Özetler Kitapçığı - Faculty of Science at Bilkent University
Transkript
Özetler Kitapçığı - Faculty of Science at Bilkent University
19. YOĞUN MADDE FİZİĞİ ANKARA TOPLANTISI ÖZETLER 20 ARALIK 2013 BİLKENT ÜNİVERSİTESİ MİTHAT ÇORUH AMFİ HTTP://WWW.FEN.BILKENT.EDU.TR/~YMF [email protected] FACEBOOK.COM/YMFANKARA Yoğun Madde Fiziği Ankara Toplantıları Bilkent Üniversitesi, Mithat Çoruh Amfisi YMF-19 Program 20 Aralık 2013 (Cuma) Fuaye 08:30-09:00 09:00-09:15 Başkan E. Duman (Ankara) 09:15-09:40 S1 M. Işkın (Koç) 09:40-10:05 S2 İ. Dinçer (Ankara) 10:05-10:30 10:30-11:00 S3 11:00-11:25 S4 B. Tekin (ODTÜ) Çay Arası (Fuaye) H. Toffoli (ODTÜ) S. Elagöz (Cumhuriyet) 11:25-11:50 S5 F. Ö. İlday (Bilkent) 11:50-12:15 S6 E. Taşçı (ODTÜ) 12:15-12:30 S7 T. Zerrin (Hacettepe) Başkan Öğle Arası Ş. Çetin (Gazi) 12:30-14:00 Başkan 14:00-14:25 S8 A. Erol (İstanbul) 14:25-14:50 S9 İ. Adagideli (Sabancı) 14:50-15:15 S10 M. Z. Baykara (Bilkent) Çay Arası (Fuaye) A. Ceylan (Hacettepe) 15:15-16:00 Başkan 16:00-16:25 S12 O. Gürlü (İTÜ) 16:25-16:50 S13 B. Lişesivdin (Gazi) 16:50-17:15 S14 H. Sevinçli (İYTE) 17:15-17:30 S15 E. O. Polat (Bilkent) Güncelleme: 10 Aralık 2013 KAYIT Açılış Konuşmacılar, lütfen önceden konuşmanızı yükleyiniz Spin-yörünge etkileşimli fermiyonik gazların süperakışkan özellikleri Film kalınlığının ve kompozisyonun epitaksiyel Ni-Mn-Sn ince filmlerinin martensitik faz geçişleri ve manyetik özellikleri üzerine etkisi Anderson-Higgs mekanizması Posterlerin Görülmesi Konuşmacılar, lütfen önceden konuşmanızı yükleyiniz MOCVD ile epitaksiyel kristal büyütme teknikleri Kendiliğinden organize, lazer güdümlü nanoyapılandırma: doğrusal olmayan fotonik sistemlerin yönetimi Grup teorisinin yapısal faz geçişlerine uygulanması: PZT örneği Çalışma basıncının DC magnetron kopartma tekniği ile hazırlanan elmas benzeri karbon ince filmlerin optik özellikleri üzerindeki etkisi Posterlerin Görülmesi Konuşmacılar, lütfen önceden konuşmanızı yükleyiniz Bant aralığı mühendisliğinde yeni bir açılım: uyumsuz yarıiletken alaşımlar Düzensiz nanotellerde Majorana fermionları Sürtünmenin atomik temellerinin peşinde: antimon nanoparçacıklar vasıtasıyla nano boyutta sürtünme çalışmaları Posterlerin Görülmesi Konuşmacılar, lütfen önceden konuşmanızı yükleyiniz Grafen'in farklı yüzeylerde taramalı uç mikroskopi teknikleri ile incelenmesi: Ne görüyoruz? SiC üzerine büyütülen grafen yapılarda elektriksel iletim kanallarının ayrıştırılıp incelenmesi Grafen tabanlı sistemlerde termal ve termoelektrik özellikler Grafen süperkapasitör tabanlı geniş bant optik modulatörler Teşekkür Bir günlük etkinlik olmasına karşın 30 yıl kadar öncesine giden bu geleneğimizi aynı düzeyde devam ettirebilmek adına aldığımız değerli yardımlar için nacizane teşekkürlerimizi ifade etmek istiyoruz. Bilkent Üniversitesi Fizik Bölümündeki genç meslektaşlarımızın önemli katkılarını öncelikle belirtmemiz gerekir; bilhassa toplantının afiş, web sayfası/facebook hesaplarını yöneten Ertuğrul Karademir ve özet kitapçığının düzelti ve redaksiyonunu yapan F. Nur Ünal'a özverili çalışmaları için teşekkürlerimiz iletiyoruz. Toplantının kayıt ücretsiz kalmasını sağlayan Bilkent Üniversitesi Fizik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Atilla Erçelebi, logoları kapakta yer alan hepsi meslektaşımız olan sponsor firmalarımıza, ve ayrıca özet kitapçığının basımını her yıl olduğu gibi bu yıl da üstlenen sayın Mehmet Türken'e maddi desteklerinden dolayı teşekkür ederiz. En son olarak, kısa duyuru süresine karşın toplantıya ilgi gösterip 85 sunumla toplantının bilimsel derinliğini oluşturan yoğun madde fiziği camiamıza şükranlarımızı sunuyoruz. YMF Düzenleme Kurulu Ceyhun Bulutay (Bilkent Üniversitesi) Abdullah Ceylan (Hacettepe Üniversitesi) Mehmet Çakmak (Gazi Üniversitesi) S. Şebnem Çetin (Gazi Üniversitesi) İlker Dinçer (Ankara Üniversitesi) Eyüp Duman (Ankara Üniversitesi) Yalçın Elerman (Ankara Üniversitesi) Recai Ellialtıoğlu (Hacettepe Üniversitesi) Şinasi Ellialtıoğlu (TED Üniversitesi) Tezer Fırat (Hacettepe Üniversitesi) Oğuz Gülseren (Bilkent Üniversitesi) Bekir Sıtkı Kandemir (Ankara Üniversitesi) Süleyman Özçelik (Gazi Üniversitesi) Mehmet Parlak (Orta Doğu Teknik Üniversitesi) Hande Toffoli (Orta Doğu Teknik Üniversitesi) Yoğun Madde Fiziği, Ankara Toplantıları Geçmiş Toplantılar YMF 1 YMF 2 YMF 3 YMF 4 YMF 5 YMF 6 YMF 7 YMF 8 YMF 9 YMF 10 YMF 11 YMF 12 YMF 13 YMF 14 YMF 15 YMF 16 YMF 17 YMF 18 YMF 19 Katıhal Fiziği Toplantısı II. Yoğun Madde Fiziği Ankara Seminerleri III. Yoğun Madde Fiziği Ankara Seminerleri IV Yoğun Madde Fiziği Ankara Seminerleri Yoğun Madde Fiziği - Ankara Seminerleri V Yoğun Madde Fiziği - Ankara Seminerleri VI Yoğun Madde Fiziği - Ankara Seminerleri VII 8. Yoğun Madde Fiziği Ankara Toplantısı 9. Yoğun Madde Fiziği Ankara Toplantısı 10. Yoğun Madde Fiziği Ankara Toplantısı 11. Yoğun Madde Fiziği Ankara Toplantısı 12. Yoğun Madde Fiziği Ankara Toplantısı 13. Yoğun Madde Fiziği Ankara Toplantısı 14. Yoğun Madde Fiziği Ankara Toplantısı 15. Yoğun Madde Fiziği Ankara Toplantısı 16. Yoğun Madde Fiziği Ankara Toplantısı 17. Yoğun Madde Fiziği Ankara Toplantısı 18. Yoğun Madde Fiziği Ankara Toplantısı 19. Yoğun Madde Fiziği Ankara Toplantısı Hacettepe Üniversitesi 7 Şubat 1984 Bilkent Üniversitesi 1992 Ankara Üniversitesi 1993 Hacettepe Üniversitesi Orta Doğu Teknik Üniversitesi 30 Kasım 1994 7 Mart 1997 Gazi Üniversitesi 28 Kasım 1997 Bilkent Üniversitesi 30 Kasım 1998 Bilkent Üniversitesi 9 Kasım 2001 Bilkent Üniversitesi 20 Aralık 2002 Hacettepe Üniversitesi 14 Kasım 2003 Gazi Üniversitesi Ankara Üniversitesi 3 Aralık 2004 18 Kasım 2005 Orta Doğu Teknik Üniversitesi 3 Kasım 2006 Hacettepe Üniversitesi 2 Kasım 2007 Bilkent Üniversitesi 7 Kasım 2008 Gazi Üniversitesi 6 Kasım 2009 Ankara Üniversitesi 5 Kasım 2010 Orta Doğu Teknik Üniversitesi 25 Kasım 2011 Bilkent Üniversitesi 20 Aralık 2013 Yoğun Madde Fiziği – Ankara Toplantısı, Bilkent Üniversitesi, 20 Aralık 2013 SÖZLÜ SUNUMLAR Yoğun Madde Fiziği – Ankara Toplantısı, Bilkent Üniversitesi, 20 Aralık 2013 Spin-yörünge Etkileşimli Fermiyonik Gazların Süperakışkan Özellikleri Menderes Işkın1 1 Koç Üniversitesi, Fizik Bölümü, İstanbul Soğuk atom gazları alanındaki çalışmalar 1995 yılında Bose-Einstein yoğuşmasının gözlemlenmesinden sonra hızlı bir biçimde gelişim kat etmiştir. Bu sistemlerin en önemli özellikleri deneylerin kuramsal olarak kolay ve basit bir şekilde modellenebilmesi ve modellemelerdeki parametrelerin de deneylerde kolaylıkla değiştirilebilmesidir. Örneğin, çalışılmak istenen fiziksel olaya göre hem Bozonik hem de Fermiyonik kuvantum istatistiklerine uyan atomlar veya bunların karışımı kullanılabilir; atomların sayısı ayarlanabilir; atomlar nötr oldukları için arası etkileşimin şiddeti ve mesafesi azaltılıp artırılabilir ve bu etkileşimin çekici veya itici olması sağlanabilir; atomlar lazerlerle oluşturulan ve tüm özellikleri kontrol edilebilen optik örgülere aktarılabilir; bu örgüler kusursuz olup fonon (phonon) ya da yabancı madde (impurity) barındırmazlar; optik örgüler sayesinde atomlar iki ya da bir boyuta da indirgenebilir. Öte yandan katı-hal fiziğindeki birçok ilginç gözlem ya elektronlar elektrik veya manyetik alanlara yerleştirildiğinde ya da spin-yörünge etkileşimine sahip oldukları zaman ortaya çıkar. Yukarıda bahsi geçen bütün avantajlarına rağmen atomlar yüksüz yani nötr oldukları için elektronların sahip olduğu bu tip etkileşimler soğuk atom sistemlerinde doğal olarak yoktur. Fakat, son dört yılda geliştirilen yeni kuantum-optik teknikleri ile atom-ışık etkileşmeleri kullanılarak, yapay ayar alanlarının ve özellikle spin-yörünge etkileşiminin oluşturulması mümkün hale gelmiştir. 2009 yılından bu yana yapılan deneylerde hem yapay tekdüze (uniform) ayar alanları, manyetik alanlar, elektrik alanlar hem de spin-yörünge etkileşimi önce Bozonik daha sonra da Fermiyonik atomlarla oluşturulabilmiştir. Kontrol edilebilir yapay ayar alanlarının oluşturulması soğuk atom fiziği alanında şu ana kadar gelinen en önemli aşama olmakla birlikte bilimin diğer alanlarına da yaygın etkisi olacağı kesindir. Örneğin, katı-hal sistemlerinde yaygın bir biçimde çalışılmış ve halen önemli bir konu olarak güncelliğini koruyan spin-yörünge etkileşmelerinin yakın zamanda keşfedilmiş en önemli sonuçlarından bir tanesi de teknolojik olarak büyük potansiyele sahip olduğu düşünülen ve topolojik yalıtkan olarak adlandırılan malzemelerdir. Bu malzemelerin en temel özelliklerinden bir tanesi iç kısımlarında (bulk) yalıtkan olmasına karşılık yüzey veya kenarlarında (surface or edge) iletken yani metalik olması ve bu özelliklerinin de topolojik olarak yerel bozukluklardan korunaklı olmasıdır. Bu konuşmamda spin-yörünge etkileşimine sahip atomik sistemler üzerine yaptığım çalışmalardan bahsedeceğim. S1 Yoğun Madde Fiziği – Ankara Toplantısı, Bilkent Üniversitesi, 20 Aralık 2013 Film Kalınlığı ve Komposizyonun Epitaksiyel Ni-Mn-Sn İnce Filmlerinin Martensitik Faz Geçişleri ve Manyetik Özellikleri Üzerine Etkisi I. Dincer1, E. Yüzüak1,2, Y. Elerman1, A. Auge3, N. Teichert3 and A. Hütten3 Fizik Mühendisliği Bölümü, Mühendislik Fakültesi, Ankara Üniversitesi, Beşevler, Ankara 1 Nanoteknoloji Mühendisliği Bölümü, Mühendislik Fakültesi, R.T.E. Üniversitesi, Rize 2 3 Department of Physics, Thin Films and Physics of Nanostructures, Bielefeld University, Bielefeld, Germany Ferromanyetik şekil hafıza alaşımları, sıcaklık, basınç veya manyetik alan uygulanarak kontrol edilebilen Martensitik faz geçişi gösteren alaşımlardır. Bu özellik, bu tür alaşımları aktuatörlerde ve manyetik soğutucularda kullanılabilir yapmaktadır. Gelecekteki mikro soğutma cihazları ve nanoelektromekanik sistemlerin yapılması için, ferromanyetik şekil hafıza alaşımları yani Ni-Mn-X (X:Ga, In, Sn, Sb) Heusler alaşımları çok önemli olacaktır. Bu yüzden manyetik şekil hafıza etkisi gösteren Heusler alaşımlarının ince filmlerinin detaylı olarak incelenmesi gerekmektedir. Yapılan çeşitli deneysel ve teorik çalışmalara göre Martensitik faz geçiş sıcaklığı tanecik boyutu ve film kalınlığının bir fonksiyonu şeklindedir. İnce filmler büyük yüzey-hacim oranına sahip olduğu için manyetik soğutucular için çok önemlidir. Bu bağlamda Ni-Mn-Sn Heusler alaşımlarının ince filmlerini incelenmesi bunların teknolojideki uygulanabilirliği için oldukça önemli bilgiler sağlayacaktır [1]. İki farklı kompozisyona sahip ve değişik kalınlıklardaki (10-200 nm) Ni-Mn-Sn ince filmleri epitaksiyel olarak MgO(001) alttaş üzerine “magnetronsputtering” yöntemiyle elde edilmiştir. Bu ince filmlerin yapısal özellikleri ve kompozisyonları TEM, x-ışını kırınımı, x-ışını reflektometri ve x-ışını floresans ölçümleriyle belirlenmiştir. Elektriksel direnç ve manyetik özellikleri belirlemek için, 10-370 K sıcaklık aralığında ölçümler yapılmıştır. Ayrıca bu ince filmlerin manyetik entropi değişim değerleri, ısıtma ve soğutma yönünde yapılan ölçümler ve Maxwell bağıntısı kullanılarak hesaplanmıştır. Maksimum manyetik entropi değişim değerleri H=1T için ısıtma yönünde 1.6 J.kg-1.K-1 ve soğutma yönünde 1.5 J.kg-1.K-1 olarak belirlenmiştir [2]. Elde edilen bu sonuçlar manyetokalorik malzemelerin ince filmlerinin, üstün özellikleri nedeniyle, manyetik soğutucularda kullanılabileceğini göstermiş ve mikro manyetik soğutucuların yapılmasının önünü açmıştır. Şekil 1. 100 nm kalınlığında Ni-Mn-Sn ince filmin TEM resmi Teşekkür: Bu çalışma TÜBİTAK (109T582) ve DLR (01DL12010-SuBuTu) tarafından desteklenmiştir. Kaynakça 1. 2. N. Teichert, A. Auge, A. Hütten, E. Yüzüak, I. Dincer and Y. Elerman. Phys. Rev. B, Gönderildi. E. Yüzüak, I. Dincer, Y. Elerman, N. Teichert, A. Auge and A. Hütten. Applied Phys. Let., 103 (2013) 222403. S2 Yoğun Madde Fiziği – Ankara Toplantısı, Bilkent Üniversitesi, 20 Aralık 2013 Anderson-Higgs Mekanizması Bayram Tekin ODTÜ Fizik Bölümü, 06800, Ankara 2012 yılında Higgs parçacığının bulunması ile temel parçacıkların kütle kazanma mekanizmasının, 1964 yılında teorik olarak öngörüldüğü gibi, ayar simetrilerinin kırılması sonucunda olduğu deneysel olarak ispatlandı. Konuşmamızda önce Schwinger’in, ardından Anderson’un çalışmaları ile başlayan, Higgs, Englert, Brout, Guralnik, Hagen, Kibble gibi pek çok araştırmacının katkıları sonucunda olgunlaşan, ve süperiletkenlerden zayıf etkileşime kadar pek çok fiziksel süreçlerde rol oynayan, simetri kırılma mekanizmasını özetleyeceğiz. S3 Yoğun Madde Fiziği – Ankara Toplantısı, Bilkent Üniversitesi, 20 Aralık 2013 MOCVD ile Epitaksiyel Kristal Büyütme Teknikleri Sezai ELAGÖZ1,2,3 Cumhuriyet Üniversitesi Fen Fakültesi Fizik Bölümü, 58140, Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Nanoteknoloji Mühendisliği Bölümü, 58140, Sivas 3 Cumhuriyet Üniversitesi Nanofotonik Araştırma Merkezi, 58140, Sivas 1 2 MOCVD organometalik ve hidrit kaynakların kullanımı ile epitaksiyel homo yada hetero kristal yapılar büyütülmesine olanak sağlayan (Şekil 1) bir kristal büyütme tekniğidir. “Organometalik kimyasal buhar biriktirme” anlamına gelen bu teknik MOCVD kısaltması dışında OMCVD, MOVPE, OMVPE vb. kısaltmalar ile de bilinmektedir. Bir diğer önemli teknik olan MBE (Moleküler Demet Depolama) sistemi ve bunların hibritleri (örneğin MOMBE, PAMOCVD vb.) ile yapılan birçok kristal büyütme tekniği mevcuttur ve her birinin diğerlerine göre farklı üstünlükleri vardır. Ülkemizde yapılan epitaksiyel kristal büyütme çalışmaları yeni sayılabilir, Gazi Üniversitesinde kurulan ilk MBE sistemini ODTÜ, Eskişehir Anadolu ve Fatih Üniversitesinde kurulan MBE sistemleri takip etti. Aselsan’a kurulan MBE sistemi ile de Türkiye’de ilk defa bir sanayi kuruluşu MBE imkânına sahip oldu. Ancak, bu gelişmelere rağmen dünyadaki sayılara bakıldığında ülkemizde bulunan MBE sistemleri olması gereken seviyede değildir. MOCVD sistemleri açısından ise bu durum daha da kötüdür. Türkiye’de şu anda iki MOCVD sistemi mevcuttur. Bu sayıların artması yapılacak çalışmaların çeşitlenmesine de imkân sağlayacaktır. Söz konusu sistemlerin fiyatları, işletiminde karşılaşılan güçlükler ve yetişmiş insan gücü eksikliği bu sayıların istenilen düzeyin altında olmasının önemli sebeplerindedir. As As As Ga Ga As As As Ga As Ga As Alttaş Tutmaç As Arsenik Ga Galyum Hidrojen Karbon Şekil 1: MOCVD ile GaAs homo-epitaksi Bu konuşmada; MOCVD ile kristal büyütme tekniği, Cumhuriyet Üniversitesi Nanofotonik Merkezi’nde bulunan MOCVD sistemi ve yapılan III/V grubu As/P tabanlı (GaAs, InxGa1xAs, InP,…) ve N tabanlı (GaN, AlxGa1-xN,…) kristal büyütme çalışmaları anlatılacaktır. S4 Yoğun Madde Fiziği – Ankara Toplantısı, Bilkent Üniversitesi, 20 Aralık 2013 Nonlinear Engineering in Photonics: Self-Organized Laser-Driven Nanostructure Formation F. Ömer İlday1 1 Bilkent Üniversitesi, Fizik Bölümü, 06800, Ankara Structure and functionality arises in nature often through an interplay of nonlinear feedback mechanisms. While emergent phenomena is ubiquitous in nature, its intentional use in human technology is relatively rare. However, it is possible to exploit complex nonlinear dynamics to achieve superior technological functionalities, which may be difficult or even impossible to achieve with linear systems. Photonics is a particularly fertile platform to achieve this vision and known examples include mode-locking of lasers and a broad class of fractal optics, including self-similarity. In addition to fundamental interest in such phenomena, they often share important features with vastly different physical systems, including those that are notoriously difficult to experiment on. An excellent is example rouge waves in photonics, which shed light on rogue ocean waves. In this talk, I will demonstrate self-organised formation of metal-oxide nanostructures under femtosecond laser irradiation. Indeed, laser-induced formation of micro- and nano-scale surface structures is almost as old as the history of the laser, but this technique has suffered to date from a stubborn lack of long-range order. We have formulated an approach through which we demonstrate unprecedented levels of uniformity (∼1 nm) over indefinitely large areas (several-mm range) by simply scanning the laser beam over the surface. Robustness against perturbations and errors, which is often observed as intrinsic property of complex dynamical systems, emerges as a natural side benefit of this technique. S5 Yoğun Madde Fiziği – Ankara Toplantısı, Bilkent Üniversitesi, 20 Aralık 2013 Grup Teorisinin Yapısal Faz Geçişlerine Uygulanması: PZT Örneği Emre S. Taşcı1, Balazs Kocsis2, J. Manuel Perez-Mato3, Mois I. Aroyo3, Gemma de la Flor3 ODTÜ, Fizik Bölümü, 06800, Ankara Ludwig-Maximilians Universität München, Crystallography Section, 80539, Münich / Almanya 3 Universidad del País Vasco, Departamento de Física de la Materia Condensada, 48080, Bilbao / İspanya 1 2 Grup teorisinin, katı hal alanındaki en etkin araçlardan biri olmasına karşın, görünürdeki karmaşık kuralları yüzünden çoklukla ondan uzak durulmaktadır. Halbuki, günümüzdeki hesaplamalı simetri işlemleri [1-3] ile olası fazların sistematik ve otomatikleştirilmiş incelenmesi ve çıkarımları kolaylıkla yapılabilmektedir. gözlemlenmektedir. Bu bağıntılar hem faz diyagramındaki düzen parametresinin gelişimini saptamak için; hem de deneysel veya teorik olarak saptanmış yapıların olabilirliğinin etkili bir testi için kullanılabilir [6]. Bu konuşmada pseudo-simetri [4] ve simetri-modu analizi [5] gibi faz dönüşümlerine uygulanabilir bir demet grup teorik yaklaşım ele alınacaktır. Örnek malzeme olarak piezo ve pyro-elektrik özellikleri bilinen bir ferroelektrik, Kurşun Zirkonat Titanat (PZT / Pb (Zr1-xTix)O3) incelenecektir. PZT’nin değişik fazlarına dair yayınlanmış birçok çalışmada tespit edilen yapılar sistematik simetri modu analizi ile incelenmektedir. Düzen parametresine karşılık gelen bozukluk (distortion) saptanmış ve her faz için kıyaslanabilir bir halde ifade edilmiştir. PZT’de gözlemlenmekte olan fazların kaynağının 3 katlı yozlaşmış (dejenere) polar kararsız bir mod (Şekil 1a) ile, bazı durumlarda buna ek kararsız bir sekiz-yüzlü eğilme modu (Şekil 1b) olduğu ve bu modların farklı fazlar arasında yapısal bağıntı (correlation) kurduğu, mod parametreleştirmesi ile doğrudan 1. 2. 3. 4. 5. 6. Şekil 1: PZT’nin faz dönüşümleriyle ilintili simetri modlarının etkisi: GM4- polar mod (a); R5- sekiz-yüzlü eğilme modu (b). Kaynakça M. I. Aroyo, J. M. Perez-Mato, D. Orobengoa, E. Tasci, G. de la Flor, A. Kirov, “Crystallography online: Bilbao Crystallographic Server”, Bulg. Chem. Commun. 43(2) 183-197 (2011). M. I. Aroyo, J. M. Perez-Mato, C. Capillas, E. Kroumova, S. Ivantchev, G. Madariaga, A. Kirov, H. Wondratschek, “Bilbao Crystallographic Server I: Databases and crystallographic computing programs”, Z. Krist. 221, 1, 15-27 (2006). M. I. Aroyo, A. Kirov, C. Capillas, J. M. Perez-Mato, H. Wondratschek, “Bilbao Crystallographic Server II: Representations of crystallographic point groups and space groups”, Acta Cryst. A62, 115-128 (2006). C. Capillas, E.S. Tasci, G. de la Flor, D. Orobengoa, J.M. Perez-Mato, M.I. Aroyo, “A new computer tool at the Bilbao Crystallographic Server to detect and characterize pseudosymmetry”, Z. Krist. 226(2), 186-196 (2011). J. M. Perez-Mato, D. Orobengoa, M. I. Aroyo, “Mode Crystallography of distorted structures”, Acta. Cryst. A66, 558-590 (2010). B. Kocsis, J. M. Perez-Mato, E.S. Tasci, M. I. Aroyo, G. de la Flor, “A survey of the structural models proposed for PbZr1-xTixO3 (PZT) using mode analysis” (değerlendirilmek üzere dergiye gönderildi). S6 Yoğun Madde Fiziği – Ankara Toplantısı, Bilkent Üniversitesi, 20 Aralık 2013 Çalışma Basıncının DC Magnetron Kopartma Tekniği ile Hazırlanan Elmas Benzeri Karbon İnce Filmlerin Optik Özellikleri Üzerindeki Etkisi Taner Zerrin1 , Özlem Duyar Coşkun1 Hacettepe Üniversitesi, Fizik Mühendisliği Bölümü,06800, Ankara 1 sp2 bölgelerinden gelen katkı durum yoğunluğu kullanılarak karakterize edilir. Ancak DLC filmlerin durum yoğunlukları amorf silikon veya germanyuma göre daha karmaşıktır. Bunun nedeni DLC filmlerin her sp2-C salkımının pi durumları ile belirlenen bir yerel bant ile karakterize edilmesinden kaynaklanan homojen olmayan mikroyapısıdır. Bu nedenle malzemenin bant aralığı sp2-C salkımlarının dağılımı, büyüklüğü ve sp3 ağına nasıl bağlandığı ile ilgili olarak değişebilmektedir. Böyle bir mikroyapıda pi durumu seviyeleri Fermi düzeyinin aşağısında ve yukarısında üst üste binerek farklı durumların ortaya çıkmasına neden olmaktadır [7]. Argon gazı basıncının artması plazma yoğunluğunu artırmaktadır ve yapılan daha önceki çalışmalarda belirtildiği üzere Ar gazı konsantrasyonunun artması ile film yüzeyindeki zayıf sp2 bağları koparılabilir [7]. Bu nedenle Ar gazının basıncının artması film büyütme işlemi sırasında sp2 fazının dinamik bir şekilde atılarak yok edilmesine neden olarak filmdeki sp3oranının artmasını sağlamıştır. Ar gazı basıncının artmasıyla hazırlanan filmlerin optik geçirgenliklerinin artması ve bant aralıklarının büyümesi, sp3 oranı yüksek elmas benzeri özellik gösteren filmlerin hazırlandığını işaret etmektedir. Şekil 1' de farklı Argon basınçlarında büyütülmüş olan DLC filmlerin optik geçirgenlik spektrumları verilmiştir. Elmas filmler istenilen elektriksel, optik ve mekanik özelliklerin kendine özgü kombinasyon-ları ve birçok uygulamaları nedeniyle ilgi çekmektedir [1]. Elmas benzeri karbon (DLC) olarak da bilinen amorf karbon (a-C) ve hidrojenlendirilmiş amorf karbon (a-C:H) filmler elmasın sahip olduğu özelliklerin çoğunu bulundurmakla birlikte, büyütülmesi için gerekli sınırlamaların (yüksek alttaş sıcaklığı gibi ~800°C) üstesinden gelinmesini de sağlamaktadır. Yüksek sertlikleri, kimyasal kararlılıkları, optik geçirgenlikleri ve geniş yasak enerji aralığına sahip bir yarıiletken olarak da davranabilmesi en önemli avantajlarındandır. DLC filmlerin koruyucu kaplama olarak kullanılması yanında, optik pencereler ve yansıtmasız kaplamalarda kullanımı da sözkonusudur [2,3]. Bu çalışmada DLC ince filmler, DC magnetron kopartma tekniği ile grafit hedef kullanılarak, Si ve cam alttaşlar üzerinde hazırlanmıştır. Tüm deneylerde alttaş-hedef arası uzaklık, kopartma gücü, alttaş sıcaklığı gibi parametreler sabit tutularak çalışma basıncının film özellikleri üzerindeki etkisi incelenmiştir. DLC ince filmlerin optik geçirgenlik ve yansıtma ölçümleri, s ve p polarize ışık için 3501100 nm dalgaboyu aralığında Aquila nkd-8000e spektrofotometre kullanılarak elde edilmiştir. αhv = B(hv – Eopt)r (1) Tauc denklemi (1) kullanılarak DLC filmlerin optik bant aralıkları belirlenmiştir. Burada α soğurma katsayısı, h Planck sabiti, v frekans, B bir sabit, 90 80 Eopt optik bant aralığı ve r geçişin türünü belirleyen bir sabittir [4]. Geçirgenlik (%) 70 Farklı argon basınçları altında hazırlanan DLC filmlerin bant aralıklarının değerleri 1.15 ile 1.98 eV arasında değişmektedir. Bu sonuçlar DLC filmler için elde edilen tipik bant aralığı değerleri ile uyum içindedir [5]. Amorf karbon için bant aralığı C-sp2 bağlarının miktarı ve salkım büyüklükleri ile ilgilidir. Film içerisinde artan sp2 oranı ile birlikte optik bant aralığı küçülür. Sp3 bağlarının artması ile DLC filmlerin optik özelliklerinin iyileştiği bilinmektedir [6]. DLC filmlerin bant aralığını etkileyen sp3 veya 60 50 40 30 16 mTorr 26 mTorr 80 mTorr 50 mTorr 20 10 0 400 500 600 700 800 900 1000 1100 Dalgaboyu (nm) Şekil 1. Farklı Argon basınçlarında hazırlanan DLC filmlerin optik geçirgenlik spektrumları. Kaynakça Werner M. and R Locher, Rep. Prog. Phys. 61(1998)1665 Staryga E. and G. W. Bąk, Diamond and Related Materials, 14(2005) 23-34 Smith, D. L., 1995, Thin film Deposition: Principles and Practice, McGraw-Hill, Boston. Karim Deraman, Journal of Fundamental Sciences Vol. 7, No. 1 (2011) 1-5. J. E. Field, Appendix in the Properties on Natural and Synthetic Diamond (1992), p. 668. N. Tomozeiu, A. Hart, B. Kleinsorge, and W. I. Milne, Diamond Relat. Mater. 8, 522 (1999). Jaebum Kim, Chongmu Lee, Journal of the Korean Physical Society, Vol. 42, February 2003, p.956 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. S7 Yoğun Madde Fiziği – Ankara Toplantısı, Bilkent Üniversitesi, 20 Aralık 2013 Bant Aralığı Mühendisliğinde Yeni Bir Açılım: Uyumsuz Yarıiletken Alaşımlar A. Erol, F. Sarcan, Ö. Dönmez, M.Ç. Arıkan İstanbul Üniversitesi, Fen Fakültesi, Fizik Bölümü, 34134 İstanbul Epitaksiyel büyütme yöntemlerindeki gelişmelerle, alışılagelmiş yarıiletken alaşımlardan farklı özelliklere sahip ve uyumsuz alaşımlar olarak adlandırılan yarıiletken malzemelerin büyütülmesi mümkün hale gelmiştir. AlxGa1xAs, InxGa1-xAs vb. alışılagelmiş alaşımlardan farklı olarak, uyumsuz yarıiletken alaşımların atomları elektronegatiflik/iyonizasyon enerjisi ve atomik boyut açısından birbirlerinden oldukça farklıdır. Bu alaşım sınıfının ilk ve üzerinde en fazla çalışılmış olanı, seyreltik miktarda azotlu alaşımlar olarak adlandırılan yarıiletkenlerdir. Bu yarıiletken malzemelerde, alaşımı oluşturan diğer atomlardan boyut ve elektronegatifliği açısından oldukça farklı olan azotun varlığı, içine katıldığı evsahibi yarıiletkenin iletkenlik bandını yeniden yapılandırarak, bant aralığının 100meV/%N kadar daralmasına neden olur [1]. Alışılagelmiş (uyumlu) yarıiletkenlerde bant aralığında bu kadar büyük bir değişiklik yaratmak için çok daha yüksek konsantrasyonlarda alaşımlama yapılmalıdır. Azotun varlığı bant aralığını daraltırken, hem taşıyıcı etkin kütleleri hem de elektron mobilitesinin azota bağlı olarak büyük ölçüde değişmesine neden olur [2-4]. Bant aralığının değişimine ek olarak indirek bant aralıklı bileşiklere katılan azotun bant aralığını direk yaptığı da gözlenmiştir [5]. Seyreltik miktarda azotlu alaşımlarla doğan uyumsuz yarıiletken alaşımların son üyeleri Bizmut içeren III-V grubu yarıiletkenleridir. Bizmut atomunun varlığı sonucunda evsahibi III-V grubu yarıiletkeninin valans bandının yeniden yapılandırılmasıyla, bu alaşımlarda bant aralığının %Bi başına 80meV daraldığı gözlenmiştir [6]. Dolayısıyla, uyumsuz yarıiletkenler alaşımlar sınıfı, farklı bant aralığına sahip yarıiletken malzemelerin büyütülmesi ve bant aralıkları ile etkin taşıyıcı kütlelerinin alaşım konsantrasyonuna büyük bağlılığı sayesinde, bant aralığı mühendisliğinde yeni bir açılımın öncüsü olmuşlardır. Kaynakça 1. A. Erol (Ed.), “Dilute III-V Nitride Semiconductors and Material Systems: Physics and Technology”, Springer, 2008. 