Gazete Ege
Transkript
Gazete Ege
SAYFA 01 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI ISSN-2146-085X İz. PİM. PP 104 600 YILLIK TARHN AZZ HATIRASINA web sitemizi ziyaret etmeyi unutmayın... www.balkangunlugu.com 28 MART 2016 PAZARTES - Y›l: 8 Say›: 364 KATL KARADZÇ, 40 YIL HAPSE MAHKÛM EDLD Kurban yakınları, mahkemenin Karadzic hakkındaki kararından cezanın yetersiz olması sebebiyle memnun olmadıklarını dile getirdi H ollanda'nın Lahey kentindeki Eski Yugoslavya Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (ICTY), Bosnalı Sırpların eski lideri Radovan Karadzic'i 40 yıl hapse mahkûm etmesi kurban yakınlarını memnun etmedi. Lahey'deki mahkeme, aralarında soykırımın da bulundu+u 11 ayrı suçtan yargılanan "Bosna Kasabı" lakaplı Karadzic'i soykırım, insanlı+a kar/ı suç i/lemek ve sava/ kurallarını ihlal etmekten suçlu bularak 40 yıl hapse mahkum etti. Bosna sava/ında iki o+lunu ve e/ini kaybeden Habiba Masic, Lahey'den çıkan kararın "siyasi çıkarlar" do+rultusunda verildi+ini ifade ederek, kurbanların saldırganlarla e/it tutuldu+unu savundu. Bu arada, karardan memnun olmayan Bosnalı Sırplar ise Banya Luka /ehrinde eylem yaptı. 3’te DAITILMAKTADIR ISRARLA ,STEY,N,Z! Karada'da NATO kar3ıtı protesto KOSOVA'daki savaşın devam ettiği 1999 yılında, ülkedeki Müslüman halklara yönelik baskı ve katliamların artması üzerine NATO'nun Yugoslavya'yı bombalamasının 17. yıl dönümünde, Karadağ'ın başkenti Podgoritsa'da NATO karşıtı protesto düzenlendi. Muhalefet partilerinin desteklediği protestoya katılan yaklaşık 2 bin kişi, Cumhuriyet Meydanı'ndaki protestoda Karadağ'ın NATO üyeliğine karşı slogan attı. Sırbistan ve Rusya bayraklarının yanı sıra Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in fotoğraflarını taşıyan göstericiler, sık sık "Rusya" sloganları attı. 10’da DAVUTOLU'NDAN Bosna Hersek'e te3ekkür Tsipras AB’den Türkiye’ye baskı yapmasını istedi YUNANISTAN Başbakanı Alexis Tsipras, Avrupa Komisyonu'nun göçten sorumlu üyesi Dimitris Avramopoulos ile görüştü. Yunanistan Başbakanı Alexis Çipras, AB'nin Türkiye'ye insan kaçakçıları konusunda baskı yapmasını istedi. Alexis Tsipras, göçmen krizinin çözümü amacıyla AB ile Türkiye arasında varılan anlaşmanın, kendi sahillerinde insan kaçakçılarını durdurmadığı sürece doğru dürüst uygulanamayacağını söyledi. 5’te SIINMACILAR ,DOMEN,'Y, TERK ED,YOR İDOMENİ'deki şartlardan bunalan sığınmacılar alternatif kamplara yöneliyor veya açık alanlara kendi çadır kamplarını kuruyor. Yunanistan'ın, Makedonya sınırındaki İdomeni kasabasında bulunan sığınmacı merkezindeki bekleyişten ve şartlardan "yorulan" sığınmacılar, alternatif kamplara yerleşmeye devam ediyor. Öte yandan Kilkis'de kurulan sığınmacı kampına getirilen yardımlar genellikle gönüllüler tarafından sağlanırken, yardım araçlarının gelmesiyle sığınmacılar arasında izdiham yaşandığı kaydedildi. 3’te EXM TERÖR Rifat SAT Gazetenizi Gazetemiz THY Balkan uçu3larında ÜCRETS‹Z Sayfa 3’te BOSNA HERSEK'in başkenti Saraybosna'nın en önemli sembollerinden Vijecnica Kütüphanesi, Türkiye ve Belçika'daki terör saldırıları sonrası Türk ve Belçika bayraklarının renkleriyle ışıklandırıldı. Saraybosna Belediyesi'nin aldığı kararla, son dönemde terör saldırılarına maruz kalan Türkiye ve Belçika'ya destek olmak amacıyla "Saraybosna'nın hafızası" olarak nitelendirilen tarihi kütüphane binası, iki ülke bayraklarının renklerine büründü. 5’te Prizren Prens Charles’i aırladı BAŞKENT Priştine’deki temaslarının ardından Prizren’i ziyaret eden Prens Charles halkın yoğun ilgisi ile karşılaştı. İlk olarak Kosova’daki en ünlü Osmanlı eseri olan tarihi Sinan Paşa Camii’ni ziyaret eden Veliaht Prens, cami girişinde Kosova İslam Birliği Başkanı Naim Ternava ve Müslüman din adamları tarafından karşılandı. 4’te Birkaç yıl önce Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA) tarafından restore edilen cami hakkında bilgi alan Prens, Prizren’in sembolü konumundaki bu muhteşem Osmanlı eserinin içerisindeki el işlemelerine ve motiflere hayranlığını gizleyemedi. Bulgaristan, Türkiye ve Rusya’yı ara3tırmayacak BULGARİSTAN Meclisi, Rusya ve Türkiye’nin Bulgaristan’ın iç politikasına müdahale ettiklerine dair iddiaların gerçekliğini araştırmak için kurulan geçici komisyonunun faaliyetine son verme kararı aldı. Bu teklife ilişkin yapılan oylamada 122 milletvekili kabul oyu kullanırken 4’ü ret oyu kullandı, 7’si ise çekimser kaldı. Bulgar Milletvekilleri, bölgede ve dünyada güvenlik ortamının karmaşık olduğu ve hızla değiştiği bir zamanda Türkiye ve Rusya ile ikili ilişkilerin sürdürülmesi ve iyileştirilmesine yönelik aktif faaliyet gerçekleştiren ve çabalar sarf eden gerek Rusya Federasyonu, gerekse Türkiye’nin diplomatik yetkiliklerinin hareketlerinin yanı sıra ülkenin Dışişleri Bakanlığı’nın ve yürütme organlarının temsilcilerinin hareketlerini de raporladılar. 5’te SAYFA 02 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI 2 Balkan Haberleri 28 Mart 2016 Pazartesi YUNUS EMRE ENSTTÜSÜ YEN ROTASINI ÇZD İlber Ortaylı, Rasim Özdenören, Lale Ülker, M. Öcal Oğuz, Kudret Bülbül ve Ömer Bolat gibi alanlarında uzman akademisyen, entelektüel ve bürokratları Yunus Emre Enstitüsünün gelecek tahayyülüne dair fikirlerini sundu Türkiye’nin dünyadaki varlığını, sadece siyasi anlamda bir varlık olarak değerlendirmemek gerek. Ulaştığımız ülkelerin yerel halkının Türkiye hakkındaki izlenimleri o toplumlarda kalıcı etkiler bırakacaktır. Yunus Emre Enstitüsü, bu izlenimlerin kültür ve medeniyetimizin yansımalarını da içermesi için kurulmuştur. Enstitü, kısa sürede kültürel diplomasimizin en önemli aktörlerinden biri haline gelmiştir. Enstitünün daha sağlıklı ve verimli bir şekilde çalışmalarına devam etmesi için Danışma Kurulu Üyelerinin fikir birliğine ihtiyacımız var” dedi. İSTİŞARE YAPILDI ANKARA - BALKAN GÜNLÜÜ T ürk dili, tarihi, kültürü ve sanatını tanıtmak üzere 2007 yılında kurulan Yunus Emre Vakfının misyonunu yerine getirmek üzere teşkilatlandırdığı ilk kurum olan ve 2009 yılında çalışmalarına başlayan Yunus Emre Enstitüsü, yedinci faaliyet yılına girdi. Dünyada yaşanan siyasi çalkantılar karşısında Anadolu'nun kadim medeniyet birikiminin yeniden canlandırılması ve böyle bir altyapının bulunmadığı diğer coğrafyalara taşınmasının dünyanın mevcut problemlerine çözüm olabileceği düşüncesiyle hareket eden Yunus Emre Enstitüsü, Danışma Kurulu Üyelerini çizeceği yeni rotaları istişare etmek için Ankara Hilton Oteli’nde bir araya getirdi. Toplantı Türkiye’nin önde gelen akademisyen, yazar, bürokrat ve sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştirildi. Genişleme Politikaları ve Derinleşme ile Stratejik İletişim ve Kurumsal Vizyon konulu oturumlarda söz alan kurul üyeleri, Yunus Emre Enstitüsü’nün gelecek tahayyülünü şekillendirecek değerli katkılarda bulundu. Enstitü’nün yedi yıllık faaliyetlerinin de ayrıca gündeme geldiği toplantının açılış konuşmasını Yunus Emre Vakfı adına gerçekleştiren Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Ali Şahin, “Tarihte farklı coğrafyalarda kültürel ve siyasi etkileri olmuş bir milletin mensuplarıyız. Yunus Emre Vakfı’nın kuruluş misyonu ve Türkiye’nin kültür diplomasisi alanındaki önemine değinen Ali Şahin’in ardından söz alan Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Şeref Ateş, “Enstitümüzün temel amacı bize ait olanı dünyaya taşımak ve dünya kamuoyuna tanıtmaktır. Bu amaca ulaşabilmek ve dünyaya söyleyecek sözlerimiz olduğunu kanıtlamak için insan odaklı bir anlayışı, din, dil ve ırk gözetmeksizin ortak değerlerle yaşamayı benimsememiz gerekir. Bu temel düstur doğrultusunda gelecek vizyonumuzu sizlerle istişare etmek değerli görüş ve önerilerinizi almak için bir araya geldiğimiz toplantımızda bizler bugünkü az konuşup, sizlerin yapacağı konuşmaları dinlemeyi istiyor, yeni rotalarımızı sizin fikirlerinizle şekillendirmek istiyoruz.”diyerek, Danışma Kurulu toplantısı özelinde Yunus Emre Enstitüsü’nün misyon ve vizyonunu ortaya koydu. AFRİKA VE AMERİKA KITALARINA AÇILIM Genişleme ve Derinleşme Politikaları başlıklı oturumun açılış konuşmasını yapan Enstitü Başkan Yardımcısı Dr. Şaban Çobanoğlu’ndan sonra sözü alan oturum başkanı Prof. Dr. Nurhan Atasoy, Yunus Emre Enstitüsü’nün yedi yıl içerisinde çok yol aldığını ve merkezlerin Afrika ve Amerika kıtalarında da açılması gerektiğini vurgulayarak, Yunus Emre Enstitüsü tarafından kurulan ya da desteklenen Türkoloji bölümlerinin dünya üniversitelerinde bulunmasının da bu bağlamda büyük rol oynayacağını söyledi. Genişleme ve Derinleşme Politikaları oturumunda Yunus Emre Enstitüsünün yedinci faaliyet yılı itibariyle hayata geçirilecek stratejik hedefler genişleme ve derinleşme öncelikleri özelinde, dil ve kültür politikalarının gözden geçirilmesi ve Yunus Emre Enstitüsünün gittiği coğrafyalarda yeni cazibe merkezleri oluşturmasının gerekliliği gibi konular üzerinde duruldu. Yunus Emre Vakfı Danışma Kurulu Toplantısı’nın ikinci oturumu olan Stratejik İletişim Ve Kurumsal Vizyon oturumu Enstitü Başkan Yardımcısı Dr. Ebubekir Ceylan tarafından yapılan konuşma ile başladı. Ceylan “Yaptığımız etkinliklerin günlük hengâmenin karmaşasında kaybolmasını değil, ulaştığımız kesimlerin gündeminde yer bulmasını ve uluslararası gündeme ait büyük fotoğraflarda yer almasını istiyoruz. Yedinci faaliyet yılımıza girerken siz değerli danışma kurlu üyelerimizi bir araya getirip zarf-mazruf dengesini gözeterek sizin fikirleriniz ile yeni yollar çizmek istiyoruz. Bu kapsamda önceden belirlenen konseptlerle örneğin UNESCO yıldönümlerini oldukça önemsiyoruz. Bu bağlamda geçtiğimiz yıllarda Evliya Çelebi, Matrakçı Nasuh, Piri Reis, Itri gibi değerlerimiz ile ilgili çeşitli faaliyetler gerçekleştirdik. Gittiğimiz ülkelerde yerel halka, gençlere ve liderlik potansiyeli olup iki ülke arasında köprü olma özelliği taşıyabilecek insanlara ulaşmayı hedefliyoruz” şeklinde konuştu. SAYFA 03 Balkan Haberleri 3 28 Mart 2016 Pazartesi 40 yl ne Bonaklar ne de Srplar memnun etti Hollanda'nın Lahey kentindeki Eski Yugoslavya Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (ICTY), Bosnalı Sırpların eski lideri Radovan Karadzic'i 40 yıl hapse mahkûm etmesi kurban yakınlarını memnun etmedi LAHEY BALKAN GÜNLÜÜ H ollanda'nın Lahey kentindeki Eski Yugoslavya Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (ICTY), Bosnalı Sırpların eski lideri Radovan Karadzic'i 40 yıl hapse mahkûm etmesi kurban yakınlarını memnun etmedi. www.dunyabulteni.net’e göre; Lahey'deki mahkeme, aralarında soykırımın da bulunduğu 11 ayrı suçtan yargılanan "Bosna Kasabı" lakaplı Karadzic'i soykırım, insanlığa karşı suç işlemek ve savaş kurallarını ihlal etmekten suçlu bularak 40 yıl hapse mahkum etti. Savaş sırasında çok sayıda akrabasını kaybeden Mirsada Kahriman da Karadzic'in Srebrenitsa dışındaki diğer bölgelerde yaşananlar nedeniyle de soykırımdan hüküm giymesi gerektiğini vurguladı. BU KESİNLİKLE SİYASİ BİR KARAR Kurban yakınlarından Vasfija Kadic, Karadzic'in iddianamede yer alan 11 maddenin tamamından suçlu bulunması gerektiğini belirterek, "Karadzic'in 40 yıl daha yaşamayacağının farkındayız ama karar SIYAH MAVI KIRMIZI SARI canımızı yaktı. Bu, kesinlikle siyasi bir karardır." diye konuştu. Başkent Saraybosna'dan Faruk Hadzovic, Karadzic'in müebbet hapis cezası alması gerektiğini, yaptıkları göz önünde bulundurulduğunda 40 yıldan fazlasını hak ettiğini dile getirdi. Zenicalı Muhamed Suljic de Karadzic'e verilen 40 yıllık cezanın az da olsa kurban yakınlarını rahatlatabileceğini ifade ederek, "Srebrenitsa'daki soykırımdan sorumlu tutuldu. Ancak diğer şehirlerde yapılanlardan dolayı soykırımdan hüküm giymemesine üzüldüm." dedi. Karadzic'in az ceza aldığını savunan Hazim Dizdarevic, kurban yakınlarının karardan memnun olmaması gerektiğini söyledi. MÜEBBET GEREKİRDİ Bu arada, duruşmayı takip etmek için Lahey'de bulunan kurban yakınları ve savaş mağdurları, Karadzic'in müebbet hapis cezası alması gerektiğini kaydetti. Soykırım Kurbanları ve Tanıkları Derneği Başkanı Murat Tahirovic, Karadzic'in soykırımdan suçlu bulunmasından memnuniyet duyduklarını aktardı. Srebrenitsa ve Jepa Anneleri Derneği