Dişhekimi 37. Sayı - İzmir Dişhekimleri Odası
Transkript
Dişhekimi 37. Sayı - İzmir Dişhekimleri Odası
dişhekimi haber 1 haber 2 dişhekimi dişhekimi haber 3 haber 4 dişhekimi dişhekimi haber 5 haber 6 dişhekimi dişhekimi haber 7 editör dişhekimi Merhaba, Özlem KEKEÇ [email protected] İzmir Dişhekimleri Odası(İzDO) ve Türk Dişhekimleri Birliği (TDB) Sosyal Güvenlik Kurumu’nun(SGK) özel sağlık kurum ve kuruluşlarına sevkleri düzenleyen genelgesine ayrı ayrı dava açtı. Sevk yetkisinin sadece yurt genelindeki 123 ADSM’ye verilmesinin iptali amacıyla açılan davalarda ayrıca yüzde 40 ve üzeri özürlü kişilerle 5-15 yaş arası çocukların doğrudan serbest dişhekimine gitmelerinin engellenmesine ilişkin düzenlemelerin iptali istemi de yer aldı. Antalya’dan mesleğimiz ve halkımız adına sevindirici bir haber geldi. Antalya Sosyal Güvenlik Kurumu İl Müdürü Selim Erol hastaların tedavisini gerçekleştirmediği halde özele sevk etmeyen Antalya ADSM başhekimi Dr. Namık Bekbölet hakkında kamu görevini ihmal ettiği gerekçesiyle Cumhuriyet Savcılığı ve İl Sağlık Müdürlüğü’ne suç duyurusunda bulundu. Bir sevindirici haber de diş teknisyenleri cephesinden geldi. Sağlık Bakanlığı’nın hizmet alım sözleşmelerini “süresinden önce iptal etmesi ve hizmet alımlarının ihale edileceğini duyurması üzerine Türkiye Diş Protez Teknisyenleri Odaları ve Dernekleri tepki gösterdi.13 ilin diş teknisyenleri odaları Sağlık Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumu’na ayrı ayrı dava açarak ihalelere girmeme kararı aldı.Bunun üzerine Sağlık Bakanlığı geri adım atarak yayınladığı duyuru ile sözleşmelerin 01.01.2011 tarihine kadar uzatıldığını ilan etti. Sağlık Bakanlığı 2010 yılı TDB Asgari Ücret Tarifesini, 2007 tarifesindeki rakamlardan neredeyse yüzde 50 indirip onaylayarak garip bir uygulamaya daha imza atmış oldu. TDB onaylanan yeni tarifeyi Resmi Gazete’ye göndermediği için dergimizin yayına girdiği tarih itibariyle 2007 listesi geçerliliğini koruyor. CHP, Üniversite ve Sağlık Personelinin Tam Gün Çalışmasına ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 11 maddesinin bazı hükümlerinin iptali için Anayasa Mahkemesi’ne açtığı davada oybirliği ile yürürlüğün durdurulması isteminin esas inceleme aşamasında ele alınma- 8 sını karar verildi. Konuyla ilgili olarak İzmir Tabip Odası Hukuk Müşaviri avukat Mithat Kara’nın “Tam Gün Yasası”yla ilgili sorulabilecek her türlü soruya yanıt verdiği yazısını, 9 Eylül Üniversitesi İş Hukuku ve Sosyal Güvenlik Hukuku Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Hakan Keser’in değerlendirmelerini ve kamu-özel yol ayrımındaki bazı meslektaşlarımızın görüşlerini ilgiyle okuyacağınızı umuyoruz. İki yılda bir gerçekleştirilen oda genel kurul ve seçimleri tüm yurtta tamamlandı. 33 dişhekimi odasında gerçekleştirilen seçimlerde 20 odanın başkanı değişmezken 13 odada başkanlık el değiştirdi. Çanakkale Dişhekimleri Odası’nda başkanlık kura ile belirlenirken, dişhekimleri odalarının en uzun süreli başkanı Asım Savaş, Adana’da 24 yıldır taşıdığı bayrağı devretti. Göreve gelen tüm meslektaşlarımıza başarılar dileriz. Antalya’da yapılan ve mesleğimizin farklı disiplinlerini buluşturarak katılımcılara karşılaştırmalı bilgiler sunan 13. EBDO Kongresi geniş bir katılımla gerçekleştirildi. 1-3 Ekim 2010 tarihleri arasında İzmir’de düzenlenecek olan 5.Ege Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi ve 14.EBDO Uluslararası Kongre ve Bilimsel Sergisi’nin hazırlıkları ise tüm hızıyla sürüyor. Bu sayımızda ayrıca yıllarca serbest çalıştıktan sonra kamuya geçerek 4b sözleşmeli olarak işe başlayan ve maruz kaldığı haksız uygulamalarla mesleki onurunun zedelendiği gerekçesiyle istifa eden meslektaşımız Turan Çağrı Doğan ile yaptığımız söyleşiyi, Mardek adlı teknesiyle 3 yıl boyunca dünya denizlerini dolaşan meslektaşımız Hakan Öge ile yaptığımız röportajı, Bergama düşlerimin şehri İzmir sevdam adlı ikinci kitabını yayınlayan meslektaşımız Selahattin Tural ve Tüyap İzmir 15. Kitap Fuarı’nda okurlarıyla buluşan dergimiz yazarı meslektaşımız Mavisel Yener’le yaptığımız söyleşileri ve ülkemizin çeşitli yerlerinden bize ulaşarak düşüncelerini paylaşmak isteyen meslektaşlarımızdan gelen yazıları bulabilirsiniz. Bir sonraki sayımızda buluşana dek sevgiyle kalın… dişhekimi haber 9 içindekiler dişhekimi Sağlık Bakanlığı, dişhekimleri ile ALAY mı ediyor? 10 12 TDB de, İZDO da dava açtı Sevklerin sadece ADSM’lerden yapılacağına ilişkin SGK genelgesine Antalya SGK İl Müdürü Selim Erol’dan ADSM Başhekimi hakkında savcılığa suç duyurusu 20 Turan Çağrı Doğan: Meslek onurumun aşağılanmasını kaldıramadığım için KAMUDAN iSTiFA ETTiM 16 14. Tam Gün Yasası’nda nefesler tutuldu 26 Dişhekimi odaları seçimlerinden izlenimler Reklam İndeksi Colgate................................. 14-15 CTG...........................................69 Dental Labor.......... Ön kapak içi - 1 EDAD.................................... 48-49 EMS...........................................43 Ergene.......................................39 GC................................... 29-33-71 GSK - Corega...............................7 GSK - Sensodyn.........................21 Hamle................................... 44-45 Hybenx......................................63 İdeal Dent..................................73 İpana ..................................... 9-11 Kuraray.................... Arka kapak içi Oral B........................................13 Haber Sorumlusu Nurgül ÇELEBİOĞLU Sahibi İzmir Dişhekimleri Odas› ad›na Yönetim Kurulu Başkan› Turgan Ülker Sorumlu Yaz› İşleri Müdürü Özlem Kekeç 10 Yay›n Kurulu Bal›kesir•Isparta•İzmir•Manisa•Uşak Dişhekimleri Odalar› Bahattin Dağlıoğlu, Hüdayi Kartöz, Turgan Ülker, Sevgül Bora, Cenk Celep Görsel Yönetmen Birsen BAĞARDI KÖSEOĞLU Baskı Şan Ofset Matbaacılık San. Tic. Ltd. Şti. Candere Yolu No: 23 Ayazağa - İSTANBUL Tel: 0.212 289 24 24 Faks: 0.212 289 07 87 34 5. SİTESİ EGE ÜNİVER ÜLTESİ K DİŞHEKİMLİĞİ FA İMLERI ODALARI HEK EGE BÖLGESİ DİŞ sel Uluslararası Brilgim i Kongre ve Se is 58 74 Hakan Öge “Bu benim çocukluk hayalimdi” Ortotek..................................... 3-5 Sarp Dental...............................47 Selis Dental.................. Arka kapak Signal.........................................53 Sunray.................................. 56-57 Tidal..........................................19 Turkuaz Dental............................2 Yeni Oral....................................77 Bas›m Tarihi: Haziran 2010 Yay›n Türü: Yayg›n Süreli Yay›n İletişim Adresi Anadolu Caddesi 40, Tepekule İş Merkezi D: 209 /210 /211 Bayrakl› ‹zmir Telefon 0.232 461 2152 - 461 3615 - 461 1571 Faks 0.232 461 3759 [email protected] Dergide yer alan yaz›lar›n hukuki sorumluluğu yazar›na aittir. Dişhekimlerine ve dişhekimliği fakültesi son s›n›f öğrencilerine ücretsiz dağ›t›l›r. dişhekimi haber 11 haber ? ? dişhekimi Sağlık Bakanlığı, dişhekimleri ile ALAY mı ediyor? ? ?? 2010 yılı Asgari Ücret Tarifesi 2007 rakamları üzerinden neredeyse yüzde 50’ye varan indirimle onaylandı. 07 yılı Türk Dişhekimleri Birliği, 2009 yılı TDB, 2010 Asgari Ücret TariBuna göre 20 L T 4 .6 Asgari Muayene ve Tedavi Ücret fesi’nin 2007 yılı rakamları ile ne3 4 e il rı rakamla , L T Tarifesi’nin onaylanmaması üzeriredeyse yarı yarıya onaylanması 6 .5 2 2 i olan diş çekim ne Ankara 4.İdare Mahkemesi’ne üzerine 18.05.2010 tarihinde şı a T Diş 50.53TL olan Asgari Ücret Tarifesi’nin Sağlık BaAnkara’da Oda başkanlarının L T 1 3TL, 42.0 kanlığı tarafından onaylanmamakatılımı ile bir değerlendirme Temizliği 28.1 dolgu sına ilişkin işlemin iptali istemiyle toplantısı yaptı.Toplantı neticeolan Amalgam L olan T 5 .0 9 dava açmış, Mahkeme 2009/1887 sinde Oda Başkanları TDB’nin 4 , L T 4 20.1 7TL, .6 2 2 Nolu kararı ile “...her türlü makul konuya ilişkin mücadelesini u lg o d t Komposi n le süreyi aşacak şekilde, anılan Taridestekleme kararı aldı. e rs o P n 184.52 TL ola fenin aynen ya da gerekli görülen . u ld o L 7T Kuron ise 87.6 bölümler değiştirilerek onaylanmaİZDO dava açtı mış olmasının idarenin güvenilirliği Sağlık Bakanlığının açılan dave istikrar ilkesine aykırı olduğu” sovalara inat ve dişhekimleri ile nucuna vararak Sağlık Bakanlığı’nın alay edercesine 5 Mayıs tarihinde onayladığı 2010 yılı Tarifeyi onaylamama işleminin iptaline karar vermişti. Asgari Ücret Tarifesi’nin iptali için İzdo, 21 Mayıs 2010 TDB bunun üzerine 2010 yılı Asgari Muayene ve Tedavi tarihinde Danıştay’da dava açtı. Ücret Tarifesi’ni Sağlık Bakanlığı’na gönderdi. Ancak, Sağlık Bakanlığı TDB’ye Asgari Ücret Tarifesi’ni “aynen ya da gerekli değişiklikler yaparak” onaylandığına ilişkin herhangi bir bildirim yapmadı. Bunun üzerine Türk Dişhekimleri Birliği, Asgari Ücret Tarifesi’nin onaylanması istemine 60 gün içinde yanıt verilmeyerek zımnen reddedilmesiyle ilgili olarak 2010 yılı Asgari Ücret Tarifesi ile ilgili olarak “işlemin yürütmesinin durdurulması ve iptali” için Ankara İdare Mahkemesi’nde bir dava daha açtı. Bunun üzerine Türk Dişhekimleri Birliği Asgari Ücret Sağlık Bakanlığı’nın akla, mantığa ve kamu cidTarifesi’ni 2007 yılından bu yana onaylamayan Sağdiyetine yakışmayacak bir sorumsuzlukla yüzde lık Bakanlığı 2010 yılı Asgari Ücret Tarifesini 2007 yılı 50’ye varan indirimle onayladığı ve Türk Dişhekimrakamları üzerinden neredeyse yüzde 50’ye varan inleri Birliği’ne gönderdiği yeni fiyat tarifesini TDB dirimle onayladı. Ancak onaylanan Asgari Ücret Tariyönetimi yürürlüğe girmemesi için yayınlanmak fesinin yürürlüğe girebilmesi için Resmi Gazetede yaüzere resmi gazeteye göndermeyerek elinde tuyınlanması gerekiyor. tuyor. Bu nedenle dergimizin yayına girdiği tarih itibarıyle eski fiyatlar halen geçerliliğini koruyor. TDB, Sağlık Bakanlığı’nın onayladığı 2010 yılı Asgari Ücret Tarifesi’ni Resmi Gazete’ye göndermedi 12 dişhekimi haber 13 haber dişhekimi Sevklerin sadece ADSM’lerden yapılacağına ilişkin SGK genelgesine TDB ve İZDO ayrı ayrı dava açtı SGK yayınladığı 2010/41 Sayılı genelge ile hastaların özel sağlık kurum ve kuruluşlarına sevki için sağlık bakanlığına bağlı ağız ve diş sağlığı merkezlerinde tedavinin sağlanamaması, yüzde 40 ve üzerinde özürlü hastaların serbest dişhekimlerine tedavilerini yaptırabilmeleri için SGK ile sözleşmeli sağlık kurum ve kuruluşlarında tedavilerinin sağlanamaması koşullarını getirmiştir. TDB önce yazı gönderdi sonra dava açtı Türk Dişhekimleri Birliği yayınlanan genelge üzerine, SGK’ya, genelge içeriğinin yaratacağı sıkıntılara dikkat çeken ve bu sıkıntıların giderilmesini isteyen bir yazı gönderdi. Ancak yazıdan bir sonuç alınamayacağının anlaşılması üzerine genelgenin iptali için Danıştay’a dava açtı. TDB’nin açtığı davada yüzde 40 ve üzeri özürlülerin ve 5-15 yaş arası çocuklarn tedavileri için doğrudan serbest dişhekimlerine gitmelerinin önlenmesi ve diğer hastaların sadece ADSM’lerden sevk edilebilmelerine ilişkin düzenlemeler içeren SGK genelgesinin iptali istenmiştir. İZDO da dava açtı İzmir Dişhekimleri Odası, 29.03.2010 tarihinde Danıştay’a açtığı dava dilekçesinde şu konulara yer verdi. 3 ADSM’den sevk hizmete ulaşımı imkansızlaştırır “Kurum mensuplarının herhangi bir resmi kurum ve kuruluşundaki değil, Ağız ve Diş Sağlığı Merkezindeki diş hekimi tarafından sevki öngörülmektedir. Ülkemizde bu merkezler sadece il merkezlerinde bulunmaktadır, çok nadiren ilçelerde bulunmaktadır. Bu durumun sağlık hizmetine ulaşımı ne kadar zorlaştıracağı ve muhtemelen imkansızlaştıracağı açıktır. Sadece ADSM’de görevli dişhekimlerine sevk yetkisinin verilmesi amaç yönünden usul ve yasaya ve halk sağlığına dolayısıyla kamu yararına aykırıdır. 3 Engellilere sevk zorunluluğu getirilmesi eziyettir ”Davalı kurum tarafından yayınlanan 2009/110 sayılı genelgede %40 ve üzeri özürlülerin serbest dişhekimlerine yaptırdıkları diş tedavilerinin ödenebilmesi için herhangi bir sevk zorunluluğu yokken bu genelge ile sevk zorunluluğu- nun getirilmesi kamu sağlığına ve amaç yönünden usul ve yasaya aykırıdır. Ülkemizin her ilçesinde kamu tarafından ağız ve diş sağlığı hizmeti verilmemektedir. Bu durumda özürlü kişiler hizmetin verildiği il ve ilçelere gitmek zorunda kalacaklardır. Bu da bu kişilerin sağlık hizmetine ulaşmalarında zorluklara ve hatta imkansızlıklara sebeb olacaktır. Bu durum Anayasa ya uluslararası sözleşmelere, amaç yönünden usul ve yasaya ve halk sağlığına dolayısıyla kamu yararına aykırıdır. 3 Serbest Dişhekimleri her türlü tedaviyi yapmaya yetkilidir “SUT eki ek-7 listesinde (*) işaretli olan tedavilere ait giderlerin ödenebilmesi için, tedavilerin konumlarında uzman veya doktoralı dişhekimleri tarafından yapılması zorunluluğu getirilmektedir. Oysa 1219 sayılı kanunun 29. ve 30. maddelerine göre bütün dişhekimleri ağız ve diş sağlığına yönelik bütün tedavileri yapmaya yetkilidir.” İZDO ayrıca SGK’nın yayınladığı SUT’a da dava açtı Bilindiği gibi 25.03.2010 tarihli Resmi Gazete’nin mükerrer sayısında Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama tebliği yayınlandı. Yayınlanan tebliğde özel sağlık kurum ve kuruluşlarına sevk ile ilgili bir düzenleme yer almadı. Ancak, tebliğin bazı maddelerinde özel sağlık kurum ve kuruluşlarında gerçekleştirilecek diş tedavilerinin TDB Asgari Ücret Tarifesi üzerinden değil Sağlık Uygulama Tebliğinin ek listesinden ödeneceğine ilişkin düzenlemeler yer alıyordu. İzdo bu nedenle bu hükümlerin iptali için yürütmenin durdurulması talepli dava açtı. SGK memurlara ödeme yapmıyor 14 SGK bilgisayar yazılımında “diştedavi” ibaresi olmadığı gerekçesiyle özele sevk edilen devlet memurlarına ağız ve diş sağlığına ilişkin ödeme yapmıyor. 15-Ocak-2010 tarihinde Sosyal Güvenlik Kurumu çatısı altına dahil edilen devlet memurları ve bakmakla yükümlü oldukları kişilerin, ağız ve diş sağlığı ile ilgili ödemeleri SGK tarafından kullanılan yazılımın programında “diştedavi” ibaresi unutulduğu için yapılamıyor. Trabzon Dişhekimi Odası Genel Sekreteri Önder Taşan, dergimize yaptığı açıklamada; ”15. Ocak.2010 tarihinde SGK kapsamına alınan devlet memurları ve bakmakla yükümlü oldukları kişilerin, özele sevk edilmeleri sonucunda oluşan faturalarının 4 aydır ödemeleri yapılmıyor.Yetkililerle görüşmelerimizde SGK yazılımında diştedavi ibaresi ile ilgili seçeneğin olmadığını bu nedenle fatura ödemesi yapamadıklarını belirtiyorlar.Konuyla ilgili gerekli dilekçeleri vermiş olmamıza rağmen henüz bir çözüm sağlanmadı” dedi. Taşan ayrıca ödemelerle ilgili sıkıntının sadece Trabzon’da değil Türkiye’nin 81 ilinde yaşandığını, yazılımın düzenlenmesi için 4 aydır beklediklerini devlet memurlarının ve bakmakla yükümlü oldukları kişilerin diştedavisi dışında yasal her türlü sağlık harcamalarının ödendiğini belirtti. dişhekimi haber 15 haber 16 dişhekimi dişhekimi haber 17 haber ! dişhekimi Antalya SGK İl Müdürü Selim Erol’dan ADSM Başhekimi hakkında savcılığa suç duyurusu Selim Erol SGK Antalya İl Müdürü Antalya Sosyal Güvenlik Kurumu İl Müdürü Selim Erol, ADSM’ye başvuran hastaların tedavisini gerçekleştiremediği halde özele sevk etmeyen Antalya Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi Başhekimi Dr. Namık Bekbölet hakkında kamu görevini ihmal ettiği ve genelgelere aykırı davrandığı gerekçesiyle Cumhuriyet Savcığı’na ve İl Sağlık Müdürlüğü’ne suç duyurusunda bulundu. Antalya Sosyal Güvenlik Kurumu İl Müdürü Selim Erol, ADSM’ye başvuran hastaların tedavisini gerçekleştiremediği halde özele sevk etmeyen Antalya Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi Başhekimi Dr. Namık Bekbölet hakkında kamu görevini ihmal ettiği ve genelgelere aykırı davrandığı gerekçesiyle Cumhuriyet Savcığı’na ve İl Sağlık Müdürlüğü’ne suç duyurusunda bulundu. ların tedavi masraflarını tıkır tıkır ödemeye hazırız. Ama bu yapılmadığı gibi 18 yaşın altındaki hastalar bile söz konusu merkezden geri çevriliyor. Her gün yüzlerce hastadan şikayet alıyoruz” dedi. Erol, genelgelerin aksine hareket ettiğini belirttiği ADSM Başhekimi hakkında İl Sağlık Müdürlüğü ve Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunduklarını açıkladı. Sağlık Müdürlüğü ve Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusu Devletin iki kurumunu karşı karşıya getiren olayla ilgili Hürriyet Gazetesi’nin Akdeniz ekinde yer alan habere göre hastaların sevk ve muayene taleplerinin geri çevrilmesiyle ilgili kurum olarak hiçbir sorumlulukları olmadığını belirten SGK İl Müdürü Selim Erol, ADSM yetkililerinin genelgelere aykırı davrandığını öne sürdü. Tedavisi çeşitli gerekçelerle yapılamayan hastaların özel sağlık kuruluşlarına sevki konusunda hiçbir sıkıntı olmadığını dile getiren Erol, “Devlet vatandaşın mağdur edilmemesi için her türlü önlemi almış. Fakat bu önlemler bazı kurumlar tarafından doğru değerlendirilmiyor” diye konuştu. Sevki yapılan hastaların tedavi giderlerini hiç bir şekilde geri çevirmediklerini vurgulayan Erol, “Herkes işini doğru yapacak ki vatandaş sıkıntı yaşamasın. Madem diş tedavilerinde sıkıntı yaşanıyor, o zaman hastaların sevki yapılacak. Biz sevk yapılan hastaOdman Ertekin Antalya Dişhekimleri Odası Eski Başkanı 18 haber dişhekimi ADSM Başhekimi Bekbölet “Bilgim yoktu” Hürriyet Akdeniz’in haberine göre, suç duyurusu hakkında bilgisi olmadığını söyleyen Başhekim Dr. Namık Bekbölet, muayeneye sevk konusunda Sağlık Bakanlığı ile yeni yazışmalar yapıldığını, süreçle ilgili ayrıntılı açıklama yapamayacağını belirterek sözlerine şöyle devam etti: “Biz bakanlığımızın talimatları üzerinden hareket etmeye devam edeceğiz. Zaten konu sanıldığı gibi başhekimlerinin etkilediği bir şey değil. Buna rağmen hakkımızda suç duyurusunda bulunulduysa söz konusu kurum demek ki bir şeylerden rahatsız oldu” dedi. “Tüm Türkiye açısından emsal değer taşıyor” Dönemin Antalya Dişhekimleri Odası Başkanı Odman Ertekin, bu açıklamanın sadece Antalya için değil tüm Türkiye açısından emsal değer taşıdığını belirterek dergimize yaptığı açıklamada şunları söyledi. “Sağlık Bakanlığı’nın son genelgesinin ardından hastalara randevu veremeyen, tedavilerini zamanında gerçekleştiremeyen ADSM’lerden özele sevk yapılması gerekiyor. Ancak Antalya ADSM tarafından sevkler gerçekleşmedi. Yapılan baskılar sonrasında Isparta’ya üniversiteye bazı vakalar sevk edildi. Genelgede açıkça bir şekilde özele sevk etmesi gerektiği halde sevkleri gerçekleştirmeyen ADSM Başhekimi Dr. Namık Bekbölet basında yer alan açıklamalarında 67 hekimle Antalya’da bu işi yürütemediklerini yeni bir hastaneye ihtiyaç olduğunu belirtti. Konuyla ilgili Antalya Dişhekimleri Odası olarak şikayette bulunduk. SGK İl Müdürü Selim Erol şikayetimizi haklı buldu. Erol, sevklerin yapılmaması, genelgeye uyulmaması ile ilgili ADSM Başhekimi hakkında kamu görevini ihmal edip görevini yapmadığı gerekçesiyle 27 Nisan 2010 tarihinde İl Sağlık Müdürlüğü’ne ve Cumhuriyet Savcığı’na suç duyurusunda bulundu.” Diş Protez Teknisyenleri, odaları ve derneklerinden Sosyal Güvenlik Kurumu’nun kendilerini yok edecek yönergesine yönelik Haklı, onurlu ve Örnek bir EYLEM Sağlık Bakanlığı’nın, 25.03.2010 tarihli Sağlık Uygulama Tebliğinde yer alan hizmet alım sözleşmelerini “yönerge iptali” konulu duyuru ile süresinden önce iptal etmesi ve hizmet alımlarının ihale edileceğini duyurması üzerine Türkiye Diş Protez Teknisyenleri Odaları ve Dernekleri ayağa kalktı. Bakanlık, sağlık kuruluşlarının protez ve iskelet döküm konusundaki hizmet alımlarının 01.06.2010 tarihinden itibaren ihale edileceğini bildirdiği yönergede ayrıca 31.12.2010 tarihine kadar geçerli olması gereken sözleşmelerin de iptal edildiği duyurdu. Sözleşmelerin iptal edilmesi ve hizmet alımıyla ilgili belirlenen fiyatların çok düşük olması nedeniyle konuyu mahkemeye taşıyan ve açılan ihalelere girmeyerek tepkilerin dile getiren Türkiye Diş Protez Teknisyenleri Odaları Ve Dernekleri Birliği’nin haklı mücadelesi ilk zaferini kazandı. Sağlık Bakanlığı yayınladığı duyuru ile sözleşmelerin 01.01.2011 tarihine kadar uzatıldığını duyurdu. Sorunların çözümü adına birlik, beraberlik ve kararlılığın önemi konusunda örnek teşkil eden Türkiye Diş Protez Teknisyenleri Odaları Ve Dernekleri Platformu Başkanı İhsan Tomruk şunları söyledi: “Sağlık Bakanlığı 18.04.2005 tarihinde diş protez laboratuarları ile sağlık kurumları arasında yapılan sözleşme gereği porselen için 3335, iskelet dökümler için 65-70 TL arasında ücret ödüyordu. 25 Mart 2010 tarihinde yayınlanan SUT tebliğinde bu ücretler en fazla 18 lira porselen, 25 lira iskelet döküm olmak üzere belirlendi. 14.04.2010 tarihinde bakanlık yeni bir genelge yayınlayarak 01 Ocak 2010 -31.12.2010 tarihleri arasında geçerli olan sağlık kurumları ile Sağ- İhsan Tomruk Ankara Diş Teknisyenleri Odası Başkanı ve Türkiye Diş Protez Teknisyenleri Odaları ve Dernekleri Birliği Platformu Başkanı 19 haber lık Bakanlığı’na bağlı diş laboratuarları arasında yapılan sözleşmelerin iptal edildiğini duyurdu. Sağlık kurumları porselen için 14.5-15 TL ve iskelet dökümü için 20-22 TL’dan alımı yapacakları bildirdiler. Bakanlık duyurusunda, porselen ve iskelet dökümü işlerle ilgili olarak 01.06.2010 tarihinde ihale açılacağını, yeni uygulama nedeniyle 31-12-2010 tarihine kadar geçerli olan sözleşmelerin iptal edildiğini belirtti. İhalelere girmeme kararı aldık Bakanlık yetkililerine bu fiyatlar üzerinden hizmet verilemeyeceği defalarca anlatılmasına rağmen bir sonuç alamadık. Bunun üzerine Türkiye Diş Protez Teknisyenleri Odaları Ve Dernekleri Birliği Platformu olarak tüm oda ve derneklerimizle bir toplantı yaparak açılacak ihalelere girmeme kararı aldık. Şu ana kadar İstanbul, Bursa, Ankara, Eskişehir ve Ağrı gibi pek çok ilde açılan ihaleler katılımcı firma olmaması nedeniyle iptal edildi Yönergenin iptali için dava açtık 31-12-2010 tarihine kadar geçerli olan sağlık kurumları ile diş laboratuarları arasında yapılan sözleşmelerin iptal edilmesi ve SUT tebliğinde belirtilen rakamlara yapılacak işlerin ağız ve diş sağlığını tehdit edici unsurları taşıdığı gerekçesiyle 13 ilin odaları ve dernekleri Sağlık Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumu’na ayrı ayrı dava açtık. 