Sayı 8 - 2015 - Nisan - Chassis Brakes International Türkiye
Transkript
Sayı 8 - 2015 - Nisan - Chassis Brakes International Türkiye
EDİTÖRCE 2 Derya ÇORUH ÖZVATAN Türkiye Kurumsal İletişim Uzmanı Merhaba, Uzun bir aradan sonra sizlerle buluşmanın keyfini yaşıyorum. Son aylar tatlı bir yorgunlukla birlikte çok çabuk geçti. Hayatımın odak noktası farklılaştı. 17 Temmuz’da, minik bir melek, beni annesi olarak seçti ve hayatımıza girdi. Dolu dolu geçen 6 ayın sonunda da tekrar işimin başına döndüm. Doğum izninden dönen tüm anneler gibi ben de ilk günler biraz zorlandım. Bebeğim nasıl? Saatinde uyudu mu? Mama saati geçti mi? Ağlıyor mu? Beni arıyor mu? ... Vb. Toplantıların, mail trafiğinin ve telefon görüşmelerin arasında sürekli evi arayıp “her şey yolunda mı” kontrolleri yapmak sanırım çalışan annelerin yaşadıkları ortak bir nokta. Evet, artık işime döndüm ve kaldığımız yerden tüm enerjimiz, yeni başarılarımız ve yeni hedeflerimizle birlikte daha güzel işlere birlikte başaracağımıza inancım tam. Bu vesile ile yokluğumda özverili çalışmaları için Seda Şahiner hanıma sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Başta dergi çalışmaları olmak üzere birçok projeye imza atmış ve başarılı bir şekilde de yürüttü. Chassis Brakes World Dergi ekibi ile hazırladığımız dergimizin bu sayısı da yine dopdolu ve çok renkli. Sayfalar arasında kurum içi ve dışında gerçekleştirdiğimiz birçok etkinlik haberi ve özel haberler ile karşılaşacaksınız. Keyifli okumalar dilerim. MUDUR GENEL MÜDÜR’den 3 Merhaba Arkadaşlar, İlkbahar’ın ilk günlerini kucakladığımız bugünlerde, sizlere yeniden hitap ediyor olmanın mutluluğu içindeyim. Uygar ETİ Genel Müdür Geçtiğimiz sayıdan bu yana, firmamız açısından önemli bazı gelişmeler yaşandı. Geçen ay içinde, kuruluşumuzdan bu yana firmamızda CEO’luk görevini sürdürmekte olan Sayın Martina Merz, görevini Sayın Thomas Wuensche’ye devretti. Sayın Merz’e firmamıza değerli katkıları için huzurlarınızda teşekkür ederken, yeni CEO’muz Sayın Wuensche ile yeni bir döneme adım atıyoruz. Önümüzdeki yeni dönemin tüm çalışanlarımız, müşterilerimiz, tedarikçilerimiz ve hissedarlarımız için olumlu olmasını dilerim. Diğer yandan, stratejik yeniden yapılanma ve büyüme yol haritamız içinde önemli adımlardan birisi olan Fiat ve Opel projelerine ait ilk hat kurulumları, numune üretimleri ve müşteri denetimlerini, geçtiğimiz haftalar içinde yüksek başarı ile tamamladık. Emeği geçen herkese tebrik ve teşekkürlerimi sunarım. Ek olarak, büyüme stratejimiz dahilinde, gündemimizde olan potansiyel projelerimizde de olumlu gelişmeler yaşanıyor. Uzunca bir süredir yakından takip etmekte olduğumuz Toyota 130X projesine ait fren ve fren disklerinin tüm Avrupa hacminin firmamıza verildiği bildirildi. Bu anlamlı işin firmamıza yeni ufuklar getirmesini dilerim. Şimdi, önümüzdeki bu işlere ilişkin kalıplama, prototipleme ve hat tasarım çalışmalarını başlatıyoruz. Şimdiden tüm ekibe başarılar dilerim. Yine geçtiğimiz haftalarda, Toyota’nın Türkiye, Güney Afrika ve Japonya fabrikalarına sevkedeceğimiz ve geçen yıl firmamıza verilen 560A-SUV projesine ilişkin müşteri denetimlerini de başarı ile tamamladık, tüm ekibi kutlarım. Sizlerin değerli emek ve destekleri ile yaşadığımız bu güzel ve anlamlı gelişmeler, bir yandan bizleri birbirimize daha çok kenetlerken, diğer yandan da dönüşüm stratejimizin son birkaç adımını da başarı ile hayata geçirmek ve bundan üç yıl önce tasarladığımız geleceği realize etme konusundaki umut ve kararlılığımızı daha da pekiştirmektedir. Son olarak, geçen yıl devreye aldığımız CBI-Akademi bünyesi içinde, Yalın Enstütü firmasından aldığımız destekle “Operasyonel Mükemmellik Yılı” olarak belirlediğimiz 2015 yılına ait bir yol haritası hazırlama çalışmasını başlattık. Bu haritanın ilk adımı olarak da, bildiğiniz gibi ulaşmak üzere kendimize koyduğumuz uluslararası mükemellik seviyesi göstergelerinde, bugün itibariyle nerede olduğumuzu ölçümleme çalışmasını tamamladık. Önümüzdeki aylarda da, tüm aksiyonları 2015 yılı içinde devreye almak üzere, belirlediğimiz seviyeye ulaşma yolundaki ilk adımları, yine sizlerin değerli destek ve emekleri ile atıyor olacağız. Önümüzdeki günlerin sizlere sağlık, mutluluk ve yeni başarılar getirmesi dileği ile… Saygılarımla, NİSAN 2015 SAYI: 8 İÇİNDEKİLER YAYIN ve İMTİYAZ SAHİBİ CHASSIS BRAKES INTERNATIONAL OTOMOTİV SAN. ve TİC. A.Ş. adına sahibi GENEL MÜDÜR Uygar ETİ EDİTÖR Derya ÇORUH ÖZVATAN DERGİ HAZIRLIK EKİBİ Motivasyon Grubu KATKIDA BULUNANLAR Dr. Emin MENEKŞE YÖNETİM YERİ CHASSIS BRAKES INTERNATIONAL Otomotiv San. ve Tic.A.Ş. DOSAB, Yeni Yalova Yolu Cd. No: 612 Osmangazi / BURSA T: 0 224 270 68 00 F: 0 224 261 09 82 chassisbrakes.com.tr GRAFİK TASARIM ANL CREATIVE Kükürtlü Mh. Zübeyde Han. Cd. Tayan Apt. No: 10 D/2 Osmangazi / BURSA T: 0 224 234 24 42 F: 0 224 234 02 42 anlcreative.com BASKI AK Mat Akınoğlu Matbaacılık San. Tic. A.Ş. YAYIN TÜRÜ Bülten 3 ayda bir yayınlanır. Her hakkı Chassis Brakes International Otomotiv San. ve Tic.A.Ş.’ye aittir. Para ile satılamaz. 12 Yalın Enstitü’den Fabrikamıza “Self Assessment” Uygulaması 13 Opel, Fiat ve Chrysler Frenleri Chassis Brakes Türkiye’den 15 General Motors - Opel Denetimi Başarıyla Tamamlandı 26-27 05 Sendika Köşesi 06 Ayın En İyileri 07 Tedarikçilerimiz 08-09 Ekip Ruhu 10 2014 / 4. Çeyrek Kalite Ödülleri ve 5S Oscar’ları Sahiplerini Buldu 11 Yalın Enstitü’den Fabrikamıza “Self Assessment” Uygulaması 12 Opel, Fiat ve Chrysler Frenleri Chassis Brakes Türkiye’den 13 CBI Avrupa Bölge Başkanı Bay Rolf Geier, Chassis Brakes Bursa 14 Fabrikasını Ziyaret Etti General Motors - Opel Denetimi Başarıyla Tamamlandı 15 Kalite Çalıştayı Başarıyla Tamamlandı 16 Kariyer.net’ten 2. Kez İnsana Saygı Ödülü’nü Aldık 17 CBI’ın Kadın Kahramanları Hürriyet Bursa’da 18 İK Gündem Röportaj: Diksiyon, Güzel ve Etkili Konuşma Chassis Brakes Türkiye’nin Kadın Kahramanları Kadına Karşı Şiddeti Protesto Etti 14 Şubat Sevgililer Günü’nde Zamanı Hep Birlikte Frenledik Chassis Brakes Ailesine Hoşgeldiniz! 19 20 21 İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimi 22 Eğitimlerimiz 23-24 Karikatür 25 Röportaj: Diksiyon, Güzel ve Etkili Konuşma 26-27 Konuk Yazar: Uzm. Psk. Sezai Aydın 28-29 Doktorum Köşesi 30-31 IThink 32 Spor 33 HSE 34-35 Gezelim Görelim 36-37 Bunları Biliyor musunuz? 38 Bulmaca 39 Kültür Sanat 40-41-42 IK GUNDEM İK GÜNDEM 5 Arzu Öneyman Türkiye İnsan Kaynakları ve Kurumsal İletişim Müdürü Neden Yaşıyorum? Kişinin kendine sorması gereken en anlamlı soru; “Neden Yaşıyorum?”. Öyle hemen cevap verilebilmesi kolay olmayan ancak cevap verilmesi gereken bir soru. Doğuyoruz, yemek yiyoruz, uyuyoruz, çalışıyoruz, gülüyoruz, ağlıyoruz, ölüyoruz... Evet bunlar yaşama belirtileri ama biz neden yaşıyoruz? Hayatımızın anlamı ne? Bir küçük çocuğun demesi gibi “akşam olsa da yatsak“ diyerek mi geçiyor günlerimiz, farkında olmadan ölmeyi mi bekliyoruz? Hayatımızın anlamı ne? Eşimiz, çocuğumuz, ailemiz, arkadaşlarımız ve kendimiz, hayatımızda yeri ne? Bir kişi hayatını ancak “manalı” yaşadığında ruhsal doyuma erişebilir, bu sebeple belki de kişinin kendine sorması gereken en önemli sorudur “Neden yaşıyorum?” sorusu. Öyle korkulacak bir soru değil bu… Bir düşünün, bugün doktora gidiyorsunuz ve size sadece 3 ay ömrünüz kaldığını söylüyor. Ne hissederdiniz? Acı, öfke, mutluluk , huzur, korku… Hangisi? Bu kadar erken olacağını bilseydik bir günümüzü bile ziyan etmezdik, değil mi? Dert edindiğimiz diğer şeyler birden hafifler, hatta manasız bir hal bile alabilir, hatta yaptığımız işi bile sorgularız. Evet hepimiz bir gün öleceğiz, bu kesin. Önce bunu kabul etmekle başlayabiliriz yanıtı düşünmeye. Ben de koçluk eğitimim sırasında yaşam amacımı sorgulamaya başladım. Önce ölümü kabul ettim ve sanki 3 aylık ömrüm kalmış gibi bir deftere düşünmeden yazmaya başladım. Belki size çılgınca gelebilir ancak yazarken zaman zaman ağladım, zaman zaman gülümsedim. Duygularımın “gel-git”’leri içerisinde yazdıkça aydınlanıyor gibiydim. Yapmak isteyip yapamadığım şeyler vardı, yapmayı hep ertelediğim, hep bahaneler bulduğum… Bunları tespit etmek bana çok iyi geldi. En önemli tespitim ise öncelikle değerlerim ve karşılık beklemeden başkalarına hizmet etmenin benim için önemiydi. İnanıyorum ki başkaları için birşeyler yaptıkça, yaşadığım toplumun sorunlarına eğildikçe, sorumluluk aldıkça, manevi anlamda doyuma ulaşabileceğim. Bunun için sosyal sorumluk projelerine katkıda bulanabileceğim, bireysel olarak yapmak istediklerimden daha fazlasına ulaşabileceğim bir derneğe üye olmayı uygun buldum ve bundan sonraki süreçte bu yönde hareket etmeye karar verdim. Dolayısı ile neden yaşadığımı biliyor ve bu amacı da hayatım içinde yaşıyorum. Peki ya siz? Sevgilerimle. SENDIKA SENDİKA KÖŞESİ 6 Adem Mutlu Türk Metal Sendikası İşyeri Baş Temsilcisi Değerli arkadaşlarım, Örgütlü toplum olup, ülkemizde, gelecekte daha güvenli yarınlarımızı inşaa etmek için birlikte hareket etmemizin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha vurgulamak istedim. Dünya ekonomisi, sürekli olarak, belirli dönemlerde, inişli çıkışlı bir seyir izlemektedir. Bazen de çok sert inişler göstererek ciddi krizlere neden olmaktadır. Geçmiş yıllarda, bu tarz oluşumlara birçok defa tanık olduk. Birçok sermayenin ülke değiştirmesinin yanı sıra daha da kötüsü işletmelerin kapatılmasına tanık olduk. İşverenlerimiz de böyle gelişmeler karşısında, küresel rekabeti de göz önünde tutarak, kendi işletmelerini koruma altına alma hissine kapılmaktadır. Bu olumsuz hareketler, tabii ki de biz çalışanları daha da derinden etkilemektedir. Geriye dönük baktığımızda, gelişmeler gösterdi ki, sendikalı iş yerlerinde böyle dalgalanmalar, işçiler açısından çok daha az kayıpla aşılmaktadır. İşverenlerimiz açısından baktığımızda da, yetişmiş kalifiye eleman kaybı olmadan bu durumlar atlatılmaktadır. Aynı durumu, sendikal anlamda örgütlü olmayan işyerlerinde görmek