2008 Ocak - türk eczacıları birliği
Transkript
2008 Ocak - türk eczacıları birliği
Yayın Türü: Süreli Yayın İÇİNDEKİLER SAHİBİ Ecz. Erdoğan ÇOLAK Genel Başkan SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ Ecz. Hilmi ŞENER Genel Sekreter MERKEZ HEYETİ Ecz.Erdoğan ÇOLAK Ecz.Şevket KAYA Ecz.Hilmi ŞENER Ecz.Özgür ÖZEL Ecz.Mukaddes HARMANCI Ecz.Deniz İÇER Ecz.Sabih Tekin ÇAĞLAR Ecz.M. Sait Yücel Prof.Dr.Levent Üstünes Ecz.Çağatay ÇAKAR Ecz.Ali ASLAN YAYIN SEKRETERİ Ayşen YALMAN REDAKSİYON Ayşen YALMAN Ecz. Güzide SÖNMEZ BAKIŞ Ecz. Erdoğan ÇOLAK DİYALOG Ecz. Hilmi ŞENER Planlama ve Koordinasyon Birimi Tekin TEKİNER BASKI Fersa Ofset Tesisleri Ostim 36. Sokak No: 5/C-D Yenimahalle - ANKARA Tel: 0312 386 17 00 (pbx) www.fersaofset.com Baskı Tarihi: 20 Şubat 2008 YÖNETİM YERİ VE YAZIŞMA Willy Brandt Sokak No: 9 Çankaya / ANKARA Tel: 0.312 409 81 00 Serkan MERCAN, Sahra DAŞDEMİR. Ayşen YALMAN TEB Haberler Dergisi hakkındaki şikayetlerinizi, memnuniyetinizi ve önerilerinizi iletebilmek için; Türk Eczacıları Birliği Willy Brandt Sokak No: 9 Çankaya / ANKARA adresine, [email protected] e-posta adresine yazabilir ya da 0312 409 81 09’a faks çekebilirsiniz. 17 GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE ECZACILIK Ecz. Neşe KILINÇ 20 HERKESE SAĞLIK, GÜVENLİ GELECEK Ayşen YALMAN 24 AKILLI ÇOCUK AKILCI İLAÇ KULLANIR Ecz. Vildan ÖZCAN 26 ECZANE ÇALIŞANLARININ EĞİTİMİNDE YENİ DÖNEM 28 FARMAVİZYON ECZACILIK FUARI 31 ECZACILIK UYGULAMALARI ENSTİTÜSÜ Ecz. Güzide SÖNMEZ 33 TÜRKİYE’DEKİ ECZACILIK TARİHİ MÜZELERİ Prof. Dr. Afife MAT 34 TEB YAYINLARI Özge ARIKAN 37 ÜREME SAĞLIĞI HİZMETLERİNDE SİVİL TOPLUM KURULUŞLARININ ROLLERİ KONGRESİ Ali Serkan MERCAN, Sahra DAŞDEMİR 38 KISA KISA SAĞLIK HABERLERİ 40 YAYIN KOŞULLARI Dergideki yazılar dengi adı gösterilerek yayımlanabilir. yazılardaki görüşlerden yazarın kendisi sorumludur. Dergi üyelere ücretsiz gönderilir. Yayınlanması istenilen yazıların, bilgisayarda Word programı ile yazılması ve yazıların orijinal çıktısı ile birlikte disketinde gönderilmesi teknik açıdan kolaylık sağlayacaktır. 5 ECZACILAR EGE’DE BULUŞTU Ayşen YALMAN KAPAK VE SAYFA TASARIMI 4 1. BAŞKANLAR DANIŞMA KURULU TOPLANTISI TEB AR-GE Birimi REKLAM SORUMLUSU 3 BENAZİR BUTTO Baerivan VARGÜN 42 GÜNCE Ecz. Meriç KALAYCIOĞLU 44 BASINDA TEB Ayşen YALMAN 46 Bakış Bu strateji işe yarıyor mu? İlaç şirketlerinin beşiği ve stratejinin ilk deneme tahtası olan ABD dünya nüfusunun Peki, ilaç harcamalarından tasarruf etmek isteyen bir Hükümet ne yapmalı? OTC ve reklam bu sorunu çözebilir mi? Eczane birleşmeleri veya dağıtımı ve satış arasındaki dolayımın kaldırılması ilaç pazarını küçültür mü? Evet, bütün bunlar karı artırır ve maliyeti düşürür. Ama kamu maliyesi açısından değil. Sadece ve sadece ilaç şirketleri açısından. Tüm sağlık çalışanlarının ilk önce sorması gereken önemli bir soru var: Bu gelişmelerin hasta sağlığına etkisi ne olur? Hasta sağlığını korumak için ne yapmalıyız? Eczacılar açısından bu sorunun yanıtı açık: Eczanelerin yaygınlığı ve birincil danışma noktası olması, hasta sağlığını korumak bakımından temel etkenlerden bir tanesi. Eczacının ilaç ve sağlık danışmanı olarak üstlendiği rolün geliştirilerek devamını sağlamak gerekiyor. Eczaneyi küçültecek, sınırlarını daraltacak ve eczacının danışmanlık hizmetini dışarıda bırakacak herhangi bir düzenleme, ilacın ticaret dünyasının acımasız kollarına atılması, ilaç tüketiminin artması, insanların korkularını kullanarak ilaç satışını artırma stratejisinin başarıya ulaşması demek. Bu stratejiye karşı kendi stratejimizi yaratmalıyız. Her soruya hasta-merkezli bir düşünce çerçevesinde biçimlenmiş bir yanıtımız olmalı. OTC’lere karşı yanıt, “reçetesiz ilaç” ya da “tezgah üstü” değil, “tezgah arkası” üründür. Eczacının denetiminde olmayan herhangi bir şekilde ilaç kullanımının sağlığı bozucu etkisini ortaya koymaktır. Eczacının ve eczanelerin yaygınlığının sağlık sistemi açısından vazgeçilmezliğini öne çıkartmaktır. Bu konuda hem meslek örgütümüze hem de eczacılarımıza büyük işler düşmektedir. İlgili politikaları meslek örgütümüz yakından takip ediyor. Eczacı meslektaşlarımız da bu değişimi kavramalı ve gereğini yapmalıdır. Saygılarımla, Ecz. Erdoğan ÇOLAK TEB Genel Başkanı TEB HABERLER Pazarı büyütme stratejisinin diğer bir unsuru ise, pazardaki emek maliyetlerini ve diğer temel maliyetleri azaltmak olarak ortaya çıkıyor. Maliyetleri azaltmanın birden çok yolu var. Herşeyden önce, üretim, dağıtım ve satış arasındaki zinciri ne kadar kısaltırsanız, aracıları ne kadar azaltırsanız maliyetiniz de o kadar azalıyor. Üreticiler bu zincirle global piyasalar bakımından henüz çok fazla ilgilenmedilerse de, dağıtım ve satış arasındaki makasın gittikçe daraldığına tanık oluyoruz. Bu stratejinin bir parçası olarak, ne kadar toptan alışveriş yapabilirseniz, aldığınız malın maliyeti de sizin için o kadar ucuzlamış oluyor. %5’den azına sahip olmasına rağmen tüm dünyadaki reçetelerin %50’si burada yazılıyor. Son 6 yılda sağlık harcamaları tarihte görülmemiş boyutlara ulaşarak yaklaşık yüzde yüzlük bir artış kaydediyor ve bu devasa artış sadece ilaç fiyatlarının yükseltilmesinden kaynaklanmıyor, hekimlerin daha çok ilaç yazmalarının da bir sonucu olarak ortaya çıkıyor. Ocak - Şubat 2008 - Sayı: 1 G eçtiğimiz günlerde Ray Moynihan ve Alan Cassels’in “Daha Çok İlaç Satmak İçin Hastalıklar İcat Edelim” başlıklı makalelerini okudum. Makale, bundan otuz yıl önce bir ilaç şirketinin Genel Müdürü’nün “sadece hastalara ilaç satmak durumunu aşmak gerektiği, sağlıklı insanlara da ilaç satmayı hayal ettiği” sözleriyle açılıyor. Aradan otuz yıl geçtikten sonra artık bu genel müdürün rüyası gerçek olmuş sayılır. Zira, en büyük ilaç firmalarının pazarlama stratejileri de artık sağlıklı insanları hedef alıyor. Sağlığından az da olsa kaygı duyan insanlar “hasta” kategorisinde değerlendiriliyor. Eskiden “normal” sayılan bazı değerler, bugün hastalık sınırının içine alınmış durumda. 500 milyar dolarlık ilaç endüstrisinin borsadaki değerlerinin azalıp artması, hasta sayısındaki değişimle birebir bağlantılı. Dünyadaki hızlı ve yorucu değişimin insan psikolojisi üzerinde yarattığı tüm etkiler, hastalık olarak sınıflandırılıyor ve insanlar da “acaba hasta mıyım?”, “evet hastayım” hissi ile birlikte yaşamak zorunda bırakılıyor. Böylece ilaç endüstrisi büyüyor, borsa değerleri artıyor ve insanlar hastalık psikolojisi içinde sürgit yaşamaya devam ediyorlar. Bu büyümeyi tetikleyen en temel unsur ise, insanlara önce hasta olduğu yargısını edinmesini sağlayan, bu aşamadan sonra da hangi ilacı kullanacağını söyleyen kitlesel reklamlar oluyor. Büyümeyi sağlamak için ilaç şirketleri, orta-üst ve üst sınıflara hitap edecek şeklide geri ödeme listesinden çıkıp çıkmadığına bakmaksızın, ilaçlarını OTC’ye kaydırıyor, daha sonra da önce hastalığın, sonra da bu ilaçların reklamını yaparak hasta olduğuna inandırdığı kişilerin bunları almasını sağlıyor. “Pikniğe gittiğinizde hapşırdınız mı? O zaman siz alerji hastasısınız ve mutlaka x ilacını kullanmalısınız” şeklindeki söylem, bu Pazar büyüme stratejisinin temelini oluşturuyor. 3 Diyalog gerekenleri olan demokrasi ve laiklik konusundaki Değerli Meslektaşlarım duyarlılıklardır. Türkiye siyasal yaşantısının bütün Ülkemiz oldukça sancılı bir süreçten geçmektedir. Bu vatandaşları kucaklayan, hangi kesimden gelirse sıkıntılı süreç son aylarda bir siyasi krize dönüşmüş gelsin görünüyor. Ancak bu tehlikeli ve sıkıntılı durumdan yurttaşların yalnızca görevleri değil aynı zamanda daha önemli ve şiddetle sakınılması gereken bir demokratik haklarını da göz önünde bulundurarak durum var ki o da söz konusu olan siyasi krizin bir yargı ona yaklaşan bir hal almasının aciliyeti ortadadır. krizine dönüşme olasılığıdır. Bildiğiniz gibi ülkemiz Bu amaçla toplumun bütün kesimlerinin iktidar ve demokrasisi yasama, yürütme ve yargı organlarının muhalefet ayrımı yapmaksızın bu ortak paydaları bir bağımsız ve anayasal çerçevede birbirleriyle uyum an önce saptaması şarttır. Son günlerde yaşanan içerisinde çalışması sayesinde ayakta durmaktadır. itidal çağrılarınaysa meclisteki sandalye sayılarına Ve yine bilindiği gibi demokrasinin olmazsa olmaz koşulu siyasi partilerin anayasanın temel ilkelerini kendilerine yol gösterici benimseyerek demokratik süreçlere sağlıklı bir şekilde katılabilmesidir. Bu süreci tehlikeye atacak herhangi bir girişimin ülkeyi bir açmaza sürükleyeceğine şüphe yok. Ancak demokratik süreçlerin sağlıklı bir şekilde işletilebilmesi ise hukuk devleti ilkesine gösterilecek saygıyla mümkündür. ve yargının siyasi işleyişe hizmet ediyormuş gibi gösterilmesi büyük bir tehlikenin habercisidir. Önce “Türban” üzerine yapılan ve üniversitelere Ocak - Şubat 2008 - Sayı: 1 neredeyse “ihale” edilen tartışmalar ve sonrasında TEB HABERLER duyarlılıklara önem veren, bakarak karar vermek demokratik değil ancak duygusal bir yaklaşımdır. Çünkü bilinmelidir ki demokratik süreçler hiç beklenmedik zamanlarda iktidar ve muhalefetin yerlerini değiştirme erkine sahiptir. Bu bağlamda toplumsal mutabakatın sağlanması ve ülkenin gerçek gündemine dönülmesi daha sağlıklı olacaktır. Türkiye’nin önünde çok daha acil ve önemli sorunlar Son dönemlerde yargı bağımsızlığının gölgelenmesi 4 toplumsal durmaktadır. Yaklaşan küresel kriz ve ülkemiz sosyo-ekonomik hayatındaki hızlı değişimler, doğru hamleler yapılmadığı takdirde, bu krizin daha şiddetli hissedilmesine neden olacaktır. Sosyal Güvenlik Yasa Tasarısında varolan gedikler, sağlık alanında bırakılmış olan eksiklikler hiç kuşkusuz AKP’ye karşı açılan kapatma davası ve en nihayetinde mesleğimiz ve ülkemiz açısından bir an önce Ergenekon kapsamında çözüme kavuşturulmayı beklemektedir. Bu anlamda yaşanılanlar toplumda oldukça fazla gerilime neden itidal çağrılarına katılmakla birlikte gerçek gündem olmuş görünmektedir. Elbette her demokratik maddelerinin de çözüm için beklediğini ve bunların ülkede yaşanabileceği gibi bizim ülkemizde de bu tür takipçisi olduğumuzu belirtmek isterim. Davası soruşturması siyasi anlaşmazlıklar yaşanmaktadır. Öncelikle bu tür anlaşmazlık ve görüş ayrılıklarının doğal olduğu Saygılarımla, ve daha iyiye varabilmek için tartışmanın olmazsa olmaz olduğu kabulünden yola çıkmak gerekiyor. Ecz. Hilmi Şener Ancak hiç kuşkusuz gözönünde tutulması gereken TEB Genel Sekreteri bir başka şey de bir arada yaşamanın mutlak TEB Haberler Sorumlu Yazı İşleri Müdürü TOPLANTI Planlama ve Koordinasyon Birimi 1. BAŞKANLAR DANIŞMA KURULU TOPLANTISI 36. Dönem TEB Merkez Heyeti’nin ilk Başkanlar Çalışma program taslağı üç bölümden oluşuyor. Danışma Kurulu Toplantısı 15-16 Şubat tarihle- 1. 36. Dönem Kongre kararları; ki bu kongre kararlarını Merkez Heyetinin ikinci toplantısında birlikte değerlendirdik ve bunlarla ilgili neler yapabilirizi tartıştık ve bir yol haritası çıkardık. rinde Ankara’da yapıldı. Merkez Heyeti’nin çalışma programını paylaştığı toplantıya yeni kurulan eczacı odaları da katılım sağlarken, başkanlar çalışma programı ile ilgili görüşlerini ilettiler. ECZ. ERDOĞAN ÇOLAK 2. Geçmiş Kongre kararları; Merkez Heyetince yapılamamış, eksik bırakılmış yada gündeme alınmamış konular değerlendirildi ve bir yol haritası çıkarılmaya çalışıldı. TEB MERKEZ HEYETİ BAŞKANI Eczacıları Birliği Merkez Heyetinin oluşturduğu çalışma programını birlikte tartışmak, değerlendirmek, buna yönelik eleştirileri almak ve bu programın ortaklaştırılmasını sağlamak. Bu Başkanlar Danışma Kurulu Toplantısı’nın bizim için ayrı bir önemi var. 36. Büyük Kongreden sonra tüm delegelerimizin beklentisi ve bizim de ayırt edici noktamız, katılımcı, demokratik, şeffaf bir örgüt yapısını oluşturmak. Bu toplantıyla bunun startını bir anlamda vermiş oluyoruz. Değerli arkadaşlar, 36. Dönem Merkez Heyeti Çalışma Programını birlikte tartışmaya açacağım, daha sonra sizler de değerli öneri ve katkılarınızı bize ulaştırabilirsiniz. Temel perspektifimiz: • Eczacının sağlık sistemi içindeki vazgeçilmez konumunu vurgulamak ve güçlendirmek, eczacının hak kayıplarını engellemek ve yeni kazanımlar sağlamak noktasında hukuksal ve ekonomik düzeyde çalışmalar yapmak. • Yatan hasta, günübirlik tedavi, kamu kurumu iskontoları gibi ekonomik kayıpların ortadan kalkması konusunda da çalışmak yapmak hem de buna bir hukuksal zemin hazırlamakla ilgili çalışmaları artırmamız gerekiyor. • Eczacılar arasında daha adil bir dağıtımın gerçekleştirilmesini sağlamak • Eczacılık mesleğinin, serbest eczaneler dışındaki kamu, hastane, akademi ve sanayi gibi tüm alanlarında, istihdamdan özlük haklarına kadar tüm sorunlarına çözümler aramak • Klinik eczacılık, farmasötik bakım kavramlarının yerleşmesi için bilimsel ve teknik çalışmalar yapmak, eczacının bir tedarikçi değil, ilaç danışmanı ve sağlık emekçisi olduğu gerçeğini vurgulamak TEB HABERLER Toplantımızın ana gündemi, Türk Ocak - Şubat 2008 - Sayı: 1 Bu ilk Başkanlar Danışma Kurulu 3. Çalışma programı ve projeler; yani genel olarak verilen görevlerin dışında biz ne yapacağız ve hangi projeleri hayata geçireceğiz; bunları tartıştık. 5 TOPLANTI • Ecza Kooperatiflerinin özgür eczacı sermayesiyle bireysel eczacılığın var olmasındaki yaşamsal öneminden hareketle, kooperatiflerin gelişimi için gerekli şartları hazırlamak • Eczanedeki bürokrasiyi azaltmak • Geri ödemelerin düzenli yapılmasını sağlamak • Teknolojik ilerlemeyi takip etmek • Bilgi ve birikimi artırıcı çalışmalar yapmak (akademi, enstitüler, araştırmalar, yayınlar) • Katılımcı bir örgüt yapısı oluşturmak • Türkiye’deki sağlık politikalarının belirlenmesi noktasında diğer sivil toplum örgütleri ile işbirliği yapmak Önümüzdeki Dönem Temel Soru Alanları ve Oluşturulan Komisyonlar: • Sağlıkta dönüşüm programı ile ilgili düzenlemeler Aile Hekimliği uygulaması ve uygulamanın eczacılık mesleğine etkisi ile ilgili olarak çalışma yapmak üzere bir komisyon kuruldu. Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Genel Sağlık Sigortası uygulamaları hakkında çalışma yapmak üzere bir komisyon kuruldu. Kamu Hastane Birlikleri Yasa Tasarısı ile ilgili çalışma yapmak üzere, bir komisyon kuruldu. İlaçta reklam ve reçetesiz ilaçlar hakkında Sağlık Bakanlığına sunulmak üzere 2 aylık süre içerisinde bir rapor hazırlanması. İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Yasası ile ilgili taslak üzerinde çalışma yapmak üzere bir komisyon kuruldu. Bununla ilgili bir çalışma yapmamız gerekiyor ve bu çalışmayı da hem eczacı kamuoyuyla hem de Sağlık Bakanlığıyla paylaşmamız gerekiyor. • SGK Protokolü ve SUT Sağlık Uygulama Tebliği ve Tedavi Yardımına İlişkin Uygulama Tebliği ile ilgili olarak çalışma yapacak bir komisyon kuruldu. Bunu da önümüzdeki temel sorun alanları içinde gördüğümüz sorunlar içerisinde değerlendiriyoruz ve bunların çalışmalarını başlattık. Birinci bölüm, 36. Kongre kararları ve İkinci Merkez Heyeti Toplantısı kararları; burada neler yaptık, bunları sizlerle paylaşalım. • Birçok Avrupa Birliği üyesi ülkede olduğu gibi, meslek hakkı adı altında reçete başına danışmanlık hizmeti bedeli ödenmesi konusunda çalışma yapılması. Yurt dışındaki sistemleri inceleyeceğiz, bunları örnek göstereceğiz, konu hakkında Sağlık Bakanlığına sunulmak üzere bir rapor hazırlayacağız ve raporda da Türkiye’de yapılabilecek uygulama örneklerine yer verilmesini talep edeceğiz. 6 Ocak - Şubat 2008 - Sayı: 1 TEB HABERLER • İlaç takip sisteminin hayata geçirilmesi son derece önemli, çünkü böylece piyasada bulunan sahte ilacın ortadan kalkması temin edilecek. Bununla ilgili yapılan tüm toplantılara katıldık ve önemli mesafeler aldık. Örneğin bir yönetmelik çalışması yapıldı. 