Başkanı Munira Subasic ise Karadzic'in müebbet hapis ceza- sı alması gerektiğini, 40 yılın yeterli olmadığını ifade etti. Mostar'daki bazı sivil toplum kuruluşları da kentteki Hasan Brkic Köprüsü'ne "Srebrenitsa'yı unutmayalım, unutturmayalım" yazılı pankart açarak, karardan duydukları memnuniyeti dile getirdi. Bu arada, karardan memnun olmayan Bosnalı Sırplar ise Banya Luka şehrinde eylem yaptı. Doğu Alternatifi Derneği Başkanı Vojin Pavlovic, mahkemenin kararının Sırp halkı üzerinde baskı oluşturduğunu ileri sürerek, "Karar karşısında dehşete kapılmış durumdayız. Kararın utanç verici olduğunu düşünüyoruz." dedi. Mülteciler 'domeni kampndan kaçyor DOMEN - BALKAN GÜNLÜÜ İ domeni'deki şartlardan bunalan sığınmacılar alternatif kamplara yöneliyor veya açık alanlara kendi çadır kamplarını kuruyor Sığınmacılar, İdomeni-Selanik yolu üzerinde bulunan benzin istasyonu ve açık alanlara kendi çadır kamplarını kurmaya başladı. www.dunyabulteni.net’in haberine göre; yol üzerinde bulunan kampa gelen Iraklı Yaser, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İdomeni'deki şartlara daha fazla dayanamadığını söyleyerek, "Orada 16 gün kaldım. Yiyecek ve giyecek sıkıntısı yaşadık. Geri gitmek istemiyorum." dedi. Sığınmacıların kendi kurdukları çadırlara yazdıkları "Sınırları açın!" ifadeleri dikkat çekti. Öte yandan, Yunanistan'ın, Kilkis şehrinde kurulan sığınmacı merkezine yerleşen 3 bin sığınmacı arasında bulunan Suriyeli Abdülaziz de İdomeni'de 13 gün kaldıktan sonra ailesiyle birlikte buradaki kampa geldiğini ifade ederek, "Bu kampta durumumuz çok daha iyi, günde iki kez yemek alıyoruz. Sağlık hizmetleri ve giyecek yardımı da sınırdaki kamptan daha iyi." diye konuştu. Kilkis'de kurulan sığınmacı kampına getirilen yardımlar genellikle gönüllüler tarafından sağlanırken, yardım araçlarının gelmesiyle sığınmacılar arasında izdiham yaşandığı kaydedildi. Makedon Bakan Çako’dan Derya Dernei’ne ziyaret İZMİR MEKTUBU minim EX M Terör diye bir ,ey duymad7n7z. lk kez bu kö,ede yaz7yoruz. hracat ve [email protected] thalat'7 bilirsiniz. 24.Dönem İzmir milletvekili ngilizce Export Balkan Stratejik Araştırmalar Rifat SAT mport kelimelerinin Merkezi (BASAM) Başkanı ilk iki harfleri EX ve M'in birle,mesi. (Ayn7 olan ülkeler vard7r. EX MBANK gibi. ) D7, Bunlar7n ya petrolü vard7r, ticarette support yani desya Bat7y7 korkutan slam tekler vard7r. Örne#in inanc7, ya stratejik konumAvrupa Birli#i kendi bünlar7. Türkiye, Suriye, Irak yesindeki süt üreticilerine gibi.... Tabi bütün bunlar7n Sübvasyion uygular. ,te d7,7nda bir de Allah'7n bir ayn7 Avrupa'n7n baz7 ülkeplan7 vard7r. B Plan7 de#il, lerinin, destek verdi#i (supsonunda nurunu mutlaka port) terör belas7 Türkiye'ye tamamlayaca#7 plan7. ihraç edildi. Bu terör sanayisi geli,ti. Tabiri caizse KONTROLDEN Reexport oldu. ( hraç fazlaÇIKAN VE B'TEN s7 terör) Yani terörü ihraç B'R PKK edenler, y7lsonunda hasat mevsimi gelince ithalata Türkiye'deki PKK terörü ba,lad7lar. Buna da terör bitiyor. Hükümetin bu ithalat7 diyoruz. Terörü konudaki kararl7 tutumu ve ihraç edenler ,imdi ithal dik duru,u terörü bitirmeye etmeye ba,lad7lar. Rüzgâr getirdi. Bununla ilgili güçlü eken f7rt7na biçer. emareler var. PKK'n7n da#Cumhurba,kan7m7z Say7n larda sesinin k7s7lmas7 ve Recep Tayyip Erdo#an'7n ,ehir merkezlerindeki bombumeranga benzetti#i olay bal7 eylemlere ba,lamas7 da budur. dikkat çekiyor. Terör örgütünün çocuklar7 ve kad7nlar7 BESLE KARGAYI kullanmas7 bir ba,ka emare. OYSUN GÖZÜNÜ Eceli gelen cami avlusuna yaparm7, derler ya, aynen Terörün tüm dünyada biliöyle, bölgede dini nen ve kabul edilen ortak istismar eden terör örgütü özellikleri vard7r. Terörün camilere de sald7rmaya ba,dini ve iman7 yoktur. lad7. PKK, tipik bir terör Terörün hiç bir kural7 yokörgütü özelli#i ile kontrol tur. Terör için ya,l7, genç, edilmemeye ba,lad7. Ne bebek, siyah, beyaz, Türk, zindandaki terörist ba,7n7 Arnavut, Amerikal7, ne meclisteki siyasal uzanBelçikal7, Müslüman, H7ristiyan fark etmez. Terör t7lar7n7 dinlemiyor. Kontrolden ç7k7yor. Neden, hiç kimseye fayda vermez, çünkü bitiyor. sahibi ve hükmedeni yoktur. Kuran7 da destek vereni KORKUYU de yok eder. Biz de besle VE ÖLÜMÜ kargay7 oysun gözünü deriz KORKUTMAK ya aynen öyle. Terör kontrol edilemez ve bu yüzden Bütün bunlar ya,an7rken yok edilmelidir. ülke olarak Türkü, Laz7, TERÖRLE D'REKT Kürdü, Arnavudu, Sünni'si, Alevisi, vatansever olmas7 VEYA END'REKT ,art7yla CHP'lisi, MHP'lisi 'LG'L' ÜLKELER AK Parti'lisi bu teröre kar,7 bir olmak zorundad7r. Zira Baz7 ülkeler direk terör uygular. Teröristlere direk mevzubahis olan vatan ise destek verirler. Onlar7n gerisi teferruatt7r. Tam bu ya,am kayna#7 terördür. zamanda Devletimize güveOnlar için kendi ülke menniyoruz ve destekliyoruz. faatleri her ,eydir. Akl7m7za Peygamber efenGerekirse tüm dünyay7 yok dimizin (SAV) sava, s7raedebilirler. Mesela srail s7nda Hz. Hamza için söyböyledir. Ya da silah ledi#i ,u sözler geliyor: endüstrisi yapan ülkeler Uhud sava,7nda en önde vard7r. Sava,lar ve terör o Hz. Hamza belinde 2 k7l7ülkeler içindir. Bu ülkelerin c7yla beraber yürüyordu ve de kim oldu#unu biliyorsudü,mana korku sal7yordu nuz. Bir de ta,eron veya bilinir ki gözünün gördü#ü etki alt7nda kalan küçük hiç bir ,eyden korkmazd7 ülkeler vard7r. Yukar7da ve öyle bir heybetli yürübahsetti#imiz karga veya yordu ki efendimiz ‘Ey bumerang en çok bu ülkeleHamza öyle heybetli yürüri vurur. Son olarak bunlame yürüyü,ünle ölümü korr7n hiç biriyle ilgisi olmakutuyorsun’ demi,ti. Örnek yan ama terörün ana hedefi almak gerek. E EXM TERÖR Balkanlar’n en büyük camisi yükseliyor ÜSKÜP BALKAN GÜNLÜÜ M akedonya Devlet Bakanı Furkan Çako, Üsküp’te gerçekleştirilen ziyaretler kapsamında “Snejana” Anaokulu’na bağlı Türkçe sınıfının yanı sıra “Derya” Derneği’ni ziyaret etti. İlk önce “Snejana” Anaokulunu ziyaret eden Devlet Bakanı Furkan Çako, yaklaşık 25 civarında Türk kökenli öğrencilerin de eğitim gördüğü “Snejana” Anaokulu’nun bir sınıfını yenilemeye çalışacaklarını kaydetti. www.timebalkan.com’un haberine göre; Bakan Çako, “Çalışma aktivitelerimiz doğrultusunda bugün Snejana Anaokulu’nu ziyaret ettik. Bilindiği üzere Makedonya’nun dört bir yanında özellikle anaokul ve ilkokullarda teknik anlamda bazı iyileştirmeler yapacağımızı söylemiştik. İlk olarak başta Struga olmak üzere daha sonra Üsküp ve Gostivar’da bunların bazılarını gerçekleştirmiştik. Önümüzdeki dönemde çok fazla da zaman kaybetmeden anaokulunun bir sınıfını yenilemeye çalışacağız. Bu konuyu bugün müdüre hanım ve oradaki öğretmenimizle görüştük” dedi. Bakanın ikinci durağı “Derya” Kadınlar Derneği oldu. Derya Derneği Başkanı Suzan Musli, Devlet Bakanı Furkan Çako’ya derneğin çalışmaları, hazırladığı projeler ve yaşadıkları sıkıntılar ile ayrıntılı bilgiler vererek ilerideki çalışmalarda, projelerde yardımcı olmasını istedi. Yarım saat süren görüşmenin ardından Derya Derneği’nin çalışmaları ile ilgili ilk intibalarını paylaşan Devlet Bakanı Furkan Çako, derneğin ciddi anlamda birçok projeye imza atmış olduğuna tanık olduğunu kaydetti. TRAN BALKAN GÜNLÜÜ T ürkiye Diyanet Vakfı (TDV) tarafından Arnavutluk’un başkenti Tiran‘da inşa edilen Balkanlar’ın en büyük camisi olacak Namazgâh Camisi’ndeki çalışmalar aralıksız sürüyor. www.timebalkan.com’un Anadolu Ajansı’na dayanarak verdiği habere göre; Cami inşaatından sorumlu mühendis Hüseyin Şentürk, çalışmaların programa uygun şekilde devam ettiğini belirterek şu ana kadar otopark, konferans salonu, ofisler ve farklı amaçlarla kullanılmak üzere faaliyet gösterecek yer altındaki katların tamamlanmasına çalıştıklarını ifade etti. Sütunları diktiklerini söyleyen Şentürk, “Ardından tonozlarla devam edeceğiz ve kubbenin betonunun döşenmesine geçeceğiz. Programımıza göre haziran ayına kadar kubbenin betonunu döşemiş olacağız” diye konuştu. Şentürk, cami inşaatını belirlenen tarihe kadar tamamlayacaklarına inandığını vurgulayarak olumsuz hava şartlarının zaman zaman çalışmalarına engel olduğunu ancak bunu güneşli günlerde daha fazla çalışarak telafi ettiklerini kaydetti. Balkanlar’ın en büyük camisi olacak Namazgâh Camisi yaklaşık 10 bin metrekarelik bir alan üzerine inşa ediliyor. 2-3 yılda tamamlanması planlanan caminin temeli, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın da katılımıyla geçen yıl Mayıs ayında atılmıştı. SOFYA'DA TERÖR ALARMI SOFYA BALKAN GÜNLÜÜ A merika Birleşik Devletleri’nin Sofya Büyükelçiliğinden yapılan bir açıklamada Sofya'da bazı otobüs hatlarında muhtemel saldırı uyarısı yapılması nedeniyle başkentte panik yaşandı. www.dunyabulteni.net’e göre: Büyükelçilikten yapılan açıklamada "muhtemel tehdit" nedeniyle ABD vatandaşlarına Hotel Pliska bölgesinden geçen otobüslerden uzak durmaları tavsiye edildi. Bulgaristan İçişleri Bakanlığı Genel Sekreteri Georgi Kostov, Brüksel’deki terör saldırılarının ardından buna benzer birçok ihbar ve verinin titizlikle araştırıldığını ve güvenlik güçlerin gerekli önlemleri aldığını açıkladı. Dışişleri Bakanı Daniel Mitov da halktan resmi açıklamalara güvenmeleri ve paniğe kapılmamaları istedi. SAYFA 04 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI 4 Kosova Haberleri RUMLARIN ABD’DEK YEN LG S [email protected] Prof.Dr. Ata ATUN BD’nin ba kenti Washington ehri, özel statüye sahip ve ABD Millet Meclisi’nin hukuksal yönetimi alt ndaki Columbia Bölge’sinde yer almakta. ngilizce ad “District of Columbia” olan Columbia Bölgesi, ABD’deki di er eyaletlerden biraz farkl bir statüde ve ABD Millet Meclisinin (K sa ad Kongre olup Temsilciler Meclisi ve Senato’dan olu maktad r) hukuksal yönetimi alt nda olan çok özel bir bölge. Eyaletlerin oldu u gibi Columbia’n n da Kongre’de temsilcisi var ama bu temsilcinin oy hakk yok. Alan olarak küçük, görev olarak çok büyük i ler yapan bir bölge Columbia. Dünyan n siyasi ba kenti say lan Washington, bu özel bölge içinde ve ba ka bir ehri yok. Beyaz Saray, Kongre binas (Capitol), Arlington mezarl , Iwo Jima An t ( kinci dünya sava n n simgesi), Pentagon, Potamac nehri ve üç tane de üniversite (Washington, Catholic ve American University) bu s n rlar küçük, etkisi büyük bölgenin içinde yer al yor. Bir de “Yerel Mahkeme” var burada. Tabirle “e itler aras nda en e it olan ”, tamamen Kongre’nin yönetimi alt nda olan bir mahkeme. Benim evim Potamac Nehri ile Iwo Jima An t aras nda oldu u için bölgeyi neredeyse sokak sokak biliyorum. Bu s n rlar küçük, kendisi büyük bölgenin içinde yer alan ve ad da “United States District Court, District of Columbia” yani “Birle ik Devletler Columbia Bölgesi, Yerel Mahkemesi,” olan mahkemede, K br sl Rum davac lar ad na avukat Michali Toumazou, Athan Theodore Tsimpedes, Robert J. Shelist, KKTC aleyhine 2009 y l nda dava açt lar. ABD Mahkemelerinde KKTC aleyhine aç lm bunun gibi 2 tane daha, -Fouris Davas ve Latchford- dava var. KKTC’nin itham edildi i suçlar Lanham Yasas na kar gelmek, mülkiyet haklar na müdahale ve inkar etmek, uluslararas ve geleneksel yasalara ayk r davranmak, resmi sahtekarl k ve adil olmayan zenginle me. Birle ik Devletler Columbia Bölgesi, Yerel Mahkemesi’nde açt klar davada Kuzey K br s Türk Cumhuriyetini ve uygulamalar n bol taraf ndan suçlam Rumlar. Amaçlar da örnek olsun ve dava kazan l rsa ABD’nin tüm eyaletlerinin eyalet mahkemelerinde ayr ayr zincirleme ki isel davalar aç ls n ve KKTC’nin üzerine kabus gibi çökülsün do rultusunda. KKTC’nin ABD’deki tüm mülklerine A ve buna ilaveten de KKTC’de TEM Yasas na göre Rum mal n e de er veya da tahsis olarak alm K br sl Türklerin ABD’deki ta n r ve ta nmaz mallar na el koymay hedeflemi , ortak bir devlet kurmak için y llard r müzakereleri sürdürdü ümüz, yüzümüze güler gözüken ama arkam zdan da kuyumuzu kazmak için her f rsat de erlendirmekten kaç nmayan Rum adada lar m z. KKTC’yi savunan avukatlar ise arkada m David S. Saltzman, Steven R. Perles, Edward B. MacAllister, Andrew John Pincus ve Michael Orth Ware. Davan n görü ülmesi ve bir karara var lmas tam 5 y l sürdü ve Columbia Bölgesi, Yerel Mahkemesi 30 Eylül 2014 tarihinde karar n aç klad . Karara göre davac lar ve davac taraf, iddialar n n destekleyecek somut, güvenilir