadığını, bu nedenle ortaya çıkan miktarın yaklaşık 1,2 milyar olduğunu belirtiyorlar. Öte yandan devletin borçlarının 1990 yılından itibaren hızlı bir şekilde artması ve en son 2003 yılında rekor düzeye ulaşması sonucu hükümetler tasarruf önlemleri almaya başladı. Bu önlemlerin 2006 yılından sonra devlet bütçesindeki açıklara engel olduğu belirtiliyor. Borçların geri ödenmeye başlaması gündemde. İran’a uygulanan ambargo kalktı Diğer ülkelerin yaptığı gibi İsviçre’de İran’a karşı uygulanan ambargoyu kaldırdı ve bankalarda bloke edilmiş İran’a ait paraları da serbest bıraktı. İran’ın çeşitli bankalarda bloke edilmiş yaklaşık 12 milyon Frankı sahiplerine iade edildi. Birleşmiş Milletler tarafından alınan karar doğrultusunda diğer ülkelerin yaptığı gibi İsviçre’de İran vatandaşlarının İsviçre banklarındaki paralarını 2007 yılından bu yana bloke etme kararı almıştı. Bu kararın nedeni İran’ın nükleer bomba yapmasına engel olmaktı. Bunun sonucu olarak İran’a yapılan ihracatta durdurulmuştu. Ocak ayı sonunda İran’la BM arasında bu konuda bir anlaşmaya varılması sonucu, aralarında İsviçre’nin de bulunduğu pek çok ülke bu ekonomik ambargoyu sonlandırma kararı aldı. Bu şekilde İran, bu ülkelerde bulunan ve miktarının 32 milyar olduğu tahmin edilen parasına kavuşmuş oldu. Söz konusu ambargonun kaldırılması ile diğer ülkeler gibi İsviçre’de, İran ile ekonomik ilişkileri geliştirme çabasına girmeye başladı. Pek çok İsviçreli firmanın, ambargo kaldırılmadan önce İran’la bu konuda görüşmelere başladıkları daha önce basında yer almıştı. GÜNCEL MART 2016 07 Okullarda öğrenci sayısı artıyor Son on yılda sürekli olarak azalan öğrenci sayısının bu yıldan sonra artmaya başlayacağı, ancak bazı kantonlarda bu artışın görülmeyeceği açıklandı. Sadece ilköğretim dikkate alındığında, 1999 yılında bu yana okula giden çocuk sayısının %10 oranında azalması dikkat çekiyordu. Gelecek yıllarda bu durumun tersine dönmesi ve 2024 yılına kadar öğrenci sayısının %16 oranında artması bekleniyor. Orta okullarda ise 2003 yılı ile 2013 yılları arasında öğrenci sayısı %7 oranında azalarak 704.000’ e kadar gerilemiş. Bu rakamın ise 2024 yılında 800.000’ e kadar çıkması söz konusu olacak. Son yıllardaki nüfus artışına bağlı olarak yapılan bu hesaplamalara göre, özellikle 2017 yılından sonra öğrenci sayısında önemli bir artış bekleniyor. Söz konusu öğrenci artışının, okul öncesi dönemde 2007 yılından bu yana başladığına dikkat çeken uzmanlar, gelecek beş yıl içerisinde bu alandaki artışın, %18 civarın- da olacağını öngörüyorlar. Ancak lise düzeyindeki okullarda artışın daha az olacağı tahmin ediliyor. 2018 yılına kadar %2 oranında artacak olan lise öğrencileri için 2024 yılına kadar beklenen artış %6 civarında. Benzer gelişmenin meslek okullarında da olması bekleniyor. Öğrenci sayısındaki artış kantonlara göre değişiyor. Zürih, Waadt, Tessin, Freiburg, Zug ve Basel-Stadt Kantonları’nda artış beklenirken; Appenzell Ausserrhoden, Graubünden, Nidwalden, Obwalden, Schwyz ve Uri Kantonları’nda azda olsa bir gerilemenin yaşanacağı tahmin ediliyor. Başarı deneyimim: «DİLLE BAŞLAR GELECEK!» Yeni başlayanlar ya da ileri seviyeler için n Her zaman en yakın noktada katılım olanağı n Bütçenize uygun kurslar n Şimdi başvurun: Tel. 0844 844 900, klubschule.ch, ecole-club.ch veya scuola-club.ch MKS_Sprachen_fide_Türkisch_Pusula_205x140.indd 1 01.07.15 15:01 Pazar gününe lezzet katın! Açıkbüfe kahvaltı 15 CHF Hafta içi serpme kahvaltı .90 CHF Zirve mutfağından size özel lezzetler Zirve Ocakbaşı, Hauptstrasse 36, 5702 Niederlenz - Rezervasyon: 076 559 50 01 /Antepli Mustafanin Yeri POLİTİKA MART 2016 09 İsviçre Avrupa Birliği görüşmeleri donduruldu İngiltere’de Haziran ayında yapılacak AB ile ilgili halkoylaması sonuçlanana kadar İsviçre ile Avrupa Birliği arasında yürütülen görüşmelerin dondurulduğu açıklandı. AB’ nin İsviçre’ye serbest dolaşım konusunda taviz vermesinin, İngiltere’de AB karşıtlarına yardımcı olacağı görüşü bunun belli başlı nedeni. İsviçre’de yapılan halkoylaması sonucu, gelecek göçmenlerin sınırlandırılmasının kabul edilmesi ile söz konusu görüşmeler uzun bir süredir oldukça zor şartlarda yürütülmekteydi. İngiltere’de ise ülkenin AB’ den çıkmasını engellemek için, AB ülkelerinden gelen göçmenlere sosyal yardımların kısıtlanmasına olanak tanındı. Böylece halkoylamasında ülkenin AB’ den ayrılmasına hayır oyu çıkması ümit ediliyor. Bu tartışmalar sürerken AB ülkesi olmayan İsviçre’de serbest dolaşım konusunda taviz verilmesi halinde İngiltere’deki AB karşıtlarının güçlenmesinden korkuluyor. 23 Haziran’ da İngiltere’de yapılacak oylama sadece İsviçre ile olan görüşmelerin ötesinde pek çok alanda istenmeyen yeni geliş- meleri ortaya çıkaracak. Özellikle böylesi bir kararla zayıflayacak olan AB’ nin tüm Dünya ekonomisini olumsuz olarak etkileyeceği ön görülüyor. Ekonomik krizin tümüyle atlatılmadığı günümüz şartlarında bunun önemli bir tehlike olduğuda sık sık dile getirilmekte. Öte yandan 23 Haziran’dan sonra yeniden başlaması beklenen İsviçre AB görüşmeleri için her iki tarafta olumlu gelişmeler beklediklerini açıkladılar. Söz konusu görüşmelerin bir yılı aşkın bir süredir devam ettiği ve pek çok sorun hakkında çözüm konusunda anlaşmaya varıldığı belirtiliyor. Ancak bu halkoylamasında İngiliz halkının AB’ den ayrılmaya ‘evet’ demesiyle, tüm bu çözümlerin boşa düşmesi söz konusu olabilecek. Yurtdışında yaşayan İsviçreli sayısı hızla artırıyor İsviçre dışında yaşayan İsviçreliler’in sayısı son yıllarda artmaya devam ediyor. Geçen yılın sonunda İsviçreli göçmenlerin sayısının %2 artarak 761,936’ ya yükseldiği açıklandı. İsviçre dışişleri bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, son bir yıl içerisinde İsviçre dışında yaşayan İsviçre vatandaşlarının 15,045 arttığı belirtildi. Başka bir bakış açısıyla ülke dışında yaşayan İsviçreli nüfus, İsviçre’de yaşayanlardan iki misli daha hızla artıyor. Artış hızının en yüksek olduğu kıta ise %3,5 ile Asya kıtası. Ancak İsviçreliler en çok Avrupa ülkelerine yerleşmeyi tercih ediyorlar. Fransa 4173, Almanya 2103 kişi ile en ön sırada yer alan iki Avrupa ülkesi. ABD ise 1552 artışla üçüncü sırada, İngiltere 1216 artışla dördüncü sırada yer alıyor. İsviçreli göçmenlerin üçte ikisi Avrupa kıtasında yaşıyor. Her on İsviçreli göçmenin altısı ise AB ülkelerini tercih etmiş. En fazla İsviçreli göçmenin bulunduğu ülke açık farkla 198,647 ile Fransa. Onu 86,774 ile Almanya, 80,218 ile ABD takip ediyor. İsviçreli göçmenlerin dörtte üçünün çifte vatandaş olmaları, dikkat çeken başka bir nokta. Üstelik bu durumda olan İsviçreli göçmenlerin sayısının son yıllarda hızla arttığı da dikkat çekiyor. 10 MART 2016 GÜNCEL Gençlik hapishaneleri boşaldı Gençlerin gönderildiği hapishanelerin boşalmaya başladığı açıklandı. Bu sevindirici durumun sebebi, son yıllarda çocuk ve gençlerin işledikleri suçların azalmış olması. Bern Kantonu’nun, Preles’te gençler için yapılmış olan özel hapishaneyi kapatma kararı almasını, iki hafta önce Waadt Kantonu’nda benzer bir karar alınması takip etti. Paleziux’te bulunan gençler hapishanesine kanton yönetimi yetişkinlerin yerleştirilmesini kararlaştırdı. Bu hapishanelerde kapasitenin en fazla üçte birini kullandığı daha önce açıklanmıştı. Bu sevindirici haberin nedeni hapis cezası olan gençlerin sayında görülen azalış. 2010 yılından bu yana hapis cezası alan gençlerin sayısının yarı yarıya azaldığı bildirilmişti. Geçen yılın sonunda toplam 433 çocuk ve gencin ceza aldığı açıklandı. Gerçekten de açıklanan istatistikler, suç işleyen gençlerin sayısının 2009 yılı ile 2014 yılları arasında %40 oranında azaldığını göstermekte. Yine Zürih Kanton’u için yapılan bir araştırma, gençlerin daha az suç işlemesinin yanı sıra, daha az sigara ve alkol kullandığını ortaya çıkardı. Daha önce Waadt Kantonu’nda yapılan bir araştırma da benzer bir sonuç ortaya çıkarmıştı. Başka bir deyişle gençler son on yılda eğitimlerini daha ciddiye alıyorlar. Bunda kuşkusuz Federal devletin ve kantonların başlattıkları kampanyaların önemli bir payı bulunuyor. Benzer şekilde gençlerin sosyal medyaya olan düşkünlükleri, onların gerçek hayatta suç işlemelerini dolaylı da olsa engellemekte. Benzer şekilde mahkemelerin suç işleyen gençleri hapis cezası yerine başka türden cezalarla topluma kazandırmaya çalışmasıda bu gelişmeyi açıklayan diğer bir faktör olarak dikkat çekiyor. Kuran kursunu kiliseden çıkarmak istiyorlar Geçtiğimiz yıl Eylül ayından bu yana Kleinbasel’in St.Joseph Kilisesi içinde kiralanan bir alanda faaliyet gösteren kuran kursu, eski kilise başkanı tarafından kaldırılmak isteniyor. Basellandschaftliche (BZ) Gazetesi’nde çıkan habere göre, eski cemaat lideri Marc Ducommun, kuran kursundan kurtulmak amacıyla kilise yasalarında ve mali yönetmelikte değişiklik yapılmasını istiyor. Kilise alanlarının kiralanmasıyla ilgili hükme “Hıristiyan inancını taşımayan ibadet veya öğretilere ait organizasyonların etkinlikleri önlenmelidir,” şeklinde bir ibare eklemek istiyor. Ducommun bununla yetinmeyip “kilise alanlarının ruhani açıdan tehlike arz eden kullanımları yasaklanmalıdır, sadece para kazanmak amacıyla Hıristiyanlığa karşı olan öğretilerin teşvik edilemeyeceğini” belirtiyor. Konuyla ilgili farklı fikirler var. Papazlık kurumu dışın- da birçok önemli kilise temsilcisi de Müslümanlar’a tanınan bu misafir hakkına karşı olsa da kilise kurulu başkanı Christian Griss bu kadar ileriye gitmek istemiyor. Griss, BZ gazetesine yaptığı açıklamada şöyle diyor: “Ben olsaydım kilisede kuran okuluna yer kiralayarak böyle bir soruna neden olmaz, onlara başka bir yer bulma konusunda yardımcı olurdum.” Çünkü St. Joseph Kilisesi, yıllardır ikamet edenlerin büyük kısmının müslümanlardan oluştuğu Matthäus ve Klybeck semtlerinde yoğun temaslar içerisinde bulunuyor. Öte yandan Griss bir sonraki ruhani meclis toplantısında büyük tartışmaların çıkacağını düşünmüyor. Herşeye rağmen şimdiden bir değişiklik kabul edilmiş bile: “Kilise kurulu gelecekte kilise alanlarının kime kiralanacağı konusunda kesin olarak bilgilendirilmek istiyor.” GÜNCEL MART 2016 11 “Köle Çocuklara” 25 bin Frank tazminat Ulusal Konseyin, Federal Parlamento yasa tasarısını teşvik etmesi sonucunda “Verdingkinder” denilen, devletçe zorunlu olarak ailelerinden alınıp başka aileler yanına verilen ve çoğunlukla zorunlu çalışmaya tabii tutulan fakir, boşanmış aile çocukları ve yetimlere tazminat yolu açıldı. Çılgın motosikletçi 215 km hızla radara yakalandı Tazminat telafili çözüm Devletin ve kilisenin bu uygulamasından muzdarip Verdingkinder veya “Köle Çocuklar” tabir ettiğimiz yaklaşık 12 bin ile 15 bin arası hayatta kalan mağdura, toplam 500 milyon Frank tazminat ödenmesi öngörülüyor. Bu da kişi başı yaklaşık 20 25 bin Frank tazminat ödeneceği anlamına geliyor. Nyon yakınlarında A1 otobanını yarış pistiyle karıştıran bu “çılgın” motorsikletli hız limitini tam 90 km aştı. Yaşanmış haksızlıklar azımsanamayacak boyutta İsviçre’de devletçe uygulanan zorunlu çocuk bakım tedbirleri, 1981 yılına kadar devam etti. Bazı mağdurlar çocuk yaşta çiftliklere verildi, başkalarıysa zorla kısırlaştırıldı, ilaç deneylerinde kullanıldı ya da “tembel”, “ahlaksız” veya “iğrenç” oldukları öne sürülerek toplumdan soyutlandı. Son yıllarda ise bu uygulamadan mağdur olanlar için rehabilitasyon ve telafi amaçlı adımlar atılıyor. Örneğin bu durumlardan dolayı acil müdahale gereksinimi duyan insanlar için bir yardım fonu oluşturuldu. Waadtland polisi hız düşkünü motosikletliyi aynı gün telefonla aradı. Trafik canavarı suçunu kabul ederek pişman olduğunu belirtse de bu durum kendisini ehliyeti ve motoruna el konulmasından kurtaramadı. Aynı zamanda kendisi hakkında trafik suçu davası da açılmış durumda. 