Untitled
Transkript
SUDO'DA BU AY Y ı l : 2 - S a y ı : 13 Kasım-2009 UBUNTU ONE : HAKAN TÜRÜT GNOME SHELL : AYHAN AKTAŞ TREMULOS : AYHAN AKTAŞ Sahibi: Ubuntu Türkiye Adres: www.sudo.ubuntu-tr.org İletişim: [email protected] DJANGO : LEVENT ALTUNÖZ Kapak: Mus'ab OPENSUSE 11.2 : ÖMER KIRMIZI Mizanpaj: Yusuff DELUGE : UTKU DEMIR Tasarım: Ertan Erbek KARMIC RÖPORTAJI : AYHAN AKTAŞ GÜLDÜRÜ : LEVENT ALTUNÖZ - YUSUF SANSARKAN Not: SUDO, Creative Commons (CC) by-nc-nd ile lisanslanmıştır. S U DO , G i m p v e S c r i b u s g i b i ö z g ü r ta s a r ı m a r a ç l a r ı kullanılarak hazırlanmıştır. Kullanılan içerikten yazarları sorumludur. SUDO, GNU/Linux d a ğ ı tı m l a r ı a l tı n d a s o r u n s u z olarak görüntülenir. E Dİ T Ö R DE N Ubuntu Türkiye E-dergisi Sudo'nun 2. yılının birinci sayısından herkese merhaba. Özgür yazılım dünyasının hızla genişlediğini farkedebiliyoruz. Özellikle Ubuntu Karmic Koala'nın yayımlanmasıyla birlikte sunucuların talebi karşılayaması bu durumu açıkça, dost-düşman herkese gösterdi. Artık Linux'un hızlı yükselişinin önlenemez olduğu ortaya çıktı. Gelecek özgür yazılımındır; bunu görebiliyoruz. Yalnız her gelişmede olduğu gibi bu gelişmede de bazı olumsuz durumlarla karşılaşıyoruz. Özellikle Linux'u yeni keşfeden bazı arkadaşlarımız bir anda eskiden kullandıkları sisteme düşman kesilebiliyorlar. Onların tekelcilik anlayışını kalp kırmadan eleştirebilecekken, düşmanca saldırıp, acımasızca hakaretlerde bulunabiliyorlar. Tabi böyle bir şeyin hiçkimseye bir faydasının olmadığını biliyoruz. Hatta bize zararı bile dokunabiliyor. Linux'u bilmeyen insanlar bizi gerçeği saklamakla suçlayabiliyor. Linux'un diğer sistemlerden daha iyi olmadığını, hiç denemeden, bilmeden iddia edebiliyorlar. Bizim kimseye sataşmaya ihtiyacımız yoktur. Herkes kendi yolunu çiziyor. Yazılım tekelciliğinin devri artık bitiyor. Devir; açık kaynak kodlu, özgür yazılımların devridir. *** Geçtiğimiz ay Linux dünyasında büyük olaylar oldu. Ubuntu dışındaki diğer büyük dağıtımlardan bazılarının yeni sürümleri çıktı. Dünyanın en çok kullanılan dağıtımlarından Ubuntu'nun yeni sürümü Karmic Koala, Ubuntu'nun güzelliğine güzellik kattı. Geliştirilen görselliği göz doldururken 9.04'e göre daha hızlı olduğu gözlerden kaçmadı. Özellikle açılış ekranı Ubuntu'yu daha bir tatlılaştırdı. Açılış hızının biraz uzadığı farkedilirken kapanış hızı çok kısaldığı görülüyor. Gelişen Linux çekirdeği sayesinde Karmic Koala, birçok donanımı sorunsuz tanıdı. Geçmişten beri hep daha iyiye giden Ubuntu, bizlere çok daha güzel günler yaşatacak gibi... Bu ay Sudo ailesi olarak sizin için Opensuse 11.2 dağıtımını inceledik. Ubuntu 9.10'da hazır gelen, Canonical'ın yeni servisi Ubuntu One'ı detaylarıyla anlattık. Ubuntu-tr forumlarındaki arkadaşlarımızla, Ubuntu 9.10 hakkında röportaj yaptık. Özgür yazılım gönüllerinin emekleriyle ayakta duran Sudo, bir yılı geride bırakmış ve ikinci yılının sayısını yayımlamıştır. Nice yılları birlikte geride bırakmak dileğiyle, herkese özgür günler dilerim. 1 U BU N T U O N E CLOUD COMPUTING YOLUNDA ILK ADIMLAR Ubuntu one uygulaması, kullanıcılar için cloud computing yolunda atılmış önemli bir adımdır. Kabaca bahsetmemiz gerekirse; Ubuntu one ile dosya paylaşımı yapabilirsiniz. Günümüzde çeşitli paylaşım siteleri var ancak ücretli oldukarını söylemeye gerek yok. Canonical firması ise bu işi biz kullanıcılar için ücretsiz yapıyor. İsterseniz hesabınızı, ücret ödemeyerek 2 GB kapasiteyle, ücret ödeyerek 50 GB'a kadar çıkabilen bir kapasiteyle kullanabilirsiniz. 