2. Y Sun, N Balkan, A Erol, MC Arikan, “Electronic transport in n-and p-type modulation-doped GaInNAs/GaAs quantum wells”, Microelectronics Journal 40, 403 (2009). 3. F. Sarcan, O. Donmez, A. Erol, M. Gunes, M. C. Arikan, J. Puustinen, M. Guina, “Influence of nitrogen on hole effective mass and hole mobility in p-type modulation doped GaInNAs/GaAs quantum well structures”, Applied Physics Letters 103, 082121 (2013). 4. F. Sarcan, O. Donmez, M. Gunes, A. Erol, M. C. Arikan, J. Puustinen, M. Guina, “An analysis of Hall mobility in asgrown and annealed n- and p-type modulation-doped GaInNAs/GaAs quantum wells”, Nanoscale Research Letters 7, 529 (2012). 5. I. A. Buyanova, G. Pozina, J. P. Bergman, W. M. Chen, H. P. Xin, C. W. Tu, “Time-resolved studies of photoluminescence in alloys: Evidence for indirect-direct band gap crossover”, Applied Physics Letters 81, 52 (2002). 6. F. Sarcan, Ö. Dönmez, K. Kara, A. Erol, E. Akalin, M.Ç. Arıkan, H. Makhloufi, A.Arnoult, and C. Fontaine, “Bismuthinduced effects on optical, lattice vibrational and structural properties of bulk GaAsBi Alloys”, Nanoscale Research Letters, kabul edildi (2013). S8 Yoğun Madde Fiziği – Ankara Toplantısı, Bilkent Üniversitesi, 20 Aralık 2013 Düzensiz Nanotellerde Majorana Fermionları İnanç Adagideli1 1 Sabancı Üniversitesi, Mühendislik ve Doğa bilimleri Fakültesi, Orhanlı-Tuzla 34956, İstanbul Bu konuşmada p-dalgası [1] ya da s-dalgası [2] topolojik süperiletkenlerde düzensizlik etkilerinden bahsedeceğim. Özellikle s-dalgası nanotellerde düzensizlik yardımıyla tetiklenen topolojik faz oluşumundan bahsedeceğim[2]. Konunun paradigma modeli olan p-dalgası süperiletken tellerde düzensizlik kritik bir değerin üzerinde ise topolojik fazı bozmaktadır. Buna karşılık deneysel olarak gerçekçi olan Rashba spin-yörünge etkileşimli, konvansiyonel s-dalgası süperiletkenle (proximity) etkilesen yarıiletken nanotellerde düzensizlik topolojik fazı tetikleyebilir ve böylece telin uçlarında Majorana fermionlari oluşturabilir. Bu faz sınırları için geliştirdiğimiz perturbatif olmayan formül sayesinde, Rashba nanotellerde toplam topolojik faz alanının sabit olduğunu gösterdik. Ayrıca süper-örgü tarafından yaratılabilecek bir düzenli saçılım sayesinde bu faz alanı arttırılabilir ve bir topolojik faz mühendisliği yapılabilir. Konuşmamı, sonuçlarımızın ışığında deneysel sonuçları tekrar gözden geçirerek bitireceğim. Şekil 1: Kimyasal potansiyel µ ve Zeeman etkilesimi B’nin fonksiyonu olarak topolojik yuk. Burada (a) temiz sistem (b) superorgu ve (c,d) duzensiz sistemlerdir. (c) sabit bir duzensizlik profilinde kisa (L=100a, a orgu sabiti) ve (d) uzun (L=4000a) tel, (e) and (f) sabit kimyasal potansiyelde, kisa ve uzun tellerin tunel iletkenlikleridir. Kaynakça 1. M.-T. Rieder, P.W. Brouwer and I. Adagideli, “Reentrant topological phase transitions in a disordered spinless superconducting wire”, Physical Review B 88, 060509(R) (2013) 2. Adagideli, M. Wimmer and A. Teker, "Inducing topological order in dirty wires: Majorana fermions from scattering", arXiv:1302.2612 S9 Yoğun Madde Fiziği – Ankara Toplantısı, Bilkent Üniversitesi, 20 Aralık 2013 Sürtünmenin Atomik Temellerinin Peşinde: Antimon Nanoparçacıklar Vasıtasıyla Nano Boyutta Sürtünme Çalışmaları Mehmet Z. Baykara1 Bilkent Üniversitesi, Makine Mühendisliği Bölümü ve UNAM, 06800, Ankara 1 Birçok bilimsel ve teknolojik alan için temel önem arz etmesine rağmen, sürtünme fenomeninin fiziksel prensipleri halen tam olarak anlaşılamamıştır [1]. Tarihte ilk olarak Leonardo da Vinci (1452–1519), Guillaume Amontons (1663–1705) ve CharlesAugustin de Coulomb (1736–1806) tarafından başlatılan sürtünme araştırmaları, 20. yüzyılın başlarında Prandtl-Tomlinson modelinin ortaya çıkması ile yeniden hız kazanmış [2], yüzyılın sonlarına doğru atomik kuvvet mikroskopisinin (AKM) keşfi ile çalışmalar nanometre boyutuna indirilerek nanotriboloji adlı araştırma alanı oluşturulmuştur [3]. Nanotribolojinin ilgi alanı kısaca “nano boyutta sürtünme, aşınma ve kayganlaştırma” olarak tanımlanabilir. Makroskopik dünyada, hem endüstriyel süreçlerde hem de günlük hayatımızda sıklıkla karşılaştığımız sürtünme fenomenini belirleyen fiziksel mekanizmaların sürtünen yüzeyler arasındaki atomik etkileşimlere dayandığı düşünüldüğünde, AKM yardımıyla nanometre boyutunda yapılacak hassas kuvvet ölçümlerinin önemi ortaya çıkmaktadır. kaybı değerleri, ara yüz boyutu ile doğrusal bir ilişki sergilemektedirler. Şekil 1: (a) Grafit yüzeyine ısıl olarak yerleştirilmiş antimon nanoparçacıklarn dağılımını gösteren AKM görüntüsü. (b) Bir antimon nanoparçacığın AKM vasıtasıyla grafit üzerinde yatay olarak ilerletilmesi. Buna karşın, birim temas alanına tekabül eden sürtünme kuvveti ve enerji kaybı değerleri, ara yüz boyutu 20,000 nm2 seviyesine ulaştığında dikkate değer ve ani bir artış sergilemektedirler. Geçirimli elektron mikroskopisi (TEM) ölçümleri, bahsi geçen boyutlarda antimon nanoparçacıkların amorf düzenden kristal düzene geçtiklerini gösterdiği gibi, nanoparçacıkların ince bir oksit katmanıyla sarılı olduklarını da ortaya çıkarmaktadır. Bu şekilde, nano boyutta sürtünme ile ara yüz yapısı arasında deneysel gözlemlere dayanan bir bağ kurulabilmektedir [4]. Bu çalışmada, grafit yüzeyler üzerinde AKM yardımıyla yanal olarak hareket ettirilen antimon nanoparçacıkların deneyimledikleri sürtünme kuvvetleri ve sürtünme sırasında meydana gelen enerji kaybı, ara yüz boyutunun bir fonksiyonu olarak incelenmiştir. Daha önce benzer sistemler üzerinde gerçekleştirilen deneylerde görüldüğü gibi, hem temaslı (contact-mode) AKM yöntemiyle elde edilen sürtünme kuvveti değerleri, hem de tıklatmalı (tapping-mode) AKM metoduyla elde edilen enerji Bu konuşmada, bahsi geçen deneysel çalışma sonuçları özetlenecek ve gözlemlerin dayandığı muhtemel fiziksel süreçler irdelenecektir. Kaynakça 1. 2. 3. 4. B. Bhushan, “Introduction to Tribology”, (John Wiley & Sons, New York, 2002). L. Prandtl, “Ein Gedankenmodell zur kinetischen theorie der festen körper”, Zeitschrift für Angewandte Mathematik und Mechanik, 8, 85 (1928). E. Gnecco, E. Meyer, “Fundamentals of Friction and Wear on the Nanoscale”, (Springer, Berlin, 2007). C. Ritter, M.Z. Baykara, B. Stegemann, M. Heyde, K. Rademann, J. Schroers, U.D. Schwarz, “Nonuniform friction-area dependency for antimony oxide surfaces sliding on graphite”, Physical Review B, 88, 045422 (2013). S10 Yoğun Madde Fiziği – Ankara Toplantısı, Bilkent Üniversitesi, 20Aralık 2013 İki Boyutlu Elektronik Uygulamalar için Tek Katmanlı Grafen Sentezi Dilce Özkendir, Erdi Kuşdemir, Alnazir İbrahim, Aysu Özaras, Burak Erdal, Yasemin Keskin, Volkan Fırat ve Cem Çelebi İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü,Fizik Bölümü,Nanoelektronik Laboratuvarı,35430 Urla-İzmir Grafen, tamamı simetrik altıgen geometriye sahip ve sadecekarbon atomlarından oluşan iki boyutlu bir malzemedir. Tek atom kalınlığında olmasına rağmen, yüksek mekanik ve termal dayanıklılık gibi gelişkin birçok özellikleri bakımından elmasa benzemektedir. Diğer taraftan grafendeki yük taşıyıcılarının hareketliliğinin (mobilite) görece çok yüksek olmasından dolayı,bilim insanları tarafından günümüz teknolojilerinde yaygın olarak kullanılan Si-tabanlı malzemelerin yerini alabilecek biralternatif olarak kabul edilmektedir. Ancak bu adayın bir enerji bandı aralığına sahip olmaması, mikroelektronik ve optoelektronik alanlarında transistör veya optik duyarlı bir malzeme olarak kullanılmasına engel olmaktadır. Yapmakta olduğumuz diğer çalışmalar kapsamındaendüstriyel üretime çok daha elverişli,kristal safsızlık yoğunluğu birhayli düşük,tek katmanlı ve yüksek homojenlikteki epitaksiyel grafen tabakaları elde etmek için “Ultra yüksek vakumda Silikon Karbür (SiC) tabanları üzerine epitaksiyel grafen büyütülmesi” metodu kullanılmaktadır[1,2]. Elde edilen epitaksiyel grafenler üzerinde AFM ve Raman spektroskopisi ölçümleri yapılmaktadır.Diğer taraftan bu örneklerin kuvantum taşınım ölçümleri yardımıyla, düşük sıcaklık ve yüksek manyetik alan etkisinde, yük taşıyıcı özelliklerinin belirlenmesi çalışmalarına başlanmıştır. Çalışmanın ileriki aşamalarında, üretimi yapılan tek katman grafenler üzerine, dünyada yeni denenmeye başlanmış ‘blok kopolimer litografisi‘ yöntemi uygulanacak ve bu sayede grafen nanoşerit ağları (GNA) elde edilecektir. Uygulanacak bu yöntem sayesinde tek katman grafende bir yasak enerji bandı aralığı oluşturulması amaçlanmaktadır. Yarıiletken özellikler kazandırılmış GNA örneklerinin band aralığı büyüklüğü, taşıyıcı yük yoğunluğu, taşıyıcı hareketliliği gibi elektronik taşınım parametreleri, düşük sıcaklıklardan (10 mK) oda sıcaklığına (300 K) kadar geniş bir aralıkta belirlenecektir. Laboratuvarımızda, tek katmanlı grafen elde etmek için görece yaygın olarak kullanılan birkaç yöntem üzerinde çalışılmaktadır. 2010 yılında A. Geim ve K. Novoselov’un Nobel ödülünü de kazanmalarını sağlayan ‘Mikromekanik ayrıştırma yöntemi ile SiO2 tabanları üzerine grafen eldesi’ kullandığımız yöntemlerdenbir tanesidir. Elde ettiğimiz grafen örneklerinin optik mikroskop, Raman spektroskopisi ve Atomik Kuvvet Mikroskobu (AFM) yöntemleriyle karakterizasyonları yapılmaktadır. Kaynaklar 1. C.Çelebi et al./CARBON 50 (2012) 3026-3031 2. C.Çelebi et al./Applied Surface Science 264 (2013) 56-60 S11 Yoğun Madde Fiziği – Ankara Toplantısı, Bilkent Üniversitesi, 20 Aralık 2013 Grafen'in Farklı Yüzeylerde Taramalı Uç Mikroskopi Teknikleri ile İncelenmesi: Ne Görüyoruz? Oğuzhan Gürlü1, Ünal Küçükel2, Ebubekir Erdoğan2, Umut Kamber1, Dilek Yıldız1, Oğuz Gülseren3, Şener Şen3, Gökhan İpek1, Elif Peksu1 İTÜ Fen Edebiyat Fakültesi, Fizik Mühendisliği Bölümü, Maslak, Sarıyer, 34469, İstanbul 2 Kuleli Askeri Lisesi, Çengelköy, Üsküdar, 34680, İstanbul 3 İ.D Bilkent Üniversitesi, Fen Fakültesi, Fizik Bölümü, Bilkent, 06800, Ankara 1 Bant ile eksfoliasyon yöntemi ile elde edilmiş grafen üzerinde yaptıkları elektriksel ölçümler 2010 yılında Geim ve Novoselov’a Nobel ödülü kazandırmıştır. Elbette bu temel prensibin ispatı deneyinin takibinde grafenin pul ölçeğinde (wafer scale) üretimi yönünde çalışmalar hız kazanmış ve kimyasal buhar biriktirme yöntemi (CVD) ile grafenin bakır folyolar üzerinde üretilebileceği gösterilmiştir. Bunu izleyen çalışmalarda, SiC gibi halihazırda karbon içeren yüzeylerin termal işleme tabi tutulması sonucunda en üst grafit katmanının grafen ile benzer özellikler göstermesi ile birlikte farklı yüzeylerde tek ya da çok katmanlı grafit filmlerinin grafenimsi özelliklerinin incelenmesi yoğun ilgi çekmektedir. Farklı yöntemlerle elde edilen grafen ya da grafenimsilerin elektronik devre elemanlarında kullanımı oldukça sıcak bir araştırma konusudur ancak halen "çalışır devre elemanları"nın elde edilmesi deneme yanılmaya bağlıdır. Bunun en temel sebeplerinden birisi ise hazırlanan grafen filmlerinin kusurlarının atomik ölçekte yapısal özelliklerinin ve bunların elektronik özelliklere etkisinin net olarak bilinmemesi ve üretim aşamasında bunların kontrol edilememesidir. Yaptığımız çalışmalarda farklı yöntemler ile grafen eldesi üzerinde durmaktayız. Özellikle HOPG (Highly Oriented Pyrolitic Graphite) kristalleri üzerinde kimyasal yöntemler ile oluşturduğumuz grafen filmlerinin yapısal ve elektronik özellikleri, benzer gözlemler çok eski olmasına karşın, halen açıklanmayı bekleyen pek çok problemi içermektedir. Bu sistemlerde moire desenlerinin gözlemlenebilmelerinin sebebi bu güne dek elektronik mi atomik mi tartışmalarına sebep olmuşken bizim çalışmalarımız ikisinin etkisinin de olduğunu, ancak hangisinin ne kadar etkin olduğunun gözlemlenen yapıya bağlı olarak yorumlanması gereğini ortaya koymaktadır. Grafen/HOPG sistemi yanı sıra, kendi geliştirdiğimiz bir atmosferik-CVD sisteminde bakır folyolar üzerinde büyüttüğümüz grafen filmlerinin en göze çarpan noktası ise bu yapıların Taramalı Tünelleme Mikroskobu (TTM) ile atmosfer koşullarda gözlemlenebilir olmasıdır. Oysa bakır yüzeylerine oda koşullarında TTM ile tünelleme yapılması olası değildir. Ayrıca gene grafen/bakır sistemi üzerinde yaptığımız Atomik Kuvvet Mikroskobu (AKM) faz görüntüleme çalışmalarımız ile grafenin bakır üzerinde büyümesi sırasında bakır yüzeyini çok ciddi şekilde etkilediği ve hatta yeniden yapılanmasına sebep olduğu yönünde veriler elde etmiş bulunuyoruz. Bunun yanında CVD parametrelerinin kontrolü ile fraktal karbon yapıları elde edebiliyoruz. Genel olarak taramalı uç mikroskopları (TUM) ile elde ettiğimiz veriler sayesinde grafen büyütme parametrelerinin optimizasyonu ve atomik ölçekte grafen/yüzey sistemlerinin ve bu sistemlerdeki atomik kusurların anlaşılması üzerinde araştırma faaliyetlerinde bulunuyoruz. Ayrıca foton taramalı tünelleme mikroskobu (fTTM) ile grafen/yüzey sistemlerinin plazmonik yapısı hakkında veriler elde etme çabalarımızı sürdürüyoruz. S12 Yoğun Madde Fiziği – Ankara Toplantısı, Bilkent Üniversitesi, 20 Aralık 2013 SiC Üzerine Büyütülen Grafen Yapılarda Elektriksel İletim Kanallarının Ayrıştırılıp İncelenmesi S. B. Lisesivdin1, G. Atmaca1, E. Arslan2, J. Ul-Hassan3, E. Janzén3, ve E. Özbay2,4 Gazi Üniversitesi, Fen Fakültesi, Fizik Bölümü, 06500 Teknikokullar, Ankara. Bilkent Üniversitesi, Nanoteknoloji Araştırma Merkezi, 06800, Bilkent, Ankara. 3 Linköping Teknoloji Üniversitesi, Fizik, Kimya ve Biyoloji Bölümü, S-581 83 Linköping, İsveç. 4 Bilkent Üniversitesi, Fizik Bölümü, 06800, Bilkent, Ankara; Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Bölümü, 06800, Bilkent, Ankara. 1 2 (SiC üzerine büyütülen grafen yapılarının 1.8-200 K aralığında sıcaklığa bağlı Hall etkisi ölçümleri 0.5 T sabit manyetik alan altında yapılmıştır. Sadece sıcaklığa bağlı Hall verileri kullanarak, basit paralel iletim ayrıştırma yöntemi (ing. SPCEM) adı verilen yöntemin [1,2] ilk defa bu sistemlerde uygulanması ile bir iki-boyutlu (2B) taşıyıcı ve birde üç-boyutlu (3B) taşıyıcıya ait sıcaklığa bağlı hareketlilik taşıyıcı yoğunluğu değerleri elde edildi. Şekil 1’de sırasıyla σ 1 ve σ 2 olarak gösterilen 2B ve 3B özelliği gösteren bu elektriksel iletim kanallarınının yine sırasıyla grafene ve SiC alttaşa ait saf elektriksel iletim kanalları oldukları kabul edilerek bu iki taşıyıcıya ait saçılma analizleri yapıldı. Her iki taşıyıcı içinde sıcaklıktan bağımsız bir hareketlilik limitleyici bileşen gözlemlenmiştir. Ayrıca bu yöntem ile SiC alttaşına ait iyonize safsızlık konsantrasyonu değeri de hesaplanabilmiştir. Şekil 1: SiC üzerine büyütülen grafen yapılarda oluşabilen iki tür taşıyıcı iletimi: grafen’deki 2-boyutlu iletim (σ 1) ve SiC’deki3-boyutlu iletim (σ2). Kaynakça 1. S. B. Lisesivdin, N. Balkan, E. Ozbay “A Simple Parallel Conduction Extraction Method (SPCEM) for MODFETs and Undoped GaN-based HEMTs” Microelectron. J., 40, 413 (2009). 2. A. Yildiz, S. B. Lisesivdin, M. Kasap, S. Ozcelik, E. Ozbay and N. Balkan “Investigation of low temperature electrical conduction mechanisms in highly resistive GaN bulk layers extracted with SPCEM” Appl. Phys. A, 98, 557 (2010). S13 Yoğun Madde Fiziği – Ankara Toplantısı, Bilkent Üniversitesi, 20 Aralık 2013 Grafen Tabanlı Sistemlerde Termal ve Termoelektrik Özellikler Hâldun Sevinçli1 İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü, Malzeme Bilimi ve Mühendisliği Bölümü, 35430, İzmir 1 Grafen, olağandışı elektronik özelliklerinin yanında, gerek mekanik, gerekse fononik ve termal özellikleriyle de alışılmışın dışında bir sistemdir. Kuvvetli sp2 bağları sayesinde, grafen, bilinen en mukavim malzemedir. Bu kuvvetli bağlar fononları başlıca ısı taşıyıcısı yaparken, grafene ısıl açıdan en iletken malzeme olma özelliğini de kazandırırlar. Bu da grafeni termal uygulamalar açısından ilginç bir hale getirmiştir. Bu konuşmada, grafenin fononik ve termal özelliklerinden kısaca bahsedildikten sonra atomik kusurların, kenar düzensizliklerinin, diğer malzemelerle hibridizasyonun ve alttaşla etkileşimin bu özellikleri nasıl etkilediğine dair teorik çalışmalardan bahsedilecek; olası termoelektrik uygulamalar için bazı öneriler sunulacaktır. Atomik düzeydeki kusurlar, gren sınırları, kenar düzensizlikleri, alttaş ile etkileşim gibi etkenler grafenin elektron ve fonon taşınımı üzerinde önemli rol oynarlar ve bu etkiler elektronlar ve fononlar icin değişiklikler gösterebilmektedir.1–3 Örneğin grafen nanoşeritlerdeki kenar düzensizlikleri fonon iletimini etkin bir şekilde baskılarken4,5, zigzag nano-şeritlerdeki elektronlar bu düzensizliklerden çok az etkilendiğinden termoelektrik özellikler beklenmedik şekilde iyileşebilmektedir.6 Bunun yanında, atom eksikliği veya Stone-Wales kusuru gibi düzensizlikler hem elektron hem de fonon Şekil 1: Grafen nano-şeritte kenar düzensizliği. taşınımını baskılayarak termoelektrik verimi düşürmektedir.7 Bu kusurların yol açtığı ortlama-serbest-yolun frekansa bağlı özellikleri, kusurları termal standardizasyon için etkili bir araç haline getirir. Örneğin, karbon nano-tüplerin termal iletkenlikleri, düşük kusur yoğunluklarında büyük bir varyans verirken, kusur yoğunluğu arttığında varyans azalır ve standart bir termal iletkenlik değerine ulaşmak mümkün olur.8 Nano-yapılandırma, grafenin elektronik ve termal özelliklerini istenen amaca uygun hale getirmek için başvurulan başlıca yöntemlerdendir. Bunlardan BN ile hibridizasyon yöntemi ile termal iletkenlik %65 oranına kadar indirilebilirken9 nano-şeritlerin geometrileri ve izotopik kompozisyonlarının aşağıdan-yukarıya bir yaklaşımla düzenlenmesi ile termoelektrik fayda sabiti ZT'nin 3'ün üzerinde değerlere ulaşabileceği öngörülmektedir.10 Kaynakça 1. Neto, C., Guinea, F., Peres, N., Novoselov, K. & Geim, A. The electronic properties of graphene. Rev. Mod. Phys. 81, 109–162 (2009). 2. Balandin, A. Thermal properties of graphene and nanostructured carbon materials. Nat. Mater. 10, 569–581 (2011). 3. Pop, E., Varshney, V. & Roy, A. K. Thermal properties of graphene: Fundamentals and applications. MRS Bull. 37, 1273–1281 (2012). 4. Li, W., Sevinçli, H., Roche, S. & Cuniberti, G. Efficient linear scaling method for computing the thermal conductivity of disordered materials. Phys. Rev. B 83, 155416 (2011). 5. Li, W., Sevinçli, H., Cuniberti, G. & Roche, S. Phonon transport in large scale carbon-based disordered materials: Implementation of an efficient order-N and real-space Kubo methodology. Phys. Rev. B 82, 041410 (2010). 6. Sevinçli, H. & Cuniberti, G. Enhanced thermoelectric figure of merit in edge-disordered zigzag graphene nanoribbons. Phys. Rev. B 81, 113401 (2010). 7. Haskins, J. et al. Control of Thermal and Electronic Transport in Defect-Engineered Graphene Nanoribbons. ACS Nano 5, 3779–3787 (2011). 8. Sevik, C., Sevinçli, H., Cuniberti, G. & Çağın, T. Phonon Engineering in Carbon Nanotubes by Controlling Defect Concentration. Nano Lett. 11, 4971–4977 (2011). 9. Sevinçli, H., Li, W., Mingo, N., Cuniberti, G. & Roche, S. Effects of domains in phonon conduction through hybrid boron nitride and graphene sheets. Phys. Rev. B 84, 205444 (2011). 10. Sevinçli, H., Sevik, C., Çağın, T. & Cuniberti, G. A bottom-up route to enhance thermoelectric figures of merit in graphene nanoribbons. Sci. Rep. 3, (2013). S14 Yoğun Madde Fiziği – Ankara Toplantısı, Bilkent Üniversitesi, 20 Aralık 2013 Grafen Süperkapasitör Tabanlı Geniş Bant Optik Modulatörler Emre O. Polat1 , Coşkun Kocabaş1 Bilkent Universitesi Fizik Bölümü 06800, Ankara, Türkiye 1 Optik modülatörler bilişim teknolojilerinde ışık şiddeti, polarizasyon, faz gibi fiziksel parametrelerin kontrolü için sıklıkla kullanılır. Günümüzde bu optik modulatörlerin çoğunluğu yarıiletken tabanlıdır. Optik özelliklerinin voltajla kontrol edilebilmesinden dolayı, grafen optik modülatörler için yeni potansiyel uygulamalar sunmaktadır. Fakat, yetersiz elektrostatik katkılamalar nedeniyle grafen tabanlı optik moülatörlerin çalışma aralığı kızılötesi dalga boylarındadır. iletkenlikli ( e 2h ) geniş band optik tepkilere neden olur. Görünür ve yakın kızılötesi bölgede bandlar arası geçişleri kontrol etmek için yüksek yük taşıyıcı konstantrasyonuna ihtiyaç vardır. Fermi enerji seviyesinin elektriksel olarak ayarlanmasıyla, enerjisi 2 E F ’den küçük bandlar 2 arası geçişler, Pauli engellemesi prensibiyle engellenerek, grafen saydam hale getirilebilmektedir. Bu çalışmada, geniş bant aralığında çalışabilen, grafen elektrotlar ve sıvı elektrolitle oluşturulmuş süperkapasitör tabanlı optik modülatörleri rapor ediyoruz[1]. Saydam süperkapasitör yapısı sayesinde 450 nm’den 2 µm’ ye kadar uzanan geniş bir bant aralığını atmosferik koşullarda modüle edebiliyoruz. Çok katmanlı grafen ve yansıma tipinde farklı aygıt geometrileri kullanarak %35 modulasyon sağlayabiliyoruz[1]. Şekil 1: Grafen süperkapasitörün şematik gösterimi ve farklı voltajlar için dalgaboyuna bağlı geçirgenlik ölçümü. Grafenin ışıkla etkileşimi, yük taşıyıların bandlar arası ve band içi geçişlerine neden olur. Işığın momentumunun aynı band içinde electron– hole çifti yaratamayacak kadar düşük olduğu yakın kızılötesi ve görünür bölgede, grafenin optik tepkisi, bandlar arası geçişler tarafından belirlenir. Grafenin lineer band yapısından dolayı, bandlar arası geçişler grafende sabit optik Önerdiğimiz grafen tabanlı optik modülatörün çalışması temelde bu prensibe dayanmaktadır. Basit kapasitör geometrisi ve etkili elektrostatik katkılama performansıyla, optoelektronik ve plazmonik gibi alanlarda grafen tabanlı aktif aygıtların geliştirilmesine olanak sağlayacağını düşünüyoruz[1]. Kaynakça 1. Polat, E.O. and C. Kocabas, Broadband optical modulators based on graphene supercapacitors. Nano Letters, 2013. S15 Yoğun Madde Fiziği – Ankara Toplantısı, Bilkent Üniversitesi, 20 Aralık 2013 POSTER SUNUMLARI Yoğun Madde Fiziği – Ankara Toplantısı, Bilkent Üniversitesi, 20 Aralık 2013 Çekirdek-Yüzey Tipi Nanoparçacıklarda Değiş-Tokuş Anizotropi Etkisinin Kaynağı Rıza Erdem1, Orhan Yalçın2, Songül Özüm3, Nazire Çiftçi4 Fizik Bölümü, Akdeniz Üniversitesi, 07058 Antalya 2 Fizik Bölümü, Niğde Üniversitesi, 51240 Niğde 3 Fen Bilimleri Enstitüsü, Niğde Üniversitesi, 51240 Niğde 4 Fen Bilimleri Enstitüsü, Gaziosmanpaşa Üniversitesi, 60240 Tokat 1 İki-boyutta altıgen örgü üzerinde tanımlanan tek domenli çekirdek-yüzey (core-surface, CS) tipi nanoparçacıkların (Şekil 1) [1] manyetik özellikleri analiz edildi. Bilineer ( J ), bikuadratik ( K ) ve dipol-kuadrupol (tek, L (JK )1/ 2 ) etkileşmeli Ising spin sistemi [2] bağ yaklaşım yöntemi [3] altında CS nanoparçacık için çözülerek parçacığın mıknatıslanma ve histerezis eğrileri bulundu. Model Hamiltonyen’indeki etkileşme parametrelerinin bu eğriler üzerindeki etkileri özellikle L etkileşme sabitinin histerezis eğrileri üzerinde oluşturduğu değişiklikler gözlendi. L sabitinin histerezis döngülerinde kaydırma özelliği meydana getirdiği bulundu. Bu önemli etki, literatürde değiş-tokuş anizotropi (exchange bias, EB) etkisi olarak bilinir ve manyetik sistemlerde gözlenen EB ile ilgili deneysel bulgularla uyumludur [4]. Şekil 1: İki boyutta altıgen örgü üzerinde tanımlanan tek domenli ve iki kabuklu (R = 2) bir nanoparçacığın şematik gösterimi. Kırmızı ve mavi renkli içi dolu daireler sırasıyla C ve S spinlerini; kırmızı, yeşil ve mavi çizgiler ise sırasıyla C, CS ve S spin çiftlerini temsil eder. Kaynakça 1. L. G. C. Rego, W. Figueiredo, “Magnetic properties of nanoparticle in the Bethe-Peierls approximation”, Physical Review B, 64, 144424O (2001). 2. C. Temirci, A. Kökçe, M. Keskin, “Equilibrium properties of a spin-1 Ising system with bilinear, biquadratic and odd interactions”, Physica A, 231, 673 (1996). 3. A. Erdinç, M. Keskin, “Equilibrium and nonequilibrium behaviour of the spin-1 Ising model in quadrupolar phase”, Physica A 307, 453 (2002). 4. O. Iglesias, A. Labarta, X. Batlle, “Exchange bias phenomenology and models of core/shell nanoparticles”, J. Nanosci. & Nanotech. 8, 2761 (2008). P1 Yoğun Madde Fiziği – Ankara Toplantısı, Bilkent Üniversitesi, 20 Aralık 2013 Kübik Yapıdaki Pd2XAl ve Pt2XAl (X=Co, Fe, Ni) Heusler Alaşımlarının Fonon Özelliklerinin Hesaplanması Ş. Uğur1, A. Ekiz1 Gazi Üniversitesi, Fizik Bölümü, 06500, Teknikokullar, Ankara 1 Bu çalışmada Pd2XAl ve Pt2XAl (X=Co, Fe, Ni) Heusler alaşımlarının fonon özellikleri yoğunluk fonksiyonel teorisi ile beraber yoğunluk fonksiyonel pertürbasyon teorisi ve genelleştirilmiş gradiyent yaklaşımı kullanılarak araştırıldı. Hesaplanan toplam enerji-hacim eğrileri Murnaghan hal denklemine uydurularak alaşımların örgü sabitleri bulundu. Ni içeren alaşımların net bir manyetizasyona sahip olmadığı görüldü. Fonon frekansları ve durum yoğunlukları (toplam ve kısmi) lineer tepki yaklaşımı kullanılarak elde edildi ve yüksek simetri yönleri boyunca çizildi. P2 Yoğun Madde Fiziği – Ankara Toplantısı, Bilkent Üniversitesi, 20 Aralık 2013 Isısal Tavlamanın Püskürtme Yöntemi ile Elde Edilmiş ZnO İnce Filmlerin Yapısal ve Elektriksel Özelliklerine Etkisi Figen Özyurt Kuş1, Tansu Ersoy2, Tülay Serin3, Necmi Serin3 DSİ TAKK Dairesi Başkanlığı, İzotop Laboratuvarı, 06291, Ankara İstanbul Teknik Üniversitesi, Fizik Mühendisliği Bölümü, 34469, İstanbul 3 Ankara Üniversitesi, Fizik Mühendisliği Bölümü,06100, Ankara 1 2 Bu çalışmada püskürtme yöntemiyle farklı alttabaka sıcaklıklarında üretilen ZnO ince filmlerin elektriksel ve yapısal özelliklerine ısısal tavlamanın etkisi incelenmiştir. Deneyde ZnO filmler elde etmek için, Zn(CH3COO)2.2H2O + H2O → ZnO + C4H6O3 + 3H2O (Alttaş sıcaklığı ≥ 200°C) reaksiyonundan faydalanılmıştır [1]. Püskürtülecek çözelti bu reaksiyona göre seçilmiş ve hazırlanmıştır. Taşıyıcı olarak hava kullanılmıştır. Reaksiyonun oluşabilmesi için alttabaka ısıtılmıştır. ZnO ince filmler 18x26 mm boyutlarında camlar üzerinde farklı alttabaka sıcaklıklarında (350 C - 500 C, T=50C) üretilmiştir. Filmler kaplandıktan sonra tavlamanın elektriksel ve yapısal özellikleri üzerindeki etkilerini araştırmak için 1 saat boyunca 500°C’de hava ortamında tavlanmıştır. Filmlerin ısısal tavlamadan önce ve sonra X-ışını kırınım yöntemiyle kristal yapıları incelenmiş, grain boyutları ve örgü parametreleri (c5.2Å) hesaplanmıştır (Tablo 1). Isısal tavlama ile 500 °C hazırlanan film hariç diğer filmlerin tüm yönelimlerindeki kristallenmelerinin arttığı gözlenmiştir. İki nokta yöntemi kullanılarak filmlerin elektriksel iletkenlikleri bulunmuş ve iletkenliğin ısısal tavlama ile azaldığı gözlenmiştir. Haug ve arkadaşlarının Sputtering yöntemiyle hazırladığı ZnO ince filmlerde de tavlama ile iletkenliğin azaldığı gözlenmiştir [2]. Tablo 1: ZnO ince filmlerin ısısal tavlamadan önce ve sonra (002) yönelimindeki grain boyutları ve örgü parametreleri Isısal Tavlamadan Önce Isısal Tavlamadan sonra Alttabaka Sıcaklığı, Ts (ºC) 2 (º) (º) Grain Boyutu (Å) c (Å) 2 (º) (º) Grain Boyutu (Å) c (Å) 350 400 450 500 34.44 34.55 34.44 34.44 0.37 0.31 0.80 0.28 222 271 104 299 5.206 5.190 5.206 5.206 34.14 34.14 34.27 - 0.21 0.22 0.41 - 393 382 205 - 5.251 5.251 5.231 - Kaynakça 1. Riad, A. S., Mahmoud, S. A., Ibrahim, A. A. Physics B ,296 (2001) 319-325. 