katalog - Notos Kitap
Transkript
katalog - Notos Kitap
Milton Glaser 2012 Nitelikli edebiyat, tasarım, değerli kitaplar, yaratıcılık, dergicilik. Notos Kitap Yayınevi, bir takımada. Bir dizi adadan oluşuyor. Takımadanın altı yıllık bir tarihi var. En büyük iki adanın, kitap yayıncılığının yapıldığı Notos Kitap’ın ve Notos’un keşfedildiği günlerden sonra, kayıp sayılagelmiş adalar sanki ansızın su yüzüne çıktı; görenler gitgide belirginleşen adaları merakla izledi. Notos Kitap Yayınevi, kitap ve dergi yayıncılığını bilinen örneklerinden daha üst düzeye taşımak; kısıtlı olanaklar içinde bile yayıncılığın yüksek nitelikli amaçlarına uygun örnekler ortaya koymak; öteki büyük yayınevleriyle rekabet etmek yerine butik yayıncılığın denenmemiş bir örneğini yaratmak; kitabı, sağlam bir içeriğin yanı sıra bir estetik yaratım ürünü olarak görmek ve göstermek; yayıncılığı yalnızca kitap ve dergi yayımlamakla sınırlı görmeyip öteki pek çok bileşenle bütüncül bir proje olarak yaratmak; yayıncılık dünyasının doğru dürüst bir sektör olarak kendini oluşturması için üstüne düşen görevleri yapmak, bunun için savaşım vermek, deneyimlerini saydam biçimde paylaşmak; genç yayıncılar yetiştirmek; gizli ya da açık korsan yayıncılığa karşı her gördüğü yerde tavır almak; her anlamda ve alanda örnek bir yayınevi olmak için kuruldu. Notos Kitap Yayınevi, kendi olanaklarıyla kendini var etmeye çalışan bir yayınevi. Ama küllerinden de doğmuyor. Altı yıl içinde her zaman bağımsız, sivil, dik duruşunu korumaya, kendini butik bir yayınevi olarak tasarlamaya çalıştı. Kuruluş günü: 1 Ekim 2006 Kurumsal renkleri: mavi-sarı Bayrağı: Üç renkli (mavi, sarı, beyaz) klasik bayrağın ortasında daire içindeki rüzgârgülünden renkli amblemi yer alır. Mavi, Ege ve Akdeniz’i; Sarı, Güneş’i; Beyaz, aydınlığı simgeler; amblemin çemberi içindeki Kırmızı da hayatı. 2 EDEBİYAT Mario Bellatin Mario Bellatin Çin Daması Kendine has yazı dili “Bellatinesco tarzı” olarak nitelenen Meksikalı yazar Mario Bellatin’in Türkçedeki yayımlanan ikinci kitabı Çin Daması, gizemli ve huzursuz edici bir hikâye. Anlatıcı bir jinekolog. Elli sekiz yaşında, saçları seyrelmiş, kilosu artmış ve pek iyi görmüyor. Onun için gerçekten önemli tek konu, yaşlanmak. Karısıyla sıradan bir yaşamı, evliliğinden memnun olmayan bir kızı ve uyuşturucu kullanan bir oğlu var. Sakin sakin dillendirdiği yaşamındaki belki de en tuhaf nokta, hastalarından birinin küçük oğlunun anlattığı hikâye. • Roman İspanyolcadan çeviren Pınar Savaş Kapak Faruk Ulay Eylül 2012, 67 s., 9 TL Güzellik Salonu Ve son 25 yılın en iyi 100 İspanyolca kitabı arasında 19. sırada. 2013’te, Notos Kitap Mario Bellatin’in Perros Heroes romanını yayımlayacak. Güzellik Salonu, Mario Bellatin’in Türkçedeki ilk kitabı. Kadın giysileri giymekten hoşlanan bir anlatıcının sahibi olduğu güzellik salonu, zamanla salgın hastalıklardan mustarip, hastanelerde hor görülen, Homokatilleri Çetesi’nin saldırılarına maruz kalan ve toplum dışına itilen erkek hastalar için bir bakımevine dönüşüyor. Kendisi de hasta olan anlatıcının biricik uğraşıysa, özenle dekore ettiği akvaryumlarda balık beslemek. New York Times’ın Camus’nün Veba’sını ya da Saramago’nun Körlük’ünü çağrıştırdığını belirttiği Güzellik Salonu, hastalık, ölüm, yoksunluk ve egemen cinsiyet kavrayışını sorgulamamızı sağlayan, sarsıcı, huzursuz edici bir roman. • Roman İspanyolcadan çeviren Şevin Aksoy Kapak Faruk Ulay Ağustos 2011, 55 s., 7 TL 4 Alejandro Zambra Bonzai Yeni kuşak Şilili yazarların en önemlisi olarak görülen Alejandro Zambra’nın ilk romanı Bonzai yayımlandığı 2006 yılından bu yana birçok dile çevrildi ve birçok ödül kazandı. Bonzai, Julio ve Emilia’nın hikâyesiyle yoğrulan ufacık ve zarif bir roman, tıpkı bonzailer gibi. Onların birliktelikleri yalnızca cinsel ya da duygusal değil, aynı zamanda edebi. Her gece sevişmeden önce birbirlerine şiirler, romanlar, öyküler okuyorlar. Falubert’in Madame Bovary’sinden Yukio Mişima’nın Altın Tapınak’ına, Perec’in Uyuyan Adam’ından Raymond Carver’ın öykülerine... Bonzai’deki yazar adayı anlatıcı, “Bu, gerçeğe, gerçek gibi görünen cümleleri etrafa saçmaya, bitmek bilmeyen sigaralar içmeye ve daha iyi olduklarına, geriye kalanlardan, o uçsuz bucaksız ve aşağılık geriye kalanlar denen gruptan daha iyi ve saf olduklarına inananların vahşi suç ortaklığında hapsolmaya tutkun iki öğrencinin hikâyesi,” diyor Julio ve Emilia’nın gittikçe ağırlaşan hafif hikâyesi için. Sonunda Emilia ölüyor, Julio ise ölmüyor. Gerisi edebiyat. • Roman 2013’te, Notos Kitap Alejandro Zambra’nın Formas de Volver a Casa ile La Vida Privada de los árboles romanlarını yayımlayacak. İspanyolcadan çeviren Çiğdem Öztürk Kapak Faruk Ulay Mayıs 2012, 73 s., 9 TL 5 Özge Baykan Tutkunlar - Kült Kitap Esneyen A, Uyuyan G, ünlü gazeteci Tarık, her kazı kazan oynayışında kazanan Erik Bey, matematik öğretmeni Duygu Hanım, marketlerden ufak tefek şeyler aşıran Parivita, hayatı bir bilgisayar oyunu gibi gören Lulu, yaptığı tatlıların yenmemesini hakaret sayan Madam Mirabelle Romantique, şeker hastası Elektra, hiçbir şeyi içine atmayan Dr. Khan, gönüllü sürgün M, gizli feminist fettan Nunufar, etine dolgun dişi kedi Arlene, boyunduruk altına girmekten korkan Dunya, kütüphanelerden çıkmayan patlak gözlü kütüphaneci Fernando, çilli akupunktur uzmanı Bay Huang... • Roman Kapak Faruk Ulay Haziran 2012, 159 s., 14 TL Konuşmayan Adam Özge Baykan Konuşmayan Adam’ı on dokuz yaşında yazdı. Ete kemiğe büründürmek