voice - Koç Özel Lisesi
Transkript
voice - Koç Özel Lisesi
VKV KOÇ ÖZEL İLKÖĞRETİM OKULU VE LİSESİ THE KOÇ SCHOOL KIŞ WINTER 2009 Sayı/Issue 17 VKV Koç Özel İlköğretim Okulu ve Lisesi İcra Kurulu ve Koç Üniversitesi Mütevelli Heyeti Üyesi Tamer Şahinbaş ile Yüzyüze 20.yılımızı kutlarken; öğretmenlerimiz, çalışanlarımız, öğrencilerimiz ve okulumuzla gurur duyuyoruz… KIŞ WINTER 2009 Sayı / Issue 17 voice Başyazı/Foreword Mr. Bob Lennox’un mesajı 2 Bizden/From Us 8 20. yılımızı kutlarken/Nefes Almak İstiyoruz!/Atakan Demirseren Mathematics Competition/Kariyer Destek Programı/20 Years of Foreign Languages 20 Yılda/In 20 Years 16 Dr. Jale Onur’un Mesajı/Mesrure Tekay’ın Mesajı/Türkçe Bölümü’nün 20 Yıllık Serüveni/Değişim ve Kalıcılık Üzerine/ Bu sayımızda Muhasebe Departmanımızdaydık/Global Light of Education/21. Yüzyılda Sosyal Bilimleri Yeniden Kurmak Yüzyüze/Face to Face 30 VKV Koç Özel İÖO ve Lisesi İcra Kurulu ve Koç Üniversitesi Mütevelli Heyeti Üyesi Tamer Şahinbaş ile sohbet ettik Geniş Ufuklar/Wide Horizons 32 Twentieth Anniversary Reflections on the International Baccalaureate Program at the Koç School Gelişim/Development 34 Yüksek Öğrenime Hazırlık Sürecinin Önemi/In Partnership with the Council of International Schools (CIS)/Bir Bütün Olarak Var Olabilmek/2008 Yurtiçi ve Yurtdışı Üniversitelere Yerleşme Sonuçları Gezi/Travel 42 Alim Erginoğlu’nun kaleminden Simi Adası Mezun/Alumni 44 Atakan Demirseren Anısına/Mezunlarımızın Başarı Öyküleri/ 20. Yılımız İçin Ne Dediler? Neredeler? Ne Yapıyorlar? Dernek/Alumni Association 52 Nazan Erkmen’in Mesajı/2009 Mezunları/Duyurular Sorumlu Yaz› ‹flleri Müdürü/Editor-In-Chief: Nazan Erkmen Editör/Editor: Çağan fianad Yay›n Koordinatörü/Executive Editor: P›nar Çelikörslü Koordinasyon/Coordination: Elif Dumanoğlu, Demet ‹flgörür Yay›n Kurulu/Publishing Committee: P›nar Çelikörslü, Nazan Erkmen, Jacqueline Mallais, Pelin Bingöl, Reyhan Bozkurt, Dee Kanzler, Dilek Çağlayan, Ebru Özbay, Nurçin Çağlar, Remle Çelengil, Asuman Okman. Fotoğraf/Photo: Hasan Deniz Görsel Yönetmen/Art Director: Zuhal Ayd›nc›k Yap›m/Produced By: Paralel Tasar›m, ‹letiflim, Yay›nc›l›k L.T.D. Tel: 0212 311 47 80 www.paraleltasarim.com.tr Bask›/Printed By: APA Uniprint Bas›m Sanayi ve Ticaret A.fi. ‹stanbul Asfalt› Ömerli Köyü Mevkii, 34555 Had›mköy ‹stanbul Tel: 0212 798 28 40 pbx www.apa.com.tr Voice Dergisi Yaz›flma Adresi / Voice Magazine Contact Address: Koç Özel Liseliler Derneği Orhanl› Köyü, Çay›rlar Mevkii, Tuzla 34941 ‹stanbul Tel: 0216 585 62 02 Koç Özel Liseliler Derneği’nin ücretsiz yay›n›d›r. Y›lda iki kez yay›nlanmaktad›r. Yerel Süreli Yay›n ‹zinsiz al›nt› yap›lamaz. Yay›nlanan ilanlar›n sorumluluğu ilan sahiplerine aittir. ISSN 1305-1857 kışwinter2009 1 içindekiler contents başyazı foreword voice voice Genç insanları her zaman sevdim; bu nedenle, öğretmenlik yapmaktan gerçekten çok keyif aldım, hâlâ alıyorum. 20. yılımızı kutlarken, yeni müdürümüz Mr. Lennox ile bir röportaj gerçekleştirdik. Sorularımızı tüm samimiyetiyle yanıtlayan Mr. Lennox’a bir kez daha hoş geldiniz diyoruz. Uzun ve başarılı bir öğretmenlik geçmişiniz/çalışma hayatınız olmuş. Başarınızın sırrı nedir? Sanırım spor geçmişim, gençlerle birlikteyken ve zor durumları çözümlemeye çalışırken kendimi rahat hissedebilmeme yardımcı oldu. Futbol sahasında hayat epey sert olabiliyor. Ayrıca futbol takımlarında menajerlik ve antrenörlük yaptım. Genç insanları her zaman sevdim ve bunun öğretmenlik için elzem olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle, öğretmenlik yapmaktan gerçekten çok keyif aldım, hâlâ alıyorum. Ben de gençliğimde, sosyal konutlarda, zorlu bir ortamda yaşadım. İnanın, insan orada başının çaresine bakmayı öğreniyor! Öğretmenlik öncelikle iyi iletişim kurmayı gerektirir ve bu yolla size saygı duyulmasını sağlarsınız. Etkili liderlik için gerekli zemini karşılıklı saygı sağlar. Dünya değişti. Sadece emirler verip cezaya dayalı bir yaklaşım benimseyemezsiniz. Bu, sert kararlar alamazsınız anlamına gelmiyor. Yani burada önemli olan kararları nasıl aldığınız. We held an interview with Mr. Lennox for our 20th anniversary. We would like welcome Mr. Lennox once again and thank him for answering our questions. Tell us about Box Lennox- background info I was born as the second son of George and Elsie Lennox in Belper, Derbyshire England in August 1948. Although we were not a well-off family my father had a good job throughout his life. He was an aircraft engine engineer at Rolls Royce in Derby. He worked on every jet engine made by Rolls Royce up to the ‘RB 211.’ He was a perfectionist in everything he did and not an easy man to get on with. My mother was a part-time hairdresser. My early life was consumed with sport. I enjoyed football, rugby, cricket, cross-country and athletics. I had a brief attempt at professional football as a junior with Derby County but dropped into ‘non-league’, (semi-professional) football for about twenty years. I trained as a PE and English teacher at a specialist sports college during the 60’s. I married thirty-fıve years ago and have three adult children – Matthew 34 years, Paul 24 years and Katy 21 years. We are a very close family. Most of my family have been involved in music. My father was a tenor singer, my mother an organist and pianist and my brother a singer with a ‘pop’ group in the 60’s. My son Paul is a professional drummer. I play nothing – too much sport – but love light classical music and piano music in particular. Prior to coming to Koç we lived in Bermuda for eleven-and-a-half years where I was the Head of Warwick Academy. You have very long and successful teaching/work history, what is the secret behind your success? I think that a background in sport helped to make me feel at ease in the presence of youngsters and, perhaps also when dealing with difficult situations. Life on a fotball pitch can be quite tough. I’ve also been a manager and coach of football teams. I’ve always liked young people and that’s essential. kışwinter2009 3 Mr. Lennox, bize biraz kendinizden bahseder misiniz? 1948 yılının Ağustos ayında İngiltere’nin Derbyshire kenti, Belper kasabasında George ve Elsie Lennox çiftinin ikinci oğlu olarak dünyaya gelmişim. Varlıklı bir aile olmasak da babamın hayatı boyunca iyi bir işi oldu. Derby’deki Rolls Royce’ta uçak motoru mühendisiydi. RB 211’e kadar Rolls Royce tarafından üretilen her bir jet motorunun üzerinde emeği vardır. Mükemmeliyetçiydi ve kendisiyle geçinmek kolay iş değildi. Annem ise yarı zamanlı çalışan bir kuafördü. Gençlik yıllarım spor yapmakla geçti. Futbol, ragby, kriket, kros ve atletizmden büyük keyif aldım. Kısa bir süre profesyonel olarak Derby gençler takımında oynadım ama daha sonra yarı profesyonel lige geçip yaklaşık yirmi yıl burada futbola devam ettim. 60’larda, uzman yetiştiren bir spor akademisinde beden eğitimi ve İngilizce öğretmenliği eğitimi aldım. Otuz beş yıl önce evlendim ve üç yetişkin çocuğum var: Matthew 34 yaşında, Paul 24 yaşında ve Katy 21 yaşında. Birbirimize çok bağlı bir aileyiz. Aile fertlerimin çoğu müzik ile uğraşıyor. Babam bir tenordu, annem org ve piyano çalardı, ağabeyim ise 60’larda bir pop müzik grubunun solistiydi. Oğlum Paul profesyonel bir baterist. Ben ise sporla ilgilenmekten bir enstrüman çalmaya vakit bulamadım; ama hafif klasik müzik ve özellikle piyano dinlemeyi çok severim. Koç’a gelmeden önce, on bir buçuk yıl boyunca, Bermuda’daki Warwick Academy’de müdürlük yaptım. VKV Koç Özel İlköğretim Okulu ve Lisesi müdürlüğüne okulun 20. yılı gibi önemli bir dönemde geldiniz. Bu konudaki düşünceleriniz nelerdir? Bermuda’dayken tarihin ve geleneklerin ne kadar önemli olduğunu öğrendim. Warwick Academy’nin tarihi 350 yıl öncesine dayanıyor. Okulun uzun bir geçmişi olması başarısının garantili olması anlamına gelmese de önemli bir şey. Çünkü akıllıca kullanıldığında, ortamın derinliğine ve sıcaklığına katkısı oluyor, okulu daha zengin kılabiliyor. Koç ile ilgili heyecan verici olan şeylerden biri okulun şu an tarih yaratmakta olması. Bugün yaptıklarımız, okulun kimliğini şekillendiren “kültür”ün temelinde yer alacak. Bu az rastlanan bir fırsat ve büyük bir sorumluluk. VKV Koç Özel İlköğretim Okulu ve Lisesi’nin eğitim felsefesi üzerine neler söyleyebilirsiniz? Okulun felsefesi bence yerinde. Dünyada etkili olan çoğu temayla aynı çizgide. Uluslararası bir bileşeni olmayan akademik programlar daha kapsamlı bir anlayışa ve barışa katkıda bulunmaktan uzaktırlar. Dünya, hâlihazırdaki çatışma konularının önemini azaltacak ciddiyetteki doğal afetlerle ve bunlara bağlı ekonomik meselelerle uğraşıyor. Temiz su kaynakları bu sorunlardan bir tanesi. Türkiye’nin gurur duyulması gereken, inanılmaz bir tarihi var. Öğrencilerimizin hem ülkeleriyle gurur duymaya hem de dünyada olup bitenleri geniş bir bakış açısıyla anlamaya ihtiyaçları var. Sonuçta Türkiye’yi içeride ve dışarıda güçlü bir ülke konuma getirecek kişiler de onlar olacak. Bizim işimiz felsefeyi pratiğe dökmek. voice Geleceğe ilişkin planlarınız nelerdir? Söyleyeceklerimin sinyalini zaten Akademik Kadro’ya ve İcra Kurulu’na daha önceden verdim. Öğretme ve öğrenme kalitesini merkeze koymamız ve buna bağlanan ya da bağlanması gereken diğer her şeyin işleyişi hakkında birtakım sorular sormamız gerekiyor. Gelişim açısından, diğerlerinin deneyimlerine bakarak bir şeyler öğrenebiliriz. Bu noktada, dünyanın en başarılı eğitim sistemleri ve iyi öğretmenlerin ortak özelliklerini konu alan iki önemli araştırma geliyor aklıma. Bu raporlar elimizde ve hepsini inceledik. Çalışmalarımıza pek çok yönden ışık tutacaklarına inanıyorum. Ayrıca öğrencilerin yaşamını tekrar gözden geçirmemiz gerekiyor. Koç’ta akademik anlamda öğrenciden beklentiler oldukça yüksek ve bu, belli bir dereceye kadar, öğrencilerin spor, müzik ve tiyatro alanlarında daha aktif olmalarını engelliyor. Her konuda, zamanın nasıl kullanılması gerektiğini daha dikkatli ele almamız gerekecek. Because of this I’ve really enjoyed teaching and still do. I also lived in a tough environment whist young – a ‘council estate’ where you learned to look after yourself! Teaching is largely about good communication and through it you develop respect. Mutual respect provides a basis for effective leadership. The world has changed. You can’t just give out the orders and be wholly punitive in your approach. That doesn’t mean that you can’t make hard decisions, it means that how you do it is the most important thing. You came to the Koç School during a remarkable time such as the 20th year, what do you think about that? I learnt whilst on Bermuda that history and tradition are important. My school there, Warwick Academy is nearly 350 years old. But...it’s no guarantee of success. It’s important because, if used wisely it contributes to the depth and warmth of the environment. It can make a school richer. The exciting thing about Koç is that it is creating history. What we do now will become embedded into the ‘culture’ that shapes the identity of the school. This is a rare opportunity and an awesome responsibility. What can you say about The Koç School’s teaching philosophy? The philosophy is fine. It is in tune with the most influential trends across the world. Curricula that do not have an international component are not going to contrbute to broader understanding and peace. The world is being overtaken by natural problems and associated economic issues which will dwarf some of the existing points of conflict. Fresh water supply is one of them. Turkey has an amazing history, of which it can feel very proud and our students need that and the bigger picture. They will eventually help to position Turkey ideally for internal and international strength. Our task is to turn the philosophy into practice. What are your plans for the future? I have signalled some of these already, both to the Faculty and the Board. We need to place the quality of teaching and learning at the centre of our focus and ask questions about the functioning of everything that relates (or should relate) to it. We can learn from the experiences of others in terms of ımprovement. Here, I have in mind two leading pieces of research which indicate the similarities between the top functioning educational systems in the world and also the common features of good teachers. We have these reports and have studied them. They will inform us on a broad front. Additionally we need to appraise the life of a Bermuda gibi bambaşka bir kültüre sahip, çok güzel bir ülkeden gelmiş biri olarak okulumuz ve öğrencilerimiz hakkında ne söyleyebilirsiniz? Bu çok ilginç bir soru, çünkü hem eşim hem de ben geçiş dönemini çok rahat atlattık ve buna kendimiz de şaşırdık. İkimiz de Bermuda’da çok aktiftik. Ben okulda çalışıyor, ülkeyi ilgilendiren eğitim konularıyla uğraşıyordum. Marian ise hastanede, diğer kuruluşlarda ve kilisede gönüllü çalışmalar yürütüyordu. Çalıştığınız zaman, içinde bulunduğunuz kültürden ve iklimden bağımsız olarak zaten çok meşgul oluyorsunuz. Buraya taşınmamızın Marian için çok daha zor olacağını düşünmüştük, ama ben Koç’u görür görmez çok etkilendim. Marian’ın kalbini ise Türk insanı fethetti. Olağanüstüsünüz. Gösterdiğiniz samimiyet ve misafirperverlik, Türkiye’yi ziyaret ettiğimiz ve yaşadığımız ülkeler arasında en cazip konuma taşıdı. Her ikimiz de Bermuda’yı bu kadar çabuk unutmamıza çok şaşırıyoruz. Türkiye, elbette, kültürel ve tarihi açılardan zengin bir ülke. Bundan hoşlanıyoruz ve kendimizi burada rahat hissediyoruz. Öğrenciler yetenekliler ve hepsi iyi birer birey. Onların okuldan daha fazla zevk almalarını ve okulun gelişimine katkıda bulunmalarını istiyorum. Elimizde değerlendirilmeyi bekleyen çok büyük bir potansiyel var. Her yeni yönetici beraberinde kendi birikimini, deneyimlerini ve planlarını getiriyor. Sizin uygulamaya hazır bir programınız var mı? Varsa bize bu programdan bahseder misiniz? Size komik gelebilir ama ben kendimi “yönetici” olarak görmüyorum. Yöneticilik görevleri student. It is very demanding at Koç on the academic front and, to a degree lacks the richness of fuller involvement in sport, music and drama. We shall have to look closely how time (in its every sense) is used. Coming from a different culture and a beautiful place such as Bermuda, what can you say about the school and students here? This is a very interesting question because both my wife and I have found the transition surprisingly easy. We were both very involved in Bermuda society, myself through the school and educational work for the country and Marian in volunteer work with the hospital and other institutions and groups including a church. When you are working you are very busy irrespective of the culture and climate you are in. We expected the move to be much harder for Marian but…I was very taken with Koç School the minute I saw it and Marian was won over completely by Turkish people. You are extraordinary. The genuine warmth and hospitality makes Turkey the most attractive country we have either visited or lived in. We are both amazed at how quickly we have virtually forgotten Bermuda. Turkey is, of course a rich country itself in terms of kışwinter2009 5 VKV Koç Özel İlköğretim Okulu ve Lisesi’ne gelme kararınızda ne etkili oldu? Beni bulan, bir aralar Bermuda’daki okulları bir grup şirket için “denetleyen” bir hanım oldu aslında. Kendisi aynı zamanda uluslararası okullar için üst düzey yönetici bulma işini yapıyormuş ve Koç Vakfı yeni genel müdür arayışında kendisine başvurmuş. Bu hanım, üç yıl önce burada genel müdürlük pozisyonu açıldığında da bana ulaşmıştı, ancak o zaman ben Bermuda’daki okulumda üç yıl daha kalmak üzere yeni bir sözleşme imzalamıştım. Son ziyaretinde ise, buraya gelip bakmamız için bizi ikna etti. Okula varır varmaz gördüklerim ve hissettiklerim hoşuma gitti. Asıl endişem eşimin durumuydu, ama onun kalbini de buradaki insanlar kazandı. Okulun olanaklarından etkilendim çünkü geçmişte bu olanakları yaratmak için çok çalışmam gerekti. Ayrıca gelişim fırsatı olduğunu, öğrencilerin kapasitesini ve okulda belli bir liderlik gereksinimi olduğunu hissettim. culture and attraction. We like it and feel comfortable here. The students are capable and also nice people. I want them to enjoy their school more and share in its progress. The potential is huge. üstleneceğimi biliyorum ama İngiltere’deki gibi okul liderinin “Başöğretmen” olması fikri daha çok hoşuma gidiyor. Gerçeklikle olan temasımı yitirmemek ve kendimi “ekipten biri” olarak görmek için bizzat öğretmenlik yapıyorum, ama liderlik etmek ve karar almak konularında bir yönetici gerektiğini de kabul ediyorum. Çok deneyimli olsam da deneyimlerimin yeni koşullara uygun hâle getirilmesi ve bu şekilde uygulamaya konulması gerektiğini fark ettim. Diğer taraftan değerlendirme ve harekete geçme konusunda da hızlı davranan biriyim, ki bence Koç için önemli olan bu. Okul daha önce de değişiklikler yaşamış ve şu an bir durgunluk sürecine girmesi gerekmiyor. Okul yaşamını zenginleştirmemiz, bu sırada manevi değerleri geliştirmemiz, zamanı nasıl kullandığımızı gözden geçirmemiz, daha iyi iletişim kurabilmemiz ve eğitim ile öğrenme konularında yeni yaklaşımlar geliştirmemiz gerekiyor. voice VKV Koç Özel İlköğretim Okulu ve Lisesi topluluğuna bir mesajınız var mı? Ben çalışanlar, öğretmenler, öğrenciler, annebabalar, Yönetim Kurulu ve mezunlar olarak hepimizin bir takım çalışması yürütmemiz gerektiğine inanıyorum. Geleceğe yönelik basit planlarım olacak ve hepsini sizinle paylaşacağım. Planlarımın merkezinde öğrencilerden ve öğretmenlerden beklenenler yer alacak. Değerlendirmeler de bu ikisine bakılarak yapılacak. Bu yöndeki çalışmalar zaten başladı. Takım ruhu, takım çalışmasından doğar. What made you decide to come to Koç School? I was actually approached by a lady who once ‘inspected’ the schools on Bermuda for a group of companies. She also works as a ‘head hunter’ for schools internationally and became employed by the Koç Foundation to help them search for a new General Director. She approached me last time the job became available three years ago but I had just committed myself to another three years on Bermuda. On this occasion she re-visited Bermuda and persuaded us to come and take a look. I liked what I saw and felt, as soon as I arrived in the school. I was more concerned about my wife but, she was completely won over by the people. I was impressed by the facilities because I’ve had to work hard to create them in the past, the scope for development, the calibre of the students and a feeling that I was picking up that a certain kind of leadership was needed. Every new administrator will come with his own knowledge, experience and plans, do you have any immediate agenda? If so, what would that be? Funnily enough I don’t look at myself as an Administrator. I accept that I have to do ‘administrative’ tasks but I think the UK notion of a school leader being a ‘Headteacher’ is better. I teach myself to keep in touch with reality and see myself as ‘one of the team’ (in spite of how others might se me) but I do accept the need to lead and make decisions. Even though I have had a lot of experience I realize that it has to be adapted to the new circumstances and applied appropriately. I do, however, tend to assess and act quickly and I think that is important for Koç. It has experienced changes before and doesn’t need a period of inertia. We need to enrich life in the school, improving morale along the way, to analyse how we spend our time, communicate better and develop approaches to teaching and learning. Your message to the Koç School community. I’m looking for teamwork – staff, students, parents, Executive Board, alumni – everyone concerned with the school. My plans for the future will be simple and shared with all and provide a central focus – the demands on the youngsters and the teachers – and everything will be assessed in relation to those two things. This work has started. Out of teamwork comes team spirit. kışwinter2009 7 AYGAZ İLANI 20. y›l›m›z› kutlarken, okulumuzla gurur duyuyoruz! bizden from us voice Gurur Duyuyoruz! voice 21 Eylül 2008’de okulumuzda düzenlenen 20. Yıl Kutlamaları ve Hizmet Ödül Töreni için; çalışanlarımız, öğretmenlerimiz, öğrencilerimiz, velilerimiz ve Koç Ailesi fertleri hep bir araya geldik. Bu tarihin hepimiz için önemi büyüktü. Çünkü VKV Koç Özel Lisesi, 20 yıl önce aynı tarihte, yani 21 Eylül 1988’de kurulmuştu. Kutlamalara okulumuzun tarihçesini anlatan bir slayt gösterisi ile başlandı. Ardından, okulumuzda 20 yılını dolduran 22 kişi ve 10 yılını dolduran 58 kişiye ödülleri verildi. Okulun hedefine ulaşmasında emeği geçen herkese tek tek teşekkür eden ve 20 yıllık çalışanlara ödüllerini takdim eden Semahat Arsel eğitime verdikleri önemi şu sözlerle dile getirdi: “İki il hariç Türkiye’nin her tarafını gezip, sorunlarını inceleyen kurucumuz Vehbi Koç, ülkemizin en önemli sorunlarının başında ‘eğitim ve sağlık’ olduğunu tespit ederek, 1969 yılında kurduğu VKV aracılığı ile eğitime her düzeyde destek vermiştir. Türkiye çapında eğitime destekten başka, 1984 yılında ülkeye yararlı, çağdaş, 21.yüzyıla ayak uydurabilecek bir kuşağın yetişmesi için, büyük ve kalıcı bir eğitim projesi düşünülmüş, Koç topluluğu şirketlerinin bağışları ve lise yatırım ve işletme fonları desteğiyle İngilizce eğitim yapan bir Anadolu Lisesi kurulması fikri, başta Vehbi Koç olmak üzere, tüm Vehbi Koç Vakfı mütevelli heyeti üyelerince benimsenmiş ve 11.2.1985 tarihinde karar çıkmıştır. Ondan sonra arazi bulunması, akademik kadronun kurulması gibi bütün ayrıntılarla Suna Kıraç ve Fahir İlkel ilgilenmiştir. 