Taşkın Direktifi`nin Uygulanması için Ulusal Uygulama Planı
Transkript
Taşkın Direktifi`nin Uygulanması için Ulusal Uygulama Planı
Bu proje Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse edilmektedir. Taşkın Direktifi’nin Uygulanması için Ulusal Uygulama Planı Taslağı “Taşkın Direktifinin Uygulanması Geliştirilmesi” AB Eşleştirme Projesi TR 10 IB EN 01 için Kapasitenin Bu proje Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse edilmektedir. Proje Ortakları • Orman ve Su İşleri Bakanlığı Su Yönetimi Genel Müdürlüğü (SYGM) Türkiye Cumhuriyeti Söğütözü Cad. No: 14/E Beştepe / ANKARA • Ekoloji, Sürdürülebilir Kalkınma ve Enerji Bakanlığı Fransa Grande Arche, Tour Pascal A et B 92055 La Défense • Uluslararası Su Ofisi Fransa 21 Rue de Madrid 75008 Paris • Ulusal Romanya Suları İdaresi Romanya Ion Campineanu 11 Sector 1, Bucharest • Ulusal Hidroloji ve Su Yönetimi Enstitüsü Romanya Bucuresti-Ploiesti 97 Sector 1, Bucharest Bu Ulusal Uygulama Planı, eşleştirme projesi kapsamında hazırlanmış olan taslak bir belgedir. Fransa, Romanya ve Türkiye’den uzmanlar arasında gerçekleştirilen bilgi alışverişlerine dayanarak hazırlanmıştır. Ancak bu Planın, hala devam etmekte olan Taşkın Direktifinin uygulanması için bir adım olarak düşünülmesi gerekmektedir. Dolayısıyla, bu belgenin sonuçları nihai çıktı niteliği taşımamaktadır. Bu proje Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse edilmektedir. Taşkın Direktifi’nin Uygulanması için Ulusal Uygulama Planı “Taşkın Direktifinin Uygulanması için Kapasitenin Geliştirilmesi” AB Eşleştirme Projesi TR 10 IB EN 01 Bu belge Avrupa Birliği’nin desteğiyle hazırlanmıştır. Bu belgenin içeriğinden yalnızca Türkiye Cumhuriyeti, Fransa ve Romanya arasında yürütülen eşleştirme projesi ortakları sorumlu olup, hiçbir şekilde Avrupa Birliği’nin görüşlerini yansıtmamaktadır. Aralık 2014 İÇİNDEKİLER YÖNETİCİ ÖZETİ ......................................................................................................................................... 1 ÖNSÖZ ......................................................................................................................................................... 4 TÜRKİYE’DEKİ TAŞKIN RİSKİNE GİRİŞ VE TAŞKIN DİREKTİFİNDE YER ALAN RİSKLE 1. MÜCADELE YÖNTEMLERİNE İLİŞKİN KISA BİLGİLER ........................................................................... 5 1.1. 1.2. 1.3. 1.4. TAŞKIN DİREKTİFİ’NE İLİŞKİN GENEL BİLGİLER.................................................................................. 5 TÜRKİYE'DEKİ TAŞKINLAR .............................................................................................................. 6 TÜRKİYE'DE TAŞKIN DİREKTİFİ...................................................................................................... 10 MEVCUT YASAL VE KURUMSAL YAPIYA İLİŞKİN GENEL BİLGİLER ...................................................... 11 TAŞKIN YÖNETİMİ İÇİN EYLEME YÖNELİK ÖNERİLEN İLKELER VE MAKSATLAR ................. 13 2. 2.1. TAŞKIN YÖNETİMİNİN GENEL İLKELERİ ........................................................................................... 13 TEMEL MAKSATLAR ..................................................................................................................... 14 2.2. 2.3. TEMEL HEDEFLER ....................................................................................................................... 15 TEMEL HEDEF 1: TAŞKIN YÖNETİMİ İLE İLGİLİ YÖNETİŞİMİN GELİŞTİRİLMESİ VE İYİLEŞTİRİLMESİ ............ 15 2.3.1. 2.3.2. TEMEL HEDEF 2: TAŞKINA MEYİLLİ ALANLARDAKİ TÜM VARLIKLARIN ETKİLENEBİLİRLİĞİNİ AZALTARAK TAŞKINLARIN OLUMSUZ ETKİLERİNİN AZALTILMASI ........................................................................................ 21 2.3.3. TEMEL HEDEF 3: FARKINDALIĞIN ARTIRILMASI ............................................................................... 23 TEMEL HEDEF 4: BİLGİNİN GELİŞTİRİLMESİ .................................................................................... 25 2.3.4. 3. TRYP HAZIRLANMASI İÇİN ROLLERİN VE SORUMLULUKLARIN PAYLAŞILMASINI KAPSAYAN YÖNETİŞİM ........................................................................................................................... 27 3.1. 3.2. 3.3. 3.4. İYİ İŞBİRLİĞİNİN ÖNEMİ ................................................................................................................ 27 SU YÖNETİŞİMİ VE TAŞKIN YÖNETİŞİMİ .......................................................................................... 27 DEĞİŞİKLİĞE İLİŞKİN SENARYOLAR ................................................................................................ 28 SEÇENEKLERİN MUKAYESESİ ....................................................................................................... 34 4. 25 HAVZADA TRYP’LERİNİN VE ULUSAL UYGULAMA PLANININ HAZIRLANMASI İÇİN ÖNERİLEN YOL HARİTASI ....................................................................................................................... 36 4.1. 4.2. 4.3. 4.3.1. 4.3.2. 4.4. DİĞER POLİTİKALARLA UYUMLU OLARAK TÜRKİYE'DE TAŞKIN RİSKİ YÖNETİMİ PLANLAMASI ................ 36 BATI KARADENİZ HAVZASINDA TAŞKIN RİSKİ YÖNETİM PLANI OLUŞTURULURKEN EDİNİLEN TECRÜBELER38 25 HAVZADA TAŞKIN RİSKİ YÖNETİM PLANLARININ HAZIRLANMASI İÇİN YOL HARİTASI ........................ 45 TÜRKİYE’DE TRYP’LERİN HAZIRLANMASINA İLİŞKİN GENEL TAKVİM.................................................. 45 TRYP’NİN HAZIRLANMASI İÇİN GEREKLİ AŞAMALAR........................................................................ 45 ULUSAL UYGULAMA PLANI İÇİN EYLEM PLANI ................................................................................. 48 5. TAŞKIN DİREKTİFİNİN AKTARILMASI VE TAŞKIN RİSKİ YÖNETİM PLANLARININ HAZIRLANMASINA İLİŞKİN UYUMLULUK MALİYETİ DEĞERLENDİRMESİ ......................................... 51 5.1. 5.1.1. 5.1.2. 5.2. 5.2.1. 5.2.2. YAPILAN DEĞERLENDİRMENİN VE KULLANILAN METODOLOJİNİN KAPSAMI ......................................... 51 DEĞERLENDİRMENİN KAPSAMI ..................................................................................................... 51 KULLANILAN METODOLOJİNİN ANA HATLARI.................................................................. 52 TÜRKİYE’DEKİ 3 HAVZADA BİRİM FİYATA İLİŞKİN MEVCUT VERİLER ................................................... 53 PİLOT HAVZA: BATI KARADENİZ .................................................................................................... 54 YEŞİLIRMAK VE ANTALYA HAVZALARINDA HİZMET ALIMI YOLUYLA GERÇEKLEŞTİRİLEN ÇALIŞMALAR .... 55 5.2.3. MODELLEME BİRİM FİYATI VE KM BAŞINA HARİTALAMA BİRİM FİYATININ KARŞILAŞTIRILMASI ................................................................................................................................ 57 5.3. ÜÇ HAVZAYA DAYANARAK BÜTÜN TÜRKİYE İÇİN TRYP’LERİN HAZIRLANMA MALİYETİNİN TAHMİN EDİLMESİ 58 ÜÇ HAVZAYA İLİŞKİN DEĞERLERİN DİĞER HAVZALAR İÇİN GEÇERLİLİĞİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ........ 58 5.3.1. 5.3.2. GENELLEME METOTLARI KULLANARAK TÜRKİYE İÇİN MALİYET ARALIĞININ BELİRLENMESİ ......................................................................................................................................... 60 5.4. 5.5. ULUSAL DÜZEYDE DİKKATE ALINACAK EK MALİYETLER ................................................................... 62 ÇIKARILAN DERSLER VE MALİYETİN İLERİDE DAHA İYİ DEĞERLENDİRİLMESİ İÇİN TAVSİYELER .............. 63 i ŞEKİLLER Şekil 1: Taşkın Direktifi Planlama Döngüsü............................................................... 6 Şekil 2: Her bir havzada kaydedilen taşkın olayı ve konumu, 1955-2008. ........... 7 Şekil 3: Taşkınların etkilerinin yıllara göre dağılımı, 1955-2012............................. 8 Şekil 4: 1955-1969, 1970-1997, 1998-2012 Dönemlerinde Yaşanan Taşkınlar ve Can Kayıpları............................................................................................................. 9 Şekil 5: Hasar maliyeti ve can kaybı bakımından Türkiye’deki en kritik yıllar, 1955-2010 ..................................................................................................................... 10 Şekil 6: Türkiye’deki taşkın yönetiminin kurumsal şeması (2014) ....................... 12 Şekil 7: Taşkın politikasının unsurları ....................................................................... 13 Şekil 8: Türkiye'de Taşkın politikası için önerilen ilkeler ........................................ 14 Şekil 9: Temel Hedefler ve İlgili Operasyonel Hedefleri ........................................ 15 Şekil 10: Önerilen senaryoların özet şeması ........................................................... 29 Şekil 11: Senaryo 1 kapsamındaki kurumsal yapılanma şeması ......................... 30 Şekil 12: Senaryo 2 için kurumsal organizasyon şeması ...................................... 31 Şekil 13: Senaryo 3 kapsamındaki kurumsal yapılanma ....................................... 33 Şekil 14: TD ve SÇD uygulamasının senkronizasyonuna genel bakış ............... 36 Şekil 15: TRYP Hazırlanma Takvimi......................................................................... 45 Şekil 16: Taşkın Direktifinin uygulama aşamaları ve Üye Ülkelerin uyması gereken son teslim tarihleri ........................................................................................ 46 Şekil 17: Maliyet değerlendirmesi yapılırken izlenilen aşamalar .......................... 52 Şekil 18: Her bir gösterge için ulusal düzeyde TRYP’lerin hazırlanması için maliyetlerin özeti .......................................................................................................... 61 Şekil 19: Ulusal düzeydeki destekleyici faaliyetlerin maliyetinin özeti ................. 63 TABLOLAR Tablo 1: Taşkın politikasının izlenmesi için göstergeler .................................... 18 Tablo 2: Bilgilendirme ve katılıma ilişkin eylemler ............................................ 24 Tablo 3: Her senaryo için Artılar/Eksileri gösteren kıyaslama tablosu ............. 34 Tablo 4: Batı Karadeniz pilot havzasından elde edilen tecrübelere ilişkin tavsiyeler .......................................................................................................... 40 Tablo 5: Göz önünde bulundurulan maliyet kalemi türleri ................................. 54 Tablo 6: Batı Karadeniz pilot havzasına ilişkin maliyet tahmini......................... 55 Tablo 7: İki havzadaki ihale tutarlarına ilişkin bilgiler ........................................ 56 Tablo 8: Değerlendirmede dikkate alınan maliyet kalemleri ve ilgili değerler (2,5 yıl) .................................................................................................................... 56 Tablo 9: Bir havzada taşkın direktifinin üç aşamasının uygulanma maliyetine ilişkin kullanılan yüzdeler .................................................................................. 57 Tablo 10: Havzaların karakteristiklerinin belirlenmesi için kullanılan bilgiler ..... 58 Tablo 11: 3 havzanın göstergeleri ve bütün Türkiye ile kıyaslamasını gösteren özet tablo .......................................................................................................... 59 Tablo 12: Havzaların özelliklerine ilişkin göstergeleri kullanarak bütün Türkiye için yapılan genelleme sonucu elde edilen maliyetler ....................................... 61 ii KISALTMALAR Kısaltmalar Açıklaması AB AFAD BİD CLC ÇEM ÇŞB DİD DKMP DSİ GTHB HGK HYH İB KB MEB MGM MTA NHYP OGM OSİB SÇD SUEN SYGM SYKK TD TKGM TRÖD TRYP Avrupa Birliği Başbakanlık Afet ve Acil Durum Başkanlığı Bilgi İşlem Dairesi (Bakanlık) Corine Arazi Örtüsü Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Dış İlişkiler Dairesi Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü Devlet Su İşleri Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Harita Genel Komutanlığı Havza Yönetim Heyeti İçişleri Bakanlığı Kalkınma Bakanlığı Milli Eğitim Bakanlığı Meteoroloji Genel Müdürlüğü Maden Tetkik Arama Nehir Havzası Yönetim Planı Orman Genel Müdürlüğü Orman ve Su İşleri Bakanlığı Su Çerçeve Direktifi Su Enstitüsü Su Yönetimi Genel Müdürlüğü Su Yönetimi Koordinasyon Kurulu Taşkın Direktifi Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü Taşkın Riski ön Değerlendirmesi Taşkın Riski Yönetim Planı iii iv YÖNETİCİ ÖZETİ Taşkın Direktifi Ulusal Uygulama Planı Türkiye için taşkın politikası alanındaki hedeflerine ulaşılması bakımından önemli bir araçtır. Bu Plan TR 10 IB EN 01 ‘Taşkın Direktifinin Uygulanması için Kapasitenin Geliştirilmesi’ AB Eşleştirme Projesi kapsamında hazırlanmıştır. Fransız, Romanyalı ve Türk uzmanlar arasında 2,5 yıllık proje süresi kapsamında gerçekleştirilen bilgi alışverişlerine dayanarak hazırlanan bu belge projenin temel çıktılarından biridir. Genellikle ‘Taşkın Direktifi’ olarak bahsedilen 2007/60/EC referanslı ‘Taşkın Risklerinin Değerlendirilmesi Ve Yönetilmesine İlişkin AB Direktifi 23 Ekim 2007’de kabul edilmiştir. Taşkın Direktifinin maksatları: o o o Toplulukta meydana gelen taşkınların insan sağlığı, çevre ve ekonomik faaliyetler üzerindeki olumsuz etkilerinin azaltılması maksadıyla taşkın risklerinin değerlendirilmesi ve yönetilmesi için çerçeve oluşturmak, Taşkın riskinin değerlendirilebilmesi maksadıyla taşkın tehlike ve risk haritalarının hazırlanmasına ilişkin prosedürleri belirlemek, Taşkın riski yönetim planlarında, taşkın tahmini ve erken uyarı sistemleri dahil olmak üzere önleme, koruma, hazırlıklı olma gibi taşkın yönetimiyle ilgili bütün alanlara, havzaların ya da alt havzaların karakteristik özelliklerini de dikkate alarak yer vermektir. Taşkın Direktifi, potansiyel ciddi taşkın riski taşıyan alanların belirlenmesini takiben her bir nehir havzası (25) düzeyinde koordine edilecek olan Taşkın Riski Yönetim Planlarının hazırlanmasını gerektirmektedir. Türkiye’de sebep olduğu can kabı ve ekonomik hasar bakımından, doğal afetler arasında taşkınlar depremlerden sonra ikinci sırada yer almaktadır. Mevcut verilere göre taşkınlar her yıl yaklaşık 100 milyon $’lık ekonomik kayba yol açmaktadır. Taşkın olaylarının meydana gelişindeki değişimler ve özellikle de Türkiye’deki nüfus, hasar maliyeti ve ekonomik gelişme üzerindeki etkileri incelendiğinde, taşkın koruma projeleri sayesinde taşkınlar neticesinde meydana gelen can kaybı sayısında önemli azalma olduğu görülmektedir. Ancak, ekonomik gelişmelerin sonucu olarak taşkın riski alanlarındaki ekonomik değer taşıyan varlıkların sayısı arttığından dolayı ekonomik kayıplarda artış meydana gelmiştir. Bu sebeple, taşkın yönetimi yaklaşımının değiştirilmesi gereklidir. Çünkü gerçekten de, sadece koruma ve taşkından korunmaya dayalı taşkın yönetimi yaklaşımı yeterli değildir. Taşkın yönetimi politikasının aynı zamanda taşkın riskinin önlenmesi ve kriz yönetimi konularını da içermesi gerekmektedir. Ayrıca, fırtına ve şiddetli yağışlarda meydana gelmesi beklenen artış gibi iklim değişikliğine ilişkin tahminlerin de dikkate alınması gereklidir. Eksiksiz ve etkili bir taşkın yönetimi politikasının geliştirilebilmesi için ilk etapta stratejilerin ve özellikle de taşkın yönetimi hedeflerinin açık bir şekilde belirlenmesi gereklidir. Bu stratejiye dayalı olarak, tedbirler programı yoluyla havza bazında taşkın riski yönetim planlarının hazırlanması mümkün olacaktır. Taşkın Direktifi gerekliliklerine mümkün olduğunca yakın uygulamaların gerçekleştirilmesi, özellikle de Taşkın Riski Yönetim Planlarının hazırlanmasına odaklanılacak olunursa temel boşlukların ve potansiyel iyileştirmelerin belirlenmesi maksadıyla mevcut yasal ve kurumsal yapının analizinin yapılması gerekmektedir. 1 Mevcut durumda Türkiye’de taşkın öncesi, esnası ve sonrası taşkın yönetimi alanında görev yapan oldukça fazla kurum ve kuruluş bulunmaktadır. Bu kurumların görevleri arasında koruma çalışmaları ve nehir yönetimi, arazi kullanımı politikaları, sivil savunma, afet ve acil durum müdahalesi, arazi yönetimi, risk yönetimi, hidrometeoroloji gibi alanlar bulunmaktadır. Kurumsal yapılanmaya bakıldığında oldukça çeşitli ilgili kurum olmasına rağmen, son yıllarda yapılanmaya ilişkin önemli gelişmeler kaydedildiği görülmektedir. Nehir havzası kurumları ve yönetim planları mevcut düzenleyici belgelerde (havza yönetim heyetlerinin teşekkülü, görevleri, çalışma usul ve esasları hakkındaki 28681 sayılı ve 18/06/2013 tarihli resmi gazetede yayımlanan tebliğ) olgun bir düzeye ulaşmıştır. Bu gelişmeye ek olarak, taşkınla ilgili kurumların oluşturulması gerekmektedir. Çünkü taşkın yönetimi ve taşkın yönetim planlarının hazırlanmasına ilişkin taslak yönetmelik ve Havza Yönetim Heyetleri revize taslak yönetmeliğinde Havza Yönetim Heyetleri ve Su Yönetimi Koordinasyon Kurulu gibi mevcut kurumlara taşkınla ilgili yeni yetkiler verilmektedir. Yine de, TD uygulaması için yönetişim düzeyinin güçlendirilmesi gereklidir. Bunun sağlanabilmesi için de, farklı uygulama düzeylerinde (ulusal, havza, il…) gerçekleştirilen çalışmaların belirlenmesine ve aynı zamanda paydaşların katılımın sağlanması için gerekli düzenlemelerin yapılmasına ihtiyaç vardır. Son olarak da, 25 havzada Taşkın Riski Yönetim Planlarının hazırlanması için görev ve sorumlulukların belirlenmesi, havza düzeyindeki kapasitelerin geliştirilmesini gerekmektedir. Bu sebeple, bu Ulusal Uygulama Planında uzun vadede Nehir Havzası Otoritelerinin oluşturulmasına ilişkin tavsiyelerde bulunulmaktadır. Yasal bakımdan, Türkiye ’de hala taşkın konusundaki düzenlemelere ilişkin kapsamlı bir yasal temelin oluşturulmasına ihtiyaç vardır. Su Kanunu taslağı hazırlanmış olup onaylanması beklenmektedir. Yasal ve Kurumsal Boşluk Analizi Raporunda da belirtildiği gibi, bu taslak kanun taşkın konusunu da içermesi nedeniyle kabul edilebilir. Diğer bir çözüm de, Taşkın Direktifi hükümlerine yer verilmesi maksadıyla taşkın yönetimi ve taşkın yönetimi planlarına ilişkin taslak yönetmelikte olduğu gibi, bu kanunun ikincil mevzuat belgeleriyle detaylandırılması olabilir. Eğer kabul edilirse bu ikincil mevzuat belgesiyle uyumluluğun sağlandığı söylenebilir. Taşkın Riski Yönetim Planlarının su, arazi kullanımı ve diğer politikalarla koordine edilmesi gereklidir. Bu koordinasyonun özellikle 6 yıllık bir planlama döngüsüne sahip olması, kamuoyu ve paydaş katılımı konusunda TD ile benzer bir yaklaşıma sahip olan Su Çerçeve Direktifi ile sağlanması gerekmektedir. Aday ülke olarak, Türkiye Su Çerçeve Direktifi ve Taşkın Direktifine ilişkin olarak özellikle zaman çizelgesi bakımından AB uygulamalarıyla tam uyumlu değildir. Mevcut durumda Nehir Havzası Yönetim Planlarının ve Taşkın Riski Yönetim Planlarının hazırlanmasının 2021-2023 yılları arasında tamamlanması öngörülmektedir. 