EMDR TürkiyE-Bülteni
Transkript
EMDR TürkiyE-Bülteni ISSN 2147-4885 (Online) Sayı 14 - Ocak 2016 Söyleşi “Çocuklar ve Ergenler ile EMDR” Eğitmenliği üzerine Prof. Dr. Ümran Korkmazlar ile Söyleşi Uzm. Psk. İnci Canoğulları Bu sayıda, Prof. Dr. Ümran Korkmazlar ile “Çocuklar ve Ergenler ile EMDR” eğitmenliği üzerine konuştuk... Devamı 3. sayfada... Makale Özeti Editörden Dr. Hejan Epözdemir Herkese merhaba, yeni bir yıla girdiğimiz şu günlerde, yeni sayımızı sizinle paylaşıyoruz. Bu yıl EMDR camiası açısından yine oldukça bereketli bir yıl oldu. Temmuz ayında Milano’da yapılan 16. Avrupa EMDR Kongresi’nin ardından, Amerika’nın Pennsylvania eyaletinde yapılan 2015 EMDRIA kongrelerinde EMDR ve travma alanındaki güncel bilgileri ve önemli araştırmacıların görüşlerini .. .Devamını 2. sayfada... Travmadan Sağkalanlarla Psikodrama - Acıyı Eyleme Dökmek Prof. Dr. Süheyla Ünal “Acıyı bal eyleyen” bir kültürün evladı olarak ve “insan acılarının onarılmasına dair” bir umut taşıyıcısı olmasını dileyerek “Travmadan Sağkalanlarla Psikodrama – Acıyı Eyleme Dökmek” kitabının çeviri editörlüğünü ... Devamı 12. sayfada... EMDR-TR Derneği Yayın Organı EMDR Alt Komiteleri Yayın Kurulu Başkanı: Hejan Epözdemir Yayın Kurulu (Alfabetik Sırayla) : Berk Murat Ergun, Emre Konuk, İnci Canoğulları, Muhammet Özkan, Önder Kavakcı, Zeynep Zat, Editör: Hejan Epözdemir Akademik Danışma Kurulu (Alfabetik Sırayla): Dr. Derek Farell, Dr. Udi Ören, Prof Dr. Emine Gül Kapçı, Uzm. Emre Konuk, Doç. Dr. Feryal Çam Çelikel, Uzm. Psk. Hejan Epözdemir, Dr. Jim Knipe, Dr. Marilyn Luber, Prof Dr. Nahit Özmenler, Uzm. Psk. Olcay Güner, Doç. Dr. Ömer Böke, Doç Dr. Önder Kavakcı, Dr.Richard Mitchell, Prof. Dr. Ümran Korkmazlar, Prof. Dr. Vedat Şar Araştırma / Başkan: Önder Kavakcı İletişim: [email protected] Gülbahar mah. Yenidere sk. No:21/A Şişli İstanbul Tel: 0212 219 85 56 [email protected] Klinik Uygulama ve Protokol Geliştirme Başkan: Serin Öget İletişim: [email protected] Çeviri, Üye İşleri ve WEB / Başkan: Asena Yurtsever, İletişim: [email protected] Çocuk ve Ergen / Başkan: Ümran Korkmazlar İletişim: [email protected] Uluslar Arası İlişkiler, Akreditasyon, Eğitim ve Etik Başkan: Önder Kavakcı , Emre Konuk İletişim:[email protected] [email protected] EMDR HAP ve Krize Müdahale / Başkan: Emre Konuk İletişim: [email protected] Genel Koordinatör: Şenel Karaman İletişim: [email protected] Vaka Çalışması: Travma Sonrası Stres Bozukluğuna Eşlik Eden Depresyon ve Kaygı Tedavisi için Yoğunlaştırılmış EMDR ve Ego Durum Terapisi’nin Birleşimi Uzm. Psk. Altuna Türkoğlu Bu makalede, bir üniversite öğrencisine uygulanmış kısa ve yoğunlaştırılmış EDMR ile Ego Durum Terapisi’nin birleşimi anlatılmaktadır. İlk değerlendirmeler, öğrencinin travma sonrası stres bozukluğu, majör depresif bozukluğu ve genelleştirilmiş kaygı bozukluğu olduğunu göstermemekte ancak bu karmaşık belirti kümesine dissosiyatif belirtiler eşlik etmemektedir. Bununla beraber, ortak bilinç (co-conscious) ego durumu öğrenciyi vejatatif (bedensel) depresyon semptomlarından yakınmasına ve psikiyatrik yardım ... Devamı 5. sayfada... Bu Sayıda Editörden Söyleşi Makale Özeti Travmadan Sağkalanlarla Psikodrama Bültene Yazı Gönderme Kuralları Psikoloji ve Psikyatri Dünyasından Haberler 2 3 5 12 14 15 Sayfa 1 EMDR TürkiyE-Bülteni Sayı 14 - Ocak 2016 Dr. Hejan Epözdemir Editörden Herkese merhaba, yeni bir yıla girdiğimiz şu günlerde, yeni sayımızı sizinle paylaşıyoruz. Bu yıl EMDR camiası açısından yine oldukça bereketli bir yıl oldu. Dr. Hejan Epözdemir Herkese merhaba, yeni bir yıla girdiğimiz şu günlerde, yeni sayımızı sizinle paylaşıyoruz. Bu yıl EMDR camiası açısından yine oldukça bereketli bir yıl oldu. Temmuz ayında Milano’da yapılan 16. Avrupa EMDR Kongresi’nin ardından, Amerika’nın Pennsylvania eyaletinde yapılan 2015 EMDRIA kongrelerinde EMDR ve travma alanındaki güncel bilgileri ve önemli araştırmacıların görüşlerini dinleme fırsatı bulduk. Daha da ötesinde ülkemiz açısından da oldukça verimli bir EMDR yılı geçirdik. Öncelikle EMDR eğitimine olan ilginin artması ile geçtiğimiz yıl, neredeyse her ay bir EMDR eğitimi ya da süpervizyonu ile karşılaşmak mümkün oldu. Nitekim her geçen gün ülkemizde EMDR eğitimlerine olan talep daha da artıyor ve giderek daha büyük bir aile oluyoruz. EMDR eğitimlerinin yanı sıra, geçtiğimiz sene EMDR ile ilgili pek çok atölye çalışması ve seminer de yapıldı. Bunların en kapsamlısı ise, 27-29 Ekim 2015 tarihlerinde, İstanbul’da yapılan, alandan Udi Oren, Ad De Jongh gibi önemli isimlerin katılımıyla gerçekleşen etkinlikte yer alan atölye çalışması ve sunumlardı. Gerek bilimsel, gerekse sosyal programlarıyla çok keyifli bir etkinlik oldu. Böylece birbirinden zengin içerikleri ile geçtiğimiz yıl üç ayda bir olmak üzere dört sayı ile yayın hayatımıza devam ettik. Bu noktada paylaşımları ile bültene katkıda bulunan araştırmacı ve konuk yazarlarımıza, gösterdiğiniz ilgi ile bültenin yayın hayatına devamını sağlayan siz değerli okurlarımıza ve emeği geçen çalışma arkadaşlarıma teşekkürlerimi bir borç biliyorum. Bu sayıda da diğer sayılarımızda olduğu gibi sizler için alandan güncel bilgileri toparlamaya çalıştık. Bu noktada Uzm. Psk. Altuna Türkoğlu’nun derlediği “Vaka Çalışması: Travma Sonrası Stres Bozukluğuna Eşlik Eden Depresyon ve Kaygı Tedavisi için Yoğunlaştırılmış EMDR ve Ego Durum Terapisi’nin Birleşimi - A Case Study: The Integration of Intensive EMDR and Ego State Therapy to Treat Comorbid Posttraumatic Stress Disorder, Depression, and Anxiety”adlı makalenin çeviri özetini, çiçeği burnunda EMDR Çocuk ve Ergen eğitmenimiz Prof. Dr. Ümran Korkmazlar ile yapılan röportajı, Prof. Dr. Süheyla Ünal’ın bizler için görüşlerini paylaştığı Peter Felix Kellermann ve M. Kate Hudgins’in kaleme aldığı, çeviri editörlüğünü yine Prof. Dr. Süheyla Ünal’ın üstlendiği, “Travmadan Sağkalanlarla Psikodrama: Acıyı Eyleme Dökmek” adlı kitabın tanıtımını ve daha nicesini bulabilirsiniz. 2015 yılı hem ülkemiz, hem de dünyamız adına kan ve gözyaşının, travmatik olayların oldukça yoğun yaşandığı bir yıl oldu maalesef. 