Aralık-Sayı: 117 - Adalet Bakanlığı
Transkript
Aralık-Sayı: 117 - Adalet Bakanlığı
Seslenis Aralık 2011 Yıl: 10 • Sayı: 117 • Ücretsizdir • Türk dili, dillerin en zenginlerindendir. Yeter ki, bu dil şuurla işlensin. Ayda bir çıkar Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü Yayınıdır Adalet Bakanlığı ve Millî Eğitim Bakanlığı arasında iş birliği protokolü imzalandı İşyurtları Yüksek Kurulu Toplantısı Kalecik’te yapıldı ADALET Bakanlığı İşyurtları Yüksek Kurulu Toplantısı, Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem’in başkanlığında Müsteşar Yardımcısı Mustafa Elçim, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Sefa Mermerci, Personel Genel Müdürü Mustafa Kemal Özçelik, Hukuk İşleri Genel Müdür Yardımcısı Nazım Kara, Adalet Teşkilatını Güçlendirme Vakfı Genel Müdürü Orhan Kırman, İdari ve Mali İşler Daire Başkanı Ayhan Cürebal ile İşyurtları Daire Başkanı Mustafa Onuk’un katılımıyla 07.12.2011 tarihinde yapıldı. Toplantı; süt ve süt ürünleri atölyesinin modernizasyonu ve kurulacak ek ünitelerin yerinde görülmesi amacıyla Kalecik Açık Ceza İnfaz Kurumunda gerçekleştirildi. 8’de Ceza infaz kurumlarında annesinin yanında kalan çocuklarla ilgili çalışmalarda iş birliği yapılmasına ilişkin protokol, Adalet Bakanı Sadullah Ergin ve Millî Eğitim Bakanı Ömer Dinçer tarafından imzalandı. Denetimli Serbestlik Danışma Kurulu Toplantısının 6’ncısı yapıldı DENETİMLİ Serbestlik ve Yardım Merkezleri ile Koruma Kurulları Danışma Kurulu Toplantısı’nın 6’ncısı 08.12.2011 tarihinde Ankara Hâkimevinde gerçekleştirildi. Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem’in başkanlığında yapılan toplantıya; Adalet Bakanlığı ve çok sayıda kamu kurum ve kuruluşundan üst düzey yöneticiler katıldı. ADALET Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem, toplantıda yaptığı konuşmasında; denetimli serbestlik hizmetlerinde kurumlararası iş birliğinin önemine değinerek, Danışma Kurulu üyelerinin kurumların üst düzey temsilcilerinden oluşmasının iş birliğini daha da güçlendirdiğini, bu anlamda Kurulun çok daha etkin çalışması konusunda arayış içinde olunması gerektiğini vurguladı. 11’de ADALET Bakanlığı ile Millî Eğitim Bakanlığı arasında ceza infaz kurumlarında annesinin yanında kalan 3-5 yaş arasındaki çocukların okul öncesi eğitim almalarına yönelik olarak iş birliği protokolü imzalandı. Protokol, 21 Aralık 2011 tarihinde, Millî Eğitim Bakanlığı Başöğretmen Salonunda yapılan törenle Adalet Bakanı Sadullah Ergin ve Millî Eğitim Bakanı Ömer Dinçer tarafından imzalandı. MİLLÎ Eğitim Bakanı Dinçer, Protokolle annesinin yanında kalan çocukların Millî Eğitim Bakanlığına bağlı ana sınıflarına öncelikli olarak sıraya alınmadan ücretsiz olarak taşınacaklarını söyledi. ADALET Bakanı Ergin de, ceza infaz kurumlarının birer eğitim kurumlarına dönüşmesinde sunduğu hizmet ve verdiği destekle her zaman yanlarında olan MEB’in bu protokolle; annesinin yanında kalan 3-5 yaş arasındaki çocuklara MEB’e bağlı ana okullarında okul öncesi eğitim vereceğini belirterek, “Bu çalışma okul öncesi eğitim adına önemlidir, kurumlarımız adına önemlidir ama herşeyden öte çocuklarımız adına çok anlamlıdır.”dedi. 9’da “Personel Seçimi ve Statüsü” konulu seminer Ankara’da gerçekleştirildi Avrupa Birliği Komisyonu TAIEX Ofisi (Avrupa Birliği Teknik Yardım ve Bilgi Değişim Ofisi) iş birliğiyle “Ceza İnfaz Kurumları ve Denetimli Serbestlik Sisteminde Personel Seçimi ve Statüsü” konulu seminer Ankara’da gerçekleştirildi. 15-16 Aralık 2011 tarihlerinde yapılan seminerin açılışında Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Sefa Mermerci bir konuşma yaptı. 8’de Tokat’ta merkez ve mülhakat ceza infaz kurumlarının sorunları masaya yatırıldı Ardıç Programı belge töreni KURUMLARDA çocuklarla çalışan personele yönelik olarak geliştirilen Ardıç Programıyla ilgili olarak 11-16 Aralık 2011 tarihleri arasında, Ankara’da Eğitici Eğitimi düzenlenirken, 13 Aralık 2011 tarihinde Ardıç Programının geliştirilmesi ve uygulanmasında görev alanlara belgelerinin verilmesi ve Ardıç Eğitim materyalleri devir teslimi için UNICEF Türkiye Temsilcisi Dr. Ayman Abulaman, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdür Yardımcısı Erhan Polat, Daire Başkanı Vehbi Kadri Kamer ve Tetkik Hâkimi Fahrettin Kırbıyık’ın katılımıyla tören gerçekleştirildi. 5’te Kırşehir’de ‘altın ödüllü’ sigara bırakma kampanyası Kırşehir Açık Ceza İnfaz Kurumunda başlatılan ‘Sigarayı bırak, çeyrek altını kap’ adlı sigarayı bırakma kampanyasına 24 hükümlü ile 3 personel katıldı. Kampanyaya katılarak sigarayı bırakanlar arasından kurayla belirlenen üç kişi ödüllendirildi. 47 yaşında olan ve 7 yıldır cezaevinde bulunan hükümlü Altun Aydın’a çeyrek altın ödülünü Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Şahin verdi. Hükümlü Mahmut Şimşek ödülünü Türkiye Yeşilay Cemiyeti Genel Başkanı Muharrem Balcı, hükümlü Yaşar Kemal Turgut ise ödülünü Ahi Evran Üniversitesi Devlet Hastanesi Başhekimi Hacı Kaymaz’ın elinden aldı. Tokat Adli Yargı Adalet Komisyonu Ceza ve Tutukevleri İzleme Kurulunca, Cumhuriyet Başsavcısı Özkan Gültekin’in başkanlığında gerçekleştirilen toplantıda; Tokat merkez ve mülhakat ceza infaz kurumlarının sorunları ele alınarak, çözüm önerileri değerlendirildi. 10’da İzmir 1 No’lu F Tipi’ne ISO standardı İzmir 1 No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda 2009 yılında başlatılan hizmet ve kalite standardına yönelik çalışmalar devam ediyor. Geçtiğimiz Mayıs ayında Kalder İzmir Şubesince, kalite ödülüne layık görülen Kurum son olarak ISO 9001:2008 Kalite Yönetim Sistemi ve ISO 22000:2005 HACCP Gıda Güvenliği Yönetim Sistemi belgelerini aldı. 14’te Seslenis Sayfa 2 SANA BAKAN GÖZLER YANMAZSA Dağılır her pusu iner engine, Sanma ki seni sevemem yine, Yıllardır daldım solmuş rengine, Sana bakan gözler yanmazsa... BABALAR ASLINDA EN ÇOK KIZLARINI SEVERLER CİĞER ANAM Hem anam hem babamdın Hem de arkadaşımdın Her dem akıldaşımdın Benim gül yüzlü anam Koyakta bir hazin ses gelir, Döner dağdan dağa seslenir, Bendeki yürek durmaz ürperir, Bu garip gönlüm seni sarmazsa... Güneş gibi ezeldin Bir ay kadar güzeldin Bin yıldıza bedeldin Benim nur yüzlü anam Coşar sevdanın sonsuz hevesi, Hasretler sorar kalbindeki sesi, Sevgiyi okşarlar her arzunun neşesi, Ruhum böyle bir zevki almazsa... Cennet mekânın olsun Ruhun huzurla dolsun Sıratın ince teli Ayağına yol olsun Sonra sevdaya kapar bir fırtına, Ufuktan doğar basar sırtıma, Duygular yükselir yürek katına, Bir güzelin aşkı içimde olmazsa... Bir zaman güneşimdin Ruhumu ısıtırdın Süslerdin her rüyamı Dünyamı ışıtırdın Efkarlı geçer benim her gecem, Saatlerce beynimde olursun düşüncem, Görürüm diye sayıklar her hecem, Gecelerime hayalin her an dolmazsa... Bir başka ömrü yaşıyorum sensiz, Son goncalar dökülüyor nedensiz, Geçmez hiçbir anım elemsiz, O yâr kapalı kapımı çalmazsa... Hep böyle çaresiz bir haldeyim, Görmek olsun benim dileğim, Bir günde yeter doyunca seveyim, Sevdiğim yâr düşünüp sormazsa... Özcan Yaman Bitlis E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Aralık 2011 Gözünün bebeğiydim Gönlünün meleğiydim Sevginle suladığın Kalbinin çiçeğiydim Gel gör şimdi neredeyim Bir beton zemindeyim Geceler soğuk ayaz Tir tir titremekteyim Sen söyle ciğer anam Derdimi kime yanam Sen ebedi hanemde Ben şimdi mahpustayım (...) Ey benim güzel anam Cennet kokulu anam Sen toprak evindesin Ben betonda yataram Sadık Demirkıran Silifke M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Babalar aslında en çok kızlarını severler... Ama inanmaz kimse buna. Yalan derler, imkânsız derler; Her nedense kimse çıkıp da neden? demez. Nedendir bilir misiniz? Çünkü kız babası olmak; Farklıdır, özeldir; bambaşka bir duygusallık verir babalara. Hayatında hiç ağlamayan babalar bile kızlarını ellerine aldıklarında Tutamazlar gözyaşlarını. Ama bir taraftan da zordur kız babası olmak; Bir kız iki evlat demektir, İki canı birden sırtına yüklenmek demektir. Çünkü biri iki yapan da kadındır, ikiyi üç yapan da… Bunu bildiklerinden babalar, Onların üzerlerine daha da titrerler. Onlara her baktıklarında annelerini, Bazen kırdıkları ama her şeye rağmen onları yetiştiren Annelerini anımsarlar. Ama bir yandan da koruma iç güdülerine yenilirler; Kızlarına hiçbir şey olmasın, Onlar hiç üzülmesin, Gözlerinden bir damla yaş gelmesin isterler. O bir damla yaş için koca dünyayı yıkacak olurlar, Ama bu sevgilerini, Bu bağlılıklarını, Asla gösteremezler, utanırlar. Çünkü baba demek; güçlü, çatık kaşlı olmak olarak öğretilmiştir Onlara. Gülümsemek isterler o güzel kızlarına gülümsemek… Ama rolünün dışına çıktıklarını düşünüp Dönerler eski çatık kaşlı, gergin suratlarına. Bazen ağlamak isterler, Ama, erkekler ağlamaz, denmiştir onlara yapamazlar; Bu yüzden saklarlar gözyaşlarını. İşte böylece her şeyi içlerine atarlar… Kız babaları Yansıtmazlar asla duygularını. Ama dayanamazlar gece yarılarına. Ve giderler o güzel kızlarının tatlı şirin odalarına Uzun uzun bakarlar yüzlerine. Ve bir kez daha hayran olurlar O muhteşem güzelliklerine. Gündüzleri dokunamadıkları gözlerine, ellerine Hiç bırakmayacakmış gibi dokunurlar, İçlerindeki duygunun gözyaşlarını boşaltırlar. Ve yavaşça güzel kızlarını öpüp İyi geceler derler Derinden derinden. Eğer siz de bir sabah uyandığınızda yanağınızda Bir damla gözyaşı hissederseniz; Bilin ki babanız o gece de sizi izlemiş Ve en sonunda iyi geceler deyip gitmiştir. Refik Bulgan Pınarhisar Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Seslenis Aralık 2011 BULMACA SOLDAN SAĞA 1) Çevresindeki gerçekleri görmeyen kimse-Devlet görevlilerin aylıklarında kesilen para-Bir nota. 2) Vazife-Keçiyolu-Töre bilimiahlak bilimi. 3) Erzak konulan yer-Eğik ve dik olmayan-antalyanın bir ilçesi. 4) Alet takımıbir kumaş. 5) Tesir-Namus-Cehennem bekçisi. 6) Bir nota-İridyumun simgesi-Yapma, yerine getirme-Sporda erişilmişin en üstünü. 7) Tersi(bir isim)-Tersi(aynı, aynı biçimde) 8) Kırmızı-Bir melek-Beyaz-Taraf. 9) Arının yaptığı-kavunçuktan yapılmış şey-Hastanın hastalığını tespit için çektirdiği. 10) Bir sayıiyi’nin sessizleri-Mat’ın sessizleri-çocuğu olan kadın. 11) Bir tür halk türküsü-Yafta. 12) Adaletli iş gören-Kimyasal etkisiyle canlıyı yok eden kimse- Tersi (seyelan). 13) Kendine özgü bir hukuk statüsü olan kamu görevlisikabaca evet. 14) Türk Lirasının kısaltılmışı-Bir renk-Kamer-Tanrı. 15) Çok ak-Bir haber ajansı-tersi (son, sonraki) 16) Büyük pazar-Yapmaya hazır. YUKARIDAN AŞAĞIYA Oğuz Alıcı Malatya E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Geçen Sayıdaki Bulmacanın Çözümü 1) Bir erkek ismi-büyük erkek kardeşe denilen-Yemin. 2) Sıradan-Ön çalışma, eskiz. 3) Elbise konulan eşya-Askeri mızıkada zilli bir müzik aracı-Sıvı-protaktinnyum’un simgesi. 4) Acil-kilometre’nin kısaltılmışı-Bir bayan ismi 5) Bir nota-dilemma-Bir salata malzemesi. 6) Yazılı kağıt-Çok’un karşıtı. 7) Ölçüsünde, derecesinde-Bir kimsenin ölümünden sonra yapılmasını istediği şey. 8) İnceleme, araştırma-Tersi(bir ülke)-Bir nehir. 9) Çoğul ikinci şahıs-Sıkıntı, bezginlik, acı gibi duyguyu belirtir-Lityum’un simgesi-Çok iyi duruma getirme, güçlendirme. 10) İlaveAmâ’nın seslisi-Kilometre’nin kısaltılmışıBir nota. 11) İslam’ın şartlarından- Tersi(çok’unkarşıtı)-Bir cetvel-Tersi(bal yapan) 12) Ölen bir insandan kalan her şey, bir akıt-Bir şeyi sahibine verme. 13) Uçan bir hayvan-Su ile ilgili, suya ilişkin-İşte burada. 14) Tersi(kuşun uçma organı)-Eko-sınır, uç, keskin, sivri. 15) Kirişli bir çalgı-Numaranın kısaltılmışı-Misal. 16) Büyük kardeş, ağabey-Cerahat-Bir kumaş türü. KALBİMİZ DEĞİL Bizdeki acıyı Çekmeyen bilmez. Bileğimize kelepçe Bir gün olsun eksilmez. Biz severiz bizi Kimseler sevmez. Adımız mahkum Kalbimiz değil. Dertlidir şarkılar Dilimizdeki. Bir ömür çizgisi Yüzümüzdeki. Yağmur değil yaştır Gözümüzdeki. Adımız mahkum Kalbimiz değil. Savaş Kurt Vize Kapalı Ceza İnfaz Kurumu BAYRAMINIZ MÜBAREK OLSUN Her şeyden mahrum kaldım burada, Verin özgürlüğümüzü erelim murada. Aklım fikrim kaldı sılada, Dostlar bayramınız mübarek olsun. Acı olur mapushanenin dumanı, Geldi bize ağlamanın zamanı. On üç yıldır bensiz yaptınız bayramı, Baba bayramınız mübarek olsun. Arife gününde yakarlar kına, Uzat elini öpeyim ana. Bugün efkarlıyım dokunmayın bana, Ana bayramınız mübarek olsun. Yaz gelince çayır çimen sulanır, Bir senede ikinci bayram kutlanır. Sizleri andıkça gözlerim sulanır, Kardeş bayramınız mübarek olsun. Bu kadar ayrı kaldığımız yeter, Yavrularımın hayali gözümde tüter. Bu ayrılık bana ölümden de beter, Yavrum bayramınız mübarek olsun. Hediye Ocak Sinop E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu DOKTOR Ben bir cahillik yaptım birini sevdim; Muhakkak o da beni seviyor dedim. Telafisi olmayan bir hata ettim, Kalbim bir başkasında arama doktor! İnan ki hiç kimseyi görmüyor gözüm, Artık bakar kör oldum bulunmaz çözüm. Anam, babam sağ ama yine öksüzüm, Görmeyeni görmemi isteme doktor! Beynim yörüngesinden çıkmış, fîrarda; Sanki bütün organlar aynı kararda. Kimi kârda zanneder, kimi zararda, Onlara sözüm bile geçmiyor doktor! Halimi anlatmaya dilim varmıyor, Gerçek sevgi nasıldır aklım sarmıyor. Ben mahkûm oldum ona, kimse sormuyor; Senin ilacın bana yaramaz doktor! Ciğerlerimi söktü götürdü benden, Yüreğim kan içinde ne gelir elden. Dikenin acısı da sorulmaz gülden, Senin merhemin bana kâr etmez doktor! Kulaklar bile sesi duymaz oldu, Yüzüm de eşlik etti sarardı soldu. Yaşayan ölü oldum, hepsi de durdu, Beni yaşatamazsın, uğraşma doktor! Osman’a bu dünyayı zindan ettiler, Ziyaretçim bile yok çekip gittiler. İdam sehpasını da çoktan diktiler, Çek şu yağlı urganı uzatma doktor! Osman Akay İnfaz ve Koruma Memuru Burdur E Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumu Sayfa 3 CEZA İNFAZ KURUMUNDA ÖĞRETMEN OLMAK Kasım ayının yirmi dördü... Öğretmenler Günü... Hemen hemen bütün öğretmenlerin en güzel, en mutlu günlerinden biri. Az sonra törenler düzenlenecek, öğretmenliğin kutsallığından bahsedilecek, öğrencilerden öğretmenlerine en sıcak gülümsemeler ile çiçekler takdim edilecek. 