için altı yıl bekledi. Roman yazmak için on dokuz yaş erken denirse, göz önünde tutulacak bir çekince olabilir bu ama Konuşmayan Adam ayrıksı bir roman. Anlatmak ve yazmakla ilgili kaygıların ürünü. Geleneksel anlatıdan ayrı bir yerde, yazınsal sorunları yepyeni ve hiç kuşku yok ki çok özel bir dil ve anlam çiftince yaratılmış. • Roman Kapak Mehmet Ulusel Haziran 2007, 98 s., 9 TL 6 Faruk Ulay “Yayıncım hâlâ düştüğü yerde yatıyor. Bir şey yapmam gerekiyor ama oturduğum yerde ona bakarak alışmadığım bir göğün üstüme kapanmasını bekliyorum.” Bırakmak “Faruk Ulay, anlatım biçimini, dili ve romanı bilinen sınırların ötesinde görüyor. Orada bazen yalnız duruyor. Bulunduğu yerdeki benzersizliği, onu okumayı gerektiriyor. Okunmaması, her gerçek edebiyatsever için eksiklik sayılmalı.” – Semih Gümüş • Roman Kapak Faruk Ulay Nisan 2012, 162 s., 14 TL Üç Parça Toprak Üç Parça Toprak alışılmamış bir metin. Bu sözün alışılmış oluşu yanıltmasın. Faruk Ulay, her zamanki gibi, yazınsal yazının sınırlarının nerelere ulaşabileceğini araştırıyor, bulduğu yerde yazdığıyla bir saptama yapıyor. Üç Parça Toprak, edebiyatımızın yeni yollarının hangi yazınsal dünyalara açılabileceğini görmek için bulunmaz bir fırsat. Değeri okundukça anlaşılacak bir kitap. • Metinler Kapak Faruk Ulay Temmuz 2010, 115 s., 11 TL 7 Michael Allin Zarafa 1826’da, üç buçuk metre boyunda bir zürafa Sudan’da yakalanıyor, Nil’i geçerek Akdeniz’i kat ediyor ve baharda muhteşem olan Fransa’nın kırsal bölgelerini yürüyerek Paris’e ulaşıyor. Gösterdiği sevgi ve güvenle ona bakan herkesi kendine hayran bırakarak. Yalnızca, bir zürafanın peri masalını andıran Paris yolculuğunun hikâyesi değil bu kitap. Osmanlı’nın Mısır’daki genel valisi Mehmet Ali tarafından Fransa kralı X. Charles’a armağan olarak gönderilen Zarafa’nın Paris’e yürüyüşünün tarihsel arka planına da ışık tutuyor Michael Allin. 19. yüzyılın ilk yarısına egzotik bir pencereden bakan Allin, Zarafa fenomenini sarmalayan politika, kültür, din ve açgözlülük ağını da gözler önüne seriyor. • Anlatı İngilizceden çeviren Cihat Taşçıoğlu Kapak Yasemin Peynirci Şubat 2011, 188 s., 15 TL Roni Margulies Ya Seyahat! Roni Margulies öykülerini Ya Seyahat! adlı bu kitabında topladı. Biraz alışılmışın dışında öyküler yazdığı söylenebilir. Yaşanmış olandan da çıkıyor belli ki, ama anlattıklarını o anda yaşıyormuş gibi, bu canlılıkta ve sizi içine çeken bir içtenlikte yazıyor. “Elinizdeki öykülere gelince, siz bunları düzyazı olarak düşüneceksiniz, okurken. Bense yazarken düzyazı değil, vezinsiz, kafiyesiz şiir yazdığımı düşündüm. Dizelere bölünmemiş şiir yazdığım hissi vardı hep içimde. Ne diyebilirim ki? Beni Türk psikiyatristlerine teslim ediniz.” – Roni Margulies • Öykü Kapak Faruk Ulay Ağustos 2011, 78 s., 9 TL 8 Mübeccel İzmirli Sabah Geçidi Yalnızlığın tek bir yaşanma biçimi mi var? Herkesin birbirine eş yalnızlıklar yaşadığı doğru mu? Peki ya öncesi? Ayrılıklar? Hep aynı yerde mi başlar ayrılıklar? Bazen bir gömleğin, bazen bir şehrin, bazen de birinin hatırlattıkları… Kısaca, birlikte geçirilmiş günlerin tortusu çıkıyor karşımıza Sabah Geçidi’nde. Yazdığı tek öykü kitabıyla öykücülüğümüzde unutulmaz bir iz bırakarak erkenden aramızdan ayrılan Mübeccel İzmirli, Sabah Geçidi’nin bu yeni basımıyla, sanki aramıza dönüyor… • Öykü Kapak Faruk Ulay Ağustos 2010, 144 s., 12 TL Dilek Emir Tek Kişilik Kahvaltı “Tek Kişilik Kahvaltı, öykünün yeni yazarların elinde ulaşabileceği olgunluğu gösteren kitaplardan. Daha ilk kitabında, öyküyü öykü yapan özelliklerin üstesinden dinginlikle ve ustalıkla geliyor Dilek Emir. Öyküyü öykü yapan özellikler nelerse, her biri üstünde düşünülmüş, enaza indirilmiş, yalınlaştırılıp yoğunlaştırılmış. Her sözcüğü hassas biçimde tartılmış öyküler bunlar. Çocukların tuhaf, bazen ürkünç dünyasından tek kişilik kahvaltıların yalnızlığına, insanın özüne yaklaşan öyküleri, Dilek Emir’i daha yakından ve belki yeniden yeniden okumaya zorluyor.”– Semih Gümüş • Öykü Kapak Faruk Ulay Şubat 2011, 103 s., 10 TL 9 İlker Karakaş Tahterevalli Tahterevalli İlker Karakaş’ın ikinci öykü kitabı. İlk kitabı Hennoz’da olduğu gibi Tahterevalli’deki öykülerde de yine aykırı bir kahraman var. Ama bu kez genç değil; ailesi, işi, parası olan, orta yaşlı bir avukat. Gelgelelim, bozulması zor bir düzeni olmasına karşın, kahramanımız yine yenik. Alkolle başı epeyce dertte. Kaybetmekten bıkmış, hiçlikten yorulmuş. Uyumsuz olanın, karısı, kardeşi, annesi, babası, dayısı değil, kendisi olduğunu düşünüyor. Bir çıkış yolu da bulamayınca, bir aşağı bir yukarı sallanıyor. Aykırılığın öyküsünü, gene ustalıkla yazıyor İlker Karakaş. • Öykü Kapak Faruk Ulay Mayıs 2011, 111 s., 10 TL Hennoz “Üst kattaki yatak odasında uyandığımda öğlen olmak üzereydi. Ter içindeydim. Sıcak bir temmuz günü. Sevmem temmuzu. Eylülü ya da ekimi severim. Belki biraz da kış aylarını.” Hennoz, öykücülüğümüzün son dönemlerinde kendini gösteren arayışların özgün bir örneği. İlker Karakaş’ın öyküleri ilk bakışta Sait Faik’ten Orhan Kemal’e uzanan çizgi üstünde görünüyor. Onlardan aldığı etkileri seçilmiş bir yaşam biçimi içinde yeniden üreten bu öyküler, aykırı bir tip çevresinde oradan oraya konuyor. Anlatılması kolay olmayan bir genç öykü kişiliği onu iyi tanıyan bir yazarın elinden çıkmış. • Öykü Kapak Mehmet Ulusel Ekim 2007, 97 s., 9 TL 10 Muammer Kırdök Durgun Sular Sessiz Akar Muammer Kırdök, ilk romanı Ölümsüz Olduğum Zamanlar ile fark edildikçe çoğalan bir okur çevresinin