2016 yılının ülkemize ve dünyaya barış getirmesi dileğiyle... Saygı ve Sevgilerimle, Dr. Hejan Epözdemir, Klinik Psikolog Yayın Kurulu Başkanı Bülten ekibi olarak, yukarıda örneklerini verdiğimiz EMDR camiasındaki etkinlik ve gelişmelerin her daim takipçisi olduk ve sizlerle paylaşmaya çalıştık. Sayfa 2 EMDR TürkiyE-Bülteni Sayı 14 - Ocak 2016 Uzm. Psk. İnci Canoğulları Söyleşi “Çocuklar ve Ergenler ile EMDR” Eğitmenliği üzerine Prof. Dr. Ümran Korkmazlar ile Söyleşi Uzm. Psk. İnci Canoğulları İnci Canoğulları: Ümran Hocam öncelikle sizi çok tebrik ederim..Türkiye’de bu alanda ilk eğitmen oldunuz. Oldukça zorlu bir süreç olduğunu tahmin ediyorum. Kısaca bize eğitmen olma yolculuğunuzdan bahsedebilir misiniz? Ümran Korkmazlar: Çok teşekkürler. Uzun ve zorlu bir süreçti. 1999 Depremi ardından EMDR ile tanışınca, eğitim vermeye gelen EMDR Institute HAP ekibi eğitmenlerinden Jim Knipe ve John Hartung, yaklaşık 200 kadar katılımcı arasından ilerde EMDR öğretmesi için birkaç kişiyi belirledi. Ben de onlardan biri olarak yola çıktım. İlk formel görüşmemi de John Hartung yapmıştı. Süpervizyonlar sırasında, alan çalışmalarımı yakından gören çocuk ve ergenlerle çalışan Joanne Morris-Smith ve Lene Jacobsen de devam etmem konusunda çok destek oldular. Zor koşullar insanı yaratıcı yapıyor. Depremden etkilenen çok sayıda çocuk olduğu için öğrendiğim EMDR tekniğini grup olarak uygulamak üzere bir format geliştirdim. Joanne bundan çok etkilendi ve ertesi yıl (2000 yılında) Londra’da yapılacak olan 1. Çocuk&Ergen EMDR Konferansı’nda “Grup EMDR”ı sunmaya davet etti. Konferan- sın ardından “EMDR Europe Child & Adolescent Commite”si kuruldu ve ben bu tarihi toplantıya Türkiye temsilcisi olarak üye kabul edildim. O tarihten beri yılda 2 kez toplanan bu komitenin halen aktif üyesiyim. Bu komite EMDR’nin çocuklar için geliştirilmesi yanısıra “EMDR Çocuk & Ergen Eğitmeni” olmanın kriterleri üzerinde çalıştı ve “golden standard” oluşturmak için titizlikle çalışmalara devam etmekte. İlk “Çocuk ve Ergenler Eğitmen” eğitimi Dr. Bob Tinker ve Sandra Wilson tarafından 2005 yılında Londra’da verildi. Ben, o tarihte sevgili kardeşim yaşam mücadelesi verdiğinden bu eğitime katılamadım. 2010 yılındaki eğitime de kardeşimi kaybettiğim için katılamadım. Eğitmen eğitimi 4-5 yılda bir gerçekleşiyor ve Joanne Morris-Smith ve Michel Silvestre beraber veriyorlar. Eğitmen olabilir kararını da “EMDR Europe Board” onaylıyor. Nihayet 2015 yılındaki eğitime katılabildim. Onca yılın birikimi ve deneyimi ile bu ünvanı almaya hazır olduğum halde, oldukça disiplinli ve kurallı yoğun beş günlük eğitimin ardından eğitmen oldum. Bu eğitimde gelişimin önemli dönemlerine özgü sorunlara müdahale becerilerinizi gösterebileceğiniz vaka videoları ile sunumlar yapıyorsunuz. Önkoşul olan çocuk& ergen terapisi becerileriniz ile ilgili geribildirimler dahi geçip-kalmanızı etkiliyor. Bu eğitimin verildiği koşulları Joanne ve Michel “hapishane koşulları” diye tanımlıyor. Gerçekten de bugüne kadar sayısız sınava girdim, profesörlük unvanı dahil ünvanlar aldım, hiçbiri bu kadar zorlu değildi. Şu an Avrupa’da 17 kişi Çocuk& Ergen EMDR Eğitmeni unvanı alabilmiş durumda. Bununla bitti derken 7 Ocak 2016 da bunun 2. Düzeyi için davet edildim. Bu da ilk kez yapılıyor. Yetişkin eğitmeni olurken nedense süreç böyle işlemiyor. Sayfa 3 EMDR TürkiyE-Bülteni Sayı 14 - Ocak 2016 İC: 27-28 Kasım tarihlerinde vermiş olduğunuz eğitim merakla bekleniyordu. Nasıl geçti biraz bahseder misiniz? ÜK: Bunca emekten sonra en keyifli kısmı hayata geçirmek. İlk eğitime 36 kişi katıldı. Ön koşulu Avrupa’nın “golden” standartlarına uydurmamız gerekiyor. Bu nedenle eğitime EMDR temel eğitimini almış, uygulamaya hakim, çocuk& ergen psikolojisi ve psikopatolojisi bilen ve en az 2 yıldır alanda deneyimi olanlar bu eğitime kabul ediliyor. Eğitim Avrupa’da nasıl veriliyorsa birebir aynısı olmak durumunda. Ben de bu kurala uydum. Bol vaka video örnekleri ile elimden gelenin en iyisini yaptım diye düşünüyorum.yürüyor demektir. İC: Size göre çocuklar ve ergenler ile EMDR çalışmanın zorlukları neler? ÜK: Çocukla çalışmak çok keyifli ve renklidir. Ancak en büyük zorluklar, çocuktan sorumlu yetişkinlerden kaynaklanır. Bu alanda stratejiler üretmeden yalnız çocukla ilerlemek zordur. İC: Çocuklar ve ergenler ile çalışan meslektaşlar için ne gibi tavsiyelerde bulunursunuz? Bu alanda ilerlemeyi düşünenlere önerileriniz neler olur? ÜK: Kendilerini devamlı geliştirmelerini, “usta”larından süpervizyon almalarını, okumalarını, araştırmalarını ve kendilerini travmadan “korumalarını” öneriyorum. İC: Bu konuda alanda ne gibi araştırmalara ve yeniliklere ihtiyaç duyuluyor sizce? İC: Türkiye’de I. düzey eğitimin ardından bu eğitime katılım sağlanabiliyor. Dünyada EMDR çocuk alanındaki eğitim ve uygulamalar nasıl? ÜK: O kadar yeni bir alan ki her konuda araştırmaya ihtiyaç var. Yeter ki meraklı ve istekli olalım. Yaşam koşulları bazılarımız için çok zor. Dayanıklı ve aydınlık düşünen, hoşgörülü, barışçı bireyler yetişebilmesi için EMDR’den nasıl yararlanabileceğimize kafa yoralım istiyorum. En iyi dileklerimle… ÜK: Bu model yalnızca Avrupa’da bu şekilde uygulanıyor. Örneğin ABD’de henüz standard bir çocuk EMDR eğitimi yok. “EMDR Europe” da bu modeli ile övünüyor doğal olarak. İC: Vermeyi düşündüğünüz başka workshoplar (atölye çalışması), eğitimler var mı? ÜK: Evet. Zorunlu süpervizyonlar yanısıra çeşitli ws lar planlıyorum önümüzdeki yıl için. Örneğin EMDR, çocuk söz konusu olduğunda pek çok terapi tekniği ile beraber kullanılıyor. Bununla ilgili planlarım var. Sayfa 4 EMDR TürkiyE-Bülteni Sayı 14 - Ocak 2016 Uzm. Psk. Altuna Türkoğlu Makale Özeti Bu makalede, bir üniversite öğrencisine uygulanmış kısa ve yoğunlaştırılmış EDMR ile Ego Durum Terapisi’nin birleşimi anlatılmaktadır. Uzm. Psk. Altuna Türkoğlu Makale Özeti Makale Adı: : Vaka Çalışması: Travma Sonrası Stres Bozukluğuna Eşlik Eden Depresyon ve Kaygı Tedavisi için Yoğunlaştırılmış EMDR ve Ego Durum Terapisi’nin Birleşimi Yönergeler* Yazar: Lobenstine, F & Courtney, D Dergi: Journal of EMDR Practice and Research Sayı: 2013; Volume 7, Number 2; 65-80 Çeviri özet: Altuna Türkoğlu Özet Bu makalede, bir üniversite öğrencisine uygulanmış kısa ve yoğunlaştırılmış EDMR ile Ego Durum Terapisi’nin birleşimi anlatılmaktadır. İlk değerlendirmeler, öğrencinin travma sonrası stres