12 MART 2016 EKONOMİ SunExpress, 2015’te rekora koştu Geçen hafta opsiyonlu 10 Boeing 737-800 MAX uçağını kesin siparişe çeviren SunExpress, 2015’te elde ettiği gelirle yeni bir rekora imza attı. 2016 için hedef yeni pazarlar. Türk Hava Yolları ve Lufthansa’nın SunExpress’e aktardığı bilgi ve birikimdir,” dedi. Yeni pazar arayışları SunExpress Genel Müdürü Jaan Albrecht Türk Hava Yolları ile Lufthansa’nın ortak kuruluşu SunExpress, 2015’te 1 milyar 106 milyon Euro ile tarihinin en yüksek gelirini elde ederek kendi rekorunu kırdı. Opsiyonlu olan 10 adet 737 MAX’ı kesin siparişe çeviren SunExpress, buna ek olarak 10 adet yeni 737-800 MAX için de opsiyonlu sipariş verdi. “Son dört yıldır başarılı ve sağlıklı bir şekilde yürütülen büyüme stratejimiz sayesinde, SunExpress tarihinin en yüksek gelirini elde ederek, 2015 hedeflerimizi geçtik,” diyen SunExpress Genel Müdürü Jaan Albrecht 2015 sonuçları hakkında bilgi verdi: “2015’te rekor bir iş hacmine ulaştık: Satışlarımızı önceki yıla göre yüzde 9 arttırarak 1 milyar 106 milyon Euro gelir elde ettik. Taşıdığımız yolcu sayısı ise, önceki yıla göre yüzde 19.2 artarak 8.7 milyon oldu. Uçaklarımızdaki doluluk oranı ise yüzde 85 olarak gerçekleşti. Bu güçlü büyümenin arkasından yatan temel etken ise 25 ülkeden 3500 çalışanımız ve tabii ana ortaklarımız SunExpress’in, alt kuruluşu Frankfurt merkezli SunExpress Deutschland ile beraber, Türkiye ve Avrupa başta olmak üzere, Kızıl Deniz, Kanarya Adaları (İspanya), Yunanistan, Tunus, Bulgaristan, Umman’da 110 şehre uçtuğunu belirten Albrecht, yeni pazarlar aradıklarını belirtti: “Avrupa’dan Türkiye’ye olan rezervasyonlar geçen yılın gerisine düştü, ama biz turizmin yaz sezonunda toparlanacağı konusunda iyimseriz. Ancak, bu tabii bizi yeni pazar arayışlarından alıkoymuyor. Şu anda İran ve Kuveyt gibi doğu ülkelerindeki gelişen pazarlarda görüşmeler halindeyiz.” “Geçtiğimiz haftalarda İran uçuşları için anlaşmalarımızı yaptık. Bu yaz, Nevruz ile beraber, Tahran’dan İzmir’e, Antalya’ya ve İstanbul’a turist taşımaya başlayacağız. Başlangıçta bu uçuşlarımız full charter olacak, ama bu uçuşların başarısına bağlı olarak tarifeli uçuşlara da başlayacağız,” diyerek sözlerini tamamladı. Kadın gardiyan, mahkûmla kaçtı Limmattal hapishanesinin güvenlik memuresi Angela Magdici, geceleyin bir mahkuma hapishane kapılarını ardına kadar açıp onunla birlikte gözden kayboldu. Bu olay geçtiğimiz haftalarda en çok konuşulan konuların başındaydı. Hapishane gardiyanlığı, pek popüler olmayan, toplumda düşük seviyeli görülen bir meslek grubudur. Ama gardiyanlık sağlam bir fiziki ve psikolojik yapı gerektiriyor. Limmattal Hapishanesi’nin genç güvenlik memuru Angela Magdici’nin geceleyin bir mahkuma hapishane kapılarını ardına kadar açması ve onunla birlikte gözden kaybolması sonucu gardiyanlık mesleği dikkatleri üzerine çekti. Hapishanelerde çift gardiyanlı denetim prensibi İsviçre’de hapishane sistemi aslında sorunlu değil. Bu kaçış bireysel bir durum teşkil etse de güvenlik sisteminin gözden geçirileceği kesin. Çift gardiyanlı gözetim prensibi de bunlardan biri. Mevcut kaçış olayı, bu prensibe pek de riayet edilmediğini gözler önüne serdi. Hapishanelerin elemanlarına güvenip onları tek başlarına görev vermesinin sorunlar oluşturabileceği, münferit bir vaka da olsa, bu olayla ortaya çıktı. Ayrıca Angela Magdici’nin gerekli meslek eğitimini bile almamış olması, yoğun bir denetimin şart olduğunu vurgular nitelikte. Angela Magdici Organisator /atalaydemirci /nealaka2016 Ticketing 14 MART 2016 GÜNCEL Otomobil kullanıcısının mahkeme zaferi Zürih’li bir otomobil kullanıcısı polise karşı sürpriz bir hukuki başarı elde etti. Yüksek mahkemenin kararına göre sürüş esnasında kısa süreliğine gözünü yoldan ayırmak sorun değil. Bugün 33 yaşında olan Zürih’in Effretikon kasabasında oturan otomobil kullanıcısı 2014 yılının Temmuz ayında kanton polislerinin dikkatini çekti: Polisler, sürücünün otomobili kullanırken iki defa birkaç saniyeliğine gözünü yoldan ayırarak aşağıya doğru baktığına şahit oldular. Bu hareketi şoförün cezai yaptırımla karşı karşıya kalmasına sebep oldu. Bülach Bölge Mahkemesi sürücüyü sürüş esnasında başka bir işle iştigal etmek sebebiyle 250 Frank para cezasına çarptırmakla kalmadı ve 1500 Frank’ı aşan mahkeme masraflarını da üstlenmesi gerektiğine hükmetti. Şoför sadece havalandırmayı açmıştı Sürücü bölge mahkemesi önünde muhtemelen havalandırmayı açmak suretiyle sadece kısa sü- reliğine başka yere baktığını kabul de ederek suçsuz olduğunu savünsa da, ilk mercii karşısında başarılı olamadı. Sürüş esnasında bir şey okuduğunu veya cep telefonuna baktığı iddiasını ise kesin olarak reddetti. Fakat Bülach Bölge Mahkemesi, ilk karar da olduğu gibi sürücü yerine iki polisin bakış açısına riayet ederek ceza kesilmesine karar verdi. Karar Yüksek Mahkemeden döndü: Beraat. Tüm bu olanlar sürücüyü yıl- dırmadı ve kararı temyiz etti. Başarılı da oldu. Olay Yüksek Mahkeme önünde tersine döndü ve beraat kararıyla sonuçlandı. Hatta kendisini avukatla temsil ettiren sürücüye 5`000 Frank avukatlık ücreti ödenmesine de karar verildi. Yüksek Mahkeme hakimleri, sanığın sürüş esnasında başka işlerle uğraştığı iddiasını, kulaklık kullanarak telefonda bir kredi kartı kurumuyla konuşmuş olduğundan, cep telefonuyla uğraşması ya da evraklara bakmasının olası olmadığına kanaat getirerek diğer kararları çürüttü. Belirleyici olan husus ise Yüksek Mahkemenin sürücünün sadece çok kısa süreliğine gözünü yoldan ayırdığına kanaat getirmesi oldu. Kararda da belirtildiği gibi: “Buradan sanığın dikkatinin kabul edilemez şekilde dağıldığı sonucuna varılamamaktadır.” POLİTİKA MART 2016 15 Devlet bisiklet kullanımını teşvik etmeli 105’000 kişi Pro Velo (bisiklet kullanımı taraftarları) inisiyatifine imzasıyla destek verdi. Derneğin istekleri arasında bisiklet yollarının artırılması bulunuyor. Halk girişimine ait başvuru, Başbakanlık Dairesi’ne yapıldı. Katılım o kadar yoğunduki başvuru için gereken imza sayısı düşünülenden, yani 3 Eylül 2016 tarihinden altı ay önce elde edildi. Bildirildiğine göre tam 105 bin adet imza toplandı. Artık bisiklet kullanımının ulusal alanda teşviki konusunda top, temsilciler konseyi, parlamento ve oy hakkı bulunanlarda. Swiss Cycling başkanı Franz Gallati’nin de dediği gibi: “Velo’da (bisiklette) daha çok potansiyel var.” Daha fazla bisiklet yolu isteniyor Velo-İnisiyatifi diye anılan, bisiklet, yaya ve yürüyüş yollarının teşvik edilmesi konusundaki halk girişimi, bisiklet kullanıcıları çıkarlarını savunan bisikletliler derneği Pro-Velo’ya ait. Pro 105 bin kişinin imzasıyla destek verdiği Pro Velo referandumu için toplanan imzalar Başbakanlık binasına bisikletlerle taşındı. Velo söz konusu halk girişimiyle daha fazla bisiklet yolunun açılması ve işletilmesini sağlamak ve bunun için de anayasal zeminin oluşturulmasını istiyor. Federal Anayasanın 88. maddesin- de yaya ve yürüyüş yolları için mevcut olan bir düzenlemenin bisiklet kullanımını da kapsayacak şekilde genişletilmesi arzu ediliyor. Ayrıca amaç, kantonların ve üçüncü şahısların bisiklet yolu ağlarının genişletilmesi yönündeki uygulamalarını teşvik etmesini sağlamak. Ayrıca anayasada bu amaçla belirtilen “yapabilir” yönündeki ifadeyi daha kesin bir ifadeye dönüştürmek. 1979`DAN BERİ HİZMETİNİZDEYİZ İSTANBUL, İZMİR, ANTALYA, BODRUM VE DALAMAN`A DİREK SEFERLER. ERKEN REZERVASYON FIRSATLARINDAN Barut Hotels Lara Resort & Spa ***** CHF 409.- ANTALYA / SERİK ANTALYA / LARA MUTLAKA YARARLANIN! Limak Atlantis Deluxe Resort ***** CHF 355.- Fiyatlar 1 hafta herşey dahil, kişi başına hesaplanmıştır. Uçuş ve transferler fiyata dahildir. 16 MART 2016 EKONOMİ Kiralık evden çıkarken dikkat! Geçtiğimiz günlerde pek çok kiracı yeni evlerine taşındı. Bazı ev sahipleri eski ve yeni kiracılarından daha fazla kira alma imkanını kaçırmamak için akla gelmedik yöntemlere başvuruyor. Kirayı arttırmanın yanı sıra kiracılara bir sürü masraf çıkarmak bunlar arasında yer alanlar. Kiracılar Derneği, ev sahiplerinin yasal olmayan uygulamalarına karşı kiracıların haklarını korumak için bu günlerde epey meşgul. En fazla şikayetçi edilen konular arasında, evden çıkarken ev sahibi tarafından gösterilen ve kiracıya ödetilen masraflar yer alıyor. Bunlar arasında yeni kiracı bulmak için verilen ilanlar veya çıkılan evde yapılan tamirat masrafları gibi konular yer alıyor. Bu tür masrafların hangi şartlarda kiracının ödemesi gerektiği yasalarda açıkça belirtilmesine rağmen, ev sahipleri bunun neredeyse tamamını kiracılara yüklemek istiyor. Bunun için kiracıların haklarını öğrenmesi ve talep edilen haksız paralara karşı, kiracılar mahkemesine müracaat etmesi gerekiyor. Şikayete neden olan başka bir konu ise kiracının evden ayrılma tarihi. Yeni yürürlüğe giren kiracılar yasası bu konuda net belirlemeler getiriyor. Yasa, özellikle kira sözleşmesinde belirtilen tarihler dışında yapılan çıkışlar konusunu açık belirlemelerde bulunmuş. Ev sahibi ile konutun çıkış tarihinin belirlenmesi çoğu zaman tartışmalara neden oluyor. Bunun nedeni ise çoğu zaman ay sonunun hafta sonlarına denk gelmesi. Yeni kiracılar yasası, bir konutun yeni bir kiracıya verilmesi durumunda, kiranın en fazla ne kadar arttırılabileceğini de düzenlemekte. Bu nedenle yeni kiracının eski kiranın ne kadar olduğunu öğrenme hakkı bulu- nuyor. Ev sahipleri ise bu miktarı yeni kiracıya bildirmeyerek, yasal zorunluluğu yerine getirmiyor. Böylece yeni kiracı, eski kiradan çok daha fazla kira ödeyebiliyor. Bu tür uygulamalar sonucu en fazla zarara uğrayanlar ise göçmenler. Yasaları yeterince bilmeme sonucu ev sahiplerinin tüm isteklerini yerine getiren göçmen- lerin bu durumu ev sahipleri tarafından insafsızca kullanılıyor. Ev sahiplerinin en son buldukları hileyse, konut kiralarken deneme süresi koymaya kalkışmaları. Deneme süresi sonunda daha yüksek kira ile kira sözleşmesinin kesin hale getirilmek istenmesi son zamanlarda şikayete neden olan diğer konular arasında yer alıyor. Ekonomi uzmanlarına göre kiralar düşecek Credit Suisse bankasının ekonomi uzmanları İsviçre’de kira bedellerinin düşüş eğilimi göstereceğini öngörüyor ve nedenini ise çalışmak için gelen göçmen sayısındaki azalmaya bağlıyorlar. Referans faiz oranları %1,75 gibi rekor bir oranda düşük seyrettiğinden, yakın zamanda kira bedellerinde düşüş beklenmese de, Credit Suisse ekonomistleri kiraların kısa süre sonra düşüş trendine gireceğinden emin. Ekonomistler gerekçe olarak da çalışmak için gelen göçmen akımının azalmasını gösteriyorlar ki Salı günü açıklanan bir araştırmaya göre gelen göçmen işçi sayısında geçen yıl %10 gibi bir düşüş yaşandı. Bu düşüşün bu yıl da artarak devam etmesi bekleniyor. Halihazırda gelen göçmen sayısı boşalan istihdamları karşılasa ve böylelikle mevcut kiralık evle- ri sayısal olarak doldursa da bu durum sadece düşük fiyat seviyesindeki daireler için geçerli. Ayrıca yeni kiralık konut yapımı da tüm hızıyla devam ediyor. Credit Suisseli ekonomistler cari yıl içe- risinde bu rakamın 24 bin konuta ulaşacağı kanaatinde. Arz talepten daha hızlı artıyor Göçmen hızındaki yavaşlamaya rağmen konut yapımındaki artışın devam etmesinin nedeni ise yatırımcıların dipte seyreden faiz oranları nedeniyle nispeten daha yüksek kar oranları vaat eden emlak piyasasına yönelmeleridir. Bütün bu gelişmelerin sonucunda boş kalan konut sayısı 2014 yılında 4000 konutun üzerinde artış gösterirken daireleri pazarlamak daha da zorlaştı ve boş kalma süreleri uzadı. Bütün bu sebeplerden ötürü araştırma sahipleri cari yılda kira fiyatlarında artışın durma noktasına geleceğini öngörürken Credit Suisse emlak yatırım uzmanı Fredy Hasenmaile, 2017 veya en geç 2018 itibariyle düşüş trendine gireceklerini belirtiyor. GÜNCEL MART 2016 17 Büyük taşınma başlıyor Albisrieden’in Zürcher Freilager sahasında yaklaşık 1000 daire iskân ediliyor. İlk aileler Mart’ta taşınmaya başlayacak; fakat hala okul binası eksik. Bu yıl Zürcher Freilager AG sahasında bulunan yaklaşık 1000 daire sakinlerine kavuşuyor. İlk kiracılar 13 Mart’ta yerleşmeye başlayacak. Mart’da taşınılacak ilk alan, 9 konut tipinin ilki olup bunu diğer binalar ve güney alanı takip edecek. Albisrieden’e gelecek yaklaşık 2500 yeni sakin ufak kasaba nüfusunun yüzde 13’ünü teşkil edecek. Şu anda daha yapımı tam olarak tamamlanmasa da, bölge yeni sakinleriyle birlikte canlılığa kavuşacak. Karmaşadan ve yığılmadan kaçınabilmek amacıyla taşınma işlemleri zamana bağlanmış olup güvenlik görevlileri gözetiminde gerçekleştirilecek. Zürcher Freilager AG Ceo’su Jean-Claude Maissen yeni kiracıların bölgeye canlılıkla beraber sorumluluğu da beraberinde getireceğinin bilincinde olduklarını belirtti. Belediye eline geçen fırsatı kaçırdı Freilager toplu konut inşası Ma- negg-sahası, Neu-Oerlikon ve Zürih-Batı ile aşağı yukarı eşzamanlı olarak yerden mantar gibi fırladı. Zürih kiracılar derneğinden Walter Angst, bu toplu konutlardan hangisinin gelecek yıllarda canlı iskân bölgesi olarak gelişeceğini merak ediyor ve belediyenin, Zürcher Freilager AG 2008 yılında sahayı başka kullanım bölgesine aktardığında, “bir fırsatı kaçırdığını” belirtiyor. Taşınacak olan çocuklu ailelere ait okul veya yeşil alan gibi altyapılara ait masraf katılımı konusu müzakere edilmemiş olsa da belediye nihayet Kasım 2015 tarihinde gerekli okulun planlanması için proje kredisini artırmıştır. Okul, sahanın doğusunda, şu anda aile bahçeleri derneğine ait hobi bahçelerinin bulunduğu yerde yükselecek. Ayrıca Koch bölgesinde de bir yeşil alan yapımı planlandığı belirtiliyor. Maissen’in verdiği bilgilere göre Zürcher Freilager AG Kurumu, bölgede canlılığı ve çeşitliliği sağlamak için 200 odayı da üniversite öğrencilerine tahsis etmeyi düşünüyor. İdaresini Woko konut kooperatifi gerçekleştirecek. 