1981 yılından beri ülkemizin dört bir yanında kutlanan, artık aşinası olduğumuz, alışılmış bir gün. Adalet Bakanlığı’nda görev yapan, sayıları 350-400 civarında olan öğretmen için durum aynı mı? Ceza infaz kurumlarında ve denetimli serbestlik şube müdürlüklerinde de öğretmenler günü kutlanır mı? Sahi öğretmenin bu kurumlarda işi ne ola ki? Adalet Bakanlığı bünyesinde görev yapan bütün öğretmenler için şu tür konuşmalar artık kanıksanmıyor. – Ne iş yapıyorsun? – Öğretmenim. – Hangi okulda? – Ceza İnfaz Kurumunda. – Anlamadım. Ceza infaz kurumu derken... – Cezaevi yani. – Allah Allah... Cezaevinde öğretmenin ne işi var? Yani siz mahkumlara mı öğretmenlik yapıyorsunuz? Daha önce hiç duymamıştım cezaevinde öğretmen olduğunu... – Hemen hemen bütün ceza infaz kurumlarında öğretmen var. – Zor olmuyor mu peki? Mahkumlar size saldırmıyor mu? Ders verirken odada güvenlik görevlisi oluyor mu? Ne tür eğitim veriliyor cezaevlerinde? Konuşmalar bu hal üzere devam eder gider. Artık sorular birbirini takip eder. Sohbetin başında biraz şaşkınlık içinde, biraz da acınarak sorulan soruların yerini artık bir takdir duygusu almaya başlamıştır. Yaptığımız işin ne kadar önemli olduğundan dem vurulmaya başlanır. Bazen de “boşuna uğraşma, yorma kendini. Bunlardan adam olmaz. Görmedin mi akşam televizyonda? Adam cezaevinden tahliye olduktan sonra üç kişinin daha canını yakmış...” türlü yaklaşımlar. Öyle ya... Ceza infaz kurumu denince akla, ceza çekilen yer gelmektedir. Ceza çekilen yerde eğitimin ne işi olur ki? Oysaki eğitim asıl buralarda olmazsa olmazlar arasındadır, vazgeçilmezdir. Çünkü hürriyetine sınır konulmuş vatan evlatları, bugün her ne kadar kurumda olsa da yarın dışarı çıkacaktır. Zaten ceza infaz kurumuna düşmelerinin en önemli sebeplerinden birisi eğitimsizliktir. Şayet burada gerekli eğitimi almazlarsa, donanımsız olurlarsa, sosyalleşemezlerse, tahriklere karşı sabırlı olmayı öğrenemezlerse tekrar ceza infaz kurumuna düşmeleri kuvvetle muhtemeldir. Doğrudur, “ceza infaz kurumlarında eğitim verilen hükümlü ve tutuklular artık suç işlemezler” şeklinde bir yargıya varılamaz. Ama eğitim verilmezse, vicdanları ile hareket etme duygusu aşılanmazsa, “koğuşuna kapat ne hali varsa görsün” şeklinde düşünülürse hükümlü ve tutukluların hangi bir derdi çözülür? Yarın dışarı çıkıp tekrar suç işlediğinde, gerekli eğitimi vermediğimizden dolayı bizim de o suçun işlenmesinde katkımız olmuş olmuyor mu? Üstelik eğitimin sonuçlarını görmek için hükümlü/tutuklunun dışarı çıkmasını beklemeye gerek yoktur. Herhangi bir eğitim-öğretim faaliyetine devam eden ile etmeyen arasındaki fark bariz bir şekilde ortadadır. Öyle ya “hiç bilenler ile bilmeyenler; öğrenenler ile öğrenmeyenler bir olur mu?” Her işin olduğu gibi, ceza infaz kurumunda öğretmen olmanın da kolay yönleri de vardır zor yönleri de... Dışarıda silah tutmuş ellerin, kalem tutmasına öncülük et- mek; kurslar, konferanslar, bilgi yarışmaları, münazaralar, sosyal-kültürel faaliyetler, kütüphane faaliyetleri ve sportif faaliyetler ile hükümlü tutukluların zamanlarını en iyi şekilde değerlendirmeleri için gerekli çabayı göstermek... Tahliye olan eski hükümlülerden kimisinin üniversitelerin iyi bölümlerinde okuduğuna, kimisinin güzel bir hayat kurup alın teri ile evine ekmek götürmek için canla başla mücadele ettiğine şahit olmak... ceza infaz kurumunda öğretmen olmanın güzel tarafı. Aynı zamanda çok zordur ceza infaz kurumunda öğretmen olmak. Bazen körler çarşısında ayna satmaya benzer. Alıcılar, alınacak malzemenin işine yaramayacağını düşünür. İkna etmen gerekir. Koridorda nöbet tutan memur hemen hemen her gün “Okuyup da adam mı olacaklar, boşver.” şeklinde sataşmalarda bulunur. Memuru ikna etmen lazımdır. “Güvenlik gerekçesi ile eğitim için fazla sayıda hükümlü/tutuklunun odasından dışarı çıkması uygun değildir” şeklinde düşünen personeli ikna etmen gerekir. Halk Eğitimi Merkezi çalışanlarını ceza infaz kurumlarında kurs açmaları için ikna etmen gerekir. Kurslar için gerekli öğretmen bulunamadığı zaman, usta öğreticiyi / öğretmeni ceza infaz kurumuna gelmeye ikna etmen gerekir. Tam her şey hazır, artık eğitim için gerekli ortam sağlandı diye düşünürken, kursiyer psikolojik ve ailevi nedenlerden dolayı kursa gelmeyeceğim şeklinde yan çizer, ikna etmen gerekir. Bazen iyi ki varım, iyi ki bu kurumda çalışıyorum dersin, bazen de bu kurumda benim ne işim var diye düşünmeden edemezsin. Kurumda seferber edilen bütün imkanlardan en iyi şekilde yararlanan, artık hatalarından ibret aldı, dışarıya çıkınca iyi bir hayat kurar kendisine diye düşündüğün bir hükümlünün dışarıya çıkar çıkmaz üç masumun daha canını yaktığında kahrolursun, eğitim hiçbir işe yaramıyor diye karamsarlığa kapılırsın. Tükenmişlik sendromu kapını çalmaya başlamıştır. Ancak bitmemem gerekir, yaratılmışların en şereflisi insan ile uğraşıyorum, tohum saçayım bitmezse toprak utansın. Hem sebze yetiştirmek için bir yıl, meyve yetiştirmek için on yıl, insan yetiştirmek onlarca yıl gerekir diye düşünürsün. Bütün bu koşuşturmaca arasında 24 Kasım Öğretmenler Günü gelip çatar... En mutlu günlerinden birisi olacak zannedersin, yanılırsın. Çiçek vb materyalden çoktan vazgeçmişsindir. Tecrübe ile sabittir böyle bir inceliğin yapılmayacağı. Hatırlanmamak acıtır içini. Hatırlayanların da odasına çağırıp öğretmenler günün kutlu olsun demesi biraz daha yaralar. Odamıza bile gelme lütfunda bulunmadığı gibi, günümüzü kutlamak için ayağına çağırıyor şeklinde düşünürsün. Bazen hocam bir program düzenle de öğretmenler gününüzü kutlayalım teklifi ile karşılaşırsın. İster istemez böyle kutlama olmaz olsun, gün bizim günümüz ama programı da biz hazırlıyoruz, bir kutlama programı tertip etmek sadece öğretmenin tasarrufunda değil, Kurumda bu işi yapabilecek çok sayıda insan var diye düşünürsün. Fazla bir şey istemiyorsundur esasında... İstediğin sadece hatırlanmaktır, değer görmektir... Çünkü sana verilen değer, kurumda eğitime verilen değerin aynasıdır. Cezaevinde öğretmensen fazla bir şey beklememeyi, kendi yağın ile kavrulmayı, sinirlerine hakim olmayı, sabırlı olmayı bilmelisin. Sinirlerin zayıf ise, esen en ufak rüzgarda yerle bir oluyorsan vay haline... Tüm öğretmenlerin geçmiş Öğretmenler Günü kutlu olsun... Metin KARTAL Öğretmen Uşak E Tipi Kapalı-Açık Ceza İnfaz Kurumu ZEYNO Gözlerimde gördüğüm her renk, Gönlüme haz verir sendeki ahenk. Rüzgârın incecik kanadına takıl gel ! Oy Zeyno! aşkınla zehirlendi bu yürek. SEVGİYLE Artık yokluğun yüreğini tırmalıyor, İçimdeki saadetin rengi morarıyor. Özlemin büyüdü her gün tel tel ! Oy Zeyno! güzelliğin yüreğimi yakıyor. Masala dönse de kurulan düşler, Arada parlasın mutlu gülüşler. Kahrına değmezse boyun büküşler, Ela gözlerimden sen de akıver getsin. Hani geleceğim diyordun, bu bir teselli mi? Gel tut, sana uzattığım ellerimi. Seninle yaşamak seni sevmek ne güzel! Oy Zeyno! seni sevmemek el de mi ? Sensizlik acı da olsa ölümden Birkaç sayfa da sen kopart ömrümden. Yol geçen hanına dönen şu gönlümden, Zor gelirse sen de çıkıver gitsin. Özcan Yaman Bitlis E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Yılmaz Ünal Ankara 1 No’lu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Uzanan ellerimi geri çevirme, Hiç değilse dostça sıkıver gitsin. Gönlüme girerken kanıma girme, İstersen dünyamı yıkıver gitsin. Seslenis Sayfa 4 USTALARDAN SEÇMELER USTALARDAN SEÇMELER HALİT FAHRİ OZANSOY VATAN DESTANI O kadar dolu ki toprağın şanla, Bir değil, sanki bin vatan gibisin. Yüce dağlarına çöken dumanla Göklerde yazılı destan gibisin. Hep böyle bulutlar içinde başın, Hilâli kucaklar her vatandaşın. Geçse de asırlar, tazedir yaşın, O kadar leventsin, fidan gibisin. Çiçeksin, bayılır kuşlar kokundan, Her dalın bir yay ki zümrüt okundan. Müjdeler fısıldar Ergenekon’dan: Bu sese gönülden hayran gibisin. Ey bütün cihana bedel Türkeli, Açtığın cenklerin yoktur evveli. Tarih bir nehir ki coşkundur seli. Sen ona nispetle, umman gibisin. Bir yandan hep böyle taştın, köpürdün, Bir yandan cefalı bir ömür sürdün. Fakat ne derece ezildinse dün, Şimdi gene tunçtan kalkan gibisin. Bir insan nihayet kemikle ettir, Bu et, bu kemiğe can hürriyettir. En büyük hürriyet Cumhuriyettir, Demek şimdi sen bir cihan gibisin. Ey ana toprağı, ey Anadolu, Açıldı önünde terakki yolu. Hamdolsun her yanın bereket dolu, Cennette bir yeşil meydan gibisin. Yeni bir ay ördün al bayrağına, Girdin en sonunda irfan bağına, Medeni hayatın nur ırmağına Ezelden susamış ceylan gibisin. Halit Fahri OZANSOY 1891’de İstanbul’da ALTINI ÇİZEREK SÖYLÜYORUM Sevgili arkadaşlar! Ben hayatı tutkularla dolu olan biriyim. Cezaevinde öğrendim hayatta hiçbir şeye şaşırmamayı; sevdiklerimin değerini, kıymetini... Artık o eski tatsız Bora değilim; artık yaşadığım her günün değerini biliyorum. Çünkü; hayatın ne kadar güzel ve değerli olduğunu bunda daha iyi öğrendim. Babam hayatın değerini burada daha iyi öğrendiğimi söylüyor. Sanırım ben bunu başardım ama bir çok konuda hâlâ istediğim şeyleri yapamıyorum. Kitap okumasını çok seviyorum; kelimelerle tam olarak tarif edemeyeceğim bir huzur veriyor bana kitap okumak. Bende başarı ve gelişme hissi yaratıyor. Bazen ben burada oyunu kuralına göre oynadım bazen de içimdeki o saf çekingen çocuğu ortaya çıkardım. Sevgili arkadaşlar hiçbir şey vazgeçilmez değil. Hayatta insan... belki ama ... başarmak nasıl güzel bir duygudur. Aslında mutlu olmak olduğu gibi kabul etmektir. Kabul etmek derken elbette doğrularımızı onaylamadıklarımızı inanmadıklarımızı, inandıklarımızı yine bizim elimizde demek istiyorum. Bu kabul ediş elbette sorgulamamak ya da fikrini beyan etmemek veya inandığınız yolda fikrini savunmamak anlamında değil. Elbette soracağız, araştıracağız, tartışacağız ama hayatta bazen ne kadar kontrolü ele almaya çalışırsanız çalışın; her şey olması gereken zamanda olması gerektiği gibi oluyor ve biz hep seyirci kalıyoruz. Yani kabullenip yola devam etmiyoruz. Benim merakım sahip olduğumuz mutlulukları, güzellikleri hep kaçırmamız, mutluluklarımızı gerçek anlamda sizinle aynı ölçüde paylaştığına inandığınız kaç kişi var hayatta peki. Gerçekten tüm içtenliğiyle sizin yalnızlığınıza ortak olanlar? Aslında mutluluklar paylaştıkça artar, oysa hep bir hesap içindeyiz paylaşmak yerine.Biz demek yerine neden hep ben diyoruz. Acımıza ortak olunsun, acılara ortak olalım istiyoruz SENDEN BAŞKA KİMSEM YOK VERDİKLERİMİ SANA ANLATTIM ANNE doğdu. 1971’de İstanbul’da yaşamını yitirdi. Bakırköy Rüştiyesi ve Galatasaray Lisesi’ni bitirdi. Uzun yıllar Muğla ve İstanbul’da lise öğretmenliği yaptı. Ölümüne kadar Tercüman gazetesinde tiyatro eleştirileri ile edebiyat yazıları yayımlandı. Fecr-i Ati’nin etkisinde kaldığı ilk şiirleri 1912’de “Rübâb” ve “Şehbal” dergilerinde yayınlandı. Şiirlerini bir süre aruz vezniyle yazdı. “Aruza Veda” şiiriyle bu kalıbı bıraktı, hece ölçüsüne ve yalın Türkçe’ye yöneldi. “Yeni Mecmua” çevresinde toplanan “Hecenin Beş Şairi” arasında yer aldı. “Nedim” adında bir edebiyat dergisi çıkardı. Şiirleri Yarın, Hayat, Aydabir, Yarımay, Çınaraltı, Varlık, Hisar gibi dergilerde yayınlandı. Servet-i Fünun dergisinin yazı işleri müdürlüğünü yaptı. Hüzün yansıtan şiirlerinde daha çok aşk ve kadın temalarını işledi. Şiirin yanısıra yayınlanmış roman ve oyunları ile anı kitapları da var. peki ya mutluluklarımızı neden paylaşmaktan bu kadar korkuyoruz, neden güvenmiyoruz artık kimselere? Ne zaman ördük duvarlarımızı? Aslında her yaşanan duygu bizler için bir sınav değil mi? Görmeyi bilen gözlerimiz nerede? Biz nasıl bakarsak öyle görüyoruz; aslında iyi bakarsak iyi görüyoruz. Bence önce ön yargıyı, olumsuzluğu, kötü tarafları görmeyelim; iyi olanı güzel olanı görelim, paylaşalım. Haset ve kıskançlık yapıp neden ile başlayan sorular sormadan, bir ispat çabasında olmadan, iyi olanı ve güzel olanı takdir etmeyi bilerek hayatı yaşayalım. Çünkü o mutsuz anlarda beslediğimiz kötü düşünceler başka kötü düşünceler doğuruyor. Bir de tam tersi düşünün; ne zaman iyi düşünüyorsanız, o zaman birçok şey üst üste iyi olabilir. Kimseyle ilgili kötü düşünmeyin; inanın fark edeceksiniz ki ne kadar rahatmış diyeceksiniz. Yıllar su gibi akıp gidiyor; artık küçük mutluluklarınız olsun. Kendinizle nerede olursanız olun mücadele edin, kendinizle yarışın, kendinizi tercih edin, kendinizi takip edin. İçinizdeki ‘Kendime daha başka neler yapabilirim?’ gibi güzel duygularınızı açığa çıkarıp, paylaşmak güzel ve anlamlı olur. Bizler her duruma ayak uydurabilen bir insanız. Şikayet etmek yerine hiçbir şey sebepsiz değildir diye düşünmeye çalışın. Hepimiz için birbirimize karşı saygımız, sevgimiz olmasa ne farkımız kalır. Yaşadığımızı hissedelim; bu duyguların farkına varıp tadını çıkaralım. Sevinçten hoplayıp zıplamazsak, değişimlere ayak uydurmazsak yaşıyoruz diye bilir miyiz? Bence su akar yolunu bulur; siz iyiyseniz herkes iyidir. Siz iyi olun kalbinizi temiz tutun ve tüm güzellikler içinize dolar. Gülücükleriniz, sevginiz aydınlatsın her gününüzü. Umarım, burası benim hayatımı etkilediği gibi, değiştirdiği gibi sizlerin de hayatını etkiler. Bora Şahin / Karaman M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Karikatür: Melih Gürler Çorum L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Bir yanım yanıyor, Bir yanım donuyor. Nedir ? Bu kasvet; Nedir ? Be anne. Üşüdüğümü de, yandığımı da; Rabbim biliyor. Ne serinleyebiliyorum, Ne ısınabiliyorum anne. ACI VEDALAR Beni tir tir titreten, Dilekler temenniler, Depremde evsiz kalanlarım. Hayır dualar... Benim yüreğimi yakan; Acı verir insana, Gencecik şehir edilen canlarım. Bütün vedalar. El açıp hakka dua ediyorum; Sonrasında ise, Acılarımızı, sona erdir Allah’ım. Feryat figanlar... Bana ve ülkemize, Karışır gözyaşları, Senin ruhunda üzülüyor anne. Sele selene. ÖZGEÇMİŞ Aralık 2011 BENİM SEVDAM ERZURUM Düşüncelerim içimde düğümlenip Her biri bir kurtuluş ararken Nasıl anlatayım senigözlerimin; bilmiyorum Bulutlu gecede çalışan, Binbirbir türlügörünmeye güzelliğin var Dadaşların diyarısın sen Erzurum Yıldızlar kadar umutsuz. Yüreğimde senin Bakışlarıysa yalnızlık kadarhasretin karamsar,var Sessizlik gibi belirsiz Anlatabilsem seni layıkıyla Gözyaşlarım yavaş yavaş damlayıp Türkülere konu olup dolaştın dilden dile Resmini ıslatırken. Biliyorum; ne gelirse, Titrek bir sesle, Benziyorsun bir gonca güle Her şey haktandır. Misten de güzel kokuların var Hoşça kal demek. Sevdam rüyalar gibi özgür, Gülmeye hasret kaldım anne, Vedalar ölüm gibi, Gece gibi şahitsiz... Gülemedim çoktandır. Senden uzaklardayım şimdi Dayanmaz yürek. Ve ben kendimi hasretin rüzgâr gibidinmedi asi zannetsem de; İçimdeki Bana merhamet duygusunu, Taş basıp bağrına, Senden gözlerim gülmedi gündüzuzakta yanan sokak lambası kadar önemsiz. Sen öğrettin; unutursam günahtır. Varlığım Katlanmak gerek. Seni senin haberin olmadan sevenler var Yüreğimde büyüyen ateş bedenimi terletirken, Kendi dertlerimi Ayrılıklar eceldir, unuttum; Ruhum, vurulan bir kuş kadar masum; İnsanlığın acılarıyla, yanıyorum anne. Hüznüm büyüdü dağlar kadar Candan sevene. Gücümse o kuşun çırpınışı kadar yetersiz. Sende şanlı bir tarih yatar Ve ben hislerimi ne kadar içimde tutmaya çalışsam da; Değmez ki sana asla nazar Gözlerimdeki o heyecan Aksakallıların uluların var Beni ele verecek kadar tecrübesiz!.. Uzun oldu, afet; Bazenzaman dönüşü yoktur; Kabrine gelemedim. Gidilen yolun. Her şafaktan mutlaka, Ömrü beklemekle geçer, Kış sendedir güzelliğiyle azdır yaz Yâsin’i şerifi Bekleyen kulun.zikreder dilim. ErdalSeni Görmez sevene etmezsin naz Rabbime niyazlarımda, Elbisen pırıl bembeyaz Maltepe 3 Nolupırıl L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Gözünde değeri yoktur, Palandökeninde eksilmeyen karın var Artık acıları yaşamasın milletim. Paranın pulun. Ne yapalım, Sadece gözyaşıbunlara döker; da şükür; Dilim değil gönlümdür konuşan Ruhun şâd olsun anne... Veda edip gidene. Bir ekmeğini bölüp paylaşan Vatan, bayrak, din için savaşan Ali Rıza Çağlar Özlemi çeken bilir; Kahraman kadınların erkeklerin var Kartal H Tipi Kapalı Ceza Ayrılık zordur. Şahin Şimşek İnfaz HasretKurumu yüreklerde, Oltu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Sönmeyen kordur. Yıllarca yol gözlemek, Sevene zulümdür. Vedalar, ölüm gibidir; Ölsem, kaybolsam, Toz, duman, Candan sevene. buluta karışsam NE FARK EDER Kİ Sen beni unutmadıkça Ne fark eder ki Ali Rıza Çağlar Toprakta can bulurum Kartal H çiçekle Tipi Kapalı Ceza Bin bir İnfaz Kurumu ışıl ışıl açar Rengarenk Seni bulurum Ta ki beni unutana kadar O zaman oluk oluk akar Hızla ilerlerim Coşkun ırmaklar gibi Azgın seller gibi Damarda hain zehir gibi Azrail’in kollarına giderim Ne fark eder ki Zafer Altan Maltepe 1 Nolu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu TEMİZLİĞE BAK Fıkra Birgün bir ingiliz, bir fransız, bir de Türk gümrük kapısında kontrolden geçiyormuş. Türk olan kişi bizim Temel imiş. Olay Türkiye’nin gümrük kapılarının birinde geçiyor. İlk önce İngilizin bavulunu açmış ve 7 tane iç çamaşırı çıkmış. Nedenini sormuşlar, İngiliz de haftanın her gününe bir tane, diye cevap vermiş. Görevliler çok etkilenmiş. Sonra Fransız’ın bavulunu açmışlar. Ondan da 8 tane iç çamaşarı çıkmış. Nedeni sormuşlar; haftanın her gününe bir tane, biri de yedek olduğu söylemiş Fransız. Görevliler yine çok etkilenmiş. Bizim Temel’in bavulunu