Gazete Ege

Transkript

Gazete Ege
SAYFA 01
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
ISSN-2146-085X
İz. PİM. PP 104
600 YILLIK TARHN AZZ HATIRASINA
web sitemizi ziyaret etmeyi unutmayın...
www.balkangunlugu.com
28 MART 2016 PAZARTES - Y›l: 8 Say›: 364
KATL KARADZÇ, 40 YIL
HAPSE MAHKÛM EDLD
Kurban yakınları, mahkemenin Karadzic hakkındaki kararından
cezanın yetersiz olması sebebiyle memnun olmadıklarını dile getirdi
H
ollanda'nın Lahey
kentindeki Eski
Yugoslavya
Uluslararası Ceza
Mahkemesi'nin
(ICTY), Bosnalı Sırpların eski
lideri Radovan Karadzic'i 40
yıl hapse mahkûm etmesi kurban yakınlarını memnun
etmedi. Lahey'deki mahkeme,
aralarında soykırımın da
bulundu+u 11 ayrı suçtan yargılanan "Bosna Kasabı" lakaplı
Karadzic'i soykırım, insanlı+a
kar/ı suç i/lemek ve sava/
kurallarını ihlal etmekten
suçlu bularak 40 yıl hapse
mahkum etti. Bosna sava/ında
iki o+lunu ve e/ini kaybeden
Habiba Masic, Lahey'den
çıkan kararın "siyasi çıkarlar"
do+rultusunda verildi+ini
ifade ederek, kurbanların saldırganlarla e/it tutuldu+unu
savundu. Bu arada, karardan
memnun olmayan
Bosnalı Sırplar ise
Banya Luka /ehrinde eylem yaptı. 3’te
DAITILMAKTADIR
ISRARLA ,STEY,N,Z!
Karada'da NATO
kar3ıtı protesto
KOSOVA'daki savaşın devam ettiği 1999 yılında,
ülkedeki Müslüman halklara yönelik baskı ve katliamların artması üzerine NATO'nun Yugoslavya'yı
bombalamasının 17. yıl dönümünde, Karadağ'ın
başkenti Podgoritsa'da NATO karşıtı protesto
düzenlendi. Muhalefet partilerinin desteklediği
protestoya katılan yaklaşık 2 bin kişi, Cumhuriyet
Meydanı'ndaki protestoda Karadağ'ın NATO
üyeliğine karşı slogan attı. Sırbistan ve Rusya
bayraklarının yanı sıra Rusya Devlet
Başkanı Vladimir Putin'in fotoğraflarını taşıyan göstericiler, sık sık
"Rusya" sloganları attı. 10’da
DAVUTOLU'NDAN
Bosna Hersek'e te3ekkür
Tsipras AB’den Türkiye’ye
baskı yapmasını istedi
YUNANISTAN Başbakanı Alexis Tsipras, Avrupa
Komisyonu'nun göçten sorumlu üyesi Dimitris
Avramopoulos ile görüştü. Yunanistan Başbakanı
Alexis Çipras, AB'nin Türkiye'ye insan kaçakçıları
konusunda baskı yapmasını istedi. Alexis Tsipras,
göçmen krizinin çözümü amacıyla AB ile Türkiye
arasında varılan anlaşmanın, kendi
sahillerinde insan kaçakçılarını durdurmadığı sürece doğru dürüst
uygulanamayacağını söyledi. 5’te
SIINMACILAR
,DOMEN,'Y,
TERK ED,YOR
İDOMENİ'deki şartlardan bunalan
sığınmacılar alternatif kamplara
yöneliyor veya açık alanlara kendi
çadır kamplarını kuruyor.
Yunanistan'ın, Makedonya sınırındaki İdomeni kasabasında bulunan
sığınmacı merkezindeki bekleyişten
ve şartlardan "yorulan" sığınmacılar,
alternatif kamplara yerleşmeye
devam ediyor. Öte yandan Kilkis'de
kurulan sığınmacı kampına getirilen
yardımlar genellikle gönüllüler tarafından sağlanırken, yardım araçlarının gelmesiyle sığınmacılar arasında izdiham yaşandığı
kaydedildi. 3’te
EXM TERÖR
Rifat SAT
Gazetenizi
Gazetemiz
THY Balkan uçu3larında
ÜCRETS‹Z
Sayfa 3’te
BOSNA HERSEK'in başkenti
Saraybosna'nın en önemli sembollerinden Vijecnica Kütüphanesi, Türkiye ve
Belçika'daki terör saldırıları sonrası Türk
ve Belçika bayraklarının renkleriyle ışıklandırıldı. Saraybosna Belediyesi'nin
aldığı kararla, son dönemde terör saldırılarına maruz kalan Türkiye ve Belçika'ya
destek olmak amacıyla "Saraybosna'nın
hafızası" olarak nitelendirilen tarihi
kütüphane binası, iki ülke bayraklarının
renklerine büründü. 5’te
Prizren Prens Charles’i aırladı
BAŞKENT
Priştine’deki temaslarının ardından
Prizren’i ziyaret eden
Prens Charles halkın
yoğun ilgisi ile karşılaştı. İlk olarak
Kosova’daki en ünlü
Osmanlı eseri olan
tarihi Sinan Paşa
Camii’ni ziyaret eden
Veliaht Prens, cami
girişinde Kosova
İslam Birliği Başkanı
Naim Ternava ve
Müslüman din
adamları tarafından
karşılandı. 4’te
Birkaç yıl önce Türk İşbirliği ve
Koordinasyon Ajansı (TİKA) tarafından restore edilen cami hakkında bilgi alan Prens,
Prizren’in sembolü konumundaki bu muhteşem Osmanlı eserinin içerisindeki el işlemelerine ve motiflere hayranlığını gizleyemedi.
Bulgaristan,
Türkiye ve Rusya’yı
ara3tırmayacak
BULGARİSTAN Meclisi, Rusya ve Türkiye’nin
Bulgaristan’ın iç politikasına müdahale ettiklerine dair
iddiaların gerçekliğini araştırmak için kurulan geçici
komisyonunun faaliyetine son verme kararı aldı. Bu
teklife ilişkin yapılan oylamada 122 milletvekili kabul
oyu kullanırken 4’ü ret oyu kullandı, 7’si ise çekimser
kaldı. Bulgar Milletvekilleri, bölgede ve dünyada
güvenlik ortamının karmaşık olduğu ve hızla değiştiği bir zamanda Türkiye ve Rusya ile ikili ilişkilerin
sürdürülmesi ve iyileştirilmesine yönelik aktif faaliyet
gerçekleştiren ve çabalar sarf eden gerek Rusya
Federasyonu, gerekse Türkiye’nin diplomatik yetkiliklerinin hareketlerinin
yanı sıra ülkenin Dışişleri Bakanlığı’nın
ve yürütme organlarının temsilcilerinin
hareketlerini de raporladılar. 5’te
SAYFA 02
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
2 Balkan Haberleri
28 Mart 2016
Pazartesi
YUNUS EMRE ENSTTÜSÜ
YEN ROTASINI ÇZD
İlber Ortaylı, Rasim Özdenören, Lale Ülker, M. Öcal Oğuz,
Kudret Bülbül ve Ömer Bolat gibi alanlarında uzman
akademisyen, entelektüel ve bürokratları Yunus Emre
Enstitüsünün gelecek tahayyülüne dair fikirlerini sundu
Türkiye’nin dünyadaki varlığını, sadece
siyasi anlamda bir varlık olarak değerlendirmemek gerek. Ulaştığımız ülkelerin yerel halkının Türkiye hakkındaki
izlenimleri o toplumlarda kalıcı etkiler
bırakacaktır. Yunus Emre Enstitüsü, bu
izlenimlerin kültür ve medeniyetimizin
yansımalarını da içermesi için kurulmuştur. Enstitü, kısa sürede kültürel
diplomasimizin en önemli aktörlerinden biri haline gelmiştir. Enstitünün
daha sağlıklı ve verimli bir şekilde çalışmalarına devam etmesi için Danışma
Kurulu Üyelerinin fikir birliğine ihtiyacımız var” dedi.
İSTİŞARE YAPILDI
ANKARA - BALKAN GÜNLÜÜ
T
ürk dili, tarihi, kültürü ve sanatını
tanıtmak üzere 2007 yılında kurulan Yunus Emre Vakfının misyonunu yerine getirmek üzere teşkilatlandırdığı ilk kurum olan ve 2009 yılında
çalışmalarına başlayan Yunus Emre
Enstitüsü, yedinci faaliyet yılına girdi.
Dünyada yaşanan siyasi çalkantılar karşısında Anadolu'nun kadim medeniyet
birikiminin yeniden canlandırılması ve
böyle bir altyapının bulunmadığı diğer
coğrafyalara taşınmasının dünyanın
mevcut problemlerine çözüm olabileceği düşüncesiyle hareket eden Yunus
Emre Enstitüsü, Danışma Kurulu Üyelerini çizeceği yeni rotaları istişare
etmek için Ankara Hilton Oteli’nde bir
araya getirdi. Toplantı Türkiye’nin önde
gelen akademisyen, yazar, bürokrat ve
sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin
katılımıyla gerçekleştirildi. Genişleme
Politikaları ve Derinleşme ile Stratejik
İletişim ve Kurumsal Vizyon konulu
oturumlarda söz alan kurul üyeleri,
Yunus Emre Enstitüsü’nün gelecek
tahayyülünü şekillendirecek değerli
katkılarda bulundu. Enstitü’nün yedi
yıllık faaliyetlerinin de ayrıca gündeme
geldiği toplantının açılış konuşmasını
Yunus Emre Vakfı adına gerçekleştiren
Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşar
Yardımcısı Ali Şahin, “Tarihte farklı
coğrafyalarda kültürel ve siyasi etkileri
olmuş bir milletin mensuplarıyız.
Yunus Emre Vakfı’nın kuruluş misyonu
ve Türkiye’nin kültür diplomasisi alanındaki önemine değinen Ali Şahin’in
ardından söz alan Yunus Emre
Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Şeref Ateş,
“Enstitümüzün temel amacı bize ait
olanı dünyaya taşımak ve dünya
kamuoyuna tanıtmaktır. Bu amaca ulaşabilmek ve dünyaya söyleyecek sözlerimiz olduğunu kanıtlamak için insan
odaklı bir anlayışı, din, dil ve ırk gözetmeksizin ortak değerlerle yaşamayı
benimsememiz gerekir. Bu temel düstur
doğrultusunda gelecek vizyonumuzu
sizlerle istişare etmek değerli görüş ve
önerilerinizi almak için bir araya geldiğimiz toplantımızda bizler bugünkü az
konuşup, sizlerin yapacağı konuşmaları
dinlemeyi istiyor, yeni rotalarımızı sizin
fikirlerinizle şekillendirmek
istiyoruz.”diyerek, Danışma Kurulu
toplantısı özelinde Yunus Emre
Enstitüsü’nün misyon ve vizyonunu
ortaya koydu.
AFRİKA VE AMERİKA
KITALARINA AÇILIM
Genişleme ve Derinleşme Politikaları
başlıklı oturumun açılış konuşmasını
yapan Enstitü Başkan Yardımcısı Dr.
Şaban Çobanoğlu’ndan sonra sözü alan
oturum başkanı Prof. Dr. Nurhan
Atasoy, Yunus Emre Enstitüsü’nün yedi
yıl içerisinde çok yol aldığını ve merkezlerin Afrika ve Amerika kıtalarında
da açılması gerektiğini vurgulayarak,
Yunus Emre Enstitüsü tarafından kurulan ya da desteklenen Türkoloji bölümlerinin dünya üniversitelerinde bulunmasının da bu bağlamda büyük rol
oynayacağını söyledi. Genişleme ve
Derinleşme Politikaları oturumunda
Yunus Emre Enstitüsünün yedinci faaliyet yılı itibariyle hayata geçirilecek stratejik hedefler genişleme ve derinleşme
öncelikleri özelinde, dil ve kültür politikalarının gözden geçirilmesi ve Yunus
Emre Enstitüsünün gittiği coğrafyalarda
yeni cazibe merkezleri oluşturmasının
gerekliliği gibi konular üzerinde duruldu. Yunus Emre Vakfı Danışma Kurulu
Toplantısı’nın ikinci oturumu olan
Stratejik İletişim Ve Kurumsal Vizyon
oturumu Enstitü Başkan Yardımcısı Dr.
Ebubekir Ceylan tarafından yapılan
konuşma ile başladı. Ceylan
“Yaptığımız etkinliklerin günlük hengâmenin karmaşasında kaybolmasını
değil, ulaştığımız kesimlerin gündeminde yer bulmasını ve uluslararası gündeme ait büyük fotoğraflarda yer almasını
istiyoruz. Yedinci faaliyet yılımıza girerken siz değerli danışma kurlu üyelerimizi bir araya getirip zarf-mazruf dengesini gözeterek sizin fikirleriniz ile
yeni yollar çizmek istiyoruz. Bu kapsamda önceden belirlenen konseptlerle
örneğin UNESCO yıldönümlerini
oldukça önemsiyoruz. Bu bağlamda
geçtiğimiz yıllarda Evliya Çelebi,
Matrakçı Nasuh, Piri Reis, Itri gibi
değerlerimiz ile ilgili çeşitli faaliyetler
gerçekleştirdik. Gittiğimiz ülkelerde
yerel halka, gençlere ve liderlik potansiyeli olup iki ülke arasında köprü olma
özelliği taşıyabilecek insanlara ulaşmayı
hedefliyoruz” şeklinde konuştu.
SAYFA 03
Balkan Haberleri 3
28 Mart 2016
Pazartesi
40 yl ne Bonaklar ne
de Srplar memnun etti
Hollanda'nın Lahey kentindeki Eski Yugoslavya Uluslararası Ceza
Mahkemesi'nin (ICTY), Bosnalı Sırpların eski lideri Radovan Karadzic'i
40 yıl hapse mahkûm etmesi kurban yakınlarını memnun etmedi
LAHEY
BALKAN GÜNLÜÜ
H
ollanda'nın Lahey kentindeki Eski Yugoslavya
Uluslararası Ceza
Mahkemesi'nin (ICTY), Bosnalı
Sırpların eski lideri Radovan
Karadzic'i 40 yıl hapse mahkûm
etmesi kurban yakınlarını memnun
etmedi. www.dunyabulteni.net’e
göre; Lahey'deki mahkeme, aralarında soykırımın da bulunduğu 11
ayrı suçtan yargılanan "Bosna
Kasabı" lakaplı Karadzic'i soykırım,
insanlığa karşı suç işlemek ve savaş
kurallarını ihlal etmekten suçlu
bularak 40 yıl hapse mahkum etti.
Savaş sırasında çok sayıda akrabasını kaybeden Mirsada Kahriman
da Karadzic'in Srebrenitsa dışındaki diğer bölgelerde yaşananlar
nedeniyle de soykırımdan hüküm
giymesi gerektiğini vurguladı.
BU KESİNLİKLE SİYASİ
BİR KARAR
Kurban yakınlarından Vasfija
Kadic, Karadzic'in iddianamede
yer alan 11 maddenin tamamından
suçlu bulunması gerektiğini belirterek, "Karadzic'in 40 yıl daha yaşamayacağının farkındayız ama karar
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
canımızı yaktı. Bu, kesinlikle siyasi
bir karardır." diye konuştu. Başkent
Saraybosna'dan Faruk Hadzovic,
Karadzic'in müebbet hapis cezası
alması gerektiğini, yaptıkları göz
önünde bulundurulduğunda 40 yıldan fazlasını hak ettiğini dile getirdi. Zenicalı Muhamed Suljic de
Karadzic'e verilen 40 yıllık cezanın
az da olsa kurban yakınlarını rahatlatabileceğini ifade ederek,
"Srebrenitsa'daki soykırımdan
sorumlu tutuldu. Ancak diğer
şehirlerde yapılanlardan dolayı
soykırımdan hüküm giymemesine
üzüldüm." dedi.
Karadzic'in az ceza aldığını savunan Hazim Dizdarevic, kurban
yakınlarının karardan memnun
olmaması gerektiğini söyledi.
MÜEBBET GEREKİRDİ
Bu arada, duruşmayı takip etmek
için Lahey'de bulunan kurban
yakınları ve savaş mağdurları,
Karadzic'in müebbet hapis cezası
alması gerektiğini kaydetti.
Soykırım Kurbanları ve Tanıkları
Derneği Başkanı Murat Tahirovic,
Karadzic'in soykırımdan suçlu
bulunmasından memnuniyet duyduklarını aktardı.
Srebrenitsa ve Jepa Anneleri
Derneği Başkanı Munira Subasic
ise Karadzic'in müebbet hapis ceza-
sı alması gerektiğini, 40 yılın yeterli
olmadığını ifade etti.