mümkün değil tabii ki de. Örgütlü olmak, sadece işini kaybetmemek gibi algılanmamalı, birçok yasa değişikliği de çalışanlarımızın çıkarı aleyhine olabiliyor. Acımasız küresel rekabetin getirdiği kurallar, bazen hükümetleri mevcut yasalarda bir takım değişiklikler yapmaya zorlamaktadır. Örnek vermek gerekirse, esnek çalışmaların devreye sokulması, geçmişte farklı fonlar oluşturulup maaşlardan kesinti yapılması. Bugün de tekrar kıdem tazminatı fonu oluşturmaya çalışmaları… Bu gibi hareketler, çalışanlarımızı huzursuz etmektedir. Şunu unutmamalıyız ki, demokratik ülkelerde, böyle değişiklikler için temsil hakkına sahip, konunun muhatabı olduğu sivil toplum kuruluşlarının da görüşlerinin alınmasını gerekmektedir. İşte bunun gibi ve birçok başka nedenlerden dolayı tek yürek, tek yumruk olup, birbirimize kenetlenerek, gelecek nesillere daha güzel yarınları bırakmayı bir borç bilmeliyiz. Saygılarımla. A N I Y A EN EN IYI EN İYİLERİ SEÇTİK 7 En İyi Şair BEN BİR FRENİM Ben bir frenim, Fason firmalarda başladı hayatım. Ana parçalarım silindir kundak, Yan parçalarım piston, balata, mil, yay… Daha saymadıklarım da olacak. Ben bir frenim, Oluşmadım daha Hayat bulmak için geldim C.B.I.’a. Ana parçalarım süslendi, Talaşlı imalat ve kaplamada. Ben bir frenim, Buluştum diğer aksamlarımla montaj hattında. Birbirimize kenetlendik adeta, Sanki hiç ayrılmayacakmışçasına, Bin bir testten geçtikten sonra geldim arabanıza. Ben bir frenim, Zor günlerim şimdi başlıyordu Ve ben bunu biliyordum. Kışın soğukta durmak, Yazın trafiğe çıkmak, Bana zor gelmiyordu. Ben bir frenim, Benim içimi acıtan, Aracı alırken hiç sorulmamaktı. Çok zor değildi 100 km hızı, Kaç saniyede durduğumu sormak. Sanki benden daha mı önemliydi bir klima, bir park sensoru? Olsalar ne olacak, olmasalar ne olacak… Ben bir frenim, Size zaman kazandıran, Aracı durduran, Yaşamınıza ömür katan. Ben bir frenim. İnsanlık için var olan. Üretim yerim, Chassis Brakes International’dan… İsmail BİLBEY Yeni Doğan Çocuğumuz Ailenin yeni üyesi Ali Boldik Kızı Hira Boldik Uzun ve sağlıklı bir ömür dileriz. TEDARIKC TEDARİKÇİLERİMİZ 8 Canan ÖZTEKİN ATALAY Giriş Kalite Şefi CBI ve Toyota Ekiplerinden DEMİSAŞ’a Ziyaret 05.03.2015 tarihinde, müşterimiz Toyota ile birlikte yan sanayimiz Demisaş’a ziyaret gerçekleştirdik. 560A projesi kapsamında, Toyota, döküm yan sanayimizi görmek, tanımak istedi. Birlikte proje adımlarını ve Demisaş proseslerini gözden geçirdik. Toyota, bu ziyaretten çok memnun ayrıldı. Toyota Katılanlar: Jean-Luc Ratsimihara (Satınalma Müdürü) Tunç Atlıhan (Satınalma) Kenji Yamashita (Teknik Müdür) Alper Yağdıran (Proje Kalite) CBI Katılanlar: Frederique George (Toyota 560A Proje Müdürü) Canan Öztekin Atalay (Giriş Kalite Şefi) Ertuğrul Yıldız (Satınalma Müdürü) Demisaş Katılanlar: Tahir Ersoyu (Kalite Direktörü), Engin Karaca (Kalite Şefi) İsmail Büyükgül (Mühendislik Müdürü) Yüksel Batuhan Tolun (İş Geliştirme Uzmanı) DEMİSAŞ ile Basarılı Bir Workshop Deneyimi Döküm tedarikçimiz DEMİSAŞ ile 27.02.2015 tarihinde, fabrikamızda, önemli bir workshop gerçekleştirdik. Bu çalıştayda, üretimdeki arkadaşlarımız ve Demisaş’taki çalışanlar, karşılıklı sıkıntılarını görüşüp deneyimlerini paylaştılar, çözüm önerilerinde bulundular. Sürekli iyileştirme çalışmalarımız doğrultusunda gerçekleştirilen çok faydalı bir workshop oldu. Workshop’a Katılanlar: DEMİSAŞ: Engin Karaca (Kalite Şefi), Kazım Kubat (Maçahane Şefi), Eser Gönen (Final İşlemler Şefi), Göktuğ Kobak (Müşteri Kalite) CBI: Canan Öztekin Atalay - Hasan Taşan - Mesut Cavaş (Giriş kalite), Ertuğrul Yıldız (Satınalma Müdürü), Onur Topgül (Kalite Müdürü), Mehmet Ayhan - Nejdet Güler - Ferruh Sepet (Talaşlı imalat), Ahmet Yurtseven Doğan Kalındıvar (Montaj) CILER Önemli Yan Sanayilerimizden DAU, Fabrikamızı Ziyaret Etti Önemli yan sanayilerimizden biri olan DAU’nun fabrikamızı ziyaretiyle 27.01.2015 tarihinde, başarılı bir kalite toplantısı gerçekleştirdik. Yaşadığımız problemleri, üretimdeki arkadaşlarımızla birlikte yerinde aktardık. Bu toplantıda, yeni projelerimizi de birlikte gözden geçirdik. Deneyimlerimizi karşılıklı paylaştığımız toplantı çok verimli sonuçlandı. Toplantıya Katılanlar; DAU: Roberto Gonzalez (Fabrika Müdürü), Alfredo Martin (Kalite Müdürü), Jorge De Cos (Kalite) CBI: Canan Öztekin Atalay (Giriş Kalite), Richard Lardeux (Yan Sanayi Kalite), Ahmet Yurtseven - Doğan Kalındıvar - Cenk Altun (Montaj) UPC ‘de Proses Denetimi Gerçekleştirdik Kaplama konusundaki yan sanayi firmamız UPC’de, 28.01.2015 tarihinde, yeni projelerimiz nedeni ile proses denetimi gerçekleştirdik. Önemli yan sanayilerimizden biri olan UPC ile işbirliğimiz başarılı bir şekilde devam ediyor. Denetime Katılanlar; UPC: Ayça Güler (Genel müdür), Edibe Doğan (Kalite Müdürü) CBI : Canan Öztekin Atalay (Giriş Kalite), Richard Lardeux (Yan Sanayi Kalite), Ertuğrul Yıldız (Satınalma Müdürü) TUNAOĞLU’na Proses Denetimi Yan sanayimiz Tunaoğlu firmasında, 13-14 Ocak 2015 tarihinde, 2 referans için proses denetimi gerçekleştirdik. Yıllardır birlikte birçok proje paylaşıp, başarılı sonuçlar elde ettiğimiz sac parça tedarikçimiz Tunaoğlu ile yeni projeler paylaşmaya devam ediyoruz. Nice yeni projeler dileklerimizle… Denetime Katılanlar; TUNAOĞLU: İhsan Günşen (Genel Müdür), Hande Karataş (Kalite Şefi), Mustafa Doğan (Proje Müdürü), Gafur Kurt (Proje) CBI: Canan Öztekin Atalay (Giriş kalite), Jules Auterlot (Yan Sanayi Kalite) 9 EKİP RUHU 10 ZOH1 Disk Fren Montaj Hattı ZOH1 Disk Fren Montaj Hattı şu anda 2 ana sanayiye disk fren üretimi yapmaktadır. 0 (sıfır) hata ve koşulsuz müşteri memnuniyeti ilkesi ile hareket eden ZOH1 Disk Fren Montaj Hattı, 27 çalışan ve 2 vardiya ile üretim yapmaktadır. Hatta çalışan operatör arkadaşlar, yaptıkları işin bilincinde kaliteli ve verimli üretim yapmaktadırlar. ZOH1 hattında, FIAT grubuna toplamda 14 adet, FORD grubuna da 6 farklı referansta disk fren üretimi yapılmaktadır. BİZDEN Aktivitelerimiz 11 2014 / 4. Çeyrek Kalite Ödülleri ve 5S Oscar’ları Sahiplerini Buldu Chassis Brakes International Türkiye fabrikası olarak yüksek kalite ve güvenilirlik çerçevesinde, müşterilerimize hatasız ürünler sunmak için çaba sarf ediyor ve yıllık hedefimizi “0 PPM” olarak belirliyoruz. Bu hedefe ulaşmak için oluşturduğumuz “Kalite Ödül Sistemi” ne göre, her üç ayda bir vermiş olduğumuz “Kalite Ödülleri ve 5S Oscar”larının 2014 yılı 4. çeyrek dönem ödülleri, fabrikamızda yapılan törenle sahiplerine verildi. Törende Genel Müdürümüz Uygar Eti, son üç ayı değerlendirip, 2015’de devreye alacağımız yeni projelerden ve hedeflerimizden bahsetti. Konuşmasının ardından, Chassis Brakes Bursa Fabrikası Kurumsal Tanıtım Filmimizin ilk gösterimi tüm çalışanlarımıza yapıldı. Büyük beğeni toplayan filmimiz, tüm çalışanlarımız tarafından dakikalarca alkışlandı. Üç ayda bir düzenlediğimiz Kalite Ödül Sistemi Töreni’nde, müşteri şikâyeti almayarak altın almayı hak eden bölümlere, madalyaları ve ödülleri Kalite Müdürümüz Onur Topgül tarafından verildi. Ödül Alan Çalışanlarımız; Kalite Ödülleri: Tofaş/Ford Ön Disk Fren Montaj : Hakan Yaman Toyota Ön-Arka Disk Fren Montaj : Cem Arabacı Ford Arka Disk Fren Montaj : Ersu Can Silindir Talaşlı İmalat : Cüneyt Şentürk Kundak Talaşlı İmalat : Mehmet Sami Altun Protus Montaj / Pabuç Montaj Tekerlek Silindiri Montaj ve Talaşlı İmalat : Tahir Yaman Aftermarket Paketleme : Aydın Doğan Küçük Lojistik : Şuayip Arslan Bakım : Ramadan Çavuşoğlu Kalite : Emre Güner 5S Ödülleri: Ford Silindir Talaşlı İmalat : Recep Kaya Ford Kundak Talaşlı İmalat : Hakan Korkmazlı ZOH1 Disk Fren Montaj Pabuç Kaynak Tesviye Atölyesi Kalite Fonksiyonel Test Laboratuvarı : Halis Bayrak : Nurhan Özgür : Adnan Tokatlı : Hasan Korkmaz BİZDEN Aktivitelerimiz 12 Chassis Brakes’e KalDer Ziyareti KalDer Bursa Şubesi Genel Sekreteri Sn. D. Aykan Kurkur ve Sempozyum/ Üyelik Yöneticisi Sn. Arzu Özel, firmamızı ziyaret etti. Chassis Brakes International Türkiye olarak bu sene oturum sponsoru olduğumuz 13. Kalite ve Başarı Sempozyumu öncesi yapılan buluşmada, karşılıklı görüş alışverişinde bulunuldu, KalDer’in öneri ve görüşleri alındı. Fabrikamızdan toplantıya katılanlar ise İnsan Kaynakları ve Kurumsal İletişim Müdürümüz Arzu Oneyman ve Kurumsal İletişim Uzmanı Derya Özvatan oldu. Yalın Enstitü’den Fabrikamıza “Self Assessment” Uygulaması CBI Bursa fabrikasında tüm süreçlerimizi değerlendirmek ve gelişim alanlarınmızı belirlemek amacı ile 17-18 Şubat 2015 tarihleri arasında yalın uygulamalar için “Self Assessment Uygulaması” gerçekleştirildi. Değerlendirme, Yalın Enstitü danışmanlarından Cevdet Özdoğan tarafından yapıldı. Kendisi uzun yıllar Japonya Toyota’da çalışmış olan da- nışmanımıza, bu süreç esnasında tüm yönetim kodromuz eşlik etmiştir. Self Assessment ile şirketimizin tüm üretim faaliyetlerinden proje yönetimine, maliyet kontrolünden ekip çalışmalarına, organizasyon yapısından toplantı ve raporlamalarına kadar tüm faaliyetler detaylı olarak incelendi. CBI Bursa, 2015 mükemmellik yılı içerisindeki çalışmalarına, tüm değer akışının incelenmesi, israfların yok edilmesi ve tüm faaliyetlerin müşteri açısından mükemmel değeri oluşturması için gerekli olan gelişim ihtiyaçlarını belirleyerek başladı. BPS olarak uzun vadeli ekonomik başarıyı yakalamak için sürekli iyileştirme felsefesini benimsiyor ve önem veriyoruz. Bu yaklaşım ile değerlendirme raporu sonuçlarına göre önceliklendirme yaparak, yalın dönüşüm yol haritamızı, Nisan ayı içerisinde belirleyeceğiz. Bu çalışma ile aksiyonlarımızı önceliklendirip, sürekli iyileştirme faaliyetlerimizi hızlandıracağız. BİZDEN Aktivitelerimiz 13 Opel, Fiat ve Chrysler Frenleri Chassis Brakes Türkiye’den 2014 yılı içerisinde, İtalya/Bari fabrikasında faaliyet gösteren bazı üretim hatlarının ve bu hatlarda üretilen ürünlerin Bursa fabrikamıza transfer edilmesine karar verildi. Firmamızdan Satış ve Projeler Kıdemli Uzmanı Altuğ Aydoğan’ın liderliğinde yürütülen