ilgisini çekmişti. Bu kez ikinci romanı Durgun Sular Sessiz Akar’da insan ruhunun karmaşık ve derin yanlarını deşiyor: Hastalıklı bir tutkuya dönüşen cinsellik, yabancılık duygusu ve yalnızlık… Viyana’daki öğrenimini bitirmek üzere olan Kayhan’la gizemli kadın Elisabeth Weiss’ın yaşadığı sıra dışı aşk, kültürel farklılıkların insani boyutlar yanında ne denli önemsizleştiğini gösteriyor. Cinselliğin sert sarmalı, kendini ona kaptıran insan için nasıl kıskaca dönüşüyor… Elden bırakılmadan okunan bir roman. • Roman Kapak resmi Denees Ghyczy Mayıs 2011, 253 s., 19 TL Ölümsüz Olduğum Zamanlar Aşk nedir? Gerçeklik var mı? Sahiciliğinden kuşku duymadığımız olgularla algıladığımız yaşam birbiriyle örtüşmediğinde var olma gücümüz azalıyor mu? Muammer Kırdök, bu sorular çevresinde dönen olayların izinde, okuru gizemli bir yolculuğa çıkarıyor, imgelerle örülmüş mistik bir dünyanın sınırlarına getiriyor. Bulanıklığın arttığı, anımsamanın ve anımsanmanın değerini yitirdiği belirsiz bir zaman diliminde sevdiğini arayan çaresiz bir adam, şaşırtıcı serüvenini anlatıyor. • Roman Kapak Mehmet Ulusel Nisan 2009, 330 s., 19 TL 11 Murat Yalçın Hafif Metro Günleri “Sahi, nereye gidiyorum ben?” “İnsan hiç değilse avucunu yalamalı ki bir yeri temiz kalsın” türünden özlü sözler etme sevdasıyla yaşayan, çevresini usanmaksızın yorumlayan, sıkıntılarını küçük filozofluk oyunlarıyla karşılayan, yaşadıklarından sürekli pay çıkaran ama içindeki kara-derin kuyudan çıkıp yaşama katılamayan, yalnızlığıyla ikiz kardeş olmuş, kendi fanusunun içinde yaşayan bir “marjinal”in içinden geçenler... Hafif Metro Günleri, ister ironik bir dram, ister kaotik bir güldürü olarak okunsun, ya sıradanlıklarla alay ederek ya da bazı cinsel dürtüleriyle uğraşarak saçmalık çukurundan çıkmaya, kendini durultmaya çalışan birinin hezeyanlarını öne çıkarıyor. • Roman Kapak Emre Altınok Haziran 2010, 95 s., 10 TL Leyla Ruhan Okyay Çilesine Âşık Çilesine Âşık, Leyla Ruhan Okyay’ın üçüncü öykü kitabı. Öykülerinde hayatın öne çıkmamış yanlarına yatkınlığı ve iyimserliğiyle bildiğimiz Leyla Ruhan Okyay, bu kez zor zamanların, sıkıntılı ve kötümser ayrıntılarına eğiliyor. Savaş içinde yaşanan acılardan geçmiş zamanların hüzünlü anılarına, kendine özgü, etkileyici duyarlığını olduğu gibi ortaya koyan bir yazar var bu öykülerde. • Öykü Kapak Sedat Girgin Temmuz 2010, 96 s., 10 TL 12 Sunja Altınel Kontes’in Ölümü ve Başka Buruk Öyküler Aslında hepimiz Kontes gibi hikâyeler anlatmıyor muyduk? “Çok iyi”, “çok önemli”, “çok değerli” gibi sıfatlar yakıştırarak ardından gittiğimiz insanların gerçek hikâyeleri, bizim hikâyelerimizin başladığı yerdi. Hikâyemizde rastladığımız insanlar, bize hep gözden kaçırdığımız ya da göz ardı ettiğimiz ayrıntıları anlatıyordu. Bu ayrıntıları fark ettiğimiz zaman da bu insanlar hayatımızdan çıkmış oluyordu. Sunja Altınel, “Kontes’in Ölümü”, “Yirmi Yıl Sonra”, “Sadakat”, “Katil”, Korkak Tavşan” adlı öyküleri de böyle insanları anlatmak için yazdı. Çünkü kendimizden farklı olanı sürekli dışladığımız ve yabancı sıfatını yakıştırdığımız hayatımızda, bize aşina yüzler aslında yalnızca o yabancılardı. • Öykü Kapak Mehmet Ulusel Ekim 2009, 138 s., 10 TL Halil Genç Heranuş Heranuş, beklenmedik kitapların yolunu gözleyen okura tutulmuş bir ışık sayılabilir mi? Yazarını belki tanımıyorsunuz, sonunda ne çıkabilir, diye düşünebilirsiniz. Gelin görün ki, her öyküde önceden aklımızdan geçirmediğimiz konular, sorunlar, kişiler, yaşantılarla karşılaşmak, Heranuş’un başından sonuna merakla okunmasını sağlıyor. Küçük çocuğun sarsıcı cinsel uyanışı ya da politik tutukluluk sırasında gösterilen tepkiler... Uzun yıllar içinde sabırla yazılıp işlenen bu öyküler, Halil Genç’i yazarlık serüveninde zor yollara çıkarıyor. • Öykü Kapak Mehmet Ulusel Temmuz 2009, 104 s., 9 TL 13 Ömer Ayhan Öldüren Şehir Bir “çağdaş İstanbul” romanı. Öldüren Şehir bir “çağdaş İstanbul” romanı... Ömer Ayhan görselliğin pek çok boyutunu romanın gereçleri olarak kullanıyor. Kült televizyon dizisi Ex-Files’ın iki kahramanı Mulder ve Scully’nin İstanbul’da geçen akıl almaz serüveni; ne idüğü belirsiz bir anlatıcının gelecekten seslenerek kaleme aldığı alaycı kehanet yazısı; 1980’li yılların boğucu ortamında evlere kapanarak büyüyen ama toplumla henüz uzlaşamamış bir kuşağın video kasetler ve kitaplar aracılığıyla düşselliğe açılan marazi yaşamları; Osmanbey’in karanlık pasajları; otobanlar, bu ‘çağdaş İstanbul’ romanının öteki izlekleri. • Roman Kapak Mehmet Ulusel Şubat 2008, 186 s., 14 TL Jean Webster Sevgili Düşmanım Büyük Amerikan yazarı Mark Twain’in ikinci kuşaktan yeğeni olan, en olgun çağında hayata gözlerini yuman Jean Webster’ın son başyapıtı olan Sevgili Düşmanım, insana iyimserlik aşılayan, sürükleyici bir roman olmanın yanı sıra, kadın erkek ilişkileri, kadın özgürlüğü, liderlik, pedagoji, kalıtım ve çevre gibi konularda çığır açmış öncü düşüncelerin izdüşümlerini içeren bir roman. • Roman İngilizceden çeviren İbrahim Yıldız Kapak Mehmet Ulusel Ağustos 2008, 262 s., 18 TL 14 Harold Jaffe Tekno-Mağara’nın Ötesi ABD’de herkes sakıncasız konularda kalem oynatırken, Harold Jaffe, Bush yönetimiyle, yönetimin borazanı basınla, kayıtsız yazarlarla, dünyadan habersiz okurlarla uğraşıyor. Milenyumsonrası Kültür İçin Gerilla Yazarın Rehberi Harold Jaffe Amerikan toplumunun vicdanı olan entelektüeller arasında, kendine özgü düşünme ve davranış biçimiyle göz önünde tutulması gereken bir yazar. Eleştirilerini birbirinden