2. Haug, F.-J., Krejci, M., Geller, Zs., Zogg, H., Tiwari, A. N. Proceedings of the 16th European Photovoltaik Solar Energy Conference, Glaspow. (2000) 755-758. P3 Yoğun Madde Fiziği – Ankara Toplantısı, Bilkent Üniversitesi, 20 Aralık 2013 Dik Manyetik Alan Altında Rashba Spin-Yörünge Etkileşmeli Çift Kuantum Telinin Enerji Spektrumunun İncelenmesi Yenal Karaaslan1, Bircan Gişi1, Serpil Şakiroğlu2, İsmail Sökmen2 Dokuz Eylül Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Fizik Bölümü, 35390, İzmir 2 Dokuz Eylül Üniversitesi, Fen Fakültesi, Fizik Bölümü, 35390, İzmir 1 Elektrik akımları ve kapı voltajları ile spin ve manyetik özelliklerin kontrol edilebilmesi esasına dayanan, katıların elektronik, optik ve manyetik özelliklerini karakterize ederek spin etkileşimlerinin doğası ile ilgili önemli bilgiler sunan spintronik uygulamaları son zamanların gelecek vaat eden önemli çalışma konuları arasındadır [1]. Bu amaçla, düşük-boyutlu kuantum sistemler (kuantum kuyu, kuantum tel ve kuantum nokta) ve böylesi sistemlerin çiftli yapılarının çalışılması önem kazanmıştır [2]. Saf materyallere ve arayüzlere sahip iki-boyutlu elektron gazındaki spin serbestlik derecelerinin kontrol edilebilirliğini sağlayan temel mekanizmalardan biri olan spin-yörünge etkileşmelerinin, hapsetme potansiyelinin asimetrisinden kaynaklanan Rashba ve kristal örgünün bulk inversiyon asimetrisinden kaynaklanan Dresselhaus spin-yörünge çiftlenimleri olduğu bilinmektedir [3-5]. Şekil 1: (a) Çift kuantum tel yapısına ait şematik gösterim. (b) Kesikli çizgiler manyetik alan ve Rashba spin-yörünge çiftlenim katkısı yok iken, sürekli çizgiler ise bu katkıları da içeren duruma ait en düşük altı seviye için enerji spektrumu gösterimi. çift kuantum teli yapısına ait enerji dispersiyon ilişkileri teorik olarak incelenmiştir. Sistemin enerji özdeğerleri ve özfonksiyonları Schrödinger denkleminin ikinci kuantizasyon yöntemi çözümü ile nümerik olarak elde edilmiştir. Sistemin enerji spektrum davranışının manyetik alana ve spinyörünge çiftleniminin şiddetine ve ayrıca potansiyel profiline güçlü bir şekilde bağlı olduğu görülmüştür (Şekil 1(b)). Dış manyetik alanın varlığında spinyörünge çiftlenim şiddetinin fiziksel sistemin enerji dağılımı üzerine etkilerinin belirlenmesi, spintronik aygıtlarda istenilen magnetotransport özelliklerinin elde edilmesi açısından önem taşıması bakımından çalışmamızın literatüre katkı sağlamasını beklemekteyiz. Bu çalışmada sistem olarak, dik manyetik alan etkisi altında simetrik anharmonik potansiyeli ( ve potansiyel parametreleri olmak üzere) ile tanımlanan ve sadece y-yönünde elektron hareket serbestliği bulunan birbiriyle etkileşen çift kuantum teli yapısını ele alıyoruz (Şekil 1(a)). Bu bağlamda bu çalışmada, dik manyetik alan etkisi altında Rashba spinyörünge etkileşiminin de hesaba katıldığı etkileşimli Kaynakça S. A. Wolf, D. D. Awschalom, R. A. Buhrman, J. M. Daughton, S. Von Molnar, M. L. Roukes, A. Y. Chtchelkanova, D. M. Treger, "Spintronics: A Spin-Based Electronics Vision for the Future", Science 291, 1488-1495 (2001). 2. J-R. Shi, B-Y. Gu, " Magnetoconductance oscillations of two parallel quantum wires coupled through a potential barrier", Physical Reviev B 55, 9941-9948 (1997). 3. M. Governale, U. Zülicke, "Spin accumulation in quantum wires with strong Rashba spin-orbit coupling", Physical Reviev B 66, 073311 (2002). 4. J. Knobbe, Th. Schäpers, "Magnetosubbands of semiconductor quantum wires with Rashba spin-orbit coupling", Physical Reviev B 71, 035311 (2005). 5. S. Zhang, R. Liang, E. Zhang, L. Zhang, Y. Liu, "Magnetosubbands of semiconductor quantum wires with Rashba and Dresselhaus spin-orbit coupling", Physical Reviev B 73, 155316 (2006). 1. P4 Yoğun Madde Fiziği – Ankara Toplantısı, Bilkent Üniversitesi, 20 Aralık 2013 Düzlem-İçi Manyetik Alan Altındaki Kuantum Telinin Optik Özellikleri Üzerine Spin-Yörünge Etkileri Bircan Gişi1 , Yenal Karaaslan1, Serpil Şakiroğlu2 , İsmail Sökmen2 Dokuz Eylül Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Fizik Bölümü, 35390, İzmir 2 Dokuz Eylül Üniversitesi, Fen Fakültesi, Fizik Bölümü, 35390, İzmir 1 Son yıllarda, kuantum kuyu, kuantum tel, kuantum nokta gibi düşük-boyutlu yarıiletken yapıların fiziksel özellikleri, optoelektronik devre teknolojilerindeki uygulamalarından dolayı, yoğun çalışma aktivitelerini teşvik etmektedir [1]. Düşükboyutlu sistemlerde yük taşıyıcılarının hapsedilmesi kesikli enerji seviyelerine sebep olmakta ve bu kesiklilik optik soğurma spektrumunda önemli değişiklik gözlenmesine yol açmaktadır. Düşükboyutlu yapılarda optik soğurma ve kırılma indisi gibi lineer olmayan optik özellikler fotodedektör, kızılötesi lazer ve elektro-optik modülatör gibi yarıiletken optoelektronik cihazlar için geniş uygulama alanı sunar. Kuantum tellerinin dış elektrik/manyetik alanlar ve spin-yörünge etkileşimi ile şekil (boyut) kontrol edilebilirliği istenilen optik geçişleri sağlayan enerji spektrasının elde edilmesini mümkün kılar [2,3]. Bu çalışmada, düzlem-içi manyetik alan altındaki parabolik hapsetme potansiyeli ile tanımlanan kuantum telinin alt-bantlar arası optik soğurma katsayısı ve kırılma indisi değişimi üzerine Rashba spin-yörünge etkileşimi etkisi araştırılmıştır. Lineer ve üçüncü derece lineer olmayan optik soğurma katsayıları ve kırılma indisi değişimlerinin analitik ifadeleri kompakt-yoğunluk matrisi ve Şekil 1: B=3 T, ϕ=0, α=30 meVnm için foton enerjilerinin fonksiyonu olarak lineer (kesikli), lineer olmayan (noktalı) ve toplam (sürekli) soğurma katsayıları iteratif şema kullanılarak elde edilmiştir [4]. Optik soğurma katsayısı ve kırılma indisi değişimi kuantum teli yarıçapı, Rashba spin-yörünge etkileşimi, manyetik alan şiddeti ve yönelimi ve foton enerjisinin fonksiyonu olarak elde edilmiştir. Optik soğurma katsayısı ve kırılma indisi değişiminin sistem parametrelerine güçlü bir şekilde bağlı olduğu gözlemlenmiştir. Kaynakça 1. C. H. L. Quay, T. L. Hughes, J. A. Sulpizio, L. N. Pfeiffer, K. W. Baldwin, K. W. West, D. GoldhaberGordon, R. de Picciotto, “Observation of a One-Dimensional Spin-Orbit Gap in a Quantum Wire”, Nature Physics 6, 336 - 339 (2010); S. Datta, “Electronic transport in mesoscopic systems”, Cambridge University Press, Cambridge (1995). 2. R. Khordad, “Optical properties of quantum wires: Rashba effect and external magnetic field, J. Lumin. 134, 201-207 (2013). 3. S. Lahon, M. Kumar, P. K. Jha, M. Mahon, “Spin-orbit interaction effect on the linear and nonlinear properties of quantum wire in the presence of electric and magnetic fields”, J. Lumin. 144, 149-153 (2013). 4. R. W. Boyd, “Nonlinear optics”, Academic Press, San Diego (2003). P5 Yoğun Madde Fiziği – Ankara Toplantısı, Bilkent Üniversitesi, 20 Aralık 2013 Al – 1.1Sc ve Al – 2Sc Alaşımlarının Bazı Mekanik Özelliklerinin İncelenmesi Hamza Yaşar Ocak1, Ercan Uçgun1 ve Rahmi Ünal2 Dumlupınar Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi, Kütahya 2 Gazi Üniversitesi Mühendislik Fakültesi, Ankara 1 Al – Sc alaşımları endüstride özel bir öneme sahip olmaları nedeniyle; Sc’un iki farklı oranı için Al – 1.1Sc ve Al – 2Sc alaşımlarını toz metarolojisi tekniği ile elde edilerek birçok fiziksel özellikleri deneysel ve teorik olarak incelenmiştir. Öncelikle alaşımın örgü parametresi XRD yöntemiyle bulunarak diğer parametrelerin EMTO programı ile hesaplanmasında kullanılmıştır. Bu çalışmada sadece bazı mekanik özelliklere ait çalışmalarımız yer alacaktır. Ayrıca Sc oranına bağlı olarak ikinci derece elastik sabitlerin değişimi de değerlendirilmiştir. Not: Bu konudaki ilk makalemiz Transactions of Nonferrous Metals Society of China’da yayımlandı. (23,2013, 3020-3026) P6 Yoğun Madde Fiziği – Ankara Toplantısı, Bilkent Üniversitesi, 20 Aralık 2013 Schiff Bazlı (E)-2-methyl-N-((5-nitrothiophen-2-yl)methylene)aniline Molekülünün Kristalografik ve Kuantum Mekaniksel İncelenmesi Özlem Deveci1, Şamil Işık1, Ebil Ağar2 ve Sümeyye Gümüş2 Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Fizik Bölümü, TR-55139, Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Kimya Bölümü, TR-55139, Samsun 1 2 Schiff bazı olan C12H10N2O2S kristali sentezlendi ve kristal yapısı X-ışınları kırınım tekniği ile belirlendi, spektroskopik özellikleri ise FTIR, UV-VIS ve 1H-, 13 C-NMR deneysel metotları ile incelendi. Bileşiğin yapısı Hartree-Fock (HF), Yoğunluk Fonksiyoneli Teorisi (Density Functional Theory, DFT), Austin Model (AM1) and Parametric Model (PM3) teorik hesaplama metotları ile incelendi. Molekülün kristal yapısı direkt yöntemler ile SHELXS97 [1] programı kullanılarak çözüldü ve atomik parametreler, tam-matris en küçük kareler ve Fark−Fourier yöntemleri kulanılarak SHELXL97 [2] programı ile arıtıldı. Kristale ait birim hücre boyutları, birim hücredeki atom konumları, bağ uzunlukları, bağ açıları ve titreşim parametreleri belirlendi. [C12H10N2O2S] Tek kristalinin moleküler yapısını gösteren çizimi (Şekil 1). Deneysel çalışma sonuçlarını desteklemek amacıyla Gaussian 03W ve GaussView 4.1.2 paket programları kullanılarak ab initio Hartree−Fock (HF), Yoğunluk Fonksiyoneli Teorisi (Density Functional Theory, DFT) ve yarı deneysel hesaplamaları Austin Model (AM1), Parametric Model (PM3) metotları ile temel haldeki serbest molekülün moleküler geometrisi, titreşim frekansları (IR), kimyasal kayma değerleri (NMR), sınır moleküler orbitalleri (HOMO ve LUMO) incelendi. Teorik hesaplamalar için baz seti olarak 6-31G(d) seçildi. Şekil 1: [C12H10N2O2S] Molekülünün %30 olasılıklı ısısal elipsoitlerle çizilmiş ORTEP3 diyagramı. Kesikli çizgiler molekül içi ve etkileşmelerini ifade etmektedir Sonuç olarak, moleküllerin enerjileri, konformasyon analizleri, yük dağılımları, moleküler elektrostatik potansiyelleri, dipol momentleri ve sınır moleküler orbitalleri (HOMO ve LUMO) hesaplanarak elde edildi. Çalışmadaki moleküle ait deneysel ve teorik sonuçları karşılaştırılmalarında, bu sonuçlar arasında iyi bir uyum olduğu görülmüştür. Kaynakça 1. Sheldrick, G. M., 1997b. SHELXS97, Program for the solution of crystal structures. University of Göttingen, D., Germany. 2. Sheldrick, G. M., 1997a. SHELXL97, Program for crystal structure refinement. University of Göttingen, D., Germany. P7 Yoğun Madde Fiziği – Ankara Toplantısı, Bilkent Üniversitesi, 20 Aralık 2013 Kalkopirit ZnSiP2 Yarıiletkeni Üzerinde Basıncın Etkisi İrem Öner1, Yasemin Ö. Çiftci2, Kemal Çolakoğlu3 1,2,3 Gazi Üniversitesi, Fen Fakültesi, Fizik Bölümü, 06500, Ankara AIIBIVCV2 yarıiletkenleri, anizotropik yapılarından dolayı lineer olmayan optik özellikler gibi birçok ilginç fiziksel ve kimyasal karakteristiğe sahiptir. Bu bileşikler görünür ve kızılötesi LEDler, kızılötesi dedektör ve üreteçler ile optik parametreli osilatörler vb. teknolojik uygulama alanlarında kullanılan önemli adaylardandır [1]. Bu çalışmada ZnSiP2'nin elastik, elektronik ve optik özelliklerinin basınca bağlılığı yoğunluk fonksiyoneli teorisine dayalı ilk ilkeler hesaplamaları ile ele alınmıştır. Genelleştiril-miş gradyan yaklaşımının Perdew-BurkeErnzerhof (GGA-PBE) parametrizasyonuna dayalı izdüşümsel genişletilmiş düzlem dalga (PAW) sözde potansiyel metodu Vienna Ab initio Simülasyon Paketi (VASP) ile kullanılarak, hacim merkezli tetragonal (I-42d; uzay grup no:122/kalkopirit) ve yüzey merkezli kübik (Fm-3m; uzay grup no:225/kayatuzu) fazları incelenmiştir. Dalga fonksiyonları için düzlem dalgalar 360 eV'luk kesilim kinetik-enerjisine kadar genişletilmiştir. Sözde atomik hesaplamalar Zn: [Ar] 3d104s2, P: [Ne] 3s2 3p3 ve Si: [Kr] 4d10 5s2 5p2 için gerçekleştirilmiştir. Brillouin bölgesinin nümerik integrasyonu, I-42d ve Fm-3m için sırasıyla 8x8x4 ve 8x8x8 Monkhorst-Pack k-nokta örnekleme prosedürü kullanılarak yapılmıştır. Denge örgü parametresine karşılık gelen elastik sabitleri hesaplanmıştır; buna göre I-42d mekaniksel kararlı iken Fm-3m kararsızdır. Bununla birlikte I-42d, Fm-3m’ye göre enerjitik olarak daha kararlıdır ve basınç altında (~35 GPa) kalkopiritten kayatuzuna bir faz geçişi belirlenmiştir. ZnSiP2 bileşiğinin elektronik yapısı, I-42d fazının 1.36 eV direkt enerji band aralığına sahip bir yarıiletken olduğunu göstermiştir. Band grafiğinin yanında toplam (t_dos) ve parçalı (p_dos) durum yoğunlukları çizdirilmiştir. 10, 20 ve 30 GPa için her iki fazda elastik sabitleri, ve bu basınçlar için kalkopirit yapıda optik özellikleri, band ve dos hesabı yapılmıştır. Ayrıca örgü sabiti, bulk modülü, bulk modülünün basınca göre türevi, Zener anizotropi faktörü, Poisson oranı, Young modülü ve izotropik shear modülü gibi temel fiziksel parametreler elde edilmiştir. Dielektrik fonksiyonu, kırılma indisi, sönüm katsayısı, soğurma katsayısı, optik yansıma ve elektron enerji kaybı spektrumu da optik özellikler olarak ortaya konulmuştur. Sonuçların diğer teorik ve deneysel çalışmalarla uyumlu olduğu görülmüştür. Tablo 1: I-42d ve Fm-3m fazlarının örgü parametreleri, minimum enerjileri ve enerji band aralıkları Referans a (Å) c (Å) Eg (eV) Bu çalışma(GGA-PBE) 5.4196 10.5294 1.36 Teorik(GGA-PW91) [1] 5.4000 10.5000 1.34 Deneysel [2] 5.3990 10.4370 Bu çalışma(GGA-PBE) 6.2162 Teorik(GGA-PW91) [1] 6.2000 Faz I-42d Fm-3m Tablo 2: I-42d fazının elastik sabitleri, bulk modülü, shear modülü ve Young modülü (GPa birimi ile verilmiştir.) Faz Referans C11 C12 C13 C33 C44 Bu çalışma(GGA-PBE) 60.3 101.8 Teorik(GGA-PW91) [1] 27.32 115.15 Bu çalışma(GGA-PBE) 138.7 57.7 62.1 133.6 94.5 Teorik(GGA-PW91) [1] 136.68 54.79 60.79 133.11 71.91 C66 B G E 11.6 87.9 14.7 41.7 -1.031 83 --- --- 92.1 86.1 65.3 156.4 69.63 86.29 55.45 136.4 Fm-3m I-42d Kaynakça 1. F. Arab et al. "Ab initio investigations of structural, elastic and electronic properties of ZnSiP2: Pressure effect", Computational Materials Science 65 (2012) 520–527. 2. Yu. M. Basalev et al. "Electronic Structure of Triple Phosphides MgSiP2, ZnSiP2, and CdSiP2", Russian Physics Journal 48 (2005) 78-82. P8 Yoğun Madde Fiziği – Ankara Toplantısı, Bilkent Üniversitesi, 20 Aralık 2013 Synthesis, Structural Characterization of (C21H23CuN2O12) Complex Akif Arslan1, Ömer Çelik2, Sevtap Keser3, Sedat Köstekçi3, Mehmet Aslantaş4,Tuba Kıyak4 1 Düziçi Vocational School, Osmaniye Korkut Ata University, Osmaniye Physics Education Department, Ziya Gökalp Education Faculty, Dicle University, Diyarbakır 2 Biotechnology Laboratory, Biology Department, KSÜ, Avsar Campus, Kahramanmaras 3 4 Physics Department, KSÜ, Avsar Campus, Kahramanmaras In this study, the metal complex C21H23CuN2O12 was prepared from the reaction between 3.5 Dihidroksibenzoic acid and 2-aminobenzamide in the presence of cupper(II) sulfate, and X-ray diffraction methods. The crystallographic analysis shows that the complex crystallizes in the triclinic system, space group. In the complex, the geometry around the cupper ion has distorted pyramid geometry by one water (H2O) molecule, one N and three O atoms. The N-H…O strong intra- and also C-H…O and O-H…O type strong inter-molecular hydrogen bonding interactions mainly stabilize the crystal structure and form an infinite 3-dimensional network. We would like to thank Dr.Şemistan Karabuğa at Chemistry Department and the Biotechnology Laboratory in Biology Department, KSU, staff for their assistance without which this work could not have been accomplished. Keywords: Metal Complex, Sulfonic Acid, X-ray Crystallography, Antimicrobial, Enzymatic Activity Kaynakça 1. 2. 3. G.M. Sheldrick,(SHELXS-97),University of Gottingen, Germany,(1997). G.M. Sheldrick,(SHELXL-97),University of Gottingen, Germany,(1997). Sertçelik et al. Acta Crystallographica Section E68: 1010-1011 (2012). 4. Aydın et al. Acta Crystallographica Section E68: 1162-1163 (2012). P9 Yoğun Madde Fiziği – Ankara Toplantısı, Bilkent Üniversitesi, 20 Aralık 2013 Pd-Mn-Sb tabanlı Heusler Alaşımlarının Yapısal ve Manyetik Özellikleri H. Can Aydoğan1 ve Seda Aksoy Esinoğlu1 İstanbul Teknik Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi Fizik Mühendisliği Bölümü, 34469, İstanbul, Türkiye 1 Ferromanyetik Heusler alaşımlarında, yüksek sıcaklık kübik fazdan (austenit) ferromanyetik durumdaki tetragonal faza (martensit) yapısal geçiş, martensitik geçiş gözlenmektedir. Martensitik geçiş sebebiyle bu alaşımlarda tek-yönlü ya da iki-yönlü şekil hafıza etkisi, süperelastiklik gözlenmektedir. Buna ek olarak bazı Heusler alaşımlarında yapısal ve manyetik faz geçişi aynı anda meydana gelir. Bu durumda alaşımlar büyük manyetokalorik etki gösterir. Heusler alaşımlarının gösterdiği bu etkiler bu alaşımların aktüatör, sensör ve manyetik soğutucu gibi manyetik olarak kontrol edilebilen ve akıllı malzeme olarak adlandırılan aygıtların yapılmasına olanak tanır. Ferromanyetik Ni-Mn tabanlı Heusler alaşımları yüksek manyetik şekil hafıza etkisi ve manyetokalorik etki gösterdiği için yaygın olarak çalışılmaktadır [1,2]. Son zamanlarda Pd-Mn tabanlı yeni Heusler alaşımları incelenmekte olup, Pd-MnSn alaşımında martensitik geçiş gözlenmiş ve potansiyel bir manyetik şekil hafıza alaşımı olduğu tartışılmaktadır [3,4]. Şekil 1: X2YZ genel formülüne sahip Heusler alaşımlarının austenit fazdaki L21 kübik yapısı. Bu çalışmada Pd50M25+xSb25-x (x=0, 7, 10, 13, 15) ve Pd50M25−ySb25+y (y=0, 5, 15) alaşımlarının yapısal ve manyetik özellikleri incelenmiştir. Üretilen örneklerin kompozisyonları, taramalı elektron mikroskobunda (SEM) EDS analizi ile doğrulanmıştır. X-ışını toz kırınımı desenleri oda sıcaklığında elde edilerek, örneklerin kristal yapıları belirlenmiştir. Her bir alaşımın Curie sıcaklıkları, hem sıcaklığa bağlı direnç ölçümlerinden (70<T<300 K) hem de 50 mT manyetik alan altındaki sıcaklığa bağlı mıknatıslanma ölçümlerinden (5<T<300 K) gözlenmiş olup 240 K civarında olduğu bulunmuştur. Bu değer literatürde bulunan Pd50Mn25Sb25 stokiyometrik alaşımının Curie sıcaklığı ile uyumludur [5]. Kaynakça 1. Ullakko K., vd., Applied Physics Letters, 69, 1966,(1996). 2. Krenke T., vd., Nature Materials, 4, 450, (2005). 3. Kanomata T., vd., Journal of Alloys and Compounds, 541, 392, (2012). 4. Chieda Y., vd., Journal of Alloys and Compounds, 554, 335, (2013). 5. Shirakawa K., vd., Journal of Magnetism and Magnetic Materials, 70, 421, (1987). P10 Yoğun Madde Fiziği – Ankara Toplantısı, Bilkent Üniversitesi, 20 Aralık 2013 Li2Pt3X (X=B, C ve N) Bileşiklerinin İlk-Prensiplerle İncelenmesi Sezgin Aydın1 Gazi Üniversitesi, Fen Fakültesi, Fizik Bölümü, 06500, Ankara 1 Li2Pd3B ve Li2Pt3B’de sırasıyla 8K ve 2-3K gibi sıcaklıklarda süper iletkenlik elde edilmesi bu bileşiklere gösterilen ilginin artmasını sağladı [1-2]. nokta değerleri ile CASTEP paket programı yardımıyla incelendi. Li2Pt3B için hesaplanan örgü parametresinin (6.860Å) literatürdeki 6.755Å [3] değeriyle uyumlu olduğu görüldü. Kararlılık tartışması için bileşiklerin oluşum entalpileri ve elastik sabitleri hesaplandı. Bütün bileşiklerin negatif oluşum entalpisine sahip oldukları ve elastik sabitlerin de kararlılık şartlarını sağladıkları, bu nedenle bütün bileşiklerin termodinamik ve mekanik kararlı oldukları görüldü. En düşük oluşum entalpisinin Li2Pt3B’ye ait olduğu, bor atomunu karbon ve azot atomu ile değiştirmenin yapıyı daha kararlı yapmadığı tespit edildi. Band yapılarından ve kısmi durum yoğunluğu eğrilerinden, Fermi seviyesini kesen bandlardan ve sıfırdan farklı durum yoğunluğundan dolayı bütün bileşiklerin metal oldukları tespit edildi. Yapıların metallikleri incelendi ve Li2Pt3X (X=B, C ve N) bileşiklerinin metallikleri sırasıyla 0.85, 0.39 ve 0.49 olarak hesaplandı. Süperiletken karakteriyle uyumlu olarak borlu yapının daha yüksek metalliğe sahip olduğu görüldü. Diğer taraftan, bağlanma karakteri ortaya kondu: 1tip B-Pt bağının ve 1-tip Pt-Pt bağının pozitif Mulliken popülasyonuna sahip olduğu bulundu. Bu bağlar dikkate alınarak, Li2Pt3X (X=B, C ve N) bileşiklerinin sertlikleri sırasıyla 19.4, 22.2 ve 21.2 GPa olarak hesaplandı. Sertlik değerlerinin birbirlerine yakın oldukları, Pt-Pt bağlarının Pt-X bağlarından daha sert oldukları görüldü. Şekil 1: Li2Pt3B’nin kristal yapısı (üstte) ve hesaplanmış 3D elektron yoğunluğu (altta) Bu çalışmada, Li2Pt3B bileşiğindeki bor atomu karbon ve azot atomuyla yer değiştirilerek elde edilen Li2Pt3X (X=B, C ve N) bileşiklerinin yapısal, elektronik, elastik ve mekanik özellikleri yoğunluk fonksiyonel teorisi kapsamında, GGA-PBE fonksiyoneli ve ultrasoft pseudopotansiyeller kullanılarak uygun seçimli kesilim enerjisi ve k- Kaynakça 1. H. Q. Yuan, D. F. Agterberg, N. Hayashi, P.Badica, D. Vandervelde, K. Togano, M. Sigrist, M. B. Salamon, Physical Review Letters 97, 017006 (2006). 2. K.-W. Lee, W.E. Pickett, Physical Review B 72, 174505 (2005). 3. S. K. Bose, E. S. Zijlstra, Physica C 432, 173-181 (2005). 4. U. Eibenstein, W. Jung, Journal of Solid State Chemistry 133, 21-24 (1997) P11 Yoğun Madde Fiziği – Ankara Toplantısı, Bilkent Üniversitesi, 20 Aralık 2013 Ti3B4 bileşiğinin Karakteristik Elektronik Özellikleri Sezgin Aydın1 Gazi Üniversitesi, Fen Fakültesi, Fizik Bölümü, 06500, Ankara 1 Titanyum bor bileşikleri çok sayıda avantaja sahiptirler. Bunlardan bazıları yüksek erime noktası, sertlik, aşınma direnci, iyileştirilmiş elektriksel iletkenlik ve mekanik özellikler şeklinde sıralanabilir [1-2]. Bu özelliklerinden dolayı titanyum boritler için geniş uygulama alanları vardır. Bu çalışmada, Ti3B4 bileşiğinin yapısal, elektronik, elastik ve mekanik özellikleri yoğunluk fonksiyonel teorisi kapsamında, GGA-PBE fonksiyoneli ve ultrasoft pseudopotansiyeller kullanılarak uygun kesilim enerjisi ve k-nokta değerleri ile CASTEP paket programı yardımıyla incelendi. Hesaplanan örgü parametrelerinin deneysel değerlerle ve diğer teorik sonuçlarla iyi uyum içinde olduğu [3], negatif oluşum entalpisi (-0.94 eV/atom) ve kararlılık şartlarını sağlayan elastik sabitler sayesinde Ti3B4 bileşiğinin termodinamik ve mekanik kararlı olduğu görüldü. Şekil 1: Ti3B4’ün kristal yapısı (3×1×1)[3]. Kırmızı renkli kısım birim hücreyi temsil etmektedir. Şekil 2: Ti3B4 için kısmi durum yoğunluğu eğrileri. Şekil 2’de sunulan kısmi durum yoğunluğu eğrilerinden bileşiğin metal olduğu, B pdurumlarının ve Ti d-durumlarının DOS eğrilerinde baskın karakterde olduğu görüldü. [-4, -2] eV aralığında B p-durumları ve Ti d-durumları arasında hibritleşme olduğu ve Fermi seviyesinde daha yüksek durum yoğunluğu değerine sahip olduğundan dolayı, metallik durumunun büyük ölçüde Ti d-durumlarından kaynaklandığı tespit edildi. Stres-strain metoduyla hesaplanan elastik sabitlerden 223.55 GPa olarak hesaplanan bulk modülü değeri Fe3C (226.8 GPa) ve TiC (242 GPa) ile karşılaştırılabilir seviyededir. Ek olarak, bağlanma karakteri ortaya kondu: 2-tip B-B bağının, 4-tip B-Ti bağının ve 1-tip Ti-Ti bağının pozitif Mulliken popülasyonuna sahip olduğu bulundu. Bu bağlar dikkate alınarak, bileşiğin sertliği 25.8 GPa olarak hesaplandı. Daha kısa uzunluğa sahip Ti-B bağlarının bireysel sertliklerinin diğer bağlardan daha yüksek olduğu görüldü. Kaynakça 1. V. I. Matkovich, Boron and Refractory Borides, Springer Verlag, New York, 1977 2. L. Sun, Y. Gao, B. Xiao, Y. Li, G. Wang, Journal of Alloys and Compounds 579, 457-467 (2013) 3. N. R. Adsit, Trans. Metall. Soc. AIME 236, 804 (1966) P12 Yoğun Madde Fiziği – Ankara Toplantısı, Bilkent Üniversitesi, 20 Aralık 2013 Mo2B ve Mo3B2 Bileşiklerinin Yapısal, Elektronik, Elastik ve Mekanik Özelliklerinin İlk-Prensiplerle İncelenmesi Sezgin Aydın1 Gazi Üniversitesi, Fen Fakültesi, Fizik Bölümü, 06500, Ankara 1 Geçiş-metali (TM) boritleri mükemmel kararlılık, iyi iletkenlik, yüksek erime noktası, yüksek sertlik değerleri, aşınma direnci, iyi elektriksel iletkenlik gibi özelliklerden dolayı oldukça ilgi gösterilen malzeme gruplarından biridir [1-2]. Bu çalışmada, Mo2B ve Mo3B2 bileşiklerinin yapısal, elektronik, elastik ve mekanik özellikleri ilk-prensipler yoğunluk fonksiyonel teorisi kapsamında, GGA-PBE fonksiyoneli ve ultrasoft pseudopotansiyeller kullanılarak uygun seçimli kesilim enerjisi ve k-nokta değerleri ile CASTEP paket programı yardımıyla incelendi. oluşum entalpileri ve elastik sabitler yardımıyla her iki bileşiğin termodinamik ve mekanik kararlı olduğu görüldü. Daha düşük oluşum entalpisi, daha yüksek elastik sabitler ve mekanik özelliklerden dolayı Mo3B2’nin Mo2B’den daha kararlı olduğu belirlendi. Band yapılarından ve kısmi durum yoğunluğu eğrilerinden her iki bileşiğin Fermi seviyesini kesen bandlardan ve sıfırdan farklı durum yoğunluğu değerinden dolayı metal olduğu, durum yoğunluğu eğrilerinin ağırlıklı olarak Mo ddurumlarından kaynaklandığı tespit edildi. [-6,-2] eV enerji aralığında bor atomlarının p-durumları ve Mo atomlarının d-durumları arasında hibritleşme meydana geldiği, bu durumun B atomları ve Mo atomları arasında meydana gelen olası bağlanmaya işaret ettiği sonucuna varıldı. Detaylı bağlanma analizi çıkarıldığında her iki yapı için, 1-tip B-B ve 3-tip Mo-B bağının pozitif Mulliken popülasyonuna sahip olduğu, yani bu tür bağların var olduğu görüldü. Elektron yoğunlukları, durum yoğunlukları ve Mulliken atomik yük analizinden elde edilen sonuçlar ışığında, bileşiklerdeki bağlanmanın kovalent, iyonik ve metalik bileşenlere sahip olduğu sonucuna varıldı. Ek olarak, her iki bileşiğin sertliği teorik olarak hesaplandı. Mo2B’nin sertliği 24.2 GPa ve Mo3B2’nin sertliği de 23.9 GPa olarak bulundu. Her iki bileşiğin sertliğinin birbirine yakın olduğu, bu sertlik değerlerinin literatürde rapor edilen TiC (24.7 GPa) ve OsC (24.3 GPa) sertlik değerleriyle karşılaştırılabilir oldukları görüldü. daha kısa MoB bağlarının bireysel sertliklerinin diğerlerinden daha yüksek olduğu tespit edildi. Şekil 1: Mo2B (solda)[3] ve Mo3B2 (sağda)[4]’nin kristal yapıları.