ve resmi belgeler sunamad lar ve iddialar n da kan tlayamad lar. Buna ilaveten de, dava aç lmas na konu edilmek istenen mülkiyet konusu ile ima edildi i gibi KTFD Meclisi ile KKTC Meclisi’nin kabul etti i yasalar n, örne in TEM yasas n n, resmi sahtekarl k olmad ve bu yasalar sayesinde mülk sahibi olan ki ilerin de adil olmayan zenginle me kapsam na girmedi i ve en önemlisi de davan n aç ld Columbia Bölgesi, Yerel Mahkemesi’nin söz konusu iddialar yarg lamak yetkisi olmad kararda belirtildi. Bu karardan y lmayan Yunanl avukatlar hemen alt mahkemenin karar n Columbia Bölgesi (Genel konulara bakan Özel) stinaf Mahkemesi’ne götürdüler ve itiraz ettiler. Bu mahkeme ABD’de “En Yüksek Mahkeme”nin bir alt nda, “Yüksek Mahkemenin” de bir üstünde yer almakta. Yakla k 2,5 y l süren dava nihayet sonuçland , gerekçeli kararda ayn gün aç kland . stinaf Mahkemesi Hakimleri Say n Henderson, Griffith ve Kavanaugh aç k ve net olarak yazd klar kararda, Toumazou ve di erlerinin davas n n reddedildi i, alt mahkemenin karar n n da tasdik edildi i, buna ilaveten de mahkemenin, ikayet konusu ba ta mülkiyete ili kin konular n, ilgili mahkemenin yetki alan na girmedi ini ve davac n n da iddialar n n hiçbirini kan tlayamad belirtilmekte. ABD yarg sisteminin ve hukuk kavram n n, karar merciinde Yunanl hakimlerin ve Helen hayran hakimlerin yer ald A HM’nin (Avrupa nsan Haklar Mahkemesi) hatas na dü medi i ve duygusal de il, yürürlükteki hukuk kurallar na göre karar verdi i kesin. Bu kararla da KKTC’nin ve K br sl Türklerin “Hukuksal bir felaketin” e i inden döndü ü de bir ba ka gerçek. Aksi bir karar ç ksayd y llarca sürecek olan hukuksal bir mücadele, s k nt ve bask n n içine bo u uyor olacakt k… David Saltzman dostuma ve di er savunma avukatlar na te ekkürler… 28 Mart 2016 Pazartesi Prens Charles Osmanl eserlerine hayran kald Başkent Priştine’deki temaslarının ardından Prizren’i ziyaret eden Prens Charles halkın yoğun ilgisi ile karşılaştı. İlk olarak Kosova’daki en ünlü Osmanlı eseri olan tarihi Sinan Paşa Camii’ni ziyaret eden Veliaht Prens, cami girişinde Kosova İslam Birliği Başkanı Naim Ternava ve Müslüman din adamları tarafından karşılandı PRZREN - BALKAN GÜNLÜÜ B aşkent Priştine’deki temaslarının ardından Prizren’i ziyaret eden Prens Charles halkın yoğun ilgisi ile karşılaştı. İlk olarak Kosova’daki en ünlü Osmanlı eseri olan tarihi Sinan Paşa Camii’ni ziyaret eden Veliaht Prens, cami girişinde Kosova İslam Birliği Başkanı Naim Ternava ve Müslüman din adamları tarafından karşılandı. Birkaç yıl önce Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA) tarafından restore edilen cami hakkında bilgi alan Prens, Prizren’in sembolü konumundaki bu muhteşem Osmanlı eserinin içerisindeki el işlemelerine ve motiflere hayranlığını gizleyemedi. www.diyariturk.com’a göre; Kosovalı Müslüman din adamları Prens Charles’e, Osmanlı tarafından bu topraklarda oturtulan ve asırlardır devam eden, dinler arasında hoşgörü ve karşılıklı saygının temel alındığı yaşam anlayışın muhafaza edilmesi için Kosova İslam Birliği olarak her türlü gayreti gösterdiklerini ifade ettiler. Prens Charles daha sonra Şadırvan Meydanı’nda yer alan Sırp Ortodoks Kilisesini de ziyaret etti. Ortodoks Cemaatinin dini liderleriyle bir araya gelen Prens Charles, kilise hakkında bilgi aldı. Prens Charles’ın bir sonraki durağı ise Katolik Kilisesi oldu. Çok dinli, çok kültürlü ve çok etnisiteli Prizren’de tüm dinlerin kutsal mekanlarını ziyaret eden Prens Charles, Şadırvan Meydanı’nda kendisine büyük bir ilgi gösteren Kosovalı’larla sohbet etti, onlarla fotoğraf çektirdi. Veliaht Prens daha sonra belki de konu olarak en çok Prizren’e uyan;” Dinler Arasında Hoşgörü” konulu konferansa katıldı ve burada bir konuşma yaptı. Kosova’da yaamayanlara emekli maa yok PRTNE - BALKAN GÜNLÜÜ K osova Hükümeti emekli maaşların düzenlemesine dair tasarı belgesini onayladı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Arban Abrashi, esas amacın Kosovalılar ve ülkemizde sürekli yaşayanlar ile burada mukim olan yabancı vatandaşlar için daha iyi sosyal politikaların yaratılmasının olduğunu söyledi. www.kosovahaber.net’in haberine göre; Bakan Abrashi şöyle dedi: “Bu politika sayesinde devlet tarafından finanse edilen emekli maaşları düzenine ait 04/L-131 sayılı Yasa’da değişiklikler ve tamamlamaların yapılmasını teklif ediyoruz. Değişiklikler genelde yaşlılık emekli maaşlar esasına aittir. Gelirleri olup olmadığına bakılmadan tüm Kosova vatandaşlarına teklif edilen ve birçok Avrupa ülkesinde de mevcut olmayan esas yaşlılık emekli maaşı, sosyal emeklilik maaşı, devlet emekli maaşı veya yaşlılık yardımı olarak yeniden adlandırılacak. Sosyal emekli maaşı veya devlet emekli maaşı 65 yaşını doldurmuş ülkemizde sürekli yaşayan yabancılar dâhil, tüm Kosovalıların, Hükümet tarafından belirlenen emekli maaşlar düzeni veya devlet emekli maaşından faydalanma imkânında olacaklar.” Bakan Abrashi bu emekli maaş düzenin daha etkili olabilmesi için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın ülkedeki diğer kamu kurumlarıyla beraber emeklilerin kaldıkları adresleri sürekli denetleyeceğini açıkladı. Bu tür önlemlerin Kosova’da yaşadıklarını bildirenlerin fakat fiilen başka bir ülkede yaşamalarının kötüye kullanılmasını engelleme amacını taşıdığını söyleyen Abrashi, bu tasarı belgesiyle kazançların da olacağını ileri sürdü. Kosova, Türkiye ile ticareti artırmayı hedefliyor PRTNE BALKAN GÜNLÜÜ K osova Türkiye Ticaret Odası (KTTO) tarafından düzenlenen bir toplantıda KTTO yönetimi ve üyeleri, Tarım Ormancılık ve Kırsal Kalkınma Bakanı Memli Krasniqi ile biraraya geldi. Toplantıya T.C. Priştine Büyükelçiliği Ticaret Müşaviri Tamer Topaloğlu ve Bakan Krasniqi’nin kabine yetkilileri katıldı. www.kosovahaber.net’in haberine göre; Kosova ile Türkiye arasında ikili iyi ilişkilerin ve kardeşlik ilişkilerinin olduğuna vurgu yapan Bakan Krasniqi, bu ilişkilerin her iki ülkenin ticari ilişkilerine de yansıması gerektiğini dile getirdi. Bakan Krasniqi ayrıca, bu mükemmel ikili ilişkilerde, Kosova’da yatırım yapan çok sayıdaki Türk işadamının ve Türkiye ile düzenle olarak işbirliği yapan Kosovalı işadamlarının katkılarının da büyük olduğuna dikkat çekti. Bakan Krasniqi, hükümetin getirdiği ve getirmeye devam edeceği reform ve mevzuatlarla yatırım ortamının iyileştirilmesini hedeflediklerini belirtti. Bakan Krasniqi, yakında kabul edilmesi beklenen stratejik yatırımlar yasası ve Tarım Bakanlığının uyguladığı teşvik mekanizmaları hakkında bilgi verdi. Kosova hükümetinin tarımcılık, hayvancılık ve tarım işletmelerinin yanı sıra genel olarak sektörlere sunulan teşvik programları ve mekanizmaları konusunda KTTO üyeleri bilgilendirildi. KTTO Başkanı Bahadır Aksoy ise Kosova Türkiye Ticaret Odası bünyesinde bir araya gelen işadamlarının, Kosova’daki Türk yatırımlarının büyük bir kısmını temsil ettiğini belirtti. LMAK, Kosova’da 70 mezun verdi PRTNE BALKAN GÜNLÜÜ L imak Şirketler Grubu'nun Kosova'da kalifiye işgücüne yeni kariyer fırsatları sunmak adına İstanbul Boğaziçi Üniversitesi Yaşamboyu Eğitim Merkezi ve Priştine Üniversitesi işbirliğiyle hayata geçirdiği "Limak Havalimanı Hizmetleri Enstitüsü" projesi kapsamında sertifika töreni düzenlendi. www.haberler.com’a göre: Priştine'de düzenlenen törende Kosova Kamu Yönetimi Bakanı Mahir Yağcılar, Kosova Ekonomik Kalkınma Bakanı Blerand Stavileci, Kosova Çevre Bakanı Ferid Agani, Türkiye'nin Priştine Büyükelçisi Kıvılcım Kılıç, Kosova Eğitim Bakanı Yardımcısı Anila Statovci Demay, Limak Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Özdemir ve Kosova ile bu ülkedeki kurum ile kuruluş temsilcileri hazır bulundu. Törende, önce "Limak Havalimanı Hizmetleri Enstitüsünün "çalışmalarıyla ilgili 20 dakikalık sinevizyon gösterisi sunuldu. Priştine "Adem Yaşari" Uluslararası havalimanı Genel Müdürü Haldun Fırat Köktürk, Limak Havalimanı Hizmetleri Enstitüsü'nün beceri sergileyen öğrencilere büyük il imkanları sağladığını belirtti. Limak Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Özdemir de törende yaptığı konuşmada, Limak Havalimanı Hizmetleri Enstitüsü'nün öğrencilere iş imkânları sunmasının yanı sıra, eğitim süreci kapsamında çok şey öğrenmelerine olanak sağladığını kaydetti. Nihat Özdemir, bu projenin devam edeceğini vurgularken, bunun sayesinde Kosovalı gençlerin dünyanın her havalimanında iş sahibi olabileceğine vurgu yaptı. Kosova Eğitim Bakan Yardımcısı Anila Statovci Demay, projeyi hayata geçiren İstanbul Boğaziçi Üniversitesi ile Priştine Üniversitesi arasındaki işbirliğinden son derece memnun olduklarını dile getirdi. SAYFA 05 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI 5 Balkan Haberleri TKA ARTIK ÇOK OLMAYA BALADIN! Süleyman ÇESKO üslüman halklar)n hasretle gelmelerini bekledii ve yapt)klar) desteklerden hiçbir kar)l)k beklemedii tek devlet Türkiye. Kimi devletler gittikleri yerlerden gözya) ve kanla ç)karken, Türkiye’nin ayak bast)) topraklardan mutluluk gözyalar) ve aheserlerle ç)kmas), halklar taraf)ndan büyük hayranl)k kazand)) kadar da belirli çevrelerin nefret ve k)skançl)kla takip etmesine sebep oluyor. Dedelerinin yapt)klar) hizmet ve eserlerini unutturmak istemeyen TKA, o miras) üstlenerek Osmanl)’n)n da ulama f)rsat) bulamad)) yerlere ulamay) baarabildi. Birileri ne iimiz var Balkanlar’da, Afrika’da, Ortadou’da derken, TKA oradaki mazlumlar)n bekleyi ve hasretlerini kar)l)ks)z b)rakamazd). Osmanl) himayesinde olan bu topraklarda medrese, çeme, camii, tekke, hamam yani Balkanlar denildiinde her ülkenin sembolleri haline gelen eserler b)rakt). Balkanlar’)n birçok ülkesi o deerli yap)lara sahip ç)kmad)) kadar da ortadan kald)rma giriimlerinde bulunduu yerler de var. Bir zamanlar kendi problemleri ile bomaya çal)t)klar) Türkiye, ba)n) kald)r)r kald)rmaz gözünü Osmanl)’n)n emanet olarak b)rakt)) mazlum halklara ve eserlerine dikti. Bosna’dan Kosova’ya, Kosova’dan Bulgaristan’a Osmanl)-Türk eserlerini görmekten memnun olmayan baz) zihniyetler bu bölgelerde H)ristiyanl)) kullanarak yapt)klar) zararlar kadar, slam’) kullanarak çeitli oyunlarla bir o kadar zarar verdiler. Bu sald)r)lara kar)n TKA art)k eski Türkiye’nin olmad))n) göstermek için, dünyan)n dier bölgelerinde olduu gibi Balkanlar’da da tek tek ecdad miraslar)n) ele alarak asl)na döndürdü. S)rplar taraf)ndan yak)lan Camiilerden, çöplük olarak kullan)lan Camii ve eserlere, Osmanl)’ya yani slam’a hizmet etmi zatlar)n kabirlerini, tekkelerini ortadan kald)r)lmas) için ellerinden geleni yapan Vahabilere kar)n) TKA bo durmad). Yap)lan onca sald)r)lara ramen Balkan ülkelerinin bu eserlere tarihi önemi aç)s)ndan sahip ç)kmalar) gerekirken, korunmas) için hiçbir ad)m atmam)t). Y)llarca harabe olarak kalan bu eserlere TKA el att) ve büyük çounluktaki eserleri asl)na çevirdi. Balkanlar ve Türkiye’de merkezleri belli olan haber kurulular)ndan birden TKA’ya kar) karalama kampanyalar) balat)ld). Osmanl) eserlerine sahip ç)kmas) birilerini ç)ld)rt)rken, orada yaayan halklar)n kalk)nmas) için birçok ad)m att). Türkçe’nin ayakta kalabilmesi için at)lan ad)mlar, durumu iyi olmayan ailelerin evlerini restore etme, tam donan)ml) hastaneler, okullar, içme suyu, tar)m ve ad)n) sayamad))m)z birçok alanda ad)mlar, sözde gazeteci ve ayd)nlar taraf)ndan karalamaya çal))ld). Bu karalama kampanyalar) ile TKA’n)n prestijini düürmeye, y)pratmaya çal)salar da baarmalar) imkans)z. Afrika’da, Balkanlar’da, Asya’da ad)n) hiç duymad))n)z ülkelerde bat) buralar) sömürmek için giderken, Türkiye- TKA buralara sevgi, güven ve hizmet götürmeye devam ediyor. Kim ne manet atarsa ats)n ne kampanya balat)rsa balats)n, mazlum halklar)n gönüllerinden TKA’y) silmeniz imkans)z. Bouna Uramay)n... M 28 Mart 2016 Pazartesi TSPRAS’TAN AB’YE insan kaçakçl uyars Yunanistan Babakan# Alexis Tsipras, Avrupa Komisyonu'nun göçten sorumlu üyesi Dimitris Avramopoulos ile görütü. Yunanistan Babakan# Alexis Çipras, AB'nin Türkiye'ye insan kaçakç#lar# konusunda bask# yapmas#n# istedi ATNA - BALKAN GÜNLÜÜ A vrupa Komisyonu'nun göçten sorumlu üyesiyle konuşan Yunanistan Başbakanı Tsipras, AB'nin Türkiye'ye insan kaçakçıları konusunda