2021 yılında, Üye Ülkeler üçüncü Nehir Havzası Yönetim Planlarını ve ikinci Taşkın Riski Yönetim Planlarını hazırlamış olacaklar. Dolayısıyla, bu tarihten itibaren SÇD ve TD için takvimlerin ve resmi uygulama aşamalarının Avrupa Birliği Üye Ülkelerinde olduğu gibi senkronize edilmesi tavsiye edilmektedir. Ulusal Uygulama Planında ayrıca, TRYP’lerde yer alacak olan hedefler de belirlenmektedir. Bu hedeflerden bazıları yasal düzenlemeler ve yapısal olmayan tedbirlerle ilgiliyken diğerleri de yerel projeler ve yapısal tedbirlerle ilgilidir. Dolayısıyla 2 TRYP’lerin hazırlanması ve uygulanması hem ulusal hem de havza düzeyinde gerçekleştirilecek olan faaliyetlere dayanmaktadır. Bu sebeple de, Ulusal Uygulama Planında; yönetmeliklerin, metodolojilerin, çalışmaların ve çerçevelerin ulusal düzeyde hazırlanması gerektiği vurgulanmaktadır. Aksi halde arazi kullanımı politikaları, sigorta sisteminin iyileştirilmesi, taşkın tahmini ve erken uyarı sistemi, su bilgi sistemi gibi hedeflerin TRYP’ler kapsamında uygulanabilmesi için gerekli temel oluşturulmamış olacaktır. Ulusal Uygulama Planında havza düzeyinde TRYP’lerde yer alacak olan bütün hedeflerin belirlenmesi için gerekli çerçevenin oluşturulması maksadıyla belirlenecek olan ulusal eylemlere ilişkin de bir yol haritası önerisinde bulunulmaktadır. Bu yol haritası dört temel maksadın her biri için ilgili eylemlerin listesi, potansiyel son tarihleri ve görevin kimin tarafından yerine getirileceği gibi somut bilgiler içermektedir. Son olarak da, bu Planda, ileride Taşkın Direktifiyle uyumun sağlanmasına ilişkin maliyet tahmininde bulunulmaktadır. Ulusal düzeydeki tahminler ve bazı havzalara ilişkin mevcut bilgilere dayalı olarak bütün Türkiye için yapılan genellemenin belirsizlik payı bulunmaktadır. Yine de, bu çalışma kapsamında yapılan tahminlerle Türkiye’deki 25 havza için TRYP’lerin hazırlanması ve ulusal düzeydeki gerekli destekleyici faaliyetlerin yerine getirilmesine ilişkin maliyet aralığına yönelik ön bilgiler sunulmaktadır. Türkiye’deki her nehir havzasında yürütülmesi gerektiği tahmin edilen faaliyetlerin kapsamının gerçekte uygulanması gerekebilecek çalışmalara yaklaştırılabilmesi maksadıyla uygun göstergelerin kullanılması sayesinde, gerçekleştirilen çeşitli hesaplamalar, ileride TRYP’lerin hazırlanması için gerekli olacak olan maliyetin daha iyi tahmin edilmesinin mümkün olduğunu göstermiştir. Bu, özellikle ileride teknik destek ya da hizmet alımı yöntemlerinin kullanılması durumunda ayrıca önemli olacaktır. TRYP’lerin hazırlanması için tahmin edilen maliyetin Türkiye’deki su alanındaki genel bütçeyle kıyaslandığında çok az olduğunun vurgulanması gerekmektedir. Ancak, uygun maliyetli tedbirler belirlenmesi ve dolayısıyla da, yapısal tedbirlere ilişkin önemli yatırımların karar alma sürecinde temel teşkil edeceğinden dolayı, Taşkın Riski Yönetim Planlarının öneminin azımsanmaması gerekmektedir. 3 ÖNSÖZ Taşkın Direktifinin (TD) Uygulanması için Ulusal Uygulama Planı, (AB Üyesi olan veya olmayan) ülkenin nüfus, ekonomik faaliyetler, çevre ve kültürel miras gibi toplamı sürdürülebilir kalkınmayı sağlayan ana hedeflerine ulaşmasına katkı sağlayan önemli bir araçtır. Bu belge, "Taşkın Direktifinin uygulanması için kapasitenin geliştirilmesi," (TR 10 IB EN 01) Avrupa Birliği Eşleştirme Projesi çerçevesinde hazırlanmıştır. Üye Devletler Fransa, Romanya'dan uzmanlar ve Türk uzmanları arasındaki etkileşime dayalı olarak hazırlanmış olan bu belge, 2,5 yıllık projenin temel sonuçlarından biridir. Belgede ilk olarak Avrupa'daki Taşkın Direktifi kapsamı ve Türkiye'de taşkın konusuyla ilgili mevcut durum ve uygulamalar yer almaktadır. İkinci bölümde Taşkın politikasını oluşturan unsurlar; ilkeler; uygulanması için takip edilen hedefler ve ayrıntılı maksat sunulmaktadır. Üçüncü bölümde Taşkın Direktifinin uygulanmasında yönetişim için gerekli organizasyon sunulmaktadır. Belgenin son iki bölümünde ise, gerekli eylemler uygulamaya ilişkin yol haritası ve aktarımla ilgili maliyetler olarak yeniden gruplandırılmakta ve Taşkın Riski yönetim Planları sunulmaktadır. 4 1. TÜRKİYE’DEKİ TAŞKIN RİSKİNE GİRİŞ VE TAŞKIN DİREKTİFİNDE YER ALAN RİSKLE MÜCADELE YÖNTEMLERİNE İLİŞKİN KISA BİLGİLER 1.1. Taşkın Direktifi’ne İlişkin Genel Bilgiler Bir doğa olayı olan taşkınlar can kayıplarına ve insanların yaşadıkları yeri terk etmelerine sebep olma, çevreye ve ekonomik kalkınmaya ciddi zarar verme ve topluluğun ekonomik faaliyetlerini zayıflatma potansiyeline sahiptir. Genellikle Taşkın Direktifi olarak söz edilen Taşkın Risklerinin Değerlendirilmesi ve Yönetimine ilişkin AB Direktifi [2007/60/EC] 23 Ekim 2007 tarihinde kabul edilmiştir. Maksadı taşkınların insan sağlığı, çevre, kültürel miras ve ekonomik faaliyetler üzerinde oluşturduğu riskleri azaltmak ve yönetmektir. Direktifin yaklaşımı, altı yıllık bir planlama döngüsüne dayanmaktadır. Taşkın Direktifinin geliştirilmesi 2002 yılında Orta Avrupa'yı vuran büyük ve yıkıcı taşkınlar sonrasında gündeme gelmiş Taşkın riskini azaltmak ve iklim değişikliğinin bir sonucu olarak taşkın riskinde gelecekte meydana gelecek değişiklikleri dikkate almak gibi temel bir amaçla yürürlüğe girmiştir. TD karada yer alan varlıkların taşkınlar yoluyla gelen suların teşkil ettiği tehlikelerden korumasına odaklanmakta olup, bu özelliği bakımından bir kaynak olarak suyun korunması ile ilgili olan SÇD'den farklıdır. TD Üye Devletlerde üç aşamada uygulanmaktadır. İlk aşamada, AB Üyesi Devletlerin taşkın riskinin mevcut olduğu ya da bir taşkın olayının yaşanabileceğinin düşünüldüğü alanları (Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanlar olarak adlandırılan) belirlemek maksadıyla 22 Aralık 2011 tarihine kadar nehir havzaları ve kıyı bölgeleri için Taşkın Riski Ön Değerlendirmesini (TRÖD) tamamlamış olmaları gerekmektedir. Taşkın riski, Taşkın Direktifinde yer alan önemli bir kavramıdır. Taşkın riski, taşkının meydana gelme olasılığı ve sonuçlarının bir kombinasyonudur. İkinci aşamada, Üye Devletlerin, belirlenmiş olan Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanlar için 22 Aralık 2013 tarihine kadar taşkın tehlike ve taşkın risk haritalarını hazırlamaları gerekmektedir. Bu haritaların, taşkın olayının ekstrem durum olarak değerlendirilebileceği alanlar dahil, meydana gelme olasılığı yüksek (tercihe bağlı), orta ve düşük taşkınlara meyilli olan alanları göstermesi gerekir. Haritaların aynı zamanda öngörülen taşkın yayılım alanı, su derinliği ve mümkünse akış hızı (taşkın tehlike haritaları) ve taşkından etkilenebilecek ekonomik faaliyetler, risk altındaki kişi sayısı ve taşkının yol açacağı çevresel zararlara (taşkın risk haritaları) ilişkin detaylı bilgileri içermesi gerekmektedir. TD’nin üçüncü aşamasında ise, Üye Devletlerin 22 Aralık 2015 tarihine kadar havza düzeyinde Taşkın Riski Yönetim Planlarını (TRYP) hazırlamaları gerekmektedir. Böylelikle bu süreç, Su Çerçeve Direktifinin Nehir Havzası Yönetim Planları döngüsüyle uyumlaştırılacaktır. Taşkın Riski Yönetim Planları, önleme, koruma ve hazırlıklı olmaya odaklanmakta, Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanlarda taşkın riskinin yönetilmesi için hedefleri ve bu hedeflere ulaşmak için alınacak öncelikli tedbirleri belirlemektedir. Üye Devletler, üçüncü ülkeler dahil olmak üzere, ortak nehir havzalarında, taşkın riski yönetimi uygulamalarını koordine etmeli ve komşu ülkelerde taşkın riskini artıracak nitelikte tedbirler uygulamamalıdır. Üye Devletler ayrıca, iklim değişikliğinin yanı sıra, TD'de taşkın risk yönetimi döngüsünde ele alınan sürdürülebilir arazi kullanımı uygulamaları ve iklim değişikliği dahil olmak üzere, uzun vadeli gelişmeleri de göz önünde bulundurmalıdır. Hazırlanan tüm değerlendirmelerin, haritaların ve planların kamu erişimine açık olması ve Üye Devletlerin TRYP'lerin hazırlanmasında ilgili tarafların aktif katılımını teşvik etmeleri gereklidir. 5 Özetlemek gerekirse TD aşağıdaki faaliyetlerin gerçekleştirilmesi maksadıyla tasarlanmıştır : • Avrupa Topluluğunda taşkınların insan sağlığı, çevre, kültürel miras ve ekonomik faaliyetler üzerindeki olumsuz sonuçlarının azaltılması maksadıyla taşkın risklerinin değerlendirilmesi ve yönetilmesi için bir çerçeve oluşturmak, • Taşkın riskinin belirlenmesi maksadıyla taşkın tehlike haritaları ve taşkın risk haritalarının üretilmesi için bir süreç oluşturmak, • Taşkın riski yönetim planlarında taşkın tahmini ve erken uyarı sistemleri dahil olmak üzere önleme, koruma ve hazırlıklı olma ilkelerine odaklanarak, nehir havzasının ya da alt havzanın kendine özgü özelliklerinin dikkate alınmasıyla taşkın riski yönetiminin bütün boyutlarını kapsamak . TD’nin planlama döngüsü Şekil 1'de gösterilmiştir. TD planlama döngüsü SÇD'nin döngüsü ile uyumlu hale getirilmiştir ve iki Direktifin koordinasyon halinde uygulanması gereklidir. 2014 Aralık ayı itibariyle, ilk Taşkın Riski Yönetim Planlarının hala hazırlanmamış olduğu ve bu nedenle de, Üye Devletlerin hala TD ve SÇD arasındaki sinerjilerden nasıl yararlanabileceği konusunda bir öğrenme sürecinden geçtiklerinin unutulmaması gerekmektedir. Şekil 1: Taşkın Direktifi Planlama Döngüsü 1.2. Türkiye'deki Taşkınlar Türkiye'de kayıplara sebep olma bakımından taşkınlar doğal afetler arasında depremlerden sonra ikinci sırada gelmektedir. Taşkınlar genellikle ilkbahar ve yaz aylarında meydana gelmekte ve taşkınlardan en fazla etkilenen bölgeler Karadeniz, Akdeniz ve Batı Anadolu bölgeleri olmaktadır. Taşkın bölgedeki iklim değişikliği, jeoteknik ve topografik özelliklere göre meydana gelen tabii bir olaydır. Bu olayın bir afete ya da probleme dönüşmesi ise beşeri faaliyetlerin sonucudur. Taşkın alanlarında önceden herhangi bir tedbir almadan 6 gerçekleştirilen kontrolsüz şehircilik faaliyetleri dünyanın her yerinde taşkın afetlerinin en önemli sebeplerinden biridir. Bu çerçevede, Türkiye’nin taşkın riskine hassasiyetinin mertebesini, tabii etkenler olarak nitelenebilecek coğrafi, iklimsel ve fiziksel özellikleri ile sosyo-ekonomik gelişme faaliyetlerinin (insan faaliyetlerinden kaynaklanan etkenler) belirlediğini ifade etmek gerekmektedir. İklimsel yönden Türkiye bazı mevzi istisnalar dışında yarı-kurak iklim özelliklerine sahiptir. Ancak, bu genel özellik yağışa yönelik nitelikler de dahil olmak üzere bölgeden bölgeye önemli farklılıklar göstermektedir. Nitekim ülkedeki yıllık ortalama yağış miktarının 643 mm olmasına karşın, bu değer Güneydoğu bölgesinde 250 mm ye kadar düşmekte buna karşın Karadeniz bölgesinin doğu kesimlerinde 2500 mm’ye kadar çıkabilmektedir. Ülkenin fiziksel nitelikleri yönünden nehir yataklarının büyüklükleri, jeolojik ve topoğrafik nitelikleri, kullanım durumu ve şartları, toprak özellikleri ile orman örtüsü ve erozyon şartları, mecra eğim ve uzunlukları gibi parametreler de taşkın olaylarına hassasiyetin ölçüsünü belirleyen önemli doğal etkenler arasında yer almaktadır. Türkiye 25 hidrolojik havzaya bölünmüş olup DSİ verilerine göre bu havzalardaki toplam yıllık akım 186 milyar m3’tür. Bunun yaklaşık üçte biri, ülkenin doğusunda yer alan FıratDicle havzasına ait olup bunu alansal büyüklük olarak Kızılırmak ve Sakarya havzaları izlemektedir. Ortalama yıllık su potansiyeli olarak Fırat-Dicle havzasından sonra Doğu Karadeniz, Doğu Akdeniz ve Antalya Havzaları gelmektedir. Tarihi taşkın olaylarına ilişkin envanter verilerine bakıldığında, taşkınların en fazla Mart, Nisan, Mayıs, Haziran ve Temmuz ayında meydana geldiği ve Karadeniz, Akdeniz ve Batı Anadolu bölgelerinin taşkınlardan en çok etkilenen bölgeler olduğu görülmektedir. Bu durum aynı zamanda bu bölgelerdeki topografya, bitki örtüsünün dağılımı ve yerleşim türü ve yağış dağılımıyla da uyumludur.Aşağıdaki şekilde 1955-2012 yılları arasında havzalarda meydana gelen taşkın olayları ve konumlarına ilişkin bilgiler yer almaktadır. Şekil 2: Her bir havzada kaydedilen taşkın olayı ve konumu, 1955-2008. 7 Ülkemizde taşkın, depremlerden sonra en büyük ekonomik kayıplara neden olan doğal afettir. Mevcut veriler itibari ile taşkınlardan kaynaklanan ekonomik kayıp her yıl yaklaşık 100 milyon $ zarara yol açmaktadır. Aşağıdaki şekil taşkın olayı, can kaybı sayısı, taşkına maruz kalan alan ve ilgili hasar maliyeti bakımından (Amerikan doları olarak) 1955-2012 yılları arasında Türkiye’de meydana gelen taşkın olaylarına ilişkin özet bilgileri göstermektedir. Şekil 3: Taşkınların etkilerinin yıllara göre dağılımı, 1955-2012 Şekil 4’te de görüldüğü üzere, 1955-1969 döneminde meydana gelen ciddi taşkın sayısı 1052 olup 469 kişi hayatını kaybetmiştir. Diğer bir ifade ile bu dönemde ülkemizde her bir yılda ortalama 70 adet taşkın olduğu ve her yıl ortalama 31 kişinin taşkınlarda hayatını kaybettiği görülmektedir. 1970-1997 döneminde değerlendirilen toplam taşkın sayısı ise 610 ve toplam can kaybı sayısı 529’dur. Diğer bir ifade ile bu dönemde her yıl ortalama 22 adet taşkın olduğu ve yılda ortalama 19 kişinin taşkınlarda hayatını kaybettiği görülmektedir. 1955-1997 döneminde en fazla can kaybına yol açan taşkın afeti 1957 yılı Eylül ayında Ankara’nın Hatip çayı vadisinde yaşanmış ve 185 kişinin ölümü ile sonuçlanmıştır. 8 1998-2012 döneminde değerlendirilen toplam taşkın sayısı ise 746 ve toplam can kaybı sayısı 482’dir. Şekil 4: 1955-1969, 1970-1997, 1998-2012 Dönemlerinde Yaşanan Taşkınlar ve Can Kayıpları Yukarıda iki ayrı dönemi karşılaştıran mukayeselerden yola çıkarak, akarsu havzalarında taşkın koruma projeleri hizmete girdikçe taşkınların sebep olduğu can kayıplarında önemli azalmalar olduğu görülmektedir. Ancak, tam tersine, ekonomik kayıplar artmıştır. Zira ekonomik gelişmenin sonucu olarak taşkın riski taşıyan alanlardaki ekonomik değerler de o ölçüde artmakta ve artık daha küçük frekanstaki bir taşkın önceden daha büyük frekanslı bir taşkında yaşanandan çok daha büyük ekonomik kayıplar oluşturabilmektedir. Aşağıda yer alan Şekil 5’te yakın tarihte (2000 yılından beri) meydana gelmiş olan taşkınlar sırasında her bir yıl için taşkın hasarında (dairenin boyutuyla orantılı olarak) meydana gelen önemli artışa ve can kaybı ile arasındaki bağlantısızlığa (renkle orantılı olarak) yer verilmektedir. Son yıllarda meydana gelen taşkın sayısında artış olmasına rağmen, can kaybında bir artış görülmemektedir. 9 Şekil 5: Hasar maliyeti ve can kaybı bakımından Türkiye’deki en kritik yıllar, 1955-2010 Bu bölümde yapılan analizlerde taşkın karakteristiklerinin çeşitliliği ve Türkiye’deki bölgelere nasıl yansıdığına vurgu yapılmak istenmiştir. Aynı şekilde zaman içerisinde meydana gelen farklı eğilimlere de değinilmiştir. Bu eğilimlerden bir tanesi taşkın hasar maliyetinde meydana gelen artıştır. 1.3. Türkiye'de Taşkın Direktifi Taşkın olaylarının meydana gelmesindeki değişimler ve eğilimler ve bunların özellikle nüfus, hasar maliyeti ve Türkiye'deki ekonomik kalkınma üzerindeki sonuçları dikkate alındığında, taşkın yönetimi yaklaşımını değiştirmek gerektiği görülmektedir. Ayrıca, fırtına ve şiddetli yağış gibi uç olayların artma olasılığının yükseleceğinin tahmin edildiği düşünülecek olursa, iklim değişikliği hakkındaki öngörüler de dikkate alınmalıdır. Türkiye’de nehir havzalarında yaşanan ve önemli can ve mal kayıplarına neden olan taşkınlar nehir havzalarında veya taşın riski alanlarına bitişik alanlarda yürütülen kontrolsüz ve düzensiz kentleşme faaliyetleri sonucunda meydana gelmektedir. Sadece koruma ve taşkından korunmaya dayalı ilk taşkın yönetimi yaklaşımı yeterli değildir. Taşkın yönetimi politikası bunların yanı sıra taşkın riskini önlemeyi ve taşkın sırasında kriz yönetimini de kapsamak zorundadır. Ayrıca taşkından korumaya yönelik çalışmaların memba ve mansap alanlarının yanı sıra komşu alanlarda meydana getirebileceği olası olumsuz etkilerin de göz önünde bulundurulması gereklidir. Sağlam ve etkin bir taşkın riski yönetim politikası geliştirmek için, öncelikle bu stratejiyi netleştirmek ve özellikle taşkın yönetimi hedeflerini belirlemek gereklidir. Bu stratejiye dayanarak, ilgili ölçekte bir taşkın riski yönetim planı oluşturmak ve tedbirler programları aracılığıyla bu planı uygulamak mümkün olacaktır. AB Taşkın Direktifi gibi iyi bir çerçeve olarak kabul edilebilecek bir belge zaten mevcut olduğundan, Türkiye, mümkün olduğu kadar bu çerçeveyi ve özellikle de AB Taşkın Direktifi tarafından tavsiye edilen yöntemi ve çeşitli adımları takip edebilir. 10 1.4. Mevcut Yasal ve Kurumsal Yapıya İlişkin Genel Bilgiler Mevcut durumda Türkiye’de taşkın öncesi, esnası ve sonrasında görev yapmakta olan birçok kurum bulunmaktadır. Bu kurumların yetki alanları arasında koruma çalışmaları ve nehir yönetimi, arazi kullanımı politikaları, sivil savunma, afet ve acil durum müdahalesi, arazi yönetimi, risk yönetimi, hidro-meteoroloji yer almaktadır. Taşkın Direktifinin yerine getirilmesi ve özellikle TRYP’nin hazırlanması için, temel boşlukların ve potansiyel gelişmelerin belirlenmesi maksadıyla mevcut yasal ve kurumsal yapılanmanın değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu Bağlamda, Türkiye’deki mevcut yasal ve kurumsal durumda önemli eksiklikler olmasına rağmen taslak mevzuatlar ve düzenleyici metinler umut vaat etmektedir. Mevcut kurumsal yapılanmaya ilişkin olarak, TRYP’lerin hazırlanmasından ve uygulanmalarının koordinasyonundan ve izlenmesinden sorumlu olan kurum SYGM’dir. Planlarda belirlenen tedbirlerin uygulanmasından sorumlu olan kurum ve kuruluşlar - Su Yönetimi Genel Müdürlüğü (SYGM) - Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü - Meteoroloji Genel Müdürlüğü (MGM) - Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü (ÇEM) - Orman Genel Müdürlüğü (OGM) - Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü (DKMP) - Başbakanlık Afet ve Acil Durum Başkanlığı (AFAD) - Çevre ve Şehircilik Bakanlığı - Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı - Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı - Valilikler - Yerel İdareler - İl Özel İdareleri Aşağıdaki şekilde bu kurumların organizasyon şemasına yer verilmektedir. 