açmışlar. Tam 12 tane iç çamaşırı çıkmış. Görevliler en temiz ülkenin kendilerinin ki olduğunu düşünüp mutlu olmuşlar. Nedenini sormuşlar 12 çamaşırın. Temel de başlamış: Ocak, NEDEN Şubat, Mart... diye saymaya. AŞK Aşk Aşk Aşk Aşk Aşk Aşk Aşk Aşk Aşk Aşk Aşk Aşk Aşk Aşk Aşk Aşk Aşk Her gecenin sabahı var dediler; Her geceden bir sabah bekledim. Belki düşlerim gerçek olur diye Beklemiş olmakta yetmiyor artık; zamanın herardından saniyesinde Koşup katılasım, seni düşünmekmiş uykusuz gecelere Sığındığı deliktenmahkum çıkartasım, olmakmış sen uyurken sana şiir yazmakmış Bir destanuzaklara yazasım geliyor. uğrunaErdemine söylenen her şarkıda seni aramakmış kavuşmuş gibi; içerkenYaşananları alkolikanlatasım, değil aşkkolik olmakmış senin etrafındaki eşyaları bilegeliyor. kıskanmakmış Bu dört duvar deliğimde kalasım yalnızlığa terk edilmekmiş Güneş penceremden vazgeçinceye dek; ayrılığın acısını hissetmekmiş Kapatıp kapılarımı, yalnız kalasım geliyor. umutlaHiç seni beklemekmiş korkmadan, neden diye haykırmak; bazen de hayata kadere isyanmış Ömrümün çünküsünü cevaplamak için kalbimin derinliklerinden konuşmakmış Binlerce kez gönül kapımı çalıp gidenlere hislerinElkağıda imiş sallayasımdökülmesi geliyor... adını bağıra bağıra söylemekmiş sana özlem duymakmış Maşallah Güven Maltepe 3 Nolubunları L Tipi Kapalı Cezayazmakmış sabahın köründe sana İnfaz Kurumu senin ile beslemek susuzluğunu gidermekmiş kısacası sana tutulmak bağlanmak ve senin ile bütün olmakmış İşte aşk o zaman aşk Sadece seni görmek için dağlar, ovalar aşmakmış. Hasan Okçu Ankara 2 Nolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu HAPİSHANEDE BULDUM KENDİMİ Bir hayalin ardından koşarken Kilometrelerce taşıdım kendimi Ruhuma huzuru ararken Hapishanede buldum kendimi Vatan hasreti kor yakarken Tutsak sandım yuvamda kendimi Toprağıma hayran koşarken Hapishanede buldum kendimi Bülbül yuvamda kanarya iken Kanadıma battı diken Bu acıyı sonsuz sanan ben Hapishanede buldum kendimi Bir oyundu başıma gelen Sanki sahneydi karşımda sergilenen Nerede yavrularım hasret kaldım derken Hapishanede buldum kendimi Şimdi soğuk duvarlarım var Üstüne koskoca demir kapılar Sevimsiz geliyor bana bu yapılar Hapishanede buldum kendim Naciye GÜMÜŞ Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Seslenis Aralık 2011 Sayfa 5 Ardıç Programı eğitim materyalleri ve belge dağıtım töreni UNICEF Türkiye Temsilciliği ile Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlü iş birliğinde, 2003-2011 yılları arasında kurumlaraki çocuklar için çalışan personele yönelik geliştirilen ARDIÇ Programı Eğitim Materyalleri devir teslimi ile Ardıç Programının geliştirilmesi ve uygulanmasında görev alan personele verilmek üzere hazırlanan teşekkür belgeleri dağıtımı için tören düzenlendi. Törene; UNICEF Türkiye Temsilcisi Dr. Ayman Abulaman, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdür Yardımcısı Erhan Polat, Daire Başkanı Vehbi Kadri Kamer, Tetkik Hâkimi Fahrettin Kırbıyık, Ankara Eğitim Merkezi Başkanı Hâkim Talat Akbaş, Şube Müdürü Habil Kanoğlu ile Ardıç Eğiticileri katıldı. UNICEF Temsilcisi Dr. Ayman Abulaman, törende yaptığı konuşmada; bir çok ülke ve kuruluş ile çalışmalar yürüttüklerini, Ardıç Programı’nın bunlar içerisinde özel bir yere sahip olduğunu ve bu günde devam ettiriliyor olmasından duydukları memnuniyetini ifade etti. Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdür Yardımcısı Erhan Polat da konuşmasında; ceza infaz kurumlarında çocuklarla ilgili çalışmalara özel önem verdiklerini belirterek, böyle bir düşüncenin sonucu olan Ardıç Programının Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünce sürdürülen en uzun soluklu projenin sonunda ortaya çıktığını ve uyÇalışma Ekibi gulanmaya başlandığını vurguladı. Psikolog • Habil Kanoğlu, Genel Müdür Yardımcısı Polat, Arir, Sos. Çal. • Nilgün E. Özdem dıç Programının geliştirilmesi ve sürunt, Psikolog • A. Çiğdem Erk lu, Eğit. Uzm. • Elçin Ç. Terzioğ dürülmesinde vermiş oldukları destek. çal. • Ali Duran, Sos g ten ötürü UNICEF Türkiye Temsilcisi olo Psik er, • Nalan Pek Psikolog • Serap Görücü, , Sos. Çal. • M. Özkan Aslıpek maz, Sos. Çal. • Süleyman Kaç . Çal. • Elif Kaleli, Sos Sos. çal. • Hasan Matrak, . Çal. Sos • Osman İlbilgi . Çal. • Yenal Çevik, Sos an, Sos. Çal. • Mehmet Akif Doğ ür • Naci Yıldız, Müd Müdür • Metin Sönmez, Müdür • M. Kemal Cengiz, ılmaz, Müdür • Ümran Yavuzy Müdür • Mehmet Olcar, , Müdür • Hamit Karslıoğlu Öğretmen • Nafiz Civelek, , Psikolog • Nurdan Toptan olog • Yücel Sözer, Psik Psikolog • Ayşegül G. Dündar, olog • Murat Erkan, Psik Psikolog • Ber na Görgülü, olog • Sinem Torun, Psik Psikolog • Sacide Aslım, Psikolog • Gevherhan Olgun, Psikolog • Fahriye Yergin, a, Psikolog • Gülçin Şenyuv , Psikolog • Gülten Akarsu Psikolog • Ebru Ö. Topsakal, olog • Ayşe Gencer, Psik Psikolog • Gamze Erhan, Psikolog • Cansu K. Terzi, Dr. Ayman Abulaman’a Teşekkür Plaketi sundu. UNICEF Türkiye Temsilcisi Dr. Ayman Abulaman da Genel Müdür Yardımcısı Erhan Polat’a Teşekkür Plaketi takdim etti. Törende; Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdür Yardımcısı Erhan Polat, UNICEF Türkiye Temsilci Dr. Ayman Abulaman, Tetkik Hâkimi Fahrettin Kırbıyık’a Eğitim Merkezi Başkanı Talat Akbaş’a, Erzurum, Kahramanmaraş ve İstanbul Eğitim Merkezleri Başkan ve müdürlerine ve tüm Ardıç Eğitimcilerine Teşekkür Belgesi verdiler. Belge dağıtım töreni eğitim merkezinde yapılan kokteyl ile tamamlandı. Ayrıca; Ardıç programı kapsamında geliştirilen eğitim materyalleri, basımı yapılan kitaplar ile eğitici çantaları ve sınıf setleri eğiticilere dağıtıldı. Ardıç Eğitimleri 2011 yılından itibaren 1153 personele ulaştı 2008 yılında programlanıp, Eğitim Merkezlerinde uygulanmaya başlanan ARDIÇ Eğitim Programı kapsamında 2001 yılından itibaren 1153 personele eğitim verildi. Ayrıca; 11-16 Aralık 2011 tarihleri arasında Ardıç Programı Eğitici Eğitimi düzenlendi. Ankara Personel Eğitim Merkezinde düzenlenen eğitime; Programın geliştirilme ve uygulanma sürecinde yer alan 37 eğitici katıldı. Eğitici Eğitimi sürecine Artı Artı Danışmanlık Şirketi kurucusu ve Program Danışmanı Haliç Üniversitesi Okutmanı Kadir Akbulut yaptıkları sunum ile destek verdi. Çocuk Ceza İnfaz Kurumları Değerlendirme Toplantısının birincisi gerçekleştirildi Çocukların topluma yeniden kazandırılmasına yönelik gerçekleştirilen eğitim ve iyileştirme faaliyetlerinin etkin ve verimli yürütülebilmesi için, mevzuatta daha önce öngörülmemiş olan bazı hususların görüşülmesi ve çocuk kapalı ceza infaz kurumlarının genel durumunun değerlendirilmesi amacıyla geçtiğimiz ay Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri Personeli Ankara Eğitim Merkezinde bir çalışma toplantısı gerçekleştirildi. Söz konusu çalışma toplantısına; Ankara, İzmir ve Elazığ Çocuk Eğitimevi, Ankara ve Maltepe Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumları ile Pozantı ve Bergama Kapalı Ceza İnfaz Kurumları ile İncesu Çocuk Ceza İnfaz Kurumundan toplam 26 personel katıldı. Çalıştay programı kapsamında çocuk ceza infaz kurumlarının fiziki durumları ve fiziksel eksikliklerden kaynaklanan sorun- lar ve çözüm önerileri, mevcut mevzuatın eksikliklerinden kaynaklı yaşanan sorunlar ve ideal çocuk ceza infaz kurumunun oluşturulabilmesi için öneriler, kurumlarda meydana gelen asayiş olayları sebepleri ve çözüm önerileri, sivil toplum kuruluşu ve diğer kurum kuruluşlarla iş birliği çalışmalarında mevcut durum ve çocuk, sivli topulum kuruluşlarıyla çalışma prensiplerinin belirlenmesi, kurumlarda yürütülen eğitim ve iyileştirme faaliyetleri ve standartlar sisteminin değerlendirilmesinde yaşanan sorunlar ve çözüm önerileri, ceza infaz kurumu personelinin ve kurumda barındırılmakta olan çocukların sorunları ve çözüm önerilerine ilişkin personel tarafından değerlendirmeler yapıldı. Çalıştay sonunda; mevcut sorunlara ilişkin çözüm önerileri ile yeni geliştirilen sisteme ilişkin bilgilerin yer aldığı rapor oluşturulacak. Seslenis Sayfa 6 Aralık 2011 Kırşehir Açık Ceza İnfaz Kurumu hükümlüleri Arkeoloji Müzesi ve Japon Bahçesini ziyaret etti Kırşehir Açık Ceza İnfaz Kurumu, hükümlüler için Kırşehir’in Kaman İlçesi Çağırkan Kasabasında bulunan Japon Arkeoloji Müzesi ile Japon Bahçesine kültürel amaçlı gezi düzenledi. İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü işbirliği ile gerçekleştirilen gezide, görevli Arkeolog Pınar İlman’ın rehberliğinde arkeolojik müze ile Japonya sınırları dışındaki en büyük bahçe olma özelliği taşıyan Japon bahçesi (botanik bahçe) gezildi. Kırşehir’ın Kaman ilçesinin 3 km doğusunda, KamanKırşehir Karayolunun hemen kenarında yer alan müzenin tanıtımını yapan Arkeolog Pınar İlman, 280 m. çapında 16 metre yüksekliğindeki höyüğün tipik Anadolu Höyüğü olduğunu, kazıların 31 Mayıs 1986 tarihinden bu güne kadar devam ettiğini, Kalehöyük Müzesinin “Çevreye duyarlılığı ön plana alan sürdürülebilir mimari tasarımı” ile 46 ülkeden katılan binlerce aday arasından saygın bir ödül olan 2010 Green Good Design ödülünü kazandığını belirterek; Höyükte yapılan kazı çalışmalarında, İlk Tunç çağından başlayarak Osmanlı dönemine kadar devam eden bir iskânın varlığının saptanmış olduğunu, burada yaşayan kültürlerin çevre ile etkileşimleri, ilişkileri ve sanat anlayışları hakkında bilgi edinilebildiğini vurguladı. Kalehöyük’te bugüne kadar saptanmış kültürel katmanlar şunlar: I. Kat: Osmanlı Dönemi (15-17. yy), II Kat: Demir Çağı (M.Ö. 12-4. yy), III. Kat: Orta ve Genç Bronz Çağı (M.Ö. 20-12 yy), IV. Kat: Erken Bronz Çağı (M.Ö. 23-20 yy). Kalehöyük’ün o çağlardaki günlük yaşantısını anlatan 3 boyutlu filmin de izlendiği gezide, kazılarda bugüne kadar çıkartılan eserlerle ilgi şu bilgiler verildi: - Dokumacılıkta kullanılan taş ve pişmiş topraktan yapılan ağırşak (ağırlık), Ankara Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda Çankaya Belediyesinden unutulmaz konser Ankara Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda Çankaya Belediyesi Türk Halk Müziği Sanatçıları İlayda Aydoğdu, İsmail Aslan, Saim Erten, Ali Ekber Ergün, Suat Yıldırım, Gülali Zengin, Yılmaz Şirin tarafından 03.11.2011 tarihinde konser düzenlendi. Çankaya Belediyesi Türk Halk Müziği Konseri İlayda Aydoğdu’nun şarkıları eşliğinde başladı. Etkinlik, hükümlü ve tutuklu çocuk ve gençlerin şarkı yarışması ile devam etti. Son olarak çocuk ve gençlerin eşliğinde şarkılar söylenip, birlik ve beraberlik içerisinde coşku yaşandı. Hükümlü ve tutuklu çocuk ve gençlerin farklı bir gün geçirmeleri sağlanmış oldu. Program, Kurum Müdürü Necmi Acun’un Çankaya Belediyesi Türk Halk Müziği sanatçılarına teşekkür belgesi sunumu ile son buldu. - Bronz deliciler, Hitit İmparatorluk devrine ait mühür, - Farklı biçimlerde üretilmiş bronz, altın gümüş takılar, iğne başları, kolye ve boncuk taneleri, - Aşık kemikleri, kurşun figür ve ok uçları, bile taşları ve yüzükler ile seramik parçaları. Müze ziyaretinden sonra Japon Prensi “Mikasanomiya Ankara Açık Ceza İnfaz Kurumunda konser coşkusu Ankara Açık Ceza İnfaz Kurumunda, Etimesgut Belediyesi işbirliğiyle Müzik Eğlence Programı düzenlendi. 2 Aralık 2011 tarihinde, Kurumun Kültür Salonunda gerçekleştirilen program öncesinde tüm misafirlere ve hükümlülere Etimesgut Belediyesi tarafından Türk Bayrağı, Atatürk Rozeti ve karanfil dağıtıldı. Eğlence programına Etimesgut Belediye Başkanı Enver Demirel, Başkan Yardımcıları Seyit Sarp, Ayhan Ünal ve Alaattin Sonat ile Belediye Sosyal ve Kültür İşleri Dairesi personeli misafir olarak katıldı. Kurum Müdürü Ali Turan Karadağ, İkinci Müdürler Nefıze Kartal ve Akif Taşkolu ile Kurum Öğretmenleri Recai Yıldız, Mehmet Büker ve Fikri Altuntaş katıldı. Torbalı’da ‘resim ve bilgisayar kursu’ belgeleri törenle dağıtıldı Torbalı K2 Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda eğitim öğretim faaliyetleri çerçevesinde açılan resim ve bilgisayar kurslarında başarılı olanlara sertifikaları törenle dağıtıldı. 16.11.2011 tarihinde yapılan törene Torbalı Cumhuriyet Başsavcısı Atilla Ulupınar, İzmir İzleme Kurulu Başkanı Süleyman Kul, Bşk. Yrd. Faruk Çetinkaya, Üye Hatice Keleş, Ceza İnfaz Kurumu Sorumlu İnfaz Koruma Başmemuru Kenan Yılmaz ve Mustafa Muslu ve Ceza İnfaz Kurumu personeli katıldı. Kursu başarıyla tamamlayan hükümlü ve tutuklulara belgeleri davetliler tarafından verildi. Anı Bahçesi”nin (Japon Botanik Bahçesi) gezilmesinin ardından kuruma dönüşle sonlandırılırken hükümlüler botanik park ve müze ziyaretlerinin onlara çok farklı duygular yaşattığını, kültürel geziden dolayı çok mutlu olduklarını ve bu tür etkinliklerin tekrarlanmasını istediler. Programda personel ve hükümlüler gönüllerince eğlendiler ve unutulmaz bir gece yaşadılar. İdare Memuru Çiğdem Demircioğlu’nun sunuculuğunu yaptığı gecede Kurum Müdürü Ali Turan Karadağ’ın açış konuşmasından sonra Etimesgut Belediye Başkanı Enver Demirel’e geceye katkılarından dolayı plâket verildi. Başkan Enver Demirel geceye katılmaktan duyduğu heyecanı ve mutluluğunu belirten bir konuşma yaptı. Açılış konuşmalarından sonra Kurum Müdürü ve Belediye Başkanı tarafından; Kurumda düzenlenen pidecilik kursunu başarıyla tamamlayan sekiz hükümlüye “Kurs Bitirme Belgeleri” dağıtıldı. Belge dağıtımından sonra Etimesgut Belediyesi Seymenleri’nin halk oyunları gösterisi ilgiyle izlendi. Halk oyunlarından sonra Bahri Özipek’in şiir dinletisinde okuduğu birbirinden güzel şiirler salonda duygulu anlar yaşanmasına yol açtı. Halk Müziği Sanatçısı Yavuz Şanlı’nın okuduğu sevilen türkülere salondaki misafirler ve hükümlüler de iştirak ettiler. Konserin son bölümündeki halay havalarında Başkan ve hükümlüler birlikte halay çekerek eğlendiler. Halk oyunları gösterisi, şiir dinletisi ve halk müziği konseri boyunca dalgalandırılan bayraklarla salon bayram yerine dönerken, son olarak sahne alan hükümlülerden Burhan Akkuş’un geceyi renklendiren duygulu türküleri ile eğlence programı sona erdi. Niğde Açık Ceza İnfaz Kurumundan kurban hizmeti Ankara Açık Ceza İnfaz Kurumunda 7 yıldır devam eden kurban satış ve kesim hizmeti bu yıl da başarıyla gerçekleştirildi. Niğde Açık Ceza İnfaz Kurumunda, hükümlüler tarafından yetiştirilen küçükbaş ve büyükbaş kurbanlıklar Ankara’da 02.11.2011 tarihinde saat 08.30’da satışa sunuldu. Adalet Bakanlığı çalışanları, yargı mensupları ve vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği kurbanlıklardan 105 büyükbaş ve 300 küçükbaş hayvan 2 saat gibi bir sürede satıldı. Kurbanlıkların kesimleri Niğde Açık Ceza İnfaz Kurumu İşyurdu Müdürlüğü tarafından kurulan tesislerde Kurum Müdürü Murat Yılmaz, 2.Müdür Hasan Torun ve İdare Memuru Mehmet Şah Utanç’ın yönetiminde 20 usta kasap tara- fından hijyenik bir ortamda kesildi. Kurbanlıkların Niğde Açık Ceza İnfaz Kurumu Veteriner Hekimi Ertan Kaya tarafından tek tek kontrolleri yapılarak tamamen eğitimli 30 personel ve 100 hükümlü tarafından parçalandıktan sonra poşetlenerek hazır halde sahiplerine teslim edildi. Randevu sistemi ile plânlı ve düzenli bir hizmetin sunulduğu kesim işlemi sırasında kurban sahiplerine, Kurumun kafeterya ve restoranında ücretsiz yiyecek ve içecek ikramında bulunuldu. Ayrıca, Kurban Bayramında, Niğde’de, Ceza İnfaz Kurumu 1. sınıf kesimhanesinde 60 büyükbaş ve 300 küçükbaş kurbanlık aynı şekilde kesilerek, sahiplerine teslim edildi. Aralık 2011 Seslenis Sayfa 7 Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem, CTE Genel Müdürlüğü yöneticileriyle toplantı yaptı Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem, göreve başlamasının ardından birimlerin çalışmalarıyla ilgili bilgi almak ve geleceğe ilişkin plânlama yapmak amacıyla Bakanlık yöneticileriyle toplantılar gerçekleştiriyor. Bu çerçevede, 7 Aralık 2011 