Büyümenin sonu gözükmüyor - Holz
Transkript
Büyümenin sonu gözükmüyor - Holz
Türkçe özel baskı Deutscher Holz-Anzeiger Deutsche Holzwirtschaft Der Holzkäufer ORMAN VE AHŞAP SANAYİNİN BAĞIMSIZ GAZETESİ Eylül 2013 Deutsche Holz-Zeitung Deutscher Holzverkaufs-Anzeiger 139. basım yılı · Özel baskı Büyümenin sonu gözükmüyor Bugün ile 5 ila 9 Ekim arasındaki »Ağaç işleme makinesi/Intermob 2013'de« de ziyaretçi sayısında artış beklenmektedir Mobilya üretimi Ahşap maddesi Ve tık yaptı Bu yıl ahşap madde alanına, Unilin ve Egger'in mobilyadaki yeni tık birleşimi, mobilya plakalarının iki taraflı senkron gözenekleri ve Türkiye'den gelen Kastamonu Entegre'nin Hot-coating yüzeyi gibi heyecan verici birkaç yenilikle karşılaşmış bulunmaktayız. Sayfa 4 Değeri yüksek yakma teknolojisinin önemi gittikçe artıyor fi. 2013, önceki 2010 (+%9,2) ve 2011 (+%8,8) yıllarında kaydedilen güçlü büyümelerden sonra bir rekor yılı niteliğinde değildir. Zaten 2012'de de %2,2'lik fiili artış beklentilerin altında kalmıştı. Türk Hükümeti ve kredi sağlayıcı Euler Hermes 2013'te %4'lük artış beklemektedirler. Ülkedeki karmaşa ve Türk Lirası'nın değer kaybı açısından bunu gerçekçi bulmayan çok sayıda sesler yükselmektedir. Fakat bu Türk mobilya sanayisini çok etkilememiş gibi gözüküyor. Sektör bu yıl için %13 üretim artışı beklemektedir. 5 ila 9 Ekim arasında İstanbul’da gerçekleşen „Ağaç işleme makinesi/Intermob“ çift fuarına yönelik beklentiler de olumludur. Türk mobilya sanayi gelecek beş yıl içinde ilk on üretici uluslardan biri olmak istiyor. Beyan edilen hedef budur ve koşullar buna uygundur. Gelişmekte olan genç ülke nüfusunun ev ve ev eşyalarına ihtiyacı vardır. Fakat büyük kuruluşlar çoktandır yerli pazarla yetinmeyip diğer Belçika şirketi Vyncke dünya çapındaki ahşap malzeme sanayilerine enerji üniteleri sunmaktadır. Sayfa 6 Makine teknolojisi Şekillendirme daire testeresi marangozluğun göz bebeği olmaya devam ediyor Georgsmarienhütte, Schwarberg Gausann'da Altendorf 'un yeni „F 45'i“ merkezi görevler üstlenmektedir. Sayfa 14 Daha çok otomasyona adım adım Özellikle hafta sonu fuar yoğun bir şekilde ziyaret edilmektedir. ülkelerde de pazar arayışına çıkmışlardır. Bu nedenle Alferno, Boytaş, Bellona, Çilek, Doğtaş, İpek, İstikbal, Kilim, Tepe ve Yataş gibi isimler çoktandır sınırların ötesinde de tanınmaktadır. Azerbaycan, Irak, İran ve Suriye gibi komşu ülkelere çok ihraç edilmektedir. Bunun yanında Türkmenistan, Suudi Arabistan ve Rusya gibi yakın ülkelere de ihraç edilmektedir Ama aynı zamanda Avrupa'ya, Almanya başta olmak üzere, Fransa, Hollanda ve İngiltere'ye de teslimat yapılmaktadır. Sektör bunu yaparken güçlü bir tedarik sanayisine sırtını dayamış durumdadır. Özellikle ahşap sektörü son yıllarda kapasitesini oldukça yükseltmiştir. Diğerlerinin yanı sıra Kastamonu Entegre, Yıldız kardeşlerin (Starwood, Yıldız Sunta, Yıldız Entegre) şirketi, Orma ve Teverpan bunların arasındadır. Türk üreticiler menteşe alanında da çok güçlüdür. Almanya'da da yerleşkesi bulunan Samet artık dünya çapında bir firmayken, Star Mutfak, Tempo Metal, Mepa, Array veya Mesan gibi firmalar ülke dışında da tanınmaktadır. Fakat Türkiye'nin sunduğu şeyler sadece tedarik ürünleri alanı ile de sınırlı olmayıp, boğazdaki ülkenin ahşap işleme makinesi alanında da önemli üreticileri bulunmaktadır. Örnek olarak İstanbul’daki Turanlar firmasını vermek gerekir. Şirket kenar ve Postforming ünitelerinin yerli üreticisi olarak başı çekmektedir. İstanbul’daki Törk Makine plaka ayırma makinesi üreticisi olmakla birlikte Alman Wemhöner ve Venjakob gibi yabancı firmaların da bayiliğini üstlenmektedir. Üstünkarli şirketi Türkiye'de testere ünitesi tekniğinde lider konumdadır ve piyasanın zirvesindedir. Aile tarafından yönetilen İzmirli şirket, iki tesisini Almanya'da kurmuştur. Yukarıda adı geçen firmaların hepsi 5 ile 9 Ekim arasında ahşap işleme makineleri ve tedarik ürünleri ikili Türk fuarı „Ağaç işleme makinesi/Intermob'ta“ görücüye çıkacaklardır. Çok sayıda yerli firmanın yanında, özellikle Türkiye pazarındaki büyümeden kendine pay çıkarmak isteyen yabancı firmalar da hazır bulunacaktır. Fuar organizatörü Reed Tüyap Endüstri Fuarcılık A.Ş. (Türkçe yazılışına dikkat!), toplam 900 kuruluşun sergiye katılmasını beklemektedir. Bu önceki yıllara kıyasla büyük bir artış demektir. 2009 ve 2010'da 714 şirket ürün ve hizmetlerini sergilerken, 2011'de 23 ülkeden 741 firma ve son yılda 28 ülkeden 855 sergi sahibi fuara katılmıştır. 2012'da sadece Almanya'dan 54 firma katılmıştı ve bu da Assmann büro mobilyası Melle merkezine yeni C parçaları üretimine 13 milyon avro yatırım yaptı. Sayfa 16 Mobilya’nın üzerine muz nasıl gelmiş? 2 Köln'deki »Interzum'a« yönelik memnun yüzler 3 »Ligna 2013«: Zor zamanlarda iyi bir sonuç 3 Doğallığa giden bir akım kaplama sektörüne yardımcı olabilir 7 10 »Salone 2013«: Ziyaretler iyiydi – Moraller ise temkinli 12 Ahşap yapım makinesi – ilke olarak eski bir tasarım bir sene öncesine göre altı sayı arttığını göstermektedir. Sergi açan kuruluşlar Homag, Weinig ve Ima gibi üç büyüklerin yanında Pallmann, Wemhöner, Altendorf, Paul, Bürkle, Kuper, Grecon, Siempelkamp ve Dieffenbacher olmuştur. Tedarik alanında Leitz ve Leuco kendini gösterirken, menteşe alanında Häfele, Würth ve yüzey uzmanlığında Surteco, Süddekor ve Impress'i görmek mümkündü. Beklenen ziyaretçi sayısı 65 000'tir ve bu da, 6904'ü yabancı olmak üzere önce- ki yıldaki 61 543 ziyaretçi sayısı ile karşılaştırınca büyük bir artış demektir (2011: 53 847). Fuar organizatörü beklentilerini fuarın daha çok önem kazanmasına ve Türkiye'deki mobilya sanayisindeki olumlu gidişe dayandırmaktadır. „Gezi parkındaki gösteriler bitmiştir ve artık her şey normale dönmüştür.“ Fuar organizatörü bunun ekonomiye olumsuz yansıyacağını düşünmemektedir. „Ağaç işleme makinesi“ 26. kez ve „Intermob“ 16. kez düzenlenmektedir. HOLZ-ZENTRALBLATT Altıncı kez Türkçe olarak DİĞER KONULAR Hindistan ekonomisi yükselişte mi? „Ağaç işleme makinesi/Intermob“ çift fuarı Türkiye'de şüphesiz bir numaradır. Sektörta isim yapmış ve belli bir konumu olup Türk piyasasına girmek isteyen herkesin yolu bu İstanbul fuarından geçmektedir. Şu sıralar sergi sahipleri ve ziyaretçi sayısı yıldan yıla artmaktadır. Bu nedenle 2014'e kadar iki yeni fuar salonu da hizmete açılacaktır. 13 Yeni malzemeler eski doğramacının değişimini gerektiriyor 19 Aslında ahşap ve ahşap malzemesi alanında Avrupa makine ve tesis yapımında isim yapmış ve belli konumda olan her kuruluş İstanbul fuarında hazır bulunmuştur. Çoğunu, çok sayıda Alman ve Avusturya şirketlerinin Türkiye'de başarılı işler yapmasını temin eden, Göttingen'li GIM Export'un standında bulmak mümkündür. Wemhöner, Siempelkamp, Grecon, Scheuch ve Pallmann gibi firmalar bundan faydalanıp memnuniyetle şunları söylemektedirler: Hoş geldiniz. Resimler: GIM Export (1), Fischer (3) Alman Sektör Gazetesi “Holz-Zentralblatt” altıncı kez Türkçe yayınlanıyor. 24 sayfada Almanya ve Avrupa’daki orman ve ağaç ekonomisi alanındaki güncel gelişmeler Türk okurlara rapor ediliyor. Bununla birlikte Alman ve Batı Avrupalı şirketler yeni ürünleriyle Türk pazarına tanıtılıyorlar. Bu arada yüzey işleme veya imalat tekniği alanındaki teknik gelişimlere de özel olarak değinilecektir. Baskı 7000 adet olarak yayınlanacaktır ve „Ağaç İşleme Makinesi/ Intermob“ (15-19 Ekim) çifte fuarında stantlara ve ziyaretçilere ücretsiz olarak dağıtılacaktır. Bununla birlikte 3600 nüsha ülkenin önemli mobilya imalatçılarına ve büyük iç dekorasyon şirketlerine birer adet gönderilecektir. „Holz-Zentralblatt“ Almanca konuşu- lan yerlerde orman ve ağaç ekonomisi için en büyük sektör gazetesidir. Haftada 1 kez 12 000 adet basılarak yayınlanır. „Holz-Zentralblatt“ 10 000 aboneye haftalık olarak posta yoluyla gönderilir. www.holz-zentralblatt.com Kaplamalar Sayfa 2 · Holz-Zentralblatt Eylül 2013 Mobilya’nın üzerine muz nasıl gelmiş? Tropik meyvenin çok yıllık bitkisinden kazanılan, kaplama özellikli tasarımsal yüzeyler cg. Muzun neden yamuk olduğu artık çoktan biliniyor olmalı. Ancak, iki Fransız'ın yakın zamanda bu bitkinin gövdesinin kullanımına yönelik geliştirdikleri yöntem, bu yıl Köln'deki „Interzum'un“ yenilikleri arasında bulunmaktaydı. Tettnang'daki (Almanya) Europlac'ın tasarımsal, doğal plakası „Green Blade – Banana Trunk“, yüksek ürün kalitesinden dolayı bu yıl „Interzum award“ ile ödüllendirilmiştir. O rtaya koyduğu görüntüsü ve kıyaslanabilir malzeme özelliklerinden dolayı Europlac'ın „Green Blade – Banana Trunk'ın“ yüzey maddesi, „Muz kaplama“ olarak da adlandırılmaktadır. Fakat klasik kaplama imalatının tersine bunun için ağaçlar kesilmemektedir, çünkü muz bitkisi (Musaceae) ağaç sınıfından olmayıp çok yıllık otsu bir bitkidir. Odunsu olmayan, fakat alt yaprakların yaprak ayasının boru şeklinde iç içe kıvrılması ile bir gövde görünümü sunar, yalancı bir gövde oluştururlar. Yani, işlenen malzeme yetişen bir hammaddedir ancak, bildiğimiz anlamda bir kaplama da değildir. Çünkü DIN 68 330 Alman normuna göre kaplama ahşaptır. Yüzey tasarımında kullanılan „Bambu kaplaması“ gibi diğer doğal ürünler de bu tanım sorusu ile karşı karşıya kalmaktadır. Bunun yanında diğer üretim yöntemi seçenekleri de normda henüz açıklanmamaktadır. Muzun döngüsü Meyve hasadından sonra muz bitkisi pala ile kesilir. Kök yumrusundan, sadece bir kaç ayda 3 ile 5 veya 8 m'ye ulaşan ve yine kırmızı-mor, kısa saplı bir çiçek veren yeni bir filiz yetişir. Muz tarlalarında farklı yetişme evresinde bitkiler bulunur, zira tropik iklimde meyveler yıl boyunca hasat verebilirler. Bu nedenle yıl boyunca, bundan böyle „Green Blade – Banana Trunk'un“ hammaddesini oluşturan, çok miktarda biyo kütle atığı meydana gelir. Günün birinde, vizyon sahibi Vladimir Aynen „Zuri“ mobilyasında olduğu gibi malzemeye uygun kenar da mevcuttur (Tasarım: Carine Hayot). Doku MDF formatına yatay şeklindedir (Tasarım: Europlac/Röhr). Resim: Fibandco/Richard Bord Hayot ve Nicolas Cheminon'dan, hammaddeyi mantıklı bir şekilde kullanma ve ondan, çevreye dost ve tasarımsal bir üretim maddesini edinme fikri doğdu. Hayot, ailesinin nesiller boyunca muz üretimiyle uğraştığı Fransız Karayip Adası Martinique'de doğmuştur. Mimar olan eşi, ilgili sektörde hem ekolojik hem de estetik malzemeye ihtiyaç olduğuna dikkat çekmişti. Daha önceleri Mühendis okulunda ders veren Cheminon ise bilgileri ile katkıda bulundu. böyle her gün 500 ila 1000 muz ağacı gövdesi işlemden geçmektedir. Fibandco'ya göre üretim için ne suya, ne de kimyasal maddeye ihtiyaç yoktur. Süreç için gerekli elektrik enerjisi tamamen fotovoltaik paneller ile sağlanmaktadır. Ayrıca, fabrikanın muz tarlasının merkezinde bulunması, fosil enerji taşıyıcısının (Carbon footprint) nakliye, lojistik ve kullanımını kolaylaştırmaktadır. Martinique Fransa'nın denizaşırı bir uzantısı olduğundan, örneğin çalışma koşullarına yönelik tüm Avrupa standartları burada da geçerlidir. Fibandco Kurucuları'nın kalıcı büyüme stratejisi ve vadettikleri istihdam nedeniyle üretim AB tarafından teşvik edilmekte ve desteklenmektedir. Ancak kalıcılık fikri sadece iki Firma kurucusu için değil de, gelişmiş iç tasarım alanındaki müşteri için de önemli bir rol oynamaktadır. Muzun üst tabakası daha sonra, Europlac'ın Topolcany'deki (Slovakya) üretim yerinde, PEFC sertifikalı, siyah MDF üzerine uygulanmaktadır. Europlac'ın ortak yöneticisi Reinhold Röhr'e göre „Green Blade – Banana Trunk“ tasarım, dokunuş, kullanım olanakları ve kalıcılık konusunda gerçekten eşsiz bir üründür“. Babası Josef Röhr 1994 yılında mobilya üretimini devralarak şirketi kurmuştur. Bundan böy- Uzun ömürlü ince katmanlar Vladimir Hayot ve Nicolas Cheminon 2009'da Martinique'de, küçük Ducos topluluğunda, Fib & Co. (Fibandco) firmasını kurmuşlardır. İlk önce, hasat edilen gövdeler ücret karşılığında muz tarlalarından toplanmaktadır. Ardından, yerinde çürümeye bırakılmadan veya atık olarak yakılmadan değeri yüksek maddesel kullanımdan („Upcycling“) geçirilmektedirler. Sonrasında çalışanlar muz gövdelerini şeritler halinde kesip, onları renklerine göre dizer ve 0,25 ila 0,35 mm kalınlığında katmanlar olarak birleştirmektedirler. Bir gövdeden yaklaşık 1 m2 „Green Blade – Banana Trunk“ edinilmektedir. Bunda Muz gövdeleri meyvelerin hasadından sonra yere yakın mesafede el ile kesilir, gövdeler toplanır ve doğrudan yakında bulunan görsel işleme, nakliye edilir. Ardından yapraklar renklerine göre dizilir … Sorumlu redaktör: Dipl.-Holzwirt Jens Fischer Türk Orman ve Ahşap Sanayi için özel yayın ISSN 0018-3792 Yayınevi: DRW-Verlag Weinbrenner GmbH & Co. KG Fasanenweg 18 70771 Leinfelden-Echterdingen, Almanya Yayımcı: Karl-Heinz Weinbrenner, Dipl.-Kfm. †, Claudia Weinbrenner-Seibt, Dipl.-Kfm. Redaksiyon: Dipl.-Holzwirt Jens Fischer, Dipl. Gwl. Christian Gahle, Dr. rer. silv. Michael Ißleib, Dipl.-Holzwirt Karsten Koch, Assessor des Forstdienstes Josef Krauhausen, Dr. Markus Maesel, Dipl.-Holzwirt Leonhard Pirson, Assessor des Forstdienstes Ulrich Schwill, Dipl.-Kfm. Karl Albert Willdermuth Çeviri, son redaksiyon ve layout: RE-Communikation 70469 Stuttgart, Almanya E-mail: [email protected] Reklam yönetimi: Peter Beerhalter (sorumlu) Yayınevi yönetmeni: Uwe M. Schreiner Reklam satış: Ralf Arnold Reklam acentalıkları: Italya: Cesare Casiraghi sas, Via Cardano 81, I-22100 Como, Fon 0039 (0)31-261407, Faks 0039 (0)31-261380; E-mail [email protected] Bir gövdeden yaklaşık bir metrekare „Green Blade – Banana Trunk“ elde edilmektedir. Resimler: Europlac/Röhr (2), Fibandco (3), ZEG (1) Diğer birçok tasarımcı gibi MarieChristine Dorner, Cedric Martineaud, Carine Hayot, Pigment France, Jean-Francois Dingjian ve Eloi Chafai, Patrick Nadeau, Mathilde Bretillot, Francois Azambourg, FX Ballery ve Germain Bourre de bu malzeme ile ürün tasarımı, mobilya tasarımı ve araç tasarımı alanında ilk deneyimlerini kazanmış durumdalar. Ürünün görüntüsü, dokunuşu ve çok yönlü olmasından oldukça etkilenmiş durumdalar. 3Form Europe „Green Blade“ malzemesini yelpazesine ekleyen ilk şirket olmuştur. Yerleşkesi Rotterdam'da bulunan 3Form, dünya çapında zanaatkar ve ortakları ile birlikte geliştirilen, örn. iç mimari, tavan, duvar kaplamaları ve mobilya için farklı tasarım malzemeleri imal edip dağıtmaktadır. Marangoz, dükkan tasarımcıları ve iç mimarlar „Green Blade'i“ Almanya'da ZEG'den (Ahşap ve Suni malz. Merkezi Satın Alma şirketi, Stuttgart) 1250 x 2500 x 19 mm ebatlarında dört ses getiren „Bahamas“, „Havana“, „Aruba“ ve „Saint-Barth“ renklerinde edinmektedirler. Renk gölgeleri kısmen gövdelerin doğal varyasy. oluşmaktadır. Kaplamanın görünümü plakaya enlemesine uzanmaktadır. Europlac iç mimarideki özel kullanımlar için „Green Blade'i“ başka taşıyıcı levhalara, örneğin yangın koruma levhaları veya kontrplak üstüne de bastırmaktadır. „Interzum award“ jürisi şekil ve işlev açısından özel tasarım başarısını tescillemiş ve „Yüksek ürün kalitesi“ ödülünü vermiştir. Gerd Fahler, ZEG Dağıtım ve Pazarlama Yöneticisi, şunları eklemektedir: „Ahşap ticareti için bu tür bir ödül şövalyelik unvanının verilmesi gibidir. Bu nedenle ürünümüzün müşterilerin beğenisinin yanında saygın bir jüriyi ikna etmesi bizi daha çok sevindirmiştir.“ İlk aldıkları takdir bu değildir, zira ürün 2011'de Paris'teki „Batimat“ Yapı Fuarı'nda ilk tanıtımında da Yenilikçilik ödülü ile taçlandırılmış bulunmaktadır. … ve şeritler mobilya yapımı için tasarımsal bir yaprağa dönüştürülür. Karayip esintisini taşıyan dört renkler şunlardır: Bahamas, Havana, Aruba ve SaintBarth.sal bir yaprağa dönüştürülür. le, özellikle kaplamalar, son model üretim hatlarında sınıflandırılır, plakalar üzerine preslenir, kenarları düzeltilir ve bilenir. Karayip sezgisi Avrupa'da Ifa yeri: Leinfelden-Echterdingen, Almanya Mahkeme yeri: Nürtingen, Almanya Baskı: Senner-Druck GmbH & Co. KG Carl-Benz-Straße 1 72622 Nürtingen, Almanya Reklam fiyatları: Kare başı (45 mm genişlik) milimetre temel fiyatı 4,40 EUR. 1.10.2013 tarihli, 53 no.’lu fiyat listesi geçerlidir. Tedarik fiyatları: („B+H İnşaat ve Ahşap“ eki dahil artı yıllık yedi dergi): Almanya’da, Avusturya’da ve İsviçre’de yıllık 278,20 EUR, Yurtdışında (İsviçre ve Avusturya hariç): 379,60 EUR. „Holz-Zentralblatt“ her hakfa Cuma günleri yaymlanmakta. Holz-Zentralblatt DRW-Verlag Weinbrenner GmbH & Co. KG Ust.-Id.-Nr.: DE 147 645 664 Fasanenweg 18 70771 Leinfelden-Echterdingen (Almanya) Posta adresi: Postfach 100157 70745 Leinfelden-Echterdingen (Almanya) İnternet: http://www.holz-zentralblatt.com Bu derginin içerdiği bütün makaleler ve re simlerin telif hakları saklıdır. Kanuna uygun istisnalar dışında yayımevinin izni olmadan kullanımı, kopyası, ve elektronik medyalarla yayılması ve çoğaltılması yasaktır. E-mail: Redaksiyon:[email protected] Reklamlar: [email protected] Abonelik hizmeti: [email protected] Telefon ve Faks: Ön kod 00 49-7 11 Telefon 75 91-0, Faks -2 67 Reklam siparişi: Telefon 75 91-2 55/2 56/2 57, Faks -2 66 Abonelik servisi:Telefon 75 91-2 06, Faks -3 68 Uzman dergiler ihtisas birliği Alman dergi yayımcıları birliğine üye Mesleki kitap servisi ve kitap siparişleri: Telefon 75 91-2 08/3 00, Faks -3 80 Sergiler Eylül 2013 Holz-Zentralblatt · Sayfa 3 Köln'deki »Interzum'a« yönelik memnun yüzler Fuarda daha çok Türk sergi sahibi – son kat folyoya yönelik yeni fikirler ck/jk/us/fi. Çoğu ziyaretçi ve sergi sahipleri uzun yıllardan beri bu yılki gibi iyi bir „Interzum“ (13 ila 16 Mayıs arası) görmediler. Köln'deki (Almanya) hava iyi ile çok iyi arasında geçmekle beraber, yeniliğin sıklığı bir hayli yüksek olup rakamlar da beklentileri karşılamıştır. Hatta alışıldık eleştirel bakışlar dahi neredeyse tutunacak bir nokta bulamamıştır. İ lk geçici değerlendirmeye göre ziyaretçi sayısı 53 000'dir (2011: 52 411), bunlardan yaklaşık %70'i yurt dışından gelmektedir. Ülke içinden gelen ziyaretçilerde yakl. 18 000 (16 450) artış gözlemlenirken, yurt dışından katılan uzman ziyaretçilerde 35 000 azalma eğilimi (35 961) görülmüştür. Sergi sahiplerinin verdiği bilgiye göre Asya, Kuzey Amerika ve Doğu Avrupa'dan artışlar kaydedilirken, Güney Avrupalı uzmanlar fuara uzak kalmıştır. Belirgin bir artış sergi sahiplerinde gözlenmiştir. Rakamlar iki yıl önce 1412 iken, bu yıl sayı 1512'ye çıkmıştır. İtalyan kuruluşlarının 266 katılım sayısı 2011 yılındaki 256 katılım sayısı ile yine yüksekti. Slovakya Topolcany'deki üretim merkezine dijital bir baskı kuran Europlac şirketi(Tettnang), yeni yollara yelken açmaktadır. Amaç üzerine eski ahşap yapısı basılmış kaplama plakalar üretmektir. Ön kısımda ise yeni, kumlaması çok derin yüzey görülmektedir. Türk sergi sahipleri 84'ten 101'e çıkarak bir atılım daha gerçekleştirdiler. Ayrıca bu kez katılanların arasında Ahşap sanayisine ait bayrak gemileri de mevcuttu, özellikle Kastamonu Entegre. Aslında genel olarak yıllardır görünmeyen çok sayıda ahşap üreticileri Köln'de kendini gösterdi. Branşın ağır topları Kronoswiss ve Egger dahil olmak üzere Unilin, Pfleiderer ve M. Kaindl bunlardan birkaçıdır. Fransa'dan 43 sergi sahibi katılmıştır ve bu da 2011 yılına kıyasla üçte bir artış demektir (30). Devlet destekli „French Timber“ işaretinin çatısı altında 5.1 salonunda çok sayıda kaplama kontrplakları ve yaprak ağaç kontrplakları sunucuları kendini tanıtmıştır. Oradaki firmaların bazıları en son on yıl önce Köln'de sergi açmışlardır. Gittikçe daha çok üreticinin kıyaslanabilir olma özelliklerinden sıyrılmak için yollar arayıp çözüm arayışına girdikleri özellikle kaplama ve şekillendirme alanlarında (5.1 ve 5.2 salonları) belirginleşmiş Owi firmasının imal ettiği termik ahşap kaplamalı „Skimboard“ bulunmaktadır. Örneğin Lohr'lu Owi termik olarak işlem görmüş kaplamaları tutkallayan bir yöntem geliştirmiştir ve onları su sporu aracı („Skimboard“) veya da dış cephe olarak kullanma imkanını oluşturmuştur. Tettnang'da (Almanya) bulunan kaplanmış plaka üreticisi Europlac, daha değişken ahşap yüzeyleri sunabilmek için haziranda dijital baskı ünitesi kurmuştur. Yaprak ağaç kontrplakları sunucularının çok fazla sesi çıkmazken Almanya'nın payı yine de AB ortalamasından çok net bir şekilde yüksektir. Meşeye gösterilen ilgi kendini korurken fındık ağacı da önemli bir ahşap konumundadır; Gürgen yine bir atılımına devam edebilir. Dişbudak termal ahşaba talep yine devam etmektedir. Amerikan yaprak ağaç kontrplaklarına yönelik bir ekolojik sonuç raporu sunulmuştur. Güneydoğu Asya ülkesi Endonezya, ahşabının yasallığını kanıtlamada en önemli araçlardan biri olan V-Yasal-Sertifikasını tanıtmıştır. Bu kez en büyük gelişmeleri kaplama alanında görmek mümkün değildi. Grass'ın yeni „Vionaro“ adlı çekmece çözümünü ise daha çok bir tasarım varyasyonu olarak görmek gerekir. Ancak birçok üreticide rastlanan girişi gevşetme („Yumuşak kapanış“) „Açmak-için-it“ çözüm kombinasyonu bir yeniliktir. Renkli kaplamalar ile farklı form ve materyaller ile hazırlanan menteşeler gittikçe öznelleşmektedir, öyle ki Samet'deki rengarenk ve katlanabilir özellikliden, Salice'deki titan ve Grass'daki 24 ayar altın kaplamaya kadar. Senkron gözenek, dijital baskı ve son kat folyo hakkında çok şeyler bulunan yüzey alanı bölümü daha da ilginçti. Gölge tasarımı vizyonundan tutun da ışık kaynağı olmadan parlayan akıllı tasarım vizyonları dikkat çekmiştir. Bir sonraki „Interzum“ 2015'te 5 ila 8 Mayıs arasında, yine „Ligna“ önünde kurulacaktır. Fuar, Hannover fuarına bağlantıyı sağlamak için bu yılda olduğu gibi Pazartesi-Perşembe günleri değil de Salı-Cuma günleri açık olacaktır. Fuarın daha önceki yıllarda açık olduğu günler çarşamba-cumartesi idi. Remagen-Kripp (Almaya) menşeeli genç firma Acrylic couture'un akrilik plakaları fuarın en dikkat çekici yeniliği idi ve bunun için „Interzum award" tarafından en yüksek derece („Best of the best")ile ödüllendirilmiştir. CEO üzerine olan üç hissedarlı küçük işletme Oliver Raatz neredeyse her materyali akrilik dökümde kullanabilmektedir – yay, metal tel ve ahşap da buna dâhildir. Üretimleri İtalya'daki bir tedarik şirketinden sağlanır. İlk geçici değerlendirmeye göre ziyaretçi sayısı 53 000'dir (2011: 52 411), bunlardan yaklaşık %70'i yurt dışından gelmektedir. Ülke içinden gelen ziyaretçilerde yakl. 18 000 (16 450) artış gözlemlenirken, yurt dışından katılan uzman ziyaretçilerde 35 000 azalma eğilimi (35 961) görülmüştür. Zor zamanlarda iyi bir sonuç Hannover'deki »Ligna« tüm beklentilerin ötesine çıkıyor ib/fi. 6 ila 10 Mayıs arasında 46 ülkeden gelen 1 637 sergi sahibi Hannover „Ligna'da“ 124 000 m2 alanda, ahşap işleme ve üretimi alanındaki yeniliklerini sergilemişlerdir. Alana dünya çapında yön veren fuar, küresel açıdan bakınca, yatırımlara karşı çekingen kalınan bir ortamda gerçekleşmiştir. Fuar öncesi beklentiler de aynı yöndeydi. Bu şartlar altında yine de çoğu sergi sahibinin yüzü gülmüştür ancak tahmin yelpazesi oldukça geniş olmuştur. F uarın her zamanki gibi „Ligna“ öncesinde değil de, sonrasında başlaması ve böylece Köln'deki „Interzum'a“ bağlantısının kalkması, fuarı ilk gününde bile etkilemiştir: Ziyaretçi sayısı 2011 yılına kıyasla %7 düşmüştür. Bu durum sergi sahipleri için bir dezavantaj değildi, çünkü somut fikirlerle gelen müşteriler ile ayrıntılı görüşme fırsatı bulmuşlardı. Fuarda, önceden hazırlanmamış çok sayıda anlaşmaların da yapıldığı duyulan bilgiler arasındadır. İlk günkü düşük ziyaretçi sayısı fuarın ilerleyen günlerinde – en çok ziyaretçi sayısı Salı gününe aittir – telafi edilmiştir ve son fuar günündeki geleneksel basın toplantısında yapılan açıklamaya göre, uluslararası oranı yüksek 90 000'i aşan alan ziyaretçilerinin olduğunu bildirilmiştir. Alman fuarının açıklamasına göre bu kez %40'ı aşan yabancı ziyaretçi oranı oldukça artmış durumdadır. Bu rakamlar ilgili anketlerle belirlenmektedir. 2011'de sayı 32 037 olup 2009 kriz yılındaki 27 263'ü geçmiştir. Daha önceki yıllarda 45 808 (2007) ve 41 377 (2005) rakamlarına da ulaşılmıştır. Bazı sergi sahipleri fuarın üçüncü gününde fuarın başarılı olduğundan emin olurken, bazıları da en azından ekonomik yatırımlarının başarılı olup olmayacağı sorusuyla yoğun bir şekilde ilgilendiklerini paylaşmışlardır. Aynı adlı firmanın hissedar yöneticisi Heiner Wemhöner'in kapanış basın toplantısında açıkladığına göre, ziyaretçilerin arasında çok sayıda gerçek karar vericilerin bulunduğu, „canlı bir fuar“ olmuştur. Fakat klasik birkaç müşterinin eksikliği de gözden kaçmamış. Rimini'deki SCM Group'un iletişim yöneticisi Raphael Prati'nin belirttiğine göre özellikle İspanya ve İtalyalı uzmanlar katılmamıştır. Fakat genel olarak olumlu bir sonuca varmıştır. Bu yıl fuara katılan sergi sahiplerinin sayısı, 1637, iki yıl önceki 1765 (-%7,3) sayısından daha düşüktür. Alman Makine Mühendisliği Federasyonu VDMA, ahşap işleme makineleri bölümü başkanı Dr. Bernhard Dirr'e göre 2009 sonrasında ahşap alanında yapılan birleşmelerden sonra bazı sergi sahiplerini kaybetmişlerdir. Ancak bu gerilemeden olumlu sonuçlar çıkarmak da mümkünmüş. „Bir veya iki zımpara taşını kaybetmişsek, bu bizim yararımıza.“ Böylece profilleri daha da genişlemiş ve „Ligna'nın“ tamamen bir iş fuarı olduğunun altı çizilmiştir. Aynen VDMA'nın da olduğu gibi genel olarak Alman fuarının gidişatına yönelik Springe’ li Binos firmasının fuardaki en yeni yapay ahşap işleme ürünü dilimlenmiş scalper testeresi idi. Resimler: Fischer bir memnuniyet söz konusu ve sonucun oldukça ikna edici olduğunda da hemfikirler. Dirr aynı zamanda etraftaki ekonomik zor şartlardan dolayı „gelirken biraz çekinceli“ olduğunu da vurgulamaktadır. Ancak bu çekinceleri en geç 2. fuar gününden sonra ziyaretçi sayısının da artması ile birlikte kaybolmuştur. Dirr „Ligna'da“ yine „Dünya pazarının buluşma noktasını“ görmüştür. ABD, Rusya ve Güneydoğu Asya piyasalarındaki olumlu gelişmelere paralel olarak bu ülkelerden çok sayıda ziyaretçi gelmiştir. ABD'den 3000 sergi sahibi katılmıştır ve bu da 2011 yılına kıyasla %52 artış demektir. Bazı sergi sahipleri çekici ABD piyasaları ile iyi iş kurma beklentilerine girdiklerinden, Dirr şu önerilerde bulunmuştur: „ABD için hiç çekinmeden birkaç satıcı daha ilave edin, çünkü iş ciddi olarak başlamak üzere.