11 Şekil 6: Türkiye’deki taşkın yönetiminin kurumsal şeması (2014) Bu kurumsal duruma bakıldığında oldukça fazla kurumun olduğu ancak geçtiğimiz yıllarda kurumsal yapılanmaya ilişkin durumun iyileştiği görülmektedir. Nehir havzası kurumları ve yönetim planları mevcut düzenleyici belgelerde önemli ölçüde olgun hale gelmiştir (28681 sayılı ve 18/06/2013 tarihli resmi gazetede yayımlanan Havza Yönetim Heyetlerinin Teşekkülü, Görevleri Çalışma Usul ve Esasları hakkındaki Tebliğ’ine bakınız). Yine de, taşkınla ilgili kurumların hala oluşturulması gerekmektedir. Ancak bu durum yakında çözüme kavuşacaktır. Taşkın yönetimi ve taşkın yönetim planlarına ilişkin Taslak Yönetmelikle (Mart 2014) mevcut kurumlara taşkınla ilgili yetkiler eklenmektedir (Havza Yönetim Heyetleri ve Su yönetimi Koordinasyon Kurulu) Yasal bakımdan, Türkiye’de taşkın mevzuatı konusunda hala eksiksiz bir yasal temele ihtiyaç vardır. Su Kanunu taslağı hazırlanmış olup onaylanması beklenmektedir. Diğer bir çözüm de taşkın yönetimi ve taşkın yönetimi planlarına ilişkin taslak yönetmelikte (Mart 2014) olduğu gibi ikincil mevzuatla detaylandırılacak olan Taşkın Direktifi hükümlerine yer verilmesi maksadıyla 4373 sayılı ve 14/01/1943 (tadil edilmiş) taşkın suları ve su baskınlarına karşı korunma kanununun değiştirilmesi olabilir. Eğer kabul edilirse bu ikincil mevzuatın uyumlu olduğu düşünülebilir. 12 2. TAŞKIN YÖNETİMİ İÇİN EYLEME YÖNELİK ÖNERİLEN İLKELER VE MAKSATLAR Taşkın politikasının ulusal uygulaması • Çeşitli aktörler arasında paylaşılan ilkelere dayanacak • Net maksatları takip edecek • Ayrıntılı hedefleri takip ederek uygulanacaktır. Bu bölüm Şekil 7'de gösterilen 3 unsuru ele almaktadır. Şekil 7: Taşkın politikasının unsurları 2.1. Taşkın Yönetiminin Genel İlkeleri Taşkın politikası Taşkın Direktifinin, daha genel anlamda da taşkınla ilgili tedbirlerin belirleneceği ve uygulanacağı bir genel çerçeve sağlayan net ilkelere dayanacaktır. Türkiye'de, genel ilkeler şunlardır: - Taşkın riski yönetimi koruma, önleme ve kriz yönetimi olmak üzere üç temel bileşeni kapsamalıdır. - Taşkın riski yönetimi taşkın olayından önce, taşkın esnasında ve taşkın olayı sonrasında ortaya çıkan konuları kapsamalıdır. - Taşkın riski yönetimi riskler, göstergeler ve tehlikeler konusunda sağlam bilgilere dayanmalıdır. - Takın riski yönetimi Nehir havzası yönetimi hedefleri ile bütüncül olmak zorundadır. Bu bütüncüllük mekanizmalar ve yönetmelik yoluyla veya uygun bir kurumsal organizasyonla sağlanabilir. Sürdürülebilir Taşkın yönetiminin çoklu tedbirleri içeren programlar ve planlar kapsamında nehir havzasında geliştirilen çalışma temelinde entegre bir şekilde ele alınması gerekir. - Taşkın riski yönetiminin dayanması gerekir. memba 13 ve mansap arasındaki dayanışmaya - Taşkın riski yönetimi taşkın tehlikelerinin etkilerini önlemek ve azaltmak için kullanılan yapısal tedbirler ve etkilenebilirliğin azaltılması için yapısal olmayan tedbirleri içeren bir dizi tedbirin belirlenmesini gerektirir. Bu tedbirler ayrıca mümkün olduğunca yeşil altyapılar ve doğal su tutma tedbirlerinin kullanılmasını desteklemelidir. Şekil 8 bu ilkeleri özetlemektedir. Şekil 8: Türkiye'de Taşkın politikası için önerilen ilkeler 2.2. Temel Maksatlar Taşkın yönetimi aşağıda listelenen temel maksatları takip etmek maksadıyla uygulanmaktadır. Temel maksatlar şunlardır: - - - İnsanların güvenliğini artırmak: Günümüzde, taşkınlar risk bölgelerinde yaşayan insanlar için önemli bir risk teşkil etmektedir. İnsanların güvenliğini artırmak, can kaybı veya ağır travmayı sınırlandırmak suretiyle gerçekleştirilmektedir. Riskin tamamen ortadan kaldırılmasının oldukça zor olduğu bilindiğinden, insanların güvenliğini arttırma bu nedenle aynı zamanda riskle birlikte yaşamayı da öğrenmek anlamına gelmektedir. Hasardan kaynaklı maliyetin azaltılması: Beşeri faaliyetler ve kentleşmeye bağlı olarak taşkın ovalarında etkilenebilecek olan unsurların artması nedeniyle, taşkın kaynaklı zararın maliyeti sürekli artmaktadır. Arazi kullanımının yönetimi ve koruma yatırımları ile ilgili sürdürülebilir ve diğer uygun tedbirlerin belirlenmesi yoluyla bu maliyetlerin en kısa sürede kontrol altına alınması gerekmektedir. Taşkın sırasında kriz yönetimini ve sonrasındaki iyileştirme faaliyetlerini geliştirme: Strateji ulusal ve yerel düzeyde riski önlemeyi organize etme ve insan sağlığı, ekonomik faaliyet, kültürel miras ve çevre üzerindeki potansiyel etkilerini azaltmak üzere, önemli bir taşkın sonrasında, hızlı ve etkin bir harekete geçebilme yeteneği üzerinde durmaktadır. Taşkın yönetim araçlarını birleştirmek ve zararları en aza indirmek maksadıyla taşkın riskinin tüm paydaşlar tarafından sahiplenilmesini sağlamak önemlidir. 14 2.3. Temel Hedefler Yukarıdaki ilkeler doğrultusunda ve temel maksatlara ulaşmak için, taşkın risk yönetiminin geliştirilmesi maksadıyla dört hedef belirlenmiştir. Bu hedefler aşağıda sunulmakta ve Şekil 9'da özetlenmektedir. Şekil 9: Temel Hedefler ve İlgili Operasyonel Hedefleri 2.3.1. Temel Hedef 1: Taşkın Yönetimi İle İlgili Yönetişimin Geliştirilmesi ve İyileştirilmesi Tüm dönemlerde etkin taşkın riski yönetiminin tüm eksenlerinin uygulanması maksadıyla ilgili tüm düzeylerde (ulusal, il, havza ve yerel) tüm paydaşlar arasında sorumlulukların paylaşılmasını ve koordinasyonu sağlayarak, taşkın yönetimi ile ilgili yönetişimin geliştirilmesi ve iyileştirmesini amaçlamaktadır. Bu hedef, hem taşkın riski yönetimi alanındaki yönetişim hem de olası boşluk veya uygulanabilirlik eksikliğine göre geliştirilecek veya iyileştirilecek mevzuat ile ilgilidir. Operasyonel Hedef 1 Kurumsal ve Yasal Analiz T 1'e ulaşmak için bir sonraki adıma bir temel oluşturmak üzere, ilgili tüm bakanlıklar, kurum ve kuruluşlar arasında paylaşılacak olan kurumsal ve mevzuat analizinin yapılması. Bu operasyonel hedef, özellikle bileşen 1 kapsamında, eşleştirme faaliyetleri sırasında gerektiği şekilde gerçekleştirilmiştir. 15 Operasyonel Hedef 2 Direktifin Aktarılması ve Yasal Düzenleme Taşkın Direktifi gereklerinin iç hukuka aktarılması ve diğer Direktiflerle koordinasyonun sağlanması için, taşkın yönetimine ilişkin düzenleyici ve yasal durumun iyileştirilmesi. Yasal durum: Taşkın Direktifinin aktarılması için yeterli çerçevenin oluşturulması maksadıyla aktarıma ilişkin bazı yasal hususların uygulanması gerekebilir. Gerçekten de Taşkın Direktifinin hükümleri eğer değiştirilirse 4373 sayılı Taşkın Sulara ve Su Baskınlarına Karsı Korunma Kanunu temel alınarak ya da Su Kanunu’nu da içeren daha geniş yasal bir reformun parçası olarak uygulanabilir. Türkiye ya 4373 Sayılı Kanunu değiştirerek ya da Su Kanununu kabul ederek Taslak Yönetmelik için net bir yasal temel belirlemeyi düşünebilir. Genel olarak, ve direktifin aktarılması konusunun da ötesinde, Türkiye aynı zamanda taslak yasal ya da düzenleyici belgelerde taşkın ve şehircilik konuları arasında açık bir bağlantı kurmayı düşünmelidir. Son olarak da, taşkın riskinin önlenmesi için tedbirlerin uygulanmasına olanak sağlayacak çeşitli finansman kaynaklarının Türkiye tarafından göz önünde bulundurulması faydalı olabilir. Düzenleyici durum: Taşkın yönetimi ve taşkın yönetim planlarıyla ilgili taslak yönetmelik ile Taşkın Direktifinin büyük oranda aktarılması planlanmaktadır. Bu belgenin en kısa sürede kabul edilmesi tavsiye edilmektedir. Kısmi uyumluluğun olduğu birkaç nokta gibi, bu yönetmelik taslağında bazı ufak yasal boşluklar tespit edilmiştir. Ancak, bu taslak yönetmelik ile Taşkın Direktifi arasında uyuşmazlık tespit edilmemiştir Operasyonel Hedef 3 Kurumsal Düzenlemeler Nehir havzası yönetimine ilişkin kurumsal düzenlemeler ile bağlantı kurarak, ilgili kurum ve paydaşların katılımı ile ulusal, havza ve yerel düzeyde kurumsal düzenlemeleri organize etmek. Kutu 1:Organizasyon Bilgisi, farkındalık ve katılım? Bilgi, farkındalık ve katılım şunlarla ilgilidir. - Özel faaliyetler yoluyla halkın risk konusunda bilgi ve farkındalığının artırılması, - Aynı zamanda bilgi ve farkındalığa da katkıda bulunan, TD veya ulusal planın uygulanması için ilgili tarafların katılımı, Ana konu olarak bilgi, farkındalık ve katılım "Temel Hedef 3" altında ele alınmaktadır. Ancak TD’nin uygulanması ile ilgili yönetişim konuları ile güçlü bir bağlantı kurulması gerekir. Operasyonel Hedef 4 Su Yönetiminin Planlanması ile Koordinasyon Sağlanması Özellikle Su Çerçeve Direktifi veya İklim değişikliğine uyum politikası olmak üzere, ulusal ve havza düzeyinde havza yönetim politikasıyla koordinasyonun sağlanması için kurumsal ve yasal çerçevenin geliştirilmesi. Daha açık bir şekilde belirtecek olursak; TRYP ile NHYP arasındaki ortak noktalar belirlenebilir. - Doğal nehir yatağı dinamiklerinin korunması (taşkın ovalarının, sulak alanların korunması, nehir yatağı değişikliği, katı taşınımı). 16 - İyi ekolojik durum ve taşkınların önlenmesi hedefleriyle koordineli olarak nehir yatağı bakımı (örneğin, akışı tutma kapasitesinin artırılması maksadıyla nehirdeki bitki örtüsünün sistematik olarak kaldırılmasının yerine ekolojik restorasyon). - Membadaki yüzey akışı ve erozyonun kontrol edilmesi. Operasyonel Hedef 5 TRYP'lerin Hazırlanması ve Uygulanması için Hazırlık Yapılması Bütün havzalar için taşkın yönetim planlarının hazırlanması üç yönetişim düzeyini de kapsamaktadır: - Ulusal düzeyde planların hazırlanmasının koordine edilmesi ve planların tutarlılığının sağlanması. - Havza (birimi) düzeyinde, ilgili havzaya ilişkin stratejik hedeflerin belirlenmesi. - Potansiyel ciddi taşkın riski taşıyan alan ya da alt havza düzeyinde uygulanacak olan potansiyel tedbirlerin belirlenmesi ve eylem planları üzerinde çalışılması. Her düzeyde, ilgili paydaşlar yer almalı ve TRYP hazırlanmasına dahil edilmelidir. TRYP’lerin tamamlanmasından ve onaylanmasından sonra, kurumların TRYP’leri kendi faaliyetlerine entegre etmelerinin ya da faaliyetleri sırasında göz önünde bulundurmalarının ve Potansiyel ciddi taşkın riski taşıyan alan düzeyinde belirlenen hedeflerin TRYP’lerde belirlenen son tarihlere uygun şekilde uygulanmasının sağlanması hedeflenmektedir. Operasyonel Hedef 6 Taşkın Politikasının Uygulanmasının İzlenmesi Taşkın politikasının uygulanmasının ve sonuçlarının izlenmesi ve değerlendirilmesi iki bileşenden oluşacaktır. - Kurumsal taşkın politikasının uygulanmasının izlenmesi - Taşkın Direktifinin uygulama göstergelerinin izlenmesi Bu çalışmanın ilgili gösterge dizinlerini belirleyerek gerçekleştirilmesi önerilmektedir. Kurumsal taşkın politikasının uygulanmasının izlenmesinin nasıl gerçekleştirileceği yayımlanma aşamasında olan Ulusal Stratejide belirlenmiştir: 17 Tablo 1: Taşkın politikasının izlenmesi için göstergeler Ulusal Taşkın Yönetimi Strateji Belgesinde “Ulusal strateji ”den açıklamalar / önerilen göstergeler Taşkın yönetimiyle ilgili olarak çıkartılacak yönetmelik ve alt yönetmelik sayısı İlgili kurumların taşkın yönetim planlarını kendi faaliyetlerinde göz önünde bulundurmasının sağlanması için mevzuat hazırlanacaktır. Gözden geçirilecek mevzuat sayısı Havza Yönetim Heyetlerinin Teşekkülü, Görevleri, çalışma Usul ve Esaslarına ilişkin mevcut tebliğ taşkın yönetimine ilişkin görevleri içerecek şekilde gözden geçirilecektir. Taşkın yönetimini sağlamak için kurumsal ve Taşkın yönetimini sağlamak için teknik kapasiteye ilişkin olarak belirlenen kurumsal ve teknik kapasiteye ilişkin temel ihtiyaçlar olarak temel ihtiyaçlar belirlenecektir Taşkın konusunda eğitilecek olan uzman personel sayısı İl taşkın koordinasyon kurulu ile Havza Yönetim Heyetlerinin koordineli olarak çalışması sağlanacaktır Organize edilecek ya da aktif olarak katılım sağlanacak bilimsel çalışmalar, ulusal ve uluslararası projeler, atölyeler, kongre, fuarlar vs. Taşkın yönetimiyle ilgili olarak ulusal ve Taşkın yönetimi ile ilgili yapılacak uluslararası işbirliği yapılması uluslararası işbirliği, güçlendirilecek ulusal teknik kapasite ve yapılacak AB Uyum çalışmaları yapılacaktır. Havza düzeyinde taşkınla ilgili tüm verilerin Havza düzeyinde taşkınla ilgili tüm barındırılacağı, “Ulusal Taşkın Veri Tabanı” verilerin barındırılacağı/ entegre sayısı edileceği, mekânsal ve coğrafi analiz ve karar destek sistemlerinin bulunduğu “Ulusal Taşkın Veri Tabanı” tesis edilecektir. - tehlike ve risk haritaları olan havzaların yüzdesi; - SYM olan arazinin yüz ölçümü (H4); “Ulusal Su Bilgi Sistemi ”ne entegre edilecek “Taşkın Veri Tabanı” sayısı Ulusal Taşkın Veri Tabanına entegrasyonu sağlanacak Afet Yönetimi ve Karar Destek Sistemi (AYDES) sayısı 18 Oluşturulan havza sınıflama sistemi sayısı İlgili kurumların uzmanları tarafından oluşturulacak bir komisyonca 25 havzanın alt havza sınırları belirlenecektir. Hazırlanacak Taşkın Yönetim Planı sayısı Uygulanması koordine yönetim planı sayısı edilecek taşkın Uygulaması izlenecek taşkın yönetim planı EK: : TRYP’lerin uygulanmasının sayısı izlenmesi için tematik göstergeler örneğin aşağıdaki konularda yardımcı olabilir: - Güvenli koruma sistemlerinin yüzdesi (H2), - Korunan alanların yüzölçümü (H2), -Eski haline getirilen taşkın ovalarının yüzölçümü (H2), - taşkın ovalarında depolanacak olan su tutma kapasitesi hacmi(H2) Önceliklendirme kriterleri belirlenerek 25 Havzada taşkın ile ilgili yatırımlar ve yatırımları ve faaliyetleri önceliklendirilen faaliyetler hususunda önceliklendirme havza sayısı kriterleri belirlenecek ve buna göre yatırımlar önceliklendirilecektir. Hazırlanan ve entegrasyonu sağlanan yukarı havza sel eylem planı 3. Aşama (TRYP) ile ilgili TD raporlama gerekliliklerini göz önünde bulundurarak Taşkın Direktifinin uygulama göstergelerinin izlenmesi. - Her bir Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alan için taşkın yönetimi hedeflerinin tanımlanması (Madde 7.2, Ek A.I.3). - TRYP’de belirlenen hedeflerin tanımlanması ve bütün eylem türlerinin ele alınıp alınmadığının kontrol edilmesi: yapısal ve yapısal olmayan tedbirler dahil olmak üzere koruma, önleme, kriz yönetimi ve erken uyarı sistemleri (Madde 7.3). - TRYP’lerinin ve su yönetimi planlarının uygulanması arasındaki koordinasyon adımlarının, özellikle de SÇD’nin 4. Maddesinde belirtilen çevresel hedeflerin TRYP’de nasıl dikkate alındığının açıklanması (Madde 7.3 ve 9) - Uluslararası havzalar için uluslararası koordinasyon (Madde 7.1, 7.4 ve 8) - İlgili ise, iklim değişikliğinin etkilerinin entegrasyonunun açıklanması (Madde 14.4) - Kamuoyu bilgilendirme ve danışma eylemleri. (SÇD uygulamasıyla bağlantılı olarak, paydaşların TRYP uygulanmasına katılımının tanımlanması (madde 9 ve 10, Ek A II.2) ) - TRYP uygulanmasındaki ilerlemenin izlenmesi. - Tedbirler için: açıklama, sorumluluk, konumu (ilçe, Potansiyel ciddi taşkın riski taşıyan alan), önceliklendirmesi (kritik, çok önemli, önemli, orta, düşük), özeti, uygulanma durumu (başlamadı, başladı, uygulanmakta, tamamlandı) (Ek A.II.1 et A I.4). 19 Kutu 2: Göstergelerin kuralı ve önemi TD uygulamasının sonuçları her nehir havzasında, Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanlar için belirlenen göstergeler temelinde değerlendirilecektir. Ulusal stratejinin özel hedefleri yapılan çalışmaların izlenmesine olanak sağlayan, öncelikle uygulamaya ilişkin olanlar olmak üzere, göstergelere dayanarak belirlenir. Bazı hedefler için (aşağıdaki tabloda belirtilen önerilere bakınız), aynı zamanda yapılan çalışmaların etkilerine ilişkin bilgilerin toplanmasına olanak sağlayan sonuç göstergelerinin de belirlenmesi faydalı olabilir. Stratejinin özel hedeflerinin tanımlanması ve TRYP'ye paralel olarak değerlendirme sürecinin göz önünde bulundurulması gereklidir. Örnek olarak: - Korunan alanların yüzölçümü (H2), - Eski haline getirilen taşkın ovalarının yüzölçümü (H2), - Taşkın ovalarının su tutma kapasitesi (H2), - Olası kayıpların ekonomik değerlendirmesi (H2), - Taşkın ovalarında yaşayan insan sayısı (H2), - Taşkın koruma sistemleri tarafından korunan taşkın ovalarında yaşayan insan sayısı (H2), - Risk bilgilerinin ulaştığı kişi sayısı (H3), - Taşkın tehlike ve risk haritası olan havzaların yüzdesi, - SYM (Sayısal Yükselti Modeli) mevcut olan arazilerin yüzölçümü (H4). Operasyonel Hedef 7 Yatırımların Önceliklendirilmesi Yatırımların önceliklendirilmesi için ulusal düzeyde ortak kriterlerin geliştirilmesi gerekmektedir. Bu kriterler farklı alanları kapsamalıdır. - Özellikle yapısal tedbirler için (özellikle seddeler için)gerektiğinde daha yüksek koruma seviyesinin belirlenmesi için maliyet-fayda analizi yoluyla ekonomik değerlendirme yapılması, - Diğer planlarda ya da yönetmeliklerde belirlenen çevresel hedeflerle uyumluluk dahil olmak üzere çevresel etkilerin belirlenmesi, - Bütün koruma maksatlı yapısal tedbirler için alternatif yeşil altyapı projelerinin üzerinde çalışılması (taşkın ovalarının restorasyonu, nehir yatağı değişiminin restorasyonu...), Havzalarda taşkın yönetimiyle ilgili faaliyetlerde bulunan bütün ilgili kurumlar tarafından kullanılması maksadıyla, bu projelerin değerlendirme çerçevesi ulusal düzeyde belirlenmelidir. Bu önceliklendirme süreci seçilen önemli projelere (belirli bir bütçenin üzerindeki) odaklanarak Su Yönetimi Koordinasyon Kuruluna sunulabilir (onay için). Havza düzeyinde ise, bütün projeler onaylama ve önceliklendirmeyi tartışma maksadıyla Havza Yönetim Heyetine sunulabilir. Operasyonel Hedef 8 Komşu Ülkelerle İşbirliğinin İyileştirilmesi Taşkınların önlenmesinde daha iyi bilgi alışverişinde bulunmak maksadıyla komşu ülkelerle işbirliğinin iyileştirilmesi. Örneğin, teknik konularda ortak araştırma projelerinin oluşturulması. Sonraki aşamada TD kapsamında hazırlanan farklı TRYP’lere ilişkin bilgi alışverişinde bulunulabilir (Çatı raporlar vs.