Ağustos-Sayı: 113 - Sesleniş
Transkript
Seslenis Bir ulusun evlâtlarının fedakârlıkları, kahramanlıkları için ölçü bulunamaz. 15 Ağustos 2011 Pazartesi • Ücretsizdir • Ayda bir çıkar • Yıl: 10 • Sayı:113 Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü Yayınıdır Adalet Bakanlığı Müsteşarı Sayın Ahmet Kahraman beraberindeki heyetle İzmir’de incelemelerde bulundu ADALET Bakanlığı Emin Atik ve Cevat BaMüsteşarı Ahmet Kahrutçu ile Cumhuriyet Savcısı Yusuf Aslan eşraman, beraberinde lik ettiler. Müsteşar Yardımcısı Müsteşar KahraMustafa Elçim, Ceza ve Tevkifevleri Genel man, İzmir’de ilk olaMüdürü Sefa Mermerrak Aliağa’da yapımı ci, Ceza İşleri Genel tamamlanma aşamaMüdürü Ömür Borazan sına gelen İzmir Ceza Ahmet Kahraman ve Teknik İşler Daireİnfaz Kurumları KamAdalet Bakanlığı püsünde incelemelersi Başkanı Erdoğan Müsteşarı de bulunurken, Bölge Böcek’ten oluşan bir heyetle İzmir’e ziyaret gerçekleş- İstinaf Mahkemeleri inşaatı, Metirerek, incelemelerde bulundu. nemen Adliye inşaatı, Menemen12.08.2011 tarihindeki ziyaret- Hatundere’de ceza infaz kurumu te Müsteşar Kahraman’a İzmir yapılması düşünülen alan ile İzCumhuriyet Başsavcı Vekilleri mir Adliyesini gezdi. Eğitim Kurulu Toplantısı yapıldı CEZA İnfaz Kurumları ve Tutukevleri Personeli Eğitim Merkezleri Eğitim Kurulu toplantısı, 8 Temmuz 2011 tarihinde Adalet Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Aykut Kılıç’ın Başkanlığında Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Sefa Mermerci, Personel Genel Müdür Vekili Ünal Bozdağ, Eğitim Dairesi Başkanı Muharrem Ürgüp, Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Safran, Orta Doğu Teknik Üniversitesi Fen Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kayhan Mutlu, Çankaya Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Doğan Soyaslan, Türkiye Barolar Birliğinden Avukat Seray Şener ve Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdür Vekili Ahmet Çelik ile Daire Başkanı Vehbi Kadri Kamer’in katılımıyla Sincan Açık Ceza İnfaz Kurumu toplantı salonunda gerçekleştirildi. 9’da Kurum Müdürü Ali Turan Karadağ’ın yüzme başarısı Ali Turan Karadağ ANKARA Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Ali Turan Karadağ, İstanbul Boğazı’nda yapılan “Boğaziçi Kıtalarası Yüzme Yarışması”nda büyük bir başarıya imza attı. Karadağ, 17.7.2011 tarihinde İstanbul Kuruçeşme’de yapılan yarışmada, Boğazı 1 saat 24 dakika 55 saniyede yüzerek geçti. 48 yaşındaki yüzücü, 1180 kişinin katıldığı yarışmada kendi yaş grubunda 4’üncü, 40 yaş üzerindeki yarışmacılar arasında ise 120’nci olarak “Kıtalararası Yüzücü” unvanını elde etti. 16’da Genel Müdür Mermerci’nin ceza infaz kurumu ziyaretleri CEZA ve Tevkifevleri Genel Müdürü Sefa Mermerci, kurumların sorunlarını yerinde görme ve çözüm önerileri getirmek amacıyla başlattığı ziyaretlerini sürdürüyor. Mermerci, son olarak Silivri Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü, Metris 1 ve 2 No’lu T Tipi ile R Tipi Kapalı, Bakırköy Kadın Kapalı ve Sinop E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumlarını ziyaret ederek, incelemelerde bulundu. 8’de Ankara Açık Ceza İnfaz Kurumu hükümlüsü ODTÜ’den başarıyla mezun oldu ANKARA Açık Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü olarak bulunan Yalçın İçöz, Orta Doğu Teknik Üniversitesi Kimya Mühendisliği Bölümünü başarıyla tamamladı. İçöz, “Geçecek yıllarımın hayatımın kayıp yılları olmaması için, kendime, çocuğuma ve aileme daha iyi bir gelecek hazırlayabilmek için çaba gösterdim ve okulumu bitirdim. Ama asıl önemlisi çocuğuma örnek olmak, babasıyla gurur duyacağı bir şey başarmak istedim.” dedi. 12’de Sayfa 2 Bu tezin amacı, çocuk suçluluğuna yol açan toplumsal nedenleri günümüzde ulaşılan ekonomik, siyasal ve sosyolojik nedenlerle birlikte açıklamaktır. Çocuk suçluluğunun değişen mahiyeti ve günümüze ulaşan gelişim süreci bu tezin ana eksenini oluşturmaktadır. Çocukların suç kelimesi ile birlikte anılması gerçekten de içinde bulunduğumuz çağın, toplumları ne derecede etkilendiğini göstermektedir. Bu olumsuz etkiler sosyal polarizasyonu derinleştirmekte ve incelemeye çalıştığımız suçluluk olgusunun itici nedeni olmaktadır. Çocuklar üzerinde aile ve sosyal çevre tarafından sürdürülen toplumsallaştırma işlevi bu gibi makro etkenler tarafından başarılı bir şekilde tamamlanamamakta, göç, düzensiz kentleşme, gecekondulaşma, medya gibi faktörlerin olumsuz etkileri çocukların suça bulaşmasına neden olmaktadır. Yukarıda ele alınan konulardan çıkan sonuçlar şöylece ifade edilebilir. Çıkan en önemli sonuç, çocukların suç açısından içine düştükleri durumdan, çocukların değil, toplumsal değişim ve bu değişimin idaresinde başarısız olan yetişkinlerin sorumlu tutulabileceğidir. Çocuk ve suç kavramlarının yan yana anılmasının kabul edilip edilemeyeceği tartışmalarının ve çocuk hakları ve cezai müeyyidelerin tanzimi de bunu göstermektedir. Varılan bir diğer sonuç, (...) Ailenin parçalanmışlığı, boşanmış aile, ebeveynlerden birinin ve ya ikisinin de ölmüş olması, çocuğa ailesi tarafından uygulanan şiddet gibi nedenlerin çocuğu suça sürüklediğidir. Çocuğun ailesi tarafından ihmal edilmesi, aile tarafından yeteri kadar ilgi ve sevgi gösterilmemesi, aile dışında da hor görülmesinin çocuk suçluluğunda başat rol oynadığı bu çalışma da ki bir başka sonuçtur. Yine çocuğun aile fertlerinden birisi tarafından fiziksel ya da duygusal olarak istismar edilmesi onun hayatında kapatılmayacak izlere neden olacağı gözden kaçırılmayacak bir sonuç olarak karşımıza çıkmaktadır. (...) Çocuğun anaokulundan başlayarak eğitimin ilerleyen safhalarında iyi bir eğitime tabi tutulamaması, okulda ki boş zaman olanaklarının iyi doldurulamaması, toplumsallaşmada ki en iyi rollerden biri olan okulun kendi işlevini yerine getirememesi suçu besleyen bir faktörken. Okul olanakları, eğitimin işlevlerinin aile ve çevre tarafından iyi anlaşılıp çocuğun yüksek yararı düşünülerek bunlardan yararlandırılması suçu önlemede önemli bir faktör olarak ortaya çıkmaktadır. Eğitimi ile birlikte toplumsallığa atılan çocuğun arkadaş çevresinin çocuğun suça karışmasında azımsanmayacak derecede etkili olduğu ortaya çıkmaktadır. Aile dışında ki sosyal çevre olan akran grubu, çocuğun özgürlüğünü yaşadığı çevredir. Bu çevre doğru seçilmediği takdirde çocuğun arkadaşları arasında beğenilme ve ya beğenilmeme gibi duygusal davranımlarından dolayı kolay bir şekilde onu suça sürükleyeceği sonucunu doğurmaktadır. Çalışmadan çıkan bir başka sonuçta; Ekonomik yetersizlikler içinde ki çocukların suça daha kolay karıştıklarıdır, yoksul ailelerin çocukları yoksulluklarının yanında toplumun diğer bireyleri gibi kendilerine düşen ekonomik payı alamadıklarından dolayı gerekli eğitim olanaklarından mahrum kalmakta, aile bütçesine katkı yapmak için erken yaşta gayri resmi yollarla para kazanmanın yollarını aramaktadır. Bu durum sokağın yoksul çocuklarını yarattığı gibi onları sokağın acımasız yaşamına terk etmektedir. Bu yoksulluğa bir de göç unsuru eklenince, zaten yoksulluk nedeniyle göç edip gelen aile vasıfsız insanların ve işgücünün olduğu bir çevrede az bir kazançla yaşamını idame ettirmektedir ki bu yaşam en fazla çocukları etkilemektedir. Kalabalıklaşan kentin ücra köşelerinde insan yığını olarak gayri yasal yollardan para kazanan bireyleri yaratmıştır bu ortam içinde ki çocuklarda geleceğe yönelik bir bunalım ve kimliksizleşme, değer yitimini beraberinde getirmektedir ki bu durum çocukların suça karışmalarının bir hayli kolaylaştırmıştır. ….! Kendi geldiği çevrenin kültürünü de beraberinde getiren aileler bir süre sonra kendileri olmasa da çocukları kent kültürünü, alt yapısı hazır olmadan almaya başlamış, kent kültürü ve gelenekselci kültür arasında git gel yaşamaya bu durum ise bir ahlak bunalımı doğurmaya başlamıştır, aileden istediğini bulamayan çocuk dışarı da ki çevreye atılmış kendisini bilmediği tanımadığı bir sosyal ortamın içinde bulmuştur ve suça Seslenis ÇOCUK SUÇLULUĞU VE TOPLUMSAL NEDENLERİ* karışmalarının hiçte zor olmadığı bir sonuca vardırmıştır. Küçük bir pencereden kocaman dünyanın evimize girdiği ve ya tek hareketle gerekli gereksiz tüm bilgileri misafir ettiğimiz medyanın olumlu etkileri yanında bir de özellikle gerçekle gerçek olmayanı ayıramayan çocuklar üzerine nasıl negatif yönde etki ettiği bu çalışmadan çıkarılabilecek bir başka sonuç ki günümüz dünyasında işlenen suçlarda medyanın payı hiçte azımsanmayacak derecede ciddi olduğu ortadır. (...) Bu bağlamda toplumun geleceğini emanet edeceği çocukların suça yönelmesinde etkili olan nedenlerin tespiti, suçun önlenmesine dönük tedbirlerin ilk basamağını oluşturur ki, çalışma boyunca yapılan araştırma ve bulgular çocuk suçluluğunun hukuk ön plana alınarak kestirmeden bir çözüm üretemeyeceği ortaya çıkmış olup toplumsal şartların düzenlenmesi, ön tespitlerin ortaya konması ile minimuma indirgenebileceği gerçeğidir. Bu belirlemelere göre toplum içinde aslında “ suçlu çocuk yoktur ancak suça itilen çocuk vardır” gibi bir sonuca ulaşmak da mümkündür. Modern toplumun en önemli sorunlarından birisi artan ve nitelik değiştiren suç olgusudur. İnternet ya da teknoloji suçlarından, yeni nitelikleri ile karşımıza çıkan cinsel suçlardan mala karşı işlenen suçlara kadar günümüz materyalist toplumunun suçları da kendisine benzemektedir. Her toplumsal değişim ya da düzen deyim yerinde ise kendi suç ve suçlularını yaratmaktadır. (...) Yaşadığımız yüzyılın en önemli özelliklerinden birini teşkil eden bu hızlı kentleşme süreciyle birlikte, birçok sosyal problem de ortaya çıkmıştır. Böylece kentleşme olgusu ile kentler hızla şekil değiştirirken, diğer birçok sorunla beraber çocuk suçluluğunun sayısında artış ve niteliğinde değişiklikler ortaya çıkmaktadır. Yaşadığımız yüzyılda gelişmiş ve gelişmekte olan bütün ülkelerde, kentleşme ve suç ilişkisi kaygılara, tartışmalara ve geniş araştırmalara konu olan önemli sorunlar arasında yer almaktadırlar. Göç nedeniyle, kentli ve göçmen arasındaki kültürel farklar, düşmanlık ve gerginliklere sebep olmaktadır. Bu kültür çatışması, en çok genç kuşaklar üzerinde etkili olmaktadır. Kente ailesi ile ya da tek başına gelmiş olan çocuk yeni çevrede, gördüğü renkli, heyecanlı, serüvenli bir hayatı düşleyecek ve bu hayatı elde etmeye çalışacaktır. Kentlerde kavuşacağını sandığı, eğlence macera, zenginlik beklentisinin yanında, yetersiz eğitim ve yetenek eksikliği gibi durumlarla karşılaşmaktadır. Böylece arzuladığı iş ve geleceğe yasal yöntemlerle ulaşamayacağını düşünmektedir. Kente geldikten sonra geleneksel aile törelerinin, çocuğu koruyan yaptırım gücü zayıflamış, ailenin azalan sosyal kontrol işlevini yerine getirecek başka kurumlar da olmadığı için, çocuğun suça daha kolay yönelmesi söz konusu olmaktadır. (...) Bunun sonucunda da çocukların davranış ve düşünce şekilleri gibi, şiddet davranışları ve suç işleme durumlarının nitelikleri de değişmektedir. Bu çalışmada çocuk suçlarının günümüzdeki değişen nitelikleri sosyolojik ve Türkiye’nin gerçeklerini değerlendirerek incelenmeye çalışılmıştır. Yapılan değerlendirmeler ardından görülmektedir ki, her yeni nesil kendi dönemin dinamiklerini de beraberinde getirmektedir. Günümüzde yaşanan olumlu değişimler elbette ki çocukların fiziksel ve psikolojik gelişimini etkilemektedir. Ancak günümüz dünyasının maddi ve manevi unsurlarının olumsuz yönleri aynı şekilde çocukları ve onlarla ilgili olguları etkilemektedir. Bu konuda, ulusal ve uluslararası boyutta bir takım yasal düzenlemelerin yapıldığı görülmekle beraber, uygulamada güçlüklerle karşılaştığı görülmektedir. Salt yasa çıkarmakla sorunu çözmenin yeterli olmadığı da anlaşılmıştır. Bu kapsamda, uygulamadaki güçlüklerin aşılması çocuk suçluluğu sorunu çözümünde daha etkili olacaktır. (...) Öneriler 15 Ağustos 2011 Anayasal hükümler çerçevesinde de, herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yerleşme ve yaşama hak ve özgürlüklerine sahiptir. Çevreyi geliştirmek ve suçları önlemek devletin ve vatandaşların ödevidir. Çevrenin etkisiyle artabilecek ve ergenlik dönemi bunalımları olarak ortaya çıkan suçları önlemek için aile danışma merkezleri ve gençlik merkezleri yaygınlaştırılmalı, gençlerin sosyal kültürel faaliyetlerden yararlanabilmesi için belediyeler düzeyinde uygun imkânlar sağlanmalıdır. Çevrenin suçluluk özellikle de çocuk suçluluğu üzerindeki olumsuz etkileri dikkate alınmalı, Çocuk Mahkemelerinde çocukların çevrelerini araştırma görevi olan ve sayıları yetersiz sosyal hizmet uzmanı, psikolog, pedagog gibi uzmanların sayısının arttırılması sağlanmalıdır. Çocuk Mahkemelerinde yargılanan çocuklara ait özel olmayan istatistiki bilgilerden yararlanarak bir izleme yöntemi geliştirilmelidir. Islah ve cezaevlerindeki çocuklar ve yurtlarda korunmaya alınmış çocuklar için kurumsal hizmetlerin yanı sıra, kurum dışı hizmetlerin örgütlenmesi, bu çocukların meslek sahibi yapılması gibi önlemler büyük önem taşımaktadır. Kurum bakımı yanı sıra ülkemizde korunmaya muhtaç çocuklar için diğer bakım şekli de koruyucu aile ve evlat edinmektir. Koruyucu aile yanında yetişen çocuğun herhangi bir kurumda yetişen çocuğa kıyasla daha sağlıklı geliştiği yapılan araştırmalar sonucu elde edilmiştir. .............! Çocukları suça teşvik ve azmettiren kişilere yönelik ceza ve yaptırımların diğerlerinden daha fazla olmasını sağlayacak özel düzenlemeler oluşturulmalı, azmettiren kişi ebeveynlerden ya da akrabalardan biriyse yaptırım daha da arttırılmalıdır. Çocuğu suç işlemeye teşvik eden ailelerin velayet hakkını sınırlayan vesayet daireleri kurulmalıdır. Çocuk suçluluğunun temel yaratıcısı ailelerin yaşadığı yoksulluktur. Yoksulluk beslenme, giyinme, barınma, sağlık, eğitim ve diğer insani haklardan en düşük düzeyde yararlanmayı ifade etmektedir. Aileleri kuşatan yoksulluk suç davranışının temel nedenidir. Yoksulluk sınırının altında çoğunluğu açlık sınırlarında hayatta kalmaya çalışan mağdur ailelerin çocukları suç davranışını yetişkinlere, topluma bir tepki olarak geliştirmektedirler. Bunu göremediğimiz sürece sorunu ve çözümü farklı yerlerde ararız. Öyleyse çocuk suçluluğu ile mücadelenin temel stratejisi ailelerin ekonomik ve sosyal olanaklarını arttırmaktır. Sosyal tabakalar arasındaki gelir uçurumunu azaltmak sosyal devletin sorumluluğudur. Devlet toplumun imkan ve fırsatlarını herkese yetenek ve başarı temelinde adil bir biçimde dağıtmak zorundadır. Sosyal hukuk devletinin anlamı budur. Bunlar yapısal ve makro düzeyde çözümlerdir. Aile Hizmet Birimleri yoksulluğun yoğun olduğu semtlerde kurulmalı ve faaliyet göstermelidir. Aile Hizmet Birimlerinde ailelere uzman gruplar tarafından rehberlik hizmetleri verilmelidir. Ana-baba davranışları, aile içi ilişkiler, çocuklara yaklaşım modelleri, sorunlarla baş etme yöntemleri üzerinde çalışmalar yapılmalıdır. Böylece çocukların suç işlemesine neden olabilecek bazı faktörler önceden engellenmiş olur. Medya’nın etkileri hiç şüphesiz günümüz kitle iletişim araştırmalarının en başlıca konularından biridir. Aynı şekilde psikoloji, özellikle gelişim psikolojisi için de medya ve etkileri konusu önemlidir. Bu konu altında çocukların medyadan nasıl etkilendikleri konusu da günümüzün en güncel konularındandır. Bu çalışma bağlamında medyanın etkileri olumlu ve olumsuz etkiler kapsamında incelenmiştir. Sonuç olarak eğer medya günümüzde eğitici ve öğretici yönü ön plana çıktığı sürece çocukların gelişimine katkısı olacağı belirtilebilir. Elbette ki bu süreçte ailelere de önemli görevler düşmektedir. Eğer aileler medyanın çocuklar üzerindeki olumlu etkilerine üzerine yönlendirebilirlerse günümüzün önemli bir gücü olan medyanın çocuk gelişimindeki katkıları azımsanmayacak ölçüde olabilir. Bunun yanında eğer medyanın suç, şiddet ve tüketim gibi olumsuz etkilerde bulanacak yönleri ağır basarsa hem kişisel olarak ileriki yaşları hem de toplum olarak gelecek kuşaklar olumsuz etkilenebilir. Hakan Balci-Öğretmen Iğdır Kapalı Ceza İnfaz Kurumu * Yüksek Lisans Tezi Seslenis 15 Ağustos 2011 BİRAZCIK DÜŞÜN BİLMESİN Zaman gelecek dönmez dolaşır dilin, Beden çıplak, başın kabak, ayağın yalın, Dört omuz üstüne gidecek salın, O günler gelmeden birazcık düşün. Sus sakın söyleme, bilmesin Duymasın halen onu beklediğimi. Hâlâ onu sevdiğimi, bilmesin Yollarına bakıp gözyaşı döktüğümü. Her verilen sırrı açma ha ele, Ola ki başınıza bir bela gele, Ömürde bitiyor her yıldan yıla, O yıllar gelmeden birazcık düşün. Ölünce toprakta birleşir tenin, Ya sen önce ölürsün veyahut ben. Düşünmeye değer mi sonumuz ölüm, Ecel kapını çalmadan iyice düşün. Acılara dayanmaz bu benim özüm, Eğer garipsen bu dünyada güler mi yüzün? Elbette faniyiz ecele bulunmaz çözüm, Ecel kapını çalmadan iyice düşün. Dostlarım darılmasın acı sözüme, Bir ateş düşmüş yanar özüme, Veda ederim bir gün çok sevdiğim köylü güzelime, Mahşerde bizleri buluştur Mevlâm! Musa Çaldır Kozan M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu SEN BİLİRSİN Sen bilirsin nedir bilir misin? Hayat! Gece ile gündüzün Bir türlü başaramadığı, Nice sevgilerin yok olduğu, Sonunda fırtınalar kopup İsyanların başladığı, Kaybolan yolların geride kaldığı. Peki hayat insana neyi öğretir Bilir misin? Hayat insana mücadele etmeyi; Sevmeyi, sevilmeyi, Acı çekmeyi öğretir... Çiğdem Demirel Zonguldak M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu OL Hayat pazarında imtihanlarda, Alanlardan değil verenlerden ol. Mazluma da gelir ilkbahar; Çiçeği dalında sevenlerden ol. Yıldızlar da uzak ama parlıyor, Kimsenin yaptığı yanına kar kalmıyor. Mor dağlarda ceylanlar da ağlıyor, Olacaksan eğer şükredenlerden ol. Fikret Cerrah Araklı K1 Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu VİTES FIKRA Temel birgün son model bir mercedes araba ile Trabzon’a gelmiş ve arkadaşları ile muhabbete başlamış. Konu arabalardan açılınca, Temel başlamış arabasını övmeye. Almanlar ne kadar zeki insanlar yahu, yaptıkları araba dört dörtlük. Şöyle iyi araba, böyle rahat araba, çok hızlı araba vs. Neyse böyle konuşulurken iş iddiaya binmiş ve Temel ‘Ben arabamla Trabzon’dan Samsun’a 4 saatte giderim’ demiş. Arkadaşları gidemezsin demişler. Temel hemen heyecanlanarak arabasına binmiş ve ‘Gideyim de görün uşaklar’demiş. Arkadaşları ‘İyi de biz senin oraya ne zaman vardığını nereden bileceğiz.’ demişler. Temel de ‘Samsun’a varınca telefon ederim.’ demiş. Oradan hemen biri atılmış ve ‘İyi de Samsun’dan aradığını nereden bileceğiz. Sen git şu kişiyi bul orada, o bizi arasın.’ demiş. Temel adresi alarak yola çıkmış ve 3,5 saatte Samsun’a varmış, sözü edilen kişiyi bulmuş ve Trabzon’a telefon etmişler. Arkadaşları Temel’e ‘Oooo Temel iddiayı kazandın, tamam hadi gel.’ demişler ve başlamışlar Temel’i beklemeye. Aradan 5 saat geçmiş Temel yok. Gece olmuş Temel yok. Arkadaşları ümidi keserek evlerine gitmişler. Sabah erkenden herkes birbirine ‘Temel geldi mi?’ diye sormuş ama kimseden cevap yok. Temel O gün de Trabzon’a teşrif etmemiş. Ertesi gün sabah yine yok, öğleden sonra çıkmış gelmiş. Arkadaşları Temel’e ‘Yahu Temel, Samsun’a 3,5 saatte gittin 3 günde ancak döndün, ne oldu uşağım.’ demişler. Temel de ‘Sormayın şu Almanlar’ın yaptığını gördünüz mü ?’ demiş. Arkadaşları ‘ Ne oldu Temel’ demişler. Temel ‘Şu güzelim arabayı yapmışlar, 5 tane ileri vites koymuşlar, ama 1 tane geri vitesi koymuşlar. 1 geri vitesiyle ancak gelebildim.’ demiş. KARİKATÜR Resminle dertleştiğimi bilmesin; Şarkılarda kederlenip üzüldüğümü, Yüreğimin düğüm düğüm olduğunu, Her gece hayal edip düşündüğümü... Koynunda uyuduğumu bilmesin söyleme; Duymasın ardından parçalandığımı duymasın, Git, kulaklarını tıka bilmesin, duymasın, Duymasın feryatlarımı, hıçkırıklarımı duymasın. Bilmesin hâlâ onu çok özlediğimi, Sus, olduğun gibi kal sessizlik. Duymasın aramız açılır bunları söyleme, Söyleme sakın; sus, bilmesin, bilmesin. Elleri elime değmeden sıcaklığını, Avuçlarımda hissettiğimi söyleme, bilmesin. Toprağa gitti artık o gelmeyecek; Sen de bilirsin toprak aldığını vermez, O da düştü gözlerimden toprağa, bilmesin sakın... Hamza Kurnaz Sakarya L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu DİRİLİŞ Yaktım kalbimin kör köşesini, Yürüdüm inadına aşk sayarak. Uyu ey pamuk şehir henüz prens gelmedi; Ben yedi tepende yedi kez cüce, Alnı parmaklıklarda bir parmak çocuk. Asma kilit kapıların ardında az mı bekledim? Kahve ısmarlayıp kendime yağmurlarda, Islandım, çok ıslandım gönül kapılarında. Leb demeden demir bir leblebiydi aşk Çiğnedim de yutamadım bunca çiğliği. Düşlerimin dökülmesi bundandır Dizeleri çığlığıydı diyeler bunu bileler. Çığlar altında kaldım kalbim kar sessizliği Uyu ey pamuk şehir henüz yağmur içinde. Hangi sevdaya konsam bir kuş tedirginliği, Kurumuş bir çiçek nasıl dirilir, dirilir işte Rüzgarlara fısıldayan bir çiçekle dost oldum... Hüseyin Aybek Bayburt M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Emrah Doğan / Sinop E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu SESLENİŞ Bir ışık doğar aydınlatır cezaevini, Olur mahkûmun yüzü pırıl pırıl yeni, Hiç sönmesin o ışık aydınlatsın bizleri, Duymayan kalmasın seviyoruz Sesleniş gazetesi seni. Çalışanı emek verir hep üretir, Koş gardiyan amca bana Sesleniş gazetesi getir, Kederimi merakımı üzüntümü hep bitir, Duymayan kalmasın seviyoruz Sesleniş gazetesi seni. Başta Atatürk’ün resmi pırıl pırıl yep yeni, Kimse söndüremez Sesleniş gazetesi ışığımı beni, Duymayan kalmasın seviyoruz biz mahkûmlar seni, Sesleniş gazetesi gelir her ay yeni. Umudumuzsun hep yarınları bileceğiz, Çalışan personelin elini öpmeye geleceğiz, Biz mahkûmlar sesleniş’i hep okuyacağız, Sesleniş gazetesi bizleri aydınlatır teşekkürler. Otuz gün sayarız şafak sayarcasına, Gökten kuyruklu yıldız kayarcasına, Cezaevinde sonsuz bir ışık yanarcasına, Duymayan kalmasın seviyoruz Sesleniş seni. Her satırın bal gibi tatlı tadın, Göklerde dalgalanacak atamla senin adın, Okumayı bilmeyen resmine bakar atamın, Duymayan kalmasın seviyoruz Sesleniş gazetesi seni. Sesleniş her gün kalbimize doğsun yeni, Kimse elinden düşürmeden okusun seni, Bir gün Sesleniş’e davet edin beni, Duymayan kalmasın Seviyoruz Sesleniş’e emek veren herkesi. Mustafa Torun Zile M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu BULMACA SOLDAN SAĞA 1) Çalışma, canlılık, hareket – Tümör – Helyumun simgesi. 2) Nadir – Bir nota – Bilgiçlik taslayan. 3) Namus (tersi) – Turşuya konur – Kiraya verilerek gelir getiren ev, dükkân vs. 4) Zaviye – İki cümleyi bağlayan – Parazit. 5) Küçük, önemsiz şeyler – Bizmutun simgesi. 6) Antalya’nın bir ilçesi – Bir nehir – Soy. 7) Caddelerde geçici olarak kurulan kemer – Kara ili suyun birleştiği yer (tersi) – Baharlı bir bitki. 8) Metal olmayan elementler – Şan, şöhret – İlk sayı. 9) Boru sesi – Yara bakımı – İçki sofrasında bulunur (tersi). 10) Zekâ – Aşama, merhale. 11) Yapım – Dutgillerden bir yemiş – İlave (tersi). 12) Bir balık – Sevgide sebat, sevgi bağlılığı – Sevgili. 13) En kısa zaman – En uygun duruma gelme – Berilyumun simgesi – Giyim gösterisi. 14) Güreşte bir oyun – Şarap, içki – İridyumun simgesi – Yiğit. 15) Bir yanardağ – Toplum töresine uygun davranma, incelik – Tayin. 16) Dolaylı anlatma (tersi) – İçine alan, kapsayan, kaplayan – Akıl. YUKARIDAN AŞAĞIYA 1) Kendi isteğiyle vazgeçme – Ön çalışma, eskiz. 2) İri, kart – Fakat – Türlü duyguları anlatan. 3) İsim – Bir ülke – Banyo malzemesi – Bir medeniyet. 4) Taşkın su (tersi) – Ululuk, büyüklük. 5) İri yapılı, gövdeli – Çoban köpeği. 6) Söylenti – Evcil olmayan hayvanları vurma işi (tersi). 7) Kudret, iktidar – Güzel koku – Çayın istenilen durumu. 8) İngilizcede çay – Numara – Sonsuz, ölümsüz. 9) Üye – Şaka – Bir uzvumuz. 10) Yüzyıl – Sodyu- mun simgesi – Sicim. 11) Ağırbaşlı (tersi) – Çıplak resim – Alfabedeki üçüncü harfin okunuşu (tersi) – Doktorun kısa yazılışı. 12) İnce karşıtı – Sonuç – İskambilde birli. 13) Isı – İncelik. 14) Eleme aleti – Neden – Ara bozma, ayırma. 15) Bir hayvan – Ünite – Bir yazma aracı. 16) Yiyeceklerin saklandığı yer – Bir hayvan – Beyaz. Oğuz Alıcı Malatya E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Geçen Sayıdaki Bulmacanın Çözümü Bir menfaatin uğruna söyleme yalan, Kabirde tenine ortak olur böcekle yılan, Dönüşü olmayan gurbetsin orada kalan, O günler gelmeden iyice düşün. Sayfa 3 Seslenis Sayfa 4 USTALARDAN SEÇMELER ŞEMSİ YASTIMAN MEMLEKET HASRETİ Ölmez, sağ olursam bu yaz inşallah Sılayı bir daha görmek istiyom. Kırşehir’e varsam ya ağşam, zabah Topraklara yüzüm sürmek istiyom. Harmana denk gelse, düvene binsem Şöyle dabaz olup, kaşınsa ensem Acık bağ bellesem, acık dinlensem Çayıra bir pala sermek istiyom. Kaman’ı, Mucur’u, Çiçekdağı’nı Kındam, Dinekbağı, hem Özbağ’ını Köylü, kentli, hastasını, sağını Görüp bir muhabbet kurmak istiyom. Bağ bozumu üzüm haftına batsak Bekmez kazanına hayvalar atsak Boranıynan damla şiresi datsak Arı soksa, çamır sürmek istiyom. Hacı Bektaş, Ahi Evran Sultanı Aşık Paşa, Kaya Şeyhi cananı İmarette neslim Şeyh Süleyman’ı Aşk ile bağrıma sarmak istiyom. Üç arkadaş şöyle bir bahça bulsak Çalpıdan hatlayıp, bir üzüm yolsak Sağbısı dutsa da bir rezil olsak O tatlı günlere ermek istiyom. Ahievran, çarşı içi, hökümet Kümbetaltı, Kayabaşı, İmaret. Akrabayı, eşi dostu ziyaret Uğrayıp, hal-hatır sormak istiyom. Seğirdip, dolaşsak hep tarla dapan Keklik dutmak için kursaydık kapan Daş döğüşü olsa, vızlasa sapan Kafamı, gözümü yarmak istiyom. Ne büyüktür zevki yurdu görmenin Kaç senenin hasretine ermenin Dört bir yanda methedilen termenin Şifalı suyuna girmek istiyom. Bilmem ki olur mu gine becerim? Çayırda oynasak zıkka, acerim Terleyip, karakıp, bir su içerim Dalağım kabarıp, böğürmek istiyom. Halam sağ olsa da, sesim duysaydı Cebime devramel, iğde koysaydı Şun da yi diyerek alma soysaydı Cevizi de dişle kırmak istiyom. Enteremi giysem, sümüğüm aksa Koluma silerim, yağlığım yoksa Başangıdır diye mahalle bıksa Kesekle camları kırmak istiyom. Bir de gitsem tezem beni görseydi İçi çokelikli dürüm dürseydi Hele azıcık da sızgıt verseydi O an pirzolayı yermek istiyom. Cesurluğum dutsa, şöyle kasılsam Yaylıların arkasına asılsam Kımçıyı yiyince yere yassılsam Yollarda ağlayıp durmak istiyom. Dayım gilden acık köğtür aldırsam Emmim gilden armıt kak’ı buldursam Ceblerime şak leblebi doldursam Töhmeleyip, uşgur kırmak istiyom. Ceviz kaval etsem, sakam da toksa Çızgılı oynarım, eneğim çoksa Koluma söylerken bir döğüş çıksa Sumsuk yimek, hem de cırnak istiyom Sögürmelik bir et çıksa satırdan Höşmerim, çullama gitmez hatırdan Kuşlukleyin hedik gelse tandırdan Çölmeğin içine girmek istiyom. Tok, çik, opban, mirre bir aşşık atsam Sakanın dımığna kurşun akıtsam Üç yüz enek ütüp, cebe bakıtsam Ne şişiyon la dedirmek istiyom. Bir hağbe kemeyi yüklesem sırta Çıksam bir alamaç yapacak sırta Beş gö suvan, üç kaynamış yımırta Bazlama içine sarmak istiyom. Görür m’ola bu fakirin gözleri Delice çay’ını, berrak özleri Kıssıkkaya serinledir bizleri. Neyleyım denizi, ırmak istiyom. Bunları her daim arzular özüm Memleket mahsülü vücuda lüzum Tokaloğlu kaysı, dıranı üzüm Tek, yimeyim, şöyle dermek istiyom. Kim sorarsa yazdın bunları niye? Gelecek nesile kalsın hediye Kırşehir’de doğdum, Türkmen’im diye Her yerde göğsümü germek istiyom. Bir dügün olsa da bir kayın gitsek kışta rahatsız eden hadise ve gelişDeğişim ne demek? Gelişmek değişmelere karşı olumlu bakış açıları mektir. Mükemmel olmak çok değişmekDEĞİŞİM geliştirin. tir. Değişiklik yapmakla başarılı olanlar, *Zinde kalmaya özen gösterin. ZAMANI değişikliğe kendisinde başlayanlardır. Bunamanın başlıca nedeni beyinAma herkes ne yapar, insanlığı dedeki oksijenin azalmasıdır. Oksiğiştirmeyi düşünür. Ama hiç kimse önce kendisini değiştirmeyi düşünmez. Böyle kendisini de- jen azalmasının başlıca nedenleri ise hareketsizlik ve ğiştirmeyi kaç kişi düşünebilir ki! Sorduğumuzda “Ya kötü beslenme alışkanlıklarıdır. Yaşamımız boyunca ben böyleyim, benim yapım, huyum böyle gelmiş böyle öğrenme gücünüzün gelişmeseni devam ettirmek için gider.” der. Ya da kendimize zaman ayıramayız; kendi- düzenli beslenerek ve egzersiz yaparak beyninize yetemizle ilgili hâl ve davranışları göremeyiz. Hep başkası- rince oksijen gittiğinden emin olun. * Hayal kurun ve bu hayalinizi gerçekleştirmeye, yanın hal ve davranışları gözümüze batar. Aslında kendimizi zamanla değişime sokabiliriz ve şamaya çalışın. * Değiştirmeyi istediğiniz alışkanlıklarınızı içtenlikbir değişim bize gelişme fırsatı sağlayacak olan bir sonraki değişimi sağlar ve yapmış olduğumuz hataları de- le tespit edin; basamak basamak ısrarla üzerine gidin. * Karakter ve davranış olarak model aldığınız kişiğişimle yok edebiliriz. Pişmanlıklarımızı yok edebiliriz, tutumlarımızı değiştirmek istiyorsanız davranışlarınız- lerin beğendiğiniz davranışlarını listeleyin, önünüze da bir değişiklik yapmakla başlayın. Başka bir değişle ulaşılması gereken hedefler olarak koyun ve bunları katercih ettiğiniz, en çok olmak istediğiniz kişinin rolünü zanmanın yollarını arayın. * Her akşam, her hafta her ay acımasızca kendinioynayın. Bakın zamanla eski korkunç insanın yok olduzi yargılayın; muhasebenizi yapın, olumlu ve olumsuz ğunu göreceksiniz. Şimdi değişiklik zamanı! Yapacağımız değişiklikler: davranışlarınızı tespit edip kendinizde olmasını istedi* Kendinizi büyüme ve sürekli değişerek gelişim ğiniz özellikleri, yıkılması gereken kaleler olarak karşısürecine adayın, ilerleyin yaşınız olsa bile gelişmeyi nıza koyun ve zaman içinde birer birer kendinizi devirerek fethedin. planlayın. Göreceksiniz ki değişime uğradığınızın farkına va* Her gün yeni bir şey öğrenin. * Hayatınızı planlayın, önünüze ulaşmak istediğiniz racaksınız... kısa, orta ve uzun vadeli hedefler koyun. Savaş Döven / Dinar Kapalı Ceza İnfaz Kurumu * Olumlu düşünme egzersizleri yapın; sizi ilk baANLAYANA SİVRİ SİNEK SAZ Hakir görme oğul Senden gereği. Hoş görüdür inancın Ana direği. Erdem’lilik insana Farzın gereği. Fırsatçılık yakışmaz Mümin olana. Dünyalıktır bilesin Makam ve mevki. Yüreğinden eksilmesin İlâhî sevgi. Hatanı tez telafi et, Gün olur düşersin belki. Adabımuaşeret yakışır Mümin olana. Güç bugün sendedir, Yarınsa elde. Hakkı hakikati unutma, Haddini bil de... Elbette diken vardır; Kırmızı gül’de. Bilesin ki zulüm etmek Mümine yakışmaz. Unutmayasın sakın, Eceli kabri. Her canlı fanidir, Rabbim’in kadri. Adil, adaletli olur Kişinin merdi. Namert olmak yakışmaz, Mümin olana. ‘’Yorgun Ozan’’ derki, Şımarma sakın. Unutma ki ölüm insana, İnan çok yakın. Ahi Evran adabı olsun, Yaşamda farkın. Gurura yenik düşmek, Bir Müslüman’a yakışmaz. Ali Rıza Çağlar Kartal H Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Dokuz butlu tavuk lafını etsek Dam pilavu, gelse yisek tüketsek Davullu zurnalı dernek istiyom. RUTİN İŞLER Ey Şemsi Yastıman, ümitli kulsun Kısmet ise gayen yerini bulsun Hemşeriler buna vasıta olsun Kırşehir’e selam vermek istiyom. Rutin davranış buharı Her gün dalga dalga yayılır. Çetrefelli işlerin kararı Hep kaza namazına bırakılır. Şemsi YASTIMAN Asıl adı Mehmet Galip Şemsettin olan Şemsi Yastıman, Şekerci Ahmed Ağa ve İlhamiye Hatun’un oğlu olarak 10 Temmuz 1923’te Kırşehir’de doğdu. Saza ve söze ilgisi ortaokul yıllarında başladı. İlk şiirini 1938’de ortaokula başladığı yıl yazdı. Önce Kırşehir ve çevresindeki ustalardan etkilendi. Ankara’da bulunduğu yıllarda Yağcıoğlu Fehmi Efe ve Genç Osman’ın müzik meclislerine girerek kendini ve sazını geliştirdi. Bu yıllarda sahneye çıkmaya haşladı. 1950- 968 yılları arasında Radyo ve sahnelerde çalıştı. 1966 yılında Konya’da düzenlenen “Aşıklar Bayramı’nda “Muradım” destanıyla birincilik kazandı. İstanbul’da kendine ait saz evi bulunan Şemsi Yastıman’ın binden fazla siiri vardır. 1994 yılında geçirdiği bir rahatsızlık sonucu Edirne’de vefat etmiştir. 