1986’da Pendik Kurtköy’de Sayın Cumhurbaşkanı Kenan Evren tarafından temeli atılan okul, 21 Eylül 1988’de yine Sayın Kenan Evren tarafından öğrenime açılmıştır.” 10. hizmet yılını dolduran öğretmen ve çalışanlara plaketleri Sayın Ömer Koç ve Nefes almak istiyoruz! Felsefe Kulübü öğrencileri olarak, doğa varlıklarını ve bitki örtüsünü korumanın insan sağlığı açısından ne denli önemli olduğunun bilincindeyiz. Bu noktadan hareketle TEMA Vakfı’nın da işbirliği ile Uşak Hatıra Ormanı’nda, okulumuz adına 2000 ağaçlık bir orman kuruyoruz. VKV Koç Özel İÖO ve Lisesi ve Mezunlar Derneği Etik Ormanı adı altında okul genelinde başlattığımız kampanyamıza sizlerin de katılması en büyük dileğimiz. Eğer siz de bu ormanda bir ağacınız olsun isterseniz aşağıdaki hesap numarasına bağışta bulunabilir, bu ormanın bir parçası olabilirsiniz. Hesap bilgileri: Türkiye İş Bankası- Levent Şubesi Hesap: Uşak Hatıra Ormanı 2000 Ağaç 822350 VKV Koç Özel Lisesi’nin 20. ve VKV Koç Özel İlköğretim Okulu’nun 10. yılı kutlu olsun. Pelin Keskinoğlu Hİ & Etkinlikler Koordinatörü kışwinter2009 t 2009 9 Sayın Caroline Koç tarafından verildi. Ömer Koç yaptığı konuşmada “‘Üniversite kurulmaz, üniversite olunur’. Ünlü Matematikçi Cahit Arf’a atfedilen bu söz tüm eğitim kurumları için geçerlidir. Biz Koç Ailesi ve Vehbi Koç Vakfı olarak Koç Özel Lisesi’ni, sonra da İlköğretim Okulumuzu kurduk. Ancak bu kurumun gerçek bir eğitim yuvası olması sizlerin varlığıyla ve çok değerli katkılarınızla gerçekleşti. Bunun için ben de Sayın Semahat Arsel gibi sizlere şahsım, Koç Ailesi ve İcra Kurulu adına en içten teşekkürlerimi sunuyorum.” dedi. The Mathematics Department Celebrates the 10th Year of the Atakan Demirseren Mathematics Competition Atakan Demirseren was a beloved mathematics and physics teacher who served as the Assistant Headmaster from the founding days of the Koç School until his untimely death on May 13, 1998. He is remembered fondly by his students as a vivacious teacher who taught them tirelessly day and night in the classroom and in the dormitories. Perihan Çelik Yücel ’92 remembers Atakan Bey in front of a whiteboard during study hall explaining topics to boarding students. Those of us who were fortunate to have worked with him frequently cite how much he cared for his students and his colleagues alike. voice Few may know that Atakan Demirseren was a student of Cahit Arf, undoubtedly the most accomplished Turkish mathematician to date. Atakan Bey once told me about an oral final exam he took in Cahit Arf’s course. Cahit Arf wrote a single problem on the board for Atakan Bey to solve and left the room. Atakan Bey said he toiled for three and a half hours and filled the rest of the board with his solution. Cahit Arf came back to comment that so-and-so (unfortunately I do not remember the name of the mathematician, but undoubtedly the one who had found and proved the theorem) had proven the theorem in exactly the same way in the year it was originally proven. Nowadays, Atakan Demirseren and Cahit Arf share the same acknowledgement from our ‘The ‘official’ logo of the Atakan Demirseren Mathematics Competition as designed by the IB Higher Level Mathematics group of Class of 2008’. department by having two of our Ten Lise classrooms dedicated to their memory with metal plaques bearing their names. Gülden Yıldız and Seylan Türkeri initiated the first Atakan Demirseren math competition in May of 1999. We were fortunate to hold it in the same hall named after Atakan Bey. There has always been a lot of interest on the part of the students in this competition, especially in the team competition where some students form their threemember teams a year in advance. Since 2005, we have also invited 8th graders to participate, thus initiating them to what started out as a Lise tradition. We have received phone calls from other schools asking us why we do not open the competition to any school in İstanbul. Last year, over 150 students participated in the competition, and the numbers have been about the same in previous years. May 2008 marked the tenth year of the Atakan Demirseren competition. We, as a department, see this competition as a means to show students the extracurricular joy of mathematics and to share with them Atakan Bey’s zest for academic competition. Since the competition is open to anyone in the Lise and in 8th grade, everyone who likes mathematics, regardless of classroom performance, enters and has a great day of fun. And, as such, we carry on Atakan Demirseren’s legacy, for he modelled how much one can enjoy teaching and learning mathematics. Ebru Özbay Department Head of Mathematics Cahit Arf was born in Thessaloniki, which was then a part of the Ottoman Empire. His family migrated to Istanbul in 1912. He received a scholarship from the Turkish Ministry of Education and continued his education in Paris and graduated from Ecole Normale Superieure. In 1937 he went to Göttingen and completed his Ph.D. thesis. He worked in various high schools and universities in Istanbul and abroad. Professor Arf received several awards for his contributions to Mathematics, among them are, İnönü Award 1948, TÜBİTAK Science Award 1974,Comandur des Palmes Acade`miques 1994.Professor Arf was a member of the Mainz Academy and the Turkish Academy of Sciences. He was the president of the Turkish Mathematical Society from 1985 until 1989. Cahit Arf passed away in 1997 in İstanbul. Much of Arf’s most important work was in algebraic number theory and he invented Arf invariants which have many applications in topology. His early work was on quadratic forms in fields, particularly fields of characteristic 2. His name is not only attached to Arf invariants but he is also remembered for the Hasse-Arf Theorem which plays an important role in class field theory and in Artin’s theory of L-functions. In ring theory, Arf rings are named after him. Source: http://www-groups. dcs.st-and.ac.uk/~history/ Printonly/Arf.html kışwinter2009 i t 2009 11 Who is Cahit Arf ? Kariyer Destek Programı Psikolojik Dan›şma ve Rehberlik Bölümümüz ile Yurtiçi ve Yurtd›ş› Üniversite Dan›şmanl›k Birimlerimiz öğrencilerimize gelecekle ilgili kararlar almalar›nda yard›mc› oluyorlar. voice Lise yılları öğrencilerin gelecekleri ile ilgili kararlar aldıkları, kararları doğrultusunda hedefler oluşturdukları ve hedeflerine yönelik çalışmaları planlayarak hayata geçirdikleri bir dönemdir. Bu kararlar yükseköğrenimleriyle, seçmek istedikleri meslek ve ilerlemek istedikleri kariyerle ilgilidir. Öğrenciler kendileri için bu derece önem taşıyan kararları alırken kişisel ve ayrıntılı danışmanlık ihtiyaçları söz konusu olmaktadır. Okulumuz, öğrencilerini ayrı ayrı bireyler olarak gördüğü için onların danışmanlık ihtiyaçlarını da kapsamlı ve ayrıntılı olarak karşılamak üzere danışmanlık birimleri yapılandırmıştır. Psikolojik Danışma ve Rehberlik (PDR) Bölümü, Yurtiçi ve Yurtdışı Üniversite Danışmanlık Birimleri, bu alanda ayrı ayrı etkinliklerin yanı sıra işbirliği içinde birlikte yürüttükleri etkinliklerle de öğrencilerin kariyerlerine doğru ilerledikleri yolda onları desteklemektedir. PDR Bölümü ilköğretimden liseye bir bütünlük içinde ve yapılandırmacı bir yaklaşımla yürüttüğü mesleki rehberlik programıyla, meslek seçiminin temel unsurlarından olan; birey olarak kendini tanıma, yetenek, ilgi ve ihtiyaçlarının farkına varma, meslekleri tanıma ve nihayetinde kendisine uygun olabilecek mesleklere karar verme sürecinde sınıf, grup ve bireysel rehberlik etkinlikleri yapmaktadır. Ayrıca her yıl geleneksel olarak düzenlenen “Meslekler Günü” ile de öğrencilerin çeşitli meslekleri, akademik program, eğitim, çalışma koşulları ve iş olanakları açısından derinlemesine tanımalarına Yurtdışı Üniversite Danışmanlık Birimi de yurtdışı üniversitelerinin tanıtılması amacıyla fuarlar, üniversite temsilcilerinin okulu ziyaretleri, üniversite gezileri gibi etkinlikler yürütmektedir. Bu sayede öğrenciler; yabancı yetkililere kabul kriterleri, branş seçenekleri, okurken staj olanakları, mezuniyet sonrası iş imkanlarıyla ilgili soruları doğrudan sorabilmektedirler. Öğrencilerin mimarlık, mühendislik gibi belirgin bir mesleki eğilimi varsa, konuyla ilgili yurtdışı yaz okulları araştırılmaktadır; çünkü öğrencinin bu konuda bir deneyim edinmesi faydalı olmaktadır. Ayrıca yurtdışında hedeflenen bölüme/branşa göre yapılacak ders seçimlerinde de bu bölüm yardımcı olmaktadır. Üç danışmanlık birimi, okulumuzun 20. yılının kutlandığı bu akademik yıldan başlayarak, kariyer yönelimi konusunda yapılan çalışmaların, “Koç Özel İlköğretim Okulu ve Lisesi Kariyer Destek Programı” olarak adlandırılması, bir şemsiye altında toplanarak daha kapsamlı bir işbirliğiyle geliştirilmesi kararı almıştır. Şimdiye kadar yapılmakta olan çalışmalara devam edileceği gibi üç ofisin işbirliği ile “K.O.L. Kola” adı verilen mentorluk programı da sürdürülmektedir. Gönüllü çalışmak isteyen Koç Özel Lisesi öğrencileri ve mezunlarının katılabileceği bilgi ve deneyimlerin ortaklaşa paylaşıldığı programa mentor olarak katılmak isteyen mezunlarımızın; öğrencinin ihtiyaç duyduğu alanda rol model olabilecek, yapıcı ve olumlu geribildirim verebilecek, iletişim ve liderlik becerileri güçlü, Koç Özel Lisesi kültürü ve değerlerine sahip çıkan ve bunu aktarmaya istekli kişilerden oluşması amaçlanmaktadır. Bu programın amacı; öğrencinin deneyim paylaşımı neticesinde bilgilendirilerek problem çözme ve karar verme becerilerini geliştirebilmesi, kendine güveninin artması ve doğru kararlar alabilmesine yardımcı olmaktır. Bu programla ilgili detaylı bilgiler Voice Yaz 2008 sayısında yer almıştı. Ayrıca, öğrencilerin iş dünyasıyla ilgili gerçekçi izlenimler edinebilmeleri amacıyla çeşitli iş sahalarında yerinde gözlemi içeren “Gölge İş” programı da hayata geçirilecektir. “Kariyer Destek Programı” çalışmalarıyla ilgili gelişmeleri Voice okurlarıyla paylaşmaya devam edeceğiz. Bu konuda daha ayrıntılı bilgileri danışmanlık ofislerinden alabilirsiniz. kışwinter2009 13 katkıda bulunulmaktadır. Yurtiçi Üniversite Danışmanlık Birimi, öğrencilerin yükseköğrenimleriyle ilgili kararlarını almalarında ve üniversite sınavına hazırlık çalışmalarının planlanması ve izlenmesi konusunda grup ve bireysel danışmanlık etkinlikleri yürütmektedir. Öğrencilerin yükseköğretim kurumlarıyla ilgili bilgilenmeleri için okulda Üniversite Fuarı ve üniversitelere geziler düzenlemekte, öğrencilerin kariyer seçimleriyle üniversite tercihlerini sağlıklı ve uyumlu bir biçimde yapmaları amacıyla çeşitli çalışmalar yapmaktadır. 20 Years of Foreign Languages The Foreign Languages department has seen many exciting changes over the past 20 years: • The first time we started offering both French and German was in Koç’s third year in 1990. • In 2007, we added our third foreign language, Spanish in Grade 6. In 2010, Spanish will come to the high school where it will be offered to LP and grade 9 classes. • Our teaching staff has expanded from having 1 part-time German teacher in 1989 to 19 full-time teachers in both elementary and high school. voice • Students have also seen an increase in the number of foreign language lessons. Just seven years ago, students had a total of 468 hours of foreign language lessons from grade 6 to grade 9, while in grades 10 and 11, foreign language class was optional and (grade 12 did not exist) today, that number has nearly doubled; our students now have 828 hours of foreign language lessons starting from grade 6 to grade 12. • Last year, our high school foreign language students were divided into three levels: beginner, intermediate and advanced, according to their ability to speak, understand, read and write French or German. In the past, students were simply put into classes according to the number of years they had studied French or German, regardless of their abilities in that language. Now, students are learning at similar speeds as the others in their class and are able to make vast linguistic improvements. In order to further help those in the beginner level, we limit the size of the class to 11 students on average. The results are classes better tailored to each student’s needs and more success for students in their foreign language. • Finally, last spring, we held the French Ministry of Education’s DELF exams (Diplôme d’études en langue française) at our school for the first time. Over 50 French students obtained a certificate, ranging from levels A1 beginner to B2 advanced. Testing their four language abilities and ultimately passing such challenging exams were highlymotivating for our students. For this reason, we will repeat the process this coming spring, adding the opportunity for our German students to pass the Goethe Institute’s Fit in Deutsch exams. There have been many changes for this department these past 20 years and they won’t stop now. Here are some of our future plans: • In the near future, we hope to organize language camps and trips to Germany and France to allow our students to practice in real-life situations. These are exciting times, and we look forward to more in the future! Jacqueline Mallais / Foreign Languages Dept. Head kışwinter2009 15 • Next autumn, we’re planning to offer French and German IB ab initio courses to those grade 11 students with a minimum B1 level in their present foreign language, giving them the opportunity to learn their FOURTH language before graduating high school. 20 yılda... in 20 years... Dr. Jale Onur/Genel Müdür Yardımcısı voice Sevgili Voice okuyucuları 21 Eylül 1988-21 Eylül 2008… Tam 20 yıl önce, bir bozkırın ortasında bir avuç öğrenci, bir avuç öğretmen ve koskoca bir bina… Ama ondan da öncesi var. Ta 1984’lere uzanıyor Koç Ailesi’nin model bir okul yapma hayali. Gerek Koç Ailesi’nin, gerek bu araziyi uygun gören Sayın İnan Kıraç’ın, gerçekten hayali ve vizyonu geniş, ileri görüşlü kişiler olduklarını kabul etmek gerek. Okula ilk kez görüşmeye gelirken yolda yapılan şakaları hatırlıyorum. O tek şeritlik eski Ankara asfaltı denen yolda “Çay molası ne zaman?”, “Aa! Burası Kurtdoğmuş’muş, tabii kışın buraya kurtlar iniyordur” gibi sözüm ona esprilere hedef olmuştum. Annem ise hâlâ merhum Vehbi Koç’un niye şehirden bu kadar uzakta bir yere okul yaptığını sorup duruyor bana. voice Bu pırıl pırıl okulun 20 yaşında olduğuna inanmak gerçekten güç değil mi? Burada sanki sihir var; binalar hiç eskimiyor, habire modernleşiyor. Aradan seneler geçtikten sonra öğretmenlerini gören eski öğrenciler “Hiç değişmemişsiniz” diyorlar. Sayın Vehbi Koç ölümsüzlüğün sırrını bulmuş ve bizi de bu sırrın bir parçası yapmış sanki. Sayın Suna Kıraç’ın “Ömrümden uzun ideallerim var” dediği gibi, biz de bir büyük idealin peşinde, bu ülkeyi ileriye götürecek gençlerin yetişmesi için çalışırken bir baktık yıllar geçmiş. Ben bu 20 yıllık dönemi kendimce dört evrede değerlendiriyorum. İlk beş yıl kuruluş aşaması: Mr. Chalfant ve Atakan Demirseren’in karizmatik kişilikleri ve Mr. Chalfant’ın Robert Kolej deneyiminin okulun idari yapılanmasına şekil verdiği kuruluş yılları. Okulun her yıl bir orta, bir lise sınıfı ve öğretmenlerinin ilavesiyle yavaş yavaş büyüdüğü, herkesin birbirini tanıdığı samimi, nostaljiyle hatırladığımız yıllar. İkinci beş yıllık dönemde ise; Müdürümüz Gerry Shields’le ilk takım çalışmalarının başlaması, misyon ve vizyonumuzun yenilenmesi ve Türkiye’ye ilk olarak Uluslararası Bakalorya Programı’nın getirilmesi ile okulun çok farklı bir özelliğe kavuşması ve diğer özel okullara örnek olma yılları başlıyor. 1998’de İlköğretim Okulunun beş sınıfıyla birden açılmasıyla, okulumuz birdenbire büyüdü. Genel Müdürlük tesis edildi; İlköğretim Müdürü Mesrure Tekay ve 40 kadar yeni öğretmen ile 680 minik öğrencinin aramıza katılmasıyla kampusumuz farklı bir havaya büründü. Dördüncü beş yıllık dönemde ise bir geçiş dönemi yaşandı. Mr. Paulus yönetim sistemlerinin gözden geçirilmesini, titizlikle tanımlanmasını, veli, çalışan, öğrenci anketleri ile durum analizlerinin gerçekleştirilerek geleceğe yönelik bilinçli planlamalar yapılmasını sağlayarak, 20. yılda bu bilgiler ışığında harekete geçmek üzere görevi Robert Lennox’a devretti. Mrs. Paulus’un ilk yirmi yıl içinde okulda çalışan ve okuyanların anılarından derleyerek yarattığı arşiv ve kitap ise gelecek nesillere okulumuzun kuruluş yıllarına dair sağlıklı bilgilerin aktarılmasına yardımcı olacak. Bu süre içinde tatlı acı pek çok anımız oldu. Aramızdan ayrılanlar bize acı verdi. Onları unutmadık. Ne mutlu bize öğrencilerimizin saymakla bitmeyecek kadar çok başarısına şahit olduk. Bu arada hep beraber binbir deneyim bize çok şey öğretti ve okulumuz 20 yılı, ilk gençlik yıllarını geride bıraktı, rüştünü ispat etti. Artık başarılarına tesadüf diye bakılamayacak, Koç Ailesi’nin model okul hayallerini gerçekleştiren bir okulun mensuplarıyız ve bu hayallerin gerçekleşmesinde emeği geçen herkesi kutluyor ve teşekkür ediyoruz. kışwinter2009 17 Üçüncü müdürümüz Mr. Chandler Genel Müdür, ben Genel Müdür Yardımcısı olarak okulun bu ani büyümesini uyum içinde gerçekleştirmesine çalıştık. Misyon ve vizyonumuzun yenilendiği, ilk stratejik planın yapıldığı, Milli Eğitim Bakanlığı ile iletişimimizin arttığı, ülkeye örnek olacak dört yıllık lise programlarını yaptığımız, Uluslararası Bakalorya Programı ile ulusal programı birbirine daha uyumlu hale getirirken yaratıcı çözümler bulduğumuz, yeni ders programları hazırlayıp onaylattığımız dinamik yıllar oldu o yıllar. için uygun zamanın yakalanmış olduğunun bilincindeyiz ve her zamankinden de çok çalışarak bu yıl için belirlediğimiz hedeflere ulaşacağız. Genel olarak ülkemizde ve özel olarak da eğitim sistemlerinde birçok değişim yaşanmakta! Eğitimde yaşanan değişimlere bakıldığında, sanırım Ortaöğretime Geçiş Sistemi şu anda en çok endişe duyulan ve en çok belirsizliği içeren konu olarak karşımıza çıkıyor. Ülke genelinde bu yıl ve gelecek yıl ilköğretim okullarından mezun olacak öğrenciler, bu değişim sırasında yaşanan belirsizlik ve olumsuzluklardan fazlasıyla etkilenmekteler. Öğrencilerimiz “ortaöğretimin gerektirdiği bilgi ve becerilerle donanmış olmak” nitelikleriyle öne çıkacaklar. Sevgili Voice Okurları, voice Koç Özel İlköğretim Okulu’nun 10., Koç Özel Lisesi’nin 20. kuruluş yılını kutladığımız bu öğretim yılı, aynı zamanda birçok anlamda bir geçiş yılı olacak. Yeni Genel Müdürümüz Bob Lennox’la eğitim-öğretimi geliştirme çalışmalarına başladık bile. Bob Lennox’un engin bilgi ve deneyiminin okulumuzun gelişmesine ivme kazandıracağını ve kısa zamanda çok mesafe katedeceğimizi şimdiden görüyorum ve bunun için çok heyecanlıyım. Hepimiz değişimin gelişime hizmet etmesi Koç Özel İlköğretim Okulu olarak aldığımız önlemlerle, okulumuzun misyonu ve vizyonu çerçevesinde, öğrencilerimizin eğitim-öğretim hedeflerine ulaşmalarını sağlamak üzere etkin bir ölçme değerlendirme süreci başlattık. Böylece, mezunlarımız okulumuzun devamı olan Koç Özel Lisesi ya da bir başka ortaöğretim kurumunda, onlardan beklenen “ortaöğretimin gerektirdiği bilgi ve becerilerle donanmış olmak” nitelikleriyle öne çıkacaklar. Sağlıklı, mutlu ve başarılı bir yılı hep birlikte yaşamak dileğiyle, hoşçakalın. Mesrure Tekay VKV Koç Özel İÖO Müdürü Türkçe Bölümü’nün 20 Yıllık Serüveni Öğretmen olsun öğrenci olsun gelişmek isteyenler için okulumuzdaki fırsatların bol olduğunu, bölüm etkinliklerimizin de gelişmek isteyenler için fırsatlar yarattığını memnuniyetle söyleyebilirim. 