bozukluğu, majör depresif bozukluğu ve genelleştirilmiş kaygı bozukluğu olduğunu göstermemekte ancak bu karmaşık belirti kümesine dissosiyatif belirtiler eşlik etmemektedir. Bununla beraber, ortak bilinç (co-conscious) ego durumu öğrenciyi vejatatif (bedensel) depresyon semptomlarından yakınmasına ve psikiyatrik yardım almasına neden olmuştur. Hasta tedavinin başlangıcında gerekli oldukça antidepresan ve antipsikotik ilaçlar kullanmıştır. Ayrıca psikiyatri seanslarına düzenli bir şekilde devam etmiştir. Yoğunlaştırılmış EMDR ve Ego Durum Terapisi birleşimi sonucunda hasta, 1. hafta sonunda yarı zamanlı, 3. hafta sonunda ise tam zamanlı olarak okuluna devam edebilmiştir. Takip değerlendirmesinde de hastanın yukarıda bahsedilen tüm psikolojik bozukluklara ait kriterleri artık karşılamadığı görülmüştür. Yoğunlaştırılmış Göz Hareketleri ile Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme EMDR tedavisinin normal uygulama şekli geleneksel haftalık psikoterapilerle benzerdir. Fakat son zamanlardaki araştırmalar, EMDR’nin yoğunlaştırılmış halinin hastalık belirtilerini azaltmada daha etkili olduğunu göstermektedir (Abel, 2011; Grey, 2011; Wesson & Gould, 2009). Yoğunlaştırılmış EMDR, hastayı haftada 3-5 gün 60, 90 veya 120 dakikalık seanslarla görmekten oluşabilir (Hurley, 2011). Bu model üzerindeki araştırmalar sınırlı olsa da, yoğunlaştırılmış EMDR’nin travma belirtilerini azalttığını desteklemiştir. Grey (2011) bir ay boyunca haftada 3 kez 90 dakikalık seanslarla majör depresif bozukluğa eşlik eden panik atak ve agora fobisi olan danışanını başarılı bir şekilde tedavi etmiştir. 3 ay sonra Beck Depresyon Envanteri ve Beck Kaygı Envanteri verilerine göre klinik belirtiler vermeyen puanlar elde etmiştir. Bu ve buna benzer çalışmaların umut verici sonuçları, yoğunlaştırılmış EMDR için daha fazla araştırma yapılmasının gerekliliğini desteklemektedir. Travma Sonrası Stres Bozukluğunun Tedavisinde (TSSB) EMDR Kullanımı Çeşitli seçkisiz klinik çalışmalar ve meta-analizler, EMDR’nin TSSB semptomlarını azalttığını desteklemiştir (Bisson& Andrew, 2007; Bradley, Greene, Russ, Dutra, & Westen, 2005; Davidson & Parker, 2001; Hogberg, 2008; Marcus, Marquis, & Sakai, 2004; Maxfield&Hyer, 2002; Seidler & Wagner, 2006; Van der Kolk et al., 2007). Nörobilim araştırmaları da aynı şekilde EMDR’nin etkinliğini desteklemektedir. Örneğin, bir çalışmada TSSB’si olan 10 kişinin beyinleri EMDR öncesi ve sonrası şeklinde incelenmiş ve bunun sonucunda EMDR sonrası uyarılma düzeyinde ve yeni uyarılma yönelimlerinde düşüklükle beraber TSSB semptomlarında önemli farklılıklar gözlemlenmiştir (Lamprecht, Kohnke, Martin, Matzke, &Munte, 2004). Sayfa 5 EMDR TürkiyE-Bülteni Sayı 14 - Ocak 2016 Depresyon ve Kaygı Bozukluklarında EMDR Kullanımı Majör Depresif Bozukluğu (MDD) Amerikalı yetişkin nüfusunda her yıl % 6.1 oranında görülürken Genel Kaygı Bozukluğu (GKB) % 3.1 oranında görülmektedir. Bazı ön araştırmalar EMDR’nin korku ve kaygı semptomlarını (Gauvreu & Bouchard, 2008) ve depresyona özgü hem keder (Sprang, 2001) hem de kederle ilgisi olmayan depresif semptomları azalttığını desteklemiştir (Bae, Kim, & Park, 2008). Ego Durum Terapisi Freud’un meslektaşı Feder “ego durumunu” klinik anlamda kişiliğin çeşitli parçaları olarak kullanan ilk kişiydi. Feder tarafından ileri sürülen iki-enerji teorisi (two-energy theory), ego (“ben” gibi algılanan) ile objeden (“ben” gibi algılanmayan) oluşur ve her biri baskın olduğunda enerjiye ve kateksise (zihni faaliyetlerin belli bir fikir veya nesne üzerinde yoğunlaşması) sahiptir (Forgash & Knipe, 2008). Paulsen (2009) ise kateksisi belli bir bakış açısına olan duygusal bir yatırım olarak tanımlamıştır. Ego-enerji veya ego-kateksis, kişiliğin bir parçasının yönetici durumunda olmasıdır. Ego-kateksis kişinin birinci tekil şahsı, yani “Ben”i, onun bakış açısından konuşmak için kullanır. Bu, nesne-enerji veya nesne-kateksis ile tezat bir durumdur çünkü başka kişilik parçalarının 3.tekil şahsının veya 3.çoğul şahsının o anda “ben olmayan” olarak deneyimlenmesi anlamına gelir. Watkins kapsamlı şekilde ego-durum terapisini geliştirip onu psikanalitik hipnoterapinin temel taşı haline getirmiştir (Watkins&Watkins, 1979). Watkins ve Watkins (1997), ego durumunu “davranış ve deneyimin organize bir sistemi” olarak tanımlamıştır. Bu sistemin elementleri bazı ortak prensiplere bağlıdır ve diğer “durumlardan” bir sınır tarafından ayrılan hemen hemen geçirgen bir yapıya sahiptir. Ego durumunda üç büyük süreç tanımlanmıştır. İlk süreç, çocukların esnek sınırlarla sağlıklı ego durumu geliştirdikleri ve bu ego durumunun onların ailesiyle, öğretmenleriyle ve oyun arkadaşlarıyla başa çıkmalarında yardımcı olduğu “normal farklılaşma” sürecidir. İkinci süreç, sağlıklı veya kötü davranan ebeveynler gibi “önemli kişilerin içe yansıtılması” sürecidir. Eğer çocuk ego durumuyla çatışma yaşayan ebeveynleri içe yansıtırsa, sonraki dönemlerde sık görülen baş ağrıları deneyimlemesi çok muhtemeldir çünkü bu içe yansıtılmış iki ego durumu içsel mücadele halindedir. Üçüncü süreç, disosiyasyondur. Eğer çocuklar birkaç travma yaşarlarsa disosiye olabilirler (Watkins & Watkins, 1997). Hastanın daha önce belirtildiği gibi disosiyatif bir bozukluğu olmadığı için bu yazı Ego Durum Terapisi ile kişiliğin disosiye olmuş parçaları üzerinde durmamıştır. Fakat makalenin içeriği ile alakalalı disosiyasyonun birkaç yönünü anlamak yardımcı olabilir. Kişilik disosiyasyonun yapısal teorisine göre, birkaç defa travmatize edilmiş insanlar, gündelik hayatı yaşayan “görünüşteki benliğin normal parçalarına” (apparently normal parts of self) ve travma zamanında geçmişte yaşayan “benliğin duygusal parçalarına” (emotional parts of self) sahiptirler. Disosiyatif kişilik bozukluğu olan insanlar iki ve ya daha fazla “görünüşteki benliğin normal parçalarına” sahiptirler. Ego Durum Terapisi Teknikleri Pulsen’in (2009) ego durumu çalışmasında, hastanın zihninde ego durum çalışmasını yapılabileceği bir buluşma yeri oluşturuluyor. Hangi konu hakkında konuşulacağı veya terapistin kimin ile konuşmak istediği “onun gözüyle bak” yöntemi Sayfa 6 EMDR TürkiyE-Bülteni Sayı 14 - Ocak 2016 ile hastaya sorulur. “Onun gözünden bak” kısmında ego kateksisi, diğer kısımlarda ise nesne kateksisi vardır ve 3.