“ Deutsche Messe AG Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Jochen Köckler'e göre anket sonuçları Rusya'dan gelen ziyaretçiler için de %60 civarından bir artış göstermektedir. Testere makineleri ile birlikte salon 27'yi paylaşan ahşap üretim tesisleri sunucularındaki hava iyi ile çok iyi arasındaydı. Komple sistemler sunan büyük tedarikçilerin, Siempelkamp ve Dieffenbacher, 2014 yılına kadar siparişleri tamamen dolmuştur. Dieffenbacher Rus sunucu Tomlesdrev ile Pazartesi günü bir anlaşma imzalamıştır. Sibiryadaki (Tomsk) sunta plaka tesisinin kapasitesi tahminlere göre 300 000 m3 olup 2015 yılına kadar üretime başlayacaktır. Yönetici Wolf Gerd Dieffenbacher topak alanından da çok ümitlidir. Gelecekte kendi laboratuvarlarında piroliz alanında araştırmalar yapmak istiyorlar. Bu süreçte topaklar sıkıştırılır ve aslında sadece kömür ile çalışan büyük tesislerde kullanılabilirler. Firmanın müdürü dijital baskı tekniğine devam edeceklerinin onayını vermiştir. Geçici bir süre için „Colorizer“ geliştirmesinin durdurulacağının ilanı, müşteriler arasında büyük bir tepkiye yol açtığından karardan vazgeçilmiştir. Dieffenbacher sistemini büyük plaka genişliğine, su bazlı mürekkebe ve yüksek çözünürlükle eş zamanlı olarak, yüksek geçirgenlik üzerine kurmuştur. Tesisin biri şimdiye kadar Homanit, Polonya'da çalışmaktadır ikincisi ise henüz proje aşamasındadır. Peder Dieffenbacher fuarı 30 yaşındaki oğlu Christian'ı tanıtmak için kullandı. Oğlu mühendislik ve sanayi işletmesi mezunudur ve 2014 yılında şirkette çalışmaya başlayıp gelecekte de firmanın başına geç- Yapay ahşap üretimi için ekipman sağlayıcılarının 27 no’ lu salonu kereste makinesi üreticileri ile paylasmaşına rağmen atmosfer iyi veya çok iyi idi. mesi bekleniyor. Wolf Gerd Dieffenbacher (61) 65. doğum gününde sorumluluğu devretmeyi planlıyor. Gerçi Niederrhein'dan gelen rekabet, Krefeld'deki Siempelkamp firması topak alanında etkin değildir fakat programına, arkalı önlü olarak üç boyutlu kabartma yüzeyleri („Embossed in register“) imal eden kısa vurgulu presleri dahil etmiş durumdadır. Ahşap deseninin baskı resmini izleyen arkalı önlü senkron gözenekli yapısı „Ligna'da“ çok konuşulmuştur. Fuarda ahşap işletmecilerini en çok heyecanlandıran pres öncesi minderin önceden ısıtılma konusuydu. Aslında bu çok eski bir yöntemdir ve Siempelkamp ve Dieffenbacher gibi büyük üreticiler bunu kısmen başarılı bir şekilde yıllardır uygulamaktadırlar. Doygun buharla nem uygulayarak, yani „Buharın püskürtmesi“ ile plakanın ortasında 100° C üzerindeki gerekli sertleştirme sıcaklığına daha çabuk ulaşılması sağlanır. İtalyan firması Imal/Pal iki yıl önce bu tür bir sistemi „Dynasteam“ ilk olarak tanıtmıştı ve ısıtmayı %30'a kadar hızlandırdığı vadinde bulunmuştu. İtalyanların ifadelerine göre bu ünitelerden, aralarında alanın en büyük tedarikçileri dahil olmak üzere, 40 adet satmış bulunmaktadırlar. Bu konuda duyulan heyecan ve şaşkınlık aynı seviyededir. Bazıları rakamların yüksekliğine şaşırırken diğerleri, plakanın tamamı değil de, sadece plakanın üst kısmının işlemden geçtiğini düşünürler. Imal'ın bu söylentilere itirazı vardır. En azından Siempelkamp firması tepkisini göstermiştir ve „Steam booster“ vasıtası ile buharı kullanarak sadece plakanın üst katmanını ısıtan, fakat ürün çıktısını yine de %30 artıran bir sistem sunmuştur. Gözlemcinin biri branşın şaşkınlığını tipik bir sürü hareketine benzetmektedir. Fuarın ahşap madde alanındaki en büyük yeniliği Springe'li Binos firmasının sınıflandırılmış soyucusu olmuştur. Soyucu özellikle MDF / HDF üniteleri saçma makinelerinde kullanılmaktadır. Yani, fazla materyalleri dışarı taşıyan düzleştirme ünitesi söz konusudur. Binos'un fikri o kadar basit ki, birçok uzman bu sistemin neden daha önce bulunmadığını merak etmektedir. Binos paralel dizilmiş, tek olarak kumanda edilebilen ve yükseklikleri ayarlanabilen birçok soyucu silindiri kullanmaktadır. Bunlarla tamamlanmış plakaların yoğunluğundaki düzensizliklere doğrudan müdahale edilir veya maddesi daha az veya çok daha yoğun olan bölgeler oluşturmak mümkündür. Enerji fiyatlarının yüksek olmasının verdiği yükten ve dünya çapında yenilebilir enerjiye artan ilgiden dolayı ahşap enerjisi bölümümü beklenildiği gibi iyi geçmiştir. Bu sırada topaklama ve kazan tekniği tedarikçileri uluslararası fuar ziyaretçilerinden faydalanma şansı buldular. Hava tekniği ünitesi üreticileri çalışmalarını tekniklerinin gelişmesine ve akım fiyatlarının yükselmesi ile birlikte, değeri oldukça artan enerji verimliliğine yoğunlaştırmış bulunmaktadırlar. Bu nedenle bu alanda yenilikten çok var olan yapının geliştirildiğini görmekteyiz. Örn. Heesemann gibi yüzey tekniği üreticileri fuarı birçok yeniliklerini sergilemek için fırsat bilmişlerdir. Gelişmeler, performans özellikli tekniğin yatırım gücü düşük olan kullanıcıların da hizmetine sunulmasının hedef alındığını göstermektedir. Ahşap maddesi Sayfa 4 · Holz-Zentralblatt Ve tık yaptı Türk ahşap üreticileri Almanya'da boy gösteriyor fi. Bu yıl ahşap madde alanına, Unilin ve Egger'in mobilyadaki yeni tık birleşimi, mobilya plakalarının iki taraflı senkron gözenekleri ve Türkiye'den gelen Kastamonu Entegre'nin Hot-coating yüzeyi gibi heyecan verici birkaç yenilikle karşılaşmış bulunmaktayız. Ürünlerin çoğunu Şubat'ta Bad Salzuflen'deki büyük branş fuarı „ZOW'da“ ve Mayıs sonrası Köln'deki „Interzum'da“ görmek mümkündü. Türk ahşap madde üreticileri katılacakları bir sonraki "Intermob'da“ yine çok konuşulacaktır. Köln'de, ahşap madde alanında Türk üreticiler şimdiye kadar hiç görülmemiş bir katılım sergilemektedirler. AGT, Teverpan ve Kastamonu Entegre bunlardan biridir. A vusturya St. Johann'daki Egger ve Belçika Wielsbeke'deki Unilin adlı iki ahşap üreticisi birbirinden bağımsız olarak mobilya yapımında kullanılan tık bağlantısı üzerinde çalışmışlardır, Egger 2004'ten itibaren, Unilin 2008 ila 2009 arası çalışmıştır. Mobilya parçalarını montaj aletleri, tutkal veya kaplama olmadan birleştiren, oluk ve yaydan oluşan bir teknoloji söz konusudur. Belçikalı'lar zaten 2011'de „Uniclic“ adında benzer bir ürün geliştirmiş ve aynı yılda bu teknolojiyi kullanarak „Didit“ adını verdikleri kendi mobilya koleksiyonlarını piyasaya sunmuşlardır. Belçikalı'lar bu konuda 1997'de lamine yer döşemesi alanı için geliştirilen tık sistemindeki („Uniclic“) deneyimlerinden yararlandılar. Mobilyadaki yeni tık Egger'in 2011'in başlarında pazarda henüz uygun bir ürünü yoktu. Bu iki mal sahibi yıl içerisinde görüşmelere başladılar ve Şubat 2012'de teknolojinin pazarlanmasına yönelik stratejik bir ortaklık kurdular. O günden itibaren mobilya üreticilerine birlikte lisanslar verdiler. Lisansı ilk alan Danimarka Faarvang'daki Tvilum A/S olmuştur ve bu sisteme dayanan ilk mobilya koleksiyonu 2013 yılında Köln'deki „IMM“ mobilya fuarında sergilenmiştir. Egger bu yıl düzenlenen „Interzum'dan“ tıklı, yani „Clic“ bağlantılı kendi mobilya işletmesini kurmak için faydalanmıştır. Parçaların kendisi 2012 sonbaharından bu yan St. Johann'da bulunan ana işletmede üretilmektedir. Ürünlerin piyasada satışı başarılı olduğu takdirde grubun ikinci üretim yerleşimi Bünde'de, ikinci bir tesis kurulacaktır. Egger Grubu'nun Pazarlama Müdürü Hubert Höglauer fuardaki basın toplantısında bu teknoloji ile müşterinin değişen tüketim anlayışına cevap verdiklerini açıklamaktadır. Bugünün mobilyaları sağlam ve yalın olmalı, özellikle internetten de mobilya sipariş eden, modern medya ile yetişen „doğuştan dijital“ hedef grubu için. Yeni dünyada talep edilen özellikler modern tasarım ve taşıma kolaylığıdır. İnternet'te büyüyen mobilya ticareti İnternet'teki mobilya ticareti sessizliğini çoktan bozmuş hızlı büyüyen bir alandır. Egger'in ifadesine göre 2011'de Avrupa'da, toplam değeri 8 milyar avroyu aşan, kurulumu basit ve nakliyesi gelişmiş, mobilya üretilmiştir. Son belirlemelere göre Amazon ve Ebay İnternet devleri en çok Unilin Köln'de sadece meşhur „Uniclic“ sistemini göstermekle kalmadı, iki yeni mobilya bağlantısı „Uni-Snapper“ ve „Turnfastener'i“ de tanıttı. kazanan 30 kuruluşun arasında, 2012'de mobilya, tasarım ve ev kumaş ürünleri gibi mekan düzenleme eşyaları, aksesuar veya elektrikli cihazlar (beyaz eşya) ile Avrupa çapında 450 milyonu aşan kar ile 4. ve 6. sıraya yerleşmiş bulunmaktadırlar. Buna göre Amazon'un bu alandaki yıllık kazancı 2,9 milyar avro olurken, Ebay'ın kazancı 2,6 milyar avrodur. Bu verilere göre Amazon Avusturyalı XXX-Lutz Grubu'unun önünde, Ebay ise yine kendisi gibi katalog satış şirketi olan Alman Otto grubunun önünde yer almaktadır. Höffner (Krieger Grubu, 9. sıra) veya Kika/Leiner (13) gibi tanınmış Alman mobilya kuruluşları daha arka sıralarda yer almaktadır. 5,49 milyar avroya sahip Güney Afrikalı Steinhoff grubunun (Conforama, Poco-Domäne) önüne, 1. sıraya, 27,6 milyar ile büyük bir fark atarak İsveçli Ikea grubu yerleşmiştir. Höglauer'e göre yeni birleştirme tekniği pazarda devrim yaratabilir ve en azından „küçük bir devrim“ beklentisi içindedir. Egger fuara yanında sergi objesi olarak sürgülü petek plaka „Eurolight“ ile imal edilmiş, pratik nakliye paketinde oldukça hafif (<5 kg) ve küp bir mobilya getirmiştir. Basit takılma ve sökülmesini Köln'de Höglauer göstermiştir. Höglauer „Deneyler, tekli parçaların aşınmadan defalarca birleştirilip tekrar ayrılabildiğini göstermiştir“ diye açıklamaktadır. Egger ve Unilin sisteminin arasındaki fark sorulduğunda, Pazarlama/Dağıtım Müdürü Ulrich Bühler „Aramızdaki fark asgari düzeydedir“ diye cevap vermektedir. „İpi beraber göğüslüyoruz“ diyen Höglauer'i „fakat kazancını sağlamak için herkes Artık sakin aile babalarının kılavuzlarda yazdığı gibi kolay montajlanmayan mobilyaları takarken bir canavara dönüştüğü zamanlar geride kalmıştır. Egger ve Unilin „Interzum“ kapsamında, laminat yer döşemesi ilkesine göre basit bir şekilde birbirine geçirilip yine aynı şekilde çözülebilen „Clic“ (veya tık) mobilyalarını sunmaktadırlar. Egger ahşap madde üreticinin basın toplantısı sırasında Pazarlama müdürü Hubert Höglauer mobilya takmanın ne kadar kolay olduğunu uygulamalı olarak gösterdi – ve görünüşe göre kendisi de çok eğlendi. kendi yolunda gitmektedir“ diye Bühler tamamlıyor. Bu yol da her grup için farklıdır. Egger, ahşap madde ve mobilya hazır parça üreticisi olarak, mobilya üreticisi olmak gibi bir hırsının olmadığının altını çizmektedir. Asıl mobilya üreticisi nihai tüketici değil de, Egger'den hazır parçaları sipariş eden müşteridir. Tüm taşıyıcı maddeler tık bağlantısı için kullanabilirler, ancak plakanın kalınlığı en az 16 mm olmalıdır. Unilin'deki Belçikalılar da ahşap madde üreticileri olduklarının, Avusturyalı ortaklarından sadece birkaç adım önde olduklarının, altını çizmektedirler. Unilin İngiltere'de zaten „Clic box“ adı altında düz paketlenmiş bir mutfak koleksiyonu sunmaktadır. Zanaatkara www.clicbox.eu video mesajı üzerinden gövde montajının bu şekilde 5 kat daha hızlı olduğu sinyali verilmektedir. Fuardaki bir konuşmacı, mutfağın Almanya'ya kıyasla özel mutfak bayilerinde değil de doğrudan marangozdan, yani seyyar montajcıdan sipariş edildiği için konseptin özellikle adada çok tutulduğunu bildirmektedir. Marangoz müşteri için bileşenleri tek tek alıp onları sonradan birleştirerek takmaktadır. Durum böyle olunca da fiyatı uygun ve takılması kolay bir çözüm tercih edilmektedir. Almanya'da da „Kutu“ sistemini piyasaya kazandırma planları yürütülmektedir. Buna karşı kendi „Didit“ (bkz. ü.) Al götür mobilya koleksiyonlarından vazgeçmiş bulunmaktalar. Neden olarak da işletme yapısını oluşturmanın zor olması ve fiyatların oluşturduğu baskıyı göstermektedir. Mobilyalar Benelux ve Büyük Britanya pazarlarına gönderilmektedir. Ancak Unilin bunun dışında da üreticilerin hayatını kolaylaştırmaya çalışmaktadır. „Interzum award“ ile ödüllendirilmiş „Uni-Snapper“ ile kaplamalar, çekmeceler, sürgülü kapı kılavuzları ve diğer metal parçaları da alet olmadan montajlamak mümkündür. Sistem kendi kendini sabitleyen iki parçadan oluşmaktadır. İlk önce A parçası panelin deliğine bastırılması gerekir. B parçası ilk parçaya gömüldüğünde A parçasının esnek elemanları, aynen dübeldeki gibi, eklemenin tamamının paneldeki kaplamayı sabitleyecek şekilde, açılır. Geliştirilen diğer tek parçalı „Turnfastener“ ile tutma çubukları (örn. mutfak dolaplarındaki), sabit raf zeminleri (arka tarafı) yazı masası kızakları veya mutfaklar aletsiz montajlanabilmektedir. Bunun için „Turnfastener'in“ bir tarafını mobilya panelinin deliğine, diğerini de rafta veya kızakta bulunan destek deliğine oturtmak gerekiyor. 90°'lik bir dönüşle bağlantı kendi kendine sabitlenmektedir. Çift taraflı gözeneklerde hareketlenme Yapay madde yüzeylerinde işlenmiş şekiller ile ahşap yüzeylerin görünümünü oluşturma işlemine senkron gözenek veya yüzeye kabartma denmektedir. Bu konu on yıldır piyasalardadır ve ilk olarak laminat zeminlerde kullanılmıştır. Artık günümüzde bu tür bir ürünü programına almayan önemli bir üretici kalmamıştır. Yer döşemesi bu şekil baskısı vazgeçilmez olmuştur. Düz yüzeyler sadece ilk fiyat sınıflarında mevcuttur. Hem şekillerin hem de senkron gözeneklerin mobilya yüzeyine yansıması, çok daha fazla zaman almıştır. Bunun asıl nedeni yer döşemesindeki aynı dekora sahip yüzey boyutlarının, yani parça sayısının, mobilyaya kıyasla farklı olmasıdır. Bunun yanında alan içinde rakiplere fark atabilmek için yenilenme baskısı gittikçe artmaktaydı. Mobilya alanında da aynı durum söz konusudur ancak (şekillendirilmiş) yüzeydeki farklardan daha çok tasarım veya daha esnek kaplama veya aydınlatma elemanındaki farklara önem verilmektedir. Buttenwiesen'li (Surteco Grubu) Bausch Decor haklı olarak kendini bu alanın öncüsü olarak göstermektedir. Hem yer döşemesi hem de mobilya yüzeylerinin ilk örnekleri 2003'te oyma işçiliği kuruluşu Wetzel, Grenzach-Wyhlen, ile press sac üreticisi Hueck Engraving, Viersen, işbirliğiyle geliştirilmiştir. Aynı yıl Fransız yer döşemesi üreticisi Alsapan ile senkron kabartma gözeneklerine sahip ilk döşemeler üretilmiştir. Bausch Decor da 2005'te Şile Masisa Grubu ile mobilya yüzeyi olarak ürettikleri „Stromberg Esche Synchro“ için bir ortak bulmuştur. Gelişme ilk kez 2007 „Interzum'da“ gösterilmiştir. Fakat görünüşe göre Avrupa piyasası o zamanlar bu gelişim için henüz hazır değildi ve Salzburg Wals'daki M. Kaindl 2010 yılında senkron gözenek konusunu mobilya alanında tekrar ele alana kadar üç yıl geçecekti („Doğal dokunuş“). Genel olarak mobilya sanayi ve mobilya ticareti yüzey girintileri konusunda dikkatli davranmaktadır, çünkü bunlar zayıf noktalar olarak görülüp içine kir girdiği için pek sevilmemektedirler – ev hanımları düz yüzeyleri severler. Yer döşemesi konusuna Eylül 2013 Unilin'in Tık mobilya örnek gösteriminde kuyruk. gelince branş burada da öncelikle şüphecileri ikna etmek durumunda kalmıştır. Ardından 2011'de „düz“ fındık ağacından „kaba“ meşeye bir dönüş başladı. Schattdecor'un Bad Salzuflen'deki „Sonoma“ meşesi gibi „kaba zımparalanmış“ tasarımları, görücüye neredeyse aynı zamanda çıktı. Ondan sonra branş içinde şekillerden ve kesim izlerinden geçilmez oldu. Fırçalama, planyalama, frezeleme veya kaplamaların bıçak ile ayırılmasına kadar her şey mevcuttu. Bu tür şekiller yüzey branşında ya görsel olarak taklit edildi (3D etkileri), pres sacı ile bastırıldı (Melamin) veya kimyasal karışım yardımı ile (son kat folyo – Realpore) asitlendi. Başarılı şekiller Senkron gözenek de bu dalga ile birlikte başarıya yelken açtı. Ancak 2012 yılında branş içinde yarım senkron gözeneklerin de yeterli olup olamayacağı tartışıldı. Burada dokunsal şekil yapısının sadece bir kısmının tasarım görüntüsüne uyum sağlaması söz konusudur. Ancak, aynı görüntüye sahip birden çok tasarıma uyacak şekilde hazırlanmıştır. Baskı saclarındaki fiyatların yüksekliğine bakılırsa paradan tasarruf edilebilir. Yarı senkron şekiller Kaindl'da denenmiş „ancak daima kaliteye bir sınırlama getirdikleri“ için bundan vazgeçilmiştir. M. Kaindl Ürün geliştirme Müdürü Gerhard Dürnberger bu konu hakkında „Yarım işler yapmak istemiyoruz“ demektedir. (bkz. 10 Mayıs tarihli HZ no. 19). 2013'un başlangıcında Kaindl bir adım daha atarak çift taraflı senkron gözenekleri piyasaya sürüp yine öncü olduğunu göstermiş bulunmaktadır („Doğal dokunuş 2“). 2012'de Egger de mobilya alanında senkron gözeneğe girmeye karar vermiştir ve Hexham (İngiltere), Rambervillers (Fransa) ve Unterradlberg yerleşim merkezlerinde yeni baskı teknolojisine yatırım yapmıştır.Kenarlar Egger'in yan kuruluşu Roma'dan Ahşap kesitli ve senkron gözenekli plastik Türkiye'den Türk üretici Kastamonu Entegre'nin standında sergilenen oldukça parlak Hot-coating yüzeyler(Avusturya). Bu yıl Brilon ve St. Johann da, derin yüzey şekline sahip ve ister tek taraflı ister çift taraflı senkron gözenekleri mümkün kılan, melamin ve reçine kaplı plakaların üretimini gerçekleştiren yeni KT üniteleri ile donatılacaktır. 2013'ün başlarında Bad Salzuflen'deki „ZOW“ ve „Eggerzum'da“ senkron gözenekli ilk „Feelwood“ plakaları (tek taraflı) sergilenmiş bulunmaktadır. Avusturyalılar bundan böyle „Interzum'da“ çift tarafında gözenek bulunan plakalar da sergilemişlerdir. Ona uygun kenarları da Türk iştiraki Roma Plastik sağlamaktadır. Programdaki derin „fırçalanmış“ yüzey de yenidir („Brushed wood“). Menznau'da bulunan Kronoswiss'deki gelişim de aynı yöndedir. İsviçre kuruluşu senkron gözenekleri lamina parkelerde 2007'de kullanmaya başlamıştır. Grubun öncüsü Heiligengrabe yerleşkesi olmuştur. Bu arada, üretim İsviçre, Polonya ve ABD yerleşkelerine uzanmış durumdadır. Tek taraflı senkron gözeneklere mobilya plakalarında 2012'de Zary'de başlanmıştır. Artık Polonya yerleşkesinde çift taraflı senkron gözenekli ilk plakalar imal edilmektedir. Piyasaya, yaz tatilinden sonra sürülmeleri bekleniyor. Bunun için Polonya'da başka bir kısa süreli prese daha yatırım yapılmıştır. Menznau yerleşkesine yeni bir KT ulaşmış durumda. İki ay içerisinde senkron gözenekli mobilya plakasının üretimine başlanması beklenmektedir. Bu iki yeni presi Herford'lu üretici Wemhöner tedarik etmiştir. Fakat Wielsbeke'li Mohawk iştiraki Unilin şimdiden tek taraflı olarak yoldadır. Aynen diğer üreticilerde olduğu gibi Belçikalılar da lamina parke imalatındaki Resimler: Fischer senkron gözenekler ile yeterince deneyim kazanmışlardır. „Interzum'da“ mobilya alanında ilk „Perfect match“ mobilya plakalarını tanıtmaktadırlar. Konuşmacılardan biri çift taraflı şekillerin şimdilik programa dahil olmayacağı teminatını vermektedir. Neumarkt'lı Pfleiderer Grubu'nun şu an için bu yönde hiçbir girişimi bulunmamakla beraber fuarda „Montana“ ve „Rustica“ ile yine de iki yeni şekil sergilemektedir. Diğer üreticilerin aksine Alman grubunda lamina parke uzmanlığı eksik kalmıştır. Son yılların yeniden yapılanma kapsamında hem Kuzey Amerika iştiraki (Uniboard) hem de İsviçre Pergo Grubu satılmıştır. Homann Holzwerkstoffe GmbH, Herzberg, veya Losheim am See'deki Homanit Holding GmbH üretim şirketinin de bu yönde herhangi bir girişimi bulunmamaktadır. Meppen'li Glunz veya Portekiz Maia'daki Sonae Industria fuara katılmamışlardır fakat senkron gözenek ile lamina parke alanında deneyim sahibidirler, örn. Heusweiler-Eiweiler'daki (Saarland) Kronoswiss'in senkron gözenekli tasarım yüzeyi. Atölye resim Laminate-Park ortak girişim şirketi ve Frankenthal'daki Tarkett ile birlikte. Şirket konuşmacısının yaptığı açıklamaya göre günümüz itibari ile ne Almanya'da ne de diğer iştiraklerde tek taraflı veya çift taraflı senkron gözenekli mobilya plakaları üretilmemektedir. „Gelecekte de bu yönde herhangi bir şey planlanmış değildir.“ Avusturyalı Kronospan'ın da Köln'de sergiye katılmamıştır ancak aynen Glunz gibi laminat parke alanında senkron gözenekler konusunda yıllara dayanan deneyimleri vardır, örneğin Lampertswalde'deki Alman işletme Kronoflooring gibi. Grup, mobilya alanında bu tür plakaları henüz programına almamıştır. Gelen talepleri Salzburg'lu M. Kaindl kuruluşuna yönlendirmektedirler. Şirket Kaindl ailesine aittir, Ernst ve Matthias Kaindl sorumlu yönetici iken Peter Kaindl, Matthias Kaindl'ın oğlu sınırlı yetkilidir. Genelde Kronoswiss (Ernst Kaindl, Ines Kaindl), Kronospan (Peter ve Matthias Kaindl) ve M. Kaindl farklı gruplar olarak görülüp piyasada da bu şekilde hareket etmektedirler. 2008'den itibaren bazı Türk üreticilerine de senkron gözenekleri bastıran KT tesisleri kurulmuştur: Öncelikle Yıldız Sunta MDF'de, sonraları Kastamonu Entegre ve Yıldız Entegre'de ve en son da Camsan Entegre'de. Bu preslerin 70 ila 75 kp/cm2 (700 - 750 mm) arasında özel bir basınçları bulunur. Bu ünitelerden şimdiden birkaç adet daha sipariş edilmiştir. Aynen Almanya'da olduğu gibi, önceleri sadece yer döşeme alanında kullanılmışlardır fakat ilk üreticiler artık senkron gözenekli mobilya plakalarını üretmeye başlamışlardır. Yüksek parlaklığa sahip yüzey Köln fuarında ahşap madde alanında Türk AGT, Teverpan ve Kastamonu Entegre de katılımcılar arasındaydı. Kastamonu Entegre „Hotcoating“ yüzeylerini Köln'de ilk kez sergilemektedir. Hem sertDevamı 5. sayfada Ahşap maddesi Eylül 2013 Ve tık yaptı 4. sayfanın devamı liği hem de parlaklığı kolay ve kademesiz bir şekilde ayarlanabilen, özel dayanıklılığa sahip bir yüzeydir Bu prensibe göre poliüretan (PUR) sıcak eriyik yapışkan, yapıştırmak için değil de, yüzey olarak kullanılmaktadır. Yontma sınıfı yüzeyin kalınlığı ile kolayca belirlenmektedir. Yüzeye işlem uygulanmadığında görüntüsü kadifemsi ve mattır. Eğer parlak olacaksa uygun bir cila yüzeyi sürülür. Bu teknik Weingarten'li Kleiberit yapıştırıcı üreticisi tarafından geliştirilmiştir. Kastamonu plakalarını Castelldefels'deki (Barcelona) İspanyol Barberan makine üreticisinin tesislerinde „Glossmax“ adı altında imal etmektedir. Hirschhorn'lu 4ST firması da fuarda benzer plakalar ile 4.2. salonunda sergisini açmıştır. Kuruluş 1 Mayıs tarihinde Almanya ve Avrupa için Yönetici Ortağı Donald Schaefer üzerinden AV Design GmbH, Wunstorf, firmasının „Hotcoating“ yüzeyine sahip tasarımsal ahşap madde plakaların dağıtımını üstlenmiş bulunmakta. Plakaların öncelikli olarak mobilya ve kapı üreticilerine satılması düşünülmektedir. Bu branşı yakından izleyenlerin çoğu bu sistemin piyasada daha büyük pay elde edeceğine güveniyorlar. Orta Avrupalı büyük ahşap madde üreticilerinden henüz bir katılım olmasa da – bunun 2014'e kadar değişeceği söylentiler arasındadır. sunta üzerinde çalışmıştır. O zamanlar henüz araştırma evresinde iken Şubat 2012 Bad Salzuflen'deki „ZOW'da“ tanıtıma açılmıştır. Artık „CDF – Compact density fibreboard“ pazara uygun bir hale gelip „Interzum“ kapsamında kendine yakışır büyüklükte sergilenmiştir. Bu, 1000 kg/ m3 'yi aşan bir yoğunluktaki ve iki ila dört kat arasında değişen melamin yüzeye sahip siyaha boyanmış bir HDF'dir. Tippelskirch'li Max, Krono Holding'deki CMO değeri yüksek fakat aynı zaman danışmanlığı yoğun olan bir ürün sergilemektedir. Kullanım alanı yaratıcı mobilya ve obje yapımıdır, özellikle yüzey ve plakanın kabalığına yönelik talepler söz konusu olduğunda. Grup ürün portfolyo değerini artırmak için, hammaddeden uzaklaşıp değeri daha yüksek ürüne geçmek suretiyle, daha çok Batı Avrupa'ya güvenmektedir. Egger Grubu'nun uzun zamandan beri çekirdeğinde sertleşebilir reçinelere bulanmış güç kâğıtları bulunan klasik kompakt plakaları programına dâhil etmiş bulunmaktadır. Bu plakalar ticaret yelpazesine ilk kez dâhil edilmiştir ve „Zoom“ koleksiyon tasarımı üzerinden iki yarım formattan itibaren (2790 x 2060 mm) çift adet sayısı şeklinde siyah veya beyaz çekirdekli olarak sipariş edilebilmekte. Bireysel perforasyona sahip yeni Egger akustik panel çözümü de yenidir. Zaten „ZOW 2012“ Bad Salzuflen'de de sergi- Holz-Zentralblatt · Sayfa 5 lenmiştir. Fakat yine de „Interzum award 2013“ „Best of the best“ ödülüne layık görülmüştür. Akustik çözümleri jüri uzmanlarını „şekli ve işlevi açısından alanına yeni ölçütler getiren mükemmel bir tasarım başarısı“ olarak ikna etmiştir. Müşterilerin istedikleri resim motifleri, uygun delik ve delik çapları ile akustik elemanlara aktarılabilmektedir. Bu aktarımın temelinde müşterinin isteklerine göre şekillendirilmiş CAD veya resim verileri bulunur. Avusturyalılar bunu Wächtersbach'lı Alman Akustik Plus ile birlikte geliştirmişlerdir. Fakat Unilin'in „Unistructure MDF'si“ gerçekten yenidir. Pazarlama Yöneticisi Thomas de Fruytier'in ifadesine göre fuardan ancak iki ay önce geliştirilmiştir. Unilin'in verdiği bilgilere göre burada, daha sonradan bireysel olarak işlenen, şekillendirilmiş folyaya sahip bir MDF söz konusudur: Endüstriyel boyamanın yanında püskürtme veya sürerek uygulama da mümkündür. „Ahşabın yapısından dolayı plakayı işledikten sonra masif ahşap, boyanmış veya fırça ile boyanmış kontraplak görüntüsü oluşmaktadır.“ Unilin şunları da eklemektedir: „İşlemler doğru yapıldığında, Unistructure MDF'yi‘ ,Gerçek ahşaptan‘ ayırt etmek neredeyse imkânsızdır.“ Pfleiderer her zamanki gibi kendinden emin bir şekilde fuarda dünya çapında bir Egger'in standındaki senkron gözeneklere yakından bakmak gereki. yeniliği tanıtmıştır: Lamina malzemeleri için yeni bir „HPL Xtreme“ kaplama. Reinhold Hinterhölzl'un ifadesine göre mükemmel bir görünümün yanında parmak izleri – ister mat ister parlak olsun – neredeyse görülmemektedir. Ayrıca yüzeyin dokunuşu sıcak ve yumuşaktır. Laichinger'li tasarım baskıcı Süddekor tarafından geliştirilmiştir. Güney Almanlar yeni pazar girişimcisine belli bir süre ve bölge için ay- rıcalık tanımışlardır. Pazara açılma tarihi olarak yılın son dört ayı planlanmıştır. HPL alanındaki son yenilik, çekiç vuruşlarını anımsatan ve bu nedenle de bu ismi alan Pfleiderer'in şekil baskısıdır. Onu Ocakta „IMM“ mobilya fuarı kapsamında görmek mümkündü. Orada „Interior innovation award 2013“ ile ödüllendirilmiştir. Şekil HPL lamina olarak 4100 x 1300 x 0,8 mm boyutlarında mevcuttur. Daha çok renk Mobilyalar daha da renkleniyor. Ahşap madde üreticileri bu konuda neredeyse hemfikirdir. Fakat ahşap konusunda ifadeler farklı: İlk akım uzmanları şekli yoğun ahşap üretiminden zaman üstü ifadeli ahşaba geçileceğini tahmin etmektedirler. Sanayinin tasarım koleksiyon seçimi, gelecekte akımın nereye doğru gittiğini belirlemede önemli bir paya sahiptir. Türk üretici Kastamonu Entegre’nin standında yüksek parlaklığa sahip Hot-coating yüzeyleri Kronoswiss „İşin içine renk katıyoruz“ diyor. Beş farklı koleksiyonda 600 farklı tasarım bulunmaktadır, buna müşteriye özgü 800 çözüm daha eklenmiştir. Unilin „Formica Unilin“ koleksiyonuna, renk birleşiminde HPL ve melamin kaplı plakalar bulunan 30 yeni tasarım daha ilave etmiştir. Koleksiyon Ekim sonrası kullanıma hazır olacaktır. Meşe çok kullanılmıştır fakat renk yelpazesine de oldukça yer verilmiştir. Harz Herzberg'deki kaplama maddesi üreticisi, ABD'li Formica Grubu'nun iştiraki Homapal, akım rengi olarak „Şiraz kırmızısı“, „Elma yeşili“, „Mango sarısı“ ve „Leke'yi“ keşfetmiştir ve bunu Köln'de mıknatıs sabitleme plakaları ile sergilemektedir. Pfleiderer'de tasarım uzmanı olan Sabine Spitz'e göre „Geniş yelpazeli tekli renklerden bu sıralar sarı ve yeşil başı çekmektedir“. Bunların arasında yeşil – taze ilkbahardan kapatıcı renklere kadar – akım araştırmacıların göz bebeği durumunda imiş. Egger koleksiyonunda renk yelpazesinin tamamından, ifadesi güçlü tekli renkler („Vino“, „körü“, „kiwi“ ve „okyanuz“) ve zaman üstü (meşe, ıhlamur, Nothofagus dombeyi/güney kayın, huş ağacı) ahşaplar yenidir. Kendisi dekorasyon uzmanı olan Egger tasarım ve dekorasyon yönetim müdürü Klaus Monhoff, akımın önceki yıllara oranla değişeceğini düşünmektedir: „Son yıllarda genelde nötr renkler canlı ahşap ile kombine edilmiştir. Artık desen için tekli yoğun renkleri de kullanabiliriz. Ayrıca akım tam bir dönüşün olduğunu da göstermektedir: Vurgusu güçlü ahşapların yerini yine dengeli ve zaman üstü ahşaplar alacaktır. Sonra bunlar nötr ve/veya hafif vurgulu renkler ile kombine edilecektir.