2012 Ekim - türk eczacıları birliği
Transkript
2012 Ekim - türk eczacıları birliği
H CI A TI T U R KIS ON TÜR K İĞİ RL ZACILARI B İ EC AR S O P H MA C ISTS’ AS TEBHaberler 05 ISSN 1301-5060 Türk Eczacıları Birliği’nin İki Aylık Yayın Organı Eylül-Ekim 2012 KONGRE SAĞLIKTA ŞİDDET TOPLANTI 11. Türkiye Eczacılık Kongresi Sağlık Çalışanlarına Şiddete Dur! BİHAT 2012 İçindekiler Türk Eczacıları Birliği’nin İki Aylık Yayın Organı EYLÜL-EKİM 2012 Sayı: 5 Bakış............................................................................................................................. 3 Ecz. Erdoğan ÇOLAK / Başkan Diyalog........................................................................................................................ 4 Ecz. Arman ÜNEY / II. Başkan Kongre......................................................................................................................... 5 11. Türkiye Eczacılık Kongresi (18-21 Ekim 2012 Ankara) Dönsel CAN Dosya....................................................................................................................... 15 Türk Eczacıları Birliği Reçete Tevzi Sistemi Kerem CANLI Bizden Haberler............................................................................................... 28 Ecz. Esin ÖNGÜN Dünyada Ne Var? Ne Yok?....................................................................... 31 Sevim ÖZDEMİR Dünya Eczacılık Günü.................................................................................. 17 25 Eylül; Dünya Eczacılık Günü Teb Önerdi, Dünya Kabul Etti Ayşen YALMAN Kısa Kısa Sağlık............................................................................................... 32 Gaye SARIKAYA Toplantı.................................................................................................................. 18 BİHAT 2012 Uzm. Ecz. Harun KIZILAY Günce....................................................................................................................... 34 Gamze ŞAHİN Lösemi İlacı Bekleyenlerin İmdadına Teb Yetişti................. 23 Hastamıza Anlatırken................................................................................ 36 Ecz. Nevin TAŞLIÇAY Sağlıkta Şiddet................................................................................................ 24 Sağlık Çalışanlarına Şiddete Dur! Basında TEB........................................................................................................ 37 Ayşen YALMAN ZACILARI B İ EC ON H CI A TI T U R KIS H AR MA SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ Uzm. Ecz. Harun KIZILAY Genel Sekreter YAYIN SEKRETERİ Ayşen YALMAN Gaye SARIKAYA YAYIN KOORDİNATÖRÜ Ecz. Arman ÜNEY II. Başkan REDAKSİYON Ayşen YALMAN Gaye SARIKAYA MERKEZ HEYETİ Ecz. Erdoğan ÇOLAK Ecz. Arman ÜNEY Uzm. Ecz.Harun KIZILAY Ecz. İsmail BAŞDİL Ecz. Sertaç ÖZMEN Ecz. Ramazan Ziya ÖRMECİ Ecz. Ahmet ÖZÇAVUŞOĞLU Ecz. Bülent VAREL Ecz. Yavuz TATAR Ecz. Mukaddes HARMANCI Ecz. Murat Levent KOÇAK S O P SAHİBİ Ecz. Erdoğan ÇOLAK Genel Başkan Bulmaca................................................................................................................. 48 Ayşe ÜMİT İĞİ RL TÜR K Dünya Barış Günü.......................................................................................... 26 1 Eylül Dünya Barış Günü Berivan VARGÜN C ISTS’ AS GRAFİK TASARIM Kadir ARSLANTÜRK BASKI Fersa Ofset Baskı Tesisleri Ostim 36. Sokak No: 5/C-D Yenimahalle ANKARA Tel: 0312 386 17 00 (pbx) www.fersaofset.com Baskı Tarihi: 22 Ocak 2012 YÖNETİM YERİ VE YAZIŞMA Türk Eczacıları Birliği Willy Brandt Sok. No:9 Çankaya / ANKARA Tel: 0312 409 81 00 Yayın Türü: Süreli Yayın YAYIN KOŞULLARI Dergideki yazılar dergi adı gösterilerek yayımlanabilir. Yazılardaki görüşlerden yazarın kendisi sorumludur. Dergi üyelere ücretsiz gönderilir. Yayımlanması istenilen yazıların, bilgisayarda word programı ile yazılması ve yazıların orijinal çıktısı ile birlikte CD olarak veya e-posta ile gönderilmesi teknik açıdan kolaylık sağlayacaktır. TEB Haberler Dergisi hakkındaki şikayetlerinizi, memnuniyetinizi ve önerilerinizi iletebilmek için; Türk Eczacıları Birliği Willy Brandt Sokak No:9 Çankaya / ANKARA adresine, [email protected] e-posta adresine yazabilir ya da 0312.409 81 09’a faks çekebilirsiniz. Bakış Ecz. Erdoğan ÇOLAK / Başkan Twitter: @erdogancolak Dünya Eczacılık Federasyonu’nun Birliğimizin de imzaladığı 100 üncü Yıl Deklarasyonu şöyle bitiyor: “İmzaladığımız bu Deklarasyonla yeni ilaçlar geliştirerek ve ilaçların dağıtımı ve bilinçli ilaç kullanımını destekleyen hizmetler sunarak, küresel sağlığın iyileştirilmesine katkı sağlayacak mesleki sorumlulukların yerine getirilmesinde, birliklerimizin destek sunacağını ilan ediyoruz”. Bundan yüz yıl öncesinde, eczacılar laboratuarlarında müstahzar hazırlarken, bugün daha çok ilaç sunumu ile ilgililer. İlaç sunumu ise, raftan alınıp hastaya verilmesinden öte, onun bilgisinin de taşınması ve aktarılmasını zorunlu kılıyor. Eczacılar ancak bu bilgileri ile fark yaratıyorlar. O nedenle Birliklerimizin birincil görevi dört-beş yıllık eczacılık eğitimi almış olan meslektaşlarımızın sürekli mesleki gelişimine katkı sağlamak olarak açığa çıkıyor. Sürekli Meslekî Gelişim; her eczacının profesyonel olarak tüm meslek yaşamı boyunca sorumluluğunu ve uzmanlığını sürdürmesi, bilgi, nitelik ve davranışlarını düzenli olarak iyileştir- mesi, geliştirmesi ve genişletmesidir. Bir başka ifade ile, Sürekli Meslekî Gelişim, sağlık çalışanı olarak bir eczacının kapasitesini geliştirmek, mesleğini daha etkin ve verimli icra edebilmek ve bunları sürdürebilmek için yaşam boyu öğrenme faaliyeti içerisinde olmasıdır. Meslek birliklerinin, mesleki gelişimi sağlamak için yürüttüğü faaliyetler, her şeyden önce eczacıların bu bilgi ihtiyacının açığa çıkmasını teşvik etmek, arkasından bu ihtiyacı karşılayacak uygun platformlar yaratmaktır. Bizler, bütün bu işlevleri yerine getirmek için Uzaktan Eğitim Platformu TEBEON’dan Akademi eğitimlerimize kadar çok çeşitli çabalar içindeyiz. Bu çabaların belki de en kapsamlısı Türkiye Eczacılık Kongreleri. Bu yıl on birincisini düzenlediğimiz Kongremizi, 18-21 Ekim 2012 tarihlerinde Ankara’da iki bini aşkın eczacı ve eczacılık fakültesi öğrencisinin katılımı ile gerçekleştirdik. Kongremiz, disiplinler arası bir yaklaşımla, sağlıktan ekonomiye, hukuktan iletişim bilimlerine kadar çok sayıda alandan konuşmacı ve katılımcı ağırladı. Anayasa panelimizde, soru soran bir hukuk fakültesi öğrencisini görmek, hepimiz açısından sonraki kongrelerimiz için cesaret ve motivasyon verici bir olgu oldu. Kongremizde, 200’ün üzerinde konuşmacı 190 başlık altında görüşlerini bildirdi. Kongrenin belki de en çok öne çıkan yanı, eczacılık alanının mali yönetiminin Sağlık Bakanlığı’ndan alınıp Ekonomi Koordinasyon Kurulu’na verilmesiyle, hukuk ve ekonomi ile kesişim kümesinin son derece genişlediğini, güncel örnekler üzerinden göstermesi oldu. Kongremizle ilgili diğer bir gurur duyduğumuz konu; LÖSEV, Adsız Narkotik, Çölyakla Yaşam Derneği gibi, onun üzerinde çalışma yapan sivil toplum kuruluşlarına, bu çalışmalarını eczacılara aktaracak bir zemin sunarak sosyal sorumluluğumuzu yerine getirebilmemizdi. Hem onların hem de eczacıların son derece yararlandığı bir zemin olduğunu umuyor ve bundan sonraki Kongrelerimizde de bu tip çalışmalara devam etmek istiyoruz. Avrupalı katılımcıların Kongremize kattığı renk ve deneyim, bizlere eczacılık alanının küresel bir değişime tabi olduğunu göstermesi açısından son derece önemliydi. Ekonomik krizin Avrupalı meslektaşlarımızı nasıl etkilediğini kendi ağızlarından dinleme fırsatı bulduğumuz gibi, bu sorunun üstesinden gelmek için öngördükleri ve gerçekleştirdikleri çözüm paketlerini de tartışmaya değer buluyoruz. Kongremiz, yasamızda yapılan değişikliklerin hem eczacılar hem de öğrenciler açısından açıklığa kavuşturulması ve değerlendirilmesi için bir fırsat da yarattı. Bu fırsatı hep beraber iyi kullanabildiğimizi düşünüyorum. 12 nci Türkiye Eczacılık Kongresi’ni de eczacının mesleki sürekli gelişimine katkı yapacak, eczacıyı yeni bilgilerle donatacak ve daha fazlasını öğrenmek için kışkırtacak biçimde değerlendirmeliyiz. TEBHABERLER EYLÜL-EKİM 2012 2012 yılının biz eczacılar için özel bir önemi var. Uluslararası örgütümüz olan Dünya Eczacılık Federasyonu bu yıl ki kongresinde 100 üncü yılını kutladı. Eczacılar tam yüz yıldır, bırakın ülke çapında örgütlenmeyi, deneyim değişimi ve birlikte mücadele için dünya çapında örgütlenmeyi bilinçli olarak önüne koymuş bir meslek grubu. Bununla ne kadar övünsek azdır diye düşünüyorum. 5 Diyalog Ecz. Arman ÜNEY / II.Başkan TEB Haberler Dergisi Yayın Koordinatörü Twitter: @armanuney TEBHABERLER EYLÜL-EKİM 2012 Değerli meslektaşlarım, 6 Yeni bir şeylere başlarken ya da ilk kez bir yere adım atarken, dostça bir “merhaba”dan daha samimi, samimi olduğu kadar de yerinde bir sözcük yoktur sanırım. O nedenle belki çok klasik olacak ama sizlere “merhaba” diyerek sözlerime başlamak istiyorum. Sizlerle bu sayfada buluşmanın derin heyecanını yaşıyorum. Kolay değil TEB Haberler gibi 30 yıla yaklaşan, bir bakıma örgütümüzün belleğini oluşturmuş, sesimiz-sözümüz olan bir yayının yayın koordinatörü olmak benim için hayli heyecan ve gurur verici. Bu sayfada bir yandan dergimizin içeriğinde nelerin yer aldığını tanıtırken bir yanda da bununla bağlantılı olarak kısaca mesleğimizin sorunlarına, mesleğimizde yaşanan değişim ve dönüşümlere, alanımıza ilişkin önemli haberlere, son gelişmelere ve yorumlara değinmeye çalışacağım. Dergimizi zenginleştireceğini düşündüğünüz her türlü görüş ve önerinizi bize bildirebilirsiniz. Katkılarınız daha yetkin bir TEB Haberler çıkarma yolunda bizlere güç verecektir. Hepinizin bildiği gibi Sosyal Güvenlik Kurumu ile 2012 İlaç Alım Protokolü’nü imzalarken sıralı dağıtım sisteminin de Protokol’de yer almasını sağlamıştık. Merkez Heyetimiz içerisinde sıralı dağıtım uygulaması ile ilgili sorumluluğu benim başkanlığımda oluşturulan bir komisyon üstlenmiş ve ilk kez 21-22 Şubat’taki 3. Başkanlar Danışma Toplantısı’nda bu konuyla ilgili bir sunum gerçekleştirmiştim. Sıralı Reçete Dağıtım Uygulaması, 2001 yılında yatan hasta reçetelerinde yaşanan suistimaller sonucu dönemin Sağlık Bakanlığı ve Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyeti arasında imzalanan bir protokolle başlamış ve bugüne kadar faktör ve kan ürünleri, diyaliz, işyeri hekimi, vb. reçete gruplarının da katılımıyla genişleyerek devam etmiştir. 1 Şubat 2012 tarihinde yürürlüğe giren Sosyal Güvenlik Kurumu ve Birliğimiz arasında yapılan İlaç Alım Protokolü’nün 3.7 Maddesi gereğince Protokol ekinde (EK-4) belirtilen reçetelerin dağıtımına ilişkin uygulama prensipleri, Türk Eczacıları Birliği tarafından yargı kararına uygun bir şekilde gerekli revizyonlar yapılarak ve Sosyal Güvenlik Kurumu ile mutabakata varılarak belirlenmiştir. Protokolde yer alan 13 ana başlık altında toplanan ilaçların dağıtımı Türk Eczacıları Birliği tarafından hazırlanan bir program aracılığı ile TEB’in sorumluluğunda Bölge Eczacı Odaları tarafından yapılmaktadır. Böylelikle; Eczacılar arasında eşit adil dağıtım ilkeleri oluşturularak sağlık gibi özel bir alanda etik bozulmalarının önüne geçilerek belirli grupların kendi çıkarları doğrultusunda yönlendiremeyecekleri bir yapı oluşturulmaya çalışılmış, Hastaların gelir kapısı olarak görülmesinin önüne geçilerek, sağlık hizmetlerine kolay ve eşit ulaşım hakkı sağlanmış, Kamu kaynaklarının verimli kullanımına ve uygun denetim mekanizmalarının oluşturulmasına destek olunmuştur. Bu çerçevede TEB Haberler’in elinizdeki sayısında dosyamızı Protokol hükmü uyarınca oluşturulan “Türk Eczacıları Birliği Reçete Tevzi Sistemi”ne ayırdık. Dünya’da bitkisel ilaçlar ile homeopatik ilaçlara olan talep günden güne artış gösteriyor. Eczacılık mesleğini yakından ilgilendiren bu durum bir yandan eczanelerin bitkisel ve homeopatik ürün pazarına yönelmesini beraberinde getirirken diğer yandan söz konusu ürünlere yönelik daha kapsamlı akademik faaliyetler yürütülmesini sonucunu doğuruyor. Bu anlamda ülkemizde yıllardır alanın önde gelen uzmanlarının katılımıyla düzenlenen Bitkisel İlaç Hammaddeleri Toplantısı en önemli etkinliklerden biri olma özelliğini taşıyor. Bu sayımızda bu yıl 10-13 Ekim tarihleri arasında Antalya’da gerçekleştirilen XX. Bitkisel İlaç Hammaddeleri Toplantısı’nın ayrıntılarını bulacak, 6197 değişikliklerinin tıbbi bitkisel ürünler ile homeopati açısından neler getirdiğini okuyacaksınız. Geçtiğimiz Nisan ayında Gaziantep’de Dr. Ersin Arslan’ın bir hasta yakını tarafından öldürülmesinden sonra sağlık çalışanlarına yönelik şiddet bir kez daha kamuoyu gündemine gelmiş, Sağlık Bakanlığı sağlık çalışanlarına yönelik şiddeti önleyecek yasal düzenlemelerin hayata geçirilmesi için çalışmalara başlamıştı. Türk Eczacıları Birliği olarak görüşlerimizi daha önce Sağlık Bakanlığı’na iletmiştik, Ekim ayında ise “Eczacılara ve Sağlık Çalışanlarına Yönelik Şiddet” konusunda hazırlamış olduğumuz raporu TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu’na sunduk. Söz konusu Raporu dergimizin bu sayısında bulabileceksiniz. 18-21 Ekim tarihleri arasında Ankara’da 2100’ün üstünde kişinin katılım gösterdiği ve çok yoğun bir ilgi gören 11. Türkiye Eczacılık Kongresi’ni gerçekleştirmiş olmanın sevincini yaşıyoruz. Panelleriyle, bilimsel oturumlarıyla, poster sunumlarıyla ve sosyal programıyla zengin bir içeriğe sahip olan Kongremizin ayrıntılarını dergimizin sayfalarından okuyabileceksiniz. Her sayımızda yer alan “Bizden Haberler”, “Dünyada Ne Var Ne Yok”, “Hastamıza Anlatırken”, “Kısa Kısa Sağlık”, “Günce” ve “Basında TEB” başlıklı bölümler bu sayımızda da sizlerle buluşuyor.Yine Ekim ayında lösemili hastalar için hayati önem taşıyan Purinethol adlı ilacın piyasada bulunamaması sonucu yaşanan krizi ve bu noktada Birliğimizin devreye girişini sayfalarımıza taşıdık. 2009 yılında ülkemizde düzenlenen Dünya Eczacılık Kongresi’nde 25 Eylül’ün Dünya Eczacılık Günü olarak kutlanmasını önermiş, bu önerimiz oybirliği ile kabul edilmişti. Bu vesileyle siz sevgili meslektaşlarımızın Dünya Eczacılık Günü’nü bir kez daha kutlamak istiyorum. Keyifli okumalar diliyor, bir sonraki sayımızda buluşuncaya kadar sağlıkla kalmanızı diliyorum. Dönsel CAN 11. TÜRKİYE ECZACILIK KONGRESİ TEBHABERLER EYLÜL-EKİM 2012 (18-21 Ekim 2012 Ankara) 7 11.Türkiye Eczacılık Kongresi, Türk Eczacıları Birliği’nin ev sahipliğinde 18-21 Ekim 2012 tarihlerinde Ankara Grand Rixos Otel’de gerçekleştirildi. Kongremiz, “Sağlıkta Değer, Sağlık Her Şeye Değer” teması ile sağlığa değer katmanın, eczacının değerini görünür kılmanın, toplum sağlığının değerinin, değersizleştirilen değerlerin geri kazanılmasının önemini ve yollarını tartışmaya açtı. 11. Türkiye Eczacılık Kongresi’ne 1050 serbest eczacı, 265 kamu ve hastane eczacısı, 790 eczacılık fakültesi öğrencisi katılmış; milletvekilleri, siyasi parti temsilcileri, eczacılık fakültesi öğretim üyeleri, Sağlık Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumu bürokratları, başta hekimler olmak üzere sağlık meslek mensupları ve hukukçuların da katılımıyla ilgili tüm alanları kapsamıştır. Kongremize yurtdışından katılımlar da oldu; İngiltere, İtalya, Portekiz, Yunanistan ve KKTC’den gelen konuşmacılar “Avrupa’da Eczacılık” konusunda sunumlar yaparak kongre izleyicilerine yeni bir ufuk açtı. Kongre kapsamında Türk Eczacıları Birliği Gençlik Komisyonu bir Öğrenci Çalıştayı gerçekleştirdi. Öğrenciler, sorunlarını ve beklentilerini, mesleklerinin geleceğini tartışma olanağı buldu. Kongremizde 176 kişi, 99 farklı başlık altında yapılan toplantılarda konuşmacı ya da moderatör olarak yer aldı. Kongremizde her biri çok büyük ilgi gören; ikisi Tüm Eczacı Kooperatifleri Birliği tarafından düzenlenen yedi panel ve yedi bilimsel oturum gerçekleştirildi. Kongremize gönderilen poster bildiriler ise üç ayrı oturumda dinleyicilere sunuldu. Açılış Töreni 18 Ekim 2012 tarihinde çok yoğun bir katılımla gerçekleştirildi. Sunumunu TV 8 Ankara Temsilcisi Erkan Tan ile Kanal B Muhabiri Hüseyin Kafkas’ın yaptığı Kongre’nin açılış törenine, çok sayıda milletvekili, siyasi parti temsilcisi ve üst düzey bürokrat katıldı. Kongre Başkanı Ecz.Erdoğan Çolak’ın açılış konuşmasının ardından sırasıyla; Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Dr.Ekrem Atbakan, SGK Başkan Yardımcısı Yadigar Gökalp İlhan, DSP Genel Başkanı Dr.Masum Türker, MHP Genel Başkan Yardımcısı Eskişehir Milletvekili Dr.Ruhsar Demirel, CHP Manisa Milletvekili Ecz.