52 dairenin bazı şartlara bağlı olarak düşük bedellerle kiralanması hedefleniyor. Kamusal kullanıma ait bir alanın yanı sıra bölgede esnaf dükkânları (Spar), bir kuaför, yoga salonu ve devlet kreşi bulunacak. Amaç, burada küçük bir alanda Albesried’in köy yapısını da yansıtabilmek. Konutların yüzde otuzu henüz kiralanmadı Antrepo 1927 yılında Zürih ticaret odasının teşvikiyle kuruldu. O zamanlar amaç, transit ticaretinin teşvik edilmesi olsa da antrepoculuk yıllar içerisinde çok büyük oranda değişim gösterdi. Belediye 2004 yılında bölgenin mülk sahibini diğer arazi sahipleri ve uzmanlarla birlikte Letzi bölgesinin geliştirilmesi amacıyla devreye soktuğunda, Zürcher Freilager AG yüzde 95 oranda bir emlak şirketiydi. Böylece antrepo binaları konutlara dönüştürüldü. Dönüşüm esnasında kuruculuk zamanının ambiyansı da yansıtıldı. Fakat bazı sorunlar da yok değildi. Mimar Markus Peter, mevcut antrepo binaların bilinen konut temelinden 8 metre daha geniş olması dolayısıyla sorunlarla karşılaştı. Maissen, halihazırda konutların yüzde otuzunun kiralanmamış olduğunu belirtiyor. Fakat bu durumu çok da dert etmiyor. Belirttiğine göre uzun bloklar ve yüksek kulelerdeki daha ucuz daireler tamamen kiralanmış durumda. “Pazar sokağında 30004000 Frank gibi yüksek kiraların olduğu kısımları tutacak kişi tabii ki daireleri bizzat görmek ister,” diyor Maissen. “Ama bu bölümler şu an inşaat aşamasında.” Fakat bilgi merkezinde bulunan 3 boyutlu görüntüleme sistemi dairelerle ilgili bir izlenim yansıtabiliyor. Sıcacık bir ortamda keyifli lezzetler sunuyoruz Izgara ve kebap çeşitleri Sıcak yemek çeşitleri Salata çeşitleri Pasta, simit, poğaça çeşitleri Günlük hazırlanan kahvaltı menüsü Tatlı çeşitleri Özel günleriniz ve toplu yemek organizasyonlarınız için bizimle mutlaka kontağa geçiniz. Sultan Sofrası Wehntalerstrasse 28, 8046 Zürich-Neuaffoltern | Tel: 043 538 17 83 EKONOMİ MART 2016 19 Makina endüstrisinde on bin kişi işini kaybetti Geçen yıl ekonomik gelişmelerden en fazla makina endüstrisinin etkilendiği ve bu işkolunda yaklaşık on bin çalışanın işini kaybettiği açıklandı. İsviçre makina işverenleri sendikası tarafından yapılan basın açıklamasına göre İsviçre Frank’ının aşırı değer kazanması bu gelişmenin en önemli nedeni. Diğer ülkelerle rekabet edebilmek için fiyatları mümkün olduğu kadar aşağıya çektiklerini söyleyen işverenler, buna rağmen işyerlerinin kapanmasını önleyemediklerini belirtiyorlar. İşkolunda her üç firmadan birinin 2011 yılından bu yana zarar ettiği, ancak 2014 yılının sonunda itibaren bazı işyerlerinin yeniden kara geçtikleri yapılan basın açıklamasında yer almakta. İşyerlerinin aşırı değerli İsviçre Frank’ı nedeniyle rekabet gücünü kaybettikleri, buna önlem olarak araştırma geliştirme çalışmalarına önem verdiklerini belirten işverenler, sadece 2015 yılının son üç ayında işini kaybeden işçilerin sayısının 4500 olduğuna da dikkat çekmekteler. Başka bir deyişle bu işkolunda krizin hala bütün hızı ile sürdüğü belirtilmekte. Öte yandan bu yıl içerisinde işiçi çıkracağını açıklayan 14 şirketin işten çıkarmak istediği işçi sayısı ise 8000 civarında. BUGÜNE KADAR AÇIKLAMA YAPAN İŞYERLERİ VE ÇIKARMAK İSTEDİKLERİ İŞÇİ SAYISI İSE ŞU ŞEKİLDE Richemont350 Petroplast90 Pictet100 Zürich Versichrungen 750 Bucher 60 Credit Suisse 4000 Swisscom 700 Sauter 100 Black Diamond 35 KWO50 Ziegler Papier 100 Alstom1300 Pastorini18 Condair 41 İsviçreliler VolksWagen`den vazgeçmiyor Egzoz gazında yaptığı hilelerin ortaya çıkması, İsviçrelileri VW markasından ayıramadı. Sadece yeni satın alınan arabalarda değil, kullanılmış araba satın alımlarında da VW hala İsviçre’nin en önde gelen markası olmaya devam ediyor. Araba Satıcıları Birliği tarafından yapılan açıklama durumu açıkça ortaya koyuyor. Satılan yeni arabalar içindeki payı %13 olan VW, kullanılmış arabalarda da %14 paya sahip.. Bu sonuçlarla her iki kategoride de VW en fazla satılan araba. Açıklanan rakamlarının 2015 yılının tamamına ait olması ise durumu değiştirmiyor. Egzoz gazı skandalının ortaya çıktığı Eylül ayından sonra da, söz konusu oranda kayda değer bir de- ğişim görülmemiş. VW’ ye ait diğer bir marka olan Audi içinde benzer şeyleri söylemek mümkün. Geçmiş yıllarda olduğu gibi Audi, kullanılmış arabaların satışında yine ikinci sırada yer alıyor. Yeni satın alınan arabalarda ise üçüncü sırayı az farkla Mercedes’e kaptıran Audi, dördüncü sıraya düşmüş.. Yeni satın alınan arabalarda ikinci sırayı yine bir Alman markası olan BMW almış. 20 MART 2016 EKONOMİ Güçlü Frank ekonomiyi olumsuz etkiliyor İsviçre ekonomisi 2015 yılında çok düşük bir büyüme gösterdi. Borsadaki fırtınalar, zayıf dünya ekonomisi ve dolayısıyla bu yılki büyüme beklentisi belirsiz. Asgari Euro kurunun kaldırılmasıyla Frankın ani değer artışı İsviçre ekonomisini kötü etkiledi. Ekonomi müsteşarlığının verileri, gayri safi yurtiçi hasılasının 2014 yılında yüzde ikiye yakın seyrederken, 2015 yılında yüzde birin bile altında olduğunu gösteriyor. Bu, Avupa’nın rakamlarından da düşük. Ekonomi, 2015 yılının dördüncü çeyreğinde hafif bir kıpırdama gösterse de, dünya ekonomisindeki kötü gidişat bu ufak kazancı gölgeliyor. Gerileme yok Yine de korkulan olmadı ve İsviçre’de sağlam iç ticaret nedeniyle bir durgunluk ve gerileme dönemi gerçekleşmedi. Ekonomik belirsizliğe rağmen donanım ve malzeme yatırımlarının %3.2 gibi yüksek bir artış göstermesi dikkat çekici başka bir gelişme. Fakat İsviçre’deki şirketlerin makine ve cihazlara yatırım yapması işlerin yakın zamanda güçlü bir ivme kazanması beklentisinden değil, daha çok Frankın değer artışı dolayı- sıyla üretim masraflarını düşürme çabalarından kaynaklanıyor. Zira ETH Zürih konjonktür merkezinin araştırmalarına göre yatırım planları olan firmaların sayısı sanayi alanında 2015 yılında genel olarak belirgin bir gerileme gösterdi. Mal ihracatında çok hafif bir artış Tüm bunlara rağmen dış tica- rette hafif büyüme sinyalleri mevcut. Bu durum ihracatın çok fazla artmasından değil, ihracatta çok az artış olsa da ithalatın da hafif gerilemesinden kaynaklanıyor. Seco - Ekonomistlerinin verdiği rakamlarda İsviçre ekonomisinin karın ağrısı açıkça görülüyor: Yurtiçi milli hasılası 2015 yılında cari fiyatlar bakımından küçüldü. Bu, 2009 yılından beri nominal katma değerde ilk azalma. Seco analistleri Aralık ayına ait konjonktür öngörülerine dayanarak 2015 yılı için gayri safi yurtiçi hasılasının %1.5 büyüme göstereceğini ifade etseler de sene başındaki borsa türbülansları ve kırılgan dünya ekonomisi dolayısıyla bu beklentilerini iki hafta sonra ilkbahar öngörüleri kapsamında düşürmeleri şaşırtıcı olmayacaktır En düşük vergi hangi kantonda? İsviçre’nin orta bölgesinde yer alan kantonların firmalar için bir vergi cenneti olduğu bir kez daha açıklanan rakamlarla ispat edildi. Bu kantonlarda firmalar 2016 yılında da yine düşük vergi ödeyecekler ve vergi oranları düşük düzeyde de olsa azalmaya devam edecek. Buna karşın gelir vergisi yüksek olan kantonlarda da yine vergi artışları meydana gelmiş. Dünya’daki 130 ülke ile İsviçre’nin 26 kantonunu vergi açısından kıyaslayan bir araştırmanın bir kez daha gösterdiği gibi; söz konusu kantonlar hala vergi cenneti olarak bilinen ülkelerle yarışacak düzeyde. Luzern kantonu daha önceki yıllarda olduğu gibi bu açıdan yine ilk sırada yer alıyor. Orta İsviçre’deki diğer iki kanton Nidwalden ve Obwalden ise hemen hemen aynı seviyede. Bu haliyle bu üç kanton Singapur, Hong Kong gibi vergi cennetleri ile aynı düzeyde kalmayı sürdürmüş. Sadece Kanal Adaları ve bazı doğu Avrupa ülkeleri firmalar açısından daha elverişli durumda. Ancak batı İsviçre kantonlarında firmalar için vergiler en yüksek düzeyde, ilk sıralarda Cenevre ve Lozan yer alıyor. Ancak İsviçre üzerinde bu konuda uluslararası planda büyük bir baskı bulunuyor. Özellikle bu yıl gündeme gelmesi beklenen, firmalara yeni vergi indirimleri getirecek olan yeni yasaların bu baskı sonucu gerçekleşmesinin zor olduğu sık sık dile getirilmeye başlandı. Benzer şekilde firmaların ödedikleri vergilerin daha şeffaf hale getirilmesi talebi ilk sıralarda yer alıyor. Kantonlar arasındaki vergilendirme oranları ise hala oldukça fazla. Özellikle yüksek geliri olan kişilerin vergilendirilmesinde bu durum açıkça görülmekte. Bu konuda Kanton Zug yüksek gelirliler için en elverişli kanton konumda. Bu kantonda gelirlerini vergilendirenler, Litvanya ve benzeri ülkelerden daha az vergi ödüyor. Hizmette sınır tanımıyoruz Muhasebe hizmetleri ; Şirket muhasebesi ve vergi beyannamesi ; Şirket kurma işlemleri ve takibi ; Personel ve Sosyal Sigorta işlemleri ; Muhasebe danışmanlık hizmetleri Tercüme hizmetleri ; T.C. Zürih Başkonsolosluğu ve İsviçre makamları tarafından tanınan yeminli tercüme hizmetleri ; Nikah, boşanma, askerlik, kimlik, diploma, transskript, rapor ve kararların çevirisi. Diğer hizmetler ; Türkiye`de boşanma ve tenfiz davaları ; Göç dairesi (Migrationsamt) yazışmaları ; Konsept ve Businessplan hazılama Vergi beyannamenizi biz dolduralım çıkan sonuçlar sizi şaşırtmasın! 79.CHF Multipunkt GmbH Friesstrasse 25 8050 Zürih-Oerlikon T: 044 585 13 40 - F: 044 355 33 25 www.multipunkt.ch - [email protected] ’den başlayan fiyatlarla. 22 MART 2016 GÜNCEL Geçtiğimiz yıl sporcumuz Kazım Çarman İsviçreli sporcu Guido Kessler`e karşı galip gelmişti. Abduli Frizur, Edi Lushi, Nuri Seferi, Kazım Çarman ve Abduli Besart basın toplantısında biraraya geldiler. Kick Boks severler hazır mısınız? Bu yıl dördüncüsü düzenlenecek olan The Story Fight Night Kick Boks akşamına oldukça önemli sporcular katılacak. Brothers – Gym Olten tarafından organize edilen Kick Boks akşamı bu yıl konseptin dışına çıkılarak Boks maçlarına da ev sahipliği yapacak. Geçtiğimiz yıl sporcumuz Kazım Çarman`ın İsviçreli sporcu Guido Kessler`e karşı aldığı muhteşem galibiyetle kapanan Kick Boks organizasyonu bu yıl daha görkemli bir şova dönüşecek. 