the dıgıtal ıssue
Transkript
the dıgıtal ıssue
ISSN 1307 - 9018 WELCOME TO THE D I G I TA L I S S U E Mart - Nisan 2009 SAYI: 12 Parisienne potential REGION REPORT: MIDDLE EAST CRUSHING&SCREENING DRILLING CRANES&LIFTING HOLDING ON Thank you for downloading this electronic version of International Construction Türkiye It is identical to the printed version, cover-to-cover, editorial and advertising, but it is now all on your computer screen THE DIGITAL ISSUE OF ICT OFFERS FAR MORE: ■ ■ ■ ■ With a simple click you can turn pages Click on the contents page and be transferred straight to the chosen editorial section Click on advertisements to go direct to advertisers’ websites Word-searchable, giving you even faster access to the information you need. www.khl.com Welcome pages 09.indd 14 21/04/2009 12:46:57 MORE THAN A MAGAZINE! INFORMATION AT YOUR FINGERTIPS Try clicking your way through this issue. The information made available to you could be surprising! L DID YOU KNOW THAT YOU CAN UTILISE THIS DIGITAL MAGAZINE IN MANY MORE WAYS THAN THE TRADITIONAL PAPER VERSION OF THE MAGAZINE. SEARCHING By clicking on the search button at the top of your screen (usually the binoculars icon) you can search the whole magazine for keywords. SEARCHING ARCHIVED MAGAZINES If you have Adobe Reader version 6 or 7 you can also search across all the digital magazines that you have saved over the months! DIRECT ACCESS TO A WHOLE WORLD OF ADDITIONAL INFORMATION Perhaps the most powerful information source the e-magazine provides is the direct click-through to advertisers’ web sites. Just click on any advert in this magazine and you will be taken directly to that company’s web site where there will be a mass of additional, useful information at your fingertips. www.khl.com Welcome pages 09.indd 15 21/04/2009 12:47:05 ISSN 1307 - 9018 Mart - Nisan 2009 SAYI: 12 Parisienne potential REGION REPORT: MIDDLE EAST CRUSHING&SCREENING DRILLING CRANES&LIFTING HOLDING ON ISSN 1307 - 9018 Uluslararası Editörü / International Editor: Lindsay Gale Email : [email protected] Direk tel : +44 1892 786210 Türkiye Editörü / Area Editor: Selda Başusta Email : [email protected] Tel : +90 216 302 53 82 Editöryal Katkı / Editorial Contributors: Chris Sleight, Alex Dahm, Murray Pollok, Richard High, Patrick Hill, Becca Wilkins, Euan Youdale, Döne Arslantaş, Beyhan Çeçen Uluslararası Reklam Müdürü / International Advertisement Manager: David Stowe Email : [email protected] Direct tel : +44 1892 786217 Türkiye Reklam Satış / Turkey Advertisement Sales: Kenan Özcan, Gül Paycı, Nevzat Kaygısız Avrupa Bölgesel Satış / Europe Area Sales: Alister Williams, Lynn Collett İÇİNDEKİLER Uluslararası İnşaat Haberleri Mart - Nisan 2009 8 Dünyanın her bölgesinden inşaat endüstrisini ilgilendiren önemli olaylar ve organizasyonlar Bölgesel Haberler 14 Dünyadan Ticaret Haberleri 18 OHR Raporu 20 Bölgesel Rapor Orta Doğu, hâlâ bir arı kovanı gibi hareketli. Ancak, bölgede küresel ekonomik durgunluğun etkilerinin hissedilmeye başlandığı da söylemeliyiz 24 Üretim ve Dağıtım Türkiye Sorumlusu / Production and Circulation Turkey: Elif Çelik Kırma-Eleme Teknolojileri 30 Türkiye Finans Sorumlusu / Financial Controller Turkey: Seçil Erman Dağıtım Müdürü / Circulation Manager Theresa Flint Pazarlama Müdürü / Marketing Manager: James Moscicki Grafik / Design Erkan Ayık, Ayşe Gündoğdu, Onur Gökakın Koordinatör / Coordinator: Emre Apa İmtiyaz Sahipleri / Publishers: James King (KHL Group) Melih Apa (Apa Yayın Grubu) ÜYELİKLER Eskiden pazara hakim olan sabit taş-kırma (konkasör) ve eleme tesisleri, yerini hızla mobil sistemlere bırakıyor. Sektördeki ürün geliştirme çalışmalarını, çevresel gelişmeleri ve hareket yeteneğinin ön plana çıkmasına neden olan yaklaşımları inceledik Delgi Ekipmanları 38 Kaldırma ve Nakliye 46 24 30 Küresel finans sektörün içinde bulunduğu ortamı, delgi (sondaj) ekipmanları üreticilerini, makine verimliliklerini yükseltmek konusuna tekrar odaklanmaya itti Küresel araç-üstü vinç pazarında, ekonomik baskıdan kaynaklanan bocalamalar görülürken, üreticiler güçlüklerle baş etmeye hazır görünüyor 38 46 Uluslararası Şantiye Haberleri 50 300 ton ağırlığa ve 70 m yüksekliğe sahip eski bir köprülü liman vincinin sökülmesi işi, Vest Kran şirketi tarafından, 3 büyük mobil vinç ve onlara yardımcı olan bir de yıkım-kırım ekskavatörü kullanılarak gerçekleştirildi INTERMAT 2009 54 TÜRKİYE’DEN HABERLER 66 Yılın en önemli buluşması Intermat’ın kapıya gelip dayandığı bu günlerde, fuarda sergilenecek en önemli yeniliklere birlikte göz atalım International Construction Türkiye dergisi tüm Türkiye’de dağıtılmaktadır. Basın Kanunu’na göre yerel süreli yayındır. Intermat’ta sergilenecek en önemli yeniliklere birlikte göz atalım Hisse fiyatları Şubat ayında da düşmeye devam etti. Karanlık tablo, inşaat makineleri sektöründe de daha düşük seviyelerin test edilmesine neden oldu Üretim ve Dağıtım Direktörü / Production and Circulation Director: Saara Rootes Finans Müdürü / Financial Controller: Paul Baker KAPAK Türkiye ve çevre ülkelerden inşaat ve iş makineleriyle ilgili güncel haberler OHR Raporu’nda 2008 yılında iş makineleri sektöründe yaşanan değişikliklerin boyutları incelendi ve endüstrinin 2009 ve sonrası için genel görünümü ve beklentileri irdelenmeye çalışıldı Satılmaz Nakliyat 9 araçlık filosunda Komatsu kullanıyor Gül İnşaat makine parkını Sumitomo ile yeniledi Türkiye’nin ilk mobil soğuk asfalt karışım tesisi Wirtgen Ankara’dan Çumitaş’tan çevre dostu hidrojenli forklift Yerli üreticinin hidrolik ünite ve yedek parçaları Hattat’tan SAYI: 12 46 62 66 63 Parisienne potential REGION REPORT: MIDDLE EAST CRUSHING&SCREENING DRILLING CRANES&LIFTING HOLDING ON ISSN 1307 - 9018 CONTENTS Head Offices Mart - Nisan 2009 COVER The latest news and events relating to the global construction industry PICTURE International News 10 outside Turkey and the surrounding region UNITED KINGDOM Southfields, Southview Road, Wadhurst, East Sussex TN5 6TP, UK Tel: +44 (0)1892 784088, Fax: +44 (0)1892 784086 e-mail: [email protected] www.khl.com APA YAYINCILIK LTD Selamiçeşme mah. Cemil Topuzlu cad. No: 13 D: 9 Kadıköy/Istanbul/Türkiye Tel: +90 (216) 302 53 82 (Pbx) Fax: +90 (216) 302 08 10 USA OFFICE KHL Group USA LLC, 3726 E. Ember Glow Way, Phoenix, AZ 85050,USA Tel: +1 480 659 0578, Fax: +1 480 659 0678 e-mail: [email protected] www.khl.com KHL GROUP CHINA Beijing Representative Office Room 786, Poly Plaza, No 14, South Dong Zhi Men Street Dong Cheng District Beijing 100027 P R China SAYI: 12 Regional News 16 Current breaking stories affecting the construction and associated industries from within Turkey and the countries immediately surrounding World Business Report ICT looks at new launches at Intermat 18 Share prices continued to fall in February as banks around the world reported more losses. The general gloom pushed the construction equipment sector to a new low OHR Report 22 OHR Report looks at the dimensions of the change as seen in 2008, but will put more emphasis than previous years on the evaluation of the industry’s prospects for 2009 and beyond Region Report 25 24 24 The Middle East is still a hive of activity but the region is starting to feel the affects of the global economic slump Crushing & Screening 30 Static crushing and screening plants may be traditional, but mobile solutions are taking an increasing share of the market. Steve Skinner reports on product and environmental developments within the sector and the driving forces empowering mobility Drilling 38 The global financial climate has forced drilling equipment manufacturers to re-address the issue of enhancing machine productivity. Using electronic controls and improving operator comfort are some of the ways this can be achieved Cranes & Lifting 30 31 38 39 46 The global market for truck cranes is wavering under economic pressures but manufacturers are meeting the challenges head on International Site Report 50 Dismantling an old 300 tonne, 70 m high, portal crane was a job engineered and carried out by Vest Kran using three large mobile cranes working closely together assisted by a demolition excavator INTERMAT 2009 46 56 54 With Intermat just around the corner, ICT looks at some of the most important new launches at this year’s show News from Turkey 66 ICT reports on Turkish construction industry events and manufacturers 61 66 Parisienne potential REGION REPORT: MIDDLE EAST CRUSHING&SCREENING DRILLING CRANES&LIFTING HOLDING ON ULUSLARARASI İNŞAAT HABERLERİ KISA KISA NİJERYA hükümeti Abuja’daki Nnamdi Azikiwe uluslararası Havaalanı’na ikinci bir pistin inşası projesine onay verdi. 53,.8 milyon dolar maliyetli proje, mevcut pistin, bakıma alınmak üzere 2010 yılında kapatılmasını öngörüyor. CATERPILLAR’da 1977 ile 1985 yılları arasında başkan ve CEO olarak görev yapan Lee Morgan, uzun süren hastalığının ardından hayat gözlerini yumdu. 89 yaşında ölen Morgan, Caterpillar’a 1946 yılında katılmış ve ilk olarak pazarlama/satış alanında çalışmıştı. 1965’te şirketin motor üretiminden sorumlu başkan yardımcısı olarak görevlendirildi ve 1966’da da yönetim kurulu üyeliğine getirildi. Başkan ve CEO’luk görevindeyken emekli olmasının ardından, 1992 yılına kadar Caterpillar yönetim kurulu üyeliğini de sürdürmüştü. DÜNYA BANKASI, geçtiğimiz yılın Mayıs ayındaki depremin vurduğu vilayetlerde yürütülecek yeniden inşa çalışmalarında kullanılmak üzere, Çin’e 710 milyon dolar kredi verilmesini kararlaştırdı. Bu arada, Asya Kalkınma Bankası (AKB) da, ülkeye 400 milyon dolarlık bir acil durum destek kredisi açarak bir ilke imza attı. Şimdiye kadar, AKB’nin doğal afet ve acil durum destek politikası kapsamında Çin’e hiç yardımda bulunulmamıştı. BANGLADEŞ’in Chittagong liman kentinde, trafik sıkışıklığının hafifletilmesi amacıyla, Karnapuli Nehri’nin altında 6 şeritli bir tünelin inşa edileceği açıklandı. 290 milyon dolarlık projenin önümüzdeki adımı, 1 km uzunluğa ve 3.05 m yüksekliğe sahip tünel için uygun bir şantiye alanının bulunması ve fizibilite çalışmalarına başlanması olacak. Teşvik paketi onaylandı K ongre tarafından onaylanmasının ardından, ABD Devlet Başkanı Obama da, Amerikan Canlanma ve Yeniden Yatırım Yasası’nı Şubat ayında imzaladı. Toplam değeri 787 milyar dolar olan bu ekonomik teşvik planı kapsamında, inşaat endüstrisi için de 135 il 144 milyar dolar harcanacak. İnşat harcamalarında en büyük payı, 49 milyar dolar ile nakliye sektörünün alacağı görülüyor. 28 milyar dolar karayolu ve köprü inşa/bakım projelerinde harcanırken, 18 milyar dolar demiryolu çalışmalarında ve 2 milyar dolarlık bir dilim de havaalaanı projelerinde kullanılacak. Su ve çevre koruma projelerinin plandan alacağı payın, 21 milyar dolar olması kararlaştırıldı. Enerji sistemleri için 30 milyar dolar, kamu binaları içinse 30 ila 38 milyar dolarlık kaynak ayrıldı. Konut sektöründeki dağılım incelendiğinde, 4 milyar dolarlık bölümün, toplu konut projelerinde enerji verimliliğinin yükseltilmesi amacıyla, 2 milyar dolarlık bölümün de inşaatı yarıda kalmış ve terk edilmiş 8 internationalconstruction Türkiye Mart - Nisan 2009 konutların inşasında/bakımında harcanacağı görülüyor. Evsizler için kurulacak barınakların 1.5 milyar dolara mâl olacağı, toplu konut hesaplarında ortaya çıkabilecek kaynak eksikliğinin karşılanması içinse 2 milyar dolarlık bir bütçenin ayrıldığı belirtiliyor. Kanun hakkında konuşan Başkan Obama, şunları söyledi: “Ekonomik geleceğimizi, geçmişin ulaşım ve bilgi işlem ağları üzerine kuramayacağımızı bildiğimizi için, Amerikan topraklarını, ulusumuzun tarihinde, Eisenhower’ın 1950’lerde inşa ettiği Eyaletler-arası Karayolu Sistemi’nden sonraki en büyük yatırım planıyla yeniden şekillendireceğiz. Bu yatırım sayesinde, yaklaşık 400 bin kadın ve erkek, eskimiş yollarımızı ve köprülerimizi yeniden inşa etmeye, sorunlu baraj ve su setlerini tamir etmeye, Amerika’nın hemen hemen her bölümündeki konut ve işyerlerine geniş bant bağlantılar sağlamaya, toplu ulaşımı geliştirmeye, ülkemizdeki seyahat ve ticaret faaliyetlerini üst seviyeye taşıyacak yüksek-hızlı demiryolları inşa etmeye gidecek.” ULUSLARARASI İNŞAAT HABERLERİ FUAR TAKViMi DIARY DATES INTERMAT 2009 20-25 Nisan 2009 Paris, Fransa Tel: +33 (0)1 49 68 51 00 www.intermat.tr KOMATEK 2009 5-10 Mayıs 2009 Ankara - Türkiye Tel: +90 (312) 440 88 00 www.sada.com.tr HILLHEAD 2009 23-25 Haziran 2009 Buxton - İngiltere Tel: +44 115 945 3890 www.hillhead.com CONET 2009 25-28 Haziran 2009 Tokyo - Japonya www.jcmanet.or.jp BICES 2009 Azerbaycan’daki 1 kilometrekarelik Zira Zero konut ve turizm projesinin ana unsurlarından birisi, Bjarke Ingels Grubu (BIG) mimarları tarafından tasarlanmış Azerbaycan’ın Yedi Zirvesi olacak. Ülkedeki yedi önemli dağ model alınarak oluşturulacak tepelerin her biri bir konut kümesine ev sahipliği yapacak. Projede ayrıca, Hazar Gölü manzaralı 300 özel villaya da yer verilecek. Başkent Bakü açıklarında bir ada ortaya çıkartacak olan proje, atmosfere sıfır karbon salan bir yaşam alanı oluşturmayı hedefliyor. Binalar, Hazar Gölü ile bağlantılı ısı pompaları ile ısıtılıp soğutulacak. Güneş pilleri sıcak su temininde yardımcı olurken, fotovoltaik piller de adadaki yüzme havuzları ve su parklarının ısıtılmasına katkı sağlayacak. Zira Zero Adası’nın enerji ihtiyacının karşılanmasında, Bakü’nün bir “rüzgâr kenti” olması sayesinde, bir deniz-üstü rüzgâr çiftliğinin de kullanılacağı belirtiliyor. CONEXPO ASIA 2009 16-19 Kasım 2009 Guangzhou - Çin www.conexpoasia.com EXCON 2009 Vergi soruşturması Tokyo savcıları, inşaat şirketlerinden alınan gayri resmi komisyonlardan vergi kaçırma iddiasıyla, 12 kişiyi tutukladı. Danışmanlık şirketi Daiko’nın, elektronik devi Canon tarafından verilen inşaat ihalelerinde nüfuzunu kullanması karşılığında aldığı, toplamı 13 milyon dolara varan “danışmanlık ücretleri”ni gizlediği ve böylece 3.3 milyon dolar kurumlar vergisi ödemesinden kaçtığı düşünülüyor. Son olarak, Daiko Başkanı Norihisa Oga ve yerel politikacı Sukekatsu Nagata da tutuklandı. Tutukluların, Başkanı Hideo daha önceden cezaevine gönderilmiş olan Nanba Naniwa Consultants International şirketi ile işbirliği içerisinde hareket ettiği düşünülüyor. Savcılar, Norihisa Oga’nın, arkadaşlık 27-30 Ekim 2009 Pekin - Çin www.e-bices.org ilişkilerini ve siyasi bağlantılarını kullanarak Canon’dan toplam 1.32 milyar dolarlık inşaat ihalesinin alınmasında etkili olduğunu iddia ediyorlar. Norihisa Oga’nın, aralarında Japonya’nın en büyük yüklenici firması olan Kajima’nın da bulunduğu inşaatçılardan “komisyon” talep ettiği, elde ettiği bu gelirleri ise, Kurumlar Vergisi ödememek adına gizlediği zannediliyor. Toplanan paraların, inşaat projelerine yönelik sahte siparişlerle gizlendiği belirtiliyorsa da, Norihisa Oga, aleyhindeki tüm suçlamaları ısrarla reddediyor. Canon cephesinin ise, yürüttüğü projelerin yolsuzluk ve vergi kaçırma amaçlarıyla kullanılmış olması nedeniyle “son derece sinirli” olduğu açıklandı. > 25-29 Kasım 2009 Balalore - Hindistan www.excon.in BAUMA 2010 19-25 Nisan 2010 Münih - Almanya Tel: +49 (0)89 9 49-1 13 48 www.bauma.de Mart - Nisan 2009 internationalconstruction Türkiye 9 ULUSLARARASI İNŞAAT HABERLERİ Kanada’dan ekonomik canlanma bütçesi K anada’da, 24.8 milyar dolarlık ekonomik eylem planının bir parçası olarak, yeni altyapı çalışmaları için 9.9 milyar dolarlık bir kaynağın ayrıldığı açıklandı. Ülkede, buna ek olarak konut inşaatlarında, inşaat projelerinin teşvikinde ve enerji verimliliğinin geliştirilmesinde de 6.5 milyar doların harcanacağı belirtildi. Maliye Bakanı Jim Flaherty, konuyla ilgili olarak, “2009 bütçesi, Kanada’nın ekonomik eylem planıdır. Güçlü konumumuzu pekiştirecektir. Kanadalı aileler ve ticari kuruluşların kısa vadeli zorlukları aşması için, geçici ve etkin bir ekonomik teşvik ortaya koyacaktır” açıklamasını yaptı. Flaherty, 2007 Ekonomik Bildirgesi’nde yer verilen vergi indirimlerinin devam etmekte olan olumlu etkileriyle birlikte, yeni planın gerçek GSYİH’yi yüzde 2.5 artıracağını ve 2010 yılı sonuna kadar 265 bin kişinin iş bulmasını ya da işini korumasını sağlayacağını düşünüyor. Flaherty devam ediyor: “Tek başımıza hareket etmiyoruz. Bu adımlar, Kanada’nın G20 liderler zirvesindeki küresel ortaklarına verdiği, uzun vadeli mali sürdürülebilirliği muhafaza ederken, yurt içi talebi de gecikmeden canlandırma taahhüdünün yerine getirilmesi anlamını taşıyor. AKB’den yaptırım kararları Boşa giden kaynaklar Asya Kalkınma Bankası (AKB)’nın Genel Müfettişlik Dairesi, Uygunluk Birimi, tarafından yapılan açıklamada, geçtiğimiz yıl yürütülen yolsuzluk soruşturmaları sonucunda, 41 firmaya ve 38 şahsa karşı yaptırımlarda bulunulduğu belirtildi. Uygunluk Birimi’nin, 2008 süresince 186 şikayet aldığı ve bunların 89’u ile ilgili soruşturma yürüttüğü ifade edildi. Şikayet konuları ise, eski bir banka çalışanın 100 doların altındaki tıbbi ödenek yolsuzluğundan, 10 milyon dolarlık yol projesi teklif yolsuzluğuna kadar geniş bir yelpazede değişiyor. Rapora göre, soruşturmaya tabi tutulan durumların yüzde 74’ü AKB’nin mali faaliyetleri ile ilgiliyken, yüzde 18’lik bölüm, bankanın çalışanları hakkındaki şikayetleri kapsıyor. Geri kalan dosyaların, yaptırım ihlalleri ve menfaat çatışmalarından oluştuğu ifade ediliyor. Suçlu bulunan şirketlere, AKB ile 7 yıla varan sürelerde faaliyet yürütememe yaptırımı uygulanırken, şahıslara verilen uzaklaştırma cezalarının süresi 1 yıl ile sınırsız süre arasında değişti. AKB çalışanlarının karıştığı dosyaların 8’inde, suça karışanları için disiplin işlemi uygulanması ve ayrıca bankanın faaliyet prosedürlerinin geliştirilmesi istendi. AKB, soruşturmaya tabi tutulan ve yaptırım uygulanan kişi ve kuruluşların kimliği hakkında ise herhangi bir açıklama yapmadı. Ancak, listenin AKB personeli, diğer uluslararası kuruluşlar ve “bilmesi gereken” diğer kurumlarla paylaşıldığı belirtildi. AKB, yolsuzluk iddialarını araştırmaya başladığı 1998 yılından bu yana, 552 firma ve şahsın kendisiyle çalışmasına yasak getirdi. Irak Özel Müfettişi Stuart Bowen tarafından yapılan açıklamaya göre, Irak’ta ABD’nin liderlik ettiği yeniden inşa çalışmalarında, bugüne kadar çok büyük kaynaklar boşa harcandı. Bowen’ın hazırladığı raporda, yeniden inşa projelerinde harcanan 51 milyar doların, projelerin 2.4 milyar dolarlık başlangıç bütçeleri toplamının 20 katından fazla olduğu vurgulandı. Acı Dersler: Irak’ın Yeniden İnşası Deneyimi adını taşıyan raporda temel olarak, güvenlik eksikliği ve ABD’nin liderliğindeki yeniden inşa stratejisinde yapılan “kapsamlı değişiklikler” suçlanıyor. Yetersiz ihale ve program yönetim uygulamalarının da kayıpta önemli rol oynadığı, ancak şaşırtıcı olmakla birlikte, yolsuzlukların “görece küçük” bir sorun olduğu belirtiliyor. Irak’taki ABD harcamalarının takibi amacıyla bir kongre komisyon yayını olarak basılan rapor, Irak’taki ABD kurtarma ve yeniden inşa programının “israfa gömüldüğü” ileri sürülüyor. Yüksek yüklenici sabit maliyetlerinin, aşırı ihale fiyatlarının ve kabul edilemez programlar ile gecikmelerin, bu israfta önemli pay sahibi olduğu ifade ediliyor. ABD hükümeti ve ordu yetkilileri, ülkedeki yeniden yapılanma çalışmalarının 2.4 milyar dolara mâl olacağı tahmini yaptılarsa da, rapor, Irak’ın ve Irak ordusunun yeniden inşası için 51 milyar doların harcandığını ortaya koyuyor. Savaş dönemindeki ihaleler hakkında kongre komisyonu önünde konuşan Stuart Bowen, ABD ve müttefikleri tarafından bugüne dek savaş ve yeniden inşa gideri olarak harcanan 100 milyar dolardan fazla parayla ilgili olarak, yolsuzluk, rüşvet, menfaat çatışması, ihaleye fesat karıştırma ve hırsızlık başlıkları altında, 154 adli soruşturmanın da yürütülmekte olduğu bilgisini verdi. Balfour Beatty şirketi, İngiltere’nin Middlesborough kentindeki bir ana demiryolu kesişim noktasının üzerine inşa edilen 45 m’lik karayolu köprüsünde, ana kirişleri tek bir hafta sonu içerisinde yerleştirdi. 2010 yılı baharında tamamlanması planlanan daha büyük bir projenin parçası niteliğindeki köprünün, yol genişletme ve yeni kavşaklar oluşturma çalışmalarıyla birlikte, Kuzey Middlesborough’ya ulaşımı büyük oranda kolaylaştıracağı düşünülüyor. 10 internationalconstruction Türkiye Mart - Nisan 2009 > INTERNATIONAL NEWS HIGHLIGTS THE NIGERIAN government has approved a second runway for Nnamdi Azikiwe International Airport in Abuja, at the cost of about US$ 53.8 million. The scheme is linked to plans to close the existing runway for maintenance in 2010. THE WORLD BANK has approved a US$710 million loan to China to help rebuild provinces hit by last May’s earthquake. Meanwhile the Asian development bank has approved a US$400 million emergency assistance loan, the first to be given to China under the ADB’s disaster and emergency assistance policy. PLANS have been announced for a US$290 million, six-lane tunnel under the Karnaphuli River to ease congestion in the Bangladeshi port city of Chittagong. The next stage for the 1 km-long, 3.05 m-high tunnel, is to find a suitable site and start feasibility studies. THE ASIAN DEVELOPMENT BANK (ADB) sanctioned 41 companies and 38 individuals last year following investigations into corruption, according to its Office of the Auditor General, Integrity Division (OAGI). The OAGI received 186 complaints in 2008, which resulted in 89 investigations. Stimulus package approved U S President Obama has signed the US American Recovery and Reinvestment Act into law in February, following its approval by Congress. The economic stimulus plan is worth a total of US$787 billion, with between US$135 billion and US$144 billion to be invested in construction. The biggest slice of construction spending – US$49 billion is earmarked for transportation. US$28 billion will go on highway and bridge construction and repair, US$18 million for transit and rail schemes and US$2 billion for airports. Water and environmental projects will receive US$21 billion, energy schemes will receive US$30 billion and between US$30 billion and US$38 billion will be spent on public buildings. In the housing sector, US$4 billion has been earmarked to both repair and improve the energy efficiency of public housing projects, while US$2 billion has been set aside for the redevelopment of foreclosed and abandoned homes. US$1.5 billion will be spent on homeless shelters, while a further US$2 billion has been allocated to settle a looming shortfall in public housing accounts. Tax probe Stimulating budget Tokyo prosecutors have arrested 12 people in a case of alleged tax evasion on kickbacks received from contractors. It is thought that consultant Daiko concealed ‘consultancy fees’ of up to US$13 million and evaded corporation tax of US$3.3 million in return for exerting influence on the award of construction contracts by electronics giant Canon. The latest arrests are Norihisa Oga, president of Daiko, and Sukekatsu Nagata, a local politician. They are thought to have conspired with another company, Naniwa Consultants International, whose president Hideo Nanba has also been arrested. Prosecutors allege that Mr Oga used friendships and political connections to influence the award of up to US$1.32 billion of construction work by Canon. Almost US$9.9 billion has been earmarked for spending on new infrastructure in Canada as part of the US$24.8 billion economic action plan unveiled in Canada’s budget announcement. Another US$6.5 billion will be spent on house building, stimulating construction and enhancing energy efficiency. “Budget 2009 is Canada’s economic action plan. It builds on our position of strength. It provides temporary and effective economic stimulus to help Canadian families and businesses deal with short-term challenges,” said Minister of Finance, Jim Flaherty. When combined with the ongoing benefits of the tax reductions in the 2007 Economic Statement, he added, the Economic Action Plan is expected to boost real GDP by 2.5% and create or maintain about 265,000 jobs by the end of 2010. Wasted funds Too much money has been wasted in Iraq on US-led reconstruction efforts, according to the latest report by the Special Inspector General for Iraq, Stuart Bowen. The report says US$51 billion