1989 yılında yani Koç Özel Lisesi’nin açılışının ikinci yılı akademik kadroya katıldığımda 10 yıllık eğitim deneyimi olan bir öğretmendim. O yıl Türkçe Bölümü’nde yalnızca dört kişiydik, şimdi 24 kişiyiz! Bölüm başkanımız, okulumuzun akademik müdürü de olan Zühal Altaylı’ydı. Orta ve lise düzeylerinde öğretim programlarımızı, ders kitaplarındaki metinleri kullanarak yürütürdük; kompozisyon sınavlarımızda kendi oluşturduğumuz, her yıl İlk genel müdürümüz J.Chalfant’ın, öğretmenleri dersiçi uygulamalarında tamamen özgür bıraktığı bir ortamda (Bu benim için yepyeni, harikulade bir şeydi) bireysel çabamızla yeni yöntem ve teknikler deneyerek ders kitabı dışında da uygun metinler bularak hem öğrencilerimizin motivasyonlarını artırmaya, hem de kendimizi mesleki anlamda daha ileriye taşımaya çalışırdık. MEB’in Türkçe ve Türk Dili ve Edebiyatı dersi öğretim programlarının ve uygulamalarının dünyanın değişen koşullarına ve modern anadili eğitimi anlayışına göre yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini düşünür, öğrencilerin bu alana ilgisini artırmanın yollarını arar, programdaki boşlukları nasıl doldurabileceğimizi tartışırdık. Sonra her yıl artan ihtiyaca göre öğretmen kadromuz genişledikçe derslerde standartın sağlanması konusunda belli sistemler geliştirdik. Bölüm başkanı olduğumda programımızı da geliştirmek için çözüm yolları arayışlarımız devam ediyordu. O sıralar İngilizce Bölümü’ndeki arkadaşlarla dil öğretimi teknikleri üzerine çok kışwinter2009 19 yeniden geliştirdiğimiz değerlendirme ölçeklerini kullanırdık. O zamanlar uluslararası programlarla ilgili fazla bilgimiz yoktu. Kendimizi geliştirmek için öğretmenlere yönelik çeşitlilik içeren eğitici kaynaklar bulmakta zorlandığımızı hatırlıyorum. Bilgisayar yoktu, araştırmalarımızı yazılı kaynaklar üzerinden yapar, ofisimizde kağıt kalemle çalışarak derslerimize hazırlanırdık. Şimdi bilgisayarsız adım atamıyoruz. voice konuştuğumuzu, onların kaynaklarından da yararlanmaya çalıştığımızı hatırlıyorum. İkinci genel müdürümüz olan Gerry Shields okulumuzu, lisenin son iki yılında uygulanan IB programı ile tanıştırdığında ve ben bu uluslararası öğretim programının anadili eğitimini nasıl gerçekleştirdiğini öğrenmek üzere 1993 yılında Polonya’ya bir atölye çalışmasına gönderildiğimde çok heyecanlanmıştım. Bu çalışma sırasında öğrendiklerim meslek hayatımda bir dönüm noktası olmuştur diyebilirim, okulumuzdaki anadili dersleri için de öyle. Kafamdaki anadili eğitimiyle ilgili pek çok düşünce yerli yerine oturmuştu artık, kişisel deneyimlerimizle, el yordamıyla bulduğumuz çözümler sistematik olarak karşımdaydı işte! Şimdi sıra bu programa tam anlamıyla hakim olup pek çok dokümanı İngilizce’den Türkçe’ye çevirmek ve bunları bölümdeki bütün arkadaşlarımla paylaşmak, onlarda da aynı heyecanı uyandırmaktaydı. Sonra da MEB’in Türk Dili ve Edebiyatı programıyla IB’nin anadili programını uygun bir biçimde birleştirecek bir formül gerekiyordu. Bu formülü bulmak pek de kolay olmadı. En uygun kitap listelerini oluşturmak, değerlendirme ölçekleri üzerinde, eser çözümleme teknikleri üzerinde çalışmak gibi pek çok başlıkta çalıştık ve ortaya çıkan sonuçlar bizi çok heyecanlandırdı. Artık bu fırsattan sadece IB öğrencilerinin yararlanmasını sağlamak doğru olmazdı; bütün lise 2 ve 3 öğrencileri bu yaklaşımlardan yararlanmalıydı, dolayısıyla bu düzeylere ders veren öğretmen ve öğrencilerin de bu uygulamalara hazırlanması gerekiyordu. Bütün öğrencilerimize öyle bir alt yapı vermeliydik ki hem yurtdışındaki hem yurtiçindeki üniversitelere gittiklerinde okuma, anlama, yorumlama, yazılı ve sözlü anlatım konusunda sorun yaşamasınlar, ÖSS sınavlarında başarılı olabilsinler, en önemlisi de yaşadıkları sürece kitapla ilişkilerini koparmasınlar, bilgilenmek ve keyif almak için uygun kitaplar seçebilsinler, yaşam kalitelerini yükseltebilsinler… 1994’den itibaren okulumuzda IB programı uygulanıyor. Türkiye’de ilk Türk IB okulu olmak gurur verici olduğu kadar sorumluluk da yüklemişti bize. Bizden sonra bu programa dahil olan okulların talebiyle onların anadili öğretmenleri için pek çok atölye çalışması düzenledim, bunlar hâlâ devam etmekte. IB programı ilk kez geçen yıl bir devlet lisesinde (Sosyal Bilimler Lisesi) uygulanmaya başladığında ve oradaki öğretmen arkadaşlar benden yardım istediğinde ne kadar sevindiğimi anlatamam. Ülkemizdeki diğer IB okullarına severek yaptığımız katkıyı ülkemizdeki anadili eğitimine yaptığımız bir katkı olarak değerlendirip çok mutlu oluyoruz. Bu yolla o okullardaki öğrencilere de ulaşabildiğimizi düşünüyorum. İlk yıllarda okulumuzdaki IB öğrencisi sayısı bugünkü kadar fazla değildi. 6-7 kişilik sınıflarda anadili dersi için 7-9 ders saati kullanarak ilk çalışmalarımıza başlamıştık. Bu çalışmaları yürütürken IB’nin bir alt pogramı olan MYP’yi de araştırma ihtiyacı hissettim, çünkü bu yaklaşımdan sadece lisenin son iki düzeyi değil diğer düzeyler de yararlanmalıydı. Bölüm arkadaşlarımla ortaokuldan itibaren tematik, 1994’den itibaren okulumuzda IB programı uygulanıyor. Türkiye’de ilk Türk IB okulu olmak gurur verici olduğu kadar sorumluluk da yüklemişti bize. karşılaştırmalı, metin odaklı anadili eğitimi anlayışını tüm düzeylerde uygulayıp uygulayamayacağımızı araştırdık, tartıştık. Uygulamayı o kadar çok istiyorduk ki, yerel öğretim programına ters düşmeyecek formülleri bulmakta zorluk çekmedik, hep birlikte yeniden öğretmenlik mesleğine başladığımız yıllardaki heyecanla işe koyulduk. Artık ders kitabı değil, belli ölçülere göre her düzey için eser seçimleri yapıyorduk ve ortalama her ay bir eser üzerine yoğunlaşıyorduk. Öğretmenlerimiz eserlerin yanısıra her düzey için ihtiyaca uygun kitapçıklar da hazırlamaya başladılar. Bunlar hâlâ her yıl yenilenerek öğretim yılının başında öğrencilere dağıtılmakta. Bu metin/eser merkezli eğitim hem öğrencileri bu derse daha çok bağladı hem de öğretmenlerin mesleki bilgilerini tazeledi, geliştirdi. Şimdi belli bir başarıdan söz edebiliyorsak bunun arkasında hep o günlerde başlattığımız özverili fakat keyifli çalışmalar yatmaktadır. Mesleki ve kişisel gelişim başlıklarında yaptığımız düzenli çalışmalar da (arşiv çalışması, eser dosyaları 2000 yılında ilköğretim okulumuzun kurulmasıyla okulumuzdaki bütün bölümler gibi bölümümüz de kendi içinde ikiye ayrıldı. Bu aşamada İlköğretim Türkçe programımızın tekrar gözden geçirilmesi gerekiyordu. İlköğretim koordinatörümüz Sibel Köksal’ın liderliğinde kurulan bu yeni birim, ilköğretimin kendi içindeki ve ilköğretim-lise düzey geçişlerinin en sağlıklı biçimde gerçekleşmesi, buna göre gereken kararların alınması konusunda çalışmalar başlattı. İlköğretimin değişik düzeylerinde okutulan Türkçe derslerindeki uygulamalar değişik kademelerde çalışan öğretmenlerle paylaşıldı, bunlara göre yeni planlamalara gidildi. Metin merkezli dersler, aramıza yeni katılan öğretmenlerin de bu yönde eğitilmesi çalışmalarıyla devam etmekte. Bu çalışmaların verimli olduğunu ders içinde öğrencilerimizin motivasyonlarının ve başarılarının yükselmesiyle ilgili gözlemlerimizden, onların SBS, OKS Türkçe notlarından, lise öğrencilerimizin de gerek IB anadili sınavlarında gerekse ÖSS sınavlarındaki başarılarının yanı sıra gittikleri üniversitelerde edebiyat birikimleriyle, okumuş oldukları kitaplarla, yazdıkları makalelerle öğretmenlerinin hemen dikkatlerini çekmesinden anlıyoruz. Öğretmenlerimizin kazandıkları deneyimlerle katkıda bulundukları veya liderlik yaptıkları etkinlikler de az değildir. Örneğin ilköğretim kısmımızdaki 6-8 Türkçe öğretmenlerimiz, yıllardır Vehbi Koç Vakfı’nın Türkiye’nin çeşitli illerinde yaptırıp devlete bağışladığı on iki ilköğretim okulunun Türkçe öğretmenleriyle çalışmakta, öğretmenleri eğiten atölye çalışmaları düzenlemektedirler. Bu yıl “13 Okul Gelişim İçin El Ele” projesi çerçevesinde “ölçme-değerlendirme” konusunda bu okullardan gelen öğretmenlerle önce teorik paylaşım, ardından da işleyişle ilgili uygulamalar gerçekleştirilmiştir. Bu projenin bir parçası olarak 13 okulun birlikte çıkardıkları “13 Okul Dergisi”nin ilk sayısını okulumuz Türkçe Bölümü üstlenmiş, ortaya iyi bir örnek koyarak nitelikli bir dergi çizgisi belirlemiştir. Katılımcı okulların öğrencilerinin yazı, resim, karikatür ve fotoğraflarından oluşan bu kültür ve sanat dergisi, 13 okulun öğrencileri arasındaki kültürel paylaşımı artırmaya devam etmektedir. İlköğretimdeki Tohum dergimiz de her yıl okulumuzdaki yetenekli öğrencilerin kendilerini gösterdikleri bir platformdur. Kültür, Edebiyat ve Yayın Kulübü’nün üçüncüsünü gerçekleştireceği ulusal çaplı “öykü yarışması” ise bu yıl Orhan Kemal adına düzenlenecektir. Liderliği yapılan başka bir proje ise Vakıf okulları öğrencilerinin yazılı anlatımlarını, resimlerini, karikatürlerini kendi belirleyecekleri tema ve takvim doğrultusunda hazırlayarak sunacakları bir duvar gazetesi çalışmasıdır. Lise kısmında ise geçen yıl başlattığımız ve gelenekselleşmesini istediğimiz Suna Kıraç adına düzenlediğimiz İstanbul liselerarası öykü yarışmasından söz edebilirim. Bu çerçevede geçen yıl “başarı” teması işlenmişti, bu yıl da “engel” kavramına odaklanılacak. Boyut ve Fanzin dergilerimiz ise yıllardır özenle çıkarılmakta. Bunların yanı sıra bölümce hazırladığımız tören programlarına gösterdiğimiz titizliğe de değinmek isterim. Törenlerin okulun tümünü bir araya getiren önemli toplantılar olduğunun bilincinde olarak bugünlerde öğrencilerde bir farkındalık yaratma fırsatı yakalayabileceğimizi düşünüyoruz. Bu amaçla hazırladığımız programlarda günün önemine uygun bir temada odaklanarak programımızı oluşturuyoruz. Her yıl hem ilköğretimde hem de lisede düzenlenen geleneksel “Kitap Fuarı” etkinliklerine yaptığımız katkıların artarak sürdüğünü de söyleyebilirim. Öğretmen veya öğrenci, gelişmek isteyenler için okulumuzdaki fırsatların bol olduğunu, bölüm etkinliklerimizin de gelişmek isteyenler için fırsatlar yarattığını memnuniyetle söyleyebilirim. Gelecek için de bol enerjimiz, yeniliklere açık kadromuz ve daha iyiyi, daha güzeli arama azmimiz var çok şükür! Sabriye Özerdem Danışman kışwinter2009 21 oluşturma, dergi çalışmalarının müfredata alınması, eser inceleme çalışmaları vb.) bölümün gücünü artırmış, bu çalışmaların nimetlerinden bütün bölüm yararlanmıştır. Burada önceleri sadece gönüllü bölüm üyeleriyle okul dışında yaptığımız “okuma toplantıları”na da kısaca değinmeliyim. Yıllar önce başlattığımız, zaman zaman yazarların da katıldığı bu toplantılar şimdi okulumuzun değişik bölümlerinden, hatta okul dışından katılan arkadaşlarımızla keyifle sürmekte, bizi zenginleştirmeye devam etmekte. Değişim ve Kalıcılık Üzerine Sürekli olarak değişen toplumların geleceklerini güvenilir bir biçimde geçmişleriyle bağlarını koruyarak şekillendirmek, okulların üzerine düşen en temel görev olarak basitçe tanımlanabilir. Basit olmayan, ancak zor olduğu kadar da okullardaki çalışmaların belki de en keyifli olanı, değişim ve geçmişle korunması gereken bağ arasındaki bu önemli dengeyi sağlamaktır. Bu dengeyi temel eğitim prensibi olarak belirlemiş olan VKV Koç Özel Lisesi’nin 20. yılında lise müdürlüğü görevini almış olmaktan büyük bir gurur, heyecan ve keyif duyuyorum. Değişim Her okul öğrencilerine hangi eğitim olanak ve tecrübelerini sağlayacağına karar vermeden önce dünyayı, yaşamı ve insanlığı geçmiş ve gelecek ekseninde nasıl anladığını tanımlamak zorundadır. Dünyaya, hayata ve insanlığa bakışımızla ilgili geride bıraktığımız son otuz yılda ortaya çıkan belirleyici değişimlerden biri bilgilerimizi ve becerilerimizi kategorize ettiğimiz alanların birbirinden aslında inandığımız kadar kesin çizgilerle ayrılmasının mümkün olmadığı. İngiliz düşünür Lionel Elvin çok basit bir ifadeyle bu yapılanmanın, yaşamın doğasına aykırılığını şöyle ifade eder: “Doğada bir yürüyüşe çıktığınızda doğa size ilk kırk dakikada sadece hayvanları, ikinci kırk dakikada da sadece çiçekleri göstermez.” voice Bütünü parçalarına ayırarak anlamaya çalışmak 20. yüzyılın son çeyreğine doğru işlevselliğini kaybetmeye başlayan modernizmin temel paradigmalarından biriydi ve 21. yüzyılı ve ilerisini anlamamıza olanak sağlaması çok da mümkün değil. Parçaları bağımsız olarak, kendi İnsanların bireysel olarak ve gruplar halinde gerçekleştirdikleri tüm, davranış, etkinlik ve üretimleri şu başlıklar altında gruplamak iyi bir başlangıç noktası olabilir: a) İnsanlar birbirleriyle devamlı iletişim halindedir. b) İnsanlar çeşitli grup ve kurumlar içerisinde yaşar. c) İnsanların aktiviteleri zaman ve mekan içerisinde gerçekleşir. d) İnsanlar estetikle devamlı bir ilişki halindedir. e) İnsanlar doğanın bir parçasıdır. f) İnsanlar üretir ve tüketir. g) İnsanlar bir amaç ve anlam arayışı içerisindedir. h) Her yaşam kutsaldır. Hemen fark etmiş olabileceğiniz gibi herhangi bir okulun programında var olan tüm dersleri bu grupların içinde bir araya getirmek ve işlemek mümkün. Örneğin dil dersleri ile iletişim teknolojileri dersleri (a) grubunda birlikte düşünülebilirken, fizik ve sosyal bilimleri (c) grubu içinde bir arada toplamak mümkün olabilir. Matematik ve biyoloji dersleri işlenirken (f) grubu altında bulunacak ortak alanlar üzerinden iki dersi ilişkilendirmek çok daha anlamlı olacaktır. Benzer biçimde birçok farklı kombinasyon oluşturmak mümkün. VKV Koç Özel Lisesi’nde halihazırda tohumları atılmış olan bu bakış açısının daha da gelişerek ve yaygınlaşarak öğrencilere sunulması önümüzdeki yılların önemli değişim ve gelişim hedeflerinden biridir. Kalıcılık 21 Eylül 2008 günü VKV Koç Özel Lisesi’nin 20. kuruluş yıl dönümünü kutladık. Bugün VKV Koç Özel Lisesi Türkiye genelinde hemen her öğrencinin eğitimini tamamlamak isteyeceği belli başlı okullardan biridir. Bu açıdan bakıldığında herhangi bir kurumun 20 yıllık bir süre içerisinde bu konuma gelmesi sıradan bir durum değil. Böylesi bir ivmenin gerçekleşmesi için arka planda çok ciddi bir gücün olması gerektiği temel bir fizik kuralıdır. VKV Koç Özel Lisesi için bu güç farklı noktalardan gelmektedir. Birinci olarak Koç Ailesi ve Vehbi Koç Vakfı’nın destekleri bizleri zaten başlangıç noktasında diğer birçok kuruma kıyasla çok daha avantajlı bir yere koymaktadır. Gerek kendi varlığının devamının ancak ülkesinin varlığının devamı ile mümkün olduğunu temel prensiplerinden biri olarak tanımlayan Sayın Vehbi Koç’un anısı ve Koç Ailesi’nin katkıları, gerekse geleceğin liderlerini yetiştirme iddiamız okul olarak sorumluluklarımızı daha da artırmaktadır. Daha net bir deyişle VKV Koç Özel Lisesi diğer benzeri saygın eğitim kurumlarından daha çok kendisi ile, bir sene önceki performansı ile rekabet etmek, öğrencilerini, velilerini ve çalışanlarını daha ileriye götürmek zorundadır. Kendimizle olan bu rekabette dayandığımız başka bir güç noktası da kurumsal belleğimiz. 20 yıl her ne kadar kısa bir süre de olsa artık oturmaya başlayan çeşitli alışkanlıklarımız ve geleneklerimiz var ve bunların birçoğu değişimlere rağmen yerlerinde sapasağlam duruyor. Akademik mükemmeliyet beklentimiz, sosyal sorumluluk bilincimiz ve kendi içinde anlamlı, yapıcı ve üretken bir biçimde kenetlenmiş bir camia olma hedefimiz değişen dış faktörler ne olursa olsun değişmeyecek değerlerimiz. Kalıcılığımızın gerçekleşmesi ve korunması ancak bu değerlerin korunması ile gerçekleşebilir. Bu düşüncenin işaret ettiği başka önemli bir gerek ise, gelişimimize olumlu katkısı olmayacağına hemfikir olduğumuz alışkanlık ve geleneklerin gözden geçirilmesidir. Nice mutlu ve başarılı 20 yıllar dileklerimle. Koray Özsaraç VKV Koç Özel Lisesi Müdürü kışwinter2009 23 içlerinde anlamak ne kadar gerekli ve önemli ise parçaların birbirleriyle olan ilişkilerini göz ardı etmek o derece eksik ve hatalı olur. Peki bu düşünsel değişim, geleneksel olarak ve de anlaşılabilir nedenlerle öğrencilerin kazanması gerektiği düşünülen bilgi ve becerileri birbirinden ayrı olarak yapılandırılmış (fizik, tarih, yabancı dil, biyoloji, matematik, vs gibi), izole zaman dilimlerinde işleyen eğitim sistemlerine nasıl yansıtılabilir? Çalışma ortamımızda çocukların olması, bizler gibi rutin işlerle uğraşanlara renkli bir dünya sunuyor. 20 yılda... in 20 years... Pınar Çelikörslü voice Bu sayımızda Muhasebe Departmanımızı ziyaret ettik… İşlerinin yoğunluğuna rağmen bize verdikleri samimi yanıtlar ve güleryüzleri için kendilerine teşekkür ederiz. voice Bize biraz kendinizden bahseder misiniz? Aynur Demirayak: 1967 Ankara doğumluyum. 1989’da ODTÜ İşletme Bölümü’nden mezun olduktan sonra evlendim ve İstanbul’a yerleştim. Üniversite’de öğrenciyken bankacı olmayacağıma dair kendime söz vermiş olduğum halde, 1992’de Koçbank’ta çalışmaya başladım. Eşimin görevi nedeniyle 1993’te İzmir’e taşındık. Oğlumuz İzmir’de dünyaya geldi. Yine iş nedeniyle 2000 yılında İstanbul’a geri döndük. Bankada çalışmaya devam ediyordum ve 2001’de Suadiye Şube Müdürlüğü’ne atandım. Aynı yıl oğlumuz kurayı kazandı, Koç Özel İÖO anasınıfına kaydını yaptırdık. Okulla tanışmam bu şekilde oldu. O zamanlar bir gün okul çalışanı olacağımı hiç düşünmemiştim. Tek düşündüğüm, okulun mevcut bankasını değiştirip Koçbank’la çalışması için neler yapabileceğimdi. Bu konuda okul yöneticilerini ikna etmem hiç kolay olmadı. Benden ve şubemden memnun olmaları için çok çalıştım, pek çok zorlukla karşılaştım. O dönemde sergilediğim profesyonel çalışma Vakıf yöneticilerinin dikkatini çekmiş olmalı ki, Mali İşler Müdürlüğü görevine uygun görüldüm. 2005 yılı Mayıs ayından bu yana okulda çalışıyorum. Muhasebe ve satın alma departmanları yöneticisi ve Merkezi İdare Komitesi üyesiyim. Genel muhasebe işlemleri, vergi, vb. yasal yükümlülüklerin takibi, yıllık bütçeleme, bütçe/gerçekleşme takibi muhasebe bölümünün ana işlerini oluşturuyor. Satınalma bölümünün yönetiminden de sorumlu olduğumdan, para içeren her konu benim ilgi alanıma giriyor diyebilirim. Bu sorumluluklarıma ek olarak ayrıca Burs Komisyonu üyesiyim ve her iki okulun Okul Aile Birlikleri’nce oluşturulan servis ve forma komisyonlarında Vakıf Temsilcisi olarak görev yapıyorum. Öğrenci kitaplarını temin eden firma ile ilişkileri de koordine ediyorum. Bengi Dinç: Bazen kendimi muhasebenin dış ticaret bacağı gibi görüyorum. Yurtiçi ve yurtdışı öğrenci aktiviteleriyle ilgili ödemeler, yurtiçi ve yurtdışı seyahat ve iş avansları, kasa işlemleri ve geçici vergi beyanı gibi işleri yürütüyorum. Takımın yaşça olmasa da okul tecrübesi anlamında en genciyim, henüz 2 yaşındayım. Kübra Ünlü: Eylül 1989’dan beri buradayım; banka hesaplarının takibi, öğrenci tahsilatları, beyannameler ve günlük rutin işlerle ilgileniyorum. 20. yılımızı kutladığımız bugünlerde geriye dönüp bakınca ve okulun kat ettiği yolu düşündükçe, maceranın en başından beri burada olan bir kişi olarak bu bütünün bir parçası olmaktan mutluluk duyuyorum. Cem Türker: Aralık 1990’dan beri çalışmaktayım. Hayatımın 18 yılı eğitim yıllarımla ve diğer 18 yılı da çok sevdiğim bu eğitim kurumunda çalışmakla geçti. İlk 8 sene bilgi işlem bölümünde donanım ve yazılım işlerinde çalıştım. 1998 yılında 8 yıllık kesintisiz eğitime geçişle beraber büyüyen öğrenci, öğretmen ve çalışan kadromuzdan dolayı muhasebe bölümünde çalışmaya başladım. Okulda çalışmak, hem de veli olmak sizce avantaj mı, dezavantaj mı? Aynur Demirayak: Bankacı olduğum dönemde inanılmaz yoğun çalışıyordum. Oğlum bana “Anne sen karanlıkta gidip, karanlıkta geliyorsun” derdi. Veli toplantılarına düzenli olarak katılamıyordum. Bazen eşimle paylaşıyorduk zorunlu toplantıları. Bazı öğretmenleri ile hiç tanışmadan yıl geçiyordu. Okulda çalışmaya başladığımda bir anne olarak yıllarca çektiğim vicdan azabından kurtuldum. Oğlumuzla, okul işleriyle daha yakından ilgilenme fırsatı buldum. Bu arada da annesi tarafından sürekli takip edildiği hissine kapılmaması için azami gayret gösterdim. Öğretmenlerimiz ve yöneticilerimiz okul çalışanı olan velilere karşı inanılmaz profesyonel bir duruş sergiliyorlar. Okulda çalıştığım için çocuğuma ve bana olumlu/ olumsuz hiçbir ayrıcalık uygulanmıyor. Elbette bilgi almam daha hızlı ve kolay oluyor. Kurallara uyma konusunda zaten çok titiz ve okul tarafında duran bir veliydim. Bazen bu konuyu abartıp oğlumuza eskisine kıyasla daha baskıcı davrandığım oluyor. Pek çok velinin üzerinde dahi durmadığı bazı kurallara uymasını bekliyorum ondan. Bu da onun için bir dezavantaj gibi görünse de, okulla ilgili bazı işlerini bana takip ettirerek bunu avantaja çevirmeyi beceriyor diyebilirim. 