21 Mayıs 2016 tarihinde yeniden Olten Stadthalle`de gerçekleştirilecek olan The Story`e Arnavutların Tyson`u olarak bilinen Nuri Seferi`nin yanı sıra Türkiye`den Selçuk Kılıç katılacak. Ayrıca Almanya, Fransa, Avusturya, Polonya, Arnavutluk, Makedonya, Yunanistan gibi diğer Avrupa ülkelerinden tanınmış sporcular katılacaklar. Geçen yılın şampiyonu Kazım Çarman`ın onur konuğu olarak katılacağı organizasyonun biletleri 14 Mart tarihinden itibaren satı- şa sunulacak. Organizasyon öncesi bir araya gelerek basın toplantısı düzenleyen Abduli Frizur, Edi Lushi, Nuri Seferi, Kazım Çarman ve Abduli Besart bu yılki organizasyona ilginin oldukça yoğun olduğunu söylediler. Boks severleri mutlaka 21 Mayıs`ta Olten Stadthalle`de görmek istediklerini belirttiler. Organizasyon ekibi her geçen gün büyüyerek kendini geliştiren The Story akşamlarına destek veren sponsor şirketlere ve katılımcılara teşekkür ederek toplantıyı sona erdirdiler. Pusula gazetesinin de Medya Sponsoru olarak destek verdiği organizasyon hakkında gelecek sayılarımızda daha geniş bilgi bulabilirsiniz. Schaffhausen Türk Kültür Derneği genel kurulu sona erdi İsviçre`nin en eski sivil toplum örgütlerinden birisi olan Schaffhausen Türk Kültür Derneği`nin genel kurulu 21 Şubat Pazar günü üyelerin katıldığı bir organizasyonla gerçekleştirildi. Genel Kurul`un açılış konuşmasını yapan Dernek Başkanı Bilgi Menekşe bugüne kadar gerçekleştirilen faaliyet ve etkinlikler konusunda üyelere bilgi verdi. Son 3 yıl içinde gerçekleştirilen önemli organizasyonları aktaran Menekşe, 100. Yılında Balkan Savaşları konulu Panel, Türkiye nereye gidiyor başlıklı Uğur Dündar`ın katıldığı söyleşi organizasyonu ve geçtiğimiz yıl Kasım ayında gerçekleştirilen Ankara gezisi ve Anıtkabir ziyaretleri hakkında bilgi aktardı. Başkanın faaliyet raporunun ardından mevcut yönetim genel kurulu üyeleri tarafından her konuda aklandı ve yeni yönetim kurulunun belirlenmesi için oylamaya geçildi. Eski Başkan Bilgi Menekşe`nin yeniden Başkan seçildiği genel Schaffhausen Türk Kültür Derneği üyesi olup İsviçre’de 50. yıllarını dolduran üyelere plaket taktim edildi. kurul sonrasında, yeni yönetim kurulu şu isimlerden oluştu. v Bilgi Menekşe (Başkan) v Mehmet Önder, Önay Altunöz v Savaş Şahin, Ayhan Sarılgan v Neşe Sarılgan, Özkan Aytaç Denetleme Kurulu: v Şamil Süer, Koray Barutçu Mehmet Baş Dernek üyesi olup İsviçre`de 50. yıllarını dolduran ve derneğin gelişmesine katkı sağlayan kişiler için hazırlanan plaketlerin teslim edilmesinin ardından, toplantının gerçekleştirildiği İspanyol Restaurantı tarafından hazırlanan ve İspanyol kültürünün bir parçası olan Paille adlı yemek, üyelere ikram edildi. Schaffhausen Türk Kültür Derneği 30 Nisan - 4 Mayıs tarihlerinde arasında sultanlar şehri Edirne`ye ve şehitler diyarı Çanakkale`ye bir gezi organizasyonu ile faaliyetini sürdürecek. Geziye katılmak isteyen okurlarımız dernek başkanı Bilgi Menekşe ile irtibata geçebilirler. Kişi başına belirlenen miktar 229.Frank. Ayrıntılar için 078 840 13 98 nolu telefonu arayabilir ya da bilgimenekş[email protected] adresine yazabilirsiniz. GÜNCEL MART 2016 23 SVP`nin ayrımcılık içeren yasa teklifi reddedildi Suç işleyen yabancıların sınır dışı edilmesi yasa tasarısıyla ilgili referandumun sonuçları sadece İsviçre`de yaşayan göçmenleri değil, bu yasaya karşı olan İsviçrelileri de memnun etti. SVP`ye karşı elde edilen bu zaferle birlikte gelecekte çıkarılmak istenilen göçmenlik yasası reformu gibi konularda da farklı sonuçlar bekleniyor. Bilindiği üzere SVP son ulusal meclis seçimlerini, yüzde 29.4 gibi tüm zamanın rekor oyu ile kazanmıştı. Buna dayanarak gözlemciler, suç işleyen yabancıların sınır dışı edilmesini öngören referandum ile SVP`nin kazanan taraf olacağını düşünüyorlardı. Zira sene başında çeşitli kurumlar tarafından yapılan anketlerde yüzde 61 oranla Evet sonucu çıkacağını gösteriyordu. Fakat referanduma karşı çalışma yapan örgütlerin başarıyla yürüttükleri kampanyalar sonucunu verdi ve Evet oyları yüzde 41’de kaldı. % 59 Hayır oyu verilen yasa tasarısı ile SVP’ye büyük bir darbe vuruldu. Konuya ilişkin SP Başkanı Christian Levrat ve NGP komitesinden Flavia Kleiner bir basın açıklaması yaptılar. Sosyal demokratlar (SP) resmi açıklamalarında SVP’ye karşı tarihi bir zafer kazandıklarını ifade ettiler. Başkan Christian Levrat: “Sivil toplum artık uyanmış ve hukuk devletini, azınlıkların korunması ve insaniyeti tek bir partinin totaliter güç arzusuna üstün tuttuğunu göstermiştir” dedi. NGP komitesinden Flavia Kleiner de referandumdan çıkan HAYIR sonucuyla SVP’ye karşı büyük bir zafer kazanıldığını ve artık İsviçre Halkının, partinin korku borazanlığı yapmasından bıktığını belirtti. Flavia Kleiner bu sonuç sayesinde benzer referandumlarda da galip gelinebileceğini, kazanılan bu özgüvenle SVP’ye karşı mülteci hukuku reformu, öz yönetim referandumu, çarşaf yasağı veya göç yasasıyla ilgili referandumlarda zafer elde edilebileceğini belirtti. Sosyal demokratlar da bu yeni rüzgardan ve “aşırı sağcıların radikalleştirme mücadelesinin kırılmış olmasından” memnun. Haziran ayında yapılacak olan yeni halk oylamasında iltica yasasına EVET denilmesi suretiyle bu yeni dinamiğin daha da güçlenebileceğini belirtmekteler. Ausschaffungsinitiative unutulmamalı! 2010 yılında yine SVP tarafından referanduma sunulan ve İsviçre Halkının kabul ettiği bir başka yasa tasarısı ile ağır suçlar işleyen göçmenlerin oturum izinlerini iptal etmek için hakimlere yetki verilmişti. Hakimler yalnızca İsviçre`de doğmuş ve bu ülkede yaşamlarının büyük kısmını geçirmiş olan göçmenleri bu kanundan muaf tutma inisiyatifine sahipler. Adam yaralama, cina- yet ve cinsel istismar gibi ağır suçlar işleyen göçmenlerin sınırdışı edilmesi ya da oturumlarının iptali, hakim tarafından kolayca karara bağlanabilecek. Diğer oylamaların sonuçları ne oldu? 28 Şubat tarihinde yapılan oylamalarda İsviçre halkı diğer üç konuda oy kullandı. ülkenin kuzeyini İtalya`ya bağlayan önemli transit geçişlerin başında gelen Gotthard Tünelinin ikincisinin açılmasına halkın %57`si Evet dedi. İlk iki maddeye göre daha az ilgi gösterilen Gıda Ürünleri üzerindeki süpekülasyonları kaldırmayı amaçlayan yasa teklifi % 60 oranla Hayır oyu aldı. Evli çiftlerin yaşadığı vergi adaletsizliğini ortadan kaldırmaya yönelik yasa tasarısı da az bir farkla % 50.8 oy oranıyla reddedildi. Pasta çeşitlerimizi bulabileceğiniz satış noktaları: Happy Bäckerei Dienerstrasse 32 8004 Zürich Paris Madrid Happy Bäckerei Hardstrasse 310 8005 Zürich Christmas Spezial Sila Market Tramstrasse 10 8052 Oerlikon Love Merdan Market Hohrainlistrasse 41 8302 Kloten Couples in love Lider Simit Dünyası Schaffhauserstr. 453 8052 Zürich Big Rose ALKOLSÜZ & JELATİNSİZ Cupcake Classic Doğum günleri, düğün ve diğer özel günleriniz için yaptıracağınız pastaların size özel olmasını istiyorsanız, internet adresimizi tıklayıp sipariş verebilirsiniz. Toy Story Cinderella Mickey Show Kitty Mickey Lion King www.happybeck.ch 26 MART 2016 GÜNCEL YTB 2016 yılı proje başvuruları başladı Yurtdışındaki vatandaşlarla ilgili çalışmalar yürüten Başbakanlık Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB), 2016 mali destek programlarını ilan ederek proje başvuruları almaya başladı. YTB, yurtdışında kurulmuş vakıf, dernek, üniversite, düşünce kuruluşu, araştırma merkezi gibi kar amacı gütmeyen kuruluşların, ayrımcılık, hukuk, çift dilli eğitim, katılım, akademik destek, aile, gençlik, kültürel çalışmalar vb. alanlarda geliştirecekleri ve yürütecekleri projelere destek sağlıyor. Bu bağlamda 2016 yılında yurtdışında yaşayan vatandaşlara yönelik 9 program ilan edildi. ‘Ayrımcılıkla Mücadele’ programı kapsamında yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızın yaşadıkları ülkelerde yabancı düşmanlığı, islamafobia vb. karşılaştıkları her türlü ayrımcılık uygulamaları ile mücadele mekanizmalarının oluşturulması, söz konusu ayrımcılık uygulamalarının raporlanması ve kamuoyunun duyarlılığının artırılmasına yönelik faaliyetleri içeren projelere Başkanlık 200,000 TL’ye kadar destek sağlayabilecek. Vatandaşlarımızın yaşamakta oldukları ülkelerde sosyal hayata, topluma ve siyasal ve ekonomik alanlara aktif bir biçimde katılmaları, bu alanlarda etkin roller üstlenmelerini teşvik edici, destekleyici faaliyetlerin yer alacağı projelere ‘Aktif Yurt- taşlık ve Eşit Katılım’ programı kapsamında 200,000 TL’ye kadar destek sağlanabilecek. ‘Herkes için Adalet Programları’ ile yurtdışındaki vatandaşlarımızın sahip oldukları yasal hakları konusunda bilgilendirilmeleri, sıklıkla maruz kaldıkları hukuki sorunların çözümüne yönelik mekanizmaların oluşturulmasını içeren proje teklifleri yine 200,000 TL’ye kadar desteklenebilecek. Yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızın, bulundukları ülkelerin çok kültürlü atmosferi içerisinde kimlik, kültür ve medeniyetlerini yaşatabilmelerine yönelik çalışmalara ‘Kültürel Çalışmalar Programı’, kapsa- mında 90,000 TL’ye kadar destek verilebilecek. Aile bütünlüğü, ailenin korunması ve sosyal sorunların çözümüne yönelik ilgili ülkelerde geçerliliği olan yapıların kurulması, eğitim ve rehberliklerin sağlanması ve bu alanda konunun uzmanları tarafından yapılacak çözüme yönelik çalışmaların teşvik edilmesi amacıyla ‘Aile ve Sosyal Çalışmalar Programı’, kapsamındaki projelere 200,000 TL’ye kadar destek verilecek. Eğitim ve Akademik Destek Programı ile çocuk ve gençlerin okul eğitimlerine destek olunması, yükseköğretime devam eden öğrencilerin akademik gelişimi- nin teşvik edilmesi ve mesleki hayata geçişe yönelik çalışmalar desteklenecek. Proje tekliflerine 75,000 TL’ye kadar destek sağlanacak. Çocuk ve gençlerimizin hem yaşadıkları ülke dilinde hem de Türkçede yetkinlik kazanmaları, çift dilli eğitimin yaygınlaştırılması, eğitimcilerin yetiştirilmesi, materyal ve müfredat geliştirilmesi ve gençlerimizin anadillerini öğrenmelerine yönelik her türlü faaliyeti içeren projeler Çift Dilli Eğitimi Destek Programı kapsamında 200,000 TL’ye kadar desteklenecek. Evliya Çelebi Gençlik Köprüleri Programı ise yurtdışındaki gençlerimizin Türkiye’nin tarihi, kültürü ve medeniyetleri ile buluşmalarına yönelik projeler 150,000 TL’ye kadar desteklenecek. Ayrıca yukardaki programlar dışında yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızın sorunlarının çözümü ve ihtiyaçlarına yönelik geliştirilecek tüm proje ve faaliyetler, hızlı yanıt alınabilecek bir yöntemle 30,000 TL’ye kadar Yılboyu Açık Destek Programı kapsamında desteklenecek. Programlar ve proje başvurularıyla ilgili detaylı bilgiye www. ytb.gov.tr adresinden ulaşılabilirsiniz. 27 Şubat Cumartesi günü Zürih Crown Plaza`da gerçekleştirilen seminere İsviçre genelinde faaliyet gösteren derneklerin yöneticileri ve temsilcileri katıldı. YTB adına seminer veren Uzman Mustafa Ertürk dernek temsilcilerine hazırlayacakları projelerin nasıl olması gerektiği konusunda bilgiler verdi. Düzenlenen seminerde YTB Başkan Yardımcısı Mehmet Köse ve YTB İsviçre Masası Sorumlusu Can Aygül`de hazır bulanarak kendilerine yönlendiren soruları cevaplandırdılar. Gün boyunca devam eden seminerde dernek temsilcileri mali destekler hususlarında bilgi sahibi oldular. 28 MART 2016 KÜLTÜR SANAT Enver Aysever Aykırı adam Winterthur`da seyircisi ile buluştu Bu güne kadar yazdığı kitaplarla ön plana çıkmamış, edebiyatçı kimliğini bilmediğimiz ve yıllardır TV ekranlarından “Aykırı Sorular” adlı programdan takip ettiğimiz Enver Aysever’i Winterthur’da izleme şansımız oldu. 28 Şubat Pazar günü Hotel Töss`te Ayla Özyurt tarafından organize edilen “Aykırı Kumpanya” seyircisini mutlu eden tarih, edebiyat ve politik içerikli bir programdı. Gösteriyi CHP İsviçre Başkanı Salman Coşkun`un yanı sıra CHP Hatay Milletvekili Birol Ertem, İTT Başkanı Kahraman Tunaboylu, çeşitli derneklerin temsilcileri ve vatandaşlarımız takip etti. Ünlü sanatçılar Dilek Türkkan ve Çiğdem Erken`de Aykırı Kumpanya kadrosuyla İsviçre`ye gele- Sanatçı Dilek Türkkan seslendirdiği şarkılarla büyük alkış topladı. rek seslendirdikleri özel repertuarla Enver Aysever`e eşlik ettiler. Her iki sanatçının da performansları seyirciden büyük alkış topladı. Programın başlangıcından itibaren yakın geçmişimizi şekillendiren sosyal ve siyasal olayları şiirle, edebiyatla ve müzikle sahneye taşıyan Enver Aysever, izleyiciyi zaman tünelinden geçirerek hafızaları tazeledi. Gösterisine kişisel tarihinden hatıraları da ekleyerek kâh güldürüp, kâh düşündüren anlatımıyla zihinlere ve yüreklere dokunan bir gösteri sundu. İzleyenlerin kimi zaman bir Fikret Kızılok şarkısıyla duygulandığı, kimi zaman Rıfat Ilgaz’ın Hababam Sınıfı’yla kahkahalar attığı, kimi zaman da Sabahattin Ali’nin Melankoli’siyle hüzünlendiği “Aykırı Kumpanya” seyirci için şarkılı, şiirli, sazlı-sözlü bambaşka bir dünya kurmayı başardı. İlk kez 2013 Kasım ayında izleyici karşısına çıkan gösteri, kendine has konsepti ile bu zamana kadar Türkiye’nin ve Avrupa`nın çeşitli şehirlerinde sahnelenerek binlerce izleyiciye ulaşmış. 