“ Kompaktlar ve akustik plakaları Kronoswiss 2011'den bu yana kompakt ahşap plakaya altenatif olarak kompakt !" VYNCKE N.V. | Gentsesteenweg 224, 8530 Harelbeke - BELGIUM | Tel. + 32 56 730 630 | www.vyncke.com RECALOR, S.A. | Santa Creu d’Olorda, 90, E-08750 Molins de Rei, Barcelona - SPAIN | Tel. + 34 93 668 39 67 | www.recalor.com IMAL s.r.l. | Via R. Carriera 63, I-41126 San Damaso ( MO ) - ITALY | Tel. + 39 059 465 500 | www.imalpal.com PAL s.r.l. | Via delle industrie, n. 6/B, I-31047 Ponte di Piave ( TV ) - ITALY | Tel. + 39 0422 852 300 | www.imalpal.com Ahşap maddesi Sayfa 6 · Holz-Zentralblatt Eylül 2013 Değeri yüksek yakma teknolojisinin önemi gittikçe artıyor Vyncke dünya çapındaki ahşap malzeme sanayilerine enerji üniteleri sunmaktadır 300 personeli bulunan firma Vyncke NV Brezilya, ABD, Kanada, Belçika, Almanya, Çek Cumhuriyeti, Hindistan, Malezya, Tayland ve Çin gibi dünya çapında ülkelerde 100 yıldır varlığını sürdürmektedir. Merkezi yerleşimi Harelbeke Belçika'da olan şirket, katı biyo kütlenin veya yedek yakıtın 1 - 100 MWth ısı enerjisine ve 0,5 -15 MW elektrik enerjisine dönüştüren, çevre dostu enerji ünitelerini tasarlayıp imal etmektedir. Isı taşıyıcısı olarak sıcak su, buhar, termik yağ, sıcak gaz veya kullanım durumuna bağlı olarak karışımlar kullanılmaktadır. Vyncke dünya çapında 4000'den fazla referans tesisler inşa etmiştir! V yncke hızla büyüyen Türkiye pazarına yönelmektedir: İtalya'daki Imal/Pal ve İspanya'daki Recalor ortakları ile ahşap sanayisi için anahtar teslim dâhili çözümler sunabilmektedirler. Müşterinin avantajı, her bir uzmanlık alanındaki en son teknolojiyi geçiş sorunu olmadan paket olarak alabilmeleridir. En uygun şekilde yakma Vyncke'nin yakma üniteleri, masif ahşap endüstriyel odun artıklar, kontrplak, sunta, MDF, ağaç kabuğu, eski ve yıkım ahşap gibi katı biyokütle çeşitleri için tasarlanmıştır. Tarım ve gıda sanayinde diğer şeylerin yanı sıra pirinç, ayçiçeği ve kakao kabukları, kahve ve zeytin artıkları ile palmiye yağı artıkları ve saman yakıtlar olarak yakılmaktadır. Vyncke hibrit ön besleme ızgarası (Grafik), kalorisi yüksek ve düşük yakıtları tek bir sistemde yakma imkânı sunarak müşteriye yakıt fiyat dalgalanmalarına karşı esneklik avantajını sunmaktadır. Uzun vadeli ekonomik işletimi sağlamak için, her tesis müşterinin tam ihtiyaçlarına göre tasarlanmaktadır. Bu bağlamda yakıt esnekliği, en yüksek etki derecesi, asgari salınım, düşük işletme maliyeti ve azami işletme güvenliği çok önemlidir. Vyncke müşterilerine yerel merkezlerden destek verip, gerekli onarım ve servis işlerini yürütmektedir. Ahşap sanayinde Vyncke yıllardır kendini enerji tesisinde piyasanın lideri olarak kanıtlamıştır. Vanachai, Duratex, Fibraplac ve Sonae gibi tanınmış müşterilerin tekrar tekrar sipariş vermeleri bunun kanıtıdır. Bu sıralarda Malacky/Slovakya'daki Swedspan, Taquari/Brezilya'daki Duratex, Çin'deki Feng Lin ve Malezya'daki Besgrade projeleri hazırlık aşamasındadır. Hibrit teknolojisi uygulamada kazançlıdır Duratex grubu Güney Amerika'nın en büyük ahşap üreticisidir. Vyncke bu grubun ikinci enerji tesisini Agudos yerleş- Frydek-Mistek Çek Cumhuriyetindeki Vyncke yerleşimi. Vyncke „DWS“ hibrit ön besleme ızgarası (üstte), kalorisi yüksek ve düşük yakıtları tek bir sistemde yakma imkânı sunarak müşteriye yakıt fiyat dalgalanmalarına karşı esneklik avantajını sunmaktadır. Tahrikin işlev şekli alt resimde gösterilmiştir. kesine 2008 yılında kurmuştur. Burada, hem kuru hem de yaş yakıtların değerlendirilebildiği, hibrit teknolojisine sahip Vyncke-„DWS“ ön besleme ızgarası kullanılmaktadır. Enerji tesisi plaka ünitesine gerekli ısıyı sağlayan iki parçalı bir buhar kazanından oluşmaktadır. Ünitenin azami yükü 59 MW'dir. 50 t/h seviyesine kadar buhar oluşturmak mümkündür. Kalan enerji sıcak gaz olarak doku kurutucusuna sunulmaktadır. Ayrı bir termik yağ kazanı bulunduğundan, Vyncke enerji tesisinde ilave bir TO kazanına gerek kalmamıştır. Üretimden artan kaba kalıntılar iki ayrı silolara verilmektedir. Bunlar kabuk, hatalı plakalardan artan parçalama maddeleri, arıtma süreci ve ahşap kenar almadan çıkan ahşap atıkları ile presten çıkan hatalı toplu liflerdir. İhtiyaca göre harici olarak gönderilmiş orman çer çöpleri de ahşap yakıt olarak eklenebilir. Homojen olarak dağıtılmış yakıt, kazıyıcı zincir taşıyıcı ve vidalı konveyör ile çift kapak sistemi üzerinden iki dağıtıcı konveyöre atılır. Bunlar yakıtı iki dozaj silolarına gönderir. „DWS Hybrid“ tipindeki iki şeritli Vyncke merdiven ön besleme ızgarası ile taşınması devridaim ayarlı konveyörlerle sağlanır. Konveyörün performansı yanma potansiyeline bağlı olarak ayarlanır. Izgara hattı, su soğutmalı eğimli ızgara ve hava soğutmalı yatay ızgaradan oluşur. Izgara hattının yanakları su soğutmalıdır. Her ızgara hattı beş ızgara bölümünden oluşur. Her ızgara bölümünün ön besleme hızı kademesiz olarak ayarlanmıştır. İki ızgara hattının tahriki, ortak bir hidrolik grubu tarafından sağlanmaktadır. Birincil hava bölmesi ve ikincil hava bölmesindeki yanma hava miktarı da yüke bağlı olarak kademesiz ayarlanabilmektedir. Izgara şeridinin sonunda külün ve cürufun tahliyesi için bir cüruf hunisi bulunur. Izgara şeridinin altına ızgara kalıntısı olarak düşüp biriken kalıntılar her bir bölümden, kül itme tabanının yardımı ile mekanik olarak çekilir ve ıslak kül arındırıcıya gönderilir. Yanma odası tamamen su soğutmalı olup seramik kaplıdır. PSS üfleme ateşleme memeleri, su soğutmalı buhar kazanı parçasının kısmında bulunan, yanma odasının duvarlarına takılmıştır. Art yakıcı odası yanma odasına dikey düzenlenmiştir. Buna üst kısmında duran toz yakma mufel ocağı bağlanmıştır. Burada çoğunlukla zımpara tozu ve plaka ünitesinden geriye kalan kenarlıklar yakılmaktadır. Duman gazı, performans talebine bağlı olarak çevirme odasından sonra, sıcak gaz üretimi için buhar kazanı veya karışım kazanına iletilir. Buhar kazanı, dikey Enerji ünitesinin Slovakya Malacky'de bulunan Ikea Industrial Solutions'ta (önceleri Swedspan) kurulması. Resimler ve grafikler: Vyncke düzenlenmiş fıskiye parçası ve ardından devreye giren taşınım ısı değiştiricisinden oluşur. Duman gazından gelen kaba parçalar, ikisinin arasındaki U şeklindeki çevirme odasında seçilip ayrılır ve su soğutmalı vidalı konveyörle tahliye edilir. Taşınım ısı yüzeylerinin temizliği basınçlı hava kurum fan ünitesi ile sağlanır. Sıcak gazlar karışım odasında temiz hava ile istenen sıcaklığa getirilir. Merkezi bir duman gazı denitrifikasyon ünitesi birincil NOx azaltımı için toz yakıcının ikisini de duman gazı denitrifikasyonu ile besler. Buhar kazanından çıkan duman gazları karışım odasındaki sıcak gaz ile birleştirilir. Sıcak gaz toz arındırma, çoklu siklon toz arındırma ile sağlanır. Uçuşan tüm küller toplayıcı konveyörler ile ortak bir kül silosuna taşınır. Sıcak gaz sabit ısı ve basınçla çalışmakta olan kurutucuya aktarılır. Enerji ünitesi lif plaka tesisinin kontrol odasından yönetilir. Her bir ünite elemanlarının çalışması görsel içinde önceden seçilir. Ünitenin kumandası ve ayarı öyle tasarlanmıştır ki, kesintisiz üretim sürecinde gereken sıcak gaz ve buhar sıcaklığı, performans ayarı üzerinden sağlanmaktadır. Sıcak gazın kurutucu önündeki ön basıncı bir basınç ayarı ile sabit tutulmaktadır. Ünite kurutucunun başlatma ve kapalı işletiminde, mümkün olduğunca hızlı üretim faaliyetine geçecek şekilde ayarlanabilmektedir. Tüm tesisinin yapısı ve tasarımından dolayı, çıkan üretim kalıntıları, farklı oranlarda olsa dahi, enerji üretimi için kullanılabilmektedir. Bunun için büyük hacimli silolar mevcuttur. Diğer taraftan performansı, farklı ateşleme sistemleri vasıtası ile yakıt malzeme miktarına göre ayarlamak mümkündür. Yakıt malzemesi eksikliğinde, doğal gaz yerine maliyeti daha düşük olan doğal odun kullanılabilmektedir. İlk yıldan itibaren tam kapasite Enerji ünitesi ilk yıldan itibaren yüksek bir kapasiteye ulaşmış bulunmaktadır. Tipik cüruf oluşumu veya yanma odasının „büyümesi“ Vyncke hibrit ön besleme ızgarası ve tamamen soğutulan yanma odası ile neredeyse imkânsızdır. Su soğutmasının olumlu etkisi kendini 3 yıl çalışma süresinden sonra yanmaz kaplamanın çok düşük aşınması ile göstermektedir. Alaşım ızgara çubuklarının durumu da oldukça iyi olduğundan, yenileme sırasında neredeyse hiç değiştirilmemişlerdir. Soğutma ısının tamamı sürece dahil olduğundan, etki derecesi hemen hemen %100'lerdedir. Kullanılacak birincil enerji asgari düzeye indirilmektedir. Enerji ünitesi en üst çevre taleplerine uygundur. Toz, CO, NOx ve toplam hidrokarbonların sınır değerlerinin oldukça altında kalınmaktadır. Kesintisiz çalışmada gaz veya yağ gibi yardımcı yakıtlara hiç gerek yoktur. Bu günlerde Taquari'de Duratex için dördüncü Vyncke enerji ünitesi faaliyete açılmaktadır. MDF sanayisinin tipik enerji ihtiyacını karşılayan Vyncke enerji yapısının akım şeması. Sıcak gaz, termik yağ ve doymuş buharın bağımsız enerji üretiminin yanında üretim açısından esneklik kazandırma özellikleri bulunmaktadır. Doğrudan doymuş buhar üretilmesi ve bunun sonucunda termik yağ pompasının taşıma performansının azalması, işletim maliyetini azaltmaktadır. Üretimden geriye kalan tüm atıklar yakılabilir (çamurlu su da bunlardan biridir). Bu yapı 10 yıldır kullanılmaktadır ve kendini çok yönlü olarak kanıtlamıştır. Çalışması çok çabuktur ve ünite çalıştığında neredeyse kesintisiz hizmete hazırdır (yılda bir kez soğuk kapatılır). Kaplama Eylül 2013 Fritz Kohl kaplamaların güzelliklerini sahnelemeyi çok iyi biliyor. Holz-Zentralblatt · Sayfa 7 Resimler: Fischer Hiçbir şey aslını geçemez Doğallığa giden bir akım kaplama sektörüne yardımcı olabilir fi. O zamanlar durumu daha iyi gösteren kimse yoktu. Kaplama sektörü dünyanın diğer bölgelerinde de olduğu gibi bir gerileme ile savaşmak durumundadır. Küçülmenin devam edeceğinden herkes emindir. Fakat kimse tası tarağı toplamak için bir neden görmemektedir. Tam tersine. Sektör mayısta Köln'deki „Interzum“ tedarik fuarında uzun zamandır olmadığı kadar yenilikçi ve canlı idi. Dört dün süren fuar boyunca daha çok dayanışma ve savaş ruhunu hissetmek mümkündü. Kaplama sektörü İstanbul'daki „Intermob'da“ daha küçük bir rol üstlenmişti. T Fritz Kohl'a ait „Rough cut larch“. artık kaplama sektörü birbirinden farklı silahlarla savaşmaktadır. Dekor ve folyo sektörü ahşap madde sanayisi ile birlikte ahşap üretiminde milyarlarca kazanç sağlamaktadır. Örn. Avusturyalı firma Egger, çoğunluğunu dekorasyon ürünlerin oluşturduğu, önceki ticaret senesinin nisan sonunda, yaklaşık 7100 çalışanı ile 2,2 milyar Avro (+%10) gelir elde etmiştir. Alman dekor baskıcı Schattdecor 2012'de 480 milyon Avro elde ederken, Arnsberg'li Interprint 1000 çalışanı ile 260 milyon Avro kazanç sağlamıştır. Karşılaştırmak için: İsviçre Baar'da bulunan, dünya çapındaki en büyük kaplama üreti- cisi Danzer Grubu 2012'de, çoğu kereste olmak üzere, 2200 çalışanı ile 215 milyon Avro gelir elde etmiştir. Genelde ahşap sektöründeki personel sayısı daha azdır ve kazançlar daha düşüktür: 350 çalışanı ile en büyük şirket ABD'li IVC Grubu'dur, Karlstadt'dan Fritz Kohl (Almanya) dünya çapında yaklaşık 160 çalışanı istihdam etmektedir, fakat Krefeld'li (Almanya) Wilfried Koch gibileri 30'un altında personel çalıştırmaktadır. Şirketlerin farklı büyüklükte olması Köln'e de yansımıştır: Egger ve Süddekor gibi firmalar 500 veya 450 m2'lik bir alanı kaplarken, Fritz Kohl yaklaşık 72 m2 ile kaplama sektöründeki en büyüklerden biriydi. Her şirketin dekorasyon sektöründe kendi pazarlama bölümü bulunurken, kaplama sektöründeki basın ve tanıtım işi biraz geri kalmıştır. Eksik olan gerçi paradır fakat birçok şeyi harekete geçirebilme inancı daha çok eksiktir: Sektördeki müşteriler zaten tanınmış. Daha çok doğallık „Motions“, R. Ulrich'in desenli plaka kaplamaları çok beğenildi. Schorn ve Groh'nun standındaki arkadan aydınlatılmış kaplamalar. Akım şu sıralar kaplama sektörünün kucağına düşmüş durumda. Doğa, saf doğa, gerçeklik, eşsizlik, bunların hepsi şu an mobilya ve iç yapımda çok tutulmaktadır. Lieschen Müller üç odalı evinde geri kalmış olsa da mağaza ve nesne yapımı şu sıralar özgünlük ve modern sağlamlığı harıl harıl aramaktadır. Böylece başarı aslında tam caddenin üstünde veya büroda bulunuyor, sadece ona götüren ipi tutup çekmek gerekiyor. Köln fuarı bunun için bir şanstı. Orada özel bir şey arayan, çok sayıda mağaza ve nesne ve hatta yat yapımcıları ile mimarlar da hazır bulunmuştu. Aradıklarını Köln fuarının birçok salonlarında bulmuşlardı. Özellikle 6, 4.2 ve 5'de. Ulaşım yolları maalesef aynı sıralamada olduğundan, belli bir ihtiyacı olmayan bazı müşteri/ziyaretçiler 5'e kadar ilerleyememiş veya ilerlese bile artık algılayamaz duruma gelmiş olması mümkündü. Aslında yazık oldu, çünkü sektör, taklidin her ne kadar iyi de olsa her zaman bir taklit olarak kalıp hiç bir zaman aslının yerini tutmayacağını etkileyici bir şekilde kanıtlamıştı. Bunu en çok Mehling & Wiesmann standını ziyaret edince anlamak mümkündü. Lohr'lu şirket kendini yine çikolata kuyusu ve çok sayıda ahşap ile tanıtmıştır. Sundukları son yenilik, eskitilmiş 0,9 mm kalınlığındaki meşe kaplamasına işlenen „Vintage silver edition“ olmuştur. 605. sayfadaki fotoğraf, ürünün verdiği görsel ve dokunsal hissin maalesef sadece çok azını yansıtabilmektedir. „Takdis ahşabı“ ve „Ayrık ahşabın“ ondan altta kalır yanı yoktu (605. sayfadaki fotoğraflar). Karlstadt'lı Fritz Kohl'un standındaki konu da eşsizlikti. Siyah olarak hazırlanmış standın iç ve dış duvarları iyi aydınlatılmış özel kaplamalar ile donatılmıştı: Figured Queensland Walnut, Ziricote, Cocobolo veya Imbuya Pommele. „Rough cut oak“ veya „Rough cut larch“ işlenmiş kaplamalar da çok iyiydi, Kohl'un programında fümelenmiş kaplamalar da bulunmaktadır. Gerçek mi değil mi? Lohr'lu Mehling ve Wiesmann'nın standındaki her şey daima gerçektir. Burun, göz ve duyu ile algıladıklarımız bunun kanıtıdır. Yukarıdaki resimde „Life tree“, altta „Ayrık ahşap“. Wehmeyer Furnier'in, Havixbeck, ticari yöneticisi Heiner Wehmeyer Güney Asya ile yeni bağlantılar kurmuştur ve onun söylediğine göre dört gün süren standa çok sayıda Türk ziyaretçiler de uğramıştır. Wehmeyer'in kısa güncel değerlendirmesine göre değerli olan her şey iyi gitmektedir, örneğin Makassar, iyi dal meşesi, genel olarak kalın kesimlerin çoğu ve yine kayın gibi. Yeni nesil Bir zamanlar Aşağı Franken'de Eltmann'lı Bühl'ün temel ticareti kayındı, fakat artık Kuzey Amerika'nın ahşap türleri ve dünya çapındaki özel ahşapların karşısında değerini kaybetmiş durumdadır. Yine de Bühl aynen Wehmeyer gibi, kayın konusunda Almanya'da akla gelen ilk adrestir. Münster yakınlarındaki şirket bunun yanında, Almanya'da hala kayın işleyen az sayıda şirketlerden biridir. Frank Bühl için bu fuar iki yıl öncesinden daha iyiydi. İşler zor olsa da genç adam ümitlidir. Sektör gittikçe kenetlenmektedir ve bunun sebeplerinden biri daha genç bir kuşağın düğmenin başına geçmesidir. Bu Hamburg'daki R. Ulrich şirketi için de geçerlidir. Pitt ve Tim Neukirchner yılın başında babaları Lutz Neukirchner'in işini devralmışlardır. Fuarda, yumuşak dalgalardan geometrik şekillere kadar uzanan yoğun desenli yüzeye sahip kaplama plaka koleksiyonlarını, yeni ürünleri „Motions'ı“ tanıtmışlardı. Schorn & Groh'ın programına dokumasız kumaş kaşeli standart ölçüler yıllardır dahildir. Akımları önceden kestiren ve ona göre hareket eden Karlsruhe'li şirket, sektörün en yenilikçi şirketleri arasında sayılmaktadır. Axel Groh'un, Rheinfelden'deki kendi kaplama işletmesini 2007 yılında kapattığında da iş sezgisinin güçlü olduğunu göstermiş ve işlerin sektörde gittikçe zorlaşacağını tahmin etmişti. Schorn & Groh yeni düzenlenmiş büyük yüzeyli fuar standında hatırı sayılır ürün yelpazesi sergilemiştir. Yukarıda bahsi geçen dokumasız kumaşa sahip standart ölçülü, „Fleece ve Flex“ ile Schorn & Groh-Shop'ta tek yaprak şeklinde de sipariş edilebilen „Easiwood“ bunların arasındadır. „Fleece ve Flex plus'un“ farklı desenleri de mevcuttur örn. „ağaç kabuğu“,„kırık tahtası“ veya „eski ahşap“. Aile şirketi, sekiz özel tasarım varyasyonundan oluşan ve yine dokumasız kumaş kaşeli olarak satılan enine kesilmiş tomruğuna „Butt cutt“adını vermiştir. Tek bir yaprak olarak sipariş edilebilir. Baden'liler son yenilik olarak bataklık meşesini andıran farklı kahverengi tonlarındaki meşe kaplaması „Coco'yu“ takdim ettiler. „Coco'nun“ „rengi sadece kısa bir süre içerisinde doğal bir şekilde değiştirilip ardından tamamen boyanmaktadır“. Fümelemeye kıyasla bu yöntemde ara renkleri de oluşturmak mümkündür (resim). Üretimi büyük olasılıkla buharla Avusturya'daki bir tedarik şirketinde gerçekleşmektedir. Fakat ayrıntıları paylaşmaya niyetli değiller. Schorn & Groh ürünü Almanya çapında özel olarak dağıtmaktadır. Şu an „Coco'nun“ „Taupe'den“ „Nero'ya“ kadar dört farklı renk çeşidi bulunmaktadır. Göze çarpan konu, kaplamayı arkadan ışıklandırarak daha çekici hale getirmeye çalışan „Light und Shine“ olmuştur. Kaplamalara çevrimiçi göz atmak Kaplama fuar sektöründeki yabancı sergi sahipleri daha çok Avusturyalı şirketler olmuştur. En önde gelen şirket Stockerau'lı Frischeis Grubu olmuştur. „Ahşap bizim dünyamız“ parolası ile büyük ve çok açık tutulan fuar standında tanıtımlarını gerçekleştirmişlerdir. Konuşmanın odağını, 210 ahşap türünden oluşan 12 milyon m2'yi aşan kaplamaların yüksek çözünürlü resimlerini sunan yeni çevrimiçi mağazası „Veneer world“ oluşturmuştur. Her kaplama paketinin ön ve arka tarafı görüntülenmektedir. Paketin biri ısmarlandığında dizinden otomatik olarak çıkmaktadır. Başlayalı henüz üç ay olmuştur. Gerçekten de, hiçbir şey aslının yerini tutamaz: Bunu Eggerwohl firması 6. salonda bulunan sergisi ile istemeden de olsa açıkça kanıtlamış bulunmaktadır. Avusturya St. Johann'lı ahşap madde üreticisi aslını (üst sıra) ve taklitlerini karşılıklı (alt sıra) sergilemiştir. Gerçi taklitlerin görünümü ve dokunuşu iyi, ancak dekor (Allah'a şükür ki) gerçek çıkıntı görüntüsünü (sol sıra) oluşturmaktan hala çok uzaktır. Kaplama Sayfa 8 · Holz-Zentralblatt Eylül 2013 Kaplama piyasası inişte Almanya Fransa Büyük Britanya İtalya İspanya Hollanda Finlandiya Danimarka İsveç İtalya Avrupa'nın en büyük kaplama üreticisidir Alman kaplama pazarı 90'lı yılların ortasında Avrupa'nın en büyük pazarı durumunda idi. Pazar hacmi (yerli üretim artı ithalat eksi ihracat) 1995'den 2011 yılına kadar, yaklaşık beşte dörde ve şimdi neredeyse 65 milyon Avro'ya düşmüş durumdadır. İspanya ve Fransa'nın önünde yer alan İtalya, 187 milyon Avro'luk pazar hacmi ile Avrupa'nın en önemli kaplama pazarını temsil etmektedir. Almanya 58.4 milyon Avro ile Polonya'nın hemen önünde yer almaktadır. Alman Furnier und Natur (IFN), Bad Honnef, girişimine göre kaplama genellikle diğer Batı Avrupa ülkelerinde de önemini kaybetmiştir. Dış ticaret (ihracat artı ithalat) değeri ile ölçüldüğünde, Almanya İtalya ve İspanya'dan daha büyük bir ticaret merkezidir. Şekil 1 1995 ila 2011 arasında milyon Avro olarak Alman kaplama piyasası Grafikler: IFN Şekil 2 2011 yılında ülkelere göre Alman kaplama ithalatı Almanya Alman kaplama üretimi 1995 ila 2011 arasında 250 milyon Avro'dan %64 gerileyerek 88 milyon Avro'ya (Şekil 1) düşmüştür. Değer özellikle 1995 ila 2002 arasında hızlı bir şekilde gerilemiştir. Birçok Alman tesisi kapanmış ve / veya yurt dışına taşınmıştır. 2002 yılı sonunda, üretim değeri 100 milyon Avroya ulaşmıştır. Daha sonra 2003 ile 2008 arasında iniş sona ermiş ve küçük artışlar bile görülmüştür. Sonra 2009 küresel durgunluk kapsamında, üretim değeri ilk kez 100 milyon Avro seviyesinin (- %28 oranında 92.8 milyon Avro'ya) altına düşmüş ve istatiksel olarak hesaplanan son 2011 yılında 88.3 milyon Avro'ya gerilemiştir. 1995-2011 yılları arasındaki yurt içi tüketimi üretim değeri gelişimini büyük ölçüde paralel izlemiş ve bugün itibariyle 64 milyon Avro'luk bir değere ulaşmıştır. Bu 309 milyon Avro 1995'deki tüketimin beşte biridir. 2011'de %7'lik bir artış olmuştur. 90'lı yılların kalan üretici ve tüccarları azalan yurt içi tüketimini, ihracat faaliyetlerini artırarak dengelelemişlerdir. İhracat 1999 ve 2007 yılları arasında neredeyse 300 milyon Avro'yu geçen bir değere ulaşmıştır. 2008 ve özellikle 2009'da 200 milyon Avro'dan daha düşük bir değere ciddi bir gerileme olmuştur. 2010 yılındaki artışın ardından 2011'de %22 azalma ile 167 milyon Avro'ya düşülmüştür. Benzer bir gelişme, 90'ların sonlarında üretimin durdurulması sırasında, önce bir yükselme gösteren ve 2000 yılındaki 300 milyon Avro zirvesinden sonra 2007 yılına kadar yine ortalama 255 milyon Avro'ya düşen ithalatta da olmuştur. 2008 ve 2009'daki gelişme ihracattaki gibi ciddi olmuştur. Değer 2011'de bir diğer %9,1 oranındaki düşüş ile 2010'a kıyasla 143,7 milyon Avro'ya gerilemiştir – bu rakam 2000 değerinin yarısından daha azdır. 2011 yılında en önemli tedarikçi ülkeler 22.3 milyon Avro ile ABD, 13.1 milyon Avro ile İtalya ve 10.4 milyon Avro (Şekil 2) ile Çek Cumhuriyeti olmuştur. 2011'de Almanya 167.4 milyon Avro (- %11.3) değerinde kaplama ihraç etti. En önemli ihracat pazarlarının (Şekil 3) arasında 14.8 milyon Avro ile ABD, 13,5 milyon Avro ile Avusturya ve 13,51 milyon Avro ile Çek Cumhuriyeti olmuştur. Çin 6.8 milyon Avro değeri ile açık arayla alt sıradayken bir önceki yıla göre %52.6 büyüme göstermiştir. 2011 dış ticaret değeri ile ölçüldüğünde Almanya 313.1 milyon Avro (1995: 499.1 milyon Avro) ile; 254 milyon Avro'ya (1995: 227.6 milyon Avro) sahip İtalya, 163.8 milyon Avro'ya (1995: 79.8 milyon Avro) sahip İspanya ve 153.9 milyon Avro'ya (155,0 milyon Avro) sahip Fransa'nın hemen önünde yer alarak Avrupa'nın en büyük kaplama ticaret merkezi durumundadır. Şekil 4 1995 ila 2011 arasında milyon Avro olarak Avrupa kaplama piyasası Şekil 5 1995 ila 2011 arasında milyon Avro olarak İtalyan kaplama piyasası Şekil 6 1995 ila 2011 arasında milyon Avro olarak İspanyol kaplama piyasası İtalya Şekil 3 2011 yılında ülkelere göre Alman kaplama ihracatı İtalya en önemli Avrupa kaplama pazarı (1996 yılından beri) olmaya devam etmektedir (Şekil 4 ve 5). İtalyan kaplama tüketimi doksanlı yıllar boyunca yılda 153.8 milyon Avro'dan (1995) 481.7 milyon Avro'ya muazzam bir şekilde yükseldi fakat o tarihten beri – 2004 yılındaki istisna dışında – yine aynı hızla düşüşe geçti. Bugünkü değeri 187.4 milyon Avro'dur ve yine de 1995 yılının değerinden %20 daha yüksektir (karş. bkz. Almanya) Üretim değeri 2011'de %17 oranında gerileyerek 116 milyon Avro'ya düşmüştür. İtalya 1995'den sonra en yüksek değerini 331,3 milyon Avro ile 2000 yılında elde etmiştir. O zamandan beri – 2004'deki istisna olan yükseliş (320,4 milyon Avro) ve 2010 yılındaki (2009: 121,7 milyon Avro; 2010: 139.4 milyon Avro) toparlanma dışında sürekli gerilemektedir. İthalat şu anki 162 milyon Avro değeri ile neredeyse 1995 yılı ile hemen hemen aynı seviyeye ulaşmıştır. İthalat faaliyetlerinin zirvesini 2006 yılındaki 259.1milyon Avro etmiştir. Ihracat değeri ise2011'de ortalama 91 milyon Avro'ya ulaşmıştır. İspanya Bochum'lu Alman Firma Hans Hahn'ın son „Interzum“ standında sergilediği bataklık meşe kaplaması büyük coşku uyandırdı. İspanya'daki kaplama tüketimi 1995 (98,4 Mio. Euro) ila 2006 arası düzenli bir şekilde yükselmiş (289,5 Mio. Euro) ve ancak 2008 ve 2009'da mali ve ekonomik krizden dolayı önemli ölçüde gerilemiştir (Şekil 6). Güncel pazar hacmi 124 milyon Avro, iç üretim değeri 104 milyon Avro'dur (en yüksek değer 2000'de 159,6 milyon Avro olmuştur). İthalat 2006 ve 2007 yıllarında İspanyol ekonomik kalkınma bağlamında 49,7 milyon Avro'dan (1995) 224 milyon Avro'ya yükselip, ciddi bir şekilde 91,9 milyon Avro'ya düşmüştür. İhracat değeri 2011'de 72 milyon Avro olmuştur. Şekil 7 1995 ila 2011 arasında milyon Avro olarak Fransız kaplama piyasası Şekil 8 1995 ila 2011 arasında milyon Avro olarak Avusturya kaplama piyasası Fransa 2011 yılında Fransız iç tüketimi 95 milyon Avro değerine (1995: 62.9 milyon Avro) ulaşırken 51 milyon Avro'luk ihracat değeri 43,9 milyon Avro'luk iç üretim değerini geçip genel olarak 103 milyon Avro'luk ithalat değerinden beslenmiştir. (Şekil 7). 2007 yılındaki (2007: 148 milyon Avro; 2008: 123,6 milyon Avro; 2009: 85,8 milyon Avro) ithalat gerilemesinden sonra 2010 ila 2011 arasında toplam %19,5 artış olmuştur. Avusturya Avusturya'nın 2011 yılındaki 37 milyon Avro pazar hacmi, 1995 yılındaki 6,4 milyon Avro'luk hacmine kıyasla oldukça yüksekti (Şekil 8). Ancak 2010 yılına kıyasla %18 oranında gerileme göstermektedir. 2011 yılındaki iç üretim değeri önceki yıla oranla üçte birin altına, 11,5 milyon Avro'ya düşmüş, fakat. 1995 yılındaki 400 000 Avro'dan yine de yüksek olmuştur. İthalat 2011'de ölçülü bir şekilde %2,8 oranda 75,4 milyon Avro'ya gerilemiştir (1995: 36,7 milyon Avro). İhracat değeri 50,3 milyon Avro ile 2010 yılının 49,7 milyon Avro değerinin üstünde olmuştur. İhracat 2004 yılında 96,8 milyon Avro ile zirveye çıkmıştır. Genel olarak Avusturya kaplama pazarı, özellikle iç tüketimin azalmasından dolayı 2011'de %18 küçülmüştür. Büyük Britanya Büyük Britanya'daki kaplama pazarı 2011'de %6,9 artış göstererek 37,4 milyon Avro ile yılı kapatmıştır. 4 milyon Avro iç üretim değeri gibi 6 milyon Avro ihracat değeri de çok önemli değildir; Önemli olan İthalatın 40 milyon Avro seviyesine çıkmış olmasıdır. İthalat en yüksek rakamına 83,9 milyon Avro ile 1997 de ulaşmıştır. Fuarlar ve toplantılar Eylül 2013 Holz-Zentralblatt · Sayfa 9 »ZOW«: İçerikler iyi – fakat boşluk da çok Fuar yönetimi kendi hedeflerine ulaşamamıştır – Dekorlar tekrar Bad Salzuflen'e götürülecektir fi. Fuarlarda bakan kişiye ve odaklanmaya göre değişen, birçok yüz ve birçok hikaye vardır Özellikle bu „ZOW“ çok yönlü olmuştur. İçeriğine gelince, iyi ve çok iyi arasındadır – hem de sektör devlerinin çoğunun bulunmamasına rağmen, bunu sonraki sayfalar kanıtlamaktadır. Bir şeylerin eksikliğini duyan az sayıda ziyaretçinin yanında beklediklerinden daha çok şey bulanların sayısı oldukça çoktu – üstelik normalde fark etmedikleri firmalarda. Sergi sahiplerinin ziyaretçiler konusundaki memnuniyeti de iyi ve çok iyi arasında olurken, fuar işletmesinden memnun kalınmamıştı. Karşılaştırınca fuara yönelik rakamlar iyi değildi. Daha fuarın ikinci günü öğle vaktinde Clarion Survey, Almanya, Bielefeld, hedeflenen 13 000 - 13 500 ziyaretçinin geleceğinden ümitli iken, sonuçta toplam ziyaretçi sayısı 11 800 civarındaydı ve bunun üçte birini yurt dışından gelenler oluşturmuştu. Bu, 2011 yılındaki 14 425 ziyaretçiye kıyasla %18 düşüş anlamına gelmektedir.^ Sergi sahiplerinin sayısı da bu yıl düzenlenen „ZOW'da“ (18 - 21 Şubat) beklentilerin ve 2011 yılın değerlerinin altında kalmıştır. 490 sergi sahibi beklenirken, rakam 402'de kalmıştır, 2011'de 495 şirket sergi açmıştır. Bu %18,8'lik bir düşüş demektir. Bu nedenle organizasyon sahibi bazı salonların belli kısımlarını ayırmış ve bazı geçişleri genişletmiştir. 19. ve 23. salon açılmamıştır. Kayıp özellikle 22.1 (altta) ve 22.2. salonunda çok belli oluyordu. Üst salonun yarısından fazlası küçültüldü fakat buna rağmen çok boş alan ve genişliği fazla olan geçişler kaldı. Sadece 14 sergi alanının tamamı doluydu. Fuardaki az sayıda büyük folyo tedarikçilerden Hornschuch halinden memnundu. Her gün gösterilen yoğun ilgiden dolayı etraftaki alanı ve stantları kendi sergisine dahil etmişti. Weißbach’lı şirketin ürün gelişim müdürü Ralf Imbery'nin yorumu „ZOW bundan daha iyi olamazdı“ şeklindedir. Büyük boşluk 20. salondaki bu yüzey çok güzel yapılmıştı. O kadar güzel ki, (resimdeki kişiler tesadüfen çekilmiştir) sergisi bulunmayan bazı kişiler burada müşterilerini ağırladı. Alt salonda durum (22.1.) daha da kötüydü. Orada çok sayıda firmanın RFID özel sergisi ve altı firma ile birlikte Leichtbau (Igel) topluluğunun ortak standı bulunuyordu. Bunların arasında IHD, Dresden, Ostwestfalen-Lippe Yüksekokul, daha doğrusu OWL hafif yapı girişiminin de aralarında bulunduğu 7 sergi alanı daha doluydu (!). En büyük stanta Menznau'lu ahşap madde üreticisi Kronospan sahipti. İsviçre’liler sergileri için yıllardır hemen sağ döner merdivenin arkasındaki bu noktayı kullanmışlardır. İtalya'dan 50 yerine bu yıl sadece 38 sergi sahibi katılmıştır, bunların arasında ilk kez katılanların sayısı çoktur. Resimler: Fischer 22.1 salonunda fuarın ilk günü, saat 16.40 Pazartesi gün içinde fuara gelen, boşlukla karşılaşıyordu. Ziyaretçi yok, az sayıda sergi sahibi ve yiyecek bölümünde boş sandalyeler (bakınız alt sol resim). Biraz daha arkalarda kirpi kulesi ile karşılaşıyorsunuz, görülebilir bir işlevi olmayan, üzerine kirpi ekranı bağlanmış, nihayetinde hafif yapı sergi sahiplerinin büyük bir bölümünü kapatan bir küp. Daha önceki yıllarda bu küp kahve ikram noktası olarak kullanılmıştı. Fuarın ilk gününde salona bakan biri talihsiz bir izlenim edinmiştir. Görüntü ikinci ve üçüncü gün tamamen değişti, geçişler ve sergi alanları birçok insan ile dolmuştu (alt ortadaki resim). Kirpi sergicileri sonuçta memnundu fakat mutlu değillerdi. Dolaysıyla Kirpi Kurulu'nun Yöneticisi Dr. Olaf Plümeri'in fuardan sonra yayınladığı açıklaması çok yerindedir: „IPM, Leitz, Leuco, Makers, Pfleiderer, Swap ve Vomo gibi işletmeler Bad Salzuflenli sergi ile genelde memnundurlar fakat fuar topluluğu açısından 2014'te birlikte sergileme konusunda düzeltmelerin yapılması kaçınılmazdır.“ Almanya Clarion Events Yöneticisi Horst Rudolph salı günü fuarın geleneksel basın toplantısında bir soru üzerine 22. salonu veya onun bir kısmının kapatılmasını hararetli bir şekilde tartıştıklarını açıklamaktadır. Sonuçta geri dönülmez durumları oluşturmamak için bundan vazgeçmişler. Clarion Events'te de hatalar yapılmış, fakat bunlar sadece İtalya pazarı ile ilgiliymiş. Oradaki pazarı iyi gözlemleyemedikleri için İtalyan üreticilerinin ciddi ölçüde çekilmesi onları şaşırtmış. Rudolph'un belirtmesine göre 50 yerine 38 sergi sahibi katılmış ve bunların arasında 18'i ilk kez sergi açmışlar. Özellikle büyük cephe üreticileri yokmuş. Rudolp hem fuar esnasında hem de fuar sonrası yıllık ritme uyacaklarının altını çizmektedir: „Alno, Rauch, Staudt veya Ikea gibi önde gelen Alman ve Avrupa şirketlerinin üst düzey yöneticilerinin yine katılmaları, bize piyasanın yıllık sergiyi talep ettiğini göstermiştir.“ Ancak, kesinlikle bir şeylerin yapılması gerekiyormuş: Fuar yöneticisi dekorasyon sektörını tek sayılı yıllarda tekrar fuara çekmek gerektiğinden bahsetmektedir. Tasarımcılar yıllık moda ritmine tabi olduklarından bu fuarın onlara ihtiyacı varmış. Büyük mutfak ve mobilya üreticileri Rudolph'a göre „tasarım odaklı sergi sahiplerinin daha çok katılımını talep etmektedir“. Verl, Nobiliai'daki ürün gelişimi yöneticisi „ZOW“ kurul üyesi Andreas Bielefeld de bunu onaylamaktadır: „ZOW'u çekici kılan, doğru zamanda doğru ortaklarla karşılaşmaktır. Önemli olan tedarik edilecek ürün yelpazesinin mümkünse tamamını görselleştirmektir. Fuarın ikinci günü, aynı salon, aynı konum saat 14.15 „ZOW“ kurul üyesi fuar Yöneticisi Horst Rudolph (soldan 3.) ve VHK Yöneticisi Dr. Lucas Heumann (sol) ile birlikte Salı günü geleneksel olarak fuardaki ve fuarla ilgili gelişmeler hakkında açıklama yapmaktadırlar. Bu durumda bu alanda harekete geçmek gerekir – özellikle yüzey veya tasarımı göz önünde bulundurmak şartı ile. Bana göre bu ürünlerin sürekli bir beğeni ve tasarım değişikliğine tabi olmalarından dolayı, iki yılda bir gerçekleşen sergi aralığı çok uzundur.