şahıs olarak ifade edilebilir (Paulsen, 2009). Ego durumlarıyla çalışmanın daha yaygın ve terapide de uygulanan bir yolu Fraser tarafından geliştirilen Dissosiyatif Tablo Tekniği’dir (1991, 2003). Bu teknik ile terapist güdümlü görüntü kullanarak hastayı görüşme tablosunun olduğu buluşma odasına çağırır. Hastanın ego durumları (ya da özel bir konuyla ilişkili olan kısımları) daha sonra hastanın odaya gelmesi ve tabloda hastaya eşlik etmesi için hastanın zihnine çağrılır. Terapist hastaya kişilik parçalarının hepsinin anlatılmasının ve nefret ettiklerini bile atlamaması gerektiğinin önemini vurgular. Ego Durum Terapisi ile EMDR’nin Birleşimi Standart EMDR protokolü (Shapiro, 2001) birçok konu ve birçok hasta için kayda değer bir yeterlilik ile çalışmaktadır. Hastalar geçici olarak kendilerini suçlamayla alakalı çocukluk anısına takılı kaldıklarında, örneğin, bazen hastaya standart bilişsel bağlantıyı sormak yeterli olmaktadır, “Eğer bu sizin çocuğunuz olsaydı, neyi bilmesini isterdiniz?” gibi (Shapiro, 2001, p.264). Bunun için birkaç neden vardır. İlk olarak, TSSB uyaranlarıdan kaçınma, genel uyuşma ve artan uyarılma dahil geçmişi şimdiki zamanda yeniden yaşamanın disosiyatif yönleri olarak tanımlanıyor (American Psychiatric Association, 2000). Eğer ego durumları bu anıları ve/veya fizyolojik süreçleri tutarsa, ego durum terapisi travmatik anılar için tam çözünürlük sağlanması için gerekli olabilir. İkincisi, kompleks TSSB’ye sahip olan hastalar örneğin, uzunluğunda veya yönünde değişiklik olan göz hareketleri veya bir bilişsel bağlantı gibi standart EMDR müdahaleleri ile çözümlenemeyen, engellenmiş işleme (blocked processing) deneyimlemiş olabilirler. Üçüncüsü, engellenmiş işleme ayrıca güçlü duygusal boşalmalara (abreaction) neden olabilir, örneğin çocukluk travmasını yeniden deneyimleyen hasta, bu travmada kaybolur ve bu durum onun çifte farkındalığa sahip olmasını zorlaştırabilir. Çünkü mevcut gerçeklikte yaşayan yetişkin durumu hasta veya terapist için erişilebilir değildir. Öte yandan bu iki yöntemin birleşiminde olası kısıtlamalar söz konusu olabilir. Örneğin, eğer Ego Durum Terapisi için ihtiyaç yoksa bu durum tedaviyi uzatabilir. Öte yandan hastanın eğer bilinen veya tanısı konulmamış disosiyatif bozukluğu varsa EMDR protokolü yeterli kalmayabilir ve eğer tipik kaynak geliştirme ya da kendi kendini yatıştırıcı teknikler ile kapsamanın zor olduğu durumlarda kişilik parçaları tetiklenirse stabiliteyi bozabilir (Paulsen, 2009). EMDR işlemesi bir ego durumuna neden olabilir veya günümüze odaklı olmayan ego durumunu değiştirebilir. Meydana gelen destabilizasyon hastanın hastaneye yatırılması ile sonuçlanabilir (Paulsen, 2009). Bu, ego durum çalışması ile entegre olmuş EMDR hakkında gelişmiş bir diyalog ihtiyacını göstermektedir. Bazen ego durum terapisini kullanmak resmî disosiyatif bozukluk olmadığında gerekli ve yararlı olabiliyor. Dördüncüsü, Ego Durum Terapisi çalışmayı çok daha derinleştirebilir. Örneğin hastalar “0” SUD ve “7” VOC seviyesine ulaşsalar bile mevcut problem – örneğin güvende olma duygusu eksikliği, düşük özgüven, duygusal ya da seksüel yakınlıktan korkma veya kaygı – zor değiştirilir. Beşincisi, terapide Ego Durum Terapisi’ni erkenden başlatmak, ana sorunları ve içsel bakış açıları ile yüzleşmeyi daha kapsamlı bir şekilde anlamaya yardımcı olur ve bu da EMDR tedavi sürecini önemli ölçüde kısaltır. Altıncısı, Ego Durum Terapisi içsel Sayfa 7 EMDR TürkiyE-Bülteni Sayı 14 - Ocak 2016 çatışmaları azaltabilir ve içsel iletişimi arttırabilir. Çalışmadaki pratisyen “Kafamda bir komite var ve sürekli tartışıyorlar” şeklinde yorumda bulunan disosiye olmamış birkaç hasta ile çalışmıştı. EMDR ile Ego Durum Terapisi’nin birleşimi bu içsel tartışmaları oldukça azaltmıştır. Yedincisi, disosiye olmamış hastalar çoğunlukla “mızmız” çocukluk parçalarına veya “korkunç” ergenlik parçalarına sahiptirler (bkz. çalışmada ki hasta). Çoğunlukla, bir seanslık görüşme odası çalışması, bir teknik kullanarak örneğin; seven gözler tekniği (loving eyes), hastaların merhamet/şefkat geliştirmelerini ve bu parçaları anlamalarını sağlar. EMDR ve Ego Durum Terapisi’nin birleşiminin daha çok çocukluk dönemi travması ve/veya ihmal edilme veya kompleks TSSB’ye sahip olanlar için kullanılmasının uygun olduğu belirtilmiştir; disosiyatif bozuklukları olan hastalar için gerekli olduğu düşünülmüştür (Forgash & Knipe, 2008; Paulsen, 2009; Twombly, 2005). Diğer yandan travma hikayesi olmayan hastalarla çalışmak için daha az faydalı olabilir. Ego durum Terapisi ile EMDR’yi birleştirirken, hasta ve ego durumlarının çalışılabilmesi için güvenliği kolaylaştırıcı birkaç strateji kullanılabilir. Knipe’ın (2002, 2010) Kafa Arkası Ölçeği (Back of the Head Scale), Mevcut Yönlendirme ve Güvenliğin Sürekli Yerleştirilmesi (Constant Installation of Present Orientation ans Safety) Seven Gözler Tekniği (Loving Eyes Procedure) bu stratejilere örnektir (Knipe, 2008). Diğer stratejiler; ego durumlarının seanslar arasında kalabileceği bir ana merkez yaratmak (Forgash, 2010; Forgash & Knipe, 2008), mevcut gerçekliğe yönelim (Forgash, 2005) ve Twombly’nin (2005) hastanın güvenli veya huzurlu bölgesi ve travmatik anısında ileri ve geri gittiği resim içinde resim tekniğini içermektedir. Mevcut Durum Çalışması Araştırma modeli Bu çalışmada yoğunlaştırılmış EMDR ve Ego Durum Terapisi’nin birleşiminin etkinliğini incelemek için niceliksel tek-vaka çalışma modeli kullanılmıştır. Katılımcı Hasta 21 yaşında, bekar bir üniversite öğrencisidir. Yazar Lobenstine, tarafından lisede bir yıl boyunca tedavi edilmiştir ve bu çalışmaya katılmayı kabul etmiştir. Tedavi Yoğunlaştırılmış tedavi, Shapiro’nun standart sekiz aşamalı EMDR protokolünün ego durum çalışmasıyla birleştirilmesinden oluşuyor. Bu birleşim 3 hafta boyunca toplamda 25.5 saat hastaya uygulanıyor. 1. aşamada (hasta hikayesi ve tedavi planı), işlevsiz ego durumlarının hastayı son zamanlarda nasıl etkilediğini de anlatan hastanın güncellenmiş hastalık öyküsü alındı. 2. aşamada (hazırlık), hastayı EMDR tedavisine hazırlamak için odaklama (grounding) teknikleri gözden geçirildi. 