2009 başında piyasaya bu barkodu oluşturulmuş ilaçlar verilecek, 2009 sonunda ise eczanelerde kalan ilaçlar değiştirilecek ve yenilenecek. • Merkez Heyetinin, ilaç fiyatlarında indirim olduğunda zamanında indirim uygulamayan firmalar sebebiyle oluşacak zararların minimize edilmesi ve eczacılara telafisi amacıyla çalışma yapması. İlaç fiyat kararnamesi ile geçiş süreci 45 gün olarak belirlendi, ama bu eczacılara bir ayrıcalık getirmedi. İlaç fiyatlarında yaşanan ilk düşüşte Sağlık Bakanlığı İlaç ve Eczacılık Genel Müdürlüğü firmalara tepki koydu, birlikte toplantılar yapıldı. Bir kısım firmalar bu sürece uydu, özellikle yerli firmalar, ama yabancı ilaç firmaları buna çok uymadılar. Onun için bir genelge çıkarabilir miyiz noktasında yoğunlaştık. Bunu çıkarabilirsek bu sorunu da ortadan kaldırmış oluruz. • Ek-2/D listesinde kamu iskontosu olup, eczanelere firma ve depolar tarafından ulaştırılmayan iskontoların Ek2/D’ye uygun olarak verilmesi için çalışma yapılması, sonuç elde edilmeyen ilaçların geri ödeme listesinden TOPLANTI çıkarılması için gerekli çalışmaların yapılması, ıskonto uygulamasını doğru biçimde yapmayarak eczacı mağduriyetine neden olan firmalar ve ilaçların yer aldığı bir liste oluşturularak bu liste üzerinden bir çalışma yapılması. Konuyla ilgili bir çalışma takvimi de oluşturduk kendi içimizde. Önümüzdeki dönemde toplantı ve organizasyonlar; • FIP 2009 Kongresi hazırlıkları • Farmavizyon Eczacılık Fuarı (11-13 Nisan 2008): Önerilen Ana Tema: ORGAN BAĞIŞI • Ege Eczacılık Günleri (23-24 Şubat 2008) • Gençlik Kurultayı (Mayıs 2008) • Türkiye Eczacılık Kongresi (Ekim 2008) • Kooperatifler Çalıştayı Yeni Dönem, Yeni Görevler - Eczanelerde biriken ilaç atıklarının çevreye zarar vermeyecek biçimde imhasını sağlamak - Uzun süredir veritabanı oluşturulmaya çalışılan üye bilgi programındaki eksikliklerin giderilmesini sağlamak. - Ecza kooplarla işbirliğini güçlendirmek - Düşük cirolu eczanelerin durumunu tespit ederek, alınacak önlemleri tartışmak - İlaç dışı ürünlerin eczane satışını düzenlemek; dermokozmetikler, fitoterapi ürünleri, nütrasötikler, medikal malzemeler, ortopedi ürünleri, mamalar ve ıtriyat kalemlerinin de eczaneden ve belirli kurallar dahilinde satılmasını sağlamak - Yeni gelişen bilişim teknolojilerinden, özellikle internet üzerinden yayın yapan bir kanal ve uzaktan eğitim modüllerinden yararlanmak, mesleğimiz açısından hem hızlı ve detaylı bilgi akışını sağlamak, hem de eğitim ihtiyacını gidermek - TEB bünyesinde bir sigorta acentesi kurmak; eczane sigortaları kapsamında oluşan hasarların eksik karşılanması ve poliçe tanziminde yer alan muafiyetler ile eksik poliçe tanzimleri nedeniyle eczacılar açısından oluşan sorunu gidermek - Kamu kurum ıskontolarını düzenlemek - Provizyon sistemini iyileştirmek - Yazılı ve görsel basında eczacılığın rolünü güçlendirmek üzere girişimlerde bulunmak - Hayat ve sağlık sigortası yapmak; tehlikeli hastalıklar ve hayat sigortasını kapsayan bir grup anlaşması yapmak - Türkiye’de mal fazlası ile ilgili bir düzenleme getirmek ve alternatifler oluşturmak üzere konuyu tartışmaya açmak - Çağrı merkezi kurmak - İlaç hakkında bilimsel bilgiyi takip etmek TEB HABERLER - Eczacıların eczane muhasebesi ile ilgili sorunlarını takip edip yanıtlayacak ve daha sonra raporlayacak ve bunları diğer eczacılara yol gösterme amacı ile kılavuzlar halinde yayımlayacak bir mali müşavirlik sistemi kurmak Ocak - Şubat 2008 - Sayı: 1 - Toplum-eczacı ilişkisinde mesleki tarihimizi sergileyerek eczacının itibarını yükseltmek amacı ile Türkiye eczacılık tarihinin çeşitli eserlerini bir araya toplayarak bir müzede sergilemek. Daha önce müze açmış veya açmayı planlayan tüm kesimlerle bir araya gelerek, tüm müzeleri ve malzemeleri tek bir müze çatısı altında toplamak üzere çalışma yapmak. Açılışını FIP 2009’a yetiştirmeye çalışmak. 7 TOPLANTI PROF. DR. LEVENT ÜSTÜNES TEB MERKEZ HEYETİ ÜYESİ Arkadaşlar, eğer vazgeçilmez olmazsanız ne faturanız olur ne başka bir şeyiniz olur. Eczacının yaptığı atılımı bu topluma anlatmamız lazım, eczacının hizmetlerini, eczacının varlık nedenini bu topluma hep birlikte sunmamız lazım. Yani bunu tek başına Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyeti yapamaz, bu, sizlerle bizlerin hep birlikte yapacağı bir olay. Sizlerin yukarıdan aşağıya eczanelerinize ve odanızın üyesi olan eczacılarınıza mutlaka her gün aşılamamız gereken bir şey, bir seferberlik başlatmak durumundayız. Eczacı olmazsa bu iş olmaz dememiz lazım. Bunun için eczanenizde durmaktan tutun, beyaz önlük giymeye kadar –bazılarına komik gelebilir- bu çok önemlidir arkadaşlar. Arkadaşlar, bu temel sorunu çözemezseniz bunların hepsinde cephe kaybetmeye mahkumsunuz. ECZ. SAİT YÜCEL TEB MERKEZ HEYETİ ÜYESİ Her oda başkanımızla ve her oda yöneticimizle hatta her eczacımızın bu taşın altına elini koyması gerekiyor. Bunu eğer becerebilirsek, bunu Harun Başkan da çok net söyledi, eğer beraber davranmayı, beraber tepki koymayı gösterebilirsek, bu dönem maalesef, inancım, tepki koyacağımız bir dönem gözüküyor, çok da umutlu gözükmüyor; ama, hepimiz beraber bu işi becerebilirsek inanıyorum ki, hep beraber birçok sonuca ulaşabiliriz diye düşünüyorum. Bu anlamda da bu dönem en azından TEB yönetimi ve sizler açsından hep beraber bu işi yapacağız diye düşünüyorum. ECZ. SEMİH GÜNGÖR 8 Ocak - Şubat 2008 - Sayı: 1 TEB HABERLER İSTANBUL ECZACI ODASI BAŞKANI Kamuya yaptığımız ıskontoların bu dönem yüzde sıfır olarak belirlenmesini istiyoruz. Çünkü, bakıldığında, artık eczacının kademeli ıskontoyu verecek hâli kalmadı. Özellikle bunu burada dile getiriyorum; biliyorsunuz Türk Eczacıları Birliği birçok komisyon oluşturuyor, bu komisyonlar içinde SUT, BUT ve resmî protokole yönelik oluşturulan komisyonda oda başkanları da var. Burada birçok şeyi tartışıyoruz, ama Başkanlar Kurulu olarak bir an önce temel sorunlar hakkında karar vermemiz gerekiyor ki komisyonda o düzlem üzerinden çalışmaları sürdürelim. Nedir bunlardan biri; bunlardan biri günübirlik tedavi. Günübirlik tedaviyle ilgili buranın net, açık bir kararı olmak zorunda. Yani, eğer günübirlik tedavi diye bir kavram tebliğlerin içinde yer almaya devam edecekse, biraz sonra açacağım yatan hasta reçetelerinin karşılanmasının ikinci aşaması olacaktır. Onun için, bir an önce bununla ilgili olmazsa olmazı ortaya koyması gerekli. ECZ. OĞUZ EKİNCİOĞLU ANKARA ECZACI ODASI BAŞKANI Temelde yatan hasta reçetelerinin hastane eczanelerinden karşılanmasına karşı değiliz. Ancak Türk Eczacıları Birliği’nin içinde bulunduğu bir komisyon marifetiyle bir liste oluşturulması, yeterli eczacı istihdamının gözetilmesi, mahsuplaşmanın kesinlikle kaldırılması gerekir. Böyle bir dayatma yönteminin ortadan kaldırılmasıyla yatan hasta reçetelerinin hastane eczanelerinden karşılanması daha olası hâle gelecektir. Bu, listede yer alan ilaçlar dışındaki ilaçların da Türkiye geneline yaygınlaştırılacak yatan hasta bürolarıyla hastalara ulaştırılması konusunda projelendirilme yapılacağı zaten aktarıldı. ECZ. TUNCAY SAYILKAN İZMİR ECZACI ODASI BAŞKANI Bu yatan hastayla ilgili süreçte geç kaldık. Niye geç kaldık; 1 Ocak değildi bunun esas tarihi, 15 Ekimdi. Biz, o dönem büyük kongre sürecinde onu atladık, sonra 1 Ocaka ertelendi, sanki biz o 45 günlük yada 3,5 ay ertelenince sanki bu iş hallolmuş gibi gördük. Açık söyleyeyim, hepimizin bunda payı var. 1 Ocakta kriz ortaya çıktığında, devlet memurlarının çalıştığı kamu görevlisi hastaneler değil, üniversite hastaneleri çıkardı. Onlar medyada yer aldı ve biz o süreci iyi kullanamadık. TOPLANTI Sağlık Uygulama Tebliğinde geçen yıl çok büyük karmaşayla karşılaştık. Yatan hastaların alt bölümüne günübirlik tedaviyi koydular ve günübirlik tedaviyle ilgili hiçbir şey yapmadılar. Bu konuyla ilgili Merkez Heyetimizin sağlam iradesi olması lazım. Sahte ilaçlarla ilgili ivedi bir komisyon kurmamız lazım. Depolar bu işin içerisinde yok, ilaç firmaları da bu işin içerisinde yok. Niye yok; bunların hepsi zincirin halkalarıysa bunların hepsi müteselsilen sorumlu olması lazım, ama eczacı devletle karşı karşıya kaldığı için, sözleşme feshiyle karşı karşıya. Eğer bir ürünle ilgili sahte bilgisi alıyorsanız, onu, bu konuda çalışan bütün sektöre yayıp önlemini almak zorundasınız. Bundan sonra Başkanlar toplantılarında alınacak kararlarımızın Merkez Heyetimiz tarafından mutlaka göz önüne alınacak konular hâline getirilmesi gerekiyor. ECZ. ARMAN ÜNEY SAMSUN ECZACI ODASI BAŞKANI Yatan hasta reçetelerinin eğer yeniden tam anlamıyla dağıtımı yapılacaksa kesinlikle ayrım yapılmaksızın tüm bölgelerde yapılması gerekiyor. Bu dağıtımın da tek tip olması ve dağıtım sisteminin de, programın da Türk Eczacıları Birliği tarafından belirlenmesi gerekir diye düşünüyorum. Hazırlanan çalışma programında da mesleğimizin acil çözüm bekleyen sorunlarının çoğunluğuna değinildiğini gördüm. Çok sevindirici. Bu çalışmaya emek veren tüm meslektaşlarıma teşekkür ediyorum. UZM. ECZ. KIVANÇ ATMACA BURSA ECZACI ODASI BAŞKANI Örgüt olarak gerek emek platformunda bulunmak ve gerekse de türban konusunda açıklamalar yapmak, bence bunlar son derece olumlu gelişmeler. Bu anlamda örgütümüzün tekrar kendi bakış açısını oluşturup kamuoyuyla paylaşma fırsatını sunduğunuz için hepinize teşekkürlerimi iletiyorum. Hepimizin gözleri parladı çalışma programını takip ederken, çok yoğun emek verildiği her anlamda gözlemleniyor. Olması gerektiği için değil, gerçekten yapılması için planlanmış bu çalışma programı. Bu emeğiniz için çok teşekkür ediyoruz. ECZ. İRFAN DEMİRCİ GAZİANTEP ECZACI ODASI BAŞKANI Eczacımız eczanesinde çok sıkıntılı, kısa dönem öncesine kadar eczacı, bankaların yatırım yapan müşteri portföyündeyken şimdi kredi alan müşteri portföyünde. Hükümeti ve Sağlık Bakanını sürekli dinliyoruz, toplantılarımıza geliyor. Bize hep şunu söylüyorlar: “Biz size SSK’yı açtık, yeşil kartı açtık, sağlıkta dönüşüm yaptık, eczacıların ciroları arttı.” Şimdi, sağlığa akan toplam para yaklaşık olarak 2,5-3 kat artmış, ilaca harcanan para 8,5-9 katrilyon, bu da iki katı artmış. Temel sorunlarımız var. Hükümetin uyguladığı ekonomiden dolayı, ekonomik politikalardan dolayı sıkıntı altındayız. Türkiye’nin bağımsızlığı, ekonomik kazanımları, cumhuriyetin kazanımları; hepsi birer tehlike altında ama, bununla beraber bizim mesleğimiz de tehlike altında. ECZ. CİHAN DİNÇ ANTALYA ECZACI ODASI BAŞKANI Yatan hasta konusunda Sayın Saymanın okumuş olduğu deklarasyon tamamen akılcı, bir eczacının yatan hasta reçetelerinin hastane eczanelerinden verilmesine karşı çıkması düşünülemez, ama bunun için de belli düzenlemeler olmalı. Keşke bütün hastanelerde eczacılar olsa, oradaki ilaçların hepsi tamam olsa. Bu şekilde bir düzenleme ile ilaçlar hastane eczanesinden verilsin, hastane eczanesinde olmayanlar da serbest eczaneye çıksın, serbest eczacı provizyonunu alsın, yatan hasta reçetelerini karşılasın, hastayla eczacı arasında para alışverişi de olmasın, sonra Sosyal Güvenlik Kurumundan da parasını alsın. Bunlarda tamamen hemfikiriz. TEB HABERLER KONYA ECZACI ODASI BAŞKANI Ocak - Şubat 2008 - Sayı: 1 UZM. ECZ. HARUN KIZILAY 9 TOPLANTI ECZ. ÖZEN EKİZ ECZ. NEVZAT AKMAN DENİZLİ ECZACI ODASI BAŞKANI TRABZON ECZACI ODASI BAŞKANI İlaç takip sistemi gerçekten çok çağdaş bir yöntem ve hızla hayata geçirmemiz gerekiyor. Bizim işimizi çok kolaylaştıracak, ama başka sorunlara da yol açacağını düşünüyorum, hatta bugün hiç gündem etmediğimiz bazı sıkıntılara da sebep olabilir. Ne gibi; ilaç takip sistemine geçilmesiyle birlikte önce kupür kesmek, arkasından e-reçeteyle birlikte reçetenin de ortadan kalkmasıyla birlikte şu anda büyük sorunumuzu oluşturan reçete kontrolü, kesintiler vesaire; bu sorunların hepsi ortadan kalkacak, hatta eczanelerimizde çalıştırdığımız personelin bir kısmının işine son vereceğiz. Tam bu aşamada başka bir sorunla karşı karşıyayız. İş bu kadar kolaylaştığı zaman bu iş bizim elimizden gidebilir arkadaşlar. Onun için, ilacın gerçek sahibinin eczacı olduğunu herkese kabul ettirmemiz lazım. Bunun için de şimdiden ilaç danışmanlığını ön plana çıkarmak ve meslek içi eğitimleri artırarak, sıkışmadan önce yavaş yavaş bunu ön plana çıkarmamız gerekiyor. ECZ. SEMA KARAGÜLLE 10 Ocak - Şubat 2008 - Sayı: 1 TEB HABERLER ZONGULDAK ECZACI ODASI BAŞKANI 36. Dönemin bu ilk Başkanlar Toplantısı bence çok verimli bir toplantı ve on yıldır toplantılara geliyorum gidiyorum, ilk defa böyle bir Başkanlar Toplantısı yapıyoruz. Merkez Heyetinin çalışma programını tartışıyoruz, değerlendiriyoruz, fikirlerimizi söylüyoruz ve bu toplantıların rutin, her iki ayda bir tekrarlanacak olması da çok güzel bir fikir, gerçekleşeceğine inanıyorum. Dün programı dinledik, emeği geçen arkadaşlara teşekkür ediyorum. Eczacının gündeminde yer alan konuların Merkez Heyetinin çalışma programında yer almasını ve bu programdaki konuların geçtiğimiz genel kurulda odalarımız tarafından sunulan önergelerden oluşması da gerçekten çok memnuniyet verici. Bu bir şeyi daha kanıtlıyor bence, bu Merkez Heyeti göreve başlarken katılımcı ve paylaşımcı olacağını söylemişti. Bence bu katılımcılık ve paylaşımcılık adına gerçekten iyi, güzel bir adım. Tasarruf dendiğinde birinci tasarruf kalemi sağlık; sağlık dendiğinde birinci tasarruf kalemi ilaç. İnsan sağlığında ilaçtan tasarruf yapılmaz, ama biz bunu anlatmakta belki eksik kalıyoruz örgüt olarak. İnsan sağlığını devletin sırtında kambur gören bir zihniyet, onu piyasalaştırmaya çalışan, özel sektöre açmaya çalışan bir zihniyetin bu ülkenin yarınları için doğru politikalar üretmesi mümkün değildir. Dolayısıyla, Merkez Heyetinin gerekirse bu yapının tümüyle birlikte oluşturacağı iradeyi SGK’ya anlamlı bir şekilde iletmesi lazım. En azından bu yıl en kötü sözleşmeyi yapmamak üzere bir tavır, bir karar, bir irade ortaya koymamız gerekir diyorum. Yoksa, yok olacağız arkadaşlar. ECZ. BAHRİ ERKURT AYDIN ECZACI ODASI BAŞKANI Provizyon sistemimiz gerçekten elden geçirilmeli, eczacının hata yapmayacağı bir şekilde reçete girişine imkân vermeli. Ayrıca bölgemizdeki eczacılar ben de dahil olmak üzere Kurumdan ne kadar alacağı olduğunu bilmiyor. Geçen seneye kadar her şey çok iyi gidiyordu, ama artık bitti. Yatan hasta uygulaması da çağdaş bir uygulama, Avrupa Birliğinde de böyle örnekler var. Ama bu sistemle değil. Çeksinler bizden 1000-1200 eczacıyı, içeride 50 yatak başına 1 eczacı çalıştırsınlar biz de destek olalım. UZM. ECZ. BÜLENT KÖSE MALATYA ECZACI ODASI BAŞKANI Eczacıların sigortalardan düzgün parasını alamamalarının en büyük sebeplerinden bir tanesi envanter problemi. Özellikle bu envanterle ilgili bir yeni çalışma yapılması gerektiğini ve Maliye Bakanlığıyla bunun bir esasa bağlanması gerektiğini düşünüyorum. TOPLANTI Eczanedeki ilacınızı 2003 yılı, 2004 yılı fiyatlarıyla kutuları çarparsanız, envanteriniz aslında sağlam çıkıyor, ama fiyat düşüşlerinden kaynaklanan ve yıllardır çeşitli sebeplerden biriken inanılmaz envanter farklılıkları var. Bunun için fatura kesilmesi isteniyor. İlacın fiyatı düşmüş; eczacı, ilaç fiyatı düştüğü için bir zararla karşılaşmış, bir de dönecek, o ilaç için envanter düzeltebilme adına fatura kesmek zorunda kalacak. Bu fiyat düşüşlerinden dolayı envanter düzeltilmesiyle ilgili bir genelge yayınlatmaya çalışmakta çok büyük yarar olur diye düşünüyorum. ECZ. MURAT YÜRÜR ORDU ECZACI ODASI BAŞKANI Değerli arkadaşlarım, katılım payı benim yıllardır söylediğim bir şey, şu anda da başımızın belası olmuş durumda. Bunu kesin ve mutlak bir şekilde halletmemiz lazım. SGK’nın muhasebesi şeffaf olmalı arkadaşlar. Böyle ne yaptığımızı bilmeden yapılan bir ticaret şekli yok. Bizlerden yapılan kesintilerin belgelenmesi gerekiyor. Ben de bu belgeyle beraber kendi muhasebemi bilgilendirip bunu kâr-zarar hesabıma katmam gerekiyor. ECZ. MEHMET GÖNENÇ HATAY ECZACI ODASI BAŞKANI Yıllardır vurgulamaya, altını çizmeye çalıştığımız birçok sorunumuzun hepsi dün bize sunulan çalışma raporunda yer alıyor. Buradaki çözüm noktasında da Hatay Eczacı Odası olarak her türlü katkıyı vermeye hazır olduğumuzu da söylemek istiyorum. Provizyon sistemindeki aksaklıklar eczacının eczanedeki hizmetinin değişmesine neden oldu. Eczacı, artık, danışmanlık hizmeti yerine reçeteyi provizyona kabul ettirebilme, telaşı içinde. İlginçtir, hastalar da bu telaşın içine düştüler. Bu anlamda provizyon sisteminin mutlak çalışır hâle getirilmesi çok büyük önem arz ediyor. ECZ. MELİHA NALAN CAN MANİSA ECZACI ODASI BAŞKANI Yatan hasta konusunda oldukça geç kalmış durumdayız. Bu konuda bir an önce karar alınıp uygulanması gerekiyor. Direndiğimiz taktirde, Manisa Eczacı Odası olarak bu konuda başarılı olacağımızı düşünüyoruz. ECZ. HÜSEYİN ŞİMŞEK Sorunlarımız ve savaştığımız cepheler hızla artıyor. Kamu kurum iskontoları, Aile hekimliği, SSGSS Kanunuyla ilgili sıkıntılarımız, muvazaa ve katılım payı sorunu, ama bunlar yıllardır var. Bunları yeniden değerlendirmeli ve önümüze yeni çalışma metotları, çözüm metotları koymalıyız. ECZ. ADİL TOSUNER BALIKESİR ECZACI ODASI BAŞKANI İtinayla hazırlamış olduğunuz çalışma raporunu dinledik, çok mutlu olduk, daha önce böyle bir çalışma görmemiştik. Bunların gerçekleşmesi için Balıkesir Eczacı Odası olarak elimizden gelen katkıyı koymaya hazır olduğumu belirtmek istiyorum. TEB HABERLER Biraz daha aktif, hızlı, etkin, paylaşımcı bir Türk Eczacıları Birliği oluşturmak zorundayız. Çok güzel bir çalışma sunusu önümüze kondu, bu çalışma sunusunu burada beraberce değerlendirdik. Sonrasında bunu odalarımıza götüreceğiz, yönetim kurullarımızda tartışacağız ve TEB’e Acil Eylem Planıyla ilgili öngörülerimizi yazılı olarak vereceğiz. 