ilginç kitaplarında dışavuran, kitaplarını büyük yayınevleri yerine doğrudan ilişki kurduğu küçük ve sıra dışı yayınevlerinde yayımlayan, muhalif duruşundan kesinkes ödün vermeyen Harold Jaffe’nin bu romanı, politik bir belgesel-roman denebilecek ama bir türe tam anlamıyla sokulması da olanaksız bir metin. • Roman İngilizceden çeviren Turan Parlak Editör Cihat Taşçıoğlu • Kapak Mehmet Ulusel Kasım 2008, 183 s., 15 TL Saki İnsanlar, Hayvanlar ve Yırtıcı Hayvanlar “Kıs kıs gülen, kezzap gibi bir mizah, çok eğlenceli öyküler. SAKİ’nin hicvi, I. Dünya Savaşı öncesi İngiliz toplumunun kaymak tabakasına bıçak gibi dalıyor... SAKİ’de İngiliz evlerinin korunaklı dünyasından çıktınız mı, keçi ayaklı tanrı Pan’ın ülkesinde bulursunuz kendinizi; SAKİ’nin dünyasında zafer, zeki hayvanlarındır... kurt-çocuklar, konuşan kediler, hain susamurları, aksi geyikler, zavallı kaplancıklar, hınzır çocuklar, zeki genç kadınlar, sivri dilli delikanlılar...” – Tom Sharpe • Öykü İngilizceden çeviren Fatih Özgüven Kapak Mehmet Ulusel Ocak 2008, 161 s., 13 TL 15 Julio Cortázar Andrés Fava’nın Güncesi 2013’te, Notos Kitap Julio Cortázar’ın Sınav (El Examen) romanını yayımlayacak. Andrés Fava’nın Güncesi, yazarlık yaşamının ilk yıllarında, genç Cortázar’ın, roman kişisi Andrés Fava aracılığıyla sorduğu sorularla dolu bir kitap. Yazarın işi nedir? Yazar kafasında kurduklarını nasıl dile döker, okura nasıl ulaşır? Metin nedir? Nasıl oluşur? “Cortázar okumamış insan bir kader kurbanıdır. Eserlerini okumamak korkunç sonuçları olan, sinsi ve ölümcül bir hastalıktır. Hiç şeftali yememiş bir insanın durumu gibi. Kişi yavaş yavaş mutsuzlaşır... ve belki de azar azar saçları dökülür.” – Pablo Neruda • Roman İspanyolcadan çeviren Ayşe Nihal Akbulut Kapak Mehmet Ulusel Ekim 2007, 106 s., 9 TL 16 BÜYÜK KİTAPLAR Leonardo da Vinci Henry David Thoreau Nerede ve Ne İçin Yaşadım Walden, Amerikan çevreci-filozofu Henry David Thoreau’nun başyapıtı. Thoreau, o günden bugüne bir kült kitap olan bu yapıtında, Walden Gölü kıyısında 4 Temmuz 1845’te başlayıp, 2 yıl 2 ay ve 2 gün sürerek 6 Eylül 1847’de sona eren doğal-yaşam deneyimini anlatıyor. On yedi bölümden oluşan Walden’dan dört bölümün yer aldığı Nerede ve Ne İçin Yaşadım’ın doğa tarihi yapıtları arasında kendisine özgü bir yeri vardır. İngilizceden çeviren Yonca Yalçın Çakmaklı Aralık 2010, 156 s., 15 TL Konfüçyüs Erdemin Ardından Git Konfüçyüs’ün yazılı ve sözlü düşüncelerinden önemli bir bölümünü içeren Erdemin Ardından Git, Konfüçyüsçü yolu ve yaşam biçimini yaşayan bir gelenek olarak koruma, bir ortak bellek yaratma düşüncelerinin belgesi olarak okunmalıdır. Konfüçyüs’ün bütün sözleri insanları düşünmeye çağırma, yaşam karşısında insanın kendini sınama amacına dönüktür. İnsanın iyi olana yönelmesi, kişiliğini geliştirmesi, insanlara ve topluma yararlı bir insan olmak için çaba göstermesi için sayısız öneride bulunur Konfüçyüs. Asıl olan da erdemliliktir. İngilizceden çeviren Işıtan Gündüz Kapak Mehmet Ulusel Temmuz 2008, 149 s., 15 TL 18 Edgar Allan Poe Morgue Sokağı Cinayeti “Çağımızın en güçlü yazarı…” – Charles Baudelaire “Garip, dengesiz ve saplantılarla dolu yapısının kendini cinayete ya da deliliğe sürüklemesini önlemek için, Poe’nun elinin altında bir başka zehir vardı. Herkesin aynı rahatlıkla kullanamayacağı bir zehir: Güzel ve özenli yazısıyla, arada bir derin üzüntüsünden sıyrılmasını sağlayan, ürkünç, kasvetli ama avutucu imgeleri kâğıda döktüğü mürekkepten söz ediyorum.” “Sarhoş, yoksul, ezik, dışlanmış Edgar Allan Poe, dingin ve erdemli bir Goethe’den ya da Walter Scott’tan çok daha fazla hoşuma gidiyor.” – Marie Bonaparte İngilizceden çeviren Memet Fuat Kapak Mehmet Ulusel Ağustos 2012, 151 s., 18 TL • 3. basım – Charles Baudelaire Marcel Proust Okuma Üzerine Okuma Üzerine, Marcel Proust’un birey ile kitap arasındaki ilişkiyi ve özgün psikolojik edim olarak okumayı irdelediği, bu edimin kaynaklarına yaptığı yolculuğu içeren bir anlatı. Büyük bir yazarın kitapla kurulan ilişki üstüne derin düşünme denemesi. Aynı zamanda Proust’un kütüphanesinde bir yol haritası olan Okuma Üzerine, bizim şimdi durduğumuz yeri de aydınlatıyor. Fransızcadan çeviren Işık Ergüden Kapak Mehmet Ulusel Mayıs 2009, 71 s., 9 TL • 2. basım 19 Füruzan Haraç Haraç’ı neredeyse kırk yıl önce okuyanlar bugün yeniden okumayı denerlerse, yepyeni bir öyküyle karşılaştıklarını, şimdi okudukları öykünün ilk okudukları zamanki olmadığını görebilirler. Yalınlığın ürettiği yetkinliktir o. Haraç gibi nitelikli edebiyat yapıtları zaman içinde değişirken artık yıllar önceki kitap olarak okunamaz. 1970’lerin başındaki “Füruzan olayı” Haraç’ta ulaşılması kolay olmayan bir doruk noktasına karşılık geliyordu. Kapak Mehmet Ulusel Mayıs 2008, 85 s., 9 TL Faruk Duman Cemil Kavukçu Kedi’çin Masallar Perişanız Gecenin Karanlığında Av Dönüşleri, Nar Kitabı, Keder Atlısı gibi kitaplarıyla kendine özgü, masalsı bir öykü dünyası kurdu Faruk Duman. Kapak Mehmet Ulusel Şubat 2010, 96 s., 10 TL Cemil Kavukçu’nun bugüne dek yazdığı en güzel metinlerden. Kapak Mehmet Ulusel Eylül 2009, 108 s., 12 TL 20 Yaşar Kemal Pis Hikaye Yaşar Kemal’in öyküleri insanın çaresizliğini ve yoksunluğunu anlatır. İnsanın hayat karşısında yenik düşüşünü bozkırın çatalı içinde öylesine etkileyici biçimde yansıtır ki Yaşar Kemal, Pis Hikaye’de Fadık’ın öyküsü unutulmaz bir tragedyaya dönüşür. Pis Hikaye’de anlatılan eski görünse de, insanın varoluş trajiğine verilmiş bir karşılık olarak, anlam