3. Aşamada, hastanın negatif kognisyonları değerlendirildi ve farklı ego durumları ile bağlantılar yapıldı. 4. aşamada (duyarsızlaştırma), hastanın kişilik parçaları ile ilişkili önemli bağlantılar ve müdahaleler kullanıldı. Tedavi öncesi Değerlendirme Bu araştırmada, araştırmacı; Beck Depresyon Envanteri (BDE; Beck, Ward, & Mendelson, 1961), Beck Kaygı Envanteri (BKE; Steer & Beck, 1997), TSSB semptomlarını ölçmek için Olayların Etkisi Ölçeği (OEÖ; Weiss & Marmar, 1997), kendinden memnun olmayı ve özgüveni ölçmek için Schwartz Değerler Ölçeği (SDÖ; Blais et al., 1999), disosiyasyonu ölçmek için Disosiyatif Yaşantılar Ölçeği (DYÖ; Carlson &Putnam,1993)olmak üzere toplamda beş değerlendirme ölçeği. Tüm bunlara ek olarak hastanın negatif kognisyonları da değerlendirildi (Shapiro, 2001). Sayfa 8 EMDR TürkiyE-Bülteni Sayı 14 - Ocak 2016 Ego Durum Değerlendirmesi Hasta sahip olduğu bazı ego durumlarının farkındaydı. Bu ego durumlarından en güçlüsü yani mükemmeliyetçi yapısı, onun sürekli hem akademik hayatında hem de diğer faaliyetlerinde tüm duygularını bir kenara bırakarak üstün başarıya odaklanmasına sebep oluyordu. Hastanın ana travmatik anıya odaklandığı bir başka ego durumu ise “7 yaşındaki” ego durumudur. Hastanın Hikayesi ve Problemlerin Ortaya Konulması Hasta, orta sınıf bir ailedeki 3 kız çocuğundan en küçüğüdür. Bir kız kardeşi doğuştan nörolojik bozukluklara sahiptir ve özel ilgiye muhtaçtır. Bunun dışında diğer kardeşini küçük yaşta kaybetmiştir ve bu ani ölüm hastayı bir hayli yıkmıştır. Hastanın annesi ile ciddi birçok çatışması vardır ve tedavi süresi boyunca çocukluk ve ergenlik deneyimlerini onaylaması için babasıyla destekleyici konuşmalar yapmıştır. Hasta, klinik tedavi sürecince derin depresyon bulguları göstermiştir ve terapistin tavsiyesi üzerine gönüllü olarak hastaneye yatmıştır. Daha sonra terapist hastaya sömestri tamamlayabilmesi için yoğunlaştırılmış tedavi önermiştir. Tedavide kısa vadeli hedefler hastanın semptomlarının azalmasında önemli derecede yardımcı olmuştur ve hasta sömestr derslerini tamamlayabilmiştir. Hastanın uzun süreli hedefleri arasında kendisiyle gurur duyması, kendisine dersleriyle alakalı çok yüklenmemesi, ilişkileri ve başkalarına olan sorumluluk duygusunun mesuliyetini taşımak istemeyişi vardır. Vaka Formülasyonu Terapist hastanın semptomlarının ailevi travmalara bağlı olduğunu belirtmiştir. Vaka formülasyonunu yapmak ve hastanın mevcut semptomlarını anlamak için terapist Shapiro’nun Adaptif Bilgi İşleme (AIP) modelinin teorik temellerini kullanmıştır. Hastanın semptomları, değersizlik ve sorumluluk gibi bilişsel temalarla kendini göstermektedir. Terapinin üzerinde durduğu negatif kognisyonlar; kardeşiyle alakalı “Mükemmel olmalıyım”, akademik hayatıyla alakalı “Başarısızım” ve annesiyle alakalı “Ben kötü birisiyim” kognisyonlarıdır. Uzun zamandır var olan ilişkisel travmalarda 2. aşamayı (hazırlığı) uzatmak, daha güçlü iç kaynaklar geliştirmek için gereklidir. Daha önce de bahsedildiği gibi, EMDR protokolünde, Ego Durum Terapisi’ni kullanmak hastanın ego durumlarının rekabet etme ihtiyaçlarını karşılaması veya kendine zarar verici davranışları engellemesi açısından faydalıdır (Forgash, 2005; Forgash& Knipe, 2008; Gonzalez & Mosquera, 2012; Knipe, 2008, 2009; Paulsen, 2009; Twombly, 2005; Twombly & Schwartz, 2008). Terapistin çalışma için hipotezleri ise şöyledir; hasta travmatik deneyimlerini yeniden işlediğinde kişilik parçaları ve bu deneyimlerin birleşimi ortaya çıkar ve hastanın semptomları azalarak onun daha işlevli ve sağlıklı olmasına izin verir. Tedavide izlenen yol 1.hafta: Hazırlık ve Hastanın Kız kardeşi. Tedavinin ilk haftasında, EMDR’nin ilk üç aşaması ile beraber, problem yaratan ego durumlarının belirlenmesine odaklanıldı. 1. aşamada hastanın hikâyesi güncellendi. 2. aşamada hasta yeniden güvenli bir yer oluşturdu ve ışık akışıyla kombinlenmiş yeni, huzurlu bir bölge oluşturdu - kılavuz eşliğinde yapılan bu imgeleme tekniği ile hasta gerilimi azaltabilir ve içsel sakin bir bölge oluşturabilir (Shapiro, 2011). 3. aşamada hasta negatif kognisyonlarını tanımladı ve sonra kız kardeşi ve/veya annesi, okulu ile yer etmiş olan her bir deneyimi sınıflandırdı. Hastanın beş tane bilinçdışı ego durum parçaları vardı. Daha önce de bahsedildiği gibi mükemmeliyetçiliği, akademik hayatı, 7 yaşındaki deneyimleri, ergenliği ve annesi hastanın kişilik parçaları arasındadır. Disosiyatif Tablo Tekniği ile beraber terapötik çalışma boyunca hasta, güzel masası ve sandalyeleri olan bir görüşme odası hayal etti. Terapist daha sonra hastanın özel konularla alakalı ego durumlarını bu odaya davet etti ve onunla kişilik parçaları hakkında konuştu. Bu tekniği terapist tedavi süresince Sayfa 9 EMDR TürkiyE-Bülteni Sayı 14 - Ocak 2016 hastanın mükemmeliyetçiliğini ve akademik hayatını tartışmak için birkaç kez kullandı. Hastanın “kendisinden nefret ettiği hayatı” kız kardeşi ile ilgili ikinci bir anıyla hedef olarak alındı. EMDR ile yeniden işleme sürecinde hasta, kız kardeşinin engellerine rağmen “sıra dışı” olduğunu çünkü ebeveynlerinden tüm ilgiyi topladığını fark etti. AIP süresince hasta çocukluğu hakkında yeni pozitif bir kognisyon geliştirdi: “Ben de yardımı hak ettim ve yardıma ihtiyacım olması beni kötü bir insan yapmaz, hatta bazı insanlardan çok benim yardıma ihtiyacım vardı”. İkinci hedeften sonra hasta, kız kardeşi ve ailesi ile alakalı erken yaştaki deneyimlerine ve ailesine ilişkin karmaşık dinamiklere kendi ile alakalı yeni pozitif bir anlayış kattı. Böylelikle hasta artık şimdiki hayatındaki pozitif kognisyonları kabul edebiliyordu. 2.hafta: Akademik Hayatı Hakkında Çalışması. 2. haftada hasta görüşme odasında negatif kognisyonların onun akademik hayatını etkilediğini belirtti. Hasta depresyondan dolayı 3 hafta derslere katılamamıştı. Okula döndüğü ikinci hafta sınıf ile yaşadığı sıkıntılar hastayı oldukça sıkıntıya sokmuştu. Terapist hastayla kız kardeşi hakkında bağlantı kurarak ona (“eğer kız kardeşin burada olsaydı bu durum hakkında sana ne söylerdi”) sorunu sordu. Hasta, “Bana eğer kendimi seviyorsam, mahvolmuş halde olsam bile, hala bir şeyler yapabileceğimi ve kendimi sevmemi ve ilerlemem gerektiğini söylerdi” şeklinde cevap verdi. Hasta bir meydan okuyuşla karşı karşıya kalsa da 2. haftadan sonra okuldaki başarısını arttırmıştı. 