transfer projesinin ilk etabı olan makine ve ekipman transferi, başarı ile tamamlandı. Bu kapsamda, 2015 yılı başında, Bari fabrikasından, üretim için gerekli olan Ön Disk Fren Montaj Hattı ile Tekno Delta 3 Unit ve Stama Talaşlı İmalat Tezgahlarının yanısıra fabrikamızın test yeteneğini artıracak Torque Durability Test Cihazının transferleri ve kurulumları tamamlandı. Bununla birlikte yıl sonuna kadar 1 adet Stama Talaşlı İmalat Tezgahı, Balata Test Cihazı ve Vakum Test Cihazının tranferleri de tamamlanmış olacak. Üretim hatlarının fabrikamıza transfer edilmesiyle, 2015 yılının son çeyreğinden itibaren Opel, Chrysler ve Fiat gibi dünya devi otomobil üreticilerinin İtalya, Sırbistan, Polonya ve Almanya’da yer alan çeşitli lokasyonlarına doğ- rudan sevkiyatlara başlanacak. Ayrıca frenlerimiz, Fiat’ın WMF lokasyonları aracılığı ile Amerika ve Brezilya gibi ülkelere sevk edilecek. Bu kapsamda Opel Adam, Fiat 500, Fiat 500L, Fiat Punto, Fiat Bravo, Fiat Ducato, Alfa Romeo Mito gibi araçların frenleri fabrikamızda üretilecek. Disk fren üretim adedimizi 2016 yılında % 50 oranında artıracak olan bu transfer projesinin hayata geçmesiyle birlikte, fabrikamızda ilk kez boyalı frenler üretilecek. Bari üretim hattı makine ve ekipmanları başarıyla transfer edildi BİZDEN Aktivitelerimiz 14 Toyota Yöneticilerinden Fabrikamıza Ziyaret Toyota Avrupa (TME) Satınalma Birimi şasi parçalarından sorumlu üç üst düzey yöneticileri tarafından 19 Şubat tarihinde, fabrikamıza önemli bir ziyaret gerçekleştirildi. Mr. Rashmi SHAH , Mr. Takushi FUKUOKA ve Mr. Turgay BÖLÜKTEPE’nin katıldığı ziyarette, fabrikamız tanıtılarak özellikle fabrikamızın kalite durumu ve teknik yetkinlikleri hakkında bilgi verildi. Mevcut Toyota üretim hatları ziyaret edilerek Toyota ürünleri incelendi. 2016 yılı Eylül ayında üretimine başlanacak 560A projesi ve 2019 yılında devreye girecek 130x projeleri hakkında gözden geçirme ve değerlendirme toplantıları yapıldı. Toyota yöneticileri, fabrikamızdan olumlu izlenimlerle ayrıldılar. CBI Avrupa Bölge Başkanı Bay Rolf Geier, Chassis Brakes Bursa Fabrikasını Ziyaret Etti Mart 2014 itibari ile Chassis Brakes Avrupa Bölge Başkanı olarak atanan Bay Rolf Geier ve Chassis Brakes Avrupa Fabrika Müdürleri 17-18 Mart 2015 tarihlerinde, fabrikamızı ziyaret ettiler. Yöneticilerimiz ile tanışan Bay Geier ve Fabrika Müdürleri, üretim tesisimizi gezerek, çalışmalarımız hakkında bilgi aldılar. BİZDEN Aktivitelerimiz 15 General Motors - Opel Denetimi Başarıyla Tamamlandı Genaral Motors (GM) -Opel QSB+ denetimi, 31 Mart-01 Nisan 2015 tarihleri arasında, Bursa fabrikamızda, GM denetçileri Tomas Studzinski ve Stefan Eberz tarafından gerçekleştirildi. Denetim, tek seferde % 96 Yeşil olarak sonuçlanmış olup, GM denetçileri fabrikamız hakkındaki olumlu görüşlerini yönetim ekibimize iletmiştir. GM’nin yeni projelerinin devreye alınma döneminde, GM kalite olarak, fabrikamızı özellikle tavsiye edeceklerini de ayrıca belirtmişlerdir. Denetimin olumlu sonuçlanmasında katkısı olan tüm çalışanlarımızı kutluyor ve başarılarımızın yeni projelerimizde de devam etmesini diliyoruz. GM’nin yeni projelerinin devreye alınma döneminde, GM kalite olarak, fabrikamızı özellikle tavsiye edeceklerini belirttiler BİZDEN Aktivitelerimiz 16 Kalite Çalıştayı Başarıyla Tamamlandı Her yıl, daha başarılı iş sonuçları elde etmek için düzenlediğimiz Kalite Çalıştayı’mızı, bu yıl 12 Mart 2015 tarihinde, fabrikamızda kapsamlı bir toplantıylagerçekleştirdik. Her bölümden bir temsilcinin katıldığı çalıştayda, “müşteri şikâyetlerini (0-PPM’i nasıl sürdürebiliriz?), hata maliyetlerini, iç imalat hatalarını ve yan sanayi şikâyetlerini nasıl en aza indiribiliriz?” sorularına üç oturumda cevap aradık. Çalışmada, seçili konularla ilgili beyin fırtınası yapıldı, benzer konular gruplandı ve konuların önemine göre puanlamalar yapıldı. Puanlamalar sonucunda aksiyonlar, sorumlular ve terminler belirlendi. Workshop, tüm bölümlerden ilgili kişilerin desteğiyle tamamlandı. BİZDEN Aktivitelerimiz 17 Türk Metal Sendikası’ndan Fabrikamıza Ziyaret Türk-Metal Sendikası’nın Osmangazi Şube Başkanı Sn. Mesut Erdem ve Şube Sekreteri Sn. Ali Kömürlü, 12 Mart Perşembe günü fabrikamızı ziyaret etti. İlk önce Genel Müdürümüz Uygar Eti ile görüşme yapan Mesut Erdem ve Ali Kömürlü, görüşmenin ardından, fabrikamızın Türk Metal Sen üyeleri ile birlikte fabrikamızı gezerek, çalışanlarımızla tezgâhları başında sohbet etti ve gelen soruları yanıtladı. Kariyer.net’ten 2. Kez İnsana Saygı Ödülü’nü Aldık “Kariyer.net’in düzenlediği, İnsan Kaynakları alanında yürütülen başarılı çalışmaların ödüllendirilmesini hedefleyen 2014 İnsana Saygı Ödülleri sahipleri belli oldu. Şirketimiz adına bu ödülü almakta emeği geçen Sn. Burcu Onaranel’e çalışmalarından dolayı teşekkür ediyor ve başarılarının devamını diliyoruz. 2014 yılında, firmamıza gelen 8.148 başvurudan 8.104 a d aya , o r t a l a m a 2 g ü n içinde geri dönüş yaparak, % 99,46 oranında başarı sağladık. Bu verilerimiz ile 2014 yılı İnsana Saygı Ödülünü almaya hak kazandık. Daha nice ödülleri hep birlikte almak ümidi ile… BİZDEN Aktivitelerimiz 18 Kadın Çalışanlarımızla Keyifli Bir Kadınlar Günü Kutladık 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü fab- kahramanları kahkahalar eşliğinde bir gece gerikamız kadın çalışanlarının katıldığı çirdi. özel bir yemekle kutladık. BAOB Lunch’ta gerçekleştirilen yemekte, tüm kadın çalışanlarımız, işin stresinden uzaklaşarak keyifli dakikalar geçirdiler. Yemek etkinliğinden sonra kadın çalışanlarımız, geliri Nilüfer Belediyesi & Lions Alzheimer Hasta Konuk Evi’nin yapımına aktarılan, Davranış Bilimleri Uzmanı Aşkım Kapışmak’ın “İlişkiler Komedisi” adlı stand-up gösterisine davet edildi. Kadın ve erkek doğasının mizahi unsurlarla anlatıldığı stand-up gösterisinde, CBI’ın kadın CBI’ın Kadın Kahramanları Hürriyet Bursa’da 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla Hürriyet Bursa Gazetesi fabrikamızın kadın kahramanları ile özel bir röportaj gerçekleştirdi. Erkek egemen bir sektör olan otomotiv sektöründe, kadın çalışanlarımızın ne kadar başarılı işler gerçekleştirdiğinin altının çizildiği röportajda, tüm kadın çalışanlarımızın, çalışma hayatında kadın olmak, Türkiye’de kadın olmak, CBI’ın kadın kahramanı olmak nasıl bir duygu? gibi konulardaki görüşlerine yer verildi. Fabrika- mızda gerçekleştirilen özel çekimlerle Hürriyet Bursa Sayfalarına taşınan röportajda, kadın kahramanlarımız, başarının tesadüf olmadığını dile getirerek, zamana karşı yarışılan, mükemmellik odaklı, kriz yönetimi gerektiren alanlarda kadınların daha fazla olması gerektiği vurguladı. Fabrikamızın kadın kahramanları olan Arzu Öneyman, Derya Çoruh Özvatan, Kadriye Hıdır, Burcu Onaranel, Gülin Altoprak, Canan Öztekin Atalay, Büşra Dinç Özgür, Bestenur Feyzioğlu Çoşkun, Hatice Güçlüsan, Merve Özer Tezcan, Türkhan Gündoğdu, Tuba Turgut Filiz ve Birsen Kayhan’a teşekkür ederiz. BİZDEN Aktivitelerimiz 19 Chassis Brakes Türkiye’nin Kadın Kahramanları Kadına Karşı Şiddeti Protesto Etti Dünya üzerindeki her ırk ve ülkede, dört aileden birinde aile içi şiddet görülür. Başbakanlık Aile Araştırma Kurumu’nun yaptırdığı bir araştırma sonucuna göre ülkemizde, ailelerin % 34’ünde fiziksel şiddet, % 53’ünde sözlü şiddet uygulanmakta ve ev içi şiddet yoğun olarak yaşanmaktadır. 11 Şubat 2015; Gencecik ve Pırıl Pırıl Bir İnsanın Hayattan Canice Koparıldığı Gün Türkiye’yi derinden sarsan ve belki de son 20 yılın en cani cinayet haberini 11 Şubat 2015 tarihinde aldık. Tüm Türkiye gibi biz de Chassis Brakes Türkiye Ailesi olarak derinden sarsıldık. Özgecan’a ve isimlerini bile hatırlayamadığımız binlerce şiddete uğramış, öldürülmüş veya işkence görmüş kadınları destek amaçlı Chassis Brakes Türkiye Kadın Kahramanları olarak, 16.02.15 tarihinde tüm Türkiye’de düzenlenen eyleme katıldık ve siyahlara bürünerek kadına karşı şiddeti frenleyelim mesajını verdik. Şiddetin hiçbir şeklinin yaşanmadığı, aydınlık dolu bir ülke diliyoruz. BİZDEN Aktivitelerimiz 20 14 Şubat Sevgililer Günü’nde Zamanı Hep Birlikte Frenledik Bu Sevgililer Günü’nünde, fabrikamız çalışanları olarak sevdiklerimize karşı duygularımızı özel bir etkinlikle paylaştık. Sevgililer Günü öncesinde, fabrikamızda yaptığımız özel çekimlerde, çalışanlarımıza “Zamanı Frenlemek isteseydin kiminle frenlemek isterdin?” sorusunu sorduk ve duygularını kamera önünde paylaşmalarını istedik. Ortaya, çok renkli, duygusal sahnelerden oluşan duygu yüklü bir film çıktı. Yapılan çekimlerin kurgulanma- sının ardından oluşan filmi, firmamız kurumsal facebook ve youtube sayfalarında paylaşarak, mesajlarımızı tüm sevdiklerimize ulaştırdık. Binlerce kişi tarafından izlenen “Zamanı Frenlemek” isimli sevgililer günü filmimiz, sosyal medyada büyük beğeni topladı. Binlerce kişinin önünde duygularını anlatan cesur çalışanlarımız, kamera arkasında ise kahkahalarla dolu bir deneyim yaşadılar. “Zamanı Frenlemek” filmimizi, Youtube Chassis Brakes International Türkiye kurumsal sayfamızdan izleyebilirsiniz. BİZDEN Yeni İşe Girişler 21 Chassis Brakes Ailesine Hoşgeldiniz! CBI Ailesi büyümeye devam ediyor... Ailemize katılan tüm yeni çalışma arkadaşlarımıza, kariyer hayatları boyunca başarılar dileriz. 5 Ocak 2015 tarihi itibari ile MOE Bölümü’nde “Makine Montaj İşçiliği” görevi ile Sn. Enver AYDIN ve Sn. Tugay ACAR aramıza katılmıştır. 19 Mart 2015 tarihi itibari ile MOE Bölümü’nde “Makine Montaj İşçiliği” görevi ile Sn. Emin CENGİZ ve Sn. Hasan YILDIZ, “Seri Üretim Tezgâh İşçiliği” görevi ile Sn. Emre MESTAN aramıza katılmıştır. 16 Mart 2015 tarihi itibari ile MOE Bölümü’nde “ZOH1-3 BIR + DISK/Kampana Fren Montaj Üretim Takım Lideri“ görevi ile Sn. Erdem KAYA aramıza katılmıştır. 20 Ocak 2015 tarihi itibari ile TEF1 Bölümü’nde “ Yarı Zamanlı Destek Elemanı ” görevi ile Sn. Hasret Zelal ŞİMŞEK aramıza katılmıştır. 