Dişhekimi 63.Sayı - İzmir Dişhekimleri Odası
Transkript
Dişhekimi 63.Sayı - İzmir Dişhekimleri Odası
dişhekimi haber 1 başkan Prof. Dr. Ali Rıza Alpöz İzmir Dişhekimleri Odası Başkanı dişhekimi Sevgili arkadaşlarım Uygulanan hatalı sağlık politikaları ve söylemler nedeniyle hekimlere ve sağlık çalışanlarına karşı uygulanan şiddet maalesef artarak sürmektedir. Samsunda görevi başında şehit edilen Göğüs Hastalıkları Cerrahisi Uzmanı Dr.Kamil Furtun’u saygı ve rahmetle anıyor ve saldırıyı lanetliyoruz, tüm sağlık camiamızın başı sağolsun. Hastasına şifa dağıtmak gibi kutsal bir görev üstlenen hekimleri küçük düşürmek, insan yaşamının en önemli parçası olan sağlığı ticarileştirip değersizleştirmek bu ve benzeri olaylara zemin hazırlamaktadır. Bu politika ve söylemlerin bir an evvel düzeltilmesi ve ülkemizde hekimliğin hakettiği değere ulaşması en büyük isteğimiz. Meslek sorunlarının hergün artması, morallerin bozulmasına rağmen yılmadan ayakta kalıp mesleğimizi icra etmeye çalışıyoruz. Tabiiki en heyecan 2 duyduğumuz ortamlarda kongrelerimiz oluyor. 14 yıl sonra Türk Dişhekimleri Birliği Kongresine , 22 Uluslararası TDB kongresine Fuarİzmir de 2016 mayıs ayı sonunda ev sahipliği yapacak olmanın heyecanı ile şimdiden çalışmalara başladık. Bu hazırlıklarımız sürerken gelenekselleşmiş, İzdo kongremizin 22.cisi de hazırlanıyor birtaraftan. 27,28 ve 29 Kasım 2015 tarihlerinde gerçekleştireceğimiz İZDO kongremizin hazırlıklarını tüm enerjimizle sürdürüyoruz. Bilimsel Komitemizin özenle hazırladığı program, alanında isim yapmış yerli ve yabancı meslektaşlarımızı güzel İzmir’imiz de sizlerle buluşturacak , güçlü sosyal etkinlikler ve bilimsel sunumlar ile bilgilerimizi tazeleyip, dostluklarımızı pekiştireceğiz. Kasım ayı sonunda İzmir’de buluşmak dileğiyle en derin sevgi ve saygılarımı sunuyorum hepinize. dişhekimi başkan 3 editör dişhekimi Değerli Meslektaşlarım Merhaba; Ersin ATİNEL [email protected] 4 Güzel bir sayı ile yine sizlere güncel gelişmeleri ve haberleri iletebilmenin mutluluğunu sayfalara yansıtmaya çalıştık. Ağız ve Diş Sağlığı Hizmeti Sunulan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmelik ile ilgili uygulama genelgesi, Sağlık Bakanlığı Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından İl Sağlık Müdürlüklerine iletilmek üzere Valiliklere gönderildi. İlgili haberi baş sayfalarda ayrıntılı okuyabilirsiniz. TDB tarafından bu yönetmeliğin durdurulması üzerine açılan davanın olumlu sonuçlanması en büyük dileğimizdir. Sağlık Bakanlığı’nın mahkeme kararlarına rağmen ısrarcı tutumu ile hasta bilgilerinin toplanması için yeni bir girişim olarak ortaya çıkan, e-Nabız Projesi konulu Sağlık Bakanlığı genelgesinin iptali için Türk Diş hekimleri Birliği ve Türk Tabipleri Birliği tarafından Danıştay’a dava açıldı. Bu ısrarcı süreç, daha uzun zaman gündemi meşgul edecek gibi görülmektedir. İl Sağlık Müdürlüklerinin izniyle açılan muayenehaneler ayrıca iş yeri açma ruhsatı için artık belediyelere başvurmayacak. Bu gelişmenin diğer davalarımız için öncü bir doğru adım olacağını umuyoruz. Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği’nde değişiklikler yapıldı. Mesleğimizle ilgili en önemli değişiklik Diş hekimlerinin stratejik personel tanımından çıkartılması oldu. Karşı davalar açılması beklentisini haber yaptık. Saldırgan bir toplum olduk; anlamsızca. Kimsenin dur diyemediği yaralar açtı ve bu kutsal mesleğin kolunu, kanadını, ruhunu parçalama cesaretini kendinde buldu. Bu cesareti ona sunanları ve şiddetin her türlüsünü kınıyor, lanetliyoruz. Türk Diş hekimleri Birliği 15.Olağan Genel Kurulu, 8-9-10 Mayıs 2015 tarihlerinde Ankara The Green Park Otel’de gerçekleştirildi. Engellilerin ağız diş sağlığına yönelik yapmış olduğu bireysel özverili çalışmaları nedeniyle Prof. Dr. Ertuğrul SABAH’a, hizmet ödülü beratı verilmesi genel kurula ayrı bir anlam kattı. İlgili bölümde ayrıntıları okuyabileceksiniz. İzmir Dişhekimleri Odası yönetim kurulu olarak, Ege Üniversitesi Diş hekimliği Fakültesi’nde “Mezuniyet sonrası genç diş hekimlerini neler bekliyor?” konulu bir pa- nel düzenlendi. Panel genç meslektaşlarımız tarafından büyük ilgi gördü. İzmir Dişhekimleri Odasının meslek sonrası eğitime verdiği öneme değer katan Ece Dental adına Ece Hanaylıoğlu ile bir söyleşi yaptık. İlgili haberde ayrıntıya ulaşabilirsiniz. İzmir Diş hekimleri Odası Yönetimi, meslektaşlarımızla sorunları ve gündemde olan konuları konuşmak için semt toplantılarında bir araya gelmeye devam ediyor. Tüm ilçe ve semt temsilcilerimize bu özverili mesleki katkıları için bu sayfalardan teşekkür etmeye devam edeceğiz. Mesleki destek ve dayanışmaya önem veren bir yönetim anlayışı ile Meslektaşımız Ecren Altınyaprak’a tekrar bu sayfadan geçmiş olsun dileklerimizi sunuyoruz. İzmir Dişhekimleri Odası organizasyonu ile gerçekleştirilen Uluslararası Bahar Sempozyumu Green Nature Diamond Hotel’de gerçekleştirildi. Yoğun bir katılım ile gerçekleşen Sempozyum keyifli anılarla, yeni etkinliklere rehber oldu. Evvel zaman izmir’de köşemizin bu sayı ki konuk mekanı “İZMİR HÜKÜMET KONAĞI”. İlginizi çekecek bir yazı ile sizlerin ilgisini çekeceğini umuyoruz. İçimizden biri köşesinin bu sayıdaki konuğu Sevgili Prof.Dr.Ertuğrul Sabah. Yaklaşan yaz tatini dönemini de düşünerek bu sayımız itibariyle yeni bir bölümü daha ilginize açtık; “macera gönüllüleri”. Gönlü macera yollarına düşmüş herkesi bu sayfamızda konuk etmeyi düşünüyoruz. Yurtdışında bulunan meslektaşlarımızla gerçekleştirdiğimiz röportajlarımızda bu ay konuğumuz, Amerika Birleşik Devletleri’nin Houston şehrinde bulunan University of Texas Diş Hekimliği Fakültesi Ortodonti Uzmanlık programının direktörü olarak görev yapan Doç. Dr. Sercan Akyalçın. İzmir Dişhekimleri Odası’nda gerçekleştirilen Perşembe Akşamı Seminerleri sona erdi. Sezon boyunca meslektaşlarımızın yoğun ilgi gösterdiği seminerler önümüzdeki sezon yoğun program ile devam edecek.. Köşelerimizin en büyük destekçileri Emel Gökmen, Serdar Sıralar, Müge Sandıkçıoğlu, Mavisel Yener, Sinan Şahan ve Mete Ağaoğlu’na teşekkürlerimizi sunuyoruz. Gülümseten sayfalarda buluşmak dileği ile sevgiyle kalınız… dişhekimi editör 5 içindekiler dişhekimi Yönetmeliğin uygulama genelgesi yayınlandı 8 27 İZDO Uluslararası Bahar Sempozyumu Marmaris’te yapıldı e-Nabız Genelgesi’nin iptali istendi 12 36 16 NAĞI İZMİR HÜKÜMET KO 40 Güney Amerika’da Meslektaşımıza yapılan bir yıl saldırıyı kınıyoruz İçimizden Biri köşemizin bu sayı konuğu Türk Dişhekimleri Birliği 15. Olağan Genel Kurulu yapıldı Türk Dişhekimleri Birliği 15.Olağan Genel Kurulu, 8-9-10 Mayıs 2015 tarihlerinde Ankara The Green Park Otel’de gerçekleştirildi. TDB Başkanı Taner Yücel güven tazeledi 18 Reklam İndeksi AGS Medikal................................3 Dentrply.......................Arka Kapak Prof. Dr. Ertuğrul Sabah En İyi Hekim.................................5 EOT Dental................ Ön Kapak içi Lider Diş..................Arka Kapak içi Haber Sorumlusu Erdal BİLİCİ Sahibi İzmir Dişhekimleri Odas› ad›na Yönetim Kurulu Başkan› Ali Rıza ALPÖZ Sorumlu Yaz› İşleri Müdürü Ersin ATİNEL Yay›n Kurulu Ersin ATİNEL, Çiğdem PAŞALI, Elif ÖZBOZDAĞ, Ümran Canay KAYA, Ahmet CESUR 6 Görsel Yönetmen Birsen BAĞARDI KÖSEOĞLU Baskı Gülermat Matbaa ve Yayıncılık Meriç Mah. 5619 Sk. No.6 Çamdibi - Bornova / İZMİR Tel: +90 232 433 6133 Fax: +90 232 433 6597 Oral-B..........................................1 Oral-B..........................................7 Bas›m Tarihi: Haziran 2015 Yay›n Türü: Yayg›n Süreli Yay›n İletişim Adresi Anadolu Caddesi 40, Tepekule İş Merkezi D: 209 /210 /211 Bayrakl› İzmir Telefon 0.232 461 2152 - 461 3615 - 461 1571 Faks 0.232 461 3759 [email protected] Dergide yer alan yaz›lar›n hukuki sorumluluğu yazar›na aittir. Dergimiz 4.000 adet basılarak, Dişhekimlerine ve dişhekimliği fakültesi son s›n›f öğrencilerine ücretsiz dağ›t›l›r. haber Yönetmeliğin uygulama genelgesi yayınlandı Ağız ve Diş Sağlığı Hizmeti Sunulan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmelik ile ilgili uygulama genelgesi Sağlık Bakanlığı Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından İl Sağlık Müdürlüklerine iletilmek üzere Valiliklere gönderildi. Sağlık Bakanlığı, 20.04.2015 tarihli yazıyla Ağız ve Diş Sağlığı Hizmeti Sunulan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmeliğin uygulanmasında yaşanan kimi sorunlara çözüm yolları önererek Yönetmeliğin yaptırımlarının 30.10.2015 tarihinden itibaren uygulanacağını belirtti. Yönetmeliğin hazırlandığı dönemde TDB tarafından sunulan öneriler dikkate alınmamış, kimi çıkar çevrelerinin görüşlerine uygun düzenlemeler yapılmış olması sebebiyle uygulamacılar dahil olmak üzere hemen her kesimin eleştirdiği Yönetmeliğin iptali için TDB tarafından açılan davada önümüzdeki günlerde yürütmenin durdurulması istemine ilişkin olarak bir karar verilmesi bekleniyor. Oldukça özensiz olarak hazırlanmış olan Yönetmeliğin pek çok hükmünün nasıl uygulanacağı bilinemezken kimi hükümleri de her bir sağlık müdürlüğü bölgesinde farklı uygulanmaktadır. Sağlık Bakanlığına uygulama ile ilgili sorulardan yola çıkılarak hazırlandığı belirtilen 20.4.2015 tarihli Genelge’de, 14 başlık altında, Yönetmeliğin kimi düzenlemeleri yeniden yorumlanıp uygulamaya yön verilmeye çalışılmış. 8 dişhekimi haber dişhekimi Genelge kısaca aşağıdaki gibidir: 5. MÜŞTEREK MUAYENEHANELER ILE ILGILI KONULAR 1. ADSM VE POLIKLINIKTE ASANSÖR ZORUNLULUĞU Bir muayenehane içinde dişhekimi ve hekimin ayrı ayrı ruhsatlandırılarak çalışmalarının mümkün olduğu belirtildikten sonra iki dişhekiminin çalıştığı müşterek muayenehanede otoklav ve periapikal röntgen cihazının birlikte kullanılabileceği ifade edilmiştir. ADSM’lerde katlar arasında asansör zorunluluğu, merdivenlere monte edilecek engelli merdiven asansörü ile de çözümlenebilecektir. Ne yazık ki Yönetmelikte yer bulamayan gayet mantıklı bir yorumla, ADSM ya da polikliniğin hasta dolanım birimleri bütünüyle giriş katta ise asansöre gerek bulunmayacak. Bunun için Mesul müdürün beyanı ve giriş katı haricinde diğer katlarda hasta kullanım alanlarının oluşturulmayacağına dair taahhütname istenecek. 2. MUAYENEHANE AÇILACAK BINADA ASANSÖR ZORUNLULUĞU ADSM ve poliklinikler için yapılan mantıklı yorum ne yazık ki muayenehaneler için yapılmamış; dört katlı binanın zemin katında muayenehane açılabilmesi için binada asansör bulunmasının zorunlu olduğu belirtilmiştir. Bu Yönetmelik hükmü ve bu yorumla, 3 katlı binanın üçüncü katında muayene açılması halinde asansör zorunlu değilken dört katlı binanın zemin katında muayenehane açılabilmesi için binanın asansörlü olması gerekiyor! 3. ARA KATTA POLIKLINIK AÇILMA DURUMU Yönetmelikte müstakil binada açılması ya da mutlaka ayrı bir poliklinik girişi olması istenen polikliniklerin girişinden itibaren bütün alanların poliklinik tarafından kullanılması ve Yönetmelikte aranan diğer koşulların yerine getirilmesi halinde ara katlarda da poliklinik açılmasına izin verilebileceği belirtilmiştir. Bu yorumla, mutlaka ayrı bir poliklinik girişi koşulu oldukça esnek yorumlanarak dairenin girişinden itibaren kendi içinde bütünlük taşıması yeteri sayılmıştır. 4. POLIKLINIKTE STERILIZASYON ÜNITESININ ZORUNLU OLUP OLMADIĞI Yönetmelikte poliklinikler için sterilizasyon ünitesi zorunlu olmamakla birlikte Yönetmeliğin poliklinik açılmasında istenecek belgeleri gösteren Ek 1/b listesinde 17 numaralı maddede “Sterilizasyon ünitesi yok ise sterilizasyon hizmet alım sözleşmesi” istenmektedir. Yönetmeliğin bu çelişkili düzenlemesi şimdi Genelge ile düzeltilmeye çalışılmakta; otoklav ile sterilizasyon hizmetinin karşılanamaması durumunda sterilizasyon hizmet alım sözleşmesinin isteneceği belirtilmektedir. Ancak Yönetmelik, bu yoruma imkan veren herhangi bir düzenleme içermemektedir! 6. DIŞHEKIMLERININ TAM VE KISMI ZAMANLI ÇALIŞMASI VE ÇALIŞMA SAATLERI Genelge’de, poliklinik ve ADSM’lerde çalışanların birden çok özel sağlık kuruluşunda çalışabilmelerine ilişkin olarak Yönetmelikte düzenlenen hükümler belirtildikten sonra; poliklinik ve ADSM’lerde tam zamanlı olarak çalışan dişhekimlerinin aynı ilde olmak kaydıyla sayı sınırlaması olmadan başka özel sağlık kuruluşlarında da çalışabilecekleri ifade edilmiştir. Ayrıca Genelge’de yapılan açıklamada, dişhekimlerinin birden çok yerde özel olarak mesleki faaliyette bulunabilmeleri için oda yönetim kurulunun onayının gerektiğinin düzenlendiği 3224 sayılı Türk Dişhekimleri Birliği Yasasının 42. maddesinin 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı Sanatlarınnı Tarzı İcrasına Dair Kanunun 12. maddesine göre daha eski olması sebebiyle uygulanmayacağı; oda yönetim kurulu onayı aranmaksızın ve sayı sınırlaması da olmaksızın poliklinik ve ADSM’lerde tam zamanlı olarak çalışan dişhekimlerinin aynı ilde olmak kaydıyla sayı sınırlaması olmadan başka özel sağlık kuruluşlarında da çalışabilecekleri tekraren belirtilmektedir. Genelge’nin bu maddesinde hukuka aykırı bir yorum yapılarak 3224 sayılı Yasa’nın 42. maddesinin uygulanmayacağı belirtilmektedir. Söz konusu yorum iki açıdan hatalıdır. Birincisi her iki yasa hükmü aynı konuyu düzenlememektedir. İkincisi de aynı konuyu düzenleyen yasalar söz konusu olduğunda hangisinin uygulanacağı tespit edilirken hangisinin yeni olduğuna değil öncelikle hangisinin özel düzenleme içerdiğine bakılır; her ikisi de özel ise bu durumda hangisinin daha yeni tarihli olduğuna bakılır. 1219 sayılı Yasa’nın 12. maddesinde hekim ve dişhekimlerinin birden çok sağlık kuruluşunda çalışabilmelerinin olanakları belirtilmiş, 3224 sayılı Yasa’nın 42. maddesinde ise bu olanağa sahip olan dişhekimlerinin birden çok özel sağlık kuruluşunda çalışmalarını sağlık hizmetleri bağlamında değerlendirilmesi gereği düzenlenmiştir. Bu anlamda her iki düzenleme aynı konuyu düzenlememektedir. Her iki yasa arasında “kanunlar ihtilafı” olduğu kabul edildiğinde de öncelikle uygulanması gereken düzenleme, bir dişhekiminin birden çok özel sağlık kuruluşunda çalışmasının değerlendirilmesini düzen- 9 haber lemesi bakımından özel düzenleme niteliğinde olan 3224 sayılı Yasa’nın 42. maddesidir. Bu çerçevede, dişhekimleri odası yönetim kurulunun birden çok özel sağlık kuruluşunda çalışmaya ilişkin onayı olmadan dişhekimlerinin birden çok özel sağlık kuruluşunda mesleki faaliyette bulunmaları 3224 sayılı Yasa’nın 42. maddesinin ihlali niteliğindedir. Böyle bir ihlal, Disiplin Yönetmeliği gereği ilkinde para cezasını, sonrasında ise meslekten geçici men cezası verilebilecek disiplin suçunu oluşturur. Türk Dişhekimleri Birliği, hukuka aykırı bir yorumla kanunu ihlal eden bir şekilde uygulama yapılmasına sebep olabilecek genelgenin iptali için dava açacaktır. Bu süreçte meslektaşlarımızın gerekli onayı almadan ikinci bir sağlık kuruluşunda çalışmamaları gerektiğini belirtmek isteriz. 7. ADI ORTAKLIKLA AÇILAN POLIKLINIKLERDE DIŞHEKIMI ÇALIŞTIRMA Genelgede, dişhekiminin dişhekimi çalıştırmasının mümkün olup olmadığı ile ilgili kafa karışıklığının en net izi burada ortaya çıkıyor. Genelge’ye göre iki dişhekiminin ortaklığındaki şirket polikliniğin sahibiyle dişhekimi çalıştırılabilirken iki dişhekimi ticari şirket kurmaksızın ortaklıkla poliklinik açtıklarında dişhekimi çalıştırmaları yasak! Bu yaklaşım kendi içinde çelişkili olduğu gibi dayanak olarak gösterilen kuralın sağlık hizmetlerinin oldukça naif biçimde sunulduğu 1960’da çıkmış bir etik kuralın gösterilmesi de yanlış bir noktadan yorum yapıldığını göstermektedir. liği uzmanı ile şahıs olarak da hizmet sözleşmesi yapabilirler. Bu sözleşmelerin de söz konusu önlemlerin alındığının kabulü anlamında yeterli sayılması gereklidir. 10. SAĞLIK KURULUŞLARINA MEKAN ILAVESI Genelgeyle, eski Yönetmeliğe göre açılmış olan sağlık kuruluşlarının aynı binadaki başka yerleri sağlık kuruluşuna katmaları halinde de yeni yönetmelikteki fiziki standartlardan smuaf olmaya devam edecekleri belirtilmiştir. 11. B TIPI ADSM VE POLIKLINIKLERE RUHSAT DÜZENLENMESI Eski Yönetmeliğe göre açılmış olan ADSM ve polikliniklere herhangi bir sebep olmaksızın yeni ruhsatname düzenlenmeyeceği, bir sebeple uygunluk belgesinin değiştirilmesi gerektiğinde bunun ruhsat olarak düzenleneceği Genelgede belirtilmiştir. 12. B TIPI ADSM VE POLIKLINIKLERIN DENETIMI Yönetmeliğin denetim formunda eski Yönetmeliğe göre açılmış olan sağlık kuruluşlarının denetiminde hangi ölçütlere bakılmayacağı belirtilmediğinden bu hususta yaşanan duraksama Genelge’de bu sağlık kuruluşlarının bina şartları ve fiziki standartlar dışında kalan hususlarda denetleneceği şeklindeki ifade ile giderilmiştir. 13. ŞIRKET SAHIPLIĞINDE FAALIYET GÖSTEREN MUAYENEHANELER Genelgede , Yönetmelik hükmü tekrar edilerek poliklinik ve ADSM müstakil binada açılacaksa sağlık kuruluşu kaydını içeren yapı kullanma izin belgesi, binanın bir kısmında açılacaksa yapı kullanma izin belgesi istenmemekte ancak ilgili belediyeden poliklinik ve ADSM açılmasının uygun görüldüğünü belirten yazı talep edilmektedir. Muayenehanelerin şirket sahipliğinde açılamayacağı, ancak dişhekimi tarafından şahsen açılabileceğinin Yönetmelikten önce de yazı ile duyurulduğu ifade edilerek halen şirket şeklinde çalışanların faaliyetlerinin durdurulması gerektiği Genelgede belirtilmiştir. Ancak, Şirket olarak uygunluk belgesi/ruhsat almış olarak faaliyetini sürdüren muayenehanelerin sadece bu sebeple faaliyetlerinin durdurulamayacağı; müeyyide formunda buna olanak veren bir düzenlemenin olmadığı düşünülmektedir. 9. HASTA VE ÇALIŞAN GÜVENLIĞININ SAĞLANMASINA YÖNELIK TEDBIRLER 14. SAĞLIK KURULUŞLARININ YENI YÖNETMELIĞE UYUM SÜRECI 8. POLIKLINIK VE ADSM’LER IÇIN YAPI KULLANMA IZIN BELGESI Sağlık kuruluşlarında hasta ve çalışan güvenliğine ilişkin tedbirlerin alınmış olması Yönetmelikte standart olarak tanımlanmıştı. Genelgeyle bu standart kapsamında neye bakılacağı, yetkilendirilmiş OSGB ile hizmet sözleşmesinin olup olmadığına bakılması şeklinde düzenlenmiştir. Bu yaklaşım doğru ancak eksiktir. Çünkü sağlık kuruluşları OSGB ile anlaşma yapmak zorunda olmayıp işyeri hekimi ve iş güven- 10 dişhekimi Yönetmelikle tanınmayan geçiş süresi Genelgeyle tanınmış ve eski yönetmeliğe göre açılmış olan sağlık kuruluşlarının yeni Yönetmelikle tabi tutuldukları standartlara 30.10.2015 tarihine kadar uymaları gerektiği belirtilmiştir. Dolayısıyla eski sağlık kuruluşlarının 30.10.2015 tarihine kadar eksiklerini gidermeleri mümkün olacak. haber dişhekimi Genelge’nin iptali istendi Sağlık Bakanlığı’nın, 20.04.2015 tarihli yazıyla Ağız ve Diş Sağlığı Hizmeti Sunulan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmeliğin uygulanmasında yaşanan kimi sorunlara çözüm yolları önererek yayınladığı uygulama genelgesinin kimi maddelerinin iptali istendi. 