has been spent on reconstruction – more than 20 times the original estimate of US$2.4 billion. The report, Hard Lessons: The Iraq A key feature of the 1 k m2 Zira Zero residential development and tourist resort in Azerbaijan will be the Bjarke Ingels Group (BIG) Architectsdesigned Seven Peaks of Azerbaijan. Based on seven famous mountains in Azerbaijan, each will house a residential development, while the development also includes 300 private villas with panoramic views out over the Caspian Sea. 12 internationalconstruction Türkiye Mart - Nisan 2009 Reconstruction Experience, blames a lack of security and “dramatic course changes” in the US-led reconstruction strategy. Inadequate contracting and programme management practices for the waste also proved problematic, said the report, although, surprisingly, fraud was a “relatively small” problem. ICT BÖLGESEL HABERLER KISA KISA DUBAI merkezli ProLeads Global kuruluşunun son raporuna göre, Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki (BAE) inşaat projelerinin yarısından fazlası askıya alınmış durumda. Raporda, askıya alınan projelerin toplam değerinin 582 milyar doları bulduğu ifade ediliyor ve bu tablonun, yaşanan düşüşün sadece başlangıcı olabileceği de vurgulanıyor. BM Filistin Yardım ve Çalışma Örgütü (UNRWA) İsrail’in 3 hafta süren saldırılarının ardından, Gazze’nin yeniden inşasının milyarlarca dolara mâl olabileceğini açıkladı. Yerel günlük gazete The Jordan Times’de alıntı yapılan raporda, UNRWA’nın ilk hasar tespit çalışmasının ardından 330 milyon dolara ihtiyaç duyulduğu belirtilirken, BM İnsani Yardım Dairesi genel sorumlusu John Holmes, inşaat harcamaları toplamının, milyar dolarlarla ifade edilecek boyuta ulaşabileceğini söyledi. POLONYA hükümetinin, ülkenin kuzeydoğusundaki Ropsuda Vadisi’ni, E67 karayolu projesinin etkilerinden koruma kararını alması, CEE Bankwatch Network, OTOP – BirdLife Polonya, Greenpeace Polonya ve WWF Polonya’nın da aralarında bulunduğu çevreci gruplardan büyük takdir topladı. Polonya Çevre Bakanı Maciej Nowicki, Augustow şehrini ağır trafikten kurtaracak, ancak Rospuda’ya da zarar vermeyecek alternatif bir güzergâhın inşa edileceğini duyurdu. Yeni güzergâh, Raczki köyü yakınlarından geçecek. LİBYA lideri Kaddafi, devrimin 40. yılını kutlayacağı 2009’dan itibaren beş yıl içinde ülkede 160 milyar dolar altyapı yatırımı yapacağını açıkladı. Petrol gelirleri sayesinde büyük miktarda para birikimine ulaşan Libya’dan Türkiyeli müteahhitlerin de en az 40-50 milyar dolar iş alması bekleniyor. Safir kulesi göklere hakim T ürkiye’nin en yüksek binası olarak tasarlanan 54 katlı Safir Kulesi’nde, 261 m’lik nihai yüksekliğe ulaşıldı. Biskon Yapı tarafından İstanbul’da, Levent’te inşa edilen yapıdaki çalışmalar 2006 yılında başlamıştı. Bu yıl içerisinde tamamlaması planlanan kulede konutlar, eğlence ve alışveriş merkezleri yer alacak. Proje sahibi Kiler Grup için, Tabanlıoğlu Mimarlık ve Danışmanlık tarafından tasarlanan binanın önemli özellikleri arasında, enerji tasarrufu sağlayan tasarım öğeleri ve farklı katlardaki bina içi bahçeler de sayılıyor. Her 10 katta bir yer alan eğlence alanlarına ek olarak, 163 m yükseklikte bir de golf antrenman sahası bulunuyor. Cam kaplı dış cephe, çift katlı olması sayesinde iç bölümü iklimsel etkilerden, gürültü ve hava kirliliğinden koruyor, içerisi ile dış dünya arasında bir tampon görevi görüyor. Toplan 157 bin 800 metrekarelik kapalı alana sahip olacak Safir Kulesi’nde, alışveriş merkezleri 35 bin metrekarelik paya sahip olacak. Yeraltında inşa edilen 6 katlık bölüm, hem gerekli otopark imkânlarını temin edecek, hem de İstanbul metrosuna doğrudan bağlantı sağlayacak. Binanın inşasında, Liebherr firmasının Türkiye distribütörü Atilla Dural Mümessillik İnşaat Ltd. tarafından temin edilen bir Liebherr 200 Ec-H Litronic kule vinç de kullanıldı. Binanın yan yüzeyine sabitlenen vinç, çalışmalar ilerledikçe bina ile birlikte yükseldi. Dar bir alana (11 bin 500 metrekare) kurulu olan şantiyede, çift kafesli asansörle birlikte çalışan Liebherr kule vincinin, hızlı ve kompakt bir malzeme taşıma sistemi oluşturduğu belirtiliyor. Kanalda çalışmalar tekrar başladı Romanya hükümeti, Bükreş-Danube kanalının inşasına 2010 yılında tekrar başlanmasının planlandığını açıkladı. Kanalın 2014’te hizmete girmesi amaçlanıyor. Romanya Ulaştırma Kanalları İdaresi Müdürü Sorin Ovidiu Cupsa, konuyla ilgili olarak, “2009 ortasında fizibilite çalışması tamamlanacak ve yılsonunda da tasarımı ve inşa çalışmalarını üstlenecek, kanalı 49 yıllığına işletecek firmayı belirleyeceğiz” açıklamasını yaptı. Arges Nehri üzerinden, Başkent Bükreş ile Danuba Nehri arasında bağlantı sağlayacak olan 73 km’lik hattın yapımına ilke olarak 1987’de başlanmış ve 1989’a kadar projenin yaklaşık yüzde 70’lik bölümü tamamlanmıştı. Kanalın trafiğe açılmasıyla birlikte Bükreş, Trans-Avrupa Taşımacılık Ağı (TEN-T), Koridor VII – Ren/Meuse-MainDanube iç suyolu şebekesine bağlanmış olacak. Kanalın, her yıl 20 milyon ton malzemenin taşınmasını ve 150 bin hektardan fazla alanın sulanmasını sağlayacağı belirtiliyor. 14 internationalconstruction Türkiye Mart - Nisan 2009 İstanbul’da inşa edilmekte olan ve bu yıl içerisinde tamamlanması beklenen Safir Kulesi, Türkiye’nin en yüksek yapısı olma unvanını şimdiden elde etti bile. Yapı, 261 m’lik nihai yüksekliğe geçtiğimiz günlerde ulaştı BÖLGESEL HABERLER Dubai’de krizin sinyalleri Amerika ve Avrupa’da birçok ülke kriz nedeniyle zor günler geçirirken, Ortadoğu ve Körfez ülkeleri yatırımlarına devam etti. Petrol zengini Ortadoğu ülkelerinin krizden en az etkilenen ülkeler olduğu söyleniyordu. Ortadoğu’da başarılı işlere imza atan Türkiyeli müteahhitler kriz dönemimde özellikle Dubai’den çok umutluydu ancak kriz Dubai’yi de vurdu. 80 milyar dolar civarında borcu bulunan Dubai’de projeler erteleniyor. Son bir kaç haftadır Dubai’de birçok inşaat yarım kalırken, ülkenin borçlarını ödeyip ödemeyeceği merak konusu. Öte yandan Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Merkez Bankası devreye girerek, Dubai’ye ait 10 milyar dolarlık tahvil satın aldı ve bir 10 milyar dolarlık tahvil daha alabileceğin sinyalini verdi. Petrol fiyatlarını düşmesiyle krizin etkilerinin görülmeye başlandığı Dubai’de borçların ödenmesi konusunda sıkıntılar yaşanmaya başlandı. Dubai’nin 80 milyar dolarlık borcunun 70 milyar doları kamu borcu, geri kalan 10 milyar dolar ise devletle ilişkisi bulunan şirketlere ait borçlardan oluşuyor. Dubai’nin 2009 yılında ödemesi gelecek olan yaklaşık 20 milyar dolar borcu var. Ülkede krizin etkisiyle limanlar boşaldı ve inşaatlar yarım kaldı. Kısa bir süre önce ülkenin 5 bankasına birden toplam 4 milyar 360 milyon dolarlık fon enjekte edeceğini açıklayan BAE hükümeti, çok yakında Dubai için yeni planlar açıklayacak. Bu planların içinde Dubaili KOBİ’lere fon aktarılması için oluşturulacak bir teşvik paketi de var. Krizden en çok etkilenen sektörlerden biri de emlak sektörü. Bahreyn’de hükümet emlak sektörünü finanse edebilmek için geçen hafta 800 milyon dolarlık tahvil ihracına gideceğini açıkladı. İhracın önümüzdeki 6 ay içinde gerçekleşeceği öngörülüyor. RMD Doha’da yükselişe geçti Katarlı Birleşik Müteahhitler Şirketi, Yeni Doha Uluslararası Havaalanı için inşa edilen 3 servis ve bakım tünelinde, RMD Kwikform firmasından 1.4 milyon dolara satın alınan kalıp sistemlerini kullanıyor. 1.4 milyon dolara mal olan tüneller, havaalanının 1.97 milyar dolarlık Safha-1 inşaatı kapsamında, bakım personelinin, havaalanının bir tarafından diğer tarafına kolayca geçebilmesini sağlamak amacıyla oluşturuluyor. RMD’nin Katar şubesi tarafından temin edilen kalıp çözümü, RMD Superslim kirişleri ve döküm modüllerinden oluşturulan özel bir yürüteç sistemini de içeriyor. Düşük ağırlıklı Alshor Plus alüminyum payanda tablaları söküldükten sonra, ağır hizmete yönelik Megashor payandaları ile destekleme yapılıyor. Hızlı söküm mekanizmasına da sahip olan Alshor Plus sistemi, tekerlekli ataşmanlar sayesinde kolayca taşınabiliyor. Ürdün kulelerinde temeller yükseliyor Limitless firmasının Ürdün’de yürüttüğü 300 milyon dolarlık ikiz konut kuleleri projesinde, kazı çalışmalarının yüzde 70’lik bölümü tamamlandı. 200 m yüksekliğe sahip olması planlanan Sanaya Amman kulesinin inşası için, yaklaşık 225 bin metreküp hafriyat çıkartıldı ve günlük olarak 1.800 metreküp hafriyat taşındı. Temel için oluşturulan 124 m uzunlukta, 74 m genişlikteki kuyu, en derin noktalarında cadde seviyesinin 40 m altına kadar iniyor. Kazı çalışmaları planlandığı gibi bu yıl içerisinde bittiğinde, 300 bin metreküp civarında hafriyat çıkartılmış olacak. Limitless şirketinin Levant (İsrail, Ürdün, Lübnan, Suriye, Filistin, Sina Yarımadası) ve Türkiye bölge direktörü Baha Ebühatab, proje hakkında şu bilgileri verdi: “Sanaya Amman, mimari yaratıcılık ve sürdürülebilirlik konularında yeni standartlar getiriyor. Cüretkâr bir tasarımı, çevre dostu sistemlerle birleştirerek, Ürdün’ün ilk yeşil binalarını ortaya çıkartıyor. Yapıda rüzgâr enerjisi ve enerji tüketimini yüzde 30 oranında azaltan su geri kazanım sistemleri kullanılacak. Enerji verimliliği yüksek camlar, ışığa duyarlı lambalar, merkezi klima sistemi ve atık yönetim sistemi ile her yıl 2 milyar dolar civarında tasarruf yapılabileceği tahmin ediliyor.” 50 katlı Sanaya Amman kuleleri, en azından bir süre için ülkenin en yüksek binaları olarak kalacak. Proje, 500 apartman dairesine ve 10 bin 400 metrekareden fazla alışveriş ve eğlence alanına sahip olacak. 5 bin 600 metrekarelik bahçe, açık alanlar, peyzaj çalışması yapılmış otopark ve 1.000 metrekarelik ortak açık hava meydanı tasarıma renk katıyor. Kulelerin 2011 yılında tamamlanması bekleniyor. > Mart - Nisan 2009 internationalconstruction Türkiye 15 REGIONAL NEWS HIGHLIGHTS OVER half of the United Arab Sapphire Tower tops out T Emirates (UAE)’s construction projects have been suspended, according to the latest report by Dubai-based company firm ProLeads Global. The report stated that over 52% of the UAE’s development projects, worth US$ 582 billion, have been suspended. However, the report stressed that this could be just the beginning of the decline. urkey’s tallest building - the Sapphire Tower in Istanbul - recently topped out at 261 m with a total of 54 floors. The Tower, being built by Biskon Construction, has been under construction since 2006 and is due for completion this year. It is a residential, leisure and shopping centre project located in the Levent business and residential area of the city. The building was designed by Tabanlioblu Mimarlik ve Danismanlik for the developers, the Kiler Group. Key elements of the design include energy saving features RECONSTRUCTION of Gaza following Israel’s three-week offence could “cost billions”, according to the UN Relief and Works Agency (UNRWA). While an initial report, quoted in local daily The Jordan Times, said about US$330 million was needed following the UNRWA’s first assessment of damage, UN under-secretary general for humanitarian affairs Sir John Holmes said overall reconstruction costs could run into billions of dollars. Canal re-start ENVIRONMENTAL groups, including CEE Bankwatch Network, OTOP – BirdLife Poland, Greenpeace Poland and WWF Poland, have applauded the Polish government’s decision to save the country’s Rospuda Valley in NorthEastern Poland, from destruction by the E67 road development. Polish Environment Minister Maciej Nowicki has announced construction of an alternative route that will relieve the town of Augustow of heavy traffic without harming Rospuda. The new bypass will now be constructed close to the nearby village of Raczki. The Romanian government has announced plans to re-start construction of the 73 km long BucharestDanube Canal in 2010 with completion expected in 2014. Sorin Ovidiu Cupsa, director of Romania’s Navigable Canals Administration, said, “Mid-year 2009, we will finalise the feasibility study and by year-end we are going to select the company in charge of the design, construction and 49-year leasing of this canal.” The canal will allow the transportation of 20 million tonnes of goods per year, and the irrigation of over 150,000 hectares of agricultural land. The Sapphire Tower in Istanbul will be Turkey’s largest building when completed later this year. The building recently topped out at 261 m KADDAFI, the leader of Libya, has announced that the country will invest 160 billion dollars for infrastructure in the following five years beginning form 2009, the 40th anniversary of the Libyan revolution. Turkish contractors are expected to receive contracts of 40-50 billion dollars from Libya, which have reached to an important level of capital accumulation thanks to the oil revenues, within the scope of the investment program. 16 internationalconstruction Türkiye Mart - Nisan 2009 and indoor gardens at various levels. Every 10th floor is planned as a recreational area, with a golf practice area at 163 m. The glass-clad facade is made up of a double skin the protects the interior from adverse weather and acts as a buffer between the indoor and outdoor world, reducing noise pollution. The Sapphire has a total area of 157.800 m2, with shopping areas taking up 35.000 m2 of this. Six underground levels provide parking spaces and there will be a connection to the Istanbul Metro. Foundations take shape for Jordanian towers Excavation work at Limitless’ US$300 million twin tower residential project in Jordan is nearly 70% complete. Almost 225,000 m³ of earth has been excavated to make way for the more than 200 m high Sanaya Amman towers with 1,800 m³ of earth being moved each day. A 124 m long and 74 m wide hole has been created, which, at its deepest plunges more than 40 m below street level. In total, nearly 300,000 m³ will be dug, with excavation set for completion later this year. The 50-storey-high Sanaya Amman towers are set to be the tallest buildings in the country. The development will include 500 apartments and will feature more than 10,400 m² of retail and recreation space, 5,600 m² of green, open space, including a landscaped park and a 1,000 m² outdoor communal plaza. Construction of the towers will be completed in 2011. Crisis signals in Dubai While the USA and many European countries were struggling through hard times, the Middle East region and the Gulf States maintained investments levels. The oil-rich Middle East was seen as one of the markets least affected by the global economic crisis. Turkish contractors that won projects in the Middle East were hoping that business in Dubai would hold up through the crisis but, sadly, the crisis eventually hit Dubai too. Having built up debts of something like $80 billion, Dubai is now suspending many projects. Over recent weeks, many construction projects have been stopped in the Emirate and some are questioning whether debts can be paid. On a more positive note, the Central Bank of the United Arab Emirates has stepped in and spent $10 billion on bonds from Dubai and has hinted that it may spend another $10 billion on more bonds. Dubai began to feel the effects of the crisis as oil prices fell, and the question of debt repayment now hangs over the area. Of the total debt around $70 billion is classified as public debts with the remaining $10 billion being owed by government-related companies. ICT DÜNYA TİCARET HABERLERİ Yeni seviyeler test ediliyor Yeni seviyeler test ediliyor Hisse fiyatları, dünya genelinde bankaların açıkladığı zarar rakamlarındaki büyümenin etkisiyle, Şubat ayında da düşmeye devam etti. Karanlık tablo, inşaat makineleri sektöründe de daha düşük seviyelerin test edilmesine neden oldu. Chris Sleight bildiriyor 10% 0% G -10% eçtiğimiz yılların sonları-20% na doğru, dünyanın önemli borsalarında hisse fiyatlarının -30% artık dibe vurduğu ve toparlanma öncesi iniş-çıkışlar sergilediği şek-40% linde bir görüntü ortaya çıkıyordu. Maalesef, devam eden süreçte -50% yeni seviyelere geriledi ve düşüşün duracağına dair işaretler de şimdilik -60% oldukça zayıf. Sonuç olarak, 12 aylık kayıplarda -70% sürekli daha kötüye doğru gidiliyor. Örneğin 2008’de, inşaat makineleri üreticilerinin hisselerinin de dahil olduğu ICC Hisse Endeksi’ndeki net kayıp, endeks değerinin yarısının biraz üzerindeydi ve Dow, FTSE 100, Nikkei 225 gibi ana göstergelerde yüzde 30 ila 40 düşüş kaydedilmişti. 2008 rakamları, bu ay otaya çıkan değerlerle karşılaştırıldığında gerçek ortaya çıkıyor: Mart ayı başı itibariyle ICC Endeksi’ndeki gerilemenin neredeyse yüzde 70’e vardığı ve ana göstergelerden ikisinde, yüzde 40 düşüş tabanının çatladığı görülüyor. Değer kaybı ICC Endeksi, Şubat ayını yeni bir rekor alt seviyede, 73.73 puanda tamamladı. Asıl çarpıcı gerçek, endeksin yalnızca 18 ay öncesinde 275.29 puana vurmuş olmasıydı. O dönemde 330 milyar dolar olan inşaat makineleri endüstrisi borsa değeri, Şubat sonunda yalnızca 88 milyar dolarda kaldı. Hisse fiyatlarındaki düşüşün devam etmesi, bankacılık sektöründe kayıpların durmak bilmemesine dayanıyor. Şirketler arası birleşmeler, kurtarma operasyonları ve ABD ile Avrupa’daki kısmi devletleştirmelere karşın, sektördeki kayıplar ve değer düşüşleri, borsaları şaşkına çevirmeyi sürdürüyor. Örneğin, Şubat ayında İngiltere’de Royal Band of Scotland Group kuruluşu, bir İngiliz şirketinde bugüne kadar kaydedilmiş en yüksek zarar rakamını açıkladı: 2008 için 33.8 milyar dolar. Aynı günlerde, Citi Group ise, imtiyazlı hisselerin adi hisse senetlerine dönüştürülmesi yoluyla 25 milyar dolarlık taze para temin edilmesi yönünde, ABD hükümeti ile yeni bir anlaşmanın imzalandığını açıkladı. Bu gibi darbeler, şu anda gerçekten de sorunun özünü teşkil ediyor. Her yeni nominal değer 18 internationalconstruction Türkiye Mart - Nisan 2009 iCC-I DOW FTSE 100 Nikkei 225 azalışı ve sermaye enjeksiyonu, bankacılık sektörünün hâlâ şüpheli alacakların baskısı altında olduğu ve işlevselliğine kavuşamadığı gerçeğini altını çiziyor. Bankalar şüpheli alacaklardan kurtulana ve tekrar kâr etmeye başlayana, normal şekilde borç vermeye dek, pazarlar baskı altında kalmaya devam edecek. Bankaların kamuoyu önündeki büyük imaj sorununa karşın, onlar olmadan ekonomiye pazara pompalamanın tamamen işlevsiz olduğu da ortaya çıkmış durumda. Peki bankacılık sektörü yasa koyucuların yardımları ve toplanan vergilerden ayrılan fonlarla işleri yoluna koymaya çalışırken, borsalarda gidişat ne yönde olacak? 2009 için şu ana dek elimize geçen ipuçları, düşüşün süreceği izlenimi uyandırıyor. Bu durumda asıl soru, “düşüşün daha ne kadar süreceği” şeklide kendini gösteriyor. Ucuz hisse alım zamanı mı? Normal ölçeklerle değerlendirildiğinde, hisselerin bugün değerlerinin çok altında olduğu anlaşılıyor. Örneğin, vinç üreticisi Manitowoc’un hisse değeri, Şubat ayını 3.82 dolar ile kapattı. Bu yıl içerisinde hisselerin 1.18 dolar değer kazanacağı tahmini dikkate alınırsa, ortaya 3.2’lik bir fiyat/kazanç oranı çıkıyor. Oysa normal dönemlerde, uygun fiyat/kazanç oranının 10 ile 17 arasında değişeceği düşünülüyor. Bu görüşün doğruluğunu kabul ederseniz, hisse almak için doğru zamanda olduğumuzu düşünebilirsiniz. Hisse fiyatları daha fazla düşse bile, pazarlar bu durgunluktan çıktığında, yatırımların üçe, hatta dörde katlanması olası olacaktır. ICT OHR RAPORU Önümüzde uzanan yol Önümüzde uzanan yol Avrupa inşaat makineleri pazarının bugünkü durumu, dünya ekonomisini etkileyen krizin etkilerini katlayarak yansıtıyor: bankacılık sektörünün devasa sorunlarının ortaya çıkardığı sonuçlar, pazarın kendine özgü talep döngüsü nedeniyle yaşanması beklenen daralma ve makine satın alma kararlarını olumuz yönde etkileyen ciddi ekonomik güven eksikliği. Bu yazıda, 2008’de yaşanan değişikliklerin boyutları da incelenmiş olmakla birlikte, asıl olarak, endüstrinin 2009 ve sonrası için genel görünümü ve beklentileri irdelenmeye çalışıldı S on 7 yıllık dönemde, Batı Avrupa inşaat makineleri pazarı her yıl hacimsel olarak büyüme sergiledi ve 2004 ile 2007 arasındaki süreçte de her sene yeni satış rekorları kırıldı. 2007’de talebin yüzde 12’lik bir fırlamayla 210 bin adedi aşması birçok kişiyi şaşırttıysa da, bu delice hız birçok pazarda 2008’in ilk yarısında da kendini hissettirmeyi sürdürdü. Talep, yıl ortasından itibaren gerileme eğilimine girdi ve sonbahar ayları ile kış başı, çoğu ülkede sert düşüşlere sahne oldu. 2008’de alıcı bulan makine sayısı, 2007’ye göre yüzde 25 azaldı ve yalnızca 12 ayda, 2005 seviyesinin bile altına indi. Uzun dönem ortalamaların üzerinde talep büyümesi yaşanan pazarlar, 2008’deki düşüşte de başı çekti ve en sert etkilere maruz kaldı. Özellikle İspanya, İrlanda ve İngiltere’de tablo bu yönde şekillendi. Aynı etkenler, aslında bölgedeki tüm ülke pazarlarında başrolü kapmıştı: 2004 ile 2008’in ilk yarısı arasında kaydedilen müthiş büyüme ve daha sonra tersine dönen rüzgâr. Büyümenin yüzde 8 ile 15 arasında değiştiği yıllarda kilit etken, makine almak isteyenlerin ucuz krediye kolayca ulaşabilmesiydi. Aynı kredi dalgası, yeni konut inşaatlarının çok yüksek boyutlara ulaştığı, İspanya gibi kimi ülkelerde de varlığını hissettirdi. Bayındırlık işlerindeki büyüme, olgunluğa erişmiş bu ekonomilere yönelik beklentilerin üzerine çıkmadıysa da, tüm alıcılar, makine edinmek için doğru zamanın geldiğini düşünüyorlardı. Sonuçta ortaya, 6 ile 28 ay arasında değişen teslimat süreleri ile, kaliteli ikinci el makinelerin fiyatlarındaki sıçrama çıktı. Ortak düşünce şuydu: Yeni bir makine aldığında, ona ihtiyacın olmasa bile istediğin an satabilirsin, üstelik bu işten kâr bile edebilirsin. Olumlu ekonomik tablonun alt-yüklenicilik işlerinde büyük bir canlılık yaratmasıyla birlikte, makine alıcıların sayısı önemli ölçüde arttı ve makine kiralama şirketleri de, yeni tesisler alıp üzerlerini makinelerle doldurma, bunları konut sektörüne kiralama konusunda birbirleriyle yarıştı. Telehandler, mini-ekskavatör ve beko-loder satışlarında neredeyse bir patlama yaşandı. Ardından ise, “kredi sıkışıklığı” olarak anılan durum ortaya 20 internationalconstruction Türkiye Mart - Nisan 2009 çıktı. 2008 yılı Eylül ayından itibaren, yalnızca olumsuz haberler gelmeye başladı ve özellikle de makine satış kredilerinde önemli sorunlarla karşılaşıldı. Değişim çok hızlı bir şekilde kendini göstermişti ve 2008, endüstri için bir bolluk dönemiyle onu takip eden gerileme döneminin bir arada yaşandığı yıl oldu. Yılın son çeyreğinde, satışların büyük oranda 36 aylık finansal kiralama ile yapılması yönündeki eğilim, finansal ürün- Batı Avrupa: Ülkeler bazında inşaat makineleri satış adetleri, 2005-2008 Avusturya Belçika Danimarka Finlandiya Fransa Almanya İrlanda İtalya Hollanda Norveç Portekiz İspanya İsveç İsviçre İngiltere Toplam Yıllık % Değişim Kaynak: Off-Highway Research 2005 2.562 3.832 4.212 2.137 30.957 24.602 4.138 28.916 4.483 3.232 2.787 17.073 2.845 3.082 30.206 165.064 8 2006 3.306 4.395 5.670 2.232 33.404 31.853 4.829 30.658 5.729 3.854 2.717 19.853 3.190 3.453 33.332 188.475 14 2007 3.180 5.242 5.997 2.586 38.534 37.713 5.215 31.024 6.650 4.262 3.436 21.057 3.594 3.649 39.445 211.584 12 % Değişim 2007-2008 2008 -10 2.876 -2 5.163 -34 3.996 -7 2.407 -13 33.391 -16 31.698 -60 2.073 -22 24.175 -13 5.758 -17 3.566 -10 3.095 -68 6.830 13 4.044 -9 3.337 -28 28.543 -25 160.952 -25 -25 Toplamdaki % Payı 2008 2 3 2 2 21 20 1 15 4 2 2 4 3 2 18 100 - lerin ortadan kalkmasıyla birlikte, alıcılar arasında hızla bir zorunluluğa dönüştü. Konut inşaatçıları ve kimi yerel kurumlar, kredi darlığının çeşitli etkileriyle önemli sorunlar yaşamaya başladılar ve pazarda yapılan işin miktarı büyük ölçüde azaldı. İnşaat endüstrisinde sipariş defterleri inceldi ve inşaatçılar bir anda, ellerinde ihtiyaç duyduklarından çok daha fazla makinenin bulunduğunu fark ettiler. Kiralama şirketleri de aynı sonuca vardı ve alımları durdurma, ayrıca ellerindeki makineleri satmaya başlama yolunu izledi. 2008 sonlarında, makine üreticilerinin garajları, büyük kısmını kompakt modeller oluşturmak üzere, yüksek miktarda stokla dolmaya başlamıştı. Üretim rakamları ciddi bir düşüş sergiledi ve Aralık ayında birçok fabrika ya çok düşük sayıda makine üretti ya da üretimi tamamen durdurdu. Değişimin hızı nedeniyle, üreticileri etkileyen sorunlardan bir tanesi de, 2009’da kendilerini nelerin beklediğini, stokları nasıl azaltabileceklerini, yeni şartlarda talebin hangi seviyeye oturacağını bilmiyor oluşlarıydı. 