Sayı 18 - Sofra Grup
Transkript
Sayı 18 - Sofra Grup
Sayı 18 YAZ - 2014 SÖYLEŞİ FAVORİ SAĞLIK VOLUMETRİK DİYET MEKÂN PORT ALAÇATI GEZİ COTE D’AZUR HOBİ SCUBA www.sofragrup.com BAŞYAZI Yaz... Öncelikle toplum olarak bizi derin acılara sürükleyen Soma faciasında hayatını kaybeden madencilerimize Tanrı’dan rahmet, yaralananlara acil şifa, geride kalan ailelerine başsağlığı ve sabır diliyoruz. Sofra / Compass Group Türkiye olarak her zaman olduğu gibi yine başarılı bir dönemi daha geride bıraktık. İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) “Türkiye’nin 500 Sanayi Kuruluşu” araştırmasında bu yıl da başarılı çalışmalarımızın karşılığını aldık. Tüm grup şirketlerimizle birlikte değerlendirildiğinde 10 sıra yükseldik ve 93’üncü olduk. Bu başarı hepimizin, gururluyuz... Çocuklarımızın ve yetişkinlerimizin sağlıklı beslenmesine her zaman önem veriyoruz ve bu kapsamda 2013-2014 eğitim yılı boyunca hız kesmeden Türkiye çapında birçok okulda, diyetisyenlerimiz önderliğinde bilinçlendiren konferanslar ve seminerler düzenlemeye devam ettik. Birinci önceliklerimizden olan iş sağlığı ve güvenliği konusunda hiç ara vermeden sürdürdüğümüz çalışmalarda yeni bir başarı daha elde ettik. Çalışanlarımızın iş sağlığı ve güvenliği bilgisini ve bilincini artırmak için geliştirilmiş iyi bir eğitim programı uyguladık. Çevre Sağlık Güvenlik Öneri Kutusu ve ödüllendirme sistemiyle özel kampanyalar yürüttük. Tüm bu yoğun, programlı ve kararlı çalışmaların ışığında, PHILSA IFMS projemiz ile kayıp zamanlı iş kazası olmadan tam 1 milyon saat çalışma saatini geride bırakarak; İSG’de önemli bir kilometre taşına daha ulaştık. Son olarak, Compass Group’a bağlı bulunduğumuz bölgede Sofra / Compass Group Türkiye olarak iş etiği ve yönetimsel başarı ödüllerini almak ise ayrı bir gurur vesilesi oldu. Şimdi sırada Güney Afrika’da düzenlenecek Top Chef 2014 yarışmasında Türkiye’ye şampiyonluk getirme hedefimiz var. Hepinize sağlıklı ve mutluluk dolu bir yaz dileklerimle. Saygılarımla, Yaşar Büyükçetin Sofra / Compass Group Türkiye CEO İÇİNDEKİLER 4 Ara Sıcak 6 Aksesuar Mavi beyaz 8 Söyleşi 12 Lezzet 12 "Çıtayı daima yükselten bir markayız” Serinletici tarifler 16 Mekân Su içinde bir yaşam: Port Alaçatı 18 Hobi 20 Haber Deli mavi sizi çağırıyor Sağlıklı Beslenme Hareketleri 21 Haber The Guest Chef Series 22 Röportaj “Bizde her gün bir başarı hikayesidir” 26 Gezi Tarih, kültür, yeşil, mavi: Cote d’Azur 30 Sağlık Yaza volumetrik diyetle yeni bir başlangıç yapmaya ne dersiniz? 32 Ajanda 34 Haber 35 Haber 36 Haber Sağlıklı ve Lezzetli Menü Yarışması PHILSA IFMS CAMEAT Top Chef 2014 38 Sofra'nın Ustaları “Yemek damak zevkiyle birlikte göze de hitap etmeli” 40 Bizden Haberler 2 6 İÇİNDEKİLER 18 8 16 22 20 38 30 Yayına Hazırlık Sayı 18 YAZ İmtiyaz Sahibi Sofra Yemek Üretim ve Hizmet AŞ adına Yaşar Büyükçetin Sorumlu Müdür Genel Yönetmen Gürhan Demirbaş Genel Yönetmen Yardımcısı Eser Soygüder Yıldız Görsel Yönetmen Hakan Kahveci Burcu Güvenç İçerenköy Mahallesi, Yeşilvadi Sokak, No: 3 Kat:11 Ataşehir 34752 İstanbul Grafik ve Sayfa Tasarım Tijen Kızıler Yayın Türü Fotoğraflar Eren Aktaş 3 aylık süreli, Yaygın Editör Mehtap Göral İletişim Yazı İşleri: (0212) 440 27 79 - Pazarlama: (0212) 440 27 65 Sofra Grup Dergisi, Sofra Yemek Üretim ve Hizmet AŞ tarafından T.C. yasalarına uygun olarak yayımlanmaktadır. Derginin isim hakkı, Sofra Yemek Üretim ve Hizmet AŞ’ye aittir. Dergide yayımlanan yazı ve fotoğrafların her hakkı saklıdır. Şirketten izinsiz, kaynak gösterilerek dahi kullanılamaz. [email protected] Baskı Globus Dünya Basınevi 100. Yıl Mahallesi 34440 Bağcılar /İstanbul Tel: 0212 440 24 24 3 ARA SICAK Camper Himalayan Camper’da bu sezon da koleksiyonun ana parçasını ünlü Alman tasarımcı Bernhard Wilhelm tasarımı Himalayan ayakkabılar oluşturuyor. İsmini, sıradağlara benzeyen zigzag şeklindeki hacimli tabanından alan bu model, ilk defa markete çıktığı 2010/2011 Sonbahar/Kış koleksiyonundan beri Camper Together’ın en önemli ürünlerinden biri olmayı başardı. Himalayan modeli bu sezon da yeni renk ve materyal seçenekleri ile seçili mağazalarda satışa sunuluyor. Spor ayakkabılarda ikili renk kombinasyonları ve özel desenli deriler öne çıkarken, cırtcırtlı bantlı sandalet modeli ise canlı renkleriyle fark yaratıyor. Közde pişmiş Türk kahvesi lezzeti Yemek sonrası keyif için, bazen de günün yorgunluğu ardından içilen Türk kahveleri Emsan’ın yeni ürünü Ceraflame cezve ile artık çok daha lezzetli. Közde pişmiş Türk kahvesi lezzetine çok daha kolay ulaşmanız için özel olarak tasarlanan Ceraflame cezve, toprak seramikten üretildi. Çıkarılabilen sapı, yüksek ısıya karşı dayanıklılığı ve farklı tasarımıyla bu ürün, mutfakların yeni gözdesi. Gövdesi Yüzde 100 sağlıklı seramikten üretilen Ceraflame cezve, bu yapısıyla, sağlıklı bir kullanım sunarken zararlı metal atıkların yiyeceklerinizle temas etmesini de engellemiş oluyor. 4 Duvarda deniz teması Amerikan duvar kağıdı ve kumaş firması Thibaut’nun Türkiye temsilcisi LOT yaz sezonunu Resort duvar kağıdı ve kumaş koleksiyonu ile karşılıyor. Yaz renkleri turkuaz, mercan ve sarının ön planda olduğu koleksiyonlarda deniz temalı duvar kağıtları aynı desende kumaşlarla birlikte sunuluyor. Beş metrekarelik rulolar halinde satışa sunulan duvar kağıtları enerjik renk kombinasyonlarını uyumlu renklerde döşemelik ve perdelik kumaşlar ile yazın neşesini mekanlara getiriyor. Tüm çağrılara hızlı yanıt Samsung Galaxy Gear bileğinizi rahatça saracak yüksek kalite metalik bilekliğiyle son teknoloji bir cihaz. Kolay ulaşılır şekilde zaman, mesajlar, müzik kontrolü ve daha fazlasını içeren birkaç özelliği saatinizdeki kare şeklindeki dokunmatik ekrandan kontrol edebileceksiniz. Çeşitli renk seçenekleri size tarzınızı yakalamanın keyfini yaşatacak. Galaxy Gear sayesinde çağrılar her zaman ulaşabileceğiniz mesafede. Telefonu duymadığınız veya ulaşamadığınızda bileğinizden cevap verebilir ve arama yapabilirsiniz. Samsung’un yeni telefonu Galaxy S3 Neo yeni teknoloji Galaxy Gear ile entegre olabiliyor. Galaxy S3 cihazınızla birlikte ikili bir bütün işlevselliği sunuyor. ARA SICAK Bentley SUV’dan ilk fotoğraf Bentley Motors, 2016 yılında kullanıcıyla buluşmaya hazırlanan Bentley SUV’un ilk fotoğrafını yayımladı. Diğer tüm SUV’lardan ayrışan ve markanın lüks, performans, kalite ve el işçiliğiyle özdeşleşmiş tüm özelliklerini içinde barındıran bu model, bugüne kadar pazara sunulmuş en Feminen, meyveli, Calvin Klein’ın yeni kokusu Endless Euphoria, canlandırıcı, ferah ve ışıltılı. Koku, canlandırıcı mandalina ve bergamut ile desteklenmiş kiraz çiçekleri esintisi ile açılıyor. Kalp notası menekşe, gül ve leylaktan oluşuyor. Alt notalarda ise bambu, sandal ağacı ve taze mask kokusu içinize yayılıyor. floral lüks ve güçlü SUV olacak. SUV, Bentley’nin önümüzdeki üç yıl içerisinde yeni model ve özellikler geliştirilmesi için yapmayı planladığı 800 milyon sterlinlik yatırım kapsamında tasarlandı. Şirket, yıllık minimum üç bin adetlik bir SUV satış rakamı yakalayacağını tahmin ediyor. Weber ile barbekü keyfi 1952 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin Chicago şehrinin Illinois eyaletinde kurulan ve dünyada 6 kıtada 45 ülkede faaliyetlerini sürdürmekte olan Weber, kömürlü, gazlı ve elektrikli barbekü olmak üzere üç ana kategoride barbekü üretimi yapıyor. Weber Stephen, barbekü tutkunları için geniş ürün yelpazesi sunuyor. Weber Stephen’ın çeşitli barbeküleriyle, yiyecekleriniz tüm lezzetiyle pişerken ızgara başında yapacağınız sohbetler ile keyifli zaman geçirebilirsiniz. Weber Stephen barbeküyü büyük şehirlerdeki büyük yapı marketlerde bulabilirsiniz. 5 TASARIM DENİZ TEMALI OBJELER Mavi beyaz Mavi beyaz tabaklar, fincanlar, yastıklar... Hepsi de deniz, balık ve gemi temalı... Mutfaklarınızın en güzel köşelerinde kendilerine yer bulmayı bekliyorlar. Thomas Paul tasarımı melamin tabaklar balık, gemi, gemici düğümü, çıpa gibi farklı seçeneklerle sunuluyor. The Charcoal Project marka, 16x16 cm ölçülerinde, pamuk, çıpa işlemeli yastık. 