3 Şubat 2015 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe giren Ağız ve Diş Sağlığı Hizmeti Sunulan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmelik’in yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle dava açılmıştı. Türk Dişhekimleri Birliği tarafından 9 Mart 2015 tarihinde Danıştay’da açılan davada ülkemizde ve dünyada genel olarak dişhekimliği hizmetlerinin nasıl sunulduğu, bu hizmetin ülkemizde kamu dışında sunulmasına ilişkin kural ve uygulamalar ile Sağlık Bakanlığı’nın bu alanda yönetmelikle düzenleme yetkisinin sınırlarına ilişkin bilgi verildikten sonra 3 Şubat 2015 tarihinde Yönetmeliğinin çıkartılmasına ilişkin sebepler paylaşılmış ve aşağıdaki başlıklarda hukuksal değerlendirmeler yapılarak ilgili hükümlerin öncelikle yürütmesinin durdurulması, sonra da iptali istenmişti. Sağlık Bakanlığı, Ağız ve Diş Sağlığı Hizmeti Sunulan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmeliğin dişhekimliği hizmetinin yürütülmesinde yarattığı bir kısım aksaklıkları Genelge ile düzeltmeye çalışmış ve 20.04.2015 tarihinde uygulama genelgesi yayınlamıştı. Ancak, Bakanlık tarafından yayınlanan Genelge ile yine hukuka aykırı bir takım kurallar tanımlanarak bunların uygulanması istendi. Hatırlandığı üzere genelgede Muayenehanenin binanın zemin katında açılması halinde dahi binada asansör olmasının istenmesi büyük tepki yaratmıştı. Sağlık Bakanlığı’nın bütünüyle keyfi biçimde hazırlayıp yürürlüğe koyduğu Yönetmeliğe TDB tarafından dava açılmıştı. Şimdi de 20.04.2015 tarihli ve “Ağız ve Diş Sağlığı Hizmeti Sunulan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmelik Hk.” konulu Genelge’nin aşağıdaki kurallarının yürütmesinin durdurulması ve iptali istendi. YÜRÜTMESININ DURDURULMASI VE IPTALI ISTENEN GENELGE KURALLARI 3 4 ve daha fazla katlı binalarda muayenehane açılabilmesi için binada asansör bulunmasının zorunlu tutulması, 3 Dişhekimlerinin birden çok yerde çalışabilmelerinde hiçbir sınır getirilmemiş olması ve dişhekimleri odasının değerlendirmesine de gerek bulunmadığının belirtilmiş olması 3 Şirket tarafından açılmayan polikliniklerde dişhekimi istihdamına izin verilmemesi Meslektaşımıza teşekkür ziyareti Meslektaşımız Serhat Doğru’ya Bornova İlçe Sağlık Müdürlüğü’nde görevli meslektaşlarından teşekkür ziyareti İl Sağlık Müdürlüğü’nün muayenehane denetimlerinde ilçe sınırları içerisinde odamızı temsil eden Diş hekimi Serhat Doğru yeni yönetmelik sonrası artık denetimlerde yer alamayacağı için İlçe Sağlık Müdürlüğü’nde birlikte denetime çıktığı meslektaşlarından teşekkür yazısı aldı. Doğru; On beş sene devam eden bu görevi boyunca İlçe Sağlık Müdürlüğü’ndeki meslektaşlarıyla acı, tatlı anılar ile bir çok meslektaşımızın muayenehane ve polikliniklerinin açılış ve denetiminde yer aldığını belirtti. Odanın verdiği yetki ile olası bir haksızlığın önüne geçmek, aynı zamanda meslektaşlarımızın hem sağlık bakanlığı, hem de halk karşısındaki saygınlığını korumak anlamında çok faydalı olduğunu dile getiren Doğru: ‘’Bilindiği üzere son yönetmelik değişikliği ile Bakanlık bu yetkiyi ve görevlendirmeyi odalarımızın elinden almış oldu. Bundan sonra tamamen İl Sağ- lık Müdürlüğünün insafına kalmış olarak denetimlerimiz yürütülecektir. Yani bu denetimlerde meslektaşlarımızı temsil edecek kimse bulunmayacaktır. Elbette ki İl Sağlık Müdürlüğü’nde çok saygın ve bizi düşünen meslektaşlarımız bulunmaktadır. Ama bu demek değildir ki ilerideki yıllar bu böyle devam edecek. Kanun ile hükme bağlanmadığı sürece hiçbir durum garanti değildir. İlçe Sağlık Müdürlüğü’nde bulunan meslektaşlarımın benim için hazırladıkları teşekkür yazısı ve ziyaret beni çok mutlu etti. Hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum’’ dedi. 11 haber dişhekimi e-Nabız Genelgesi’nin iptali istendi Sağlık Bakanlığı’nın mahkeme kararlarına rağmen ısrarcı tutumu ile hasta bilgilerinin toplanması için yeni bir girişim olarak ortaya çıkan, e-Nabız Projesi konulu Sağlık Bakanlığı genelgesinin iptali için Türk Diş hekimleri Birliği ve Türk Tabipleri Birliği tarafından Danıştay’a dava açıldı. Daha önce Sağlık Net 2 sistemi ile kişisel sağlık verilerini sağlık kuruluşlarından isteyen Sağlık Bakanlığı Anayasa Mahkemesi’nin ilgili maddelerinin iptalinin ardından yeni yollara başvurmuş gönderilen genelge ile hastaların bütün bilgilerinin e-Nabız Sağlık.Net Online adı altında Bakanlığa gönderilmesi istemişti. 663 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye konulan hükümlerle temellendirilmeye çalışılan ve Sağlık Net 2 adıyla başlayan hasta bilgilerinin merkezi olarak toplanmasına ilişkin düzenleme ve uygulamaların Anayasa Mahkemesi ve Danıştay tarafından iptal edildiği biliniyor. Buna karşın, herhangi bir yasal temeli olmaksızın, Proje konulu bir Genelge ile hastaların bütün bilgilerini toplama gayretinin hukuka aykırı olduğu açıkça ortada. Daha önceki sistem için veri 12 isterken, sağlık hizmetlerinin planlanmasında kullanılacağı söylenmesi; şimdi ise hastalar veya hekimleri kendi bilgilerine erişebilsin gerekçesiyle istenmesi Bakanlığın yapmak istediğini gizlemeye çalışması olarak yorumlanıyor. Genelge kişisel verilerin korunmasına ilişkin kurallara aykırı Türk Tabipler Birliği ev Türk Dişhekimleri Birliği’nin değerlendirmesinde ortak görüş genelgenin kişisel verilerin korunmasına ilişkin kurallara aykırı olduğu yönünde. Sağlık Bakanlığı tarafından 5.2.2015 tarihinde yayımlanan Genelge, muayenehaneler de dahil olmak üzere bütün resmi ve özel sağlık kuruluşları tarafından hastalardan elde edilen bütün verilerin, dişhekimi Bakanlık tarafından oluşturulan bir elektronik sisteme gönderilmesi öngörüyor. 1.3.2015 tarihinden itibaren veri girişi yapılması istenen Genelge hastaların kendi sağlık verilerine erişebilmeleri gerekçesiyle bu bilgilerin toplandığı iddiasını öne sürmekte ise de asıl amacın hasta verilerinin merkezi olarak toplanması olduğu açıkça anlaşılmaktadır. Verilerin kişiyle ilişkilendirilmeksizin anonimleştirilmiş veri niteliğinde toplanması yerine TC Kimlik numarası ve isim de dahil olmak üzere sağlık kuruluşuna verilen bütün bilgilerin sisteme gönderilmesi istenen bu Genelge kişisel verilerin korunmasına ilişkin kurallara aykırıdır. Sağlık Bakanlığı cevap vermeyince dava açıldı Türk tabipler Birliği yaptığı açıklamada; ‘’Hastanın aydınlatılarak alınmış açık rızasının aranmadığı ve kişisel verilerin rıza aranmaksızın toplanabileceğine ilişkin yasal bir dayanağın da bulunmadığı dikkate alındığında söz konusu Genelge ile hastaların bilgilerinin toplanmasının hukuka uygun bir yanı bulunmamaktadır. Daha önce 663 sayılı kanun Hükmünde Kararnameye veri toplama için iki kez konulan hükümler Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiş, Sağlık Net 2 adıyla uygulamaya konulan veri toplama sistemiyle ilgili işlemler de Danıştay tarafından iptal edilmiştir. Söz konusu Genelge’nin yayınlanmasından sonra Türk Tabipleri Birliği tarafından Sağlık Bakanlığı’na haber gönderilen yazı ile Genelge’nin hukuka aykırılığı belirtilerek geri alınması istenmiş ancak bu yönde bir işlem yapılmamış olmakla Genelge’nin yürütmesinin durdurulması ve iptali için Türk Tabipleri Birliği tarafından, Türk Dişhekimleri Birliği ile birlikte Danıştay’da dava açılmıştır’’ denildi. Dava dilekçesinde kişisel verilerin toplanmasının hukuka aykırı olduğu yeniden vurgulandı Dava dilekçesinde özetle; Dava konusu Genelge ile başta Anayasa ve tarafı olunan uluslararası sözleşmelerde belirlenen asli unsur olan kanunla düzenleme ilkesine aykırı olarak düzenleyici işlemle kişisel sağlık verilerinin toplanması ve işlenmesi amaçlanmıştır. Yasal ve hukuki dayanağı olmayan, hem tüm kişisel sağlık verilerinin toplanması ve işlenmesi tehlikesiyle karşı karşıya olan kişiler hem de hekimlik uygulaması açısından mesleki etik ilkeleri, idari ve cezai yaptırımla karşı karşıya gelebilecek hekimler yönünden uygulanması halinde telafisi imkansız zararlara neden olması nedeniyle İYUK 27. Maddesinden belirlenen koşulların oluşması nedeniyle öncelikle dava konusu Genelge’nin yürütmesinin durdurulmasına karar verilmesini talep ederiz. Açıklanan nedenlerle Sağlık Bakanlığı’nın 5 Şubat 2015 tarihinde yayımladığı 2015/5 sayılı “e-Nabız projesi” konulu Genelge’nin öncelikle yürütmesinin durdurulmasına ve iptalinin istendiği vurgulandı. 13 haber dişhekimi Muayenehaneler işyeri açma ruhsatı almak zorunda olmaktan çıkartıldı Kanun Resmi Gazete’de yayımlandı İl Sağlık Müdürlüklerinin izniyle açılan muayenehaneler ayrıca iş yeri açma ruhsatı için artık belediyelere başvurmayacak. İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’na Türk Dişhekimleri Birliği’nin talebi ve başta dişhekimi, tabip ve eczacı milletvekilleri olmak üzere pek çok milletvekilinin desteğiyle Komisyon görüşmelerinde eklenen 77.madde 04.04.2015 tarihinde Genel Kurul’da görüşülerek kabul edildi. Yasa, Cumhurbaşkanı tarafından onaylanarak Resmi Gazete’de yayınlanmasıyla yürürlüğe girdi. İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulüne Dair Kanunun 2’nci maddesinin birinci fıkrasına bir bent daha eklenerek 1219 Sayılı Tababet ve Şuabatı San’atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanuna 14 göre açılan muayenehane ve müşterek muayenehaneler de söz konusu Kanun kapsamının dışında bırakılmıştır. Yapılan değişiklikle meslektaşlarımızın açtığı muayenehane ve müşterek muayenehaneler işyeri açma ruhsatı almak zorunda olmaktan çıkartıldı. Bu sayede, işyeri açma ruhsatı düzenlenmesi için belediyeye başvurmak, bütün kat maliklerinden onay almak ve ruhsat harcı ödemek gibi zorunluluklar ortadan kalkmış oldu. Böylece, apartmanlarda muayenehane açılmasında yaşanan sorunların tamamı değilse de hiç olmazsa biri aşılmış oldu. TDB Yönetimi yaptığı açıklamada; Muayenehanelerin ve diğer sağlık kuruluşlarının sunduğu hizmetin niteliğini artırmakla ilgisi olmayan kural ve sınırlamaların kaldırılmasına yönelik çabalarının, Odaların desteğiyle sürdürüleceğini belirtirken. TBMM’de bulunan meslektaşlarımız Kadir Gökmen ÖĞÜT ve Bayram ÖZÇELİK’e ayrıca kanunun çıkmasında verdikleri destek için teşekkürlerini sunduklarını söyledi. haber dişhekimi DEĞİŞİKLİĞE İLİŞKİN KURALLAR Değişiklik yapan kural: MADDE 77- 14/6/1989 tarihli ve 3572 sayılı İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulüne Dair Kanunun 2 nci maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki bentler eklenmiştir. “ı) 27/1/1954 tarihli ve 6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanunu uyarınca mühendis ve mimar meslek mensuplarınca açılan bürolara,” “i) 11/4/1928 tarihli ve 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı San’atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun’a göre açılan muayenehane ve müşterek muayenehaneler” Değişiklik yapılan kural bütünü: KANUN NO. 3572 İŞYERİ AÇMA VE ÇALIŞMA RUHSATLARINA DAİR KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMENİN DEĞİŞTİRİLEREK KABULÜNE DAİR KANUN MADDE 2 - Bu Kanun hükümleri ; a) 1593 sayılı Umumi Hıfzısıhha Kanunu’nun 268275 inci maddeleri kapsamına giren 1’inci sınıf gayrisıhhı müesseseleri, b) Nerede açılırsa, açılsın, yakıcı, patlayıcı, parlayıcı ve tehlikeli maddelerle çalışılan işlerle oksijen LPG dolum ve depoları, bunlara ait dağıtım merkezleri, perakende satış yerleri, taşocakları, akaryakıt istas- yonları ve benzeri yerlere, c) 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu kapsamına giren turizm işletmelerine, d) (...) (Madde 2 nin (d) bendi, 1.12.2004 tarih ve 25657 sayılı R.G.’de yayımlanan, 24.11.2004 tarih ve 5259 sayılı Kanunun 8. maddesi hükmü gereğince yürürlükten kaldırılmıştır.) e) (Ek: KHK/560 - 24.6.1995 / m.21) 1 inci, 2 nci ve 3 üncü sınıf gıda maddesi üreten gayrı sıhhi müesseselere (*) f ) (Ek: 6111 - 13.2.2011 / m.201) 1136 sayılı Avukatlık Kanunu uyarınca açılan avukatlık bürolarına, g) (Ek: 6111 - 13.2.2011 / m.201) 3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu uyarınca meslek mensuplarınca açılan bürolara, h) (Yeniden düzenleme : 6494 - 27.6.2013 / m.23) 1512 sayılı Noterlik Kanununa göre kurulan noterlik dairelerine, “ı) 27/1/1954 tarihli ve 6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanunu uyarınca mühendis ve mimar meslek mensuplarınca açılan bürolara,” “i) 11/4/1928 tarihli ve 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı San’atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun’a göre açılan muayenehane ve müşterek muayenehanelere” Dünya Kongresi Bangkok’ta Dünya Dişhekimleri Birliği (FDI) 2015 Dünya Dişhekimliği Kongresi Bangkok Tayland’ta gerçekleştirilecek. Dünya Dişhekimleri Birliği (FDI) 2015 Dünya Dişhekimliği Kongresi, 22-25 Eylül 2015 tarihleri arasında Bangkok Tayland’ta gerçekleştirilecek. Bugünkü uzak doğuda “Melekler Şehri” diye anılan Tayland’ın başkenti Bangkok’ta gerçekleştirilecek kongreye, Türk Dişhekimleri Birliği ve K2 Conference and Event Management Co işbirliği ile düzenlenen tur ile katılabilinecek. Dünya dişhekimliğinin en büyük organizasyonuna katılarak bir uzak doğu ülkesinde harika bir deneyim yaşamak isteyen meslektaşlarımız bunu bir fırsata dönüştürebilirler. 15 haber dişhekimi Meslektaşımıza yapılan saldırıyı kınıyoruz Geçtiğimiz cuma günü Aydın’da Germencik Devlet Hastanesinde hastasının yakınları tarafından bıçaklı saldırıya uğrayan diş hekimi Nihat Kuruçelik için Türk Dişhekimleri Birliği , İzmir Dişhekimleri Odası ve Aydın Dişhekimleri Odası olayı kınadıklarına dair açıklamalarda bulundu. İzmir Dişhekimleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Rıza Alpöz , ülkemizde sağlık çalışanlarının ve hekimlik mesleğinin değersizleştirildiğini ve çalışanlara saldırı olaylarının her geçen gün arttığını belirtti. Bu olaylara bir yenisinin daha eklendiğini de sözlerine ekleyen Prof. Dr. Alpöz; ‘’Aydın, Germencik Devlet Hastanesinde görev yapan meslektaşımız Dişhekimi Nihat Kuruçelik 15 Mayıs 2015’te saat; 13.00 sıralarında hasta yakınlarının bıçaklı saldırısına uğramıştır. Şans eseri yara almayan meslektaşımıza geçmiş olsun diyoruz. İzmir Dişhekimleri Odası olarak bu çirkin saldırıyı esefle kınıyor, tüm sağlık çalışanlarımızın güvenli ve sağlıklı bir ortamda çalışma haklarının korunması için ne gerekiyorsa yapılamsını istiyoruz. Hekimlik mesleğinin kutsallığını bir kez daha hatırlatıyoruz’’ dedi. AYDIN DIŞHEKIMLERI ODASI YÖNETIM KURULUNDAN AÇIKLAMA Aydın Dişhekimleri Odası Yönetim Kurulu da saldırı sonrası yaptığı açıklamada meslektaşına sahip çıktı. Yönetim Kurulu tarafından yapılan açıklamada; Aydın Germencik Devlet Hastanesinde görevli meslektaşımız Dişhekimi Nihat Kuruçelik bir hastası tarafından bıçaklı saldırıya uğrayıp darp edilmiştir. Meslektaşımızla yapılan görüşmede hastanın kendisine bıçakla saldırdığı teknisyeninin yardımıyla bıçak darbelerinden yara almadığı ama darba maruz kaldığını belirtmiştir. 16 Yapılan görüşmelerde saldırgan hakkında Germencik Cumhuriyet Savcılığı tarafından soruşturma başlatıldı bilgisi alınmıştır. Aydın Dişhekimleri Odası olarak meslektaşımıza yapılan bu çirkin saldırıyı kınıyor, tüm meslektaşlarımızın öncelikle yaşama, güvenli ve sağlıklı bir ortamda çalışma haklarının korunması için gereken her türlü önlemi almak üzere Sağlık Bakanlığını göreve çağırıyoruz’’ denildi. TDB MESLEKTAŞIMIZA HUKUKI DESTEK VERECEĞINI AÇIKLADI Öte yandan Türk Dişhekimleri Birliği de bir kınama yayınladı. TDB’den yapılan açıklamada; ‘’Türk Dişhekimleri Birliği olarak yapılan bu çirkin saldırıyı kınıyor, tüm sağlık çalışanlarının öncelikle yaşama, güvenli ve sağlıklı bir ortamda çalışma haklarının korunması için gereken her türlü önlemi almak üzere Sağlık Bakanlığı`nı göreve çağırıyoruz’’ denildi. Ayrıca TDB Dişhekimi Nihat Kuruçelik için her türlü hukuki desteği vereceklerini açıkladı. DIŞHEKIMI NIHAT KURUÇELIK ZOR BIR SÜREÇ YAŞIYOR Üzücü olay sonrası ulaştığımız meslektaşımız Nihat Kuruçelik zor bir süreç yaşadığı ve devlet memuru olması sebebiyle olayla ilgili herhangi bir açıklamada bulunmak istemedi. dişhekimi haber Sağlıkta şiddet durmuyor ! Bir sağlık çalışanı daha öldürüldü Samsun’da yılın doktoru seçilen Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Hastanesi’nde çalışan Op. Dr. Kamil Furtun, bir yakınını aynı hastanede kaybeden kantin çalışanı tarafından kurşunlanarak öldürüldü. Olay, dün İlkadım ilçesindeki Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Hastanesi’nde meydana geldi. Op.Dr. Kamil Furtun, odasına giderken koridorda İsmail isimli bir kişi tabancayla ateş açtı. Vücuduna 3 kurşun isabet eden ve ağır yaralanan Dr. Furtun hayatını kaybetti. Evli ve bir çocuk babası Furtun’un, Samsun Tabip Odasınca “yılın doktoru” seçildiği öğrenildi. PROTESTO IÇIN IŞ BIRAKMA EYLEMI Samsun’da Opr. Dr. Kamil Furtun’un hastanede görevi başındayken öldürülmesini protesto için dün sağlık çalışanları yurt genelinde iş bırakma eylemi yaptı. Sabah saatlerinden itibaren özel hastaneler de dahil olmak üzere, hastanelerde, ASM’lerde, TSM’lerde ve muayenehanelerde Dr. Kamil Fortun’u anmak üzere iş bırakan sağlık çalışanları, gün içinde gerçekleştirilen çeşitli etkinliklerde de Sağlık Bakanlığı’nı protesto ederek, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’nu istifaya çağırdılar. yoteknoloji Derneği, Türk Psikologlar Derneği, Aktif Sağlık-Sen’in imzasını attığı ortak bildiride; ‘’İsyandayız. Bugün ülkemizin dört bir yanında bulunan bütün sağlık kurumlarında yastayız / isyandayız! Çünkü, ülkemizde her alanda olduğu gibi sağlıkta da şiddet olağan bir hal aldı. Sağlık emekçileri olarak sürekli olarak şiddete uğradığımız, dövüldüğümüz, vurulduğumuz hastane binalarına, ASM’lere, TSM’lere ve muayenehanelere girmiyoruz! ‘’ denildi. Ayrıca bildiride ‘’Bu konuyla ilgili bir çok girişimde bulunulduğu sağlığı piyasalaştıran, sağlık çalışanlarını köleleştiren ve itibarsızlaştıran uygulama ve söylemlerinizden vazgeçilmesi gerektiği yönünde vurgulama yapılmasına rağmen girişimlerin dikkate alınmadığı için Sağlık Bakanlığı eleştirildi. ORTAK BILDIRI YAYINLANDI Türk Tabipleri Birliği, Türk Dişhekimleri Birliği, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası , Devrimci Sağlık İş Sendikası , Türk Hemşireler Derneği, Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği, Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği, Türk Medikal Rad- 17 haber dişhekimi Türk Dişhekimleri Birliği 15. Olağan Genel Kurulu yapıldı Türk Dişhekimleri Birliği 15.Olağan Genel Kurulu, 8-9-10 Mayıs 2015 tarihlerinde Ankara The Green Park Otel’de gerçekleştirildi. TDB Başkanı Taner Yücel güven tazeledi Türk Dişhekimleri Birliği 15.Olağan Genel Kurula; CHP Genel Başkan Yardımcısı Yakup AKKAYA, Türk Tabipler Birliği Genel Sekreteri Prof. Dr. Özden ŞENER, Türk Eczacılar Birliği Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK, Yüzüncü Yıl Dişhekimliği Fakültesi Prof. Dr.Gürcan ESKİTAŞCIOĞLU, DİŞSİAD Başkanı Namık Kemal SÖNMEZ, Meffert İmplant Enstitüsü Derneği Başkanı Dr.Ali Arif ZEYBEK, TDB Eski Genel Başkanları Eser CİLASUN, Prof. Dr. Onur ŞENGÜN ve Prof. Dr. Murat AKKAYA katıldılar. Açılış konuşmasını yapan TDB Genel Sekreteri Tarık İŞMEN, tüm konuklara “Hoşgeldiniz” dedi. Meslekte kaybedilenler, gazilerimiz, şehitlerimiz ve Atatürk adına saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşının okunmasıyla programa devam edildi. Engelli vatandaşlarımızın ağız diş sağlığına yönelik yapmış olduğu bireysel özverili çalışmaları nedeniyle Prof. Dr. Ertuğrul SABAH’a, Hizmet Ödülü Beratı verilmesi yönündeki TDB Merkez Yönetim Kurulu’nun teklifini gerçekleştirmek ve beratı vermek üzere Genel Başkan Prof. Dr. Taner YÜCEL sahneye davet edildi. Sayın SABAH’ın başarılı çalışmalarına değinen Prof. Dr. Taner YÜCEL, büyük bir onurla takdim et- 18 tiğini belirterek plaketi sundu. Hemen ardından bu dönemde görev almamış önceki dönem Oda Başkanlarına, Merkez Yönetim Kurulu Üyeleri tarafından birer plaket takdim edildi. Divan seçimi sonrası Başkan Metin BOZKURT, Başkanvekili Ahmet Aydın DEMİRER ve Üyeler Orhan GÜNAL ile Sibel KEPEZ ÜLKÜ yerlerini aldılar. Divan Başkanı; ilk olarak Samsun Dişhekimleri Odası Üyesi Dişhekimi Mustafa Kemal GÜNEŞDOĞDU’ya, TDB Onur Üyeliği madalya ve beratı verilmesi yönündeki TDB ve Oda Başkanları önergesini oylamaya sundu. Kabul edilen önerge ile salonda özgeçmişi okunan 91 yaşındaki Mustafa Kemal GÜNEŞDOĞDU’ya, eğitim alanında yaptığı hizmetler ve Samsun Dişhekimleri Odasına sağladığı katkılar nedeniyle TDB Onur Üyeliği Madalya ve Beratı, Prof. Dr. Taner YÜCEL tarafından verildi. Genel Kurulumuza katılan DİŞSİAD Başkanı Namık Kemal SÖNMEZ, Türk Eczacılar Birliği Başkanı Ecz. Erdoğan ÇOLAK, CHP Genel Başkan Yardımcısı Yakup AKKAYA ve Türk Tabipler Birliği Genel Sekreteri Prof. Dr. Özden ŞENER sırasıyla birer konuşma yaptılar. Konuşmalardan sonra verilen aranın ardından dişhekimi haber alacak adayların belirlenmesi işlemi ile dilek ve temennilerin ardından aşağıda yer alan Genel Kurul Sonuç Bildirgesi kabul edildi. Kararları önümüzdeki günlerde yayımlanacak TDB 15.Olağan Genel Kurulu, böylece 8 ve 9 Mayıs 2015 tarihleri arasındaki çalışmalarını tamamladı. TÜRK DİŞHEKİMLERİ BİRLİĞİ 15. OLAĞAN GENEL KURULU SONUÇ BİLDİRGESİ PROF. DR. TANER YÜCEL, TDB MYK ADINA BIR KONUŞMA YAPTI Prof. Dr. Taner YÜCEL yaptığı konuşmada TDB 14.Dönem Merkez Yönetim Kurulu’nun geçirilen son 2.5 yılda yapmış olduğu faaliyetlere değinerek; TDB’nin yalnızca meslektaş sorunlarını ortaya koyan değil, aynı zamanda üreten, ürettiği ve çoğu zaman bilimsel kanıta dayalı, bilimsel kanıt olmadığı zaman da Dünya ülkelerinden kabul görmüş örnekleri esas alınarak ortaya koyduğu çözümleri; ilgili kurum, karar verici merci ve yetkililerle paylaşan, bunları büyük bir etik anlayış ve şeffaflık içeresinde çoğulculukla ortaya koymayı tercih eden bir yapı ve yönetim anlayışına sahip olduğunun altını çizdi. YÜCEL; “Şeffaf, hesap verebilirlik ilkesinden ödün vermeyen, tüm meslektaşlarının özlük hakkına sahip çıkan, tarafsız, tüm kurumlarla iyi ilişki içerisinde bilgi ve deneyimini paylaşan, lider, örnek, güvenilir bir TDB oluşturduk. Tüm odalarımıza sahip çıkan bir anlayış içerisinde, ben değil biz dedik.” diye konuştu. YÜCEL son olarak “Bu duygu ve düşüncelerle dişhekimliği mesleğinin bu en büyük kurulunu, Yönetim Kurulu arkadaşlarım adına saygıyla selamlıyor ve yaşantımın en büyük onuru olan TDB Başkanlığım döneminde verdiğiniz desteğe en derin duygularımla teşekkür ediyor, şükranlarımı sunuyorum.” diyerek konuşmasını tamamladı. Verilen aradan sonra 2012-2015 dönemi Merkez Yönetim Kurulu faaliyet raporunu, TDB Genel Sekreteri A.Tarık İŞMEN sundu. Aynı döneme ilişkin Mali Rapor Genel Sayman Ufuk ARALP, Denetleme Kurulu Raporu ise Merkez Denetleme Kurulu Raportörü Mustafa YILDIZ tarafından sunuldu. Raporlar hakkındaki görüşmelerin bitiminde oylanan raporlar, oy birliği ile kabul edilerek aklandı. Organlarda yer Mesleki çalışma alanımızı düzenleyen Ağız Diş Sağlığı Hizmeti Sunulan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmelik Türk Dişhekimleri Birliği ve Dişhekimleri Odalarının uzun süren haklı mücadelesine rağmen 3 Şubat 2015 tarihinde yayımlandı. Yönetmelikle birlikte; meslek dışı sermayenin dişhekimliği hizmeti sunulan sağlık kuruluşlarına ortak olmasının önü açılmış, böylece mesleğin asıl sahipleri olan dişhekimleri devre dışı bırakılmış ve dişhekimlerinin işçileşme sürecine yeni bir halka daha katılmıştır. Ayrıca, yönetmelik kendi emeğiyle ayakta durmaya çalışan dişhekimlerinin muayenehane açma koşullarını daha güç hale getirmiştir. Kamuda çalışan ve sayıları hızla artan dişhekimleri de performans uygulaması adı altında ağır koşullarda çalıştırılarak tükenmişlik sendromuna mahkum edilmekte ve özlük haklarında kayıplara uğramaktadır. Sağlıkta dönüşüm programıyla 2003 yılından beri uygulanan sağlık politikaları hem hizmet veren sağlık çalışanlarında hem de hizmeti alan bireylerde olumsuz sonuçlar doğurmuştur. 