“ Sonuç Bazı ziyaretçiler eski „ZOW“ duygusunu tekrar keşfetmiş bulunuyorlar. Aralarında ilk kez sergiye katılan çok sayıda sergicilerin bulunduğu yerel sergi sahiplerinin küçük stantları, atölye karakteri ve aralıklarda Löhne, Herford veya Rheda-Wiedenbrück şehir festivallerinde de gördüğünüz aynı insanlar. Ost-Westfalen mobilya topluluğunun odak gösterisi. Güçlü ve çok yönlü. Gerçi alanın Egger, Hettich, Schattdecors gibi büyükleri eksikti ve salonlarda hava boldu fakat – şöyle bir nefes almak için de bol hava vardı. Normalde dikkate alınmayan bazı sergicilerin, hiç olmadığı kadar ziyaretçileri oldu. Ve zamanı olan daha ayrıntılı inceleme fırsatı bulmuştu. Ve görülmesi gereken gerçekten çok şey vardı. Bu yılki ZOW'un iyi yönü buydu. Bunun kötü yanı da var. Bazı sergi sahipleri „Interzum'dan“ dolayı katılmamıştı. Bazıları kendini çok iyi hissetmediği için katılamamıştı. Aralıklarda ve şehirde önceki yıllara bakınca fuar yönetimine karşı çok sayıda eleştiri dolaşıyordu. Organizasyon kimi yerlerde başarısızdı, bazı salonların yerleşim planları geç gelmiş veya hemen öncesinde değiştirilmişti, bazı noktalarda önceden pakete dahil olan hizmetler için ücret istenmişti. Henüz sessiz fakat duyulabilir bir söylenme. Boş izlenimi veren fuar iyi değildir, hiç bir fuar için iyi değildir. Köln'lülerin bundan („IMM“ ve „Interzum“) ağzı yanmış durumda. Bunu Bad Salzuflen'dekilerin henüz öğrenmeleri gerekiyor. Fuarın „Interzum“ yıllarında daha ne kadar zamanı vardır? Basın konferansındaki bir gazeteci haklı olarak, masraflar gittikçe daha az omuzlara (sergi sahipleri) yüklendiğinde, kazanç barajının ne olacağını sormuştur. Anlayacağınız üzere bu soru cevaplanmadı. Başını kuma gömmenin faydasız oldu- ğu biliniyor fakat fuar sonrası raporlardaki bazı ifadeler tam da bunun yapıldığını düşündürüyor. Sergi sahipleri ve ziyaretçilerin 2011'e kıyasla %18 düşmesini Rudolph, bazı yurt dışı pazarlarının zor çevresinden dolayı kendi beklentilerine uyan, hafif bir gerileme olarak nitelendirmektedir. „Ziyaretçi sayısındaki hafif azalmanın genel olarak bir ağırlığı yok.“ Belki ağırlığı yoktur fakat „Interzum“ yıllarından bu dünyanın Schattdecor, Süddekor ve Inter prints’lerini fuara getirmekle iş bitmeyecektir. Zaten bu da yeterince zor olacaktır. technology_systems_solutions Ak#ll# Boylama Çözümleri Sistem ile Ba%ar#ya. C11_MKL made in Germany »Xylexpo« şimdilik Milano'da kalacaktır € 63.900,- Sektör derneği Acimall ve Milano fuarı 2016'ya kadar anlaşmayı hedeflemektedirler Cepraspa ve Fiera di Milanoo spa henüz 2012'nin sonunda „Xylexpo“ İtalyan makine fuarının 2016'ya kadar Rho'daki Milano fuar alanında sergilenmeye devam edileceği yönünde anlaşmaya varmışlardı. Aslında Ocak için planlanan anlaşmanın imzalanması Mayıs sonunda Ambrogio Delachi ve Enrico Pazzali tarafından gerçekleştirilmiştir. Ayrıca 2018 yılı için de bir opsiyonda anlaşmaya varılmıştır. Acimall sektör derneğinin opertatif kolu, fuar organizatörü Cepra, son yıllarda da Rimini, Bologna ve Verona gibi fuar merkezlerinin alternatif yerleşim olarak inceletmiştir. Sonuçta Milano uluslararası fuar için en iyi yerleşim olarak değerlendirildi. Acimall ve Cepra yöneticisinin belirttiğine göre „Bu anlaşma tabii ki Acimall üye- leri ile fuarımızı ziyaret eden çok sayıda sergi sahipleri ve uzmanların çoğunluğunun verdiği bir karardır.“ „İtalyan üreticiler derneği – organizasyonun asıl sahibi – sürekliliği temel alan bir politikada karar kılmıştır ve büyük Milano şehrinin merkezi konumda olması ve mükemmel uçak, tren ve karayolu bağlantılarından dolayı ulaşımının dünyanın her yerinden kolay olmasını dikkate almıştır. Buna bir de Milano'ya dünya çapında en modern fuar özelliği kazandıran verimli lojistiği de eklenmektedir.“ Delachi ayrıca, somut ortak pazarlama ve sektörün dünya çapında en büyük alan işletmelerine yönelik tanıtım ve davet programını içeren bir fuar projesini oluşturduklarını ilan etmektedir. „Fiera Milano-Rho'nun bu önemli sanayi alanının en önemli ulusal ve uluslararası temsilcileri ile karşılaşabilmesi için, şimdiye kadar olduğu gibi, aklınıza gelen her şeyi yapmaya devam edeceğiz. Son beş yıl çoğu için zor bir dönemdi ve bize göre, fuarımızın dünya çapında buluşma noktası, İtalyan ve uluslararası yüksek teknolojinin prestijli vitrini olmaya devam etmesi için günümüzde, birlikte çalışma ve mükemmel birliği gerçekleştirmek için daha çok istek gerekiyor.“ Makine fuarının son sayısı 13 - 17 Mayıs 2014'te çıkacaktır. 2016 için Mayıs ayı belirlenmiş durumda ancak tam tarihi sonradan kararlaştırılacaktır. 8 - 12 Mayıs tarihli son „Xylexpo'ya“ 43 295 ziyaretçi katılmıştır, iki yıl öncesine kıyasla %15,9 daha azdır. 2010 yılında 652 olan sergi sahiplerinin sayısı 515 olmuştur. 90ların sonu ve 2000lerin başında 80 000 ila 90 000 ziyaretçi, 800 üzerinde sergi sahibini ziyaret etmiştir. www.xylexpo.com !"# $% &'& *$ " $ :;< ; %$ =>? @F PAUL Maschinenfabrik GmbH & Co. KG Max-Paul-Straße 1 88525 Dürmentingen / Germany Phone: +49 (0) 7371 / 500-0 Mail: [email protected] „Xylexpo 2012“ hem sergi sahipleri hem de ziyaretçi sayısının azalması ile başa çıkmak durumunda kalmıştır. Resim: Fischer c11.paul.eu Yeni pazarlar Sayfa 10 · Holz-Zentralblatt Eylül 2013 Hindistan ekonomisi yükselişte mi? Hindistan'daki Avusturyalı ekonomi temsilcisi Dr. Wolfram Moritz ba. Zamanın Hint Ticaret ve Sanayi Bakanı ve şimdiki Adalet Bakanı Ashwani Kumar'ın ifadesini ciddiye alırsak, Hindistan'ın dünya ekonomik devlerinin arasında yerini almasının sırası gelmiştir. İfadelerinin ne kadar geçerli olduğu şimdiki Avusturyalı Ekonomi Temsilcisi Dr. Wolfram Moritz ile değerlendirilecektir. Bizlere, özellikle ahşap sanayini göze alarak güncel ekonomik durum hakkındaki soruları cevaplayacaktır. Holz-Zentralblatt: Hindistan ekonomisi hakkında bize genel bilgiler verebileceğinizi düşünüyoruz. Burada genelde bir kalkınma bekleniyor mu yoksa konuya yakından mı bakmak gerekir? daha üstlere hitap eden kesimde şansımız vardır. Özellikle büyük şehirlerde bu kesime yönelik de inşaatlar yapılmaktadır. Oldukça lüks olan bu yapılarda gittikçe daha çok ahşap ürünler kullanılmaktadır. Dr. Wolfram Moritz: Hindistan'ın muazzam potansiyel içinde çok önemli ve yükselen bir pazar olduğu tartışmasızdır. Bu yirmi yıl önce sönük Hint pazarının açılması ile birlikte başlamıştır. Son on yılda %8, 9, 10 ekonomik büyüme ile muazzam bir gelişme yaşanmıştır. Şu anda, özellikle geçen sene ekonomik büyümede hafif gerilemeler olmuştur; bunun hem uluslararası hem de yerel nedenleri vardır. Nedenlerden biri tabii ki Hindistan'ın pazarları kaybetmesi ile sonuçlanan küresel ekonomik krizdir. Mali kriz bu kez Hindistan'ı 2008'den daha çok etkiledi fakat büyümeyi yavaşlatan yerel nedenler de söz konusudur. Alt yapıdaki sınırlılıkların bunu etkilediği açıktır; zira yollara, tren ağına, hava alanına, limanlara baktığınızda büyümeyi nasıl zorlaştırdığını görebilirsiniz. Bir diğer nokta yetersiz enerji tedariği ve ortalama %10 ile oldukça yüksek olan enflasyon oranıdır. HZ: Viyana'daki Ticaret Odası'nın BRIC Ülkeleri'ne yönelik ağırlık konferansında Hindistan'da bir orta kesimin olduğundan çok bahsedildi. Eve yönelik üst düzey ürünlerin gelecekteki tüketicileri bunlar mıdır? Moritz: Hint standartlarına göre yıllık geliri 10 000 ABD Doları'nın üstünde olanlar orta kesime aittir. Bu da burası için iyi bir konum demektir. Ancak ithal ürünlere önem veren çok sayıda zengin bir kesimin olduğunu da unutmamak gerekir. Bu insanların sayısı 30 ila 40 milyon ara- HZ: Halk nüfusunun artması bir gerçektir. Normal olarak inşaat sektörünün buna ayak uydurması gerekir. Panel, benzer şeyler veya iç mimari ürünleri gibi inşaat malzemelerinin daha fazla gönderilmesi, Avrupa ihracatını etkileyebilir mi, yoksa bu yöndeki imkanlar sınırlı mıdır? Moritz: Nüfusun arttığı kesin ve Hindistan'ın yakın bir zamanda Çin'i geçeceği yolunda görüşler de vardır. İnşa edilen gerçekten çok şey var, fakat alt kesimde daha yapılması gereken çok şeyler var. Gittikçe şehirlere göç eden yoksul halk kesiminin sayısı da çoktur. Bunlara yönelik yaşam alanları oluşturulmalı. Yani lüks yaşam alanları değil de, daha çok temel ihtiyaçlara yönelik bir alan. Bu alandaki teknoloji ve malzemelerimiz çok pahalı. Sadece sındadır. Bu nedenle kendi konumunuzu belirlemeniz gerekir. „Delhi Wood 2013“ fuarı bunun için biçilmiş bir kaftan durumundadır. HZ: „Delhi Wood'taki“ sergi sahiplerinin listesine baktığınızda, yerlerinde yatırım ürünleri sunan Orta Avrupa'lı girişimcileri görürsünüz. Bu birincisi. Sonra fuar sonrası iş gelir ve en sonunda başarıya götüren birden çok etkenler vardır, örn. işletim ağı, yedek parça garantisi ve gözler önüne serilebilir bir servis. Hindistan pazarında başarılı olmak için gerçekten önemli olan sizce nedir? Moritz: Birden çok unsur vardır. Hindistan pazarının tamamının Avrupa ürünlerine uygun olmadığını bilmek gerekiyor. Örn. Hindistan'da teorik olarak bin alıcı varsa, bunlardan %70 - 80'i, kendi ülkelerinde üretilen ucuz ürünleri veya Çin'den çok daha ucuza ithal edilen ürünleri tercih edeceklerdir. Geriye kalan %20 - 30'u sadece fiyatına değil, kalite ve servisine de bakmaktadır. Bunlar Avusturyalı firmaların lehine çevirebilecekleri şeylerdir. Uğruna çaba gösterilmesi ve doğal olarak da tüm tedarikçiler tarafından kazanılmaya çalışılan potansiyel pazar budur. Buna rağmen bu pay çok büyüktür. Hafife alınmaması gereken ikinci unsur da, buradaki iş anlayışıdır. Sadece bir fuara katılıp, oradaki yapılan görüşmelerden bir ortak seçip, kendi bakış açınıza veya Hintli ortağınızın bakış açısına göre işe başlamanız yeterli değildir. İşe girişmeden önce gerçek anlamda yeterince ön bilgi toplamanız gerekir. HZ: Firmanın Hindistan'da sürekli bir temsilci bulundurması mantıklı mıdır? »Son on yılda %8, 9, 10 ekonomik büyüme ile muazzam bir gelişme yaşanmıştır. « Hindistan'daki Avusturyalı ekonomi temsilcisi Dr. Wolfram Moritz Moritz: Her şey mümkündür çünkü içinde bulunduğunuz duruma bağlıdır. Normalde bir firma bir temsilci veya ürünleri ithal eden Hintli bir ortak firma ile işe başlar ve işler iyi olduğunda şube konusunu düşünür. Bu irtibat bürosundan üretim yapan girişim ortaklığına kadar gidebilir. Genelde yerel üretim gerekliliği de ortaya çıkar. Makinenin tamamını ithal etmek genelde pahalıya gelir. Hint pazarı fiyat odaklanması hala yoğun olan bir pazardır. Fiyat aslında en önemli ölçüttür, sonra kalite, servis, kullanım ömrü vs. gelir. Hindistan yakında ekonomi devlerinin arasında mı girecektir? Resimde Yeni Delhi'deki Nilüfer Tapınağını görüyorsunuz Resimler: Amschl HZ: Son Pro-Holz pazar araştırma seyahatinin sonuçları, Avrupa ahşabının Hindistan'da pek bilinmediğini göstermiştir. Bunu Hintlilere nasıl tanıtılacağı konusunda bir fikriniz var mı? Moritz: Kereste ithalatının çoğunlukla Asya, Endonezya, Malezya ve hatta Yeni Zelanda'dan geldiğini görmek zorundayız. Avrupa'dan ithalat ise ihmal edilebilir. Fakat tam da bu konuda Hindistan'da bakış açısının değiştiğini görüyoruz. Örneğin şimdiye kadar ahşap yer döşemeleri pek sevilmezdi. Genelde buranın havasından dolayı fayans veya taş kullanılmaktadır. Yüksek nem oranına sahip muson yağmurları veya oldukça kuru olan büyük sıcaklıkları düşünün. Ahşap ile neler yapılabileceğini yavaş yavaş fark etmeye başlamışlardır. Bir izlenim oluşturmak için bence doğrudan müşteriden başlamak yerine örneğin iç mimar veya tasarımcı üzerinden işe başlamak gerekir. Tanınmış bir iç mimar belli ahşapları tavsiye ettiğinde zengin müşteri belki bu bir kez daha düşünüp, örneğin meşe gibi ilginç bir Avrupa ahşabı alacaktır. Etkinin daha büyük olmasını sağlamanın bir yolu budur. HZ: Avusturyalı'lar bunu Pro Holz ile bazı Avrupa ülkelerinde oldukça başarılı bir şekilde gerçekleştirdiler. Fakat bunun için gerekli eğitimi almış personel gerekiyor. Bu durum Hindistan'da nasıldır? Moritz: Eğitimin Hindistan'da yeri çok büyüktür, özellikle yabancı firmalar eğitim ve öğretime çok para harcamaktadırlar. Buradaki şirketlerin bana bildirdiğine göre uzman personel bulmak çok zor değildir. Çünkü buradaki yerel eğitim fena değildir. Sorun daha çok personelin değişmesidir. Maaş burada tabii ki en önemli unsurdur ve bir kişi eğitim almışsa piyasa değeri doğal olarak yükselir. Bu rakamı ilk firmadan alamazsa, onun biraz üstünde veren rakip firmaya gitmektedir. Eğitilmiş bir personeli elinde tutmak firmalar için daima bir sorundur. Orta yönetimde bu daha da zordur. HZ: Emniyet kapıları bu enlemde çok tutulmaktadır. Hindistan'da buna ilgi var mıydı? Moritz: Hindistan'ın orta kesiminde bu henüz çok yaygın değildir. Bunun için daha çok erken fakat ben bunun artacağını düşünüyorum. Bu belki ancak en üst %0,1'i ilgilendiren bir konudur. Onlar da emniyet kapıları taktıracaklardır. Fakat şehrin dışına çıktıklarında standartların nasıl olduğunu göreceklerdir. Bir kapıları olduğuna bile şükredeceklerdir. Hindistan'da çok hizmetli çalıştırılır, yüksek standartlara sahip her ev aralıksız 24 saat gözetlenir. HZ: Yeni Delhi Dış Ticaret Merkezi adındaki organizasyonunuz, ahşap sanayi ihracat alanı için Hindistan'da ne gibi tanıtım faaliyet imkanlarına sahiptir? Moritz: Bölümümüzün öngördüğü tüm servisleri sunuyoruz. Gittikçe büyüyen orta kesim, gelecekte artacak olan alım gücünden dolayı, ihracatımızın doğal olarak büyük bir bölümünü oluşturan sanayi ürünlerinin yanı sıra, yaşam tarzını oluşturan ürünler ile tüketim ürünlerine daha çok yer vermeye karar vermiş bulunuyoruz. Örneğin fiyatları 20 000 - 30 000 Avro arasında değişen Avusturya mutfakları vardır. Bu ürünler Hindistan'da büyük çapta satılmaz fakat yine de müşterileri hazırdır. İşte tam da bu kesime yatırım yapmak istiyoruz. »Delhi Wood 2013«: Hindistan gelişmesine devam etmek zorundadır »Çok sayıda sorunu olan önemli bir pazar« – Hintlilerin tasarımcılardan beklentileri Avrupalılardan farklıdır ba. Hint ekonomisinin büyümesi ile birlikte yaşam seviyesi de artmaktadır. Gelecekteki pencere, kapı ve mobilya pazarı oldukça büyüktür. Düşük üretim maliyeti sayesinde Hindistan küresel pazarda da bu ürünlerle boy gösterecektir. Bu nedenle Alman şirketlerinin „Delhi Wood 2013'e“ katılmaları açıktır. 31 Ocak'tan 3 Şubat'a kadar Yeni Delhi yakınlarında gerçekleşmiştir. Toplam 350 sergi sahibi katılmıştır, bunlardan %10 Almanya'dan katılmıştır. Minden'deki Alman Altendorf firmasından Jörg Mayer'in dediğine göre, Hindistan'daki ahşap işleme şirketlerinden bahsederken önce oradaki sanayi veya ticaretin ne anlama geldiğini açıklığa kavuşturmak gerekir. Avrupa'nın anlayışındaki sanayi Hindistan'da henüz çok gelişmemiştir. Hindistan'da Avrupa'dan bildiğimiz şirkete benzeyen 10 ila 20 arası şirket vardır ve bilindiği üzere Hindistan hala kıtanın büyük bir parçasıdır. Onun desteklemesi ile, doğrudan fuar ticaretinin gittikçe azalan Avrupa'ya kıyasla, „Delhi Wood'un“ kendisinde, hem doğrudan fuar ticareti hem de fuar sonrası ticaret mümkündür. Bir taraftan kaliteli Alman makinelerini tedarik etmek ve diğer taraftan Hintlilerin bunları ucuza almak istemeleri dairenin karesini almak gibi bir şey olup olmadığı sorusuna Mayer'in cevabı şudur: „Hidistan'da ticaret yapmak bir bakıma zordur. Hintli müşteri tabii ki uygun fiyata satın almak istemektedir. Şahsen ben, fiyat söz konusunu olunca, onlardan daha çok pazarlık yapan bir halk tanımıyorum. Fakat aynı zamanda Alman üreticilerden aldıklarının kalite olarak çok üst seviyelerde olduğunu biliyor ve gerekli fiyatı da vermeye hazır oluyorlar. Fakat bu onların pazarlık yapmalarını engellemiyor“. Doğal olarak Hindistan'da servislerin de olmasını sağlamak gerekiyor. Bunu Altendorf kendi Hintli organizasyonu ile hayata geçirmiştir. Çünkü orada servisten de sorumlu olan %100 iştiraki bulunmaktadır. Altendorf'un Hindistan'da sattığı makinelerin çoğunun fiyatı uygun olup mekanik özellikleri vurgulanmıştır. Bunlar, Altendorf'un sunabileceği en yüksek teknoloji seviyesinde olmayıp sağlam yeni makinelerdir. Hintlilerin genelde teknolojiye çok ilgilerinin olduğunu garanti etmektedir. Bu nedenle teknolojiye yönelik sohbetler oldukça uzayabilmektedir. Bunun nedenlerinden biri, Hindistan'daki eğitimin Avrupa'dan çok farklı olmasıdır. „Avrupa'daki eğitime benzeyen bir eğitim veren bir masa marangoz atölyesine henüz rastlamadım. Yani müşteri ile konuşunca ilk önce teknik bağlantılar hakkında çok açıklama yapmak gerekiyor“ diyor Mayer. Worms folyo üreticisi Renolit SE satış müdürü (Almanya) Tossmann Thomas, oldukça etkileyici fuar standında, Hintli müşterilerin, bir taraftan kaliteli ve kapsamlı bir tasarıma sahip olurken, diğer taraftan rekabet edebilir fiyatlar ile satın alma başarısını gösterdiklerini belirtmektedir. Hindistan'da, mutfak, oturma odası mobilyası ve yatak odasındaki ihtiyaçlarının beş veya on sene öncesine göre oldukça farklı olan bir orta kesimin büyüdüğünü vurgulamaktadır. Hintlilerin tasarım taleplerinin de farklı olduğu belirtilmektedir. Örneğin Hindistan'da koyu ahşap ve egzotik tasarıma çok değer verilmektedir. Avrupa'da mutfaklarda eskiden de olduğu gibi parlak yüzeyler tercih edilmektedir. Küreselleşmeden dolay birçok Hintli bu akıma geçmektedir. Bugün bile çok sayıda Hintli Milano ve Köln Mobilya Fuarı'nı ziyaret edip bu akımları Hindistan'a götürmeye çalışmaktadırlar. Bu nedenle parlak yüzeyler artık Hindistan'da da gündemdedir. Ancak Avrupa'daki akımların Hindistan'da benimsenmesi için iki ila dört yıl arasında bir gecikme söz konusudur. Renolit firmasının Hindistan'da uzun yıllara dayanan deneyimleri mevcuttur ve mobilya sanayinde Renolit Markasını tanıtmıştır. Bu fuara sekizinci katılımıdır. Tossmann'a göre Hindistan çok sayıda sorunu olan, gelecek potansiyeli büyük, önemli bir pazardır. Bu nedenle bu gelişimde yer almak gerekir. Renolit dışında yüksek değerli folyo neredeyse yok. Renolit mobilya folyolarını genelde Avrupa'da üretmektedir. Ancak, Çin'deki işletmeden de Hindistan pazarına kaliteli folyolar tedarik etmek de mümkündür. Tossmann'a göre böylece hem üst hem de orta fiyat sınıfına hitap etmek mümkündür. Pazara iştirak eden diğerleri için bu söz konusu değildir. Renolit'in Hindistan Delhi'de kendi dağıtım bürosu ve Mumbai'de mobilya folyoları için distribütörü mevcuttur. Renolit „Delhi Wood'ta“, müşterilerinin çoğu ile karşılaşma şansını elde etmiştir. Temel hedef tabii ki yeni müşteriler kazanıp pazarı incelemek. „Delhi Wood'ta“ sergi açan bir başka Alman firması Grecon, Alfeld, 20 yıldan beri Hindistan'da varlığını sürdürmektedir. Bu nedenle pazarı çok iyi bildiği söylenebilir. Grecon Altendorf firmasında büyük kuyruk. Ön kısımda şekillendirme daire testeresi „WA 8 T“ bulunmaktadır Resim: Amschl 2009 yılından bu yana „Delhi Wood'ta“ katılmaktadır. Bu arda, Asya satış müdürü Roman Lichomski'nin satış hakkında söylediği kural çok ilginçtir. „Çin'deki satışların sadece üçte biri buraya ayarlanabilir“. Fakat Grecon bunu yapmaktan henüz çok uzaktadır. Önleyici yangın koruma ve ölçüm sistemlerini kullanmak için gerekli güvenlik ihtiyaçları henüz çok fazla gelişmediğinden, bunu gelecek yedi yıl içinde gerçekleştirmek de zor görünmektedir. Grecon'un „Delhi Wood'ta“ sergilediği temel ürünü kıvılcım söndürme ünitesidir. Diğerlerinin yanında lamina, kontraplak ve MDF imal eden Greenply gibi büyük Hintli işletmeler bu üniteleri kullanmaktadır. Küçük işletmelerde de bunun mantıklı bir yatırım olduğu artık bilinmektedir. Elektronik, yiyecek ve tütün sanayisi gibi diğer işletmeler de Grecon'un kıvılcım söndürme ünitesini kullanmaktalar fakat bunlar genelde bunu güvenlik yapılarına dahil eden yabancı yatırımcılardır. Lichomski'ye göre Hintli şirketleri bu konuda kesinlikle aydınlatmak gerekiyor. Güvenliğe yatırım yapma duygusu henüz mevcut değildir. Bu nedenle bu fuarda bu konuları açıklama ihtiyacı doğuyor. Bunun yanında, bu tür üniteleri gerekli kılan yasal yönergelerin Hindistan'da henüz yeterli seviyede olmadığını belirtmek gerekir. Grecon'un Asya'da yerel servis ekibi mevcuttur; ancak şu sıralar sadece Hindistan'a hizmet verecek kendi servis teknisyenlerini aramaktadırlar. Sonraki „Delhi Wood“ 2015'te 2 ila 6 Şubat arasında sergilenecektir. Mobilya Eylül 2013 Matematiksel düzen ilkeleri sadece yapılarına geçmeyip bu komodin gibi („LC Cassiers standard“) mobilyalarına da geçmiştir. 1887'de Charles-Edouard Jeanneret Gris olarak İsviçre'de doğmuş, 1965'de mimar ve tasarımcı Le Corbusier olarak ölmüştür. Muhtemelen Le Corbusier'in şimdiye kadar yazmış olduğu en çok alıntı yapılan cümlelerden biri „Ev yaşam için bir makinedir“ cümlesidir. Bir Emayeci'nin oğlu indirgenemez. Ressam, heykeltıraş, mimar. Bu Adam bir üretim makinesiydi. Şehir planlaması, oranlar hakkında çok sayıda yayın. Ve tasarım tarihi yazan mobilyalar yapmıştır. İsviçre Kanton Neuenburg'lu dikkat çekici gözlüğü bulunan adam kariyerine gravür ve metal kabartma işinde çıraklık yaparak başlamış ve sonrasında boyacılık ve mimari / mimarlik ile ilgilenmişti. Memleketi La Chaux-de-Fonds'ta 1905 yılında bir sanat okulu öğretmeni için yaptığı ev, tasarladığı ilk binasıydı. Aslında / Asil adı Charles Edouard Jeanneret-Gris olan bu genç adam, İtalyayı baştan sona dolaşıp, Budapeşte ve Paris'e gidip, bir süre Berlin'de yaşadı. 1959'da Kassel'de „Documenta II'ye“ grafikçi olarak katılan Le Corbusier, seyahatleri sırasında bölgenin evlerini çizdi. Etkili mimar ve teorisyenler ile tanıştı, şehir planlayıcılar ile bağlantısını sürdürdü, Guggenheim müzesinin kurucusu olan Frank Lloyd Wright'ın gittikçe ünlenen mimarisi ile ilgilendi ve Viyana'lı mimar ve tasarımcı Josef Hoffmann ile tanıştı. Ve böylece görkemli ve sade sanatçı ismine sahip olan adam kendini mimar, yapı sanatçısı ve mimar kuramcısı olarak kanıtladı. Vogesen kıyısındaki Notre-Dame-du-Haut de Ronchamp ses getiren Katolik kiliseler yaptı. Zamanın hac kilisesi 1913 yılında bir yıldırım sonucu yandı, yeni gotik tarzındaki yapı ise, 1944 sonbaharında askeri saldırı sırasında, tahrip edildi. Fakat burada, yani Ronchamp'da, sonradan inşa için herhangi bir mühendisi değil de, Le Corbusier'i kazanmışlardı. Başlangıçta „ölü bir kuruluş için çalışmaya“ çok istekli değildi. Fakat deniz seviyesinden 472 m yükseklikte olan korumasız konumu, müthiş olanaklar sunmaktaydı. Kuzeyde Vogesen'i, güneyde Jura'yı, batıda Saone Nehri'ni ve doğuda Belchen Zirvelerini gözler önüne seren yükseklikteki yapım yeri. Etkileyici bir manzara ve çok uzaklardan görülen bir mekan. Bina kaba / pürüzlü beton yardımı ile içbükey ve dışbükey duvarlar ile oynamaktadır. Sunak betondan, renkli pencerelerde temel renkler ve az sayıda süsler ile sınırlandırılmış durumda. Kapı indirgenmiş bir motif ile sanatsal bir şekilde kabartılmış. Beton çanaktan oluşan tavan dış duvarın dışına taşıyor. O sadece şekillendirme olanaklarından dolayı betonda karar kılmamıştır. Malzemenin yanmaması ve Ronchamp üzerinden tepeye kolay taşınması da etkili olmuştur. „Ekselansları, güvenilir betondan oluşan bu şapeli size devrediyorum“ demişti o. Ahşap yapı malzemesi burada çok az kullanılmıştır. Oturma sıraları Afrika'dan gelen Milicia ağacının İroko ahşabından, ihtişamlı haç ise karaağaçtandır. „Deliliği doruk yapmış yuvarlak gözlüklü kurbağa“ Le Corbusier mimarlık okumadığı halde 20.yüzyılın en önemli mimarları arasında sayılmaktadır. Yapıtları ile, adını görünen beton kelimelerinin Fransızca karşılığı olan „beton brut“ kelimesinden alan Brütalizm mimar akımının önemli temsilcilerindendir. Geometrisi belirgin olan, çimento karışımının düzensizliklerini gizlemeyen yüzeyleri bulunan bir akım. Fakat, o beğenilen bir tasarım kariyeri yapmadı. Tartışmalı olmak, eserinin ayrılmaz bir parçasıdır. Sadece kiliseleri değil, şehirleri baştan sona planlayan, kendi işini kendi gören bir mimar. Estetik ilkelerinin yanında sorgulanır siyasal fikirler getiren bir mimardı. Mimarlik alanında profesör Holz-Zentralblatt · Sayfa 11 Çerçevesi kromlanmış çelik ve belirgin boyunluğu olan Chaiselongue, Le Corbusiers'in en ünlü tasarımıdır: Bir tasarım klasiği. İsviçre'den gelen üretim makinesi Le Corbusier az sayıda mobilya ile tasarım tarihi yazmıştır – Cassina bugüne kadar özel hakları kendinde tutuyor olan Hans Kollhoff'a göre Le Corbusier'in „katı, şehir planlayıcı büyük projelerinde“ „totaliter karakterin“ olduğu reddedilemez. Kendini Hitler'in yapı ustası Albert Speer kadar kullandırmamış olsa da: Estetik konularda dâhi olan kafası. Kültür muhabiri Daniele Muscionico „Zeit“ gazetesinde dâhi sınıflandırmasının yanında yapılacak ikinci yorum „Deliliği doruk yapmış yuvarlak gözlüklü kurbağadır“ diye yazmıştır. Muhtemelen Le Corbusier'in şimdiye kadar yazmış olduğu en çok alıntı yapılan cümlelerinden biri „Ev yaşam için bir makinedir“ cümlesidir. Emayeci'nin oğlu indirgenemez. Ressam, heykeltıraş, mimar. Kendisi bir röportajında, her evde resim yaptığını, öğle çalıştığını ve akşamları yazdığı anlatmıştır. Fakat, şaşılacak derecede oynak büstler yaratmış olsa da, mimar olarak yakaladığı ün, ressam ve heykeltıraş olarak kabul edilmesinin önüne geçmiştir. Bu Adam bir üretim makinesiydi. Şehir planlaması, çok sayıda yayınlar. Genelde büyük çapta fotoğrafçılık ile uğraşıp, sadece mimari fikirleri filme almakla yetinmeyip, buradaki resimlerde de göze batan kompozisyonları arıyordu. Yüzlerce tablo çizip, taş baskı ve heykeller yapıyordu. Ve inşa ediyordu, evler, villalar, sinemalar. Bir seferde çok sayıda apartmanlar sağlayan blok evler. Fabrikalar, manastırlar, müzeler. Evi olarak kullandığı bir kulübe: „Le Cabanon“, mükemmel orantıdan oluşan kendi geliştirdiği sisteme göre tasarladığı kütüklerden yapılmış bir evdir. „Modulor“ ile insan ölçülerini temel alıp, içinde az yer kaplayan ahşap mobilyası bulunan, 3,66 x 3,66 m ölçülerinde, kütükten yapılmış bir ev tasarlamıştır. Riviyera'da, dalgalardan sadece bir taş atımlık uzakta, basit bir küp. Ayrıca 1965 yılında 78 yaşında iken yüzerken kalp krizi geçirip boğulacagı yer. Özel sınıf mobilya Mobilyalarının sayısı çok fazla değildir. Ancak inkar edilemez klasikler oldukları kesin. Le Corbusier'in bazen tartışmalı bazen de sade yapıtlarını artık Thonet kardeşlerin bükme ahşap sandalyeleri gibi hazır mobilya ile donatmaktan vazgeçmesini sağlayan, genç bir hanımla tanışmasıdır. Genç mimar Charlotte Perriand, Le Corbusier'in Paris'teki yazıhanesinde kendini tanıtıp mobilya tasarımcısı olarak iş başvurusunda bulunduğunda, 24 yaşında idi. O zamanlar tanınmış olan 40 yaşındaki mimarın tepkisi çok kabaydı. Le Corbusier „Biz burada yastık dikmiyoruz“ diyerek ona kapıyı göstermişti. Fakat bu eğitimli iç mimarı yıldırmamıştı. „Bar sous le toit“, yani „Tavan altında bir bar“ tasarlayıp bu yapıyı bakır, alüminyum ve cam ile kendi evinde gerçekleştirmişti. „Salon d’Automne“ 1927'de sergilenen özel sınıf ev çalışması. Le Corbusier aşağılayıcı yastık yorumunu yanlış kişiye yönelttiğini hemen anlamış olacak ki, genç tasarımcıyı işe almıştı. Mobilya dünyasına bıraktığı mirası, oldukça etkileyecek bir karardı. Çünkü döşeme sanatının baş yapıtı döner sandalyesi „B 302“ ve sade Chaiselongue „B 306“ ile birlikte „Fauteuil Dossier B 301“ koltuğu da tasarımın ölümsüz yapı taşları arasına girmiş durumdalar. Sadece gerçek klasiklerde gördüğümüz, mütevazilik ile ayırt ediciliğin türüne az rastlanır karışımı. Perriand Le Corbusier'in belirlediği açık ilkeleri izliyordu, ör. mobilyaların üç „Le Cabanon“, mükemmel orantıdan oluşan, kendi geliştirdiği sisteme göre tasarladığı, kütüklerden yapılmış bir evdir. Resimler: Cassina kısma ayrılması kuramı. Gözlüklü ustanın değerlendirmesine göre farklı türde mobilyalar vardı; ihtiyacı karşılayan, 1887'de Charles-Edouard Jeanneret Gris olarak İsviçre'de doğmuş, 1965'de dünyaca ünlü mimar ve tasarımcı Le Corbusier olarak ölmüştür. Bır alet gibi görülmesi gereken ve bir de „uzuvlarımızın bir uzantısı“ gibi görünmesi gereken mobilyalar. Le Corbusiers'in o „düzenli ihtiyaçlar“ hakkındaki yazılarını okuyunca, kullanışlılığı huy edinmişlerin aklına karmaşanın gelmesi kaçınılmazdır. Ancak, başka tasarımcıların örnek tasarımlarını şiirsel kelimeler ile öven veya evleri „yaşama makineleri“ ve sandalyeleri „oturma makineleri“ olarak betimleyen yüksek perdeli kuramsal metinlerinin oldukça kullanışlı başka bir yönü de vardı. Mobilyalar sadece kendi içinde uyumlu olmayıp, insan ölçülerine de uyarlanmalıydı. Mobilyalar sadece güzel değil, yararlı da olmalıydı. Le Corbusier'e göre mobilyalar kendi içinde uyumlu olmakla kalmayıp, insan ölçülerin göre uyarlanmalıydı („LC 8“). Ör. Le Corbusier'in tutarlı betimlemeye yatkınlığı ile „Rahatlama makinesi„ olarak adlandırdığı, çerçevesi kromlanmış çelik ve belirgin boyunluğu olan Chaiselongue belki en ünlü tasarımıdır: Bir tasarım klasiği. Ve gerçekten kullanışlı, rahat ve eğimi ayarlanabilen bir parça. Yavan, iyi düşünülmüş tasarımın başarısı hala devam etmektedir. Öyle başarılı ki, taklitleri gerçek bir sorun haline gelmiştir. Bakışları üzerine çeken şeklinden dolayı, yüksek sınıf tasarımcılarda uzmanlaşmış İtalyan, Le Corbusier mobilyasının üreticisi, Cassina mobilya şirketine de sorunlar çıkarmaktadır. Çünkü tutumlu, açık ve ayırt edilebilir şekle sahip mobilyalar ürün korsanları için en uygun kurbandır. Berlin'deki bir otelin, orijinallerin fiyatlarını ödemeden Corbusier koltuk mobilyalarının mütevazi zarafetini lobisi için kullanmak istediğinde, adı çıkmıştı. Fakat eserlerin telif haklarının bulunduğu için, otel kopyaları kaldırmak ve tazminat ödemek zorunda kaldı. Özellikleri şudur: Tasarımları ulaşabilecekleri en yüksek seviyeye ulaşmıştır. Bu yüzden, bir çelik boru divanı mahkeme önünde bir kullanım eşyası değil, bir sanat eseriydi ve böylece yıllarca korunmaya alınmıştı. Le Corbusier ölümünden sadece bir kac ay önce, günümüzde Poltrona Frau Grubu'na ait İtalyan Cassina şirketine tasarımlarını üretme hakkını vermişti ve Cassina hala bu üretim haklarını elinde bulundurmaktadır. Mobilyalara günümüzde çok sayıda armalar eklenmiştir ve onlar sayesinde aslını taklidinden ayırmak için uzman olmak gerekmiyor: Logolar ve seri numaraları, orijinalden çıkarılınca kendini imha eden sertifikalar. Modulor ile ölçmek İşlevsellik, mantık, bunların hepsi Corbusiers'in eserine yansımıştır. Matematiksel ilkeleri de temel alan tasarıma. Matematiksel düzen ilkesinin kullanımı, henüz erken bir dönemde fahri doktora ile ödüllendirilmişti. Onun „Modulor'u“, 15. yüzyılın sonunda insanı bir kare ve daire ile birleştirip uyumlu orantıların günümüzde hala geçerli olan önemini gösteren resmini oluşturan Leonardo da Vinci'nin „Vitruvius Adamı„ çiziminin devamı gibidir. Le Corbusier insanı, „Her nesnenin ölçüsü“ olarak „Modulor“ ile uygulamaya geçiriyor. Önceleri 175 cm ve 1950'de 8 cm ekleyerek düzelttiği standart ölçülerden yola çıkarak, tasarımını belirleyerek, ör. göbek deliğinin yüksekliği veya kollar açıkken bedenin boyu gibi, bir dizi ölçü tanımladı. Le Corbusier „Altın kesim“ gibi estetik ilkeleri de işine dahil ederek, Marsilya'daki 337 apartmanlı „Yaşama makinesini“ veya Berlin, Charlottenburg-Wilmersdorf şehir semtindeki „Corbusierhaus“ gibi kendi ev birimlerini tasarladı. Çarpıcı bir cepheye sahip yapı. Öyle çarpıcı ki, bazı ev sakin- lerinin manzarasının büyük bölümü dikey beton blendajları ile kapanmış durumda. 