Üstteki yapılar c-doğrultusunda, alttaki yapılar ise a-doğrultusundadır. Hesaplanan örgü parametrelerinin deneysel değerlerle iyi uyum içinde olduğu [3, 4], Kaynakça 1. I. R. Shein, A. L. Ivanovskii, Pysical Review B 73, 144108 (2006). 2. C. T. Zhou, J. D. Xing, B. Xiao, J. Feng, X. J. Xie, Y. H. Chen, Computational Materials Science 44, 10561064 (2009). 3. A. M. Zakharov, M. Y. Golubev, Inorg. Mater. 16, 579-581 (1980). 4. A. Wittmann, H. Nowotny, H. Boller, Monatsh. Chem. 91, 608-615 (1960). P13 Yoğun Madde Fiziği – Ankara Toplantısı, Bilkent Üniversitesi, 20 Aralık 2013 Tavlama Sıcaklığının Sol-Jel Daldırma Yöntemiyle Hazırlanan p-CuO/i-ZnO/n-ATO Heteroyapıların Elektriksel Özelliklerine Etkisinin İncelenmesi Figen Özyurt Kuş1, Tülay Serin2, Necmi Serin2 DSİ TAKK Dairesi Başkanlığı, İzotop Laboratuvarı, 06291, Ankara 2 Ankara Üniversitesi, Fizik Mühendisliği Bölümü,06100, Ankara 1 Farklı tavlama sıcaklıklarında (200-350°C, T= 0°C) sol-jel daldırma yöntemiyle hazırlanan p-CuO/i-ZnO/nATO heteroyapılarının elektriksel özelliklerinin incelenmesi amacıyla 1x25x75mm boyutlarında mikroskop camları üzerine p-CuO/i-ZnO/n-ATO heteroyapıları büyütülmüştür. Bu yapıların elektriksel özellikleri akımgerilim (I-V), kapasite-gerilim (C-V) ve kapasite-frekans (C-f) ölçümleri kullanılarak incelenmiş, akım-gerilim belirtkenlerinin diyot özelliği gösterdiği gözlenmiştir. Ayrıca bu yapıların ileri beslem engel potansiyelleri, doğrultma çarpanları ve diyot ideallik faktörleri I-V ölçümlerinden; engel potansiyelleri ve alıcı yoğunlukları C-V ölçümlerinden; yapıların arayüzey durum yoğunlukları C-f ölçümlerinden hesaplanmıştır. Bu ölçüm ve hesaplamalardan bu yapılarda akım-iletim mekanizmasının çok adımlı tünelleme olduğu belirlenmiştir. Şekil 1: p-CuO/i-ZnO/n-ATO heteroyapısının şematik gösterimi CuO tavlama süresi (dakika) 10 10 20 200 5 200 30 250 5 250 30 p-CuO/i-ZnO/n-ATO 10 10 20 250 5 250 30 250 5 250 30 p-CuO/i-ZnO/n-ATO 10 10 20 300 5 300 30 250 5 250 30 p-CuO/i-ZnO/n-ATO 10 10 20 350 5 350 30 250 5 250 30 p-CuO/i-ZnO/n-ATO 10 10 10 250 5 250 15 250 5 250 30 P14 CuO tavlama sıcaklığı (ºC) ZnO ön ısıtma sıcaklığı (ºC) CuO ön ısıtma süresi (dakika) CuO daldırma sayısı CuO ön ısıtma sıcaklığı (ºC) ZnO daldırma sayısı ZnO tavlama süresi (dakika) ATO daldırma sayısı p-CuO/i-ZnO/n-ATO ZnO tavlama sıcaklığı (ºC) Yapı ZnO ön ısıtma süresi (dakika) Tablo 1: p-CuO/i-ZnO/n-ATO yapılarını hazırlama şartları Yoğun Madde Fiziği – Ankara Toplantısı, Bilkent Üniversitesi, 20 Aralık 2013 SmX (X = S, Se ve Te) Bileşiklerinin Yapısal, Elastik ve Titreşim Özelliklerinin Hesaplanması A. İyigör1, Ş. Uğur2, R. Ellialtıoğlu3 Ahi Evran Üniversitesi, Merkezi Araştırma ve Uygulama Lab,. 40100, Kırşehir 2 Gazi Üniversitesi, Fizik Bölümü,06500, Teknikokullar-Ankara 3 Hacattepe Üniversitesi, Fizik Mühendisliği Bölümü, 06800, Beytepe, Ankara 1 Yoğunluk fonksiyonel teorisi içerisinde genelleştirilmiş gradiyent yaklaşımı kullanılarak, Pm-3m (216) uzay grubu ve B2(CsCl) kristal yapısındaki SmX (X = S, Se ve Te) bileşikleri için hesaplamalar yapıldı. Bu bileşikler için taban durum yapısal, elastik ve titreşim özellikleri araştırıldı. SmS, SmSe ve SmTe bileşiklerinin örgü sabitleri sırasıyla 3.473 Å, 3.603 Å ve 3.812 Å olarak bulundu ve bu sonuçlar elastik ve titreşim özellikleri hesaplanırken kullanıldı. Örgü titreşimi özellikleri, öz uyumlu yoğunluk fonksiyoneli pertürbasyon kuramı çerçevesinde incelendi. P15 Yoğun Madde Fiziği – Ankara Toplantısı, Bilkent Üniversitesi, 20 Aralık 2013 Fe-Ni Alaşımlarında Martensitik Faz Geçişlerinin Moleküler Dinamik Simülasyon Yöntemi ile Araştırılması Eşe Akpınar1 , Seyfettin Çakmak 1 Süleyman Demirel Üniversitesi, Fizik Bölümü, Bölüm Adı, 32260, Isparta 1 Martensit faz geçişleri, birinci dereceden katı- katı faz geçişleridir. Fe66Ni34 ve Fe64Ni36 ikili alaşım sistemlerinin martensitik faz geçişleri Moleküler Dinamik Simulasyon yöntemi ile araştırılmıştır. Çalışmada Gömülmüş Atom Metodunun Sutton- Chen versiyonu kullanılmıştır. Sıcaklık etkisinin ve Ni içeriğinin martensitik faz geçişleri üzerindeki etkisi araştırılmıştır. Yapısal analizler, radyal dağılım fonksiyonu eğrileri kullanılarak yapılmıştır. Fe66Ni34 ve Fe64Ni36 alaşımlarında sıcaklığın etkisi ile martensitik faz geçişleri gerçekleştiği gözlenmiştir. P16 Yoğun Madde Fiziği – Ankara Toplantısı, Bilkent Üniversitesi, 20 Aralık 2013 B13-C Nanoşeridinde Karbon Atomunun Etkisinin İlk- Prensipler Yaklaşımı ile İncelenmesi Esra EROĞLU, 1Mehmet ŞİMŞEK 1 Gazi Üniversitesi Fen Fakültesi Fizik Bölümü Teknikokullar 06500 /Ankara 1 örgü boyutları en yakın iki komşu atomu arası uzaklık en az 10Å [2-3] olacak şekilde ayarlandı. Bor, yapısındaki elektron-eksikliği doğası nedeniyle içinde bulunduğu bileşiklerde oluşan kimyasal bağlarında çok çeşitlilik gösterir. Bu bağlamda borlu yapılar çok sayıda teorik ve deneysel araştırmacının dikkatini üzerine çekmiştir[1-4]. Tasarlanan/önerilen nanoşeritlerin enerjetik kararlılıkları, geometrik parametreleri (bağ uzunlukları v.b) ve elektronik özellikleri (durum yoğunluğu, band yapısı, Mulliken atomik yükleri ve bağ popülasyon değerleri) incelendi. Bor nanoşeritleri çoğu zaman metalik karakterde olmasına rağmen yarıiletken yapılara da rastlamak mümkündür[4]. Nanoşeritler; yapıdan farklı sayıda ve konumdaki atomların çıkarılmasıyla ya da yapıya başka türdeki atomların bağlanmasıyla çeşitli formlarda oluşturulabilir. Böylece oluşturulan yapıların kararlılıkları ve elektronik özellikleri farklılıklar gösterir[1]. Bu çalışmada, yoğunluk fonksiyonel teorisi (DFT) kapsamında benzetişim hesaplamaları yapılarak, doğrusal kenarlı B14 nanoşeridi çalışıldı. B14 yapısına ait birim hücre Şekil 1’de verildi. Şeridi oluşturan altıgenlerden birinin farklı konumlarındaki bor atomları, karbon atomlarıyla değiştirilerek yeni nanoşeritler oluşturuldu. Böylece, karbon atomunun konum bağımlı etkileri (genel olarak yapıya bir elektron eklenmesi etkisi) incelendi. Şekil 1: B14 nanoşeridi için birim hücre Elde edilen sonuçlar doğrultusunda; tüm yapıların metalik karakterde olduğu görüldü. Atomik yük dağılımı incelendiğinde B14 yapısının hemen hemen nötr durumda olduğu, yapıya karbon eklendiğinde ise elektron alarak negatif yük dağılımına sahip olması, çevresi ile etkileşme aktivitesini ve bağ yapma özelliğini artırdığı görülmektedir. Sonuç olarak yeni şeritlerin atomik tutucu veya filitre olarak kullanılabileceği söylenebilir. Geometri optimizasyonu ve elektronik özellikleri kapsayan hesaplamalar GGA-PW91 fonksiyoneli ve ultrasoft pseudo-potansiyeller kullanılarak CASTEP programıyla yapıldı. Nanoşeritlerin periyodiklikten dolayı meydana gelen etkileşmesini önlemek için, Anahtar kelimeler: DFT, elektronik yapı, nanoşerit, bor. Kaynakça 1. T. T. Xu, J. G. Zheng, N. Wu, A. W. Nicholls, J. R. Roth, D. A. Dikin, R. S. Ruoff, “Crystalline Boron Nanoribbons: Synthesis and Characterization”,Nano Letters, 4:5 (2004). 2. Y. Zhao, C. Ban, Q. Xu, S. H. Wei, C. Dillon, “Charge-driven structural transformation and valance versatility of boron sheets in magnesium borides”, Phys. Rev. B, 83: 035406 (2011). 3. Y. Ding, X. Yang, J. Ni, “Electronic structures of boron nanoribbons”, Applied Physics Letters, 93: 043107 (2008). 4. S. Saxena, T. A. Tyson, “Insights on the Atomic Electronic Structure of Boron Nanoribbons”, Physics Letters, 104:245502 (2010). P17 Yoğun Madde Fiziği – Ankara Toplantısı, Bilkent Üniversitesi, 20 Aralık 2013 Karma Spin-(2, 5/2) Ising Sisteminin Dinamik Davranışının Glauber Geçiş Oranları Temelli Ortalama Alan Yaklaşımı ile İki Tabakalı Kare Örgü Üzerinde İncelenmesi Mehmet Ertaş, Mustafa Keskin Erciyes Üniversitesi Fen Fakültesi, Fizik Bölümü, 38039, Kayseri Zamana bağlı salınımlı dış manyetik alan altında iki tabakalı kare örgü üzerinde karma spin (2, 5/2) Ising modelinin dinamik davranışı Glauber-tipi stokhastik dinamik temelli ortalama alan yaklaşımı kullanılarak incelendi. Master denkleminden yola çıkılarak modelin dinamik davranışını veren ortalama-alan dinamik denklemleri Glauber-tipi stokhastik dinamik kullanılarak elde edildi. Elde edilen ortalama-alan dinamik denklemleri, AdamsMoulton kestirme ve düzeltme yöntemi ve Romberg integrasyon metotları kullanılarak nümerik olarak çözüldü. Sistemde mevcut olan fazları elde etmek için ortalama düzen parametrelerinin zamanla değişimleri incelendi. Daha sonra bir periyot içinde ortalama düzen parametrelerinin veya dinamik düzen parametrelerinin, sıcaklığın fonksiyonu olarak davranışları incelenerek dinamik faz geçiş (DFG) sıcaklıkları tespit edilecek ve aynı zamanda DFG’lerinin doğası (kesikli veya sürekli yani birinci- veya ikinci-derece faz geçişleri) karakterize edildi. Tabakalar içi etkileşim parametreleri olan J1 ve J2’nin hem antiferromanyetik /antiferromanyetik (AFM/AFM), hem de antiferromanyetik/ferromanyetik(AFM/FM) olduğu durumlar için DFG noktalarından faydalanarak (T, h) düzleminde dinamik faz diyagramları sunuldu. Sonuçlar FM/FM ve FM/AFM [1] durumları için elde edilen sonuçlarla karşılaştırıldı. Kaynakça 1. M. Ertaş, M. Keskin, “Dynamic magnetic behavior of the mixed-spin bilayer system in an oscillating field”, Physics Letters A 376, 2455 (2012). P18 Yoğun Madde Fiziği – Ankara Toplantısı, Bilkent Üniversitesi, 20 Aralık 2013 NiO İnce Filmlerin Optik ve Elektrokromik Özellikleri Gamze Atak1, Selen Demirel1,2, Özlem Duyar Coşkun1 Hacettepe Üniversitesi, Fizik Mühendisliği, 06800, Ankara Hacettepe Üniversitesi, Nanoteknoloji ve Nanotıp, 06800, Ankara 1 2 görüntüleri alınmıştır. Daha sonra hazırlanan tüm ince filmlerin elektrokromik özelliklerinin incelenmesi amacı ile elektrokimyasal ölçümleri alınmıştır. Bu ölçümler kullanılarak, farklı çalışma basınçlarında büyütülen filmlerin renklenme etkinlikleri ve iyon/yük depolama kapasiteleri hesaplanmıştır. Nikel oksit (NiO), tungsten oksitten (WO3) sonra en yaygın olarak kullanılan ve üzerinde çalışılan elektrokromik malzemelerden biridir [1],[2]. Anodik elektrokromik bir malzeme olan nikel oksit, yüksek elektrokromik verime sahiptir [3]. Katodik tungsten oksit ince film ile bir elektrokromik cihaz içinde karşılıklı olarak birbirini tamamlayıcı olarak kullanılabilirler. NiO çalışma aralığı anlamında düşük potansiyel aralığına, yüksek çevrim ömrüne ve yüksek renklenme etkinliğine sahip bir malzemedir. NiO yükseltgendiğinde koyu kahve-siyah renklenir iken, indirgendiğinde ise etkin olarak renksizleşir. 0.6 2 AkimYoğunluğu (mA/cm ) 0.4 Bu çalışmada magnetron kopartma sistemi ile NiO ince filmler büyütülüp, optik ve elektrokromik özellikleri incelenmiştir. Sistem 2.80 × 10-6 Torr temel basınca düşürüldükten sonra, 75 W plazma gücünde 1737F yüksek sıcaklık camı ve ITO ince film kaplı cam alttaşlar üzerine, 2'' seramik NiO hedef malzeme kullanılarak büyütülmüştür. Kopartma gazı olarak Argon gazı kullanılmıştır. Çalışma basıncı 9 – 30 mTorr aralığında değiştirilmiştir. Böylelikle çalışma basıncının filmlerin özellikleri üzerine etkisi incelenmiştir. 0.2 0.0 -0.2 9 mTorr 12 mTorr 15 mTorr 20 mTorr -0.4 -0.6 -2 -1 0 1 2 Potansiyel (V) Şekil 2. Farklı çalışma basınçlarında hazırlanan NiO ince filmlerin CV eğrileri 8 6 2 AkimYoğunluğu (mA/cm ) 4 9 mTorr 12 mTorr 15 mTorr 20 mTorr 30 mTorr 2 AkimYoğunluğu (mA/cm ) Hazırlanan NiO ince filmlerin, Aquila nkd 8000e spektrofotometre ile 350 – 1100 nm dalga boyu aralığında, 30° geliş açısında s ve p polarize ışık için geçirgenlik ve yansıtma ölçümleri alınmıştır. Hazırlanan filmlerin spektrofotometrik ölçümleri amorf yarıiletken malzemelerde çok iyi sonuç veren Tauc-Lorentz model ile uyuşum işlemine tabii tutularak, film kalınlığı ve dalga boyuna bağlı kırma indisi ile sönüm sabiti değerleri elde edilmiştir. Büyütülen ince filmlerin yapısal özelliklerinin incelenmesi için, X-ışını kırınım desenleri ve SEM 4 3 2 1 0 -1 -2 -3 -4 20 25 30 35 40 45 Zaman (Saniye) 2 0 -2 0 20 40 60 80 100 120 140 160 180 200 Zaman (Saniye) Teşekkür Bu proje TÜBİTAK tarafından desteklenmektedir (Proje No: 111T252). XRD ölçümleri için Hacettepe Üniversitesi Fizik Mühendisliği Bölümü SNTG Laboratuvarı’na teşekkür ederiz. Şekil 3. Farklı çalışma basınçlarında hazırlanan NiO ince filmlerin CA eğrileri Kaynakça 1. T. Maruyama and S. Arai, “Electrochromic properties of tundsten trioxide thin films prepared by chemical deposition” J. Electrochem. Soc., vol 141, p.1021, (1994). E. L. Miller and R. E. Rocheleau, “Electrochemical and electrochromic behaviour of reactively sputtered nickel oxide”, J. Electrochem. Soc., vol. 144, p.1995, (1997). 3. C. G. Granqvist, Handbook of Inorganic Electrochromic Materials, Elsevier, 339-378, (2002) 2. P19 Yoğun Madde Fiziği – Ankara Toplantısı, Bilkent Üniversitesi, 20 Aralık 2013 Nikel Ferrit Nanoparçacıkların Seyreltme ile Değişen Özelliklerinin Ferromagnetik Rezonans Tekniği ile Belirlenmesi Senem Çitoğlu1, Mustafa Coşkun2 Hacettepe Üniversitesi, Nanoteknoloji ve Nanotıp Anabilim Dalı, 06800, Ankara, Türkiye 2 Hacettepe Üniversitesi, Fizik Mühendisliği Bölümü , 06800, Ankara, Türkiye 1 Oleik asit kaplı 5,87 nm boyutundaki NiFe2O4 nanoparçacıklar termal ayrıştırma yöntemi kullanılarak sentezlendi. NiFe2O4 nanoparçacıkların yapısal özellikleri, şekil ve parçacık boyutları XRD (X-ışınları Toz Kırınımı) ve TEM (Geçirimli Elektron Mikroskobu) ölçüm teknikleri ile incelendi. Oleik asit kaplı NiFe 2O4 magnetik nanoparçacıklarının siklohekzan içerisinde seyreltilmesi ile değişen magnetik özellikleri FMR (Ferromagnetik Rezonans) tekniği ile belirlendi. İlk olarak oleik asit kaplı olarak sentezlenen NiFe2O4 nanoparçacıklarının 120-300 K aralığında FMR sinyal değişimine bakıldı. Ardından, NiFe2O4 nanoparçacıkları siklohegzan içerisinde seyreltildi ve 0.5 Tesla magnetik alanı altında 120 K değerinde örneğin dondurulması ile siklohekzanın erime sıcaklığı olan 240 K ‘e kadar 10 K aralıklarla ve 0 o-180o açı değerlerinde FMR ölçümleri alındı. Sıvı ortamda seyreltme ile örneklerin FMR çizgilerinin şekil ve kaymaları sıcaklığa bağlı olarak analiz edildi. FMR ölçüm sonuçlarında, siklohekzan içerisinde seyreltme ile NiFe2O4 nanoparçacıklarının arasındaki dipolar etkileşimin azalarak, FMR sinyallerinin rezonans alanında artış ve çizgi genişliğinde ise daralma meydana getirdiği belirlendi. Bu sonuçlardan, magnetik nanoparçacıkların seyreltme ile dipolar etkileşmelerindeki değişimlerin FMR spektrometresi kullanılarak belirlenebileceği gösterildi. P20 Yoğun Madde Fiziği – Ankara Toplantısı, Bilkent Üniversitesi, 20 Aralık 2013 XB3 (X=Os, Re ve W) Bileşiklerinin Yapısal, Elektronik ve Mekanik Özelliklerinin İlk-Prensiplerle İncelenmesi Sezgin Aydın1, Aynur Tatar1, Yasemin Öztekin Çiftci1 Gazi Üniversitesi, Fen Fakültesi, Fizik Bölümü, 06500, Ankara 1 Osmiyum, renyum ve tungsten boritler yüksek ısıl dayanımları, yüksek sertlikleri ve iyileştirilmiş mekanik özelliklerinden dolayı oldukça ilgi çeken bir malzeme grubudur ve birçok uygulama alanına sahiptirler [1, 2]. kullanılarak 450eV kesilim enerjisi ve 0.03 1/Å aralıklı k-nokta değerleri ile CASTEP paket programı yardımıyla incelendi. için hesaplanan örgü parametrelerinin literatürle uyumlu olduğu görüldü [1]. Kararlılık tartışması için bileşiklerin oluşum entalpileri ve elastik sabitleri hesaplandı. Bütün bileşiklerin negatif oluşum entalpisine sahip oldukları ve elastik sabitlerin de kararlılık şartlarını sağladıkları, bu nedenle bütün bileşiklerin termodinamik ve mekanik kararlı oldukları görüldü. En düşük oluşum entalpisinin (-0.30 eV/atom) ReB3 bileşiğine ait olduğu, Os atomunu Re ve W atomu ile değiştirmenin yapıyı daha kararlı hale getirdiği tespit edildi. Ayrıca, Re ve W atomu ile oluşturulan yapıların elastik sabitlerinin ve mekanik özelliklerinin OsB3’ten daha iyi (daha yüksek) olduğu belirlendi. Band yapılarından ve kısmi durum yoğunluğu eğrilerinden, Fermi seviyesini kesen bandlardan ve sıfırdan farklı durum yoğunluğundan dolayı bütün bileşiklerin metal oldukları tespit edildi. OsB3 Diğer taraftan, sunulan bileşiklerin bağlanma karakterleri incelendi: 2-tip B-B bağının ve 1-tip BX bağının pozitif Mulliken popülasyonuna sahip olduğu bulundu. Bu bağlar dikkate alınarak, XB3 (X=Os, Re ve W) bileşiklerinin sertlikleri sırasıyla 33.8, 33.9 ve 32.9 GPa olarak hesaplandı. Sertlik değerlerinin birbirlerine yakın oldukları, daha uzun olan B-B bağlarının B-X bağlarından daha sert oldukları görüldü. Şekil 1: OsB3’ün kristal yapısı (üstte) ve hesaplanmış 3D elektron yoğunluğu (altta) Bu çalışmada, OsB3 bileşiğindeki Os atomunun Re ve W atomuyla yer değiştirilmesi sonucu elde edilen XB3 (X=Os, Re ve W) bileşiklerinin yapısal, elektronik ve mekanik özellikleri yoğunluk fonksiyonel teorisi kapsamında, GGA-PBE fonksiyoneli ve ultrasoft pseudopotansiyeller Kaynakça 1. Z.-W. Ji, C.-H.Hu, D. –H. Wang, Y.Zhong, J.Yang, W.-Q. Zhang, H.-Y. Zhou, Acta Materialia 60, 42084217 (2012). 2. M. Zhang, H. Yan, G. Zhang, H. Wang, Journal of Physical Chemistry C 116, 4293-4297 (2012). P21 Yoğun Madde Fiziği – Ankara Toplantısı, Bilkent Üniversitesi, 20 Aralık 2013 OsB3 Bileşiğinin Basınç Altında İlk-Prensiplerle İncelenmesi Sezgin Aydın1, Aynur Tatar1, Yasemin Öztekin Çiftci1 Gazi Üniversitesi, Fen Fakültesi, Fizik Bölümü, 06500, Ankara 1 Süper sert materyaller aşındırma, parlatma, kesici araçlar ve koruyucu kaplamalar gibi uygulamalarda önemli endüstriyel uygulamalara sahiptirler [1]. Yeni bir süpersert malzeme dizayn etmenin yollarından biri geçiş-metallerinin B, C ve N gibi hafif elemenetlerle yaptığı bileşikleri araştırmaktır. Osmiyum boritler (OsB, OsB2, Os2B3, Os2B5, OsB3, OsB4) bu tarife çok iyi uyarlar ve farklı kristal yapılarının (özellikle OsB2) iyi mekanik davranışlar sergilediği gösterilmiştir [2]. Bu çalışmada, OsB3 bileşiğinin basınç altında yapısal, elektronik ve mekanik özellikleri yoğunluk fonksiyonel teorisi kapsamında, GGA-PBE fonksiyoneli ve ultrasoft pseudopotansiyeller kullanılarak 450eV kesilim enerjisi ve 0.03 1/Å aralıklı k-nokta değerleri ile CASTEP paket programı yardımıyla incelendi. Hesaplanan örgü parametrelerinin basınçla değişimi incelendiğinde, a-parametresinin basınca cparametresinden daha duyarlı olduğu, yapısal parametrelerin basınçla geleneksel davranışa uygun bir şekilde azaldığı görüldü (Şekil 1). Diğer taraftan, her bir basınçta bulk, shear ve Young modülleri, ayrıca sertlikleri hesaplandı ve basınçla hemen hemen düzgün olarak arttıkları tespit edildi (Şekil 1). Ek olarak, bileşiğin basınç altındaki bağlanma doğası araştırıldı. Optimize yapıda 2-tip B-B bağının ve 1-tip B-Os bağının pozitif popülasyon değerine sahip olduğu, yani yapıdaki bağlanmanın bu bağlardan kaynaklandığı, basınç arttıkça B-Os bağının popülasyon değerinin hemen hemen 80 GPa’da sıfıra düştüğü, bağın kovalentliğinin azaldığı ve iyonikliğinin arttığı sonucuna varıldı. Bağ uzunlukları analiz edildiğinde, uzun karakterli olan B-B bağının basınca diğer bağlardan daha duyarlı olduğu tespit edildi. Şekil 1: OsB3’ün yapısal parametrelerinin (üstte) ve mekanik özelliklerinin basınçla değişimi (altta) Kaynakça 1. Z.-W. Ji, C.-H.Hu, D. –H. Wang, Y.Zhong, J.Yang, W.-Q. Zhang, H.-Y. Zhou, Acta Materialia 60, 42084217 (2012). 2. Q. Gu, G. Krauss, W. Steurer. Advanced Materials 20, 3620 (2008). P22 Yoğun Madde Fiziği – Ankara Toplantısı, Bilkent Üniversitesi, 20 Aralık 2013 Hf2AX (A= Li, Mg, X= B, C ve N ) Bileşiklerinin İlk Prensipler ile İncelenmesi Aynur Tatar1, Sezgin Aydın1 Gazi Üniversitesi, Fen Fakültesi, Fizik Bölümü,06500, Ankara 1 Mn+1AXn bileşikleri hem metal hem de seramik özellikleri sergilerler ve yüksek erime noktası, yüksek dayanım ve mekanik özellikler, yüksek ısıl ve elektriksel iletkenlik, yüksek sıcaklık oksitlenme direnci gibi dikkat çekici özelliklere sahiptirler [1, 2]. Literatürde, Hf2AlC ve Hf2AlN gibi M2AX bileşikleri çalışılmıştır. Bu çalışmada, Al atomu Li ve Mg gibi alkali bir metal ile değiştirilerek, Cr2AlC-tip kristal yapıya sahip Hf2AX (A= Li, Mg, X= B, C ve N) bileşiklerinin yapısal, elektronik, mekanik ve dinamik özellikleri yoğunluk fonksiyonel teorisi kapsamında, GGA-PBE fonksiyoneli ve ultrasoft pseudopotansiyeller kullanılarak 600eV kesilim enerjisi ve 0.02 1/Å aralığa sahip k-nokta değerleri ile CASTEP paket programı yardımıyla incelendi. Hf2AX (A= Li, Mg, X= B, C ve N) bileşiklerinin kararlılıklarını araştırmak için oluşum entalpileri, elastik sabitleri ve fonon dispersiyon eğrileri hesaplandı. Bütün bileşiklerin negatif oluşum entalpilerinden, kararlılık şartlarını sağlayan elastik sabitlerden ve pozitif fonon frekanslarından (Hf2LiB hariç) dolayı termodinamik, mekanik ve dinamik kararlı oldukları görüldü. Oluşum entalpileri incelendiğinde, azotlu yapıların, karbonlu yapılardan, onların da borlu yapılardan daha kararlı oldukları gözlendi. Band yapılarından ve kısmi durum yoğunluğu eğrilerinden, kararlı olan bütün bileşiklerin metalik karakterde oldukları, Hf d-durumlarının ve X pdurumlarının baskın olduğu görüldü. Bileşiklerin metallikleri araştırıldı ve borlu yapıların en yüksek metalliğe, azotlu yapıların da en düşük metalliğe sahip oldukları bulundu. Şekil 1: Cr2AlC-tip kristal yapı Kaynakça 1. H. Nowotny, Prog. Solid State Chem. 2, 27 (1970). 2. M. Dahlqvist, B. Alling, J. Rosen, Physical Review B 81, 220102(R) (2010). P23 Yoğun Madde Fiziği – Ankara Toplantısı, Bilkent Üniversitesi, 20 Aralık 2013 Ag/n-Si/p-AGIS/In Heteroeklem Yapısının Aygıt Özellikleri Hasan Hüseyin Güllü1,3, Emre Coşkun1,2, Mehmet Parlak1,3 1 2 Fizik Bölümü, Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ), 06800, Ankara Fizik Bölümü,, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, 17100, Çanakkale Güneş Araştırmaları ve Uygulamaları Merkezi, (GÜNAM), ODTÜ, 06800, Ankara 3 Bu çalışmada, AgInSe2 ve AgGaSe2 üçlü yarı-iletken kalkopirit bileşik yapılarının dört elementli bileşiği olarak Ag-Ga-In-Se (AGIS) polikristal yarı-iletken ince filmlerin aygıt özellikleri incelenmiştir. P-tipi AGIS ince filmleri n-tipi Si (111) plaka üzerine Ag, Ga, In, Se elementel kaynaklarları kullanılarak katmanlı yapıda dört kaynaklı termal buharlaştırma sistemi ile büyütülmüştür. Üretim süresince alttaş sıcaklığı 200°C’de sabit tutulmuştur. Üretilen filmlerin elementel kompozisyonu EDS (Enerji Dağılımlı X-ışını Spektroskopisi) kullanılarak Ag:Ga:In:Se = 25:10:15:50 olarak bulunmuştur. X-ışını kırınımı (XRD) ölçümleri sonucunda, AGIS filmlerinde baskın yönelimin 25.60 derecedeki (112) düzlemi yönünde olduğu gözlenmiştir. Ag/n-Si/p-AGIS/In katlı yapı üzerinde oda sıcaklığındaki detaylı aygıt özellikleri analizi yapılmıştır. Farklı türden iki yapı ile oluşturulan eklem yapısı içerisinde aygıt parametreleri I-V ölçümleri ile belirlenmiştir. Oluşturulan p-n eklem yapısı, 4-kat doğrultma çarpanı, 5.87 Ω seri direnç ve 1.37x104 Ω paralel direnç ile diyot özelliği göstermektedir. Ayrıca, üretilen aygıt yapısının 300-1300 nm dalgaboyu aralığında spektral foto-tepki ölçümleri yapılmıştır. Kaynakça 1. 2. 3. H. Karaagac, M. Kaleli, M. Parlak , “Characterization of AgGa 0.5In0.5Se2 thin films deposited by electronbeam technique”, J. Phys. D: Appl. Phys. 42 (2009) 165413 G. H. Chandra, O. M.. Hussain, S. Uthanna, B. S. Naidu, “Characterization of AgGa 0.5In0.5Se2 thin films”, Vacuum 62 (2001) 39}45 M. Kaleli, M. Parlak and C¸ Erçelebi, “Studies on device properties of an n-AgIn5Se8/p-Si heterojunction diode”, Semicond. Sci. Technol. 26 (2011) 105013 P24 Yoğun Madde Fiziği – Ankara Toplantısı, Bilkent Üniversitesi, 20 Aralık 2013 Cu-Zn-Sn-Te İnce Filmlerin Yapısal ve Optik Özelliklerinin İncelenmesi Hasan Hüseyin Güllü1,2, İdris Candan1,2, Özge Bayraklı1,2, Mehmet Parlak1,2 1 2 Fizik Bölümü, Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ), 06800, Ankara Güneş Araştırmaları ve Uygulamaları Merkezi, (GÜNAM), ODTÜ, 06800, Ankara Cu-Zn-Sn-Te (CZST) ince film yapıları direk bant aralıklı yarı-iletken olup, soğurma katsayısı 104 cm-1 nin üzerinde, yasak bant aralığı ise 1.45-1.60 eV civarındadır. CZST ince film tabanlı hücrelerin teknolojisi ağır metalleri içermediği ve düşük maliyetli elementleri kullandığı için güneş enerji teknolojilerinde önemli bir etkiye sahip olacağı düşünülmektedir. Bu çalışmada, CZST filmleri, Cu, Zn, Sn, Te elementel kaynakları kullanılarak katmanlı olarak cam alttaş üzerine dört kaynaklı termal buharlaştırma sistemi ile büyütüldü. CZST ince filmlerin üretim sonrası ısıl işleme bağlı olarak yapısal ve optik özellikleri üzerinde yoğunlaşıldı. Üretilen CZST ince filmlerin kristal yapısını ve ikincil fazlarının incelemek için XRD (X-ışını kırınımı) ölçümleri gerçekleştirildi. SEM (Taramalı Elektron Mikroskopu) ve EDS (Enerji Dağılımlı X-ışını Spektroskopisi) kullanılarak filmlerin morfolojisi ve içerikleri incelendi. Ayrıca, UV/VIS/NIR spektrofotometresi kullanarak elde edilen filmlerin soğurma katsayısı ve Eg yasak enerji aralığı bulundu. Kaynakça 1. 2. 