2003’te 15 olan Dişhekimliği Fakültesi sayısı 2015 yılında 63 olmuş ve her yıl 3000’in üzerinde dişhekimi mezun olmaya başlamıştır. Plansız yapılan bu popülist girişimler dişhekimliği eğitiminin kalitesinin düşmesine dolayısıyla halkın nitelikli ağız diş sağlığı hizmeti alamamasına sebep olacaktır. 19 haber Yaşanan bu olumsuz gelişmeler siyasi erkin meslek örgütlerini yok sayan anlayışının açık bir göstergesidir. 7 Haziran 2015’te yapılacak genel seçim ve beraberinde tartışılan Başkanlık Sistemi siyasi ve toplumsal kutuplaşmayı derinleştirmektedir. Demokrasinin sürekli kan kaybettiği, adalet ve hukuka olan güvenin her geçen gün azaldığı, üniversitelerin bilimsel özerkliğinin tartışıldığı, medya bağımsızlığının siyasi ve ekonomik baskı altında olduğu, belli yaşam biçimlerinin dayatıldığı, kadınlara yönelik şiddetin ve ayrımcılığın arttığı bir ortamda tartışılması gereken Başkanlık Sistemi değil tüm toplum katmanlarının katıldığı sivil, özgürlükçü, demokratik yeni bir anayasa hazırlığıdır. Türk Dişhekimleri Birliği, meslek örgütü olarak; demokrasi, insan hakları, hukukun üstünlüğü, özgürlük, barış ve emekten yana taraf olmaya, bugüne kadar olduğu gibi diğer meslek örgütleriyle birlikte mücadele etmeye ve toplumun sağlık hakkına sahip çıkmaya devam edecektir. Başkan Taner Yücel güven tazeledi Türk Dişhekimleri Birliği`nin 15.Olağan Genel Kurulunda üç gün boyunca yapılan konuşmalar ve çalışmaların ardından Türk Dişhekimleri Birliği 15. Dönem Merkez Yönetim Kurulu seçimlerine geçildi. Yapılan oylama sonucunda Merkez Yönetim Kurulu seçimlerinde Taner Yücel 151 oy, Serdar Ak 148 oy ve Mehmet Ağaoğlu 141 oy alarak ilk üç sırada yer aldı 20 dişhekimi TDB 15. Dönem Merkez Yönetim belli oldu Çankaya İlçe Seçim Kurulundan mazbatalarını alarak göreve başlayan Türk Dişhekimleri Birliği 15.Dönem Merkez Yönetim Kurulu Üyeleri, 14 Mayıs 2015 tarihinde yaptıkları ilk toplantıda görev dağılımını aşağıdaki şekilde belirledi. Yapılan açıklamada; ‘’TDB 15.Dönem Merkez Yönetim Kurulu olarak mesleğimize; Odalarımız ve dişhekimleri ile dayanışma içerisinde sahip çıkacağımızı ve her ortamda kararlılıkla haklarımızı savunacağımızı kamuoyunun dikkatine sunarız’’ denildi. İzmir’den 15. Dönem Merkez Denetleme Kurulu’na Prof. Dr. Ece Eden ve Yüksek Disiplin Kurulu’na Dt. Uğur Yapar seçildi. 15. Dönem Merkez Yönetim Kurulu görev dağılımı ise şu şekilde oluştu: Genel Başkan: Prof. Dr. Taner YÜCEL Genel Başkan Vekili:Dr. Serdar AK Genel Sekreter: Ali GÜRLEK Genel Sayman: Yeşim SARAÇ Üyeler: Mehmet AĞAOĞLU Mustafa DÜĞENCİOĞLU Lutfi GÜNDOĞDU İrfan KARABABA Gökmen Kenan ÖZDAL Zehra Nilgün ÖZYUVA Tuncay SEVEN dişhekimi haber Panelde genç diş hekimlerini mezuniyet sonrası nelerin beklediği konuşuldu Ege Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi’nde “Mezuniyet sonrası genç dişhekimlerini neler bekliyor?” konulu bir panel düzenlendi. “Mezuniyet sonrası genç dişhekimlerini neler bekliyor?” konulu panel Ege Üniversitesi Bilimsel Sanat Anfisinde gerçekleştirildi. Moderatörlüğünü İzmir Dişhekimleri Odası Başkanı aynı zamanda Ege Üniversitesi Dişhekimliği fakültesi Öğretim üyesi Prof. Dr. Rıza Alpöz’ün gerçekleştirdiği panelde konuşmacı olarak Dr. Macit Şar, Dr. Meral Gül Uzman, Dt. İlkay Karademirci Ülkü, Dt. Can San, Dt. Uğur Yapar, Dt. Nergiz An, Dt. Sevgül Güler, Dt. Ongun Çelikkol, Dt. Berk Çelikkol, Dt. Serap Titiz ve Dt. Kanun Mercimek katıldı.Öğretim üyeleri ve çok sayıda öğrencinin izlediği, Mezuniyet sonrası genç diş hekimlerinin karşılaşabileceği sorunların masaya yatırıldığı panelde, diş hekimliği öğrencilerinin mezun olduktan sonra yaşayabileceği sorunlar ve çözüm yolları ile ilgili bilgiler verildi. Yakın zamanda mezun olan ve mesleğini sürdüren diş hekimlerinin yaşadıkları deneyimleri de anlattığı panelin soru -cevap şeklinde gerçekleşen son bölümünde ise öğrenciler merak ettiklerine cevap aradı. 21 haber dişhekimi Kurslar dişhekimleri için önem taşıyor İzmir Dişhekim leri Odası’nın den tal firmalarla yap tığı kurslar diş he kimlerine kılavuz oluyor. Temel implantoloji ve diğer alanlarda ki kurslar, implant uygulamalarına başlamak isteyen veya çok az implant tecrübesi olan yada diğer konularda teknolojik gelişmeleri takip etmek isteyen meslektaşlarımız için önem taşıyor. Bugüne kadar düzenlediği eğitimlerle bir çok diş hekiminin implant uygulamaya başlamasında yardımcı olan İmplant Direct Türkiye Distribütörü Denta Solaris Ege Bölge Bayiliği Ece Dental, İmplant uygulamaya başlamak isteyen diş hekimlerinin bilgilerini tazeleme, güncelleme, güçlendirmeye yarayan eğitimleriyle adından söz ettiriyor. Denta Solaris’in Ege Bölge Bayi Ece Dental’in sahibi Ece Hanaylıoğlu ile kurslarla ilgili bir söyleşi gerçekleştirdik. 22 Bize biraz firmanız hakkında bilgi verir misiniz? Ece Dental olarak 2007 yılından itibaren Denta Solaris firmasıyla çalışmaktayız. Belirli bir süre diş hekimlerimize firma çalışanları olarak hizmet verdikten sonra İmplant Direct Ege Bölge bayiliğini aldık. Amacımız diş hekimlerimize en iyi hizmeti en hızlı şekilde ulaştırabilmek. İzmir’de ve bölgemizdeki resmi ve özel üniversite hastanelerimiz , ağız ve diş sağlığı merkezlerimiz ve çok sayıda serbest çalışan diş he- haber dişhekimi kimlerimize İmplant Direct’in ulaşması uygulanması ve sonraki dönemlerde her türlü desteği vermeye devam ediyoruz. Yurt dışı eğitimleri de oluyor mu? 2007 yılında U.S.A Los Angeles şehrinde bulunan ve kendi alanında dünyanın en büyük markaları arasında olan İMPLANT DİRECT İmplant Sistemleri Türkiye tek distribütörlüğü DENTA SOLARİS A.Ş. Sahibi MUSTAFA OSMAY tarafından alınmıştır. Bizde kendisi ile ECE DENTAL EGE BÖLGE BAYİLİĞİ olarak ilk günden itibaren birlikte çalışıyoruz. Hekimlerimize en kaliteli implant markaları arasında yer alan İmplant Direct ‘ in en hızlı en başarılı ve en iyi servis hizmetiyle ulaşması için yoğun olarak çalışıyoruz. Firmamızın kurslar konusundaki genel bakış açısı; ürünümüzün hekimlerimiz tarafından en iyi öğrenileceği ve uygulanacağı yerin bu kuslar olduğunu ve başarımızın bu şekilde artacağını düşünmekteyiz. Bu yüzden her yıl 3 defa üretici firmanın bulunduğu Amerika’nın Los Angeles şehrine ve fabrikaya eğitim ve gezi amaçlı programlar sunuyoruz. Bunun dışında tüm bölge bayileri olarak diş hekimlerimize güncel talepleri doğrultusunda hocalarımızın değerli katılım ve bilgi paylaşımlarıyla kurslar düzenlemekteyiz.İmplant ile ilgili tüm yenilikleri diş hekimlerimize eğitim yoluyla ulaştırmak firma olarak başlıca amacımızdır. Firma olarak hangi yoğunlukta kurslar yapılıyor? Firma olarak diş hekimlerimizin beklenti ve talepleri doğrultusunda biz Ege Bölge Bayiliği olarak her sene eylül ve mayıs ayları içerisinde birbirini tamamlayan 4 farklı eğitim programları hazırlamaktayız. Bu kurslar toplam olarak 10-15 günlük farklı periyotlar halinde hekimlerimize sunulmaktadır. Distribütör firmamız Denta Solaris ‘ in ise yıl içerisinde 15 civarı farklı ülkelerde ve şehirlerde düzenlemiş olduğu eğitim programları var. Tabi ki bu kurslar değerli hocalarımızın bize verdikleri destekler sayesinde gerçekleştiriliyor. Kursların amacı İmplant Direct Ege Bölge Bayiliği olarak değerli hocalarımızın bu konudaki bilgileri ve yenilikleri bu işe başlayan meslektaşları ile paylaşmaları aynı zamanda ürünümüz konusunda eğitim yoluyla diş hekimlerimize ulaşmak amacıyla kurslara destek vermekteyiz. Kurslarda amacımız; kursa katılan diş hekimlerine bütüncül bir bakış açısı kazandırmak, implant uygulamaya yeterli bilgileri tazelemek, beceri ve özgüven ile başlamalarını sağlamak. Ayrıca merak edilen konular ile ilgili özel kurs talepleri geliyor mu? Diş hekimlerimizden implant cerrahisi protezi ve uygulama esnasında ve sonrasında yaşanan komplikasyonlarla ilgili bir çok kurs talebi gelmektedir. Aynı zamanda güncel değişiklikler dünyada bu sektörle ilgili tüm yenilikler ve gelişmelerle ilgili kurslar düzenlemekteyiz. İzmir Dişhekimleri Odası ile ilgili işbirliği hakkında neler söylemek istersiniz? İmplant Direct Ege Bölge Bayiliği olarak uzun yıllardır İzmir Diş Hekimleri Odası ile birlikte kurslar yapmaktayız. Hekimlerimize kurslarımızın duyurulması ve kurslarımızın en kaliteli şekilde sunulması konusunda bizlere verdikleri destekler için teşekkür ediyoruz. Bizleri bu konuda destekleyen tüm hocalarımıza ve diş hekimlerimize çok teşekkür ediyoruz. 23 haber dişhekimi Semt toplantıları devam ediyor İzmir Dişhekimleri Odası Yönetimi meslektaşlarımızla sorunları ve gündemde olan konuları konuşmak için semt toplantılarında bir araya gelmeye devam ediyor. İzmir Dişhekimleri Odası Yönetim Kurulu üyeleri ile İlçe ve semt temsilcileri 17 Şubat tarihinde odamızda bir araya gelmişti. Sorunları konuştuktan ve fikir alışverişi yaptıktan sonra yeniden buluşmak için sözleşmişti. Toplantılar semt temsilcilerinin organizasyonuyla yapılmaya devam ediyor. İzmir Dişhekimleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ali Rıza Alpöz’ünde katıldığı toplantıların ilki Buca ve Şirinyer’de gerçekleştirildi. Buca ve Şirinyer temsilcileri Ahmet Güvenç ve Emine Akgün Soyak organizasyonuyla kahvaltıda bir araya gelen meslektaşlarımız semt ile ilgili ve gündemde olan konular hakkında konuştu. İkinci toplantı ise Narlıdere semtinde gerçekleştirildi. Narlıdere semt temsilcisi Güneş Atay ev sahipliğinde hekimlerimiz kahvaltıda buluştu. Semt ile ilgili sorunların ve gündemde ki mesleğimizi ilgilendiren konuların konuşulduğu toplantı sonunda meslek- 24 taşlarımız bir sonra ki toplantıya kadar konuşulan sorunlarla ilgili çalışma kararı aldı. Başkan Prof. Dr. Ali Rıza Alpöz seçtikleri semt ve bölgelerde yapacakları toplantılarda meslektaşlarımızla bir araya gelmeye, bu toplantılarda yönetim ile hekimler arasında bir köprü oluşturmaya devam edeceklerini söyledi. dişhekimi haber Mesleki Destek ve Yardımlaşma Uygulaması meslektaşımızı sevindirdi Mesleki Destek ve Yardımlaşma Uygulaması çerçevesinde kaza sonucu iş göremez raporu alan meslektaşımız odamızdan maaş desteği aldı. 01 Ocak 2015 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan “Mesleki Destek ve Yardımlaşma Uygulaması” çerçevesinde, Kamuda görevi olmayan, Sadece aktif olarak serbest muayenehanesinde çalışan, TDB Ferdi Kaza ve Sigorta Fonundan geçici iş göremezlik desteği için başvurmuş ve destek almış olan İzmir Dişhekimleri Odası Üyesi meslektaşlarımız maksimum üç ayı geçmemek üzere, raporlu olduğu süre boyunca ayda 2000 (İki bin) TL odamızdan maddi destek sağlanacağı duyurulmuştu. Bu uygulamadan ilk kez yararlanan meslektaşımız Ecren Altınyaprak oldu. Geçtiğimiz ay geçirdiği bir kaza sonrası mesleğini icra edemeyen meslektaşımız TDB Ferdi Kaza ve Sigorta Fonundan geçici iş göremezlik desteği için başvurmuş ve destek almaya hak kazanmıştı. Ferdi kaza şartlarına uyan ve o süre içerisinde mesleğini sürdüremeyen Ecren Altınyaprak yaşadıklarını şöyle anlattı; Hafta sonu pazar günü oğlumla birlikte Urla’daki bir at çiftliğine gidip eğlenceli zaman geçirmeyi planlarken başıma bu kaza geldi. Aslında benim ata binmek gibi bir düşüncem yoktu fakat oğlum biraz çekinince atın seyisi sizle birlikte binerse cesaretlenir dedi. Bizden önce binenleri de gördüğüm için ve atta çok sakin göründüğünden aklıma kötü bişey olabileceği gelmedi. Biz daha binip biraz ilerlemişken at birden huysuzlandı fakat seyis atı yürütmeye devam etti tam inmek istediğimizi söyleyecekken o sırada başka bir atı görüp şahlanıp koşmak isteyince ve bizde kendimizi yerde bulduk. SONRASI ISE TAM BIR KABUSTU Ambülans beni önce Urla Devlet Hastanesi’ne götürdü. Hafta sonu olduğu için uzman doktor bulunmadığından beni 9 Eylül Üniversitesi Hastanesi’ne sevk etti. Ben yaklaşık altı saat boyunca 1. lumbal omurumda kırık teşhis edilmesine rağmen hiçbir tedavi uygulanmadan bekletildim. Bunun üzerine kendi imkanlarımı kullanarak başka özel bir hastaneye sevk istedim, ancak gece yarısında gereken işlemler yapıldı. Bundan sonrası 3 ay yatak istirahatı fizik tedavisi ve zorlu geçen günler oldu. Neyse ki ameliyat olmamı gerektiren bir kırık olmaması ve omurilikten uzak bir kırık olması en büyük şansım oldu. KAZADAN DÖRT GÜN SONRA UYGULAMADAN HABERIM OLDU Kazadan yaklaşık üç dört gün sonra meslektaşım Levent Şanlı beni başka bir arkadaşım vasıtasıyla diş hekimleri odasının böyle bir uygulaması olduğundan haberdar etti. Hemen ardından başka bir meslektaşım da geçirdiğim kazadan haberdar olunca arayıp odamızın ve TDB’nin böyle bir uygulaması olduğunu ve benimde yararlanabileceğimi söyledi. Böylelikle bende odamızı arayıp bilgi istedim Hidayet hanım sağ olsun her zamanki gibi çok ilgili davranıp bana yapmam gerekenleri ve kimle irtibata geçeceğim gibi konularda bilgilendirdi. Başvuru kazadan sonraki ilk on iş günü içinde yapılıyormuş ama bu konuda da bana çok yardımcı olundu. Gerekli evrakları çok kısa sürede hazırlayıp hemen başvurdum ilk başvuruyu yaptıktan sonra bazı eksikleri de tamamlamam istendi. Kabul ile ilgili cevap sigorta şirketinin değerlendirmesi biraz uzun sürdüğü için biraz geç geldi. Uygulama tabi ki çok iyi meslek örgütümüzün bizi zor günlerimizde yalnız bırakmadığını görmek çok güzel çünkü netice bir diş hekiminin üç ay gibi bir süre çalışamaması ciddi sıkıntılı bir durum. Bu konuda hem TDB’ ye hem de İzmir Dişhekimleri Odası yönetimi ve çalışanlarına teşekkür ediyorum. 25 haber 26 dişhekimi dişhekimi sempozyum İZDO Uluslararası Bahar Sempozyumu Marmaris’te yapıldı İzmir Dişhekimleri Odası organizasyonu ile gerçekleştirilen Uluslararası Bahar Sempozyumu Green Nature Diamond Hotel’de gerçekleştirildi İzmir Dişhekimleri Odası’nın Uluslararası Bahar Sempozyumu 1-3 Mayıs tarihlerinde Marmaris’in doğa ile iç içe bulunan otellerinden Green Nature Diamond Hotel’de düzenlendi. Sponsor desteğini Dentsply, Dimsan Dental, GC, Gülsa, Heraeus Kulzer, Mis Dent, Paşa Dental, Quintessence Yayıncılık ve Tokuyama Dental’in üstlendiği Recro Turizm tarafından organizasyon sekretaryası yürütülen sem- pozyum çok sayıda meslektaşımızı ağırladı İZDO Uluslararası Bahar Sempozyumu’nun Bilimsel Komite başkanlığını Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ağız, Diş, Çene Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Sevtap Günbay yaptı. Dental firmaların ürünlerini diş hekimlerine sunduğu, Alanında uzman yerli ve yabancı akademisyenlerin yer aldığı sempozyum süresince toplam 8 sunum, 6 kurs, 1 workshop, Teorik ve Pratik Uygulamalı Yoga Çalışması ile çeşitli sosyal aktiviteler düzenlendi. GÜNCEL IÇERIK VE SUNUMLAR ILGI ÇEKTI Kongrenin ilk günü açılış etkinliği ile başladı. Açılış konuşmasını İzmir Dişhekimleri Odası Başkanı Prof. Dr. Ali Rıza Alpöz yaptı. Sempozyumda hem bilimsel programı hem de sosyal aktiviteleri aynı oranda tuttuklarını belirten Alpöz; Bir İZDO sempozyumunda daha birlikteyiz, içerik yönünden zengin bir bilimsel program hazırladık. Bu sempozyumda da yeni dostluklar,bilgi paylaşımı,müzik,eğlence,kurslar ve güzel sunumlar bir arada olacak.Tüm meslektaşlarımıza ve firma yetkilisi arkadaşlarımıza katılımları için çok teşekkür ediyorum’’ dedi. Ardından bilimsel programlara geçildi. İlk sunumu Prof. Dr. M. Kemal Çalışkan yaptı. Çalışkan, “Kök gelişimi tamamlanmamış daimi dişlerde tedavi yaklaşımları: Apeksogenezis, apeksifikasyon ve revaskülarizasyon” konusunda bilgiler verdi. Ardından “Restoratif dişhekimliğinde Laminalar: Kompozitlesek mi, Porselenlesek mi?” konusunu Prof. Dr. Arzu Aykor ile Prof. Dr. Şebnem Türkün katılımcılarla paylaştı. Sunumlar sonrası ilk gün akşam yemeği sonrası sosyal aktiviteler düzenlendi. 27 sempozyum dişhekimi YOĞUN BILIMSEL PROGRAM İKINCI GÜN DE SÜRDÜ İZDO Uluslararası Bahar Sempozyumu ikinci gününde sabah oturumunda ilk olarak; “Nikel titanyum döner aletler: Neredeyiz?” konusunu ele alan Prof. Dr. Baybora Kayhan, ayrıca sunumunda bu konuyla ilgili örnekleri detaylarıyla anlattı. İkinci oturum “Yumuşak doku yumuşak mıdır? Doğal diş ve implant üstü protezlerin uzun dönem başarısını koruma anahtarı” konusunu anlatan Prof. Dr. Korkud Demirel ile devam etti. Öğlen oturumunda ise ilk olarak “İmmediat implantasyon” ile ilgili önemli bilgileri Prof. Dr. Cüneyt Karabuda sundu. Bu ilgi gören sunumun ardından Doç Dr. Erhan Çömlekoğlu; “İmplant üstü protezlerde pembe-beyaz estetik” sunumuyla katılımcılara önemli paylaşımlarda bulundu. İkinci günün sonunda bir workshop gerçekleşti. “Ön bölgede kırık restorasyonları doğal ve estetik olabilir mi?” konulu workshop’ta Dt. Engin Taviloğlu önemli bilgiler verdi. Yoğun katılımın yaşandı- ğı workshop ardından akşam gala yemeği organize edildi. Yemeğe katılan meslektaşlarımız, günün yorgunluğunu atarak güzel bir akşam geçirdi. Blue Note Orkestrası eşliğinde keyif dolu anlar yaşandı. ÜÇÜNCÜ GÜN UYGULAMALI YOGA ÇALIŞMASI YER ALDI Sempozyumun üçüncü günü ilk olarak Prof. Dr. Lars Andersson sunum kürsüsünde yer aldı. “Oral bölgede travmatik yaralanmalar: Bu gün ne durumdayız? Dişhekimlerinin rolu nedir?” konulu sunumunda önemli bilgiler veren Andersson, Oral bölgede travmatik yaralanmalar ile ilgili örnek vakaları da meslektaşlarımızla paylaştı. Son sunumda ise Dişhekimi Dilek İmre (Yoga Eğitmeni) eşliğinde teorik ve pratik uygulamalı yoga çalışması yapıldı. “Orijinal yoga sistemi ile keşfet kendini!” konu başlığı ile gerçekleşen sunum sonrası gerçekleştirilen uygulamalı çalışma meslektaşlarımıza keyifli saatler yaşattı. 28 dişhekimi sempozyum MESLEKTAŞLARIMIZ KURSLARA YOĞUN ILGI GÖSTERDI İZDO Uluslararası Bahar Sempozyumu kapsamında ayrıca dişhekimleri için teorik ve uygulamalı toplam altı kurs düzenlendi. ilk gün Doç. Dr. Ilgın Akçay tarafından; “Biyoaktif endodontik materyaller: Nasıl kullanmalıyız?” konulu kurs gerçekleşti. İkinci gün Prof. Dr. Övül Kümbüloğlu eğitmenliğinde “Ölçü materyalleri ve ölçü yöntemleri” kursu. Aynı gün, Prof. Dr. Baybora Kayhan; “Kök kanal tedavisinde temel yaklaşımlar ve yenilikler”, Prof. Dr. Lars Andersson ve Prof. Dr. Ece Eden ise “Travmatik dental yaralanmalar” kurslarını verdi. Üçüncü gün Dişhekimlerine yönelik bir diğer kurs Prof. Dr. Korkud Demirel tarafından “Vestibül derinliği arttırma ve serbest diş eti grefti teknikleri” hakkında yapıldı. Bu kursta kuzu kafasında mikro cerrahi aletlerle birebir uygulama gerçekleştirildi. Son kursta ise “Kök kanallarının şekillendirilmesinde güncel yaklaşımlar: Elektronik apeks bulucular, Ni-Ti döner ve resiprokal sistemler” konusunu Dr. Mehmet Emin Kaval anlattı. Sosyal aktivitelerle de beğeni topladı İZDO Uluslararası Bahar Sempozyumu sosyal aktivitelerle de adından söz ettirdi. Birinci günü sunumlar sona erdikten sonra yemek ve Ritim Atölyesi gerçekleştirildi. Atölye çalışması, her biri 50 kişilik ve 45 dakikadan oluşan 2 seans şeklinde yapıldı. Her enstrüman için farklı ritimler öğretildi ve sonrasında tüm katılımcılar hep birlikte bu enstrümanları çalarak keyifli vakit geçirdiler. Aynı akşam isteyen meslektaşlarımız T-Shirt Tasarım Atölyesi’ne katıldı. Belirlenen bir tema ile katılımcılar serbest tasarım yaptılar. Katılımcılara tasarlanan t-shirtler hediye edildi. Gala yemeğinde ise Poster jürisinin değerlendirmesi sonucunda 1. 