baskı yapmasını istedi. Yunanistan Başbakanı Alexis Tsipras, göçmen krizinin çözümü amacıyla AB ile Türkiye arasında varılan anlaşmanın, kendi sahillerinde insan kaçakçılarını durdurmadığı sürece doğru dürüst uygulanamayacağını söyledi. www.haberler.com’dan alınan bilgilere göre; Tsipras, "Daha fazla çaba sarfetmeliyiz çünkü bu anlaşmanın uygulanması kolay olmayacak" dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü: "Ne yazık ki oldukça yüksek sayıda, 1500 civarında, göçmen giriş yaptı. Eğer göçmen gelişinde azalma olmazsa adaları başarılı bir biçimde boşaltmamız ve anlaşmanın uygulanma- Srbistan'da "Bar Duas" etkinlii BELGRAD - BALKAN GÜNLÜ⁄Ü S ırbistan'ın başkenti Belgrad'da, Camiler Günü kapsamında, "Barış duası" etkinliği düzenlendi. Sırbistan İslam Birliği tarafından başkentteki Bayraklı Camisi'nde düzenlenen etkinliğe, Belgrad Müftüsü Muhamed Jusufspahic, Sırp Ortodoks Kilisesi Patriği İrinej'i temsilen Peder Aleksandar, Haham Isak Asiel ve Başpsikopos Hocevar'ı temsilen Papaz Leopold katıldı. www.haberler.com’a göre; Jusufspahic, 17 ve 18 Mart 2004 tarihlerindeki gösteriler sırasında Sırbistan'daki ibadethanelerin yakıldığını anımsatarak, "Bizler birbirimize hesap sormak yerine Allah'a hesap vermeliyiz. Bu nedenle birbirimize hesap sormak yerine birbirimizi geliştirecek davranışlar sergilemeliyiz" dedi. Haham Isak Asiel de 2004 yılında caminin yanmış haliyle karşılaştığında hissettiği acıyı ifade ederek, bir daha böyle olayların yaşanmamasını temenni etti ve barış duası okudu. Peder Aleksandar da dini, dili ve ırkına bakılmaksızın tüm insanlara sevgi ve hoşgörü ile yaklaşılması gerektiğini belirterek, "Bugün burada aramızdaki güven, empati ve karşılıklı sevgi duygularını paylaşmak için toplandık" ifadesini kullandı. Papaz Leopold ise camide bulunmaktan duyduğu memnuniyeti belirterek, barışın anlaşmazlık zamanlarında ortadan kalktığını ama din kurallarıyla her zaman korunması gerektiğini vurguladı. Bosna Hersek'e Bayrak teekkürü SARAYBOSNA BALKAN GÜNLÜ⁄Ü B osna Hersek'in başkenti Saraybosna'nın en önemli sembollerinden Vijecnica Kütüphanesi, Türkiye ve Belçika'daki terör saldırıları sonrası Türk ve Belçika bayraklarının renkleriyle ışıklandırıldı. www.dunyabulteni.com’a göre, Törende konuşan Saraybosna Belediye Başkan Yardımcısı Abdullah Skaka, bu şekilde Türkiye ve Belçika'da son dönemde yaşanan terör saldırıları konusunda kamuoyunu bilgilendirmek ve Saraybosna'nın da saldırıda hayatlarını kaybedenleri andığını göstermek istediklerini söyledi. Skaka, "Vijecnica'yı seçmemizin nedeni, bu binanın da tarih boyunca birçok kez saldırılara maruz kalmış olmasıdır" diye konuştu. DAVUTOĞLU'NDAN TEŞEKKÜR Başbakan Ahmet Davutoğlu, terör saldırılarına maruz kalan Türkiye'ye destek için, Saraybosna'nın en önemli sembollerinden Vijecnica Kütüphanesi'nin dış cephesine Türk bayrağının yansıtılması nedeniyle Bosna Hersek'e teşekkür etti. Davutoğlu, sosyal paylaşım sitesi Twitter hesabından, "Terör saldırılarından sonra çok destek mesajı aldık. En anlamlılarından biri gözümüzün nuru, rahmetli Aliya'nın emaneti Saraybosna'dan geldi" paylaşımında bulundu. Paylaşımında, Vijecnica Kütüphanesi'nin Türk bayrağıyla ışıklandırılmış fotoğraflarına yer veren Davutoğlu, Boşnakça "Allah'a emanet Saraybosna" sözleriyle Bosnalılara teşekkür etti. Türkiye aratrma komisyonu kapatld SOFYA - BALKAN GÜNLÜ⁄Ü T ürkiye ve Rusya'nın Bulgaristan’ın içişlerine karıştığı iddialarını araştıracak komisyon kapatıldı. Bu teklife ilişkin yapılan oylamada 122 milletvekili kabul oyu kullanırken 4’ü ret oyu kullandı, 7’si ise çekimser kaldı. Milletvekillerin kabul ettiği görüşe göre çoğunluğun oylarıyla bu geçici komisyonu kurmakla onlar yoğun ilgiye ve Türkiye’nin resmi temsilcilerinin ülkenin iç siyasetine karıştığına dair basında dolaşan iddialardan dolayı Bulgaristan toplumunda uyanan kaygı duygusunun yanı sıra belirli ya başlaması mümkün olmayacak" dedi. Tsipras'ın açıklaması, AB ile Türkiye arasındaki anlaşmanın yürürlüğe girmesinin ardından Türk yetkililerin Yunanistan'ın Midilli Adası'na gitmesinden sonra geldi. Reuters ajansının haberine göre, Türk ve Yunan yetkililer, anlaşma sonrası göçmenlerin yerleştirilmesi uygulamasına yönelik detayları konuşacak.Yunan yetkililer, anlaşmanın yürürlüğe girmesinin ardından 1662 göçmenin Yunan adalarına vardığını açıkladı. Yunanistan'da göçmen krizinden sorumlu kurum SOMP sözcüsü Giorgis Kyritsis, "devam eden göçmen akınının sorun yarattığını ve anlaşmadaki tarafların niyeti konusunda soru işaretleri bulunduğunu" söyledi. Türkiye ile AB arasındaki anlaşmaya göre kaçak yollardan Yunanistan'a geçen göçmenler, eğer iltica başvurusu yapmıyorlarsa ya da başvuruları reddedilmişse Türkiye'ye geri gönderilecek. Bulgar partilerinin ülkenin toplumsal ve siyasi hayatında sistematik olarak Rusya Federasyonu’nun çıkarlarını gerçekleştirdiğini ve bu devlete hizmet ettiklerine dair ortaya çıkan ve ısrarla yayılan iddialara karşılık vermişlerdir. Kırcaali Haber sitesinde yer alan habere göre, Milletvekilleri bu komisyonun kurulmasının Türkiye ve Rusya için kesin bir işaret olduğunu ve bu kararla açık bir sinyal verildiğini düşünüyorlar. Milletvekilleri, bölgede ve dünyada güvenlik ortamının karmaşık olduğu ve hızla değiştiği bir zamanda Türkiye ve Rusya ile ikili ilişkilerin sürdürülmesi ve iyileştirilmesine yönelik aktif faaliyet gerçekleştiren ve çabalar sarf eden gerek Rusya Federasyonu, gerekse Türkiye’nin diplomatik yetkiliklerinin hareketlerinin yanı sıra ülkenin Dışişleri Bakanlığı’nın ve yürütme organlarının temsilcilerinin hareketlerini raporladılar. SAYFA 06 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI 6 Aratrma 28 Mart 2016 Pazartesi ROMANYA’NIN ORTASINDA BİR TÜRK CUMHURİYETİ 1 SEKELİSTAN S ekelistan, masallardaki gibi neredeyse hiç bilinmeyen bir ülke. Sekelistan Karpat Dağları’nın doğusunda (Romanya) Transilvanya’nın batısında yer alıyor. Yüzölçümü yaklaşık 13 bin 500 kilometrekare. Nüfusu ise 700 bin civarında. Sekeller, Macar lehçelerinden birinin farklı ağızlarını konuşmalarına rağmen onlardan farklı bir topluluk. Sekeller Atilla'nın savaşçılarının torunları olduklarını söylüyorlar. Sekeller’in inanışlarına göre onlar; Atilla’nın 453’te ölümü ve devamında gelen Hun İmparatorluğu’nun çöküşü sonrasında Karpat Havzası’nda muhkem bir yere çekilen 3 bin Hun savaşçısının torunlarıdırlar. 895’te Macarlar gelene dek burada varlıklarını devam ettirdiler. Ortaçağ’ın Macar vakayinameleri de Sekeller’in Atilla’nın torunları olduklarını ve Macarlar geldiklerinde orada bulunduklarını kaydediyor. Kültürünün eski unsurları ile eski sosyal ve siyasi teşkilatlanmaları göstermektedir kî, Sekeller’in kesinlikle bir Türk boyu ile bağları var. GÖKTÜRK ALFABESİNE BENZER ALFABE KULLANIYORLAR Sekeller, eski Göktürk Alfabesi’ne çok benzer bir alfabe olan kendi alfabelerine sahip. Milli renkleri mavi ve üzerinde altın şansı bir güneşle gümüş rengi bir hilal olan bayrakları da gök mavisi. Sekellerin 6 boyu ve her boyun 4 kolu var. Ve birçoğunun adı Türkçe. Ayrıca, Sekeller Macar ağzıyla konuşmalarına rağmen, dillerinde Macarca’dakinden daha katı bir ünlü uyumu söz konusu. Yine bu özellik de dillerinin Türkçe ile olan ilgisini gösteriyor. 11. yüzyılın başından itibaren Sekeller önce güney sonra da batı sınırlarını korumak amacıyla çoğunlukla Transilvanya’da toplandılar. Burada teşkilatlanarak Latince olarak (zamanın resmi dili) Regnum Siculorum (Sekel Krallığı) dedikleri ülkelerini oluşturdular. Kayıtlara göre 1526’da Macar Devleti’nin çökmesinden sonra Osmanlı sultanları da Sekel Muhtariyeti’ni tanı- mış. Sekel Türkleri Hıristiyan olup şu an hiç bir ülkenin tanımadığı bir cumhuriyet olarak varlıklarını sürdürmekteler. SEKELİSTAN’IN COĞRAFİ KONUMU Transilvanya’nın Macar yöneticileri Sekelistan topraklarını işgal edip buralarda yaşayan insanları kendi hizmetleri için kullanmak amacıyla Muhtar Sekel Devleti’ni ortadan kaldırmaya niyetlendiler. Bu müdahale bir takım savaşlarla ve haklarını savunan Sekellerin isyanlarıyla karşılık buldu. Sekellerin bu özerk durumu Avusturya İmparatorluğu’nun 18. yy.da Transilvanya’yı işgal etmesinden sonra daha büyük bir darbe aldı. 1848’de Avrupa’yı silip süpüren ihtilaller dalgası Transilvanya’ya ve Sekelistan’a da ulaştı. Sekeller kendi hükümetlerini kurmak istediler fakat Macarlar buna karşı çıktı ve Sekel ileri gelenlerini Macar İhtilali’ne katılıp siyaset işlerini Macarlar’a bırakmaya ikna ettiler. Sekeller bunu kabul ettiler ve askeri güçleri ile birlikte Macarlar’a katıldılar. Ekim 1848’de Sekeller ihtilale katıldılar ve Sekellerin yardımı ile Romenler ve Avusturyalı destekçileri Transilvanya’da mağlup edildiler. Ancak Macar İhtilali, Çar Rusyası tarafından ezildi ve ihtilalcilerin çoğu Osmanlı hâkimiyetindeki sahaya çekildiler. İhtilalin bastırılmasından sonra mutlakiyetçi Avusturya Yönetimi Ne var bunda diyebilirsiniz. Ama ilginizi çekecek olan şu ki Sekeller TÜRK. Üstelik “Atilla’nın torunlarıyız” diyorlar. Romanya’nın ortasında kimsenin bilmediği işgal altındaki bu devlet neyin nesidir diye bir bakalım geri döndü. Macar ve Sekel liderleri idam edildiler veya hapse atıldılar. Romen liderler ise hizmetlerinden dolayı rütbeler alıp maaşa bağlandılar (bu liderler günümüz Romanya’sında hala milli kahramanlar olarak anılmaktadırlar). SOYKIRIM İÇİN ÖZÜR DİLEMEDİLER Avusturya ve Romen hükümetlerinin hiçbirisi bu soykırım için özür dilememiştir. Fakat 1859’da İtalyanlara ve 1866’da Prusyalılara yenildikten sonra Avusturya İmparatorluğu’nun gücü oldukça azaldı ve önde gelen bazı Macarlarla uzlaşmayı kabul etti. Bunun sonucu olarak da 1867’de Avusturya İmparatorluğu, Avusturya–Macaristan olarak ikili bir monarşiye dönüştü. Bu yeni devlette Macaristan içişlerinde kendi siyasetini takip edebilmiştir. Ancak, dışişleri ve savunma konuları Avusturyalıların elinde kaldı. Yeni Macar Hükümetinin 1867’den sonra ilk yaptığı işlerden biri Sekelistan’ı ve diğer Sekel kurumlarını tasfiye etmek, yani resmi olarak Sekel milletinin varlığını sona erdirmek olmuştur. Bu, Macarların 1848’de onlara yardım eden Sekellere bir teşekkürleriydi. Macar siyasetçileri, “Siz Sekeller Macarca konuşuyorsunuz, öyleyse Macar olmalısınız” tezini savunuyorlardı. Sekelistan’ın parçalara ayrılmasından sonra, bölge ihmal edildi ve iktisadi olarak çöktü. Sonuç olarak birçok insan yurtdışına göç etti. Ancak Sekeller yok olmadılar ve kim olduklarını unutmadılar. Sekeller OsmanlıRus Savaşı'nda Osmanlı’yı des- teklemek için özel birlik kurdular. 1877’de Türk-Rus Savaşı esnasında Sekeller Türk ordusuna yardımcı olmak amacıyla Sekel Lejyonu adıyla bir birlik kurdular. Avusturya–Macaristan İmparatorluğu 1918’de Birinci Dünya Savaşı’nın bir neticesi olarak çökmesi ve Macarların ülkeyi koruyamadıklarının açıkça görülmesi üzerine Sekeller, Sekeller Cumhuriyeti’ni kurmayı denediler. Finliler, Estonyalılar, Letonyalılar, Letonyalılar, Tatarlar gibi diğer küçük halkların yaptıkları gibi milletlerin kendi geleceklerini tayin edebilme hakkından faydalanmak istediler. Fakat hem çöken Macaristan’ın siyasetçileri hem de Fransızlardan yardım alan işgalci Romanyalılar tarafından engellendiler. Sonuç olarak Sekelistan, Transilvanya ile beraber, Fransa ve İngiltere tarafından, onlara destek olan Romanya’ya bir ödül olarak verildi. Muzaffer Batılı Güçlerin liderleri, Avrupa’da eskisinden daha adil olacak ve milletlerin kendi geleceklerini tayin etme hakkına saygılı olacak yeni bir statüko kuracaklarını iddia ettiler. Ancak, Fransa ve Britanya’nın liderleri başta olmak üzere, Birinci Dünya Savaşını başlatanlara değil HintAvrupalı olmayan halklara karşı yönetilmiş kinci ve ırkçı insiyaklarla hareket etmekte idiler. Britanya’nın Versay delegasyonu sekreteri Harold Nicolson’ın “Peacemaking 1919” adlı kitabındaki sözleri, yalnızca ona has olmayan bu yaklaşımı açık bir şekilde olrataya koymaktadır: “Macaristan’a karşı olan hislerim daha başkaydı. Bu Turanlı kabileye karşı geçmişte ve halen kuvvetli bir nefret duyduğumu itiraf ediyorum. Kuzenleri Turkler gibi birçok şeyi yok edip hiçbir şey ortaya koymadılar” Yani Macarlar gibi milletler onlar için sadece Asyalı ilkel kabilelerdi. Macaristan’ı Macar nüfusunun üçte birini yabancı boyunduruk altına soktular. Sekeller de bu arada kendilerini Romenlere sunulmuş bir hediye olarak buldular. 