1 Ocaktan itibaren de Manisa’da pilot olarak aile hekimliği uygulamasına başladık. Bu uygulamayla birlikte biz bayağı problem yaşadık, bununla birlikte eczanelerde de dengeler bozuldu, birçok eczane yer değiştirmek zorunda kaldı. Pilot uygulama esnasında oluşan bu sorunların toparlanıp Bakanlığa iletilmesi gerektiği görüşündeyiz. Ocak - Şubat 2008 - Sayı: 1 MERSİN ECZACI ODASI BAŞKANI 11 TOPLANTI Meslek hakkı çok önemli, mutlaka hayata geçirmeliyiz. Muayene ücretleri tahsildarlığından vazgeçmeliyiz. Katılım paylarının acilen halledilmesi gerekiyor. Provizyon sisteminin revize edilmesinin yanı sıra adı ilaç olan her şeyin Sağlık Bakanlığından ruhsatlandırılması ve sadece eczanelerde satılması gerekiyor. ECZ. M. ARİF YILMAZ raşırken bu konuya ağırlık verebileceğini çok fazla zannetmiyorum. O nedenle, öncelikle acil eylem planında özellikle provizyon sisteminde yaşanan sorunların çözümlenmesi ve Tebliğlerin çok dikkatli ve eczacıyı kollayacak biçimde yapılması gerektiğini düşünüyorum. ECZ. HASAN BASRİ KALE KÜTAHYA ECZACI ODASI BAŞKANI MUĞLA ECZACI ODASI BAŞKANI SGK provizyon sisteminin aksadığı yönleri var. Bu konuda provizyon sisteminden kaynaklanan eczacı kayıplarının önüne geçilmesini talep ediyorum. Maalesef, Türkiye’deki eczacı meslektaşlarımızdan 8-10 bin tanesi iflas noktasında. Bu meslektaşlarımızı kurtarmak bizim görevimiz fakat bunları kurtarmak yetmiyor, arkadan 12 tane eczacılık fakültesinden gelen genç eczacı meslektaşımız var. Bu konuda çalışma yapılmasının gerektiğini düşünüyoruz. ECZ. MÜJGAN AYDIN AFYONKARAHİSAR ECZACI ODASI BAŞKANI “Eczacının eczanesinde olmasına pek gerek yok, kalfalar da idare ediyor” gibi düşünceler hasıl olmuş kamuoyunda. Bunun değiştirilmesi ve bu olayların neticesinde ortaya çıkan muvazaa konusuyla da gerçek anlamda ilgilenilmesi gerekiyor. Ayrıca daha önceden SSK hastanelerindeki eczaneleri kapatıp, serbest eczanelerden ilaç alımını sağlayanların, şimdi günübirlik tedaviyle bazı ilaçları kendilerinin vermek istemesinin mantığını anlamakta güçlük çekiyorum. ECZ. HASAN BUMİNHAN YAVUZ 12 Ocak - Şubat 2008 - Sayı: 1 TEB HABERLER AKSARAY ECZACI ODASI BAŞKANI Konuşmalarda en çok dikkatimi çeken konu eczacının vazgeçilmezliği konusuydu. Bu çok önemli bir konu. Fakat, eczacılarımız, Tebliğler arasında sıkışmışken, eczanesini ayakta tutabilmek için çaba harcarken, SGK’nın çeşitli dayatmalarıyla uğ- Dünden beri bütün konuşmaları ve TEB’in sunumunu büyük bir dikkatle dinlemeye çalıştım ve Merkez Heyetinin paylaşmak ve paylaşımı da yönetmek gibi bir tavır içerisinde olduğunu gördüm. Konuşan bütün başkanların da Merkez Heyetinin meslek adına, meslektaşlar adına yapacağı her olumlu hareketin, her olumlu davranışın ve gayretin arkasında olacaklarını, burada yüksek sesle tekrarlamalarından da gerçekten çok ciddi bir memnunluk duyduğumu söylemek istiyorum. Bu, elbette özlenen bir tablo, ama, hem Merkez Heyetinin dünden bugüne sergilemiş olduğu olumlu tavrının hem de odalarımızın bu konudaki olumlu görünüşlerinin, samimiyetten uzak olmamasını, gerçekten istenilen, beklenilen ve özlenen tabloyu gerçekleştirme adına dürüstlükle ve içtenlikle yapılmış olmasını diliyorum. Elbette bunun görüntülerini, yansımalarını önümüzdeki süreçte hep birlikte göreceğiz. ECZ. SELİM BALCI ÇANAKKALE ECZACI ODASI BAŞKANI Çalışma programı için Merkez Heyetini kutluyorum, çok güzel bir çalışma programı. İnşallah birçok konusu en kısa zamanda hayata geçer. Arkadaşlar, katılım payları bugün her bölgede en büyük sıkıntımız, çünkü katılım paylarını SGK’dan maalesef alamıyoruz. Biz katılım payını niye çıkardık; meslektaşlar arası rekabet olmasın, katılım payını her eczane alsın diye çıkarmadık mı; ama şu anda biz katılım payını alamıyoruz ki zaten. Bu katılım payının maaştan kesilmesi olayı bize çok ciddi sıkıntı yaratıyor. TOPLANTI ECZ. ŞEVKAT GÜLER ÇORUM ECZACI ODASI BAŞKANI Çalışma raporunu ben ve arkadaşlarım çok beğendik. Kurum iskontoları gerçekten eczacıların üstünden kaldırılması gerektiğine biz de inanıyoruz. Çünkü 4 iskontoyla aldığınız bir ilacı takip etmek de artık cidden zorlaştı, 11 iskontoyla sattığınız oluyor, faturalarda göstermemiz ayrı bir sorun. Dolayısıyla, bu cirolardan yapılan iskontoyu da biz sabit bir rakama gelmesini istiyoruz. Yeşil kartla ilgili de büyük bir sorunumuz var. 150 gün geriden ilaç alıyoruz. Hatta bazı ilçelerimiz yeşil kartta ilaç vermemeyi de düşünüyorlar, böyle bir uygulamaya da geçecekler, yeşil kartlı hastalara ilaç vermeme gibi. Ciddi bir sıkıntımız var. ECZ. HALİME ÖZEN UŞAK ECZACI ODASI BAŞKANI Biz kamu iskontolarının eczacı üzerinden kaldırılmasından yanayız. Artık bu karmaşık yapı içerisinde onu bunu hesaplamak istemiyoruz. Bu çok önemli, hâlâ daha ne kazandığımızın, ne aldığımızın, ne sattığımızın farkında olmayan pek çok meslektaşımız var. ECZ. BESİM GÖKALP AMASYA ECZACI ODASI BAŞKANI Çalışma programı üzerine birkaç şey söyleyeceğim. Program çok geniş, umarım hepimizle birlikte bunu iki yıllık süreç içerisinde gerçekleştirmek nasip olur; önemli olan acil olanların sıralamasını birlikte yapmamız gerekir diye düşünüyorum. Yeni dönemde Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyetinin tüm çalışmalarına Amasya Eczacı Odası olarak kayıtsız şartsız, bahanesiz, son gücümüzle destek vereceğimizin bilinmesini istiyoruz. ECZ. NEJAT ALTAY KARAMAN ECZACI ODASI BAŞKANI Eczacılık fakültelerindeki eczacı öğretim üyesi sayısının artırılması ve eczacılık fakültesindeki asistanların maaşlarının cazip hâle getirilmesi iyi olacak diye düşünüyoruz. Bu, hem mesleğimizi eczacı öğretim üyelerinden öğrenmemiz hem eczacılık fakültelerinin eczacılar tarafından sahiplenilmesi hem de eczacıların istihdamı anlamında önemlidir. ECZ. HARUN LEKESİZ YOZGAT ECZACI ODASI BAŞKANI Burada iki gün boyunca tartıştığımız problemlerin neredeyse tamamının nedeni eczacının kamuoyundaki algılanışı. Türk Eczacıları Birliğinin profesyonel anlamda kuruluşlardan destek alarak çalışma yapmasını olumlu karşılıyorum. Muvazaadan bahsedildi, en başta ve özellikle ilgilenmemiz gereken hususlardan bir tanesi muvazaadır. Dolayısıyla, meslek örgütümüzün buna ilişkin de bir çalışma yapması gerekmektedir. TEB HABERLER Yatan hasta reçetelerinin hastanelerden karşılanması başladıktan sonra sorunlar çıktı: Hastaneler tarafından ilaçlar hastalara dışarıdan aldırılmaya çalışılıyor. Yaşanan hasta mağduriyetlerini biz kamuoyuyla paylaştık ve basında yer aldı. Bu sefer üniversite hastanesi, bunların münferit olaylar olduğundan, ilaçları temin etmekten bahsettiler. Halbuki olay öyle değildi. Hastaneler ihaleye çıkmaya çalışıyorlar, ihaleyle bunları temin edemiyorlar, kimse ihaleye teklif bile vermiyor. Bunlar ödeme sorunlarından dolayı ilaç alamıyorlar, ellerindeki ilaçlarla tedavi yöntemine gidiyorlar ve teşhis ve tedavi tamamen aksıyor. Provizyon sistemi; en çok sorun yaşadığımız konu. Ayrıca ilaç formlarındaki değişiklikler yüzünden durmadan yeni form ruhsatları alınıyor. Bu durum ekonomik olarak bizleri zor duruma sokuyor ve hatalara neden oluyor. Bu konularla ilgili ne yapabiliriz onu da araştırmak zorundayız. Ocak - Şubat 2008 - Sayı: 1 ECZ. UĞUR AKKUŞ SİVAS ECZACI ODASI BAŞKANI 13 TOPLANTI ECZ. ERDOĞAN ÇOLAK TEB MERKEZ HEYETİ BAŞKANI Değerli meslektaşlarım, bu yapmış olduğumuz çalışma programı Merkez Heyetinin birlikte hazırladığı bir çalışma programıdır, taslaktır. Bugün burada sizlerle bunları paylaştık, tabii ki sizlerin de katkılarınız olacak, kendi odalarınızda, kendi kurullarınızda bunu tartışacaksınız. Burada açılış konuşmasında söylediğim gibi, çalışma takviminin içerisindeki komisyonlarda yer almak isteyen odalarımıza da açık olduğumuzu belirtmiştim. Değerli arkadaşlar, biz gerçekten Türk Eczacıları Birliği Merkez Yönetimi olarak birlikte çalışmayı, birlikte üretmeyi ve birlikte yol almayı tasarlıyoruz. Onun için konuşmamda bahsettiğim gibi, Türk Eczacıları Birliği’nin gerçekten ciddi birikimleri var, bunların kendi örgütlerimizle paylaşılması ve yaygınlaştırılması ana temamız. Bu güne kadar sadece ekonomik boyutuyla eczacılığı tartışmaya çalıştığımız, 8200 eczane batıyor dediğimiz, Avrupa’nın en fazla nüfusa sahip ülkelerinden birisi olan Fransa’dan bile daha fazla eczaneye sahip olduğumuz ve onlar arasındaki ekonomik dağılımın dengesizliği konuşulurken; bugün burada herkes bugüne kadar atladığımız bir şeyi dile getiriyor, üstüne basa basa “eczacının vazgeçilmezliği mutlaka vurgulanmalı” diyor. 14 Ocak - Şubat 2008 - Sayı: 1 TEB HABERLER İşte, Değerli arkadaşlar, sorunları tespit ederken yada bu sorunlara ilişkin çözüm önerilerini tartışırken kendimizi, içinde bulunduğumuz durumu, yaşadığımız şartları, konjonktürel durumu, dünyanın gelişimini mutlaka çok iyi takip etmemiz lazım. Sağlık alanında, ilaç alanında, eczacılık alanında ne oluyor, bize nasıl yansıyor ve biz bunlara karşı hangi duruşu sergilemeliyizi çok iyi tespit etmemiz lazım. Ama bunun için bilgilenmemiz ve bilgilerimizi ortaklaştırmamız lazım. Bakın, burada da yatan hasta konusunda hepimiz ayrı ayrı şeyler söyledik. Bazı odalarımız “biz bunu yapamayız, ekonomik değil, odaya yük getirir” dediler, başka şeyler de söyleyenler oldu, ama şöyle bir noktadan bakmamız lazım bizim yatan hastaya: Yatan hastadaki ekonomik parametre eczacının cebinden alınmış bir parametre değil, yani biz eğer evrensel bir mesleği yapıyorsak ve evrensel bir noktada durmamız gerekiyorsa, o zaman bunun kıstaslarını iyi koymamız lazım. Bu zaten hastanelerin sunması gereken bir hizmettir. Bunu yapamadıkları için biz bu görevi üstlenmek zorunda kaldık ve burada bütün arkadaşlarımız söyledi, ben de açılış konuşmasında söyledim, etik, deontolojik bozukluklar, başka sebepler, bir sürü gerekçemiz ortaya çıktı ve biz bunu düzenledik. Gerçekten yapan odalarımız da başarıyla yaptı, ama bunu yeterince genişletemedik. Biz bunu yaygınlaştırma noktasında ve burada sıkıntı çıkmaması noktasında adım atabilseydik hükümeti ikna edebilirdik. Değerli arkadaşlar, bu toplantılarımız gerçekten bir gaz alma toplantısı değil, onun için bu toplantıları rutine bağladık. Olağanüstü sorunlar olabilir, ayda bir de toplanabiliriz, ama iki ayda bir rutine bağladık, iki ayda bir bunları sizinle paylaşacağız. Sizlerin önerilerini alacağız. Sonra bu önerileri, adı Başkanlar Danışma Kurulu bunun, bu Başkanlar Danışma Kurulunu ortaklaştırabilirsek somut önerilerle, bu başka bir şeye dönüşebilir, bir danışma arenası olmaktan çıkıp bir paydaşlaşma, bir ortaklaşma arenasına da dönüşebilir. Buna da kapalı değiliz. O yüzden, bu çalışma programını da önümüze getirdik. Değerli arkadaşlar, şimdi somut önerilere gelince; kooperatiflerle ilgili gerçekten geniş bir açılım ortaya çıkardık, yani bugüne kadar olmayan bir şeyi onlarla tartışalım istiyoruz, Türkiye’nin ihtiyacı var, eczacılığın ihtiyacı var. Onun için bir araya geleceğiz, masaya önce konuları yatıracağız, sonra o konularla ilgili çalıştay yapacağız ve yol alacağız, yol alırken de yine odalarımızı da içine katacağız. Odalarımız olmadan kooperatif konusunda sadece TEKB ve Türk Eczacıları Birliği yol alamaz. Sonuçta bu yerel bir iştir, orada da yine odalarımızın desteğine ve inisiyatifine ve ilgisine ihtiyaç vardır. Bu reçetesiz ilaçlar kısmını kısa geçtiğimizi ifade etti arkadaşlar, kısa geçmemiz, bu konuları önemsemediğimiz anlamına gelmiyor. Burada tehlike nedir, biraz önce Hüseyin Başkanın da bahsettiği ken- TOPLANTI Arkadaşlar, aslında en önemli sorun şu: Şu anda Sosyal Güvenlik Kurumu dediğimiz Kurumun başı boş. Bakan yönetmek istemiyor, ama Bakanı da aşan bir organizasyon orası, ekonomisiyle, oradaki çalışanlarıyla, prosedürüyle, her şeyiyle çok daha büyük bir organizasyon ve Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanı ile Bakan bu yüzden anlaşamadılar Ortada bu kadar sorunun birikmesinin ana nedeni de oradaki kadronun büyük kısmının gideceğini düşünü- Arkadaşlar, sonuçta bunları çözeceğiz, çözmemiz gerekiyor. Yol alacağız ve iyi şeyler de olacak, yeter ki buradaki enerjiyi, pozitif enerjiyi başka kurumlara da yansıtmaya çalışalım. Sıkıntılarımızın, sorunlarımızın konuşulup çözüleceği yer burası elbette, biz de öyle değerlendiriyoruz. Ona kesinlikle katılıyorum. Sorunlarımızı burada tartışacağız, konuşacağız ve çözüm yeri de burasıdır. Ortaklaşacağımız konular olabilir, farklı düşüncelerimiz de olabilir, ama burada gerçekten herkes samimi olarak Merkez Heyetinin bu konudaki düşüncesinden emin olabilir. Başkanlar Danışma Kurulu, birbirimizi yok edeceğimiz değil, var edeceğimiz ve varlığımızı daha da geliştirebileceğimiz bir mecradır arkadaşlar, bunun da böyle bilinmesini istiyorum. Ne kadar kötü günler geçirirsek geçirelim, burada bir araya gelebilmek son derece anlamlı. Çünkü bu sorunlar ne kadar büyük olursa olsun, bu sorunlarla ilgili örgütün genel temayülünün ortaya çıkması, çözümle ilgili ufacık da olsa bir umut ışığının ortaya çıkması bizler açısından, o karamsarlık rüzgarının dağıtılması açısından son derece önemli diye düşünüyorum. Onun için, tüm sorunlarımızı öncelikle buralarda konuşmalı, TEB HABERLER Yani, reçeteli ve reçetesiz ilaç ayrımı olacak, ama burada bizim talep etmediğimiz ve arzu etmediğimiz şey şudur: Birincisi, bunun eczane dışına çıkmasıdır, bu da eczacının danışmanlığı ve vazgeçilmezliği noktasında kamuoyunun ve yetkililerin aydınlatılmasıyla geri adım attırılabilecek bir olgudur. Bir diğer konu ise ilaçta reklamdır. Eczacıyı, hekimi devreden çıkararak sadece hastanın üzerine inisiyatif kuran bir anlayışı kabul etmemiz ve o danışmanlık noktasındaki rolümüzü inkâr etmemiz mümkün değildir. yor olması. O yüzden bir sürü sıkıntı var. Bir yerde bakıyorsunuz sorunu söylüyorsunuz, ama sorun bir başka alana iletilmemiş, yani katılım payları sorunu, muhasebenin çözmesi gereken bir sorun; Genel Sağlık Sigortası Genel Müdürüyle görüşmüşüz “bakalım” demiş, ama aşağıya iletmemiş. Ocak - Şubat 2008 - Sayı: 1 di kendine tedavi, dünyada var, yani reçetesiz ilacın içerisinde o bilgilendirme, kendi kendine tedavinin içerisinde var. Biz, sadece karşı olma noktasında durursak, bugünkü hükümet değil hangi hükümet gelirse gelsin, bunları hayata geçirecek, çünkü bu dayatılan bir şey. Onun için biz ne yapmalıyız; biz onunla ilgili kendi ön hazırlıklarımızı yapmalıyız. İşte arkadaşlarımızı görevlendiriyoruz, bu konuda Merkez Heyetimizde profesör bir arkadaşımız var, onu görevlendiriyoruz, dünyaya baksın, bu işler nasıl oluyor, nasıl yapılmış, eczacı örgütleri neler yapmış, eczaneler hangi noktada kalmış.. 