2. ve 3. lük ödülü kazanan poster sahiplerine ödülleri verildi. 29 sempozyum dişhekimi KATILIMCI GÖRÜŞLERI Güler Yıldırım (Malatya): Malatya’da protez bölümünde uzmanlık yapıyorum kendi alanımda yeni bilgiler edinme fırsatı buldum. Sunumlar ve konuşmacılar gerçekten çok değerliydi benim için, özellikle Erhan Çömlekoğlu beyin sunumu çok iyiydi. Engin Taviloğlu’nun gerçekleştirdiği “Ön bölgede kırık restorasyonları doğal ve estetik olabilir mi?” konulu workshop’ta oldukça iyiydi. Bence kurslar ve uygulama biraz daha fazla olabilirdi. Sosyal programda güzeldi, otel seçimi de doğru yapılmış teşekkür ediyorum. Murat Özdilek (Lüleburgaz): İzmir Dişhekimleri Odası’nın düzenlediği kongre ve sempozyumlara 7-8 yıldır düzenli olarak katılıyorum. Mesafe uzak olmasına rağmen İZDO organizasyonlarının gerek konu seçimleri, karşılaması, sıcak ilişkileri ve oda çalışanlarının ilgisi ve bunun gibi bir çok konuda fark yarattığını düşünüyorum. Marmaris sempozyumu ile ilgili olarak aynı şeyleri söyleyebilirim. Bilimsel sunumları çok iyi buldum. Prof. Dr. Korkud Demirel’in “Vestibül derinliği arttırma ve serbest diş eti grefti teknikleri kursu”na katıldım. Kursla ilgili olarak Korkut hocamıza ayrıca teşekkür ediyorum. Hocamız anlattığını öğretmeden bırakmıyor, birebir ilgilenmesi ayrıntılarıyla konuyu anlatması gayet iyiydi emeği geçenlere teşekkür ediyorum. 30 Aycan Kazanç (Balıkesir): Sempozyumun bilimsel programını çok başarılı buldum. Sunum konuları ve konuşmacılar olarak ta gayet iyiydi. Kurslar güzeldi ben bir tanesine katıldım. Merak ettiğim konularda yeni gelişmeleri öğrenme şansı buldum. Bilimsel etkinliğin yanı sıra ailece gittiğimiz için dinlenme ve güzel vakit geçirme şansıda yakaladık. Uzun süredir görüşmediğimiz arkadaşlarımızı gördük benim için güzel bir sempozyum oldu. Atilla Bilgen (İstanbul): Sempozyum genel anlamda iyi bir organizasyondu. Kurslar çok faydalıydı. Ben Prof. Dr. Baybora Kayhan’ın Kök kanal tedavisinde temel yaklaşımlar ve yenilikler kursuna katıldım. Kurstan çok önemli bilgiler edindim. Açılışta başkanın konuşamsından önümüzde ki yıllarda bahar kongrelerinin artık yapılmayacağını söyledi gibi algıladım. Açıkçası üzüldüm bu sempozyum ve kongreler özellikle kısa süreli bir nefes almak adına bizim için güzeldi. Önümüzdeki senelerde de kendi adıma devamını diliyorum. Oğuzhan Alıcı (Sivas): Keyifli bir sempozyumdu hem bilimsel hem de tatil yönünden. Yalnızca bilimsel oturumlara girdim, kurslara katılmadım. Sunumları beğendim. Genel olarak memnun ayrıldığımı söyleyebilirim. Özellikle ikinci gün bilimsel anlamda daha dolu bir program vardı. dişhekimi BİR ÇOK FİRMA YENİ ÜRÜNLERİ TANITTI Bahar sempozyumunda bir çok firma meslektaşlarımıza yeni ürünlerini tanıtma fırsatı buldu. Bilimsel program, kurslar ve sosyal aktivite dışında ki zamanlarında katılımcılar, kongrede yer alan dental firmalardan alışveriş etme ve bilgi alma şansı buldu. FIRMALAR SEMPOZYUM IÇIN NELER SÖYLEDI? Kemal San (Güney Diş): Gayet güzel ve başarılı bir sempozyumdu, hiçbir sıkıntı olmadı. Uzun yıllardır bu sektördeyim, bir çok firmada çalışmalara katıldım. İzmir Dişhekimleri Odası’nın organizasyonlarında çok sık bulundum. Firmalar açısından İzmir sempozyum ve kongreleri genelde yararlı oluyor. Marmaris’te ki sempozyumda müşterilerimizle bir arada olma şansı bulduk. Satışlarımız güzeldi. haber Cüneyt Gökatalay (C&V Dental): Genel anlamda İzmir Dişhekimleri Odası’nın düzenlediği kongre ve sempozyumlara firma olarak katılmaya çalışıyoruz. Marmaris’te düzenlenen sempozyuma C&V Dental olarak katıldık ve organizasyondan memnun kaldık. Gelen hekimlerin ilgisi güzeldi, alan güzeldi merkezi anlamda sergiyi açtığımız yeri de gayet iyi bulduk. Sunumlar sonrası hekimlerimiz ziyaret etti, satışlardan memnun kaldık. Son gün beklentimiz yüksekti, beklediğimizin biraz altında ziyaret oldu. Memnuniyetsizlik yaratmayan küçük olumsuzluklar dışında güzel bir organizasyon yaşadık. Pınar Fesli Berkman (Procter & Gamble): İzmir Dişhekimleri Odası’nın gerçekleştirdiği bu kongrede bulunmaktan çok memnunuz. İpana’nın en yeni ürünü olan Stabilize Stannöz Florür teknolojisine sahip İpana Pro-Expert Hepsi Bir Arada ürünlerimizi ve Oral B Şarj Edilebilir Diş Fırçalarını buradaki dişhekimlerimize bir kez daha anlatmak bizim için önemliydi. İzmir Dişhekimleri Odası ile olan verimli ilişkimizden çok memnunuz. Hazırladıkları kongrenin kalitesi ve hekimlerimizle yüz yüze görüşebilme fırsatı bulabilmek bizim için oldukça değerli. Hekimlerin stantlara ilgisini arttırabilmek adına çeşitli çalışmaların yapılması da biz sponsor firmalar için etkinliği arttıracaktır. 31 haber dişhekimi TDB 21. Uluslararası Dişhekimliği Kongresi, İstanbul Dişhekimleri Odası’nın ev sahipliğinde İstanbul Kongre Merkezi’nde gerçekleştirildi. Kongre bilimsel programı kapsamında 122 yerli35 yabancı konuşmacı, mesleğin güncel bilimsel ve teknolojik gelişmelerini meslektaşlarımızla paylaştılar. Aynı anda 5 salonda olmak üzere toplam 126 oturum ve 19 kurs düzenlendi. TDB 21. Uluslararası Dişhekimliği Kongresi’nin açılış törenine TDB Genel Başkanı Prof. Dr. Taner Yücel, Merkez Yönetim Kurulu Üyeleri, Yüksek Disiplin Kurulu Üyeleri, Merkez Denetleme Kurulu Üyeleri, FDI Seçili Başkanı Dr. Patrick Hescot, FDI Geçmiş Dönem Başkanı Dr. Michele Arden, FDI Sözcüsü Dr. Gerhard Konrad Seeberger ve FDI Konsey Üyesi Dr. Ihsane Ben Yahya, Oda Başkanları başta olmak üzere çok sayıda konuk katıldı. TDB 21. Uluslararası Dişhekimliği Kongresi’ne ev sahipliği yapan İstanbul Dişhekimleri Odası ve Kongre Organizasyon Komitesi Başkanı Murat Ersoy açılışta 32 yaptığı konuşmada; katılımcılara, bilimsel ve sosyal programıyla, fuarıyla eksiksiz ve unutamayacakları bir kongre sunmak için Organizasyon Komitesi olarak gece gündüz çalıştıklarını belirtti. Ardından Van Yüzüncü Yıl ÜDF Dekanı Prof. Dr. Gürcan Eskitaşçıoğlu yaptığı konuşmada sayısı gün geçtikçe artan Dişhekimliği Fakültelerine değindi. Sahneye davet edilen FDI Seçili Başkanı Dr. Patrick Hescot’da konuşmasında, TDB Genel Başkanı Prof. Dr. Taner Yücel’e ve Kongre Organizasyon komitesine bu güzel ve başarılı kongre için teşekkürlerini sundu. Kongre açılış filminin gösterilmesinin ardından sah- dişhekimi neye gelen TDB Genel Başkanı Prof. Dr. Taner Yücel açılış konuşmasında, ağız-diş sağlığının genel sağlıktaki vazgeçilmez önemi ve önceliğine değindi. Türkiye’nin sevilen keman sanatçısı Canan Anderson’un güçlü keman performansı eşliğinde dansçı arkadaşlarının gösterisi açılışa renk kattı. Açılış töreninin ardından Expodental 2015 fuar açılışı gerçekleştirildi. TDB Genel Başkanı Prof. Dr. Taner Yücel, FDI Seçili Başkanı Dr. Patrick Hescot, TDB Merkez Yönetim Kurulu Üyeleri, İstanbul Dişhekimleri Odası Başkanı Murat Ersoy ve Komşu Ülke İşbirliği Platformu Üyeleri ile birlikte fuar açılışını gerçekleştirdi. 4800 m2’yi aşan bir alana kurulan Expodental 2015 Fuarı kapsamında firmalar, cazip fiyat ve ürün seçeneklerini katılımcılarla buluşturdu. KONGRE ÖNCESI MESLEK SORUNLARI SEMPOZYUMU 25 Mayıs’ta başlayan TDB 21.Uluslararası Dişhekimliği Kongresi Meslek Sorunları Sempozyumu, 27 Mayıs’ta sona erdi. “Dişhekimliğinin Geleceği” başlıklı Meslek Sorunları Sempozyumu içerisinde oluşturulan ve 25 Mayıs’ta çalışmalarına başlayan 4 Çalışma Grubu; “Çekirdek Eğitim Programı ve Lisans Eğitimi” , “Mesleğin Dünyadaki Çalışma Modelleri ve Serbest Meslek Prensipleri”, “Dişhekimliği Mesleğine Vizyoner Bakış”ve “Dişhekimliğinde İlaç, Kozmetik ve Tıbbi Cihaz, Malzeme Kullanımı ve Güvenliği” konularını tüm boyutlarıyla ele alarak, hazırladıkları raporlarla dişhekimliğinin geleceğinin yol haritasını çıkardı. 26-27 Mayıs 2015 tarihleri arasında toplanan Oda Başkan ve Yöneticileri toplantısında ise, yoğun toplantı gündeminin ardından çalışma gruplarının raporları görüşüldü. Sempozyum sonunda bir sonuç bildirgesi yayınlandı. haber İLK GÜN DIŞHEKIMLIĞI FAKÜLTELERI DEKANLARI VE TDB MERKEZ YÖNETIM KURULU ÜYELERI BIR ARAYA GELDI TDB’nin daveti üzerine 21. Uluslararası Dişhekimliği Kongresi’nin birinci gününde Dişhekimliği Fakülteleri Dekanları ve TDB Merkez Yönetim Kurulu Üyeleri bir araya geldi. Toplantıya; Abant İzzet Baysal ÜDF Dekanı Prof. Dr. İsmet DURAN, Adnan Menderes ÜDF Dekanı Prof. Dr. Törün ÖZER, Atatürk ÜDF Dekanı Prof. Dr. Ümit ERTAŞ, Biruni ÜDF Dekanı Prof. Dr. Selim ARICI, Çukurova ÜDF Dekanı Prof. Dr. Mustafa Serdar TOROĞLU, Dicle ÜDF Dekanı Dr. Ali İhsan ZENGİNGÜL, Dumlupınar ÜDF Dekan Vekili Prof. Dr. Asım OLGUN, Gazi ÜDF Dekanı Prof. Dr. Necmi GÖKAY, İstanbul ÜDF Dekanı Prof. Dr. Sema YILDIRIM, İstanbul Kemerburgaz ÜDF Dekanı Prof. Dr. Nejat Bora SAYAN, İzmir Katip Çelebi ÜDF Dekanı Prof. Dr. Mehmet İrfan KARADEDE, Kocaeli ÜDF Dekanı Prof. Dr. Ali İhya KARAMAN, Malatya İnönü ÜDF Dekanı Prof. Dr. Serkan POLAT, Mustafa Kemal ÜDF Dekan Vekili Doç. Dr. Behiye BOLGÜL, Okan ÜDF Dekanı Prof. Dr. Işıl KÜÇÜKAY, Ordu ÜDF Dekanı 33 haber Prof. Dr. Varol ÇANAKÇI, Recep Tayyip Erdoğan ÜDF Dekanı Prof. Dr. Zeynep YEŞİL DUYMUŞ, Yeditepe ÜDF Dekanı Prof. Dr. Figen KAPTAN ve Yüzüncü Yıl ÜDF Dekanı Prof. Dr. Gürcan ESKİTAŞÇIOĞLU katıldı. Toplantıda; dişhekimliğinin sorunlarının çözülmesinde birlikte hareket etmenin mesleğimizin geleceğine önemli katkılar sağlayacağı konusunda fikir birliğine varıldı. Somut adım olarak da Dekanlar Konseyi Yürütme Kurulu ile TDB’nin en kısa zamanda bir araya gelerek hızla artan dişhekimliği fakülteleri konusunun ele alınması kararlaştırıldı. Oluşturulacak raporların resmi kurumlara iletilmesinde beraber hareket edilmesi konusunda ortak görüşe varıldı. KOMŞU ÜLKELER DIŞHEKIMLERI BIRLIKLERI İŞBIRLIĞI PLATFORMU TOPLANTISI YAPILDI TDB 21. Uluslararası Dişhekimliği Kongresi kapsamında, Türkiye ile coğrafi, tarihi, sosyal, mesleki 34 dişhekimi ve kültürel olarak komşu olan ülkelerle dişhekimliği mesleği alanında fikir alışverişinde bulunmak, bilimsel ve ekonomik işbirliğini arttırmak amacıyla bu yıl beşincisi düzenlenen, 19 ülke birlik başkanı ve temsilcisinin katıldığı Komşu Ülkeler Dişhekimleri Birlikleri İşbirliği Platformu Toplantısı, kongrenin ikinci günü yapıldı. TDB Genel Başkanı Prof. Dr. Taner Yücel, TDB Merkez Yönetim Kurulu Üyeleri Mehmet Ağaoğlu ve Gökmen Kenan Özdal, TDB Geçmiş Dönem Genel Başkanı Prof. Dr. Murat Akkaya ile TDB Dış İlişkiler Komisyonu Üyeleri Dr. Duygu İlhan ve Doç. Dr. Hande Şar Sancaklı`nın katıldıkları toplantıda, Prof. Dr. Taner Yücel yaptığı açılış konuşmasında, bugüne kadar yapılmış olan Komşu Ülkeler İşbirliği Platformu Toplantılarının kısa bir değerlendirmesini yaptı. Yücel konuşmasında Platforma üye Birlikler arasındaki işbirliğini güçlendirmek üzere, Komşu Ülkeler Dişhekimleri Birlikleri İşbirliği Platformunun amaç ve çalışma esaslarını içeren bir protokolü tüm üyelerin onayına sundu. Onaylanan Protokol 19 ülkenin imzasıyla kabul edildi. Prof. Dr. Taner Yücel, her zamankinden daha verimli geçen toplantının sonunda tüm katılımcılara teşekkür etti. FDI 2016 Yıllık Dünya Dişhekimliği Kongresi Genel Kurulunda yapılacak olan seçimlerdeki FDI Seçili Başkanlığı adaylığını gündeme getiren Yücel’e tüm platform üyesi birlikler destek olacaklarını bildirdiler. GALA YEMEĞINDE ÖDÜLLER VERILDI Türk Dişhekimleri Birliği ve İpana&Oral B arasında yapılan Protokol çerçevesinde, “Koruyucu Ağız-Diş Sağlığı Bilimsel Araştırmaları Teşvik Ödülleri” İstanbul Kongre Merkezi’nde (ICC) gerçekleştirilen TDB 21. Uluslararası Dişhekimliği Kongresi’nin ilk gününün akşamında Gala Yemeğinde sahiplerini buldu. dişhekimi Bu törenin ardından bu yıl 5.si gerçekleştirilen ve ülkemizin ev sahipliğini yaptığı Komşu Ülkeler Dişhekimleri Birlikleri İşbirliği Platformu Toplantısına katılan Başkanlara, Genel Başkanımız tarafından birer plaket takdim edildi. Gala Yemeğinin ve Ödül Töreninin ardından, açık havada yapılması planlanan Candan Erçetin konseri havanın serin olması sebebi ile İstanbul Kongre Merkezinin Harbiye Oditoryumunda gerçekleştirildi. Ünlü sanatçı Candan Erçetin yoğun geçen ilk günün ardından güzel sesi ve şarkıları ile katılımcılara doyumsuz bir gece yaşattı. KAPANIŞTA 22. KONGRE IÇIN İZMIR’DE BULUŞMA ÇAĞRISI Kongre kapanışında İzmir Dişhekimleri Odası organizasyonuyla Fuar izmir’de yapılacak olan 22. Ulus- haber lararası Dişhekimliği Kongresinde buluşma çağrısı yapıldı TDB 21.Uluslararası Dişhekimliği Kongresi, İstanbul Kongre Merkezi’nde (ICC) yapılan kapanış töreni ile sona erdi. Tören, gelenekselimiz olan kongrenin başı ve sonu itibariyle hikayesini anlatan kapanış filminin gösterimi ile başladı. Sonra sahneye davet edilen İstanbul Dişhekimleri Odası ve Organizasyon Komitesi Başkanı A.Murat ERSOY ve ardından TDB Genel Başkanı Prof. Dr. Taner YÜCEL birer konuşma yaptılar. ERSOY konuşmasında; kongrede emeği geçen tüm meslektaşlarına ve kongre katılımcılarına teşekkür etti ve seneye İzmir’de buluşmak üzere “Hoşçakalın” dedi. TDB Genel Başkanı Prof.Dr. Taner YÜCEL’de yaptığı konuşmada; “Bir kongreyi daha geride bıraktık. Başarımızın ölçüsü sizlersiniz. Umarız memnun kaldınız, umarım 2016 ajandanıza 26 Mayıs’ı İzmir olarak işaretlediniz’’ dedi. TDB Kongrelerinde artık geleneksel hale gelen bayrak devir teslim törenine geçildi. İstanbul Dişhekimleri Odası ve Organizasyon Komitesi Başkanı A.Murat Ersoy ve TDB Genel Başkanı Prof.Dr. Taner Yücel, gelecek sene İzmir’de yapılacak kongreyi düzenleyecek olan İzmir Dişhekimleri Odası Başkanı Prof.Dr.Ali Rıza ALPÖZ’e törenle Kongre Bayrağını teslim etti. İzmir Dişhekimleri Odası Başkanı Prof. Dr.Ali Rıza Alpöz de kısa bir konuşma yaparak, 14 yıl sonrasında İzmir’e gelen Kongrenin uzun süren bekleyişle artan heyecan ve birikimleriyle meslektaşlarımızı en iyi şekilde ağırlayacaklarını, bilimsel ve sosyal programları güçlü bir kongre sunacaklarını belirtti. Prof. Dr. Rıza Alpöz, Kongrenin İzmir’e verilmesi nedeniyle TDB Merkez Yönetim Kurulu Üyelerine teşekkür etti. 35 evvel zaman izmir’de dişhekimi Balkonunda bulunan göndere çekilen bayrakla bağımsızlığın ilan edildiği yer I Ğ A N O K T E M İZMİR HÜKÜ Merhaba sevgili dostlar, bu sayımızda balkonuna bulunan göndere çekilen bayrakla bir ülkenin bağımsızlığını ilan edildiği adrese, İzmir Hükümet Konağına konuk oluyoruz. Asil ÖZGÜR (Profosyonel Turist Rehberi) Bir önceki yazımızın konusu olan İzmir saat kulesini işlerken de belirttiğimiz gibi, Osmanlı devletinin 19. YY’da başlayan modernizasyon süreci mimaride de görülmeye başlanmış imparatorluk üniformalı binalar inşa ettirerek devletin gücünü ve azametini; şan-ı hükümeti yerli yabancıya hissettirmeyi amaçlamıştır. Modernizasyon süreci devlet teşkilatında özellikle de merkez dışı yani taşra teşkilatında da büyük değişikliklere sahne olmuştu. 1680’li yıllarda Osmanlı Devleti merkezi otorite taşrada kaybolmuş ve etkisini hissettiremez duruma gelmişti. Bu otorite boşluğunda Âyanlar konumlarını kuvvetlendirerek nüfuzlu hale gelmişlerdi. 17. Yüzyılın başında merkezi hükümetin 36 talep edilen işlerin daha hızlı yürütülmesi amacıyla halk tarafından seçilen ayanlar, seçildiğini ispatlayan bir mahzar, kadıdan ilam ve validen buyruldu aldıktan sonra, sadrazam ve padişahın onayına sunarlardı. Onaydan sonra yayınlanan emr-i ali (ferman) ile resmen görevli olurdu. Ancak taşrada kaybolan devlet otoritesi, ayanların bu seçim ve evrak sürecini tamamen rant ve rüşvet esaslarıyla gidermeye başlamıştır. Ayrıca dönem içerisinde Ayanların voyvoda ve mütesellim gibi devlet örgütünde ki önemli mevkilere tayin edilme imtiyazını almasıyla, vergi toplama, ordu kurma gibi yetkilerle donatılmıştı. Bu durum adeta dişhekimi Ayanları bulunduğu bölgede derebeyi durumuna getirmişti. Bulundukları konum ve ayrıcalıkların getirdiği zenginlikle özellikle merkez yönetimin yani Saray’ın mali sıkıntılarında başvurduğu bir kaynak haline gelmiş, maliyeye borç para vererek durumlarını daha da iyileştirmişlerdir. Bu iyileştirme en sonunda ayanların iltizam ve malikane sistemine dahil olmasına kadar gitmiştir. Özetlemek gerekirse taşrada etkisini yitiren merkez hükümet, ihtişamlı binalarla o etkiyi tekrar hissettirmeyi planlamıştı. Ancak devlet teşkilatında taşra örgütünde şahıslara verilen imtiyazlar, bu zatların birer derebeyliğe, konutlarının da şahsi mülkmüş gibi görülmesine sebep olmuştur. Bu bilgiler ışığında İzmir hükümet konağının tarih içindeki yolculuğuna başlayabiliriz. Hükümet konağının arazisi Silahdar Damat Ali Paşa (Petrovaradin savaşında şehit düşmesinden sonra Şehit Ali Paşa olarak ta anılır) vakfına aitti. Merkez hükümet, İzmir’de idari işleri yapılması için kentin idarecilerinin görevlerini yönetebilecekleri bir konak yapılması amacıyla, Damat Ali Paşa vakfından konağı yıllık 300 Osmanlı kuruşuna kiraladı. Konağın işgaliye bedeli olarak ta 900 Osmanlı kuruşu ödenecekti. İzmir’in ilk hükümet konağı olarak nitelendirilebilecek Voyvoda konağı işte bu arazi üzerine yapıldı. 1804 yılında inşa edilen konak 3 katlı ve ahşap kışlık bir konaktı. Bu konak İzmir Âyanı Katipzade konağı olarak ta bilinmektedir. Çünkü konak inşa edildiğinde Katipzade ailesi İzmir ayanıydı ve Katipoğlu Mehmet Ağa İzmir Voyvodası ve mütesellimi olarak görev yapıyordu. Mütesellim, voyvoda ve muhassıl konakları devlet tarafından değil, halk tarafından yaptırılırdı. Voyvoda konağının arazisinin kirasının devlet tarafından ödendiğini biliyoruz. Konakların devlet tarafından yapılmadığı bilgisi ışığında zaten zengin olan Katipzade ailesi kendi yürüteceği görev için kendi konaklarının inşa maliyetinin büyük kısmının kendileri tarafından karşılandığı düşünülebilir. Ancak voyvoda konağı, ailenin ismiyle anılır olmuştu ve buda Konağın mülkünün sanki bu aileye ait olduğu izlenimi ve varsayımını yaratmıştı. Ancak biz bugün burada ilk konağın yapılma sürecini anlatarak yorumu sizlere bırakıyoruz. Âyanlık mevkiinin kişilerce keyfi ve rant orantılı kullanılmasıyla halkın huzursuzluğu ve ayrıca devlet otoritesinin sarsılmasına neden olan bu durumdan rahatsız olan Sultan II Mahmut tahta çıktığı 1808 yılında ilk iş olarak bu duruma son vermek için ekim ayında İstanbul ve Anadolu ayanlarını payitahta davet etmiş ve Sened-i İttifak anlaşmasını imzaladı, ancak kasım ayında çıkan isyandan sonrada ayanları tasfiyeye evvel zaman izmir’de başladı. İsyan eden ayanların üzerine ordu göndererek, sadık olanları da ölümlerini bekleyip yerlerine varisleri yerine merkezden gönderilen memurları tayin ederek devam eden bu tasfiye süreci 1830 lara kadar devam etti. 1833’de de ayanlık teşkilatı yerine muhtarlık teşkilatı geldi. Konağın yolunun kesiştiği ayan sorununa kısaca değindikten sonra biz hükümet konağının yolculuğuna devam edelim. İzmir voyvodası Katipoğlu Mehmet Ağa bu tasfiye sürecinde Midilli adasına kaçmış, ancak orada boğdurularak idam edilmiştir. Ayanlar meselesi sonrası Konak, 1819 yılında vakıftan tekrar kiralanmış, kapsamlı bir tamirattan geçirilerek Vali konağı olarak kullanıma sokulmuştu. Konak, uzun yıllar İzmir Valiliği hizmet binası olarak kullanıldı. 