…) 20 Operasyonel Hedef 9 Destekleyici Yöntemler ve Kılavuzların Geliştirilmesi Havzalar arasında TD uygulamasının tutarlılığını sağlamak ve süreci ulusal düzeyde yönlendirmek maksadıyla, yöntemler ve ilgili kılavuzları geliştirmek. 2.3.2. Temel Hedef 2: Taşkına Meyilli Alanlardaki Tüm Varlıkların Etkilenebilirliğini Azaltarak Taşkınların Olumsuz Etkilerinin Azaltılması Bu bileşen, etkilenebilirliği azaltmak için özellikle hem kentsel hem de kırsal bölgelerdeki arazi kullanımı planlaması olmak üzere, ancak bununla sınırlı kalmamakla birlikte, uygulanmaya başlanması veya güçlendirilmesi gereken, tüm araçları ele almaktadır. Operasyonel Hedef 1 Doğal İşlevler ve Yeşil Altyapılardan Yararlanılması Doğal taşkın alanlarının korunması ve restorasyonu, sulak alanların ve taşkın ovalarının su tutma kapasitesinin korunması veya yeniden etkinleştirilmesi mansapta taşkın etkisinin azaltılmasına katkıda bulunur. Doğal risk azaltma SÇD hedefleri ile uyumludur. Özellikle, Doğal Su Tutma Tedbirleri su ile ilgili ekosistem işlevlerinin doğal yollarla eski haline getirilmesini ve sürdürülmesini hedefler. Bunlar, doğal özelliklerini ve çevreye sundukları hizmeti geliştirmek, iklim değişikliğine uyumu sağlamak ve taşkınlardan etkilenebilirliğin azaltılmasını desteklemek maksadıyla arazi, toprak ve akiferleri korumak ve geri kazanmak için tasarlanmış olan Yeşil Altyapılardır. Örneğin, mansaplardaki alt havzalara su ve rusübat taşınmasını önlemek maksadıyla taşkın ovalarının yeniden bağlantısının sağlanması, üst havzalardaki erozyon kontrolü çalışmaları bu tedbirlerdendir. Operasyonel Hedef 2 Koruma Yapısal önlemler (koruma yapıları) taşkın önleme politikasının önemli unsurları olmaya devam etmektedir. Ancak doğa koruma ve kentsel gelişim konuları dikkate alındığında, bu tedbirler, öncelikle insan hayatı ve sağlığı ile mal ve mülklerin korunmasına yöneliklerdir. Bu tür tedbirler toprak kullanımını (kent/yarı-kent/sanayi/doğal alanlar) dikkate alarak yüksek öncelikli (etkilenebilecek göstergelerin fazla olduğu) alanların taşkına karşı korunmasını sağlamayı amaçlar. Bu maksada ulaşmak için, söz konusu yüksek öncelikli alanları ve gerekmesi durumunda bunlarla ilgili daha yüksek koruma seviyelerini saptamak üzere yöntem ve kriterlerin geliştirilmesi önemlidir. Mevcut koruma altyapıları yıkılmaları durumunda büyük zararlara neden olabilir. Mevcut taşkın koruma yapılarının bakımının yapılması akarsu yatağının bozulmalara karşı korunması ile bağlantılı önemli bir hedeftir. 21 Kutu 3: koruma ve etkilenebilirlik/ uyumun yaklaşımlarının dengelenmesi Taşkınların olumsuz etkilerinin azaltılması iki farklı yardımcı yaklaşımın dengelenmesini varsaymaktadır. - Koruma yaklaşımı, sıklıkla büyük kayıplara neden olan taşkın olaylarının meydana geldiği yüksek öncelikli alanların korunması maksadıyla yapısal koruma projelerinin uygulanmasına dayanmaktadır. - Etkilenebilirlik ve adaptasyon yaklaşımı ise, taşkına meyilli bölgede yeni yapılaşmayı engellemek ya da mevcut yapıların uyumlaştırılması maksadıyla, mevcut ya da potansiyel varlıklara doğrudan müdahaleye dayanmaktadır. Bu iki yaklaşım birbirini tamamlayıcıdır. Operasyonel Hedef 3 Arazi Kullanımı Politikaları Arazi kullanımı politikaları mevzuata ilişkin çerçevenin oluşturulmasına/ güçlendirilmesine dayanmaktadır. En azından, arazi kullanımı planlaması belgelerinde taşkın konusu ve TD uygulama sonuçları (risk ve tehlike haritaları ...) dikkate alınmalı ve farklı risk seviyelerine uyarlanmış bir dizi kural tanımlanmalıdır. Yönetmeliklerin hedefi taşkına meyilli alanlarda söz konusu olacak olan yeni yapılaşmaları kontrol etmektir. Mevcut yapılaşmanın olduğu alanlarda yaşayanların başka alanlara taşınmasından, planlı kalkınma alanları için özel inşaat kurallarının geliştirilmesine kadar geniş bir yelpazede tedbirler uygulanabilir. Kutu 4: Mevcut varlıklar ve gelecekteki yapılaşma için etkilenebilirliği azaltma. Koruma seçeneğini tamamlayıcı olarak, taşkının olumsuz etkilerini azaltarak, gelecekteki kentleşmeye ve mevcut varlıklara müdahalede bulunulmasını içerir. - Taşkına meyilli alanlarda yeni yapılaşmaların oluşmasının önüne geçilmesi maksadıyla arazi kullanımı politikaları yoluyla gelecekteki kentleşmenin düzenlenmesi ve kontrol edilmesi. - Taşkın durumunda meydana gelebilecek kayıpları azaltmak maksadıyla küçük çaplı yapısal projeleri destekleyerek taşkına meyilli alanlardaki mevcut binaların, hizmet ve altyapıların uyumlu hale getirilmesi. Operasyonel Hedef 4 Mevcut Duruma Uyumluluk Kanıtlanmış bir taşkın riskinin olması durumunda, özellikle kriz yönetimi çalışmalarında etkili olan mevcut bina ve altyapıların (elektrik, su şebekeleri, acil servisler ve tesisler için küçük koruma çalışmaları...) taşkın sırasında işlevsel olabilmesi için, gerekli çalışmalarının yapılması mümkündür. Operasyonel Hedef 5 Direncin Arttırılması Fırtına sırasında oluşabilecek taşkınların (ve kıyı erozyonunun) potansiyel etkileri hem sosyal hem de ekonomik olarak göz önünde bulundurulabilir. İleride meydana gelebilecek taşkın olaylarına ilişkin riskin azaltılması için, uygun önleme, koruma ve/veya hazırlıklı olma tedbirlerinin kısa, orta ve uzun vadede planlanması ve uygulanması gerekmektedir. İlgili tedbirler, taşkın olayı sırasında önemli hizmetlerin devamlılığının sağlanması için gereken zamanın ve taşkın olayından sonra normal çalışmaların tekrar yürütülebilmesi için gereken zamanın azaltılması genel hedefi kapsamında, hizmetlerin, şebekelerin ve altyapıların tasarımında ve yerel aktörlerin organizasyonunda daha sistematik bir yaklaşım uygulanmasına odaklanmalıdır. Taşkın sırasında ve hemen sonrasında yerine getirilmesi gereken önemli hizmetlere odaklanarak, genel işlevler ve hizmetlerde hafif aksamalar olma olasılığı dikkate alınmalıdır. Bu durum normal operasyonların en hızlı şekilde tekrar uygulanmaya başlaması için gerekli zeminin oluşmasına olanak sağlayacaktır. 22 2.3.3. Temel Hedef 3: Farkındalığın Artırılması Riskle yaşamayı öğrenmeyi içeren (mutlak emniyetin söz konusu olmadığını göz önünde bulundurmak/bölgelerin direncini artırmak) farkındalığın artırılması aynı zamanda taşkına ilişkin mevzuatın uygulanmasını kolaylaştırmaktadır Bu uyum sağlama alanı eğitimin yanı sıra sivil toplum, karar mercileri ve meslek kuruluşlarının bilgilendirilmesini de kapsamaktadır. Taşkın riski yönetiminin taşkın öncesi, taşkın esnası ve taşkın sonrası aşamalarını içermektedir. Bilgilendirme veya farkındalığı artırma kampanyasının yerel duruma mümkün olduğunca uyumlu olmasını sağlamak maksadıyla her bir döneme hitap eden uygun özel eylemler belirlenmelidir. Taşkın ile yaşama yaklaşımı taşkınların doğrudan ya da dolaylı etkilerinin nüfus, ekonomik faaliyet, kültürel miras ve ekosistem tarafından kabul edilebilirlik düzeyinin göz önünde bulundurulması anlamına gelmektedir. Bu uyum sağlama üç farklı yaklaşımdan oluşmaktadır. - “Halkı bilgilendirme” halka ve yerel aktörlere ne tür bilgilerin ne zaman iletilmesinin istendiğini belirten düzenleyici bir çerçeve anlamına gelir. - "Farkındalığın artırılması" risk hafızası ve risk kültürünü geliştirme maksatlı öneriler anlamına gelir. Yerel içerik ve yerel girişimlerle oldukça yakından bağlantılı olduğundan dolayı, bu yaklaşım düzenleyici bir çerçeve ile tanımlanmamıştır. - Son olarak da, uygulanacak ulusal bir sistem ile halkın taşkın sigortası yaptırması. Operasyonel Hedef 1: Kamuoyunun Bilgilendirilmesi Kamuoyunu bilgilendirme konusunda yasal bir çerçeve hazırlamak maksadıyla aşağıda yer alan farklı tedbirlerin uygulanması için ulusal ve yerel paydaşlara yükümlülükler veren özel bir düzenleme ile taşkın riski hakkında halka verilecek asgari bilgiler belirlenebilir. - Halka açık toplantılar yoluyla halka taşkın riskleri hakkında düzenli aralıklarla bilgilendirmelerde bulunmak, - Taşkın tehlike ve taşkın risk haritalarını halkın erişimine sunmak, - Taşkın olasılığı, potansiyel etkileri ve özellikle kriz sırasında yapılması gerekenlerle ilgili olarak genellikle yerel düzeyde (sivil topluma yönelik) taşkın olaylarına ilişkin iletişimi organize etmek. Operasyonel Hedef 2: TD Uygulaması / Ulusal Strateji Sürecinde Danışma ve Katılım Taşkın Direktifinin 10. ve 14. Maddeleri uyarınca, halkın bilgilendirilmesi (belgelerin kamuoyunun erişimine sunulması) ve kamuoyuna danışmaya (ilgili tarafların ve halkın aktif katılımı) ilişkin özel hedeflerin yerine getirilmesi gerekmektedir. İlgili maddelerde “Üye Devletler ilgili tarafların Bölüm IV'te belirtilen taşkın riski yönetim planlarının hazırlanması, gözden geçirilmesi ve güncellenmesine aktif bir şekilde katkıda bulunmasını teşvik edeceklerdir.” şeklinde ifadeler yer almaktadır. Aşağıdaki tablo TD ile ilgili bilgilendirme ve katılım konusunda uygulanacak eylem türlerinin sentezini oluşturmaktadır. 23 Tablo 2: Bilgilendirme ve katılıma ilişkin eylemler Paydaşlar Karar sonrası Halk Karar sonrası TD(genel) TD’nin uygulanma aşamaları TRÖD Potansiyel Harita Taşkın Riski Yönetim Planı ciddi çalışmas (TRYP) Taşkın ı Riski Taşıyan Alanların seçilmesi TD - Tartışılacak yöntemle ilgili ayrıntılı bilgiler (toplantılar) belgesi - Taslak belgenin tamamlanması için ilgili tarafların aktif katılımı hakkında - Belgeye ilişkin yazılı istişare (belgelerin ilk versiyonuna ilişkin ayrıntılı görüşleri almak üzere) bilgi Paydaşların belgeleri kendi Paydaşların kendi faaliyetlerine faaliyetlerine entegre etmesi paylaşılan bilgi ve planın (tedbirler ve hedefler) entegre edilmesi TD ve uygulanmasıyla ilgili genel - Plana ilişkin temel tartışma bilgiler konularına ilişkin (halka açık toplantılar ve açık istişare) ayrıntılı bilgiler - Önerileri toplamak üzere halka açık çalışma grupları - Taslak plana ilişkin kamuoyunu bilgilendirme istişare toplantıları (6 ay) Tüm veri ve belgelere erişimin sağlanması ve erişimi kolaylaştırma (İnternet erişimi + yerel düzeyde erişim) Operasyonel Hedef 3: Farkındalığın Artırılması Farkındalığı artırmak için, düzenli ve belirli hedefleri takip eden çeşitli iletişim eylemlerinin belirlenmesi gerekmektedir. Bu yaklaşım bütün farklı konulara yönelik tek tür iletişim eyleminin uygulanmasından daha iyidir. • • • Risk hafızası ve geçmiş taşkın olaylarının tarihçesi, Teknik verilerin ve uzmanlığın kitleselleştirilmesi, Kamuoyunun farkındalığının artırılması. Bu operasyonel hedef, her bir eylem türünün desteklenmesi ve geliştirilmesi ve ayrıca önleme politikası, risk hafızası, teknik bilgilerin kitleselleştirilmesi ve toplumsal farkındalık alanlarında geliştirilecek olan tamamlayıcı eylemlerden oluşmaktadır. İletişim faaliyetleri yoluyla kamuoyu ve paydaşlarla ortak bilgilerin paylaşılması için taşkın konusunun teknik ve toplumsal yönleri arasındaki dengenin sağlanması oldukça önemlidir. Bu bilgi paylaşımı Taşkın Riski Yönetim Planının (bkz. Operasyonel hedef 2) danışma ve katılım süreci için temel teşkil etmelidir. Çeşitli paydaş kategorilerine yönelik taşkın yönetimine ilişkin bilgilerin organize edilmesi ve taşkın yönetimindeki kilit aktörler için eğitim seanslarının hazırlanması ve uygulanması gereklidir. Taşkın öncesi, sırası ve sonrasında ve taşkın kayıplarına ilişkin izlenecek yollara yönelik kapsayıcı eğitimlerin düzenlenmesi ve kamuoyu farkındalığının daha ileri seviyede artırılması gereklidir. 24 Operasyonel Hedef 4: Ulusal Taşkın Sigorta Programının Hazırlanması Taşkın yönetiminde ulusal taşkın sigorta programının hazırlanması ve uygulanması Ulusal sigorta programının oluşturulmasından önce, taşkın riskinin önlenmesi ve şehircilik ve özellikle de taşkın riski yönetim planı ile yapılaşma ve iskâna ilişkin çeşitli arazi planlama izni sistemleri arasında net bir bağlantı kurulmalıdır. Bu durum, • • Eğer taşkın riski yönetim planlarının hükümlerine uyulmuyorsa, taşkın riski alanlarda çeşitli yapılaşma türlerinin yasaklanmasını ya da çeşitli kısıtlamaların uygulanmasını, Taşkın riski alanlarının restorasyonuna olanak sağlayan, taşkından etkilenebilecek olan mülklerin sigortalanması için gerekli koşulları oluşturan hem mecburi hem de teşvik edici ceza ve tedbirlerin belirlenmesini gerektirebilir. Bu iki adım Türkiye tarafından atıldığı zaman, taşkın riskini önlemek için alınacak tedbirlerin uygulanmasına yönelik finansmanın sağlanması da mümkün olacaktır. Temel taşkın risklerinin önlenmesi maksadıyla özel bir Ulusal Fonun oluşturulması da öngörülebilir. Böylelikle, bu fon taşkın riski yönetim planının gerektirdiği araştırma ve çalışmaları ve ciddi taşkın riskinin olduğu alanlardaki mülklerin anlaşma yoluyla ya da zorla satın alınması için finansman teşkil edecektir. Bu fon bireysel sigorta sözleşmelerinden yüzdelik olarak alınacak ek ödemelerle de desteklenebilir. 2.3.4. Temel Hedef 4: Bilginin Geliştirilmesi Önleme ve tehlike yönetimi tedbirlerinin iyileştirilmesi ve taşkın kaynaklı herhangi bir kriz durumuna yönelik daha fazla öngörü geliştirilmesi için tehlikeye ilişkin daha iyi bilgilerin elde edilmesini kapsar. Taşkın hakkında bilgi sahibi olunması, tehlikenin ve taşkın krizinin yönetilebilmesi için bir ön koşuldur. Öncelikle nelerin mevcut olduğuna ve bunu sağlayacak kişilerin kimler olduğuna ilişkin net bilgi sahibi olmak önemlidir. Daha sonra ise veri, bilgi veya bilgiyi kullanabilme arasındaki boşluklar ve tutarsızlıkların tespit edilmesi gerekmektedir. Son olarak da, bilginin iyi kullanılması, paylaşılması için gerekli mekanizmaların mevcut olduğundan ve iyi işlediğinden emin olunması gereklidir. Operasyonel Hedef 1 Ulusal Su Bilgi Sistemi Ulusal Su Bilgi Sisteminin bir bölümünün Taşkın yönetimine ayrılmasını içermektedir. Haritaların ve TRYP’nin hazırlanması için gerekli verilerin (coğrafi bilgiler ve veri tabanları) mevcut olduğundan veya üretildiğinden emin olunması gerekmektedir. Ayrıca, ilgili çeşitli kurumlar arasındaki veri alışverişinin koordinasyonunun ve organizasyonunun düzenlenmesine ihtiyaç vardır. Operasyonel Hedef 2 Taşkın Tahmini ve Erken Uyarı Sistemleri Havzalarda taşkın tahmin ve erken uyarı sistemlerinin kurulması ve ulusal düzeyde koordinasyon ve ortak kullanımın sağlanmasını içermektedir. Bu sistemlerin farklı kurumların dahil edilmesine yardımcı olması muhtemeldir. Bu nedenle, gerekli koordinasyonun da sağlanması gerekmektedir. 25 Operasyonel Hedef 3 Çeşitli Taşkın Türleri Hakkındaki Bilgilerin İyileştirilmesi Taşkın direktifinde bahsedilen çeşitli taşkın olaylarına yönelik gerekli bilgilerin geliştirilmesi (ani taşkın, akifer taşmaları, yüzey akışı, deniz taşkını, toprak kayması …) Operasyonel Hedef 4 Teknik Araçlar ve Veriler Modeller, (hidrolik) destekleyici veriler (hidrolojiye ilişkin veri dizinleri, Sayısal Yükseklik Modeli, arazi kullanımı verileri..) ve haritalama yazılımı gibi uygun teknik araçların mevcudiyetinden emin olunmasını kapsar. Eğer bu alanlarda boşluklar tespit edilirse, araştırma ve geliştirme programı veya çalışmaların geliştirilmesi ve finanse edilmesi sağlanmalıdır. Örneğin bir Bilim Politikası Arayüzü’nün geliştirilmesi sayesinde koordinasyonun geliştirilmesi de önemlidir. Bilim alanındaki (araştırmacılar, öğrenciler …) ve politika alanındaki aktörler (su yöneticileri, karar mercileri) bir yandan su yöneticilerinin ihtiyaç duyduğu araçlar ve araştırmalar bakımından ihtiyaçların belirlenmesine yardımcı olabilirken, diğer yandan da su yöneticilerinin çalışmalarında kullanılabilecek olan araştırma çıktılarının ya da gelişmelerin oluşturulmasına yardımcı olabilir. Operasyonel Hedef 5 Taşkınların İzlenmesi ve Kaydedilmesi Afetlerden sonra ekonomik göstergelere ilişkin bilgilerin (örneğin hasar maliyeti) toplanacağı, tecrübelere ilişkin sistematik olarak geri bildirimlerin oluşturulacağı ve merkezi erişilebilir bir noktada bir araya getirileceği bir mekanizmanın geliştirilmesini içerir. Operasyonel Hedef 6 İklim Değişikliği ile Bağlantılar Bilimsel araştırma ve modelleme çalışmaları ya da planların hazırlanması ve uygulanması yoluyla iklim değişikliği ve taşkınlar üzerindeki etkilerine ilişkin projeksiyonların yapılmasını kapsar. 26 3. TRYP HAZIRLANMASI İÇİN ROLLERİN PAYLAŞILMASINI KAPSAYAN YÖNETİŞİM 3.1. VE SORUMLULUKLARIN İyi İşbirliğinin Önemi Bu belgenin II.4. bölümü kapsamında sunulduğu gibi, Taşkın Politikası alanında görev yapan aktörlerinin kurumsal yapılanması oldukça iyi bilinmekte olup köklü değişikliklerin yapılması gerekmemektedir. Ancak, TD uygulaması için yönetişim düzeyinin güçlendirilmesi gerekmektedir. Bunu yapmak için, uygulamanın çeşitli düzeylerinde (ulusal, havza, il...) çalışmaların tanımlarının belirlenmesi ve aynı zamanda paydaşların katılımı için organizasyonun biçimlendirilmesine de ihtiyaç vardır. Son ancak bir o kadar da önemli bir nokta olarak da, 25 havzada TRYP’nin hazırlanması için merkezi olmayan düzeyde görev ve sorumlulukların belirlenme ve bu düzeydeki kapasitelerin geliştirilmesi gerekecektir. 3.2. Su Yönetişimi ve Taşkın Yönetişimi Türkiye'de su sektöründe son zamanlarda meydana gelen teşkilatlanma değişikliklerinde, özellikle 25 nehir havzası için planların hazırlanması ve paydaşların koordinasyonu ve katılımın sağlanması bakımından büyük ölçüde SÇD’nin uygulanmasının itici güç rolü oynadığını vurgulamak gerekmektedir. Burada bahsedilmesi gereken ilk kuruluş, su kaynaklarının entegre bir yaklaşım çerçevesinde korunması için gerekli tedbirlerin belirlenmesi, ve suyun etkin bir şekilde yönetilmesi için sektörler arasında koordinasyonu ve işbirliğini sağlamak maksadıyla 2012 yılı Mart ayında kurulan Su Yönetimi Koordinasyon Kuruludur (SYKK). 1 Kurul, Orman ve Su İşleri Bakanının veya gerektiğinde Orman ve Su İşleri Bakanlığı Müsteşarının başkanlığında, Türkiye'deki kurumların karar mercilerinden yetkili üst düzey temsilcilerin katılımı ile oluşturulmuştur. Daha yeni ve önemli bir değişiklik de 2013 Haziran ayında Havza Yönetim Heyetlerinin oluşturulmasıdır. 