28 Şubat`ta Winterthur`da buluşan seyirci de bu özel gösteriyi ayakta alkışlayarak İsviçre`den uğurladı. Konser salonunu tamamen doldurdular Zürih Türk Musiki Cemiyeti, konserlerine aralıksız devam ediyor. En son 28 Şubat Pazar günü ZürihErlenbach`da gerçekleştirilen konseri, 500 dolayında vatandaşımız izledi. Zürih Başkonsolosumuz Aslı Oral ve eşi Can Oral’ın yanı sıra Turizm Ataşemiz Hilal Demirel`de konseri izleyen konuklar arasındaydı. “Unutulmayan Nağmeler” adı altında gerçekleştirilen organizasyonun birinci bölümünde Zürih Türk Musiki Cemiyeti korosunun seslendirdiği birbirinden değerli eserler salondan büyük alkış topladı. Verilen 45 dakikalık arada yiyecek ve içecek stantlarında bir araya gelen dostlar, birbirleriyle hasret giderip sohbet etme şansı buldular. Konserin ikinci bölümünde koronun solisti ve şefi olan sanatçı Funda Öztürk`ün koro ile birlikte seslendirdiği eserler ile programa devam edildi. Zürih Türk Musiki Cemiyeti üyeleri 29 Mayıs`ta planlanan konserle Erlenbach`ta yeniden sahne alacak. Ayrıca 8 Ekim tarihinde Zürih`in en özel salonlarından biri olan Tonhalle`de gerçekleştirilmesi planlanan organizasyonun hazırlıkları da olanca hızıyla devam ediyor. Müzik bilginizi artırmak ve bu bilgileri pratiğe geçirmek, sadece bildiğiniz şarkıları değil, bilmediklerinizi de söyleyebilmek, benzersiz bir projeye katılarak “öncü” olmak istiyorsanız, korunun web adresi olan www. ztmc.info ziyaret edebilirsiniz. Zürih Başkonsolosumuz Aslı Oral ve eşi Can Oralın yanısıra Turizm Ataşemiz Hilal Demirel`de konseri izleyen konuklar arasındaydı. 30 MART 2016 KÖŞE YAZISI Tayland Asİye SINICI [email protected] O kadar çok şey duydumki Tayland hakkında, sonunda gidip görmeye karar verdim. Bir gece Bangkok’da kalıp daha sonra Samui Adası’na oradan da Tao Adası’na geçecektik. 11 Saatlik bir uçuşun ardından Bangkok’a vardık. Havaalanı maskeli insanlarla doluydu. Bekleyiş beni oldukça yordu. Tüm yorgunluğuma rağmen dışarısını çok merak ediyordum. Valizlerimizi aldıktan sonra taksiye binip otelimizin yolunu tuttuk. Taksinin içinde adını koyamadığım kötü bir koku vardı. Belki de yol yorgunu olduğum için sonuna kadar açık olan klima dokunmuştu. Otelimiz temiz ve rahattı ancak dışarıdaki hava bir hayli nemli ve kirli. İlk beş dakika her şey çok yeni ve ilginç geldi. Ara sokakları keşfetmek her zaman hoşuma giden bir şeydi. Yaklaşık yarım saat sonra sıcaktan ve yemek standlarından gelen kokudan bayılabilirdim. İnsanların ne kadar fakir olduğunu ve geleceklerinin olmadığını görünce halime bir kez daha şükrettim. Her yerden mikrop kapacakmışım hissi uyanıyordu içimde. Neyse ki ertesi sabah Koh Samui’ye uçuyorduk ve ada havası daha temiz olmalıydı. Akşam Otelimizin üst katındaki dünyaca ünlü Sky Bar’a gitmek için hazırdık. Gecenin karanlığı şehrin tüm pisliğini örtmüştü. Işıl ışıl, muhteşem bir manzara vardı karşımızda. Görülmeye değerdi. O gece o kadar yorgundumki bebek gibi uyumuşum. Sabah hala müthiş bir ağırlık vardı üzerimde. Kahvaltımızı yaptıktan sonra tekrar havaalanının yolunu tuttuk. İşte şimdi heyecanlanmaya başlamıştım. En son 2014’de bir adadaydım ve ada hayatını inanılmaz özlemiştim. Bir saatlik bir uçuşun ardından Koh Samui’ye vardık. Etraftaki yeşillik, gün batımı, ada havası muhteşemdi. Ama hala insanlarına alışamamıştım. Aralarında konuşurken bazen tartıştıklarını düşünüyordum. Dil, kültür, mimik bu kadar farklı olunca empati kuramıyor insan. Kalacağımız Otel’e yerleşir yerleşmez ilk olarak odayı kontrol ettik. Temiz görünüyordu. Kaldığımız Resort Botanik bahçesi gibiydi. Haliyle canlıların etrafta olma ihtimali de bir o kadar yüksekti. Uyumak için yatağıma uzandım. Nedense gece inanılmaz terledim. Soluma döndüm ve bir an sanki ensemde bir şey hissettim. Anında yataktan fırladım ve ışığı yaktım. Aman Allahım! Gerçekten de yastığımın altında bir şey vardı! Hemen arkadaşımı uyandırdım. O da panik olmuştu ve yavaşça yastığı kaldırdı. Kaldırdığı gibi sıçradık aynı anda. Yaklaşık 10 santim uzunluğunda bir çiyan! Guadeloupe’dan biliyordum bu çiyanların zehirli olduğunu. Beni ısırmış mıydı? İyice huylanmıştım. Hemen resepsiyona gidip durumu anlattık ve odamızı değiştirdik. Buna rağmen o gece bir gram uyuyamadım. Tatilimiz çok güzel başlamıştı doğrusu. Ertesi sabah ilk kez denizle göz göze geldiğimde içim ferahladı. Sahil ve su beklediğimden daha temiz ve güzeldi. Yemeklerini çok sevdim. İnsanlarını, havasını ve çevreyi pek hijyenik bulmadım ancak deniz ve güneş içimi ısıtmaya fazlasıyla yetti. Bir haftayı geride bırakmıştık bile. Samui’den Tao Adası’na iki saatlik yolculuğumuz için biletlerimizi aldık. Sadece deniz yoluyla gidilebilen bir adaydı. Beni deniz tuttuğu için biraz tedirgindim ama başka alternatifim yoktu. İlk yarım saat iyi geçti. Sonra… Sonrası kabus gibiydi. Dalgalar o kadar büyüktüki uçtuk resmen. Herkes kustu, çocuklar durmaksızın ağladı, bense gözümü bile açamadım. Sonunda Koh Tao’a vardık. Halimi gören Turist bir kadın “dönüşte bunu al” diyerek bana bir hap uzattı. Kaç kez teşekkür ettim hatırlamıyorum. Otelimize vardık. O an sadece uzanıp, dinlenmek istiyordum. Hala midem bulanıyordu. Bir an için Suriyeli mültecileri düşündüm. Biz bile inanılmaz sarsılmıştık. Onların halini düşünmek bile istemiyordum. Ertesi sabah adayı keşfetmeye çıktık Lara‘yla. Bu ada’da hava çok daha temizdi. Bangkok ve Koh Samui’ye nazaran fazla nemli değildi ve daha çok turist vardı. Çalışanlar hariç yerlileri pek görmek mümkün değildi. Doğa’ya odaklanarak son günlerin tadını çıkarmaya çalıştım. Hayatımda ilk kez eve döneceğim için seviniyordum. Benim dünyam değildi Tayland ama gelip gördüğüm için mutluydum. Farklı bir pencereden bakmamı sağladı. Gördüğün gibi her tatil, her zaman güzel geçmiyor değerli okur. Bazen böcekler, hastalıklar, kimi zaman kazalar veya moralinizi bozan başka detaylar keyfinizi kaçırabiliyor ‘Tatilin nasıl geçti?’ diye sorduğunuzda herkes “çok iyiydi, çok güzeldi” diyor ya, işte buna bayılıyorum. Kimse olumsuz şeyleri paylaşmıyor. Tam da bu yüzden tüm detaylarıyla tatilimi sizlere anlatmak istedim. Sizin tatil hikayelerinizi ve tecrübelerinizi merak ediyorum. Bir sonraki durağım neresi olmalı? Sizde en çok hangi gezi iz bıraktı? KÜLTÜR SANAT MART 2016 31 Aşk şarkılarının vazgeçilmez ismi YALIN, Zürih`te büyük alkış topladı Romantik sesi, yazdığı aşk şarkılarıyla hafızalarımıza kazınan Yalın, 20 Şubat Cumartesi akşamı Zürih`te verdiği unutulmaz konserde hayranlarıyla buluştu. Grand Limousine şirketinin sahibi Ahmet Kutlu tarafından organize edilen konser, Zürih`in en güzel salonlarından biri olan Kongresshaus`ta gerçekleştirildi. Neredeyse her yıl yeni bir hit parça ile karşımıza çıkan pop müzik sanatçısı Yalın`ın canlı performans sergilediği konser, izleyenlerin büyük beğenisini topladı. Müzik kariyerine 2004 yılında başladığında sanatçının çıkış şarkısı olan Zalim adlı esere tüm salon eşlik etti. Sanatçı kendi söz ve bestelerinden oluşan repertuarının yanı sıra herkes tarafından çok beğenilen diğer hit şarkıları da seslendirdi. Konser boyunca seyircinin eşlik ettiği ve alkışladığı sanatçı; “uzun zamandır konser veriyorum, sahnelerdeyim ama bu akşamki alkışları ve duygu yoğunluğunu hiç yaşamadım. Bu akşamı unutmam mümkün değil, hepinize geldiğiniz için teşekkür ediyorum,” dedi. Konserin devamında dillere dolanan Her şey sensin, Ki sen, Sah- te, Son aşkım, gibi kendi bestelediği şarkıları da seslendiren Yalın, Zürih`te verdiği bu unutulmaz konseri büyük alkışlar ve sevgi gösterileri ile geride bıraktı. Konser sonrası görüştüğümüz organizatör Ahmet Kutlu; İsviçre`de yaşayan vatandaşlarımızın son dönemlerde kültüre ve sanata olan ilgisinin azalmış olmasından dolayı organizasyon işlerine başladığını, bundan sonraki süreçte gerçekleştirmeyi planladığı yeni etkinliklerle, kültürümüzün ve sanatımızın gelişmesi için elinden geleni yapacağını belirtti. Konsere gelen ve Yalın`ı ilk kez Kongresshaus`ta canlı performansıyla dinleyen seyircinin de görüşlerini aldık. Herkesin söylediği tek bir şey vardı; “Muhteşem bir organizasyon ve Yalın`ın unutulmaz performansına şahit olduk. Sahne, ışık şovları ve harika bir ses sistemi vardı, konseri organize edenlere teşekkür ediyoruz. Bu tür organizasyonların devam etmesini diliyoruz.” 32 MART 2016 RÖPORTAJ Çocukluk hayalinden Yunus’a, Gökhan Atalay Geçtiğimiz yıl Ramazan ayına özel hazırlanan Yunus Emre dizisi bu günlerde yeniden TRT ekranlarında izleyicisiyle buluştu. Bu önemli dizide başrol oynayan Gökhan Atalay, akıllarda kendisiyle özdeşleşecek kadar güzel bir oyunculuk sergilediği, büyük tasavvuf ehli Yunus Emre’nin gönlünden gönüllerimize bir yolculuğa çıkardı bizleri. Seyirciler bu yolculuktan büyük keyif aldı. Bu güçlü oyuncuyu başarılı performansına taşıyan yolculuksa başka bir hikaye. Daha yakından tanıdığınızda göreceksinizki Atalay’ın hayat ve oyunculuk yolculuğunda da aşkla yapılan bir işte elde edilen başarı, tevazu ve iyi insan olma çabası var. Sanat dünyasının içinde doğmuş bir isim Gökhan Atalay... Başka bir mesleğe yönelmeyi hiç düşünmemiş. Magazin dünyasında görmediğimiz sanatçı, bu düsturla yoluna devam ediyor. Bugüne kadar Güneşi Beklerken, Lale Devri, Geniş Aile, Emret Komutanım gibi popüler dizilerde oynadı. Diriliş Ertuğrul’da canlandırdığı “Şahabettin” rolüyle tanınırlığı daha da arttı. TRT’nin Ramazan dizisi Yunus Emre’nin başrol oyuncusu olarak karşımıza çıktığında ise herkes onu güçlü oyunculuğundan dolayı çok merak etti. Rolü için yaklaşık 10 kilo veren Atalay’la dünü bu günü ve Yunus’u konuştuk. Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? 1974 Ankara doğumluyum. Ailem Konyalı. 1994-1998 yıları arasında Selçuk Üniversitesi Devlet Konservatuarı’nda eğitim gördüm. Konservatuardan önce iki yıl Devlet Opera ve Balesi’nde 8 oyunda figüranlık yaptım. Altı yıl hem devlet tiyatrosu hem özel tiyatroda görev aldım. Üç yıl öğretmenlik yaptım. Ankara üniversitesi Lisesinde. 2004’den sonra Gazetemizin sanat yönetmeni Mehmet Ali Tuncer, Yunus Emre dizisinde Boluluzade Ali Taygu karakteriyle ile büyük beğeni topluyor. Aynı diziyi paylaştığı başrol oyuncusu olan Gökh an Atalay ile biraraya gelen Tuncer, okurlarımız için keyifli bir söyleşi gerçekleştirdi. askerliğimi yapıp İstanbul’a geldim. Son 10 yıldır İstanbul’dayım ve kamera önündeyim. Ailenizin mesleği gereği sanatın içinde büyümüşsünüz. Meslek hayatınızda bunun bir etkisi oldu mu? Tabii olmaz mı? Annem kostüm atölyesi, babam aksesuar atölyesi şefiydi. Okuldan arta kalan zamanlarımda sürekli anne-babamın yanındaydım. Birçok prova izledim. Aksesuar deposunda ol- mak benim için masal aleminde olmak gibiydi. Silahlar, kalkanlar, bir sürü başka aksesuar... Bir çocuk için çok fantastik bir yer. Provaları da öyle… Çok büyük etkisi olmuştur. Tiyatroda ve kamera önünde pek çok rol oynadınız. Bu serüveni sizden dinleyebilir miyiz? Ankara’da yaşarkende kamera önü işler için diziler için İstanbul’a gelip gittiğim oluyordu. İlk rol aldığım dizi, Bizim Evin hallleri adlı diziydi. Onun haricinde Kampüzistan da rol aldım. Yaralı Yürek’de var, bir töre dizisiydi. Vildan Atasever’le biz karı kocayı oynuyorduk, Tamer Levent babamı oynuyordu. Urfa’da başlayıp Ürgüp’de devam eden bir diziydi. Çok keyifliydi. Muhteşem Yüzyılda da görev aldım. Dirilişte’de rol aldım. Ama Yunus Emre’yi oynamak RÖPORTAJ MART 2016 33 Gökhan Atalay benim için çok özel oldu. İyiki siz oynamışsınız... Yunus Emre çok büyük, maneviyatı çok yüksek bir şahsiyet. Oynarken neler hissettin? Nasıl hazırlandınız? Oyuncu için çok heyecan verici bir durum. Şöyle bir artısı var senaryomuzun. Yunus’un bildiğimiz klasik tavrı haricinde nasıl o hale geldiğini de ele alan bir senaryo. Dolayısıyla 3 evresi var. Birincisi ham hali... Benlik duygusunun çok olduğu, her şeyi bildiğini düşündüğü. İkincisi klasik Yunus Emre şekli... Bir de ikisinin