1918’den 1940’a kadar Sekelistan Romanya işgali altında idi. www.diyariturk.com sitesinden alınmıtır… DEVAM EDECEK... SAYFA 07 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI Yerel Yönetimler 7 28 Mart 2016 Pazartesi Üsküp 2017'de bisikletçilerin kenti olacak D Üsküp Bisiklet Şehri projesi kapsamında toplam dört güzergâhın inşa edilmesi bekleniyor. İlkinin tanıtımı yapılırken, AerodromCentar- Karpoş-Gyorçe Petrov güzergâhında çalışmalar hızla sürüyor ÜSKÜP - BALKAN GÜNLÜÜ Ü sküp Şehir Belediyesi, İlinden Bulvarı’nda yeni inşa edilen ve onarımı yapılan bisiklet yollarının tanıtımı yapıldı. www.yenibalkan.com sitesinin haberine göre; ilkbaharın başlangıcında böyle bir etkinlik düzenlemekten mutlu olduklarını kaydeden Üsküp Şehir Belediye Başkanı Kotse Trayanovski, altyapı çalışmalarını arttıracaklarını ve bisiklet kullananların güvenliğini sağlayacakları sözü verdi. Karpoş ile Gazi Baba’yı birbirine bağlayan 7,6 kilometre uzunluğundaki bisiklet yolunun büyük bir bölümü inşa edilirken, eski bölümü ise onarımdan geçti. “2017 Üsküp Bisiklet Şehri” projesi kapsamında toplam dört güzergâhın inşa edilmesi bekleniyor. İlkinin tanıtımı bugün yapılırken, Aerodrom- Centar- KarpoşGyorçe Petrov güzergâhında çalışmalar hızla sürüyor. Kisela Voda-Centar-Karpoş ile Butel-Çayır-Centar güzergâhında ise inşaat çalışmalarının kısa bir süre içerisinde başlaması planlanıyor. MUSTAFÇOVA BELED$YES$ mülteciler için yardım topladı SKEÇE - BALKAN GÜNLÜÜ İ skeçe iline bağlı Mustafçova Belediyesi tarafından mülteciler için toplanan yardımların bir bölümü Paggeo Belediyesi’ne teslim etti. Kavala’daki Paggeo Belediyesi’nin yaptığı yardım çağrısı üzerine kampanya başlatan Mustafçova Belediyesi, kampanyada toplanan ürünlerin bir kısmını teslim etti. www.gundemgazetesi.com’un haberine göre; Mustafçova Belediye Başkanı Cemil Kabza, “Paggeo Belediyesi’nin, belediyemize yapmış olduğu yazılı çağrı üzerine söz konusu kampanyayı başlatmış olduk. Bu kapsamda ihtiyaç duyulan ürünlerle ilgili olarak biz- ünyan>n ender bir TÜRKYE’NN yar>m adas> durumunda olan GÜCÜ VAR Türkiye, bin bir türlü hile ARKADA! ve oyunlarla ancak bu kadar durdurulabildi, Eyüphan KAYA bugüne geriletildi, beyin göçü ülkemize ya4at>ld>. rinde oturdu2unuz alt>n milli Sa2c>-Solcu, Alevi-Sünni, servet olup hepimizin de2il Kürt-Türk k>4k>rtmalar> bir mi? E2itim ö2retimde dünya süreli2ine ülkeyi oyalatt> ama güçlüleri yüzde 70 meslek diz çöktürtmedi, 4u anda yüzde 30 akademik liselere kökü üzerinde ye4eriyor. Bir ö2renci yönlendirirken, bizde filizin sert topra2> deldi2i 28 ubat’>n da katk>lar>yla gibi. Ekonomik 4 Birli2i ve tam tersi duruma gelmi4ti, Kalk>nma Te4kilat>(OECD) ama 4ükürler olsun dünya 2014 y>l>nda yay>nlatt>2> ölçülerine dönmek üzereyiz. dünya ekonomi raporuna u anda s>k>nt> ya4ad>2>m>z göre 2023 y>l>na kadar ekonomik büyümesi bu tempoyla en önemli alan, günümüzün en aranan sermayesi olan giderse ortalama y>l baz>nda “Be4eri sermaye”nin yeti4tiyüzde 6,7 oran>nda büyür, rilmesidir. Hani bir söz var yani 2013-2023 y>llar> ara“A2aç ya4ken e2ilir” yani s>nda ekonomisini ikiye katistedi2iniz ya4ta insan>n> lar. Yapabilir mi? Tabiî ki e2itmeniz kolay de2ildir. yapabilir, bu haliyle bile Ö2retebilirsiniz ama istenilen be4eri sermayesi, yer alt> yer tarz> ona kazand>rman>z bir üstü kaynaklar> yönetim tarz> hayli zor. Ayr>ca ekonomisi buna elveri4lidir. Nükleer santraller bunun kaynaklar>ngeli4mi4 dünya ülkelerinde dan biridir. Malum an itibaekonominin yüzde 20’si öz riyle enerji aç>s>nda yüzde 75 kaynaklara, yüzde 80’ni ise d>4a ba2>ml>y>z, ama yap>lan beyinin üretkenli2ine, emek her nükleer santral az daha ve bilgiye ba2l>d>r. Bizde ise i4imizi kolayla4t>r>r. Sözüm bu oran nerdeyse tersidir. ona kimi çevre dostlar> proBak>n 4u örne2e bana hak testo ederek “nükleer santral vereceksiniz. imdi bir ithal istemiyoruz” diye faaliyetler otomobilin hammaddesini bir ortaya koyuyorlar, peki niye hesaplayal>m; cam>, plasti2i, ABD’de 100 kadar nükleer demiri vesaire ederi 3 bin ise santral var de sizin g>k>n>z i4in içine emek ve bilgi kat>ç>km>yor? Sormaya hakk>m>z l>nca 103 bin eder. 4te emek yok mu? Üstelik nükleer ve bilgi ekonomiye böyle santralde de2erlendirebilecede2er kat>yor. Bununla bir2imiz Toryum madenimiz de likte Hükümetin verdi2i sözvar. Tabi ki nükleer santralleri fazlas>yla yerine getirmeden enerji elde ederseniz si gücünün bir i4areti de2il elektrik faturan>z 1/3’e iner, mi? Baksan>za 200 bin ta4eyani 150TL olan faturam>z 50TL olacak hem de yerlisin- ron i4çisini kadroya alacakt> 700 bine ç>kard> vatanda4 den. 4te dünya buna müsaaolarak bize de Allah’a de etmemek için elinden 4ükretmek dü4er. Demek ki geleni yap>yor. devletimizin imkânlar> artm>4t>r. Y>llard>r asgari ücretÜLKENN ALTIN le çal>4an 700 bin vatanda4laREZERV r>m>z da az daha rahat etsinler fena m> olur. Türkiye’nin Türkiye’nin alt>n rezervi 850 gücü var arkada4 diyesim bin tondur, ülkemiz bunun geldi, in4allah ileriye dönük 250 bin tonunu ekonomiye kazand>r>rken, 600 bin tonu daha güzel 4eyler olacak. u yerin alt>nda duruyor. terör hadisesi bir dinsin, o Bergamal> vatanda4lar>m>z>n zaman görürsünüz geli4meleç>plak gösterilerini ne çabuk ri, ülke çap>na yay>lan huzuunuttunuz, yok efendim yerru, huzurun beraberinde getile4im birimimizi terk etmerece2i mutlulu2u. Umar>m o yece2iz diye. Karde4im, üzegünler yak>nd>r, sayg>lar>mla. lere bir liste sunuldu. Bizler de bu listeyi dikkate alarak bölgemizdeki yardımları toplamaya başlattık. İlk etapta topladığımız yardımları bir kamyonla Paggeo Belediyesi yetkililerine teslim ettik. Teslim ettiğimiz yardımlar sadece gıda malzemesi” dedi. İlk teslimat, Belediye Başkanı Cemil Kabza, Meclis Başkanı Adnan Peçenek, Başkan Yardımcısı Hayrettin Hafız Ahmet, meclis üyesi Bahri Ramadan ve belediyeden iki memur tarafından yapıldı. Eleftherupoli’deki Kapalı Spor Salonu’nda barındırılan 250 mülteciyi de ziyaret eden Mustafçova Belediyesi yetkilileri, burada kalanların yaklaşık yarısının 18 yaş altı çocuklar olduğunu söylediler. Ortaköy ve $psala Balkan Tiyatro Festivali’nde ESKEHR RÜZGARI EST belediyelerinden ortak turizm projesi E BURSA - BALKAN GÜNLÜÜ ORTAKÖY BALKAN GÜNLÜÜ B ulgaristan’da Türklerin yoğun olarak yaşadığı Ortaköy Belediyesi ve Edirne iline bağlı İpsala Belediyesi, ortaklaşa hazırladıkları “İvaylovgrad’ın Lambuh Köyünde ve İpsala İlçesinde Turizm ve Dinlenme Alanları Oluşturulmasıyla Doğal, Kültürel ve Tarihi Yapılara Erişim Koşullarının İyileştirilmesi” projesiyle Katılım Öncesi Yardım Aracı kapsamında finanse edilen Interreg IPA Sınır Ötesi İşbirliği Bulgaristan – Türkiye Programı’na (2014 – 2020) başvuruda bulundu. Birinci önceliği turizmin gelişimi olan projede Ortaköy Belediyesi, lider ortak olarak yer alı- yor. www.kircaalihaber.com sitesine göre; projede öngörülen genel amaçlar, doğal, kültürel ve tarihi mirasın kullanılmasıyla Ortaköy ve İpsala ilçelerinin turistik çekiciliğinin artırılmasıdır. Projenin özel hedefleri turistik yerlere erişimin iyileştirilmesi; sınır ötesi bölgenin doğal zenginliklerinin ve kültürel ve tarihi mirasının korunması; turizm altyapısı, atraksiyonlar ve ziyaretçi dinlenme tesislerinin çeşitlendirilmesi ve iyileştirilmesi; yerli halka kalıcı istihdamın sağlanması ve turizm akışının artırılmasıdır. Proje turizm ve dinlenme alanları oluşturulmasıyla Ortaköy ve İpsala ilçelerinde doğal ve tarihi yerlere erişimin iyileştirilmesini öngörüyor. İvaylovgrad İlçesinde yeşil yollar, İpsala İlçesinde ise hıyaban bulunan turistik park, manzara izleme noktaları, oyun, aile tatilleri, doğal ortamda piknik alanları, atraksiyonlar kurulacak. Proje ortakları, Ortak Turizm Gelişim Programı hazırlayacak. skişehir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları, 3. Uluslararası Balkan Ülkeleri Tiyatro Festivali'nde 'Aslan Asker Şvayk' adlı oyunuyla büyük beğeni topladı. Bursa Devlet Tiyatrosu'nun düzenlendiği 3. Uluslararası Balkan Ülkeleri Tiyatro festivaline konuk olan Eskişehir Şehir Tiyatroları, Bursa Devlet Tiyatrosu Ahmet Vefik Paşa Sahnesi'nde iki temsilini de kapalı gişe oynadı. Makedonya, Slovakya, Bosna Hersek, Romanya, Bulgaristan ve Türkiye'den katılan ekiplerin oyunlarının sahnelendiği festivalde 'Aslan Asker Şvayk', Bursa seyircisinin ve festivale konuk olan ekiplerin büyük beğenisini kazandı. www.hurriyet.com.tr sitesinden alınan habere göre; sahnelenişi, oyunculukları ve tekniği ile festivalin en göz dolduran oyunlarından biriyle öne çıkan Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları, Eskişehir'i en iyi şekilde temsil ederek tam not aldı. SAYFA 08 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI 8 Balkan Haberleri sini geni letmeye çal m t r. Be ikteki çocuklara kur un s kacak kadar gözü dönmü bu katilleri [email protected] ‘Özgürlük Sava ç s ’ olarak gören Avrupa Hakan SERBEST ve ABD’nin de sivillere yönelik sald r larlacak O Kadar dan sonra gözü bir nebze de Televizyonu adl* olsa aç lm t r. eletirel güldürü OLACAK O KADAR O program*n* hat*rlamayan*m*z pek azd*r. Rahmetli Levent K*rca ve ekibinin 22 y*l boyunca Türk televizyon kanallar*nda baar* ile sergiledii program*n müzii ise birçoumuzun diline pelesenk olmutur. Aç gözünü seyret, tekrar yok bunun imiz muhabbet efkar yok bunun Arada bir dilimiz sürçerse affola Susmas n biliriz de kemi i yok bunun olacak, olacak, olacak o kadar olacak, olacak, olacak o kadar Niyetimiz kimseyi k rmak de ildir uradakini buraya koymak de ildir Arada bir zülfü yare dokunduk Tam yerine denk geldi manzara koyduk Evet tam yerine denk geldi. Aç l m denen (her ne kadar iyi niyetle ba lasa da) garabet bitti inden bu yana Türkiye’nin Güneydo u’su tam bir sava ortam ya yor. Buna ister ‘Hak ile bat l n’ ister ‘Devlet güçleri ile teröristlerin’ isterseniz de ‘ Bölücüba n n köpekleri ile vatan için can n veren ana kuzular n n’ mücadelesi olarak bak n. Kar m zda bir gerçek var. Kobani’yi ülkemizin topraklar na uygulamaya çal an eli kanl örgütün Allah inanc ve insan sevgisi olmayan tetikçileri 1990 y l ndan sonra ilk kez hedefini asker ve polisten sivil vatanda lara çevirmi ve sözde mücadelelerinin cephe- PARS VE BRÜKSEL’DE PATLAYAN BOMBALAR Paris ve Brüksel’de patlayan bombalardan sonra ise terörün dini ve milliyetinin olmad bir kez daha ispatlanm t r. Buradan hareketle bundan sonra ABD ve Avrupa ülkelerinin bu kans zlara bak de i ecektir. imdi konunun di er boyutuna gelelim: Atatürk’ün kurdu u Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde legalle meye çal an ancak her f rsatta terörü ve terör örgütünü överek, destekleyerek hatta saç bitmedik yetimin hakk bulunan maa lar n örgüte göndererek bir masumun daha can n kaybetmesine çanak tutan HDP’li vekillere bir bakal m. Bombac erefsizlerin taziye ziyaretine gidenler onlar, asker ve polisin binbir güçlükle mücadele etti i bölgelerde Kürt vatanda lar n canl bomba olarak kullan lmas na vesile olan onlar, ekmek yedikleri topra a ihanet eden onlar. Saymakla bitmez yapt klar . TBMM ise vekillerin dokunulmazl n kald r p kald rmamay tart yor. Yahu milletten deste i ald n z, AK Parti, CHP, MHP teröre kar tek yürek oldu. Ne bekliyorsunuz? Türkiye’nin terörle mücadelesine üphe ile bakan ABD ve Avrupa kendi ba lar na gelince ne tür önlemler al yor görmüyor musunuz? Ne insan haklar kal yor, ne inanç özgürlü ü… HDP’li vekillere gelince keser döner, sap döner, gün gelir hesap döner. Dokunulmazl n z m kalkacak? Eee Olacak O Kadar… Nürnberg’te soydalar yeni yönetimi seçti NURNBERG BALKAN GÜNLÜÜ yeni yönetim kurulu aşağıdaki şekilde oluştu: A Yönetim Kurulu Başkan: Mehmet Emin Başkan Yrd.: Ahmet Muhacir Genel Sekreter: Bülent İdrisoğlu Kasadar: Özkan Mustafa Lokal, Organizasyon ve Alışveriş Baş Sorumlusu: Mümin İbrahim Lokal Sorumlusu: Berkan Özden Lokal Sorumlusu: Serhat Mehmetoğlu Derneğin genel kurulu yeni yönetim kurulu için yapılan seçimlerin ardından bir ilke imza atarak dernek bünyesinde bir kadınlar kolu kurulmasını da oy birliğiyle