3 yılın sonunda artık dengeler oturmuş durumda. Başta kışwinter2009 25 Nuray Kolat: Okulun kurulduğu yıl muhasebe bölümünde işe başladım. Halen Mali İşler Müdür Yardımcısı olarak görev yapmaktayım. Ayrıca kuruluşundan bugüne kadar Koç Özel Liseliler Derneği Yönetim Kurulu Üyesi olarak aktif görev almaktayım. oğlumuzun okul konularıyla fazla ilgilenmesi gerekmeyen eşim olmak üzere, herkes halinden memnun görünüyor. Nuray Kolat: Kesinlikle avantaj olduğunu düşünüyorum. Çünkü uzun yıllardır elimizde büyüyen, gelişen bu okulda en iyi eğitimin verildiğini biliyorum. Oğlumun bulunduğu çevreyi bu kadar iyi tanımasının yararlarının yanı sıra, sonunda benim gibi KOÇ’lu olmasından çok mutluyum. voice İşinizin en zor, en sevdiğiniz/ sevmediğiniz ve sizi en tatmin eden yönü nedir? Aynur Demirayak: Okulda çalışmaya başladıktan sonra eğitimci arkadaşlarımdan çok sık duyduğum bir söz var: ”Burası okul, şirket değil.” Yürürlükteki kanun ve yönetmelikler çerçevesinde, okulumuz kurumsal olarak, “Eğitim sektöründe faaliyet gösteren vakıf iktisadi işletmesi” statüsünde. Bu şu demek: Evet biz bir okuluz, ancak özellikle mali konularda resmi kurumlar karşısında “Arçelik neyse, biz de oyuz“. İşte mali işler bölümü olarak bu gerçeği eğitimcilere anlatmak, kabullenmelerini ve buna uygun çalışmalarını sağlamak en büyük zorluğumuz diyebilirim. İşimin en az sevdiğim yönü ise hata toleransının az olması, küçük bir dikkatsizliğinizin kurumu büyük maddi zarara uğratabilmesi ve bunun getirdiği ağır sorumluluk. Özellikle resmi kayıtlar açısından son derece katı ve çok sayıda kurala bağlı çalışmak da, her an unuttuğum veya eksik yaptığım bir şey var mı tedirginliğini yaşamamıza neden oluyor. Yoğun ve yorucu çalışmalar yaptığınız bir yılın sonunda ortaya çıkardığınız gözle görülür bir eser olmaması, yaptıklarınızın A4 sayfaları üzerinde tozlu arşiv raflarında yerini alması da iş tatmini açısından çok fazla şans vermiyor. Her şeye rağmen ben hesap kitap işlerini seviyorum galiba. Rakamlarla uğraşırken öğrencilerimizin eğitim ve gelişimlerine dolaylı yoldan katkıda bulunuyor olmak, kendimi ve yaptığım işi değerli hissetmemi sağlıyor, mutluluk veriyor. Çalışma ortamınızda çocukların olması son derece keyifli. Bizler gibi rutin işlerle uğraşanlara, oldukça eğlenceli ve renkli bir dünyaya açılma fırsatı sunuyor. Nuray Kolat: İşimin rakamlarla uğraşmak olduğu düşünülebilir. Ancak okulda çalışmak; öğrenci,veli, öğretmen ve diğer çalışanlarla da iyi bir iletişim içerisinde bulunmamızı gerektiriyor. Dolayısıyle hem her iki okulun işlerinin paralel yönetilmesi hem öğrenci, veli, öğretmen ve çalışanların işlerini yapmak işimi renklendiriyor ve bunu seviyorum. Okulda geçirdiğim 20 yıl boyunca hep iyi bir ekiple çalıştım. Çünkü bizim işimiz bir ekip işi ve eğer birlikte çalıştığınız arkadaşlarınızla uyum içersinde olursanız o zaman yaptığınız işten ve bulunduğunuz ortamdan keyif alırsınız. Bengi Dinç: Finansal bakımdan bütçede harcamaların alacağı payları kontrol etmeye çalışırken diğer yandan eğitim sektöründe olmanın verdiği sorumlulukla “daha fazla ne yapılabiliriz”in cevabı, maksimum faydayı sağlamak bakımından bütçe hedefi olarak karşımıza çıkıyor. Okul bütçesinde harcanacak paranın daha çok bölümü memnun edecek bir düzende dağıtılması anlamında malesef sorun yaşıyoruz. Eğitim adına harcama yapmanın sonu yok, ama ne yazık ki bu durum bizi talep eden bölümle karşı karşıya getiriyor. Dışarıdan bakıldığında “reddeden” ya da “denetleyen” olarak algılanmak, işimizin en sevmediğim yönü. Elektronik ve sanayi sektöründe farklı firmaların mali işlerinde çalıştıktan sonra şunu söyleyebilirim ki, eğitim sektöründe ve hele ki Koç Lisesi’nde çalışmak her ne kadar mesleki olarak aynı görünse de, manevi olarak çok çok gurur verici. Kübra Ünlü: Çok stresli bir işle uğraşıyoruz, emanet bir paranın sorumluluğu var, herkesi memnun edemiyoruz, bu oldukça zor. Bazen sanki insanlar bizleri görünce yüzlerinden “Eyvah! O faturayı bulmam gerekiyor” düşüncesini okuyormuşum gibi geliyor. Bu işin esprisi tabii. Ama, insanlar getirilen kısıtlamalar karşısında veya işin gereklerini yapmak zorunda kaldığımızda, bunu bizlerin kişisel talepleri olarak görebiliyorlar. Bu da zaman zaman beni üzüyor. İşin her türlü zorluluğunun yanında en güzel yanı bir eğitim kurumunda çalışıyor olmak sanırım, bu da yeterli bence. Mezun olan her gencin yolculuğunda bizim de tuzumuzun olması beni mutlu etmeye yetiyor. Cem Türker: Her işte olduğu gibi, çalıştığım Bilgi İşlem bölümünde veya Muhasebe bölümünde olsun yaptığınız işi severek ve kendinizi vererek çalıştıktan sonra her zorluğun üstesinden gelineceğini düşünüyorum. Bu eğitim kurumunda çalışmaya başladığım ilk günden beri var olan sıcak arkadaşlıkların ve dostlukların 18 yıl geçmesine rağmen ilk günkü gibi devam etmesi çok güzel. Bundan dolayı, yaptığım işte daha verimli olduğumu düşünüyorum. Özellikle, ilk yıl tanıştığım öğrenciler henüz 11 ile 16 yaşları arasında idiler. Şu anda ise, kendileri ile mezunlar buluşmasında karşılaştığımızda her biri 30’lu yaşlarında olmalarına rağmen ben onları ilk günkü gibi hatırlamaktayım. GLOBAL LIGHT OF EDUCATION countries around the eastern Mediterranean, and Tuğçe Atasayan represented the Turkish Department. The committee first met in June to brainstorm ideas and decide what sort of contest this should be. Over the summer, the individuals gathered information from the projects in which they participated as well as other project competitions in Turkey to set the guidelines for Koç’s. They then met again in August and September to put forth their recommendations for implementing the project. It was felt that a good set of guidelines and a clear set of goals would make the project more accessible to those applying, and ensure everyone interested, teacher or student, a chance of success. The project was announced to the press in September 2008. Schools all over Turkey are encouraged to apply. They will have until the beginning of April to send in their proposals, which will be screened by a committee headed by Pınar Özgövde to ensure that they meet the requirements of the project. The final projects will then be presented to an independent committee led by Prof. Çiğdem Kağıtçıbaşı. A poster presentation and exhibition of the projects, followed by the award ceremony will be held during Spring Fest on June14th of this school year. Projects are to include a budget as well as a method of accounting. They will be selected according to published criteria with the aim of doing the most good for the most people. The money will be given in the 2009-2010 school year. The aim is to allow local teachers and students to do something positive in their provinces and their country to improve education. It is felt that local people understand the needs of education in their areas and often have better ideas on how it should be done. This project will allow people a chance to realize their dreams for better education in Turkey. Kim Hitchcock Science Teacher kışwinter2009 27 The Koç School, to celebrate its 20th birthday and continue the tradition of giving to the education of Turkish students, is launching a $20,000 project to promote education in Turkey. The project will be in the form of a competition having two parts; the theme of one is ‘Education in a Global World’ and the other is ‘The use of Social Responsibility Projects in Education’. The money set aside for the project will divided equally between the two parts. The project is the brain child of Dr. Jale Onur, assistant director of the school. To get the project going, she asked Dr. Selime Çimen to head a committee of teachers from various departments of the primary and secondary school of Koç. Many of these teachers have participated in projects both at the national and international level. Biology teachers, Dr. Çimen and Kim Hitchcock led one of the first Comenius projects in Turkey. They worked with a high school in Portugal and one in Italy to determine the social, historical, religious, chemical and biological importance of water in those countries. Ali Şahin is currently heading a partnership in a Comenius project with schools from Finland, Denmark, Spain, Austria, Wales, Slovenia and Greece. Their theme is the environment with a focus on pollution. They are getting elementary aged students to develop friendships with kids in the other countries. This has involved writing letters, sharing artwork and ‘visiting’ through video conferencing. Tracey Zimmerman represented the English Department and has international experience. Social Science department teacher Özlem Baltalı chaired the team that won the Volvo 2006 competition with a project using recycled material to build desks for public schools in Turkey. She is still participating in the competition. Pınar Özgövde, Mathematics teacher, participated with students in a ‘Zeka oyunları’ contest and TUBİTAK competitions. Nurhan Yalvaç has been the supervisor teacher of SEMEP (South Eastern Mediterranean Environmental Project), an UNESCO international project involving 21. Yüzyılda Sosyal Bilimleri Yeniden Kurmak Sosyal Bilimler’de sınıf içi uygulamalarının dışında, çeşitli organizasyonlar, ulusal/uluslararası projeler ve geziler ile öğrencilerin kendilerini ifade edebilecekleri ortamlar sağlamaktayız. 21. yüzyıl bilimsel bilginin tüm alanlarında kendini gösteren gelişmesinin yanı sıra toplumsal değişimin hız kazandığı tarihsel bir süreçtir. Enformasyon patlaması günümüzde bilgisayar ve telekomünikasyon teknolojileri ile toplumsal yaşamı kuşatmış durumdadır. Ancak enformasyonun kalitesi ölçülmeden, nitelikli/ niteliksiz, denetimsiz enformasyon akışı, günümüz insanını nesneleştirmekte ve onu kısır bir döngü içine sokma riskini de taşımaktadır. voice Küresel bir dünya/toplum küresel sorunlarla karşı karşıyadır; göç, kentleşme, sosyal kimlik arayışları, çevre kirliliği v.b. Bütün bu hızlı değişim ve sorunlar 21. yüzyılda insan ve insan dünyasının bütünsellik içerisinde anlaşılıp, anlatılmasını zorunlu kılmaktadır. Bu yüzden günümüzde sosyal bilimlerin disiplinler arası bir yaklaşımla yeniden yapılandırılması, bilim ve eğitim için acil bir ihtiyaç olarak görülmektedir. İnsantoplum-kültür dünyasını açıklayan bölümümüz tarafından hazırlanan diğer bir ders programıdır. Sosyal Bilimler’de disiplinler arası çalışmalar sadece program geliştirmekle sınırlı kalmamakta, proje çalışmaları için de uygulanmaktadır. Sosyal Bilimler’de çağdaş bir eğitimin temelinde bireysel farklılıklara, ihtiyaçlara yönelik yöntemlerin ve çeşitli ders programlarının gereği seçmeli dersler havuzunu genişleterek, içeriklerini zenginleştirmekteyiz. Milli Eğitim Bakanlığı hazırladığımız programları Türkiye genelinde tüm okullarda uygulanması için yaygınlaştırdığı gibi, hazırlanan yeni devlet programları için de çeşitli çalıştaylara görüş almak üzere davet etmektedir. Sosyal Bilimler’de bütüncül yaklaşımı, eğitimin her alanında uygulayabilmek için törenler tematik olarak hazırlanmakta olup yapılan tüm çalışmalar (belgesel film, sunumlar vb.) arşivlenmektedir. Sosyal Bilimler’de çağdaş bir eğitim için gerekli olan analitik düşünme, veri kullanma, yorum yapabilme becerilerini geliştirmek için, sınıf içi uygulamalarının dışında, çeşitli organizasyonlar, ulusal/ uluslararası projeler ve geziler ile öğrencilerin kendilerini ifade edebilecekleri ortamlar sağlamaktayız. Liseler arası Felsefe Platformu, Dünya Felsefe Günü, İstanbul Felsefe Günü, Marmara Üniversitesi ile birlikte yürütülen “Bir Ziggurat Yapalım”, “Penceresiz Evden Gökdelene Bir Ev Yapalım” çalışmaları, Comenius projeleri, “Aktif Genç Nesil Avrupa Vatandaşı” ve “Tarih Öğretiminde Yeni Yaklaşımlar” halen devam eden projelerdir. Felsefe Olimpiyatları’nda elde edilen Türkiye dereceleri, 2006 Volvo Dünya Birinciliği, 2007 Volvo Türkiye İkinciliği, Sosyoloji alanında TÜBİTAK dereceleri ise öğrencilerin motivasyonunu güçlendiren önemli ödüller olmuştur. Gezilerin eğitimde ne kadar önemli olduğundan yola çıkarak, okulumuzun şehir merkezine uzaklığı nedeni ile okul yönetimine önererek gelenekselleştirdiğimiz gezi günü de verimliliğine inandığımız bir diğer çalışmadır. Sosyal Bilimler’de analitik düşünme, veri kullanma ve yorum yapabilme kadar gelecekle ilgili sağlam öngörüler de çok önemli bir beceridir. Gelecekle ilgili toplumsal öngörüler ancak yaratıcı bir hayal gücüyle mümkündür. Bu yeteneğin ortaya çıkmasında okul dergilerinin önemli olduğunu düşündüğümüzden, geleneksel olarak her yıl basılan Felsefe dergisine, “Sosyal Bilimler” dergisi de ilave olmuştur. Öğrencinin yaratıcılığını ve ufkunu genişletmek için önemli olan bir diğer eğitim de gökyüzü gözlemleridir. Bölümümüz tarafından aldırılan teleskop ve yeni kurulmakta olan gözlemevi ve Planetaryum ile öğrencilerimize bu eğitim de verilecektir. Eğitimde sürekliliğin sağlanması, çeşitli orta öğretim kurumları ve üniversitelerle birlikte akademik paylaşımın önemi bilinciyle bu yıldan itibaren “Sosyal Bilimler” ve “Etik” günlerini gerçekleştireceğiz. Amacımız, ortak temalar belirleyerek, orta öğretim kurumları ve üniversiteler arasında akademik bağlantılar kurmak ve öğrencilerimizi yüksek öğrenime hazırlamaktır. Naz Öyken Sosyal Bilgiler Bölüm Başkanı kışwinter2009 29 sosyal bilimler yeniden yapılanmaya bu noktadan, yeni bir eğitim anlayışından yola çıkarak başlamalıdır. Nitekim bu konuda dünyadaki üniversite ve çeşitli eğitim kurumlarında disiplinler arası çalışmalar yapılmaya başlanmıştır. Sosyal Bilimler Bölümü olarak vizyonumuzda bulunan disiplinler arası çalışmaları programlar/müfredat hazırlama ve ortak projeler geliştirerek sürdürmekteyiz. CoğrafyaSosyoloji-Tarih disiplinleriyle birlikte ilk örnek olarak başlattığımız “Modern Türkiye ve Ege Havzası” Milli Eğitim Bakanlığı ve Uluslararası Bakalorya Organizasyonu tarafından onaylanan ve Türkiye’de tüm IB okullarının uyguladığı ilk disiplinler arası programdır. V.K.V. Koç Özel Lisesi, koordinatör okul olarak, 2007-2008 öğretim yılından itibaren uygulanmaya başlayan yeni ve çağdaş bir programın hazırlanmasına yine öncülük ederek “20.Yüzyıl ve Türkiye” ders programını Uluslararası Bakalorya Organizasyonu’na (IBO) ve Milli Eğitim Bakanlığı’na (MEB) onaylatmıştır. Bu program Türkiye’de halen on altı okul tarafından uygulanmakta olup, sayıları her geçen gün artmaktadır. Öğrencilerden gelen istekler ve ihtiyaçlardan yola çıkılarak hazırlanan “Çağdaş Türk ve Dünya Tarihi” ders programı da bütüncül bir yaklaşımla hazırlanan ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın onayı ile tüm Türkiye’de okutulan ders olmuştur. Milli Eğitim Bakanlığı’nın Türkiye’nin tüm okullarında uygulanmasına karar verdiği “Bilgi Erişim ve Araştırma Teknikleri” ders programı, bilimsel araştırmanın yöntemlerini öğrenme ve proje/ tez yazma becerilerini kazandırmak amacıyla yüzyüze face to face Çağan Şanad voice VKV Koç Özel İlköğretim Okulu ve Lisesi İcra Kurulu ve Koç Üniversitesi Mütevelli Heyeti Üyesi Tamer Şahinbaş ile “eğitim” ve VKV Koç Özel İlköğretim Okulu ve Lisesi’nin 20. kuruluş yıldönümü üzerine sohbet ettik… voice Sizi kısaca tanıyabilir miyiz? Tarsus Amerikan Koleji’ni bitirdikten sonra Ortadoğu Teknik Üniversitesi’nde inşaat mühendisliği lisans ve yüksek lisans programlarından mezun oldum. Yurtdışında mühendis olarak çalıştıktan sonra, askerlik görevi için Türkiye’ye döndüm. İki sene Devlet Planlama Teşkilatı’nda çalıştım ve sonra Koç Grubu’na katıldım. Sırası ile; Aygaz, Koç Holding Planlama Koordinatörü ve Koza İnşaat Genel Müdürlüğü görevlerinden sonra Koç Üniversitesi’nin kuruluşunda çalıştım. Kurucu Rektör olarak vazife yaptım. Koç Holding İnsan Kaynakları Başkanı iken sürem doldu, emekli oldum. Halen, VKV Koç Özel İÖO ve Lisesi İcra Kurulu ve Koç Üniversitesi Mütevelli Heyet üyesiyim. Ben mezunlarımızın, kişisel başarıları ile değil, ortalama başarılarının yüksekliği ile gurur duyuyorum. 30 yıl üst düzey yöneticilikten sonra, eğitim sektörüne adım atmanızdaki en önemli etken ne oldu? Eğitimin ülkemiz için en öncelikli konu olduğuna her zaman inandım. Eğitimli toplum-eğitilmemiş toplum farkı beni her zaman etkilemiştir. İnsanımızı iyi eğitebilmiş olsaydık, bugün bambaşka bir konumda olurduk. Ne yazık ki, pek çok insanımız yeteneklerinin farkına varmadan ülkemizde doğup, büyüyüp, göçüp gidiyorlar. Amerikan sisteminde eğitim veren, köklü bir kolej mezunu olarak, bu eğitim sisteminin size kazandırdıkları neler oldu? Tarsus Amerikan Koleji’nde, eğitiminde ezbere yer vermeyen tam tersine analitik düşünmeyi benimseyen bir yaklaşım vardı. Çok küçük yaşta özgüven geliştirilir, gençlerin neye ilgisi ve becerisi varsa onun geliştirilmesine önem verilirdi. Büyük sınıflara geçildikçe, genel kültür (liberal arts core) öne çıkardı. İngiliz-dünya edebiyatı, Türk edebiyatı, felsefe, mantık gibi derslerin yanında sahnelenen oyunlar ve hatta müzikaller öğrencinin gelişmesinde çok önemli rol oynardı. Ve tabii spor; yatılılığın “olmazsa olmazı”dır. İlk ve orta öğretim kadar önemli olan “okul öncesi eğitim”in kıymeti nihayet ülkemizde de anlaşıldı. Küçüklerimiz o bakımdan şanslılar. Genel olarak Türk eğitim sistemi hakkındaki görüşleriniz nelerdir? Türk-Amerikan eğitim sistemlerini karşılaştırdığımız zaman ne tür farklılıklar görebiliyoruz? Bu sorunuza şöyle cevap vereyim. VKV Koç Özel İÖO ve Lisesi’nin ilk yıllarında ÖSS’de başarılı olmak için konunun uzmanı olan bir eğitimci burada göreve geldi. Kısa bir süre sonra, bu eğitimcinin öngördüklerinin VKV Koç Özel İÖO ve Lisesi’nin sistemine uymadığı anlaşıldı. Yabancı öğretmenler de bu değişikliklerin yapılamayacağını ileri sürdüler. Ve bu denemeden geri dönüldü. Mühim olan, sistemlerin iyi yönlerini birleştirmek ve yeni açılımlar yaratmaktır. O nedenle, “müfredat geliştirme” (curriculum development) devamlı yapılmak zorundadır. İdealinizdeki eğitim kurumları nasıl olmalı? Sizce VKV Koç Özel İÖO ve Lisesi ile Koç Üniversitesi bu idealin neresindeler? Gerek VKV Koç Özel İÖO ve Lisesi, gerekse Koç Üniversitesi henüz çok genç kurumlar. VKV Koç Özel İÖO ve Lisesi’nin bu sene 20. senesi, Koç Üniversitesi ise 15. senesini kutluyor. Ancak bu kısa süreler içinde gösterdikleri gelişim tahminlerimizin de ötesinde. Hiçbir zaman ideali bulmak mümkün olmayacak, devamlı olarak gelişme hedeflenecektir. Eğitim kurumlarının başarısı mezunları ile belli olur. Ben mezunlarımızın, kişisel başarıları ile değil (o her yerde olur), ortalama başarılarının yüksekliği ile gurur duyuyorum. Tamer Şahinbaş ifadeyi unutamıyorum. Sayın Bakan, ileri görüşlü bir kişiydi, bize ve üniversite misyonuna yardımcı oldu. Öğrencilerimizle eğitim ve meslek hayatı ile ilgili görüş ve tavsiyelerinizi paylaşır mısınız? Klasik söylemleri tekrarlayacağım. Kendinizi sevdiğiniz işe yönlendirmek için acele etmeyin. Hemen bir meslek seçeyim kaygısına düşmeyin. Önce lisede, sonra üniversite hayatınızda nelerden hoşlandığınızı belirlemeye gayret edin. Mesleğe sonra da yönlenebilirsiniz. Zaten çalışma hayatınızda belki de birden fazla ”meslek” edineceksiniz. Dünya o yöne gidiyor. O nedenle temeli sağlam atın! Toplumun eğitime destek vermesi hakkındaki görüşlerinizi alabilir miyiz? Eğitim çok pahalı bir iştir. Bu, toplumumuzda bir müddettir anlaşılmaya başlandı. Sadece para vererek değil, gönüllü olarak da destek vermek önemli. Mesela ben ve benim gibi binlerce insan arzu etmemize rağmen neden özellikle faydalı olabileceğimiz okullara dönüp ders veremiyoruz? Çünkü MEB izin vermiyor. O nedenle, yenilikçi bakışlar gerekiyor. kışwinter2009 31 Bu yıl VKV Koç Özel İÖO ve Lisesi’nin 20. yılı. Kuruluş aşamasında ya da sonrasında, okulla ilgili sizde iz bırakan bir anınız var mı? Okulun 20 yılını bize nasıl özetlersiniz? Çok anım var. VKV Koç Özel İÖO ve Lisesi’nin ilk müdürü John Chalfant lisenin tarihinde iz bırakmış bir eğitimciydi. Kendisi ülkemize gelip profesyonel olarak, yanılmıyorsam Fenerbahçe’de basketbol oynayan ilk yabancıydı. Bir gün rahmetli Vehbi Koç, zamanın orman bakanını VKV Koç Özel İÖO ve Lisesi’ni görmesi için davet etmişti; bizim yapınca ne denli mükemmel bir tesis yaptığımızı göstermek için olsa gerek. Zira, oradan helikopterle Koç Üniversitesi’ne tahsis edilen araziye gidilecekti. Okulu gezerken spor salonuna girdik. Sayın Bakan yerden kaptığı basketbol topunu yaklaşık on metreden potaya attı ve top girdi. Mr. Chalfant’ın yüzündeki geniş ufuklar wide horizons Gautam Sen/IB Coordinator voice Twentieth Anniversary Reflections On The International Baccalaureate Program at the Koç School I would like to believe that Mr. Shields saw in the IB an opportunity and a resource to change the culture of learning and teaching in the school. That is indeed the way I see it myself, and a good measure of the success for the IB program here is the extent to which it has helped the school to become a community of learners, where learning is valued both as a life skill as well as for itself. voice The Koç School was the first to put Turkey onto the map of the International Baccalaureate, when Mr. Gerald Shields, the second headmaster, introduced the