15 Ağustos 2011 BİRTANEM YALNIZ KAL DA GÖR Bülbül kafeste tutsak, Balık denizde tutsak. Bense!... Sadece senin ellerinde, Kelepçeli birtanem. Gün gelir gözlerin pınara döner, Senin de aşkının ateşi söner. Dertlerin hep üstüne biner, Hele yalnız kal da gör. Aşk sevgiye kelepçeli, Mısralar şiire kelepçeli. Bense!... Sadece senin ellerinde, Kelepçeli birtanem. Çiçek toprak, su ve güneşe tutkun, Gece gündüze tutkun. Bense!... Sadece senin gözlerine Tutkun Birtanem. Seven sevdalısına vurgun, Heceler kelimeye vurgun. Bense!...Sadece, Senin yüreğine Vurgun birtanem. Seher Cennet Göktaş Karaman M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu OLSUN Bana bir mektup gönder, İçinde özgürlük kokusu olsun. Öyle bir sarsın ki cezaevini, Umutsuz mahkûmun umudu olsun. Bana bakışlarından bir bakış gönder; İçinde kin, nefret, öfkede olsun. Dışarıdaki kahrı gönder öylece, Bütün hüzünlerin kabulüm olsun. Bana umudu gönder, İçinde özgürlük günlerimiz olsun. Avutsun böylece bütün benliğimi, Bir ömür boyu cezaevinde sensiz. Mustafa Ceritli Adıyaman E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Bir göz tencerede olur Yemek güzel mi diye. Bir göz pencerede olur Af haberi var mı diye. Bütün alemleri yıkasın gelir, Bütün resimleri yakasın gelir, Baktığın aynaları kırasın gelir, Hele yalnız kal da gör. Dostların seni tanımaz olur, Bütün belalar hep seni bulur, İsmin bile artık anılmaz olur, Hele yalnız kal da gör. Hayati Coşkun Niğde E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu GÖZÜN ARKADA KALMASIN Gözün arkada kalmasın, Aklında şüphe olmasın, Senden vazgeçerim sanmayasın, Deli gönlüme başka sevda giremez. Saçlarıma aklar dolana kadar, Gençlik baharım solana kadar, Seninim toprağa girene kadar, Gözün arkada kalmasın. Kalbimdeki mekan senin yerindir, Dudağımdaki senin ismindir, Tükenmeyecek aşk senin sevgindir, Gözün arkada kalmasın. Ömrüm yolunu beklemekle geçse de, Seni hiç görmeyeceğimi bilsem de, Gelmeni benim olmanı Beklemekten asla vazgeçmeyeceğim. Gözün arkada kalmasın. Bekir Ötgün Elmadağ Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Çoğu sınavdan geçtiniz, Birer birer seçildiniz. Maşallah hep de gençsiniz, Aramıza hoş geldiniz. Mustafa, Emrah, Tolga’sınız Ömer, İlyas, Veli, Deniz Bu görevi çok seviniz Aramıza hoş geldiniz. Berat, Murat, Talha’sınız Tayfur, Sabri, Caner’siniz Sizde artık bizdensiniz Aramıza hoşgeldiniz. Almışsınız, kültür belli, Boy pos desen kelli felli, Bilmem size ne demeli, Aramıza hoş geldiniz. Baktım size ne hoşsunuz, Bilgi ile dolmuşsunuz. Mavi formaları giydiniz, Aramıza hoş geldiniz. Salih Başkan söyler size, Nasihat alın dize dize. Sizler gurursunuz bize, Aramıza hoş geldiniz. Salih Akgül İnfaz Koruma Başmemuru Mersin E Tipi Kapalı Ceza infaz Kurumu EFENDİMİZ O gül kokan cemalini Görebilseydim ey nebi. Kapanıp ayaklarına Yüzüm süreydim ey nebi. Gönül evimde taht kuran Doğruluğa rehber olan Karanlığa ışık tutan Alemlere rahmet olan. Sensin bizim efendimiz Ezelimiz, ebedimiz. Rahman ve rahim rabbime Şükür olsun izindeyiz. Yolundan gidilse eğer Ümmetin olmak ne güzel. Yolundan sapılır ise Her şey olur bize engel. Ükeş Kaya Gaziantep E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Bazen medresede şıh gibiyiz Vaaz üstüne vaaz okuyan. Bazen de evrimci darvin gibiyiz Ataizmi an be an yaşayan. Velhasıl ucu ucuna yetiyor Her neyimiz varsa. Göle maya çalıyoruz herkes görüyor Ya tutar ya tutarsa. Zafer Altan Maltepe 1 No’lu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Sönmeyen bir yangın başlar içinde, Acıdan bir volkan patlar içinde. Sabrının taşı çatlar içinde, Hele yalnız kal da gör. ARAMIZA HOŞ GELDİNİZ (SÖZLEŞMELİ ARKADAŞLAR) Kaligraf: Uğur Cansever Seslenis 15 Ağustos 2011 Sayfa 5 Nazilli E Tipi’nde tiyatro gösterisi Doğubayazıt’ta moral günü ve belge dağıtım töreni Doğubayazıt A2 Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda 17.06.2011 Cuma günü “Müzik Eğlence, Türk Halk Oyunları, Şiir Dinletisi ve Belge Töreni” programı gerçekleştirildi. Sunumunu Kurum Öğretmeni Veysel İşik’in yaptığı program, saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başladı. Kurum Müdürü Vural Temür, açılış konuşmasında; ceza infaz kurumlarını sadece bir cezalandırma yeri olmadığını, aynı zamanda bir eğitim ve rehabilitasyon merkezi, hükümlü ve tutukluları ise misafir olarak gördüklerini söyledi. Kurum Müdürü Temür, burada çeşitli mesleki eğitim kurslarına katılan hükümlü ve tutukluların mesleki yeterlilik kazanarak daha rahat bir iş ve meslek sahibi olabileceklerini, dolayısıyla topluma yarar sağlayabileceklerini sözlerine ekledi. Program Abdurrahman Kaya’nın “Zindandan Mehmet’e Mektup”, Hakan Kızılaslan’ın “İster misin?” isimli şiirlerini okumaları ile devam etti. Tutuklu ve hükümlülerinden oluşan Türk Halk Oyunları ekibi ülkemizin değişik yörelerine ait oyunlardan oluşan bir gösteri sergileyerek muhteşem bir atmosfer oluşturdular. İlerleyen dakikalarda ise tutuklulardan Menduh Gültekin “Geze Geze”, Emrah Daşdemir “Kurşun Yedim Sol Yanımdan” ve Emrah Alptekin ise “Telli Turnam” adlı türkülerden oluşan Türk Halk Müziği konseri sundular. Daha sonra Mahalli Sanatçı Metin Okçu tarafından mini bir konser verildi. Program belge töreni bölümünde I. ve II. Kademe Okuma Yazma, Satranç, Dart, Türk Halk Oyunları, Plastik Boru Tesisatçılığı ve Kalorifer Ateşçiliği Kurslarında belge almaya hak kazanan hükümlü ve tutuklulara Kurum Müdürü Vural Temür, Kurum İkinci Müdürü İsmail Karaman, Jandarma Karakol Komutanı İsa Ateş, İlçe Vaizi Yunus Mersin, Yazı İşleri Müdürü Şahap Köroğlu ve İcra Müdürü Barış Bulut tarafından belgeleri takdim edildi. Program, katılanlara ve katkı sağlayanlara teşekkür edilmesi, ikram ve fotoğraf çekilmesi ile sona erdi. N azilli E Tipi Kapalı-Açık Ceza İnfaz Kurumunda, Eğitim Birimi tarafından hükümlü ve tutuklularla sürdürülen tiyatro çalışmaları neticesinde hazırlanan Tuncer Cücenoğlu’nun “Boyacı” adlı tiyatro oyunu, 23 Haziran 2011 tarihinde, Kurumun Sinema Salonunda ilçe protokolü ve çok sayıda davetlinin katılımıyla sahnelendi. Çalışmaları Kurumun sinema salonunda sürdürülen oyunda 8 hükümlü ve tutuklu oyundaki 10 değişik karakteri canlandırdı. Oyundaki olaylar örgüsü; bir doktorun muayenehanesinde geçiyor. Yurt dışına tatile çıkan Dr. Ahmet Atak muayenehanesini boyatmak ister. Gelen boyacı ekip aile şirketidir. Ahmet beyin ayrılmasından sonra olaylar zinciri başlar. Komedi türü olan oyun süresince salondan kahkahalar eksik olmadı. Program sonrasında, duygularını dile getiren Nazilli Cumhuriyet Başsavcısı Doğan Kaya; konuşmasına davetlilere, teşriflerinden dolayı teşekkürlerini ifade ederek başladı. Kaya, şunları söyledi: “Ceza infaz kurumları, yasal konumları ve barındırdıkları insan profili gereği dünyadaki genel geçer anlayışa göre ülkemizde de, daha çok güvenlik öncelikli bir infaz anlayışıyla yönetilmekteydi. Bu yaklaşım, toplum güvenliği açısında ma- luşlarımızla bir buluşma sağladık. Kurumsal faaliyetlerimize katkıda bulunan kişi, resmi-sivil kurum ve kuruluşlara, Kurum Müdürü Mustafa Can, Eğitim Birimi çalışanları başta olmak üzere programa emek veren herkese teşekkür ederim.” dedi. Oyun sonrası çalışma ekibine plaket, çiçek ve hediyeler takdim edildi Nazilli Cumhuriyet Başsavcısı Doğan Kaya’nın ev sahipliği yaptığı etkinliğe; Nazilli Kaymakamı Caner Yıldız, Kuyucak Kaymakamı Nuri Özder, Bozdoğan Kaymakamı Mahmut Kaşıkçı, Cumhuriyet Savcısı Erkan Doğukan, İlçe Emniyet Müdürü Atıf Şahin, Ticaret Odası Başkanı, Kurum Müdürü Mustafa Can, İzleme Kurulu üyeleri, iş birliği yapılan kurum ve kuruluşların temsilcileri, çok sayıda davetli, Kurum ikinci müdürleri, personel ile hükümlü ve tutuklular katıldı. Kocaeli 2 No’lu F Tipi’nde futbol-voleybol turnuvası Kocaeli 2 No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda, Eğitim ve Psiko-Sosyal Servis tarafından hükümlü ve tutuklulara yönelik olarak, ruhen ve bedenen daha sağlıklı olmalarına katkıda bulunmak amacıyla voleybol ve futbol turnuvası düzenlendi. Kurumun Kapalı Spor Sahasında 21-28 Haziran 2011 tarihleri arasında düzenlenen turnuvanın sonunda; Kurum Müdürü Mehmet Karakaya, kupayı kaldıran takımı tebrik ederek, sağlığımızı yitirmeden spor yapmanın öneminin kavranması gerektiğini Torbalı’da iş-meslek kursu belgeleri törenle dağıtıldı Torbalı K2 Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda 21.02.2011 tarihinde açılan “Mermer-mozaik döşemeciliği, bilgisayar operatörlüğü, boya ve badana kursları”na katılan 44 hükümlü ve tutukluya sertifikaları 30.06.2011 tarihinde yapılan törenle verildi. Törene; Cumhuriyet Başsavcı- kul görünse de, hükümlü ve tutukluların tahliye sonrası tekrar sosyal sürece katılmaları ve bu süreçte gerek kendilerinin gerekse ailelerinin karşılaştıkları olumsuzlukların sosyal dokuya olumsuz tesir etmesi sebebiyle, kurumlarımızda tahliye öncesi ve tahliye sonrası için yeniden eğitim ve iyileştirme programları oluşturularak; sosyo-ekonomik alanlarda vasıflı, sosyokültürel yönüyle düzeyli bireyler hedeflenmektedir. Modern infaz anlayışı diyebileceğimiz bu hedefin ilk aşaması, planlı eğitim ve iyileştirme programlarıdır. İkinci aşaması ise, bu programlar vesilesiyle hükümlü ve tutukluları dış dünyayla, yani toplumsal hayatla buluşturarak, sosyal iletişim ve uyum sürecine adapte etmektir. Bunun için karşımıza çıkan her fırsatı değerlendirmeye çalışacağız. Eğitim Birimimizin organizasyonuyla, bugün resmi - sivil kurum ve kuru- ve sporu hayatımızın bir parçası haline getirmemiz gerektiğinden bahsetti. Ayrıca Haziran 2011’de Kurum personelinin moral ve motivasyonunu artırmak ve yine kendilerine birlik ve dayanışma içerisinde takım ruhu kazandırmak amacı ile geleneksel hale gelen Futbol Turnuvasının ikincisi düzenlendi. Turnuvaya Cumhuriyet Savcısı İsa Hakan Kanyılmaz, Kurum Müdürü ve Kurum personeli ile yakınları katıldı. Maçların yönetimini İnfaz ve Koruma Başmemuru Ömer Souksu yaptı. Puan usûlü şeklinde yapılan turnuvaya; Anadolu Gücü, Armadalar, Apaçiler, Dedektörler, Yarenler, Yeşilaycılar, Neşterler, Kılıçlar olmak üzere 8 takım katıldı. Final maçının zorlu mücadelesi sonrasında Dedektörleri yenen Apaçileri (Ani Müdahale) kutlayan Cumhuriyet Savcısı İsa Hakan Kanyılmaz, bu tür sosyal kültürel faaliyetlerin önemine değinerek Ceza İnfaz Kurumunun ikinci Onursal Kupasını takdim etti. Yine ikinci olan takıma da Kurum Müdürü, birer top hediye ederek kendilerini tebrik etti. Ankara Açık Ceza İnfaz Kurumunda THM konseri sı Celal Tekin, Cumhuriyet Savcısı Seda Yüksel, Hakimler Tuna Tekin ve Özgül Kaya Dalak, İnfaz Katibi Turhan Aktaş, Ceza İnfaz Kurumu Sorumlu Başmemuru Kenan Yılmaz ve Kurum personelinin katılımı ile hükümlü ve tutuklulara sertifikaları törenle dağıtıldı. Ankara Açık Ceza İnfaz Kurumunda, hükümlülerin moral ve motivasyonlarını yükseltmeye yönelik olarak sosyal ve kültürel faaliyetler sürüyor. Çankaya Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü Ses ve Saz Sanatçıları tarafından 08.07.2011 tarihinde Türk Halk Müziği konseri verildi. Ceza İşleri Genel Müdürü Ömür Borazan’ın eşiyle birlikte katıldığı konserde Sanatçılar Gülseren Kılıç ve Zeynep Karababa birbirinden güzel türkülerle izleyenleri coşturdular. Hükümlülerin de eşlik ettiği türkülerle gecenin renklendiği konser boyunca hükümlüler ve personel güzel bir akşam geçirdi. Sayfa 6 Seslenis 15 Ağustos 2011 Ankara Ceza İnfaz Kurumu Kampüsünde eğitim ve iyileştirme çalışmaları değerlendirildi Konya Açık’ta moral gecesi Konya Açık Ceza İnfaz Kurumunda personel ve hükümlülere moral amaçlı gece düzenlendi. 05 Temmuz 2011 tarihindeki programa; Cumhuriyet Başsavcı Vekili H. Osman Kaya, Cumhuriyet Savcısı B. Sıtkı Yıldırım, Kurum Müdürü Mehmet Öcal, İkinci Müdürler Nurettin Abbasoğulları, Ruhi Aytuttu ve Hüseyin Bardak, Kurum Öğretmeni Özcan Ece, İnfaz ve Koruma Başmemuru Fevzi Selek, infaz ve koruma memurları ile hükümlüler iştirak etti. Gecede hükümlülerden bağlamada Önder Akkaş, darbukada Mehmet Şentürk, solist Cengiz Sel ve kavalda Şakir Güler’in katılımı ile oluşturulan müzik grubu tarafından konser verildi. Gürün’de satranç turnuvası Gürün A3 Tipi Kapalı Ceza infaz Kurumunda, hükümlü ve tutuklular ile personel arasında satranç turnuvası düzenlendi. Çok çekişmeli geçen turnuvada ilk üçü personeli eleyen hükümlü ve tutuklular paylaştı. Dereceye girenlere belge ve hediyeleri yapılan törende verildi. Törene teftiş nedeniyle kurumda bulunan Adalet Bakanlığı Kontrolörü Uğur Coşkun, Cumhuriyet Savcısı Murat Alagöz, İlçe Jandarma Komutanı Murat Gül, Kurum Müdürü Nuh Naci Ataseven, Kurum personeli ve hükümlü-tutuklular katıldı. Törende bir konuşma yapan Kurum Müdürü Nuh Naci Ataseven, bu tür etkinliklerin personel ile hükümlü ve tutukluların üzerinde olumlu etki bıraktığını, bundan sonra devam edeceğini söyledi. Tören sonunda dereceye girenlere ödülleri dağıtıldı. 08.07.2011 tarihinde Daire Başkanı Vehbi Kadri Kamer Başkanlığında, Ankara Ceza infaz Kurumu kampüsünde yer alan kurumların eğitim ve psiko-sosyal servisinde görevli uzmanların katılımı ile yapılan toplantıda ceza infaz kurumlarında devam eden eğitim ve iyileştirme çalışmaları değerlendirildi. Daire Başkanı Kamer konuşmasında; infaz hizmetlerinin temelini rehabilitasyon çalışmalarının oluşturduğunu, bu çalışmaların çok kurumlu bir yaklaşımla etkili bir şekilde sürdürüldüğünü, hükümlülerin yeniden suç işlemelerinin önlenmesinde ve topluma kazandırılmalarında bu çalışmaların önemli bir yere sahip olduğunu, bu nedenle ceza infaz kurumlarında görev yapan uzmanların yoğun bir şekilde çalıştıklarını, bir yandan eğitim çalışmaları diğer yandan iyileştirme faaliyetlerinin son derece başarılı bir şekilde sürdürdüklerini ifade etti. Ankara Ceza İnfaz Kurumları Kampüsünde 8 Temmuz’da gerçekleştirilen toplantıda, ceza infaz kurumlarındaki eğitim ve iyileştirme çalışmaları değerlendirildi. Hakkari’de SODES meslekî eğitim atölyesi açılışı Muş E Tipi’nde eğlence programı Muş E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda, Divan Grubu tarafından Muş Yöresi Sıra Gecesi ve Çiğköfte Yarışmasından oluşan müzik-eğlence programında hükümlü ve tutuklular moral depoladı. 16 Haziran 2011 tarihinde düzenlenen ve Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Kahraman Topaloğlu’nun açılış konuşmasıyla başlayan programda hükümlü ve tutuklulardan oluşan halk oyunları ekibi Muş yöresine ait oyunlardan oluşan gösteri sunarken, mahalli sanatçılarından oluşan Divan Grubu da Muş Yöresine özgü Sıra Gecesi gerçekleştirdi. Mahalli Sanatçılar Mehmet Ciğer, Necdet Evren, Güven Büte, Yesari ve Ömer Faruk Günay türküleriyle izleyicilerin gönüllerini fethederken, hükümlü ve tutuklular söylenen parçalara eşlik ederek gecenin tadını çıkardılar. Sanatçı Necdet Evren’in seslendirdiği hareketli parçalar eşliğinde davetliler, Kurum personeli ile hükümlü ve tutuklular birlikte halay çekerek stres attılar. Programda hükümlü ve tutuklular arasında çiğ köfte yarışması düzenlendi. İkişer kişiden oluşan beş grubun, Divan Gurubu müziği eşliğinde yaptıkları çiğ köfteler protokol üyelerinden oluşan jüri tarafından de- ğerlendirilerek, ilk üçe girenler belirlendi. Yarışmanın sonucu Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Bilgin Pişkin tarafından açıklandı. Yarışmaya katılan hükümlü ve tutuklulara protokol üyeleri tarafından çeşitli hediyeler verildi. Muş Valisi Ali Çınar, “Ceza İnfaz Kurumunda böyle bir gecenin düzenlenmesi bizleri çok memnun etti. Böyle bir gecenin düzenlenmesinden dolayı başta Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Bilgin Pişkin olmak üzere emeği geçen tüm Adalet personeline teşekkür ederim.” dedi. Yarışmada yapılan çiğköfteler programa katılan davetliler ile hükümlü ve tutuklulara ikram edildi. Hükümlü ve tutuklular programın coşkusuyla ve Divan Grubunun müzikleriyle doyasıya eğlendi. Programa Muş Valisi Ali Çınar, Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Bilgin Pişkin, Adli Yargı Adalet Komisyonu Başkanı Beytullah Bektaş, Alparslan Üniversitesi Rektör Yardımcısı Osman Özcan, Cumhuriyet Savcısı Mehmet Sami Çağlayan’ın yanı ara çok sayıda hakim ve Cumhuriyet savcısı, Jandarma Komutanı Fuat Kömürcü, İl Müftüsü Hasan Atlı, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, Ceza İnfaz Kurumu İzleme Kurulu Başkan ve üyeleri, Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Kahraman Topaloğlu, Kurum İkinci Müdürleri, Mustafa Yiğit ve Özcan Öztürk, Kurum personeli ile hükümlü ve tutuklar katıldı. Hakkari Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda gerçekleştirilen Bizim Arılar Projesi kapsamında oluşturulan Mobilya Atölyesi ve SODES Mesleki Eğitim Atölyesi 03.06.2011 tarihinde hizmete açıldı. Açılışa Hakkari Vali Yardımcıları Davut Sinanoğlu ve Önder Bozkurt, Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Kaya, Hakkari Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Belenli, Adli Yargı İlk Derece Mahkemesi Adalet Komisyon Başkanı Ahmet Bilgili, Cumhuriyet Savcısı Saltuk Buğra Kurt, Jandarma Alay Komutan Yardımcısı Jandarma Bnb.Hasan Aksoylu, İl Milli Eğitim Müdürü M. Sena Yakut, İl Emniyet Müdürü Ayhan Buran, Hakkari MİT Müdürü Şükrü Baybaş, İl Merkez Jandarma Bölük Komutanı J. Yzb. Durdu Aydın, Ceza İnfaz Kurumu Karakol Komutanı J. Asb. Kd. Bşçvş. Erkan Çınar ve Hakkari Valiliği SODES Birimi yetkilileri katıldı. SODES kapsamında açılan 80 saatlik Arı Yetiştiriciliği kursunda başarılı olan hükümlü ve tutuklulara sertifikaları Protokol heyetince verildi. SODES projesi kapsamında Kurumda daha önce açık ziyaret mahalli olarak kullanılan 80 m2 alan Mesleki Eğitim Atölyesine dönüştürüldü. Protokol heyetince Bizim Arılar Projesinin 2’nci kısmı olan Arı Kovanı İmalatı Kursunda imal edilen Arı Kovanları büyük ilgi ve beğeni topladı. Muş E Tipi’nde voleybol turnuvası Muş E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda, personel ile hükümlü ve tutukluların ruh ve beden sağlıklarının korunması amacıyla voleybol turnuvası düzenlendi. Temmuz ayı içerisinde düzenlenen voleybol turnuvasında personel ile hükümlü ve tutuklulardan oluşan 47 takım centilmence mücadele etti. İki grup halinde yapılan puan mücadelesinde takımlar arasında büyük çekişme yaşandı. Kıyasıya bir mücadelenin yaşandığı final maçını Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Bilgin Pişkin, Cumhuriyet Savcısı Mehmet Sami Çağlayan, Kurum Müdürü Kahraman Topaloğlu, Kurum İkinci Müdürleri Murat Karaca ve Mustafa Yiğit, Kurum personeli ile hükümlü ve tutuklular izledi. Final maçından sonra düzenlenen ödül töreninde ilk ikiye giren takımlara eşofman takımı hediye edildi. 