15 TOPLANTI buralarda tartışmalıyız. Bunun önemli olduğunu belirtmek istiyorum. tirdi. Bu anlamda biz bu meselelerde, son meseleler üzerinde bütünleşiriz ya da ayrışırız. Yapılar, yapısal, örgütsel uzlaşmazlık diye bir hadisemiz yok. Uzlaş- Arkadaşlar, birlik, beraberlik, dayanışma temennilerinizi ilettiniz, bunun için çok teşekkür ediyorum. Bütün bunlar hareket halindeki maddenin özellikleridir zaten. Bizler ancak eylem içerisinde tanışır ve yakınlaşırız. Ortada bir deklarasyon var, yanıtı da var. Deklarasyonu yayınlayan arkadaşlarım mesajlarını ilettiler, diğer arkadaşlar da yanıt verdiler. Evet, yanıtlar bazılarımızın hoşuna gider, bazılarımızın hoşuna gitmeyebilir, ama demokrasi çoğunluğun diktatörlüğü değildir, ama çoğunluğun haklarının yok sayılması anlamına da gelmez. malar fikirler üzerinde olur. Bu fikirler de hepinizin burada sergilediği fikirlerdir. Sizlerden de böyle yapılaşmanızı bekliyoruz. Bu örgütün tarihinde etnik, dinsel, siyasal hiçbir ayrım söz konusu olmadı, elli yıllık tarihi olan bir örgüttür bu, bugüne kadar hiç böyle bir şey olmadı. Bu türlü anlamaların, anlaşmaların önüne geçmeliyiz. Bunun oluşması noktasında çaba sarf eden arkadaşlarımızın, bu konuda daha dikkatli davranması da hepimizin görevi. Çünkü, biz, çağdaş, aydın Biz o anlamda seçimi geride bıraktık arkadaşlar. Bundan sonraki yolumuz, eczacılık meselelerinin, sorunlarının çözüldüğü ve bizi ortaklaştıran, ortaklaştırabilecek zeminlerin çoğaltılmasının yoludur. Onun için fikirlerimizi, düşüncelerimizi, projelerimizi bu noktada paylaşma alanlarına çoğaltmak noktasında bir kararlılığımız var. Bunları konuşmamız gerekiyor. insanlar olarak eczacıya eczacı kimliği üzerinden bakıyoruz, onun siyasal, dinsel, etnik, hiçbir kimliği üzerinden bakmıyoruz. Ne olduğu belli olmayan çatışma kültürü içerisinde yapılan ve kimsenin kimseyi anlayamadığı politikalar düzleminde Türk Eczacıları Birliği, net, şeffaf ve gerçekten bütünleştirici açıklamalar yapmak duru- 16 Ocak - Şubat 2008 - Sayı: 1 TEB HABERLER Merkez Heyetimiz, söylediğim gibi, ortaklaştırdığı, anlaştığı, anlaşıp bir programı sizin huzurlarınıza ge- mundadır. EGE ECZACILIK GÜNLERİ ECZACILAR EGE’DE BULUŞTU Serkan MERCAN Sahra DAŞDEMİR, Ayşen YALMAN T ürk Eczacıları Birliği, Ege Bölgesi Eczacı Odaları, Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi işbirliğiyle 23-24 Şubat tarihleri arasında İzmir’de gerçekleş- tirilen “3. Ege Eczacılık Günleri”, sektörün tüm bileşenlerini bir araya getirdi. Türkiye’de ve Ege Bölgesi’nde ilaç ve eczacılık sektörüne yönelik tüm gelişmelerin eczacılar tarafından izlenebilmesi amacıyla düzenlenen “3. Ege Eczacılık Günleri” açılış törenine TEB Başkanı Erdoğan Çolak, SSK Sağlık İşleri Bölge Müdürü Dr. Murat Balanlı, İzmir Eczacı Odası Başkanı Tuncay Sayılkan, Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dekanı Varol Pabuçcuoğlu, TEB Yönetim Kurulu üyeleri, Ege Bölgesi Eczacı Odaları temsilcileri, öğretim üyeleri, çok sayıda eczacı ve öğrenci katıldı. Organizasyonun açılış konuşmasını yapan Erdoğan Çolak, Ege Eczacılık Günleri’ne Türk Eczacıları Birliği olarak katılmaktan büyük onur duyduklarını belirterek, “Umuyorum ki önümüzdeki süreçte bu tip etkinlikler tüm bölgelerimize yayılır ve tüm eczacılarımız için ulaşılabilir hale gelir. tıklarını da vurgulayan Çolak, “Aynaya baktığımızda gördüğümüz suretten memnun olmak, hem o aynayı hem de bu surette kendini tanıtmayı gerektiriyor. İnsanların kendimizin ve çocuklarımızın sağlıklı bir toplumda ve sağlıklı bir çevrede yaşamaları için çalışıyoruz. Sağlık dediğimizde sadece tedavi değil Ege Eczacılık Günleri hem yerelleşme hem de üniversite ve sivil toplum işbirliği anlamında atılmış çok olumlu bir adımdır” dedi. insanların iyilik halinin korunması ve hastalanmaması olarak anlaşılmalıdır” şeklinde konuştu. EXPO 2015’in İzmir’de yapılması gerektiğinin altını çizen Çolak, “Bizler Türk Eczacıları Birliği olarak Ege Eczacılık Günleri’ni; eczacılık sağlık hizmetinin ayrılmaz Göreve geldikleri iki aylık süreç içerisinde “Nasıl bir parçasıdır anlayışı doğrultusunda bir seferberlik bir eczacı istiyoruz? ” ve “Nasıl bir eczacılık hizmeti başlatmak için bir fırsat olarak görüyoruz. Ayrıca vermek istiyoruz? ” sorularına yanıt aramaya çalış- EXPO 2015’in Türkiye’de ve İzmir’de gerçekleşmesi TEB HABERLER anlamına geldiği sürece, bizim için hedef olabilir. Ocak - Şubat 2008 - Sayı: 1 Yerelleşme evrensel bilginin yerel düzeye taşınması 17 EGE ECZACILIK GÜNLERİ için TEB olarak üzerimize düşen görevi yerine getir- İki gün süren 3. Ege Eczacılık Günleri’nin Bilimsel meye çalışıyoruz” dedi. Programı kapsamında ilaç ve eczacılık sektöründen İzmir Eczacı Odası Başkanı Ecz. Tuncay Sayılkan ise yaptığı konuşmada organizasyon için tüm Ege Bölge Odaları’nın çok büyük bir emek sarfettiğini ve en iyi şekilde hazırlandığını ifade ederken, İzmir’in EXPO 2015’i almasının kentin gelişimi için çok önemli ol- katılımcılar, sektördeki yenilik, gelişmeler ve sağlık politikalarına dair sunumlarını diğer katılımcılar ile paylaşabilme ve bilgi alış-verişinde bulunabilme şansını buldular. SSGSS Paneli duğunu söyledi. SSK Sağlık İşleri İzmir İl Müdürü Murat Balanlı da yaptığı konuşmada kısaca İzmir’de 3 yıldır eczacılarla uyumlu bir şekilde çalıştıklarını, ilerideki günlerde sosyal güvenlik alanında değişimlerin, topluma olumlu olarak yansıyacağını söyledi. Oturum Başkanlığını TEB Saymanı Özgür Özel’in yaptığı panelde bir sunum yapan TEB Başkanı Ecz. Erdoğan Çolak, Sağlıkta Dönüşüm Programı kapsamında gerçekleştirilmekte olan sosyal güvenlik reformunun, Kasım 2002’de 58’inci Hükümet’in açıkladığı “Acil Eylem Planı” çerçevesinde uygula- Öteyandan, Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi De- maya konduğunu hatırlattı. 16.05.2006 tarihinde kanı Prof. Dr. Varol Pabuçcuoğlu, öğrencilere bir kabul edilen Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu ile yandan çağdaş eczacılık hizmetleriyle ilgili bilgi ve kurulan SGK’nın tüm reform sürecinin yürütücüsü beceriyi kazandırırken bir yandan da gelişmiş ülke- haline geldiğini belirtti. lerdeki evrimi yakalamaya çalıştıklarını belirterek, sağlık sisteminin eczacılardan daha etkin yararlan- Bu kapsamlı reformun SSGSS, Aile Hekimliği ve ması gerektiğini ifade etti. Kamu Hastane Birlikleri olarak üç ayağı olduğunun altını çizen Çolak, SSGSS Yasa Tasarısı ile ilgili de- “Odeon Trio” grubunun müzik dinletisiyle başlayan açılış töreninde ayrıca katılımcı firmalara plaket takdim edildi. Fuara, yaklaşık 4 bin kişinin katıldığı belirtildi. taylı bir sunum gerçekleştirdi. Çolak, SSGSS Yasa Tasarısı ile sosyal güvenlik sisteminde amaçlanan değişimlerin altını çizdi ve sürecin halk sağlığına yönelik içerdiği tehlikelere işaret etti. Erdoğan Çolak, “kara delik” olarak algılanan sosyal güvenlik kuruluşlarının bütçe açıklarının, mevcut sosyal güvenlik kurumlarının işlevlerini yerine getirmedeki yetersizliğinin ve farklı uygulamaların mevcut olmasının ve sistem içinde aktif-pasif oranının sürdürülebilir bir düzeyde olmamasının reformun gerekçeleri arasında yer aldığını belirtti. Sağlık Hizmeti üretiminin bu Yasa Tasarısı’nda oldu- 18 Ocak - Şubat 2008 - Sayı: 1 TEB HABERLER ğu gibi tedavi odaklı değil, önleme ve rehabilitasyon süreçlerini de içermesi gerektiğine değinen Çolak sağlık hizmetlerinin tek tek sayılarak bütünselliğinin ortadan kaldırılmakta olduğunu ifade etti. Erdoğan Çolak son olarak, yasa taslağının hazırlanma sürecinden emek ve meslek örgütlerinin dışlanmasının katılımcı demokrasi anlayışı ile bağdaşmayan EGE ECZACILIK GÜNLERİ bir yaklaşım olduğunu belirterek Yasa Taslağı’nın bu şehirlerden örgüt temsilcileri ile yeniden hazırlanması gerektiği- biri oldu- ni söyledi, ayrıca Yasa Tasarısı kanunlaştığı taktirde ğuna dair çalışanların ve toplumun yoksul kesimlerinin birçok söylem pa- alanda ciddi hak kayıplarına uğrayacağını ve bunun nelin ortak kabul edilemeyeceğini ifade etti. paydasını oluşturdu. Panelde ayrıca konuşma yapan GSS Genel Müdürü Dr. Sami Türkoğlu, TTB Sağlık Politikaları Komisyon Bir Üyesi Dr. Osman Öztürk ve B.Ü. Sağlık Bilimleri Fa- yaşayan kültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adnan Kısa, tasarıy- reyin beden ve zihin la ilgili fikirlerini ve çekincelerini belirttiler. toplumda her bi- bütünlüğünü tehdit eden hastalık- lar karşısında tedavi edilmesi ve dahası bu hastalıkların önlenmesi için koruyucu hizmetlerden faydalanması gereklidir. Bireyin yaşı, cinsiyeti, ırkı, dini yada sınıfsal konumu bu halkanın dışına itilmesi için bir Ege Eczacılık Günleri’nin bilimsel programında yer neden teşkil edemez. Ancak hepimiz farkındayız ki alan bir diğer panel ise “EXPO 2015” oldu. Panelin herkes için sağlık hakkı söylemi pratikte oldukça açılışını İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Ko- önemli gedikler barındırmaktadır, yalnızca ülkemiz- caoğlu adına Gül Şener gerçekleştirdi. Oturum Baş- de değil dünya genelinde hala binlerce hatta mil- kanlığını Türk Eczacıları Birliği Başkanı Ecz. Erdoğan yonlarca insan sağlık hizmetlerine, basit koruyucu Çolak’ın yaptığı panele; gazeteci yazar Nedim Atilla, sağlık hizmetlerine dahi, ulaşamadığı için yaşamını EGEV (Ege Ekonomiyi Geliştirme Vakfı) Yönetim Ku- kaybetmekte yada bedensel yada zihinsel bütünlüğü bozulmaktadır… sı Başkanı Ecz. Tuncay Sayılkan sunumları ile katkı Umuyorum ki EXPO 2015 İzmir’de gerçekleştirile- sundular. Katılımcılar kendi bulundukları alanlardan cek ve bizler 2015 yılına kadar bu konuları daha EXPO sürecini gerek yürütüm gerek medya gerekse derinlemesine konuşmak birbirimizi anlamak ve ül- sağlık çalışanları açısından değerlendirdiler. İzmir’in kemizde yaşayan istisnasız her bireyin sağlık hakkı- teknik kapasitesi, tarihsel ve kültürel birikimi ve nı eksiksiz bir biçimde kullanabilmesi için daha çok coğrafi konumu nedeni ile bu türden evrensel bir or- mücadele edeceğiz, bunu hep birlikte yapacağız. Bu ganizasyona ev sahipliği yapmayı en fazla hak eden noktada sivil toplum kuruluşlarına oldukça fazla görev düştüğünün farkındayız. Önümüzdeki dönemde böylesine önemli bir evrensel serginin ülkemizde ve medeniyetler beşiği İzmir’de gerçekleştirilmesi için elinden gelen her türlü çabayı gösterecektir ancak diğer yandan bu ülkede yaşayan tüm bireyler Türkiye ve dahası dünya halklarının; kısacası herkesin sağlık hakkı eksiksiz bir biçimde gerçekleştirilene kadar üzerimize düşen sorumluluğun bitmeyeceğinin farkındayız.” TEB HABERLER rulu Başkanı Yılmaz Temizocak ve İzmir Eczacı Oda- Ocak - Şubat 2008 - Sayı: 1 EXPO 2015 PANELİ 19 EGE ECZACILIK GÜNLERİ GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE ECZACILIK Ecz. Neşe KILINÇ T ürk Eczacıları Birliği Merkez Heyeti Üyesi Prof.Dr. Levent Üstünes, Ege Eczacılık Günleri kapsamında eczacılık tarihini anlatan bir sunum gerçekleştirdi. Üstünes’in sunumundan alınan özet bilgiler şöyledir; Tarih öncesi çağlar Eski Mezopotamya’nın incisi: Babil > > Hem din adamı, hem eczacı, hem doktor (M.Ö. 2600) Eczacılık sanatına ilişkin uygulamaların bilinen en eski kayıtları Eski Çin’de Eczacılık Eski Mısır’da Eczacılık: Eber Papirus > Ocak - Şubat 2008 - Sayı: 1 TEB HABERLER 20 Pontus kralı Mithridates VI (M.Ö. 100):Yaşamı boyunca bir yandan Roma ile savaşırken diğer yandan zehirleme sanatını yaratmayı başardı. Kendini ve mahkumları kobay olarak kullanarak zehir ve antidotları araştırdı. Ünlü antidotu Mithridatum. > > Shen Nung (M.Ö. 2000): Deva için yüzlerce bitkiyi araştırdı ve bir çoğunu kendinde denedi. > Eski Pontus: Toksikolog kral Eski Mısır: En iyi bilinen ve en önemli eczacılık kayıtları (M.Ö. 2900) Eber Papirus (M.Ö. 1500): Bilinen en eski tıbbi kayıttır. İçerisinde, 700 ilaç ve bunlardan hazırlanan 800 reçete bulunmakta, toplayıcılar, ilaç hazırlayanlar ve baş eczacı ifadeleri yer almaktadır. Eski Yunan’da Eczacılık Theophrastus (M.Ö. 300): Botanik biliminin babası filozof ve doğa bilimci, bitkilerin tıbbi özelliklerine ilişkin doğru gözlemleri bugün için bile şaşırtıcı. Mitridatizm: Gittikçe artan dozlarda zehir kullanaranak vücudu zehire karşı dayanıklı kılma Eski Yunan: Limni adası Terra sigillata (mühürlü toprak) (M.Ö. 500): En eski “Ticari Marka Müstahzar”. Yılda bir kez yüksek düzey yöneticiler ve dini liderler huzurunda hazırlanan ve iyileştirici etkisi olduğuna inanılan kil pastilleri. Özel mühürlü bu pastiller geniş bir coğrafyada ticari olarak satılıyordu. Eski Roma Dioscorides (M.S. 100): İlaç araştırmacısı bilim adamı. Roma ordularına eşlik ederek dünyayı gezdi. > Eskilerin tecrübelerini kullanarak eczacılıkta önemli değişime imza attı. > İlaçların toplanması, depolanması ve kullanımına ilişkin kuralları yazdı. > Hazırladığı metinler 16. yy’a kadar temel bilimsel kaynak olarak kullanıldı. EGE ECZACILIK GÜNLERİ > > > biliminin kurucusu, Roma’da tıp ve eczacılık eğitimi verdi. İlaç hazırlamaya ilişkin prensipleri Batı Dünyası’nda 1500 yıl kullanıldı. Bugün halen kullanılmakta olan cold krem formülasyonunun yaratıcısı. Erken Hrıstiyanlık Dönemi Cosmas ve Damian: Şifacı ikiz azizler; Klikya’da yaşamış hekimlik ve eczacılık mesleklerinin birlikteliğini simgeleyen, biri hekim diğeri eczacı ikiz azizlerdir. Din yayma çabaları dışında hiç para almadan hekimlik yaptıkları için “para almaz hekimler” olarak anılmışlardır. Hekimliğe katkıları nedeniyle aziz sayılmışlar ve adlarına şapel, kilise inşa edilmiştir. (M.S. 1240) Arap etkisinde kalan Avrupa ülkelerinde 17. yy’da ilk halk eczaneleri görülmeye başladı. > Ancak eczacılık ve tıp birbirinden ayrılmamıştı. > Doğu ve Batı arasında canlı bir bağ oluşturan Alman İmparatoru ve Sicilya Kralı II. Frederick (Hohenstaufen hanedanı) Palermo’daki sarayında, Avrupa’da eczacıların sorumluluklarını tıptan tümüyle ayıran ve mesleki çalışma alanlarını tanımlayan ilk fermanı yayınladı. (M.S. 1240; Sicilya ve Güney İtalya) İlk Resmi Farmakope > > Orta Çağ > > > Manastır Eczacılığı (5 – 12. yüzyıl): Hekimlik ve eczacılık manastırlarda sürdürüldü. Dörtbir yandan derlenen kocakarı ilaçları ve reçeteler manastır kütüphanelerinde toplandı. Manastır bahçelerinde ilaç yapımı için tıbbı bitkiler üretildi. > > İlk Eczaneler > > > > Araplar ilk kez doktorluk ve eczacılık sanatlarını birbirinden ayırdılar. İlk serbest eczaneler Bağdat’ta açıldı. (geç 8. yüzyıl) Greko-Romen kaynaklı bilgiye yeni katkılarda bulundular. (şurup, distile su ve alkolik sıvılar) Arapların Avrupa’daki fetihleri bu yeni eczane tarzının Avrupa’ya taşınmasını sağladı. İbn-i Sina (Avicenna) Fars hekim (~M.S. 980-1037): Eczacılık ve tıp alanlarına önemli katkılarda bulunan eczacı, hekim, şair, filozof ve diplomat. El-Kanun fi’t-Tıb (Tıpta Kanun) adlı eseri tıp ile ilgili zamanının bilgilerini içerir. Orta çağda Batı’da dört yüz yıl ders kitabı olarak okutulmuştur. Latinceye on çevirisi yapılmıştır. > > > Tüm eczacıların uymak zorunda oldukları ilk resmi farmakope fikri Floransa’da doğdu. Nuovo Receptario (1498): İtalyanca yayınlandı ve şehir devletinin kanuni standardı oldu. Eczacı Loncası ile Hekimler Topluluğu tarafından ortaklaşa hazırlandı. (iki meslek arasında ilk yapıcı işbirliği) Anglosakson dünyasındaki ilk eczacı organizasyonu; Londra Eczacılar Topluluğu Ortaçağda ilaç ve baharat ticareti karlı bir işti ve Britanya Adalarında eczaneler üzerinde yetkisi olan Bakkallar Loncası’nın tekelindeydi. Yıllarca verilen mücadeleden sonra eczacılar Kraliyet Hekimlerinden destek buldular. Filozof-politikacı Francis Bacon, 1617’de Kral I. James’i ikna ederek “Master, Wardens and Society of the Art and Mystery of the Apothecaries of the City of London” adlı yapının kurulmasını sağladı. Amerikan Eczacılığının Temelleri > İki önemli tehdit: Eczacılık mesleğinde görülen dejenerasyon ve Pensilvanya Tıp Fakültesinin eczacılara karşı yaptığı ayrımcılık. TEB HABERLER >Galenik Eczacılık ve Tıbbın Ayrılması Ocak - Şubat 2008 - Sayı: 1 Galen (M.S. 130-200): Tıp ve eczacılık mesleklerinin onursal ismi. 21 EGE ECZACILIK GÜNLERİ > > Filedelfiya’lı eczacılar 21 Şubat 1821’de buna karşı şiddetli bir protesto toplantısı yaptılar. 13 Mart 1821’deki toplantıda, daha sonra Filedelfiya Eczacılık Fakültesi’ne dönüşen bir eczacı birliği kurdular. Amerikan Eczacılar Birliğinin Kuruluşu > Filedelfiya Eczacılık Koleji’nde 6-8 Ekim 1852’de kuruldu. > Eczacılar arasında iletişimin güçlendirilmesi, > Eczacılık ve çıraklığı eğitim standartlarının belirlenmesi, > İthal edilen ilaçların kalite kontrolu Birliğin temel görevleri arasında yer aldı. İlaçta standart: Farmakope > > Amerikan Farmakopesi: United States Pharmacopoeia (1820) Üretici eczacı ve hekim Edward R. Squibb; hastane eczacısı Charles Rice ve eczacı-öğretmen Joseph P. Remington İlaç Preparatlarında Standart > > > Parke, Davis & Company ilk standart “Liquor Ergotae Purificatus“u üretti (1879) Şef Kimyager Dr. Albert Brown Lyons, alkaloit tayin metotlarını geliştirdi. Parke-Davis ilaçların farmakolojik ve farmasötik standartlarını geliştirdi. Eczacılıkta yeni buluşlar > > 22 Ocak - Şubat 2008 - Sayı: 1 TEB HABERLER > Stanislas Limousin (1831-1887) – Mucit eczacı Eczacılık ve tıp alanında önemli buluşlar yaptı. İlaçlar için damlalık, nişasta kaşe, mühürlü ve sterilize edilebilir cam ampul, inhalasyon cihazı ve oksijen verme cihazı buluşları arasında yer aldı. Biyolojik ilaçların keşfi > Behring and Roux 1894’te difteri antitoksininin etkinliğini duyurdu. > > Parke, Davis & Company ilk üretici firmalar arasında yer aldı (1895) ve 1903’te ABD’de ilk biyolojik lisansı alan firma oldu. Yeni biyolojik ürünler 1955’te çocuk felci aşısının bulunması ile doruk yaptı. Kemoterapinin gelişmesi > > > > Paris Pasteur Enstitüsü’nden Ernest Francois Auguste Fourneau (1872-1949), hastalık yapan mikroorganizmalara karşı etkili yeni kimyasalları araştırdı. Frengi tedavisinde kullanılan bizmut ve arsenik bileşiklerini keşfetti. Yaşam kurtaran sulfonamit bileşiklerini araştırdı. Antihistaminik etkili ilk ilaçlar onun laboratuvarında bulundu. Farmasötik Araştırmalar Çağı > > > > > > Eczacılıkta çağlar boyu süren gelişme bilimdeki gelişmelerle ele ele gitti. 1883’te antipirinin kimyasal sentezi yeni ilaçların sentezlenmesine ilişkin araştırmaları yoğunlaştırdı. Almanlar 1.Dünya Savaşı’na kadar farmasötik araştırmalar alanında liderdi. Savaştan sonra liderlik ABD’ye geçti. 