2 Bu Heyetler havza (25) düzeyinde NHYP'nin hazırlanması, uygulanmasının izlenmesi ve değerlendirilmesi ile ilgili faaliyetlerde bulunmak üzere oluşturulmuş olup Türkiye'nin herhangi bir idari birimine karşılık gelmemektedirler. Başkanlığını Havzada belirlenmiş olan koordinatör İlin Valisi yürütmektedir ve Tebliğin 1.Ekinde, her Havzası Yönetim Heyeti Başkanı belirlenmiştir Havza Yönetim Heyetlerinin görevleri şunlardır. - Bakanlık tarafından hazırlanacak olan nehir havzası koruma eylem planları ve Nehir Havzası Yönetim Planına katkıda bulunmak. Nehir havzası koruma eylem planları ve Nehir Havzası Yönetim Planlarının uygulanmasını izlemek ve değerlendirmek. İçme ve kullanma suyunun korunmasına yönelik faaliyetleri izlemek 28239 sayılı 20/3/2012 tarihli Resmi Gazete’ de yayımlanan 2012/7 sayılı Başbakanlık Genelgesi 2 Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından çıkarılan 28681 sayılı, 18 Haziran 2013 tarihli Tebliğ 1 27 - - Halkın Nehir Havzası Yönetim Planlarına ilişkin bilgilere erişimini ve planların hazırlanma, gözden geçirilme ve güncellenmesinde aktif olarak yer almasını sağlamak. Su kalitesine ilişkin izleme sonuçlarını bir veri tabanında kaydetmek. Son olarak, Orman ve Su İşleri Bakanlığı Müsteşarının başkanlık ettiği merkezi düzeydeki Havza Yönlendirme Kurulunun 3 görevleri şunlardır: • Havza Koruma Eylem Planlarının hazırlandığı nehir havzaları için kısa, orta ve uzun vadeli eylemlerin gerçekleştirilmesini sağlamak maksadıyla, Havza Koruma Eylem Planının uygulanmasını izlemek ve hızlandırmak. • Havza Koruma Eylem Planlarının hazırlanma sürecinin devam ettiği nehir havzalarında kurumlar arası koordinasyonu sağlamak, • Havza Koruma Eylem Planlarının Nehir Havzası Yönetim Planlarına dönüştürülmesini amaçlayan faaliyetlerle ilgili olarak kurumlar arası koordinasyonu sağlamak ve izlemek • Ulusal Havza Yönetimi Stratejisi kapsamındaki gelişmeleri izlemek ve koordinasyonu sağlamak 3.3. Değişikliğe İlişkin Senaryolar Yukarıdaki açıklamalardan yeni oluşturulan yapıların Su Çerçeve Direktifi için oluşturulduğu açıkça anlaşılmaktadır. Bu yapıların oluşturulmasına ilişkin belgelerin hiç birinde Taşkın Direktifinden (veya hatta taşkın yönetiminden) açık bir şekilde bahsedilmemektedir. Ancak yine de bu belgeler hem ulusal hem de havza bazında taşkın yönetimi politikası ile ilgili yönetişiminin belirlenmesi için oldukça güçlü bir temel oluşturmaktadırlar. Türkiye'de taşkın riski yönetim stratejisinin etkin bir şekilde uygulanması için, yasama çalışmalarının güçlendirilmesine ve ulusal ve nehir havzası düzeyinde kurumsal düzenlemelerin yapılmasına ihtiyaç olduğu aşikârdır. Bu nedenle, taşkına ilişkin sorumlulukların tanımlanmasına yönelik seçeneklerin öngörülmesi gereklidir. Aşağıda yer verilen temel tavsiyelerin ana maksadı, özellikle Su Çerçeve Direktifi olmak üzere nehir havzası yönetimine ilişkin Türkiye’deki mevcut kurumsal düzenlemeleri göz önünde bulundurarak, ulusal, havza, il ve yerel bazda ilgili kurum ve paydaşların katılımıyla kurumsal düzenlemelere ve/veya mevcut olanların iyileştirilmesine ilişkin farklı önerilerde bulunulmasıdır. Mevcut durumu ve Taşkın Direktifinin gerekliliklerini göz önünde bulundurarak üç farklı ‘senaryo’ belirlenmiştir. (Bölüm 2). Bu senaryolar şekil 10’da özetlenmiş olup, sonraki paraflarda ilgili açıklamalr yapılmıştır. Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından çıkarılan 28681 sayılı, 18 Haziran 2013 tarihli Tebliğ ile oluşturulmuştur 3 28 Şekil 10: Önerilen senaryoların özet şeması İlk olarak, Senaryo 1 ve 2’nin hakkında kısa sürede karar alınması gereken iki ana seçeneği temsil ettiğinin belirtilmesi gerekir. Senaryo 3 daha ziyade uzun vadeli bir hedef olarak düşünülmelidir. SENARYO 1: Mevcut yapılanmalara Taşkınla ilgili yetki alanlarının eklenmesi Bu senaryo mevcut yapılanma ve kurumlara karar alma ve danışmaya ilişkin olarak taşkın yetkilerinin verilmesini içermektedir. Önceki bölümlerde de belirtildiği üzere, bu yetkiler başlıca, nehir havzası yönetimi planlamasına ilişkin görevlerin yerine getirilmesi ve Türkiye’nin AB uygulamalarına yakınlaşması maksadıyla oluşturulmuştur. Örneğin planlama ve katılımcı yaklaşım bakımından Taşkın Direktifi (SÇD’den sonra yürürlüğe girmiştir) SÇD’ninkilere yakın ilkeler üzerine kurulmuştur. Dolayısıyla bu tür mevcut yapıların kullanılması mantıklıdır. Önerilen eylemler aşağıdaki gibidir. • Ulusal Düzeyde Güçlendirilmesi/iyileştirilmesi önerilen mevcut yapılar: • Merkezi (bakanlıklar arası) düzeyde Orman ve Su İşleri Bakanlığı koordinasyonu kapsamında mevcut olan Su Yönetimi Koordinasyon Kurulunun Taşkın Riski Yönetimine ayrılmış ek özel sorumluluklar verilerek, güçlendirilmesi/ iyileştirilmesi 29 • • Orman ve Su İşleri Bakanlığı koordinasyonu kapsamında mevcut olan Havza Yönlendirme Kurulunun da Taşkın Riski Yönetimine ayrılmış ek özel sorumluluklar verilerek güçlendirilmesi/ iyileştirilmesi Havza Düzeyinde Havza Yönetim Heyetinin Havza düzeyinde Taşkın Riski Yönetimine ayrılmış ek özel sorumluluklar verilerek güçlendirilmesi/iyileştirilmesi. Şekil 11: Senaryo 1 kapsamındaki kurumsal yapılanma şeması SENARYO 2 : Taşkınla ilgili kurumların oluşturulması Bu senaryo, özellikle taşkın konusundan sorumlu olacak, karar alma ve istişareye ilişkin görevleri olacak yeni kurumların oluşturulmasını içermektedir. Bu yeni kurumlar Türkiye’de Nehir Havzası Yönetim Planlarının Hazırlanması faaliyetleri kapsamında oluşturulan kurumlarla benzerlikler taşımaktadır. Ancak, yalnızca taşkınla ilgili görevleri yerine getireceklerdir. • Ulusal Düzeyde Güçlendirilmesi/iyileştirilmesi önerilen mevcut yapılar: • Bakanlıklar arası düzeyde Orman ve Su İşleri Bakanlığı koordinasyonu kapsamında mevcut olan (Ulusal) Su Yönetimi Koordinasyon Kurulunun (SYKK) Taşkın Riski Yönetimine ayrılmış ek özel sorumluluklar verilerek güçlendirilmesi/geliştirilmesi (Senaryo 1'deki aynı yapılandırma). 30 Oluşturulması önerilen: • Ulusal/bakanlıklar arası düzeyinde yeni bir yapı - Taşkın Yönetimi Yönlendirme Komitesi Su Çerçeve Direktifi uygulamasına yönelik olan Havza Yönlendirme Komitesine paralel olarak özellikle Taşkın Riski Yönetimine odaklanacak olan bu yeni yapının temel sorumlulukları şunlardır: o SYKK'yı toplantı sonuçları konusunda bilgilendirmek, o SYKK koordinasyonu altında gelişmeleri izlemek, o TRYP'ler için koordinasyonu sağlamak, o Taşkın öncesi, esnasında ve sonrasında gerekli koordinasyonu sağlamak. • Havza Düzeyinde Oluşturulması önerilen: • Aynı başkanlık altında (Vali) Havza Taşkın Yönetim Heyeti adında Havza düzeyinde (SÇD'nin uygulanmasına ayrılmış olan Havza Yönlendirme Heyeti ile paralel olarak) yeni bir yapının oluşturulması. Heyet aşağıdaki sorumlulukları yerine getirecektir: o Çalışmalarını Taşkın Yönetim Kuruluna bildirir o Danışmanlık sağlar ve TRYP'leri onaylar Şekil 12: Senaryo 2 için kurumsal organizasyon şeması 31 SENARYO 3: Nehir Havzası Otoritelerinin Oluşturulması Bu noktadan itibaren, aşağıda sunulan üçüncü öneri yukarıda değinilen iki öneriyle doğrudan bağlantılı değildir. Bu seçenek, daha çok TRYP'lerin taslağının hazırlanması ve uygulanması için, havza düzeyinde teknik kapasitelerin geliştirilmesi ile ilgilidir. Daha uzun vadeli bir yaklaşım çerçevesinde düşünülebilir. Ulusal/havza düzeyi için yapılan seçime ilave olarak: Taşkın Direktifinde yer alan, “Taşkın Riski Yönetim Planlarının her bir Nehir Havzası düzeyinde koordine edilmesi gerekir” hükmünün yerine getirilmesi için, Orman ve Su İşleri Bakanlığı altında Taşkın Riski Yönetim Planlarının hazırlanmasından ve uygulanmasından sorumlu olacak Nehir Havzası Otoritelerinin oluşturulması tavsiye edilmektedir. NEDEN? TD'nin uygulanması hem ulusal hem de havza düzeyinde, hatta yerel düzeyde faaliyetlerin gerçekleştirilmesini kapsamaktadır. Örneğin, ulusal strateji ve ulusal uygulama planı havza veya potansiyel ciddi taşkın riski taşıyan alanlar için belgelerinin hazırlanmasına ilişkin genel çerçeveyi belirlemektedir. Haritalama çalışmalarının ve TRYP'nin potansiyel ciddi taşkın riski taşıyan alanlar için gerçekleştirilmesi ve havza bazında koordine edilmesi gerekmektedir. Bu çalışmanın organizasyonunun sağlanması için, SYGM’nin ulusal (merkezi) düzeyle yakın temas içinde çalışacak havza bazlı çalışma birimlerinin oluşturulması maksadıyla yeni bir idari yapılanmaya ihtiyaç vardır. Aslında, 25 havza için TRYP'lerin ve haritaların hazırlanmasının ulusal düzeyde merkezileştirilmesi aşağıda belirtilen farklı nedenlerden dolayı zor olacaktır. - Harita çalışmalarını ve TRYP hazırlanmasını ve uygulanmasını izlemek için teknik kapasitelerin sınırlı olması, - Yerel otoritelerin ve ilgili tarafların katılımı konusunda önemli sınırlamaların olması, - Saha çalışması ve bilgisi gerektiren bir çalışmanın uzaktan yapılacak olması (merkezi düzeyin havzalara olan coğrafi uzaklığı). Bu nedenle, illerin taşkın yönetimi alanındaki kurumsal kapasitelerinin güçlendirilmesi maksadıyla, önümüzdeki yıllarda SYGM’nin havza bazında yerel birimlerinin oluşturulması önerilmektedir. Havza birimlerinin sorumlulukları şunlar olacaktır. - Havza için taşkın riski ön değerlendirmesinin yapılması, - Tüm potansiyel ciddi taşkın riski taşıyan alanlar için tehlike ve risk haritalarının hazırlanması, havza düzeyinde koordinasyon için destek sağlanması, - Her bir potansiyel ciddi taşkın riski taşıyan alan için özel yaklaşımlar belirleyerek havza bazında koordine edilecek olan TRYP’nin hazırlanması, - TRYP’nin hazırlanmasında ve uygulanmasında yerel düzeyde ilgili tarafların aktif katılımının kolaylaştırılması ve sağlanması, - TD'nin uygulanması için özel bilgilendirme ve katılım etkinlikleri geliştirilmesi. 32 Havza birimlerinin faaliyetleri ayrıca SÇD için gerçekleştirilmesi beklenen faaliyetler de göz önünde bulundurularak tanımlanmalıdır. Ulusal düzeyde (SYGM) TD'nin uygulanması için ulusal çerçeveyi benimseyecektir. -Mevzuat ve yönetmelik, -TD’nin uygulanması için ulusal plan ve ulusal strateji, -TD’nin uygulanması için teknik rehberlik ve kılavuzluk, -Haritaların hazırlanması ve TRYP’nin hazırlanması için farklı havzaların koordinasyonu, -Tüm havzaların verilerinin CBS yardımıyla birleştirilmesi, -TRYP hedeflerine ulaşılmasının takip edilmesi ve ulusal stratejinin uygulamasının izlenmesinin ulusal düzeyde konsolidasyonu, -Basılı materyaller ve ulusal web sitesi oluşturularak kamuoyunun bilgilendirilmesi. TD'nin gerektirdiği tüm belgelerin hazırlanması ya da hazırlatılması için teknik kapasitelerin tam anlamıyla geliştirilebilmesi maksadıyla SYGM’nin havza düzeyinde güçlendirilmesi tavsiye edilmektedir. Havza bazlı yaklaşıma odaklanan TD uyarınca, aynı zamanda her bir havza için özel uzmanlığın geliştirilmesi ve bu uzmanlığın güçlendirilmesi amaçlanmaktadır. SYGM'nin havza düzeyinde oluşturulacak olan yerel birimlerinin aynı zamanda SÇD için gerçekleştirilecek faaliyetlerden de sorumlu olması önerilmektedir. Nehir Havzası Otoriteleri tamamen oluşturulana kadar birkaç ara eylemin gerçekleştirilebileceğinin unutulmaması gereklidir. Havza Yönetim Heyetlerinin sekretaryalığından sorumlu olacak, paydaş katılımını kolaylaştıracak ve havzada bilgi alışverişini sağlayacak olan Havza Odak Noktalarının oluşturulması hedeflenebilir. Nehir Havzası otoritelerinin oluşturulması aynı zamanda yetki alanları Nehir Havzası Yönetim Planlarının (SÇD kapsamındaki) ya da kuraklık yönetim planlarının denetlenmesi gibi sektörel görevleri de içine aldığından dolayı da önemli bir faktör olacaktır. Şekil 13: Senaryo 3 kapsamındaki kurumsal yapılanma 33 3.4. Seçeneklerin Mukayesesi Aşağıdaki tabloda her seçeneğin artıları ve eksileri belirlenerek farklı senaryoların kıyaslanması yer almaktadır. Tablo 3: Her senaryo için Artılar/Eksileri gösteren kıyaslama tablosu SENARYO Senaryo 1 : Mevcut yapılara taşkınla ilgili yetkilerin verilmesi ARTILAR EKSİLER Mevcut kurumların iyileştirilmesi/ güçlendirilmesi Taşkın konusu diğer konular arasında yalnızca bir öncelik olabilir, örneğin yılda sınırlı sayıda Havza Yönetim Heyeti toplantısı düzenlenmesi Yeni bir kurum oluşturmak zorunda kalmaksızın Havza Yönetim Heyetinin varlığından faydalanılması. Su politikasının diğer alanlarıyla daha iyi bağlantı kurulması 25 havza için TRYP’lerin ve haritaların hazırlanmasının merkezden yönetilmesinin zor olması SÇD kapsamında hazırlanan NHYP’lerı ve TD kapsamında hazırlanan TRYP’leri arasındaki koordinasyonun kolaylaşması Finansal ve insan kaynakları bakımından önemli tasarrufların yapılması Senaryo 2: Taşkınla ilgili kurumların oluşturulması Temel avantaj taşkın konusuna odaklanılması olabilir Diğer bir avantaj ise uzmanların yer aldığı gerçek bir kurumun oluşturulmasıdır Havza bazında kurumlarda mükerrerliğin yaşanması ve kurumların birbirlerinin yetkilerine müdahale etmesi riski Paydaşlar üzerinde çok fazla baskı oluşması (paydaşlar su yönetimiyle ilgili diğer faaliyetlerde de yer alıyor olabilir) Eğer paralel faaliyetler yürütülüyorsa net ve entegre bir su politikasına sahip olunmasını zorlaştırması 34 NHYP’lerı ve TRYP’leri arasındaki koordinasyonun daha zor olması Finansal ve insan kaynakları bakımından maliyet daha yüksek olacaktır 25 havza için ulusal düzeyde TRYP’lerin ve haritaların hazırlanmasının merkezileştirilmesinin zor olması Senaryo 3: Nehir Havzası Otoritelerinin oluşturulması Havza bazlı yaklaşım, yerel aktörlerin koordinasyonun daha kolay olması, yerel verilere daha yakın olunması Her havzada TRYP’lerin hazırlanmasının ve uygulanmasının daha kolay takip edilmesi Su politikası alanındaki diğer direktiflerle daha kolay bağlantılar SÇD ve NHYP’lerinin hazırlanmasına yönelik devam etmekte olan faaliyetlerden kolay bir şekilde faydalanılabilmesi Havzadaki faaliyetlerin kolay bir şekilde takip edilmesi (planların hazırlanması ve uygulamasının izlenmesi) Havza bilgisinin geliştirilmesi Havza düzeyinde su politikalarının daha kolay geliştirilmesi Kurumsal bakımdan SYGM’nin güçlendirilmesi 35 Beşeri ve mali kaynaklar, tesisler Havzalarda kullanılan yaklaşımlar ve metodolojilerde farklılıkların olması riski Ulusal düzeyde daha güçlü bir koordinasyona ihtiyaç olması 4. 25 HAVZADA TRYP’LERİNİN VE ULUSAL UYGULAMA PLANININ HAZIRLANMASI İÇİN ÖNERİLEN YOL HARİTASI 4.1. Diğer Politikalarla Uyumlu Olarak Türkiye'de Taşkın Riski Yönetimi Planlaması Taşkın Direktifi, potansiyel ciddi taşkın riski taşıdığı tespit edilen tüm alanlar için Taşkın Riski Yönetim Planlarının (TRYP) hazırlanmasını gerektirir. Taşkın Riski Yönetim Planlarının (TRYP) hâlihazırda Türkiye'de mevcut 25 Nehir Havzası düzeyinde koordine edilmesi gereklidir. Ayrıca, Taşkın Riski Yönetim Planları su, arazi kullanımı ve diğer politikalarla ilgili faaliyetlerle de koordine edilmelidir. Bu koordinasyonun, 6 yıllık planlama döngüsü, halkın ve paydaşların katılımı bakımından TD ile aynı yaklaşımı takip eden Su Çerçeve Direktifi için özellikle sağlanması gerekmektedir. Ancak, ileride Nehir Havzası Yönetim Planlarına (NHYP) dönüşecek olan Havza Koruma Eylem Planlarının hazırlanması için Türkiye'de zaten oldukça fazla çaba sarf edilmiştir. Aday ülke olarak, Türkiye iki Direktife ilişkin olarak özellikle zaman çizelgesi bakımından AB uygulamalarıyla tam uyumlu değildir. Mevcut durumda Nehir Havzası Yönetim Planlarının ve Taşkın Riski Yönetim Planlarının hazırlanmasının 2021-2023 yılları arasında tamamlanması öngörülmektedir. Bu nedenle, TD ve SÇD takvimlerinin, AB Üyesi Devletlerde yapıldığı gibi, ama gecikmeleri de dikkate alarak senkronize edilmesi tavsiye edilmektedir. Örneğin 2021 yılında Üye Ülkeler üçüncü NHYP’lerini ve ikinci TRYP’lerini hazırlamış olacaktır. Aşağıdaki şekilde, bir sonraki uygulama döngüsü itibariyle takip edilmesi önerilen senkronizasyon aşamaları gösterilmektedir. Şekil 14: TD ve SÇD uygulamasının senkronizasyonuna genel bakış SÇD ve TD gereklilikleri, benzerlikleri ve TRYP’lerin ve NHYP’lerin hazırlanması süreçlerinde istişare ve paydaş katılımı aşamalarının uygulanması gerektiğinden çalışmaların koordinasyonu için bir çerçevenin oluşturulması gerekmektedir. 36 Mevcut durumda Üye Devletlerin hangi düzeyde bir entegrasyon/koordinasyon hedeflediklerini belirlemeleri kadar, bu aşamada, iki Direktifin uygulanmasındaki potansiyel sinerjilerin de belirlenmesi önemlidir. İki Direktifin uygulanmasında koordinasyonun sağlanması gerektiğini savunan pek çok surum olsa da, bu koordinasyondan en açık şekilde TD’nin 9. Maddesinde bahsedilmektedir: Direktiflerin koordinasyonuna ilişkin katı gerekliliklerin yanı sıra, Türkiye’ye su yönetimi politikalarında da faydalı olabilecek olan birçok sinerji bulunmaktadır. Üye Devletler SÇD’nin 4.Mddesinde belirtilen çevresel hedeflerini göz önünde bulundurarak, etkinliğin artırılması, bilgi alış verişi ve faydaların sağlanmasına ilişkin fırsatlara odaklanarak SÇD ile koordinasyonun sağlanması için gerekli adımları atacaktır. Bu adımlar özellikle aşağıdaki konulara ilişkindir. • SÇD’dekilerle tutarlı bilgiler içeren taşkın tehlike ve risk haritaları • Taşkın riski yönetim planları NHYP’lerle koordinasyon halinde hazırlanabilir ve NHYP’lerinin gözden geçirilmelerinde entegre edilebilir • İlgili tarafların aktif katılımı TD’ninkilerle koordine edilmelidir Belirlenen sinerji alanları aşağıdaki gibidir. 1. Yönetişim (yetkili otoriteler, yönetim ve raporlama birimleri, paydaşlarla iletişim…) 2. Zaman çizelgesi (uyumlu son teslim tarihleriyle beraber 6 yıllık dönemlik planlar) 3. Planların hazırlanma/ uygulanma aşamaları (ortak veri ihtiyaçları/mevcudiyet …) 4. Tedbirler programı (hem SÇD hem de TD hedefleri için faydalı tedbirler …) 5. Kamuoyunun katılımı (iki Direktifte de resmi istişare sürecini mecbur kılmaktadır) Ancak, ortak bir Nehir Havzası ve Taşkın Riski Yönetim Planının oluşturulması (tek bir belgede yer alan NHYP & TRYP) gibi maksimum entegrasyondan minimum koordinasyon gerekliliklerinin sağlanmasına kadar Türkiye için birden fazla koordinasyon/entegrasyon yöntemi seçilebilir. Bu koordinasyonun sağlanması için bir stratejinin geliştirilmesi gereklidir. Ama iki plan arasında uygun bir entegrasyonun sağlanması hedefi ancak TD’nin üçüncü uygulama döngüsü için öngörülebilir. Bu sırada özellikle paydaş katılımı ve istişare aşamaları olmak üzere, sinerjilerden faydalanılmasına odaklanılmalıdır. Örneğin, hem NHYP’ye hem de TRYP’ye her havzadaki sinerjiler, ortak tedbirler ya da SÇD çevresel hedefleri ve taşkın riski hedefleri arasında çelişki olması riski gibi konuları ele alan ortak bir bölüm eklenmesi önerilebilir. 