arasındaki geçiş var. O yüzden Yunus Emre olmasa bile böyle bir karakteri oynamak çok keyifli bir şey. Seyirci dizimize olumlu bir tepki verdiyse ve Yunus dendiğinde beni hatırlıyorlarsa, bu benim şansımdır aslında. Sinema ve dizilerde çok ihmal edilen bir zat olduğu için, seyirciyede çok ulaşmadı. Yani kafalarında Yunus dendiğinde oluşan bir yüz yok. Dolayısıyla şansıma ilk ben oynadığım için kafalarda öyle kalacak herhalde.. Bu dediğim gibi benim şansım oldu. Takdir seyircimizin. Oynadığınız bölümler sonrasında aldığınız tepkiler nasıl oldu? Sokakta tesadüfen karşılaştığım insanlardan genellikle hoş tepkiler aluyorum ama daha çok sosyal medyadan özenip, bulup, yorum yapmak isteyenlerin değerlendirmelerini dikkate alıyorum. Orada da genellikle olumlu değerlendirmeler geliyor. Biliyorsunuz basit dizi izleyicisi var. Basit diyorum çünkü bu diziyi herhangi bir dizi gibi düşünmemek lazım. Bu dizideki detayları kaçırmamak iyi anlamak lazım. Basit dizi izleyicisi genel ve derin bir yorum yapmıyor. Daha az dikkatli oluyor. Yunus Emre’nin anlatıldığı bu dizide, bir insanın tekamülünü anlatmaya çalışıyoruz. Yunus Emre diye de düşünmemek lazım. Nefsinle nasıl mücadele etmen gerektiğini, nasıl iyi insan oluna- bileceğini anlatıyoruz. “O sultan daha iyiydi neden bu oynuyor?” ya da “falcı neden var?” gibi detaylar doğru bir bakış açısını yansıtmıyor. Falcı var çünkü, falcının kötü bir şey olduğunu anlatmamız için ortada bir falcı olması lazım. Zinanın kötü olduğunu anlatmamız için zinaya yakın bir durum aktarabilmemiz lazım. Basit seyirci derken kimse yanlış anlamasın amacım asla aşağılamak değil. Bu bir dizi, sonraki gelişmeler nasıl seyredecek bekleyip izleyip değerlendirmek lazım. Yunus Emre İsviçre’de de vatandaşlarımız tarafından sevilerek takip edilen bir dizi. Pusula okurları için bir mesajınız olur mu? Evet gerçekten de dikkatli bir seyirci kitlesi var İsviçre’de ve Avrupa’da... Teşekkür ediyor, herkese sevgi ve saygılarımı sunuyorum. SİNEMA MART 2016 35 Delİormanlı Konu: “Deliormanlı” lakabıyla bilinen Savaş Türkyılmaz, Avrupa şampiyonluğu olan milli bir boksördür. Eşini kaybettikten sonra ringleri terk eden Deliormanlı, gerçekten sırra kadem basar. Fakat annesinin geçirdiği rahatsızlık nedeniyle tedavi masrafları kabarmıştır. Para bulmak adına ringlere geri dönme kararı alır. Hülya Yiğit ile Deliormanlı’nın arkasındaki hikayeyi merak ederek Savaş’ın peşine düşen bir televizyon gazetecisidir. Deliormanlı büyük final maçına hazırlanırken onun ve Hülya’nın bu yoldaki en büyük engeli ise ünlü menajer ve mafya babası Tahsin Kara’dır. Batman vs. Superman: Adaletİn Şafağı Yönetmen: Zack Snyder Senaryo: Chris Terrio, David S. Goyer Oyuncular: Ben Affleck, Henry Cavill, Jesse Eisenberg, Gal Gadot, Amy Adams, Jeremy Irons, Diane Lane, Laurence Fishburne Tür: Aksiyon, Macera Konu: Beraberinde getirdiği umut ile dünyada tanrılaşan Superman neden olduğu savaş ve yıkım ile birlikte insanlık için tehdit unsuru oluşturmaya başlar. Dünya gerçekte ne tür bir kahramana ihitiyaç duyduğuna karar vermek için çabalarken, kontrolsüz hareketleri süren Süper Kahraman’ın insanlığın yanında mı karşısında mı olacağı merak edilirken Gotham Şehrinin koruyucusu Batman’e karşı giriştiği mücadele yeni bir savaşa davetiye çıkaracaktır. Zack Snyder imzalı Batman vs. Superman: Adaletin Şafağı, tarihte ilk kez iki DC karakterini beyaz perdede buluşturuyor. Başrollerinde Oscar ödüllü Ben Affleck Batman/Bruce Wayne ve Man of Stell filminin yıldızı Henry Cavill Superman/Clark Kent rolüyle karşı karşıya geliyor. Yönetmen: Murat Şeker Senaryo: Murat Şeker, Ali Tanrıverdi Oyuncular: Sarp Levendoğlu, Birce Akalay, Gürkan Uygun, Gamze Demir, Danny Williams, Ünal Silver, Altan Gördüm, SemaPoyraz Tür: Dram Annemİn Yarası Kaçma Bİrader Yönetmen: Ozan Açıktan Senaryo: Ozan Güven, Funda Çetin, Mehmet Turgut, Ozan Açıktan, Fethi Kantarcı Oyuncular: Belçim Bilgin, Ozan Güven, Bora Akkaş, Meryem Uzerli, Okan Yalabık Tür: Dram Yönetmen: Murat Emre Kaman, Defne Deliormanlı Senaryo: Murat Emre Kaman, Emrah Kaman Oyuncular: Zafer Algöz, Melek Baykal, Emrah Kaman, Cihan Ercan, Algı Ege, Nursel Köse Tür: Komedi Konu: Ailesi tarafından yetimhaneye Konu: Ömer Faruk Sorak’ın süpervizörlüğünde çekilen “Kaçma Birader” filminin senaryosu Emrah ve Murat Kaman kardeşlerin imzasını taşıyor. Başrollerini Zafer Algöz, Melek Baykal, Emrah Kaman, Algı Eke, Cihan Ercan, Nejat Uygur, Alina Boz, Nursel Köse ve Necip Memili’nin paylaştığı filmin yönetmenliğini ise Murat Kaman ve Defne Deliormanlı üstleniyor. Kaçma Birader sevdiği kız için Yozgat’tan İstanbul’a kaçan en küçük oğullarının peşinden İstanbul’a gelen, kendine has bir ailenin hikayesine odaklanıyor. Bu aile sinemaya kahkaha, koşturmaca ve sürprizlerle dolu bir macera getirecek. bırakılan Salih, on sekiz yaşına geldiğinde içinde biriktirdikleriyle ailesini bulmak için yetimhaneyi terk eder. Hiç ummadığı bir çiftlikte işe başlayan Salih, hayalindeki yuvayı bulmuştur. Heyecan ve tansiyon yükseldikçe yeni sırlar su yüzüne çıkar. Salih geçmişinden kurtulup bu yuvada mutlu olabilecek midir? Soluk soluğa izlenecek Annemin Yarası, Salih’in peşinde umudun izini sürüyor. 36 MART 2016 MÜZİK MAGAZİN DANTEL’Lİ İREM DERİCİ Serhat Tekin ve Sinan AkArdarda çıkardığı şarkıçıl’ın söz ve bestelerine yer larla bir anda tüm ilgileri İrem Derici, veren İrem Derici şarkılaüzerine çeken ve tıklanma sürprizlerle rın düzenlemeleri için de rekorları kıran İrem Dedolu bir albümle Erhan Bayrak, Erkin Arsrici’nin merakla beklenen yeniden lan, Mustafa Ceceli, Ozan ve uzun süredir üzerinde Çolakoğlu ve Uğur Can Seçalıştığı ilk solo albümü sevenleriyle zen ile çalıştı. “Dantel” ID Müzik & GNL buluşuyor. Sürprizlerle dolu albümünetiketiyle müzik marketlerde babası Hulusi Derici ile de yerini aldı. Albümün isim ve ilk video klip şarkısı “Dantel” Ayla Türk sanat müziği şarkısına düet yapan İrem Derici, Sinan Akçıl’dan iki şarkı Çelik imzası taşıyor. Albümünde Alper Narman, Arzu Day- almış ve yıllar önce Ferdi Tayfur’un dinç, Aşkın Tuna, Erkin Arslan, Hüse- seslendirdiği, Arzu Daydinç eseri “Gizli yin Boncuk, Hüsnü Üstün, Kaan Kara- Sevda”yı babası Hulisi Derici’nin ısrarı maya, Onur Cumaoğlu, Onur Özdemir, ile yeniden yorumlamış. Kürşat Başar: ‘Kaldığımız Yerden’ Ütopya’nın ‘Devrİm’İ Aynur Aydın’dan ‘Emanet Beden’ “Keşke Burada Olsaydın” albümüyle müzikseverlerden tam not alan Kürşat Başar’ın yıldızlarla dolu ikinci albümü “Kaldığımız Yerden” yayınlanıyor. Daha önce Yetenek Sizsiniz’de yarı finale kadar yükselen Ütopya artık çok daha fazlasının peşinde! 2015 yılının en dikkat çeken şarkısı “Günah Sevap”a imza atan Aynur Aydın, “Emanet Beden” isimli albümünün çıkış şarkısı “Bi Dakika ile müzikseverlerin karşısına çıkıyor. “Keşke Burada Olsaydın” albümüyle müzikseverlerden tam not alan Kürşat Başar’ın yıldızlarla dolu ikinci albümü “Kaldığımız Yerden” yayınlanıyor. Kendi kurduğu orkestrasıyla, ünlü solistlerle çalışan Kürşat Başar, ilk albümü “Keşke Burada Olsaydın”da Sezen Aksu, İlhan Şeşen, Yaşar, Erol Evgin, Levent Yüksel, Yeşim Salkım, Ayşen, Berkay, Şenay Lambaoğlu ve Zeynep Talu gibi ünlü sanatçılarla çalışmıştı. Albüm yayınlandıktan sonra, ülkemizde ve yurtdışında 200’ün üzerinde konser gerçekleştiren Kürşat Başar’ın yeni albümünde Ferhat Göçer, Candan Erçetin, Nükhet Duru, Soner Olgun, Nezih Ünen, Ragıp Savaş, Zeynep Talu, Ayşen, Jale, Elcil Gürel Göçtü gibi ünlü isimler yer alıyor. Albüm, Kürşat Başar’ın yeni bestesi “Kaldığımız Yerden” ile birlikte, Leonard Cohen, Orhan Gencebay, Zülfü Livaneli, Deep Purple’ın efsane ismi Jon Lord, Nezih Ünen, Noel Molina Tejedor, Elcil Gürel Göçtü ve Şekip Ayhan Özışık gibi ülkemizin ve dünyanın ünlü müzisyenlerinin yeni ve klasikleşmiş bestelerinden oluşan rengarenk bir repertuvardan oluşuyor. Burçin Büke’nin yönetmenliğinde, usta müzisyenlerin, tamamen canlı enstrümanlarla eşlik ettiği albüm Stüdyo Marşandiz’de kaydedildi. Albüm’ün fotoğrafları Zeynel Abidin Ağgül tarafından, ilk klibi de Ferhat Göçer’in seslendirdiği “Sana Söz Verdim” adlı esere, Kemal Başbuğ tarafından çekildi. Gazeteci, yazar ve programcı kimliğiyle tanıdığımız Kürşat Başar’ın, besteci ve müzisyen kimliğini de ön plana çıkartacak, 10 eserden oluşan, yıldızlarla dolu ikinci albümü “Kaldığımız Yerden” tüm müzik marketlerde CD ve LP formatlarında ve dijital platformlarda. Ütopya, Hip Hop müziğini zihni boyutlara taşıyan, ilk albümü “Devrim”i kulağınıza haykırıyor. Psychedelic Hip Hop kavramına Türkiye’de öncülük yapmayı hedefleyen Ütopya, 1,5 yıl süren çalışma ve planların ardından artık hazır. Albümün çıkış parçası “Kafam Çok” çok hızlı tempo da deneysel vokallerin yer aldığı, hareket etmeden duramayacağınız bir parça olup, albüme adını veren “Devrim” adlı parçada sistemi mantıklı bir dille eleştirirken “Sık Bakalım” Gezi Parkı direnişinin sembolik sloganını nakarat olarak kullanıp sözlerinde ağır bir siyasi başkaldırıya imza atar. Yapımcılığını Burak Can Bayar ve Candeniz Önkol’un üstlendiği albümün mixing ve masteringi Özgür Yurtoğlu tarafından gerçekleştirildi. Dikkat çekici tavrı ve müziği ile Ütopya’nın ilk albümü “Devrim” 26 Şubat’ta Pegasus Müzik etiketiyle tüm dijital platformlarda! Aynur Aydın sözleri Murat Güneş’e ait olan şarkısının bestesini dünyaca ünlü aranjör Moh DENEBİ ile birlikte besteledi. Önümüzdeki günlerde Seyhan Müzik Gold etiketi ile piyasaya çıkacak albümün en iddialı şarkısı “Bi Dakika” için Şenol Korkmaz yönetmenliğinde klip çekimi gerçekleştirdi. Aynur Aydın’a klip çekimlerinde altı kişilik dans ekibi eşlik etti, klibin çekimleri ise 22 saatte tamamlandı. “Günah Sevap” şarkısının geçtiğimiz yıl müzik listelerini alt üst etmesinin ardından, “Emanet Beden” isimli albümüne kendi bestesi ile start vermenin heyecanını yaşayan Aynur Aydın; “Bu albümle size kendinizi sorgulatacağım” diyerek albümde yer alan 11 şarkının da felsefik bir bütünlük taşıdığını söyledi. 38 MART 2016 OTOMOBİL Honda Daha pratik Jazz ve daha geniş Yeni Honda Jazz aylık 99.- Frank`tan başlayan taksitler ve % 1.9 Leasing fırsatıyla sizleri bekliyor. Hayat sürprizlerle dolu. Bir sonraki dönemecin ardında ne olduğunu kim bilebilir ki? Spontane bir aile kaçamağı, arkadaşlarla hafta sonu kamp keyfi, tek başına her şeyden uzaklaşma veya aileye yeni katılan ufaklık için mobilya mağazasına bir ziyaret... Hayatınıza dahil olabilecek her ne varsa, Yeni Honda Jazz ona hazır. Her şeyiyle çok yönlü Honda markası her zaman yaşamı kolaylaştıran otomobiller üretiyor. Yeni Jazz’ı tasarlarken de markanın hedefi bu olmuş. Tepeden tırnağa yeniden yorumlanan Jazz’ın gövdesi sadece daha çekici bir görünüm sunmakla kalmıyor, aynı zamanda bünyesinde barındırdığı detaylarla daha sofistike bir duruş sergiliyor. Daha büyük, ancak daha hafif olan bu yeni gövde, iç mekan genişliğini daha da artırma imkanı verirken aynı zamanda pratiklik ve etkileyici bir görünüm sunuyor. Safkan dinamizm Yeni Jazz’ın gövdesi üzerindeki her ayrıntı, aerodinamik performansı artırmak üzere şekillendirildi. Yüksek omuz çizgisinden derin oluklu yan panellere, geniş hava girişli tampon tasarımından keskin hatlara sahip arka kısma kadar her ayrıntısı sürüş keyfine keyif katıyor. Yeni ön ve arka aydınlatma grupları ve görüş kolaylığı sağlayan geniş ön Daha pratik, daha geniş eğlenceli ve dinamik bir sürüş deneyiminin yanında; gizli bölmeleri ve çeşitli yerlerde bulunan fonksiyonel saklama gözleri ile mükemmel bir iç mekan genişliği sizi bekliyor. Yeni Jazz, şaşırtıcı derecede büyük ve tüm ihtiyaçlarınıza uyum sağlayan 354 litrelik* bagajıyla da dikkat çekiyor. Arka koltuklar katlandığında bisiklet, sörf tahtası ve hatta yeni bir TV sehpası sığacak kadar geniş bir alan ortaya çıkıyor. * Koltuklar katlanmış halde iken, tavan hizasına kadar olan alan 1314 lt.’dir. Yeni Honda Jazz’i görmek ve test sürüşü yapmak için Honda Baden Baumannauto ile kontağa geçmeniz yeterli. Ali Kaya ve ekibi sizlere her türlü konuda ayrıntılı bilgi vermek ve yardımcı olmak için telefonunuzu bekliyor. Randevu için aramanız ya da mail atmanız yeterli. Şehir otomobilleri sundukları kullanım kolaylığı ve atak yapıları ile bilinir fakat nadiren ileri seviyede pratiklik sunarlar. Yeni Jazz ise hepsini bir arada sunuyor. Geri bildirimi yüksek, Baumann Autogarage Brisgistr. 