1930’lardan 1940’ların başlarına kadar eczacılık araştırmaları kendi kendine ilerledi. Bu tarihten sonra ilaç üreticileri, üniversiteler ve hükümetler tarafından desteklenerek sürekli gelişti. Farmasötik Üretim Çağı > > > Eczane dışı endüstriyel ilaç üretimi 1600’lerde filizlendi ve 1700’lerde hızlandı. Önce Almanya, sonra İngiltere ve Fransa’da gelişti. ABD’de savaşların bir ürünüydü. > > > Amerikan Devrimi’nde doğdu. İç savaşta ve sonrasında büyüdü. 1. Dünya Savaşı Sırasında Avrupa’dan bağımsız hale geldi. EGE ECZACILIK GÜNLERİ > Bilimin her dalındaki teknik ilerlemelerden yararlanılarak en gelişmiş ilaçlar, ekonomik olarak dev miktarlarda üretilebilir duruma geldi. Antibiyotikler Çağı > > > > > Antibiyotiklerin etkileri olasılıkla ilk kez Pasteur tarafından 1877’de gözlendi. 20. Yüzyılın ikinci çeyreğinde hastalıklarla savaşta antibiyotik çağı başladı. Fleming 1929’da penisilini keşfetti, fakat geliştiremedi. 2. Dünya Savaşı’nın baskısıyla penisilinin yüksek miktarlarda hızlı ve ekonomik üretimine olanak sağlayan metotlar geliştirildi. 1940’larda hızla yeni antibotikler keşfedildi. Serbest Eczacılık > > Yaklaşık 1950’lere kadar eczacı tarafından eczanenin laboratuvarında hazırlanarak hastaya sunulan ilaçların yerini, bu tarihten sonra yavaş yavaş endüstrinin ürettiği ileri teknoloji ürünü hazır farmasötik preparatlar aldı. Toplumda en iyi eğitim görmüş ve en güvenilen meslek mensuplarından biri olan eczacı için sıkıntılı yıllar başladı. Yeni Bir Fikrin Doğuşu; Klinik eczacıların hastanede verdikleri başarılı hizmetlerin serbest eczane pratiğine uyarlanması bu sorunların aşılmasını sağlayabilir mi? Günümüzde, eczacıların görev alanları şu şekilde çeşitlendirilebilir; Akademik Eczacılık, Serbest Eczacılık, Galenik Eczacılık, Acil Servis Eczacılığı, İnformasyon Eczacılığı, Evde Bakım Eczacılığı, Son Dönem Bakım Eczacılığı, Hastane Eczacılığı, Endüstri Eczacılığı, Enfeksiyon Hastalıkları Eczacılığı, Uzun Erimli Bakım Eczacılığı, Askeri Eczacılık, Nükleer Eczacılık, Beslenme Desteği Eczacılığı, Onkoloji Eczacılığı, Ameliyathane Eczacılığı, Pediatri Eczacılığı, Zehir Danışma Eczacılığı, Birinci Basamak Eczacılığı, Halk Sağlığı Eczacılığı, Mevzuat Eczacılığı, Veteriner Eczacılık Klinik Eczacılık > 1960’larda ABD’de, hastane eczacıları arasında başladı. > Eczacı: terapötik danışman > Sağlık bakımından sorumlu ekibin bir üyesi > Mesleki bilgi ve becerisinin hedefi, ilacın optimal kullanımını sağlamak. Araştırma sonuçları > Hastalar ilaç tedavisinden tam fayda sağlayamamaktadır. > İlaçların yan etkileri ciddi sorunlara neden olmaktadır. > İlaç etkileşmeleri hastanede bakım gerektiren ciddi durumlara ve ölüm olaylarına yol açmaktadır. > İlaç tedavisinde ortaya çıkan bu sorunlara bağlı olarak tedavi maliyetleri artmaktadır. TEB HABERLER > Ocak - Şubat 2008 - Sayı: 1 ABD’de 1990 Öncesi 23 MİTİNG HERKESE SAĞLIK, GÜVENLİ GELECEK Ayşen YALMAN S osyal Sigortalar ve Genel Sağlık Si- dika üyeleri ve sivil halk, tasarıya karşı seslerini bir- gortası Yasa Tasarısına karşı tep- likte çıkardılar. Türk Eczacıları Birliği’nin ve organla- kiler yükselmeye devam ediyor. günü Haydarpaşa Garı’ndan başlattıkları yürüyüş 17 len sendika ve meslek örgütleri çeşitli iller- Ocak’ta Ankara’da devam etti. “Herkese Sağlık ve de “Herkese Sağlık Güvenli Gelecek” adıyla Güvenli Gelecek İçin Yürüyoruz” sloganıyla yola çı- ilkesine uymadığı, sağlık harcamalarını ve Kolej Parkı önünde toplandı. Milyonlarca emekçinin sağlık liyor. ve sosyal güvenlik hak- Ankara’da buluşan meslek örgütü temsilcileri, sen- Ocak - Şubat 2008 - Sayı: 1 kan meslek örgütü temsilcilerinin yer aldığı konvoy, tedavi giderlerini daha da artıracağı belirti17 Ocak 2008’de Türkiye’nin dört bir yanından TEB HABERLER TTB, TDB, TEB, TÜRMOB ve BASK’ın 15 Ocak Salı SSGSS yasasına karşı bir araya ge- eylemler yapıyorlar. Tasarının sosyal devlet 24 rının da destek verdiği eylem, TMMOB, KESK, DİSK, kının adeta gaspını getiren Sos- MİTİNG yal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Tasarısı’na mez”, “yıpranıyoruz” kokartları taktılar. Metin Gök- karşı, Ankara’ya gelen emek ve meslek örgütlerinin tepe, Hrant Dink, Turan Dursun, Musa Anter, Uğur Meclis’e yürümelerine önce izin verilmedi. Mumcu gibi katledilen onlarca gazetecinin, üzerinde, “yıpranıyoruz” yazılı fotoğraflar da taşındı. Basın Yaklaşık 4 saat süren eylem basın açıklamasının yapılmasıyla sona erdi. Ortak bir açıklama yapan 8 meslek örgütü temsilci- açıklamasının ardından eylem, “mücadelenin süreceği” mesajı ile sona erdi. Tasarı Neleri Getiriyor? leri, yasanın adeta bir yıkım yasası olduğunu vurgulayarak, tasarıya karşı bütün sendikaları, meslek ör- Tasarı Mecliste kabul edilirse, dul ve yetimlerin ma- gütlerini ve siyasi partileri “birlikte hareket etmeye” aşları, işsizlerin sağlık harcamaları, mevcut çalışan- çağırdı. Tasarı ile halkın emeklilik, sağlık ve sosyal ların emeklilik hakları olumsuz etkilenecek. Örneğin, güvence hakkının elinden alınacağı kaydedilirken, mevcut yasayla, 90 gün prim ödeyen işçiler, işten tasarının IMF, Dünya Bankası talimatlarıyla hayata ayrıldıktan sonra 6 ay süreyle sağlık hizmetinden geçirilmeye çalışıldığını belirtildi. Yasanın hayata yararlanabiliyor. Böylece mevsimlik ya da geçici iş- geçirilmesiyle sosyal devlet anlayışında açılan kara çiler yıl boyunca sağlık hizmetlerinden yararlanabili- Eylemde ayrıca, yasanın uygulamaya geçirilmesiyle yıpranma hakları ellerinden alınacak olan Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) “Yıpranma hakkı gasp yor. Oysa yeni yasayla, işsizler bu hizmetten sadece 10 gün faydalanabilecek. Kamu hastanelerinde yatarak tedavilerde herhangi bir ücret ödenmezken, yeni düzenlemeyle, kamu hastanelerinde yatarak tedavide otelcilik ve öğretim üyesi farkı, özel hasta- edilemez” pankartı ile eyleme destek verdiler. Eyle- nelerde ise yüzde 20 fark ödemesi getiriliyor. Yetim mi izleyen onlarca gazeteci yakalarına, kamera ve kız çocuğu için evlenme yardımı 12 maaşa düşüyor, fotoğraf makinelerine, “yıpranma hakkı gasp edile- ücretsiz diş tedavilerine sınırlama getiriliyor, dul aylıkları yüzde 75’ten 50’ye düşürülüyor. TEB HABERLER ifade edildi. Ocak - Şubat 2008 - Sayı: 1 deliğin ve sağlık harcamalarının daha da artacağı 25 PROJELERİMİZ Ecz. Vildan ÖZCAN İ AKILLI ÇOCUK AKILCI İLAÇ KULLANIR 26 Ocak - Şubat 2008 - Sayı: 1 TEB HABERLER laçların akılcı kullanılmaması yalnız ülkemizde değil tüm dünyada önemli sağlık sorunlarından biridir. Varolan sınırlı kaynakların akılcı kullanılması tüketicilerin korunması bakımından da oldukça önemli bir ihtiyaçtır. Kişiler sağlık alanında, genelde olduğundan farklı bir tüketicilik pozisyonu üstlenirler. Çünkü sağlık alanı basitçe bir malın edinilmesi ile sınırlı olmayıp aynı zamanda hayati öneme sahip bir hizmetten de faydalanılması ile şekillenir. Bu alan içerisinde bireyler, hem hizmet hem de bu hizmetin bir sonucu olarak belirlenen tedavi edici ve koruyucu yöntemler itibariyle ilaç tüketicisi konumundadırlar. Sağlık hizmeti tüketicilerinin, sağlık hizmetinden faydalanma ve ilaç kullanımı konularında “akılcı” bir tutum takınmalarının desteklenmesi, hem toplumsal hem de ülke ekonomisini güçlendirecek iktisadi bir fayda yaratma potansiyeli de taşımaktadır. Avrupa Birliği politikaları açısından tüketiciye sadece bilgi sağlanması yeterli değildir. Bu bilginin tüketici tarafından anlaşılması ve kullanılması da son derece önemlidir. Bu çerçevede tüketicilerin eğitiminin ön plana çıktığı görülmektedir. Bilinçli ilaç kullanımı konusunda kişilerin çocukluk dönemlerinden başlayarak eğitilmesi, çok daha etkin bir ilaç kullanım davranışı gösterilmesine neden olacaktır. Bu davranış de- ğişikliği, hem genel toplum sağlığı açısından, hem de kamunun ekonomik yararı açısından oldukça etkili bir unsurdur. Ayrıca, en fazla risk taşıyan ilköğretim öğrencilerinin akılcı ve bilinçli ilaç kullanımı konusunda farkındalık yaratılarak bilgilenmesi sağlamak, bu öğrencilerin sağlık alanındaki tüketici pozisyonlarının sağlamlaştırılmasına ve bilinçli bir tüketici olmalarına katkıda bulunacaktır. Bu bilgiler ışığında, Türk Eczacıları Birliği “Akıllı Çocuk Akılcı İlaç Kullanır” adı altındaki projesini, Katılım Öncesi Süreçte Sivil Toplumun Güçlendirilmesi: Sivil Toplum Kuruluşları (STK) Hibe Programı, Tüketici Haklarının Korunması Bileşeni çerçevesinde Avrupa Birliği finansmanı ile 1 Aralık 2007 tarihinden itibaren uygulamaya başlamıştır. Proje Ankara, Eskişehir, Kırşehir, Kırıkkale, Yozgat, ve Çorum illerinde yürütülmekte olup hedef kitlesi 4., 5., ve 6. sınıf ilköğretim öğrencileridir. Proje ile, sağlık alanındaki önemli bir tüketici grubunu oluşturan ancak aynı zamanda, özellikle ilaç süistimali nedeniyle bilinçsiz ilaç tüketiminden en fazla etkilenme riski taşıyan ve fakat her türlü öğrenme ve uygulama pratiklerine en fazla açık olan ilköğretim öğrencilerinin; sağlık alanındaki en önemli sorunlardan biri olan akılcı ve bilinçli ilaç tüketimi ko- PROJELERİMİZ nusunda alternatif ve farklı bir teknikle eğitilmeleri ve özümseyecekleri bilgilerle donatılmaları hedeflenmektedir. Özellikle sağlık alanında aktif ve bilinçli tüketici oldukça gelişmemiş bir öznedir. Sağlık alanı döngüsünde (hasta-doktor-eczacı-hasta) hem hizmet hem de ilaç tüketicisi pozisyonunda bulunan kişilerin, aktif ve bilinçli bir tüketici olabilmeleri için, akılcı ilaç tüketiminin sosyal öğrenme sürecinin bir parçası olması elzemdir. Bu çerçevede, 13 Şubat 2008’de TEB Merkez binasında kamu ve sivil toplum kuruluşlarından temsilcilerin katılımı ile “Akılcı İlaç Kullanımı ve Tüketici Grubu Olarak Çocuklar” konulu başlangıç semineri düzenlenmiştir. Seminerde, akılcı ilaç kullanımı, akılcı olmayan ilaç tüketiminin kişisel ve toplumsal boyutları, çocuklarda rasyonel ilaç kullanımı ve bizlere bu konuda ne gibi sorumluluklar düştüğü gibi konularda paylaşımlarda bulunmanın yanı sıra proje faaliyetleri ve takvimi hakkında katılımcılara bilgi verilmiştir. Bu seminerle kamu ve sivil toplum kuruluşları arasında bilinçli ilaç tüketiminin yaygınlaştırılması konularında işbirliği sağlanması ve kurumların bu alanda farkındalıklarının arttırılması hedeflenmiş olup, zorunlu tüketim maddesi olması dolayısıyla bu güne kadar çok fazla tüketici örgütlerinin gündemine gelmemiş olan ilaç tüketimi konusunun bu örgütlerin gündemine gelmesini sağlanmıştır. Yozgat’ta 1, Kırıkkale’de 1, Çorum’da 1 defa olmak üzere proje süresince en az 20 kere sahnelenecektir. Ankara dışındaki illerde oyun gösterimi merkezi bir tiyatro salonunda yapılacaktır. 20 Mart 2008 tarihlerinde Ankara’da bir basın galası, 24 Mart 2008’de ise halka açık bir gösterim yapılması planlanmaktadır. Proje sonunda tiyatro oyunu ile toplam 3000 öğrenciye ulaşılması hedeflenmektedir. Projenin ana faaliyetlerinden bir diğeri ise projenin hedef kitlesini oluşturan ilköğretim öğrencilerini bilinçli ilaç tüketimi konusunda bilgilendirmek amacıyla, kolay ve anlaşılabilir bir rehber hazırlanmasıdır. “Akıllı Çocuk Akılcı İlaç Kullanır” isimli rehberin hazırlık çalışmaları tamamlanmış olup ilerleyen süreçlerde bu rehberin 3000 adet basılarak hem oyun gösterimleri sonucunda öğrencilere ücretsiz olarak dağıtılması hem de Türkiye genelindeki İl Milli Eğitim Müdürlükleri’ne ücretsiz olarak ulaştırılması planlanmıştır. Böylelikle proje kurumsal açılardan ve tüm Türkiye genelinde özellikle politika yapıcı ve uygulayıcılar düzeyinde bilinçli ilaç tüketimi konusunda farkındalık yaratıcı faaliyetlerin düzenlenmesi için itici güç olmayı sağlayacaktır. Akıllı çocuk akıllı ilaç kullanır temalı broşür ve afişlerin yaygın dağıtımı ile seçilecek okullarda akılcı ilaç kullanımı konusunda sadece hedef gruplar üzerinde değil tüm okul genelinde yaygın ve etkili bir farkındalık düzeyi yaratmak hedeflenmiştir. TEB HABERLER Proje; bilinçli olmayan ilaç tüketiminin zararlarının irdelendiği bir tiyatro oyununun sergilenmesi, ilaçların akılcı kullanımı konusunda kolay, anlaşılabilir ve dikkat çekecek biçimde hazırlanmış olan rehber, broşür ve afişlerin okullarda yaygın olarak dağıtılması ve ilgili kurum ve sivil toplum kuruluşlarının konuya ilişkin farkındalıklarının arttırılması, proje faaliyet ve çıktılarının paylaşılabilmesi için seminerlerin düzenlenmesi gibi üç ana temel üzerine oluşturmuştur. Hazırlanan “Akıllı Çocuk Akılcı İlaç Kullanır” isimli bir tiyatro oyununun Mart ve Nisan aylarında Milli Eğitim Müdürlükleri ile işbirliği içerisinde belirlenmiş olan okullarda gösterimine başlanmıştır. Oyun, Ankara’da 14, Eskişehir’de 2, Kırşehir’de 1, Ocak - Şubat 2008 - Sayı: 1 Bu nedenle proje ilköğretim öğrencilerinin akılcı ve bilinçli ilaç tüketicisi olmalarını destekleyici faaliyetleri ile, tüketicilerin bilgi edinmelerini ve eğitimlerini destekleyerek, tüketicilerin haklarının korunmasına ve güçlendirilmesine katkı sağlayacaktır. 27 PROTOKOL TEB AR-GE Birimi ECZANE ÇALIŞANLARININ EĞİTİMİNDE YENİ DÖNEM B Eczane Çalışanlarının Eğitimi ile ilgili protokol im- Eğitimlerinde yaklaşık 2000 kişiye sertifika verdi. Eğitim Bakanlığı, Birliğimiz ve Eczacı Odalarımız Bu eğitimlerin amacı, en az lise mezunu olan kişi- tarafından yapılacaktır. Eğitim programı Protokol lere 310 saatlik bir eğitim vererek, eczanelerdeki tarafları ve eczane teknisyeni dernekleri temsilcile- Giriş: ugüne kadar Türk Eczacıları Birliği Ecza- zaladı. Protokol’e göre bir yıl eczanede çalışmış cılık Akademisi, 2004 yılında Avrupa Bir- olduğunu sigorta kayıtları ile belgeleyen eczane ça- liği Aktif İşgücü Programları çerçevesin- lışanlarının bir kereye mahsus olmak üzere eğitim- de başladığı Eczane Teknisyenliği Temel lerinin sağlanması, T.C. Sağlık Bakanlığı, T.C. Milli kalifiye eleman ihtiyacını gidermek ve eczane hizmetlerinin kalitesini artırmaktı. Avrupa Birliği müktesebatı ile uyum ve 6197 sayılı yasa taslağının gerekleri düşünülerek planlanan eğitimler üç yıl sürdü. Gelinen aşamada, eczanede kanunlar çerçevesinde herhangi bir kategoriye girmeyen ve belirli bir eğitim standardı olmayan eczane çalışanlarının da bir kereye mahsus olmak üzere eğitimden geçirilmesi gerekliliği ortaya çıktı. Buna göre, eczanede çalışan herkes, asgari bir temel eğitim almış olacak, bunun üzerinde iki yıllık yüksekokullarda eğitim yapanlar eczane teknisyeni sıfatı kazanacak ve 6197 sayılı Yasa değişikliği gündeme gelirse de belirli koşullarda yardımcı eczacı çalıştırmak mümkün olacaktı. TC Sağlık Bakanlığı ve T.C. Milli Eğitim Bakanlığı ile imzalanan Eczane Çalışanlarının Eğitimi ile ilgili protokol, eczane çalışanlarına bir kereye mahsus bir hak verilmesi yanında, bu dörtlü (eczane çalışanı, 28 Ocak - Şubat 2008 - Sayı: 1 TEB HABERLER eczane teknisyeni, yardımcı eczacı ve eczacıdan ri ile birlikte oluşturulmuş ve Türk Eczacıları Birliği Eczacılık Akademisi koordinasyonunda hazırlanan Eczane Teknisyeni Eğitimi Modülü esas alınmıştır. Program 256 saat teorik, 1200 saat pratik olmak üzere toplam 1456 saattir. İki yıl sonunda tüm eczane çalışanlarının sertifikalandırılmış olması şartı bakımından, programa katılım zorunludur. Ayrıca serbest eczacılar tarafından işyerinde çalışan bu kişilerin 1200 saat pratik eğitim aldığına dair belge verilmesi beklenmektedir. Aksi durumda, eğitim tamamlanmış sayılmayacaktır. Teorik eğitim dersleri şöyledir: Birinci Düzey Ortak Beceri 32 saat Ekonomi 32 saat Muhasebe 32 saat İkinci Düzey oluşan) eczane yapısının kurulması fikrinin bir baş- Sağlıkta Temel Kavramlar 16 saat langıç noktası sayılmalıdır. Yasa, yönetmelikler ve meslek ahlakı 16 saat Mesleki bilgisayar 32 saat Eczane Çalışanları Protokolü: İlaç dışı ürünler 32 saat Türk Eczacıları Birliği, 10.12.2007 tarihinde T.C. Pratik ilaç bilgisi Halk sağlığı 32 saat 32 saat Sağlık Bakanlığı ve T.C. Milli Eğitim Bakanlığı ile PROTOKOL Bu kurslara katılım için aranan şartlar ise şunlardır: 2.4. Karşılaşılan güçlüklerin giderilmesi yönünde ÇYEGM ile işbirliği yapmak ve ortak alı- a) En az ilkokul veya ilköğretim okulu mezunu olmak, b) Sağlık durumu mesleği icra etmesine uygun olmak, c) Protokolün yürürlüğe girdiği tarihte eczanelerde eczacıya destek personeli olarak asgari 1 yıl çalıştığını (kesintili olabilir, toplamda 1 yılın tamamlanması gerekir.) sigorta primleri ile belgelendirmek. nacak kararlara göre iş ve işlemlerin yürütülmesini sağlamak, 2.5. Kursların sağlıklı yürütülebilmesi için İSM, TEB ve Konfederasyona gerekli emirleri göndermek ve takibini yapmak, 2.6. Kursların yürütülmesinde ihtiyaç halinde eğitim ortamı, doküman ve teknik donanımın sağlanması konusunda gerekli çalışmaları yapmak ve tedbirleri almak, Bu Protokol kapsamındaki iş ve işlemlerin yürütülmesinde birimlerin yükümlülükleri aşağıdaki şekilde belirlenmiştir: 1.