onayladı. vrupa Batı Trakya Türk Federasyonu’nun (ABTTF) üye derneklerinden Fürth/Nürnberg Batı Trakya Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği, dernek lokalinde seçimli genel kurulunu gerçekleştirdi. Derneğin yaklaşık 40 üyesinin katıldığı genel kurulda geçmiş dönemin faaliyet raporunun görüşülmesininin ardından üyeler mali rapor üzerine görüşlerini dile getirdiler. Akabinde yapılan oylamada Mehmet Emin başkanlığındaki derneğin yönetim kurulu oy birliğiyle ibra edildi. Geçmiş dönemin yönetim kurulunun ibrasının ardından mevcut başkan Mehmet Emin liderliğinde pek çok yeni üyenin katıldığı bir liste ile seçime gidilirken seçimler sonucu derneğin Kadınlar Kolu Şennur Helvacı Yeliz Şerif Filiz Kayrak Seval Ayvalı Güler Mehmet 28 Mart 2016 Pazartesi Türkiye’deki Romenler Marteniçka Bayram’n kutlad Türkiye’de yaşayan Romen topluluklar Dimitrie Cantemir Romen Kültür Merkezinde Marteniçka Bayramı’nı kutladı STANBUL BALKAN GÜNLÜÜ İ stanbul’daki Romanya Başkonsolosluğu, “Dimitrie Cantemir Romen Kültür Merkezi” ile birlikte “Türkiye’deki Başarılı Romen Sanatçılar” kapsamında yaptığı etkinliğin santcısı Soprano Otilia Radulescu İpek’di. www.gazeteekonomi.com’dan alınan bilgiye göre; Türkiye’de yaşayan Romen toplulukla birlikte İstanbul’daki “Dimitrie Cantemir”, Romen Kültür Merkezi’nde kutlanan Marteniçka Bayramı’na Romanya elçisi Radu Onofrei katıldı. Dimitrie Cantemir Romen Kültür Merkezi İstanbul Üniversitesi Konservatuarı’nda şan öğretmeni ve İstanbul Devlet Operası’nda Soprano sanatçısı olan Otilia Radulescu İpek’e bir nişan vererek başarısını ödüllendirdi. Marteniçka Bayramında Andreea Vlad öğretmen gözetiminde Türkiye’de yaşayan Romen çocukları tarafından oluşturan el yapımı Marteniçka sergisi yer aldı. Seramik sanatçısı Yıldız İbram tarafından atölyesinde yapılan Marteniçkaların sergisi sunuldu. Büyükelçi Radu Onofrei Romen diasporasındaki kadınlarına güzel bir ilkbahar geçirmelerini diledi ve Otilia Radulescu sembolik olarak Türkiye’deki Romen kültürün Büyükelçisi olduğunu dile getirdi. Terrane Abbaszade’nın piyano eşliğinde Romen sanatçı Otilia Radulescu İpek resital verdi. Romanya Sosyal Dayanışma Derneği ve Romen Ortodoks topluluğunun tarafından düzenlenen bir resepsiyon ile etkinlik sona erdi. Tarihçi’den yeni kitap: Saraybosna, 1941-1945 STANBUL - BALKAN GÜNLÜÜ D oğu Avrupa Tarihi ve Balkanlar üzerine çalışmalar yapan tarihçi Emily Greble tarafından kaleme alınan “Saraybosna 1941-1945 Hitler Avrupası’nda Müslümanlar, Hıristiyanlar ve Yahudiler” Tarihçi Kitabevi etiketiyle raflardaki yerini aldı. Geniş bir kaynakçayla yazılan eser, etnik ve dinsel açıdan kozmopolit bir yapıya sahip olan Saraybosna’nın Naziler tarafından işgalini ve bu süreçten yaşanan insani ve siyasi buhranları ele alıyor… 1941 nisanında Saraybosna Nazilerin eline geçti. Kent böylece, Bosna’nın diğer kısımlarıyla birlikte, ultra nasyonalist Hırvat Ustaşa rejimi tarafından yönetilen en acımasız Nazi uydu devletlerinden biri olan, Hırvatistan Bağımsız Devleti’ne bağlanmış oldu. Bu işgal Saraybosna’nın son derece kozmopolitan kültürüne bir dizi olağanüstü zorluk dayattı. Kentsel bilinç açısından, bu zorluklar arasında insanî ve siyasi buhranlar ve milli kimlikler arasında gerilim bulunuyordu. İlk kez Emily Greble’nin kitabında ayrıntılı ele alındığı şekilde, kentin kompleks dini (Katolik, Ortodoks, Müslüman, Yahudi) ve etnik (Hırvat, Sırp, Yahudi, Bosna Müslümanı, Roman ve birkaç başka ulusal azınlıklar) mozaiği, Ustaşa rejiminin “Sırp, Yahudi ve Romanlara” -bu çok dinli ortamdaki çekişmeli kimlik kategorilerine- yönelik vahşi saldırıları altında parçalanmaya ve kentin en temel geleneklerini yıkmaya başladı. Üstelik bu farklı etnik ve dini gruplar arasın- Mula zengin yatları Yunanistan marinalarına kaptırıyor MULA BALKAN GÜNLÜÜ "mtiyaz Sahibi $lhan akirolu TEMS$LC$L$KLER E n uzun kıyı şeridine sahip il olan Muğla, Türkiye'deki yat bağlama kapasitesinin yarısına yakınını bünyesinde barındırıyor. www.tourexpi,com’a göre; Muğla'nın gözde turizm merkezleri Bodrum, Datça, Ören, Marmaris ve Fethiye'deki marinalar, sezon boyunca yüksek doluluk oranlarıyla hizmet veriyor. Çoğu yabancılara ait yatlara ev sahipliği yapan marinalar, her yıl ülke ekonomisine de önemli katkı sağlıyor. Muğla'yı tercih eden yabancıların birçoğu, yatlarını yıl boyunca Türkiye'de bırakıyor. Yaz aylarında bölgeye gelen yabancılar, marinalarda bekleyen ve bakımları yapılmış yatlarını alarak mavi tura çıkıyor. Bazı yabancılar ise ülkelerine dönmeyerek kış aylarını da da ittifak da yoktu: Katolik Hırvatlardan bazıları Ustaşa rejiminden nefret ederken, diğerleri rejimle birlikte iktidara yükseldiler; Müslümanlar savaş sonrası dünyada en iyi konuma nasıl geleceklerine dair tartıştılar. Bazılarıysa Hitler ile şanslarını denemeye karar verip sonu kötü biten Müslüman Waffen SS’e katıldılar. Zaman içerisinde bu merkezcil güçler, Komünist Partizanlar, Çetnikler (Sırp milliyetçileri), Ustaşalar ve bir dizi nispeten küçük başka grup arasında çıkan Yugoslav iç savaşıyla daha da karmaşık hale geldi. Saraybosna’da askeri çatışmanın olmaması, Greble’e bu sivil anlaşmazlığı farklı açılardan inceleme fırsatı verirken, insanî buhranların sivil gerilimleri nasıl etkilediğini ve majinalize grupların değişen siyasî sistem içerisinde nasıl siyasi güç arayışına girdiğini açıklığa kavuşturmasını sağlıyor. Bu kitabın sayfaları dramla dolu: savaşın son günlerinde, kazanma şansları kalmadığını anlayan Ustaşa liderleri yurt dışına kaçmadan önce şehri bir mezbahaya çevirdiler. 1945 Nisanında Komünist Partizanların gelişi, kent halkı tarafından ihtiyatla yaklaşılan yeni bir devrimsel dönemin başlangıcı oldu. Kitabın başından sonuna Greble kent liderlerinin aldığı, imkânsız da olsa, kentin çeşitli yapıdaki halkının uzun zamandır birlikte yaşamasını sağlayan kültürel ve dinî çoğulculuğu korumaya yönelik önlemlerin üzerinde bilhassa duruyor. ANKARA Ahmet ÇOLAK SAMSUN Akn ÜNER BURSA Hüseyin TOY MULA Mehmet TOKGÖZ MAN$SA Ersin AKBA ANTALYA Kenan KURTE $STANBUL Faruk AZEM DEN$ZL$ Fahrettin KOYUNCU DI TEMS$LC$L$KLER marinada bağlı olan yatlarının içinde geçiriyor. Muğla Kültür Turizm Müdürü Veli Çelik, Muğla'nın bin 484 kilometre kıyı uzunluğuyla yerli ve yabancı yat sahiplerinin dikkatini çektiğini söyledi. Kentteki gözde turizm merkezleri Bodrum, Marmaris ve Fethiye'deki marinaların sezon boyunca yüksek doluluk oranlarıyla hizmet verdi- ğini vurgulayan Çelik, bölgedeki marinaların ihtiyacı karşılayamadığını ifade etti. Çelik, çoğu, yabancılara ait yatlara ev sahipliği yapan marinalar sayesinde her yıl ülke ekonomisine ciddi anlamda katkı sağlandığını belirterek, bölgede 3 marinanın daha turizme kazandırılması için çalışmaların sürdüğünü kaydetti. ARNAVUTLUK Sokol BRAHAJ BULGARİSTAN İsmet TOPALOĞLU SOFYA DR. Sunay YILMAZ KOSOVA Orhan EMİNCİK ROMANYA Erkan ERUYSAL YUNANİSTAN Varol HALİLOĞLU BOSNA-HERSEK Murat ÖZKAYA KKTC Mehmet ALDEMİR YAYIN KURULU KORAY BAfiOL İSMET TOPALOĞLU NAZ‹F MANDACI SOKOL BRAHAJ BALKAN DEVLEN AYŞE KARADAN ŞARIK CİBO ATA ATUN İLBER ŞİYAK MAL$ $LER KUTLU KARAN" B$LG$ $LEM KEMAL B"ÇER YAYINTÜRÜ: ULUSLARARASI HAFTALIK SÜRELİ YAYIN YÖNETİM YERİ: Rafetpaşa Mah. 5179 / 1 sokak. No: 7 / 4 Bornova/İZMİR TEL: 0 535 776 01 61 BASKI TARİHİ: 28 Mart 2016 BASKI: STAR MEDYA YAYINCILIK A.fi. ADRES: Gaziemir Tren İstasyonu Karşısı Eski Betontaş Tesisleri İçi GAZİEMİR/İZMİR TEL: 0 232 251 76 32 [email protected] Köşe yazılarının sorumluluğu yazarına aittir. Yıllık abone bedeli 500 TL olup ulusal ve uluslararas› aboneler için posta ücreti ilave olunur. SAYFA 09 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI Aratrma 9 28 Mart 2016 Pazartesi Nazlı Gaye ALPASLAN 102 say l Yeni TTK 01.07.2012 tarihinde yürürlü e girmi bulunmaktad r. Bu kanun ile ilgili 30 Haziran 2012 Resmi Gazetede yay mlanan 6335 say l yasa ile TTK’nun 100’ün üzerinde maddesinde de i iklik yap lm t r. Bu çal mam zda yeni TTK’nun hükümlerine göre sermaye irketi olarak faaliyette bulunan iki ortakl önceden kurulmu olan örne in bir limited irketin yeni TTK hükümlerine göre (Yeni TTK md.194) ticari i letmeye dönü türülmesi konusu ele al narak konu tart maya aç lacakt r. Öncelikle belirtelim, 6102 say l yeni TTK konumuzla ilgili 194. maddesinin 3. bent hükmü tart ma konusu olay m za temas etmektedir. A a da madde 194 ile ilgili: “VITicari i letme ile ilgili birle me ve tür de i tirme” 6 “Madde 194: (1) Bir ticari i letme, bir ticaret irketiyle, onun taraf ndan devral nmak suretiyle birle ebilir. Bu hâlde devralan ticaret irketinin türüne göre 138 ilâ 140, 142 ilâ 158 ve ortak hükümlere ili kin 191 ilâ 193 üncü madde hükümleri k yas yoluyla uygulan r. (2) Bir ticari i letmenin bir ticaret irketine dönü mesi hâlinde 182 ilâ 193 üncü maddeler k yas yoluyla uygulanabilir. (3) Bir ticaret irketinin bir ticari i letmeye dönü türülebilmesi için, söz konusu ticaret irketinin paylar n n tümü, ticari i letmeyi i letecek ki i veya ki iler taraf ndan devral nmal ve ticari i letme bu ki i veya ki iler ad na ticaret siciline tescil ve ilan edilmelidir. Bu hâlde, ticari i letmeye dönü türülen ticaret irketi, bir kollektif veya komandit irket ise mezkűr ticaret irketinin borçlar ndan, ticari i letmeyi i letecek ki i ve ki iler ile ticaret irketinin eski ortaklar da 264 üncü maddedeki zamana m süresince s fatlar na göre müteselsilen sorumlu olurlar. Dönü türmeye bu Kanunun 264 ilâ 266 nc maddeleri de uygulan r. (4) 182 nci maddenin üçüncü f kras hükmü sakl d r.” 194/3’ÜN HÜKMÜNE GÖRE 6102 say l Yeni TTK’nun 194/3 md hükmüne göre; Bir ticaret irketinin bir ticari i letmeye dönü türülebilmesi için, söz konusu ticaret irketinin paylar n n tümü, ticari i letmeyi i letecek ki i veya ki iler taraf ndan devral nmal ve ticari i letme bu ki i veya ki iler ad na ticaret siciline tescil ve ilan edilmelidir. Bu hâlde, ticari i letmeye dönü türülen ticaret irketi, bir kollektif veya komandit irket ise mezkűr ticaret irketinin borçlar ndan, ticari i letmeyi i letecek ki i ve ki iler ile ticaret irketinin eski ortaklar da 264 üncü maddedeki zamana m süresince s fatlar na göre müteselsilen sorumlu olurlar. Dönü türmeye bu Kanunun 264 ilâ 266. maddeleri de uygulanmaktad r. Bu durumda, bir ticaret irketinin örne in bir limited irketin eski TTK hükümle- rine göre kuruldu unu varsayal m. Bu irket, bugünkü ko ullarda ah s i letmesine dönmek istemesi halinde a a daki ekilde i lemlerini yürütmesi gerekecektir. 1) Mevcut limited irketin karar defterine bu do rultuda ( ah s i letmesine dönü ile ilgili) karar al nmas 2) Bu irade beyan n n ticaret siciline tescil ve ilan 3) Limited irketten ah s i letmesine dönü ile ilgili kesin hesap ç kar lmas (kapan bilançosu, gelir tablosu ve ara mizan, borç yüklenim taahhütnamesi) irketin önceki ortaklar 4) n n yeni ah s i letmesinde bulunmalar 5) irketin eski ortaklar n n aynen yeni ah s i letmesinde devam etmeleri ve bu durumun ticaret siciline tescili 6) Ticari i letmeye dönü türülecek olan irket irketi bir kolektif veya komandit irket ise söz konusu ticaret irketinin borçlar ndan ticari i letmeyi i letecek ki i ve ki iler ile ticaret irketinin eski ortaklar da yeni TTK md.264 hükümlerine göre zamana m süresince s fatlar na göre müteselsilen sorumlu olacaklard r. 7) Di er yandan, yine bir sermaye irketi türü olan sermayesi paylara bölünmü komandit irketlerde eski TTK’da oldu u gibi en az 5 ki i taraf ndan kurulabilecektir. 