Mostar'daki bazı sivil toplum kuruluşları da kentteki Hasan Brkic
Köprüsü'ne "Srebrenitsa'yı unutmayalım, unutturmayalım" yazılı pankart açarak, karardan duydukları
memnuniyeti dile getirdi. Bu arada,
karardan memnun olmayan
Bosnalı Sırplar ise Banya Luka şehrinde eylem yaptı. Doğu Alternatifi
Derneği Başkanı Vojin Pavlovic,
mahkemenin kararının Sırp halkı
üzerinde baskı oluşturduğunu ileri
sürerek, "Karar karşısında dehşete
kapılmış durumdayız. Kararın
utanç verici olduğunu düşünüyoruz." dedi.
Mülteciler 'domeni kampndan kaçyor
DOMEN - BALKAN GÜNLÜÜ
İ
domeni'deki şartlardan bunalan
sığınmacılar alternatif kamplara
yöneliyor veya açık alanlara kendi
çadır kamplarını kuruyor Sığınmacılar,
İdomeni-Selanik yolu üzerinde bulunan benzin istasyonu ve açık alanlara
kendi çadır kamplarını kurmaya başladı. www.dunyabulteni.net’in haberine
göre; yol üzerinde bulunan kampa
gelen Iraklı Yaser, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İdomeni'deki şartlara
daha fazla dayanamadığını söyleyerek,
"Orada 16 gün kaldım. Yiyecek ve giyecek sıkıntısı yaşadık. Geri gitmek istemiyorum." dedi. Sığınmacıların kendi
kurdukları çadırlara yazdıkları
"Sınırları açın!" ifadeleri dikkat çekti.
Öte yandan, Yunanistan'ın, Kilkis şehrinde kurulan sığınmacı merkezine
yerleşen 3 bin sığınmacı arasında bulunan Suriyeli Abdülaziz de İdomeni'de
13 gün kaldıktan sonra ailesiyle birlikte buradaki kampa geldiğini ifade ederek, "Bu kampta durumumuz çok daha
iyi, günde iki kez yemek alıyoruz.
Sağlık hizmetleri ve giyecek yardımı
da sınırdaki kamptan daha iyi." diye
konuştu. Kilkis'de kurulan sığınmacı
kampına getirilen yardımlar genellikle
gönüllüler tarafından sağlanırken, yardım araçlarının gelmesiyle sığınmacılar
arasında izdiham yaşandığı kaydedildi.
Makedon Bakan Çako’dan
Derya Dernei’ne ziyaret
İZMİR MEKTUBU
minim EX M
Terör diye bir
,ey duymad7n7z.
lk kez bu kö,ede yaz7yoruz. hracat ve
[email protected]
thalat'7 bilirsiniz.
24.Dönem İzmir milletvekili
ngilizce Export Balkan
Stratejik Araştırmalar
Rifat SAT
mport kelimelerinin
Merkezi (BASAM) Başkanı
ilk iki harfleri EX ve
M'in birle,mesi. (Ayn7
olan ülkeler vard7r.
EX MBANK gibi. ) D7,
Bunlar7n ya petrolü vard7r,
ticarette support yani desya Bat7y7 korkutan slam
tekler vard7r. Örne#in
inanc7, ya stratejik konumAvrupa Birli#i kendi bünlar7. Türkiye, Suriye, Irak
yesindeki süt üreticilerine
gibi.... Tabi bütün bunlar7n
Sübvasyion uygular. ,te
d7,7nda bir de Allah'7n bir
ayn7 Avrupa'n7n baz7 ülkeplan7 vard7r. B Plan7 de#il,
lerinin, destek verdi#i (supsonunda nurunu mutlaka
port) terör belas7 Türkiye'ye tamamlayaca#7 plan7.
ihraç edildi. Bu terör sanayisi geli,ti. Tabiri caizse
KONTROLDEN
Reexport oldu. ( hraç fazlaÇIKAN VE B'TEN
s7 terör) Yani terörü ihraç
B'R PKK
edenler, y7lsonunda hasat
mevsimi gelince ithalata
Türkiye'deki PKK terörü
ba,lad7lar. Buna da terör
bitiyor. Hükümetin bu
ithalat7 diyoruz. Terörü
konudaki kararl7 tutumu ve
ihraç edenler ,imdi ithal
dik duru,u terörü bitirmeye
etmeye ba,lad7lar. Rüzgâr
getirdi. Bununla ilgili güçlü
eken f7rt7na biçer.
emareler var. PKK'n7n da#Cumhurba,kan7m7z Say7n
larda sesinin k7s7lmas7 ve
Recep Tayyip Erdo#an'7n
,ehir merkezlerindeki bombumeranga benzetti#i olay
bal7 eylemlere ba,lamas7
da budur.
dikkat çekiyor. Terör örgütünün çocuklar7 ve kad7nlar7
BESLE KARGAYI
kullanmas7 bir ba,ka emare.
OYSUN GÖZÜNÜ
Eceli gelen cami avlusuna
yaparm7, derler ya, aynen
Terörün tüm dünyada biliöyle, bölgede dini
nen ve kabul edilen ortak
istismar eden terör örgütü
özellikleri vard7r. Terörün
camilere de sald7rmaya ba,dini ve iman7 yoktur.
lad7. PKK, tipik bir terör
Terörün hiç bir kural7 yokörgütü özelli#i ile kontrol
tur. Terör için ya,l7, genç,
edilmemeye ba,lad7. Ne
bebek, siyah, beyaz, Türk,
zindandaki terörist ba,7n7
Arnavut, Amerikal7,
ne meclisteki siyasal uzanBelçikal7, Müslüman,
H7ristiyan fark etmez. Terör t7lar7n7 dinlemiyor.
Kontrolden ç7k7yor. Neden,
hiç kimseye fayda vermez,
çünkü bitiyor.
sahibi ve hükmedeni yoktur. Kuran7 da destek vereni
KORKUYU
de yok eder. Biz de besle
VE ÖLÜMÜ
kargay7 oysun gözünü deriz
KORKUTMAK
ya aynen öyle. Terör kontrol edilemez ve bu yüzden
Bütün bunlar ya,an7rken
yok edilmelidir.
ülke olarak Türkü, Laz7,
TERÖRLE D'REKT Kürdü, Arnavudu, Sünni'si,
Alevisi, vatansever olmas7
VEYA END'REKT
,art7yla CHP'lisi, MHP'lisi
'LG'L' ÜLKELER
AK Parti'lisi bu teröre kar,7
bir olmak zorundad7r. Zira
Baz7 ülkeler direk terör
uygular. Teröristlere direk
mevzubahis olan vatan ise
destek verirler. Onlar7n
gerisi teferruatt7r. Tam bu
ya,am kayna#7 terördür.
zamanda Devletimize güveOnlar için kendi ülke menniyoruz ve destekliyoruz.
faatleri her ,eydir.
Akl7m7za Peygamber efenGerekirse tüm dünyay7 yok
dimizin (SAV) sava, s7raedebilirler. Mesela srail
s7nda Hz. Hamza için söyböyledir. Ya da silah
ledi#i ,u sözler geliyor:
endüstrisi yapan ülkeler
Uhud sava,7nda en önde
vard7r. Sava,lar ve terör o
Hz. Hamza belinde 2 k7l7ülkeler içindir. Bu ülkelerin
c7yla beraber yürüyordu ve
de kim oldu#unu biliyorsudü,mana korku sal7yordu
nuz. Bir de ta,eron veya
bilinir ki gözünün gördü#ü
etki alt7nda kalan küçük
hiç bir ,eyden korkmazd7
ülkeler vard7r. Yukar7da
ve öyle bir heybetli yürübahsetti#imiz karga veya
yordu ki efendimiz ‘Ey
bumerang en çok bu ülkeleHamza öyle heybetli yürüri vurur. Son olarak bunlame yürüyü,ünle ölümü korr7n hiç biriyle ilgisi olmakutuyorsun’ demi,ti. Örnek
yan ama terörün ana hedefi
almak gerek.
E
EXM
TERÖR
Balkanlar’n en büyük
camisi yükseliyor
ÜSKÜP
BALKAN GÜNLÜÜ
M
akedonya Devlet Bakanı
Furkan Çako, Üsküp’te
gerçekleştirilen ziyaretler
kapsamında “Snejana”
Anaokulu’na bağlı Türkçe sınıfının
yanı sıra “Derya” Derneği’ni ziyaret etti. İlk önce “Snejana”
Anaokulunu ziyaret eden Devlet
Bakanı Furkan Çako, yaklaşık 25
civarında Türk kökenli öğrencilerin de eğitim gördüğü “Snejana”
Anaokulu’nun bir sınıfını yenilemeye çalışacaklarını kaydetti.
www.timebalkan.com’un haberine
göre; Bakan Çako, “Çalışma aktivitelerimiz doğrultusunda bugün
Snejana Anaokulu’nu ziyaret ettik.
Bilindiği üzere Makedonya’nun
dört bir yanında özellikle anaokul
ve ilkokullarda teknik anlamda
bazı iyileştirmeler yapacağımızı
söylemiştik. İlk olarak başta Struga
olmak üzere daha sonra Üsküp ve
Gostivar’da bunların bazılarını
gerçekleştirmiştik. Önümüzdeki
dönemde çok fazla da zaman kaybetmeden anaokulunun bir sınıfını
yenilemeye çalışacağız. Bu konuyu
bugün müdüre hanım ve oradaki
öğretmenimizle görüştük” dedi.
Bakanın ikinci durağı “Derya”
Kadınlar Derneği oldu. Derya
Derneği Başkanı Suzan Musli,
Devlet Bakanı Furkan Çako’ya derneğin çalışmaları, hazırladığı projeler ve yaşadıkları sıkıntılar ile
ayrıntılı bilgiler vererek ilerideki
çalışmalarda, projelerde yardımcı
olmasını istedi.
Yarım saat süren görüşmenin
ardından Derya Derneği’nin çalışmaları ile ilgili ilk intibalarını paylaşan Devlet Bakanı Furkan Çako,
derneğin ciddi anlamda birçok
projeye imza atmış olduğuna tanık
olduğunu kaydetti.
TRAN
BALKAN GÜNLÜÜ
T
ürkiye Diyanet Vakfı
(TDV) tarafından
Arnavutluk’un başkenti Tiran‘da inşa edilen
Balkanlar’ın en büyük camisi olacak Namazgâh
Camisi’ndeki çalışmalar aralıksız sürüyor. www.timebalkan.com’un Anadolu
Ajansı’na dayanarak verdiği
habere göre; Cami inşaatından sorumlu mühendis
Hüseyin Şentürk, çalışmaların programa uygun şekilde
devam ettiğini belirterek şu
ana kadar otopark, konferans salonu, ofisler ve farklı
amaçlarla kullanılmak üzere
faaliyet gösterecek yer altındaki katların tamamlanmasına çalıştıklarını ifade etti.
Sütunları diktiklerini söyleyen Şentürk, “Ardından
tonozlarla devam edeceğiz
ve kubbenin betonunun
döşenmesine geçeceğiz.
Programımıza göre haziran
ayına kadar kubbenin betonunu döşemiş olacağız” diye
konuştu. Şentürk, cami
inşaatını belirlenen tarihe
kadar tamamlayacaklarına
inandığını vurgulayarak
olumsuz hava şartlarının
zaman zaman çalışmalarına
engel olduğunu ancak bunu
güneşli günlerde daha fazla
çalışarak telafi ettiklerini
kaydetti. Balkanlar’ın en
büyük camisi olacak
Namazgâh Camisi yaklaşık
10 bin metrekarelik bir alan
üzerine inşa ediliyor. 2-3
yılda tamamlanması planlanan caminin temeli,
Cumhurbaşkanı Recep
Tayyip Erdoğan‘ın da katılımıyla geçen yıl Mayıs ayında atılmıştı.
SOFYA'DA TERÖR ALARMI
SOFYA
BALKAN GÜNLÜÜ
A
merika Birleşik
Devletleri’nin Sofya
Büyükelçiliğinden
yapılan bir açıklamada
Sofya'da bazı otobüs hatlarında muhtemel saldırı uyarısı yapılması nedeniyle başkentte panik yaşandı.
www.dunyabulteni.net’e
göre: Büyükelçilikten yapılan açıklamada "muhtemel
tehdit" nedeniyle ABD
vatandaşlarına Hotel Pliska
bölgesinden geçen otobüslerden uzak durmaları tavsiye
edildi. Bulgaristan İçişleri
Bakanlığı Genel Sekreteri
Georgi Kostov, Brüksel’deki
terör saldırılarının ardından
buna benzer birçok ihbar ve
verinin titizlikle araştırıldığını ve güvenlik güçlerin
gerekli önlemleri aldığını
açıkladı.
Dışişleri Bakanı Daniel
Mitov da halktan resmi açıklamalara güvenmeleri ve
paniğe kapılmamaları istedi.
SAYFA 04
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
4 Kosova Haberleri
RUMLARIN
ABD’DEK
YEN LG S [email protected]
Prof.Dr. Ata ATUN
BD’nin ba kenti Washington ehri,
özel statüye sahip ve ABD Millet
Meclisi’nin hukuksal yönetimi
alt ndaki Columbia Bölge’sinde yer
almakta. ngilizce ad “District of
Columbia” olan Columbia Bölgesi,
ABD’deki di er eyaletlerden biraz farkl
bir statüde ve ABD Millet Meclisinin
(K sa ad Kongre olup Temsilciler Meclisi
ve Senato’dan olu maktad r) hukuksal
yönetimi alt nda olan çok özel bir bölge.
Eyaletlerin oldu u gibi Columbia’n n da
Kongre’de temsilcisi var ama bu temsilcinin oy hakk yok. Alan olarak küçük,
görev olarak çok büyük i ler yapan bir
bölge Columbia. Dünyan n siyasi ba kenti say lan Washington, bu özel bölge içinde ve ba ka bir ehri yok. Beyaz Saray,
Kongre binas (Capitol), Arlington mezarl , Iwo Jima An t ( kinci dünya sava n n simgesi), Pentagon, Potamac nehri ve
üç tane de üniversite (Washington,
Catholic ve American University) bu
s n rlar küçük, etkisi büyük bölgenin içinde yer al yor. Bir de “Yerel Mahkeme”
var burada. Tabirle “e itler aras nda en
e it olan ”, tamamen Kongre’nin yönetimi
alt nda olan bir mahkeme. Benim evim
Potamac Nehri ile Iwo Jima An t aras nda oldu u için bölgeyi neredeyse sokak
sokak biliyorum. Bu s n rlar küçük, kendisi büyük bölgenin içinde yer alan ve ad da “United
States District Court, District of
Columbia” yani “Birle ik Devletler
Columbia Bölgesi, Yerel Mahkemesi,”
olan mahkemede, K br sl Rum davac lar
ad na avukat Michali Toumazou, Athan
Theodore Tsimpedes, Robert J. Shelist,
KKTC aleyhine 2009 y l nda dava açt lar.
ABD Mahkemelerinde KKTC aleyhine
aç lm bunun gibi 2 tane daha, -Fouris
Davas ve Latchford- dava var.
KKTC’nin itham edildi i suçlar Lanham
Yasas na kar gelmek, mülkiyet haklar na müdahale ve inkar etmek, uluslararas
ve geleneksel yasalara ayk r davranmak,
resmi sahtekarl k ve adil olmayan zenginle me. Birle ik Devletler Columbia
Bölgesi, Yerel Mahkemesi’nde açt klar
davada Kuzey K br s Türk Cumhuriyetini
ve uygulamalar n bol taraf ndan suçlam
Rumlar. Amaçlar da örnek olsun ve dava
kazan l rsa ABD’nin tüm eyaletlerinin
eyalet mahkemelerinde ayr ayr zincirleme ki isel davalar aç ls n ve KKTC’nin
üzerine kabus gibi çökülsün do rultusunda. KKTC’nin ABD’deki tüm mülklerine
A
ve buna ilaveten de KKTC’de TEM
Yasas na göre Rum mal n e de er
veya da tahsis olarak alm K br sl
Türklerin ABD’deki ta n r ve ta nmaz mallar na el koymay hedeflemi , ortak bir devlet kurmak için y llard r müzakereleri sürdürdü ümüz,
yüzümüze güler gözüken ama arkam zdan da kuyumuzu kazmak için
her f rsat de erlendirmekten kaç nmayan Rum adada lar m z. KKTC’yi
savunan avukatlar ise arkada m David S.
Saltzman, Steven R. Perles, Edward B.
MacAllister, Andrew John Pincus ve
Michael Orth Ware.