6 Robert Gordon tasarımı Avustralya üretimi el yapımı Hello Sailor muglar, çayseverleri bekliyor. Mikrodalgada kullanılabilir, bulaşık makinesinde yıkanabilir. TASARIM De’Longhi, Icona Vintage Serisi’ni tasarladı. Icona Vintage Serisi’nden denizin mavi tonlarından ilham alınarak tasarlanan Anita Su Isıtıcı deniz havasının ruhunuzda yarattığı huzur ve ferahlığı evlerinize taşıyor. Studioten25.com'dan deniz anası şeklindeki avize mutfağınıza denizi taşıyacak. Porselen, çıpalı kül tablası. Ayrıca, anahtarlarınızı, bozuk paranızı ya da minik objelerinizi içine koyabilirsiniz. Tantitoni marka silikon muffin kalıpları deniz mavisi renginde üretilmiş. Mudo Concept Regatta Çay Fincanı, Akdeniz stilini mutfağınıza taşıyor. Regatta çay fincanı marin temaya sahip ve doğal kaynaklı ham maddelerden üretilen porselen kullanılarak üretilmiş. Chantal marka çelik saplı klasik mavi çaydanlık. Bulaşık makinesinde yıkanabilir, iki notalı bir müzikle kaynadığını belli ediyor. 7 SÖYLEŞİ FAVORİ Favori Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Selami Özel: “Çıtayı daima yükselten bir markayız” “Biz Favori olarak tüm faaliyetlerimizde tüketici isteklerine tam uygun, üstün kaliteli ürünler geliştirmeyi, rakiplerimizden farklı olmayı, her konuda güvenilir olmayı, müşterilerimizi memnun etmekten öte hayran bırakmayı kendimize ilke edindik. Markalaşmamızda, müşteri odaklı olmamız, rekabet üstü olma gayretimiz, takip eden değil takip edilen olmayı hedeflememiz, tasarım uzmanı olmamız, ileri teknoloji ile geleneksel el işçiliğini birleştirmekte uzman olmamız gibi kavramlar temel rol oynuyor.” D ünyada gelişen moda trendlerini yakından takip ettiklerini ve hedef kitleleri olan kadınların istek ve ihtiyaçlarını çok yakından izlediklerini belirten Favori Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Selami Özel ayrıca, “Özgün tasarımlarımızla ‘takıda modayı yaratmayı’ nasıl başarırız diye yol ve yöntemler belirliyoruz” diyor. Özel ile A’dan Z’ye Favori’yi konuştuk. Öncelikle bize eğitim ve kariyer hayatınızdan bahseder misiniz? Ben aslında ziraat yüksek mühendisiyim. Ancak pek mesleğimi yapmadım. Üniversite sonrası ekonomi doktorası yaparak daha ziyade satış ve pazarlama konusunda kendimi geliştirmeyi seçtim ve bu alanlarda çalıştım. Kuyumculuğa geçmeden önce son olarak uzun süre bir yabancı ilaç firmasının tarım ilaçları bölümünde bölge müdürlüğü ve Türkiye satış müdürlüğünü yaptım. Ticarete olan merakım yıllar sonra dostum ve akrabam 8 olan Atasay Kamer’in teşvikleriyle hayat buldu. 1987 yılında birlikte önce Türkiye’nin ilk markalı mücevher markası Asgold’u kurduk. Beş yıl sonrasında ise ben ortağımdan ayrılarak Favori’yi kurdum. İş yaşamınızın dönüm noktaları sizce nelerdir? Benim için ilk dönüm noktası 1980 yılında uluslararası bir ilaç firmasında ilaç sektörüne girmem oldu. Yedi sene çalıştığım bu İsviçre firmasında çok şey öğrendim. 1987 yılında kuyumculuk sektörüne girmem, ikinci önemli dönüm noktası oldu. Burada iş hayatını ve altın sektörünü daha yakından öğrendim. Daha sonra 1992 yılında kendi firmam Favori’yi kurmam ise diğer önemli bir dönüm noktası oldu diyebilirim. Favori olarak, bugün Avrupa’nın en büyük ve modern kuyumculuk tesisine sahip olup, mağazalarımızda satılan ürünlerin yüzde 95’ini Avrupa Birliği kalite ve standartlarında kendi tesislerimizde üretiyoruz. Kalan yüzde 5’ini seçkin İtalyan firmalarından ithal ediyoruz. SÖYLEŞİ 9 SÖYLEŞİ FAVORİ Doğru meslek, doğru yer ve doğru zaman önemli. Sizin için bunların tümü gerçekleşti diyebilir miyiz? Diyebiliriz herhalde. Belki ziraatçı kalsam bu başarıyı gösteremez ve mutlu olamazdım. Başarıya giden yol, bence en sevdiğin işi yapabilmek. Ben de en sevdiğim ticarete geçtikten sonra çok mutlu çalıştım ve hala severek devam ediyorum. Tüm akademik birikimimi ticarete olan ilgimle birleştirdim ve doğru zamanda, doğru işler yaptım diyebilirim. 10 göre üretiliyor. Ayrıca sektörde pek çok yeniliğin öncüsü olan Favori'de takılar, TSE güvenceli olup, ömür boyu ayar ve kalite garantisiyle satılıyor. Tüm ürünlerini beş kez ayar ve kalite testinden geçiren ve lazer kaynak gibi pek çok yeni üretim teknolojisinin Türkiye’deki ilk kullanıcısı olan Favori, takılarında teknik arıza çıkarsa ücretsiz olarak tamir hizmeti de sunuyor. İş hayatınızdaki temel ilkeleriniz nelerdir? Birincisi güvenilir olmak. Kendinize, çalışanlarınıza, müşterilerinize, tedarikçilerinize, velhasıl ilişkide bulunduğunuz herkese karşı dürüst olmak ve güven vermek. İkincisi müşterilerinizi memnun etmekten öte hayran bırakmaya çalışmak. Devamlı bunu sağlayacak üstün kaliteli yeni ürün ve hizmetler sunmak. Üçüncüsü devamlı değişimci ve yenilikçi olarak farklı olmaya çalışmak ve takip eden değil takip edilen olmak. Dördüncüsü de en iyi bildiğin işi yapmak, işine çok iyi odaklanarak ve çok çalışarak sektöründe lider olmayı hedeflemek. Kurumsal kimliğinizi nasıl güçlendirdiniz? Hedeflerinizden bahseder misiniz? Markalaşma, tüketicilere güven vererek zihinlerinde yer edinmektir. Sizin konunuzla ilgili bir ihtiyaçları olduğunda akıllarına ilk gelenlerden olmayı başarmaktır. Biz Favori olarak tüm faaliyetlerimizde tüketici isteklerine tam uygun, üstün kaliteli ürünler geliştirmeyi, rakiplerimizden farklı olmayı, her konuda güvenilir olmayı, müşterilerimizi memnun etmekten öte hayran bırakmayı kendimize ilke edindik. Markalaşmamızda, müşteri odaklı olmamız, rekabet üstü olma gayretimiz, takip eden değil takip edilen olmayı hedeflememiz, tasarım uzmanı olmamız, ileri teknoloji ile geleneksel el işçiliğini birleştirmekte uzman olmamız gibi kavramlar temel rol oynuyor. Türkiye’nin önde gelen altın firmalarından biri Favori. Favori hakkında bize neler söylersiniz? 1992 yılında kurulan Favori bugün, Türkiye altın takı sektörünün en büyük şirketleri arasında yer alıyor. Avrupa’nın en büyük ve modern kuyumculuk tesisine sahibiz. 14 ayar altın takı segmentinde Türkiye’de lider durumdayız. Favori mağazalarında kadın, erkek ve çocuklara yönelik her yaşa ve zevke hitap edecek A’dan Z’ye çok geniş bir ürün çeşitliliği sunuluyor. Favori takıları seçkin kadrolar tarafından, en kaliteli ham maddeler ile son teknoloji kullanılarak, el emeği ile üretiliyor. Sattığımız ürünlerin yüzde 95’ini kendi tesislerimizde, en üst kalite standartlarında üretiyoruz. Favori takıları alerji yapmıyor. Çünkü Avrupa Birliği BS-EN-1811 standartlarına Tasarımları nasıl oluşturuyorsunuz? Müşteri taleplerini değerlendiriyor musunuz? Favori bünyesinde tecrübeli tasarımcılar çalışıyor. Dünyada gelişen moda trendlerini yakından takip ediyoruz. Hedef kitlemiz olan kadınların istek ve ihtiyaçlarını çok yakından izliyoruz. Yaratacağımız koleksiyonlarda doğru kararı verebilmek için bölgeleri geziyor, inceliyor ve takılarımızı kullananları yakından tanımaya çalışıyoruz. İlgili kitaplar okuyup, geniş çaplı araştırmalar yapıyoruz. Fuarlardaki trend toplantılarına katılıyoruz. Daha sonra tasarımcılarımız için workshop’lar düzenliyoruz. Bu çalışmalarda modaya uygun olanı tasarlamanın yanında; özgün tasarımlarımızla “takıda modayı SÖYLEŞİ yaratmayı” nasıl başarırız diye yol ve yöntemler belirliyoruz. Sektörümüz için bilgili becerikli hayal gücü zengin tasarımcılar çok önemli. Favori olarak bu tip tasarımcıları bünyemizde bulundurmayı ve yenilerini yetiştirmeyi çok önemsiyoruz. 