IB Diploma program in 1994. Our first IB Diploma holders graduated in 1996. The twentieth anniversary of the school is perhaps a good time to reflect on what our association with IB has meant for us as an institution. During my coordinatorship, I have seen a number of changes within the IB as an organization, in its presence in Turkey, as well as in the program as we see it in the school. While the IB has continued to expand worldwide in all three of its programs, it has shifted its strategic emphasis from simply opening more and more IB schools to improving the quality of its programs (especially their curriculum and assessment), widening the access of more students to its programs, and developing the infrastructure to sustain the improved quality and support its wider access. Within Turkey, the number of IB schools has increased to 22, offering 32 programs, with various schools offering the three programs (Primary Years, Middle Years and Diploma) singly or in various combinations. Despite this, the Diploma program in Turkey continues to be hamstrung by a lack of official recognition by the Ministry of Education as a qualification for entry into Turkish universities. Yet some private universities have acknowledged the quality of the IB Diploma by offering incentives of various kinds to IB Diploma students who apply to them. As for our school, we have played various leadership roles within the community of IB schools in Turkey. This school first proposed many ideas that were later taken up by other schools, such as the TOK students’ conference and the IB Days. We ourselves host a bi-annual CAS Students’ Conference for schools in Turkey and in the region. The We also organized the first conference to familiarize universities in Turkey and the higher education authorities with the IB Diploma. Thanks to these efforts, and similar attempts at advocacy by all IB schools, the Ministry has allowed a state school to introduce the IB Diploma. This might be seen by some as a favourable sign that the Ministry may grant some kind of recognition to the IB Diploma for the purpose of university entry, a prospect that we view with cautious optimism. The school also proposed and led the development of the unique school-based syllabus of Turkish Social Studies, which enabled the national diploma requirements for history, geography and sociology to be integrated into an interdisciplinary course that could be offered as part of the IB Diploma program, despite it being taught and assessed in Turkish, which is not one of the working languages of the IB. What of the future? Here I will confine myself to the school, and avoid speculation on what may be in store for the IB globally or in Turkey. The co-existence of two rather different programs and curricula has meant managing tensions between the culture of teaching and learning that prevails in the school generally, and the expectations and demands of the IB program. Essentially, the IB program requires a very different kind of academic performance from that which is needed for success in the ÖSS. One of the accomplishments of the school has been to narrow down these differences from what they were when I first joined in 1997. But as a consequence of this persistent difference, two misconceptions persist about the IB diplomain the school: • It favours the student who need not write the ÖSS exams because (s)he intends to study abroad at university. • It discriminates against the student who chooses to remain in Turkey for higher studies. These are in reality not weaknesses of the IB diploma itself, but features of an environment that requires students to prepare intensively for the university entrance exams. We have chosen to respond to this tension by opening up the IB program to the widest possible range of students who show a disposition or potential for developing into the kinds of learners that the IB learner profile describes. In time, we hope to minimize or eliminate the need for selective entry into the IB program by improving academic standards, the curriculum and the teaching in the elementary school and the pre-IB grades of the high school. This is the “convergent” curriculum and ethos to which we aspire. We expect this to maximize opportunities for our students to be prepared to succeed in whichever program they wish to take up in the last two years in school. We have rejected the easy choices of restricting the IB program only to those seeking entry to universities abroad, or of being highly selective in taking students into the IB program, making it in effect a program for the exceptionally able and ambitious academician. It may take longer with a strategy of “convergence” to improve our academic performance in the IB program (bring it up to or exceed global standards), but we believe that the culture of learning is likely to be more durable and enjoyable, and less exclusionary, than if we follow a more focused strategy in simply improving our IB diploma scores in the short run by choosing only the most able students. Eventually, we hope to persuade the higher education authorities to recognize the IB diploma as an educational qualification for direct entry into university. We have earlier proposed a tariff system based on ÖSS scores incorporating weightages for IB diploma holders analogous to those granted to winners of international competitions. Meanwhile, we are also persuading universities to extend certain preferences for IB diploma holders in their selection policies. Despite these problems, the IB program is here to stay, not just as an additional but optional pre-university qualification for our students, but also as a resource for professional development and school improvement. I believe that it would be entirely supportive of our strategy of convergence if the school were to introduce the Primary Years Program in the elementary school. kışwinter2009 33 school has been active as a midwife to other IB schools by advising a number of them through the process of preparing for authorization. The CAS program at this school was regarded as a model by the Ministry of Education, and influenced the creation of a similar activities program for national schools by the Ministry of Education. Yüksek Öğrenime Hazırlık Sürecinin Önemi gelişim development Nurçin Çağlar voice Okulumuz kurulduğundan bu yana öğrencilerinin bireysel gelişimlerini desteklemeye çok önem vermiştir. Bu doğrultuda, yükseköğrenimlerini yurtdışında sürdürmek isteyen öğrencilere kapsamlı bir danışmanlık hizmeti verilmeye başlanmıştır. Bu amaçla kurulan Yurtdışı Üniversite Danışmanlık Ofisi diğer okullarda olan benzerleri arasında öncü rolü üstlenmiş ve öğrencilerin başarılı sonuçları ofisi adeta efsaneleştirmiştir. Zamanla, öğrencilerin çoğunluğunun yükseköğrenimlerini yurtiçinde sürdürmeyi seçtiklerinin görülmesi üzerine, okulumuz bu öğrencilerin de ayrıntılı ve kapsamlı bir biçimde danışmanlık hizmeti alabilmeleri amacıyla, ortaöğretimde bir ilki gerçekleştirmiş ve 1997 yılında Yurtiçi Danışmanlık Ofisi kurulmuştur. voice Diğer okullarda genellikle Rehberlik Servislerince yapılan danışmanlık çalışmaları, okulumuzda, bu konuda uzmanlaşmış danışmanların görev aldığı, Yurtiçi Üniversite Danışmanlık Ofisi tarafından yürütülmektedir. Bu da öğrencilerin daha nitelikli bir hizmet almaları sonucunu ortaya çıkarmaktadır. Kurulduğundan bu yana bu ofisin büyümesi için yapılan çalışmalar okul yönetiminin desteğiyle geliştirilmiştir. Birim, öğrencilere yönelik çalışmaların yanında okul idaresi, öğretmenler ve velilere yönelik etkinlikler de gerçekleştirmektedir. Yurtiçi Üniversite Danışmanlık Ofisi’nin, okul yönetimince alınacak kararlar ve uygulamaya konulacak değişiklikleri, öğrencilerin üniversite başarılarını ne şekilde etkileyeceği açısından değerlendirmesi ve bu doğrultuda okul yönetimine önerilerde bulunması öğrencilerimizin yararına olmaktadır. Örneğin, akademik programlar geliştirilirken bu programların üniversite sınavının gereklerini karşılaması açısından da değerlendirilmesini sağlamaktadır. Yükseköğrenime doğru giden yol uzun ve zahmetli bir süreçtir. Zorlu bir sınav hazırlığının yanı sıra, yükseköğrenim programlarının seçimi ve bunların kariyer hedefleriyle uyumlu olmasını da gerektirmektedir. Tüm bu süreçte, her sınıf düzeyinin ihtiyaçlarına göre, hazırlık sınıfından 12. sınıfa kadar tüm öğrencilere yönelik çalışmalar yapılmaktadır. Sınıf düzeyleri ilerledikçe daha kapsamlı hale gelen iletişim ve danışmanlık süreci, ÖSS tercihlerinin yapıldığı temmuz ayında da devam etmektedir. Son sınıf düzeyindeki öğrencilerimiz mezun olup diplomalarını alsalar da ofisimizle bağları kopmamaktadır. Temmuz ayındaki tercih danışmanlığı sırasında, kariyer hedefleri doğrultusunda üniversite ve bölüm seçimleri yapılarak öğrencilerimize geleceklerine giden yolda, önemli bir karar aşamasında destek olunmaktadır. Kurulduğu süreçten bu yana ofisimiz mezunlarının yurtiçindeki Ailelerin okula bağlılıklarının artmasına ve okul ruhunun gelişimine katkıda bulunduğunu düşündüğümüz paylaşım toplantılarımız her yıl artan bir katılımla devam etmektedir. Yurtiçi Üniversite Danışmanlık Ofisi, V. Yurtiçi Üniversite Fuarı’nı bu yıl 4-5 Aralık 2008 tarihlerinde okul kampusunda düzenleyecektir. Fuara her yıl, İstanbul içinden ve dışından, öğrencilerimizin en çok tanımak istedikleri yaklaşık 20 üniversite katılım göstermektedir. Bu organizasyon yalnızca okul öğrencilerimize ve velilerimize yönelik olmayıp, fuara çevre ilçelerden devlet okulları davet edilmekte, kendi olanaklarıyla üniversiteleri tanıma fırsatı olmayan öğrencilerin de katılımıyla bir sosyal hizmet boyutu kazanmaktadır. Okulun 20. yılında yaklaşık 3000 YILLAR 19921998 1999 2000 2001 2002 TOPLAM 2003 2004 KOÇ Ü. 43 11 19 31 39 51 38 İSTANBUL Ü. 88 6 2 3 1 5 8 BOĞAZİÇİ Ü. 71 5 3 - 2 10 8 MARMARA Ü. 65 14 6 2 8 2 9 GALATASARAY Ü. - - - - 2 - - İSTANBUL BİLGİ Ü. 16 10 17 9 19 8 19 BİLKENT Ü. 78 8 3 1 4 3 5 SABANCI Ü. - 1 3 6 18 23 16 İTÜ 40 13 3 1 11 4 12 YILDIZ TEKNİK Ü. 32 6 3 2 6 4 2 ODTÜ 22 3 1 - 2 3 7 DİĞER - 15 6 15 13 21 25 2005 DÖRT YILLIK PROGRAMA GEÇİLMESİ NEDENİYLE MEZUN VERİLMEMİŞTİR. ÜNİVERSİTE ADI 2006 2007 2008 44 31 34 341 6 1 4 124 15 10 8 132 5 3 - 114 2 3 3 10 8 20 14 140 1 2 1 106 28 34 25 154 11 10 6 111 - 1 - 56 5 5 4 52 11 16 10 132 kışwinter2009 35 üniversite yerleşme sonuçlarını, başarılarını mevcut öğrencilerle, velilerle ve mezunlarla farklı platformlarda her fırsatta gururla paylaşmaktadır. İlk beş tercihinden birine yerleşen öğrenci yüzdeleri incelendiğinde iyi bir tercih danışmanlığı sonucunda öğrencilerimizin sağlıklı bir şekilde hedeflerine ilerledikleri görülmektedir. Yükseköğrenime hazırlık süreci ailece yaşanan bir süreç olduğundan, velilere yönelik etkinlikler de düzenlenmektedir. Ailelerle görüşmeler sırasında gözlemlenen ortak duygular ve yaşanan benzer süreçler, aileleri sistematik bir şekilde bir araya getirme fikrini doğurmuştur. Son yıllarda yalnızca son sınıf öğrencilerimizin ailelerine yönelik yapılan aylık paylaşım toplantılarıyla onlara psikolojik destek verebilmekteyiz. öğrencinin ziyareti beklenmektedir. Diğer iki rehberlik ofisi ile birlikte geliştirilen Kariyer Destek Programı K.O.L. Kola Mentorluk Programı ile başlamıştır. Koç Özel Liseliler Derneği ile işbirliği içinde yürütülecek olan programla, mezunlarla öğrencilerin bir araya getirilmesi planlanmaktadır. Önümüzdeki yıl gerçekleştirilmesi planlanan bir diğer proje Gölge İş Programı’dır. Bu programla, Koç Özel Lisesi İnsan Kaynakları Ofisi ve Koç Holding ile işbirliği sağlanarak öğrencilerin işyerlerini ziyaret ederek gözlem yapmaları, iş dünyasını yakından tanımaları amaçlanmaktadır. Birçok alanda olduğu gibi, geçen yirmi yılda okulumuzda yürütülen danışmanlık çalışmaları da çeşitlenmiş, zenginleşmiş ve gelişmiştir. Okulumuzun en ayırt edici ve üstün özelliği, dinamik bir şekilde sürekli bir değişim içinde olmasıdır. Bu nedenle, Yurtiçi Üniversite Danışmanlık Birimi’nin çalışmaları da gelişerek devam edecektir. Yirminci yılımızı kutlarken eminim ki Voice okurlarını birçok yeni etkinliğimizle ilgili bilgilendireceğiz. In Partnership with the Council of International Schools (CIS), The Koç School Provides Pathways to Higher Education Providing our students with a solid educational foundation which will equip them to enter post-secondary education, either in Turkey or abroad, is one of our responsibilities at the Koc School. Ensuring our students are exposed to quality postsecondary institutions which are appropriate to their capabilities, desires and needs, is on of the goals toward which our team in the College Counseling Office strives. To that end, we have found a partner in our colleagues at the Council of International Schools (CIS), a global not-for-profit international education organization which provides a portfolio of services to international schools worldwide. voice CIS has, among the various services it offers, a long history of facilitating interaction between students and schools in Turkey and CIS member universities from around the world. CIS has been bringing university admission representatives to Turkey since it organized its first university group visit in October 1992. The Koc School was a primary host for this first university tour visit to Turkey which laid the groundwork for future university visits to Turkey. Since that time, CIS member universities have been visiting individually, in small groups and on tours to meet with bright, eager and well qualified students from schools throughout the country, and the Koc School is one that is consistently on the university’s schedule of visits. In 2000, as a result of discussions between CIS and Larry Turns, Director of College Guidance at Koc, the Council decided to launch a new annual event in Istanbul, CIS Education Day in Istanbul. Planning and the implementation of the event in Istanbul was given to Mrs. Asuman Okman, who has run the program for the last nine years. CIS Education Day in Istanbul was established to bring together more than 55 universities each Autumn to provide local Turkish students with reliable information about post-secondary education abroad. As one of the Council’s most long standing members in Turkey, the Koc School’s College Counseling Office has played a critical role in the success of this annual event by providing student greeters, organizing a post-event reception, and supporting the event by providing local logistical support. Our school’s noteworthy role in this important event underscores our commitment to supporting our local community, sharing of our expertise, and ensuring the success of all students. Traditionally, CIS Education Day takes place on a weekend at the Hilton Hotel in October. However, this year, due to the Seker Bayram, the event took place on Thursday, September 25th between 19:00 and 22:00. The attendance was at a high with 600 students registering for the event. As for the future, it is our hope that our students will perform well in their post-secondary pursuits, thus encouraging universities to come back year after year to meet the outstanding students who graduate from the Koc School, as well as many other fine schools throughout the country. We are certain CIS will continue to be an eager and able partner in this regard and we look forward to many more CIS Education Days in Istanbul for years to come. Overseas College Guidance Office kışwinter2009 37 Thomas LePere Associate Director of Higher Education College of International Schools Today, CIS Education Day in Istanbul attracts approximately 70 CIS member universities from the United States, the United Kingdom, Canada and from across Europe who come to Istanbul and participate in the annual event held each year at the Hilton Istanbul. While CIS now has more than thirty member schools throughout Turkey, the College Counseling Office at the Koc School continues to play a leadership role among the local school community through the support we lend to this important university orientation event. Bir Bütün Olarak Var Olabilmek gelişim development Psikolojik Danışma ve Rehberlik voice voice Voice’a yazı yazmak için bir araya geldiğimizde “İnsanın Kendini Gerçekleştirme Süreci” ile ilgili çalışmak istedik. Heyecanla işe koyulduğumuzda çıkış noktamız, bir çocuğun yetişkin haline gelirken geçirdiği “Kendini Gerçekleştirme Yolculuğu”nda ne kadar zorlu dönemeçlerden geçtiğini anlatmaktı. 20. kuruluş yıl dönümünü kutlayan okulumuzun öğrencisi, öğretmeni, velisi ve tüm çalışanlarıyla canlı bir organizma gibi benzer süreçlerden geçtiğini fark ettik. Bu yazımızda da hem bir insanın hem de okulumuzun kendini nasıl gerçekleştirdiğine birlikte bakmak istedik. Kendini gerçekleştirme dendiği zaman akla ilk gelen Abraham Maslow’un “Temel İhtiyaçlar Piramidi”dir. Buna göre kişinin kendini gerçekleştirmesi, daha alt basamaklarda yer alan fizyolojik, güvenlik, ait olma ve saygınlık sağlama ile ilgili temel gereksinmelerin yeterince doyurulmasına bağlıdır. Temel gereksinmelerinde doyum sağlayan insan kendini giderek daha özgür ve iyi hissedecek, sonuçta kendisinde var olan tüm potansiyeli açığa çıkaracaktır. Yani gerçek anlamda “kendisi” olacak, kendini gerçekleştirecektir. Kendini Gerçekleştiren İnsanların Özellikleri • Kendilerini kuvvetli ve zayıf yönleriyle olduğu gibi kabul ederler. • Kendilerine olduğu kadar başkalarına da saygıları vardır. • Diğer insanların farklı duygu ve düşüncelerini hoşgörü ile karşılayarak onları da oldukları gibi kabul ederler. • Kendileri üzerinde yoğunlaşmaktan çok sorunlar üzerinde yoğunlaşırlar. • Yaratıcıdırlar. • İyi bir mizah anlayışları vardır. • Kişiler arası derin ilişkiler kurabilirler. • Problemlere kendilerine özgü, alışılmamış çözümler getirebilirler. • Her zaman herkesten bir şeyler öğrenebileceklerine inanırlar. • Yapmacık davranışlara bürünme gereği hissetmezler, içlerinden geldiği gibi doğal davranırlar. • Araçları amaca ulaşmak için kullanırlar. Kendini gerçekleştirme sürecini büyük bir mücadele örneği vererek tamamlayan bireyler olduğu gibi, karşılarına çıkan imkanları değerlendiremeyen veya bu imkanların yoksun oluşundan dolayı bu süreci tamamlayamamış bireyler olması doğaldır. Bu yolculuk, zorlu olmasının yanında, bireyi bilinçlendiren, ona farkındalık kazandıran, kişinin kendisi ile yüzleşmesini sağlayıp, ona ne istediğini, nereye doğru gitmek istediğini gösteren bir yolculuktur. Bu zaman dilimini iyi, akıllıca kullanan kişiler, bu yolculuktan güçlenerek, gelişerek çıkarlar. Maslow’un İhtiyaçlar Piramidi’ne bir kez de şekille bakarsak yukarıda anlatılanları gözümüzde canlandırmak daha kolay olacaktır: Maslow’un İhtiyaçlar Piramidi Kişisel tatmin, Kişisel başarı, Kişinin potansiyelini ortaya çıkarması, Prestij, başarı, yeterli olmak ve başkalarınca benimsenip tanınmak Başkaları ile ilişki kurmak, kabul edilmek ve bir yere ait olmak Kendini, ailesini, toplumunu güven ve emniyet içinde ve tehlikeden uzak hissetmek Nefes almak, Yemek, Seks, İçmek, Uyumak Kendini gerçekleştirme ihtiyaçları Değer ihtiyaçları Ait olma ve sevgi ihtiyaçları Güvenlik ihtiyaçları Fizyolojik ihtiyaçları • Kendilerine yetebilirler. Hemen belirtmek gerekir ki çok az sayıda insan bu özelliklerin tümünü kişiliğinde barındırmaktadır. Kendini gerçekleştirme sürecine ulaşmak, yetişkinlik dönemine girmeyi ve alt basamaklardaki gereksinmelerin tümünün belli düzeyde karşılanmasını gerektirmektedir. Ayrıca bir bireyin kendini gerçekleştirme sürecine girebilmesinde yaşamının ilk yıllarından itibaren aile ve eğitim kurumlarının etkisinin büyük olduğunu da unutmamak gerekir. Okulumuzun kuruluşuna yönelik ilk tohumlar atılırken, Suna Kıraç’ın kitabına isim olarak koyduğu “Ömrümden Uzun İdeallerim Var” sözü okulumuzun bu günlere gelmesinde “kendini gerçekleştirmesi” adına çok önemli bir itici güç olmuştur. Bu güç okulumuzu kuruluşundan itibaren istenen hedeflere ulaşılması için “misyonu” ve “vizyonu” doğrultusunda öğrencisini en iyi şekilde yetiştirmeye yöneltmiştir. Bununla birlikte hem velisine hem de geleceği yetiştiren öğretmenlerine çağdaş eğitim sistemi doğrultusunda pek çok eğitim imkanı vermiştir. Kurumlar fiziki, ekonomik, sosyal vb. açıdan bir amaca yönelik tasarlanırlar. Temel düşünce, o kurumun kendi var oluşunu ortaya koyarken, hizmet ettiği kitleyi de var etmeye yönelik bir öze sahip oluşudur. Kurumlar ancak bu sayede kendi varlığını hisseder, ölçer, dönütler alır ve koyduğu hedefleri yakalamaya çalışır. Kurum ile onun hizmet ettiği kitle öyle büyük bir etkileşim içine girebilir ki, kurumun hedefleri, binlerce bireyin