Özgür Özel ve AKP İstanbul Milletvekili Ecz. Mehmet Domaç birer konuşma gerçekleştirdiler. Kongre TEBHABERLER EYLÜL-EKİM 2012 TEB Başkanı Ecz. Erdoğan Çolak açılış konuşmasında kısaca şu konulara değindi; 8 “Kongremizin insana, bilime, barışa, sağlığa değer katmasını temenni ediyorum. Bugün Trablusgarp Savaşı’nın bitip, Balkan Savaşı’nın başladığı 100. yılı yaşıyoruz. Savaş bizim için her zaman en temel sağlıksızlık göstergesidir. Savaşın olduğu yerde sağlığa verilen değerden de, insan hayatına verilen değerden de bahsedemeyiz. Bugün yine dünyada yeni savaş dalgaları adeta bir üçüncü dünya savaşı niteliği kazanmış biçimde sürüyor. Son on yılda gerçekleşen savaşlarda insanlık 6 milyon kayıp verdi. Kayıplara her gün yüzlercesi ekleniyor. Bizler sağlıkçılar olarak bu kara tabloyu çok büyük bir tedirginlikle izliyoruz. Sadece ülkemizde değil, dünyada da barış istiyoruz. Sağlık için en yüce değerin barış olduğunu bir kez daha vurguluyoruz. Değerli katılımcılar; 1948 yılında Birleşmiş Milletlerin Dünya Sağlık Örgütü kuruldu. Dünya Sağlık Örgütü’nün kurulması, sağlığın küresel bir konu olduğunu ve dünyanın her köşesindeki insanların sağlığını iyileştirmek için birlikte çalışmamız gerektiğinin göstergesi oldu. Dünya Sağlık Örgütü’nün değerli çalışmalarının hak ettiği desteği görmeye devam etmesini ve her gün daha sağlıklı ve barış içinde bir dünya hedefimize bir adım daha yaklaşmamızı umuyorum. 2000 yılında Birleşmiş Milletler 2050 yılı için en son öngörülen nüfus rakamlarını açıkladı. Bu öngörüler bizi çok ürkütücü bir gerçekle yüz yüze bırakıyor. Şu anda 1,2 milyar insan gelişmiş dünyada, 4,9 miyar insan da gelişmekte olan dünyada yaşıyor. 2050 yılında gelişmekte olan ülkelerin nüfusunun adeta patlayarak 8,2 milyara çıkması bekleniyor. Bu dünyada yoksulluğun çok daha fazla artması demek. Çünkü birinci dünya, eğitim, sağlık ve refah gibi unsurları kendi hazinesi olarak saklamakta. Eğer bu gidişatı değiştirmezse, refah içindeki ülkeler hep görmezden geldikleri fakir ülkelerin sorunlarıyla aralarına bir duvar öremeyeceklerine göre, ektiklerini biçecekler. serlik umudu gölgeliyor. Bu manzara karşısında kızgınlık veya üzüntü hissetmemek, bu dünyayı iyileştirmez. Sadece umut, dostluk, dayanışma, hoşgörü ve sevgiyle bu gezegeni kendimizden kurtarabiliriz. Talihliyiz ki, dünyada bu olumlu değerleri sürdürmek için çalışan birçok insan var. Siz de dâhil olmak üzere…İşte bu insanlar sayesinde bu güzel gezegene, üzerindeki hayata değer bir gelecek hayal etmek mümkün. Victor Hugo’nun bize söylediği gibi, bu geleceğin birçok ismi var. “Zayıf olanlar için ulaşılmaz, utangaç olanlar için bilinmez, cesur olanlar için fırsat” Bugün yaşadığımız dünya, adaletsiz bir dünya. Dünyanın en zengin 500 kişisinin elinde 1 milyar dolardan fazla bir servet varken, dünyada 1,2 milyar insan günde bir dolardan daha az bir parayla yaşamaya çalışıyor. Savaşlar ve çatışmalarla dolu bir dünya. Toplam askeri harcama, sanayileşmiş ülkelerin, fakir ülkelerin gelişmesi için yaptıkları dış yardımın 14 katına eşit. Değerli konuklar; yaşam süresi beklentilerini artırmak, çocuk ölüm oranlarını azaltmak, bazı hastalıkları kontrol altına almak, bazı aşıları ve ilaçları geliştirmek, geçmişte ölümcül sayılan hastalıklara çare bulmak gibi gelişmeler doğrudan mesleğimizin üyelerinin çalışmaları sayesinde gerçekleşti. Daha yapılması gereken çok şey var; ama bunları yapacak da bizim gibi çok insan var. Önemli olan herkesin bunun bir parçası olması. Bin kilometrelik bir yolun, tek adımla başladığını anladığımız zaman, küçük ya da büyük olmasının önemi olmaksızın, o adımı atabiliriz. Çok az kişi tarihi tek başına değiştirebilecek büyüklüğe sahiptir. Ama her birimiz olayların küçük birer bölümünü değiştirmek için çalışırsak, bütün bu hareketlerin sonucunda bu neslin tarihi yazılacaktır. Düşüncesizce bir tüketim ve tahrip dünyası. Bilinen canlı türlerinin yüzde 12’si yok olma tehlikesiyle karşı karşıya ve dünyadaki petrol ve doğalgaz rezervleri önümüzdeki 50 yıl içerisinde tükenebilir. Önyargı ve korkunun egemen olduğu hoşgörüsüz bir dünya. Çocukların çoğuna farlı ırk, din veya etnik kökenden gelen akranlarından nefret etmeleri öğretiliyor. Öyle bir dünya ki, hırs dayanışmayı yok ediyor ve kötüm- Kongre Değerli katılımcılar; eczacı her şeyden önce bir sağlık çalışanı, ama sonra bir işletmeci, haklar ve özellikle hasta hakları konusunda donanımlı bir kişi ve gidişatı izleyebilen bir entelektüel olarak konumlandırılmalıdır. Bu nedenle, disiplinler arasılığın bundan sonraki kongrelerimiz için de vazgeçilmez bir yaklaşım olması gerektiğini düşünüyoruz. liyor?” sorusuna bilimsel ve kolektif yanıtlar üretmeye itiyor. Bu bakımdan da geleceğimizi aydınlatıyor. Bundan bir önceki kongremizi iki yıl önce yine bu salonda açmıştık. “Geleceğimizi tartışmak” temasıyla gerçekleştirdiğimiz kongremizden çıkan en anlamlı sonuçlardan birisi, yapısal sorunlara ürettiğimiz çözüm önerilerinin berraklaşmasıydı. Sağlığa değer katan unsurları, bilimsel gelişmeleri konuşacağımız gibi, sağlığa biçilen ekonomik değeri de masaya yatıracağız. Sağlık hukukundan, sağlıksızlık göstergelerine, eczacının birinci basamak sağlık hizmeti sunucusu olarak işlevinden, eczacıya verilen değere kadar çok sayıda güncel sorunlarımız ve gelecek perspektiflerimizi harmanlayarak konuşacağız. Aradan geçen sürede 6308 sayılı sınırlamayı da içeren yeni Eczacılık Yasamızı çıkartarak, bu sorunlara kısmen bir yanıt üretmeyi başardık. Burada hepinizin huzurunda bir kez daha Sayın Sağlık Bakanımıza, değerli bürokratlarına, özellikle Sayın Müsteşar Yardımcımıza, Tıbbi Cihaz İlaç Kurumu Başkanımıza ve sayın milletvekillerimize, tüm siyasi partilerimize, yasamıza katkı koydukları, çıkarttıkları için bir kez daha sizlerin önünde teşekkür ediyoruz. Geleceğimizi değiştirdiler, geleceğimizi aydınlattılar. Eczacıların yapısal ve konjonktürel sorunları var. Bu sorunları aşmak için her birimiz çaba gösteriyoruz. İşte bu kongreler “bizi nasıl bir gelecek bek- Ali Poyrazoğlu Ancak, önümüzde hâlâ çok uzun bir yol var. Uluslararası ekonomik kriz ve yaşlanan nüfusun yarattığı baskı tüm dünyada olduğu gibi, ülkemizde de hükümetleri sağlık ve başta da ilaç harcamalarını kısıtlamaya itiyor. Bu kısıtlama alanın eczacılar aleyhine genişlemesiyle, birleşince, yaşamak, hayatta kalmak zorlaşıyor. Bu kongrede eczacılar için sorundan nasıl bir çıkış öngördüğümüz, önümüze konulan çözüm önerilerini, çeşitli veçheleriyle tartışma fırsatı bulacağımızı umuyorum. Bizler, eczacının sosyal güvenlik sisteminin ve ilaç şirketlerinin yükünü omuzlayan kişiler olmasını değil, kendi eczanemizin, kendi mesleğimizin, kendi geleceğimizin ve dolayısıyla da toplumun geleceğinin aktörleri olmak istiyoruz. Değerli meslektaşlarım; eczacı bir sağlık çalışanı, ama aynı zamanda bu ülkenin de bir vatandaşı. Hem mesleki, hem insani olarak bizi ilgilendiren TEBHABERLER EYLÜL-EKİM 2012 Avrupa’da Eczacılık: Yeni Gelişmeler Oturumu 9 Kongre TEBHABERLER EYLÜL-EKİM 2012 Anayasa gibi pek çok konuyu da bu kongrede masaya yatıracağız ve çok değerli bilim insanlarının, siyasetçilerin görüşlerini dinleyerek, bizim takınmamız gereken tutum konusunda çok daha kolektif bir bilince sahip olarak, bu kongreden ayrılacağız. Ama her şeyden önce ben huzurunuzda eczacıların bu ülkenin aydınları ve yurttaşları olarak eşitlikçi, özgürlükçü ve demokratik bir Anayasa konusundaki beklentilerini ifade etmek istiyorum. 10 Son olarak eklemek isterim ki, bu yıl Dünya Kooperatifçilik Yılı. Eczacıların bundan çok uzun bir süre önce kendi dağıtım kanallarını yaratıp nice bedeller ödeyerek bugünlere getirdikleri kooperatiflerimiz bu kongremizin de her zaman olduğu gibi en büyük destekçisi oldu. Bizler sadece kooperatifler yılında değil, her zaman kooperatiflerimizi yanımızda bulduk ve onların yanında olmaya, omuz omuza dayanışmaya da devam edeceğiz. Çünkü biliyoruz ki, ilaç tekelleri küçük eczanelerimizi yutamıyorsa ya da yutmasına izin vermeyeceksek, tek gücümüz birlik olmamız, birlikte güçlü olduğumuzun bilincine varmamız.” Kongrenin açılış semineri, ülkemizin sosyal hekimlik ve sosyal politika alanının önde gelen uzmanlarından Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. A.Gürhan Fişek tarafından, “Yaşam Yeni Anayasa Tartışmaları Paneli Bize Armağan ya da Sağlığın Değeri” başlığıyla verildi. Fişek konuşmasında, “Yaşamın gerçekten bir armağan olduğunu düşünüyorum. Çok küçük, küçücük bir spermin, küçücük bir yumurta hücresini bulabilmek için gösterdiği gayreti, döllenmiş yumurta hücresinden çocuğun meydana gelişini, gelişmesini, olgunlaşmasını düşündüğümüz zaman, gerçekten bu çok büyük bir armağan. Ama bu armağanın acaba değerini biliyor muyuz? Bunu sadece bireysel olarak görmeyin. Kendinize, kendi sağlığınıza bakıp bakmamanızla ilgili değil; size nasıl baktıklarıyla ilgili bu. Acaba gerçekten bu armağanı iyi koruyor muyuz, iyi değerlendiriyor muyuz? Bu bir tartışma konusu. Eczane Sağlık Ürünleri Oturumu Şimdi, “değer” konusunu düşünmeye başladığımız zaman, üstüne çok söylenecek şey var. Çünkü “değer” başlı başına teorilere konu olmuş bir konu. Biz burada sağlığın değeri dediğimiz zaman, sağlık alanına bir göz atmamız gerekiyor. Sağlık alanına baktığımda, hep benim gözümün önünde bir buzdağı oluşmakta. Buzdağının bir görünen kısmı var, bir de suyun altındaki kısmı var. Düşünün, suyun üstündeki kesim kim? Suyun üstünde kalan, az miktardaki kesim hastalar. Genellikle toplum sağlık deyince hastaları görüyor. Buzdağının en tepesinde kim var? En hastalar var. En hastalar en çok ilgi bekleyenler. Dolayısıyla, sağlık dediğimiz zaman, karşımızda sanki hastalardan olu- Kongre şan bir alan varmış gibi geliyor. Buna karşın buzdağının bir de alt tarafı var. Kendini sağlıklı sananlar da onun içinde. Belki hastadır, ama kendisini sağlıklı sanıyor. Dolayısıyla, sağlık alanındaki çalışmalar dediğimiz zaman, sadece hastalara yönelik çalışmaları kastetmiyoruz. O suyun dibindeki çalışmaları kastediyoruz” Fişek konuşmasında ekip çalışmasının önemine vurgu yaparak; “Sağlık bir bütün dedik, burada Sayın Prof. Mekin Tanker’i ve Sayın Prof. Nusret Fişek’i anımsamak istiyorum. 1988 yılında Sağlık Meslek Birlikleri Danışma Kurulu’nda sağlık alanında çalışan meslek odalarını bir araya getirerek, bize sağlığın bütünlüğü konusun- Eczacılık Eğitiminde Yeni Yaklaşımlar / Akreditasyon Oturumu Akılcı İlaç Kullanımı ve Klinik Eczacılık Oturumu da çok önemli bir ivme verdiler, ders verdiler. Sağlık alanına baktığımız zaman, yaşamımıza baktığımız zaman, bir öngörüsüzlükle karşılaşıyoruz. ‘Boş ver, hasta olunca çaresine bakarız’ denilen anlayış, işte bizim sağlık alanındaki çıkmazlarımızın başında geliyor. O, günübirlik yaşama gayreti, o günübirlik yaşama düşüncesi sağlık alanının baş düşmanlarından” ifadeleriyle devam etti ve ülkemizde ölümlü iş kazalarına değinerek kayıt dışı istihdamın etkisiyle istatistik verilerin gerçekleri yansıtmadığını, aslında bu kazaların önlenebilir olduklarını belirtti. Devamında ise “Sağlık bir bütün, hep sağlık üzerine konuştuk, şimdi onun bileşenlerine bakalım. Yaşam bize bir armağan dedik. O zaman yaşama değer vermemiz gerekiyor. Ama nasıl göstereceğiz yaşama değer verdiğimizi? Bunun için önerimiz bir bileşik gösterge. Demek ki yaşam sadece sağlığa değer vermekle değerli kılınamıyor. Bu birçok bileşke kavramdan oluşuyor. Sözgelimi sosyal güvenlik ya da güvence olmadan, insana değer verdiğinizi gösteremezsiniz. Çalışma hakkı ve işsizliğin önlenmesini sağlamadığınız sürece insana insanlığını hissettiremezsiniz. Belirli, insanca yaşanabilir bir gelir düzeyi sağlamadığınız sürece, insana insanlığını du- TEBHABERLER EYLÜL-EKİM 2012 Poster Sunumları 11 Kongre TEBHABERLER EYLÜL-EKİM 2012 Yeni Yasal Düzenlemeler Işığında Eczacılık Paneli 12 yuramazsınız, yaşamına değer verdiğinizi anlatamazsınız. Bilme hakkı ya da eğitim hakkını vermediğiniz sürece, insan bütün bunları nasıl değerlendireceğini de bilemez, dünyadaki yerini de kavrayamaz. Ama bunlar içerisinde en önemlisi şu. Eğer insana hak arama ve örgütlenme özgürlüğünü vermezseniz, o bütün bunları sağlayacak olan mücadeleyi veremez. Zaman zaman öğrencilerime takılıyorum. “Şu hak arama örgütlenme özgürlüğünü oradan kaldırsak, ortadan demokrasiyi çeksek, bir diktatör gelse, şunların hepsini verse iyi olmaz mı?” İyi olur da, yarın sabah ne yapacağı belli olmaz; şimdi verdi, yarın alır” dedi. Fişek konuşmasını; “Maalesef sağlıktan önce gelen şeyler var bu toplumda. Onların da faturası kadınlara ve çocuklara çıkıyor. Şimdi, yaşam bize bir armağansa, bizim buna değer verilmesini istememiz gerekiyor. Onun için mü- cadele etmemiz gerekiyor. Yaşamımıza değer verilmesi için örgütlenmemiz gerekiyor. Örgütlerimizle insana değer verilmesi için devlete baskı yapmamız gerekiyor. Sosyal hukuk devletini savunmamız gerekiyor. Bundan başka da çözüm yok” sözleriyle bitirdi. Kongre’de Gerçekleştirilen Paneller 1- Yeni Anayasa Tartışmaları Moderatörlüğünü Kanal 24 Ankara Temsilcisi Yaşar Taşkın Koç’un yaptığı panel ilginç tartışmalara sahne oldu. Anayasa konusunun geniş toplumsal kesimler tarafından tartışılması gereğini bir kez daha açığa çıkardı. Aynı zamanda bu panel, eczacıların ülkemizin geleceğini ilgilendiren böylesi önemli bir konuya duyarsız kalmayacağının da göstergesiydi. Panelde; TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu Üyeleri AKP Ankara Milletvekili Ahmet Sağlık ve İlaç Hukuku Oturumu İyimaya, CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, MHP Antalya Milletvekili Prof.Dr. Tunca Toskay, Demokrat Yargı Birliği Eşbaşkanı Dr.Ohangazi Ertekin ve İstanbul Şehir Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç.Dr. Ferhat Kentel yeni Anayasa konusunu masaya yatırdılar. Soru cevap bölümünde ise ufuk açan bir tartışma yaşandı. 2- Birleşmiş Milletler 2012 Kooperatifçilik Yılı Kapsamında, Kooperatif İşletmelerinin Sosyo-Ekonomik Alana Etkileri (Düzenleyen: TEKB) Moderatörlüğünü TEKB II.Başkanı Ecz. Mustafa Turunç’un yaptığı panelde; Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Kooperatifçilik Genel Müdürü İsmail Kalender, Türkiye Milli Kooperatifler Birliği Başkanı Muammer Niksarlı, Ankara Üniv. Sağlık Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd.Doç.Dr. Gülbiye Yenimahalleli Yaşar, Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Kooperatifçilik Bölüm Şefi Simel Eşim konuşmacı olarak yer aldılar. Panelde, Kooperatiflerin varlığının korunması, yeniden geliştirilmesi ve yaşatılması anlamında ortak çalışmaların yapılmasına vurgu yapıldı. 3- İlaçta Reklam Moderatörlüğünü TEB Saymanı Ecz. İsmail Başdil ile TEB Hukuk Danışmanı Av.Hüseyin Öğüşlü’nün yaptığı panel, Kongrenin en çok ilgi gören panellerinden birisiydi. Panelde; Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Dr.Deniz Sezgin, TÜKODER Başkanı Av.