yepyenidir. Kapak Mehmet Ulusel Ağustos 2010, 55 s., 8 TL • 2. Basım Pis Hikaye Yaşar Kemal’in yazdığı ilk öykü. Altmış üç yıl önce, 1944’te yazılmış ama uzun ömrüyle bir Yaşar Kemal klasiğine dönüşmüş. Bugün de heyecanla okunuyor. Selim İleri Kapalı İktisat 1970’lerin İstanbulu’nda yaşayan bir mirasyedinin geçirdiği değişimin anlatıldığı Kapalı İktisat, dönemin siyasal olaylarına da değiniyor. Selim İleri’de hep olduğu gibi, anlatılan durum ve dönemle hesaplaşma burada da bir ahlak boyutu içinde gerçekleşir. Öte yandan, Selim İleri’nin yazdıklarını anlamayanlara yönelttiği bir eleştiri olarak da okunabilecek Kapalı İktisat uzun öykü gibi değil, kısa roman gibi okunmalı. Kapak Mehmet Ulusel Eylül 2007, 77 s., 9 TL 21 Leonardo da Vinci Paragone Sanatların Karşılaştırılması Hem olağanüstü bir sanatçının düşünce dünyasına adım atmamızı, hem sanatları birbirleriyle ilişkileri, benzerlikleri ve farklılıkları açısından yeniden düşünmemizi sağlayan, hiçbir zaman eskimeyecek bir metin. Leonardo da Vinci, Paragone’de bir yandan resmi temel alarak onu özellikle heykel, şiir ve müzikle karşılaştırır, öte yandan resmin bilim ve felsefeyle ilişkilerine değinir. İtalyancadan çeviren Kemal Atakay Kapak Mehmet Ulusel Kasım 2012, renkli resimli, 115 s., 16 TL • 2. basım William Shakespeare Atinalı Timon Shakespeare’in “en acı, en olumsuz tragedyası” olan Atinalı Timon, zengin ve insan canlısı Timon’un merdümgiriz bir insana dönüşmesinin öyküsüdür. Shakespeare, trajedi, hiciv ve komedinin birleşimi olan oyunla, yaşadığı 16. yüzyılın İngilteresi’nin, paranın gücünü önemserken insani değerleri öteleyen anlayışını eleştirir. Edebiyattan müziğe, televizyondan tiyatroya, birçok farklı alanda uyarlamalarına rastladığımız ve yine pek çok yapıta esin kaynağı olan Atinalı Timon, tiksinti ve öfkeyle geri çekildiği Atina’nın toplumsal yaşamının yok ediciliğine direnen zengin ve hayırsever bir asil olan Timon’un öyküsü olduğu kadar, kendine yabancılaşan insanın da öyküsü olduğu için güncelliğini koruyor. İngilizceden çeviren Alova Kapak Mehmet Ulusel Ekim 2009, 166 s., 16 TL 22 ÖZEL DİZİ LeonardoPaul da Vinci Klee Edgar Allan Poe Morgue Sokağı Cinayeti “Çağımızın en güçlü yazarı…” – Charles Baudelaire Bez ciltli, şömizli, iplik dikişli, özel kâğıda basılmış kitaplar. “Garip, dengesiz ve saplantılarla dolu yapısının kendini cinayete ya da deliliğe sürüklemesini önlemek için, Poe’nun elinin altında bir başka zehir vardı. Herkesin aynı rahatlıkla kullanamayacağı bir zehir: Güzel ve özenli yazısıyla, arada bir derin üzüntüsünden sıyrılmasını sağlayan, ürkünç, kasvetli ama avutucu imgeleri kâğıda döktüğü mürekkepten söz ediyorum.” – Marie Bonaparte • Öykü İngilizceden çeviren Memet Fuat Kapak Emre Altınok Haziran 2012, 142 s., 22 TL • 2. basım Henry Miller Uykusuzluk “Henry mitolojik bir yaratığa benziyor. Yazıları ateşli, yıldırım gibi, girift, hain ve tehlikeli. ‘Çağımızın şiddete gereksinimi var.’” – Anaïs Nin Insomnia Henry Miller yirminci yüzyılın başkaldırıcı yazarlarından. Kapitalizmi reddederken sosyalizmi efendi değiştirme olarak gördü. Anarşizmi Amerikan “doğaya dönüş” geleneğiyle, Beat Kuşağı ve “çiçek çocuklar” ile ilişkilendirilen Miller, Yitik Kuşak içinde de sayılmaz. Miller’ın Uykusuzluk’ta (Insomnia) sözünü ettiği Japon kadın, 1967’de yetmiş altı yaşındayken tanışıp âşık olduğu kabare sanatçısı Hoki Tokuda. Yine bu dönemde yaptığı suluboya resimler de kendi resimleri arasında özel bir bölümü, Insomnia Dizisi’ni oluşturur. • Roman İngilizceden çeviren Haluk Erdemol Kapak Emre Altınok Ekim 2010, 53 s., 15 TL Amorgoslu Semonides Kadınlar Üzerine Kadınları on türe ayırdığı uzun şiiriyle Roma döneminden bu yana bütün dünyada tanınan Amorgoslu Semonides, Demeter ve Dionysos şenliklerinde söylenen komik, açık saçık, iğneleyici iambos şiirinin önde gelen temsilcilerindendir. Kadınlar Üzerine’de, bu ilginç şairin günümüze kalan dizelerinin yanı sıra yine antik dönemde çok ünlenen, ama bu yüzyıllara ancak birkaç dizeyle dayanabilmiş altı iambos şairinin Türkçeye ilk kez çevrilen fragmanları da yer alıyor. • Şiir İngilizceden çeviren Alova Kapak Emre Altınok Ekim 2010, 76 s., 17 TL 25 Enis Batur Tilki Enis Batur, kendini göstermeyen bir başkaldırıcı. Yazının içinde, yazıya karşı. Üretkenliği üstüne çok konuşulurken, yazdıklarının edebiyatımızdaki yeri üstünde yeterinde durulmadı. Tilki, yeni bir fırsat. Bu kitaptaki metinler, yazıya, resme, fotoğrafa, sokağa bakarken yazarın neler görebileceğini anlatıyor. Enis Batur’un bilinen sözcükleri, dili, üslubu içinde, benzersiz. Yazıyla hayat arasında mekik dokuayrak. İlk kez yayımlanıyorlar. • Deneme Kapak Emre Altınok Ekim 2011, 95 s., 20 TL Mihail Bulgakov Bir Köy Doktorundan Öyküler “Öylece, kaskatı ve sessiz yatıyordu. Tanrım, niçin ölmemişti? Çılgın babası ne diyecekti bana?” 20. yüzyılın en önemli romanlarından biri olan ve ölümünden yirmi altı yıl sonra yayımlanan Usta ve Margarita’da Rus halkı Bulgakov’un ünlü aforizmasıyla karşılaşır: “En büyük ahlaki çöküntü korkaklıktır.” Dönemin en güçlü ve yaygın duygusu Stalin’in ölümünden sonra belki bu sözle görünür kılınır ve başka birçok şey korkunç olmaktan çıkar. Korku, Bir Köy Doktorundan Öyküler’de de bir doktorun öykü gözünden bütün yalınlığı ve doğallığıyla, içten bir anlatımda kendini apaçık ediyor. 