15 TL nin altında yapılan protez ve iskelet dökümler sağlığı tehdit eder Ucuz iş yaptırarak halkın gözüne girmeye çalışan hükümet halk sağlığı ile oynuyor. Bu fiyatlarda yaptırılan işlerde kötü malzemeler kullanılacağı ve bu durumunda insan sağlığını tehdit edeceği ortada.” Bakanlık geri adım attı Yapılan itirazlar sonrasında sözleşmelerin geçerlilik tarihleri konusunda bakanlık geri adım atarak geçerlilik süresini 01.01.2011 tarihine kadar uzattı. dişhekimi Sağlık Kuruluşları Yetkilileri Nasıl Değerlendiriyor? Sağlık Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumu’nun yeni düzenlemeleri sağlık kuruluşu yetkililerince de olumlu karşılanmadı. Sağlık Uygulama Tebliği’nde yer alan ve yetkililerce düzeltilmesi gereken hatalar şöyle: **İhalelerle hizmet satın alınması durumunda iş en ucuz fiyatı veren laboratuarda kalacak. Bu durum kaliteyi ister istemez olumsuz etkileyecek. ** Devam eden uygulamada kuruluşlar üçten fazla laboratuar ile çalışabiliyorlar. Bu durum laboratuarların birbirleriyle rekabet ederek iyi hizmet vermesini sağlıyor. Yeni durum da ihalelerin yapılmasının ardından çalışılacak laboratuar sayısı bire indirilmiş olacağı için yaptırılan işlerle ilgili olarak rekabet ortadan kalkacağından kalite de olumsuz etkilenecektir. ** Mevcut uygulamada yeşil kart sahipleri sadece diş çekimi ve protez hizmetlerinden yararlanabiliyor. Ağız sağlığı bilinci genellikle düşük olan bu kesime koruyucu uygulamalar içerisinde yer olan dolgu ve dişeti tedavileri ücretsiz verilerek, koruma bilincinin yükseltileceği yerde çekim ve protezin ücretsiz yapılması çok çelişkilidir. Bu hizmetlerin özellikle birinci basamakta hizmet veren birimlere aktarılması ve buralarda hizmet verecek yeterli sayıda dişhekiminin istihdam edilmesi uygun olacaktır ** Eskiden 30-35 TL olan porselen kuron laboratuar ücreti hastalar tarafından ödeniyordu. Yeni uygulamada hastanın cebinden hiç para çıkmıyor. Aslında porselen kuron uygulamalarında halktan alınacak katkı payının artırılması gerekir. Özel muayenehanelerde 200 TL civarında yapılan bu uygulamaların şu haliyle neredeyse bedava yapılması mesleğin moral yapısı açısından çok olumsuzdur. Yapılan işlemi adeta küçülten bir uygulama söz konusudur. İzmir Diş Teknisyenleri Odası Başkanlığını 1 oy farkla kazanan Zafer Erçetin ve yönetim kurulu üyeleri İzmir Dişhekimleri Odasını ziyaret etti. İzdo Başkanı Turgan Ülker ile görüşen Erçetin ve yönetim kurulu üyeleri mesleki sorunları ve çözüm yolları üzerine fikir alış verişinde bulundular. 20 dişhekimi haber 21 Tam Gün Yasası dişhekimi Tam Gün Yasası’nda nefesler tutuldu CHP’nin Anayasa Mahkemesi’ne taşıdığı Tam Gün Yasası davasında mahkeme “esastan inceleme kararı” verdi CHP’nin, 5947 sayılı Üniversite ve Sağlık Personelinin Tam Gün Çalışmasına ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 11. maddesinin bazı hükümlerinin iptali için Anayasa Mahkemesi’ne açtığı dava 13.05.2010 tarihinde 2. kez görüşüldü. Mahkeme oybirliği ile yürürlüğün durdurulması isteminin esas inceleme aşamasında ele alınmasına karar verdi. Anayasa Mahkemesi dosyayı ilk olarak, 9 Nisan 2010 günkü toplantısında görüşmüş ve dava dilekçesindeki bazı eksikliklerin giderilmesi için CHP’ye iadesine ve bunun için 15 günlük süre verilmesine karar vermişti. 9 Nisan 2010’da toplanan mahkemenin kararının aynı gün duyurulmasına rağmen, 15 günlük süre dava dilekçesinde saptanan ve giderilmesi istenen eksikliklere ilişkin gerekçeli kararın yazılıp, imzalanıp CHP’ye tebliğ edilmesi ile başlamıştı. CHP yetkilileri verilen süre içinde gerekli eksiklikleri gidererek Anayasa Mahkemesi’ ne başvuru yaptı. ??? Özel - Kamu yol ayrımındaki meslektaşlarımız ne dedi? Tam Gün yasası gereği devlet ve üniversite hastanelerinde görev yapan hekimler özel hastanelerde çalışamayacak ve muayenehane açamayacak. Şu anki uygulamada hekimler hem kamu hastanelerinde, hem özel hastanelerde, hem de muayenehanelerinde çalışabiliyorlar. Tam Birol Özcan (Selçuk Devlet Hastanesi) Kamu ile Serbest Muayenehane arasında bir seçim yapmamız gerekiyor ancak kararımı henüz veremedim. Devlet hastanesinin döner sermayesinden dişhekimlerinin aldığı ücretler çok düşük. Anayasa Mahkemesinin kararı tek ümidimiz.Bu yasanın uygulanmasının ardından geçim derdine düşeceğiz. Prof. Dr. Serpil Hazar (E.Ü Dişhekimliği Fakültesi) Kamu ve serbest muayeneler arasında seçim yapma konusunda süremiz var.Tam gün yasasını özünde doğru bir yasa ancak uygulamada yanlışlıklar var. Bir takım yönetmeliklerin çıkmasını bekliyorum.Seçim için son ana kadar bekleyeceğiz. Uygulamalarda bir değişiklik olmazsa 22 kamudan yana kullanacağım. kararımı gün yasası sonrasında bakanlık hekimlerin bir tercih yapmalarını isteyecek ve sadece bir kurumda çalışmalarına izin verecek. Dişhekimi dergisi olarak kamuda görevli ve aynı zamanda muayenehanelerinde çalışan meslektaşlarımıza tercihlerini hangi yönde kullanacaklarını sorduk. Dr. Mustafa Özgür (İzmir Eğitim Diş Hastanesi) Serbest muayenehaneler öldü. Bu aşamada bir seçim yapmam gerekirse kamuyu tercih edeceğim. Ancak devletin bu konuda bir şeyler yapması gerekiyor. Prof. Dr. Bilge Hakan Şen (E.Ü Diş Hekimliği Fakültesi) Fakültede akademisyen olarak çalışmasaydım muayenehaneyi tercih ederdim. Ancak şu durumda bir tercih zorunluluğum olduğu için fakülteyi tercih edeceğim. Prof. Dr. Ali Rıza Alpöz (E.Ü Dişhekimliği Fakültesi) Yasa iptal olmazsa bir seçim yapmamız gerekecek. Emekliliğime 2.5 yılım var bu nedenle tercihimi üniversiteden yana kullanacağım. Ancak emekli olduktan sonra kendi muayenehanemde devam etmek istiyorum. Arzu Yıldız (Eşrefpaşa Belediye Hastanesi) Serbest piyasa şu günlerde çok durgun. Özele sevkler kaldırıldı. Emekliliğime çok az bir süre kaldı. Belirttiğim nedenlerden dolayı kamuyu tercih edeceğim. Ertan Uysalcı (Yeşilyurt Devlet Hastanesi) Kararsızım, diğer taraftan da serbest dişhekimi olarak geleceği iyi görmüyorum. Uzun yıllar çalışmanın verdiği yorgunluk da var. Bu anlamda tercihimi kamudan yana kullanacağım gibi görünüyor. Prof. Dr. Turgay Seçkin (E.Ü Dişhekimliği Fakültesi) Üniversiteyi tercih edeceğim. Muayenehane ve üniversite ikisi bir arada beni çok yordu. dişhekimi haber 23 Tam Gün Yasası dişhekimi “Tam Gün yasası ile sigorta primlerinin tamamını çalışanın ödediği emeklilik sistemi getirildi” İzmir Tabip Odası’nın hukuk danışmanı Avukat Mithat Kara Tam Gün Yasası ile ilgili sorularımızı yanıtlayarak değerlendirmelerini dergimizle paylaştı. Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden 2002 yılında mezun oldum. Bir süre serbest avukatlık yaptım. 2006 yılından bu yana, İzmir Tabip Odası’nın tam zamanlı hukuk müşaviri olarak görev yapıyorum. Kamuoyunda Tam Gün Yasası olarak bilinen düzenleme hakkında kısa bir bilgi verebilir misiniz? Kamuoyunda Tam Gün Yasası olarak bilinen 5947 sayılı “Üniversite ve Sağlık Personelinin Tam Gün Çalışmasına ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” 30.01.2010 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanmıştır. Yasa maddelerinin yürürlük tarihi açısından farklı tarihler belirlenmiştir. Yasanın bazı hükümleri, yayınlandığı tarih olan 30.01.2010 tarihinde, bazı hükümleri yayımlandığı tarihten 6 ay sonra, bazı hükümleri ise yayımlandığı tarihten 1 yıl sonra yürürlüğe girmektedir. 24 Mithat Kara İzmir Tabip Odası Avukatı Tam Gün Yasası ile getirilen düzenlemeler ve yürürlük tarihleri nedir? Bu soruya, yukarıda yer verdiğimiz farklı yürürlük tarihleri çerçevesinde sınıflandırma yaparak cevap vermek daha faydalı olacaktır. Yukarıda ifade ettiğim üzere, yasa üç farklı yürürlük tarihi getirmiştir. Bu düzenlemeleri şu şekilde sınıflandırabiliriz. ve kuruluşlarının birlikte kullanılması düzenlenmiştir. • Hudut ve Sahiller Genel Müdürlüğü taşra teşkilatında görevli hekimlere ek ödeme yapılması ile Kızılay’a ait sağlık kurumlarının ve personelinin Sağlık Bakanlığı’na devri düzenlenmiştir. Yasanın Yayınlandığı 30.01.2010 Tarihinde Yürürlüğe Giren Düzenlemeler; • Radyasyonla çalışan sağlık personelinin günlük çalışma süresi 5 saatten 7 saate çıkarılmıştır. • Sağlık Bakanlığı’na bağlı sağlık kurum ve kuruluşlarında çalışan hekimlerin nöbet ücretlerinde artış öngören düzenleme yapılmıştır. • 26 Mayıs 1995 -1 Ocak 2010 tarihleri arasında memur statüsünde çalışmakta iken istifa eden ya da çekilmiş sayılan hekimler ile emekli hekimlerin tekrar atanmak için 6 ay içinde Sağlık Bakanlığı’na başvurabilmesini sağlayan düzenleme yapılmıştır. • Üniversiteler ile Sağlık Bakanlığı’na ait sağlık kurum Yasanın yayınlandığı tarihten 6 ay sonra yürürlüğe girecek hükümler; • Sağlık Bakanlığı, TSK, Adli Tıp Kurumu, mahalli idareler ve kurum tabipliklerinde görev yapan hekimlerin serbest çalışma hakkı ortadan kaldırılmıştır. • Ülkemizdeki bütün hekimlerin çalışmaları 3 başlık altında sınıflandırılmış ve sınırlandırılmıştır. Hekimler, ya kamu kurum ve kuruluşlarında ya SGK ile anlaşmalı özel sağlık kurum ve kuruluşlarında ya da SGK ile anlaşmalı olmayan sağlık kurum ve kuruluşlarında, muayenehanede ve işyeri hekimliğinde çalışabilecektir. • Serbest meslek icra eden hekimler, hastalarının teşhis ve tedavisini SGK ile anlaşmalı özel sağlık kurum ve dişhekimi kuruluşlarında yapabilecek ancak hizmet bedeli SGK’ dan talep edilemeyecektir. • Mahalli idareler ve kurum tabipliklerinde görev yapan hekimler işyeri hekimliği yapabilecektir. • Sağlık Bakanlığı’na bağlı sağlık kurum ve kuruluşlarında çalışan hekimlere, mesai dışında fazla çalışma yapması halinde performansa dayalı ek ödeme yapılacaktır. • Sağlık Bakanlığı’na bağlı sağlık kurum ve kuruluşlarında görevli hekimlere, sabit döner sermaye ek ödemesi yapılacaktır. Bu ödeme, aylıklara ilişkin hükümlere tabi olup her ay sabit olarak ödenecektir. Ancak, o ay içinde yapılacak toplam ek ödemeden, sabit yapılan ek ödeme mahsup edilecek ve kalan miktar ek ödeme olarak hekimlere ödenecektir. • Sağlık Bakanlığı’na bağlı sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan hekimlerin gelirlerinden yüzde yirmi oranında emeklilik için prim kesilmeye başlanacak. • Türkiye’de kamuda ve özelde mesleğini icra eden bütün tabip ve diş tabipleri mesleki sorumluluk sigortası yaptıracak. Yaptırmayanlar 5.000,00 TL para cezası ile cezalandırılacak. • TSK’ ya bağlı sağlık kurum ve kuruluşlarında çalışan hekimlere sağlık tazminatı ödenecek. • GATA’ ya ait sağlık kurumlarında hekim ihtiyacı ortaya çıktığı takdirde, YÖK ve Sağlık Bakanlığı, bu ihtiyacı karşılamak için hekim görevlendirecek. Yasanın Yayınlandığı Tarihten 1 Yıl Ay Sonra Yürürlüğe Girecek Hükümler; Bu düzenlemeler esas itibarıyla üniversitelerde görev yapan öğretim üyelerini ilgilendirmektedir. • Öğretim üyelerinin kısmi süreli çalışma hakkı kaldırılmıştır. • Öğretim üyelerinin üniversite hastanesi içinde özel muayene yapma uygulaması kaldırılmıştır. • Öğretim üyelerine yapılacak ek ödemelere ilişkin katsayılarda değişiklik yapılmış, nöbet ve mesai dışı çalışma halinde performansa bağlı ek ödeme uygulaması getirilmiştir. Tam Gün Yasası ile nasıl bir ücretlendirme sistemi getiriliyor? Tam Gün Yasası ile kurumlara göre değişen çok çeşitli bir ücretlendirme sistemi getirilmektedir. Üniversite ve Sağlık Bakanlığı’na bağlı kurum ve kuruluşlardaki ücretlendirme sisteminin temelini, performansa dayalı çalışma oluşturmaktadır. Yasa ile performansa dayalı çalışma temel alınmış, fazla mesai ve nöbet ücretleri de artırılarak hekimlerin mesai dışında çalışarak veya nöbet tutarak emeğinin karşılığını alması temel felsefe olarak benimsenmiştir. Güvenceli olmayan bu ücretlendirme sistemi ile, var olan sistem devam ettirilmekte, kurumdan kuruma, branştan branşa, bir aydan diğer aya, aynı branştaki hekimden hekime değişebilen ücretlendirme sistemi daha da yerleşik hale getirilmiştir. Tam Gün Yasası Tam Gün Yasası ile hekimlerin ücretlerinde yüksek artışlar olacak mı? Aslında söylenene değil yazılı metinlere bakmak gerekiyor. Hükümet ve Sağlık Bakanlığı yetkilileri, yasanın hazırlanma ve yasalaşma sürecinde, hem hekimleri hem de halkı ikna etmek için ilginç bir propaganda yöntemi izledi. Geçmişte yaşanan sağlık sistemi kaynaklı sorunların sorumlusu hekimler gibi gösterilerek hekimler hedef tahtasına konulmuş ve halk nezdinde kolayca kamuoyu oluşturulmuştur. Tam Gün yasası sonrasında hekimlerin 14.000 -17.000 TL civarında ücret alacağı ve bu ücretlerin emekli maaşına yansıyacağı sürekli dillendirilmiştir. İfade ettiğim gibi, kimin ne söylediğine değil söyleyenlerin iradesini yansıtan yazılı hukuksal metinlere bakmak gerekiyor. Öncelikle ifade etmek gerekir ki, bahsi geçen 14.000 -17.000 TL civarındaki ücretlerin ne üniversite hastaneleri koşullarında ne de Sağlık Bakanlığı’na bağlı sağlık kurum ve kuruluşları koşullarında ödenmesi mümkün değildir. Yasadaki ücretlendirme sistemine göre, bir hekimin 7 gün 24 saat çalışması halinde dahi bu ücretleri alması mümkün değildir. Yasanın temelinde performans, fazla çalışma ve nöbete dayalı ücretlendirme sistemi bulunduğunu söylemiştim. Yasadaki veriler esas alınarak TTB tarafından yapılan çalışma sonucuna göre, Sağlık Bakanlığı’na bağlı bir hastanede görev yapan uzman hekimin ayda 22 gün günde 14,5 saat çalışması halinde alabileceği ücret 8.350,00-TL civarındadır. Sağlık Bakanlığı’na bağlı hastanelerde çalışan 1. Derecede uzman hekimler, 1.600-TL civarındaki maaşının yanında 1.000-4.000-TL arasında ek ödeme almaktadır. Birinci basamakta çalışan hekimler ise, 1.500-TL civarındaki maaşlarının yanında 500-1000-TL arasında değişen ek ödeme alabilmektedir. Yasada, bu ücretlerin artışını sağlayan ek bir düzenleme yer almamaktadır. Kurum hekimi olarak görev yapan hekimler ise, bu kurumlarda döner sermaye sistemi olmadığı için sabit maaşı dışında hiçbir ödeme almamaktadır. Yasanın yarattığı mağdur hekim gruplarından en önemlilerinden birisi de, kurum hekimleri olmuştur. Hekimlerin emekli maaşlarında artış olacak mı? Daha önce, Üniversite veya Sağlık Bakanlığı’nda görev yapan hekimlere yapılan döner sermaye ek ödemesi, hekimlerin emekli maaşlarına yansımamaktaydı. Tam Gün yasası ile bu konuda bir değişiklik yapılmış ve Sağlık Bakanlığı’na bağlı kurum ve kuruluşlarda çalışan hekimler için farklı bir uygulama getirilmiştir. Aşağıda açıkladığım düzenleme, sadece Sağlık Bakanlığı’na bağlı kurum ve kuruluşlarda çalışmakta olan hekimleri ilgilendirmekte olup üniversitede, kurum hekimliklerinde ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan hekimler ile emekli hekimleri kap- 25 Tam Gün Yasası 26 dişhekimi samamaktadır. Bu hekimlerin emekli maaşlarında da herhangi bir artış öngörmemektedir. Tam Gün Yasası ile getirilen düzenlemeye göre, bireysel emeklilik sistemine benzer bir sistem ile hekimler, kendilerine ödenen döner sermaye ek ödemesi üzerinden prim ödeyecektir. Hekimler, sigorta priminin işveren payı dahil tamamını kendileri ödemek kaydıyla, 209 sayılı Kanunun ek 3 üncü maddesine göre kendilerine ödenen tutar üzerinden malullük, yaşlılık ve ölüm sigortasıyla sınırlı olacak şekilde ilave olarak sigorta primine tabi tutulacaktır. Bu düzenlemeye göre, hekimler çalıştıkları sürece, aldıkları ek ödeme üzerinden her yıl belli bir miktarda prim ödeyecek ve bu primler hekimlerin emekli maaşının hesabında dikkate alınacaktır. Yasadaki kriterler esas alınarak TTB tarafından yapılan çalışmadaki verilere göre; ¼ ünde bir pratisyen hekim, yılda 2.196-TL prim ödeyecek, ödenen bu prim emekli maaşında 19-TL artış sağlayacaktır. ¼ ünde bir uzman hekim, yılda 4.248-TL prim ödeyecek, ödenen bu prim, emekli maaşında 36-TL artış sağlayacaktır. Bu verilere göre bir hesaplama yaptığımız takdirde, emekliliğine 5 yıl kalan bir uzman hekim, 5 yıl boyunca 21.000-TL civarında prim ödeyecek, ödenen bu prim karşılığında hekimin emekli maaşında ortaya çıkacak artış sadece 180-TL olacaktır. Hekimlerin aldıkları ücretin emekli maaşına yansıyacağı şeklinde yapılan açıklamaların karşılığı budur. Hiçbir sosyal güvenlik sisteminde olmayan bir sistemle, sigorta primlerinin tamamını çalışanın ödediği bir emeklilik sistemi getirilmiştir. Yasal düzenlemedeki mantığı şu şekilde açıklamak mümkündür.” Sağ cebe koyup sol cepten almak” ruluşlarında çalışan hekimler ise sigorta primlerinin yarısını kendisi ödeyecek. Tam Gün Yasası, özel sağlık kurum ve kuruluşları ile serbest çalışan hekimleri ilgilendiren düzenlemeler içeriyor mu? Yasanın büyük bir bölümü üniversite, Sağlık Bakanlığı ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan hekimleri ilgilendirmekle birlikte özel sağlık kurum ve kuruluşlarında çalışan hekimler ile serbest çalışan hekimleri de ilgilendiren hükümleri bulunmaktadır. Yasanın, hekimlerin çalışma alanlarını kısıtlayan ve 3 başlık altında toplayan 7. Maddesinde, SGK ile anlaşmalı özel sağlık kuruluşunda çalışan bir hekimin, SGK ile anlaşmalı olmayan özel sağlık kuruluşunda veya muayenehanesinde çalışması mümkün değildir. Muayenehanesinde çalışan bir hekim, SGK ile anlaşmalı bir özel sağlık kurum ve kuruluşunda çalışabilecek ancak SGK kapsamında olan hastalara hizmet sunamayacak. Bu hastalara hizmet verse bile bu hizmetin bedeli SGK’dan talep edilemeyecek. Özel sağlık kurum ve kuruluşlarında çalışan hekimler ile muayenehanesinde çalışan hekimler de mesleki sorumluluk sigortası yaptırmak zorunda olacak, muayenehanesinde çalışan hekimler sigorta primlerinin tamamını kendisi ödeyecek, özel sağlık kurum ve ku- Yasa gereği serbest muayenehanelerini seçen hekimlerimizin emeklilik, tazminat hakkı yasal olarak ortadan kalkıyor mu? Yürürlükteki mevzuatımız uyarınca, kamu görevinden istifa eden memurların kamu görevinde geçen süreleri karşılığında herhangi bir tazminata hak kazanma şansı bulunmamaktadır. Ancak, bu konuda Anayasa Mahkemesi tarafından verilmiş kamu görevlileri lehine 2009 tarihli bir karar bulunmaktadır. Anayasa Mahkemesi, emekliliğe hak kazanmadan kamu görevinden ayrılan memurların, kamu görevinde çalıştığı sürelere karşılık gelen emekli ikramiyelerini almaları gerektiği yönünde bir karar vermiş ve bu yönde bir düzenleme yapılması konusunda yasama organına 5 Haziran 2010 tarihine kadar süre vermiştir. Anayasa Mahkemesi kararı doğrultusunda yasal düzenleme yapıldığı takdirde, emekliliğe hak kazanmadan kamu görevinden ayrılan hekimlerin kamu görevinde geçen süreleri karşılığında hak kazandıkları emekli ikramiyelerine kavuşması mümkün olabilecektir. Ancak bu konuda sağlıklı bir değerlendirme yapabilmek, yasama organınca yapılacak düzenleme ile mümkün olabilecektir. Tam Gün Yasası’na karşı bir hukuksal girişim yapıldı mı? Ana Muhalefet Partisi CHP, yasanın bazı hükümlerinin anayasaya aykırılığı iddiasıyla Anayasa Mahkemesi’ne bir başvuru yapmıştır. Anayasa Mahkemesi, 13.05.2010 tarihli toplantısında, davanın esasının incelenmesine ve yürütmenin durdurulması talebinin de esasla birlikte değerlendirilmesine karar vermiştir. Anayasa Mahkemesi’nin yürütmenin durdurulması ve davanın esası hakkında hangi tarihte karar vereceği konusunda bir netlik bulunmamaktadır. Ayrıca, TTB ve Tabip Odaları da, yasa hakkında hukuksal girişimlerde bulunmak üzere hazırlıklarını yapmıştır. Meslek örgütleri ve bireysel olarak hekimlerin Anayasa Mahkemesi’ne doğrudan bireysel başvuru yapma hakkı bulunmadığı için, yasanın uygulamasına ilişkin düzenlemeler ve bireysel işlemler ortaya çıktıkça yasa hakkında hukuksal girişimler yapılacaktır. Tam Gün Yasası gereği kamu ve serbest muayenehane seçimi yapmak zorunda kalan hekimlerimiz nasıl bir yol izlemeli? Yasanın yürürlüğe gireceği tarihe kadar aksine bir yargı kararı olmadığı veya yasal bir düzenleme yapılmadığı takdirde, üniversite dışındaki kamu kurum ve kuruluşlarında görev yapan hekimler 30.07.2010 tarihine kadar, üniversitelerde görev yapan öğretim üyeleri 30.01.2011 tarihine kadar tercihlerini yapmak, kamudaki görevini veya serbest meslek faaliyetini tercih etmek zorundadır. Tam Gün Yasası dişhekimi Tam Gün Yasası hakkındaki değerlendirmelerinize nasıl ulaşabiliriz ? TTB ve Tabip Odaları Hukuk Büroları tarafından ortaklaşa yapılan çalışma sonucunda oluşturan hukuksal değerlendirmeler kamuoyuyla paylaşılmıştır. Bu çalışmalara ilişkin raporlara ve değerlendirmelere İzmir Tabip Odası WEB sitesinden ulaşmak mümkündür. Son değerlendirmelerinizi kısaca alabilir miyiz? Öncelikle belirtmek gerekir ki; hekimlerin çok uzun yıllardır sahip olduğu serbest çalışma hakkı ortadan kaldırılırken bu haklarına karşılık gelecek güvenceli, emekliliğe yansıyan bir ücretlendirme sistemi bu yasada bulunmamaktadır. Yasa ile, ücret, emeklilik ve çalışma sistemleri açısından tam bir karmaşa yaratılmış, birçok konuda yüzeysel çözümlere gidilmiş, bazı kurumlardaki hekimlere tazminat verilirken tazminatın gerekçesi olarak gösterilen aynı koşullar diğer kurumlar için de geçerli olmasına rağmen bu kurumlardaki hekimler için tazminat öngörülmemiş; aynı nitelik, statü, görev ve sorumluluklara sahip hekimler için tamamen farklı ücretlendirme ve emeklilik sistemleri yaratılmıştır. Performans, fazla çalışma ve nöbet usulü çalışma karşılığı yapılan ödemeler, asli ücretlendirme sistemi olarak benimsenmiştir. Sağlık sisteminin geldiği bu noktada, Tam Gün Yasası ile oluşturulan pembe tablonun gerçekleri yansıtmadığını, hekimler için olumlu olarak değerlendirilecek bir gelişmenin varlığından söz etmenin mümkün olmadığını düşünüyorum. Tam Gün Yasası’nda emeklilik ikramiyesi durumunu Doç. Dr. Hakan Keser değerlendirdi: “Hekimlerin Kamudan ayrılmamaları için emeklilik ikramiyesi hakkı saklı tutulmamış” Tam Gün Yasasının uygulamaya girmesi ile birlikte kamu ve serbest muayenehane tercihlerini yapacak olan meslektaşlarımızın emeklilik haklarının durumu tartışılmaya başlandı. 9 Eylül Üniversitesi İş Hukuku ve Sosyal Güvenlik Hukuku Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hakan Keser “meslektaşlarımızın emeklilik haklarının durumu” konusunda sorularımızı yanıtladı. Doç. Dr. Hakan Keser Tam Gün yasası gereği tercihler kullanılırken emeklilik haklarının durumu nasıl etkilenecek? Tam Gün Yasası gereği kamudan istifa edip özeli tercih edecek hekimler için “Emekli İkramiyesi” sorunu gündeme geliyor. Kamuda çalışanlar işçi ve serbest çalışanlardan farklı olarak emeklilik hakkını elde ettiklerinde bir de “emekli ikramiyesi” hakkı kazanırlar. Ancak tam gün yasası sonrasında kamudan ayrılıp yani memur olmaktan vazgeçip özeli ya da işçi olarak bir yerde çalışmayı tercih edenler emekli ikramiyesi alamazlar. Sizce bu tercihler yapılırken nelere dikkat edilmeli? Uzun yıllar kamuda görev almış, emekliliğine 2-3 yıl kalmış olan memurların tercihlerini yaparken emekli ikramiyesini göz önünde bulundurmaları mantıklı. Kamudan emeklilik hakkını kazanmalarının ardından serbest olarak çalışmaya devam edebilirler. Bu durumda emeklilik sürelerini beklemeleri ve kamuyu tercih etmeleri daha mantıklı. Özelde kamuda kazandığımın daha fazlasını kazanırım diyenler elbette serbest çalışmayı tercih edecek. Sonuç itibariyle hangi taraf tercih edilirse edilsin emeklilik hakkınız mevcut. Burada önemli olan kamuda çalışanların emeklilik ikramiyeleri konusunu iyi değerlendirmesi. Tam Gün Yasası Kapsamında Emeklilik hakkının saklı tutulmamasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Yasada özel bir düzenleme yapılması gerekir ancak bu yasada öyle bir şey yok. Kanun yaparken siyasetçilerin bir tercih yapmaları gerekiyor hak kaybı olsun istemiyorlarsa ‘şu kadar yıl devlette çalışanların emeklilik hakkı kaybolmayacaktır’ şeklinde bir madde eklemeleri gerekir ancak böyle bir madde eklenmemiş.Bu geçişlerde kanun belirli haklarınızı korumazsa siz bu haklarınızdan yararlanamazsınız. “Seçiminizi yapın emekli hakkını saklı tutuyorum’ demediği sürece bu hakkınızdan yararlanamazsınız. Bir anlamda kamudan vazgeçilmesini istemedikleri için böyle bir şey yapmış olabilirler. Özele gitmeyi çekici hale getirmemek gerekiyor şeklinde düşünmüş olabilirler. Özeli tercih edeceksen bu hakkından vazgeçeceksin şeklinde bir tercih nedeniyle memurları kamuda tutmak istemiş olabilirler. 