2009 ve sonrası Geçtiğimiz yılın sonunda, inşaat makineleri sevkiyatları ve perakende satışlarında ciddi düşüşler görülmeye başlandı. Endüstrideki konuşmalar, bu eğilimlerin etkilerini açıkça ortaya koyuyor ve Batı Avrupa pazarındaki tüm ülke ekonomilerinden kötü haberler gelmeye devam ediyor. 2009 için satış seviyesi tahminleri yapmak gerçekten de olanaksız, çünkü hiç kimse bankaların ne zaman dengeye kavuşacağını, kredilerin tekrar ne zaman normal miktarlarda akmaya başlayacağını, güvenin ne zaman geri geleceğini bilmiyor. Takip edenler, Off-Highway Research olarak, 2008 ortalarından bu yana tahminlerimizi birkaç kez değiştirmek zorunda kaldığımızı gördüler. Üstelik her değişiklikte, geleceğe dair düşüncelerimiz bir öncekinden daha olumsuz bir görünüşe sahipti. Analizlerde, normalin üstünde bir iyimserlikle başlayıp, kötü bir sona doğru ilerlemiş olan 2008 yılı temel alınıyor. Bölgede son 10 yılın ortalamaları, her yıl 155 bin makinenin alıcı bulduğunu gösteriyor. Endüstride hiç kimse, önümüzdeki 5 yıl içerisinde bu seviyelere tekrar ulaşılmasını beklemiyor. 2003 ile 2007 arasında tecrübe edilen müthiş satış rakamlarının ardından gerçekleşen sert düşüş sonrasında, aynı düzeye dönmek zaten kimsenin aklından geçmediği gibi, talebin tekrar nasıl dengeye oturacağı da endüstri tarafından kestirilemiyor. Etmenlerin büyük kısmı dış kaynaklı ve hiç kimse, 2011 ya da 2012’de hâlâ stoklarda satılmamış makinelerin bulunacağını düşünmüyor. Oysa şu anda pazarda kullanılan makineler oldukça genç ve ortaya çıkması beklenen iş yükünü kaldırabilecek düzeyde. Mevcut filolara eklemelerin yapılması ihtiyacının doğacağını düşünmek için fazla nedenimiz yok. Bu nedenle, satışlarda yaşanacak tablo, eskiyen makinelerin değiştirilmesine ve bunun için gerekli kredi akışının sağlanabilmesine bağlı. Off-Highway Research olarak, 2008’in Nisan ayında yayınladığımız Yıllık Gözden Geçirme Raporu’nda umut edildiği şekilde bir “yumuşak iniş”in gerçekleşmediği ortada. Şu anda, sektör mensupları bu karanlıktan ne zaman çıkılacağını göremeyecek durumdalar. Gelecek raporumuzda, dünya genelinde bankacılar ve politikacıların yürüteceği işbirliği sayesinde bankacılık krizinin aşılmış olduğunu, kredi kanallarını açıldığını, tedarikçilerin 2 yıl civarında tekrar normal seviyelere dönmeyi umut ettiklerini söylemek çok güzel olurdu. Şimdilik tek yapabileceğimiz, gelişmelerin bu yönde ilerlemesini ummak. ICT OHR REPORT The road ahead The road ahead The European construction equipment market today reflects in a magnified form the crisis affecting the world economy: a combination of fallout from the huge problems of the banking sector, an expected cyclical downturn and a massive loss of the confidence to invest in goods to use in the future. This report looks at the dimensions of the change as seen in 2008, but will put more emphasis than previous years on the evaluation of the industry’s prospects for 2009 and beyond The result was delivery times of 6-18 months, high values for good quality used construction equipment and a common assumption that if you bought but did not need it you could always resell, possibly at a profit. The number of buyers increased as a benign economy encouraged the blossoming of new sub-contractor businesses, and the rental industry invested heavily in pre- T he construction equipment market in Western Europe grew in size every year from 2002 onwards, and from 2004 to 2007 inclusive every year set a new all-time record. Many were surprised at the 12% increase that pushed 2007 to more than 210,000 units but this furious pace continued into the first half of 2008 for many markets. Demand turned down after mid year, and in the autumn and early winter was in steep decline in most countries. Sales in 2008 were down by 25% on 2007, falling to below the level of 2005 in only 12 months. Markets where the growth was most in excess of the long-term average were among the fastest and hardest to fall in 2008, especially Spain, Ireland and the UK. The same factors, however, were at play in all markets, favouring euphoric growth in 2004 to the first half of 2008 and turning against them in the latter part of last year. In the years when growth was between eight and 15% per annum, cheap and easily available credit for machine purchase was the key; that same credit wave also favoured in some countries a very high level of new house building, most notoriously in Spain. Public works did not grow at any rate above what one might expect of mature economies but buyers of construction equipment simultaneously decided that now was the time to buy. mises and stocking them with machines aimed mainly at house building. Sales of telescopic handlers, mini excavators and backhoe loaders went ahead strongly. Then came the events of the so-called ‘credit crunch’. From September 2008 onwards all news was negative and most of all there were major problems with credit for machine sales. The change was very swift and so Western Europe: forecast sales of construction equipment by country, 2008-2009 22 internationalconstruction Türkiye Mart - Nisan 2009 Austria Belgium Denmark Finland France Germany İreland Italy Netherlands Norway Portugal Spain Sweeden Switzerland United Kingdom Total % Annual Change Source: Off-Highway Research 2008 2.876 5.163 3.996 2.407 33.391 31.698 2.073 24.175 5.758 3.566 3.095 6.830 4.044 3.337 28.543 160.952 -25 2009 2.725 3.667 3.071 2.195 18.440 26.622 1.778 19.613 4.286 3.158 3.295 3.925 3.286 3.168 20.045 119.274 -26 % of Total -5 -29 -23 -9 -45 -17 -14 -19 -26 -11 6 -43 -19 -5 -30 -26 - 2008 encompasses both a period of euphoria and a shorter period of uniformly bad signs for the industry. In the last quarter of the year the tendency of buyers to finance a high percentage of sales by 36 month leases quickly became a liability, as those financial products disappeared. House builders and some local authorities had major problems from various effects of the credit crunch, so the amount of work available shrank. Order books in construction shortened, so builders perceived that they had a big excess of nearly new machines. Rental companies came to the same conclusion and either stopped buying, or sold off construction equipment as well as not ordering anything new. By late 2008 large stocks was building up in manufacturers’ yards and with their dealers, particularly in respect of compact machines. Production rates were cut dramatically and many factories produced little or nothing in December. Because of the speed of the change one of the problems affecting them was that they had little idea by the year end of what would happen in 2009, how they would reduce their pipeline stocks and what the real level of demand would be in the new conditions. 2009 and beyond By the end of 2008 the shipments and retail sales of construction equipment were slowing dramatically, and the recent interviewing of sources in the industry has shown the effect of these trends, and of a diet of unremitting bad news from the economies of all countries. The forecasting of sales levels for 2009 is in truth impossible because nobody knows when the banks will stabilise themselves, when credit will become available in normal amounts and when confidence will return. Regular readers will know that Off-Highway Research has revisited its forecasts several times since mid-2008, and on every occasion feelings about the future have grown much worse than before. The 10 year historic average level of sales in the region has been in the order of 155,000 units a year, so put into that context the forecast says that nobody sees the industry getting back to that level in the next five years. It is not so much a question of recovering from the steep fall after the exuberant buying of 2003 to 2007, but more that the industry cannot presently imagine how demand is likely to stabilise again. The factors are mostly external; nobody suggests that there will still be an excess of unsold construction equipment stock in 2011 or 2012. The current population of machines is very young and fit enough to cope with the anticipated workload. There is very little reason to believe that there will be any requirement for additions to the existing fleets of equipment, so future sales depend entirely on the replacement of machines and the necessary credit flow to do that job. There has been no ‘soft landing’ as Off Highway Research’s Annual Review of April 2008 hoped would happen. For the moment, the market is in such a bad way that those who are in it cannot see when it will come out of this difficult time. On the other hand, it would be pleasing for the next review of the market to report that after the successful resolution of the banking crisis by co-operation between the world’s bankers and politicians, credit has begun to flow and that suppliers can now expect a return to normal within two years or so. Let us hope that this happens. ICT BÖLGESEL RAPOR Orta Doğu direniyor BAE merkezli makine kiralama şirketi Al Faris’in filosuna katılan 1.200 ton kapasiteli Liebherr LTM 11200-9.1’in ilk işi, Dubai’de 200 ton kapasiteli bir Liebherr LTM 1200 çok amaçlı mobil vincin gemiden indirilmesi oldu. LTM 11200-9.1, 105 ton’luk yük için 25 m kaldırma yarıçapında çalıştı Orta Doğu direniyor Orta Doğu, hâlâ bir arı kovanı gibi hareketli. Ancak, bölgede küresel ekonomik durgunluğun etkilerinin hissedilmeye başlandığı da söylemeliyiz. Euan Youdale bildiriyor O rta Doğulu vinç kiralanma firmaları, mevcut kredi krizini ve dünya genelindeki etkilerini bir süredir gözlemliyor, darbenin ne zaman kendilerine ulaşacağını düşünüyorlardı. 2008’in son 2 ayı içerisinde bir dizi projenin iptal edilmesi veya askıya alınması ile bu sorunun yanıtını almış görünüyorlar. Aralık’ta, Dubai merkezli gayrimenkul şirketi Nakheel, Trump Kulesi’ndeki çalışmaları durdurdu. 790 milyon dolar bütçeli, 62 kata ve 270 m yüksekliğe sahip olması planlanan yapı, şirketin Dubai açıklarına inşa ettiği Palm Jumeriah yapay ada projesinin ana unsuru olarak tasarlanmıştı. Diğer taraftan, Nakheel yine aynı ay içerisinde, Evren (The Universe) adı verilen yeni bir deniz üstü inşaat projesiyle ilgili planlarını kamuoyuna açıkladı. Palm Jumjeriah’a yakın bir noktaya konuşlandırılacak proje, bölgede gayrimenkul piyasasının tekrar canlanacağı yönündeki genel düşünceyi destekler görünüyor. Vinç kiralama şirketi House of Equipment ise, kredi krizinden kimi avantajlar elde ediyor. Şirketin genel müdürü Waiel Manfalouti, “Nakit ve finansman darlığı, inşaat şirketlerini vinç satın alma yerine kiralamaya yöneltiyor” diyor. Dubai’deki Meydan Projesi’nin yürütülmesinde, House of Equipment firması da rol oynuyor. Meydan yarış pisti etrafına inşa edilen ve 2010 yılında tamamlanması planlanan Meydan City, karma kullanıma yönelik olarak tasarlanmış. Ön planda, bir Yangmao STT553A kule vinci görülüyor 24 internationalconstruction Türkiye Mart - Nisan 2009 Şantiyede harcanan zamanı azaltmak amacıyla ön-dökümlü beton kullanmayı tercih eden projelerin sayısındaki yükselme, vinçlere duyulan ihtiyacı daha da artırıyor. House of Equipment, halihazırda Suudi Arabistan, Katar ve Abu Dabi’de ismi ağırlıklı olarak geçen bir şirket konumunda ve Manfalouti’ye göre bu pazarlardaki nakit mevcudiyeti de makul seviyelerde. Gerileme ortada House of Equipment, son dönemde kiralama işinde kullanmak üzere 40 adet, şirketin satış kolunda pazarlamak üzere de 200 adet kule vinç satın adlı. Ancak, Manfalouti’ye göre önümüzdeki dönemin neler getireceği o kadar da net değil: “Gerileme başladı ve 24 ay süreyle devam edebilecek gibi görünüyor. Gökdelen inşaatları bu durumdan etkilenecekse de, düşük yükseklikli yapılarda daha az etki gözlenecek, altyapı projelerinde bu etki daha da azalacaktır.” Şirket, bu tespit doğrultusunda yatırımlarını altyapı çalışmalarıyla ilgili ekipmanlara yönlendiriyor. Bir diğer makine kiralama kuruluşu Al Faris Equipment Rentals’ın ağır vinçler müdürü Brian Green, Birleşik Arap Emirlikleri’nde (BAE) en fazla tercih edilen mobil vinç tiplerinin, 100 7 House of Equipment şirketi, Dubai Marina projesinde Yongmao marka vinçler kullanıyor. Soldaki, H3/36B’e, sağdaki FO23B eşlik ediyor ve 70 ton kapasiteli modeller olduğunu söylüyor. Bu kapasite sınıfları, inşaat projelerinde, petrol ve doğalgaz tesislerinde pek çok farklı işte kullanılabiliyor. Ancak Brian Green’den, kiralama ücretlerinin son aylarda yaklaşık yüzde 10 gerileme kaydettiğini de öğreniyoruz. Green ekliyor: “Şu anda fena durumda değiliz ve uzun vadeli projelerde çalışıyoruz. Ancak bu yılın ortaları ile sonunda, işler güçleşecektir.” Krizin etkileri en fazla inşaat sektöründe dikkat çekerken, kimi petrol ve doğalgaz projelerinin de iptal edilmese bile, ertelendiği görülüyor. Brian Gren sözlerine devam ediyor: “Orta Doğu’daki gerileme, beklenmedik bir anda ortaya çıktı. Geleceğini biliyorduk, ancak bu kadar erken beklemiyorduk. Darbe oldukça güçlüydü ve herkes biraz sersemledi. Ancak, işlerin düzeleceğine inanıyorum. Özellikle de Dubai’de.” Kiralama şirketleri pazarlığa hazırlanıyor 2008 yılı içerisinde Al Faris şirketi, kaldırma kapasiteleri 55 ile 250 ton arasında değişen, çok amaçlı mobil vinçler (allterrain), arazi tipi mobil vinçler (rough-terrain) ve paletli modellerden oluşan 34 vinç sipariş etti. Çok amaçlı ve paletli modelde Liebherr, arazi tipi vinçlerde ise Tadano markası tercih edildi. Ancak, ortaya çıkan kredi krizi nedeniyle, şimdi 2 üreticiyle 2010 yılı için planlanmış teslimatlar konusunda görüşmeler yürütüyorlar. Brian Green, “34 vinç sipariş ettik ve bunları 2009 ile 2010’da finanse edebileceğimizi sanmıyorum” diyor. Green, vinç üreticilerinin fiyatları düşürmeye zorlanabileceğini düşünüyor: “Bu kredi krizi, bizler için iyi> SYM şirketi, mevcut eğilimin döner jibli kule vinçlere doğru olduğunu söylese de, fotoğraftaki gibi sabit jibli modelleri kullanmaya da devam ediyor BÖLGESEL RAPOR Orta Doğu direniyor Yeni iş güvenliği kuralları B Jubail Sanayi Kenti’ndeki Suudi Kayan projesinde, 2 adet 1.147 ton’luk reaktörün, ardından da 38 m uzunluğa, 1.595 ağırlığa sahip yıkma kulesinin tesise ulaşmasıyla birlikte çalışmalar başladı. Ekipmanların Kral Fahd Sanayi Limanı ile şantiye arasındaki 17 km’lik yolculuğu, Mammoet şirketi tarafından gerçekleştirildi. Mammoet, daha sonra reaktörlerin ve yıkma kulesinin montajını da, bir MSG-80 kullanarak gerçekleştirdi. Diğer ekipmanlar ise, müşteri tarafından monte edildi sonuçlar da doğurabilir. Yılın ortalarda bu yönde görüşmeleri başlatabiliriz.” Green ayrıca, bir durgunluğun, sıkı takvime sahip projelerde çalışanlara biraz nefes alma imkânı sunacağını ve işleri planlamak için daha fazla zaman ayrılmasını sağlayacağını belirtiyor. Elbette, durgunluğun kiralama şirketleri açısından bir sonucu da, kiralama ücretlerinin düşmesi olacak: “Önceden tüm vinçler dışarıda olurken, şimdi park yerlerimizde 1 veya 2 vincin boş beklediğini görüyoruz. Filonun büyük kısmı uzun vadeli projelerde görev yapıyor ve yalnızca 30-40 makine “taksi vinç” olarak kullanılıyor. Bizim bölgemizde vinç şirketlerinin, Avrupa’da olduğu gibi farklı alanlara kayma olanakları da olduk- Burj Dubai Kulesi’nin gölgesinde çalışan, Al Faris firmasına ait bir araç-üstü vinç ölgede fark yaratacak gelişmelerden birisi de, BAE Federal Hükümeti tarafından planlanan yeni çalışma şartları olabilir. Yeni hükümlerin, bu yılın üçüncü çeyreğinde yürürlüğe girmesi bekleniyor. House of Equipment şirketinden Waiel Manfalouti’den aldığımız bilgiye göre, yeni kurallar kapsamında ortaya çıkacak gelişmelerden bazıları aşağıdaki gibi olacak: 1. Vinçlerde jibin kamuya açık alanların üzerinde çalışması yasaklanabilir. 2. Tüm kule vinçlerde uzaktan takip sistemleri zorunlu hale getirilebilir. 3. Çarpışma önleme sistemleri zorunlu hale getirilebilir. 4. Güvenli çalışma ağırlığı ve kaldırma takımları konusunda ulusal standartlar getirilebilir. 5. Önemli arızalar, kazalar ve ekipman testlerinin bir defter halinde tutulması zorunlu hale getirilebilir. 6. Belli bir yaşın üzerindeki ekipmanların kullanımı yasaklanabilir. Yukarıdaki liste, büyük ölçüde tahminleri yansıtıyor ve nihai kurallar henüz belirlenmedi. Ancak sonuçta, vinç kullanıcıları için değerli bir ortak çerçevenin ortay çıkacağı görülüyor. Waiel Manfalouti, endüstrinin bu yönde bir yasanın getireceği faydaların farkında olduğunu söylüyor: “Ortaya bir ilave maliyet çıkacak. Ancak harcanacak para, uzun vadede kazaların en aza indirilmesi yoluyla geri kazanılabilir.” ça sınırlı. Bizim elimizde sadece petrol, doğalgaz, alüminyum ve inşaat projeleri var. Eğer bu yılı atlatıp önümüzdeki yıla sağlam girebilirsek, işler düzelmeye başlayacak ve insanların cebinde, vinç kiralamak için tekrar para bulunacak.” Yatırımlar Alternatif kaldırma ve özel nakliye ekipmanları kiralayan TSS International şirketinin iş geliştirme müdürü Eric van Sabben, kendilerinin de pek çok diğer firma gibi parlak bir 2008 yılını geride bıraktıklarını, 2009’un ilk yarısında olumlu bir gidişat beklediklerini söylüyor. TTS son dönemde, Dubai’deki atölyelerinde imal edilmek üzere kendi tasarladıkları bir dizi kriko ve kızakla taşıma sistemine yatırım yaptı. Bunlardan birisi olan 12 bin ton kapasiteli kızak sisteminin yapımı devam ediyor. Sistemin ilk olarak 2009’un ikinci çeyreğinde, bir gemi borda modülünün yerleştirilmesinde kullanılacağı belirtiliyor. Eric van Sabben, geçtiğimiz yıl başlatılan projelerin büyük çoğunluğunun devam etmekte veya halihazırda onaylanmış olduğunu ifade ediyor. Bu nedenle, sorunun 2009 ortasından itibaren, geçtiğimiz yıldan kalan projelere sona erdiğinde ortaya çıkabileceği değerlendirmesi yapılıyor. TTS’nin genellikle petrol ve doğalgaz sistemleri inşa safhasının en son bölümünde görev alıyor oluşu, durgunluktan da daha geç etkileneceği anlamına geliyor. Eric van Sabben, krizin etkilerini 2010’un ilk yarısına kadar erteleyebilme umudunu taşıyor: “Şu andaki iş hacmimizi koru- 26 internationalconstruction Türkiye Mart - Nisan 2009 Dubai Havaalanı projesinde çalışan Zoomlion kule vinçleri yabilmeyi hedefliyoruz. Ancak, 2009 içerisinde bunun ötesinde, işleri artırma yönünde fazla umut taşımıyoruz.” Umman’daki potansiyel TTS’nin faaliyetleri, altyapı çalışmaları, inşaat mühendisliği projeleri ve petrol/doğalgaz tesisleri çalışmaları arasında bölünüyor. Altyapı sektörü söz konusu olduğunda, Eric van Sabben, Abu Dabi’nin de dahil olduğu kimi bölgelerde, önemli düzeyde devlet yatırımları sayesinde hâlâ ekipman temin sıkıntısının yaşanıyor oluşuna dikkat çekiyor. Halife Limanı ve Sanayi Bölgesi projesinde de, 18 aylık bir süre boyunca TTS’nin hizmetlerinden faydalanılacak. Proje kapsamında, 60 tonluk beton kirişlerle desteklenen bir rıhtım inşa edilecek. Kirişlerin, döküm alanından şantiyeye TTS> BÖLGESEL RAPOR Orta Doğu direniyor Birçok farklı alanda faaliyet gösteren Mısırlı inşaat şirketi Petrojet, son olarak 2 Manitowoc Model 999 paletli vinç satın aldı. Makineler, petrol ve doğal gaz tesislerindeki çalışmalarda, 10 ila 40 tonluk ağırlıkların kaldırılmasında kullanılıyor. tarafından taşınması planlanıyor. TTS, faaliyetlerini daha bakir pazarlara sahip ülkelere kaydırma konusunda da istekli görünüyor. Şu anda Afganistan’da, bir enerji tesisinin inşasında görev yürütüyorlar. Almanya’dan BAE/Şarjah’a gemiyle gönderilen 84 ton’luk, ABD yapımı motorlar, buradan hava yoluyla Kabil’e naklediliyor. TTS’nin görevi ise, motorları bir kızak sistemi kullanarak uçaktan indirmek ve daha sonra da kullanılacağı yere taşımak. Umman da, TTS’nin hedefleri arasında aldığı ülkelerden birisi. Burada, bir girişim ortaklığı başlatıyorlar. Eric van Sabben, ülkede doğalgaz endüstrisinin sergilediği yırtıcı büyümenin ve Dubai ile aradaki mesafenin kısa oluşunun, kendileri için fırsatlar yaratacağını düşünüyor. Amaç, ülkede bu avantajlardan yararlanan ilk kuruluşlardan birisi olmak ve tanınmış bir hizmet tedarikçisi konumuna yükselmek. Eric van Sabben’e kulak veriyoruz: “Umman’da yeni projeler hızla yükseliyor. Büyük bir ülke değil, ancak ülkede faaliyet gösteren şirketlerin sayısı da az. Şu anda Umman’da fazla ağır yük taşıma ekipmanı bulunmuyor. İhtiyaç duyulduğunda, çevre ülkelerden getirtiyorlar. Elbette, aynı ekonomik tablo Umman için de geçerli, ancak yine de iyi bir pazardan bahsedebiliriz ve biz bunun bir parçası olmak istiyoruz. Birkaç yıl sonra başka girişimciler de geldiğinde, pazarda yerleşmiş bir oyuncu olmayı amaçlıyoruz.” İran ise, TTS için sınırlı miktarda faaliyet alanı yaratıyor. Şu anda, son aşaması tamamlanmak üzere olan bir boru hattı projesi için mavnalar temin ediyorlar. Ancak, Eric van Sabben İran’da iş yapmanın pek kolay olmadığını söylüyor. Zira, ülkede 4 veya 5 büyük ağır yük taşımacılığı şirketi var ve pastadan büyük payı bu şirketler alıyor. 