1925-1927 yıllarında çeşitli dergilerde yayımlanan, yıllar sonra İngilizceye çevrilen öyküleri arasından seçilen bu üç öykü ilk kez Türkçede. • Öykü İngilizceden çeviren Haluk Erdemol Kapak Emre Altınok Şubat 2011, 79 s., 18 TL 26 KURAM Leonardo da Vinci Doğan Özlem kitapları ÜNİVERSİTELERİN BİLİM, KÜLTÜR VE TARİH FELSEFESİ ALANLARINDA BAŞLICA REFERANS KİTAPLARI Bilimsel bilginin gücü ne? Doğa yasası diye adlandırdığımız şey, acaba gerçekten doğada var mı, yoksa bu, insanın bir kurgusu mu? Tarihsel-toplumsal bir varlık olan insanın yürüttüğü etkinlik olarak bilim, tarihin dışına ne kadar çıkabiliyor? Tarihsel birikimin her zaman olumlu bir etkiye sahip olduğu söylenebilir mi? Onun bir yük olarak görüldüğü anlar yok mudur? Üstelik halihazırda tanıklık ettiğimiz olaylardan da söz etmezken, tarihe tarafsız bir gözle bakmak ne kadar mümkün? Tarih tekerrürden mi ibaret, yoksa nihai bir olumlu duruma doğru ilerliyor muyuz? Metinlerle Hermeneutik Dersleri’nin bu ilk cildinde hermeneutik geleneğin en önemli filozoflarından olan Wilhelm Dilthey’ın felsefi kavrayışı çokyönlü bir değerlendirmeye tabi tutuluyor. Ağustos 2012, 288 s., 23 TL Kültür Bilimleri ve Kültür Felsefesi, bilim denince akla yalnızca doğa bilimlerinin gelmesine yönelik itirazın tarihinin kitabı. 2013’te, Notos Kitap Doğan Özlem’in Metinlerle Hermeneutik Dersleri II, Felsefe ve Doğa Bilimleri ile Etik kitaplarını yayımlayacak. Haziran 2012, 279 s., 22 TL 28 Tarih Felsefesi, geçmişin mezar kazıcıları olarak kalmayıp onu yaratıcı yönde nasıl kullanabileceğimizin ipuçlarını veren bir kitap. Mantık, temel bir kaynak olduğu kadar taşıdığı felsefi amaçla da Türkçede kendi tarzında bir ilk olma özelliğini hâlâ koruyor. Mart 2011, 526 s., 35 TL Ekim 2012, 419 s., 29 TL • 2. basım Hermeneutik ve Şiir felsefi bir bakış açısıyla, bir edebiyat metnini yorumlama sorununu şiir özelinde tartışıyor. Bilim Felsefesi, modern dönem insanına yeni bir bakışın kapısını aralayacak. Şubat 2012, 223 s., 18 TL • 2. basım Mayıs 2011, 64 s., 7 TL 29 Betül Çotuksöken kitapları Ortaçağ Yazıları 2013’te, Notos Kitap Betül Çotuksöken’in Felsefe: Özne-Söylem ile Felsefi Söylem Nedir? kitaplarını yayımlayacak. Adı çıkmış bir çağdır ortaçağ. “Karanlık” nitelemesi her zaman yanı başında durur. Üniversitelerinden çok, engizisyon mahkemeleriyle anılır. Antikçağa ve modern zamanlara olan uzantılarının görülmesindense araya girip tarihi kesintiye uğratmış bir dönem gözüyle bakılır ona. Oysa hangi ortaçağ sorusu bütün görkemiyle yanıtlanmayı bekliyor. Entelektüellerin ortaçağı mı, yoksa Kiliseninki mi? Üniversitelerin ortaçağı mı, Aydınlanma’nın ortaçağ imgesi mi? Hangi soruyu yanıtladığınıza göre değişen bir görünüm sergileyecektir ortaçağ. Ortaçağ Yazıları ortaçağın yüzeysel genellemelerle anlaşılamayacak kadar çokboyutlu olduğunu ortaya koyan bir kitap. Temmuz 2011, 349 s., 25 TL Radyoda Felsefe Teknoloji, bilginin taşınmasında ve iletilmesinde her zaman önemli bir rol oynayageldi. Her ne kadar günümüzde daha çok, ideolojik bir aygıt olarak kullanılıyor olsa da bu durumun hâlâ geçerliliğini koruduğu söylenebilir. Radyoda Felsefe felsefenin bir kitle iletişim aracında yer bulduğu ender ama uzun soluklu bir ânın ürünü. Betül Çotuksöken’in iki yıl boyunca her hafta yaptığı radyo konuşmalarının bir toplamı. Felsefenin ne olduğundan tarihsel serüvenine kadar pek çok konunun ele alındığı bu çalışmadaki yazılar kısalıklarıyla ters orantılı bir derinliğe sahip. Mayıs 2012, 227 s., 19 TL 30 Sinan Özbek kitapları İdeoloji Kuramları felsefe tarihinin en önemli tartışma konularından biri olan ideolojiyi çokboyutlu tartışma olanağı sağlıyor. Pratik Felsefe Yazıları çoğu zaman gözümüzü kaçırdığımız sorunların içinden, felsefe olmaksızın çıkamayacağımızı gösteren bir kitap. Ekim 2011, 180 s., 15 TL Ocak 2011, 167 s., 14 TL Ateistin Kutsal Kitabı Derleyen Joan Konner Düşünüyorum, o halde ateist miyim? Bu gezegendeki rolümüz ne? Hakikat nedir? İnanç ya da iman nedir? Şüphe etmek bir trajedi midir? Şüphe ve belirsizlikle yaşanabilir mi? Her şey bir yanılsamaysa?.. Ateist’in Kutsal Kitabı bir felsefe, düşünce ve aforizma kitabı. Kurmaca yapıtlardan alınan bu aforizmalar, okura kendi hesaplaşması için bir şans veriyor. Hemingway’den Marquis de Sade’a, Napoléon’dan Freud’a, Schopenhauer’a, Benjamin Franklin’e, Nietzsche’ye, Frank Sinatra’ya, Camus’ye, Fidel Castro’ya... İngilizceden çeviren Ali Ünal Ocak 2012, 164 s., 14 TL 31 TEMEL METİNLER Aristoteles Lambda Metafizik Kitap 12 Eski Yunanca aslından ilk kez dilimize kazandırılan bu metin, dünyada bu kitap için yine ilk kez uygulanan bir yöntemle interlineer olarak aktarılmış, bire bir çevrilmiş ve bu nitelikleriyle Aristoteles’in hem söyleyiş biçimine hem de ruhuna en sadık çeviri olmaya aday hale gelmiştir. Yunancadan çeviren Kaan H. Ökten-Gurur Sev Mayıs 2012, 254 s., 20 TL Friedrich Hölderlin Şiir ve Tragedya Kuramı Son derece yoğun ve sıkı bir biçimde işlenmiş bu metinlerde, Hölderlin’in, yakın dostları Schelling ve Hegel’in düşüncelerine ve genel olarak Alman İdealizmi’ne olan etkisine de tanık oluyoruz. Yalnızca edebiyat ya da sanatla değil, felsefeyle ilgilenenlerin de ilgisini çekeceği muhakkak. Almancadan çeviren Mehmet Barış Albayrak Ekim 2012, 117 s., 12 TL Wilhelm Dilthey Hermeneutik ve Tin Bilimleri Wilhelm Dilthey özellikle kültür tarihçiliğinin mirasından da yararlanarak, sosyal bilimlerin tarih bilinci eşliğinde, “tin bilimleri” olarak kurulması gerektiğini belirtti ve yaşamını bu bilimlerin temellendirilmesine hasretti. Almancadan çeviren Doğan Özlem Ekim 2012, 145 s., 13 TL • 2. basım 32 DENEME-ELEŞTİRİ Michael Mathias