Şükran Eroğlu, AİFD Genel Sekreteri Kongre ve Yürütme Kurulu Başkanı Alp Sevindik, Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Farmakoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof.Dr.Atila Karaalp, TTB Hukuk Koordinatörü ve Reklam Kurulu Temsilcisi Dr.Hakan Giritlioğlu ile Reklam Kurulu Eski Başkanı aynı zamanda T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Müşaviri Özcan Pektaş, tüm boyutlarıyla ilaçta reklamı tartıştılar. Alp Sevindik reçetesiz ilaçta reklamı savunurken, Deniz Sezgin reklamın olumlu yönlerine değindikten sonra aslında her şeyin o kadar da tozpembe olmadığına ve dolayısıyla ilaçta reklamın kolayca savunulamayacağına vurgu yaptı. 4- Geçmişten Günümüze Eczacı Kooperatiflerinin, Sağlık, İlaç ve Eczacılığa Kattığı Değerler ve Süreçteki Stratejileri (Düzenleyen: TEKB) Moderatörlüğünü TEKB Başkanı Ecz. Abdullah Özyiğit’in yaptığı panelde; Güney Ecza Koop Başkanı Ecz.Tarkan Bir, Edak Ecza Koop Başkanı Ecz. Emre Bacanak, İstanbul Ecza Koop II.Başkanı Ecz.Rafet Şahin, BEK Yönetim Kurulu Üyesi Ecz.K.Yeşim Baş birer sunum gerçekleştirdiler. Geniş bir katılımla gerçekleşen panelde konuşmacılar, Türkiye’de kooperatifçiliğin tablosunu, olanak ve stratejileri çizdiler. 5- Sağlıkta Global Bütçe Uygulamalarının İlaç ve Eczacılığa Yansımaları Moderatörlüğünü Hacettepe Üniversitesi İİBF Öğretim Üyesi Doç.Dr. Umur Tosun’un yaptığı panelde; SGK Genel Birleşmiş Milletler 2012 Kooperatifçilik Yılı Kapsamında Kooperatif İşletmelerinin Sosyo-Ekonomik Alana Etkileri Paneli TEBHABERLER EYLÜL-EKİM 2012 İlaçta Reklam Paneli 13 Geçmişten Günümüze Eczacı Kooperatiflerinin Sağlık, İlaç ve Eczacılığa Kattığı Değerler ve Süreçteki Stratejileri Paneli Sağlıkta Global Bütçe Uygulamalarının İlaç ve Eczacılığa Yansımaları Paneli Kongre TEBHABERLER EYLÜL-EKİM 2012 Sunanlar ve Yararlananlar Persfektifinden Sağlık Hizmetlerinde İşbirliği Paneli 14 Sağlık Sigortası Genel Müdür Vekili Namık Kaya, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu, Ekonomik Araştırmalar Başk. Yard. Dr.Hakkı Gürsöz, AİFD Başkan Yardımcısı Muhittin Bilgütay, TEB Genel Sekreteri Uzm.Ecz.Harun Kızılay, Cumhuriyet Gazetesi Yazarı/İktisatçı Mustafa Sönmez ve Hacettepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Bülent Gümüşel birer sunum yaptılar. İlgiyle izlenen bu panel, eczane ekonomilerini yakından ilgilendiren global bütçe uygulamasının, alanın bileşenleri ve uzmanlar tarafından her yönüyle tartışılmasını sağladı. 6- Yeni Yasal Düzenlemeler Işığında Eczacılık Moderatörlüğünü TEB II. Başkanı Ecz. Arman Üney’in yaptığı panel, kongrenin katılımı yüksek ve çok ilgi çeken etkinliklerinden biriydi. Panelde, AKP İstanbul Milletvekili Ecz.Mehmet Domaç, CHP Manisa Milletvekili Ecz.Özgür Özel, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu, İlaç Biyolojik ve Tıbbi Ürünler Başk.Yard. Ecz.Güven Artıran, Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nurettin Abacıoğlu, Trabzon Eczacı Odası Delegesi Ecz.Nevzat Akman, TEB Gençlik Komisyonu Başkanı Göktuğ Mert Karaltı konuşmacı olarak yer aldı ve 6197 sayılı yasada önemli değişiklikler yapan 6308 sayılı yasa tüm yönleriyle tartışıldı. 7- Sunanlar ve Yararlananlar Perspektifinden Sağlık Hizmetlerinde İşbirliği Moderatörlüğünü Habertürk Ankara Temsilcisi Alican Türkoğlu’nun yaptığı panel, kongrenin son günü gerçekleştirildi. Panelde; TEB Başkanı Ecz. Erdoğan Çolak, Türk Tabipleri Birliği Eski Başkanı Dr.Eriş Bilaloğlu, Türk Dişhekimleri Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Dr.Süha Alpay, Türk Hemşireler Derneği Başkanı Prof.Dr. Saadet Ül- Öğrenci Çalıştayı ker, TEB Eczacılık Akademisi Başkanı Prof.Dr. Ahmet Başaran ve Sağlık Hakkı Hareketi Derneği Eski Başkanı Dr.Mustafa Sütlaş konuşmacı olarak yer aldı. Temel olarak halk sağlığının öncelenmesine, mesleğin yaşatılmasına ve dayanışmanın inşa edilmesine vurgu yapıldı. Kongre’de Gerçekleştirilen Bilimsel Oturumlar * Sağlık ve İlaç Hukuku * Avrupa’da Eczacılık: Yeni Gelişmeler * Eczane Sağlık Ürünleri * Akılcı İlaç Kullanımı ve Klinik Eczacılık * Eczacılık Eğitiminde Yeni Yaklaşımlar / Akreditasyon * Serbest Bildiriler 1-2 Basın Ödülleri ve Ödül Töreni 2012 Türk Eczacıları Birliği Basın Ödülleri Kongre’nin ilk günü düzenlenen ve sunumunu NTV Sağlık Muhabiri Miray Akdağ Uluç’un yaptığı törenle sahiplerine takdim edildi. Merkez Heyeti Özel Ödülü ve 4 ana dalın altındaki 13 ayrı kategoride verilen TEB Basın Ödülleri için, Birliğimizin resmi web sitesinde bir oylama gerçekleştirildi. Doğru, tarafsız ve dürüst haberciliklerinin yanı sıra evrensel yayıncılık ilkelerini sağlık alanında başarı ile uygulayan kişi ve kurumların emeklerini görünür kılma amacıyla verilen ödüller, 5 gün süren oylamaya Kongre 2012 TEB Basın Odülleri Ödül Töreni Oylama sonrasında ödül almaya hak kazananlar: Yazılı Dal • En İyi Köşe Yazarı/Yazısı Bülent Korucu (Zaman Gazetesi) • En İyi Araştırma-İnceleme Haberi Mine Tuduk (Radikal Gazetesi) • En İyi Özel Haber Aysel Alp (Hürriyet Gazetesi) • En İyi Sağlık Haberi Deniz Biliroğlu (Habertürk Gazetesi) • En İyi Röportaj Selma Bıyıklı (Anadolu Ajansı) Görsel Dal • En İyi Ana Haber Bülteni Cem Öğretir (ATV) • En İyi Röportaj Borayhan Gülcü (Habertürk) • En İyi Tv Haberi Miray Akdağ Uluç (NTV), Gülben Şahin Yalçın (TRT) • En İyi Canlı Yayın Ömer Topsakal (Habertürk) • En İyi Sağlık Programı Doktorum (Kanal D) • En İyi Özel Haber Büşra Arslantaş (CNN TÜRK) İşitsel Dal En İyi Radyo Programı Halkın Sesi-NTV Radyo nucuna göre belirlenerek 23 poster arasından ödüle layık görülenler seçildi. İnternet Dalı En İyi Sağlık Sitesi www.saglikaktuel.com TEB Merkez Heyeti Özel Ödülü Oğuz Haksever NTV Poster Ödülleri 11. Türkiye Eczacılık Kongresi Yürütme Kurulu tarafından alınan kararla oluşturulan jüri- Prof.Dr. A. Ahmet Başaran (TEB Eczacılık Akademisi Başkanı), Prof. Dr. Maksut Coşkun (Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dekanı), Ecz.Sertaç Özmen (TEB Merkez Heyeti Üyesi), Ecz.R. Ziya Örmeci (TEB Merkez Heyeti Üyesi), Ecz.Aytül Çiloğlu (Kırklareli Eczacı Odası Başkanı), Ecz.Halime Özen (Uşak Eczacı Odası Başkanı) tarafından Kongre süresince poster alanı gezildi, poster sunumları izlendi ve adaylar, poster jürisi değerlendirme formu so- Kongrenin son günü “Poster Ödül Töreni” ile ödüle layık görülen poster sahiplerine ödülleri takdim edildi. Buna göre: 1-Eczacı Odası Sosyal Sorumluluk Projesi Poster Ödülü “Geleceğimizin Yetişkini Çocuklarımız İçin %100 Dumansız Hava Sahası” Posteri Hazırlayan: Ecz. Resmiye ÇOLAKOĞLU (Hatay Eczacı Odası Genel Sekreteri) Ödül: 500 TL 2-Öğrenci Posteri Ödülü “Triazenlerin Antikanser Aktiviteleri” Posteri Hazırlayanlar: Ecz.Oğuzhan AYDEMİR (Marmara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi), Yrd.Doç.Dr. Sevgi KARAKUŞ (Marmara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmasötik Kimya AD) Ödül: 750 TL Poster Ödül Töreni TEBHABERLER EYLÜL-EKİM 2012 katılan eczacılarımız ve halkımız tarafından belirlendi. Ödül almaya hak kazananlar 12 Ekim 2012 tarihli Basın Duyurusuyla TEB web sitesinden kamuoyu ile paylaşıldı. 15 TEBHABERLER EYLÜL-EKİM 2012 Kongre 3-Bilimsel Poster Ödülü (iki Poster ödüle layık görülmüştür) “Akut Sertralin Tedavisinin Sıçanlarda Oksidatif Stres Parametreleri Üzerine Etkisinin İncelenmesi” Posteri Hazırlayanlar: Arş.Gör.Mehmet BERKÖZ (Yüzüncü Yıl Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Eczacılık Teknolojisi Bölümü, Farmasötik Biyoteknoloji AD), Yrd.Doç.Dr. Dilek BATTAL (Mersin Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmasötik Toksikoloji AD), Doç.Dr. Nefise Özlen ŞAHİN (Mersin Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmasötik Biyoteknoloji AD), Yrd.Doç.Dr. Ebru DERİCİ EKER (Mersin Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmasötik Biyoteknoloji AD), Doç.Dr.Serap YALIN (Mersin Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Biyokimya AD), YL.Öğr.Ayça AKTAŞ (Mersin Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmasötik Toksikoloji AD), Marcelina CEBO (Yüzüncü Yıl Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Eczacılık Teknolojisi Bölümü, Farmasötik Biyoteknoloji AD), Prof.Dr. Şahan SAYGI (Yakın Doğu Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmasötik Toksikoloji AD) Ödül: 500 TL Yeşim Salkım Genco Erkal “Serbest Eczanede Varfarin Kullanan Hastaların Bilgi Düzeyinin Değerlendirilmesi ve Eczacının Rolü” Posteri Hazırlayan: Ecz.Sırma Seçil ABAYLI (Sırma Eczanesi-Balıkesir) Ödül: 500 TL Hatay Eczacı Odası) sosyal sorumluluk kapsamında yaptıkları faaliyetleri anlatan birer sunum gerçekleştirdiler. Sosyal Sorumluluk Ülkemizin alanında önde gelen on sivil toplum örgütü kendilerine ayrılan stantlarda kongre süresince katılımcılarla buluşma imkanı buldular. Söz konusu sivil toplum örgütleri ve iki Eczacı Odamız (Bursa Eczacı Odası ve 16 Sosyal Sorumluluk Alanı Katılımcıları 1. LÖSEV-Lösemili Çocuklar Vakfı 2. NA-Adsız Narkotik Türkiye 3. Diyabetle Yaşam Derneği 4. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği 5. FİŞEK Enstitüsü Çalışan Çocuklar Vakfı 6. ZİÇEV-Zihinsel Yetersiz Çocukları Yetiştirme ve Koruma Vakfı 7. Çölyak Derneği (Ankara) 8. TOG-Toplum Gönüllüleri Vakfı 9. TEGV-Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı 10.KADAV-Kadın Dayanışma Vakfı Sosyal Program Kapsamında Birinci gün; birkaç kuşak eczacı bir aileden gelen değerli sanatçı Ali Poyrazoğlu “Sağlık ve Para” başlığı altında kendi deneyimlerini de içeren sahne performansı ile kongreye büyük renk kattı. Ezginin Günlüğü Zeliha Sunal ve Dj Geveze Üçüncü gün; ülkemizin yetiştirdiği büyük sanatçılardan Genco Erkal, yine büyük sanatçı Nazım Hikmet’in şiirlerinden oyunlaştırdığı “İnsanlarımNazım Hikmet” adlı büyük beğeniyle izlenen bir performans gerçekleştirdi. İlk günün akşamında DJ Geveze eşliğinde Zeliha Sunal, eğlenceli bir konser verdi. İkinci günün akşamında, Kooperatifler Gecesi kapsamında düzenlenen Ezginin Günlüğü Konseri geceye renk kattı. Üçüncü gün ise, değerli sanatçı Yeşim Salkım’ın sahne aldığı Gala gecesi ile son buldu. Kerem CANLI Türk Eczacıları Birliği SGK 2012 Protokolü’nün (3.7) maddesi kapsamında Sıralı Dağıtım 01.02.2012 tarihinde yürürlüğe giren 2012 Yılı SGK Protokolü’nün 3.7 Maddesinde yer aldığı şekilde EK-4 de belirtilen reçetelerin dağıtımının Türk Eczacıları Birliği sorumluluğunda ve ilgili Bölge Eczacı Odası koordinasyonunda yapılmasına karar verilmiştir. Sistemin nasıl işleyeceğini kurgulamak üzere TEB II. Başkanı Ecz. Arman Üney, TEB Merkez Heyeti Üyeleri Ecz. Sertaç Özmen, Ecz. Bülent Varel, Ecz. Ahmet Özçavuşoğlu ve İstanbul, Ankara, Adana, Bursa, Eskişehir, Antalya, Diyarbakır, Erzurum, Aydın, Malatya, Elazığ, Ordu, Manisa, Kocaeli Eczacı Odalarımızın yöneticilerinin katılımı ile bir komisyon kurulmasına karar verilmiştir. Komisyonun 15.02.2012 tarihinde ilk toplantısı İstanbul, Ankara, Adana, Bursa, Eskişehir, Antalya, Diyarbakır, Erzurum, Aydın, Malatya, Elazığ, Ordu, Manisa ve Kocaeli Eczacı Odalarının Yöneticilerinin katılımıyla düzenlemiştir. Düzenlenen Komisyon toplantısında, Odaların Protokolün 3.7 Maddesi ve eki EK-4 ile belirlenen dağıtım esasları, ortaya çıkabilecek sorunlar, çözüm önerileri ve sistemin işleyişine esas teşkil edecek hususlar değerlendirilmiştir. Reçete Tevzi Sistemi’nin kapalı bir alanda (sadece eczacıların dahil olduğu bir sistem içerisinde) yapılmasını sağlamak için üyelerin bir an önce Farmainbox Kurulumlarını tamamlaması için Bölge Eczacı Odalarımız aracılığı ile üyelere bilgilendirme yapılmıştır. “Sıralı Dağıtım Sistemi’ne tabi reçete grupları” nın dağıtımının ne şekilde yapılacağı ve sistemin uygulanması esnasında dikkat edilmesi gereken hususlar üyelerimize resmi internet sayfamızdan ve Bölge Eczacı Odası yazılarımız ile duyurulmuştur. Protokol’ün Ek-4 15’inci maddesine istinaden Sıralı Dağıtım Sistemi’ne tabi reçete grupları ; a- Mor ve turuncu reçeteye yazılması zorunlu olan ilaçların yer aldığı reçeteler, b- İşyeri hekimi tarafından yazılan reçeteler, c- Eritropoietin ve darbepoetin preparatlarını ihtiva eden reçeteler, d- Diyaliz solüsyonlarını ihtiva eden reçeteler, e- Eczacı Odalarınca dağıtım protokolü yapılan ünitelerdeki yatan hasta reçeteleri, f- 2828 sayılı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanunu hükümlerine göre korunma, bakım ve rehabilitasyon hizmetlerinden ücretsiz faydalanan kişilere ait reçeteler ile özel ve kamu huzurevlerinde kalan kişilere ait reçeteler ile 5378 sayılı Özürlüler Ve Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanuna göre özel rehabilitasyon merkezlerinde kalan kişilere ait reçeteler, g- Eczane olmayan yerleşim bölgelerindeki sigortalı ve hak sahiplerine ait reçeteler, h- Organ nakli sonrasında kullanılan ilaçlar, TEBHABERLER EYLÜL-EKİM 2012 Reçete Tevzi Sistemi 17 Dosya ı- Tüp bebek ve tüp bebek öncesi tedavisinde kullanılan ilaçları içeren reçeteler, i- Oral beslenme solüsyonlarını ihtiva eden reçeteler, j- Harp Okulları, Askeri Liseler, Polis Meslek Yüksek Okulları, Fakülte ve Yüksek Okullarda TSK namına okuyanlar ve Astsubay Yüksek Okullarında okuyan öğrencilerin reçeteleri, k- Yurt dışı sigortalılarına ait reçeteler, TEBHABERLER EYLÜL-EKİM 2012 l- Evde bakım hizmetleri çerçevesinde düzenlenen reçeteler. 18 Belirtilen reçete/ilaç gruplarının dağıtımı esnasında aynı reçetede bulunan ancak dağıtımı yapılmayan ilaçların kotaya dahil edilmemesi ve bu ilaçlardan oda katkı payı alınmaması kararlaştırılmıştır. Kurumla yapılan görüşme ve çalışmalar neticesinde EK-4 e göre dağıtıma tabi olan ilaç ve reçete gruplarının tamamına yakınının artık sistem tarafından C grubuna atılarak ayrı olarak fatura edilmesi sağlanmıştır. Sisteme eczacı tarafından girilen reçetelere ait İcmal listeleri, oda merkezinde ya da temsilciliklerinde onaylanmaktadır. Kurum tarafından yapılan reçete kontrollerinde de oda onaylı icmal listeleri SGK tarafından da geri ödemeye esas olarak kontrol edilmektedir. Protokol’ün EK-4 8. Maddesinde yer alan hüküm gereği sistemin sağlıklı işleyişinin sağlanabilmesi açısından, birliğimiz tarafından yapılan çalışmalar neticesinde eczaneler limiti açık ve sıradaki eczaneyi Farmainbox’tan görebilmektedirler. Eczacı odaları tarafından Birliğimize yapılan başvuruların değerlendirilmesi sonucunda Odaların dağıtım uygulamalarında, bölgelerinde “zone” (bölge içinde farklı bölgeler) belirleyebilme ve bu “zone”lar için farklı kota/limit uygulamayı talep edebilecekleri 24.04.2012 tarihli Bölge Eczacı Odası yazımız ile duyurulmuştur. • Sistemin en iyi şekilde işlemesini sağlamak • Sorunları ve Çözüm önerilerini değerlendirmek • Sistemin işleyişini ayrıntıları ile anlatmak amacı ile 07/06/2012 tarihinde 46 eczacı odamızın Reçete Tevzi sorumlularının katılımıyla TEB Otel de bir toplantı gerçekleştirildi. Reçete Tevzi Sistemi ile ilgili Genel Bilgiler: • Oda Yönetim Paneli ve Üye Reçete Giriş ekranları için toplam da 120 adet görsel hazırlanmıştır. • Sistemde 52 adedi Oda Yönetim Paneli, 45 adedi Üye Reçete Giriş Ekranlarında olmak üzere 97 adet ekleme ve yenileme çalışması yapılmıştır. • Sisteme 6.127 adet üye bilgisi eklenmiş ve 4. 