Davan n görü ülmesi ve bir karara var lmas tam 5 y l sürdü ve Columbia
Bölgesi, Yerel Mahkemesi 30 Eylül 2014
tarihinde karar n aç klad . Karara göre
davac lar ve davac taraf, iddialar n n destekleyecek somut, güvenilir ve resmi belgeler sunamad lar ve iddialar n da kan tlayamad lar. Buna ilaveten de, dava aç lmas na konu edilmek istenen mülkiyet
konusu ile ima edildi i gibi KTFD
Meclisi ile KKTC Meclisi’nin kabul etti i
yasalar n, örne in TEM yasas n n, resmi
sahtekarl k olmad ve bu yasalar sayesinde mülk sahibi olan ki ilerin de adil
olmayan zenginle me kapsam na girmedi i ve en önemlisi de davan n aç ld
Columbia Bölgesi, Yerel Mahkemesi’nin
söz konusu iddialar yarg lamak yetkisi
olmad kararda belirtildi. Bu karardan
y lmayan Yunanl avukatlar hemen alt
mahkemenin karar n Columbia Bölgesi
(Genel konulara bakan Özel) stinaf
Mahkemesi’ne götürdüler ve itiraz ettiler.
Bu mahkeme ABD’de “En Yüksek
Mahkeme”nin bir alt nda, “Yüksek
Mahkemenin” de bir üstünde yer
almakta. Yakla k 2,5 y l süren dava
nihayet sonuçland , gerekçeli kararda ayn
gün aç kland . stinaf Mahkemesi
Hakimleri Say n Henderson, Griffith ve
Kavanaugh aç k ve net olarak yazd klar
kararda, Toumazou ve di erlerinin davas n n reddedildi i, alt mahkemenin karar n n da tasdik edildi i, buna ilaveten de
mahkemenin, ikayet konusu ba ta mülkiyete ili kin konular n, ilgili mahkemenin
yetki alan na girmedi ini ve davac n n da
iddialar n n hiçbirini kan tlayamad
belirtilmekte. ABD yarg sisteminin ve
hukuk kavram n n, karar merciinde
Yunanl hakimlerin ve Helen hayran
hakimlerin yer ald A HM’nin (Avrupa
nsan Haklar Mahkemesi) hatas na dü medi i ve duygusal de il, yürürlükteki
hukuk kurallar na göre karar verdi i
kesin. Bu kararla da KKTC’nin ve
K br sl Türklerin “Hukuksal bir felaketin” e i inden döndü ü de bir ba ka gerçek. Aksi bir karar ç ksayd y llarca sürecek olan hukuksal bir mücadele, s k nt ve
bask n n içine bo u uyor olacakt k…
David Saltzman dostuma ve di er savunma avukatlar na te ekkürler… 28 Mart 2016
Pazartesi
Prens Charles Osmanl
eserlerine hayran kald
Başkent Priştine’deki temaslarının ardından Prizren’i ziyaret eden Prens Charles
halkın yoğun ilgisi ile karşılaştı. İlk olarak Kosova’daki en ünlü Osmanlı eseri olan
tarihi Sinan Paşa Camii’ni ziyaret eden Veliaht Prens, cami girişinde Kosova İslam
Birliği Başkanı Naim Ternava ve Müslüman din adamları tarafından karşılandı
PRZREN - BALKAN GÜNLÜÜ
B
aşkent Priştine’deki temaslarının ardından Prizren’i ziyaret
eden Prens Charles halkın
yoğun ilgisi ile karşılaştı. İlk olarak
Kosova’daki en ünlü Osmanlı eseri
olan tarihi Sinan Paşa Camii’ni ziyaret eden Veliaht Prens, cami girişinde
Kosova İslam Birliği Başkanı Naim
Ternava ve Müslüman din adamları
tarafından karşılandı. Birkaç yıl önce
Türk İşbirliği ve Koordinasyon
Ajansı (TİKA) tarafından restore edilen cami hakkında bilgi alan Prens,
Prizren’in sembolü konumundaki bu
muhteşem Osmanlı eserinin içerisindeki el işlemelerine ve motiflere hayranlığını gizleyemedi. www.diyariturk.com’a göre; Kosovalı Müslüman
din adamları Prens Charles’e,
Osmanlı tarafından bu topraklarda
oturtulan ve asırlardır devam eden,
dinler arasında hoşgörü ve karşılıklı
saygının temel alındığı yaşam anlayışın muhafaza edilmesi için Kosova
İslam Birliği olarak her türlü gayreti
gösterdiklerini ifade ettiler. Prens
Charles daha sonra Şadırvan
Meydanı’nda yer alan Sırp Ortodoks
Kilisesini de ziyaret etti. Ortodoks
Cemaatinin dini liderleriyle bir araya
gelen Prens Charles, kilise hakkında
bilgi aldı. Prens Charles’ın bir sonraki
durağı ise Katolik Kilisesi oldu. Çok
dinli, çok kültürlü ve çok etnisiteli
Prizren’de tüm dinlerin kutsal
mekanlarını ziyaret eden Prens
Charles, Şadırvan Meydanı’nda kendisine büyük bir ilgi gösteren
Kosovalı’larla sohbet etti, onlarla
fotoğraf çektirdi. Veliaht Prens daha
sonra belki de konu olarak en çok
Prizren’e uyan;” Dinler Arasında
Hoşgörü” konulu konferansa katıldı
ve burada bir konuşma yaptı.
Kosova’da yaamayanlara emekli maa yok
PRTNE - BALKAN GÜNLÜÜ
K
osova Hükümeti emekli maaşların düzenlemesine dair tasarı belgesini onayladı. Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanı Arban Abrashi,
esas amacın Kosovalılar ve ülkemizde sürekli yaşayanlar ile burada mukim olan yabancı vatandaşlar
için daha iyi sosyal politikaların yaratılmasının olduğunu söyledi. www.kosovahaber.net’in haberine
göre; Bakan Abrashi şöyle dedi:
“Bu politika sayesinde devlet tarafından finanse edilen emekli maaşları düzenine ait 04/L-131 sayılı
Yasa’da değişiklikler ve tamamlamaların yapılmasını
teklif ediyoruz. Değişiklikler genelde yaşlılık emekli
maaşlar esasına aittir. Gelirleri olup olmadığına bakılmadan tüm Kosova vatandaşlarına teklif edilen ve
birçok Avrupa ülkesinde de mevcut olmayan esas
yaşlılık emekli maaşı, sosyal emeklilik maaşı, devlet
emekli maaşı veya yaşlılık yardımı olarak yeniden
adlandırılacak. Sosyal emekli maaşı veya devlet
emekli maaşı 65 yaşını doldurmuş ülkemizde sürekli
yaşayan yabancılar dâhil, tüm Kosovalıların,
Hükümet tarafından belirlenen emekli maaşlar düzeni veya devlet emekli maaşından faydalanma imkânında olacaklar.”
Bakan Abrashi bu emekli maaş düzenin daha etkili
olabilmesi için Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığı’nın ülkedeki diğer kamu kurumlarıyla
beraber emeklilerin kaldıkları adresleri sürekli denetleyeceğini açıkladı. Bu tür önlemlerin Kosova’da
yaşadıklarını bildirenlerin fakat fiilen başka bir ülkede yaşamalarının kötüye kullanılmasını engelleme
amacını taşıdığını söyleyen Abrashi, bu tasarı belgesiyle kazançların da olacağını ileri sürdü.
Kosova, Türkiye ile ticareti
artırmayı hedefliyor
PRTNE
BALKAN GÜNLÜÜ
K
osova Türkiye Ticaret Odası
(KTTO) tarafından düzenlenen
bir toplantıda KTTO yönetimi ve
üyeleri, Tarım Ormancılık ve Kırsal
Kalkınma Bakanı Memli Krasniqi ile
biraraya geldi. Toplantıya T.C. Priştine
Büyükelçiliği Ticaret Müşaviri Tamer
Topaloğlu ve Bakan Krasniqi’nin kabine
yetkilileri katıldı.
www.kosovahaber.net’in haberine göre;
Kosova ile Türkiye arasında ikili iyi ilişkilerin ve kardeşlik ilişkilerinin olduğuna vurgu yapan Bakan Krasniqi, bu ilişkilerin her iki ülkenin ticari ilişkilerine
de yansıması gerektiğini dile getirdi.
Bakan Krasniqi ayrıca, bu mükemmel
ikili ilişkilerde, Kosova’da yatırım
yapan çok sayıdaki Türk işadamının ve
Türkiye ile düzenle olarak işbirliği
yapan Kosovalı işadamlarının katkılarının da büyük olduğuna dikkat çekti.
Bakan Krasniqi, hükümetin getirdiği ve
getirmeye devam edeceği reform ve
mevzuatlarla yatırım ortamının iyileştirilmesini hedeflediklerini belirtti. Bakan
Krasniqi, yakında kabul edilmesi beklenen stratejik yatırımlar yasası ve Tarım
Bakanlığının uyguladığı teşvik mekanizmaları hakkında bilgi verdi. Kosova
hükümetinin tarımcılık, hayvancılık ve
tarım işletmelerinin yanı sıra genel olarak sektörlere sunulan teşvik programları ve mekanizmaları konusunda
KTTO üyeleri bilgilendirildi. KTTO
Başkanı Bahadır Aksoy ise Kosova
Türkiye Ticaret Odası bünyesinde bir
araya gelen işadamlarının, Kosova’daki
Türk yatırımlarının büyük bir kısmını
temsil ettiğini belirtti.
LMAK, Kosova’da 70 mezun verdi
PRTNE
BALKAN GÜNLÜÜ
L
imak Şirketler Grubu'nun
Kosova'da kalifiye işgücüne yeni
kariyer fırsatları sunmak adına
İstanbul Boğaziçi Üniversitesi
Yaşamboyu Eğitim Merkezi ve Priştine
Üniversitesi işbirliğiyle hayata geçirdiği
"Limak Havalimanı Hizmetleri
Enstitüsü" projesi kapsamında sertifika
töreni düzenlendi. www.haberler.com’a
göre: Priştine'de düzenlenen törende
Kosova Kamu Yönetimi Bakanı Mahir
Yağcılar, Kosova Ekonomik Kalkınma
Bakanı Blerand Stavileci, Kosova Çevre
Bakanı Ferid Agani, Türkiye'nin
Priştine Büyükelçisi Kıvılcım Kılıç,
Kosova Eğitim Bakanı Yardımcısı Anila
Statovci Demay, Limak Yönetim
Kurulu Başkanı Nihat Özdemir ve
Kosova ile bu ülkedeki kurum ile kuruluş temsilcileri hazır bulundu. Törende,
önce "Limak Havalimanı Hizmetleri
Enstitüsünün "çalışmalarıyla ilgili 20
dakikalık sinevizyon gösterisi sunuldu.
Priştine "Adem Yaşari" Uluslararası
havalimanı Genel Müdürü Haldun
Fırat Köktürk, Limak Havalimanı
Hizmetleri Enstitüsü'nün beceri sergileyen öğrencilere büyük il imkanları sağladığını belirtti. Limak Yönetim Kurulu
Başkanı Nihat Özdemir de törende
yaptığı konuşmada, Limak Havalimanı
Hizmetleri Enstitüsü'nün öğrencilere iş
imkânları sunmasının yanı sıra, eğitim
süreci kapsamında çok şey öğrenmelerine olanak sağladığını kaydetti. Nihat
Özdemir, bu projenin devam edeceğini
vurgularken, bunun sayesinde
Kosovalı gençlerin dünyanın her havalimanında iş sahibi olabileceğine vurgu
yaptı. Kosova Eğitim Bakan Yardımcısı
Anila Statovci Demay, projeyi hayata
geçiren İstanbul Boğaziçi Üniversitesi
ile Priştine Üniversitesi arasındaki işbirliğinden son derece memnun olduklarını dile getirdi.
SAYFA 05
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
5 Balkan Haberleri
TKA ARTIK
ÇOK OLMAYA
BALADIN!
Süleyman ÇESKO
üslüman halklar)n hasretle gelmelerini bekledii ve yapt)klar) desteklerden hiçbir kar)l)k
beklemedii tek devlet Türkiye. Kimi devletler
gittikleri yerlerden gözya) ve kanla ç)karken,
Türkiye’nin ayak bast)) topraklardan mutluluk gözyalar) ve aheserlerle ç)kmas), halklar taraf)ndan büyük
hayranl)k kazand)) kadar da belirli çevrelerin nefret ve
k)skançl)kla takip etmesine sebep oluyor. Dedelerinin
yapt)klar) hizmet ve eserlerini unutturmak istemeyen
TKA, o miras) üstlenerek Osmanl)’n)n da ulama f)rsat)
bulamad)) yerlere ulamay) baarabildi. Birileri ne iimiz var Balkanlar’da, Afrika’da, Ortadou’da derken,
TKA oradaki mazlumlar)n bekleyi ve hasretlerini kar)l)ks)z b)rakamazd).
Osmanl) himayesinde olan bu topraklarda medrese,
çeme, camii, tekke, hamam yani Balkanlar denildiinde her ülkenin sembolleri haline gelen eserler b)rakt).
Balkanlar’)n birçok ülkesi o deerli yap)lara sahip ç)kmad)) kadar da ortadan kald)rma giriimlerinde bulunduu yerler de var. Bir zamanlar kendi problemleri ile
bomaya çal)t)klar) Türkiye, ba)n) kald)r)r kald)rmaz
gözünü Osmanl)’n)n emanet olarak b)rakt)) mazlum
halklara ve eserlerine dikti. Bosna’dan Kosova’ya,
Kosova’dan Bulgaristan’a Osmanl)-Türk eserlerini görmekten memnun olmayan baz) zihniyetler bu bölgelerde
H)ristiyanl)) kullanarak yapt)klar) zararlar kadar,
slam’) kullanarak çeitli oyunlarla bir o kadar zarar verdiler. Bu sald)r)lara kar)n TKA art)k eski Türkiye’nin
olmad))n) göstermek için, dünyan)n dier bölgelerinde
olduu gibi Balkanlar’da da tek tek ecdad miraslar)n)
ele alarak asl)na döndürdü. S)rplar taraf)ndan yak)lan
Camiilerden, çöplük olarak kullan)lan Camii ve eserlere,
Osmanl)’ya yani slam’a hizmet etmi zatlar)n kabirlerini, tekkelerini ortadan kald)r)lmas) için ellerinden geleni
yapan Vahabilere kar)n) TKA bo durmad). Yap)lan
onca sald)r)lara ramen Balkan ülkelerinin bu eserlere
tarihi önemi aç)s)ndan sahip ç)kmalar) gerekirken,
korunmas) için hiçbir ad)m atmam)t). Y)llarca harabe
olarak kalan bu eserlere TKA el att) ve büyük çounluktaki eserleri asl)na çevirdi.
Balkanlar ve Türkiye’de merkezleri belli olan haber
kurulular)ndan birden TKA’ya kar) karalama kampanyalar) balat)ld). Osmanl) eserlerine sahip ç)kmas)
birilerini ç)ld)rt)rken, orada yaayan halklar)n kalk)nmas) için birçok ad)m att). Türkçe’nin ayakta kalabilmesi
için at)lan ad)mlar, durumu iyi olmayan ailelerin evlerini
restore etme, tam donan)ml) hastaneler, okullar, içme
suyu, tar)m ve ad)n) sayamad))m)z birçok alanda ad)mlar, sözde gazeteci ve ayd)nlar taraf)ndan karalamaya
çal))ld). Bu karalama kampanyalar) ile TKA’n)n prestijini düürmeye, y)pratmaya çal)salar da baarmalar)
imkans)z. Afrika’da, Balkanlar’da, Asya’da ad)n) hiç
duymad))n)z ülkelerde bat) buralar) sömürmek için
giderken, Türkiye- TKA buralara sevgi, güven ve hizmet götürmeye devam ediyor. Kim ne manet atarsa
ats)n ne kampanya balat)rsa balats)n, mazlum halklar)n gönüllerinden TKA’y) silmeniz imkans)z.
Bouna Uramay)n...
M
28 Mart 2016
Pazartesi
TSPRAS’TAN AB’YE
insan kaçakçl uyars
Yunanistan Babakan# Alexis Tsipras, Avrupa Komisyonu'nun göçten sorumlu
üyesi Dimitris Avramopoulos ile görütü. Yunanistan Babakan# Alexis Çipras,
AB'nin Türkiye'ye insan kaçakç#lar# konusunda bask# yapmas#n# istedi
ATNA - BALKAN GÜNLÜÜ
A
vrupa Komisyonu'nun göçten
sorumlu üyesiyle konuşan
Yunanistan Başbakanı Tsipras,
AB'nin Türkiye'ye insan kaçakçıları
konusunda baskı yapmasını istedi.