Semih Gümüş Yazar Olabilir miyim? Yaratıcı Yazarlık Dersleri “Doğru bir okuma biçimi edinmiş, dolayısıyla okuduklarının anlamlarını kendi başına sökebilen ve kendi yazdıklarını bütün yazınsal öğeleri soyutlayarak çözümleyebilen, eleştirebilen yazar adayı, aynı zamanda okumayla yoğun ve sürekli bir ilişki içinde yaşamayı başarabilirse, yazmayı da er geç başarır.” – Semih Gümüş Yazar Olabilir miyim? ister edebiyatın çetin yollarına gidin, ister ıssız bir adaya, yanınızda bulunması gereken bir kılavuz kitap. Ekim 2012, 183 s., 15 TL • 3. basım Roland Fishman Yaratıcı Yazının Sırları Yazmaya meraklı ama meraklı olmakla yetinmeyip kararlı olanlar da nitelikli metinler yazabilir. Yaratıcı Yazının Sırları, edebiyatın kapılarını herkese açıyor. Bu kitapta kendi deneyimlerinin kilit noktalarını paylaşan yazarlar ve düşünürler, yaratıcı yazı tahtasına oklarını fırlatırken belleklerimizi canlandırıyor, çalışma azmimizi kamçılıyor, bize başlamayı öğütlüyor. Henry Miller’dan Ernest Hemingway’e, Joseph Conrad’dan Albert Einstein’a, Albert Camus’ye, Mevlana’ya, William Saroyan’a, Raymond Carver’a. Yaratıcı Yazının Sırları’nı elinizden bırakmadan okuyacak, okuduklarınızı unutmayacaksınız. İngilizceden çeviren Haluk Mesci Ekim 2012, 134 s., 13 TL 34 BAŞVURU William Michael Britanya Edebiyatından Öyküler Kendimizi, yaşamlarımızı, dünyayı ancak sözün, öykünün yardımıyla algılayıp yorumlayabiliyoruz. Hazırlayanlar Lâle Akalın-Esra Melikoğlu Britanya Edebiyatından Öyküler, 20. ve 21. yüzyılda yaşanan altüst oluşla dünyaya ve kendisine yabancılaşmış insanı anlatan modern ve postmodern öykülerden oluşuyor. Ayrıca her öykü yazıldığı dönemin kültürel bağlamına yerleştirilerek geliştirilir... On dokuz Britanyalı öykücü: D.H. Lawrence, Katherine Mansfield, Virginia Woolf, Jean Rhys, Frank O’Connor, Elizabeth Bowen, Doris Lessing, Dylan Thomas, Alan Sillitoe, Ian McEwan, Jane Gardam, Angela Carter, Kazuo Ishiguro, Beryl Bainbridge, Penelope Fitzgerald, John Fuller, Salman Rushdie, Hanif Kureishi, A.S. Byatt. İngilizceden çeviren Lâle Akalın Ekim 2010, 335 s., 23 TL Doğu Öyküleri Derleyen İnan Çetin Tarih boyunca gelip geçmiş pek çok kültüre ev sahipliği yapmış Doğu’nun sarsıcı dünyasını ve insanlarını yazan, insanın çaresizliğine, çelişkilerine, yoksulluğuna tanıklık eden on dört yazar: Tahsin Yücel, Bekir Yıldız, Adnan Binyazar, Ahmet Say, Sevgi Soysal, Ferit Edgü, Mıgırdiç Margosyan, Osman Şahin, Rasim Özdenören, Necati Güngör, Nedim Gürsel, Hasan Özkılıç, Hasan Ali Toptaş, Suzan Samancı. Nisan 2008, 171 s., 14 TL 36 Öykünün Şimdiki Zamanı Bugünün Ustaları Derleyen Semih Gümüş Öykünün Şimdiki Zamanı, 1980’lerden sonra edebiyatımıza girmiş, neden sonra bu döneme damgasını vurmuş, bugün ulaştıkları düzeyde edebiyatımızın geleceğine yön veren, gitgide genişleyen bir okur çevresinin ilgiyle izlediği bir kuşağın önde gelen yirmi beş öykücüsünün en güzel öykülerini bir araya topluyor. Semih Gümüş’ün Bugünün Ustaları olarak nitelediği, kuşağının önde gelen yirmi beş öykücüsü edebiyatımızın geleceğini tutan öykü yazarları. Kasım 2007, 253 s., 18 TL Nezih Kuleyin Hayat İçin Bir Kahve Molası Sözcüklerle Yolculuk Nezih Kuleyin çocukluktan bugüne bütün yaşamını, o sözcük ne demek, bu sözcük bu demek, diyerek arşınlamış. Erken yaşlarda kapıldığı sözcüklerin büyüsünden bir daha kurtulamamış. İnsanın kendini daha zengin hissetmesinin yollarından birinin kitaplar olduğuna kuşku yok. Bunun nedeni yazılıp okunan her sözcüğün arkasında bir hazine oluşudur. Nezih Kuleyin, hayat için verdiği her kahve molasında sözcüklerin sihirli dünyasına yol alıyor. Sizi de yol arkadaşlığına çağırıyor. Kasım 2007, 151 s., 12 TL • 2. basım 37 GEZİ KİTAPLIĞI Paul Cézanne Metin Yeğin Dünyanın Sokakları Metin Yeğin’in bir ayağı Türkiye’de, bir ayağı Latin Amerika’da ya da dünyanın herhangi bir yerinde. Yeryüzünün lanetlileriyle birlikte yaşayan bir yazar ve belgesel sinemacı o. Dünyanın Sokakları’ndan çeşitli işçi eylemlerini, direnişleri, gerilla hareketleriyle iktidarların çatışmalarını ya da barış süreçlerini, sokaktaki insanın dünyasını anlatırken yaşadıkları, bir kişinin yaşamına kolayca sığabilecek gibi değil. Onda olağan bir yaşam büyük bir serüvene dönüşebiliyor. Dünyanın Sokakları, benzeri az bulunur bir serüven ve gezi kitabı. “Bir hareketlilik olmadığında, bir süre durduğumda, ‘Korsanlara yakışmaz uzun Nisan 2010, 352 s., 25 TL süre bir yerde durmak,’ deyip hemen bir yere gidiyorum.” – Metin Yeğin D.H. Lawrence İtalya’da Alacakaranlık Çağdaş dünya edebiyatının büyük gerçekçi döneminden modernizme geçiş sürecindeki en önemli yazarı olan D.H. Lawrence, 1912 Mayısı’nda yeni tanıştığı Frieda ile önce Almanya’ya, oradan da Alpleri geçerek İtalya’ya gitti, kırları ve kentleri dolaştı. İtalya’da Alacakaranlık bu yolculuğun kitabı. Kitap, Lawrence’ın bu yolculuk sırasında tanıştığı insanlar, doğa-insan-kültür ilişkileri üstüne çarpıcı saptamaların yanı sıra, insanın yazgısı ve tarihi üstüne yoğun düşünceler içeriyor. İngilizceden çeviren Eda Dedebaş Ekim 2009, 211 s., 16 TL 39 Ahmet Haşim Paris, Frankfurt... yahut Hiç! Ahmet Haşim, hem şair, hem de gezgin, dahası gezilerini yazıya dökmeyi seven bir gezgin olarak çıkar karşımıza. Ahmet Haşim, hem şair hem de gezgin; dahası gezilerini yazıya dökmeyi seven bir gezgin olarak da çıkıyor karşımıza. Çıktığı üç Avrupa gezisini kaleme alan şair, gezilerinden ilk ikisini 1928 ve 1929 yıllarında Paris’e, son gezisini ise 1932 yılında Frankfurt’a yapmış. Bu