8) Dönü türme s ras nda yeni TTK md.264 zamana m ve 266. md hükümlerinin dikkate al nmas gerekir. Sonuç olarak, yeni TTK’da anonim veya limited irketten ah s i letmesine dönü ile ilgili yeterli aç klama bulunmamaktad r. Ancak, ya anan ekonomik konjonktür gere i pek çok limited irket otomatik olarak kolay biçimde tasfiye edilece i anla lmaktad r. Say lar yakla k 247.558 civar nda olan irket otomatik tasfiye edilecektir. Türkiye’de faal 65.409, gayrifaal 332.782 olmak üzere toplam 98.191 anonim irket ve 568.567 faal, 175.434 gayrfaal olmak üzere toplam 744.1 limited irket bulunmaktad r. Sonuç olarak, gayrifaal irketlerin ticaret sicili taraf ndan belirli ko ullarda otomatik masrafs z tasfiye edilece i hüküm alt na al nm t r. (Bkz. 30 Haziran 2012 gün ve 28339 RG’de yay nlanan 6335 say l yasa md.38 ve ayr ca 6102 say l yasaya eklenen geçici md.7) . Böylece, önceden çe itli nedenlerle vergiden kaç nmaya yönelik kurulan limited irketler bugünkü haliyle gayrifaal ise bunlar n tasfiyesi ticaret sicili taraf ndan resen yap lacakt r. Bu irketlerin birço u bugün itibariyle vergi daireleri taraf ndan gayrifaal olmas nedeniyle resen sicil kay tlar silinmi tir. Öte yandan, aktif halde olan anonim veya limited irketlerden ah s i letmelerine dönü aruzunda olan ve küçülmeyi planlayan birçok sermaye irketi ortaklar ; ah s i letmelerine dönü ile ilgili gerekli çal malar yap larak yeni TTK’nun 194. maddesine göre ah s i letmesine dönü olanaklar ara t r lmal d r. Dar-ül Cihad; BELGRAD “ Ecdadın Belgrad aşkı henüz İstanbul feth edilmeden başlamış. İlk girişim 1440 yılında Fatih Sultan Mehmet’in babası II. Murat döneminde gerçekleşmiş ancak başarılı olunamamış. Babası Sultan II.Murat’ın izinden giden Fatih Sultan Mehmet (1456) ve onun oğlu II. Bayezıd’ta (1492) her ne kadar şanslarını deneseler de hedefe ulaşamamışlar ve araya doğu seferlerine ağırlık veren Yavuz Sultan Selim dönemi girmiş “ 6102 SAYILI TTK’YA GÖRE LMTED RKETTEN AHIS LETMESNE DÖNÜ Şükrü GÖKKAYA B abası Yavuz Sultan Selim’in vefatının ardından, 1520 Eylül’ünde tahta çıkan Kanuni Sultan Süleyman çok sevdiği komutanlarından birini Macaristan Kralı II. Lajos’a elçi olarak göndermiş. Ancak elçi şehit edilerek başı bir sandık içerisinde Sultan Süleyman’a gönderilmiş. Bu arada, Macar kuvvetlerinin Knin’i de ele geçirmesi üzerine Sultan Süleyman, Belgrad üzerine sefer düzenlemeye karar vermiş. 18 Mayıs 1521 tarihinde ordusuyla birlikte Belgrad üzerine sefere çıkan Kanuni Sultan Süleyman, Temmuz ayında şehri hem karadan, hem de Tuna yoluyla getirdiği donanma ile kuşatma altına almış. 8 Ağustos 1521 tarihinde dış kaleye giren Osmanlı güçleri, 29 Ağustos 1521 tarihinde iç kaledekilerin teslim olmasıyla şehir Osmanlı egemenliğine girmiş. Sadrazam Pîrî Mehmed Paşa’nın komutasındaki ordu, Osmanlı kuvvetleri ayrıca Böğürdelen, Zemun ve Salankamen şehirlerini devlet topraklarına katmış. Yaklaşık bir ay şehirde kalan Muhteşem Süleyman daha sonra İstanbul’a geri dönmüş. Osmanlı Avrupa’sında İstanbul ile birlikte 100 bin nüfusunu aşan iki şehirden biri olan Belgrad 1688’deki Belgrad Kuşatması’na kadar Osmanlı egemenliğinde kalmış. O tarihten itibaren şehirde, gerek demografik gerekse mimari açıdan büyük değişiklikler yaşanmış. Fetih sırasında şehirde yaşayan Ortodoks halk, bugün İstanbul’da “Belgrad Ormanları” olarak tanımlanan bölgeye yerleştirilmiş. OSMANLI MİRASI YOK EDİLMİŞ Günümüzde Türk-İslam mimarisi adına şehirde kalanlar ise aslında ecdadın feth ettiği yerlerdeki eski kültürlere ve inançlara ne kadar saygılı ve hoşgörülü olduğunun en güzel gösterge- si. Çünkü, fethin öncesinde inşaa edilen binlerce yıllık bir çok eser günümüze kadar gelmeyi başarırken, Osmanlı döneminde şehirde inşa edilen; 250 cami, 9 medrese, 10 mektep, 17 tekke, 3 imaret, 14 han, 11 hamam, 3 saat kulesi, 38 sebil ve 10 türbeden günümüze kadar gelmeyi başarabilen yalnızca, 1 camii, 2 türbe, 1 çeşme ve 1 konak. BELGRAD KALESİ Günümüzde şehirdeki en önemli eser hiç şüphesiz Belgrad Kalesi. M.S. 85 yılında Romalılar Belgrad’da ilk taştan kaleyi inşa etmişler. Kalenin Romalılardan kalan kalıntıları bu günde halen mevcut. Osmanlı döneminde tamir edilen ve güçlendirilen kalenin günümüzde de kullanılan dört kapısı var. Bu kapılardan birinin adı ise İstanbul Kapısı. Bu güne kadar gelmeyi başarabilen ve bir elin parmaklarını geçmeyen Osmanlı eserlerinden Bayraklı Camii dışındakiler de Belgrad Kalesi üzerinde. Bunlardan biri Damat Ali Paşa ya da bir diğer adı ile Şehit Ali Paşa Türbesi. Mora Fatihi Şehit Ali Paşa Padişah III. Ahmet’in damadı. Yaklaşık dört yıl sadrazamlık yapmış bir Osmanlı devlet adamı ve komutan. 5 Ağustos 1716’da Avusturya Ordusu’na karşı bugün Sırbistan’ın Novi Sad şehri yakınlarında yapılan Petrovaradin Muharebesi’nde şehit düşmüş ve Belgrad Kalesi üzerine defnedilmiş. Kale üzerindeki bir diğer Osmanlı eseri ise Sokullu Mehmet Paşa Çeşmesi. Sırplar bizim Sokullu Paşaya “Sokoloviç Paşa” diyorlar. Sokullu Mehmet Paşa bu gün Bosna-Hersek içerisinde kalan Vişegrad’ta Hıristiyan bir ailenin çocuğu olarak doğmuş ve daha sonra çocuk yaşta Edirne Sarayına alınarak Türkİslam kültürü ile yetiştirilmiş. Kaptan-ı Deryalığa kadar yükselmiş, 1. Süleyman, yani Kanuni, II. Selim ve III. Murad dönemlerinde tam 14 yıl 3 ay vezir-i azamlık yapmış. Boyu iki metrenin üzerinde olan Sokullu 600 yılllık Osmanlı tarihinin en uzun sadrazamı. Belgrad Kalesi üzerinde Türk-Osmanlı mimarisi ile inşa edilmiş muhteşem Osmanlı konağının adı ise Paşa Konağı. Tüm heybeti ile asırlardır şehri seyrden konağa “Paşa Konağı” denilmesinin nedeni ise şehri yöneten birçok Osmanlı paşasının bu konakta yaşaması. TEK CAMİ KALMIŞ Bir zamanlar 250 camide ibadet edilen Belgrad’ta bu gün ne yazık ki yalnızca bir cami var. Şehrin Pasarofça Antlaşması ile Avusturya’ya bırakılmasından sonra Bayraklı Camii 22 yıl kilise olarak kullanılmış. Belgrad’ın Osmanlılar tarafından geri alınmasından sonra tamir edilerek yeniden ibadete açılan cami, daha sonraki Osmanlı-Avusturya savaşlarında da büyük zarar görmüş. 1867’de Belgrad’ın Osmanlıların elinden çıkmasından sonra Sırp Hükümeti tarafından resmi olarak Müslüman cemaate tahsis edilen cami 189394 tarihinde II. Abdülhamit tarafından tamir ettirilmiş. Bayraklı Camii, Kosova’da yaşanan savaşın ardından 18 Mart 2004’te Sırplar tarafından yakılmış fakat yeniden restore edilerek ibadete açılmış. www.diyariturk.com sitesinden alınmıtır... SAYFA 10 Balkan Haberleri 10 28 Mart 2016 Pazartesi TERÖRÜ B'T'RMEK [email protected] Süheyl ÇOBANOLU ralar nda terör örgütü PKK’n n da oldu u Türkiye’de faaliyet gösteren yasad 10 örgüt birle erek, “Halklarn Birle.ik Devrim Hareketi’ni” kurduklar n duyurdular. Marksist Leninist Komünist Parti (MLKP), Türkiye Komünist Partisi/Marksist Leninist Hareketi (TKP/ML), Devrimci Komünist Partisi (DKP), Maoist Komünist Partisi (MKP), Türkiye Komünist Emek Partisi-Leninist (TKEP-L), Türkiye htilalci Komünistler Birli i (TKB) Türkiye Halk Kurtulu Partisi Cephesi/ Marksist Leninist Silahl Propaganda Birli i (THKPC/MLSPB), Devrimci Karargâh Örgütü (DKÖ) temsilcileri bundan sonra bir arada hareket edeceklermi . Maalesef bir ve bütün olan Türk milletini etnisite seviyesine indirerek etnik kamplara ay rma çabalar yla yüz bulan bölücü hainler, Türk Devleti’ne kar alenen sava ilan ettiler. Türk’ün varl na kasteden d güçlerin 101 y l önce Çanakkale’deki sald r lar n büyük fedakarl kla durduran Türk Milleti, Büyük Önder M. Kemal ATATÜRK’ün “Birlik ve beraberlik, kaderi ilahiden ba.ka her güçlüü yener” sözünden ald feyz ile, bugün de hain planlar bo a ç karacakt r. A DEVASA BÖLÜCÜLÜK Bizi Ortado u’nun cehennemine sürüklemek isteyen, amaç ve tabanlar farkl er güçler kendi aralar nda birle ebiliyorlarsa, biz niye kendi birlikteliimizi sa layamayal m! Süratle dü manlar azalt p, dostlar ço altmakla i e ba layabiliriz. Türk milletini etniste seviyesine indirgeme çabalar , e it etnisiteler olu turma gayretleri devasa bir bölücülü ü do urdu. Oysa bu co rafyan n as l sahibi ve egemen tek gücü Türk Milleti’dir. Türk Milleti’nin varl na kar bombal sald r larla yeni bir boyut kazanan ve ehirlerde h zla artan teröre kar yap lacak en öncelikli husus, siyasi, sosyal, kültürel, etnik, dini, mezhebi yöresel tüm farkl l klar m z kucaklayarak, ortak bir payda olu turmak ve yeniden millet olabilmektir. stiklal Harbi’nden sonra içimizdeki Rum, Ermeni, Yahudi gibi H ristiyan ve Musevi az nl klar dahi bir potada kayna t ran ülkemiz, kifayetsiz yetkililer taraf ndan sürekli farkl l klar m z ka narak birbirimizden ku ku duyar hale getirildi. Eskiden filmlere konu olan zengin-fakir konusu varken imdi Türk-Kürt’le ba lad k, alevi-sünni, dinci-laik/Atatürkçü, mütedeyyin-yobaz, ateist-tarikatç , Osmanl c Cumhuriyetçi, Fethullahç -hükümetçi, türbanl ba aç k, mam hatipli-kolejli, partili-partisiz, bizden-bizden de il, oral -bural (köyü, kasabas , ehri ba lam nda), vs.vs. birçok gruplara ayr ld k. Gün geçtikçe birbirimize sevgi ve sayg m z azald ve kampla t k. Bunu feci sonuçlar n ErmenistanAzerbaycan sava s ras nda baz Azerbaycan askerlerinin Ermenilere kar sava mak istemeyip, “Bana ne Elçibey’in köpekleri sava.sn” dediinde görmü ve çok üzülmü tüm. Bizi de bu noktaya sürüklemek istiyorlar ama ba aramayacaklar in allah. 1920’lerde Osmanl topraklar i gal edilmi ve devlet y k lm ken Gazi Mustafa Kemal Pa a önderli inde milli birlik ve beraberli imizi tesis edebilen halk m z bugün de bunu ba arabilir. Yabanc istihbarat örgütlerinin art niyetli plan ve programlar na engel olmak, devletin temel görevidir. Türkiye’yi bölmeye, uniter yap s n de i tirmeye, kukla bir Kürdistan kurmaya yönelik politikalara ve din-mezhep-Allah ad na Müslümanlar katleden Ortaça dan kalma, yobaz-VahhabiEmevi zihniyete kar Atatürk Cumhuriyeti’nin kurulu felsefesine ba l kalmak en ba ta gelen çaredir. 13 Mart 2004’de sekiz milyon spanyol teröre kar tek yürek olarak soka a ç km ve lanetlemi ti. Biz niye yapam yoruz, siyasi kayg lar m z bu kadar m önemli ve öncelikli. En az ndan Meclis’te grubu bulunan üç parti birle ip ortak bir ça r yla biri stanbul’da di eri Ankara’da 3-5 milyon insan n kat laca dev birer protesto eylemi yap p terörü lanetleyemez mi??? TKA’dan Karadal BONAKLARA Meyvecilik Projesi Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) tarafından 2014 yılında başlatılan Karadağ’ın Sancak Bölgesinde Meyveciliğin Geliştirilmesi Projesi kapsamında Petnitsa şehrindeki köylerde yaşayan 50 yetiştiriciye 6500 meyve fidanı dağıtıldı PETN TSA BALKAN GÜNLÜÜ T ürk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) tarafından 2014 yılında başlatılan Karadağ’ın Sancak Bölgesinde Meyveciliğin Geliştirilmesi Projesi kapsamında Petnitsa şehrindeki köylerde yaşayan 50 yetiştiriciye 6500 meyve fidanı dağıtıldı. www.diyariturk.com sitesine göre; TİKA Karadağ Program Koordinatörü Mustafa Yazıcı, 2014 yılında pilot proje olarak başlatılan meyveciliğin geliştirilmesi projesi kapsamında, ilk olarak Biyelo Polye’ye bağlı Bistritsa bölgesinde 5000 meyve fidanı, zirai ilaçlama malzemeleri ve fidan gelişimi ürünleri dağıtıldığını belirterek, dağıtılan fidanların bölge halkı tarafından memnuniyetle karşılandığını ve yüzde 95 oranında verim alındığını kaydetti. Söz konusu projenin devamı çerçevesinde bu yıl da Petnitsa’ya bağlı köylerde yaşayan 50 çiftçiye fidan dağıtımı öncesi meyve yetiştiriciliği eğitimi verildiğini söyleyen Yazıcı, temel hedeflerinin bölgede meyveciliğin yaygınlaştırılması ve çiftçilerin gelir düzeylerinin yükseltilmesi olduğunu ifade etti. Özellikle Sancak bölgesinde tarım desteklerinin bölgenin gelişimi için büyük öneme sahip oldu- ğunu sözlerine ekleyen Yazıcı, Karadağ’da sürdürülebilir tarım projelerine desteklerinin devam edeceğini belirtti. Sancak bölgesi, Karadağ’da dış göçün en yoğun yaşandığı bölgeler sıralamasında ilk sırada yer alıyor. Söz konusu tarım projeleriyle bölgedeki dış göçün önlenmesi hedefleniyor. KARADA NATO’YU STEMEDN HAYKIRDI PODGOR TSA BALKAN GÜNLÜÜ K osova'daki savaşın devam ettiği 1999 yılında, ülkedeki Müslüman halklara yönelik baskı ve katliamların artması üzerine NATO'nun Yugoslavya'yı bombalamasının 17. yıl dönümünde, Karadağ'ın başkenti Podgoritsa'da NATO karşıtı protesto düzenlendi. Muhalefetteki Yeni Sırp Demokrasi Partisi (NOVA) Genel Başkanı Andrija Mandic, burada yaptığı konuşmada, kendilerine katılmak isteyen herkesi alana davet ederken, mücadelelerinde kazanan tarafın kendileri olacağını söyledi. www.haberler.com’a göre; İşçi Partisi Genel Başkanı Janko Vucinic de halkın bağımsız bir Karadağ istediğini ifade ederek, "Ülkemizde uygulanmaya çalışılan her türlü rejim ve işgale karşı mücadele etmeye hazırız" dedi. Pljevlja Hareketi Genel Başkanı Novica Stanic ise Balkanlar'da hiçbir şeyin tesadüfen meydana gelmediğini vurgulayarak, "Sırp lider Radovan Karadzic'e bugün verilen 40 yıllık hapis cezası da tesadüf değildi. O, Bosna Sırp Cumhuriyeti'nin kurucusu ve NATO'ya karşı çıkan ilk kişiydi" ifadesini kullandı. Protestoda ayrıca, NATO bombardımanında hayatını kaybedenler için dua edildi. Türk ve Bo.nak gençler .ehitler için bulu.tu ÜSKÜP - BALKAN GÜNLÜÜ anakkale Şehitleri büyük zaferin 101. yılında Türk Demokratik Partisi Gençlik Kolları tarafından düzenlenen törenle Makedonya’da da anıldı. TDP’li gençlerin bu anlamlı organizasyonda yurt dışından da konukları vardı. Türk Demokratik Partisi Gençlik Kolları Çanakkale Şehitlerini Anma Programında, Bosnalı Müslümanların Bilge Kralı Aliya İzzetbogoviç tarafından kurulan Demokratik Hareket Partisi (SDA) Sancak Gençlik Kolları’nı ağırladı. www.diyariturk.com’dan alınan habere göre; Çanakkale Şehitlerini 'R'NL''N KURGUSU [email protected] Ahmet GÖKSAN “Bay Mihalidis, ‘geçmii unutal,m’ ça!r,n,zla siz, Türk halk,na, geçmite silah zoru ile sizi ortakl,k Hükümetinden ihraç etti!imizi ve meru ortakl,k Hükümetinin yerine sadece Rum kanad,n, yerinde b,rakarak dünyay, 16 y,ld,r aldatt,!,m,z, ve aldatmaya devam etmekte oldu!umuzu da unutunuz’ dedi!inizin fark,nda de!ilsiniz.” 