1840’lı yıllarda Konak oldukça yıpranmıştı ve harap bir durumdaydı ancak hala hizmete devam ediyordu. Devlet, 69 bin kuruşa konağın tamirini planlamıştı. Ancak 1846 yılındaki bir deprem konağı tamamen sakatlamıştı. Vilayet, 26 Eylül 1847’de konağın yıkılarak yeniden inşasını, bunun için de yaklaşık 1 milyon kuruşa ihtiyaç duyulduğunu bildiriyordu. Ne var ki 1864 yılına kadar konağın yenilenemediğini anlıyoruz. İzmir Eyaleti Valisi Mehmet Reşit Paşa, 7 Mart 1864’te İstanbul’a yazdığı raporda, ahşap Hükümet Konağı’nın harap durumunu, yıkılarak kâgir bir bina yapılmasının önemini yazmıştı. İzmir’e yakışır, mükemmel ve geniş bir konak yapılmasını ve bunun için de 3 milyon kuruş gerektiğini belirten Paşa, paranın kaynağını da bulmuştu. İzmir’de hapishane olarak kullanılan Cezayir Hanı ile eskimiş olan Karantina ve iskâna açılmamış olan Karşıyaka sahilindeki hazine arazilerinin satışından sağlanacak gelirle inşaat gerçekleştirilecekti. Meclis - i Vala 18 Mart 1864’te raporu uygun görmüş, projenin ha- 37 evvel zaman izmir’de zırlanmasını istemişti. Ancak bu gelişmelere rağmen somut bir adım atılamamıştı. Nitekim 1867’de Vilayet Nizamnamesi’nin yayınlanmasıyla İzmir, Aydın Vilayetinin merkezi olmuştu. Yeni nizamname, vilayetlerde meclis salonu ile birçok büronun varlığını gerekli kılıyordu. İzmir’deki bina hizmet için yeterli değildi. Ayrıca, Avrupalı konsoloslarla, tüccarlarla haşır neşir olunan, İzmir gibi bir kente bu hükümet konağı yakışmamaktaydı. Bu sebeplerden ötürü 1864 yılında onaylanan raporun detayları bu şartlardan dolayı tekrar revize edilmesi gerekiyordu. Dönemin valisi Sabri Paşa konağın inşası yolunda ciddi adımlar atmış, harabe olan konağın kışı çıkartamayacağını İstanbul’a bildirmişti. Binanın 1 milyon 725 bin kuruşa mâl olacağı hesaplanmıştı. Hükümet 16 Kasım 1867’de projeyi onaylayarak, inşaatın başlamasını emretmişti. Fransız mimar Ron Vitali, konağın projelerini çizmiş ve raporunu 5 Ekim 1867’de valiliğe sunmuştu. Bina 2 bin 062 metrekare zemin üzerinde, iki katlı, 13.5 metre yükseklikte inşa edilecekti. Konak; Vilayet ve Mutasarrıflık memurlarının büroları, Vilayet Meclisi, mahkeme, arşiv ve valinin ikametgâhı olan haremi de kapsayacak şekilde 81 oda ile denize nazır bir büyük salon ve balkondan ibaretti. Bu arada eski konak yıkılmış, inşaata başlanmış, inşaat süresince de vilayetin işlerinin yürütülmesi için Reşadiye (Güzelyalı) civarındaki Sadullah Efendi’nin konağı kiralanmıştı. Salepçi zade Ahmet Bey’in kontrolünde yürütülen inşaat, özenle yapılmaktaydı. Zemin gevşek olduğundan temeline ve zemin duvarlarına itina edilmiş, 38 dişhekimi inşaatın sırf bu kısmı için 1 milyon 300 bin kuruş harcanmıştı. 27 Eylül 1871 tarihli belge, konağın tamamlanabilmesi için 3 milyon kuruşa daha ihtiyaç duyulduğunu yazıyordu. Hükümet, İzmir gibi liman kentinde inşa edilen konağın hükümetin şanına yaraşır biçimde olmasını ve masraftan kaçınılmamasını bildirmişti. Hükümet Konağı 1872 yılında tamamlanarak hizmete girmiş ve kentin simgelerinden biri haline gelmişti. 1881 tarihli vilayet salnamesi konağı “şehrin en yüce binası ve en büyük ziyneti” olarak tanımlıyordu. Konağın bahçesi Vali Halil Rıfat Paşa tarafından düzenlenmiş, İzmirliler de buraya “Hükümet Parkı” adını vermişlerdi. Bu tarihten itibaren İzmir hükümet konağı olarak hizmet veren bina; 31 Temmuz 1970 yılında, yanında ki Adliye binasında çıkan yangından etkilenmiş ve yanmıştır, yangından birkaç yıl sonra yıkılır. Uzun zaman “Ne yapılacağı” konusunda kararsız kalınırsa da, Birinci ve İkinci Meşrutiyet dönemlerini, işgali ve Cumhuriyet’in heyecanını yaşayan ve 125 yıldır İzmir’e hizmet eden bu yapının ana binası aslına sadık kalarak inşa edilmesine özen gösterilir ve 1971 yılında açılan Yeni Hükümet Konağı Mimari Proje Yarışması düzenlenir. Yapının bayrağın çekilmiş olduğu balkonlu bölümünün korunması öngörülür. Konak, uzun süren tartışmalar sonucunda 1980’den sonra cepheleri orijinaline çok yakın bir şekilde yeniden inşa edilir. Yanlarına da günümüzde de kullanılan çok katlı hizmet binaları yapılır. Bu binalarda başta Konak Kaymakamlığı, İzmir Emniyet Müdürlüğü ve İzmir Defterdarlığı olmak üzere birçok kuruluş hizmet vermektedir. dişhekimi haber Dişhekimleri stratejik personel kapsamından çıkarıldı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği’nde değişiklikler yapıldı. Mesleğimizle ilgili en önemli değişiklik Dişhekimlerinin stratejik personel tanımından çıkartılması. Sağlık Bakanlığı ve bağlı kuruluşlarında görev yapan dişhekimi, hekim ve diğer sağlık hizmetleri ve yardımcı sağlık hizmetleri çalışanlarının atama ve yer değiştirmelerine ilişkin kuralları içeren Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği’nde 04.04.2015 tarihinde değişiklikler yapıldı.Bu değişikliklerden dişhekimleri bakımından en önemlisi, dişhekimlerinin stratejik personel tanımından çıkartılması oldu. Stratejik personel olarak tanımlanan ve bu sebeple Yönetmelikteki pek çok haktan mahrum edilenler arasından dişhekimlerinin çıkartılmasıyla, en büyük sorunlar arasında yer alan kamu dışında görev yapan eş sebebiyle eş durumu mazeretinden yararlanmak dişhekimleri yönünden mümkün hale geldi. Ayrıca, bu değişiklikle, eşi 4924 sayılı Yasa’ya tabi olarak sözleşmeli sağlık personeli olan dişhekimleri de eş durumu mazeretinden yararlanabilecek. Diğer yandan, dişhekimlerinin stratejik personel tanımından çıkartılmasının sonucu olarak, sağlık ile ilgili bir alanda en az iki yıllık öğrenim gördüğünü belgelendirmesi hâlinde, öğrenim süresi ile sınırlı olmak kaydıyla, öğrenim gördüğü yere bir defaya mahsus olmak üzere atanması da mümkün hale geldi. Yönetmelikte halen sorunlu bölümler bulunuyor Dişhekimleri bakımından ortaya çıkan bu önemli değişikliğe karşın geçici görevlendirmeden yöneticilerin istediği yere naklen atanabilmelerine ya da naklen ataması yapılan kişinin iki ay daha mevcut görev yerinden gitmesine izin verilmemesine kadar sorunlu alanlar varlığını sürdürüyor. Türk Dişhekimleri Birliği Yönetmelik değişikliğini hukuka uygunluk bakımından değerlendirdiğini açıkladı. Ayrıca meslektaşlarımızın değişikliklerle ilgili görüş ve önerileri de gözetilerek hukuka aykırı olduğuna kanaat getirilen hükümlerin iptali için TDB tarafından dava açılabileceği belirtildi. 39 macera gönüllüleri dişhekimi Güney Amerika’da l ı y r i b “Bir Aralık gecesi, Türkiye’de kış iken Brezilya’da yazın ortasına inişimi çok net hatırlıyorum. Gezdiğim onca ülke, şehir, kasaba, köy; hepsi sanki dün gibi. Geriye dönüp baktığımda yaşadıklarım tek kelimeyle muhteşem. Birçok şey tam önceden tasarladığım gibi oldu, bazı şeyler ise tahmin edemediğim şekillerde gelişti. Ve her biri benim için yeni tecrübeler olarak hayatımda yerini aldı...” Engin KABAN www.engineertravel.com / www.sirtcantalilar.com [email protected] Bu satırlar, tek yön uçak bileti ile başladığım Güney Amerika yolculuğumun dokuzuncu ayında yazdığım notlardan kısacık bir bölüm. Aylar boyunca yaşanılanların dışa vurumunun sadece bir parçası. Üstelik yolculuğun bitmesine daha üç ay varken. Her evresi bambaşka anılarla, deneyimlerle, sürprizlerle dolu, yollarda geçen tam 1 yıl. Tehlikeleri, zorlukları, yalnızlıklarıyla beraber bir yolculuk. Önceden hiçbir detayının bilinmediği, herşeyin anlık kararlarım veya kontrolüm dışında gelişen olaylara göre şekillendiği, kendi içerisinde inişleri çıkışları olan bir serüven. “Bir bilinmezliğe adım atma, bir macera, kendi kendini daha iyi tanıma çabası.” Sadece “A noktasından B noktasına hareket” değil, kendi deyimimle bir “mobil yaşam deneyimi”. Üniversite yıllarında çeşitli ülkelerde gittiğim uluslararası öğrenci konferanslarında ilk kez “seyahat virüsü”nü kaptım. Sonrasında yüksek lisans için İsveç’te yaşadığım dönemde Avrupa’nın birçok yerini gezme şansım oldu. O gün bugündür de 40 bulduğum her fırsatta yola çıkıyorum. Şu ana kadar dört kıtada yaşımdan fazla sayıda ülkede bulundum. Kısa süreli seyahatlerin yanı sıra kafamda uzun bir yolculuğa çıkma fikri hep vardı; uygun zamanı bekliyordum. Uluslararası bir şirkette ürün mühendisi olarak çalıştığım işimden, İzmir’deki yaşamımdan; herşeyden son derece memnundum. Ama hayalimde hep bir Latin Amerika yolculuğu vardı. Kendimi birçok konuda buna hazırladım. Doğru zamanın geldiğini bildiğim noktada harekete geçtim. Ya şimdi olacaktı ya da belki asla olamayacaktı. 50 yaşıma geldiğimde, yapamadığım şeyler için pişman olmak istemediğimi biliyordum. Eğer ki pişman olacaksam yaptığım şeyler için pişman olayım daha iyi diye düşünüyordum her zaman. Bunun için de dişhekimi severek çalıştığım işimden ayrılıp tek yön bir bilet alarak Güney Amerika ülkelerine doğru ucu açık yolculuğuma başladım. Ben birşeyden kaçarak çıkmadım yola. Birşeyleri bırakarak çıktım. Gayet güzel bir yaşamım vardı yolculuğa başlamadan önce. Her yönden herşey dört dörtlüktü kendi küçük dünyamda. O zaman neden öyle devam etmedim? Neden hayatı akışına bırakıp tüm yaşamımı bu şekilde huzur içinde sürdürmeyi seçmedim? Çünkü içimde bir dürtü vardı karşı koyamayacağım kadar kuvvetli olan. Bana sadece tek bir yaşamım olduğunu söyleyen. Hayatın sürekli tekrar ederek yaşanamayacak kadar kısa ve özel olduğunu bana hatırlatan. Beni “kolay” olan sistemden dışarı atıp “zor” olan bilinmezliğe sürükleyen. İşte bu kuvvet beni yollara düşürdü. Sonuçta bu bir tercih meselesı. Hayatı nasıl yaşamak istediğimin, beklentilerimin ne olduğunun seçimi. Ben de hayatımın bu döneminde böyle bir yolu uygun bulmuştum kendime. Ne oldu 1 yıl boyunca, ne değişti? Şüphesiz birçok değişik yer gördüm. Yüzlerce insanla tanıştım. İnanılmaz doğa olaylarına tanık oldum. İspanyolcamı hiç konuşamaz durumdan günlük işlerimi tamami- macera gönüllüleri yle halledebilir, rahat iletişim kurabilir hale getirdim. Kendime bir çok konuda olan güvenim daha da arttı. Çeşitli tehlikeli, riskli ortamlarda bulundum, nasıl mücadele edilmesi gerektiği ile ilgili biraz daha tecrübe kazandım. Brezilya’nın sıcak plajlarından Patagonya’nın karlı buzlu dağlarına kadar 4 mevsim yaşadım. Çoğunluğu Güney Amerikalı olmak üzere dünyanın çeşitli milletlerinden birçok dost edindim. Sayısız insanın evine konuk oldum. Çok mutlu olduğum ve canımın çok sıkkın olduğu günler oldu. Birçok değişik yerel yiyecek ve içecek denedim. Günler süren otobüs yolculukları yaptım. Kolombiya’nın 41 macera gönüllüleri Karayip sahillerinden Şili’nin en güney ucuna kadar karayoluyla kıtada toplamda 35.000 kilometre yol katettim. Yolculuğumla ilgili birçok yazı yazdım ve bunları çeşitli ortamlarda okuyucularla paylaştım. Brezilya sahillerinde okyanus dalgalarıyla boğuştum. Rio de Janeiro’da 3 milyon kişiyle plajda yılbaşını kutladım. Uruguay’da kapkaççıların saldırısına uğradım. Montevideo karnavalında dansçı kızlarla dans ettim. Patagonya’da penguen, deniz fili, guanako gibi bilimum tuhaf hayvanı doğal yaşamlarında ziyaret ettim. Yazlık çadırımla kış koşullarında kamp yaptım. Dünyanın en güney kasabası olan Ushuaia’da “dünyanın sonu”nu gördüm. Devasa buzullar karşısında şaştım kaldım. Patagonya’nın ıssız yollarında otostopla uzun yollar katettim. Şili’de “deniz ürünleri” kavramının ne demek olduğunu anladım. Santiago’da 1 Mayıs eylemlerine katıldım. Buenos Aires’de Arjantin’in 200. bağımsızlık yılı kutlamalarında 1,5 milyon insanla birlikte konserleri izledim. Arjantin’in lüks lokantalarında meşhur etleri ve şaraplarıyla mide travması geçirene kadar 42 dişhekimi yedim içtim. Brezilya – Paraguay sınırını oluşturan kaotik köprüyü 2 defa yürüyerek geçtim. Dünyanın en büyük hidroelektrik santrali olan Itaipu barajını ziyaret ettim. Paraguay’da pompalı tüfekli güvenlik görevlileriyle korunan dükkanlardan alışveriş yaptım. Dünyanın en büyüklerinden olan Iguazu şelalerini hem Arjantin hem Brezilya tarafından gördüm. 1 gün içerisinde 3 ülkede bulundum. Hayatımda ilk kez canlı olarak bir rugby maçını dünya gençler kupası dahilinde izleme şansı buldum. 2010 Dünya kupası maçlarını bulunduğum ülkelerin fanatik taraftarlarıyla bağıra çağıra izledim. Gittiğim tüm büyük şehirlerde çılgın gece hayatını gözlemledim. Şili’de Atakama Çölü’nden Bolivya’nın Uyuni tuz gölüne kadar 3 gün süren jip safariye katıldım. 4500 metre yüksekliklerde geceledim. Bolivya’nın taptaze tropikal meyveleri ve meyve sularıyla beslenerek yerel pazarlarını keşfettim. Büyücüler pazarında değişik ritüelleri, gelenekleri izledim. Peru’da dünyanın en derin kanyonuna indim. Çölde sandboard deneyimi yaşadım. İnka medeniyetinin merkezi Machu Picchu’yu ziyaret ettim. Amazon ormanlarında yerel kabilelerin evine konuk oldum ve 5 gün boyunca onlarla yaşadım, Amazon nehri üzerinden Peru’dan Kolombiya’ya yolculuk yaptım. Kolombiya’da bembeyaz kumsallarda dalından hindistan cevizi koparıp yemenin keyfini sürdüm. Meşhur Kolombiya kahvesinin yetiştirildiği arazileri gezdim, üretim aşamalarını gördüm. 60 metrelik boylarıyla dünyanın en uzun palmiye ağaçları macera gönüllüleri dişhekimi arasında gezindim. Dünya salsa başkenti olarak bilinen Cali’de bu dansın ne kadar estetik ve doğal yapıldığını gördüm. Birçok yerde geleneksel hamaklarda geceledim. Güney Amerika’nın 8 ülkesini bir baştan bir başa derinlemesine gezdim. Kısacası, hayallerimi yaşadım. Bu 1 yıllık sürecin bana öğrettiği en önemli şeylerden bir tanesi de “uzun süreli yolculuk”, PRATİK BİLGİLER 3 Güney Amerika ülkelerinden Brezilya, Uruguay, Arjantin, Şili, Paraguay, Bolivya, Ekvador, Kolombiya ve Venezuela Türk vatandaşlarından turistik seyahatlerinde vize istememektedir. Peru, Surinam, Fransız Guyanası ve Guyana ise istemektedir. 3Kıtanın güney kısımları için bölgenin yaz ayları (Aralık – Mart), kuzey kısımları için ise kuru sezon olarak bilinen dönemler (Mayıs – Eylül) seyahat için ideal aylardır. 3Türkiye’den direkt uçuş sadece THY ile İstanbul – Sao Paulo – Buenos Aires hattı var. Bir Avrupa şehrinde aktarma yaparak çeşitli havayolu şirketleriyle veya benim deyimimle “mobil yaşam deneyimi”nin herhangi bir kısa seyahatten çok ama çok farklı olduğu. Yaşanılanlar, ruh hali, düşünce yapısı, gerektirdikleri, getirdikleri ve götürdükleri… Öyle anlar var ki; o modu bir kez yakaladığınızda ya herşeye rağmen bağımlılığı hissedip devam edersiniz, ya da pes edip bırakırsınız. Ben bu kritik noktaya 2 kez geldim ve yola devam dedim, ve en sonunda 1 yılın sonunda geri döndüm. Sonuç olarak Güney Amerika ülkeleri, barındırdığı kültürel dokusu, doğa güzellikleri, dansları, müzikleri, tarihi geçmişi ve hepsinden önemlisi sıcacık insanları ile ziyaretçilerini kucaklıyor. Ülkemizden her geçen yıl daha çok kişinin ziyaret ettiği bu coğrafyalarda herkesin zevkine ve ilgisine uygun birşeyler bulabilmesi mümkün. Kıtanın sunduğu güzelliklerin çeşitliliği ve mesafelerin birbirinden uzaklığı nedeniyle birçok kişi için uzun soluklu bir yolculuk rotası olsa da kısa süreli de keşfetmek mümkün. Örneğin 2 haftalık bir seyahatle Rio de Janeiro, İguazu şelaleleri, Buenos Aires ve hızlı bir Patagonya bölgesi turu yapılabilir. Tarihe daha çok ilgi duyanlar Peru ve Bolivya taraflarına giderek İnka medeniyetlerinden kalan özel yerleri, Machu Picchu’yu, Titicaca gölünü ve çevresindeki eşsiz güzellikleri keşfedebilirler. Macera meraklıları için Amazon Ormanları, daha renkli tropikal ortamlar ve palmiye ağaçları arasında bir tatil düşünenler için ise Kolombiya kıyıları biçilmiş kaftan. Esasen makine mühendisi olmama rağmen şu an tam zamanlı olarak seyahat yazarlığı ve bloggerlık yapıyorum. Beni sosyal medya hesaplarımdan takip edebilirsiniz. farklı noktalara uçmak mümkün. Uçuş ve bekleme süreleri toplamı gidilecek şehre göre yaklaşık 15 saat sürüyor. 3Güney Amerika’da şehirler ve ülkeler arası temel ulaşım aracı otobüs ve uçak. 3Güney Amerika seyahatinize en az 15 gün ayırmanız yerinde olacaktır. 3Konaklama için ekonomik seçeneklerin yanında son derece lüks otelleri de bulmak mümkün. 3Güney Amerika ülkelerine temel seviye İspanyolca öğrenerek gitmek çok büyük fayda sağlayacaktır. Turistik yerlerde belli bir seviyeye kadar İngilizce ile iletişim mümkün. 3Yanınızda götüreceğiniz Amerikan Doları’nı her ülkenin para birimine rahatlıkla çevirebilirsiniz. Genel olarak seyahat için oldukça ekonomik ülkeler. 3Gitmeden önce sarı humma aşısı olup, alacağınız aşı kartını ülkeye girişte yanınızda bulundurmanız gerekiyor. Ayrıca Hepatit aşılarınızın geçerliliğini kontrol ettirmeniz öneriliyor. Özellikle tropikal bölgede doğada çok vakit geçirecekseniz sıtma ile ilgili önlemler de almanız gerekebilir. 43 içimizden biri dişhekimi İçimizden Biri köşemizin bu sayı konuğu Prof. Dr. Ertuğrul Sabah Renkli kişiliği, sevecenliği, saygı duyulan ve takdir edilen çalışmaları ile tanınan Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Pedodonti Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ertuğrul Sabah ile çok özel bir sohbet gerçekleştirdik. Sohbetimize başlamadan önce bize biraz kendinizden, çocukluğunuzdan, gençliğinizden ve ailenizden bahseder misiniz? 02.07.1952’de Balıkesir’in İvrindi kazasında devlet memuru (ziraat teknisyeni) bir babanın ve ev hanımı bir annenin ilk çocuğuyum. İki kardeşiz. Babamın memuriyeti sebebiyle 1959-1964 yıllarında Balya’da oturdum. Hayatta tek birinciliğim Balya İlkokulu’nda aldığım birinciliktir. 1964- 1971 yılları arasında İzmir Koleji’nde öğrenim gördüm. Şiir yazmaya da ilkokul yıllarında başladım. İlk şiir kitabım 1964 baskılı “üç ışık” tır. 19711976 yıllarında E. Ü Diş Hekimliği Fakültesi’ndeydim. 1972- 1975 yılları arasında Yurtoğlu İlaçları’nda çalıştım. 1976 yılı sonlarına doğru sınıf arkadaşım Seher Bozer ile evlenip 1977 Mart ayında Almanya’ya gittim ve burada 1977-1979 tam zamanlı 1979-1983 yarı zamanlı serbest diş heklimliği asistanı olarak çalıştım. 1979-1983 yıllarında Giessen Justun Liebig Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nde Diş Hekimliği doktoramı tamamladım. 1983 yılı başında Türkiye’ye kesin geri dönüş yaptım. 1983 yılında E.Ü. Diş Hekimliği Fakültesi Diş Hastalıkları ve Tedavisi Kürsüsüne volanter asistan olarak katıldım. 1987 yılında pedodonti bölümü kurucusu Prof. Dr. Bora Altinel Ataman ile beraber görev aldım. 1988 yılında fakültenin ilk pedodonti doçenti oldum. 1992 yılında Pedodonti bölümünde profesör kadrosuna atandım. Hala burada devam etmekteyim. Ertuğrul hocam, engelli çocuklarla ilgili çalışmalarınız nasıl başladı? Yıl 1979, Almanya’da Herborn’da çocuk psikiyatrisi hastanesinde engelli çocuklar için tedaviye başladım. Almanya’da Dişhekimliği sağlık hizmetini devlet özel muayenehanelerden satın alıyor. Özel klinik hekimleri, zihinsel engelli çocuklarla fazla zaman harcamak istemiyorlar ve bu çocukların tedavileri yapılamıyordu. Engelli olarak öncelikle zihinsel engellilere yönelik çocuklarda dental tedavilere başladım. Fiziksel engellileri, çok fazla engelli olarak göremiyoruz, çünkü onlarla konuşabiliyor, sorunlarını dinleyebiliyorsunuz. Engelli çocukların tedavilerini üstlenmeniz ülke dışında bu şekilde başladı. Ülkemizde bu tür çalışmalara başlamanız nasıl oldu? 44 Yıl 1983 Ege Üniv. Dişhek. Fakültesi Tedavi ABD. ‘da volenter asistan olarak çalışmaya başladım. Fakültenin neredeyse hurdaya ayrılmış durumda bir klinik otobüsü vardı. Atıl durumda duran bu aracın kullanımı için dekandan izin aldıktan sonra zamanın Bornova Belediye başkanının da yardımlarıyla, belediyenin teknik servisince klinik aracını tekrar canlandırdık. Dekanlık aracılığı ile o zaman az sayıda olan engelli merkezleriyle iletişime geçip stajer öğrencilerimizle birlikte tedavilere başladık. Ekip olarak konuya ısındıkça çevre il ve ilçelerin engelli merkezlerine ve hatta herhangi bir ağız diş sağlığı hizmeti alamayan dağ köylerine de gitmeye başladık. Tabii ki gideceğimiz bu yerler için Fakülte olarak İl Sağlık Müdürlükleri’nden davet alıyorduk. Peki hocam, siz bu engelli çocuklara bakarken aileleri ile nasıl bir iletişiminiz oldu? Aileler mutluydular. Çoğu gelir düzeyi düşük, durumlarını kabullenmiş yardıma gereksinimi olan insanlardır. Hepsinin ortak kaygısı ben çocuğumdan önce ölürsem ona ne olacak, kim bakacak sorusudur. Bizim karşılıksız yardımlarına koşmamız çocuklarını çocuklarımız bilmemiz onları sınırsız mutlu ediyordu. Bir de derneğimiz var hocam, biraz da ondan bahsedelim Evet, senin de (Dr. Ahmet Cesur) üyemiz olduğun 2001’de 8-10 kişilik serbest dişhekimi ile birlikte kurduğumuz “ Ege Ağız Diş Sağlığı ve Dişhekimleri Derneği”ni dişhekimi kurarak sivil platformda da meslektaşlarımızla daha da güçlenmeye başladık. Dernek çatısı altında hem daha rahat hareket edebiliyorduk hem de çalışmalarımıza uygun bir kurumsallık kazandırmış olduk. İlk çalışmalarımızdan biri klinik otobüs yerine taşınabilir ekipmanlar ile Mobil klinik oluşturduk bu şekilde klinik otobüsüne bağlı kalmadan, valizlerimizle çağrıldığımız her yere gitmeye başladık. Meslektaşlarımızın, kullanmadıkları atıl her türlü malzemeleri derneğe bağışlamaları ile 6 üniteli bir dental sistem kurduk. Bu arada meslektaşlarıma bu tür yardımlara her zaman ihtiyacımız olduğunu belirtmek isterim. Hocam, çalışmalarınızı oda çatısı altında yapabilir miydiniz? Bu soru bana bazı meslektaşlarımız tarafından da soruluyor. Meslek örgütleri yarı kamu statüsünde ve biraz daha farklı çalışma konuları üzerine çalışıyor. Tabii ki bazı kesişen çalışmalarımızda yardımlaşma oluyor. Meslek örgütü demişken bu arada TDB tarafından engellilerle ilgili olarak bir ödül aldınız. Evet TDB “Hizmet Ödülü Beratı” sanırım ilk kez oluyor bana verdiler, sağ olsunlar. Tabii ki biz olarak değerlendirmek istiyorum. Biz bir takım olarak çalışıyorduk. Hemşiresinden, şoförüne, teknisyeninden hekimine, stajyer hekime, yardımcı personele kadar her birimiz özverili olarak çalıştık. Derneğimizin çalışmalarını, İZDO ve Balıkesir Dişhekimleri Odası TDB’ye aktarmışlar. Yönetim Kurulu derneğimize böyle bir ödülü uygun görmüş. Hepsine teşekkür ediyorum. Ödülü dernek üyeleri adına aldım. Hedef çalışma alanınız sadece engellilerle sınırlı mı kaldı ? Lokomotif çalışmalarımız engelliler. Zihinsel engelliler ilk hedef hasta grubumuz, sonrası fiziksel engelliler ve sağlık hizmeti alamayacak konumda olanlar. YİBO kısa adıyla bilinen, yatılı ilköğretim bölge okulları ki bu okulların sayısı 650 civarındadır. Buralarda köy çocuğu ordusu vardır. Hafta içi yatılı olarak kalırlar ve hafta içimizden biri sonları otobüslerle evlerine dönerler. Biz bu çoğunluğu yoksul dağ köylülerinin çocukları olan bu çocukların tedavilerini yaptık. Bu çalışmalarımızı 16-18 kişilik serbest dişhekimlerinin de oluşturduğu bir ekiple uzak yakın demeden gittik. Yaklaşık otuz ilimize hizmet verdik. 