31 Mart 2015 tarihi itibari ile MOE Bölümü’nde “Destek Elemanı” görevi ile Sn. Sinem Sahra SOYALAN aramıza katılmıştır. 2 Mart 2015 tarihi itibari ile MOE Bölümü’nde “ Makine Montaj İşçiliği ” görevi ile Sn. Murat TÜRKMEN, Sn. Cihan KURTULUŞ ve Sn. Ersoy HAVUZOĞLU, “Seri Üretim Tezgah İşçiliği” görevi ile Sn. Furkan Çağrıhan YILMAZ aramıza katılmıştır. 12 Mart 2015 tarihi itibari ile MOE Bölümü’nde “Seri Üretim Tezgah İşçiliği” görevi ile Sn. İsmail Yasin İNAN, “Makine Montaj İşçiliği” görevi ile Sn. Emre KARAMAN aramıza katılmıştır. BİZDEN Eğitimler 22 İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimi İSG Farkındalık Oluşturma Programı kapsamında, bu yıl, “İş Sağlığı ve Güvenliği” eğitimi, tüm çalışanlarımızın katılımıyla Holiday Inn Otel’de gerçekleşti. İSG eğitim gününde, bizlere oldukça değerli bilgiler sunuldu. Program kapsamında, önce kimyasalları tanıyalım dedik ve Hatice Güçlüsan tarafından “Yeni Kimyasal Semboller Hakkında Bilgilendirme” sunumu, sağlık konusunda da Dr. Emin Menekşe tarafından “Hastalıktan Korunma Prensipleri, Korunma Tekniklerinin Uygulanması ve İlkyardım” sunumu paylaşıldı. Devamında işyeri temizliği ve düzeninin önemine dikkat çekmek adına, Büşra Dinç Özgür tarafından “5S Eğitim” sunumu, ardından güvenlik her konuda gerekli diyerek Kerem Karasu tarafından “Bilgi Güvenliği” sunumu paylaşıldı. Programın devamında, Uzman Psikolog Sezai Aydın, bizlere “Psikolojik Risk Etmenlerini” anlattı. Sivil Savunma yetkilileri tarafından “Deprem-Kurtarma-Tahliye” konusunda bilgilendirme yapıldı. “Ergonomik Risk Etmenleri” kapsamın- da, Engin Karaer bizlere sunumunu aktardı. “Elektrik insanı neden çarpar?” sorusunun cevabını, Hüseyin KILINÇ katılımcalarla paylaştı. İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Kuralları, Güvenlik Kültürü, Güvenlik ve Sağlık İşaretlerini ise Nalan Çetindağ’dan dinledik. Son olarak, 2014 yılı sonunda aramızdan ayrılan Suna Şensoy’un bizleri yalnız bırakmayarak, bizlere, “İş Kazalarının Sebepleri ve Korunma Prensipleri ile Tekniklerinin Uygulanması”, “İş Ekipmanlarının Güvenli Kullanımı”, “Ekranlı Araçlarla Çalışma” konularını aktarmasıyla eğitim tamamlanmıştır. BİZDEN Eğitimler 23 CNC Programlama Eğitimi 13 Şubat 2015 tarihinde firmamızda “CNC Programlama” ile ilgili eğitim, Nejdet Güler tarafından verilmiş olup, toplam 2 saat sürmüştür. Eğitime çalışanlarımızdan, Mehmet Ayhan, Cüneyt Şentürk, Mehmet Eğilmez, Buğra Sabır, Emre Şen, Asri İşlek, Olcay Çetin, Recep Kaya, İsmail Bilbey, Serkan Akman, Erdinç Tan, Ceyhan Osmanoğlu, Bahri Cincioğlu katılım göstermiştir. Eğitimcinin Eğitimi 08 Aralık - 4 Mart 2015 tarihleri arasında, Dale Carnegie Eğitim firmasının eğitmeni Tamer Yakut tarafından gerçekleştirilen “Eğitimcinin Eğitimi” eğitimine, firmamızdan 11 çalışanımız katılmış ve programı başarı ile tamamlamışlardır. Eğitim; katılımcılara eğitmenlik vizyonunu kazandırma, sunum becerilerini geliştirme, yetişkin eğitiminin özelliklerini anlama, eğitim hazırlama tekniklerini kavrama, sunum becerilerini geliştirme konularında uygulama ve gelişim olanağı sağlamıştır. TPM Uygulama Eğitimi 14 Şubat 2015 tarihinde, Yalın Enstitü firması eğitmeni İdris Aydın tarafından verilen TPM Uygulama Eğitimi MOE, TEF3, TEF1 ve İSGbölüm çalışanlarının katılımıyla gerçekleşmiştir. İlkyardım Yenileme Eğitimi 21 Şubat 2015 tarihinde, vAdal Çevre tarafından verilen “İlkyardım Yenileme Eğitimi”, Selgün yıldız, Tamer Hamit Vanlı, Sinan Canbaş, Murat Coşkunmeriç, Ersel Taşyakan, Yunus Kaya, Sedat Gül çalışanımızın katılımıyla gerçekleşmiştir. BİZDEN Eğitimler 24 Hipnotik Sözcüklerin Gücü Eğitimi 04 Nisan 2015 tarihinde, İstanbul’daki Arkhe Eğitim firmasından gelen eğitmen Deniz Beyaz tarafından verilen ”Hipnotik Sözcüklerin Gücü Eğitimi” tüm motivasyon gurubu üyelerinin katılımıyla gerçekleşti. Eğitimde katılımcılara, iş hayatında, günlük hayatta ve özel hayatta karşımızdaki kişileri Hipnotik Sözcüklerin Gücü ile etkileme, ikna etmeyi sağlama ve etkin/etkili iletişimi sağlama konularında bilgiler verildi. İletişiminiz ve Kişisel Etkiniz 8-9 Ocak 2015 tarihlerinde, haber sunucusu, televizyon programcısı ve şimdilerde profesyonel kariyerine koçluk ve danışmanlık alanlarında devam etmekte olan Sedef Kabaş tarafından verilen “İletişiminiz ve Kişisel Etkiniz Eğitimi”, Orhan Atlama, Arzu Öneyman, Erdem Yoldaş, Onur Topgül, Murat Kaya, Ertuğrul Yıldız, Engin Karaer, Volkan Erdim, Kerem Karasu, Altuğ Aydoğan ve Derya Çoruh Özvatan’ın katılımıyla Hilton Otel’de gerçekleşmiştir. KARİKATÜR Murat KURİ Dokümantasyon ve Raporlama Teknisyeni 25 23 Nisan BİZDEN Röportaj 26 Diksiyon, Güzel ve Etkili Konuşma “Nasıl konuştuğunuzu hiç düşündünüz mü? Sesinizin niteliğinin ve başkalarına neler söylediğinin farkında mısınız? Konuşmayı kimden ve nasıl öğrendiniz? Bu sorular belki de hiç aklınıza gelmedi.” Bu sayımızda, diksiyon eğitmeni Suna Okur ile konuşma ve konuşma şekli üzerine keyifli bir röportaj gerçekleştirdik. Her zaman konuşma şeklimizin ne kadar çok önemli olduğundan bahsediyorsunuz. Bu konuda Chassis Brakes World Okuyucularına neler söylemek istersiniz? Başarımızın ve mutluluğumuzun temeli konuşmadaki başarımızdır ve konuşma başarımız, üzerinde dikkatle durulması gereken önemli bir konudur. 10. yy’da Yusuf Has Hacip, Kutadgu Bilig adlı eserinde: “İnsanda dilince değişir kader, Ya yurda baş olur ya başı gider” Beytiyle bu önemli konuya dikkatleri çekmiştir. Konuşma, güzel ve etkileyici bir biçimde konuşma, kimlik göstergesidir. Güzel konuşma bir sanattır ve her sanatta olduğu gibi, bu sanatın güzel icrasında da eğitime ihtiyaç vardır. Peki konuşma eğitimi neden gereklidir? Konuşma sanatıyla uğraşanlar, konuşmanın özel bir yetenek değil, taklit yoluyla elde edilen bir beceri olduğu konusunda hemfikirdir. Konuşmayı aile ortamında, annemizi önce dinleyerek sonra da sesleri tek tek taklit ederek öğrendik. Konuşmayı öğrenirken önce annemizi, daha sonra yakın çevremizdekilerin konuşmasını örnek aldık. Dolayısıyla hangi örneğe uyduysak, onun konuşma tarzını benimsedik. Konuşma sesimiz, kurduğumuz cümleler, kelimeleri telaffuz edişimiz, hatta sesin kalitesini belirleyen soluk alıp verme biçimimiz de ailemizden menkuldür. Ailemiz konuşma konusunda eğitimli miydi? Konuşma tarzımız çoğu zaman aile ortamında tesadüflerin elinde bilinçsizce şekillendi. Aile ortamında üzerinde titizlikle durulmayan konuşma eğitimi, ne yazık ki eğitim kurumlarında da verilmemektedir. Toplum olarak bizler, gerçek bir konuşma eğitimi almadan hayata atılmaktayız. Bu sebeple birçok insan konuşurken yaptığı hataların ve ses kusurlarının farkında bile değildir. Aile saadetimiz, kişisel başarılarımız, iş hayatındaki yükselişimiz, gelip gidip konuşma denen mucizede düğümlenirken bizler vasata razı mı olacağız? Toplumda pek az insan konuşmanın eğitimle mükemmel hale gelebileceğinin farkındadır. Konuşma, birtakım ahenk unsurlarının öğrenilmesi ve bilinçli olarak kullanılmasıyla etkileyici hale gelecektir. Ayrıca, dilimizin konuşurken ortaya çıkan birtakım özellikleri vardır ki bunlar ancak konuşma eğitimi esnasında öğretilir. Türkçe’nin yazıldığı gibi okunmadığını, okunduğu gibi yazılmadığını da konuşma eğitiminde öğreniyoruz. Konuşmayı güzelleştiren unsurlar nelerdir? Meram anlatırken, maksada en uygun kelimenin seçilmesi ve kelimelerin doğru telaffuz edilmesi konuşmayı güzelleştiren unsurlardandır. Bu bilinçle, konuşma eğitimi esnasında üslup geliştirme çalışması yapılmalı, kelime hazinesi zenginleştirilmelidir. Unutulmamalıdır ki bir odalık tuğla ile ancak bir oda yapılabilir; saraylar ve kâşaneler inşa etmek istiyorsanız tuğlalarınızı artırmanız gerekmektedir. Konuşmada başarı için, sadece sesin eğitilmesi yeterli değildir, üslup da güçlendirilmelidir. BİZDEN Röportaj 27 “Konuşma, birtakım ahenk unsurlarının öğrenilmesi ve bilinçli olarak kullanılmasıyla etkileyici hale gelecektir.” Suna Okur Eğitim Danışmanı, Yazar Bu röportajla konuşmanın ne kadar önemli olduğunu gördük. Peki konuşma şeklimiz, karakterimiz hakkında, iletişimde olduğumuz diğer insanlara bilgiler verir mi? Konuşmanın gözden kaçan bir başka yönü ise, sesimizin biz fark etmeden yabancılara bizle ilgili ne çok şey söylediğidir. Dikkatli kulaklar sesimizde gizli kimliğimizi, o an ki ruh halimizi ve duygularımızı rahatlıkla deşifre etmektedirler. Oysa biz sesimize öylesine alışmışızdır ki başkalarına neler söylediğinin farkında bile olmayız. Sesinizin niteliklerini öğrenip başkalarına ancak bizim istediğimiz şeyleri söyleyebilmesi için de konuşma eğitimine ihtiyacımız vardır. Sesin anlamları üzerinde çalışmak, bize sesi etkileyici bir biçimde kullanma imkânını verir. Sesin anlamlarına hükmetmeyi öğrenmek sosyal hayatta ve iş hayatında etkimizi artıracaktır. Son olarak konuşma eğitiminin önemi konusunda neler söyleyebilirsiniz? Toplumda sadece konuşmayı meslek edinmiş olanların, yani hatiplerin, avukatların, öğretmenlerin iyi konuşması gerektiğine inanırız. Bu sebepten konuşma eğitimi genellikle gereksiz bir şıklık olarak değerlendirilir. Ne işle meşgul olursak olalım, başarı merdivenlerini kolayca tırmanmak için, sesimiz ve sözümüz bilinçli bir çabayla ve çeşitli alıştırmalarla, dili daha doğru kullanmamızı sağlayacak bilgiyle mükemmel hale getirilebilir. Sunuç olarak, konuşmanın kişilik gelişiminde ve toplumsallaşmada çok önemli bir rolü vardır. Türkçe’nin yazıldığı gibi okunmadığını, okunduğu gibi yazılmadığını da konuşma eğitiminde öğreniyoruz. KONUK YA KONUK YAZAR 28 Sezai AYDIN Uzman Psikolog & Profesyonel Koç Psikolojik Danışma, Koçluk, Eğitim Hizmetleri Ellerimle Büyüttüğüm Solar İken Dirilttiğim İşyerinde Psikososyal Riskler ve Stres Psikososyal riskler ve işle ilgili stres, iş güvenliği ve sağlığının en zorlayıcı konularındandır. Bunların bireyler, örgütler ve ulusal ekonomilerin sağlığı üzerinde önemli etkileri vardır. Ruh sağlığı alanında yer alan pek çok konu gibi stres de sık sık yanlış anlaşılır veya etiketlemeye araç olur. Bireysel bir problemdense, örgütsel