1979 Dr. Faz,l KÜÇÜK kar ortakl na dayal olarak kurulmu bulunan AB’nin çat s iyice çat rdamaya ba lad . ngiltere’nin elde etti i kazan mlara kar n u ana dek yerlerinden oynayan ta lar n yerine oturmad görülüyor. Birlik içinde imparatorluk gelene inden gelen Almanya ve ngiltere’nin mücadelesine dönü en kazan m çabalar n n birli i bitirme noktas na do ru h zla ta nmakta oldu unu kaydetmek istiyoruz. Yunanistan’ n birlikten ayr l r m tehdidi ile ba layan süreç ngiltere’nin birlikten ayr lma noktas na do ru h zla evriliyor. Aralar ndaki fark Yunanistan ekonomisinin teklemesi buna kar n ngiliz ekonomisinin düzgün oldu u gerçe idir. 23 Haziran’a do ru geri say m devam ederken G 20 ülkelerinin Maliye Bakanlar ndan ngiltere’ye uyar geldi. Ad geçen grubun yaln zca 5 adedinin AB üyesi oldu unu da an msatmak istiyoruz. Ad geçen grup, uyar s n n hafife al nmamas n istiyor. ngiltere’nin birlikten ayr lmas durumunda ekonomik dengelerin bozulaca ve adeta deprem ya anabilece ine vurgu yap l yor. AB yap s içinde mparatorluk dü lerinin temelinin biraz eskilere dayand n belirtmek istiyoruz. 1999 Helsinki toplant lar s ras nda al nan geni leme pazarl klar bu çat man n son örne i olmad gibi sonuncusu da olmayacakt r. Çetin pazarl klar sonras nda Batl k ülkeleri Almanya’n n bask s ile Malta ile K br s’ nda ngiltere’nin bask s sonucu üyeli e kabul edildikleri biliniyor. ngiltere’nin ayr lmas sonras nda bu ülkelerin konumlar da tart mal hale gelebilir. K br s’ta bulunan ngiliz üsleri AB müktesebat d nda tutulmu tu. Bu uygulaman n adan n taksimi demek oldu u gerçe i o dönemde bilinçli olarak tart t r lmam t . Ç ABD SEÇMLER ehitler dualarla anıldı Ç SIYAH MAVI KIRMIZI SARI Anma Programı, SDA Sancak Gençlik Kolları’nın Üsküp’e ulaşmasıyla başladı. Burada TDP Gençlik Kolları tarafından karşılanan Boşnak gençler Üsküp turunun ardından, TDP Genel Merkezi’nde Genel Başkan ve Makedonya Milletvekili Dr. Kenan Hasip tarafından kabul edildi. Türk ve Boşnak gençler daha sonra programın düzenlendiği Köprülü’ye geçti. Çanakkale Şehitlerini Anma Programına, Türk Demokratik Partisi Genel Başkanı Dr. Kenan Hasip, Devlet Bakanı Furkan Çako, Türk Demokratik Partisi Genel Sekreteri Enver Hüseyin, Başkan Yardımcısı Gönül Bayraktar, üst düzey protokol üyeleri başta olmak üzere çok sayıda davetli katıldı. H.MERKEZ BALKAN GÜNLÜÜ A dalet ve Kalkınma Partisi Narlıdere İlçe Başkanlığı’nca düzenlenen ‘Şehitlerimizi Anma Özel Programı’ Narlıdere Huzurevi Efes Balo Salonu’nda, Şehit Ailelerinin de katılımı ile gerçekleşti. Programa 24. Dönem İzmir Milletvekili ve AK Parti Genel Merkez Sivil Toplum ve Halkla İlişkiler Başkan Yardımcısı Rifat Sait, AK Parti İzmir İl Başkan Yardımcısı Nazmi Yılmaz, AK Parti Narlıdere İlçe Başkanı Aslan Bilgili, şehit yakınları, Huzurevi sakinleri ve AK Parti teşkilat mensupları katıldılar. AK Parti Genel Merkez Sivil Toplum ve Halkla İlişkiler Başkan Yardımcısı Rifat Sait, Çanakkale'de 250 bin şehit verdik. Maalesef bugünlerde de şehit haberleri alıyoruz. Tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Onlar bu vatan için canlarını veriyorlarsa bilesiniz ki boşuna değildir. Bu güzel ve mübarek ülke teröre alışmayacak. Sabredin. Terörün sonuna geldik. Bu vatanın birliği ve dirliği için canlarını verenlerin davaları elbet hayırla ve zaferle neticelenecektir. Korkmuyoruz, korkuyu ve hatta ölümü korkutuyoruz. 101 yıl önce Çanakkale'den nasıl geçilmediyse iman ve birlik oldukça kimse bu vatana zarar veremeyecektir, dedi. Gecede Çanakkale konulu bir tiyatro oyunu sahnelendi. İlahiler okundu. Programın sonunda tüm katılımcılar hep birlikte şehitler için dua ettiler, Fatiha okudular. Finalde şehit babasına bayrak hediye edilirken duygulu anlar yaşandı. Amerika’da Kas m ay nda yap lacak olan Ba kanl k seçimleri öncesinde Cumhuriyetçi Parti ad na Bay Trump’un seçime kat laca na kesin gözü ile bak l yor. Seçimi kazanmas durumunda dünya dengelerinin yerinden oynayaca ku kusu a rl k kazan yor. Ad geçen ki inin belirlenen devlet politikalar n n d na ç kmayacadü üncesi teselli kayna oluyor. Yap lacak olas bir ç lg nl k kan deryas içinde olan dünyan n beter günleri ya ayaca n kaydetmek istiyoruz. Bu ku kular nedeniyle parti içinde propaganda çal malar n n yap l p yap lmamas konusunda bile ikircikli bir yakla m içinde bulunuyorlar. srail’in bölgede kendisini güvencede hissetmedi i biliniyor. Bu nedenle de s kl kla Filistinlilerle çat yor. Her sava sonras nda ölüler ordusu ile birlikte yas tutanlar ordusu kuruluyor. Bundan yararlanan f rsatç lar ordusu da kendili inden olu ur. Bunlar f rsata çevirmekte usta oldu u bilinen Bibi lakapl Neden Yahu, ihale açmadan devletin olanaklar n yanda lar na da tt belirtiliyor. Bir önceki Ba bakan Ehud Olmert’in de benzer i lemleri yapt için yarg lan p mahkűm oldu unu belirtmek gerekiyor. Bu yöndeki suçlar n bast rmak veya dikkatleri ba ka noktaya çekmek için Filistinlilere sald rmay bu nedenle al kanl k haline getirdiler. Bibi efendi bu pislikleri Neden yapt n Yahu?… Mendil büyüklü ündeki ülkenin önde gideni Bay Nikos Anastasiyadis, genel içinde bo durmadan konu uyor. Associated Press’e yapt ilginç aç klamas nda, “adada yeniden birle menin faturas n n yüksek olaca n ” söylüyordu. O zaman sormak gerekiyor. Mademki birle menin faturas n n yüksek olaca biliniyorsa birle mek için neden bu kadar srar ediyor? Bay Nikos efendiye smet Pa a’n n bir sözü ile yan t vermek gerekti ini dü ünüyoruz. “Devlet adam de di in ki i sözüne güvenilir adam olmal d r”… Bununla yetinmeyen Bay Nikos Anastasiyadis, “Türkçe AB dili olsun” diyerek ortal klara yeniden ç k verdi. u anda temsil etti i K br s Cumhuriyeti’nin Anayasas n n 3. maddesine göre Türkçe, ad geçen Cumhuriyetin resmi dilidir. Bu önerisini yaparken hem Türkiye’ye hem de K br s Türklerine irinlik yapmaya çal t n özellikle belirtmek istiyoruz. Benzer öneri 2002 y l nda yap lm ve 24 olan resmi dil say s 25 ç kaca ve maliyeti yüksek olaca gerekçesi ile kabul edilmemi ti. Bu gerçek kar s nda yap lm olan bu öneriyi Türkiye ve K br s Türklerini ikna edebilmek için kurgulanan bir oyun olarak okumak gerekiyor mu ne? SAYFA 11 28 Mart 2016 Pazartesi SIYAH MAVI KIRMIZI SARI 11 n ı i SAYFA 12 600 YILLIK TARHN AZZ HATIRASINA SIYAH MAVI KIRMIZI SARI SAHA’YA BAKTIK ÖNDER ÖZEN; BAARI GÖREMEDK…! [email protected] Suzan ERNOYAN öztepe’nin,“Bir minibüs taraftar” galas)na gidemedim. Kat)lamad))m için üzüldüm. Büyük beeni toplayan belgesel, hem de bana bir durak mesafe de olan Ahmed Saygun Sanat Merkezi’nde olmas)na ramen. Ancak, beni daha da üzen, genç bir meslekta )m)za yap)lan hareket oldu. Gala’da Göztepe teknik direktörü Önder Özen’in, gazetecilere tehditleri ve Gala’y) sabote etmesi günlerdir konu uluyor. Ba kan Mehmet Sepil’den, tak)m)n durumu ve hedefleri konusunda görü almak isterken, araya giren Özen, ba kan)n yan)ndan uzakla t)rd)) genç meslekta )m)z) dakikalarca tehdit ederek, “Sen gel buraya” diyerek nezaketten uzak bir tav)rla yan)na ça)rmas). “Sen maç) seyretmiyorsun. Yerinde olsam sahaya da bakar)m, biraz sahaya bak, sadece sosyal medya ve tribüne bakma” diyerek tepki göstermesi son derece terbiyesizlik. Biz de sahaya defalarca bakt)k, ama ba ar) göremedik Özen… Daha sonra da tehdit yad)rmaya devam etmi . Aziz Y)ld)r)m için,”benimle sülalesiyle bile medya üzerinden ba edemedi ve t)rst) kaçt).” Sonrada Fikret Orman hakk)nda inan)lmaz sözler, ”Fikret Orman, benle kavga edemedi, benimle kavga etme, paramparça olursun” dedim gibi ülkemizin iki güzide kulüp ba kanlar) hakk)nda seviyesiz sözler… Bir teknik adama yak) t)ramad)m bu sözleri. Meerse bizim Göztepe’mizin teknik direktörü bildiimiz ki i, ali k)ran ba kesen “Medya mafyas)”ym)s… Medya üzerinden kavga etmek bir tarafa, bunun antrenman) bile yap)lmazm) . Çok korktum valla Özen, elim, aya)m titriyor bunlar) duyduumdan beri. Öfke ve k)zg)nl)ktan tabi. Kimseye i ini öretemezsin Özen. Mesleimiz böyle hadsiz ki ilerin eline ve diline dü mü diyorum ne yaz)k ki… Biraz yava ol Özen, molla desinler. Bak “hocam” bile demiyorum. “Gazetecilik kutsal bir meslektir.” ki futbol yorumculuu yapt)n diye medya mensubu olamazs)n… Genç meslekta lar)m, iyi niyetiyle fazlas)yla sayg)l) davranm) olabilir. Ama bizim tepemize asla ç)kamazs)n bunu bil. Haa bir de bilmen gereken önemli nokta var. Buras) zmir, kimse kimsenin naz)n), niyaz)n) fazla çekmez. Sen zmir’in en anl), öhretli bir tak)m)n) çal) t)r)yorsun hasbelkader… Kimler buldu, kimler getirdi, nas)l geldin, “Futbol dünyas)na gökten zembille dü tüün için” ba ar)lar)n! bilinmiyor… Bu kulüpten kimler geldi, kimler geçti. Ama hiç biri senin kadar hadsiz olmad)) için, seni sevmedik Özen. zmir bir vitrin ve bu vitrin de “konu mankeni” olarak senin çok fazla ömrün olmayacak nas)l olsa. “zmir mar )yla” gidi ini hep birlikte büyük bir keyif ve mutlulukla seyredeceimizden emin olabilirsin… G 28 Mart 2016 Pazartesi www.balkangunlugu.com BURSALI YASN Çin’de destan yazd BURSA - BALKAN GÜNLÜÜ B ursa Büyükşehir Belediyespor Kulübü sporcusu Yasin Yımaz, Dünya Boks Birliği’nin düzen- lediği ülkeler arası yarı profesyonel grup maçında milli formayla çıktığı karşılaşmada rakibine puan vermeden maçı kazanarak milli takıma puan kazandırdı. Dünya Boks Birliği (AIBA) tarafından düzenlenen Dünya Boks Serisi (WSB) maçlarında milli boksörlerin oluşturduğu ve aralarında Bursa Büyükşehir Belediyespor Kulübü’nden Yasin Yılmaz’ın da bulunduğu ‘Türkiye Fatihleri 1453’ takımı, Çin’in başkenti Pekin’de Çin milli takımının boksörlerinin China Dragons takımı ile karşılaştı. Toplamda 5 raunt üzerinden oynanan karşılaşmada 60 kg’da Yasin Yılmaz, Çinli rakibi karşısında tüm rauntlarda tam puan alarak karşılaşmayı kazandı. Yılmaz, böylelikle milli forma adına yarışan Türkiye Fatihleri 1453 takımına puan kazandırma başarısı gösterdi. Gelecein ampiyonları nefes kest STANBUL - BALKAN GÜNLÜÜ E senler Belediyesi Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü bünyesinde faaliyet gösteren Esenler Spor Kompleksi ve Yüzme Havuzu, basketbol ve güreş branşlarında gençlerin nefes kesen mücadelelerine sahne oldu. Güreş branşında yıldızlar ve gençler kategorisinde toplam 100 sporcu mindere çıktı. Ata sporu olarak günümüzde önemli bir yere sahip olan güreş müsabakalarına ailelerin ilgisi de hayli yüksekti. Turnuvada dereceye giren sporcular, madalyalarını Tesis Müdürü Barış Karahan'ın elinden aldı. Genç sporcuların madalya sevincine aileleri de ortak oldu. "Spor İle Hayata İlk Adım" projesi kapsamında düzenlenen 4'lü basketbol turnuvasında da nefesler tutuldu. İlk maçta Atışalanı Anadolu Lisesi, Özel Sınav Lisesi'ni zorlu bir mücadelenin ardından yenmeyi başardı. Atışalanı Anadolu Lisesi Basketbol Takımı, diğer karşılaşmayı da kazanarak kupanın sahibi oldu.
Benzer belgeler
2 - Balkan Günlüğü Gazetesi
Anadolu'da İslam anlayışını yayan ve yeni kurulacak devletin doktrinel mayasını oluşturan sufiler Balkanlara gelmiş ve birçok sıkıntı ile karşı karşıya kalmış halkların yaralarına merhem olmaya çal...