üç geziye ait tüm yazılar ilk kez bir arada. Ahmet Haşim’in Avrupası, gezi kitaplarından ansiklopedik bilgi ve öneri bekleyenler için gerçekten de “hiç”tir. Oysa bir başkasının gözleri ve ruhu ile dolaşmak, şiirli bir söyleyişin büyüsüne kapılarak benzersiz ayrıntıları, küçücük duyuşları yaşamak isteyenler için paha biçilmez bir fırsattır. Eylül 2008, 115 s., 9,5 TL Ahmet Mithat Berlin’de Üç Gün Yalnızca gördüklerini ve hissettiklerini yazdığını söyleyen Ahmet Mithat, acaba Berlin’de neler görmüş, neler düşünmüş, neleri özellikle göz önünde tutmuştur? Önceden düşünmediklerimizi, tasarlamadıklarımızı kolay kolay görebilir miyiz? Berlin’de Üç Gün Ahmet Mithat’ın bin sayfayı aşkın Avrupa seyahatnamesinin Berlin’i anlatan bölümünü ilk kez Latin harfleriyle okuyucuya sunarken, “Doğulu” bir aydının, “Batı”yı nasıl gördüğünü, nasıl algıladığını, dahası bugün de aynı sorun ve soruları içeren “Batı” kurgumuzu gözler önüne seriyor. Şubat 2009, 126 s., 10 TL 40 YAŞAM Cihat Şener Hayatımız Sınav Cihat Şener alışageldiğimiz eğitimcilerden çok farklı. Gençlere öğüt vermek yerine yol göstermeyi, anne babaları yönlendirmek yerine çocukların yolunu açmayı, öğretmekten önce anlamayı, sınavlarda başarılı olmak yerine hayatta başarılı olmayı, gerçekçi ve anlamlı olanı seçmeyi öneriyor. Sıra dışı bir sağduyu ve dinginlik içinde, bir can yoldaşı ve ev içindeki en yakınımız gibi... Desenler Muhammet Şengöz Haziran 2009, 175 s., 13 TL Necati Güngör Hayvanların Sır Dolu Dünyası Hayvanların Sır Dolu Dünyası, insanın yanı başındaki hayvanların ne denli bilinmezlerle dolu dünyaları olduğunu anlatıyor. Aslında insanın fazladan tek söz etmesine gerek bırakmadan. Yalnızca, hayvanlar ne iseler, onları olduğu gibi aktararak. Tam 669 bilgi. Merak etmeden yaşanmaz. Desenler Mustafa Delioğlu Mayıs 2010, 88 s., 10 TL 41 Tavanarası Kİtaplığı Cahit Irgat Çok Yaşasın Ölüler Tiyatro ile şiiri, hayatının anlamı kılan Cahit Irgat, 1930’lardan 1960’lara uzanan sanat yaşamında tanıdığı sahne, sanat, edebiyat ve meyhane dostlarını, 1968’de Akşam gazetesinden bir yazı dizisiyle anlatmıştı: “Çok Yaşasın Ölüler”. Çok Yaşasın Ölüler yazıları ilk kez kitap olarak yayımlanıyor. Yayına Hazırlayan Turgut Çeviker Kapak Çağla Turgul Kasım 2011, 305 s., 22 TL Gençlİk Jack London’ın üç öyküsünü içeren Ateş Yakmak bizde de yayımlandığı ilk günden bugüne, Jack London’ın en sevilen kitaplarından oldu. Nancy Yi Fan, Taşbağırlı Orman kuşları ile onların cesareti ve barışı sağlamadaki kararlılık ve becerikliliği üstüne, on iki yaşında yazdığı Kılıçkuş ile karşımızda. İngilizceden çeviren Memet Fuat Kapak Mehmet Ulusel Mayıs 2008, 89 s., 9 TL İngilizceden çeviren Toros Öztürk Ağustos 2008, 206 s., 16 TL 42 Edebiyatın hayatımızdaki yeri gitgide daha vazgeçilmez oluyor. Belki yeni zamanların kültürü içinde edebiyatın değerlerinde aşınmalar oldu, yazarlar kimlik yitiminin eşiğine geldi, tutumlar değişti, arkadaşlıklar bozuldu, eleştiri anlamsızlaştı. Neyse ki yolcularını toplayarak gelen demir vagonları, dumanlarını savurarak çeken lokomotifin istasyona girişini coşkuyla karşılayan bir topluluk var. Notos, edebiyatımızın olanaklarını yüceltip yükseltmek için yayımlanmaya başladı. Böylece edebiyatın ne işe yaradığını sorgulamaktan vazgeçmeyenlerin sayıları gitgide artacak belli ki. Bir delta yarattığımızda verimli bir toprağımız da olacak. Notos edebiyat dergiciliğinin küçük bir adada bile ne denli güzel yapılabileceğini örneklemek istiyor. Üstelik bu kez geleneksel anlayışların dışına çıkıp hayatın canlı, sıcak yüzüne dönük durarak. Notos’un daha önce pek az derginin gördüğü genişlikte bir ilgi ve gerilim de yarattığını söyleyebilir miyiz? Böyle olması, hayallerimizin sınırlarını genişletiyor. Sanki Notos’un yapmak isteyip de yapamayacağı hiçbir şey olamazmış gibi. Bu bizim hayatımızsa ve orada yıpranmadan kalmak için bütün kurumlardan ve iktidar odaklarından bağımsız, dik durulabileceğini gösteren bir dergi olabileceğini göstermekse amacımız, önce kendimize inanmakla başlar her şey. Sivil dergicilik anlayışının yolu bu başkaldırıyı hak ediyor. 43 Sahafların Elindeki En Değerli Kitaplar • Ölmeden Önce Okunması Zorunlu 40 Kitap • Yazar olabilir miyim? • Ret Yazarları • Kirli Gerçekçilik • Edebiyatımızda Büyük Önyargılar • Yüzyılın 40 Romancısı • Guaranì Edebiyatı 44 İyi bir kitaplık nasıl kurulur? • Türkiye’de bir Kürt edebiyatı var mı? • Kafka • Erotik Edebiyat • Edebiyatımızda Geleceğin Ustaları • Dostoyevski • Türk sineması Türk romanının önüne mi geçti? • Edebiyatımızın Önünü Açacak Yollar • Yaşar Kemal 45 Bağımsız Sanat, Hoşgörüsüzlük ve Telif Hakları • Yüzyılın 40 Öykücüsü • Hayvan Hakları • J.D. Salinger • E-kitap • Çağdaş Türk şiirinin bir kanonu var mı? • William Faulkner • Çağdaş Türk Edebiyatında En İyi 40 Şey • Editörlük Zor Zanaat 46 Oğuz Atay • Yeraltı Edebiyatı • İhsan Oktay Anar • Latin Amerika Edebiyatı • 100 Temel Eser • Tomris Uyar • Popüler edebiyat nedir, ne değildir? • Yusuf Atılgan • Ütopya ve Distopya 47 T 0212 243 49 07 F 0212 252 38 05 E [email protected] Milton Glaser www.notoskitap.com facebook.com/NotosKitap twitter.com/NotosKitap www.notosoloji.com facebook.com/Notosoloji twitter.com/Notosoloji
Benzer belgeler
2010 yılında kitapları ilk defa Can Yayınları listesinde yer alan
Öldüren Şehir bir “çağdaş İstanbul” romanı...
Ömer Ayhan görselliğin pek çok boyutunu
romanın gereçleri olarak kullanıyor. Kült televizyon dizisi Ex-Files’ın iki kahramanı Mulder
ve Scully’nin İsta...