4000’i geçen engellinin tedavisini yaptık, Yurt genelinde 85.000 km. yaparak, 1200 stj. Dişhekimi ile alan calısması gerçekleştirdik. 300’den fazla serbest diş hekimi özel muayenehanelerinden ayrılıp bizimle bu hizmete koştular. Hakkari, Batman, Şırnak, Gümüşhane dahil, batı illerinden İstanbul hariç çoğu ilimizden çağrıldık. Bu arada biri KKTC ve Sırbistan’da Novipozar olmak üzere yurt dışına gittik. Hocam hep gezgin diş hekimleri olarak tanıttık sizi biraz sabit mekanlı çalışmalarınızdan kısaca bahsedelim mi? 2000’li yılların başlarında İzmir Valiliği engelliler merkezinin Küçükyalı’daki yerinde küçük bir poliklinik kurduk. Her gün bir gönüllü serbest diş hekimi burada nöbetçi kalarak tedaviler yaptı. 2009’da İzmir Kalkınma Ajansı’na bir proje sunduk. İzmir İl Özel İdaresi ve İzmir Valiliği Engelliler Koordinatörlüğünde bu kliniğimizi geliştirip Karşıyaka Yamanlar’da İl Özel İdare’nin yaptırdığı bir engelli eğitim merkezinde iki ünitlik bir klinikte çalışmalarımızı sürdürdük. 2006’dan itibaren iki dönem Fakülte Dekanlığı ile beraber çalıştık. 2014’den itibaren de bir proje çerçevesinde İl Sağlık Müdürlüğü ile birlikte çalışmaya başladık. Ağır kas hastalarına da ulaşmaya çalıştık. Bu arada belirtmeden geçemeyeceğim. Ülkemizde engellilere yönelik yaptığı çalışmalarla takdir toplayan en iyi kurum Ayvalık Belediyesidir. 20 Yıldır “Engelliler Haftası” adı altında yapılan etkinliklerde tüm Türkiye’den 1500-2000 arası engelliyi geliş-gidiş yol masrafları dahil tüm masraflarını karşılayarak bir hafta süresince misafir ediyor. Biz de grup olarak oraya davet ediliyoruz, katılıyoruz daha çok tanınıp davet almaya başladık. Ekonomik olarak çok masraflı bir çalışma. Bunun altından dernek olarak nasıl kalkabiliyorsunuz? Hherhangi bir çıkar karşılığında bu çalışmaları yapmıyoruz. Tamamen özveri,insan sevgisi ve sağlıklı oluşumuzun diyeti karşılığı yapıyoruz. Davet üzerine yola çıkıyoruz, resmi izin alınması, konaklama ve yol masrafları davet eden kuruluşça karşılanıyor. YİBO’ larda tüm masrafları kendimiz karşılıyoruz. Bu şekilde 85-90.000 çocuk muayene edilerek, eğitim acil tedavileri gerçekleştirildi. Çalışmalarımızın çerçevesi genişledikçe masraflarımızın arttığı ortada. Son olarak şunu söylemek isterim. Hizmetlerimize devam edebilmek için Gülsa firması, yol masraflarımıza 2015 yılı sponsoru oldu. Buradan izninizle Sadettin Kaymak Bey’e, engelliler ve derneğimiz adına teşekkür ederiz. 45 yurtdışı haber dişhekimi A.B.D’de ortodonti uzmanlık programında direktörlük yapan meslektaşımız Sercan Akyalçın Egeli meslektaşımızla ortodonti ve hayat üzerine Yurtdışında bulunan meslektaşlarımızla gerçekleştirdiğimiz röportajlarımızda bu ay konuğumuz, Amerika Birleşik Devletleri’nin Houston şehrinde bulunan University of Texas Diş Hekimliği Fakültesi Ortodonti Uzmanlık programının direktörü olarak görev yapan Doç. Dr. Sercan Akyalçın. Bizi kırmayıp röportaj teklifimizi kabul ettiğiniz için çok teşekkür ederiz. Bize biraz kendinizden bahsedebilir misiniz? Elbette! Röportaj teklifiniz için ben teşekkür ederim. 1978 doğumluyum. 1996 yılında İzmir Bornova Anadolu Lisesinden, 2001 yılında ise Ege Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesinden mezun oldum. Bir sene sonra yine Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ortodonti Anabilim Dalında doktora ve uzmanlık eğitimime başladım. Böylece ortodonti maceram başlamış oldu. İtiraf etmeliyim ki, bu süreç benim için değerli hocalarım ve asistan arkadaşlarım sayesinde oldukça hareketli ve renkli geçti. Şu an Amerika’da yaşıyorum ve mesleğime bulunduğum üniversitenin Ortodonti uzmanlık programının direktörü olarak devam ediyorum. Program direktörü pozisyonundaki göreviniz tam olarak nedir? Bölüm başkanı, ilgili uzmanlık branşı için temel dişhekimliği ve uzmanlık eğitimlerinin genel sorumlu kişisidir. Program direktörü ise bahsedilen uzmanlık 46 dalı için her yıl alınan uzmanlık öğrencilerinin mülakat ve seçimleri, eğitim programı ve takvimlerinin hazırlanması, hasta dağıtımı ve takibi, tezlerinin genel takibi, board sınavlarına hazırlanmaları, ve programdan başarı biçimde mezun olmalarını takip eden yetkilisidir. Bize biraz programınızda bahsedebilir misiniz? Elbette,Teksas yüz ölçümü düşünüldüğünde Avrupa’daki bir çok ülkeden daha büyük bir eyalet. Eyalette toplam üç tane dişhekimliği fakültesi var: benim olduğum Teksas Üniversitesi Houston branşı, Teksas Üniversitesi San Antonio branşı ve Dallas’taki Baylor College. Amerika’daki diğer bir çok okulda olduğu gibi ortodonti uzmanlık ve master derecelerini beraber veren bir Ortodonti bölümüyüz. Yılda yedi öğrenci kabul ediyoruz. Sıralamalar düşünüldüğünde Amerika’daki en iyi uzmanlık programlarından biri olduğumuzu söyleyebilirim. Eğitim veren tüm öğretim üyelerimiz board sertifikalı ve mezun olan her öğrencimiz mezun oldukları iki yıl içinde board sertifikalarını sorunsuz biçimde alıyor. dişhekimi yurtdışı haber Ortodonti Anabilim Dalı’nda doktoranızı Ege Üniversitesi’nde tamamladınız. Bize kariyerinizin diğer basamaklarına nasıl devam ettiğinizden bahseder misiniz? 2008 yılında Kanada’nın Winnipeg şehrinde bulunan Manitoba Üniversitesinde yardımcı doçent olarak çalışmaya başladım. 2010 yılının ortasında ise Amerika’dan aldığım teklifler doğrultusunda Teksas Üniversitesine yine yardımcı doçent göreviyle geçiş yaptım. 2014 yılının Eylül ayında hala çalışmakta olduğum Teksas Üniversitesi (Houston) Dişhekimliği Fakültesi’nde doçent oldum. Aynı tarihte adıma W. Bonham Magness profesörlük ünvanı bahşedildi. Bu sene itibari ile de Ortodonti uzmanlık programının başına getirildim. Diş hekimliği anlamında akademik kariyer olarak Türkiye’den Amerika’ya uzanan bu sürecin nasıl geliştiğini bizimle paylaşabilir misiniz? Akademik hayatım gerçek anlamda ilk olarak Kanada’da başladı. Bu adımı atmak hiç kuşkusuz hayatımda verdiğim en cesur kararlardan biriydi. Ancak bunun hemen öncesinde daha Türkiye’de doktoram devam ederken 2 ay kadar bir süreyle Amerika tecrübem olmuştu. Bu süreç içerisinde hem araştırma hem klinik gözlem yapmak, aynı zamanda da bir kaç ders vermek gibi imkanlarım oldu. Tüm bunlar benim bu iş için hazır olduğumu, kendime olduğu kadar yurt dışındaki meslektaşlarıma da kanıtlamış olmalı ki, onların cesaretlendirmeleri ve yönlendirmeleri ile Kanada’daki bir pozisyona baş vurdum. İtiraf etmeliyim ki daha önce ne Manitoba üniversitesi ne de üniversitenin bulunduğu Winnipeg şehrinin adını duymuştum. Fakat yurt dışında özellikle de Amerika ve Kanada’da dişhekimliği eğitiminin standart kalitede olduğunu ve Dental Akreditasyon Kurumu tarafından sıkıca denetlendiğini bildiğim için, belli bir seviyenin üzerinde bir programa gittiğimi biliyordum. Beni Ocak ayının ortasında resmen buzdan donmuş şehirlerine görüşmeye çağırdılar. Kaybedecek bir şey yok, nasıl olsa soğuk bir yerde çalışamam, en kötü ihtimalle teklifi geri çeviririm gibi düşüncelerle yola koyuldum. Beni bekleyen kalplerin dürüstlüğü, sıcaklığı ve çalışkanlığından bihaberdim. Mülakat için gittiğimde hem öğrencilerin hem de öğretim üyelerinin ortodonti branşındaki bilimsel seviyeleri ve profesyonelliği beni oldukça etkiledi. Hem araştırma hem de klinik açıdan kendimi geliştirebileceğim hem de bölümün kalkınmasına yardımcı olabilecektim. Genç ve girişken bir akademisyen için geri tepilemeyecek bir imkan sunuyorlardı. Böylece ideallerim doğrultusunda bir adım atmış oldum. Manitoba Üniversitesinde sadece 2.5 yıl çalıştım. Fakat bu 2.5 yıl oldukça verimli geçti. İlk önce öğren- cilerim daha sonra da Amerikan Ortodonti derneği tarafından iki defa ödüllendirildim. Bilimsel kongrelerde okulumu temsil ederek benden bekleneni fazlasıyla yerine getirdim. Burada sistem son derece faklı... Başka yerlerden teklifler gelmeye başlayınca, Kanadalı bölüm başkanım eğer beni zorla orada tutarsa ilerlememe engel olacağını söyleyerek beni cesaretlendirdi. Kendi elleriyle referans mektuplarımı hazırladı. Hocamın iyiliklerini asla unutamam. Zaten kendisi şu an en hayattaki en iyi arkadaşlarımdan biri... Böylece Amerika maceram başladı. Bir kaç seçenek arasından Houston’daki Teksas üniversitesinden gelen teklifi kabul ettim. Bu tercihimin arkasındaki en büyük sebep aynı yıl Amerikan Ortodonti Board ‘unun başkanlığına atanan ve Amerika’nın en iyi klinisyenleri arasında gösterilen Dr. Jeryl English ile çalışma fırsatıydı. Siz yurt dışında diş hekimliği kariyerinize akademik olarak devam etme kararı aldınız. Hiç özel bir klinikte mesleğinize devam etmeyi ya da Amerika’da kendi kliniğinizi açmayı planladınız mı? Bu aslında hep aklımda olan bir soru. Amerika’daki öğretim üyelerine devlet ya da çalıştıkları özel okullar, haftanın bir günü özel kliniklerde çalışma hakkı tanır. Şu an için ben de okulun bünyesinde bulunan fakat okuldan bağımsız işleyen UT-Dentists isimli çok disiplinli bir klinikte iki yarım gün ortodontist olarak hizmet vermekteyim. Burada teknolojik gelişmeleri 47 haber dişhekimi olmak beni daha mutlu bir birey yapıyor. Araştırma ve ders verme yeteneğim ne seviyede olursa olsun klinikten mahrum kalmayı kabul edemezdim. Bu nedenle gözümü kırpmadan 2. Ortodonti uzmanlığımı Amerika’da tamamladım. Bu ilave eğitim sırasında klinik eğitim almam ve sonrasında da board sınavlarımı vermem gerekiyordu. ‘Çalışmak’ kelimesi beni hiç bir zaman ürkütmediği için bu engelleri kısa zamanda aştım. Bu sayede akademik ilerlemem de daha hızlı bir şekilde gelişti. Akademik hayat için Türkiye’yi seçmedim diyemiyorum. Ege Üniversitesi ve hocalarımla aramda hala kolay kopmayacak sıkı bir bağ var. Değerli profesörlerim Erdal Işıksal, Serpil Hazar ve Servet Doğan’la yurt dışına çıkma kararımla ilgili çok uzun sohbetlerim olmuştur. Ama herkesin bildiği gibi, teknolojik yenilikler ve ilerlemeler düşünüldüğünde dişhekimliği ve özellikle de Ortodonti’nin kalbi Amerika’da atmakta. Yeniliklere olan düşkünlüğüm ve buradaki çalışma sistemine yakın mantalitem göz önüne alındığında hocalarım da benim için bu kararın en iyisi olduğu konusunda birleştiler. Onların da desteği ile bu kararı vermiş oldum. ve en güncel ortodonti ürünlerini hastalarda uygulama fırsatı buluyorum. Bu sebepten dolayı akademik kariyer daha keyifli ve çekilebilir hale geliyor. Çünkü deneyimlerimi öğrencilere aktarmak ve yenilikleri daha iyi öğretebilmek gibi artıları var. Kendi kliniğimde çalışmak maddi açıdan daha avantajlı olabilir ama bana aynı manevi kazancı sağlayamayabilir. Yine de ilerisi için kesin planlar yapmıyor, hayatı akışına bırakıyorum. Akademik hayatı devam ettirebilmek için Amerika’da yeniden dişhekimliği/ortodonti ile ilgili dersler almanız gerekti mi? Akademik hayat için Türkiye’yi değil de Amerika’yı seçmenizdeki motivasyonunuz temel olarak neydi? Akademik hayata devam ederken denklik ya da fark dersler alınması hususu her eyalet için farklı yaptırımları olan bir durum. Bazı okullarda yabancı öğretim üyeleri denklik almadan uzman oldukları branşta derslere, klinik öncesi laboratuvara ve araştırma alanlarına yönlendirilebiliyor. Benim için uzmanlığımı uygulamaya geçirmeden sadece öğretmek kabullenmesi zor bir durum. Çünkü her gün yeni bir şeyler öğrenmek ve hastalarla iletişim içinde 48 Günümüzde dişhekimliği fakültesinde uzmanlığını/doktorasını tamamlamış meslektaşlarımız aynı yollarla Amerika’da akademik hayatlarına devam edebiliyorlar mı? Bu sorunun cevabı akademik pozisyonun bulunduğu eyalete ve kurallarına göre değişebilir. Bazı eyaletler akademik pozisyonlar için dahi full dental lisansı gerekli kılabiliyor. Bu da akademisyenin sadece ders verebilmesi için bile dişhekimliği eğitimini tekrarlaması ya da 2 senelik denklik programını bitirmiş olmasını gerekli kılıyor. Yabancı ülkelerden Amerika’daki üniversitelere direkt geçiş sağlık bilimleri alanlarında pek mümkün değil maalesef. Bunun sebebi de temel dişhekimliği ve uzmanlık eğitimlerinin dental akreditasyon kurumu tarafından belli standartlara oturtulmuş olması. Amerika ve Kanada dışındaki ülkelerdeki okullar akreditasyon kurumu tarafından tanınmıyor. Türkiye’den Amerika’ya uzanan bu yolculukta sizin için en sancılı ve en keyifl süreç-dönem neydi? Bizimle paylaşır mısınız? En sancılı dönem ya da dönemler elbette her Türkiye dönüşü sonrası yaşanan ‘elveda’ sahneleri. İnsanın ailesi ve sevdikleri hayatının en önemli öğeleri bence... Aileleri ve sevdikleri ile aynı şehirde ya da yakın yaşayan meslektaşlarıma her fırsatta onları kucaklamalarını tavsiye ediyorum. Bilmeliler ki sahip oldukları paha biçilemez bir hazine. Onun dışında dişhekimi haber adaptasyon problemi ya da kültür şoku gibi ciddi liklerini keşfetmeyi seviyoruz. Seyahat ettiğimiz ülkeproblemlerim olmadı. Geçmişe dair hatırladığım en lerde kimselerin görmediği yerleri tur operatörlerine sancılı durum, şu an eşim olan sevgili Tijana’nın kah- bağlı kalmadan keşfe çıkmak en büyük zevkimiz. Bir ve içme teklifimi üçüncü kez ret etmesi. Yaklaşık bir Hummer’a atlayıp kayboluyoruz. Öyle zannediyohafta kadar büyük bir sancı ile yaşamıştım. Sonra, rum ki bastırılmış alt benliklerimiz Indiana Jones ne derler, taşı bile delen dalgaların sürekliliğidir... Bu ve Lara Croft... Onun dışında şehirde ve arkadaşdönemi de başarı ile atlattım. larımız ile berabersek konser ve müzikal ve oyunMesleki anlamda başarılar, kazanımlarla dolu bir ları kaçırmamak, basketbol maçlarında coşmak ve çok keyifli dönemim olduğunu söyleyebilirim. Ama farklı mutfakları denemek gibi hobilerimiz var. Ama bir süre sonra insan bence mutluluğu başka türlü açıkça söylüyorum Türk mutfağı gibisi yok. Eşim de kazanımlarda arıyor. Bir gün bölüm başkanım Dr. bu konuda benimle aynı fikirde. Bir çok Türk yemeEnglish ile yemek sırasında bekliyorduk. Yemeğimi ğini benden öğrendiği halde benden daha iyi yapaısmarlamak istedi. Bir Amerikalı’dan bu jesti pek biliyor artık. O kadar olsun diyorum. Her konuda beklemezsiniz. Kim ödeyecek iddialı değilim. diye kavga ederken kasiyere Akademik hayat için dönüp ‘lütfen ondan almayın, Neden Houston, Amerika’da Türkiye’yi seçmedim o benim oğlum’ dedi. KendiHouston dışında başka bir yer de yaşadınız mı ya da mi bir an Türkiye’de hissettim. diyemiyorum. Ege yaşamak ister miydiniz? İnsanların dünyanın neresinde Üniversitesi ve Neden Houston cevabının yanıolursanız olun size ve samimihocalarımla aramda yetinize aynı şekilde cevap vetı şu an için ikimize de en iyi iş riyor olduğunu görmek beni imkanlarını sunan şehir olması. hala kolay kopmayacak bir insan olarak mutlu etmişti. Biraz da kendi bölümüme duysıkı bir bağ var. Değerli duğum içten bağlılık duygusu. Öyle zannediyorum ki mutlu iş profesörlerim Erdal Dört sene gibi kısa bir zaman hayatımın arkasındaki en büyük sır insanlarla olan başarılı dilimine çok şey sığdırdım. Işıksal, Serpil Hazar ve ve sağlıklı ilişkilerim. İş konuİkinci uzmanlık, doçentlik, Servet Doğan’la yurt sunda olduğu kadar sosyal bir bahşedilmiş profesörlük, kitap dışına çıkma kararımla varlık olarak ta takdir edilmek yazarlığı, yayınlar, program diçok güzel bir duygu. Saygıyı ve rektörlüğü, ve ödüller... Bütün ilgili çok uzun sohbetlerim sevgiyi ölümsüz kılıyor. Bu da bunlar su üzerinde yürüyebiliolmuştur. yorum diye olmadı. Mezunlar size devam etme gücü sağlıyor, derneği ve öğretim üyelerinin en uzak mesafelere rağmen... desteği, dünyanın en başarılı Yakın bir zamanda evlendiniz. Bize biraz eşiniz- bölüm başkanlarından biri ile çalışma imkanının yanı den bahseder misiniz? Akademik hayat dışında sıra inanılmaz zeki ve parlak öğrencilerden oluşan Amerika’da yaşarken yapmaktan keyif aldığı- güçlü bir takıma liderlik ediyor olmak son derece günız uğraşılarınızdan/ hobilerinizden bahseder zel. Hiç kimse insanın ailesinin yerini tutamaz o yüzden ‘Ortodonti ailem’ gibi yavan bir terim kullanmak misiniz bize? - Evet, eşim Kanadalı. Kanada’dan ayrılırken yanım- istemiyorum ama profesyonel açıdan güçlü olduğu da ufak bir hediye aldım diyorum hep. Meslektaşı- kadar sosyal anlamda da istikrarlı bir ekibe arkamı mız, benim Kanada’dan Amerika’ya geçtiğim sene dönüp gitmek şu an için pek mümkün değil gibi. o da Seattle’daki University of Washington’da pro- İkimiz de Batı kıyısındaki San Diego ve Seattle şetez uzmanlığı eğitimine başlıyordu. Yaklaşık üç sene hirlerinde uzun zamanlar geçirdik daha önce. Eşim kadar her iki-üç haftada bir hafta sonları 4 saatlik batı kıyısını gerçekten çok seviyor. Ben de hep bir uçak yolculuğunu hiçe sayarak Houston-Seattle ara- gün doğu kıyısında yaşamak istemiştim. Eğer ileride sını mekik dokudum. Uzmanlığını tamamlayınca o taşınacak olursak öyle zannediyorum ki seçimimizi da Houston’a taşındı ve geçen yaz başında evlendik. mantık ve iş doğrultusunda yapacağız. Bir Periodontoloji uzmanıyla beraber özel bir klinikte çalışıyor. Haftanın bazı günlerinde ise okulda part- Amerika’da yaşamaya dair en çok sevdiğiniz ve time öğretim üyeliği yapıyor. Bu yoğun dişhekimliği en az sevdiğiniz şeyleri soralım size bir de… çalışma hayatı dışında en çok seyahat etmeyi, farklı Mesleki ve sosyal açıdan düşünüldüğünde insanlayerler ve kültürleri tanımayı ve en çok ta doğa güzel- rın düşünce ve ifade özgürlüklerinin kısıtlanmaması 49 haber dişhekimi altın değerinde bence... Çünkü düşünmeyi ve düşündüklerimi mevki ya da seviye gözetmeksizin diğerleriyle paylaşmayı çok seviyorum. Fikirler başkalarıyla paylaşılıp zenginleştirildiği ölçüde güzeldir. En az sevdiğim şey ise Avrupai cadde ve sokakların çok az oluşu. İnsanlar kendilerini en güzel havalarda dahi klimalı mekanlara hapis etmeyi çok seviyor burada. Her yere arabayla gidiyoruz mecburen. Cadde hayatı yok ya da oldukça sınırlı. Hiç Türkiye’ye geri dönmeyi düşündünüz mü ya da böyle bir planınız var mı? Hiç düşünmedim şimdiye kadar. Sanırım evlilikten sonra daha da zor verilebilecek bir karar bu. Ama hayatta hiç bir konuda kesin konuşulmaması gerektiğini iyi biliyorum. Hayatı hep akışına bırakmak lazım... Son olarak Amerika’da akademisyen olarak kariyerine devam etmek isteyen genç meslektaşlarınıza ne gibi tavsiyelerde bulunmak istersiniz? Öncelikle denklik probleminin çözülmesi gerekiyor. Bu daha önce bahsettiğim gibi eyaletten eyalete değişiyor. ‘Amerika’ diye genellemek yanlış, nerede çalışılacaksa ona göre hareket etmek lazım. Çok kısa bir örnek vereceğim. Kısa bir süre önce Iowa mezunu Amerika’ lı bir arkadaşım Florida’da ki erkek arkadaşının yanına taşınmak durumunda kaldı. 