tarihinde, Müsteşar Birol Erdem’in başkanlığında, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünde toplantı yapıldı. Toplantıya; Müsteşar Yardımcısı Mustafa Elçim, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Sefa Mermerci, Genel Müdür Yardımcıları Cengiz Güler ve Erhan Polat, Daire Başkanları Vehbi Kadri Kamer, Burhamettin Eser, Remzi Gemici, Ali Yıldız ve İbrahim Usta, tetkik hâkimleri ile Ankara, İstanbul, Kahramanmaraş ve Erzurum Ceza İnfaz Kurumları Personeli Eğitim Merkezlerinin müdürleri katıldı. Toplantıda; Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Sefa Mermerci, Genel Müdürlüğün merkez teşkilâtı ile ceza infaz kurumları, denetimli serbestlik ve yardım merkezi şube müdürlükleri ile eğitim merkezlerinden oluşan taşra teşkilatı hakkında sunum yaparak, çalışmalarla ilgili bilgi verdi. Müsteşar Birol Erdem, Ülkemizde infaz hizmetlerinde ceza infaz kurumlarının en hassas kurumların başında yer aldığını ifade ede- rek, bu yüzden kurumların çağdaş infaz anlayışına uygun olarak hizmet etmesinin önemine dikkat çekti. Erdem, kurumlarda bulunan hükümlü ve tutukluların salıverilme sonrasında topluma uyumlarında kurumlardaki eğitim ve iyileştirme çalışmalarının gerekliliğini vurgularken, kurumların daha da ileriye götürülmesinde, insan hakları ve hukuka uygun olarak yürütülecek çalışmalara destek vereceğini vurguladı. Ereğli B Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu el sanatları sergisi büyük ilgi gördü Serginin açılış kurdelesini Kaymakam Hasan Bağcı, Belediye Başkanı Hüseyin Oprukçu, Cumhuriyet Başsavcısı Bestami Tezcan birlikte kesti. Kocaeli 1 No’lu T Tipi’nde belge dağıtım töreni Kocaeli 1 No’lu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda şehitleri anma programı ve Kur’an Kursu sertifika teslim töreni yapıldı. Programa şehitler için saygı duruşu ve İstiklal Marşı’yla başlandı. Ceza İnfaz Kurumu Vaizi İrfan Yağız açılış konuşmasını yaptığı programda, tutuklu ve hükümlülerce Kur’an-ı Kerim ve ilahi ziyafeti verildikten sonra Kandıra İlçe Müftü Vekili Ergün Yılan bir konferans verdi. Konferansın ardından din görevlilerinden Cem Burak Çınar Kur’an-ı Kerim okurken, İrfan Yağız da dua yaptırdı. Programın son bölümünde Ceza İnfaz Kurumunda açılan kurslarda Kur’an okumayı öğrenen 28 tutuklu ve hükümlüye sertifikaları verildi. Ereğli B Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda, hükümlü ve tutukluları iş ve meslek sahibi yapmak, tahliyelerinden sonraki hayata hazırlamak, kendilerine güven duyan, geleceğe güvenle bakabilen, kurallara uyumlu, üretken ve dayanıklı birer insan olarak topluma kazandırmak amacıyla Türkiye İş Kurumu Konya İl Müdürlüğü ile İlçe Halk Eğitim Müdürlüğü işbirliği ile açılan Takı Tasarımı Kursunda hükümlü ve tutuklular tarafından üretilen ürünler 24-28 Ekim 2011 tarihleri arasında halkın beğenisine sunuldu. Ereğli Adalet Sarayı binasında gerçekleştirilen sergiye İlçe Kaymakamı Hasan Bağcı, Belediye Başkanı Hüseyin Oprukçu, Cumhuriyet Başsavcısı Bestami Tezcan ile hâkim ve Cumhuriyet savcıları, İlçe Emniyet Müdürü Bahaattin Çetindere, İlçe Milli Eğitim Müdürü Yasin Şimşek, İlçe Halk Eğitim Müdürü Ali Topbaş, İlçe Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Müdürü Murat Bildik ile kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcileri katıldı. Serginin açılışını Kaymakam Hasan Bağcı, Belediye Başkanı Hüseyin Oprukçu ile Cumhuriyet Başsavcısı Bestami Tezcan birlikte yaptılar. Cumhuriyet Başsavcısı Bestami Tezcan açılış konuşmasında; Ereğli B Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda yatmakta olan hükümlü ve tutukluların el emeği göz nuru ile özveri içerisinde hazırlayarak sundukları ürünler ile kendilerini ifade etme ve tanıma şansı bulduklarını, Kurum içerisinde hoşça vakit geçirerek gelir elde etme imkanı yakaladıklarını ifade ederek, sergide emeği geçen Ceza İnfaz Kurumu çalışanlarına teşekkür etti. Daha sonra Protokol üyeleri ve açılışa katılan davetliler sergiyi gezerek, ürünleri beğeniyle incelediler. Sergide, hükümlü ve tutuklular tarafından üretilen takılar ve boncuk süslemesiyle yapılan ürünler başta olmak üzere birbirinden güzel el emeği göz nuru ürünler ziyaretçilerin beğenisine sunuldu. Sergiye Ereğli Adalet Sarayı çalışanları ve vatandaşlar büyük ilgi gösterdi. Sayfa 8 Seslenis Aralık 2011 İşyurtları Yüksek Kurulu Toplantısı Kalecik’te gerçekleştirildi Adalet Bakanlığı İşyurtları Yüksek Kurulu Toplantısı, Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem’in başkanlığında Müsteşar Yardımcısı Mustafa Elçim, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Sefa Mermerci, Personel Genel Müdürü Mustafa Kemal Özçelik, Hukuk İşleri Genel Müdür Yardımcısı Nazım Kara, Adalet Teşkilâtını Güçlendirme Vakfı Genel Müdürü Orhan Kırman, İdari ve Mali İşler Daire Başkanı Ayhan Cürebal ile İşyurtları Daire Başkanı Mustafa Onuk’un katılımıyla 07.12.2011 tarihinde yapıldı. Toplantı; süt ve süt ürünleri atölyesinin modernizasyonu ve kurulacak ek ünitelerin yerinde görülmesi amacıyla Kalecik Açık Ceza İnfaz Kurumunda gerçekleştirildi. Toplantı öncesinde Kurum Müdürü Hasan Uçkaç tarafından Kurumun vizyonu, atölyelerin durumu ile yeni kurulacak ayran ve kase yoğurt üniteleri hakkında Kurula bilgi verildi. Daha sonra Müsteşar Birol Erdem ve beraberindeki heyet, Kalecik Cumhuriyet Savcısı Zeynep Aktaş ve Kalecik Adliyesi hakimlerinin refaketinde Kurum atölyelerini gezerek, atölyelerde çalışan hükümlülerin daha iyi şartlarda yetiştirilerek rehabilitelerinin sağlanması, tahliyelerinde rahatlıkla iş bulabilecekleri iş deneyimine kavuşmaları için, atölyelerin günün teknolojisi ile donatılarak modern hale getirilmesinin gerekliliği müşahede edildi. Süt ve süt ürünleri atölyesinin yeni ünitelerinin nereye kurulacağı, getirisi ve maliyetleri hakkında gerekli değerlendirmeler yerinde yapıldıktan sonra Kurul üyelerinin katılımıyla toplantı yapıldı. Yaklaşık üç saat süren toplantıda Kurulun gündemindeki konular ele alındı. Kurul üyeleri toplantı sonrasında, personel ile hatıra fotoğrafı çekiminin ardından Kurumdan ayrıldı. “Ceza İnfaz Kurumları ve Denetimli Serbestlik Sisteminde Personel Seçimi ve Statüsü” konulu seminer Ankara’da gerçekleştirildi Avrupa Birliği Komisyonu TAIEX Ofisi (Avrupa Birliği Teknik Yardım ve Bilgi Değişim Ofisi) işbirliğiyle “Ceza İnfaz Kurumları ve Denetimli Serbestlik Sisteminde Personel Seçimi ve Statüsü” konulu seminer Ankara’da gerçekleştirildi. 15-16 Aralık 2011 tarihleri arasında yapılan seminere; Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Sefa Mermerci, Genel Müdür Yardımcısı Erhan Polat, Daire Başkanları Vehbi Kadri Kamer ve Ali Yıldız, İşyurtları Daire Başkanı Mustafa Onuk, tetkik hâkimleri, Ankara, İstanbul, Erzurum ve Kahramanmaraş Ceza İnfaz Kurumları Eğitim Merkezlerinin müdürleri, ceza infaz kurumlarından 63 kurum müdürü, denetimli serbestlik ve yardım merkezi şube müdürlüklerinden 18 şube müdürü katıldı. İki gün süren seminerde; İngiltere Adalet Bakanlığı Ulusal Mahkum Yönetim Servisi Emekli Hükümlü Tutuklu Yöneticisi Mr Joseph WOODS, Proje yöneticisi Alehandro RODRIGUEZ RAMOS, Yunanistan Adalet Bakanlığı Hukuk Koordinasyon ve Özel Uluslararası Hukuk İlişkileri Genel Müdürü Professor NIKOLOPULOS, Macaristan İçişleri Bakanlığı Macar Cezaevi Koleji Cezaevi Departmanı Öğretmen Dr Gergely FLIEGAUF, İspanya İçişleri Bakan- lığı Cezaevi Kurumları Genel Sekreterliği Program Yöneticisi Ms Maria Zoraida ESTEPA CARMONA, İngiltere Adalet Bakanlığı Denetimli Serbestlik Görevlisi Elisabeth HAYES, Avrupa ülkelerindeki uygulamalara ilişkin olarak katılımcılara bilgi verdiler. Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Sefa Mermerci, seminerin açılışında yaptığı konuşmada; ceza infaz kurumları ve denetimli serbestlik bürolarında uluslararası standartlara uygun çalışmaların gerçekleştirilmesinde personel unsurunun çok önemli olduğuna dikkat çekerek, bu doğrultuda son yıllarda yapılan çalışmalardan bahsetti. Semineri, personel seçimi ve ceza infaz kurumu sistemindeki hiyerarşik düzen ve Avrupa ülkelerindeki uygulamalar hakkında bilgi alınması amacıyla düzenlediklerini hatırlatan Genel Müdür Mermerci, Avrupa Birliği Tavsiye Kararlarında, cezaevlerinin uluslararası ve bölgesel insan hakları belgeleriyle aynı doğrultudaki yüksek standartlara uygun olarak yönetimini temin etmek için yönetim ve organizasyon sistemleri oluşturulması, ceza infaz kurumlarında ve denetimli serbestlik ve yardım merkezi şube müdürlüklerinde görev yapan personelin dikkatli bir şekilde seçilmesi, ceza infaz kurumlarında yeterli sayıda yüksek kalitede personel çalıştırılabilmesi için özel bir sosyal değer olarak bulunan işin yönetsel fonksiyonların daha geniş bir şekilde tanınması suretiyle personelin statüsünün geliştirilmesinin gerektiğine ilişkin ifadelere yer verildiğini ifade etti. Sefa Mermerci Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Aralık 2011 Seslenis Sayfa 9 Adalet Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı arasında iş birliği protokolü imzalandı Protokol kapsamında ceza infaz kurumlarında annesinin yanında kalan 3-5 yaş arasındaki çocuklara Millî Eğitim Bakanlığınca okul öncesi eğitim verilecek tutukluların farklı cinsiyetlere, yaşlara, eğitim düzeyAdalet Bakanlığı ile Millî Eğitim Bakanlığı aralerine ve farklı suç işleme nedenlerine sahip oldukları sında ceza infaz kurumlarında annesinin yanında bilinmektedir. Bu farklılıklar nedeniyle çocuk, kadın kalan 3-5 yaş arasındaki çocukların okul öncesi eğitim almalarına yönelik iş birliği protokolü imzalandı. ve erkek hükümlülerin birbirinden değişik eğitim ve Protokol Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Millî Eğitim iyileştirme çalışmalarına alınması gerekmektedir. Sadullah Ergin Bakanı Ömer Dinçer tarafından imzalandı. Kadın hükümlü ve tutuklular ihtiyaç ve statüAdalet Bakanı Protokol imzası için 21 Aralık 2011 tarihinde, sü, diğer hükümlü ve tutuklulardan farklı olup, bu Ömer Dinçer Millî Eğitim Bakanlığı Başöğretmen Salonunda töMillî Eğitim nedenle kadınlara farklı rehabilitasyon programları Bakanı ren yapıldı. uygulanmaktadır. Kadınların çocuk sahibi olmaları Adalet Bakanlığı ve Millî Eğitim Bakanlığından bu farklılığın başta gelen nedenlerinden biridir. Bu üst düzey yöneticilerin katıldığı törende Adalet Bakapsamda kadın hükümlü ve tutukluların ceza infaz kanı Sadullah Ergin ve Millî Eğitim Bakanı Ömer kurumlarında bulundukları süre içerisinde çocukları Dinçer, birer konuşma yaptılar. ile ilgili bakım, eğitim, gelişim görevlerini, devlet adıBakan Dinçer: Ceza infaz kurumunda anna en iyi şekilde yerine getirmek için elimizden geleni nesinin yanında kalan çocuklara okul öncesi yapmaya çalışıyoruz.”dedi. eğitimi vereceğiz Bakan Ergin, Ülkemizdeki 371 ceza infaz kuruMillî Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, ceza infaz kumunda 19 Aralık 2011 tarihi itibariyle toplam 128.468 rumlarında bulunan kadın hükümlü ve tutukluların hükümlü ve tutuklu bulunduğunu, bunlardan üç beş yaş grubundaki çocuklarının dezefantajlarını 4.656’sının kadınlardan oluştuğunu söyledi. asgariye indirmek ve onlara daha iyi bir gelecek sağBakan Ergin, Ekim 2011 itibariyle ceza infaz kulamak için bir araya geldiklerini belirterek, amaçlarırumlarında kadın hükümlü ve tutukluların eğitim dunın tüm çocukların nerede olurlarsa olsunlar akranrumlarıyla ilgili yapılan bir araştırmadan bahsederken, larıyla hayata eşit koşullarda başlamasını sağlamak, şunları söyledi: “Araştırmaya katılan kadın hükümlü yaşıtlarından çok daha fazla dezafantajla karşı karşıya ve tutukluların eğitim durumları değerlendirildiğinde; dan ücretsiz olarak taşınacaklarını belirterek, “Bugün de Adaolan çocuklarımızın önündeki engelleri temizlemek 714’ünün okuma-yazma bilmediği, 327’sinin okuma ve onlara çocukluklarını yaşatmak, onlara uygun ortamlar oluş- let Bakanlığı ile imzalayacak olduğumuz protokolle; ceza infaz yazma bilip herhangi bir okuldan mezun olmadığı, 1.394’ünün kurumlarınde kalan kadınların 3-5 yaş arasındaki çocuklarına, ilkokul mezunu, 291’inin ilköğretim mezunu, 499’unun ortaoturmak olduğunu söyledi. Bakan Dinçer, ceza infaz kurumlarında annesinin yanında Bakanlığımıza bağlı ana okulu ve anasınıflarının kapılarını açmış kul veya dengi meslek okulu mezunu, 742’sinin lise veya dengi kalan 3-5 yaş arasındaki çocuklara okul öncesi eğitimi verileceğini bulunuyoruz. Amacımız bu çocukları içinde bulundukları çev- meslek okulu mezunu, 281’inin yüksekokul veya fakülte mezunu, ifade ederken, şöyle konuştu: “Bugün bu amaçla okul öncesi eği- reden ve büyüklerle birlikte bulundukları ortamdan çıkararak, 3’ünün yüksek lisans mezunu olduğu tespit edilmiştir.” time en çok ihtiyaç duyan çocuklarımıza bu hizmeti ulaştırabil- onların yaşıtları ile birlikte eğitim alabilmeleri, anaokulları ve ana İnfaz Kanunumuzda kadınlara özel hükümler getirmek için bir araya gelmiş bulunuyoruz. Adalet Bakanlığı Ceza ve sınıflarına ulaştırılmasıdır. Böylece onların bedeni ve ruhi sağlık- miş bir ülkeyiz Tevkifevleri Genel Müdürlüğüne bağlı ceza infaz kurumlarında larının korunması, gelişimi, uyumu, temel değer ve davranışları Türkiye’nin infaz mevzuatında kadınlara özel hükümler gebulunan kadın hükümlü ve tutukların üç-beş yaşındaki çocuklar kazanmalarına destek olmak gibi çok önemli bir sorumluluğu da tirmiş ülkelerden biri olduğunu hatırlatan Bakan Ergin, kadın ne yazık ki anneleriyle aynı kaderi paylaşmak zorunda kalmakta- yerine getirmiş olacağız. hükümlü ve tutukluların infazına ilişkin şu bilgileri verdi: “İnfaz Bu amaçtan haraketle imzalayacağımız bu protokolden söz mevzuatımızda, hapis cezasının infazı, gebe olan veya doğurduğu dır. Potansiyellerinin en üst sınırlarına ulaşmaları yönünde altın değerinde öneme sahip bu dönemde ne yazık ki bu çocuklarımı- konusu çocuklarımız Milli Eğitim Bakanlığı Temel Eğitim Ge- tarihten itibaren altı ay geçmemiş bulunan kadınlar hakkında geri zın temel ihtiyaçları tam olarak karşılanamamaktadır. Bu çocuk- nel Müdürlüğüne bağlı ana okulları ve ana sınıflarına öncelikli bırakılmaktadır. Yine Yasamızın 110’uncu maddesinde; kadın larımızın zamanlarını akranlarından ve oyundan uzak bir ortam- olarak sıraya alınmadan ücretsiz olarak ana okullarına ve ana veya 65 yaşını bitirmiş kişilerin mahkum oldukları bir yıl, yetmiş da geçirmek durumunda kalmaları en temel sorunlardan biridir. sınıflarına taşınacaktır. Tahliye sonrasında hükümlü ve tutuklu- yaşını bitirmiş kadınların bir yıl, yetmiş beş yaşını bitirmiş kadınYine bu çocuklarımızın yaşına uygun dengeli beslenme ların çocuklarının olanaklar ölçüsünde kuruluşlarımıza alınması ların aldıkları üç yıl veya daha az süreli hapis cezasının konutunda imkanlarının yetersizliği yanında kişiliğini oluşturduğu dönem- sağlanacaktır. Yarının büyükleri toplumun güvencesi olan çocuk- çektirilebilmektedir. de olumsuz davranış ve modelleri içselleştirme riskinin yüksek larımızın sağlıklı mutlu olmaları ve nitelikli eğitim almaları en Kadın hükümlü ve tutukluların hapis cezaları ile tutuklama olması da okul öncesi eğitim hizmetinin önemini bir kez daha büyük isteğimiz ve hedefimizdir. Ulaşabildiğimiz tek bir deniz kararları ‘kadın kapalı ceza infaz kurumlarında’ yerine getirilortaya koymaktadır. Akranları yerine ceza infaz kurumlarında tu- yıldızı da olsa onun adına bir şeyleri değiştirmek zorunda. Adalet mektedir. Bu kurumların ihtiyacı karşılamada yetersiz olması tuklu ve hükümlüler ile taş duvar arasında sıkışan çocuklarımız Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı olarak ortak çalışmalarımıza halinde diğer kurumların ayrı bölümlerinde bu cezalar infaz soyut düşünme yeteneği henüz gelişmeden özgür olacağı ve ar- devam edeceğiz.” şeklinde konuştu edilmektedir. Yine açık ceza infaz kurumuna ayrılan kadın hüAdalet Bakanının Konuşması kadaşlarıyla oyun oynayacağı hayalini yaşamaktadır. Bu çocuklarıkümlülerin cezaları ‘kadın açık ceza infaz kurumlarında’ yerine Adalet Bakanı Sadullah Ergin de, Ülkemizde kadınlara yöne- getirilmektedir. mıza ulaşmak insani bir görevdir.” Annesinin yanında kalan çocuklara ana okulunun lik infaz mevzuatında ayrı düzenlemelerin bulunduğunu, kadınAnneleri hükümlü olan ve dışarıda korumasına bırakılacak ların öncelikle müstakil ceza infaz kurumlarında veya ceza infaz kimsesi bulunmayan 0-6 yaş grubundaki çocuklar anneleri yakapılarını açmış bulunuyoruz Bakan Dinçer, Protokolle annesinin yanında kalan çocukla- kurumlarının ayrı bölümlerinde barındırıldıklarını, onların 3-5 nında kalabilmektedir. rın Milli Eğitim Bakanlığı Temel Eğitim Genel Müdürlüğüne yaş arasındaki çocuklarının yanlarında kalabildiklerini ifade etti. Ülkemizde; Ankara, Bakırköy, Çifteler ve Karataş’ta dört Bakan Ergin, “Ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlü ve müstakil kadın kapalı ceza infaz kurumu, Denizli’nin Bozkurt bağlı ana okulları ve ana sınıflarına öncelikli olarak sıraya alınmailçesinde de müstakil kadın açık ceza infaz kurumu bulunmaktadır. 