2. ve 3. haftalar: Hastanın Annesi. 2. haftanın son iki gününde, 3.haftada ve yoğunlaştırılmış EMDR ve Ego Durum Terapisi’nin son haftasında hasta artık annesi ile duygusal açıdan kötü olan ilişkisi hakkında konuşmaya hazırdı. Annesi ile alakalı işlenmiş anılar için negatif kognisyon olarak, “Ben kötü bir insanım” kullanıldı. Hasta 7 yaşındayken annesi onu bir çocuk terapistine götürmüş ve annesi ve terapisti onun kedisini çok sevmesini alay konusu yapmışlardı. Hasta bu durumu “ yaptığım her şey kötü, ama nasıl ben olmayı durduracağımı bilmiyordum“ şeklinde hatırladığını belirtti. Terapistin ofisinde bu ilk anı işlenirken, hasta kendini korkmuş ve 7 yaşındaki ego durumunu yaşarken hissetmişti. Sonraki günde hastanın işlemesi, 7 yaşında ki ego durumuyla beraber birkaç lise deneyimleri, özellikle ailesiyle “ Ne kadar öfke dolu ve duygusal olması” hakkında yüzleşmesi arasında gitti geldi. 3.haftada yoğunlaştırılmış terapi, hastanın çocukluk terapistinin ofisini seçmesiyle devam etti. Hasta yeniden kendini 7 yaşında gibi hissedip “Neden bu kadar berbatım? Kötü bir insan olmak istemiyorum. Kendimden nefret ediyorum” şeklinde sorular sordu. Terapist 7 yaşındaki bu düşüncelerin hastanın kendisinden nefret etmesinin başlangıcı olduğunu belirtti. Daha sonra hasta hıçkırarak ağlamaya ve kontrol edilemez bir şekilde titremeye başladı. EMDR 4. aşamada (işlemeye) devam edemeyecek durumdaydı. Çünkü pratisyene göre hastanın güvenli bölgesi, terapinin devamı için yetersiz kalmıştı. Böylece terapist daha güçlü güdümlü görüntülere geçmeyi seçti. 7 yaşındaki ego durumunu huzurlu bölgesinden kutsal bölgeye yani annesi tarafından sevilmiş, iyileşmiş 7 yaşındaki kişiliğine yönlendirdi. Hasta dramatik bir değişim yaşayıp aslında en başından beri kendisinin yanlış bir şey yapmadığını ilk defa anladı ve “Sevilmeyi hak ediyorum, çalışkan biri olduğum için değil insan olduğum için” pozitif kognisyonu yerleştirildi. 4. haftadan 9. haftaya: Tam Zamanlı Öğrenci Olmaya Adapte Olabilmek ve İleri Ego Durum Terapisi. Terapist hastayı haftada 2 saat olmak üzere 6 hafta daha tedavi etmeye devam etti. Hasta artık tam zamanlı olarak okuluna devam edebiliyordu. Görüşme odasında hasta bu sefer yalnız kişilik parçasını konuşmayı seçti. Daha sonra hasta aslında annesinin yokluğunu ilk hissettiğinden beri yani erken çocukluk döneminden bu yana yalnızlık parçasının var olduğunun fakına vardı. Önceki haftada hastanın 7 yaşındaki kişilik parçası güvenli bölgeden kutsal bölgeye geçtiği için pratisyen ve hasta, yalnızlık parçasının da oraya alınması Sayfa 10 EMDR TürkiyE-Bülteni Sayı 14 - Ocak 2016 konusunda anlaştılar. Çalışma, hastanın batıya yaz için staja gitmesiyle sona erdi. 6 haftalık tedavi takibinde kendisiyle ilgili olan fikirleri başarıyla değişti. Çalışmanın Özeti EMDR ve Ego Durum Terapisi’nin başarılı birleşimi her bir anının seçilmesi ve rahatsızlık düzeyinin 0’a düşürülmesi ve VOC skorunun 7’ye çıkarılmasıyla sonuçlandı. Sonuçlar Psikometrik Ölçekler Tedavinin ilk haftasında, 9 saatlik EMDR’den sonra hastanın Olayların Etkisi Ölçeği’nde puanı 50’den 27’ye düştü. Bu da TSSB semptomlarının artık orta seviyede olduğunu gösteriyor. Shwartz Değerler Ölçeği’nde ise hastanın skoru 8’den 15’e yükselip, ikiye katlandı. Bu da hastanın artık kendinden daha memnun olduğunu ve kendine daha fazla güvendiğini gösteriyor. 2. haftanın ortasında, 14 saatlik EMDR’den sonra hastanın Beck Depresyon Envanteri puanı 46’dan 24’e düştü (orta seviye). 3. haftanın başlarında 22 saatlik EMDR’den sonra OEÖ puanı 12’ye kadar düştü. Tüm bu ölçülebilir değişiklikler hastanın semptomlarında büyük oranda düşüşler olduğunu gösteriyor. 4. haftada SDÖ puanı 5’e kadar yükseldi. Beck Kaygı Ölçeği ise 37’den 25’e düştü. 6 haftalık takip oturumunda herhangi bir psikometrik puan değişimi gerçekleşmedi. 6 ay sonra hasta pratisyenle buluştu ve bu buluşmada BDE puanı 4, BKÖ puanı 1 idi. Hastanın OEÖ puanı ise 10’du ve SDÖ puanı 53’den 60’a yükselmişti. 18 aydan sonra terapist hastayla telefonda konuşmuş ve hasta artık bir problem yaşamadığını, okulda ve diğer faaliyetlerde uyum sağlama sorunu olmadığını söylemiştir. Davranış Değişiklikleri Daha önce de bahsedildiği gibi hasta 3 haftalık yoğunlaştırılmış EMDR terapisinden sonra kampüs hayatına uyum sağlamaya başlamıştır. Önemli olan bir nokta ise hastanın kendisini zorlayan durumlarla uyumlu bir şekilde yüzleşmesidir. 9. hafta sonunda hasta kendisini değerlendirmesinde ailesi ve kendisi hakkında önemli içgörüler gösterdi. 6. ay takip oturumunda hasta pratisyene, derslerini mükemmel notlarla bitirdiğini ve yeni akademik hayatı hakkında çok heyecanlı olduğunu belirtti. Tartışma Bu vaka çalışması göstermiştir ki, yoğunlaştırılmış EMDR ve Ego Durumu Terapisi birlite, bu hasta için TSSB, depresyon ve kaygı semptomlarının düşürülmesinde başarılı olmuştur. Sonuç olarak, psikiyatrik hastane yatımı için bu terapi birleşimi etkili bir alternatif olabilir. Yoğunlaştırılmış Tedavi Gelecek araştırmalar yoğunlaştırılmış tedavinin etkisini değerlendirmek açısından öneriliyor. Gelecek Araştırmalar için Öneriler Gelecek araştırma soruları; (a) yoğunlaştırılmış EMDR’nin ve haftalık EMDR seanslarının sonuçlarını rastgele kontrollü bir deneyde karşılaştırmak (b) standart EMDR ile EMDR artı Ego Durum Terapisinin sonuçlarını rastgele kontrollü bir deneyde karşılaştırmak konuları üzerine odaklanabilir. Onun dışında, hasta aynı terapistle haftalık olarak yaptığı terapiden çok yoğunlaştırılmış 3 haftalık terapide daha başarılı olduğunu belirtmiştir. Bu yüzden hastanın yoğunlaştırılmış EMDR ile öznel deneyimlerini araştıran nitelikli çalışmalar ayrıca yararlı olabilir. Sınırlamalar Tek vaka çalışması dizaynı bu çalışmanın en büyük sınırlamasıdır çünkü sadece bir bireye odaklanıldığı için sınırlı bir genellenebilirliğe izin vermektedir. Bir başka sınırlama ise, hasta staj dolasıyla başka bir ülkeye gittiği için hastayla uzun takip oturumları yapılamamasıdır. Sayfa 11 EMDR TürkiyE-Bülteni Sayı 14 - Ocak 2016 Prof. Dr. Süheyla Ünal “Acıyı bal eyleyen” bir kültürün evladı olarak ve “insan acılarının onarılmasına dair” bir umut taşıyıcısı olmasını