Çıraklık ve Yaygın Eğitim Genel Müdürlüğü’nün Yükümlülükleri 1.1. Protokol çerçevesinde iş ve işlemlerin düzenli yürütülmesi yönünde gerekli önlemleri almak, 1.2. Kursların düzenlenmesi ve yürütülmesiyle ilgili olarak gerekli emir, onay vb. işlemleri hazırlamak, ilgili birim ve yetkililere ulaştırılmasını sağlamak, 1.3. Gerektiğinde faaliyetleri yerinde izlemek ve denetlemek, 1.4. Değerlendirme toplantısı kararlarının illere gönderilmesini ve kararların uygulanmasını sağlamak, 1.5. Kurslara katılımın yüksek düzeyde olması yönünde gerekli önlemleri almak. Gerektiğinde faaliyetleri yerinde izlemek ve denetlemek. 3.İl/İlçe Milli Eğitim Müdürlüklerinin Yükümlülükleri 3.1. Düzenlenecek kursların düzenli olarak gerçekleştirilmesi hususunda gerekli tüm önlemleri almak, 3.2. Kurslarla ilgili gerekli onay, izin, yazışma vb. iş ve işlemleri yürütmek, 3.3. Kurslara katılımın yüksek düzeyde olması yönünde gerekli bilgilendirmeyi yapmak, 3.4. Protokol gereği eğitim yapılacak eğitim ortamı ile teknik donanımın sağlanması konusunda gerekli çalışmaları yapmak, görev yapacak eğiticilerin görevlendirilmesini sağlamak, 3.5. Kursları yerinde denetlemek ve varsa aksaklıkların giderilmesini sağlamak, 3.6. Kursları başarı ile bitirenlere verilecek bel- 2.İlaç Eczacılık Genel Müdürlüğü’nün Yükümlülükleri geleri imzalamak, 3.7. İmzalanan belgelerin belge numarası ve 2.3. Kurslara katılımın yüksek düzeyde olması yönünde gerekli önlemleri almak, 3.8. Değerlendirme komisyonu kararlarının uygulanmasını sağlamak, 3.9. HEM’lerde eğitim ortamının yeterli olmaması durumunda MEM’lerden veya diğer eğitim ortamlarından yararlanılmasını sağlamak. TEB HABERLER 2.2. Kurslarda görev yapacak İSM elemanlarının belirlenmesini ve ilgili onayların alınmasını sağlamak, isim listesini saklamak, Ocak - Şubat 2008 - Sayı: 1 2.1. Kurs düzenlenecek merkezleri; bölge ve illeri ÇYEGM işbirliği ile belirlemek, 29 PROTOKOL 4.İl Sağlık Müdürlükleri’nin Yükümlükleri 4.1. Düzenlenecek kurslarda görev yapacak öğreticileri temin etmek ve kursların düzenli olarak gerçekleştirilmesi hususunda gerekli tüm önlemleri almak, 4.2. İhtiyaç halinde eğitim ortamı, doküman ve teknik donanımın temini konusunda destekleyici çalışmalar yapmak, 4.3. TEB, Konfederasyon ve Müdürlükler arasında gerekli koordinasyonu sağlamak. 4.4. Kursları başarı ile bitirenlere verilecek belgeleri imzalamak. 5.Halk Eğitim Müdürlüklerinin Yükümlülükleri 5.1. Eğitime katılacak olan kişilerin kayıt-kabul 6.TEB’in Yükümlülükleri 6.1. Müdürlük, İSM ve HEM işbirliğinde kurslarla ile ilgili gerekli bilgilendirmeyi (tanıtım, duyuru, afiş vb.) yapmak, 6.2. İhtiyaç duyulan öğreticilerin teminini sağlamak ve Müdürlüğe bildirmek, 6.3. Kurslar için gerekli olan yayın, materyal, araç-gereç vb. ilgililere ulaştırmak ve bunların amacına uygun olarak kullanımını sağlamak, 6.4. Kursların yürütülmesinde ihtiyaç halinde eğitim ortamı, doküman ve teknik donanımın sağlanması konusunda gerekli çalışmaları yapmak. 7.Eczane Teknisyenleri Dernekleri Federasyonlarının Oluşturduğu Konfederasyonun Yükümlülükleri işlemlerini düzenli olarak yürütmek, 5.2. Kurslara katılacakların gerekli onaylarını zamanında almak, 5.3. Kurslarla ilgili tüm iş ve işlemlerin sağlıklı yürütülmesi için Müdürlük ile işbirliği yapmak, 5.4. Öğretim elemanı görevlendirilmesinde Müdürlük ile devamlı işbirliği yapmak, 5.5. Kurslar ile ilgili gerekli bilgilendirmeyi (duyuru, afiş vb.) yapmak, 5.6. Bakanlıklardan gönderilecek yayın, materyal, araç-gereç vb. ilgililere ulaştırmak ve bunların amacına uygun olarak kullanımını sağlamak, 5.7. Kursları başarı ile bitirenlere verilecek bel- 30 Ocak - Şubat 2008 - Sayı: 1 TEB HABERLER geleri imzalamak, 7.1. Müdürlük, İSM ve HEM işbirliğinde gerekli bilgilendirmeyi (tanıtım, duyuru, afiş vb.) yapmak, 7.2. Müdürlük, İSM ve HEM’ler ile işbirliği yaparak işlemlerin düzenli yürütülmesine katkıda bulunmak, 7.3. Eğitime katılımın yüksek düzeyde olması yönünde gerekli bilgilendirmeyi yapmak, eğitime katılmak üzere konfederasyona başvuruda bulunan üyelerinin isimlerini ve diğer belgelerini kurs başvuru merkezine bildirmek. Sonuç: Yaklaşık 80.000 eczane çalışanını ilgilendiren bu eğitim, eczanelerde çalışan kişilerin mesleki eğitim ihtiyaçlarını karşılamak ve eczane hizmet kalitesini 5.8. Uygulanacak öğretim programındaki ders- yükseltmek konusunda büyük bir hamledir. Bu ko- lerin haftalık ders dağılım çizelgeleri ile nuda hem eczacı odalarımıza hem de eczacılarımı- eğitimin başlaması ve tamamlanması hu- za önemli bir görev düşmektedir. susundaki iş ve işlemleri Müdürlük ve İSM ile koordineli olarak planlamak ve uygulamak. FUAR FARMAVİZYON ECZACILIK FUARI T Farmavizyon Eczacılık Fuarı 11-13 Nisan 2008’de TEKB-TEB İşbirliği ile CNR Expo’da düzenlenecek ürk Eczacıları Birliği, insan sağlığını her Tüm Eczacı Kooperatifleri Birliği’nin de bizimle aynı şeyin üzerinde tutan, bunu yaparken de misyonu sahiplendiğini, sektörün gelişmesi için meslektaşlarının her türlü hak ve sorum- önemli adımlar attığını biliyoruz. İşte bu neden- luluklarını koruyan ve kollayan bir meslek örgütü olarak, daima ilaç ve eczacılık alanının sağlıklı oluşumuna, eczacıların sektörle ilgili kararlarda katılımcı bir politika geliştirmelerine ve sektörün lerden ötürü, TEKB ile geçtiğimiz yıl Farmavizyon Fuarı’nın 2007 yılı Nisan ayında yapılması ve takip eden yıllar içinde yine birlikte yapılması konusunda bir işbirliği anlaşması yapmıştık. Gerçekleştirdiğimiz işbirliği anlaşması gereği, ilaç ve eczacılık alanının disipline olmasına katkıda bulunmaya çalışan bir en büyük buluşma noktası olma özelliği taşıyan örgüt olmaya çalışmıştır. Türk Eczacıları Birliği, fu- “Farmavizyon Eczacılık Fuarı”nı 2008 yılında da arlar, konferanslar, sergiler, eğitimler ve diğer top- yine TEKB ortaklığıyla gerçekleştireceğiz. lantıların eczacıların deneyimlerini ortaklaştırmak, tamlar olduğunun farkındadır. Bu bakımdan Farmavizyon gibi sektörün tüm bileşenlerini bir araya geti- Expo Center’da gerçekleştirilecek olan fuarın, dünyada ve Türkiye’de eczacılık sektörüne yönelik tüm hareket ve gelişmelerin takip edildiği; ilaç ve eczacılık konularındaki yeni ürün, proje ve etkin- ren bu tür sektörel fuarların çoğalması, uluslar arası likleri sektörün tüm bileşenleri ile buluşturan; üye platformlara taşınmasını bir meslek örgütü olarak eczacılarımızın mesleki gelişimine katkıda bulunan çok önemsemektedir. bir görevi üstleneceği açıktır. TEB HABERLER geçirmek için çok önemli fırsatlar sunan sosyal or- 11-13 Nisan 2008 tarihlerinde İstanbul CNR Ocak - Şubat 2008 - Sayı: 1 bilgilerini tazelemek ve yeni yaklaşımları gözden 31 FUAR Farmavizyon 2008’de neler bulacaksınız? CNR Ekspo Center’ın geniş ve ferah alanlarında, otopark ve ulaşım sorunu yaşamadan ziyaret edebileceğiniz, Avrupa standartlarında bir fuar alanı, • Farmavizyon Bilgi Platformu, • Farmavizyon Öğrenci Platformu, • Farmavizyon Mezunlar Buluşması • Fuar ziyaretçilerine özel organizasyonlar • Kooperatif üyeleri için özel etkinlikler FARMAKOVİJİLANS VE ÖĞRENCİ PLATFORMU Fuarın en dikkat çekici noktalarından biri de Öğrenci Platformu çalışmaları. Türkiye’deki tüm eczacılık fakültelerini temsil eden eczacılık öğrencilerinin katılımıyla gerçekleşen Öğrenci Platformu 2008’in ilk büyük toplantısını yaparak, Farmavizyon ve Öğrenci Platformu ile ilgili genel bilgilendirmelerin yapıldığı sunumlar gerçekleştirdi. Öğrenciler Fuar için Farmakovijilans konusuna karar verdi. Öğrenci Platformu Temsilcileri bu sene belirledikleri “Farmakovijilans” ana başlığının alt kategorilerini de şöyle tanımladılar; 32 Ocak - Şubat 2008 - Sayı: 1 TEB HABERLER • • • • • Farmakovijilans Tanımı Türkiye’de ne durumda? Dünyada ne durumda? Nasıl Olmalı? Geliştirilmesi için neler yapılmalı? • Hasta bilgilendirme açısından farmakovijilans Amaçlarını ise “Farmakovijilansı tanımlamak, Türkiye’de farmakovijilans çalışmalarını araştırmak, dünyadaki farmakovijilans çalışmalarıyla karşılaştırmak, Türkiye’ye farmakovijilansın gelmesi için gereken gelişmeleri belirlemek ve bu gelişmeler yolunda yapılacak çalışmaları tartışmak” şeklinde özetlediler. Konunun belirlenmesi sürecini tamamlayan temsilciler bundan sonraki süreçte internet ortamında çalışmalarına başlayarak 1 aylık çalışma sonrasında, 13 Nisan’da Farmavizyon Eczacılık Fuarı kapsamında sonuç bildirgelerini kamuoyuna sunacaklar. Fuarın Bilimsel Programı çerçevesinde de, gerek yurt dışından gerek yurt içinden çok sayıda konuk, ilaç ve eczacılık alanında Türkiye ve dünya gündeminde yer alan konulara değinecekler. Eczacılık nereye gidiyor, İlaç takip sistemi, ilaç endüstrisi, eczane işletmeciliği, sigara bıraktırmada doktor-eczacı işbirliği, eczacı-hasta iletişimi, genetik ve sağlık, reçetesiz ilaç gibi çok önemli konular konunun uzmanları tarafından tartışılacak. Fuara katılmak için www.farmavizyon.com adresinden online kayıt yaptırabilir yada aşağıdaki formu doldurup CNR EXPO adresine gönderebilirsiniz. TEB ENSTİTÜLERİ kongre, konferans gibi etkinlikler düzenlemek ve varolan etkinliklere katılım sağlanması, alana ilişkin ulusal ve uluslar arası düzeyde bilgi-belge hazırlanması ve diğer kuruluşlarla ortaklık kurulması görevleri de yerine getirilmektedir. Bu sayımızda ilk olarak, Eczacılık Uygulamaları Entitüsünü, çalışma alanlarını ve kuruluş amaçlarını anlatacağız. Enstitü Yönetim Kurulu gerektiğinde Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyeti’nin kabulü ile Komisyon kurabilir. Ayrıca, Enstitü, 6 ayda bir Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyeti’ne rapor sunar. Enstitü, tüm faaliyetlerine etkinlik ve verimlilik kazandırmak amacıyla kendi web sitesini kurar. Kuruluş Amacı; geniş bir alana yayılan eczacılık mesleğinin farklı uygulamaları konusunda araştırmalar yapmak, (yurt içi ve yurtdışı) eğitim olanakları sunmak, dünya örneklerini değerlendirerek farklı eczacılık uygulamaları arasında tasnif yapmayı amaçlamak ve bu uygulamalar arasında eşgüdümün sağlanmasına destek olarak, ulusal ve uluslar arası düzeyde toplum sağlığına ve sağlık politikalarına katkıda bulunmaktır. Yönetmeliği Eczacılık uygulamaları kavramından, sağlık sektörünün farklı alanlarına yayılmış eczacılık mesleği pratikleri kastedilir. Serbest eczacılık, hastane eczacılığı, sanayi eczacılığı, akademik eczacılık ve benzeri alanlarda faaliyet gösteren eczacıların farklı deneyimleri mevcuttur. Bu deneyimlerin paylaşılması ve eczacılık uygulamaları enstitüsünün kuracağı veri tabanında tasnif edilerek deneyimlerin eczacılar arasında paylaşılması hedeflenmektedir. Eczacılık Uygulamaları Enstitüsü’nün Görevleri Serbest eczacılık, hastane eczacılığı, sanayi eczacılığı, akademik eczacılık ve benzeri alanlarının net olarak tanımlanması, alandaki kapasitenin ve alanın geleceğine dönük ihtiyaçların belirlenmesi, varolan ihtiyaçların saptanması, ihtiyaçların giderilmesi için araştırma ve eğitim programlarının hazırlanması gibi görevler yürütülecektir. Aynı zamanda, ilgili konularda araştırma ve eğitim yapacak uzmanların (yurtiçi ve yurtdışı eğitim olanakları ile) yetiştirilmesi, kendi uzmanlık alanını kapsayan konularda toplantı, atölye, seminer, Türk Eczacıları Birliği Eczacılık Uygulamaları Enstitüsü Yönetim Kurulu, Başkan Prf.Dr.Meral Keyer Uysal, Üye Ecz.Feyza Tevruz, Üye Ecz.Şerif Boyacı, Üye Ecz. Şevket Kaya, Genel Sekreter Ecz.Güzide Sönmez’den oluşmaktadır. Eczacılık Uygulamaları Enstitüsü, ilk toplantısını 22.05.2007 tarihinde, ikinci toplantısını 23.10.2007 tarihinde yapmıştır. Toplantılar sonucunda öncelikli olarak; eczacılığın uygulama alanlarının tespit edilmesi, bu alanlarda çalışan eczacıların nicelik taramasının yapılması, Dünya genelinde eczacılığın uygulama alanlarının araştırılması ve bu verilere göre yapılacak çalışmalara bir yön verilmesi kararlaştırılmıştır. Eczacılık Uygulamaları Enstitüsü oluşumu konusunda eczacılık fakülteleri dekanlarının bilgilendirilmesi, AİFD, İEİS, TİSD ve ilaç sanayinde etkin konumda olan kurum ve kuruluşlara Enstitü hakkında bilgi verilmesi, akademisyen olmak isteyen eczacılara destek olmak amacıyla, üniversitelerin asistan kadrosu açmasını temin etmek için gerekli girişimlerde bulunulması, Avrupa ve Amerika’daki eczacı birlikleriyle, birlikte çalışmalar yapmak ve deneyimlerinden yararlanmak amacıyla iletişim kurulması, Enstitünün veri kaynaklarını desteklemek üzere, Eczacılık Fakültelerinin eğitim programlarının temin edilmesi, endüstride ve klinikte çalışan eczacıların alanlarında ihtiyaç duydukları eğitimler hakkında mesleğin gelişimini teminen ilgili mercilerle işbirliği yapılmasına karar verilmiştir. TEB HABERLER T ürk Eczacıları Birliği 35. Dönem Merkez Heyetinin 11.01.2007 tarihli toplantısında; Eczacılık Uygulamaları Enstitüsü, Eczacılık Bilişim Enstitüsü, Farmakoekonomi, Farmakoepidemiyoloji ve Farmakovijilans Araştırma Merkezi, İlaç Geri Ödeme Enstitüsü Kurulmasına karar verildi. Ocak - Şubat 2008 - Sayı: 1 Ecz. Güzide SÖNMEZ ECZACILIK UYGULAMALARI ENSTİTÜSÜ 33 ECZACILIK AKADEM‹S‹ TÜRKİYE’DEKİ ECZACILIK TARİHİ MÜZELERİ Prof. Dr. Afife MAT İ.Ü. Eczacılık Fakültesi İ stanbul’da ilk eczanenin 1757 yılında açılan “İki Kapılı Eczahane” olduğu Turhan Baytop ve Mert Sandalcı’nın araştırmalarıyla ortaya konmuştur. Avrupa benzeri eczanelerin sayısı özellikle 19. yüzyılın ikinci yarısından sonra artmaya başlamış ve yüzyılın sonunda 300’ü bulmuştur. O dönemde İstanbul’un ünlü eczacıları arasında Pierre Apéry, Adolphe Matcovich, Francesco ve Giorgio Della Sudda, Antoine Calleya, Noel ve François Canzuch, Jean César Reboul, Hamdi Bey, Ethem Pertev Bey, Beşir Kemal Bey’ görüyoruz. Osmanlı döneminin eczanelerinden 15 kadarı günümüzde de hala çalışmaktadır. Eczane dolapları, kavanozlar, şişeler, havanlar, mantar sıkıcılar gibi bir çok tarihi eşya çeşitli müzelerde yaşamaktadır. Türkiye’de ilk Eczacılık Tarihi Müzesi Prof.Dr. Turhan Baytop tarafından 1960 yılında İ.Ü. Eczacılık Fakültesinde açılmıştır. 1980’den sonra diğer Eczacılık Fakültelerinde ve İlaç Endüstrisinde müzeler açılmaya başlamıştır. (Eylül 2007 de İspanya – Sevilla’da yapılan 38. Uluslararası Eczacılık Tarihi Kongresinde bildiri olarak sunulmuştur) bulunan 3000 civarındaki eşya arasında Topkapı Sarayı Enderun Eczanesi “toxique” ve “a separer” dolapları ile porselen kavanozları, Ethem Pertev Eczanesinin kavanozları, İmrahor, İstikamet ve Pastör eczanelerinin dolaplarını ve Pertev Müstahzar İmalathanesinin çeşitli makinelerini sayabiliriz. 1999 depreminden sonra muhafaza altına alınarak arşiv- 34 Ocak - Şubat 2008 - Sayı: 1 TEB HABERLER de saklanmakta olan müze Eczacılık Fakültesi tarihi İşte bugün Türkiye’de bulunan Eczacılık Tarihi Müzeleri’ne kısa bir bakış. Türk Eczacılık Tarihi Müzesi – İstanbul 1960 yılında İ.Ü. Eczacılık Fakültesinde kurulan bu ilk müzenin çekirdeğini Prof.Dr. Turhan Baytop’un şahsi koleksiyonu oluşturmuştur. Bugün müzede binasının restorasyonu bitince bu binada yeniden kurulacak ve ziyarete açılacaktır. Eski Türk Eczanesi Müzesi – Hacettepe Üniversitesi-Ankara 1894 yılında Sivil Tıp Mektebinden mezun olan Konstantin Sava’nın İstanbul’da açtığı Şehremini ECZACILIK AKADEM‹S‹ yapmıştır. 1920 yılında Üsküdar’da mesul müdürü olduğu eczanenin laboratuarında enjektabl ampul yapmaya başlamıştır. 1923 yılında Üsküdar’da konut olarak kiraladığı konağın giriş katını ilaç üretim laboratuarı olarak kullanmıştır. Mustafa Nevzat İlaç Sanayi bu konağı satın alarak tamir ettirmiş ve 1989 yılında Mustafa Nevzat Eczacılık, Tıp ve Kültür Evi olarak açmıştır. Bu konakta eski bir Osmanlı eczanesi ve Mustafa Nevzat’ın kişisel eşyaları sergilenmektedir. Merkez Eczanesi son sahibi Ecz. İlhan Gezgin tarafından 1981 yılında, Prof. Dr. Ekrem Sezik’in girişimiyle müze yapılmak kaydıyla Hacettepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesine hibe edilmiştir. Prof. Dr. Ekrem Sezik tarafından Ankara’ya taşıtılan eczane 23 Aralık 1983 tarihinde “Eski Türk Eczanesi Müzesi” olarak açılmıştır. Marmara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Müzesi – İstanbul Marmara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi içinde 1998 yılında kurulmuş olan bu müzede çeşitli eczacılık malzemesi sergilenmektedir. Yeditepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Müzesi – İstanbul Mustafa Nevzat Pısak (1879-1968) Askeri Tıp Mektebi Eczacı Sınıfından 1903 yılında asker eczacı olarak mezun olmuştur. Bir süre orduda çalıştıktan sonra 1911-1933 yılları arasında Eczacı Mektebinde Fenni İspençiyari (Galenik Farmasi) hocalığı Selanik’te doğan Ecz. Abdi Nadir (1888-1926) 1908 yılında Sivil Tıp Mektebinin Eczacı Sınıfından diploma almıştır. 