2 GB, evden ofise; ofisten eve dosya taşımak için oldukça iyi bir değer. Bu uygulamayı kullanabilmek için bir hesabımızın olması gerekiyor. Bu hesabı https://one.ubuntu.com/ adresinden veya ubuntu one simgesinin üzerine sağ tıklayıp “Go to Web” dedikten sonra açılan internet sayfasından “Subscribe” butonuna tıklayıp ilgili yerleri doldurup hesabınızı onayladıktan sonra kullanmaya başlayabilirsiniz. Eğer zaten bir hesabınız varsa “Sign in” butonuna basıp ilgili yerleri doldurduktan sonra hesabınıza girebilirsiniz. Ubuntu one henüz beta aşamasında olduğu için eksikleri mevcut. Bu yazıda eksileriyle, artılarıyla Ubuntu one uygulamasını ele alacağız. Ubuntu one 9.04 veya daha üstü versiyonlarda çalışıyor. Bildiğiniz üzere 9.10 ile Ubuntu one zaten sisteme dahil edilmiş ama pek sağlıklı değil. Bu yüzden denerken hata almanız bazı şeylerin yolunda gitmemesi normal. Ubuntu 9.04 kullanıcıları, bu linkten yararlanarak çok rahat bir biçimde kurulum yapabilirler. https://one.ubuntu.com/support/installation/ GENEL BAKIŞ - UYGULAMAYI ÇALIŞTIRMA İlk olarak ubuntu one programını çalıştıralım. Uygulamalarİnternet-Ubuntu One yolunu takip ederek çalıştırabilirsiniz. Yazının başındayken belirtmekte fayda var bu uygulamayı Ubuntu one programıyla kullanmak gibi bir zorunlulık yok; Web arayüzünü kullanarak da işlerinizi halledebilirsiniz. Uygulamayı ilk açtığımızda bulut içinde bir ünlem işaretiyle karşılaşıyoruz bu bağlı olmadığını gösteriyor. Şimdi geldik bilgisayar ekle kısmına. Bu iş için ilk önce sisteme bir paket yüklememiz lazım. Eğer yüklü ise sorun yok ama ne olur ne olmaz aşağıdaki kodu çalıştırın. sudo apt-get install ubuntuone-client-tools u1sync --authorize 2 “u1sync --authorize” komutu ile açılan internet sayfasında bilgisayarınızın adı gözüküyor olacak. Oradan ekle kısmına tıklayarak bilgisayarınızı ekleyebilirsiniz. Görüldüğü gibi Ubuntu one hesabınıza bağlı olunca ünlem işareti olmuyor tam bir bulut halini alıyor. HESABINIZA DOSYA EKLEME Bilgisayarınızı ekledikten sonra Ubuntu one simgesine sol tıklayıp bağlan diyerek veya Ubuntu one'a ait /home/xxxxx/Ubuntu One dizininde daima bulunan bağlan kısayoluna tıklayabilirsiniz. Bağlantıyı kesmek için de aynı yolu kullanıp bağlantıyı kes demeniz yeterli olacaktır ama benden söylemesi şu anda uygulama beta olduğu için eksiklerinden bir tanesi de kapanamaması... Kapanırken hata veriyor ve oturumu yeniden açana kadar düzelmiyor. Önümüzdeki zaman dilimi içerisinde güncellemeler ile düzelir. O kadar da kafaya takmaya gerek yok. Hesabınıza dosya eklemek çok kolay; yapmanız gereken sadece /home/kullanıcı_adınız/Ubuntu One klasörüne hesabınız program vasıtasıyla bağlıyken istediğiniz belgeyi, dosyayı koymak. Koyduğunuz anda şöyle bir bildiri: 3 Dosya gönderme işlemi bittiğinde ise şöyle bir bildiri: EKLEDİĞİNİZ BİLGİSAYARI LİSTEDEN ÇIKARMA Paylaşım yapmak için eklediğiniz bir bilgisayarı web arayüzünü kullanarak “account” sekmesinden silebilirsiniz. Account sekmesinden “View the machines connected to this account"a tıklayarak silebilirsiniz. sizi durumun sonucundan haberdar edecek. Ubuntu one klasörü altında oluşturduğunuz yeni klasörler ve içerikleri, aynen karşıya kopyalanır. Çok şükür burda bir sıkıntı yok. Web arayüzünden dosya eklemek de kolaydır sadece “upload file” demeniz yeter. EKLENMİŞ DOSYAYI SİLME Eklemiş olduğunuz dosyayı web arayüzünden çöp ikonuna tıklayarak silebilirsiniz. Aslında bu kadar yorulmanıza gerek yok. Ubuntu one klasöründen silince zaten silinmiş oluyor, tabi hesabınıza bağlıysanız. 