20 sene önce dişhekimliğini bitirip, Batı Bölgesi Dental Board imtihanını geçmiş ve Teksas’ta full lisans ile çalışmaktaydı. Amerika mezunu olmasına rağmen 20 sene sonra tekrar dental board sınavına girmesi icap etti çünkü Florida’ da kurallar farklı. Akademik kurallar da okuluna göre değişebiliyor. Bu yolda gitmek isteyen genç arkadaşlarımız varsa, aslında en iyi seçenek dişhekimliğine burada başlanıp bitirilmesi. Daha sonra uzmanlık seçilebilir hatta üzerine doktora eğitimi yapılabilir. Bu akademik kariyer şansını arttırıyor. Uzmanlık sonrası dönemde gelmek isteyen arkadaşların daha önce aldıkları bütün dereceler başka bir ülkeden olduğu için iş bulma şansı ister istemez azalıyor. Yine de imkansız değil. Kendilerine çok fazla yatırım yapmaları gerekir. Dili hem yazım hem de konuşmada en iyi biçimde kullanabilmek çok büyük bir artı. Akademik olarak da iddialı olmak lazım. Kimse uzmanlık sırasında yaptığınız 10 SCI makalesi, yazdığınız kitap bölümleri ya da yurt dışı sunumlarınızı hiçe saymaz. Bir pozisyon için neredeyse otuz-kırk kişi başvuru yapar. Bunlardan en az üçü mülakata çağrılır. Mülakatta insanlarla olan ilişkileriniz, klinik ve bilimsel yetenekleriniz ve ders verme yeteneğiniz masaya yatırılır. Öğrencilerin sizi sevmeleri ve sizinle çalışmak isteği duymaları önemlidir. Mülakat sonrasında bölümdekiler ve diğer bö- 50 lümlerden mülakatınıza dahil olmuş akademisyen ve öğrencilere sizin hakkınızda yorum yapmaları için hak tanınır. En sonunda teklif sadece bir kişiye gider. Kısaca her şey aslında son derece adil ve kitabına uygun yapılıyor burada. Kişinin kendine şu soruyu sorması gerekir ‘Beni diğer Amerikalı ve yabancı adaylardan farklı kılan ne? Buradaki gözlemlerim sonucu diyebilirim ki yukarıda saydıklarımın yanı sıra kişinin kendine güveninin tam olması ve bunu mütevazi biçimde gösteriyor olması da akademisyenlerde aranan en büyük özelliklerden biri. Hayatım boyunca hep sahip olduğum değerlere bağlı yaşamayı tercih ettim. Herkesin kendine göre değerleri vardır ama bahsettiğim değerler farklı renk ve dilden insanların ortaklaşa takdir edebileceği türden diyelim. Çok çalışmak zorunda kalmak ve üretmekten hiç korkmadım. Başarı, ki bu da herkesçe farklı biçimlerde ölçülebilecek bir kavram, kendiliğinden takip ediyor. Cesur olun ve ideallerinizden asla vazgeçmeyin. Bir şeyi gerçekten çok ister ve buna gerçekten inanarak çalışırsanız tüm evren bu isteğinizin gerçekleşmesi için adeta iş birliği yapıyor. Bu son söylediğim Paulo Coelho’ dandı. Kendi lafım gibi söylemeyeyim burada. Bu röportaj ve bize zaman ayırdığınız için çok teşekkür ederiz. Doktoram sırasında İzmir Diş Hekimleri Odası kongre ve etkinlik faaliyetleri için çok sayıda gönüllü faaliyetlerim olmuştu. Bu röportaj teklifi için ben çok teşekkür ederim. Gurur duydum! haber dişhekimi Prof. Dr. Durmaz, “Diş hekimleri, oldukça yanlış pozisyonda saatlerce çalışıyor” Ege Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Bilim Sanat Amfisi’nde Tıp Fakültesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Berrin Durmaz tarafından “Dişhekimlerinde Sık Görülen Kas-İskelet Sorunları ve Önlenmesi” konulu bir konferans gerçekleştirildi. Konferansa başta Dişhekimliği Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Necdet Erdilek, akademisyenler ve öğrenciler katıldı. Konferansta sağlık sektöründe çalışanlarda ergonomik çalışma prensiplerine uyulmaması ve uygun vücut mekaniklerinin kullanılmaması nedeniyle kas iskelet sistemi problemlerinin oldukça sık görüldüğünü vurgulayan Prof. Dr. Durmaz, “Dişhekimleri, oldukça yanlış pozisyonlarda saatlerce statik bir pozisyonda çalışmak zorundadırlar. Hataya şans tanımamak için el ve vücut pozisyonları sabit ama yanlış bir durumda uzun süre kalabilir. Bu durum, bel, sırt, boyun ve omuz bölgesinde rahatsızlıklara yol açabi- lecek pozisyonlardır” dedi. Dişhekimlerinin kas-iskelet sorunlarıyla sık sık karşılaştığını belirten Prof. Dr. Durmaz sözlerine, “Bu problemler çok çeşitli olmakla beraber, daha çok sırt, boyun, omuzlar ve el bileği odaklı çalışmalar çoğunluktadır. Uzun süreli oturarak veya ayakta çalışmak dişhekimliği için karakteristiktir. Uzun süre aynı pozisyonda çalışmaya bağlı olarak dişhekimlerinde, boyun, bel ağrısı gibi kas iskelet sistemi sorunları oluşabilmektedir” diye konuştu. Buna çözüm olarak da Dişhekimlerinin sürekli aynı pozisyonda çalışmaktan kaçınarak, belli aralıklarla egzersiz yapmaları gerektiğini belirtti. Uzun süre ayakta çalışmanın ve yine uzun süre oturarak çalışmanın da çeşitli kas-iskelet sorunlarına yol açacağını dile getiren Prof. Dr. Durmaz, “Gövde ve omuz kuşağı kaslarına özgü güçlendirme egzersizleri, lomber omurgayı destekleyerek düzgün postürün korunmasını sağlar” dedi. 51 perşembe akşamı semineri dişhekimi Perşembe Akşamı Seminerleri sezon finali yaptı İzmir Dişhekimleri Odası’nda gerçekleştirilen Perşembe Akşamı Seminerleri sezon finali yaptı. Sezon boyunca meslektaşlarımızın yoğun ilgi gösterdiği seminerler önümüzdeki sezon yoğun program ile devam edecek.. Geleneksel hale gelen perşembe seminerleri bu yıl yoğun ilgi gördü. Yenilenen seminer salonumuzda perşembe akşamları meslektaşlarımızı ağırladık. Yeni mesleki gelişmelerin anlatıldığı ve tartışıldığı çok sayıda meslektaşımızın katılımıyla gerçekleştirilen perşembe seminerleri nisan ayında kaldığı yerden de- er Çelik Doç. Dr. Esra Uz 52 vam etti. En son 19 mart tarihinde gerçekleşen seminerin ardından 2 Nisan tarihinde “Kompozit Restorasyonlarda Güncel Yaklaşımlar” sunumuyla Doç. Dr. Esra Uzer Çelik yer aldı. 9 Nisan tarihinde Doç. Dr. Nuray Çapa, “İmplant Doku Destekli Hareketli Protezleri Nasıl Seçelim, Nasıl yapalım?” konusunu meslektaşlarımıza anlattı. İlker Acar, 16 Nisan tarihinde “Dental Marketing ve Klinik Yöntemi” konusunda bilgiler verdi. “Ön Bölge Restorasyonlarda Tabakalama Tekniği ile Kompozit Laminalar ve Posterior Dolgularda Yeni Jenerasyon Bulkfill Materyaller” konusunu ise 30 Nisan tarihinde İlker Acar Dr. Ali Özoğlu anlattı. perşembe akşamı semineri dişhekimi DİŞHEKİMLİĞİNDE HİPNOZ yeniden başlayacağı belirtildi. Dişhekimi Kadir Demirel 6 Mayıs tarihinde farklı bir sunumla meslektaşlarımızla bir araya geldi. “Dişhekimliğinde Hipnoz” konulu sunumunda deneyimlerini paylaşan Demirel yoğun ilgi ile karşılaştı. Özellikle diş çekimi, dolgu ve iğne nedeniyle dişhekimi korkusu yaşayan, anestezi ilaçlara karşı alerjisi olan hastaların hipnoz yöntemiyle tedavilerini yaptırabildiklerini belirten Demirel, hipnoz tedavisiyle ile ilgili son tıbbi gelişmeler ile ilgili bilgiler verdi. Ayrıca Odamızda meslektaşımız Kadir Demirel başkanlığında “Paramedikal uygulamalar ve Dişhekimliğinde Hipnoz” çalışma grubu oluşturuldu. Bu farklı seminer sonrası 14 Mayıs tarihinde ise “MTA ve benzeri Materyaller” konulu semineriyle Doç. Dr. Meriç Karapınar Kazandağ meslektaşlarımızla bir araya geldi. 21 Mayıs 2015 tarihinde “Homeopati Konulu” Seminer gerçekleştirildi. Homeopati Konulu seminerde katılımcılar; Homeopati‘nin tanıtımı Dt. Gülden Gener’den, Tarihçesini Dt. Sibel Bengisu’dan, Homeopati ve Dişhekimliği konusunu ise Dt. Naciye Aksa’dan dinleme şansı yakaladı. l Dt. Kadir Demire SON SEMİNERDE CANLI CERRAHİ UYGULAMA Son olarak 22 Mayıs 2015 günü “Shorter Implant Sunumu, Tomografi Üstünde Ameliyat Planlaması ve Canlı Cerrahi” konulu sunum yapıldı. Seminere konuşmacı olarak Uzm. Dr. Orhun Bengisu katıldı. Hasta üzerinde canlı implant uygulamasının yapıldığı seminere yoğun katılım gerçekleşti. Seminerlerde katılımcılar sunum sonlarında bir çok konuyu tartışma fırsatı buldu. Seminerler sonrasında gerçekleştirilen kokteyllerde ise meslektaşlarımız sohbet etme şansı yakaladı. Önümüzdeki eylül ekim ayı itibariyle yoğun programı ile seminerlerin ngisu r ve Dt. Sibel Be Dt. Gülden Gene Doç. Dr. Meriç Uzm. Dr. Orhun ndağ Karapınar Kaza Bengisu 53 kurslar dişhekimi “İmplant Üstü Protezlerde Klinik Aşamalar Kursu” gerçekleştirildi İzmir Dişhekimleri Odası’nda Doç. Dr. Erhan Çömlekoğlu ve Uzm. Dr. Levent Kardeşler, eğitmenliğinde “İmplant Üstü Protezlerde Klinik Aşamalar Kursu” gerçekleştirildi. Çok sayıda meslektaşımızın katıldığı kursta katılımcılar teorik eğitim sonrasında daha önce implant uygulanan hasta üzerinde protetik aşamaları canlı uygulama ile görme şansı buldular. Kursun ilk günü Ölçü alma, ölçü parçalarının tanıtımı, implant veya dayanak seviyesinde ölçü alma, açık (direkt), kapalı (indirekt) ve indeks ölçü yöntemleri, kapanış kaydı, Çalışma modeli elde etme, Dayanak seçimi, Protez tasarımı Protezin uyumu, Bilgisayar destekli tasarım ve üretim teknikleri ile protetik restorasyonların elde edilmesi konu başlıkları anlatıldı. Kursun ikinci günü ise; Ön bölge estetiğinde önemli olan 14 farklı özelliğin dijital ortamda tanıtılması, Tek seferde doğru gülüş tasarımı için estetik indeks tekniği, cam seramik materyallerin kullanım alanları, Pembe-beyaz estetik için özel bireysel dayanak hazırlama tekniği, Her bir protez tipine özgü oklüzyon şemalarının tanıtılması, Bruksist hastalar için implantüstü oklüzyon tekniği, Üstyapı kırıklarının önüne geçen monolitik (şeffaf ) zirkonya materyaline özgü oklüzal konsept gibi konular anlatıldı. Kurs sonunda katılımcı meslektaşlarımız merak ettikleri sorulara cevap aradılar. Kursun tamamlanmasının ardından katılımcılar sertifika sahibi oldular. 54 dişhekimi kurslar Temel İmplantoloji kursunun 2. aşaması tamamlandı Yenilenmiş kurallarıyla hasta üzerinde uygulamalı Temel İmplantoloji kursunun ikinci aşaması tamamlandı. İlk olarak 6- 7-8 Şubat tarihinde gerçekleştirilen, “Yenilenmiş kurallarıyla hasta üzerinde uygulamalı Temel İmplantoloji Kursu”nun 27-28 Mart tarihinde ki ikinci aşaması İzmir Dişhekimleri Odası konferans ve eğitim salonunda tamamlandı. Kursun ilk gününde Prof. Dr. Tayfun Günbay katılımcılarla bir araya geldi. Sabah oturumunda “İmplant Cerrahisi Öncesi Hazırlık” başlığı adı altında; sterilizasyon, dezenfeksiyon, hekimin ve hastanın hazırlanması, premedikasyon, implant öncesi cerrahi, implant bölgesinin yapılandırılması ve soket koruma yöntemleri konuları anlatıldı. İkinci oturumda ise katılımcıların cerrahi sistemi tanıma ve hastaya geçmeden önce implantasyonu kavrama amaçlı kaburga kemiği üzerinde implant yerleştirme ve dikiş teknikleri uygulaması yapıldı. Kursun ikinci günü Uzm. Dr. Levent Kardeşler meslektaşlarımızla bir araya geldi. İkinci gün sabah ve öğlen oturumlarında her bir katılımcı uzman kurs eğitmenlerimizin gözetimin de hasta üzerinde canlı implant uygulaması gerçekleştirdi. 55 kurslar dişhekimi ‘’Kerr ile Estetik Bir Gün’’ konulu kurs gerçekleştirildi İzmir Dişhekimleri Odası kurs etkinlikleri devam ediyor. Geçtiğimiz ay “Kerr ile Estetik Bir Gün” konulu kurs odamız konferans salonunda yapıldı. Estetik Dişhekimliğinde 4 basamak olarak planlanan kurs firmanın katkılarıyla ücretsiz olarak gerçekleştirildi. Yoğun katılımın olduğu kursun ilk basamağında Prof. Dr. Murat Türkün “Beyazlatma” konu başlığı altında bilgiler verdi. İkinci basamakta ise Prof. Dr. Şebnem Türkün, “Kompozit rezinlerle anterior estetik” konusunu anlattı. Kursun 3. basamağında ise Prof. Dr. Banu Önal, “Posterior bölgede estetik yaklaşımlar” ile ilgili bilgiler verdi. Kursun 4. ve son basamağında Prof. Dr. Övül Kümbüloğlu, “Protetik uygulamalar” konusunu anlatarak kursu tamamladı. Kurs sonunda tüm eğitmenler katılımcıların sorularını yanıtladı. Soru cevap bölümünün ardından kursa katılan meslektaşlarımıza sertifika 56 dağıtıldı. dişhekimi haber KATILIMCI GÖRÜŞLERİ Selda Olcay: İzmir Dişhekimleri Odası’nda düzenlenen bu kursu duyunca ilgimi çekti. Ücretsiz olması da enteresan geldi. Bu kadar kapsamlı olacağını da hiç tahmin etmiyordum. Umduğumdan daha pozitif bir sonuç elde ettim oldukça memnun kaldım. Firmanın ürünlerini tanımak ve bilgilerimizi tazelemek açısından iyi oldu. Hocaların anlatımı, ortam, canlı uygulama izleme fırsatı bulmak hepsi beni çok memnun etti. Firmaya ve İzmir Dişhekimleri Odası’na ücretsiz böyle bir imkan sundukları için teşekkür ediyorum. Özlem Güdürü: Kurs gerçekten çok güzel ve yararlıydı. Üç kurda önemli bilgiler edindik. Aklımızdan çıkan bilgiler oluyor bunları tazeleme şansı da buldum. Kurs eğitmenleri hocaların anlatımı ayrıntılı ve açıklayıcı ve okuldan hocalarım olduğu için daha da iyi oldu, beni memnun etti. Firma tarafından karşılanması ve ücretsiz olması oldukça iyi firmaların bu tür kurslara daha çok yer vermesini diliyorum. Figen Civek Özyurt: Eski bilgileri yenilemek ve yeni gelişmeleri öğrenmek açısından faydalı oldu. Kurs eğitmenlerinin konuyla ilgili püf noktalarını aktarmasından da çok memnun kaldım. Kursun ücretsiz olması ilk olarak beni cezp etti. Ancak ücretsiz olmasına rağmen gayet kapsamlı ve ayrıntılı bir kurs olması güzeldi. Kerr firması ile İzmir Dişhekimleri Odası’nın bu birlikte gerçekleştirdiği kurstan oldukça memnun ayrıldığımı söyleyebilirim. Cem Peşkersoy: Çok güzel ve faydalı bir etkinlik. Önemli bir konuda ücretsiz yeni bilgiler öğrenmek gayet keyifli. Kurs gerçekten çok güzel ve yararlıydı. Değerli dört eğitmenimiz yeni konseptler, yeni yaklaşımlar ve ürünler hakkında detaylı bilgiler verdiler. Hocaların anlatımı ayrıntılı ve açıklayıcı bu beni memnun etti. Özellikle Kerr firmasına teşekkür ederiz, yeni materyallerle ilgili bilgiler aldık. Cenker Aktaş: Bilgileri tazelemek ve firmaların geliştirdiği yeni ürünleri tanımak açısından faydalı bir etkinlik. Hocaların da cumartesi günü vakitlerini bize ayırmaları gayet güzel. Öğrenciliğimizden hatırladıklarımızın artık daha farklı tekniklerle geliştiğini görme şansı bulduk. Umduğumdan daha pozitif bir sonuç elde ettim oldukça memnun kaldım. Hocaların anlatımı, ortam, kursun ücretsiz olması hepsi beni çok memnun etti. Bu kurstan özetle şunu öğrendim teknolojinin hızla geliştiğini ve bilgileri tazelememiz gerektiği. Emeği geçen herkese teşekkürler. Ayşe Betül Çağlar: Ege Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi’nde uzmanlık öğrencisiyim yaklaşık bir yılda pratisyen hekimlik yaptım. Ankara’da okuduğum zamanlar çok eski değil ancak teknoloji hızla ilerliyor. Firmalar yeni ürünler sunuyor. Bu ürünlerin de bilgilerini bire bir öğrenmek keyifli. Kurs eğitmenlerinin konuyla ilgili püf noktalarını aktarma konusunda ki gayretinden de çok memnun kaldım. Dişhekimliğinde estetik açıdan merak ettiğim çok konu vardı, o konuları burada daha iyi pekiştirdim. Kendi açımdan verimli bir kurs olduğunu düşünüyorum. Murat hocanın sunumu çok iyiydi, posterior kompozit restorasyonlardaki son gelişmeler merak ettiğim bir başka konuydu. Öğrenmediğim bir çok şeyi öğrendim. 57 hobi dişhekimi Birçok kişi için imkansız, biz dişhekimleri için oldukça basit olduğunu düşündüğüm bir sanat alanı Yumurta oymacılığı Emel GÖKMEN [email protected] 58 Yumurta oymacılığı estetik bakışımız, el yeteneğimiz ve hassas manevraların işimizin bir parçası olması ve bununla birlikte kullanılan malzemelere olan aşinalığımız ve ulaşılabilirliğimiz açısından hepimizin deneyebileceği bir tarz. Ben bu araştırmayı yaptıktan sonra şekillendirdiğim ilk yumurtayı sizinle paylaşmak isterim bir de siz değerlendirin bence biraz uğraşılırsa yapılmayacak bişey değil gibi :) Böyle bir çalışma için tavuk yumurtası, kaz, sülün ve papağan yumurtaları kullanılabiliyor. Devekuşu yumurtası ise neredeyse porselen kadar sert olup şekillendirilmeye daha uygun. Çalışmaya başlamadan önce yumurtanın kabuğuna zara verilmeden içinin boşaltılması lazım. İlk bir iki yumurtayı gözden çıkartın sonrasında daha pratik yapılabilir bir iş olduğunu fark edeceksiniz. Yumurta üzerindeki mevcut bakteriler için öncesinde yumurtamızı güzelce yıkamalıyız.Sonrasında yumurtanın iki ucuna çivi gibi sivri bir gereç ile iki delik açıyoruz.Bu deliklerden birine kürdan sokup yumurtanın sarı ve beyazını birbirine karıştırarak iç direncini azaltıyoruz.Daha sonrasında ise bir pipeti deliklerden birine yerleştirerek üfleyerek diğer delikten içinin boşalmasını sağlıyoruz.Bu boşaltma işleminde çevreye sıçramalar olabileceği için ortamı ona uygun seçmekte fayda var.Daha sonra içi boşaltılmış yumurta dezenfekte edilmeli ve güneş ışığı altında ya da hafif ısıtılmış fırında kuruması sağlanmalıdır. Artık sanatımızı konusturmanın vakti geldi. İster planladığınız figürü öncesinde yumurtanız üzerine çizebilir ya da doğaçlama olarak deseninizi oluş- dişhekimi turabilirsiniz.Önemli olan desteksiz kabuk bırakılmamasıdır.Aksi takdirde bunca emeğiniz boşuna gidebilir.Yumurta kabuğu tozları kanserojen etkiye sahip olduğundan ötürü çalışma ortamına iyi bir aspirasyon sistemi kurulmalıdır.Ortaya çıkan eserler dekoratif amaçlı kullanılabildiği gibi Bundan sonrası sabrınıza , yaratıcılığınıza ve tabiki el hassasiyetinize bağlı.. İğne ile kuyu kazmak tabirine uygun bu sanat alanında dünyaca ün yapmış ve çalışmalarıyla bizi hayrete düşüren birkaç sanatçının eserlerini sizinle paylaşmak istiyorum.Birçok ödül alan Amerikalı sanatçı Brian Baity ortaya çıkardığı eserler ile kendine hayran bırakıyor. Yumurta kabuğuna 2000-3000 kadar delik açarak ortaya çıkardığı eserler ile Franc Grom bu tarzın ustalarının başında geliyor. Fransız sanatçı Christel Assante ise yumurtayı oya- Bu da yaklaşık 6 yıldır dişhekimliği yapan sahsımın ilk denemesi. Bu eserlerden sonra oldukça sönük kaldı ama paylaşmadan edemedim. hobi rak şekillendirdikten sonra renklendirerek ve figürler ekleyerek karekter kazandırıyor.Yumurtalarında figür olarak Çin’in sembolik yapılarını ve hayvan figürlerini işleyen Wen Fuliang yıllardır bu sanat dalıyla uğraşıyor. 59 oral-moral dişhekimi Muayenehanede bir pazartesi Serdar SIRALAR [email protected] 60 Diş hekimi Sabri bey yoğun bir pazartesi gününün akşamında randevulu hastaları bitirmenin huzuruyla kendi odasına gidip masasına oturdu. Küçük sehpayı yakına çekip yorgun ayaklarını uzattı. İşe başlayalı birkaç hafta olan yeni yardımcısı son hastanın işi bitmek üzereyken yorgunluk kahvesini pişirip masaya bıraktığı için odayı hoş bir kahve kokusu sarmıştı. Aysel biraz geç anlayan bir kız olmasına rağmen köpüklü kahveyi çok güzel yapıyordu doğrusu. İşe başladığı ilk günlerde, telefonda hastalarla konuşurken “Evet, evet. Ağrı varsa antibiyotik kullanın, geçince gelin” ya da “Köprü fiyatı şu kadar” gibi üzerine vazife olmayan abuk yorumlar ya da bilgiler vermesi Sabri beyi çok kızdırmıştı. Sabri beyin tüm uyarılarına rağmen dün de bir hastaya telefonda “Tuzlu suyla çalkalayın bir şeyiniz kalmaz” deyince bu artık bardağı taşıran son damla oldu. Sabri bey sinirle ve yüksek sesle “Bana bak kızım, bundan böyle hastalar telefonda her ne sorarsa sorsun, DOKTOR BEYİN GÖRMESİ LAZIM diyeceksin anladın mı?” diye uyardı. Araları iki gündür limoni olsa da Aysel güzel bir yorgunluk kahvesi yaparak ortamı yumuşatmak için ilk adımı atmıştı belli ki. Sabri bey tam şöyle keyifle kahvesinden bir yudum aldı ki, Aysel odanın kapısında beliriverdi. “Hocam, hastamız Mualla hanım geldi. Mutlaka sizinle görüşmek istiyor”. Randevulu hastaların bittiği şu muhteşem anda, kahvenin ilk yudumu henüz boğazından bile geçmemişken olacak iş miydi şimdi bu? Her zamanki gibi, içerde hasta beklerken keyifle kahve içemeyeceğini bildiğinden, oflaya puflaya “Buyursun gelsin. İçeri alın” dedi. Mualla hanım orta yaşlı, süslü püslü bir hanımdı. Yüksek topuklu beyaz ayakkabıları, beyaz tek parça elbisesi ve özellikle de çok geniş kenarlı beyaz şapkasıyla İngiliz soylularına özenmiş olduğu besbelli bir yürüyüşle odaya girip Sabri beyle tokalaştı. Masanın önündeki koltuklardan birine, koltuk kollarını tutarak yavaş yavaş ve sanki korka korka oturdu. “Buyurun” dedi Sabri bey “Sizi dinliyorum”. Mualla hanım kocaman şapkasını çıkartıp karşı koltuğa koyarken yanıtladı. “Valla asistanınız çağırdı geldim. Nerede soyunayım?” . Sabri bey bir anda şaşkınlıktan öyle bir irkildi ki, elindeki fincandan bir miktar kahve önlüğüne döküldü. “Ne soyunması hanım efendi? Ben diş hekimiyim”. Kadın “Benim de garibime gitmişti ama bir şey dişhekimi demedim” dedi. “Dün akşam asistanınızı aradım. Alt gömük yirmi yaş dişimin çekilmesi için randevum vardı, ancak üç gün önce hemoroid ameliyatı oldum. Bir sakıncası olur mu diye sordum. Yardımcınız bana DOKTOR BEYİN GÖRMESİ LAZIM dedi”. Sabri bey gülsün mü, kızsın mı karar veremedi. “Bir yanlış anlaşılma olmuş. Bir şey görmem gerekmiyor. Aslında çekim de yapılabilir ama şimdi zaten ağrınız varsa erteleyelim”. Kadın şöyle bir düşündü ve “Peki şu ön dişimdeki çürüğü doldurabilir miyiz, hazır gelmişken?” diye sordu. Sabri bey bir yudumcuk içebildiği kahvesini masaya bırakıp kalktı. Mualla hanım ısrarla cep telefonu elindeyken fotöye oturmak istiyordu. Ondan ayrılamayacağını, zaten çok stresli olduğunu, telefonu elinde olmazsa hepten kendini kaybedeceğini düşünüyordu. Sabri bey yorgunluktan hiç de mücadele edecek durumda hissetmediğinden buna göz yumdu. Ön dişin dolgusu için anestezi yapıldı. Kadın arada bir cep telefonunun ekranına bakıp, parmağıyla bazı görüntüleri büyütüp küçültüyor sonra yine parmağıyla kaydırarak görüntü değiştiriyordu. “Açar mısınız?” diye sordu diş hekimi Sabri bey. Kadın arkasına yaslandı, ağzını açtı. İlk frezi takıp çürük temizliğine başladıktan kısa bir süre sonra “Tık, tık, tık” diye sesler duyunca airatörü durdurup aşağıya bakan adam, hastasının parmaklarının hiç durmadan tuşlarda gezindiğini gördü. “Ne yapıyorsunuz siz?” “Facebook’da durum güncelliyorum doktor bey. Bakın, sizi de etiketledim. Bakın ne yazdım. Diş hekimi Sabri Yorulmaz ile dolgu keyfi”. Sabri bey içinden “Allah’ım bir an önce bitsin şu dolgu da gideyim” diye geçirirken ‘Trilonkk’ diye bir ses çınladı. “Bakın” dedi Mualla hanım, “Yorum oral-moral geldi. Kız Mualla, demek dişçiyle dolgu keyfi ha! Adam güzel dolduruyor demek ki. Ha ha ha ha!” Sabri bey “Ya sabır!” çekip dolgu işlemine devam etti. Sonunda yardımcısına dönüp “Aysel, kızım, Mualla hanıma bir ayna verin de şu ön dolgusuna bir baksın” dedi. “Ay gerek yok aynaya falan” dedi Mualla hanım. Cep telefonunu havaya kaldırıp gülümsedi ve şak diye çekti dişlerinin fotoğrafını. Belli ki her işini bu telefonla görüyordu. Sonra resmi ekranda büyütüp üst ön dişine yapılan dolguyu incelemeye başladı. Telefonu bir sağa yatırıyor sonra tekrar sola çeviriyor, ardından tekrar görüntüyü küçültüyor, bakıp bakıp duruyordu. Birkaç dakika böyle geçtikten sonra Sabri bey dayanamayıp sordu “Beğendiniz mi?” “Ayyyy pardoooon” dedi kadın, “Hemen beğeniyorum”. Pat diye koydu dişlerinin resmini facebook’a, tak diye bastı altındaki beğen ibaresine. Sabri bey asistanının yüzüne baktı. Aysel “Aaaa ne güzel fikir. Bundan sonra yaptığımız dolguları face’ye koyup sonra da beğenelim hocam” dedi. Sabri bey gülümseyerek odasına gitti. Mualla ve Aysel nasılsa onun bilmediği bu farklı lisanda anlaşırlardı. Orada daha fazla kalmanın bir anlamı yoktu. Sokağa çıktı, kaldırımda yürümeye başladı. Birden bir gülme krizine tutuldu. Etrafından gelip geçenler garip garip bakıyorlardı diş hekimi Sabri beye. “Ya birkaç gün sonra ameliyat dikişlerini aldırmak için gideceği doktorda da telefonunun yanında kalması için ısrar ederse bu Mualla hanım” diye düşünüyordu. “Ya fotoğraf çekip beğenirse”. Eve varır varmaz arkadaşlık isteği yollamaya karar verdi. 