2. Oturum
Transkript
2. Oturum
II. OTURUM Oturum Başkanı: Prof. Dr. Mehmet ÖZKAN, Marmara Üniversitesi Konuşmacılar: Prof. Dr. İdil KAYA, Galatasaray Üniversitesi Entelektüel Sermayenin Raporlanmasında Modeller, Karşılaştırmalı Bir Çalışma. Projeler ve Klavuzlar: Yrd. Doç. Dr. İlker Kıymetli ŞEN, Okan Üniversitesi Entelektüel Sermayenin Raporlanması: Karşılaştırmalı Bir Değerlendirme. Yrd. Doç. Dr. Serkan TERZİ, Çankırı Karatekin Üniversitesi Entelektüel Sermayenin Raporlanmasına İlişkin Yöntemler: Değerlendirme Karşılaştırmalı 1 Entelektüel Sermayenin Raporlanması Prof. Dr. Mehmet ÖZKAN Marmara Üniversitesi Raporlama Nedir? Karar almada kullanılabilecek her türlü bilginin çeşitli formatlarda karar alıcılara ulaştırılmasıdır. Finansal Raporlama Nedir? Bir işletmenin belli bir muhasebe dönemindeki durumu, performansı ve fon akışı ile ilgili finansal verilerin sunulması finansal raporlamadır. Finansal Raporlama ve Muhasebecilik Muhasebecilik, finansal raporlamanın her aşamasında vardır: Raporların hazırlanması, denetlenmesi, yorumlanması, vb. Geleneksel olarak işletmelerin mali durumunu ve faaliyet sonuçlarını ortaya koymak için bilanço ve gelir tablosu muhasebeciler tarafından hazırlanır. Bunların yanında ek mali tablolar olarak adlandırılan raporları da (satışların maliyeti tablosu, fon akım tablosu, nakit akım tablosu, öz kaynakların değişim tablosu ve kar dağıtım tablosu) düzenlerler. Finansal raporlar, genel olarak isletmelerin mali durumlarını ve faaliyet sonuçlarını ortaya koymak ve gelecekteki nakit akımlarını tahmin etmek amacıyla düzenlenir. Finansal raporların, isletmenin aynası olduğu ve isletmeyle ilgili tarafların isletme hakkında karar almalarını sağladığı varsayılır. Geleneksel olarak da, muhasebenin önemi ve yüklendiği görev bu şekilde ortaya konulur. Peki finansal raporlama yoluyla elde edilen bilgiler, işletme yöneticileri ve işletmeyle ilgili çıkar gruplarının işletme hakkındaki bilgi ihtiyaçlarını yeterince karşılıyor mu? Günümüzde finansal sermayenin işletmelerin % 30 değerini oluşturduğu geri kalan % 70 sermayenin entelektüel sermayeden oluştuğu tartışılmaktadır. Entelektüel Sermaye Nedir? Entelektüel sermaye kavramını tanımlamadan önce “entelektüel” ve “sermaye” kavramlarının tanımlarını ayrı ayrı ortaya koymak konunun incelenmesi açısından yararlı olacaktır. Entelektüel kelimesi, kaynağı batı dillerine dayanan ve bilim, sanat ve kültür alanlarında yüksek derecede eğitim görmüş kimse, ya da aydın kesimine ifade etmede kullanılan bir kavramdır. Sermaye kelimesi ise, bakış açısına göre farklılık arz etmektedir. Örneğin; 1. Muhasebe açısından “işletmenin sahip olduğu her türlü iktisadi kıymetlerin kaynağı”, 2. İktisat bilimi açısından “mal ya da hizmet üretiminde kullanılan üretilmiş üretim araçları”, 3. İşletme bilimi açısından, “işletmenin araçlarına ve üretim çabalarına uygun olarak sahip olduğu tüm maddi ve maddi olmayan varlıkların toplamı”, 4. Gündelik yaşamda ise, “geçmiş tasarrufların sonucu biriken para stoku” nu ifade etmede kullanılmaktadır. 2 Hızlı bir şekilde değişime ve gelişime tanıklık eden 20. yüzyılın işletmeciliği kaçınılmaz olarak bu iki kavramı bir araya getirmiştir. Bu değişim toplumsal yapı ve aynı zamanda ekonomik yapı ile paralel seyir izlemiştir. Sanayi toplumunun ve ekonomisinin genel özelliği olan somut (maddi ) varlıklara (bina, makine, teçhizat, vb.) yönelik verilen önem, bilgi toplumuna ve bu bağlamda bilgi ekonomisine geçişle yerini ağırlıklı olarak bilgi, beceri ve iletişim gibi soyut varlıklara bırakmıştır. Entelektüel sermaye bazen “bir işletmenin defter değeri ile bu değere ödenilmeye hazır olunan değer arasındaki fark” şeklinde tanımlamaktadırlar. Bu tanım daha çok geleneksel muhasebede yer alan “şerefiye” tanımını yansıtmaktır. Ancak entelektüel sermayenin, oluşum, yönetimi ile işletme başarısındaki önemi ve bileşenleri açısından değerlendirilmesi durumunda geleneksel şerefiye tanımından daha geniş yapıya sahip olduğu görülmektedir. Entelektüel sermaye; mayasını bilgi, beceri, deneyim ve enformasyonun oluşturduğu, işletmenin mevcut ve gelecekteki başarısını doğrudan etkileyen ve rakip firmalarla kıyaslamada konumunu ortaya koyan sahip olduğu bilgi, bilgi sistemleri, patent, telif hakları ve lisans anlaşmaları gibi maddi olmayan (soyut) varlıkların bütünü şeklinde tanımlanabilir. Entelektüel Sermayenin Raporlanması Nedir? Entelektüel sermaye raporu, şirketin entelektüel varlıkları hakkında detaylı bilgi sağlayan ve şirketin finansal raporuna ilave edilen Kurumsal Performans Karnesi olarak tanımlanabilir. Başka bir ifadeyle entelektüel sermaye raporu, bir şirketin entelektüel sermayesini değerleyen, geliştiren ve raporlayan ve kritik başarı faktörlerini sistematik olarak izleyen bir araçtır. Bu rapor şirketin görünmeyen kaynaklarını yönetmek için içsel süreçlerini iyileştirmesine yardımcı olmaktadır. Bu rapor, aynı zamanda, gelecekte başarı sağlamak için gerekli kaynak ve yetenekleri nasıl inşa edeceğini ve bunları niçin yaptığını açıklayarak sermayedarlarla sağlam bir diyalog oluşturmada bir temeldir. Bu oturumda Prof. Dr. İdil Kaya, Yrd. Doç. Dr. İlker Kıymetli Şen ve Yrd. Doç. Dr. Serkan terzi Entelektüel Sermayenin Raporlanması ile ilgili farklı açılardan karşılaştırmalı değerlendirmelerini sunacaktır. 3 Entelektüel Sermayenin Raporlanmasında Projeler ve Kılavuzlar: Karşılaştırmalı Bir Çalışma Prof. Dr. İdil Kaya Galatasaray Üniversitesi ([email protected]) ÖZET Bu çalışmanın temel amacı entelektüel sermayenin raporlanması konusunda doksanlı yılların ortalarından bu yana gerçekleştirilen projeleri ve geliştirilen rehberleri incelenmek ve karşılaştırmaktır. İlk kılavuzlar MERITUM projesi ile elde edilmiştir. Bu projeye paralel olarak, araştırmacılar, işletmeler ve resmi örgütler arasında yakın bir işbirliği ile geliştirilen ikinci proje Danimarka projesidir. Diğer projeler, Incas- Avrupa, Almanya, bölgesel grup ve ağ girişimlerine yönelik RICARDA Projesi ve Kobilerde araştırma, geliştirme ve inovasyonu artırmaya yönelik RICARDIS gibi Avrupa Birliği projeleri, OECD Projesi, ve bilgi teknolojileri üreten firmalara yönelik olarak Kuzey Avrupa ülkelerinde gerçekleştirilen Nordika projesidir. Bu çalışmada yapılan analiz iki bölüme ayrılır. Birincisi, entelektüel sermayenin ölçümü ve raporlanmasında kullanılan modellerin, projelerin ve kılavuzların nasıl geliştirildiğinin incelenmesidir. İkinci bölümde ise entelektüel sermaye raporları düzenleme kılavuzları karşılaştırılmakta ve bu kılavuzlarda belirlenen tavsiyeler değerlendirilmektedir. Anahtar Kelimeler: Kılavuzlar Entelektüel Sermaye Tabloları, Maddi Olmayan Varlıklar, Raporlama, ABSRACT The Projects and Guidelines for Intellectual Capital Reporting: A Comparative Study The purpose of this paper is to present and compare the most significant projects and guidelines for reporting intellectual capital that have been realized since the mid 1990s. The first guideline is one of the main results of the MERITUM project. The second project was financed by the Danish Agency for Trade and Industry. It was the result of a close cooperation between researchers, companies and official organisms in Denmark. The other projects are the Nordika Project for measuring Intellectual Capital, Ricarda Project on Intellectual Capital Reporting for Regional Cluster and Network Initiatives, RICARDIS Project on Reporting Intellectual Capital to Augment Research, Development and Innovation in SMEs, Incas Project on Intellectual Capital Statements (ICS)- Made in Europe and ICS-Made in Germany. These guidelines elaborated intellectual capital reports and statements to determine the form and type of disclosure and reporting that would be required providing the information set that enables an assessment of a company’s value now and in the future. The analysis was carried on two different parts. First, how the projects and guidelines were developed examined. Second, intellectual capital reports recommended by these guidelines were compared. 4 1. Giriş Entelektüel sermaye raporlaması işletmelerde değer yaratma sürecini belirleyen maddi olmayan varlık, kaynak ve faaliyetlerin ölçülmesini, değerlendirilmesini ve duyurulmasını sağlayan bir yönetim ve iletişim aracı olarak kabul edilir. EFFAS (2008) gelişmiş ekonomilerde kurumsal rekabet üstünlüğü ve büyümeyi sağlayan en önemli unsurların görünmez nitelikte olduklarını vurgular. Entelektüel sermaye olarak adlandırılan bu maddi olmayan unsurlardan bazıları; yönetim ve çalışanların becerileri, AR-GE, yazılım, markalar, patentler, süreçler, müşteriler ve tedarikçilerle ilişkiler olarak sayılabilir. Entelektüel sermayenin ölçülmesi ve raporlanmasında farklı modeller oluşturulmuş, değişik projeler bazında ele alınmış ve entelektüel sermaye raporları düzenleme kılavuzları geliştirilmiştir. Günümüzde entelektüel sermaye raporları işletmelerin yıllık finansal raporlarının daha kapsamlı bilgiler sunmasını sağlayan araçlar haline gelmiştir. Finansal raporlama ile karşılaştırıldığında çok kısa bir geçmişi olan bu raporlama türünün yaygınlaşması ve bu konuda ortak bir dilin geliştirilmesi çabaları yoğun olarak ulusal, bölgesel ve uluslararası düzeyde sürdürülmektedir. OECD 1990’larda bir dizi konferansa öncülük etmek yoluyla maddi olmayan varlıkların raporlanması konusuna dikkat çeken ilk uluslararası örgüttür. Bu yıllarda İsveçli sigorta ve finansal hizmetler şirketi Scandia’nın “Scandia’da Entelektüel Sermayenin Görselleştirilmesi” başlıklı 1994 yılı faaliyet raporuyla kazandığı haklı başarı ve ilgi dünyada entelektüel sermaye yönetimi ve raporlama sistemleri konusunda birçok şirkete örnek olmuştur. Danışmanlık şirketleri ile araştırmacıların bu alandaki yeni ölçme ve değerleme modelleri bu döneme rastlar. Bunlardan bazıları, Kaplan ve Norton (1996)’un Dengeli Kartı, Brooking (1996)’in Teknoloji Brokeri, Seveiby (1997)’nin Maddi Olmayan Varlık Monitörü, ve Stewart (1997) ile Edvinsson ve Malone (1997)’nin Entelektüel Sermayesi ve Skandia Navigator’dır. Bu çalışmalar üzerine MERITUM Kılavuzları (2001) ile Danimarka Entelektüel Sermaye Tabloları Kılavuzunun (2003) inşa edildiği söylenebilir. Scandia Navigator™, Maddi Olmayan Varlıkların İzlenmesi, Hesaplanmış Maddi Olmayan Değer, Dengeli Puan Kartı, Teknoloji Brokerı, Value Explorer™ ve Değer Zinciri Puan Kartı / Value Chain Scoreboard™ entelektüel sermayenin ölçülmesi ve raporlanmasında en çok kabul gören modellerdir. Entelektüel sermaye raporlarının geliştirip yaygınlaştırılmasını hedefleyen projelerin başlıcaları MERITUM Projesi, Danimarka Bilim, Teknoloji ve İnovasyon Bakanlığı Entelektüel Sermaye Tabloları projesi, Incas, RICARDA ve RICARDIS gibi Avrupa Birliği projeleri, OECD Projesi, ve bilgi teknolojileri üreten firmalara yönelik olarak Kuzey Avrupa ülkelerinde gerçekleştirilen Nordika projesidir. Bu projelerin özelliği, entelektüel sermayenin yönetilmesi ölçülmesi ve raporlamasında işletmelere yol gösterecek raporlar ve kılavuzlar yayınlamış olmalarıdır. Avrupa Birliğinde işletmeler, entelektüel sermayenin ölçümü ve raporlaması konusunda yayınlar ve konferanslarla bilgilendirilip teşvik edilmektedir. RICARDIS (2008)’e göre, Almanya’da GAS 12 numaralı standart firmalara Yönetim Raporu içinde entelektüel sermayelerini raporlamalarını tavsiye ederken, Danimarka’da işletmeler, ekonomik faaliyetlerinin gerektirdiği durumlarda, Yönetim Raporu içinde entelektüel sermaye konusunda açıklamalarda bulunurlar. Avusturya entelektüel sermaye raporlamasını üniversiteler için zorunlu tutmuştur. Bu ülkede 1 Ocak 2006 tarihinden bu yana, üniversiteler entelektüel sermaye raporları hazırlamaktadır. Bu çalışma, entelektüel sermayenin raporlanması konusunda geliştirilen modellerin, gerçekleştirilen projelerin ve ulusal ve uluslararası boyuttaki raporlama kılavuzlarının incelenmesi ve tartışılması 5 suretiyle ülkemizdeki uygulamalara ve entelektüel sermaye geliştirme çalışmalarına katkı sağlamayı hedeflemektedir. 2. Projeler Doksanlı yılların ortalarında özellikle Kuzey Avrupalı firmaların geleneksel faaliyet raporlarına ek olarak geliştirdikleri entelektüel sermaye açıklamalarını ve raporlarını bu alanda gerçekleştirilen MERITUM ve Danimarka Projeleri izlemiştir. Bukh ve Johanson (2003)e göre, MERITUM ve Danimarka Projeleri paralel olarak geliştirilmiş çalışmalardır. Her iki proje de entelektüel sermaye raporlamasını hem değer yaratmaya yönelik bir yönetim aracı, hem de çalışanlara, müşterilere, ortaklara ve yatırımcılara firmanın değer yaratma mekanizmalarını gösteren bir iletişim aracı olarak görürler. Her iki projede de kabul edilen teorik yaklaşım, işletmenin bilgi tabanlı bir sistem olduğudur. Ancak kullandıkları terminoloji ve önerdikleri yöntemler farklılıklar göstermektedir. Danimarka, Meritum ve Nordika Projeleri arasında yaptıkları karşılaştırmada Bañegil Palacios ve Galvan (2007) kılavuzlar arasında önemli farklar olmadığını ortaya koyarlar. Ancak benzerliklerin karşılaştırılabilirlik ve homojenlik sağlayacak bir tek Kavramsal Çerçeveden şimdilik uzak olduklarını belirtirler. Bu alandaki diğer bir çalışma Nordika Projesidir. Kuzey Avrupa’da bilimsel araştırma kurumları, kamu ve özel sektör temsilcileri ile işbirliği içersinde Kuzey Avrupa ülkelerinde gerçekleştirdiği bu entelektüel sermaye projesi çerçevesinde bir de rapor yayınlanmıştır. Diğer projeler ise Incas, RICARDA ve RICARDIS gibi Avrupa Birliği projeleri olarak sıralanabilir. 2.1. MERİTUM Projesi MERITUM (Measuring Intangibles To Understand and Improve Innovation Management) 2001 tarihli ve “İnovasyon Yönetimini Anlamak ve Geliştirmek için Maddi Olmayan Unsurların Ölçülmesi” başlıklı bir Avrupa projesidir. Avrupa Birliği tarafından finanse edilen bu projede Danimarka, Fransa, Finlandiya, İspanya, İsveç’ten araştırmacılar görev almıştır. Amacı entelektüel sermayenin ölçülmesi ve raporlanmasında rehber ilkeleri oluşturmak olan bu projenin bilimsel araştırma yönü ağır basan bir çalışma olduğu söylenebilir. Meritum Kılavuzları entelektüel sermayeyi üç ana başlıkta ele alır. Bunlar insan sermayesi, yapısal sermaye ve ilişkisel sermayedir. İnsan sermayesi çalışanların firmadan ayrıldıklarında yanlarında götürdükleri bilgi olarak tanımlanır. İnsanların sahip olduğu bilgi, beceri, tecrübe ve yetenekler işletmelerin insan sermayesini oluşturur. İnovasyon kapasitesi, yaratıcılık, know-how ve eski deneyimler, ekip çalışması kapasitesi, çalışanların esnekliği, karmaşaya karşı tolerans, motivasyon, memnuniyet, öğrenme kapasitesi, sadakat, formel beceri geliştirme ve eğitim insan sermayesinin diğer unsurları olarak sayılabilir. Yapısal sermaye bir çalışma günü sonunda firmada kalan bilgi birikiminin oluşturduğu havuzdur. Örgütsel rutin, prosedürler, sistemler, kültürler ve veri tabanları gibi unsurlardan oluşur. Bunlardan bazıları yasal olarak korunan ve Entelektüel Mülkiyet Hakları olarak ayrı bir başlık altında şirketin yasal olarak sahipliğinde olan varlıklardır. Örnekleri örgütsel esnekli, dokümantasyon hizmeti, bilgi merkezinin varlığı, Bilgi Teknolojilerinin genel kullanımı, örgütsel öğrenme kapasitesi gibi unsurlardır. 6 İlişki sermayesi müşteriler, tedarikçiler, AR-GE ortaklıkları gibi dış ilişkilere bağlı olan kaynakların bütünüdür. İnsan sermayesi ve yapısal sermayenin şirketin paydaşlarıyla (yatırımcılar, alacaklılar, müşteriler, tedarikçiler vb) olan ilişkilerine ilaveten bu paydaşların firma nezdinde sahip oldukları algı ve görüşleri de ilişki sermayesidir. İmaj, müşteri bağlılığı ve sadakati, müşteri memnuniyeti, tedarikçilerle kurulan bağlar, ticari güç, finansal kurumlarla pazarlık ve iş yapma kapasitesi, çevresel faaliyetler diğer ilişkisel sermaye örnekleri olarak sayılabilir. Entelektüel sermaye kavramı formel olarak sahip olunan ya da kullanılan veyahut enformel olarak kullanılan ve mobilize edilen maddi olmayan varlıkların tümünü kucaklar. Entelektüel sermaye firmanın insani, yapısal ve ilişkisel kaynaklarının basit bir toplamı olmanın ötesinde firmanın bilgi birikimini kendisi için nasıl çalıştırdığı ve nasıl değer yarattığıyla ilgilidir. Bu kaynaklar arasında karşılıklı bağlılığın yaratılmasıyla entelektüel sermaye zenginleşir. İnsani sermaye, yapısal sermaye ve ilişkisel sermaye olarak ayrıştırılan entelektüel sermaye kavramı karakterlerinin statik veya dinamik oluşuna göre “maddi olmayan kaynaklar” ve “maddi olmayan faaliyetler” olarak da sınıflandırılabilir. Statik kavram olarak ele alınan maddi olamayan kaynaklar; bir maddi olmayan varlığın belirli bir andaki stok veya cari değeridir. Finansal olarak bir değer ifade edebileceği gibi etmeyebilir de. Dinamik kavram olan maddi olmayan faaliyetler; içeride yeni kaynaklar geliştirmek ya da satın almak; mevcutların değerini yükseltmek veya bu faaliyetlerden elde edilen bu sonuçları değerlendirmek veyahut gözetmek için yapılan kaynak aktarımıdır. Meritum Projesini takiben E*KNOW-NET projesi geliştirilmiştir. Bu projede maddi olmayan unsurlar konusunda Avrupa Araştırma ve İletişim ağı yaratmak hedeflenmiştir. Bu ağ çalışmasında yer alan araştırmacılar Meritum Kılavuzlarının işletmelere dağıtılması ve tanıtımıyla elde edilen sonuçları derlemiş, bunları incelemiş ve çok sayıda bilimsel yayın haline getirmiştir. Uygulamacılardan sağlanan geri besleme ile Meritum Kılavuzlarının geliştirilmesi projenin diğer bir amacı olmuştur. 