27 oda seçimleri dişhekimi Dişhekimi odaları seçimlerinden izlenimler Oda genel kurul ve seçimleri tamamlandı.Türkiye genelinde 2 yılda bir yapılan 33 Dişhekimi Odasında gerçekleştirilen seçimler sonucunda 20 odanın başkanları değişmezken, 13 odada başkanlık el değiştirdi.Seçimler sonucunda tüm odaların kurulları ve TDB delegelerinde değişimler gerçekleşti. 10 Nisan’da Adana ile başlayan seçim süreci 09 Mayıs’ta Uşak Dişhekimi Odası seçimleri ile tamamlandı. 10 Nisan 09 Mayıs tarihleri arasında yapılan seçimlerde Adana, Gaziantep, Kayseri, Sivas, Hatay, Kocaeli, Mersin, Antalya, İstanbul, Tekirdağ, Manisa, Uşak ve Balıkesir Odalarının başkanları değişti. Türkiye genelinde demokratik havanın hakim olduğu seçimlerde Ankara, İstanbul, Trabzon, Sivas, Antalya, Gaziantep, Kayseri ve Adana odalarının seçimleri çekişmeli geçti.Çanakkale Dişhekimleri Odası’nda ise başkanlık kura ile belirlendi. Dişhekimi dergisi olarak ulaşma imkanı bulduğumuz oda başkanlarımızla görüşüp seçim değerlendirmelerini aldık. Değerlendirmelerde yapılan açıklamalarda ortak konular “Özelden Hizmet Alımı , TDB’nin sorunların ve sıkıntıların çözümü konusunda pasif kaldığı, dişhekimlerine yönelik çok sayıda sıkıntının yaşandığı şu günderde birlik beraberlik içinde olunması gerekliliği ve bilimsel toplantıların önemi“ şeklindeydi. İstanbul’da 3 grup yarıştı İstanbul Dişhekimleri Odası seçimlerinde 3 ayrı grubun adayları için 3 bine yakın meslektaşımız oy kullandı. Birlik Grubu Kadir Gökmen Öğüt, İdealist Grup Ömer Faruk Şarkbay ve Demokratik Katılım Grubu adına Mümtaz Muzaffer Demirci İstanbul Dişhekimleri Odası yönetimi için yarıştı. İstanbul Dişhekimleri Odası Başkanlığını kazanan Kadir Gökmen Öğüt seçimleri dergimiz için değerlendirdi: “Mesleğimizin değersizleştirildiği, emeğin yok sayıldığı, dişhekimlerinin işsiz- 28 leştirilmeye çalışıldığı bir süreçte seçimler yaptık. Bu seçimlere arkadaşlarımız olağanüstü bir ilgi gösterdi. Katılım yüzde 45 i geçti. Dişhekimleri mesleklerine sahip çıkacaklarını pratik olarak gösterdiler. Bize düşen bu görevi boşa çıkarmamak. Tek tek muayenehanelere ulaşıldı. Meslektaşlarımızın görüşleri alındı. Seçimler son derece demokratik koşullarda yapıldı, olumsuz hiçbir şey yaşanmadı. Zorlu bir seçim olmadı ancak daha çok çalıştığımız bir seçim oldu. Hükümetin dişhekimlerine karşı almış olduğu tavra tavır alacak bir genel kurul istiyoruz. Bu niyetle TDB genel kurulunda çalışacağız.” dişhekimi oda seçimleri Dişhekimleri odalarının en uzun süreli başkanı bayrağı devretti Asım Savaş’tan, Hasan Yaman’a görev teslimi 24 yıl boyunca Adana Dişhekimleri Odası’nın Başkanlık görevini yürüten Asım Savaş son seçimle görevini Hasan Yaman’a teslim etti. Kesintisiz 12 dönem başkan seçilen Savaş, dişhekimleri odalarının en uzun süre başkanlık görevini üstlenen ismiydi. Asım Savaş ve görevi devralan Hasan Yaman dergimizin sorularını yanıtladı. 12 dönem yani 24 yıl kesintisiz Adana Dişhekimleri Odası’nın Başkanlığını yaptınız, bu süreci nasıl değerlendiriyorsunuz? “Mesleğin ve meslektaşların için ne yaptın” sorusuna gönül rahatlığı ile cevap verebilecek nadir isimlerden biriyim.24 yıllık başkanlık sürecimin öncesinde başlayan hizmetlerimden dolayı, 30 yıl boyunca, pek çok konuda mesleğimin ve meslektaşlarımın haklarını savunmak, sorunlarına çözüm bulmak için büyük bir mücadele verdim. Bu anlamda içim çok rahat. Bana göre başarmak için çok çalışmak ve dua etmek gerekiyor. Dua, benim başarılarımda en büyük enerji kaynağımdı. Seçimlerden önce son kez başkanlığa aday olacağınızı açıklamıştınız. Bu anlamda yarım kalan bir projeniz mi vardı? Başkanlık sürecim boyunca maddi olarak odamıza bir şeyler kazandırmak için çok idareli gittim. Bu konuda her anlamda tasarruf yaptım ve odamız adına bir yer satın aldık. Meslektaşlarımızın rahatlıkla konferanslarını yapabilecekleri, çalışabilecekleri bir ortamları oldu. Ancak sosyal hizmetler anlamında da Odamız için bir mekan almayı düşünüyorduk. Sosyal tesis anlamında kullanılabilecek bir yerimiz daha olsun istiyorduk. Bu projeyi gerçekleştirmek için son kez başkanlığa aday olmuştum. bir isim olarak yüzümde oluşan çizgiler olgunlaşmış bir beynin göstergesi, bu anlamda mesleğime ve meslektaşlarıma hizmet vermeye devam edeceğim. Sayın Yaman, 12 dönem başarı ile görev yapan bir isimden başkanlığı devraldınız. Neler söylemek istiyorsunuz? Asım bey uzun yıllar mesleğimiz ve meslektaşlarımız için en iyi hizmeti verdi. Oda başkanlığı gönüle dayalı bir iş ve hizmet vermeyi istemek gerekiyor. Asım bey de başarılı çalışmalar yaptı. Hepimizin abisidir, bu anlamda kendisine saygımız sonsuzdur. Ancak daha farklı bir bakış açısı, aktivasyon ve çalışma temposu her mevki için gerekli olduğu gibi Adana Dişhekimleri Odası için de gerekliydi. Kan değişimi gerekiyordu. Bayrağı devraldık, en iyi şekilde en iyi hizmeti vererek taşımak istiyoruz. Her konuda öncü dişhekimi odası rolünü üstleneceğinizi belirtiyorsunuz, bu konuda hedef ve projeleriniz neler? En ciddi sıkıntımız SGK ile ilgili problemler. SGK Özelden hizmet almıyor.Her şey SGK dan bekleniyor. Bu konuda farklı öneri sunulan bir proje yok. İlk olarak bu konuda proje ve önerileri sunmak istiyoruz. Ayrıca performans konusu da çok ciddi sıkıntılar getiriyor. Bu konuda dişhekimleri olarak kendi kendimiz baltaladık. Muayenehaneleri ve birkaç meslektaşımızın bir araya gelerek açtıkları poliklinikleri öne çıkarmak istiyoruz. Çünkü dişhekimliğinde en iyi ve en verimli bu şekilde hizmet verilebiliyor. Odamızı yaşayan bir oda haline getirmek, kamuda çalışan arkadaşlarımızın sorunlarını çözmek, bilimsel anlamda eksiklikleri gidermek ve sorunlarımızın çözüme kavuşması için gerekirse etiğe uygun eylemler yapmak istiyoruz. Son seçimde görevi Hasan Yaman’a devrettiniz, bu konuda neler söyleyeceksiniz? Benim bu konuda her zaman kullandığım bir cümlem vardır. “ Her meslektaşım benden iyidir.” Hasan Bey’le daha önce de birlikte çalıştık, başkan vekili olarak görev yaptı. Gönül arzu eder ki devralınan bayrak daha iyi yerlere taşınsın. Yönetim kurulu üyesi olarak göreve devam edecekmisiniz? Tabii, seçimlerde bana oy veren meslektaşlarımın bu konuda talepleri var.”Sana oy verdik bu oyların hakkını ver” şeklinde yorumları var. Bu nedenle odada yönetim kurulu üyesi olarak göreve devam edeceğim. Her gün 1 gün daha yaşlanıyorum ama 1 gün daha olgunlaşıyorum farkındayım. Bu da farkında olarak yaşadığımın göstergesidir. 60 yaşını geçmiş 30 yılını meslektaşlarına adamış 29 oda seçimleri dişhekimi Çanakkale’de yönetimi kura belirledi Aşkın Şimşek Çanakkale Dişhekimleri Odası seçimlerinde 4 isim aynı oyu alınca yönetime girecek isimler kura ile belirlendi. Çanakkale Dişhekimleri Odası Başkanı Aşkın Şimşek seçimle ilgili değerlendirmelerini şöyle özetledi: “Demokratik bir seçim oldu seçimlere 2 liste halinde girdik. Cuma Karadağ listesi ve bizim listemiz. Oylar sayıldıktan sonra 4 arkadaşımızın aynı oyu aldığı ortaya çıktı. 2 kişi yönetime kura ile seçildi. Yönetim kurulu meslektaşlarımızın oyları ile oluşuyor hepimiz aynı yolda aynı amaçla yürüyoruz, mesleğimiz için mücadele veriyoruz. Tüm meslektaşlarımızın elini taşın altına koyması gerekiyor. Meslektaşlarımızın ne kadar yanımızda olduğu, odaya verdikleri destekler çok önemli.” Manisa’da 2 ayrı listede aynı isimler yer aldı Manisa Dişhekimleri Odası seçimlerinde ilginç bir olay yaşandı. Son anda ortaya çıkan ADSM Başhekimleri’nin de yer aldı liste Sevgül Bora’nın listesindeki isimlerden oluştu. Seçim sonrasında oda başkanlığı görevine getirilen Sevgül Bora dergimize seçimleri değerlendirdi: Bu yıl gerçekleşen seçimlerimiz geçen yıllara göre biraz daha farklıydı. Son anda 2. bir liste oluşturuldu. Akhisar ADSM Başhekimi, Manisa Adsm Başhekimi ve Başhekim yardımcısı, Manisa Devlet Hastanesi Başhekim yardımcısı ve ADSM’den emekli serbest dişhekimliği yapan meslektaşımızın bulunduğu bir liste ortaya kondu ancak bu listeye bizim listemizden isimler de yazılmıştı. Karşı listemizde arkadaşlarımız kendi isimlerini görünce çok şaşırdılar haber verilmeden böyle bir durum oluşması huzursuzluk yarattı. Karşı tarafın bu konudaki açıklaması “Seçimlerde 2. bir liste yok uygun gördüğümüz arkadaşları alternatif listeye yazdık” şeklindeydi. Seçimleri bizim listemiz kazandı diğer listeden yönetime giren olmadı. Önümüzdeki günlerde TDB seçimleri yapılacak, meslektaşlarımızın sorunları ile mücadele edebilecek daha sağlıklı, daha aktif, meslektaşlarımızın sorunlarına çözüm üretebilen bir yönetimin işbaşında olmasını istiyoruz. Sevgül Bora Ankara Dişhekimleri Odası kurullarını iki ayrı listeden isimler oluşturdu Ankara Dişhekimleri Odası’nda seçime giren iki listenin isimleri kurulları paylaştı. 27 kişilik oda kurullarına 11 meslektaşımız Doç. Dr. Merih Baykara’nın listesinden girerken 16 meslektaşımız da Prof. Dr. Hişam Demirköprülü’nün listesinden kurullara girdi. Seçimi dergimiz için değerlendiren Ankara Çalışma Grubu’nun öncü ismi Prof. Dr. Hişam Demirköprülü, klasik oda anlayışının günümüz sorunlarına cevap vermediğine dikkat çekerek değerlendirmelerini şöyle özetledi: “2010 seçimlerinde Ankara Çalışma Grubu olarak seçimlere talip olduk Doç.Dr.Merih Baykara’nın grubu ile yarıştık. İlk kez oda yönetiminde 2 ayrı gruptan seçilenler yer aldı. Merih Baykara’nın listesinden 5, bizim listemizden 4 kişi yönetime girdi. TDB delegelerinde ise toplam 10 delegeden 8’i bizim listemizde yer alan isimlerdi. Ayrıca disiplin kurulunda 3, Denetleme kurulunda 1 olmak üzere 27 üyeli oda kuruluna toplam 16 kişi Ankara Çalışma Grubu’ndan girdi. Karma bir grup oluştu. Ancak başkanlık seçimlerinde en yüksek oyu ben almış olmama rağmen Merih Bey’in listesinden 5 kişi bizim listeden 4 kişi olduğu için başkanlığa Merih Bey getirildi. Seçim atmosferi güzeldi seçime gelen üyeler medeni bir ortamda özgürce tercihlerini 30 yaptılar ister genel kurul olsun ister seçim günü olsun sıcak ve samimi bir ortam vardı. Yukarıda bahsettiğimiz seçim sonuçlarına göre oda yönetimi koalisyon ya da karma bir yürütme kurulu şeklinde değildir. Sayısal üstünlüğü olan grup yürütme kurulunu oluşturmuştur. Oda içerisinde muhalif gibi görünsek de ve hizmet yarışında oda yönetme tarzında anlayışımız farklı olsa da diş hekimliği camiasına yararlı olabilecek her türlü etkinliğin gerçekleşmesi için işbirliği yapacağımız kesindir. Biz Ankara Çalışma Grubu olarak diyoruz ki; günümüzde mesleğimizin sorunları bundan 20 sene öncesindekilere göre çok daha farklı boyutlardadır. O tarihlerden bu yana sürekli kan kaybetmektedir. Klasik oda anlayışı günümüzde mesleğimizin sorunlarına cevap vermiyor. Bunun başında dayandığımız yasalarda değişiklik yapılması geliyor. Oda yönetimi olarak mesleki sorunlarımızı çözüme kavuşturacak farklı yöntemler uygulamamız gerekiyor. Mademki bilinen yöntemlerle sıkıntılarımız çözülemiyor, o zaman yönetim ve sorun çözme anlayışımızı değiştirmemiz kaçınılmazdır. Biz çözüme giden yolları değiştirmek istiyoruz. Aleyhimize gelişecek bir eylem ortaya çıkmadan önce lehimize çevirerek çözmek istiyoruz. Sorun ortaya çıkmadan çözülmeli. Prof. Dr. Hişam Demirköprülü dişhekimi haber 31 oda seçimleri dişhekimi Oda Başkanları Seçim Değerlendirmeleri GAZİANTEP Celil İyikesici “Demokratik bir seçim oldu.Odamıza yeni bir heyecan geldi. Diş hekimleri odasının, demokratik bir seçimle göreve gelen, meslektaşlarının sorunlarını yine meslektaşlarından öğrenen, karşılıklı diyalog ve birliktelik ile sorunlara çözüm arayan yönetim kurulları ile idare edilmesi gerektiğine inanıyoruz. Hedeflerimizin başında, Meslektaşlarımız arasındaki kopukluğu gidererek her ortamda birlik olmayı sağlamak, Özelden hizmet alımı konusunda vatandaşlarımızı bilgilendirerek, kamuoyu oluşturmak, ) Kamuda çalışan meslektaşlarımızın daha rahat ve stressiz ortamlarda, gelir korkusu ve özlük hakkı kaybı korkusu olmadan gerçek endikasyonlarla vicdan huzuru içerisinde hizmet vermeleri için Sağlık bakanlığı ile gerekli görüşmeleri yapmak ve TDB’ye gerekli yaptırımlarda bulunmak, Gazi şehrimizde dişhekimliği fakültemiz ve üniversitemizin olanaklarını kullanarak onlarla birlikte mesleğimiz ile ilgili ulusal ve uluslar arası bilimsel sempozyum, kurs, konferans ve kongreler düzenlenmesini sağlamak, İster oy kullansın ister kullanmasın, kamuda ve serbest çalışan meslektaşlarımız sorunlarına eğilerek gerekli mercilerle sıcak ilişkilerle sorunların çözümüne akılcı katkılarda bulunmak, Meslektaşlarımızın aileleri ve arkadaşlarıyla birlikte nezih bir ortamda dinlenerek, yemek yiyebilecekleri bir dişhekimleri lokali için fizibilite hazırlayarak bir an önce bu hayali gerçekleştirmek.” KAYSERİ İlhan Karacalar “Umut bey ilk toplantıda istifa etti ve bu yönetimde görev almak istemediğini belirtti.Umut bey yerine yedek arkadaşlarımızdan Kadriye Hanım yönetime girdi.Yeni yönetimle yolumuza devam ederek en iyi hizmeti vermeye çalışacağız.Hedeflerimiz arasında ilk sırada Özelden hizmet alımının hayata geçirilmesi,boş duran atıl olan muayenehanelerin devreye girmesini sağlamak geliyor. Ağız diş sağlığı konusunda devlette çok ciddi yığılmalar var.TDB,SGK ve Sağlık Bakanlığı arasında sıkışan sorunların çözülmesi şart.Başbakanın bu olaylara dahil olması gerekiyor.İnatlaşarak,iddialaşarak bir noktaya varamayacağız. SİVAS Murat Öztürk “Güzel bir seçim oldu çok sıkıntı yaşamadık.Remzi Bey kendi isteğiyle bu dönem aday olmadı.Seçimlerde 2 liste halinde yarıştık.Bizim listemiz ve Kerem Engin Akpınar’ın listesi.5-6 oy gibi bir farkla seçimleri aldık. İlk hedefimiz bilimsel ve sosyal faaliyetler etrafında 32 meslektaşlarımızı bir araya toplayabilmek tüm dişhekimlerimizi birleştirebilmek.Hekimlerimiz arasındaki kopukluğu ortadan kaldırmak istiyoruz. Sivas’ta yıllardır tek liste çıkardı bu seçimlerde ilk kez birden fazla liste yarıştı aynı durumun demokrasi adına TDB seçimlerindede yaşanmasını istiyoruz.TDB üyelerinin tüm dişhekimlerini temsil etmesi gerektiğine inanıyoruz.Siyaset yapılmıyor gruplaşma yok deniliyor ancak basındanda takip ettiğimiz kadar birlik yönetiminde olan kişilerin siyasetin içindede yer aldıklarını görüyoruz.TDB yönetimin tüm meslektaşlarını kucaklayan üyelerden oluşmasını istiyoruz.” HATAY Orhan Günal “Demokratik bir seçim oldu.Eski yönetim seçime girmedi.Başka adaylarımızda vardı ancak seçimlere girmediler.Tek liste halinde girdik.En iyi şekilde üstümüze düşen görevleri yerine getirmeye çalışacağız.” KOCAELİ Murat Özyıldırım “ Ekimizde çok bir değişiklik olmadı oda başkanımız Ayşe Hanım yeni dönemde denetleme kurulunda görev aldı.Diğer arkadaşlarımızın durumunda bir değişiklik yok. Bu dönem de öncelikli olaraka özelden hizmet alımının sağlanması konusuna yoğunlaşacağız.” MERSİN Fatih Sakar “Odamızın geleneği olması nedeniyle bir başkan 4 yıldan fazla görev yapamıyor. Aday olmak isteyen arkadaşlarımızın olup olmadığını belirlemek için Genel kurul öncesi odada toplantı yaptık aday olmak isteyen çıkmadı. Seçimler sonucunda da başkanlık görevine getirildim. Çalışmalarımız aralıksız olarak devam ediyor.Mayıs Haziran döneminde diğer kurumlarla çok yoğun görüşmelerimiz ve çalışmalarımız devam ediyor.Mersin sağlık Platformunun çalışmaları sürüyor. TDB genel kurul öncesinde bölge odaları ile görüşme, tanışma ve değerlendirme toplantısı yapacağız.Yine Ekim ayı etkilikleri ile ilgili çalışmalarımız devam etmekte bilimsel etkinliklerimiizn planlamasını yapıyoruz. ANTALYA Caner Güleç “Antalya Dişhekimleri Odası yönetimi olarak 2004 yılında bir vizyon ve misyon üstlendik.Bu süreç içersinde yönetime başladığımız ekiple yolumuza devam ettik. Odamızı Sosyal,toplumsal bazda en iyi noktalara taşımak oda seçimleri dişhekimi için çalıştık. TDB içindede aktif görevler aldık.Türkiye’nin 4. büyük odasıyız üyelerimizden yeterli desteği aldık ki misyonumuzu yönetimimizle birlikte devam ettirebiliyoruz.Aynı şekilde hiçbir değişikliğe uğramadan kendimizi geliştirerek yolumuza devam edeceğiz. Seçimlerde muhalif olarak adlandırmak istemiyorum 2 liste yarıştık Ufuk İşman ve Caner Güleç listeleri şeklinde. Seçimlerde şark zihniyeti olmamalı çamur at izi kalsın zihniyeti yarar getirmez.Daha çok yapılanlar yapılmayanlar görüşler önemli olmalı.Aktif ve agresif olmasına rağmen seviyeli bir seçim yaşadık.Ancak seçim günü üyelerimizin cep telefonlarına gönderilen sms mesajları konusunda takiplerimizi yapacağız.” BALIKESİR Bahattin Dağlıoğlu 6 yıl önce 3 dönem oda başkanlığı görevini yürüttüm. Daha sonra 3 dönem arkadaşlarımıza devrettim.2010 seçimlerimde meslektaşlarımızın talebi üzerine yeniden aday oldum. Seçimlere iki liste halinde girdik demokratik bir seçim atmosferi yaşandı. Dostluk çerçevesinde oylar kullanıldı ve yeniden başkanlığa getirildim. İlk hedefimiz odalar ve TDB arasında iletişimi sağlamak. Üyelerin oda çatısı altında birlik beraberlik içinde bir araya gelmesi gerekiyor. TDB’nin de bu iletişimi sağlaması gerekiyor. Arkasına kendi topluluğunu alarak adımlar atılmalı aksi takdirde sorunların çözümü sağlanamaz. Bir erozyon yaşıyoruz yeniden kol kola girerek, inanarak mesleğimiz adına en iyisini yapmak için iletişim kurmak zorundayız. TDB,odalar ve üyelerin bir araya gelmesi gerekiyor.Meslektaşlarımızın biçare ruh halinden çıkıp vatandaşa daha iyi hizmet verebilmek adına bir araya gelmesi gerekli. Devletin de arkamızda olması şart. Özelden hizmet alımı devlet ve vatandaş açısından daha büyük faydalar sağlayacaktır. Bunun öne çıkartılması gerekir. Türkiye için yararlı bir şeyler yapılacaksa özelden hizmet alımı öncelikli olarak ele alınmalı. UŞAK Cenk Celep Seçimler tek liste yapıldı seçimlere eski başkanımızla anlaşarak girdik.Afyon’dan katılım az oldu ancak Uşak’tan meslektaşlarımızın seçime katılım oranı yüksekti.İlk hedefimiz sahte dişhekimleri ile mücadele etmek.TDB seçimlerinde adaylara göre karar vereceğiz. DENİZLİ İrfan Karababa “18 Nisan tarihinde seçimlerimizi yaptık.Katılım iyiydi,bazı arkadaşlarımızda aday oldu.Kanunların öngördüğü şekilde seçimleri tamamladık. Sorunların çözümünde üyelerimizn daha katılımcı olmasını istiyoruz.Üyelerimiz için gerekli sosyal ve bilimsel programları gerçekleştirmek bu dönem hedeflerimizin başında yer alıyor.Tüm seçilen arkadaşlarıma başarılar diliyorum.Tüm sorunlarımızın çözülmesi için meslektaşlarımı el birliği içinde çalışmaya davet ediyorum” EDİRNE Tümay Akgün “Seçimlere katılım oldukça azdı.Türkiye genelinde işlerdeki düşüş seçimlerede yansıdı.Üyelerimizin % 10’unun katılımı ile olağan genel kurul,%25’nin katılımıyla yönetim kurulu seçimini gerçekleştirdik.Hekimler mutsuz,kamu da görev alan dişhekimleri performans nedeniye mutsuz. Genel kurula katılmak istemediklerini düşünüyorum.TDB ve odaların dişhekimlerinin yanında olması gerekiyor.” ERZURUM Alper Eminoğlu “Normal olağan genel kurul toplantımızı gerçekleştirdik.Eski seçimlerden biraz farklı oldu,üye sayımız çok azaldı.6 vilayetteki toplam üye sayımız 118.Sonuçta demokratik bir seçim oldu,aynı yönetim yine görevdeyiz karşı grup çıkmadı.” ELAZIĞ Samet Ata “Dişhekimi arkadaşılarımız bize güveniyor.3. dönem başkanlık görevini yürütüyoruz.Seçime tek liste halinde girdik.Hizmet alımı noktasında bir faydamız olabilirse ne mutlu bize.Hedeflerimiz arasında bölgemizde koruyucu tedavi hizmetlerini ve ağız ve diş sağlığı taramalarını ücretsiz olarak vermebilmek var.” ISPARTA Hüdayi Kartöz “10 yılımı tamamladım 12. yıl için meslektaşlarımdan onay almış oldum.Isparta ve Burdur tek liste olarak seçime girdik.Yeni dönemde serbest muayenehaneler iyileştirilmesi konusunda hukuki mücadeleye önem vereceğiz. Bundan sonra hukuk yolunu kullanarak hakkımızı en iyi şekilde savunmaya çaba göstereceğiz.” KAHRAMANMARAŞ Mahir Şişman “Seçimlerimiz rahat geçti.Tek liste halinde girdik huzur içinde bir seçim oldu.Küçük oda olduğumuz için bir takım maddi sıkıntılarımız var yeni dönemde bu sıkıntılarımıza çözüm yolları bulmaya çalışacağız.Hedeflerimizin başında ise bilimsel toplantıları öne çıkarmak var.” KONYA Turan Ekinalan “ Seçimlerde iki liste yarıştı.555 üyemiz var,441 kişi se- 33 oda seçimleri çimlre katıldı.Seçimler çekişmeli geçtiği için yüksek katılım sayısına ulaştık.Muhalif grup Osman Eltay’ın listesi 212 oy aldı,benim listem ise 234 oy sayısına ulaştı. Seçimden çok hizmet etme yarışı vardı. 2. dönemimizde hizmet verebilmek adına meslektaşlarımızın onayını almış olduk hedeflerimiz arasında bilisel toplantılar düzenlemek ilk sırada yer alıyor. Daha çok bilimsel etkinliklere ağırlık vererek iletişim araçlarını kullanarak internet katılımlı paylaşımlar sağlamak istiyoruz.” MALATYA Gökmen Kenan Özdal “Oda seçimlerine 1 hafta öncesine kadar 3 liste vardı.Son hafta 2 liste kaldı. Abdulkadir Haskaloğlu ve bizim listemiz 90-41 gibi bir sonuçla seçimler tamamlandı. Türk Dişhekimleri Birliği Odaları Genel Kurulları bu sene geçmiş yıllara nazaran çok zorlu geçti. Alışılmışın aksine pek çok liste çıktı. Bunun nedeni de son 3-4 yılda dişhekimlerinin çektiği sıkıntılar, hasta sevklerinin durması ve kaotik ortamdan dolayı TDB nin pasifize olduğunu her yerde dişhekimleri beyan ediyor olması. Bu durum karşında kendi aktif seslerini duyurabilmek için alternatif listelerle seçimlere girdiler. Türkiye nin bir çok yerinde TDB’ye muhalif olan odalar var, muhalif odaların karşısına da muhalif listeler çıktı bu çok düşündürücü. Oda seçimlerinin bir çok yerden manipule olduğu kanatı bir çok oda başkanı arkadaşımın ortak görüşü. Odamızla ilgili demokratik bir seçim olduğu kanatindeyim sonuçta sağduyu kazandı. SAMSUN Suat Semiz “Daha önceki seçimlerde alternatif liste çıkmamıştı.Bu seçimlerde karşımızda Veysel Balkaya listesi çıktı. Türkiye’nin şartları meydan da biraz da hükümet yanlısı listeydi.Çoğunluğunu kamuda çalışan arkadaşlarımız oluşturdu.Veysel Balkaya iyi bir arkadaşımız fakat zannediyorum yanlış bir seçim yaptı.Sağlık Bakanı ve SGK sivil toplum örgütlerini ele geçirmek için bir takım sinyaller verdi bu sinyal üzerinede bu listeler çıkarıldı. Seçimlerden galip olarak çıktık. Arkadaşlarımızla iletişimlerimizi daha sıkı tutmak lazım, tüm meslektaşlarımız oy kullanmaya gelmedi gelebilselerdi bunlar yaşanmayacaktı.samsun Dişhekimleri Odası olarak TDB’yi destekleyen bir odayız sonuçta bizim birliğimizdir.Ancak bu seçimlerde Ankara delegelerinde çok büyük değişiklikler olacağı kanısındayım.