Allerjik rinit
Transkript
Allerjik rinit
Allerjik rinit Prof. Dr. Gülay Kınıklı Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Klinik İmmünoloji ve Romatoloji Bilim Dalı A llerjik rinit en sık rastlanan allerjik hastalıktır. Amerika Birleşik Devletlerinde 20 milyon insanda allerjik rinit vardır. Hayatı tehdit etmez ancak milyonlarca dolar sağlık giderlerine ve milyonlarca gün iş ve okul günü kaybına yol açmaktadır. Allerjik riniti bulunan hastalarda allerjenle karşılaşma, hapşırma, burunda kaşıntı, burun akıntısı, burun mukozasında ödem ve burun tıkanıklığına yol açar. Semptomlar hassasiyetin bulunduğu allerjene bağlı olarak ya mevsimsel olur ya da yıl boyu (perennial)sürer. Allerjik nezlede ateş beklenmez. Allerjik nezlenin görülme sıklığı adolesan çağının hemen sonrasında pik yapar. IgE antikorları plasentadan geçmez ve bebekler allerjik nezleli doğmazlar. Yaşamın ilk yıllarında allerjenlerle karşılaşmayı takiben hastalık ortaya çıkar. Erişkin yaşlarda hastalığın prevalansı sabit iken orta ve ileri yaşlarda azalır. Allerjik nezlenin ailesel olma özelliği, astma ve atopik dermatitle ilişkisi yıllardan beri bilinmektedir. Hastalık otosomal geçiş gösterir. Allerjik nezlesi olanlar ve onların aile bireylerinde serum IgE düzeyinin yüksek bulunması, IgE sentezinde genetik kontrolün olduğunu düşündürmektedir. İmmünopatoloji Bir allerjenin inhale edilmesinden sonra nazal mukoza ve diğer solunum sistemi mukozalarının lenfoid dokularındaki plazma hücrelerinde IgE sentezlenir. Bu IgE antikorları burun salgısında ve serumda tesbit edilebilir. Sentezlenip ortama salınan IgE antikorları Fc parçacıkları ile dokudaki mast hücreleri ve dolaşımdaki bazofillere bağlanıp bu hücreleri hassaslaştırır. Allerjenle tekrar karşılaşıldığında allerjen, hassaslaşmış bazofil ve mast hücrelerinin yüzeyindeki spesifik IgE antikorları ile bağlanır. Bu etkileşim ile mast hücreleri ve bazofillerden çesitli mediyatörler salınır. Bu mediyatörlerden bazıları (histamin, bazı enzimler, ECF-A;anafilaksinin eozinofil kemotaktik faktörü gibi) önceden sentezlenip hücre içindeki granüllerde depolanmıştır. Bir kısmı da (Prostoglandinler, lökotrienler, PAF;trombosit aktive eden faktor gibi) hücre yüzeyinde allerjen ile IgE etkileşimi olduktan sonra sentezlenmeye başlar. Bu mediyatörler inflamasyonu başlatır, damar permeabilitesi artar, mukozada ödem ve burun tıkanıklığı gelişir. Erken ve geç faz allejik reaksiyonlar ortaya çıkar. Erken faz reaksiyon allerjen ile karşılaşmayı takiben dakikalar içinde gelişir. Geç faz reaksiyon allerjik nezleli hastaların %50’sinde gelişir ve allerjen ile karşılaşmayı takiben 4-6 saat sonra başlar, 2448 saat sürer. Erken fazdan sorumlu prototip mediyatör histamin, geç fazdan sorumlu mediyatörler ise sonradan sentezlenen prostaglandinler (PGD ve PGF2α), lökotrienler, PAF;trombosit aktive eden faktördür. ECF-A’nın etkisi ile inflamasyon alanına gelen eozinofillerin görevleri henüz tam olarak açıklığa kavuşturulamamıştır. Bu hücreler histamin ve lökotrienleri inaktive eden histaminaz ve aril sulfatas salgılarlar. Mast hücrelerinin salgıladığı PAF’ı inaktive eden fos- fo- lipazı da eozinofiller salgılar. Major bazik protein (MBP), eozinofil katyonik protein (ECP), eozinofil kaynaklı nörotoksin ( EDNT ) ise eozinofillerin salgıladığı ve inflamasyonu uyaran mediyatörlerdir. Allerjik nezleli hastalarda sadece nazal semptomlar bulunmayıp, bu bölge ile anatomik ilgisi bulunan diğer bölümlere ait (östaki tübü, sinüsler, bronşlar) semptomlar da vardır. Allerjik rinit bulunan hastaların %30’unda, allerjen, metakolin ve histamin ile bronş provakasyonu yapıldığında alt solunum yollarında obstrüksiyon gelişir. Sinüzitin patogenezinde allerjik rinitin de katkısı bulunmaktadır. Klinik Bulgular Mevsimsel allerjik nezlede allerjen mevsiminde hapşırma, burunda kaşıntı, berrak burun akıntısı ve burun tıkanıklığı gelişir. Perennial allerjik nezlede yıl boyu