Yunanistan Başbakanı Alexis Tsipras,
göçmen krizinin çözümü amacıyla AB ile
Türkiye arasında varılan anlaşmanın,
kendi sahillerinde insan kaçakçılarını
durdurmadığı sürece doğru dürüst
uygulanamayacağını söyledi.
www.haberler.com’dan alınan bilgilere
göre; Tsipras, "Daha fazla çaba sarfetmeliyiz çünkü bu anlaşmanın uygulanması
kolay olmayacak" dedi ve sözlerini şöyle
sürdürdü: "Ne yazık ki oldukça yüksek
sayıda, 1500 civarında, göçmen giriş
yaptı. Eğer göçmen gelişinde azalma
olmazsa adaları başarılı bir biçimde
boşaltmamız ve anlaşmanın uygulanma-
Srbistan'da "Bar Duas" etkinlii
BELGRAD - BALKAN GÜNLÜ⁄Ü
S
ırbistan'ın başkenti Belgrad'da, Camiler Günü
kapsamında, "Barış duası" etkinliği düzenlendi. Sırbistan İslam Birliği tarafından başkentteki Bayraklı Camisi'nde düzenlenen etkinliğe,
Belgrad Müftüsü Muhamed Jusufspahic, Sırp
Ortodoks Kilisesi Patriği İrinej'i temsilen Peder
Aleksandar, Haham Isak Asiel ve Başpsikopos
Hocevar'ı temsilen Papaz Leopold katıldı.
www.haberler.com’a göre; Jusufspahic, 17 ve 18
Mart 2004 tarihlerindeki gösteriler sırasında
Sırbistan'daki ibadethanelerin yakıldığını anımsatarak, "Bizler birbirimize hesap sormak yerine
Allah'a hesap vermeliyiz. Bu nedenle birbirimize
hesap sormak yerine birbirimizi geliştirecek davranışlar sergilemeliyiz" dedi. Haham Isak Asiel de
2004 yılında caminin yanmış haliyle karşılaştığında
hissettiği acıyı ifade ederek, bir daha böyle olayların yaşanmamasını temenni etti ve barış duası
okudu. Peder Aleksandar da dini, dili ve ırkına
bakılmaksızın tüm insanlara sevgi ve hoşgörü ile
yaklaşılması gerektiğini belirterek, "Bugün burada
aramızdaki güven, empati ve karşılıklı sevgi duygularını paylaşmak için toplandık" ifadesini kullandı. Papaz Leopold ise camide bulunmaktan duyduğu memnuniyeti belirterek, barışın anlaşmazlık
zamanlarında ortadan kalktığını ama din kurallarıyla her zaman korunması gerektiğini vurguladı.
Bosna Hersek'e
Bayrak teekkürü
SARAYBOSNA
BALKAN GÜNLÜ⁄Ü
B
osna Hersek'in başkenti
Saraybosna'nın en önemli
sembollerinden Vijecnica
Kütüphanesi, Türkiye ve
Belçika'daki terör saldırıları sonrası Türk ve Belçika bayraklarının
renkleriyle ışıklandırıldı.
www.dunyabulteni.com’a göre,
Törende konuşan Saraybosna
Belediye Başkan Yardımcısı
Abdullah Skaka, bu şekilde
Türkiye ve Belçika'da son dönemde yaşanan terör saldırıları konusunda kamuoyunu bilgilendirmek
ve Saraybosna'nın da saldırıda
hayatlarını kaybedenleri andığını
göstermek istediklerini söyledi.
Skaka, "Vijecnica'yı seçmemizin
nedeni, bu binanın da tarih
boyunca birçok kez saldırılara
maruz kalmış olmasıdır" diye
konuştu.
DAVUTOĞLU'NDAN
TEŞEKKÜR
Başbakan Ahmet Davutoğlu, terör
saldırılarına maruz kalan
Türkiye'ye destek için,
Saraybosna'nın en önemli sembollerinden Vijecnica
Kütüphanesi'nin dış cephesine
Türk bayrağının yansıtılması
nedeniyle Bosna Hersek'e teşekkür etti. Davutoğlu, sosyal paylaşım sitesi Twitter hesabından,
"Terör saldırılarından sonra çok
destek mesajı aldık. En anlamlılarından biri gözümüzün nuru, rahmetli Aliya'nın emaneti
Saraybosna'dan geldi" paylaşımında bulundu. Paylaşımında,
Vijecnica Kütüphanesi'nin Türk
bayrağıyla ışıklandırılmış fotoğraflarına yer veren Davutoğlu,
Boşnakça "Allah'a emanet
Saraybosna" sözleriyle Bosnalılara
teşekkür etti.
Türkiye aratrma komisyonu kapatld
SOFYA - BALKAN GÜNLÜ⁄Ü
T
ürkiye ve Rusya'nın
Bulgaristan’ın içişlerine karıştığı iddialarını araştıracak
komisyon kapatıldı. Bu teklife ilişkin yapılan oylamada 122 milletvekili kabul oyu kullanırken 4’ü ret
oyu kullandı, 7’si ise çekimser
kaldı. Milletvekillerin kabul ettiği görüşe göre çoğunluğun
oylarıyla bu geçici komisyonu
kurmakla onlar yoğun ilgiye ve
Türkiye’nin resmi temsilcilerinin ülkenin iç siyasetine karıştığına dair basında dolaşan
iddialardan dolayı Bulgaristan
toplumunda uyanan kaygı
duygusunun yanı sıra belirli
ya başlaması mümkün olmayacak" dedi.
Tsipras'ın açıklaması, AB ile Türkiye arasındaki anlaşmanın yürürlüğe girmesinin ardından Türk yetkililerin
Yunanistan'ın Midilli Adası'na gitmesinden sonra geldi. Reuters ajansının haberine göre, Türk ve Yunan yetkililer, anlaşma sonrası göçmenlerin yerleştirilmesi
uygulamasına yönelik detayları konuşacak.Yunan yetkililer, anlaşmanın yürürlüğe girmesinin ardından 1662 göçmenin
Yunan adalarına vardığını açıkladı.
Yunanistan'da göçmen krizinden sorumlu kurum SOMP sözcüsü Giorgis
Kyritsis, "devam eden göçmen akınının
sorun yarattığını ve anlaşmadaki tarafların niyeti konusunda soru işaretleri
bulunduğunu" söyledi.
Türkiye ile AB arasındaki anlaşmaya
göre kaçak yollardan Yunanistan'a geçen
göçmenler, eğer iltica başvurusu yapmıyorlarsa ya da başvuruları reddedilmişse
Türkiye'ye geri gönderilecek.
Bulgar partilerinin ülkenin toplumsal ve siyasi hayatında sistematik
olarak Rusya Federasyonu’nun
çıkarlarını gerçekleştirdiğini ve bu
devlete hizmet ettiklerine dair ortaya çıkan ve ısrarla yayılan iddialara
karşılık vermişlerdir. Kırcaali Haber
sitesinde yer alan habere göre,
Milletvekilleri bu komisyonun
kurulmasının Türkiye ve Rusya için
kesin bir işaret olduğunu ve bu
kararla açık bir sinyal verildiğini
düşünüyorlar. Milletvekilleri, bölgede ve dünyada güvenlik ortamının
karmaşık olduğu ve hızla değiştiği
bir zamanda Türkiye ve Rusya ile
ikili ilişkilerin sürdürülmesi ve
iyileştirilmesine yönelik aktif
faaliyet gerçekleştiren ve çabalar sarf eden gerek Rusya
Federasyonu, gerekse
Türkiye’nin diplomatik yetkiliklerinin hareketlerinin yanı
sıra ülkenin Dışişleri
Bakanlığı’nın ve yürütme
organlarının temsilcilerinin
hareketlerini raporladılar.
SAYFA 06
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
6 Aratrma
28 Mart 2016
Pazartesi
ROMANYA’NIN ORTASINDA
BİR TÜRK CUMHURİYETİ 1
SEKELİSTAN
S
ekelistan, masallardaki gibi
neredeyse hiç bilinmeyen
bir ülke. Sekelistan Karpat
Dağları’nın doğusunda
(Romanya) Transilvanya’nın
batısında yer alıyor. Yüzölçümü
yaklaşık 13 bin 500 kilometrekare. Nüfusu ise 700 bin civarında.
Sekeller, Macar lehçelerinden
birinin farklı ağızlarını konuşmalarına rağmen onlardan farklı bir
topluluk. Sekeller Atilla'nın
savaşçılarının torunları olduklarını söylüyorlar. Sekeller’in inanışlarına göre onlar; Atilla’nın
453’te ölümü ve devamında
gelen Hun İmparatorluğu’nun
çöküşü sonrasında Karpat
Havzası’nda muhkem bir yere
çekilen 3 bin Hun savaşçısının
torunlarıdırlar. 895’te Macarlar
gelene dek burada varlıklarını
devam ettirdiler. Ortaçağ’ın
Macar vakayinameleri de
Sekeller’in Atilla’nın torunları
olduklarını ve Macarlar geldiklerinde orada bulunduklarını kaydediyor. Kültürünün eski unsurları ile eski sosyal ve siyasi teşkilatlanmaları göstermektedir kî,
Sekeller’in kesinlikle bir Türk
boyu ile bağları var.
GÖKTÜRK
ALFABESİNE
BENZER ALFABE
KULLANIYORLAR
Sekeller, eski Göktürk
Alfabesi’ne çok benzer bir alfabe
olan kendi alfabelerine sahip.
Milli renkleri mavi ve üzerinde
altın şansı bir güneşle gümüş
rengi bir hilal olan bayrakları da
gök mavisi. Sekellerin 6 boyu ve
her boyun 4 kolu var. Ve birçoğunun adı Türkçe. Ayrıca,
Sekeller Macar ağzıyla konuşmalarına rağmen, dillerinde
Macarca’dakinden daha katı bir
ünlü uyumu söz konusu. Yine bu
özellik de dillerinin Türkçe ile
olan ilgisini gösteriyor. 11. yüzyılın başından itibaren Sekeller
önce güney sonra da batı sınırlarını korumak amacıyla çoğunlukla Transilvanya’da toplandılar. Burada teşkilatlanarak
Latince olarak (zamanın resmi
dili) Regnum Siculorum (Sekel
Krallığı) dedikleri ülkelerini
oluşturdular. Kayıtlara göre
1526’da Macar Devleti’nin çökmesinden sonra Osmanlı sultanları da Sekel Muhtariyeti’ni tanı-
mış. Sekel Türkleri Hıristiyan
olup şu an hiç bir ülkenin tanımadığı bir cumhuriyet olarak
varlıklarını sürdürmekteler.
SEKELİSTAN’IN
COĞRAFİ KONUMU
Transilvanya’nın Macar yöneticileri Sekelistan topraklarını işgal
edip buralarda yaşayan insanları
kendi hizmetleri için kullanmak
amacıyla Muhtar Sekel Devleti’ni
ortadan kaldırmaya niyetlendiler. Bu müdahale bir takım
savaşlarla ve haklarını savunan
Sekellerin isyanlarıyla karşılık
buldu. Sekellerin bu özerk durumu Avusturya
İmparatorluğu’nun 18. yy.da
Transilvanya’yı işgal etmesinden
sonra daha büyük bir darbe aldı.
1848’de Avrupa’yı silip süpüren
ihtilaller dalgası Transilvanya’ya
ve Sekelistan’a da ulaştı. Sekeller
kendi hükümetlerini kurmak
istediler fakat Macarlar buna
karşı çıktı ve Sekel ileri gelenlerini Macar İhtilali’ne katılıp siyaset
işlerini Macarlar’a bırakmaya
ikna ettiler. Sekeller bunu kabul
ettiler ve askeri güçleri ile birlikte Macarlar’a katıldılar. Ekim
1848’de Sekeller ihtilale katıldılar
ve Sekellerin yardımı ile
Romenler ve Avusturyalı destekçileri Transilvanya’da mağlup
edildiler. Ancak Macar İhtilali,
Çar Rusyası tarafından ezildi ve
ihtilalcilerin çoğu Osmanlı hâkimiyetindeki sahaya çekildiler.
İhtilalin bastırılmasından sonra
mutlakiyetçi Avusturya Yönetimi
Ne var bunda diyebilirsiniz.
Ama ilginizi çekecek olan şu
ki Sekeller TÜRK. Üstelik
“Atilla’nın torunlarıyız” diyorlar. Romanya’nın ortasında kimsenin bilmediği işgal
altındaki bu devlet neyin
nesidir diye bir bakalım
geri döndü. Macar ve Sekel liderleri idam edildiler veya hapse
atıldılar. Romen liderler ise hizmetlerinden dolayı rütbeler alıp
maaşa bağlandılar (bu liderler
günümüz Romanya’sında hala
milli kahramanlar olarak anılmaktadırlar).
SOYKIRIM İÇİN
ÖZÜR DİLEMEDİLER
Avusturya ve Romen hükümetlerinin hiçbirisi bu soykırım için
özür dilememiştir. Fakat 1859’da
İtalyanlara ve 1866’da
Prusyalılara yenildikten sonra
Avusturya İmparatorluğu’nun
gücü oldukça azaldı ve önde
gelen bazı Macarlarla uzlaşmayı
kabul etti. Bunun sonucu olarak
da 1867’de Avusturya
İmparatorluğu,
Avusturya–Macaristan olarak
ikili bir monarşiye dönüştü. Bu
yeni devlette Macaristan içişlerinde kendi siyasetini takip edebilmiştir. Ancak, dışişleri ve
savunma konuları
Avusturyalıların elinde kaldı.
Yeni Macar Hükümetinin
1867’den sonra ilk yaptığı işlerden biri Sekelistan’ı ve diğer
Sekel kurumlarını tasfiye etmek,
yani resmi olarak Sekel milletinin varlığını sona erdirmek
olmuştur. Bu, Macarların 1848’de
onlara yardım eden Sekellere bir
teşekkürleriydi. Macar siyasetçileri, “Siz Sekeller Macarca konuşuyorsunuz, öyleyse Macar
olmalısınız” tezini savunuyorlardı. Sekelistan’ın parçalara ayrılmasından sonra, bölge ihmal
edildi ve iktisadi olarak çöktü.
Sonuç olarak birçok insan yurtdışına göç etti. Ancak Sekeller yok
olmadılar ve kim olduklarını
unutmadılar. Sekeller OsmanlıRus Savaşı'nda Osmanlı’yı des-
teklemek için özel birlik kurdular. 1877’de Türk-Rus Savaşı
esnasında Sekeller Türk ordusuna yardımcı olmak amacıyla
Sekel Lejyonu adıyla bir birlik
kurdular. Avusturya–Macaristan
İmparatorluğu 1918’de Birinci
Dünya Savaşı’nın bir neticesi olarak çökmesi ve Macarların ülkeyi
koruyamadıklarının açıkça
görülmesi üzerine Sekeller,
Sekeller Cumhuriyeti’ni kurmayı
denediler. Finliler, Estonyalılar,
Letonyalılar, Letonyalılar,
Tatarlar gibi diğer küçük halkların yaptıkları gibi milletlerin
kendi geleceklerini tayin edebilme hakkından faydalanmak istediler. Fakat hem çöken
Macaristan’ın siyasetçileri hem
de Fransızlardan yardım alan
işgalci Romanyalılar tarafından
engellendiler. Sonuç olarak
Sekelistan, Transilvanya ile beraber, Fransa ve İngiltere tarafından, onlara destek olan
Romanya’ya bir ödül olarak
verildi. Muzaffer Batılı Güçlerin
liderleri, Avrupa’da eskisinden
daha adil olacak ve milletlerin
kendi geleceklerini tayin etme
hakkına saygılı olacak yeni bir
statüko kuracaklarını iddia ettiler. Ancak, Fransa ve
Britanya’nın liderleri başta
olmak üzere, Birinci Dünya
Savaşını başlatanlara değil HintAvrupalı olmayan halklara karşı
yönetilmiş kinci ve ırkçı insiyaklarla hareket etmekte idiler.
Britanya’nın Versay delegasyonu
sekreteri Harold Nicolson’ın
“Peacemaking 1919” adlı kitabındaki sözleri, yalnızca ona has
olmayan bu yaklaşımı açık bir
şekilde olrataya koymaktadır:
“Macaristan’a karşı olan hislerim
daha başkaydı. Bu Turanlı kabileye karşı geçmişte ve halen kuvvetli bir nefret duyduğumu itiraf
ediyorum. Kuzenleri Turkler gibi
birçok şeyi yok edip hiçbir şey
ortaya koymadılar” Yani
Macarlar gibi milletler onlar için
sadece Asyalı ilkel kabilelerdi.
Macaristan’ı Macar nüfusunun
üçte birini yabancı boyunduruk
altına soktular. Sekeller de bu
arada kendilerini Romenlere
sunulmuş bir hediye olarak buldular. 1918’den 1940’a kadar
Sekelistan Romanya işgali altında idi.
www.diyariturk.com
sitesinden alınmıtır…
DEVAM EDECEK...
