Ek pdf Ultra vires dökümanı
Transkript
Ek pdf Ultra vires dökümanı
İçindekiler I- 6102 SAYILI TTK’NIN KAPSAMINA GİREN TİCARET ŞİRKETLERİ..... 1 II- 6102 SAYILI TTK’NUNDA ŞİRKETLERİN FAALİYET KONULARI İLE İLGİLİ DÜZENLEMELER ................................................................................ 1 III- 6102 SAYILI TTK İLE ULTRA VİRES İLKESİ KALDIRILMIŞTIR ......... 2 IV- ÖZEL KANUNLARDA YER ALAN ULTRA VİRES İLKESİ ................... 4 V- SONUÇ ......................................................................................................... 4 I- 6102 SAYILI TTK’NIN KAPSAMINA GİREN TİCARET ŞİRKETLERİ 13.1.2011 tarihli, 6102 sayılı TTK, m.16, f.1’de ticaret şirketleriyle, amacına varmak için ticari bir işletme işleten vakıfların, dernekler ve kendi kuruluş kanunları gereğince özel hukuk hükümlerine göre yönetilmek veya ticari şekilde işletilmek üzere Devlet, il özel idaresi, belediye ve köy ile diğer kamu tüzel kişileri tarafından kurulan kurum ve kuruluşlarına tacir sayılacağı hüküm altına alınmıştır. Maddede geçen ticaret şirketlerinden anlaşılması gereken de 6102 sayılı TTK, m.124’de kollektif, komandit, anonim, limited ve kooperatif şirketler olduğu, bu Kanunda, kollektif ile komandit şirket şahıs; anonim, limited ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirket sermaye şirketi sayılacağı belirtilmiştir. Tacir sayılan ticaret şirketlerin kuruluşu, tüzel kişilik kazanması, tüzel kişiliğin infisahı 6102 sayılı TTK’nında düzenlenmiş olup, tüzel kişiliğe sahip olan ticaret şirketlerinin kuruluşu, işleyişi ve sona ermesi TTK’nında merasime bağlanmıştır. Ticaret şirketleri, tüzel kişiliğe sahip olduğundan, bunlar organları marifetiyle tüzel kişiliği temsil etmektedir. Sözleşme ile kurulan tüzel kişiliklerde, tüzel kişiliğin asgari düzeyde de olsa faaliyet konusunun da bu sözleşmede belirlenmesini zorunlu kılmaktadır. II- 6102 SAYILI TTK’NUNDA ŞİRKETLERİN FAALİYET KONULARI İLE İLGİLİ DÜZENLEMELER 6102 sayılı TTK’nında ticaret şirketlerinin kuruluş sözleşmesinde her şirket türü için şirketin faaliyet konusunun belirtilmesi gerektiği ayrı ayrı maddelerde hüküm altına alınmıştır. 6102 sayılı TTK, m.331’de anonim şirketlerin, kanunen yasaklanmamış her türlü ekonomik amaç ve konular için kurulabilmesine izin verilmiştir. Ancak, mülga 6762 sayılı TTK, m.271 f.1’de anonim şirketlerin, kanunen yasak olmıyan her türlü iktisadi maksat ve konular için kurulabileceği, f.2’de ise esas mukavelede şirket mevzuunun hudutlarının açıkça gösterilmiş olmasının şart olduğu hüküm altına alınmıştır. 6102 sayılı TTK’nında şirket konusunun ana sözleşmede gösterilen hususlarla sınırlı olmadığı kabul edilmiştir. 6102 sayılı Kanunun tasarı halinde iken, m.333’ün karşılığı m.331’de yer almaktaydı. Bu maddeye ilişkin madde gerekçesinde; “6762 sayılı Kanunun 271 inci maddesinin birinci fıkrası, sözcük yenilemeleri dışında aynen korunmuştur. Bu hüküm, serbest piyasa ekonomisi ve devlet tekellerinin, "acquis communautaire" e uyum bağlamında kaldırılması ile ayrı bir boyut kazanmıştır. 6762 sayılı Kanunun 271 inci maddesinin ikinci fıkrası, aynı Kanunun 137 nci maddesindeki ultra vires ilkesi sistemden çıkarıldığı için Tasarıya alınmamıştır. Ayrıca, Tasarının 339 uncu maddesinin1 ikinci fıkrasının (b) bendinin açık hükmü karşısında, 6762 sayılı Kanunun 271 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmüne gerek bulunmamaktadır.” Biçiminde açıklamaya yer verilmiştir. III- 6102 SAYILI TTK İLE ULTRA VİRES İLKESİ KALDIRILMIŞTIR Latince kökenden gelen “yetki aşımını” ifade eden ultra vires ilkesi, mülga Türk Ticaret Kanunu TTK m.137 de “Ticaret şirketleri hükmi şahsiyeti haiz olup şirket mukavelesinde yazılı işletme mevzuunun çevresi içinde kalmak şartıyla bütün hakları iktisap ve borçları iltizam edebilirler. Bu husustaki kanuni istisnalar mahfuzdur.” Hükmü ile 6102 sayılı Kanuna kadar yürürlüğünü sürdürmüştür. 