2.2. Danimarka Entelektüel Sermaye Tabloları Kılavuzu Danimarka Kılavuzu (2000) ve (2003)’e göre Entelektüel Sermaye Tablosu işletmelerde değer yaratmak için kullanılan hem bir yönetim aracıdır; hem de çalışanlar, müşteriler, ortaklar ve yatırımcılara, onlar için nasıl değer yaratıldığını anlatan bir iletişim aracıdır. Finansal tablolara benzer olarak şirketin kaynaklarını doğru yönde geliştirip geliştirmediğini gösterir ve bu alanda başlatılan girişimler ve elde edilen sonuçların izlenmesini sağlar. Şirketin bilgi yönetimi stratejisinin bütüncül bir parçası kabul edilen bu tablo bilgi kaynakları yönetimi ve gelişimindeki ilerlemeyi gösterir. Danimarka Kılavuzu (2003)ü kaleme alan ekipte de yer alan araştırmacılara göre (Mouritsen, 2004); entelektüel sermaye tablosu, firmanın bilgi birikimini yönetme stratejisi ve bu stratejiyi izlemek için başlatılan faaliyetleri açıklayıp belgelendirir ve genellikle yıllık faaliyet raporuna ek olarak sunulur. Böyle bir tablo, bilgi birikimine ilişkin faaliyetleri finansal terimlerle kaydetmek yerine, aralarında uyumu sağlamak, yenilemek ve izlemek için gerçekleştirilen çabaları açıklar. Şirketin bilgi kaynaklarını yönetim tarzını göstermeyi hedefler ve böylece bilgi yönetim faaliyetlerinin bir parçasını oluşturur. Kılavuzun hazırlanması amacıyla 100 civarında şirket ile yapılan araştırma sonuçlarına göre ES tablosu düzenlemenin içsel hedefleri ve dışsal hedefleri Tablo: 1’ deki gibi sıralanır. Kılavuza göre genel anlamda bilgi, şirketin iç süreçlerinin ve performansının iyileştirilmesi, büyüme ve kalite yaratma konusunda daha güçlü ve iyi olmak için kullanılır. Ancak “maddi olmayan” bir niteliğe sahiptir. Tanımlanabilmesi, değiştirilebilmesi, geliştirilebilmesi ve değerlendirilebilmesi için bilgi 7 kaynaklarına dönüştürülmesi gerekir. Kılavuz bu bilgi kaynaklarını dört başlık altında toplar. Bunlar, çalışanlar, müşteriler, süreçler ve teknolojilerdir. TABLO: 1. ŞİRKETLERİN ENTELEKTÜEL SERMAYE TABLOSU DÜZENLEME AMAÇLARI İÇSEL HEDEFLER DIŞSAL HEDEFLER 1. Stratejiyi desteklemek; 1. İnsan kaynaklarının en önemli varlık 2. Bilgi birikiminin yenilenmesini olduğunu göstermek; sağlamak; 2. Örgütün yenilikçi olduğunu göstermek; 3. Bilginin sistematik paylaşımını 3. Yeni işe alınacaklar için şirketi çekici sağlamak; kılmak; 4. Sistematik bilgi yönetimini uygulamaya 4. Bilginin en önemli varlık olduğunu geçirmek; göstermek; 5. Kontrol göstergelerini belirlemek; 5. Örgütün esnek olduğunu göstermek; 6. Yetkinliklerin yönetimi ve 6. Şirketin ürünlerinin tanınmasını raporlanmasını sağlamak; sağlamak; 7. Yenilik (inovasyon) yaratmak. 7. Finansal tablolara ek bilgi oluşturmak; 8. Rakipler karşısında pozisyon almak; 9. Yeni müşteriler çekip eskilerini de elde tutmak. Kaynak: DMSTI, 2003. Çalışanların yetenekleri ve bireysel yetkinlikleri, tecrübe, farklı türde çalışanların bir araya getirilmesi ve uyuşması, eğitimler, çalışanların motivasyonu, taahhütleri ve uyum göstermeye istekli oluşları çalışanlar bilgi kaynağı oluşturur. İkinci kaynak müşterilerdir. Bu kaynağın bazı unsurları, müşteri karması, müşterilerle ilişkiler, memnuniyetleri, sadakatleri, şirketi nasıl gördükleri, ihtiyaçlarının yakından tanınması, ürün ve süreç geliştirmede müşterilerle işbirliği derecesidir. Üçüncüsü; şirketin istikrarla sürdürülen prosedürleri ve rutinlerindeki bilgi içeriğine yönelik süreçlerdir. Bunlar, şirketin inovasyon süreçleri, kalite prosedürleri, yönetim ve kontrol süreçleri ve bilgiyi yönetme mekanizmaları olabilir. Teknolojiler ilk üç bilgi kaynağı için gerekli olan teknolojik desteklere ilişkindir. Esas odak noktası genellikle intranet gibi bilgi teknolojileri- IT (donanım ve yazılım) sistemleri, IT yetkinlikleri ve IT kullanımıdır. Bir şirketin bilgi yönetimi bu dört tür bilgi kaynağı ve bunlar arasındaki etkileşimlerden oluşur. 2.3. Diğer Projeler Bu çalışmada, Meritum ve Danimarka Projeleri dışında ele alınan diğer projeler; Kuzey Avrupa ülkeleri Nordika Projesi ile Incas, Alman Entelektüel Sermaye Tablosu Projesi, RICARDA ve RICARDIS, Avrupa Birliği projeleridir. 2.3.1. Nordika Projesi Nordika Projesi, Kuzey Endüstri Fonunun (Nordic Industrial Fund) kamu ve özel sektör temsilcileri ile işbirliği içersinde Kuzey Avrupa ülkelerinde gerçekleştirdiği bir entelektüel sermaye projesidir. Bu proje çerçevesinde bir de rapor yayınlanmıştır. Nordika Raporu olarak adlandırılan bu rapor entelektüel sermayeyi yönetmek ve raporlamak isteyen işletmelerin kullanımına sunulmak için bir araç olarak kaleme alınmıştır. Temel amacı Kuzey Ülkelerindeki şirketlerin deneyimlerinden öğrenilecek 8 entelektüel sermaye yaklaşımlarını tanıtmak olan bu rapor temel kavramlara ve entelektüel sermaye düşünme biçimine giriş düzeyinde bilgilerin yanı sıra entelektüel sermayenin ölçülmesi ve raporlanmasında izlenmesi gereken ilk adımları ve benimsenebilecek yaklaşımları sunar. Raporda verilen entelektüel sermaye örnekleri; yetkin çalışanlar, ün ve itibar, markalar, müşteriler, AR-GE, yenilik yeteneği, tescilli markalar, patentler, bilgi teknolojileri ve web sistemleri,işyerinin örgütlenmesi ve yönetim sistemleri ile ağlar ve ilişkilerdir Öncü şirketlerin doksanların ortasında başlattığı projede gelinen noktada güçlü ve değerli bir bilgi birikimi oluşmuştur. 2001 yılı itibariyle son deneyimleri ve yaklaşımları tanıtan Nordika Raporu aşağıdaki üç ana bölümde kaleme alınmıştır: 1. Bölüm: Yeni Fırsatların Yönetilmesi 2. Bölüm: Entelektüel Sermaye Projesinin Firmada Başlatılması ve Yürütülmesi 3. Bölüm: Entelektüel Sermaye Raporu Birinci bölüm entelektüel sermaye yönetim ve raporlamasının önemini ve kapsamını anlatır. Bu konuya ilişkin sunulan kanıtlara ek olarak entelektüel sermayenin bir firmanın yönetimi ve değer yaratması ile bağlantısı irdelenir. İkinci bölüm entelektüel sermaye yönetiminin firmada bir yönetim ve raporlama modeli olarak nasıl uygulanıp yürütüleceğini, projenin farklı safhaları için Kuzey ülkeleri işletmelerinde gerçekleştirilen çok sayıda başarılı örnekler ele alınarak anlatılmaktadır. Bu bölüm ayrıca temel yaklaşımların da dökümünü yapar. Bu dökümde, Danimarka Kılavuzunu, Sveiby’nin Maddi Olmayan Varlıklar Monitörünü, Meritum Kılavuzlarını, Sweden’in Entelektüel Sermaye Derecelendirmesini, Skandia Navigator’u, Avrupa Kalite modelinin bir adaptasyonu sayılan ve Rambøll tarafındangeliştirilen holistik muhasebe modelini örnek gösterip bunlar arasından Danimarka ve Meritum Kılavuzları ile Maddi Olmayan Varlıklar Monitörünü birbirlerinden farklarını ortaya koyacak şekilde ayrıntılı olarak inceleyip karşılaştırır. Bu üç yaklaşım arasında; değer yaratma, bilgi birikim kavramının ele alınışı ile raporlama ve göstergeler için kullanılan kategoriler açısından farklılıklar bulunduğu vurgulanmıştır. Üçüncü bölümde entelektüel sermaye raporu ele alınmakta, raporlamanın gerekleri, referans noktaları verildikten sonra çeşitli firmalardan örnekler sunulmakta; Danimarka ve Meritum Kılavuzlarında belirlenmiş göstergeler açıklanmaktadır. 2.3.2. Entelektüel Sermaye Tablosu- Made in Germany ICS- Made in Germany (2007) Almanya Ekonomi ve Çalışma Federal Bakanlığı desteğiyle, Incas – Made in Europe (2009) projensin pilot çalışması olarak 14 KOBİnin katılımıyla gerçekleştirilmiştir. Kılavuz entelektüel sermaye tablosu düzenleyecek olanlara öncü firmalarda kullanılarak faydası kanıtlanmış yöntemleri ve önemli ilkeleri açıklayarak yol göstermeyi ve pratik bilgiler vermeyi hedefler. 2.3.3. Entelektüel Sermaye Tablosu- Made in Europe Incas (2009) Entelektüel Sermaye Tablosu- Made in Europe, Avrupa Birliği 6. Çerçeve Programı altında Avrupa komisyonu fonlarıyla gerçekleştirilen kolektif bir araştırma projesidir. Bu proje için oluşturulan ve Incas olarak adlandırılan konsorsiyum beş Avrupa ülkesinden (Almanya, Fransa, İspanya, Polonya ve Slovenya) 25 KOBİ, uzmanlar, araştırma enstitüleri ve altı adet şirketler birliğini 9 bir araya getirmiştir. Projenin koordinasyonu KOBİ Dernekleri Avrupa Konfederasyonu tarafından üstlenilmiştir. Üç aşamalı bir çalışmayla, proje ortakları entelektüel sermaye metodolojisi hazırlayıp, katılımda bulunan firmalarla birlikte uygulama ve değerlendirme yaptıktan sonra metodoloji optimize edilip kullanıcıların ihtiyaçlarına uygun olarak güçlendirilmiştir. Bu projenin entelektüel sermaye yönetimine en somut katkısı destek materyallerini Kobiler için hazırlamış olmasıdır. Incas web sayfasından entelektüel sermaye yönetimi için gerekli olan kontrol listeleri, materyaller ve modüllerin elektronik versiyonları yüklenebilir. 2.4. Ricardis Raporu ve Ricarda El Kitabı Ricardis, (2006) Kobilerde Araştırma, Geliştirme ve İnovasyonu Artırmak için Entelektüel Sermaye Raporlaması başlıklı bir Avrupa Komisyonu raporudur. Üst düzeyde uzman bir grup tarafından hazırlanıp Avrupa Komisyonuna sunulan bu rapor araştırma ve ileri teknoloji üretimi yapan Kobilerde entelektüel sermaye raporlamasını teşvik amacına hizmet eder. Bu proje, Avrupa Araştırma Alanının Entegrasyonu ve Güçlendirilmesi özel programı çerçevesinde gerçekleştirilmiştir. Ricarda (2007) Bölgesel Grup ve Ağ Girişimleri için Entelektüel Sermaye Raporlaması El Kitabı, Avrupa Birliği Araştırma ve Teknolojik Gelişme için Altıncı Çerçeve Programı fonlarıyla finanse edilen bir proje çalışmasının ürünüdür. Bu projenin hedef kitlesi, bilgi yoğun nitelikte olup bölgesel olarak kümelenmiş şirket grup ve ağlarıdır. Almanya, Avusturya, İsveç ve Macaristan’da yerleşik dört örnek ağ üzerinde uygulama yapılmıştır. Ricarda metodolojisinin pilot proje olarak uygulandığı bu dört ağ şunlardır: - Styra Bölgesi (Avusturya): Polymer Competence Center Leoben GmbH, Stuttgart Bölgesi (Almanya): Virtual Dimension Center, West Transdanubia Bölgesi (Macaristan): Pannon Automotive Cluster (PANAC) Stockholm (İsveç): Kista Science City ICT Cluster. 3. Entelektüel Sermaye Raporları MERITUM, Danimarka Bilim, Teknoloji ve İnovasyon Bakanlığı Entelektüel Sermaye Tabloları projesi, Incas, RICARDA ve RICARDIS gibi Avrupa Birliği projeleri ve Kuzey Avrupa ülkelerinde gerçekleştirilen Nordika projeleri işletmelerin kullanabileceği raporlar geliştirmişlerdir. Claessen (2005)’e göre, entelektüel sermaye ölçümü ve raporlanmasını zorlayan iki unsur söz konusudur. Bunlardan biri, rekabet avantajlarını kaybetme korkusuyla, önemli bilgileri açıklama konusunda firmaların çekimser davranmaları; diğeri ise bu alanda standartların var olmayışıdır. Entelektüel sermaye ölçümü ve raporlaması konusunda harmonizasyonun sağlanması ve kavramsal bir çerçeve yaratılmasının, entelektüel sermaye projeleri sonucunda geliştirilen raporların tümü için bir amaç teşkil etmiş olduğu söylenebilir. Bu bölümde entelektüel sermaye projelerinde geliştirilmiş olan raporların yapısı, içeriği, kullandıkları terminoloji, hazırlanmalarına ve analiz edilmelerine yönelik tablolar ve grafikler gibi özel araçlar ele alınıp incelenmektedir. 10 3. 1. Meritum Kılavuzlarında Entelektüel Sermaye Raporu Meritum (2001)’e göre, entelektüel sermayenin yönetilmesi ve raporlanması her firmanın ihtiyaçlarına göre farklılık göstereceğinden işletmeler bu alanda kendi süreçlerini kendileri geliştirmelidir. Kılavuzların kabulü ihtiyari olmalı ama aynı zamanda elde edilen sonuçların karşılaştırılabilir olmasını sağlayacak kılavuzlar da var olmalıdır. Meritum (2001) Raporu, entelektüel sermaye yönetimini (1) Maddi olmayanların belirlenmesi, (2) ölçümü ve(3) gözlenmesi olmak üzere üç safhada ele alır. TABLO : 2. MERITUM KILAVUZUNDA GÖSTERGELER Gösterge Maddi Olmayan Üniversite, lise ve temel eğitim olmak üzere çalışanların Yüksek becerili personel eğitim düzeylerine göre yüzdeleri a) Yöneticilerin aldığı beceri artırma toplam saatlerinin Beceri artırma faaliyetleri beceri artırma toplam saatlerine oranı b) Anahtar konumdaki çalışan başına beceri artırma maliyeti c) Yetkinlik geliştirme konusunda ortalama çalışan memnuniyeti a) Beceri artırma faaliyetleri konusunda çalışanların Çalışanlar üzerine araştırma ortalama memnuniyeti b)Araştırmanın maliyeti c) Liderlikten ortalama memnuniyet Geçen yıl tescil ettirilen patentlerin sayısı Patentler AR-GE Giderleri AR-GE Faaliyetleri Satışların bir yüzdesi olarak AR-GE AR-GE Getirilerinin Analizi a) Uzun dönemli (5 yıl ve üzeri) müşterilerin toplam Sadık müşteriler müşterilere oranı b) Uzun dönemli müşterilerden sağlanan gelirin yüzdesi Toplam maliyetler içinde pazarlama maliyetleri Doğrudan Pazarlama a) Firmanın ürünleri hakkında müşterilerin ortalama Müşteriler üzerine araştırma memnuniyeti b) Araştırmanın maliyeti c) Şirket temsilcileriyle yapılan toplantılar hakkında ortalama memnuniyet a) Normal olmayan çalışma saatlerinde çalışanların Esneklik- İnsani Sermaye yüzdesi b) Evden çalışanların toplam işçilik maliyetleri içindeki payı Her yıl iş rotasyonu yapan çalışanların yüzdesi İş Rotasyonu a) Departmanlar arası işbirliğine dayalı projelerin yüzdesi Esneklik- Yapısal Sermaye b) İş organizasyonu hakkında ortalama çalışan memnuniyeti Kuralları belirlenmiş rutin El kitapları hazırlanmış kritik süreçlerin yüzdesi işler Müşteriden siparişin alınmasından ürünün teslimine kadar Esneklik- İlişkisel Sermaye geçen ortalama süre Ana müşterilerin seçilip a) Müşteri memnuniyeti araştırmasında örnek olarak onlara yönelik olarak seçilmiş müşterilerin yüzdesi b) Ana müşteriler arasında ortalama memnuniyet çalışılması *F.O: Finansal Olmayan; F: Finansal (Kaynak: Meritum (2001)) Türü* F.O. F.O. F F.O. F. F.O. F. F. F.O. F. F. F.O. F F.O. F. F.O. F.O. F.O. F.O. F.O. 11 Meritum Projesinde geliştirilen entelektüel sermaye yönetimi modelinde rapor da üç bölümden oluşur. Bu aşamalar aşağıdaki gibidir: - İşletmenin ana hedeflerini ve kritik maddi olmayan unsurlarını tanımlayan işletme vizyonu, Maddi olmayan varlıklar ve faaliyetlerin tanımlandığı bölüm, ve İşletmenin amaçlarını gerçekleştirmedeki başarısını ölçen göstergeler bölümü. DEĞER YARATMA Firmanın Vizyonu STRATEJİK HEDEFLER KRİTİK MADDİ OLMAYANLAR Maddi Olmayan Kaynaklar Kaynaklar ve Faaliyetler İnsan Sermayesi Yapısal Sermaye İlişkisel Sermaye Kaynak Kaynak Kaynak Maddi Olmayan Faaliyetler Faaliyet Faaliyet Faaliyet GÖSTERGELER SİSTEMİ Göstergeler Sistemi Şekil: 1. MERITUM ENTELEKTÜEL SERMAYE RAPORU Kaynak: Meritum (2001) Meritum Projesinde önerilen entelektüel sermaye raporunun yapısı Şekil’de gösterilmiştir. Bu raporun üçüncü bölümünde verilen göstergeler ise Tablo 2’de yer almaktadır. 3.2. Danimarka Kılavuzunda Entelektüel Sermaye Tablosu Danimarka Kılavuzunda Entelektüel Sermaye Tablosu dört ana unsura bölünmüştür. Bunlar bilgi birikimi aktarımı, yönetim uğraşları, girişimler ve göstergelerdir. Bu dört unsur şirketin bilgi yönetiminin analiz edilmesini sağlar. Bilgi birikimi aktarımı Yönetim Uğraşları Girişimler Göstergeler Şekil : 2. ENTELEKTÜEL SERMAYE TABLOSU MODELİ Kaynak: DMSTI, 2003. 