SAYFA 07
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
Yerel Yönetimler 7
28 Mart 2016
Pazartesi
Üsküp 2017'de
bisikletçilerin
kenti olacak
D
Üsküp Bisiklet Şehri projesi kapsamında toplam dört güzergâhın
inşa edilmesi bekleniyor. İlkinin tanıtımı yapılırken, AerodromCentar- Karpoş-Gyorçe Petrov güzergâhında çalışmalar hızla sürüyor
ÜSKÜP - BALKAN GÜNLÜÜ
Ü
sküp Şehir Belediyesi, İlinden
Bulvarı’nda yeni inşa edilen ve
onarımı yapılan bisiklet yollarının
tanıtımı yapıldı. www.yenibalkan.com
sitesinin haberine göre; ilkbaharın başlangıcında böyle bir etkinlik düzenlemekten
mutlu olduklarını kaydeden Üsküp Şehir
Belediye Başkanı Kotse Trayanovski, altyapı çalışmalarını arttıracaklarını ve bisiklet
kullananların güvenliğini sağlayacakları
sözü verdi.
Karpoş ile Gazi Baba’yı birbirine bağlayan
7,6 kilometre uzunluğundaki bisiklet yolunun büyük bir bölümü inşa edilirken, eski
bölümü ise onarımdan geçti.
“2017 Üsküp Bisiklet Şehri” projesi kapsamında toplam dört güzergâhın inşa edilmesi bekleniyor. İlkinin tanıtımı bugün
yapılırken, Aerodrom- Centar- KarpoşGyorçe Petrov güzergâhında çalışmalar
hızla sürüyor. Kisela Voda-Centar-Karpoş
ile Butel-Çayır-Centar güzergâhında ise
inşaat çalışmalarının kısa bir süre içerisinde başlaması planlanıyor.
MUSTAFÇOVA BELED$YES$
mülteciler için yardım topladı
SKEÇE - BALKAN GÜNLÜÜ
İ
skeçe iline bağlı Mustafçova Belediyesi
tarafından mülteciler için toplanan yardımların bir bölümü Paggeo Belediyesi’ne
teslim etti. Kavala’daki Paggeo Belediyesi’nin
yaptığı yardım çağrısı üzerine kampanya
başlatan Mustafçova Belediyesi, kampanyada toplanan ürünlerin bir kısmını teslim etti.
www.gundemgazetesi.com’un haberine
göre; Mustafçova Belediye Başkanı Cemil
Kabza, “Paggeo Belediyesi’nin, belediyemize
yapmış olduğu yazılı çağrı üzerine söz konusu kampanyayı başlatmış olduk. Bu kapsamda ihtiyaç duyulan ürünlerle ilgili olarak biz-
ünyan>n ender bir
TÜRKYE’NN
yar>m adas> durumunda olan
GÜCÜ VAR
Türkiye, bin bir türlü hile
ARKADA!
ve oyunlarla ancak bu
kadar durdurulabildi,
Eyüphan KAYA
bugüne geriletildi, beyin
göçü ülkemize ya4at>ld>.
rinde oturdu2unuz alt>n milli
Sa2c>-Solcu, Alevi-Sünni,
servet olup hepimizin de2il
Kürt-Türk k>4k>rtmalar> bir
mi? E2itim ö2retimde dünya
süreli2ine ülkeyi oyalatt> ama güçlüleri yüzde 70 meslek
diz çöktürtmedi, 4u anda
yüzde 30 akademik liselere
kökü üzerinde ye4eriyor. Bir
ö2renci yönlendirirken, bizde
filizin sert topra2> deldi2i
28 ubat’>n da katk>lar>yla
gibi. Ekonomik 4 Birli2i ve
tam tersi duruma gelmi4ti,
Kalk>nma Te4kilat>(OECD)
ama 4ükürler olsun dünya
2014 y>l>nda yay>nlatt>2>
ölçülerine dönmek üzereyiz.
dünya ekonomi raporuna
u anda s>k>nt> ya4ad>2>m>z
göre 2023 y>l>na kadar ekonomik büyümesi bu tempoyla en önemli alan, günümüzün
en aranan sermayesi olan
giderse ortalama y>l baz>nda
“Be4eri sermaye”nin yeti4tiyüzde 6,7 oran>nda büyür,
rilmesidir. Hani bir söz var
yani 2013-2023 y>llar> ara“A2aç ya4ken e2ilir” yani
s>nda ekonomisini ikiye katistedi2iniz ya4ta insan>n>
lar. Yapabilir mi? Tabiî ki
e2itmeniz kolay de2ildir.
yapabilir, bu haliyle bile
Ö2retebilirsiniz ama istenilen
be4eri sermayesi, yer alt> yer
tarz> ona kazand>rman>z bir
üstü kaynaklar> yönetim tarz>
hayli zor. Ayr>ca ekonomisi
buna elveri4lidir. Nükleer
santraller bunun kaynaklar>ngeli4mi4 dünya ülkelerinde
dan biridir. Malum an itibaekonominin yüzde 20’si öz
riyle enerji aç>s>nda yüzde 75 kaynaklara, yüzde 80’ni ise
d>4a ba2>ml>y>z, ama yap>lan
beyinin üretkenli2ine, emek
her nükleer santral az daha
ve bilgiye ba2l>d>r. Bizde ise
i4imizi kolayla4t>r>r. Sözüm
bu oran nerdeyse tersidir.
ona kimi çevre dostlar> proBak>n 4u örne2e bana hak
testo ederek “nükleer santral
vereceksiniz. imdi bir ithal
istemiyoruz” diye faaliyetler
otomobilin hammaddesini bir
ortaya koyuyorlar, peki niye
hesaplayal>m; cam>, plasti2i,
ABD’de 100 kadar nükleer
demiri vesaire ederi 3 bin ise
santral var de sizin g>k>n>z
i4in içine emek ve bilgi kat>ç>km>yor? Sormaya hakk>m>z
l>nca 103 bin eder. 4te emek
yok mu? Üstelik nükleer
ve bilgi ekonomiye böyle
santralde de2erlendirebilecede2er kat>yor. Bununla bir2imiz Toryum madenimiz de
likte Hükümetin verdi2i sözvar. Tabi ki nükleer santralleri fazlas>yla yerine getirmeden enerji elde ederseniz
si gücünün bir i4areti de2il
elektrik faturan>z 1/3’e iner,
mi? Baksan>za 200 bin ta4eyani 150TL olan faturam>z
50TL olacak hem de yerlisin- ron i4çisini kadroya alacakt>
700 bine ç>kard> vatanda4
den. 4te dünya buna müsaaolarak bize de Allah’a
de etmemek için elinden
4ükretmek dü4er. Demek ki
geleni yap>yor.
devletimizin imkânlar> artm>4t>r. Y>llard>r asgari ücretÜLKENN ALTIN
le
çal>4an 700 bin vatanda4laREZERV
r>m>z da az daha rahat etsinler fena m> olur. Türkiye’nin
Türkiye’nin alt>n rezervi 850
gücü var arkada4 diyesim
bin tondur, ülkemiz bunun
geldi, in4allah ileriye dönük
250 bin tonunu ekonomiye
kazand>r>rken, 600 bin tonu
daha güzel 4eyler olacak. u
yerin alt>nda duruyor.
terör hadisesi bir dinsin, o
Bergamal> vatanda4lar>m>z>n
zaman görürsünüz geli4meleç>plak gösterilerini ne çabuk
ri, ülke çap>na yay>lan huzuunuttunuz, yok efendim yerru, huzurun beraberinde getile4im birimimizi terk etmerece2i mutlulu2u. Umar>m o
yece2iz diye. Karde4im, üzegünler yak>nd>r, sayg>lar>mla.
lere bir liste sunuldu. Bizler de bu listeyi dikkate alarak bölgemizdeki yardımları toplamaya başlattık. İlk etapta topladığımız yardımları bir kamyonla Paggeo Belediyesi yetkililerine teslim ettik. Teslim ettiğimiz yardımlar sadece gıda malzemesi” dedi. İlk teslimat, Belediye Başkanı Cemil Kabza, Meclis
Başkanı Adnan Peçenek, Başkan Yardımcısı
Hayrettin Hafız Ahmet, meclis üyesi Bahri
Ramadan ve belediyeden iki memur tarafından yapıldı. Eleftherupoli’deki Kapalı Spor
Salonu’nda barındırılan 250 mülteciyi de
ziyaret eden Mustafçova Belediyesi yetkilileri, burada kalanların yaklaşık yarısının
18 yaş altı çocuklar olduğunu söylediler.
Ortaköy ve $psala Balkan Tiyatro Festivali’nde
ESKEHR
RÜZGARI
EST
belediyelerinden
ortak turizm projesi
E
BURSA - BALKAN GÜNLÜÜ
ORTAKÖY
BALKAN GÜNLÜÜ
B
ulgaristan’da
Türklerin yoğun olarak yaşadığı Ortaköy
Belediyesi ve Edirne iline
bağlı İpsala Belediyesi,
ortaklaşa hazırladıkları
“İvaylovgrad’ın Lambuh
Köyünde ve İpsala
İlçesinde Turizm ve
Dinlenme Alanları
Oluşturulmasıyla Doğal,
Kültürel ve Tarihi Yapılara
Erişim Koşullarının
İyileştirilmesi” projesiyle
Katılım Öncesi Yardım
Aracı kapsamında finanse
edilen Interreg IPA Sınır
Ötesi İşbirliği Bulgaristan
– Türkiye Programı’na
(2014 – 2020) başvuruda
bulundu. Birinci önceliği
turizmin gelişimi olan projede Ortaköy Belediyesi,
lider ortak olarak yer alı-
yor.
www.kircaalihaber.com
sitesine göre; projede
öngörülen genel amaçlar,
doğal, kültürel ve tarihi
mirasın kullanılmasıyla
Ortaköy ve İpsala ilçelerinin turistik çekiciliğinin
artırılmasıdır. Projenin
özel hedefleri turistik yerlere erişimin iyileştirilmesi; sınır ötesi bölgenin
doğal zenginliklerinin ve
kültürel ve tarihi mirasının korunması; turizm altyapısı, atraksiyonlar ve
ziyaretçi dinlenme tesislerinin çeşitlendirilmesi ve
iyileştirilmesi; yerli halka
kalıcı istihdamın sağlanması ve turizm akışının
artırılmasıdır. Proje turizm
ve dinlenme alanları oluşturulmasıyla Ortaköy ve
İpsala ilçelerinde doğal ve
tarihi yerlere erişimin iyileştirilmesini öngörüyor.
İvaylovgrad İlçesinde yeşil
yollar, İpsala İlçesinde ise
hıyaban bulunan turistik
park, manzara izleme noktaları, oyun, aile tatilleri,
doğal ortamda piknik
alanları, atraksiyonlar
kurulacak. Proje ortakları,
Ortak Turizm Gelişim
Programı hazırlayacak.
skişehir Büyükşehir Belediyesi Şehir
Tiyatroları, 3. Uluslararası Balkan Ülkeleri Tiyatro Festivali'nde 'Aslan Asker
Şvayk' adlı oyunuyla büyük beğeni topladı.
Bursa Devlet Tiyatrosu'nun düzenlendiği 3.
Uluslararası Balkan Ülkeleri Tiyatro festivaline
konuk olan Eskişehir Şehir Tiyatroları, Bursa
Devlet Tiyatrosu Ahmet Vefik Paşa
Sahnesi'nde iki temsilini de kapalı gişe oynadı.
Makedonya, Slovakya, Bosna Hersek,
Romanya, Bulgaristan ve Türkiye'den katılan
ekiplerin oyunlarının sahnelendiği festivalde
'Aslan Asker Şvayk', Bursa seyircisinin ve festivale konuk olan ekiplerin büyük beğenisini
kazandı. www.hurriyet.com.tr sitesinden alınan habere göre; sahnelenişi, oyunculukları ve
tekniği ile festivalin en göz dolduran oyunlarından biriyle öne çıkan Eskişehir Büyükşehir
Belediyesi Şehir Tiyatroları, Eskişehir'i en iyi
şekilde temsil ederek tam not aldı.
SAYFA 08
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
8 Balkan Haberleri
sini geni letmeye
çal m t r. Be ikteki
çocuklara kur un s kacak kadar gözü dönmü bu katilleri
[email protected]
‘Özgürlük Sava ç s ’
olarak gören Avrupa
Hakan SERBEST
ve ABD’nin de sivillere yönelik sald r larlacak O Kadar
dan
sonra
gözü bir nebze de
Televizyonu adl*
olsa
aç
lm
t r.
eletirel güldürü
OLACAK
O KADAR
O
program*n* hat*rlamayan*m*z pek azd*r. Rahmetli
Levent K*rca ve ekibinin 22
y*l boyunca Türk televizyon kanallar*nda baar* ile
sergiledii program*n
müzii ise birçoumuzun
diline pelesenk olmutur.
Aç gözünü seyret, tekrar yok
bunun
imiz muhabbet efkar yok
bunun Arada bir dilimiz sürçerse
affola Susmas n biliriz de kemi i
yok bunun olacak, olacak, olacak o
kadar olacak, olacak, olacak o
kadar Niyetimiz kimseyi k rmak
de ildir
uradakini buraya koymak
de ildir
Arada bir zülfü yare dokunduk
Tam yerine denk geldi manzara koyduk
Evet tam yerine denk geldi.
Aç l m denen (her ne kadar
iyi niyetle ba lasa da) garabet bitti inden bu yana
Türkiye’nin Güneydo u’su
tam bir sava ortam ya yor.
Buna ister ‘Hak ile bat l n’
ister ‘Devlet güçleri ile teröristlerin’ isterseniz de ‘
Bölücüba n n köpekleri ile
vatan için can n veren ana
kuzular n n’ mücadelesi olarak bak n. Kar m zda bir
gerçek var. Kobani’yi ülkemizin topraklar na uygulamaya çal an eli kanl örgütün
Allah inanc ve insan sevgisi
olmayan tetikçileri 1990
y l ndan sonra ilk kez hedefini asker ve polisten sivil
vatanda lara çevirmi ve
sözde mücadelelerinin cephe-
PARS VE
BRÜKSEL’DE
PATLAYAN
BOMBALAR
Paris ve Brüksel’de patlayan
bombalardan sonra ise terörün dini ve milliyetinin olmad bir kez daha ispatlanm t r. Buradan hareketle bundan
sonra ABD ve Avrupa ülkelerinin bu kans zlara bak
de i ecektir. imdi konunun
di er boyutuna gelelim:
Atatürk’ün kurdu u Türkiye
Büyük Millet Meclisi’nde
legalle meye çal an ancak
her f rsatta terörü ve terör
örgütünü överek, destekleyerek hatta saç bitmedik yetimin hakk bulunan maa lar n örgüte göndererek bir
masumun daha can n kaybetmesine çanak tutan
HDP’li vekillere bir bakal m.
Bombac erefsizlerin taziye
ziyaretine gidenler onlar,
asker ve polisin binbir güçlükle mücadele etti i bölgelerde Kürt vatanda lar n canl
bomba olarak kullan lmas na
vesile olan onlar, ekmek
yedikleri topra a ihanet eden
onlar. Saymakla bitmez yapt klar . TBMM ise vekillerin
dokunulmazl n kald r p
kald rmamay tart yor.
Yahu milletten deste i ald n z, AK Parti, CHP, MHP
teröre kar tek yürek oldu.
Ne bekliyorsunuz?
Türkiye’nin terörle mücadelesine üphe ile bakan ABD
ve Avrupa kendi ba lar na
gelince ne tür önlemler al yor
görmüyor musunuz? Ne
insan haklar kal yor, ne
inanç özgürlü ü… HDP’li
vekillere gelince keser döner,
sap döner, gün gelir hesap
döner. Dokunulmazl n z m
kalkacak? Eee Olacak O
Kadar…
Nürnberg’te soydalar
yeni yönetimi seçti
NURNBERG
BALKAN GÜNLÜÜ
yeni yönetim kurulu aşağıdaki
şekilde oluştu:
A
Yönetim Kurulu
Başkan: Mehmet Emin
Başkan Yrd.: Ahmet Muhacir
Genel Sekreter: Bülent İdrisoğlu
Kasadar: Özkan Mustafa
Lokal, Organizasyon ve Alışveriş
Baş Sorumlusu: Mümin İbrahim
Lokal Sorumlusu: Berkan Özden
Lokal Sorumlusu: Serhat
Mehmetoğlu
Derneğin genel kurulu yeni
yönetim kurulu için yapılan
seçimlerin ardından bir ilke imza
atarak dernek bünyesinde bir
kadınlar kolu kurulmasını da oy
birliğiyle onayladı.
vrupa Batı Trakya Türk
Federasyonu’nun
(ABTTF) üye derneklerinden Fürth/Nürnberg Batı Trakya
Türkleri Kültür ve Yardımlaşma
Derneği, dernek lokalinde seçimli genel kurulunu gerçekleştirdi.