19.12.2011 tarihi itibariyle ceza infaz kurumlarında 0-3 yaş grubu 164, 3-6 yaş grubu 87 çocuk, annesinin yanında bulunmaktadır.” Bakan Ergin, ceza infaz kurumlarında annelerinde yanında kalan 3-5 yaş arasındaki çocukların öncelikle Millî Eğitim Bakanlığına bağlı anaokullarında eğitim alarak, iyi bir gelecek edinmelerini amaçladıklarını vurgularken, şöyle konuştu: “Çocuk için yapılan her bir yatırım, atılan her bir doğru adım çocuklarımızın öğrenme sürecine destek olacak, okul başarısını, psiko-sosyal gelişimini etkileyerek geleceğe umutlu, kararlılıkla bakmamızı sağlayacaktır. Bugün sağlanan bu işbirliğinin, atılan bu önemli adımın çocuklarımıza, geleceğimize, ülkemize sunulan büyük bir hizmetin önemli bir adımı olarak değerlendirilmesi gerektiğine inanıyorum. Ceza infaz kurumlarının birer eğitim kurumlarına dönüşmesinde geçmişten geleceğe sunduğu hizmet ve verdiği destekle her zaman yanımızda yer almış olan MEB sunduğu tüm eğitim hizmetlerine ek olarak, bu protokol ile annesinin yanında kalan 3-5 yaş grubundaki çocuklara Milli Eğitim Bakanlığına bağlı anaokullarında okul öncesi eğitim verecektir. Bu çalışma okul öncesi eğitim adına önemlidir, kurumlarımız adına önemlidir ama herşeyden öte çocuklarımız adına çok anlamlıdır.” Bakan Ergin, çocuklar adına göstermiş oldukları bu duyarlılıktan ve iş birliğiyle protokolü hayata geçiren Millî Bakanı Ömer Dinçer’e ve Milli Eğitim Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı çalışanlarına teşekkür etti. Sayfa 10 Seslenis Aralık 2011 Nazilli Cumhuriyet Başsavcılığından uluslararası proje Avrupa Birliği Bakanlığı Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Eğitimleri Merkezi Başkanlığınca yürütülmekte olan “Hayat Boyu Öğrenme Programı” (LLP)/Grundtvig Programı kapsamında Nazilli Cumhuriyet Başsavcılığı ile İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ARGE Projeler Koordinasyon Biriminin birlikte hazırladığı “Genç Mahkumların Eğitimi” konulu proje kabul edildi. Salihli Ceza infaz Kurumunda organ bağışı töreni Salihli C Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda “Bir Hayatı Geri Dönüştürün” sloganı ile organ bağış kampanyası düzenlendi. Kurumda 3 Kasım 2011 tarihinde gerçekleştirilen törende 64 hükümlü ve tutuklu organlarını bağışladı. Törene Kaymakam Ertan Peynircioğlu, Belediye Başkanı Mustafa Uğur Okay, Garnizon Komutanı Metin Şahin, Cumhuriyet Başsavcısı Mithat Kutanoğlu, Adli Yargı Adalet Komisyonu Başkanı Kenan Arslanboğan, Cumhuriyet Savcısı Kenan Pehlivan, çok sayıda hakim ve Cumhuriyet savcısı, Emniyet Müdürü Erkan Taş, İzleme Kurulu Başkan ve üyeleri, Devlet Hastanesi Başhekimi ve doktorları ile daire amirleri katıldı. Proje kapsamında proje ekibi olarak projenin ilk ayağı olan Almanya ziyareti 17-21 Ekim 2011 tarihleri arasında gerçekleştirildi. Ziyarete Nazilli Cumhuriyet Başsavcısı ve Proje yetkilisi Doğan Kaya, Nazilli E Tipi Kapalı Cezaevi Öğretmeni Özcan Gültekin ve ARGE A.B. Projeler Koordinasyon Birimi üyesi ve Proje Koordinatörü Sema Albayrak katıldı. Fransa’nın koordine ettiği projenin ortakları Almanya, Adıyaman E Tipi’nde konser Adıyaman E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda, Adıyaman Belediyesi bünyesinde faaliyet gösteren Top- Batman Ceza İnfaz Kurumunda tiyatro gösterisi Batman M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda, ‘Aydınlık Gelecek İçin Sağlıklı Gençler Projesi’ kapsamında hükümlü ve tutuklulara yönelik olarak “Gülün Solduğu Gün” adlı tiyatro oyunu sahnelendi. Tiyatro gösterisini Batman Cumhuriyet Başsavcısı Muhammed Emre Ejder, Cumhuriyet Savcısı Özkan Özçelik, Kurum Müdürü Necmi Azizağaoğlu, Kurum İkinci Müdürleri Dilek Karakelle, C. Ertuğrul Yavuz ve Mehmet Kaya, Denetimlik Serbestlik ve Yardım Merkezi Şubesi personeli, İdare Memurları Kamuran Azizağaoğlu ve Salih Bal, Kurum Öğretmenleri Mehmet Şen ve Adnan Öztürk ile çok sayıda hükümlü ve tutuklu katıldı. Bolu Ceza İnfaz Kurumu hükümlüsü satranç turnuvasında üçüncü oldu Bolu’da, Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü ile Bolu Rotary Kulübü iş birliğinde 28-30 Ekim 2011 tarihlerinde Cumhuriyet Bayramı 14. Satranç Turnuvası, 19-20 Kasım 2011 tarihlerinde ise 10 Kasım Atatürk’ü Anma Satranç Turnuvası gerçekleştirildi. Turnuvalara Bolu Kapalı-Açık Ceza İnfaz Kurumunun açık bölümünden toplam 21 hükümlü katıldı. Turnuvaya Kurum Müdürü Mehmet Sürgün, İkinci Müdürler Hüseyin Aydoğmuş ve M. Bülent Gürcan önderliğinde katılan hükümlülerden Berat Halil, 10 Kasım Atatürk’ü Anma Satranç Turnuvasında, genel katagoride üçüncü oldu. Hükümlü Berat Halil, madalyasını Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü Suat Çelen’in elinden aldı. Güney Kıbrıs ve Türkiye’den oluşuyor. Konusu, zorunlu eğitim dışında kalan genç mahkumların eğitiminin incelenmesi olan projeyle; Ülkemizdeki ceza infaz sisteminin tanıtılması, genç mahkumların eğitimi ile ilgili mevzuatının karşılaştırılması planlanıyor. Proje çalışmaları boyunca tecrübeler, uygulamalar, süreçler ve başarı kriterleri değerlendirilecek. Proje çalışmaları, proje ortağı ülkelerdeki cezaevi içindeki eğitim birimlerini ziyaret ile cezaevi personeli, çocuk mahkemesi hakimleri, entegrasyon ve denetimli serbestlikten sorumlu çalışanlar, cezaevi öğretmenleri, üniversite araştırmacılarının katılımını içeriyor. Proje ekibi, Almanya’nın Rhineland Platze Eyaletinde çalışmalarda bulunduğu süre içerisinde diğer proje ortakları ile tanışırken, ayrıca kurum tanıtımı yapıldı. Almanya’daki proje toplantısı; Rhineland Platze Eyaletinin Adalet Bakanlığı binasında yapılmış olup, Adalet Bakanlığı mensupları tarafından proje kapsamında ortak çalışmalar yapıldı. Toplantıda Adalet Bakanlığı cezaevi öğretmenleri ve bürokratları Almanya’daki sistem hakkında bilgi verdi. Çalışmanın ikinci bölümünde ise Almanya’nın yargı ve ceza infaz sistemi ve “Genç Mahkumların Eğitimi” konusunda yapılan çalışmalar incelendi. Worms kentinde bulunan çocuk cezaevi ile Schifferstadt kentinde büyüklerin kaldığı cezaevlerine ziyaretler yapılarak uygulamalar yerinde incelendi. Toplantı sonunda proje hareketlerinin hangi ülkelerde ve hangi tarihlerde olacağı belirlendi ve bu bağlamda 17-20 Ocak 2011 tarihlerinde projenin ikinci ayağının Fransa’ın Bordo şehrinde gerçekleştirilmesi planlandı. Avrupa Birliği Hayat Boyu Öğrenme Projeleri Kapsamında Adli Yargı Teşkilatı içerisinde ilk kez bir İlçe Başsavcılığının projesi kabul edilmiş olup, başarılı bir proje çalışması gerçekleştiren Nazilli Cumhuriyet Başsavcılığı proje ekibi 22 Ekim 2011 tarihinde Nazilli’ye döndü. lumsal Gelişim Merkezi (TOGEM) desteğiyle program düzenlendi. Programda Adıyaman Valisi Ramazan Sodan ve Adıyaman Belediye Başkanı Necip Büyükaslan konuşma yaparak, hükümlü ve tutuklulara yardımlarının devam edeceğini ifade ettiler. Programda; maddi durumu iyi olmayan 200 hükümlü ve tutukluya giysi yardımı yapılırken, ayrıca Adıyaman Belediyesi sanatçıları tarafından konser verildi. Programa Vali Ramazan Sodan, Belediye Başkanı Necip Büyükaslan, Cumhuriyet Başsavcı Vekili Ferhat Celaloğlu, Jandarma Alay Komutanı Yusuf Yalçın, TOGEM Başkanı Saadet Gülbaran, Kurum Müdürü Nuri Güven, Kurum ikinci müdürleri, infaz koruma başmemur ve memurlar ile hükümlü ve tutuklular katıldı. Tokat’ta ceza infaz kurumlarının sorunları ele alındı BİRİNCİ SAYFADAN DEVAM Büyük Tokat Oteli’nde 14.11.2011 tarihinde yapılan toplantıya Cumhuriyet Başsavcısı Özkan Gültekin, Cumhuriyet Savcısı Mustafa Çelenk, Ceza İnfaz Kurumları İzleme Kurulu Başkanı Av. Ümit Şahin, Niksar Cumhuriyet Savcısı Yalçın Mercan, Almus Cumhuriyet Savcısı Adem Baba- Silivri 7 No’lu L Tipi’nde konser Silivri 7 No'lu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı Kent Orkestrası Türk Sanat Müziği Korosu tarafından konser verildi. 22.11.2011 tarihindeki konsere Kurum idarecileri, uzmanlar, personel ile hükümlü ve tutuklular katıldı. Kent Orkestrası Türk Sanat Müziği Sanatçıları Canan Çetinkaya ve Hatice Akbulut birbirinden güzel parçalar seslendirerek dinleyicilere unutulmaz anlar yaşattı. Sanatçılar, hükümlü-tutuklulardan gelen istek parçaları da seslendirdi. can, Tokat T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Yunus Cin ve İkinci Müdürleri Hasan Bıyık, Ali Haydar Zeray ile Kemal Kaya, İnfaz ve Koruma Başmemuru Bülent Saygılı, Niksar K2 Tipi Ceza İnfaz Kurumu İnfaz ve Koruma Başmemuru Ahmet Yel, Almus Kl Tipi Ceza İnfaz Kurumu İnfaz ve Koruma Başmemuru Ömer Aykut, Ceza İnfaz Kurumları İzleme Kurulu Başkan Yardımcısı Dr. Mehmet Uğurel ve Kurul Üyeleri Doç. Dr. Uğur Kölemen ile Eğitimci Sündüs Akça katıldı. Toplantı sonunda; - Tutuklu ve hükümlülerin zamanlarını etkin bir şekilde değerlendirebilmeleri ve gelir elde edebilmelerine yönelik çalışmaların çeşitlendirilerek sürdürülmesi, - Sportif, kültürel ve sosyal aktivitelerin artırılarak sürdürülmesi, - Tema ile işbirliği yapılmak sureti ile ceza infaz kurumları hatıra ormanı kurulması yönünde çalışmalar yapılması, - Açık Ceza İnfaz Kurumunun bünyesinde ekmek fabrikasının açılması, - Bu tür toplantıların yılda en az bir kez yapılması, Kararlaştırıldı. Samandağ Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda belge töreni Samandağ K1 Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda, Bilgisayar Destekli Muhasebe Kursunu başarı ile bitiren hükümlü ve tutuklulara sertifikaları törenle verildi. 14.11.2011 tarihinde düzenlenen törene; Cumhuriyet Savcısı Ali Resul Ceritlioğlu, Sulh Ceza Hakimi Rifat Yıldız ve Samandağ Cumhuriyet Başsavcılığı Yazı İşleri Müdürü Cihangir Karakuş, Kurum personeli ile hükümlü ve tutuklular katıldı. Aralık 2011 Seslenis Sayfa 11 Denetimli Serbestlik Danışma Kurulu Toplantısı yapıldı Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezleri ile Koruma Kurulları Danışma Kurulu Toplantısının 6’ncısı 08.12.2011 tarihinde Ankara Hâkimevi’nde gerçekleştirildi. Başkanlığını Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem’in yaptığı VI. Danışma Kurulu Toplantısına Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Sefa Mermerci, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdür Yardımcısı Erhan Polat, Kanunlar Genel Müdürü Yüksel Hız, Personel Genel Müdür Yardımcısı Meral Kaya, Denetimli Serbestlik ve Yardım Hizmetlerinden Sorumlu Daire Başkanı İbrahim Usta, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü Tetkik Hakimi Adem Bayrak, Aile ve Toplum Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Beyhan Kibar, Kadının Statüsü Genel Müdür Yardımcısı İsmet Yıldız Polat, Özürlü ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Ayhan Metin, Çocuk Hizmetleri Genel Müdürü Abdulkadir Kaya, Sosyal Yardım Genel Müdür Yardımcısı İslam Emiroğlu, Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürü Mustafa Kemal Biçerli, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanı Mehmet Aslan Yılmaz, Asayiş Daire Başkanlığı 1. Sınıf Emniyet Müdürü Hüseyin Özalp, Jandarma Genel Komutanlığı Hareket Başkanlığı Asayiş Dairesi Başkanı Konya’da eski hükümlü M.Ş.’ye işyeri açıldı Konya Koruma Kurulu Başkanlığı tarafından eski hükümlü M.Ş.’ye işyeri açıldı. Açılış Koruma Kurulu Başkanı Konya Cumhuriyet Başsavcısı Sayın Neyzen Özcan tarafından gerçekleştirildi. Başsavcı Özcan Koruma Kurulu olarak ilk defa bir eski hükümlüye iş yeri açıldığını söyledi ve ceza infaz kurumlarıdan salıverilen eski hükümlülerin ve özellikle de suç mağduru insanların koruma kuruluna başvurmaları konusunda çağrıda bulundu. Açılışta Başsavcı Vekili Hayrettin Semerkant, Konya Barosu temsilcisi Av. Sermet Öten, Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Mehmet Öcal, Konya Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube Müdürü Cansel Karatepe, İl Milli Eğitim Müdürü Halil Şahin, İl Sosyal Hizmetler Müdürü İzzet Güneş, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Müdürü Atilla Vardım, İşkur İl Müdürü Tahsin Güven, Halk Bankası Konya Şube Müdürü Uğur Parmaksız, Ziraat Bankası Konya Şube Müdür Yardımcısı Hasan Öysal, Konya Ticaret Odası Başkan Yardımcısı Bilal İsmail Haydaroğlu, Konya Sanayi Odası Meclis Üyesi Levent Çalık, Karatay Ziraat Odası Başkan Vekili Memili Atar, Konya İl Özel İdaresi İnsan Kaynakları Daire Başkanı Halil İbrahim Yüce ve Dosteli Derneği temsilcisi hazır bulundular. Kur. Alb. Mehmet Tural, Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tülin İçli, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Muharrem Özen, Başkent Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Sosyal Hizmetler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ertan Kahramanoğlu, Ortadoğu Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Sibel Kazak Berument, Türkiye Barolar Birliği Başkanlığı Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Özcan Çine, Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü Şube Müdürü Abdulkadir Yanici, Türkiye Esnaf Sanatkarlar Konfederasyonu Hukuk Müşaviri Av. Fatma Yasemin Ertekin, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanlığı Genel Sekreter Yardımcısı İskender Elverdi, Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğü Şube Müdürü Fatma Akay ve Diyanet İşleri Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü Şube Müdürü Dr. Ahmet Çekin katıldı. Toplantı, Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem’in ve Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Sefa Mermerci’nin açılış konuşmaları ile başladı. Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem konuşmasında; denetimli serbestlik Adana’da ‘Adalet Günü’ etkinlikleri Adana’da,“Adalet Günü Etkinlikleri” kapsamında ‘’Çocuk Ceza Adalet Sistemi Kurumlar Arası İş Birliği ve Koordinasyon’’ konulu panel düzenlendi. 25 Ekim 2011 tarihinde gerçekleştirilen panele Adana Vali Yardımcısı İbrahim Avcı, Cumhuriyet Başsavcısı Süleyman Bağrıyanık, Adalet Komisyonu Başkanı Mehmet Kaya, Baro Başkanı Aziz Erbek ile davetliler katıldı. Adana Cumhuriyet Savcılığı tarafından Seyhan Belediyesi Kültür Merkezi’nde düzenlenen panele Cumhuriyet Savcısı Cumali Tülü, ‘’Çocuğun adalet sistemine girişi ve soruşturma usulü’’, Adana 1. Çocuk Mahkemesi Hakimi Mehmet Esen ‘’Çocuk adalet sistemi ve koruyucu destekleyici tedbirlerin uygulanması’’, Adana Barosu Çocuk Hakları Komisyonu Başkanı Veysel Tuncil ‘’Çocuk haklarının kullanılmasına ilişkin Avrupa Sözleşmesi’’, Rehber Öğretmen Nazmiye Balcı ‘’Danışmanlık ve eğitim tedbirlerinin uygulanması’’ , Rehber Öğretmen Semender Karabulut ‘’Suça sürüklenen çocukların eğitimi’’ ve Şube Müdürlüğümüz personeli Psikolog Keziban Karıncalı “Çocuk Ceza Adalet Sistemi İçerisinde Çocuklar ve Çocuğa Duyarlı Adalet Sistemi Çalışanı Olmak” başlıklı konuşmaları ile panele konuşmacı olarak katıldı. hizmetlerinde kurumlararası işbirliğinin önemli olduğunu ve bu anlamda Danışma Kurulu üyelerinin de kurumların üst düzey temsilcilerinden oluşmasının işbirliğini daha da güçlendirdiğini; yapılacak işbirliği ile ilgili olarak kamu kurum ve kuruluşları ile bir araya gelinerek fikir alışverişinde bulunulmasının son derece önemli olduğunu belirterek, danışma kurulunu çok daha etkin kullanabilmenin arayışında olunması gerektiğini vurguladı. Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Sefa Mermerci açılış konuşmasında; Ülkemizde denetimli serbestlik hizmetlerinde diğer dünya ülkelerine bakıldığında kısa zamanda çok iyi yerlere gelindiğini; bu anlamda danışma kurulunun çok önemli olduğunu; danışma kurulu toplantılarında alınan kararlarla denetimli serbestlik hizmetlerinin daha etkin bir şekilde uygulandığını ve bu kapsamda Genel Müdürlük olarak diğer kurumlarla her türlü işbirliğine hazır olduklarını belirtti. Açılış konuşmalarının ardından Denetimli Serbestlik ve Yardım Hizmetlerinden Sorumlu Daire Başkanı İbrahim USTA tarafından Danışma Kurulu üyelerine; denetimli serbestlik hizmetlerinin gerekliliği, uygulamada yaşanan sıkıntılar ve denetimli serbestlik hizmetlerinin altı yılının değerlendirildiği bir sunum gerçekleştirildi. Danışma Kurulu Üyelerine yapılan sunumun ardından, “Eski hükümlülerin toplumsal dışlanmışlıkları ve tahliye sonrası istihdamları”, “Tedavi denetimli serbestlik kararlarının infazlarında yaşanan güçlükler” ve “Denetimli serbestlik sisteminde elektronik izleme ile ilgili gelişmeler ve elektronik izlemenin kapsamı” konularını içeren gündem maddelerinin görüşülmesine geçilerek gündem maddeleri ve denetimli serbestlik hizmetlerine ilişkin dilek ve temenniler bildirildi. Toplantıda, genel olarak ele alınan konularda mutabakata varılırken, Danışma Kurulu Üyeleri tarafından denetimli serbestlik hizmetleri ile ilgili gelişmelerin memnuniyet verici olduğu ve bundan sonraki süreçte her türlü desteği vermeye hazır olduklarını belirtildi. Seslenis Sayfa 12 ANAYASA MAHKEMESİNİN İPTAL KARARININ UYGULAMAYA YANSIMALARI 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun “infaz kurumuna veya tutukevine yasak eşya sokmak” başlıklı 297 nci maddesinin birinci fıkrasında aşağıdaki hüküm düzenlenmiştir. “İnfaz kurumuna veya tutukevine silah, uyuşturucu veya uyarıcı madde veya elektronik haberleşme aracı sokan veya bulunduran kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu suçun konusunu oluşturan eşyanın, temin edilmesi veya bulundurulması ayrı bir suç oluşturduğu takdirde; fikri içtima hükümlerine göre belirlenecek ceza yarı oranında artırılır.”. Aynı maddenin ikinci fıkrasında ise; “Birinci fıkrada sayılanların dışında kalıp da yetkili makamlar tarafından infaz kurumuna veya tutukevine sokulması yasaklanmış bulunan eşyayı, bu yasağı bilerek, infaz kurumuna veya tutukevine sokan veya bulunduran ya da kullanan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.”. Hükmüne yer verilmiştir. Buna göre; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun ikinci fıkrası uyarınca gerekli düzenleme yapılmış ve Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü tarafından çıkarılan “Ceza İnfaz Kurumlarının Tahsisi, Nakil İşlemleri ve Diğer Hükümler” başlıklı, 22/01/2007 tarih ve 45/1 sayılı Genelge’nin “ Güvenlik ” başlıklı “Dördüncü Bölüm” ikinci fıkrasının (a) ila (i) fıkraları arasında, görevliler dahil hiç kimse tarafından ceza infaz kurumlarına sokulamayacak yasak eşyalar aşağıdaki şekilde sayılmıştır. a) Silahtan sayılmayan ancak, saldırı ve savunmada kullanılabilecek her türlü eşya b) Elektronik haberleşme araçlarına ait sim kartı, batarya, şarj cihazı c) Firar kolaylaştırıcı her türlü delici, kesici alet ve diğer malzeme d) Alkol içeren her türlü içecek e) Kumar oynanmasına olanak sağlayan eşya ve malzeme f) Kurum revirinde kullanılanlar hariç her türlü kırmızı ve yeşil reçeteyle verilen ilaç g) Kurum idaresince incelenmek üzere alınanlar hariç, mahkemelerce yasaklanmış veya kurum güvenliğini tehlikeye düşüren veya müstehcen haber, yazı, fotoğraf ve görüntü içeren malzeme h) Bakanlıkça görüntü ve ses almalarına izin verilen kişi, kurum ve kuruluşların yanlarında getirdikleri ile kurum idaresince kullanılmak üzere alınanlar hariç, ses ve görüntü almaya yarayan teyp, kamera, fotoğraf makinesi gibi araç i) Hükümlü ve tutukluların eğitim, fikir ve sanat çalışmaları için Bakanlıkça izin verilenler ile kurum idaresince kullanılmak üzere alınanlar hariç, bilgisayar, DVD, VCD ve benzeri araç. Ayrıca; Aynı başlığın üçüncü fıkrasında; “Ceza infaz kurumlarının girişlerindeki arama noktalarına, şahısların rahatlıkla görüp okuyabilecekleri şekilde ikinci fıkrada belirtilen eşya ve malzemelerin belirtildiği uyarı levhâları konulacaktır. Arama ve kontrol işlemi başlamadan öncede şahıslara konuyla ilgili sözlü uyarıda bulunulacaktır. Yasak madde bulunması hâlinde, tespit tutanağında ‘şahıslara gerekli uyarıların yapıldığı’ hususu da belirtilecektir.” denilmek suretiyle, muhatap olabileceklerin bilgilendirilmesi hususunun önemi vurgulanmıştır. Ancak; Anayasa Mahkemesi, 07/07/2011 tarih ve 2010/69 Esas, 2011/116 sayılı kararında; - 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 297 nci maddesinin ikinci fıkrasının Anayasa’ya aykırı olduğuna ve İPTALİNE, oyçokluğuyla, - İptal hükmünün, kararın Resmî Gazete’de yayımlanmasından başlayarak altı ay sonra yürürlüğe girmesine, oybirliğiyle, karar vermiştir. Belirtilen kararının 21 Ekim 2011 tarihinde Resmî Gazete’de yayınlandığını dikkate aldığımızda, takip eden 6 aylık süre sonunda 21 Nisan 2012 tarihinde yürülüğe gireceği anlaşılmaktadır. Bu nedenle; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 297 nci maddesinin ikinci fıkrasına dayanılarak hazırlanan 45/1 sayılı Genelge’nin ilgili bölümü uyarınca yapılan uygulamaların yeniden değerlendirilmesi ve bazı hususlara özellikle dikkat edilmesi zorunlu hale gelmiştir. Buna göre; 22/01/2007 tarih ve 45/1 sayılı Genelge’nin “Güvenlik” başlıklı bölümünün üçüncü fıkrası uyarınca, ceza infaz kurumlarının girişlerindeki arama noktalarında, şahısların rahatlıkla görüp okuyabilecekleri yerlere asılan uyarı levhâlarında belirtilen ve içeri sokulması yasak olan eşya ve malzemeleri, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 297 nci maddesinin ikinci fıkrası ile irtibatlandırılan ifadelerin kaldırılması gerekmektedir. Ancak; Anayasa Mahkemesi tarafından, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 297 nci maddesinin ikinci fıkrasının iptal edilmiş olması, 22/01/2007 tarih ve 45/1 sayılı Genelge’nin “Güvenlik” başlıklı bölümünün üçüncü fıkrasında sayılan ve kuruma sokulması halinde 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezasını gerektiren eşyaların, artık kurumlara sokulmasının serbest bırakıldığı anlamına gelmemekte, sadece; Aralık 2011 Yusuf Kenan ÇAĞLAR Kontrolörler Kurulu Başkanı böyle bir durumla karşılaşılması halinde, 297 nci maddenin ikinci fıkrasındaki hükmün uygulanamayacağı anlaşılmaktadır. Bu tespitten hareketle; 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası ile Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimi ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Tüzük’ün 129 uncu maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen; “Kurumun düzen ve güvenliğini, hükümlülerin sağlığını bozabilecek nitelikteki eşya ve maddeler ile her türlü iletişim araçları ve taşıma izin belgesi olsa da silâhlar kuruma sokulamaz. Ziyaret ve görüşlerde hükümlülere para, kıymetli evrak ve eşya verilemez.”. Hükmü dikkate alınarak, 5237 sayılı Kanun’un 297 nci maddesinin ikinci fıkrası ile ilişkilendirilmeden, 45/1 sayılı Genelge’de sayılan eşyaların kurumlara sokulmasının yasak olduğu yönünde, idare ve gözlem kurullarınca bir karar alınarak, hükümlü ve tutuklulara tebliğ edilmesinin, ayrıca; belirlenen bu eşyaların, eskiden olduğu gibi ziyarete gelen şahısların rahatlıkla görüp okuyabilecekleri bir şekilde ilan edilmeleri ile arama ve kontrol işlemi başlamadan önce sözlü olarak uyarılmalarının yerinde olacağı düşünülmelidir. Sonuç olarak Yukarıda belirtilen Anayasa Mahkemesi Kararı’nın, uygulamada bazı muhtemel değişiklikler meydana getireceği gözönünde bulundurularak, idarelerin şimdiden yeni duruma uygun hareket tarzı belirlemelerinde yarar görülmektedir. Manisa E Tipi Ceza İnfaz Kurumunda belge dağıtım töreni ve şiir dinletisi Paşakapısı’nda şiir ziyafeti Paşakapısı Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda şiir günü etkinliği yapıldı. Şairler Atılay Erge, Miyaser Gülsen, Gufran Taş, ve Zekiye Kuldaş okudukları birbirinden güzel şiirlerle dinleyicilere şiir ziyafeti yaşattılar. Hükümlü ve tutuklular da kendi yazdıkları şiirleri dinleyicilerle paylaştılar. Üsküdar Katibim Musiki Derneği Üyesi Miyaser Gülsen şiirler arasında seslendirdiği nağmelerle programa ayrı bir renk kattı. Üsküdar Cumhuriyet Savcısı Ersoy Yüce, Kurum Müdürü Mustafa Kemal Çelik, İkinci Müdür Dursun Ali Görüm, İdare Memurları Osman Dalma ve Hüseyin Taşkıran, Öğretmenler Serpil Ölçer ve Melahat Bozkurt, Üsküdar İlçe Müftülüğü görevlisi Kamil Coştu ve tüm personelin katıldığı şiir gününde tutuklu ve hükümlüler şiirlere ve şarkılara coşkuyla eşlik ettiler. Manisa E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda belge dağıtım töreni ve şiir dinletisi düzenlendi. Törene Cumhuriyet Başsavcısı Enis Yavuz Yıldırım, Cumhuriyet Savcısı Münire Koyuncu, Manisa Organize Sanayi Bölgesi Başkan Danışmanı Nihat Akyol, İş-Kur İl Müdür Yardımcısı Ayla Bozkurt, Manisa Esnaf ve Sanatkarlar Odası Birlik Başkanı Hasan Geriter, Kurum Müdürü Katip Özen, Kurum İkinci Müdürleri Ömer Faruk Döğer, Fahrettin Korkmaz, Zekeriya Sancaktar, Hasan Özdoğan ve Erdal Görgülü, İdare Memuru Kadri Kara, Kurum Psikologları Emine Abatay, Yeliz Uygun ve Selin Gömeç, İnfaz ve Koruma Başmemurları Şenol Kılıç ve Suat Hasdil, Kurum personeli ile hükümlü ve tutuklular katıldı. Cumhuriyet Başsavcısı Enis Yavuz Yıldırım, açılış konuşmasının ardından Doğalgaz İç Tesisatçılığı Kursu için atölye yapılmasına 10 bin TL’lik katkı sağlayan Manisa Organize Sanayi Bölgesi adına Başkan Danışmanı Nihat Akyol’a teşekkür plaketi verdi. ı Yalvaç’ta belge dağıtım Yıldırım, daha sonra Doğalgaz Tesisatçılığı, Web Tasarımı, Bilgisayar İşletmenliği ve Cilt Bakımı ve Temel Makyaj Kurslarını bitiren 45 hükümlüye sertifikalarını verdi. Sertifika törenin ardından hükümlülere moral amaçlı olarak Manisa’nın yerel şairleri tarafından şiir dinletisi gerçekleştirildi. Törende ayrıca hükümlüler kendi yazıp oynadıkları skeçleri sahnelediler. munda Yalvaç B Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kuru n iş açıla sinde içeri yılı tim Öğre 2010-2011 Eğitim gösteren hüve meslek kurslarına katılarak başarı le dağıtıldı. kümlü ve tutuklulara sertifikaları tören konser Mahallî Sanatçı Ramazan Nazlı’nın taş, Altın et Ahm akam Kaym verdiği programa Cumhuriyet Belediye Başkanı Tekin Bayram, Komisyonu Başsavcısı Muharrem Çetin, Adalet utan Vekili Kom Başkanı Halil Tarkan, Garnizon Önalİhsan i Vekil ür Müd iyet Emn Mesut Kaynı, SGK , Kılıç yin Hüse maz, Askerlik Şubesi Başkanı an Başk lu Kuru e İzlem , muş Oku nt Müdürü Büle üMüd m Kuru rüt, ve üyeleri, Hakim Tayyar Züm MüŞube estlik Serb li etim Den Şen, rü Mustafa tli katıldı. dürü Mehmet Aksu ve çok sayıda dave Seslenis Aralık 2011 Ali Suat ERTOSUN Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Üyesi MEŞAKKATLİ YAŞAMLAR Halamın en yakın arkadaşı olan Kısmet abla, mahallemizin yaşı geçkin kızlarındandı. Yaşını söylemezdi. Halam kırk yaşına yaklaştığından, onun da aynı yaşlarda olduğunu tahmin ederdim. Halamla ikiz gibiydiler. Yedikleri içtikleri ayrı gitmezdi. Beraber dolaşırlar, pazara, ev gezmelerine, düğün ve kına gecelerine gider, birlikte alışverişe çıkar, bazen beni de götürürlerdi. Günümüzün moda deyişiyle kankaydılar. Kısmet ablanın, hayattan beklentileri çok düşüktü. Küçük şeylerden mutlu olur, sıkıntı ve dertleriyle yaşamını sürdürürdü. * * * Babaannemin dertlerinden biri de Kısmet ablanın evlenememesiydi. Bir araya geldiklerinde gördükleri rüyalardan bahsederler, Kısmet ablanınkini yorumlarken babaannem lafı döndürüp dolaştırıp evliliğe getirir; kahvelerini içtikten sonra fal bakar, her seferinde de “Kız, sana bir kısmet var.” der, fincanın içindeki telveleri göstererek bazen “Bir kuş var, sana bir haber gelecek.” diye konuşur; bazen “Bak, bak, kapın çalınıyor, görücüler geliyor.” diye kâhin gibi gelecekten haber verir; ya da benzer şeyler söyleyince halam “İnşallah, inşallah” diyerek annesini desteklerdi. Kısmet abla dikkatlice fincana bakar, sessizce dinler; gidince de annem “Aman anne, her seferinde bu kızı umutlandırıyorsun, nasibi kapanmış işte, boşuna ümitlendirme.” diye kızar, babaannem de “Çıkmadık canda umut vardır. Kısmet, bana ahretliğimin yadigârı. İnşallah onu da evlendireceğim.” derdi. Kısmet abla 18 yaşındayken önce babasını sonra da annesini kısa aralarla kaybetmiş; babalarından kalan yetim maaşı yetmediğinden, bağ ve tarla işlerine giderek iki erkek kardeşini büyük sıkıntılarla büyütmüş, okut- muş ve evlendirmişti. Kardeşleri, ablalarının bir dediğini iki etmez, ancak nedense eşleri Kısmet ablayla geçinemez, o gelinlerden, gelinler de ondan dert yanar; babaannem de aralarını bulmak için kırk dereden su getirirdi. * * * Babaannem, hem ailemizin hem de mahallemizin dert babasıydı. Derdi olan ona gelir, o da hâlletmeye çalışırdı. Kızlara koca, erkeklere kız bulur; aileler arasında aracılık yapardı. Geçinemeyen olunca da kızar “İyi olursa Allah’tan, kötü olursa kuldan” diye söylenir, “Bir daha kimseye aracılık yapmayacağım” der; ancak yüzü yumuşak olduğundan kimseyi kıramaz, annemin karşı çıkmalarına rağmen yine uğraşırdı. Bir seferinde de benim “Babaanne, bu işlerin modası geçti.” dememe, “Bilir bilmez konuşma, ben keyfimden aracılık yapmıyorum, bu insanlar nasıl evlenecekler?” diyerek kızmış, ben de söylediğime pişman olmuştum. * * * Bir de evimize üç-dört ayda bir kamyonuyla gelen Emin ağabey vardı. Geldiğinde, bir iki saat oturur, sonra da giderdi. Babaannem, Emin ağabeyin bizim mahalleden olduğunu, İstanbul’da bir nakliye şirketinde çalıştığını söylerdi. Sessiz, kendi hâlinde bir adamdı. Kimi kimsesi yoktu. Eli boş gelmez, bize küçük hediyeler getirir, babaanneme uzun uzun sarılır, ellerinden öper, yanında otururdu. Babaannemin “Oğlum, yorgunsundur, bu akşam bizde kal, yarın sabah yola çıkarsın” demelerine; “Anacığım, yolcu yola yakışır” diyerek ısrarlarımıza rağmen kalmaz, yemek yedikten sonra yola çıkardı. Babaannemle halamın konuşmalarından, Emin ağabeyin Kısmet abla ile evlenmek istediğini, Kısmet ablanın “Kardeşlerimi büyütmeden evlenemem” demesi ve bu düşüncesinden vazgeçmemesi nedeniyle evlenemediklerini duymuştum. Babaannem zaman zaman “Ah kısmet ah, Emin sana az yalvarmadı; ‘Senin kardeşlerin, benim de kardeşlerim’ dedi, böyle bir kısmeti kaçırdın. Kısmetini de kapattın! Emin de baştan karaya vurdu, memleketini terk etti.” diye söylenirdi. Emin ağabeyin babaanneme birkaç kez “Kısmet ne yapıyor?” diye sorduğunu, babaannemin de “Ne yapsın gariban, ya- Sayfa 13 şayıp gidiyor.” dediğini; bir keresinde de babaannemin “Emin, ikiniz de evlenmediniz, Kısmet’in kardeşleri evlendi, sizi evlendirelim.” deyince, “Anacığım, ben kamyonculuk yapıyorum, gecem yok, gündüzüm yok, hem Kısmet İstanbul’a gelir mi?” diye cevap verdiğini duymuş; daha sonra da babaannemin ısrarlarına Kısmet abla “Ben