semptomlar vardır çünkü hassasiyet bulunan allerjen yıl boyu çevrede bulunmaktadır. Allerjik nezlenin semptomları sabah erken ve akşam geç saatlerde şiddetlenir, burun tıkanıklığı nedeniyle uyku düzeni bozulur. Gözler, kulak ve boğazda kaşıntı olur. Burun tıkanıklığı nedeniyle ağızdan soluma ve gece horlama gelişir. Çocuklar burunları kaşındığı için elleri ile burunlarının üstüne sık sık bastırdıkları için allerjik selam duruş pozisyonu gelişir. Burundaki kaşınma nedeniyle burun sırtında alt uca yakın yerde horizontal bir çizgi oluşur. Mevsimsel allerjik nezle sıklıkla allerjik konjunktivitle beraberdir. Östaki borusunun fonksiyon bozukluğuna bağlı olarak kulaklarda dolgunluk hissi veya patlama sesi duyulur. Perennial allerjik nezleli çocuklarda işitme kaybı ve efüzyonlu otitis mediya gelişir. Koku ve tat duyusu bozulur. Bazı hastalarda da uyku bozukluğuna bağlı olarak genel halsizlik ve irritabilite gelişir. Nazal spekulum ile burun mukozasının muayenesi çoğunlukla yeterlidir. Fiberoptik rinoskopi çoğu kez gerekmez. Allerjik nezle bulunanlarda berrak burun sekresyonu vardır, mukoza parlak gri-mavi renkte, hiperemi çok olmaksızın ödemli görülür. Tanı Allerjik nezle semptomlarının alevli olduğu dönemde, burun salgısında %3’den fazla eozinofil bulunur. Ancak nazal eozinofili, enfeksiyon geliştiğinde ve kortikosteroid tedavisinde bulunmaz. Burun mukozasinda eozinofili, mastositoz sadece allerjik nezlede değil allerjik olmayan eozinofilik nezle (non-allergic eosinophilic rhinitis:NARES) ve primer nazal mastositozda da görülür. Bakteriyel veya viral enfeksiyonlarda burun kaşıtısında polimorfnüveli lökositler hakim olur. Laboratuvar bulgularından serum ve salgılarda spesifik IgE tayini ve serumda total IgE düzeyinin saptanması tanıda destek olur. Serum IgE düzeyi tüm allerjik nezleli hastalarda artmaz ayrıca serum total IgE düzeyi sadece allerjik olaylarda artış göstermez. Invitro testler pahalı olup gelişmiş laboratuvar koşulları gerektirmektedir, yanlış pozitif/negatif veriler verebilir ve çapraz reaksiyon oluşabilir. Tablo 1. Kronik nezle ile burun tıkanıklığının ayıcı tanısı NEZLE (RİNİT) 1. Allerjik nezle:mevsimsel, perennial 2. Enfeksiyoz nezle:kronik veya akut (sık tekrarlayan) 3. Öbstrüktif yabancı cisim 4. Topikal dekonjestanlara sekonder nezle: rinitis medikammentoza 5. Eozinofili ile seyreden allerjik olmayan rinit (NARES) 6. Allerjik olmayan vazomotor rinit (kolinerjik) 7. Hormonal rinit:gebelik, hipotiroidi 8. Atrofik rinit Tablo 2. Allerjik ve allerjik olmayan nezlenin karşılaştırması ALLERJİK HIKAYE Meydana çıkış Mevsimsel, perennial Yaş Çocuk, erişkin Cinsiyet Erkek, kadın FİZİK MUAYENE Ödem Orta şiddette, belirgin sekresyon sulu LABORATUVAR Nazal eozinofili Genellikle var Deri testi pozitif TEDAVİ Antihistaminikler Etkili Dekonjestanlar yararlı Steroidler Etkili Kromolin etkili Ipratrium Yararlı değil Immunoterapi etkili Invivo testler hassas testlerdir. Bunlar deri testleri ve hedef organ provokasyon testleridir (Burun provokasyon testi, konjunktiva provokasyon testi, bronş provokasyon testi). Şüphelenilen ve invitro testlerde spesifik IgE pozitif bulunan allerjenlerle deri prick testi yapılır. Allerjik nezlede deri testinde en sık kullanılan allerjenler inhalasyon ile konağa giren allerjenlerdir. Bunlar polenler, küf mantarları, ev tozu/akarlar, hayvan epitelleridir. Burun provokasyon testi, invitro ve prik testlerle hassasiyet saptanan allerjen buruna tatbik edilir. Burunda kaşıntı, hapşırma, burun akıntısı ve burun tıkanıklığı gelişir. Sublingual allerjen uygulaması ile provokasyon testi allerjik nezlede tanı değeri taşımaz. Nazal provokasyon uyarıldıktan sonra rinomanometri ile nazal hava akımı ölçülebilir. Burnun ön ve arka kısmında basınç ve hava akımı ölçülebilir. Bilgisayarlı rinomanometri yöntemi de vardır. Gelecekte bu yöntem daha yaygınlaşabilir. Tablo 1’de kronik nezle ile burun tıkanıklığının ayırıcı tanısı