Derneğin yaklaşık 40 üyesinin
katıldığı genel kurulda geçmiş
dönemin faaliyet raporunun
görüşülmesininin ardından üyeler mali rapor üzerine görüşlerini dile getirdiler. Akabinde yapılan oylamada Mehmet Emin
başkanlığındaki derneğin yönetim kurulu oy birliğiyle ibra edildi. Geçmiş dönemin yönetim
kurulunun ibrasının ardından
mevcut başkan Mehmet Emin
liderliğinde pek çok yeni üyenin
katıldığı bir liste ile seçime gidilirken seçimler sonucu derneğin
Kadınlar Kolu
Şennur Helvacı
Yeliz Şerif
Filiz Kayrak
Seval Ayvalı
Güler Mehmet
28 Mart 2016
Pazartesi
Türkiye’deki
Romenler Marteniçka
Bayram’n kutlad
Türkiye’de yaşayan Romen topluluklar Dimitrie Cantemir
Romen Kültür Merkezinde Marteniçka Bayramı’nı kutladı
STANBUL
BALKAN GÜNLÜÜ
İ
stanbul’daki Romanya
Başkonsolosluğu, “Dimitrie Cantemir
Romen Kültür Merkezi” ile birlikte
“Türkiye’deki Başarılı Romen Sanatçılar”
kapsamında yaptığı etkinliğin santcısı
Soprano Otilia Radulescu İpek’di.
www.gazeteekonomi.com’dan alınan bilgiye göre; Türkiye’de yaşayan Romen toplulukla birlikte İstanbul’daki “Dimitrie
Cantemir”, Romen Kültür Merkezi’nde
kutlanan Marteniçka Bayramı’na
Romanya elçisi Radu Onofrei katıldı.
Dimitrie Cantemir Romen Kültür Merkezi
İstanbul Üniversitesi Konservatuarı’nda
şan öğretmeni ve İstanbul Devlet
Operası’nda Soprano sanatçısı olan Otilia
Radulescu İpek’e bir nişan vererek başarısını ödüllendirdi. Marteniçka Bayramında
Andreea Vlad öğretmen gözetiminde
Türkiye’de yaşayan Romen çocukları tarafından oluşturan el yapımı Marteniçka
sergisi yer aldı. Seramik sanatçısı Yıldız
İbram tarafından atölyesinde yapılan
Marteniçkaların sergisi sunuldu.
Büyükelçi Radu Onofrei Romen diasporasındaki kadınlarına güzel bir ilkbahar
geçirmelerini diledi ve Otilia Radulescu
sembolik olarak Türkiye’deki Romen kültürün Büyükelçisi olduğunu dile getirdi.
Terrane Abbaszade’nın piyano eşliğinde
Romen sanatçı Otilia Radulescu İpek resital verdi. Romanya Sosyal Dayanışma
Derneği ve Romen Ortodoks topluluğunun tarafından düzenlenen bir resepsiyon
ile etkinlik sona erdi.
Tarihçi’den yeni kitap:
Saraybosna, 1941-1945
STANBUL - BALKAN GÜNLÜÜ
D
oğu Avrupa Tarihi ve Balkanlar üzerine
çalışmalar yapan tarihçi Emily Greble
tarafından kaleme alınan “Saraybosna
1941-1945 Hitler Avrupası’nda Müslümanlar,
Hıristiyanlar ve Yahudiler” Tarihçi Kitabevi etiketiyle raflardaki yerini aldı. Geniş bir kaynakçayla yazılan eser, etnik ve dinsel açıdan kozmopolit bir yapıya sahip olan Saraybosna’nın
Naziler tarafından işgalini ve bu süreçten yaşanan insani ve siyasi buhranları ele alıyor… 1941
nisanında Saraybosna Nazilerin eline geçti.
Kent böylece, Bosna’nın diğer kısımlarıyla birlikte, ultra nasyonalist Hırvat Ustaşa rejimi tarafından yönetilen en acımasız Nazi uydu devletlerinden biri olan, Hırvatistan Bağımsız
Devleti’ne bağlanmış oldu. Bu işgal
Saraybosna’nın son derece kozmopolitan kültürüne bir dizi olağanüstü zorluk dayattı. Kentsel
bilinç açısından, bu zorluklar arasında insanî ve
siyasi buhranlar ve milli kimlikler arasında
gerilim bulunuyordu.
İlk kez Emily Greble’nin kitabında ayrıntılı ele
alındığı şekilde, kentin kompleks dini (Katolik,
Ortodoks, Müslüman, Yahudi) ve etnik (Hırvat,
Sırp, Yahudi, Bosna Müslümanı, Roman ve birkaç başka ulusal azınlıklar) mozaiği, Ustaşa rejiminin “Sırp, Yahudi ve Romanlara” -bu çok
dinli ortamdaki çekişmeli kimlik kategorilerine-
yönelik vahşi saldırıları altında parçalanmaya
ve kentin en temel geleneklerini yıkmaya başladı. Üstelik bu farklı etnik ve dini gruplar arasın-
Mula zengin yatları Yunanistan
marinalarına kaptırıyor
MULA
BALKAN GÜNLÜÜ
"mtiyaz Sahibi $lhan akirolu
TEMS$LC$L$KLER
E
n uzun kıyı şeridine
sahip il olan Muğla,
Türkiye'deki yat bağlama kapasitesinin yarısına
yakınını bünyesinde barındırıyor. www.tourexpi,com’a
göre; Muğla'nın gözde turizm
merkezleri Bodrum, Datça,
Ören, Marmaris ve
Fethiye'deki marinalar, sezon
boyunca yüksek doluluk
oranlarıyla hizmet veriyor.
Çoğu yabancılara ait yatlara
ev sahipliği yapan marinalar,
her yıl ülke ekonomisine de
önemli katkı sağlıyor.
Muğla'yı tercih eden yabancıların birçoğu, yatlarını yıl
boyunca Türkiye'de bırakıyor.
Yaz aylarında bölgeye gelen
yabancılar, marinalarda bekleyen ve bakımları yapılmış yatlarını alarak mavi tura çıkıyor.
Bazı yabancılar ise ülkelerine
dönmeyerek kış aylarını da
da ittifak da yoktu: Katolik Hırvatlardan bazıları Ustaşa rejiminden nefret ederken, diğerleri
rejimle birlikte iktidara yükseldiler;
Müslümanlar savaş sonrası dünyada en iyi
konuma nasıl geleceklerine dair tartıştılar.
Bazılarıysa Hitler ile şanslarını denemeye karar
verip sonu kötü biten Müslüman Waffen SS’e
katıldılar. Zaman içerisinde bu merkezcil güçler,
Komünist Partizanlar, Çetnikler (Sırp milliyetçileri), Ustaşalar ve bir dizi nispeten küçük başka
grup arasında çıkan Yugoslav iç savaşıyla daha
da karmaşık hale geldi. Saraybosna’da askeri
çatışmanın olmaması, Greble’e bu sivil anlaşmazlığı farklı açılardan inceleme fırsatı verirken, insanî buhranların sivil gerilimleri nasıl
etkilediğini ve majinalize grupların değişen
siyasî sistem içerisinde nasıl siyasi güç arayışına
girdiğini açıklığa kavuşturmasını sağlıyor. Bu
kitabın sayfaları dramla dolu: savaşın son günlerinde, kazanma şansları kalmadığını anlayan
Ustaşa liderleri yurt dışına kaçmadan önce
şehri bir mezbahaya çevirdiler. 1945 Nisanında
Komünist Partizanların gelişi, kent halkı tarafından ihtiyatla yaklaşılan yeni bir devrimsel
dönemin başlangıcı oldu. Kitabın başından
sonuna Greble kent liderlerinin aldığı, imkânsız
da olsa, kentin çeşitli yapıdaki halkının uzun
zamandır birlikte yaşamasını sağlayan kültürel
ve dinî çoğulculuğu korumaya yönelik önlemlerin üzerinde bilhassa duruyor.
ANKARA Ahmet ÇOLAK
SAMSUN Akn ÜNER
BURSA Hüseyin TOY
MULA Mehmet TOKGÖZ
MAN$SA Ersin AKBA
ANTALYA Kenan KURTE
$STANBUL Faruk AZEM
DEN$ZL$ Fahrettin KOYUNCU
DI TEMS$LC$L$KLER
marinada bağlı olan yatlarının
içinde geçiriyor. Muğla Kültür
Turizm Müdürü Veli Çelik,
Muğla'nın bin 484 kilometre
kıyı uzunluğuyla yerli ve
yabancı yat sahiplerinin dikkatini çektiğini söyledi.
Kentteki gözde turizm merkezleri Bodrum, Marmaris ve
Fethiye'deki marinaların
sezon boyunca yüksek doluluk oranlarıyla hizmet verdi-
ğini vurgulayan Çelik, bölgedeki marinaların ihtiyacı karşılayamadığını ifade etti.
Çelik, çoğu, yabancılara ait
yatlara ev sahipliği yapan
marinalar sayesinde her yıl
ülke ekonomisine ciddi
anlamda katkı sağlandığını
belirterek, bölgede 3 marinanın daha turizme kazandırılması için çalışmaların sürdüğünü kaydetti.
ARNAVUTLUK Sokol BRAHAJ
BULGARİSTAN İsmet TOPALOĞLU
SOFYA DR. Sunay YILMAZ
KOSOVA Orhan EMİNCİK
ROMANYA Erkan ERUYSAL
YUNANİSTAN Varol HALİLOĞLU
BOSNA-HERSEK Murat ÖZKAYA
KKTC Mehmet ALDEMİR
YAYIN KURULU
KORAY BAfiOL
İSMET TOPALOĞLU
NAZ‹F MANDACI
SOKOL BRAHAJ
BALKAN DEVLEN
AYŞE KARADAN
ŞARIK CİBO
ATA ATUN
İLBER ŞİYAK
MAL$ $LER
KUTLU KARAN"
B$LG$ $LEM
KEMAL B"ÇER
YAYINTÜRÜ: ULUSLARARASI HAFTALIK SÜRELİ YAYIN
YÖNETİM YERİ: Rafetpaşa Mah. 5179 / 1 sokak.
No: 7 / 4 Bornova/İZMİR
TEL: 0 535 776 01 61
BASKI TARİHİ: 28 Mart 2016
BASKI: STAR MEDYA YAYINCILIK A.fi.
ADRES: Gaziemir Tren İstasyonu Karşısı Eski Betontaş
Tesisleri İçi GAZİEMİR/İZMİR TEL: 0 232 251 76 32
[email protected]
Köşe yazılarının sorumluluğu yazarına aittir. Yıllık abone bedeli
500 TL olup ulusal ve uluslararas› aboneler için posta ücreti ilave olunur.
SAYFA 09
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
Aratrma 9
28 Mart 2016
Pazartesi
Nazlı Gaye ALPASLAN
102 say l Yeni TTK
01.07.2012 tarihinde yürürlü e
girmi bulunmaktad r. Bu
kanun ile ilgili 30 Haziran 2012
Resmi Gazetede yay mlanan 6335
say l yasa ile TTK’nun 100’ün üzerinde maddesinde de i iklik yap lm t r. Bu çal mam zda yeni
TTK’nun hükümlerine göre sermaye irketi olarak faaliyette bulunan
iki ortakl önceden kurulmu olan
örne in bir limited irketin yeni
TTK hükümlerine göre (Yeni TTK
md.194) ticari i letmeye dönü türülmesi konusu ele al narak konu
tart maya aç lacakt r. Öncelikle
belirtelim, 6102 say l yeni TTK
konumuzla ilgili 194. maddesinin
3. bent hükmü tart ma konusu
olay m za temas etmektedir.
A a da madde 194 ile ilgili: “VITicari i letme ile ilgili birle me ve
tür de i tirme”
6
“Madde 194: (1) Bir ticari i letme,
bir ticaret irketiyle, onun taraf ndan devral nmak suretiyle birle ebilir. Bu hâlde devralan ticaret irketinin türüne göre 138 ilâ 140,
142 ilâ 158 ve ortak hükümlere
ili kin 191 ilâ 193 üncü madde
hükümleri k yas yoluyla uygulan r.
(2) Bir ticari i letmenin bir ticaret
irketine dönü mesi hâlinde 182
ilâ 193 üncü maddeler k yas yoluyla uygulanabilir.
(3) Bir ticaret irketinin bir ticari
i letmeye dönü türülebilmesi için,
söz konusu ticaret irketinin paylar n n tümü, ticari i letmeyi i letecek ki i veya ki iler taraf ndan
devral nmal ve ticari i letme bu
ki i veya ki iler ad na ticaret siciline tescil ve ilan edilmelidir. Bu
hâlde, ticari i letmeye dönü türülen ticaret irketi, bir kollektif veya
komandit irket ise mezkűr ticaret
irketinin borçlar ndan, ticari i letmeyi i letecek ki i ve ki iler ile
ticaret irketinin eski ortaklar da
264 üncü maddedeki zamana m
süresince s fatlar na göre müteselsilen sorumlu olurlar.
Dönü türmeye bu Kanunun 264
ilâ 266 nc maddeleri de uygulan r.
(4) 182 nci maddenin üçüncü f kras hükmü sakl d r.”
194/3’ÜN HÜKMÜNE
GÖRE
6102 say l Yeni TTK’nun 194/3
md hükmüne göre; Bir ticaret irketinin bir ticari i letmeye dönü türülebilmesi için, söz konusu ticaret
irketinin paylar n n tümü, ticari
i letmeyi i letecek ki i veya ki iler
taraf ndan devral nmal ve ticari
i letme bu ki i veya ki iler ad na
ticaret siciline tescil ve ilan edilmelidir. Bu hâlde, ticari i letmeye dönü türülen ticaret irketi, bir kollektif
veya komandit irket ise mezkűr
ticaret irketinin borçlar ndan, ticari
i letmeyi i letecek ki i ve ki iler ile
ticaret irketinin eski ortaklar da
264 üncü maddedeki zamana m
süresince s fatlar na göre müteselsilen sorumlu olurlar. Dönü türmeye
bu Kanunun 264 ilâ 266. maddeleri
de uygulanmaktad r. Bu durumda,
bir ticaret irketinin örne in bir
limited irketin eski TTK hükümle-
rine göre kuruldu unu varsayal m. Bu irket, bugünkü ko ullarda ah s i letmesine dönmek
istemesi halinde a a daki ekilde i lemlerini yürütmesi gerekecektir.
1) Mevcut limited irketin
karar defterine bu do rultuda
( ah s i letmesine dönü ile ilgili) karar al nmas
2) Bu irade beyan n n ticaret
siciline tescil ve ilan
3) Limited irketten ah s
i letmesine dönü ile ilgili kesin
hesap ç kar lmas (kapan
bilançosu, gelir tablosu ve ara
mizan, borç yüklenim taahhütnamesi)
irketin önceki ortaklar 4)
n n yeni ah s i letmesinde
bulunmalar
5)
irketin eski ortaklar n n
aynen yeni ah s i letmesinde
devam etmeleri ve bu durumun
ticaret siciline tescili
6) Ticari i letmeye dönü türülecek olan irket irketi bir
kolektif veya komandit irket
ise söz konusu ticaret irketinin
borçlar ndan ticari i letmeyi
i letecek ki i ve ki iler ile ticaret irketinin eski ortaklar da
yeni TTK md.264 hükümlerine
göre zamana m süresince s fatlar na göre müteselsilen sorumlu
olacaklard r.
7) Di er yandan, yine bir sermaye irketi türü olan sermayesi
paylara bölünmü komandit irketlerde eski TTK’da oldu u
gibi en az 5 ki i taraf ndan
kurulabilecektir.
8) Dönü türme s ras nda yeni
TTK md.264 zamana m ve
266. md hükümlerinin dikkate
al nmas gerekir.
Sonuç olarak, yeni TTK’da anonim
veya limited irketten ah s i letmesine
dönü ile ilgili yeterli aç klama
bulunmamaktad r. Ancak, ya anan
ekonomik konjonktür gere i pek
çok limited irket otomatik olarak
kolay biçimde tasfiye edilece i
anla lmaktad r. Say lar yakla k
247.558 civar nda olan irket otomatik tasfiye edilecektir.
Türkiye’de faal 65.409, gayrifaal
332.782 olmak üzere toplam 98.191
anonim irket ve 568.567 faal,
175.434 gayrfaal olmak üzere toplam 744.1 limited irket bulunmaktad r. Sonuç olarak, gayrifaal irketlerin ticaret sicili taraf ndan belirli
ko ullarda otomatik masrafs z tasfiye edilece i hüküm alt na al nm t r. (Bkz. 30 Haziran 2012 gün ve
28339 RG’de yay nlanan 6335 say l yasa md.38 ve ayr ca 6102 say l
yasaya eklenen geçici md.7) .