1912 yılında Küçük Mustafa Paşa’da bir eczane açmış ve 1916 yılından itibaren eczanesinin laboratuarında tıbbi müstahzar yapmaya başlamıştır. 1919 yılında da eczanesini kapatarak Abdi İbrahim laboratuarını açmıştır. Bugün torunu, Ecz. Nezih Barut yönetiminde Türk İlaç endüstrisinde önemli bir yere sahip olan Abdi İbrahim İlaç Firmasının Hadımköy’deki tesislerinde eski bir Osmanlı eczanesi sergilenmektedir. Diğer taraftan Ecz. Nezih TEB HABERLER Mustafa Nevzat Eczacılık, Tıp ve Kültür Eviİstanbul Abdi İbrahim Müzesi-İstanbul Ocak - Şubat 2008 - Sayı: 1 Safranbolu’da bulunan “Karabük Eczanesi” sahibi Ecz. Hikmet Şeyhoğlu tarafından müze olmak üzere Yeditepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’ne verilmiştir. İstanbul’a taşınan eczane 2006 yılında müze olarak açılmıştır. 35 ECZACILIK AKADEM‹S‹ Barut tarafından toplanmış olan Türk eczacılık tarihi belgelerinden oluşan bir arşiv bilim adamlarının ve araştırmacılarının hizmetine sunulmuş olup büyük bir eczacılık tarihi müzesi kurmak için de Mert San- başı İlaç Sanayiinin Lüleburgaz tesislerinde Şifa Eczahanesi yeniden kurulmuş olup 2002 yılında müze olarak açılmıştır. Koç Endüstri Müzesi-İstanbul Rahmi Koç tarafından Haliç kıyısında kurulmuş olan Sanayi Müzesinde çeşitli eczacılık malzemesinin sergilendiği bir eczane bulunmaktadır. Eski Eczacılık Evi-Eskişehir dalcı danışmanlığında çalışmalar sürdürülmektedir. Eczacıbaşı Müzesi-Lüleburgaz Süleyman Ferit Eczacıbaşı (1885-1973) Sivil Tıp Mektebi Eczacı Sınıfından 1903 yılında diploma almıştır. Bir süre İzmir Gureba-i Müslimin Hastanesinde çalışmış ve 1909 yılında Tilkilik semtindeki “Eczahane-i Umumi”yi satın alarak adını “Kanaat Eczanesi” olarak değiştirmiştir. Müstahzar ilaç üretimine burada başlamıştır. 1911 yılında ise Kemeraltı’nda “Şifa Eczahanesi”ni almış ve kısa zamanda İzmir’in en ünlü eczanesi haline getirmiştir. Bugün Eczacı- Eskişehir’in tarihi Odun Pazarı semtinde 360 yıllık bir Osmanlı evinin bir odasında küçük bir eczacılık müzesi bulunuyor. Bu üç katlı bina Niyazi Çapa tarafından restore edilerek “Beylerbeyi Konağı” ismiyle müze haline getirilmiş. Yıllarca eski ilaçlar, ilaç yapımında kullanılan bitkisel ve kimyasal maddeler, eski tıbbi aletler toplayan Niyazi Çapa bu konağın bir odasında bir eczacılık müzesi oluşturmuştur. Ege Eczacılık Tarihi Müzesi-İzmir İzmirli eczacıların toplamış olduğu eczacılık koleksiyonu ile 8 Eylül 2007 tarihinde Ege Eczacılık Tarihi Müzesi açılmıştır. Kaynaklar: 1. Baytop T., Türk Eczacılık Tarihi, 2. baskı (Ed. A.Mat), İstanbul 2001. 2. Baytop T., Eczahane’den Eczane’ye, İstanbul 1995. 3. Baytop T., Laboratuvar’dan Fabrika’ya, İstanbul 1997. 4. Mat A., Bir Kurumun Öyküsü, 36 Ocak - Şubat 2008 - Sayı: 1 TEB HABERLER Ankara 2007. 5. Mat A., Sarıyar G., Çubukçu B., Cumhuriyet’in Onuncu Yılında İstanbul’da Eczaneler, VII. Türk Eczacılık Tarihi Toplantısı, Ankara 2005 (baskıda). Yay›na Haz›rlayan: Özge Ar›kan TEB YAYINLARI Özge ARIKAN Türkiye’de eczacılık mesleğinin eğitimi eczacılık fakültelerinde yapılmaktadır. Üniversite eğitimi, özellikle “sosyal hareketliliği” ve “iyileşmeyi” sağlamak adına yeni fırsatlar sunması açısından önem taşımaktadır. Böylece üniversiteler başta olmak üzere eğitim ve öğretim kurumlarının sosyal ve kültürel alanda toplumla bütünleşme ve toplumu etkileme gücü öne çıkmış bulunmaktadır. Bunun yanında üniversitelerin, araştırma ve geliştirme yönü de önem taşımaktadır. Bilim dünyasının en önemli amaç ve görevleri arasında bilimsel araştırmalar yapmak, yapılan araştırmalar sonucunda elde edilen bilgi ve bulguları yayınlamak suretiyle paylaşmak ve böylece bilimin gelişmesine katkıda bulunmak yer almaktadır. Bir üniversite kurulabilmesi için bölgenin stratejik konumu, öğrenci potansiyeli ve yörenin ihtiyaçları temel kriterlerdir. Kurulacak üniversitenin mevcut ve açılacak birimleriyle ülkenin ve yörenin eğitim, öğretim, bilim ve kültürüne önemli katkılarda bulunması istenir. Ülkemizdeki eczacılık fakültele- rinin ana amacı, lisans ve lisansüstü düzeyde eczacılık sektörünün gereksinim duyduğu nitelikli insan gücünü yetiştirmektir. Bu amaca yönelik olarak eğitim sırasında öğrenciler ilaç kaynakları (doğal, yarı-sentetik ve sentetik), ilaç üretimi, müstahzar yapımı, ilaçların tedavi edici ve toksik etkilerine ait temel ve mesleki bilgileri edinmektedirler. Farmasötik ilimlerdeki hızlı gelişmelere paralel olarak kendilerine verilen bilgiler sürekli güncellenmekte ve öğrencilere internet aracılığı ile yeni bilgilere ulaşma yolları öğretilmektedir. Bilindiği gibi hastaların yaşamlarını koruyan terapötik araç olarak ilaçlar, sağlık bilimlerinin hemen her alanında önemlidir. Öte yandan, ilaç endüstrisindeki teknolojik gelişmelere bağlı olarak bir eczacının rolü değişmekte ve hastaların bilgilendirilmesini kapsayan yeni bir görev giderek önem kazanmaktadır. Türkiye’de 2006 yılı itibarıyla bulunan 12 eczacılık fakültesinden yılda ortalama 850 öğrenci mezun olmaktadır. Eczacıların %82’si eczane açmakta, ancak eczanelerin de %37’si, nüfusun %27’sinin yaşadığı üç büyük ilde toplanmış bulunmaktadır. Devlet Planlama Teşkilatı raporlarına göre mevcut eczacı sayısının 2010 yılına kadar yeterli olduğu belirtilmektedir. Buna bağlı olarak eczane sayılarına kısıtlama getirecek düzenlemeler planlanmaktadır. Ancak bu arada yeni eczacılık fakülteleri de açılmaktadır. Bu çalışma, iki bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde Türkiye’de eczacılık alanında iş gücü yetiştiren eczacılık fakültelerine her yıl kaç öğrenci alındığı, kaç öğrenci mezun olduğu ve yeterli fiziksel koşullara, öğretim elemanına sahip olup olmadığı araştırılmıştır. İkinci bölümde ise Türk Eczacıları Birliği kayıtlarına göre eczacıların hangi alanlarda istihdam oldukları ve eczane açmayı tercih eden büyük orandaki eczacıların bölgelere, illere göre dağılımı verilmiştir. Bu çalışmanın sonunda Türkiye de eczacı enflasyonu yada eczacı işsizliği konusunda tehdit var mıdır?, Türkiye’de yeni eczacılık fakülteleri açılmaya devam edilmeli midir? sorularına yanıt bulunmaya çalışılmıştır. TEB HABERLER B u sayımızda Türk Eczacıları Birliği Eczacılık Akademisi yayınlarından biri olan “Türkiye’de Eczacılık İnsan Gücünün Değerlendirilmesi ve Eczane Dağılımlarına Yönelik Bir Çalışma” adlı kitabı tanıtmak istiyoruz. 2007 yılının Mayıs ayında basılan kitap, Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Eczacılık İşletmeciliği Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gülbin ÖZÇELİKAY ve Uzm. Ecz. Halil TEKİNER tarafından hazırlanmış ve TEB Eczacılık Akademisi yayınları arasında yerini almıştır. Kasım - Aralık 2007 - Sayı: 6 TÜRKİYE’DE ECZACILIK İNSAN GÜCÜNÜN DEĞERLENDİRİLMESİ VE ECZANE DAĞILIMLARI 37 ÜREME SAĞLIĞI ÜREME SAĞLIĞI HİZMETLERİNDE SİVİL TOPLUM KURULUŞLARININ ROLLERİ KONGRESİ Ali Serkan MERCAN Sahra DAŞDEMİR Y ükseliş Ekonomik ve Stratejik Araştırmalar Vakfı (YİSAV) ve Sağlık Bakanlığı Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Genel Müdürlüğü’nün birlikte düzenledikleri Üreme Sağlığı Hizmetlerinde Sivil Toplum Kuruluşları’nın Rolleri Kongresi 28-30 Ocak 2008 tarihinde Antalya’da gerçekleştirildi. 38 Ocak - Şubat 2008 - Sayı: 1 TEB HABERLER Kongre’de Türkiye Üreme Sağlığı Programı (TÜSP) kapsamında STK’lar tarafında yürütlmüş projelerde edinilen bilgi ve deneyimlerin paylaşılması amaçlanmış ve STK’ların önümüzdeki süreçte Üreme Sağlığı konusunda daha fazla aktif rol almasını sağlayacak açılımlar için karşılıklı görüş alış verişinde bulunulmuştur. Bu amaçla STK’ların projelerini diğer STK’lar ile paylaşabilmesi için sunumlar gerçekleştirilmiştir. YİSAV Başkanı, AB Türkiye Delegasyonu Temsilcisi ve Sağlık Bakanlığı AÇSAP Genel Müdürü’nün TÜSP hakkındaki sunumlardan sonra, TÜSP Kapsamında Hibe Desteği ve STK-Kamu İşbirliği isimli panel gerçekleştirilmiştir. Bu panelde, hibe sürecine AB’nin nasıl bir yaklaşım sergilediği anlatılmış ve bu bağlamda sürdürülebilirlik konusuna gösterilen hassasiyetin önemi vurgulanmıştır. Ayrıca TÜSP sürecinin bitmesi ile bağımsız değerlendirme kuruluşlarının her STK ile yapmış oldukları değerlendirme çalışmalarının sonuçları değerlendirilmiş ve programın ne kadar başarı ile yürütüldüğünün bilimsel kanıtları sergilenmiştir. STK’ların yürütmüş oldukları projeler 6 farklı başlık altında sınıflandırılmış ve üç gün boyunca benzer alanlarda projeler yürüten STK’ların verimli bir bilgi alış-verişinde bulunmasına imkan tanınmıştır. Bu başlıklar ve proje yürütücüleri şu şekildedir: Müdahale Alanı CYBE/HIV/AIDS Olan Proje- ler > İnsan Kaynağını Geliştirme Vakfı (İKGV) > AIDS Savaşım Derneği > Uluslar arası Mavi Hilal İnsani Yardım ve Kalkınma Vakfı (Mavi Hilal Vakfı) > AIDS’le Mücadele Derneği > Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklarla Savaşım Derneği > Aydın Efeler Lions Derneği > Mudanya Lozan Mübadilleri Derneği Müdahale Alanı Erkeğin Üreme Sağlığına Katı- lımı Olan Projeler > Yükseliş Ekonomik ve Stratejik Araştırmalar Vakfı (YİSAV) > Pamukkale Sağlık Eğitim Vakfı (PASVAK) Müdahale Alanı Meme ve Serviks Kanserleri Olan Projeler > Kayseri Kızılay Şube Başkanlığı > Onkoloji Hemşireleri Derneği > Türkiye Aile Planlaması Derneği (TAPD) > İKGV > Ankara Ortadoğu Lions Klübü Derneği > Sağlıkta Umut Vakfı Müdahale Alanı Kesişen Konular ve Toplumsal Cinsiyet Olan Konular > Yaşam Boyu Kadın ve Üreme Sağlığı Derneği > Anne-Çocuk Eğitim Vakfı (AÇEV) > TAPD > Sokak Çocukları Rehabiltasyon Derneği > Türkiye Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Vakfı (TAÇSAV) > İnsanlığa Hizmet Vakfı > Türk Psikologlar Derneği İstanbul Şubesi > Adnan Menderes Üni. Vakfı (ADVAK) > İKGV > Marmara Sağlık ve Eğitim Vakfı (MARSEV) ÜREME SAĞLIĞI > > > > > > > > > > > > > > Türk Eczacıları Birliği (TEB) Dokuz Eylül Rotary Klubü Derneği Uşak Kalkınma Vakfı Mavi Hilal Vakfı Afyon Tabip Odası Türk Demokrasi Vakfı Dokuz Eylül Spor Klubü Derneği ADVAK Denizli Sağlık Hizmetleri Derneği Başak Kültür ve Sanat Vakfı Anadolu Çağdaş Eğitim Vakfı Gönülbirliği Kültür ve Dayanışma Derneği Çevre Sağlık, Eğitim ve Sosyal Yardım Vakfı (ÇESAV) Sağlık ve Sosyal Yardım Vakfı > > > > > > > > > TAPD Ankara Lösemili Çocuklar Sağlık ve Eğitim Vakfı Cinsel Eğitim, Tedavi ve araştırma Derneği (CETAD) İzmir Sağlık Kuruluşları Derneği Tüm Özel Eğitim Kurumları İşverenleri Derneği Spina Bifida Derneği Mudanya Lozan Mübadilleri Derneği Türkiye İşitme Engelliler Milli Federasyonu Kadın ve Gençlik Platformu Derneği Müdahale Alanı Aile Planlaması Olan Projeler > Türk > Mavi > Siirt Eczacıları Birliği (TEB) Hilal Vakfı İli Aile ve Çocuklara Yardım ve Eğitim Derneği > İstanbul > Kadıköy > Uşak SMMMO Sağlık ve Sosyal Yardımlaşma Vakfı Tabip Odası > Adana > Sosyal H. Sabancı Org. Sanayi Böl. Hizmetler Uzm. Derneği İzmir Şb. > MARSEV > Kılıçkaya Kültür ve Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı > ÖZEV TEB tarafından 2004-2007 yılları arasında yürütül- Müdahale Alanı Güvenli Annelik Olan Projeler > Kemalpaşa Sanayici ve İşadamları Derneği > Tıp Araştırmaları Derneği > Bayburt Verem ve Savaş Derneği > Kızılay Derneği Kelkit Şubesi > TAPSV > AÇEV > Türk Kadınlar Birliği Erzurum Şubesi müş olan ve toplam 1.200.000 € bütçeye sahip 3 Türk Eczacıları Birliği (TEB) > ADVAK > Çankaya Soroptimist Derneği > Anadolu Folklör Eğitim Merkezi Gençlik ve Spor Klubü Derneği > Kamu Araştırmaları Vakfı > MARSEV > Bedensel Engelliler Derneği Muş Şubesi > Türkiye Özürlüler Eğitim ve Dayanışma Vakfı (ÖZEV) lendirici sunumlar, TEB Ar-Ge Uzmanlarınca gerçek- > projesi [Savunuculuk, Eğitim ve Hizmetlere Ulaştırma Yolu ile Anne Sağlığının İyileştirilmesi Projesi, Eczacılar Tarafından Sosyal Pazarlama Yaklaşımı Yoluyla Üreme Sağlığı Hizmetlerinin Güçlendirilmesi Projesi, Üniversite Öğrencilerinin CSÜS Konusunda Farkındalığının Artırılması Projesi] hakkındaki bilgileştirilmiş olup, proje süresince elde edilen bilgi ve deneyimlerimiz diğer STK’lar ile paylaşılmıştır. Projelerin taahhüt edildiği gibi hedeflerine ulaştığı ve hatta hedeflerin aşıldığı yapılan sunumlarda vurgulanmış ve Türk Eczacıları Birliği’nin üreme sağlığı konusunda bu süreçten sonra gerçekleştirilecek projelere bir model teşkil ettiği ifade edilmiştir. TEB HABERLER Müdahale Alanı Gençlik Olan Projeler > Yeniden Sağlık Eğitim Derneği > Türkiye Aile Planlaması ve Sağlığı Vakfı (TAPSV) > MARSEV > Semiha Şakir Sarıgöl Sağlık, Eğitim ve Sosyal Yardım Vakfı > TAPD > Ege Çağdaş Eğitim Vakfı > Çağdaş Eğitim Vakfı > Fethiye Sağlık Vakfı > Adıyaman Tabip Odası > Mesleki Eğitim ve Sağlık eğitimi Vakfı (MESEV) Ocak - Şubat 2008 - Sayı: 1 39 SAĞLIK HABERLERİ KISA KISA SAĞLIK HABERLERİ KAN TAHLİLİYLE DEPRESYON TEŞHİSİ ABD’de araştırmacılar Depresif hastaların beyinlerinin lipid (yağ) hücrelerinde “Gs Alfa” adını verdikleri proteini tespit etti. Yağ hücrelerinin arasında “sıkışıp kalan” proteinin sinir hücreleri arasındaki iletişimi canlandırma yeteneği azalıyor. Depresyon ilaçları, proteinin serbest kalarak sinir hücrelerinin iletişimini kolaylaştırmasına yardımcı oluyor. KURBAĞA SALGISINDAN DİYABET İLACI Birleşik Arap Emirlikleri ve Ulster Üniversitesi’nde yapılan araştırmada, kurbağa derisinden alınan sıvı salgının ile çayın diyabet hastalığının tedavisinde faydalı olduğu ortaya çıktı. Kurbağa derisinden alınan salgının vücutta insülin ürettiği belirlendi. Kurbağa derisinden yapay olarak üretilecek maddeyle yapılan ilaç, 2’nci dereceden diyabet hastalıklarının tedavisinde kullanılacak. ‘Paradoksal kurbağa adlı bu türün salgıladığı “pseudin-2” maddesinin ensülin üretimini harekete geçirdiği belirtildi. BÖBREK KANSERİ İLACI KAN KANSERİNE DE YARIYOR! Amerika’da yapılan bir araştırmada, böbrek kanserinde kullanılan Nexavar adıyla satılan ilacın içinde bulanan “Sorafenib” molekülünün yetişkinlerde görülen ve kan kanserinin en kötüsü olarak bilinen AML tedavisinde de etkili olduğu ortaya çıktı. İlacın hiçbir yan etkisinin görülmediğine dikkat çeken araştırmacılar, klinik çalışmaları henüz tamamlanmamış araştırmanın sonucunda ileriki dönemlerde AML tedavisinde büyük bir umut olduğunu söylüyorlar. ŞEKER HASTALARI İÇİN İRAN’DAN YENİ İLAÇ İran Sağlık Bakanlığı’nın yaptığı açıklamada, şeker hastalarının ayaklarında çıkan yaraların tedavisinde kullanılmak üzere bitkisel bir ilaç geliştirildiği belirtildi. İranlı yetkililer, 7 yıllık bir çalışma sonunda “Anjipars” ismiyle geliştirdikleri bitkisel ilacın başka yaraların tedavisinde de kullanılabileceğini belirtiyorlar. TANSİYON İLAÇLARI PARKİNSONA ŞİFA OLACAK İsviçreli bilim insanlarının yaptığı araştırmada, damar büzülmesini azaltan ilaçlarla uzun süre tedavi olan yüksek tansiyon hastalarının, ellerde titreme, hareketlerde yavaşlamayla beliren sinir sistemi hastalığı Parkinson’a yakalanma riskinin, bu tür ilaçları kullanmayanlara göre yüzde 28 düşük olduğunu ortaya koydu. HAZIMSIZLIK İLACI GERİ ÇEKİLİYOR 40 Ocak - Şubat 2008 - Sayı: 1 TEB HABERLER UYUŞTURUCU BAĞIMLILARINA AŞI Amerikalı bilim adamları, uyuşturucu bağımlılığını ortadan kaldırabilecek bir aşı geliştirdiler. 1995 yılından bu yana üzerinde çalışılan aşının, bağışıklık sisteminin uyuşturucuyu yabancı madde olarak kabul etmesini ve buna saldırmaya zorunlu kılmasını sağladığı belirtiliyor. Hazımsızlık tedavisinde kullanılan “İntestinol Draje” adlı ilacın bazı serileri geri çekilecek. Sağlık Bakanlığı İlaç eczacılık Genel Müdürlüğü ilacın, yapılan analiz sonucu uygun bulunmaması nedeniyle 2401660, 240170 ve 2401704 seri numaralarının eczane, ecza deposu ve hastanelerden 2. sınıf B seviyesinde geri çekilmesini istedi. Her zaman daha fazlası… Aylık yaşam kültürü derginiz 2006 yılının Aralık ayında yayın hayatına başlayan more», okuyucularına kaliteli bir yaşam tarzı sunuyor. Marmara Bölgesi’nde görülmeye değer mekânlardan damak tadına, özel ilgi alanlarından kültür-sanat etkinliklerine, magazinden modaya kadar pek çok konunun kapılarını farklı ve iddialı bir bakış açısıyla okuyucularımız için aralamayı amaçlıyoruz. more», özgün içeriği, özel boyutu ve tasarımıyla seçkin ruhlara bir dergiden ‘daha fazlası’nı sunuyor. more», aylık periyotla yayımlanıyor. Dergimiz, Marmara Bölgesi’ndeki bütün Yay-sat bayilerinde satışa sunuluyor, aynı zamanda 2000 VIP isme ve kuruma ücretsiz dağıtım yoluyla ulaştırılıyor. Ayrıca more», en kaliteli restoranlardan kafelere, otellerden kentin önemli merkez bayilerine kadar hemen herkesin kolaylıkla erişebileceği noktalarda yer alıyor. Dergimiz 25 yaş ve üstü B, B+ ve A grubu okuyucu kitlesine son trendler, kültür sanat, moda, yeme-içme kültürü, ünlü ve kaliteli isimlerle yapılan röportajları ve dosyalarıyla; life style bir kentli yaşam kültürü dergisi niteliğindedir. Ayrıca more», yazarları; Üstün Akmen; tiyatro eleştirileri, Aydın Boysan; mizah, Güler Kazmacı; ilişkiler, Deniz Kavukçuoğlu; öyküleri, Aliye Özlü; astroloji yazılarıyla her ay okuyucularımızla buluşuyorlar. more» Her zaman daha fazlasını isteyenler için… www.hurriyet.com.tr GÜNCEL Berivan VARGÜN Müslüman Bir Ülkenin İlk Başbakanı, Kendi Vatanında Bir Ömür Yaşayamamış, Dönem Dönem Sürgün Edilmiş Bir Kadın, 42 Ocak - Şubat 2008 - Sayı: 1 TEB HABERLER BENAZİR BUTTO İki kez Pakistan’da başbakanlık yapan Benazir Butto, 1997-2007 yılları arasında sürgünde yaşamak zorunda bırakıldı. 