100 ton ve daha yüksek kapasiteli taşıma ekipmanları ise yurt dışında getiriliyor. Eric van Sabben, İran’la ilgili yorumlarını, “Orada bir banka hesabı açmak bile baş ağrıtan bir işleme dönüşebiliyor. İran’da iş yapıyoruz ama bu çok sık olmuyor. Başka yerlerde de iş bulabildiğimiz bir ortamda, İran pazarıyla ilişkimiz bu şekilde devam edecek gibi görünüyor.” Satışlar geriliyor TTS’nin faaliyetleri, altyapı çalışmaları, inşaat Bu arada, bölgedeki aniden ortaya çıkan aşağı yönlü gidişin etkileri, makine üreticilerini de vurmaya başladı. Liebherr şirketinden Wolfgang Beringer, son 3-5 yıllık süreçte, Orta Doğu’da 3 ila 5 dingile sahip mobil vinç satışlarının patlama yaptığını, 500 ton’a kadar kapasiteye sahip daha büyük modellerde de talebin yüksek düzeyde seyrettiği bilgisini veriyor. Bölgenin kiralama devi Al Faris, filosundaki en büyük mobil vinç olan 1.200 ton kapasiteli LTM 11200-9.1’i 2008 yılında eslim aldı. Dubai’de 2 kule vincin fotoğraftaki gibi kancalar takılı olmadan, boşta bekliyor olması, mevcut durgunluğun işareti olarak gösterilebilir 28 internationalconstruction Türkiye Mart - Nisan 2009 Ancak, şimdi işler değişti ve yüksek kapasiteli vinç satışlarında bir gerilemeden söz etmek mümkün. Elbette, daha küçük modellerde de durum pek farklı değil. Wolfgang Beringer, BAE’nde, projelerdeki iptaller ve ertelemeler nedeniyle kimi siparişlerin iptal edildiğini; petrol zengini komşu ülkeler Kuveyt, Katar ve Bahreyn’de de, petrol fiyatlarındaki düşüşe paralel olarak hız kaybeden rafineri projeleri nedeniyle yavaşlamanın hissedildiğini belirtiyor. Aynı durum Suudi Arabistan’da da geçerli olmak birlikte, ülkedeki büyük ölçekli altyapı projeleri, bu etkinin dile getirilmesini engelliyor. Beringer, “Bir tahminde bulunmak çok güç, ama petrol fiyatları yükselirse, pek çok proje tekrar gündeme gelebilir” yorumunu yapıyor. Çinli üretici Zoomlion, Körfez Bölgesi’ne orta ve yüksek kapasite sınıflarından kule vinçler ihraç ediyor. TC5013B modelinden başlayıp TC7030B modeline kadar çıkan bu makineler, ağırlıklı olarak altyapı ve konut inşaatlarında kullanılıyor. Firma, daha yüksek kapasiteli kule vinçlere yönelik bir eğilimin varlığından da ediyor ve ekliyor: “Ancak bu eğilim genel olarak, daha yüksek kapasiteleri daha dar çalışma alanlarında temin edebilen, kullanışlı ve basit tasarımlar ortaya koyan döner jibli modellere yöneliyor.” Gelecek neler getiriyor? Zoomlion’a göre, önümüzdeki dönemde gelişmeler bölgedeki ekonomik tabloya ve takip edilen politikalara bağlı olarak ortaya çıkacak, ancak kule vinç üreticilerinin getireceği teknolojik yenilikler de süreci önemli ölçüde etkileyecek. Şirket, küresel durgunluğa karşın, Orta Doğu’da altyapı projeleri alanında devam edecek yatırımlardan fayda sağlayabilmeyi umuyor. Konut inşaatları sektöründe kayda değer bir gerilemenin yaşandığı herkesin malûmu: “Kimi büyük gayrimenkul firmaları, kaynak sıkıntısı nedeniyle projelerini askıya alıyor ve hatta iptal ediyor.” Çinli paletli vinç üreticisi Sany, Orta Doğu’ya genellikle 25 ila 100 ton kaldırma kapasitesine sahip vinçler ihraç ettikleri, 25 ve 50 ton’luk modellerin bu konuda başı çektiği bilgisini veriyor. Sany, bu durumun yakın gelecekte de değişmeyeceği kanısında: “Şu anda, daha ağır yükler kaldırabilen makinelere yönelik bir ihtiyaç yok. Sebebini tam olarak bilmiyoruz, belki de finansal krizden kaynaklanıyordur. Ekonomik durum, vinç satışları üzerinde son derece önemli etki yarattı. Sınırlı talep nedeniyle, pazar hızla daralıyor. Tüm vinç üreticileri, bu daralmayla karşı karşıya.” Bir diğer Çinli üretici Shenyang Sanyo (SYM) da benzer tespitlerde bulunuyor. Döner jibli kule vinçler son yıllarda daha fazla tercih ediliyor ve bu eğilim önümüzdeki dönemde de devam edecek gibi görünüyor. Ancak, inşaat projelerinin sayısındaki düşüş de dikkat çekiyor. Firma yetkilisi Chen Yu, “Kasım ayından bu yana fiyat istemleri ve siparişler azalıyor. Bölgede bazı projeler durduruldu veya ertelendi” diyor. ICT Holding on F or some time, crane operators in the Middle East have been viewing the credit crisis and its ramifications around the world and wondering when it would hit them. The answer has come in the last couple of months, with a number of cancelled and postponed projects. In December, Dubai-based property developer Nakheel suspended work on its Trump Tower project. The US$790 million, 62 storey, 270 m tall structure is intended as the centrepiece of the company’s Palm Jumeirah artificial island scheme off the coast of Dubai. On the other hand, in the same month, Nakheel also unveiled plans for a new off-shore development called The Universe. The project will be close to its Palm Jumeirah development and inshore from its 500 island World project. The scheme reflects the general view that the construction fever will pick up again. The article then goes on the review the activities of some of the leading crane and lifting contractors active in the region. High rise construction would appear to be the most affected sector of the construction industry, with low level and horizontal construction less affected, and infrastructure projects appear less affected of all, leading some companies to focus their activities on this sector of the industry. In the petrochemical sector, projects are not being cancelled but in some instances are being postponed. In terms of crane sales in the region, where the high capacity sector is concerned a reduction in sales is now being reported by manufacturers, and this is equally true of the smaller models. The fall in oil prices is one cause for this drop in demand, since some oil and gas projects are being delayed as a result. SEKTÖREL HABER KIRMA-ELEME TEKNOLOJİLERİ Gelecek Betonu destekleyenler oldukça parlak Thalle Industries firması, ABD’de, New York City’nin kuzeyinde bulunan agrega tesisinde, bir Extec S-7 eleme makinesi kullanıyor. Firma, tek bir eleme makinesinden yüksek kalitede 4 farklı ürün alabildiği için son derece memnun görünüyor Gelecek oldukça parlak Eskiden pazara hakim olan sabit taş-kırma (konkasör) ve eleme tesisleri, yerini hızla mobil sistemlere bırakıyor. Steve Skinner, sektördeki ürün geliştirme çalışmalarını, çevresel gelişmeleri ve hareket yeteneğinin ön plana çıkmasına neden olan yaklaşımları inceledi Y akın bir geçmişe kadar, taş-kırma ve eleme sektöründe sabit tesislerin ezici bir ağırlığı vardı. Ancak sektörün geleceğini, mobil tesislerin sağladığı hızlı gelişme çalışma esnekliği şekillendiriyor. Sandvik Madencilik ve İnşaat şirketinin İş Geliştirme Müdürü Arvid Svensson, bu konudaki temel yaklaşımlarını şöyle özetliyor: “Bizim kesin düşüncemiz, sabit tesislerin de gelişmeye devam edeceği yönündedir. Çünkü, bu makineleri kullanarak fazla, daha fazla malzeme işleme yönünde bir talep söz konusu. Ancak, mobil tesislerin çok daha hızlı gelişeceğini söyleyebiliriz. Güç ekonomik koşullar altında sabit tesislere yatırım yapmak çok çekici gelmiyor. Bu nedenle, şu anki ekonomik tablonun da mobil taş-kırma/eleme endüstrisinin işine yarayacağını düşünüyorum. Teknoloji hızla gelişiyor ve mobil tesislerin yetenekleri de, bu sayede 15 yıl öncesine göre çok ileri bir konumda. Sabit tesislerle birlikte kullanılan mobil birincil kırıcı sayısının hızla artacağını kesin olarak söyleyebilirim.” Terex Pegson Küresel Satış Müdürü Pat Brian da mobil makineler için önemli bir büyüme potansiyeli görüyor: “Önemli bulduğumuz ve stratejimizi oturttuğumuz etmenlerden birisi, mobil makinelerin işleyebildiği malzeme büyüklüğünün giderek artmasıdır. Bu, artık daha büyük ocaklarda ve madenlerde de kullanılabilecekleri anlamına geliyor. Mevcut eğilim sonucunda, pazarda sabit ve mobil tesisler arasında yüzde 50/50 dağılımının ortaya çıkacağına inanıyoruz.” Terex Finlay Pazarlama Müdürü Brian Pauley de benzer görüşler dile getiriyor: “Müşterilerin küçük ölçekli projelerde, daha kısa süreli çözümlere duyduğu ihtiyacın gelişmesiyle birlikte, mobil taş-kırma/eleme sektörünün büyümesini uzun vadede sürdüreceğini öngörüyoruz. Ellerindeki sabit tesislerin kapasitesini daha üst seviyeye çıkarmak isteyen işletmeciler için de mobil makineler uygun birer tamamlayıcı > Fransa’daki Carriere Roland taşocağında, yol yapımında kullanılan kireçtaşının işlenmesinde, bir Kleeman Mobirex MR130Z mobil darbeli taş-kırıcı ve Mobiscreen MS15Z mobil elek görev yapıyor KIRMA-ELEME TEKNOLOJİLERİ Gelecek oldukça parlak Rusya’da değişim R us inşaat ve yıkım-kırım atıkları geri kazanım şirketi Recycle of Materials (ROM), St. Petersburg kentinin Pulkovo havaalanının yenilenmesi projesinde, Extec C12+ ve I-C13 taş-kırma makinelerinden de faydalanıyor. ROM’nin ilk önemli işi, 2000 yılında Moskova Domodedovo uluslararası havaalanı pistlerinin kırımı sırasında, 20 bin metreküpten fazla betonun ufalanması olmuştu. Ardından, 2003 ve 2004 yıllarında, yine Moskova’daki Vnukovo havaalanında da benzer yenileme çalışmalarında görev aldılar. Şirketin kurucusu Andrey Protopopov, geleceğe umutla bakıyor: “Rusya’nın her bölgesinde yıkım-kırım ve geri kazanım uygulamalarına duyulan ihtiyacın artması kaçınılmaz. Extec taş-kırma ve eleme makinelerinde oluşan filomuz, pazardaki potansiyelden faydalanma konusunda bize mükemmel fırsatlar yaratıyor.” Greystone firmasının yeni kendinden kurulumlu eleme kulesi, yatay bir 3 tablalı ıslak elek ile işlem yapıyor ve 154 mm’den küçük malzemeler için birincil elek olarak, daha büyük tesislerde de ikincil veya üçüncül elek olarak kullanılabiliyor ekipman konumunda.” Pauley, “Paletli modeller büyük bir çalışma esnekliği temin ediyor ve bu esnekliğini önemi giderek artıracağı kanısındayım” şeklinde ekliyor. Rubble Master şirketinin RM 100 darbeli taş-kırma makinesi, mobil tesislerin boyutlarında görülen büyümeye örnek olarak gösterilebilir. Şirketin asıl faaliyet alanı yıkım-kırım atıkları geri kazanımı makineleri olmakla birlikte, RM100’ün boyutları ve kapasitesi sayesinde taşocaklarında da kullanılabildiği belirtiliyor. Satış Müdürü Harald Windner de bu noktaya dikkat çekiyor: “Ana faaliyet alanımız, yıkım-kırım ekipmanları ve tüm ürünlerimiz de bu alanda hizmet vermek üzere tasarlanıyor. Ancak, bugüne dek geliştirdiğimiz en büyük model olan RM100, taşocaklarında da başarıyla hizmet verebiliyor. Yıkım-kırım alanında ise, son olarak OS100 4 taraklı kademeli eleme makinemiz üzerinde, işleme kapasitesini artıracak değişiklikler yaptık. Ayrıca, RM1100’ü artık TS3600 eleme makinesi ile birlikte kullanarak, büyük parçalar içermeyen 2 ayrı elenmiş malzeme elde edebiliyoruz. Yıkım-kırım çalışmalarında, yüksek besleme miktarlarına sahip olmak ve aynı zamanda yüksek kalitede işlenmiş malzeme elde edebilmek giderek daha önemli hale geliyor. Geri kazanımda, kalite ihtiyacı kimi zaman agrega sektörüne göre daha ön planda yer alabiliyor.” Meksika’da, yapımına acilen ihtiyaç duyulan Queretaro/Irapuato karayolunun inşasında, 3 adet Fintec 1080 konik taş-kırıcı, 1 adet Fintec 1107 çeneli taş-kırıcı ve 1 adet de Sandvik UJ440 modeli yan yana çalışıyor Avusturyalı Hartl Anlagenbau şirketi, PC1 ve PC2 (fotoğraftaki) Powercrusher taş-kırıcı modellerini 2008 yılı içerisinde müşterilerine sundu ve yeni bir üretim/montaj tesisiyle de işleme kapasitesini yükseltti işlemle, yüzde 100 geri kazanılmış mangandan yüksek kalitede ve performansta ürünler imal edebiliyoruz.” Çevresel kaygılar Rubble Master’ın yeni RM70 ve RM100 kırıcıları, rotoru döndüren hidrolik tahrikle değil, V-kayışlı direkt tahrikle çalıştırılıyor. Windner, direkt tahrikin yakıt tasarrufu sağladığını ve verimliliği yükselttiğini ileri sürüyor ve devam ediyor: “Bu makinelerde, direkt tahrik sayesinde, rakip markalara göre yüzde 30 daha yüksek üretim kapasitesiyle veya yüzde 30 daha düşük yakıt sarfiyatıyla çalışılabiliyor. Aşınmaları azaltmak ve işletme maliyetlerini düşürmek amacıyla, darbeli kırıcılarımız üzerinde de kimi değişiklikler yaptık. Aşınan parçalarla ilgili araştırma-geliştirme çalışmalarına asla ara vermiyoruz.” Endüstride, aşınan parçalar genellikle beyaz demir, mangan, tungsten karpit veya alaşımlı çelikten imal ediliyor. Bu parçaların kalite ve performansının çok önemli oluşu, Sandvik’i kendi dökümhanesini kurup işletmeye yöneltmiş. Arvid Svensson’dan dinliyoruz: “Kendi dökümhanemiz var ve bu sayede, hurda malzemeden elde edilen mükemmel alaşımlar ortaya çıkartabiliyoruz. Hurdaya ayrılmış aşınan parçalardan, ayrıca ekskavatörler ve diğer paletli makinelerin paletlerinden kalan manganı kullanıyoruz.” Svensson coşkuyla ekliyor: “Geliştirmiş olduğumuz yeni 32 internationalconstruction Türkiye Mart - Nisan 2009 Aşınan parçaların geri kazanıma tabi tutulması ile çevre üzerindeki olumsuz etkiler sınırlandırılırken, Avrupa’da taş-kırma ve eleme makinelerine yönelik çevre koruma hükümleri de giderek daha sıkı hale geliyor. Arvid Svensson, “Çevresel kaygılar gerçekten önemlini hissettiren bir konu” diyor ve sözlerini sürdürüyor: “Bugünlerde, yeni bir kırma/eleme tesisi kurmak için ruhsat alabilmek pek kolay olmuyor. Gürültünün azaltılması konusu oldukça ön planda ve tesis yüksekliğine de dikkat ediliyor. Çalışma sahası terk edildiğinde uygun bir düzenlemesinin var olması da önem taşıyor. En önemlisi ise atmosfere salınan toz miktarının sınırlandırılması. Tozun ve gürültünün azaltılması, gelecekte de çok önemli olacak. Kırıcıları ve taşıyıcı bantları yalıtmak, egzozlara filtreler eklemek o kadar da zor değil, ancak > Metso şirketi, yeni modüler Barmac V300SE dikey milli darbeli (VSI) taş-kırma makinesini Aralık ayında pazara sürdü KIRMA-ELEME TEKNOLOJİLERİ Gelecek oldukça parlak New York için yeni tesis C allanan Industries, ABD/New Yok yakınlarındaki Sullivan Materials malzeme tesisini modernize etmeye karar verdi ve yeni tesisin tasarlanıp kurulması için Grasan’dan yarıdm istedi. Monticello şantiyesi genel müdürü Bryan Francett, “Grasan tarafından tasarlanıp kurulan yeni kırıcı/elek sisteminin ortaya koyduğu kaliteden son derece memnunum” diyor ve ekliyor: “İmalat aşamasında fabrikalarını ziyaret ettim ve ortaya koydukları tasarım/inşa kalitesinden çok etkilendim. Şimdiye dek bu kadar iyisini görmemiştim ve yapısal aksamlardaki üstün kalite, taşıyıcı bantların büyük ölçülere sahip olması, uzun vadede bize önemli avantajlar getirecektir.” Şantiyede, New York Eyaleti Ulaştırma Bakanlığı için taş ürünleri imal ediliyor. Francett sözlerini şöyle sürdürüyor: “Ocağa yakın bir noktada çalışacak, hem bugünkü, hem de gelecekteki ihtiyaçlarımıza yanıt verecek bir tesise gereksinmemiz vardı. Yeni tesis sayesinde, kamyonlardan birisini devre dışı bıraktık, yakıt tüketimini azalttık ve üretim miktarını da artırdık. Makineleri çalıştırdığımızda, planladığımız üretim rakamlarının yüzde 15 üzerine çıkabileceğimizi gördük. Tek bir dişli kutusunu ve bir elektrik motorunu değiştirerek, kapasiteyi önemli ölçüde artırabiliyoruz.” banttan malzemenin döküldüğü noktada, rüzgâr yoluyla tozun yayılması büyük sorun teşkil ediyor. Bizim getirdiğimiz çözüm, tabanında akıllı sensör bulunan teleskobik bir boşaltma kanalı geliştirmek oldu. Sensör, alttaki malzeme yığını ile kanal arasındaki mesafenin sürekli birkaç santimetre olmasını sağlıyor. Böylece, rüzgârı etkisi sınırlandırılıyor ve yayılan toz miktarı önemli ölçüde azalıyor. ABD’de ve şimdi de dünyanın geri kalanında, asbest konusu çok önemli hale geldi. Elbette, bir kırma/eleme tesisinde yayılan tozla asbesti kıyaslayacak değilim. Aralarındaki fark, gıda maddesi ile zehir kadar derin. Ancak, toz solumanın yararlı bir şey olmadığı da ortada. Bence Sandvik, tozun ortamdan yalıtılması konusunda önemli adımlar attı. Sektörün geleceğinde, toz önleme sistemlerinin büyük rol oynayacağından son derece eminim.” iyileştirdiği öne sürülüyor. Tasarımdaki 185-260 kW’lık elektrik motoru, kırıcı milinin 1100 ile 1800 devir/dakika arasında hız değerlerinde çalışmasını sağlıyor. Farklı rotor konfigürasyonu seçeneklerinin, operatörlere V3000SE üzerinde farklı malzeme tiplerine göre “ince ayar” yapma Yeni bir şeyler görelim Major Wire kuruluşunun modüler paneller halinde imal ettiği Flex-Thane modeli, tıkama ve sızdırmazlık sağlama amacıyla tüm düz yüzeyli poliüretan ve kauçuk elek tablalarına monte edilebiliyor Aralık ayında, Metso şirketi yeni modüler Barmac V300SE dikey milli darbeli (VSI) taş-kırma makinesini satışa sundu. Genel tasarımında ve rotor tertibatında yüksek krom içerikli bulunan, krom karpit üst kapakla donatılan V3000SE VSI’nin işleme kapasitesini yükselttiği, işletme ve aşınma maliyetlerini düşürdüğü, malzeme şeklini Powerscreen firmasının Chieftain 2100X mobil eleme makinesi, Dubai’de çalışırken görülüyor imkânını sunduğu belirtiliyor. Barmac VSI Kırıcıları Ürün Müdürü Krish Amirthalingham, ayar olanaklarından bahsediyor: “Açık rotor ve örs konfigürasyonunun büyük malzeme beslemesi, düşük aşınma ve ileri derecede ufalama için en uygun seçenektir. Kapalı rotor ve örs konfigürasyonu ise, ince malzeme belemesinde ve düşük aşınma durumunda optimum ufalama sağlar. Üçüncü konfigürasyon olan kapalı rotor ve rotor sehpası seçeneği ise, tek bir makine ile çalışma esnekliğini artırarak, yüksek aşındırıcı özelliğe sahip ince malzemelerin işlenmesi, kaba agrega ve kum üretiminde mükemmel malzeme şekline ulaşılması yeteneğini kazandırıyor.” SBM Mineral Processing şirketi, Remax Eco ve 34 internationalconstruction Türkiye Mart - Nisan 2009 İngiliz Digbits şirketi, Bavtrack 025 mini taşkırma makinesinde, patenti alınan ikiz çeneli hidrolik kırıcı sistemini kullanmaya başladı Remax Maxi modellerini, Bauma Fuarı’nda sergiledikten sonra, 2008 yılında seri üretime soktu. Şirketin, 2009 içerisinde başka yeni modeller de geliştireceği belirtiliyor. SBM Pazarlama Müdürü Anna Maria Berger, “Geri kazanım çalışmalarının önümüzdeki dönemde de gündemi meşgul edeceğine inanıyoruz. Pazarda başarı kazanan Remax serimize yeni kumanda sistemi ekleyerek ve başka bazı değişiklikler yaparak, üretim kapasitesini yükselteceğiz, enerji tüketimini ve bakım maliyetlerini düşüreceğiz” açıklamasını yapıyor. Kasım ayında Powerscreen şirketi, çift tahrikli eleme makinelerini satışa sunarak, kullanıcılara elektrikli ve dizel tahrik arasında tercih yapma imkânını sağladı. Alternatif enerji kaynakları seçeneğinin, petrol fiyatlarının yüksek olduğu dönemlerde avantaj sağlayacağı ve çevresel düzenlemelere uyumluluk konusunda yardımcı olacağı düşünülüyor. Maksin Meskano firması ise, 2008’de 2 yeni eleme makinesiyle müşterilerinin karşısına çıktı: 3 tablalı, 4 taşıyıcı banda sahip mobil S1403 modeli ve kompakt LS302 eleme tesisi. S1403 modelinde, Maskin Makano’nun yenilikçi eleme odası tasarımına yer veriliyor. Hidrolik krikolu ayaklar ve taşıyıcı bantlar, makinenin sadece birkaç dakika içerisinde kurulabilmesine olanak tanıyor. Elektrikli tahrik, etkin 3 tablalı STE eleği ve hızlı geçiş tasarımı, İsveçli firmaya göre, mobil eleme makinelerini tercih etmemek için herhangi bir nedenin kalmamasına neden oluyor. Benzer şekilde elektrik motoruyla tahrik edilen LS302 ise, STE 2-26 çift tablalı elek ve tıkanmayı önleyen güçlü bir darbe tertibatıyla donatılıyor. LS302’de de hemen hemen yatay pozisyona sahip eleme odası kullanılıyor. Makinenin, küçük malzemelerin hassas bir şekilde ayrılması için uygun bir seçenek olduğu, Skako Comessa ile ortaklaşa geliştirilmiş frekans kumandalı besleme tertibatının, LS302’yi ıslak ve yapışkan malzemelerin işlenmesi için ideal hale getirdiği vurgulanıyor. Avusturyalı Hartl Powercrusher şirketi, 2 yeni mobil kompakt taş-kırıcı modelini pazara sürmeye hazırlanıyor. PC1 darbeli kırıcı ve PC2 çeneli kırıcının resmi tanıtımı, geçtiğimiz yılın Eylül ayında, Almanya’da düzenlenen SteinExpo Fuarı’nda yapılmıştı. Kolayca takılıp çıkartılabilen tam boy eleme tablaları, makinelerle birlikte taşınabilme özelliğine de sahip. > KIRMA-ELEME TEKNOLOJİLERİ Gelecek oldukça parlak Avustralya-Avusturya ortaklığı M erkezi Avustralya/Bathurst’da bulunan Screenmasters şirketi, Avusturyalı Kormann Rockster kuruluşu ile imzaladığı distribütörlük sözleşmesi sayesinde, ürün yelpazesini önemli ölçüde genişletti. Şirket, tüm ağırlık sınıflarından birçok uygulama için, eksiksiz bir taş-kırma/ eleme makineleri serisi sunuyor, ancak kompakt ekipmanlar sınıfında yeterli çözümleri üretemediğini düşünüyordu. Mick Legan ile birlikte şirketi kurmuş olan Michael McGinley’e kulak veriyoruz: “Rockster modellerini, Almanya’daki Bauma fuarında keşfettim ve tam da aradığımız makineler olduğunu hemen anladım. Birçok alanda eşsiz makineler bunlar. Kompakt, kolay taşınabilir ve iyi teknik özelliklere sahip. Son derece esnek ve kaliteli aksamlarla donatılmış. Aynı şasi üzerinde, darbe tertibatını çeneli kırıcı ile değiştirebileceğiniz başka bir makine bilmiyorum. Rockster modellerini ürün kataloglarımıza ekleyerek tamamen yeni bir pazara girmiş olduk ve artık kompakt kırıcılar alanında farklı ihtiyaçlara yanıt verebiliyoruz.” R900 darbeli kırıcıyı bir RS33 elek ile kullanan Screenmasters, elde ettiği bileşimden memnun görünüyor: “400 mm’lik malzemeyi 20 mm’lik, hatta daha küçük malzemeye dönüştürebiliyoruz. Başkaları, bunu yapmak için 3 farklı makineye ihtiyaç duyarken, Rockster ile tek bir makine yeterli oluyor. Fiyata konusunda son derece duyarlı olan pazar için çekici bir seçenek.” Hartl Powercrusher yetkililerine göre, yeni makinelerin kilit özelliği, diğer Powercrusher modellerine göre daha büyük olmaları. Kırıcı ağızlarının daha geniş olması, işleme kapasitesini 250 ton/ saat düzeyine yükseltiyor. Şirket, yeni tasarımların hem geri kazanım, hem de agrega işleme sektörlerinde faydalı olacağını iddia ediyor. PC2, Hartl’ın en zorlu şartlarda bile çalışabilmek üzere geliştirilmiş çeneli kırıcısı ile donatılıyor. Yukarı yönlü mafsal sistemi, çenede dört yönlü bir hareket meydana getiriyor. Böylece besleme kapasitesi artarken, kırıcı çıkışında ikinci bir ufalama işlemi de gerçekleşmiş oluyor. Sonuçta, aşağı yönlü mafsal sistemlerine göre daha yüksek verimlilik ve daha kübik malzeme şekli ortaya çıkıyor. Sırada ne var? Son 12 ayda mobil ekipmanlar alanındaki gelişmelerin hızı daha da arttı ve 2009’da da bu eğilimin devam etmesi bekleniyor. Terex Finlay’den Brian Pauley, endüstrinin kimi sorunlarla karşı karşıya olduğunu, ancak yeni ürünlerin geliştirilmesi çalışmalarına odaklanarak uzun vadeli planlar yaptıklarını belirtiyor: “Sonuç olarak, pazara sürekli yeni ürünler sürüyoruz ve pazardaki konumumuzu güçlendiriyoruz. Terex Telsmith’in yeni Quarry-Trax TJ3258 modeli, 813 mm ağız açıklığına ve 1.473 mm genişliğinde taş-kırma odasında sahip bir çeneli kırıcı ile donatılıyor. Tasarıma eklenen programlanabilir hafızalı kumandalar (PLC), kullanım kolaylığı sağlıyor ve kırıcı, besleyici, motor ve taşıyıcı bant sistemleri üzerinde güvenli mesafeden çalışma olanağı temin ediyor Finlay olarak madencilik, taşocağı işletmeciliği ve yıkım-kırım sektörlerine yönelik ürünlerimiz var. Yani, kendi alanımızdaki tüm sektörlerde yüksek düzeyde temsile sahibiz. 2009’un yeni makinelerde tanışacağımız bir yıl olduğunu da rahatlıkla söyleyebilirim.” Benzer şekilde, Terex Pegson da bu yıl içerisinde kataloglarına yeni modeller eklemeye hazırlanıyor. Pat Brian açıklıyor: “2009’da, bugüne kadarki en iddialı yeni ürün sürüm progSandvik şirketi, UH421 mobil üçüncül taş-kırma ünitesi ve SS eleğini Aralık ayında pazara sürdü. Şirketin elektrikli CH440 konik kırıcısı ve ünite boyunca uzanan bir elekle donatılan makinede, elek sistemine ulaşmadan önce malzemenin yavaşlaması ve yayılarak serilmesi sağlanıyor. Tekerlekli mobil ekipmanlar ürün müdürü Andreas Persson, böylece eleme alanından daha yüksek verim alınabildiğini ifade ediyor 36 internationalconstruction Türkiye Mart - Nisan 2009 Sandvik mühendislerinin tasarladığı teleskobik boşaltma kanalının taban kısmına yerleştirilmiş akıllı sensör, kanalın devamlı olarak yığından yalnızca birkaç santimetre yukarıda kalmasını sağlayarak, rüzgârın etkisiyle tozun etrafa dağılmasını engelliyor ramımızı uygulayacağız. Terex Pegson markasıyla 5 yeni kırıcıyı, Terex Powerscreen markasıyla da 4 yeni eleme makinesini pazara süreceğiz. Şimdilik, bu yeni makinelerin tasarım çalışmaları devam ediyor. İlk çeyreğin sonu ile 4’üncü çeyreğin başı arasında programı hayata geçirmeyi planlıyoruz. Yeni modellerden özellikle 3’ünün, bizi paletli büyük makineler pazarına dahil edeceğini söyleyebilirim.” Tesab kuruluşu, 2009’da 10570 çeneli kırıcı modeliyle karşımıza çıkacak. Satış ve Pazarlama Direktörü Pichler, çene altı boşluğunun büyütülmesi ile yıkım-kırım çalışmalarında işleme kapasitesinin arttığını, istenmeyen duruş sürelerinin kısaldığını ileri sürüyor ve devam ediyor: “Hidrolik olarak ayarlanabilen ürün taşıma bandı, ince ayar yapılmasına olanak veriyor. Atık bandı, hidrolik ayırma tertibatı ve hız/çene aşırı dolum sensörleri, Tesab 700 modelinin hem taşocağı, hem de yıkım-kırım uygulamaları için uygun bir seçenek olmasını sağlayacak. Mobil darbeli taş-kırma makineleri serimiz, artık ekonomik ve çevre dostu elektrik tahrikli versiyonlara da sahip. Yine 2009 içerisinde, İngiliz KHL grubu tarafından yayınlanan, yıkım-kırım ve geri kazanım sektörlerine yönelik Demolition and Recycling International dergisi, sektördeki yeniliklerin irdelenmesine yönelik bir ödül organizasyonu düzenleyecek. Ödül töreni seremonisi, 6 Kasım tarihinde, Hollanda’nın Amsterdam kentinde gerçekleşecek. Ayrıntılı bilgi ve ödül başvuruları için, khl.com/magazines/demolitionand-recycling-international adresini inceleyebilirsiniz. Büyüme olanakları Nüfus artışı ve ölçeği giderek genişleyen şehirleşme, agrega tüketiminin de gün geçtikçe yükseleceği anlamına geliyor. Kaynağı ister taşocakları, ister geri kazanım faaliyetleri olsun, sonuç BAE/Abu Dabi’de yürütülen önemli bir yol projesinde, bir Rubble Master RM80, hazır beton atıklarının geri kazanımında kullanılıyor. Önümüzdeki günlerde, Bahreyn ve BAE’nde çalışmak üzere, 2 adet RM 80’in daha bölgeye sevk edileceği belirtiliyor değişmeyecek: daha fazla agrega ihtiyacı. Terex Pegson’dan Pat Brian, “Sektörde büyüme rakamlarının ortaya çıkabileceğini ve mobil ekipmanların sabit tesislerden pazar payı çalmayı sürdüreceğini düşünüyoruz. Gelişmekte olan pazarların önemi de hiç olmadığı kadar atacaktır” derken, Sandvik İş Geliştirme Müdürü Arvid Svensson da son derece kısa ve öz bir tespitte bulunuyor: “Gelecek oldukça parlak!” ICT Mobility and flexibility W here crushing and screening equipment is concerned, there is no question that the trend is firmly in the direction of mobile equipment rather than static plant. All the major manufacturers are therefore looking to further development their ranges of this type of equipment. As a result, 2009 will see a spate of new product launches from the major players in the sector, such as Terex Pegson (five new models) and Terex Powerscreen (4 new models). The other arm of Terex’s crushing and screening, Terex Finlay, will also be adding to its range. Other manufacturers are also looking to up their offerings so we can expect new equipment launches to be a feature of the year. While component recycling can have a positive environmental impact, crushing and screening plants are facing ever more stringent planning regulations in order to lessen environmental impact. To obtain the necessary permits for a new installation these days is a more onerous task. Noise reduction is also becoming increasingly important and plant height can also be an issue. In