Böylece, önceden çe itli nedenlerle
vergiden kaç nmaya yönelik kurulan limited irketler bugünkü haliyle
gayrifaal ise bunlar n tasfiyesi ticaret sicili taraf ndan resen yap lacakt r. Bu irketlerin birço u bugün itibariyle vergi daireleri taraf ndan
gayrifaal olmas nedeniyle resen
sicil kay tlar silinmi tir. Öte yandan, aktif halde olan anonim veya
limited irketlerden ah s i letmelerine dönü aruzunda olan ve küçülmeyi planlayan birçok sermaye irketi ortaklar ; ah s i letmelerine
dönü ile ilgili gerekli çal malar
yap larak yeni TTK’nun 194. maddesine göre ah s i letmesine dönü
olanaklar ara t r lmal d r.
Dar-ül Cihad;
BELGRAD
“
Ecdadın Belgrad aşkı henüz İstanbul
feth edilmeden başlamış. İlk girişim 1440
yılında Fatih Sultan Mehmet’in babası II.
Murat döneminde gerçekleşmiş ancak
başarılı olunamamış. Babası Sultan
II.Murat’ın izinden giden Fatih Sultan
Mehmet (1456) ve onun oğlu II.
Bayezıd’ta (1492) her ne kadar şanslarını
deneseler de hedefe ulaşamamışlar ve
araya doğu seferlerine ağırlık veren
Yavuz Sultan Selim dönemi girmiş
“
6102 SAYILI TTK’YA
GÖRE LMTED
RKETTEN AHIS
LETMESNE DÖNÜ
Şükrü GÖKKAYA
B
abası Yavuz Sultan
Selim’in vefatının ardından, 1520 Eylül’ünde tahta
çıkan Kanuni Sultan Süleyman
çok sevdiği komutanlarından
birini Macaristan Kralı II. Lajos’a
elçi olarak göndermiş. Ancak
elçi şehit edilerek başı bir sandık
içerisinde Sultan Süleyman’a
gönderilmiş. Bu arada, Macar
kuvvetlerinin Knin’i de ele
geçirmesi üzerine Sultan
Süleyman, Belgrad üzerine sefer
düzenlemeye karar vermiş. 18
Mayıs 1521 tarihinde ordusuyla
birlikte Belgrad üzerine sefere
çıkan Kanuni Sultan Süleyman,
Temmuz ayında şehri hem karadan, hem de Tuna yoluyla getirdiği donanma ile kuşatma altına
almış. 8 Ağustos 1521 tarihinde
dış kaleye giren Osmanlı güçleri,
29 Ağustos 1521 tarihinde iç
kaledekilerin teslim olmasıyla
şehir Osmanlı egemenliğine girmiş. Sadrazam Pîrî Mehmed
Paşa’nın komutasındaki ordu,
Osmanlı kuvvetleri ayrıca
Böğürdelen, Zemun ve
Salankamen şehirlerini devlet
topraklarına katmış. Yaklaşık bir
ay şehirde kalan Muhteşem
Süleyman daha sonra İstanbul’a
geri dönmüş. Osmanlı
Avrupa’sında İstanbul ile birlikte 100 bin nüfusunu aşan iki
şehirden biri olan Belgrad
1688’deki Belgrad Kuşatması’na
kadar Osmanlı egemenliğinde
kalmış. O tarihten itibaren şehirde, gerek demografik gerekse
mimari açıdan büyük değişiklikler yaşanmış. Fetih sırasında
şehirde yaşayan Ortodoks halk,
bugün İstanbul’da “Belgrad
Ormanları” olarak tanımlanan
bölgeye yerleştirilmiş.
OSMANLI MİRASI
YOK EDİLMİŞ
Günümüzde Türk-İslam mimarisi adına şehirde kalanlar ise
aslında ecdadın feth ettiği yerlerdeki eski kültürlere ve inançlara ne kadar saygılı ve hoşgörülü olduğunun en güzel gösterge-
si. Çünkü, fethin öncesinde
inşaa edilen binlerce yıllık bir
çok eser günümüze kadar gelmeyi başarırken, Osmanlı döneminde şehirde inşa edilen; 250
cami, 9 medrese, 10 mektep, 17
tekke, 3 imaret, 14 han, 11
hamam, 3 saat kulesi, 38 sebil ve
10 türbeden günümüze kadar
gelmeyi başarabilen yalnızca, 1
camii, 2 türbe, 1 çeşme ve 1
konak.
BELGRAD KALESİ
Günümüzde şehirdeki en önemli eser hiç şüphesiz Belgrad
Kalesi. M.S. 85 yılında Romalılar
Belgrad’da ilk taştan kaleyi inşa
etmişler. Kalenin Romalılardan
kalan kalıntıları bu günde halen
mevcut. Osmanlı döneminde
tamir edilen ve güçlendirilen
kalenin günümüzde de kullanılan dört kapısı var. Bu kapılardan birinin adı ise İstanbul
Kapısı. Bu güne kadar gelmeyi
başarabilen ve bir elin parmaklarını geçmeyen Osmanlı eserlerinden Bayraklı Camii dışındakiler de Belgrad Kalesi üzerinde.
Bunlardan biri Damat Ali Paşa
ya da bir diğer adı ile Şehit Ali
Paşa Türbesi. Mora Fatihi Şehit
Ali Paşa Padişah III. Ahmet’in
damadı. Yaklaşık dört yıl sadrazamlık yapmış bir Osmanlı devlet adamı ve komutan. 5
Ağustos 1716’da Avusturya
Ordusu’na karşı bugün
Sırbistan’ın Novi Sad şehri
yakınlarında yapılan
Petrovaradin Muharebesi’nde
şehit düşmüş ve Belgrad Kalesi
üzerine defnedilmiş. Kale üzerindeki bir diğer Osmanlı eseri
ise Sokullu Mehmet Paşa
Çeşmesi. Sırplar bizim Sokullu
Paşaya “Sokoloviç Paşa” diyorlar. Sokullu Mehmet Paşa bu
gün Bosna-Hersek içerisinde
kalan Vişegrad’ta Hıristiyan bir
ailenin çocuğu olarak doğmuş
ve daha sonra çocuk yaşta
Edirne Sarayına alınarak Türkİslam kültürü ile yetiştirilmiş.
Kaptan-ı Deryalığa kadar yükselmiş, 1. Süleyman, yani
Kanuni, II. Selim ve III. Murad
dönemlerinde tam 14 yıl 3 ay
vezir-i azamlık yapmış. Boyu iki
metrenin üzerinde olan Sokullu
600 yılllık Osmanlı tarihinin en
uzun sadrazamı. Belgrad Kalesi
üzerinde Türk-Osmanlı mimarisi ile inşa edilmiş muhteşem
Osmanlı konağının adı ise Paşa
Konağı. Tüm heybeti ile asırlardır şehri seyrden konağa “Paşa
Konağı” denilmesinin nedeni ise
şehri yöneten birçok Osmanlı
paşasının bu konakta yaşaması.
TEK CAMİ KALMIŞ
Bir zamanlar 250 camide ibadet
edilen Belgrad’ta bu gün ne
yazık ki yalnızca bir cami var.
Şehrin Pasarofça Antlaşması ile
Avusturya’ya bırakılmasından
sonra Bayraklı Camii 22 yıl kilise
olarak kullanılmış. Belgrad’ın
Osmanlılar tarafından geri alınmasından sonra tamir edilerek
yeniden ibadete açılan cami,
daha sonraki Osmanlı-Avusturya
savaşlarında da büyük zarar görmüş. 1867’de Belgrad’ın
Osmanlıların elinden çıkmasından sonra Sırp Hükümeti tarafından resmi olarak Müslüman
cemaate tahsis edilen cami 189394 tarihinde II. Abdülhamit tarafından tamir ettirilmiş. Bayraklı
Camii, Kosova’da yaşanan savaşın ardından 18 Mart 2004’te
Sırplar tarafından yakılmış fakat
yeniden restore edilerek ibadete
açılmış.
www.diyariturk.com
sitesinden alınmıtır...
SAYFA 10
Balkan Haberleri 10
28 Mart 2016
Pazartesi
TERÖRÜ
B'T'RMEK
[email protected]
Süheyl ÇOBANOLU
ralar nda terör örgütü PKK’n n da oldu u
Türkiye’de faaliyet gösteren yasad 10
örgüt birle erek, “Halklarn Birle.ik
Devrim Hareketi’ni” kurduklar n duyurdular.
Marksist Leninist Komünist Parti (MLKP),
Türkiye Komünist Partisi/Marksist Leninist
Hareketi (TKP/ML), Devrimci Komünist Partisi
(DKP), Maoist Komünist Partisi (MKP), Türkiye
Komünist Emek Partisi-Leninist (TKEP-L),
Türkiye htilalci Komünistler Birli i (TKB)
Türkiye Halk Kurtulu Partisi Cephesi/ Marksist
Leninist Silahl Propaganda Birli i (THKPC/MLSPB), Devrimci Karargâh Örgütü (DKÖ)
temsilcileri bundan sonra bir arada hareket edeceklermi . Maalesef bir ve bütün olan Türk milletini
etnisite seviyesine indirerek etnik kamplara ay rma
çabalar yla yüz bulan bölücü hainler, Türk
Devleti’ne kar alenen sava ilan ettiler.
Türk’ün varl na kasteden d güçlerin 101 y l
önce Çanakkale’deki sald r lar n büyük fedakarl kla durduran Türk Milleti, Büyük Önder M.
Kemal ATATÜRK’ün “Birlik ve beraberlik,
kaderi ilahiden ba.ka her güçlüü yener”
sözünden ald feyz ile, bugün de hain planlar
bo a ç karacakt r.
A
DEVASA BÖLÜCÜLÜK
Bizi Ortado u’nun cehennemine sürüklemek isteyen, amaç ve tabanlar farkl er güçler kendi aralar nda birle ebiliyorlarsa, biz niye kendi birlikteliimizi sa layamayal m! Süratle dü manlar azalt p, dostlar ço altmakla i e ba layabiliriz. Türk
milletini etniste seviyesine indirgeme çabalar , e it
etnisiteler olu turma gayretleri devasa bir bölücülü ü do urdu. Oysa bu co rafyan n as l sahibi ve
egemen tek gücü Türk Milleti’dir. Türk Milleti’nin
varl na kar bombal sald r larla yeni bir boyut
kazanan ve ehirlerde h zla artan teröre kar yap lacak en öncelikli husus, siyasi, sosyal, kültürel,
etnik, dini, mezhebi yöresel tüm farkl l klar m z
kucaklayarak, ortak bir payda olu turmak ve yeniden millet olabilmektir. stiklal Harbi’nden sonra
içimizdeki Rum, Ermeni, Yahudi gibi H ristiyan
ve Musevi az nl klar dahi bir potada kayna t ran
ülkemiz, kifayetsiz yetkililer taraf ndan sürekli
farkl l klar m z ka narak birbirimizden ku ku
duyar hale getirildi. Eskiden filmlere konu olan
zengin-fakir konusu varken imdi Türk-Kürt’le
ba lad k, alevi-sünni, dinci-laik/Atatürkçü, mütedeyyin-yobaz, ateist-tarikatç , Osmanl c Cumhuriyetçi, Fethullahç -hükümetçi, türbanl ba aç k, mam hatipli-kolejli, partili-partisiz, bizden-bizden de il, oral -bural (köyü, kasabas ,
ehri ba lam nda), vs.vs. birçok gruplara ayr ld k.
Gün geçtikçe birbirimize sevgi ve sayg m z azald
ve kampla t k. Bunu feci sonuçlar n ErmenistanAzerbaycan sava s ras nda baz Azerbaycan
askerlerinin Ermenilere kar sava mak istemeyip,
“Bana ne Elçibey’in köpekleri sava.sn” dediinde görmü ve çok üzülmü tüm. Bizi de bu noktaya sürüklemek istiyorlar ama ba aramayacaklar
in allah. 1920’lerde Osmanl topraklar i gal edilmi ve devlet y k lm ken Gazi Mustafa Kemal
Pa a önderli inde milli birlik ve beraberli imizi
tesis edebilen halk m z bugün de bunu ba arabilir.
Yabanc istihbarat örgütlerinin art niyetli plan ve
programlar na engel olmak, devletin temel görevidir. Türkiye’yi bölmeye, uniter yap s n de i tirmeye, kukla bir Kürdistan kurmaya yönelik politikalara ve din-mezhep-Allah ad na Müslümanlar
katleden Ortaça dan kalma, yobaz-VahhabiEmevi zihniyete kar Atatürk Cumhuriyeti’nin
kurulu felsefesine ba l kalmak en ba ta gelen
çaredir. 13 Mart 2004’de sekiz milyon spanyol
teröre kar tek yürek olarak soka a ç km ve
lanetlemi ti. Biz niye yapam yoruz, siyasi kayg lar m z bu kadar m önemli ve öncelikli. En az ndan
Meclis’te grubu bulunan üç parti birle ip ortak bir
ça r yla biri stanbul’da di eri Ankara’da 3-5 milyon insan n kat laca dev birer protesto eylemi
yap p terörü lanetleyemez mi???
TKA’dan Karadal
BONAKLARA
Meyvecilik Projesi
Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) tarafından 2014 yılında başlatılan Karadağ’ın Sancak Bölgesinde
Meyveciliğin Geliştirilmesi Projesi kapsamında Petnitsa şehrindeki
köylerde yaşayan 50 yetiştiriciye 6500 meyve fidanı dağıtıldı
PETN
TSA
BALKAN GÜNLÜÜ
T
ürk İşbirliği ve Koordinasyon
Ajansı Başkanlığı (TİKA) tarafından 2014 yılında başlatılan
Karadağ’ın Sancak Bölgesinde
Meyveciliğin Geliştirilmesi Projesi kapsamında Petnitsa şehrindeki köylerde
yaşayan 50 yetiştiriciye 6500 meyve
fidanı dağıtıldı. www.diyariturk.com
sitesine göre; TİKA Karadağ Program
Koordinatörü Mustafa Yazıcı, 2014
yılında pilot proje olarak başlatılan
meyveciliğin geliştirilmesi projesi kapsamında, ilk olarak Biyelo Polye’ye
bağlı Bistritsa bölgesinde 5000 meyve
fidanı, zirai ilaçlama malzemeleri ve
fidan gelişimi ürünleri dağıtıldığını
belirterek, dağıtılan fidanların bölge
halkı tarafından memnuniyetle karşılandığını ve yüzde 95 oranında verim
alındığını kaydetti. Söz konusu projenin devamı çerçevesinde bu yıl da
Petnitsa’ya bağlı köylerde yaşayan 50
çiftçiye fidan dağıtımı öncesi meyve
yetiştiriciliği eğitimi verildiğini söyleyen Yazıcı, temel hedeflerinin bölgede
meyveciliğin yaygınlaştırılması ve çiftçilerin gelir düzeylerinin yükseltilmesi
olduğunu ifade etti. Özellikle Sancak
bölgesinde tarım desteklerinin bölgenin
gelişimi için büyük öneme sahip oldu-
ğunu sözlerine ekleyen Yazıcı,
Karadağ’da sürdürülebilir tarım projelerine desteklerinin devam edeceğini
belirtti. Sancak bölgesi, Karadağ’da dış
göçün en yoğun yaşandığı bölgeler
sıralamasında ilk sırada yer alıyor. Söz
konusu tarım projeleriyle bölgedeki dış
göçün önlenmesi hedefleniyor.
KARADA NATO’YU
STEMEDN HAYKIRDI
PODGOR
TSA
BALKAN GÜNLÜÜ
K
osova'daki savaşın devam
ettiği 1999 yılında, ülkedeki
Müslüman halklara yönelik
baskı ve katliamların artması üzerine NATO'nun Yugoslavya'yı
bombalamasının 17. yıl dönümünde, Karadağ'ın başkenti
Podgoritsa'da NATO karşıtı protesto düzenlendi. Muhalefetteki
Yeni Sırp Demokrasi Partisi
(NOVA) Genel Başkanı Andrija
Mandic, burada yaptığı konuşmada, kendilerine katılmak isteyen
herkesi alana davet ederken,
mücadelelerinde kazanan tarafın
kendileri olacağını söyledi.
www.haberler.com’a göre; İşçi
Partisi Genel Başkanı Janko
Vucinic de halkın bağımsız bir
Karadağ istediğini ifade ederek,
"Ülkemizde uygulanmaya çalışılan
her türlü rejim ve işgale karşı
mücadele etmeye hazırız" dedi.