12 Danimarka Entelektüel Sermaye Tablosu Modeli Şekil 2’de yer almaktadır. Tablonun birinci sütununda şirket, ürünleri ve hedefleri anlatılır. İkinci sütun; yönetimin rekabet üstünlüğü sağlayan uğraşlarının ve mücadelelerinin (management challenges) ana başlıklarını gösterir. Üçüncü kısımda bu mücadelelere ilişkin eylemleri ya da inisiyatiflerin belirtildiği sütundur. Bunların tespiti yapıldıktan sonra bu eylemlerin nasıl ve hangi endikatörlerle ölçeceğini de dördüncü kolonda gösterilir. Bilgi birikimi aktarımı (Knowledge Narrative) Birinci unsur bilginin sözlü anlatımı, başka bir deyişle öykülenmesidir. Bu bölüm şirketin ürettiği mal ve hizmetleri kullananların elde ettiği değeri artırma konusundaki tutkusunu ifade etmelidir. Bu değere “kullanım değeri” denir; yaratılması için bilgi kaynakları setine ihtiyaç duyulur. Bilginin sözlü anlatımında yanıt aranan sorular aşağıdaki gibidir: - Şirketin ürünleri nelerdir? Müşteri için yarattığı fark nedir? Ürünü oluşturan bilgi kaynakları nelerdir? Değer ile bilgi kaynakları arasındaki ilişki nedir? Rekabet Üstünlüğü Sağlayan Yönetim Uğraşları (Management Challenges) Dışarıdan sağlamak veya şirkette üretmek yoluyla güçlendirilen bilgi kaynaklarının neler olduğunun tespit edildiği bu bölümde mevcut bilgi kaynaklarından hangilerinin güçlendirileceği ve ihtiyaç duyulan yeni bilgi kaynaklarının neler olduğu sorularına yanıtlar aranır. Girişimler (Initiatives) Yönetsel mücadeleler konusunda başlatılabilecek girişimlerin neler olduğu bu kısmın konusudur. Bilgi teknolojilerine yatırım, daha fazla AR-GE danışmanı ya da yazılım mühendisi alınması ya da şirket prosedürleri ve süreçlerine yönelik eğitim programlarının düzenlenmesi bu girişimlere örnek olarak gösterilebilir. Çalışanların memnuniyetini artırmak için sosyal ya da mesleki yönlendirme faaliyetleri de yapılabilir. Bu örneklerin tümü kısa vadeli eylemlerdir. Bu kısımda hangi girişimlerin başlatılacağı ve öncelik verilmesi gereken girişimlerin olup olmadığı soruları sorulur ve bu sorulara yanıt aranır. Girişimler eylemlerdir. Bir çalışanın eğitime gönderilmesi; bilgisayar alımı; yeni çalışanların istihdam edilmesi; müşterilerle diyalog başlatılması bu türden eylemlerdir. Süreç geliştirmek, şirketin yetkinlik profilini değiştirmek için yeni işe alımlar yapmak ya da intranet kurmak için yatırım yapılabilir. Özetle çok değişik türde olabilen girişimlere Danimarka Kılavuzunda aşağıdaki örnekler de verilmiştir: - Bilgi teknolojileri alanında eğitim faaliyetleri yapmak; Eğitim kurumları ile personel alımı konusunda bağlantı kurmak; Elektronik kütüphane kurmak; Proje grupları oluşturmak; Kalite güvence sistemleri başlatmak; Açık plan ofisler kurmak; Çalışanlara finansal ve sembolik nitelikte bilgi paylaşım teşvikleri vermek; Müşteri odak grupları oluşturmak. Kılavuzda girişimlerin tespitinde yardımcı olması öngörülen sorular aşağıdaki gibidir: - Şirketin bilgi yönetimine ilişkin mevcut ve potansiyel girişimler ve hedefler nelerdir? 13 - Bu girişim ve hedeflerin işleyişi nasıldır? Şirketin bilgi yönetimini desteklemek için kullanılabilecek girişimler nelerdir? Girişimler tespit edildikten sonra, tablonun tutarlılığı açısından kontrol edilmesi gerekir. Bu kontrolde; girişimlerin birer eylem seti olarak planlanmalarına; her girişimin bir yöneticisinin bulunmasına ve girişimlerin öncelik sırasına dikkat edilir. Göstergeler (Indicators) Yönetsel uğraşların olumlu sonuçlanıp sonuçlanmadığı bu yönde adımların atılıp atılmadığını takip etmeye olanak verecek olan araçlar ve göstergelerle başka bir deyişle endikatörlerle izlenir. Girişimleri ve eylemleri görünür kılan ve ölçülebilmelerini sağlayan bu göstergeler sayesinde bir girişimin veya eylemin başlatıldığı ve doğru yönde çalıştığı saptanabilir. “Eğitim gün sayısı”, ya da “bilgi teknolojilerine yapılan yatırım tutarı” gibi bazı göstergeler doğrudan doğruya belirli bir girişim ile alakalı olabilir. Ancak “AR-GE danışmanlarının sayısı” veya “yeni işe alınan yazılım mühendisler” gibi belirli bir girişimle ilişkisi dolaylı olan göstergeler de vardır. Entelektüel Sermaye Tablosu düzenlenirken, dört unsurun (bilgi birikimi aktarımı, yönetim uğraşları, girişimler ve göstergeler) kendi aralarında etkileşimde olduğu da vurgulanır. Bu unsurları bir araya getiren ve bir bütünü oluşturmalarının sağlayan sözcükler “bu nedenle” ve “çünkü” bağlaçlarıdır. Kılavuz, bu bağlaçların kullanımını şiddetle tavsiye etmektedir. Bu bağlaçlarla başlayan yanıtlar ile “Neden” sorusunun sorularak yanıtlanması kendi içerisinde tutarlı bir Entelektüel Sermaye Tablosu oluşturulmasına yardım eder. Kılavuzda tablo düzenlenirken bütünün tutarlı olması için sorulması gereken sorular şöyle ifade edilmiştir: - Hangi kullanım değerini yaratmak istiyoruz? Ne yapmalıyız? Nasıl yapmalıyız? Hangi girişimlerimiz var? Mevcut girişimler neden önemli? Girişimler birbirlerine nasıl bağlanmıştır? 3.2.1. Dışsal Entelektüel Sermaye Tabloları Dışsal Entelektüel Sermaye Tabloları bilgi kaynaklarını görünür kılmak yoluyla şirketin gücünü ve gelecekteki potansiyeli hakkında bilgi sunan raporlardır. Bu tablolar yeni işe alınacakların şirkete çekilmesi ve müşterilerle kurulan işbirliğini güçlendirmeyi kolaylaştırır. Kılavuzun üçüncü bölümünde, açık, anlaşılır, davetkâr ve güvenilir bir Dışsal Entelektüel Sermaye Tablosunun nasıl düzenleneceği anlatılır. Ancak tabloların formel gösterim kuralları yoktur. Bilgi yönetiminin analizi yoluyla şirket kendi gelişimi hakkında stratejik nitelikte önemli bilgilere sahip olur. İlke olarak içsel bir yönetim aracı olarak tasarlanmış olması nedeniyle Entelektüel Sermaye Tablosu tam bu aşamada durdurulup dış raporlamada kullanılmayabilir. Aslında birçok şirketin izlediği yol da olduğu belirtilmiştir. Bununla birlikte, şirketlerin bir kısmı da bir adım öteye giderek analiz sonuçlarının bir kısmını yayınlar. Şirketin bu konuda kendisine sorması tavsiye edilen sorular aşağıdaki gibidir: - Hedef grup kimdir? Verilecek ana mesajlar nelerdir? Rapor hangi medya kullanılarak yayınlanmalıdır? Ayrı olarak mı basılmalı yoksa yıllık faaliyet raporunun bir parçası mı olmalıdır? 14 - Projenin dolaysız maliyetleri nedir; projeye tahsis edilecek kaynaklar ve personel ne olacaktır? Daha önceki yıllarda yayınlandıysa, yıldan yıla yapılacak değişiklikler neler olmalıdır? Anlaşılır, ilgi çekici ve her şeyden önemlisi hedef okuyucuların tümü için güvenilir nitelikte olan tabloların düzenlenebilmesi için aşağıdaki özelliklere dikkat edilir. - Tablo ihtiyaca uygun bilgi ve yorumlar içermeli; Şirkete ilişkin gerçekleri yansıtmalı; Doğru sayısal verileri sunmalı ve Tablonun düzenlenmesinde kullanılan yöntemleri açıklamalıdır. Entelektüel Sermaye Tablosunun ayrı bir rapor olarak hazırlanması durumunda, bir takım ayarlamalar yapılarak yıllık faaliyet raporunun içine entegre edilmesi de mümkün hale getirilmelidir. Ayrı bir rapor olarak sunulduğunda 12 ile 16 sayfa arasında olması ve aşağıdaki bölümleme çerçevesinde hazırlanması önerilir. A. B. C. D. E. F. Yıllık rapor (1 sayfa kadar) Şirketin tanıtılması (1 sayfa kadar) Bilgi birikimi aktarımı (1-2 sayfa) Entelektüel Sermaye Tablosu Modeli (1 sayfa) Girişimler ve göstergeleri de kapsayan yönetim uğraşları (6-2 sayfa) Muhasebe politikaları (1 sayfa kadar) A. Yıllık Rapor: Yönetimin ve yönetim kurulunun bilgi kaynaklarına ilişkin hedefleri, uğraşları ve neticelerini açıklamalarına olanak verecek bir metindir. Yıllık raporun bağımsız bir belge olarak işlev görecek nitelikte olması ama Entelektüel Sermaye Tablosunun geri kalan kısmı için okuyucuda ilgi uyandırması tavsiye edilir. Bu bölümde raporun neden düzenlendiği açıklanmalıdır. Genellikle bilgi yönetimlerini görünür kılmak amacıyla düzenlenen bu tablolara bir başka şirket ile birleşme ya da kamudan özel sektöre geçiş ve özelleştirme gibi büyük değişimlerin arifesinde daha fazla ihtiyaç duyulabilir. Böyle bir durum söz konusuysa raporda açıklanmalıdır. Yıllık raporda aşağıdaki unsurlar bulunmalıdır: - Şirketin Entelektüel Sermaye Tablosu düzenleme ve yayınlamasının arkasındaki neden ve amacın ne olduğu; - Entelektüel Sermaye Tablosu ile yapılan çalışmadan elde edilen başlıca sonuçlar; - Bilgi yönetim faaliyetlerine ilişkin olarak şirketin yeni hedeflerinin neler olduğu. Okuyucunun Entelektüel Sermaye Tablosunun ne olduğuna dair bir açıklamaya ihtiyaç duyabileceği de dikkate alınması gereken noktalardan biridir. B. Şirket Profili: Bu kısımda, şirketin tarihçesi, şirketin ürünleri, elde edilen neticeler ve istenirse şirketin örgüt yapısı anlatılır. C. Bilgi birikimi aktarımı: Bu kısım aslında çok karmaşık yapıda olmakla birlikte, dışsal raporlama söz konusu olduğunda en fazla üç ana mesaj üzerinde odaklanılması önerilir. Bu noktalar, şirketin ürünleri ve bu ürünlerin kullanıcıları; kullanım değeri; bilgi kaynakları ve yönetim uğraşlarının tanıtılarak genel olarak açıklanmasıdır. 15 D. Entelektüel Sermaye Tablosu Modeli: Bilgi birikimi aktarımından göstergelere toplam bir bakış açısı sunan kısımdır. Yapılan analizin tüm sonuçlarının dışsal raporlamada sunulması arzu edilen iletişimin etkinliğini azalabilir. Analiz modelinin tamamının çok karmaşık ve geniş olması böyle bir sonuç ortaya çıkarabilmektedir. Okunmasını kolaylaştırmak ve okunduğunda bir bakış açısı elde edilmesini sağlamak için modelin gözden geçirilmesine gereksinim vardır. Ayrıca modelin analitik versiyonunda şirketin açıklamak istemediği bilgiler de olabilir. Genellikle bir sayfadan oluşan bu bölümde; kullanım değeri, yönetim uğraşları gibi kılavuzda kullanılan terimlere yer verilir. Özel bir dil kullanmaktan ve çok ayrıntı vermekten kaçınılmalıdır. Örneğin içsel rapora nazaran daha az sayıda girişim ve daha az sayıda gösterge sunulur; iki ya da üç adet çok önemli kabul görülen yönetim uğraşının seçilmesi uygundur. E. Yönetim Uğraşları, Girişimler ve Göstergeler: Her yönetim uğraşına bir paragraf ayrılarak ilgili girişim ve göstergelerle bağı kurulur. Paragrafın oluşturulmasında aşağıdaki yol izlenebilir: - Rekabet üstünlüğü yaratan yönetim uğraşlarının ve nedenlerinin tanımı; - Performans: Önceki yılın girişimleri ile tamamlanmış ve başarılmış işleri; - Girişimler: Cari dönemde gerçekleştirilecek girişimlerin kısaca tanıtılması aşağıdaki gibi verilebilir: - Rekabet üstünlüğü yaratan yönetim uğraşlarına ilişkin girişimin nedeni açıklanır; - Hedefleri ve gelişimi gösterecek göstergeler tanıtılır; - Göstergeler hakkında yorum yapılarak girişimin nasıl geliştiği üzerine görüş bildirilir. - Sonuç: Yönetim uğraşlarının her biri gözden geçirildikten sonra, bu yılın ve gelecek yılın hedefleri ve özel girişimler hakkında sonuçlar irdelenir. F. Tablodaki Sayıların Tanımlanması: Kılavuzda sayıların nasıl tanımlandığının açıklanması önerilen bu bölüm “Muhasebe Politikaları” olarak adlandırılmıştır. Bu tanımlar ve detaylarının dışsal entelektüel sermaye tablosunun güvenilirliği açısından taşıdığı önem vurgulanmış ve aşağıdaki soruları yanıtlayacak biçimde hazırlanması önerilmiştir: - Şirketin hangi bölümleri entelektüel sermaye tablosunda yer almaktadır? - Tablo hangi döneme aittir? - Veri kaynakları nelerdir? - Ölçümler/incelemeler nasıl, kim tarafından, hangi yolla ve ne sıklıkla yapılmaktadır? - Sayılar nasıl tanımlanmaktadır? Daha iyi anlaşılmasını sağlamak açısından bu tanımların metin içinde sayının hemen yanında verilebileceği de belirtilmektedir. Dışsal Entelektüel Sermaye Tablosunun düzenlenmesinin son safhasını kontrol sorularının sorulup eksiklerin tamamlanması ve tablonun tutarlılığının test edilmesi işlemleri oluşturur. Bu aşamada; tablonun tutarlılığı, genel bir açıklama yapılarak anlamlı bir görüş sunulup sunulmadığı, metin, sayısal bilgiler ve şekillerin anlaşılır olup olmadığı son bir sorgulama ile test edilir. 16 Öncelikle kontrol edilmesi gereken husus, entelektüel sermaye tablosunun şirketin gerçek yaşam durumunu yansıtıp yansıtmadığının tespit etmektir. Şirketin geleceğe yönelik ihtiras ve hırslarını gösterirken bugünkü durumunun da verilmesine özen gösterilir. Aksi halde tablo güvenilir olmaktan uzaklaşır. Sayısal veriler, metin ve resimler arasında karşılıklı ilişkiler şirketin toplam resmini vermelidir. Birbirleriyle tutarsız unsurların bir araya getirilmesiyle ortaya çıkacak sonuç tatmin edici olmaz. Bilgi kaynakları (neye sahipsiniz), girişimler (ne yapılıyor) ve performans (neler başarılıyor) dengeli olarak verilmelidir. Mutlaka genel bir açıklamaya yer verilmelidir. Dokümanın tamamını okuyacak olanlar az olabileceğinden, konuların ve önemli noktaların kolaylıkla seçilir biçimde sunumuna önem verilmesi; renkler ve resimlerle donatılmış yol haritası modeli kullanılarak okuyucunun yolunu kaybetmesini engelleyecek bir üslup oluşturulması önerilir. Kontrol soruları aşağıdaki gibi belirlenmiştir: - Entelektüel sermaye tablosu şirketin gerçek durumunu yansıtıyor mu? Bilgi kaynakları, girişimler ve sonuçlar doğru olarak birbirleri ile ilişkilendirilmiş mi? Bilgi yönetimine ilişkin genel bir açıklama mevcut mu? Seçilmiş ana mesajlar açık olarak iletiliyor mu? Sayısal verilerin doğruluğu ve etkinliğinin belirlenmesi de kontrol aşamasında dikkate alınması tavsiye edilen diğer bir husustur. Kılavuza göre; “Sayı olmazsa tablo da olmaz” ancak sayılar kendiliğinden konuşmazlar. Sayıları metin içerisine taşıyarak oyuna dahil etmek mümkündür. Sayıların etkin kullanımı için aşağıdaki sorgunun yapılması önerilir: - - Sayılar yorumlanmış mı? Hedefler ve beklentilere göre başarı göstergesi sayılacak verilerin yanına derecelerine uygun olarak “gülen yüzler” eklenebilir. Tabloların sunumunda hem sayıların hem de yorumların bir arada verilmesine özen gösterilir. Sayısal veri hedefleri uygun mudur? Her gösterge için imleçler ve sayılar ve kullanılabilir. Muhasebe politikaları açıklanmış mı? Hesaplanma yöntemleri, anlaşılmalarını kolaylaştırmak için, sayısal verilerin yanında verilebilir ya da tümü bir arada raporun sonuna koyulabilir. Geçen yıldan cari döneme gerçekleşen tüm değişimler açık olarak belirtilmeli; değişimin neticesi üzerine yorumlar yapılmalıdır. Entelektüel sermaye tablosunda yer alan sayısal verilerin bir kısmı bilgi birikim aktarımı ile bağlantılı olmayıp şirketin genel tanıtımı için kullanılan geçmişe ve arka plana ilişkin (Biz kimiz? Nasıl büyüyoruz? Ne türde müşterilere sahibiz? gibi) bilgiler olabilir. Bunlar, yönetim uğraşlarının ve girişimlerin ihtiyaca uygunluğu ve makul olup olmadıklarının değerlendirilmesini kolaylaştıracak bir zemin hazırlanmasına yardım ederler. Entelektüel sermaye tablosunun önemli bir kısmını oluşturan metnin kaleme alınmasında da özen gösterilmesi salık verilir. Danimarka Kılavuzuna göre metin hedef gruplar tarafından anlaşılabilir olmalı; kanıtlar sunmalı, ikna edici olmalı ve metinde kullanılan terimler açıklanmalıdır. Örneğin daha öncesinde deneyimi olmayan okuyucunun da anlamasını sağlamak için birikim aktarımı, yönetim uğraşları gibi terimler tanımlanmalıdır. On altı sayfalık sade metinden oluşan bir raporun okunması zor ve ağır olacağından içine çizimler, fotoğraflar ve resimler ilave edilerek entelektüel sermaye tablosunun ve verilen mesajların desteklenmesi önerilir. 3.2.2. Danimarka Kılavuzunda Dış Denetim Önerisi 17 Kılavuz dış denetimi de önermekte; dış denetçinin neler yapacağını kısaca belirtmekte ama bu denetimi gerçekleştirecek kurum ve denetçiler hakkında daha fazla detaylı bilgi sunmamaktadır. Kılavuza göre denetçiler aşağıdaki görevleri gerçekleştirirler: - Verileri inceler, kontrol eder ve sayısal değerleri belgeler; Sayısal verilerin oluşturulmasını kontrol eder; iç kontrolleri ve prosedürleri gözden geçirir. Entelektüel sermaye tablosunun şirket içindeki yeri ve önemini değerlendirir. Entelektüel sermaye tablosunda yer alan bilginin ihtiyaca uygunluğunun ve doğruluğunun tespitini yapar. 3.2.3. Entelektüel Sermaye Tablolarının Analizi DMSTI (2003b) Entelektüel sermaye tablosunun analizinde ortak bir metodoloji yaratılması yönünde hazırladığı kılavuzda aşağıdaki üç başlık altında toplanan soruların yanıt aranmasını tavsiye eder: - Kaynaklar: Şirketin kaynakları nasıl oluşuyor? Faaliyetler: Bilgi kaynaklarını güçlendirmek için şirket ne yapmaktadır? Etkiler: Şirketin bilgi yönetimi işinin etkileri nelerdir? Çalışanlar, müşteriler, süreçler ve teknolojilerden oluşan şirket bilgi kaynaklarının her biri bu üç soru ile irdelenmesi sağlık verilir. Böylece entelektüel sermaye tablosunun değerlendirilebilmesini sağlayacak 3x4’lük bir analiz matrisi oluşturulur. Bu Analiz Matrisi Şekil 3’de gösterilmiştir. Değerlendirme Kriteri Birikim Kaynakları Çalışanlar Etkiler Neler Oluyor? . Faaliyetler Ne Yapılıyor? . Kaynaklar Ne Yaratılıyor? . Müşteriler . . . Süreçler . . . Teknolojiler . . . Şekil: 3. DANİMARKA ENTELEKTÜEL SERMAYE TABLOLARI MODELİ İki boyutlu analizin birinci boyutunda yer alan çalışanlar, müşteriler, süreçler ve teknolojiler; ikinci boyutta yer alan unsurların her biri açısından incelenir elde edilen bilgiler Analiz Tablosunda ilgili hücrelere yazılır. 3x4’lük matris üzerinde gösterilen veriler yorumlanarak değerlendirilir. 3.3. Diğer Raporlar Bu bölümde, Kuzey Avrupa ülkeleri Nordika Raporu ile Incas Avrupa ve Alman Entelektüel Sermaye Tabloları ele alınmaktadır. 