bir konu olarak ele alındığında psikososyal riskler ve stres de diğer işyeri sağlık ve güvenlik riskleri kadar yönetilebilir olabilir. Peki çalışanlar durumu nasıl algılıyor? Stres, Avrupa’daki ikinci en sık bildirilen sağlık sorunudur. EU-OSHA tarafından yürütülen bir Avrupa kamuoyu yoklamasında işle ilgili stres çalışanların yarısından fazlası tarafından bir sorun olarak bildirilmiştir. İş yerinde stresin temel nedenleri arasında işin reorganizasyonu ve iş güvenliğinin yokluğu (10 katılımcıdan 7’si ta- rafından), çalışma saatleri ve fazla iş yükü, zorbalık ve taciz (10 katılımcıdan 6’sı tarafından) görülmektedir. Her 10 çalışandan 4’ü de stresle uygun şekilde baş edilemediğini dile getirmektedir. Bir başka araştırmada ise çalışanların yarısı stresi alışılagelmiş iş güvenliği ve işçi sağlığı risklerinden daha zor baş edilebilir bulduklarını dile getirmişlerdir. O halde stres, gerçekte olduğunda daha az yönetilebilir algılanmaktadır. Bir başka deyişle stres, çalışanların sandığından daha baş edilebilir bir olgudur. Peki stresle baş edebiliyor musunuz? Karşılaştığınız stresle baş edip edemediğimizi gösteren semptom ve bulguları şöyle sıralayabiliriz. Fiziksel: Baş ağrısı, diş gıcırdatma, sıkılmış çene, göğüs ağrısı, nefes darlığı, kalp vurma, yüksek kan basıncı, kas ağrıları, hazımsızlık, kabızlık veya ishal, artan terleme, yorgunluk, uykusuzluk, sık sık hastalanmak. Psikososyal: Anksiyete, sinirlilik, üzüntü, savunmacılık, öfke, duygu-durum değişkenliği, aşırı duyarlılık, duyarsızlık, depresyon, düşünce ya da düşüncelerinizin akışında yavaşlama, çaresizlik, umutsuzluk ya da duyguları, düşük motivasyon. Bilişsel: Algı, unutkanlık, etkin düşünememe, problem çözememe, dikkat dağınıklığı, öğrenme becerisinin gerilemesi. Davranışsal: Aşırı yemek ya da iştahsızlık, sabırsızlık, acelecilik, alkol ya da uyuşturucu kul- AZAR lanımı, artan sigara kullanımı, içe kapanma ya da izolasyon, sorumluluklarını ihmal etme, kötü iş performansı, yetersiz kişisel hijyen, aile ilişkilerinde değişim. 29 Stres düzeyinizi belirlemek için Ontario Kanada Ruh Sağlığı Derneği tarafından hazırlanmış testten faydalanabilirsiniz. TEST: Stres Düzeyi Belirleme Testi Aşağıdaki durumları ne sıklıkla yapıyorsunuz? Evet ya da Hayır olarak cevaplayınız. 1. Diyetinizi ihmal ediyor musunuz? 13. Fiziksel egzersizinizi ihmal ediyor musunuz? 2. Her şeyi kendiniz yapmaya çalışıyor musunuz? 14. Desteklendiğinizi hissettiğiniz ilişkiniz az mı? 4. Gerçekçi olmayan hedefleriniz mi var? 15. Bir doktor onayı olmadan uyku ilacı kullanıyor musunuz? 6. Kaba davranıyor musunuz? 18. Stres belirtilerini görmezden mi geliyorsunuz? 7. Konuları büyütüyor musunuz? 19. Erteliyor musunuz? 3. Kolayca öfkeleniyor musunuz? Stresinizle baş etmek için neler yapabilirsiniz? • Durumunuzu ifade edin. Duygu ve düşüncelerinizi bastırmayın, ifade etme tarz, zaman ve yerini belirleyin. 5. Başkalarının komik bulduklarını komik bulmu- 16. Çok az mı dinleniyor musunuz? 17. Beklediğinizde öfkeleniyor musunuz? yor musunuz? 8. Bir şeyleri gerçekleştirmek için başkalarına 20. Bir şeyler yapmak için tek bir doğru yolu olduğunu düşünüyor musunuz? bakma ihtiyacı hissediyor musunuz? 9. Kararsızlık çekiyor musunuz? • Kendinizi daha iyi tanımaya çalışın. Hassasiyet ve zorlanmalarınız konusunda çevrenizden destek isteyin. 10. Şikâyetçi ve dağınık bir halde misiniz? • Stresle baş etme konusunda örnek alabileceğiniz kişiler belirleyin. Tutum ve davranışlarınız arasındaki farkları gözlemleyin. Seçimlerinizi gözden geçirin. 12. İçinize atıyor musunuz? • Yemek, çay ve diğer molalarınızda sosyalleşmeyi tercih edin. • Tatil ve boş zamanlarınızı zenginleştirin ancak “kaliteli zaman geçirme” gayretinin stres kaynağı olabileceğini unutmayın. • Kendinizi iyi hissettiğiniz etkinlikleri listeleyin ve gün içinde bu listeden en az bir etkinlik için fırsat yaratın. • Stresinize sevgisiz bakmayın, onun hayatınızın ve hayatı algılayışınızın bir çıktısı olduğunu kabul edin. 21. Günün içinde gevşeyecek zaman bulamıyor musunuz? 11. Sizden farklı düşünenlerden kaçınıyor musu- 22. Dedikodu ediyor musunuz? 23. Gün size yetmiyor mu? nuz? 24. Geçmişte olanlardan sıkça şikâyet ediyor musunuz? Puanınızı Yorumlanması (“Evet” sayısına göre): 0-5: Hayatınızda az sayıda sorun var. Farkında olmadan sorunlardan kaçınıyor olabilir misiniz? 6-10: Hayatınızı kontrol edebiliyorsunuz. Yine de hayatınızdan gereksiz strese neden olabilecek seçimler ve alışkanlıkları üzerinde çalışın. 11-15: Tehlikeli bölgeye yakınsınız. Stres semptomlarından yakınıyor ya da sosyal ilişkilerde zorlanıyor olabilirsiniz. Yaptığınız seçimler hakkında dikkatlice düşünün ve her gün gevşeme molaları için fırsat yaratın. 16-25: Acil! Durun ve hayatınıza tekrar bakın. Tutumlarınızı değiştirin; diyet, egzersiz ve gevşeme molalarınıza özen gösterin. DOKTOR DOKTORUM KÖŞESİ 30 Dr. Emin MENEKŞE İç Hastalıklar Uzmanı İş Yeri Hekimi / Adal A.Ş. Alt Solunum Yolları Enfeksiyonları Alt solunum yollarının enfeksiyonları denildiğinde, ses tellerinin altındaki solunum sistemi yapılarının iltihabi durumları akla gelmektedir. Bu enfeksiyonların en önemlileri Bronşit ve Zatürre’dir. azının sebebi bakterilerdir. Öksürük, burun ve geniz akıntısı ile başlar. Hafif ateş ve halsizlik gibi diğer şikayetler de gözlenebilir. Üst solunum yolu enfeksiyonlarının çoğu bir hafta içinde gerilemesine rağmen bronşit geliştiğinde öksürük devam eder. Başlangıçta kuru olan öksürük balgamlı hale dönüşür. Soluma esnasında göğüste hırıltı olabilir. Genellikle tüm şikayetler 10-14 günde sonlanır. Bazı durumlarda öksürük 1 ay kadar sürebilir. Bronşit: Bronş adı verilen hava yollarının iltihabıdır. Klinik seyri akut ve kronik olmak üzere iki şekildedir. Tedavi: Hastalık belirtilerine yöneliktir. Öksürük kesiciler, ateş düşürücüler, nefes darlığı varsa nefes açıcı ilaçlar kullanılabilir. Hastalığa bakteriyel enfeksiyon eklendiği düşünüldüğünde antibiyotik kullanılabilir. Akut Bronşit: Genellikle kış aylarında, soğuk algınlığı yapan virüslerden kaynaklanır. Daha Kronik Bronşit: En az 2 yıl birbirini takip eden 3 ayın çoğu günlerinde öksürük ve balgam olması, Kronik Bronşit olarak tanımlanır. Benzeri şikayetler yapan verem, astım, Bronşiyektazi (Bronş genişlemesi) gibi durumlar, kronik bronşit ile karıştırılmamalıdır. Sigara, enfeksiyonlar, mesleki olarak maruz kalınan tozlar, kronik bronşite sebep olan en önemli etmenlerdir. Kronik bronşitli hastalarda nefes darlığı, balgamın kıvamında koyulaşma, miktarında artış olmasına, kronik bronşitin akut alevlenmesi denir. Kronik bronşit tedavisinde, mutlaka sigara bırakılmalı, mesleki toz maruziyeti varsa önlem alınmalı, solunumu rahatlatıcı, bronş 31 harabiyetini durdurucu ilaçlar kullanılmalı, akut alevlenmelerde etkili antibiyotikler kullanılmalıdır. Zatürre (Pnömoni): Akciğer dokusunun enfeksiyonuna zatürre adı verilir. Toplum kökenli ve hastane kökenli zatürreler olarak 2 grupta sınıflanır. Hastalık belirtilerinin ortaya çıkmasından 48 saat önce herhangi bir sebeple en az 2 gün hastanede yatmış olan kişilerde gelişen zatürreler, hastane kökenli zatürre olarak kabul edilir. Hastane kökenli zatürrelerin etkenleri daha farklı, antibiyotiklere dirençli, tedavisi daha zor ve ölüm riski toplum kökenli zatürrelere oranla çok daha fazladır. Tipik zatürre belirtileri ani başlayan titreme, ateş, göğüs ağrısı gibi durumlardır. Virüs ve daha küçük bazı bakteriler ile gelişen zatürrelerde bulgular atipik seyirlidir. Bu etkenlerle oluşan zatürreler, Atipik Zatürre olarak adlandırılırlar. Zatürreye Yakalanma Yönünden Riskli Gruplar: Sigara içenler, alkolizmi olanlar, kronik hastalığı olanlar (Kronik bronşit, şeker hastalığı, karaciğer yetmezliği, böbrek yetmezliği, kanser, AIDS, romatolojik hastalıklar vs.), bağışıklık sistemini baskılayıcı tedavi görenler, 65 yaş üzerindeki kişiler riskli gruplardır. Tedavi: Hastalık bulgularının şiddetine ve kişinin risk durumuna göre ayaktan ya da hastaneye yatırılarak yapılabilir. Enfeksiyon etkenlerine yönelik ilaçlar (antibiyotikler vs.) kullanılır. Yetişkinlerde en sık zatürre yapan bakteri olan Pnömokok enfeksiyonlarına karşı koruyucu aşı mevcuttur. 65 yaşının üzerindeki tüm kişilerin, yüksek riskli olan diğer grupların aşılanması önerilmektedir. ITHINK IThink 32 Mustafa Berker BALTAOĞLU Network Mühendisi Teninizi Yeni Dokunmatik Ekranınıza Dönüştürün Cicret, Giyilebilir Teknolojinin Bir Sonraki Adımı Giyilebilir teknoloji ürünleri giderek hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline gelmeye başlıyor. Hızla gelişen teknoloji ile birlikte günümüzde akıllı telefon ve tabletler ile uyumlu olarak çalışabilen birçok akıllı bileklik bulunuyor. Ancak Cicret adını taşıyan yeni bileklik, giyilebilir cihazları bir adım daha öne taşıyor. Bu bileklik, 2014 sonlarına doğru sosyal medyada o kadar çok konuşuldu ki herkes onun piyasaya çıktığını düşündü. Henüz protatipi dahi olma- yan bu bileklik, sadece fikir aşamasında olan bir ürün. Fikir aslında çok basit, kolumuza taktığımız bir bileklik sayesinde, cebimizdeki telefonun ekranı kolumuza yansıtılıyor ve bu hologramik yansımayı, sanki dokunmatik bir ekranmış gibi parmağımızla kontrol edebiliyoruz. Tenimizdeki yansıma üzerinde yaptığımız her hareket, aynı şekilde telefona da yapılıyor. Günümüzde giyilebilir cihazlar ya ekransız sunuluyor ya da mevcut ekranı bir hayli küçük oluyor. Bu bakımdan fonksiyonları sürekli gelişen bu cihazlar için kullanım da zorlaşıyor. Cicret Bracelet adlı akıllı bileklik projesi, bileğinizi dokunmatik bir ekran haline getirmeyi amaçlayarak, rakiplerinden bir hayli farklılaşıyor. Fransız bir girişimin projesi olan Cicret, içerisinde bir piko projeksiyon cihazı ve yakınlık sensörleri içeriyor. Projeksiyon sayesinde mobil cihazlardaki görüntüyü bileğinize yansıtırken, el hareketleriniz de algılanarak dokunmatik bir ekran kullanıyormuş hissi veriyor. Ayrıca, el hareketleri ile çeşitli komutlar çalıştırmanız