2005 yılında kurduğunuz Altın Akademisi sektöre nasıl bir yenilik getirdi? İTÜ, Sabancı Üniversitesi vb. üniversitelerle iş birliği yaparak düzenlediğiniz sertifika programlarınıza ilgi nasıl? Amacımız; Türkiye’deki eğitim açığını kapatmak ve taklitten çok tasarıma önem verilmesini sağlamak. Kuyumculuk sektörüne tasarım alanında nitelikli insan gücü yaratmak amacıyla, Favori’nin sektör tecrübelerini, akademik birikime sahip üniversite kadrolarıyla birleştirerek, Türkiye’de sektörün değişim sürecine hem bilimsel hem de pratik anlamda katkılarda bulunmayı hedefledik. Türkiye’de İTÜ’nün yanı sıra Marmara, Mersin, Milas ve Balıkesir Üniversitelerinin takı tasarımıyla ilgili bölümlerine destek veriyoruz. Altın Akademisi çatısı altında üniversitelerdeki öğretim üyeleri ile birlikte temel takı tasarımı ve bilgisayarda takı tasarımı eğitimleri veriyoruz. Kuyumculuk eğitimi veren fakültelerin öğrencilerine staj imkânı sunuyoruz. Diğer taraftan perakende kuyumculuk mağazalarında hizmet kalitesini yükseltmek için perakendeci müşterilerimize ve bayilerimize; perakendecilik, pazarlama ve iletişim konularında eğitimler veriyoruz, eğitici kitaplar yayımlıyoruz. Favori için 2013 yılı nasıl geçti? Önümüzdeki dönem planlarınızda neler yer alıyor? Gayet iyi geçti diyebiliriz. Geçen yıllarda olduğu gibi hikayesi olan konulu yeni koleksiyonlar üretmeye devam ettik. Hoşgörü temalı bir koleksiyon olan Selçuklu Dönemi Yunus Emre Hoşgörü Koleksiyonu’muzu ve Mevlana 7 öğüt Koleksiyonu’nu çıkarttık. Pırlantalı ürünlerimizi bayilerimiz dışında daha yaygın dağıtmaya başladık. Şu anda 1400 civarında satış noktasına ve 100 Favori mağazasına sahibiz. Bu sayılar devamlı artıyor. İçinde yer aldığınız diğer sosyal sorumluluk projelerinden bahseder misiniz? Daha önce de belirttiğim gibi Favori Altın Akademisi, kuyumculuğun değişik konularında görev yapmak ve kendini devamlı geliştirmek isteyen insanların çabalarına yardımcı olmak, bu amaçla üstün nitelikli eğitim programları geliştirmek ve uygulamak için kuruldu. Favori Altın Akademisi'nde İstanbul Teknik Üniversitesi iş birliği ile takı tasarım programları düzenleniyor. İTÜ Endüstri Ürünü Takı ve Aksesuar Tasarımı Yüksek Lisans Programı sponsorluğu, Balıkesir Üniversitesi Dursunbey Yüksekokulu Takı Tasarımı ve Süs Taşları İşlemeciliği Bölümü sponsorluğu, Marmara Üniversitesi Endüstri Ürünleri Tasarımı Bölümü sponsorluğu, Şevkiye Özel Anadolu Öğretmen Lisesi sponsorluklarımız var. Çalışma hayatınızda sizi en çok etkileyen şeyler nelerdir? Varsa çocuklarınıza neler öğütlersiniz? Ben bilime, yeni teknolojiye, inovasyona, çok çalışmaya ve yukarıda saydığım diğer ilkelere çok inanıyorum ama, en önemlisinin güvenilirlik olduğunu düşünüyorum. İş hayatında tüm iyi şeyler güven ortamında çok daha kolay gelişiyor. Çocuklarıma önce dürüst ve güvenilir olmayı öğrettim. SOFRA ile yollarınız ne zaman kesişti? SOFRA Grup’la çalışmaya karar vermenizde etkili olan unsurları öğrenebilir miyiz? Sofra ile 2004 yılında yolumuz kesişti. Sofra bilinen bir marka idi. Biraz soruşturduğumuzda hizmet verdiği firmaların da memnun olduğunu tespit ettik. Biz de mutfağımızı onlara teslim ettik. Kendilerinden memnunuz ve bu yüzden 10 yıldır birlikteyiz. Personel memnuniyeti bağlamında ele alırsak yemek hizmetinin önemi sizce nedir? SOFRA, bu anlamda size ne tür avantajlar sağlıyor? Çalışanlarımızın doğru ve iyi beslenmesi, severek yemeklerini yemeleri, firmaya olan bağlılıkları ve iş verimliliği için çok önemli. Sofra, kaliteli ve lezzetli yemekler yapıp tam zamanında servis ederek elemanlarımızın mutlu olmalarına katkı sağlıyor. Üstelik bunları yıllardır aksatmıyor. Bu nedenle Sofra firması yetkililerine ve fabrikamızda hizmet veren Sofra personeline teşekkür ediyorum. 11 LEZZET KOKTEYL Serinletici tarifler Sizin için sıcak yaz günlerinde içinizi ferahlatacak taze ve doğal mevsim meyvelerinden oluşan sağlıklı ve birbirinden lezzetli kokteyl önerileri hazırladık. Malzemeleri blenderdan geçirip arzu edilirse buz ilave ederek anında tüketebileceğiniz smoothieler hazırlayabilirsiniz. Ya da blenderdan geçirdiğiniz içecekleri buz kalıplarına doldurarak dondurabilir, sonrasında tüketeceğiniz miktarda buz kalıbını mixerden geçirerek sağlıklı frozenlar elde edebilirsiniz. İçeceklerinizi servise hazırlarken taze nane yaprakları, limon ve yeşil elma dilimleriyle süsleyebilirsiniz. 12 LEZZET Elmalı gazoz Bali Kokteyli 1 adet Hindistan cevizinin iç suyu 3 adet elmanın suyu 3 dilim ananas 2 top Hindistan cevizli dondurma Yarım limonun suyu 3 adet elma (tatlı elma) 2 şişe maden suyu Rende zencefil 2 çorba kaşığı şeker 2-3 yaprak nane Yeşil ayran 250 ml ayran (az yağlı olabilir) Bir tutam fesleğen 1 şişe soda 50 ml light süt Nane yaprakları 13 LEZZET KOKTEYL Kansersavar yaz içeceği 3 adet domates 1 adet havuç 2 adet salatalık 1 tutam karabiber 1 çay kaşığı zerdeçal 1 tutam himalaya tuzu Tazemelon 400 gr (2 dilim) küp kesilmiş karpuz Taze nane yaprakları 3 adet elmanın suyu 14 LEZZET Yüksek proteinli smoothie 1 su bardağı az yağlı veya yağsız yoğurt 1 su bardağı az yağlı veya yağsız süt 1 su bardağı az yağlı kefir 3 çorba kaşığı doğal fıstık ezmesi 50 gr Badem ezmesi 2 adet Muz 15 MEKÂN PORT ALAÇATI “Su içinde, su ile yaşam” konsepti üzerine kurulan Port Alaçatı projesi, Türkiye’yi dünyada benzeri az olan bir yaşam tarzı ile tanıştırıyor. Tamamı denizi gören yamaç evleri ve her biri denize sıfır konumlanan sahil evleri ile birleştiren Port Alaçatı’da, deniz gündelik yaşamın aksesuarı değil, ana ögesi. 16 MEKAN Su içinde bir yaşam 2 007 yılında marina işletmeciliğine başlayan, projesi Alaçatı Turizm Yatırım ve İşletme AŞ tarafından hazırlanan Port Alaçatı, İzmir'e 78 km, Adnan Menderes Havaalanı’na 90 km, Alaçatı merkeze 3 km, Ilıca’ya 5 km ve Çeşme’ye 12 km uzaklıkta bulunuyor. Port Alaçatı, kalabalık şehir yaşamının yorucu temposundan kurtulmak isteyenlere sakin bir yaşam stili, aktif bir ortam arayanlara ise sörf, yelken, derin deniz balıkçılığı ve diğer pek çok spor ve aktiviteyi sunuyor. Sörfün kalbinin attığı yerde hem merkeze yakınlığı hem de marina içinde sosyal ortamla iç içeliği aynı anda yakalayabilme ayrıcalığını yaşatıyor. İçinde oteller ve pek çok mekanı barındıran Port Alaçatı’da stüdyo tipi müstakil dairelerden, çok odalı, müstakil, büyük bahçeler içinde yer alan villalara kadar çeşitli alternatiflerde evler yer alıyor. Muhteşem Ege manzaraları sunan Port Alaçatı evleri, geleneksel Ege mimarisi ile modern dizayn anlayışının uyumlu bir şekilde birleşmesiyle oluştu. Evinizin önüne kadar kanallar sayesinde teknenizle geliyor ve demirliyorsunuz. Komplekste yer alan otellerden biri olan Port Alaçatı Hotel’in odaları deniz manzaralı, balkonlu veya teraslı. Yat limanının bitişiğindeki diğer otel Antmare, “Venedik Projesi“ olarak bilinen Port Alaçatı Kanal Kent projesinin de bir parçası. Port Alaçatı’nın içinde her biri özenle tasarlanmış 35 odasıyla butik otel Antmare, Alaçatı’ya sadece 3 km mesafede. Balıksız Meyhane, Öküz, Ulus 29, Umami, Shakers&Shooters, Deli Deli de Port Alaçatı’da yer alan mekanlar arasında sayılabilir. 17 HOBİ SCUBA DIVING sizi çağırıyor Yıllık izinlerinizde ya da hafta sonu tatillerinizde her şeyden uzaklaşıp hayatın yıpratıcı izlerini silmek ve küçük bir mola verebilmek için mavi sular gizemli bir dünyaya çağırıyor sizi. Su altının heyecan verici, nefes kesen dünyasını keşfetmek ve maviliklere aşık diğer arkadaşlarınızla birlikte ortak bir duyguyu paylaşmak için, dalmaya var mısınız? 18 HOBİ S u altındaki saklı güzelliklerin ince detaylarını, büyüleyici atmosferini hissedebilmenin ve belgesellerde gördüğünüz canlılarla tanışabilmenin yolu tüplü dalıştan, yani “scuba diving”den geçiyor. Günümüzde bu, modern teknoloji ürünü dalış ekipmanlarıyla hem çok kolay, hem de son derece güvenli. Scuba dalışı için olmazsa olmaz iki kural var. Bunlardan birincisi iyi bir eğitim, ikincisi ise kurallara harfiyen uymak... Türkiye’de her geçen gün daha da popüler olan scuba’nın eğitimini veren birçok dalış kulübü bulmak mümkün. Yaklaşık bir haftalık bir kurstan sonra başarılı olursanız dalış brövenizi alabileceksiniz. Scuba eğitimi veren kulüpler, ister yaşadığınız şehirde, isterseniz yaz tatili için gittiğiniz yörelerde geçerli olan “SSI”, “BSAC”,“CMAS”, “PADI”, “NAUI” vb. sertifikalarını veriyor. Eğitimse üç aşamadan oluşuyor. Birinci aşamada teorik dersler alacaksınız. Bu derslerde dalışın temel kurallarını, kullanacağınız ekipmanı, su altında karşılaşabileceğiniz rahatsızlıkları, ilk yardım uygulamalarını, derinlik ve zaman hesaplarını öğreneceksiniz. İkinci aşamada sığ denizde veya havuzda pratik dersler geliyor. Dalış elbisesini giyip, ağırlık kemerini, maske ve şnorkelinizi, hava tüpünüzü, BC’nizi (denge yeleği) ve regülatörü de kuşandıktan sonra kendinizi maviliklere bırakabilirsiniz. Ekipmanınızın kullanımı, acil durumlarda arkadaşınızla yardımlaşma ve çimlenme, maske suyunu dışarıya boşaltma, suyun altındaki haberleşme işaretleri, derinlerde kulak dengesini ayarlamak bu derslerde öğrenmeniz gereken temel bilgiler arasında yer alıyor. Teorik derslerin ve pratik çalışmaların ardından üçüncü aşamada sınava giriyorsunuz. Sınavda başarılı olduktan sonra da sıra, heyecan ve sabırsızlıkla beklediğiniz gerçek dalışa geliyor. Bu da eğitmeninizin gözetimi altında gerçekleşiyor. Yanınızda