6102 sayılı TTK m.125’de ise ticaret şirketlerinin tüzel kişiliği haiz olduğu, ticaret şirketlerinin, Türk Medenî Kanununun 48 inci maddesi çerçevesinde bütün haklardan yararlanabileceği ve borçları üstlenebileceği, bu husustaki kanunî istisnaların saklı olduğu hüküm altına alınmıştır. Bu hüküm ile 6102 sayılı Kanun ile ultra vires kuralı terk edilmiştir. TTK m.125’in madde gerekçesinde de maddenin düzenleniş amacı; 1 IV - Esas sözleşme 1. İçerik MADDE 339- (1) Esas sözleşmenin yazılı şekilde yapılması ve bütün kurucuların imzalarının noterce onaylanması şarttır. (2) Esas sözleşmeye aşağıdaki hususlar yazılır: a) Şirketin ticaret unvanı ve merkezinin bulunacağı yer. b) Esaslı noktaları belirtilmiş ve tanımlanmış bir şekilde şirketin işletme konusu. c) Şirketin sermayesi ile her payın itibarî değeri, bunların ödenmesinin şekil ve şartları. d) Pay senetlerinin nama veya hamiline yazılı olacakları; belirli paylara tanınan imtiyazlar; devir sınırlamaları. e) Paradan başka sermaye olarak konan haklar ve ayınlar; bunların değerleri; bunlara karşılık verilecek payların miktarı, bir işletme ve ayın devir alınması söz konusu olduğu takdirde, bunların bedeli ve şirketin kurulması için kurucular tarafından şirket hesabına satın alınan malların ve hakların bedelleriyle, şirketin kurulmasında hizmetleri görülenlere verilmesi gereken ücret, ödenek veya ödülün tutarı. f) Kurucularla yönetim kurulu üyelerine ve diğer kimselere şirket kârından sağlanacak menfaatler. g) Yönetim kurulu üyelerinin sayıları, bunlardan şirket adına imza koymaya yetkili olanlar. h) Genel kurulların toplantıya nasıl çağrılacakları; oy hakları. ı) Şirket bir süre ile sınırlandırılmışsa, bu süre. i) Şirkete ait ilanların nasıl yapılacağı. j) Pay sahiplerinin taahhüt ettiği sermaye paylarının türleri ve miktarları. k) Şirketin hesap dönemi. (3) İlk yönetim kurulu üyeleri esas sözleşme ile atanır. Sayfa 2 / 6 Bu madde, 6762 sayılı Kanunun 137 nci maddesinde öngörülmüş bulunan ve tüm ticaret şirketleri için geçerli olan ultra vires ilkesini, AET'nin 68/151 sayılı şirketlere ilişkin Birinci Yönergesinin ilgili hükmünü dikkate alarak kaldırmıştır (Genel Gerekçenin 100 numaralı paragrafına bakılmalıdır.). Ticaret şirketleri Türk Medenî Kanununun 48 inci maddesi çerçevesinde haklardan yararlanabilecek, borçlar üstlenebileceklerdir. 371 inci maddenin ikinci fıkrasında olduğu gibi Tasarının bazı hükümlerinde, işletme konusu dışında yapılan işlemlerin hukukî sonuçları özel olarak düzenlenmiştir. Biçiminde açıklanmıştır. Ultra Vires ilkesinin kaldırılmasına ilişkin olarak 6102 sayılı TTK’nın kanun gerekçesinde açıklamalara yer verilmiştir. Kanun gerekçesinde özetle; - - AE/AT’nin 68/151 sayılı ve 09/03/1968 tarihli, "kamuyu aydınlatma yönergesi" diye anılan birinci şirketler hukuku yönergesi, ultra vires kuralını kaldırmıştır. Ayrıca aynı yönerge tescil edilen bir şirketin geçersizliğinin ileri sürülemeyeceğini, ancak kısa bir hak düşürücü süre içinde fesih davası açılabileceğini öngörerek tescilin sağlığa kavuşturucu etkisi öğretisine genellik kazandırmıştır. 6762 sayılı Kanun, ticaret şirketlerinin, şirket sözleşmesinde yazılı işletme konusunun çerçevesi içinde kalmak şartıyla, hak iktisap edebilecekleri ve borç yüklenebilecekleri ilkesel hükmünü içeriyordu. Bu hüküm uyarınca, işletme konusu dışında ticaret şirketleri hak ehliyetini haiz değildi; işletme konusu dışında yapılan işlemler ultra vires olduğu için yok sayılıyordu. Türk hukukuna 6762 sayılı Kanun ile giren, ticaret şirketleri hukukuna hakim olan bu temel kural, Türk ticaret ve medeni hukuk öğretilerinde eleştiriliyordu. Hatta bazıları ultra vires'i geçmiş yıllarda kalan merkezî planlama anlayışı ile bağlantılı