Pljevlja Hareketi Genel Başkanı
Novica Stanic ise Balkanlar'da hiçbir şeyin tesadüfen meydana gelmediğini vurgulayarak, "Sırp lider
Radovan Karadzic'e bugün verilen
40 yıllık hapis cezası da tesadüf
değildi. O, Bosna Sırp
Cumhuriyeti'nin kurucusu ve
NATO'ya karşı çıkan ilk kişiydi"
ifadesini kullandı.
Protestoda ayrıca, NATO bombardımanında hayatını kaybedenler
için dua edildi.
Türk ve Bo.nak gençler
.ehitler için bulu.tu
ÜSKÜP - BALKAN GÜNLÜÜ
anakkale Şehitleri büyük zaferin 101. yılında Türk
Demokratik Partisi Gençlik
Kolları tarafından düzenlenen törenle
Makedonya’da da anıldı. TDP’li
gençlerin bu anlamlı organizasyonda
yurt dışından da konukları vardı.
Türk Demokratik Partisi Gençlik
Kolları Çanakkale Şehitlerini Anma
Programında, Bosnalı
Müslümanların Bilge Kralı Aliya
İzzetbogoviç tarafından kurulan
Demokratik Hareket Partisi (SDA)
Sancak Gençlik Kolları’nı ağırladı.
www.diyariturk.com’dan alınan
habere göre; Çanakkale Şehitlerini
'R'NL''N
KURGUSU
[email protected]
Ahmet GÖKSAN
“Bay Mihalidis, ‘geçmii unutal,m’ ça!r,n,zla siz, Türk halk,na, geçmite silah zoru
ile sizi ortakl,k Hükümetinden ihraç etti!imizi ve meru ortakl,k Hükümetinin yerine
sadece Rum kanad,n, yerinde b,rakarak
dünyay, 16 y,ld,r aldatt,!,m,z, ve aldatmaya devam etmekte oldu!umuzu da unutunuz’ dedi!inizin fark,nda de!ilsiniz.” 1979
Dr. Faz,l KÜÇÜK
kar ortakl na dayal olarak kurulmu bulunan AB’nin çat s iyice
çat rdamaya ba lad . ngiltere’nin
elde etti i kazan mlara kar n u ana dek
yerlerinden oynayan ta lar n yerine oturmad görülüyor. Birlik içinde imparatorluk
gelene inden gelen Almanya ve
ngiltere’nin mücadelesine dönü en kazan m çabalar n n birli i bitirme noktas na
do ru h zla ta nmakta oldu unu kaydetmek istiyoruz. Yunanistan’ n birlikten ayr l r m tehdidi ile ba layan süreç ngiltere’nin
birlikten ayr lma noktas na do ru h zla
evriliyor. Aralar ndaki fark Yunanistan
ekonomisinin teklemesi buna kar n ngiliz
ekonomisinin düzgün oldu u gerçe idir. 23
Haziran’a do ru geri say m devam ederken
G 20 ülkelerinin Maliye Bakanlar ndan
ngiltere’ye uyar geldi. Ad geçen grubun
yaln zca 5 adedinin AB üyesi oldu unu da
an msatmak istiyoruz. Ad geçen grup, uyar s n n hafife al nmamas n istiyor.
ngiltere’nin birlikten ayr lmas durumunda
ekonomik dengelerin bozulaca ve adeta
deprem ya anabilece ine vurgu yap l yor.
AB yap s içinde mparatorluk dü lerinin
temelinin biraz eskilere dayand n belirtmek istiyoruz. 1999 Helsinki toplant lar
s ras nda al nan geni leme pazarl klar bu
çat man n son örne i olmad gibi sonuncusu da olmayacakt r. Çetin pazarl klar
sonras nda Batl k ülkeleri Almanya’n n
bask s ile Malta ile K br s’ nda
ngiltere’nin bask s sonucu üyeli e kabul
edildikleri biliniyor. ngiltere’nin ayr lmas
sonras nda bu ülkelerin konumlar da tart mal hale gelebilir. K br s’ta bulunan
ngiliz üsleri AB müktesebat d nda tutulmu tu. Bu uygulaman n adan n taksimi
demek oldu u gerçe i o dönemde bilinçli
olarak tart t r lmam t .
Ç
ABD SEÇMLER
ehitler dualarla anıldı
Ç
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
Anma Programı, SDA Sancak
Gençlik Kolları’nın Üsküp’e ulaşmasıyla başladı. Burada TDP Gençlik
Kolları tarafından karşılanan Boşnak
gençler Üsküp turunun ardından,
TDP Genel Merkezi’nde Genel
Başkan ve Makedonya Milletvekili
Dr. Kenan Hasip tarafından kabul
edildi. Türk ve Boşnak gençler daha
sonra programın düzenlendiği
Köprülü’ye geçti. Çanakkale
Şehitlerini Anma Programına, Türk
Demokratik Partisi Genel Başkanı Dr.
Kenan Hasip, Devlet Bakanı Furkan
Çako, Türk Demokratik Partisi Genel
Sekreteri Enver Hüseyin, Başkan
Yardımcısı Gönül Bayraktar, üst
düzey protokol üyeleri başta olmak
üzere çok sayıda davetli katıldı.
H.MERKEZ
BALKAN GÜNLÜÜ
A
dalet ve Kalkınma
Partisi Narlıdere İlçe
Başkanlığı’nca düzenlenen ‘Şehitlerimizi Anma Özel
Programı’ Narlıdere Huzurevi
Efes Balo Salonu’nda, Şehit
Ailelerinin de katılımı ile gerçekleşti. Programa 24. Dönem
İzmir Milletvekili ve AK Parti
Genel Merkez Sivil Toplum ve
Halkla İlişkiler Başkan
Yardımcısı Rifat Sait, AK Parti
İzmir İl Başkan Yardımcısı
Nazmi Yılmaz, AK Parti
Narlıdere İlçe Başkanı Aslan
Bilgili, şehit yakınları, Huzurevi
sakinleri ve AK Parti teşkilat
mensupları katıldılar. AK Parti
Genel Merkez Sivil Toplum ve
Halkla İlişkiler Başkan
Yardımcısı Rifat Sait,
Çanakkale'de 250 bin şehit verdik. Maalesef bugünlerde de
şehit haberleri alıyoruz. Tüm
şehitlerimize Allah'tan rahmet
diliyorum. Onlar bu vatan için
canlarını veriyorlarsa bilesiniz
ki boşuna değildir. Bu güzel ve
mübarek ülke teröre alışmayacak. Sabredin. Terörün sonuna
geldik. Bu vatanın birliği ve
dirliği için canlarını verenlerin
davaları elbet hayırla ve zaferle
neticelenecektir. Korkmuyoruz,
korkuyu ve hatta ölümü korkutuyoruz. 101 yıl önce
Çanakkale'den nasıl geçilmediyse iman ve birlik oldukça
kimse bu vatana zarar veremeyecektir, dedi. Gecede
Çanakkale konulu bir tiyatro
oyunu sahnelendi. İlahiler
okundu. Programın sonunda
tüm katılımcılar hep birlikte
şehitler için dua ettiler, Fatiha
okudular. Finalde şehit babasına bayrak hediye edilirken
duygulu anlar yaşandı.
Amerika’da Kas m ay nda yap lacak olan
Ba kanl k seçimleri öncesinde
Cumhuriyetçi Parti ad na Bay Trump’un
seçime kat laca na kesin gözü ile bak l yor. Seçimi kazanmas durumunda dünya
dengelerinin yerinden oynayaca ku kusu
a rl k kazan yor. Ad geçen ki inin belirlenen devlet politikalar n n d na ç kmayacadü üncesi teselli kayna oluyor.
Yap lacak olas bir ç lg nl k kan deryas
içinde olan dünyan n beter günleri ya ayaca n kaydetmek istiyoruz. Bu ku kular
nedeniyle parti içinde propaganda çal malar n n yap l p yap lmamas konusunda bile
ikircikli bir yakla m içinde bulunuyorlar.
srail’in bölgede kendisini güvencede hissetmedi i biliniyor. Bu nedenle de s kl kla
Filistinlilerle çat yor. Her sava sonras nda ölüler ordusu ile birlikte yas tutanlar
ordusu kuruluyor. Bundan yararlanan f rsatç lar ordusu da kendili inden olu ur.
Bunlar f rsata çevirmekte usta oldu u bilinen Bibi lakapl Neden Yahu, ihale açmadan devletin olanaklar n yanda lar na
da tt belirtiliyor. Bir önceki Ba bakan
Ehud Olmert’in de benzer i lemleri yapt
için yarg lan p mahkűm oldu unu belirtmek gerekiyor. Bu yöndeki suçlar n bast rmak veya dikkatleri ba ka noktaya çekmek
için Filistinlilere sald rmay bu nedenle
al kanl k haline getirdiler. Bibi efendi bu
pislikleri Neden yapt n Yahu?… Mendil
büyüklü ündeki ülkenin önde gideni Bay
Nikos Anastasiyadis, genel içinde bo durmadan konu uyor. Associated Press’e yapt ilginç aç klamas nda, “adada yeniden
birle menin faturas n n yüksek olaca n ”
söylüyordu. O zaman sormak gerekiyor.
Mademki birle menin faturas n n yüksek
olaca biliniyorsa birle mek için neden bu
kadar srar ediyor? Bay Nikos efendiye
smet Pa a’n n bir sözü ile yan t vermek
gerekti ini dü ünüyoruz. “Devlet adam
de di in ki i sözüne güvenilir adam olmal d r”…
Bununla yetinmeyen Bay Nikos
Anastasiyadis, “Türkçe AB dili olsun”
diyerek ortal klara yeniden ç k verdi. u
anda temsil etti i K br s Cumhuriyeti’nin
Anayasas n n 3. maddesine göre Türkçe,
ad geçen Cumhuriyetin resmi dilidir. Bu
önerisini yaparken hem Türkiye’ye hem de
K br s Türklerine irinlik yapmaya çal t n özellikle belirtmek istiyoruz. Benzer
öneri 2002 y l nda yap lm ve 24 olan
resmi dil say s 25 ç kaca ve maliyeti
yüksek olaca gerekçesi ile kabul edilmemi ti. Bu gerçek kar s nda yap lm olan
bu öneriyi Türkiye ve K br s Türklerini
ikna edebilmek için kurgulanan bir oyun
olarak okumak gerekiyor mu ne?
SAYFA 11
28 Mart 2016
Pazartesi
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
11
n
ı
i
SAYFA 12
600 YILLIK TARHN AZZ HATIRASINA
SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
SAHA’YA BAKTIK
ÖNDER ÖZEN;
BAARI GÖREMEDK…!
[email protected]
Suzan ERNOYAN
öztepe’nin,“Bir minibüs taraftar” galas)na gidemedim. Kat)lamad))m için üzüldüm. Büyük
beeni toplayan belgesel, hem de bana bir durak
mesafe de olan Ahmed Saygun Sanat Merkezi’nde
olmas)na ramen. Ancak, beni daha da üzen, genç bir
meslekta )m)za yap)lan hareket oldu. Gala’da Göztepe
teknik direktörü Önder Özen’in, gazetecilere tehditleri
ve Gala’y) sabote etmesi günlerdir konu uluyor. Ba kan
Mehmet Sepil’den, tak)m)n durumu ve hedefleri konusunda görü almak isterken, araya giren Özen, ba kan)n
yan)ndan uzakla t)rd)) genç meslekta )m)z) dakikalarca
tehdit ederek, “Sen gel buraya” diyerek nezaketten uzak
bir tav)rla yan)na ça)rmas). “Sen maç) seyretmiyorsun.
Yerinde olsam sahaya da bakar)m, biraz sahaya bak,
sadece sosyal medya ve tribüne bakma” diyerek tepki
göstermesi son derece terbiyesizlik. Biz de sahaya defalarca bakt)k, ama ba ar) göremedik Özen…
Daha sonra da tehdit yad)rmaya devam etmi . Aziz
Y)ld)r)m için,”benimle sülalesiyle bile medya üzerinden
ba edemedi ve t)rst) kaçt).”
Sonrada Fikret Orman hakk)nda inan)lmaz sözler,
”Fikret Orman, benle kavga edemedi, benimle kavga
etme, paramparça olursun” dedim gibi ülkemizin iki
güzide kulüp ba kanlar) hakk)nda seviyesiz sözler…
Bir teknik adama yak) t)ramad)m bu sözleri. Meerse
bizim Göztepe’mizin teknik direktörü bildiimiz ki i,
ali k)ran ba kesen “Medya mafyas)”ym)s…
Medya üzerinden kavga etmek bir tarafa, bunun antrenman) bile yap)lmazm) . Çok korktum valla Özen, elim,
aya)m titriyor bunlar) duyduumdan beri.
Öfke ve k)zg)nl)ktan tabi. Kimseye i ini öretemezsin
Özen. Mesleimiz böyle hadsiz ki ilerin eline ve diline
dü mü diyorum ne yaz)k ki… Biraz yava ol Özen,
molla desinler. Bak “hocam” bile demiyorum.
“Gazetecilik kutsal bir meslektir.” ki futbol yorumculuu yapt)n diye medya mensubu olamazs)n…
Genç meslekta lar)m, iyi niyetiyle fazlas)yla sayg)l)
davranm) olabilir. Ama bizim tepemize asla ç)kamazs)n bunu bil. Haa bir de bilmen gereken önemli nokta
var. Buras) zmir, kimse kimsenin naz)n), niyaz)n) fazla
çekmez. Sen zmir’in en anl), öhretli bir tak)m)n)
çal) t)r)yorsun hasbelkader… Kimler buldu, kimler
getirdi, nas)l geldin, “Futbol dünyas)na gökten zembille
dü tüün için” ba ar)lar)n! bilinmiyor… Bu kulüpten
kimler geldi, kimler geçti. Ama hiç biri senin kadar
hadsiz olmad)) için, seni sevmedik Özen. zmir bir vitrin ve bu vitrin de “konu mankeni” olarak senin çok
fazla ömrün olmayacak nas)l olsa. “zmir mar )yla”
gidi ini hep birlikte büyük bir keyif ve mutlulukla seyredeceimizden emin olabilirsin…
G
28 Mart 2016 Pazartesi
www.balkangunlugu.com
BURSALI YASN
Çin’de destan yazd
BURSA - BALKAN GÜNLÜÜ
B
ursa Büyükşehir Belediyespor
Kulübü sporcusu Yasin Yımaz,
Dünya Boks Birliği’nin düzen-
lediği ülkeler arası yarı profesyonel
grup maçında milli formayla çıktığı
karşılaşmada rakibine puan vermeden maçı kazanarak milli takıma
puan kazandırdı. Dünya Boks Birliği
(AIBA) tarafından
düzenlenen Dünya
Boks Serisi (WSB)
maçlarında milli boksörlerin oluşturduğu
ve aralarında Bursa
Büyükşehir
Belediyespor
Kulübü’nden Yasin
Yılmaz’ın da bulunduğu ‘Türkiye Fatihleri
1453’ takımı, Çin’in
başkenti Pekin’de Çin
milli takımının boksörlerinin China
Dragons takımı ile
karşılaştı. Toplamda 5
raunt üzerinden oynanan karşılaşmada 60
kg’da Yasin Yılmaz,
Çinli rakibi karşısında
tüm rauntlarda tam puan alarak karşılaşmayı kazandı. Yılmaz, böylelikle milli forma adına yarışan Türkiye
Fatihleri 1453 takımına puan kazandırma başarısı gösterdi.
Gelecein
ampiyonları
nefes kest
STANBUL - BALKAN GÜNLÜÜ
E
senler Belediyesi Sosyal Yardım İşleri
Müdürlüğü bünyesinde faaliyet gösteren
Esenler Spor Kompleksi ve Yüzme
Havuzu, basketbol ve güreş branşlarında gençlerin nefes kesen mücadelelerine sahne oldu.
Güreş branşında yıldızlar ve gençler kategorisinde toplam 100 sporcu mindere çıktı. Ata
sporu olarak günümüzde önemli bir yere sahip
olan güreş müsabakalarına ailelerin ilgisi de
hayli yüksekti. Turnuvada dereceye giren sporcular, madalyalarını Tesis Müdürü Barış
Karahan'ın elinden aldı. Genç sporcuların
madalya sevincine aileleri de ortak oldu. "Spor
İle Hayata İlk Adım" projesi kapsamında
düzenlenen 4'lü basketbol turnuvasında da
nefesler tutuldu. İlk maçta Atışalanı Anadolu
Lisesi, Özel Sınav Lisesi'ni zorlu bir mücadelenin ardından yenmeyi başardı. Atışalanı
Anadolu Lisesi Basketbol Takımı, diğer karşılaşmayı da kazanarak kupanın sahibi oldu.