3. I. Repins, C. Beall, N. Vora, C. DeHart , D. Kuciauskas, P. Dippo, B. To, J. Mann, W. C. Hsu, A. Goodrich, R. Noufi, “Co-evaporated Cu2ZnSnSe4 films and devices”, Solar Energy Materials & Solar Cells 101 (2012) 154–159 D. B. Mitzi, O. Gunawan, T. K. Todorov, D. A. R. Barkhouse, “Prospects and performance limitations for Cu–Zn–Sn–S–Se photovoltaic technology” , Phil. Trans. R. Soc. A, 371 (2013) 20110432 K. Wang, O. Gunawan, T. Todorov, B. Shin, S. J. Chey, N. A. Bojarczuk, D. Mitzi, S. Guhaa, “Thermally evaporated Cu2ZnSnS4 solar cells”, Applied Physics Letters 97 (2010) 143508 P25 Yoğun Madde Fiziği – Ankara Toplantısı, Bilkent Üniversitesi, 20 Aralık 2013 GaAsP/GaP Alaşımlarının Yapısal ve Optik Özelliklerinin İncelenmesi Saime Şebnem Çetin*, Emine Boyalı, Yunus Özen, Süleyman Özçelik Gazi Üniversitesi, Fen Fakültesi, Fizik Bölümü, 06500 Ankara Gazi Üniversitesi, Fotonik Uygulama ve Araştırma Merkezi,06500 Ankara Optoelektronik uygulamalarda kullanılabilen farklı kompozisyonlara sahip GaAs1-xPx yarıiletken alaşımları, katı kaynaklı moleküler demet büyütme (MBE) tekniği kullanılarak, SI-GaP alttaş üzerine büyütüldü. Büyütülen numuneler K1, K2 ve K3 olarak isimlendirildi. Bu alaşımların, oda sıcaklığında taşıyıcı yoğunlukları, Hall katsayıları ve mobiliteleri; özdirenç, taşıyıcı yoğunluğu ve taşıyıcı hareketliliği (mobilite) Hall Etkisi deneyleri ile sıcaklığa bağlı (25-300K) olarak belirlendi. K1 K2 K3 20 1 15 10 5 Büyütülen numunelerin yüksek çözünürlüklü X-ışını -2 kırınım desenlerine LEPTOS yazılımı kullanılarak simülasyon yapılması ile numunelerin alaşım oranları (x), sırasıyla 0.32, 0.33 ve 0.50 olarak belirlendi. Numuneler için GaAsP tabakasına ve GaP alttaşa ait pik pozisyonları, pik yarı genişlikleri (FWHM), örgü parametreleri (a) ve gerilme (strain) değerleri belirlendi. K1 0 Şiddet (k.b.) 33.6 34.3 35.0 32.9 33.6 2(derece) 34.3 35.0 2(derece) K3 GaP Şiddet (k.b.) GaAsP 32.9 33.6 34.3 4 5 Yarıiletken malzemelerde dielektrik fonksiyonun (DF) davranışı, yapının elektronik geçişleri hakkında detaylı bilgiler vermektedir. Dielektrik fonksiyonu, yarıiletkende bantlar-arası geçişler olarak değerlendirilen kritik enerji noktaları hakkında veriler içerir ve enerji bant yapısının açıklanmasında kullanılabilir. Numunelerin, Spektroskopik Elipsometre (SE) ile 0.59-4.6 eV foton enerjisi aralığına bağlı dilelektrik fonksiyonunun reel kısmının (1) spektrumu elde edildi. Yapıların bantlararası-geçiş kenarlarının kritik nokta enerjilerinden E0 kritik noktasının değişimi, dielektrik fonksiyonunun reel kısmının ikinci türev spektrumlarına “standart kritik nokta çizgi-şekli” eşitliklerine en küçük kareler yöntemi ile fit edilerek incelendi. Ayrıca, oda sıcaklığı fotolüminesans (PL) ölçümleri sonucu elde edilen emisyon pik enerji pozisyonları alaşım oranına bağlı olarak incelendi ve SE verilerine yapılan analiz sonucu elde edilen değerler ile karşılaştırıldığında değerlerin uyumlu olduğu görüldü. GaAsP Şiddet (k.b.) 32.9 3 Şekil 2: Numunelerin dielektrik fonksiyonunun reel kısmı GaP GaAsP 2 Foton Enerjisi (eV) K2 GaP 1 35.0 2(derece) Teşekkür: Bu çalışma 111T655 nolu proje ile TÜBİTAK ve 2011K120290 nolu proje ile KB (DPT) tarafından desteklenmiştir. Şekil 1: Numunelerin HRXRD kırınım desenleri P26 Yoğun Madde Fiziği – Ankara Toplantısı, Bilkent Üniversitesi, 20 Aralık 2013 Üç Alt Örgülü Ferro-Ferrimagnet Heisenberg Sistem için İnverted Histerisiz Döngüsü Gülistan Mert Selçuk Üniversitesi, Fizik Bölümü, 42075, Konya Üç alt örgülü karma-spin Heisenberg ferro-ferrimanyetik sistemi, Green fonksiyon tekniği ile inceledik. Sistem, bütün değiş-tokuş etkileşim pozitif olduğu zaman ferromanyetik, en az biri negatif olduğu zaman ferrimanyetik özellik gösterir. Ferrimanyetik durum için, histerisiz döngüsünün sıcaklığa bağlılığını elde ettik. Kritik sıcaklığa kadar bütün sıcaklıklarda histerisiz etki vardır. Zorlayıcı alan düşük sıcaklıklarda maksimumdur ve kompansasyon sıcaklığında (Tkomp) sıfır olur. Sıcaklık arttıkça tekrar artar ve kritik sıcaklıkta sıfır olur. Kompansasyon sıcaklığında meydana gelen sıfır zorlayıcı alanın nedeni alt örgülerdeki manyetik momentlerin birbirlerini yok etmeleridir. Kalıcı manyetizasyonun ve zorlayıcı alanın negatif olduğu manyetik histerisiz döngüsü inverted histerezis döngüsü olarak adlandırılır. İncelediğimiz sistemde Tkomp = 8.7 < T < T = 13.8 sıcaklıklar arasında inverted histerisiz döngüsü elde ettik. Bu negatif zorlayıcı alan, deneysel olarak Prusya mavisi bileşiklerden olan üç alt örgülü Sm0.52IIIGd0.48III[CrIII(CN)6] ferro-ferrimagnet de gözlenmektedir. P27 Yoğun Madde Fiziği – Ankara Toplantısı, Bilkent Üniversitesi, 20 Aralık 2013 Metal Oksit Tabanlı Çift Katmanlı İnce Filmlerin Optik Sabitlerinin Elde Edilmesi Sevcan ERCAN1, Tayyar GÜNGÖR2 ve Ebru GÜNGÖR2 Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi, Fizik Bölümü,15030 Burdur, TÜRKİYE. Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi, Enerji Sistemleri Mühendisliği Bölümü,15030 Burdur, TÜRKİYE. 1 2 ZnO tabanlı çift katmanlı ince filmler, ITO film kaplanmış taban üzerine ZnO ince filmlerin ultrasonik kimyasal püskürtme tekniği ile uygun hazırlama koşullarında biriktirilmesiyle elde edilmiştir. Belirli molaritede ve film kalınlığında elde edilen çift katmanlı filmlerin optik özellikleri incelenmiştir. Biriktirme tekniği için kullanılan solgel; çinko asetat dihidrat (Zn(CH3COO)2.2H2O) (%99.9, Merck) tuzu, uygun çözücülerle 60 dak. karıştırılarak hazırlanmıştır. Film kaplama işlemi için ısıtıcı taban üzerine alttaş ve ITO taban ardışık olarak yerleştirilmiş ve eş zamanlı olarak ZnO, ZnO/ITO ince filmler hazırlanmıştır. Üretilen filmlerin optik geçirgenlik spektrumları, 300-900 nm dalgaboyu aralığında UV-Vis spektrofotometre ile elde edilmiştir (Şekil 1). ZnO/ITO katmanlı ince filmlerin kalınlıkları ve optik sabitleri (kırma indisi, sönüm katsayısı), nokta tabanlı kısıtlamasız minimizasyon algoritması ile belirlenmiştir. Şekil 1: ZnO, ZnO/ITO ve ITO ince filmlere ait deneysel olarak elde edilen optik geçirgenlik spektrumları. Şekil 2: ZnO, ITO ve ZnO/ITO ince filmlere ait deneysel ve teorik olarak elde edilen optik geçirgenlik spektrumları. Film kalınlıkları, ZnO için 750nm, ITO için 110nm olarak hesaplanmıştır (Şekil 2-3). Katmanlı olan ZnO/ITO örnekteki tabaka kalınlıkları ise 795nm:115nm olarak hesaplanmıştır (Şekil 4). Kullanılan iteratif yöntemle katmanlı filmlerin optik sabitleri doğrudan hesaplanabilmiş ve tek katmanlı filmlerin optik sabitleri ile uyumlu olduğu görülmüştür. Not: Bu çalışma, Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi tarafından 110-NAP-10, 0172-NAP-13 ve 0173NAP-13 nolu projeleri ile desteklenmiştir. P28 Yoğun Madde Fiziği – Ankara Toplantısı, Bilkent Üniversitesi, 20 Aralık 2013 ZnO İnce Filmlerin Optik Bant Aralığının Eşik Dalgaboyu Yöntemiyle Hesaplanması Ömer Ali Türkcan1, Aydın Yıldırımlar1, Tayyar Güngör2 ve Ebru Güngör2 Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi, Fizik Bölümü,15030 Burdur, TÜRKİYE. Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi, Enerji Sistemleri Mühendisliği Bölümü,15030 Burdur, TÜRKİYE. 1 2 Bu çalışmada ultrasonik kimyasal püskürtme tekniği kullanılarak ZnO film elde edilmiştir. Bunun için uygun hazırlama parametreleri ile hazırlanan başlangıç çözeltisi, sabit sıcaklıkta (400 C) tutulan cam alttaş üzerine püskürtülmüştür. Uygun akış hızı için elde edilen ZnO filmin optik sabitleri (kalınlık, sönüm katsayısı vb.) 300-900nm dalgaboyu aralığında UV-Vis bölgesinde elde edilen optik geçirgenlik spektrumunun (Şekil 1) iteratif yöntemler ile değerlendirilmesi ile belirlenmiştir. Yapısal özellikleri için x-ışını kırınım desenleri incelenmiştir. Bu desenlerde (002) tercihli yönelimin olduğu görülmüş ve grain boyutu 43nm olduğu belirlenmiştir. Şekil 1: ZnO ince filme ait deneysel ve teorik olarak elde edilen optik geçirgenlik spektrumları. Klasik biçimde, malzemenin optik band aralık değerleri, optik yansıma spektrumu ve/veya optik geçirgenlik spektrumlarının kullanıldığı karmaşık yöntemlerle (Swanepoel, vb.) hesaplanabilmektedir. Optik soğurma katsayısının (α), foton enerjisi (hv) ile değişimi Tauc ifadesi (α=A(hv-Eg)n/hv) yardımı ile belirlenir. ZnO gibi direkt band aralığına sahip yarıiletkenlerin n=1/2 olarak dikkate alınır. ZnO filmin optik band aralığı, fotolüminesans (PL) spektrumu (Şekil 2) ve optik soğurma ölçümlerinin yanısıra eşik dalgaboyu yöntemi ile hesaplanmış ve sonuçlar karşılaştırılmıştır. Bu kapsamda, eşik dalgaboyu yöntemi ile optik band aralığının; optik geçirgenlik spektrumunun dalgaboyuna göre ikinci türevinin işaret değiştirdiği dalgaboyu (inf) değeri yardımı ile doğrudan hesaplanabildiği gösterilmiştir (Şekil 3). Sonuç olarak, PL ve eşik dalgaboyu yöntemleri ile hesaplanan optik band aralığı değerleri (3.25 eV) birbiriyle uyum içindedir. Şekil 2: ZnO filme ait PL spektrumu. Şekil 3: ZnO ince filmin (d2T/d2) değişimi. Not: Bu çalışma, Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi tarafından 110-NAP-10, 0172-NAP-13 ve 0173-NAP-13 nolu projeleri ile desteklenmiştir. P29 Yoğun Madde Fiziği – Ankara Toplantısı, Bilkent Üniversitesi, 20Aralık 2013 Admittans Spektroskopisi ile Yarıiletken Eklemlerin Karakterizasyonu Aydın Yıldırımlar1, Ebru Güngör2 ve Tayyar Güngör2 Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi, Fizik Bölümü, 15030, Burdur, TÜRKİYE Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi, Enerji Sistemleri Mühendisliği Bölümü, 15030, Burdur, TÜRKİYE 1 2 Empedans spektroskopisi fizikte, kimyada ve mühendislik uygulamalarında çok kullanışlı bir karakterizasyon tekniğidir. Özellikle güneş pillerinde tuzak yoğunluğu ve tuzak enerji seviyelerinin belirlenmesinde kullanılmaktadır. Bununla beraber sözkonusu sistemlerin frekansa bağlı analizleri ile eşdeğer devre modellleri incelenebilir. Bu teknik, birbirinden ayırt edilebilir iki zaman sabiti içeren devrelerde veya birinin daha baskın olduğu sistemlerde kullanılabilir. Özellikle tek zaman sabitine sahip güneş pillerinde gözlenen yarı dairenin merkezi, çapı ve orjinden olan uzaklığı gibi parametreler önemlidir. Şekil 1: Trony TMS 6060 model güneş piline ait ölçülen ve hesaplanan admittans spektrumları. Bu çalışmada karanlık ve aydınlık ortamlarda Hengyang SC2509 model (Ref-1), Trony TMS 6060 (Ref-2) model ve no-name (Ref-3) güneş pilleri üzerinde oda sıcaklığında admittans ölçümleri gerçekleştirilmiştir (Şekil 1-3). Ref-1 numunesi için C1 kondansatörüne paralel R direnci ve bunlara seri bağlı kandonsatör konfigürasyonu, Ref-2 numunesi için ise R direncinin kondansatörüne paralel kombinasyonları gözlenmiştir. 45Hz-5MHz frekans aralığında çalışabilen HIOKI model LRC metre ile elde edilen admittans spektrumları Matlab programı için yazılan kaynak kod ile değerlendirilmiştir. Elde edilen spektrumların değerlendirilmesi ile söz konusu yarıiletken eklemlerin eşdeğer devre modelleri elde edilebilmektedir. Şekil 2: SC2509 model güneş piline ait ölçülen ve hesaplanan admittans spektrumları. Not: Bu çalışma Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Bilimsel Araştırmalar Birimi tarafından 0156-YL-12, 110-NAP-10, 0172NAP-13 ve 173-NAP-13 numaralı projeler ile desteklenmiştir. Şekil 3: No-name model güneş pili için aydınlık- karanlık admittans spektrumları. Kaynakça 1. S. Ebrahim, “Impedance Spectroscopy and Equivalent Circuits of Heterojunction Solar Cell Based on nSi/Polyaniline Base”, Polymer Science Ser A. Vol 53, No 12, 1217-1226 (2011). P30 Yoğun Madde Fiziği – Ankara Toplantısı, Bilkent Üniversitesi, 20 Aralık 2013 Protein Crystallography: Beware of High Atomic Numbers (Z) Mehmet Aslantas1 and Engin Kendi2 1 Physics Department, KSU, 46100 Kahramanmaras Physics Engineering Department, Hacettepe University, 06800 Beytepe, Ankara 2 Heavy-atoms (including sulfurs) in protein crystals cause anomalous scattering when irradiated by Synchrotron X-ray beams. Anomalous scatterers in protein crystals have the potential to generate phase information for solving structures by SAD/MAD methods. In addition, metal sites having high atomic numbers (Z) and sulfurcontaining residues can be affected seriously by X-ray radiation damage because of their higher absorption values. In this study, a detailed analysis of the coordination geometry of specific erbium-ion sites, its chemistry with some amino acid residues (Asp, Asn and Glu) and the behavior of sulfur-containing amino acids (Cys and Met) will be presented in protein structure as a function of total exposure time (s) and accumulated dose (Gy). P31 Yoğun Madde Fiziği – Ankara Toplantısı, Bilkent Üniversitesi, 20 Aralık 2013 InGaAs/GaAs Süperörgü Yapılarının Optik Özelliklerinin Belirlenmesi H. İbrahim Efkere1,2,*, Gürkan Kurtuluş1,3, Emre Pişkin1,3, S. Şebnem Çetin1,3, Tarık Asar1,3, Tuncay Karaaslan2 ve Süleyman Özçelik1,3 Gazi Üniversitesi, Fotonik Uygulama ve Araştırma Merkezi, 06500 Ankara, Türkiye 2 Erciyes Üniversitesi, Fen Fakültesi, Fizik Bölümü, 38540 Kayseri, Türkiye 3 Gazi Üniversitesi, Fen Fakültesi, Fizik Bölümü, 06500 Ankara, Türkiye 1 *[email protected] Bu çalışmada, moleküler demet büyütme (MBE) yöntemiyle büyütülmüş iki adet p-i-n InGaAs süperörgü yapısının optik özellikleri incelendi. Her iki numune MBE sisteminde aynı şartlar altında büyütüldü. GS262 ve GS263 olarak isimlendirilen numuneler, sırasıyla yedi ve beş kuantum kuyulu olarak tasarlandı. n tipi GaAs alttaşlar üzerine, alttaş kusurlarının epi-katmanlara etkisinin azaltılması amacıyla, 1000 nm kalınlıklı ve yüksek katkılı n-GaAs tampon tabakası büyütüldü. Tampon tabakasının üzerine süperörgü yapıları 100 nm kalınlıklı iGaAs ve 20 nm kalınlıklı i-InGaAs olarak büyütüldü. Süperörgü yapılarının üzerine yüksek katkılı ve 2000 nm kalınlıklı p-GaAs tabakası büyütülerek numunelerin üretim aşaması tamamlandı. Numunelerin üretiminden sonra, optik özellikleri spektroskopik elipsometre (SE) ve fotolimünesans (PL) sistemleri belirlendi. SE ölçümlerinden elde edilen veriler kullanılarak, GS262 ve GS263 numunelerinin dielektrik fonksiyonlarının ikinci türevlerinin foton enerjisine göre değişim grafikleri çizilerek, Şekil 1’de verildi ve kritik nokta (CP) enerji değerleri hesaplandı. CP enerjileri; GS262 numunesi için 0.771 eV, 1.030 eV, 2.633 eV, 2.887 eV ve 4,450 eV olarak, GS263 numunesi içinse 0.890 eV, 1.160 eV, 2.701 eV, 3.015eV ve 5.552 eV olarak hesaplandı. PL ölçümlerinden belirlenen banttan banda geçiş enerjileri GS262 ve GS263 numuneleri için sırasıyla 0,792 ve 0,938 eV olarak belirlendi. Bu enerji değerlerini kullanarak Vegard yasası denkleminden, GS262 ve GS263 numunelerinin indiyum kompozisyon oranları (x), sırasıyla, %49 ve %36 olarak bulundu. d2/dE2 E0 E0+0 E1+1 E1+1 E2 E1 0 0 GS262 0 1 E0 2 3 E0+0 d2/dE2 E1 4 5 2.8 E2 E1+1 E1+1 0 0 GS263 0 1 2 3 4 Foton Enerjisi (eV) 5 3.0 Foton Enerjisi (eV) Şekil 1. GS262 ve GS263 numunelerinin dielektrik fonksiyonlarının ikinci türevlerinin foton enerjisine göre değişimi (sağdaki grafiklerde bir örnek olarak E 1+1 kritik noktası için yapılan fit deneysel değerler ile birlikte verilmiştir) Teşekkür: Bu çalışma 2011k120290 nolu proje ile Kalkınma Bakanlığı ve FBY-11-3475 nolu BAP-Erciyes Üniversitesi tarafından desteklenmiştir. P32 Yoğun Madde Fiziği – Ankara Toplantısı, Bilkent Üniversitesi, 20 Aralık 2013 Flouro Perovskite CsCdF3 Bileşiğinin Fiziksel Parametrelerinin Teorik Hesabı Nihat Aydın1 , Fethi Soyalp1 Yüzüncü Yıl Üniversitesi Eğitim Fakültesi, OFMAE Bölümü, 65080, Van 1 Perovskite kristal yapıya sahip üçlü bileşikler ilginç fiziksel özelliklerinden dolayı uzun zamandan beri araştırma konusu olmuşlardır. Bu bileşiklerin çalışılan fiziksel özellikleri arasında optik özellikleri[1], yüksek sıcaklık süperiyonik özellikleri[2], ferroelektrik özellikleri, antiferroelektrik özellikleri[3] ve süperiletkenlik özelliklerini sayabiliriz. CsCdF3 bileşiğinin luminesans ta uygulama alanı bulması bir çok araştırmacının dikkatini çekmiştir[4]. Termal genişleme katsayısı ve elastik özellikleri rapor edildi[5]. Termal genleşme katsayısı ölçümlerinde termal genleşme katsayısı sıcaklıkla düzgün bir şekilde arttığı bu değişimde faz geçişi ifade eden bir değişim olmadığı rapor edilmiştir[14]. Kübik yapıdaki CsCdF3 bileşiği aynı gurupta bulunan RbCdF3 ve TlCdF3 gibi diğer bileşiklere göre daha kararlı bir yapıda olduğu rapor edilmiştir. Bu çalışmada CsCdF3 bileşiğinin yapısal, elastik, elektronik ve fonon özellikleri yoğunluk fonksiyonu teorisine dayanan Pseudu-potansiyel metodu kullanılarak Genelleştirilmiş Eğim Yaklaşımı ile hesaplandı. Teorik olarak hesaplanan örgü sabiti kullanılarak Yoğunluk Fonksiyonu Perturbasyon Teorisi yardımıyla fonon dispersiyon eğrileri hesaplandı. Bu çalışmada örgü sabiti a=4.54 Ǻ olarak hesaplandı bu değer deneysel olarak ölçülen[6] 4.45 Ǻ ile çok iyi uyum içindedir. Tablo 1 de bu çalışmada hesaplanan ve başka araştırmacılar tarafından hesaplanan ve deneysel olarak ölçülen elastik sabiti sonuçları karşılaştırılmıştır. Bu çalışmada yapılan hesaplamalar deney sonuçları ile çok iyi uyum içindedir. Tablo 1: CsCdF3 bileşiğinin hesaplanan taban durum özellikleri Bu çalışma GGA[6] LDA[6] Deney[5] a(A) 4.54 B 59 B' 5.2 C11 104 C12 37 C44 23 4.56 4.39 4.45 53 75 79 4.9 4.9 3.8 105 150 107 27 38 40 27.7 27 25 Şekil 1: CsCdF3 için hesaplanan fonon dispersiyon eğrisi Şimdiye kadar CsCdF3 bileşiği için dinamik özellikler hesaplanmamıştır. Şekil 1 de hesaplanan fonon dispersiyon eğrisi bütün simetri yönlerinde verilmiştir. Buradan da görüldüğü gibi CsCdF3 bileşiği kübik yapıda kararlı bir kristal yapıdadır. Kaynakça 1. Gerhard Hörsch, Hans J. Paus, "A new color center laser on the basis of lead-doped KMgF3", Optical Communications 60, 69 (1986) 2. A. V. Chadwick, J. H. Strange, G. A. Ranieri, and M. Terenzi, " Studies of ionic motion in perovskite fluorides ", Solid State Ionics 9, 555 (1983) 3. J. Julliard and J. Nouet, "Analyse radiocristallographique de la distorsion magnétostrictive dans les antiferromagnétiques KCoF3, RbCoF3 et TlCoF3", Rev. Phys. Appl 10, 325 (1975) 4. B. Villacampa, R. Cases, V. M. Orera, and R. Alcala, "EPR and optical study of Ni2+ ions in CsCaF3 and CsCdF3", Journal of Physics and Chemistry of Solids 55, 263 (1994) 5. M. Rousseau, J. Y. Gesland, J. Julliard, J. Nouet, J. Zarembowitch, and A. Zarembowitch, "Crystallographic, elastic, and Raman scattering investigations of structural phase transitions in RbCdF 3 and TlCdF3", Phys. Rev. B 12, 1579 (1975) 6. G.Vaitheeswaran, V. Kanchane, R.S. Kumar, A.L. Cornelius, M.F. Nicol, A. Svane, N.E. Christensen, O. Eriksson "High-pressure structural study of fluoro-perovskite CsCdF3 up to 60 GPa:A combined experimental and theoretical study" 81, 075105 (2010) P33 Yoğun Madde Fiziği – Ankara Toplantısı, Bilkent Üniversitesi, 20 Aralık 2013 InAs/GaAs için Biçimsizlenme Potansiyellerinin Kuramsal Hesabı Aslı Çakan, Ceyhun Bulutay Bilkent Üniversitesi, Fizik Bölümü, 06800, Ankara GaAs içine gömülü şekilde büyütülen InAs kuantum noktaları, son yıllarda spintronik ve kuantum bilişim uygulamalarıyla önem kazanmıştır. Her iki malzeme arasındaki örgü sabit farkı, ciddi gerinme (strain) alanına yol açmakta, ve bu durum hem elektron hem de dörtkutup çiftleniminden (quadrupolar coupling) dolayı çekin spinlerini etkilemektedir. Bu çalışmanın başlıca amacı, bu iki kristalin biçimsizlenme (deformation) potansiyellerinin hesaplanması, ve bu sayede kullanılacak olan elektronik bant yapısının gerilim altında ne derece güvenilir olduğunun saptanmasıdır. InAs ve GaAs kristallerinin elektronik yapısı, yarı deneysel sankipotansiyel yöntemiyle (semiempirical pseudopotential method) hesaplanmıştır [1]. Şekil 1: Hidrostatik ve çift eksenli gerilim altındaki InAs (düz) ve GaAs (kesikli) kristallerinin biçimsizlenme potansiyellerinin değişimleri. Hidrostatik gerilim altında, değerlik bant kaymasını temsil eden biçimsizlenme potansiyeli Tablo 1: Hesaplarımızın deney ile karşılaştırılması. a, b ve d 0.01 gerinme altında hesaplanmıştır. GaAs E gap (eV) me* /m0 * hh m [100] /m0 * mhh [111]/m0 * mlh [100]/m0 a InAs Hesap Deney Hesap 1.53 1.52 0.39 0.42 0.064 0.067 0.022 0.023 0.34 0.40 0.39 0.35 0.90 0.57 0.96 0.85 0.089 0.082 0.028 0.026 Egap ( S11 2S12 ) X , [001] doğrultusu boyunca uygulanan çift eksenli gerilim altında değerlik bant ayrımını temsil eden Deney b E001 ( S11 S12 ) X , ve [111] doğrultusu boyunca uygulanan çift eksenli gerilim altında -7.54 -8.33 -5.41 -5.7 a (eV) -2.28 -1.7 -1.13 -1.7 b (eV) -3.59 -4.8 -2.38 -3.1 d (eV) Yarıiletkenlerin elektronik bant yapıları gerilim (stress) altında değişime uğrarlar ve gerinmeden dolayı kristal yapının bozulması enerji seviyelerinde izini gösterir. Bu değişimleri betimleyen parametreler biçimsizlenme potansiyelleri olarak tanımlanır. Hidrostatik gerilme sadece enerji seviyelerini kaydırırken, tek ve çift eksenli gerilimler bant çakışıklıklarını kaldırır. d 3 E111 , S44 X parametreleriyle ifade edilir. Burada X (dyn/cm2) gerilim büyüklüğünü, S11, S12 ve S44 (cm2/dyn) esneklik katsayılarını ve (eV) enerji E kaymalarını temsil eder. Şekil 1 ve Tablo 1'de verilen sonuçlarımız, kullanılan EPM bant yapısının gerilim altında deneyle makul bir uyumda olduğunu göstermektedir. Teşekkür: Bu çalışma TÜBİTAK tarafından 112T178 No’lu proje kapsamında desteklenmektedir. Kaynakça 1. A. J. Williamson, L. W. Wang, and Alex Zunger, " Theoretical interpretation of the experimental electronic structure of lens-shaped self-assembled InAs-GaAs quantum dots", Physical Review B, 62, 19 (2000) . P34 Yoğun Madde Fiziği – Ankara Toplantısı, Bilkent Üniversitesi, 20 Aralık 2013 Boyutta Dirac Denkleminin Süper-simetrik Kuantum Mekaniği Yöntemleri ile İncelenmesi Şilan Nayır1 , Özlem Yeşiltaş2 1 2 Gazi Üniversitesi, Fen Fakültesi Fizik Bölümü, 06500 Teknikokullar, Ankara Gazi Üniversitesi, Fen Fakültesi Fizik Bölümü, 06500 Teknikokullar, Ankara Grafen yüzeyi üzerinde hareket eden parçacıkların kütlesiz relativistik fermiyonlar olması sebebiyle bu parçacıklar Dirac denklemini kullanılarak incelenirler. Biz bu çalışmada Fermi hızını konuma bağlı bir şekilde alarak Dirac-Weyl denklemini yüzeye dik magnetik alanlarda inceledik. Momentum vektörü ayarını Dirac denkleminde kullandıktan sonra iki boyutlu uzayda bileşenlerine uygun dönüşümlerle ayırdık ve sonuç Hamiltoniyen sistemini Süper-simetrik kuantum mekaniğinin yöntemlerini kullanarak inceledik. Uygun dönüşümlerle elde edilen Klein-Gordon-vari denklem kompleks Rosen-Morse potansiyeli için çözülerek olasılık yoğunluğunun korunduğu gösterdik. Kaynakça O.Panella, P.Roy, “Bound state in continuum-like solutions in one-dimensional heterostrunctures”, Physics Letters A, 376 (2012) 2580-2583 6. F.Darabi, S.K. Moayedi, A.R.Ahmadi " Exact Solutions of Dirac Equation on (1+1)-Dimensional Spacetime Coupled to a Static Scalar Field", Int J Theor Phys, (2010). 49: 1232-1235 7. Fred Cooper,Avinash Khare,Uday Sukhatme ,Süpersymmetry İn Quantum Mechanics,Word scientific 5. P35 Yoğun Madde Fiziği – Ankara Toplantısı, Bilkent Üniversitesi, 20 Aralık 2013 Temperature Effects on Structures, Morphologies and Phase Change of NbN Films Deposited by PLD Ashraf H. Farha1, Ali O. Er2, Yüksel Ufuktepe3, and Hani E. Elsayed-Ali1 1 Electrical and Computer Engineering &2Department of Physics, Old Dominion University, Norfolk VA 23529 3 Department of Physics, Cukurova University, 01330 Adana, Turkey Niobium nitride (NbN) films were deposited on Nb using pulsed laser deposition (PLD), and the effect of substrate deposition temperature on the preferred orientation, phase, and surface properties of NbN films were explored by x-ray diffraction (XRD), and atomic force microscopy (AFM). It was found that the substrate deposition temperature has a significant influence on properties of the NbN films, leading to a pronounced change in the preferred orientation of the crystal structure and the phase. We find that substrate temperature is a critical factor in determining the phase of the NbN films. For a substrate temperature of 650 oC 850 oC, NbN formed the cubic δ-NbN phase formed with a mix of β-Nb2N hexagonal phase. With an increase in substrate temperature, NbN layers became β-Nb2N single phase. Essentially, films with a mainly β-Nb2N hexagonal phase were obtained at deposition temperatures above 850 oC. Surface roughness and crystallite sizes of the βNb2N hexagonal phase increased as the deposition temperatures increased. P36 Yoğun Madde Fiziği – Ankara Toplantısı, Bilkent Üniversitesi, 20 Aralık 2013 boyutta Dirac Denklemi ve Kanonik Nokta Dönüşümleri Özlem Yeşiltaş 1 , Kubilay Durmuş 2 1,2 Gazi Üniversitesi Fen Fakültesi Fizik Bölümü 06500 Teknikokullar, Ankara. Bu çalışmada, grafen için Dirac-Weyl denklemini (2+1) boyutta düz uzay-zamanda sabit Fermi hızı kullanarak inceledik. Bilindiği gibi SO(2,1) simetri cebri Coulomb, Morse gibi potansiyellere uygulanabilmektedir. Süpersimetri cebri olarak da bilinen bu cebir ile Dirac-titreşici, Dirac-Coulomb ve Dirac-Morse problemlerini grafene uygulayarak kanonik nokta dönüşümler ile SO(2,1) cebrini grafen sistemlerine genişletmiş olduk. Ayrıca çalışmamızda sistemlerin tam çözümlerini de elde ettik. P37 Yoğun Madde Fiziği – Ankara Toplantısı, Bilkent Üniversitesi, 20 Aralık 2013 n-tipi InSe ve InSe:Sn Tek Kristallerinin Lineer Soğurma Katsayılarının, Tavlama Süresine Göre Değişimi Burcu Akça, Salih Erzeneoğlu, Bekir Gürbulak Atatürk Üniversitesi, Fen Fakültesi, Fizik Bölümü, 25040, Erzurum Bu çalışmada Bridgman/Stockbarger metoduyla büyütülmüş n-tipi InSe ve InSe: Sn tek kristallerinin lineer soğurma katsayılarının, tavlama süresine göre değişimleri incelenmiştir. Bu kristallerin yapısal ve örgü parametreleri X-ışını kırınım yöntemi (XRD) ve enerji ayırımlı X-ışını tekniği (EDX) kullanılarak analiz edilmiştir. InSe ve InSe:Sn tek kristallerinin hegzagonal yapıda oldukları ve 2θ pik değerinde birbirlerine oldukça yakın değerler aldıkları tespit edilmiştir. Aktif çapı 3,91 mm, aktif alanı 12 mm2 ve 5,9 keV’ de FWHM’ u 160 eV olan bir Si(Li) detektör kullanılmıştır. Çalışmaya başlamadan önce en iyi verimin elde edileceği voltaj değeri belirlenmiştir. Kullanılan Si(Li) detektör için bu değer yaklaşık olarak -430 volttur. Deney süresince sayaç kristali ve FET 30 litrelik bir sıvı azot kabında, sıvı azot sıcaklığında tutulmuştur. Detektör dış ortamdan gelebilecek yüzey kirlenmelerini önlemek için 0,025 mm kalınlığında bir berilyum pencere ile koruma altına alınmıştır. Detektörün laboratuvar içindeki konumu mümkün olduğunca az saçılmış -ışını alacak şekilde belirlenmiştir. Ölçü alma süresince çevresel koşulların olabildiğince değiştirilmemesine dikkat edilmiştir. Deneyde şiddeti 100mCi olan Am-241 radyoaktif kaynağının 59,5 keV enerjili fotonları kullanılmıştır. Çalışmamızda sayma sistemi olarak enerji ayırımlı X-ışını spektrometresi (EDXRF) kullanılmıştır. Camberra DSA-1000 spektrum analizörü 4096 kanala ayarlanarak 600 saniyelik sayımlar numuneli ve numunesiz olarak en az üç kez tekrarlanmıştır ve ortalamaları alınmıştır. Alınan ölçüler MATLAB-R2007a programında işlenerek OriginPro 7.5 programına aktarılmıştır ve foton şiddet alanları hesaplanmıştır. Daha sonra grafikler için OriginPro 8.0 programı kullanılmıştır. Tavlama süresinde 0 dakikadan başlayarak 10 dakika artışlarla 60 dakikaya, tavlama sıcaklığında ise 50 den başlayarak 50 artışlarla numunelerin yandıkları en son sıcaklığa çıkılmıştır. Tavlama sıcaklığı InSe için 300 iken, InSe:Sn için 350 olarak belirlenmiştir. n-tipi InSe ve InSe:Sn tek kristallerinin kalınlıkları 638 μm’dir. ntipi InSe ve InSe: Sn tek kristallerinin lineer soğurma katsayıları (μ), Beer-Lambert yasası ( kullanılarak hesaplanmıştır. Elde edilen sonuçlar grafiksel olarak verilmiştir. P38 Yoğun Madde Fiziği – Ankara Toplantısı, Bilkent Üniversitesi, 20 Aralık 2013 Tam Sayı Olmayan Boyutlu Uzayda Fröhlich Polaronu Gözde Özbal, R. Tuğrul Senger İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü, Fizik Bölümü, 35430 Urla, İzmir Polaron, bir ortamın fononları ile etkileşim içinde olan elektronu tanımlayan sanki-parçacıktır. Büyük polaronun mikroskopik tanımı, tam çözümleri kabul etmeyen Fröhlich Hamiltonyeni ile verilir. Bu yüzden büyük polaronun temel durum enerjisi ve etkin kütlesinin hesaplanmasında elektron-fonon etkileşim sabitinin büyüklüğüne göre belirlenen yaklaşım yöntemleri kullanılmaktadır. Polaronun, bir dış potansiyel tarafından sınırlandırıldığı düşük boyutlu sistemlerde temel durum enerjisi ve etkin kütlenin artış gösterdiği bilinmektedir. Bu çalışmada Fröhlich polaronu üzerindeki parabolik potansiyelin getirdiği sınırlama derecesi miktarının, geleneksel Euclid uzayından farklı olarak, tam sayı olmayan boyutlu uzayda belirlenmesi ele alınacaktır. Bu amaç doğrultusunda öncelikle, elektron-fonon çiftlenim sabitinin büyük olduğu durumlar için varyasyonal metot kullanılarak [1], levha ve tel benzeri geometri formunu veren sınırlama potansiyelinin parametreleri cinsinden, temel durum enerjisi ve etkin kütlenin değişimi hesaplandı. Daha sonra aynı yaklaşım çerçevesinde tam sayı olmayan boyutlu uzay cebiri [2] uygulanarak polaron problemi izotropik D-boyutlu uzayda çözüldü. Burada, etkin boyut parametresi D, levha geometrisi için 3ten 2ye, tel geometrisi için 3ten 1e kadar kesintisiz değiştirildi. İki hesaplamadan elde edilen polaronun temel durum enerjisi ve etkin kütlelerinin eşlenmesiyle, verilen sınırlama ve malzeme parametreleri için polaronun etkin boyut parametresi hesaplandı. Şekil 1: Güçlü çiftlenim limitinde etkin boyut parametresi D’nin, parabolik sınırlama potansiyeli parametresi Ω ile değişimi. a) levha benzeri geometri b) tel benzeri geometri. Kaynakça 1. T Yildirim and A Ercelebi. The grounds-state description of the optical polaron versus the effective dimensionality in quantum-well-type systems. Journal of Physics: Condensed Matter, 3(10):1271, 1991. 