görüyordu. AET 1968 tarihli ve 68/54 sayılı, şirketlere ilişkin birinci yönergesinde, AET'ye üye ülkelerin ultra vires kuralını kanunlarından çıkarmalarını öngörüyordu. Yönerge, bu hükmü ile üçüncü kişileri korumayı amaçlıyordu. Temsile yetkili kişilerin, şirket adına yaptıkları işlemlerin şirketi bağlayacağına üçüncü kişilerin güvenmelerinin sağlanması, işlem ve pazar güvenliği için şarttı. Bir taraftan hep gündemde bulunan eleştiriler, diğer taraftan AET'nin yönergesi dikkate alınarak ultra vires hükmüne Tasarıda yer verilmemiştir. İlkenin kaldırılması sebebiyle, şirketin işletme konusu dışında yapacağı işlemlerin sonuçları, Tasarıda üçüncü kişinin iyiniyeti çerçevesinde düzenlenmiştir. Açıklama yapılmak suretiyle ultra vires ilkesinin tamamıyla TTK’ndan kaldırıldığı açık bir biçimde ifade edilmiştir. Sayfa 3 / 6 6102 sayılı TTK hükümleri çerçevesinde, ticaret şirketleri, işletme konusu dışında da faaliyette bulunabileceklerdir. IV- ÖZEL KANUNLARDA YER ALAN ULTRA VİRES İLKESİ Ülkemizde özel kanunlarda, ilgili kanuna göre kurulacak şirketlerin konusu içerisinde özel olarak şirketin faaliyet konusunun belirtilmesi gerektiğine ilişkin hükümlere yer verilebilmektedir. Yasa koyucu, bu durumu da esas alarak 6102 sayılı TTK, m.330’da aşağıdaki hükme yer vermiştir. “Özel kanunlara tabi anonim şirketlere, özel hükümler dışında bu kısım hükümleri uygulanır. Yukarıdaki madde hükmünün gerekçesinde yasa koyucu aşağıdaki açıklamaya yer vermiştir: “Bugün özel bir kanunla kurulmuş anonim şirketlere hemen hemen hiç rastlanmamaktadır. Uygulamada, daha çok özel kanunlara veya hükümlere tâbi anonim şirketler mevcuttur: Sermaye Piyasası Kanununa tâbi şirketler, bankalar, finansal kiralama şirketleri gibi. Verilen örneklerdeki Kanunlara benzer bir çok kanunun varlığı dikkate alınarak 6762 sayılı Kanunun 270 inci maddesinin ifadesinde değişiklik yapılmıştır. "Özel kanunlar" ibaresiyle sadece kanunlar kastedilmiş olup; daha alt düzeydeki normların kapsama alınmasına Tasarının amacı ve lafzı engeldir.” 6012 sayılı TTK m.330, özel kanunlarda yer alan düzenlemeleri kabul etmekte, ancak sadece yasa ile yapılan aksi düzenlemelerin uygulanmasına izin vermektedir. Bir başka deyişle ikincil düzenleme biçimindeki yönetmelik, tüzük, tebliğ gibi düzenlemelerde yer alan ultra vires ilkesine özgü hükümlerin uygulanamayacaktır. Şirketin faaliyet konusunun belirlenmesi konusunda özel yasada yer alan normların uygulanması hukuken mümkündür. Özel yasalarda yer alan bu normlar dışında yine TTK’nın hükümlerinin uygulanacağı da izahtan varestedir. V- SONUÇ 6102 sayılı TTK hükümleri çerçevesinde ticaret şirketlerinin faaliyet konularının esas sözleşmede belirlenerek sınırlandırılması ve şirketin faaliyet konusu dışında yükümlülük altına girip giremeyeceği konusunda yapılan hukuki değerlendirme sonucunda; Sayfa 4 / 6 1- 6102 sayılı TTK ile mülga 6762 sayılı TTK’nında yer alan ultra vires ilkesi açık biçimde kaldırıldığından, ticaret şirketlerinin TTK’nında yazılı istisnalar dışında Türk Medenî Kanununun 48 inci maddesi çerçevesinde bütün haklardan yararlanabileceği ve borçları üstlenebileceği, 2- Sadece özel kanunlarda yer alan ticaret şirketleri ile ilgili sınırlamalara uyulacağı, özel kanunlarda yer alan sınırlamalar dışında da TTK hükümlerinin uygulanacağı, 3- TTK’nında ve özel Kanunlarda herhangi bir sınırlama olmadığı sürece ticaret şirketlerinin esas sözleşmelerinde yer almasa bile her türlü faaliyette bulunabileceği Görüş ve kanaatine varılmıştır. YMM A.Şeref ACAR YMM Mustafa DÜNDAR Sayfa 5 / 6
Benzer belgeler
6102 SAYILI TTK KAPSAMINDA YÖNETİM KURULU ÜYELERİNİN
Ticaret Kanunu TTK m.137 de “Ticaret şirketleri hükmi şahsiyeti haiz olup
şirket mukavelesinde yazılı işletme mevzuunun çevresi içinde kalmak şartıyla
bütün hakları iktisap ve borçları iltizam edeb...