Şu anda yapmış oldukları şey SGK ve Bakanlık için başarısızlıktır.Dişhekimleri bilinçli hareket ederek bu girişimlere prim vermediler.Bakan Akdağ’ın birliklerle ilgili talihsiz açıklamalarda bulundu.Sağlık örgütlerini bölmeye yönelik bu açıklamaları yaptığını düşünüyorum. 34 dişhekimi SAKARYA Ufuk Aralp “Seçimlere tek liste girdik güven tazeledik,muhalif kanadımız çıkmadı.Hizmet alımının olmaması üyelerimiz etkiliyor.Seçimlerde yüzde 25 üyemiz oy kullandı.En hızlı şekilde serbest hekimlerin kaynaşmasını ve hekim dayanışmasını aktifleştirmek istiyoruz.” TRABZON Mustafa Yıldız “Seçimlere 2 liste halinde girdik Bülent Renda ve bizim listemiz. Seçim yarışları, hizmet yarışı şeklinde düşünülmeli sonuçta siyaset yapmıyoruz ancak bu seçimlerde gördük ki seçimlere daha iyi hazırlanmak gerekiyor. Mesleğimizi en iyi şekilde gerçekleştirmek, meslektaşlarımızın sıkıntılarını çözüme kavuşturmak için çalışıyoruz.Bu doğrultuda çalışmaya da devam edeceğiz. BURSA Emel Coşkun “Seçimleri aynı ekip aldı muhalefetimiz yoktu.Bu nedenle söylenecek fazla bir şey yok.” DİYARBAKIR Sıddık Patnos “Tek liste girdik 2 dönem yapıp bırakacağız 2 dönemden fazla başkanlık yapılmasını uygun bulmuyoruz. Bizim 334 üyemiz var 100 civarında üyemiz oy kullanabildi.Hakkari’den Van’dan gelmek 7 saat sürüyor bu nedenle gelip oylarını kullanamadılar.Van merkezli bir oda kurmaya çalışacağız. Türkiye de çok ciddi değişiklikler oluyor.Dişhekimlerininde kendi odalarına sahip çıkmaları gerekiyor birlik beraberlik içinde çok daha güçlü sesimizi duyurabilir.Biz meslek örgütüyüz siyasi parti değiliz sorunlarımızın çözümü için birlik içinde olmalıyız.Hükümetin bir anlamda duyarlı olması gerekiyor “Halkın ağzı kokuyor”. TDB’nin durumuda pek farklı değil işleri kalmamış,dikkate alınmıyorlar.A partisi gider B partisi gelir ancak bizim meslek örgütü olarak daha güçlü bir duruş sergilememiz gerekiyor.Elle tutulur projeler geliştirmek gerekiyor.Bazı gruplar kendilerini hükümete yakın buldukları için aday oluyorlar oysa dişhekimlerinin sorunları ön planda olmalı. İZMİR Turgan Ülker Yerel düzeyde seçimlerimizi bitirdik, kurullarımızı belirledik. Önümüzdeki Kasım ayında Türk Dişhekimleri Birliği Genel Kurulu var. Mesleğimiz ve meslektaşlarımız giderek prestij ve gelir kaybına uğramakta. Kritik bir eşikteyiz. Ya bütün oda yönetimleri olarak yerel hassasiyetlerimizi aşıp yeni ve geleceği kuracak bir TDB yönetimi belirleyeceğiz, ya da var olan durumu kader kabul edeceğiz. dişhekimi haber 35 Yıllarca serbest dişhekimliği yaptıktan sonra kamuya geçen meslektaşımız haber Turan Çağrı Doğan: dişhekimi Meslek onurumun bu denli aşağılanmasını kaldıramadığım için KAMUDAN iSTiFA ETTiM Turan Çağrı Doğan Ege Üniversitesi mezunu, 17 yıllık dişhekimi. 41 yaşında. 31 Aralık 2009 tarihinde sözleşmeyi imzalamayarak kamudaki görevinden ayrıldı. Çok severek çalıştığı hastaneyi bırakıp kamu hizmetinden istifa etmesinin sebeplerini dergimize anlattı. Kamudaki görevinizden neden istifa ettiniz? Mesleki olarak aşağılandığımı hissettiğim ve onurum kırıldığı için istifa ettim.11 Mart 2009 tarihinde Kiraz Devlet Hastanesi’nde, 4-B’li sözleşmeli personel olarak göreve başladım, 9 ay çalıştım. Tek odalı bir poliklinikten kısa sürede 3 odalı hizmet veren diş polikliniğine ulaştık. Bu konuda hastane yönetimi de gereken her şeyi yaptı. 7100 nüfuslu bir ilçede 5500 muayene gerçekleştirdim. Ancak tüm bu çabaların sonucunda yasaların biz dişhekimlerini yardımcı personel statüsünde değerlendirmesi, performans puanlarının oranlarının çok düşük olması, uygulamaya alınan yasalarla dişhekimlerinin statülerine saygı duyulmaması, emeklerinin karşılığında dişhekimlerine yapılan puan değerlendirmelerindeki haksızlıklar onuruma dokundu ve istifa ettim. Meslek onurumun bu denli aşağılanmasını kaldıramadım. Yasalar karşısında bırakın puan düzenlemelerini, hekim bile sayılmıyoruz. Tüm bu uygulamalar devreye girerken, bu yasalar kabul edilirken Türk Diş Hekimleri Birliği neredeydi? Kamuda verilen hizmeti değerlendirmenizi istersek neler söylersiniz? Öncelikle aşırı bir yoğunluk olduğunu söylemeliyim. Ağız ve diş sağlığı konusunda inanılmaz bir talep söz konusu ve devlet bu konuda tüm kazancı kendi bünyesinde tutmaya çalışıyor. Bu durum beraberinde aşırı hasta yığılmalarını getiriyor. Günde ortalama 50 hastaya bakmak zorunda kalıyorsunuz ve doğal olarak tedavinin kalitesi, hasta ile ilgilenme süresi düşüyor. Çalıştığım dönemde günde ortalama 50 hastaya bakmaya çalıştığımızı rahatlıkla söyleyebilirim hasta başına ortalama 5 dakika gibi bir süre düşüyor ve bu sürelerle çalışırken kanal tedavisi yaptığımız hastalar da oldu. Çok hızlı ve basit tedaviler 36 yapmak zorunda kalıyorsunuz. Bir süre sonra aşırı yorgunluk hissetmeye başlıyorsunuz iş veriminiz düşüyor, dikkatiniz dağılıyor. Ama tüm bunların yanında özlük haklarınız açısından aşağılanıyor olmanız yorgunluğunuzu ikiye katlıyor. Ben istifa edeli 4 ay oluyor ama hala yorgunluğu üzerimden atamadım. Bunun sebebi kamuda çalışan arkadaşlarımın halen aynı şartlar altında çalışıyor olmalarıdır. Önceleri bu durumu hoşgörüyle karşılamaya çalıştım. Diğer uzman hekim arkadaşlarımızın bizden daha fazla okuduklarını o nedenle dişhekimlerinden biraz daha fazla puan almalarını önceleri normal karşıladım daha sonra puanlamalarla oluşan farklar arada uçurumlar yaratmaya başladı, kabullenemedim. Meslektaşlarımızın performans puanlarının bu kadar düşük olmasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu konuda kabul edilemeyecek kadar haksız bir değerlendirme var. Acil serviste çalışan bir hekim arkadaşım dikiş attığı hasta başına 150 puan alırken biz dişhekimleri çene cerrahisinde attığımız dikiş sonrası 16 puan alıyoruz, kanama müdahalesi diye. Dişhekimlerinin röntgen çekebilen, cerrahisini kendisi gerçekleştirebilen, anestezisi yapabilen, protez takabilen tam donanımlı bir hekim konumundayken bu denli aşağılanmasını anlayamıyorum. Bu yasalar bu şekilde düzenlenirken Türk Dişhekimleri Birliği neredeydi? Yasalar karşısında bırakın puan düzenlemelerini, hekim bile sayılmıyoruz. Tüm bu uygulamalar devreye girerken yasalar kabul edilirken Türk Diş Hekimleri Birliği neredeydi? Bunu camiamıza nasıl yapmışlar anlamak mümkün değil. Kamuda yaşanan yığılmalar ve tedavilerde kalitenin düşmesine rağmen özele sevk uygulamasında bir takım sıkıntılar yaşanıyor. Bu konuda neler söyleyeceksiniz? röportaj dişhekimi Devlet ağız ve diş sağlığı konusunda tüm geliri kendi bünyesinde toplamaya çalışıyor diyebiliriz. Özele sevk uygulaması başlamış olmasına rağmen kamunun özele sevk konusunda uygulama yapmayacağını düşünüyorum. Randevu tarihlerini uzatarak, tedavileri erteleyerek hastayı ve geliri kendi bünyesinde tutmaya çalışacak. Bir başka konu ise hastanın hekim seçme hakkı. Devlet bu konuda bir yasa yapıyor kendi vatandaşına hekim seçme hakkı veriyor ancak uygulamaya gelindiğinde hasta bırakın ülke genelinde seçim yapmayı yaşadığı il ilçe düzeyinde dahi seçim yapamıyor sadece gittiğiniz hastane içinde hekimi seçebiliyorsunuz. Devlet bu uygulamasıyla, kendi içinde ters düşüyor. Tam Gün Yasası gündemde, kamu ve özel tercihleri üzerine düşünceniz nedir? Kamudan istifa etmiş bir dişhekimi olarak kesinlikle özeli tercih etmek gerekliliğine inanıyorum. Ve uygulanan bu yasalar karşında TDB’ nin kamuda çalışan tüm arkadaşlarımı istifaya çağırması gerekliliğini düşünüyorum. Bu isyana davet değildir, isyan düzeyine gelmiş bir sıkıntıdır. Bu sorunları çözüme kavuşturacak her adım uygulanmalı bence. Şu an halen kamuda çalışan arkadaşlarımın çok ağır bir yükün altında olduğunu çok iyi biliyorum. Uygulanan yasalara birlik olarak dur demek gerekiyor. Bu konuda TDB yetersiz kalıyor. Tabipler Birliği, Eczacılar Birliği gibi hakkını arayamıyor. Ama gerekirse, tüm arkadaşlarımın kamudan istifaya çağrılmaları da düşünülmeli. Bu durumda Bakanlık geri adım atıp, özelden hizmet alımı yapacaktır. Çünkü kamuda çalışan dişhekimi kalmayınca ya özelden hizmet alımı yapacak ya da yurtdışından dişhekimi getirecektir. Bir şekilde, tepkilerin ciddiyetinin gösterilmesi gerekir. Devletin ekmeğini yiyip onu kötülemek amacında değilim ama sorunların çözüme ulaşması gerekiyor. ceklerini düşünmüyorum. Türk Dişhekimleri Birliği’nin uygulamalar karşındaki tavrını nasıl değerlendiriyorsunuz? TDB’nin bugüne kadar bu sorunları çözüm önerileri ile çözmüş olması gerekiyordu. Ancak TDB’nin sorunları çözmeye yönelik projeleri olduğuna inanmıyorum. Olsaydı bu güne kadar çözümlenmiş olurdu. Yaklaşımları sorunları çözüme kavuşturmaktan çok anlaşma zeminin dışında kalmak şeklinde. Türk Dişhekimleri Birliği’nin yaşananlar karşısındaki tavrı beni şaşırtıyor. Ancak ehli olmayan kişilerin evet diyebilecekleri uygulamalara evet diyorlar. Tabipler Birliği, Eczacılar Birliği gibi haklarımızı savunamıyorlar, bu anlamda çok pasif kalıyoruz. Dişhekimleri olarak Tabipler Birliği’nden ayrılmış olmamız çok büyük bir hata olmuş, durum onu gösteriyor. TDB olarak ayrılmamızın ardından, bölgesel odalara bölünmenin de dişhekimlerinin yaptırım gücünü azalttığına inanıyorum. Ama artık yaşananlara dur deme zamanı geldi. En azından ben kendi adıma bir adım attım. Bizden sonra gelecek nesillere saygın bir meslek bırakabilmek adına tecrübeli, haklarımızı savunabilecek, işin ehli tüm meslektaşlarımızı göreve davet ediyorum. SGK’nın bu konudaki tavrını nasıl buluyorsunuz? Tüm bu sıkıntıların altında parasal kaynakların eksikliği yatıyor ama öncelikle şunu da belirtmek isterim ki Avrupa Birliği’ne girme konusundaki çalışmaları samimi bulmuyorum. Eğer böyle bir durum olsaydı yaşanan sıkıntılar bu noktaya gelmezdi. Çözüm olarak, yurtdışında özellikle Fransa’da sağlık sigortasının parasal kaynak sorunu KDV oranlarının içinde çözülmüş. Alışveriş sonrası fiş alan her vatandaş sosyal güvenlik konusunda prim yatırmış oluyor, elinde fişi olan sigortalı olmuş oluyor. Bizim ülkemizde uygulanan, Yeşil Kart gibi bir uygulamaya da gerek kalmıyor. Özetle, gerçek anlamda sorunun çözümü istenseydi, yol bulunurdu. Problem varsa, çözümü de vardır. TDB’nin bu konuda da çok fazla eksiği var, gerekli projeleri yetkililere sunmuyor, yaşanan sıkıntıları çözüme kavuşturacak projeler üretmiyorlar. Mesai Dışı Poliklinik uygulamaları hakkındaki düşünceleriniz neler? Çok ciddi sıkıntıları beraberinde getirecek bir adım olduğuna inanıyorum. Aşırı yoğunluğun altında ezilen hekim arkadaşlarımız ve hastalar için son derece kötü sonuçlar doğuracak. Kamuda hasta tedavilerinde şu anda en çok puan getirecek en kısa sürede yapılacak tedaviler, hekimler için öne çıkmış durumda. Getirilen yasalarla hekimlere de seçenek bırakılmadı. Bu durumda Kamudan istifa etmiş hızla tedavi kalitesi düştü. Çok zaman alan tedaviler ileri tarihlere atılıyor ya bir dişhekimi olarak da meslektaşlarımız alamıyor çünkü kesinlikle özeli tercih puanlama sistemi var. En çok puan, etmek gerekliliğine en hızlı tedavi, en fazla ödenek öne inanıyorum. Ve uyçıkmış hatta çıkarılmış durumda. Bu denli hız, aşırı yüklenme varken gulanan bu yasalar mesai dışı poliklinik uygulamalarından karşında TDB’nin verim alınabileceğini, kaliteli hizmet kamuda çalışan tüm verilebileceğini, hatta hekim arkadaşlarımızın bu tempoya ayak uydurabilearkadaşlarımı istifaya Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı? Önümüzdeki günler bu uygulamalar devam ederse tedavilerde kalitesizlik, hasta memnuniyetsizliği, yetersiz hizmeti getirecek. Hatta operasyon sonrası hizmetlerde de aksamalar olacak. Hekimler aşırı yüklenmeden yorgun düşecek, verim azalacak, gelişim duracak. Hasta hakları öne çıkacak. Aynı benim gibi herkes hakkını arayacak. Maalesef her iki kesim adına olumlu beklentilerim yok. çağırması gerekliliğini düşünüyorum 37 13. Kongre dişhekimi 13. EBDO Kongre için Antalya’da buluştuk Ege Bölge Odalarının 13. Uluslararası Bilimsel Kongre ve Sergisi 30 Nisan - 2 Mayıs tarihleri arasında Antalya Maritime Pine Beach Resort Otel’de gerçekleştirildi. Alanında değerli pek çok akademisyen ve meslektaşlarımızı buluşturan kongre, açılış konuşmalarının ardından Doç. Dr. Ata Anıl’ın moderatörlüğünü yaptığı modern muayenehane yönetimi konulu panelle başladı. Daha sonra A v e B salonlarında farklı disiplinleri bir araya getiren iki sunumun ardından Prof. Dr. Orhan Terzioğlu’nun genetik biliminde son gelişmeleri aktardığı konuşmasıyla ilk günün bilimsel etkinliği sona erdi. 13. EBDO kongredeki sunumlarda en dikkati çeken nokta dişhekimliğinin farklı disiplinlerini buluşturarak 38 katılımcılara karşılaştırmalı bilgiler sağlamasıydı. İkinci günün son bilimsel etkinliği olan ve Galip Gürel ile Birgül Yeruşalmi tarafından verilen Estetik Dişhekimliğinde İnterdisipliner Yaklaşımlar konulu sunum en çok ilgi çeken sunumlar arasında yer aldı. Kongrenin ikinci gününün akşamında yapılan plaj partisinde meslektaşlarımız günün yorgunluğunu çıkarma ve eğlenme fırsatı buldular. Partide ayrıca poster yarışmasında dereceye giren meslektaşlarımıza ödülleri Prof. Dr Sevtap Günbay tarafından verildi. Kongrenin son gününde yine iki ayrı salonda dört ilgi çekici sunum yapılırken diğer salonlarda muayenehanede hastanın çürük riskini tespiti konulu pedodonti kursu, döner aletlerin anlatıldığı endodonti kursu, ev ve ofis tipi beyazlatmanın anlatıldığı beyazlatma kursu, temel implantoloji kursu, piezo cerrahi kursu ve implant üstü protezler kursu gerçekleştirildi. 13. Kongre dişhekimi Posterler ilgiyle izlendi 13. EBDO kongrede sunum ve kurslar kadar birbirinden değerli posterler de meslektaşlarımız tarafından ilgiyle izlendi. Birincilik ödülü Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Protetik Diş Tedavisi ana bilim dalında görevli Dt. Bahar Esin Küçük, Doç. Dr. Nergiz Yılmaz, Doç. Dr.Gözlem Ceylan ve Dr. Göknil Ergün Kunt’ tan oluşan ekibe verildi. “İmplantüstü Kron Tutuculuğunda Yapıştırıcı Ajanın Etkinliği” adlı çalışmasıyla ödüle değer bulunan akademisyenlerimizden kongreyi değerlendirmelerini istedik. Kongreyi nasıl buldunuz? Hem bilimsel hem de sosyal açıdan çok faydalı bir kongreydi. Bu kongreye katılmamızda önceki kongrelerde göstermiş olduğunuz başarının etki- si bir hayli fazlaydı. Poster çalışmalarınızda bu tür kongrelerinin önemini değerlendirir misiniz? Kongre ortamında poster sunumu vasıtasıyla farklı şehirlerden ve üniversitelerden hem hekimlere hem de öğretim üyelerine ulaşılmaktadır. Böylece çalışma üzerinde farklı kişilerle tartışılabilmekte, çalışmanın geçerli veya geçersiz yönleri hakkında fikir alışverişi yapılabilmektedir. Poster çalışmanızla neyi hedeflemiştiniz? Bu çalışmada farklı klinik durumlarda implant üstü sabit protezlerin simantasyonu işleminde hangi yapıştırıcı ajanın o anki tedavi işlemi için uygun olacağına karar vermek konusunda yardımcı olmayı hedefledik. konumda bulunmakta. Alanlarında öncü araştırmacı ve klinisyenleri, şehir ortamının kirliliğinden uzakta böyle doğal bir ortamda izlemenin de daha verimli olduğunu düşünüyoruz. Poster çalışmalarında bu tür kongrelerin önemini nasıl değerlendiriyorsunuz? Uzun sürelerde, emek verilerek hazırlanan çalışmaların bu gibi yüksek katılımlı bilimsel kongrelerde sunulması hem çalışmaların daha geniş bir kitlelerce irdelenmesini hem de bilimselliği kanıtlanmış bir jüri tarafından bütün poster çalışmalarının kendi aralarında da değerlendirilip ilk 3 dereceye girenlere ödül verilmesini ileriki çalışmalar için teşvik edici buluyoruz. Poster dalında ikincilik ödülü Ege Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Protetik Diş Tedavisi Ana Bilim Dalı’nda görevli Prof. Dr. Gökhan Yılmaz, Dt. Pınar Bingöl, Dr. Erhan Çömlekoğlu ve Dr. Akın Aladağ’dan oluşan çalışma gurubuna verildi. “Diş Rengi İle Ten Rengi Arasındaki İlişkinin Değerlendirilmesi” konulu poster çalışmasını hazırlayan grup üyeleri ile kongrenin ardından konuştuk. Kongreyi genel olarak değerlendirir misiniz? Kongre gerek yüksek katılımı gerekse bilimsel ve çağdaş içeriği ile Türkiye’deki kongreler arasında önemli bir Poster çalışmanızın hedefi neydi? Koyu ten renkli insanların dişlerinin açık renk olduğunu, açık ten renkli insanların da koyu renk dişlere sahip olduğu konusunda yaygın bir inanış vardır. Poster çalışmamızda, ten rengi ile diş rengi arasında bu tip bir ilişkinin bulunup bulunmadığını, yaş parametresini de dahil ederek, değerlendirdik. Yaşa bağlı olarak diş renginin koyulaştığı, ancak diş ile ten rengi arasında olumlu veya olumsuz herhangi bir ilişkinin olmadığı sonucuna vardık. Buradan, koyu ten renkli insanların daha açık renk dişleri olduğu düşüncesinin genel olarak ten rengi ile diş rengi arasındaki kontrast farkının yarattığı illüzyondan kaynakladığını anlattık. 39 13. Kongre dişhekimi “Bu kadar çok dişhekimliği fakültesi açılmasını hiç doğru bulmuyorum” 13. EBDO kongrenin ilk gününde protez ve endodonti gibi iki farklı disiplini buluşturan bir sunumla bizlerle beraber olan Prof. Dr Gürcan Eskitaşçıoğlu ile kurucu dekanlığına atandığı 100.Yıl Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi’ni, yeni fakültelerin açılmasını ve semt poliklinikleri açan fakülteleri konuştuk. Kongreyi genel anlamda nasıl değerlendiriyorsunuz? Ege Bölge Odalarının hemen hemen bütün kongrelerine katıldım. Her zamanki gibi bu kongre de çok başarılıydı. Bütünlük beraberlik içerisinde, çok güncel konuların özellikle interdisipliner çalışmaların yer aldığı bir kongre oluşu sebebiyle sanıyorum hem akademisyen hem de klinisyen meslektaşlarımıza faydalı oldu. Serginiz de oldukça zengindi. İlginç apareyler, ilginç malzemeler, materyaller vardı. Özellikle lazer konusundaki yeniliklerin sergilenmesi ayrı bir güzellik taşıyordu. 100.Yıl Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi’nin kurucu dekanısınız. Eğitim kadronuz tamamlandı mı? Fakültede tedavi hizmetlerine başlandı mı? 100. Yıl Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi’nin kuruluşu 2008 yılı Kasım ayında Resmi Gazete’de yayınlandı. Ben 2009 yılı Mart ayında Gazi Üniversitesi’nden 3 yıllığına kurucu dekan olarak atandım. 2010’un Şubat ayında tedavi hizmetlerine başladık. 20 ünit, bir üç boyutlu tomografi, radyovizyografiler, panoramik sefalometrikle tüm ana bilim dallarını kurduk. Eğitim için bu yıl 20 öğrenci istedik. Fakültelerin biliyorsunuz eğitim, öğretim ve tedavi hizmetlerinden oluşan üç temel hizmeti var. 17 tane öğretim üyemiz 23 tane de araştırma görevlimiz var. Bir yıl içerisinde geçmişte başlamış projeler de dahil olmak üzere araştırma sayısında 10 u aştık. Eksik hiçbir zaman bitmez. Çünkü teknoloji dişhekimliğine hizmet ediyor. Donanım açısından bugün Ege, Hacettepe, Ankara, İstanbul Üniversitelerinin bile bir takım eksiklikleri var. Ben orayı genç öğretim üyelerini çekebilmek adına çok üst teknolojiye sahip donanımlarla kurdum. Mesela üç boyutlu tomografi şu anda ne Hacettepe’de ne Ankara’da ne de Ege’de var. Araştırma laboratuarları kurduk Bunlar tabii dişhekimliğinde doktora yapmış genç arkadaşlarımıza çekici geldi. Bölgede yaşayan halkın ilgisi nasıl? O bölgenin bir özelliği var. Ortodonti, endodonti, implantoloji, periyodontoloji tedavileri yapılmıyordu. En yakın fakülteler Erzurum ve Diyarbakır’da idi. Batıya doğru geldiğimizde ise Kayseri ve daha yukarıda kalan Sivas’ı saymazsak hiçbir fakülte yoktu. Bu anlamda hastalar İran’a gidip tedavi olu- 40 yorlardı. Bu da ülkemiz için ekonomik bir kayıp. Şimdi ünit sayımızı 40’a çıkaracağız. Halkın ilgisi, desteği çok olumlu. Van ve çevresinde çalışan serbest meslektaşlarımızla iletişiminiz nasıl? Her şey gayet olumlu. Gömülü yirmi yaş dişleri, implant ya da sistemik hastalığı olan hastalara müdahale ederken çok daha rahat olmalarını sağladığımızı dile getiriyorlar. Zaten bizim de amacımız orada poliklinik hizmetlerine ağırlık vermek değil. Diğer serbest çalışan meslektaşlarımızın zorlandığı konularda devreye girmek, yani tam bir fakülte gibi davranmak Kendi fakülteniz de dahil olmak üzere yeni dişhekimliği fakültelerinin açılmasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Ben bu kadar çok fakültenin açılmasını doğru bulmuyorum. Çünkü çok iyi fizibilite edilmeli. Bu ülkenin dişhekimine gerçekten ne kadar ihtiyacı var? 70 milyonluk bir ülke diye düşünülüp adam başına düşen hekim sayısına bakıp “evet ihtiyacımız var” deniyorsa da işte Van gibi gerçekten o bölgeye hizmet verecek bir fakültenin açılması büyük isabet olmuş. Ancak 45 dakika uzağında köklü ve büyük bir dişhekimliği fakültesi varken diğer bir şehre dişhekimliği fakültesi kurulması bence ekonomik kayıptır Ayrıca zaten öğretim üyesi sıkıntısı yaşayan periferdeki dişhekimliği fakültelerinin çoğunun daha uzun sürede kendine gelmesi demektir. Son dönemde fakültelere bağlı ADSM merkezlerinin (FADSM) kurulumu gündemde. Bu gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz? Elbette olumlu bulmuyorum. Benim bu fakültedeki amacım son dönemlerde semt polikliniklerini açıp fakültelere bağlayan dekanlar gibi davranmak değil. Eğitime araştırmaya ve tedavi hizmetlerine üst düzeyde yardımcı olabilecek bir fakülte kurmayı amaçlıyorum. Serbest meslektaşlarımızı da biz yetiştiriyoruz. Onların da piyasada kazanmaları, halkı tedavi etmeleri gerekiyor. O yüzden tedavi hizmetleri birimimizi fakülteye yakışır şekilde bırakmayı düşünüyoruz. O fakültenin çizgisini ben orada dekan olduğum sürece koruyacağım. Umarım bu hatayı yapan meslektaşlarımız serbest meslek icra eden dişhekimlerini düşünerek bu hatalarından dönerler. Ankara gibi 5 fakültenin bulunduğu bir yerde 5 tane de fakülte adına poliklinik kurmayı hiç doğru bulmuyorum. Fakültelerimiz bence donanımlarını en üst seviyeye çıkarsınlar, tedavi kalitesini üst seviyeye çıkartsınlar. Serbest meslek sahibi meslektaşlarımızla mesleki eğitimlerde, kongrelerde, seminerlerde bir araya gelerek bu mesleğin onurunu yükseltelim. Onlara engel olacak, kazançlarını sınırlayacak uygulamalara girişmeyelim. dişhekimi haber 41 13. Kongre dişhekimi “Zevkle hazırladığım konuşmamı son derece zevkli bir ortamda sunma olanağı buldum” 13 EBDO kongrenin Hollanda’dan da bir konuğu vardı. Meslek yaşamına Türkiye’de akademisyen olarak başlayan, 12 yıldır Amsterdam’da serbest endodontist dişhekimi olarak çalışan Dr. Şeyma Davidson, kanal tedavisindeki başarısızlık nedenleri ve kanal yenileme konusundaki kriterler üzerine ilgi çekici bir sunumla bizlerle beraber oldu. Davidson, sunumunun ardından sorularımızı yanıtladı Bu kongreye katılmak için Hollanda’dan geldiniz, sunumunuzun içeriğini oluştururken neleri göz