da mümkün. Girişim, Google Glass ile başlayan konsepti, Cicret Bracelet ile devam ettirmek niyetinde. Parmak dokunuşlarını algılayabilen akıllı bileklik, şuan Android işletim sistemi için BETA aşamasında ve 16 GB ve 32 GB olmak üzere iki farklı model olarak tasarlanıyor. Ayrıca içerisinde işlemci, akselerometre, micro USB, Bluetooth, WiFi desteği sunacağı belirtiliyor. Bu sayede, Cicret Braceletle akıllı telefon uygulamasına bağlanarak ekranınızı bileğinize yansı- tabilmesinin yanı sıra bir SIM kart yuvası ile cihazı tamamen bağımsız hale getirmesi planlıyor. Daha önce ekranı bileğe yansıtan ancak herhangi bir dokunmatik fonksiyon sunmayan örnekler mevcuttu. Cicret Bracelet bu açıdan çok önemli bir adım olarak görülüyor. Titreşim gibi özellikleri de bulunan cihaz piyasaya çıktığında 10 farklı renk seçeneğine sahip olacak. Bu denli gelişmiş bir tasarımın bilekliğe nasıl sığacağı ve minik bataryalarla nasıl idare edileceği merak konusu. Hali hazırda mobil cihazlarda dahi bu teknolojiler mevcut değil. Gerçeğe dönüştürülmesi teknik olarak mümkün ancak küçük detaylar da onun kullanımını zor kılacak. Zira bilekteki tüyler, rüzgâr, sarsıntı gibi faktörlerin etkisi henüz bilinmiyor. Bakalım geliştirici firma bu sorunların üstesinden gelip, ürüne fon bularak seri üretime geçebilecek mi? “Eğer hayal edebiliyorsanız, gerçekleştirebilirsiniz.” Walt Disney Konuyla ilgili videolara buradan erişebilirsiniz. SPOR SPOR Beste Nur FEYZİOĞLU COŞKUN Aftermarket Planlama Takım Lideri Matrak “Tarihi çok eskilere dayanan bir spor” Hepinize merhaba, 16. yy’da Matrakçı Nasuh tarafından bir spor dalı haline getirildiğine dair bilgiler olmakla birlikte öncesinde de bu sporun olduğuna dair kanıtlar var. 15.yy sonlarında, Yavuz Sultan Selim döneminde başlandığı düşünülüyor. Osmanlı’da günümüzün futbolu kadar popüler ve sevilen bir spormuş. Biliyorsunuz, her sayıda değişik veya bilmediğimiz sporlar hakkında bilgi vermeye çalışıyorum. Bu sayımızda da geleneği bozmadan, sizlere tarihi çok eskilere dayanan bir spordan, Matrak’tan bahsedeceğim. Eğer izlediyseniz, ’Muhteşem Yüzyıl’ adlı diziden hatırlayacaksınız. Ulusların spor tarihleri incelendiğinde, birçok sporun savaşa hazırlık için beden talimi olarak yapıldığı gözlemleniyor. Matrak da böyle ortaya çıkmış bir spor. 1500’lü yıllarda yeniçerilere ve sipahilere kılıç kalkan eğitimi amacıyla öğretilmiş. Nezaket kurallarının yüksek seviyede önemsendiği Matrak, fair-play anlayışına en güzel örneklerden biri. Oyuncular birbirlerine selam vererek başlıyor ve oyunu bitirirken karşılıklı özür diliyorlar. Matrak, 160 çeşit oyun içerir. Bunlardan en ünlüleri kesme, bağla, sanı, bagal, sürme, kulak, bağla-top, top-kafa adını taşıyan hareketlerdir. Asıl bilinen türü, günümüzdeki eskrim gibi uyumlu hareketlerle dans eder gibi yapılanıdır. İki kişi arasında, bir çeşit gösteri gibi sunulur. Hem matrak sopası hem de kalkan yumaşak malzeme ile doldurulmuştur. Matrakçılar sağ ellerine birer matrak ve sol ellerine korunmak amacıyla birer kalkan alarak, miğfer, aba ve kuşaklarını kuşanmış halde meydana çıkarlar. Karşılıklı teşekkürlerini bildirdikten sonra 33 Matrak, orduda batılılaşma ve kılıç kalkan yerine tüfek kullanımının yaygınlaşmasıyla yok oldu. 2008 yılında, geleneksel yapıya sadık kalınarak ve günümüz spor koşullarına uygun olarak Matrakçı Efkan Çalış tarafından tekrar hayata geçirildi. Bu arada belirtmeden geçmeyelim... İyi bir Matrakçı, yeni başlayan biri ile oyunu oynamaya başladığı zaman kafasına matrağı ile sürekli dokunuyor ve sürekli sayı alıyor. Ama bu arada acemi oyuncu hırslanıyor, düşüyor, ona dokunabilmek için elinden geleni yapıyor. Vurmaya çalışırken vuramadığından dolayı etrafta seyredenler tarafından komik bulunuyor. Matrak geçmek sözü de buradan geliyor. orta hakemin “cenk duruşu” komutu ile duruşa geçerler. “Cenk” komutu ile müsabaka başlar. Rakibe sık darbelerle yaklaşılır. Amaç, matrakla rakibin kafasına dokunmaktır. Rakibe zarar vermemek için sert hamlelerin yapılması yasak olup, üst düzeyde beden egzersizi yapmayı ve hoşça vakit geçirmeyi hedefler. Sporla kalın... Sevgiler. HSE HSE İş Sağlığı ve Güvenliği Köşesi 34 Hatice GÜÇLÜSAN Çevre ve İş Güvenliği Sorumlusu Adal A.Ş. Güvenlik Kültürü Bir Davranış Biçimidir, ‘Öğren ve Öğret’ Güvenlik Kültürü: Kurumun sağlık ve güvenlik programlarının yeterliliğine, tarzına ve uygulamadaki ısrarına karar veren birey ve grupların değer, tutum, yetkinlik ve davranış biçimlerinin bir ürünüdür. İşletmelerde Oluşan Güvenlik Kültürleri Kurum kültürünü tam olarak belirleyememiş her işletme, çalışan bireylerin tutum ve davranışlarına göre iş yapma metodu ve yaklaşımı benimsemektedir. Her işletme kurumsal anlamda, her çalışan da bireysel anlamda bir güvenlik kültürüne sahiptir. Bu kültür, negatif veya pozitif anlamda olup, her ikisi de bireylere ve kurumlara çeşitli sonuçlar yüklemektedir. Pozitif güvenlik kültürüne sahip işletmelerde, iş güvenliğine dair uygulamaların ve politikaların güncel güvenlik teorileri ve başarılı güvenlik uygulamaları ile desteklenmesi ile iş güvenliği hususunda en yüksek etkiye ulaşılacağı düşünülmektedir. Negatif güvenlik kültürüne sahip işletmelerde ise, insanların var olan riskleri “risk” olarak görmediği, görse bile önemsemediği, boş verdiği veya riskler karşısında kendine aşırı güven duyduğu bir çalışma ortamı bulunmaktadır. Negatif İş Güvenliği Kültürüne Sahip İşletmelerin Özellikleri Yapılan ikili ayrıma göre negatif iş güvenliği kültürüne sahip işletmelerde sıklıkla rastlanılan özellikler aşağıdaki gibi sıralanabilmektedir. · İnsanlar “güvenlik her şeyden önce gelir” deseler bile diğer amaçlar iş güvenliğinden önce gelir. İş güvenliği teorileri ve politikaları uygulanma alanı bulamaz. · Tespit edilen operasyonel hatalar düzeltilip, süreç yeniden planlanmaz ve benzer hatalar tekrarlanmaya devam eder. · Personelin iş güvenliği konusuna ilgileri sadece eğitim dönemlerinde ders saatleri ile sınırlıdır, süreklilik arz etmez. · Geçmiş olaylardan ders alma kültürü oturmamıştır, aynı olayların tekrarlandığı gözlenir. · Güvenlik durumuna ilişkin söylemler güvende olunduğunu belirtse de çalışanlar her an bir şey- ler olacağı inancını taşırlar ve bu durum çalışanlar tarafından normal karşılanır. · Çalışanlar iş güvenliği sorumluluğu taşımazlar, iş güvenliğinin başkasının sorumluluğunda olduğuna inanırlar. · Yönetim ile denetleyiciler/mühendisler, iş güvenliği ile ilgili aynı inançları paylaşmaz ve birbirine zıt davranışlar sergilerler. Organizasyonun bütününde, iş güvenliği tutarlı ve etkili bir şekilde ele alındığı izlenimini vermez. · Çalışanlarda riskler konusunda aldırmazlık ve önemsemezlik hali mevcuttur. İş güvenliği konusunda çalışanlar, kendilerine aşırı güven duyarlar. · Olaylara ilişkin soruşturma süreci, çalışanlar ile koordinasyon sağlanmadan tasarlanır. · Kök neden analizleri başarısızlıkla sonuçlanır. · Olaylara göre gelip geçici araştırma metotları benimsenmiştir, kalıcı araştırma uygulamaları ortaya konulamaz. Pozitif İş Güvenliği Kültürüne Sahip İşletmelerin Özellikleri Kurum kültürlerine iş güvenliği kültürü yerleşmiş işletmeler; bir başka deyiş ile pozitif iş güvenliği kültürüne sahip işletmelere ilişkin yapılan araştırmalarda ortaya çıkan özellikler aşağıdaki gibi sıralandırılabilir. · İş sağlığı ve güvenliği, öncelikler arasında kabul edilir. İnsanlar riskler konusundaki doğru algılamaları paylaşır, iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin aynı olumlu tutumları benimserler. Böyle bir organizasyondaki herkes, işyerindeki çalışmalar sırasında iş sağlığı ve güvenliğinden ödün vererek çalışmanın kendilerinden beklenen bir durum olmadığının farkındadır. · Bütün çalışanlar, iş güvenliğine gerçekten inanır ve bu konudaki rolünün ne olduğunu bilir. · Denetleyiciler ve yönetim arasında karşılıklı güven vardır. Yönetim ve denetleyiciler, iş güvenliği konusunda aynı inançları paylaşırlar ve buna uygun olarak koordineli bir şekilde davranış sergilerler. · İşletmedeki herkes, işletme dışındaki insanlara, işyerindeki iş güvenliği risklerinden ve iş güvenliğine ilişkin iyileştirmelerden serbestçe bahsedebilir. · Çalışanların, herhangi bir suçlama ya da arkadaşları arasında küçük düşürülme korkusu olmadan, olayları rahatça rapor edebildiği ve iş güvenliğine ilişkin sorunlarını cesurca dile getirebildiği, adil bir kültür mevcuttur. · Hem yönetim hem denetleyiciler hem de diğer çalışanlar, insanların hata yapabileceğine, iş güvenliğinin öğrenilmesi ve geliştirilmesi için yapılan hataların ve meydana gelen olayların rapor edilmesinin temel bir gereklilik olduğuna inanırlar. 