15 Ağustos 2011 Seslenis Sayfa 7 Hükümlülerin el emeği ürünleri görücüye çıktı Çorum L Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumu hükümlü ve tutuklularının kendi becerileri ile yaptıkları ürünler, Uluslararası Hitit Festivali etkinlikleri çerçevesinde Fuar alanında açılan stantta sergilendi. 06-10 Temmuz 2011 tarihleri arasında gerçekleştirilen Fuarı gezen Vali Nurullah Çakır ve Belediye Başkanı Muzaffer Külcü yapılan el ürünlerini beğeniyle inceledi. Ürünlerin satışından sağlanan gelir hükümlü-tutukluların emanet para hesaplarına yatırıldı. Bu tür faaliyetlerden sağlanan ekonomik katkılar hükümlü-tutukluların ceza infaz kurumundaki yaşamını az da olsa rahatlattığı müşahade edilerek bu türlü etkinliklere katılımlarının artırılması hedefleniyor. Hakkari Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda, SODES projesi kapsamında hükümlü ve tutuklular tarafından hazırlanan arı kovanları ile el işi ve resimler 9-11 Haziran 2011 tarihlerinde sergilendi. Hakkari Karayolları Müdürlüğü Bahçesinde düzenlenen ve diğer yer SODES projelerinin yer aldığı serginin açılışını Vali Muammer Türker ve Belediye Başkanı Dr. Fadıl Bedirhanoğlu yaptılar. Hakkari Valiliği tarafından desteklenen SODES projelerinin yer aldığı sergide Ceza İnfaz Kurumu standı büyük ilgi gördü. Vali Muammer Türker yapılan çalışmaların artarak devam etmesini takdirle karşıladıklarını ifade ederek, bu konuda desteklerini sürekli devam ettireceklerini söyledi. Kurum Müdürü Duran Altuntop, faaliyetler hakkında Vali Muammer Türker’e bilgi verdi. Müzik ve halk oyunları gösterisi ile devam eden sergi, Hakkari halkının büyük ilgisi ve beğenisini kazandı. Sakarya’da 29-30 Haziran ve 1 Temmuz 2011 tarihlerinde Adapazarı Kültür Merkezinde, Sakarya L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda bulunan hükümlü ve tutukluların yapmış oldukları yağlı boya resim ve bakır kabartma tablolar, halkın beğenisine sunuldu. Sergisinin açılışına Sakarya Cumhuriyet Başsavcı Vekili Kazım Özsoy, Adlî Yargı İlk Derece Mahkemesi Adalet Komisyonu Başkanı Oğuz Çelik, Cumhuriyet Savcısı Haydar Memiş, Baro Başkanı Nihat Nalbantoğlu, Başkontrolör Hulusi Yücedağ, Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Metin Sönmez, İzleme Kurulu Üyeleri Avukat Reyhan Şahin ve Doktor Hüseyin Can, Sakarya Defterdarı Ali Sormaz ve kalabalık bir topluluk katıldı. Ünlü sunucu Pakize Suda sergiyi ziyaret ederek, çekim yaptı. Ziyaretçiler tarafından büyük beğeni toplayan resimler Adapazarı Kültür Merkezinde 3 gün süreyle sergilendi. İnebolu’da bu yıl ikincisi düzenlenen “Denizcilik ve Kabotaj Bayramı Kutlama Etkinlikleri” kapsamında İnebolu M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu tarafından 22 Temmuz 2011 tarihinde “Resim ve El İşi Sergisi” açılışı gerçekleştirildi. 22-24 Temmuz 2011 tarihleri arasında, Orman İşletme Lokalinde düzenlenen serginin açılışını; İnebolu Cumhuriyet Başsavcısı Ümit Özkan, Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Atilla Oğuz, Cumhuriyet Savcısı Gökhan Karaköse, Hakimler Adem Yıldız ve Özgür Kuzulu, Kurum Müdür Vekili Ayhan Karabulak birlikte yaptılar. Açılış sonrası protokol üyeleri resim ve el işleri ile kurumda açılan “Ahşap Hediyelik Eşya Yapımcısı Kursu”nda yapılan Denk Kayıkları ile Tarihi Aşı Boyalı İnebolu Ev Maketlerinden oluşan sergiyi gezdiler. Kurumda barınan iki hükümlü ve tutuklunun yapmış olduğu yağlı boya resim çalışmaları ve İnebolu’nun sembolü ve süsü haline gelen “İnebolu Denk Kayığı Maketi” ve “Tarihi Aşı Boyalı İnebolu Ev Maketleri” sergiyi gezenlerin beğenisini topladı. “Ahşap Hediyelik Eşya Yapımcısı Kursu”nda yapılan ahşap boyama ürünleri, yağlı boya resim çalışmaları ve bir ceza infaz kurumu geleneği olan boncuk ve el işi çalışmalarından oluşan ürünler, üç gün boyunca, İnebolu halkının ilgi ve beğenisini kazandı. Yalvaç’ta, 19-24 Temmuz 2011 tarihleri arasında Isparta Valiliği, Yalvaç Kaymakamlığı ve Yalvaç Belediyesince 11.Yalvaç Pisidia Antiokheia Kültür Turizm ve Sanat Festivali düzenlendi. Festivale Yalvaç B Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu el sanatları sergisi ile iştirak etti. Hükümlü ve tutukluların ürettiği boncuk sallama, anahtarlık, maşallah, boncuk panolar, saatler, şallar, alimünyum folyo çalışmaları, panolar, ışık maket gemiler, makrome çantalar, ahşap saatler hem sergilenirek, satışı yapıldı. Altı gün boyunca açık kalan ve yoğun ilgi gören sergide Yalvaç Cumhuriyet Başsavcısı Muharrem Çetin, bu tür faaliyetlerin hükümlü ve tutuklulara hem boş vakitlerini değerlendirmeleri, hem de temel ihtiyaçlarını karşılamada destek olacağından önemli olduğunu ifade etti. Kurum Müdürü Mustafa Şen ise Ku- İnebolu Bolvadin rumda hükümlü ve tutuklulara yönelik düzenlenen sosyal ve kültürel faaliyetlerin artarak devam edeceğini ifade etti. Sergiyi İl ve İlçe protokolü, Yalvaç ve köyleri ile diğer çevre ilçelerden gelen vatandaş ziyaret etti. Yaklaşık 1.300 TL’ye yakın bir gelir elde edilirken, bu paralar el işi sahibi hükümlü ve tutukluların emanet para hesaplarına yatırıldı. Bolvadin’de 8-9 Temmuz 2011 tarihlerinde düzenlenen 27’nci Bolvadin Kaymak Festivali gerçekleştirildi. Çeşitli etkinliklerin yapıldığı festivalde Bolvadin Ceza İnfaz Kurumu standının açılış kurdelesini Afyon Milletvekili Kemalettin Yılmaz, İlçe Kaymakamı Osman Nuri Canatan, İlçe Jandarma Komutan V. Başçavuş Cuma Çiftçi, Belediye Başkanı Nazmiye Kılçık ve Cumhuriyet Başsavcısı İlyas Yavuz birlikte kestiler. Bolvadin Ceza İnfaz Kurumunun Standının açılışında kısa bir konuşma yapan ve bölgenin kültürel değerlerine sahip çıkılmasını isteyen Cumhuriyet Başsavcısı İlyas Yavuz şunları kaydetti: “Bolvadin kaymağı gibi muhteşem bir tadın dünyaya tanıtılması gerekiyor. Bolvadin’i, kaymağını ve haşhaş ezmesini bir marka olarak dünya insanının hizmetine sunmamız lazım.” Açılış sonrasında Ceza İnfaz Kurumu standı ve diğer yerel ürünlerin stantlarını gezen Protokol üyeleri bazı stantlardan da alışveriş yaptılar. Silifke’de bu yıl 38’incisi düzenlenen “Uluslararası Kültür Festivali” alanında Silifke Belediye Başkanlığının da katkılarıyla Silifke M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu hükümlü tutukluları el işi sergisi 01.07.2011 günü törenle açıldı. Açılış törenine Silifke Kaymakamı Fatih Damatlar, Silifke Belediye Başkanı Bayram Ali Öngel, Silifke İlçe Jandarma Komutanı Hakan Sayılan, İlçe Emniyet Müdürü Volkan İmişçi, Kurum Müdürü Bayram Bozan, daire amirleri, basın mensupları ve Kurum personeli katıldı. Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Bayram Bozan açılış konuşmasında; ürünlerin, hükümlü ve tutukluların el emeği göz nuru olduğunu, satışlardan elde edilen gelirin ürün sahiplerinin hesaplarına yatırılacağını, bu şekilde hükümlü tutukluların mutlu olacaklarını ve sergiden elde edilen gelir arttıkça hükümlü tutukluların el işi atölyesine olan ilgisinin de artacağını belirterek, bunun da iyileştirme faaliyetlerine olumlu katkı sağlayacağını ifade etti. 08.07.2011 tarihinde sona eren sergide 650 parça üründen 206’sı satılırken, bu satışlardan toplam 3257 TL gelir elde edildi ve paralar ürün sahiplerinin emanet para hesaplarına aktarıldı. Gürün A3 Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda, hükümlü ve tutukluların yapmış olduğu el işi ürünleri Gürün Halk Eğitim Merkezinin açmış olduğu yıl sonu etkinlikleri kapsamında sergilendi. Stattın açılışı İlçe Kaymakamı Osman Kalaylı ve diğer protokol üyelerinin tarafından yapıldı. Kurum Müdürü Nuh Naci Ataseven, ürünlerin satışından elde edilen gelirin hükümlü ve tutuklular ile ailelerine katkı sağlaması açısından önemli olduğunu söyledi. Yalvaç Hakkari Silifke Sayfa 8 Seslenis 15 Ağustos 2011 Genel Müdür Mermerci’nin kurum ziyaretleri Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Sefa Mermerci, kurumların sorunlarını yerinde görme ve çözüm önerileri getirmek amacıyla başlattığı ziyaretlerini sürdürüyor. Mermerci, son olarak Silivri Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü, Metris 1 ve 2 No’lu T Tipi ile R Tipi Kapalı, Bakırköy Kadın Kapalı ve Sinop E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumlarını ziyaret ederek, incelemelerde bulundu. SİLİVRİ KAMPÜSÜ ZİYARETİ Genel Müdür Mermerci, beraberindeki İşyurtları Daire Başkanı Mustafa Onuk ile birlikte 21.07.2011 tarihinde Silivri Ceza İnfaz Kurumları Kampüsünü ziyaret etti. Genel Müdür Mermerci, Silivri Cumhuriyet Başsavcısı Ali İşgören, Cumhuriyet Savcısı Mehmet Kurt ile Kampüsteki kurumların müdürlerinin eşlik ettiği ziyarette Silivri 1, 2 ve 4 No’lu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumlarında incelemelerde bulundu. METRİS ZİYARETİ Genel Müdür Mermerci 22.07.2011 tarihinde ise Metris 1 ve 2 No’lu T ile R Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumlarını ziyaret etti. Ziyaret esnasında Genel Müdür Mermerci’ye İşyurtları Daire Başkanı Mustafa Onuk, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcı Vekilleri Fazıl Arslanalp ve Oğuz Yöntem eşlik etti. Genel Müdür Mermerci ve beraberindekiler Metris 1 No’lu Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Zeki Uzun ile Kurum ikinci müdürleri ve personel tarafından karşılandı. Personel ile sohbet ederek onların sorunlarını dinleyen Mermerci bazı odalara girerek hükümlü ve tutuklularla görüşüp taleplerini dinledi. Ardından Eğitim Birimi, Psikososyal Servis, Revir ve diğer kısımları gezerek çalışmalar hakkında bilgi alan Mermerci son olarak Metris Jandarma Bölük Komutanlığını ziyaret ederek, Kurumdan ayrıldı. BAKIRKÖY KADIN KAPALI CEZA İNFAZ KURUMU ZİYARETİ Genel Müdür Mermerci, İstanbul’a gerçekleştirdiği ziyaret çerçevesinde 22.07.2011 tarihinde Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda incelemelerde bulundu. Ziyaret sırasında Genel Müdür Mermerci’ye Bakırköy Cumhuriyet Başsavcı Vekilleri Fazıl Arslanalp ile Oğuz Yöntem eşlik etti. Genel Müdür Mermerci, Kurumda yürütülmekte olan eğitim-öğretim ile işyurdu faaliyetlerinin devam ettiği atölyeler ile Kurum kütüphanesini, revir, spor salonu ve iki koğuşu gezerek incelemelerde bulundu. Personel ve hükümlü-tutuklularla sohbet etti. Öğle yemeğinden sonra Kurum Müdürü Hulûsi Sağır’dan Kurumda yürütülen tüm çalışmalar hakkında bilgi aldıktan sonra Kurumdan ayrıldı. SİNOP E TİPİ’Nİ ZİYARET ETTİ Genel Müdür Mermerci 30 Temmuz 2011 tarihinde ise Sinop E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunu ziyaret ederek, incelemelerde bulundu. Genel Müdür Mermerci’ye incelemeleri sırasında Sinop Cumhuriyet Başsavcısı Osman Erduran, Başkontrolör Nazmi Yücel, Kurum Müdürü Özer Duman ve Kurum ikinci müdürleri eşlik etti. Sırasıyla bayan tekstil atölyeleri, kapalı ve açık spor salonları, yeni kurulan çamaşırhane, alt ve üst tekstil atölyeleri, mutfak, yeni ve son sistem olarak yapımı sona eren çok amaçlı salonun gezildiği ziyaret sonunda Genel Müdür Mermerci, Anı Defterine şunları yazdı: “Hafta sonu olmasına rağmen Sinop Kapalı Ceza İnfaz Kurumunu gezmekten ve burada yapılan çalışmaları yerinde görmekten son derece keyif aldım. Kurumda yapılan eğitim, iyileştirme faaliyetleri ile başta tekstil atölyelerinin çalışmaları olmak üzere tüm çalışmaların sonucunda birçok hükümlü ve tutuklunun burada gerçek anlamda iş ve meslek öğrendiğini, kurumun fiziki yapısının da son zamanlarda yapılan yenileştirme ve tadilat işlemleri sonucunda daha modern bir hale geldiğini görmekten son derece memnun oldum.” Kurum açık futbol sahasında futbol oynayan hükümlütutuklularla bir süre sohbet eden Genel Müdür Mermerci daha sonra koğuşları gezerek onların sorunları hakkında bilgi aldı. Çocuk koğuşunda bulunan tutuklularla bir süre sohbet eden Genel Müdür Mermerci, son olarak Kurumdan ayrılmadan önce personel ile görüşüp onların sorunlarını dinledi. Genel Müdür Mermerci burada yaptığı açıklamada personele yönelik yeni kıyafet uygulamasına geçmek için çalışma yaptıklarını, kıyafet ve ayakkabıların yenilenerek daha rahat kıyafetlerle çalışma imkânlarının olacağı müjdesini verdi. Ayrıca Kapalı Cezaevinin yanına Açık Ceza İnfaz Kurumu inşa edilmesinin plânlandığını da ifade etti. 15 Ağustos 2011 Seslenis Sayfa 9 Eğitim Kurulu Toplantısı yapıldı C eza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri Personeli Eğitim Merkezleri Eğitim Kurulu, 8 Temmuz 2011 tarihinde Adalet Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Aykut Kılıç’ın Başkanlığında Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Sefa Mermerci, Personel Genel Müdür Yardımcısı Ünal Bozdağ, Eğitim Dairesi Başkanı Muharrem Ürgüp, Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Safran, Orta Doğu Teknik Üniversitesi Fen Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kayhan Mutlu, Çankaya Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Doğan Soyaslan, Türkiye Barolar Birliğinden Avukat Seray Şenfer ve Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdür Vekili Ahmet Çelik ile Daire Başkanı Vehbi Kadri Kamer’in katılımıyla Sincan Açık Ceza İnfaz Kurumu toplantı salonunda gerçekleştirildi. Kurul üyeleri, Sincan Açık Ceza İnfaz Kurumu Kampüsünde yedikleri öğle yemeğinin ardından Sincan Kampüsünde bulunan Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda incelemelerde bulundu. Kurul üyeleri; kadın hükümlü ve tutuklulara yönelik iş ve meslek kursları ile sosyal, kültürel ve sportif faaliyetleri yerinde gördü. Atölyelerde yapılan üretimi dikkatle izleyerek, yapılan üretim hakkında ceza infaz kurumu yetkililerinden bilgi alan Kurul üye- leri hükümlü ve tutuklular ile de sohbet ettiler. Eğitim Kurulu Toplantısı, Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu ziyaretinden sonra Sincan Açık Ceza İnfaz Kurumunda Adalet Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Kılıç’ın başkanlığında yapıldı. Toplantıda Tetkik Hâkimi Adnan Korkmaz, eğitim merkezleri ve adli yargı adalet komisyonlarında gerçekleştirilen eğitim programları hakkında, kurul üyelerine bilgi verdi. Eğitim Kurulu toplantısında; eğitim merkezleri ile ilgili yönetmeliklerde değişiklik çalışmalarının yapılması ile sözleşmeli olup da kadroya geçen personelin eğitime alınmasına karar verildi. Selçuk Üniversitesinin Konya E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumundaki çalışmaları takdir topluyor Selçuk Üniversitesi Rektörlüğü, Konya E Tipi Kapalı Ceza ve İnfaz Kurumundaki tutuklu ve hükümlülere yönelik sürdürülen altyapı, eğitsel, sosyal ve psikolojik destek projesine katkıda bulunan akademisyen ve öğrencilere teşekkür sertifikası verdi. Rektörlük bahçesinde düzenlenen törene; Konya Cumhuriyet Başsavcısı Neyzen Özcan, Cumhuriyet Başsavcı Vekili Hacı Osman Kaya, Adli Yargı İlk Derece Mahkemesi Adalet Komisyonu Başkanı Celal Karakurt, Konya Bölge İdare Mahkemesi Başkanı Oğuz Yağlıcı, Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Süleyman Okudan, Cumhuriyet Savcısı Bekir Sıtkı Yıldırım, Ceza İnfaz Kurumu Müdürü İsmet Aktürk, öğretim üyeleri, Kurum personeli ve projeye katkıda bulunan kuruluşların temsilcileri katıldı. Törende, Konya Cumhuriyet Başsavcısı Neyzen Özcan, Rektör Süleyman Okudan’a proje kapsamında yapılan ve üzerinde tutuklu çocukların isimlerinin yer aldığı keçe, Kurumdaki bir hükümlü tarafından yapılan yağlı boya tablo ve ahşap gemi maketi armağan etti. “UZUN SOLUKLU BİR GÖNÜLLÜLÜK PROJESİ” Selçuk Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Dekanı ve Projenin Eğitim Koordinatörü Prof. Dr. Ali Murat Sünbül, 9 aydır süren eğitim programı kapsamında gerçekleştirilen faaliyetlerle ilgili katılımcılara bilgi verdi. Projenin uzun soluklu ve gönüllülük esasına dayalı olarak yürütüldüğünü ifade eden Prof. Sünbül, “Konya E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumundaki çocuk-ergen ve yetişkinlere yönelik gerçekleştirilen proje kapsamında cezaevi personeli ve hükümlü ile tutuklulara yönelik 2010-2011 eğitim-öğretim yılı süresince 3 ayrı periyot halinde hafta içi 5 gün eğitim düzenlendi. Projede 36 öğretim üyesi, 50 öğrenci aktif olarak rol aldı. 20’ye yakın dalda aktiviteler düzenlendi. Proje başladığı günden itibaren bugüne kadar ara verilmeden başarı ile gerçekleştirildi.” dedi. “EN KEYİF ALDIĞIMIZ PROJELERDEN BİRİYDİ” Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Süleyman Okudan ise projenin Ceza İnfaz Kurumundan gelen bir mektupla başladığını ve Konya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın da desteğiyle sürdüğünü söyledi. Selçuk Üniversitesinin pek çok etkinlik ve sosyal sorumluluk projesi gerçekleştirdiğini, ancak en keyif aldığı projelerinden birinin Cezaevi Projesi olduğunu belirten Rektör Prof. Okudan, “Projeyi başlatırken bir kişi bile kazansak toplumun faydasına olacağı düşüncesiyle hareket ettik. 