2. Frank.H.Stillenger. Axiomatic basis for spaces with noninteger dimension. J. Math.Phys., 18:1224–1325, 1977. P39 Yoğun Madde Fiziği – Ankara Toplantısı, Bilkent Üniversitesi, 20 Aralık 2013 Grafen Yapıların Karbon Oksit (COX) Ortamında Duyarlılıklarının İncelenmesi Irmak Karaduman1, Engin Er2, Hüseyin Çelikkan2, Selim Acar1 Gazi Üniversitesi Fizik Bölümü, 06560, Ankara Gazi Ünivesitesi, Kimya Bölümü, 06560, Ankara 1 2 Son yıllarda dünyada ve ülkemizde artan sosyal faaliyetler, kalabalık insan kitlelerinin kapalı mekanlarda uzun süre bir arada bulunmaları, yanma işlemleri sırasında yanmanın tam gerçekleşmemesi sonucu açığa çıkan zararlı gazlar gibi etkenler çevreyi kirletmekte bundan dolayı insan sağlığı da etkilenmektedir. Yaşanılan ortamın hava kalitesinin iyi olması sağlık açısından çok önemli olduğundan bilim insanları çeşitli gaz sensörleri geliştirerek havada bulunan zehirli gazların tespit edilmesi ve bunların bir takım yöntemlerle bertaraf edilmesi konusunda yoğun bir şekilde çalışmaktadırlar. Günlük uygulamalarda kullanılan gaz sensörlerinde de (SnO2) ısıtıcılar bulunmakta ve sensör sıcaklığını (yaklaşık 500C) istenilen düzeye getirerek çalışma verimini yükseltmesi sağlanmaktadır. Çoğu gaz sensörlerinin çalışma sıcaklığı oldukça yüksektir. Çalışma sıcaklığının yüksek olması, yüksek güç tüketimine ve yüksek maliyete sebep olmaktadır. Son yıllardaki çalışmalarda oda sıcaklığında duyarlılık gösteren, düşük güç tüketimi yapan sensörlerin geliştirilmesi hedeflenmektedir. Bu çalışmada Hummers metoduyla iki farklı grafen numune üretildi. Üretilen numunelerin karbon dioksit gazlarına (karbonmonoksit-karbondioksit) karşı duyarlılıkları incelendi. Grafen numunelerinin farklı sıcaklıklarda (300 K-320 K-350 K) ve farklı gaz konsantrasyonlarında (1000 ppm-500 ppm-250 ppm-125 ppm-50 ppm) zamana bağlı olarak elektriksel karakterizasyonu yapıldı. Numunelerin CO ve CO2 gazlarına karşı 320 K sıcaklıkta duyarlılık gösterdiği tespit edildi. P40 Yoğun Madde Fiziği – Ankara Toplantısı, Bilkent Üniversitesi, 20 Aralık 2013 AL/AL2O3/p-Si Yapısının CO2 Gazı Altında Duyarlılıklarının İncelenmesi Irmak Karaduman1, Nevin Demirel1, Özlem Barin1, Esra Yıldız2, Selim Acar1 1 Gazi Üniversitesi, Fizik Bölümü, 06560, Ankara Hitit Üniversitesi, Fizik Bölümü, 19030, Çorum 2 Ev, iş yeri ve sanayi ortamlarındaki kirliliğin etkili ve şiddetli sağlık problemleri meydana getirmesi, dünyada özellikle gaz sensörü teknolojisi üzerinde yapılan çalışmaların artmasına neden olmuştur. Sağlık problemlerinin yanı sıra, teknolojik ilerlemeler sonucunda sensörlerin; tıp, gıda ve zirai alanlarda kullanım alanlarının hızla arttığı ve otomasyon çalışmalarında devrenin duyarlı noktasını oluşturduğu bilinmektedir. Özellikle, gıda sektöründe seracılık faaliyetlerindeki otomasyon çalışmaları son yıllarda önem kazanarak artış göstermektedir. Son yıllardaki çalışmalarda oda sıcaklığında duyarlılık gösteren, düşük güç tüketimi yapan sensörlerin geliştirilmesi hedeflenmektedir. Bu çalışmada atomik tabaka biriktirme metoduyla AL/AL2O3/p-Si yapısı üretilmiştir. Üretilen yapının CO2 gazı ortamında gösterdiği duyarlılıklar incelenmiştir. Örneklerin çalışma sıcaklığını tespit edebilmek amacıyla 2000 ppm sabit gaz konsantrasyonlarında farklı sıcaklıklarda CO2 gazı için ölçümler yapılmıştır. Ölçümler, 350 K, 375 K, 400 K ve 450 K’ de yapılmıştır. Numune CO2 gazının için 300K sıcaklığında bir duyarlılık göstermemiştir. Ölçülen sıcaklık aralığında sıcaklık arttıkça duyarlılık artmış, 450 K de maksimum duyarlılık göstermiştir. P41 Yoğun Madde Fiziği – Ankara Toplantısı, Bilkent Üniversitesi, 20 Aralık 2013 Li2XY (X=Au, Cu; Y=Ge, Sb) Bileşiklerinin Yapısal, Elektronik ve Elastik Özelliklerinin Teorik Olarak İncelenmesi A. Kaffashina1, Ş. Uğur1 1 Gazi Üniversitesi, Fizik Bölümü, 06500, Teknikokullar, Ankara Bu çalışmada yoğunluk fonksiyonel teorisine dayalı düzlem dalga, sanki-potansiyel yöntemi kullanılarak kübik L21 yapıdaki Li-tabanlı üçlü Heusler alaşımlarının, yapısal, elektronik ve elastik özellikleri araştırıldı. Net manyetik momenti olmayan Li2XY (X=Au, Cu; Y= Ge, Sb) alaşımlarının yapısal parametreleri (örgü parametreleri, yığın modülü, yığın modülünün basınca göre birinci dereceden türevi) hesaplandı. Bu parametreler ikinci dereceden elastik sabitlerini hesaplamak için kullanıldı. Temel simetri yönleri boyunca bütün alaşımlar için elektronik bant yapısı, kısmi ve toplam durum yoğunluğu eğrileri çizildi ve metalik özellik gösterdiği bulundu. P42 Yoğun Madde Fiziği – Ankara Toplantısı, Bilkent Üniversitesi, 20 Aralık 2013 V2GeC Bileşiğinin Yapısal, Elektronik, Elastik ve Mekanik Özellikleri Üzerinde Ab-Initio Hesaplamaları M. Altay1, K.Çolakoğlu1, G. Sürücü1 Gazi üniversitesi, Fizik bölümü, Teknikokullar,06500, Ankara TÜRKİYE 1 Bu çalışmada hegzagonal yapıdaki V2GeC MAX faz (194 - P63/mmc) bileşiğinin yapısal, elastik, elektronik, mekanik ve örgü dinamiği özellikleri yoğunluk fonksiyoneli teorisi (DFT) ile incelendi. Hesaplamalarda elektron-iyon etkileşimi için PAW (Projector-Augmented-Wave) düzlem dalga metodu kullanıldı. Değiştokuş korelasyon etkisinde genelleştirilmiş gradient yaklaşımı (GGA) kullanıldı. Yapı için örgü sabitleri, bulk modülü, bulk modülünün türevi, elastik sabitleri, shear modülü, young modülü ve poisson oranı gibi temel fiziksel parametreler hesaplandı. Hesaplanan özelliklerin daha önceki deneysel ve teorik değerlerle uyumlu olduğu görüldü. P43 Yoğun Madde Fiziği – Ankara Toplantısı, Bilkent Üniversitesi, 20 Aralık 2013 Termodinamik Niceliklerin β-Quartz ve β-Crıstobalıte için Basınç ve Sıcaklığa Bağlılığı M. Cem Lider1, Hamit Yurtseven2 1 2 Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Fizik Bölümü, 06531, Ankara Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Fizik Bölümü, 06531, Ankara Termal genleşme katsayısı (αp), izotermal sıkıştırılabilirlik katsayısı (ƘT) ve özgül ısı (Cp-Cv) nın basınç ve sıcaklığa bağlılığı β-quartz için çalışılmıştır. Literatürden deneysel olarak gözlenen hacim (V) nin, 1 atm sabit basınçta sıcaklığa ve sabit T=848 K de basınca bağlılığı analiz edilerek, Pippard bağıntıları ile α p, ƘT and Cp-Cv değerleri elde edilmiş, (Cp-Cv) nin V.αp ye ve αp nin ƘT ye bağlılığı β quartz – β cristobalite geçişi için açıklanmaya çalışılmıştır. Burada, belirli sıcaklık ve basınç aralığında, Pippard bağıntılarından ortaya çıkan eğim dP/dT değeri βquartz ve β-cristobalite faz geçişi yakınlarındaki deneysel ölçümle tutarlılığı doğrulanmıştır. Kaynakça: 1. Pierre Hudon, In-Ho Jung, Don R. Baker , “Melting of β- quartz up to 2 GPa and thermodynamic optimization of the silica liquidus up to 6.0 GPa”, Physics of the Earth and Planetary Interiors 130, 159-174 (2002). P44 Yoğun Madde Fiziği – Ankara Toplantısı, Bilkent Üniversitesi, 20 Aralık 2013 Kübik L21 Yapıdaki Pd2TiX (X=Al, In) Heusler Alaşımlarının Yapısal, Elektronik ve Elastik Özelliklerinin İncelenmesi Ü. Bayhan1, M. Çivi2, Ş. Uğur3, G. Uğur3 Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi, Fizik Bölümü, 15030, Burdur Arel Üniversitesi, Matematik ve Bilgisayar Bölümü, 34537, İstanbul 3 Gazi Üniversitesi, Fizik Bölümü,06500, Teknikokullar-Ankara 1 2 Bu çalışmada, Pd2TiX (X=Al, In) Heusler alaşımlarının yapısal, elektronik ve elastik özelliklerinin belirlenmesinde yöntem olarak yoğunluk fonksiyonel teorisi kullanıldı. Bu teori içindeki değiş-tokuş korelasyon fonksiyoneli olarak genelleştirilmiş gradiyent yaklaşımı seçildi. Elde edilen örgü parametreleri kullanılarak her iki alaşım için elektronik bant yapısı ve durum yoğunluğu grafikleri çizildi. İkinci dereceden elastik sabitleri hesaplanarak kendi aralarında kıyaslandı. Teşekkür: Bu çalışma Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Bilimsel Araştırmalar Birimi tarafından (BAP) 0147-NAP-12 nolu proje ile desteklenmiştir. P45 Yoğun Madde Fiziği – Ankara Toplantısı, Bilkent Üniversitesi, 20 Aralık 2013 Tl4Ga3InS8 Kristallerinde Tuzak Merkezlerinin Termolüminesans Ölçümleri ile Karakterizasyonu Serdar Delice1 , Mehmet Işık2 , Enver Bulur1, Nizami Hasanli1 Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Fizik Bölümü, 06800, Ankara Atılım Üniversitesi, Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü, 06836, Ankara 1 2 Tl4Ga3InS8 katmanlı kristallerin tuzak merkezi parametreleri termolüminesans (TL) ölçümleri kullanılarak 10200 K sıcaklık aralığında araştırıldı. TL eğrileri, 46 ve 125 K maksimum sıcaklık değerlerinde gözlemlenen piklere karşılık gelen tuzak yapılarını karakterize etmek amacıyla analiz edildi. Çeşitli analiz yöntemleri kullanılarak, tuzak merkezlerinin termal aktivasyon enerjileri belirlendi. Eğrilerin analizleri, elde edilen tuzakların aktivasyon enerjilerinin EtA = 5 meV ve EtB = 28 meV olduğunu gösterdi. Ayrıca, farklı ısıtma hızı metodu, termal temizleme yoluyla ayrıştırılan yüksek maksimum sıcaklık değerindeki pike (pik B) uygulandı ve 26 meV’lik bir aktivasyon enerjisi belirlendi. Yüksek sıcaklıktaki pike karşılık gelen tuzak merkezinin dağılımı da çalışmamızda incelenmiştir ve aydınlatma sıcaklığının 42 K’ den 80 K’ e kadar belirli aralıklarla artırılmasıyla‚ aktivasyon enerjisinin 29 meV’dan 151 meV’a artış gösterdiği belirlenmiştir. Elde edilen TL şiddeti-sıcaklık eğrisinin analizi, yavaş geri tuzaklanmaya dayalı teorik modele uyumluluk gösterdi. Çalışılan kristale büyütme süresince herhangi bir katkılanma uygulanmadığından dolayı, gözlemlenen bu tuzak merkezlerinin büyütme sırasında ortaya çıkan kusurlardan veya kasıtlı olarak eklenmeyen safsızlıklardan kaynaklandığı düşünülmektedir. P46 Yoğun Madde Fiziği – Ankara Toplantısı, Bilkent Üniversitesi, 20 Aralık 2013 TmX ( X= S, Se, Te) Bileşiklerinin Yapısal, Elektronik, Elastik ve Titreşim Özelliklerinin İlk-Prensipler Yaklaşımı ile İncelenmesi A. Candan1, G. Uğur2, R. Ellialtıoğlu3 Ahi Evran Üniversitesi, Merkezi Araştırma ve Uygulama Lab. , 40100, Kırşehir 2 Gazi Üniversitesi, Fizik Bölümü, 06500, Teknikokullar-Ankara 3 Hacattepe Üniversitesi, Fizik Mühendisliği Bölümü, 06800, Beytepe, Ankara 1 Kübik yapıdaki TmX ( X= S, Se, Te) bileşiklerinin yapısal, elektronik, elastik ve titreşim özellikleri yoğunluk fonksiyonel teorisi ve genelleştirilmiş gradiyent yaklaşımı kullanılarak araştırıldı. TmX (X= S, Se, Te) bileşikleri için örgü sabiti değerleri bulunduktan sonra bu değerler elektronik, elastik ve fonon özelliklerini hesaplamak için kullanıldı. Temel simetri yönleri boyunca elektronik bant yapısı ve durum yoğunluğu grafikleri elde edildi. Ayrıca ikinci dereceden elastik sabitler elde edildi ve bu yapıda bütün bileşiklerin kararlı oldukları bulundu. Fonon frekansları ise ilk defa bu çalışmada hesaplandı ve temel simetri yönleri boyunca çizildi. P47 Yoğun Madde Fizi ği – Ankara Toplant ısı, Bilkent Üniversitesi, 20 Aral ık 2013 Tek Elektron Transistörlerde Zayıf ve Güçlü Elekton-Fonon Kuplajlarının Etkileri Berna Uyanık1 , Süleyman Bozdemir 1 1 Çukurova Üniversitesi, Fizik Bölümü, 01330, Adana Tek Elektron Transistörün (Single Electron Transistor -SET) MOSFET yerine kullan ılabilece ği anla şıldığından beri SET ’lerde elektron taşınımı, akım ve iletkenliğin incelenmesi önem kazanm ıştır. SET’lerde lineer tepki rejiminde akım I=L 11 (t)V+ L 12 (t)ΔT olarak yaz ılabilir. Burada L11 ve L 12 Onsager katsayılarıdır. Termogüç (Seebeck katsayısı) ise L12 (t) L11 (t) T S olarak yaz ılabilir. Bu teorik çalışmada Holstein Hamiltonyeni kullan ılmış, çift zamanlı Green fonksiyonlarının iki boyutlu kartezyen gridde çözümünden Onsager katsayıları hesaplanmış ve daha sonra sıfır ve sonlu şiddete elektron-fonon kuplajları için termog üç değerleri bulunmu ştur. a) b) Şekil 1: Farklı sıcaklıklarda kuantum noktasının final seviyesine çıkarılmasıyla a) sıfır şiddetinde b) sonlu şiddette elektron-fonon kuplajında ölçülen anlık termogüç Şekil 1’de görüldüğü gibi Kuantum noktasının son seviyesine çıkarılmasıyla sıfır ve sonlu şiddette elektron- fonon kuplajında ölçülen anlık termogüç farklı sıcalıklarda sıfırdan başlayıp dura ğan duruma gelinceye kadar devam eder [1]. Termoelektrik malzemeler zay ıf elektron-fonon kuplajında verimli olabilirler [2]. Bu nedenle SET’lerde kuantum noktası olarak termoelektrik materyal kullanıldığında oluşan iletkenlik salınımları ve akımın incelenmesi önemlidir. Çalışmamızda SET’lerde organik termoelektrik materyallerin kuantum noktası olarak kullan ıldığı durumlarda gate ya da bias voltajındaki ani de ğişimlerden sonra gözlenen için akımın ve bu akıma ba ğlı termogücün incelenmesine devam edilmektedir. Kaynakça: 1. Goker and B. Uyanik. Transient thermoelectricity in a vibrating quantum dot in Kondo regime. Physics Letters A, 376(42–43):2735 – 2738, 2012. 2. Heng Wang, Yanzhong Pei, Aaron D LaLonde, and G Jeffrey Snyder. Weak electron-phonon coupling contributing to high thermoelectric performance in n-type PbSe. Proceedings of the National Academy of Sciences of the United States of America, 109(25):9705 –9, June 2012. P48 Yoğun Madde Fiziği – Ankara Toplantısı, Bilkent Üniversitesi, 20 Aralık 2013 Yarı İletken MgSiP2 Bileşiğinin Ab-İnitio Yöntem ile İncelenmesi Belgin Koçak, Yasemin Öztekin Çiftci, Kemal Çolakoğlu Gazi Üniversitesi, Fizik Bölümü, 06500, Ankara MgSiP2 bileşeği uzay grubu I 2d (D2d) olan, ilkel birim hücresinde sekiz atom bulunan cisim merkezli tetragonal (chalcopyrite) yapıda kristalleşmektedir. Bu gruptaki bileşikler son yıllarda fotovoltaik uygulamalarda kullanılabilecek alternatif bileşik olarak gösterilmektedir [1-3]. Bu çalışma boyunca yapılan bütün hesaplamalarda yoğunluk fonksiyoneli teorisi kapsamında değiş tokuş korelasyon enerjisi için yerel yoğunluk yaklaşımı (LDA) ve genelleştirilmiş gradyent yaklaşımı (GGA) olarak PW91 (Perdew ve Wang), PBE (PerdewBurke-Ernherzof), RPBE (revised Perdew-Burke-Ernherzof), PBEsol (modified Perdew-Burke-Ernherzof), AM05 (Armiento-Mattson 2005) fonksiyonelleri kullanıldı. Hesaplanan örgü parametreleri a, c ve iç yer değiştirme parametresi u için GGA-AM05 fonksiyonellinin deneysel çalışmalarla daha iyi uyumlu olduğu görüldü. Bileşiğin incelenen elektronik bant yapısı ve durum yoğunluğu eğrilerinden Γ noktasında doğrudan bant aralığına sahip yarı iletken bir malzeme olduğu belirlendi. Dikkate alınan bütün yaklaşımlar için ayrıca elastik sabitleri ve ilgili mekaniksel nicelikler hesaplanmıştır. Kramers-Kronig eşitlikleri yardımıyla kırılma indisi, sönüm katsayısı, yansıtma sabiti, enerji kayıp fonksiyonunun foton enerjisiyle değişimi incelendi. Elde ettiğimiz sonuçların mevcut teorik çalışmalarla uyumlu olduğu görüldü. Temeli yoğunluk fonksiyonel pertürbasyon teorisine (DFPT) dayanan PHONOPY kodu kullanılarak bileşiğin fonon dispersiyon eğrileri, toplam ve kısmi durum yoğunlukları elde edilerek, I 2d (D2d) uzay grubunun bu bileşik için dinamik olarak kararlı olduğu belirlendi. Elde edilen tüm sonuçlar mevcut literatür sonuçları ile karşılaştırıldı ve genellikle iyi uyum gözlendi. Kaynakça 1. V. L. Shaposhnikov, A. V. Krivosheeva, V.E. Borisenko, “Ab initio modeling of the structural, electronic, and optical properties of AIIBIVCV2 semiconductors”, Physical Review B, 85, 205201 (2012). 2. M. V. Schilfgaarde, N. Newman, T. J. Peshek, T. J. Coutts, T. A. Gessert, “Mg-IV-V chalcopyrites in thin film tandem photovoltaic cells”, Photovoltaic Specialists Conference (PVSC), 34th IEEE, 7-12 June 2009, Philadelphia. 3. F. Chiker, Z. Kebbab, N. Benramdane, “Chalcopyrite Semiconductors: New Materials For Solar Cell Energy”, EFEEA’10 International Symposium on Environment Friendly Energies in Electrical Applications, 2-4 November 2010, Algeria. P49 Yoğun Madde Fiziği – Ankara Toplantısı, Bilkent Üniversitesi, 20 Aralık 2013 Gözenekli Silikon Üretimi ve Karakterizasyonu Şafak Doğan, Nihan Akın, Ü. Ceren Başköse, Tofig Memmedli, Süleyman Özçelik Gazi Üniversitesi Fen Fakültesi Fizik Bölümü, 05600 Ankara Gazi Üniversitesi Fotonik Uygulama ve Araştırma Merkezi, 05600 Ankara Yaklaşık 10 yıldır yapılan çalışmalarda mikron boyutlarından nanometre boyutlarına değişen nanokristal silikon çalışmaları dünya genelinde yapılmaktadır(1,2,3). Bu konuya ilgi 1990larda gözenekli silikondan görünür bölgede ışıma elde edilmesi ile artmıştır(4). Gözenekli silikon ışıma açısından verimsiz olan indirek enerji bant yapısına sahip olan silikon yapılara dayandığından ilginç bir malzemedir. Silikon, mikrolektronik endüstrisinde kullanılan çok önemli bir malzemedir. Gözenekli silikonda ışımanın keşfi ile beraber mikroelektronikteki bu uygulamalar optoelektronik uygulamalara doğru genişlemiştir. Bu çalışmada ıslak aşındırma kullanılarak üretilen çeşitli gözenekli silikon katmanları üretilerek yapısal ve optik özellikleri araştırıldı. Üretilen gözenekli silikon filmlerin, fotolüminesans özellikleri, yüzey morfolojileri ve kristal yapıları ayrıntılı bir şekilde çalışıldı. Üretilen filmlerin emisyon piklerinin, yapıdaki gözenekliliğe göre değişimi Şekil 1'de verildi. Şekil 2: Farklı koşullarda üretilen 3 numune için 2-D, 3-D AFM ölçüm sonuçları Gözenekli Si yapılarının yüzey morfolojisi atomik kuvvet mikroskobu (AKM) ile incelendi. Alınan AKM görüntüleri Şekil 2 ile verildi. AKM görüntülerinden spesifik yüzey alanı ve gözeneklilik yüzdesi, Şekil 3’de verilen şematik tasarım dikkate alınarak hesaplandı. Üretilen filmlerin gözeneklilik yüzdesi %49, %65 ve %72 olarak belirlendi. şiddet (birimsiz) %49 gözeneklilik %65 gözeneklilik %72 gözeneklilik Şekil 3: Gözenekli Silikon Katmanların Şematik Gösterimi 350 450 550 650 750 850 Hesaplanan gözenekliliğin, filmin karakteristikleri üzerinde etkili olduğu tespit Sonuç olarak gözeneklilik arttıkça, spektrumda daha küçük dalga boylarına kayma oluştuğu belirlendi. 950 dalgaboyu (nm) Şekil 1: Farklı koşularda üretilen 3 numune için gözenekliliğe bağlı olarak fotoluminesans spektrumu ışıma edildi. ışıma doğru Teşekkür: Bu çalışma 2011K120290 nolu proje kapsamında Kalkınma Bakanlığı tarafından desteklenmiştir. Kaynakça 1. Fauchet, P. M., Behren, J., Hirschman, K. D., Tsybeskov, L., Duttagupta, S. P., “Porous Silicon physics and device applications: a status report“, Phys. Stat. Solid.,165:3-13 (1998). 2. Lalic, N., Linnros, J.,”Characterization of a porous silicon diode with efficient and tunable electroluminescence”, J. Appl. Phys., 80:5971-5976 (1996). 3. Vial, J. C., Herino, R., Billat, S., Bsiesy, A., Gaspard, F., Ligeon, M., Milahescu, I., Muller, F. , Romestain, R., “Visible light emission from silicon: a quantum effect in highly porous materials”, IEEE Transactions on Nuclear Science, 39:563-568 (1992). 4. Lazarouk, S., Jaguiro, P. , Katsouba, S. , Maiello, G. , La Monica, S., Masini, G., Proverbio, E., Ferrari, A., “Visual determination of thickness and porosity of porous silicon layers”, Thin Solid Films, 297:97-101 (1997). P50 Yoğun Madde Fiziği – Ankara Toplantısı, Bilkent Üniversitesi, 20 Aralık 2013 Hexagonal Type Ising Nanowire with Core/Shell Structure: The Phase Diagrams and Compensation Behaviors Yusuf Kocakaplan1, Ersin Kantar2 1 Erciyes Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Fizik Bölümü, 38039 Kayseri 2 Erciyes Üniversitesi, Fen Fakültesi, Fizik Bölümü, 38039 Kayseri The phase diagrams and compensation behaviors of a mixed spin (1/2–1) hexagonal Ising nanowire with core-shell structure are studied by using the effectivefield theory with correlations. The effects of the interaction parameters and crystal field on the critical behaviors of the system are investigated, in detail. It has been found that the system shows first-order and second order phase transition, and tricritical point. Moreover, Q-, R-, S- and N-types of compensation behaviors in the Neél classification nomenclature as well as reentrant behaviors are observed in the system [1]. Şekil 1: (Color online) Schematic representation of hexagonal Ising nanowire. The blue and red spheres indicate magnetic atoms at the surface shell and core, respectively. . Kaynakça 1. E. Kantar, Y. Kocakaplan “Hexagonal type Ising nanowire with core/shell structure: The phase diagrams and compensation behaviors”, Solid State Communications 177, 1 (2014). P51 Yoğun Madde Fiziği – Ankara Toplantısı, Bilkent Üniversitesi, 20 Aralık 2013 Püskürtme Yöntemiyle Elektrokromik Nikel Oksit Film Elde Edilmesi Turan Taşköprü1,2 , Muhsin ZOR1 , Evren Turan1 Anadolu Üniversitesi, Fizik Bölümü, 26470, Eskişehir 2 Çankırı Karatekin Üniversitesi, Fizik Bölümü, 18000, Çankırı 1 Nikel oksit filmler sahip oldukları kimyasal dengeden dolayı çok iyi çalışılmış bir geçiş metal oksittir. NiO filmler güneş pillerinde termal absorblayıcı ve akıllı pencere gibi elektrokromik uygulamalar için gelecek vaat eden bir yarıiletkendir [1]. NiO kimyasal ve fiziksel birçok yöntemle elde edilebilir [2]. Bu çalışmada NiO film indiyum katkılı kalay oksit (ITO ) altlıklar üzerine ultrasonik püskürtme yöntemiyle elde edildi .Elde edilen filmlerin yapısal, morfolojik, optik ve elektrokromik özellikleri analiz edildi. Şekil 3 de filmin anodik reaksiyon sonucu tamamen opak bir şekil aldığı görülmektedir. 10 döngü sonrası bile filmin kararlılığını koruduğu ve filmde herhangi bir bozulma olmadığı görüldü. Şekil 2: Anodik reaksiyon (sol) ve katodik reaksiyon (sağ) XRD analizi elde edilen filmin (111), (200), ve (220) piklerine sahip Bunsenite NiO olduğunu gösterdi. Anadolu Üniversitesi, Anadolu Üniversitesi, Üniversitesi, Anadolu Üniversitesi, Üniversitesi, Anadolu Üniversitesi, Üniversitesi, Anadolu Üniversitesi Üniversitesi, Anadolu Üniversitesi, Üniversitesi, Anadolu Üniversitesi Filmin elektrokromik özelliği 0,5 M sulu alkaline KOH çözeltisinde dögüsel voltametri (CV) ile çalışıldı. Anadolu Anadolu Anadolu Anadolu Anadolu 0.750x10-3 Şekil 3: Anodik reaksiyon (sol taraf) 0.500x10-3 i/A 0.250x10-3 Filmde anodik ve katodik reaksiyonların sonucu oluşan renklenme ve beyazlamanın sırasıyla, 0 -0.250x10-3 -0.500x10-3 -0.750x10-3 -0.250 0 0.250 0.500 0.750 ve 1.000 E/V Şekil 1: NiO filmin döngüsel voltametrisi Döngüsel voltametri -0,2- 0,8 v araığnda 20 mV/s oranla alındı. Şekil 1 de görüldüğü anodik ve katodik pikler tam olarak belli olmamakla beraber ölçüm sırasında anodik reaksiyonun 250 mV civarında, katodik reaksiyonunda 90 mV civarında gerçekleştiği görüldü (Şekil 2). Şeklinde gerçekleştiği varsayılmaktadır. Ultrasonik püskürtme yöntemiyle elde edilen nikel oksit filmin anodik ve katodik elekrokromism özelliği gösterdiği gözlendi. Kaynakça 1. 