İstanbul’a gidemem, kardeşlerimin çocuklarına bakıyorum.” cevabını verince konu kapanmıştı. * * * Emin ağabey altı-yedi aydır gelmemişti. Babaannem meraklanmaya başlamış, “Emin’in başına bir şey mi geldi? Emin’in çalıştığı yeri arayın.” diye tutturmuştu. Bir kış günü akşam yemeğinden sonra babam “Emin’in çalıştığı şirketi aradım. Emin, içkili hâlde kamyon kullanırken kaza yapmış, ayağı kırılmış. Hastaneden çıkmış, evinde istirahat ediyormuş. Evinin de telefonu yokmuş!” deyince, babaannem “Çocuğun bakacak kimsesi de yok. Allahım, bu çocuk, ne yapar, ne eder?” diye söylenmeye başlamış, babama da “Oğlum, İstanbul’a bir giden yok mu? Emin’e baksınlar, bir haber getirsinler.” demiş, bu konuyu üç-dört akşam devamlı açınca da babam mesajı almış ve İstanbul’a gitmeye karar vermişti. Bir hafta sonu cumartesi gecesi babam otobüsle İstanbul’a gitmiş, Pazar günü Emin ağabeyi bulmuş, aynı gün geri dönmüştü. Döndüğünde de “Emin’i buldum. Sağ ayağı ve sol kolu kırılmış. Elinin parmakları ezilmiş. Söylediğine göre ayağı iyileşmiş, ancak kol ve elindeki kırıklar parçalıymış ve sakat kalmış. Hareket kabiliyeti çok azalmış. Bundan sonra şoförlük yapamayacakmış. Tazminatını verip, işten de çıkarmışlar. Tedavisi bitince herhâlde Manisa’ya gelecek.” deyince, hepimiz çok üzülmüştük. Ertesi gün bu olayı halamdan duyan Kısmet abla, sessizliğe gömülmüş ve tutamadığı yaşaran gözlerini bizden kaçırmak için evine gitmişti. Aradan on-onbeş gün geçmişti. Babam yine bir akşam yemeğinden sonra “Bugün Emin aradı. Manisa’ya yerleşecekmiş. Uygun bir ev bulmamızı istiyor. Burada iş arayacakmış!” deyince, babaannem amcamla konuşarak, onun boş duran, üç sokak altımızdaki eski evini Emin ağabeye tutmuş, hatta akraba ve komşulardan kullanmadıkları birkaç parça da eşya bulmuştu. Dört-beş gün sonra Emin Ağabey bir akşamüzeri elinde tahta valiziyle gelmişti. Çökmüş durumdaydı. Sol kolu ve parmaklarının hareketleri kısıtlıydı, babamın iyi dediği sağ ayağı aksıyordu. Üç gün bizim evde kaldıktan sonra da kendi evine taşınmıştı. * * * Emin ağabey sık sık evimize geliyor ve zaman zaman da Kısmet abla ile karşılaşıyorlardı. İş bulamamıştı ve buna çok üzülüyordu. Bir sabah erkenden bize gelen Kısmet abla babaanneme “Ben kardeşlerimle konuştum. Şirketlerinde Emin’e iş verecekler. Adama ihtiyaçları varmış.” deyince, çok sevinmiştik. Kısmet ablanın kardeşleri müteahhitlik yapıyordu ve işleri iyiydi. Emin ağabey çalışmaya başlamış ve kendisini sevdirmişti. Bu arada gördüğü fizik tedavi sayesinde sol kolu ve parmakları da oldukça iyileşmişti. Aradan bir yıl geçmişti. Babaannemin niyetini anlıyor, Kısmet ablanın da bu kez evliliğe karşı çıkmayacağını seziyorduk. Babaannem bu konuyu önce bizimle konuşmuş, Emin ağabeyin rızasını aldıktan sonra Kısmet ablaya ve kardeşlerine açmış; onlar da evet dedikten sonra nikâhlarını elbirliğiyle yapmıştık. * * * Kısmet abla ve Emin ağabeyin meşakkatli günleri sona ermiş; herkesin hakkı olan mutluluğu onlar, gecikerek de olsa yakalamışlardı. GÜZEL SÖZLER Sus yeter artık! Sır perdelerini pek o kadar yırtma. Çünkü bize, kırıkları sarıp onarmak, sırları örtmek yaraşır. Mevlana Hiç kimse, başka birinin sırtındaki yükün ağırlığını bilemez. Gerge Herbert Sorumluluğunu taşıyacağın fikrin adamı ol. Ahmet Hamdi Tanpınar Elmas nasıl yontulmadan mükemmelleşmezse, insan da acı çekmeden olgunlaşmaz. Konfüçyüs Sinop E Tipi Ceza İnfaz Kurumuna birincilik kupası Seslenis Aralık 2011 Yıl: 10 Sayı: 117 YAYIN KURULU Cengiz GÜLER Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdür Yardımcısı (Yayın Kurulu Başkanı) V. Kadri KAMER Eğitimden Sorumlu Daire Başkanı Fahrettin KIRBIYIK Tetkik Hâkimi Tülay ÇELEBİ Şube Md. (Psikolog) Habil KANOĞLU Şube Md. (Psikolog) Özlem ŞAHİNKOL Şube Md. (Sos. Hiz. Uzm.) Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Yayın Koordinatörü Recai YILDIZ Naci BİLMEZ Öğretmen Öğretmen Ankara Açık Ceza İnfaz Kurumu Adına Sahibi Ali Turan KARADAĞ Kurum Müdürü Dizgi: Hasan KORKMAZ - İsa KİBAROĞLU Baskı: Şeref KARAAĞAÇ - İsmail NERGİZ Matbaa-Baskı Şefi: Salim KILIÇ - Montaj: Zafer KARAKAYA İdare Yeri: Ankara Açık Ceza İnfaz Kurumu İstanbul Yolu 15. Km Hava Müzesi Karşısı Şaşmaz Ankara Tel: (0312) 278 76 10 Faks: 278 25 68 Baskı: Ankara Açık Ceza İnfaz Kurumu Matbaası Yayın Türü: Yerel Süreli Yayın Basım Tarihi: 15 Aralık 2011 www.cte-seslenis.adalet.gov.tr Sinop Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü tarafından 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla Kurumlar Arası Voleybol Turnuvası düzenlendi. Turnuvaya Sinop merkez ve ilçelerinden toplam 12 takım katıldı. Milli Eğitim Müdürlüğü, Sinop Üniversitesi, Kapalı Cezaevi Müdürlüğü, Orman Bölge Müdürlüğü, Su Ürünleri Fakültesi, Mehmet Akif Ersoy İlköğretim Okulu, Gençlik Spor İl Müdürlüğü, Fatih İlköğretim Okulu, Osmaniye İlköğretim Okulu takımlarının mücadele ettiği turnuva çekişmeli maçlara sahne oldu. Turnuva sonunda yapılan final müsabakasında rakibini yenen Si- nop Kapalı Cezaevi takımı turnuvayı kazanarak birinci oldu. Sinop Valiliği konferans salonunda düzenlenen ödül törenine Sinop Valisi Dr. Ahmet Cengiz, Sinop Milletvekili Mehmet Ersoy, İl Jandarma ve Garnizon Komutanı, J. Alb. Mehmet Erhan Arıkan, Belediye Başkanı Baki Ergül, Cumhuriyet Başsavcısı Osman Erduran, Sinop Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Recep Bircan, Sinop E Tipi Kapalı Cezaevi Müdürü Özer Duman ve Kurum Müdürleri katıldı. Birinci olan Sinop Cezaevi Takımı adına Kurum Müdürü Özer Duman ve sporculara birincilik kupası Sinop Valisi Dr. Ahmet Cengiz tarafında verildi. Geyve Açık Ceza İnfaz Kurumu satış mağazası açılışı Geyve Açık Ceza İnfaz Kurumu tarafından Adapazarı merkez ilçede eski Bölge İdare Mahkemesi binası yapılan tadilatla İşyurdu Satış Mağazasına dönüştürüldü. Mağazada, Ceza İnfaz Kurumunda hükümlüler tarafından üretilen el emeği göz nuru ürünler halkın beğenisine sunuldu. 27.10.2011 tarihinde yapılan açılışa Sakarya Milletvekili Şaban Dişli, Cumhuriyet Başsavcısı Orhan Usta Bölge İdare Mahkemesi Başkanı Yılmaz Engür, Geyve Kaymakamı İdris Akbıyık Cumhuriyet Savcıları Haydar Memiş, Recep Ardıhan, Kurum Müdürü İbrahim Soydan, Kurum 2. Müdürü Hasan Ali Mansuri Demirbaş ve Sakarya L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Metin Sönmez ve çok sayıda davetli iştirak etti. Seslenis Sayfa 14 Aralık 2011 İNGİLTERE’DE MÜKERRER SUÇLULUĞA BAKIŞ (3) Gazetemizin Ekim ve Kasım sayılarında mükerrer suçluluk ile ilgili başta nedenler olmak üzere bu konunun önemini ve etkilerini açıklamaya çalıştım. Bu ay ki sayıda; yine anılan Rapor’da belirtilen ve mükerrer suçlulukla bağlantılı olan İngiltere Ceza İnfaz Kurumlarında bulunan hükümlülerin profili hakkında bilgi vermeye çalışacağım. Bu konu, ceza infaz kurumlarında uygulanan eğitim ve iyileştirme çalışmalarına yol gösterecektir. Ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlülerin; 1. Aile Yapıları Çocuk yaşta evi terk eden bayan hükümlülerin oranı % 47, erkek hükümlülerin oranı % 50 iken, genel nüfus içinde bu oran % 11’dir. Çocuk yaşta bakım evine konulan hükümlülerin oranı % 27 iken, genel nüfus içinde bu oran % 2’dir. Ailesinde, suç nedeniyle mahkemelerde ceza almış kişi bulunan hükümlülerin oranı % 43 iken, genel nüfus içinde bu oran % 16’dır. Bu bilgilerle bağlantılı olarak sürekli suç işleyen gençler ile ilgili yapılan bir araştırmada (Youth Lifestyles Survey); bu hükümlülerin zayıf aile bağlarına sahip oldukları ve aileleri ile daha az zaman geçirdikleri belirlenmiştir. Hükümlülerin çocukluk çağında içinde bulundukları yoksulluk seviyeleri ile ilgili bir bilgi bulunmamakla beraber, ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlülerin büyük bir kısmının Londra, Merseyside ve Batı Midlans gibi büyük yerleşim yerlerinden geldiği, bu kişilerin bulundukları çevrenin en büyük özelliği yüksek oranda yoksulluğun olduğudur. 2. Sosyal İlişkiler Ceza infaz kurumunda bulunan hükümlülerin; genel nüfusa göre daha az seviyede “düzenli sosyal ilişkilere” sahip olduğu görülmektedir. Genellikle kopuk “sosyal ilişkiler” ile “aile birliği” ceza infaz kurumunda bulunan hükümlülerde görülmektedir. Buna ilave olarak hükümlülerin, genç yaşta veya tek başına çocuk sahibi olmaları ve bunun sorumluluğunu taşımaları da başka bir özelliktir. Ceza infaz kurumuna girmeden önce bekar olan hükümlülerin oranı % 81 iken, genel nüfus içinde bu oran % 39’dur. Ceza infaz kurumunda bulunan hükümlülerin % 9’u eşinden ayrılmış iken, genel nüfus içinde bu oran % 4’tür. Ceza infaz kurumunda bulunan ve genç yaşta baba olanların oranı % 25 iken, bu oran genel nüfus içinde % 4’tür. Ceza infaz kurumunda bulunan, yalnız yaşayan ve bakıma muhtaç çocuğu bulunan kadınların oranı % 21 iken, genel nüfus içinde bu oran % 9’dur. 3. Eğitim Durumu Ceza infaz kurumunda bulunan hükümlülerin büyük bir kısmının eğitimlerini yarıda bıraktığı, bu nedenle alt düzeyde mesleki yeterliliğe sahip olduğu, ayrıca temel becerilerinin düşük seviyede olduğu belirlenmiştir. Ceza infaz kurumunda bulunan hükümlülerin okula devamsızlık oranı % 30 iken, genel nüfus içinde bu oran % 3’tür. Ceza infaz kurumunda bulunan, bayan hükümlülerin % 33’ü, erkek hükümlülerin ise % 49’u okulu terk etmiş iken, genel nüfus içinde bu oran % 2’dir. Ceza infaz kurumunda bulunan erkek hükümlülerin % 89’u, bayan hükümlülerin % 84’ü 16 yaşından önce okuldan ayrılmış iken, genel nüfus için- de bu oran % 32’dir. Ceza infaz kurumunda bulunan erkek hükümlülerin % 23’ü bayan hükümlülerin % 11’i özel bir okula devam ediyor iken, genel nüfus içinde bu oran % 1’dir. Ceza infaz kurumunda bulunan erkek hükümlülerin % 52’si bayan hükümlülerin % 71’nin hiçbir mesleki yeterlilik belgesi bulunmaz iken, genel nüfus içinde bu oran % 15’tir. Ceza infaz kurumunda bulunan hükümlülerin % 65’nin matematik bilgisi seviye 1 ve altında iken, genel nüfus içinde bu oran % 23’tür. Ceza infaz kurumunda bulunan hükümlülerin % 48’nin okuma bilgisi seviye 1 ve altında iken, genel nüfus içinde bu oran % 21-23’tür. Ceza infaz kurumunda bulunan hükümlülerin % 82’nin yazma bilgisi seviye 1 ve altında iken, bu oranın genel nüfus içindeki seviyesi bilinememektedir. 5. İş Durumu Ceza infaz kurumunda bulunan hükümlülerin çoğunun, düzenli veya yüksek seviyede işi bulunmamaktadır. Hükümlülerin ceza infaz kurumuna alınmadan dört hafta önce % 67’sinin belirli bir işi bulunmaz iken, genel nüfus içinde bu oran % 5’tir. Kısa süreli hapis cezasına hükümlülerden uyuşturucu bağımlısı olanların % 62’sinin çalıştıkları günden daha fazla işsiz olarak geçirdikleri gün olduğu, ayrıca % 58’nin günlük veya kısa dönem işe sahip olduğu belirlenmiştir. Bayan hükümlülerin % 39’nun ceza infaz kurumuna girmeden önceki yıl işlerinin bulunmadığı, % 23’nün ise son beş yıllık süre içinde herhangi bir işinin olmadığı anlaşılmıştır. 6. Psikolojik Sağlık Ceza infaz kurumunda bulunan hükümlüler toplumun geneline göre Vehbi Kadri KAMER Daire Başkanı psikolojik açıdan daha fazla sıkıntıda bulunmaktadır. Özellikle tutuklu ve genç hükümlülerde psikolojik rahatsızlık durumu daha yüksek seviyedir. Erkek hükümlülerin % 72’si bayan hükümlülerin % 70’i iki veya daha fazla psikolojik rahatsızlığa sahip olup, genel nüfus içinde bu oran erkeklerde % 5, bayanlarda % 2’dir. Erkek hükümlülerin % 44’ü bayan hükümlülerin % 62’si üç veya daha fazla psikolojik rahatsızlığa sahip olup, genel nüfus içinde bu oran erkeklerde % 1, bayanlarda % 0’dır. Erkek hükümlülerin % 40’ı bayan hükümlülerin % 63’ü nevrotik psikolojik rahatsızlığa sahip olup, genel nüfus içinde bu oran erkeklerde % 12, bayanlarda % 18’dir. Erkek hükümlülerin % 7’si bayan hükümlülerin % 14’ü psikotik psikolojik rahatsızlığa sahip olup, genel nüfus içinde bu oran erkeklerde % 0.5, bayanlarda % 0.6’dir. Erkek hükümlülerin % 64’ü bayan hükümlülerin % 50’si kişilik bozukluğuna sahip olup, genel nüfus içinde bu oran erkeklerde % 5.4, bayanlarda % 3.4’tür. Erkek hükümlülerin % 66’sı bayan hükümlülerin % 55’i ceza infaz kurumuna girmeden bir önceki yıl madde kullanımına sahip olup, genel nüfus içinde bu oran erkeklerde % 13, bayanlarda % 8’dir. Erkek hükümlülerin % 63’ü bayan hükümlülerin % 39’u alkol bağımlılığına sahip olup, genel nüfus içinde bu oran erkeklerde % 38, bayanlarda % 15’tir. Devamı gelecek ay İzmir 1 No’lu F Tipi Ceza İnfaz Kurumuna ISO standardı İzmir 1 No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda 2009 yılında başlatılan hizmet ve kalite standardına yönelik çalışmalar devam ediyor. Geçtiğimiz Mayıs ayında Kalder İzmir Şubesince, kalite ödülüne layık görülen Kurum son olarak ISO 9001:2008 Kalite Yönetim Sistemi ve ISO 22000:2005 HACCP Gıda Güvenliği Yönetim Sistemi belgelerini aldı. Bu kapsamda 30 Mayıs 2011 tarihi itibariyle çalışmalara başlanırken, ISO 9001:2008 Kalite Yönetim Sistemi ve ISO 22000 HACCP Gıda Güvenliği Yönetim Sistemi için kurum bünyesinde Kalite Birimi oluşturuldu ve çalışmaların kurum içerinde yürütülmesinden sorumlu kılındı. Yönetim sistemlerinin gerektirdiği çalışmaları sürdürebilmeleri ve çalışmaların kurum bünyesinde kurulması ve sürdürülebilmesinin sağlanması amacıyla ekibe iç denetçi eğitimleri verildi. Kurum misyonu ve vizyonu oluşturularak bunların ışığında Kalite ve Gıda Güvenliği Politikaları ve Hedefleri oluşturuldu. Kalite ve Gıda Güvenliği El Kitapçıkları yazılarak çalışmanın temeli atıldı. Kalite politikasının gerçekçi, ulaşılabilir ve uygulanabilir olması nedeniyle hedeflerin somut, ölçülebilen, analizi yapılabilen özellikler taşımasına dikkat edildi. Kurumda ISO 9001:2008 Kalite Yönetim Sistemi Standartlarının öngördüğü şartlara uygun olarak bir kalite yönetim sistemi oluşturulup, gerekli dokümanlar ortaya çıkarılarak, incelemeler ışığında sınıflandırıldı. Kendi içlerinde gruplara ayırarak kontrollü kullanım, takip edebilme ve işlevine uygunluğu ortaya konulması için çalışmalar yapıldı. Kurumdaki her faaliyet bir birimle ilişkilendirilerek sınıflandırılıp, proses adı verilen süreçler oluşturularak 9 ana proses belirlendi. Bunlar servis adıyla anılıyor. Her prosesin, prosedürleri (bir amaca ulaşmak için tutulan yol ve yöntem) belirlenerek süreçlerin çalıştırılması ve izlenmesinin desteklenmesi için gerekli kaynak ve bilgi sağlandı. Yapılan çalışmalar • ISO 9001:2008 Kalite Yönetim Sistemi ve ISO 22000:2005 HACCP Gıda Güvenliği Yönetim Sistemi için Kurum bünyesinde Kalite Birimi oluşturulmuş Kalite Biriminden sorumlu Kurum İkinci Müdürü Murat Gündüz ve İnfaz Koruma Başmemuru İbrahim Barış Toksöz, Katip Meriç Uğurel görevlendirildi. • Her uygulama; yerinde izleme, ölçme ve analize tabi tutuldu (anket, dilek, istek ve şikâyet vs). • Sonuçlara ulaşmak ve servisleri sürekli iyileştirmek için gerekli planlamalar yapıldı (eğitim planları, bakım planları, kalibrasyon planları, temizlik planları vs.). • Mevcut mevzuat gereği zaten kullanılan ve standartlara girmeyen dokümanlar ise ortaya çıkarılarak dış kaynaklı proses olarak belirlendi. • 11-13/07/2011 tarihleri arası ISO 9001:2008 Kalite Yönetim Sistemi ve 22000:2005 Gıda Güvenliği Yönetim Sistemi kapsamında 6 (altı) personele İç Denetçi Eğitimi verilirken, 22/07/2011 tarihinde bu 6 personel tarafından Kurum İç Denetimleri geçekleştirildi. Çalışmalar 25/07/2011 tarihinde tamamlanarark, Kurum denetime hazır hale getirildi. • Kurumun denetimi Celal Bayar Üniversitesi Öğretim Görevlisi Kemal Seçkin ve 9 Eylül Danışmanlık Başdenetçisi Yeşim Dinçer tara- fından değerlendirildi. Denetlemede ISO 9001:2008 Kalite Yönetim Sistemi ve ISO 22000:2005 HACCP Gıda Güvenliği Yönetim Sistemi’ standartlarının gerektirdiği bütün proses ve prosedürler ile alt yapı çalışmaları hakkında denetçilere başarılı bir sunum yapıldı. Kurum İkinci Müdürü Murat