9 ay süren eğitimlerde tüm öğretim üyelerimiz ve öğrencilerimiz tamamen gönüllülük esasına dayalı olarak hareket etti. Projenin içeriğinin genişletilerek devam etmesi inancı ile katkı sağlayan herkese yürekten teşekkür ederim.” şeklinde konuştu. “PROJE OLUMLU KATKI SAĞLADI” Konya Cumhuriyet Başsavcısı Neyzen Özcan ise 3 dönem boyunca sürdürülen projenin cezaevindeki hükümlü ve tutuklulara çok büyük katkı sağladığını belirterek, “Cezaevini ziyaret ettiğimizde projenin hükümlü ve tutukluların üzerinde olumlu etki bıraktığını gördük. Projenin devam etmesini arzu ediyoruz. Bunun yanı sıra üniversitemiz, cezaevindeki çok amaçlı konferans salonunu yeniden tefriş etti. Bu salonda cezaevindeki personele, hükümlü ve tutuklula- ra yönelik pek çok etkinlik gerçekleştiriliyor. Bu güzel projeyi hayata geçiren başta Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Süleyman Okudan olmak üzere akademisyen ve öğrencilere çok teşekkür ediyorum.” dedi. Törenden sonra protokol üyeleri, hükümlü ve tutukluların proje kapsamında yaptığı eserlerden oluşan sergiyi açtı. Sergide el emeği süs eşyaları, yağlı boya tablolar, çeyizlik ürünler yer aldı. Satışa çıkarılan ürünlerin gelirleri cezaevindeki çocuklar için kullanılacak. Maltepe 2 No’lu L Tipi’nde semazenlerden gösteri Maltepe 2 No’lu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda, tutuklu ve hükümlülerin dinî ve ahlâkî gelişimlerine yönelik olarak etkinlik gerçekleştirildi. “Berat Kandili” münasebetiyle 15 Temmuz 2011 tarihinde düzenlenen programı, Kurumun çok amaçlı salonunda yapıldı. Kurum idarecilerinin de katıldığı etkinliğin açılışında Kur’an-ı Kerim okundu. Daha sonra günün anlam ve önemini belirten konuşmalardan sonra Kuruma davet edilen semazenler ile çok sayıda hükümlü ve tutuklunun katıldığı etkinlikte sema gösterisi sunuldu. Sayfa 10 Seslenis 15 Ağustos 2011 Kocaeli 1 No’lu T Tipi’nde belge dağıtımı ve tiyatro Kocaeli 1 No’lu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunun açılış yıl dönümü münasebetiyle, 2010-2011 Eğitim Öğretim Dönemi içerisindeki mesleki, sosyal ve kültürel kursların belgeleri verilmek üzere 08.07.2011 tarihinde belge dağıtımı ve müzik-eğlence ile hükümlü ve tutuklular tarafından sergilenen piyesten oluşan program gerçekleştirildi. Programa İzmit merkez halk eğitim müdürleri, Kampüs içerisinde bulunan ceza infaz kurumlarını müdürleri, öğretmenleri, psikologları, personeli ile hükümlü ve tutuklular katıldı. Törende konuşan Kurum Müdürü Halil İbrahim Demir, “Kurumumuz yeni açılmasına rağmen seçkin kadromuzla özveriyle çalışarak, hükümlü ve hutuklulara yönelik 12 dalda 22 adet okuma yazma, meslek ve kültürel kurs açıldı. Bu kursların 21’i Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü iş birliği ile, 1’i de İşkur İl Müdürlüğü işbirliğiyle açıldı. Bu kurslara 360 hükümlü ve tutuklunun katılımı sağlanmış olup 240 hükümlü ve tutuklu tamamlanan kurslardan sertifika almış, 6 dalda halen kurslarımız devam etmektedir. Bunların yanında 12 konuda, ayrı uzmanlarca konferanslar verildi. Bu konferanslara 1230 hükümlü tutuklu ve personel katıldı. Ayrıca birçok kez müzik, tiyatro, konser, spor etkinliği düzenlenmiş olup bunlardan da yıl boyunca 1350 kişi istifade etti. Bolvadin C Tipi Ceza İnfaz Kurumundaki faaliyetler takdir topluyor Kurumda 70 AİÖ öğrencisi, 130 AÖL öğrencisi ve 17 AÖF öğrencisi olmak üzere toplam 217 hükümlü ve tutuklunun kayıtları, sınavlara hazırlıkları ve sınavları büyük bir özveri ve itinayla yapıldı. Törene katılan misafirlere ve emeği geçen personele, hükümlü ve tutuklulara teşekkür ediyorum.”dedi. Eğitim Servisi tarafından hazırlanan programda; Kurumda misafir olarak bulunan ceza infaz kurumu müdürleri tarafından hükümlü-tutuklulara dönem içeresinde almaya hak kazandıkla- rı başarı belgeleri verildi. Halk Oyunları Kursu Öğretmeni Ali Yıldırım’ın yönetiminde hazırlanan hükümlü-tutukluların “Diyarbakır Yöresi” halk oyunları gösterisi izleyicilerden büyük ilgi görürken, Tiyatro Kursu Öğretmeni Aykut Çetinkaya’nın yönetiminde yine hükümlü-tutuklular, Bilgesu Eranus’un yazdığı “Misafir” adlı tiyatro oyunu başarıyla sahnelediler. İnfaz ve Koruma Memuru Hikmet Ağ’ın hükümlü ve tutuklularla birlikte hazırladığı Sıra Gecesi Müzik Sunumu izleyicilere keyifli dakikalar yaşattı. Pozantı M Tipi’nde masa tenisi turnuvası heyecanı Pozantı M tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda personelin, tutuklu ve hükümlülerin bedensel ve ruhsal geli- şimine katkıda bulunmak, cezaevi ortamında biraz da olsa rahatlamalarını sağlamak ve bireysel iş yapabilme be- cerilerini artırabilmek için masa tenisi turnuvası düzenlendi. Turnuvaya Cumhuriyet savcıları, Adliye personeli, Kurum personeli ve hükümlü ve tutuklular katıldı. Heyecanlı müsabakaların geçtiği turnuvada çeyrek fınal, yarı final ve final maçları oynandı. Final maçında İnfaz ve Koruma Memuru Ahmet Özdil ile İnfaz ve Koruma Memuru Sadık Sakallı karşı karşıya geldiler. Çekişmeli geçen final maçını İnfaz ve Koruma Memuru Sadık Sakallı kazandı. Ödül törenine; Cumhuriyet Savcıları Kemal Aktaş ve İbrahim Şaşdım, Kurum Müdürü Naci Tel, Kurum İkinci Müdürleri Alper Şirin ve Mesut Gürkan, İdare Memuru Murat Üşümez ve Kurum personeli katıldı.Turnuvanın l’incisi olan İnfaz Koruma Memuru Sadık Sakallı ödülünü, Cumhuriyet Savcısı Kemal Aktaş’tan aldı. Tarsus’da ihtiyaç sahibi hükümlü ve tutuklulara giyecek yardımı yapıldı Tarsus C Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda, ekonomik durumu yerinde olmayan 25 hükümlü ve tutukluya giysi yardımında bulunuldu. Tarsus Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Başkanlığının desteğiyle ihtiyaç sahibi 25 hükümlü ve tutuklu için özel bir firmadan birer kot pantolon, göm- lek, tişört ve kemerden oluşan giysi temin edildi. Firma tarafından Kuruma teslim edilen giysiler, 17.06.2011 tarihinde Kurum Müdürü Ömer Ekinci, Kurum İkinci Müdürü Ayhan Sukmen ve Mennan Çelikkol, İdare Memuru Mustafa Aslan, Öğretmenler Mustafa Konü ve Mehmet Emin Yoluk, Psikolog Engin Aycıl ve Sorumlu İnfaz Koruma Başmemurları Zeynel Yıldırım ve Kazım Yıldız tarafından ihtiyaç sahibi 25 hükümlü ve tutukluya imza karşılığı teslim edildi. Giysi yardımını alan hükümlü ve tutuklular mutluluk ve sevinçlerini Kurum idarecileriyle paylaştılar. Eğitim ve işyurdu çalışmaları sayesinde eğitim yuvası haline gelen Bolvadin C Tipi Kapalı-Açık Ceza İnfaz Kurumunda tutuklu ve hükümlülere umut dolu gelecek için hayatın kapıları aralanıyor. Bolvadin Cumhuriyet Başsavcısı İlyas Yavuz, ulusal ve yerel basın mensuplarına Kurumdaki tutuklu ve hükümlülerin çalıştığı yerleri tanıttı. Başsavcı Yavuz, tutuklu ve hükümlülerin halı atölyesinde, adliyenin çay ocaklarında, ekmek fırını gibi değişik noktalarda çalıştıklarını belirtti. Başsavcı Yavuz, hükümlü ve tutukluların topluma kazandırılması için bu faaliyetleri yaptıklarını belirterek, “Ceza infaz kurumları sancılı süreçlerden geçerek bu günlere gelmiştir. İçeri at içerde kalsın zihniyetinden ziyade özellikle son yıllarda dünyadaki değişimlere uyarak çağdaş anlayış hakim olmaya başlamıştır. Bunların başlıcaları; arı yetiştiriciliği, sıvacılık, katı yakıtlı kalorifer ateşçiliği, motorlu taşıtlar sürücü belgesi, bilgisayar kullanımı, aşçı çırağı yetiştirme, Türk halk oyunu kursları, dart, satranç, voleybol ve tiyatro çalışmalarıdır.” dedi. AMAÇ POTANSİYELLERİNİ ORTAYA ÇIKARMAK Sosyal ve kültürel faaliyetler kapsamında ise hükümlü ve tutuklu yönelik olarak konferansların verildiğini belirten Yavuz, “Ceza infaz kurumumuzda kütüphane bulunmakta ve bu kütüphanede toplam 2012 kitap ve dergi yer alıyor. 2010-2011 yılı içerisinde okunan kitap ve dergi sayısı 2120’dir. ‘Bir elin nesi var iki elin sesi var’ misali başarılması zor gibi görünen şeyler değişik kurumların destekleriyle elde edilmiştir.” diye konuştu. PES ETMEDİĞİNİZ İÇİN MUTLULUK DUYDUM Zor şartlar altında mücadele etmelerine rağmen örnek çalışmalar gösteren tutuklu ve hükümlülere teşekkür eden Yavuz, “Hayat bir mücadeledir. Pes etmemek lâzım. Bir şekilde hayata tutunup mücadele etmek lâzım. Bunu da en iyi şekilde yaptığınızı görmekten büyük mutluluk duydum. Hepinize başarılar diliyorum. Bir gün buradan çıktığınızda hayatta tekrar güzel hizmetler vermenizi diliyorum.” dedi. SUÇ TOPLUMLARI YIKIYOR Başarıların, yatırımların en kalıcısı ve en güzelinin insana yapılan yatırım olduğunu dile getiren Yavuz, şunları söyledi: “ Suç kendi başına bir anlam ifade etmez. Hepimiz birlikte mücadele ediyoruz. Kısa bir süre öncesine kadar insanla suç iç içeydi. İnsanı yok etme, zindana atma, kodese atma gibi bir düşünceyle karşı karşıyaydık. Artık suçun ve insanın ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiği zihniyetiyle eski bir bina olan cezaevimizde yeni bir anlayış ve bir izan getirmeye çalışıyoruz. Alanımızın dar olması da bundan kaynaklanmaktadır. Biz toplumun huzur ve refahı, toplumumuzun lâyık olduğu yaşam kalitesine ulaşmasını tehdit eden en büyük unsur suçtur. Paramparça olan toplumların yıkılmaları bundandır.” SUÇ ORANINI DÜŞÜRMELİYİZ Bolvadin’in suç işleme oranı bakımından Türkiye ortalamasının altında olduğunu vurgulayan Yavuz, “Cezaevimiz toplam 185 kişi barındırmaktadır. Bu sayı fazla gibi gözükmektedir. Ancak umutsuz olmayalım. Suçtan arındırılmış bir insanın yaradılışında var olan güzelliği görmekten ben haz duydum. Bizim dileğimiz toplumu huzursuz eden güven ve ehemmiyetini riske düşüren suçun yok edilerek insanı olması gereken normlara çekmektir. Cehaletten kurtaran çevresine ışık veren insanlar hâline getirmektir. İnsana yapılan yatırım, verimi ve sonuçları bakımından en yararlı yatırımdır. Gelecek kuşaklara iletilecek en büyük mirastır.” dedi. 15 Ağustos 2011 Seslenis Sayfa 11 Gaziantep’te SODES Projesi kurs belgeleri törenle dağıtıldı Gaziantep Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube Müdürlüğü tarafından hayata geçirilen “Parmaklıkların Ardından Güzel Düşler ve Sesler” adlı SODES Projesi kapsamında açılan kursları başarıyla bitiren kursiyerlere sertifikaları dağıtılmak üzere, Adliye konferans salonunda tören yapıldı. Sertifika törenine Gaziantep Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Peker, Vali Yardımcısı İbrahim Yurdakul, Komisyon Başkanı Şefik Arslan, Denetimli Serbestlikten Sorumlu Cumhuriyet Savcısı Sami Çete, Koruma Kurulu üyeleri, Denetimli Serbestlik Şubesi görevlileri ile kursiyer ve yakınları katıldı. Gaziantep Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Peker konuşmasında; denetimli serbestlik hizmetlerinin önemine vurgu yaparak, projede emeği geçenlere teşekkürlerini iletti. Ardından proje kapsamında yerine getirilen tüm faaliyetleri gösterir slayt gösterisi izlendi. Slayt gösterisi eşliğinde paylaşılan bilgi metninde; proje kapsamında 5 işitsel ve 3 görsel olmak üzere toplamda 8 sanat dalında kurs açıldığı; bunlardan bağlama, kabak kemane, kaval, ritim, repertuar ve fotoğraf sanatı kursuna yasayla ihtilafa düşmüş 34 çocuk ve gencin dahil edildiği; resim ve ebru kurslarına ise Gaziantep H Tipi Ceza İnfaz Kurumunda Hatay’da aile içi şiddet eğitimi hükümlü olarak bulunan 16 kişinin dahil edildiği ve böylelikle toplamda 50 kursiyerin denetimli serbestlik hizmetlerinden yararlanmasının sağlandığı, 5 aylık bir sürede, uygulama yoğunluklu verilen eğitimin ardından edinilen verilerin konser ve sergi alanlarında toplumun tüm kesimleriyle paylaşıldığı; müzik kursları dahilinde oluşturulan Türk halk müziği konser grubunun, Ömer Ersoy Kültür Merkezi ile Botanik Bahçesi Festival alanında olmak üzere 2 ayrı konser verdiği; resim, ebru ve fotoğraf sanatı kurslarında üretilen eserlerin ise Gaziantep Üniversitesi ve Gazikent Üniversitesi bahar şenlikleri ile Sanko Sanat Galerisinde ayrı ayrı sergilenmek suretiyle sanat severlerin beğenisine sunulduğu paylaşıldı. Tören, sertifikaların dağıtılmasıyla son buldu. Eski hükümlüye iş kurma desteği Özel sektörde iş bulmakta zorlanan eski hükümlülerin, kendi iş yerlerini kurarak iş sahibi olmaları amacıyla “Yeşeren Umutlar Projesi” kapsamında Mani- sa Koruma Kurulu Başkanlığı ve Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığının (KOSGEB) ortaklaşa düzenlediği “Gi- Çorum’da bilgisayar sınıfı açıldı Çorum Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube Müdürlüğünde Çorum Koruma Kurulu, Şube Müdürlüğü ve Çorum İş-Kur ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü işbirliği ile eski hükümlülerin çağın gereksinimlerine uygun vasıflı eleman olarak yetişmelerini sağlamak, topluma adaptasyonları ve rehabilitasyonlarına katkı sağlamak ve denetimli serbestlik tedbiri kapsamında bulunanları meslek edindirmeye yönelik bilgisayar sınıfı oluşturuldu. Çorum Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube Müdürlüğü bünyesinde Çorum Koruma Kurulu Başkanlığının katkıları ile oluşturulan bilgisayar sınıfı ve kütüphane Koruma Kurulunun aylık toplantısı sonrası Koruma Kurulu Başkanı Cumhuriyet Savcısı Osman İsmailoğulları ve Kurul üyeleri Denetimli Serbestlik Şube Müdürü Soydan Çetinkaya, Çorum Baro Temsilcisi Niyazi Kartaltepe, İl Milli Eğitim Şube Müdürü Mahmut Özsoy, İş-Kur İl Müdürü Zafer Eyvaz, Ziraat Bankası Çorum Şube Müdürü İ. Enver Yumuk, Halk Bankası Çorum Şube Müdürü Cemal Kaçay, Ticaret ve Sanayi Odası Üyesi Ali Bektaş, ÇESOB Temsilcisi Yakup Arslan, Ziraat Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Abidin Gündoğar, Türkiye Sakatlar Derneği Çorum Şube Başkanı Yusuf Hoşnut ve İl Merkez Jandarma Komutanı Ünal Yağmurkaya tarafından ziyaret edildi. Ziyarette bilgisayar sınıfı yerinde görüldükten sonra kursiyerlerle görüşüldü. rişimcilik Eğitimi”ne katılarak sertifika alan eski hükümlü C.S. KOSGEB’den aldığı 22.000 TL’lik hibe kredi desteği ile kendi iş yerini açtı. Açılışa; Manisa Koruma Kurulu Başkanı Cumhuriyet Savcısı Münüre Koyuncu, Belediye Başkan Yardımcısı Sedat Cesurol, Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Katip Özen, İş-Kur İl Müdürü Yüksel Uçar, İl Milli Eğitim Müdürlüğü Eğitim Şube Müdürü Reşat Palaz, Sanayi ve Ticaret Odası Başkanlık Danışmanı Eyüp Güvenç Özer, Ziraat Odası Başkanı Mustafa Kaçire, Manisa Organize Sanayi Başkanlık Danışmanı Nihat Akyol, Manisa Barosu temsilcisi Av. Şeyda Sözen Tatlıcıoğlu, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı temsilcisi Esin Ağırkaya ve KOSGEB Müdürü Recep Özçelik katıldı. KOSGEB Müdürü Recep Özçelik açılışta yaptığı konuşmada; eski hükümlü C.S.nin kendi iş yerini açmasında emeği geçen başta Manisa Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube Müdürlüğü olmak üzere diğer tüm kurum ve kuruluşlara teşekkür etmesinin ardından, Türkiye’de eski hükümlülere yönelik yapılan ilk girişimcilik eğitiminin Manisa Koruma Kurulu tarafından düzenlendiğini, aynı zamanda bu eğitim sonrasında eski hükümlü olarak KOSGEB’den hibe kredi desteğiyle iş yerini açan ilk girişimcinin C.S. olduğunu belirtti. Aldığı girişimcilik eğitimi ile birlikte KOSGEB’in kredi desteğiyle kendi işlerin açan C.S. yaptığı konuşmada; kendine ait bir iş yeri açma hayalini Manisa Koruma Kurulu Başkanlığı ve KOSGEB’in desteğiyle gerçekleştirdiğini, bu süreçte kendisine destek olan başta Manisa Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube Müdürlüğü ve KOSGEB olmak üzere tüm kurum ve kuruluşlara teşekkür etti. Hatay Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube Müdürlüğünün organizasyonu, Hatay Koruma Kurulu Üyesi olan Antakya Belediyesi ve Antakya Ticaret Borsasının katkılarıyla Hürriyet Gazetesinin yürüttüğü “Aile İçi Şiddete Son” kampanyası kapsamında kurumlar arası iletişim, eğitim, bilinçlendirme, farkındalık yaratma önleyici ve acil yardım gibi çalışmalar hakkında işbirliği eğitimi düzenlendi. 