2. J.S.E.M. Svensson, C.G. Granqvist, Appl. Phys. Lett. 49 (1986) 1566. H. Kamal et al. / Journal of Crystal Growth 262 (2004) 424–434 P52 Yoğun Madde Fiziği – Ankara Toplantısı, Bilkent Üniversitesi, 20 Aralık 2013 Li, Na ve Mg Katkılı Amonyum Boran (XNH2BH3-NH3BH3, X=Li, Na, Mg) Bileşiklerinin İlk-Prensiplerle İncelenmesi Duygu Aktaş1, Sezgin Aydın1, Mehmet Şimşek1 Gazi Üniversitesi, Fen Fakültesi, Fizik Bölümü, 06500, Ankara 1 Amonyum boran ve lityum amidoboran gibi moleküller verimli hidrojen depolama potansiyeline sahiptirler, o nedenle son zamanlarda çok çalışılan ve ilgi gören moleküller arasındadırlar [1, 2]. Bu çalışmada, amonyum boran molekülünün kendisi, 1 Li, 1 Na, 1 Mg ilave edilmiş durumları ve 2Li, 2Na ilave edilmiş durumları yoğunluk fonksiyonel teorisi ile ultrasoft pseudopotansiyeller kullanılarak, 3×3×3’lük k-noktalar ve 400eV kesilim enerjisi ile CASTEP programıyla incelendi. Yapıların geometrileri belirlendi, bağ uzunlukları ve atomik yükleri hesaplandı. Elde sonuçlar kendi içinde ve mevcut literatürdeki değerlerle karşılaştırıldı. Şekil 2: 2Li, 2Na ilave edilmiş optimize geometriler Amonyum borandan 1 hidrojen koparılıp yerine ayrı ayrı lityum, sodyum ve magnezyum eklendiğinde NX ve B-X bağ uzunluklarının arttığı, diğer bağ uzunluklarının ise dört durumda da yaklaşık olarak aynı kaldığı görüldü. N-X ve B-X bağlarının lityumlu yapıda en kısa, sodyumlu yapıda en uzun olduğu tespit edildi. Amonyum borandan 2 hidrojen koparılıp yerlerine lityum ve sodyum konulduğunda, 1 atom değişimi yapılan duruma benzer şekilde, B-X ve N-X bağ uzunluklarının değiştiği, diğer bağ uzunluklarının yine aynı kaldığı gözlendi. Sodyumlu yapının Lityumlu yapıdan daha uzun bağlara sahip olduğu görüldü. Ayrıca, 1-atom ve 2-atom değişiminin yapıldığı durumlarda atomların yükleri hesaplandı, ağırlıklı olarak X-atomlarının yük miktarlarında değişim meydana geldiği tespit edildi. Söz konusu yük transferleri sonucunda değişen hidrojen depolama karakteristikleri ve reaksiyon verimlilikleri, yapıların uygun hidrojen taşıyıcıları olduğunu göstermiştir. Şekil 1: Amonyum boran molekülü ve 1Li, 1Na, 1Mg ilave edilmiş optimize geometriler Kaynakça S. Swinnen, V. S. Nguyen, M. T. Nguyen, Chemical Physics Letters 517, 22-28 (2011). X.,-L.Si, L.-X. Sun, F. Xu, C.-L. Jiao, F. Li, S.-S. Liu, J.Zhang, L.-F. Song, C.-H.Jiang, S.Wang, Y.-L. Liu, Y.Sawada, International Journal of Hydrogen Energy 36, 6698-6704 (2011) 1. 2. P53 Yoğun Madde Fiziği – Ankara Toplantısı, Bilkent Üniversitesi, 20 Aralık 2013 Tek Katmanlı MoS2 ve WS2 Yüzeylerinin Oksitlenme Engelleyici NanoKaplama Malzemesi Olarak Kullanılması Hüseyin Şener Şen1 , Engin Durgun1 , Hasan Şahin2 , F. M. Peeters2 UNAM-Ulusal Nanoteknoloji Araştırma Merkezi ve Malzeme Bilimleri ve Nanoteknoloji Enstitüsü, Bilkent Üniversitesi, 06800, Ankara, Türkiye 2 Fizik Bölümü, Antwerpen Üniversitesi, Groenenborgerlaan 171, B-2020, Antwerpen, Belgium 1 Nano ölçekte üretilen elektronik ve mekanik cihaz yüzeylerinin oksitlenmesi ve yapısal bozunmaya uğraması önemli sorun teşkil etmekte ve sistemlerin üstün özelliklerini kaybetmelerine neden olmadan koruyacak çok ince ve etkili kaplama malzemelerine ihtiyaç duyulmaktadır [1]. Bu nedenle ideal nanokaplama sistemleri üzerine deneysel ve teorik araştırmalar yoğun şekilde devam etmektedir. hesaplanmıştır. Aynı analizler WS2 yüzeyi için de tekrarlanarak genişletilmiş ve sonuçlar karşılaştırılmıştır. Beklentimiz ideal ve/veya kusurlu tek katmanlı MoS2 ve WS2 yüzeylerinin kaplama olarak kullanıldıklarında, altta kalan yüzey için oksitlenme-aşınma direncini artırabileceği ve böylece etkili bir nano-kaplama malzemesi olarak kullanılabilecekleri yönündedir. Bu çalışmada oksijenin tek katmanlı MoS2 ve WS2 yüzeyleri ile etkileşimi yoğunluk fonksiyoneli kuramını temel alan ilk-prensip (ab initio) simülasyon teknikleri kullanılarak incelenmiştir. İlk olarak, yaptığımız hesaplar atomik oksijenin sülfür atomuna üstten kuvvetli bir şekilde bağlandığını, ancak oksijen molekülünün sistemle çok zayıf etkileştiğini ortaya çıkarmıştır. Daha sonraki aşamada oksijen atomunun ve molekülünün asılı ve alt tabaka üzerinde bulunan MoS2 yüzeyi içinden geçişi modellenmiş (Şekil 1), bu geçişlerin yüksek enerji gerektirdiği saptanmıştır. Diğer bir ifadeyle, oksijenin MoS2 katmanını aşıp alttaki sisteme nüfuz etmesi için yüksek reaksiyon bariyerini aşması gerekmektedir. MoS2 her koşulda ideal olarak sentezlenememekte ve yapısında atomik kusur ve boşluklar bulundurabilmektedir. Bu durumu göz önünde bulundurarak sadece ideal MoS2 yüzeyi değil, aynı zamanda olası kusur oluşumlarının (Mo, S, Mo-S ve Mo-2S boşlukları) etkileri de düşünülmüş, her durumda nüfuz için gerekli enerji bariyeri ayrı ayrı hesaplanmıştır. Kusurlu yapılarda reaksiyon bariyeri ideal duruma göre düşşe de halen oksijenin geçişini engelleyecek kadar yüksek olarak Şekil 1: Oksijen (a) atom ve (b) molekülünün, tek katmanlı MoS2 yüzeyinden geçiş aşamaları gösterilmiştir. Mor, sarı, kırmızı ve yeşil küreler sırasıyla Mo, S, O ve oksijenin bağlandığı S atomlarını göstermektedir. Kaynakça 1. S. Chen, L. Brown, M. Levendorf, W. Cai, S.-Y. Ju, J. Edgeworth, X. Li, C. W. Magnuson, A. Velamakanni, R. D. Piner, J. Kang, J. Park, and R. S. Ruoff, Oxidation Resistance of Graphene-Coated Cu and Cu/Ni Alloy, 2011, ACS Nano 5, 1321. P54 Yoğun Madde Fiziği – Ankara Toplantısı, Bilkent Üniversitesi, 20 Aralık 2013 Güneş Pili Uygulamalarında Soğurucu Katman Olarak Kullanılan Cu(In,Ga)Se (CIGS) İnce Filmlerinin Üretimi ve Karakterizasyonu İdris Candan1,2, Hasan Hüseyin Güllü1,2, Çiğdem Erçelebi1,2 ve Mehmet Parlak 1,2 Orta Doğu Teknik Üniversitesi,Fizik Bölümü, 06800, Ankara Güneş Enerjisi Araştırma ve Uygulama Merkezi,(GÜNAM), ODTÜ, 06800, Ankara 1 2 Bu çalışmada, Cu(In,Ga)Se (CIGS) yarıiletken ince filmler ısısal buharlaştıma yöntemi ile elementel kaynaklar kullanılarak cam alttaşlar üzerine üretildi. Üretilen numunelerin fiziksel özelliklerini iyileştirmek ve ısıl işlemin film yapısına etkilerini incelmek amacıyla farklı sıcaklıklarda azot gazı atmosferinde ısıl işlem uygulandı. Film içerisindeki elementlerin oranları ısıl işlem öncesi ve ısıl işlem sonrasında Enerji Dağılımlı X-ışını Analizi (EDXA) yöntemi kullanılarak belirlendi. Isıl işlemin yapı içerisindeki element oranlarını değiştirdiği gözlendi. Kristal yapı analizi ve faz tayini için X-ışın kırınımı (XRD) metodu kullanıldı. Numunelerin ısıl işlem öncesinde ve sonrasında kristal yapıda olduğu görüldü. Isıl işlemi ile CIGS filmin 2θ’nın 27o civarındaki en yoğun pikinin yönelimin (112) düzlemine doğru arttığı ve bu yönelimin baskın hale geldiği bununla beraber yapının diğer piklerinin de belirginleştiği ve yoğunluklarının arttığı gözlendi. Elde edilen XRD sonuçlarındaki en yoğun pikin FWHM değerlerinden Scherrer formulü kullanılarak ayrıca yapının parçacık büyükleri hesaplandı. Üretilen CIGS numunelerin tipini belirlemek için sıcak-uç (hot probe) yöntemi kullanıldı ve tüm numunelerin p-tipi yapıda olduğu gözlendi. Farklı sıcaklıklarda ısıl işlem uygulanmış CIGS ince filmlerin elektriksel özelliklerinin tayini için sıcaklık bağımlı iletkenlik ölçümleri 100-420 K sıcaklık aralığında gerçekleştirildi. Numunelerin oda sıcaklığındaki direç değerlerinin artan ısıl işleme ters orantılı olarak azaldığı ve 460 kΩ ile 90 kΩ aralığında değiştiği gözlendi. Özdirenç değerlerinin ise 102 Ω.cm ile 28 Ω.cm aralığında ısıl işlem sıcaklığına bağlı olarak değiştiği görüldü. Ayrıca elde edilen veriden çizilen ln(σ) ya karşı 1000/T grafiklerinden, her numune için farklı sıcaklık bölgeleri ve bu bölgelerin aktivasyon enerjileri hesaplandı. Aktivasyon enerjisi değerlerinin 1.4 meV ile 69.3 meV arasında değiştiği gözlendi. Ayrıca 100-420 K sıcaklık aralığında gerçekleştirilen sıcaklık bağımlı fotoiletkenlik ölçümleri yapılarak numunelerin ışık altında elektriksel özelliklerinin değişimi ve yapıda mevcut bulunan tuzak seviyelerin doğası incelendi. Fotoiletkenliğin IPC α Φn kuvvet katsayısı şeklinde ışık yoğunluluğuna bağımlılığınından Log (IPC) – Log (Φ) grafiği çizilerek eğiminden n değerleri hesaplandı. Bu işlem ile elde edilen n değerleri fotoiletkenliğin doğası hakkında bize bilgiler vermektedir. Isısal işlem öncesi ve sonrası için hesaplanan tüm n değerlerinin birden küçük olduğu (n<1) görüldü. Bu sonuçlar, üretilen tüm numunelerin ısıl işlem öncesi ve sonrasında doğrusal-altı (sublineer) davranış gösterdiğini ve serbest taşıyıcıların yaşam-süresinin (lifetime) artan ışık şiddetine ters orantılı olarak azaldığını söylemektedir. Son olarak, üretilen numunelerin optik özelliklerini incelemek için dalga boyu bağımlı geçirgenlik değerleri 350 - 1100 nm aralığında ölçüldü. Elde edilen spektradan soğurma katsayısı ve yasak enerji band aralıkları tespit edildi. Isısal işlem öncesi ve sonrasında numunelerin yasak enerji band aralık değerleri 1.34 eV ile 1.69 eV aralığında olduğu hesaplandı. Isısal işlemin tuzak seviyelerini değiştirerek yasak enerji bant aralığınının sıcakla artışıyla orantılı olarak arttırdığı gözlendi. P55 Yoğun Madde Fiziği – Ankara Toplantısı, Bilkent Üniversitesi, 20 Aralık 2013 Hacimli Tek Kristal Ge Büyütülmesi ve Optik Karakterizasyonu Yunus Çat*,Veysel Baran, Tarık Asar, S. Şebnem Çetin, Tofig Memmedli, Süleyman Özçelik Gazi Üniversitesi, Fotonik Uygulama ve Araştırma Merkezi, 06500 Ankara, Türkiye Gazi Üniversitesi, Fen Fakültesi, Fizik Bölümü, 06500 Ankara, Türkiye *[email protected] Kızılötesi spektrumun orta (3-8 µm) ve uzun (8-15 µm) dalga boyu bölgesinde Ge tek-kristalli yüksek optik geçirgenliğe sahiptir. Bu nedenle kızılötesi görüntüleme sistemlerinde mercek veya optik pencere olarak kullanılmaktadır. Bu çalışmada 102 mm kalınlığında (4") Sb katkılı (111) yöneliminde ntipi germanyum tek kristali, Gazi Üniversitesi Fotonik Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde kurulu tek kristal büyütme tekniği olan Czochralski sistemi ile büyütüldü. Büyütülen kristallerin dilimleme işleminin ardından yapısal özelliği yüksek çözünürlüklü X– ışını kırınımı tekniği (HRXRD), optik geçirgenliği Fourier dönüşümlü kızılötesi (FTIR) spektroskopi metodu ve kırılma indisi ise Spektroskopik Elipsometre yöntemi ile incelendi. Şekil 1’de elipsometri ölçüm sonucuna göre bulunan kırılma indisi ve literatürdeki [1] değeri gösterildi. Burada kırılma indisinin homojenliği uygun ve literatürdeki değerle uyumlu olduğu görüldü. 47 46 45 T% 44 43 42 41 40 39 0 2 4 6 8 10 12 Şekil 2: Ge tek kristalinin optik geçirgenlik spektrumu Kızılötesi geçirgenlik ölçümleri Fourier dönüştürücü kızılötesi (FTIR) spektrometre cihazı kullanılarak yapıldı. Ge tek kristali için optik geçirgenliğin dalga boyuna göre değişimi Şekil 2'de verildi. Yaklaşık 212 µm aralığında optik geçirgenliğin >%45 olduğu görülmektedir. Bu sonuçlara göre, büyütülen Ge tek kristali kızıl ötesi sistemlerde mercek veya optik pencere kullanımına uygun olduğu değerlendirilmektedir. 6 5 4 n 14 Dalgaboyu , µm 3 2 1 model literatur 0 1.0 1.2 1.4 1.6 1.8 2.0 2.2 Dalgaboyu (mm) Şekil 1: Spektroskopik modelleme sonucunda elde edilen kırılma indisi değişimi Teşekkür: Bu çalışma 2011K120290 nolu proje kapsamında Kalkınma Bakanlığı ve MGEO-IA-2012-036nolu proje ile ASELSAN tarafından desteklenmiştir. Kaynakça 1. D.E. Aspnes, A.A. Studna, “Dielectric functions and optical parameters of Si, Ge, GaP, GaAs, GaSb, InP, InAs, and InSb from 1.5 to 6.0 eV”, Phys. Rev. B, 27, 985-1009 (1983). P56 Yoğun Madde Fiziği – Ankara Toplantısı, Bilkent Üniversitesi, 20 Aralık 2013 İki Boyutlu Grafayn Yapılarının Dinamik ve Termodinamik Özellikleri Nihan Kosku Perkgöz1 , and Cem Sevik2 Anadolu Üniversitesi, Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Bölümü, 26555, Eskişehir 2 Anadolu Üniversitesi, Makina Mühendisliği Bölümü, 26555, Eskişehir 1 sentezlenebilmesi yorumlanabilir. Farklı hesaplama yöntemleri göstermiştir ki grafene benzer olarak, grafayn (Bkz. Şekil 1) sıra dışı elektronik özelliklere, mekanik sertliğe, termal dirence ve çok yüksek iletkenliğe sahiptir. Dolayısıyla, en az grafen kadar önemli fiziksel özelliklere haiz olan bu grafayn malzemelerinin deneysel olarak sentezlenebilmesi açısından fikir verebilecek, dinamik ve termodinamik özelliklerinin sistematik olarak incelenmesi son derece elzemdir. Bu kapsamda, çalışmamızda farklı grafayn - ve 6,6,12-grafayn) elektronik, dinamik ve termodinamik özellikleri temel prensipler yöntemi ve kuazi harmonik yaklaşımı kullanılarak detaylıca incelenmiştir. frekanslar gösterse de diğer tüm yapılar böyle bir negatif davranış göstermemiştir. Hesaplanan Grüneisen parametreleri ve doğrusal termal genleşme katsayıları grafen ile karşılaştırıldığında daha negatif davranışlar sergilemektedir. Bununla birlikte öngörülen sabit basınç Gibbs serbest enerji değerleri, bu sistemlerin grafene göre daha yüksek formasyon enerjilerine sahip olduklarına işaret etmektedir ve bu durum sistemlerin deneysel olarak önünde bir engel olarak Şekil 1: -, (b) - and (d) 6,6,12-grafayn yapılarının şematik gösterimi. Köşegenler birim hücreleri temsil etmektedir. P57 Yoğun Madde Fiziği – Ankara Toplantısı, Bilkent Üniversitesi, 20 Aralık 2013 Isıl İşlem Uygulanmış Nb2O5 İnce Filmlerin Optik ve Yapısal Özellikleri Selen Demirel1,2 , Özlem Duyar Coşkun1 Hacettepe Ünivesitesi, Fizik Mühendisliği, 06800, Ankara Hacettepe Ünivesitesi, Nanoteknoloji ve Nanotıp Anabilim Dalı, 06800, Ankara 1 2 Nb2O5 ince filmler, yüksek kırma indisine, görünür ve yakın kızılötesi bölgede çok düşük optik soğurmaya sahip olması sebebi ile son yıllarda sıklıkla incelenen bir malzemedir [1-5]. Yüksek kimyasal kararlılığı ve korozyon direnci gibi pek çok özelliği ile geniş uygulama alanlarına sahip olan Nb2O5 ince filmler, amorf ve kristal formlarının sahip olduğu farklı elektrokromik özellikleri nedeniyle son on yıldır yaygın olarak çalışılmaya başlanmıştır. Nb2O5 ince filmin optik ve yapısal özellikleri sitokiyometrisine, kristal yapısına ve yüzey pürüzlülüğüne güçlü bir biçimde bağlıdır. Isıl işlem, ince filmin optik ve yapısal özelliklerinin değiştirilmesinde önemli bir rol oynar. Isıl işlem ile birlikte malzemenin sitokiyometrisi, yüzey pürüzlülüğü ve kristal formu değişir [5-6]. Bu çalışmada, Nb2O5 ince filmler RF magnetron kopartma tekniği ile 300 oC alttaş sıcaklığında, 75W plazma gücünde, yarıçapı 2'' olan Nb2O5 hedeften 6 ve 12 mTorr Argon gazı basıncı altında yüksek sıcaklığa dayanıklı 1737F cam alttaş üzerinde büyütülmüştür. Bu örnekler daha sonra atmosfer koşullarında 400 – 700 oC aralığında ısıl işleme maruz bırakılmıştır. Optik geçirgenlik ve yansıtma değerleri örneğin aynı noktasından p ve s polarize ışık için 350 – 1100 nm dalga boyu aralığında 30o geliş açısında alınmıştır. Kırma indisi, sönüm sabiti ve film kalınlığı değerleri optik ölçümlerin Kim Osilatör Model ile uyuşum işlemine tabii tutulması ile elde edilmiştir. Filmlerin yapısal özelliklerinin incelenmesi için AFM, SEM ve XRD ölçümleri alınmıştır. Sonuçlar, Nb2O5 ince film 500oC’ de kristallenmeye başladığını göstermektedir. İlk önce hegzagonal faz (TT) oluşmuş, tavlama sıcaklığı 700oC’ ye ulaştığında ise ortorombik faz (T) elde edilmiştir. Şekil-1’ de verilen geçirgenlik eğrilerinde tavlama sıcaklığının arttırılması ile geçirgenliğin önce arttığı, daha sonra ise azaldığı görülmektedir. Bu durum kristallenmeye işaret etmektedir. Tavlama sıcaklığının 400oC’ den itibaren arttırılmasıyla filmlerdeki optik kayıp artmaktadır. Bu sırada filmlerin kırma indisi değerlerinde artış gözlenmiştir. Aynı zamanda tavlama ile optik bant aralığının küçüldüğü görülmüştür. Bant aralığındaki bu azalma, filmdeki oksijen-iyon boşluklarından ve kristal faza geçişteki örgü genişlemesinden kaynaklanmaktadır. 100 95 90 85 Geçirgenlik (%) 80 75 70 65 60 Büyütülmüs Hali 55 400 C' de tavlanan 50 500 C' de tavlanan 45 600 C' de tavlanan 40 700 C' de tavlanan 35 300 o o o o 400 500 600 700 800 900 1000 1100 Dalga boyu (nm) Şekil 1: 6 mTorr Argon basıncı altında 1737F cam alltaş üzerinde büyütülmüş Nb2O5 ince filmin tavlanmamış ve 400 – 700 oC aralığında tavlanmış hallerinin geçirgenlik spektrumları Teşekkür Bu proje TÜBİTAK tarafından desteklenmektedir (Proje No:111T252). XRD ölçümleri için SNTG Laboratuvarına, AFM ölçümleri için Nanomagnetics’ e teşekkürler. Kaynakça 1. F. Richter, H. Kupfer, P. Schlott et al., “Optical properties and mechanical stresses in SiO2-Nb2O5 multilayers”, Thin Solid Films 389, 278 (2001). 2. M. Lira-Cantu, F.C. Krebs, “Nb-TiO2/polymer hybrid solar cells with photovoltaic response under inert atmosphere conditions”, Sol. Energy Matter. Sol. Cells 90, 2076 (2006). 3. H. Szymanowski, O. Zabeida, et al. “Optical properties and microstructure of plasma deposited Ta2O5 and Nb2O5 films”, J. Vacuum Science and Technology A 23(2), 241 (2005). 4. F. Lai, L. Lin, Z. Huang, et al., “Effect of thickness on the structure, morphology and optical properties of sputter deposited Nb2O5 films”, Applied Surface Science 253, 1081 (2006). 5. G. Agarwal, G. Reddy, “Study of surface morphology and optical properties of Nb 2O5 thin films with annealing”, Journal of Materials Science: Materials in Electronics 16, 21 (2005). 6. S. Mujawar, A. Inamdar, C. Betty et al., “Effect of post annealing treatment on electrochromic properties of spray deposited niobium oxide thin film”, Electrochimica Acta 52, 4899 (2007). P58 Yoğun Madde Fiziği – Ankara Toplantısı, Bilkent Üniversitesi, 20Aralık 2013 Grafen’in Bi/GaAs(001)-α2(2×4) Yüzeyine Tutunması Ceren Tayran1, Demet Usanmaz2, Mehmet Çakmak1, ve Şinasi Ellialtıoğlu3 Gazi Üniversitesi, Fizik Bölümü, 06500, Ankara Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Fizik Bölümü, Kuzey Kıbrıs Kampusu, KKTC 3 TED Üniversitesi, Temel Bilimler Birimi, 06420, Ankara 1 2 Nanobilim ve nanoteknoloji çağını yaşadığımız son zamanlarda oldukça popüler olan ve yoğun olarak çalışılan araştırma alanları ortaya çıkmıştır. Bu araştırma alanlarından birisi de grafen ve grafenbazlı yapılardır. Yüksek mobilite özelliği, yüksek mekanik dayanıklılığı, ve kuantum Hall etkileri gibi elektronik ve mekanik özelliklere sahip olan grafenin, başka yüzey ve arayüzeylerle etkileştiğinde yapısal ve elektronik özelliklerinin değişebilir olması onu birçok yeni ve değişik araştırmanın konusu haline getirmiştir [1, 2]. Bunlardan birincisinde düzlemsel grafenin, ilgili yüzeye yaklaştırılarak tutunması ve toplam enerji minimizasyonu yapılarak durulması hedeflenmiş, ikincisinde ise beklenti doğrultusunda yüzeyin yapısal biçimine daha yakın dalgalı formdaki bir grafenden başlanarak yüzeye tutunması ve tüm sistemin durulması modellenmiştir. Her iki modelde de durulma sonucu grafenlerin dalga şeklini aldığı ve sonuçta elde edilen yapının enerji bakımından kararlı olduğu bulundu (Şekil 2). Bu durumu kontrol etmek için mevcut grafen farklı yüksekliklerden başlanılarak oluşturulan değişik test geometrileri için de aynı sonuç elde edildi. Bu çalışmada, grafenin yarıiletkenlerle oluşturabileceği olası bir yapı olarak, Bi/GaAs(001)α2(2×4) yüzeyine tutunduğu bir sistemin yoğunluk fonksiyoneli modeli kapsamında ilk-prensip hesaplamalarla incelenmesi yapılmıştır. Daha önce çalışılmış olan [3] GaAs(001) yüzeyine bağlanan Bi atomunun stabil yapısı olarak (2×4) yüzey biriminde α2 oluşumu öne çıkmıştır. STM desenleri ile de uygun olan bu yapı üzerine grafen örtüldüğünde nasıl tutunduğuna yönelik Model 1 ve Model 2 olmak üzere iki model tasarlanmıştır (Şekil 1). Şekil 2: Optimize edilmiş atomik yapı Şekil 1: Model 1 ve Model 2’deki grafen yapıları Kaynakça 1. 2. 3. Geim, A. K., Novoselov, K. S., “The rise of graphene”, Nat. Mater., 6, 183–191 (2007). Castro Neto, A. H., Guinea, F., Peres, N. M. R., Novoselov, K. S., Geim, A. K., “The electronic properties of graphene”, Rev. Mod. Phys., 81, 109–162 (2009). Usanmaz, D., Çakmak, M., Ellialtioğlu, Ş., “Atomic and electronic structure of Bi/GaAs(001)-α2(2 × 4)”, Cond. Matter., 20:265003 (2008). P59 Yoğun Madde Fiziği – Ankara Toplantısı, Bilkent Üniversitesi, 20 Aralık 2013 Katkısız Ge Tek-kristal Yarıiletkeninin Büyütülmesi ve Elektriksel Karakterizasyonu Veysel Baran,*, Emine Boyalı, Yunus Çat, Mehmet Kasap ve Süleyman Özçelik Gazi Üniversitesi, Fotonik Uygulama ve Araştırma Merkezi, 06500 Ankara, Türkiye Gazi Üniversitesi, Fen Fakültesi, Fizik Bölümü, 06500 Ankara, Türkiye * [email protected] Bu çalışma kapsamında, Gazi Üniversitesi Fotonik Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde kurulu olan hacimli tek kristal büyütme (Czochralski) sisteminde; katkısız ve (111) yöneliminde germanyum tek kristal külçesi (Şekil 1.) büyütüldü. Büyütülen külçeden alınan numunelerin taşıyıcı iletim özellikleri 20 – 350 K arasında Hall etkisi ölçümleri ile araştırıldı. Sıcaklık bağımlı taşıyıcı yoğunluğu ve mobilite analizleri yapıldı. Elde edilen veriler Şekil 2'de verildi: Büyütülen kristalin mobilitesi oda sıcaklığında 2300 cm2/Vs ve taşıyıcı yoğunluğunun 2X1031 atom/cm2 olduğu belirlendi. Özdirenç [ohm/sqr] 100 10 1 100 Taşıyıcı Yoğunluğu [1/cm²] 1e+14 1e+13 100 1e+5 Hall Mobilitesi [cm²/(VS)] Şekil 1. Katkısız Germanyum Külçesi 1e+4 1e+3 Temperature [K] 100 Sıcaklık [K] Şekil 2: Ge tek kristalinin Hall ölçüm sonuçları Teşekkür: Bu çalışma 2011K120290 nolu proje kapsamında Kalkınma Bakanlığı ve MGEO-IA-2012-036 nolu proje ile ASELSAN tarafından desteklenmiştir. P60 Yoğun Madde Fiziği – Ankara Toplantısı, Bilkent Üniversitesi, 20 Aralık 2013 Yansıma Engelleyici Silisyum Nitrür (Si3N4) İnce Film Tabakanın Galyum Arsenik (p-GaAs) Alttaş Üzerine Kaplanması ve Karakterizasyonu Ümran Ceren Başköse*, Semran Sağlam ve Süleyman Özçelik Gazi Üniversitesi, Fen Fakültesi, Fizik Bölümü, 06500 Ankara Gazi Üniversitesi, Fotonik Uygulama ve Araştırma Merkezi, 06500 Ankara *[email protected] Silisyum nitrat (Si3N4) seramikleri sertlik, aşınma direnci, oksidasyon direnci, mükemmel ısıl şok direnci gibi özelliklerinden ve yüksek sıcaklıklarda bu özelliklerini korumalarından dolayı birçok alanda tercih edilen malzemelerdir. Silicon nitrür katmanlar endüstriyel güneş hücreleri için yansıma önleyici ve pasivasyon tabaka olarak kullanılmaktadır [1]. Bu çalışmada Tablo 1’de verilen, kalınlığa ve alttaş sıcaklığına bağlı farklı büyütme şartları uygulanarak Si3N4 ince filmler GaAs alttaş üzerine RF magnetron püskürtme yöntemi ile kaplandı. Film kalınlıkları ile depolama sıcaklıklarının, yapısal özellikleri üzerine etkisinin analizi için Xışınları kırınım (XRD) yöntemi kullanıldı. Şekil 1’de verilen XRD sonuçlarından yola çıkarak; Yapısal özellikler hakkında daha detaylı bilgilere ulaşmak amacıyla, tüm filmlerin tercihli yönelimleri için tane boyutu ve dislokasyon yoğunluğu hesaplandı. Her bir numune için yansıma spektrumu çekilerek morötesi ve görünür bölgedeki soğurma enerjileri hesaplandı ve yansıma engelleyici kaplamaların optik verimliliği tartışıldı. Bu kaplama sayesinde görünür bölgede GaAs yüzeyinden yansıyan ışığın önemli ölçüde azaldığı belirlendi. IV Siddet (keyfi birim) 1 1 III II Tablo 1: Büyütme parametreleri 1 I Alttaş Sıcaklığı 100°C Film Kalınlığı 750 Å Birikme Hızı 2.3 Å/s II 200°C 750 Å 2.0 Å/s III 200°C 1500 Å 2.0 Å/s IV 200°C 2000 Å 2.1 Å/s 1 I 20 40 60 80 2(derece) Şekil 1: Filmlerin XRD desenleri Teşekkür: Bu çalışma 2011K120290 nolu proje ile Kalkınma Bakanlığı tarafından desteklenmiştir. Kaynakça 1. M. Lipiński, “Silicon nitride for photovoltaic application”, Archives of Materials Science and Engineering 46/2 (2010) 69-87. P61 Yoğun Madde Fiziği – Ankara Toplantısı, Bilkent Üniversitesi, 20Aralık 2013 ITO/PET Alttaşlar Üzerine Kaplanan AZO İnce Filmlerin Yapısal ve Morfolojik Analizleri Nihan Akın*, Mehmet Çakmak, Tofig Memmedli ve Süleyman Özçelik Gazi Üniversitesi, Fizik Bölümü, 06500, Ankara Gazi Üniversitesi, Fotonik Uygulama ve Araştırma Merkezi, 06500, Ankara * [email protected] Farklı kalınlıklarda Al katkılı ZnO (AZO) ince filmler ITO/PET alttaşlar üzerine RF Magnetron Püskürtme Sistemi ile oda sıcaklığında kaplandı. Tüm deneylerde; RF gücü 100 W değerine set edilerek, numune ile alttaş arasındaki mesafe yaklaşık 35 mm alındı ve püskürtme basıncı argon gazı ortamında (P S) 3.9x10-3 Torr olacak şekilde tutuldu. Film kalınlığının numunenin yapısal ve morfolojik özellikleri üzerine etkisini incelemek amacı ile numunelerin x-ışını kırınımı (XRD), ikincil iyon kütle spektrometresi (SIMS) ve atomik kuvvet mikroskobu (AFM) analizleri yapıldı. Bütün numunelerin polikristal yapıda ve (002) tercihli yönelime sahip olduğu bulundu. Filmlerin tanecik boyutları, örgü sabitleri ve yapılanma katsayıları hesaplandı. Film kalınlığı arttıkça XRD pik yarı genişliğinde (FWHM) daralma ve bununla bağlı tanecik boyutunda büyüme gözlendi. Tanecik boyutundaki büyüme AFM görüntüleri ile de desteklenmektedir. Ayrıca, 3x3 µm2 yüzey alanında taranan (RMS) yüzey pürüzlülüğü değerinin kalınlığa bağlı olarak arttığı gözlendi. AZO/ITO/PET katmanları için SIMS cihazı ile derinlik profili analizi yapıldı. Bu analizde katmanlarda bulunan Al, Zn, In ve Sn atomlarının dağılımı icelendi. Hedeflenen film kalınlıklarına (50-150 nm) yakın kaplamaların başarıldığı görüldü. Tablo 1. de XRD, SIMS ve AFM analizleri sonucunda elde edilen bazı önemli parametreler sunulmaktadır. Tablo 1: XRD, SIMS ve AFM verilerinden elde edilen bazı önemli parametreler 1 2 3 Film FWHM Tanecik Tanecik RMS Kalınlığı (derece) Boyutu Boyutu (nm) (nm) (nm) (nm) 52 0.870 16.5 23.4 2.97 1 2 3 80 0.348 41.2 35.1 3.30 102 0.335 42.8 37.0 3.40 136 0.330 43.5 58.5 3.44 179 0.325 44.1 90.8 3.61 SIMS analizinden belirlenen kalınlıklar XRD analizinden hesaplanan tanecik boyutları AFM analizinden hesaplanan tanecik boyutları Literatürde çeşitli esnek alttaşlar üzerine kaplanan metal oksitlerin fiziksel özelliklerinin incelendiği çalışmalar mevcuttur [1-2]. Polimer alttaşlar üzerine kaplanan ince filmler hafif ve küçük hacimli olmalarından ötürü cam, silikon, safir vs. alttaşlar üzerine kaplananlara göre daha avantajlıdırlar. Bu çalışmada araştırılan AZO/ITO/PET yapısı üzerine taşınabilir, katlanabilir ve taşınması kolay cihazlar geliştirilebilir. Bu çalışma 2011K120290 nolu proje kapsamında Kalkınma Bakanlığı tarafından desteklenmektedir. Kaynakça 1. Y.C. Lin, M.Z. Chen, C.C. Kuo, W.T. Yen, “Electrical and optical properties of ZnO:Al film prepared on polyethersulfone substrate by RF magnetron sputtering” Colloids and Surfaces A: Physicochem. Eng. Aspects 337 52–56 (2009). 2. X. Hao, J. Ma, D. Zhang, T. Yang, H. Ma, Y. Yang, C. Cheng, J. Huang, “Thickness dependence of structural, optical and electrical properties of ZnO:Al films prepared on flexible substrates” Applied Surface Science 183 137–142 (2001). P62 Yoğun Madde Fiziği – Ankara Toplantısı, Bilkent Üniversitesi, 20 Aralık 2013 In2O3 Yarıiletken Filminin Döndürerek Kaplama Yöntemiyle Elde Edilmesi M.Şenel1, M.Kul1, M.Peker2, A.Ş.Aybek1, T.