681 adet üye bilgisi güncellenmiştir. • Bölge Eczacı Odalarından limit bildirimlerindeki değişiklik taleplerine istinaden 7.217 adet bölge bazlı limit değişikliği yapılmıştır. • 23.715 adet FarmaInbox programı kurulum sayısı bulunmaktadır. • 31/10/2012 tarihine kadar 2.608 adet e-postaya talep gelmiş ve hepsine cevap verilmiştir. Her türlü destek için [email protected] e-posta adresinden bizlere ulaşabilirsiniz. Ayşen YALMAN 25 EYLÜL; DÜNYA ECZACILIK GÜNÜ TEBHABERLER EYLÜL-EKİM 2012 TEB ÖNERDİ, DÜNYA KABUL ETTİ 19 2009 yılında Türkiye’de yapılan ve dünyanın hemen her ülkesinden eczacıların katıldığı Dünya Eczacılık Kongresi’nde alınan tarihi karar gereği, 25 Eylül tarihi, “Dünya Eczacılık Günü” olarak ilan edildi. Birliğimizin önerisiyle kabul edilen 25 Eylül Dünya Eczacılık Günü’nün bu yıl 3’üncüsünü kutladık 2009 yılında Türk Eczacıları Birliği’nin ev sahipliğinde İstanbul’da düzenlenen Dünya Eczacılık Kongresi sırasında, Birliğimiz delegasyonunun “FIP’in kuruluş tarihi olan 25 Eylül’ün, tüm dünyada ortak olarak “Dünya Eczacılık Günü” adıyla kutlanması önerisini, Uluslararası Eczacılık Federasyonu (FIP) delegasyonu oy birliği ile kabul ederek, tarihi bir karara imza attı. FIP, Genel Kurul’da kabul ettiği öneriyi, daha sonra tüm dünya ülkelerine gönderdiği yazıyla bildirdi ve “25 Eylül tarihinin Dünya Eczacılık Günü olarak kutlanacağını” ilan etti. İnsan ırkının var olduğu en eski tarihlerden beri bilinen belki de en eski meslek gruplarından biri olan eczacılık mesleği, insan sağlığını iyileştirmek gibi son derece kutsal bir görevi üstlenmekte. Toplum sağlığının korunması ve devamı için dünyadaki gelişmeleri sürekli olarak takip eden biz eczacılar, sermayesi sadece kendi emeği olan bir meslek grubunun üyeleriyiz. Hastalarımızla aramızdaki koparılamayacak olan organik bağımız ve insan sağlığı merkezli hizmetlerimiz sayesinde, dün var olduğumuz gibi yarın da insanlığa hizmet için çalışacağız. Bin yıllık geçmişinden güç alan, sağlıklı nesillerin sürekliliği için yüzü daima geleceğe dönük olan biz eczacılar, mesleğimize duyduğumuz sevgiyi ve heyecanı sürekli büyüterek yaşatıyoruz. Türk Eczacıları Birliği olarak, tekrar ülkemizdeki ve Dünyadaki meslektaşlarımızın bu önemli günlerini kutluyor, yüreklerinde taşıdıkları meslek aşkını hiç yitirmemelerini temenni ediyoruz. Uzm. Ecz. Harun KIZILAY TEBHABERLER EYLÜL-EKİM 2012 BİHAT 2012 20 Bu yıl 20’ncisi Düzenlenen Bitkisel İlaç Hammaddeleri Toplantısı (BİHAT) 10-13 Ekim 2012 tarihleri arasında Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi ev sahipliğinde Antalya’da gerçekleştirildi. Çok sayıda sunum, panel ve seminerin yer aldığı BİHAT’ta TEB Genel Sekreteri Uzm. Ecz. Harun Kızılay da bir sunum yaptı. Kızılay sunumunda özetle şunları söyledi; garanti altına almış, dünyada alternatif tıp yöntemleri arasında önemli bir yer tutan homeopatik tıbbî ürünlerin eczanelerimizden sunulmasını yasal çerçeveye kavuşturmuş olduk. ØDeğişen ‘sağlıklı olma’ anlayışı çerçevesinde tüm dünyada ‘alternatif tedavi’ ya da ‘destekleyici YENİ ECZACILIK YASASI’NDA GELENEKSEL BİTKİSEL TIBBİ ÜRÜNLER VE HOMEOPATİNİN ECZANE ECZACILIĞINA KATKISI AÇISINDAN TARTIŞILMASI 17 Mayıs 2012’de 6308 Sayılı Kanun ile artık değişen ihtiyaçlara cevap veremez hale gelmiş bulunan 59 yıllık 6197 sayılı “Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Kanun”umuz değişti. Bu düzenleme; Türkiye’de eczacılık ve eczane hizmetleri açısından dünyadaki gelişmelere ve yeniliklere uygun önemli değişiklikler içeriyor. Söz konusu değişiklik ile eczanede sunulabilecek ürün gamı genişletilmiştir. MADDE 6 – 6197 sayılı Kanun’un 28’inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir: “Madde 28- Beşeri ilaçlar, Sağlık Bakanlığından ruhsatlı geleneksel bitkisel tıbbî ürünler, Sağlık Bakanlığının iznine tabi olan homeopatik tıbbî ürünler, enteral beslenme ürünleri dahil özel tıbbi amaçlı diyet gıdalar ve özel tıbbi amaçlı bebek mamaları münhasıran eczanede satılır.” Böylelikle: ØSağlık Bakanlığı’ndan ruhsat alan geleneksel bitkisel tıbbî ürünlerin halka arzının sadece ve sadece eczaneler tarafından gerçekleştirilmesini tedavi’ gibi farklı tedavi yöntemlerine ve bitkisel ürünlere olan ilgi ve kişilerin basit rahatsızlıklarını bir doktora veya eczacıya başvurmadan, kendi kendilerine tedavi etme çabaları gün geçtikçe artmaktadır. ØGeleneksel tıptan yararlanarak kendi kendine tedavi aracılığıyla teşhis konulmuş belirli durumların uygun ve etkili tedavisinin ve kontrolünün mümkün olabileceği, Kamu bütçesi üzerindeki sağlık giderleri yükünün azaltılmasının bir yolu olarak politika yapıcılar arasında günden güne daha çok kabul görmektedir. ØDoğal sağlık ürünlerinin dünya da kullanımları giderek artmakta buna paralel olarak da bu ürünlere bağlı advers ilaç etkileşimlerinin görülmesinde de artış yaşanmaktadır. Ayrıca bilinen bir gerçekte şudur ki; bu tip doğal sağlık ürünlerinden kaynaklanan etkileşimler ve rahatsızlıklar kayıtlı verilerin çok daha üzerinde gerçekleşmekte, ancak raporlama yeterli düzeyde olmadığından gerçek rakamlara ulaşılamamaktadır. Toplantı DÜNYADA DURUM Küresel geleneksel ilaç pazarı, hızlı bir artış oranı ile 2008’de tahminen 83 milyar ABD Doları olarak gerçekleşmiştir. Özellikle hekim ve ilaca ulaşmanın zor olduğu az gelişmiş ülkelerde halk ilacı olarak, ABD’de gıda desteği olarak ve Avrupa ülkelerinde ise genellikle bitkisel ilaç kategorisi altında değerlendirilmektedir. Dünya Sağlık Örgütü’nün tahminlerine göre, dünya nüfusunun %80’i temel sağlık hizmetlerinin bazı uygulamaları için bitkisel ilaçlara gereksinim duymaktadır. Dünya genelinde gıda takviyeleri, diyet takviyeleri ve tıbbi bitkisel ürünler değerlendirildiğinde düzenleyici ve denetleyici statü ve konuya ilişkin terminoloji büyük değişiklikler arz etmekte, bu durum ülkeler arasında tutarsızlıklara neden olmakta; bu da ciddi bir iletişim sorununu beraberinde getirmektedir. Söz konusu ürünler yaygın olarak reçeteli veya OTC kategorisinde değerlendirilmekle birlikte; - Halk ilacı - Geleneksel ilaç - Bitkisel ilaç - Bitkisel takviye - Diyet Takviyeleri - Sağlıklı gıda - İşlevsel Gıda - Fitoprotektan - Ya da sadece gıda maddesi olarak da piyasaya sürülebilmektedirler. Bu nedenle söz konusu alana ilişkin gerçekleştirilecek olan tanımlamalar ya da düzenlemeler, sadece AB Uyum kapsamında birebir adaptasyon şeklinde değil, ülkemizdeki mevcut düzenlemeler ve koşullar, toplumun yapısı göz önünde bulundurularak, bir bütün olarak ele alınmalıdır. Aşağıdaki tablo söz konusu ilaçların, ülkelere göre dağılımını ve rakamlarını göstermektedir. ABD’DE DURUM Amerika’daki durum ise, kısaca şöyle özetlenebilir. “Besin Destekleri Sağlık ve Eğitim Yasası - DSHEA” (1994) ile Gıda Takviyesi tanımlaması yapılmış ve bitkisel ilaçlar yaygın olarak bu kapsamda değerlendirilmeye başlanmıştır.Yasa, FDA’nın vitaminler, mineraller, aminoasitler ve bitkisel droglar üzerindeki kontrolü kaldırılmış, ürünün sorumluluğunu üreticilere yüklemiştir. 2000 yılında FDA’nın yayınladığı gıda bütünleyiciler için yapı ve fonksiyon iddialarına yönelik, yönetmelikle başta ABD olmak üzere, dünyada hızlı ve kontrolsüz bir ürün patlaması ortaya çıkmıştır. Bu nedenle, ülkemizde satışa sunulan ABD kaynaklı bazı bitkisel ürünlerin, “FDA onaylı” olarak tanıtılması da doğru bir yaklaşım değildir. DSHEA-1994 ile getirilen tanıma göre gıda takviyeleri, diyeti desteklemek üzere kullanılan bir veya daha fazla besin öğesini [vitaminleri, mineralleri, aminoasitleri ve bitkisel drogları (herbs & botanicals)] içeren, ağızdan alınmak üzere hazırlanmış ürünlerdir. Burada dikkat edilmesi gereken konu; söz konusu tanımda yer verilen bitkisel drogların aslında gıda olarak kullanılan ve beslenmeyi destekleyici özellikte olan bitkileri kast etmesidir. Gıda takviyeleri aslında gıda ve işlevsel gıdalarda yer alan besin öğelerini gıdalarda bulundukları değerlerde içeren; dolayısı ile beslenme yoluyla alınmalarında yetersiz kalınan temel besin öğeleri açısından vücudu desteklemesi beklenen ürünlerdir. ABD’DE BİTKİSEL İLAÇLAR Bitkisel ilaç kapsamına giren ürünlerin; • İçerik ve etkinliklerinin bilimsel olarak kanıtlanmış olması; • Doz-etki ilişkilerinin ve doza bağlı etki farklılıklarının ortaya konması; TEBHABERLER EYLÜL-EKİM 2012 ØEkonomi ve sağlık sektörlerinde geleneksel ilaçların etkisi piyasadaki geleneksel ilaçlar için hesap verilebilirliğe yönelik kamusal talebi de artırmaktadır. Tüketiciler kullandıkları ürünlerin güvenli ve etkili sayılması için kabul edilebilir kriterleri karşılayıp karşılamadıklarını bilmek istemektedir. Bu durum sağlık otoriteleri arasında geleneksel ürünlere ilişkin araştırma, düzenleme, bu ürünlerin uluslar arası ticareti ve pazarlanması gibi konulara ilginin artmasına yol açmaktadır. Sağlık otoritelerine, reçetesiz ilaçlar, geleneksel ürünler, tıbbi konsültasyon olmadan alınabilecek sağlığa ilişkin ürünlerle ilgili kanuni düzenlemenin tasarlanması, uygulanması ve aynı zamanda halkta onaylanan bilgiye yönelik davranış değişikliği geliştirmek üzere eğitilmesi adına daha fazla sorumluluk yüklemektedir. 21 Toplantı Geleneksel Tıbbi Bitkisel Ürün; Madde 16a (1)’de yer alan kriterleri taşıyan ürünler şeklinde tanımlanır. Kriterler şunlardır: • Belirtileri doktor müdahalesi gerektirmeden kullanıma uygundur. Örneğin; reçetesiz ilaçlardır. • Etkisi ve dozu bellidir ve geleneksel kullanımdan kaynaklanır. • Ağız yoluyla, haricen ve/veya solunum yoluyla kullanılır. • Konvansiyonel ilaçlarla olan etkileşimlerinin belirlenmesi ve TEBHABERLER EYLÜL-EKİM 2012 • Bu ürünlerin standardize edilmiş farmasötik formlar halinde kullanıma sunulmuş olmaları gereklidir. 22 Bu esaslara uyan bitkisel ilaçlar ve hazırlama standartları, Avrupa Birliği Bilimsel Fitoterapi Çalıştayı (ESCOP) ve Komisyon E (Almanya Sağlık Bakanlığı bünyesinde sadece fitofarmakalar ve fitoterapötikler için kurulmuş olan bir komisyon) tarafından değerlendirilmekte ve her yıl monograflar şeklinde yayımlanmaktadır. AVRUPA BİRLİĞİ’NDE YASAL ÇERÇEVE VE AB UYUM SÜRECİ Avrupa Parlamentosu’nun 2001/83/EC sayılı Direktifi, beşeri tıbbi mevzuatın genel prensiplerini ortaya koymaktadır. 2002 yılında yayımlanan gıda takviyelerine ilişkin güvenilirlik ve kalite kriterlerinin belirlendiği “Ülkelerin Besin Takviyesi İle İlgili Yasalarını Yakınlaştırma Direktifi”nde gıda takviyeleri; “Normal diyeti takviye etmek amacı taşıyan ve besin maddesi, besin ya da fizyolojik etkiye sahip diğer maddeler açısından konsantre kaynak niteliğinde olan, tek başına ya da kombinasyonlu olarak kullanılan, doz formunda satılan ve kapsül, pastil, tablet, hap ve diğer benzeri şekillerde ya da toz şeklinde poşetler içinde, sıvı ampul olarak, damla olarak kullanılan şişelerde ya da benzeri sıvı ve toz formlarında ölçekli küçük birim miktarlarıyla satılmak üzere tasarlanmış gıda maddeleri” olarak tanımlanmaktadır. Avrupa Birliği tarafından kabul edilen 2004/24/EC sayılı kararda da AB ülkelerinde en az 15 yıldan bu yana (diğerlerinde en az 30 yıl) tıbbi kullanımda olduğu kanıtlanan ürünler için klinik denemelere gerek olmadığı vurgulanarak, geleneksel tedavide uzun yıllar kullanılan tıbbi bitkilerin güvenilirliğine atıf yapılmaktadır. Ancak, bu durumda dahi üreticiler yetkili otorite (Sağlık Bakanlığı) tarafından düzenlenmiş olan bir üretici ruhsatına sahip olmak; iyi üretim uygulamaları (GMP) kurallarına uymak ve gerekli olan tüm fizikokimyasal, biyolojik ve mikrobiloyolojik testleri sunmak zorundadırlar. •Belirtilen şartlar altında kullanımları zararlı değildir ve etkileri düzenli ve uzun süreli kullanımlarına dayanır. Örneğin; 30 yıldır tıbbi kullanımda olması ve en az 15 yıldır Avrupa’da kullanılıyor olması gereklidir. Geleneksel bitkisel ilaçlar etkileri tıbbi bitkisel bileşenlerin endikasyona bağlı etkilerine yardımcı olması koşuluyla mineral ve vitamin içerebilir. TÜRKİYE’DE DURUM Türkiye’de takviye edici gıdalardan sorumlu Bakanlık; Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’dır. Sağlık Bakanlığı tarafından 06.10.2010 tarihinde yayımlanan Geleneksel Bitkisel Tıbbi Ürünler Yönetmeliği ile insan sağlığını koruyucu, tedavi edici etkileri olan ve geleneksel kullanıma sahip tıbbi bitkilerden hazırlanan bitkisel tıbbi ürünlerin ruhsatlandırılması Sağlık Bakanlığı’na verilmiş ve bu ürünlerin sadece eczanelerde sunulabileceği belirtilmiştir. Ancak tanımlamalardaki yetersizlik ve yasal boşluklar pek çok sorunu beraberinde getirmektedir. Bu alandaki yasal yaptırımlar yetersiz kalmaktadır. Örneğin; öncesinde endikasyon belirtilerek internetten satılan ürünlerin satışı halen devam etmekte, ayrıntılı bilgi için telefon numaraları belirtilmektedir. Tıbbi bir bitkiden hazırlanan bir ürün, Sağlık Bakanlığı’ndan izinli bir bitkisel ilaç olarak eczanelerde satılırken; aynı tıbbi bitkiden gıda takviyesi adı altında herhangi bir analizden geçirilmeksizin hazırlanan bir başka ürün, herhangi bir satış noktasından denetimsiz bir şekilde satılabilmektedir. Eczanelerde satılan ancak Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından izin verilmiş ürünler için de gereken kalite ve etkinlik güvencesini tam olarak taşıdıklarını söylemek mümkün değildir. Bu ürünler esasen, eczanede satılabilecek ürünler için gerekli olan esasları tam olarak taşımayan; sadece ilgili firma ile o eczane arasında varılmış bir anlaşma ile satılmakta olan ürünlerdir. ÇÖZÜM VE ÖNERİLER Hangi ürünlerin takviye edici gıda, hangilerinin sağlığa ilişkin ürün oldukları netleştirilmeli, BİTKİSEL ÜRÜNLER, SAĞLIK ÜRÜNLERİ olarak tanımlanarak bireye özgü etkenler doğru bir biçimde değerlendirilerek uygun miktarlarda, doğru danışmanlık hizmeti ile halka sunulmalıdır. Etkin denetim sağlamanın temel yolu; İlaç ve ilaç etkisi gösterebilen direkt insan sağlığını etkileyen yanlış kullanımı durumunda ölümlere neden olabilen bu sağlık ürünlerinin, üretiminden tüketimine ve tüketimi sonrası beklenen ve beklenmeyen etkilerine kadar uzanan süreçte konunun uzmanı kamu otoritesi tarafından denetlenmesidir. Bu ürünler sağlık ürünleri olarak görülmeli ve tanımlanmalı, ilaçlar gibi bireye özgü etkenler doğru bir biçimde değerlendirilerek uygun miktarlarda ve kesinlikle doğru danışmanlık hizmeti ile sunulmalıdır. Ancak bu şekilde, yani ilaç olarak değerlendirildiklerinde takip edilebilir olacak, yanlış kullanımların önüne geçilerek herhangi bir yan etki görüldüğünde mümkün olan en kısa sürede gerekli önlemlerin alınması sağlanabilecektir. Türk Eczacıları Birliği olarak; sadece normal beslenme amacı ile kullanılan ürünlerin gıda tanımlaması altına sokulabileceği kanaatini taşımakta, bunların dışında bireylerde oluşan belirli bir eksiklik veya besin destek/takviye ihtiyacına sadece belirli tıbbi değerlendirmeler ve tahliller sonucunda karar verilebileceği, bu değerlendirmelerin ise yalnızca bir hekim tarafından gerçekleştirilebileceği görüşünü savunmaktayız. Zira, doğrudan insan sağlığını etkileyen, yanlış kullanımı durumunda ölümlere neden olabilen her türlü sağlık ürününün üretiminden tüketimine ve tüketimi sonrası beklenen ve beklenmeyen etkilerine kadar uzanan süreçte, sağlık alanında ciddi ve bilimsel analiz ve kontrol donanıma sahip tek yetkili kurum Sağlık Bakanlığı olmalıdır. Bu nedenle, insan sağlığını ilgilendiren her ürün, Sağlık Bakanlığı tarafından ruhsatlandırılmalı, doktor önerisiyle kullanılmalı ve eczanelerden danışmanlık hizmeti ile birlikte topluma sunulmalıdır. HOMEOPATİ NEDİR? Homeopati, her insanın kendine özgü bir vücut yapısı ve sağlık durumu olduğunu kabul eden, hastanın sözel hikayesine başvurularak uygulanan, bütünüyle doğal yöntemler kullanan, fiziksel, zihinsel, ruhsal ve duygusal iyileşmede etkili, bütüncül bir tedavi yöntemi olarak tanımlanmaktadır. TEBHABERLER EYLÜL-EKİM 2012 Toplantı 23 TEBHABERLER EYLÜL-EKİM 2012 Toplantı 24 Günümüzde homeopatik tedavi, gelişmiş ülkelerin hemen hepsinde sağlık sistemi içerisinde önemli bir yer tutmakta ve hatta kısmen geri ödeme sistemi içerisine dahil edilmektedir. Diğer yandan nüfus bakımından fazla, gelir seviyesi bakımından düşük ülkelerde, ucuz ve etkili bir tedavi yöntemi olarak uygulanmaktadır. Homeopatik ilaçların pazar payı küçük olmasına rağmen, analjezikler, çocuklar için oral analjezikler, nezle-grip kategorisinde en çok satan 10 ilaç arasındalar. Birçok ülkede homeopatik ilaçlar eczanelerde reçetesiz olarak satılmaktadır. Ülkemizde homeopatik ilaçlar 6197 Sayılı Kanun’da yapılan değişikliğe kadar eczanelerde satılamıyordu. Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu tarafından 20.09.2012 tarihinde gönderilen yönetmelik taslağının 38. maddesi kanundaki hükmü tekrarlıyor; münhasıran eczanelerde satılacak ürünleri belirtiyor. TEB olarak Yönetmelikte; • Eczacının görev, yetki ve sorumluluğunu geniş biçimde tanımlayan bir bölümün yer almasını • Eczacının görev, yetki ve sorumlulukları arasında; a)Mamalar, gıda takviyeleri, bitkisel ürünler gibi preparatlar hakkında bireyleri bilgilendirmek ve bitki-bitki, bitki-ilaç etkileşmeleri hakkında uyarmak, b) Bitkisel droglar, bunları içeren müstahzarlar ve homeopatik ürünlerin araştırılması, tasarlanması, geliştirilmesi, kalite kontrolü, üretimi, sunumu, dağıtımı ve bu preparatlar hakkında danışmanlık hizmeti vermek, c) Tıbbi ürünlerin güvenli şekilde kullanımlarının sağlanması için advers (ters) etkilerin sistematik bir şekilde izlenmesi, bu hususta bilgi toplanması, kayıt altına alınması, değerlendirilmesi, arşivlenmesi, taraflar arasında irtibat kurulması ve beşeri tıbbi ürünlerin yol açabileceği zararın en alt düzeye indirilmesi için gerekli tedbirlerin alınması hususlarında, farmakovijilans çalışmalarını yürüterek, mevzuatın yüklediği görevleri yerine getirmek, d) Reçetesiz ilaçların ve sağlığa ilişkin tüm ürünlerin hastanın gereksinimlerine uygun, güvenli ve akılcı bir şekilde tedarikini sağlar ve bu konuda danışmanlık hizmeti vermek hususlarının düzenlenmesini istiyoruz. NEDEN ECZANELER VE NEDEN ECZACILAR Klasik eczane modelinin değişmeye başladığı günümüzde, bir yandan çağı yaşarken yakalayabilmek, diğer yandan eczane ekonomilerini ciddi biçimde kıskaca alan risk ve tehditlere karşı, 6197 Sayılı Kanunumuzda gerçekleşen değişikliklere sahip çıkmalı, bitkisel tıbbî ürünlerin de, homoepatik ürünlerin de bizim işimiz olduğunu iyi anlatabilmeliyiz. Eczacının sağlık hizmet zinciri içerisindeki vazgeçilmezliğini pekiştirmek, sağlık danışmanı rolünü gerçek ve görünür kılmak, insanımızın sağlığını ve geleceğini korumak için ilaç dışı eczane sağlık ürünlerine sahip çıkmalıyız. Mesleğimize ilişkin her alanda olduğu gibi geleneksel bitkisel tıbbî ürünler ve homeopatik ürünler konusunda da: • Güncel, rasyonel ve kanıta dayalı tıp ilkelerine göre hareket ederek bilgilerimizi sürekli güncellemek ve tazelemek, • Hastalarımızı bitkisel ilaçlar, homeopatik ürünler ve destekleyici-alternatif tedaviler konusunda yakından takip etmek, • Doğru danışmanlık hizmetini sunarak faydalanıcıların doğru bilgi ile doğru kararı almalarına destek vermek eczacılar olarak en temel mesleki sorumluluğumuz olmalıdır. Löseminin tekrarlanmasını önleyen ve alternatifi olmayan “Purinethol” adlı hayati öneme sahip lösemi ilacı, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından geri ödeme kapsamında bulunmasına rağmen, fiyatının düşmesi sebebiyle ithalatçı firma tarafından ithal edilmediği için Mayıs ayından bu yana eczanelerden temin edilememekteydi. Türk Eczacıları Birliği olarak, yaşanılan sıkıntıyı öğrendiğimiz andan itibaren Yurt Dışından İthal İlaç Temin Birimi’miz aracılığıyla ilacı yurt dışından getirtip, bize başvuru yapan hastalarımıza anında ulaştırdık. Üstelik, SGK’nın yurt dışından ithal edilen ilaçların geri ödeme listesine almamakta ısrar ettiği ilacı, arada oluşan fiyat farkını hastalara ödetmeye razı olmadık ve 49 Euro’ya getirttiğimiz ilacı, 15 Euro’ya hastalarımıza verdik. Arada oluşan 34 Euro’luk farkı ise kendimiz karşıladık. Sağlık Bakanlığı’nın hassas yaklaşımı ve işbirliği neticesinde, ithalat iznindeki bürokratik engellerin kalkmasıyla, bugüne kadar Birimimize başvuran 125 hastaya ilacını anında vermeyi başardık. Ancak hala bize ulaşamayan hastalarımız olduğunu düşünmekteyiz. Bu yüzden de, bize ulaşamayan hastalara teker teker biz ulaşma kararı aldık. Türkiye’deki tüm Hematoloji ve Onkoloji Klinikleri ile iletişime geçerek, bünyelerinde tedavi gören lösemi hastalarının bilgilerini temin etmeyi amaçladık. Bunun için de TEB bünyesinden bir personel arkadaşımız, bilgileri verilen bu hastaları tek tek arayarak, ilacının temin edilmesi için gerekli tüm işlemleri ivedilikle yerine getirecek. Bu hizmetle birlikte hastalar, Birliğimize gelmek zorunda kalmayacak çünkü ilaçlarını bulundukları noktaya kadar ulaştıracağız. Böylece Türkiye’de Purinethol ilacına ulaşamayan hasta kalmayacak. SGK ile ithalatçı firma arasında fiyat konusunda yaşanılan sıkıntı nedeniyle piyasada bulunamayan Purinethol’ü kullanmak zorunda olan lösemi hastaları, bu süreçte ilaç simsarlarının eline düşmüş ve ne yazık ki ilacı onlarca katına karaborsadan almak zorunda kalmıştır. Türk Eczacıları Birliği olarak bugüne kadar hastalarımızın sağlığı için elimizden gelenin hep fazlasını yapmaya çalıştık, yapmaya da devam edeceğiz. Hayati önem arz eden bu tür ilaçların temininde sorun yaşanmaması ve ilaçlara tüm eczanelerden rahatlıkla ulaşılabilmesinin önündeki engellerin kaldırılması gerekiyor. Sağlık Bakanlığı’nın gösterdiği hassasiyeti SGK’dan da bekliyor, Kurum yetkililerinin kalıcı çözüm için bir an evvel adım atmasını bekliyoruz. TEBHABERLER EYLÜL-EKİM 2012 LÖSEMİ İLACI BEKLEYENLERİN İMDADINA TEB YETİŞTİ 25 Ayşen YALMAN TEBHABERLER EYLÜL-EKİM 2012 TÜRK ECZACILARI BİRLİĞİ, SAĞLIK ÇALIŞANLARINA YÖNELİK YAPILAN SÖZLÜ VE FİZİKSEL ŞİDDETİN ÖNLENMESİ İÇİN HAZIRLADIĞI RAPORU TBMM’YE SUNDU 26 Şiddet en basit, en yalın tanımıyla, birine üstünlük kurmak, düşündüklerini kabul ettirmek ya da istediğini zorla yaptırmak için başvurulan kaba güç olarak belirtilebilir. Bırakın herhangi birinin başına geldiğini, sözcük anlamını duymak bile insanın tüylerini ürpertiyor. Şiddet, kimi zaman sözlü oluyor, kimi zaman kaba kuvvet… Her ne olursa olsun, hiçbir mazeretin meşru kılamayacağı kadar kabul edilemez bir durum. Hekimlere, eczacılara, hemşirelere ve tüm diğer sağlık alanında hizmet verenlere yönelik şiddet de kabul edilemezdir. Türk Eczacıları Birliği olarak, Türkiye’nin hemen her yerinde, en ücra köşesinde bile büyük bir özveriyle sağlık hizmeti veren eczacılarımıza yönelik şiddeti kınadığımızı her platformda dile getirmiştik. TBMM gündemine alınarak çeşitli çalışmalar yapılan konuyla ilgili görüşlerimizi ve çözümüne ilişkin önerilerimizi de ilgili Komisyona ilettik. Şiddet en basit, en yalın tanımıyla, birine üstünlük kurmak, düşündüklerini kabul ettirmek ya da istediğini zorla yaptırmak için başvurulan kaba güç olarak belirtilebilir. “Sağlık Çalışanlarına Yönelik Artan Şiddet Olaylarının Araştırılarak Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi” amacıyla Kurulan Meclis Araştırma Komisyonu toplantısına katılan Türk Eczacıları Birliği Heyeti adına sunum yapan TEB Genel Sekreteri Uzm. Ecz. Harun Kızılay, özellikle eczacıların karşılaştıkları şiddet olaylarının son yıllarda büyük artış gösterdiğini, hatta bu tehditlerin yaşamsal boyutlara ulaştığına dikkat çekti. Sosyal Güvenlik Kurumu’nun uygulamaları nedeniyle (Muayene ücretleri, katılım payları tahsilatı sırasında) haksız yere hastalarıyla karşı karşıya gelen ve tepki gören eczacıların motivasyonlarının da giderek düştüğünü belirten Kızılay, artan bu şiddet olaylarıyla bütünsel olarak mücadele verilmesi gerektiğini belirtti. Kızılay özetle şunları söyledi: “Şiddetin sebeplerini açığa çıkaracak ve ortadan kaldıracak politikalar geliştirmeye yönelmesi, diğer yandan hekim, eczacı, hemşire, ebe, kısaca sağlık alanının tüm bileşenlerini kapsaması zorunludur. Bu konuda Sağlık Bakanlığı’nın ve Çalışma Bakanlığı’nın ortak çalışmasıyla ortaya çıkan Genelge’nin olumlu bir adım olduğunu söylemek mümkün. Sağlık Bakanlığı bünyesinde oluşturulan Beyaz Kod Birimi’nin (gerçi serbest eczaneler unutulmuş olmasına rağmen) www. beyazkod.saglik.gov.tr internet sitesi ve 113 numaralı acil başvuru telefon hattının etkin bir biçimde çalışmasıyla, kayda değer çözümler yaratıl- ması açısından önemli bir kazanım olabileceğini düşünüyoruz. Önleyici müdahaleler ile yaratılan koşulların yetersiz kaldığı durumlarda ise, Ceza Kanunu’nun değişiklik yapılmış ilgili maddelerinin indirimsiz ve ivedilikle uygulanması gerekmektedir. Genel olarak şiddetin nedenlerini şu şekilde sıralayabiliriz; • Acil serviste karşılaşılan olaylar • Hastanelerde yatak bulunmaması nedeniyle tedavinin yapılamaması endişesi • Hastanın poliklinik sırası beklerken karşılaştığı durumlar • Eczaneler açısından, Medula Provizyon Sistemi’nde her gün meydana gelen kesintiler, aksamalar ve bu yüzden eczanede hastanın beklemesi • Eczane açısından, eczacının iradesi dışındaki ilaç temininde gecikmeler” Sağlıkta Şiddet Harun Kızılay sunumunda, bazı hasta yakınlarının ölçüsüz şiddet uyguladığının altını çizerken, sık mevzuat değişikliğini hastaya bir türlü anlatılamaması, usulüne uygun olmayan ilaç talebi ve muayene ücreti ve hasta katılım paylarının eczanelerden temini sırasında yaşanılan sorunları da dile getirdi. Sağlık alanının en önemli bileşenlerinden biri olan eczacıların da kör şiddetin hedefi konumunda olduğunu belirten Kızılay: “Serbest Eczane Eczacılığı yapmayan meslektaşlarımız için genel olarak tüm sağlık çalışanlarına yönelik hazırlanmış olan program uygulanabilirken; eczane eczacılığı yapan meslektaşlarımız için programın içinde ayrı bir düzenleme yapılmalıdır. Çünkü eczane eczacısı kimi zaman istenilen ilacı vermediği için kimi zaman aslında devlet tarafından tahsil etmekle yükümlüğü olduğu muayene ücretleri, katılım payları ve özellikle ilaç fiyat farklarını almak zorunda kaldığı için sözlü ya da fiziksel şiddete maruz kalabilmekte; hatta öldürülebilmektedir. Özellikle nöbetçi eczaneler bakımından bu risk daha da artmakta; nöbetçi eczanede gece ilaç ve eczacılık hizmeti vermeye çalışan eczacı ve eczane çalışanlarının can güvenliği bulunmamaktadır. Diğer yandan Eczacı Odası yöneticilerimiz eczacılık mesleğinin kanayan yarası olan eczacı olmayan kişilerin kiralık diploma ile eczane açması olgusu yani muvazaa ile mücadelelerinden dolayı şiddetle karşı karşıya kalmaktadırlar. “ şeklinde konuştu. 2. Sağlık çalışanlarının kamu hizmeti veren niteliklerinin özellikle sağlık otoritesi tarafından altının çizilmesi, sağlık çalışanı-temsilcileri ve sağlık otoritesi arasındaki olası gerginliklerin onların “saldırılabilir” olduğu izlenimini verecek şekilde medyaya yansımamasına dikkat edilmesi, SAĞLIK ÇALIŞANLARINA ŞİDDETİN ÖNLENMESİ İÇİN SUNDUĞUMUZ ÖNERİLERİMİZ; 3. Türk Ceza Kanunu’nda ilgili düzenlemeler yapılarak sağlık çalışanlarına yönelik şiddete verilecek cezaların artırılması, Eczacı ve eczane çalışanlarına yönelik çok sayıda şiddet olayı gerçekleştiğini hatırlatan Kızılay, verdiği çarpıcı örneklerle Komisyon üyelerinin dikkatini çekti. Kızılay, sağlık çalışanlarına yönelik uygulanan şiddetin sona ermesi için Türk Eczacıları Birliği’nin sunmuş olduğu önerileri şu şekilde dile getirdi; 4. Hastane ve eczanelerin daha güvenli yerler haline getirilmesi için gerekli mekânsal ve insani önlemlerin alınması (taşınabilir acil butonu, güvenlikli bölmeler, acil ve yoğun bakım alanlarının gözden geçirilmesi gibi) ve kamunun bu konuda teşvik uygulaması, 1. Sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin bütüncül bir bakış açısıyla ele alınması ve tüm tarafların katıldığı belirli bir Program dâhilinde önleme çalışmalarının geliştirilmesi, 5. Özellikle hastanelerde güvenlik güçlerinin sayısının artırılması, “Şiddetin sebeplerinin açığa çıkaracak ve ortadan kaldıracak politikalar geliştirmeye yönelinmesi, diğer yandan hekim, eczacı, hemşire, ebe kısaca sağlık alanının tüm bileşenlerini kapsaması zorunludur” 7. Sağlık çalışanları tarafından yapılan şikâyetlerin ya da tehdit bildirimlerinin kolluk ve diğer makamlar tarafından öncelikli olarak ve ciddiyetle ele alınması 6. Nöbetçi eczanelere güvenlik güçleri tarafından devriye ziyaretlerinin belirli periyotlarla yapılmasının sağlanması, 8. Eczacıların, eczacılık hizmetini kesintisiz sürdürebilmesi için nöbet sistemiyle çalışmak durumunda olduğu göz önüne alınarak, özellikle nöbet tuttukları zamanlarda eczacıların can güvenliklerinin daha etkin biçimde sağlanması Eczacıların, SGK’nın zorladığı muayene ücreti tahsildarlığından kurtarılması, eczacıya asıl işi olan ilaç danışmanlığı hizmetini verecek ortamın hazırlanması 9. Uyuşturucu ilaçlar konusunda Emniyet-Sağlık Bakanlığı-eczacı odaları ile koordineli bir işbirliği ortamı kurulması için önlemler alınmasını önermektedir. TEBHABERLER EYLÜL-EKİM 2012 “Özellikle eczacıların karşılaştıkları şiddet olayları son yıllarda büyük artış gösterdi, hatta bu tehditler yaşamsal boyutlara ulaştı” 27 Berivan VARGÜN 1 EYLÜL TEBHABERLER EYLÜL-EKİM 2012 DÜNYA BARIŞ GÜNÜ 28 Birleşmiş Milletler tarafından 1 Eylül’ün Dünya Barış Günü olarak ilan edilmesinin üzerinden onca yıl geçmesine rağmen bugün dünyanın birçok yerinde yaşanan savaş, bölgesel çatışma ve terör olayları yadsınamaz bir gerçek olarak karşımızda durmakta. Çatışma, terör ve savaş kavramlarının hepsini içinde barındıran şiddet; on binlerce insanın yaşamını yitirmesine, sakat kalmasına, evsiz, yurtsuz bırakılmasına sebep olmakta. Günümüzün ikilemi; insan hakları ihlallerinin, insanlığa karşı işlenen suçların ve oluşturulan politikaların yine insan hakları temellerine dayandırılarak meşrulaştırılmaya çalışılmasıdır. Bir taraftan temel insan haklarının, evrensel yaşam hakkının savunuculuğu yapılırken; diğer taraftan farklı olana karşı baskı, şiddet ve yok sayma politikaları üretilmekte, içinde her türlü şiddeti barındıran yöntemler ise düzen ve eğitim aracı olarak kullanılmaktadır. Almanya’nın Polonya’yı 1 Eylül 1939 yılında işgal etmesiyle başlayan 2. Dünya Savaşı’nın ardında 52 milyon ölü, milyonlarca yaralı, harabe haline gelmiş kentler kaldı. Geçmişte yaşanılan acıları göz önüne sermek için savaşın başlangıç tarihi olan “1 Eylül”, Dünya Barış Günü olarak ilan edildi. Özellikle bölgesel savaş yaşanılan ülkelerde, çok kültürlülük anlayışının göz ardı edilerek öteki ayrımının had safhaya çıkarılması, “ötekine karşı ben, ötekilere karşı biz” düşüncesinin insanların en hassas değerleri üzerinden gün geçtikçe daha fazla üretilmesi, hoşgörü ve barış kavramlarına olan inancı sarsmakta hatta unutturmaktadır. 