var olan hedefleriyle birleşerek harikulade güzel sonuçlar doğurabilir. VKV Koç Özel İlköğretim Okulu ve Lisesi yetiştirdiği öğrencilerle, verdiği mezunlarla, 20. yılında kendi var oluş amacına ulaşmada büyük bir yol kat etmiştir. Bu süreçte okulumuz binlerce öğrencisinin gelişiminde bir heykelin kaidesi konumunda olmuş, öğrencilerinin bu kaide üzerinde kendi gelişimlerini tamamlayıp kendi kişisel heykellerini oluşturmasında onlara her anlamda zemin hazırlamıştır. Ayrıca VKV Koç Özel İlköğretim Okulu ve Lisesi Türk eğitim sistemi içinde yıllardır yaptığı öncü çalışmalarıyla, getirdiği yeniliklerle, ülkesine hizmet etmeyi varlığının bir parçası bilmiştir. Gelecek nesillere taşıyacağı bu misyonun yaşaması için tüm çalışmalarını aynı kararlılıkla sürdürecektir. Filiz Koçak, Ayhan İlik, Handan Keskinler, Yelda Arslan Kaynakça: www.psikiyatrivehayat.com blog.zegran.com/maslow/ kışwinter2009 39 VKV Koç Özel İlköğretim Okulu ve Lisesi Psikolojik Danışma ve Rehberlik Bölümü öğrencilerimizin kendilerini gerçekleştirme süreçlerine destek olmak amacıyla anaokulundan başlayarak lise bitimine kadar; öğrencilerin kendilerine güven duymaları, güçlü ve zayıf yönlerine ilişkin farkındalık kazanmaları, dinleme ve kendini doğru ifade edebilme becerilerini geliştirmeleri, hedef belirleyebilmeleri, aidiyet hissetmeleri, kişiler arası farklılıklara saygı duyabilmeleri, insani değerleri kazanabilmeleri gibi konularda birçok çalışma yapmaktadır. Öğrencilerimizin gelecek yaşamları, eğitim ve mesleki kariyerleri ile ilgili, zamanı geldiğinde bilinçli kararlar verebilmeleri adına her sınıf seviyesinde yapılandırmacı bir yaklaşımla, uygun bir program yürütmektedir. voice 2008 YURTİÇİ ve YURTDIŞI ÜNİVERSİTELERE YERLEŞME SONUÇLARI (SOYADI SIRALI) ÖĞRENCİ SOYADI ÖĞRENCİ ADI AKARÇAY AKGÜN AKIN Elif Sinan Engin Mert NIB ALANI TERCİH SIRASI PUAN TÜRÜ ÜNİVERSİTE ADI BÖLÜM ADI 2 FEN 2 EA-2 SABANCI ÜNİV. SANAT VE SOSYAL BİLİMLER PROG. NIB TM IB TM EA-2 SABANCI ÜNİV. Ahmed Kutalmış Göksu Melissa Bahar Alperen Melisa Hüner Selim Bener Burkay Burak Nezihe Simin İhsan Doğuş Enes Deniz Gizem Süleyman Tanıl Zeynep Nikol Bike Kerem Göksu Hakan Emine Umut Cihan Pelin Erman Emir Mert NIB NIB IB NIB NIB IB NIB NIB NIB IB NIB NIB NIB NIB NIB NIB IB IB IB IB NIB IB NIB NIB NIB NIB NIB FEN SOS FEN FEN TM TM TM TM FEN TM FEN FEN FEN TM FEN TM FEN TM FEN FEN FEN TM FEN FEN TM TM FEN 1 SAY-2 ODTÜ SANAT VE SOSYAL BİLİMLER PROG. ( BAŞARI BURSU ) MAKİNE MÜH. AKIŞ AKKAN AKKAYA AKSOY AKTAŞ ALDEMİR ALFASA ALP ANMAÇ ARAZ ATAMGÜÇ AYAZ AYDIN AYVAZ BALABAN BALCIOĞLU BASOĞLU BAYER BELGİN BİÇER BİLGİNER BOYNER CANTÖRÜ CEMALOĞLU CEMİLOĞLU CESUR COŞKUN COŞKUNOĞLU ÇATMANER ÇELİKKAN ÇETİN ÇETİNEL ÇİKLER ÇİMEN ÇİPRUT ÇOLAKOĞLU DELAREYNA DERİCİ Cem Seren Ali Kamuran Müge Emir Selen Ceren Emre Akif Sedat Sedat Ayşe İpek IB NIB IB NIB NIB NIB NIB NIB NIB IB NIB FEN FEN TM TM FEN TM TM TM FEN TM TM DİLBER DOĞAN DOĞAN DÖLÇEN DUMAN DURMAZ EKEMEN EKİNCİOĞLU ERDEM ERDİNÇ ERENOĞLU ERGANİ ERGÜN ERSOLMAZ ESENGİN FIÇICIOĞLU GAZİOĞLU GENÇ GENÇOĞLU GEYRAN GÖKÇE GÖKMENOĞLU GÖRGÜLÜ GÖZCÜ GÖZLÜOĞLU GÜNSÜR GÜRSOY GÜVEN Erim Ceren Ilgın Başak Deniz Nesli Gökhan Güher Alara Vedia Esat Sarp Hüseyin Nevin Melis Nazlı Uğur Güneş Emre Baran Ekin Tarık Burak Hakan Ersan Mümin Ali Faruk Elvan Gül Birgan Barış Etel Ezgi Erdem Cem Ziya Deniz IB NIB NIB IB IB NIB NIB NIB IB NIB NIB IB NIB IB NIB IB NIB NIB IB NIB NIB NIB NIB NIB NIB NIB NIB NIB FEN TM TM FEN TM SOS TM TM TM FEN TM FEN FEN TM FEN FEN TM FEN TM TM TM TM FEN SOS TM FEN FEN FEN GÜVENGİL HAZAK HOBEŞ HUMBARACI IHLAMUR İKİZOĞLU İLKER Kerim Reysi Betina İskender Alp Eda Hazal Emre İbrahim IB NIB NIB IB IB NIB NIB FEN TM TM FEN TM TM TM İNAN İNANIR İPEK İSHAKOĞLU İSKENDEROĞLU İŞCAN İŞGÖREN Saadet Ece Mehmet Efe Mehmet Alican Ömer Süleyman Gizem Yasemin Tuğçe IB NIB NIB NIB IB IB NIB FEN TM TM TM TM TM TM İŞSEVER KADIOĞLU KAPICIOĞLU Semih Alp Arif Mert NIB IB NIB TM FEN TM YURT DIŞI ÜNİV. ADI McGill University Franklin and Marshall College University of Virginia 4 6 SAY-2 EA-2 İSTANBUL BİLİM ÜNİV. KOÇ ÜNİV. TIP FAKÜLTESİ ( BURSLU ) HUKUK 3 1 EA-2 SAY-2 KOÇ ÜNİV. SABANCI ÜNİV. ULUSLARARASI İLİŞKİLER MÜHENDİSLİK VE DOĞA BİLİMLERİ PROG. 1 1 5 4 2 1 SAY-2 SAY-2 SAY-2 EA-2 SAY-2 EA-2 SABANCI ÜNİV. HACETTEPE ÜNİV. İTÜ BOĞAZİÇİ ÜNİV. SABANCI ÜNİV. BOĞAZİÇİ ÜNİV. MÜHENDİSLİK VE DOĞA BİLİMLERİ PROG. TIP FAKÜLTESİ ( İNG.) KİMYA FELSEFE MÜHENDİSLİK VE DOĞA BİLİMLERİ PROG. SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER Pratt Institute University of Warwick Georgetown University *Harvard University *University of Nottingham Parsons School of Design Pratt Institute University of Virginia Yale University 3 EA-2 SABANCI ÜNİV. EKONOMİ-YÖNETİM BİLİMLERİ PROG. 1 3 SAY-2 SAY-2 KOÇ ÜNİV. İTÜ KİMYA-BİYOLOJİ MÜH. ( DESTEK BURSLU ) İNŞAAT MÜH. ( UOLP-SUNY BUFFALO ) 1 8 EA-2 SAY-2 İSTANBUL BİLGİ ÜNİV. İTÜ ULUSLARARASI TİCARET VE İŞLETMECİLİK BİYO MÜH. ( UOLP-MONTANA STATE ) 2 SAY-2 BOĞAZİÇİ ÜNİV. MATEMATİK 2 6 3 7 2 11 EA-2 SAY-2 EA-2 EA-2 EA-2 SAY-2 İSTANBUL BİLGİ ÜNİV. KOÇ ÜNİV. KOÇ ÜNİV. İSTANBUL BİLGİ ÜNİV. KOÇ ÜNİV. YEDİTEPE ÜNİV. HUKUK KİMYA-BİYOLOJİ MÜH. İŞLETME HUKUK İŞLETME ELEKTRİK-ELEKTRONİK MÜH. 4 4 EA-2 EA-2 BİLKENT ÜNİV. İSTANBUL BİLGİ ÜNİV. İŞLETME HUKUK 4 4 EA-2 EA-2 GALATASARAY ÜNİV. KOÇ ÜNİV. ULUSLARARASI İLİŞİKİLER PSİKOLOJİ 6 EA-2 İSTANBUL BİLGİ ÜNİV. SOSYOLOJİ ( %50 BURSLU ) 5 EA-2 SABANCI ÜNİV. EKONOMİ VE YÖNETİM BİLİMLERİ PROG. Bennington College London College of Fashion *Virginia Polytechnic Institute and State University Northwestern University Babson College *Lancaster University Purdue University University of North Carolina at Asheville Northwestern University *University of Virginia Bates College Oxford Brookes University University of Nottingham University of Virginia Rhode Island School of Design 5 SAY-2 SABANCI ÜNİV. MÜHENDİSLİK VE DOĞA BİLİMLERİ PROG. 7 SAY-2 SABANCI ÜNİV. MÜHENDİSLİK VE DOĞA BİLİMLERİ PROG. Brown University Boston University University of Nottingham 11 SAY-2 SAKARYA ÜNİV. METALURJİ VE MALZEME MÜH.( İ.Ö. ) 3 3 3 8 2 3 9 8 4 SÖZ-2 EA-2 EA-2 SAY-2 SÖZ-2 EA-2 SAY-2 SAY-2 SAY-2 İSTANBUL BİLGİ ÜNİV. KOÇ ÜNİV. SABANCI ÜNİV. İTÜ İSTANBUL BİLGİ ÜNİV. İSTANBUL ÜNİV. İSTANBUL KÜLTÜR ÜNİV. SABANCI ÜNİV. SABANCI ÜNİV. REKLAMCILIK İŞLETME SANAT VE SOSYAL BİLİMLER PROG. MATEMATİK MÜH. SİNEMA VE TELEVİZYON ( %50 BURLU ) İŞLETME ( İNG. ) MİMARLIK MÜHENDİSLİK VE DOĞA BİLİMLERİ PROG. MÜHENDİSLİK VE DOĞA BİLİMLERİ PROG. 5 EA-2 KOÇ ÜNİV. SOSYOLOJİ ( DESTEK BURSLU ) Lehigh University Columbia University 5 SAY-2 KOÇ ÜNİV. ENDÜSTRİ MÜH. 4 EA-2 BOĞAZİÇİ ÜNİV. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ DEVLET KONSERVATUVARI FELSEFE ŞAN 2 3 2 EA-2 EA-2 EA-2 SABANCI ÜNİV. SABANCI ÜNİV. İSTANBUL BİLGİ ÜNİV. EKONOMİ-YÖNETİM BİLİMLERİ PROG. EKONOMİ-YÖNETİM BİLİMLERİ PROG. İŞLETME *Worcester Polytechnic Institute Babson College McGill University 1 EA-2 İTÜ 1 EA-2 *KOÇ ÜNİV. TEKSTİL GELİŞTİRME VE PAZARLAMA EKONOMİ 3 EA-2 SABANCI ÜNİV. EKONOMİ-YÖNETİM BİLİMLERİ PROG. Oberlin College University of Sussex (UOLP-SUNY FASHION INSTITUTE OF TECHNO) Bentley College Columbia University ÖĞRENCİ SOYADI KARAPINAR KARATAŞ KAYA KAYA KIRIM KOCABIYIK KORAL KORZAY KOZLUCA KÖSEMEN KUMRU KURU LAURENT LEVİ LİMA MAFA MATAT MEMECAN MÜFTÜOĞLU MÜTEVELLİ ** NAHUM OKTAR ONAY ÖĞÜCÜ ÖRS ÖZ ÖĞRENCİ ADI Ayşe Serra Aslı Seza Nesligül Duygu Arman Defne Elif Renç Eren Kaan Rayka Ozan Derin Liyazar Ezgi Mert Virna Aslı Atacan Naz Emirhan Yalım Mustafa Mert Nazlı Tibet İdil Deniz IB NIB IB IB NIB IB NIB NIB NIB NIB IB IB NIB IB NIB IB NIB IB NIB NIB IB NIB NIB NIB IB NIB TM TM TM TM FEN TM TM TM TM TM TM TM TM FEN FEN FEN TM TM TM TM FEN FEN FEN TM FEN TM ÖZALP ÖZÇELİK Doğa Melis Irmak NIB IB Ali Elif Tunca Onur Can Serra Derin Inara Kıvanç Cansu Osman Cemil Yusuf Cem Onur Turancan Emre Nurcihan Pırıl Zeynep Can İpek Atakan Hicri Ekin İsmet Romina Erim Abram Mert Ufuk Baran Ali Melis Ayşegül ÖZDEMİR ÖZDEMİR ÖZEN ÖZER ÖZER ÖZLER ÖZTEKİN ÖZTÜRE PELTEKÇİ POROY ROMANO ROSO SALTAN SALUR SARAÇ SAYDAM SAYIN SELEK SEVGİCAN SEZGEN SIRAL SİMSARYAN SİSA SOYKAN SÖNMEZ SÜLÜNER SÜT ŞAHİNKAYA ALANI TERCİH SIRASI PUAN TÜRÜ ÜNİVERSİTE ADI BÖLÜM ADI 2 EA-2 KOÇ ÜNİV. HUKUK 8 SAY-2 KOCAELİ ÜNİV. MAKİNE MÜH. 2 6 4 2 EA-2 EA-2 EA-2 EA-2 GALATASARAY ÜNİV. KOÇ ÜNİV. GALATASARAY ÜNİV. KOÇ ÜNİV. ULUSLARARASI İLİŞİKİLER İŞLETME İKTİSAT İŞLETME 1 5 EA-2 EA-2 KOÇ ÜNİV. KOÇ ÜNİV. PSİKOLOJİ ( BAŞARI BURSLU ) SOSYOLOJİ 2 EA-2 KOÇ ÜNİV. İŞLETME 2 3 4 EA-2 SÖZ-2 EA-2 İSTANBUL BİLGİ ÜNİV. DOĞU AKDENİZ ÜNİV. KOÇ ÜNİV. SOSYOLOJİ ( %50 BURSLU ) HALKLA İLİŞKİLER VE REKLAMCILIK İŞLETME 5 4 SAY-2 SAY-2 KOÇ ÜNİV. KOÇ ÜNİV. ELEKTRİK-ELEKTRONİK MÜH. ENDÜSTRİ MÜH. 1 EA-2 İTÜ TEKSTİL GELİŞTİRME VE PAZARLAMA TM FEN 6 EA-2 ODTÜ SOSYOLOJİ NIB IB NIB NIB NIB IB IB IB IB NIB NIB NIB IB IB NIB NIB IB IB NIB IB NIB NIB IB NIB NIB IB IB NIB FEN TM FEN TM TM FEN TM FEN TM TM TM TM FEN FEN FEN TM FEN FEN FEN TM FEN TM FEN TM TM FEN TM TM 3 SAY-2 SABANCI ÜNİV. MÜHENDİSLİK VE DOĞA BİLİMLERİ PROG. 2 SAY-2 SABANCI ÜNİV. MÜHENDİSLİK VE DOĞA BİLİMLERİ PROG. ŞEN TAŞKAN TEKİN TEKYILDIZ ** TEMEL TEZER TOKAÇ TOPANOĞLU TOVİM TUÇLAR TÜMER ULAÇ ULUSOY ÜNAL ÜNLÜ ÜRGÜN ÜSTÜN ÜSTÜNDAĞ VOLKAN YAKUPOĞLU YALÇINER YAZGAN YELTEKİN YENER YERLİCİ YILMAZ YILMAZ Ayşenur Gülhiz Işıkcan Nehir Bahadır Berk Gülper Veli Kıvanç Uğur Görkem Halil Can Hüseyin Caner Roysi Rafet Melis Salih Gür Ülkü İrem Hatice Naz Buse Benan Karanfil Melis Yasemin Selin Burcu Hande Manolya Deniz Defne Vedia Talya Ceren Elif Su NIB NIB NIB NIB NIB NIB NIB IB NIB NIB NIB NIB NIB NIB NIB NIB NIB IB IB IB NIB NIB NIB NIB IB NIB NIB TM SOS FEN FEN FEN FEN FEN FEN TM TM SOS TM FEN TM TM FEN TM TM TM TM TM FEN TM TM FEN TM SOS YILMAZ YÖRÜGER YÖRÜK YÜRÜAL ZEMLYAKOVA ZEREN Yasemin Selen İrem Merve Maria Halil Melih NIB NIB IB NIB IB NIB TM TM FEN FEN TM FEN YURT DIŞI ÜNİV. ADI Babson College Connecticut College New York University *Purdue University New York University University of British Columbia University of Southern California University of Virginia *University of Nottingham New York University ( DESTEK BURSLU ) University of Pennsylvania (UOLP-SUNY FASHION INSTITUTE OF TECHNO) School of the Art Institute of Chicago Columbia University 16 EA-2 ODTÜ FELSEFE 4 1 EA-2 EA-2 KOÇ ÜNİV. KOÇ ÜNİV. SOSYOLOJİ İŞLETME Syracuse University King’s College London University of Virginia *University of Virginia Northwestern University New York University *Bryant University New York University University of Virginia University of Chicago 4 2 SAY-2 EA-2 SABANCI ÜNİV. KOÇ ÜNİV. MÜHENDİSLİK VE DOĞA BİLİMLERİ PROG. İŞLETME 2 SAY-2 SABANCI ÜNİV. MÜHENDİSLİK VE DOĞA BİLİMLERİ PROG. 6 2 SAY-2 EA-2 SABANCI ÜNİV. KOÇ ÜNİV. 2 7 EA-2 EA-2 SABANCI ÜNİV. İSTANBUL ÜNİV. 7 1 EA-2 EA-2 İSTANBUL BİLGİ ÜNİV. BOĞAZİÇİ ÜNİV. 1 2 2 EA-2 SÖZ-2 SAY-2 İSTANBUL ÜNİV. İSTANBUL BİLGİ ÜNİV. SABANCI ÜNİV. 3 8 6 SAY-2 SAY-2 EA-2 SABANCI ÜNİV. KOÇ ÜNİV. ODTÜ 5 8 6 2 1 EA-2 EA-2 EA-2 EA-2 EA-2 3 10 1 EA-2 SAY-2 EA-2 2 3 3 2 2 EA-2 EA-2 SAY-2 EA-2 EA-2 2 2 EA-2 SÖZ-2 2 4 EA-2 EA-2 2 SAY-2 1 SAY-2 Columbia University Northwestern University * ÖĞRENCİNİN GİTMEYİ TERCİH ETTİĞİ ÜNİVERSİTEYİ İFADE ETMEKTEDİR. ** ÖĞRENCİNİN TERCİH FORMUNU TESLİM ETMEDİĞİNİ İFADE ETMEKTEDİR. Columbia University MÜHENDİSLİK VE DOĞA BİLİMLERİ PROG. ( BAŞARI BURSU ) EKONOMİ McGill University EKONOMİ-YÖNETİM BİLİMLERİ PROG. İKTİSAT *Trinity University Queen Mary, University of London İŞLETME *University of Westminister SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER HUKUK SİNEMA VE TELEVİZYON ( %50 BURSLU ) MÜHENDİSLİK VE DOĞA BİLİMLERİ PROG. ( ONUR BURSU ) MÜHENDİSLİK VE DOĞA BİLİMLERİ PROG. ( BAŞARI BURSU ) MAKİNE MÜH. ( DESTEK BURSLU ) İKTİSAT University of Toronto İSTANBUL BİLGİ ÜNİV. SOSYOLOJİ ( BURSLU ) KOÇ ÜNİV. EKONOMİ İSTANBUL BİLGİ ÜNİV. SİYASET BİLİMİ *University of Surrey İSTANBUL BİLGİ ÜNİV. HUKUK BOĞAZİÇİ ÜNİV. İKTİSAT Kingston University KOÇ ÜNİV. PSİKOLOJİ IŞIK ÜNİV. SAYISAL PROG. SABANCI ÜNİV. EKONOMİ-YÖNETİM BİLİMLERİ PROG. Parsons School of Design Clark University SABANCI ÜNİV. EKONOMİ-YÖNETİM BİLİMLERİ PROG. KOÇ ÜNİV. SOSYOLOJİ KOÇ ÜNİV. KİMYA-BİYOLOJİ MÜH. *KOÇ ÜNİV. HUKUK School of the Museum of Fine Arts MİMAR SİNAN GÜZEL SANATLAR ÜNİV. ARKEOLOJİ Cornell University KOÇ ÜNİV. SOSYOLOJİ KOÇ ÜNİV. ARKEOLOJİ VE SANAT TARİHİ (DESTEK BURSLU) KOÇ ÜNİV. İŞLETME KOÇ ÜNİV. EKONOMİ Wellesley College BOĞAZİÇİ ÜNİV. KİMYA University of British Columbia BOĞAZİÇİ ÜNİV. FİZİK gezi travel Alim Erginoğlu ’92 voice Gezi yazılarımızın değişmez ismi Alim Erginoğlu bu sayıda, “Biraz nostalji” diyor ve çocukluğunda hayallerini süsleyen Simi Adası’nı anlatıyor… voice TURCHI, GRECI; UNA FACCIA UNA RAZZA Şu bizim koca siyah beyaz televizyon, sonunda Datça’ya getirilince içimden bayram ettiğimi hatırlıyorum. Öyle ya artık Dallas mallas rahat rahat seyredilecek. O zaman öyle bugünkü gibi uydu anteni neredee... Kıl kuyruk bir antenle ne çekebiliyorsan o. Tabii ben bunu nereden bileyim, yaş 5 ya var ya yok... İnce ayarlar, aramalardan sonra karlı bir ekran yakaladık. Sesin esamesi yok. Sanki biri televizyonun içine girmiş de ateşte cızbız köfte pişiriyor. UHF kanallarında manuel arama yapan çubuk, bizim birader Kerem’in parmakları arasında... Kerem, TRT’yi bulmaya çalışan zavallı bir kul değil de, sanki para dolu kasayı açmaya çalışan Ocean 11’daki gangster edasında. Ahaaa, karlı ekran pürüzsüzleşiyor, karşımızda bir spiker... Koşup biraderi mi öpsem yoksa televizyona mı sarılsam bilemiyorum. O da ne, cızbız köfte pişti, ses de geldi... Ama bu işte bir gariplik var. Bu Türkçe değil ki! Dünyada sadece Türklerin yaşamadığını 5 yaşında olmama rağmen biliyorum ama bu da ne ola? Yunan televizyonu. TRT değil ERT. Meğerse şu benim denize her girişte “hayırlı sabahlar” dediğim kara parçası Yunanistan’a aitmiş, hem de adı “Sömbeki”ymiş de benim haberim yokmuş. Artık sabah akşam ERT seyrediyoruz. “Kalispera”, “proto programa”, “ena, dio...”, “Turkiyas”, “Andreas Papandreu”... Gece 12 olunca önce derinden bir kaval ve sonra da keçilerin çıngıraklarının sesi, ardından dalgalanan Yunan bayrağı ve milli marş... ERT ile o kadar haşır neşir olduk ki bir süre sonra ben Yunan milli marşının melodisini bile ezberledim. Hâlâ bilirim, arada mırıldanıp Yunanlı dostlarımı epey şaşırttığım olmuştur. Şu bizim karşı adaya farklı bakar oldum o günden sonra. Timsah sırtını andıran görüntüsü ile Nimos’un gizemli tepelerine saatlerce dalar, düşünür dururdum. O günler şimdiki gibi değildi. Ege Denizi kaynıyordu. Yunan dedin mi, düşman... Oysa o yaşta bana hiç öyle gelmedi. Bizim gibi gürültücü, eğlenceli, kızdı mı kızan, güldü mü gülen bir millet benim ERT’de gördüğüm.... Hem şarkılar türküler aynı... Göbek atanlar, horon tepenler.. Filmler bile bizim Türk filmi... Jön Yunanca konuşmasa Ediz Hun bile olabilir. Yaş ilerledikçe Simi’nin gizemi benim için arttı. Seksenli yıllarda mümkün değil öyle bugünkü gibi kalkıp gitmek Datça’dan oralara. Hem sürekli it dalaşı halindeyiz. Kıta sahanlığı lafını da o yıllarda duyuyorum. 12 mil, FIR hattı gibi yine duyup da anlamadığım bir sürü terim... Oysa, ERT’nin sayesinde midir yoksa başka bir sebepten mi benim çoktan kanım ısınmış onlara. Boşuna değil o yıl Pelopones’li Bob Youtos ile mektup arkadaşı olmam. Öğrendik ki, yediğimiz içtiğimiz de aynıymış. Tzaziki, Pilaki, Musakka, Koftedaki, Boureki, Dolmades, Baklavas... Ve tabii ki Ouzo ve Rakı... Seninki mi daha iyi yoksa benimki mi? Tatlı çekişmeler bunlar. Keşke her çekişme böyle olsa! Yıl 1990... Salvatores’in Mediterraneo’sunu izleyip de “Ahh Datça” çektiğim yıllar. Filmin çekildiği Kastellorizo yani Meis adası Simi’ye gitme isteğimi daha da körüklüyor. 1994’te Datça iskelesinde bir tekneci ile kaça götürürsün diye girilen muhabbetten 600 Alman Mark’lık bir hesap çıkınca bizim de umutlar suya düşüyor. 9 mil gideceğiz alt tarafı, bu paraya o yıllar Amerika’ya uçuluyor. TRT’yi sonunda kusursuz çekiyoruz, hatta hayatımıza Star ve Show TV bile girdi, ama ERT’ye yine de göz gezdirmeden edemiyorum. Hava durumunu daha iyi veriyorlar. TRT bize en yakın Muğla hava durumunu verirken ERT’den adaların hava ve rüzgarını öğreniyoruz. Bir de geceleri, karlı da olsa Mega çıkmaya başladı. Yabancı Yıl 1997... Kardeşim Ülkerzade Emre ile kapsamlı bir çalışmadan sonra Simi’ye gidebileceğimizde karar kılıyoruz. Yunanistan vizesini yarım günde cebe indiriyoruz; Beyoğlu Urban Cafe’ye takıldığımız günlerde, göz aşinalığımız olan kızın konsolosluk çalışanı çıkması ve bizi tanıyarak kolaylık sağlaması Yunan halkına olan sevgimizi artırıyor. Sıcak bir temmuz sabahı ucu ucuna yetiştiğimiz deniz otobüsü ile Marmaris’ten yola koyuluyoruz. O yıllar Türklerin karşı kıyıya geçişi şimdiki gibi değil. Sayımız az. Hem hâlâ birbirine her imkanda horozlanmaya devam eden iki politika... Pasaport polisi de fırsatını yakalamışken bize “Niye gidiyorsunuz?” diye kötü propadanga yapıyor. Keza, Rodos’a girince benzer propaganda ile orada da karşılaşıyoruz. Ama halk arasına karışınca hemen elmanın iki yarısı oluveriyoruz. Rodos surlarında Laz Yannis ile horon çekip. “Uyy daaa celeyrum, gideyrum” diye laflaşıyoruz. Ve bir sabah, 17 yıllık bir bekleyişten sonra Yiolos limanına merhaba diyorum. Sanki yıllar önce birbirini kaybetmiş iki dost gibi kucaklaşıyoruz. İçimdeki heyecan ve sevinç o kadar büyük ki... Pastel sarısı boyaları ile neo klasik tarzda yapılmış evler dik yamaçta resim gibi duruyor. O yıllarda öyle sosyetenin Manos’unun esamesi okunmuyor. Adam gibi yemek pişiren, kalamarı kalamar, mezesi meze, avdan dönmüş balıkçıların karşı masanızda şarap yudumladığı küçük aile lokantaları... Yıllarca karşıdan seyrettiğim Simi’den Datça’ya bakıyorum bu sefer. “Turchi, Greci una faccia una razza”* diyorum yanımdaki İtalyana, gülüyor. (*Türk, Yunan; aynı yüz, aynı ırk). Daha Datça’nın cumartesi pazarına düzenli seferler yok. Datça hâlâ uzaktaki bir yer gibi telaffuz ediliyor. Ama karşı kıyıdan geldik deyince bir ilgi. Çok hızlı gelişiyor herşey; şimdi Datça ve Simi iki kardeş gibi. Datça’nın cumartesi pazarında Yunanca duymak sıradan... Bizim Belediye Başkanı Karakullukçu ile Simi Belediye Başkanı Lefteris Papakalodoukas bir dizi ortak projeye imza atmış bile, bilen biliyor. Yıl 2008... Beş yaşında taa 29 yıl önce uzaktan hoş beş etmeye başladığım Simi’ye Rachel ve kızımız Keira Mavi ile gidiyoruz. Hatta; annem babam, Ayşem, Kerem, Zeynep, Win, Alişko, Suzan, Ömer ve James... Maaile. Biliyor musunuz bazı şeylerin hiç değişmeyeceğini görmek hoşuma gidiyor. Babamın “Bizim mezeler daha iyi” demesi... Rakı’nın ouzo’ya beş bastığınının teorilerle ifade edilmesi... Baklava ustası Hristo’nun Gaziantep’e staja yollanması gerektiği espirisi... Ah şu Oniki Adalar’ı elimizde tutamamışız hayıflanması ve “Aman iyi olmuş, burayı da batırırdık” demeler... “Şu vize olmasa” diye şikayetler... İki şişe ouzo’dan sonra efkar... Eski Rum komşular... Anılarda kalan isimler, yüzler, sesler... İşte budur benim Simi ile toprakdaşlığımın hikayesi. Budur bizim Yunan ile kardeşliğimiz; hem yakın, hem uzak. Gerisi teferruat... Turchi, Greci, una faccia una razza... www.alimrachel.blogspot.com www.keiramavi.blogspot.com kışwinter2009 43 dizileri dublaj değil de orjinal veriyor. İngilizcemiz gelişiyor. Atakan Demirseren Anısına.... Koç Lisesi mezunları için söylenecek o kadar çok şey var ki. Geçen yılların onlar tarafından nasıl anımsanacağını pek bilemem ama, benim ve okulun tüm personelinin aklında ve gönlünde onların yeri her zaman başka olacak. Bu farklılık doğal olarak onların sorumluluklarını da farklı kılacak, çünkü Koç Lisesi mezunu sıfatını taşımak durumunda kalacaklar. Onların, bu sorumluluğun yükünü taşımak için yeterli bilgi, beceri ve davranışları kazandıklarından, iyi birer insan ve vatandaş olarak geleceğe hazırlandıklarından hiç kuşkum yok. Bunu mezunlarla pek çok şey paylaşmış olmanın güveni ve rahatlığı ile ifade ediyorum. Sevgili Mezunlar, yolunuz ve bahtınız açık, her şey gönlünüzce olsun voice Atakan Demirseren Yeri hiçbir zaman kolaylıkla doldurulmayacak rahmetli hocamız Atakan Bey’in, “Biz öğrencilerimizi üniversite sınavı için değil, dünya vatandaşı olabilmeleri için yetiştiriyoruz” sözünün ne denli gerçek olduğunu bugün görmekteyiz. Alim Erginoğlu’92 Rahmetli Atakan Bey vefat ettiğinde ben daha orta hazırlıktaydım. Onunla bir sene bile geçiremedim. Ama disiplini, babacanlığı, özellikle alt sınıflara olan yardımlarıyla o kadar kısa sürede bile hepimizin, en azından benim kalbimde ayrı bir yer edinmişti. Cenazesinde, orta hazırlık öğrencisinden lise sona kadar herkesin aynı duygularla gözlerinde beliren yaşlar, sanırım Atakan Bey’in ne kadar iyi bir insan ve iyi