37 4.2. Batı Karadeniz Havzasında Taşkın Riski Yönetim Planı Oluşturulurken Edinilen Tecrübeler Bu bölüm Batı Karadeniz pilot havzasında Taşkın Riski Yönetim Planının hazırlanması sırasında çıkarılan temel dersleri konu almaktadır. Pilot havza aktivitelerinin sonunda, pilot havzada hazırlanan TRYP alıştırmasından edinilen tecrübeler ve çıkarılan derslere ve ileride bu çalışmanın Türkiye’deki diğer havzalardaki TRYP hazırlama çalışmalarına nasıl katkı sağlayabileceğine ilişkin bilgi alışverişinde bulunmak maksadıyla özel bir tartışma seansı gerçekleştirilmiştir. Tartışmalar sırasında aşağıdaki belirtilen konulara vurgu yapılmıştır. • TRYP hazırlanması çalışması çeşitli kurumların yer alması dolayısıyla insan kaynakları bakımından oldukça zorlayıcı bir çalışma olmuştur. Bu çalışmaların diğer havzalarda uygulanması için yeterli kaynakların harekete geçirilmesi maksadıyla çözümlerin belirlenmesi gerekecektir. • Olumlu noktalardan bir tanesi de hazırlama çalışmalarında yer alan çeşitli kurumlar arasında ortak bilgilerin ve aktif tartışma ortamının oluşturulmasına olanak sağlamış olmasıdır. Bütün kurumlar artık birbirlerini daha iyi tanıdıklarını ve TRYP hazırlama çalışmasının kendi faaliyetlerini içine yerleştirebildikleri bir genel çerçeve niteliği taşıdığını belirtmiştir. • Paydaşların ve ilgili tarafların aktif katılımı konusunda ise, ileride yapılacak benzer çalışmalarda yerel düzeyden temsilcilerin de (örneğin belediyeler, valilikler …) yer almasının faydalı olacağı vurgulanmıştır. • Pilot havzada gerçekleştirilen çalışma, katılım sağlayan kurumların genel bakış açılarının tehlike yönetiminden risk yönetimine doğru değişmesine katkı sağlamıştır. • Pilot havzada gerçekleştirilen çalışma, Üye Ülke uzmanlarının katkıları sayesinde farklı metedolojiler (modelleme, haritalama, tedbirlerin geliştirilmesi vs.) bakımından faydalı cevapların elde edilmesine ve bilgi düzeyinin artmasına olanak sağlamıştır. • Bu çalışma aynı zamanda ‘taşkın konusunda hangi bilgilerin mevcut olduğuna ilişkin bir envanter’ (çünkü çoğunlukla bilgiler yerel ya da il düzeyinde mevcuttur) oluşturarak taşkınlara ilişkin faydalı bilgilerin elde edilmesine imkan 38 tanımıştır. Örneğin, bir takım taşkın tehlike haritaları zaten mevcuttur ve üretilen verilerden bazıları TRYP’nin hazırlanma sürecinde faydalı olabilir. • Böylelikle veri ihtiyacına ve mevcudiyet durumuna ilişkin bilgilerin belirlenmesi mümkün olmuştur ve bu durum ileride uygulanacak faaliyetler için oldukça yardımcı olacaktır. Pilot havzada TRYP hazırlanmasına ilişkin genel yorumlara ek olarak, aşağıdaki tabloda, Türkiye'deki mevcut toplam 25 havzanın her biri için TRYP’lerini hazırlayacak ve koordine edecek olan yetkililer için faydalı olduğu düşünülen temel tavsiyelerin bir sentezi bulunmaktadır. Aşağıdaki tabloda, 1998 taşkınlarıyla kıyaslandığında taşkınların olumsuz etkilerini azaltılması Taşkın Direktifinin Batı Karadeniz pilot uygulanmasına ilişkin eşleştirme projesinin 2.Bileşeni kapsamında yer alan faaliyetler uyarınca verilen tavsiyeler yer almaktadır. Bu faaliyetler, Pilot Havza için Veri İhtiyacı Analizi (Faaliyet 2.1) Pilot Havzada Taşkın Riski Ön Değerlendirmesi (Faaliyet 2.2) Pilot Havzada Taşkın Tehlike ve Risk Haritaları (Faaliyet 2.3) Pilot Havzada Taşkın Riski Yönetim Planının hazırlanmasıdır (Faaliyet 2.4) 39 Tablo 4: Batı Karadeniz pilot havzasından elde edilen tecrübelere ilişkin tavsiyeler Faaliyet Faaliyet 2.1 Veri İhtiyacı Analizi Tavsiyeler TRÖD’nin gerçekleştirilmesi için aşağıdaki veri türlerinin kullanılması önerilmiştir. • Mekansal veri setleri Mümkün olduğunca detaylı sayısal yükseklik modeli (tercihen topografik haritalardan elde edilmiş olan) o Coğrafi referanslı topografik haritalar (en az 1:25.000 ya da 1:50.000 ölçekli) o Arazi örtüsü ve arazi kullanımı için uydu görüntüleri ya da ortofotolar o Coğrafi olarak konumlandırılmış nehirler o Nehir havzası sınırları o Coğrafi olarak konumlandırılmış hidro-meteorolojik gözlem istasyonları (tarihi veriler, özellikle ekstrem olaylar için seviyeler ve debi dahil olmak üzere), o Coğrafi olarak konumlandırılmış sosyo-ekonomik veriler (nüfus, sanayiler, binalar, ulaşım yolları vs.), kültürel öğeler, korunan alanlar, Entegre Kirlilik Önleme Direktifi kapsamında yer alan tesisler) o Coğrafi olarak konumlandırılmış altyapılar o Taşkın olaylarının konumları (yayılım alanları) o Haritalar (kağıt çıktılar) • Raporlar ya da tarihi veri setleri o o o o o Ciddi taşkın olayları: tekerrür periyodu, süre, kaydedilen maksimum debi vs Ciddi olaylara ilişkin kaydedilen hasarlar Olayın açıklanması, örneğin; olayın nasıl meydana geldiğinin kısaca tarif edilmesi (meteorolojik durum, yağış miktarı, taşkının sebepleri, para ve etkilenen yerleşim yerleri, kurumlar, hidrololik/hidrolojik yapıların sayısı cinsinden hasar miktarı, taşkına maruz kalan tarım alanı, taşından etkilenen altyapıkarayolu, demiryolu uzunluğu, etkilenen su temini şebekeleri, kuyular) Bilimsel makaleler, hidrolojik çalışmalar. Yukarıda belirlenen farklı veri türlerine ve aşağıda belirtilen veri sahiplerine göre Türkiye’deki mevcut bilgilerin tanımı: Faydalı mekânsal veri setleri Sayısal yükseklik modeli Türkiye’deki veri mevcudiyeti Nerede 90m, 30m ve 10m ve SRTM Aster 30m OSİB - BİD Coğrafi referanslı topografik haritalar OSİB-BİDHGK Arazi örtüsü ve arazi kullanımı CORINE Arazi Örtüsü ve Arazi Kullanımı (2000-2006 uydu görüntüleri) OSİB - BİD Ortofotolar Uydu görüntüleri DSI proje alanları 1990 ve 2000 LANDSAT DSI, TKGM OSİB – BİD HGK 40 Coğrafi olarak konumlandırılmış nehirler Nehir şebekesi (1:250.000) OSİB-BİD Nehir havzası sınırları Nehir havzaları (25) CBS ile oluşturulmuş alt havzalar ve mikro havzalar OSİB - BİD Coğrafi olarak konumlandırılmış hidrometeorolojik gözlemler Nehir akımları & seviyeleri Meteorolojik veri tabanı Aylık meteorolojik istatistikler DSI MGM Coğrafi olarak konumlandırılmış sosyo-ekonomik veriler İller, ilçeler ve yerleşim yerlerinin sınırları (1:250.000 ya da 1:500.000) Sulama projesi alanları Orman haritaları Hastane, okul, kültürel miras vb. öğelerin konumu Kentsel atık su arıtma tesislerinin konumu OSİB - BİD DSI İlgili Bakanlıklar Coğrafi olarak konumlandırılmış altyapılar Barajlar, taşkın koruma tesisleri DSI, OSİB - BİD Taşkın olaylarının konumu (yayılım) Meydana gelen taşkın olaylarının konumu (noktalar) Tarihi afet olaylarının konumu DSİ, OSİB - BİD Haritalar (basılı çıktılar) İmar planı çalışmaları kapsamında tespit edilen taşkın yayılım alanları (1:1000 1:5000) DSİ, ÇŞB, Belediyeler, İller Bankası Diğer faydalı kaynaklar Jeolojik, hidrojeolojik ve toprak haritaları, yağış haritaları OSİB - BİD MGM, MTA Raporlar ya da tarihi veri setleri Taşkın yıllıkları (1970 Ciddi taşkın olayları: tekerrür - 1994) periyodu, süre, kaydedilen Yaşanmış Taşkınlara maksimum debi vs. İlişkin Raporlar Ciddi taşkın olaylarına ilişkin Doğal afetler arşivi olarak kaydedilen hasarlar Yaşanmış Taşkınlara İlişkin Raporlar Taşkın olayının tarif edilmesi Faaliyet 2.2 Taşkın riski ön değerlendirmesi DSI AFAD DSI Doğal afetler arşivi AFAD DSI Yaşanmış Taşkınlara İlişkin Raporlar Taşkın tehlikelerinin değerlendirilmesi için gerekli olan bilgilerin çoğu SYGM, DSI, MGM and AFAD gibi kurumlardan elde edilebilir. Yerleşim yerlerindeki nüfusa ilişkin coğrafi olarak konumlandırılmış bilgiler DSI ve SYGM’de mevcuttur, ancak resmi kaynak Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sisteminin olduğu Türkiye İstatistik Kurumudur. Not: Endüstriyel risklerin değerlendirilmesi için ek paydaşlara danışılması gerekmektedir (Çevre ve Şehircilik Bakanlığı (Entegre Kirlilik Önleme ve Kontrolü Direktifi ya da Kirletici Salınım ve Taşınım Kaydı’nın uygulanması) ya da Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı) 41 Orman ve Su İşleri Bakanlığı - diğer kurumlarla iletişime geçmeli (25 Nehir Havzasının tümü için bir seferde), gerekli verileri talep etmelidir (Harita Genel Komutanlığı (topoğrafik haritalar); Maden Tetkik Arama Enstitüsü (jeolojik haritalar); T.C. İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü (Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi ADNKS); Doğu Akdeniz İklim Merkezi (Doğu Akdeniz’de İklim Değişikliği Simülasyonlarının Bölgeselleştirilmesi…); Çevre ve Şehircilik Bakanlığı (Entegre Kirlilik Önleme ve Kontrol Direktifi veya Kirletici Salımı ve Transfer Kaydının uygulanması) ; Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı (endüstriyel riskler). Nehir Havzalarında Taşkın riski ön değerlendirmesi raporları hazırlanmalı ve nehir havzasında mevcut durumla uyumlu olmalıdır. Örneğin: Eldeki verilerle Özel doğal bölgesel koşullarla (fiziki, coğrafi, hidrolojik, jeolojik ...) Teşkilatlanma / kurumsal, ulusal ve yerel özelliklerle 25 havzada önemli tarihi taşkınlara ilişkin bilgilerin toplanması için standart bir format (taslak) OSİB tarafından oluşturulmalı ve kullanılması için dağıtılmalıdır. Türkiye'deki ciddi taşkın olaylarının belirlenmesi için özgün (çekirdek) kriterlerin (göstergelerin) ve ulaşılması gereken ilgili ölçüt değerlerin (Batı Karadeniz için kullanılan kriterlere bakınız) ulusal düzeyde kullanılması gerekmektedir. Bazı Nehir Havzaları daha özel kriterler geliştirebilir. Faaliyet 2.3 Tehlike ve Risk Haritaları Asgari çerçeve olarak, Taşkın Riski Ön Değerlendirmesi Raporu için belirlenen içerik (tek format) Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından tüm nehir havzalarıyla paylaşılmalıdır. Tarihi olayların mekânsal gösteriminin ve bu olaylara ilişkin veri tabanının iyileştirilmesi tavsiye edilmektedir. Veri tabanında 1998 yılındaki taşkına ilişkin önemli miktarda bilgi olduğundan dolayı, taşkın olayından sonra hazırlanan raporların daha dikkatli incelenmesi ve ciddi hasara sebep olan nehirlerin seçilmesi tavsiye edilmektedir. İlk Planlama döngüsü için, öncelikle asıl nedeni ana kanaldaki taşma olan taşkınların dikkate alınması (nehir taşkınları – asgari olarak) Pilot havzada taşkın tehlike haritalarının oluşturulması için kullanılan modelleme yaklaşımı ve modellerin/araçların aşağıdaki koşullara adapte edilmesi gerekir. Eldeki veriler (temelde Sayısal Arazi Modeli (DTM) ve hidroloji verileri), Nehir Havzası Otoritesindeki personelin belirli modelleri uygulama kapasitesi. Havza bazında standart formatta haritalar elde etmek için taşkın tehlike ve taşkın risk haritaları sadece sayısal (CBS) ortamda ve ulusal düzeyde tek bir ölçeğe bağlı kalınarak (1: 25.000 ve altlık olarak raster olarak topoğrafik haritalar, ve ortak harita tasarımı (simgeler, renkler, açıklayıcı bilgiler, ...) hazırlanmalıdır. Eşleştirme projesi kapsamında önerilen harita tasarımı ileride diğer taşkın haritaları hazırlanırken de kullanılmalıdır. Her Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alan için aşağıdaki haritaların hazırlanması gerekmektedir. • Her senaryo için taşkın tehlike haritası (yüksek, orta, düşük), • Her senaryo için taşkın risk haritası (yüksek, orta, düşük), Tehlike haritalarının hazırlanması için, bir takım aşamaların uygulanması gerekmektedir. • Eğer mümkünse (teknik ve yasal olarak), ulusal ya da yerel 42 düzeyde bütün kurumlarda bulunan mevcut verilerin ve haritaların, kullanılması ve iyileştirilmesi, • Haritalanacak olan 3 senaryo aşağıdaki bilgileri içermelidir. •Meydana gelme olasılığı yüksek olaylar için örneğin tekerrür süresi veya aralığı (Ör. 10 yıl veya 10-50 yıl) Meydana gelme olasılığı orta olan olaylar için örneğin tekerrür süresi veya aralığı (Ör. 100 yıl veya 100-300 yıl) Meydana gelme olasılığı düşük olaylar için örneğin tekerrür süresi veya aralığı.(Ör. 1000 yıl veya 1000-3000 yıl) Risk haritaları hazırlanırken uygulanacak olan aşamalar - Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanlar için meydana gelme olasılığı orta ve düşük olaylar için (duruma göre meydana gelme olasılığı yüksek olaylar için de) potansiyel olumsuz sonuçları göstermesi gerekmektedir (potansiyel olarak etkilenecek olan kişilerin sayısı (gösterge niteliğinde), ekonomik aktivite türü, Entegre Kirlilik Önleme ve Kontrolü Direktifi kapsamındaki tesisler, Su Çerçeve Direktifinde değinilen korunan alanlar öğeler-Bakınız S2.6). - Farklı risk sınıflandırmasının ve etkilenebilirlik ve su derinliği sınıflandırması arasındaki ilişkinin belirlenmesi gerekmektedir. Pilot proje için kullanılan 4 risk sınıfı ulusal düzeyde de kullanılacaktır. Risk sınıfları aşağıdaki gibidir: • R0 = ciddi taşkın riski yok; • R1 = düşük taşkın riski; • R2 = orta taşkın riski; • R3 = yüksek taşkın riski; Tehlike sınıfı Etkilenebilirlik RİSK (r) Tehlike 1 Tehlike 2 Tehlike 3 Düşük Orta Yüksek Düşük R0 R0 R1 E2 Orta R1 R1 R2 E3 Yüksek R1 R2 R3 E1 Taşkın alanlarındaki taşkından etkilenebilirliğin farklı unsurlar kullanılarak ayrıntılı bir şekilde belirlenebilmesi için, her tür CORINE Arazi Örtüsü sınıfı uzman görüşü ve aşağıda belirtilen iki nokta dikkate alınarak derecelendirilmiştir. - Varlıkların değeri, - ‘Taşkınla baş edebilme ve taşkından sonra normal hale dönebilme’ olarak belirlenen varlıkların direnci (belirli bir büyüklükteki taşkına durumunda çeşitli varlıkların dayanıklılığı ve 43 davranışı) Faaliyet 2.4 Taşkın riski yönetim planı Tüm nehir havzaları için, 3 taşkın senaryosu için aynı taşkın olasılıklarının belirlenmesi (Taşkın Direktifi kapsamında düşük ve orta olasılıkların belirlenmesi gereklidir, yüksek olasılığın belirlenmesi isteğe bağlıdır.) Pilot havzada olduğu gibi ulusal düzeyde de taşkın tehlike ve risk haritası için aynı yaklaşımın/yöntemin uygulanması, LIDAR ya da uydu radarı kullanarak Sayısal Arazi Modelinin doğruluğunun artırılması http://www.mapmart.com (bu web sayfası üzerinden doğruluk oranı iyi düzeyde olan farklı Sayısal Arazi Modeli, Sayısal Yükseklik Modeli satın alınması mümkündür).. 2 boyutlu modellerin kullanımı yüksek maliyetli olduğundan ve uygulanması uzun zaman gerektirdiğinden dolayı, Nehir Havzaları için tehlike haritalarının hazırlanmasında 2 boyutlu modellemenin kullanımının mümkün olabildiğince en aza indirilmesi (en azından planlamanın ilk döngüsü için) ve sadece etkilenebilirliğin fazla, yoğun kentleşme ve değerli varlıkların olduğu alanlar için uygulanması önerilmektedir. 1 ve 2 boyutlu hidrolik modeller de dahil olmak üzere, bölgesel ve merkezi düzeyde özel CBS araçlarının kullanımına ilişkin kapasitesinin artırılması Tüm nehir havzaları için Taşkın Riski Yönetim Planlarında aynı içeriğin kullanılması Her nehir havzasında taşkın riski yönetimi için uygun hedeflerin belirlenmesi: A. Taşkın Riski Yönetiminin genel hedefleri/ maksatarı, 1. Etkilenebilirliği ve tehlikeyi azaltarak taşkınların potansiyel olumsuz etkilerinin azaltılması, 2. Sürdürülebilir taşkın riski yönetimi tedbirlerinin teşvik edilmesi. B. Her nehir havzası için Koruma, Önleme, Hazırlıklı Olma, Bilgi ve Yönetişim ilkelerini kapsayan kilit hedef kategorileri. C. Madde B’de belirtildiği gibi her bir kilit hedef kategorisi için özel hedefler Batı Karadeniz pilot havzası için belirlenen özel hedeflere benzer şekilde ayrıntılandırılacak, ancak her bir nehir havzasının özelliklerine göre adapte edilecektir. Ulusal düzeyde belirlenen Tedbirler Programı hedefleri her nehir havzası için tedbirleri içerecektir: o Taşkın Direktifinin uygulanması için yatırım ihtiyacı, o Taşkın Direktifinin Türkiye’de tamamıyla uygulanması için ileriye yönelik yatırım ihtiyaçları dahil olmak üzere maliyet analizi, o Taşkın Direktifi için etki değerlendirmesi raporu. Tedbirler programı farklı eylemlere tekabül eden organizasyonel, yapısal ve yapısal olmayan tedbirlere dayanacaktır. Ulusal teknik kapsam için her sütün/tedbir türü için tedbirler listesinden oluşan bir tedbirler kataloğunun (Eke bakınız) oluşturulması önerilmektedir. Bu katalog her havzada en uygun tedbirin uyumlu bir şekilde belirlenmesi maksadıyla kullanılabilir. 44 4.3. 25 Havzada Taşkın Riski Yönetim Planlarının Hazırlanması için Yol Haritası Bu bölüm Taşkın Direktifinin Türkiye’de uygulanması için uygulanması gereken eylemlere ilişkin bilgileri içermektedir. 4.3.1. Türkiye’de TRYP’lerin Hazırlanmasına İlişkin Genel Takvim Aşağıdaki tabloda Türkiye’de 25 havzada TRYP’lerin hazırlanması için SYGM tarafından hazırlanan takvim yer almaktadır Şekil 15: TRYP Hazırlanma Takvimi 4.3.2. TRYP’nin Hazırlanması için Gerekli Aşamalar Taşkın Direktifi 3 aşamada uygulanmaktadır: Taşkın riski ön değerlendirmesi, taşkın tehlike ve risk haritaları, taşkın riski yönetim planlarının hazırlanması. Her bir aşama için 2 yıl olmak üzere, yukarıda belirtilen aşamaların uygulanması 6 yıllık döngüler halinde gerçekleştirilmektedir. Üye Ülkeler için ilk uygulama döngüsü süreci aşağıda gösterilmektedir. 45 Son Tarih 2 Yıl Son Tarih 2 Yıl Son Tarih 2 Yıl Şekil 16: Taşkın Direktifinin uygulama aşamaları ve Üye Ülkelerin uyması gereken son teslim tarihleri Yukarıdaki şekilde de gösterildiği gibi, TRYP iki ön aşamanın sonucunda hazırlanmaktadır. o Potansiyel ciddi taşkın riski taşıyan alanların belirlenmesine olanak sağlayan taşkın riski ön değerlendirmesi. o Taşkın tehlike haritaları (hidrolik ve/veya hidrolojik modeller kullanarak düşük, orta ve yüksek olasılıklı taşkın olayları için taşkın yayılma alanları ve ilgili su derinliklerinin belirlenmesi) ve taşkın risk haritaları (taşkın riski altındaki varlıklar). Taşkın riski yönetim planları, TRÖD (aşağıdan yukarıya yaklaşım) neticesinde belirlenen potansiyel ciddi taşkın riski taşıyan alanlarda hazırlanan risk haritaları uyarınca taşkın riski taşıyan alanlarda taşkınların olumsuz etkilerinin azaltılması maksadıyla, uygun hedefleri ve taşkın öncesi, esnası ve sonrasında alınacak tedbirlerin belirlenmesini içermektedir. TRYP, havza düzeyinde belirlenecek stratejik hedefler ulusal stratejiyle uyumlu olarak hazırlanmalıdır (yukarıdan aşağıya yaklaşım). TRYP havza düzeyinde hazırlanan ve taşkın yönetimiyle ilgili bütün konuları içeren genel bir plandır. Dolayısıyla, temel kurallardan biri olan koordinasyon kapsamında, TRYP farklı kurumların katkılarının bir sonucu olarak hazırlanmalıdır (bütünleyici yaklaşım). Bu üç nedenden dolayı, TRYP’nin hazırlanması aşağıdan yukarıya, yukarıdan aşağıya ve bütünleyici yaklaşımlardan oluşan karmaşık bir süreçtir. Yol haritası bu hazırlama sürecinin kilit konularına odaklanmaktadır. 