en az üç yıldızlı dalış arkadaşınız olmadan dalmanız kesinlikle yasak. Bu arada dalış sayınız ve tecrübeniz arttıkça ve gerekli eğitimleri aldıkça tecrübeli bir dalgıç olabilme yolunda hızla ilerleyeceksiniz. BAŞVURABİLECEĞİNİZ BAZI KURSLAR ✭ Turkuaz Balıkadam Eğitim Merkezi, Tevfik Erdönmez Sok. No: 22/2 80280 Esentepe, İstanbul Tel: 0212 213 08 57 ✭ İstanbul Diving Center Merkez Ofis, Bahçelievler Mah. Demokrasi Bulvarı 5053 Sok. Katlanır İş Merkezi Kat:1 Daire: 5 Manavgat / Antalya Tel: 0242 742 55 60 ✭ SubAQUA Dalış Merkezi, Kaş Yat Limanı Subaqua teknesi – Kaş, Antalya Tel: 0532 221 01 29 ✭ Ayışığı Dalış Merkezi - Biber Turizm, Bağdat Cad. Yıldız Apt. No: 11/47 Kat: 6 34724 Kızıltoprak, İstanbul Tel: 0216 349 56 89 ✭ BodrumDiving, Kumbahçe Mah. Kumbahçe (Halikarnas İskelesi) No: 23 Bodrum, Muğla Tel: 0535 342 10 10 19 HABERLER Sofra Grup’ta “Sağlıklı Beslenme Hareketleri” hız kesmeden devam ediyor B u yıl Sofra Grup - Compass Group Türkiye'nin Scolarest markası bünyesinde, birlikte çalıştığımız okullarla çok heyecan verici yeni projelere imza atıldı. Uzm. Dyt. Aslı İçingür Güler önderliğinde hazırlanan “Sağlıklı Yemek Kulübü” konseptiyle öğrencilere hem sağlıklı beslenmenin püf noktaları anlatıldı, hem de çocuklar kendi elleriyle mucizevi lezzetler yarattı. Bu proje kapsamında, Scolarest Sağlıklı Yemek Kulübü katılımcılarıyla bu yıl ilki düzenlenen “Sağlıklı Yemek Kulüpleri Atölyesi”ni Compass’ın Executive Şefi David Blackmore önderliğinde gerçekleştirdik. Bu organizasyonda David, hem 20 çocuklara hem de velilerine sağlıklı ve pratik yemekleri lezzetle nasıl buluşturabileceklerini uygulamalı olarak anlattı. Sağlığın şefleriyle lezzetin keyfine varmaya kararlı olan Sofra Grup bu kapsamda çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. Bunun yanında geniş kitlelere yayılarak “Sağlıklı Beslenme Hareketi”ni başlatan Sofra Grup, Türkiye çapında birçok okulda, “Sınav Döneminde Beslenme”, “Diyet konusunda Doğru Bilinen Yanlışlar” ve “Yeterli ve Dengeli Beslenme” konularında diyetisyenleri önderliğinde, beslenme farkındalığını artıran konferanslar ve seminerler düzenlemeye devam ediyor. Çocuklarımızın ve yetişkinlerimizin sağlıklı beslenmesi bizim işimiz diyoruz ve Türkiye’de ilkleri yaşatmaya devam ediyoruz... HABERLER The Guest Chef Series’in İstanbul organizasyonunda Kazakistanlı şeflerimizi konuk ettik C ompass Group CAMEAT bölgesinin (Orta Asya, Orta Doğu, Afrika ve Türkiye) Genel Müdürü Andy Furlong tarafından Güney Afrika’da başlatılan, şef aşçılarımızın yeteneklerini pekiştirmek amacıyla, bir yıl boyunca CAMEAT bölgesinde sürdürülecek olan “The Guest Chef Series” kapsamında ülkemizi ziyarete gelen Kazak şeflerimizi İstanbul’da misafir ettik. The Guest Chef Series etkinliği, çeşitli ülke mutfaklarından usta şeflerimizin elinden çıkmış ve lezzetleriyle ün kazanmış yemek tariflerinin CAMEAT mensubu ülkelerde tanıtılmasına, şeflerimizin işlerine olan tutkularını ve tecrübelerini birbirleriyle paylaşmasına olanak sağlıyor. Salima Kurmangulova ve Perizat Adilova, İstanbul’da konuk edildikleri süre boyunca seçili projelerimizde gerçekleştirilen lezzet etkinliklerinde müşterilerimizi Kazak mutfağının geleneksel yemeklerinden oluşan renkli menülerle buluşturdu. Salima ve Perizat şeflerimizin müşterilerimiz için hazırladığı geleneksel yemekler arasında Sorpa Çorbası, Beşparmak ve Kuzu Kuyrdak yemekleri, Ispanaklı-Kremalı Balık, Kazak Kalpağı Pilavı, Kazak Mantısı, Sloika ve Nis Salatalar, Hvorost ve Chak-Chak tatlıları yer aldı. Kazak şeflerimiz Avrupa Bölge Direktörlüğü AR-GE mutfağımızda gerçekleştirilen atölye çalışmalarıyla Türk mutfağımızı da yakından tanıma imkanına sahip oldular. 21 RÖPORTAJ SOFRA GRUP İSTANBUL AVRUPA BÖLGE Sofra Grup İstanbul Avrupa Direktörü Engin Özbek: “Bizde her gün bir başarı hikayesidir” "Sabah başlar, akşam bitirirsiniz. Ertesi gün neyle karşılaşacağınızı bilmezsiniz. Düşünün bir mutfakta üretim yapıyorsunuz ve elektrikler kesiliyor birdenbire. Fırınınız elektrikli. O günkü yemeklerin de fırında pişmesi gerekiyor. Buyurun size bir başarı hikayesi." E n büyük keyfi, eşine ve oğluna yemek hazırlamak. Baba mesleği olduğu için de iyi aşçı. Gezmeyi çok seviyor. Arkadaşları ona seyyah diyor. 1992 yılından beri, Sofra Grup’ta çeşitli kademelerde çalışan, şimdiyse İstanbul Avrupa Bölge Direktörlüğü görevini sürdüren Engin Özbek ile başarıdan sabıra, eğitimden ekip ruhuna uzanan bir söyleşi gerçekleştirdik. Kısaca sizi tanıyalım. Kaç yıldır Sofra Grup’ta çalışıyorsunuz? 1966 yılında, İstanbul’da doğdum. Lise mezunuyum ama alaylıyım. Bu iş benim baba mesleğim. Babam Pera Palas Otel’in aşçıbaşıydı. On dört yaşındaydım, babamla beraber işe giderdim. Garsonluk, aşçılık, kısaca otelde her tür işi yaptım. Lisede okurken Pera Palas’ta bellboy olarak çalışmaya başladım. Daha sonra mutfak, servis derken bütün bölümlerde çalıştım. Bir süre sonra otelcilik bekar işi olmaya başladı. Sektörde yaşanan krizler oldu. Daha sonra 1991’de STFA Hizmet’te işe başladım. 1992’de Sofra kuruldu. İlk projelerden olan Amerikan Hastanesi’nde depo görevlisi oldum. Üç ay sonra proje müdür yardımcısı, altıncı ayın sonunda proje müdürü, 1995 yılında da İzmir Bölge Müdürü oldum. 1997’de Adana Bölge Direktörlüğü’ne terfi ettim, 2003 yılından beri de İstanbul Avrupa Bölge Direktörü olarak İstanbul’da görev yapıyorum. 22 İstanbul Avrupa Direktörlüğü’nün görev kapsamından bahseder misiniz? Size bağlı olarak kimler çalışıyor? Avrupa Yakası’nda Boğaz Köprüsü’nden, Silivri Kınalı gişelere kadar olan alan benim bölgem. Kınalı’dan sonrası ise Trakya Bölgesi oluyor. Bizde ağırlıklı olarak fabrikalar var. Yani ağırlıklı olarak mavi yakalılara, sanayiye hizmet veriyoruz. Dolayısıyla menülerimiz ve müşteri beklentilerimiz daha farklı. Şu anda 48 projemiz var. 610 personelle görev yapıyoruz. Günde yaklaşık 20 bin kişilik, ayda fabrika üretimine bağlı olarak 615 bin kişilik yemek üretimi yapıyoruz. Yerinde üretim mi yapıyorsunuz? Bizde tamamen yerinde üretim yapılıyor. Taşıma hiç yok. Daha önce merkez mutfağımız vardı. Taşımanın zorlukları var. Toplu yemek sektöründe olmak sizin için ne ifade ediyor? Bir defa sinirlerinizin sağlam olması lazım. Kalbinizin sağlam olması lazım. Tabldot sektörüne bakış şöyledir: Biz zengin evinin aşçısıyız. Zengin evinde para vardır, aşçı çalıştırırlar. Dolayısıyla kimse evin oğluna, kızına, beyine laf etmez ama bahçıvana, aşçıya, şoföre laf eder. Ama müşteri velinimetimizdir. Sesimizi çıkartmadan, çalışanlarımıza da eğitim vererek hizmetimizi sürdürüyoruz. RÖPORTAJ 23 RÖPORTAJ 24 SOFRA GRUP İSTANBUL AVRUPA BÖLGE RÖPORTAJ Sofra Grup dersek bize neler söylersiniz? Sofra’nın başarısının temelinde eğitim vardır. Compass Group, iş sağlığı ve güvenliğine çok önem veriyor. İşçi sağlığı, güvenliği konusundaki denetimler, risk analizleri çok önemlidir. Biz bunları harfiyen yerine getiriyoruz. Yakın rakiplerimize baktığınızda iki üç misli büyüklükteyiz. Ama şımarmıyoruz, tam tersine mütevazi olmaya çalışıyoruz. Müşterilerimizi dinlemeye ve ihtiyaçlarını anlamaya gayret ediyoruz. İş sadece para kazanmak değil. Biz müşterimize lüks bir restoran hizmeti vermeyi taahhüt etmeyiz. Bizim verdiğimiz hizmetin olmazsa olmazları arasında birinci sırada hijyenik bir yemek sunmak vardır, ikinci olarak da lezzetli bir yemek sunmaya çalışırız. Bedeli verildiği takdirde Hilton gibi de hizmet sunabiliriz. Burada sistem nasıl işliyor? İşe aldığımız personeli buradaki ar-ge mutfağımızda eğitimden geçiririz. Sonra çalışacakları yere göndeririz. Her ay tüm Türkiye’deki şeflerimiz bir araya gelir. Son dört aydır benim bölgemde toplanılıyor. Hem numune ürünler yaparak deniyorlar, hem de şirketin taslak aylık menüsünü hazırlıyorlar. Üç dört ayrı menü tarzımız var. Dört kap, çoktan seçmeli, salatbar seçmeli, zeytinyağlı seçmeli gibi. Bunları hazırlayıp bölgelere gönderirler. Sistem üzerinden siz, hangisi size menü ve maliyet anlamında uygunsa onu seçersiniz. Ama müşterinin talebi ve sözleşmesine göre menüye ilaveler de yapabiliriz. Ekip ruhu sizin için ne kadar önemli? Çok. Ekipten çok bir aileyiz. Burada evimizden daha çok zaman geçiriyoruz. Çok fazla takıntım yoktur. İşini iyi bilen ve en iyi şekilde yapabileceğinden