bir eğitimci olduğunun en büyük kanıtıdır. Rahmetliyi çok özlüyoruz. Gençliğimizin maalasef erozyona uğradığı, ülkemizin türlü zorluklara göğüs gerdiği bu dönemde onun gibi insanların yokluğunu daha iyi hissediyor ve değerlerini daha iyi anlıyoruz. Umarım Koç Lisesi ve Türkiye daha nice Atakan Bey’ler görür. Cengiz Kara’04 A man, an authority, a friend. In the corridors, on the steps, in the classroom, and sabotaging the “tavla room.” A hawk, an advisor, a parent. Your tie, your skirt, your shoes. He was always there, even if you did not know or expect it. His presence made us who we are. We owe him. I owe him. Atakan Bey was my first impression of Koç, and he remains my most vivid impression of Koç. He made men out of boys, ladies out of girls. Perhaps our appreciation after 10 years is belated… nevertheless, respect needs to paid where it’s due. With this message, I speak for my friends… “Atakan Bey, we thank you, for everything.” Allah Rahmet Eylesin. Ömür Canaltay’97 “A man, a friend, conformed.” Atakan Bey’in Son Tavsiyesi Lise 2’de, hayatımın en önemli kararlarından birini almamda rahmetli Atakan Bey’in rolü oldu. Atakan Bey o yıl Analitik Matematik hocamızdı. Amerikan üniversitelerine başvurmama kararı almıştım. Asuman (Okman) Hanım’ın ikna çabalarına ve değerli tavsiyelerine, Larry Turns’ün ısrarlı teşviğine rağmen, tam burs almanın bir hayal olduğunu ve sürecin beni ÖSS’ye çalışmaktan alıkoyacak bir vakit kaybı olduğunu düşünüyordum. Bu kararımı Asuman Hanım ve ailemle de paylaştım ve ABD defterini kapattım. Bir ders sonrası rahmetli Atakan Bey’le bu konu açıldı. Kendisi Amerikan üniversitelerine başvurmamı kesin ve tereddütsüz bir şekilde tavsiye etti. O her zamanki babacan haliyle, başarılı olacağıma inandığını, Amerikan üniversitelerinden burs alabileceğimi, dahası eğer gerekirse Koç Vakfı’nın beni destekleyebileceğini söyledi. O gün Atakan Bey hayatımın akışını değiştirmeme vesile oldu. Bu onu son görüşümdü. Bir sonraki dersimizden önce vefat etti. Onun çok yerinde tavsiyesi bana son hediyesi ve vasiyeti oldu. Chicago Üniversitesi başta olmak üzere birçok Amerikan üniversitesinden tam burs aldım. Halen Kaliforniya Üniversitesi, Berkeley’de Siyaset Bilimi doktoramı bitirmek üzereyim. Elbette ABD’de eğitimin kapılarının açılmasında tarifsiz emeği geçen Asuman Hanım’a ve Larry Turns’e her daim ve ömür boyu müteşekkirim. Fakat Atakan Bey olmasaydı, muhtemelen Amerikan üniversitelerine başvurma kararını veremeyecektim. Kendisini bir kez daha rahmetle ve minnetle anıyorum. Şener Aktürk ‘99 Ph.D. Candidate in Political Science University of California, Berkeley 210 Barrows Hall, Berkeley, CA 94720-1950 http://sener.akturk.googlepages.com/ Atakan Bey’in Anısına, Atakan Bey Atakan Bey’i herhalde bizler ve iki üst devremiz kadar iyi tanımış olan yoktur. Eski günler aklıma geldiğinde onu çok güzel hatırladığımı fark ettim; gözlüklerinin üstünden bakışı, ders anında board’da yazarken aniden dönüp sınıfı kontrol etmesi inanılmaz kahkahaları, her sıkıntınızda sizinle ilgilenmesi... O kadar çok şey var ki aslında. Hem sempatikliği, hem de okulumuzda yaptığı inanılmaz gelişmeler nedeniyle onu her zaman Turgut Özal’a benzetmişimdir. Bilgisayar laboratuvarı Atakan Bey sayesinde kurulmuştu. Bunun gibi birçok konu var aslında. Hepimiz ona karşı farklı bir sevgi duyardık; zaman zaman korktuğumuz, saygımızı asla bozamadığımız bir mesafe ile ona yaklaşırdık. Onu rahmetle anıyorum. Bize hayat eğitimimizde katkısı olduğu birçok konu için teşekkürü borç biliyorum kendisine... Ersin Çetinkaya’94 Atatürkçü düşünce ve saygıyı Koç Lisesi’ne girdikleri ilk andan itibaren öğrencilerine aşılayan değerli bir insandı. Disiplini tam, fakat her zaman öğrencilerini dinleyen ve onların sözlerine önem veren bir hocamızdı. Kendisi vefat etmeden iki hafta önce, benim Marmara bölgesi yelken şampiyonası yarışlarına gitmem için gereken belgeleri imzalamıştı. Vefat haberinden sonra bu yarışmaya gitmek zorunda olduğum için cenazesini kaçırdım. Atakan Bey’in okulumuzun dışarıda, spor ve sanat faaliyetlerinde temsil edilmesinden ne kadar haz aldığını biliyordum. Bu yüzden, o yarışta aldığım madalyayı Atakan Bey onuruna Koç Lisesi’ne armağan ettim. Onun adına böyle bir şey yapmak bana onur verdi. Cem Yurdum ‘01 kışwinter2009 45 İleriyi Görmüştü mezun alumni Nazan Erkmen voice Esra (Genişol) Çağlar‘98 Lise 1. sınıfta dönem ödevimi, o yaz okuduğum özellikle akciğerleri tutan genetik bir hastalığa yakalanmış kistik fibrozlu bir ergenin otobiyografisinden esinlenerek, yaşam süresini 30-40’lı yaşlara kadar kısaltan, yaşam kalitesini ise günümüz koşullarında oldukça zorlaştıran bu hastalık üzerine yapmaya karar vermiştim. Ödevime o zamanki biyoloji öğretmenim Hans Estrin’in yardımıyla saatler süren koyun Tuğba Kalafatoğlu’93 Ben şu anda Mexico City’deyim. Seçimler nedeniyle de 1 aydan bu yana Amerika’dayım. Son olarak Türkiye’nin en başarılı 10 genci arasında yer alarak, Outstanding Person of the Year in Politics and Government Affairs Law dalında ödüle layık görüldüm. Ödülü benim yerime ailem aldı. Mezunlarımızın Başarı Öyküleri akciğeri diseksiyonuyla başlamıştım. İnsan vücuduna, en temel ihtiyacı olan oksijeni veren bu organı büyük bir merak ve titizlikle incelemiş, daha sonra da bu organın patalojisinin insan yaşamının ve ruhunun üzerinde yarattığı temel eksikleri gözden geçirmiştim. ’98 yılında mezun olduktan sonra İstanbul Tıp Fakültesi’ne girdim. Psikiyatriye olan yoğun ilgim dolayısıyla, Uluslararası Tıp Öğrencileri Birliği çerçevesinde dünyada ruh sağlığı ve hastalıkları bilincini geliştirmeyi hedefleyen halk sağlığı projeleri yürüttüm. Amerika Birleşik Devletleri’nde Harvard Tıp Fakültesi ve Northwestern Üniversitesi’nde konuk öğrenci olarak bulunup, klinik ve araştırma projelerinde görev aldım. Mezun olduktan sonra Londra’da psikiyatri üzerine uzmanlık eğitimimi tamamladım. Şu an Londra’da bir hastanede psikiyatr bölümünde çalışıyorum. Bir yandan London Institute of Psychiatry’de çocuk ve ergen The Outstanding Young Persons of the World (TOYP) program serves to formally recognize young people who excel in their chosen fields and exemplify the best attributes of the world’s young people. The program is sponsored by Junior Chamber International (JCI). Honorees that are selected have represented the heights of progress in numerous human endeavors. Many have gone on to even greater achievements. All have continued to serve humanity in a great variety of ways. The Outstanding Young Persons Award Program 2008 (TOYP) The Outstanding Young Person Award Program of JCI serves to recognize individuals between the ages of 18 and 40 who exemplify the best attributes of the world’s young people. 93 Mezunlarımızdan Yalın Karadoğan’a geçtiğimiz yıl yayınlanan “New York ve Londra Yazıları” adlı kitabını sorduk. voice Kitabın tohumları aslında doğduğum ve büyüdüğüm İstanbul’da Koç Lisesi’ni bitirdikten sonra kendimi üniversite için Amerika’da bulduğum 1993 senesinde atıldı. TRT’nin yanında özel TV kanalları yeni başlamış, Eurovision şarkı yarışmasında birincilik tatmamış, Nobel edebiyat ödülü kazanmamış, Avrupa’da şampiyonluk yaşayan bir futbol kulübü olmamış, Dünya Kupasında yarı finali bırakın oynadığını bile hiç görmediğimiz bir milli takımı olan, sinema filmleri uluslararası ödülsüz, yurtdışında doğru dürüst tanınan şarkıcısı psikiyatrisi üzerine yan dal eğitimimi ve liyezon psikiyatrisi üzerine araştırmalarımı sürdürüyor, öte yandan da çocuk ve erişkinlerle psikoterapi çalışmalarıma devam ediyorum. Ne zaman yeni bir hastayı karşılamak için bekleme salonuna gitsem, seneler önce biyoloji laboratuvarındaki gibi aynı merak ve heyecanı duyarım. Hans Estrin’in kariyerimin ilk adımlarına verdiği önem ve destek gibi ben de; ruhsal, fiziksel, sosyal açıdan benzersiz, aynı zamanda komplike bireyler ve aileleriyle aynı özenle çalışıyorum. olmayan, bir tane bile doğru dürüst gökdelen henüz inşa etmemiş, daha yeni halka açılmaya başlamış olan tek havayolunun New York’a direkt uçuşu bile olmayan, Akmerkez’i henüz açılmamış, internet ve e-mail icatlarından ve cep telefonundan yıllar önceki, Tansu Çiller’in yeni başbakan olduğu ve senede sadece altı milyon küsur yabancı turistin geldiği bir Türkiye’den çıkıp Clinton yıllarının yeni başladığı Amerika’ya, New York’a, oradan da Londra’ya taşınırken yazdığım izlenimlerim, bir bakıma bizim neslin ilk defa dünyalı olmaya çalışırken yaşadıklarını da özetliyor sanırım. Kitabımı www.amazon.com, www. lulu.com ve benzeri herhangi bir internet kitap satıcısından satın alabilir ya da tabii ki Londra’ya yolunuz düşerse benden şahsen edinebilirsiniz. Yorumlarınızı duymak için sabırsızlanıyorum. İletişim için: Cinven Limited Warwick Court Paternoster Square London EC4M 7AG Direct +44 207 661 3368 Fax +44 207 661 3868 Mobile +44 788 411 8763 20. Y›l›m›z ‹çin Ne Dediler? Neredeler? Ne Yap›yorlar? Alican Akyüz’02 Bilkent Üniversitesi Endüstri Mühendisliği bölümünden 2006 yılında mezun oldum. 2004 yılında University of California, Berkeley’de değişim öğrencisi olarak bulundum. Yaklaşık iki senedir Dubai’de yaşıyorum ve burada bir danışmanlık firmasında çalışmaya devam ediyorum. Projelerim gereği sıklıkla Kenya ve Sudan’a gidiyorum. 6 sene önce mezun olduğum Koç Özel Lisesi’nin bugün tartışmasız olarak Türkiye’nin en önde gelen, köklü eğitim kurumlarından biri olduğunu görmek benim için büyük bir gurur kaynağı. Bence Koç Özel Lisesi mezunları olarak hayata başlarken sahip olduğumuz en büyük avantaj özgürce düşünebilen, kendine güvenli ve akıntının tersine gidebilme cesaretine sahip bireyler olarak yetişmiş olmamızdır. Bugün arkadaşlarıma bakarak da söyleyebilirim ki, Koç Özel Lisesi öğrencileri birer dünya vatandaşı olarak mezun olmaktadırlar. Dubai’ye yolu düşen arkadaşlar bana elektronik posta adresimden ulaşabilirler. ([email protected]). Alim Erginoğlu’92 Alp Özenalp’03 Günümüz dünyasında başarıyı sadece para, güç ya da konum ile sınırlamak zordur. Başarı herkes için görecelidir. Ancak günümüz dünyasında önemli olan kişinin çeşitli safhalarda başarıyı getirecek alt yapının öğelerini geç yaşta öğrenip tecrübelerle bunu şekillendirmesidir. Global düşünebilen, uluslararası platformda iletişim kurabilme yeti ve tecrübesine sahip olanlar başarının anahtarlarından birini cebine koymuş demektir. İşte Koç Lisesi’ni farklı kılan özelliklerden biri de hiç kuşkusuz budur. Koç Lisesi’nin kapısından içeriye adım atan her genç zamanla uluslararası düşünmeyi ve iletişim kanallarında farklı kültür ve değerlerin etkisini öğrenmeye başlar. Bu sadece okula yabancı öğretmenler getirmekle sağlanamaz. Eğer okul ekip olarak kendi içinde bir metodoloji geliştirmemişse, hocaların katkısı münferit ve tüm öğrencilere yayılmamış olarak kalır. Bence Koç Lisesi, uluslararasılığı ilk açıldığı günden beri sistemli bir biçimde düşünmüş ve bunu hayata geçirebilmeyi bilmiştir. İster yazar olsun, ister ressam ya da şirket yöneticisi, her Koç Lisesi mezunu bugün hem lokal düşünebilen, hem de uluslararası alanda hiçbir zorluk çekmeden kendini her platformda kabul ettirebilen başarılı bireyler olmuşlardır. Koç Lisesi bu felsefe ile, ülkesini ve milletini doğru tanıtabilen bireyler yetiştirmiş, her alanda Türk gencinin sesinin duyulmasına katkıda bulunmuştur. Aslen Bursalı’yım. Bir aile geleneği olarak, ağabeyimin peşinden 2000 yılında bende Koç Özel Lisesine geldim ve lise eğitimimi yatılı olarak tamamladım. Lise hayatım boyunca Koç Özel Lisesi bünyesinde idari ve sosyal birçok oluşumun içinde yer aldım. Üniversite eğitimime University of Virginia’da başladım. Burada geçirdiğim 2 senenin sonunda Sabancı Üniversitesi’ne transfer oldum ve geçtiğimiz haziranda Yönetim Bilimleri programından mezun oldum. Koç Lisesi’nin hayatımdaki etkileri yadsınamaz boyutta. Yatılı öğrenci olmam, benim daha sonra Amerika ve Türkiye’de hayatımı oldukça kolaylaştırdı. Beni insanlarla kolay ilişki kuran, kendi ayakları üzerinde durabilen biri yaptı diyebilirim. IB programı dahilinde aldığım eğitim ise, sadece ders konuları hakkında değil, bütün üniversite hayatımın çok rahat geçmesini sağladı. Araştırma nasıl yapılır, “paper” nasıl yazılır, bir konuya farklı açıdan nasıl bakılır gibi yetileri IB sayesinde kazandığımı söyleyebilirim. Bunun dışında Koç Özel Lisesi bizlere sunduğu kaynaklarla, öğretmenleriyle ve çalışanlarıyla benim bugünkü ben olmama yardımcı olmuştur. Koç Özel Lisesi’ndeki çalışmalarımız yoğunlukla devam ediyor. Aslında devamlı düşünen bir grubuz, ancak birtakım iç nedenlerden dolayı düşüncelerimiz hakkında aksiyon almakta gecikebiliyoruz. Bu da bizi atıl bir organizasyon gibi gösteriyor olabilir. Kesinlikle değil; yapılan organizasyonlarda, planladığımız aktivitelerin ve genel olarak mezunların sesi olmaya çalışmanın ardında büyük emekler yatıyor. Şu an HSBC Bankası Dış Ticaret ve Tedarik Yönetimi departmanında MT Yönetmen Yardımcısı olarak çalışıyorum. Üniversiteyi bitirdikten sonra 2001 yılında İstanbul’a dönen Betina, iki yıl kadar aile şirketinde çalıştıktan sonra, yurtiçi ve yurtdışında takı kurslarına gitti. Nişantaşı’nda “Mon Reve” markasıyla satışa sunduğu kolye, bilezik, yüzük ve küpeleri büyük ilgi gördü. Takıları Beymen mağazalarında, ayrıca İstinye Park ve Kemer Mall alışveriş merkezlerindeki kendisine ait seyyar dükkanlarda satışa sunuluyor. Yakında Anadolu yakasında da bir mağaza açmayı düşünüyor. kışwinter2009 47 İletişim için: 71 High Holborn WC1V 6TP Tel: + 44 (0)20 7170 3704 Fax: +44 (0)20 7170 2222 [email protected] Betina Demişulam’98 Bayram Gürcü’92 Bengü Doğruer’02 The Koç School has been a turning point in my life. I was so fortunate to get into one of the top high schools in Turkey with the entrance exam after being a junior high school student at Doğuş Lisesi. Being a graduate of the International Baccalaureate Program, having American professors and to be guided by the experienced overseas consulates have helped me to get into nine colleges out of ten in the States. With the suggestion of Larry Turns, I got into Ithaca College in New York, NY. I graduated from college in 3.5 years with the credits I have accumulated from high school. I could say without any hesitation that I had the best years of my life at this college. Although there were only two students from the Koç School at Ithaca College, I can highly recommend this college for the students, who would like to pursue an education in the field of communications. After college, I worked at the American Turkish Society in Manhattan for one year as an events coordinator. I currently work at a German company in Istanbul specialized at overseas global fairs at the sales department. Ortaokuldayken hayatımla ilgili bir karar almak zorunda kaldım ve okulu bıraktım. 1988 yılında Hürriyet gazetesinde VKV Koç Özel İlköğretim Okulu ve Lisesi’nin ilanını gördüm. Önce vakıf okulu olduğu için ücretsiz olduğunu sanıp, ilandaki telefonu aradım. Berna Tekinel’le görüştüm. Bana “Çocuk hangi sınıfa başlayacak?” diye sordu. Ben de bozuntuya vermeden “Liseye” dedim. Gerekli başvuru belgelerini yolladılar. Başarılı öğrencilere burs verileceği yazıyordu. Yılmadım, istenen evrakları hazırladım ve Fındıklı’daki Koç Holding binasına gittim. Orada kayıt sorumlusu Nur Hayat Cerihan’la tanıştım. Belgeleri ve kendimi tanıtan bir mektup verdim. Hem karnelerim, hem mektupta yazdıklarım, hem de tek başıma karşısında olmamdan çok etkilendi. Bana “Bir yerde çalışıyor musun?” diye sordu. “Evet” dedim. “Ne kadar maaş alıyorsun?” diye sordu, “20 bin lira” dedim. “Ben sana 50 bin lira vereyim, sen çalışma ve okula git” dedi. Kabul etmedim. O ilk görüşmemizde “Senin hayatın oldukça zor” dedi, ama sonunda o da, ben de zoru başardık. Sonra bir kaç kez daha görüştük. Benden istediği bütün belgeleri tamamladım. Tek sorun yaşımdı. Liseye başlayacak öğrencilerin yaşı 14–15’ken, ben 18’imdeydim. Bunun bir engel olabileceğini söyledi. Hemen mezun olduğum ortaokula gittim ve durumu anlattım. Yönetmeliğe hakim olan bir hocam sayesinde, bir üst okula hangi yaşta olursa olsun devam edebileceğimi öğrendim. İlgili yönetmeliğin fotokopisini çekip doğruca Nur Hayat Hanım’a gittim. Onu bir kez daha şaşırtmıştım. Bir süre sonra Nur Hayat Hanım patronumla buluştu ve “Bayram için elimden geleni yapmaya çalışıyorum ama belki siz de bir şeyler yapabilirsiniz” dedi. Bu okula kabul edildiğimi gösteriyordu. Patronum üniformamı aldı, Nur Hayat Hanım da ilk taksidin ödemesini ayarladı. Artık ben de, VKV Koç Özel İlköğretim Okulu ve Lisesi öğrencisiydim. Nur Hayat Hanım ikinci annem oldu. Hayatımdaki üç önemli kadından biridir. Aralarında ayrım yapamam. Annem üniversiteyi bitirmeme yardımcı oldu, eşim de iş hayatımda her zaman beni destekledi. Nur Hayat Cerihan da benim için onlar kadar önemlidir. Şimdi ben de imkânlarım dahilinde Nur Hayat Hanım’ın benim için yaptıklarını başkaları için yapıyorum. Onun adını yaşatabilmek için kızımıza adını verdik. Onun için ne yapsam azdır. Okul açıldı ve ilk gün oditoryuma girdik. Mr. Chalfant bir konuşma yaptı. Atakan Demirseren tercüme ediyordu. O zaman tavana bakıp “Allah’ım bu değişik kültürde dört yıl yaşayabilir miyim?” diye kendi kendime sordum. Şimdi, o günlerin üzerinden tam 19 yıl geçti. Neredeyse hayatımın yarısı... Bu çatı altında çok güzel günler geçirdim. Şu an işimde kaydettiğim başarıların nedeni bu liseyi bitirmek oldu. Bana farklı bir kültür tanıttı. Ayrıca Hıristiyan’ı, Musevi’si, Müslüman’ı, inanan veya inanmayanı, bir sürü insanın aynı çatı altında tek bir amaç için barış ve huzur dolu bir ortam oluşturabildiğini gördüm. Lisem bana ikinci bir lisan öğretti. O sayede yıllık 2-3 milyon dolarlık ihracat yapıyorum. Yaklaşık on ülke gezdim ve çalıştığım sektörle ilgili yüzlerce insan tanıdım. VKV Koç Özel İlköğretim Okulu ve Lisesi, bana sosyal bir insan olmayı ve hakkımı aramayı öğretti. * Mezunlarımızdan Bayram Gürcü’nün yazısı, VKV Koç Özel İlköğretim Okulu ve Lisesi’nin 20. Yıl kitabından alınmıştır. Warm Regards from a 2002 Koç School graduate, Cem Yurdum ‘01 Ceren Devecioğlu Tekdemir’96 voice Ceren sahibi olduğu tanıtım ve organizasyon şirketinde, “Corporate Angels” ile kurumsal, “My Angel” ile bireysel ve “Little Angels” markası ile de çocuk odaklı organizasyon ve tanıtımlarda faaliyet gösteriyor. İletişim için: www.sache-style.com Tel: 0216.357 00 17 / Faks:0216.357 00 15 / Cep Tel: 0534.289 65 15 Bağdat Cad. Nihat Kızıltan Sok. Arzum Apt. No:15 D:4 Caddebostan İstanbul Koç Özel Lisesi’nden mezun olduktan sonra Virginia Tech’e kabul edildim. Endüstri ve Sistem Mühendisliği ana dalı ve İşletme yan dalıyla 2005’te mezun oldum. Üniversitede Türk Öğrenci Birliği’nden başlayarak, Uluslararası Öğrenci Konseyi’nin başkanlığına kadar değişik görevlerde yer aldım ve okulun Liderlik Onur Derneği’ne kabul edildim. Mezun olduktan sonra Miami’de proje asistanı olarak bir inşaat şirketinde çalıştım. 