17 katlı bu evde önemli bir noktada Le Corbusier'in yönergelerine uyulmamıştı. „Uluslararası Yapı sergisi 1957“ için tasarlanan binanın yüksekliği „Modulors“ ilkelerine göre hesaplanmıştı ve boyu 226 cm olacaktı. Fakat Almanya Federal Cumhuriyeti matematiksel düzenlenmiş yapı sanatına yapı yasasını tercih etti. Evlerin yüksekliği şu an 2,50 m. Sandra Makowski WEINIG WORKS WOOD ! "# ! $% "&'( #)* +, (-#%)!!, #"./'( ! "# $%&'(()* Mobilya Sayfa 12 · Holz-Zentralblatt Eylül 2013 »Salone 2013«: Ziyaretler iyiydi – Moraller ise temkinli Bu yıl Milano’da yapılan mobilya fuarında ziyaretçi sayısında artış – Akım yönündeki ifadeler çok net değil fi. Milano mobilya fuarının İtalya’daki „I Saloni” deki (9’ undan 14 Nisan’a kadar) ziyaret sayısı tüm kriz söylentilerine rağmen iyiydi. Ziyaretçi sayısı beklentilerin üstündeydi; 300 000 yerine 324 093 ziyaretçi gelmiştir. Özellikle alanında baskin olan büyük İtalyan firmalarinin bulunduğu Poltrona Frau ve alt firmaları Cassina ile Cappellini ve bunun yanında Edra, Magis ve Molteni gibi geri dönenlerin yer tuttuğu 20. Salonda izdiham yaşandı. Toplam 2 725 sergi sahibinin gösterdikleri yenilikleri açık bir şekilde ortaya koymak mümkün değildir. Aslında yüzeylerin, malzemelerin ve kumaşların mevcut tüm yelpazesi gözler önüne serildi – Ahşabın buradaki görevi önemli boyutlarda olmamakla birlikte meşe kendini neredeyse hiç gösterememiştir. 2011’deki fuara kıyasla toplam ziyaretçi sayısında %1 (2011:321 320) ve uzman ziyaretçi sayısında ise %1 oranla 285 698 kaydedilerek hafif bir artış görülmüştür. Küçük bir gelişme olmasına rağmen yinede bir rekordur. Tek sayılı yıllarda* daha önce bu sayıda ziyaretçi ve uzman ziyaretçinin katıldığı görülmemiştir. Aslinda kiyaslama yılı sadece 2005 yılına kadardır. O yıl önceki yıldan farklı olarak büyütülmüş fuar alanı Milano şehrinin girişinde kurulmuştu. Daha önceki yıllarda şehir içindeki eski fuar alanında (2004 ve 2002) 200 000- sınırı sadece iki kez aşılmıştı. 2001 ve 1977 yılları arasında rakamlar 100 000 ve 200 000 arasında seyretmekteydi. 1961 yılındaki ilk fuara katılan ziyaretçi sayısı 12 100 idi. Yabancı sergi sahibi daha çok 2725 sergi sahibi sayısı (bunun 700’ü „Salone Satellite“) önceki tekli yıllara kıyasla (2011: 2720; 2009: 2723) oldukça yüksektir. Ev Mobilyası „Salonu’nda“ („Salone del complemento d‘Arredo“ tedarik kısmı hariç) katalogdaki bilgilere göre 1284 kuruluş sergi açmıştır, bunların 970 tanesi İtalya’dandır. Böylece yerli sergicilerin hafif düşüş eğilimi devam etmektedir. 2149 kuruluşla 1984 yılı zirve yaparken 1987 yılından itibaren fuar 2000 sınırının altına düşmüş, 1992’de rakam 1500 değerinden düşüp 2012’deki gibi bu yıl da rakam ilk kez 1000’in altına inmiştir. Firmaların ayrılması ve birleşmesiyle piyasada iz bırakan gelişmelere bakınca, şaşılacak gelişme değildir bu. Almanya’daki gelişmeler de bu yöndedir. *Çift sayılı yıllarda „Salone“ Ev Mobilya Fuar’ının yanı sıra cazip mutfak sergisi „Avrocucina“ gerçekleştirilmektedir. 2012 yılında fuara 331 000’den fazla ziyaretçi gelmiştir. ye çıkmıştır. Fuarın resmi bilgilerine göre Milano’daki 2025 sergiciden 1440’ı ev mobilyası ve tedarik ürünleri („Salone“ ve – „Salone del complemento d‘Arredo“), aydınlatma (Euroluce: 479) ve büro mobilyası („Salone ufficio“: 106) alanında kendini gösterirken yaklaşık 700 tasarımcı „Satellite Salon’unda“ hazır bulunmuştur. Kataloğa göre rakam alt sergicilerin sayısı ile birlikte yaklaşık 2100’ün (1284, 227, 486 ve 105) üstündeydi. „Salone ufficio“ yine yerli üreticilerin sönük kalan pazarı durumundayken „Euroluce’nin“ konumu daha güçlüydü (bkz. S. 472). Moral kötü – rakamlar kötü Rheda-Wiedenbrück’den Cor ve Interlübke kardeş firmaları Milano’da her zamanki gibi ortak bir stantta sergilerini açmışlardır. Bu koltuğun sadece petrol mavisi rengi etki bırakmıyor, daha çok tek parça olarak çıkarılan kılıfı ilginçtir. Ön kenarda bir fermuarın olduğunu sadece tahmin ediyorsunuz. „Salon’daki“ yabancı sergicilerin sayıları çok daha farklıdır. Sayılar 1991 yılına kadar yaklaşık 258’e kadar artana kadar yıllarca 100 ve 200 arasında gidip gelmiştir. İlk kez 2008 yılından bu yana artışlar düzenli olarak devam edip 200 değerlerine kadar çıkmıştır. Milano „Mobilya Fuarı“nın 50 yılı aşkın geçmişinde ilk kez bu yıl 314’le 300 değerinin üstüne çıkılmıştır. Bunda şaşılacak bir şey yoktur, çünkü Cosmit Organizasyon Birliği tüm yurtseverliğe rağmen, kazancını büyük oranda „Salone“ cirosundan temin etmektedir. Eskiden yabancı sergicilerin sayısını sınırlarken artık bu lüksten vazgeçmek zorunda kalmışlardır. „Salone“ bölümünde Hülsta, Interlübke, Walter Knoll, Paidi, Venjakob, Vitra ve W. Schilling gibi 29 alman firması görücü- Piyasadaki güncel durum hakkında fikrini söyleyecek çok az kişi vardır. Konuşanlar da hem yurtiçi piyasasının hem de ihracatın durumunun çok kötü olduğundan bahsediyor. Bu, İtalyan İhracat Acentesi ICE’in fuarda Çarşamba günü sundukları rakamlardan da anlaşılmaktadır. Buna göre İtalyan mobilya üreticilerinin payları dünya çapında 2004 tarihinden bu yana ihracatta %13’den 7,3’e (2012 yılının Ocak ayından Eylüle kadar) düşmüştür. Buna karşı Çin’in payı aynı dönemde %12’den 33,9’a yükselmiştir. İtalyanlar Almanya’nın durumunu da kıskanarak izlemektedirler. Oranlar 2004 ve 2012 arasında da aynı şekilde (-1 yüzdelik puan) düşmüştü, ancak üçüncü yılın sonunda %7,9’la İtalyanları geride bırakmıştır. İstatistik Kurumu Istat’in sayılarına göre İtalya 2012 yılında 8,13 milyar Avro değerinde mobilya ihraç etti ve bu 2011’e göre %1 artış demektir. 2009 yılındaki en güçlü kırılmadan sonra, %11 artış ile branşlarda sürekli bir iyileşme görülse de 2007 yılındaki 9,59 milyar Avro’luk en yüksek değerin, %15 altında kalmıştır. İtalya’nın ana ihracat ülkeleri Fransa, Almanya, Büyük Britanya, Rusya ve ABD’dir. En büyük üç tedarik ülkesi Çin, Almanya ve Polonya’dır. Bunların ardından daha büyük bir farkla Fransa ve Avusturya gelmektedir. Tüm ithalat gelirleri son yılda %11 gerileyerek 1,595 milyar Avro’ya düşmüştür. Mobilya endüstrisindeki kötü durum tedarik sanayisini de etkilemiştir. Birçok küçük işletme işçiler çıkarılmış ve daha çok aile üyeleri işletmelerde çalıştırmaya devam etmek durumunda kalmıştır. Ahşap sanayinde olduğu gibi büyük işletmelerde de durum kötüdür. Bazı üreticiler MDF ve sunta plakasında 2012’de %15’lik bir gerilemenin yaşanmasından sonra 2013 yılı için üretimin iki haneli rakamlara düşeceğini tahmin etmektedirler. Fuar bu yılki sergileriyle birlikte yeni bir rekor elde etmiştir. „Avrocucina“ mutfak sergisinin olmamasına rağmen ziyaretçi sayısı hiç olmadığı kadar yüksek olmuştur. Gösterilen ilgi İtalya’nın durumuna uygun olmakla beraber biraz durgundu. lanan beş yatağı bulunmaktadır. Brezilyalı tasarımcıların ikisi de özel ve çoğunlukla doğal malzemelerin kullanılmasına yoğunlaşmışlardır: „Favela“ yatağı, elle rastgele birbirine yapıştırılıp çivilenen, doğal haline bırakılmış fıstık çamı çıtaları ile imal edilmiştir. Özel işlem sayesinde alev önleyici iç kabukla sarmalanan „Cabana’nın“, kıvrımları sabitlemek için mıknatıslı klipleri ve deri kemeri bulunur: „Grinza“ ise derisinde yumuşak, dolgun ve boş kıvrımları olan metal aksesuara sahiptir. Poltrona Frau döndü Poltrona Frau grubu bu yıl uzun yıllardan sonra Milano’ya döndü ve ziyaretçilerin çoğunu 20. Salon’a mıknatıs gibi çekti. Grubun aynı binada fakat ayrı ayrı sergilenen üç şirketi, daha doğrusu markası, Poltrona Frau, Cassina ve Cappelini etkili bir giriş sundu. Milanolı firma kendini yenilemeye devam etmektedir. En son 2012 yılı sonunda ışıklandırma reyonu Nemo der Cassina S.p.A.’yı tasfiye etti ve Milanolu ışık sistemi üreticisi olan Omikron Design’e hisselerin %51’ini sattı. Böylece 2006 yılından beri Milano borsasında kayıtlı olan firma, kazanç hedeflerinde iyileşme beklemektedir. Şu anda Ebitda-Marge önceki yıldaki %10,2’ye kıyasla %10,5’te seyretmektedir. %1,8 oranındaki satışlar ile birlikte 247 milyon Avro gelire sahiptir. Net kazanç 4,6 milyon Avro’dan 886 000 Avro’ya düşmüştür. Yönetim Kurulu buna sebep olarak 3,9 milyon Avro tutarındaki yeniden yapılandırma masraflarını ve Nemo’nun satışını göstermektedir. Işıklandırma reyonunun kaybı 2012 yılında 3,7 milyon Avro zarar göstermiştir. Güzel mobilyalara bakmak Bu yıl Milano’da ahşabı bayağı aramak gerekiyordu. Onu Forli’den Fendi’nin Makasar ve Zebrano kaplamalı yemek masası „Serengeti“ (yukarıda) veya Grezzana’dan Oliver B. Group’un meşe ev grubunda bulmak mümkündü. Yurtiçi ve yurtdışından gelen tüm kötü haberlere rağmen Milano’da görülecek yeni ve güzel şeyler tabiiki vardı. Dört fuar bölümünde sergilenen mobilyaların yelpazesi muazzamdı. Fakat önceki yıllara kıyasla akımın hangi yönde ilerleyeceğini kestirmek daha da zordur; aslında genel olarak yüzeyler, malzemeler ve kumaşlar gösterildiğinden belli bir şey çok ön plana çıkmamıştır. Meşeyi görmek mümkündü ama Köln’de ve „Saloni 2012’de“ sergilenenden daha azdı. O zamanlarda çok yönlü cephe ve yüzeylere sahip olan „Eurocucina“ mutfak sergisi çok daha zengindi. Milano Fuarı geleneksel olarak ev mobilya alanında („Salone“) stil ve döşeme koltukta güçlüdür. Ancak kasa mobilya alanında, „IMM“ Köln’dekilere kıyasla çok sönük kalmıştır. Koltuk takımı alanında sürekli mavi renk öne çıkarılmıştır, ancak günlük satışlarda beyaz, kahverengi ve siyah gibi diğer tonlar ön plana çıkmaya devam etmektedir. Ayrıca koyu ve açık toprak renklerinin satışı da iyidir. Döşemelerdeki biçimsel zenginlik keskinden taşacak kadar kabarıklara kadar uzanmaktadır. Francesco Binfare’nin Perignano’dan İtalyan üretici Edra spa için imal ettiği yeni „Standard“ modeli göz dolduruyordu. Sırt bölgesinin üst kısmı oldukça açık ve üç boyutlu olarak şekillendirilebilir nitelikte olup isteğe göre genişletilebilen öğelere çok farklı şekiller verilebilmektedir. Edra’dakiler bunun tam olarak böyle görülmesini istemektedir, yani „dönüşümü sonsuz olan“ dönüştürülebilir modüler sistem olarak. 1993’te „Sofa L’Homme et la Femme“de değişken unsurlar ilk kez kullanılmıştır ve „Standard“ yirmi yıl devam eden bu sürecin sentezi ve yapı taşıdır. Fuarda sergilenmeyip sadece şehirdeki Showroom’da sunulan – „Campana beds“ firmanın ilk yatak koleksiyonudur. Şirketin Fernando ve Humberto Campana tarafından tasar- Tekstil kolu bu yıl kadınların çiçek giyeceklerini söylemektedir. Akım konusunda her şeyi bilen kişiler, pantolonunda sardunya çiçeği veya petunya olmadan gelenlerin modanın dışında kalacağını söylüyor. Sürekli eleştiren kişiler, streç pantolonundaki desenlerin fazla kiloları vurgulayacaklarını söylüyor. Mobilya endüstrisinde genel olarak bu tür problemler önemli değildir, çünkü çiçek desenli süslemeyle ilgili büyük bir trendden söz edilemez. Revanna’dan Sicis srl’nin eşyaları (Tasarım: Cappellini e Licheri) ve Grezzana’dan Oliver B. Group’un kumaş kaplı çiçek desenli cepheye (resim aşağıda) sahip komidini güzeldi. Ahşap Yapı Eylül 2013 Holz-Zentralblatt · Sayfa 13 Ahşap yapım makinesi – ilke olarak eski bir tasarım Felsefeden uygulamaya: Ahşap temeline dayanan rüzgâr enerjisi – »Timbertower« 2012 yılının sonundan beri ağa katılmış durumda 150 yıl önce Almanya’da 25 000‘den fazla rüzgâr değirmenlerinin kanatları dönmekteydi. Binaların büyük çoğunluğu ve her şeyden önce iç yaşam teknolojisi büyük oranda ahşaptan oluşmaktaydı. Güncel olarak modern rüzgâr enerjisi-tesislerinin yapımında önemli bir yer edinecek yapıyı Timbertower kuruluşu göstermiştir. Hannover-Marienwerder’de (Almanya) 100 m yüksekliğindeki ahşap kulenin üstüne monte edilen pilot tesis 2012 yılından beri ağa dâhil olmuştur ve ortalama 1000 evin elektrik ihtiyacını üretmektedir. H Cordes ahşap konusundaki özel çözümleriyle tanınmaktadır ve Timbertower’in gelecekteki projelerinde de yer alması mümkündür. Dahası da var: Timbertower-Firma Müdürü Holger Giebel (yukarıda) ortağı Gregor Prass’la birlikte 140 m göbek yüksekliğinde bir kule bile planlamıştır. olger Giebel’in açıklamalarına göre: „Timbertower“in temelini, doğal ahşap maddesine kelime anlamında taşıyıcılık yükleyen, kuruluşun süreklilik felsefesi oluşturmaktadır. İktisat Yüksek Mühendisi, Sosyal İktisat Yüksek Mühendisi ve Timbertower’in iki yöneticisinden biri olan. Ve devam etmektedir: „Nihayetinde ahşabın makine imalatında dahi kullanılabileceğini … ve bu işleme ve yapı maddesini termik değerlendirmede harcamanın çok yazık olduğunu göstermekteyiz.“ Ahşabın, rüzgâr enerjisi tesisleri gibi büyük makinelerin yapılandırılmasında kullanma düşüncesi yeni değilmiş. Bu bağlamda güncel olarak sürdürülen yerleşimi ve çevreye etkisi hakkındaki tartışmalar, yeni bir konu değilmiş. Çünkü: 150 yıl önce rüzgâr değirmenleri sadece Almanya’da bulunmuyordu. „Ayrıca bu değirmenler tamamen ahşaptandı.“ Holger Giebel devam ediyor: Bunların kullanım alanları (buğdayın öğütülmesi veya sulama tesislerinin pompalama cihazını çalıştıran tahrik olarak) bugünün rüzgâr enerjisi tesisleriyle kıyaslanabilir nitelikte olmuştur. „Yani ahşap yapı maddesine eskiden daha çok güveniliyordu.“ Bu güven Timbertower’in şimdiki ikinci şirket yöneticisi Gregor Prass’ın doğal yapı maddeleriyle çalışması ile birlikte tekrar büyümüştür. Yüksek mühendis 2008 yılına kadar kendi bürosunda çalışmış ve öncesinde de kulelerin geliştirilmesinde ve rüzgâr tesislerinin yurtiçi ve yurtdışında kurulmalarında çalışmıştır. Büyük boyutlu rüzgâr türbinleri için kullanılan çelik kulelerin statik yüklenme ve ekonomiklik sınırını zorladıklarını tecrübe eden şirketin iktisadı ve pazarlamasından sorumlu Holger Giebel taşıyıcının yapısı için yeni çözüm arayışına girmiş. Gregor Prass öncelikle farklı taşıyıcı yapılarının fiziksel özelliklerini gözlemlemiştir. „Çünkü taşıyıcı direklerin yükseltilmesiyle bağlantılı olarak performansın geliştirilmesinde daha güçlü kuvvetler dikkate alınmalıdır. Beton ve çelik ağ direklerinin sunduğu imkânın sınırlı olmasından dolayı meslektaşımın biri şu öneride bulundu: „Bunu ahşapla denesene.“ Memnuniyet verici birçok denemenin sonucu Timbertower’dır. „Bu gerçek yeşil enerji için bir temel taştır, çünkü yenilenebilir enerji üreten bir tesis için %99 sürekliliği olan bir hammadde kullanıyoruz.“ Holger Giebel, tasarı bankalar tarafından onaylandı ve kulelerin ön hazırlık çalışmalarına 2009 yılında başlandı diye devam ediyor: Yapı, toplam altı yıl süren geliştirme süresiyle 2010 yılında sonlandırılmıştır ve bazı durumlarda izinler ve onaylar da alınmıştır. „Bu bakımdan ahşap yapılanmanın avantajı projemizi kolaylaştırdı“ diyerek devam eden Giebel’in açıklamaları şöyledir: Üretim masrafları, çelik alternatifleriyle karşılaştırıldığında oldukça düşüktür. Çelik fiyatı sürekli yükselirken, ilgi, performansı daha yüksek rüzgâr türbinlerine yönelmiş durumdadır, yani daha büyük ve daha yükseklerine. Yaygın çelik kuleye sahip tesisler 120 m göbek yüksekliğini geçtiğinde, ünite üreticilerin bunları ekonomik kullanışlı tesis olarak tanıtma şansı kalmıyor. Ayrıca korozyon oluşumu gibi metalin fiziksel zayıflığı, ekonomik olma özelliğini kısmen engelliyor. Buna karşın „Timbertower’in“ temeli, sürekli yetişen, çok yönlü yapılandırılabilen ve statik konusunda çok iyi özellikler sergileyen ahşap hammaddesine dayanmaktadır. Yöneticinin konuya yönelik açıklaması devam etmektedir: Öncelikle beton bir zemin üzerine önceden montajlanmış basamak kısmından oluşan, üzerinde aydınlatma, elektrik, merdiven çıkışı ve çalışma platformları bulunan bir iskelet yapı kurulur. 10 x 10 cm kalınlıktaki kirişlerin çevresine – hava koşullarından koruyan, kaynaklanmış plastik madde oluklarına sahip – sağlamlaştırıcı bir dış kaplama yerleştirilir. Sekiz katlı, çaprazlama yapıştırılmış masif ahşaptan oluşan dış kaplama kulenin tüm yükünü taşır. Bu örnek modelde 15 x 3 m’lik (30 cm kalınlığında ve fabrika çıkışı tüm bağlantı parçalarıyla donatılmış) 54 kalas bulunur. 140 m yükseklikte çalışabilen araç vinçi ile on günde inşa edilen 400 m³’lık ahşap yapının altında. „Uyguladığımız sisteme göre ahşap yapı şeklinde 200 m göbek yüksekliğini ekonomik bir şekilde gerçekleştirebileceğimizi düşünüyoruz“ diyor Holger Giebel. Firma şu anda 140 m dingil yüksekliğinde bir kule geliştirmektedir. Açıklamaya diğer avantajlar ile devam etmektedir: Azami 4,20 m çapındaki kule tabanlarının köprülerden geçebildiği için, şimdiye kadar rüzgâr türbinleri için özel ağır nakliye araçları gerekiyordu. Yüksek kulelerin doğal olarak ayak çapları da geniştir – lojistik olarak neredeyse çözümsüz bir sorun. Buna karşın „Timbertower“ kulesinin nakliyesi için normal kamyonlar yeterlidir ve 100m’lik „Timbertower“ için azami 10 tanesi yeterlidir. „Timbertower’ın“ yapı şekli sadece nakliyesini kolaylaştırmakla kalmamış, aynı zamanda yaygın çelik varyasyonuna kıyasla CO2 sonucunun da daha iyi olmasını sağlamıştır. „Ve böylece gelecek için önemli bir ekolojik faktör durumundadır.“ Holger Giebel şimdiye kadar gelen değerlendirmelerden bahsederken „ahşap sektörü bizi çoktan alkışlıyor“ (olası malzeme ihtiyacı yönünden) diyor. Bunun dışında ulusal ormancılar ve özel orman sahipleri, rüzgâr türbinleri için yer açacaklarına veya enerjiye yatırım yapacaklarına dair sinyaller vermişlerdir. Ve ahşap nihayetinde yatırımcıların onayını artırmaktadır. Taklitlerden korkup korkmadığı sorusuna Holger Giebel’in cevabı şudur: „Bunu önlemek için kurulan projemizin patentini önceden temin ettik.“ Werner Hoppe „Timbertower“ projesindeki montaj ortağını Rotenburg/Wümme’den Ahşap Yapım Mühendislik kuruluşu Cordes GmbH C Co. KG üstlenmiştir. Kulenin her yüksek bina gibi sallanabilir özellikte olması gerekir. 100 m yüksekliğindeki Timbertower’in ucundaki azami açılım 1,40 m’dir. Plastik yüzeyin altında bulunan ahşap Resimler: Hoppe 400 m3 büyüklüğündedir. Yüksek teknoloji ve sağlam marangozluğun uyumu. Kulenin içi klasik bir rüzgâr değirmenini hatırlatmaktadır. Ağır nakliyelere gerek kalmamıştır. Modüler yapı şeklinden dolayı lojistik sorunlar hemen hemen kalmamıştır. Makine tekniği Sayfa 14 · Holz-Zentralblatt Eylül 2013 Altendorf „F 45“, Schwarberg Gausmann'daki bank salonunu denilen alanın merkezine kurulmuştur. Resimler: Krüger Şekillendirme daire testeresi marangozluğun göz bebeği olmaya devam ediyor Georgsmarienhütte, Schwarberg Gausmann'da Altendorf 'un yeni „F 45'i“ merkezi görevler üstlenmektedir. ck. Georgsmarienhütte (Almanya), Schwarberg Gausmann'daki marangozluk geniş bir alana yayılmaktadır. Ürün ve hizmet yelpazesi sistem mutfağından, anaokulu donanımları, satış mekânları, bireysel mutfaklar ve sandal yapımı çözümlerine kadar uzanmaktadır. Esneklik her şeydir, çünkü iş almak isteyen kişi her şeyden önce hızlı olmak durumundadır. Modern bir makine parkı bunun için şarttır. Kulağa ne kadar basit geliyorsa gelsin: Şekillendirme daire testeresinin üstlendiği rol, aynen eskiden olduğu gibi bugün de çok önemlidir. S chwarberg Gausmann GmbH'nın yerleşimi Harderberg yöresindeki Georgsmarienhütte'de bulunmaktadır. Ayrıca, zamanında Ex-RWE yöneticisi Jürgen Großmann von Klöckner tarafından Großmann Georgsmarienhütte GmbH olarak alınıp kapanması önlenen ve günümüzde hala Avrupa'nın en önemli çelik kuruluş olarak geçen GMH Blankstahl GmbH'nın hemen bitişiğindedir. Şirketin sahibi Dirk Gausmann'ın belirttiğine göre aynı zaman da Schwarberg'in müşterisidir. „Orada ne zaman yeni kumanda birimleri gerekse, bize başvurulur. Çelik kolundaki insanlar da kuruluşta, örneğin şirket renklerine, mobilya ve donanıma önem vermektedir.“ Schwarberg Gausmann son yıllarda gelişip „normal“ bir marangozluktan bir tür özel ürün işletmesine dönüşmüştür. 2000 m2 üretim alanında 17 çalışan mutfaklar, anaokulu mobilyaları, kapılar ve kayıklar için özel imalatlar sağlamakla birlikte özel kişilere olduğu gibi kasap, fırın, pastaneler gibi mağazalar veya süper marketlerdeki bakım ürünleri dükkânları için tesisler üretmektedirler. Buna bir de fuar sergisi veya otomobil sektörünün sergi alanları için iş siparisleri eklenmektedir. „İşimiz her zaman mobilya ile ilgili değildir“, diye anlatıyor Gausmann. „Bir otomobil üreticisinin sergi için Asya'ya göndermek istediği fahiş fiyatlı tasarımcı sandalyelerine de nakliye kasaları üretmişliğimiz vardır.“ Sistem mutfağı çok önemli bir müşteridir Göz seviyesindeki dokunmatik panel ile kumandası oldukça kolaylaşmaktadır çünkü sadece önemli ayarlar görüntülenmektedir. Schwarberg Gausmann bunun dışında da makine teknolojisi olarak iyi donatılmıştır, örn. işleme merkezi ve basınçlı kalas testeresi ile. Diğer bir ağırlık noktası da Franchise mutfağı için sistem ve çözümlerdir. İsim vermesine izin yoktur fakat Gausmann bu günlerde, sipariş veya kasa bölgesinden mutfağın görünmediği fakat oradan servisin yine mümkün olduğu bir ayırma duvarı tasarımı üzerine çalışmaktadır. Yani üstlendikleri görevler çok yönlüdür. Gausmann: „Ne yaparsak yapalım bir şeyi sağlamak zorundayız: Hızlı olmak“ Bunun için hem „şirketle %100 özdeşleşen“ takım arkadaşları hem de modern makine teknolojisi donanımı gerekir. Dirk Gausmann „Bir süredir makine parkımızı yeni bir seviyeye getirmekle meşgulüz“ diyerek en son edindikleri Altendorf şekillendirme daire testeresini gösteriyor. „F 45“ kuruluştaki Alman üreticisinindir. „Bu kararı üçte iki çoğunlukla tüm çalışanlar birlikte verdi“ diye belirten Gausmann için bu tür kararların demokratik olarak alınmasına önem vermektedir. Çünkü onunla çalışacak olan personeldir. Minden'deki Altendorf tedarikçisi bunu anlıyor. Altendorf İşletme Yöneticisi Markus Ebel uzun yıllara dayanan deneyimlerini aktarıyor: „Makinelerin çalışanlar tarafından sürekli engellendiği veya sabote edildiği durumlar vardır“. Neden Altendorf sorusunu Gausmann uygulamalı anlatıyor: „F 45‘i kullanmak çok kolaydır ve temiz sonuç verir.“ Etrafındaki farklı çalışma yerlerinde ürünlerin imal edildiği veya montajlandığı bank salonu denilen alanın, ortasına yerleştirilmiştir. Böylece makine her çalışanın doğrudan ulaşabileceği bir yerde bulunmaktadır ve planya, kenar tutkallama makineleri ve bir işleme merkezinin de bulunduğu bitişikteki makine salonuna da yakındır. Söylemesi kolay. Bunun altında, 1906 yılından bu yana şekillendirme daire testeresini bir tutkuya dönüştüren makine mühendisinin deneyimi yatmaktadır. O zamanlar marangoz ve mobilya tasarımcısı Wilhelm Altendorf'un aklına, mobilya parçalarını daha kolay, daha güvenli ve daha kesin ölçülerde kesebilmek için daire testeresine sürgü kızağı ekleme fikri geldi. Gerisi hikaye. Bugün Altendorf kendi ifadesine göre şekillendirme daire testeresi alanında dünya lideri olup son yüz yıl içerisinde 130 000'den fazla makine satmıştır, 120 ülkeye ürünlerini göndermektedir ve artık Çin ve Brezilya'da kendi kuruluşları bulunmaktadır. Altendorf için dünya çapında 325 insan çalışırken sadece Minden'deki merkezde 175 personel istihdam edilmektedir. Kolay kullanım ve temiz kesimler Zanaatın %90 tedariğini Altendorf sağlamaktadır. Mindenlilerin en çok sevdiği model „F 45“ şekillendirme daire testeresidir. Diğerlerinin yanında ana testere diskinin elektro motorlu yükseklik ve salınım ayarı, çift makara arabası, açılı kenar birleştirme dayanağı ve ana testere diskinin alet germe sistemi temel donanımın arasındadır. Schwarberg Gausmann'da kullanılan „III“ donanımın kesim uzunluğu 3705 mm'dir. Pakete 2000 - 6000 dev/dak olarak kademesiz ayarlanabilen 5,5 kW motoruna sahip Vario tahrik, 1000 mm kesim eninde ± 1 toleransa sahip, elektro motor ve CNC tarafından kumanda edilen paralel dayanak ve yatay ve dikey olarak kullanıcıya göre ayarlanan göz seviyesindeki kullanım paneli dahildir. Kullanımı kolaylaştırmak için 90 mm ekran boyutundaki panelde sadece önemli şeyler yer almıştır. Neyin nasıl değiştirileceğini bir bakışta anlamak mümkündür: Devridaim, yükseklik, testere diskinin eğimi, oyuk derinliği ve mesafesi ve gösterge. Paralel dayanmalık için seçenekler. Açılı kenar birleştirme dayanağının, aynı yerde konumlanan ikinci bir görsel ünitesi bulunur. Profili 1/100° keskinlikle 47° olarak ayarlamak mümkündür. Cetveli kaydırırken uzunluk ölçüsü otomatik olarak düzeltilir. „Böylece deneme kesimlerine gerek kalmıyor“ diyen Ebel devam ediyor: „ve istifleri işlerken aynı ayarda devam etmek mümkün oluyor.“ Dirk Gausmann açıklamalarına, tüm Al- tendorf şekillendirme daire testerelerinin klasik bir elemanı olan 3800 mm boyundaki çift makaralı araba, işlerin kolay ve kesin bir şekilde yürütülmesini sağlıyor ve „çalışanların bedensel yükünü oldukça azaltıyor“ diye devam ediyor. Bunu sağlayan, üst arabayı alt araba bağlantısı kısmında çubuk kılavuzda mükemmel bir şekilde tutan büyük çift makaralardır. Buna ek olarak temizlik için çalışmaya eşlik eden fırçadan dolayı sistem ne bakım gerektiriyor ne de greslenme. Müşterinin isteğine göre donanım İsteğe göre çift makaralı araba bir vakum gerici ile de donatılabilir. Özellikle boyutu büyük veya tıkayıcı üretim parçalarının işlenmesinde çok faydalıdır. Gausmann'ın bu seçeneğe ihtiyacı yoktur. Kesim sırasındaki alt tarafın yırtılmasını önleyen ön sıyırma grubuna da ihtiyacı yoktur çünkü, üretim parçalarının kenarları işlenmek üzere kenar tutkallama makinesi veya ilgili frezeleme gruplarının ince işleri yürüttüğü işlem merkezine gönderilmektedir. Ebel „Bu testere basınçlı kalas testeresi ile işleme merkezlerinin aynı anda kullanıldığı işletmeleri mükemmel bir şekilde tamamlamaktadır“ diyerek devam ediyor. „Yerleşim ölçüsü, açı kesimi, zincir ölçüsü ve girinti kumanda fonksiyonu ile her çalışan ilgili işlemeleri hızlı ve kesin bir şekilde yürütebilir.“ Belli üretim parçalarının belli işleme parametrelerini kaydedip, sadece düğmeye basarak çalıştırma olanağı da işleri kolaylaştırıyor. Dirk Gausmann Altendorf testeresi ile birkaç ay çalıştıktan sonra tamamen memnun olmuştur. „Makine kısa zaman içerisinde bizim göz bebeğimiz haline geldi. Bu testerede çalışmak bana ve personelime de her gün keyif veriyor.