Ünaldı2, E.Turan1, M.Zor1 Anadolu Üniversitesi, Fizik Bölümü, 26740, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi, Fizik Bölümü, 26740, Eskişehir 1 2 Geçirgen iletken oksitlerden In2O3 yarıiletken filmleri döndürerek kaplama tekniği ile cam tabanlar üzerine üretilmiştir. Döndürerek kaplamanın her bir parametresini değiştirmek suretiyle en iyi filmin oluşacağı koşullar belirlenmiştir. Son aşamada 375, 425 ve 475 oC tavlama sıcaklıklarında filmler üretilmiştir. Elde edilen In2O3 yarıiletken filmlerin bazı fiziksel özellikleri incelenmiştir. In2O3 yarıiletken filmlerin kalınlıkları elipsometri ölçümleri ile 0,2-1,1 µm aralığında hesaplanmıştır. X-Işını kırınım desenleri incelendiğinde numunelerin polikristal yapıda oluştuğu ve tavlama sıcaklığının filmlerin yapısal özelliklerini iyileştirdiği sonucuna ulaşılmıştır [1]. Optik absorpsiyon spektrumlarından direkt bant geçişli oldukları ve yasak enerji aralıklarının 3,48 eV civarında görülmüştür. Tablo 1’de elde edilen filmlerin yasak enerji aralıkları verilmiştir. Artan tavlama sıcaklığına rağmen yasak enerji aralığında herhangi bir değişim gözlenmemiştir. Şekil 1: 425 oC’de tavlanan filmler için SEM görüntüsü. Döndürerek kaplama metoduyla elde edilen filmlerin optik geçirgenlik spektrumlarından filmlerin %80 civarında geçirgenliğe sahip oldukları belirlenmiştir. Filmlerin yüzey topografileri, alan emisyonlu taramalı elektron mikroskobu ile incelenmiştir. Şekil 1’de filmlerin karakteristik kristal yapısı, kübik yapı gözlenmektedir [2]. Tablo 1: In2O3 filmlerin yasak enerji aralıkları Tavlama Sıcaklığı ( oC) 475 425 375 Yasak Enerji Aralığı (eV) 3,48 3,49 3,48 Kaynakça 1. Savarimuthu, E. ve ark., Synthesis and materials properties of transparent conducting In 2O3 films prepared by sol-gel spin coating method technique., Journal of Physics and Chemistry of Solids, 68, 0022-3697, (2007) 2. Prince, J.J. ve ark., Spray pyrolysis growth and material properties of In2O3 films., J. Crys. Growth, 240, 0022-0248 (2002) P63 Yoğun Madde Fiziği – Ankara Toplantısı, Bilkent Üniversitesi, 20 Aralık 2013 ZnO/p-Si Filmlerinin Foto-Duyarlılıklarının İncelenmesi Gürkan Kurtuluş*, H. İbrahim Efkere, Emre Pişkin, Tarık Asar, Süleyman Özçelik Gazi Üniversitesi, Fotonik Uygulama ve Araştırma Merkezi, 06500 Ankara, Türkiye Gazi Üniversitesi, Fen Fakültesi, Fizik Bölümü, 06500 Ankara, Türkiye *[email protected] Bu çalışmada, farklı kalınlıklarda hazırlanmış üç adet Al katkılı ZnO (AZO) numunesinin, yapısal ve elektriksel özellikleri incelendi. AZO numuneleri RF magnetron püskürtme yöntemiyle, p tipi Si alttaşlar üzerine 200 o C’de, 1000 Å, 2000 Å ve 3000 Å kalınlıklarında kaplandı ve S1, S2 ve S3 olarak adlandırıldı. Kullanılan hedef malzemenin Zn olması nedeniyle kaplama sırasında ilave oksijen kullanıldı. Püskürtme odasına gönderilen oksijen ve argon karışım (O2/Ar) oranı, 10/90 olarak ayarlandı. Numunelerin üretim aşaması tamamlandıktan sonra, yapısal özellikleri yüksek çözünürlüklü X-ışınımı kırınımı (HRXRD) yöntemiyle incelendi. XRD deseninden, AZO filmlerin (002) yönelimli olarak büyüdüğü görüldü. S1, S2 ve S3 AZO numunelerin her birinin 1 cm2’lik parçalarına omik kontaklar alınarak, ışığa duyarlılıkları belirlendi. Bu amaçla, oda sıcaklığında, akım-gerilim (I-V) ölçümleri yarıiletken parametre analizöründe (Keithley 4200) AM1.5 güneş similatörü kullanılarak, gerçekleştirildi. Bu ölçümler sonucunda elde edilen veriler kullanılarak, Şekil 1’de gösterilen I-V grafiği çizildi. Grafiklerden elde edilen veriler değerlendirildiğinde en iyi ışığa duyarlılığın, AZO film kalınlığının en fazla olduğu S3 numunesinde olduğu belirlendi. Şekil 1. AZO numunelerinin logI-V grafiği Teşekkür: Bu çalışma 2011K120290 nolu proje ile Kalkınma Bakanlığı tarafından desteklenmiştir. P64 Yoğun Madde Fiziği – Ankara Toplantısı, Bilkent Üniversitesi, 20 Aralık 2013 Film Kalınlığının SILAR Metodu ile Büyütülen SnS İnce Filmlerin Özellikleri Üzerine Etkisi Aykut Astam1, Yunus Akaltun2, M.Ali Yıldırım1, Asena Cerhan1 Erzincan Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi, Fizik Bölümü,24100, Erzincan Erzincan Üniversitesi Mühendislik Fakültesi, Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü, 24100, Erzincan 1 2 Farklı kalınlıklara sahip SnS ince filmler Sıralı İyonik Tabaka Adsorpsiyonu ve Reaksiyonu (SILAR) metodu kullanılarak cam taban malzemeler üzerine oda sıcaklığında büyütüldü. Film kalınlıkları elipsometre ölçümleri ile belirlendi. Kalınlığın filmlerin yapısal, morfolojik ve optik özellikleri üzerine etkisi sırasıyla X-ışını difraksiyonu, taramalı elektron mikroskobu ve optik soğurma ölçümleri kullanılarak incelendi. X-ışını difraksiyonu ölçümlerinden yaklaşık 100 nm kalınlığa kadar filmlerin amorf bir yapıya sahip olduğu, artan kalınlıkla birlikte yapının polikristale dönüştüğü gözlendi. Ayrıca tanecik büyüklüğü, gerilme ve dislokasyon yoğunluğu gibi bazı yapısal parametreler X-ışını difraksiyon ölçümleri kullanılarak hesaplandı. SnS ince filmlerin taban malzeme yüzeyini hemen hemen homojen bir şekilde kapladığı, bunun yanı sıra yer yer kümeleşmelerin olduğu taramalı elektron mikroskobu görüntülerinden belirlendi. Optik soğurma ölçümlerinden, büyütülen filmlerin yasak enerji aralığının artan kalınlıkla birlikte 1,55 eV değerinden 1,20 eV değerine azaldığı görüldü. P65 19. Yoğun Madde Fiziği – Ankara Toplantısı, Bilkent Üniversitesi, 20 Aralık 2013 n-GaP/Si Yapılarının Büyütülmesi ve Yapısal Analizleri Emre Pişkin*, Gürkan Kurtuluş, Kürşat Kızılkaya, H. İbrahim Efkere, Tarık Asar, S. Şebnem Çetin ve Süleyman Özçelik 1 Gazi Üniversitesi Fotonik Uygulama ve Araştırma Merkezi, 06500 Ankara 2 Gazi Üniversitesi Fen Fakültesi, Fizik Bölümü, 06500 Ankara *[email protected] III-V yapıların Si alttaş üzerine epitaksiyel olarak büyütülmeleri düşük maliyetli alttaş kullanımı açısından önemlidir. Bu çalışmada, moleküler demet epitaksi (MBE) yöntemiyle yarı-yalıtkan (SI) Si alttaşlar üzerine büyütülmüş iki adet n tipi GaP ince film yarıiletken tabakasının yapısal analizleri incelendi. Her iki numune de MBE sisteminde aynı şartlar altında büyütülmüş ve GS254, GS255 olarak isimlendirildi. GS254 numunesi için kullanılan alttaş, yüzey aşındırmasının yapısal özelliklere etkisinin değerlendirilmesi amacıyla, büyütme öncesi kimyasal olarak 10 nm aşındırıldı. Si alttaş ile GaP tabakası arasındaki örgü uyumsuzluğunu azaltmak amacıyla, alttaşlar üzerine MEE tekniği ile P2 akısı altında bir “çekirdekleşme tabakası” oluşturuldu. Bu tabakanın üzerine 500 nm kalınlıklı n-GaP tabakası büyütüldü. Numunelerin üretiminden sonra, yapısal özellikleri yüksek çözünürlüklü X-ışını kırınımı (HRXRD) ve ikincil iyon kütle spektrometresi (SIMS) sistemleri ile yapılan analizler sonucunda belirlendi. HRXRD ω-2θ desenlerinden Si ve GaP piklerinin maksimum tepe noktalarının birbirlerine göre konumları incelendi. Si ve GaP piklerinin maksimum tepe noktalarının açısal farkları GS254 numunesi için 0,09o iken, GS255 numunesi için 0,15o olarak hesaplandı. SIMS analizlerinden elde edilen derinlik profili Şekil 1'de verildi. Derinlik profilinden GS254 nolu numunede P'nin alttaşa difüzyonunun daha az olduğu görülmektedir. Bu analizler, alttaşın kimyasal olarak aşındırılmasının GaP/Si yapısının kristal kalitesini arttırdığı söylenebilir. Şekil 1. GS254 ve GS255 Numunelerinin SIMS derinlik profili Teşekkür: Bu çalışma 111T655 nolu proje ile TÜBİTAK ve 2011K120290 nolu proje ile Kalkınma Bakanlığı tarafından desteklenmiştir. P66 Yoğun Madde Fiziği – Ankara Toplantısı, Bilkent Üniversitesi, 20 Aralık 2013 Saçtırma Yöntemi Kullanılarak Üretilen TiO2 İnce Filmlerde Üretim Süresinin Yapı ve Optik Özelliklere Etkisi Arezoo Hosseini1,2 ,İdris Candan1,2, Hasan Hüseyin Güllü1,2 ve Çiğdem Erçelebi1,2 Orta Doğu Teknik Üniversitesi,Fizik Bölümü, 06800, Ankara Güneş Enerjisi Araştırma ve Uygulama Merkezi,(GÜNAM), ODTÜ, 06800, Ankara 1 2 TiO2 ince filmler saçtırma yöntemi kullanılarak cam ve ITO kaplanmış alttaşlar üzerine farklı süreler kullanılarak üretildi. İlk numuneler 2 saat sürede üretilirken sonra ki üretim ise 2 saat üretimden sonra 2 saat daha aynı koşullarda üretildi. Sürenin film yapısına ve optik özelliklere etkisi incelendi. Yapısal analiz için X-ışın kırınımı (XRD) metodu ve taramalı elektron mikroskopu (SEM) yöntemleri kullanıldı. Cam alttaşlar ve ITO kaplanmış alttaşlar üzerine farklı sürelerde kaplanmış TiO2 filmlerin kristal yapısını ve yönelimini incelemek için tüm örneklerin XRD ölçümleri yapıldı. XRD sonuçlarından elde edilen veri ile numunelerin kristal yapısı incelendiğinde her iki üretim için cam alttaş üzerine yapılan TiO2 filmin kristalleşmediği fakat her iki üretim için ITO kaplı alttaşlar üzerindeki filmlerin kristalleştiği görüldü. Alttaş olarak kullanılan malzemenin kristalleşme için önemli bir etken olduğu tespit edildi. Kristalleşen film yapısının en yoğun pikinin 2θ ≈ 35.8 o de ve (11-3) yöneliminde olduğu görüldü. Birinci üretim için XRD verilerinden kristal büyüklüğü 68 nm olarak hesaplanırken ikinci üretim için kristal büyüklüğü 49 nm olarak hesaplandı. Hesaplanan kristal büyüklüğü değerleri SEM mikrofilm ölçümleri ile kontrol edildi ve elde edilen sonuçların birbirine yakın gözlendi. Farklı sürelerde üretilen TiO2 filmlerde sürenin optik özelliklere etkisini incelemek için üretilen numunelerin optik özelliklerini incelemek için 300 - 1100 nm aralığında dalga boyu bağımlı geçirgenlik değerleri ölçüldü. Elde edilen spektradan soğurma katsayısı ve yasak enerji band aralıkları hesaplandı. Birinci ve ikinci üretimin optik özelliklerinde bir farklılık olmadığı görüldü. Her iki üretim için de yasak enerji band aralık değeri 3.4 eV ve soğurma katsayısının 105 cm-1 mertebede olduğu görüldü. P67 Yoğun Madde Fiziği – Ankara Toplantısı, Bilkent Üniversitesi, 20 Aralık 2013 InGaN Temelli LED Yapılar için Ters Örgü Uzayı Haritasından In Oranı ve Örgü ZOR’ların Elde Edilmesi Y.Baş1, M. K. Öztürk2, N.Akın2, B.Kınacı2, S. Özçelik2 E. Özbay3 Ulusal Bor Araştırma Enstitüsü,Ankara,Türkiye, [email protected] Gazi Üniversitesi Fotonik Uygulama ve Araştırma Merkezi, Ankara,Türkiye,[email protected] 3 Bilkent Nanoteknoloji Araştırma Merkezi,Ankara,Türkiye,[email protected] 1 2 Güncel olarak InGa1-xN/GaN çoklu kuantum kuyu (MQWs), araştırma konularında çok fazla ilgi çekmektedir.Bu yapı yüksek parlak III-Nitrat lazer yayınlayan diyotlarda, (LEDs) aktif tabaka olarak rol oynar. Örneğin mavi-yeşil aralığında lazer diyotlar yapılmaktadır. Tablo 1: In oranların kübik denklem ve direkt vegard yasasından hesaplanma sonuçları InGa1-xN/GaN karışık yapılar distokasyon ve kusurların çok olmasına karşın yoğun fotolümünesans etkisi gösterebilir.Çoğu InGa1xN/GaN MQWs metal organik kimyasal buhar çökertme ile hazırlanır (MOCVD). Bu cihaz IIINitrat materyaller ve aygıtların endüstriyel üretimi için güçlü teknolojilere sahiptir. ÖRNEKLER Kübik In Oranı % C-örgü parametresine göre direkt vegard In oranı % Theta-pik pozisyonuna göre direkt vegard In oranı % 6.601697 4.038977 4.45071 6.834802 4.379722 4.824461 7.693683 4.812155 B-525 GaN 0 LED (700 C ) B-493 GaN 0 LED (667 C ) B-435 GaN LED yapılar 5x(InGaN/GaN) çoklu kuantum kuyu olmak üzere c yönlü safir alttaş üzerine MOCVD yöntemiyle büyütüldü. LED’lerin yapısal özellikleri yüksek çözünürlüklü 7 eksenli , 2 kurulumuyla araştırıldı. Örneklerin, XRD tekniği ile ofsetlerinin bertaraf edildiği ters örgü haritası tarandı (Şekil 1). In oranını belirlemek için M.Schuster ve arkadaşlarının kübik denklemi kullanıldı. 0 LED (650 C ) 5.298343 X-Ray ölçümleri, örgü parametresine bağlı kompozisyon değerleri ile zor etkilerini ayırmak için kullanışlı bir tekniktir. Bu teknikten InGaN alaşımdaki indinyum içeriği değeri hesaplandı (Tablo 1). Daha sonra hesaplanan kesin örgü parametreleri ile paralel ve zor (Strain) değerleri hesaplandı. İndiyum değerindeki artmayla birlikte, zor değerlerinde azalma gözlemlendi. Şekil 1: InGaN LED yapının 002,004,düzlem yansımalarının ters örgü uzayı haritası P68 Yoğun Madde Fiziği – Ankara Toplantısı, Bilkent Üniversitesi, 20 Aralık 2013 InGaAs/InP Yapılarının Yapısal ve Elektriksel Özelliklerinin İncelenmesi Tarık Asar, Yunus Özen ve Süleyman Özçelik Gazi Üniversitesi, Fen Fakültesi, Fizik Bölümü, 06500 Ankara, Türkiye Gazi Üniversitesi, Fotonik Uygulama ve Araştırma Merkezi, 06500 Ankara, Türkiye *[email protected] InGaAs/InP yapıları detektör uygulamalarında yoğun olarak kullanılmaktadır[1-2]. Bu amaca uygun olarak, kızılötesi fotodedektör uygulamalarında kullanılmak üzere Moleküler demet büyütme (MBE) yöntemiyle farklı zamanlarda iki adet InGaAs/InP numunesi büyütüldü ve numunelerin yapısal, elektriksel özellikleri incelendi. T1 ve T2 olarak isimlendirilen numuneler, katkısız InP alttaşlar üzerine, Si katkılı (n tipi) In xGa1-xAs ince film tabakalarının 1000 nm kalınlıklı olarak büyütülmesiyle elde edildi. Farklı In alaşım oranlarının elde edilmesi amacıyla, büyütmeler sırasında, Ga ve As akı oranları sabit tutuldu, ancak In akı oranları değiştirildi. Numunelerin büyütülmesinden sonra, yapısal ve elektriksel özellikleri yüksek çözünürlüklü X-ışını kırınımı (HRXRD) ve Hall etkisi ölçüm (HES) sistemleri ile yapılan analizler sonucunda belirlendi. Numunelerin HRXRD analiz sonuçlarından elde edilen veriler kullanılarak, Şekil 1’de verilen ω-2θ grafiği çizildi. In alaşım oranlarının belirlenmesi amacıyla ω-2θ taramasındaki deneysel verilerin LEPTOS programında simülasyonları yapıldı. Simülasyonları tamamlanan T1 ve T2 numunelerinin In alaşım oranları, sırasıyla, %54 ve %55 olarak bulundu. T1 ve T2 numunelerinin oda sıcaklığında ve 4000 G manyetik alan altındaki, taşıyıcı yoğunluğu (n), mobilite (μ), Hall katsayısı ve özdirenç (Rs) gibi elektriksel parametreleri ise HES analizleri sonucunda elde edildi ve Tablo 1’de verildi. Şekil 1. T1 ve T2 numunelerinin XRD grafiği Numune T1 T2 n (elektron/cm2) 3,8908E+14 3,4896E+14 μ (cm2/(VS)) 3659,6 4553,1 Hall Katsayısı -16044 -17888 Rs (ohm/square) 4,410 3,944 Tablo 1. T1 ve T2 numunelerinin HES analiz sonuçları Teşekkür : Bu çalışma 2011K120290 nolu proje ile Kalkınma Bakanlığı tarafından desteklenmiştir. Kaynakça 1. C.L. Tsai and K.Y. Cheng, S.T. Chou, Y. Lin, Appl. Phys. Lett., 91, 181105 (2007). 2. J. Kaniewski, J. Piotrowski, Opto-Electronics Review, 12 (1), 139–148 (2004). P69 Yoğun Madde Fiziği – Ankara Toplantısı, Bilkent Üniversitesi, 20 Aralık 2013 NaF/CIGS Çok Katmanlı Güneş Hücrelerinin Geliştirilmesi Süleyman Özçelik1,2*, Nihan Akın1,2, Kürşad Kızılkaya1,2, Matteo Bosi3, F. Annoni3, S. Rampino3, M. Bronzoni3, F. Pattini3, E. Gilioli3 Gazi Üniversitesi Fen Fakültesi Fizik Bölümü, 06500 Ankara 1 Gazi Üniversitesi Fotonik Uygulama ve Araştırma Merkezi Fizik Bölümü, 06500 Ankara 2 3 Instutito IMEM−CNR, Parco area delle scienze 37A, 43010 Fontanini (PR), Italy * [email protected] Cu(In,Ga)Se2 (CIGS) güneş hücreleri ile ilgili hücre verimini artırmak ve yeni malzemeler geliştirmek amaçlı Ar-Ge çalışmaları güncelliğini korumaktadır. Son zamanlarda CIGS güneş hücreleri ile %20 civarında hücre verimliliklerine ulaşıldığı rapor edilmiştir. Bu hücrelerde aktif katmandaki atomların ve üzerine kaplandığı camdaki bazı atomların Molibden (Mo) iletken katman içerisine difüzyonunun engellenebilmesi önem taşımaktadır. Diğer taraftan bu hücreler, selenizasyon sürecince farklı fazların oluşması ve stokiyometri problemleri aşılması gereken araştırma konularıdır. Bu çalışmada, CIGS katmanları Puls Elektron Birikimi (PED) tekniği kullanılarak oluşturuldu. Mo katmanına difuzyonun minimize edilebilmesi amacıyla NaF/CIGS çoklu katman yapısı ve cam yüzeyine ters difüzyonun ve muhtemel kirliliklerin önlenmesi amacıyla Si3N4 koruyucu katmanı oluşturuldu. Yapıdaki CdS katmanı kimyasal banyo tekniği ile oluşturuldu. Yapıdaki Mo ve Al:ZnO katmanları püskürtme yöntemi ile elde edildi. Geliştirilen yapı uygun omik kontakların oluşturulması ile hücre fabrikasyonu yapıldı ve çıktı parametreleri I-V ölçümleriyle belirlendi. Bu hücreden %15.3 fotovoltaik dönüşüm verimliliği elde edildi. Yapıdaki katmanları CIGS hücre yapısındaki katmanlarının atomik dağılımı İkincil İyon Kütle Spektrometresi (SIMS) ile derinlik profili analiz edilerek tartışıldı. NaF katmanının Molibdene atomik difüzyonu bir miktar engellediği görüldü. 1.00E+08 1.00E+07 1.00E+06 Count (arb u.) 1.00E+05 1.00E+04 1.00E+03 1.00E+02 Al F Zn 708-Cd S Mo Cu In Se Ga Na 1.00E+01 1.00E+00 0 500 1000 1500 2000 2500 3000 Depth (nm) P70 Yoğun Madde Fiziği – Ankara Toplantısı, Bilkent Üniversitesi, 20 Aralık 2013 Mgx Zn1-x O/ZnO Çoklu Yapılarında İki Boyutlu Elektron Gazına Ait Hesaplamalı İncelemeler Beyza Sarıkavak-Lişesivdin1 1 Gazi Üniversitesi, Fizik Bölümü,06500, Ankara Bir boyutlu, eş uyumlu Schrödinger-Poisson eşitlikleri hekzagonal MgxZn 1-xO/ZnO çoklu yapısı (0.1≤x≤0.3) için [000-1] yöneliminde çözüldü. Polarizasyon kaynaklı iki boyutlu elektron gazının (2BEG) MgZnO/ZnO arayüzeyinde sözde üçgen kuvantum kuyusunda oluştuğu bulundu. Farklı Mg mol oranlarının etkileri ve farklı MgZnO bariyer kalınlığı bant yapısında, yük yoğunluğu ve elektron olasılık yoğunlukları hesaplandı. İkinci altbandın, araştırılan yapılar için, gerginlik dâhil edilmiş şartlar altında oluşmadığı görülmüştür. Farklı kuvantum kuyu genişlikleri için incelenen 2BEG’in mobilitesi hesaplanmıştır. Yapılan hesaplar sonucunda, yüksek yük yoğunluğu ve yüksek mobiliteye sebep olduğu bulunan x=0.15 Mg alaşım oranlı 22 nm kalınlığında bariyer tabakasının kullanımı yüksek sıcaklık uygulamaları için önerildi. P71 Yoğun Madde Fiziği – Ankara Toplantısı, Bilkent Üniversitesi, 20 Aralık 2013 DİZİN Soyad ACAR ADAGİDELİ AĞAR AKALTUN AKÇA AKIN AKPINAR AKTAŞ ALTAY ANNONİ AROYO ARSLAN ARSLAN ASAR ASLANTAS ASTAM ATAK ATMACA AUGE AYBEK AYDIN AYDIN AYDOĞAN BARAN BARİN BAŞ BAŞKÖSE BAYHAN BAYKARA BAYRAKLI BOSİ BOYALI BOZDEMİR BRONZONİ BULUR BULUTAY CANDAN CANDAN CERHAN COŞKUN COŞKUN ÇAKAN ÇAKMAK ÇAKMAK ÇAT ÇELEBİ ÇELİK ÇELİKKAN ÇETİN İsim S. İ. E. Y. B. N. E. D. M. F. M.I. A. E. T. M. A. G. G. A. A.Ş. S. N. H.C. V. Ö. Y. Ü.C. Ü. M.Z. Ö. M. E. S. M. E. C. İ. A. A. M. E. A. S. M. Y. C. Ö. H. S.Ş. Kurum Gazi Üniversitesi Sabancı Üniversitesi Ondokuz Mayıs Üniversitesi Erzincan Üniversitesi Atatürk Üniversitesi Gazi Üniversitesi Süleyman Demirel Üniversitesi Gazi Üniversitesi Gazi Üniversitesi Instutito IMEM-CNR Ludwig Maximillians Üniversitesi Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi Bilkent Üniversitesi Gazi Üniversitesi KSÜ Erzincan Üniversitesi Hacettepe Üniversitesi Gazi Üniversitesi Bielefeld Üniversitesi Anadolu Üniversitesi Gazi Üniversitesi Yüzüncü Yıl Üniversitesi İstanbul Teknik Üniversitesi Gazi Üniversitesi Gazi Üniversitesi Ulusal Bor Araştırma Enstitüsü Gazi Üniversitesi Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Bilkent Üniversitesi Orta Doğu Teknik Üniversitesi Instutito IMEM-CNR Gazi Üniversitesi Çukurova Üniversitesi Instutito IMEM-CNR Orta Doğu Teknik Üniversitesi Bilkent Üniversitesi Orta Doğu Teknik Üniversitesi Ahi Evran Üniversitesi Erzincan Üniversitesi Hacettepe Üniversitesi Orta Doğu Teknik Üniversitesi Bilkent Üniversitesi Süleyman Demirel Üniversitesi Gazi Üniversitesi Gazi Üniversitesi İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Dicle Üniversitesi Gazi Üniversitesi Gazi Üniversitesi Özet Sayfa No. P40,P41 S9 P7 P65 P38 P50,P62,P68,P70 P16 P53 P43 P70 S6 P9 S13 P32,P56,P64,P66,69 P9,P31 P65 P19 S13 S2 P63 P11,P12,P13,P21,P22,P23,P53 P33 P10 P56,P60 P41 P68 P50,P61 P45 S10 P25 P70 P26,P60 P48 P70 P46 P34 P25,P55,P67 P47 P65 P20 P24 P34 P16 P59,P62 P56,P60 S11 P9 P40 P26,P32,P56,P66 ÇİFTÇİ ÇİTOĞLU ÇİVİ ÇOLAKOĞLU DE LA FLOR DELİCE DEMİREL DEMİREL DEVECİ DİNÇER DOĞAN DURGUN DURMUŞ DUYAR COŞKUN EFKERE EKİZ ELAGÖZ ELERMAN ELLİALTIOĞLU ELLİALTIOĞLU ELSAYED-ALİ ER ER ERCAN ERÇELEBİ ERDAL ERDEM ERDOĞAN EROĞLU EROL ERSOY ERTAŞ ERZENEOĞLU ESİNOĞLU FARHA FIRAT GİLİOLİ GİŞİ GÜLLÜ GÜLSEREN GÜMÜŞ GÜNGÖR GÜNGÖR GÜRBULAK GÜRLÜ HASANLI HOSSEİNİ HUTTEN IŞIK IŞIK N. S. M. K. G. S. S. N. Ö. I. Ş. E. K. Ö. H.İ. A. S. Y. R. Ş. H.E. A.O. E. S. Ç. B. R. E. E. A. T. M. S. S.A. A.H. V. E. B. H.H. O. S. T. E. B. O. N. A. A. S. M. Gaziosmanpaşa Üniversitesi Hacettepe Üniversitesi Arel Üniversitesi Gazi Üniversitesi Ludwig Maximillians Üniversitesi Orta Doğu Teknik Üniversitesi Hacettepe Üniversitesi Gazi Üniversitesi Ondokuz Mayıs Üniversitesi Ankara Üniversitesi Gazi Üniversitesi Bilkent Üniversitesi Gazi Üniversitesi Hacettepe Üniversitesi Gazi Üniversitesi Gazi Üniversitesi Cumhuriyet Üniversitesi Ankara Üniversitesi Hacettepe Üniversitesi TED Üniversitesi Old Dominion University Old Dominion University Gazi Üniversitesi Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Orta Doğu Teknik Üniversitesi İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Akdeniz Üniversitesi Kuleli Askeri Lisesi Gazi Üniversitesi İstanbul Üniversitesi İstanbul Teknik Üniversitesi Erciyes Üniversitesi Atatürk Üniversitesi İstanbul Teknik Üniversitesi Old Dominion University İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Instutito IMEM-CNR Dokuz Eylül Üniversitesi Orta Doğu Teknik Üniversitesi Bilkent Üniversitesi Ondokuz Mayıs Üniversitesi Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Atatürk Üniversitesi İstanbul Teknik Üniversitesi Orta Doğu Teknik Üniversitesi Orta Doğu Teknik Üniversitesi Bielefeld Üniversitesi Ondokuz Mayıs Üniversitesi Atılım Üniversitesi P1 P20 P45 P8,P43,P49 S6 P46 P19,P58 P41 P7 S2 P50 P54 P37 S7,P19,P58 P32,P64,P66 P2 S4 S2 P15,P47 P59 P36 P36 P40 P28 P55,P67 S11 P1 S12 P17 S8 P3 P18 P38 P10 P36 S11 P70 P4,P5 P24,P25,P55,P67 S12 P7 P28,P29,P30 P28,P29,P30 P38 S12 P46 P67 S2 P7 P46 IŞKIN İBRAHİM İLDAY İPEK İYİGÖR KAFFASİNA KAMBER KANTAR KARAASLAN KARAASLAN KARADUMAN KASAP KENDİ KESER KESKİN KESKİN KINACI KIYAK KIZILKAYA KOCABAŞ KOCAKAPLAN KOCSİS KOÇAK KOSKU PERKGÖZ KÖSTEKÇİ KUL KURTULUŞ KUŞDEMİR KÜÇÜKEL LİDER LİŞESİVDİN MEMMEDLİ MERT NAYIR OCAK Ö. ÇİFTÇİ ÖNER ÖZARAS ÖZBAL ÖZBAY M. A. F.Ö. G. A. A. U. E. Y. T. I. M. E. S. M. Y. B. T. K. C. Y. B. B. N. S. M. G. E. Ü. M.C. S.B. T. G. Ş. H.Y. Y. İ. A. G. E. KOÇ Üniversitesi İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Bilkent Üniversitesi İstanbul Teknik Üniversitesi Ahi Evran Üniversitesi Gazi Üniversitesi İstanbul Teknik Üniversitesi Erciyes Üniversitesi Dokuz Eylül Üniversitesi Gazi Üniversitesi Gazi Üniversitesi Gazi Üniversitesi KSÜ KSÜ Erciyes Üniversitesi İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Gazi Üniversitesi KSÜ Gazi Üniversitesi Bilkent Üniversitesi Erciyes Üniversitesi Ludwig Maximillians Üniversitesi Gazi Üniversitesi Anadolu Üniversitesi KSÜ Anadolu Üniversitesi Gazi Üniversitesi İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Kuleli Askeri Lisesi Orta Doğu Teknik Üniversitesi Gazi Üniversitesi Gazi Üniversitesi Selçuk Üniversitesi Gazi Üniversitesi Dumlupınar Üniversitesi Gazi Üniversitesi Gazi Üniversitesi İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Bilkent Üniversitesi S1 S11 S5 S12 P15 P42 S12 P51 P4,P5 P32 P40,P41 P60 P31 P9 P18 S11 P68 P9 P66,P70 S15 P51 S6 P49 P57 P9 P63 P32,P64,P66 S11 S12 P44 S13 P50,P56,P62 P27 P35 P6 P8 P8 S11 P39 S13,P68 ÖZÇELİK S. Gazi Üniversitesi P26,P32,P50,P56,P60,P61,P62, P66,P68,P69,P70 ÖZEN ÖZKENDİR ÖZTEKİN ÇİFTÇİ ÖZTÜRK ÖZÜM ÖZYURT KUŞ PARLAK Y. D. Y. M.K. S. F. M. Gazi Üniversitesi İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Gazi Üniversitesi Gazi Üniversitesi Niğde Üniversitesi DSİ TAKK Dairesi Başkanlığı Orta Doğu Teknik Üniversitesi P26,P69 S11 P21,P22,P49 P68 P1 P3,P14 P24,P25,P55 PATTİNİ PEETERS PEKER PEKSU PEREZ-MATO PİŞKİN POLAT RAMPİNO SAĞLAM SARIKAVAK-LİŞESİVDİN SENGER SERİN SERİN SEVİK SEVİNÇLİ SOYALP SÖKMEN SÜRÜCÜ ŞAHİN ŞAKİROĞLU ŞEN ŞENEL ŞİMŞEK TAŞÇI TAŞKÖPRÜ TATAR TAYRAN TEICHERT TEKİN TURAN TÜRKCAN UÇGUN UFUKTEPE UĞUR UĞUR UL-HASSAN USANMAZ UYANIK ÜNAL ÜNALDI YALÇIN YEŞİLTAŞ YILDIRIM YILDIRIMLAR YILDIZ YILDIZ YURTSEVEN YÜZÜAK ZERRİN ZOR F. F.M. M. E. J.M. E. E.O. S. S. B. R.T. T. N. C. H. F. İ. G. H. S. H.Ş. M. M. E.S. T. A. C. N. B. E. Ö.A. E. Y. Ş. G. J.M. D. B. R. T. O. Ö. M.A. A. E. D. H. E. T. M. Instutito IMEM-CNR Antwerpen Üniversitesi Osmangazi Üniversitesi İstanbul Teknik Üniversitesi Ludwig Maximillians Üniversitesi Gazi Üniversitesi Bilkent Üniversitesi Instutito IMEM-CNR Gazi Üniversitesi Gazi Üniversitesi İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Ankara Üniversitesi Ankara Üniversitesi Anadolu Üniversitesi İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Yüzüncü Yıl Üniversitesi Dokuz Eylül Üniversitesi Gazi Üniversitesi Antwerpen Üniversitesi Dokuz Eylül Üniversitesi Bilkent Üniversitesi Anadolu Üniversitesi Gazi Üniversitesi Orta Doğu Teknik Üniversitesi Anadolu Üniversitesi Gazi Üniversitesi Gazi Üniversitesi Bielefeld Üniversitesi Orta Doğu Teknik Üniversitesi Anadolu Üniversitesi Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Dumlupınar Üniversitesi Çukurova Üniversitesi Gazi Üniversitesi Gazi Üniversitesi Linköping teknoloji Üniversitesi Orta Doğu Teknik Üniversitesi Çukurova Üniversitesi Gazi Üniversitesi Osmangazi Üniversitesi Akdeniz Üniversitesi Gazi Üniversitesi Erzincan Üniversitesi Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Hitit Üniversitesi İstanbul Teknik Üniversitesi Orta Doğu Teknik Üniversitesi Ankara Üniversitesi Hacettepe Üniversitesi Anadolu Üniversitesi P70 P54 P63 S12 S6 P32,P64,P66 S15 P70 P61 P71 P39 P3,P14 P3,P14 P57 S14 P33 P4,P5 P43 P54 P4,P5 S12,P54 P63 P17,P53 S6 P52 P21,P22,P23 P59 S2 S3 P52,P63 P29 P6 P36 P2,P15,P42,P45 P45,P47 S13 P59 P48 P6 P63 P1 P35,P37 P65 P29,P30 P41 S12 P44 S2 S7 P52,P63
Benzer belgeler
Özetler Kitapçığı - Faculty of Science at Bilkent University
bilgiler sağlayacaktır [1]. İki farklı kompozisyona sahip ve değişik kalınlıklardaki (10-200 nm) Ni-Mn-Sn ince
filmleri epitaksiyel olarak MgO(001) alttaş üzerine “magnetronsputtering” yöntemiyle e...
Slayt 1 - YMF21 - Gazi Üniversitesi
Abdullah Gül Üniversitesi, Elektrik ve Elektronik Mühendisliği, Kayseri
Poster Özetleri - Phys : Home Page
Structure and functionality arises in nature often through an interplay of nonlinear feedback mechanisms. While
emergent phenomena is ubiquitous in nature, its intentional use in human technology i...