dileyerek “Travmadan Sağkalanlarla Psikodrama – Acıyı Eyleme Dökmek” kitabının çeviri editörlüğünü üstlenmek benim için oldukça verimli bir süreç oldu. Prof. Dr. Süheyla Ünal TRAVMADAN SAĞKALANLARLA PSİKODRAMA - ACIYI EYLEME DÖKMEK, Psychodrama with Trauma Survivors - Acting Out Your Pain, 1. Baskı Yazarlar: Peter Felix KELLERMANN , M. Kate HUDGINS , Publisher (December 31, 2014) Çeviri Editörü: Prof. Dr. Süheyla Ünal, 1. Basımdan Çeviri (Mayıs, 2013) “Acıyı bal eyleyen” bir kültürün evladı olarak ve “insan acılarının onarılmasına dair” bir umut taşıyıcısı olmasını dileyerek “Travmadan Sağkalanlarla Psikodrama – Acıyı Eyleme Dökmek” kitabının çeviri editörlüğünü üstlenmek benim için oldukça verimli bir süreç oldu. Sözel bellekten çok “bedene” kazınan travmatik yaşantıların oluşturduğu hasarın onarılması, “sağaltıcı” rolüne soyunan herkes için zorlu bir görev. Bu nedenle meslek yaşamımda travmanın oluşturduğu hasarları onarıcı terapi ve teknikleri olabildiğince öğrenmeye ve uygulamaya çalıştım. Psikodramanın onarıcı işlevine uygulamalarımda yakından tanık olduğum için en çok benimseyerek uyguladığım yöntemlerden birisi oldu. Peter Felix Kellermann ve M. K. Hudgins’in yayına hazırladığı, psikodramanın travmayı onarmadaki hünerini çok etkileyici bir şekilde sergileyen farklı ülkelerden birçok usta psikodrama uygulayıcısının bölüm yazarlıklarını üstlendiği, psikodramanın öncülerinden Zerka T. Moreno’nun önsözünü yazdığı bu kitap, psikodramaya ve terapiye olan inancımı bir kez daha pekiştirmemi sağladı. Önsözde Zerka Moreno’nun da tanımladığı şekliyle “bu kitap Moreno’nun davranışsal ve iyileştirici bilimlerin bütünleşmesine dair rüyası için bir örnektir.” Kitap çeşitli kavramlar, teknikler, modeller, örnek olaylar üzerinden travmaya uğrayan insanın yaralarının onarımını oldukça derinlikli bir şekilde Sayfa12 EMDR TürkiyE-Bülteni Sayı 14 - Ocak 2016 ele almaktadır. Travmayla Örselenmiş Kişilerde Psikodramanın İyileştirici Yönleri, Yası Kolaylaştırıcı Psikodrama Yöntemleri, Kısa Psikodrama ve Yas, Tecavüz ve İşkencenin Psikodraması: On Altı Yıllık Bir İzleme Olgusu Çalışması, Travma Kurbanlarında Psikodramanın Kullanımı, Ailenin Mahkûm Ettikleri: İstismara Uğramış Çocuklarla Psikodrama, Travma ve Bağımlılık Tedavisinde Psikodramanın Kullanımı, Cinsel Suçtan Hükümlü Gençlerle Psikodrama, Zamanın Çarpıtılmış Aynası: Yetişkin Erkek Cinsel Saldırganlarla Travma Çalışması, Disosiyatif Kişilik Bozukluğunun Psikodrama ile Tedavisi, Psikodramada Bilincin Ayrışmış Durumlarının Görünümleri ve Tedavileri, Trafik Kazazedeleri ile Psikodrama, Terapötik Sarmal Modeli: TSSB’nin Eylem Yoluyla Tedavisi, Sağaltım Döngüsü: Gelişimsel Travmanın Tedavisi, Sağlık ile Ölüm: Aile Ağacının Çıkardığı Gizli İlişkiler, Vietnam Gazileri ve Aileleriyle Psikodrama: Hepsi de Travmatik Stres Kurbanı, Travmanın İkincil Kurbanları: İkincil Kurbanların Ortaya Çıkışı başlıkları altındaki 17 bölümde farklı travma yaşantıları konusunda farklı psikodrama ustalarının özgün düşünce ve uygulamaları yer almaktadır. Olgu örnekleri, psikodramanın travmayı yeniden yaşantılama sırasında bedende takılı kalmış bellek izlerini, yeniden anlamlandırarak hipokampusta epizodik belleğe dönüştürmedeki başarısını terapistlerin dikkatlerine sunmaktadır. Yazarların travmaya yaklaşımda getirdikleri özgün görüşler, travmanın bozduğu biliş, duygu ve davranış arasındaki bütünlüğü oluşturmada, yeni anlam örüntülerinin kurulması için zihin açıcı olmaktadır. Bir öykü üreticisi olan beynimiz, kendisine ulaşan uyaranları anlamlandırmak ister. Ancak travmatik uyaranlar, prefrontal kortekste anlamlı bir öyküye dönüştürülemez, parçalanmış duyusal materyal olarak örtük bellekte, sağ beyinde ve bedende algılar, duygular, duyumlar ve bedensel tepkiler olarak depolanır. Bilgi işleme sürecine giremeyen bu travma anıları, çözümlenmemiş olarak kaldığı için noradrenerjik sistemi harekete geçirerek amigdalada duyarlılaşma, korku koşullanması oluşturur. Travmanın sözel olmayan anıları tüm bedene damgalanır ve geçmiş aynı şekilde tekrarlanmaya devam eder. Psikodramada yeniden yaşantılama aracılığı ile travmatik anılar duyusal ve duygusal kodlarından ayrıştırılarak, terapistin rehberliğinde yeniden anlamlandırılarak, katlanılabilir bir öyküye dönüştürülür ve olay belleğine aktarılır. Öyküleştirmede her psikodrama ustasının yaklaşımı farklılık taşır. Kitap ustaların öyküleştirmede kullandıkları özgün sistematik kurgularından yola çıkarak gerçekleştirdikleri uygulamaların başarılı sonuçlarına ve yaklaşımlarını kuramsallaştırmalarına örnekler sunmaktadır. Kitabın düzeltmelerini bitirip baskıya gönderdiğimde, sağaltıcı rolünde yaptığımız şeyin de bir tür “çeviri editörlüğü” olduğunu düşündüm. Hastalarımızın parçalanmış, kırık dökük anılarını tercüme ederek, düzenleyerek, birleştirerek, bütünlüklü bir öykü oluşturmalarını sağlamıyor muyuz? Prof. Dr. Süheyla Ünal İnönü Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı Sayfa13 EMDR TürkiyE-Bülteni Sayı 14 - Ocak 2016 Yazım Kuralları Genel İlkeler 1. E-bültene gönderilecek araştırma yazıları, A4 boyutlarında beyaz kağıda üst, alt, sağ ve sol boşluk 2,5 cm. Bırakılarak (16 x 24,7’lik alana) çift aralıklı ve düz metin olarak yazılmalıdır (Bu ölçüler, gönderilen tablo ve grafiklerin dergi sayfa boyutları dışına taşmamasını ve daha kolay kullanılmasını sağlayacaktır). 2. Yazılarda Türk Dil Kurumu’nun yazım kılavuzu örnek alınmalı, yabancı sözcükler yerine olabildiğince Türkçe sözcükler kullanılmalıdır. Türkçe’de pek alışılmamış sözcükler yazıda kullanılırken ilk geçtiği yerde yabancı dildeki karşılığı parantez içinde verilmelidir (Türkçe ve İngilizce). 