4 UBUNTU ONE MENÜSÜ - TERCİHLER Simgeyi göster: Simgenin, sizin istediğiniz zamanlarda gözükmesini sağlayabilirsiniz. Açılışta bağlan: Açılışta bağlanıp bağlanmayacağınız gibi isteğinize kalmış bu seçeneği buradan ayarlayabilirsiniz. Limit Bandwidth Usage:Ubuntu one programının indirme ve gönderme değerlerini buradan isterseniz ayarlayabilirsiniz. Sonuç olarak ubuntu one uygulaması şimdilik pek düzgün çalışmasa da bu durum yakın zamanda düzelecektir ve popüler bir hale gelecektir. Bir sorun bildir: Geliştiricilere hata raporu gönderebilirsiniz. Klasör aç: /home/kullanıcı_adı/Ubuntu One klasörünü açar. Go to Web: Hesabınıza web arayüzü ile bağlanırsınız. TERCİHLER: Hakan Türüt G NO M E S H E L L Gnome shell, açık kaynak kodlu masaüstü birimidir. Gnome, gün geçtikçe kendini hızlı bir şekilde geliştirmekte olan bu masaüstü ile gerçekten solukları kesecek gibi gözüküyor. Gnome shell, bu masaüstünü, resmi olarak gnome 3.0 olarak yayınlamayı planlıyor. Şu anda test aşamalarında olan bu masaüstü bu haliyle bile göz doldurmakta, yeni tasarımı, zengin görsel efektleri ve yeni yönetici penceresi ile çok güzel bir tasarım gibi gözükmektedir. 5 6 7 Gnome shell kurulumu için; Konsola girip ilk kodumuzu yazıyoruz. sudo apt-get install curl Kurulumu yaptıktan sonra gnome shell kurulum dosyasını çekiyoruz. curl -O http://git.gnome.org/cgit/gnomeshell/plain/tools/build/gnome-shellbuild-setup.sh Kurulum yapmadan önce şu dosyaları da kurmamız gerekebilir. Kurulum bittikten sonra aşağıdaki komutları sırası ile uygulayınız. /bin/bash gnome-shell-build-setup.sh sudo apt-get install jhbuild jhbuild build jhbuild build -f -a -c Kurulum bitti. Geriye masaüstümüzü çalıştırmak kaldı. sudo apt-get install libcroco3-dev xserver-xephyr xulrunner-dev pythondev mesa-common-dev libreadline5dev libgl1-mesa-dev libwnck-dev librsvg2-dev libgnome-desktop-dev libgnome-menu-dev libffi-dev libgtk2.0-dev libgconf2-dev libdbusglib-1-dev gtk-doc-tools gnomecommon git-core flex bison Konsola gelip şu komutları uyguladıktan sonra masaüstümüz aktif olacaktır. cd ~/gnome-shell/source/gnome-shell/src ./gnome-shell --replace Eğer kurulumda takıldığınız noktalar olursa www.forum.ubuntu-tr.org sitemizde sorununuzu belirtebilirsiniz. Ayhan Aktaş 8 TREMULOS Herkese tekrardan merhaba, bu sayımızda sizlerle birlikte Tremulous oyununu inceleyeceğiz. Oyun, Windows ve Linux tabanlı işletim sistemlerinde çalışan, online ve lan bağlantıları ile oynanan bir oyundur. Oyunda iki seçim hakkınız var, ya örümceklere katılacaksınız, insan öldürdükçe evrim geçirip devasa büyüklükte örümcekler olacaksınız ya da insan olup örümceklere karşı koyacaksınız. İnsanlar son teknoloji silahlar ile kuşatılmış, örümcekler ise son derece hızlı ve ölümcüller. Meraklandığınızı hissetmekteyim oyun ile ilgili birkaç resim görmek sizin hakkınızdır. Oyun Kurulumu; Oyunun boyutu 110 mb civarındadır. Kurulumu 3 şekilde gerçekleştirebilirsiniz: 1. Kendi sitesinden “.run” kurulum dosyasını indirerek. 2. Yazılım Yüklem Merkezinden Tremulous diye aratıp kurarak. 