13-14 Haziran 2011 tarihinde Antakya Ticaret Borsası Toplantı Salonunda gerçekleştirilen eğitime; Emniyet Müdürlüğü, Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu, Sağlık İl Müdürlüğü, Milli Eğitim Müdürlüğü, Sosyal Yardımlaşma Dayanışma Vakfı, Mustafa Kemal Üniversitesi, Ticaret Borsası, Ticaret ve Sanayi Odası, Belediye, Baro, Yeşilpınar Kadın Derneği ve Nüfus Müdürlüğü katıldı. İki gün süren “Aile İçi Şiddete Son-Kurumlar Arası İşbirliği Eğitimi” kampanya koordinatörü Sosyal Hizmet Uzmanı Neşe Hacısalihoğlu ve Aile Terapisti Fadime Yaslan tarafından verildi. Eğitime; Hatay’da aile içi şiddetle ilgili alanda çalışan birim temsilcileri ve meslek elemanlarından oluşan 30 kişi katıldı. Eğitim süresince; Kurumların aile içi şiddet ile ilgili görev ve sorumlulukları, ekip çalışması, empati (çalışanın tükenmişlik, duyarsızlık, kızgınlığı ve bununla baş etme yöntemleri), iletişim engelleri, dinleme uygulamaları, çalışanın güçlü, destek ve zayıf yanları, grup çalışması gibi konular üzerinde duruldu. Seminer, katılımcıların eğitimle ilgili geri bildirimleri, önerileri, Hatay’da aile içi şiddetle ilgili yapılabilecek çalışmaların neler olabileceği konularında çıktılar alındıktan sonra sertifika töreniyle sona erdi. Kayseri’de hükümlülere seminer Kayseri Denetimli Serbestlik Şube Müdürlüğünce, Kayseri İl ve İlçe Kapalı Ceza İnfaz Kurumları ile Pınarbaşı Açık Ceza İnfaz Kurumunda bulunan hükümlülerin salıverilme sonrasında koruma kuruluna müracaat hususunda bilgi verildi. Seminerde; koruma kurulunun çalışmaları hakkında hükümlüler bilgilendirilirken hükümlülerin koruma kuruluyla ilgili soruları da yanıtlandı. Ceza infaz kurumundan salıverilme sonrasında toplumla bütünleşmeleri ve hayatlarını devam ettirmelerinde yaşanabilecek (iş, meslek ve zanaatlerine göre açabilecekleri iş yeri kredileri, ayni ve nakdi yardım ile psiko-sosyal yardım vb.) sorunlar üzerine duruldu. Ayrıca Kayseri İl ve ilçe ceza infaz kurumlarında yapılan seminerlerde iki yıl ve altı hapis cezası alanların kamu yararına çalışma, bunun mevzuattaki yeri ve uygulaması hakkında bilgi verilirken, kamuya yararlı bir işte çalışma tedbirinin yerine getirilirken iş yerinin seçimi ve hükümlülerin ceza infaz kurumu dışında infaz sürecinin kendilerini ne ölçüde etkileyeceği ve kamuya yararlı işte çalışma süresinin nasıl hesaplanacağı anlatıldı. Ödemiş M Tipi’nde seminer Ödemiş Denetimli Serbestlik Şube Müdürlüğünce, Ödemiş M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda hükümlüler için seminer düzenlendi. Hükümlülerin salıverilme sonrası topluma uyum sağlamalarını kolaylaştırmak için ihtiyaç duydukları konularda destek almak üzere faaliyet gösteren koruma kurulları ve kurula başvuruların nasıl yapılacağı, CGTİHK 105/4 maddesi gereği iki yıl ve altı hapis cezası alanların istedikleri takdirde hapis cezalarının yarısını iyi halli olarak geçirdikten sonra geriye kalan yarısını kamu yararına çalışarak infaz edilebileceği gibi konularının ağırlıklı olarak değerlendirildiği seminer; Şube Müdürü Ruhşen Doğan ve Öğretmen Canan Çiftçi tarafından gerçekleştirildi. Seslenis Sayfa 12 İŞYURDU FAALİYETLERİNDE ESAS ALINAN MEVZUAT HÜKÜMLERİ (1) İşyurtları Kurumu ve işyurtları faaliyetlerini sürdürürken, idari ve mali mevzuatın ortaya koyduğu bazı düzenlemeleri esas almaktadır. Burada üzerinde durulması gereken husus, işyurtlarında sürdürülen faaliyetler kapsamında, hükümlü, tutuklu veya personelin çalıştırılması ile bir mal ve hizmetin alımı ya da satışının gerçekleşmesi sırasında, tamamen bağımsız hareket edilmediği ve çeşitli mevzuatın uygulanmasında zorunluluk bulunduğudur. Bu mevzuatın yanlış yorumlanması veya hiç bilinmemesinin, işyurtlarını tamamen farklı yollara götürebileceği gibi, görevlileri de çok zor durumda bırakabileceği, özellikle mali bakımdan sorumluluk altına sokabileceği unutulmamalıdır. Ayrıca; Mevzuatın doğru olarak uygulanabilmesi için, işyurtlarının o mevzuat karşısındaki durumunun da farkında olunması gerekmekte ve bu nedenle, işyurtlarının hangi kademesinde çalışırsa çalışsın, personelin tamamının, aşağıdaki düzenlemeleri mutlaka bilmesi icap etmektedir. İŞYURTLARI KURUMU VE İŞYURTLARININ DAYANAĞI NEDİR? İşyurtları Kurumu ve işyurtlarının kuruluş kanunu 4301 sayılı Ceza İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İşyurtları Kurumunun Kuruluş ve İdaresine İlişkin Kanun olmakla birlikte, aşağıda belirtilen maddeleri temel yapıyı oluşturan düzenlemeler olarak değerlendirilmelidir. Buna göre; 4301 sayılı Ceza İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İşyurtları Kurumunun Kuruluş ve İdaresine İlişkin Kanun’un 1 inci maddesinde; “Hükümlü ve tutukluların meslek ve sanatlarının korunup geliştirilmesi veya bir meslek ve sanat öğrenmeleri amacına yönelik olarak çalışmalarını sağlamak üzere; işyurtları açmak ve bunların bütün mali ve idari işlerini bir merkezden düzenlemek ve yönetmek amacıyla Adalet Bakanlığına bağlı Ceza İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İşyurtları Kurumu kurulmuştur.” ifadesine yer verilmiştir. Aynı Kanun’un 3 üncü maddesinin birinci fıkrasında; “İşyurtları Kuru- munun organları, İşyurtları Kurumu Yüksek Kurulu ile Daire Başkanlığı ve işyurtlarıdır.” şeklinde sayılmıştır. 4301 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesinde ise işyurtları aşağıdaki şekilde tanımlanmıştır: “İşyurtları, hükümlü ve tutukluların meslek ve sanatlarını koruyup geliştirmek veya bunlara bir meslek ve sanat öğretmek, bu suretle üretilen ekonomik değerleri pazarlamak için ceza infaz kurumları ile tutukevleri bünyesinde oluşturulan tesis, atölye ve benzeri ünitelerdir.”. İŞYURTLARI RESMİ DAİRE MİDİR? 04/06/2008 tarihinden önce resmi daire olarak kabul edilmeyen işyurtları, 04/06/2008 tarih ve 5766 sayılı Kanun’un 10 uncu maddesiyle; 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu’nun 8 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “genel ve katma bütçeli daire ve idarelerle,” ibaresinin “genel ve özel bütçeli idarelerle,” şeklinde değiştirilmesi üzerine, resmi daire kapsamına girmiştir. Bu değişiklikten sonra, 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu’nun 8 inci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekli almış ve bunun bir sonucu olarak da özel bütçeli bir kuruluş olan işyurtları “Resmi Daire” olarak kabul edilmiştir. “Resmi daire: Madde 8 – Bu kanunda yazılı resmi daireden maksat, genel ve özel bütçeli idarelerle, il özel idareleri, belediyeler ve köylerdir.” İŞYURTLARI KURUMLAR VERGİSİNE TABİ MİDİR? 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 7 nci maddesinin 5 inci fıkrasında “Ceza ve Islahevleri Atölyeleri”nin kurumlar vergisinden muaf olduğu belirtilmiştir. Bu kanundan sonra çıkarılan, 06/08/1997 tarih ve 4301 sayılı Ceza İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İşyurtları Kurumunun Kuruluş ve İdaresine İlişkin Kanun’un 17 nci maddesinde; kanunlarda geçen “mütedavil sermayeli iş gören cezaevleri ile ıslahevleri” ve “ceza ve ıslahevleri atölyeleri” ibareleri “İşyurtları Kurumu ve İşyurtları” olarak değiştirilmiş denilmektedir. Buna göre; 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 7 nci maddesinin 5 inci fıkrasını, 4301 sayılı Kanun’un 17 nci maddesiyle birlikte değerlendirdiğimizde, İşyurtları Kurumu’nun kurumlar vergisinden muaf olduğu görülmektedir. İŞYURTLARI DAMGA VERGİSİ MÜKELLEFİ MİDİR? 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu’nun 3 üncü maddesinin bir ve ikinci fıkralarında Damga Vergisi mükellefinin kimler olduğu gösterilmiştir: “Mükellef: Madde 3 – Damga Vergisinin mükellefi kağıtları imza edenlerdir. Resmi dairelerle kişiler arasındaki işlemlere ait kağıtların Damga Vergisini kişiler öder. Bu dairelere bağlı olup ayrı tüzel kişiliği bulunan iktisadi işletmeler resmi daire sayılmaz.” Ayrıca; 488 sayılı Kanun ekinde yer alan (1) sayılı tabloda “Damga Vergisine Tabi Kağıtlar”, (2) sayılı tabloda ise “Damga Vergisinden İstisna Edilen Kağıtlar” belirlenmiştir. 488 sayılı Kanun’un 3 ve 8 inci maddelerindeki ilgili fıkralar ile (1) ve (2) sayılı tablolar dikkate alınarak birlikte değerlendirildiğinde aşağıda belirtilen tespitlerde bulunulmaktadır: - İşyurtları tarafından yapılacak mal ve hizmet alımlarına ait hakediş ödemeleri sırasında, karşı taraf resmi daire değilse, resmi dairelerle kişiler arasındaki işlemlere ait kağıtların Damga Vergisi’ni kişiler öder hükmü uyarınca, damga vergisi tevkifatı yapılmasında zorunluluk bulunmaktadır. Burada önemli olan husus karşı tarafın resmi daire olup olmadığıdır. - Resmi dairelerin birbirleriyle yapmış oldukları işlemler sırasında kullanılan kağıtlar ise (2) sayılı tabloda belirtildiği üzere istisnalar kapsamında yer aldığından, karşılıklı ödemeler ya da verilen beyannameler veya bildirgeler sırasında Damga Vergisi ödenmesi söz konusu olmayacaktır. İŞYURTLARI KATMA DEĞER VERGİSİ MÜKELLEFİ MİDİR? 3065 sayılı Katma Değer Vergisi 15 Ağustos 2011 Yusuf Kenan ÇAĞLAR Kontrolörler Kurulu Başkanı Kanunu’nun 1 inci maddesinde, verginin konusunu teşkil eden işlemler sayılmış, kimlerin mükellef olduğu 8 inci maddesinde gösterilmiştir. Adı geçen Kanun’un 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde “Mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde bu işlemleri yapanlar,” mükellefler arasında sayılmış, 11 ila 17 inci maddelerinde ise istisnalar gösterilmiştir. Buna göre; Mal teslimi ve hizmet ifası işlerini yapan işyurtlarının, 3065 sayılı Kanun’un 11 ila 17 inci maddelerinde belirtilen istisnalar kapsamında da yer almadığından KDV mükellefi olarak kabul edilmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Ayrıca; 3100 sayılı Katma Değer Vergisi Mükelleflerinin Ödeme Kaydedici Cihazları Kullanmaları Mecburiyeti Hakkında Kanunun 1 inci maddesinin 3 üncü fıkrasında; “Ödeme kaydedici cihazların kullanılması mecburiyeti, Maliye ve Gümrük Bakanlığınca tespit edilen faaliyetlerle uğraşanlar hakkında uygulanmaz.” hükmünün yer aldığı görülmektedir. İşyurtları Kurumu, bu hükümden yararlanmak için Maliye Bakanlığına müracaat etmiş ve Maliye Bakanlığı, 05/04/2004 gün ve 14947 sayılı yazısı ile “5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu kapsamına giren ve özel bütçeli idareler arasında sayılan, Ceza İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İşyurtları Kurumunun mal ve hizmet satışlarıyla ilgili olarak, Vergi Usul Kanunu’nda geçen belgeleri düzenlemesi şartıyla, Ödeme Kaydedici Cihaz Kullanma mecburiyetinin dışında bırakılmasını uygun bulunduğunu” bildirmiştir. Ancak; Bu mecburiyet dışında bırakılmak, satılan mal ve hizmetle ilgili olarak belge düzenlenmemesi anlamına gelmemektedir. Satışı yapılan mal ve hizmetler için, Vergi Usul Kanununda belirtilen perakende satış fişi veya fatura düzenlenmesinde mecburiyet bulunduğu unutulmamalıdır. Devamı gelecek ay Ankara Açık Ceza İnfaz Kurumu hükümlüsü ODTÜ’den başarıyla mezun oldu A nkara Açık Ceza İnfaz Kurumu hükümlüsü Yalçın İçöz, Orta Doğu Teknik Üniversitesi Kimya Mühendisliği Bölümünü başarıyla tamamladı. İçöz, daha önce ikinci sınıftan yarım bıraktığı üniversite eğitimine 2008 yılında çıkarılan öğrenci affından yararlanarak geri döndü. İki buçuk yıl süren eğitimi boyunca üstün bir disiplin ve özveri ile çalışarak, üniversitedeki hocaları ve arkadaşlarının da takdirini kazandı. Özellikle son sınıfta gösterdiği yüksek başarıyla “Onur Öğrencisi” oldu. Açık ceza infaz kurumunda bulunması nedeniyle öğrenimini örgün olarak sürdüren İçöz’ün Ceza İnfaz Kurumu Yönetimi ve Eğitim Biriminin desteğiyle seminer, araştırma, grup çalışmaları ve staj gibi üniversite eğitiminin gereği olan tüm etkinliklere katılması sağlandı. Bu süreçte okul kayıt ücretleri ve ulaşım giderleri başta olmak üzere tüm eğitim giderleri Kurum Eğitim Biriminin çabalarıyla karşılandı. Ayrıca Üniversite yönetimince düzenli olarak karşılıksız yemek ve nakit bursu verildi. Seslenis 15 Ağustos 2011 Ali Suat ERTOSUN Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Üyesi MUTLULUK BİRGÜN KAPIYI ÇALAR Kardeş olan Rahim ve Rahime, mahalle komşumuzdu. Rahim en büyüğümüz; Rahime de benden iki-üç yaş büyük olmasına karşın, Yugoslavya göçmeni olmaları nedeniyle ilkokula geç başladığından sınıf arkadaşımdı. Türkçe’yi iyi konuşamadığından, anlayamadığı konuları bana sorar, ben de ona yardımcı olurdum. Çok fakirdiler. Beşinci sınıfta iken annelerini kaybetmişlerdi. Sessiz, sakin ve kendi hâlinde bir adam olan babaları inşaatlarda çalışırdı. İkisi de okuyamamış, Rahim ağabey, askerliğini yaptıktan sonra Manisa Pamuklu Mensucatta işe girmiş; Rahime de benim Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesine başladığım yıl evlenmişti. Babaannem, her ikisini de çok sever, dertleriyle ilgilenir, “Onlar bana rahmetli Meryem’in yadigarı” der; Rahim ve Rahime de sık sık ziyaretimize gelir, özellikle babaanneme saygıda kusur etmezlerdi. Rahim ağabey, çok terbiyeli ve efendi bir kişiydi. Konuşurken yüzü kızarır, akşam üzerleri kapının önünde oturan babaannem, yalnız ise konuşur, yanında başkaları, hele hele genç kız ve kadınlar varsa başını önüne eyer, sessizce yoluna giderdi. Babaannemin en büyük dertlerinden biri, Rahim ağabeyin bekâr oluşuydu. Onu evlendirmek için uğraşır, kız bulur, ancak muvaffak olamaz; kızlar genelde Rahim ağabeyin iyice düşkünleşen babasıyla oturacak olmasını kabul etmezlerdi. Son zamanlarda Rahime’nin eşiyle geçinememesi de buna eklenmişti. Rahime de evimize geldiğinde eşinden dert yanar, eviyle ilgilenmediğini, kumar oynadığını, babası ve ağabeyinin yanına göndermediğini, aşırı kıskanç olduğunu, kendisine kötü davrandığını ve dövdüğünü söylerdi. Babaannem “Kızım sabret, bak çocuğunuz var, ilerde düzelir” diye teselli eder, Rahime gidince de kocasına kızar, “Böyle bir kızı buldu, kıymetini bilmiyor ursuz” diye söylenirdi. Birkaç kez kocasının evinden baba evine kaçan Rahime’yi, babaannem araya girerek barıştırmıştı. * * * Yaz tatiliydi. Üçüncü sınıftan dördüncü sınıfa geçmiştim. Yemekten sonra, Rahime, babası ve ağabeyi ile bize gelmişti. Yüzü morluklar içerisindeydi. Eşinin kendisini yine dövdüğünü, evden kovaladığını, kızını da vermediğini söylüyor, “Ben kızımdan ayrılamam, kızımı istiyorum” diye devamlı ağlıyordu. Rahim ağabey hiç konuşmuyordu. Ancak gözlerinde kararlı bir ifade vardı ve sinirinden devamlı şakaklarını sıkıyordu. Bana akıl danışmaya gelmişlerdi. Ben de bildiğim kadarıyla hukuki haklarını, yapabileceklerini anlatmış, bu durumda tek çarenin boşanmak olduğunu, çocuğun velayetinin Rahime’ye verilmesi gerektiğini anlatmış, Rahim ağabey beni desteklemiş, ertesi gün de tanıdığım bir avukat arkadaşa götürmüştüm. Avukat da benim gibi “Bu durumda boşanmanın tek çare olduğunu” söylemiş, nafaka ve boşanma davası açmıştı. Rahime, boşanmak istemesine rağmen, eşi boşanmak istemiyor, gösterilen tanıkların dinlenmesi için mahkeme uzuyordu. Bu arada Rahime’nin eşi babaanneme gelmişti. Yalvarıp yakarıyor; hata yaptığını, kusurun kendisinde olduğunu, çok değiştiğini, barışmak istediğini söylüyordu. Babaannem iyiniyetle araya girip bir kez daha tarafları barıştırmıştı. Ancak geçimleri yine uzun sürmemiş, dört-beş ay sonra Rahime, eli yüzü dağılmış bir hâlde tekrar kaçmış, kızını kocası yine vermemişti. Rahime, “Kızımı getirin, ben onsuz yaşayamam” diye iki gözü iki çeşme ağlıyordu. * * * Bir gece yatmıştık ki, Rahime ve babası kapımızı çaldılar. Çalışlarından fevkalade bir durum olduğu anlaşılıyordu. Uyanıp, kapıyı açtığımızda Rahime’nin yanında kızı da vardı. Ancak üzüntüleri gözlerinden okunuyordu. Rahime, “Ağabeyinin bir arkadaşıyla eşinin evini bastığını, kavga ettiklerini, kızını alıp eve getirdiğini; ancak eşi şikâyetçi olunca, ağabeyini polislerin alıp karakola götürdüklerini” söylemişti. Hemen avukat arkadaşı arayıp, birlikte karakola gittiğimizde Rahim ağabey, suçunu kabul ediyor, kardeşine kötü davrandığı ve çocuğunu vermediği için eniştesini dövdüğünü söylüyordu. Rahime’nin eşi, şikâyetçiydi. Tabiri caizse eşek sudan gelinceye, kemikleri kırılıncaya kadar iyi bir dayak yemişti. Rahim’in yalnız olmadığını, yanında bir kişi daha olduğunu iddia ediyor; Rahim