Gündüz ile diğer Ekip Üyeleri İdare Memuru Fevzi Serbes, Öğretmen Soner Çakır, İnfaz Koruma Başmemuru İbrahim Barış Toksöz, İnfaz Koruma Memurları Sevinç Karadağ ve Ender Gül’ün başarılı çalışma ve sunumu denetçiler tarafından beğeniyle karşılandı. • Belirlenen bazı eksiklikler giderildikten sonra ISO 9001:2008 Kalite Yönetim Sistemi ve ISO 22000:2005 HACCP Gıda Güvenliği Yönetim Sistemi belgelendirme süreci başarı ile tamamlanırken, Kurum belgelendirmeye hak kazandı. Personele İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitimi Ceza İnfaz Kurumu, OHSAS 18001 İSG İş Sağlığı ve Güvenliği ile ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi kapsamında çalışmalarına devam etmekte olup; 12 kişiye İç Denetçi eğitimleri ve İSG İş Sağlığı ve Güvenliği konusunda 60 personele eğitim verildi. Bu alanda belgelendirme süreci devam ediyor. İzmir F1 Personel Projesi Kurumda kalite standardı çalışmalarına ek olarak Kurum personeli için de proje başlatıldı. Geçtiğimiz Ağustos ayında başlatılan proje kapsamında personele, “Tükenmişlik ve İş Doyumu Anketi” düzenlendi. Personele, mesleki iletişim alanlarında iyileştirme çalışması çerçevesinde etkin iletişim, öfke kontrolü, stresle başa çıkma yöntemleri, zamanı iyi yönetme, intihar ve kendine zarar verme davranışı konulu eğitimler planlandı. İl Sağlık Müdürlüğü iş birliğyle Madde Bağımlılığı, İlk Yardım Eğitimi ve Bulaşıcı Hastalıkları ile ilgili seminerler verilmeye başlanıldı. Ayrıca, personele Karşıyaka Belediyesi Sosyal İşler Biriminin katkılarıyla ücretsiz tiyatro biletleri temin edildi. İzmir Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Müdürlüğünce yangın eğitimi ve tatbikatı gerçekleştirildi. Proje ile ilgili çalışmalar devam ediyor. Aralık 2011 Seslenis Sayfa 15 Kurumlarda Öğretmenler Günü kutlaması Çarşamba Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda Kurum Müdür Vekili Hamza Şenkaya, Kurum idare Memuru Halil İbrahim Altıntaş, Kurum Vekil Saymanı Ali Sarı, Sorumlu İnfaz Koruma Başmemuru Cemal Özyürek, tüm Kurum personelin ve hükümlü tutukluların katılımıyla, Kurum Öğretmeni Bülent Albayrak’ın 24 Kasım Öğretmenler Günü coşkuyla kutlandı. Kırşehir Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda “24 Kasım Öğretmenler Günü” nedeniyle Eğitim Birimi tarafından hazırlanan konferans ve personelin kurum öğretmeni için hazırladığı kutlama Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk ve Van Depreminde hayatını kaybeden öğretmenler anısına saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Programda Kurum İkinci Müdürü Necip Zengin günün anlam ve önemini belirten konuşmasında; “Öğretmenlik insanlık tarihinin en anlamlı ve ölümsüz mesleğidir. Ürünü insan olan ve başlı başına bir amaç olmaktan öte, bizleri yüce gayemize ulaştıran bir vasıtadır. Kadim değerlerin günü birlik çıkarlara feda edildiği günümüzde bu kutlu sanatı en güzel biçimde icra etmek hedefimiz olmalıdır. Kazanılması gereken asıl büyük servet; para, şöhret ve makamdan öte erdem ve bilgeliktir. Yüreğimizi, ruhumuzu en büyük erdemlerle tezyin ve teçhiz etmek için yılmadan her türlü zorluğa göğüs geren tüm öğretmenlerimizin önünde saygıyla eğiliyor. Tüm öğretmenlerin nezdinde Kurumumuz Öğretmeni Davut Dede’yi tebrik ediyorum.” dedi. Programın ardından kutlamaya katılanlara günün adına kesilen pasta ve içecek ikramında bulunuldu. Konya E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda ise 24 Kasım Öğretmenler Günü düzenlenen müzik eğlence programı ile kutlandı. Öğretmenlerimize duyduğumuz şükran ve minnetin ifadesi olan 24 Kasım Öğretmenler günü programı 23 Ekimde Van-Erciş’te meydana gelen 7,2’lik depremde hayatını kaybeden öğretmenlerin anısına düzenlenen Saygı Duruşu ve İstiklal Marşımızın okunmasıyla başladı. Kurum öğretmeni Süleyman Ertekin’in günün anlam ve önemini belirten konuşması ile devam etti. 24 Kasım’da öğretmen olmanın sevincini ve onurunu daha içten hissettiğini, irfan ateşinin sıcaklığıyla bu kutlu davada ilk günkü heyecanı tekrar tekrar yaşadığını dile getiren Kurum Öğretmeni Ertekin, öğretmenler sayesinde insanlığın karanlıktan aydınlığa çıktığını, muasır medeniyetler seviyesine ulaştığını sözlerine ekledi. Kurum Öğretmeni İsmail Gökçe, Selçuk Üniversitesi Öğretim Üyesi Perihan Tunç’un; bir öğretmenin insanlığa renk, dil, din ırk, suçlu, suçsuz, mekan ayırt etmeksizin çalışmasını, mesleğinin temsil ettiği kıymet biçilmez misyonu ve fedakarlığı gösteren ‘Veda’ adlı yazısını hükümlü ve tutuklularla paylaştı. Konuşmaların tamamlamasıyla tutuklu ve hükümlülerden oluşan müzik grubu ve Yerel sanatçılar Gökhan Tosun ve Hanefi Yılmaz tarafından seslendirilen türkülerle program devam etti. TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu üyesi milletvekillerinin de katıldığı programda Komisyon Üyesi Ağrı Milletvekili M. Kerim Yıldız hükümlü ve tutuklularla sohbet etti. Hükümlü ve tutukluların gönüllerince eğlendiği program voleybol turnuvasında dereceye girenlere kupa takdimi ile sona erdi. Düzce B tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda 24 Kasım Öğretmenler günü münasebetiyle kutlama programı düzenlendi. Programa Kurum Müdür Vekili Antalya E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Kutlama programı, Adalet Bakanlığı Başkontrolörü Hüseyin Erdem, Kurum İkinci Müdürü İrfan Güneş, Kurum Jandarma Bölük Komutanı Vahittin Kalay, Çamlıbel Halk Eğitim Merkezi Müdürü Nevzat Durmaz ile Kurum eğitim birimi çalışanları ve hükümlü tutukluların da katılımlarıyla bağlama kursu kursiyerlerinin düzenlemiş olduğu halk müziği konseriyle tamamlandı. Kartal H Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumunda 24 Kasım Öğretmenler Günü münasebetiyle, program düzenlendi. Kurum 2. Müdürü Osman Seki günün anlam ve önemini belirten konuşmasında; Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk’ün; “Öğretmenler; yeni nesli Cumhuriyetin fedakar öğretmen ve eğitimcilerini sizler yetiştireceksiniz, yeni nesil, sizin eseriniz olacaktır. Eserin kıymeti, sizin becerinizin ve fedakarlığınızın derecesiyle orantılı olacaktır. Cumhuriyet: fikren, ilmen, fennen, bedenen kuvvetli ve yüksek karakterli muhafızlar ister. Yeni nesli, bu özellik ve yetenekte yetiştirmek sizin elinizdedir.” sözü üzerinde durduktan sonra Van depreminde hayatını kaybeden Öğretmenleri anarak konuşmasını tamamladı. Daha sonra Kurum Öğretmeni Oktay Özçubuk’un Öğretmenler Günü kutlanarak, Kurum Müdürleri ve personelleri tarafından çeşitli hediyeler sunuldu. Programa Kurum Müdürü Abdullah Akgün, Kurum ikinci müdürleri, İdare memurları, psikolog, çeşitli kurumlardan gelen öğretmenler ve usta öğreticiler ile infaz koruma memurları katıldı. Kocaeli Açık Ceza İnfaz Kurumunda ise 24 Kasım Öğretmenler Günü münasebetiyle program düzenlendi. Kocaeli Ceza İnfaz Kurumları Kampüsünde yer alan kurumların öğretmenlerin katıldığı programda; pasta kesilip, ikram edilirken, öğretmenlere gül verilerek, Öğretmenler Günü kutlandı. Programda; Kurum İkinci Müdürleri Kağan Gençer ve Engin Şimşek, İdare Memuru Serkan Yıldırım, Kocaeli 1 No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu Öğretmeni Niyazi Yüksel, Kocaeli 2 No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu Öğretmeni Mehmet Gökçe, Kocaeli 2 No’lu T Tipi Kartal H Tipi Kapalı Ceza İnfaz Ceza İnfaz Kurumu Öğretmeni Aleattin Kurumu Bozkula ve Kurumdaki iş ve meslek kursunda görev alan usta öğreticiler katıldı. Orhan Yalçın, Kurum İkinci Müdürleri Remzi Atıcı ve Tahsin Yalçınkaya katıldı. Programa katılan Kurum Müdür Vekili Orhan Yalçın konuşmasında; “Öğretmenler bizim geleceğimiz diye adlandırdığımız evlatlarımıza yön veren rehber insanlar olmalarının yanında, lider ve ufuk sahibi, cehalete baş kaldırmış cesur insanlardır. Ayrıca bu milletin makus kaderinin değişmesinde ayrı bir yere sahiptirler. Bahse konu olan öğretmenlerimiz eserlerinin üzerine imzasını atmayan tek sanatkarlardır. Kurumumuz Öğretmeninin bu güzel gününü kutlarım.” dedi. Kurumda görev yapan Öğretmen Gülsüm Erdoğmuş’a Kurum Müdürlüğü ve personeli tarafından hediye ve çiçek verildi. Antalya E Tipi kapalı Ceza İnfaz Kurumunda ise Öğretmenler Günü münasebetiyle kutlama programı düzenlendi. Kutlama programı başta Başöğretmen Atatürk olmak üzere Van depreminde hayatını yitiren öğretmenlerimiz için saygı duruşu ve İstiklal Marşıyla başlamıştır. Ardından program Eğitimden Sorumlu İkinci Müdür İrfan Güneş’in açılış konuşmaları ve sonrasında Adalet Bakanlığı Başkontrolörü Hüseyin Erdem’in kurumda görev yapan öğretmenlere ve eğitim biriminde çalışan personelere hitaben yapmış olduğu konuşma ve çiçek takdimiyle devam etti. SAYFA 16 Seslenis Ankara 1 No’lu L Tipi’nde turnuva Ankara 1 Nolu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda 14 - 18 Kasım 2011 tarihleri arasında Kurum Öğretmeni Recep Güngör’ün koordinatörlüğünde personel arasında masa tenisi turnuvası düzenlendi. 36 personelin katılımıyla gerçekleşen turnuvada; İnfaz Koruma Memurları Mustafa Cem İpekli birinci, Faruk Bursa ikinci ve Murat Altaş üçüncü oldu. Yapılan ödül töreninde Kurum Müdürü Orhan Toyğar, gerçekleşen bu tip etkinliklerin memurlar arasındaki birlik ve beraberliği pekiştireceğini, moral ve motivasyonu arttıracağını belirtti. Dereceye girenlere madalyaları Kurum Müdürü Orhan Toygar tarafından verildi. Ceza infaz kurumlarında veda töreni Kırşehir E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda emekliye ayrılan Diş Hekimi Adem Arslan için Kırşehir Aşıkpaşa Restorant’da 18.11.2011 tarihinde veda yemeği verildi. Veda yemeğine Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Şahin, Kurum Müdürü Erdaş Çöğür, Kurum İkinci Müdürü Erkan Kocaoğlu ve Kurum personeli katıldı. Emekliye ayrılan personel için verilen veda yemeğinde, personelin öz geçmişi tanıtıldı. Veda yemeği sonrası günün anlam ve önemi ile ilgili Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Şahin yapmış olduğu konuşmada; özverili çalışmalarda bulunan tüm personel ile emekliye ayrılan diş hekimine teşekkürlerini ifade ederek, sivil yaşantısında başarı temennisinde bulundu. Ayrıca; veda yemeğinin verilmesinde emeği geçen tüm görevlilere teşekkürlerini ifade etti. Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Şahin yapmış olduğu konuşma sonrası emekliye ayrılan Diş Hekimi Adem Arslan’a Kurum personeli tarafından alınan hediyeleri verdi. Kurum Müdürü Erdaş Çöğür, Diş Hekimi Adem Arslan’a sivil hayatında başarı ve mutluluk dileğinde bulunarak, Kuruma yaptığı hizmetlerden ötürü plaket verdi. Fethiye Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda ise şoför olarak görev yapan Mehmet Çetin için 29.10.2011 tarihinde çok personel ve eşlerinin katıldığı veda yemeği düzenlendi. Kurum Müdürü Göksal Korkmaz yaptığı konuşmada; Afyon E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna tayini çıkan personele hizmetlerinden dolayı teşekkür edip, bundan sonraki hayatında başarılar diledi. Ardından teşekkür belgesi ile hediyeleri verildi. Fethiye Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda geçirdiği 12 yılda yaşadığı zorluklar ve güzellikler ile ilgili bir konuşma yapan Mehmet Çetin, “Fethiye’de çok güzel günler geçirdim, buradan ayrılma kararı almak benim için çok zor oldu ama ailem için gitmek istedim, burada yaşadığım güzel günleri hiç unutmayacağım. Bütün memur arkadaşlarıma çalışma hayatlarında başarılar diliyorum. Bugün beni yalnız bırakmayan tüm arkadaşlara teşekkür ediyorum” dedi. Güzel anların yaşandığı piknikte, katılımın yüksek olduğu ve birlik beraberliğin arttığı gözlemlendi. Kartal H Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda İnfaz ve Koruma Memuru Mehmet Gül’ün başka bir ile tayin olması münasebetiyle, 12 Kasım 2011 Cumartesi günü yemekli, eğlenceli veda gecesi düzenlendi. Geceye Ceza İnfaz Kurumu yöneticileri ve personeli katıldı. Kurum İkinci Müdürü Cahit Açıkel veda konuşmasında; İnfaz ve Koruma Memeru Mehmet Gül’e kuruma yapmış olduğu değerli hizmetlerinden dolayı teşekkür ederek, Kurum adına plaket verdi. Ayrıca Kurum İkinci Müdürü Osman Sert ve mesai arkadaşları tarafından çeşitli hediyeler takdim edildi. Yapılan tören ardından yerel sanatçılar birbirinden güzel türkü ve şarkılarla geceye renk kattı. İnebolu M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda ise başka ceza infaz kurumlarına tayin olan personel için Öğretmenevinde, yemekli veda töreni düzenlendi. Kartal H Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunun veda yemeği. 04.10.2011 tarihinde yapılan törene Cumhuriyet Başsavcısı Ümit Özkan, İnebolu Savcısı Tufan Tanrıkulu, Hakim Kazım Sır, Hakim Adem Yıldız, Kurum Müdürü Mehmet Olcar, Kurum İkinci Müdürü Ayhan Karabulak, Kurum İkinci Müdürü Mehmet Ali Yıldırım, İdare Memuru Ahmet Calayoğlu, Kurum personeli ve yakınları katıldı. Kurum Müdürü Mehmet Olcar, teşekkür konuşması yaparak, ataması yapılan personele yeni görevlerinde başarılar diledi. İnfaz ve Koruma Memuru Hüseyin Sarıgül, A.Yıldırım Karaaslan, Bayram Dirgin ve Ferdi Ergül, Kurum Şoförü Mehmet Ergin’ne plaketleri verildi. Aksaray Kapalı Ceza İnfaz Kurumu İkinci Müdürü Abdullah Gürbüz’ün Kocaeli 2 No’lu F Tipi Ceza İnfaz Kurumuna atanması nedeniyle veda yemeği düzenlendi. Veda Yemeğine Aksaray Cumhuriyet Başsavcısı Taner Aksakal, Aksaray Adli Yargı İlk Derece Mahkemesi Adalet Komisyonu Başkanı Oğuz Han Selçuk, Cumhuriyet Savcısı Ahmet Hakan Özdemir, Aksaray Adliyesi hâkim ve Cumhuriyet savcıları ile Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Nayim Okan, Kurum idarecileri ve kurum personeli katıldı. İnebolu M Tipi Kapalı Ceza Cumhuriyet Başsavcısı Taner Aksakal, Kurumdan İnfaz Kurumunun veda yemeği. ayrılan İkinci Müdürü Abdullah Gürbüz’e yaptığı hizmetHan Selçuk, Kurum İkinci Müdürü Abdullah Gürbüz’ü tebrik lerin anısına plaket vererek kurumda gösterdiği özverili hizmetlerinden dolayı tebrik ve takdirlerini iletti. Aksaray Adli ederek yeni görev yerinde başarılar dilerken, Cumhuriyet SavYargı İlk Derece Mahkemesi Adalet Komisyon Başkanı Oğuz cısı Ahmet Hakan Özdemir tarafından hediye takdim edildi. SİLİVRİ 6 NO’LU L TİPİ CEZA İNFAZ KURUMUNDA PERSONEL ARASINDA BADMİNTON TURNUVASI GERÇEKLEŞTİRİLDİ Fethiye Kapalı Ceza İnfaz Kurumu personeli, Kurum şoförü Mehmet Çetin’in başka bir ceza infaz kurumuna tayin olması nedeniyle düzenlenen piknikte bir araya geldi. Silivri 6 Nolu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda, personelin iş ortamının stresinden kurtulmaları, spor yapmaları ve kaynaşmaları amacıyla badminton turnuvası düzenlendi. Hafta içi öğle tatili sırasında yapılan ve 16 personelin katıldığı turnuvanın finali 3 Kasım 2011’de gerçekleştirildi. Zorlu karşılaşmaların yaşandığı turnuvada oyuncular birincilik için kıyasıya mücadele ettiler. Büyük heyecan yaşanan turnuvada birinciliği İnfaz ve Koruma Memuru Musa Turgut, ikinciliği İnfaz ve Koruma Memuru Cemal Şengül, üçüncülüğü ise İnfaz ve Koruma Memuru Önder Fatih Kılıçaslan kazandı. Eleme usulüne göre yapılan turnuvada, üçüncü olan Önder Fatih Kılıçaslan’a bronz madalyasını Kurum 2.Müdürü Mehmet Karakaş, ikinci olan Cemal Şengül’e gümüş madalyasını Kurum İkinci Müdürü Suat Atan, şampiyon olan Musa Turgut’a ise altın madalyasını Kurum Müdürü Necati Uyanık verdi. Kurum Müdürü Necati Uyanık, sportif faaliyetlerin personel arasında kaynaşmanın sağlanmasına yardımcı olduğu ve personelin görevlerini yapmalarında motive edici etkisi olduğunu ifade ederek, bu tür etkinliklerin sürekli hale getirilmesini istedi.
Benzer belgeler
Aralık-Sayı: 141 - Adalet Bakanlığı
katılımıyla 07.12.2011 tarihinde yapıldı. Toplantı; süt ve süt ürünleri atölyesinin modernizasyonu ve kurulacak
ek ünitelerin yerinde görülmesi amacıyla Kalecik Açık Ceza İnfaz Kurumunda gerçekleşt...