2 5400 Baden Tel.: 056 200 24 24 E-Mail: [email protected] cam, yolda da göz alıcı, dinamik bir görünüm ortaya koyuyor. culuğun tadına varmanız anlamına geliyor. Tarz içeride başlıyor Sihirli esneklik Yeni Jazz’ın sürücü koltuğuna oturduğunuzda özgürlüğü hissedeceksiniz. Elleriniz tüm kumanda elemanlarına kolaylıkla ulaşırken, yalın bir tasarıma sahip kokpit ve okuması kolay detaylar sayesinde siz, sadece ve sadece sürüş keyfine odaklanacaksınız. Honda mühendisleri Yeni Jazz için sadece kaliteli malzemelerle bezenen ve tasarımıyla göz dolduran bir kokpit tasarlamakla kalmamış, aynı zamanda sürüşü keyfe dönüştüren yeni dokunmatik iklimlendirme kontrolü gibi hayatınızı kolaylaştıracak küçük detaylar da geliştirmiş. Tüm bu sofistike detayların yanı sıra akıllı tasarımı sayesinde yeni Jazz, geniş ve kullanışlı depolama alanıyla son derece pratik bir yapı sunuyor. Böylece seyahat anında ihtiyaç duyabileceğiniz her şey için yer açılmış oluyor. Bu da sevdiklerinizle birlikte geniş ve konforlu bir iç mekanda yol- Yeni Jazz hayata adapte oluyor, tıpkı bizim gibi...Jazz kullanıcıları tarafından çok sevilen ‘Sihirli Koltuklar’ ihtiyacınız olan esnekliği size sunuyor. Aylık market alışverişinden hafta sonu dağ bisikleti gezintisine, yeni Jazz, kolay birkaç adımda ihtiyacınız olan alanı kullanımınıza sunuyor. Yukarıya kalkan oturma minderleri, öne doğru katlanan sırtlıklar ve tamamen yere katlanan arka koltuklar... Üstelik 60:40 oranında asimetrik katlanan yapısıyla ilave kullanım kombinasyonları da sizi bekliyor. Eğer istediğiniz daha fazla esneklikse Jazz’da bu fazlasıyla var. SAĞLIK Neden kilo veremiyorum? Bu ay kilo vermenin baş düşmanlarından biri olan, erken teşhis edilmediğinde ileride birçok probleme yol açabilen, çoğunlukla genetik miras olan, baş belası insülin direncinden ve bu durumdan kurtulmanın yollarından bahsedeceğim. İnsülin ve İnsülin Direnci Nedir? İnsülin, besinlerden aldığımız şekerin kandan dokuların içine geçmesini sağlayan bir hormondur. İnsülin direnci durumunda, vücutta insülin hormonu gereğinden fazla salgılanır. Kimler Risk Altında? terli insülin olmadığı için şeker, dokuların içine giremez ve kandaki değeri yükselir. Kandaki şekeri düşürmek için insülini dışarıdan almamız gerekir. Bu durum Tip 2 Diyabet yani şeker hastalığının ta kendisidir. İnsülin direnci, yüksek tansiyon, damar sertliği, kolesterol ve trigliserid yüksekliği, birçok kanser türü ve karaciğer yağlanması gibi problemlere sebep olmaktadır. Ailede şeker hastalığı öyküsü olanlar!; Akrabalarında, özellikle anne ve babalarında şeker hastalığı olanlarda bu durumun görülme riski Kurtulmanın Yolları oldukça yüksektir. Nelerdir? Aşırı kilolu olanlar: İnsülin direncini kırİnsülin direnci kilo almanın en etkili yolu mayı tetikler. Kilo aldıkdüzenli beslenme ve egça daha da derinleşir ve zersiz programı ile ideal içinden çıkılmaz bir kısır kiloya kavuşmaktır. Şeyma Nur Çavuşoğlu döngü oluşur. Özellikle Haftada 4-5 gün yapı[email protected] bel bölgesindeki yağlanlan 45 dakikalık tempolu ma bu durumu tetikler. bir yürüyüş yapılabilecek Uyku Problemi olanlar; Yapılan çaen iyi egzersizdir. Düzenli egzersiz olmalışmalar , uyku apnesi başta olmak üzere dan bu durumu kontrol altında tutmak tedavi edilemeyen uyku problemlerinin neredeyse imkansızdır. Yapılan egzersizde obezite, insülin direnci ve Tip 2 Diyabet gökalp atış hızının belli bir değere ulaşması rülme riskini artırdığını göstermiştir. gerekir. Sıklıkla yapılan molalar ile vücudu Fiziksel hareketsizlik; Gün içerisinde çok soğutmak doğru değildir. aktif olmayanlar veya düzenli egzersiz, yürüyüş yapmayanlarda obezite, insülin direnci ve Tip 2 Diyabet görülme riski artmaktadır. Bazı genetik bozukluklar, hormonlar, steroid gibi bazı ilaçların kullanımı, ileri yaş ve sigara içme durumu da insülin direncine sebep olabilir. Belirtileri Nelerdir? . Sürekli atıştırma ihtiyacı . Aniden gelen tatlı krizleri . Açlık nöbetleri . Elde, ayakta titreme . Aşırı ve ani tepkiler . Uyku bölünmeleri . Çarpıntı ve terlemeler . Gece terlemeleri . Özellikle öğle saatlerinde ve yemeklerden sonra bastıran uyku isteği Önlenmezse Ne Gibi Sonuçlar Sizi Bekliyor? Zamanında gereğinden fazla salgılanan insülin bir süre sonra yeteri kadar salgılanamayacak duruma gelir. Depolarda ye- MART 2016 39 İnsülin Direnci Olanlar Nasıl Beslenmelidirler? w Şeker, un ve nişastalı besinlerden uzak durun! Özellikle paketlenmiş kek, bisküvi, cips gibi ürünlerden, hamur işlerinden… w Trans yağ asitleri içeren tereyağı ve kızartmalardan uzak durun! w Az az, sık sık beslenin! Ara öğünleri atlamayarak 4 saatten daha uzun aç kalmamaya özen gösterin. w Basit karbonhidratlı besinleri hayatınızdan çıkararak ( beyaz ekmek, patates, makarna gibi..), tam tahıllı ürünleri hayatınıza sokun. w Yeteri kadar su için. Günlük kg başına minimum 30 ml su bir kişi için idealdir. (80 kg bir birey için 80x30 =2400 ml) w Haftada 3 gün deniz balığı tüketin. Yapılan çalışmalar Omega-3 yağ asitleri tüketiminin insülin direncini kırmaya destek olduğunu gösteriyor. Bunun için balık, keten tohumu, chia tohumu gibi besinlerden destek alabilirsiniz. w Glisemik İndeksi düşük, kalori içeriği az, posa içeriği yüksek besinleri tercih edin! Bu besinler kan şekerinizi yavaş yükselteceği için daha uzun süre tok kalmanızı sağlar ve ani kan şekeri iniş çıkışlarını önler.(Bu konuda daha ayrıntılı bilgi ve yiyeceklerin Glisemik Indeks değerlerini diyetisyeninizden öğrenebilirsiniz.) Eğer kilo probleminiz varsa ve yukarıdaki belirtilerden bir kaçına sahipseniz insülin değerlerinize mutlaka baktırın. Açlık kan şekeri ve üç aylık kan şekerini gösteren HbA1c değeri normal olsa bile, insülin değeri 10`un üzerinde ise lütfen doktor ve bir beslenme uzmanından destek alın. Unutmayın, insülin direnci asla kendiliğinden yok olmaz, ama pek çok genetik sorun gibi yönetilebilir ve kontrol altına alınabilir! İNSÜLİN DİRENCİ KİLO ALMAYI TETİKLER 40 MART 2016 GEZİ REHBERİ Berlin geniş alanlar üzerine kurulmuş, 12 semtten oluşur. Daha önce Berlin’e gitmediyseniz ve bir gezi planlıyorsanız, sizin için özenle hazırladığımız yazıyı okuduktan sonra, adım adım bu muhteşem şehri keşfedebilirsiniz. Şehrin simgelerinden Brandenburger Tor Tarihe adım atarken Yolculuğumuz, Almanya’nın başkenti Almanya’nın 2. Dünya Savaşı’nda yenilgiye uğramasından sonra, Berlin 1945 yılında dört bölgeye ayrılmıştı. Sovyetler Birliği, merkezde dahil olmak üzere doğu alanda hakimiyet sağlamıştı. Doğu ile Batı Almanya arasındaki katı sınır, 1952 yılında oluşmaya başladı. 13 Ağustos 1961 yılında Demokratik Alman Cumhuriyeti’nde şehrin batısı ile doğusu arasında, tarihe damga vuran 46 metrelik Berlin Duvarı örüldü. 1989 Kasım’ına gelindiğinde ise tüm dünyanın gözleri önünde duvar ilk yıkım darbelerini aldı. 3 Ekim 1990 yılında da tamamen kaldırıldı. Berlin Duvarı bu tarihi anlara tanıklık etmek isteyen, turistlerin en çok ziyaret ettiği yerlerden. Gemiyle Berlin turu Almanya’nın 3.5 milyonla en yoğun nüfusuna sahip şehri Berlin, Avrupalı turistlerin en çok tercih ettiği gezi noktalarından biri. Bu ilgiyi hak eden öyle çok özelliğe sahip ki...Tarih kokan caddeleri, kültürel zenginlikleri, dünya tarihine kazınmış yapıları ve eserleri, uçsuz bucaksız parkları, canlı sanat hayatı, çılgın festivalleri ve sınırsız alışveriş olanaklarıyla dopdolu Berlin’e hoşgeldiniz! Paris, İstanbul gibi şehirlerde olduğu gibi Berlin’i de vapurla gezebilirsiniz. Rehberler şehrin tarihi yapıları hakkında bilgi verirlerken, sağınızda ve solunuzda yer alan Bellevue Sarayı, hükümet bölgesi, Alman Parlamentosu, Berlin Katedrali ve müze adasını görebilirsiniz. Gemilerin yolcu aldığı noktalar, Jannowitz Köprüsü, Saray Köprüsü, Reichstag Bölgesi ve Cornelius Köprüsü’dür. Gİttİğinizde mutlaka görmelİsİnİz Bİzden sİze Bİzden sİze tavsİye tavsİye Berlin’deki uçsuz bucaksız parklarda kendinizi adeta cennette hissedersiniz. Bizim seçimimiz Tempelhof-Schöneberg bölgesindeki Mariendorf halk parkı oldu. Yüzme havuzu ve oyun parkının da bulunduğu Mariendorf, 13 hektar büyüklüğündedir. Göl ve rengarek çiçeklerle donatılmış bu parkı mutlaka görmelisiniz. Berlin’deki gemi turlarına mutlaka katılın! v Merkezin turistik ortamından uzaklaşıp, Berlin hayatına adım atmaya ne dersiniz? Özellikle alışveriş ve gezilecek mekanlarla zengin bu semtleri mutlaka görmenizi öneririz: Brandburger Kalesi, Siegsaule, Fersehturm, Mitte, Tiergarten, Charlottenburg, Schöneberg, Kreuzber, Friedrichshain ve Prenzlauer Berg. v Uzun ve keyiflli yürüyüşler için Berlin biçilmez bir kaftandır. Rengarenk kafelerle çevrili Prenzlauer Berg semti, son yılların gözde semtleri Kreuzberg ve Neukölln. Ayrıca 1316 metre uzunluğundaki dünyanın en uzun Open Air sergisine sahip bölgesi Friedrichshain görülmeye değer. v Seyahatlerde sevdiklerinizi de unutmayınız. Alexanderplatz’daki ausberlin adlı iki katlı mağazada hediye ve anı olarak alabileceğiniz birçok aksesuar, kartpostal ve tshirtler bulunuyor. 42 MART 2016 AİLEM Öksürükten kurtulmak Malum, kış mevsimiyle birlikte sinsi virüsler ortalıkta kol geziyor. Özellikle küçük çocuklar, yaşlılar ve enfeksiyonun fazlaca zorladığı kişiler bundan nasibini ağır alıyor. Ana okuluna yeni başladığı yıllarda kızım Irmak’ın kaptığı virüsleri yazsam buradan köye yol olur. İnsan kendisini çaresiz, çocuğunu çook güçsüz sanıyor. Durdurulamayan öksürük nöbetleri ise en zorlarından biriydi. İşte bu dönemlerde ben de öksürük için doğal çareler aramaya başladım. Zira, içi efedrin, dekstrometorfan gibi zehir saçan kimyasallar, yapay renklendirici ve aromalarla dolu öksürük şuruplarından kullanmak da içimi acıtıyordu. Önce uzmanlara kulak verelim sonra da doğal reçeteleri ağız tadıyla paylaşalım. Prof. Ahmet Rasim Küçükusta Öksürük Şuruplarına Karşı Uyarıyor Göğüs hastalıkları uzmanı olan ve görüşlerine son derece saygı duyduğum Prof. Ahmet Rasim Küçükusta da öksürük şuruplarının dünyanın etkinliği kanıtlanmamış, üstelik pek çok yan etkileri de olan ilaçlarının başında geldiğini, öksürüğün bir hastalık değil onlarca hastalığın belirtilerinden biri olduğunu, öksürüğü kesici ilaç yazmak yerine öksürüğün sebebini bulmak ve onu ortadan kaldırmaya yönelik tedaviler uygulamanın daha doğru olduğunu savunuyor. Prof. Küçükusta , öksürüğe sebep olan esas hastalığın tedavisinin yanı sıra hastalarına bol sıvı almalarını; soludukları havanın nemli olmasını; ıhlamur, ada çayı, nane limon çayları içmelerini ve üzerine biraz zencefil eklenmiş bir tatlı kaşığı bal yemelerini tavsiye ediyor. Küçükusta, balın özellikle küçük çocuklarda çok sık görülen solunum yolları enfeksiyonlarında çok faydalı olduğunu söylerken, bunu hem kendi gözlemlerine dayandırıyor, hem de bunu doğrulayan bilimsel araştırmalar olduğunu belirtiyor. Bir çoğumuzun bildiği gibi bal öksürük yatıştırıcı doğal bileşenlere sahip. Zencefil ise yangıya iyi gelen ve balgam söktürücü özellikler taşıyor. Papatya kasları gevşetiyor, böylelikle boğazdaki gıcığı rahatlatıyor, ayrıca dinlendirici bir uyku için de bire bir. Hatmi kökü tüm bitkiler arasında en yüksek oranda göğüs yumuşatıcı, tahriş giderici ve mukoza koruyucu etkiye sahip. Tarçın ise, hem lezzet katmak hem de bağışıklık sistemini desteklemek için şuruba ekleniyor. Sevgili Pusula okurları, tecrübeyle sabit olduğundan, bu şurubun harika bir ‘iksir’ olduğunu söyleyebilirim :) İçerdiği şifalı bitkiler ve bal sayesinde öksürüğün ve boğaz tahrişinin azalmasına ve kesintisiz bir uyku uyunmasına yardımcı oluyor. Yalnız, bu şurup bal içerdiğinden ve bal 1 yaş altındaki çocuklar için uygun olmadığından, 1 yaş altı çocuklar için uygun olmadığının altını çizmek isterim. AİLEM MART 2016 Kuru öksürük nasıl geçer Prof Dr Ahmet Maranki’nin de öksürük konusunda çok güzel ve faydalı reçeteleri var. Bu tarifleri de tecrübeyle sabittir. Yine de reçeteleri kullanırken