görülmektedir. Allerjik ve allerjik olmayan nezle arasında ayırıcı tanı yapmak zor olabilir. Tablo 2’de allerjik ve allerjik olmayan nezlelerin ayırıcı tanısı görülmektedir. Allerjik nezlede tedavi Allerjik nezlenin tedavisinde üç esas ilke vardır. Bunlar: BURUN TIKANIKLIĞI 1. Rinosinüzit 2. Anatomik bozukluklar:septum deviasyonu;adenoid hipertrofi 3. Nazal polipler 4. Tümör (angiofibroma) 5. Cribriform kemiğin tümör veya kırığına bağlı perforasyon sonucu BOS sızıntısı 6. Granülomatöz hastalıklar (Wegener granulomatozu, Sarkoidoz) ALLERJİK OLMAYAN NEZLE NARES Perennial Sıklıkla erişkin Erkek, kadın VAZOMOTOR RİNİT Perennial Sıklıkla erişkin Sıklıkla kadın Orta şiddette Orta şiddette Sulu Mukoid, sulu Genellikle var Tesadüfi Tesadüfi Tesadüfi Nadiren yardımcı Bazan yararlı yararlı Yararlı değil calışılmamış Endikasyon yok Nadiren yardımcı Bazan yararlı Nadiren yararlı Yararlı değil Yararlı Endikasyon yok - Spesifik allerjenin tesbiti ve ondan uzak durulması - Semptomları azaltmak ve semptomların ortaya çıkmasını engellemek için ilaç tedavisi - Hastanın allerjene karşı yanıtını değiştirmek için immunoterapi Allerjisi bulunanların hassas olduğu allerjenden mümkün olduğunca uzak durması en temel ilkedir. Çevrenin kontrolü sıklıkla hastaların yaşam şekillerini değiştirmeyi gerektirir. Tablo 3’te allerjik nezlede tedavi seçenekleri görülmektedir. Immünoterapi Eğer allerjenden uzak durma ve semptomatik tedavi ile hastalar rahatlamazsa immünoterapi ugulanabilir. Hastanın hassas olduğu saptanan allerjen cok düşük dozlardan başlanarak tolere edilebilen maksimum doza kadar çıkılmak suretiyle hastaya verilir. Amaç hastanın allerjene karşı yanıtını düzenlemektir. İmmünoterapi ile immünolojik yanıtta değişiklikler olur. Bunların bazıları şunlardır: 1. Allerjen spesifik blokan antikorlar (IgG1 ve IgG4) artar 2. Spesifik IgE düzeyi azalır 3. Allerjene bağlı bazofil histamin salınımı azalır 4. Allerjen spesifik baskılayıcı T lenfositleri artar 5. Allerjene karşı lenfosit-sitokin cevabı azalır Tablo 3. Allerjik nezlede tedavi seçenekleri YAKLAŞIM ÖRNEKLER Çevrenin kontrolü Akarların, kuş tüyü yastıkların, hayvanların uzaklaştırılması Antihistaminikler Klorfeniramin, terfenadin, loratadin, setirizin Topikal dekonjestanlar Oral dekonjestanlar Topikal steroidler Fenilefrin, oksimetazolin Psödoefedrin Beklometazon, flunizolid, triamsinolon, budezonid, flutikazon Sistemik steroidler Kromolin sodyum Immunoterapi prednizon ETKİSİ Yan etkisi yok, pahalı uygulama Oral alım;göz ve burun semptomlarını rahatlatır;kaşıntı ve hapşırmaya etkili Burun tıkanıklığını geçirir Burun tıkanıklığını geçirir Yan etki cok az, kaşıntı, hapşırma, tıkanıklık, akıntıyı geçirir Ağır olgularda endike ve etkili Mast hücre degranülasyonunu engeller En etkili yaklaşım, ilaç ihtiyacını azaltır. KAYNAKLAR 1-International study of asthma and allergies in childhood. Worldwide variation in prevalence of symptoms of symptoms of asthma, allergic rhinoconjunctivitis, and atopic eczema. Lancet 1998;351:1225-1232 2-Braun-Fahrlander C, Gassner M, Grize L, Neu U, Sennhauser FH, Varonier HS, Vuille JC, Wuthrich B. Prevalence of hay fever and allergic sensitisation in farmer’s children and their peers living in the same rural community. Clin Exp Allergy 1999;29:28-34 3-Druce HM:Allergic and non-allergic rhinitis, in Middleton E, Reed CE, Ellis EF, Yunningen Jw, Busse WW (eds):Allergy;Principles and Practice, Mosby, St. Louis, 1993:p. 1433 4-Fireman P. Allergic rhinitis, in Bluestone CD, Stool SE (eds):Pediatric Otolaryngology, WB. Saunders, Philedelphia, 1990:793-804 5--Norman PS. An overwiew of immunotherapy:implications for the future. J Allergy Clin Immunol, 1980:65-87
Benzer belgeler
Alerjik Rinit ve Eşlik Eden Hastalıklar
artış göstermez. Invitro testler pahalı olup gelişmiş laboratuvar koşulları gerektirmektedir, yanlış pozitif/negatif veriler
verebilir ve çapraz reaksiyon oluşabilir.