önünde bulundurdunuz? Ben meslek hayatıma akademisyen olarak başlamama rağmen birçok kongreye katılıp bilimsel yayınları takip etsem de son 12 yıldır sadece klinikte çalışıyorum. Bu nedenle de teorikte öğrenilen ya da anlatılan her şeyin maalesef pratikte aynı kolaylıkla uygulanamadığına defalarca tanık oldum. Bu kongrenin dişhekimleri odası tarafından serbest meslektaşlarıma yönelik düzenlendiğini göz önüne alarak konumun kapsamı içinde klinikte karşılaştığımız problemlere pratikte nasıl bir çözüm getirebileceğimizi kendi olgularımdan örneklerle mümkün olduğunca direk ve açık bir şekilde göstermeye çalıştı m. Dr. Şeyma Davidson 42 Daha önceki EBDO kongrelerine de katıldınız fakat ilk kez bu kongrede bir sunum yaptınız. Genel olarak kongreyi nasıl değerlendiriyorsunuz? Ben EBDO kongrelerini çok başarılı buluyorum. Hem seçilen konular, konuşmacılar hem de içerik ve organizasyon olarak son derece başarılı. Zaten EBDO kongrelerine katılmadan önce Türkiye deki meslektaşlarımdan da bu kongreler hakkında çok olumlu çok güzel şeyler duymuştum. Demek ki genel olarak katılımcılar da son derece memnun. Bu vesileyle EBDO kongresi yöneticilerine ve organizasyonda emeği geçen herkese beni bu kongreye davetlerinden dolayı çok teşekkür ederim. Son derece zevkle hazırladığım konuşmamı yine son derece zevkli bir ortamda sunma olanağı buldum ve bir kez daha kendi ülkemde meslektaşlarımla fikir alışverişinde bulunma fırsatı edindim. Bir endodontist olarak kanal tedavisine toplumun ve sağlık sisteminin yaklaşımını Türkiye’de ve Hollanda’ da karşılaştırmalı olarak değerlendirir misiniz? Bu soruyu cevaplamak hiç de kolay değil. Sanırım ben bu soruya doğru cevap verebilecek doğru kişi değilim. Zira ben Türkiye’de hiçbir zaman endodontist olarak serbest hekimlik yapmadım. Diş hekimliği fakültesinde araştırma görevlisi olarak çalıştım ve bize gelen hastalar o zamanki sağlık sistemine göre Emekli Sandığı’na bağlı olan hastalardı ve tüm tedavi masrafları zaten devlet tarafından karşılanıyordu. Bu nedenle hasta hekimi ne öneriyorsa zaten ücreti de kendi ödemeyeceği için kayıtsız şartsız kabul ediyordu. Bu sağlık sistemi Türkiye de şu an nasıl işliyor onu bilemiyorum. Hollanda’da yürürlükte olan özel sağlık sigortası sistemidir ki buna dişle ilgili tedavileriniz dahil değildir. Bunun için ayrı bir sigorta yaptırmanız gerekir. Bu sigortanın kapsama bedeli de sizin seçtiğiniz aylık prim miktarıyla orantılıdır. Hollanda’daki sağlık sigortası sizin için seçilen tedavi şekline karışmaz ancak yapılan tedavinin tutarının hastanın ödemeyi seçtiği prime göre ya hepsini ya da bir kısmını karşılar. Benim muayenehanemde gördüğüm Türk kökenli hastalarımızın en düşük aylık prim ödemeyi seçmeleri. Bu da tabii yıllık kontrol, diş temizliği ve 1-2 küçük dolgu gibi minimum tedavileri karşılamaya yetiyor. Kanal tedavisi ya da yenilenen kanal tedavisi gibi masraflı tedavilerde karar vermede finansal anlamda sorun yaşansa da hastaya ağızda tutulabilen her dişin ne kadar önemli olduğu anlatıldığında Türk olsun Hollandalı olsun veya başka bir ülkeden olsun hemen her hasta kanal tedavisine olumlu bakıyor. dişhekimi 13. Kongre “Dişhekimi işyerinde kendini huzurlu hissetsin ki bu huzuru hastalarına yansıtsın” 13. EBDO Kongrenin ilk oturumunda Modern Muayenehane Yönetimi isimli bir panel yer aldı. Panele konuşmacı olarak katılan ve bir süredir dişhekimi muayenehanelerine tasarım ve üretim hizmeti veren Mimar Figen Şahinoğlu ile sunumunun hemen ardından meslektaşlarımızın muayenehanelerini tasarlarken dikkat ettiği noktaları ve kendi küçük yararı büyük ayrıntıları konuştuk. Dişhekimi muayenehanelerinin tasarımlarını üstlenmeye nasıl başladınız? Eşim dişhekimi olduğu için onun yakın arkadaşlarından talepler geldi. Sonra yaptıklarım beğenilince bu alanla işlerim arttı. İzmir ve Aydın’da 12 muayenehanenin mimari tasarımını gerçekleştirdim. Bir meslektaşımız size muayenehanesinin tasarımı için başvurduğunda öncelikle hangi konuya özen gösteriyorsunuz? Bana ulaşan dişhekiminin istek ve önerileri benim için ilk etapta önemsenecek konu. Çünkü dişhekimi işyerinde kendini huzurlu hissedecek ki bu huzuru hastalarına yansıtsın. Dişhekimlerinden aldığım doneleri kendi bilgi ve tecrübemle harmanlayıp vardığımız ortak doğruları mekanlara yansıtmaya çalışıyorum. Muayenehanelerin mimari tasarımında en çok önem verdiğiniz noktalar nelerdir? İşlevsellik. Gelen hastanın içeri girince sekreter bölümüyle karşılaşması, bekleme salonuna kolay ulaşması, hekimin bekleme salonundan geçmeden odayla klinik arasında rahatça dolaşabilmesi, sterilizasyon-laboratuar trafiğinin iyi işlemesi bu bağlamda önem verilmesi gereken noktalar. Ayrıca ünitle bankolar arasındaki ulaşım rahatlığını ve bankoların kullanım kolaylığını da göz ardı etmemek gerek. Tedavi sırasında cihazları yaklaştırabilmek için üst sıra çekmecelerin masa çekmeceler olarak yapılmasında yarar vardır. Bir de banko üzerine bol bol priz koydurmaya çalışırım. Aydınlatma konusunda nelere dikkat ediyorsunuz? Planda yapılan bazı değişiklikler ya da bölünmelerden dolayı karanlıkta kalan alanlar olabiliyor. Buralarda cam ya da cam tuğla gibi malzemelerle ışık transferi sağlamak ve mekanın bol ışık almasını sağlamak önceliğimiz. Genelde apartman dairelerinde ışıklığa bakan odalar oluyor. Buradaki camı dışarıdan suni ışıkla gün ışığı geliyormuş gibi aydınlatabiliyoruz. Genel aydınlatma için de beyaz fluoresan ışığı yerine gün ışığı renklerini kullanmayı tercih etmek gerek. Hem daha natürel bir aydınlatma için hem de hekimlerimizin diş rengi seçerken yanılmalarını önlemek için. Mimar Figen Şahinoğlu Modern Muayenehane Yönetimi Panelisti Meslektaşlarımıza klinikleri için uygun renk seçimi konusunda ne öneriyorsunuz? Çok renklilikten kaçınsınlar, aradaki uyumu yakalamak zordur. Ayrıca renklerin de kendilerine göre dilleri var. Açık renkten korkmayın. Bizler aydınlık, gözü yormayan bir görünüm için beyaz ve kirli beyazı tercih ederiz. Beyaz ferahlık ve sakinliğin sembolüdür. Gözü dinlendirir, mekanları olduğundan büyük gösterir. Temizliği yansıtır. Beyazla beraber kullanılan diğer renkler mekanlara neşe katar. Örneğin zeminde kullandığınız açık renk koltuk renk seçiminizi zorlamaz. Koltuk renginizin daha pastel tonlarıyla da duvarlarınızı rahatlıkla renklendirebilirsiniz. Klinikler için en uygun zemin malzemeleri nedir? Çalışılan yerler için antistatik PVC veya granit seramik, bekleme ve doktor odası için laminat, lamine ya da ahşap parke kullanımını öneririm. Sizin eklemek istediğiniz bir konu var mı? Muayenehanelerin genel elektrik tesisatı önemli bir konuç ilerleyen teknolojinin elektiriğe getirdiği yük nedeniyle trifaze tesisata dönüştürülmesi kaçınılmaz. Ünitlere ve klima, şofben gibi ağır elektrik çeken her cihaza gelen hatların ayrı ayrı işlenmesi, voltaj dalgalanmalarına karşı regülatör takviyesi, yoğun çalışan klinikler için jeneratör gibi ilaveler yapılmalı. Ayrıca gün bitiminde su akışını kesen bir ana vananın, telefon, alarm, buzdolabı haricindeki elektrik şalterlerinin rahatça kapatılması güvenlik için önemli konular. 43 advertorial dişhekimi “Dişhekimlerinin çalıştıkları ortamlarda çıtayı biraz yükseltmeyi hedefledik” 13.EBDO Kongre’de ürettikleri çağdaş ve hijyenik klinik dolaplarını sergileme ve yüzlerce meslektaşlarımızla bağlantı kurma şansı bulan MART firması, bir mimar, bir endüstri mühendisi, bir dişhekimi ve işletme ve yatırımdan sorumlu bir avukattan oluşan henüz 5 aylık genç bir firma. Verdikleri diğer hizmetlerle beraber bir dental kliniğin A’dan Z’ ye anahtar teslimini yapabilen MART firmasından yönetici Mine Sarıgöl ve Endüstri Mühendisi Tuğrul Atabey ile kongredeki stantlarında bir araya geldik. Size ulaşan meslektaşlarımıza ne tür hizmetler veriyorsunuz? Verdiğimiz hizmetin 3 ayağı var. Birincisi tasarım, dolap ve klinik ekipmanların üretimi ve montajı, son olarak da kliniğin su, elektrik tesisatları, aydınlatma gibi alt yapı hizmetleri. Bize ulaşan bir dişhekiminin önce gidip yerini görüyoruz, aynı gün keşif yapıp ölçü alıyoruz. Nasıl bir tasarımın uygun olduğunu düşünüyoruz ve bir proje hazırlıyoruz. Ondan sonra bilgisayarda üç boyutlu modelleme olarak bir çizim hazırlıyoruz. Projenin beklentisi ve yönüne bağlı olarak gerekirse dişhekiminin içinde gezebileceği bir sanal tur hazırlıyoruz. Karşılıklı fikir alışverişiyle nihai halini veriyoruz ve işe koyuluyoruz. Üretimde hijyen ve ergonomi açısından daha çok hangi malzemelerden yararlanıyorsunuz? İşimizin asıl önemli bölümü klinik dolapları. Klinik dolaplarında Alman Blum mekanizmalar kullanıyoruz. Dünyada ray sistemlerinde kalitesini kanıtlamış en iyi markadır. Motorlu açılan çekmeceler, hidrolik mekanizmalar, hidrolik frenli menteşeler kullanıyoruz. Hekimin cerrahi bir işlem sırasında ellerinin değmemesi gereken durumlarda hiç dokunulmadan dizle açılabilen çekmecelerimiz var. Hatta bunları kulpsuz da yapabilirdik. 100 gr lık bir kuvvetle açılabiliyorlar. Deforme olmadan milyonlarca kez açılıp kapanabilirler. Tezgah olarak kliniklere bir standart getirmeye çalışıyoruz. Akrilik tezgahlar üretip kendi dolaplarımıza monte ediyoruz. Akrilik tezgahlarımız metil metakrilat esaslı, yani dişhekimlerinin diş yaptığı malzeme. Renkleri biraz farklı. PVC dış kaplamalarımız, ithal içindeki mdf kısmı yerli. Dış kaplamada kullandığımız PVC maddesi çok uzun ömürlü ve temizliği çok kolay bir malzeme. Kaplamalarda ek yeri yok. Birikinti oluşma riski yok. Kullandığımız mdf de farklı. Aslında buna hdf deniyor. Yani yüksek yoğunluklu mdf. Neyi hedefleyerek yola çıktınız? Bizim öncelikli amacımız Türkiye’deki dişhekimlerinin 44 çalıştıkları klinik ortamlarının daha çağdaş, fonksiyonel, ergonomik, verimi artırıcı ve hijyenik olacak şekilde tasarlanmasına yönelik. Dişhekimlerinin çalıştıkları ortamlarda çıtayı biraz yükseltmeyi hedefledik. Bunun için bir katkımız olursa ne mutlu bize. Hekimler de daha rahat çalışır, hastalar da daha mutlu olur. Yeni ve ilk kez katılan bir firma olarak 13. EBDO kongreyi nasıl buldunuz? Beklentilerinize ne ölçüde yanıt verdi? Kongre anlamında bu ilk deneyimimiz. Türkiye’nin hemen hemen her yerinden gelen hekimler vardı. Onlara ulaşmak, ürünlerimizi tanıtmak, fikirlerini almak çok yararlı oldu. Bu kongrede bir kent ya da bölge değil tüm Türkiye’ye ulaşma şansımız oldu diyebiliriz. İlgi gayet iyiydi ve bağlantılarımız oldu. Bizim zaten buradaki asıl amacımız satış yapmaktan çok kendimizi tanıtmaktı. Biz bu sektörde bu çıtada bir firmanın olduğunu bu kongreye katılarak göstermek istedik. Ticari beklentimiz yüksek değildi. Uzun dönemde uzun vadeli işler yapıp sektörde kendimizi kanıtlama çabasındayız. Gelişim için geleceğe yönelik projeleriniz neler? Türkiye’de yapılan çoğu iş gibi dışarıdaki literatürü, teknolojik gelişimi takip ediyoruz. Dışarıdan aktardığımız bilgileri kendi fikirlerimiz ve yaratıcılığımızla harmanlayıp zaman için de bir ar-ge birimi oluşturmaya çalışıyoruz. Dişhekimlerinden aldığımız geri dönüşlerle daha yaratıcı tasarımlar oluşturmak istiyoruz. Ama belirli bir proje derseniz, bir engelli kliniği yapma projemiz var. Tekerlekli sandalyede yaşayan biri için bir dişhekimi kliniği tasarlama projesi bu. Yine çocuklar, yaşlılar ve görme özürlüler için farklı tasarımlar yapmak istiyoruz. Zaman içinde bunları da yapabilirsek mesleki tatminimiz daha yüksek olacak. dişhekimi haber 45 haber 46 dişhekimi dişhekimi haber 47 haber dişhekimi IDEX’10 İstanbul CNR EXPO’da gerçekleştirildi Diş Malzemeleri Sanayici ve İşadamları Derneği (DİŞSİAD) tarafından organize edilen İDEX 10. İstanbul Ağız-Diş Sağlığı Cihaz ve Ekipmanları Fuarı 07-10 Nisan 2010 tarihleri arasında İstanbul CNR EXPO’da gerçekleştirildi. 2004 yılından bu yana Türk Diş Hekimleri Birliği(TDB) ile DİŞSİAD tarafından ortaklaşa düzenlenen fuar bu yıl ilk kez DİŞSİAD tarafından organize edildi. DİŞSİAD ve TDB’ nin ortak kararı doğrultusunda IDEX bundan sonra çift yıllarda DİŞSİAD tarafından İstanbul’da, tek yıllarda ise TDB kongrelerinin yapılacağı illerde ortaklaşa düzenlenecek. Sektörün önde gelen markalarının yerli ve yabancı profesyonellerle buluştuğu İDEX fuarına 400’ü aşkın firma stant alarak katıldı.5000’nin üzerinde kişinin ziyaret ettiği fuarda dünyada ağız-diş sağlığı cihaz ve ekipmanları alanında geliştirilen en son teknoloji ve yenilikler sergilendi. Fuar süresince düzenlenen çeşitli panel ve tanıtımlarla da Türkiye’de 250 milyon dolar büyüklüğe sahip Ağız-Diş Sağlığı Cihaz ve Ekipmanları sektör katılımcıları gündem oluşturacak tek- noloji ve yeniliklerle tanışma fırsatı buldu. Fuara diş teknisyenlerinin de ilgisi büyüktü. 07-10 Nisan tarihleri arasında CNR Expo Fuar Merkezi’nde 10 bin m² alanda düzenlenen IDEX ’10’a Bulgaristan,Yunanistan, Azerbaycan gibi ülkelerden gelen dişhekimleri de ziyaretçi olarak katıldı. DİŞSİAD Başkanı Ferizan Peker IDEX’10’u dergimiz için değerlendirdi Ferizan Peker DİŞSİAD Başkanı Fuarı nasıl değerlendiriyorsunuz? İDEX 2010 Fuarı DİŞSİAD tarafından düzenlenen 10. fuardır. 2004 yılına kadar DİŞSİAD tarafından düzenlenen bu fuar 2004 yılından sonra bugüne kadar Türk Diş Hekimleri Birliği ile birlikte düzenlenmekteydi fakat biz Yönetim Kurulu olarak 2010 yılından itibaren 2 yılda bir İstanbul’da DİŞSİAD olarak ticari bir fuar düzenlemeye karar verdik. Fuar çok başarılı geçti. Şöyle ki; fuara 400’ü aşkın firma stant alarak katıldı ve fuar alanı 10.000m2’yi buldu.5.000’i aşkın sektör ilgilisi sergiye ziyaretçi olarak geldi. Şimdiye kadar gerçekleşen hiçbir dental fuarda bu sayılar elde edilememişti. Şimdiye kadar en fazla 5.000m2 alanda 3.000 ziyaretçiye ulaşılmıştı. Fuarın geleceğini nasıl görüyorsunuz? Gerçekleştirilen bu fuarın başarısı gelecek fuarlar için bizleri cesaretlendirdi. Çünkü halen global bir krizin yaşandığı ortamda elde edilen bu sonuçlar 2 yıl sonraki fuarda çok daha iyi neticeler alabileceğimizi göstermekte. Bizim amacımız bu fuarı her 2 yılda bir yapılan sürekli bir dental fuar haline getirmek. 48 Diş teknisyenlerinin fuara ilgisi nasıldı? Bu fuara sektörün tüm öğelerinin ziyaretini sağlamaya çalıştık nitekim ziyaretçilerin önemli bir kısmını da diş teknisyenleri teşkil etmekteydi. Çünkü bu sergide klinik cihaz ve malzemelerin yanı sıra diş laboratuarı ekipman ve malzemeleri de bulunmaktaydı. Fuara yurtdışından beklediğiniz ilgiyi görebildiniz mi? Bu konuda IDEX 2010 ile ilgili nasıl bir çalışma yapıldı bundan sonra düzenlenecek fuarlar için yurtdışına yönelik çalışmalarınız neler olacak? Yurtdışından beklediğimiz ilgiyi gördük. Bulgaristan, Yunanistan, Azerbaycan gibi ülkelerden guruplar halinde dişekimleri ziyaretçi olarak katıldılar. Bunun yanı sıra birçok ülkeden münferit olarak katılımcı dişhekimleri vardı. Bundan sonraki fuarlarda yurtdışına daha çok ağırlık vereceğiz. Bu fuarı ulusal bir fuarın ötesine götürüp uluslararası bir fuar haline getirmek istiyoruz. Bu konu ile ilgili olarak birçok ülkenin ilgili kuruluşu ile çalışmalarımızı devam ettirmekteyiz. Yurtdışı ile ilgili hedeflerinizi neler? Türkiye’de yapılan İDEX fuarını Köln’de her 2 yılda bir düzenlenen IDS fuarından sonraki 2. fuar seviyesine çıkarmayı hedefliyoruz. dişhekimi haber 49 haber 50 dişhekimi dişhekimi haber 51 haber dişhekimi Hazine, “Zorunlu Mesleki Mali Sorumluluk Sigortası” ile ilgili meslek odalarından görüş istedi Hazine Müsteşarlığı Sigortacılık Genel Müdürlüğü, Zorunlu Mesleki Mali Sorumluluk Sigortası genel şartları ile tarife ve tebliğ taslaklarının belirlenmesine yönelik ilgili sağlık meslek birliklerinden görüş istedi.Sigorta metninde, Sigortanın kapsamı, Zarar ve Tazminat, Tarife, Talimatlar, Sigortalı ve Sigorta ettirenin sorumluluklarına ilişkin Çeşitli Hükümler ve Yürürlülük yer alan başlıklar arasındaydı. Hazine tarafından Türk Dişhekimleri Birliği’nin, birliğinde bağlı odalardan talep ettiği, sözleşmenin genel şartları ile, tarife ve tebliğ taslaklarının belir- lenmesine yönelik görüş talebi çerçevesinde, İzmir Dişhekimleri Odası 29.04.2010 tarihinde değişiklik önerilerini TDB’ye iletti. Tam Gün yasası gereği zorunlu hale getirilen Mesleki Mali Sorumluluk Sigortası 110 bin doktora tıbbi hatalara karşı sigorta zorunluluğu getiriyor. 30 Temmuz 2010 tarihinde uygulanmaya başlayacak olan sigorta ile ilgili olarak Sağlık Bakanlığı ile Hazine Müşteşarlığı’nın sağlık meslek birliklerinden görüş alarak yürüttükleri çalışmanın bir ay içinde tamamlanması bekleniyor. Meslek disiplinini meslektaşlarına ceza vermek olarak algılamayan sorunları karşılıklı görüşmelerle çözerek bir anlamda koruyucu hukuk anlayışını sürdüren Isparta Dişhekimleri Odası Başkanı Hüdayi Kartöz, “10 yıllık süreçte disiplin kuruluna sevk edilen meselemiz olmadı” 11.Nisan tarihinde gerçekleşen seçimlerde güven tazeleyen ve 6 dönem için meslektaşlarından onay alan Isparta Dişhekimleri Odası Başkanı Hüdayi Kartöz, 10 yıl süresince görev yaptığı dönemde hiç disiplin kurulunu toplamadıklarını ve sorunları karşılıklı hoşgörü ve anlayış çerçevesinde çözdüklerini belirtti. Görev süresinde meslektaşlarının da destek ve anlayışı ile gerek oda içersinde gerekse hasta hekim ilişkileri çerçevesinde yaşanan sorunları karşılıklı diyologlar ile çözmeye çalıştıklarını belirten Kartöz, “Odamıza yapılan hasta şikayetlerinin karşılıklı diyalog ve ara buculuk esası ile çözüme kavuşturmaya çalışıyoruz. Hasta hekim ilişkilerinde yaşanan tedavi kaynaklı sorunlarda birlikte kararlar alıyoruz. Hastanın aynı hekime tedavi olmak istememesi durumunda odamız çatısı altında başka bir meslektaşımızın yardımları ile sorunu çözüyoruz. Ekonomik nedenlere dayalı, alacak verecek ile ilgili sorunlarda ise yine karşılıklı dialoglar kurulmasını sağlıyor bu görüşmelerde arabulucu rolünü üstleniyoruz. Biraz hekim tarafından biraz hasta tarafından karşılıklı fedakarlıklar yapılarak yaşanan sıkıntıları ve sorunları çözüme kavuşturuyoruz.” dedi. 10 yıllık süreçte disiplin kurulunu toplamadık Şikayetler karşısında oda yönetimince yapılan arabulucuk girişimlerine karşı meslektaşlarının tamamen hoşgörü çerçevesinde davrandığını da sözlerine ekleyen Kartöz, “ Sorunların çözümüne yönelik olarak aldığımız kararlara meslektaşlarımız uyum gösteriyor böyle olunca çok büyük sıkıntılar yaşanmadan sorunlar çözülüyor. 10 yıllık süreçte disiplin kurulunu hiç toplamadık, disiplin kuruluna sevk edilmesi gerekli, çözülemeyen bir sorun yaşamadık. İnşallah bu böyle devam eder” dedi. 52 haber dişhekimi Sağlık Bakanı Recep Akdağ, anti demokratik söylemini sürdürdü TRT Haber’de yayınlanan “Akılda Kalan” programına katılan Sağlık Bakanı Recep Akdağ, sağlık meslek odaları tarafından tepki ile karşılanan “Gerekirse Birlikleri Kapatırız” yorumuyla ilgili soruları yanıtladı. “Meslek Örgütleri Muhalefet Ajanı Gibi Çalışırsa, Meclis Gerekirse Yasa Çıkartır Ve Birlikleri Kapatır” Akılda Kalan’da, Tabipler Birliği’nin 31 Mart’ta açıkladığı ses kaydı ile ilgili sorulara da yanıt veren Akdağ, Sahte diş macunu piyasaya sürülmeden kaldırıldı bazı birliklerin Meclis tarafından kapatılabileceği uyarısında bulundu. “Milli iradeyi temsil eden meclisler gerekirse kanun yaparlar, bir birliği kapatırlar, başka bir birliği kurarlar. Bu milleti temsil edenlerin iradesindedir” diyen Akdağ “Meslek örgütleri kendi üyelerinin haklarını korumayı bir tarafa bırakıp, açıkça bir muhalefet ajanı gibi çalışmaya başlarsa, kuruluş kanunlarıyla ilgili hükümleri antidemokratikse, gerekirse bunlar değiştirilir” dedi. Şanlıurfa’da iç ve dış piyasaya sürülmek üzere üretilen sahte diş macunu ele geçirildi. Türkiye’nin önde gelen firmalarından “İpana” ismini kullanarak sahte diş macunu üreterek piyasaya sürmek isteyen şebeke çökertildi. Şanlıurfa Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Şube Müdürlü- ğü ile Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri sahte diş macunu üretimi yapıldığı belirlenen depoda yaptıkları aramada, 120 varil içerisinde kimyasal madde ile 18,5 ton diş macunu yapımında kullanılan ham madde, çok sayıda boş “İpana” kutusu, tüpü ve bandrol ele geçirdi. Olayla ilgili soruşturma sürüyor. Manisa Dişhekimleri Odası Afet ve Acil Müdale Kursu Sağlık Müdürlüğü Afet ve Acil Sağlık Hizmetleri Şube Müdürlüğü eğitim biriminin desteği ile Dr. Özdal Beşoluk, Dr. Bedri Bilge, Dr. Nilüfer Çam, Dr. Yener Çetinel’in eğitmenliğinde, meslektaşlarımıza yönelik hizmet içi eğitim kapsamında; temel yaşam desteği, damar yolu açma, hastane öncesi kullanılan acil ilaçlar, sıvı ve oksijen tedavisi, hasta stabilizasyonu ve taşınması konularını temel alan, kardiopulmoner resusitasyon hakkında bilgiler verilen ve anlatılanların maketler üzerinde uygulandığı bir kurs yapıldı. 22 Mayıs 2010 tarihinde gerçekleştirilen kurs meslektaşlarımız tarafından yoğun ilgiyle karşılandı. Afyon’da bilimsel etkinlik Uşak Dişhekimleri Odası tarafından organize edilen bilimsel etkinlik 27-28 Şubat tarihlerinde gerçekleştirildi. Afyon Karahisar İkbal Termal Otel’de gerçekleşen seminerde Ege Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Ağız Diş ve Çene Cerrahisi A.B.D Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sevtap GÜNBAY “Muayenehane Pratiğinde Genel Cerrahi Uygulamaları’’ ile “ Dişhekimliğinde Premedikasyon’’, İstanbul Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Protetik Diş Tedavisi A.B.D. Öğretim Üyesi Prof. Dr. Muzaffer ATEŞ “ Dişhekimliğinde Hipnoz ” ve Ege Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Ağız Diş ve Çene Cerrahisi A.B.D Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tayfun GÜNBAY “Oral İmplantoloji” konularında birer sunum gerçekleştirdiler. Dentsplay Firması Ürün Sorumlusu Dt. Işıl KAYAHAN tarafından “Döner Aletlerle Kanal Tedavisi” konusunda verilen teorik bilgilerden sonra model üzerinde uygulamalı döner alet kursu gerçekleştirildi. Kurstan çevre il ve ilçelerden katılan 25 meslektaşımız yararlandı. 53 röportaj dişhekimi “Mesaj, gitmesi gereken yerden de öteye ulaştı “ Geçen sayımızda kendi çektiği ve internette yayınlanan “hizmet alımı” adlı videosunu haber yaptığımız meslektaşımız Serdar Sıralar ile videonun hazırlanma süreci ve geri dönüşler üzerine konuştuk. Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? 1965 İstanbul doğumluyum. 1986 yılında İstanbul Üniversitesi Diş hekimliği Fakültesi’nden mezun oldum. O zamandan beri İstanbul’da kendi muayenehanemde serbest diş hekimi olarak çalışıyorum. 