3.3.1. Nordika Projesinde Entelektüel Sermaye Raporu Nordika Projesi dışsal entelektüel sermaye raporu için bir format vermek yerine raporu düzenleyen firmaların dikkate alması gereken referans noktaları sunar. Danimarka ve Meritum kılavuzlarında ve diğer entelektüel sermaye yaklaşımları çerçevesinde belirlenen bu noktalar aşağıdaki gibidir: 18 1- Bilgi birikiminin genel işleyişi: . Firmanın bilgi birikimi bağlamında, piyasalar, ürünler ve müşterilerle nasıl ilişki kurduğunun ele alınması. . Bilgi birikiminin diğer kaynaklarla nasıl bir etkileşimde olduğu ve onları nasıl etkilediği. . Şirketin ürünlerindeki kullanım değerinin gerçekleştirilmesini bilgi birikiminin nasıl etkilediği. 2- Fırsatlar, hedefler ve rekabet üstünlüğü yaratan uğraşlar . Firmanın pazarları ve hedefleri bakımından fırsatlar . Hedeflere ulaşılmasında gerekli uğraşlar 3- Kaynaklar Firmanın entelektüel sermayesi ve entelektüel sermayenin oluşumu, modeli ve görünümü. 4- Eylemler Firmanın entelektüel sermayeyi kullanması ve geliştirmense bağlı faaliyetler 5- İlişkiler Firmanın değişik entelektüel sermaye kategorilerinin birbirlerine nasıl bağlandığı ve aralarında akışın ne olduğu. 6- Finansal Olmayan Odak Hem finansal hem de finansal olmayan ölçüler kullanılmakla birlikte raporlamada maddi olmayan ölçülere odaklanılması yeni finansal muhasebe tahminleri üretilmemesi. 7- Göstergeler Göstergeler, örnekler ve grafikler tanımlayıcı olmalı ve performans ölçümünü ortaya koymalıdır. Nordika Raporunun ele aldığı diğer bir konuda raporların güvenilirliğidir. Entelektüel sermaye raporlarının güvenilirliğinin sağlanması ve algılanmasında çok farklı yolların olduğunu açıklanır ve bunlar aşağıdaki şekilde özetler: - Firma ile raporlamanın hitap ettiği taraflar arasında bir diyalog kurması, Saikler, eksiklikler, dışarıda tutulmuş önemli bilgiler ve entelektüel sermayenin iyi olmayan yönleri hakkında açık olması, Sunumun doğru ve güvenilir görünmesinin sağlanması, Devamının geleceği konusunda firmanın istekli görünüşü, Raporun düzenlenmesinde üçüncü tarafların değerlendirme ve katkıları, Kamuoyunda tartışılması. Göstergeler konusunda da yeni bir liste vermek yerine nitelikleri üzerinde durulmuştur. Kullanılabilecek örnekler olarak Danimarka ve Meritum kılavuzlarındaki göstergeler sunulmuştur. 3.3.2. Entelektüel Sermaye Tablosu - Made in Germany Alman Kılavuzunun büyük kısmında entelektüel sermaye proje grubunun “deneme-yanılma” yoluyla elde ettiği tecrübenin ayrıntılı tanımı yer alır. Entelektüel sermaye tablolarının firmaların iş başarısına etki eden çeşitli unsurlara açıklık getirmesi dolayısıyla, bu projenin, karar almaya destek verme özelliğine önem veren bir model geliştirildiği söylenebilir. Bu modelin başlama noktası iş çevresindeki olanak ve riskler dahilinde örgütün vizyonu ve stratejisidir. Örgüt buradan entelektüel sermayenin insan, yapısal ve ilişkisel sermaye olarak adlandırılan farklı boyutlarında kendisini nasıl konumlandırdığını tanımlayan ölçüler çıkarır. Entelektüel sermaye tablosu bu unsurların kendi aralarındaki etkileşimin oluşturduğu bilgi birikim sürecini kapsar. Bilgi birikimi süreçleri ve iş 19 arasındaki etkileşim, entelektüel sermaye tablosunda gözlemlenmeyen diğer maddi ve finansal kaynaklarla birleşerek iş başarısını ortaya çıkarır. Alman Modeli ticari çevre içinde vizyonla başlayıp iş başarısıyla sonlanır. Tablonun düzenlenmesinde dört aşama esas alınır. Bu dört aşama altı adıma bölünmüştür. Mevcut durumun tespitiyle başlayıp, entelektüel sermayenin değerlendirilmesiyle süren ve değerlendirmeyle son bulan ilk üç adım birinci aşamayı oluşturmaktadır. Bu aşamada proje ekibinin oluşturulması da anlatılır. İkinci adım olan entelektüel sermayenin değerlendirilmesinde asıl olan performans süreçleridir. Bu noktada Kalite Yönetimi gibi örnek süreç modellerinden yararlanılabileceği belirtilmektedir. Performansın yanı sıra işletmenin piyasadaki başarısı ve performansının etkinliği ve verimliliğine erkti eden çok sayıda maddi olmayan etkileme faktörleri vardır. İnsan sermayesine ilişkin etkileme faktörlerine; temel ve ileri beceri edindirme eğitimi, personele deneyim kazandırma, sosyal beceriler kazandırma, personeli motive etme ve yönetim alanında yetkinlik kazandırma örnek olarak verilmiştir. Yapısal sermayedeki etkileme faktörlerine verilen örnekler, ürün yenilik geliştirme (AR-GE), süreç ve prosedürlerde yenilik geliştirme, kurumsal kültür geliştirme, içsel iletişim ve işbirliği sağlama, bilgi teknolojileri ile açık ve sarih bilgi birikimi sağlama ve bu birikimin aktarılmasıdır. İlişkisel sermaye açısından etkileme faktörleri müşteri ilişkilerinin desteklenmesi, tedarikçi ilişkilerinin desteklenmesi, sosyal taahhütlerin yerine getirilmesinde birlikler ve derneklerle çalışma ve halkla ilişkiler, hissedarlar ve işletme sahipleriyle ilişkilerin gözetilip desteklenmesi, dışsal bilgi birikiminin entegre edilmesi örnek olarak verilmiştir. Üçüncü adım entelektüel sermayenin değerlendirilmesidir. Bu değerlendirmede etkileme faktörleri; kalite, miktar ve sistem açısından ayrı ayrı değerlendirilir. Bu değerle için Alman Kılavuzunun kullandığı ölçek aşağıdaki gibidir: %0 – Kalite, miktar ya da sistem hassas bir biçimde ölçülemez; %30 - Kalite, miktar ya da sistem kısmen etkin; %60 - Kalite, miktar ya da sistem oldukça etkin; %90 - Kalite, miktar ya da sistem (her zaman/kesinlikle) etkin; %120 - Kalite, miktar ya da sistem gereğinden fazla iyi. Üzerinde çok çalışılmış ve çok başarılı neticeler alınan etkileme faktörlerini belirlemek amacıyla ölçeğe %120 ölçüsü de yerleştirilmiştir. Etkileme faktörleri üzerinde yapılan değerlendirme Tablo: 3’deki örnek üzerinde gösterilmiştir. Alman kılavuzunun diğer bir özelliği Portföy/Bilgi Birikimi Değerlendirme Haritasını bir araç olarak kullanmayı önermesidir. Yatay eksende kalite, dikey eksende miktar ölçüleri kullanılarak oluşturulan bu grafik türünde değerlendirme faktörleri sistem baloncukları olarak grafikte gösterilir. Bu kılavuzda geliştirilen ölçek ile önerilen değerlendirme haritası yaygın bir uygulama alanı bulmuştur. Ricarda Projesi (2007) çerçevesinde hazırlanan Pannon Otomotiv Birliği Entelektüel Sermaye Raporu bu ölçeğin kullanıldığı raporlardan biridir. 20 Tablo: 3. Etkileme Faktörlerinin Değerlendirilmesi Çalışanlara beceri kazandırma Yenilik Miktar %50 Açıklama Beceri kazandırma bir çok alanda memnuniyet verici olmakla birlikte daha yapılması gereken işler bulunmaktadır. Kalite %60 … … … Açıklama Üretimde memnuniyet %90’dan fazla olmakla birlikte, mühendislik becerileri %50’nin üzerine çıkmalı, satışlar henüz iyi değil. … Sistem %60 Açıklama Beceri kazandırma eğitimlerinden tüm personel yararlandı; ancak uzmanlaşmayı artırmak istiyoruz. … … Kaynak: ICS- Made in Germany (2007). Kılavuzun işaret ettiği dördüncü adım göstergelerin belirlenip değerlendirilmesi aşamasıdır. Beşinci adım entelektüel sermayenin iletişimini anlatır. Bu kılavuzda da içsel ve dışsal raporlamanın hedef grupları arasında ayrım yapılması tavsiye edilir. Dışsal iletişimde kullanılacak rapor özellikle hissedarlara odaklanacak biçimde çok daha soyut seviyede kaleme alınabilecekken içsel entelektüel sermaye raporu daha detaylı ve özelliklidir. Önerilen tablo yapısı aşağıdaki gibidir: 1234567- Önsöz: Firmamızda Entelektüel Sermaye Tablosu düzenlemenin amacı. Firmanın tanıtımı. İş başarısı ve rekabet üstünlüğü sağlayan uğraşlar. İş ve bilgi birikimi stratejisi. Entelektüel sermayemiz. Geleceği yönelik perspektifler ve ölçüler. Göstergelerin toplanması. Altıncı anlatılan entelektüel sermaye yönetiminde entelektüel sermaye unsurlarının karşılıklı etkileşimini analiz etmekte kullanılan Matris bu kılavuzun özgün araçlarından biri olarak gösterilebilir. Etkileşimi gösteren matris üzerinde dört aşamalı bir ölçek (Etki yok = 0; Düşük etki = 1; Önemli etki = 2; Çok önemli etki = 3) yardımıyla yapılan değerlendirme sonucunda “etkileşim ağı” ortaya çıkarılıp, birbirlerine güç veren iki ya da daha fazla sayıda etkileme faktörünün bir araya gelmesiyle oluşan “dinamolar” (generators) tespit edilir. 3.3.3. Incas Projesi – Made in Europe Incas (2009) entelektüel sermaye tablosu uygulama sürecini anlatan bir rehber niteliğindedir. Hedef kitlesi Avrupa Kobileri olan bu rehberde benimsenen yapısal model pilot proje olarak geliştirilen ICTMade in Germany’de kullanılan firmanın vizyonundan başlayıp iş başarıları ile sonlanan modeldir. Beş aşamada gerçekleştirilen uygulama modeli aşağıdaki gibidir: Adım 0: Ön hazırlık, Adım 1. İş Modeli: Sistem sınırlarının tanımı (firmanın tamamı ya da belirli departmanlarına uygulama kararı); değer yaratma modelinin tanımı; İş stratejisinin tanımı. Bu adım yönetim toplantısı yapılarak gerçekleştirilir. 21 Adım 2. Entelektüel Sermaye Analizi: Entelektüel sermaye faktörlerinin (insan, yapısal ve ilişkisel sermaye) tanımlanması; Bu faktörlerin kalite, miktar ve sistematik etki analizlerinin değerlendirilmesi. Bunlar entelektüel sermaye proje ekibinin düzenlediği birinci çalıştay ile gerçekleştirilen işlerdir. Adım 3. Ölçme: Göstergelerin Toplanması. Her entelektüel sermaye faktörüne 2-6 gösterge kullanılması. İçsel çalışma gerektirir. Adım 4. Stratejinin Mükemmelleştirilmesi ve Ölçümler: Kuvvetli ve zayıf yönler analizi, etki analizi, müdahale edilmesi gereken alanların belirlenmesi gibi entelektüel sermaye analiz sonuçlarının yorumlanması ikinci çalıştay ile yapılır. Adım 5. Entelektüel Sermaye Tablosu Nihai Belgesi: İçsel ve dışsal raporun tamamlanması aşamasıdır. Incas içsel ve dışsal entelektüel sermaye tablosu belgesinin yapı ve içeriğini Tablo. 4’deki gibi belirlemiştir. Tablo: 4. Incas Entelektüel Sermaye Tablosu Belgesinin Yapısı ve İçeriği İçsel Versiyon Dışsal Versiyon İçsel amaçlarla kullanılacağından belgenin yapısı Dışsal kullanımda bankalar gibi paydaşların ve içeriği konusunda Kobiler karar vermekte sayısal verilerle açıklanmış, anlaşılır ve kısa özgürdür. Bununla birlikte, belgenin ayrıntılı sunumları tercih etmekte olmalarının biçimde düzenlenmesi karar almaya esas teşkil dikkate alınması gerekir. Bununla birlikte, etmesini sağlar. bu paydaşların söz konusu Kobiyi ayrıntılarıyla tanımadıkları dikkate alınarak, raporun yorumları da kapsayacak bir bağlamda hazırlanması uygun olur. Dışsal iletişimde kullanılacak Entelektüel Sermaye İçeriğinde olması gerekenler konusunda öneriler Tablosu Belgesi aşağıdaki yapıda aşağıdaki gibidir: düzenlenebilir: 1. Stratejik hedefler 2. Entelektüel Sermayenin mevcut durumu 3. Müdahale alanları ile değişimi ölçmede kullanılan göstergeler 4. Ölçüler / Eylemler 1. ÖnsözEntelektüel Sermaye Tablosu düzenlemenin işletme için ne ifade ettiği. 2. Özet 3. İşletme Modelinin tanımı a. Sistemin sınırları b. Değer Yaratma Modeli c. İşletmenin dışsal çevresi d. Stratejik hedefler 4. Entelektüel Sermayenin mevcut durumu: İnsan sermayesi, yapısal sermaye ve ilişkisel sermayenin, a. Tanımları b. Değerlendirilmesi 5. Entelektüel Sermayenin Geliştirilmesi a. Güçlü ve zayıf yönler b. Ağırlıkların tespiti c. Müdahale alanları 6. Göstergelerin Listesi Kaynak: Incas (2009) 22 Entelektüel sermaye tablosunun bir sistem olarak işletmede kurulabilmesi için, farklı birimleri ve hiyerarşik kademeleri temsil eden proje ekibinin seçilmesiyle işe başlanır. Yukarıda da belirtildiği gibi; ikinci ve dördüncü adımlar çalıştay yapılmasını gerektiren aşamalardır. Bu çalıştaylardan verimli sonuçlar alınabilmesi konusunda Incas proje ekibinin deneyimleri, dışarıdan bir moderatörün görevlendirilmesinin gerekliliğini göstermiştir. Entelektüel sermaye moderatörü, proje ekibi içinde yönetim ile operasyonel kademelerin karşılıklı olarak birbirlerini anlayıp stratejik düşünmeyi gerçekleştirmelerini sağlar. Incas Kılavuzu, entelektüel sermaye analizinde bu kılavuzun pilot projesi olarak gerçekleştirilen Alman Kılavuzundaki araçları daha geliştirerek kullanır. Örneğin değerlendirme ölçeğinde %120 ölçüsü yer almaz1. Yüzdelerle yapılan değerlemeler bar grafiklerine dökülür. Bu çalışmayı proje ekibi üyelerinin faktörleri notlayarak sıralaması işi takip eder. Her faktörün aldığı sıralama derecesi ile toplam içindeki ağırlıklı skoru listelenir. Bir diğer araç, faktörler arasındaki “Karşılıklı Etki Matrisi”dir. Ölçme safhasında faktörler için endikatörler toplanır. Bu göstergelerin hedef değerleri ile bugünkü değerleri tanımlarıyla bir arada listelenir. Strateji mükemmelleştirme safhasında, bar grafiklerine, değerlendirme ölçeklerine, ve etki skoru matrisine dökümü yapılan çalışmalar ayrıca Alman Kılavuzunda da Portföy/Bilgi Birikimi Değerlendirme Haritası olarak adlandırılan Entelektüel Sermaye Yönetim Portfolyosu isimli grafik üzerinde gösterilir. Bu grafik müdahale edilmesi gereken faktörlerin proje ekibi içersinde tartışılmasını kolaylaştırır. 4. Sonuç Kurumsal finansal performans sadece ve doğrudan doğruya finansal unsurların etkisi ve birleşmesi ile ortaya çıkmaz. Finansal ve finansal olmayan unsurların bir araya getirilmesiyle yaratılan değer ile kurumsal performansı gerçekleşir. İşletmenin değer yaratma sürecinin şeffaflığı hem yönetsel açıdan hem de paydaşlarla iletişim açısından çok önemlidir. Tam bu noktada işlevsellik sağlayan Entelektüel sermaye raporlamasında kullanılan araçlar ve yöntemler finansal raporlamadan farklıdır. Parasal değerlerle ölçmeye değil göstergelere dayanan bir metodoloji kullanılır. Karar destek sistemlerinin entegre bir parçası olması dolayısıyla hem bilgi birikimi yönetim aracı hem de iletişim aracı olarak kullanılan entelektüel sermaye raporlarının hedef grubu hem iç kullanıcılar hem de dış paydaşlardır. Bilgi yönetiminde öğrenme sürecine destek sağlayan entelektüel sermaye raporları, dış raporlamada faaliyet raporları içinde yer aldığında işletmenin paydaşlarına sunulan bilgiyi güçlü kılar. Finansal raporlamada olduğu raporlama standartları bulunmamaktadır. Özellikle ileri teknoloji ile çalışan, bilgi üreten ve araştırma yoğun nitelikte olan işletmelerin maddi olmayan varlıklarının etkin yönetilmesini sağlayan entelektüel sermaye yönetimi, ölçümü ve raporlaması; bilgi birikiminin paylaşıldığı ve ekip çalışmasının önemli olduğu işletmelerde çok daha rahatlıkla uygulanır. Entelektüel sermayenin ölçülmesi ve raporlanmasında farklı modeller oluşturulmuş, değişik projeler bazında konu ele alınmış ve entelektüel sermaye raporları düzenleme kılavuzları geliştirilmiştir. Doksanlı yılların ortalarında özellikle Kuzey Avrupalı firmaların geleneksel faaliyet raporlarına ek olarak geliştirdikleri entelektüel sermaye açıklamalarını ve raporlarını bu alanda gerçekleştirilen MERITUM ve Danimarka Projeleri izlemiştir. Bukh ve Johanson (2003)e göre, MERITUM ve Danimarka Projeleri paralel olarak geliştirilmiş çalışmalardır. Her iki proje de entelektüel sermaye 1 Incas’da faktörlerin kalite, miktar ve sitem açısından değerlendirilmesinde kullanılan ölçek şöyledir: %90 Her zaman kesinlikle yeterli; %60 oldukça yeterli; %30 kısmen yeterli ve %0 Yeterli değil. 