ağabey ifadesinde, “Yalnız gittiğini, yanında kimsenin bulunmadığını” belirtirken, bize gizlice “Yanında iş yerinden arkadaşı Şevket’in olduğunu, yardım ettiğini, ancak onun ismini vermeyeceğini, verilecek cezaya razı olduğunu, pişman olmadığını” söylemişti. Ertesi gün adliyeye sevk edilen Rahim ağabey tutuklanmıştı. Vekâletini alan avukat arkadaşım üç gün sonra itiraz edince asliye ceza hâkimi tahliyesine karar vermişti. Rahim ağabeyin eniştesini dövmesinden en çok babaannem memnun olmuş, “Bu dayağı hak etmişti, az bile olmuş” diyerek keyiflenmişti. Rahim ağabey, soruşturma ve kovuşturma sırasında da Şevket’in ismini vermemiş, sonunda cezası paraya çevrilmiş ve ertelenmişti. Rahime, kısa bir süre içerisinde boşanmış, çocuğun velayeti de ona verilmişti. * * * Şevket ağabeyi sonradan tanımıştık. Rahim ağabeyle aynı yerde çalışıyorlardı. Sendika temsilcisiydi. Tanıdıkça onu çok sevmiştik. Bileği güçlü, düzgün ve delikanlı bir adamdı. Eşini üç yıl önce kanserden kaybetmişti. Kimi kimsesi yoktu ve tek başına yaşıyordu. Aradan bir yıl kadar zaman geçmişti. Babaannem, akşam yemeği sırasında babama ve anneme, “Ben bir şey düşün- Sayfa 13 düm, Rahime’yi Şevket’le niye evlendirmiyoruz? Birbirlerine yakışıyorlar” deyince, babam “Niye olmasın? İyi olur” demiş, genelde babaannemle çatışan annem de bu kez “Çok iyi olur” diyerek desteklemişti. Babaannem birkaç gün sonra konuyu açtığında Şevket ağabey “Anacığım, arkadaşının kız kardeşinde gözü varmış demezler mi, bu delikanlılığa sığar mı? Rahim, benim can yoldaşım” diyerek karşı çıkmış, babaannemin günlerce üstelemesi ve önceden Rahime’nin de başını önüne eğip, sessizce rızasını almasından sonra razı olmuştu. Sonunda bir akşam ailece Rahimeler’e gittik. Babaannem, konuyu açtı. Rahime’nin babası ve Rahim ağabey sessizce dinlediler. Rahim ağabey şaşırmıştı. Şaşkınlığı geçtikten sonra “Şevket, iyi çocuk, adam gibi adam, Rahime ‘evet’ derse niye olmasın” dedi. Babasının da rızası vardı. Bir hafta sonra isteme; Rahime’nin babası ve ağabeyine yardımcı olması için mahallemizde ev bulma ve eksiklerini tamamlamayı takiben, iki ay içerisinde nikâhlarını yaptık. Bir kızları oldu. Şevket ağabey, hem kendi kızına hem de Rahime’nin ilk eşinden olan kızına ayırım gözetmeden babalık yaptı. Rahime’nin ilk eşi, kızını hiç arayıp sormadı. Rahim ağabeyi merak ediyorsanız, etmeyin. Babaannem, sonunda onu da evlendirdi. Mutluluk, kapılarını çalmış, onlar da açmışlardı. GÜZEL SÖZLER Düşüncen, gül ise gül bahçesisin, diken ise dikenliksin. Mevlânâ Akıllı adam, aklını kullanır; daha akıllı adam ise, başkalarının da aklını kullanır. Bernard Shaw Hayatta en zor şey, amaçsız insanlarla yaşama zorunluluğudur. Cenap Şahabettin Alışkanlıklar bırakılmazlarsa, zamanla ihtiyaç hâline gelirler. St. Agustine Kızılcahamam’da belge dağıtım töreni Seslenis Yıl: 10 Sayı: 113 15 Ağustos 2011 YAYIN KURULU Cengiz GÜLER Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdür Yardımcısı (Yayın Kurulu Başkanı) V. Kadri KAMER Eğitimden Sorumlu Daire Başkanı Fahrettin KIRBIYIK Tetkik Hâkimi Tülay ÇELEBİ Şube Md. (Psikolog) Habil KANOĞLU Şube Md. (Psikolog) Özlem ŞAHİNKOL Şube Md. (Sos. Hiz. Uzm.) Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Yayın Koordinatörü Recai YILDIZ Naci BİLMEZ Öğretmen Öğretmen Ankara Açık Ceza İnfaz Kurumu Adına Sahibi Ali Turan KARADAĞ Kurum Müdürü Dizgi: Hasan KORKMAZ - İsa KİBAROĞLU Baskı: Şeref KARAAĞAÇ - İsmail NERGİZ Montaj: Zafer KARAKAYA İdare Yeri: Ankara Açık Ceza İnfaz Kurumu İstanbul Yolu 15. Km Hava Müzesi Karşısı Şaşmaz Ankara Tel: (0312) 278 76 10 Faks: 278 25 68 Baskı: Ankara Açık Ceza İnfaz Kurumu Matbaası Yayın Türü: Yerel Süreli Yayın Basım Tarihi: 15 Ağustos 2011 www.cte-seslenis.adalet.gov.tr K ızılcahamam Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda, aşçılık, resim ve folklor kurslarını başarıyla bitirerek sertifikaya almaya hak kazananlara sertifikaları verilmek üzere program düzenlendi. 30.06.2011 tarihindeki etkinliğe; Kızılcahamam Kaymakamı Mustafa Çit, Kızılcahamam Belediye Başkanı Coşkun Ünal, Garnizon Komutanı Çağlayan Bozkaya, Cumhuriyet Başsavcısı Serdal Yıldırım, Cumhuriyet savcıları, İlçe Emniyet Müdürü, İlçe Jandarma Komutanı, İlçe Halk Eğitim Müdürü, İlçe Milli Eğitim Müdürü, Kurum Müdürü Reşat Şengöz, Kurum personeli ile tutuklu ve hükümlüler katıldı. Ceza infaz kurumunda tutuklu ve hükümlülerin kurs süresince yaptıkları çalışmaların da sergilendiği törende aşçılık kursunda yapılan yemekler davetlilere ikram edildi. Ardından sertifika almaya hak kazananlara sertifikaları Protokol heyeti tarafından verildi. Program esnasında tutuklu ve hükümlülerin yaptıkları resimler sergilenirken, tutuklu ve hükümlülerce sunulan folklor gösterisi büyük beğeni topladı. Kurum Müdürü Reşat Şengöz açılış konuşmasında, Kurumda yapılan faaliyetler hakkında bilgi verdi. Kapanış konuşmasının yapan Kızılcahamam Başsavcısı Serdal Yıldırım, çalışmaların devam edeceğini ve ceza infaz kurumunun eğitim evine dönüşeceğini belirti. Konuşmanın ardından program kokteyle son buldu. Sayfa 14 Seslenis İNGİLTERE CEZA ADALET SİSTEMİNDEKİ ÇOCUKLARA BAKIŞ I. Giriş Ceza adalet sisteminde, önemle durulması gereken bir konu suç işleyen çocukların durumudur. Bunun en önemli nedeni; erken yaşlarda suç işleyen çocukların tekrar suç işlememeleri için çok kurumlu bir yaklaşımla barınmadan eğitime, sağlıktan meslek eğitimine, psiko sosyal destekten aile eğitimine kadar geniş bir alanda çalışma yapılması gerektirmesidir. Uluslararası alanda da bu konu üzerinde özenle durulmuştur. Çocuk Hakları Sözleşmesinden Suça İtilen Çocukların Korunmasına İlişkin Kurallara kadar bir çok sözleşme, beyanname, protokol, bildiri ve kural kabul edilmiştir. Ayrıca ulusal ve uluslararası düzeyde birçok komisyon kurulmuştur. Çocuklar ile ilgili bu yoğun çalışmalar devam ederken ceza infaz kurumlarında bulunan çocukların sayısına bakıldığında, International Centre For Prison Studies verilerine göre ceza infaz kurumunda bulunan çocukların ceza infaz kurumunun mevcuduna oranı; Finlandiya’da 0.1, Norveç’te 0.2, Polonya’da 0.3, Danimarka’da 0.3, İtalya’da 0.5, Çek Cumhuriyeti’nde 0.9, Fransa’da 1.1, Romanya’da 1.5, İngiltere’de 1.8, Macaristan’da 3.3, Amerika Birleşik Devletleri’nde 4.9’tür. Ceza İnfaz Kurumlarımızda; 1.726’sı tutuklu, 230’u hükmen tutuklu ve 220’si hükümlü olmak üzere toplam 2.176 çocuk bulunmaktadır. Bu ayki makalede; Ocak 2011’de İngiltere Çocuk Adalet Kurulu ve Adalet Bakanlığınca yayınlanan “2009-2010 Çocuk Adalet İstatistikleri Raporunu” özetle açıklayacağım. II. İngiltere Çocuk Adalet Sistemi İngiltere Çocuk Adalet Sistemi; çocuklar ile ilgili politikaları belirleyen “Çocuk Adalet Kurulu”, haklarında hapis dışında tedbir kararı verilen çocuklar ile ilgili kararları yerine getiren “Çocuk Suçlu Ekipleri’, 15-17 yaş grubu çocukların barındırıldığı “Çocuk Ceza İnfaz Kurumları”, 14 yaşındaki çocukların bulunduğu “Güvenli Eğitim Merkezleri” ile 10-13 yaş grubu çocukların kaldığı “Güvenli Çocukevlerinden” oluşmaktadır. A. Çocuk Adalet Kurulu İngiltere’de Çocuk Adalet Sisteminin hiyerarşik olarak en üstünde bağımsız ‘Çocuk Adalet Kurulu’ bulunmaktadır. Bu kurul; çocuk adalet sisteminin performansını takip etmekte ve çocuk adalet sistemi ile ilgili danışmanlık yapmakta, çocuk adalet sisteminin işleyişi ve standartları hakkında Hükümete tavsiyeler sunmakta, araştırmalar yapmakta, mahkemeler tarafından tutuklanan veya hürriyeti bağlayıcı ceza alan çocuk ve gençler için güvenli kurumlar satın almakta, etkili uygulamaları tanıtmakta ve etkili uygulamaları desteklemek amacıyla yerel yetkililere ve diğer kurumlara bağışlarda bulunmaktadır. B. Çocuk Suçlu Ekipleri Suça sürüklenen çocuklar hakkında mahkemece verilen hapis dışındaki kararlar çocuk suçlu ekibi tarafından yerine getirilebilmektedir. Her yerel merkezde en az bir tane olmak üzere İngiltere ve Galler’de toplam 157 tane genç suçlu ekibi bulunmaktadır. Çocuk suçlu ekipleri, çocuk adalet sistemi içerisinde yer alan ve 18 yaşına kadar olan çocuk ve gençler üzerinde çalışmaktadır. Çocuk suçlu ekipleri kanun gereğince çok kurumlu bir yapıya sahiptir. Farklı kurumlardan pek çok görevli çocuk suçlu ekiplerinde görev almaktadır. Ço- cuk suçlu ekiplerinin temel amacı çocuk ve gençlerin suç işlemelerini önlemektir. C. Çocuk Ceza İnfaz Kurumları Bu kurumlar, Cezaevleri Genel Müdürlüğü tarafından yönetilmekte olup, 1517 yaş arası çocukların %80-85’nin kaldığı kurumlardır. Toplam 11 adet çocuk ceza infaz kurumu bulunmaktadır. 2008-2009 yılları arasında ceza infaz kurumlarımda ortalama günde 2.881 çocuk bulunurken bu sayı 2009-2010 yılları arasında ortalama günde 463 azalarak 2.418 çocuğa inmiştir. Ceza infaz kurumlarında bulunan çocukların; - % 25’ini oluşturan 594’ü kişilere karşı şiddet, - % 24’ünü oluşturan 584’ü hırsızlık, - % 13’ünü oluşturan 325’i Anti Sosyal Davranış Kanunu dahil yasal düzenlemeleri ihlal, - % 13’ünü oluşturan 312’si evden hırsızlık, suçu işlemişlerdir. D. Güvenli Eğitim Merkezleri 14 yaşından küçük çocukların kaldığı ve özel sektör tarafından idare edilen merkezlerdir. 1998 yılında açılmış olup, toplam 4 adet merkezde 300 civarında çocuk barındırılmaktadır. E. Güvenli Çocukevleri Yaşı daha küçük olan (10-13 yaş) çocuklar ile sadece suç işlemiş değil, aynı zamanda davranışsal ve duygusal sorunları olan çocukların da kalabildiği genelde yerel yönetimler tarafından idare edilen merkezlerdir. Toplam 20 adet bulunmaktadır. III. İngiltere Ceza Adalet Sisteminde Çocuk İstatistikleri 2002-2003 yılları arasında çocuklar tarafından 268.480 suç işlenmiştir. Ancak çocukların işledikleri suçlar 2005-2006 yılları arasında en üst seviyeye ulaşarak 301.860 olmuştur. 2005-2006 döneminden sonra çocukların işledikleri suçların sayısında düşüş görülmeye başlamıştır. 2006-2007 yılları ile 2009-2010 yılları arasında işlenen suç sayısı % 33 oranında düşmüştür. İngiltere’de ilk kez ceza adalet sistemine giren çocuk sayısı 2008-2009 yılları arasında 79.815 iken bu sayı 20092010 yılları arasında % 23 oranında azalarak 61.422’ye inmiştir. 2008-2009 yılları arasında çocuk suçlu ekipleri 127.197 çocuk hükümlü ile çalışırken bu sayı 2009-2010 yılları arasında % 16 oranında düşerek 106.969’a inmiştir. 106.969 çocuk hükümlü tarafından 2009-2010 yılları arasında 198.499 suç işlenmiş olup mahkemelerce bu kişiler hakkında 155.856 mahkumiyet kararı verilmiştir. Ortalama olarak bir çocuk, bir yıl içinde 1.9 suç işlemiş olup bu suçlardan dolayı mahkemece ortalama 1.5 mahkumiyet kararı almıştır. 10-17 yaş grubu arası çocuklar 20092010 yılları arasında yukarıda ifade ettiğim gibi 198.499 suç işlemiştir. Bu sayı 20082009 yıllarına göre % 19, 2006-2007 yıllarına göre % 33 oranında düşmüştür. 20062007 yılları dikkate alındığında 2009-2010 yıllarında gerçekleşen en büyük düşüş % 59 ile araç suçlarında, % 42 ile zarar verme suçlarında ve % 31 ile kişilere karşı şiddet suçlarında gerçekleşmiştir. 2009-2010 yılları arasında çocuklar tarafından işlenen suçların; % 21’ini oluşturan 41.702’si hırsızlık, % 20’sini oluşturan 38.744’ü kişilere karşı şiddet ve % 12’sini oluşturan 23.611’i zarar verme suçunu oluşturmaktadır. 15-17 yaş grubu arası çocuklar, 2009- 2010 yılları arasında işlenen suçların % 75’inden sorumludur. Bu yaş grubu çocuklar, uyuşturucu ve motorlu araç suçlarının % 91’ini, zarar verme suçlarının % 65’ini işlemişlerdir. 2006-2007 yılları ile 2009-2010 yılları arasında; - Motorlu araç suçları % 59 oranında (36.567’den 14.992’ye), - Kişiye karşı suçlar % 31 oranında (56.266’dan 38.744’e), - Hırsızlık suçları % 30 oranında (13.241’den 9.328’e), düşmüştür. Ancak uyuşturucu suçları % 20 oranında (11.220’den 13.461’e) artmıştır. Bu artış, esrar bulundurma suçunun sınıflandırmasının (C)’den (B)’ye dönüştürülmesi nedeniyle çok sayıda çocuk hakkında bu suç sebebiyle mahkumiyet kararı verilmiştir. IV. İngiltere Mahkemelerce Çocuklar Hakkında Verilen Karar İstatistikleri 2006-2007 yılları arasında, polis tarafından verilen tedbirler ve mahkeme kararları içinde hapis cezalarının oranı genel olarak sabit olup, bu oran % 6 civarındadır. Bu dönemde; sadece mahkemece verilen bütün karar çeşitleri içinde hapis cezasının oranı % 5.9’dan 2009-2010 yılları arasında mahkemece verilen bütün karar çeşitleri içinde hapis cezasının oranı % 5.5’e düşmüştür. 2009-2010 yılları arasında çocuklar hakkında 155.856 mahkumiyet kararı verilmiş olup; bu sayı 2006-2007 yılları arasında verilen 216.011 mahkumiyet kararına göre % 28, 2008-2009 yılları arasında verilen 184.850 mahkumiyet kararına göre % 16 düşük gerçekleşmiştir. 2009-2010 yılları arasında polis tarafından ‘pre-court disposal’ olarak isimlendirilen 63.152 karar verilmiş, bu karar türü çocuklar hakkında verilen kararların % 41’ini oluşturmuştur. Kararların % 37’sini oluşturan 30.218’i mahkemece verilen ‘first-tier disposal’ olarak ifade edilen kefalet tedbiri, tazminat kararı, para cezası, yönlendirme kararı, cezanın ertelenmesi kararı ile onarım kararından oluşmaktadır. Ayrıca kararların % 19’unu oluşturan 30.218’si kamusal kararlar ile % 3’ünü oluşturan 5.130’unu hapis cezası oluşturmaktadır. Bu kararların % 26’sı 10-14 yaş grubundaki çocuklar hakkında verilmiştir. Yine kararların % 22’si kız çocuklar hakkında hükmedilmiştir. 2009-2010 yılları arasında mahkemelerce çocuklar hakkında verilen 5.130 hapis cezası içinde kız çocuklara verilen hapis cezası sayısı 416, oranı % 8 olarak gerçekleşmiştir. Mahkemelerce çocuklar hakkında verilen en yaygın hapis cezası türü ‘Tutuklama ve Eğitim Karar’dır. Bu karar ile hükümlü çocuk dört saatten 24 aya kadar, bir süre ceza infaz kurumunda bir süre toplum içinde denetim altında bulunmaktadır. Mahkemelerce 2009-2010 döneminde 4.710 ‘Tutuklama ve Eğitim Karar’ verilmiş olup bu karar toplam hapis cezalarının % 92’sini oluşturmaktadır. V. Çocuk Adalet Sisteminde Önemli Bir Dönüm Noktası ‘Rehabilitasyon Kararları’ 2009-2010 yılları arasında, 30 Kasım 2009 tarihinden sonra işlenen bütün suçları kapsayan yeni bir kamusal ceza olan ‘Rehabilitasyon Kararı’ çocuklar için uygulamaya konulmuştur. Çocukların ihtiyaç ve risklerine göre bu kararın kapsamı belirlenmektedir. Bu karar onsekiz ayrı 15 Ağustos 2011 Vehbi Kadri KAMER Daire Başkanı yükümlülükten oluşmaktadır. 30 Kasım 2009 tarihi ile 31 Mart 2010 tarihleri arasında çocuklar hakkında verilen ‘Rehabilitasyon Kararı’nın; - % 42’sini oluşturan 824’ünü süpervizyon, - % 15’ini oluşturan 292’sini sokağa çıkmaktan yasaklanma, - % 12’sini oluşturan 242’sini belirli bir faaliyette bulunma, - % 9’unu oluşturan 168’ini ücretsiz çalışma, - % 7’sini oluşturan 135’ini belirli bir merkeze devam, - % 6’sını oluşturan 114’ünü elektronik izleme, - % 6’sını oluşturan 113’ünü programa katılma, - % 4’ünü oluşturan 97’si diğer karar çeşitleri oluşturmaktadır. VI. Değerlendirme 1. İngiltere Çocuk Adalet Sisteminde yer alan bütün kurum ve kuruluşlar birleştirilerek entegre bir yapı oluşturulmuştur. Bu sistemin başında; 1998 yılında kurulan, çocuk adalet sistemi ile ilgili politikaları belirleyen ve uygulamaları değerlendiren “Çocuk Adalet Kurulu” bulunmaktadır. Bu sistemde; suç işleme riski taşıyan çocuklar, ilk kez veya ikinci kez suç işleyen ve suçunu kabul eden çocuklar ile haklarında hapis dışı seçenek tedbir kararı verilen çocuklar ile çalışan “Çocuk Suçlu Ekipleri” ile çocuklar hakkında mahkemelerce verilen hapis cezalarını yerine getirildiği “Çocuk Ceza İnfaz Kurumları” ve diğer kurumlar “Güvenli Eğitim Merkezleri”, “Güvenli Çocukevleri” bulunmaktadır. 2. Suça sürüklenen çocuklar hakkında seçenek tedbirler yoğun olarak uygulanmakta olup mahkeme kararları içinde hapis cezasının oranı % 3’tür. Bu kapsamda 30 Kasım 2009 tarihinde yürürlüğe giren “Rehabilitasyon Kararı” ile mahkemeler çocuğun “risk” ve “ihtiyacına” göre oniki ayrı yükümlülük belirlemektedir. Suça sürüklenen çocuğa yaklaşımda temel ilkenin rehabilitasyon olduğu görülmektedir. 3. 2009-2010 yılları arasında İngiltere’de ceza infaz kurumundan salıverilen veya denetimli serbestlik tedbirini tamamlayan gençlerin % 96’sı uygun bir barınma yerine sahip olmuş, bu oran 2008-2009 yılları arasında % 95 olarak gerçekleşmiştir. İngiltere’nin Galler bölgesinde ise, 2009-2010 yılları arasında gençler hakkında mahkemece verilen kararın infazın başlangıcında gençlerin % 95’inin barınma yerine sahip olduğu infazın tamamlanmasında bu oranın değişmediği belirlenmiştir. 