1990 – 2007 yılları arasında, İDO Dergi’de sürekli olarak köşe yazıları yazdım. Bunları çoğu mizah öykülerinden oluşuyordu. Sonradan bu yazıları “Oralmoral” isimli bir kitapta bir araya getirdim. Evliyim ve 9 yaşında bir kızım var. “Hizmet Alımı” ile ilgili traji-komik bir video hazırladınız ve internet ortamında yayınladınız. Böyle bir video hazırlama fikri nasıl oluştu? Uzun zamandır, yazı yazmanın dışında şeyler de yapmak istiyordum. Özellikle kısa film çekmek gibi. Diş hekimliği ile ilgili mizahi ve hatta duygusal kısa film senaryoları da yazmıştım. Ancak bu “Hizmet alımı” ve ardından gelen “Diş salonu” filmleri tamamen başka bir nedenle ortaya çıktı. Çok yakın bir arkadaşım / meslektaşım, son zamanlarda hizmet alımı konusunun gündemi çok meşgul ettiğini, bu konuda da bir şeyler yazıp yazamayacağımı sordu. Bu fikir üzerine kısa bir senaryo yazıp, filmi kendi kameramı sabitleyerek, kendi muayenehanemde çektim. Yani her şeyi tamamen bana ait. Senaryo, kamera, kostüm, makyaj, ışık, montaj vb. Videonun yayınlamasının ardından nasıl tepkiler aldınız? Sizce mesaj gerekli yerlere ulaştı mı? Elbette tanıdık birçok meslektaşımdan, çeşitli iletişim araçları aracılığıyla tebrik mesajları aldım. Ancak en güzeli, daha önce hiç tanımadığım, hatta meslek dışından kişilerin telefonla arayarak kutlamaları oldu. Mesaj gerekenden öteye ulaştı diyebiliriz. TDB’nin sorunlarımızla ilgili tutumunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Ben ilk başta, yani yıllar önce TDB’nin tavrını destekliyordum. Çünkü ülkede halk sağlığını ilgilendiren köklü değişim kararları alınacaksa, sağlık meslek örgütlerinin, mevcut hükümete “ben seninle hiçbir işe kalkışmam” edasıyla sırtını dönmesi kabul edilemez. Aksine, sonuna kadar sürecin içinde olmalı ve hem sağlık çalışanlarını 54 hem de halk sağlığını gözetecek şekilde ısrarcı ve belirleyici taleplerle mücadele etmeli diye düşünüyorum. Ancak TDB sürecin içinde olmaya çabalarken talep etmekten çok taviz vermiş görüntüsü çizmiştir. Asgari ücret tarifemizin 2007’ye takılı kalması ve sürekli oyalamalar neticesinde hizmet alımının hayal olması, gelişmeleri dışarıdan izleyen çoğu diş hekimi gibi beni de bu kanıya yöneltmiştir. Hizmet alımı gerçekleşmezse, serbest çalışan meslektaşlarımızın durumu videonuzdaki gibi mi olacak sizce? Hizmet alımının gerçekleşeceğini düşünmüyorum. Özellikle de muayenehaneler için böyle bir durum olmayacağı kanaatindeyim. Giderek, serbest diş hekimlerinin ADSM ve özel sağlık kuruluşlarında emeklerinin karşılığı olmayan bir ücretle çalışmaya mecbur bırakılacağından endişeliyim. Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı? TDB teslimiyetçi tavrından vazgeçmeli. Ne bekliyorlar? Başbakan bir gün birliğimizin web sitesine girecek: “Yaa 700 küsur gün olmuş bizimle görüşeli, hala bu arkadaşlara dönmemişiz. Ayıp etmişiz. Hadi hemen hizmet alımına geçelim” mi diyecek? Tüm meslektaşları kapsayan ve desteğini alan ortak bir talep etrafında toplanmalı ve çeşitli yayın araçlarıyla gereken kamuoyu oluşturulmalı. Ben de filmlerime devam etmeliyim elbette:)) dişhekimi haber 55 röportaj dişhekimi “Bergama ve İzmir’e vefa borcumu ödedim” Dergimizde haberine yer verdiğimiz “Gavur imam” adlı çalışmasının ardından “Bergama Düşlerimin Şehri İzmir Sevdam” isimli ikinci kitabını geçtiğimiz günlerde yayınlayan meslektaşımız Selahattin Tural ile kitabın Konak Belediyesi Türkan Saylan Kültür Merkezi’nde gerçekleşen imza gününde söyleştik. Tural, çocukluk ve gençlik yıllarından notlar alarak bugüne değin biriktirdiği yazılarını derlediği kitabında, 1960’lardan 2000’li yıllara dek Bergama ve İzmir ‘deki yaşanmışlıklardan yola çıkarak ülkemizin, eğitimden siyasete sanattan spora bir panoramasını sunuyor. Yaşanılanların paylaşıldığı bazı kişilerin portreleri de bu resmigeçide eşlik ediyor. Yazma tutkusuyla ne zaman tanıştınız? Ortaokul yıllarımda öyküler, denemeler yazmaya başladım. Ancak yayınlamadım. Kitabınızı tamamlamanız ne kadar zamanınızı aldı? Bu kitabın alt yapısını yıllar önce parça parça oluşturdum. Çocuklukta, ilk ve ortaokul yıllarımda bende iz bırakan olayları öykü tarzında yazdım. İzmir Atatürk Lisesi’ndeki yatılı yıllarımı, arkadaşlarımı, hocalarımı ve ilginç anılarımızı anlattığım yazılarım yine öykü tarzındadır. Yetmişli yıllardan itibaren dinlediğimiz müzik, izlediğimiz sportif faaliyetler, tanıdığımız sanatçılardan, politikacılardan iz bırakan anılarımı yazdım. Ailem de kitabımın her aşamasında destek verdi, onlara bu vesileyle tekrar teşekkür ederim. Kitabınızın isminde de geçen Bergama ve İzmir sizin için ne ifade ediyor? Yaşamımın en güzel, en masum yılları ailemle birlikte Bergama’da geçti. İlkokulu, ortaokulu Bergama’da okudum. Sonraki en güzel bölümleri, İzmir Atatürk Lisesi’nde yatılı okuduğum yıllar ve Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nde iki yıl kayıpla toplam yedi yıllık diş hekimliği eğitimim. Dile kolay ilk gençliğimin ve gençliğimin on yılı. Kitabımın formatı anılar ve portreler olduğu için, bu anılarımın geçtiği, okullarını okuduğum, dostlarımı edindiğim, kişiliğimi kazandığım bu iki güzel yere kitabımın isminde yer vererek vefamı gösterdiğimi düşünüyorum. Şu konuda şu kitabı ben yazmak isterdim dediğiniz bir eser var mı? Yazarlık konusunda kendinizi hangi aşamada görüyorsunuz? Başkasının yazdıklarına özenmekten ziyade yayınlanan roman ve öykü kitaplarını izlemeye, okumaya çalışıyorum. Özellikle İnci Aral’ın tarzında ve tadında roman ve öykü, Nedim Gürsel tadında deneme ve gezi notları yazmak isterdim. Yazarlık konusunda ise kendimi yazar 56 olarak görmüyorum. Yazan bir kişi olarak görüyorum. Yazdıklarımın bir bölümü inceleme biyografi tarzında, bir bölümü de anı ve portre tarzında. Böyle yazılar üretmek kolay. Ancak gerçekten yazar olabilmek için, kurgu ile roman ve öyküler yazabilmek gerekir. Böyle bir şey gerçekleştirebilirsem belki o zaman kendime “yazar” diyebilirim. Önümüzdeki yıllarda öykü ve roman tarzında da yapıtlar üretmek istiyorum. Aynı zamanda kamuda görev yapan bir diş hekimisiniz. Son günlerde gündemde sıkça yer alan Tam Gün Yasası, Özelden Hizmet alımı ve Kamu Hastane Birlikleri ve benzer konularda neler söylemek istersiniz? Otuz iki yıllık diş hekimiyim. Çıkarılan yasalarla ilgili söylenecek çok şeyler var. Uzun yıllardır gündemde olan Tamgün Yasası hekim camiasına ve kamu çıkarına belirtilmek istenen yararları getirmeyecektir. Örneğin; hekim, diş hekimi ve sağlık çalışanlarını, özlük hakları açısından asla iyi bir noktaya getirmemektedir. Gelirler çalışırken de emeklilikte de alınan eğitime yapılan işin önemi göz önüne alındığında asla yeterli değildir. Özelden hizmet alımından ekonomik yük nedeniyle kaçınılmaktadır. Ancak gerçekten adil bir vergi düzeni ve uygun fiyat politikaları olsa, özelden hizmet alımı kamu yararına olabilirdi. Burada kanun koyucular sağlıktaki ve diğer alanlardaki maddi sıkıntıları açıkça ve halkın anlayabileceği tarzda anlatmıyorlar. Konuyu özelleştirme ve diğer türden çözümlerle geçiştirmeye çalışıyorlar. Sonuçta otuz yıl sonra yeniden çıkarılan tamgün yasası sağlık hizmetleri çözümünde hizmeti alan açısından da, hizmeti veren sağlık camiası açısından da tam bir fiyaskodur. dişhekimi röportaj “Dişhekimliği insanı sanata yönlendiren bir meslek” Dergimizin yazarı Mavisel Yener, kitap fuarında okurlarıyla buluştu Dergimizin sürekli yazarı meslektaşımız Mavisel Yener TÜYAP 15. İzmir Kitap Fuarı 23 Nisan Çocuk Şenliği etkinlikleri çerçevesinde düzenlenen “Dünyayı Verelim Çocuklar…” konulu söyleşide şiir sevdalısı miniklerle bir araya geldi. 50. kitabı “Komik Şiirler” geçtiğimiz günlerde yayınlanan Mavisel Yener ile kitaplarını imzaladığı bölümde sohbet etme şansını yakaladık 50. kitabınız “Komik Şiirler” okurlarınızla buluştu. Başarınızı neye bağlıyorsunuz? Eğitim sistemimiz kitap okumayı ödev gibi gösteriyor. Sıkıcı, özeti istenen kitabı okumayı zorunlu kılan bir yapı bu. Oysa çocukların eğlenmeye zevk almaya ihtiyacı var. Dayatmacı okuma biçimini reddediyorum. Kitaplarımda hep olması istenen uslu çocuk karakterlerinden çok, hayatın içinde var olan gerçek çocuklar yer alıyor. Yaramaz, hareketli gerçek anlamda çocuk gibi çocuklar. Bunun dışında yine yaşamın içinde ne varsa; hüzünler, acılar, kahkahalar, gözyaşları ve gülümsemeler tüm bunlar kitaplarımın içinde de var. Kitaplar yaşamın aynasıdır. O aynaya baktıklarında kişiler kendilerini görebilmelidirler. Benim kitaplarımda o aynada kendilerini görüyorlar. Okurlarınızın sizinle ilgili en çok hangi cümleyi kullanmasını isterdiniz? “Sizin kitaplarınızla okumayı sevdik” cümlesini duyduğumda çok mutlu oluyorum. Bu cümleyi çocuklardan ve ailelerinden duymak bana önemli şeyler katıyor. Çocuklar sevebilecekleri kitapları okudukça okumayı seviyorlar. Kitaplarınızda çocuklara en çok hangi mesajları vermek istiyorsunuz? Sezgileri gelişmiş, eleştirebilen, sorgulayabilen farkında olan bir gençliğe ihtiyacımız var. Bu anlamda çocuklarımızın bu özelliklerinin gelişimine kitaplarımın yardımcı olmasını istiyorum. Dergimizdeki köşemin amacı yetişkin olsun çocuklarımız olsun bekleme odalarında beklerken iyi bir şeyler okumalarını sağlamak. 20 yıl dişhekimliği yaptınız, edebiyata daha fazla zaman ayırabilmek için mi mesleğinizi bıraktınız. Çok ciddi bir rahatsızlık geçirdim bu nedenle dişhekimliğini bırakmak durumunda kaldım, aslında bırakmak kelimesi doğru olmadı emekli oldum. Dişhekimliği yapan tüm meslektaşlarım gibi o süreçte çok fazla birikim elde etmişim. İnsan tipleri biriktirmişim şimdi oradaki deneyimlerimi kitaplarıma aktarıyorum. Pek çok meslektaşımın da bu birikime sahip olduğunu biliyorum. Sanatın farklı dalları ile ilgilenen dişhekimlerinin olmasını da buna bağlıyorum. İnsanı sanata yönlendiren bir meslek dişhekimliği. Meslektaşlarımızın yeterince okuduğunu düşünüyor musunuz? Bu sorunuzu “Türkiye’de okuma oranları nasıl” şeklinde değerlendirecek olursak ne yazık ki yetişkin insanlar yeterince okumuyorlar. “Okumaya zamanım yok” ifadesini kabul etmiyorum. Okumak bir alışkanlık değil gereksinim olmalı. Kişi gün içinde bir kaç sayfa bir şey okumadan kendini huzursuz hissetmeli. Ne yazık ki bu huzursuzluğu yetişkinlerde göremiyorum. Geleceğe ait projeleriniz neler? Projeler planladığınız gibi gelişmiyor ama macera romanı yazma projem var. Ancak macera romanı için oturduğunuzda bir şiir kitabı çıkabiliyor. ”Dolunay Dedektifleri” serisinin 5. kitabı çok isteniyor. Yaşam değişim ve dönüşümlerden ibaret. Ortaya ne çıkar ben de bilemiyorum. Hali hazırda TRT için bir dizi senaryosu yazıyorum. Çocuk dizisi olacak elbette. Sivil toplum örgütleri için yürüttüğüm bir çalışmam var. Görme engelliler için sesli dergi çalışması yapıyoruz. Cumhuriyet Kitapta her Perşembe yayınlanan “Okuma” isimli bir köşemiz var. Tüm bu çalışmaların içinde bir sonraki proje ne olur kestirmek zor. Aldığınız en anlamlı ödül hangisiydi? Pek çok ödül aldım ancak benim için en değerli ödül çocuklardan bana gelen e-mail ve mektuplar. Onların geri bildirimleri benim için çok değerli. 57 haber 58 dişhekimi dişhekimi haber 59 14. Kongre 14. 5. İ dişhekimi S E T İ S R E V İ EGE ÜN Sİ E T L Ü K A F İ Ğ İ L M DİŞHEKİ RI A L A D O I R E L İM K E E BÖLGESİ DİŞH l e s m i l i B ı Uluslararas rgisi e S e v e r g n o K EG Hazırlıklar sürüyor 5.Ege Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi ve 14.EBDO Uluslararası Kongre ve Bilimsel Sergisi 1-3 Ekim 2010 tarihinde İzmir Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenecek. Dişhekimliği fakültesi ve Ege Bölge Dişhekimi Odalarının ortak çalışması olan kongreye yurtdışından ve yurtiçinden konusunda uzman kabul edilen akademisyenlerin katılımının sağlanması için çalışmalar sürdürülüyor. Onursal Başkanlığını Prof. Dr. Candeğer Yılmaz’ın üstlendiği kongrenin Başkanlığını Ege Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Celal Artunç ve Kongre Genel Sekreterliğini ise Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Nurselen Toygar yürütüyor. Bilimsel ve Teorik bilgilerin paylaşılmasına yurtdışındaki fakültelerle iletişimin geliştirilmesine imkan sağlayacak olan kongrede bilimsel toplantılar, konferanslar, poster sunumları ve uygulamalar dışında canlı sunumlarına da yer verilecek. Kongre Başkanı Prof. Dr. Celal Artunç ve Kongre Genel Sekreteri Prof. Dr. Nurselen Toygar dergimizin sorularını yanıtladı. Balıkesir•Isparta•İzmir Manisa•Uşak 60 Sayın Artunç Kongre ile ilgili genel değerlendirmelerinizi alabilir miyiz? Fakültemizin var olma nedeni olan meslektaşlarımıza, mezunlarımıza ve tüm meslektaşlarımıza en son bilimsel gelişmeleri hem teorik hem pratik uygulamaları dünyada otorite kabul edilmiş isimlerle sunmak istiyoruz. Bu kongrede sağlayacağımız başarı aynı zamanda uluslararası katılımlar nedeniyle fakültemizin ismini yurt dışında daha saygın hale getirecektir. Kongrelerde kurulan bilimsel ve sosyal ilişkiler sayesinde fakültemizin yurtdışındaki tanınmışlığı- nın seviyesinin artacağını düşünüyorum. Bilimselliğin ortaya konacağı bir kongre olması dolayısıyla tüm öğretim üyeleri ve yardımcıları üzerine düşen görevi yapacaklar aynı zamanda da üst seviyede üniversitelerle iletişimler arttırılacaktır. Kongreye katılacak hekimler bu kongrede hem bilimsel bilgilerini geliştirecekler hem de pratik uygulamalarında yeni teknik gelişmeler konusunda bilgi sahibi olabileceklerdir. Konularımız çok özel konuklarımız çok özel çağrısı yapılan isimler davetleri zorlukla kabul eden kişilerden oluşmakta bu anlamda çok verimli bir kongre olacağı inancındayım. Ege Bölge Dişhekimleri Odaları kongre konusunda oldukça başarılılar. Bu sinerjiyi hem bilimsel hem sosyal alanda pekiştirerek Odalarımız ve Bölgedeki tek Diş Hekimliği fakültesi olan Ege Üniversitesinin birlikte gerçekleştireceği geniş katılımlı uluslararası bir kongre düzenleyerek bu birlikteliği arttırmak yönünde güzel adımlar atılacağını düşünüyorum. dişhekimi 14. Kongre mıza verdiği desteğin bilimsel programlarla kalmayıp, öğretim elemanlarımızın teknik konulardaki gereksinimleri yine fakültemiz tarafından karşılanacaktır. Sonuç olarak fakültemizin uluslararası kongresine odalarımızın verdiği destek kongremizin hazırlık ayrıntılarından ve bu konularla ilgili sorunlardan bizi uzak tutacak. Dolayısıyla akademik programın daha iyi yürümesini ve kongreye katılacak olan öğretim üyelerimizin daha rahat hazırlanmasını sağlayacaktır. Bu nedenle benim görüşüm bu işbirliği ve ortak çalışmaların sonucunda geniş katılımlı, bilimsel açıdan doyurucu ve uygulamalar yönünden de bilgilendirici bir kongre olacağı ve aksamaların en aza indirilebileceği yönündedir. Sayın Artunç kongrenin uluslararası hedefi nedir? Fakültemizin seviyesini uluslararası ilişkilerini daha yukarı çekebilmek, tanınırlığı arttırmak, konularında uzman otorite kabul edilen bilim adamlarının kongre katılmasını sağlayarak kongrenin saygınlığını ve değerini arttırmak. Bizim vereceğimiz bilimsel katkılar odaların yapacağı sosyal faaliyetler konusundaki birliktelik ile katılımcılara unutulmaz bir kongre yaşatmak istiyoruz. Sayın Toygar, kongrenin amacını özetleyebilir misiniz? Dünyada ve Türkiye’de diş hekimliği konusundaki en son teknoloji ve bilimsel gelişmelerle ilgili uygulamaları serbest çalışan meslektaşlarımıza ve öğretim üyelerimize ulaştırabilmek en önemli amacımız. Bunun yanı sıra esas önemli olan, Türkiye’deki diş hekimliğinin uluslararası diş hekimliği camiasında ve fakültemizin uluslararası bilimsel arenada ne kadar ilerlediğini vurgulamayı bu kongrenin vizyonu ve misyonu olarak görüyorum. Amerika’dan Japonya’ya Kuveyt ten Almanya’ya kadar geniş bir yelpazede yabancı öğretim üyelerimizle ilişkilerimiz kuruldu, teyitlerimiz alındı bu kongre ile sesimizi Türkiye’ye değil dünyada da duyurmayı amaçladık. Sayın Toygar, Ege Bölge Odalarıyla beraber çalışmanın kongreye katkıları değerlendirebilir misiniz? Odaların ve fakültelerin ayrılmaz bir bütün olduğunu düşünüyor uyum içinde ekip ruhu ile çalışması gerektiğine inanıyorum. Odaların yardımıyla kongre duyurularını geniş bir kitleye ulaştıracağız. Kongre hazırlık aşamasında yine Odanın deneyimlerinden pratik çözümler getirme konusunda yararlandık. Birlikte çalışmamız Fakültenin bilimsel komitesi tarafından oluşturulan akademik programın gerçekleşmesinde öğretim üyelerimize bu konuya daha fazla zaman ayırabilmeleri, daha seçici ve daha ayrıntılı çalışmalar yapabilmeleri, yoğunlaşabilmeleri açısından da oldukça yararlı oldu. Fakültemizin ise, odalarımıza ve serbest meslektaşları- Sayın Artunc, kongre merkezi hakkında neler söylemek istiyorsunuz? İzmir in dünya kongre merkezi olma yolunda çalışmalarına bir örnek oluşturmak amacıyla kongremizi Üniversitemize ait İzmir Atatürk Kültür Merkezi’nde yapmayı uygun gördük. Merkezi bir yerde, ulaşımı kolay, salonları kongre için uygun, canlı sunumlar için ideal, bu konuda benzer çalışmaların yapıldığı ve tecrübe edilmiş bir merkez. Konuklarımıza İzmir’in güzelliklerini sunmak istiyoruz. Kongre katkısı olan öğretim üye ve yardımcıları ve Ege bölge odalarına bu birliktelik için teşekkür ederiz. Son olarak eklemek istediğiniz bir konu var mı? Serbest Diş hekimlerimizin destek almak istediği vakalarda fakültemizin öğretim üyeleri gerekli desteği teorik ve uygulamalı olarak verecektir. Fakültede yeni bilgiler yeni uygulamalarla daha ileri teknolojilerle sorunları çözebiliriz. Fakültemiz yeni bilgiler, yeni uygulamalarla ve ileri teknolojilerle zor ve sorunlu vakaları çözebilme özelliğine sahiptir. Bu nedenle Öğretim Üyelerimiz ile Serbest Diş Hekimi işbirliği hastalarımızın sağlığı ve sorunlarının çözümü açısından çok önemlidir. Bunun dışında, serbest diş çalışan diş hekimlerimizin fakültemizden istedikleri eğitim ve uygulamaları, kongre dışında da onlara verebilmek, gelişen teknolojik, bilimsel çalışmalar ve akademik uygulamalar konusunda da meslektaşlarımızı bilgilendirmek, bilgi paylaşımında bulunmak Fakültemizin temel hedefleri arasındadır. Kongre komisyonunda görev yapan bütün öğretim üyeleri ve yardımcılarımıza gerçekten çok özverili, içten çalıştıkları ve zamanlarının büyük kısmını bu kongrenin bilimsel programına ayırdıkları için teşekkür etmek istiyorum. Ayrıca kongremize katkısı olan Ege Bölge Odalarına ve tüm destek veren kuruluşları teşekkür ediyorum. 61 haber dişhekimi Perşembe Akşamı Seminerleri, meslektaşlarımızın beğenisini kazandı Meslektaşlarımız arasında iletişimi arttıran, bilgi paylaşımını hızlandıran Perşembe Akşamı Seminerleri ürün tanıtımlarıyla da gelişmeleri izleme olanağı sağlıyor. 1.Nisan’da “Metal Alt Yapılı Sabit Protezlerde Geçmişten Günümüze” konulu seminer Prof. Dr. Gökhan Aksoy, “ Cad-Cam Sistemi ile Metal alt Yapı Dizaynı” konulu seminer ise Doç. Dr. Övül Kümbüloğlu tarafından hasta üzerinde canlı uygulama ve video gösterimleri ile meslektaşlarımıza sunuldu. 15 Nisan tarihinde ürün tanıtımının ardından Doç. Dr. Selim Erkut’un sunumuyla gerçekleştirilen “ Zirkonyum Sistemlerde Preparasyon, Ölçü, Simantasyon “ semineri beğeni ile izlendi. 13 Mayıs’ta Prof. Dr. Tayfun Günbay tarafından gerçekleştirilen “Sinüs Lifting Uygulamaları” konulu seminer beğeni kazandı. Sunumların ardından düzenlenen kokteyllerde meslektaşlarımız seminerler ve genel konular hakkında sohbet etme olanağı buldu. Doç. Dr. Övül Kümbüloğlu Prof. Dr. Tayfun Günbay 62 Doç. Dr. Selim Erkut Prof. Dr. Gökhan Aksoy haber dişhekimi ilgi n u ğ o Y yle; i n e d e n Doç. Dr. Bahar Sezer’in “Temel İmplantoloji Kursu” 3. kez tekrarlandı Doç. Dr. Bahar Sezer tarafından hazırlanan “Temel İmplantoloji Kursu” 3-4 Nisan tarihleri arasında İzmir Dişhekimleri Odasında yapıldı. Kursun ilk gününde “Dental İmplant Nedir?”, “Vaka Değerlendirmesi”, “Dental İmplant Cerrahisi”, “Vakalarla Dental Implant Cerrahisi”, “İmplantta Başarısızlık” konuları hakkında katılımcılara teorik bilgi verildi. Kursun ikinci gününde ise kurs katılımcıları “çene modelleri üzerinde” implant uygulaması yaptılar. Ayrıca, Doç. Dr. Bahar Sezer tarafından bir hasta üzerinde “tek diş eksikliği vakasında implant” uygulaması, başka bir hasta üzerinde “alt total vakasında implant uygulaması” yapıldı. “Temel İmplantolji” kursunun amacının implant konu- sunda yeterli deneyime sahip olmadığını düşünen dişhekimleri için teorik olarak temel bilgiler vermek, pratik olarak ise basit cerrahi işlemler, tek diş eksiklikleri ve alt total dişsizlikte implant yerleştirme konusunda pratik beceriyi kazandırmak olduğuna dikkati çeken Doç. Dr. Bahar Sezer; “ Her kursun seviyesi çok farklı oluyor, katılımcıların seviyesine göre ortak bir nokta bulup onlara hitap etmeye çalışıyorum. Bu kursu düzenlemekteki amaç, İmplantı genel özellikleri ile tanıtmak, pratik uygulamalarla “İmplant Cerrahisi” sırasında dikkat edilecek noktalar üzerinde durarak dental implant cerrahisi sırasında oluşabilecek komplikasyonları azaltmak. Hasta planlaması üzerinde durarak, doğru ve başarılı implantasyonlar hakkında bilgi ve beceri kazandırmaktı” dedi. Katılımcı Görüşleri Dt. Alpay Hava (İstanbul) Pratik bilgilerin verildiği bölüm çok güzeldi. Hoca çok önemli bir faktör anlatımı son derece verimliydi. Teorik ile ilgili bölümde ise elimizde konu içerikleriyle ilgili bir doküman olmasını isterdim. Dt. Mehmet Güzelyurt (Antakya) En fazla ilgili çeken bölüm cerrahi uygulamalar oldu. Cerrahi kısımla ilgili kaygılarım vardı. Kurs bu konuda benim için son derece verimli geçti. Dt. Aylin Katar (Ankara) Gayet verimliydi, protez hakkında kursun devamı olursa katılmak isterim. Ayrıca Bahar Hanımın anlatımları net ve açıklayıcıydı. Dt. Tunç Akçalı (Adana) Genel olarak faydalı oldu. Konuyla ilgili notlar dağıtılabilse bilgileri daha sonra gözden geçirme şansımız olurdu. Kursun 2. günü görsel ve pratik uygulamalardan daha çok yararlandık. Son derece başarılıydı. 63 haber dişhekimi “İleri İmplantoloji Kursu” başarılıyla gerçekleştirildi Prof. Dr. Tayfun Günbay, canlı cerrahi uygulama sırasında... 10-11 Nisan tarihlerinde İzmir Dişhekimleri Odası Eğitim Salonunda Prof. Dr. Tayfun Günbay tarafından verilen “İleri İmplantoloji Kursu” başarılı geçti. Çeşitli illerden gelen meslektaşlarımızın katılımıyla gerçekleşen kursun ilk gününde “Yetersiz Alveoler Kretin Değerlendirilmesi”, ”Ogmentasyon”, “Otojen Kemik Greftleri”, “Posterior Dişsiz Maksilla”, “Internal Sinus Lifting”, “Eksternal Sinus Lifting”, “Vakalarla Sinus Lifting” konu başlıkları üzerinde detaylı teorik bilgiler verildi. Kursun ikinci gününde katılımcılar, canlı cerrahi uygulamaları yardımıyla ”Komplikasyonlar” konusunda pratik bilgiler edinme fırsatı buldular. Prof. Dr. Tayfun Günbay kursun düzenleniş amacını şöyle özetledi.“ Kursu hazırlamaktaki amaç implantoloji yapan meslektaşlarımızın bilimsel kanıta dayalı olarak kabul edilmiş yöntemlerle bilinçli olarak hastalara zarar vermeksizin implantoloji uygulamaları yapmalarına olanak sağlamaktı.” Katılımcı Görüşleri Hayriye Yalaz (İstanbul) Kursun teorikte faydalarını görüyorum. Ameliyatlı canlı cerrahi ile dikkat etmediğimiz püf noktaları yakalama şansına sahip olabiliyoruz. Cerrahi videolara daha çok yer verilse daha iyi olurdu. Nihal Arı (Uşak) Kursta hocamızı dinleme şansına sahip olduk, çok verimli geçti. Daha sonrasında düzenlenecek kurslara da katılmak isterim. 