addition, greater thought has to be given to remediation of sites, and perhaps most significantly atmospheric dust has to be minimised. As a result, dust and noise encapsulation is very important for the future. It is not so difficult to encapsulate the crushers and conveyors and put filters on the exhausts, but the points at which product is discharged from a conveyor have historically been areas susceptible to wind-blown dust. As a result, manufacturers are looking at design modifications to reduce this. Population growth and increased urbanisation means that aggregate consumption will continue to increase. Whether this originates from quarrying or recycling is almost irrelevant, as the end result remains the same, an increase in production. DELGİ EKİPMANLARI Verimliliğe hücum Verimliliğe hücum Küresel finans sektörün içinde bulunduğu ortamı, delgi (sondaj) ekipmanları üreticilerini, makine verimliliklerini yükseltmek konusuna tekrar odaklanmaya itti. Elektronik kumanda sistemlerinin kullanılması ve operatör konforunun artırılması, verimliliğe katkı yapmakta başvurulan yollardan sadece ikisi. Becca Wilkins’in haberi İtalyan Profetto şirketi, Sardunya’daki 2 taşocağında kullanılmak üzere, Tier 3 uyumlu Furukawa HCR 1000 ve HCR 1200 paletli hidrolik delgi makinelerini satın aldı E konomik krizin dünya genelinde yaratığı finansman sıkıntısı çemberi daraldıkça, delgi ekipmanları üreticileri, pazarın daha istikrarlı bir yapıya kavuşacağı günlere hazırlık olması amacıyla, rekabet güçlerini şimdiden artırmaya çalışıyorlar. Son teknoloji yazılımların makinelere dahil edilmesi ve otomatik olarak yürüyen işlemlerin artırılması yoluyla çalışma verimliklerinin artırılması, giderek daha sık başvurulan bir yöntem haline geliyor. Daha karmaşık sistemlere doğru Sandvik’in yeni DTi serisi tünel delgi makineleri olan DT920i, DT1120i, DT1130i ve DT1230i, firmanın iSure tünel planlama yazılımı ile donatılıyor. iSure yazılımının, patlatma ve delgi işlemlerinin eşzamanlı olarak yürütülmesine olanak tanıdığı belirtiliyor. Bir Sandvik yetkilisi, yazılımın tünel açma proje bilgilerini analizinde ve yönetiminde verimli bir yol temin ettiğini söylüyor. Yazılım, iSure Tünel, iSure Raporlama ve iSure analiz şeklinde 3 farklı modülden oluşuyor. Yetkili, iSure işleyiş prensibini şöyle özetliyor: “iSure yazılımının önemli avantajlarından birisi, klasik yaklaşımın tersine, delik aralıklarını ve sayısını belirlemede delgiye başlanan ilk yüzeyi değil, açılan deliğin dibindeki seviyeyi dikkate almasıdır. Çünkü, kazının en zorlu kısmı burasıdır ve kayaların kırılıp gevşetilmesi için bu dip noktada daha fazla enerjiye> Sandvik şirketi, yeni nesil GT60 düğme tipi delgi uçlarının (button-bit) tanıtımında öne çıkardığı özellikler arasında, daha uzun kullanım ömrü, daha yüksek delgi hızı ve daha düzgün delik geometrisi de bulunuyor. GT60 uçları, yüksek yakıt verimliliğine sahip üstten darbeli delgi makinelerinde kullanılıyor 38 internationalconstruction Türkiye Mart - Nisan 2009 DELGİ EKİPMANLARI Verimliliğe hücum Daha fazla makine daha yüksek çalışma hızı L Boart Longyear tarafından, temel inşaatları pazarına yönelik olarak geliştirilen yeni DeltaBase (DB) 95 delgi makinesi, kompakt ölçülere, güçlü bir tahrik sistemine ve esnek bom tasarımına sahip olma iddiasında am Tei granit ocağını işleten AHK Aggregates firması, geçtiğimiz yıl kullanmaya başladığı birinci makinenin ardından, ocakta çalışmaları hızlandırma ihtiyacının ortaya çıkması nedeniyle, Sandvik’ten bir DX 700 Ranger delgi makinesi daha kiraladı. Alliance Construction Materials ile K Wah Quarry kuruluşlarının ortak girişimi olan Hong Kong’lu şirket, kentin halen faal durumdaki tek granit ocağı konumundaki Lam Tei’deki rehabilitasyon çalışmalarında kullanılmak üzere, Sandvik’ten ilk olarak bir 700 Rock Pilot modeli almıştı. AHK, şimdi Sandvik Hong Kong’dan ikinci makineyi de kiralayarak, ocakta kalan 6.4 milyon ton’luk granitin çıkartılması çalışmalarını tamamlamak istiyor. Hidrolik, kendinden motorlu, paletli bir yerüstü delgi makinesi olan DX 700, otomatik tij elleçleme sistemi ile donatılıyor ve 17.6 metrekarelik bir alanda delgi yapabiliyor. ihtiyaç duyulur. Bu şekilde, plan kapsamında patlatma işlemleri optimize edilir ve sökülen malzeme miktarı artar, ölçeklendirme ihtiyacı azalır ve bir sonraki tur için daha düzgün bir yapı elde edilir.” Sandvik şirketi, iSure yazılımının eş yükselti delikleri, saha delikleri, enjeksiyon delikleri gibi farklı delik tiplerini de tanımlayabildiğini belirtiyor. Her delik modeli için farklı parametreler kullanılarak, kazı işlemlerinde hassasiyet ve hız yükseltilebiliyor. Yazılım üzerinde, gerektiğinde delgi planları da oluşturulabiliyor. Bu arada, Dti jumbo delgi makinelerine eklenen özelliklerin verimlilik konusunda da önemli katkı Amaç üretimi katlamak V ietnamlı çimento üreticisi Chinfon, Hanoi taşocağındaki üretimi iki katına çıkartmak için, Atlas Copco’dan bir ROC D7 paletli hidrolik kaya delgi makinesi satın aldı. Firma, delgi ve patlatma işlemlerinde halihazırda kullanmakta olduğu 3 pnömatik delgi makinesini tahrik etmek için, yine Atlas Copco marka, 3 adet XAMS 445 seyyar kompresörden faydalanıyor. ROC D7’nin, bir Vietnam-Taywan ortak girişimi olan Chinfon tarafından işletilen ocakta, kazı alanını kısa sürede iki katına çıkartması bekleniyor. Hem inşaat, hem de taşocağı çalışmalarında kullanılmak üzere tasarlanmış olan ROC D7, 127 litre/saniye debide 10.5 barlık basınç temin edebilen Atlas Copco OIS K-27-C106 GD vidalı kompresör ile donatılıyor. sağladığı ileri sürülüyor. Sandvik yetkilileri, kümülatif çalışma verisi ve delgi parametreleri kayıt gibi çalışma verisi toplama işlemlerinin, çalışma ve bakım planlarının hazırlanmasında yarımcı olduğunu söylüyorlar. Şirketin tünel ve yer altı inşaat ekipmanları pazarlama ve teklif müdürü Jorma Kalliomäki, i serisinin, daha yüksek hassasiyet ve hız değerlerine ulaşmak amacıyla, otomatik delgi işlemleri yürütmek üzere geliştirildiğini ifade ediyor. DTi serisi delgi makineleri, otomatik modda çalışırken, önceden belirlenmiş bir delgi planını ve sıralamasını izliyor. Böylece, tünel açma işlemlerinde işlerin beklendiği gibi yürümesinde önemli bir avantajın elde edildiği düşünülüyor. Kayalık zeminlerde çalışma esnekliğinin sağlanabilmesi için, operatörün işlemler üzerinde ince ayarlar yapma olanağı da bunuyor. Akıllı kumandalar Boart Longyear şirketinin son dönemde getirdiği yenilikler arasında, güvenlik ve verimlilik düzeyinin yükseltilmesine yönelik elektronik kumandalar da bulunuyor. Şirketin Küresel Ürün Müdürü Kevin Bates, ürün geliştirme çalışmaları hakkında şunları söylüyor: “Şu anda, operatörün delgi ve hareket esnasında devamlı olarak delgi makinesine bağlı kalması zorunluluğunu ortadan kaldıracak sistemlere odaklanmış durumdayız. Makineyi, delgi alanının dışına güvenli bir şekilde konumlandıran kablolu ve kablosuz kumanda sistemleri bu konuda bize yardımcı oluyor. Ayrıca, Boart Longyear yapımı tüm yeni delgi makinelerinde, motorlara Rexroth firmasının CANBus sistemi ile kumanda ediliyor. Bu sistemler, motor emisyon sınırlarına uyma konusunda katkı sağlarken, yakıt tüketimini de azaltıyor.” Bu arada, şirketin yeni yerüstü maden arama sondaj makinesi 4200’ün, sektördeki ilk tam otomatik tij yönetim sistemine sahip olduğu belirtiliyor. Sistem; tij elleçleme tertibatı, bir otomatik ayarlamalı tij çıkarma tertibatı ve bir> 40 internationalconstruction Türkiye Mart - Nisan 2009 DELGİ EKİPMANLARI Verimliliğe hücum Atlas Copco yelkenlerini fırtınayla şişiriyor manevra başlığı döndürücüden oluşuyor. Şirket, tij yönetim sisteminin boşta çalışmayı sınırlandıran ve tijin yanlışlıkla düşmesi olasılığını ortadan kaldıran “güvenli duruş çeneleri”ne sahip olduğunu söylüyor. Operatör, kablosuz uzaktan kumanda sistemini kullanarak, makineyi uzaktan yönlendirebiliyor. Kevin Bates, şu anda maden arama sondaj makineleri ve ters sirkülasyon delgi makinelerinde kullanılan yeni tij elleçleme teknolojilerinin, yakında inşaat çalışmaları ve jeoteknik araştırmalara yönelik modellerde de uygulanmaya başlayacağını açıklıyor. 4200 modelinde, firmanın yeni delgi işletme sistemi de kullanılıyor. Sistem, Rexroth CANBus teknolojisi ile verimlilik sağlarken, çalışma sırasında kendini de takip ediyor. Takip valflerinin, operatörlere gerçek zamanlı veri sağladığı, büyük LCD ekranın da çalıştırma, delgi ve sorun giderme süreçlerinde operatörlere kılavuzluk ettiği belirtiliyor. Atlas Copco ise, Smartrig delgi makinelerinde kullanılmak üzere, kaya delgi kumanda sistemi (RCS)’ni geliştirdi. RCS sistemi, delgi enerjisinin zemin şartlarına göre ayarlanması esasına dayanı- Zorlu delgi Ş ili’deki 350 milyon dolarlık La Confluencia hidroelektrik projesinde, ana yüklenici konumundaki Hochtief-Tecsa ortak girişimi, 3 adet de Sandvik DC300 yerüstü delgi makinesine ek olarak, 6 adet de Sandvik DT 720C yer altı delgi makinesi satın alıyor. DT 720C’ler, And Dağları’ndaki şantiyede tünellerin kazılmasında kullanılacak. Çalışmalara daha önceden başlayan DC300 modelleri ise, kayalık yüzeyin inşaata hazırlanması görevinde rol alıyor. Santiago kentinin 150 km güneyinde, elektrik üretim şirketi Tinguiririca Energia’nın kontrolü altındaki şantiyede, Hochtief-Tecsa ortak girişiminin çalışmaları 2007 Ekim ayında başladı. İki şirket, 70:30 ortaklık temelinde projenin mühendislik, tedarik ve inşaat faaliyetlerini yürütüyor. Tinguiririca vadisine inşa edilen ve 158 MW kurulu güce sahip olması planlanan La Confluencia, 2 türbinin yerleştirileceği bir santralin tasarlanıp inşa edilmesini, yaklaşık 19 km uzunlukta tünelin inşasını ve 2 de nehir saptırmasının açılmasını gerektiriyor. Hidrolik, kendinden motorlu Sandvik DC300 delgi makineleri, santralin inşası için kayalık yüzeyin hazırlanması görevinde kullanılıyor. Zemini kademelendirilmesi için, öncelikle delikler açılarak patlayıcılar yerleştiriliyor. Patlatma işlemi günlük olarak gerçekleştiriliyor. DT 720C’ler tünel çalışmalarına başladığında, zemin hazırlığının da tamamlanmış olacağı belirtiliyor. A tlas Copco’nun üstten darbeli delgi makineleri ürün müdürü Sture Stenquist, inşaat piyasalarında yaşanmakta olan mevcut durgunluğun, ürün geliştirme çalışmalarına odaklanmak için iyi bir fırsat yarattığı görüşünde. Stenquist, “Şimdiden pek çok yeni ürün projemiz var ve pazarın toparlanmaya başlayacağı döneme hazırlıklı girebilmenin çok önemli olduğunu düşünüyorum” diyor. Stenquist, kendi birimi tarafından önümüzdeki dönemde pazara sürülecek en önemli ürünlerden birisinin, yeni bir delgi dizisi dişli bağlantı tertibatı olduğunu söylüyor. 4 diş ölçüsünde ve 33 ila 64 mm çaplı deliklerde kullanılabilen, Secoroc Magnum SR adı verilen yeni sistemde, klasik düz diş bağlantısı yerine konik dişler bulunuyor. Stenquist, üründen çok memnun görünüyor: “Büyük bir başarı sağladı. Şimdiye kadar sadece yer altı delgi makinelerinde kullanılıyordu, ancak şimdi yerüstü çalışmalarına da uygun hale getirildi.” Stenquist’e göre, pazardaki durgunluk, yükselen pazarlara yönelme konusunda da fırsat yaratıyor: “Geçmişte kimse yeni pazarlar geliştirme konusuna odaklanmıyordu. Önemli olan, mevcut pazarlardan gelen talebi karşılayabilmekti.” Bu arada, Atlas Copco’nun faaliyet gösterdiği kaya delgi ekipmanları sektörünün, krizden finans sektörü kadar kötü etkilenmediğini de öğreniyoruz: “Son 12 ay oldukça iyi geçti. Tüm üretim birimlerimizde tam gaz çalışıyoruz ve üretim kapasitemizi mümkün olduğunca artırmaya gayret ediyoruz. Elbette, son 3 ayda önemli bir değişiklik gözlemleniyor. Ancak şimdilik bizi o kadar da kötü etkilemiyor.” yor ve 3 önemli parametre olan dönme basıncı, delgi sönümleme basıncı ve nüfuziyet oranı ile kontrol ediliyor. Firma, sistemin delgi sarf malzemeleri kullanım ömrünü de uzattığını, örneğin mil adaptörü ve delgi çeliğinde sağlanan kullanım ömrü avantajının yüzde 20’nin üzerinde olduğunu iddia ediyor. Sistem ayrıca, delgi dizisinin delik içinde sıkışması riskini de azaltarak, verimliliğin yükseltilmesine yardımcı oluyor. Kevin Bates’e göre, delgi ekipmanları sektöründeki gelişmelerde, elektronik sistemler önemli bir rol üstlenmeye devam edecek: “Delgi makinesi performansıyla ilgili gerçek zamanlı verilerin elde edilmesine yönelik ihtiyacın giderek artması ve önemli delgi parametreleri üzerindeki kontrol gereksinimi, elektronik sistemlerin kullanımını zorunlu kılıyor.” Operatör konforu Elektronik kumanda sistemleri, operatörlerin çalışma ortamını geliştirmek amacıyla da kullanılıyor. Burada yatan temel varsayım, daha güvenli 42 internationalconstruction Türkiye Mart - Nisan 2009 Rockmore International kuruluşu, vidalı delgi tabancaları için geliştirdiği yeni XR32 vida tasarımının, galeri ve tünel açma işlemlerinin daha hassas ve verimli bir şekilde yürütülmesine olanak tanıdığını, aynı zamanda vida ömrünü de uzattığını belirtiyor ve konforlu bir ortam sunulduğunda, operatörlerin ve dolayısıyla makinelerin verimliliğin de artacağı yönünde. Sandvik’ten Jorma Kalliomäki, operatör konforunun gelecekte de odaklanacakları ana noktalardan birisi olacağını düşünüyor. Kalliomäki’ye göre, yer altı delgi çalışmalarında ortaya çıkan tüm önemli gelişme alanlarını i serisi modellerinde görmek mümkün. “Ürün geliştirme safhasının odak noktalarından birisi kesinlikle kullanıcı dostu bir tasarım ortaya koymak, yani ergonomik ve daha güvenli bir operatör çalışma ortamı yaratmaktı.” diyen Kalliomäki, delgi ve patlatma işlemleri doğru şekilde yürütüldüğünde, hem iş güvenliği risklerinin azalacağını, hem de kazı kalitesinin daha yüksek olacağını ekliyor. Sandvik’in yeni tünel makinelerinde operatör kabininde pencerelerin kapladığı alan yüzde 20> PENAmaden www.penamaden.com Havalandırma Fan ve Aksesuarları Havalandırma Fan Tüp ve Aksesuarları Roadheader Tünel Makineleri Jeoteknik Ölçüm ve İzleme Sistemleri Maden ve Tünel Destek Sistemleri Maden ve Tünel Kamyonları Maden ve Tünel Mikserleri Madenci Lambaları Paletli Yeraltı Deliciler Paletli Yüzey Deliciler Islak Şatkirit Makineleri Twinheader Kazıcı Ataçmanlar Üstten Darbeli ve Delik Dibi Sistemler için Delici Takımlar Yeraltı Yükleyici Taşıyıcı Boşaltıcı Makineler (LHD) Merkez Ofis: Koza Sokak No: 59 GOP 06700 Ankara / TÜRKİYE Tel: +90 312 443 00 70 Fax: +90 312 443 00 69 Ankara Servis: İvedik Organize Sanayi Bölgesi 648. Sokak No:6 06370 Ankara / TÜRKİYE Tel: +90 312 394 62 64 Fax: +90 312 394 62 67 İstanbul Ofis: İSTOÇ 2. Ada No: 122 İkitelli 34552 İstanbul / TÜRKİYE Phone: +90 212 659 76 20 Fax: +90 212 659 76 30 stanbul İ S er vis: DELGİ EKİPMANLARI Verimliliğe hücum Bauma-Çin’in getirdikleri G Robit Rocktools firması, ‘DTH-RoX 3’ü 1 Arada” olarak bilinen Robit marka bilezik tipi delgi ucu (ringbit) sistemini, 3 farklı bilezik tipiyle uyumlu bir pilot uç kullanan muhafaza borulu delgi sistemi için geliştirmiş büyütülerek görüş sahası genişletilmiş. Delgi işlemi ve hareket esnasında, aydınlatma yüksek enerji ile çalışan ksenon lambalar tarafından sağlanıyor. Operatör koltuğunun ön cama mümkün olduğunca yakın konumlandırılmış olması da görüş sahasının genişletilmesi amacına katkı sağlıyor. Bir firma yetkilisi, makinelerdeki diğer benzer gelişmeleri sıralıyor: “Ergonomik tasarımlı kabin, koltuk kolçaklarına yerleştirilmiş kumandalar, gelişmiş hava filtreleme sistemi, 75 dB(A)’nın altına inen gürültü düzeyi ve titreşim azaltma sistemi ile, operatöre sağlıklı ve rahat bir çalışma ortamı sunuyor.” Atlas Copco cephesinde de benzer çabalar dikkat çekiyor. Smartrig kumanda sisteminin, kabin içinde gürültüyü ve yağ sızıntılarını önemli ölçüde azalttığı belirtiyor. Benimsenen “kuru kabin” yaklaşımı, kabinde hiç hidrolik boru veya vana bulunmamsı anlamına geliyor. Bunu sağlamak için, hidrolik valflere elektronik sinyallerle kumanda ediliyor. Kumanda vanaları ve aletlerinin yerine, bir gösterge ekranı kullanılıyor ve böylece kabinde kaplanan yer de azalıyor. Daha fazla teknoloji Delgi ekipmanları üreticileri, ürünlerini rakip markalardan farklı kılmak için herhalde hiçbir zaman şimdiki kadar büyük Delgi ekipmanları üreticileri vv Atlas Copco Boart Longyear Dando Everdigm Fraste Furukawa Halco Kone-Lappi Numa Padley & Venables Robit Rockmore International Rotex Sandvik Secoroc Soosan Sunward Torquato Wimmer www.atlascopco.com www.boartlongyear.com www.dando.co.uk www.everdigm.com www.fraste.com www.furukawakk.co.jp www.halcodrilling.com www.konelappi.fi www.numahammers.com www.padley-venables.com www.robit.fi www.rockmore-intl.com www.rotex.fi www.sandvik.com www.secoroc.com www.soosan.co.kr www. sunward.cn www.torquato.com www.wimmer-international.com 44 internationalconstruction Türkiye Mart - Nisan 2009 eçtiğimiz Kasım ayında düzenlenen Bauma-Çin Fuarı, delgi sektöründe de birçok yenilikle tanışmamıza olanak tanıdı. Fuarda sergilenen kimi delgi makineleri, kolay tahmin edilemeyecek markalar taşıyordu. Örneğin, normalde mini-ekskavatörleri ile tanınan Çinli üretici Sunward’ın 2 farklı delgi makinesi modeli sergilemesi, ziyaretçileri şaşırttı. Bunlardan birincisi olan SWDE 120 üstten darbeli yerüstü delgi makinesi, 90 ila 140 mm delik çaplarında çalışabiliyor. Diğer model ise, teknik verileri açıklanmayan, çift bomlu bir tünel açma makinesiydi. Koreli Everdim firması da RD 12 EV modeli ile karşımızdaydı. Paletli bir yerüstü delgi makinesi olan, yüke duyarlı hidrolikler ve bir 8 metreküp/dakika kapasiteli kompresör ile donatılan RD 12 E-V’nin, 54 ile 115 mm arasında delik çapları için uygun olduğu belirtiliyor. Makinenin ihtiyaç duyduğu güç, 159 kW’lık (213 hp) bir Caterpillar C6.6 dizel motor tarafından temin ediliyor. bir gayret içerisinde girmemişlerdir. Bunu sağlamak için en sık başvurulan yollardan birisi ise, son teknoloji ürünü elektronik kumandaların makinelere eklenmesi yoluyla verimliliğin yükseltilmesi şeklinde ortaya çıkıyor. Kevin Bates, delgi işlemlerinin daha güvenli hale getirilmesi için de gelecekte elektronik sistemlere ihtiyaç duyulacağını söylüyor: “Gelişmiş sensörler ve gerçek zamanlı geri dönütler yoluyla, hem makine dengesi artırılacak hem de genel işleyiş geliştirilecektir.” Bates’e göre, Boart Longyear firması da, çalışma esnasında delgi parametreleri ve zemin koşulları hakkında gerçek zamanlı veri elde edilmesi ihtiyacının sürdüğünü düşünüyor. Toplanan verilere göre, makinenin operatöre çalışma önerilerinde bulunması bile öngörülüyor: “Delgi çalışmalarında verimlilik daima zemin koşullarına bağlıdır. Zemin koşulları ne kadar iyi anlaşılırsa, makine de o denli yüksek verimde kullanılabilir.” ICT Boart Longyear şirketinin yeni 4200 yerüstü maden arama sondaj makinesi, 9 bin 71 kg kaldırma tertibatı kapasitesi ve 6.953 Nm azami tork değeri sunuyor Su kuyusu açma alanında faaliyet gösteren Avustralyalı DP’s Drilling firması, yeni bir Atlas Copco ORV 10 hava kompresörü monte ederek, hem delgi hızını 2 katına çıkardı, hem de yakıt tüketimini yarı yarıya azalttı Productivity push T he global financial climate has forced drilling equipment manufacturers to re-address the issue of enhancing machine productivity. Using electronic controls and improving operator comfort are some of the ways this can be achieved. As the economic crisis tightens its grip across the globe it is vital that drilling equipment manufacturers remain competitive in readiness for the return of a more stable market. This is increasingly being achieved by integrating the latest software into equipment, enabling processes to be performed automatically and therefore increasing efficiency and productivity. This article therefore takes a look at the various electronic control systems to be found on today’s state-of-the-art mobile drilling equipment, including machines from Sandvik, Atlas Copco, Boart Longyear and others. For example, Sandvik’s new DTi-series intelligent tunnelling jumbos - the DT920i, the DT1120i, the DT1130i and the DT1230i - feature the company’s iSure tunnel planning software, which is a system offering a new way of simultaneously working with blasting and drilling patterns. Electronic controls are also used to help improve the operator’s working environment. The theory is the safer and more comfortable the operator is the more productive he and therefore, the equipment, are likely to be. Perhaps more so now than ever, drilling equipment manufacturers are looking at ways to differentiate their products from the competition. Incorporating the latest electronic controls into machines and therefore increasing overall machine productivity is one way of achieving this. Electronic systems would be needed in future to develop safe drilling practices. Safety measures for rig stability and general operation benefit from the use of advanced sensors and real-time feedback. KALDIRMA VE NAKLİYE EKİPMANLARI Kararlı adım Kararlı adım Küresel araç-üstü vinç pazarında, ekonomik baskıdan kaynaklanan bocalamalar görülürken, üreticiler güçlüklerle baş etmeye hazır görünüyor. Euan Youdale bildiriyor püskürtmeli Cummins turbo-dizel motor, 1900 devir/dakika’da 283 kW güç üretebiliyor. Bu güç, en arka 2 dingile, 16 ileri ve 2 geri vitese sahip Wton şanzımanıyla iletiliyor. GT-750E, şimdilik sadece Çin’de satışa sunuluyor. Batıya hücum RTB Construction şirketine ait bir Grove TM500E-2 araç-üstü vinç, ABD/Texas/ Everman’da, John and Paul Townley İlköğretim Okulu’nda çalışıyor B auma-Çin fuarı organizatörleri, Çin’in dünya araç-üstü vinç pazarının yüzde 57’sini temsil ettiğini, ayrıca Çin inşaat vinçleri endüstrisinin yüzde 80’lik bölümünün araç-üstü vinçlere yönelik olduğunu belirtiyorlar. Bu dev pazarda XCMG şirketi yüzde 50 paya sahipken, Zoomlion Puyuan’da yüzde 20’lik bir dilimi elinde bulunduruyor. 2008’in ilk yarısında, Çinli araç-üstü vinç üreticileri 13 bin 52 adet satış yapmayı başararak, bir önceki yılın aynı dönemini yüzde 32.41 oranında geçtiler. Endüstrinin ana damarını 8 ila 25 ton kapasiteli modeller oluşturmakla birlikte, 130 tona kadar ulaşan kapasitelere sahip büyük makinelerin de, hem iç pazarda, hem de dışarında kendini göstermeye başladığı görülüyor. Bauma-Çin organizatörlerinde, 2008’in ilk yarısında yurt dışına gönderilen 100 ton ve üstü kapasiteli araç-üst vinç sayısının, yüzde 77.8’lik artışla 16’ya ulaştığını öğreniyoruz. Oysa 2005’ten önce, Çin’de herhangi bir 130 tonluk araç-üstü vinç üretilmiyordu bile. Manitowoc şirketi, geçtiğimiz Kasım ayının sonlarında düzenlenen Bauma-Çin’de, 3 yeni Dongyue araç-üstü vinç modelinden 2’sini sergiledi. 18 ton kapasiteli GT18 ve 25 ton kapasiteli GT 25-4, Çin’in Tai’an kentindeki Manitowoc Dongyue girişim ortaklığı fabrikasında imal ediliyor. Çin pazarı iştah uyandırıyor Manitowoc, Tai’an Dongyue Heavy Machinery 46 internationalconstruction Türkiye Mart - Nisan 2009 Co., Ltd. şirketiyle yürüttüğü girişim ortaklığını, 2008’in ilk günlerinde başlattı. Oluşturulan yapı ve bu yapının ortaya çıkardığı ürünler, Manitowoc Dongyue markasıyla tanıtılıyor. Manitowoc Asya Pasifik başkan yardımcısı Gilles Martin, Dongyue fabrikasındaki son gelişmeleri bizlerle paylaştı. Martin, tesiste “vinçlerin daha gelişmiş ve daha güvenilir hale getirilmesi, kalitelerinin ve performanslarının yükseltilmesi” amaçlı bir programın yürütülmekte olduğundan bahsediyor. Ürün serilerinin en büyük modeli ise, şimdilik 50 ton kaldırma kapasitesi sunuyor. Gilles Martin, Bauma-Çin Fuarı’ndaki açılış konuşmasında, ne yapmaya çalıştıkları konusunda önemli bilgiler verdi: “Ortaklığın kurulduğu günden bu yana, ürün kalitesini, çalışma verimliliğini ve kullanılan teknolojileri geliştirmek için birçok girişimde bulunduk. Yeni ürünlerin geliştirilmesi sürecinde, Grove firmasının teknik uzmanlığından da faydalandık.” Çin’de üretim yapan bir diğer girişim ortaklığı BQ Tadano şirketinin son ürünlerinden birisi ise, GT-750E oldu. 3 m kaldırma yarıçapında 75 ton yük kaldırabilen makinenin 5 parçalı senkronize bomunun uzunluğu, 11.5 m ile 44 m arasında ayarlanabiliyor. Teleskobik bomun 32.5 m uzaması için 145 saniye beklemek yeterli oluyor. Makineye, 3.5, 25 veya 45 derece açıyla çalışabilen, 9.9 m’lik ve 17.7 m’lik döner jib takılabiliyor. Vincin 4 dingilli taşıyıcısı da yine Çin’de, BQ’nın bağlı olduğu ana şirket Keijyo Heavy Machinery tarafından üretiliyor. Taşıyıcıdaki 10.8 litrelik, 6 silindirli, doğrudan Tadano, Avustralya araç-üstü vinç pazarının da tanınmış markalarından birisi konumunda. 