emin olduğumuz insanlar bizimle çalışır. Onlara yakın olarak ekip ruhunu hissettirebilirsiniz. Zor günlerinde de yanlarında oluruz. Başarı kriterleriniz ve sizce başarıyı getiren en önemli faktörler nelerdir? Başarının bana göre ölçüsü yok. Bizde her gün bir başarı hikayesidir aslında. Sabah başlar, akşam bitirirsiniz. Ertesi gün neyle karşılaşacağınızı bilmezsiniz. Düşünün bir mutfakta üretim yapıyorsunuz ve elektrikler kesiliyor birdenbire. Fırınınız elektrikli. O günkü yemeklerin de fırında pişmesi gerekiyor. Buyurun size bir başarı hikayesi. B planı mı devreye giriyor o zaman? B, C, D, E, F... Bu planların sonu yok. Başarımızın hikayesi şöyle: Yemeği pişirirsiniz, servise hazırlarsınız. Benmariye koyar, servisi yaparsınız, bitirirsiniz. Başarının yarısıdır o, öğlen yemeği bitmiştir çünkü. Aynı yemeği servis etmediğimizden dolayı, akşam yemeğinin hazırlığı, sunumu, servis edilmesi, etrafın temizlenmesi ve bir sonraki günün hazırlığına başlanması ikinci başarı hikayesidir. Eğer varsa gece vardiyasının hazırlığı... Her gün hikaye yazıyoruz. Adı başarı mıdır? Bana göre evet. İş dışında neler yaparsınız? Benim en büyük keyfim, eşime ve oğluma yemek hazırlamak. Baba mesleği olduğu için iyi aşçıyımdır. Oğlum da üniversite seçmelerine hazırlanıyor. O da meraklı. Gastronomi okumayı düşünüyor. Gezmeyi çok seviyorum. Arkadaşlarım bana seyyah da derler. Avrupa’ya, Amerika’ya giderim, oralarda değişik tatları denerim. Oğlumun kayıt olayları bittikten sonra hedefim, Teksas’a gidip etleri denemek olacak. Eski bir sporcuyum. 12 yıl boyunca karate sporuyla uğraştım. Bu tamamen bünyeyi terbiye etmek içindi, kimseyi dövmek için değildi. Sabrı öğrenirsiniz. Bu sporun etkisi olsa gerek çok da sabırlıyımdır bu arada. 25 GEZİ 26 COTE D’AZUR GEZİ Tarih, kültür, yeşil, mavi COTE D’AZUR Dünya sosyetesinin en ünlü isimleri dahil, lüks oteller, kumarhaneler ve alışveriş caddelerinin yanı sıra butik dükkanlar, küçük cafeler ve harika plajları ile de herkesin ilgisini çeken Akdeniz’in en güzel sahil şeritlerinden birine sahip Fransız Rivierası’nda bir tatil geçirmeye hazır mısınız? 27 GEZİ COTE D’AZUR C ote d’ Azur ya da Fransız Rivierası denilen Fransa’nın güney sahilleri, kültür ve tarihin, yeşille mavinin buluştuğu gözde bir tatil merkezi. Cannes’dan Nice’e, St. Tropez’den Menton’a kadar uzanıyor ve Paris’ten sonra Fransa’nın ikinci büyük turizm merkezi olarak biliniyor. ÇİÇEK PAZARIYLA ÜNLÜ NICE İzmir’e benzerliğiyle dikkat çeken Nice, Kordon boyunu andıran beş kilometre uzunluktaki Promenade des Anglais ile ünlü. Nice'de moda devi Coco Chanel sayesinde ün kazanan plajlarda denize girebiliyorsunuz. Nice deyince fıskiyeleriyle ünlü Massena Meydanı’ndan da bahsetmek gerekir. Alışveriş denince de Massena Meydanı'nın kuzeyinde yer alan Jean Medicine Caddesi geliyor akla. Fransızların ünlü çok katlı mağazası Galeries Lafayette’den başka birçok tanıdık mağaza da burada konumlanmış durumda. Yeşilin ve mavinin her tonuna doyacağınız Nice’te Cours Saleya adı verilen bölgede açık pazarların yanında gece kulüpleri, barlar ve canlı müzik yapan kafeler bulunuyor. Ayrıca ünlü çiçek pazarı da burada. KUMARHANELER VE SARAYLAR Monako Prensliği, 30 bin nüfusa sahip, iç işlerinde serbest, dış işlerinde Fransa ile ortak hareket ediyor. Monako, Formula 1 Grand Prix’si ile de tüm dünyada tanınıyor. Denizden yükselen 28 kayalar üzerine kurulmuş şehir adeta lüksün, ihtişamın ve zenginliğin bir simgesi. Begonvillerin sarıp sarmaladığı evler, çatılarında kendilerine ait yüzme havuzu ve şahane bahçesi olan apartmanlar, tarih kokan saraylar büyüleyici. Monako tepelerinden aşağıya doğru inip, sağınızda liman kalacak şekilde yürüyünce neredeyse her yol modern, şık, estetik ve zenginlik sembolü Monte Carlo’ya ve meşhur kumarhane ve opera binasına çıkıyor. Mimar Charles Garnier imzalı Monte Carlo’daki opera binası, filmlere konu olmuş ünlü Monte Carlo kumarhanesinin yanı sıra süslü ve tarihi bina Hotel De Paris diğer etkileyici binalar arasında sayılabilir. FESTİVAL ŞEHRİ CANNES VE SAINT MARGUERITE ADASI Cannes, Riviera’nın Monako’dan sonraki en canlı limanı. Aynı Nice’teki meşhur cadde Promenade Des Anglais gibi Cannes’da da La Croisette sahilleri var. Bu yürüyüş yolu boyunca altın sarısı kumlarda güneşlenebilir, denize girebilir ya da lüks markaların satıldığı mağazaları gezebilirsiniz. La Croisette’nin bir ucunda eski liman ve festival binası Grand Auditorium, diğer ucunda da ikinci liman ve ünlü Palm Beach kumarhanesi var. Şık mücevher ya da tasarım mağazalarını gezmek isterseniz La Croisette’nin paralelindeki Rue d’Antibes’e gidebilirsiniz. Cannes’ın, bugün dünya jet sosyetesinin de tatil için ilk tercih ettiği destinasyonlardan GEZİ biri olmasına sebep olan kişi ise İngiliz Devlet Adamı Lord Brougham. 1834’te karantina önlemleri yüzünden Nice’e girmesi engellenen Lord Brougham o dönemde bu balıkçı köyünde mola vermiş. Ardından buraya bir villa yaptırmış. 34 yıl boyunca da tüm kışlarını burada geçirmiş. Cannes’ın tam karşısında Saint-Marguerite adası yer alıyor. Ada hem çok sakin, huzurlu hem de harika bir denize sahip. Birkaç restoran ve balıkçı evlerinin olduğu adada her yer çam ormanlarıyla kaplı. Iron Man – Demir Maskeli Adam’ın hapishanesi de bu adada bulunuyor. JET SOSYETESİYLE ST. TROPEZ VE PARFÜM DENİNCE GRASSE Nice’e en uzak mesafede yer alan St.Tropez, dünya sosyetesinin tatil mekanı ve en ünlüsü Pampelonne olan eşsiz koylarıyla meşhur. İlk kez Fransız yazar Guy de Maupassant tarafından keşfedilen St.Tropez, 1956 yılında Brigitte Bardot’nun oynadığı ‘’Ve Tanrı Kadını Yarattı’’ filmi ile sosyetenin vazgeçemediği bir tatil beldesi haline geldi. St.Tropez’nin pastel renkli evleri, kalabalık limanı, şık kafeleri, barları ve mağazaları ressamlara, şairlere ilham verici güzellikte. St. Tropez’nin bir başka ünü de çevresindeki koylardan geliyor, özellikle de çıplaklar koyu olarak bilinen “Pampelonne” plajına çok şey borçlu. Altın sarısı renginde harika bir kumu var. Parfumerie Fragonard adındaki fabrikasıyla ünlü kasaba Grasse’ı ziyaret etmeyi de unutmayın. Lavanta, yasemin kokularının nasıl yapıldığına tanık olun. SARI BİNALARIYLA MARSİLYA Cote d’Azur’un en güzel limanlarından biri ve Paris’ten sonra Fransa’nın en büyük şehri olan Marsilya'da sarı binalar şehre hakim. La Corniche adı ile bilinen kordon boyu, deniz kenarında ve eşsiz manzaralarla karşılaşabileceğiniz güzel bir yürüyüş olanağı sunuyor. Hapishane olarak da kullanılmış Château d’If, oldukça ünlü bir yapı. 1527’de şato olarak inşa edilmiş, 17’nci yüzyılda cezaevine dönüştürülmüş. Yapının bir diğer özelliği, “Monte Cristo Kontu” adlı Alexandre Dumas romanının esin kaynağı olması. La Canebière Caddesi Marsilya’yı ikiye ayırıyor. Vieux Port’tan başlayıp doğu-batı doğrultusunda uzayan bu bölge, ana alışveriş noktası ve gün boyu kalabalık. Vieux Port Balık Pazarı, tek başına zaman ayrılabilecek bir gezi alanı. Yoğun deniz ve balık kokusu altında kalsanız da, pazarın canlı ve renkli havası sizi bırakmıyor. 29 SAĞLIK VOLUMETRİK DİYET Yaza volumetrik diyetle yeni bir başlangıç yapmaya ne dersiniz? V olumetrik diyet, başka bir deyişle hacim diyeti diğer diyetlerin aksine kişilerde tokluk ve tatmin yaratma üzerine kurulmuş bir diyet sistemidir. Burada mahrumiyet sendromuna girmeden, doyarak, az kalorili ancak yüksek hacimli besinlerle beslenmek esas alınır. Bu programda besinler kalorilerine göre değil yoğunluk derecelerine göre sınıflandırılmaktadır. VOLUMETRİK DİYET KULLANIM KILAVUZU Sebze ve meyve tüketimi önemli Sağlıklı tabak modelimizde sebze ve meyveler tabağın yarısını kaplamaktadır. Bu diyette de nişasta içeriği düşük çiğ sebze ve meyveyi öğünlerinizde kullanmalısınız. Kuru meyveler sağlıklı bir atıştırmalık olmasının yanında kalori anlamında bakıldığında taze Sofra Grup meyvelerden daha avantajlı değildir. Örneğin; 100 Uzm. Dyt. Aslı İçingür Güler gram (1 porsiyon) elma ile 3 adet kuru kayısı ya da 15 1. KATEGORİ: Serbest, her istenildiğinde adet taze üzüm ile 20 gram kuru üzüm birbirine eşit tüketilebilen, nişasta içermeyen çok düşük yoğunluklu besinler; kalorilerdedirler. Bundan dolayı midede hacmen yer kaplayacak brokoli, domates, mantar, sebze sularıyla yapılmış çorbalar. taze meyve tüketimini tercih etmeliyiz. Sebzeler için de durum aynı, çiğ sebze tüketimi hem vitamin, mineral kayıplarını 2. KATEGORİ: Makul porsiyonlarda tüketilmesi gereken düşük minimuma indiriyor hem de hacim olarak daha fazla yer kaplıyor. yoğunluklu besinler; Tahıllar, az yağlı et, az yağlı peynir, tam tahıllı Salatalık volumetrik diyette yaz aylarında sulu ve tatmin edici ürünler, kurubaklagiller ve az yağlı süt ürünleri. bir lezzet olarak tercih edilebilir. Tabii bu anlamda sebze ve meyvelerin tüketilmeden önce hijyenine özen göstermemiz 3. KATEGORİ: Küçük porsiyonlarda tüketilmesi gereken orta gerekmektedir. yoğunluklu besinler; ekmek, tatlı, diyet bisküviler. 