3. Araştırma yazıları başlık sayfası, özet (Türkçe ve İngilize), anahtar kelimeler, ana metin, kaynaklar, ekler, tablolar, şekil başlıkları, şekiller, yazar notları ve yazışma adresi ile genişletilmiş İngilize uzun özet (summary) bölümlerini içermelidir. a) Başlık sayfası: Sadece araştırma yazısı başlığı ve kısa başlık bu sayfada yer almalıdır. Yazarların adı ve soyadı, unvanı ve çalıştığı kurumu içeren bilgiler de bu sayfada yer almalıdır. b) Özet ve anahtar sözcükler: Araştırma yazısı, Türkçe ve İngilizce olmak üzere her iki dilde ‘Özet’ ve ‘Abstract’ başlıkları altında 250 kelimeyi geçmeyecek şekilde olmalıdır. Anahtar kelimeler (3 ile 6 arasında) Türkçe özetin altında ‘Anahtar kelimeler’ ve İngilizce özetin altında ‘Key words’ başlığı kullanılarak verilmelidir. Türkçe ve İngilizce özetin her biri yeni bir sayfadan başlamalıdır. c) Ana metin: Yeni bir sayfadan başlamalıdır. Görgül makalelerde (araştırma yazılarında) metin, sırasıyla giriş, yöntem, sonuçlar ve tartışma bölümlerinden oluşmalıdır. Derleme türü yazılarda da yöntem bölümü dışında diğer adımlar benzer şekilde yazılmalıdır. Makalenin başlığı ana metnin ilk sayfasında yer almalı ve başlıktan sonra, “Giriş” alt başlığı yazılmadan paragraf ile metne başlanmalıdır. Yöntem, Sonuçlar ve Tartışma bölümleri yeni bir sayfadan başlamamalıdır; bir bölüm bittikten sonra, aynı sayfada diğeri onu izlemelidir. Giriş bölümü, yapılan araştırma ile ilgili olarak, literatürdeki yaklaşım ve sonuçlar ile araştırmanın amacını içermelidir. Yöntem bölümü örneklem, veri toplama araçları ve işlem olmak üzere 3 alt bölümden oluşmalıdır. Sonuçlar, araştırmada kullanılan istatistiksel analizleri, her değişkene ait ortalama ve standart sapma değerlerini içermelidir. Tablolar ve şekiller ayrı bir sayfada yazının en sonunda verilmelidir. Verilecek olan tablolarda ortalamalar ortalama işareti, standart sapmalar ise “s” ile gösterilmelidir. d) Kaynaklar: Yeni bir sayfadan başlamalıdır. Metin içinde belirtilen tüm kaynaklar ‘Kaynakça’ listesi içinde yer almalıdır. APA 5 formatına uygun yazılmalıdır. e) Ekler: Yeni bir sayfadan başlamalıdır. Araştırmada kullanılan ölçekler gibi ek bilgileri içerir. f) Tablolar: Yeni bir sayfadan başlamalıdır ve her bir tablo ayrı bir sayfada verilmedir. Tablo numarası (Tablo 1: gibi) ve Tablo başlığı tablonun üstünde kelimelerin yalnızca baş harfleri büyük olarak yer almalıdır. g) Şekil başlıkları ve şekiller: Yeni bir sayfadan başlamalıdır. Şekil numarası ve şekil başlıkları kelimelerin baş harfleri büyük olarak aynı sayfada alt alta verilmelidir. Şekillerin her biri ise ayrı sayfalarda verilmelidir. h) Yazar notları: Yeni bir sayfadan başlamalıdır. Eğer araştırma bir tez çalışmasının özeti ise veya araştırmayı destekleyen kurum(lar) var ise bu bölümde belirtilmelidir. Ayrıca araştırmacının, araştırmaya katkılarından dolayı teşekkür etmek istediği kişiler de bu sayfada belirtilmelidir. ı) Yazışma adresi: Yeni bir sayfadan başlamalıdır. Yazarın veya yazarlardan bağlantı kurulabilecek olan kişinin adresi, telefon numarası ve varsa faks numarası ile e-posta adresi bu bölümde yer almalıdır i) Genişletilmiş İngilizce özet (Summary): Yeni bir sayfadan başlamalıdır. Çift aralıklı, 4-10 sayfa uzunluğunda olmalı; giriş, yöntem, bulgular ve tartışma bölümlerini içermelidir. İngilizce kısa başlık mutlaka belirtilmelidir. 4) Yazılardan ifade edilen düşüncelerden yazarları sorumludur. 5) Yayın Kurulu, yazıda gerekli gördüğü sözcükleri değiştirebilir. 6) Kurallara uymayan yazılar yayınlanmaz. 7) Yayınlanan her araştırmanın verilerinin 5 yıl süre ile araştırmacı tarafından saklanması zorunludur. Çalışma iki kopya halinde [email protected] adresine gönderilmelidir. Bunlar: a)-Kimlik bilgilerini içeren başlık sayfası dahil b) Kimlik bilgilerini içeren başlık sayfası hariç. Sayfa 14 EMDR TürkiyE-Bülteni Sayı 14 - Ocak 2016 Psikoloji ve Pskiyatri Dünyasından Haberler 17-19 Haziran 2016 tarihleri arasında Hollanda’da EMDR Avrupa Kongresi gerçekleştirilecektir. Detaylı bilgiye http://www.emdr2016.eu/ adresinden ulaşabilirsiniz. 25-28 Ağustos 2016 tarihleri arasında Minneapolis, Minnesota’da EMDRIA Kongresi gerçekleşirilecektir. Detaylı bilgiye http://www.emdria.org/ adresinden ulaşabilirsiniz. “Barış ve Psikoloji” temalı 19. Uluslararası Psikoloji Kongresi 6-9 Eylül 2016 tarihleri arasında İzmir’de gerçekleştirilecektir. Detaylı bilgiye; http://psikoloji2016.org/ adresinden ulaşabilirsiniz. 30 Mart- 2 Nisan 2016 tarihleri arasında Hawaii, ABD’de IFTA Kongresi gerçekleşecektir. Detaylı bilgiye http://www.ifta-congress.org/ adresinden ulaşabilirsiniz. 28 Eylül- 2 Ekim 2016 tarihleri arasında Hollanda’da gerçekleşecek olan EFTA (European Family Therapy Association) Avrupa Kongresi’nin detaylarına http://europeanfamilytherapy.eu/amsterdamconference/ adresinden ulaşabilirsiniz. 21. Ulusal Psikoloji Öğrencileri Kongresi Melikşah Üniversitesi’nde gerçekleşecektir. Kongrenin tarihleri ilerleyen zamanlarda açıklanacaktır. Detaylı bilgiye http://www.tpocg.org/faaliyetler/upok/ adresinden ulaşabilirsiniz. 14- 17 Ocak tarihleri arasında Davranış Bilimleri Enstitüsü’nde EMDR I. Düzey Eğitimi verilecektir. Detaylı bilgiye http://yetiskinveaile.dbe.com.tr/ adresinden ulaşabilirsiniz. Sayfa 15
Benzer belgeler
Çocuklardaki Fobik Tepkiler ve EMDR Nur Dinçer
Literatürde fobik çocuklarda EMDR’ın kullanımı sınırlıdır. Bu çalışmada, çocuklar
tarafından verilen fobik reaksiyonlarda EMDR’ın etkinliği incelenmiştir.
EMDR TürkiyE-Bülteni
Önder Kavakcı, Zeynep Zat,
Editör: Hejan Epözdemir
Akademik Danışma Kurulu (Alfabetik Sırayla):
Dr. Derek Farell, Dr. Udi Ören, Prof Dr.
Emine Gül Kapçı, Uzm. Emre Konuk,
Doç. Dr. Feryal Çam Çelike...
EMDR TürkiyE-Bülteni
Emre Konuk, İnci Canoğulları, Muhammet Özkan,
Önder Kavakcı, Zeynep Zat,
Editör: Hejan Epözdemir
Akademik Danışma Kurulu (Alfabetik Sırayla):
Dr. Derek Farell, Dr. Udi Ören, Prof Dr.
Emine Gül Kapç...
EMDR TürkiyE-Bülteni
Emre Konuk, İnci Canoğulları, Muhammet Özkan,
Önder Kavakcı, Zeynep Zat,
Editör: Hejan Epözdemir
Akademik Danışma Kurulu (Alfabetik Sırayla):
Dr. Derek Farell, Dr. Udi Ören, Prof Dr.
Emine Gül Kapç...
EMDR TürkiyE-Bülteni
Emre Konuk, İnci Canoğulları, Muhammet Özkan,
Önder Kavakcı, Zeynep Zat,
Editör: Hejan Epözdemir
Akademik Danışma Kurulu (Alfabetik Sırayla):
Dr. Derek Farell, Dr. Udi Ören, Prof Dr.
Emine Gül Kapç...
EMDR TürkiyE-Bülteni
Emre Konuk, İnci Canoğulları, Önder Kavakçı,
Zeynep Zat,
Editör: Hejan Epözdemir
Akademik Danışma Kurulu (Alfabetik Sırayla):
Dr. Derek Farell, Dr. Udi Ören,
Prof. Dr. Emine Gül Kapçı, Uzm. Emre Ko...
EMDR TürkiyE-Bülteni
Emre Konuk, İnci Canoğulları, Muhammet Özkan,
Önder Kavakcı, Zeynep Zat,
Editör: Hejan Epözdemir
Akademik Danışma Kurulu (Alfabetik Sırayla):
Dr. Derek Farell, Dr. Udi Ören, Prof Dr.
Emine Gül Kapç...