“ Eski iki testereyi değiştirme yönünde düşünceler oluşmuş bile. Altendorf'tan teklifler istenmiş bile. Kuruluşun sahibi Dirk Gausmann işlenecek parçaların çift makaralı araba ile testereden kolaylıkla geçmeleri çok hoşuna gitmektedir. makaralı araba ile testereden unu denilen alanın merkezine kurulmuştur. si olarak iyi donatılmıştır, örn. Makine tekniği Eylül 2013 Holz-Zentralblatt · Sayfa 15 Masif ahşabın bükülmesi … … eskiden beri kendini kanıtlamış, çok modern bir uygulama Dr.-Ing. Otto Eggert*, Eibelstadt Ahşap işleme, çıraklık eğitimleri ve uygulamalı alanda, masif ahşap bükmeden daha az bilinen başka bir yöntemin olmaması muhtemeldir. Nedenleri açıktır – birincisi, sadece az sayıda firmalar tarafından kullanılmaktadır, ikincisi, getirisi o kadar çoktur ki kullanıcılar kendilerine gerçek rekabet avantajları sunacak, teknik bilgi birikimini taşımaya devam etmek istememektedirler. M ichael Thonet ahşap bükmeyi 1850 öncesinde geliştirmiştir. O günden itibaren, Henry Ford'tan bile önce, günümüzde hala bilinen, sevilen ve eskiden olduğu gibi şimdi de taklitleri üretilen koltuk mobilyası, Viyana kahve evi sandalyesi no. 14 ile sürüm üretimine başlanmıştır. Günümüzde sandalyelerin dışında tipik kullanım alanları büyük ve küçük (kış) spor kızaklarıdır. Bununla ilk ön yargı bertaraf edilmiş oluyor – küçük ve büyük kızakların yukarıya doğru bükülmüş taban demiri kullanım sırasında hem hareket güçlerine hem de neme maruz kalmaktadır. Her ikisi de bükülmüş parçaların şeklini değiştirmemektedir. Ahşap bükme nasıl olur? Buhar ve asıl bükme işleminin dışındaki diğer çalışma adımları gelenekseldir ve bunlara yönelik üniteler her sandalye fabrikasında mevcuttur: Ahşap ham ölçüye kesilir ve gerekirse dört taraflı frezelenir (örn. Tauberbischofsheim'lı Alman üreticisi Weinig'in ünitesi ile). Sonra bir buhar odasına yerleştirilir. Bu işlem için %16 -18 ahşap neminde malzemenin mm başına kalınlığı için yaklaşık 1 dakika gerekmektedir. Böylece 30 mm kalınlığındaki ahşap tahtanın bükme kıvamına gelecek yumu- Frankenberg/Eder'li Thonet kardeşlerinin Thonet sandalyesi no. 214 veya 14 Resimler: Krüger * Dr.-Ing. Otto Eggert Stuttgart Üniversitesinde Alet Makineleri Enstitüsünde ahşap bükme alanındaki katkısı ile doktorasını yaptığından bu yana, masif ahşap ve bunun için gerekli süreç sıcaklığı konusu ile ilgilenmektedir. Japonya'daki Post-Doc bursu ve üretim tesislerinin kurulması (Toyota Motor vb.) ve danışmanlıktaki (VW vb.) farklı işlevlerinden sonra, ahşap bükmenin yanı sıra „kalıcı enerji üretimi“ ve kalıcı enerji üretimine yönelik kalıcı çözümleri araştırdığı Eibelstadt'daki GHE Bavaria Maschinen GmbH aile şirketine dönmüş bulunmaktadır. Yoğunlaşma şaklığa buharlanması 30 dakikadır. Bükmek için ham parça iki ucunun da dayandığı bir banta yerleştirilir. Modern bir bükme makinesinin 300 mm'ye kadar işleme alanı bulunur ve tamamı kullanılabilir, örn. her biri aynı uzunluk ve derinliğe ve 100 mm ene sahip üç işleme parçası makinenin bükme bantına aynı anda yerleştirilip bükülebilir. Bükme bantı bükmeden sonra bir kıskaç ile mevcut şeklinde tutulur. Bükmenin açısına göre bükme işleminin kendisi 20 - 30 saniye sürer, başka şekilde ifade edecek olursak bir saat içinde 60 - 100 bükme döngüsü gerçekleştirmek bir sorun teşkil etmez. Bu örneğe bakarsak bir saatte 3 x 100 işleme parçası bükülebilmektedir. Çalışma eni 50 mm olduğunda bir saatte bükülen işleme parçası 600 olur. Bükümden sonra işleme parçasında hala bulunan gerilmeler, kıskaca alınmış bükme bantı ile 30 - 90 dakika dinlendirilerek giderilir. Sonrasında işleme parçalarına hafif gergi çerçeveleri geçirilir ve kurutulur (örn. uçlarında dayanma noktaları bulunan ahşap çıta). Doğal kurutma dâhil, akla gelecek tüm ahşap kurutma işlemleri buna uygundur. Bundan sonraki işleme adımları da bilinen şeylerdir, örn. kavislerin el ile kullanılan veya tam otomatik makineler ile frezelenmesi veya oyuk veya benzeri şeylerin işlenmesi gibi. Neden ahşap bükme? Masif ahşabın en belirgin avantajı, işlem maddesinin duruma göre %20 ve 50 arasındaki yüksek kullanım oranıdır. Fakat malzemeden anlayanlar yapı ve kalite açısından iki şeye daha önem vermektedirler: Daha uygun ve daha dayanıklı doku yapısından dolayı bükülmüş işleme parçaları yüke aynı yarıçap kesitlerinde olanlardan daha dayanıklıdırlar; böylece Dayanma noktaları Bükülen ahşap Bükme bantı nötr çizgi Masif ahşap bükme ünitesi. Solda buharlama ünitesi, sağda bükme makinesi Çekme gerilimi Masif ahşap bükümünde gerilimin Thonet yötemine göre dağıtılması. »MSR 130ds« ile Daha Yüksek Verimlilik Yeni Çift Milli Çoklu Dilme Makinesi kaplamaları gördü İtalyan „ZAFFARONI“ şirketi, levhalar için „MSR 130 ds“ model Çift Milli Çoklu Dilme Makinesini piyasaya sürdü; bu makine, işlenen levhaların her iki yüzeyinde eş zamanlı olarak yarıklar, boylamasına çoklu oyuklar veya kesikler açma ihtiyacından doğmuştur. MSR genellikle; MDF, HDF, kontrplak ve sunta gibi ahşap bazlı levhaların, ince lifli çimento levhaların, plastik laminatların, PVC, PP ve XPS gibi preslenmiş plastik maddelerin, poliüretan köpüklerin ve preslenmiş levhaların, yüzeyleri farklı dekoratif malzemelerle daha önceden astarlanmış ve kaplanmış alçıpan veya mineral lifleri gibi kompozit levhaların ham madde veya kaplanmış olarak kullanılabildiği mobilya, bina ve inşaat malzemeleri dünyasında uygulama alanı bulur. Farklı çeşitlerde ve 70, 130 ve hatta 160 cm’ye varan işlem kapasitesinde üretilen MSR, farklı versiyonları belirleyecek olan farklı üretim ihtiyaçlarına göre özel ekipmanlar ile donatılabilir. İşlenecek parçalar için doğrudan beslemeli bir avans mekanizmasıyla donatılmış olan MSR, bir üretim hattına kolayca entegre edilebilen veya paneller için otomatik yükleme ve boşaltma cihazlarıyla kenetlenebilen, yüksek performanslı bir makinedir. Bu model, alt ve serbest rektifiye silindirlerden tahrikli üst ve kauçuk kaplı silindirlere kadar özel bir bileşim halindeki özel bir besleme silindiri grubuyla donatılmıştır. Kullanım sırasında rol oynayan tüm mekanik gerilimler göz önüne alınarak, bu makineye yerleştirilen tüm silindirler, oldukça büyük boyutlu olmuştur. „MSR 130 ds“nin donatıldığı büyük kütlenin (4600 kg) gösterdiği gibi, kesinlikle dayanıklı bir makinedir, titizlikle üretilmiştir ve aynı zamanda çalışma yüksekliğini değiştirmeyen kesme derinliği ayarlama sistemi veya mükemmel bir sarsıntısız kesme işlemi sağlayan, değiştirilebilir çalışma tezgahı ile birlikte, en çok tutulan „MLS“ serisinin birçok özelliğini içinde barındıran bir ekipmandır. Takım tutcu millerinin görünümü Resim Zaffaroni aynı yüke daha küçük yarıçaplar yeterli olduğundan, ahşaptan tasarruf edilmekte ve üretim masrafları olumlu yönde etkilenmektedir. Bükülmüş ahşap sandalyeler (aynı sağlamlıkta veya daha sağlam olduklarında) bükülmemiş sandalyelerden oldukça hafiftirler. Bunun yanında bir parçada, özellikle açık renklerde renk farklarına yol açabilen, bir ahşap parçasından diğerine geçişlerde iz bulunmaz. Masif ahşap bükme ünitesi Masif ahşap bükme ünitesi üç bileşenden oluşur: Buharlama düzeneği, bükme makinesi, formlar ve parçanın uzunluğuna bağlı çekme bantları. Bükme ünitesinin türü ve yapımına ve ayrıca bükülecek parçaların geometrisine göre günde 200 - 3500 parça bükülebilmektedir. Haftada 5000 sandalyenin tüm bükülecek parçalarını bükmek, gerçek dışı bir hedef değildir (koltuk çerçevesi, arka ve baş kısımlar veya sırt kısımlar). Böyle bir üniteye yapılacak yatırımı performans açısından değerlendirmek gerekir, çünkü ister büyük ister küçük olsun, hepsinin sandalye başına 0,50 Avro'dan başlayan maliyeti 40 haftalık çalışma ile bir yıl içinde ödenmiş olacaktır ve sonrasında sahibine yıllarca kazandırmaya devam edecektir. Makine tekniği Sayfa 16 · Holz-Zentralblatt Eylül 2013 Daha çok otomasyona adım adım Assmann büro mobilyası Melle merkezine yeni C parçaları üretimine 13 milyon avro yatırım yaptı ck. Büro mobilyası sektörü geçiş sürecinde. Değişen çalışma talepleri yeni büro tasarımı ile takım çalışma alanlarına yol açıyor ve açık büro mimarisi şirketlere giriyor, renk ve malzemeler gittikçe daha büyük rol oynuyor. Branş, on yıllar öncesindeki standartlara veda etmiş durumda. Bunların hepsi üretim sürecine de yansıyor. Bunu Alman Assmann Büromöbel GmbH & Co. KG, Melle de anlamış ve karar vermiş durumda ve üretimini yeniden donatmaya karar vermiş. Önceki ada çözümleri artık, adım adım birbirine kesintisiz bağlanmış makine parkına dönüştürülmektedir. Testere depo kombinasyonu, tampon ambar ve lazer kenarlama bulunan ön üretim, yakın bir zamanda işletilmeye başlandı. B üro mobilyaları üreticisi Assman, bütçe odaklıdan iddialı kesime kadar sistem mobilyalarını sadece Melle yerleşkesinde imal etmektedir. İşletme harici olarak kalifiye branş ticareti üzerinden organize edilmiştir. Müşterilerin arasında küçük ve orta çaplı şirketlerin yanında birkaç yüz çalışanı bulunan resmi kuruluşlar ve firmalar da mevcuttur. Yaklaşık 300 personel 2012'de 74,5 milyon Avro'luk kazanç elde etmiştir (önceki yıl 72 milyon Avro). Bir sonraki yıl 2012'ye benzeyen bir sonuç beklenmektedir. Assmann, 1939'da Heinrich Aßmann'ın bir köy marangozhanesini alması ile kurulan büyümüş bir şirkettir. Ve bu gerçekten de böyledir. 1969 yılında büro mobilyaları üretimine geçildikten sonra salonlar sürekli genişletildi ve 1994'e kadar bugün üzeri kapatılmış 27 000 m2'lik alan eklendi. C parçalarının ön üretimdeki çalışma adımları önceden ayrı ünitelerde tamamlanıp her makine tek tek kumanda ediliyordu. Her işleme adımının tamamlanmasından sonra parçalar tampon alanda depolanıyor ve sonra da manuel olarak, bir sonraki makineye, ekonomik olmayan zahmetli bir taşımadan sonra, devrediliyordu. Assmann buna rağmen on yıllarca komisyonlarda kişisel müşteri talebine uygun üretim yaptı. Bunların gittikçe karmaşıklaşmasından dolayı, Dirk Aßmann, mevcut süreçleri, daha yeni binli yıllarda, değiştirmeye ve üretimin tamamını Kaizen ilkesine göre kurmaya başladı. Ortak yönetici aile şirketini üçüncü nesil olarak yürütmekte olup eylem odaklı bir kişiliğe sahiptir. „Bizde karar vermek için çok zaman gerekmiyor“ diyor. „Eğer bir şey gerekliyse hemen yapılır.“ Kaizen'den dolayı çalışanların durumunu en iyi duruma getirmenin yanında süreçler hakkında da çok şey öğrenilmiş. 14,5 milyon Avro yatırım yapılmış Dirk Aßmann, şirket planlaması yöneticisi Andreas Fipp ile birlikte, şirket geçmişinde en büyük 14,5 milyon Avro'luk yatırımları için, biraz daha fazla zaman ayırmışlar. Kendi C parça ön üretimlerine yönelik iş emri Ima Network'e gitmeden önce, teklifler en ince ayrıntılarına kadar incelenmiş. Fipp: „Bu büyük yatırım paketini garantiye almak amacı ile, malzeme ve ürün akışını bağımsız bir simülasyon hizmet sunucusundan hesaplatmak için, beş haneli bir tutarı daha gözden çıkardık. Önceki üretimlerimizdeki gerçek veriler ile yazılı iki makine tasarımı simüle edildi. Analizleri aldıktan ve değerlendirme kataloğunu temel alarak iki tasarımı karşılaştırdıktan sonra Ima çözümüne karar verdik.“ Böyle bir şeyin ne kadar meşakkatli, ne kadar karmaşık olduğunu Fipp bize, üretim parçalarının taşıma yollarını ayrıntılı bir şekilde gösteren, seçilen tasarımın animasyonu ile gösteriyor. Bu arada Fipp için Ima'nın yakın coğrafyada bulunması da çok önemli. Ve ayrıca yüklenici olarak Luebbecke'den gelen makine üreticisinin bu iddialı projede Yüzey ve ölçü kontrolünde kullanılan Baumer'in „Colour Brain'i“. sorumluluk sergilemesi de. Ima Klessmann GmbH'ın ortak yöneticisi ve adı geçen Networks'un sözcüsü Rüdiger Schliekmann aile şirketinin uzak görüşlülüğünü övmektedir: „Mobilya imalatı ağır maliyet ve rekabet baskısı altında gerçekleşir. Ima Network olarak bizim talebimiz, Assmann gibi mobilya üreticilerin piyasada başarılı bir şekilde ayakta kalabilmeleri için endüstriyel bileşen üretimi için yenilikçi sistem çözümleri üretmektir. Üretim sürecinin en uygun seviyeye getirilişi Assmann'a, mobilyaları en az sayıda bile emin ve ekonomik bir süreçte tamamlama ve bu sırada kalite ve teslimata sadık kalma imkanını sağlamaktadır.“ Ima Network'a ayrıca Priess & Horstmann, Hille, ve Schelling, Schwarzach (Österreich) da dahildir. Assmann, Yüzey kontrolü Baumer şirketi, Konstanz, ve üretim yönetme tekniği Vlothoer'li Yazılım uzmanları 3 Tec ile başka ortaklar kazanmış olmuş. Katılan firmaların sayısı yeni tesisin büyüklüğünün ve karmaşıklığının altını çizmektedir. Yine de otomasyon Assmann için yeni bir şey değildir. İlk adımı 2007'de yeni tam otomatik konteyner montajı ile atmışlardı. Andreas Fipp buradan kazandıkları en önemli çıkarımları şu şekilde özetliyor: „O zamanlar toleransların mobilya yapımında ne anlama geldiğini öğrendik.“ O tarihlerde, aslında otomobil sanayisinde uzmanlaşmış Porta Westfalica'daki IWM Automation yardımcı olmuştu. Artık bugün, konteyner montajının tamamı için, beş robot hücrelerinin iç içe geçen işlerine yeterli malzemenin gitmesini sağlayan, tek bir işçi gerekiyor. Ahşap parçaların gönderilmesi „sıralama içinde“, gerçekleşiyor ve bundan dolay Assmann'da depolama hemen hemen kalkmış durumda. Bu sonradan alınmış, hazırlanmış ahşap parçaları ve dolap altı iskelet, taban veya masa iskelet parçaları için de geçerlidir. Assmann zaten uzun yıllardan beri A parçalarını çoğunlukla yakında bulunan, azami 100 km uzakta bulunan tedarikçilere hazırlatmaktadır. Tedarikçilerin tamamı parçalarını sadece zamanında teslim etmekle kalmayıp, Assmann'ın gerek duyduğu sıralamada teslim etmektedirler. „Bir bakıma depomuz yolda“, diye açıklıyor Aßmann. İşlerin kesintisiz yürümesi için tedarikçiler ile yakın iş birliği şarttır. Bu iş emrinin ulaşması ile başlıyor. Aßmann „İlke olarak Tur planlaması, ürünlerin daha sonra perakendecilere teslim edilmesini yönetiyor“ diyor. Ima'nın lazer kenar düzeltme makinesi „Combima'da“ büyük harfler ile şunlar yazmaktadır: Assmann Büro mobilyası C parçalarının üretiminde parti boyutu-1'i temel almaktadır. Resimler: Krüger (5), Assmann (1) Assmann Şirket planlama Yöneticisi Andreas Fipp, tam otomatik ön üretim ünitesinin yerini göstermektedir. Kontrol edilmiş kesitler buradan Ima lazer kenar düzeltme ünitesine gitmektedir. Lazer ile %100 sıfır boşluk Çoğu zaman tedarikçilerden „sıra içinde“ Assmann'nın üretim sürecine hazırlanmış olarak gelen A parçalarına kıyasla, serbest şekillendirme parçaları ve düz çizgili ahşap parçalarındaki daha küçük parça adetlerini kendileri üretmek durumundadır. Fakat mümkün olduğunca az ara depolamaya sahip eş zamana yakın üretim ilkesi, artık tam otomatik Ima Assmann'daki yeni C parça üretiminin tam otomatik işlem süreci, kaplanmış yarı format plakalarının 45 x 18 m'lik alanda alınmak için 68 yerde beklediği, „FL 718“ Ima alan deposunda başlıyor. Yerin yarısı, kendi ikinci köprüleri üzerinden getirilip ve buradan tekrar alınan, geriye kalan plakalara ayrılmıştır. Vardiya başına 1000 üretim parçası performansındaki „AH 6330/230“ tipindeki Schelling plaka ayırma testeresi, plakaların formatını üstlenmektedir. Boy kesimin ardından enine kesitin hemen gerçekleşmesi için açı ünitesi olarak yerleştirilmiştir. Assmann alttan freze ile ilave kesimler yapan üç kesimli ünite ile verimliliği artırıyor. Kalıntıları yer altından giden taşıma bandı ile parçalayıcıya taşınır, orada talaş haline getirilir ve sonra pnömatik olarak talaş ambarına nakledilir. Üretim parçaları şekillendirildikten sonra ara taşıma sırasında kontrol edilir. Assman'daki Baumer'in „Colour Brain'i“ yüzeyin kalitesini ve rengini tespit etmekten çok daha fazlasını yapıyor. Buna ilaveten ölçüler ve üretim parçalarının açı özellikleri de kontrol ediliyor. Bu sadece Assmann için değil, Baumer için de yeni bir şeydir. „Ölçü toleransının kontrol edilmesi bizim için gerçekten çok önemli, çünkü bir sonraki kenar işlemede sadece ekleme frezesi kullanıp, kenar kalınlıklarını frezeliyoruz,“ diye açıklıyor Fipp. „Bu da, üretim parçaları tam ölçülere göre önceden kesilmişse sağlanır.“ Ve her parça kontrol edildiğinden, sonrasında bir barkod veriliyor, hemen kesimin ardından değil. Bunun için „Colour Brain“ arkasında, kumanda edilen değişken etiketleme konumuna sahip etiketleyici bulunur. Kenarlamaya geçmeden önce parçaları „Ima RL-V“ raf tamponlarına istiflenir. Bu 11 katta ebatlarına bağlı olarak 50'ye kadar parça geçici depolanır. Bu kesim sürecini kenarlama sürecinden ayırıp, bir takılma ve benzeri şeyler olduğunda, çalışmanın kesilmeden devam etmesini sağlıyor. Mobilya sanayisindeki diğer çoğu şirketler gibi Assmann da sıfır boşluk görünümlü lazer kenara güveniyor. Assmann: „Pazar bunu böyle istiyor. Ve biz de bu kenarlama türünün kalitesinden oldukça eminiz.“ Ima'nın tek taraflı „Combima“ kenarlama makinesinde büyük harfler ile „Parti boyutu 1“ ve „Laser edging“ yazıyor. Üretim parçası, kenarı düzeltilecek boy taraflarına yönelik talebe göre makineden dört kez geçebilmektedir. Vardiya başına 1000 parça mümkündür. Farklı sayıdaki işleme döngüsünün kesintisiz akması için aralıklarda iki katı olan bir taşıma bandı mevcuttur. Aşağıda parçalar ikinci, üçüncü veya dördüncü işlemlerine taşınırken yeni parçalar yukarıda sınıflandırma deposundan taşıma bandının alçalması ile alınır. Sadece 2 ve 3 mm lazer katmanlı, „Combina'nın“ 24 rulo ile kenar deposundan aldığı PP kenarları kullanılır. Yine Baumer'in bir başka grubu ile, kenar ön izleme ve sonradan depolanan kenar kontrolü de mümkündür. İşlemler şimdilik burada sonra eriyor. Çıkarılan tamamlanmış parçalar yine manuel olarak sonraki işleme istasyonuna taşınıyor. Bu yeni ünite iki vardiyalı tam performanslı çalışmada günde 2000 yapı parçasını 1. parti boyutunda çıkarıyor. Böylece geçiş süreleri oldukça azalıyor ve bu da sürecin tamamını olumlu yönde etkiliyor. Eski durumu Dirk Assmann „Şimdiye kadar üstlendiğimiz iş emirleri ön üretimden son montaja kadar beş günümüzü alıyordu“ diye açıklıyor. „Değişim tamamlandığında bu süre azami iki güne düşecektir.“ Melle'dekiler boşluksuz ve kusursuz yüzeyler ile kalitenin yükselmesini mutlulukla karşılıyorlar. Ima'nın raf tamponu malzemelerin eşit bir şekilde ilerlemesini sağlıyor. Ima'nın plaka deposu tam otomatik olup, 45 x 18 m'lik bir alanı kaplamaktadır. Üzerine 68 depo yeri dağıtılmış durumdar. Robot kumandalı tekerli konteyner üretimi de tam otomatik çalışmaktadır. Can damarı olarak C parçaları üretimi plaka deposu ve Schelling testeresi, Baumer kontrol ünitesi ve lazer kenar ünitesi ile fiilen çalışan, C parçaları üretimi için de geçerlidir. Yakın zamanda Ima lazer gruplarına sahip „Bima PX 80“ işleme merkezleri (BAZ) de kurulacaktır. İki BAZ'ın temelleri dökülmüş ve gerekli enerji ve atık imha kurulumu tamamlanmıştır. İki yollu malzeme toplama deposunun yapılması, bu da Ima'nın, ve ayrıca Priess & Horstmann sürekli delme makinesi ile tam otomatikleştirilmiş makine tasarımı 2014'ün ilk dört ayı içerisinde gerçekleştirilmesi öngörülmektedir. Fakat bunun için çatının ara depo için 6'dan 12 m'ye yükseltilmesi gerekiyor. O zaman C parçaları üretimi Assmann üretim salonlarının can damarı olacak. Dirk Assmann tüm projenin tamamlanmasını heyecanla bekliyor çünkü, o zaman parçalar tam otomatik taşıma ve kullanım sistemi üzerinden şirketteki mobilya montajının sıradaki çalışma süreçlerine aktarılacaktır. Yeni parti boyutu 1 üretimine geçilmesindeki asıl zorluk, süren üretimin kesintiye uğramadan devam etme talebi idi ve halen de öyledir. Zaten mekan durumundan dolayı da zor bir iş fakat, Andreas Fipp „şimdiye kadar kesintisiz yürüdüğünü“ temin etmektedir. Ölçüm toleransının kontrol edilmesi makinesi dâhil edilmiştir. Makine tekniği Eylül 2013 Leisten Wagner cilalanmış MDF sütun tabanı pervazları alanında da mükemmel kalite sunmaktadır. Holz-Zentralblatt · Sayfa 17 Leisten Wagner'deki yeni cilalama ünitesi yapısının tamamına MB makine yapımının şekil zımparalama makinesi dâhil edilmiştir. Resimler: Krüger Asıl önemli faktör zımpara kalitesidir MB makine üreticisi Leisten Wagner'in pervaz zımparası için özel bir çözüm üretmiştir Resimler: Krüger ck. Andernach'lı (Almanya) Leisten Wagner'in felsefesini kısaca özetlersek pervazları tutku ile üretmek demek gerekir. Pervazlar şirketin 1865'te kurulumundan bu yana geçmişi belirlemiştir ve günümüzde daha da belirleyici olmuştur. Firma sahiplerinin öncelik verdiği tek bir şey vardı: Kalite. Bugün bunu, kısa süre önce özel bir zımpara makinesi daha eklenen modern bir makine parkı sağlamaktadır. Hiddenhausen'li (Almanya) MB makine üreticisi bu özel kullanım için gerçekten benzersiz bir şey tasarlamıştır. Leisten Wagner'in 150 yıllık geçmişinde fındık ağacı neredeyse her zaman önemli bir rol üstlenmiştir. Şimdi bile masif fındık ağacından imal edilmiş bir pervaz paketi gönderilmeyi beklemektedir. Yönetici Ac- him Wagner „O Rusya'ya gönderilecektir“ diyor ve gülümseyerek ekliyor: „Orada bu tarz pervazları ödeyebilecek hala birkaç insan vardır.“ Neredeyse bir solukta şirketin kuruluşunda da fındık ağacı ve pervazların bulunduğunu hatırlatmaktadır: „Wilhelm ve Ferdinand Wagner kardeşler Andernach'taki ortak testere fabrikalarının 1888 yılında yanmasından sonra ayrılmışlar. Ferdinand yapım marangozluğu için ahşap işleme makinelerine sahip bir buharlı testere fabrikası kurmuş. Ayrıca o zamanlar „Hollandalı“ denilen patenler için fındık ağacı pervazları imal edilmekteydi. Fındık ağacının kullanılmasına yol açan Koblenz'in biraz kuzeyinde Ren bükümünde bulunan Andernach'ın konumu idi. Çünkü fındık ağacı Almanya'da oldukça nadir yetişirken, havası uygun olan ve Andernach'ın yakınındaki Mosel'de bol bulunmaktaydı. Wagner firması uzun geçmişinde çok iniş ve çıkışlar yaşamıştır. 19. yüzyılı 20. yüzyıla bağlayan dönemde gençlik stilindeki çok süslü pervazlara duyulan ihtiyaç ve daha sonra da ikinci dünya savaşından önceki mobilya sanayisinin yükselmesin- den faydalanılmıştı. O zamanlar Wagner'in tedariğini üstlenmediği neredeyse hiç bir mobilya fabrikası yoktu. „Ta o zamanlarda en büyük işlerde bile kalite, nitelik ve şekillerden ödün vermediğimizi müşteriye kanıtladık“ diye anlatıyor zamanın pazar yönetimini Achim Wagner. Savaştan sonra Amerikan askeriyesinden kalan çadır çubuklarının dönüştürülmesi ile imal edilen oyuk pervaz üretimi ile karşı karşıya kaldılar. Ayrıca işgalci güçlerin kışla yapımında kullanılan yapım pervazları da imal edilmiştir. „Bu süpürgelikler kışla yapımından sonra sivil ev sanayinde daha çok yer almaya başlayıp ikinci ayağımız olmuşken şimdi birinci ayağımız olmuştur.“ 1984'e kadar üretim daha çok stil mobilyası sanayisinin pervaz ve cephe üretimine odaklanmıştı. 1990'lı yılların başında mobilya sanayisindeki krizden sonra şirketin adının Leisten Wagner olarak değiştirilmesi ile birlikte, günümüze kadar başarı getiren yeni bir pazara yönelinmiştir. „Artık günümüzde kapı şirketlerine kavisli kemer, pervaz ve çerçeve tedarik edip, başlangıçta olduğu gibi, sadece parke döşemecileri ve parke toptancılarına gönderdiğimiz parke pervazları üretmekteyiz“ diyor Achim Wagner. Standart program sürekli bir depoda hazır bulundurulmaktadır. Orada ortalama 2000 müşteriye yetecek şekilde, kısa vadeli siparişlerde gönderilmek için bekleyen ham, yağlanmış, şeffaf veya beyaz cilalanmış 15 ahşap türünden oluşan yaklaşık 100 şekil bulunmaktadır. „Belki bu tarz bir depo yönetimi günümüzde düzensiz gibi gelebilir, fakat müşterilerimiz bizim tedarik gücümüzden oldukça memnundurlar.“ Saat 11'den önce gelen siparişler aynı gün içinde gönderilmektedir ve Andernach'lı fabrikadan her gün 60'ın üzerinde teslimat yapılmaktadır. Leisten Wagner 35 çalışanı ile en son 6,3 milyon Avro'luk (2012) yıllık kazanç elde etmiştir. Ağırlığı meşe ve MDF oluşturmaktadır Soldan çift fırça ve sağdan „RB80“ fırçalı bant zımparalama grubu ile yanların işlenmesi. Çok sayıda varyasyonu bulunan büyük miktarlar küçük parti boyutlarını oluşturmaktadır. Bu üretimin ve makine parkının oldukça esnek olmasını gerektiriyor. Wagner Leisten'in en çok ağırlık verdiği meşeden sonra akçaağaç ve beyaz pervaz üretiminde kullanılan MDF gelmektedir. Programda ayrıca kaplanmış süpürgelikler, masif ahşap freze parçalarından oluşan sütun pervazları, şekillendirme köşeleri, havalandırma boşlukları bulunan pervazlar, kablo kanalları veya boru hatları pervazları bulunmaktadır. Ham plakalar Raimann çok diskli testeresiyle kesildikten sonra mevcut yamuklukların giderilmesi için hepsi Weinig „Powermat 400“ ile kalibre edilir. İşlemin devamında oyma otomatı olarak „Unimat 300“ ve „Powermat 1000'e“ sahip iki Weinig oyma otomatı kullanılmaktadır. MDF meşenin yanında ikinci önemli malzemedir. Bu bahardan beri MDF pervazları beyaz bir UV cilası ile kaplanmaktadır. Yapışmanın iyi ve kalitenin yüksek olması için uygun bir ön işlem gerekmektedir. „İşte burada zımpara çok önemlidir“ diyor Wagner. Ronald Busch onu gönülden onaylıyor. Hiddenhaus'lu zımpara makinesi üreticisi MB makine üreticisinin sahibi ve yöneticisi, kısa süre önce teslim edilen makinenin performasını görmek için hazır bulunmaktadır: „Fırçalı zımpara makinesi alanında piyasa lideri olarak Fırçalı zımparalama grubu „Roba Belt“ in iki avantajı vardır: Zımpara fırçalarının kullanımından dolayı kolay donanım ve geniş zımpara alanından dolayı iyi bir zımpara kalitesi. Birlikte yürütülen proje başarıyla tamamlanmıştır: MB makine yapımı yöneticisi Ronald Busch (solda) ve Leisten Wagner yöneticisi Achim Wagner. özellikle müşteriye olan ilişkiyi önemsiyoruz“ diyor Busch. Nasıl ki pervazlar Leisten Wagner'in tutkusu ise, MB makine yapımının tutkusu da zımparalama tekniğidir. Ronald Busch şirketi yirmi sene öncesinde kurmuş ve dünya çapında bir tedarikçi seviyesine getirmiştir. MB günümüzde neredeyse her kesime geniş yelpazeli zımpara çözümleri sunmaktadır, hem de sadece ahşap işlemesine değil, metal işlemesine de. MB makine yapımı işlenecek maddenin oldukça geniş bir zımpara yüzeyi ile işlenmesi gerektiği ilkesine inanmaktadır. Busch: „Şekil zımparalama otomatlarının özel zımpara fırça bantı ile işlenecek parçaya temas eden zımpara kısmı 750 mm genişliğine kadar çıkmaktadır ve diğer sistemler çoğunlukla yuvarlak fırçalar ile ancak 30 mm temas yüzeyi sunabilmektedir. Böylece zımpara hızını biraz daha düşük tutabiliriz. Bu da doğal olarak alandaki diğer sunuculardan bizi ayıran önemli bir farktır.“ „Roba Tech“, „Roba Profi Brush“ ve „Roba Profi Disk“ ürün serisi ve şekil zımparalaması için „Roba Belt“ ve „Roba Profile“ ürün serisi sunulmaktadır. Bunun dışında çok sayıda kullanım ve birçok boyutlar için başka birçok makinler vardır. Gerçi MB standart bir zımparalama makinesi programı sunmaktadır fakat çoğunlukla özel çözümler talep edilmektedir. „Bizde makineler, müşterinin taleplerinden doğar“ diye açıklıyor Busch. Bu Leisten Wagner'de de böyle olmuştu, zira Hiddenhaus'lulardan hem 60 m/dak hızında bir besleme hem de hızlı bir donanım değişikliği sağlayacak bir yapı istenmişti. Çünkü Leisten Wagner'de çok sayıda farklı şekiller genelde az sayıda parti boyutlarında üretilmektedir. MB bu esnekliği MB programındaki farklı zımparalama gruplarını tek bir makinede birleştirerek sağlamaktadır. İlk yan grup çift fırça olarak yerleştirilmiştir ve çalışma yönünde pervazın sol boy alt tarafını işlemektedir. Sonrasında görünen boy kenarını zımparalayan iki „Roba Belt RB 80“ yan grup gelmektedir. Şekillere uygun yeni zımparalama açılarını ayarlamak için ünitelerinin üçünü de kaydırmak her zaman mümkündür. Yanlardan sonra görünen temel yüzeyin üstten işlenmesine gelir sıra. Bundan, salınımı ile hem zımparalama görünümünü hem de zımparalama maddesinin aşınmasını olumlu etkileyen, fırçalı zımparalama grubu „Roba Belt RB 300“ sorumludur. Pervazlar cilalama ünitesine girmeden önce, Schiele'nin „Vacumat'ı“, zımparalanmış yüzeyleri at kılı fırçalarının tozdan arındırdığı temizleme istasyonlarından geçmektedir. MB'de farklı grupların yan kılavuz sistemleri ve üst baskı makaralarının ayarlanması merkezi olarak yürütülür. Zımparalama hızı, dönme hızı, ön besleme, grupların yükseklik konumlaması gibi zımparalama ayarları ön taraflı kurulmuş makine kumandasının dokunmatik ekranı üzerinden yürütülür ve kaydedilir. Böylece bir şekil kesitinden bir sonrakine geçmek için donanım sadece birkaç dakika içinde değiştirilir. Leisten Wagner'in MB makine yapımını seçmesinin nedenlerinden biri de buydu. Özellikle MDF pervazlarının çok miktarda ticari üretimini temin eden sağlam makine yapısı ve tabii ki ikna edici zımpara sonucu diğer nedenlerdi. Her bir pervazın bir marangoz tarafından kusursuz olması açısından kontrol edildiği son kontrolde üretim tamamlanmış olur. Burada yaklaşık %15'i seçilip ayrılır veya hatalar kesilip çıkarılır. „Hobby kalitesi bize göre değil“ diyor Achim Wagner. Bu nedenle yapı mağazalarına teslimat yapmamaktadır ve hatta ahşap sanayinin sadece küçük bir kısmına ürünlerini satmaktadır. Ve şunun altını çizmektedir: „Günümüzün modası çok sayıda beyaz pervaz talep etmektedir. Bunu, yeni zımparalama artı cilalama üretim caddemiz ile talep edilen miktarda ve bizden beklenilen kalitede temin edebiliriz.