2004 yılından bu yana markanın Avustralya distribütörü olan James Equipment şirketi, geçtiğimiz günlerde 100’üncü Tadano GT-550EX modelini satmayı başardı. Kalgoorlie merkezli bir vinç kiralama şirketi olan Goldfields Crane Hire, alınan son makineyle birlikte, 27 vinçten oluşan filosundaki GT-550EX sayısını 5’e çıkardı. Şirketin genel müdürü Peter Shelton, “Avustralya boyunca her yerde vinç kiralama şirketleri ve endüstriyel kullanımcılar GT-550EX’i satın alıyor” diyor. 42 m’lik ana bom ve 14.6 m uzunluğunda uçar jib ile donatılan Tadano GT-550EX, 55 ton kaldırma kapasitesi sunuyor. Yine Tadano tarafından imal edilen 4 dingilli taşıyıcı, Euro2 hükümlerine uyumlu, 6 silindirli bir turbo-dizel motorla tahrik > Kato şirketi, prototipini hazırladığı NK-300VR modelinde teslimatlara geçtiğimiz günlerde başladı. Makinenin Euro III şartlarına uyumlu, 206 kW’lık motoru, 1150 Nm azami torka ulaşabiliyor KALDIRMA VE NAKLİYE EKİPMANLARI Kararlı adım ediliyor ve karayolunda 83 km/saat hıza erişebiliyor. James Equipment Vinç Satın Alma ve Satış Müdürü David White, ülke pazarı hakkında şu bilgileri veriyor: “Avustralya’da pazarın araç-üstü vinçlere doğru kaydığını gözlemliyoruz. Daha öncesinde, çok amaçlı mobil vinçler çok fazla tercih ediliyordu, ancak bakım masraflarının yüksek oluşu ve Avustralya’da çok uzun mesafelerde yolculuk etmek zorunluluğu, araç-üstü modellerine yönelik ilgiyi önemli oranda artırdı.” White, Avustralya’daki ekonomik tabloyu ise şu şekilde çiziyor: “Elbette, diğer vinç tiplerinde olduğu gibi, araç-üstü vinçler alanında da krizin ağır etkileri görülüyor. Bu durum, büyük ölçüde, döviz kurlarındaki büyük kayma nedeniyle ortaya çıktı. Özellikle Yen’deki güçlenme ve Avustralya dolarındaki zayıflama çok etkili oldu.” Krizin etkileri Sektörün ilgilenmek zorunda olduğu konulardan birisi de, yeni motor emisyon kuralları. Emisyon hükümleri, dünya genelinde araç-üstü vinç tasarımlarında büyük rol oynarken, Avustralya’da daha yüksek kapasiteli modellerin önüne bir takım engeller çıkıyor. David White açıklıyor: “Avustralya’da, karayolu ruhsat yasaları bizi çok zor durumda bırakıyor. Aslında pazarda daha büyük araç-üstü vinçlere yönelik bir talep var olmakla birlikte, kurallar bu doğrultuda bir gelişmenin önünü tıkıyor. Döviz kuru nedeniyle sıfır vinç fiyatlarının artması sonucunda, Avustralya vinç kiralama sektörünün, halen uygulanmakta olan düşük saatlik kira ücretlerini gözden geçirmesi ve önemli oranda zam yapması gerektiğini düşünüyorum. Aksi taktirde, bundan sonra filoların yenilenmesi ve daha modern hale getirilmesi mümkün olamaz.” Bu arada, pazar koşullarını yarattığı baskı, kimi üreticileri fena vuruyor. 2008’in Kasım ayında, Kato şirketi, İtalyan araç-üstü vinç üreticisi Rigo ile yürüttüğü Euro Rigo ortaklığını feshettiğini duyurdu. Bu hamlenin nedeninin, ürün geliştirme sürecinde ortaya çıkan gecikmeler, satış ve kâr elde etmede yaşanan güçlükler olduğu belirtildi. Kato, ana pazarı Japonya’nın giderek güçleşen ticari ortamında, kârlılığın artırılması amacıyla kendi yönetim kaynaklarını seferber etmeyi planlıyor. İhraç etmek ya da etmemek 30 ton kaldırma kapasitesine sahip NK-300VR modeli, Kato’nun bu planının yansımalarından birisi olarak değerlendirilebilir. Satışına geçtiğimiz günlerde başlanan makine, 34 m’lik ana boma ek olarak, 8.3 m veya 13.8 m uzunluğunda uçar jib ile donatılıyor. 26.5 m uzunluğa ve 3.8 m yüksekliğe sahip olan araç, 11 m yarıçapta dönüş yapabiliyor. Kato yetkilileri, yeni ürünlerinin önemli özelliklerinden birisinin, vince dar alanlarda çalışma yeteneği kazandıran tasarım esnekliği olduğunu söylüyorlar. Bom açısı 81 dereceye kadar çıkabilirken, jib de 5, 25 veya 45 derece açıda kullanılabiliyor. Makinenin yeni motoru FAW CA6DL1-29E3, Euro III emisyon hükümlerine uyumlu olmasıyla dikkat çekiyor. Firma, Bauma-Çin Fuarı’nda bu makinenin prototipiyle birlikte, 2007 Temmuz’unda piyasaya sürülmüş olan, 55 ton kapasiteli NK550VR’yi de tanıttı. Kato yetkilileri, fuarda sergilenen vinçlerin doğrudan Japonya pazarına yönelik olarak tasarlandığını ve Avrupa’ya ihraç edilmeyebileceğini açıkladılar. Bu karar ileride tekrar gözden geçirilebilir, ancak CE uyumluluk belgesi de bir sorun olarak önlerinde duruyor. ABD’li Link Belt firması ise, ihracat şartlarını yerine getirebilmek amacıyla, vinçlerinde kullandığı motorları yenilemekle meşgul. Firmanın Teleskobik Bomlu Vinçler Müdürü Rick Curnette, çalışmalarından bahsederken, “Dünyanın farklı yerlerinde, dizel yakıt kükürt içeriği ile ilgili değişik koşulların var olması nedeniyle, ihraç edilen 43.5 tonluk HTC8660 Series II, 70 ton’luk HTC-8675 Series II ve 81.6 ton’luk HTC-8690 modellerimiz için yeni bir motor temin ettik” diyor. Bu makineler, başka bazı pazarların yanında, şimdiden Orta Doğulu müşterilere de gönderildi bile. Buna ek olarak, CE belgesi alınan HTC-8675 Series II ve HTC-8690 de Avrupa’ya ihraç edilmeye başlandı. Bu makinelerden birisi, Mayıs ayında İngiltere’de düzenlenecek SED fuarında, Link Belt’in İngiltere distribütörü NRC Plant ile ortaklaşa sergilenecek. Teslimat süreleri kısaldı Rick Curnette, mevcut ekonomik durumun araçüstü vinç satışları üzerinde şimdilik ancak sınırlı bir etki gösterebildiğini söylüyor ve devam ediyor: “Şimdiye kadar karşılaştığımız durgunluk, teslimat sürelerini kısaltmamızı sağladı. Geçtiğimiz birkaç yılda, talep seviyesi üretim miktarının o kadar üzerindeydi ki, ihtiyaca yanıt vermekte gerçekten çok zorlandı. Şimdi, daha makul sürelerde teslimat yapıyoruz. 2009’un da, 2008 kadar olmasa da, iyi geçeceğini hissediyoruz. ABD/Pennsylvania’daki Shady Grove tesisinde üretilmekte olan Manitowoc Grove araçüstü vinçlerinin satışlarında ise, özellikle daha büyük vinçlere ihtiyaç duyulan alanlarda, hafif bir gerilemeden söz ediliyor. Manitowoc araçüstü vinçler ve endüstriyel vinçler küresel ürün müdürü Ruben Olivas açıklıyor: “Şimdi bu rolü çok amaçlı mobil vinçler üstleniyor. Geçmişte, karayolunda hareket edebilen büyük bir vince ihtiyaç duyan herkes için, tek seçenek araç-üstü modellerdi. Ancak şunu da söylemeliyiz ki, pek 48 internationalconstruction Türkiye Mart - Nisan 2009 A vustralyalı endüstri ve maden hizmetleri kuruluşu LCR Lindores Grubu, filosundaki 8’inci Tadano GT-550EX araç-üstü vincini, Brisbane merkezli James Equipment şirketinden teslim aldı. Böylece LCR, ülkedeki en büyük GT550EX filosunun sahibi haline geldi. Grubun mobil vinçler ve nakliyeden sorumlu genel müdürü Len Gillespie “Tadano araç-üstü hidrolik vinçleri, LCR’ye madencilik, altyapı ve inşaat işlerinde büyük fayda sağlıyor. Bu makineleri 200 km ile 1200 km arasında değişen uzun yolculuklara çıkarmak, çok amaçlı mobil vinçlere göre daha ucuza mâl oluyor.” çok yurt dışı pazarında ve bu arada ABD’de, araç-üstü vinçler, fiyatları ve basit tasarımları nedeniyle hâlâ tercih ediliyor.” Uluslararası rekabet Araç-üstü vinçler için en büyük pazarların Çin ve Rusya olduğu bilgisini Ruben Olivas da doğruluyor. Ancak Olivas’a göre, bu pazarlardaki satış şartları, Kuzey Amerika’daki kadar hızlı bir değişime uğramıyor: “Kuzey Amerika’da imal edilen araç-üstü vinçlerin teknolojik düzeyi ve getirdiği yenilikler, Çin ve Rusya gibi ülkelerin yerli üreticileriyle rekabet edilmesini güçleştiren bir fiyat dezavantajı getiriyor. Manitowoc’un, Çin’de Dongyue girişim ortaklığı aracılığıyla iş yapmak istemesinin temel nedenlerinden birisi de bu zaten: yerel pazarlarda, bu pazarların ihtiyaçlarına uygun ürünler sunmak.” Ruben Olivas, Tier IV emisyon hükümlerine uyumlu motorların kullanılması zorunluluğu da, firmanın ABD kolunun karşılaştığı güçlüklerden birisi olarak gösteriyor: “Tier IV motorları tasarımda daha büyük alan kaplıyor ve önceki motorların monte edildiği alanlara sığmıyor. Şasilerin, ağırlık dağılımının, yakıt tankı yerleşimlerinin ve diğer faktörlerin tümden elden geçirilmesi gerekiyor.” Olivas, 2009’da pazarın karşılaşacağı durumun ise belirsizliğini koruduğu görüşünde: “Shady Grove araç-üstü vinçlerinde ana pazarımın Kuzey Amerika olduğu için, mevcut mali sıkıntının ve inşaat endüstrisinin zayıf yapısının, talepte hafif bir gerileme yarattığını söyleyebiliriz. Ancak, Çin pazarındaki yüksek talep devam ediyor. Avustralya gibi başka pazarlarda, iyi sayılabilecek düzeyde bir iş hacmi var, fakat döviz kurlarındaki 18 ton kapasiteli GT18 ve 25 ton kapasiteli GT25-4, Çin’in Tai’an kentindeki Manitowoc Dongyue girişim ortaklığı fabrikasında imal ediliyor Rusya, dünyanın en büyük araç-üstü vinç pazarlarından birisi olarak gösteriliyor. Ülkenin en büyük üreticisi Nams, Rus ordusuna da çeşitli araçüstü vinç modelleri satıyor. Bu modeller arasında, 16 ton kapasiteli Ks-3574[m]2 ve Ks-3574[m]3 ile, 50 ton kapasiteli Ks-6973[bm] de bulunuyor tablo, yeni vinç satın alma kararlarını olumsuz yönde etkiliyor. Dünya genelinde yürütülmek olan projelerin çapı, yeni vinçlere ihtiyaç duyulacağını gösteriyor; ancak bu projelerin finanse edilmesini sağlayacak kredilerin bulunması, müşteriler için hâlâ kolay değil.” ICT Steady pace T he global market for truck cranes is wavering under economic pressures but manufacturers are meeting the challenges head on. This article reports on new products introduced at the Bauma China show at the end of last year. Truck crane sales in that country account for 57% of the global market and make up 80% of the country’s construction crane industry, according to Bauma China show organisers. XCMG has more than 50% of the market share, with Zoomlion Puyuan taking another 20%. In the first half of 2008, total sales in the Chinese truck crane industry stood at 13,052 units, showing a year-on-year increase of 32.41%. Although 8 to 25 tonne capacity models are traditionally the mainstay of the industry, larger capacity machines up to 130 tonnes are becoming more popular, including in the export market. For example, say Bauma China organisers, in the first half of 2008 exports of 100 tonne models and above stood at 16 units, showing a year-on-year increase of 77.8%. Before 2005 no 130 tonne truck cranes were manufactured in China. Manitowoc showed two of its three new Dongyue truck cranes at the Bauma China 2008 exhibition in late November - the 18 tonne capacity GT18 and the 25 tonne GT25-4. They are manufactured at the Manitowoc joint venture factory in Tai’an, China. Manitowoc started the joint venture with Tai’an Dongyue Heavy Machinery Co., Ltd. earlier in 2008. The new business and products resulting from the partnership are known as Manitowoc Dongyue. The article then goes on to review developments in other parts of the world, including Australia and the USA, highlighting some of the drivers affecting truck crane design, including new engine emission regulations that are coming into force around the world. SEKTÖREL HABER ULUSLARARASI ŞANTİYE HABERLERİ İndirmek Betonu destekleyenler için de vinç kullanılır İndirmek için de vinç kullanılır 300 ton ağırlığa ve 70 m yüksekliğe sahip eski bir köprülü liman vincinin sökülmesi işi, Vest Kran şirketi tarafından, 3 büyük mobil vinç ve onlara yardımcı olan bir de yıkımkırım ekskavatörü kullanılarak gerçekleştirildi. Alex Dahm’ın haberi N Çalışmanın başında, azami kaldırma gücü elde etmek ve kısa halatların kullanılabilmesine olanak tanımak amacıyla, AC 600 oldukça düşük yükseklikte çalıştı. Yüksekliği 70 m’ye, ağırlığı ise 300 tona varan O&K köprülü vincinin, ekskavatörün ayakları kesmesi esnasında dönmesi olasılığına karşı, vinçlerle yük arasındaki mesafenin kısa tutulması gerekiyordu Vest Kran şirketinin, projedeki en önemli 2 adamı: Gert Emblem, köprü bölümünü kaldıran AC 600’ü kullanırken, Leon Tuv Pettersen de diğer tarafta AC 350’ye kumanda ediyordu. Yük üzerindeki kontrolü kaybetmemek ve işlem boyunca kaldırma kapasitesi sınırlarını aşmamak için, projedeki 3’üncü vinç olan AC 200 ile uyum içinde çalışmaları gerekiyordu 50 internationalconstruction Türkiye Mart - Nisan 2009 orveç’te eski bir köprülü liman vincinin sahibi, bu makineyi ayakta tutabilmek için artık para harcamak istemediğine karar verdi. Vinçten kurtulmak için, Vest Kran firmasına başvurdular. Leirvik Module Technologies (LMT) şirketi, 1970’li yıllardan beri kullanılmakta oldukları O&K köprülü liman vincinin sertifika ve bakım maliyetlerinin çok yükseldiğini gördü ve makineyle artık vedalaşmaları gerektiğini anladı. Ancak, emektar vincin ağırlığı 300 tonu geçiyor, uzunluğu 60 m’ye, yüksekliği de 70 m’ye ulaşıyordu. Vest Kran, makinenin çelik iskeletini kaldırıp aşağı indirmek için, birer adet AC 600, AC 350 ve AC 200 Terex Demag tekerlekli teleskobik mobil vinç kullanmayı uygun buldu. Bu arada, kesim makası ataşmanıyla donatılmış bir yıkım-> ULUSLARARASI ŞANTİYE HABERLERİ İndirmek için de vinç kullanılır iyi durumda olduğu söylediyse de, çelik yapı üzerinde paslanma veya deniz kenarında yıllarca çalışmış olmanın getirdiği yorgunluk nedeniyle herhangi bir zayıflamanın meydana gelmiş olma olasılığını bir kenara bırakamazdık.” Yere indir ve kes Vest Kran’a işi veren Leirvik Module Technologies (LMT) şirketinin iş güvenliği denetçileri, ilk kaldırma işlemi için ayakların bağlanmasında kullanılan sabitleme tertibatlarının hazırlanması sürecini denetlediler. İş sahasının etrafında fabrika binaları, boyahaneler ve her biri 15 milyon dolar değerinde, yüklenmeye hazır petrol kulesi parçaları bulunuyordu kırım ekskavatörü de, vincin ayaklarını köprü bölümünden ayıracaktı. Projenin tüm mühendislik çalışmaları, Vest Kran tarafından tamamlandı. Firma yetkilisi Jørn Losvar anlatıyor: “O&K’nın 1970’lerden kalma çizimlerinden faydalanarak, ayrıca ekibimizin bu tip yapılar üzerindeki tecrübesini de hayata geçirerek, her şeyi güvenlik prosedürlerine uygun biçimde planladık ve hesapladık.” LMT şirketi, projenin yürütüleceği tesiste üretilmekte olan petrol kulesi parçalarıyla ilgili çalışmaların aksamaması için, köprülü vinç ile ilgili işlemlerin mümkün olan en kısa sürede tamamlanmasını istiyordu. Elbette, hazırlanan prosedürleri ve iş güvenliği durumunu etkileyebilecek pek çok bilinmeyen faktör de mevcuttu. Jørn Losvar da bu duruma dikkat çekiyor: “Vincin sahibi, makinenin Alçaltma işlemi öncesinde çelik yapı kesilirken 52 internationalconstruction Türkiye Mart - Nisan 2009 Güvenli ve kusursuz bir işlem için, her işin dikkatle planlanması şarttı. Planlama çalışmaları, 6 ay öncesinden başladı ve bu süreçte iş sahası defalarca kez ziyaret edilip gözden geçirildi. Vinç üzerindeki mekanik bağlantıların sökülmesi 2 hafta sürdü ve indirme-ayakları kesme işlemleri de yalnızca 2 gün içerisinde tamamlandı. Asıl güçlük, köprü kısmının, mobil vinçlerin güvenli kaldırma sınırlarını zorlamadan indirilmesiydi. Losvar’dan dinliyoruz: “İlk kaldırma işlemi için, AC 600’ü köprünün bir tarafına yerleştirmeyi ve AC 350 ile AC 200’ü de, alçak bir irtifada çalışacak şekilde, diğer tarafa, ayakların üzerine konumlandırmayı kararlaştırdık. Ayakları zeminden 30 m yükseklikte vince bağlayabilmek için, özel kanca ataşmanları imal etmemiz gerekti.” Diğer 2 vinç yapıyı tutarken, AC 200’ün üzerindeki jibe bir personel kafesi monte edildi24 m’lik uçar jib ve superlift tertibatı ile donatılan AC 600, köprülü vincin hafif olan ucuna bağlandı. Superlift tertibatı ve ana bom ile çalışan AC 350 ise, ağır olan tarafta, ayaklardan birini tutuyordu. İlk kaldırma işlemi bu şekilde tamamlandı. Köprü 24 m yüksekliğe indirildikten sonra başlayan ikinci kaldırma işleminde, AC 600 aynı yerde kalırken, AC 350 köprüyü ağır olan taraftan, üstten tuttu. Ardından, safra görevi gören ayakların Caterpillar ekskavatör tarafından kesilmesi sonrasında köprünün dönmesi riskine karşı, AC 200 ile köprünün orta kısmı desteklendi. 2 veya daha fazla vincin bir arada kullanıldığı tüm çalışmalarda olduğu gibi, burada da ağır yükün eşzamanlı bir şekilde indirilebilmesi için azami ölçüde dikkatli olmak gerekiyordu. Ayrıca, makasın yaratacağı etkinin de hesaba katılması ve takip edilmesi zorunluydu. İş sahasında, köprülü vincin etrafında yer alan petrol kulesi aksamları, hesapta olmayan bir devrilmenin felakete yol açması anlamına geliyordu. Proje için kapsamlı bir planlamaya ihtiyaç duyuldu ve iş sahasında sevk edilen malzemelerin ağırlığı 600 tonu buldu. Kaldırma işlemi, 2008’in sonlarına doğru, 1 haftalık süre içerisinde tamamlandı. Bir pazar günü gece geç saatlerde, David (köprülü vince sahibinin İlk 8 saatlik çalışmanın ardından, vinçler tekrar konumlandırıldı ve yapıya bağlandı. Köprü bölümü yere indirilirken, ekskavatör de ayakları kesti. 33 m’lik ana bom, 30 m’lik uçar jib ve superlift tertibatı ile donatılmış AC 600 vinci emektar makinenin bir tarafından çalışırken, yine superlift donanımına sahip olan AC 350 de diğer uçta görev yapıyordu. AC 200 ise, orta bölümde diğer 2 vinci destekliyordu Son bölümde, AC 200 ve AC 350 köprülü vinci tutarken, ekskavatör de ayakları kesiyordu taktığı ad) artık yerde güvenli bir şekilde yatıyordu. 300 ton’luk çelik yığını, çalışkan bir ekibin uzmanlığı sayesinde bir sorun yaşanmadan indirilmişti. Ekskavatörün üzerindeki kesim makası, çelik yapıyı küçük parçalara ayırdı ve ertesi gün, emektar makineden arta kalanlar iş sahasından taşındı. ICT INTERMAT Teknolojinin Paris buluşması Teknolojinin Paris buluşması Yılın en önemli buluşması Intermat’ın kapıya gelip dayandığı bu günlerde, fuarda sergilenecek en önemli yeniliklere birlikte göz atalım T Nasıl gidilir? Yer: Paris Nord Villepinte Sergi Merkezi Otomobille: A1 veya A3 karayolundan Lille istikamtinde devam edilip, Soissons’a sapılmalıdır. Ardından, Parc des Expositions - Visitors tabelaları takip edilebilir. TGV Treniyle: Roissy-Charles de Gaulle havaalanındaki TGV (hızlı tren) istasyonundan Parc des Expositions’a yalnızca 15 dakikada ulaşılabilir (bölgesel demiryolu şebekesi RER ile de fuara ulaşılabilir) ve TGV istasyonu, Fransa, Belçika ve hatta İngiletre’deki yaklaşık 30 kente bağlantı temin etmektedir. Havayoluyla: Roissy-Charles de Gaulle havaalanı, fuar merkezine yaklaşık 15 dakika uzaklıktadır. RER treniyle: Paris’ten: Roissy-Charles de Gaulle doğrultusuna giden RER B Hattına binilip, Parc des Expositions istasyonunda inilir. Roissy Charles de Gaulle havaalanından: Paris’e giden RER B hattına binilip, Parc des Expositions istasyonunda (havaalanından sonraki ilk istasyon) inilir. 54 internationalconstruction Türkiye Mart - Nisan 2009 ecrübe edilmekte olan zorlu ekonomik koşullara karşın, Intermat Fuarı, inşaat makineleri endüstrisi için çok önemli bir organizasyon olma özelliğinden yine bir şey kaybetmiyor. 20 ile 25 Nisan tarihleri arasında Paris’te düzenlenecek fuar, bu yıl için endüstrinin en kapsamlı buluşma noktası olacak. Bu sene Intermat’a katılamayacaklarını duyuran Metso Minerals, Atlas Copco, Sandvik, Manitou ve Terex’e, sonradan JLG ve Wacker Neuson şirketleri de eklendi. Ancak, geride hâlâ 1.300 firmanın stantlarına ev sahipliği yapacak, dev bir organizasyon var! Intermat 2009 hakkında kapsamlı bir izlenim oluşturma amacını taşıyan bu yazıda, hafriyat, yol-yapım, beton ve motor sektörlerinde bizleri bekleyen en önemli yenilikleri, sergilenecek en ilginç makineleri inceledik. Hafriyat makineleri Son dönemde Bobcat markası da dahil olmak üzere Ingersoll Rand’ın inşaat makineleri kolunu, ayrıca Norveçli şantiye kamyonları üreticisi Moxy şirketini bünyesine katan Doosan Infracore, Intermat’ta 6’ncı salonda, oldukça büyük bir stantla ziyaretçilerin karşısına çıkacak. Fuarda Doosan markasıyla sergilenecek yeni modeller arasında, DX 140R kısa kuyruklu paletli ekskavatör, 17 ton ağırlık sınıfından DX 170W tekerlekli ekskavatör ve 3.5 metreküp 12/2008 tr Build on formwork expertise Doka beam H20 top Extremely long lifespan thanks to built-in shock absorber $OKA+ALàPİSKELE 3ANAYIVE4ICARET!ĉ 'EBZE'ÓZELLER/RG3AN"ÍLGESI İNÍNÓ-AH.URSULTAN.AZARBAYEV3OK.O 'EBZE+OCAELI4ÓRKIYE 4ELPBX &AX %-AIL4URKIYE DOKACOM WWWDOKACOM INTERMAT Teknolojinin Paris buluşması Nelerle tanışacağız? Hafriyat Bell Bell Case Case Case Case Case Caterpillar Doosan Doosan Doosan Doosan Hitachi Hitachi Hyundai Komatsu Komatsu Komatsu K-Tec K-Tec Liebherr Liebherr Liebherr Liebherr Liebherr Volvo Volvo Volvo Hamm tarafından geliştirilen 13.8 ton’luk belden-kırma çift tamburlu silindir modeli de Bauma’da yerini alacak kepçe hacmi sınıfından DL 350 tekerlekli loder de bulunuyor. DL 350 loderi, firmanın serisinde DL 300 ile DL 400 modelleri arasındaki boşluğu doldurmak üzere geliştirildi. Doosan, 34 ton’luk paletli DX 340 modeli temel alınarak tasarlanmış yeni yıkım-kırım ekskavatörünü de tanıtacak. Makinenin öne çıkan özellikleri, 3 parçalı bom, yatırılabilir kabin ve hidrolik kumandayla genişletilebilen palet sistemi şeklinde sıralanıyor ve toplam çalışma ağırlığının, 40 ton’a ulaşabildiği belirtiliyor. Yeni tasarımlar olmamakla birlikte, Doosan Moxy markasıyla satışa sunulan kamyonlar da yeni görünümleriyle, Doosan’ın turuncu rengiyle ilk kez Intermat’ta sergilenecek. Bell firması, ürün yelpazesine eklediği 2 yeni kamyon modelinin tanıtımı için Intermat’ın uygun bir fırsat olacağına karar verdi. Serinin en hafif modeli olan B23DN, 22.7 ton’luk standart B25D’nin dar enli versiyonu olarak gösteriliyor. Firma, birçok taşocağının karayolunda hareket edebilen kamyonları tercih ettiği Fransa’nın, B23DN için kilit pazarlardan birisi olacağı görüşünde. Yeni makine, küçük siloların altına girerek yük alabilirken, aynı zamanda belden-kırma damperli kamyonların (BDK) kamyonlarının güvenlik ve arazi performansını da kullanıcılara sunuyor. Serini diğer yeni üyesi olan 40.9 ton kapasiteli B45D ise, B40D ile B50D BDK modellerinin arasında bir noktada yer alıyor. En büyük Bell modeli B50D’nin tasarımının esas alındığı makine, B50D gibi 290 kW’lık değil, 350 kW’lık bir motorla tahrik ediliyor. Ancak, B50D’de kullanılan çoğu aksamın, B45D’de de aynen yer verildiği belirtiliyor. Volvo standında yer alacak yeni ürünlerin birçoğu, aslında geçtiğimiz yıl içerisinde pazara sürüldü. Yüksek bomlu yıkım-kırım ekskavatörleri serisinde 32 m erişme yüksekliği temin eden EC700BHR modeline katılan 21 m’lik yeni EC360CHR, B45D 40.9 ton kapasiteli belden-kırma damperli kamyon (BDK) B25DN 22.7 ton’luk B25D BDK modelinin dar gövdeli versiyonu CX370B 36 ton’luk paletli ekskavatör CX470B 48 ton’luk paletli ekskavatör CX700B 69 ton’luk paletli ekskavatör CX800B 80 ton’luk paletli ekskavatör CSX Özel ekskavatör uygulamaları için çözümler geliştiren yeni birim D7E Dizel-elektrik melez tahrikli dozer DX 140E 14 ton’luk kısa kuyruklu paletli ekskavatör DX 170W 17 ton’luk tekerlekli ekskavatör DL350 3.5 metreküp kepçe sınıfından tekerlekli loder DX 340 22 m çalışma yüksekliği temin eden yıkım-kısım ekskavatörü ZX470LCH-3 4 farklı uzun bomlu yıkım-kırım ekskavatörü modelinin ilki ZX250W-3/ZX360W-3 2 malzeme elleçleme ekskavatörü modeli Hi-Mate Çevrimiçi takip ve makine sağlığı sistemi WA110M-6 Atık geri kazanımına yönelik tekerlekli loder HM250-2 24 ton’luk BDK PC450HRD-8 27 m yatay erişme mesafesine sahip yıkım-kırım ekskavatörü 1233 ADT 25.2 metreküp kapasiteli, BDK tarafından çekilen skreyper 1243 ADT 32.9 metreküp kapasiteli, BDK tarafından çekilen skreyper R 906 21.7 ila 23.3 ton’luk Nesil-6 paletli ekskavatör R 916 Litronic 23.7 ila 26.4 ton’luk Nesil-6 paletli ekskavatör R 926 Litronic 25.7 ila 27.1 ton’luk Nesil-6 paletli ekskavatör R 317 Litronic 21 ton’luk paletli malzeme elleçleme makinesi LB 20 2 m’ye kadar çapta delikler açabilen döner delgi makinesi EC360CHR 21 m çalışma yüksekliği sunan yıkım-kırım ekskavatörü Yükseltilebilen kabine sahip atık elleçleme makinesi EC210C Operatör eğitim programı Eco Operator bu gruptan ayrılıyor. Seriye, bu yılın ikinci yarısında 27 m’lik EC460CHR’nin de eklenmesi bekleniyor. 