64 Selami Akıncı (Denizli) Sinus anatomisi ve fizyolojisi için geldim. Ancak kursu izlerken greftler konusunda yeterli bilgi sahibi olmadığımı anladım. Kurs her anlamda teorik ve pratik uygulamaları ile çok verimli oldu. Mesut Yiğit (Nazilli) 10 üzerinden 9,5 şeklinde bir değerlendirme yapabilirim. İzmir’de düzenlenen kurslara ilk defa katılıyorum fakat çok başarılı buldum. Hocamızın anlatımı çok anlaşılır ve detaylıydı. dişhekimi haber 65 haber dişhekimi Dr. Stace Lind, “İki ülkenin birbirlerinden öğreneceği çok şey var” Dr. Stace Lind’in sunumunu gerçekleştirdiği “Beyazlatmada Değişen Konseptler ve Doku Yönetimi Semineri” İzmir Dişhekimleri Odası Konferans Salonunda gerçekleştirildi. Meslektaşlarımızın yoğun ilgi gösterdiği seminer Güney Dental firması tarafından organize edildi. 16 Mayıs Cumartesi günü gerçekleşen seminerde meslektaşlarımız uygulamalar hakkında güncel bilgiler edindi. Halen merkezi ABD’nin Colorado eyaletinde bulunan Rocy Mountain Dental Araştırma ve Eğitim programı’nın başkalığını yürüten Dr. Stace Lind, dişhekimliği konusunda her iki ülkenin birbirinden öğrenmesi gereken çok şey olduğunu belirterek izlenimlerini şöyle özetledi. “ Seminer çok olumlu geçiyor herkes katılımcı görünüyor. Bazı ticari pazarlama uygulama mantığı bizim ülkemizde daha farklı ancak klinikte karşılaştığımız sorunlar aynı. Türkiye’de daha önce dişhekimliği fakültelerinde görev aldım. Biri Doğu’da diğeri Batı’da iki üniversitede çalıştım İyi bir eğitim sistemleri var, tedavi yaklaşımları çok iyi. Dişlerin ağızda tutulması, tedavi yaklaşımları ve hasta ilişkileri açısından her iki ülkenin de birbirlerinden öğreneceği çok şey var. Ama asıl önemli olan dişlerin ağızda tutulabilmesi. Yapılan araştırılmalarda dişlerin çekilmesi insan ömrünü 6 ila 8 yıl arasında kısaltıyor. Bu nedenle dişlerin çekilip implanta doğru gidilmesini doğru bulmuyorum.” 66 Katılımcı Görüşleri Dt. Alev Kumbaracı “Seminerin çok güzel geçtiğini düşünüyorum. Muayenehanelerde yararlı olacak pratik bilgiler veriliyor. Türk hocalarımızın anlatımını daha başarılı buluyorum. Serbest dişhekimi olarak verilen bilgileri yüzeysel buldum. Örneklerle daha detaylı bilgiler verilebilirdi.” Murat Sütpideler “Gayet güzel. Yabancı konuşmacılar ilgiyi arttırıyor. Çok güncel bilgiler değil ama ortalama ve pratiğe yönelik bilgiler verildi. Ürünler anlamında sınırlayıcı değil, mutlaka bu uygulanmalı şeklinde bir baskısı yok yönlendirme yapmıyor, bu yönü çok güzel. Prof. Dr. Murat Türkün “Konu hakkında çok yeni bilgiler verildiğini söyleyemem ancak farklı bir bakış açısı getirdiler.” Cem Özboyacı “Yararlı bir etkinlik benim açımdan olumlu geçiyor. Bilgi açısından çok yakın uygulama teknikleri açısından farklılıklar var.” haber dişhekimi EDAD İzmir 2.Ulusal Sempozyumu gerçekleştirildi Duygu Çimli Karaosmanoğlu Dt. Oktay Dülger Estetik Dişhekimliği Akademisi Derneği(EDAD) İzmir 2.Ulusal Sempozyumu İzmir Dişhekimleri Odası konferans salonunda gerçekleştirildi. Çeşitli illerden katılan çok sayıda meslektaşımızın izlediği sempozyumda canlı sunumlarla detaylı konu anlatımı katılımcıların beğenisini kazandı. 20 Mayıs tarihinde gerçekleştirilen sempozyumun ilk bölümünde Dr. Oktay Dülger “Nasıl Bir Endodontik Tedavi” başlıklı sunumuyla endodonti konusunda değerli bilgiler verdi. “Küçük Dokunuşlar Büyük Deği- şiklikler” adlı sunum Dt. Elif Özcan Dulundu tarafından “Protetik Tedavi Planlamasında Estetik Yaklaşım” konulu sunum ise Duygu Çimli Karaosmanoğlu tarafından meslektaşlarımıza aktarıldı. Sempozyumun canlı sunum bölümünde bir hasta üzerinde “Laminate Veneer Preperasyonu”, başka bir hasta üzerinde “Veneer Kuron Simantasyonu” uygulamalı olarak anlatıldı. Sempozyumun tartışma bölümünde ise katımcıların soruları yanıtlandı. Dt. Elif Özcan Katılımcı Görüşleri Yasemin Ünlü (Aydın) Genel olarak çok iyi ancak çok hızlı geçtiği için not alma şansımız olmuyor. Anlatımlar güzeldi. Devamı niteliğindeki seminerlere de katılmak isterim. Ender İlker (Samsun) Gayet yararlı buldum. Estetik açıdan çok şeyler öğrendiğimi düşünüyorum. Canlı sunumlarla anlatımların daha faydalı olduğunu düşünüyorum. Mustafa Çetin (Manisa) Yeni çıkan malzemelerin slaytlarla tanıtımı çok yararlı oldu. Canlı sunumlarla gösterilmesi konuyu pratik olarak anla- mamıza yardımcı oluyor. Hocaların anlatımı serbest çalışan meslektaşlarımız için pratik bilgiler sağladı. Bence çok faydalı oldu. Hakan Özden (Muğla) Gayet güzel seminerler, insanın ufkunu açıyor. Özellikle pratiğe yönelik çok değerli ipuçları ve bilgiler veriliyor. Olgu Alperat (Antalya) Konular çok ilgi çekiciydi.Anlatımlar detaylıydı tam merak edilenleri anlattılar.Canlı sunumlar da çok başarılıydı. Bilgiler çok net verildi.Antalya’dan gelmeme değdi. 67 haber dişhekimi “İmplantolojiye Giriş 3N 1K” kursu tamamlandı Katılımcı Görüşleri Erdal Kumkumoğlu (İstanbul) Süper geçti.Hocaların anlatımı güzeldi.İstanbul’dan gelmeme değdi. Fatih Bey’in firmaları öne çıkarmadan bilimsellik üzerinde kalması çok olumluydu.Buket Hanımın anlatımlarıda gayet başarılıydı. Dr. Buket Saygan Doç. Dr. Fatih Arıkan Doç. Dr. Fatih Arıkan ve Dr. Buket Saygan tarafından sunumu gerçekleştirilen “İmplantolojiye Giriş 3N 1K” kursu İzmir Dişhekimleri Odası Eğitim Salonunda yapıldı. 22-23 Mayıs tarihlerinde gerçekleştirilen kursun ilk gününde “Neden İmplant Nasıl Bir İmplant”, “Nasıl İmplant (implant Uygulaması)” konuları hakkında bilgiler verilirken iki hasta üzerinde iki farklı uygulama ile katılımcılara canlı hasta üzerinde pratik bilgiler verildi. Ayrıca dana kaburgası üzerinde gerçeğe en yakın alt çene implant uygulaması ile bilgiler aktarılırken katılımcıların sorularına da cevaplar verildi. Kursun Pazar günü gerçekleştirilen bölümünde ise “Kime İmplant”, “İmplantta Başarı” başlıklı konular aktarıldı.Öğle yemeğinin ardından devam eden seminerde “Implant üstü protez seçenekleri, geçici protez cerrahi, stent yapımı” ve “Immediat protez yapımı” meslektaşlarımıza teorik olarak anlatıldı. Seminer “Implant çevresi yumuşak doku manüplasyonları” hakkında bilgilerin verilmesi ile tamamlandı. Mehmet Kabayuka (Denizli) Çok yararlı buldum ilk defa uygulamaları gerçekleştirecek olanlar için çok faydalı.Bilgiin sonu yok çok yeni bilgiler edindim.Hocalar samimi arkadaşlar ortamı güzeldi. Yüksel Türkoğlu (İstanbul) Çok olumlu geçtiğini söyleyebilirim. Değerli bilgiler aldık.Sorularımıza cevap aldığımızı düşünüyorum.Implantolojiye giriş anlamında değerli bir seminer, cesaretlendirici bir seminer. Korkuyla bakıyorduk implanta bu seminerden sonra daha rahat bakabileceğimize inanıyorum. Emel Ertanış (İstanbul) Gayet memnunum anlatılanlar çok olumlu konular içeriği bizim için çok faydalı oldu. Canlı sunumlarda çok başarılı geçti.Daha fazla vaka üzerinde canlı sunum yapılma olanağı olsa daha da verimli olacağına inanıyorum. Erman Ürer (Samsun) Verimli bir seminer oldu.Eğer vakit bulabilirsem İleri İmplantoloji kursunada katılmak isterim.Hocalarımıza emeği geçen İzdo ya teşekkürler. 68 haber dişhekimi İleri İmplant Kursu’na çeşitli illerden gelen meslektaşlarımız katıldı İzmir Dişhekimleri Odası eğitim salonunda gerçekleştirilen “İleri İmplant Kursu” çeşitli illerden gelen meslektaşlarımızın katılımı ile tamamlandı. Doç. Dr. Cenk Cura ve Doç. Dr. Fatih Arıkan tarafından sunumu yapılan kursta meslektaşlarımıza pratik ve teorik bilgiler aktarıldı. Anlatımların canlı sunumlarla desteklendiği kursun ilk gününde “İleri Cerrahi İçin Endikasyonlar “, “Güncel Cerrahi Tekniklerinin Başarısının Değerlendirilmesi”, “Hangi Ogmentasyon Materyalleri, Materyalleri Nasıl Seçmeliyiz?”, “Maksiler Sinus Cerrahisi Komplikasyonları ve Tedavi Yolları” ve “Bone Spliting İçin Gerekli Araçlar, Yöntem ve Vaka Tartışması” hakkında bilgi verildi. Kursun 06 Haziran tarihinde gerçekleştirilen ikinci gününde ise Doç. Dr. Fatih Arıkan, “Biomekanik ve Protetik Üst Yapı Seçenekleri “ ve Doç. Dr. “İmplant Çevresinde Keratinize Cenk Cura Yapışık Dişetinin Korunması ve Doç. Dr. Fatih Arıkan Yeniden Oluşturulması İçin İleri Periodontal Cerrahi “ teknikleri hakkında teorik bilgiler verdi. Bir hasta üzerinde kemik ogmentasyon tekniğinin uygulanması Canlı Uygulama ile aktarıldı. Vaka tartışmalarının son bölümü oluşturduğu kurs programı meslektaşlarımızın beğenisini kazandı. Katılımcı Görüşleri Ali Haydar Güler (Tunceli) Günümüzde ADSM’lerdeki fabrikasyon mantığıyla seri üretim beklentisi ile yoğun çalışma ortamında mesleğimizi icra etmekteyiz ve dolayısıyla bu sağlık politikası içersinde kendimizi geliştirmemiz çok zor. Fırsat buldukça İzmir ve İstanbul da kurslara katılarak bilgilerimi güncellemeye ve tazelemeye çalışıyorum. ADSM’lerde çalışan tüm meslektaşlarımı da bu kurslara davet ediyorum. Ayrıca odamızı da doğu bölgesinde çeşitli illerde kongreler düzenlemeye davet ediyorum. Erdinç Kılıç (Bursa) Geldiğim için çok memnun oldum, yararlı bilgiler edindim. Muayenehane pratiğinde başarılı sonuçlar doğuracağına eminim. Daha önce düzenlenen kurslara da katıldım çok verimli olduğunu düşünüyorum. Fadime Zurna (Antalya) Çok beğendik hocalarımızın anlatımı ve konu seçimlerini başarılı buldum. Yumuşak doku konusunda özellikle detaylı bilgiler edinme şansımız oldu. Muayenehane ortamında pratikte kullanabileceğimiz bilgilerdi. Daha önceki kurslara da katıldım başarılı ve verimli geçtiğini düşündüğüm için bu kursa da katılmak istedim. Erman Ürer (Samsun) 2 hafta önce geldiğim kursun devamı niteliğindeki bu kurstan da yararlandığım düşüncesindeyim. Teorik ve pratik olarak öğrendiklerimizi kliniğimizde uygulayabiliriz. Çok detaylı ve gerçekten pek çok bilgilerin alınabildiği bir ortam. Bundan sonra düzenlenecek kurslara da katılmayı düşünüyorum. 69 okur mektubu dişhekimi Tabanda kıpırdanma Murat Bayramoğlu Soma Hükümetin özelden hizmet almayacağını açıklaması; meslektaşlarımızın örgütlerine bakışlarında, taşların yerinden oynamasına sebep olmuştur. Yürütülen pazarlık sürecinin ayrıntılarını bilmeyen, daha doğrusu bu konuda Birlik yöneticileri tarafından bilgilendirilmeyen meslektaş kitlesindeki, sürecin olumlu sonuçlanacağına dair oluşmuş olan kanı, hayal kırıklığının dozunun fazla olmasına neden olmuştur. Bu konuda Birlik yöneticileri sürece olumlu baktıklarını, iyimser olduklarını değişik vesilelerle dile getirmişlerdi. Sonuçta TDB, hükümet ile eşdeğer biçimde sorgulanmaya başlandı. Daha önce bu tip yönetsel konulara pek kafa yormayan pek çok meslektaşımız, hiçbir dönemde ilgilenmedikleri kadar oda ve birlik yönetimleriyle, yaptıklarıyla ve oda seçimleri süreçleriyle ilgilenmeye başladı. Bu sürecin, meslek örgütümüzün belki de bir dönüm noktasına doğru gitmekte olduğu dönemin başlangıcı ve itici gücü olacağını düşünüyorum. Tabanda oluşan değişim talebi ve eleştirel tepkiler hemen her oda bölgesinde kendini olabildiğince hissettirmeye başladı. Oda seçimleri sonuçlarında da bu hareketlenme kendini açıkça göstermektedir. İnternet ortamında, TDB yönetimini istifaya çağıran tartışma platformları oluşturulmaya başlandı. Mesleğimizin kanunla düzenlenmiş ve üye olmanın yasal zorunluluk olduğu bir Birlik yerine; bir sendikaya ya da bir derneğe ihtiyacı olduğunu dile getiren meslektaşlarımız seslerini yükseltmeye başladı. Tüm bunlar yakın zamanda gerçekleşen pek çok oda seçiminde farklı sonuçların oluşmasına neden oldu. TDB yönetimine eleştirel bakan meslektaşlarımızın oda yönetim kurullarında ve delegasyonda eskiden olmadığı ölçüde yer almaya başladıkları görüldü. Tabii tüm bunların TDB genel kuruluna nasıl yansıyacağını hep birlikte göreceğiz. Artık vakit herkes için düşünme ve özeleştiri yapma vaktidir. Meslektaşlar bugüne dek meslek örgütlerine yeterince sahip çıkıp çıkmadıklarını; Oda ve TDB yönetimleri tabanın sesini yeterince iyi dinleyip bunlara uygun önermeleri doğru biçimde oluşturup, muhataplarına doğru yöntemlerle iletip iletmediklerini sorgulamalıdırlar. Tüm bunların ışığında önümüzdeki dönemde nasıl bir 70 Birlik yönetimi talep edeceğiz? Bu sorunun yanıtını oluşturacak en azından ana başlıkları bugünden düşünmeye başlamalıyız. Somut birkaç noktayı sizlerle paylaşmak isterim. Şu bir gerçek ki; artık Başkanlar Konseyi vb. toplantılar, gerçek problemlerin tespit edilmesini ve mesleğin önünün açılmasını sağlayamamaktadır. Takip ettiğimiz kadarıyla bu toplantılar yapay gündemlerle yapılmakta, gerçek problemler çok kısa sürelerle konuşulup gündemden düşürülmektedir. Delegelik kesinlikle daha aktif bir görev haline getirilmelidir. Her delegenin birebir fikri alınmalıdır. Mümkünse internet ortamında; önce konuşulacak konuların belirlenmesi sağlanmalı ve çözümlere dönük izlenecek stratejiler için tartışma ortamları oluşturulmalıdır. Yani katılımcılık lafta kalmamalıdır. Küçük odaların çok küçük bütçelerle çalışmak zorunda kalışları, onlar için büyük problem. Bu konunun çözümüyle ilgili yeni dönemde birtakım çözümler üretmek gerekir. Ve tabii ki belki de en önemli sorunumuz… Meslek örgütümüz tüm kurul ve birimleriyle “Ulusal Diş Hekimliği Hizmet Sunum Modeli” üzerinde ciddi ve kalıcı bir tartışma süreci başlatmalıdır. Bu konu artık her gelen yönetimin kişisel bakış açısına bırakılmamalıdır. Ve belirlenecek bu modelde TDB; hedefine ulaşmak için her türlü çabayı gösteren saygın ve tutarlı bir örgüt haline gelmelidir. DÜZELTME Dergimizin önceki sayısında yayımlanan yazımda adı geçen firma Colgate değil İPANA olmalıydı. Bu maddi hata için tüm ilgililerden ve yazıyı okuyan tüm meslektaşlarımdan özür dilerim. İlgili paragrafta konu edilen soru, öncelikle meslektaşlar arasında; Birlik ve Oda yönetimlerinin her tasarrufunda şeffaflaşma ve bilgilendirilme taleplerinin bir yansıması olarak kabul edilmelidir. Yoksa ne Birlik yönetimi ve ne de Bursa Kongresi dolayısıyla Bursa Odasıyla ilgili bir imayı asla dillendirmemektedir. Bu arada TDB’ nin; TV reklamında İpana firmasının bir ürünü hakkında, onay vermesi karşılığı 100.000.dolar gelir elde ettiğini; bu paranın tamamının Toplum, ağız ve diş sağlığı projesinde kullanılacağını, TDB yöneticisi sayın meslektaşım Tarık İşmen’den sevinerek öğrenmiş bulunmaktayım. Bilgiyi sizlerle de paylaşmak istedim. Saygılarımla… dişhekimi haber 71 okur mektubu dişhekimi TDB neyi bekliyor? Övünç Atadil / Manisa Değerli meslektaşlarım, hepimiz biliyoruz ki maalesef mesleğimiz son yıllarda, özel-kamu ayırdetmeden düşünelim, ciddi oranda prestij kaybetti. Bunda hükümetin uyguladığı yanlış sağlık politikaları ve TDB’ nin ciddi strateji hataları çok büyük etkendir. Ben her şeye rağmen, bütün olumsuzluklara rağmen önümüzdeki yıllarda muayenehaneciliğin biraz daha iyi günler görebileceğini düşünüyorum ama birkaç yıl daha biraz sıkıntılı geçecek bizler için. Sonrası daha iyi olacaktır diye umuyor ve diliyorum. Önümüzdeki dönemde nelerin yapılması, nelerin yapılmaması gerektiğini tartışmak gerekiyor bence. TDB’ nin önünde iki yol vardır: 1.Ya “özelden hizmet alımı”nı istemeye devam edecek, 2.Ya da bundan vazgeçecek, bu konuyu tamamen unutacağız. Özelden hizmet alımı konusunda, ne TDB’nin, ne de hükümetin samimi olmadığı, sadece bunu istiyor’’muş gibi’’ yaptıkları açıkça ortaya çıktı. Çünkü ; a) TDB, özelden hizmet alımı için hükümete 2008 yılında teklif sundu. Halbuki AKP iktidara 2002’de gelmişti. TDB eğer samimi olsaydı bu konuda,6 yıl beklemezdi. O 6 yılda devlet şehir merkezlerine ADSM’ler açtı. b)TDB eğer özelden hizmet alımı konusunda samimi olsaydı, şu ADSM’lerin devlete kaç liraya mal olduğunu bir zahmet bir araştırırdı. Önce ciddi bir çalışmayla bu rakamları ortaya çıkarır, daha sonra da bunları kamuoyuna açıklardı. Eğer ADSM’ler yoluyla vatandaşa hizmet sunmak, devlete daha ucuza mal oluyor ise, devlet özelden hizmet zaten almaz, almamalıdır. Yok, eğer özelden hizmet almak devlete ADSM’ler açmaktan daha ucuza mal olacak ise, TDB yetkililerinin bu rakamları TV’lerde, gazetelerde halka anlatması gerekir. Böylece bir kamuoyu oluşturulur, halkın desteğini arkasına alabilirdi TDB. O kamuoyu baskısıyla, istediğimizi er geç alabilirdik. Böylece hem kamudaki, hem de özeldeki meslektaşlarımız rahatlardı. Bu konuda ne odaların, ne de TDB’ nin ciddi bir çalışması olduğunu ben göremedim şimdiye kadar. Sadece,TDB dergisinin 115. sayısında, 33. sayfada TDB Başkanı Murat AKKAYA’ nın bir açıklaması var.Şöyle diyor Murat AKKAYA: ‘’ADSM’lerin devlet bütçesine ilk yatırım maliyeti, orada çalışan her bir dişhekimi başına 160.000 TL.”(Tadilat, demirbaş alımı,vs.,vs....) ADSM’lerin ilk yatırım maliyetleri,orada çalışan her bir dişhekimi başına 20.000 küsur TL(personel maaşları,diğer giderler vs...) Ben, bu rakamlar doğru mu, değil mi araştırmadım.Eğer doğruysa,bu ADSM’ ler devlete ucuza değil, tam tersine çok pahalıya mal oluyor demektir. Bu rakamlar eğer gerçekten doğruysa, Murat AKKAYA’ nın bunu sadece dergiden bizlere değil, çıkıp TV’lerde, gazetelerde kamuoyuna açıklaması gerekir. Eğer bu rakamlar doğruysa; Kamuda şu anda yaklaşık 5500 meslektaşımızın çalıştığını biliyoruz. 72 Yeni alımlarla birlikte bu sayısının yaklaşık 6000 olacağını varsayalım. ADSM’LERİN TOPLAM İLK YATIRIM MALİYETİ: 6000 DİŞHEKİMİ x160.000 TL= 960.000.000 TL(ESKİ PARAYLA 1 KATRİLYON TL) ADSM’LERİN TOPLAM AYLIK İŞLETME MALİYETLERİ: 6000 dişhekimi x 20.000 TL=120.000.000 TL/ ay Yıllık(*12)=1 milyar 440 milyon TL Sağlık Bakanı Recep Akdağ da diyor ki:’’ADSM’ler kar ediyor’’ Eğer yukarıdaki rakamlar doğruysa, ADSM’ lerin kar etmesi mümkün değildir. Sn. Bakan,’’kar ediyorlar’’derken, bu maliyetleri de hesaba katıyor mudur? Hiç sanmıyorum. Kaldı ki, ’’ADSM’ lerin kar etmesi’’demek, SGK’NIN CEBİNDEN ÇIKAN PARANIN BÜYÜMESİ’’demektir. O para da devletin parasıdır.’’Kar ediyor’’dedikleri şey, devletin parayı bir cebinden çıkarıp öbür cebine koyması’’demektir. Bir yandan da, SGK’ nın bütçe açığının günden güne büyüdüğünü biliyoruz. SGK’ nın bütçe açığı, son 6 yılda 5.2 kat artış göstermiş. SGK’ nın ilaç harcamaları son 6 yılda 4 kattan fazla artmış. SGK’ nın tedavi harcamaları son 6 yılda 7.2 kat artmış. SGK’ nın bütçe açığı 2008 yılında 20 milyar doların üstüne çıkmış. SGK’ nın bu kadar açık verdiği bir ortamda; İlk yatırım maliyeti olarak 1 milyar TL,aylık işletme maliyeti olarak da 120 milyon TL harcayan devlet, özelden hizmet alsaydı,acaba kaç liraya mal olurdu devlete??? TDB yetkilileriyle SGK yetkililerinin arasında, bu ‘sonu hüsranla biten’’ özelden hizmet alımı görüşmelerinin devam ettiği günlerde Ankara’da TDB oda başkanlarıyla SGK Genel Müdürü’nün katıldığı bir toplantı yapıldı. O toplantıda SGK Genel Müdürü, bizim oda başkanlarımıza,’’her dişhekimi için ayık 15002500 TL civarı bir ciro kotası koymayı düşündüklerini söylemiş. Bırakın 1500-2000 lirayı, aylık 10.000 TL ciro kotası koysaydı devlet, özelde 20.000 diş hekiminin olduğunu varsayalım; 20.000 diş hekimi x 10.000 tl aylık kota = 200.000.000 TL’ye mal olurdu devlete! Bunun en az %30’ unu, yani 60.000.000 TL’sini de devlet vergi olarak (%8 KDV+%22 GELİR VERGİSİ) bizlerden geri alacaktı. 200.000.000 TL- 60.000.000 TL=140.000.000 TL DEVLETE AYLIK MALİYETİ OLURDU . iLK YATIRIM MALİYETİ = 0 (SIFIR) TL ESKİ PARAYLA 1 KATRİLYON, YENİ PARAYLA 1 MİLYAR TL’LİK YÜKE DE GİRMEMİŞ OLACAKTI DEVLET! 6000DİŞHEKİMİYLEHİZMETSUNUYORSUNUZ,1 MİLYAR TL ilk yatırım yapıyorsunuz. Aylık 120 milyon TL harcıyorsunuz işletmek için. Oysa, 20.000 diş hekiminden hizmet satın alsanız, aylık devlete maliyeti 140 milyon TL. İlk yatırım maliyetiniz hiç yok. Hangisi daha ucuz ve verimli sizce? Eğer TDB, özelden hizmet alımı konusunda ciddi ve samimi olsaydı, çıkar TV’lerde, gazetelerde bu rakamları insanlara anlatır, kamuoyu oluştururdu. En azından bu çabayı gösterirdi. Eğer TDB,’’aman hükümeti kızdırmayalım, bu bizim aleyhimize olur, çünkü bu hükümet siyaseten çok güçlü,’’ diye bu rakamları açıklamaktan korkuyorsa; o zaman özelden hizmet alınmasını istemekten vazgeçmelidir. Eğer sadece bugüne kadar yaptığı gibi web sitesinde asker gibi’’gün sayarak’’,başka hiçbir şey yapmadan beklemeye devam ederse TDB yönetimi,kesinlikle özelden hizmet alınmaz,tam tersine muayenehaneler gün be gün daha zor günler görür. TDB yönetimi ,eğer bu şekilde sadece beklemeye,başka hiçbir şey yapmamaya devam ederse,sadece ve sadece,seçimler yaklaştığında hükümetler bu konuyu salt oy kazanmak amacıyla,salt siyasi rant amacıyla pişirip pişirip önümüze getirirler.Yine beklenti yaratılır,insanlar yine tedavilerini ertelerler,bizim işlerimiz yine durma noktasına gelir.Zara gören yine muayenehaneler olur. Seçimden sonra da yine bu konu unutturulur,TDB yine yıllarca boşu boşuna beklemeye devam eder. Bizler yine sadece hasta kaybettiğimizle kalırız. TDB’nin 6 yıl beklemesinin nedenlerini çoğumuz tahmin edebiliyordur ama ben yine de yazayım. Biliyoruz ki,TDB yönetiminde uzun yıllardır aynı ekibin devamı olan meslektaşlarımız bulunmaktadır.Ve bu ekibin üzerinde,aynı zamanda İstanbul Odası’nda da uzun yıllar söz ve yetki sahibi olan meslektaşlarımızın ciddi bir etkinliği vardır. Bu etkisi güçlü olan meslektaşlarımızın önemli bir bölümü,muayenehanecilikte belli bir hasta potansiyeline sahip,butik hizmet sunan,Asgari Ücret Tarifesinin üzerindeki fiyatlarla çalışabilen meslektaşlarımızdır.Bu meslektaşlarımız,bugüne kadar devletin özel mua.lerden hizmet almasına çok sıcak bakmamışlardır.Çünkü mua.lerinde sürdürdükleri sistemden memnundular. 2007-2008 yıllarında,devlete yüksek miktarlarda 4b sözleşmeli dişhekimi alınmaya başlayınca,büyük ADSM’leri devlet büyük şehirlerde yaygınlaştırmaya başlayınca,işler değişti. Çünkü kamuya geçen meslektaşlarımızın büyük çoğunluğu,kamuya geçtikten sonra oda üyeliklerini sonlandırdılar. Kamuya alımların devam edeceğini düşünen TDB yönetimi,hem üye sayısının ve aidat gelirlerinin düşeceğini,hem de buna paralel olarak siyasi etkinliğinin de azalacağını öngörerek,bu gidişi durdurabilmenin tek yolunun,’’özelden kamunun hizmet alması için girişimde bulunmak’’olduğuna kanaat getirdi.Ve 2008’de teklif sundu. Ama artık iş işten geçmişti,şehir merkezlerine ADSM’ler açılmış,devlet bir şekilde ama iyi ama kötü,kendi sistemini kurmuştu.Bor’un pazarı çoktan geçmişti yani. Yukarıda yazdıklarım sadece bir durum tespitidir. Hizmet alımına sıcak bakmayan meslektaşlarımızı suçlama amaçlı değildir bu yazdıklarım. Özelden hizmet alımını her meslektaşımız istemek zorunda da değildir elbet. dişhekimi okur mektubu 73 okur mektubu dişhekimi “Personel çalıştıran meslektaşlarım Özlük Dosyası konusuna özen göstersin” Tolga Helvacı İzmir - Karşıyaka Sevgili meslektaşlarım, sizlere başımdan geçen bir olaydan bahsetmek istiyorum. Yanımda çalışan sekreterimle bir anlaşmazlık sebebiyle iş kanunları ile karşı karşıya kaldım. SSK’lı olarak çalıştırdığım bu kişi beni SSK bölge müdürlüğüne şikayet etmiş. Bir gün. bir takım belgelerle beraber ismi yazılı müfettişin yanına gitmem istenen bir mektup aldım. İstenen kayıt ve belgeler şöyleydi: 1)Özlük dosyası, iş sözleşmeleri, personel yönetmeliği, işyeri talimatları 2)İşyeri kuruluş bildirgeleri (Bölge Müdürlüğü- SSK- Maliye) 3)İşçi takip çizelgeleri ve yaka basma kartları gibi puantaj kayıtları 4)Ücret bordroları, ücret hesap pusulaları, ücretleri işlendiği yasal belgeler 5)Ücretlere ait vergi ve sigorta prim ödeme makbuzları 6)Sigortalı işe giriş bildirgesi, ssk aylık prim ve hizmet belgeleri, tahakkuk belgeleri 7)Yıllık ücretli izin defteri veya izin kayıt belgesi, izin kartları, izin talep dilekçeleri 8)İşçi bildirimleri ve posta alındı belgeleri 9)Bilgi verecek yetkili işveren vekili ise vekaletnamesi veya imza sirküleri 10)Şikayetçi işçilere ait diğer kayıt ve belgeler.