23 raporlamasını hem değer yaratmaya yönelik bir yönetim aracı, hem de çalışanlara, müşterilere, ortaklara ve yatırımcılara firmanın değer yaratma mekanizmalarını gösteren bir iletişim aracı olarak görürler. Her iki projede de kabul edilen teorik yaklaşım, işletmenin bilgi tabanlı bir sistem olduğudur. Ancak kullandıkları terminoloji ve önerdikleri yöntemler farklılıklar göstermektedir. Bu alandaki diğer bir çalışma Nordika Projesidir. Kuzey Avrupa’da bilimsel araştırma kurumları, kamu ve özel sektör temsilcileri ile işbirliği içersinde Kuzey Avrupa ülkelerinde gerçekleştirdiği bu entelektüel sermaye projesi çerçevesinde bir de rapor yayınlanmıştır. Diğer projeler arasında ise Incas, RICARDA ve RICARDIS gibi Avrupa Birliği projeleri sayılabilir. Kaynaklar Bañegil Palacios, Thomás M. and Ramon Sanguino Galvan, 2007, “Intangible Measurement Guidelines: A Comparative Study in Europe”, Journal of Intellectual Capital, Vol.8, No. 2, pp. 192-204. Bukh, Nikolaj and Ulf Johanson, 2003, “Research and Knowledge Interaction Guidelines for Intellectual Capital Reporting”, Journal of Intellectual Capital, Vol.4, No. 4, pp. 576-587. Claessen, Eggert, 2005, “Strategic Use of IC Reporting in Small and Medium-sized IT Companies”, Journal of Intellectual Capital, Vol.6, No. 4, pp. 558-569. Choong, Kwee Keong, 2008, “Intellectual Capital: Definitions, Categorization and Reporting Models”, Journal of Intellectual Capital, Vol.9, No. 4, pp. 609-638. DATI, 2000, Danish Agency for Trade and Industry - Ministry of Trade and Industry, A Guideline for Intellectual Capital Statements – A Key to Knowledge Management, Kopenhag, ISBN 8790704-51-7, http://www.juergendaum.com/articles/Danish_ICS.pdf DMSTI, 2003a, Danish Ministery of Science, Technology and Innovation, Intellectual Capital Statements – The New Guideline, Kopenhag, ISBN 87- 91258-50-2, www.pnbukh.com/files/pdf_filer/Intellectual_Capital_Statements_-_The_New_Guideline.pdf DMSTI, 2003b, Danish Ministery of Science, Technology and Innovation, Analysing Intellectual Capital Statements, http://en.fivu.dk/publications/2003/analysing EFFAS, 2008, European Federation of Financial Analysts Societies, Principles for Effective Communication of Intellectual Capital, Towards Valuation, Measurement and Disclosure, EFFAS Commission on Intellectual Capital, www.worldici.com/publications/EFFAS_CIC_web.pdf E*KNOW-NET, 2003, A European Research Arena on Intangibles Report of Work Package 2, Intellectual Capital Statements in Firms, www.pnbukh.com/files/pdf_filer/Final_report_WP2.pdf ICS –Made in Germany, 2007, Intellectual Capital Statement – Made in Germany, Federal Ministry of Economics and Labor, Guideline, Berlin, www.eureki.org/eng/documents/wissensbilanz-englishlow.pdf Global Reporting Initiative, 2000-2011, Sustainability Reporting Guidelines, Version 3.1, GRI website. InCas, 2009, Intellectual Capital Statement – Made in Europe, European ICS Guideline, Brussels, www.inthekzone.com/pdfs/Intellectual_Capital_Statement.pdf 24 Mouritsen, Jan; Per Nikolaj Bukh and Bernard Marr, 2004, “Reporting on Intellectual Capital: Why, What and How?”, Measuring Business Excellence, Vol.8, No.1, pp. 46-54. MERITUM, 2001, Measuring Intangibles to Understand and Improve Innovation Management Project Final Report, www.pnbukh.com/files/pdf_filer/FINAL_REPORT_MERITUM.pdf Nordika, 2001, Intellectual Capital Managing and Reporting, A Report from the Nordika Project, Nordic Industrial Fund. Pedrini, Matteo, 2007, Human Capital Convergences in Intellectual Capital and Sustainability Reports, Journal of Intellectual Capital, Vol.8, No. 2, pp. 609-638. RICARDA , 2007, Intellectual Capital Reporting for Regional Cluster and Network Initiatives , Manual on the RICARDA Methodology, www.ricarda-project.org RICARDIS, 2008, Encourage Corporate Measuring and Reporting on Research and Other Forms of Intellectual Capital, RICARDIS: Reporting Intellectual Capital to Augment Research, Development and Innovation in SMEs, European Commission, Report by an Expert Group, www.intangability.com/researchandcollaboration/ricardis/ 25 ENTELEKTÜEL SERMAYENİN RAPORLANMASI: KARŞILAŞTIRMALI BİR DEĞERLENDİRME Yrd. Doç. Dr. İlker Kıymetli Şen Okan Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Özet Entelektüel sermaye son yıllarda işletmelerin sahip oldukları maddi olmayan duran varlıkları kapsayan bir kavram olarak tanımlanmaktadır. Genel kabul görmüş sınıflandırmaya göre entelektüel sermayenin unsurları; insan sermayesi, yapısal sermaye ve müşteri sermayesidir. İşletmelerin entelektüel sermayeden faydalanması ve amaçları doğrultusunda yönetebilmesi için entelektüel sermayeyi ölçmeleri, muhasebeleştirmeleri ve raporlamaları gerekmektedir. Ancak, entelektüel sermayenin hem Türkiye uygulamasında, hem de uluslararası muhasebe standartlarında, finansal tablolarda tam bir şekilde raporlanması ile ilgili bir standardizasyon mevcut değildir. Bu çalışmada entelektüel sermayenin finansal tablolarda raporlanmasına ilişkin yaklaşımlar incelenmiş ve yöntemlerin farklılıkları açıklanmıştır. Anahtar Kelimeler: Entelektüel Sermaye, Finansal Raporlama. REPORTING OF INTELLECTUAL CAPITAL: A COMPERATIVE ASSESMENT Abstract In recent years, the intellectual capital is defined as a concept which is surroundering intangible assets owned by the businesses. According to the generally accepted classification of the components of intellectual capital are human capital, structural capital and customer capital. Businesses need to measure, record in accounts and report intellectual capital in order to benefit from intellectual capital and manage it in accordance with company goals. However, there is not a clear standardization existing in Turkey application and even in international accounting standards on reporting of the intellectual capital in the financial statements. This study examined what are the approaches to the reporting of intellectual capital in the financial statements and described the differences in the methods. Keywords: Intellectual Capital, Financial Reporting. 26 1. Giriş Günümüzde bilgi teknolojisinde yaşanan gelişmeler, küreselleşme ile birlikte, geleneksel işletmecilik anlayışında da değişimler meydana getirmiştir. Bu değişiklikler işletmelerin faaliyetlerini, üretim süreçlerini, organizasyon yapılarını önemli ölçüde etkilemiştir. Geleneksel işletme anlayışında değer katan faktörler daha çok maddi duran varlıklarda oluşurken, modern işletme anlayışında değer katan faktörler daha çok maddi olmayan duran varlıklar üzerinde toplanmaktadır. Günümüzde işletmelerin mali tablolarında maddi olmayan duran varlıklar önemli bir yer tutmaya başlamıştır. Maddi olmayan duran varlıklar genel olarak entelektüel varlıklar olarak tanımlanmakta ve işletmeye kattığı değer de entelektüel sermaye olarak isimlendirilmektedir. Entelektüel sermayenin öneminin her geçen gün artması, entelektüel sermayenin ölçülmesi ve finansal tablolarda raporlanması hususunda önemli çalışmaları beraberinde getirmektedir. Literatürde entelektüel sermayenin ölçülmesi ile ilgili pek çok yöntem bulunmaktadır. Bu yöntemler; piyasa ve defter değeri yöntemi, ekonomik katma değer yöntemi, piyasa katma değeri yöntemi, hesaplanmış maddi olmayan değer yöntemi, entelektüel katma değer sayısı yöntemi, entelektüel sermaye endeksi, dengeli puan tablosu, skandia kılavuzu, Tobin’in Q oranı yöntemi, teknoloji brokeri, maddi olmayan varlıklar cetveli olarak sıralandırılabilmektedir. Mevcut muhasebe sisteminde, entelektüel sermaye kavramı çerçevesinde yapılan yatırımların genellikle varlık olarak kaydedilerek raporlanmasına izin verilmemekte, bu yatırımların büyük ölçüde varlık olarak kaydedilmeden dönem gideri olarak muhasebeleştirilmesi yönünde eğilim bulunmaktadır. Aktifleştirilebilen entelektüel varlıklar sadece telif hakları ve patentler gibi maddi olmayan duran varlıklar olmakla birlikte, sadece bu varlıklar satın alındığında aktifleştirilebilmektedir. Personel için yapılan eğitim harcamaları ise dönemin gelir tablosunda dönem gideri olarak gösterilmektedir. Bu durumda entelektüel varlıkların büyük çoğunluğu işletmenin bilançolarında gösterilmeden, dönemin gelir tablosunda sadece gider olarak görülmektedir. İşletmelerin tüm değerlerinin tam açıklama kavramı çerçevesinde bir bütün olarak raporlanabilmesi için işletmenin sahip olduğu entelektüel değerlerin de bilançoda gösterilmesi gerekmektedir. Entelektüel sermayenin muhasebeleştirilmesi ile ilgili çeşitli çalışmalar bulunmaktadır. Bu çalışmaların başında Leif Edvinsson’un 1997 yılında geliştirmiş olduğu yeni bilanço yaklaşımı gelmektedir. Bu yaklaşıma göre bilançonun aktifindeki maddi duran varlıklar borçlar ve özkaynaklar ile maddi olmayan duran varlıklar ise entelektüel sermaye ile finanse edilmelidir. Bu durumda entelektüel sermayenin özkaynaklar içerisinde yer alması gerekmektedir. Entelektüel sermayenin finansal tablolarda raporlanması ile ilgili şu yaklaşımlar da bulunmaktadır: Artış yaklaşımı, devrim yaklaşımı, melez yaklaşım. Bu yaklaşımlara göre de entelektüel sermayenin finansal tablolara yansıtılıp yansıtılmaması konusunda farklı görüşler mevcuttur. Bu çalışmanın amacı; günümüz işletmelerinin yatırımlarında önemli yer tutan entelektüel varlıkların muhasebeleştirilmesi ve finansal tablolarda raporlanması yöntemlerinin karşılaştırılmasıdır. Karşılıklı değerlendirme sonucunda entelektüel sermayenin muhasebeleştirilmesi ve raporlanması yöntemlerinin zayıf ve üstün yönlerinin tespit edilmesi çalışmanın konusunu oluşturmaktadır. Çalışmanın ikinci bölümünde entelektüel sermayenin raporlanmasına ilişkin yaklaşımlar açıklanmış, üçüncü bölümde UMS’ye göre entelektüel sermayenin raporlanması konusu incelenmiş, son olarak sonuç ve öneriler kısmında ise raporlama yaklaşımları karşılaştırılmıştır. 2. Entelektüel Sermayenin Raporlanmasına İlişkin Yaklaşımlar Entelektüel sermaye kalemlerinin maddi olmayan varlıklar olması ve parayla ölçülmesinin zor olması, entelektüel sermaye unsurlarının bilançoda raporlanmasını zorlaştırmaktadır. Oysa, işletme ile ilgilenen tarafların finansal tablolardan yararlanabilmeleri için, finansal tablolarda yer alan bilgilerin doğru, gerçekçi ve güvenilir olması gerekmektedir. Muhasebenin temel kavramlarından sosyal 27 sorumluluk, önemlilik ve tam açıklama kavramları açısından da entelektüel sermaye kalemleri işletmelerin finansal tablolarında yer almalıdır. Bu ihtiyacı karşılayabilmek için, işletmelerin muhasebe bilgi sistemlerinde uyumlaştırma çalışmaları yapılmalıdır. Entelektüel sermaye raporları, bir işletmenin bilgi yönetimi etkinlikleri ile faaliyetlerin devam ettirilebilmesini sağlayan, geniş bilgi kaynaklarının karmasını göstermekle (Şamiloğlu, 2002: 222) birlikte; işletmelere hangi maddi olmayan duran varlıklara sahip olduklarını, satın aldıklarının neler olduğunu ve bu varlıkların ilgili tarihteki değerlerinin ne olduğunu açık bir şekilde görme imkanı sağlamaktadır. (Önce, 1999: 81) Günümüzde birçok büyük işletme entelektüel sermaye unsurlarını işletme içi raporu olarak hazırlamaktadır. Bunu gerekli kılan şartlar aşağıdaki gibi sıralanabilmektedir: (Alagöz ve Özpeynirci, 2007: 175) Faaliyetlerin verimliliğini ve entelektüel sermayenin yönetimi, ölçümlenmesi ve de değerlendirilmesine fayda sağlaması, Entelektüel sermayeden kaynaklanan mevcut ve gelecek dönemlere ilişkin gelir tahminlerinin yapılmasını kolaylaştırması, Etkili teşvik uygulamalarının tespit edilmesine yardımcı olması, Çalışan katkılarını entelektüel sermaye ve karlarla ilişkilendirmeye imkan vermesi, Entelektüel sermaye kaynaklarını stratejik vizyonla birleştirmeye olanak tanıması, Çalışanların motivasyonunu arttırması, Çalışanların ve müşterilerin bilgi, müşteri memnuniyeti ve sadakatini arttırmak için politikalar geliştirilmesine yardımcı olması, Yöneticilerin değer ifade eden varlıkların korunması ve geliştirilmesi üzerine odaklanmalarına zemin oluşturması. Entelektüel sermayenin muhasebeleştirilmesi ve raporlanmasında karşılaşılan sorunlar aşağıdaki gibi sıralanabilmektedir: (Alagöz ve Özpeynirci, 2007: 179) İnsan becerisine, bilgi temeline ve teknolojik kapasiteye yapılan yatırımları yönetmek için daha iyi araçlara duyulan ihtiyaç, Entelektüel sermayenin onaylandığı ve onaylanmadığı şirketler arasındaki farkı ortaya koyabilecek muhasebe ölçümlerine duyulan ihtiyaç, Uzun vadede insan becerisine, bilgi temeline ve teknolojik kapasiteye yapılan yatırımların getirisini ölçebilme ihtiyacı. Tüm bu sorunlarla birlikte entelektüel sermayenin raporlanması ile işletmelerin elde edebileceği aşağıda sıralanan pek çok fayda bulunmaktadır: (Seetharaman, Sooria, Soravanon, 2002: 128-148) Entelektüel sermaye raporları finansal tablolarla birlikte, işletmenin tam değerini ortaya koymaktadır, İşletme içindeki planlama ve karar alma durumlarında gerekli olan bilgileri sağlamaktadır, Entelektüel sermayenin ve getirilerinin etkin kullanımıyla ilgili bilgiler sağlamaktadır, İşletmelerin zayıf yönlerini ve ortaya çıkması olası sorunları belirlemektedir, Finansal sonuçlarla entelektüel sermaye arasında bağ kurmaktadır, İşletme için işletme ilgilileri bakış açısında şeffaflık oluşturmaktadır, Düşük sermaye maliyetleri neticesinde daha yüksek hisse senedi fiyatlarına ulaşılmasını sağlamaktadır, Çalışanların değerinin belirlenmesi ile nitelikli çalışanlar ve ticari anlaşmalar için işletmeyi daha cazip hale getirmektedir, Uzun dönem hedeflerini desteklemekle birlikte pazarlama aracı olarak kullanılabilmektedir. Entelektüel sermaye kalemlerini oluşturan entelektüel varlıkların raporlanmasıyla ilgili literatürde daha çok üzerinde durulan dört temel yaklaşımdan söz edilebilmektedir. Bu yaklaşımlar pek çok 28 araştırmacı tarafından çeşitli isimlerle adlandırılmıştır ancak içerik olarak birbirine benzemektedir. Bu raporlama yaklaşımları; yeni bilanço yaklaşımı, artış yaklaşımı, devrim yaklaşımı ve melez yaklaşımları olup aşağıda bu yaklaşımlar açıklanmaktadır. 2.1. Yeni Bilanço Yaklaşımı Entelektüel sermayenin muhasebeleştirilmesi ve raporlanmasına yönelik çalışmaların başında Leif Edvinsson’un 1997 yılında geliştirdiği yeni bilanço yaklaşımı gelmektedir. Bu yaklaşıma göre bilançonun aktif tarafındaki maddi varlıklar finansal sermaye yani borçlar ve özsermaye ile, maddi olmayan varlıklar yani entelektüel varlıklar da finansal olmayan sermaye ile yani entelektüel sermaye ile finanse edilmelidir. Yeni bilanço yaklaşımına göre işletme bilançoları aşağıdaki şekildeki gibi ele alınmalıdır: (Kremov, 2011: 83) Şekil 1: Bir Kaynak Unsuru Olarak Entelektüel Sermaye Aktif BİLANÇO Pasif Maddi Varlıklar Varlıklar Borçlar Özsermaye Resmi Bilanço Maddi Olmayan Varlıklar Şerefiye Teknoloji Yetenek Entelektüel Sermaye Gizli Değerler Yeni bilanço yaklaşımına göre entelektüel sermaye, özsermaye ile aynı şekilde ele alınması gereken bir kaynak unsurudur. Türkiye’de son yıllarda entelektüel sermayeyle ilgili pek çok çalışmalar yapılmaktadır. Bu çalışmalar sonucunda TDHP’de boş bırakılmış olan hesapların kullanılmasıyla entelektüel sermayenin muhasebeleştirilmesi sorununu en azından günümüz için giderilebileceği ve araştırmalara devam edilebileceği öne sürülmektedir. Bu çalışmalara göre entelektüel sermayenin muhasebeleştirilmesi ve finansal tablolara yansıtılması aşağıdaki gibi gerçekleştirilebilmektedir: (Çıkrıkçı ve Daştan, 2002: 28) 265 ENTELEKTÜEL VARLIKLAR HESABI 502 ENTELEKTÜEL SERMAYE HESABI 29 Yukarıdaki kayıt sonrasında entelektüel sermaye ile ilgili değerler bilançoya aşağıdaki gibi aktarılabilmektedir: (Alagöz ve Özpeynirci, 2007: 181) Aktif BİLANÇO Pasif 1. DÖNEN VARLIKLAR 3. KISA VADELİ YBN.KAYNAKLAR 2. DURAN VARLIKLAR 4. UZUN VADELİ YBN. KAYNAKLAR E. Maddi Olmayan Duran Varlıklar 5.ÖZKAYNAKLAR ………… A. Ödenmiş Sermaye 6. Entelektüel Varlıklar - Ödenmiş Sermaye - Ödenmemiş Sermaye (-) - Entelektüel Sermaye 2.2. Artış Yaklaşımı Artış yaklaşımına göre geleneksel finansal hesaplar raporlama sisteminde odak noktayı oluşturmakla birlikte, finansal olmayan bilgilerle desteklenerek yatırımcılara entelektüel sermaye hakkında bilgi vermektedir. Yöntemde, piyasa değeriyle güçlü bir ilişkisi kurulabilen finansal olmayan değerler, geleneksel finansal hesaplarla birlikte yayınlanmaktadır. Piyasa değeri ile direkt olarak ilişkisi olmayan finansal olmayan değerler ise bilanço ile ilişkilendirilmeden ayrı tutulmaktadır. Ayrı tutulan finansal olmayan değerler, gelecek dönemler için gözden geçirilerek bilanço hesapları ile ilişkilendirilebilmektedir. (Sipahi, 2004: 148) Kısaca artış yaklaşımına göre entelektüel sermayeyi oluşturan varlıklardan piyasa değeri ile ilişkisi olanlar, işletmenin sahip olduğu diğer varlıklar gibi finansal tablolara dahil edilmektedir. 2.3. Devrim Yaklaşımı Devrim yaklaşımına göre düzenlenen bilançoların temelinde, entelektüel sermayenin ölçülmesi ve bu ölçümün insan sermayesi, müşteri sermayesi, yapısal sermaye ve de benzeri isimler olarak raporlanması esas kabul edilmektedir. Devrim yaklaşımına göre hazırlanan bilançolar, entelektüel sermaye bilançosu olarak adlandırılmaktadır. Bu yaklaşımda, entelektüel sermayenin değerini firmaların piyasa değeri ile defter değeri arasındaki fark belirlemektedir. Bu fark yani defter değerinden fazla olan kısım, çeşitli entelektüel sermaye kalemlerinde izlenmektedir. Bu yaklaşımın en önemli avantajı her çeşit entelektüel sermayenin raporlanmasının mümkün olması iken, en önemli dezavantajı ise her bir entelektüel sermaye unsurunun değerinin tespit edilmesinde genel kabul görmüş bir yöntemin bulunmamasıdır. (Sipahi, 2004: 148) Sonuç olarak devrim yaklaşımına göre entelektüel sermayeyle ilgili bilgiler, işletmenin finansal tablolarına ek olarak yayınlanacak olan entelektüel sermaye ek tablolarıyla raporlanmaktadır. Uygulamada faaliyet raporlarının bir parçası olarak yatırımcılara sunulmaktadır. Böylelikle bir taraftan geleneksel finansal tabloların devamlılığı sağlanmakta iken, diğer taraftan işletme ilgililerine işletmeyle ilgili daha ayrıntılı ek bilgiler verilmektedir. 