35 Çalışanlar, eğitim çalışmalarının önce kendi yararına olduğunu düşünerek eğitim çalışmalarından olabildiğince yararlanmaya çalışmalıdırlar. · Olayları rapor edenler cezalandırılmaz, aksine teşvik edilirler. Rapor edilen konular, yönetim tarafından dikkate alınır ve ilgilileriyle birlikte değerlendirilir. · Yürütülen çalışmalar sırasında meydana gelen hatalara ilişkin soruşturmalarda, kök neden analizi başarılı sonuçlar verir. · İş güvenliği, organizasyonun her kademesinde sıkça gündeme gelir ve Yönetim Kurulu’nun haftalık toplantısında gündemin ilk maddelerinden birini oluşturur. · Pozitif iş güvenliği kültürüne sahip işletmeler, “öğrenen kurumlar” olma eğilimindedirler. Geçmiş deneyimlerinden dersler çıkarırlar ve gelecekte kendilerine yararlı olmasını sağlamak üzere işletmeleri için gerekli iyileştirmeleri yaparlar. · Çalışanlar, iş sağlığı ve güvenliği eğitimini de içeren yüksek kalitede eğitimler alırlar. Pozitif Güvenlik Kültürünü Oluşturmak İçin Ne Yapmalı ? Çalışma hayatında, pozitif iş güvenliği kültürünün oluşturulmasına yönelik oldukça çok çalışma yapılmaktadır. Genel kabul görmüş çalışma çıktılarına göre bir işletmenin pozitif iş güvenliği kültürüne sahip olabilmesi için; · İyi bir güvenlik kültürünün ve buna bağlı güvenlik politikalarının açıkça belirlenmiş olması gerekmektedir. Bunun yanı sıra yönetimin güvenlik için görünür kararlılığı ile desteklenen demokratik uygulamaların benimsenmiş olması ve gerekli yetkinliğe sahip personelin istihdam edilmesi gerekmektedir. · Çalışanlara zorunluluklar ve sorumluluklar açık bir şekilde tanımlanarak, güvenlik ve üretim arasında bir denge oluşturulmalıdır. · Başlangıçta belirlenen kalite standartları, kurallar ve bunlara bağlı düzenlemelerin güncellenmesinin yapılması, kullanılan ekipmanların düzenli bakımlarının yerine getirilmesi gerekmektedir. · Ramak kala (örneğin, atlatılan kaza) ve küçük bile olsa kazaların rapor edilmesi ve etkin yorumlanması, bu esnada farklı kurumsal seviyelerden ve görevlilerden sağlıklı bilgi akışının sağlanması gerekmektedir. İş Güvenliği Temelli Kurum Kültürü Oluşturmak Yönetsel anlamda çalışanlar arasında pozitif iş güvenliği kültürünün oluşturularak bunun sürekliliğinin sağlanabilmesi için, bir başka deyişle iş güvenliği temelli kurum kültürünün oluşturulabilmesi için işletmelerin pratik alanda benimsemesi gereken bazı uygulamalar vardır. İşyerinde güvenli davranışlar geliştirmek için sözlü talimatlar, eğitim ve uyarı işaretleri gibi araç ve aktiviteler kullanılabilmektedir. İşletmelerde yönetim, pozitif güvenlik kültürünün sağlanmasında, anahtar bir rol oynamaktadır. Burada yönetime düşen; güvenlik için kaynak ve zaman tahsisi, risk sorumluluğuna katılım, güvenlikle ilgili toplantılara katılım ve çeşitli tamamlayıcı tedbirler gibi sorumluluklardır. Çalışanlar arasında güvenlik farkındalığı yaratmak için promosyon stratejileri uygulanabilir. Sloganlar ve logolar üretmek, çeşitli materyal yayını (istatistikler, bültenler) dağıtmak, medya araçları (posterler, e-mail) kullanmak gibi çalışanların bilinç seviyesini yükseltici yaklaşımlarda bulunulması gerekmektedir. İş güvenliği ile ilgili kısa bilgilendirici konuşmalar, grup toplantıları, personel sağlığı, hijyen, iş stresi, güvenliğe karşı sorumluluklar (kural ve talimatlara uyma, tehlike tespiti, risk değerlendirmesi, kaza incelemeleri ve iş güvenliği analizi) konularında çalışanların bilgilendirilmesi ile iş güvenliği bilincinin süreklilik kazanması sağlanmalıdır. İş sağlığı ve güvenliği konusunda devlet, işletmeler ve sendikalar kendi üzerlerine düşen görevleri her ne kadar yerine getirmeye çalışsa da bu çabalar, çalışan tarafından benimsenmez ve desteklenmezse istenen sonuçlara ulaşılma imkânı oldukça zayıftır. Bu nedenle çalışanlar da kurallara uymalı, alet ve makineler hakkında yeterli bilgiye sahip olmalı, eğitim faaliyetlerinden olabildiğince yararlanmaya çalışmalı, yapılan eğitim çalışmalarının önce kendi yararına olduğunu düşünerek, eğitim çalışmalarından olabildiğince yararlanmaya çalışmalıdırlar. Sonuç olarak; iş sağlığı ve güvenliğini sağlamak, ancak devlet, kurumlar, yöneticiler ve tüm çalışanların katılımı ve birlikte hareket etmesi ile mümkündür. Kaynakça: Sertaç Sedat KÖKSAL GEZI Gezelim Görelim 36 Arzu Öneyman İnsan Kaynakları ve Kurumsal İletişim Müdürü Kamboçya’ya Yerleşmek ve Aylık 400 Dolara Krala Komşu Olmak Seyehat etmek, yeni kültürler, insanlar tanımak insanı kesinlikle değiştiriyor, geliştiriyor. Her seyehatim sonrasında eskisi gibi olmadığımı biliyorum ve bu değişim bende bir tutkuya dönüştü. İşte yine bir seyehat sonrası; bu sayımızda sizlere Şubat tatili duraklarımızdan biri olan ve bizi gerek insanlarıyla gerek doğasıyla ve de gerekse kültürüyle büyüleyen KamboçyaSiem Reap’ten bahsetmek istiyorum. Turistlerin ülkelerinin gelişimini desteklediğini bilen Kamboçya’da yaşamak için yasal pek çok kolaylık var. Bu sebeple şehir merkezinde pek çok yabancıya rastlayabilirsiniz. Hatta onlara özel bazı semtler ortaya çıkmış; kocaman caddelerde modern yapıların olduğu yerler. Turistlerin buralardan ev alıp, yaşamlarının geri kalanını burada geçirmeleri, seyehatim sonrası beni hiç de şaşırtmadı açıkçası. Kamboçya çok ucuz bir ülke. Asgari ücret 80 Dolar, memur maaşı 120 Dolar civarı. Hal böyle olunca 400 Dolar verip, krala karşı, süper manzaralı, 150 metre kare civarı, geniş bir evde oturabiliyorsunuz diyorlar! Bir de ülke her zaman sıcak, ısınma masrafı da yok yani. Tüm seyahatiniz boyunca, yanınızda sadece dolar bulundurmanız yeterli. Yerel halk ile küçük alışverişler bile dolar ile yapılabiliyor. Bu arada söylemeden edemeyeceğim, özellikle merkezde kapalı çarşı gibi alanlar var. Buralarda aynı ürünü 5 farklı fiyata bulabilirsiniz. Size önerim mutlaka pazarlık yapın ve satın almadan çarşıyı gezin. Yemek; damak zevkimize uyacak bir mutfağı var. Pirinç haliyle çok tüketiliyor. Hiç olmadı pilav yiyebilirsiniz. Sabahları halk daha çok etli, tavuklu veya sebzeli olabilen noodle çorbası içiyor. Şehrin her yerinde yemek tezgahları görebilirsiniz. Hatta sabah erken çıkarsanız, bir gece önce alışveriş yaptığınız mağazanın önünde açıkta et satıldığına tanık olabilirsiniz. Pazarlar, bizim bildiğimiz pazar gibi görünüyor ama değil. En önemli fark ürünleri; hayatınızda ilk defa göreceğiniz lezzetler mevcut. Meyvelerin hepsini rahatlıkla tadabilirsiniz. Ben özellikle Dragon’a bayıldım. Bununla birlikte ilginç atıştırmalıklar da bulabilirsiniz; karafatma, örümcek, akrep veya ızgara edilmiş muz gibi... Dünyanın En Büyük Tapınak Şehri : Angkor Wat Dünyanın en büyük tapınaklarından biri olan Angkor Wat, seyehatimizin başlangıcıydı. UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan tapınak, uzun bir süre terk edilmiş. Bu sebeple orman tarafından sarıp sarmalanmış. 13. yy’da Hindu tapınağından Budist tapınağına dönüştürülen tapınak, su üzerine inşa edilmesi bakımından da çarpıcı mühendislik projelerinden biri. Bu büyülü tapınağı gezerken çok farklı duygular içinde olacaksınız. Hatta tapınağın bazı bölümlerinde, kendinizi 37 Angelina Jolie’nin oynadığı “Tomb Raider” filminin büyülü ortamında hissedeceksiniz. “Vespa Advanture Tur” Yapmadan Kesinlikle Eve Dönmeyin! Biz, yemek turuna Vietnam’da, kırsal alan turuna ise Kamboçya’da katıldık. Nasıl mı? Her ikisinde de Vespa’lar ile bizi turuncu renkli tshirtlü, genç ve güleryüzlü bir ekip karşıladı. Yemek turunda, bütün gece bir restauranttan diğerine vespalar ile gittik. Ülkenin en popüler yerlerini aynı gecede görüp, tüm lezzetlerin tadına bakma fırsatımız oldu. İtiraf ediyorum “kurbağa” yedim (Tadı tavuk gibiydi). Bir diğeri de “Kırsal alan turu”. Kamboçya yaşamını ve kültürünü, bir turistin tek başına gidemeyeceği yerlere giderek görebiliyor, deneyimliyorsunuz. Yaşlı bir kadının bambuların içine pirinçleri koyup nasıl odun ateşinde pişirdiğini, bunları yok parasına biri sağa, biri sola nasıl birbirlerine çarpmadan, korna çalmadan, ortalama bir hızla ilerlemeleri, o kaotik gözüken trafikte, birbirlerine çarpmadıklarını görünce şaşırmamak mümkün değil. Aslında, bu aynı zamanda medeniyet göstergesi bence. Belki zengin bir ülke değiller ama birbirlerine çok saygılılar, özellikle kadınlara... Vespa kullanan o mini etekli güzel kadınların Türkiye’de olsa yaşayacakları sıkıntıyı düşünmek bile istemiyorum! En azından bu sebeple bile bir kadın için çok güzel bir ülke Kamboçya! Bir turist olarak Vespa kullanmanızı önermem , onun yerine TukTuk var! Taxi yerine onları çağırıyorsunuz. Hem rahat hem de sıcakta püfür püfür seyehat etmek çok keyifli. akşam pazarında satışını, çıplak çocukların etrafta koşarken cıvıltısını ve insanın içini ısıtan gülüşlerini, köydeki yaşam şartlarını, pazarları, budist tapınakları, egzotik yiyecekleri, Monk okullarını, Khmer tarzı falcıyı... Kısacası günlük yaşam hakkında bilgi edinip, Khmer halkının manevi tarafı ile temas ediyorsunuz. Bu deneyimi başka türlü yaşayamazsınız. http://vespaadventures.com Ulaşım; Vespa’lar, bu ülkeyi ele geçirmiş diyebilirim. Herkes’in bir Vespa’sı var. 4 kişilik bir aile rahatça ona nasıl biniyor hala anlayamasam da özellikle kırmızı ışıkta bekleyen Vespa’ları görünce şaşırmamak mümkün değil. Sanki karınca sürüsü gibiler! Işık yeşile döndüğünde, bir anda İnsanlar; O kadar neşeli, güler yüzlü, sıcakkanlı, samimi ve temiz kalpliler ki, ülkeye ayak bastığınızda hemen fark ediyorsunuz bunu. Örneğin bir TukTuk’çu ile anlaştık, her akşam bizi otelimizden alıyor, şehir merkezine bırakıyor, sonra bir şekilde buluşup geri otele getiriyordu. Bir gece her zaman buluştuğumuz yere gittik, bizim TukTuk’çu yok ortalarda. Biraz bekledik hala gelmediler. Sabırsızlık genetiğimizde olduğu için eşler biraz huzursuzlanmış ve söylenmeye başlamışlardı ki, TukTuk’çu geldi tek başına. Diğer TukTuk’çu yatmaya gitmiş, bizimki de o sırada başka bir müşteri almış, onu bırakıp gelmiş. Bizim beklediğimizi görünce yüzündeki mahçup ifadeyi görmenizi isterdim. Defalarca özür diledi bizden, sonra hızlıca otelimize bıraktı bizi. Düşününce, elbette müşteri alacaktı, dönüş saatimiz belli bile değildi. Kızmakta hiçbir haklı sebebimiz yoktu. Ona rağmen sevgi ve mahçuplukla gülümsedi çocuk. O kadar saf ve o kadar temizdi ki, bizim dünyamızın ne kadar kirli olduğunu hissettirdi bana. Bir başka seyehatte buluşmak üzere, sevgi ile kalın. Nasıl gidilir? Pahalı mıdır? Kamboçya’ya gitmeden önce Avrupa ülkeleri gibi önceden vize almanıza gerek yok. Ülkeye vardığınızda, 2 fotoğraf +20 dolara rahatça içeri girebiliyorsunuz. Tek zorlayacak olan kısım, yol süresinin çok uzun olması ve uçak bileti! Burada da yardımınıza kredi kartınızın puanları koşabilir. Biz kredi kartı kullanıyoruz ve biriken puanlarımızın hiçbirini harcamıyoruz. Biriken puanlar ile uçak biletimizi alabiliyor ve seyahat edebiliyoruz. FIKRA BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ? Fıkra 38 Kadriye Tunalı HIDIR İdari İşler Sorumlusu Pahalı Ev Adam büyük bir sevinçle karısının yanına geldi. – Müjde karıcığım dedi. Hani hep bana “Daha pahalı bir evde oturmak istiyorum” diyordun ya... Artık istediğin olacak. Karısı heyecan içerisinde sordu: – Nasıl yani? Daha pahalı bir eve mi taşınıyoruz yani? – Hayır, ev sahibi kiraya zam yaptı :) Hazır Cevap Papağan Satıcı papağanın özelliklerini saymakla bitiremiyordu. -Bu papağanın ayağındaki yeşil ipi çekersen Fransızca, sarı ipi çekersen İngilizce konuşur. Çok şaşıran müşterilerden biri sordu: -Peki ya ikisini çekersek? Papağan adamın sözünü keserek atıldı: -Aptal! O zaman da düşerim. Temel ile Fadime’nin Aşkı Temel ile Dursun çocukluk arkadaşıdır. 