18 Ekim 2007 tarihinde seçimlere katılmak üzere ülkesine geri döndü, yandaşlarının sevgi gösterileri sürerken aynı gün bombalı bir suikast girişimine hedef oldu, 138 kişinin yaşamını yitirdiği bu saldırıdan yara almadan kurtuldu. Başkanlığını yaptığı Pakistan Halk Partisi’nin seçim mitinglerine katılmaya başladı. Ancak 27 Aralık 2007’de Butto, babasıyla aynı kaderi paylaşarak Ravalphindi’de katıldığı bir seçim mitinginde tekrar suikaste uğrayarak yaşamını yitirdi. Butto’nun babası Zülfikar Ali Butto darbeci askerler tarafından Ravalphindi’de idam edilmişti….. GÜNCEL 1953 yılında Sindth Eyaleti’nde toprak sahibi zengin ülkesini terk eder ve Birleşik Arap Emirliklerinin Dubai bir ailenin kızı olarak dünyaya gelen Benezir Butto, Pa- Şehrine yerleşir. kistan Halk Partisi’nin kurucusu, Eski Pakistan Devlet Başkanı ve Başbakanı Zülfikar Ali Butto’nun kızıdır. 2006 yılında Navaz Şerif ile birlikte ülkesinde Demok- Harvard Üniversitesi’nde lisans eğitimini tamamlar rasinin Yeniden Tesisi İttifakına katılan Butto, Devlet (1973), Oxford Üniversitesi’nde ise Uluslararası Hukuk Başkanı Pervez Müşerref’e karşı oluşturulacak strate- ve Diplomasi dallarında yüksek lisans yapar. Oxford Üniversitesi’ni bitirdikten sonra Pakistan’a geri döner, babasının tutuklanıp idam edilmesinden sonra ev hapsinde tutulur. 1984 yılında yurt dışına çıkmasına izin verilir ve O, Büyük Britanya’ya taşınarak babasının partisinin liderliğini sürgünde yürütür. 1987 yılında Çimento Fabrikatörü Asif Ali Zardari ile evlenir. Bilavel, Bahtiyar ve Asife adlarında 3 çocukları olur. jide Şerif’le anlaşamaz, çünkü O, Müşerref ile diyaloğa girmenin ülkesi için daha iyi olduğuna karar verirken Şerif tam tersi bir şekilde Müşerref’le teması reddeder. Seçim çalışmalarına katılmak üzere Pakistan’a dönüş kararı alan Butto’ya karşı El Kaide Örgütünün saldırı tehdidinde bulunması Müşerref’in, Butto’nun dönüşünü ertelemesini istemesine sebep olur ancak Butto bu isteğe uymaz. Butto, Askeri Cuntanın şefi Ziya ül Hak’ın ölümünden sonra yapılan ilk serbest seçimleri kazanır ve 1988 yı- 18 Ekim 2007 gecesi Pakistan’a geri dönen Butto’nun lında ilk kez Müslüman bir ülkenin kadın başbakanı olur Ocak 2008’de yapılacak olan başbakanlık seçimlerine ancak hükümeti yolsuzluk suçlamalarıyla karşı karşıya muhalefet lideri olarak katılması olağan hale gelir. Yan- kalır. Seçimden 20 ay kadar sonra askeri güçlerin des- daşlarının sevgi gösterileri ile karşılanan Butto, Karaçi’ye teğindeki Devlet Başkanı Gulam İshak Han tarafından, giderken bir bombalı suikast girişimine hedef olur ve bu yeni seçimlere gidileceği söylenerek hükümeti devrilir, intihar saldırısından kurtulur, ancak saldırıda 139 kişi Butto, görevinden alınır. Yeni hükümeti Navaz Şerif ku- yaşamını yitirir ve tarih ülkesine geri döndüğü günün ta- rar. Yolsuzluk iddialarının dışında Butto’ya yöneltilen rihidir, henüz üzerinden bir gün bile geçmemiştir….. Bu eleştirilerin kaynağında; Onun feodal yapıya karşı mü- saldırıya rağmen Butto yılmaz, seçim mitinglerine ka- cadele etmesi ve bu yapıyı Pakistan’ın stabilizasyonu tılmaya devam eder. Uğradığı saldırının üzerinden çok hipleri politik güçlerini de yitirmeye başlamışlardır. 1993 yılında Butto yeniden seçilir ancak 3 yıl sonra hükümet yolsuzluk suçlamalarıyla karşı karşıya kalır ve Devlet Başkanı mitinginde yine silahlı ve bombalı saldırıya uğrar…. Mitingin ardından aracının açılır tavanından çıkıp halkını selamlayan Butto’ya üç el ateş edilir, üç atışta da başarısız olan saldırgan, üzerindeki bombaları patlatır, patlamanın etkisiyle başının sol tarafını aracına çarpan Butto, Ravalpindi Hastanesine ağır yaralı olarak kaldırılır Faruk Leghari tarafından ancak kurtarılamaz. Saldırıdan sonra suikastın sorum- hükümet düşürülür, Butto luluğu El Kaide tarafından üstlenilir ancak sonrasında ve eşi 1999 yılında 5’er Pakistan İçişleri Bakanlığı’nın iddiasının tersine örgütün yıl hapis ve para cezasına liderlerinden Beytullah Mahsud suikastle ilgisi olmadı- çarptırılır ancak yüksek ğını söyler. Saldırıyı kim üstlenirse üstlensin sonuçta mahkeme haklarındaki Benazir Butto’nun öldüğü Pakistan İçişleri Bakanlığı mahkumiyeti yanlı bularak sözcüsü tarafından resmen doğrulanmıştır. Butto yerel reddeder. Hakkındaki yol- saatle 18:16’da yaşama veda etmiştir. Pakistan Halk suzluk suçlamalarının doğ- Partisi’nden Yol Arkadaşı Rahman Melik bu durumu ruluğu kesinleşmese de Butto “Şehit oldu” sözleriyle ifade ederken, Pervez Mü- Butto, 1999 yılında Pervez şerref ülkede 3 gün yas ilan eder. Tüm bu yaşananlar Müşerref’in liderliğindeki askeri darbe sonucunda www.hurriyet.com.tr geçmeden 27 Aralık 2007’de Ravalpindi’deki bir seçim Pakistan’da demokrasinin geleceği açısından tehlike çanlarının çaldığını göstermektedir……. TEB HABERLER ları sonucunda Pencab Bölgesindeki zengin toprak sa- Ocak - Şubat 2008 - Sayı: 1 önündeki engel olarak görmesi gelir, Butto’nun reform- 43 GÜNCE Ecz. Meriç KALAYCIOĞLU 18 Ocak 2008 8 Ocak 2008 - TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK, Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Orhan Fevzi Gümrükçoğlu ile bir görüşme gerçekleştirerek, İlaç Fiyat Kararnamesi’nde yer alan ve eczacının fiyat düşüşlerinden kaynaklı zararının önüne geçen 45 günlük geçiş süresinin uygulanmasında yaşanan sıkıntıları dile getirdi. - Bursa Eczacı Odası Eski Başkanı ve Bursa Ecza Koop.’un kurucu üyelerinden Ecz.Naci DOĞAN adına kurulan Kültür Merkezi’nin açılışını yapan TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK, aynı gün Eczane Teknisyenleri sertifika törenine de katıldı. - TEB 36. Büyük Kongresi kararınca kurulan 48. Bölge Osmaniye Eczacı Odası ve 51. Bölge Adıyaman Eczacı Odası’nın geçici yönetim kurullarını atamak ve kendilerine başarılar dilemek üzere TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK, Merkez Heyeti Üyeleri Ecz.Ali ASLAN, Ecz.Sait YÜCEL ve Ecz.Çağatay ÇAKAR, Osmaniye ve Adıyaman’a ziyaret gerçekleştirdiler. 22 Ocak 2008 9 Ocak 2008 - TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK, Sayman Ecz.Özgür ÖZEL, Merkez Heyeti Üyesi Ecz.Ali ASLAN ve Denetleme Kurulu Başkanı Ecz.Şerif BOYACI, İlaç Fiyat Kararnamesi’nde yer alan 45 günlük geçiş süresinin uygulanmasının gerektiği konusunda Sağlık Bakanlığı İlaç ve Eczacılık Genel Müdürü Dr.Mahmut TOKAÇ’ı ziyaret ettiler. 23 Ocak 2008 - 10 Ocak 2008 - TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK, Maliye Bakanlığı Müsteşarı Hasan Basri AKTAN ile Konsolide Bütçe ve Yeşil Kart ödemelerinde yaşanan gecikmelerin önüne geçilmesini ve ödemelerin bir an evvel eczacıların hesaplarına çıkartılmasını talep etti. 15 Ocak 2008 - TEB 36. Büyük Kongresi kararınca kurulan 49. Bölge Yozgat Eczacı Odası’nın geçici yönetim kurulunu atamak ve kendilerine başarılar dilemek üzere TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK, Genel Sekreter Ecz.Hilmi ŞENER ve Merkez Heyeti Üyesi Ecz.Mukaddes HARMANCI, Yozgat’a ziyaret gerçekleştirdiler. 24 Ocak 2008 > TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK ve Genel Sekreter Ecz. Hilmi ŞENER, Hacettepe Üniversitesi Kültür Merkezi’nde düzenlenen “Farmakoekonomi Çalıştayı: Temel Prensipler ve Referans Sağlık Sistemlerindeki Uygulamalar” konulu çalıştaya katıldılar. > TEB Merkez Heyeti, Sağlık Bakanı Prof.Dr.Recep AKDAĞ’ı makamında ziyaret ederek, 6197 sayılı yasaya ilişkin çekince ve talepleri dile getirdiler. Ayrıca günübirlik tedavi, yatan hasta reçetelerinin hastane eczanelerinden karşılanmasında oluşan sorunların giderilmesi konusundaki öneriler ve İlaç Fiyat Kararnamesi’nde yer alan 45 günlük geçiş süresinin uygulanmamasından doğan kayıplar da Bakan’a aktarıldı. Bakan da 6197 sayılı yasa ile ilgili olarak nüfusa göre sınırlama talebini uygun bulduğunu belirtti. Ayrıca sorunların SGK nezdinde takipçisi olacağını, geçiş süreci konusunda yaşanan sıkıntıların da sanayi, TEB ve Bakanlık arasında çözülebileceğini sözlerine ekledi. 16 Ocak 2008 - TEB 36. Büyük Kongresi kararınca kurulan 50. Bölge Karaman Eczacı Odası’nın geçici yönetim kurulunu atamak ve kendilerine başarılar dilemek üzere TEB Başkanı Ecz. Erdoğan ÇOLAK, Genel Sekreter Ecz.Hilmi ŞENER, Sayman Ecz.Özgür ÖZEL ve Merkez Heyeti Üyesi Ecz.Ali ASLAN, Karaman’a ziyaret gerçekleştirdiler. TEB bünyesinde kurulan Farmakoekonomi, Farmakoepidemiyoloji ve Farmakovijilans Araştırma Merkezi’nin toplantısı Prof.Dr.Osman ÖZDEMİR başkanlığı’nda TEB Merkez Binasında gerçekleştirildi. 28 Ocak 2008 - TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK, daha önceleri bir çok kez görüşülmüş olan Kamu Kurum alacakları, Protokol, SUT, Katılım Payları ve Provizyon Sistemi’nde yaşanan sorunları bir kez daha dile getirmek üzere Sosyal Güvenlik Kurumu Genel Sağlık Sigortası Genel Müdürü Sami TÜRKOĞLU ile bir görüşme gerçekleştirdi. - TEB bünyesinde kurulan SUT ve Protokoller Komisyonunun ilk toplantısı TEB Saymanı Ecz.Özgür ÖZEL’in başkanlığı’nda İstanbul, Ankara, Adana, Konya, Samsun, Bursa, Eskişehir, Diyarbakır, Denizli, Zonguldak, Hatay, Manisa, Kütahya ve Isparta Eczacı Odalarından temsilcilerin katılımı ile TEB Merkez Binasında gerçekleştirildi. Toplantıda SUT Taslağı üzerinde çalışmalar yapıldı. 44 Ocak - Şubat 2008 - Sayı: 1 TEB HABERLER 17 Ocak 2008 - SSGSS Yasa Tasarısı’na yönelik eylemlilik sürecinin yürütücülerinden olan Birliğimiz ile DİSK, KESK, TMMOB, TDB, TTB ve TÜRMOB tarafından gerçekleştirilen mitinge TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK, Genel Sekreter Ecz.Hilmi ŞENER, Sayman Ecz.Özgür ÖZEL ve Merkez Heyeti Üyeleri Ecz.Sabih Tekin ÇAĞLAR, Ecz.Sait YÜCEL, Ecz.Levent ÜSTÜNES’in yanı sıra Ankara ve İstanbul’dan gelen eczacılar katıldılar. 30 Ocak 2008 GÜNCE 19 Şubat 2008 1 Şubat 2008 - TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK, 2.Başkan Ecz.Şevket KAYA, Genel Sekreter Ecz.Hilmi ŞENER, Sayman Ecz. Özgür ÖZEL ve Merkez Heyeti Üyesi Ecz.Ali ASLAN, SGK Başkan Vekili Tahsin GÜNEY’i ziyaret ederek, Provizyon Sistemi, Katılım Payları ve Kamu Kurum İskontolarında yaşanan sıkıntıları bir kez daha aktardılar. 6-7 Şubat 2008 - Yeni seçilen 36. Dönem Merkez Heyetinin iki yıllık hedeflerinin yer alacağı Çalışma Programı’nın hazırlanması için düzenlenen çalıştay, TEB Merkez Heyeti ve Denetleme Kurulunun katılımları ile Kızılcahamam’da gerçekleştirildi. 8 Şubat 2008 - > TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK, 2. Başkan Ecz.Şevket KAYA, Genel Sekreter Ecz.Hilmi ŞENER, Merkez Heyeti Üyeleri Ecz.Ali ASLAN ve Ecz.Sait YÜCEL, Denetleme Kurulu Başkanı Ecz.Şerif BOYACI ve Denetleme Kurulu Üyesi Ecz.Ahmet Cemal TOPLU, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk ÇELİK’i makamında ziyaret ettiler. Ziyaret sırasında Kamu Kurum İskontoları, Provizyon Sisteminde yaşanan aksaklıklar, Hasta Katılım Payları ve 2007 yılı SGK Protokolünün 6.3.22, 6.3.23 maddeleri konusunda yaşanan sorunlar ve çözüm önerileri bir dosya halinde Bakan’a sunuldu. > TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK, Genel Sekreter Ecz.Hilmi ŞENER, Merkez Heyeti Üyesi Ecz.Ali ASLAN, Denetleme Kurulu Başkanı Ecz.Şerif BOYACI ve Denetleme Kurulu Üyesi Ecz.Ahmet Cemal TOPLU, Maliye Bakanlığı Gelirler İdaresi Başkanı M.Akif ULUSOY ile bir görüşme gerçekleştirdiler. 23-24 Şubat 2008 TEB bünyesinde kurulan İlaç Geri Ödeme Enstitüsü’nün toplantısı Prof.Dr.Mehtap TATAR başkanlığı’nda TEB Merkez Binasında gerçekleştirildi. - TEB Merkez Heyeti ve Denetleme Kurulu, Ege Bölgesi Eczacı Odaları tarafından İzmir’de gerçekleştirilen 3. Ege Eczacılık Günlerine katılım gerçekleştirdiler. Organizasyonun ilk gününde TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK, İzmir’in aday gösterildiği Expo 2015 ile ilgili olarak düzenlenen panelin oturum başkanlığı’nı yaptı. Aynı organizasyonun ikinci gününde TEB Saymanı Ecz.Özgür ÖZEL’in başkanlığı’nda düzenlenen SSGSS Paneline, panelist olarak TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK’ın yanı sıra SGK Genel Sağlık Sigortası Genel Müdürü de katıldı. - Akademi Yönetim Kurulu’nun 2008 yılı ilk toplantısı, Prof.Dr.Hüsnü Can BAŞER başkanlığı’nda TEB Merkez Binasında gerçekleştirildi. 12 Şubat 2008 - TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK, üyesi olduğu Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması Genel Müdürlüğü’nde düzenlenen Reklam Kurulu toplantısına katıldı. 25 Şubat 2008 13 Şubat 2008 14 Şubat 2008 - TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK, Sosyal Güvenlik Kurumu Genel Sağlık Sigortası Genel Müdürü Sami TÜRKOĞLU ile bir görüşme gerçekleştirdi. Görüşmede, Provizyon sistemi, katılım payları, kamu kurum ıskontoları, sahte kupürler, SUT’un durumu ve sözleşme süreci ile ilgili görüş ve sıkıntılar ifade edildi. 28 Şubat 2008 > TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK, 2. Başkan Ecz. Şevket KAYA, Genel Sekreter Ecz.Hilmi ŞENER, Sayman Ecz.Özgür ÖZEL, Merkez Heyeti Üyeleri Ecz.Ali ASLAN ve Ecz.Sait YÜCEL, Denetleme Kurulu Üyesi Ecz.Hüseyin OLAN, SGK Başkanı Birol Aydemir’i makamında ziyaret ettiler. Ziyaret sırasında Kamu Kurum İskontoları, Provizyon Sisteminde yaşanan aksaklıklar, Hasta Katılım Payları ve 2007 yılı SGK Protokolünün 6.3.22, 6.3.23 maddeleri konusunda yaşanan sorunlar ve çözüm önerileri bir dosya halinde Başkan’a sunuldu. > TEB bünyesinde kurulan SUT ve Protokoller Komisyonunun 2. toplantısı TEB Saymanı Ecz.Özgür ÖZEL’in başkanlığı’nda İstanbul, İzmir, Ankara, Adana, Konya, Samsun, Bursa, Eskişehir, Diyarbakır, Denizli, Zonguldak, Hatay, Manisa, Kütahya ve Isparta Eczacı Odalarından temsilcilerin katılımı ile TEB Merkez Binasında gerçekleştirildi. Toplantıda SUT Taslağı üzerinde çalışmalar yapıldı. 15-16 Şubat 2008 - 36. Dönem Merkez Heyeti Çalışma Programı’nın ve bu program çerçevesinde Merkez Heyeti tarafından önerilen çözümlerin tartışıldığı 1. Başkanlar Danışma Kurulu toplantısı Eczacı Odası Başkanlarının katılımı ile TEB Merkez Binasında gerçekleştirildi. 29 Şubat 2008 - TEB bünyesinde kurulan Farmakoekonomi, Farmakoepidemiyoloji ve Farmakovijilans Araştırma Merkezi’nin toplantısı Prof.Dr.Osman ÖZDEMİR başkanlığı’nda TEB Merkez Binasında gerçekleştirildi. TEB HABERLER Avrupa Birliği finansmanı ile, Katılım Öncesi Süreçte Sivil Toplumun Güçlendirilmesi: Sivil Toplum Kuruluşları (STK) Hibe Programı, Tüketici Haklarının Korunması Bileşeni programı çerçevesince Ankara, Eskişehir, Kırşehir, Kırıkkale, Yozgat, ve Çorum illerinde “Akıllı Çocuk Akılcı İlaç Kullanır” adı altında Birliğimiz Ar-Ge Birimi tarafından yürütülen proje kapsamında TEB Merkez Binasında bir sempozyum düzenlendi. Sempozyuma hem tüketici örgütleri, hem de sağlık sektörü temsilcileri tarafından katılım gerçekleştirildi. Ocak - Şubat 2008 - Sayı: 1 - 45 46 Kasım - Aralık 2007 - Sayı: 6 TEB HABERLER BASINDA TEB Ayşen YALMAN BASINDA TEB TEB HABERLER TEB Başkanı Ecz. Erdoğan Çolak, 16 Ocak 2008 tarihinde yatan hasta reçetelerinin hastanelerden karşılanmasına ilişkin düzenlemeyle ilgili olarak bir basın açıklaması yaptı. Çolak, yeni uygulamanın, alt yapı çalışmaları tamamlanmadan başlamasının bir kaos ortamı yarattığını ifade etti. Kasım - Aralık 2007 - Sayı: 6 Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyeti adına 20 Şubat 2008’de bir basın açıklaması yapan TEB Başkanı Ecz. Erdoğan Çolak, TEB’in EXPO 2015’e tam destek verdiğini açıkladı ve fuarın İzmir’de yapılması için bir dizi lobi çalışması başlattıklarını vurguladı. 47
Benzer belgeler
2012 Ekim - türk eczacıları birliği
Dünya Barış Günü.......................................................................................... 26
1 Eylül Dünya Barış Günü
Berivan VARGÜN
DOSYA Türk Eczacıları Birliği`nin İki Aylık Yayın Organı Mart
Huzur Mahallesi 1112 Caddesi Öveçler / Ankara Tel: (0312) 284 04 15 Fax (0312) 286 74 31
www.egas.com.tr