2.4. Melez Yaklaşım Melez yaklaşımında bazı entelektüel sermaye kalemleri bir çeşit finansal araç gibi düşünülerek bu sermaye kalemlerinin pazarları oluşturulmakta ve fiyatlarının tam olarak belirlenmesi sağlanmaktadır. Piyasada değeri tam olarak tespit edilebilen entelektüel sermaye kalemleri bilanço ile direkt olarak ilişkilendirilmektedir. Bunların dışında kalan entelektüel sermaye kalemleri ise artış yaklaşımında da olduğu gibi içsel bir değerlendirmeye tabi tutulmaktadır. Piyasa değeri ile güçlü bir ilişkisi tespit edilemeyen entelektüel sermaye kalemleri bilançodan ayıklanmakta yani bilanço dışı tutulmaktadır. (Sipahi, 2004: 148) 30 Aslında melez yaklaşım artış yaklaşımı ve devrim yaklaşımını birleştirmektedir. Kısaca melez yaklaşımına göre bazı entelektüel sermaye kalemleri finansal tablolara dahil edilmeli, bazıları ise ayrı raporlar halinde yayınlanmalıdır. 3. Uluslararası Muhasebe Standartlarına Göre Entelektüel Sermayenin Raporlanması Entelektüel sermaye ile ilgili direkt olarak ilişkisi olan bir Uluslararası Muhasebe ve Finansal Raporlama Standardı (UMS/UFRS) mevcut değildir. Maddi olmayan duran varlıklarla ilgili UMS incelendiğinde, mevcut muhasebe uygulamalarına göre hangi yatırımların ve harcamaların varlık olarak muhasebeleştirileceğinin sınırları belirlenmiştir. Maddi olmayan duran varlıklarla ilgili standart olan UMS 38’e göre bir yatırım veya harcamanın maddi olmayan duran varlık sayılabilmesi için; Varlıkla ilişkilendirilen beklenilen gelecekteki ekonomik yararların işletme gerçekleşmesinin muhtemel olması ve Varlığın maliyetinin güvenilir bir şekilde ölçülebilmesi gerekmektedir. (UMS 38: 21) için Maddi olmayan varlık sınıfı standardın 119. maddesinde “benzer nitelikte olan ve işletmenin benzer faaliyetlerinde kullanılan bir varlık grubudur” şeklide tanımlanmaktadır. Standardın aynı maddesine göre bu sınıflar aşağıdaki gibi sıralanmaktadır: Markalar; Ticari başlıklar ve yayın hakları; Bilgisayar yazılımlar; Lisans ve imtiyazlar; Telif hakları, patent ve diğer endüstriyel sahiplik hakları, hizmet ve işletme hakları; Reçeteler, formüller, modeller, tasarımlar ve prototipler ve Geliştirilme aşamasında olan maddi olmayan duran varlıklar. Bu sınıflandırmanın kullanılması, işletmelerin maddi olmayan duran varlıkları ile ilgili finansal bilgilerin mali tablolarda sınırlı bir şekilde açıklanmasına sebep teşkil etmektedir. Bu yaklaşım aynı zamanda işletmelerin piyasa değeri ile defter değeri arasındaki farkın büyümesine neden olmaktadır. Standart; kuruluş giderlerini, eğitim harcamalarını, reklam ve promosyon giderlerini varlık olarak kabul etmemekte, bu harcamaların oluştukları dönemin gideri olarak muhasebeleştirilmesini öngörmektedir. Bununla birlikte UMS 38, işletme içerisinde oluşan şerefiyenin de varlık olarak tanımlanmasına izin vermemekte, sadece işletme birleşmeleri sırasında ortaya çıkan şerefiyenin varlık olarak muhasebeleştirilmesine izin vermektedir. Ayrıca yine bu standart hükümlerine göre, araştırma faaliyetleriyle ilgili yapılan harcamaların varlık olarak muhasebeleştirilmesine izin verilmemekte, sadece geliştirmeyle ilgili yapılan harcamaların belirli şartları taşıması halinde varlık olarak muhasebeleştirilmesine izin verilmektedir. (Kıymetli Şen, 2010: 310) Bu standart çerçevesinde entelektüel sermayenin üç unsuru olan insan sermayesi, yapısal sermaye ve müşteri sermayesiyle ilgili değerlendirme yapıldığında aşağıdaki sonuçlar çıkarılabilmektedir: (Erkuş, 2004: 309) İnsan sermayesinin geliştirilmesi için yapılan eğitim harcamaları ve profesyonel personele ödenen ücretler, Yapısal sermayeyle ilgili olarak yapılan kuruluş giderleri ile yeniden yapılanma giderleri, Müşteri sermayesiyle ilgili olarak yapılan reklam ve promosyon giderleri, İşletme bir bütün olarak değerlendirildiğinde ise işletme içerisinde üretilen şerefiyeler bu standart hükümlerine göre varlık olarak kabul edilmemektedir. UMS 38’de entelektüel sermayenin finansal tablolarda raporlanmasına büyük ölçüde izin verilmemektedir. Standartta, işletmenin kendi bünyesinde bilgi ve tecrübe ile oluşturduğu değerlerden ziyade, bir bedel karşılığında dışarıdan satın alınan değerlerin raporlanmasına izin verilmektedir. Bu nedenle, entelektüel sermayenin raporlanması hususunda UMS 38’in yetersiz kaldığı görülmektedir. (Çıkrıkçı ve Daştan, 2002: 26) 31 Bu yetersizliğin giderilmesi için, finansal raporlama açısından maddi olmayan duran varlıkları UFRS yeniden tanımlamalı ve piyasa fiyatı ile defter değeri arasındaki farkın yatırımcılar tarafından tam olarak bilinmesi sağlanmalıdır. Entelektüel sermayenin raporlanması bu eksikliğin giderilmesi için bir köprü vazifesi görebilmekte ve yatırımcıların ekonomik kararlarında daha bilgili olmaları sağlanabilmektedir. (Ünal, 2010: 35) 4. Sonuç ve Öneriler Günümüzde teknoloji ve bilgideki sürekli artış ve değişim sürecinde işletmelerin en önemli rekabet avantajlarından biri, rakipler ile farkı ortaya koyan unsurların başında gelen entelektüel sermayedir. Geleneksel muhasebe sistemi; teknoloji, uzmanlık, bilgi, deneyim, müşteri portföyü, dağıtım kanalları, yetenekli ve kaliteli personel gibi entelektüel sermaye unsurlarının finansal tablolarda tam olarak raporlanmasında yetersiz kalmaktadır. Entelektüel sermayenin finansal tablolarda raporlanması ile ilgili literatürde farklı isimler altında pek çok yöntem olmasına rağmen bu yöntemleri dört başlık altında toplamak mümkündür. Bu raporlama yaklaşımlarından birincisi olan yeni bilanço yaklaşımına göre; entelektüel varlıklar bilançoda maddi olmayan duran varlıklar sınıfında, entelektüel sermaye ise özkaynaklar sınıfında raporlanmaktadır. Bu yaklaşıma göre entelektüel varlıklar işletmenin sahip olduğu diğer varlıklar gibi bilançoda raporlanmaktadır. Entelektüel varlıkların karşılığı olan entelektüel sermaye de özkaynaklar içerisinde gösterilmektedir. İkinci yaklaşım olan artış yaklaşımına göre, geleneksel finansal tablolar, finansal olmayan bilgilerle desteklenerek işletme ilgililerine işletmenin entelektüel sermayesi ile ilgili bilgi vermektedir. İşletmenin piyasa değeri ile direkt bir ilişkisi kurulabilen entelektüel varlıklar bilanço ile ilişkilendirilmekte, piyasa değeri ile direkt bir ilişkisi kurulamayan entelektüel varlıklar ise bilançoya alınmadan ayrı tutulmaktadır. Ayrı tutulan bu finansal olmayan değerler gelecek dönemler için gözden geçirilerek finansal tablolar ile ilişkilendirilebilmektedir. Performans raporlama yaklaşımı, bağımsız raporlama yaklaşımı veya ek tablo yaklaşımı olarak da bilinen üçüncü yaklaşım olan devrim yaklaşımına göre ise, entelektüel sermaye işletmenin geleneksel finansal tablolarına ek olarak yayınlanmaktadır. Devrim yaklaşımına göre hazırlanan bilançolar, entelektüel sermaye bilançosu olarak adlandırılmaktadır. Bu yaklaşıma göre hazırlanan finansal tabloların temelinde, entelektüel sermayenin ölçülmesi ve bu ölçümün insan sermayesi, yapısal sermaye ve müşteri sermayesi gibi isimlerle raporlanması yer almaktadır. Entelektüel sermayenin değerini, işletmelerin piyasa değeri ile defter değeri arasındaki fark belirlemektedir. Defter değerinden fazla olan kısım çeşitli entelektüel sermaye unsurlarında izlenmektedir. Yaklaşımın en önemli avantajı her çeşit entelektüel sermaye unsurlarının raporlanmasının mümkün olmasıdır. En önemli dezavantajı ise entelektüel sermaye unsurunun değerinin tespit edilmesinde genel kabul görmüş bir yöntemin bulunmamasıdır. Devrim yaklaşımı işletmelerin geleneksel finansal tablolarının, finansal bilgi kullanıcılarına daha doğru ve ayrıntılı bilgiler sağlamaktadır. Dördüncü yaklaşım ise karma yaklaşım olarak da bilinen melez yaklaşımdır. Melez yaklaşım, artış yaklaşımı ve devrim yaklaşımının bileşimidir. Bu yaklaşımın temelini, bazı entelektüel sermaye unsurlarının birer finansal araç gibi düşünülerek pazarlarının oluşturulması ve fiyatlarının tam olarak belirlenmesinin sağlanması oluşturmaktadır. Piyasada değeri tam olarak belirlenebilen entelektüel sermaye unsurları finansal tablolar ile direkt olarak ilişkilendirilmektedir. Bunların dışında kalan entelektüel sermaye unsurları ise artış yaklaşımda olduğu gibi içsel bir değerlendirmeye tabi tutulmaktadır. Piyasa değeri ile direkt bir ilişkisi tespit edilmeyen entelektüel sermaye unsurları finansal tablolardan çıkarılarak ek raporlar şeklinde yayınlanmaktadır. Entelektüel sermayenin ölçülmesi konusunda birçok yöntem bulunmasıyla birlikte bu alanda ortak bir uygulama mevcut değildir. Entelektüel sermayenin ölçülmesinde sağlanacak standardizasyon, bu sermayeyi oluşturan varlıkların muhasebeleştirilmesi ve raporlanmasında da belirli bir tekdüzeliği beraberinde getireceği kanısını taşımaktayız. 32 6102 sayılı yeni Türk Ticaret Kanunu muhasebe uygulamalarında önemli değişiklikleri beraberinde getirmektedir. Bu değişikliklerin en önemlisi UMS/UFRS’lerin direkt çevirisi olan Türkiye Muhasebe ve Türkiye Finansal Raporlama Standartlarını 01.01.2013 tarihinden itibaren halka kapalı olan sermaye işletmelerinin de uygulayacak durumda olmasıdır. UMS/UFRS’ye göre şirketlerin gerçeğe uygun değerleri üzerinden raporlama yapmaları esastır. Bu açıdan bakıldığında da entelektüel sermayenin ölçülmesi, muhasebeleştirilmesi ve raporlanmasında belirli bir standart uygulamanın sağlanması gerekmektedir. Sağlanacak tekdüzelik, farklı işletmeler arasında verilerin karşılaştırılmasına imkan verecektir. Bu itibarla entelektüel sermayenin raporlanması yaklaşımlarından yeni bilanço yaklaşımının kullanılması hem gerçeğe uygun değer üzerinden raporlama yapılmasına, hem de işletmelerin finansal tablolarının hem farklı zamanlarda kendisi ile hem de başka işletmelerle karşılaştırılmasına olanak sağlayacaktır. Kaynakça Alagöz, A. ve Özpeynirci, R. 2007, Bilgi Toplumunda Entelektüel Varlıklar ve Raporlanması, Afyon Kocatepe Üniversitesi, İİBF Dergisi, 9 (11), 167-184. Çıkrıkçı, M. ve Daştan, A. 2002, Entelektüel Sermayenin Temel Finansal Tablolar Aracılığıyla Sunulması, Bankacılar Dergisi, 43, 18-32. Edvinsson, L. 1997, Developing Intellectual Capital at Skandia, Long Range Planning, 30 (3), 366-373. Erkuş, H. 2004, Geleneksel Raporlama Yöntemlerinin Yeni Ekonomi Karşısındaki Durumunun İrdelenmesi ve Entelektüel Sermayenin Raporlanması, Süleyman Demirel Üniversitesi İİBF Dergisi, 9 (2), 303-324. Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standartları Kurulu, TMS 38 Maddi Olmayan Duran Varlıklar, http://www.tmsk.org.tr/index.php?option=com_content&task=view&id=145&Itemid=69&lang= tr (Erişim: 30.01.2011) Kıymetli Şen, İ. 2010, Üretim İşletmelerinde Türkiye Finansal Raporlama Standartlarının (TMS/TFRS) Maliyet Sistemlerine Etkileri ve Bir Uygulama, Yayınlanmamış Doktora Tezi, (Sosyal Bilimler Enstitüsü, Marmara Üniversitesi) Kremov, R. 2011, Entelektüel Sermayenin Ölçülmesi, Raporlanması ve İşletme Performansına Etkisi: Örnek Bir Uygulama, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, (Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara Üniversitesi) Önce, S. 1999, Muhasebe Bakış Açısı ile Entelektüel Sermaye, Eskişehir: Anadolu Üniversitesi, Yayın No. 1100. Seetharaman, A., Sooria, H., Soravanon, A.S. 2002, Intellectual Capital Accounting and Reporting In The Knowledge Economy, Journal of Intellectual Capital, 3 (2), 128-148. Sipahi, B. 2004, Entelektüel Sermayenin Finansal Tablolarda Raporlanmasına İlişkin Yaklaşımlar, Muhasebe ve Finansman Dergisi, Sayı.24, 146-149. Şamiloğlu, F. 2002, Entelektüel Sermaye, Ankara: Gazi Kitapevi. Ünal, O. 2010, Entelektüel Sermayenin Raporlanması ve UMS 38 Maddi Olmayan Duran Varlıklar Standardı Kapsamıinda Değerlendirilmesi, Ticaret ve Turizm Egitim Fakültesi Dergisi, Sayı.2, 2039. 33 Entelektüel Sermayenin Raporlanmasına İlişkin Yöntemler: Karşılaştırmalı Değerlendirme Yrd. Doç. Dr. Serkan Terzi Çankırı Karatekin Üniversitesi, Yapraklı Meslek Yüksekokulu Öğretim Görevlisi Özet Entelektüel sermaye, bilgi ekonomisindeki gelişmeye paralel olarak günümüzdeki organizasyonlar için çok önemli bir değer haline gelmiştir. Ancak geleneksel finansal tablolarda işletmelerin sahip oldukları maddi olmayan değerlerin tamamı yer almamaktadır. Halbuki finansal tablolara alınmayan bazı entelektüel sermaye unsurları, işletmelerin gelecekteki değerinin oluşmasında önemli bir paya sahiptir. Bundan dolayı günümüzde entelektüel sermaye varlıklarının raporlanması hem yöneticiler, hem de yatırımcılar açısından önemli hale gelmiştir. Bu çalışmada entelektüel sermayenin raporlanmasına ilişkin yöntemler incelenmiş olup, muhasebe uygulamalarına yön veren çeşitli ülkelerdeki entelektüel sermayenin raporlanmasına yönelik düzenlemeler karşılaştırmalı olarak incelenmiştir. Anahtar Kelimeler: Entelektüel Sermaye, Finansal Raporlama, Maddi Olmayan Duran Varlıklar Methods for Reporting of Intellectual Capital: Comparative Assessment Abstract In today’s organizations, intellectual capital has become a very important value in parallel with developments in the knowledge economy. However, traditional financial statements of corporations have not included all intangible assets. Whereas, some intellectual capital elements, excluded from financial statements, have significant effects on corporations’ future values. Therefore, reporting of intellectual capital has become important for both today’s managers as well as investors. This study examined methods for reporting of intellectual capital and comparatively analyzed accounting practices that shape the arrangements for reporting of intellectual capital in various countries. Keywords: Intellectual Capital, Financial Reporting, Intangible Assets 34 1. Giriş Küreselleşme sonucunda teknolojide meydana gelen gelişmeler bilgi ekonomisini her geçen gün arttırmaktadır. Bilgi ekonomisindeki gelişme ile birlikte işletmelerin maddi varlıklarının yanında maddi olmayan varlıkları daha fazla önem kazanmaya başlamış ve bu durum, işletmelerin özkaynak değeri ile piyasa değeri arasındaki farkın önemli düzeyde artmasına neden olmuştur. Bunun sonucunda da işletmelerin piyasa değerinin belirlenmesinde maddi olmayan varlıkların payı önemli bir unsur haline gelmiştir. Günümüzde işletme değerinin hesaplanmasında entelektüel sermayenin önemi artmış olmasına rağmen muhasebeleştirilme ve raporlanmasında literatürde ortak bir uygulama bulunmamaktadır. İşletme düzeyinde entelektüel sermayenin ölçülmesi ile ilgili literatürde çok sayıda yöntem vardır. Bu çalışmada bu yöntemlerden literatürde en çok bilinenleri incelenmiş olup, bunlar; piyasa değeri/defter değeri yöntemi, balanced scorecard yöntemi, tobin q yöntemi, skandia yöntemi ve entelektüel sermaye endeksi yöntemleridir. Bu çalışmada, entelektüel sermayenin finansal tablolarda raporlaması ile ilgili yöntemler açıklanmış ve muhasebe uygulamalarına yön veren ülkeler olan Amerika, Avrupa Birliği ve Uluslararası Muhasebe Standartları Kurulu (IASB) tarafından yapılan düzenlemeler karşılıklı olarak incelenmiştir. Yapılan bu çalışmada entelektüel sermayenin raporlanmasında kullanılan yöntemlerin farklılıkları açıklanmıştır. Ayrıca Türkiye’de mevcut muhasebe sistemi ve 01.01.2013 yılından itibaren uygulanacak olan Türkiye Finansal Raporlama Standartları (TFRS) açısından da entelektüel sermaye raporlaması incelenmiştir. 2. Entelektüel Sermaye Kavramı ve Unsurları İşletmelerin faaliyetlerinin sürdürmeleri için fiziksel sermaye (stoklar, teçhizat, fabrika v.b) ve finansal sermaye (nakit, yatırımlar, alacaklar, vb.) yanında entelektüel sermayeye de ihtiyaç duyulmaktadır (Arslan, 2004: 78). Günümüz bilgi ekonomisinde bir işletmenin değeri, maddi varlıklarının yanında işletme bünyesinde çalışan insanların, işletme stratejilerinin, yapısının, sistemlerin, süreçlerin ve müşterilerinin oluşturduğu değerden etkilenmektedir. Bu bileşenler, entelektüel sermaye kavramını ortaya çıkarmıştır (Alagöz ve Özpeynirci, 2007: 170). Entelektüel sermayenin tanımı ve sınıflandırmaları ile ilgili 20 yıldan beri teorik analizler yapılmış ve sürekli değişim göstermiştir. Bu süreç içinde çok sayıda tanım ve sınıflandırmalar yapılmıştır. Entelektüel sermayenin tanımlarından bazıları aşağıdaki gibidir (Andrikopoulos, 2010: 180-181): İşletmeler için değere dönüşen bir bilgi, Tüm maddi olmayan duran varlıklar, Piyasada rekabet avantajı sağlayan bilgi, tecrübe, organizasyonel teknoloji, müşteri ilişkileri ve profesyonel yetenekler, Entelektüel malzeme olarak tanımlamış ve bu malzemenin bilgi, entelektüel varlıklar ve tecrübeden oluşan değer. Yapılan tanımların ortak noktasını ise bilgiye dayalı ve birçok maddi olmayan değerler arasındaki etkileşim oluşturmaktadır. Diğer bir ifadeyle entelektüel sermaye, bir işletmenin büyümesine ve işletmenin değerine etkide bulunup işletmelerin finansal tablolarında yer almayan, bu nedenle de yatırımcılar için “görünmez” bir nitelik taşımakta olan kaynaklardan oluşmaktadır (Arslan, 2004: 7879). Genel anlamıyla entelektüel sermaye, bir işletmenin defter değeri ile bu değere ödenilmeye hazır olunan değer arasındaki fark olarak tanımlanmaktadır (Aslanoğlu ve Zor, 2006: 153). Entelektüel sermayenin gelişim süreçleri aşağıdaki tabloda özetlenmiştir (Özveren ve Yıldız, 2010: 277-278). Tablo 1: Entelektüel Sermayenin Gelişimi Dönemler Gelişmeler 1980’lerin başları Maddi olmayan duran varlıklar genellikle şerefiye olarak düşünülmüştür. 