4. KATEGORİ: Yüksek yoğunluklu besinler; kızarmış yiyecekler, kurabiyeler, unlu mamuller, kuru yemişler. Volumetrik diyette, 1. ve 2. gruba ağırlık vererek, 3. ve 4. gruptaki besinleri minimumda tüketerek ilerlemek esas alınır. 30 Tek başına su yeterli değil Tek başına bol bol su içmek sadece susuzluğunuzu giderebilir, doygunluk sağlamak için ise; su içeriği yüksek sebze SAĞLIK olacaktır. Ara öğünlerde içeceğiniz 200 ml domates suyu sizlere fresh bir başlangıç sunacaktır. Onun dışında taze salatalık, havuç, turp ve brokoli gibi atıştırmalıkları light yoğurt ve sumakla zenginleştirebilirsiniz. İşte size besleyici bir ara öğün. Peki biraz kaçamağa ne dersiniz? Patlamış mısır hepimiz için gerek kokusu, gerekse tadıyla cezbeden besinlerden biridir. Haşlanmış mısır yerine patlamış mısır volumetrik diyette tüketebileceğimiz kalorisi düşük ancak midede hacmen daha fazla yer kaplayacak yiyeceklerdendir. 1 su bardağı patlamış mısır, bir dilim ekmek kadar kalori içerir (70 kcal) . Yağsız olarak hazırlanmış olduğu takdirde keyifle tüketebilirsiniz. KİNOA’dan Hatırlatma! Volümetrik diyette protein içeriği, lif içeriği ve besleyici besin öğeleri yüksek mucizevi bir gıdayım. Beni tüm salatalara, yemeklere çorbalara ekleyebilirsiniz! Ancak dikkat benim de hatırı sayılır bir kalorim var. meyve tüketimine ağırlık vermek gereklidir. Volumetrik diyette çorbanın önemli bir yeri vardır. Hem midede yer kaplar hem de açlığın giderilmesinde önemlidir. Özellikle nişastasız sebzelerden yapılan sebze çorbaları istenildiği kadar tüketilebilir. Bu sayede hem vitamin, mineral ihtiyacı karşılanır hem de antioksidan bir arınma içeceği tüketmiş oluruz. Türkiye’de sıklıkla tüketilen en sağlıklı içeceğimiz ayran ve cacık da bu diyette iyi iki seçenek olabilirler. Özellikle az yağlı yoğurttan yapılan ayran her gün tüketilebilir. VOLUMETRİK DİYETİN FAYDALARI * Kalbe dost bir diyet programıdır, lif tüketiminin artması dolayısıyla kalp sağlığını da olumlu etkilemektedir. * Lifli beslenme ve kilo kaybı ile şeker hastalığı riskini minimuma indirir. * Sindirim sistemini düzenler, bağırsak sağlığını korur. * Kanser savaşçısı bir programdır. Özellikle kolon kanserine karşı koruyucudur. * Kan basıncını düzenler, tansiyon hastalarında olumlu etkisi vardır. Protein içeriğini hacmen artırın Kahvaltının önemi bu diyette de karşımıza çıkıyor. Kaliteli ve doyurucu bir kahvaltıyla günlük protein ihtiyacımızın yaklaşık %25’ini karşılarken, az yağlı ürün seçimiyle de kalori alımını dengelemiş olursunuz. Light labne ve lor peyniri bu diyette en iyi seçeneklerdendir. Kahvaltıda koyu yeşil yapraklı, maydanoz, dereotu, semizotu ve rokayla zenginleştirerek güzel lezzetli salatalarda yapabilirsiniz. Ya da üç yumurta beyazının bulunduğu baharatlarla zenginleştirilmiş güzel bir yumurta salatası da kahvaltınızı zenginleştirebilir. Atıştırmalıkları hafiflet, doygunluk hissini yükselt Diyetteki ara öğünlerinizde az kalorili sebze, meyve suları ve atıştırmalıklar tüketebilirsiniz. Özellikle burada benim tercihim hem az kalorili hem doğal bir antioksidan olan domates suyu 31 KÜLTÜR SANAT Özel repertuarıyla Göksel S on albümü “Bende Bi’ Aşk Var” ile, 2013’ün “En İyi Kadın Şarkıcısı” ve “En İyi Albüm” ödüllerini alan, Türk pop müziğinin önemli kadın yorumcu ve şarkı yazarlarından Göksel, 22 Eylül’de BKM organizasyonu ile Harbiye Açıkhava’da çok özel bir konsere imza atacak. Albümün dördüncü video klip şarkısı “Aşkın Yalanmış” ile müzik listelerinde üst sıralardaki yerini koruyan başarılı sanatçı, eski ve yeni şarkılarının yer aldığı çok özel bir repertuvarla hayranlarıyla buluşacak. Tarih: 22 Eylül 2014 Saat: 21.00 Yer: Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi, İstanbul Yasmin Levy İzmir’de T ürkiye’de geniş ve tutkulu bir dinleyici kitlesine sahip olan Yasmin Levy, 26 Ağustos’ta Bostanlı Suat Taşer Açıkhava Tiyatrosu’nda, babasının doğmuş olduğu ve köklerinin bulunduğu İzmir’de sevenleriyle buluşacak. Yasmin Levy, geçen yıl Türkiye’de Kalan Müzik etiketiyle raflarda yerini alan albümü ‘Libertad’ın çıkışını takiben, Aysel Gürel’in anısına gerçekleştirilen “Ayselim” adlı albümde seslendirdiği “Sevda” adlı şarkıyla da ilgi topladı. Tarih: 26 Ağustos 2014 Saat: 21.00 Yer: Bostanlı Suat Taşer Açıkhava Tiyatrosu, İzmir 32 KÜLTÜR SANAT KİTAP Sağlığına Format At Yazar M. Barış Muslu 1975’te doğdu. Tarsus Amerikan Koleji’nde lise eğitimini sürdürürken ABD’ye giderek iki senede liseyi, üç senede Michigan Tech Üniversitesi’ni bitirdi. 20 yaşında genç bir mühendis olarak Türkiye’ye döndü. 1994’ten beri, beynin işleyişi ile ruhsal ve bedensel sağlığa etkileri üzerine araştırmalar yapıyor. Muslu, aylarca çok satanlar listelerinden inmeyen “Beynine Format At” adlı kitabından sonra şimdi de yeni kitabıyla sizi selamlıyor. Kilo sorunlarından diyabete, yüksek tansiyondan romatizmaya, alerjilerden kalp krizine ve hatta kansere kadar tüm hastalıkların beynimizde bir şalterin yukarı kalkmasıyla başladığını belirten yazar, o şalteri geri indirmenin yöntemini anlatacağını vadediyor. Yazar: M. Barış Muslu Yayınevi: Doğan Kitap 328 sayfa Kardeşimin Hikayesi R Ro om maanl nla 30 dilde yayımlanan Zülfü Livaneli’nin son Romanları kkitabının adı Kardeşimin Hikayesi adını taşıyor. S Sakin bir balıkçı köyünde genç bir kadının cinayete kku u kurban gitmesiyle başlar her şey. Dünyadan elini eteğini eette çekmiş emekli inşaat mühendisiyle genç, güzel gü ve meraklı gazeteci kızın tanışmasına da gü bu cinayet vesile olur. Kurguyla gerçeğin karıştığı, bu duy du duyguların en karanlık, en kuytu bölgelerine girildiği h hi ika ka daha doğrusu hikâye içinde hikaye de böylece hikaye, b başl ba başlar. aşşll Modern bir Binbir Gece Masalı’nın kapıları ar aralanır. ral ala Ancak bu kez Şehrazad erkektir. Kardeşimin Hikayesi Hi H ikkaay aşkın mutlulukta ulaşılacak son nokta olduğuna inananları bir kez daha düşünmeye davet eden, aşka, aşkın karmaşıklığına ve tehlikelerine dair nefes kesen bir roman. Her sayfada yeni bir gerçekliği keşfedecek, kuşku ile kesinliğin sınırlarında dolaşacaksınız. Yazar: Zülfü Livaneli Yayınevi: Doğan Kitaptan 330 sayfa Elleri Var Özgürlüğün: Oktay Rifat 100 Yaşında Şiirimizin en yenilikçi ustası Oktay Rifat 100 yaşında. Garip Hareketi’nin ve İkinci Yeni akımının öncülüğünü yapmakla kalmayıp bütün şiir serüveninde yenilikler peşinde koşan, modern şiirimizin büyük kurucularındandı. 18 Nisan 1988’de 74 yaşında aramızdan ayrılan Oktay Rifat’ın yaşamından kesitler veren, ailesi ve edebiyatçı dostlarıyla ilişkilerinin yansıtıldığı sergi kataloğunda şairin avukatlık mesleğinden kalan eşyalar, resmi belgeleri, mektupları, daktilosu, küllüğü, pardösüsü, kasketi, saati gibi özel eşyaları görülebiliyor. Elleri Var Özgürlüğün sergi kataloğu bir yanıyla da Oktay Rifat kitabı gibi kuruldu. Onun hayatı, hakkında yazılıp söylenenler, anılarda ve oğlunun gözünde nasıl bir kişi olduğu okunabildiği gibi Lütfi Özkök, Ara Güler, Şahin Kaygun ve Cengiz Cıva fotoğraflarına eşlik eden bir şiir seçkisi de var. Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları / Sergi Kitapları SERGİ Rezan Has Müzesi Urartu Takı Koleksiyonu Sergisi Türkiye’nin en kapsamlı Urartu dönemi koleksiyonlarından biri olan Rezan Has Müzesi koleksiyonu yaklaşık 1100 eserden oluşuyor. Sadece Anadolu’ya ait bir uygarlık olan Urartu Krallığı, topraklarındaki zengin maden yatakları nedeniyle tunç, altın, gümüş ve demiri üstün bir sanatsallıkta işlemiş; kemer, kolye, bilezik, pazıbent=kolçak, boyunluk, pektoral, iğne, fibula, yüzük gibi objeleri hem takı olarak kullanmış hem de de d dinsel insseel in ögeler yüklemişler. Koleksiyonda bulunan kemerler üzerinde kullanılan bazı figürlü, geometrik ve bitkisel bezemeler, Urartu sanatı açısından yeni unsurlar sergiliyor. Bu da Urartulu ustaların zengin düşünce yapısını yansıtıyor ve özellikle ikonografik açıdan, çağdaşı uygarlıklarla mukayese edilmez derecede üstün olduklarını gösteriyor. Tarih: 31 Temmuz 2014 Perşembe gününe kadar Yer: Rezan Has Müzesi, Kadir Has Üniversitesi Cibali Duvarların Dili Graffiti / Sokak Sanatı Pera Müzesi yaz aylarını, Türkiye’de ilk kez gerçekleştirilecek bir sergiye, son yılların sanat gündemindeki günd gü ünd ndeem minde indeeki in ki en en popüler po p opü püleer konulardan konu ko on nu ula lard rd dan aan n biri olan “Graffiti ve Street Art”a ayırıyor. Amerika ve Avrupa’da daha önce yalnızca birkaç örneği düzenlenen sergi, “graffiti”yi “sokaktan müzeye” taşıyarak en ilginç örneklerini sunmanın yanı sıra bir tartışma platformu oluşturacak. Amerika, Almanya, Fransa, Japonya, İspanya gibi ülkelerin yanı sıra Türkiye’den de olmak üzere 20’den fazla sanatçının kkonuk olacağı sergide, kültürün öne çıkan isimlerinden Futura, C Carlos Mare, Cope 2, Turbo, Wyne, JonOne, Tilt, Psyckoze, Craig Costello (aka KR), Herakut, Logan Hicks, C215, Suiko, C Evol, Gaia ve No More Lies gibi farklı jenerasyonlardan ve E d disiplinlerden isimlerin Pera Müzesi’nde boyayacağı duvarların yyanı sıra Martha Cooper, Henry Chalfant ve Hugh Holland gibi arşivlerinden ölümsüzleşmiş kareler yer alacak. ffotoğrafçıların fo o Tarih: 13 Ağustos - 5 Ekim 2014 Yer: Pera Müzesi Meşrutiyet Caddesi No: 65 Tepebaşı Beyoğlu - İstanbul B 33 HABERLER BİZDEN HABERLER “Sağlıklı ve Lezzetli Menü Yarışması” Türkiye Alzheimer Derneği’nin düzenlediği “Sağlıklı ve Lezzetli Menü Yarışması” Sofra Grup sponsorluğuyla gerçekleştirildi. A ktif yaşayan ve üreten bir yetişkinin giderek çocuklaşması, geçmişte edindiği becerileri birer birer yitirmesi ve tamamen bakıma muhtaç hale gelmesi, bu konuyu sıradan bir sağlık sorunu olmaktan çıkarmaktadır. Aileler için tedavi yöntemleri aranması gereken bir hastalık olmasının ötesinde Alzheimer hastalığı, yeni bir yaşam biçimi anlamına da gelmektedir. Alzheimer hastalığı gibi kesin tedavisi olmayan, toplumun önemli bir kesimini etkileyen, hastayla birlikte tüm ailenin de yaşamını somut olarak değiştiren ve uzun yıllar süren bu hastalıkta toplumsal destek çok önemlidir. 1997 yılında kurulan Türkiye Alzheimer Derneği, ilk kurulduğu yıllarda, hastalığın bilinirliğini sağlamayı ve hasta yakınlarının zaman içinde oluşan tükenmişliğine destek verebilmeyi hedefliyordu. Ama zamanla hasta yakınlarının beklentileri doğrultusunda, bu konuda çok büyük ihtiyaç olan personel eğitiminden, yatağa bağımlı hastalar için hemşire ve hasta bakıcı gönderilmesine, kaybolan hastaların ilk karşılaştıkları kişiler olan polislerin eğitimine kadar çeşitli konularda geliştirilmiş çalışmalarla tam 34 destek sağlıyor. Başarılı ve kaliteli bir yaşlanma için doğru beslenmenin büyük önem taşıdığının bilinciyle, sağlıklı ve doğru beslenmenin Alzheimer hastalığı üzerindeki önemini vurgulamak üzere Türkiye Alzheimer Derneği’nin düzenlediği “Sağlıklı ve Lezzetli Menü Yarışması” Sofra Grup sponsorluğunda 15 Mart tarihinde Saphire AVM’de ilk ona kalan yarışmacıların jüri önünde uygulamalarını yapmaları ile gerçekleştirildi. İzmit’ten katılan Beyhan Bengisu’nun, “Gastronomik Menü” adını verdiği Sebzeli Umak Çorbası, Mevsim Salatası Eşliğinde Ispanak Püreli Enginarlı İç Bakla ve Ahududu Soslu Sakızlı Elma Tatlısı’ndan oluşan menüsü jüri üyeleri tarafından en yüksek puanı alarak birinci seçildi. İkinciliği Asya mutfağından esinlenerek hazırladığı “Balıklı Menü” ile Savaş Ergen kazanırken, Osmanlı mutfağından esinlenerek hazırladığı menü ile Bodrum’dan katılan Gülşen Çoşanöz ise üçüncülük kazandı. Yoğun talep üzerine halka açık olarak gerçekleştirilen yarışmada sıralamaya giren ilk 50 menü, hasta yakınlarına kaynak oluşturması için “Beyin Dostu Menüler” adlı bir kitap haline dönüştürülecek. HABERLER PHILSA IFMS projemizde Philsa EHSS ve Eurest Services EHS ekiplerimizin iş birliğiyle yeni bir kilometre taşına ulaştık... S ofra - Compass Group Türkiye olarak İş Sağlığı ve Güvenliği performansımızı sürekli geliştirmeye ve operasyonlarımız genelinde güçlü bir “İş Sağlığı ve Güvenliği Kültürü” oluşturmayı teşvik etmeye devam ediyoruz. Kilometre taşları önemli proje hedeflerini ve aşamalarını işaret eder. İş Sağlığı ve Güvenliği adı altında yapılan bütün çalışmalarda başarılı sonuca ulaşma hedefi 1 milyon saat olarak belirlenir. Bu hedefe ulaşmak için oluşturulan İSG politikası doğrultusunda; İSG planı, risk analizi, saha denetimleri ve eğitimler planlanır. Philsa Entegre Tesis Yönetimi ve İşletimi Projemiz 2013 yılında Philsa EHSS (Çevre, İş Sağlığı ve Güvenlik Sistemleri) ve Eurest Services EHS takımlarının oluşturdukları başarılı ekip dinamiğinin ürünü olarak, kayıp zamanlı iş kazası LTI olmadan tam 1 milyon adam/saat çalışma saatini geride bırakarak İSG'de önemli bir kilometre taşına ulaştı. 2013 yılında planlanan Çevre, Sağlık ve Güvenlik programımız aslında yeni bir oluşum değildi, bu başarı yaygın olarak bilinen ÇSG eylemlerinin sistematik ve zamanında uygulanmasıyla ve uygulamaların yakından takip edilmesiyle elde edildi. İşte bu olağanüstü sonuca ulaşmak için yapılan uygulamaların bir özeti; • Çalışanların İş Sağlığı ve Güvenliği bilgisini ve bilincini artırmak için geliştirilmiş iyi bir eğitim planı uygulandı. • ÇSG Öneri Kutusu ve ödüllendirme sistemiyle özel Çevre Sağlığı ve Güvenliği kampanyaları yürütüldü. • Tüm işlemler için Philsa & IFMS ekipleri tarafından risk analizleri ve düzenli saha denetimleri birlikte yapıldı. • Tüm eylem ögelerinin tamamlanması sadece düzenli toplantılarla değil, aynı zamanda sahada da izlendi. Ayrıca yüz yüze görüşmelerin ve diğer eğitimlerin etkinliğini takip etmek için düzenli kontroller yapıldı. IFMS ekibiyle birlikte “önceliğimizin İş Sağlığı ve Güvenliğini yönetmek” olduğuna inanıyoruz. 2014 için biz planlarımızı Çevre ve İş Sağlığı ve Güvenliği açısından daha detaylı bir şekilde hazırladık ve daha fazla rekor kırmak için bu planlarımızı takip etmeyi sürdüreceğiz. 35 HABERLER BİZDEN HABERLER CAMEAT Top Chef 2014 Compass Group CAMEAT bölgesi (Orta Asya, Orta Doğu, Afrika ve Türkiye) çapında bu yıl ilk defa gerçekleştirilen Top Chef 2014’te bölge elemeleri tamamlandı. Yarı final sonrasında birinciliği kazanacak olan şefimiz CAMEAT Top Chef 2014 finalinde Türkiye’yi temsil edecek. C ompass Group CAMEAT bölgesi (Orta Asya, Orta Doğu, Afrika ve Türkiye) çapında bu yıl ilki gerçekleştirilen Top Chef 2014 heyecanı Türkiye’yi kasıp kavurdu. Haziran ayı itibarıyla ülke çapında bölgeler bünyesinde başlayan ön elemeler oldukça çetin geçti. Bu yılki yarışmanın teması “Sokak Yemekleri” olarak belirlendi, sadece Sofra - Compass Group Türkiye Türkiye’ye bağlı olarak çalışan executive şefler, şefler ve şef yardımcılarının katılım gösterdiği yarışmaya kaldırım üstü büfeler ilham verdi. Bölgesel ve ulusal olarak iki ayrı etapta gerçekleşecek olan yarışmaların bölge elemeleri tamamlandı bile, bu etapta yarışmaya katılan şeflerimiz başvurularda 36 HABERLER değerlendirilen kendi özel tarifleriyle hazırladıkları ana yemek ve tatlıdan oluşan menüleri 70 dakikalık bir sürede hijyen ve güvenlik kurallarına uygun şekilde hazırlayarak sunmaya çalıştı. Tariflerin hazırlanma tekniğinden lezzetine, mutfak marifetlerinden seriliğe kadar her aşamanın jüri tarafından canlı değerlendirildiği yarışmada aynı zamanda firmamızın iş tüzüğünde öncelik verdiği hijyen ve güvenlik koşullarının uygunluğu da puan sistemine yansıtıldı. Bölge elemelerimizi kazanan şeflerimiz, bir üst etapta ulus çapında gerçekleşecek yarı finale katılmaya hak kazandı. İstanbul’da gerçekleşecek yarı finalde bölgelerimizi temsil edecek şeflerimiz aynı kurallar çerçevesinde hünerlerini bu kez Grand Jüri’ye gösterecekler. Bu müsabakada birinciliği kazanan şefimiz ise CAMEAT Top Chef 2014 finalinde ülkemizi temsil etmeye hak kazanacak. Bölge elemelerini kazanan şeflerimizi tebrik ediyor, yarı finalde başarılar diliyoruz. BÖLGE FİNALİSTLERİ İzmir 1. Bölge Finalisti: Söke