1 Eylül; Birleşmiş Milletler tarafından, geçmişin acılarından ders alınarak geleceğin barış içinde şekillendirilmesi amacıyla “Dünya Barış Günü” olarak ilan edilse de bugün yaşanan çatışmalar, terör, savaşlar ve bunların yol açtığı yoksulluk ve açlık insanın en temel haklarıyla çelişmekte. Özellikle savaş sanayinin gün geçtikçe büyümesi ki; verilere göre dünyada barış için harcanan her 1 Dolara karşılık, silahlanmaya 2000 Dolar harcanmaktadır. Şiddet ve saldırının bir hak alma aracı olarak sergilenmesi; güçlüysen varsın ve var olmaya devam edersin düşüncesinin demokrasi ve insan hakları adı altında sunulması; savaşın, çatışmanın, silahın yeniden ve yeniden üretimi ve her koşulda silahlanmayı meşrulaştıran düşüncelerin “yaşamak için mecbursun” düşüncesiyle pekiştirilmesi; barışın ancak eşit ve insanca yaşanılacak bir dünyada mümkün olabileceğini unutturdu. Bugün Ortadoğu’da yaşanan kaos, bölgesel savaş ve yerel çatışmalar nedeniyle Irak, Afganistan, Libya, Suriye, Filistin gibi ülkelerde yaşayan binlerce insan yaşamını kaybetmiş durumda. Savaşın korkunçluğu sadece insanların yaşamlarını kaybetmesi ile sınırlı da değil; insanlar yersiz yurtsuz bırakılarak zorunlu göçe zorlanmaktalar. Savaşın korkunç ve karanlık yüzü en çok savunmasız çocukları ve kadınları hedef almakta. Savaş mağdurlarının travmaları, sağlık sorunları, açlık, sefalet ve işsizlik gün geçtikçe daha da artmakta. Şunu unutmamak gerekir ki; savaş sadece iki tarafı değil taraf olmayanları da maddî-mânevî olumsuz etkilemektedir. Bugün egemenlerin kendi çıkarları uğruna kendinden daha güçsüz olanı yok sayıp görmezden geldiği; kan, acı ve gözyaşının giderek arttığı dünyada, barışın ve özgürlüğün yer alması için insanlığın daha duyarlı olması gerektiğini ifade etmemiz gerekiyor. Dünya Barış Günü Savaşın insan üzerinde nasıl bir travma yarattığının izlerini savaşı birebir yaşamış olan Filistinli Şair Rafeef Ziadah’ın kendisine “Çocuklarınıza nefret etmeyi öğretmekten vazgeçerseniz, her şeyin düzeleceğini düşünmüyor musunuz?” diyen bir gazeteciye cevaben yazdığı şiirde de görebiliriz. Rafeef Ziadah’ın cevaben yazdığı şiirden bazı dizeler: Ve (diyorsunuz ki) bize bir hikâye ver sadece, insanî bir hikâye. Anlarsın ya, siyasî olmayan… Seni ve halkını anlatmak istiyoruz insanlara, Hadi, bize bir hikâye ver. Fakat ırkçılık ve işgal kelimelerini kullanma. …. (Diyorsun ki) Bir gazeteci olarak siyasi olmayan hikâyenizi anlatmamda bana yardım etmelisin … Gazze’de tedaviye ihtiyacı olan bir kadınla ilgili bir hikâye vermeye ne dersin? Kemikleri kırılmış uzuvların var mı yeterince, güneşi örtmek için? Ölülerini ver bana. Onların isim listesini ama 1200 kelime sınırını aşmadan. Bugün, bedenim, ‘terörist’ kanına hissizleşenleri duygulandırmak için, demeçlere ve kelime sınırlarına sığmak zorunda olan, TV’de yayınlanmış bir katliamdı. … Ve lânetliyoruz ve yas tutuyoruz ve reddediyoruz. Yüz ölü. İki yüz ölü. Ve bin ölü. … Ve onca savaş suçu ve katliamın arasında demeç vermeliyim, Bugün, bedenim, demeçlere ve kelime sınırlarına sığmak zorunda olan, TV’de yayınlanmış bir katliamdı. Gülümsemeliyim egzotik olmadan, Bugün, bedenim, ölçülü cevaplara karşı, istatistiklerle dolu demeçlere ve kelime sınırlarına sığmak zorunda olan, TV’de yayınlanmış bir katliamdı. Ve yeniden sayıyorum yüz ölüyü, iki yüz ölüyü, bin ölüyü. Bana sordu: Bayan Ziadah, çocuklarınıza nefret etmeyi öğretmekten vazgeçerseniz, her şeyin düzeleceğini düşünmüyor musunuz? … İçime baktım, sabredecek gücü bulmak için, Fakat dilimin ucunda sabır yok, Gülümsemeliyim, terörist gibi görünmeden. Kimse var mı orada? Kimse dinlemiyor mu? Cesetlerin ardından feryâd edebilmeyi diliyorum, Her mülteci kampında yalın ayak koşabilmeyi, Ve sarılıp her bir çocuğa, Tıkamayı kulaklarını, duymasınlar diye bomba seslerini bütün hayatları boyunca, tıpkı benim gibi. Bugün, bedenim, TV’de yayınlanmış bir katliamdı. Gazze’ye bombalar düşerken, sabır beni terk etti … … Ve hiçbir demeç, aklıma gelen hiçbir demeç, Biz hayatı öğretiyoruz, bayım! İngilizcem ne kadar iyi olursa olsun! Biz Filistinliler, onlar son gökyüzünü de işgal ettikten sonra hayatı öğretiyoruz. Hiçbir demeç, hiçbir demeç, hiçbir demeç, Biz hayatı öğretiyoruz; onlar yerleşimlerini ve ırkçılık duvarlarını inşa ettikten sonra. Hiçbir demeç bunu düzeltmeyecek. Son gökyüzünden sonra, Biz hayatı öğretiyoruz, bayım! Ama bugün, Bedenim, demeçlere ve kelime sınırlarına sığmak zorunda olan, TV’de yayınlanmış bir katliamdı. Biz Filistinliler, her sabah dünyanın geri kalanına hayatı öğretmek için uyanıyoruz, bayım! Onları hayata geri döndürmeyecek. Biz hayatı öğretiyoruz, bayım! Rafeef Ziadah TEBHABERLER EYLÜL-EKİM 2012 Barış, halkların ve bireylerin bir arada huzur içinde yaşadıkları; adaletin, eşitliğin, kardeşliğin, paylaşımın, yardımlaşma ve dayanışmanın var olduğu bir yaşam demektir. Şiddet ve saldırının hak aracı olarak sergilenmediği bir dünya hepimizin özlemi… Yok etmeye, görmezden gelmeye dayalı politikaların hiçbir zaman yarar getirmediği ve barışı sağlayamadığı gün gibi ortada. Ötekinin farklılığının, yabancılaşma ve uzaklaşma unsuru olarak değil de; ancak kültürel zenginliğin parçaları olarak algılandığı ve yaşamın temel değerleri olduğu kabul edildiğinde, unuttuğumuz hoşgörü tekrar hatırlanacak ve buna inanmakla hem bölgesel hem de dünya barışının oluşmasına katkı sağlanacaktır. Sorunların insan hakları temelinde ve hukukun üstünlüğüne inanılarak çözülmeye çalışılması yitirilen sağduyunun kazanımı açısından da bir adım olacaktır. 29 Ecz. Esin ÖNGÜN Bizden Haberler Bizden Haberler Bizden Haberler 18 Ağustos 2012 tarih ve 28388 sayılı Resmi Gazete’de “Kozmetik Yönetmeliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” yayınlandı. Yayınlanan yönetmelik değişikliğinin ardından T.C.Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu tarafından www.iegm.gov.tr adresinde 29.08.2012 tarihinde yayınlanan duyuru ile kozmetik ürünlerin tanıtım faaliyetlerini düzenlemek, kozmetik ürünlerin reklam ve tanıtımının usul ve esaslarını belirlemek amacıyla hazırlanan “Kozmetik Ürünlerin Tanıtım Faaliyetlerine İlişkin Kılavuz” un 24/08/2012 tarih ve 81420 sayılı makam oluru ile yürürlüğe girdiği bildirildi. Birliğimiz ile SGK arasında imzalanan “Eczanelerden İlaç Teminine İlişkin Protokol”ün “Reçete İadesi” başlıklı 3.3 maddesinin 3.3.1 fıkrasında yer alan “1….Raporda teşhis, etken madde adı, doz, tedavi şeması, ICD-10 ilave ya da düzeltmeleri ve ilacın ödenmesi için SUT’a göre özel düzenlemelerin (tedavi geçmişi, tahlil sonuç bilgileri, ilaca başlama ve sonlandırma kıstasları, vb) raporda yer almaması durumunda, reçete ve ekleri tekrar fatura edilmeyecek şekilde iptal edilerek düzeltilmek üzere iade edilir.” hükmü doğrultusunda, sisteme kayıtlı e-raporda uygun teşhis bulunmadığı hallerde Protokol maddesine istinaden bu durumdaki reçetelerin eczaneye iade edilmesi gerektiğinden, iade edilen reçetelerin ekinde yer alan geçmiş tarihli e-rapora teşhis eklenmesi için sistemde gerekli düzenlemelerin yapıldığı bildirildi. SOSYAL GÜVENLİK KURUMU TARAFINDAN E-RAPORLARA TEŞHİS EKLENMESİ HAKKINDA BİLGİLENDİRME YAPILDI ON İĞİ RL A TI CI H H AR P Konu ile ilgili Birliğimiz tarafından Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı’na yapılan başvuruya cevaben gelen 11.09.2012 tarihli yazıda; ZACILARI B İ EC T U R KIS Birliğimize eczacılarımız tarafından yapılan bildirimlerde, eczanelere iade edilen raporlara elektronik ortamda etken madde, teşhis, ICD10 kodu ilavesinin mümkün olmadığı, bu nedenle iade edilen reçete ve raporların eczane tarafından düzeltilmesi yapılamadan aynı hali ile tekrar Kuruma gönderilmek zorunda kalındığı, bu sebeplerle de yüklü kesintilerle karşılaşıldığı belirtilmekte idi. S O 30 E-rapor uygulaması hakkında Kurum tarafından 06.01.2011 tarihinde yayınlanan duyuruda, “Reçete verilmiş veya verilmemiş E-Raporlarda reçetenin silinmesine gerek kalmadan etkin madde ve ICD 10 kodu eklenebilmesi için, Medula Web Servisleri Kullanım Kılavuzu İlaç Rapor Düzelt metodundan, IlacRaporDuzeltDVO da değişiklik yapıldığının” bildirildiği, bu tarihten itibaren e-raporlara yalnızca etkin madde ve ICD-10 kodu eklenmesine izin verildiği, TÜR K TEBHABERLER EYLÜL-EKİM 2012 KOZMETİK YÖNETMELİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK VE KOZMETİK ÜRÜNLERİN TANITIM FAALİYETLERİNE İLİŞKİN KILAVUZ YAYINLANDI MA C ISTS’ AS TÜRK ECZACILARI BİRLİĞİ 38.DÖNEM SUT KOMİSYONU, 13.09.2012 TARİHİNDE BİR TOPLANTI GERÇEKLEŞTİRDİ Toplantıda; Türk Eczacıları Birliği ve T.C. Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı arasında 01.02.2012 tari- Bizden Haberler Komisyon üyeleri, bölgelerindeki eczaneleri sıkıntıya sokan, en çok iade ve kesintiye sebep olan Sağlık Uygulama Tebliği maddeleri hakkında bilgi verdi. Sağlık Uygulama Tebliği’nin tereddüt oluşturan maddeleri tespit edilerek, Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan bu maddelerde düzenleme talep edilmesi konusu değerlendirildi. SAĞLIK BAKANLIĞI TÜRKİYE İLAÇ VE TIBBİ CİHAZ KURUMU TARAFINDAN 17.08.2012 TARİHLİ ECZANE KAPATMA KONULU GENEL YAZISI HAKKINDA EK DUYURU YAPILDI Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu tarafından İl Sağlık Müdürlüklerine hitaben 17 Ağustos 2012 tarih, B.10.1.İ TK.0.61.00.00/010.07.01-79808 sayılı ve ‘Eczane kapatma’ konulu bir yazı yayımlanarak, 6308 sayılı Yasa ile yapılan düzenlemelerin ne şekilde uygulanacağına açıklık getirilmiş, bu kapsamda, eczacıların kapatma hâlinde söz konusu kriterlere tâbi olmadan yeniden eczane açabilecekleri şeklinde yönlendirildikleri ve mağduriyete sebebiyet verildiği yönünde bildirimler alındığı belirtilerek, Kanun hükmü ile, 31/05/2012 tarihinde serbest eczanesi bulunan eczacılara sadece devir veya nakil hakkı tanıdığından bu tarihten sonra eczanesini kapatanların yeniden eczane açma talebinde bulunmaları hâlinde nüfusa göre eczane açılması kriterine tâbi olacakları bildirildi. Konu, 17.08.2012 tarih ve 38.A.00.002623 sayılı yazımız ile Bölge Eczacı Odalarına duyuruldu. Ancak, duyuru sonrasında, bazı illerde, duyurunun çıktığı tarihten önceki dönemde, İl Sağlık Müdürlükleri ve eczacı odaları tarafından, bu uygulama ile ilgili olarak farklı bilgi verilmiş olduğu anlaşıldı. Konu hakkında Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu tarafından 17.09.2012 tarihinde yayınlanan EK DUYURU ile, - 17.08.2012 tarihli duyuru öncesinde çeşitli sebeplerle eczanesini kapatmış olanların, yeniden eczane açma taleplerine yönelik dilekçelerin Kuruma intikal etmesi nedeniyle, yeniden değerlendirme yapıldığı; Yönetmelik çalışması henüz tamamlanmadığı ve eczane açılabilecek ilçelere ait listeler de yayımlanmadığı göz önüne alınarak, bu taleplerin mezkur Kanun’un Geçici 3 üncü maddenin birinci fıkrası kapsamında değerlendirilmesine karar verildiği; - Bu itibarla, Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihten sonra çeşitli sebeplerle eczanesini kapatmış olanların bir defaya mahsus olmak üzere 2012 yılı sonuna kadar Kanundaki kriterlere tabi olmaksızın yeniden eczane açma taleplerinin değerlendirileceği; bu tarihten sonra ise sadece devir ve nakil hakları bulunduğu; bildirildi. T.C.SAĞLIK BAKANLIĞI SAĞLIK BİLGİ SİSTEMLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TARAFINDAN E-REÇETE KONUSUNDA BİLGİLENDİRME YAPILDI T.C.Sağlık Bakanlığı Sağlık Bilgi Sistemleri Genel Müdürlüğü tarafından, 81 İl ve İlçe Sağlık Müdürlüğü ve Halk Sağlığı Müdürlüğü’ne gönderilen 28.09.2012 tarih, “e-reçete hakkında” konulu yazı ile, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından 1 Temmuz 2012 tarihinde başlatılan e-reçete uygulamaları ile ilgili olarak, elektronik ortamda yazılan reçetelerin 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu ile yapılan düzenleme kapsamında ıslak imzaya eşdeğer hukuki geçerliliği olan e-imza prosedürü ile imzalanması amacıyla bir dizi çalışmanın sürdürüldüğünden bahisle, aile hekimleri ile ikinci ve üçüncü basamak sağlık kurumları tarafından uygulanması gereken bazı işlemler konusunda bilgilendirme yapıldı. 1 Temmuz 2012 tarihinden itibaren, ülke genelinde başlayan E-Reçete Uygulamalarında, Birliğimiz ile Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından imzalanan Ek-Protokol hükümlerine uygun işlem yapılacağı; Medula Eczane Provizyon Sisteminde reçete karşılanması sırasında e-reçete TEBHABERLER EYLÜL-EKİM 2012 hinde imzalanan “Sosyal Güvenlik Kurumu Kapsamındaki Kişilerin Türk Eczacıları Birliği Üyesi Eczanelerden İlaç Teminine İlişkin Protokol” ün 4.3.5. maddesi hükmü gereği Birliğimiz ve SGK yetkililerinin katılımı ile oluşturulan itiraz inceleme üst komisyonunda görüşülen dosyalar hakkında incelemeler yapıldı. Komisyona en sık gelen kesinti sebepleri hakkında, bölgelerindeki meslektaşlarımıza aktarılmak üzere komisyon üyelerine bilgiler verildi. 31 Bizden Haberler olarak yazılmış reçetelerin “E-reçete Sorgu” bölümünden girişi yapılarak karşılanacağı, bu itibarla, meslektaşlarımızın, e-reçete uygulamaları ile ilgili olarak, protokol hükümlerine uygun işlem yapmayı sürdürmesi gerektiği konusunda Birliğimiz tarafından bilgilendirme yapıldı. 14 EKİM 2012 TARİH VE 28441 SAYILI RESMİ GAZETE’DE “BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNLERİN TANITIM FAALİYETLERİ HAKKINDA YÖNETMELİKTE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK” YAYINLANDI TEBHABERLER EYLÜL-EKİM 2012 14 Ekim 2012 tarih ve 28441 sayılı Resmi Gazete’de, Beşerî Tıbbi Ürünlerin Tanıtım Faaliyetleri Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik yayınlandı. 32 “CODEFEN 50/50 MG EFERVESAN TABLET” ADLI İLAÇ “YEŞİL REÇETE İLE VERİLECEK İLAÇLAR” KAPSAMINA ALINDI T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu tarafından yayınlanan 2012/8 sayılı Genelge ile, Mentis İlaç San. Tic. Ltd. Şti. adına ruhsatlı olan “Codefen 50/50 mg Efervesan Tablet” adlı ilacın “Kodein Fosfat” adlı kontrole tabi maddeyi içermesi nedeniyle “Yeşil Reçete İle Verilecek İlaçlar” kapsamına alındığı, Söz konusu ilacın “Yeşil Reçete” ile verilmesi, stok ve tüketimlerinin psikotrop defterine işlenmesi gerektiği bildirildi. SOSYAL GÜVENLİK KURUMU TARAFINDAN 1 AYLIK DOZ UYGULAMASINDA GERİYE DÖNÜK TAKİP SÜRESİ 3 AYA ÇIKARILDI Sağlık Uygulama Tebliği’nin 28 Ocak 2012 tarihinden itibaren geçerli 6.1.1.Ç maddesinin 8. fıkrasında belirtilen ilacın 1 aylık doz ile ödenmesi kuralı Medula Eczane Uygulaması’nda hastanın almak istediği ilacı veya eşdeğerini son 2 ay içinde kullanmaması durumunda uygulanmakta idi. Birliğimize meslektaşlarımız tarafından, hastaların almak istedikleri ilaçları veya eşdeğerlerini son 2 ay içerisinde kullanmamış olmalarına rağmen sistemin ilaçları 1 aylık doza düşürmediğinin bildirilmesi üzerine, Sosyal Güvenlik Kurumu ile yapılan sözlü görüşmeler neticesinde, SUT’un 6.1.4. maddesinin 8. fıkrasında belirtilen “ilacın en fazla 1 aylık doz ile ödenmesi” kuralının, Medula Eczane Provizyon Sistemi’nde yeniden düzenlenerek 3 aya çıkartılmış olduğu, hastanın almak istediği ilacı veya eşdeğerini son 3 ay içinde kullanmamışsa sistemde ilk tedavi olarak kabul edilip en fazla 1 aylık doz olarak verileceği bilgisi alındı. Buna göre hastanın elindeki ilacın bitiş süresinin üzerinden 3 ay geçmiş olması halinde, yani reçetesinde yazılı ilacı veya eşdeğerini son 3 ay içinde kullanmamış olması durumunda hasta ilacı ilk kez kullanıyor olarak değerlendirilmeye başlandı. Sevim ÖZDEMİR Dünyada Ne Var? Ne Yok? Dünyada Ne Var? Ne Yok? Ne Var? Ne Yok? Birçok sektörde araştırma ve incelemeler yapan uluslararası danışmalık şirketi AT Kearney, kesinti yapılmış sağlık bütçeleri, serbest eczacılıkta “yoğun rekabet” ve internet üzerinden yürütülen işler gibi finansal tehditler nedeniyle 2016 itibariyle Birleşik Krallık’ta 900 eczanenin kapanmak zorunda kalabileceği uyarısında bulundu. Şirket, serbest eczacılığın geleceğine ilişkin hazırlanan rapora dayanarak yaptığı uyarıda bağımsız eczanelerin durumdan en kötü etkilenecek kesim olduğunu öne sürdü. Söz konusu eczanelerin iş modellerini değiştirmemeleri durumunda, gelecek dört yılda vergi öncesi karlarında ve faiz gelirlerinde %44 düşüşle karşılaşacakları belirtildi. İrlanda’da Ekonomik Daralma Serbest Eczacılara Başvuruyu Arttırıyor İrlanda Eczacılık Birliği (IPU) tarafından PricewaterhouseCoopers’a (PwC) yaptırılan bir araştırma, İrlanda’da ekonomik daralmanın başlamasından bu yana sağlık hizmetlerinde halkın eczacılara başvurma oranının önemli ölçüde arttığını ortaya koydu. Araştırmada, serbest eczanelerin sağlık sisteminin en kolay ulaşılabilir unsuru olması nedeniyle insanların yılda ortalama 19 kez bir eczaneye gittiği tespitine yer verildi. AB’ye Etken Madde İthalatına Yeni Kurallar Getirildi AB, beşeri kullanım için tıbbi ürünlerin üretiminde kullanılan etken maddelerin AB’ye ithalatına ilişkin düzenlemelerde reform yaptı. 2 Ocak 2013’den itibaren ithal edilen tüm etken maddelerin iyi üretim uygulamaları standartlarına, en azından AB’de geçerli bu standartlara -‘Uluslararası Uyumlulaştırma Konferansı [International Conference for Harmonisation], ICH Q7 standartlarına uygun olmaları gerekecek. ABD’de Reçete Edilen İlaçları Alamayan 65 Yaşın Altındaki Kişi Sayısında Keskin Artış Tüketici hakları alanında bir savunuculuk kuruluşu olan Consumer Reports’un yaptığı bir ankete göre ABD’de reçeteli ilaçları karşılayacak sigortası olmayan 65 yaş altı tüketiciler arasında ilaçların fiyatları nedeniyle kendilerine reçete edilen ilaçları alamayanların oranı geçen yıl %27 iken bu yıl % 45 oldu. Anket çalışmasına ilişkin değerlendirmede bulunan Consumer Report Reçeteli İlaçlar Bölümü Editörü Lisa Gill, “Tüketiciler reçeteli ilaçlar için her ay cepten 63$ ödüyor, sağlık güvenceleri ilaç ücretlerini karşılamayanlar için durum daha da vahim, bu kişiler reçetede yazılı ilaçları almak için her ay 91$ cepten ödeme yapıyor” şeklinde konuştu. Haberlerin devamı ve detaylar için: http://www.teb.org.tr/images/upld2/bulten/6sY20121210170714EYLULBULTEN2012.pdf TEBHABERLER EYLÜL-EKİM 2012 Birleşik Krallık’ta Zorlu Koşullar 900 Eczanenin Kapanmasına Yol Açabilir 33 Gaye SARIKAYA Sağlık Kısa Kısa SağlıkSağlık Kısa Kısa Kısa Kısa TEBHABERLER EYLÜL-EKİM 2012 Yoksul Ülkelerdeki Her 5 İlaçtan 1’i Sahte 34 Dünya Sağlık Örgütü, yoksul ülkelerdeki ilaçların 5’te 1’inin sahte olduğunu açıkladı. Örgüt, büyük tehdit oluşturan sahte ilaçlarla dünya çapında mücadele edilmesi gerektiğini bildirdi. Uygun olmayan şartlarda, ucuz ve bazen zehirli malzemeyle üretilen sahte ilaç piyasası, her yıl biraz daha büyüyor. Sahte ilaç her yerde büyük sorun ancak; Afrika kıtası ve yoksul ülkeler, sorunun en ciddi yaşandığı yerler. Bu bölgelerde yoğun olarak kullanılan sıtma ilaçlarınınsa 3’te 1’inin sahte olduğuna dikkat çekti. Özellikle pahalı ve yüksek satış oranlarına sahip ilaçlar taklit ediliyor. Bazı ülkelerde, sahte ilaç oranı yüzde 80’lere kadar da çıkıyor. 