3 makinenin ortak özellikleri arasında, standart kazı donanımının 30 dakikada takılabilmesine olanak tanıyan, modüler bom bağlantısı ile yatırılabilir kabin de bulunuyor. Genişleyebilen palet sistemi ise, tercihe bağlı olarak sunuluyor. Şirketin diğer özel amaçlı hafriyat makineleri serisini oluşturan atık elleçleme ekska- 56 internationalconstruction Türkiye Mart - Nisan 2009 vatörlerine ise, son olarak EC210C modeli eklendi. Hidrolik olarak yükseltilebilen kabin ve 2 parçalı bom ile donatılan ekskavatörün, atık transfer istasyonları ve diğer atık elleçleme uygulamaları için uygun bir seçenek olduğu ileri sürülüyor. Atık tesislerinde radyatörlerin sıkça tıkanmasına ve dolayısıyla aşırı ısınmaya yol açan toza karşı önlem olarak, serideki makinelerde, toz girişini engelleyen bir soğutma sistemi kullanılıyor. Volvo’nun Intermat’ta tanıtacağı ilginç yeniliklerden birisi de, Eco Operator programı olacak. Program, iş planlama, ekonomik sürüş, doğru lastik basıncı ayarlama, gerekli olmadığında motoru durdurma ve doğru iş için doğru makineyi kullanma gibi konulara odaklanarak, dayanıklılık ve yakıt tasarrufu alanlarında makinelerden en yüksek düzeyde verim alma yolunda > Komatsu’nun tekerlekli loder serisine eklenen son model, W100M-6 oldu INTERMAT Teknolojinin Paris buluşması operatörlerin eğitilmesini amaçlıyor. Case firmasının ekskavatör serisinde yaptığı son değişiklik, en büyük 4 paletli modelin yenilenmesi oldu. 36.2 ton’luk CX370B, 48.3 ton’luk CX470B, 68.9 ton’luk CX700B ve 80.4 ton’luk CX800B, kataloglarda sırasıyla CX350, CX460, CX700 ve CX800 modellerinin yerini aldı. Makinelerin önemli özellikleri arasında sayılan B-serisi operatör kabinleri, inceltilmiş direkler ve yüzde 60 daha fazla cam yüzey alanı ile, görüş sahasını önemli ölçüde artırıyor. Yalıtımlı kabin montaj aksamı, daha güçlü çelik yapılar ve daha sessiz bir motor kullanılarak, operatörün maruz kaldığı titreşim ve gürültü düzeyinin düşürüldüğü ifade ediliyor. Case bu arada, merkezi Belçika/Zeebrugge’de bulunan Case Özel Amaçlı Ekskavatörler (CSX) birimini kurarak, önemli bir adım attı. Yeni birim, firmanın CX B serisi modellerinin uzun bom, yüksek bom, kütle kazma ve malzeme elleçleme sistemleri takılabilen versiyonlarını imal ediyor. CSX birimi tarafından geliştirilen makineler arasında, CX240B temel alınarak tasarlanmış CX240HB MH malzeme elleçleme ekskavatörü de bulunuyor. Komatsu’nun Intermat’a getireceği ekipmanlar arasında, WAS100M-6 tekerlekli loderinin atık geri kazanım versiyonu da bulunacak. 7 ton ağırlığındaki makine, standart olarak 1.8 metreküplük kepçe ile donatılıyor. Hem Z tipi tasarıma sahip olan, hem de ataşmanı zemine paralel indirip kaldırabilen bom sistemi, palet çatallarıyla oldukça ağır yüklerin taşınabilmesine olanak tanıyor. Hızlı ataşman montaj tertibatı ve yardımcı hidrolik hattı, makineye çok sayıda ataşmanı verimli bir şekilde kullanma yeteneği kazandırıyor. Komatsu tarafından geliştirilmiş Komtrax uydu takip sistemi de, yeni loderin önemli özelliklerinden birisi olarak gösteriliyor. Komatsu standında ziyaretçileri bekleyecek daha büyük ekipmanlara bakıldığında, 24 ton kapasiteli HM250-2 belden-kırma damperli kamyon dikkat çekiyor. Daha büyük seri-2 modellerinde olduğu gibi, HM250-2 de oldukça yüksek sayılabilecek bir seyir hızına, 57.6 km/saat’e ulaşabiliyor. Komtrax sistemiyle donatılan makinenin Stage IIIA egzoz emisyon hükümlerine uyumlu motoru, 232 kW güç üre- tiyor. PC450HRD-8 ekskavatörünün 27 m çalışma yüksekliğine ulaşabilen son versiyonu da Komatsu sergisinin önemli parçalarından birisi olacak. Ekskavatörün standart donanımında, yatırılabilir kabin ile ısıtmalı ve havalı süspansiyonlu koltuk da yer alıyor. Kabin içi gürültü seviyesinin sadece 71 dB olması dikkat çekiyor. Makine, genişliği 3 m’den 3.9 m’ye çıkartılabilen mekanik veya hidrolik palet genişletme sistemi ile satışa sunuluyor. Hızlı bom değiştirme sistemi, yüksek yıkım-kırım bomundan standart kazı bomuna kısa sürede geçiş yapılabilmesine imkân sağlıyor. Komatsu, Komtrax takip sistemine, bu modelinde standart donanım paketinde de yer veriyor. Hitachi, geçtiğimiz yıl Samoter Fuarı’nda sektörle buluşan ZW140 ve ZW150 tekerlekli loderlerini Intermat’a da getirecek. Şirketin ilk kez Intermat’ta sergilenecek ekipmanları ise, Wirtgen standında sergilenecek W150 kesme/ öğütme makinesi, Widrive kumanda sistemiyle donatılıyor ekskavatör için geliştirilen yeni yıkım-kırım ataşmanları ve 2 yeni malzeme elleçleme ekskavatörü olacak. Yatay erişme mesafesini uzatan yıkım-kırım bomları, Zaxis-3 ekskavatörlerine (ZX250LCH-3, ZX350LC-3, ZX870LCH-3 ve ZX470LCH-3) takılabiliyor. ZX470LCH-3 modeli, Intermat’taki Hitachi standında yerini alacak. Serideki tüm modeller, yüksek bomla, standart bomla veya 2 parçalı bomla satın alınabiliyor. 2 parçalı bom sisteminin, ağır ataşmanların taşınmasına izin verdiği belirtiliyor. ZX250W-3 ve ZX360W3 adlarını taşıyan yeni malCase firması, Intermat’ta en büyük 4 paletli ekskavatör modelinin B serisi versiyonlarını tanıtacak. Serideki en büyük makine ise, CX800B 58 internationalconstruction Türkiye Mart - Nisan 2009 Volvo’nun fuarda sergileyeceği yenilikler arasında, 21 m çalışma yüksekliği temin eden EC360CHR yıkım-kırım ekskavatörü de bulunuyor zeme elleçleme ekskavatörleri, serideki model sayısını 6’ya çıkartıyor. Şimdilik sadece Japonya’da satışa sunulan makineler, ilk kez Intermat’ta Avrupa arenasına çıkacak. Yıkım-kırım ekskavatörlerinde olduğu gibi, malzeme elleçleme versiyonlarında da, ekskavatör ana gövdesi Japonya’da üretiliyor ve ardından Hollanda/Oostehout’taki fabrikada bom ve kepçe kolu sistemleri ile kabin ışıkları ve döner lambalar gibi tercihe bağlı donanımlar ekleniyor. Hitachi, tasarımlara bu yılın sonlarında geniş palet sistemi ve farklı ataşmanlar gibi yeni seçeneklerin de ekleneceğini açıkladı. Intermat, Liebherr’in yeni nesil ekskavatörlerini tanımak isteyenler için de ilk fırsat olacak. Fuarda Nesil-6 serisinden, 21 ile 28 ton arasında çalışma ağırlında sahip olan R 906, R 916 Litronic ve R 926 Litronic modelleri sergilenecek. 4 silindirli Liebherr motorlarıyla tahrik edilen makinelerde, motor hızı ile gücünün uygun değerlerde tutulması ve yakıt tüketiminin düşürülmesi için CANBus kumanda teknolojilerinden faydalanılıyor. Yeni makineleri “Klasik” versiyonları temel kazı çalışmalarında kullanılırken, “Gelişmiş” konfigürasyon, sunduğu farklı seçenekler sayesinde çeşitli işlerde görev yapabiliyor ve ayrıca daha geniş kabinlerle donatılıyor. Liebherr, Nesil-6’nın önemli özelliklerinden birisinin de, “Pozitif Kumanda” hidrolik sistemi olduğunu öne sürüyor. Sistem, ekskavatörün birden fazla hidrolik devreyi aynı anda kullandığı durumlarda, yağ akış düzeylerine kumanda ediyor. Firmanın malzeme elleçleme sektöründe getirdiği yenilik, 21 ton’luk R 316 Litronic ekskavatörü oldu. Paletli bir taşıyıcı ile hareket eden makinede, yükseltilebilen operatör kabini bulunuyor. Tasarıma eklenen hava emiş sisteminin, tozlu ortamlarda yeterli korumayı temin ettiği belirtiliyor. Azami yatay erişme mesafesi, 5.5 m’lik bom ve 4 m’lik kepçe kolu konfigürasyonu ile elde edilirken, daha küçük bom ve kepçe kolu da kullanılabiliyor. Liebherr’in döner temel > Nelerle tanışacağız? vv Yol yapım ve yüzey sıkıştırma 14 ton’luk DX 140 R, Doosan tarafından geliştirilen son kuyruksuz ekskavatör oldu delgi makineleri serisine eklenen son model, 40 m derinliğe kadar 2 m çapında delikler açabilen LB 20 oldu. Böylece, serideki model sayısı, tork değerleri 16 mt ile 35 mt arasında değişmek üzere, 5’e yükseldi. LB 20, 20 mt’lik tork değeri ile serinin küçük modelleri arasında gösteriliyor. Hyundai, Internmat’ta herhangi bir yeni ürün Ammann Ammann Bomag Bomag Bomag Bomag Bomag Bomag Breining Hamm Hamm Hamm Hamm Hamm Weber MT Weber MT Weber MT Wirtgen Wirtgen Wirtgen Wirtgen Wirtgen Wirtgen AV70X 7 ton’luk çift tamburlu belden-kırma silindir AV80X 8 ton’luk çift tamburlu belden-kırma silindir BW124DH/PDH 3.3 ton’luk tek tamburlu silindir BW214D 14 ton’luk tek tamburlu silindir BW216D-40/PD-40 15.7 ton’luk, CE-uyumluluğu olmayan tek tamburlu silindir BM2000/60 2 m çalışma genişliği sunan soğuk kesim makinesi 300 HP Serisi 1 ila 1.2 m genişlikte yeni soğuk kesim makineleri serisi BF300 Serisi 7-8 ton ağırlık sınıfından yeni yol kaplama makineleri Beluga Bitkisel bağlayıcı kullanan, sıcak asfalt karışımları mobil mini üretim tesisi 120HD+ 12.9 ton’luk çift tamburlu belden-kırma silindir 140HD+ 13.8 ton’luk çift tamburlu belden-kırma silindir HD14TT 4 ton’luk lastik tekerlekli belden-kırma silindir DV65 Hammtronic kumandalara sahip, 7 ton’luk çift tamburlu silindir HCQ Hamm Asphalt Nevıgator GPS tabanlı ekipman görevlendirme sistemi CF2 Tek yönlü darbeli sıkıştırma plakası CF3 Tek yönlü darbeli sıkıştırma plakası SRV660 Darbe tokmağı W150 with Widrive Ağa bağlı kumandalara sahip öğütücü WLB10S Mobil köpüklü bitüm test cihazı KMA220 Bitümle sabitlenmiş malzeme üretim tesisi WS220 Traktörle çekilen toprak stabilizörü WS250 Traktörle çekilen toprak stabilizörü Streumaster SW12SC Toprak stabilizasyonu ve soğuk geri kazanım amaçlı yayıcı sergilemeyi planlamıyor. Bunun yerine, yeni bir GPS takip ve uzaktan yönetim sistemi olan Himate’in tanıtımı yapılacak. Sistem, makinelerin kesin konumlarının her an tespit edilebilmesine, çalışma süresi, sıcaklık, alarm durumu ve uyarılar gibi önemli parametreler hakkındaki bilgilerin toplanabilmesine olanak tanıyor. Hatta, internet tabanlı arayüz kullanılarak, motorların uzaktan durdurulması bile mümkün. “Yakın gelecekte” Avrupa pazarına sürüleceği açıklanan Dash- INTERMAT Teknolojinin Paris buluşması Hamm standının ilgi görmesi beklenen modelleriyle başlayalım. Şirketin HD+ 120 ve HD+ 140 silindirleri, sırasıyla 12.9 ton ve 13.8 ton çalışma ağırlığına sahip. Darbeli ve salınımlı tamburlarla donatılan makinelerin, ABD pazarına yönelik Hyundai’nin yeni makine durum takip ve teşhis sistemi Hi-Mate 9 modellerine, Hi-Mate sisteminin ekleneceği belirtiliyor. Caterpillar da benzer şekilde, yeni ürün tanıtımı konusunda sessiz bir fuar geçirecek. Ancak, firmanın standını ziyaret edenler, 40 kadar makine ve bir o kadar da ataşmanla tanışma fırsatını elde edecek. Avrupa’da ilk kez görücüye çıkacak olan dizel/elektrik melez tahrikli D7E dozeri, geçtiğimiz yıl Las Vegas’ta düzenlenen ConExpo Fuarı’nda müşterilere tanıtılmıştı. Caterpillar, bu yenlikçi makinenin klasik mekanik tahrikli D7 dozerine göre yüzde 20 daha az yakıt tükettiği bilgisini veriyor. Firmanın tekerlekli loderler için geliştirdiği yüksek verimlilikli aktarma sistemi de Paris’te beğeniye sunulacak. Caterpillar, yakıt tüketimini önemli ölçüde azalttığını iddia ettiği sistemi, önümüzdeki dönemde başka modellerde de uygulamayı amaçlıyor. New Holland’ın sergileyeceği ekipmanların, yıkım-kırım ve atık işleme sektörlerine odaklanacağı anlaşılıyor. Firma, tekerlekli loderler alanında, W190B tekerlekli loderinin uzun bomlu versiyonunu ziyaretçilerle buluşturacak. Makine, dolgu lastikler, dingiller, pistonlar, hortumlar için ilave muhafazalar gibi ek donanımlarla, malzeme elleçleme çalışmalarına uygun hale getirilebiliyor. E245B ekskavatörünün yeni versiyonu ise, yıkım-kırım sektörünün ilgisini çekecek gibi görünüyor. 45 ton’luk ağırlığı ile oldukça büyük bir makine olsa da, New Holland bu tasarımda, 4 parçalı bomun sunduğu orta mesafe yatay erişme yeteneğine, çalışma esnekliğine ve 1.5 ton’luk ataşman taşıma kabiliyetine vurgu yapıyor. Kanadalı K-Tec şirketi, yeni çekilir skreyper serisi ile Intermat’taki yerini alacak. Belden-kırma damperli kamyonlar tarafından çekilebilen 1233 ADT ve 1243 ADT modelleri, sırasıyla 25.2 ve 32.9 metreküplük taşıma kapasitesi sunuyor. Tüm K-Tec skreyperleri, kendiliğinden yükleme yapabilecek şekilde tasarlanıyor ve ADT modelleri, 48 km/saat’e ulaşan hızlarda kullanılabiliyor. Mescal standındaki önemli yeniliklerden birisi, 3 yıl önceki Intermat Fuarı’nda prototipi sergilenen ve şimdi seri üretimine geçilen 8 MCR modeli olacak. Bu çok amaçlı makine, kabin içerisindeki tek bir düğme ile ekskavatör, forklift ve skid-steer loder çalışma modları arasında geçiş yapabiliyor. 6.8 ton ağırlığa sahip olan 8 MCR, 60 kW’lık bir dizel motorla tahrik ediliyor ve 10 km/saat azami seyir hızına ulaşabiliyor. Yol yapım ve yüzey sıkıştırma ekipmanları Atlas Copco’nun Intermat 2009’a katılmama kararı alması, yol yapım makineleri alanında güçlü Dynapac markasının sektörle buluşamaması anlamını taşıyor. Ancak, sektörün Dynapac dışındaki tüm önemli markaları, sayısız yeni ürün sergilemek üzere, Nisan ayında Paris’te olacak. New Holland’ın yıkım-kırım ekskavatörleri serisine eklenen, alışılmadık şekilde, 4 parçalı bir bomla donatılıyor olarak, yüksek frekanslı versiyonu da üretiliyor. Ergonomik operatör koltuğu, makinelerin eni boyunca kaydırılabiliyor. Hamm yetkilileri, geliştirilen yeni belden-kırma mafsalının, sürüş dengesini ve yüzey sıkıştırma kalitesini yükselttiği iddiasındalar. 4 ton’luk, lastik tekerlekli, belden-kırma kompakt HD14TT silindiri, 1.28 m çalışma genişliği sunuyor. Birbiriyle aynı hizada olmayan ön ve arka tekerlekler homojen bir > Gomaco şirketinin yeni nesil GT-3200 kayarkalıplı oluk ve bordür serim makinesi, özel olarak Avrupa pazar için tasarlanmış sıkıştırma sağlarken, ince ön tasarım ve düşük yükseklik, HD14TT’ye kullanım ve yüklemede kolaylık sağlıyor. Hamm şirketi, Intermat’ta tüm tekerleklerden çekişli, 7 ton’luk yeni DV65 modelini de sergileyecek. DV serisine eklenen makine, darbeli tambur, salınımlı tambur veya her ikisiyle birden donatılabiliyor. Basitleştirilmiş kumandaların, DV65’i kiralama şirketleri ve birden fazla operatörün silindiri dönüşümlü kullandığı uygulamalar için ideal hale getirdiği ileri sürülüyor. Vögele şirketi, InLine Pave sıcak-üstüsıcak çift katmanlı asfalt serme sistemiyle fuardaki yerini alacak. Sistem, 2100-2 IP kaplama makinesi, AB 600-2 IP yüksek sıkıştırmalı serim mastarında oluşuyor. Tasarımda yer alan 2 basınç çubuğu, bağlayıcı katmanın yüksek sıkıştırma derecesiyle serilmesini sağlıyor. Böylece, 2100-2 IP’yi takip eden serim makinesi, bağlayıcı katman üzerinde batmada hareket ederek üst tabakayı serebiliyor. Böylece, bağlayıcı katmanın üzerinden silindirle geçe ihtiyacı ortadan kalkıyor. Wirtgen ayrıca, soğuk asfalt öğütücüler, stabilizörler ve geri kazanım ekipmanları serilerinden çeşitli modelleri de Paris’e götürmeye hazırlanıyor. Widrive kumanda sistemiyle donatılmış W150 asfalt öğütme makinesi, Wirtgen standının ilgi çekici yeniliklerinden birisi olmaya aday. Widrive sisteminin, performansı yükseltmek ve yüzde 50 yakıt tasarrufu sağlamak üzere makinenin motor ve öğütme tamburu tahriki gibi tüm ana işlevlerini bir ağ üzerinde topladığı, operatöre kumandalar yerine öğütme işlemine odaklanma fırsatını sağladığı iddia ediliyor. Wirtgen, KMA220 sabit köpüklü bitüm stabilizasyon santralini, Avrupa’da ilk olarak Intermat Fuarı’nda tanıtacak. Santral, çeşitli malzemelerin ve malzeme karışımlarının, önceden belirlenen miktarlarda köpüklü bitüm kullanılarak stabilize edilmesine, yüksek kalitede bitümlü stabilize malzeme üretilmesine imkân veriyor Köpüklü bitümle soğuk geri kazanım işlemine yönelik test cihazları da Wirtgen standını ziyaret edenler tarafından incelenebilecek. Seyyar WLB10S tesisi ve WLM30 laboratuar tesisi de yine Avrupa’da ilk kez görücüye çıkacak. Fayat Grubu’nun sergisinde, Colas şirketinin geliştirdiği, pancardan (beta vulgaris) imal edilen bir bitkisel tabanlı bağlayıcı asfalt üretim tesisi olan “Beluga”, ziyaretçileri bekliyor olacak. Sahada 120 derece sıcaklığa sahip asfalt üretme yeteneğine sahip olan Beluga, soğutma işlemi sayesinde saatte 7 ton’luk kapasiteye çıkabiliyor. Firma, bu yenilikçi ekipmanın enerji tüketimi ve karbon dioksit salımında yüzde 30’luk azalma sağladığın ileri sürüyor. Kardeş şirket Bomag da Ammann şirketi, AVX serisini tamamlamak üzere tasarladığı 8 ton’luk AV80X (fotoğraftaki) ve AV70X çift tamburlu belden-kırma silindirleri, Paris’te ziyaretçilerle buluşacak Paris’te yeni silindir modelleriyle dikkat çekmeye çalışacak. Bunların en küçüğü olan 3.3 ton’luk BW124DH/PDH, bir yumuşak tambur veya keçiayağı tambur ile çalışabiliyor. Kompakt tasarımı, çok yönlülüğü ve 2.2 m’lik palet yarıçapının, BW124DH/PDH’ni peyzaj, boru hattı ve dolgu çalışmaları için uygun bir seçenek haline getirdiği düşünülüyor. Bomag standından en fazla ön plana çıkacak modellerden birisi, özellikle Fransa pazarı için geliştirilmiş 14 ton’luk BW214D tek tamburlu silindir olabilir. Makinede patinaj yapmayan, yüzde 100 kendinden kilitlemeli arka diferansiyel, standart donanım olarak sunuluyor. 4 aşamalı seyir sistemi, BW214D’ye zorlu şartlarda bile önemli bir tırmanma yeteneği kazandırıyor. Fuarda, Bomag’ın yeni asfalt öğütücüleriyle de tanışabileceğiz. Yeni 450 kW güç sınıfındaki ilk model olan BM2000/60, 2 m çalışma genişliği temin ediyor. Hidrolik olarak tam otomatik şekilde katlanabilen taşıyıcı bant ve tavan, makinenin özel nakliye ekipmanları gerektirmeden farklı iş sahaları arasında kolayca taşınabilmesine olanak tanıyor. BM2000/60’ün geniş tavanı, gerektiğinde ön cam ile birlikte yanlara doğru kaydırılabiliyor. Böylece, operatör makinenin yan tarafını izleyerek çalışırken bile korunabiliyor. 225 kW güç sınıfında da, 1 m, 1.2 m ve 1.3 m çalışma genişliğine sahip yeni modeller dikkat çekiyor. Orta bölüme yerleştirilmiş rotor, bu makinelerde paletlerin 4’ünün de tamamen döndürülebilmesine imkân veriyor. Tasarımcılar, palet desteklerini genişleterek, 320 mm’lik kesim derinliğinde bile makinelerin zeminden oldukça yukarıda kalmasını sağlamışlar. Bomag’ın tanıtacağı yenilikler saymakla bitmiyor. BF300 serisi asfalt serme makineleri de Intermat ziyaretçilerinin beğenisini toplamaya çalışacak. 7-8 ton ağırlık sınıfında yer alan seri, önceki BF331 asfalt finisörünün yerine geliştirilmiş. Serideki modeller paletli veya 2 tekerlekli, 4 tekerlekli, 6 tekerlekli versiyonlar şeklinde satın alınabiliyor. BF300 modellerinin normalde 1.7 ile 3.4 m arasında değişen genişlikleri, plaka kullanılarak 300 ila 400 mm artırılabiliyor. Ana serim mastarının boyu da da, hidrolik olarak 2 katına kadar çıkartılabiliyor. Nakil sırasında ise, tüm BF 300 modellerinde genişliği 2,5 m’ye düşürmek mümkün. Ammann, yeniden tasarladığı ağır silindir serisiyle fuarda olacak. Makinelerde çekiş ve operatör sistemlerinin geliştirildiği, bakım hizmetlerinin de kolaylaştırıldığı görülüyor. > Nelerle tanışacağız? vv 62 internationalconstruction Türkiye Mart - Nisan 2009 Beton Couvrot–Skako Couvrot–Skako Imer Imer Putzmeister Putzmeister Mixometer Mastermix 4500TW ORU JUST Booster 15 BQF 06 RoLine BSC 1409 C Beton karışımında akışkanlık noktası hesaplama cihazı 120 metreküp/saat kapasiteli modüler beton santrali Mobil kuru beton santrali 70 bar beton pompası Küçük şasili kamyona monte edilmiş rotor beton pompası Kazık çakma işlemlerine yönelik paletli beton pompası INTERMAT Teknolojinin Paris buluşması Şirket, AV70X ve AV80X çift tamburlu beldenkırma silindirlerinin tanıtımı için de Intermat’ın iyi bir fırsat yaratacağını düşünüyor. Sırasıyla 7 ve 8 ton çalışma ağırlığına sahip olan makineler, AVX serisinde 10.5 ton’luk AV110X ve 13 tonluk AV130X modellerine katıldı. Yeni silindirde de, tamburlar her iki yönde de 160 mm kaydırılabiliyor. AV70X’te 1.45 m ile 1.75 m arasında değişen çalışma genişliği, AV80X’te 1.6-1.9 m’ye yükseliyor. 2 makine de, bakım kolaylığı sağlamak amacıyla arka bölüme yerleştirilen 60 kW’lık B3.3-C80 motoruyla donatılıyor. Gomaco, yeni nesil GT-3200 kayarkalıplı oluk ve bordür serim makinesini tanıtacak. Her iki taraftan da serim yapabilen ekipman, Avrupa’da kullanılan basamaklı bariyerleri oluşturabilmek üzere özel olarak tasarlanmış ve 1 m’ye kadar yükseklikte güvenlik bariyerleri inşa edebiliyor. Tasarımdaki piston tipi ön ayak, daha fazla dönüş torku temin ederek, manevra yeteneğine önemli katkı sağlıyor. 1 m yüksekliğinde kalıpların kullanılabilmesi için, arka ayaklarında da eskisinden 3 kat daha güçlü hale getirildiği belirtiliyor. Asfalt üretim sektörüyle ilgilenen ziyaretçilerin görebileceği yenilikçi ürünlerden birisi, Lea-co firmasının geliştirdiği, 100 derecenin altında bir sıcaklıkta asfalt üretilebilmesini sağlayan imalat süreci olacak. İmalat sıralamasını değiştiren ve Lea-co patentli bir katkı maddesi kullanan süreçte, kuru veya sıcak agregaya, ayrıca kuma ihtiyaç duyulmuyor. Böylece, enerji tüketimi, sera gazları ve emisyon miktarları önemli ölçüde azalabiliyor. Lea asfaltının üretilebilmesi için, sıcak karışım asfalt tesisleri üzerinde yüzde 40’lık bir modifikasyon gerekiyor. Tüm modifikasyon işlemleri, Lea-co tarafından temin edilen geri kazanılmış malzemen mamul ekipmanlarla gerçekleştirilebiliyor. Intermat, yüzey sıkıştırma pazarının küçük ekipmanları bakımından da hareketli geçecek. Weber MT şirketi, tek yönlü sıkıştırma plakalarından 2’sini yeniledi. CF 2 modeli 450 mm çalışma genişliği sunarken, CF’te bu değer 500 mm’ye yükseliyor. Her 2 ekipmanın da, küçük ölçekli peyzaj ve zemni sıkıştırma işleri için uygun birer seçenek olduğu öne sürülüyor. Şirket, CR 5 ters çevrilebilir toprak sıkıştırma makinesini de, kum, çakıl, ufalanmış agrega ve taş kaplama üzerinde çalışabilecek şekilde yeniledi. Önceki CR 4 ve CR 5 modellerinin yerini alan yeni versiyon, daha yüksek çalışma hızı ve tırmanma yeteneği sergilerken, operatörün koluna ulaşan titreşim düzeyini de aşağıya çekiyor. Gürültü seviyesinin düşmüş olması da önemli değişiklikler arasında sayılıyor. Beton ekipmanları Intermat’taki Putzmeister standının getireceği yeniliklerden birisi, BQF 06 RoLine araç-üstü beton pompası olacak. Makinenin tasarımındaki ana unsur, betonun bir bom ile değil, borular ve esnek hortumlara sevk Stage IIIB uyumlu, 7 litre hacimli, 6 silindirli, 225 kW’lık ikiz-turboşarjlı Perkins motoru edilmesi şeklinde açıklanıyor. Böylece, çok daha küçük şasili bir kamyon kullanılabiliyor (fuara getirilecek model, 7.5 ton’luk bir taşıyıcı üzerinde sergilenecek) ve dar alanlara girmek kolaylaşıyor. Piston değil, rotor esasıyla çalışan pompa, saatte 58 metreküp beton sevk edebiliyor. Rotor pompa tasarımının getirdiği en önemli avantajın, Intermat Fuarı’na Fransa Ofisi HCSF desteği ile katılacak olan Hitachi Consruction Mahchinery Europe, standında mini ve orta boy lastikli ekskavatörler, lastikli yükleyiciler, özel uygulama makineleri ve yıkım makinesini sergileyecek 32 mm’ye kadar çıkan boyutta taneciklere sahip betonun pompalanabilmesi olduğu belirtiliyor. Hava içerikli beton, köpüklü beton, kendinden sıkışmalı beton da BQF 06 RoLine tarafından pompalanabiliyor. Ayrıca, pistonlu pompalarda malzeme akışı darbeler halinde gerçekleşirken, rotorlu tasarımda daha düzgün bir akış temin ediliyor. Firmanın PUMI araç-üstü beton pompaları, artık sol tarafta büyük bir malzeme haznesiyle ile donatılıyor. Böylece, 153 m’ye varan uzunlukta sevk hortumunun taşınabildiği, sağdaki depolama alanının da kaplinler gibi diğer malzemeler için kullanılabildiği belirtiliyor. Putzmeister’in kazık çakma çalışmaları için özel olarak tasarladığı paletli BSC 1409 C modeli de fuarda ziyaretçilerle buluşacak. Paletli taşıyıcı, makinenin zorlu zeminlerde bile hareket edebilmesini sağlıyor. Boru sevk hızının artırılması ve kurulum süresinin kısaltılması ile klasik araç-üstü pompalara göre daha verimli bir çalışma süreci elde ediliyor. Imer de geniş ürün yelpazesinden yeni veya yenilenmiş ekipmanlarla Intermat’ta hazır olacak. İlk olarak Ekim ayındaki SAIE Fuarı’nda sergilenen Booster 15 beton pompası da bunlardan birisi. Booster, 25 mm’ye kadar parça büyüklüğüne sahip betonu, 70 bar basınçta sevk edebiliyor. Firma, bu tasarımın daha küçük bir modelini de geliştirmeyi planlıyor. Imer, Paris’e mobil beton santralleri serisinden de 3 farklı model getirecek. Bunların en yenini konumundaki ORU JUST, 40-50 metreküp/saat kapasiteli, beton kamyonlarını doldurmak üzere geliştirilmiş bir kuru beton tesisi olarak tanıtılıyor. Makinenin test amaçlı prototipleri, Latin Vögele’nin yenilikçi bir yaklaşımla geliştirdiği InLine Pave yüzey kaplama sisteminin, sıcaküstü-sıcak çift katlı asfalt serimi için uygun bir seçenek olduğu belirtiliyor 64 internationalconstruction Türkiye Mart - Nisan 2009 INTERMAT Teknolojinin Paris buluşması 5 silindirli, 9.3 litre hacimli DC9EMS; 6 silindirli, 12.7 litre hacimli DC13EMS ve 16.4 litre hacimli DC16EMS V8 motoru sergilenecek. Scania modellerinde, tamamen yeni blok, silindir gömleği ve piston tasarımlarına yer veriliyor. Piston stroklarının artırıldığı motorlarda, Cummins ile işbirliği içerisinde geliştirilmiş common-rail yakıt püskürtme sistemi, 2.400 