46 1. Risk Değerlendirmesi Ve Haritalar– Havza Düzeyindeki Çalışmalar TRYP’nin TRÖD ve taşkın tehlike ve risk haritaları yoluyla gerçekleştirilen tarafsız bir risk değerlendirmesi neticesinde oluşturulması gerekmektedir. Dolayısıyla havza bazında ilk olarak başlatılması gereken faaliyetler TD’nin ilk iki uygulama aşamasıdır (Eşleştirme Projesi kapsamında hazırlanan S1 ve S2 Kılavuzlarına bakınız). Kılavuzlarda veri mevcudiyetinin önemi vurgulanmaktadır (topoğrafya, hidroloji, hidrolik modeller). Etkili bir TRÖD gerçekleştirilmesi ve faydalı haritaların hazırlanması hedefi çerçevesinde veri kalitesi ve mevcudiyetine dayalı olarak pragmatik metotlar belirlenmelidir. Üzerinde tartışılarak hazırlanmaları ve tamamlanmaları maksadıyla risk değerlendirmesi analizi ve taşkın tehlike ve risk haritaları oldukça faydalı çalışmalardır. Daha sonra TRYP kapsamındaki bazı hedeflerin ve tedbirlerin uygulanmasında dahil olmaları maksadıyla havza bazında taşkın konularına ilişkin olarak bütün ilgili paydaşlarla ortak bir vizyonun oluşturulması için de iyi bir fırsattır. 2. Ulusal Düzeydeki Çalışmalarla Uyum Ulusal uygulama planı yerel projelere yönelik hedeflerin belirlenmesinin yanı sıra, özellikle yapısal olmayan tedbirler olmak üzere ulusal düzeyde uygulanacak olan tedbirleri de içermektedir. Bu yapısal olmayan tedbirlere ilişkin örnekler aşağıdaki gibidir. - Taşkın tahmini ve erken uyarı sistemleri, - Entegre Su Bilgi Yönetimi CBS veri tabanının oluşturulması, - Arazi kullanımı politikalarının su politikalarıyla daha iyi entegrasyonunun sağlanması, - İklim değişikliğinin olası etkilerinin belirlenmesi, - Taşkın sigorta sisteminin iyileştirilmesi; Bu hedefler için, risk değerlendirmesi ve taşkın tehlike ve risk haritalarının sonuçlarından bağımsız olarak ulusal düzeyde bazı eylemlerin başlatılması gerekmektedir. - CBS veri tabanı ve taşkın tahmini ve erken uyarı sistemleri için ulusal çerçevenin ve metodolojinin belirlenmesi, - Taşkına meyilli alanlardaki arazi kullanımı politikaları için mevcut yönetmeliklerin tamamlanması ya da yenilerinin oluşturulması , - İklim değişikliğinin taşkın olayları üzerindeki etkilerine ilişkin çalışmaların başlatılması. Bu konuların, havza bazındaki risk yönetimiyle paralel olarak ulusal düzeyde ele alınması gerekmektedir. 3. TRYP’de Taşkın Yönetimine İlişkin Bütün Konuların Ele Alınması– Çok Aktörlü Çalışma Taşkın yönetimi için genel bir plan olan TRYP birden fazla eylem alanını içermelidir (yapısal koruma tedbirleri ve taşkın tahmini, kamuoyunun bilgilendirilmesi, arazi kullanımı politikası, bilgilendirme gibi yapısal olmayan tedbirler.). TRYP’nin hazırlanmasından sorumlu kuruluş olan SYGM’nin, TRYP’ye entegre edilmesi geren hedefleri ya da tedbirleri uygulayan bütün ilgili kurumlarla koordinasyonu sağlamaya ilişkin önemli rolü vardır. Yapılacak olan koordinasyon çalışması iki farklı durumla detaylandırılabilir. 47 - Hali hazırda eylem planlarından (örneğin koruma projeleri) sorumlu olan kurumların olduğu TRYP hedefleri için, ortak çok-kriterli çerçeve analizi yoluyla önceliklendirmeye yardımcı olunması hedeflenmektedir, - Yeni hedefler için, ilgili kurumların yeni tedbirler geliştirilmelerine yardımcı olmak maksadıyla sürece dahil edilmeleri hedeflenmektedir. Risk haritalarına ya da risk değerlendirmesine dayanarak, TRYP’de yer alacak tedbirlerin ve bunların uygulanmalarından sorumlu olacak kurumların belirlenmesi maksadıyla kurumlar arasında tartışma ortamı oluşturulmalıdır. (Örneğin: arazi kullanımı politikası, taşkın sigorta sistemi.) Koordinasyon çalışmasının sonucu, aynı zamanda TRYP’nin ilk taslağını oluşturacak olan farklı kurumların önerilerinin özeti olacaktır. 4.4. Ulusal Uygulama Planı için Eylem Planı Sonraki bölümlerde, operasyonel hedeflere ilişkin olarak belirlenen bazı eylemler bu belgede Bölüm III’ de sunulmaktadır. Bu eylem planı TD’nin Türkiye’de uygulanması için uygulanması gereken bütün eylemleri listelemekten ziyade, eşleştirme projesi kapsamında gerçekleştirilen bilgi alış verişlerine ve analizlere dayanmaktadır. Kısa vadede başlatılacak ve uygulanacak ve 25 havzada TRYP’lerin hazırlanmasına destek olacak olan öncelikli eylemlerin belirlenmesini hedeflemektedir. Ulusal uygulama planında, aynı zamanda TRYP’lerde de yer alabilecek olan hedefler belirlenmektedir. Bazıları mevzuat ve yapısal olmayan tedbirlerle ilgiliyken, diğerleri yerel projeler ve yapısal tedbirlerle ilgilidir. Dolayısıyla, TRYP’lerin hazırlanması ve uygulanması hem ulusal hem de havza düzeyini içermektedir. Sonuç olarak ulusal uygulama planı ulusal düzeyde geliştirilmesi gereken yönetmelikler, metodolojiler, çalışmalar ve çerçevelere odaklanmaktadır. Aksi halde arazi kullanımı politikaları, sigortanın iyileştirilmesi, taşkın tahmini ve erken uyarı sistemi, CBS taşkın veri tabanı gibi bazı hedefler TRYP’lerde yer alamaz. TRYP genellikle kalmayacaktır. yapısal koruma çalışmalarını içeren yerel projelerle sınırlı Bu nedenle, bir sonraki bölümde yol haritasında havza bazında hazırlanacak olan TRYP’lerin hedeflerinin belirlenmesi için gerekli çerçevenin oluşturulması maksadıyla ulusal eylemlerin nasıl geliştirileceğine ilişkin önerilerde bulunulmaktadır. Yol haritasına Bölüm III kapsamında yer alan operasyonel hedefler kısmında yer verilmektedir. Dört Temel Hedef için de ilgili eylemlerin listesi ve potansiyel son tarihler ve sorumluluklara da yer verilmiştir. 48 Yönetişimin İyileştirilmesi Etkilenebilirliğin Azaltılması 49 Farkındalığın Artırılması Bilginin Geliştirilmesi 50 5. TAŞKIN DİREKTİFİNİN AKTARILMASI VE TAŞKIN RİSKİ YÖNETİM PLANLARININ HAZIRLANMASINA İLİŞKİN UYUMLULUK MALİYETİ DEĞERLENDİRMESİ 5.1. Yapılan Değerlendirmenin ve Kullanılan Metodolojinin Kapsamı 5.1.1. Değerlendirmenin Kapsamı Taşkın Direktifi’ne ilişkin uyumluluk maliyeti, Taşkın Direktifinin aktarılması ve uygulanması için gerekli tüm maliyetleri kapsamaktadır. Uyumluluk maliyetleri genellikle aşağıda belirtilen unsurları içerir. • Mevzuat • Karar mercileri için gerekli araçların (belgelerin) hazırlanması (kılavuzların oluşturulması gibi) • Taşkın Riski Ön Değerlendirmesi • Taşkın Riski Ön Değerlendirmesine dayanarak taşkın tehlike ve taşkın risk haritalarının hazırlanması • Taşkın Riski Yönetim Planlarının oluşturulması • Tedbirler programının hazırlanması • Ulusal otoritelere ve ileride de AB’ye raporlama • Uygulama ve denetleme Dolayısıyla, uyumluluk maliyeti politika denetlemeye ilişkin tüm hazırlıkları kapsar. belgelerine, mevzuata, uygulama ve Söz konusu eşleştirme projesi kapsamında gerçekleştirilen maliyet tahmini, tedbirlerin bizzat uygulanmasına ilişkin maliyeti kapsamamaktadır. Her havza için Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanların belirlenmesi ve tedbirler programının hazırlanmasından önce böyle bir tahminin yapılması mümkün değildir. Ayrıca, ilk aşama olarak Taşkın Riski Ön Değerlendirmesi yapılmasını gerektiren Taşkın Direktifinin ana ilkesi, haritalamanın yapılacağı ve tedbirlerin belirleneceği alanların önceden belirlenmesini zorlaştırmaktadır. Bu nedenle, bu belgede sunulan maliyet tahmini, aşağıda belirtilen çalışmaların ülke genelinde gerçekleştirilmesine yönelik tahminleri içermektedir. • Taşkın Riski Ön Değerlendirmesi • Taşkın Riski Ön Değerlendirmesi sonucunda belirlenen Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanlarda Taşkın Tehlike ve Risk Haritalarının hazırlanması • Taşkın Riski Yönetim Planları Taşkın Direktifinin ülke genelinde uygulanmasına ilişkin ek destekleyici faaliyetlerin maliyetleri de, mümkün olduğu ölçüde, tahmin edilmiştir. Bu faaliyetlerden bazıları: • Veri temini (hidroloji, topografi) 51 • Su Bilgi Sisteminin oluşturulması ve yönetilmesi • Paydaşlara danışma ve kamuoyunun bilgilendirilmesi • Ulusal Uygulama Planında yer alan diğer destekleyici faaliyetler 5.1.2. Kullanılan Metodolojinin Ana Hatları Proje faaliyetleri çerçevesinde maliyet tahmininin yapılabilmesi için aşağıdaki yaklaşım uygulanmıştır. Şekil 17: Maliyet değerlendirmesi yapılırken izlenilen aşamalar Bu kısımda, yukarıda belirtilen her aşama kısaca tanıtılacaktır. Mevcut bilgi ve verilerin değerlendirilmesi Bu aşamada, aşağıda belirtilen bilgilerin temin edilmesi gerekmiştir. • Türkiye veya Romanya ve Fransa’da birim fiyatlara ilişkin mevcut bilgiler. • Türkiye’deki havzaların karakterize edilebilmesi için coğrafi veya istatiksel bilgiler • Taşkın Riski Yönetim Planlarının hazırlanmasında kullanılan 3 aşamalı yaklaşımın uygulanması için gerekli mantıksal aşamalara, görevlere, takvime vb.. ilişkin bilgiler Maliyet tahmini ve 3 havzanın tanıtımı Türkiye’de taşkın yönetimi alanında yürütülen faaliyetler sayesinde, bazı havzalar için veriler mevcuttur. Öncelikle, eşleştirme projesi kapsamında, bazı Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanlar için taslak Taşkın Riski Yönetim Planı hazırlanmıştır. Bu 52 bağlamda, Taşkın Direktifinin üç aşamasının uygulanmasına ilişkin metodolojiler test edilmiş ve geliştirilmiştir. İş yüküne ilişkin edinilen deneyimler, mevcut veri ve bilgiler ve haritaların hazırlanması, bu havza için maliyet tahmini yapılmasını mümkün kılmıştır. Ayrıca, 3 hızlı tarama havzasında, ek bilgilerin toplanmasına yardımcı olan bazı faaliyetler de yürütülmüştür. Bunun yanı sıra, Antalya ve Yeşilırmak havzalarında Taşkın Yönetim Planlarının hazırlanmasına yönelik Türkiye’de hâlihazırda hizmet alımı yoluyla yürütülmekte olan iki proje bulunmaktadır. Aynı şekilde, bu çalışmalar, maliyetin belirlenmesi/tahmin edilmesine olanak sağlamaktadır. Sonuç olarak, ulusal düzeyde genelleme yapılabilmesi için, temel olarak 1’i eşleştirme projesindeki pilot havza ve 2’si hizmet alımı yoluyla proje yürütülmekte olan havza olmak üzere toplam 3 havza dikkate alınmıştır. Ulusal düzeye genelleme Tüm ülke için bir maliyet tahmininde bulunulabilmesi için, havzalarda mevcut olan bilginin tüm ülkeye genellenmesini sağlayacak yöntemlerin belirlenmesi gerekmiştir. Bu yöntemler belirlemeden önce ise bir dizi tanımlayıcı bilgi ve göstergelerden yola çıkarak, 3 havzanın Türkiye’deki havzaları ne ölçüde temsil ettiğinin değerlendirilmesi gerekmiştir. Maliyetin ulusal düzeye aktarılması için birçok metodoloji denenmiş ve farklı metotlar uygulanarak elde edilen maliyet tahminine ilişkin sonuçlar daha sonra dikkatle incelenip analiz edilmiştir. Ulusal düzeydeki ek destekleyici faaliyetlerin maliyetinin tahmin edilmesi Uyumluluk maliyetinin tahmin edilmesi için, gibi 25 havzada TRYP’lerin hazırlanmasıyla doğrudan ilgili olmayan ama ulusal düzeyde uygulanması gereken ‘destekleyici’ faaliyetlere ilişkin maliyetin de dikkate alınması gerekmektedir. Örneğin, taşkın tahmin ve erken uyarı sistemlerinin oluşturulması ve işlevsel hale gelmesi için 50 milyon TL gibi önemli bir yatırım gerekmektedir. Bu tahminin yapılabilmesi için, Bölüm V.4 kapsamında belirtilen eylemler değerlendirilmiştir. Bu değerlendirmeyle: o Eylemlerin uygulanmasını gerçekleştirecek olan devlet memurunun iş yükü (kişi/ yıl sayısı); o Diğer ilgili maliyetlere ilişkin (veri, çalışmalar, ekipman…) maliyetler tahmin edilmeye çalışılmıştır. 5.2. Türkiye’deki 3 Havzada Birim Fiyata İlişkin Mevcut Veriler 3 havzaya ilişkin mevcut bilgiler, tüm Türkiye’ye genelleme sırasında referans olarak kullanılmıştır. Pilot havzaya ilişkin mevcut bilgiler ile çalışmaların hizmet alımı yoluyla gerçekleştirildiği diğer iki havzaya ilişkin bilgi türleri birbirinden oldukça farklıdır. Dolayısıyla, homojen bir yaklaşım izleyebilmek adına, Direktifin her 3 aşaması için maliyet analizleri gerçekleştirilmiştir. • Aşama 1 Taşkın Riski Ön Değerlendirmesi/ Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanlar • Aşama 2 Taşkın Tehlike Haritaları (modelleme dahil) ve Taşkın Risk Haritaları 53 • Aşama 3 Taşkın Riski Yönetim Planları Her bir aşama için, üç maliyet kalemi belirlenmiştir: Tablo 5: Göz önünde bulundurulan maliyet kalemi türleri Maliyet Kalemi Birim Hizmet alımı TL Veri toplamanın hizmet alımı yoluyla yapılması TL İç İnsan Kaynakları Kişi/ Yıl Kısa Tanım Belirli araştırmalar için dış teknik yardım, iletişimin sağlanması, modelleme, haritaların ve raporların hazırlanması (örn. Etkinlikler, broşürler, web portalı ) ve yerel paydaşlara danışma Ek veri dizinlerinin (Lidar veya radar gibi topografik veriler) veya modelleme sonuçlarının (örn. Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanlarda EXZECO vb yöntemlerin uygulanması sonucu elde edilen sonuçların) toplanması için dış destek Görevleri yerine getirmek için gerekli SYGM personeli Maliyet tahmininde üç farklı yaklaşım izlenmiştir. • Batı Karadeniz havzasında elde edinilen deneyimler • Yeşilırmak ve Antalya havzalarında hizmet alımı yoluyla gerçekleştirilen faaliyetler • Modelleme birim fiyatı ve km başına haritalama birim fiyatının karşılaştırılması 5.2.1. Pilot havza: Batı Karadeniz Eşleştirme projesi kapsamında, Pilot havzada edinilen deneyimlere dayanarak maliyete ve iş yüküne ilişkin bazı tahminler yapılmıştır. İlgili tahminler yapılırken aşağıda belirtilen kısıtlamalar göz önünde bulundurulmuştur: • • Pilot havzada gerçekleştirilen faaliyetlerde faydalanıcı ülkenin kapasitesinin geliştirilmesine odaklanılmıştır, 8 Potansiyel Ciddi Taşkın Riski taşıyan alan belirlenmiş olmasına rağmen sadece kısmen 2 alan için Taşkın Tehlike ve Risk haritası hazırlamıştır. Her bir aşama için farklı metotlar denenmiştir. Fakat Türkiye’deki diğer havzalarda izlenecek yaklaşım pilot havza için seçilen ile aynı olmak zorunda değildir. İlk yaklaşım çerçevesinde, yapılan tahminler, varsayımına dayanarak yapılmıştır: • • aşağıdaki yaklaşımın uygulanacağı Aşama 1: Tüm Taşkın Riski Ön Değerlendirme aşamaları ile Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanların Belirlenmesi çalışmalarının veya veri temininin ( EXZECO model sonuçları hariç) hizmet alımı yoluna başvurulmaksızın gerçekleştirildiği varsayımı Aşama 2: Taşkın Tehlike ve risk haritalarının hazırlanması sırasında çalışmalar veya veri temininin ( modelleme, Lidar veri temini vb….) hizmet alımı yoluyla gerçekleştirildiği varsayımı 54 • Aşama 3: Tüm Taşkın Riski Yönetim Planları aşamalarının hizmet alımı olmaksızın kamu personeli tarafından gerçekleştirildiği varsayımı Tüm iç insan kaynakları tahminleri, eşleştirme projesi kapsamında edinilen deneyimlere dayanmaktadır. Tablo 6: Batı Karadeniz pilot havzasına ilişkin maliyet tahmini Maliyet Kalemi Birim Aşama 1 Taşkın riski ön değerlendirmesi/ potansiyel ciddi taşkın riski taşıyan alanlar Veri toplamasının hizmet alımı yoluyla yapılması TL İç insan kaynakları Aşama 2 Taşkın tehlike ve risk haritaları Çalışmaların hizmet alımı yoluyla yapılması Veri toplamanın hizmet alımı yoluyla yapılması İç insan kaynakları Aşama 3 Taşkın Riski Yönetim Planları İç İnsan Kaynakları Toplam Hizmet alımı İç insan kaynakları Kişi/yıl Batı Karadeniz Kısa tanım Havza için EXZECO model 15 000 sonuçlarının temini Veri toplama, rapor hazırlama ve yerel danışma için gerekli 0.50 işgücü Modelleme ve haritalama TL 1 200 000 TL Kişi/yıl Çalışma yapılacak alanlar için 1 161 290 Lidar verilerinin temini 0.50 Koordinasyon Kişi/yıl Yönetim planının hazırlanması 0.75 ve yerel paydaşlara danışma TL Kişi/yıl 2 376 290 1.75 5.2.2. Yeşilırmak Vve Antalya Havzalarında Hizmet Alımı Yoluyla Gerçekleştirilen Çalışmalar İkinci yaklaşım çerçevesinde, yapılan tahminler, Direktifin tüm 3 aşaması için yapılacak faaliyetlerin hizmet alımı yoluyla gerçekleştirileceği varsayımına dayanmaktadır. SYGM, 3 aşama için yapılacak çalışmaları, tedarik sürecini takiben, hizmet alımı yoluyla gerçekleştirmektedir. Bu çalışmaların sonuçları hâlihazırda mevcut olmamakla beraber, toplam maliyete, şartnameye ve SYGM tarafından ilgili sözleşmelerin denetlenmesi için belirlenen insan kaynaklarına ilişkin bilgiler, aşağıdaki sonuçların çıkarılmasını sağlamıştır. • Her bir sözleşmenin süresi 2,5 yıldır, • Müşavir firmanın her havzada yaptığı çalışmaları 2 SYGM personeli denetlemektedir. Bu denetleme çalışması, ilgili personelin vaktinin 0,25’ini almaktadır, 55 • 3.Aşama, tüm ilgili bilgileri ve hazırlanan haritaları içeren bir veri tabanının hazırlanması ve her havza için bir internet sitesinin oluşturulması çalışmalarını içermektedir. Aşağıdaki tabloda, her bir havza için seçilen sözleşme tutarı ve verilen en yüksek ve en düşük teklif tutarları TL cinsinden gösterilmektedir: Tablo 7: İki havzadaki ihale tutarlarına ilişkin bilgiler Maliyet ( TL) İhale sonucu sözleşme tutarı En yüksek teklif En düşük teklif Yeşilırmak Antalya 3 975 000 4 300 000 3 450 000 3 550 000 5 390 000 3 080 000 Her 3 aşamaya ilişkin toplam maliyetin ve iç insan kaynaklarının dağtımı, pilot havzadan edinilen deneyimlere, sözleşme özelliklerine ve Romanya ve Fransa deneyimlerine dayanarak elde edilen ve aşağıda belirtilen yüzdeler uygulanarak gerçekleştirilmiştir: • • • 1. Aşama için %10 : Taşkın Riski Ön Değerlendirmesinin yapılması ve Potansiyel Ciddi Taşkın Riski Taşıyan Alanların Belirlenmesi 2. Aşama için %60 : Taşkın Tehlike ve risk haritalarının hazırlanması 3. Aşama için %30 : Taşkın Riski Yönetim Planlarının hazırlanması Yukarıda belirtilen yüzdeler gösterge maksatlı verilmiş olup, veri mevcudiyetine ve hidrolik yapıların mevcut olup olmaması ve arazi etkilenebilirliği gibi nehir havzasının karakteristik özelliklerine göre farklılık gösterecektir. Sonuçlar aşağıda belirtilmiştir: Tablo 8: Değerlendirmede dikkate alınan maliyet