(İşçinin şikayet konusu ile ilgili olarak yargıya başvurması ya da şikayetinden vazgeçmesi halinde buna ilişkin belgeler (Noter onaylı irade beyanı gibi)) Zaten siz işveren karşı taraf işçi olduğu için siz müfettişle olan görüşmeye 1-0 yenik başlıyorsunuz. Kendi mücadelenizde haklı bile olsanız bu sefer eksik evraklar yüzünden idari para cezası ile karşı karşıya kalmanız mümkün. Artık siz müfettiş karşısında işletme sahibi durumundasınız ve yapmakla zorunlu olduğunuz görevleriniz var. Çoğu zaman işlere olan konsantrasyondan veya zamansızlıktan bazı işlemler atlanabiliyor. Yukardaki maddelerden en önemlisi özlük dosyası. Özlük dosyası hazırlamama 1500 tl civarında idari para cezasını gerektiriyor. Nedir özlük dosyası? 4857 Sayılı İş Kanunu’nun İşçi Özlük Dosyası İle İlgili 75. Maddesi aşağıdaki gibidir: Madde 75. İşveren çalıştırdığı her işçi için bir özlük dosyası düzenler. İşveren bu dosyada, işçinin kimlik bilgilerinin yanında, bu kanun ve diğer kanunlar uyarınca dü- zenlemek zorunda olduğu her türlü belge ve kayıtları saklamak ve bunları istendiği zaman yetkili memur ve mercilere göstermek zorundadır. İşveren, işçi hakkında edindiği bilgileri dürüstlük kuralları ve hukuka uygun olarak kullanmak ve gizli kalmasında işçinin haklı çıkarı bulunan bilgileri açıklamamakla yükümlüdür. 10.06.2003 tarihinde yürürlülüğe giren 4857 sayılı İş Yasası, yukarıda belirtmeye çalıştığımız önem doğrultusunda işçi özlük dosyaları tutulmasını yasa kapsamı içine almıştır. Anılan yasanın 75. Maddesine göre; işveren çalıştırdığı her işçi için bir özlük dosyası düzenler. İşveren bu dosyada, işçinin kimlik bilgilerinin yanında, bu kanun ve diğer kanunlar uyarınca düzenlemek zorunda olduğu her türlü belge ve kayıtları saklamak ve bunları istendiği zaman yetkili memur ve mercilere göstermek zorundadır. Kırtasiyelerde özlük dosyası satılıyor. İsteyen meslektaşlarım da buradan temin edebilir. İşe aldığımız kişi ne kadar tanıdık olursa olsun mutlaka bu belgeleri tamamlamalıyız. Yoksa birgün belgelerin yokluğunu idari para cezası ödeyerek hissedebiliriz. İşçi özlük dosyasında bulunması gerekli belgeler* 3 İşe Başvuru Formu 3 Hizmet Akdi (4857 Sayılı Yasa gereği zorunludur) 3 İmza Sirküleri 3 Sigortalı İşe Giriş Bildirgesi 3 Sigorta Kartı veya Fotokopisi (Önlüarkalı) 3 İkametgah Belgesi (MuhtarlıktanAlınacak-Yılda bir kez yenilenmelidir) 3 Çalışanın kendisi ve bakmakla yükümlü olduğu aile üyelerinin nüfus cüzdanları fotokopileri, Evli personelin evlilik cüzdanı fotokopisi 3 Savcılık Belgesi (Adli sicil kaydı) 3 Sağlık Raporu (Hastane sağlık kurulu veya işyeri hekiminden alınacak) 3 Daha önceki çalıştığı yerlere ilişkin bonservis belgeleri 3 Vergi Kimlik Numarası (Her hangi bir vergi dairesinden alınabilir) 3 Tasarrufu Teşvik Numarası-İşyeri değişikliğinde düzenlenen Tasarrufu Teşvik Bildirim Belgesi (En son çalışılan işyerinden) 3 Askerlik durumunu gösteren belgeler 3 Kan grubunu gösterir belge 3 Fazla çalışma muvafakatnamesi 3 Çalışanın çalıştığı birim ve görevlendirmeler ile ilgili düzenlenen belgeler 3 İhtarnameler ve alınan savunmalar 3 Performans Değerlendirme Formları (İş güvencesi kapsamında önemlidir) 3 Ücretsiz izinler ileyıllık ücretli izin ile ilgili dilekçe veya formlar 3 Yasal ihbar ve kıdem tazminatı bordroları, ibranameler 3 Hizmet akdinin sona ermesine ilişkin düzenlenen tutanaklar ve belgeler 74 3 2 adet vesikalık fotoğraf dişhekimi haber 75 hobi röportaj > Özlem Kekeç dişhekimi “Bu, benim çocukluk hayalimdi” Martının “mar” ı ördeğin “dek” i bir araya gelmiş Mardek denize inmiş. Atlas OkyanusuYeşil Burun Adaları’nda deniz kızı Sofia’ya rastlamış. Brezilya açıklarında balinalarla sarılmış etrafı, Kızıldeniz’de yunuslarla yarışmış. Kulağınıza masal gibi geldi değil mi? İstanbul’da yaşamını sürdüren meslektaşımız Hakan Öge bu masalı gerçeğe dönüştürmüş. Meraklısının Atlas dergisinde yayınlanan foto-röportajlarından da anımsayacağı Öge ile Mardek adlı teknesiyle çıktığı dünya turunu konuştuk. oldu. Yayın hayatına başladığı 1993 yılından beri Atlas dergisinde foto-röportajlarım yayınlanıyor. Yelkenli tekne ile okyanuslara açılma tutkusuyla 13 yıldır yapmakta olduğum diş hekimliğini bırakarak Mayıs 2004’te Mardek adlı teknemle tek başına yola çıktım. Ama yolculuğunuzu tek başına tamamlamadınız. Eşinizle karşılaşmanızın öyküsünü basından takip ettik. Evet yalnız olma durumum 7 ay sürdü. Atlas Okyanusu’nda, Yeşil Burun Adaları’nda Kendinizi meslektaşlarımıza kısaca karşıma çıkan “deniz kızı” Sophie bu yalnıztanıtır mısınız? lığıma son verdi. Birlikte Türkiye’de daha 1964 yılında Ordu’da doğdum. İlönce kimsenin yapmadığı, dünyada köğrenimimi burada tamamladıkise çok az denizcinin tercih ettiği bir tan sonra İstanbul’a gelerek Sarota olan Güney Amerika’nın ucu “Deniz kenarında doğup int Joseph Fransız Erkek Lisesi’ne Macellan Boğazı ve Horn Burnu’na büyüdüğümden çocuklugirdim. İstanbul Üniversitesi Diş yöneldik. Bu bölgeyi kazasız belasız ğum denizde geçti deneHekimliği Fakültesi’nden 1988 yıgeçerek Temmuz 2007’de, yola çıklında mezun oldum. Sporcu olarak tığım Kalamış Marina’ya tekrar geri bilir. Deniz tutkusu tüm oldukça aktif bir yaşantım oldu. dönmeyi başardım. çocukluğum boyunca 15 yaşımda başladığım bisiklet gelişti. Daha ortaokuldaysporunda genç milli takıma kadar Böyle bir seyahati ne kadar zaken elime geçen Sadun yükseldim. Üniversite yıllarında mandan beri düşleyip tasarlıyorBoro’nun Pupa Yelken rüzgâr sörfü, ardından dağcılığa dunuz? ve yamaç paraşütüne başladım. Benim için bir çocukluk hayaliydi bu. kitabı üzerimde silinmez Bu kadar değişik sporla uğraşma Deniz kenarında doğup büyüdüğümetkiler bıraktı.” ve gezerek yeni yerler görme tutden çocukluğum denizde geçti denekum fotoğrafa başlamama neden bilir. Deniz tutkusu tüm çocukluğum 76 dişhekimi boyunca gelişti. Daha ortaokuldayken elime geçen Sadun Boro’nun Pupa Yelken kitabı üzerimde silinmez etkiler bıraktı. Ama pratikte bu yolculuğa hazırlanmam 4 sene sürdü diyebilirim. Mardek nasıl bir tekne, ne kadar zamanda yapıldı? İsmi nerden geliyor? Mardek 9,5 metre boyunda, fiber, tek direği olan yelkenli bir tekne. Ağır okyanus şartları için özel bir tasarım değil. Her gün denizlerde görebileceğimiz, mütevazı bir tekne. Mardek’i Türkiye’de yaptırdık. Yapımında sağlamlığını artırsın diye epoksi kullandık. Mardek tamamen uydurma bir isim. Martının “mar”ı ve ördeğin “dek”i; kendisini ördek sanan martı demek. Ben denize başlamadan önce yamaç paraşütü ile uçuyordum. Martı denize indi, ördek oldu. hobi röportaj Bu seyahatin en zor yanları ne oldu? Psikolojik olarak Pasifik geçişi çok yıpratıcıydı. Okyanus çok büyük, tekne çok küçük ve konforsuz, zamanımız da çok kısaydı. Fiziksel olarak ise Güney Amerika’nın batı ucuna doğru rüzgara karşı yaptığımız 2500 millik seyir çok ağırdı. Patagonya’ya doğru indikçe havanın çok soğuması da oldukça zorladı. Seyahatinizin en unutulmaz anı ya da anları neydi? En unutulmaz anı tabii ki Sophie’ye Atlantik’in ortasında rastlamam ve Sophie’nin benim tekneye geçmesiydi. Brezilya açıklarında etrafımızın balinalarla çevrilmesi, Yemen’e girerken yolumuza çıkan ağa dolanmış kaplumbağaları teker teker kurtarmamız, Kızıldeniz’de yunuslarla saatlerce yüzmemiz de bu yolculuğun aklımda kalan en çarpıcı anıları arasında. Bu yolculuk dolayısıyla mesleğinize 3 yıl kadar ara verdiniz. Dezavantajlarınızı yaşadınız mı bu durumun? Hayır. Yola çıkarken meslekten oldukça soğumuştum. Döndüğümde sanki yeni mezunmuş gibi hevesle tekrar başladım. Fakat benim avantajlı bir durumum vardı. Babam diş hekimi ve ben yoldayken muayenehaneyi yürüttü. Ben döndükten sonra emekli oldu, hastalar olduğu gibi benim üzerime kaldı. Bir de şu anda 5 sene önce mezun olmuş genç bir meslektaşımla, Kutlu Erdoğan’la birlikte çalışıyorum. Taze bilgi ve yeni teknoloji kesinlikle bana çok şevk verdi. Mardek’le yolculuğunuzu kitap halinde yayınladınız? Ne kadar sürede hazırladınız kitabı, nelerden bahsettiniz? Mardek’le olan yolculuğumu 2 kitap halinde yayınladım. “Duygularla Akmak” adlı ilk kitap döndükten 9 ay sonra yayınlandı. Bu kitabı Sophie ile birlikte hazırladık. Kitabın iki yazarı olduğu gibi Türkçe ve İngilizce olmak üzere iki dili var. Fotoğrafların ön planda olduğu bu kitap yolculuk sırasındaki duygularımızı, sevinçlerimizi, üzüntülerimizi, heyecanlarımızı, sıkıntılarımızı anlatıyor. İkinci kitap ise daha bir ay önce çıktı. “Macellan’ın İzinde Mardek’in Seyir Defteri” adlı bu kitapta yolculuk sırasında tuttuğum günlüğü yayınladım. “Psikolojik olarak Pasifik geçişi çok yıpratıcıydı. Okyanus çok büyük, tekne çok küçük ve konforsuz, zamanımız da çok kısaydı. Fiziksel olarak ise Güney Amerika’nın batı ucuna doğru rüzgara karşı yaptığımız 2500 millik seyir çok ağırdı. Patagonya’ya doğru indikçe havanın çok soğuması da oldukça zorladı.” Bundan önce yayınladığınız başka kitaplarınız olmuş muydu? Türkiye’de bu sözünü ettiğim iki kitap dışında başka kitabım yayınlanmadı. Ama Almanya’da Luftbilder Antiker Landschaften und Statten der Türkei (Philip von Sabern yayınları) ve Türkei (Komet yayınları) adlarında iki kitabım yayınlandı. Bundan sonraki projeleriniz neler? Daha yeni, Fransız bir tasarımcının projesini aldım. Projeyle 15 metrelik alüminyum bir tekne yapıp kutuplara gitmeyi planlıyoruz. Fakat bu hemen, yarın olacak bir şey değil. Daha birkaç sene buralarda, mesleğimin başındayım. 77 mavi köşe dişhekimi Dünya Ne Günü? Mavisel YENER [email protected] www.maviselyener.com 78 Telefonun sesiyle uyanmaya sinir olurdu. Keyifsizce açtı, yarım yamalak çıkıyordu sesi: “Efendim.” “Canım, ben Alev. Konferans saatini öğrenecektim, ayyy… uyandırdım galiba…” “Günaydın şekerim, iyi ki uyandırdın valla. Konuşma hazırlayayım diye bütün gece uğraştım, kaçta yattım bilmem. İkide başlayacak, Belediye Meclis Salonu’nda…” “İyisiniz değil mi hepiniz? Çocuklar filan… Sesin biraz durgun da…” “Valla çocukları görmedim, iyilerdir herhalde; sabah Semih göndermiş okula. Afyonum patlamadı daha, bir kahve içeyim de kendime gelirim, ondandır sesim yani…” “Tamam canım, konferansta görüşürüz. Hoşça kal!” HHH Melda kalktı, kahve suyunu ocağa koydu, gece yazdıklarına göz gezdirdi. O sırada kapı açıldı, çocukların bakıcısı geldi. Melda saate baktı, on bire geliyordu. “Hazeer, geç kaldın!” diye seslendi. “Biliyorum Melda hanım, bugün kadın bir şeysi varmış da yollar kapalıydı, otobüs başka yoldan geldi, o yüzden…” “E, böyle özel günlerde yarım saat erken çıkacaksın evden Hazer. Bugün Dünya Emekçi Kadınlar günü ya, ondan yürüyüşler, gösteriler filan var… Hazer, bugün her yer her yerde valla, bir lokma yemek de yok, hemen sıva kolları! ” “Tamam, hemen şıpadanak yaparım merak etme Melda hanım.” Melda makyajını yaptı, giyindi, kuaföre, oradan da konferansa gitti. “Günümüz Kadınının Sorunları”nı anlatan derinlikli ve ateşli bir konuşma yaptı. Sömürülen kadınları anlatırken öylesine öfkelendi ki gözleri göllendi, lensleri daha da yeşillendi. Melda coştu, coştukça coşturdu. “Kolayına kaçmayalım, ülke gerçekleriyle gerçekten yüzleşelim, tek yumruk olalım…” derken dinleyenler irkildi, silkindi, titredi… İlk alkışı patlatan Alev oldu, diğerleri de onu izledi; avuçları acıyana değin alkışladılar. Kocaman bir buket çiçekle sahneden ayrılırken kadın haklarını savunma adına Meclis’e yürümeye bile hazırdı! Arabasına bindi, radyoyu açtı, çiçeklere göz ucuyla baktı. “Koskoca belediye en ucuz çiçeklerden koydurmuş! İşte kadına verilen değer!” diye geçirdi içinden. HHH Apartmanı yemek kokuları sarmıştı. Melda zili çalarken tabanlarının fokurdadığını hissetti, yorulmuştu ama değmişti doğrusu. Hazer kapıyı açtı. “Hoş geldin Melda hanım.” “Bizden mi geliyor bu mis kokular? Neler pişirdin?” “Size zeytinli ekmek yaptım…” “Aaa, fırınlar grevde mi, nereden çıktı şimdi bu?” “E, demediniz mi bugün dünya ekmekçi kadınlar günü diye…” Melda şaşkınlıkla Hazer’in yüzüne baktı, buketi ona uzattı… Hazer’in gözlerinin kuytuları ışıldar gibi oldu bir an… Melda yanlış bir anlam çıkmasın diye hemen açıklama yaptı: “Bunları suya koy, içine de aspirin at, dayansınlar birkaç gün… Salona değil, oturma odasına…” dişhekimi mavi köşe 79 bulmaca > Arife Kişioğlu SOLDAN SAĞA 1)Bir organ veya dokunun yetersiz gelişimi - (1913-1993) yıl- 1 ları arasında yaşamış, toplum ve insan gerçeklerini yansıtan 2 yapıtlarıyla tanınmış ressamımız. 2) Alkil kökü - (1893-1930) 3 yılları arasında yaşamış çağdaş rus şiirinin simgesi sayılan ünlü şair - Antik Yunan mimarlığının üç biçeminden biri.3) Gelenek- 4 sel opera kavramını derinden sarsarak yeni bir çığır açan, mü- 5 ziği şiir ve dansla kaynaştıran ünlü Alman besteci - Aşırı siyasal 6 çözüm yollarını ve ani devrim eylemlerini öngören fraksiyon 7 - Boğa güreşçisi.4) Kelimesi kelimesine, hiç değiştirmeden, aynen - Eski dilde doktorlar, hekimler.5) Büyük erkek kardeş 8 - Bayındırlık - Sekiz notanın kalın sesten inceye veya inceden 9 kalına gitmek üzere sıralanmış dizisi - Bir bağlaç - ……..BES- 10 SON ünlü fransız yönetmen.6)Yemen’in plaka imi - Sözleşme 11 - Almanya’daki Danzing kentinin adından gelen en iyi anlamın12 da bir sözcük - JOAN …….. Katalan ressam ve heykeltıraş.7) Varsayım - Açıkgöz, kurnaz - Çok katlı iş hanı.8) Felsefede baş 13 fikir, temel davranış kuralı anlamında bir kelime - Eski dilde 14 kızmak, hiddetlenmek - METİN …….Türk tiyatro tarihi üstüne 15 yazdığı incelemeleriyle tanınmış yazarımız - Kutsal Hint metin16 lerinin başında ve sonunda yinelenen büyülü ve mistik hece.9) En kalın erkek sesi - Demirin simgesi - Zülfü Livaneli’nin son ro- 17 manı - Fransa’da bir idari bölge - Eski dilde su .10) Sırbistan’ın 18 internet kodu -Uğursuzluk - Her konuda hep kendini ileri 19 sürme, hep kendinden söz etme durumu - Üzüm kütükleri- 20 nin dikili bulunduğu toprak parçası.11) R.H.Karay tarafından yayınlanan mizah gazetesi - Önüne geldiği kelimeye; kendi, kendiliğinden anlamı katan ön ek - Sanma durumu veya sonucu, zan.12) El ele tutuşarak oynanan bir halk oyunu -Üzerinde yazı yazılan tabakalanmış ceylan derisi - Soluk borusu iltihabı.13) Bir düşünceye gönülden bağlı olma durumu - Kalayın simgesi - Eylemli, edimsel, gerçekten yapılan (iş) - Sıvının sertlik derecesi.14) Mendelevyum elementinin simgesi – Fasıla - Yok etme, tüketme - Bir tür İngiliz birası .15) Kırgızistan ve Kazakistan’da bir ırmak -Dağılıp parçalanacak hale gelmek, inhilal - Maden Tetkik Arama Enstitüsü - Aşının tutması için yinelenmesi.16) Çeşitli bozukluklar gösteren ama iltihaplı olmayan süreğen eklem hastalığı - Asal - Taş veya tuğladan yapılmış olan yapı.17)Bir çoğul eki - İskambilde papaz –Turgenyev’in bir romanı - Bir tahıl ölçeği - Uluslararası Fonetik Birliği.18)Libya’nin internet kodu - Platinin simgesi - İnci Aral’ın bir romanı - Litre - Nazi askeri birliği - Güreste bir oyun.19) Oyunun seyirci ile buluştuğu ilk gösterimi - Hızı belirli, uzunca etkili bir opera parçası - Bir nota.20) Carl Maria von Weber’in bir operası - Bulmaca resmi bulunan değerli karikatüristimiz. YUKARDAN AŞAĞIYA 1)Ortodontik tedavi tamamlandıktan sonra nüksü önlemek amacıyla kullanılan ,yeni şekillerin bozulmadan bir süre daha desteklenmesine yardımcı olan, daha çok plak ve iki adams kroşeden ve bir vestibül arktan oluşan hareketli ortodontik aperey - (1882-1960) yılları arasında yaşayan ve Türk resminde izlenimci anlayışın ilk ve en önemli temsilcilerinden biri olan ressamımız.2) Üstü kapalı olarak anlatma - Para darlığı, durgunluk - Belediye .3) Boy ortalaması 150 cm altında olan afrika kökenli bir zenci topluluğun bireyi - Tekerleklerin merkezinden geçen ve taşıtın altına enlemesine yerleştirilmiş mil - Acıklı sahne oyunu - Uluslararası plakamız -Kurşunun simgesi .4)……..TUNÇ 1996 da kaybettiğimiz hafif müzik bestecimiz - Borç olarak alınan veya verilen şey - Romalılar’ın mozaik yollarda kullandıkları süsleme motifi – “Önce olma “ anlamı katan bir ön ek .5) Aristotales’in sanat hakkındaki görüşlerini bir bütün içinde ilk defa sunduğu eseri - Kül içinde pişirilen ekmek - Taşıyıcı.6) “Herkesin Keyfi Yerinde”, “Kötü Kız”, “Tehlikeli İlişkiler” adlı çizgi bantlarıyla tanınmış kadın karikatürcümüz - İstek, dilek - Molibde- dişhekimi 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 nin simgesi.7) Eski dilde yıl, sene - Orta oyununda ve karagöz’de çok sarhoş- Çağdaş - Amonyaktaki hidrojen yerine, tek değerli hidrokarbonlu köklerin geçmesiyle oluşan ürünlerin genel adı.8) Sergio Bonelli ve Gallieno Ferri tarafından yaratılmış bir çizgi roman kahramanı - Sei Şonaga’nın yazdığı, dilimizede dünyada bir ilk niteliğinde 83 çevirmenin ortak çalışmasıyla çevrilmiş, Japon kültürünün bin yıllık klasik eseri - Rey .9) Halojenler grubunun dördüncü ametali olan yalın cisim - Bir şarkının, bir filmin deneme kaydı ya da çekimi - Esirlik, kölelik..10) Yemek - Galyumun simgesi - Arapça da “ben” - Orhan Pamuk’un bir romani - Eski dilde yüz,çehre.11) Akıllıca - Gümüşün simgesi - Bir doğal afet .12) Açık toprak rengi - Fildişi, tahta ya da kemikten yapılmış küçük çubuklarla oynanan bir oyun - Eski dilde Anahtar.13)Fizikte hareket eden nesnenin kısa bir zaman içinde, hızında oluşan değişmenin bu zamana oranı Bazı ülkelerde yaş ve eğitimlerine göre seçilmiş parlamento üyelerinden oluşan meclis - Ödeşme, razı olma - Bir Mısır tanrısı .14) Ünlü gitarist Mark Knopfler’ın bulunduğu İngiliz rock grubunun baş harfleri - Herhangi bir kas kümesinin irade dışı hareketi -Anlaşma, uyuşma - Mezar.15) Kazanma, edinme, edinim - XX. yüzyılın eşiğinde İspanyol yaşamına ve edebiyatına yeni bir canlılık kazandırmayı amaçlayan “98 Kuşağı”nın öncülerinden olan ünlü İspanyol romancı - Çanakkale’nin Ayvacık ilçesindeki Behramköy bölgesinde bulunan eski bir yerleşim.16) Manisa’daki “Ağlayan Kaya”nın o olduğuna inanılan, doğurganlığıyla ünlü Frigya kraliçesi - Aşağı gören,ayıplayan anlamlarında eski bir sözcük - Açik deniz, engin - Tavlada bir sayı.17)Rubidyumun simgesi - Akaju’’ da denilen bir ağaç - Kayak- Uluslararası af örgütü - Bir şeyin ayrıldığı bölümlerden her biri, branş .18) Bilgide temel olarak düsünceyi alan ve varligi insan düsüncesinin kurdugunu kabul eden ögretilerin genel adi Birleşik Arap Emirlikleri’nin kısa yazılışı - Halk dilinde nisan ayı .19) Organik kimyada bir önek - Mersin ‘ in silifke ilçesinde antik bir kent - Bir devredeki akımı kesmekte veya yeniden vermekte kullanılan araç – Güney Amerika’da bir ülke .20) (1883-1949) yılları arasında yaşamış, yurttaşları Diego Rivera ve Siqueiros gibi büyük boyutlu duvar resimleriyle tanınmış Meksikalı ressam - Elif Şafak’ın son kitabı - İlave. BULMACAYI ÇÖZEN HER MESLEKTAŞIMIZA; Gülsa firması tarafından “Kendinden banyolu dental film: MEDEX” hediye edilecektir. 80 duyuru dişhekimi Başsağlığı Meslektaşlarımızdan; > Ertuğ Kurtoğlu, > Mehmet Sarıkaya’nın eşi, > Erol Özden’in annesi > Levent Ali Yılmaz‘ın annesi, > Aylin Güvenç’in babası, > İbrahim Erdal Özdemir’in babası, > Filiz Taşlıoğlu’nun yengesi, > Aylin Kunter’in dedesi, > İlhan Kahveci’nin dedesi, vefat etmiştir. Merhumlara Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı dileriz... Geçmiş olsun Meslektaşlarımızdan; > Nuran Yarcı’ya, > Bilgin Aytimur’a, > Emine Duran’a, > Metin AKTAN’ın eşine, Rahatsızlıklarından dolayı geçmiş olsun dileklerimizi iletiriz. İlan “Sağlık ve yaşlılık nedeni ile acil çok iyi donanımlı, devren ya da tüm cihazları ile satılık muayenehane. Çok uygun fiyata” Emin Doğan Güzel Yeni Doğan Adres: Alanya Tel: 0 242 514 26 91 Meslektaşlarımızdan; > Kenan Gültoprak ve eşi Gülsün Gültoprak çiftinin “Tuna” adında oğlu > Funda Madenci Göncü ve eşi Hasan Ali Göncü çiftinin “Yağmur” adında kızı > Ecren Altınyaprak ve eşi Süleyman Altınyaprak çiftinin “Atlas” adında oğlu > Sanem Bayık ve Hüseyin Bayık çiftinin “Irmak” adında kızı dünyaya geldi. İzmir Alsancak’ta tüm malzelemeleri ile Tebrik ediyoruz. Tel: (0532) 205 58 08 Mutlu Günlerimiz > Murat Tekdal ve Gözde Peker nişanlandılar. Mutluluklar diliyoruz. devren satılık muayenehane - Baturay Önder Tel: (0532) 627 84 15 Devren satılık muayenehane cihazları (Ünit, Röntgen, 2 Adet Sterilizatör, Işınlı Dolgu Cihazı, Amalgamatör ve Çeşitli El Aletleri) Ali Özden Köylüoğlu Bodrum’da tam teşekküllü satılık veya isteğe göre kiralık muayenehane - Erkan Sutekin Adres:Atatürk Caddesi Giritli İş Merkezi No:9 Bodrum-Muğla Tel: 0 252 316 00 50 Gsm:0 532 483 95 73 TDB 17. Uluslararası Dişhekimliği Kongresi ve EXPODENTAL’10 24 - 26 Haziran’da Bursa’da 36. sayıdaki bulmacanın çözümü 36. say› bulmacam›z› çözerek hediye kazanan meslektaşlarımız; > Brinduşa Sarlar / Finike > Selim Yıldız / İstanbul > Esra Özatay / İzmir > Aynur Ürkmez / Tokat > Mehmet Ürkmez / Tokat > Oktay KILIÇ / Kayseri > Yetiş Kayık / İstanbul > Emel Arık / Afyonkarahisar Duyuru sayfamızda yer alan haberler odamıza ulaşan bilgilerle sınırlı kalmaktadır. Sayfamızda yer almasını istediğiniz kendiniz ve diğer meslektaşlarımız hakkındaki haberleri lütfen bize iletiniz. 81 karikatür > Dişhekimi Mete Ağaoğlu 82 dişhekimi dişhekimi haber 83 haber 84 dişhekimi
Benzer belgeler
Dişhekimi 38. Sayı - İzmir Dişhekimleri Odası
Görsel Yönetmen
Birsen BAĞARDI KÖSEOĞLU
Baskı
Şan Ofset Matbaacılık San. Tic. Ltd. Şti.
Candere Yolu No: 23
Ayazağa - İSTANBUL
Tel: 0.212 289 24 24
Faks: 0.212 289 07 87
Dişhekimi 63.Sayı - İzmir Dişhekimleri Odası
hayalimdi”
Ortotek..................................... 3-5
Sarp Dental...............................47
Selis Dental.................. Arka kapak
Signal.........................................53
...
Dişhekimi 50. Sayı - İzmir Dişhekimleri Odası
Görsel Yönetmen
Birsen BAĞARDI KÖSEOĞLU
Baskı
Şan Ofset Matbaacılık San. Tic. Ltd. Şti.
Candere Yolu No: 23
Ayazağa - İSTANBUL
Tel: 0.212 289 24 24
Faks: 0.212 289 07 87