1980’lerin ortaları Bilgi çağındaki değişimle birlikte işletmelerin piyasa değeri ile finansal tablo değerleri 35 arasındaki farklar incelenmiştir. Literatürdeki bazı araştırmacılar, entelektüel sermaye için ölçüm yöntemleri tanımlanmıştır. 1990’ların başları Entelektüel sermayenin sistematik olarak ölçülmesi ve raporlanmasına ilişkin çalışmalar yapılmaya başlanmıştır. 1990’ların ortaları 1994 yılında Skandia işletmesinin entelektüel sermaye ile ilgili yıllık raporu yayınlanmıştır. Entelektüel sermaye ile ilgili kitaplar yazılmıştır. 1990’ların sonları Entelektüel sermaye konusu araştırmacılar açısından çok önemli hale gelmiş ve bu konuyla ilgili bir çok proje çalışması başlamıştır. Örneğin Meritum projesi, Danimarka hükümetinin çıkardığı rehber. OECD tarafından bu konuyla ilgili bir sempozyum düzenlenmiştir. 2000’lerin başları Entelektüel sermayenin önemi global olarak idrak edilmiş ve dünyanın bir çok yerinde entelektüel sermayenin ölçülmesi ve raporlanmasına yönelik çalışmalar yapılmaya başlanmıştır. Literatürde entelektüel sermaye kavramındaki farklılık, entelektüel sermayenin sınıflandırması için de geçerlidir. Bu farklılıkların, Sveiby (1997), Stewart (1997) ve Edvinsson (1997)’in birbirlerinden bağımsız olarak yapmış oldukları sınıflandırma paralelinde olduğu görülmektedir. Stewart’ın yaklaşıma göre, entelektüel sermaye insan, yapısal ve müşteri sermayesi olmak üzere üç temel unsurdan oluşurken Leif Edvinson’un benimsediği yaklaşıma göre ise entelektüel sermaye, insan sermayesi ve yapısal sermaye olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Bununla birlikte, bugün entelektüel sermayeyi oluşturan üç ana unsur üzerinde büyük ölçüde görüş birliği oluşmuş durumdadır (Aslanoğlu ve Zor, 2006: 153). Literatürde yapılan sınıflandırmalar da dikkate alındığında, entelektüel sermayeyi oluşturan unsurlar, insan sermayesi, müşteri sermayesi ve yapısal (organizasyonel) sermaye olarak sınıflandırılabilmektedir (Bkz. Tablo 2). İnsan Sermayesi: İşletme çalışanlarının bireysel olarak kendilerine verilen görevleri yerine getirebilmeleri için sahip oldukları ve kullandıkları bilgilerin, yeteneklerin, becerilerin, yenilikçi ve üretici özelliklerinin bir araya toplanmış biçimidir. İnsan sermayesi unsuru, ölçülmesi ve hesaplanması açısından entelektüel sermaye unsurlarının en problemli kısmını meydana getirmektedir (Öztürk ve Demirgüneş, 2008: 402). Müşteri Sermayesi: İşletmenin müşteri, tedarikçi ve toplumun geri kalan kesimiyle ilişkisinin değerini ortaya koymakta ve söz konusu kişilerin organizasyona bağımlılıklarını ifade etmektedir. Müşteri sermayesi, işletmenin unvan değeri ve satış yaptığı kişi ve kuruluşlarla devam eden ilişkileri olarak tanımlanabilmektedir. Entelektüel varlıkların üç genel kategorisi içinde değeri en belirgin olan müşterilerdir. Bu nedenle finansal raporlardaki etkileri, çalışanların ya da sistemlerin etkilerinden daha fazladır (Ünal, 2010: 28-29). Yapısal Sermaye: İşletmelerin müşterileri için mal üretmesi ve teslimini sağlayan strateji, yapı, sistem ve süreçlerin toplamın ifade etmektedir. Kısaca, piyasanın ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla geliştirilen örgütsel kapasitedir. İşletmede oluşturulan bilgi birikimi ve düzeyi, verilerin elde edilmesi, işlenmesi ve uygulanması sürecini kapsamaktadır. Yapısal sermaye, işletmenin pazar ihtiyaçlarını karşılayabilmeye yönelik örgütsel yetenekler toplam olarak ifade edilebilmektedir (Yereli ve Gerşil, 2005: 19). 1980’lerin sonları 36 Tablo 2: Entelektüel Sermayenin Sınıflandırması ve Unsurları İnsan Sermayesi Müşteri Sermayesi Teknik bilgi Markalar Eğitim düzeyi Müşteriler Mesleki yetenek Müşteri sadakati İş ile ilgili bilgi ve tecrübe Müşteri listeleri Mesleki değerlendirmeler İşletme isimleri İş ile ilgili yetkinlik Siparişlerdeki artışlar Girişimcilik ruhu, yenilikçilik, Dağıtım kanalları sorumluluk almak İşletmeler arası işbirliği Değişime açık olmak Lisans anlaşmaları Franchising anlaşmaları Yapısal Sermaye Entelektüel Varlıklar Altyapı Varlıkları Patentler Yönetim felsefesi Telif hakları Örgüt kültürü Ticari sırlar Yönetim süreçleri Tasarım hakları Bilgi sistemleri Ticari markalar Finansal ilişkiler Hizmet markaları Kaynak: Moolman, 2011: 21 3. Entelektüel Sermaye Ölçüm Yöntemleri Literatürde entelektüel sermayenin ölçülmesine yönelik çok değişik yöntemler mevcuttur. Ancak bu bölümde en çok bilinen ve kullanılan yöntemlerden bazıları açıklanmıştır. 3.1. Piyasa Değeri/Defter Değeri Yöntemi Entelektüel sermayenin ölçümünde en yaygın olarak bilinen göstergesi, piyasa değerinin defter değerine oranıdır. Bir işletmenin aktiflerini finanse etmek üzere kullandığı özkaynaklarının hisse senedi başına düşen payı, o işletmenin hisse senetlerinin defter değerini göstermektedir. Bu yöntemin en önemli avantajı ise, basit olmasıdır. Ayrıca verilerin elde edilmesi kolaydır. Buna karşın işletmenin entelektüel sermaye değerini yansıtmada bazı değerleri dikkate almamasından dolayı yetersiz kalmaktadır (Çetin, 2005: 364). 3.2. Balanced Scorecard Yöntemi R.S Kaplan ve D.P Norton tarafından 1992 yılında maliyet muhasebesi ve uzun dönem rekabetin devamı konularının birleşimi ile ortaya çıkartılmıştır. Bu yöntem, işletmelerin faaliyetlerindeki sebep sonuç ilişkilerini açıklayacak şekilde hazırlanmakta, isletmenin değerleri fiziksel ölçüler ile açıklanmaya çalışılmaktadır. İşletmenin amaçlarına finansal amaçlardan daha geniş bir alan kazandırmakta ve sadece yeni bir ölçü olarak değil, yönetim sürecinin de düzenleyici bir çerçevesi olarak kullanılmaktadır. Bu yöntemde işletmenin performansı finansman, müşteriler, iç işleyiş yönetimi, öğrenme ve bilgi olarak dört farklı açıdan değerlendirilmektedir (Hobikoğlu, 2011: 94). 3.3. Tobin Q Yöntemi Bu yönteme göre bir işletmenin entelektüel sermaye değeri, işletmenin piyasa değeri ile varlıklarının yenileme değeri arasındaki farktır (Özveren ve Yıldız, 2010: 277). Uzun dönemli düşünüldüğünde bu oran endüstriden endüstriye farklılık göstermektedir. Örneğin, entelektüel sermaye unsurlarının çok yoğun olduğu yazılım endüstrilerinde bu oran 7’lere kadar çıkmakta iken, demir-çelik endüstrisinde yaklaşık 1 civarında olmaktadır. Yapılan ölçümlere göre q değerinin 1’in üzerinde çıkması, işletmenin hem entelektüel varlık değerlerleri, hem de karlılığı bakımından benzer işletmelere göre daha yüksek seviyelerde olduğu anlamına gelmektedir (Yereli ve Gerşil, 2005: 23). 3.3. Skandia Yöntemi Skandia, 1985 yılında kendi içinde yayınlanmak üzere entelektüel sermaye raporu geliştirmiştir. Sonra bu rapor 1994 yılından itibaren işletme dışına yönelik olarak da hazırlanıp yayınlanmıştır. Bu raporlarla işletmenin kapalıda kalmış unsurlarının ölçülmesi yoluyla işletme değeri belirlenmeye çalışılmıştır. Skandia’nın bu entelektüel sermaye raporları, entelektüel kaynaklardan değer üretme ve 37 entelektüel kaynakların yönetilmesi ile ilgili bilgilerin işletme içindeki ve dışındaki bilgi kullanıcılarına aktarılmasında bir ilktir. Finansal muhasebe tablolarına yapılan bu ekler sadece rakamları değil aynı zamanda niteliksel verileri de içermektedir. Leif Edvinson, Skandia işletmesine entelektüel sermaye yöneticisi olarak atandıktan sonra 1991 yılında kılavuz (Navigator) olarak adlandırılan dinamik ve bütüncül bir entelektüel sermaye raporlama modeli geliştirilmiştir. Bu yöntemde beş boyut üzerinde odaklanmıştır. Bunlar; finansal boyut, müşteriler boyutu, süreçler boyutu, yenileme ve geliştirme boyutu ve insan boyutudur. Bu yöntemde entelektüel sermayeyi insan sermayesi, yapısal sermaye ve müşteri sermayesi olmak üzere üç kısımda incelemektedir. Kılavuz yöntemi bu beş temel alanda, işletme içinde yıllık olarak takip edilen 30’un üzerinde gösterge kullanır. Bu gösterge sistemi anahtar performans rasyoları, bilanço ve gelir tablosu gibi oranları içermektedir (Demir ve Taşkın, 2008: 1698-1699). 3.4. Entelektüel Sermaye Endeksi Yöntemi John Roos ve Goran Roos stoklara ve entelektüel sermaye akışlarına vurgu yaparak, entelektüel sermaye göstergelerinin bir entelektüel sermaye endeksi içinde toplamaları ve endeksin işletmenin piyasa değeri ile ilişkilendirilmesi ile kurdukları bir yöntemdir. Bu yöntemin özellikleri şu şekilde sıralanabilmektedir (Hobikoğlu, 2011: 96): İşletmelerin yapısı ile uyumlaştırılabilen spesifik bir yöntemdir, Endeks entelektüel sermayenin dinamik yapısı ile uyumludur, İşletmenin geçmiş dönemlerdeki performansını da içermektedir, Fiziki varlıkları klasik yöntemlerden farklı bir şekilde incelemektedir, Piyasa değerinin temel alındığı yöntemlerde ortaya çıkabilecek eksikleri kendi içinde düzeltebilme yeteneğine sahiptir. 4. Entelektüel Sermayenin Raporlanması Geleneksel muhasebe sistemi içerisinde entelektüel sermaye unsurlarının ölçülmesi ve finansal tablolarda düzenli olarak raporlanması mevcut uygulamalar açısından mümkün olmamaktadır. Bunun başlıca nedenleri aşağıdaki gibi sıralanabilmektedir (Yereli ve Gerşil, 2005: 25): Entelektüel sermaye unsurlarının finansal tablolarda raporlanması genel kabul görmüş muhasebe ilkelerinden parayla ölçülme kavramına ters düşmektedir. Bu ölçütler maddi olmayan unsurlar oldukları için parayla ölçülmeleri ve raporlanmaları zordur. Geleneksel muhasebe sistemi, işletme gelirlerini tablolara yansıtmakta klasik maliyetleme sistemini kullanmaktadır. Fakat entelektüel sermaye unsurları gelecekte fayda getirecek katma değer unsurlarıdır. Dolayısıyla bunların tarihsel değerlerle finansal tablolarda gösterilmesi işletmenin entelektüel sermayesini doğru ölçememesine neden olabilir. Geleneksel muhasebe sisteminde, işletme varlıklar için dönemsel olarak ayrılan yıpranma payı yani amortisman söz konusudur. Muhasebe Uygulama Genel Tebliğine göre maddi duran varlıklar yanında maddi olmayan duran varlıklar da bu kurala tabidir. Fakat bu entelektüel sermaye için geçerli değildir. Örneğin entelektüel sermaye varlıklarından biri olan bilginin kullanılması durumunda değeri düşmez, tam tersine bilgi yeni bilgileri beraberinde getirir ve geliştirir. Entelektüel sermayenin temel özelliği işletmeyi bir bütün olarak ele alması ve değerlendirmesidir. Fakat geleneksel muhasebe sisteminde işletmenin varlık ve borçlarının ayrı değerlendirilmesi gerekliliği söz konusudur. Perrin'nin, İngiltere’de 51 işletme üzerinde yaptığı araştırmaya göre bu işletmelerin gelirlerinin % 56’sı entelektüel sermaye tarafından elde edilmektedir. Bu sebepten işletmeler, hangi entelektüel sermaye ile hangi gelirin elde edildiğini bilmeleri gerekir. Böylece yönetim, hangi entellektüel sermayenin yatırım yapmaya değer olduğunu ya da hangi entelektüel sermayeye yatırım yapmaya değmeyeceğini bilir (Sipahi, 2004: 146-147). Entelektüel sermayenin işletme dışı ilgililere sunulması, 1990’lı yıllarda bazı işletmelerin yıllık raporlarında başlamıştır. Bu işletmelerden bazıları, İsveç sigorta işletmesi olan Skandia, Danimarka işletmesi Rambøll ve Dow Chemical Company’dır. 1994 yılında Skandia ve Rambøll yıllık faaliyet raporlarında entelektüel sermayelerini çok değişik yönleri ile sunmuşlardır. Aynı yıl, Dow Chemical Company ise entelektüel sermayenin değerlendirilmesi ile ilgili teorik bir çerçeve hazırlamış ve yayınlamıştır (Guthrie, 2000: 7). 38 Literatürde entelektüel sermaye unsurlarının raporlanması için yaygın olarak finansal tablolara özellikle bilançoya ek olarak entelektüel sermaye kaynaklarını ve değerlerini tablolar halinde gösteren tablolar veya raporlar kullanılmaktadır (Yereli ve Gerşil, 2005: 25). Günümüzde ise yıllık faaliyet raporunun bir eki olarak değil, finansal tablolarda sunulması ile ilgili tartışmalar olmaktadır. Entelektüel sermaye ve entelektüel varlığın finansal tablolarda raporlanmasına ilişkin Leadbeater ve Damos'un ortaya koyduğu üç yaklaşım ile birlikte Danimarka ve İsveç firmalarında kullanılan çeşitli raporlamalar bulunmaktadır. Bu yaklaşımlar özet olarak aşağıdaki gibidir (Sipahi, 2004: 148): Finansal tablo yaklaşımı: Bu yaklaşıma göre geleneksel finansal tablolar, raporlamada odak noktayı oluşturmakla beraber finansal olmayan bilgilerle desteklenerek yatırımcılara entelektüel sermaye hakkında bilgi verirler. Piyasa değeri ile güçlü bir ilişkisi kurulabilen finansal olmayan değerler, geleneksel finansal tablolar ile beraber yayınlanırlar. Piyasa değeri ile direkt ilişkisi olmayan finansal olmayan değerler ise finansal tablolar ile ilişkilendirilmezler ve ayrı tutulurlar. Ayrı tutulan finansal olmayan değerler gelecek dönemler için gözden geçirilerek finansal tablolar ile ilişkilendirilebilir. Ek tablo yaklaşımı: Bu yaklaşıma göre, hazırlanan finansal tablolar temelinde entelektüel sermayenin ölçülmesi ve de bu ölçümün insan sermayesi, müşteri sermayesi, yapısal sermaye ve benzeri adlar şeklinde raporlanması yer almaktadır. Bu şekilde hazırlanan finansal tablolara entelektüel sermaye tablosu adı verilmektedir. Bu yaklaşımda, entelektüel sermayenin değerini firmaların piyasa değeri ile defter değeri arasındaki fark belirlemektedir. Defter değerinden fazla olan kısım çeşitli entelektüel sermaye kalemlerinde izlenir. Bu yaklaşımın en önemli avantajı, her tür entelektüel sermayenin raporlanması iken en önemli dezavantajı her bir entelektüel sermaye kaleminin değerinin saptanmasında kabul görmüş bir yöntemin bulunmaması gösterilmektedir. Karma yaklaşım: Bu yaklaşım, yukarıdaki her iki yaklaşımı birleştirmektedir. Bu yaklaşımda, bazı entelektüel sermaye kalemleri bir finansal araç gibi düşünülüp, pazarları oluşturularak fiyatının tam olarak belirlenmesi sağlanır. Piyasada değeri tam olarak tespit edilebilenler finansal tablolar ile direkt olarak ilişkilendirilir. Bunların dışında kalan entelektüel sermaye kalemleri ise artış yaklaşımın da olduğu içsel bir değerlendirmeye tabi tutulur. Piyasa değeri ile güçlü ilişkisi tespit edilmeyen entelektüel sermaye kalemleri finansal tablolardan çıkartılır. Diğer bir ifadeyle bazı entelektüel sermaye kalemleri bilançoda raporlanırken, bazıları da ek tablolar şeklinde yayınlanması gerekir. Entelektüel sermayenin finansal tablolara yansıtılması konusunda uluslararası alanda tek bir uygulama mevcut değildir. Tüm dünyada ortak muhasebe uygulamalarının gerçekleştirilmesi, sermaye piyasaları ve uluslararası yatırımcılar açısından önem arz etmektedir. Bir çok yatırımcının tabi olduğu ülkenin düzenleyici otoriteleri de konsolide finansal tablolarını Uluslararası Muhasebe ve Finansal Raporlama Standartlarına (IAS/IFRS’lere) göre hazırlanmasına izin vermektedir. Nitekim 1 Ocak 2005 tarihinden itibaren Avrupa Birliği üye ülkeleri, borsaya kayıtlı işletmelerin konsolide finansal tablolarını IAS/IFRS’lere göre hazırlanmasını istemiştir. Amerikan Sermaye Piyasası Kurulu da FASB (Finansal Muhasebe Standartlar Kurulu) ile IASB’nin yakınsama projesine destek vermektedir. Ülkelerdeki farklı uygulamalar nedeniyle, işletme ile ilgili kararlarda önemli bir araç olan entelektüel sermayenin, muhasebeye yön veren önemli ülkelerin finansal raporlanmasına ilişkin düzenlemeleri ile IAS/IFRS’ler ve Türkiye’de bu konuyla ilgili düzenlemeler aşağıda açıklanmıştır. 4.1. Uluslararası Finansal Raporlama Standartları Açısından Raporlama Entelektüel sermaye kavramı, literatürde maddi olmayan duran varlıklar kavramı ile de kullanılmaktadır. Ancak bu iki kavramın kapsamı birbirinden farklılıklar göstermektedir. Şöyle ki, entelektüel sermaye kavramı bilgi tabanlı maddi olmayan varlıkları kapsarken (Andrikopoulos, 2010: 183), IASB tarafından yayınlanan IAS 38 “Maddi Olmayan Duran Varlıklar” standardında maddi olmayan duran varlıklar “fiziksel niteliği olmayan tanımlanabilir parasal olmayan varlık” şeklinde Entelektüel sermayenin raporlanmasında kullanılan yöntemler, literatürde çeşitli şekillerde isimlendirilebilmektedir. Erkuş (2005) ve Ünal (2010) tarafından bu yöntemler, sırasıyla “bilançoda maddi olmayan varlık olarak raporlanması yaklaşımı”, “bağımsız raporlama yaklaşımı” ve “karma yaklaşım” şeklinde sınıflandırılmaktadır. Sipahi (2004) tarafından ise, sırasıyla “artış yaklaşımı”, “devrim yaklaşımı” ve “melez yaklaşım” olarak sınıflandırılmıştır. Bu çalışmada ise “finansal tablo yaklaşımı”, “ek tablo yaklaşımı” ve “karma yaklaşım” olarak sınıflandırılmıştır. 