2006’dan bu yana Lowe’s yapı marketler zincirinde tedarik zinciri mühendisi olarak çalışıyorum. Şu ana kadar Texas, Pennsylvania ve Indiana’daki merkezlerde işlem geliştirmeyle ilgili projelerde bulundum, yaptığımız çalışmalarla ilgili çalışanlara eğitimler verdim. Ağustos 2007’den beri de Ohio’nun Findlay şehrindeki orta Amerika dağıtım merkezlerinin mühendisiyim. Michigan’a yakınım. Boş zamanlarımda kuzeydeki Lake Erie’de hobim olan yelken sporunu yapmaya çalışıyorum. Yaz ve kış aylarındaki izinlerimi mümkün olduğunca Türkiye’de geçirmeye çalışıyorum. Ercan Cihandide’95 ve Beliz (Demircioğlu) Cihandide’00 Koç Özel Lisesi ve hayatımıza etkisi hakkında aslında çok uzun konuşabiliriz. Ercan, Koç Özel Lisesi 1988 yılında daha kapılarını yeni açtığında, 11 yaşında orta hazırlık sınıfıyla okula ilk adımını atanlardan. Bundan sonraki süreç ise ulusal ve uluslararası arenada rakip tanımayan hentbol ve matematik takımıyla; İngiliz ve Türk edebiyatının derinliklerinde bizlerin kaybolmasını sağlayan ve bizleri hep başarıya motive eden öğretmenlerimiz ve okul müdürlerimizle; 7 senenin 6 senesini yatılı okuyan bir öğrenci olarak yatılı ve gündüzlü tüm arkadaşlarıyla ve yaşananlarla dopdolu bir dönem... Beliz ise 1993 yılında merhum Atakan Demirseren’in sanat ve bale konusunda ona verdiği teşvik ile koridorlarda lise son sınıflardan duyduğu “Allahın dağı burası” tasvirlerine rağmen Koç Özel Lisesi’ne adım atanlardan. Okulumuzun geriye bizde bıraktıklarını ise arkadaşlık, paylaşma, çalışma disiplini, ekip ruhu ve iş paylaşımı, idealizm, kendi ayaklarının üzerinde durabilme, özgüven, günlük rutin işleri etkin bir şekilde programlayabilme ve zamanı verimli kullanabilme yetisi, çok yönlü insan olma, akademik ve sosyal sorumlulukları aksatmadan aynı anda yürütebilme yetisi gibi başlıklar altında özetleyebiliriz. Ercan kendisine kazandırdığı bakış açısı ve kişisel gelişimindeki olumlu katkılarından dolayı okuluna vefa borcunu Koç Özel Liseliler Derneği Yönetim Kurulu’nda görev alıp aktif çalışarak geri ödemeye çalışıyor. Okulda geçirdiğimiz zamanlara geri döndüğümüzde aklımıza gelenlerden bazıları; Mr. Chalfant’la pazartesi sabahları haftaya sıkı ve eğlenceli bir başlangıç, Mustafa Balkaş’ın önemli maçlarımızdan bir tanesinde sinirlenip elini yan sandalyeye vurarak kırması, Serap Hanım ve Günseli Hanım’la Avrupa folklor turnesi, Tufan Sert’in saçlarını kestirmesini istediği Ercan’ın bulunduğu servise okuldan çıkış yasağı koyması, merhume Zuhal Hanım’ın bitmek bilmeyen enerjisi ve beyaz tahta üzerini tamamıyla kaplayan rengarenk küçük mıknatısları, Onur’(00)un flütle dolap içinden ders ortasında ses vermesi, Cengiz hocanın o kaslı kollarıyla yatakhanede sabah uyandırma ziyaretleri, 5 kişilik mini minnacık TS sınıfı ve son olarak en baba Hikmet bizim Hikmet... Anılarımızda adı geçen fakat aramızdan ayrılan çok sevdiğimiz ve değerli öğretmenlerimizi saygıyla anıyoruz. Ayrıca bizleri tanıştırdığı için okulumuza son bir teşekkürü borç biliyoruz. Cengiz Kara ‘04 Ersin Çetinkaya’94 Koç Özel Lisesi’nde eğitimime başlamamın üzerinden 10 seneden fazla bir süre geçti, ama o koridorlarda, sınıflarda, courtyard’da, Piramit’te ve okulun her köşesinde geçirdiğim anılarım hâlâ dün gibi taze ve aklımda. Koç Özel Lisesi’nden 7 sene boyunca sadece yüksek kaliteli bir eğitim ve İngilizce almadım; arkadaşlık, doğru insan olmak ve de farklı kültürlerden olan öğretmenlerimiz sayesinde, değişik kültürlere olan bir aşinalık ve anlayış da aldım. Üniversite ile başlayan ve de kariyerimin ilk aşamalarında süren yurtdışı yaşantımda bana bunların kattıklarını daha iyi anladım. ITU-SUNY New Paltz Ortak Lisans programının İşletme bölümünü 2007 yazında bitirdikten sonra bir sene yaşadığım ve de Caterpillar firmasında çalıştığım Amerika’da bu kültür anlayışı ve de üst düzey İngilizcem bana çok yardımcı oldu. Şu anda Borusan Makina Caterpillar distribütörlüğündeki görevim gereği Kazakistan’in Almaty şehrinde pazarlama uzmanı olarak çalışıyorum. Hiç bilmediğim ve de tamamen yabancısı olduğum bu kültür ve de ülkeye alışmamda da Koç Lisesi’nin bana kattıklarını asla gözardı edemem. İşin daha da güzeli, buradaki organizasyonumuzda 500’e yakın kişi çalışıyor ve bunun 40’ı Türk. Bu 40 kişinin 20’siyle aynı ofisteyim ve aralarında benden yaşça büyük olsa da benim dışımda bir Koç Lisesi mezununun daha olması, ortak bir noktada buluşmamızda bize yardımcı oluyor. Bu da Koç Lisesi’nin 20 yıl gibi kısa bir sürede ne kadar başarılı liderler ve kişiler yetiştirdiğinin en büyük örneğidir. Bunun bir parçası olmak benim için büyük şans ve de gururdur. KÖL’den mezun olduktan sonra İTÜ İnşaat Mühendisliği lisans, Yeditepe MBA ve İTÜ İnşaat Mühendisliği master eğitimlerimi tamamladım. İş hayatına atıldıktan sonra ilk 5 yıl Dar Al Handasah Shair and Partners Co. UK firmasında, daha sonra 4 yıl T.C.Başbakanlık TÜBİTAK’ta çalıştım. Son 1,5 senedir TEKFEN İnşaat ile Katar’da çalışma hayatıma devam etmekteyim. İlk şirketimde Design Engineer ve Site Engineer olarak, TÜBİTAK’ta Proje Yönetimi ve Koordinatörü olarak çalıştım. Şu an Katar’da 600 milyon dolarlık otoyol projesinin Proje Koordinatörü olarak görevimi sürdürüyorum. Yaptığım iş ve aldığım eğitimden çok memnun olarak severek çalışmaktayım. Tüm arkadaşlarıma çok selamlar. İletişim için: Tel/e-mail: 0090 532 351 29 16 - 00 974 587 36 77 / [email protected] Esra ile Ekin haziran ayında evlendiler. Londra’da yaşıyorlar. Bilgisayar mühendisi olan Ekin’in Sibilo adında kendine ait bir şirketi var. kışwinter2009 49 İletişim için: Marketing Specialist Borusan Makina Kazakhstan Office: +7 727 273 4770 (1304) Cell: +7 777 078 7005 e-mail: [email protected] 157 B, Suyunbay Avenue, 050018 Almaty, Kazakhstan Esra (Genişol) Çağlar’98 ve Ekin Çağlar’96 Evren Eryılmaz’98 Koç Lisesi FM bölümünden 1998 yılında güzel hatıralarla mezun olduktan sonra, Yıldız Teknik Üniversitesi’nde Endüstri Mühendisliği bölümünü kazandım. Oradan da bölüm birincisi olarak mezun oldum ve Ferris State Universitesi’nde Management Information Systems Master’ı yaptım. Şu an Claremont Graduate Üniversitesi’nde Information Systems and Technology bölümünde 4. sınıf doktora talebesiyim. Doktora sınavımdan, iki sene önce grubumuzun birincisi olarak en yüksek not ile geçtim. Geçen hafta Establishing Trust Management in an Open Source Collaborative Information Repository: An Emergency Response Information System Case Study adlı araştırma makalem Hawaiian International Conference on System Sciences’ a kabul edildi. Ocak 2009’da orada bir konferans vereceğim. Yeni okul dönemim birkaç hafta önce başladı ve bu dönemin sonunda hedefim İrlanda’da iyi bilinen bir konferansta Computer Supported Collaborative Learning (CSCL) konusunda yeni bir makale yayınlamak. Herkesin gözlerinden öperim. Beni yetiştiren saygıdeğer hocalarıma sonsuz teşekkür ediyorum. Mete Kıray’03 Gaye Dursunoğlu’ 96 Liseden mezun olduktan sonra Çukurova Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümünü kazandım. Üniversitede okurken aynı zamanda dünyanın en büyük öğrenci organizasyonu olan AIESEC’te görev almaya başladım ve Adana şubesi başkanlığını yürüttüm. Şu anda AIESEC aracılığı ile Çek Cumhuriyeti’nde SV Metal adlı firmada pazarlama sorumlusu ve dizayn mühendisi olarak çalışmaktayım. 3 yıllık bir editörlük deneyiminden sonra temmuz ayında Sabah Gazetesi Online Reklam Müdürü oldum. www.sabah.com.tr, www.fotomac.com.tr, www.atv.com. tr, www.takvim.com.tr, www.cosmodergi.com, www.aktuel.com.tr, www.otohaber. com.tr, www.isteinsan.com.tr, www.esquire.com.tr, www.bebegimvebiz.com.tr, www.cosmogirl.com.tr, www.yenipara.com.tr, www.hepoku.com, www.globalenerji.com.tr, www.transport.com.tr, www.automotorsport.com.tr sitelerinin banner alanlarının satışını yapıyorum. Aynı zamanda haftasonları Günaydın’da, ünlü kalp cerrahı Prof.Dr. Mehmet Öz’ün yazdığı makalelerden oluşan bir sayfa hazırlıyorum. İletişim için: Turkuvaz Yayın Holding Barbaros Bulvarı, Merkez Han, No: 153 kat 5 Balmumcu 34349 Besiktaş, İstanbul - Turkey www.sabah.com.tr Tel: +90 212 354 36 02 GSM: +90 532 463 38 55 Nazlı Zerin’99 Bizler Koç’ta güzel arkadaşlıklar kurduk, hâlâ beraberiz... Şimdi Koç 20. yaşını kutlarken kendimi daha da olgunlaşmış hissediyorum. Bir KÖL mezunu olarak, eğitimime Koç Üniversitesi’nde devam ettim. Eğitim hayatımda Koç bana; farklı bir dünya görüşü, iyi bir yabancı dil ve her şeyden öte kendine güven kazandırdı. Son 5 senedir DHL Express Pazarlama Departmanı’nda çalışıyorum. Yurtdışı bağlantılı bir pozisyon. Satış ekiplerine eğitimler veriyorum. Kampanya yönetimi ve raporlama konularında da aktif olarak çalışıyorum. Geriye dönüp baktığımda, en çok Koç’ta grubumuzla sahneye çıkıp şarkı söylediğimiz günleri özlüyorum. En yakın zamanda grubu topluyoruz... Sevgilerimle Özgür Erdem‘99 voice İş yaşantısına, Peppers & Rogers Group’tan 3 danışman arkadaşıyla birlikte ayrılarak kurduğu Forte Consultancy Group şirketi ile devam ediyor. Ortadoğu, Amerika ve Türkiye’de 20’nin üzerinde şirkette yaptıkları projelerden yola çıkarak yeni tasarladıkları danışmanlık projeleri ile kendilerine yer edinmeye çalışan FCG’nin hedefinde öncelikle telekom, finans, perakende ve inşaat sektörleri yer alıyor. FCG ana olarak müşteri sadakat yönetimi, kanal iyileştirme ve segmentasyon / müşteri değerlemesi gibi analitik çalışmalar üzerinde uzmanlaşıyor. Ayrıntılı bilgiye www. forteconsultancy.com adresinden ulaşabilirsiniz. Fırat Selvi’96 İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ağız-Diş-Çene Hastalıkları ve Cerrahisi Anabilim Dalı’ndaki doktora eğitimimi 2008’de tamamlayarak Ph.D. unvanı almaya hak kazandım. Eş zamanlı olarak, Çapa’da aynı anabilim dalında “araştırma görevlisi doktor” unvanı ile 33a kadrosuna atandım. Önümüzdeki aylarda vatani görevimi yapacağım. Her Koç Mezunu gibi, ben de lisemin sosyal yaşantıma ve mesleki kariyerime büyük katkıları olduğunun farkındayım. Öncelikle Koç Lisesi’nin biz öğrencilerine aşıladığı en büyük değerin özgüven olduğunu düşünüyorum. Her hafta başı ve sonunda Auditorium’da yapılan toplantılar kişisel gelişimimize büyük katkılar sağlardı. Bir Koç öğrencisi olarak neyi, nasıl, ne zaman ve ne şekilde yapmamızı öğreten sosyal aktiviteler gerçekleştirilirdi. Bizler, öğretmenlerimizle hem birer arkadaş gibi yakın, hem de saygı duyduğumuz büyükler olarak mesafeli olma dengesini çok iyi kurabilen bireyler olarak yetiştik. Bu benim İstanbul Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi’ndeki öğrencilik yaşamımda çok büyük bir artı değer olmuştur. Yaklaşık 150 kişilik anfide hocanın anlattığı bir konu hakkında soru sorma, yorum yapma ve gerektiğinde eleştirme yapabilme cesaretini Koç’taki kazanımlarıma borçlu olduğumu düşünüyorum. Bu özelliklerim şüphesiz hocalarımın da dikkatini çekiyordu ve mesleki kariyerimin devamı için mezuniyet sonrası uzmanlaşmak için dişhekimliğinin en yarışmacı dallarının başında gelen cerrahiye başvurduğumdaki mülakatta, asistan olarak alınmamda belki de en büyük etken olmuştu. Bunun yanısıra küçük yaşta Koç’ta aldığımız üst düzeydeki dil eğitimimiz sayesinde de fakültemde asistanlık için girilen Üniversitelerarası Dil Sınavı (UDS) (bir nevi TOEFL)’nda o güne kadar alınan en yüksek not olan 92 almayı da başardım. Cerrahideki doktora yaşantımda da iyi İngilizce bilmemin faydalarını her dönem hissettim. Koç’ta dünyaya evrensel bir bakış açısıyla bakmayı öğrendik; bu da çevremize daha geniş perspektiften bakmamızı ve ne yapıyorsak yapalım bunun evrensel boyutta nasıl yapıldığını da sorgulayarak ve sonuçlarını kendi alanımıza uygulayarak başarılı olmamızı sağladı. Bu bağlamda dişhekimliğinde henüz bir öğrenci iken, birçok asistanın bile gerçekleştirememiş olduğu yurtdışı bir kongreye katılıp, bilimsel bir poster sunmak üzere Chicago’ya gitme şansına eriştim. Bunu yapmadan önce lisemdeki database sayesinde orada bulunan mezunlarımızı taradım ve benden birkaç dönem küçük olan Şener Aktürk ile iletişime geçtim. Sadece Koç’lu olmam sebebiyle lisede hiçbir yakınlığımız olmamasına karşın kendisi de hemen bana yardım elini uzattı ve onun yanında kalarak bir üniversite öğrencisi için pahalı olabilecek otel masraflarından kurtulmuş oldum. Bu da Koç’taki kardeşliğin ne denli sıkı olduğunu bir kez daha hissettirdi bana. Tüm bunlar Koç’taki kazanımlarımdan sadece birkaçı. Bu sebeple Koç mezunu olmaktan her zaman büyük onur ve mutluluk duyuyorum. Bu gelişimimizde merhum Türk Müdürümüz Atakan Demirseren’in askerlikten gelen disiplin ve idarecilik vasıflarının da büyük katkısı olduğunu düşünüyorum. Kendisini rahmetle anıyoruz ve ilkelerini hayatımızın her döneminde kendimize hedef olarak seçerek, Mustafa Kemal Atatürk’ün görmek istediği Türk gençliği olarak ülkemizi her alanda daha da ileriye taşımaya çalışıyoruz. Tüm arkadaşlarıma saygı ve sevgilerimi sunuyorum. Yarg› Toker‘95 Pelin (Bingöl) Keskinoğlu’96 13 Ağustos 2008’de Didem Yılmaz ile evlenen mezunumuz Yargı Toker’e mutluluklar diliyoruz. Mezunlarımızdan Pelin Bingöl Keskinoğlu 4 Ekim 2008 tarihinde okulumuz Beden Eğitimi öğretmenlerinden Murat Keskinoğlu ile evlendi. Şölen’in Nişantaşı’nda Frapan adlı bir takı mağazası var. Ürünlerinin bir kısmı www.chichiqueen.com web sitesi üzerinden de satışa sunuluyor. İletişim için: (0212) 296 45 85 www.frapan.net kışwinter2009 51 Şölen Tuncay’95 Dernek Burs Fonları Değerli Voice Okuyucuları, voice Koç Özel Lisesi’nin 20. yılı sebebi ile Voice’un genişletilmiş bu sayısı mezunlarımız ile ilgili birçok bilgiyi de içermektedir. Okulumuzdaki öğrencilerimiz ve mezunlarımız ile aramızdaki güçlü bağlar gelişmeye devam edecek, yeni projelerde yeni liderlerimiz olacaktır. Tüm bunların ötesinde daha fazla mezunumuzun hem Koç Özel Liseliler Derneği’ne hem de okullarına gösterdikleri yoğun ilgi bizleri sevindiriyor. Her zamankinden daha etkin bir çalışma dönemine imza atan Koç Özel Liseliler Derneği, 2009 Ocak başında Genel Kurulunu yaparak 2009-2011 dönemine yeni projeleriyle girecektir. Okula ve derneğe güç katan, mezunların ruhu ve de bağlılığıdır. İşte ben de en büyük hazinemizin bu olduğunu bir kez daha tekrarlamak istiyorum. Koç Özel Liseliler Derneği Yönetimi olarak bu sene ortaya çıkardığımız bazı önerilerimizi somut adımlara dönüştürmek için büyük çaba harcadık. Şimdiden adımlarını atmaya başladığımız bu girişimlerin, okulun ve derneğin gelişiminin de birer parçası olduğunu unutmayalım. Bu amacı gerçekleştirmek için çaba harcayan birçok kişiye tekrar yürekten teşekkürler. Koç Özel Liseliler Derneği sizlerle yepyeni projeler üzerinde fikir alışverişi yapma imkanı da bulabilmekte. Sevgili gençler, mezun buluşmalarımız, birlik ve beraberlikleri, kültürel ortaklıkları ve okula bağlılığı sergileyen bir nitelikte; tabii hoşça vakit geçirip anıları tazelemek de bir o kadar önem kazanıyor. Ancak en önemli konu, mezunlarımızın Koç Özel Liseliler Derneği’ne üye olmalarıdır. Böylece camialaşma ile pekiştirilen aidiyet duygusu hayallerimizi gerçekleştirecek ve hep var olmuş olacağız. Eminim ki şehir içinde de bir araya gelmeyi sağlayacak sıcak bir adrese gerek var; bu da ortak hayalimiz. 2010 yılında Beyoğlu’ndaki lokalimize kavuşmak gerçek olacak. Dolayısıyla bu camianın oluşmasını, devamını ve Koç ruhunu da yaşatmak için derneğe üye olmalı, aidatlarımızı düzenli ödemeliyiz. Bu arada, TOSS Shop bir yaşına girdi. Okulun bir köşesinde bulunan bu şirin dükkan oldukça seviliyor. Desteğini esirgemeyen okul idaresine buradan bir kez daha teşekkür etmek istiyorum. Sevgili mezunlar, Türkiye ve dünya için kendine güvenen, ahlaklı, lider nitelikli ve sorumluluk sahibi vatandaşlar olmanız için iyi eğitim aldınız, sizlere güveniyoruz yolunuz açık olsun. Nazan Erkmen Mezunlar Koordinatörü Koç Özel Liseliler Derneği Genel Yazmanı Mezunlarımız 15. ve 10. yıldönümlerini kutlarken sınıfları adına burs fonları da açmaktadırlar. Buna göre: 92 ve 97 sınıfının burs fonları toplam 6526 lira, Tansa Can Ekşioğlu bağışı 2500 lira ile toplam 9026 lira. Derneğin tamamlaması ile (Toplam) 12952 lira 2008’de mezun olan 4 öğrencimize verilmiştir. Öğrencilerin not ortalamaları 4.5’dir. 93 ve 98 sınıfı 15. ve 10. yıldönümlerini kutlarken sınıfları adına burs fonu açtılar. Buna göre: 93 ve 98 burs fonu 8000 lira. Söz konusu burslar halen okulumuzda okumakta olan 2 öğrenci ile ÖSS’de derece yapmış bir mezunumuza takdir edilmiştir. Değerli gençler, eğitime destek olduğunuz öğrenciler için sizlere teşekkür ediyoruz. Yaptığınız ve yapacağınız bağışlarla maddi imkanları kısıtlı ancak başarılı öğrencilere katkıda bulunarak ülkemizin geleceği için de önem taşıyan ve sizler gibi iyi eğitim almış gençler yetişmesine de olanak sağlıyorsunuz. Yapacağınız en ufak bir katkı bizler için son derece değerli. Koç Özel Lisesi ve Koç Özel Liseliler Derneği, her bir mezununun aktif olarak bu tür etkinliklere katılımını sağlamak ve belirli hedeflere ulaşmak için çabalarını sürdürecektir. 93-98 ve 92-97 sınıfları olarak sizler, gerek katılımcılık gerekse geleneğin yerleşmesi ve yaşatılması yönünde örmek birer lider olma modeli oluşturmuş bulunuyorsunuz. Bundan sonra da desteğinizi sürdüreceğinizi umuyoruz. Bizlerle olduğunuzu bilmek, Derneğimize sonsuz enerji veriyor. Bundan sonra da yapacağınız bağışları banka havalesi, kredi kartı, hatta bir telefon ile de bilgi alarak yapabilirsiniz. Nazan Erkmen [email protected] Cep Tel: (0532) 200 02 29 D dışı Ders d bir bi etkinlik tki lik olan l Mezunlarla M l l İletişim İl ti i Komitesi’nin K it i’ i öncelikli hedefi; iletişim araçlarını kullanarak tüm mezunları iletişimin bir parçası haline getirmek ve aidiyet duygusunu okuldaki arkadaşlarına da aşılamak. Ayrıca, Toss Shop ile ilgilenmek, mezun etkinliklerinde ve dernek çalışmalarında gönüllü olarak görev almak. 2009 Mezunları Koç Özel Liseliler Derneği Alumni Association Öğrencilerimiz Doğan Yalçındağ ve Nazlı Deniz Şeftali okulumuzdan bu yıl mezun olacaklar. Ancak onlar yalnızca 2009 değil, 20. yıl mezunları olarak da anılacaklar. Voice’un ilerideki sayılarında, onların da üniversite ve iş yaşamlarındaki başarılarını yazmak en büyük dileğimiz! Nazlı Deniz Şeftali’09 Doğan Yalçındağ ‘09 Sevgili Arkadaşlarım, Bu sene Koç Lisesi’nin 20. yaşını kutlamaktayız. Öncelikle bu güzel okulun bir öğrencisi olarak size duygularımı ifade etmeme izin verin. Lise, her insanın hayatında çok önemli bir yer taşır. Çok küçük yaşlarda kapısından adım attığımız bu yerde esasen hiç geçip gitmeyecekmiş gibi düşündüğümüz ancak göz açıp kapayıncaya kadar geçen çocukluk yıllarımız yeni edindiğimiz arkadaşlarımız ve bize yeni değerler kazandıran öğretmenlerimiz ile gelecekte olacağımız bireylerin temelleri atılır. Bu çok köklü ve sağlam temellere kurulu okulda hepimiz pozitif enerjiyle çevriliyiz. Sanki evlerimizden çıktığımız her sabah servis arabaları her birimizi ikinci yuvamıza getiriyor. Okulumuz bu yuva ortamında derslerin ötesinde hayatla ilgili çok özel anahtarları bize öğretiyor: Sosyal sorumluluk, paylaşma, yardımlaşma, insanlık değerleri, başarılı olmak için çok çalışmak ve sebat etmek gerektiği, rekabet içinde olsak bile takım çalışmasının önemi, tek olarak kazanmayı isterken takımının çıkarlarını düşünebilme yeteneği. Bütün bu değerler şu anda belki farkında olmasak bile gelecekte bizi diğer insanlardan ayıran, hayatta fark yaratmamıza yardımcı olacak değerlerdir. Bu yüzden Öğrenci Birliği Başkanı olarak hepimiz adına okulumuza ve bizi bugünlere kadar sevgiyle ve sabırla yetiştiren çok sevgili öğretmenlerimize teşekkür etmek istiyorum. Yaşasın Koç Lisesi! Koç Özel Liseliler Derneği olarak olarak, Koç Özel Lisesi Merkezi İdare Komitesi’ne bir davet vererek Derneğimizi ve ileriye dönük projelerimizi tanıttık. Sohbet havasında geçen yemekten, tüm katılımcılar çok olumlu duygularla ayrıldılar. English Activity and Drama Club For Children Velilerimizden İngilizce öğretmeni Sevgi İlker, ilkokul öğrencilerine özel dersler veriyor. Bunun yanı sıra, arkadaşı bir İngiliz öğretmenle birlikte okul öncesi (4-6 yaş grubu) ve ilkokul öğrencilerine yönelik kurulan İngilizce Konuşma ve Aktivite Kulübü’nde çocuklara yabancı dil öğrenmeyi sevdiriyorlar. Yazılı, sözlü ve hareketli çeşitli aktivitelerle ve drama çalışmalarıyla, çocuklar eğlenerek İngilizce konuşma, okuma, yazma ve dinleme becerilerini geliştiriyorlar. Yaşlarına göre 3-6 kişilik gruplar halinde yapılan çalışmalarda Koç Özel İlköğretim Okulu ve Lisesi velileri, mezunları ve diğer mensuplarına %20 indirim uygulanıyor. Ayrıntılı bilgi için: Sevgi İlker (0532 315 61 29) Toss Shop 1 yaşına girdi. Bugüne dek göstermiş olduğunuz ilgiye çok teşekkür ederiz. Satışların online olarak da sürdürüldüğünü hatırlatmak isteriz. Kış Buluşmamız , 29 Aralık’ta, Conrad Otel’de 1300 kişi ile gerçekleşti. Tüm mezunlar bir aradaydık. ı, bir Eski anılar yeniden canland . adık yaş u ğun lulu mut olmanın Toss ürünleri ve mezunların l ve yaptıkları özgün müzik oku di. iştir pek da a dah mezun ruhunu New York Buluşmamız 21 Şubat 2009, saat 19:00’da Pera Mediterranean Brasserie’de buluşuyoruz. 303 Madison Avenue, New York Amerika’da çalışan ya da okuyan tüm mezunlarımız davetlidir. İletişim için: [email protected] Ajandalarınıza not etmeyi unutmayın! el Koç Özel Liseliler Derneği Gen 9, 200 k Kurul toplantısı 10 Oca e saat 11:00’de Koç Holding’d nek der Tüm ır. akt yapılac üyelerine duyurulur. Londra Buluş mamız 24 Ocak 2008 , saat: 19:00’da, M elia White House’da bu luşuyoruz. Albany Stre et, Regents Park London NW1 3UP kışwinter2009 53 Onuncu sınıfta kendimi İngilizce öğretmenim Ms. Lajam’ın kampus içindeki lojmanında bulduğum anı unutamam! O sene İngilizce ve Edebiyat derslerimizde okuduğumuz eserlerin çoğu kadın temalıydı ve bu Ms Lajam’ın fazlasıyla ilgisini çeken bir konuydu. Biz dört öğrenciyi, lojmanına Jane Austen’ın “Aşk ve Gurur” romanından uyarlanan film üzerinden konuyu işlemeye davet etmişti. Bu vesileyle öğretmenimizin yaşadığı yeri; çerçeveletmeyi seçtiği, onun için önem taşıyan fotoğrafları; buzdolabındaki notları; kısaca onu biraz daha yakından tanıma şansımız olmuştu. İstanbul’un ücra yerindeki sıcak kampusumuzda yaşadıklarım yazarak bitmeyecek ve yazarak ifade edilemeyecek kadar çok ve güzel! Setur ilanı
Benzer belgeler
Bu PDF dosyasını indir - Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi
Bu noktada, dünyanın en başarılı eğitim sistemleri
ve iyi öğretmenlerin ortak özelliklerini konu alan iki
önemli araştırma geliyor aklıma. Bu raporlar
elimizde ve hepsini inceledik. Çalışmalarımıza...