60’lı yaşlarda bir gün Dursun Temel’e akşam yemeğine gitmiş. Temel, karısına hep aşkım, hayatım gibi sözlerle hitap ediyormuş. Dursun ise bu yıllardır süren aşkı hayretle izliyormuş. Temel’in eşinin olmadığı bir ara Dursun Temel’in kulağına eğilerek, – Temel demiş, yaş 60, onca yıldır hala karına aşkım, canım diyorsun ne güzel anlaşıyorsunuz demiş. Temel de Dursun’ a dönerek, – Ula çaktırma karımın adını unuttum demiş. :) İzmir’den Sonra Coğrafya dersinde öğretmen sordu: -İstanbul’dan gemiye bindiniz, Antalya’ya gidiyorsunuz. Hangi kıyı şehirlerinden geçersiniz? Dursun da saymaya başladı: -İstanbul, Tekirdağ, Çanakkale, Ayvaluk, İzmir... İzmir... Dursun İzmir’den ötesini bilmediği için sustu. Öğretmen haliyle sorar: -Evet, çocuğum niye sustun? Arkadan Temel atılır, -Gemi, İzmir’de batti öğretmenum. Ben Hiç Tanımayrum Temel ile Dursun borç para yüzünden mahkemelik olmuşlar. Hakim Temel’e sormuş: -”Oğlum, nedir konu anlat bakalım!” -”Haçum pey. Pen ha bu Tursun’a geçen sene 100 lira verdum, penim paramu bi türlü vermez da.” Hakim Dursun’a dönmüş:-”Siz ne diyorsunuz bu iddiaya?” -Kim? Ha o adam mu bağa para vermuş? Valla pen oni tanımayrum bile, Haçum bey.” Bunu duyan Temel iyice şaşırmıştır. Dursun’a dönerek: -”Tursun, ha sen şimdu peni tanımay musun?” Dursun:-”I-ıh,” Temel:-”Haçan, sen peni tanımaysan pen seni hiç tanımayrum da.” Nasrettin Hoca’nın Yaşı Nasrettin Hoca’ nın yakın arkadaşı Hocanın yaşını merak eder ve sorar: – Hocam kaç yaşındasın? Nasrettin Hoca cevap verir : – 45 yaşındayım. Aradan uzun yıllar geçer ve arkadaşı yine sorar: – Hocam kaç yaşına geldin? – 45 yaşındayım der yine hoca. Arkadaşı şaşırır ve sorar: – Hocam bu nasıl olur? Yıllar önce de 45 yaşındayım demiştin. – Eee erkek adam sözünden döner mi hiç? BULMACA BULMACA 39 Dergimizin bir önceki sayısında hazırlanan bulmacayı doğru çözenler arasında yapılan çekilişte çalışanımız Zafer Polat “ D&R Hediye Çeki” kazanmıştır. Zafer Bey’e ve diğer katılımcı arkaşlarımıza katılımlarından dolayı teşekkür ediyor ve başarılarının devamını diliyoruz. Bundan sonraki ödüllü bulmacalarımızda görüşmek dileğiyle. SOLDAN SAĞA 3.Güneş Tanrısı 7.Sorumluluk 11.Bir Gemideki Malların Gösterildiği, Boşaltma İşlerinin Yapılacağı Liman İdaresine Verilecek Liste 12.Saçı Dökülmüş 15.Ağaç ya da Kumaştan Yapılan Bir Kanal İçinde Hareket Ederek Açılıp Kapanan Perde 17.Gümüş Balığı 18.Karışık Renk 21.Tavlada Üç 22.Kat, Mevki 23.Ayakkabı Bağı 24.Kayınbirader 25.Bir Ay Adı 27. Gün Doğmadan Önceki Karanlık 30.Değerli Bir Maden 33.Akarsu Yatağı 35.Türk Hava Kurumu’nun Kısa Adı 37.Tıp Dilinde Pamukçuk 38.Göz 40.Çölde Esen Rüzgar 41.Erkek 42.Türkiye’nin Asya Kıtasında Bulunan Toprağı 45.Anahtar 46.Alışkanlık Halinde Yapılan 48.Terazi Göz 49.Genişlik 51.Aşk 54.Tantal’ın Simgesi 58.Burun, Burun Ucu 59.Mal 61.Soylu 62.Sinema Eseri 64.İnce Kenar Pervazı 65.Hudut 66.Aydınlık, Işık 67.Kuyruk Sokumu Kemiği 68.Net Olmayan 72.Kir İzi 73.Sanatçıların Müzik Eserlerini Bir Topluluk Önünde Çalması Veya Söylemesi 74.Acı Çikolata 76.Rey 78.Yiyecek 80.Kattiyen 81.Su 82.Yanardağ Püskürtüsü 83.Baston 84.Gür Bıyık 85.Ata, Dede 86.Tutsak 87.Anne, Baba Ve Çocuklar 88.Duman Lekesi 89.Arı 94.İranlılar İçin Kullanılan Terim 95.Göze İnen Perde 97.Talih Oyunu 99.Temiz 100.Tekerlekli Kara Taşıtı 101.Peynir, Balık, Turşu, Asma Yaprağı vb. Yiyeceklerin Bozulmaması İçin İçinde Tutuldukları Tuzlu Su 104.Tanrı, Rab 105.Bakire Kız 107.Nezir, Adanılan Şey 109.Alkollü Bir İçki 110.Kayak YUKARIDAN AŞAĞI 1.Ağırlık 2.Çamur 3.Resim Yapan Sanatçı 4.Antalya’da Tatil Yöresi 5.Kullanım Süresi 6.Kuzu Sesi 7.Asri 8.Akıl 9.Meslek 10.Eşi Benzeri Olmayan 13.Nikel’in Simgesi 14.Öğüt 16.Oy 17.Sormaca 19.Bir Yere Çağırma 20.Kraliçe 22.Geçici Yenilik 25.Yayla Atılan Çubuk 26.Sıcak Yemek 28.Ceylan, Karaca 29.Pembe Veya Erguvan Tonları İle Karışık Koyu Kırmızı Renkte, Saydam Bir Korindon Türü Olan Değerli Taş. 31.Ortası Çukur Kap 32.Aday 34.Kaide 36.Altın Boynuz 39.Rütbe 42.Ağrı Dağının Eski Adı 43.Öncesizlik 44.Ayrıntı 46.Akciğer 47.Göz Değmesi 50.Kısa Anımsama Yazısı 52.Baskın Kişi 53.Eski Dilde Ayak 55.Bağışlama 56.Arta Kalan 57.Bir Beze Sarılarak Düğümlenmiş Küçük Bohça 60.İstek 62.Arabayı Durdurmaya Yarayan Ürün 63.Ayak Topu 69.Bilginler 70.Bitkisel 71.Deprem 73.Alakasız 75.Rusça’da Evet 77.Men 78.Uzun Araç 79.Tarikat Kardeşi 90.Belgegeçer 91.Mecaz, Delikanlı, Yiğit Kimse 92.Azeri Çalgısı 93.Verme, Ödeme 96.Miralay 98.Avı Çok Olan Yer 99.Yumuşak Minder 102.Saf 103.Muğla’nın Bir İlçesi 106.Binek Hayvanı 108.(Kısaca) Desigram 18 Mayıs 2015 tarihine kadar bulmacanın cevaplarını getiren Chassis Brakes çalışanları arasında çekiliş yapılacaktır. Kazanan sürpriz hediyeye sahip olacaktır. SANAT KÜLTÜR SANAT 40 Burcu ONARANEL Özlük İşleri ve Maviyaka İşe Alım Uzmanı KONSERLER Bir önceki sayıda sizlere geçmişte performans sergileyen konser ve tiyatro etkinliklerini yazmıştım. Bu sayımızda ise gelecek programlardan bahsetmek istiyorum. 22:00 22:00 Baharın da gelişiyle Bursa kültür sanat etkinlikleri artmaya başladı. Mayıs ayında birbirinden ünlü isimleri Bursa’da canlı olarak izleyebileceğiz. İşte sizler için seçtiklerimden birkaçı; 22:00 22:00 21:00 22:00 22:00 20:30 NİYAZİ KOYUNCU 17 Mayıs PAZAR Tayyare Kültür Merkezi BURSA KULTUR KÜLTÜR SANAT Kitap 41 Kitap Kürelerin Müziği “Kürelerin Müziği - Hz. İnsan ve Astroloji” adını verdiğimiz bu sıra dışı çalışma; yüksek bir cazibeyle her an gözümüzü alan, bizi kendine çektikçe çeken yıldızlara yapılan bir seyirdir. Astroloji, tespit ve teşhis yapar, tedavi etmez. Tedavi ve telkin, ancak marifetullah ve marifetullaha götüren ibadetle, yani ilim ve dua ile yapılabilir. Bu eser, zihnimizde oluşturduğumuz önyargıların etkisiyle hep kendi dışımızda yukarılarda bir yerlerde bizden uzakta ve ötede zannettiğimiz yıldızlara, gezegenlere, göğün o sırlı süslerine iç dünyamızdan yaptığımız bir kazı çalışması olarak görülmelidir. Bu kitapta gezegenlerden, yıldızlardan ve burçlardan bahsederken; aslında Allah’ın fiillerini, sıfatlarını ve İnsân-ı Kâmilin kudretini anlatmış olacağız. Kubilay Aktaş’ın sezgisel kaleminden dökülen ve astroloji ilmini tasavvufi bir paradigmadan anlatan bu sıradışı çalışma, asli rotamıza yaptığımız doğal seyrimizde, yanımıza alsak hiç de fena olmayacak somut bir kılavuz aslında! Bu kitabı okurken şu gerçeği unutmayalım: Bay Mozart Uyanıyor Klasik Batı Müziğinin dâhi bestecisi Wolfgang Amadeus Mozart, 5 Aralık 1791’de, Viyana’da sert bir kış günü ölüm döşeğindedir. Karısı Constanze başucunda gözyaşları dökerek beklerken Mozart ıstıraplar içinde bilincini yitirir; ertesi sabah gözlerini açtığında yabancı bir yerde ve bambaşka bir dönemde olduğunu fark eder. Bu akıl almaz geçişi anlamlandırmaya çalışan dâhi bestecinin vardığı sonuç şudur: Tanrı ondan Requiem isimli yarım kalmış şaheserini bitirmesini istemektedir. Günümüz Viyanası’na 18. yüzyıldan kalma ağdalı dili ve çağdışı davranışlarıyla uyum sağlamakta zorlanan Mozart, yeraltındaki metronun, atsız araçların, orkestrasız müziğin ve modern yaşamın şoku ile heyecanını bir arada yaşar. Bir Dâhinin Zamanda Yolculuğu! Bir yandan ürküten, bir yandan meraklandıran bu yeni dünyada acemilik çeken ve kimliği bile olmayan Mozart’ın tek pusulası müzik, tek rehberleri Polonyalı sokak kemancısı Piotr ve Anju isimli genç kızdır. Bir jazz-barda ve yardım konserlerinde piyanistlik yapan Mozart’ın bu yabancı dönemde geçirdiği süre uzadıkça Requiem’i bitirdiği zaman onu neyin beklediği sorusu da giderek ürkütücü bir nitelik kazanır. Bay Mozart Uyanıyor isimli eseriyle 2010 yılında Friedrich-Hölderlin Teşvik Ödülü’ne layık görülen Alman yazar Eva Baronsky, okuyucuya bu eseriyle hayal gücünü kanatlandıran trajikomik bir macera sunuyor. KULTUR KÜLTÜR SANAT Tiyatro 42 Tiyatro Mayıs ayı, tiyatro etkinlikleri konusunda da dolu dolu geçecek. Türkiye’nin yakından tanıdığı oyunların sahne alacağı oyunlar, hem büyüklere hem de küçüklere keyifli anlar yaşatacak. İşte sizler için seçtiğim birkaç oyun… Canım Kardeşim TRT Çocuk Kanalında reyting rekortmeni olan “ Canım Kardeşim” isimli çizgi dizi, müzikli bir gösteriyle 3 Mayıs’ta, Bursa Tayyare Kültür Merkezi’nde çocuklarla buluşacak. Gösteri; çevre duyarlılığı, farklı olanı anlamaya çalışmak, empati, kardeşlik, dayanışma gibi evrensel temaları eğlendirici bir dille ve coşkulu müziklerle sahneye taşıyor. Beraber Yürüdük Biz Bu Yıllarda Bursa Kültür Park Açık Hava Tiyatrosu’nda sergilenecek olan Yılmaz Ozdil’in “Beraber yürüdük biz bu yollarda” isimli kitabından uyarlanan oyunu, 21 Mayıs’ta, Müjdat Gezen Tiyatrosu tarafından sahnelenecek. Evlenme 23 Nisan ve 1 Mayıs tarihlerinde de Nikolay Vasilyeviç Gogol’un “Evlenme” isimli oyunu Tayyare Kültür Merkezi’nde sahnelenecek. Gogol’un çöken soylular sınıfıyla yükselen burjuva sınıfı ile çatışmasını eğlenceli bir evlenme hikâyesi ile anlatan oyunda bol kahkahalı bir saat sizleri bekliyor olacak.
Benzer belgeler
Sayı 9 - 2015 - Temmuz - Chassis Brakes International Türkiye
EDİTÖR
Derya ÇORUH ÖZVATAN
DERGİ HAZIRLIK EKİBİ
Motivasyon Grubu
KATKIDA BULUNANLAR
PR West Global Consulting
Dr. Emin MENEKŞE
YÖNETİM YERİ
CHASSIS BRAKES INTERNATIONAL
Otomotiv San. ve Tic.A.Ş.
DO...
Sayı 4 - 2014 - Nisan - Chassis Brakes International Türkiye
CHASSIS BRAKES INTERNATIONAL
Otomotiv San. ve Tic.A.Ş.
DOSAB, Yeni Yalova Yolu Cd. No: 612
Osmangazi / BURSA
T: 0 224 270 68 00
F: 0 224 261 09 82
chassisbrakes.com.tr
GRAFİK TASARIM
ANL CREATIVE
K...
Sayı 5 - 2014 - Temmuz - Chassis Brakes International Türkiye
adına sahibi
GENEL MÜDÜR
Uygar ETİ
EDİTÖR
Derya Çoruh ÖZVATAN
DERGİ HAZIRLIK EKİBİ
Motivasyon Grubu