39 tanımlanmaktadır (IAS 38, mad.8). Yine aynı maddede maddi olmayan duran varlıkların, finansal tablolarda raporlanabilmesi için geçmişteki bazı olayların sonucu olarak işletme tarafından kontrol edilmesi ve işletmeye gelecekte ekonomik yarar sağlamasının muhtemel olması gerektiği ifade edilmektedir. Bu durumlar da dikkate alındığında maddi olmayan duran varlıkların özellikleri aşağıdaki gibi sıralanabilmektedir: Maliyetinin güvenilir olarak ölçülebilmesi gerekir (IAS 38, mad.10), Maddi olmayan duran varlığın şerefiyeden ayrı olarak belirlenebilmesi gerekir (IAS 38, mad.11), İşletme tarafından kontrol edilmesi gerekir (IAS 38, mad.13), Gelecekte ekonomik yarar sağlaması gerekir (IAS 38, mad.17). Dolayısıyla IAS/IFRS’lere göre entelektüel sermayenin finansal tablolarda raporlanabilmesi için mutlaka bir alım-satım işlemine konu edilmesi gerekmektedir. Böyle bir durumda entelektüel sermaye sadece IFRS 3 “İşletme Birleşmesi” standardına göre işletme birleşmesinin bir parçası olarak finansal tablolarda raporlanabilmektedir. İşletme birleşmesi sonucu hazırlanan raporda entelektüel sermaye ismi yerine “şerefiye” ismi kullanılmaktadır. Ancak entelektüel sermaye, şerefiye kavramından daha geniş bir anlama sahiptir. IFRS 3’e göre entelektüel sermaye aşağıdaki gibi olacaktır: Entelektüel sermaye = Tanımlanabilir maddi olmayan varlıklar + Şerefiye 4.2. Amerikan Muhasebe Uygulamaları Açısından Raporlama ABD’nde marka değeri ile ilgili olarak FASB tarafından öncelikle FAS 141 “İşletme Birleşmeleri” standardı 2001 yılında da FAS 142 “Şerefiye ve Diğer Maddi Olmayan Duran Varlıklar” standardı yayınlanmıştır. FAS 141 ve 142’ye göre; marka değeri gibi entelektüel sermaye unsurları, sadece işletme birleşmesinin bir parçası olarak finansal tablolara varlık (şerefiye) olarak kaydedilebilmekte ve faydalı ömrü boyunca itfa edilmekte ve gerekli olması halinde değer düşüklüğü testine tabi tutulmaktadır. Ayrıca işletme içinde üretilen ve işletme değerine katkıda bulunan varlıkların finansal tablolarda raporlanmasına izin verilmemektedir. 4.3. Avrupa Birliği Muhasebe Uygulamaları Açısından Raporlama Mart 2002’de Avrupa Parlamentosu, Avrupa’da borsaya kote olan işletmelerin finansal tablolarının IAS/IFRS’lere göre hazırlaması ile ilgili karar almış ve bu karar, 1 Ocak 2005 yılında itibaren uygulamaya sokulmuş olup, Avrupa borsasında kayıtlı olan işletmeler, bu karardan etkilenmiştir. Borsada işlem gören işletmeler bu tarihten itibaren ulusal muhasebe düzenlemelerine göre değil, IASB tarafından yayınlanan ve Avrupa Birliği tarafından kabul edilen IAS/IFRS’leri uygulayacaklardır. Bu uygulama özellikle dördüncü ve yedinci Avrupa Komisyonu yönergeleri ile sağlanmıştır (Özkan ve Terzi, 2010: 25). Bu bölümde Avrupa Birliğinin kurucularından olan ve gerek Avrupa, gerekse de gelişmekte olan ülkelerin muhasebe sistemlerinin kurulması ve uygulamalarını geliştirilmesinde önemli etkileri olan, İngiltere, Fransa ve Almanya’daki finansal raporlama uygulamaları kısaca incelenmiştir. İngiltere’de finansal raporlamalara yön veren İngiltere Muhasebe Standartları Kurulu (ASB), 1994 yılında FRS 7 “İktisaplarda Gerçeğe Uygun Değer Muhasebesi” standardını yayınlanmıştır. Bu standart, satın alınan işletmenin tüm varlıklarının gerçeğe uygun değerlerinin belirlenerek bu değerleri ile finansal tablolara alınmasını gerekli kılmakta, ancak bu varlıklar arasında gayri maddi varlıklar sayılmamıştır. FRS 7 standardından üç yıl sonra ASB tarafından FRS 10 “Şerefiye ve Gayri Maddi Varlıklar” ve FRS 11 “Duran Varlıklar ve Şerefiyede Değer Düşüklüğü” standartları yayınlanmıştır. Bu düzenlemelere göre satın alınan işletmeye ait gayri maddi varlıkların değeri (marka değeri dahil) güvenilir bir biçimde ölçülebiliyorsa, ayrı birer varlık olarak finansal tablolarda raporlanabilmektedir (Kaya, 2005: 36). FRS 10 ve FRS 11 hükümleri kapsamında entelektüel sermaye, IAS/IFRS’lerde olduğu gibi satın alma işleminin bir parçası olarak finansal tablolarda raporlanabilmektedir. Fransa’da ulusal muhasebe standartları yapıcısı olan Ulusal Muhasebe Konseyi (Conseil National de la Comptabilité - CNC) tarafından konan muhasebeleştirme şartları IAS 38 ile benzerlik taşımaktadır (Stolowy, Haller ve Klockhaus, 1999: 7). Dolayısıyla markalar için UMS 38’de yer alan aktifleştirme şartları Fransa uygulaması için de geçerlidir. Almanya’da ise Alman Ticaret Kanunu (HGB) gayri maddi varlıklar için kesin bir tanımı içermemekte ve HGB kapsamında işletme içinde üretilen marka dahil gayri maddi varlıkların muhasebeleştirilmesine izin verilmemektedir. Çünkü yeterli güvenilirliğe sahip olmamaktadırlar. Bununla birlikte satın alma yoluyla edinilen gayri maddi varlıklar, şerefiye dahil, aktifleştirilmektedir (Casta, Ramond ve Escaffre, 2008: 14). Böylece Alman Ticaret Kanunu’na göre de entelektüel 40 sermaye ancak işletme birleşmesinin bir parçası olması Halide finansal tablolarda raporlanabilmektedir. 4.4. Türkiye Muhasebe Uygulamaları Açısından Raporlama Türkiye’de muhasebe uygulamalarını düzenleyen mevzuat ve özellikle Tekdüzen Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği çerçevesinde, hesap ve raporlarla entelektüel sermayenin kayıt altına alınıp raporlanması öngörülmemiştir (Kutlu, 2009: 251). Birçok ülkede yer alan düzenlemeler gibi, Türkiye’deki muhasebe uygulamalarında da entelektüel sermayenin raporlanmasına ilişkin düzenlemeler yer almamakta ve başta Sermaye Piyasası Kurulu, Maliyet Bakanlığı ve Banka Denetleme ve Düzenleme Kurulu tarafından yapılan düzenlemeler ile bu değerin raporlanmasına izin verilmemektedir. Entelektüel sermayenin raporlanması ancak markanın alım-satıma konu olması durumunda satın alan işletme tarafından yapılmaktadır. 6102 sayılı yeni Türk Ticaret Kanunu ile 01/01/2013 tarihinden itibaren halka kapalı sermaye işetmeleri de IAS/IFRS’lerin çevirileri olan Türkiye Muhasebe Standartları ve Türkiye Finansal Raporlama Standartlarını uygulamak durumundadır. Bundan dolayı 2013 yılından itibaren IAS/IFRS’deki ölçüm ve değerleme esasları kullanılacaktır. 4.5. Entelektüel Sermaye Raporları Entelektüel sermaye raporları (tabloları), işletmenin bilgi yönetimini destekler ve yönetim çalışmalarının bir parçasıdır. Ayrıca bu raporlar, işletmeye değer katan değerleri gösteren stratejik bir araçtır. Böylece işletmeye geleceğe dönük bir bilgi sağlar. Entelektüel sermaye raporlarının oluşturulmasında sadece finansal veriler kullanılmaz. Finansal verilerin yanında finansal olmayan kalitatif veriler de hesaplamada dikkate alınmaktadır. Entelektüel sermaye raporu, günümüzde bazı işletmelerin yıllık finansal tablolarının bir eki olarak yatırımcılara sunulmaktadır. Bu rapor, çeşitli biçimlerde hazırlanmaktadır. Genellikle üç bölümden oluşmakta olup, bunlar; insan sermayesi, organizasyon (yapısal) sermayesi ve müşteri sermayesidir. Entelektüel sermaye raporu veya tablosu İlk olarak 1980’li yıllarda İsveç’te Konrad isimli bir grup, finansal tablolarına ek olarak finansal olmayan 35 adet entelektüel sermaye göstergelerinin ve değerlerinin yer aldığı görünmeyen bilanço adlı tabloyu hazırlamıştır. Bu göstergeler dört ayrı bölümde toplanmaktadır. İlk bölüm, işletmenin ortalama yaşı, ortalama profesyonel deneyimleri, kapasitesi gibi temel göstergelerden oluşmaktadır. İkinci bölüm ise, işletmenin müşteri ilişkileri ve yapısı ile ilgili göstergeleri içermektedir. Üçüncü bölüm, çalışanların sürekliliğini, bilgisini, işletme verimliliğine katkısını raporlamaktadır. Son bölüm ise, işletmenin sat gelirlerinin ölçümü ile ilgili unsurlardan oluşmaktadır. 1990’lı yıllara gelindiğinde ek tablo yöntemine ikinci bir örnek, Kaplan ve Norton tarafından geliştirilen dengeli sonuç kart (balanced score-card) uygulamasıdır. Kaplan ve Norton’dan sonra 1995 yılında Skandia işletmeler grubu tarafından hazırlanan Skandia Kılavuzu, entelektüel sermaye unsurlarının raporlanmasında en çok üzerinde durulan modeli oluşturmaktadır. Bu raporda beş entelektüel sermaye boyutu bulunmaktadır. Bunlar; finansal, müşteri, insan, süreç, yenileme ve geliştirme boyutlarıdır (Yereli ve Gerşil, 2005: 25-26). Danimarka hükümeti tarafından entelektüel sermaye raporu ile ilgili bir rehber geliştirilmiştir. Bu rehberi, işletmenin potansiyel değerine ilişkin bir raporun hazırlanmasını ve bilgi yönetimi için bir strateji belirlenmesini önermektedir. Bu rehbere göre oluşturulacak raporda işletmenin değer arttırıcı hedefleri-stratejik hedefleri (knowledge narrative), bilgi yönetim modelleri, teşvikler ve göstergeler yer almalıdır. Bunlar entelektüel sermaye raporunun dört unsuru olarak ifade edilmektedir (Mouritsen, Bukh ve Marr, 2004: 50). Geliştirilen entelektüel sermaye tabloları karşılıklı olarak incelendiğinde aşağıdaki bulgulara ulaşılmaktadır (Erkuş, 2004: 321): Sunulan ilave tablolardaki entelektüel sermaye göstergelerinin aynı olmaması nedeniyle karşılaştırmalı analiz yapılması mümkün olmamaktadır. Tablolarda yer alan ölçütler ile finansal sonuçlar arasında her zaman bir ilişkinin kurulması mümkün olmamaktadır. Bu tablolar yardımıyla entelektüel sermaye değeri, tutarsal olarak gösterilmemekte, sadece entelektüel sermaye performansı ortaya konmaktadır. Tablolar standart olmamaktadır. Tablolardaki veriler, geçmiş verilerin yanında işletmelerin gelecekteki değer üretme kapasiteleri dikkate alınarak hazırlanmaktadır. 41 Bu tablolar, işletmelerin geçmiş ve geleceğe aynı anda bakabilme imkanı sağlamaktadır. 5. Sonuç ve Öneri Entelektüel sermayenin geleneksel raporlama anlayışında olmaması, işletmelerin gerçeğe uygun değerlerinin gerek yöneticiler gerekse de yatırımcılar açısından bir dezavantaj olduğunu söyleyebiliriz. Mevcut uygulamalar, entelektüel sermaye sonucunda oluşan değeri, ancak işletme alım-satımlarında finansal tablolarda raporlanmasına izin vermektedir. Bu anlayışın temelinde ise, entelektüel sermayenin güvenilir olarak ölçümü ve sunumundaki endişeler yatmaktadır. Nitekim entelektüel sermayenin ölçülmesi ile ilgili çok sayıda yöntem mevcuttur. Her yönteme göre değerler farklı çıkmakta ve bu da finansal tabloların güvenilirliğini zedeleyebilecek bir endişe kaynağı olmaktadır. Bu endişelerin giderilmesi için muhasebe standartlarını düzenleyen kurumların en güvenilir sonuçları veren yöntemleri belirlemeleri ve bununla ilgili rehberlerin yayınlanması gerekmektedir. Nitekim Türkiye’de sermaye piyasasında işlem gören işletmelerin firma değerlemesi ve ekspertiz raporlarındaki farklılık nedeniyle SPK tarafından 6/3/2006 tarihli ve 26100 sayılı Seri: VIII, No: 45 “Sermaye Piyasasında Uluslararası Değerleme Standartları Hakkında Tebliğ” yayınlanarak değerleme ile ilgili ilkeler belirlenmiştir. Buna benzer rehber niteliğindeki çalışmalar yapılarak entelektüel sermayenin ölçümü için ilkeler belirlenebilir ve bunu takiben işletme içinde oluşan entelektüel sermaye kalemleri de finansal tablolarda sunulabilir. Entelektüel sermayenin finansal tablolarda sunumunun yapılabilir olması halinde, entelektüel sermayeden kaynaklanan değerleme farkları gelir tablosu ile ilişkilendirilmeyip, özkaynak grubu içinde izlenmesi finansal tabloların güvenilirliği açısından daha doğru olacaktır. Nitekim IFRS 3 standardı gereğince alım-satıma konu olan bir işletmenin gerçeğe uygun net varlıklarının değerinden fazla ödenen tutar, şerefiye olarak satın alan işletmenin bilançosunda gösterilmektedir. Böyle bir durumda değer düşüklük testi uygulanarak, varsa değer düşüklük karşılıkları gelir tablosuna aktarılmalıdır. Entelektüel sermaye varlıkları, maddi olmayan varlık niteliğinde olmasından dolayı entelektüel sermayenin finansal tablolara yansıtılmasının mümkün olması halinde finansal tablolarda maddi olmayan duran varlıklar ve şerefiye kavramlarını ayrı ayrı sunulması yerine, “entelektüel sermaye varlıkları” başlığıyla tek bir kalemin sunulması ve maddi olmayan varlıklar ile şerefiyenin ve diğer entelektüel sermaye varlıklarının bu kalem altında raporlanması daha doğru olacaktır. 6102 sayılı yeni Türk Ticaret Kanunu ile 01/01/2013 tarihinden itibaren halka kapalı sermaye işetmeleri de IAS/IFRS’lerin çevirileri olan Türkiye Muhasebe Standartları ve Türkiye Finansal Raporlama Standartlarını uygulamak durumundadır. Bundan dolayı oluşturulacak hesap planında entelektüel sermaye varlıklarının bazıları, aktifleştirme şartlarını sağlamadıkları için yer almayacaktır. Kaynakça Alagöz, A. ve Özpeynirci, R. 2007, Bilgi Toplumunda Entelektüel Varlıklar ve Raporlanması, Afyon Kocatepe Üniversitesi, İİBF Dergisi, 9 (11), 167-184. Andrikopoulos, A. 2010, Accounting For Intellectual Capital: On The Elusive Path From Theory To Practice, Knowledge and Process Management, 17 (4), 180-187. Arslan, Ö., 2004, Entelektüel Sermayenin Türkiye’deki Raporlanma Şeklinin İncelenmesi, Journal of Faculty of Business, 5 (2), 78-87. Aslanoğlu, S. ve Zor, İ. 2006, Bilgi Varlıklarının Değerlemesi: Entelektüel Sermaye Ölçüm ve Değerleme Modelleri; Karşılaştırmalı Bir Analiz, Muhasebe ve Finansman Dergisi, Sayı.29, 152165. Casta, J. F., Ramond, O. ve Escaffre, L. 2008, Economic Properties of Recognized Intangibles under Domestic Accounting Standards: Evidence from European Capital Markets, 3-45., http://www.business.illinois.edu/accountancy/research/vkzcenter/conferences/warsaw/papers/Cast a.pdf (Erişim: 31.12.2011) Çetin, A. 2005, Entelektüel Sermaye ve Ölçülmesi, Marmara Üniversitesi İİBF Dergisi, 20(1), 359378. Demir, A.S. ve Taşkın, H. 2008, İşletme Performansı Ölçme Modellerinin Karşılaştırılması: Kuantum Performansı, Maddi Olmayan Varlıkların İzlenmesi, Performans Prizması ve Skandia Kılavuzu Modelleri, Journal of Yaşar University, 3 (11), 1695-1709. Erkuş, H. 2004, Geleneksel Raporlama Yöntemlerinin Yeni Ekonomi Karşısındaki Durumunun İrdelenmesi ve Entelektüel Sermayenin Raporlanması, Süleyman Demirel Üniversitesi İİBF Dergisi, 9 (2), 303-324. 42 Hobikoğlu, E.H. 2011, Entelektüel Sermayenin Önemi, Sınıflandırılması ve Ölçme Yöntemleri: Kuramsal Bir Çerçeve, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, (1), 86-99. Karacan, S., 2004, Entelektüel Sermaye ve Yönetimi, Mali Çözüm Dergisi, Sayı.69, 177-199. Kaya, Y. 2005, Marka Değerleme Yöntemleri ve Markaların Mali Tablolara Alınmalarının Etkileri, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, (Bankacılık ve Sigortacılık Enstitüsü, Marmara Üniversitesi) Kayalı, C.A. ve Yereli, A.N. 2007, Entelektüel Katma Değer Katsayısı Yöntemi Kullanılarak Entelektüel Sermayenin Firma Değeri Üzerindeki Etkisinin Belirlenmesine Yönelik Bir Araştırma, Yönetim ve Ekonomi, 14 (1), 67-90. Kutlu, H.A. 2009, Entellektüel Sermaye: Türkiye Muhasebe Sisteminde Raporlanabilir mi?, Hacettepe Üniversitesi İİBF Dergisi, 27(1), 235-257. Moolman, S. 2011, Intellectual Capital: Measurement, Recognition and Reporting, Masters of Commerce, University of South Africa, 1-136. Özkan, M. ve Terzi, S. 2010, Avrupa Birliği’nde Finansal Raporlama: İngiltere, Fransa ve Almanya Örnekleri, Mali Çözüm Dergisi, Sayı.100, 21-43. Öztürk, M.B. ve Demirgüneş, K., 2008, Kurumsal Yönetim Bakış Açısıyla Entelektüel Sermaye, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Sayı.19, 395-411. Özveren, M. ve Yıldız, S. 2010, Entelektüel Sermayenin Ölçüm Yöntemleri ve Kritelerinin Belirlenmesi Üzerine Bir Araştırma, Marmara Üniversitesi İİBF Dergisi, 29 (2), 275-289. Sipahi, B. 2004, Entelektüel Sermayenin Finansal Tablolarda Raporlanmasına İlişkin Yaklaşımlar, Muhasebe ve Finansman Dergisi, Sayı.24, 146-149. SPK, Sermaye Piyasası Kurulu, Seri: VIII, No: 45 Sermaye Piyasasında Uluslararası Değerleme Standartları Hakkında Tebliğ, http://www.spk.gov.tr/displayfile.aspx?action=displayfile&pageid=591&fn=591.pdf (Erişim: 25.12.2011) Stolowy, H., Haller, A. ve Klockhaus, V. 1999, Accounting For Brands In IAS 38 of IASC (Intangible Assets) Compared With French and German Practices, 3-36., https:// citeseerx.ist.psu.edu (Erişim: 31.12.2011) Ünal, O. 2010, Entelektüel Sermayenin Raporlanması ve UMS 38 Maddi Olmayan Duran Varlıklar Standardı Kapsamıinda Değerlendirilmesi, Ticaret ve Turizm Egitim Fakültesi Dergisi, Sayı.2, 20-39. Yereli, A.N. ve Gerşil, G. 2005, Entelektüel Sermayeyi Ölçme ve Raporlama Yöntemleri, Celal Bayar Üniversitesi İ.İ.B.F. Yönetim ve Ekonomi Dergisi, 12 (2), 17-29. Yıldız, S. 2010, Entelektüel Sermaye Faaliyet Raporu Önerisi: Özel Sermayeli Mevduat Bankalarında Bir Araştırma, Bankacılar Dergisi, Sayı.75, 34-50. 43
Benzer belgeler
5. Oturum - ESGP
RICARDA Projesi ve Kobilerde araştırma, geliştirme ve inovasyonu artırmaya yönelik RICARDIS
gibi Avrupa Birliği projeleri, OECD Projesi, ve bilgi teknolojileri üreten firmalara yönelik olarak
Kuzey...