30 milyar dolardan fazla gelire sahip sahte ilaç piyasası, uluslar arası suç örgütlerinin denetiminde. Uzmanlar, sahte ilaç ticaretinin aslında uyuşturucu ve sigaradan daha çok sayıda insana zarar verdiğinin altını çiziyor. (BİRGÜN) Kanserli Hücreleri Yok Eden İlaç Geliştirdi Meme Kanserinin Haritası Çıkarıldı Amerika’da yaşayan Türk bilim insanı Prof. Dr. Hayat Önyüksel, kanserde çığır atacak bir çalışmaya imza attı. Dünyanın en iyi eczacılık fakültelerinden biri sayılan ABD’deki İllinois Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nin ilk kadın profesörü Önyüksel, kanserli hücreleri tamamen yok eden bir ilaç geliştirdi. Damar yoluyla verilen “Nanomedicine” isimli ilaç, kanserli bölgeye nokta atışı yapıyor. “Bunu hem laboratuar deneylerimizde hem hayvanlar üzerindeki deneylerimizde kanıtladık” diyen Önyüksel, “Çok heyecan verici bir çalışma. Şimdi hedefte kanserli kök hücreler var. ‘İlaç kök hücreleri de öldürüyor mu?’ sorusuna cevap arıyoruz. Bunu laboratuar deneylerinde başardık. Sıra hayvanlar üzerinde denemeye geldi” diye konuştu. (24 SAAT) ABD’li bilim insanları, sürdürdükleri kapsamlı genetik araştırmalarında meme kanserinin 4 ayrı sınıfa ayrıldığını ortaya koydu. Son zamanlarda yapılmış en kapsamlı araştırma, kanserli tümörlerin vücudun hangi bölgesinde oluştuğundan çok biyolojik özelliklerine yer verdi. 825 meme kanseri hastasından alınan doku örneklerinin DNA haritası çıkarıldı. Kanserli hücrelerdeki anormallikler belirlendi ve kanserin dört ayrı genetik sınıfa ayrıldığı tespit edildi. Buna göre, birçok tümör 30 ila 50 genin mutasyona uğramasıyla ortaya çıkıyor. Bu dört sınıf içinde yer alan en tehlikeli meme kanseri türünden biri, diğer türlerle çok az ortak özellik barındırmasına rağmen yumurtalık kanserinin genetiğine benzemesiyle dikkat çekiyor. (MİLLİYET) 7 Yıl Sonra Uyandı Londra’da geçirdiği trafik kazası sonucu 7 yıldır bitkisel hayatta olan adam, uyku ilacı verildikten 5 gün sonra uyandı. Hem de kaza anındaki konuşmalarını bile hatırlayarak. Güney Afrikalı Ayanda Nginana, 2005 yılında Londra’da geçirdiği trafik kazasında beynine aldığı hasarla komaya girdi. Doktorları 1 çocuk babası adamın, yeniden normal hayata dönmesinin bir mucizeye bağlı olduğunu söylüyordu. Fakat verilen bir uyku ilacı Nginana’nın, şuurunu yeniden kazanmasını sağladı. Adamın hayata dönüş hikayesi, eşi Nomfundo’nun gazetede okuduğu bir haberde adı geçen ilacın, uzun süreli koma hastalarında etkili olduğunu öğrenmesiyle başladı. Bu bilgiyi doktorlara ileten kadın, uzun süren çabaları sonucunda ilacın eşine uygulanması için doktorları ikna etmeyi başardı. İlacı almaya başlayan Nginana, 5 gün içinde gözlerini açtı ve konuşma yeteneğini yeniden kazandı. Uzmanlar, uyku sorunu yaşayanların tedavisinde kullanılan ilacın, içeriğindeki Zolpidem bileşimi sayesinde beyne giden kan akışının hızlanmasıyla felçli hastalarda etkili olabildiğini düşünüyor. Bilimsel araştırmalar, ABD’nin Moss Rehabilitation Center isimli kliniklerinde halen sürdürülüyor. (MİLLİYET) Kısa Kısa Sağlık Antibiyotik Bebeklerde Obeziteyi Tetikliyor Bebeklere ilk 6 ayda antibiyotik vermenin obeziteye yol açtığı belirlendi. New York Üniversitesi, antibiyotiğin bağırsaklardaki kalorileri absorbe eden yararlı mikropların ölmesine neden olduğunu, bunun da obeziteye davetiye çıkardığını ortaya koydu. New York Üniversitesi tarafından 11 bin İngiliz bebek üzerinde yapılan araştırmalarda, doğumdan sonraki ilk 6 ay içinde antibiyotik verilen bebeklerin, 3 yaşından sonra obez olma riskinin yüzde 22 oranında arttığı belirlendi. (VATAN) Bilim insanları, felcin beyinde yol açtığı kalıcı hasarın ilaç kullanımı ile önlenebileceğini ortaya çıkardı. “Lancet Neurology” dergisinde yayımlanan araştırmada, etken madde olarak “NA-1” kimyasalı içeren ilaçların felcin neden olduğu beyin hasarını engelleyebileceği belirtildi. Araştırma ABD ve Kanada’daki 14 hastanede 185 felç hastasının katılımıyla yapıldı. 92 hastaya “NA-1” içeren ilaç enjekte edilirken diğer 93 hastaya ise plasebo verildi. Daha sonra beyin görüntüleri alınan hastalardan ilaç kullananlarda daha az lezyona daha az hasarlı dokuya rastlandı. İlaç kullanan hastalardan sadece ikisinde hafif yan etkiler görüldü. (BAŞKENT) Erkekler İçin “Doğum Kontrol” Hapı Geliyor Avustralyalı bilim insanları, spermlerin daha yavaş hareket edebilmesini sağlayan bir gen keşfetti. Farelerde değişime uğrayan RABL2 isimli gen, hasarsız gene göre yüzde 50 daha az sperm üretiyor ve elde edilen spermler yüzde 17 daha kısa oluyor. Bu sayede yüzme yeteneği daha düşük olan sperm ile üreme de azalıyor. Monash Üniversitesi’ndeki araştırmayı yürüten profesör Moira O’Bryan, “Erkeklerde kısırlığa neden olan genin bu olması büyük ihtimal. Bunu kullanarak erkekler için özel bir doğum kontrol hapı geliştirebiliriz” açıklamasını yaptı. (VATAN) Kanserde Kör Köstebek Umudu Kemirgen türlerinin pek çoğundan 7 kat daha uzun yaşayan ve kansere yakalanmayan kör köstebek faresi, kanserle mücadelede yeni umut oldu. ABD’nin New York kentindeki Rochester Üniversitesi’nden Vera Gorbunova’nın başkanlığındaki bilim ekibinin, kör köstebek fareleri üzerinde yaptıkları araştırma, bu hayvanlardaki hücrelerin aşırı çoğalmasını önleyen eşsiz bir mekanizmayı ortaya çıkardı. Bu fare türlerinin kansere direncinin sırrını ortaya çıkarmak isteyen araştırmacılar, önce Spalax golani türü kör köstebek farelerinden aldıkları deri benzeri fibroblast hücrelerini bir büyüme serumu aracılığıyla laboratuvar ortamında üretti. Farelerin, kanserde görülen kontrolsüz hücre bölünmelerine karşı stratejisini belirlemek için farelerden ürettikleri hücrelerin çoğalmasını sağlayan araştırmacılar, hücre çoğalmasının belli bir noktanın ötesine geçtiğinde, hücrelerin kendileri için ölümcül olan interferon beta adlı bir maddeyi salgılamak suretiyle kendi kendilerini yok ettiğini gözlemledi. Araştırmacılar, çalışmalarının sadece kanserli hücrelerde kendi kendini yok eden kimyasal maddeleri tetikleyen ilaçlar bulunmasını sağlamak suretiyle insanda kanseri tedavi etme konusunda yeni yollar açabileceğini belirtti. (BİRGÜN) B Tipi Menenjit Hastasına İyileşme Müjdesi Avrupa İlaçlar Kurumu, Avrupa Komisyonu’na ilaç şirketi Novartis’in B tipi menenjit için geliştirdiği aşının onaylanması tavsiyesinde bulundu. Çoğunlukla bebekler ve yürüme çağına gelmemiş çocuklarda görülen bakteriyel menenjit hastalığının 5 tipi bulunuyor. Diğer 4 tipe karşı koruma sağlayan aşılar bulunmuş olmasına karşın, Avrupa’da en yaygın olarak görülen B tipi menenjit hastalığı için daha önce geliştirilmiş bir aşı bulunmuyordu. Hastalığa yakalananların yüzde 8‘nde ölümle sonuçlanan menenjit, diğerlerinde ise beyin hasarı gibi hayat boyu sürecek sağlık sorunlarına neden oluyor. (MİLLİYET) Duyma Kaybı İçin Umut Oldu Nature Dergisi’nin haberine göre, İngiltere’de Sheffield Üniversitesi bilim adamları hayvanlar üzerinde yaptıkları deneylerde kök hücre nakliyle sağırlığı neredeyse tamamen ortadan kaldırmayı başardı. Henüz başlangıç aşamasında bulunan yöntemin önümüzdeki birkaç yıl içinde insanlarda da uygulanması planlanıyor. Yeni yöntem çerçevesinde henüz doğmamış bebeklerden alınan kök hücreler özel bir yöntemle iç kulağa nakledildi. Nakil yapılan çöl fareleri, sadece birkaç hafta gibi kısa bir zamanda duymaya başladı ve yine 2,5 ay gibi bir zamanda sağırlık tamamen iyileştirildi. (CUMHURİYET) TEBHABERLER EYLÜL-EKİM 2012 Felcin Hasarı İlaçla Önlenebilecek 35 günce Günce günce Günce Gamze ŞAHİN TEBHABERLER EYLÜL-EKİM 2012 01-04 Eylül 2012 36 TEB Genel Başkanı Ecz. Erdoğan Çolak, TEB II. Başkanı Ecz. Arman Üney, TEB Genel Sekreteri Uzm. Ecz. Harun Kızılay, Merkez Heyeti Üyesi Ecz. Yavuz Tatar İsveç’in Gotenburg kentinde yapılan “Avrupa Birinci Basamağının GeleceğiÇoklu Hastalık ve İşbirliği” konulu konferansa katıldılar. 05-11 Eylül 2012 Eczacılık mesleğinin gelişmelerini gözlemlemek için yurtdışındaki eczanelerin incelenmesi, yurt dışındaki eczacı birlikleri ve eczacılarla fikir alışverişinde bulunmak için düzenlenen Mesleki Araştırma Gezisine, Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyeti Üyeleri, Denetleme Kurulu, Yüksek Haysiyet Divanı Üyeleri ve 38 Oda Başkanı katıldı. 14 Eylül 2012 Cuma Araştırmacı İlaç Firmaları Derneği Vizyonu 2023 Toplantısı’na TEB Merkez Heyeti’ni temsilen, TEB Genel Başkanı Ecz. Erdoğan Çolak, TEB II. Başkanı Ecz. Arman Üney, TEB Genel Sekreteri Uzm. Ecz. Harun Kızılay, Merkez Heyeti Üyesi Ecz. Ahmet Özçavuşoğlu katıldılar. TEB Genel Sekreteri Uzm. Ecz. Harun Kızılay, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Başkanı Dr. Saim KERMAN ile Eczaneler ve Eczane Hizmetleri Hakkında Yönetmelik çalışmaları hakkında görüştü. 17 Eylül 2012 Pazartesi TEB Genel Sekreteri Uzm. Ecz. Harun Kızılay Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nin düzenlediği ‘’Eczacılığın Geleceği’’ konulu panele konuşmacı olarak katıldı. 18 Eylül 2012 Salı SGK Başkanı Fatih Acar’ ın daveti üzerine TEB Genel Başkanı Ecz. Erdoğan Çolak ve TEB Genel Sekreteri Uzm. Ecz. Harun Kızılay SGK’ya ziyaret gerçekleştirdi. TEB Genel Başkanı Ecz. Erdoğan Çolak, TEB Genel Sekreteri Uzm. Ecz. Harun Kızılay ve Novagenix Genel Müdürü Mevlüt Yıldırım, Gazi Üniversitesi Rektörlüğü’ne atanan Prof. Dr. Süleyman Büyükberber’i ziyaret etti. Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’nda yapılan muvazaa değerlendirme komisyonu toplantısına, TEB Saymanı Ecz.İsmail Başdil, Ecz. Çiğdem Okman Kılcı ve hukuk danışmanları katıldılar. Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyeti’ni temsilen II. Başkan Ecz. Arman Üney 18 Eylül ve 19 Eylül tarihlerinde TEB Van Eczacılar İlköğretim Okulu ve Van Muradiye Mehmet Akif Ersoy Okulu’na kırtasiye yardımı için Van’a gitti. 19 Eylül 2012 Çarşamba TEB Genel Sekreteri Uzm. Ecz. Harun Kızılay, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Danışmanı Bülent Kuzu ile Sıralı Dağıtım Uygulamaları hakkında görüştü. 21 Eylül 2012 Cuma TEB Genel Başkanı Ecz. Erdoğan Çolak ve TEB Genel Sekreteri Uzm. Ecz.Harun Kızılay Kamu Hastaneleri Kurum Başkanı Hasan Çağıl’ı ziyaret etti. TEB Genel Başkanı Ecz. Erdoğan Çolak, TEB Genel Sekreteri Uzm. Ecz. Harun Kızılay Kalkınma Bakanlığı Sosyal Güvenlik ve Finansman Daire Başkanı Ahmet Oğuz Sarıca ile Kamu Kurum İskontolarının (KKİ) geri ödenmesi konusunda görüştüler. TEB Genel Başkanı Ecz. Erdoğan Çolak ve TEB Genel Sekreteri Uzm. Ecz. Harun KIZILAY, Sağlık Bakanı Sayın Prof. Dr.Recep Akdağ ile Yurtdışından İlaç Temin Birimi çalışmaları hakkında görüştüler. 22 Eylül 2012 Cumartesi TEB Genel Başkanı Ecz. Erdoğan Çolak Adana Eczacı Odası’nın Mali Kongresine katıldı. TEB Genel Sekreteri Uzm. Ecz. Harun Kızılay, Konya Eczacı Odası’nın Mali Kongresi’ne Katıldı. 25 Eylül 2012 Salı TEB Genel Sekreteri Uzm. Ecz. Harun Kızılay Sağlık Bakanı Müsteşar Yardımcısı Ekrem Atbakan ile Yurtdışından İlaç Temin Birimi hakkında bir görüşme gerçekleştirdi. TEB Genel Başkanı Ecz. Erdoğan Çolak, TEB Genel Sekreteri Uzm. Ecz. Harun Kızılay, TEB Saymanı Ecz. İsmail Başdil, Merkez Heyeti Üyeleri Ecz. Ahmet Özçavuşoğlu, Ecz. Ramazan Ziya Örmeci ve TEB Denetleme Kurulu Üyesi Ecz. Nevin Taşlıçay’dan oluşan heyet, SGK Başkanı Fatih Acar’ı ziyaret etti ve Yurtdışından İlaç Temin Birimi hakkında bilgi verdi. 20 Eylül 2012 Perşembe 26 - 27 Eylül 2012 Çarşamba TEB Merkez Heyeti ve TEB Denetleme Kurulu Bursa Eczacı Odası’nda düzenlenen Bölge Toplantısı’na ve Odanın Mali Kongresi’ne katılım sağlandı. 31.05.2012 Tarih ve 28309 sayılı Resmi gazetede Yayımlanan 6308 sayılı Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Kanun ile Uyuşturucu Maddelerin Murakabesi Günce kan Yardımcısı Halil Ekinci ile E-reçete sorunları ile ilgili görüşme gerçekleştirdi. Türk Eczacıları Birliği Merkez Bina da TEB Başkanı Ecz. Erdoğan Çolak, TEB Genel Sekreteri Uzm. Ecz. Harun Kızılay, Başkan Danışmanı ve Genel Sekreter Yardımcısı ile birlikte Medlmpact firması yetkilileri ile Eczane Fayda Yönetimi hakkında toplantı gerçekleştirildi. 03-04-05-06 Çarşamba Ekim 2012 TEB Genel Sekreteri Uzm. Ecz. Harun Kızılay Başbakanlık Afet İyileştirme Daire Başkanı Gökhan ÇEBİ ile Suriye’den gelen sığınmacılar için ilaç protokolü ile ilgili tek bir protokol olması için görüşme gerçekleştirdi. Amsterdam’da düzenlenen FIP Kongresi’ne TEB Başkanı Ecz. Erdoğan Çolak, TEB II. Başkanı Ecz. Arman Üney, TEB Genel Sekreteri Uzm. Ecz. Harun Kızılay, TEB Saymanı Ecz. İsmail Başdil, Merkez Heyeti Üyeleri Ecz. Bülent Varel, Ecz. Sertaç Özmen, Ecz. Yavuz Tatar, Ecz. Mukaddes Harmancı, Ecz. Ramazan Ziya Örmeci, Ecz. Ahmet Özçavuşoğlu, Ecz. Murat Levent Koçak, Denetleme Kurulu Başkanı Ecz. Murat Yürür ve Denetleme Kurulu Üyesi M. Faruk Ekmen katıldılar. 28 Eylül 2012 Cuma 09 Ekim 2012 Cuma 27 Eylül 2012 Perşembe Başbakanlık Afet iyileştirme Daire Başkanı Gökhan Çebi ile TEB Merkez Heyeti’ni temsilen TEB Genel Sekreteri Uzm. Ecz. Harun Kızılay görüşmeye gitti. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Müfettiş Mehmet SAAT ile TEB Merkez Heyeti’ni temsilen TEB Genel Sekreteri Uzm. Ecz. Harun Kızılay görüştü. Çankırı İl bölge temsilciliğinin açılışı için TEB Merkez Heyetini Temsilen TEB Genel Başkanı Ecz. Erdoğan Çolak, Genel Sekreteri Uzm. Ecz. Harun Kızılay ve Merkez Heyeti Üyesi Ecz. Bülent Varel Çankırı’ya gittiler. 29 Eylül 2012 Cumartesi TEB Merkez Heyeti’ni temsilen TEB Genel Başkanı Ecz. Erdoğan ÇOLAK Kastamonu Eczacı Odası’nın Mali Kongresi’ne Katıldı. TEB Merkez Heyeti’ni temsilen TEB II. Başkanı Ecz. Arman Üney Kütahya Eczacı Odası’nın Mali Kongresi’ne katıldı. TEB Merkez Heyeti’ni temsilen TEB Genel Sekreteri Uzm. Ecz. Harun Kızılay Manisa Eczacı Odası’nın Mali Kongresi’ne katıldı. 02 Ekim 2012 Salı TEB Genel Sekreteri Uzm. Ecz. Harun Kızılay, SGK Protokol Revizyonu ile ilgili Sosyal Güvenlik Kurumunda düzenlenen toplantıya katılım gerçekleştirdi. TEB Genel Sekreteri Uzm. Ecz. Harun Kızılay Halk Sağlığı Kurumu’nun Baş- TEB Genel Başkanı Ecz. Erdoğan Çolak Antalya’da Ankara Üniversitesi Öğrenci Rehabilitasyon Spor Eğitim Merkezinde düzenlenen XX. Bitkisel İlaç Hammaddeleri Toplantısı’nın (BİHAT) açılışında bir konuşma yaptı. TEB Genel Sekreteri Uzm. Ecz. Harun Kızılay Halk Sağlığı Kurumu’nun Başkan Yardımcısı Halil Ekinci ile E-reçete sorunları ile ilgili görüştü. 10-11-12-13-14 Ekim 2012 TEB Merkez Heyeti ve Denetleme Kurulu Üyeleri, Münih’de gerçekleşen Expopharm Eczacılık Fuarı’na katıldılar. 12 Ekim 2012 Cuma Münih’de Almanya Eczacı Birlikleri Federal Birliği (ABDA) yetkilileri ile toplantı yapıldı. 13 Ekim 2012 Cumartesi TEB Genel Sekreteri Uzm. Ecz. Harun Kızılay Antalya’da Ankara Üniversitesi Öğrenci Rehabilitasyon Spor Eğitim Merkezi’nde düzenlen XX. Bitkisel İlaç Hammaddeleri Toplantısı’na (BİHAT) kapanış konuşmacısı olarak katıldı. 15 Ekim 2012 Pazartesi TEB Genel Sekreteri Uzm. Ecz. Harun Kızılay SGK Protokol II. Müzakere Toplantısı’na katıldı. TEB Genel Başkanı Ecz. Erdoğan Çolak, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Tüketici ve Rekabetin Korunması Genel Müdürlüğü’nde düzenlenen Reklam Kurulu toplantısına katıldı. 