4. İngiltere’nin Galler bölgesinde, uyuşturucu madde kullanan gençlerin beş iş günü içindeki boş zamanlarının değerlendirmesi oranı 2006-2007 yılları arasında % 75 iken, 2009-2010 yılları arasında % 86 olarak gerçekleşmiştir. On gün içinde değerlendirme sonucu tedaviye başlayan gençlerin oranı 2006-2007 yılları arasında % 91 iken 2009-2010 yılları arasında artarak % 95’e ulaşmıştır. 5. 2000 yılından itibaren mükerer suçluluk % 40.2 den % 37.3’e düşmüştür. Bu oranlar 2007 yılı sonunda % 37.3 olarak gerçekleşmiştir. Yine çocukların yeniden suç işleme ‘sıklık oranı’ 2000 yılında her 100 hükümlüde 151.4 iken bu sayı % 25 oranında azalarak 2008 yılında 113.9’a düşmüştür. Seslenis 15 Ağustos 2011 Sayfa 15 Siirt E Tipi’nde hafızlık heyecanı Siirt E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu hükümlüsü İbrahim Çetinkaya sadece 15 aylık sürede Kur’an-ı Kerim’i baştan sona ezberleyerek hafız oldu S iirt E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda, hükümlü olarak bulunan İbrahim Çetinkaya, kendisinin özel gayreti ve İl Müftülüğünce görevlendirilen Vaiz Murat Nergis’in desteği ile Kuran-ı Kerim’i baştan sona ezberleyerek hafız oldu. Yaklaşık 15 ay zarfında bu aşamaya gelen İbrahim Çetinkaya'nın hafızlık sınavı Siirt E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda yapıldı. Siirt İl Müftülüğü ve E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğünce düzenlenen Hafızlık Tespit Sınavı Vali Yardımcısı Orhan Burhan, Cumhuriyet Savcısı Tayyar Adanur, İl Müftüsü Faruk Arvas, Sosyal Hizmetler İl Müdürü Hıfzullah Canpolat, İl Milli Eğitim Müdürü Fikret Eteker, Sağlık Müdürü Dr. Erol Ömür, Kültür Turizm Müdür Vekili Remzi Uslu, Kurum Müdürü Naci Yıldız ve İkinci Müdür Ali Yıldırım, idare memuru, İnfaz ve Koruma Başmemurları Aşur Adım ve Salih Taş, infaz ve koruma memurları ile 100 hükümlü ve tutuklunun katılımı ile Ceza İnfaz Kurumu Kapalı Spor Salonunda yapıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunması ile başlayan programda İmam Hatip Ramazan Toprak'ın yapmış olduğu Kuran-ı Kerim tilaveti programa katılanların üzerinde derin hisler uyandırdı. İl Müftüsü Faruk Arva’ın açılış konuşması yaptığı programda 4 hafız sınava tabi tutuldu. Abdullah Demir, Harun Karanfil ve Ümit Sarsılmaz'ın dışarıdan, Hükümlü İbrahim Çetinkaya'nın ise Ceza İnfaz Kurumundan katıldıkları hafızlık sınavı yaklaşık 3 saat sürdü. Hafızların Kuran-ı Kerim’i baştan sona ezbere okumalarına rağmen heyecanlı oldukları görüldü. Hafızlık Tespist Sınavı Komisyonu; Siirt Aydınlar İlçe Müftüsü Mustafa Karaman, Merkez Çarşı Camii İmam Hatibi Nevzat Erdabakoğlu ile Erzurum Ömer Nasuhibilmen Eğitim Merkezi Öğretmeni Abdurrahman Dursun'dan oluştu. Sınav Komisyonunca 6'şar soru ile Sınava tabi tutulan hafızların sorulara verdikleri cevaplardan sonra salonda bulunan izleyiciler hafızları sık sık alkışlayarak destek verdiler. Sporcu İlhan Koç’un 16 yaşındaki oğlu trafik kazasında vefat eti Bursa E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda görev yapmakta olan İnfaz ve Koruma Memuru İlhan Koç aynı zamanda atletizm dalında büyük başarılara imza atmış fair-play dalında ödül sahibi bir sporcu. İlhan Koç'un aynı zamanda 6 çocuğu da kendisi gibi bu sporla uğraşıyor. Kendisi ile beraber 4 çocuğu da halen Nilüfer Ay-Yıldız Spor Kulübünün başarısı için mücadele ediyor. 09.06.2011 tarihinde İlhan Koç'un oğlu ve Sivas Özdemir Spor Kulübünün lisanslı sporcusu 16 yaşındaki Yunus Emre Koç Sivas'ta geçirdiği elim bir trafik kazası sonucu vefat etti. Bu büyük acısına rağmen İlhan Koç, iki çocuğu ile birlikte Bursa'da her yıl masterlar tarafından düzenlenen "6.KAZANCI DOSTLUK YOL KOŞUSU’nda yer alırken, oğlu ve Kulübün sporcusu Samet Koç 18-19 yaş grubunda 1. oldu. Samet Koç(20) yarışmada elde ettiği birincilik ile vefat eden kardeşinin arzusunu yerine getirdiğini, rahmetli kardeşinin geçen yıl 5’incisi yapılan yarışta 2’nci olduğunu hatırlatarak, kardeşi Yunus Emre Koç'un Yunus Emre Koç bu yarışmada birinci olmayı çok arzu ettiğini ancak kısmet olmadığını, bu arzusunu kendisinin birinci olarak yerine getirdiğini ve daha sonra alacağı birincilikler ile rahmetli kardeşinin acısını bir nebze unutturmayı amaçladığını ve onun ismini yaşatmak gayesinde olduğunu söyledi. Biz de İlhan Koç ve ailesine baş sağlığı diliyor, yaşadıkları bu büyük acıyı yürekten paylaşıyoruz. İlhan Koç İnfaz ve Koruma Memuru Sınav sonunda Vali Yardımcısı Orhan Burhan tarafından hükümlü İbrahim Çetinkaya'ya 1 çeyrek altın ve Kuran-ı kerim hediye ederek ödüllendirdi. Diğer hafızlara ise Cumhuriyet Savcısı Tayyar Adanur, Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğünün temin ettiği Kuran-ı Kerimlerden hediye etti. Ödül takdiminin ardından hafızlar tebrik edildi. Malatya E Tipi’nde son bir yıl içinde açılan kursların belgeleri törenle dağıtıldı Malatya E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda, 2010-2011 eğitim-öğretim yılı içerisinde açılan 98 farklı türdeki işmeslek, spor ve hobi kurslarına katılan 1190 hükümlü tutuklu belgeyi hak etti. 17.06.2011 tarihinde düzenlenen belge dağıtım töreninde, temsili olarak 109 hükümlüye tutukluya belge verildi. Belge dağıtım törenine; Malatya Cumhuriyet Başsavcısı Ali Ceyhun Ceylan, Cumhuriyet Savcısı Erdinç Hakan Özdabakoğlu, İl Milli Eğitim Müdürü Mehmet Bulut, Tarım İl Müdürü, Ticaret Sanayi Odası Başkanı Hasan Hüseyin Erkoç, Yeşilyurt Halk Eğitimi Müdürü Aziz Ayaz, Yeşilyurt Tarım İl Müdürü, Esenlik Genel Müdür Yardımcısı, İzleme Kurulu Başkanı, Yeşilyurt Belediye Başkanı, Kurum Müdürü Şerafettin Güngör, Kurum ikinci müdürleri, Eğitim Birimi ve PsikoSosyal Servis görevlileri ve Kurum personeli ile 195 hükümlü ve tutuklular katıldı. Ceza İnfaz Kurumunda açılan Bağlama Kursu Usta Öğreticisi Reşat Güler’in hazırlamış olduğu öğrenci korosunun söylediği Türk Halk Müziğinin birbirinden güzel parçalara hükümlü ve tutuklular da eşlik ederek gönüllerince eğlendiler. Cumhuriyet Savcısı Erdinç Hakan Özdabakoğlu yaptığı konuşmada; yapılan çalışmaların amacına ulaştığını, Ma- latya E Tipi Ceza İnfaz Kurumu olarak iyileştirme çabalarında 2010-2011 eğitim öğretim yılında büyük bir ivme kazanıldığını, dönem içerisinde açılan okuma yazma, mesleki eğitim, hobi, spor gibi 98 farklı kursa hükümlü ve tutukluların katılarak iyileştirilme faaliyetlerinde en yüksek verimin alındığını ve mesleği olmayan hükümlü ve tutukluların meslek sahibi olarak bu kurumdan ayrılmalarının sağlandığını, yine okuma yazma bilmeyen hükümlü ve tutukluların bu kurumda mutlaka okuma yazma öğrendiklerini, yine boş zamanlarını değerlendirmede hobi etkinliklerine katıldıklarını, böylece kurumdan ayrıldıklarında ikinci defa suça karışmalarının önlendiğini ifade etti. Açılış konuşmasını yapan Kurum Müdürü Şerafettin Güngör, Kurumda yapılan eğitim-öğretim, sosyal-kültürel çalışmalar ve açılan iş meslek kursları hakkında ayrıntılı bilgiler verirken, çalışmalarda sürekli iş birliği halinde oldukları Milli Eğitim Müdürlüğüne, İşkur İl Müdürlüğüne, Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğüne, İl Gençlik Spor Müdürlüğüne ve sponsorlukta büyük katkıları olan özel bir firmaya, kurs usta öğreticilerine, Kurum personeline, hükümlü ve tutuklular adına teşekkür etti. SAYFA 16 Seslenis AğrıAğrıMMTipi’nde diploma ve ödül töreni Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda Açık İlköğretim Okulundan 13 ve Açık Öğretim Lisesinden 2 olmak üzere toplam 15 hükümlü ve tutukluya diplomaları, Açık Öğretim Fakültesi öğrencisi olup Onur Belgesine layık görülen 2 öğrenciye belgeleri, Kurumda yapılan voleybol turnuvasında dereceye giren takımlara ise ödülleri yapılan törende verildi. Törene Cumhuriyet Başsavcı Vekili İbrahim Köstekçi, Cumhuriyet Savcıları Ömer Mete, Ramazan Yaldızkaya, Utku Özdemir ve Tugay Sarıca, İzleme Kurulu Üyesi Mehmet Yüce, Ağrı Belediyesi Kent Konseyi Başkanı Halil Yılmaz, Kurum Müdür Vekili Mehmet Polat, Öğretmen Mahmut Barış Demir, Psikolog Elçin Türkmen, Kurum personeli ile hükümlü ve tutuklular katıldı. Hatay Adaletspor’un kick boks başarısı Selahattin Bıyıklı Türkiye Kicks Boks Şampiyonası 27 Haziran - 2 Temmuz 2011 tarihlerinde, Samsun’da yapıldı. Turnuvada Hatay Adaletspor’un lisanslı sporcusu Ahmet Kaşık, light contact dalında Türkiye üçüncüsü oldu. K1 Contact, Low Kick Contact ve Light Contact branşlarında büyük, genç ve minik sporcuların katıldığı şampiyona Atatürk Kapalı Spor Salonunda bir hafta boyunca çekişmeli mücadelelere sahne oldu. Samsun Vali Yardımcısı Ramazan Aksoy, “Böyle büyük bir organizasyonun Samsun’da yapılması bizim için gurur kaynağıdır. Kick Boks camiasının ne kadar büyük bir aile olduğuna şahit olduk. Bu organizasyonun Samsun’da yapılmasında katkısı olan başta Federasyon Başkanı Sayın Salim Kayıcı’ya olmak üzere herkese teşekkür ediyorum. Şampiyonaya katılan yönetici, sporcu, antrenör ve hakem arkadaşlara başarılar diliyorum.” dedi. Turnuvada 55 ilden 1600 sporcu yarıştı. Turnuvayı; Samsun Vali Yardımcısı Ramazan Aksoy, Canik Belediye Başkanı Osman Genç, Samsun İl Emniyet Müdür Vekili Abdullah Zümrüt, Samsun Gençlik ve Spor İl Müdürü Ömer Altunsoy, Avukat Yılmaz Hocaoğlu ve Samsunlu iş adamları izledi. Turnuvaya katılan Hatay Adaletspor önemli bir başarıya imza attı. Kulübün lisanslı sporcusu Ahmet Kaşık 79 kiloda, light contact dalında Türkiye 3’üncüsü oldu. Kartal H Tipi Ceza İnfaz Kurumu personeli Edirne’ye gezi düzenledi Kartal H Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Eğitim Birimi tarafından 26.06.2011 Pazar günü, tarihi eserleri ile ünlü Serhat Şehri Edirne’ye gezi düzenlendi. Geziye Kurumda görev yapan ikinci müdürler ve eşleri, Kurum öğretmenleri, Eğitim Birimi çalışanları ve 2010-2011 Eğitim-Öğretim döneminde hükümlü-tutuklularımıza gerek Sosyal-Kültürel ve Sportif etkinliklerde gerekse de Hazırlık Kursları (Edebiyat, Türkçe, Matematik, Sosyal Bilgiler, Tarih, Coğrafya, Fen Bilimleri, Felsefe Grubu) konularında eğitim veren usta öğreticiler ve öğretmenler katıldı. Tuzla Lisesinden emekli, Edebiyat Öğretmeni İbrahim Dinç’in rehberliğinde sürdürülen gezide, Edirne’nin Tarihi Eserlerinden; Şükrü Paşa Anıtı - Balkan Savaşı Müzesi ve Şehitliği , Mimar Sinan’ın ustalık eserim dediği Selimiye Camisi, II. Beyazıt Külliyesi, Pazarkule Sınır Kapısı, Meriç ve Tunca nehirleri, Kırkpınar Güreşlerinin yapıldığı Sarayönü mevkii gezildi. Eğitim-Öğretim döneminin yorgunluğunun atılması, şanlı tarihimizin ihtişamlı eserlerini ve şehrin güzelliklerini görerek moral bulan, öğretmen ve yöneticilere daha sonra Edirne’nin meşhur ciğer tavası ikram edilirken, gezi büyük bir coşku içerisinde tamamlandı. Ceza infaz kurumlarında veda programı Eskipazar Açık Ceza İnfaz Kurumunda görev yeri değişen Kurum Müdürü Mahmut Okumuş için veda yemeği düzenlendi. Kurum personeli tarafından verilen yemeğe Karabük Cumhuriyet Başsavcısı Fehmi Mercan, Kurum İkinci Müdürü Mehmet Arslansan ve personel katıldı. Yemekte bir konuşma yapan Cumhuriyet Başsavcısı Fehmi Mercan, Kurum Müdürü Mahmut Okumuş'un Eskipazar'da görev yaptığı süre içerisinde görevini başarıyla yürüttüğünü belirterek memnuniyetini ifade etti. Kurum Müdürü Mahmut Okumuş da konuşmasında; birlikte güzel işler başardıklarını, Eskipazar halkından ve Kurum personelinden çok memnun ayrıldığını belirtti. Yemeğin sonunda gecenin anısına Cumhuriyet Başsavcısı Fehmi Mercan, Kurum Müdürü Mahmut Okumuş'a plaket verdi. Kurum personeli adına ise İnfaz Koruma Memuru Öcal Mercan hediye takdim etti. Elmalı’da veda töreni Elmalı’da ise A3 Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Mustafa Şahin için de veda töreni gerçekleştirildi. Balık restaurantta düzenlenen programa; Elmalı Cumhuriyet Başsavcısı Vekili Mahir Kaygısız, Cumhuriyet Savcısı Murat Kara, Elmalı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemesi Adalet Komisyonu Başkan Vekili Murat Beder, Hakim Ömer Karagöl, Elmalı Kaymakamı Mehmet Murat Çekmen, Kurum Müdürü Mustafa Şahin, Kurum İkinci Müdürü Mehmet Doğan, İdare Memuru Ahmet Güleç ile infaz ve koruma başmemuru ve memurları katıldı. Yemeğin ardından bir konuşma yapan Cumhuriyet Savcısı Murat Kara ve Elmalı Kaymakamı Mehmet Murat Çekmen, tayinlerin memur olmanın gereği olduğunu, Kurum Müdürü Şahin ile ilçede gerek görev anında gerekse sosyal faaliyetlerde bir arada oldukları sürede güzel anılarının olduğunu söylediler. Yeni görev yerinde başarılar dileyen protokol tarafından Kurum Müdürü Mustafa Şahin’e hediye ve plaket takdim edildi. Kurum Müdürü Mustafa Şahin ise yaptı- ğı duygulu konuşmada, Elmalı’da yaklaşık bir buçuk yıldır görev yapmaktan mutlu olduğunu belirterek herkesin hakkını helâl etmesini istedi. İnebolu’da başka ceza infaz kurumlarına tayini çıkan personel için İnebolu Öğretmenevinde veda yemeği tertiplendi. 25 Temmuz 2011 tarihinde düzenlenen veda programına; Cumhuriyet Başsavcısı Ümit Özkan, Adli Yargı İlk Derece Mahkemesi Adalet Komisyonu Başkanı Atilla Oğuz, Cumhuriyet Savcısı Gökhan Karaköse, Hakim Adem Yıldız, Kurum Müdürü Mehmet Olcar, Kurum İkinci Müdürü Ayhan Karabulak, İdare Memuru Ahmet Calayoğlu, Kurum personeli ve yakınları katıldı. Cumhuriyet Baş Savcısı Ümit Özkan, Adalet Komisyonu Başkanı Atilla Oğuz ve Kurum Müdürü Mehmet Olcar teşekkür konuşması yaparak, ataması gerçekleşen İkinci Müdür Ahmet Yardımcı, Sayman Tamer Çekim, Öğretmen Nurettin Himyeri, Sosyal Çalışmacı Sevcan Şenel ile İnfaz ve Koruma Memuru Ayçan Yardımcı’ya plaket ve hediye verdiler. Osmaniye T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunun inşaası ve faaliyete geçirilmesi aşamasında önemli katkıları olan Osmaniye Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz’ın tayin dolayısıyla görevinden ayrılması nedeniyle veda yemeği düzenlendi. Osmaniye T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu, Osmaniye C Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu ve Toprakkale Açık Ceza infaz Kurumu ile ortaklaşa düzenlenen yemekte; Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz, çok sayıda hâkim ve savcılar ile Adliye personeli, Osmaniye T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu 1. Müdürü Zafer Künü ve İkinci Müdürleri İbrahim Ateş, Aydın Aydın ve Yılmaz Karaca, Osmaniye C Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu 1. Müdürü Ruhiye Künü ve İkinci Müdürleri Ahmet Hocamoğlu ve Asef Zengin, Toprakkale Açık Ceza İnfaz Kurumu 1. Müdürü Mustafa Ertekin ve İkinci Müdürü Yusuf Fidanoğlu ile üç ceza infaz kurumunun personeli katıldı. KURUM MÜDÜRÜNÜN BÜYÜK BAŞARISI Ankara Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Ali Turan Karadağ, İstanbul Boğazında yapılan yüzme yarışlarına katılarak, “Kıtalararası Yüzücü” unvanını almaya hak kazandı. Karadağ, öncelikle 23 Haziran 2011’de Ankara’da yapılan seçme yarışlarında başarılı olarak Boğaziçi Kıtalararası Yüzme Yarışlarına katılma hakkı elde etti. Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi tarafından düzenlenen ve 17 Temmuz 2011 Pazar günü İstanbul Kuruçeşme’de yapılan “Boğaziçi Kıtalararası Yüzme Yarışmalarına” katı- lan Karadağ, İstanbul Boğazını bir saat yirmi dört dakika elli beş saniyede yüzerek geçti. Dünyada bir benzeri bulunmayan ve 1180 kişinin katıldığı yarışmada kendi yaşında dördüncü, kırk yaş üzerindeki yarışmacılar arasında ise 120’nci olarak, “Kıtalararası Yüzücü” ünvanı alan Karadağ, 48 yaşında gösterdiği başarıyla büyük takdir topladı. Sesleniş gazetesi olarak kendisini tebrik ediyor ve başarılarının devamını diliyoruz.
Benzer belgeler
ceza infaz kurumları ile tutukevleri işyurtları kurumu stratejik plan
Çalışma ekibi, birim yöneticisinin başkanlığında yapılan ilk bilgilendirme toplantısı ile iş
bölümü ve çalışma planını hazırlamıştır.
Stratejik plan hazırlama sürecinde, elde edilen veriler her haf...
Temmuz-Sayı: 112 - Sesleniş
Adalet Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Aykut Kılıç’ın Başkanlığında Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Sefa Mermerci,
Personel Genel Müdür Vekili Ünal Bozdağ, Eğitim Dairesi Başkanı Muharrem
Ürgüp, Ga...
Ekim-Sayı: 115 - Adalet Bakanlığı
yüzerek geçti. 48 yaşındaki yüzücü, 1180
kişinin katıldığı yarışmada kendi yaş grubunda 4’üncü, 40 yaş üzerindeki yarışmacılar arasında ise 120’nci olarak “Kıtalararası Yüzücü” unvanını elde etti. ...
Temmuz-Sayı:124 - Adalet Bakanlığı
için önemli çalışmalar yapıyoruz
Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Ankara Ceza İnfaz Kurumları Kampüsünde, infaz koruma memurundan yöneticisine kadar çok sayıda personelle iftar yemeğinde bir araya gel...