barlık basınca ulaşıyor. Stage IIIB hükümlerine uyumluluğun sağlanabilmesi amacıyla, tüm modellerde seçmeli katalitik azatlım (SCR) sistemine yer veriliyor. Perkins şirketi ise, Stage IIIB uyumlu 1200 serisini ziyaretçilere tanıtacak. Serinin en büyük modeli konumundaki 6 silindirli, 7 litrelik, ikiz turbolu motor, 225 kW güç üretiyor. Böylece, mevcut 5.5 litrelik Stage IIIA motorunun sağladığı güç miktarı yüzde 21 oranında aşılıyor. Motorun, 6.6 litrelik silindir hacminden 130 kW güç elde eden kısa stroklu versiyonu 120E-66TA da stanttaki yerini alacak. Putzmeister firmasının kompakt ölçülere sahip RoLine serisi, rotor tipi beton pompası ve borular/hortumlardan oluşan sevk sistemiyle dikkat çekiyor. Bu tasarımın, dar alanlarda çalışma yürütmek için ideal olduğu öne sürülüyor Amerika ve Orta Doğu’daki test çalışmalarında denendi ve şimdi, ORU JUST’ın pazara sürülmeye hazır olduğu belirtiliyor. Couvrot-Skako Grubu, Intermat’ı yeni yüksek kapasiteli mobil beton snatrali Mastermix 4500TW’nin tanıtımı amacıyla kullanacak. Tesisin kalbini, 120 mtreküp/saat kapasiteye ulaşılmasına izin veren, ikiz milli DKXS 3.00 mikser oluşturuyor. Santralin çelik şasisi, temizlik işlemlerini kolaylaştırmak ve pasa karşı koruma sağlamak amacıyla yeniden tasarlanmış ve kayma önleyici alüminyum basamaklar kullanılarak güvenlik düzeyi yükseltilmiş. Mikserle aynı yükseklikteki 6x6 m’lik büyük platform ve ağırlıkla aynı yükseklikteki ikinci platform, operatörlerin tüm önemli aksamlara kolayca ulaşabilmesini sağlıyor. Sıvı beton kıvamının işlem sırasında ölçülmesi amacıyla geliştirilmiş Mixometer cihazı da Couvrot-Skako’nun sergileyeceği yenilikler arasında yer alıyor. Fransa Ulusal Beton Laboratuarı ile ortaklaşa yürütülen 3 yıllık çalışmaların sonucu olan ürün, karışımın akışkanlık noktasını hesaplayarak, karıştırma sürelerinin ve üretim miktarlarının optimize edilmesine olanak tanıyor. Motorlar Avrupa’da 2011 yılında yürürlüğe girecek olan Stage IIIB motor emisyon yasası, Intermat’ın yeni dizel teknolojileri konusunda oldukça hareketli geçmesini sağlayacak. Başlangıç tarihine 2 yıldan az bir süre kalmışken, inşaat makineleri üreticileri ne tipte motorlarla çalışmak zorunda kalacaklarını bilme ihtiyacı içerisinde. Cummins şirketi, 8.3 litre hacimli QSC modelinin yerine geliştirdiği, Stage IIIB uyumlu, 8.9 litrelik QSL9 motorunu Intermat’ta beğeniye sunacak. Stage IIIA hükümlerine göre düzenlenmiş QCS’de 280 kW olan azami güç miktarını, yeni motorda 298 kW’a yükseltildiği görülüyor. Firma, yeni tasarımın yüzde 5 yakıt tasarrufu sağlayacağını da ileri sürüyor. Egzoz son işlem sistemine eklenen hava emişinin yanı sıra, QSL9’da Cummins tarafından geliştirilmiş çok yüksek basınçlı common-rail püskürtme sistemi, Cummins parçacık filtresi ve soğutulmuş egzoz gazı geri çevrimi (EGR) de bulunuyor. Scania’da, Stage IIIB motorlarıyla Intermat’a renk katacak. Firmanın 3 temel blok üzerine inşa ettiği 10 farklı motor, 202 kW ile 505 kW arasında güç seçenekleri sunuyor. Fuarda, Ziyaret edin! Bu yazıda, Intermat’ta sergilenecek ürünlerden yaklaşık 100’ü hakkında okuyucularımıza fikir vermeye çalıştık. Ancak, fuara 1.300 firmanın katılacağı düşünüldüğünde, çok daha fazlasının Paris’te bulunabileceğini tahmin etmek zor değil. Endüstrideki güncel haberlere ve gelişmelere ulaşmak için en iyi yol, her zamanki gibi, 20 ile 25 Nisan tarihleri arasında Intermat’ı ziyaret etmek olacak. ICT TÜRKİYEDEN HABERLER Satılmaz Nakliyat 9 araçlık filosunda Komatsu kullanıyor Erzurum’da 4 ayrı ocakta taş, kalker, kil ve alçı çıkarımı yapan ve bölgenin en büyük çimento fabrikalarından biri olan Aşkale Çimento’ya hizmet veren Satılmaz Nakliyat’ın 9 araçlık makine parkındaki tek marka Komatsu Satılmaz Nakliyat 9 araçlık filosunda Komatsu kullanıyor E rzurum’da faaliyet gösteren ve 18’i operatör olmak üzere 100 kişilik kadrosuyla 4 ayrı ocakta taş, kalker, kil ve alçı çıkarımı yapan Satılmaz Nakliyat, bölgenin en büyük çimento fabrikalarından biri olan Aşkale Çimento’nun hammaddesini sağlıyor. İstikrarlı bir büyüme sürecinde olan ve 9 araçlık makine parkında Operatör gözüyle Komatsu Behlül Daba: Buradaki kalker ocağında dinamitlerle patlatma yapıp malzemeleri makinelerle kamyonlara yüklüyoruz. Günde ortalama 6-7 bin ton yükleme yapıyoruz. Burada 3 veya 4 makine çalışıyor. Komatsu makinelerden memnunuz. Yakıt tasarrufu diğer markalara oranla daha iyi. Ayrıca muadillerinin hepsinden daha seri. Üstelik güçlü bir makine, operatörü yormuyor. Gökhan Çanak: Ben lastikli yükleyici operatörüyüm. 6 yıldır bu şantiyede çalışıyorum. Operatör gözünden bakarsak, rahatlık açısından Komatsu çok iyi. Ayrıca yakıt tasarrufu ve dayanıklılık da Komatsu’yu tercih etme sebeplerimiz. Makinelerle ilgili sıkıntımız olmuyor ama olursa da servis hemen gelip sorunumuzu gideriyor. Zaten bakımlarını zamanında yaptırıyoruz ve hep orijinal parçalar kullanıyoruz. 66 internationalconstruction Türkiye Mart - Nisan 2009 tek marka olarak Komatsu’yu kullanan Satılmaz Nakliyat’ın Müdürü Ahmet Satılmaz, ilk Komatsu makinelerini 1999 yılında aldıklarını ve ardından bir tane daha ikinci el Komatsu aldıklarını söylüyor ve ekliyor: “Ondan sonra hep sıfır makine aldık. İkinci el makineler ile Komatsu markasını denemiş olduk ve çok memnun kaldık. Şu anda makine parkımızda toplam 9 makinemiz ve hepsi de Komatsu. Taş ocağımızda bir adet PC 600 çalışıyor. Bir adet WA 470 çalışıyor ve bir adet de PC 300 çalışıyor. Bunun dışında kil ocağında bir adet PC 450 çalışıyor. Tercan’daki taş ocağımızda bir PC 450, bir de WA 470 çalışıyor. Fabrikanın içinde de yılda 2 milyon ton iç hammadde nakliyemiz var. Burada da bir WA 470, bir WA 420 çalışıyor. Kömür kırıyor, kil-alçı taşıyor.” İlk ikinci el makinelerinden birini halen kullandıklarını söyleyen Ahmet Satılmaz’a Komatsu’yu neden tercih ettiğini sorduk: “Komatsu iş gücü kuvvetli bir makine, iş tahammülü fazla. Diğer makinelerle karşılaştırınca yakıtı daha az kullanıyor. Aynı zamanda seri ve pratik.” Ahmet Satılmaz Komatsu markasından duyduğu memnuniyet Temsa Global’den aldığı satış ve satış sonrası hizmetler alanında da geçerliliğini sürdürüyor. Bu süreci şöyle anlatıyor Satılmaz: “Servis açısından her türlü yardımı yapıyorlar. Aynı şekilde alımsatımda da çok yardım görüyorum. Ben Temsa Global ile kendimizi bir aile olarak görüyorum. Ayrıca Erzurum’a da Komatsu’yu ben getirdim sayılabilir. Makine almayı düşünüp de bana soran olursa ben hemen Komatsu’ya yönlendiriyorum. Yurt dışı siparişlerimiz olunca da çok yardımcı oluyorlar. Ben aradığımda Trabzon’da faaliyet gösteren Kuzey Makine olsun, Mert Makina olsun aynı gün içinde arızaya müdahale ediyorlar, gece bile olsa gelip taş ocağında makinenin arızasını gideriyorlar. Böylece hiçbir makinemiz arızadan dolayı yatmıyor.” ICT TÜRKİYEDEN HABERLER Gül İnşaat makine parkını Sumitomo ile yeniledi Gül İnşaat makine parkını Sumitomo ile yeniledi Türkiye’de Çukurova Ziraat ile piyasaya sunulan Sumitomo; 460 çalışanı, 320 adet kamyonu ve 30 adet iş makinesi bulunan Gül İnşaat’ın tercihi oldu E ko Group’un lider şirketlerinden Eko İnşaat ve Ticaret Ltd. Şti., 1965’ten bu yana Türkiye’nin endüstriyelleştirilmesi ve geliştirilmesi sorumluluğunda payına düşeni fazlasıyla yapan şirketlerden. 650’yi aşkın çeşitli iş makineleri ve ekipmanları ve 500’ü aşkın deneyimli teknik ve teknik olmayan personeli ile Eko; anahtar teslim havaalanları, askeri hava üsleri, otoyollar ve karayolları gibi birçok geniş kapsamlı sözleşmeleri içeren, toplam kontrat tutarı 1.5 milyar doları aşan 60’tan fazla projeyi başarıyla tamamlıyor. Şu anda, TKİ (Türkiye Kömür İşletmeleri ), Ege Linyit İşletmesi Yönetimi, Işıklar 8. Pano, 15 milyon metreküp hafriyat işini yürüten şirket, bu özel bu projede 4 ünite SH450LHD-3B ve 4 ünite SH700LHD-5 kullanıyor. Tüm bu projelerde yıllardır taşeronluk görevi yapan Gül İnşaat Şirketi ise; 1987 yılında Mustafa Gül tarafından kuruldu. Kuruluş gününden bu yana, karayolları ve otoyollar, havaalanları, askeri hizmetler, binalar ve yatırım projeleri inşaatları gibi projelerde varlık gösteren firma; başta Edirne Kınalı Otoyolu, Adana İncirlik Havaalanı, Sabiha Gökçen Havaalanı, Bodrum-Milas Havaalanı ve Batman Havaalanı olmak üzere Türkiye için birçok büyük ve son derece önemli projeleri üstlendi. Gül İnşaat’ın yurt dışında Kazakistan, Özbekistan ve Türkmenistan, yurt içinde ise Adapazarı, Kahramanmaraş ve Gebze’de çalışmaları mevcut. Sumitomo marka makineleri tercih eden ve Çukurova Ziraat ile güzel bir işbirliğine imza atan Gül İnşaat’tan Mustafa Gül’e bu tercihinin sebebini sorduk: “Sektörde gün geçtikçe maliyetlerin artması sebebiyle iş makinesi yatırımlarında daha dikkatli olmamızı 68 internationalconstruction Türkiye Mart - Nisan 2009 gerektiriyordu. Sadece alım aşamasında değil, daha sonraki servis faaliyetlerinin de aksamadan yürütülmesine de dikkat etmeyi düşündük. Makine alımında birçok firmayı değerlendirmeye aldık bunlardan bir tanesi de Sumitomo markasıydı. Öncelikle hem firmaya hem de makineye çok inandık. İş makine piyasasına yeni giren bir marka olarak baksak da, Çukurova Ziraat’in çok eski bir kuruluş olduğunu ve iş makinesi sektörüne olan katkılarını biliyorduk. Bu inançla makineleri çalışma ortamlarında inceledik, yakıt performanslarına baktık. Birçok kullanıcıdan referanslar aldık. Topladığımız tüm bilgileri mühendis arkadaşlarım ve ben ciddi bir şekilde inceldik. Özellikle çok düşük yakıt değerlerinin olması ve Sumitomo’nun ağır hizmet tipi özel makinelerinin yapacağımız işe uyumlu olduğunu gördük. Ve tercimizi Sumitomo olarak belirledik.” Gül İnşaat, Sumitomo ile Çukurova Ziraat’ten aldığı hizmetlerden memnun kalmış olacak ki, firmanın diğer ürünlerini de araç parkına eklemiş: “Türkiye’nin her yerinde projelerimiz var. Bizler için hizmet kalitesi ve özellikle yakıt çok ama çok önemli ve bu konuda doğru makineyi seçmiş olmamız memnuniyet vericidir. Bu memnuniyetten dolayı Çukurova Ziraat’in satışını yaptığı Amman Marka silindir grubundan 4 adet ve Case Marka 921E lastikli yükleyiciden de 1 adet aldım. Bu alışverişten de memnun kaldığımı belirtmek isterim. Bu yüzden her türlü ihaleye girerken içim artık çok rahat. Çünkü, Sumitomo-Çukurova Ziraat bizi yanıltmadı. Müteahhitler için sağladığı verim-yakıt açısından gerçek çözüm Sumitomo ekskavatörleridir. Bunu kanıtlamış oldular.” ICT TÜRKİYEDEN HABERLER Türkiye’nin ilk mobil soğuk asfalt karışım tesisi Wirtgen Ankara’dan Wirtgen Ankara, Türkiye’nin ilk mobil soğuk asfalt karışım tesisini Ankara Büyükşehir Belediye’sine teslim etti. Makinenin teknik özellikleriyle ilgili bilgi aldığımız Kamu Satış Müdürü Mehmet Ali Serbest, bu makineyle Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin kazınmış asfaltı soğuk asfaltı Türkiye’nin ilk mobil soğuk asfalt karışım tesisi Wirtgen Ankara’dan W tekrar kullanılabilir hale getirebileceğini söyledi irtgen Ankara, bir ilki gerçekleştirdi ve Türkiye’nin ilk mobil soğuk asfalt karışım tesisini ülkemize getirdi. Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne teslim edilen makine ile kazınmış asfalt soğuk asfalt karışımı halinde tekrar kullanılabilir hale geliyor. Wirtgen Ankara Kamu Satış Müdürü Mehmet Ali Serbest, Ankara Büyükşehir Belediye’sinin kazınmış asfaltı değerlendirerek diğer belediyelere örnek olacağını ve önümüzdeki dönemlerde mobil soğuk asfalt karışım tesisinin belediyeler tarafından çok tercih edilen bir makine olacağını düşünüyor. Makinenin teknik özellikleri hakkında bilgi veren Serbest, bu makinenin kazınmış olan malzemeyi soğuk asfalt karışımı halinde tekrar kullanılabilir hale getirdiğini, atık olan malzemeyi köpüklü bitüm ile karıştırılarak yeniden kullanıldığını söyledi. Serbest, “Atık malzemenin kullanılması agrega temini konusunda avantaj sağlıyor. Taş ocaklarının nerede olduğu, nakliyesinin nasıl yapılacağı gibi konularla ilgilenmiyorsunuz. Dolayısıyla da bu tür maliyetlerden kurtuluyorsunuz. Makine, 220 ton kapasiteli, mobil bir makine. Makineyi bir çekiciye takarak uygun olan yere götürüp, kuruyoruz. Kurulduktan sonra bitüm tankı ve su tankı gibi bazı yan materyallerle tekrar değerlendirmeye tutuyorsunuz. Teorik olarak makinenin saatteki kapasitesi 220 ton, fakat pratikte bu kapasite kullandığınız malzemeye göre değişiyor. Makine Türkiye’ye kompakt halde geliyor. Makinede motor, hazne, 2 tane konveyör tipi ve karıştırıcılar var. Karıştırıcılarda bütün tankından ve su tankından aldığımız malzemeyi atık malzemeyle karıştırarak, soğuk asfaltı 70 internationalconstruction Türkiye Mart - Nisan 2009 çıkış konveyöründen kamyonlara yükleyebilirsiniz. Bu makine özellikle agrega temininde sıkıntı yaşayan ülkelerde çok kullanılıyor. Türkiye’de ise bu makineyi ilk kullanan kurum Ankara Büyükşehir Belediyesi olacak. Ankara Büyükşehir Belediyesi, yaptığımız tanıtımlar neticesinde makineyi almaya karar verdi. Makinemiz Belediye’ye teslim edildi. Sanıyorum, Nisan ayının ortasına doğru çalışmaya başlayacak” dedi. Kazınan asfaltın öncelikle bir laboratuvara gittiğini ifade eden Serbest, laboratuvarda malzemede nelerin eksik olup olmadığının tespit edildiğini, daha sonra da eksik olan malzemelerin eklendiğini, böylelikle asfaltın geri kazandırıldığını belirtti. Bu makinenin Türkiye’de muadili olmadığını kaydeden Serbest, kazınmış asfaltın değerlendirilmesinin maliyetleri aşağıya çektiğinden makinenin ileride çok tercih edileceğini tahmin ettiklerini, özellikle asfaltlama işini sıklıkla yapan Büyükşehir Belediyeleri’nin bu makineleri kullanacaklarını söyledi. Makinenin normal şartlar altında bir operatör tarafından kullanıldığını ifade eden Serbest, sözlerine şöyle devam etti; “Malzemeyi yüklemeniz için yükleyici gerekiyor. Yükleyicideki operatörde uzaktan kumanda var, bu kumanda ile her türlü fonksiyonu kontrol edebiliyor; kapakları açıyor, konveyör ve karıştırıcının hızını ayarlıyor. Yani yükleyici operatörü her türlü kontrolü kumanda ile yapabiliyor. Fakat optimum olarak yükleyicideki bir operatör, motorun, konveyörün ve karıştırıcının hızını ayarlamak ve kontrol etmek içinde birer kişi bulunabilir. Yani bu işi tek kişiyle yapabildiğiniz gibi 4 kişiyle de yapabilirsiniz.” ICT TÜRKİYEDEN HABERLER Çumitaş’tan çevre dostu hidrojenli forklift Çumitaş’tan çevre dostu hidrojenli forklift IDO ve ICHET’in ortak geliştirdiği Hidrojenli Yakıt Pili Projesi kapsamında Çukurova Makina tarafından Türkiye’nin hidrojenli forklifti üretildi E nerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı’nın desteğiyle Türkiye’de kurulan ve hidrojen enerjisi konusunda Ar-Ge çalışmaları ve çeşitli projeler gerçekleştiren ICHET (International Centre For Hydrogen Energy Technologies) ile İstanbul Deniz Otobüsleri Türkiye’nin ilk hidrojen yakıt pili uygulaması projesi için bir işbirliği gerçekleştirdi. Proje için hidrojenli forklift üre- Hidrojenli forklift nasıl çalışıyor? F orklift üzerinde iki adet elektrik motoru bulunuyor. Bu motorlar 48 V DC gerilimde çalışıyorlar ve 5’er KW gücündeler. Elektrik motorların biri yürüyüş sistemini çalıştırıyor, diğeri ise mastın lift, tilt ve side shift hareketlerini çalıştırıyor. Ayrıca bu motorlar ayrı ayrı elektronik kontrol sistemi ile kontrol ediliyor. Elektrik motorlarını, kontrol ünitelerini ve diğer elektrikle çalışan komponetleri besleyebilmesi için 8 KW gücünde hidrojen yakıt pili düşünülmüş. Hidrojenin depo edildiği tank 51 litre ve 350 bar’da tam dolum yapıldığı zaman forklift kesintisiz olarak 24 saat çalışıyor. Forkliftin atığı ise su buharı. 72 internationalconstruction Türkiye Mart - Nisan 2009 ten Çukurova Makina’nın Genel Müdürü Mustafa Yapıcı’dan projeyle ilgili bilgi aldık. Çukurova Grubu’nun Türkiye’de iş makineleri ve endüstriyel makineler alanında sürekli ilklere imza attığını ve hidrojenli forklift üretimi teklifin kendilerine geldiğini söyleyen Yapıcı, “Türkiye’de elektrikli forklifti sadece biz üretiyoruz, dizel forkliftlerin de Türkiye’deki tek üreticisiyiz. Dolayısıyla bizimle irtibata geçtiler. Biz de Çukurova Makina olarak hiçbir ticari kaygı gütmeden, bu işe bir Ar-Ge ve inovasyon projesi olarak yaklaşarak, bu projede seve seve yer aldık” dedi. Maliyeti 80 bin Euro Bu projenin maliyetlerini sorduğumuz Mustafa Yapıcı, bu ölçekte bir forkliftin müşteri satış fiyatının yaklaşık 20 bin Euro olduğunu belirttikten sonra, “Fakat bu proje bir Ar-Ge projesi olduğu için maliyeti yaklaşık 80 bin Euro olarak gerçekleşti. Aracın bütün tasarım ve çizimleri ve üretimi Çukurova Makina olarak tarafımızdan yapıldı, yakıt pili ICHET tarafından temin edildi. Burada asıl maliyet unsurunu oluşturan kalem yakıt pili; bu nedenle ICHET’in katkılarını dikkate almak gerekir. Ama biz Çukurova Makina olarak burada maliyetten öte, bu yenilikçi projenin içinde yer almayı düşündük” diyerek devam etti. Hidrojen yakıt pili uygulaması çevre için çok önemli bir proje. Mustafa Yapıcı’ya bu projenin veya bu tür iş makineleri kullanmanın çevreye katkılarının neler olacağını sorduk: “Bu proje de bizim çevreye bakış açımızın da bir örneği aslında. Biz temiz ve yaşanılabilir bir çevre için üstümüze düşen sorumluluğu yerine getirmek adına çalışmalarımızı yapıyoruz. Şu anda dizel forkliftlere göre çevreye daha az zarar veren elektrikli forklifti Türkiye’ye tek Çukurova Makina üretiyor. Fakat elektrikli forkliftte şöyle bir durum var, belli bir süre şarja bağlıyorsunuz, örneğin; 6 saat şarj edip 6 saat kullanıyorsunuz. 6 saat sonra aküler boşalıyor, tekrar doldurmanız gerekiyor. Dolayısıyla çok uzun süre kullanma imkanınız yok, kullanımda kesintiler oluyor. Ama hidrojen enerjili forkliftte, depoyu dolduruyorsunuz, eğer yüksek basınçta doldurabilirseniz 20-25 saat kesintisiz kullanabilirsiniz. Hidrojen bittiğinde 5-10 dakikada tekrar dolduruyorsunuz ve tekrar 25 saat kullanıyorsunuz. Dolayısıyla hidrojen enerjisi performans anlamında normal elektrikli forkliftten çok daha yüksek bir performansa sahip. ICT TÜRKİYEDEN HABERLER Yerli üreticinin hidrolik ünite ve yedek parçaları Hattat’tan Döküm gövdeli pompa ve valf üretimi yapan Hattat Holding, Türkiye’deki tüm iş makineleri üreticileriyle m çalışıyor ve onlara hidrolik üniteler ile yedek parça sağlıyor. Firma aynı zamanda yıllık cirosunun yüzde 70’ini ihracattan sağlıyor Yerli üreticinin hidrolik ünite ve yedek parçaları Hattat’tan O tomotiv, enerji, gayrimenkul, savunma sanayi ve turizm sektörlerindeki yatırımlarıyla faaliyet alanlarını çeşitlendirmiş olan Hema Endüstri 1970’li yıllarda kurulmuş bir üretim şirketi. Şu an için holding bünyesinde 20’den fazla şirket var. Bunlardan birisi de Hattat Otomotiv Pazarlama. Hattat Holding Genel Müdürü Güneş Tuncer, 26 yıldır faaliyet gösterdiklerini söylüyor. “Kuruluş amacımız; grubumuzun üretmiş olduğu yedek parçaların yurt dışında ve yurt içinde pazarlamasını yapmak. Geçtiğimiz 10 yılda sektörde yaşanan değişimler şirketimize de yansıdı. Ürettiğimiz ürünleri satmanın yanı sıra distribütörlükler de alarak işlerimizi büyüttük. Holdingimiz İngiltere’de bulunan David Brown Hidrolik’in üretim haklarını satın aldı ve David Brown Hidrolik’in bütün üretim tesisi Çerkezköy’deki işletmemize getirildi. İş makineleri sektörüne girişimiz ise 2000 yılında oldu. Şu anda döküm gövdeli pompalar ve valfler üretiyoruz. Türkiye’deki tüm iş makineleri üreticileriyle çalışıyor, onlara hidrolik üniteler ve yedek parça sağlıyoruz. Bunun yanında faaliyetlerimizin ihracat ayağı da mevcut” diyerek özetliyor Güneş Tuncer Hattat Otomotiv’in faaliyet alanlarını. Şirket uzun yıllar önce kendi dizayn ve üretimi ile başlayan ihracat ayağını, bugün yıllık cirosunun yüzde 70’ine ulaştırmış bulunuyor. Holdingleşme sürecinde pazarda “Hattat” markasını oturtmak isteklerini belirten Güneş Tuncer, yapılan pazar araştırmalarında, Hema ve Hattat markalarının güvenilir ve kaliteli üretim yapan markalar olarak bilindiğini belirtiyor. Üretim felsefeleriyle ilgili bilgi veren Tuncer, şunları söylüyor: “Bu dönemde sadece imalat yaparak bir işletme çeviremezsiniz. Üretim aşaması kadar ürünü pazarlayıp satmasını da becermeniz gerekiyor. 1990’lı yıllarda başladığımız kendi dizaynımızla imalat yapma ve üreticilere lanse etme işi 2000 yılında teknolojinin gelişmesiyle beraber daha da büyüdü. Yerli ve yabancı imalatçılarla beraber çalışarak araçlara komponent üreten bir konuma 74 internationalconstruction Türkiye Mart - Nisan 2009 geldik. Müşterilerimizin ihtiyaçlarına yönelik özel dizaynlar yapıp iş makineleri sektörünün hizmetine sunuyoruz. Biz bu noktada parça üreticisiyle ya da nihai ürün üreticisiyle beraber çalışıyoruz. Çalıştığımız firmalarla aramızda alıcı-satıcı ilişkisi yok. Sıkı bağlarımız var ve her zaman fikir alışverişi içindeyiz. Çelik konstrüksiyon ve dökümhane yatırımlarımız var. İş makinesi olmasa da bir ticari araç üretme hedefimiz mevcut. Bu konuda adımlar atıyoruz. Ancak ekonomik açıdan dünyanın içinde bulunduğu durum itibari ile beklemedeyiz.” Güneş Tuncer’in küresel krize ilişkin görüşleri ise şöyle: “Bugüne kadar birçok kriz atlattık ve her kriz bize iş hayatında bazı şeyleri yanlış yaptığımızı, bazı şeyleri bilmediğimizi ve sonradan edindiğimiz birtakım alışkanlıklarımızı da değiştirmemiz gerektiğini öğretti. İş makineleri sektörü krize ciddi anlamda stokla yakalandı. Bu kriz, sektörü çok derinden etkiledi. Üstelik içinde bulunduğumuz kriz küresel bir kriz olduğundan, bunu nasıl aşacağımıza dair beyanlarda bulunmak da çok zor. Sanırım herkesin söylediği gibi 2009’u minimum zararda geçireceğiz ve 2010’a bakacağız.” Güneş Tuncer’e son olarak kriz ortamında ucuz ama kalitesiz ürünlerin pazar paylarını artırıp artırmayacağını soruyoruz: “Bizim ürettiğimiz ürünlerin muadilleri hem yurt içinde hem de yurt dışında imal ediliyor. Biz bunlarla kalitemizi ön plana koyarak baş etmeye çalışıyoruz. Biz Çin için büyük bir tehlike diyoruz, ama Çin’de de kendi kendini taklit eden birçok üretici var. Bence Çin artık avantajlarını kaybetmeye başladı. Her ne kadar küresel krizde Çin ve Hindistan’ın yükseleceği söylense de artık bu ülkelerin fiyatlarının da dünya fiyat ortalamasıyla aynı olacağı kanaatindeyim. Münferit bazı olaylarda Çin bizim için bir tehdit ama önümüzdeki 5–10 sene içerisinde Çin’de üretilen ürünü Türkiye ve Avrupa için bir tehdit olarak görmüyorum. Biz de gayet rekabetçi fiyatlarla üretim yapabiliyor ve dünyaya uygun fiyatlarla ürün sağlayabiliyoruz.” ICT ICT dergimizin her sayısını almak/almaya devam etmek için formdaki bölümlerin tamamını doldurmanız ve formu +90 216 302 08 10 numaralı faksa veya şu adrese göndermeniz yeterlidir: Selamiçeşme mah. Cemil Topuzlu cad. No:13 D:9 Kadıköy - İstanbul / Türkiye Kuruluşunuzun yıllık cirosu ne kadardır? (milyon € cinsinden) 0-1 m. € 1-2,99 m. € 3-4,99 € Firma Acarlar AES Ticaret Aktaş Assan Aytuğlu Dizel Babacan Çukurova Makina Çukurova Ziraat Das Otomotiv Doka Kalıp Enfalt Esmaksan Göker Greysan Gülhan Kauçuk HMF Makina HPC Hidrolik İnan Makina Kallitek Karke Sayfa 13 29 75 2 - 47 45 83 11 35 69 55 41 84 53 65 63 17 33 6 61 77 Web sitesi Firma www.acarlarmakine.com www.aesticaret.com www.taurusmachinery.com www.assan-mak.com.tr www.aytuglu.com www.babacanrubber.com www.cumitas.com www.cukurovaziraat.com.tr www.dasoto.com.tr www.doka.com www.enfalt.com.tr www.ekmaksan.com.tr www.goker.com.tr www.bidirdioglu.com www.gulhankaucuk.com www.hmf.com.tr www.hpc.com.tr www.inanmakina.com www.kallitek.com.tr www.karkemakina.com.tr Kemal Türkoğlu KOMATEK Meka Mühendislik Özkanlar Page Pardis Pi Makina Pena Polimer Kauçuk Robit San Makina Sanko Seçkin Tekno Temsa Global Toprak Makina Tibet Uğur Makina Volvo Wirtgen World Of Concrete Sayfa 79 82 59 73 37 81 4 43 21-23-25 60 57 27 19 - 71 3 31 51 49 76 39 67 78 5-19,99 € 20-100 m. € 100 m. €’dan fazla Web sitesi www.kemalturkoglu.com.tr www.komatek.sada.com.tr www.meka.com.tr www.ozkanlarmakine.com.tr www.page-ltd.com www.pardis.com.tr www.pimakina.com.tr www.penamaden.com www.sel.com.tr www.robit.fi www.sanmakina.com.tr www.sankomakina.com.tr www.seckinmakine.com.tr www.tekno.com.tr www.temsaglobal.com www.toprakmak.com www.tibetmakina.com www.ugurmak.com.tr www.volvoce.com www.wirtgen-grup.com www.worldofconcrete.com
Benzer belgeler
Word-searchable, giving you even faster access to the
Türkiye Editörü / Area Editor:
Selda Başusta
Email : [email protected]
Tel