“ Makine tekniği Sayfa 18 · Holz-Zentralblatt Eylül 2013 Yeni kesim depo kombinasyonu ile daha çok esneklik Mobilya üreticisi Holtkamp ürünlerini sabit ölçülü satın alımdan kendi ölçülerinin üretimine geçmiştir ck. Günümüzde kazançlı çıkmak ve rekabet edebilir olmak isteyen herkes, özellikle tek bir şeyi sunmalıdır: Esnekliği yüksek üretim. Geliştirilmiş ve otomatikleştirilmiş süreçler hedefe ulaşmanın anahtarıdır. Süreç zincirinin başında neredeyse daima depo vardır. Şimdiye kadar Meller Mobilya Üreticisi Holtkamp'ta daha çok, gittikçe hızlı ve iş emri odaklı üretime köstek olan, sabit ölçülerle satın alınan bir depo söz konusuydu. 2012'nin ortasından bu yana yeni kesim depo kombinasyonu eski sabit ölçü deposunun yerini almaktadır. Holtkamp artık satın almayıp kendi parçalarını kendi üretmektedir. Gerçekten köklü bir değişiklik. M elle'de (Almanya) taban döşemesi ve ev mobilyaları üreten Holtkamp GmbH + Co. Möbelwerk KG, uluslararası pencereden de bakınca, mobilya üreticilerinin ve tedarikçilerin yoğun olduğu bir bölgede faaliyet göstermektedir. Holtkamp 1901 yılında kurulan marangoz hanesi ile bölgenin geleneksel işletmelerindendir. 1969'dan beri Melle Oldendorf'taki Betonstrasse şirketin merkezidir. Bunun dışında Brandenburg ve Polonya'daki iki yerleşim de Holtkamp şirketine aittir, ancak onlar Melle'deki merkezi yerleşkeden bağımsız hareket etmektedirler. Holtkamp 1991'de Brandenburg'daki Meyenburg'da Meyenburger mobilya şirketini devralmış ve onu tamamlamak için 1998'de Märkisch Prignitzer Möbel GmbH'yı kurmuştur. Bir yıl sonra, önceleri sadece kaplamaların üretildiği, Lipiany'deki Prignitz Meble Pomorskie Sp. Zo.o.'nun kuruluşu ile Batı Pomeranya pazarına giriş yapmıştır. Orada 2005'ten bu yana mobilya parçaları da üretilmektedir. Tüm Holtkamp şirketlerinin ortak yönü kaplanmış mobilya üretmeleridir, Melle'de kaplama ürünlerine renkli kapatıcı cilalar da eklenmektedir. Geniş ürün yelpazesi Programda taban döşemesi, oturma sistemleri ve tekli mobilyalar bulunmaktadır. Cephe için müşterinin, altı adet kaplama, masif ahşap ve farklı renk sunumlarından RAL renklerine kadar seçenek imkânı bulunmaktadır. Holtkamp Melle'nin mobilyaları sadece yurt içi ve yurt dışı mağazaları üzerinden pazarlanmaktadır. Şu anda 35 000 m2'yi geçen alanda yaklaşık 200 çalışan, yakında iki vardiya şekline dönüştürülecek, 1,5 vardiyalı olarak çalışmaktadır. Yani, üretim hem kapsamlı hem de yüksek taleplere hitap eden bir ürün portfolyosuna sahip olmalıdır. Bu nedenle Holtkamp'ın üretimi, yeni kesim depo kombinasyonu ile donatmasından önce, 200'ü aşan sabit ölçüleri kaydetmesi, sipariş vermesi ve organize etmek zorunda kalması şaşılacak bir şey değildir. Ve 40 adet sayısının altına düşmeyen büyük parti boyutlarında. Teknik yönetici Jan Holtkamp geriye bakarak „Ve bir zaman geldi ki, kapasitemizin sonuna gelmişiz“ diyor. Şirketin üretim ve satın almasından o sorumluyken, kardeşi Peter dağıtım ve pazarlamadan sorumludur. Orta Avrupa Holzma Bölge Dağıtım Yöneticisi Jürgen Huber ile konuşma sırasında kesim depo kombinasyon çözümü fikri doğmuş. Holtkamp'ta 2002'den bu yana bir Holzma şerit testeresi kullanıldığından, Holzbronn'daki testere üreticileri ile bağlantılar eskiden beri mevcuttu. Bunun yanında sonraki işlemler için Homag Grubu'nun farklı makineleri kullanılmaktadır, örneğin Weeke işleme merkezleri veya Homag kenar tutkallama makineleri gibi. „Eylül 2011'de verecek defterlerini beraber karalıyorduk“, diye hatırlıyor Huber. Teslimat tarihi 2012 olarak belirlendi. Holtkamp: „Teknik özellikler ve performansın yanında teslimat zamanının kısa olması bizim için önemli bir özellik olmuştur“. Her şey zamanında ve sorunsuz hallolmuştu ve 11 Mayıs 2012'de kullanılmaya başlandı. Bir gün sonra 30 yaşına giren Jan Holtkamp „Benim için güzel bir doğum günü hediyesi“ diyor. Kendi mobilya parçalarını üretmeye başladıktan sonra sadece „sabit ölçütlerle“, yani 2800 x 2070 mm ebadındaki yarı şekillendirilmiş plakalarla çalışmaktadırlar. Yine de yüzey (ham veya kısmen dekorla kaplanmış astarlama folyosu ile), kalınlık (3, 8, 17, 19, 25, 28, 32, 34, 38 ve 45 mm) ve materyal (kontraplak, MDF ve HDF) açısından çok sayıda varyasyon mevcuttur. „Aralarında sızdırmayan plakaların da bulunduğu farklı materyaller, deponun veya Bargstedt deposunun kumanda düğme dolabında depolanacak partilerin verileri girilmektedir. Testerenin kumanda kısmında bir bakışta her şeyi görmek mümkündür. „HPP 380“ Holzma plaka ayırma testeresi Holtkamp'ta 4,300 mm kesim boyuna sahip „Profiline“ sürümü halinde kurulmuştur. Resimler: Krüger emicilerinin, emme işlemini güvenli bir şekilde yerine getirmelerini gerektiriyor“ diye açıklıyor Holtkamp. „Bu çeşitlilikte ağırlığın algılanması da çok önemlidir.“ 41 depo alanına dağıtılmış plakalar Artık tüm plaka materyallerinin „TLF 210“ Bargstedt alan deposunda yeni bir yeri vardır. Söz konusu salon kısmı özel olarak bu yeni donatım için yeni bir suni zemin ile kaplanmıştır. Holtkamp: „Yeni zemini temiz tutmak çok kolay ve bu ayrıca ne kadar ince çalıştığımızın da bir göstergesi olmak durumundadır.“ Holtkamp'daki Bargstedt deposunun hat uzunluğu 12 m ve iskelet boyu 30 m'dir. Etrafı tel ile çevrili, 41 yer ve 2100 mm istifleme yüksekliği bulunan 40 x 15 m boyutundaki depo alanında plakalar, ya çok satılanların türlerine göre veya karışık depolanmaktadır. Depo yazılımı, her bir plakayı düzenli bir şekilde depoladığından, kavrama kolunun onu nerede bulacağını her zaman bilmektedir. „Bu ünitenin düzenli bir şekilde işleyip işlememesi lojistiğe bağlıdır“ diye açıklıyor Holtkamp. „Bu depolamadan başlayıp, kesim planına göre bir sonraki kesime göndermek için yeni yığınların oluşturulduğunda malzemelerin yer değiştirmesi ile devam eder.“ Bargstedt deposundan dolayı lojistiğin tamamı, şeffaf ve otomatikleştirilmiş şekilde seyretmektedir. Plakalar neredeyse hasarsız taşınıp iş akışının tamamı seri bir şekilde tamamlanmaktadır. Kesim için gereken veriler SAP iş emri işlemesinden gönderilir ve buna, Holzma plaka ayırma testeresinin kesim düzeltmesi de dâhildir. En yeni 9`uncu sürüm ile 2012'nin ortasında kullanılmaya başlanan programın adı „Schnitt Profi(t)'dir“. Holzma tarafından, özel olarak kesim depo kombinasyonun ihtiyaçlarına yönelik geliştirilmiştir ve bu nedenle Holzbronn'daki plaka ayırma testereleri için en çok sipariş edilen seçenek durumundadır. „HPP 380 Profiline“ da bu seçenekle ısmarlanmıştır. Huber için yazılımın avantajları, özellikle çoklu çekirdek süreç teknolojisinden ve yüzey depolarının düzenli tutulmasını kolaylaştıran plaka kütüphanesinden dolayı, hesap sürelerin kısalmasıdır. Holzma'da en çok bilinen „Yapım serisi 3'tür“. 2010'dan bu yana yeni gelişim olarak sunulmaktadır ve yeni çok sayıda özellikleri bulunmaktadır. Diğerlerinin yanında Holzma'da çok satılan bir kombinasyon olan yatay Bargstedt plaka depo kombinasyonuna çok uymaktadır. „HPP 380“ Holtkamp için 4300 mm kesim boyuna sahip „Profiline“ sürümü halinde teslim edilmiştir. Enerjideki verimliliği özellikle önem kazanmaktadır: Holzma „Eco Plus“ teknolojisi ile değere değer katmaktadır: Hazırda bekletme düğmesi, verimli enerjiye sahip motorları ve basınçlı havanın az miktarda kullanılması, enerji tüketiminin önceki model kıyasla %20 daha az olmasını sağlamaktadır. „Her şeyden evvel farklı plaka malzemelerinin niteliklerini dikkate alan diğer özellikler, Holtkamp için çok önemlidir“ diye açıklıyor Huber. „Ağır ve hassas materyalleri zarar vermeden hareket ettirebilmek için makine masalarının neredeyse tamamına püskürtme uygulanmıştır. Ve patentli merkezi açı bastırma düzeneği yardımı ile plaka materyali, Ölçüye tamamen uyan kesimler için sağlamlık ve dayanıklılık şarttır. Ağır makine ayakları titreşimleri sönümleyip kesimin çok hassas olmasını sağlarken, burada 95 mm daha yüksekte çalışan testere disklerinin aşınma süresini de uzatmaktadır. Yeni yapılandırılmış testere arabası da kendi payına düşeni yapmaktadır. Burada öncelik verilen şeylerin arasında çalışmanın beklemeye alınması ve enerji tüketiminin düşük olması olmuştur. Özelliklerinden biri 18 kW'lik gücü ana kesim motoru tarafından değil de, ana testere diski tarafından sağlamasıdır. Kanatlı kullanım kolunun düz yönlendirmesi ile hidro pnömatik üzerinden hızlı ve hassas bir şekilde konumlandırılmaktadır. Bir başka nokta da Holzma'nın 2007 yılında ilk tanıtılan ve artık en fazla sipariş edilen ek donanımı „Power Concept'tir“. 2012'de Holzma „Profiline“ testerelerinin %80'den fazlası „Power Concept“ yapısı ile teslim edilmiştir. Onunla, farklı en ayrımına sahip birçok şeridin boyunu tek bir iş adımı ile kesmek mümkündür. „Bunu mümkün kılan ayrı hareket ettirilebilen bir gergi pensesidir“, diyor Huber. „Böylece kesimlerde geleneksel yöntemlerden daha az kesim döngüsü gerekir ve bu da renkli kesim planlarında performansın muazzam bir şekilde artmasını sağlamaktadır.“ Holtkamp'ın hatalı parçaların yönetilmesinde de performansı artmıştır. Mobilya parçaları hatalı olduğunda veya sonraki işlem sürecinde hatalar meydana geldiğinde, neredeyse hiç zaman kaybetmeden yenileri üretilir. „Böylece sonraki bölümler için elimizde hazır bulundurduğumuz malzemeleri önemli bir oranda artırmış olduk. Hatalı üretilen parçalarda dikkate değer bir azalma olmuştur. Bu teslimata kadar böyle devam eder“ diye seviniyor Holtkamp. Artık Holtkamp'daki kesim depo kombinasyonu tam performansla çalışmaktadır. Sürecin kesimden sonra devam etmesini, tüm malzeme kullanımı ve toplanmasını üstlenen, süreç teminat personeli sağlamaktadır. Sonraki çalışmalar kenarlama, kaplama veya boyama gibi farklı işlemlerden oluştuğu için, kesim parçalarını zincirleme yöntemle bir sonraki sürece tam otomatik olarak iletmek mümkün değildir. Bu nedenle kendi teknik bölümleri, süreç teminatçısı tarafından manuel olarak farklı işlem hatlarına taşımak için, sürme arabasına sahip ilgili istifleme yerleri geliştirip üretmiştir. Holtkamp her ne kadar başka otomatikleşmeleri de gerçekleştirmek istese „En küçük parti boyutlarını kaplamak ve/veya kapatıcı boya uygulamak istiyorsak, buna alışmak zorundayız“ diyor. Otomatikleşmiş bir zincirlemeye sahip olmasalar da, sadece kesim depo kombinasyonundan bile çok fazla avantaj sağladıklarını anlatıyor Jan Holtkamp: „Değerlendirme aşamasının başındaki yeni kesim depo kombinasyonunun esnekliği, üretim sürecinin tamamının esnekleştirilmesi için bir mecburiyettir. Bu bize ağır rekabet ortamında müşterilerimizin çok sayıdaki beklentilerini daha kolay karşılamamızı sağlıyor. Araya giren acil çalışmaları daha iyi organize ettiğimiz gibi özel üretimleri de daha iyi bir şekilde gerçekleştirebiliyoruz. Temel üretimde çok sayıda malzememiz bulunduğundan, teslimatta sadakat, müşteriye kadar uzanmaktadır.“ Kesimden sonra işlenmeleri için iş emirlerini dağıtan personele süreç teminatçısı diyorlar. Holtkamp yöneticisi Jan Holtkamp tesis çiziminin yardımı ile kesim depo kombinasyonunu açıklamaktadır. niteliğine bağlı olarak zarar vermeden düzenlenebilmektedir. Böylece ölçüme tam tamına uyan bir kesim sağlanır.“ Özelliklere sahip bir testere Bargstedt'in „TLF 210“ alan deposunun boyutu 40 x 15 m olup 41 depolama alanı ve 2100 mm istif boyuna sahiptir. Ahşap hazırlama Eylül 2013 Holz-Zentralblatt · Sayfa 19 Yeni malzemeler eski doğramacının değişimini gerektiriyor Uzun yıllar devam ettirilen müşteri hizmetlerinin Reinbold’a getirisi, Leingarten’daki Holz-Hauff’un ufalama teknolojisini değiştirmek oluyor ib. Heilbronn Leingarten’daki Holz-Hauff’un yelpazesi, bahçe ahşabı, iç dış parke, ahşap dolgu malzemesi, kereste ve masif ahşaptan tutun plaka malzemelerine kadar uzanmaktadır. Bunun yanında ahşap ve levhaların kesimi veya basit işlenmesi gibi hizmetler de verilmektedir. Bu sırada oluşan kalıntılar kısmen termik olarak kullanılıyor ve örn. iki kereste kurutucularını daha ucuza çalıştırma imkânı sağlıyor. Ufalanacak kalıntıların çok çeşitliliği ve kısmen farklı boyutları gereken ön işleme teknolojisini oldukça zorluyor. O rtak Werner Hauff 1933’de kurulan ahşap ticaretini işleten üçüncü nesildir. 1970’li yılların başında Heilbronn’da Leingarten’e yerleşen firma Ahşap Ticareti RAL Ürün Birliği’nden sertifikalı olup Holzring’in üyesidir. Müşterilerin yaklaşık %80’i sanayi ve sanatkârlıktan gelmektedirler, kalanı ise kendi evlerini yapanlar ve onaranlardır. İşletmeyi ziyaret edince, Hauff’un ürünleri becerikli bir şekilde sunması sayesinde kendilerini gösterdikleri hemen anlaşılmaktadır: Dış alanda bahçe ahşabı – teras zemininden bahçe evine kadar – suni suyolu ile sunulmaktadır. Sektör mağazasında bulunan sunum mekânlarının plaka ve kapı bölümleri yeniden düzenlenmiştir. Hauff Müşterilerin büyüyen taleplerini takip ederek, ahşap kesimlerin ve ahşap levhaların yanı sıra aynı zamanda ahşap yapı malzemelerinin tüm tiplerinin bulunduğu oldukça geniş bir ürün çeşitliliği sunmuştur. MDF-Sektöründeki 88 sayfalık güncel katalog hammadde, zemin folyoyla kaplanan veya boyalı levhalardan oluşan en farklı zemin boyutlarından oluşan büyük bir tercih olanağı sunmaktadır. Henüz yeni kurulan serginin ağırlık noktası, görsel parçalar yoluyla mümkün olan en büyük etkiyi gösteren, uygun ortamda özenle sahnelenen beton ve paslanmaz optik MDF’dir. Hauff ‘un personeli de olumu bir etki bırakmayı çok önemsemektedirler. Bu amaçla tüm firma alanlarında, aynen müşteri isteklerindeki yönelimlerde olduğu gibi, bir düzen bulunmaktadır. Araya giren acil iş emirleri iki veya üç gün içinde yapılacak teslimatı da dikkate alarak hazırlanır. Bu uygun bir depolama, personel ile birlikte düşünme ve esnekliği gerektirir. Bunun yanında firma, makine teçhizatının yapıldığı yerde uygun bir çalışma atmosferi ve gerekli çevre koşullarını sağlamak için gayret göstermektedir. Hizmet, fakat kişiye özel Ticaretinin yanı sıra Holz-Hauff’un iş yelpazesine, masif ahşap ve levhaların kesimi, bunların işlemlerinde kenar tutkallamaları, su geçirmez yalıtım ve IPPC Standartlarına göre HT işlemleri için ambalaj ahşabının kurutulmasını kapsayan hizmet teklifleri de dâhildir. Bundan fazlasını istemiyorlar çünkü sonuçta marangoz değiller. Hauff, „Çizmeyi aşma“ diyerek Alman Atasözünü hatırlatıyor. Masif ahşap kesimi için son yılın oralarında Dimter’in otomatik testeresi „Opticut S50“ kurulmuştur. O yıldan beri firma, Raiman’ın, genişletilmiş girişi ile daha büyük ve kalın tahtaları öncekine kıyasla bölmeden yerleştirme imkânı veren özel üretim „KM 310“ çok yapraklı testerelere sahiptir. Testere için özel bir emme sistemi kurulmuştur. Bir duvarda çatının altında sıkıca monte edilmiş „Vacumobil 300“ (Höcker Polytechnik) temel olmuştur. Emilen bu talaş biraz sıkıştırılmış ve sonrasında diğer çalışma bölgelerinden gelen talaşlarla birlikte bir beton silonun içine doldurulmuştur. Doğrama ustası Siegfried Wollensack’ın bildirdiğine göre, yeni çok yapraklı testerelerin sayesinde uzun zamandır kullandıkları, dört taraflı planya makinesi „Powermat 500“ (Weinig) ile birlikte kendilerinin ürettiği kerestelerden 15 000 lfm çıta siparişini kabul edebilmişti. Son yıllarda masif ahşap ve levha işleme sektöründe güçlü yatırımlar yapılmıştır. Vakum kaldırıcı üzerinden otomatik plaka besleme sağlayan tam otomatik Holzma plaka testeresi en yeni makineler arasındadır. Bu, manüel uygulamalı ikinci Holzma testeresini tamamlamaktadır. Ayrıca burada Altendorf’un iki şekillendirme daire testeresi ve kenar tutkallama makinesi (Homag) bulunmaktadır. Hauff’un sadece Alman fabrikasyonlu makinelere güvendiği hemen anlaşılmaktadır. Girişimci kalite Holz-Hauff ürünlerin sunumuna çok değer vermektedir, yeni kurulan mağazadan bir görüntü. Bahçe ve Teras ürünlerinin bulunduğu dış kısım. Arka planda mağaza görülmektedir. „Opticut” ile kereste: Sağda, bir paketleme müşterisinin ısı işleminden geçirilmiş ve kaşelenmiş ahşabı görülmektedir. Son yıllarda çok yatırım yapılan ahşap işleme kısmından bir görüntü. Yeni çok yapraklı daire testeresi … ... ve onun için kurulan emme tertibatı. ve güvenilirliğin yanı sıra hızlı ve güvenli servisin yanında uzun yıllar süren muhatap ortaklığını çok önemsemektedir. Yeni bir doğrama makinesini almasının temelinde de bu vardı. İlgili çalışmalardan sonra kalıntıları uygun bir şekilde değerlendirmek Testere ve planya talaşlarının yanı sıra işletmede daha sonra malzeme olarak değerlendirilemeyecek kadar küçük kalıntılar çıkar. Bunlara plaka ve çıkıntı kalıntıları, aynı zamanda ahşap ambalaj kalıntıları veya kesilen zemin kalıntıları dâhildir. Küçük kalıntılar enerji olarak kullanılmadan önce testere ve planya talaşlarıyla birlikte sonraki adımda hazırlanmak durumundadırlar. Tüm işyerlerinde malzeme olarak kullanılamayacak kalıntılar için özel biriktirme kutuları yerleştirilmiştir. Bunlar dolduğunda taşıma aletiyle hemen parçalayıcıya taşınırlar. Bunun için parçalayıcının doğrudan üretim salonuna giden deliği bulunur, ayrıca ayrı bir yalıtım geçidinden paçalayıcıyı besleme olanağı da mevcuttur. Bu arada yaklaşık 40 mm - 50 mm plakalarının çok yönlü kalıntılarının parçalanması da söz konusu olur. Kısa bir süre öncesine kadar bunlar, artan talepler karşısında gittikçe sorun çıkaran, eski parçalayıcıda öğütülüyordu. Eski parçalayıcının her takılmasında, Teknik Servis-Yöneticisi Hartmut Naujok, veya Ilsfeld’li Reinbold Ufalama Uzmanlığının İşletme Müdürü olarak halen çalışmakta olan Michael Grimm hemen yardıma koşuyorlardı. Bu Hauff’u öylesine etkilemişti ki, yeni parçalayıcı almak istediğinde tedarikçi olarak ilk tercihi Reinbold olmuştu. Şirket ile yıllarca sürdürülen ilişkiden dolayı, tamamen kuruluşun ihtiyacına yönelik olan, 45 kW tahrik gücündeki tek mil parçalayıcı „AZR 1500 S Spezial“ fikir olarak sunulabildi.Yüksek performans ihtiyacına uygun olarak 3 sıralı monte edilmiş 117 yuvarlak bıçaklı (Versiyon 5) rotor takılmıştır. Turbo hidrolik, iticinin rölantisini kısaltan yağ soğutması ile birlikte performansın artmasını sağlamaktadır. İşletmedeki özellikler makinenin diğer ayarlarına da yansıtılmıştır. Sıkça düşüp yığılan malzemeyi en iyi şekilde toplayabilmek için itici ve makine gövdesi 100 mm daha yükseltilmiştir. Aynı şekilde huninin üst kenarı 25 mm, filtre (6 mm yerine 10 mm çelik), makine gövdesi (15 mm yerine 25 mm) ve itici ile itici masası da güçlendirilmiştir. Ayrıca, ince parçaların itici sürgü yüzeyinin altına girmesini engellemek için dört taraflı kesit zemin makinenin içine takılmıştır. Ufalanan malzeme siloya pnömatik olarak nakledilir. Ambalaj malzemesiyle birlikte, emme makinesinde tehlikeli kıvılcımlar oluşturabilecek metal parçaların da taşındığından, 4500 Gauss mıknatıs gücündeki bir boru mıknatıs ilave edilmiştir. Önemli olan karışımın niteliği İşletmede ortaya çıkan çok sayıda farklı ahşap kalıntılarından iyi karışımlı yakıt maddesi üretilebilir. Doğrudan parçalayıcının yanında bulunan bir siloya depolanır. Bunun altında büro, sergi ve üretim mekânlarına ısı temin eden 850 kW’li ahşap kazan bulunur. Fakat bundan en çok yararlanan, ihracat için öngörülmüş paketleme ahşabının ısı işleminin de yürütüldüğü iki kereste kurutucusudur. Dört taraflı kısım zemini: Sağ tarafta üç bıçak sırasına sahip rotor görülmektedir. İtici 100 mm daha yüksektedir: Resimde dört taraflı kısım zemini ve tırnaklı plaka görülmektedir. Yeni parçalayıcı örn, 50 mm kalınlığında çok yönlü levhalar gibi zor ürün kalıntılarını da parçalar. Parçalayıcı üretim mekânlarının altında yer almaktadır. Yukarıdan doğrudan beslenebilir. Parçalanan ürünler siloya depolanır. Diğer şeylerin yanında kereste kurutucusunu da besleyen kazan silonun alt kısmında bulunur (sağda). Resimler: Ißleib Yüzey Sayfa 20 · Holz-Zentralblatt Eylül 2013 Mikrodalgalar kurutmaya hareket getiriyor Giardina cilalama üretim caddesi König mobilya fabrikalarına az enerji tüketimi ile daha çok kalite ve güven sunmaktadır ck. Kreş mobilyası üreticileri mobilyacılar arasında uzman sayılırlar. Varyasyon zenginliği, özel çözümler ve malzeme çeşitliliği günlük üretimi şekillendirir. Son ürünün sahip olması gerektiği güvenlik yönergesinden söz etmiyoruz bile. Bundan yuvarlatılmış köşe ve kenarların yanında özellikle yüzey çok etkilenmektedir. Beltheim'daki (Almanya) König Möbelwerke GmbH bir buçuk yıldır yüzey işlemesi için İtalyan üretici Giardina'nın cilalama caddesini kullanmaktadır. Seçimi belirleyen cila geri kazanım türü, mikrodalga kurutma ilkesi ve enerji tüketimi olmuştur. Giardina'nın cila geri kazanımı için taşıma bantından kalan boyaları hassas bir şekilde çıkaran iki lastik tırmık kullanılmaktadır. K önig Möbelwerke, mobilya yapılandırm König Möbelwerke, mobilya yapılandırmasında birçok inişler ve çıkışlar yaşamıştır. Fakat bugün, 1960 yılında Beltheim'da 6 x 8 m'lik alanda kiralanmış bir salonda başlayan ve hemen 1965'de çocuk mobilyasında uzmanlaşan, küçük ama özel kreş mobilyaları üreticisi alanında geleceğe odaklanmış bir şirket olmaktan gurur duymaktadırlar. İlk ürünleri bir masa levhasına ikili mengeneyle sabitlenen, patent korumasına alınmış bir çocuk sandalyesiydi. 1980’lı yılların sonundaki türbülans sonrasında ve binyıl dönümünde zamanında binaları yenileyen ve onaran bir eleman olan Egon Schmitz firmayı devralmıtır. Bugün Christian Lipkowski ile birlikte firma müdürü olan Nicole Bläs „bizim için şanslı bir durumdu“ diye hatırlamaktadır. „Egon Schmitz König’in potansiyelini ilk bakışta anlamıştı. Ve kendisinin işi devralmasından sonra gelirimiz her yıl artmıştı. 2011 yılında bu 12,5 milyon Avro’ydu.“ König-Kindermöbeln’in çocuk bakımevi, depolar ve okullar konusunda ana müşterisi %90 oranında kamu sektörüdür. Şehir- lerde ve ilçelerdeki boş kasalara rağmen nispeten daha güvenli müşteridirler. Çünkü çocuk bakım yasasına göre Almanya’da 1 Temmuz 2013 itibariyle üç yaşından küçük tüm çocuklar için kreş alanları yapılacaktır. Federal Almanya Aile Bakanlığına göre bu hedefe ulaşmak için 12 milyar Avro’ya ihtiyaç vardır ve bunun üçte biri Federal Almanya Hükümeti tarafından karşılanacaktır. Bundan, 2013 yılına kadar toplam 2,158 milyar Avro yatırım aracı olarak kullanıma sunulacaktır. Nicole Bläs bu politik hedefe çok zor ulaşılabileceğini bilmesine rağmen „Bu yasal garanti bizim geleceğe iyimser bakmamızı sağlamaktadır“ diyerek duruma sevinmektedir. Bununla birlikte ayarlamalar yapılmış ve donanım ve teçhizat işlemleri başlamış bulunmaktadır. Bunların hepsi zaten bilindiğinden König kendi işletmesinde üretim yelpazesini ve üretimini yatırıma dönüştürmüştür. Çevre dâhil, sadece yeni cilalama caddesi için ortalama 400 000 Avro ödenmiştir. Ve ortalama 600 sayfalık katalogda Beltheim’da imal edilen 5000’den fazla parça listelenmektedir. Bunlar masalar ve dolaplar üstündeki çocuk sandalyesinden kundak masalarına kadar olan ürünlerdir. Oyuncakların ve çocuklar için okul yaşına kadar gerekli diğer tüm tertibatların satın alınması ile kendi ürün yelpazesi tamamlanmıştır. König'in 2012'nin başından bu yana ek olarak kendi özel piyasasında girmeyi düşündüğü genişletilmiş ve çok ayrıntılı ticaret modelini açıklayan Bläs şunları söylüyor: „Biz şimdi bu tür tesislerde her şeyi tedarik eden bir kuruluşuz. Talep edilen hepsinin tek bir elden çıkmasıdır. Bundan dolayı tüm tertibatlar için düşük hazine durumundan dolayı Leasing teklifleri veriyoruz“. Kamu ihalelerini artırmanın en iyi yolu, iyi bir fiyat teklifinin yanı sıra kalitedir. Ürünler, ahşap oyuncak ve çocuk mobilyasıyla ilgili Avrupa Güvenlik Koşullarına göre formaldehit ve ağır metal içermemeli ve çizilmeye karşı dayanıklı olmalıdır. Buna bir de VOCR talimatlarındaki hükümler eklenmektedir (1999/13/AB). Bu bağlamda König masif ya da kaplama ahşaptan imal edilen veya kontraplakla König Möbelwerken'deki Giardina'nın cila caddesi 23 m uzunluğundadır. kaplanan ahşap mobilyaların tamamlanmasında sadece su bazlı cila kullanmaktadır. Burada, çoğu ahşap mobilya parçalarının boyandığı Giardina cilalama caddesi devreye giriyor. „İşlenecek malzeme üniteden dört kez geçmektedir, ön ve arka taraf olmak üzere birer kez astarlama ve birer kez de son cila işlemi için“ diye anlatıyor işletme müdürü Dietmar Georg. 30 yıldır König'de çalışan 48 yaşındaki marangoz zanaat ustası bu sanayi sürecinin karışımından dolayı sanayi manifaturacılık olarak açıklanabilecek üretimin modernleşmesine katkıda bulunmuştur. Bir yanda çok modern CNC işleme merkezlerinde çalışılırken diğer tarafta el ile zımpara uygulanmaktadır, bitmiş parçaların cila, dübel ve yontma işlemi de el ile tamamlanmaktadır. Ve en sonunda mobilyalar, kendi montajcıları tarafından yerinde kurulması için komisyon usulü kamyonlara yüklemeden önce tekrar birleştirilmektedir. „Giardina'da bizim taleplerimize tam olarak hitap eden çözümü bulduk“, diye açıklıyor Georg. „Yüzey püskürtme ünitesi ile azami 100 mm olan kısmen farklı malzeme yükseklikleri hiç sorun değildir. Ayrıca yüzey ve kenarları tek bir geçişte hallediyoruz.“ „Dualtech 412 Dry“ tipindeki püskürtme makinesinin standart renk değiştirmesine ihtiyaç duyulmamakta, çünkü hem astarlama hem de son kat boya için şeffaf cila kullanılmaktadır. İtalyan üreticiyi rakiplerinden ayırıp onu seçmelerini sağlayan, Giardina'nın „Green Belt“ diye adlandırdığı, özel boya geri kazanım şekli Dietmar Georg'a göre önemli bir neden teşkil etmiştir. Bantı geriye doğru yönlendiren yön değiştirme makarasının arkasında bulunan, art arda konumlandırılmış iki lastik tırmık, boya kalıntılarını, hem de %100 ve 1800 mm enindeki taşıma bandına mekanik bir sürtünme uygulamadan uzaklaştırmaktadır. Kazınan boya ya bir kaba iletilir veya doğrudan bir hortum bağlantısı üzerinden hazırlama kısmına bağlanılır. Malzemeler bunda sonra 4 m/s (15 m/s'ye kadar mümkün) hızla „MOS 4 Plus 6000'e“ verilir. Giardina'nın su bazlı cilalama sistemleri için özel olarak geliştirdiği mikrodalga kurutma sisteminin biraz tutuklu adı bu şekildedir. Giardina alan yöneticisi Michael Schadt, „Ligna 2003'te“ ilk kez tanıtılan ve iki yıl içinde 150 kez Caddenin göz bebeği, König'de sadece şeffaf cilada kullanılan „Dualtech 412 Dry“ cilalama ünitesidir. Cila sonrası ve mikrodalga kurutmasına girmeden önce parçalar. İşlem malzemeleri bandın sonunda UV birimi ile sertleştirilir ve ardından doğrudan istiflenir. satılan teknolojinin başlangıcını hatırlatarak „Bu 2002 yılındaydı“ diyor. Giardina satış yöneticisi Stefano Tibe: „Bu güne kadar 250 „MOS“ kurutucu teslim edildi. Bu ilke, mikrodalgaların suda oluşturduğu tepkinin kullanılmasına dayanmaktadır. Bu nedenle sistem özellikle su bazlı cilalar için çok uygundur.