kalemleri ve ilgili değerler (2,5 yıl) Maliyet kalemleri Aşama 1 Taşkın riski ön değerlendirmesi/ potansiyel ciddi taşkın riski taşıyan alanlar Hizmet alımı (yapılacak çalışmalar, iletişim, …) İç insan kaynakları Aşama 2 Taşkın Tehlike ve Risk Haritaları Hizmet alımı İç insan kaynakları Aşama 3 Taşkın Riski Yönetim Planları Hizmet alımı İç insan kaynakları Toplam Hizmet alımı (sözleşme) İç insan kaynakları 56 Birim TL Kişi/yıl Yeşilırmak ANTALYA 397 500 0.13 355 000 0.13 TL Kişi/yıl 2 385 000 2 130 000 0.75 0.75 TL Kişi/yıl 1 192 500 1 065 000 0.38 0.38 TL Kişi/yıl 3 975 000 3 550 000 1.25 1.25 5.2.3. Modelleme Birim Fiyatı Vve Km Başına Haritalama Birim Fiyatının Karşılaştırılması Türkiye’de taşkın direktifinin uygulanmasına ilişkin maliyetin değerlendirilmesi için izlenen 3.yaklaşım, maliyetin bir havza için, nehirlerde kilometre başına yapılan hidrolik modelleme ve haritalamaya ilişkin özel çalışmalar göz önünde bulundurularak belirlenmesine dayanmaktadır. DSI’nin taşkın tehlike haritaları hazırlanması ile ilgili bir projesine dayanarak, nehirlerde kilometre başına hidrolik modelleme (tehlike haritaları dahil olmak üzere) için 1000 Avro (2800 TL)’lik birim fiyat belirlenmiştir. Hidrolik modelleme ve tehlike haritalarının, toplam proje maliyetinin %50’sine tekabül edeceği tahmin edilmiştir. Daha sonra, direktifin farklı aşamalarının uygulanmasının ortalama maliyeti, üç havza için yukarıda belirtilen maliyet dağılımı yüzdelerine dayanarak tekrar hesaplanmıştır Risk haritalarının maliyetinin, toplam proje maliyetinin %10’una tekabül edeceği tahmin edilmiştir. Her havza için Taşkın Riski Ön Değerlendirmesi maliyetinin, toplam proje maliyetinin %10’una tekabül edeceği tahmin edilmiştir. Her havza için Taşkın Riski Yönetim Planları maliyetinin, toplam proje maliyetinin %30’una tekabül edeceği tahmin edilmiştir. Bu bağlamda, önerilen maliyet dağılımı aşağıda gösterilmiştir: Tablo 9: Bir havzada taşkın direktifinin üç aşamasının uygulanma maliyetine ilişkin kullanılan yüzdeler No. 1 2 3 Faaliyetler Yüzde Taşkın Riski Ön Değerlendirmesi 10% -veri toplama; 2% -veri analizi; 1% -eşik değerlerin kullanılması; 1% -haritalama; 3% -raporlama 2% Taşkın tehlike ve risk haritaları 60% -topografi&batimetri 30% 5% -hidrolik modeller için girdi verilerinin 5% hazırlanması; -modelin çalıştırılması ve sonuçların 5% yorumlanması; 5% -tehlike haritaları; 5% -göstergelere ilişkin verilerin 5% toplanması; -risk haritalama ve sonuçların değerlendirilmesi; Taşkın Riski Yönetim planları 1. Hedefler 2. Politika Sütunları 3. Havzada alınan tedbirler 4. Ulusal yaklaşım 5. Ekler 57 30% 5% 5% 10% 5% 5% 5.3. Üç Havzaya Dayanarak Bütün Türkiye için TRYP’lerin Hazırlanma Maliyetinin Tahmin Edilmesi Bütün ülke için bir maliyet tahmininde bulunulabilmesi için havzalara ilişkin bilgilerin bütün Türkiye için kullanılmasına ilişkin yöntemlerin belirlenmesi gerekmiştir. Bu sebeple, maliyetin ulusal düzeyde tahmin edilebilmesi için birkaç yöntem test edilmiştir. Farklı yöntemler kullanılarak yapılan maliyet tahminine ilişkin sonuçlar daha sonra analiz edilmiştir. 5.3.1. Üç ‘Pilot’ Havzaya İİlişkin Değerlerin Diğer Havzalar iİçin Geçerliliğinin Değerlendirilmesi 3 havzaya ilişkin mevcut maliyet bilgilerinin kullanılabilmesi için, öncelikle bir takım bilgilerden ve göstergelerden faydalanarak bu 3 havzaya ilişkin bilgilerin Türkiye’nin geri kalan havzaları için geçerliliğinin değerlendirilmesi gerekmiştir. Aşağıdaki tabloda kullanılan bilgilere yer verilmiştir Tablo 10: Havzaların karakteristiklerinin belirlenmesi için kullanılan bilgiler Kullanılan göstergeler Nehir havzalarının sayısı Nehir havzası alanı Nehir kısımlarının uzunluğu (1/250 000) Alüvyonların yüz ölçümü (Q-21-y) Kentsel alanlar (CLC06 -111&112) Nüfus Tarihi taşkın olaylarının sayısı (1955-2012) Kentsel alanlardaki nehir kısımlarının uzunluğu Kentsel alanlardaki alüvyonların yüz ölçümü Modellenecek nehirlerin uzunluğu Birim km² km km² km² kişi km km² km Bazıları temel karakteristik olarak düşünülebilecek olan bu göstergelerden Türkiye’de CBS formatında mevcut olanlar aşağıdaki gibidir. • Nehir havzası alanı (SYGM havza CBS dosyası olarak mevcut) • Nehirlerin uzunluğu (nehir ağına ilişkin 1/25000 ölçekli CBS katmanına dayanarak) • Kentsel alanların yüz ölçümü (Corine Arazi Örtüsü 2006’dan alınmıştır; kod 111 & 112) • Nüfus (ilçe düzeyinde mevcut olan bilgilerin birleştirilmesine dayanarak) • Tarihi taşkın olaylarının sayısı (Türkiye’de 1955-2012 yılları arasında meydana gelen taşkın olaylarına ilişkin tarihi verilere ve ilgili coğrafi bilgilere dayalı olarak) Bu ‘temel’ göstergelere ek olarak, Taşkın direktifine uygun olarak TRYP’lerinin 3 hazırlanma aşaması için gerçekleştirilmesi gereken asıl çalışmalara yaklaşmak maksadıyla proje kapsamında 3 önemli bilgi belirlenmiştir. • Kentsel alanlardaki alüvyonların yüz ölçümü: Kentsel alanların altında bulunan dört katmanlı alüvyon birikintilerinin yüz ölçümünün çıkartılması yaklaşımı kullanılmıştır. Bu çalışma CBS kullanılarak Corine Arazi Örtüsü kentsel alanları ve alüvyonlara ilişkin coğrafi bilgilerin çakıştırılması yoluyla gerçekleştirilmiştir. 58 • Kentsel alanlardaki nehir kısımlarının uzunluğu: Kentsel alanların içinden geçen nehirlerin uzunluğunun saptanması yaklaşımı kullanılmıştır. Bu çalışma CBS kullanılarak Corine Arazi Örtüsü kentsel alanları ve nehir ağlarına ilişkin bilgilerin çakıştırılması yoluyla gerçekleştirilmiştir (1/250000 ölçek) • Modellenecek nehirlerin uzunluğu: Taşkın Direktifinin ilerideki uygulanması sırasında modellenmesi gerekmesi muhtemel olan nehir uzunluğunun belirlenmesi yaklaşımı kullanılmıştır. Yakınlardaki potansiyel risk taşıyan nehir kısımlarının seçilmesi maksadıyla ilk etapta tarihi olayların (1955-2012) konumuna ilişkin bilgiler kullanılmıştır. Optimizasyon süreci, CBS kullanılarak Corine Arazi Örtüsü kentsel alanları, nehir ağları ve tarihi olaylara ilişkin bilgilerin çakıştırılması yoluyla gerçekleştirilmiştir (1/250000 ölçek). Bu 3 havzaya ilişkin bilgilerin diğer havzalar için geçerliliğinin değerlendirilmesi maksadıyla bu göstergelerin Türkiye’deki 25 havza için toplandığının ya da hesaplandığının belirtilmesi gereklidir. Aşağıdaki tabloda 3 havza ve Türkiye geneli için göstergelerin kıyaslanmasına yer verilmektedir. Tablo 11: 3 havzanın göstergeleri ve bütün Türkiye ile kıyaslamasını gösteren özet tablo Kullanılan göstergeler Nehir havzasının alanı (km²) Nehirlerin uzunluğu (1/250000, km) Alüvyonların yüzölçümü (km²) Kentsel alanlar (km²) Nüfus (ilçe) Tarihi taşkın olaylarının sayısı (19552012) Kentsel alanlardaki nehir kısımlarının uzunluğu (km) Kentsel alanlardaki alüvyonların yüzölçümü (km²) Modellenecek nehirlerin uzunluğu (km) TRYP’lerinin hazırlanması (TL) Batı Karadeniz Yeşilırmak Antalya 3 havzanın 2 havzanın ortalaması ortalaması Türkiye’deki 25 havzanın toplamı Türkiye’deki ortalama havza 28 930 39 628 20 331 29 630 34 279 780 479 31 219 11 698 13 885 2 204 9 262 12 792 118 070 4 723 2 137 4 830 2 959 3 309 3 484 81 612 3 264 291 406 230 309 349 9 075 363 1 976 2 725 1 642 2 114 2 351 63 000 2 520 107 132 72 104 120 2 757 110 160 234 80 158 197 3 377 135 84 121 77 94 103 1 922 77 470 870 215 518 543 670 445 2 376 290 3 975 000 3 550 000 3 300 430 3 175 645 - - *Antalya nehir havzasının karakteristiklerine ilişkin bilgilerden bazıları diğer 2 havzadan farklı olduğundan dolayı, Antalya havzasını hariç tutarak ayrıca 2 havzanın ortalamasına ilişkin de hesaplama yapılmıştır. Bu analiz sayesinde, 3 havzaya ilişkin olarak kullanılan göstergelerin ortalamalarının, ilk etapta, Türkiye’deki 25 havzanın ortalaması olan ‘farazi’ bir havzayı temsil 59 edebileceği görülmüştür. Dolayısıyla, ilgili ortalama maliyet Türkiye’deki havzalar için genelleme yapılırken kullanılabilir. Ancak, Türkiye’deki farklı havzalardaki durumların çeşitliliğinin değerlendirilmesi maksadıyla daha ayrıntılı analizler de yapılmıştır. Örneğin Antalya nehir havzası ortalama nehir uzunluğu ya da alüvyon alanlarının yüzölçümü bakımından bir takım değişiklikler göstermektedir. Bu durum bütün ülke için genelleme yapmada bu ortalamanın kullanılmasına ilişkin soru işaretlerinin oluşmasına sebep olmuştur. Her bir havzanın yüz ölçümüyle kıyaslandığında çeşitli göstergelerin yoğunluğunu temsil etmesi için CBS hesaplamaları gerçekleştirilmiştir. Hesaplamalar sonucunda Türkiye’deki çeşitli havzalardaki göstergelere ilişkin durumun farklılıklar gösterdiği görülmüştür. Bu sonuç, zaten bilinmekte olan, taşkınlara ilişkin olarak Türkiye’deki durumun farklılıklar gösterdiği gerçeğini vurgulamaktadır (taşkın olaylarına ilişkin tarihi verilerde de görülmektedir). Ancak yine de, taşkınla ilgili bir takım göstergeler kullanılarak, 25 havzanın özelliklerinin sistematik ve kıyaslanabilir bir şekilde belirlenmesine yardımcı olmuştur. Her ne kadar bütün Türkiye için maliyet değerlendirmesinin yapılması için ortalama metotlar kullanılabilecek olsa da, her bir havza için (her bir havza birbirinden farklı olduğundan dolayı TRYP’lerin hazırlanma maliyeti de farklı olacaktır) ilerideki maliyetin planlanması için göstergelerin analizinin kullanılması ayrıca önemli olacaktır. Bu durum eğer SYGM teknik destek ya da ihale yoluyla çalışma fikrini benimserse ayrıca önemli olacaktır. 5.3.2. Genelleme Metotları Belirlenmesi Kullanarak Türkiye iİçin Maliyet Aralığının 3 havzanın Türkiye için ne kadar temsil edebilir nitelikte olduğuna ilişkin yapılan analizler, bu havzalara ilişkin birim maliyetlerin Türkiye geneli için tahminde bulunmak maksadıyla kullanılabileceğini göstermiştir. Antalya havzasının kendine özgü durumundan dolayı Batı Karadeniz ve Yeşilırmak havzalarının ortalamasının kullanılması önerilmiştir. Maliyet aralığına ilişkin değerlendirmede bulunmak maksadıyla, genelleme faktörü olarak birkaç gösterge kullanılmıştır. Örneğin, 34 279 km²lik yüzölçümü için iki havzadaki ortalama maliyet 3 175 645 TL’ye denk gelmektedir. Türkiye’nin toplamının yüzölçümüne orantılandırıldığında maliyeti 72 304 453 TL olarak hesaplanmaktadır. Aynı ilkeler çeşitli göstergelere uygulandığında aşağıdaki tabloda gösterilen sonuçlar elde edilmiştir. 60 Tablo 12: Havzaların özelliklerine ilişkin göstergeleri kullanarak bütün Türkiye için yapılan genelleme sonucu elde edilen maliyetler Genelleme için kullanılan göstergeler Havzaların sayısı Nehir havzası alanı (km²) Nüfus (yaşayan kişi) Kentsel alanlar (km²) Alüvyon alanlarının yüzölçümü (km²) Tarihi taşkın olaylarının sayısı (1955-2012) Kentsel alanlardaki nehir kısımlarının uzunluğu (km) Kentsel alanlardaki alüvyonların yüzölçümü (km²) Modellenecek olan nehirlerin kabaca tahmin edilmiş uzunluğu (km) Türkiye’deki 25 havza için maliyet tahmini (TL olarak ) 79 391 129 72 304 453 85 116 207 82 694 347 74 399 527 73 265 721 54 437 328 59 547 220 52 767 847 Bu yöntemleri kullanarak elde edilen maliyet aralığı 52 ile 85 milyon TL arasındadır. Mevcut değerleri kullanarak değerlendirmenin tamamlanması maksadıyla, modellenecek ve haritalanacak olan nehir kısımlarının birim fiyatı için 50 milyon TL kullanılmıştır. Aşağıdaki şekilde bütün sonuçların özetine yer verilmiştir. Şekil 18: Her bir gösterge için ulusal düzeyde TRYP’lerin hazırlanması için maliyetlerin özeti Yukarıdaki sonuçlara bakıldığında, TD’nin 3 aşamasının ülke genelinde uygulanmasının maliyetinin 50 ile 85 milyon TL arasında olduğu görülmektedir. Bu aralık her ne kadar çok geniş gibi görünse de, bunlardan birkaç sonuç çıkarılabilir. İlk olarak, potansiyel olarak etkilenebilecek nüfus ya da genel olarak kentsel alanlar kapsanmak istendiğinden dolayı nüfus ya da ülkedeki kentsel alanların yüzölçümüne ilişkin (yukarıdaki şekilde pembeyle gösterilen) maksimum değerler kullanılmıştır. 61 Dolayısıyla, taşkın olaylarını ya da hidrolojik özellikleri dikkate almaksızın, maksimum değer olarak düşünülmelidir. Ayrıca, taşkın riski altındaki potansiyel alanların ya da nehir kısımlarının belirlenmesi için kullanılan bütün diğer 4 ‘gelişmiş’ metodun (turuncuyla gösterilen) maliyeti önemli ölçüde azalttığı görülmekte olup minimum limit olarak düşünülmesi gerekmektedir. Son olarak da, havzaların sayısı, yüzölçümü, tarihi taşkın olayları gibi bazı genel özelliklerin (maviyle verilen) ortalamanın biraz üzerinde olduğu, ancak yine de aralığın içerisinde kalan iyi tahminler olduğu düşünülmelidir. 5.4. Ulusal Düzeyde Dikkate Alınacak Ek Maliyetler Daha önce de belirtildiği gibi, uyumluluk maliyetinin tahmin edilmesi için, 25 havzada TRYP’lerin hazırlanmasıyla doğrudan ilgili olmayan ama ulusal düzeyde uygulanması gereken ‘destekleyici faaliyetlere’ ilişkin maliyetin de dikkate alınması gerekmektedir. Bu tahminin yapılabilmesi için, Bölüm V.4 kapsamında belirtilen eylemler değerlendirilmiş ve maliyetlendirilmiştir. Destekleyici faaliyetlerin maliyetimin tahmin edilmesi için, ilk etapta 25 havzada TRYP’lerin hazırlanması maliyetinin tahmin edilmesinde kullanılan eylemler değerlendirilmediğinden dolayı, değerlendirmede mükerrerlik yaşanması önlenmiştir. Seçilen ulusal eylemler için aşağıdaki unsurlara ilişkin maliyet tahmininde bulunulması gerekmiştir: - Eylemlerin uygulanmasını gerçekleştirecek olan devlet memurunun iş yükü (kişi/ yıl sayısı); - Diğer ilgili maliyetler (veri, çalışmalar, ekipman…) Ulusal düzeyde ilk TRYP’lerin hazırlanmasının 2021 yılına kadar tamamlanması planlanmaktadır ve ilgili maliyet tahminine ilişkin bilgiler aşağıdaki şekilde gösterilmektedir. Planların hazırlanması için gerekli olan ek görevler ise çoğunlukla Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından gerçekleştirilecektir. Her eylem için gerekli iş yükü (birim kişi/yıl) tahmin edildikten sonra, ilgili maliyetlerin hesaplanması için bir uzmanın ortalama brüt birim maliyeti kullanılmıştır. Aşağıdaki şekilde Ulusal Uygulama Planında yer alan dört temel hedefe ilişkin maliyetler yer almaktadır. 62 Şekil 19: Ulusal düzeydeki destekleyici faaliyetlerin maliyetinin özeti Bu destekleyici faaliyetler önceki maliyetlere eklenmesi gereken fazladan 6 milyon TL’lik bir maliyet teşkil etmektedir. İş yükünün 40 kişi/ yıl olduğu ve ilgili maliyetin 3 milyon TL olduğu tahmin edilmiştir. 5.5. Çıkarılan Dersler ve Maliyetin İleride Daha İyi Değerlendirilmesi için Tavsiyeler Genel olarak, uygulanan metodolojiler neticesinde maliyetin 56 ile 91 milyon TL aralığında olduğu tahmin edilmiştir. Maliyet tahminin tüm Türkiye için genellemesi, aşağıda belirtilen ve dikkate alınması gereken önemli parametrelerden dolayı beraberinde bir takım belirsizlikleri de getirmektedir. • • • • • • • Kullanılacak model türü ve girdi gerekliliği, Yerleşim yerlerindeki nüfusun dağılımı, Tarihi taşkın olaylarının kaydedilen etkisi, Kentsel alanlardaki taşkın yayılımı, Projedeki farklı bileşenler arasındaki yüzde (örneğin taşkın riski ön değerlendirmesi, potansiyel ciddi taşkın riski taşıyan alanlar) (10-20%), Tehlike, Risk Haritaları (40-70%), TRYP (20-40%), Nehir havzalarının özellikleri, Mevcut yapısal tedbirlerin (baraj, sedde) derecesi ve tasarım debileri. Yine de, yapılan tahminler Türkiye’deki 25 havzada TRYP’lerin hazırlanması ve ulusal düzeyde uygulanması gereken destekleyici faaliyetlere yönelik bir ön maliyet aralığı sunmaktadır. 63 Ayrıca, yapılan çeşitli hesaplamalar, Türkiye’deki her nehir havzasında yapılması gereken çalışmaların kapsamının daraltılmasını amaçlayan uygun göstergelerin kullanılması sayesinde TRYP’lerin hazırlanmasına ilişkin miktarların ileride daha iyi tahmin edilebileceğini göstermektedir. Bu durum eğer teknik destek ya da ihaleye çıkma yöntemleri kullanılırsa özellikle önemli olacaktır. Her bir ihale için gerekli miktarın belirlenmesi, ayrıca ulusal düzeyde yapılan ön tarama sayesinde ihaleye teklif verenlerin de potansiyel alanlara ilişkin daha iyi fikir sahibi olmalarını sağlayacaktır. Bu maliyet tahminine ek olarak, TD’nin ilerideki uygulamalarının planlanmasına ilişkin daha iyi bilgilere sahip olunmasını sağlamak maksadıyla ulusal düzeyde, birkaç teknik tavsiyede de bulunulmuştur. Bunlar: • • • • Hidrolik modelleme ve taşkın tehlike haritaları için mevcut ve gerekli olan topoğrafik verilere ilişkin ulusal bir değerlendirmenin yapılması Meta data ile coğrafi kapsam bakımından eksiksiz modern alüvyon birikintileri (ölçek 1:25000) CBS katmanının oluşturulması Meta data ile eksiksiz nehir ağı (ölçek 1:25000) CBS katmanının oluşturulması TD’nin her uygulama aşaması için hizmet alımı maliyetinin içeriğinin daha iyi tanımlanması. Örneğin, taşkın tahmin ve erken uyarı sistemlerinin oluşturulması ve işlevsel hale gelmesi için 50 milyon TL gibi önemli bir yatırım gerekmektedir. TRYP’lerin hazırlanmasının sonuçlarıyla doğrudan ilgili olacaklarından dolayı (istasyonların yerinin belirlenmesi için Taşkın Riski Ön Değerlendirmesinin tamamlanması gereklidir) bu maliyetler bu tahminde dikkate alınamamıştır. Ayrıca, üretilen bilgiler yalnızca taşkın yönetimi maksatlı olmayacaktır (örneğin hidroloji ve meteoroloji). Daha genel olarak, TRYP’lerin hazırlanması için tahmin edilen maliyetin Türkiye’deki su alanındaki genel bütçeyle kıyaslandığında çok az olduğu görülmektedir. Ancak, uygun maliyetli tedbirler belirlenmesi neticesinde yapısal tedbirlere ilişkin önemli yatırımlar ile ilgili karar alma sürecinde temel teşkil edeceğinden dolayı, Taşkın Riski Yönetim Planlarının öneminin azımsanmaması gerekmektedir. 64 Bu belge Avrupa Birliği’nin desteğiyle hazırlanmıştır. Bu belgenin içeriğinden yalnızca Türkiye Cumhuriyeti, Fransa ve Romanya arasında yürütülen eşleştirme projesi ortakları sorumlu olup, hiçbir şekilde Avrupa Birliği’nin görüşlerini yansıtmamaktadır. Aralık 2014 1
Benzer belgeler
Sunum İçin Tıklayınız... - Su Yönetimi Genel Müdürlüğü
için yapılan genelleme sonucu elde edilen maliyetler ....................................... 61
Taşkın Riski Yönetiminde Yetki - Su Yönetimi Genel Müdürlüğü
verilmesi ve Daimi “Taşkın Yönetimi Uzman Grubu” kurulması, Su Yönetimi
Havza Müdürlüklerinin ve Taşkın Tahmin ve Erken Uyarı Merkezinin kurulması.
2. Aşama: Havza düzeyinde Taşkın Yönetimi ile ilg...