61 diş ile düş arasında dişhekimi Düşününce ve hissedince... Müge SANDIKÇIOĞLU Sevgiyi: Sakladığın kadar eksik, vermediğin kadar mutsuz, alamadığın kadar doyumsuz olacaksın. O duygu ki, sen kullan ve mutlu yaşa diye sunulmuş bir armağan sana. Düşünebilen tek canlı olmana sevinme. Üzerinde düşünmeden içtenlikle sevmeyi becerebildiğin zaman düşüncelerin de işe yarar olacak. Hesapların ve ayarlarınla vardığın sevgiyi elinde tutamayacaksın. Yeni hesaplara mecbur kalacaksın. Sevgiyi: Kanıksama. Alışma. Her sabah yeniden doğur. Güneş gibi belle onu. “O zaten hep orada,” diyerek yalnız bırakma. Her gün yeniden “Merhaba” de. Umutsuzluğuna peşkeş çekme. Her yalnız kalışında, hep yanında olabilecek tek şey sevgindir. Birini “kim, ne, nasıl” olduğu İÇİN değil, “ne olduğuna ve neden öyle olduğuna” RAĞMEN sevmek, sevmeye sebep aramadan, sevmemeye bahane bulmadan, sevilmek için beklentiye girmeden, sevilen şeylere tehdit olarak görmeden, mutlaka iyiliğin bir tezahürü olacağına inanarak, kötü gibi görünenin ardındaki vesilenin iyilik habercisi olabilme ihtimaline tutunarak, SEVMEK... İyiliğe ve güzelliğe davet etmek değil de nedir? Bu davete icabet etmeyen bile sevilmeye lâyıktır. HHH İnsan kendi gibi olanı sever, çünkü ya en çok kendini sevmek ister, ya da en çok kendini sever. “Aşk narsist bir duygudur,” denmesindeki alamet-i farika da budur. Size âşık olunmasındaki, karşıdakinin sizi sevmesindeki “kendinizi” sevmenizdir. Çünkü kendinizi sevilmeye değer bulmak istersiniz ve bulunduğunuzda da en çok, seviliyor oluşunuza odaklanırsınız. “Onu ne kadar seviyorum?”dan çok, “O beni ne kadar seviyor?”a kafa yorarsınız. Hâlbuki seviyorsan, yaşa gitsin değil mi ama? HHH En çok yaptığımız ve hâlâ en az anladığımız/ en çok anlamaya çalıştığımız/ kâh hiç kale almadığımız/ kâh en ciddiyetle yaklaştığımız/bazen ürküten/ çoğu za- 62 man peşinde koşturtan/ en çok öğreten/ hiçbir şey bilmediğimizi fark ettiren/ en çok kavga ettiğimiz/ ama hep de barıştığımız şey, yaşamak... HHH “Her şey olacağına varıyor” kaderciliği ile “Bir şeyler yapmalıyım” iradesi arasındaki sürece kararsızlık deniyor. “N’apalım bu da böyle bir şey işte” kabullenmişliği ile “Olmaz öyle şey! Bir şeyler değişmeli artık” ataklığı arasındaki sürece cesaretsizlik deniyor. “İyidir bu ya, daha ne olsun ki” kanaatkârlığı ile “Hayır! Daha iyisi niye olmasın?” arayışı arasındaki sürece sorgulama deniyor. Kaderin bize sunduğu seçeneklerin farkına varıp/ yeni seçenekler üretip, cesareti toplayarak, irademizin gücüyle cevaplara ulaşma yolunda harcanan çabaya ise yaşama sevinci deniyor. Sevinelim yaşamın bize sunduklarına... Her gün yeniden: “Yine hoş geldin!” HHH Bazı insanları severek yumuşatamıyorsak, ya yanlış seviyoruzdur, ya onlar sevilmekten anlamıyorlardır, ya da her nabız farklı sevgi şerbetinden hoşlanıyordur. Sizin alışkın olduğunuz ve bünyenizin doğal üretimi bir sevgi, birine ilaç gibi, bir başkasına zehir gibi gelebilir. Biri, bu sevgiyi başından aşağı boca etmenizi isterken, bir başkası şemsiyesiyle önlem almaya çalışabilir. Birinin ne gözü ne ruhu doyarken, bir başkasının hem gözü bozulabilir hem de ruhu daralabilir. Aynı sevgiden, biri yoksunluk sendromu yaşıyorken, bir başkası doz aşımından mustariptir. Biri bunu hayatında renk olarak görüyordur, bir başkası müdahale olarak... Sevgilere ayar vermek de var hayatta... Sevmekten korkmak da... “Nasıl sevmeliyim?” diye düşünekalmak da... Cesur kalıp, sevmeye devam etmek de... Ama şu hep var: Sevginin açamadığı kapı olamaz. Sevgiyle tıklanan her kapı açılır. Açılmıyorsa da, kendi bilir aaa... mavi köşe dişhekimi Sekiz günlük hikâye Mavisel YENER [email protected] www.maviselyener.com Babam, bahçedeki güllerin uykudan uyanmalarını sevinçle bekliyordu. Benim sevincim ise, yıllardır boş duran yan evin uykudan uyanmasıydı. Yeni komşuların taşınmasını odamın penceresinden izledim. “Gözledim,” desem daha doğru! Üç kişilik bir aile. Çabuk bitti eşyaların kamyondan boşaltılması. Ben yaşlarda bir de oğlan çocukları var. Ne güzel! Arkadaş geldi bana, hemen inip konuşsam mı? Acele etmemek daha iyi diye düşünüp durdurdum kendimi. 1. Gün: Babam bugün yine bekliyor güllerin uyanmasını. Yan evdeki oğlanı bahçede gördüm. “Heeey… Hoş geldiniiiz…” diye seslendim. Sırtı dönüktü, zahmet edip bakmadı bile. Demek beni önemsememişti. Yanıtsız kalmak ne fenaydı, öfke yürüdü damarlarıma. Biraz bekleyip bir kez daha “Günaydııın” diye seslendim. Oğlandan yine yanıt yok! İncindim! “Pek lâzımdı sanki tanışmak,” diye kendime kızdım… “Peeh, seninle arkadaş olmak çok da umurumdaydı” diye mırıldandım. 2. Gün: Babam pes etmiyor, güllerin başında yine. Ben de pes etmiyorum, ille konuşacağım şu çocukla. “Heeey, baksanaaa… Oyun oynayalım mııı?” diye ciyakladım. Oğlan bir kedinin peşi sıra koşturuyor, oralı bile değil! Boğazıma kocaman bir yumruk oturdu sanki, kulaklarım uğulduyor. Neden böyle davranıyor ki? Çocuğun dikkatini çekebilmek için mahsustan uçurtma uçuruyormuş gibi yapıp, yüzümü gökyüzüne çevirdim, kollarımı açtım. “Heyooo, uç güzel uçurtmaaa…” diye bağıra çağıra koşturdum bahçede. Oğlanda tık yok, kafasını bile kaldırıp bakmadı. “Tomurcuklanmadınız bir türlü, şu sardunyalardan azıcık örnek alsanız” diye güllere söylendi babam. O zaten kuşlarla, rüzgârla falan da konuşur… 3.Gün: Babam yine güllerin başucunda. Komşu çocuk benimle arkadaşlık etmek istemiyor galiba. Çok kırıldım, kızdım ona. Anneme anlattım olup biteni. “Boş yere üzmüşsün kendini, sana yanıt veremez. Çünkü o çocuğun kulakları duymuyormuş, bu nedenle konuşamıyormuş,” dedi. Oğla- nın niçin yanıt vermediğini anlayınca sustum kaldım... 4.Gün: Babam güllerle al takke, ver külâh; benimle ilgilenmiyor bile. “Bu yıl ağaçlar da geç çiçeklendi zaten” diye söyleniyor. Oğlanın yüzü bizim eve dönük, sek sek oynuyor. İşte bu çok iyi! Hemen gülümsüyorum. Beni ilk kez gördü, şaşırmış gibi. O da bana gülümsüyor, Şaşkın bir gülüş olsa da çok seviniyorum. Sonunda yüreğimin sesini duyurdum işte ona! 5. Gün: Babam güllerle konuşuyor, aralarında özel bir dil var. Oğlan yine bahçede. Artık tanış olduk. Gülümsedim, gülümsedi. Bahçe duvarından elimi uzattım, o da uzattı; el sıkıştık. Sessizlik… 6. Gün: Babam çok sevinçli, çünkü güller ilk tomurcuklarını verdi. Adını bilmediğim bir çiçeğin fidanını elime tutuşturdu, “bunu yeni komşumuza götürüver, bahçesine diksin” dedi. Bu, benim için de iyi bir bahane olacaktı. Bahçelerine girdiğimi nereden gördüyse, fırlayıp yanıma geldi oğlan. Fidanı uzattım. Avucundaki fındıkları aceleyle cebine attı. Bir eliyle fidanı aldı, diğeriyle elimi tuttu; bahçedeki hazır çukurlardan birinin yanına götürdü. Birlikte diktik fidanı. Sessizlik… Hiç konuşmamak tuhaf geldi bana, işimizi bitirince el sallayıp ayrıldım. O sırada babası kapıda göründü, teşekkür etti bana. 7.Gün: Babam tomurcukla konuşmaya devam ediyordu. Oğlan bahçede öylece durmuş bakıyordu. Gözgöze gelince eliyle “gel” işareti yaptı. Hemen geçtim yan bahçeye, bana fidanı gösterdi. Sörpmüştü. Birlikte kovaya su doldurup dibine su verdik, sanki fidanda bir kıpırtı oldu. Umut var galiba! Sessizlik… 8. Gün: Hayret! Babam güllerin yanında yok. Kim bilir nerede. Arkadaşım bahçede mi diye baktım, evet orada fidanın yanıbaşında. Bana eliyle “her şey yolunda” anlamında bir işaret yaptı. Gülümsedi. Bu sabah, güllerin tomurcukları da şarkı söylüyor. Sessizliğin bile sesini duymayı öğreniyorum galiba. Artık hepimiz aynı dili konuşuyoruz, ne güzel! 63 kültür - sanat rehberi dişhekimi Konser 29. Uluslararası İzmir Festivali.................................................................................18 Haziran-02 Temmuz Orquesta Buena Vista Social Club “Adiós Tour”..............................27 Haziran 2015 | Bodrum Antik Tiyatro Cem Adrian..................................................................................................... 02 Temmuz 2015 | Bostanlı Suat Taşer Tiyatrosu, İzmir Boğaziçi Caz Korosu.......3 Temmuz 2015 | Bostanlı Suat Taşer Tiyatrosu, İzmir Sıla........................................................................... 19 Temmuz 2015 | Didim D-Marin Amfitiyatro, Aydın Ezginin Günlüğü.........................................................27 Temmuz 2015 | Datça Açıkhava Tiyatrosu, Muğla Zaz............................................................................................................ 29 Temmuz 2015 | İzmir Arena Tiyarto Öykülerden Oyunlar......................................................22 Haziran 2015 22:00 | Aliağa Açıkhava Tiyatrosu Yatak Odası Diyalogları.................................................24 Haziran 2015 22:00 | Aliağa Açıkhava Tiyatrosu Benimle Delirir misin?............................................ 02 Temmuz 2015 21:30 | Bornova Açıkhava Tiyatrosu Cenevre Büyük Tiyatrosu Balesi.....................02 Temmuz 2015 21:30 | zmir Kültürpark Açıkhava Tiyatrosu Karman Çorman......................................................... 06 Temmuz 2015 22:00 | Aliağa Açıkhava Tiyatrosu Abim Geldi................................................................. 10 Temmuz 2015 22:00 | Aliağa Açıkhava Tiyatrosu Marko Paşa................................................................ 12 Temmuz 2015 22:00 | Aliağa Açıkhava Tiyatrosu Komik-i Meşhur Dümbüllü.......................................... 15 Temmuz 2015 22:00 | Aliağa Açıkhava Tiyatrosu 64 kültür - sanat rehberi dişhekimi Kitap D&R Çok Satanlar (İlk 10) Konstantiniyye Oteli Zülfü Livaneli Vazgeçtim Kahraman Tazeoğlu Esrarengiz Bahçe Johanna Basford Türklerin Tarihi İlber Ortaylı Trendeki Kız Paula Hawkins Başarıya Götüren Aile Doğan Cüceloğlu Türklerin Tarihi, göçebe bir kavimken Ortadoğu’nun güçlü uygarlıklarından birini tesis eden Türklerin günümüzde de çok konuşulan menşei tartışmalarıyla başlıyor. Akabinde Orta Asya’dan Anadolu’ya göç edip bölgeyi Türkleştirmeleri ve orada inşa ettikleri kültürün esasları… Büyük bir mirasa, güçlü bir yapılanmaya ve tarihî bir zenginliğe sahip bir milletin, Türklerin adının nereden geldiği ve bu coğrafyaya ne zamandan beri “Türkiye” dendiği tartışmalarının tüm detayları… Kazanılan önemli savaşlar ve geri çekilmelerle, dahası ızdırablı toprak kayıplarıyla bugünkü halini alan Anadolu’nun hikâyesi… Türkiye’nin Malazgirt Savaşı’yla Bosna’nın fethi arasındaki 400 yıl boyunca Avrupa açısından önemli bir ülke ve baş edilmesi gereken bir sorun olmasının gerekçeleri… Dahası Oğuzlardan Kıpçaklara, Peçeneklerden Selçuklulara ve büyük bir imparatorluk olan Osmanlılara kadar uzanan ve sadece Türklerin değil; Rusların, Memlukluların, Karakoyunluların, Gaznelilerin, Safevilerin, Çinlilerin, Hintlerin ve Arapların tarihi… Yani aynı coğrafyayı yüzyıllar boyunca paylaşan uygarlıklara hep etki etmiş ve Doğu ve Batı kültürlerini birbirine taşımakta önemli bir rol oynamış Türklerin dünya tarihindeki yeri mercek altına alınıyor. Uyumsuz Defne Kaman’ın Maceraları - Toprak Buket Uzuner Gitme zamanı Aret Vartanyan Çorum’da Hitit dönemine ait büyük bir tarihi eser hırsızlığını araştıran gazeteci Defne Kaman ortadan kaybolur. Gazeteci kadının en son görüldüğü antik Hitit kalıntısı Yazılıkaya’da ortaya çıkan geyiğin nöbet tutması, bir efsane gibi Çorum’da kulaktan kulağa yayılmaya başlar. Olayın büyümesi üzerine, Defne Kaman’ı canlı bulmak için şehrin valisi, emniyet müdürü ve Türkiye’nin ilk eko-hacktivisti olduğunu iddia eden Karaca canla başla çalışmaya başlar. Bu sırada sosyal medyada #DEFNEKAMANNEREDE etiketiyle birleşen gençler eylem yapmak için Çorum’a yola çıkarlar. TOPRAK, okuru bir yandan kayıp bir gazetecinin izinde Anadolu’da, sürükleyici bir maceraya davet ederken, kadim Kamanlık (Şaman) geleneğimizin TOPRAK ETİĞİ VE HAKKINA saygı gösterdiğini hatırlamamız için psiko-mitolojik bellek arayışını da sürdürüyor. Türk mitolojisinde temsil edildiği ‘alt dünya’ söylenceleri ve gezegenimizin ana rahmi; tohumdan-insana bütün canların yuvası olan TOPRAK, bu romanda okura ekolojik bir alt metin okuması da sunuyor. “Buket Uzuner, Türk Şamanizmi’ni evrensel değerlerle bugüne aktarmakta büyük başarı kazanıyor.[Tabiat Dörtlemesi] Buket Uzuner yaratıcılığının en güzel simgelerinden…” Alayına New York Emine Can Masal Terapi Judith Malika Liberman Bu kitap hayat yolculuğunda tılsımlı pusulan olacak… Sevgili yolcu Bu kitap senin için bir pusula olsun diye hayal edildi. Onu çantanda taşı.Kendini bir yol ayrımında bulduğunda, kararsızlık yaşadığında, ruhun yolunu kaybettiğinde kitabı çantandan çıkar. Rasgele bir sayfasını aç. Ve okumaya başla…Karşına çıkan masal sana yolunu bulmanda yardım edecek. Seni masallarla bir oyun oynamaya davet ediyorum. İçindeki yıldız gözlü oyunbaz çocukla yeniden bağ kurmanın vakti geldi.Bu bir iyileşme oyunudur. Bırak masallar sana rehberlik etsin, seni iyileştirsin ve dönüştürsün… 65 bulmaca > Sinan ŞAHAN 1 2 3 4 5 SOLDAN SAĞA 1) (1914-2008) yılları arasın- 1 da yaşamış Türk Edabiyatı- 2 nın büyük şairi 2) (Kısaltma) 3 Otomobil - İsviçrede bir akar4 su - Gümüş - Anne - Adole 3) Yön - Cilt altı yağ dokusu ilti- 5 habı 4) Telli balıkçıl - Buyuran, 6 emreden - Tropik bölgelerde 7 görülen kırmızı toprak - Mı- 8 sır Tanrısı 5) Bilerek yapma, 9 maksatlı - Hristiyanların duadan sonra söylediği kelime - 10 Azarlama 6) Erişme işi - Kedi, 11 köpek yavrusu - Bir tür bıçak 12 7) Tavlada üç - Boyun eğme, 13 emre uyma - Çeşitli maddele14 rin havayla iletişimini kesmek için sarıldığı şeffaf paketleme 15 malzemesi 8) İlgeç - Kromun 16 simgesi - Dişhekimliğinde pro- 17 tez yapımında kullanılan po- 18 limen - Düzgün kesilmiş ince 19 karton parçası 9) Yenilgiyi kabul etme - Kanuni, legal - İşa- 20 ret - Farrow soyadlı Amerikalı aktris - Rutubet 10) Yankı - Bir hayvan - Öküz yemliği - Sütün yüzeyinden toplanan yağlı katman 11) Örtülmüş olan - Bir çoğul eki - Simgesi La olan bir element - Genişlik 12) Bir erkek ismi - Kamer - Millet - Küçük mağara 13) Hırsızlık hastalığı - Geçmiş bir tarihi anlatmakta kullanılan söz - Tavlada bir 14) Baş çoban - Matematik - Bir çalgı 15) Zannetmek - Dalkavuk - Geri çevirme 16) İskambilde birli - Sütü sağılan bir hayvan - İspanyol para birimi - Karı, kocadan her biri - En kısa zaman 17) “(Kısaltma) Teniz, eskrim - Dağcılık klubünün- (Kısaltma) Gram - Sinir uyarılarının uyarılmasında görev alan, adrenerjik alıcıları uyardıklarında sempatik sistemin uyarılmasına bağlı etkilere benzer etkilerin oluşmasını sağlayan ve biyolojik etkinliği olan madde” 18) İspanyada ayrılıkçı örgüt - Bir kümes hayvanı - Kuzu sesi - Damıtma işleminde kullanılan araç 19) Bir yatırım aracı - Bıçak bilemeye yarayan araç - Bir ay adı - Utanma 20) Yoğun, derişik - Dilemma - Kalayın simgesi YUKARIDAN AŞAĞIYA 1) Işığı algılayabilen duyu hücresi, almaç - Mikoloji 2) İleri atılma - Duvarda tuğla sırası - Dansöz - İlave 3) Zorla yapılan - Alkin sınıfından yanıcı bir gaz - Malların korumak ya da saklamak için konuldu- 66 dişhekimi 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 ğu yer 4) Yer fıstığı - Yük taşımaya yarayan kaba sepet - Bir nota - Bin kilogram 5) Söz - Koruma altındaki tarihi veya doğa alanı - (Mecaz) yöntem, çare - Mahkumların ayağına takılan kalın zincir 6) Kabaca evet - Yırtıcı bir kuş - Kurdeşen - Eski dilde su 7) Kandaki üre miktarının artması - İskanlı arazi - Rey - Damarlarda dolaşan hayati sıvı 8) Hızlı - Bir besin maddesi - Bie negeli sıçrayarak veye fırlayarak aşmak - Hindistanda sınıf 9) Ortadoğuda bir ülke - Kırmızı - Kuru soğuk - Çarşı 10) Alt karşıtı - Bir tür güzel koku - Dekor - Bir şey yapmayaı önceden isteyip düşünme - Bir cetvel türü 11) Yalıtkan - Politika 12) Ürdün’ün başkenti - Kirpiklere sürülen yağlı sürme - Eleme arası - Nikelin simgesi 13) Atmaktan emir - Rüzgar - Bir erkek ismi - Atomla ilgili 14) Tanrının sevgisinden ve ilkesinden yoksun olma 1452 de Fatih Sultan Mehmet tarafından Çanakkalede yaptırılan kale 15) Yağmurluk - Bir bağlaç - Yazıklar olsun anlamında - Bir nota - Kan rengi 16) Köktenci - Salkım ağacı - Bir kadın ismi 17) Tedavi etmek - Radan elementinin simgesi - Belli iki yer arasında gidip gelme, ulaşım 18) Dingil - İçinde bunulan zaman, dönem - İnandırma - Amerikan Profesyonel Basketbol ligi kısaltması 19) Vücudu çevreleyen enerji alanı - Almanyada bir şehir - Hal, tavır - Katılım 20) Asmak işi - Tabaka - Piston duyuru dişhekimi Başsağlığı Geçmiş Olsun Meslektaşlarımızdan; Meslektaşlarımızdan; > Mehmet Ali Doğanoğlu, > Prof. Dr. Alp Tavas’ın babası, > Dr. Elif Özbozdağ’ın anneannesi, ve Behzat Özbozdağ’ın kayınvalidesi, > Uğur Candan’ın annesi ve Dr. Ümit Candan’ın kayınvalidesi, > Dr. Rahime Tüzünsoy Aktaş’ın babası ve Cenker Aktaş’ın kayınpederi, > Dr. Gökhan Ermiş’in annesi, > Dr. Oya Yılmaz’ın babası, > Önder Taşan’ın babası , > Mehmet Baysal’ın annesi, > Benan Karadibak’ın annesi, > Cem Polat’ın babası, > Alp Altan Uğur’un babası, > Murat Kaya’nın babası, vefat etmiştir. Merhumlara Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı dileriz... > Aslı Günay Karakoç’a, > İlkay Yedekkesici’ye, > İlkay Yedekkesici’nin babasına, > Kadri Altınay’a, > Oya Fikret Bahar Ayaz’a, rahatsızlıklarından dolayı geçmiş olsun diliyoruz Mutlu Günlerimiz Meslektaşlarımızdan; > Didem Genç Atmaca, Göksun Atmaca ile dünya evine girdi. > Pelin Öğütcen, İlyas Kurtlumuş ile dünya evine girdi. Tebrik ediyoruz. 62. sayıdaki bulmacanın çözümü 1 2 1 2 3 4 5 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 62. say› bulmacam›z› çözerek hediye kazanan meslektaşlarımız; > Hülya DOYURUM > İskender Fazıl KAÇAN 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 Duyuru sayfamızda yer alan haberler odamıza ulaşan bilgilerle sınırlı kalmaktadır. Sayfamızda yer almasını istediğiniz kendiniz ve diğer meslektaşlarımız hakkındaki haberleri lütfen bize iletiniz. 67 karikatür 68 > Dişhekimi Mete Ağaoğlu dişhekimi
Benzer belgeler
Dişhekimi 59. Sayı - İzmir Dişhekimleri Odası
Lider Diş..................Arka Kapak içi
Haber Sorumlusu
Erdal BİLİCİ
Ankara Dişhekimleri Odası ve Ortak Basın Açıklamaları
sunulan öneriler dikkate alınmamış, kimi çıkar çevrelerinin görüşlerine uygun düzenlemeler yapılmış olması sebebiyle uygulamacılar dahil olmak üzere hemen her kesimin eleştirdiği Yönetmeliğin iptal...