bir yaş altı bebekleriniz için ve alerjik durumlar için doktorunuza danışmadan ve 3 gün kuralına uymadan kullanmayın derim. > 1 adet turpu rendeleyin (siyah yadfa kırmızı turp farketmez) içine hakiki bal koyun ve bir tülbentin içine koyun. > Bu tülbenti yüksekçe bir yere asın ve altına bir kase koyun. > Akşamdan hazırladıysanız sabaha kadar süzülmesi için bekletin. > Süzülen bal -turp suyu karışımını küçük büyük hiç yaş sınırı olmadan herkes içebilir. “Her tür gribe karşı yatmadan önce bir DİŞ sarımsak YUTUN” Prof. Ahmet Rasim Küçükusta, ‘En etkili grip ilacı sarımsak’ diyor. “Kesinlikle. Sarımsak ve soğan doğal antibiyotiktir. Çok fazla tüketmek gerekir. Oysa toplum olarak ilaçlara bağımlılığımız var. Boğazlarımız biraz kızarınca veya biraz öksürünce gelişigüzel antibiyotik alıyoruz. Bu antibiyotikler de balgamı söktüremez, mikrobu vücuttan çıkaramaz. Üstelik zamanla vücutta bu ilaçlara karşı direnç gelişir. Bu yüzden doğal antibiyotikleri kullanmalıyız.” diyor. Prof Maranki’nin sarımsak kullanımı konusunda verdiği tarifse şöyle: Yarım litre kaynatılmış ve soğutulmuş suyun içine, kabukları soyulmuş bir baş sarımsağı ve yarım limonun kabuğunu dilim dilim doğrayıp atın. Kavanozun kapağını kapatıp karanlık bır ortamda 4 gün bekletin. Alimünyum folyoyla sararak ışık almasını engelleyebilirsiniz... Sonra içinden posasını alın. Kışa girerken ya da kış aylarında bu doğal antibiyotiği yemeklerden önce 1 yemek kaşığı tüketmenizi öneriyoruz. Dışarıdan gelen mikrop ve virüslere karşı çok etkilidir. Hiç bir yan etkisi de yoktur. Hiç yan etkisi yok mu? Prof Maranki’ye göre var. Emzikli kadınlar sarımsak yediklerinde, sütle çocuğa geçer ve çocuklarda karın ağrısı yapabilir. Koku mu? Kokmak istemiyorsanız ezmeden yutun. Her gece yatmadan bir diş yeterli. Doğal ve Bitkisel Öksürük Şurubu Tarifi > 1 litre şişe suyu > 100 gram rendelenmiş zencefil kökü > 225 gram papatya çiçeği > 30 gram hatmi kökü tozu > 15 gram tarçın > 60 ml limon suyu > 240 ml halis bal Hazırlanışı 1- Orta boy bir tencereye suyu ve bitkileri koyun ve yüksek ateşte kaynatın. 2- Kaynama noktasına gelip fokurdamaya başlayınca kısık ateşe getirin. 3- Su miktarı yarıya inene kadar karışımı kısık ateşte tutun. (Bitkileri süzdükten sonra yaklaşık 1 bardak sıvıya ihtiyacınız olacak) 4- Karışımı süzgeçten süzerek bitkileri süzün ve ayırın. (Bitkileri kompost yapmak için kullanabilirsiniz!) 5- Sıvı karışım hala ılıkken (kaynamıyor olmalı), limon suyu ve balı ekleyip iyice karıştırın. 6- Sıvı karışımı hava geçirmeyen cam bir kavanoza koyarak buzdolabında 2 ay boyunca saklayabilirsiniz. Kullanım Öksürük ortaya çıktığında, hazırladığınız karışımdan çocuklara günde 1 tatlı kaşığı, büyüklere ise 1 yemek kaşığı verebilirsiniz. Prof. Ahmet Rasim Küçükusta, ‘En etkili grip ilacı sarımsak’ diyor. Kesinlikle. Sarımsak ve soğan doğal antibiyotiktir. Çok fazla tüketmek gerekir. 43 12 MART 2016 İTHSAB TIP BAYRAMI KUTLAMASI VE BİLİMSEL SEMPOZYUMU www.diewaid.ch www.ithsab.net Kadın Kanserleri ve İnfertilite Meme Kanserlerinde Yenilikler (Almanca) Prof. Dr. med. Daniel Fink İnfertilite konusunda yenilikler (Türkçe) Dr. Serdar Dalkılıç Rahim-Uterus Kanserlerinde Yenilikler (Almanca) Prof. Dr. med. Daniel Fink Dr. Serdar Dalkılıç Prof. Dr. med. Daniel Fink Kadın Kanserlerinden Nasıl Korunabiliriz? (Türkçe) Dr. Serdar Dalkılıç SON BAŞVURU TARİHİ 5 MART 2016 Detaylı bilgi için dernek sekreterimiz Duygu Gökalp i arayabilirsiniz. 076 454 19 79 Tarih ve Yer: Program: Kayıt: 15:00–17:00 12 Mart 2016, Cumartesi Apero: 15:30–16:30 Restaurant Die Waid, Sempozyum: 16:30–18:45 Waidbadstrasse 45, Tıp Bayramı Yemeği: 19:00–23:00 8037 Zürich SPONSORLAR updesign.ch 2016 Sempozyum Konusu: KARE BULMACA SOLDAN SAĞA 1. Geçirdiği motosiklet kazası sonucu geçtiğimiz günlerde genç yaşta vefat eden resimdeki sinema yönetmeni – Yaban sarımsağı. 2. Tehlike anında verilen işaret – Yaya kaldırımı – Gereğinde kullanılmak üzere fazladan bulundurulan. 3. Salâhiyet – Antalya’nın bir ilçesi – Hörgüçlü bir hayvan. 4. Engel – Hindistan’da yaygın bir din – Papağan – Takımada. 5. Mezar – Allah’ın (cc) adını art arda tekrarlayarak yapılan ibadet – Havadar – Bir nota. 6. Bir sayı – Kimi yörelerde güğüm, sürahi anlamında kullanılan sözcük – Hayat arkadaşı – Bisikletin en eski şekli olan, iki tekerlekli taşıt aracı. 7. Bir orman ağacı – Başlangıçta yer alan – Gelecek, istikbal. 8. Gelir getiren mülk - Saygı duruşlarından önce verilen boru sesi – Bir soru sözü – Cennetle Cehennem arasında bir yer. 9. Deney hayvanı – Dünyanın en hızlı koşan hayvanı. 10. İki çift öküzle çekilen ağır saban – İnsan topluluğu, toplum. 11. Ekin yığını – Fiiller. 12. Mı- sır’ın plâka işareti – Mektup – Lâle bahçesi. 13. Tahta veya çinkodan yapılmış, temelsiz eğreti yapı – Hane – Kurumuş tütün yaprağı rengi. 14. Eskiden toprak ürünlerinden onda bir oranında alınan vergi – Şaşma ünlemi – Afrika zabiri – Olmamış meyve. 15. Arnavutluk’un para birimi – Babanın kız kardeşi – Çok büyük, en büyük – Kayak. 16. Osmanlılarda Roma kentine verilen ad – İhtiyaç maddelerine devletçe verilen fiyat – Bir iş veya spor dalında en üst derece – Nispet. 17. El ile bir çeşit dantel örmekte kullanılan silindir biçiminde araç – Belgesel. 18. En kısa zaman süresi – Fas’ın plâka işareti – Sudan, Kuveyt, Cezayir gibi birçok ülkenin para birimi – Geçirimsiz yağlı toprak – Şube (kısa). 19. Kumaşlarda kenar çizgisi – İki veya daha çok sesin aynı anda kulağa hoş gelecek bir biçimdeki uyumu – Hainlik etme. 20. Eskiden sorgu yargıcı anlamında kullanılan sözcük – Bir uzunluk ölçüsü (kısa) – Süs taşı olarak kullanılan, mor renkte bir tür kuvars. YUKARIDAN AŞAĞIYA 1. Hac ibadeti sırasında Safa ile Merve tepeleri arasında gidip gelme – Caddeye göre daha dar ve kısa olabilen yol – Günah – Ayakta duran, var olan. 2. Yabacı – Taş levreği – Büyük bir işin bir bölümünü asıl müteahhitten alan ikinci müteahhit. 3. Yürüyerek giden – Fas’ın başkenti – Bir iş veya spor dalında birbirini geçmek isteyen kimselerden her biri – Nazi Almanya’sının gizli Polisi (kısa). 4. Taşıt hız kesme aracı – Konya’nın bir ilçesi – Nesli tükenmiş bir hayvan. 5. Uygunluk, uyum – Yıkanılan yer, hamam – Olumsuzluk anlatan önek. 6. Evren, dünya – Hint destanlarına verilen ad – Tarla sınırı. 7. Hitit – İkinci Dünya Savaşı sırasındaki Japon intihar uçaklarına verilen ad – Listeden seçilerek ısmarlanan yemek. 8. Müstahkem mevki – Silisyumun simgesi – Bir ırk – Bir nota. 9. Gezinti yeri – Gemi onarılan üstü örtülü havuz. MART 2016 45 10. Bunama – Allah’a (cc) inanış yolu. 11. Kur’an’da bir sure – Süreğen, müzmin hastalık. 12. Otomobillerin çekiş ve hızını ayarlamaya yarayan dişliler düzeni – Kalıcılık, ölmezlik. 13. Sıcak iklimlerde yetişen bir bitkinin baharat olarak kullanılan tohumu – Aynı ahır adına koşan yarış atları. 14. Çit, perde anlamında yöresel sözcük – Lanetleme – Bisiklet yarışı için hazırlanmış pist ve tribünlerden oluşan yapı – Haber Ajansı (kısa). 15. Fide dikmekte kullanılan ucu sivri çubuk – Bakla ezmesi yemeği – Sayı gösteren işaret. 16. Aza – Güç, kudret – Yapım – Vesaire (kısa) – Torun sahibi kadın. 17. Bir irmik tatlısı – Tembellik, işsizlik – Pirzola. 18. Fiyat – Süprüntü küreği – Gereğinde kullanılmak için saklanan tahıl – Titanın sim- gesi. 19. Neonun simgesi – Atın bayağı yürüyüşü – Manila keteni de denilen palmiye türü – Göğün yüce katı. 20. Bir ısıtma aracı – Bir petrol bölgemiz – Küçük gemi. 46 MART 2016 11 MART 2016 KONSER VE ETKİNLİKLER Yer: ZÜRİH 25 MART- 25 TEMMUZ 2016 Yer: ZÜRİH Sergi “Dada Afrika” “Friday Kitchen Club” da yemek yapmaktan hoşlanan 5’ten 9. sınıfa kadar gençler buluşuyorlar. Gençler menüyü birlikte oluşturuyor ve ihtiyaçları satın alıyorlar. Daha sonra birbirleri için yemek yapıyor ve birlikte yiyorlar. 17:30-21:00. Ücret: her sefer için 5.- CHF. Sanatsal ve edebi hareket Dada 100. Yılını kutluyor. Dünya çapında ilk defa bu sergi Dadaistlerin Avrupa dışındaki sanat ve kültür ile tartışmalarını sergiliyor. 17 Temmuz tarihine kadar devam edecek sergi Pazar ve Salı günleri 10.00, 17.00 arası, Çarşamba günleri ise 10.00 - 20.00 arası ziyaretçilere açık olacak. Biletler 18.CHF. Ancak KulturLegi olanlara ücretsiz. Adres: Pfarreizentrum Heilig Geist. Limmattalstrasse 146. 8049, Zürich. Adres: Museum Rietberg. Gablerstrasse 15, 8002 Zürich. Gençler İçin Birlikte Yemek Pişirme 12 MART 2016 Yer: ZÜRİH 10 NİSAN 2016 Yer: ZÜRİH İTHSAB Tıp Bayramı Kutlaması ve Bilimsel Sempozyumu Anadolu Ateşi - Dans Gösterisi İsviçre Türk Hekimleri ve Sağlık Çalışanları Birliği, 2016 Tıp bayramı sebebiyle bir kutlama etkinliği ve sempozyom düzenliyor. Sempozyum konusu ‘Kadın Kanserleri ve İnfertilite’ olacak ve dört konu işlenecek. ‘Meme Kanserlerinde Yenilikler’ ve ‘Rahim-Uterus Kanserlerinde Yenilikler’ konuları Almanca; ‘Kadın Kanserlerinden Nasıl Korunabiliriz?’ ve ‘İnfertilite Konusunda Yenilikler’ konuları Türkçe işlenecek. Zürih’in en güzel manzaralı restoranı seçilen 40 kişilik göle nazır bir salonda gerçekleşecek etkinliğe herkes davetlidir. Katılımcı sayısı sınırlı olduğu için ön rezervasyon gerekmektedir. Daha detaylı bilgi almak için 076 454 1979 numaralı telefonu arayabilirsiniz. Ulusal kültürümüzden güç alarak evrensele ulaşan, doğu ile batı kültürlerinin buluşması hedefiyle evrensel barış mesajları içeren bir dans portresi olan Anadolu Ateşi, 2016 Avrupa turnesi kapsamında Zürih’e geliyor. 2001 yılında başlayan ve ardında bıraktığı 15 yılda, 85 ülkede binlerce gösteriyle milyonlarca sanatsever tarafından beğenilerek izlenilen Anadolu Ateşi’nin bu muhteşem gösterisini kaçırmayınız. Biletler 59.- Chf ile 129.- Chf arasında değişiyor. Kapı açılış saati 18.30. Gösteri ise 20.00’de başlayacak. Kayıt: 15.00 - 17.00, Apero: 15.30 - 16.30, Sempozyum 16.30 - 18.45, Tıp Bayramı Yemeği: 19.00 - 23.00 Adres: Restaurant Die Waid, Waidbadstrasse 45, 8037 Zürich 18 MART 2016 Yer: ZÜRİH Detaylı bilgi için: www.starticket.ch’i ziyaret edebilirsiniz. 30 NİSAN 2016 Adres: Kongresshaus, Gotthardstrasse 5, 8022 Zürich. Yer: ZÜRİH Sezen Aksu “Veda” Konseri Tiyatro “Shut Up” Damien’de DEHB var, Becky’nin entelektüel kapasitesinin geriliği incelenmekte, François okuldan altı kez atıldı. Tiyatro oyunu bu gençlerin hikayesini esprili bir şekilde ele alırken, performans odaklı bir toplumun değerleri ve normları hakkında sorular soruyor. 13 yaşından itibaren gençler ve yetişkinler için. 19:00. MAPS bürosu 3x2 ücretsiz bilet veriyor. Sadece 044 415 65 89 numaralı telefonu aramanız veya [email protected] e-posta adresine yazmanız yeterli. Onu duygularımıza, kalplerimize, evlerimize taşıyan şey sadece müzik olmadı aslında. Sezen Aksu ismiyle, hayata bakış açısıyla, en kötüye en muzip biçimde yaklaşmasıyla, hemen her şeyi kabul etmeyip sorgulayan yaklaşımıyla, gülüşü, duruşu, gençlerin elinden arkadaşı-annesi-yoldaşı olup tutuşuyla kalplerimizi fethetti. İçinde bulunduğu acımasız piyasaya inat kalbini açtı ve kimsenin üzerine basmadan yükseldi. Bu anlamda herkese örnek oldu. Sadece örnek olmadı, adeta bilir kişi gibi danışılan bir isim oldu. Onlarca albüm bir yana, yüzlerce şarkı ve yardım konserleri onu daha da özel kıldı. İşte bu yüzden 30 Nisan 2016 tarihinde Zürih`te bulunan Theater 11 adlı muhteşem salonda gerçekleşecek olan konseri kaçırmamanızı öneriyoruz. Pusula ailesi olarak DG 1001 Event’s ile ortaklaşa geçekleştirdiğimiz konsere, tüm halkımızı davet ediyoruz. Online bilet satışı için: www.starticket.ch. Detaylı bilgi için: www.junges.schauspielhaus.ch Detaylı bilgi için: www.pusulaswiss.ch / 076 342 90 91 Adres: Junges Schauspielhaus, Matchbox. Schiffbaustrasse 4. 8005 Zürich. Adres: Theater 11, Thurgauerstrasse 7, 8050 Zürich. GALATA 20.8x28.5cm TR.indd 1 26.02.2016 15:49
Benzer belgeler
Pusula
Asiye Sınıcı, Mehmet Kuzu,
Fatih Ertuğrul
AUTOREN
Sunay Akın,
Mehmet Akyol,
Şeyma Nur Çavuşoğlu
01.2015_Pusula
Neslişah Çetin
GRAFIKDESIGN
ANL CREATIVE
www.anlcreative.com
ÜBERSETZUNGSDIENST
Turka Lingua
EDV / IT
Bülent Kabacaoğlu
www.activeip.ch
VERTRETER
Istanbul: M. Ali Tuncer, Derya Edis
Ankara: Mehmet ...