17 Ekim 2012 Çarşamba TEB Genel Sekreteri Uzm. Ecz. Harun Kızılay Başkanlığı’nda 6308 sayılı Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Kanun ile Uyuşturucu Maddelerin Murakabesi Hakkında Kanunda değişiklik yapılmasını içeren kanuna istinaden Eczaneler ve Eczane Hizmetleri Hakkında Yönetmelikte yapılacak değişiklikler ile ilgili toplantı gerçekleştirildi. Toplantıya TEB Saymanı Ecz. İsmail BAŞDİL, TEB Merkez Heyeti Üyeleri Ecz. Sertaç Özmen, Ecz. Bülent Varel, Ecz. Ahmet Özçavuşoğlu, Edirne Eczacı Odası Başkanı Ecz. Cenk Kes, Antalya Eczacı Oda Başkanı Ecz. Kerem Zabun ve Yozgat Eczacı Odası Başkanı Ecz. Harun Lekesiz katıldılar. TBMM’de Prof. Dr. Necdet Ünüvar Başkanlığı’nda yapılan Sağlık Çalışanlarına Şiddet Komisyonu’na Türk Eczacıları Birliği’ni temsilen TEB Başkanı Ecz. Erdoğan Çolak, TEB Genel Sekreteri Uzm. Ecz. Harun Kızılay katıldılar. Toplantıda Türk Eczacıları Birliği tarafından “Sağlık Çalışanlarına Şiddet” hakkında bir sunum gerçekleştirildi. 18-19-20-21 Ekim 2012 Rixos Grand Ankara Otelinde 11. Türkiye Eczacılık Kongresi yapıldı. 23 Ekim 2012 Salı Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumunda yapılan muvazaa değerlendirme komisyonu toplantısına, TEB Saymanı Ecz.İsmail Başdil, Ecz. Çiğdem Okman Kılcı ve hukuk danışmanları katıldılar. 30 Ekim 2012 Salı TİTCK de TEB Genel Sekreteri Uzm. Ecz. Harun Kızılay ve Hukuk Müşavirlerimizin katılımı ile Eczaneler ve Eczane Hizmetleri hakkında toplantı gerçekleştirildi. 31 Ekim 2012 Çarşamba TEB Genel Sekreteri Uzm. Ecz. Harun Kızılay, Sağlık Bakanlığı Teşkilat ve Görevlerine İlişkin 663 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 23. Maddesi gereğince kurulan Sağlık Meslekleri Kurulu III. Toplantısı’na katıldı. TEBHABERLER EYLÜL-EKİM 2012 Hakkında Kanunda değişiklik yapılmasını içeren kanuna istinaden Eczaneler ve Eczane Hizmetleri Hakkında Yönetmelikte Değişiklik yapılması çalışmaları ile ilgili olarak düzenlenen Çalıştaya, TEB Merkez Heyeti Üyeleri, Edirne Eczacı Odası Başkanı Ecz. Cenk Kes, Antalya Eczacı Oda Başkanı Ecz. Kerem Zabun, Yozgat Eczacı Odası Başkanı Ecz. Harun Lekesiz, Samsun Eczacı Odası Başkanı Ecz. Onur Ferhat Karacan ve Batman Eczacı Odası Başkanı Ecz. M. Emin Beyaz katıldılar. 37 Ecz. Nevin TAŞLIÇAY Hastamız Anlatırken; Soğuk Algınlığı ve Öksürük İçin Yağlar TEBHABERLER EYLÜL-EKİM 2012 Çözümler HastaBitkisel mız Anlatırken 38 *Ekinezya (Echinacea), soğuk algınlığı tedavisinde yararlanılabilecek doğal ürünlerden biridir. Ülkemizde doğal olarak yetişmeyen bitkinin etkili olabilmesi için taze bitkinin özsuyu ve köklerinden uygun şekilde hazırlanan özütlerin kullanılması son derece önemlidir. Yapılan çalışmalar ekinezya ürünlerinin, soğuk algınlığı ve uçuğa yol açan virüsleri öldürücü etkisi bulunduğunu gösteriyor. Ekinezya formülasyonlarının bağışıklık sistemi üzerindeki etkisinin ortaya çıkması için en az 2-3 hafta kullanılması gerekir. 2 aylık bir süreden daha uzun kullanılmamalıdır. Çünkü uzun süre kullanımı E vitamini stoğunu azaltabilir. *Soğuk algınlığında bir başka seçenek olan umckaloabo; hem bağışıklık sistemini destekleyici hem de soğuk algınlığına yol açan mikroorganizmalar üzerinde antibiyotik benzeri etkisi bulunan bir bitkisel ilaçtır. İlaç, bağışıklık sistemini uyararak, virüsler üzerinde etki gösterirken, soğuk algınlığında da vücuda yerleşen bakteriler üzerinde orta kuvvette etkiye sahiptir. Akut bronşit hastalarında yürütülen klinik çalışmalarda değerlendirmeye alınan öksürük, balgam, öksürük sırasında oluşan göğüs ağrısı ve nefes darlığı gibi şikâyetlerde belirgin azalma gözlenmiştir. *Viral veya bakteriyel boğaz enfeksiyonlarında yüksek ateş, kırgınlık gibi şikayetlerin yanı sıra hastaları bezdiren şikayetlerden biri de inatçı öksürüktür. Şikayetin hafifletilmesinde, aklımıza ilk gelenlerden birisi ıhlamur içmektir. Bileşiminde bulunan müsilajlar yardımı ile boğazda tahrişi önlerken; flavanoit tipi bileşenleri yangı giderici ve ağrı kesici etkisi ile tahriş olan alanın onarımına yardımcı olmakta ve uçucu bileşenleri ile hastanın yatışmasını ve rahatlamasını sağlamaktadır. *Öksürükte bir başka bitkisel çözüm de pastillerdir. Özellikle içerisinde ökaliptol içeren pastiller boğazdaki bakteri yoğunluğunu azaltması bakımından yararlı olabilmektedir. Ayrıca meyanlı pastillerde, öksürük şikayetinde yararlı olacaktır. Meyankökünde bulunan saponin tipi bileşenlerin, bazı virüsler üzerinde öldürücü etkisi tespit edilmiştir. Ayrıca saponinler, yüzey aktif özelliği nedeniyle balgamın sıvılaşmasını sağlayarak atılmasına yardımcı olmaktadır. Kaynak: İyileştiren Bitkiler-Prof.Dr.Erdem Yeşilada Ayşen YALMAN Basında Basında TEB Basında TEBBasındaTEB TEB CNN TÜRK “GÜNE MERHABA” Canlı yayına katılan TEB Genel Sekreteri Uzm. Ecz. Harun Kızılay, terapötik eşdeğerlilik uygulamasının çok iyi analiz edilmesi gerektiğini belirterek, “Aynı etken maddeye sahip ilaçların birbirinin yerine verilmesi ekonomik açıdan doğrudur, ancak farklı hastalıkları olan çeşitli nedenlerle birbirinden farklı olan hastalara aynı ilacın verilmesi doğru değildir. Bu ciddi bir sorundur” dedi. TEB Genel Sekreteri Uzm. Ecz. Harun Kızılay internet üzerinden alınan ilaçların sahte olma ihtimalinin çok yüksek olduğunu belirterek, “Piyasada biber hapı olarak satılan ürünlere kesinlikle itibar edilmesin. İçerisinde ne olduğu belli değil. Eczaneler dışından bir yerden bu tür ürünler kesinlikle alınmamalıdır” dedi. 28.09.2012 CNBC-E “FİNANS KAFE” 07.09.2012 KANAL 24 “FARKINDA MISINIZ?” 12.09.2012 Canlı yayına katılan TEB Genel Sekreteri Uzm. Ecz. Harun Kızılay, ilaç israfı konusunda detaylı bilgi verdi. CNN TÜRK “BUGÜN” 19.09.2012 Türk Eczacıları Birliği yaptığı açıklamada, internet üzerinden ilaç alınmaması konusunda uyardı. Açıklamada, “Nerede ve nasıl üretildiği belli olmayan bu ürünlere itibar etmeyin” denildi. TEB Genel Sekreteri Uzm. Ecz. Harun Kızılay internet üzerinden alınan ilaçların sahte olma ihtimalinin çok yüksek olduğunu belirterek, “Piyasada biber hapı olarak satılan ürünlere kesinlikle itibar edilmesin. İçerisinde ne olduğu belli değil. Eczaneler dışından bir yerden bu tür ürünler kesinlikle alınmamalıdır” dedi. TEB Genel Sekreteri Uzm. Ecz. Harun Kızılay internet üzerinden alınan ilaçların sahte olma ihtimalinin çok yüksek olduğunu belirterek, “Piyasada biber hapı olarak satılan ürünlere kesinlikle itibar edilmesin. İçerisinde ne olduğu belli değil. Eczaneler dışındaki bir yerden bu tür ürünler kesinlikle alınmamalıdır” dedi. HABERTÜRK “DÜNDEN SONRA” 04.10.2012 TEB yaptığı açıklamada, bitkisel adı altında güvenli olmayan ürün satışı yapan internet sitelerinin adresini açıklayan Sağlık Bakanlığı’na destek verdi. HABERTÜRK “BİR GÜN” 09.10.2012 27.09.2012 TEB Genel Sekreteri Uzm. Ecz. Harun Kızılay internet üzerinden alınan ilaçların sahte olma ihtimalinin çok yüksek olduğunu belirterek, “Piyasada biber hapı olarak satılan ürünlere kesinlikle itibar edilmesin. İçerisinde ne olduğu belli değil. Eczaneler dışından bir yerden bu tür ürünler kesinlikle alınmamalıdır” dedi. KANAL 24 “MODERATÖR” 03.10.2012 KANAL B “ANA HABER” TEB Genel Sekreteri Uzm. Ecz. Harun Kızılay internet üzerinden alınan ilaçların sahte olma ihtimalinin çok yüksek olduğunu belirterek, “Piyasada biber hapı olarak satılan ürünlere kesinlikle itibar edilmesin. İçerisinde ne olduğu belli değil. Eczaneler dışında bir yerden bu tür ürünler kesinlikle alınmamalıdır” dedi. KANAL D “İrfan Değirmenci İle Günaydın” CNN TÜRK “GÜNE MERHABA” TEB Genel Sekreteri Uzm. Ecz. Harun Kızılay, Purinethol isimli lösemi ilacını, Birlik bünyesindeki İthal İlaç Temin Birimi tarafından getirtildiğini belirtti. TEBHABERLER EYLÜL-EKİM 2012 Basında 39 BUGÜN TV “HABERLER” TRT HABER “ANA HABER” TEB Genel Sekreteri Uzm. Ecz. Harun Kızılay, Purinethol isimli lösemi ilacını Birlik bünyesindeki İthal İlaç Temin Birimi tarafından getirtildiğini belirtti. TEB Basın Ödülleri düzenlenen törenle sahiplerine verildi. TEB Genel Sekreteri Uzm. Ecz. Harun Kızılay, Purinethol isimli lösemi ilacını Birlik bünyesindeki İthal İlaç Temin Birimi tarafından getirtildiğini belirtti. TEB Genel Sekreteri Uzm. Ecz. Harun Kızılay, Purinethol isimli lösemi ilacını Birlik bünyesindeki İthal İlaç Temin Birimi tarafından getirtildiğini belirtti. HABERTÜRK “MANŞETLER” TEB Basın Ödülleri düzenlenen törenle sahiplerine verildi. ATV “ANA HABER” TEB Basın Ödülleri düzenlenen törenle sahiplerine verildi. CNN TÜRK “ANA HABER” TRT HABER “HABERLER” 13.10.2012 TEB Basın Ödülleri düzenlenen törenle sahiplerine verildi. TEB Genel Sekreteri Uzm. Ecz. Harun Kızılay, Purinethol isimli lösemi ilacını Birlik bünyesindeki İthal İlaç Temin Birimi tarafından getirtildiğini belirtti. NTV “ANA HABER2” 24.10.2012 SKY TÜRK 360 “ANALİZ 360” 16.10.2012 TEBHABERLER EYLÜL-EKİM 2012 TEB Basın Ödülleri düzenlenen törenle sahiplerine verildi. TV8 “İLK SAYFA” FOX TV “ÇALAR SAAT” 40 NTV “GÜNE BAŞLARKEN” 09.07.2012 09.10.2012 Basında TEB TEB Genel Sekreteri Uzm. Ecz. Harun Kızılay, piyasada tiroit ilaçlarının bulunamaması üzerine bir açıklama yaparak, TEB bünyesinde bu ilaçların getirtildiğini bildirdi. TEB Başkanı Ecz. Erdoğan Çolak, e-reçete uygulaması hakkında bilgi verdi. Çolak, sistemin altyapısından kaynaklanan sorunların çözümlenmeden uygulamaya geçilmesinin doğru olmadığını bildirdi. ULUSAL KANAL “ANA HABER” TEB Genel Sekreteri Uzm. Ecz. Harun Kızılay, piyasada tiroit ilaçlarının bulunamaması üzerine bir açıklama yaparak, TEB bünyesinde bu ilaçların getirtildiğini bildirdi. GÜNDEM 21 Eylül 2012 Basında TEB KIRMIZI BEYAZ 21 Eylül 2012 BİZİM ANADOLU 24 SAAT 28 Eylül 2012 TEBHABERLER EYLÜL-EKİM 2012 21 Eylül 2012 41 MEDİMAGAZİN 24 Eylül 2012 Basında TEB HABER EKSPRES TEBHABERLER EYLÜL-EKİM 2012 28 Eylül 2012 BURSA KENT 28 Eylül 2012 42 KONYA YENİGÜN 28 Eylül 2012 Basında TEB İLKE ORTADOĞU 28 Eylül 2012 TEBHABERLER EYLÜL-EKİM 2012 28 Eylül 2012 43 İSTANBUL 28 Eylül 2012 Basında TEB CUMHURİYET 8 Ekim 2012 YENİ AKİT TEBHABERLER EYLÜL-EKİM 2012 28 Eylül 2012 44 BUGÜN 9 Ekim 2012 Basında TEB BAŞKENT GAZETESİ 9 Ekim 2012 GÜNLÜK EVRENSEL VATAN GAZETESİ 9 Ekim 2012 TEBHABERLER EYLÜL-EKİM 2012 9 Ekim 2012 45 Basında TEB HABERTÜRK 9 Ekim 2012 BİZİM GAZETE TEBHABERLER EYLÜL-EKİM 2012 10 Ekim 2012 46 24 SAAT 10 Ekim 2012 Basında TEB ORTADOĞU 11 Ekim 2012 BİZİM GAZETE RADİKAL 20 Ekim 2012 TEBHABERLER EYLÜL-EKİM 2012 20 Ekim 2012 47 Basında TEB YENİ ŞAFAK TEBHABERLER EYLÜL-EKİM 2012 19 Ekim 2012 ÖNCE VATAN 20 Ekim 2012 48 HABERTÜRK 19 Ekim 2012 Basında TEB MİLLİYET 20 Ekim 2012 BARIŞ GAZETESİ ZAMAN GAZETESİ 20 Ekim 2012 TEBHABERLER EYLÜL-EKİM 2012 22 Ekim 2012 49 BAŞKENT GAZETESİ 20 Ekim 2012 Ayşe ÜMİT 1 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 8 2 9 3 4 2 5 4 6 7 12 6 8 5 11 9 10 11 12 1 3 13 14 7 15 10 YUKARIDAN AŞAĞIYA 1. Lityum elementinin simgesi… Sert, sağlam… Akraba olmaksızın aralarında yakınlık kuranlardan herbiri. 2. Fare avcısı olan hayvanın sesli harfleri… Siirt’in bir ilçesi… Bir işi yapma alışkanlığı ve becerisi olmayan. 3. Büyük akarsu ağızlarında üçgen biçiminde alüvyon birikimi bölgesi… Millet… Büyükbaş hayvanlardan dişi sığır. 4. İnce yufkalarla yapılan, şerbetli bir tatlı türü… Tokat ilinin bir ilçesi. 5. Aliminyum elementinin simgesi… Mektup… Bir şeyin geçtiği ya da önce bulunduğu yerde bıraktığı belirti anlamındaki kelimenin tersten yazılışı. 6. Kan… İlk askerlik devresi… Alfabenin yirmisekizinci harfinin okunuşu. 7. Aynı şehirde oturanların hepsi… Yaratıcı yeteneğin en yüksek aşamaya ulaşmış kimse… Depo. 8. Tantal elementinin simgesi… Yüz metrekarelik ölçü birimi… Vasıtalar, araçlar. 9. Geniş kelimesinin zıt anlamlısı… Bir tarihte anlamına gelen sözcük… Dil. 10. Büyük il… Erler. 11. Büyük üzüntü, keder… Cumhuriyetimizin kurucusu, Ulu Önder. 12. Dünya işlerinin din işlerinden ayrılması anlamına gelen kelimenin sessiz harfleri… Çocukların kuş vurmak için kullandıkları taş atma aracı. 13. Akla, mantığa uymayan… Doğal olmayan. 14. Üstüne bir şey koymak için duvara yada dolap içine tutturulmuş nesne… Çocuk bakımıyla ilgili görevli kadının ikinci hecesi… Olabilirlik, imkan. 15. Kafa tutmak… Yavru yetiştirecek yada meyve verecek durumda olan… SOLDAN SAĞA 1. Limited kelimesinin kısaltması… Heryanı su ile çevrili kara parçası… Bildirilmiş, beyan edilmiş, haber verilmiş. 2. Alık, saf, budala… İnsan ve hayvanlarda yere basmayı ve yürümeyi sağlayan alt kısım… Suç, ceza, kusur bağışlama. 3. Açık kestane rengi… Bir verginin miktarını belirtmek için temel olarak alınan miktar… Çok iyi, pek güzel anlamındaki kelimenin ilk üç harfi. 4. Toprağa kök salarak yetişen canlı… Bir nota… Evlerde ve benzeri yerlerde döşeme üzerine serilen eşyanın son hecesi. 5. Kırmızı… Nikel elementinin simgesi… Eskimiş, yıpranmış. 6. Renyum elementinin simgesi… Bir anda olan… Birinin olan, ilgili… Birşeyin ardı kesilmeden sürekli geliş durumu. 7. Savaş gemisi… Vücudun herhangi bir yerinde oluşan irinli çıban anlamındaki kelimenin ilk hecesi. 8. İlave etmek… Yüz kuruş değerinde olan para biriminin kısaltması… Bir bayan ismi. 9. Ceylan… Osmanlı döneminde kurulmuş bir devlet adı… Önde gelen esas. 10. Zamanı gösteren aygıtın ilk hecesi… Çok mutlu, çok mesut anlamındaki isim… Polonyum elementinin simgesi. 11. Eski mısır inanışına göre insanın görünmeyen bedeni…Uyulması gerekli ve zorunlu kural…Karışık renkli. 12. Güçsüzlük, beceriksizlik… Birine güvenip, bırakılan şey… Yön,taraf,cihet. 13. Yer kabuğunun çukur yerlerini dolduran geniş su kitlesi… Bizmut elementinin simgesi… Çeşit anlamındaki kelimenin tersten yazılışı… İşte orda anlamındaki ünlem. 14. Cerrahi operasyon… Utanma, utanç duyma… İki taraf arasında yapılan oyun yarışması. 15. Bir oyunun sonucu ile ilgili olarak çıkar sağlamak için önceden bir anlaşmaya varma… Rütbesiz asker… Soğuktan korunmak için boyna sarılan örtü. ANAHTAR KELİME 1 2 3 4 5 6 7 8 6 9 10 8 8 11 12 *Ödüllü Bulmacayı çözdükten sonra, bulduğunuz anahtar kelimeyi TEB Basın Bürosu adresine (Cinnah Cad. Willy Brandt Sok. No:9 Çankaya/Ankara) gönderiniz. Doğru yanıtı ilk gönderen 2 eczacımıza, TEB Eczacılık Akademisi tarafından düzenlenen meslek içi eğitim programlarından birine ücretsiz katılım ya da akademi yayın seti hediye olarak verilecektir. Geçen Sayının Çözümü Soldan Sağa: 1) Farmasötik… Klas. 2) El... Retina... Ti. 3) Veyahut… Aritmi. 4) RN... Saten... Aks. 5) İİ... Aranağme. 6) Ye... Er... İletki. 7) Yekta... Kist... Main. 8) At... Ala... Ne... Tart. 9) Bk... Nİ... Hain. 10) Akide... Pres... Ace. 11) Delinme... Ret... NA. 12) Rest... Ki... Piyade. 13) Mak... An... Osman. 14) Ut... Üroloji... Daim. 15) Maksi... Te... Zas. Yukarıdan Aşağıya: 1) Fevri... Ya... Ad... Mum. 2) Aleniyet... Kereta. 3) Ray... Ek... Bilek. 4) Asa... Takdis... Üs. 5) Akhardal... Entari. 6) Uta... An... No. 7) Örtenek... İpek. 8) TE... Narin... Ot. 9) İta... Seher... Oje. 10) Kiremit... Asepsi. 11) Nikel... Tİ... Tim. 12) Kat... Eman... Yada. 13) Mantar... Ananas. 14) Atik... Kit... Cad. 15) Si... İn... Ge... Elma. Anahtar Kelime 1 2 3 4 2 5 6 4 7 1 8 9 1 6 6 10 6 1 7 6 1 E C Z A C I L A R E N G E L L İ L E R L E "+!, -"!' $8 666 - !0 " )" "6 # /'/ )'" & /" . /" , ,' &&' -0/ &) # !,( ,&, ,( & ,/, "&'"!'#",,,&, !,( -"-$$! 7-"%$!&0&7 "+!,-"!'$8664 • *$.$9*$.$$!!: • *$-!""%'$ 9: • 66* .$$' !( ""#$'$$9 : #&) / '"## ,"6?<>;!<&'-0&"6=<;;!<% "'%6$0 # & ,&, !,( & #&),.&&7 <;;; / "" , /" ,' . ,' &&' (&) &"0!).&!)&7 -&!$ .5 • /#/&& "!8/#(& (! & • " *$")! (*&!. '/#", • "9)&#''# -'/#" (! & • 066 " (! & • #&!+",')#'/' 0& ! • )!( &-"-8)' &-" #0!*&-"" 0 & • /#" 0
Benzer belgeler
DOSYA Türk Eczacıları Birliği`nin İki Aylık Yayın Organı Mart
Ecz. Yavuz TATAR
Ecz. Mukaddes HARMANCI
Ecz. Murat Levent KOÇAK
DOSYA BİR DEĞERİN ARDINDAN ARA ÜRÜNLER Türk Eczacıları
Yeni Bir Eczacılık Modeli.......................................................................... 33
İşbirliğine Dayalı Eczacılık Uygulamaları ve Bir Hizmet Modeli
Ecz. Vildan ÖZCAN