Ege Koleji Aşçıbaşımız Ekrem Çuhaoğlu - “Çöp Şiş ve Künefe” İzmir 2. Bölge Finalisti: Yaşar Üniversitesi Aşçıbaşımız İhsan Aydın "Tavkal, White Burger ve Künefe" Kocaeli Bölge Finalisti: Eczacıbaşı E-Kart projesi Aşçıbaşımız Aydın Karaaslan - “Tavuk Tantuni ve İncir Lokması” Obasan Gebze Üretim Merkezi Finalisti: Obasan Merkezi Üretim Tesisi Aşçıbaşımız İbrahim Özdemir “Kaşarlı Tantuni Dürüm ve Bici Bici Tatlısı” İstanbul Bölge Finalisti: FMV Nişantaşı Işık Lisesi Aşçıbaşımız Cemal Polat - “Karidesli Dürüm ve Kavunlu Parfe” Asya Bölge Finalisti: Yaşamkent Sosyal Tesisleri Aşçıbaşımız Orhan Önder - “Mersin Tantuni ve Hatay Künefe” Avrupa Bölge Finalisti: Horoz Lojistik Aşçıbaşımız Murat Göncü - “Sebzeli Tavuk Dürüm ve Kadayıf Dolması” Konya Bölge Finalisti: Aspendos Hastanesi Aşçıbaşımız Salih Sarıbaş - “Pesto Soslu Piliç ve Vişne Soslu Armut” Ankara Bölge Finalisti: Doğuş Oto Aşçıbaşımız Aziz Tekin - “Taco Yatağında Avakado ile Sotelenmiş Kırmızı Et ve Gül Kokulu Sokak Muhallebisi” Adana Bölge Finalisti: Sanko Koleji Aşçıbaşımız Ali Bedri Çelikhan - “Biftek Tantuni ve Kaymaklı Cennet Tatlısı” Obasan Bursa Üretim Merkezi Finalisti: Obasan Bursa Merkezi Üretim Tesisi Aşçıbaşımız Özdemir Tuncel “Krotonlu Ballı Soya Soslu Tavuk ve Portakallı Çilek Rüyası” Bursa Bölge Finalisti: Eti Sarp projesi Aşçıbaşımız Hüseyin Köse - "Chinese Chicken ve Kartanesi Tatlısı" Trakya Bölge Finalisti: BSH Sosyal Tesisleri Aşçıbaşımız Adnan Mugan - "Ispanak Yatağında Kuzu Bonfile ve Pekmezli Kremalı Armut Tatlısı" 37 SOFRA’NIN USTALARI MURAT GÖNCÜ “Yemek, damak zevkiyle birlikte göze de hitap etmeli” Sofra Grup’ta 2009 yılından beri aşçıbaşı olarak görev yapan Murat Göncü, güzel yemek yapmanın sırrının, mesleği sevmek olduğu konusunda meslektaşlarıyla hemfikir. Başladığı günden beri Horoz Lojistik’te beyaz yakalıların yemeklerini hazırlayan Göncü, yemekler konusunda olduğu kadar tatlıda da iddialı ve bir o kadar da mütevazı. 1 986 yılında Afyonkarahisar’ın Bolvadin ilçesinde doğan aşçıbaşı Murat Göncü'nün meslek hayatı 2007 yılında bulaşıkçılık yapmaya Bodrum'a gitmesiyle başlamış. Bodrum'da bir otele steward olarak gitmiş ve gitmeden önce de bu meslek hakkında bir bilgisi yokmuş. Orada çalışırken arkadaşlarının beyaz, kendisinin mavi gömlek giyiyor olması zoruna giden Göncü, kendisine “benim kesinlikle aşçı olmam lazım” diye söz vermiş. Bu sözünü tutmak için de arkadaşları dinlenirken o dinlenmemiş ve soğan soyarak, sebze doğrayarak ve kasap işlerinde aşçıbaşına yardım ederek bu mesleğe doğru ilk adımlarını atmış. Bunun ödülünü de bir yıl sonra aşçı yardımcılığına terfi ederek almış. Ustabaşılarının gözüne girerek bu işe geçen Göncü bir süre sonra da ana yemeklere ve yemek süslemeciliğine ilgi duymaya başlamış. 2007-2009 yılları arasında çeşitli otellerde görev yapan Göncü’nün Sofra Grup ile tanışması ve işe başlaması da 2009 yılına rastlıyor. Evlendikten sonra, otellerde çalışma saatlerinin çok uygun olmaması ve maaşını düzenli alamamak, Murat Göncü’nün otellerde çalışmayı bırakmak istemesinin esas nedenlerinin başında geliyor. 8-18 saatleri arasında çalışmak ve düzenli servis olması onu Sofra’ya yönlendirmiş. O gün bugündür 38 de Sofra’da çalışıyor. Başladığı günden beri Horoz Lojistik’in beyaz yakalılarına yemek pişiren Murat Göncü için varsa yoksa mesleği. O nedenle de hiçbir yemeği pişirmekten imtina etmiyor ve pek çok aşçıbaşı gibi bu sorumuzu geçiştiriyor. Her yemeği yapmayı seviyor, çünkü o her yemeği aşkla yapıyor. Yöneticilerine göre Murat Göncü, ayrı bir uzmanlık gerektiren tatlı konusunda da birçok ustanın aksine meziyetli ve en iyi yaptığı tatlının brownie olduğunu öğreniyoruz. Güzel yemek yapmanın sırrının mesleği sevmek olduğu konusunda o da meslektaşlarıyla hemfikir. Bir yemeğin damak zevkiyle birlikte göze de hitap etmesi gerektiğini düşünen Göncü, bunun en iyi örneğini de hazırladığı yemek sunumuyla ispatlıyor zaten. Yemek konusunda iddialı ve bir o kadar da mütevazı bir yapıya sahip olan Murat Göncü evli ve iki yaşında bir kız çocuk sahibi. Evde eşinin yemeklerine hiç karışmadığını ve özel misafirler dışında mutfağa girmediğini belirten Göncü, bugüne kadar da mutfak sektörüne pek çok aşçı yetiştirmiş. Mesleğini o kadar seviyor ki, elemanlarına da aynı sevgiyle öğretiyor. “Bunu da herkes yapmaz aslında, yemek sırlarını kendine saklar” diye de vurguluyor. Sofra Grup’un bir üyesi olmaktan çok memnun olduğunu belirten Göncü, 2009 yılında Sofra’da işe başlayana kadar çalıştığı yerler içinde en uzun iş yerinin Sofra olduğunu da övünerek anlatıyor. Soğuk mezecilikten gelme olmasına karşın vejetaryen mutfakla arası hiç yok. Sebze yemeyi sevmiyor. Et yemeklerini tercih ediyor. SOFRA’NIN USTALARI FISTIKLI BONFİLE SARMA (6 kişilik) Malzemeler: 900 gram dana bonfile, 100 gram Antep iç fıstık, 1 adet kuru soğan, 3-4 diş sarımsak, 1 çay bardağı süt, 1 çay bardağı zeytinyağı, tuz, tane karabiber, demi glace sos Hazırlanışı: Bonfilelerin siniri ve yağı alınarak bıçakla yaprak şeklinde açılır. Sarımsak ve soğan rendeden geçirilir ve suyu sıkılır. Soğan suyu , süt , tuz ,tane karabiber ve sıvı yağ karıştırılarak bonfileler marine edilir. Marine edilmiş etler düz zemine yayılarak içine ince iç Antep fıstık konularak rulo şeklinde sarılır. Izgarada pişirilir , Demi glace sos eşliğinde servis edilir. ZEYTİNYAĞLI ENGİNAR DOLMA (6 kişilik) Malzemeler: 6 adet enginar, 300 gram patates, 200 gram havuç, 1 adet kuru soğan, yarım limon, 1 demet dereotu, tuz, karabiber Hazırlanışı: Havuç ve soğanlar Parizien kaşıkla çıkarılarak rengi alana kadar zeytinyağda sotelenir. Daha sonra enginarları bütün olarak içine atarak birkaç dakika daha soteledikten sonra havuçların üzerine çıkacak şekilde su ilave edilir ve kaynamaya bırakılır. Havuçların pişmesine yakın patates , limon , dereotu , karabiber ve tuz eklenerek tekrar kayamaya bırakılır. Patatesler piştikten sonra ocağın altı kapatılır. 2 saat oda sıcaklığında soğuduktan sonra buzdolabına atılır. Ertesi gün servis edilirken enginarların içine iç malzeme doldurulur, dereotuyla süslenir ve üzerine çiğden zeytinyağı gezdirilerek servis yapılır. EV USULÜ PANNA COTTA (6 kişilik) Malzemeler: 250 ml süt, 300 gram toz şeker, 750 gram süt kreması, 1 yemek kaşığı toz jelatin, 1 çay kaşığı vanilya Hazırlanışı: Şeker ve krema ocakta kaynatılır. Kaynamaya yakın süt, vanilya ve jelatin karıştırılarak kremaya eklenir ve kaynatılır. Soğuduktan sonra buzdolabında 4 saat bekletilir ve servis edilir. 39 HABERLER BİZDEN HABERLER Sofra - Compass Group Türkiye ailesi büyüyor Sofra - Compass Group Türkiye, iş yerlerinde Eurest, Obasan, Eurest Services, Euroserve Güvenlik, eğtim kurumlarında Scolarest ve sağlık kurumlarında Medirest markalarıyla profesyonel ve yüksek standartta hizmet sunarak büyümeyi sürdürüyor. Hizmet verdiği noktaların sayısını artırarak, sürekli yeni kazanımlarla yoluna devam ediyor. Bossa Coca Cola Çamlı Yem Besicilik Eti Soda Grand Swiss Otel Kalekim Kimyevi Maddeler Sanayi Kroma Baskı Öncesi Hazırlık Sistemleri Lila Kozmetik Luxottica Magnetti Marelli Modern Ambalaj MTU Motor Teknogon Teşhir Elemanları Bil Plastik Metro Mutlu Mobilya Serra Sünger ve Petrol 40 Romatem Fizik Tedavi Özel Aspendos Hastanesi Akçansa Atos Beltan Ege Endüstri Farba Gemak İstanbul Erkek Liseliler Eğitim Vakfı Kent Gaz Metro MRO My Technic Sıf Otomotiv Siemens Tamaş Oto Tuborg Başkent Elektrik Doğuş Oto Efes Pilsen Gates Gemport Haribo Kuyumcukent Metro Ormo Yün İplik Sanayi Petgaz Tamaş Otomotiv TED Rönesans Koleji Toroslar Elektrik Sayı 18 YAZ - 2014 SÖYLEŞİ FAVORİ SAĞLIK VOLUMETRİK DİYET MEKÂN PORT ALAÇATI GEZİ COTE D’AZUR HOBİ SCUBA www.sofragrup.com
Benzer belgeler
Sayı 20 - Sofra Grup
oldu. Bizim bölgemizin ismi TMEACIS oldu. Türkiye, Orta Doğu,
Afrika ve CIS ülkelerinin olduğu toplam 87 ülkeyi içine alıyor.
Sayı 21 - Sofra Grup
kadınlar kadar erkeklerin de önem verdiği aksesuarlar,
saat ve kol düğmesiyle sınırlı kalmıyor. Kaliteli çizgisiyle
şık olduğu kadar maskülen bir görünüm sunan So
1 BASYAZI:Layout 1
Sofra Grup Dergisi, Sofra Yemek Üretim ve Hizmet AŞ
tarafından T.C. yasalarına uygun olarak yayımlanmaktadır.
Derginin isim hakkı, Sofra Yemek Üretim ve Hizmet AŞ’ye aittir.
Dergide yayımlanan yazı...