“ Mikro dalgalar boyadaki su moleküllerinin hareketlenmesini sağlamaktadır. Birbirlerine sürtünmelerinden dolayı ısı oluşturup buharlaşmaktadırlar. Su oranının %40'ı „MOS“ içinde bu şekilde boyadan çıkarılır. Gerçekte sadece su molekülleri hareket ettiğinden, özün ısınması engellenmektedir. Ayrıca dalgalar, en alt boya kısımlarına, çatlaklara ve özdeki mikroskobik küçük girintilere dahi ulaşan etki derinliğine sahiptir. Bunun dışında, kapsüllenmiş makinelerin içinde, yüzeydeki sürekli yansıma ile ileri geri hareket edip hem kenar hem de yüzeylere ulaştıklarından üç boyutlu bir etkinlik göstermektedirler. Schadt kızılötesi bir kurutma ile malzemenin bu şekilde eşit ışınlanmasının mümkün olmadığını belirtip mikrodalga işleminin görünür etkisine dikkat çekiyor: „Sonuç cilanın daha iyi yapışması cila yüzeyinin daha eşit görünümüdür. Ayrıca bu tür bir kurutma ahşap dokusunun dikilmesini ve gözeneklerin esnemesini engellemektedir. Bu ara zımparayı olumlu bir şekilde etkileyip, boyadaki gerilmeler en az düzeye indirildiğinden yüzeydeki çatlakları önlemektedir. „Sonraki süreçte ortaya çıkan, fakat ancak faturada kendini belli eden başka bir etki de söz konusudur. Ciladaki suyun neredeyse yarısı alındığı için yine Giardina'ya ait „GP/Jet 12“ püskürtme ağızlı kurutucuyu daha kısa bir sürede boyutlandırmak mümkün olmaktadır. Bunun oldukça enerji tasarruflu olması König'deki cilalama caddesinin sadece 23 m uzunlukta olmasının asıl nedenidir. Bu püskürtmeli kurutucuda toplam 759 tekli püskürteç, çalışma alanının tamamını kaplayan şekil saclarının üzerine montajlanmıştır. Hava çıkışına giden konik geometrisi, sadece %10 temiz hava karışımı ile yetinen havanın daha da hızlanmasını sağlamaktadır. Kalan %90 sistemde hava devridaimi olarak kalmaktadır ve bu da artı bir enerji tasarrufu sağlamaktadır. İhtiyaç veya duruma göre sıcak su, termik yağ veya buhar ile ısıtılabilen bir ısıtma dizini üzerinden ısıtma sağlanır. Cilalama caddesinin sonunda, polimerleşme ile son sertleşmeyi temin eden „GST 1500 3-3 D“ tipindeki UV kurutucusu kurulmuştur. İşlem malzemesinin istiflenmeye hazır ve kuru bir şekilde makineden çıkması için, sadece 17 kW gücünde ve 120 W/cm'lik bir cıva lambası gerekmektedir. Bu sırada üç boyutlu bir yansıtıcı yüzey ve kenarların eşit bir şekilde ışınlanmasını sağlamaktadır ve bant boşaldığı zaman gücü %20'ye indirmektedir. Bu da enerji tasarrufuna başka bir katkı sağlamaktadır. Dietmar Georg Giardina çözümünü „Yapının tamamı kendi içinde uyumludur“ diye değerlendirip „ve mükemmel kalitede bir yüzey oluşturuyor“ diye devam ediyor. Doğal olarak yatırımdan önce diğer sistemler hakkında da bilgi toplamıştı, fakat bahsedilen özelliklerden dolayı seçimini „Made in Italy by Giardina'dan“ yana kullanmıştı. Ve Georg yine tekliflere göz atmaktadır. Bir sonraki yatırım, büyük olasılıkla açı ünitesi olarak tasarlanan ve üretim akışlarını geliştirecek yeni bir kenar tutkallama makinesine yapılacaktır. Belirtildiği gibi: Yasal durum zaten teşvik edici nitelikte. Resimler: Krüger Çok el işi: Tekli parçaların tutkallanmasından sonra sandalyelerin tutkal atıkları burada giderilmektedir. Sandalye veya masa gibi önceden birleştirilmiş mobilyalar el ile boyanmaktadır. Şirket yöneticisi Dietmar Georg (ortada) Michael Schadt (solda) ve Giardina'dan Stefano Tibe ile görüşürken. Ahşap hazırlama Eylül 2013 Holz-Zentralblatt · Sayfa 21 Ahşap atıklar pazarlanabilir ürünlere dönüşüyor Amis'in güçlü parçalayıcısı gönderilen talaşların kendi üretim atıkları ile sıkıştırılmasını sağlamaktadır jk. Euroline'nın, Göttingen (Almanya) briket üretimi yeni yatırımdan bu yana çoğunlukla, aynı bölgede bulunan kardeş şirket Cordes grubunun kalıntılarından oluşan ahşaba dayanmaktadır. Bunlar Holz-Henkel planya fabrikası ile IVG palet ve paket üreticicisidir. Şimdiye kadar bu iki kardeş kuruluş tarafından piyasaya satılan eski ahşap ve kırıntı parçaları artık – eskiden olduğu gibi planya talaşlarının bir kısmı da – briket imalatında değerlendirilmektedir. Neredeyse 2,40 m'lik dolum hunisi parçalayıcının forklift ile doldurulmasını kolaylaştırmaktadır. Sürücü huniyi doldurduktan sonra parçalayıcıyı çalıştırmaktadır. Huni tabanının hafif eğiminden dolayı parçalanacak ahşabın bir kısmı parçalayıcı silindire doğru kendiliğinden kaymaktadır. Kontrol edilebilir elektronik E uroline 2006 briket üretimi ile birlikte başlamıştır. Götting'li işletmenin üniteleri, birlikte yılda 36 000 t kapasiteye ulaşan, Ruf 'lu (Zaisertshofen/ Almanya) „400“ tipindeki 12 baskı ile birlikte çalışmaktaydı. Bir zamanlar planlanan ve ünitenin yapı olarak da genişletilmesi düşünülen şey şimdiye kadar gerçekleştirilmemiştir. Bir yandan yakınlarda bulunun büyük kesim fabrikasının kapanması ile talaş kaynağının önemli bir kısmı kaybolurken, diğer taraftan briketlemenin boyutlandırılması ile kendi kuruluşlarındaki atık ahşap kalıntılarının çok iyi uyuştuğu gözlenmiştir. Planya talaşlarının bir kısmı, özellikle daha ince olan kısımları, briket üretiminde kullanılmaktadır. Daha kaba planya talaşlarının hayvan yataklaması olarak pazarlanması da ekonomik olarak daha ilginç bir satış varyasyonu sunmaktadır. Bu nedenle planya talaşları hayvan yataklamasına uygun kısımların ayrılması için süzgeçten geçirilir. Briket üretimine, 150 x 60 mm boyutundaki köşeli briketleri 40 ve 110 mm arasında değişen boylarda piyasaya özgü paketlere, örn. 10 kg, folyo ile kaynaklayan otomatik paketleme ünitesi bağlanmıştır. Sonra bu briket paketleri bir robot tarafından paletlere istiflenmektedir. Briket paketlerini içeren paletlerin güvenli bir şekilde gönderilmesi için üzerlerine tam otomatik bir sarma istasyonu tarafından folyo kılıf geçirilir. Büyük müşterilerin paketlerine ilgili müşteri bilgilendirme yaprağı da gönderilecek briketlerle birlikte kaynaklanır. Briketlerin alıcıları özellikle Euroline tarafından talebe uygun teslimat alan yapı malzemesi mağazalarıdır. Daima teslimata hazır olabilmek için Göttingen'deki üretimin bitişiğinde, az çok aynı seviyede kalan üretim ve mevsimsel farklı taleplerin arasında tampon görevi üstlenen bir depo bulunmaktadır. Briketler, miktar açısından topak üretimine yaklaşamayan, bir yan üretimdir. Ancak nihai tüketicileri farklıdır. Topaklar genelde hususi Alman evlerinde, çoğunlukla otomatik kazanlar ve hatta farklı otomatikleşme seviyesine sahip fırınlarda kullanılırken briketler daha çok geleneksel yakma tesislerinde yakılmaktadır. Fakat topak ticaretine kıyasla üreticilerden edinilen fiyatlar mevsimsel dalgalanmadan çok daha az etkilenmektedir. Topakların tersine piyasada tek tip briket standartları henüz oluşmamıştır. Sunulan kaliteler, kullanılan ahşap türü ve kaba ve ince malzemenin preslenme oranına göre çok farklılık göstermektedir. başlamasından bu yana sorunsuz çalışan parçalayıcı (Vecoplan), daha çok performansa sahip ve artık kardeş şirketlerden gelen daha büyük parçaları da briket üretimi için hazırlayan, yeni bir parçalayıcı ile değiştirilmiştir. Tedarikçisi örn. ahşap zanaatınada daha küçük parçalayıcılarıda üreten Zuzenhausen`deki firma Amis'tir,. Euroline'a teslim edilen parçalayıcı aslında, onu teslim alamayan Rusya'daki bir müşteri için öngörülmüştü. Bu nedenle makineyi kısa sürede teslim almaları mümkün olmuştu. Zerma „ZWS 2600 S'nin“ özelliklerinden biri parçalayıcı milin (çap 404 mm) çift bıçak sırası ile donatılmış olmasıdır („S“ bunu temsil etmektedir). Böylece 124 içbükey şekillenmiş kesici taşlar dört yönlü kullanılabilmektedir. Kesici başların üzerinde cıvatalanmış bıçak tutucuları, rotor üzerindeki frezelenmiş bıçak ceplerinde konumlanmıştır ve onlar da cıvatalanmıştır, bu nedenle değiştirilmeleri de mümkündür. Bıçaklar, bıçak ceplerinden makineye kaynak uygulamadan çekme düzeneği ile (üreticinin makineleri ile birlikte gönderilir) çekilip çıkarılabilirler. Tek milli shredder denilen parçalayıcının mili her iki taraftan 90 kW gücündeki bir elektrikli motor tarafından tahrik edildiğinden, saatte 5 t parçalama malzemesi hazırlamaya ayarlanmış makinenin donanımı yeterli motor gücüne sahiptir. Bu tipin seçilmesinin nedeni, büyük bir kaldıraç ile sağlanan 2540 x 2105 mm'lik çalışma çapıdır. Ayrıca makinenin çalışmayı hızlandırmak için – aslında geriye doğru çalışması için – itici bir turbo hidroliğe sahiptir. Ahşap parçalarını parçalayıcı silindire doğru bastıran iticinin yapı şekli, kolay yönlendirilmesinden dolayı az sayıda kaynak kısımlarına sahiptir. Aşırı yüklemeden korunmak için hidrolik yüke bağlı olarak parçalayıcının ana motoru ile bağlantılıdır. Buna ek olarak şanzımana, örn. bıçak kırıkları, şanzıman arızası veya mil kırılması gibi engelleyici materyallerden dolayı oluşabilecek hasarları önleyen, şanzıman kapatıcı düğme takılmıştır. Makinenin elektronik emniyet tekniği basit olduğundan, çok fazla uzmanlaşmamış marangozlar tarafından da onarılabilecek özelliktedir. Yan kapakların açılması iticinin arkasındaki kısmın da kolayca temizlenmesini sağlamaktadır. Parçalanan ahşap, parçalayıcının alt tarafındaki kazıma taşıyıcısı üzerinden hareketli bir kaydıraktan, parçalanan malzemenin bir sonraki işlem için geçici olarak depolandığı, 2,40 m yüksekliğindeki konteynerlerin doldurulmasını sağlayan, tahliye kısmına ulaşır. Tahliye kısmına metal bir ayrıcı takılmıştır. Kevgir boyutu 30 mm'dir (yuvarlak delikler). Parçalanan kırıntılar aynen planya talaşları gibi kurutma sonrası briket üretimi için bir çekiç değirmeni tarafından tekrar parçalanır. Göttingen'li üretici çekiç değirmeni veya kurutma ve briket baskıları arasına yerleştirilen ön hazırlık muhafazaları ile olumlu deneyimler elde etmiştir. Bir taraftan, briketlerin düzgün olmasını sağlayan bu muhafazadaki talaşlar karıştırılırken, diğer taraftan gerektiğinde eklenen su ile talaşlar gerekli nem oranına kavuşturulmaktadır. Bu da briketlerin eşit kalitede olmasını sağlamaktadır. Çift kesim baş takımlı parçalayıcı milinden görüntü („S“ sürümü) Mevcut parçalayıcının Amis'inki ile değiştirilmesi ile kardeş şirketlerden edinilen ahşap kalıntıları briket üretimi için büyük oranda parçalanabilirler. Bunlar şimdiye kadar genelde satılıyordu. Resimler: J. Krauhausen (4) Euroline'da ön iki briket baskısı aynı anda çalışmaktadır. WTT A/S Jyllandsvej 9 - DK-7330 Brande Tel. + 45 97181088 - Fax + 45 87181099 Email : [email protected] - Web : www.wtt.dk İşletmeye ilave ahşap potansiyelleri dahil edilmiştir İlk yıllarda Euroline briket üretimi için ham maddenin çoğunu, çevredeki az sayıda kesim fabrikalarından tedarik etmekteydi. Aynı bölgede bulunan kardeş kuruluşlar Holz-Henkel (planya fabrikası) ve IVG (palet ve paketleme üreticisi) kalan ahşapları piyasaya satmaktaydılar. Artık bunları daha çok kendileri kullanmayı düşünmektedir. Bunun için briketlemenin 3 4 2 1 1 Kazan basınç emprenye üniteleri Katran yağı emprenye üniteleri Çift vakumlu emprenye üniteleri 2 Sıcak buhar vakum kurutucusu Yapım ahşabı için CleanTech vakum kurutucu Meşe ağacı için çekirdek tütsüleme yöntemine sahip vakum kurutucu 3 Sıcak yağ / keten yağı emprenye üniteleri Vakum enprenyeleme ve keten yağı ile boyama ve emprenyelenmiş ahşap yapı parçalarının seçmeli kurutulması. 4 Termik ahşap üniteleri İç ve dış kullanım özelliklerini geliştirmek için iğneli yaprak ağacı ve kerestenin termik olarakişlenmesi. WTT Özellikleri: Hayvan yataklamaları briket üretimi için ilginç bir seçenek olmuştur. • 7 gün 24 saat hizmet • =JQQQW$ • ; • " • m3> • =>FXXXZXZ=[ Mobilya Sayfa 22 · Holz-Zentralblatt Eylül 2013 Doğal deri sezgisi ile TM Collections on yıl içinde »Tommy M« markası ile çok iyi bir isim yapmıştır fi. „Gerçek deri“ – tüketici bununla sınırsız kaliteyi özdeşleştirmektedir. Kendini hemen hemen dünya çapında kanıtlamış bir marka sertifikası. Bu nedenle kaplama branşının bu sembolde gözü kalıyor bir sekilde – çünkü her türlü yapay madde kopyaları ile az boğuşmuş değiller. Fakat deri uzmanları ile görüşen biri, deri dünyasında da her şeyin ahşap üreticilerinin sandığı kadar sağlıklı olmadığını öğrenir. Genelde normal bir insanın deri dokusu olarak gördüğü şey, çoğunlukla kabartma baskılı zımparalanmış deridir. Thomas Machalke gibi deri tutkunu olan biri için tüyler ürpertici. On yıl önce Lichtenfels'de „Tommy M“ marka ismiyle tanınan TM Collections şirketini kurdu. E vet, ben Hochstadt'daki Machalke Polsterwerkstätten GmbH firmasının kurucusu Christoph Machalke'nin oğluyum diyor Thomas Machalke. Ve evet, o da 2000 yılından önce babası ve amcası ile birlikte şirkette çalışmış. Fakat Machalke 2001 yılında isim hakları ile birlikte bir yatırım grubu tarafından devralınmış. Bundan böyle Machalke Ailesinin Machalke firması ile bir alakası yoktur. Nokta. Eğer o da babasının sözünü dinlemiş olsaydı, onunda döşeme mobilyaları ile artık işi olmazdı. Çünkü babası ona mutlaka başka bir şey ile uğraşmasını tavsiye etmiş. O da bunu denemiş. Konaklama sektöründe, özellikle Hollanda'da, iş kurmayı denemiş. İşi iyi gidiyormuş. Fakat kalbi çok farklı yerdeymiş: Döşeme mobilyasında. „Döşeme mobilyasına giren, ondan bir daha kurtulamaz“, diyor Machalke. O günlerde boş zamanlarında mobilyacıları ve fuarları gezip, sergilenen parçaları eleştirel bir açıdan inceliyormuş. Ya işlemesi kötü oluyordu, ya derinin kalitesi düşük oluyordu veya tasarımı uymuyordu. Ve sonunda olması gereken gerçekleşmişti: Yüzündeki gülümseme ile bugün, 2003'te „yapılabilecek en aptal şeyi“ yaptığını söylüyor. En aptal şey de, gerileyen bir pazarda yeni bir döşeme mobilya üretimi ile başlamaktı. İlk iki yılın iş rakamları da buna göre eksilerde idi, fakat 2006 yılında ilk artılar gelmişti. 2007 ve 2008 de çok iyi geçmişti. Sonra büyük bir müşterinin iflasından sonra 2009'da gerileme olmuştu. Fakat sonrasında dik bir şekilde yükselmişti. TM Collections'ın geliri 2009'dan günümüze kadar neredeyse iki katına çıkarak 6,5 milyon Avro olmuştur. Sadece 2012'de yaklaşık %27 artış olmuş (2011: 5,1 milyon Avro). Aslında şaşırtıcı çünkü, son yılların Avrupa iktisadi göstergeleri düşüş göstermekteydi. Değeri yüksek döşeme mobilya piyasası, genel ekonomik akıma her zaman uymaz, diye açıklıyor Machalke. Tanıtım bütçesinin düşük olduğunu ve markanın isminin artık tanındığını söylüyor. Şirket bazı orta düzey satın alma gruplarında listelenmiştir. Ticari müşterilerin sayısı 2011 ve 2012'de 99'dan 299'a çıkmıştır. Şirketin 60 çalışanı mevcuttur. Başarı Machalke'ye tepeden düşmedi. El sanatları, en iyi malzemeler ve her müşteriye uyan tasarımlar. Bunu şirketin internet sayfasında „TM Collections olarak mobilya ile yaşama konusunu çok düşünüyoruz“ şeklinde açıklamaktadır. Harici ve dahili, tanınmış ve tanınmamış tasarımcılar ile özel etki bırakan fakat her gün kullanılabilen, asil görünen fakat sulandırılmamış, hem dört yıldızlı bir otel lobisinde hem de Witten-Herdecke'deki bir oturma odasında kendini gösteren bir tasarım üzerinde çalışılmaktadır. Doğru orantıyı sağlayan tasarımdır, diyor Machalke. Mümkün olduğunca işlevden vaz geçse de mobilyaları sade de değildir. Büyük oturma derinlikleri „Tommy M“ mobilyalarında bulunur. Buna karşın katlama mekanizmaları, çekip açılabilen oturma kısımları, yükseklik ayarı olan baş destekleri bulunmaz. „Bunları da yapabiliriz“, diyor Machalke, „fakat müşteri bizden bunu istemiyor.“ Mobilyaların etkisi asil. Bu sadece çekici tasarımından kaynaklanmıyor, bunu sağlayan normalde döşeme mobilyasından farklı görünen, farklı dokunuşu olan malzemesidir. Hem kullandığı kumaşlar hem de deri yüzeyleri çok değerlidir ve özellikle deri konusunda bir isim yapmış durumdadır. Mobilyaların yaklaşık %90'ı deri ile teslim edilmektedir. Az da olsa, Machalke isminin faydası olmuştur, çünkü aynı ada sahip Hochstadt'lı şirket deride yıllardır bir numara olmuştur. Aslında deriye olan sezgisini anne sütüyle emmiş, deri DNA'sını da babasından almıştır. Deri her zaman deri değilmidir? Ahşap branşında, „Gerçek deri“ arması ile inanırlığı yüksek ve en tanınmış kalite işaretini piyasaya getiren deri sanayisine kıskanarak bakan az değildir. İtalyan „Vero legno“ da iyi bir tanınma oranına ulaşmaktadır. Bu başarı, yoğun pazar çabalarına rağmen alman Kaplama ve Doğa İnisiyatifi'nin (IFN) „Gerçek ahşap kaplama“ kaplama armasında sağlanamamıştır. Artık bu kampanya sonlandırılmış bulunuyor. Machalke'yi dinleyince, derinin her zaman deri olmadığını öğreniyorsunuz. Deri hayvanların derisinden üretilir. Süet aslında geyik, ren geyiği, kanguru, antilop, ceylan, geyik, manda ya da dağ keçisi gibi doğada yaşayan yabani hayvanlardan elde edilir. Ancak bunların çoğu artık kapalı alanlarda tutulmaktadır. Ama derinin büyük bir kısmı özellikle sığır, koyun ve aynı zamanda keçi gibi evcil hayvanlardan imal edilmektedir. Genelde mobilya için sığır derisi, ancak istisnai durumlarda koyun derisi kullanılır. Buna „Et yediğimiz sürece deriyi işlemeliyiz“, diye açıklama getiriyor Machalke. Kesilen hiç bir hayvan derisi için kesilmiyor, sadece eti için kesiliyormuş. Deri burada sadece bir yan üründür. Bu bağlamda et tüketimi ve deri fiyatı arasında doğrudan bir ilişki de vardır. Böylece Machalke sürekli tekrarlanan, son yıllarda fiyat artışlarını öncelikle Çin ayakkabı sektörünün talebi ile ilişkilendiren teoriye karşı çıkmaktadır. Fiyatların artmasının asıl nedeni et tüketiminin gerilemesi ve yükselen hayvan yetiştirme maliyetidir. Dünyanın en büyük et üreticisi olarak kabul edilen Brezilya'daki JBS'nin öngörülerine bakarsak 2050 yılında 1 kg sığır eti 1 kg ıstakoz gibi pahalı olacaktır (bkz. Holzzentralblatt no 40, Ekim 2012). ABD'nin USDA Tarım Bakanlığı'ndan alınan bilgiye göre 2013 yılında Amerika'da sığır eti üretimi 1993 yılından bu yana en düşük seviyesine inecek ve hatta canlı sığır sayısı da1952 yılından bu yana en düşük seviyesine inecektir. Göttingen Alman deri merkezinin bilgilerine göre dünya çapında yılda 500 000 t deri üretilmektedir, bu yaklaşık 1,5 milyar m2'ye denktir. Yarıya yakın miktarı Çin'de işlenmektedir, özellikle ayakkabı, deri kıyafetler, çanta ve bagaj parçaları yapımında. Deri fiyatları son üç yılda gerçekten de artmış durumda. Machalke'nin belirttiğine göre "Düşük fiyatlı deri" alanındaki artış yaklaşık %60'tır. Buna karşı pahalı TM Collections ahşap ile de uyumlu: „Al Jazar“ modelindeki fındık ağaci deride fiyatlar ölçülü bir şekilde %10 ila 15 arasında değişen oranda artmaktadır. Yükselen fiyatlar Machalke'yi huzursuz etmiyor. Tam tersine. „Deri yine lüks tüketim ürünü oluyor“ diye seviniyor. Son yıllardaki bariz fiyat artışlarından sonra bazı döşeme mobilya tedarikçileri yelpazesindeki deri oranını artık azaltmış durumda. Fiyatların öngörülmez bir şekilde „plansız artması“ Machalke için de iyi bir şey değildir. Ancak Machalke gelişmeleri karşılaştırmaktadır: „Deri fiyatı bugün itibari ile on yıl öncesinin seviyesindedir.“ Sonraki yıllarda deri fiyatları oldukça düştüğünden, deri fiyatları 598 Avro'ya imal edilebilmiştir. „Bu zamanlar artık geride kaldı.“ Gelelim kısa deri bilgilerine: Her hayvan türünün deri oranı cok farklıdır. Koyun ve keçide bunu anlarız, ama farklı sığır türlerinde de bazen çok büyük farklılıklar vardır. Ortalama bir sığırdan Machalke'ye göre 4 - 4,5 m2 elde edilir. Buna karşı çok ilgi gören güney Almanya veya Avusturya sığırından 8 m2, Hint mandasından 3 - 3.5 m2 elde edilir. Bir koltuk için 30 m2 deri gerekir, yani yedi hayvan derisine kadar. Almanya'da tipik olarak bilinen üç, iki ve tek kişilik koltuk için 70 m2 gerekir. Fakat bunun en büyük kısmı mobilyaya değil de, kesime gidiyor. Machalke %50 - 80'nin kesimde gittiğini tahmin ediyor. Bunların hiç biri boşa gitmiyor. Bu kalan parçalar kendi şirketlerinde işlenmeyecekse satılıyor. Bunda uzmanlaşmış ticaretciler var. En küçük parçalar bile çuvallarda toplanıp teslim ediliyor. Genelde anahtarlık veya küçük cüzdan üreten Çin fabrikalarına gönderiliyor. Zımpara tozu da satılıp, baskı derisi dediğimiz şeye dönüştürülmektedir. „Derinin %100'u kullanılır“, diyor Machalke. Thomas Machalke deri hakkında saatlerce konuşabilir ve dinleyen de sıkılmaz çünkü, bu adamın deri konusunda gerçeketen söz sahibidir. Ve gösterecek, daha doğrusu dokunuşunu hissetmenizi sağlayacak şeyleri de vardır. Çünkü onun derisinin dokunuşu diğer mobilyalarınkinden çok farklıdır. artan baskıdan dolayı, maliyetli olduğundan müşterileri bilgilendirecek eğitimli satıcıların çalıştırılmamasından kaynaklanmaktadır. Bunu çözmek ve gerçek derinin ne olduğunu ve dokunuşunun nasıl olduğuna ilişkin bir bilincin oluşması için, TM Collections, ticaret ve nihai müşteriye deri dünyasını tekrar tanıtmak üzere kendi yerleşiminde eğitim vermeye başlamıştır. Machalke: „Eğitimlerde sadece kendi malzemelerimizi ve el sanatlarımızı tanıtmayıp, anlayıp anlaşılmak, öğrenmek ve öğretmek, gözlemlemek ve gözlemlenmek istiyoruz.“ Mezbahadan tabakhaneye Deri satışı genellikle ham deri satıcıları „Thommy M“ markası değerli deri ve iyi el işlemesi ile ünlüdür. Uygulanan dikişi de farklıdır. Resmin solunda „Aramon“, sağında „Andiamo“. Biyolojik olarak bakıldığında hayvanların derisi üç katmandan oluşur, üst, orta ve et katmanı. Kural şudur: Deri ete ne kadar yakınsa değeri aynı oranda düşer. Ayrılmamış deri 3,5 mm'yi aşan kalınlıktadır. Bir deriye „Ayrılmış deri“ deniyorsa, düşük değerdeki et derisi ayırılmıştır. Mobilyada genelde arka kısım ve yan kısımlar için kullanılır. Üst katman ise sırt, oturma kısmı ve kol dayamalıkları gibi temas yüzeylerinde. Ayrılmış deri kullanılmışsa, bunun belirtilmesi gerekir. Deri merkezine göre üstte ifade edilen bir mobilyayı şu şekilde etiketlemek gerekir: „Arka ve yan kısımları ayırma derisinden oluşan deri koltuk“. Machalke genelde üst katmanı ve kısmen de tamamen deri kullanıyor. „Buna sadece çok az kişi cesaret edebilir.“ Ayakkabılarda olduğu gibi deri mobilyaları etiketleme yükümlülüğünün olmaması şaşırtıcıdır. Kıyafet için de yoktur. Deri merkezinin buna yönelik açıklaması şöyledir: „Maalesef mobilya alıcıları çoğunlukla doğru bilgilendirilmiyor.“ Machalke'ye göre de bu böyledir: „Piyasada sunulan birçok şey etiketine uymuyor.“ Ona göre bunun nedeni, ticaretteki Resimler: Schorn & Groh (3), Fischer (1) ile uzun vadeli sözleşmeleri olan kesimhaneler üzerinden gerçekleşmektedir. Onlar da deriyi tabakhanelere satmaktadırlar. Tabaklamada deriler tabaklama maddeleri ile dayanıklı hale getirilmektedir, bu işlemde özellikle suları alınır. Krom tuzları ve mineraller ile işleme, sentetik tabaklama (örn. formaldehit veya fenoller), balina yağı tabaklaması (balina yağı veya balık yağı) ve meşe, çam kabuğu, quebracho ağacı veya mimoza kabuğun etki maddelerini içeren bitkisel tabaklama maddeleri ile tabaklanması işlemleri vardır. Bu bitkisel tabaklama türleri de tam olarak ekolojik değildir diyor Machalke. Genelde bitkiler çoğunlukla plantasyon tarzı monokültürler içinde özellikle bu amaç için yetiştirilmektedir. Bu nedenle Machalke'nin programında 2011'den itibaren „Biolive“ adlı deri koleksiyonu mevcuttur. Bu işlemde deri, zeytin yaprağı ve zeytin pirinası gibi zeytin hasadı sırasında zaten çıkan maddeler kullanılarak tabaklanmaktadır. Machalke avantaj olarak ekolojik güvenli ve aynı zamanda yüksek kalitede olmasını saymaktadır. Derinin dokunuşu yumuşacıktır ve „muhteşem doğal renklere“ bürünmektedir. Tabaklamaya göre derinin rengi farklı olur, örn. krom tuzu ile tabaklanmış deri mavi griğimsi olur. Genelde deriler sonradan müşterinin beğenisine göre boyanır. Bu işlem 300 - 400m2 deri kapasitesindeki fıçılarda tamamlanır. Deriler fıçılar içinde satılır çünkü eşit boyamayı sadece onlar garanti eder. Renklendirici madde olarak genelde anilin olarak adlandırılan boya kullanılır, anilin deri kavramı da buradan gelmektedir. Bunlar yüzeyinde başka renk bulunmayan düz derilerdir. Özellikle döşeme mobilya alanında, boyandıktan sonra, genelde püskürtülerek, pigment temelinde koruyucu bir boya katmanı oluşan pikmentli deri ile daha sık karşılaşılmaktadır. Böylece anilin derisinin (sadece koyu renkler mümkün) ter- sine pigmentli deri her renge boyanabilir. Deri merkezine göre bu pigmentleri, sürülen bir su damlasının yüzey tarafından emilmemesinden ayırt etmek mümkün. Machalke %80 - 90 doğal haline bırakılmış, yani pigmentsiz deri kullanmaktadır. „Doğal deri soğuk değildir ve üzeri de terletmez“ diye açıklıyor Machalke. Mobilyadaki deriler çoğunlukla doğal dokularını kaybederler. Zımparalanıp, sonrasında istenen dokuya göre yeniden şekillendirilirler. Zımparalama döner bir silindir üzerindeki zımpara kağıdı ile gerçekleşir. Deriye bundan sonra doku uygulanmazsa yüzey hafif pürüzlü olur ve buna da nubuk denir. Kabartma baskı veya üzerinden silindir geçilmesi ile uygulanır. Kabartma daha çok görsellik için ve maliyet açısından işlenir. Maalesef hayvan derilerinin tek tip dokusu yoktur. Cildin ortasındaki deri çoğu zaman ince renktedir ve kenarlara doğru kabalaşır. Ancak deriyi işleyenler ve müşteriler genelde tek tip doku istiyorlar. Ayrıca kafalarındaki sığır ve timsah derisine de uymalı. Bu nedenle tek tip olması sağlanır. Deri merkezinin bildirdiğine göre, bazen uzmanların bile çok ayrıntılı incelemeden bu kabartmaları orijinal deriden ayırt edemedikleri kaplama branşı için bir tesellidir (belki). Deri yüzeylerine kabartma uygulanmasının bir başka nedeni de yara izi hasarlarıdır. Bunlar yara veya böcek sokmaları olabilir. Hayvanın derisinin nasıl olduğu kasap için çok önemli değildir. Fiyat etin kilo fiyatı üzerinden belirlenir. Derinin tüm yüzeyi tek tip ve kusursuz bir yara izine kavuştuğundan, kabartmada kesim genelde azalıyor. Machalke deriyi çoğu zaman İtalya ve İspanya tabakhanelerinden almaktadır. Kısmen Almanya ve Avusturya'dan da. Almanya İtalya ve İspanya'dan sonra Avrupa'nın en büyük üçüncü deri üreticisidir. Deri merkezinin verilerine göre Almaya'da hala 2011 yılında 2500 personel istihdam eden yaklaşık 50 tabakhane bulunmaktaydı (2006: 3000 personele sahip 80 tabakhane). Lichtenfels'de el işi TM Collections'ın deposunda 20 000 m2 mevcuttur, bunların değeri birçok milyon Avro'dur. Bunlar genelde sığır derileridir ancak mobilyalar fil derisi ile de kaplanmaktadır. Müşterinin tercihine göre. Değerli deriler depodan kesime gelir. Kesimler orada, çok sayıda şablon yardımı ile sadece elle yapılır. Burada çalışanların akort çalışmadığını belirtmek Machalke için önemlidir. Mal sahibinin dediğine göre kesimde çok para kaybedilmektedir. Dikimler genelde Lichtenfels'dedir, fakat tedarik Çekoslavakya'daki işletme üzerinden de yürütülür. Şekil ve kalitenin yanında dikişler de „Thommy M“ markasının bir özelliğidir. Marka özellikle deri kenarlarının uçlarına doğru açıktan dikilmesi ile ünlüdür (bakınız fotoğraf). İskeletler yerel iskelet imalatçılarından temin edilmektedir. Genelde kayın ve özellikle dayanıklı sunta plakaları (Pfleiderer'den „MFP“) ve kaplama plakalarından imal edilmektedirler. Yaylar ve köpük dolgular da orada montajlanır. Bu yüzden ön dolgu alanı çok küçüktür ve sadece bir veya iki çalışanı vardır. Dolgu döşemesi bir erkek işidir, TM Collections burada ortalama 10 personel çalıştırmaktadır. Mobilyalar sonrasında paketlenir ve müşteriye gönderilir. „Deri bizim tutkumuz ve bizim özelliğimizdir. Nazik ve ustaca işlendiğinde, mobilya kılıfı için en güzel malzemedir“ diye hayranlığını dile getiriyor Machalke. „Yıllar geçtikçe güzelleşen bir malzeme“. İlanlar Eylül 2013 Holz-Zentralblatt · Sayfa 23 Ürettiklerimiz: Karaçam/duglas, ladin ve çamdan kazıklı çit, direkler ve yarı ahşaplar. PLAKA KÜTÜĞÜ AVANTAJLARI Ayrıca şunları sunmaktayız: Ak diken dahil, zımparalanmış tomruklar, 4,6 ila 20 cm arasında, 12 m boyuna kadarfrezelenmiş iğne yapraklılar, kendi imalatımız olan bahçe ahşabı, kd, yeşil/kahverengi veya emprenye edilmemiş. Kırılma yok Çivi çekip çıkarma direnci yüksek İşletme güvenliği çok iyi Kurutma masrafları yok „no-solid-wood“ ISPM15 taleplerini karşılamaktadır [email protected] www.holz-hoemberg.de Albert Hömberg 57413 Finnentrop-Fretter Faks 0049 (0)27 24/3 23 Mobil 0049 (0)172/2 70 80 39 KERESTE PLAKA KÜTÜKLERİ PAKETLEME AHŞABI EUROBLOCK Verpackungsholz GmbH · Mühlenstraße 7 · D-86556 Unterbernbach/Bavaria · Tel. +49 8257 81-209 · Fax +49 8257 81-221 · [email protected] euroblock.com · pfeifergroup =?;=<#7 Termik ahşap 5<O+);@=</<=;; Avrupa/Amerikan mee kaplama Amerikan akçaaaç kaplama Amerikan ceviz kaplama Avrupa gül meesi ve 60’tan fazla dier ahap türleri Meşe, kayın, fıstık çamı, dişbudak, çam ve istediğiniz diğer ahşap türlerinde 2<=)f==@#)'= /=%=@#<#J=;#% *+=<#%<=@ Bühl GmbH & Co. KG Industriestr. 15, D-97483 Eltmann T.+49/95 22/94 33-0, Faks 94 33-30 [email protected] Fritz Sielemann u . Sohn <=)'=)#%>=)<##`O=2< Kereste fabrikas ve ahap maazas RO=)dR5<O+);@=</<=;;YQ5> MEE 26 – 120 mm K AY I N A A C I Profil çubuklar – A/B-mobilya – tara usulünde ürünler Telefon +49/151/12 65 40 56 • Faks +49/52 08/12 49 EN KALİTELİ MEŞELER 50, 60, 65, 70 mm kalınlıklarda Her kalınlık ve kalitede ahşap keresteler, FSC ve PEFC sertifikalı Industriestr. 16 D-74239 Hardthausen Telefon +49 7139/13 54 [email protected] =×PSDUDODPDQLWHOHUL²6DW×QDOPDYHVDW×ü REX – KUPFERMÜHLE – WEINIG – LEDINEK Telefon +49 (0) 88 41/62 33 06, Faks 58 40, www.mormac.de Yüzey teknolojisi Bükme = www.nestro.de www.ghebavaria.de = = &'()*+/24578;<+ √=eçäòJ=ìK=_áçã~ëëÉJ 4=7>=?#@#)<=@# ÑÉìÉêìåÖë~åä~ÖÉå (tek kazan gücü Eîçå=PMM=ât=Äáë=PMKMMM=ât \QQ a \Q QQQ kX a a] báåòÉäâÉëëÉääÉáëíìåÖF √=bäÉâíêáòáí®íëÉêòK=~ìë &24578;<+'+)+<+7;@27 8@+;2>2DEF _áçã~ëëÉ=EhthF (200 ila 20 000 kW Eîçå=OMM=Äáë=OMKMMM=âtÉä tek tü in gücü] báåòÉäíìêÄáåÉåäÉáëíìåÖF √=k~ÜJ=ìåÇ=cÉêåï®êãÉJ & =7#)*+/G<I+J+< #J#;>=J2J;+>2;+J2J<+@2 ÑÉìÉêìåÖÉå mlivqb`ekfh=iìÑíJìåÇ=cÉìÉêìåÖëíÉÅÜåáâ=dãÄe N(?;O()'P+(+@()IJ;+QR)27>/ OUVXE+2JJ+)/=QRDF=2)?+<'+@J;@YXZO[\ ^JORSQ=tÉáëëÉåÄ~ÅÜ=E^rpqof^FI=e~áåÑÉäÇÉêëíê~=SV=J=TN +<Y!!]^UX[U^"Z!O!P=7J`!!]^UX[U^"Z!O\] qÉäK=MMQPLOSTOLUVMJMI=c~ñW=MMQPLOSTOLUVMJNPI O=2<`5?cQ+df5<4;+QR)27Y=;);+@)+;`hhhYf5<4;+QR)27YQ5> bJj~áäW=çÑÑáÅÉ]éçäóíÉÅÜåáâK~íI=fåíÉêåÉíW=ïïïKéçäóíÉÅÜåáâKÅçã jnpquvp _`f`jqx{}~{jj{x j~x x x qx{qxjx x jnwxuv{ q{xjj jx{ ~x{q q x xqj`jffj x x j`jf j~x x xj qx{qxjx x
Benzer belgeler
satış destek sistemleri
gerçekleşen „Ağaç işleme makinesi/Intermob“ çift fuarına yönelik beklentiler de olumludur.
Türk mobilya sanayi gelecek beş yıl içinde ilk on üretici uluslardan biri olmak
istiyor. Beyan edilen hede...