3. Konsoldan kurulum yapabilirsiniz, depolarımızda mevcut olan bir oyundur. Konsol kurulumu ise şöyledir; sudo apt-get install tremulous Kullanımı: Kurulum bittikten sonra oyunu, Uygulamalar > Oyunlar > Tremulous sekmesinden açabilirsiniz. Oyunu açtığımızda sağ tarafta play butonu bulunmaktadır ona bastıktan sonra bizi oyun serverlarına gönderecektir. Oradan istediğiniz herhangi bir server'e çift tıklayarak server'a bağlanabilirsiniz. Oyun için gerekli yüklemeleri yaptıktan sonra, oyun bize hangi kullanıcı ile oyuna başlamak istediğimizi sorucaktır. Siz de seçiminizi yaparak oyuna başlayabilirsiniz. İnsanlarda silah alımını “Armoury” adındaki kutunun yanına gelip “E” tuşuna gerçekleştirebilirsiniz. Sağlık doldurmayı “medistation” adındaki kırmızı kutunun içine girerek doldurabilirsiniz. 9 Örümceklerde ise sağlık dolumu otomatik olmaktadır. Örümceklerde evrim geçirme işlemi yapmak için sağ alt tarafta ilk oyuna başladığımızda “0” olarak gözüken bir bölüm vardır insan öldürdükçe bu sayı artar ve “E” tuşu ile evrim geçireceğiniz örümceği seçerek evrim geçirebilirsiniz. Örümceklerde diğer bir özellik ise insanlar yaklaştığında ekranda kırmızı bir nokta belirmektedir. Bu sayede insanların geldiğini farkedebilirsiniz. Bu özellik insanlarda da mevcuttur ama özel bir silah ile bu özelliği kullanabilirsiniz. Oyuncuları ve kaç kişi öldürdüğünüzü “Tab” tuşuna basarak öğrenebilirsiniz. İnsanlarda ve örümceklerde kendi bölgesini silahlandırıp onaran başka bir oyuncu seçme hakkı vardır. İnsanda bunun adı “Construction kit” örümceklerde ise “Granger” dir. Oyunu kazanmak için rakip oyuncuların bölgesindeki herşeyi yok etmek gerekir. Herşeyi yok ettikten sonra oyunu siz kazanmış olursunuz. Ayhan Aktaş 10 DJANGO Django Macerası Django ile iki haftalık bir macera yaşadım bu macerayı ilerletmeye de niyetliyim. Siz de çok hızlı şekilde uygulama geliştirme imkanı sağlayan bu teknolojiyi yakından tanırsanız beğeneceğinize eminim. Bu mütevazi yazı pedagojik olarak eksik olacak ama yapmaya giriştiğim blog uygulaması konusunda size bir fikir verecektir. Django klasik MVC (model,view,controller) mantığını benimsese de isimlendirmede farklılık var. MVT (model, view, template) burada modeller, diğer web çatılarındaki gibi veritabanıyla köprü vazifesi kuran sınıflardır. Views ise diğer web çatılarının aksine görünümle ilgili değildir. Mesela Codeigniter'daki controller sınıfının yerine geçiyor. Yani modellerle templateler arasındaki bağı kurup denetliyor. Template ise diğer çatılardaki görünüm (views) işiyle ilgili kullanılıyor. Gelin şimdi djngo macerasına başlayalım. Önceden belirtmeliyim ki bu yazıda bir an önce konuya girmek, yani blog uygulamasını tamamlamak için hızlı bir anlatım tarzı uyguladım. Açıkçası django macerasının en azından blog uygulamasının tek yazıda bitmesini istiyordum ama sanırım gidişattan yazıyı ikiye bölmek gibi bir sonuca vardım. Bu yazıda yönetim paneline kadar gelip diğer yazıda kalanı vereceğim. Djangonun gücü hakkında bir örnek vermek için Pardus kullanıcılarının uğrak yeri olan özgürlük için sitesinin Django ile yazıldığını hatırlatayım. Django kurulumu. Djangoproject.com/download adresinden indirdiğimiz pakete şu komutları vererek kurabiliriz: tar xzvf Django-1.1.1.tar.gz cd Django-1.1.1 sudo python setup.py install Aç, dizin değiştir ve kur. Diğer bir yol ise sudo aptitute install django komutuyla veya synapticten gerekli paketi seçerek kurmaktır. Bu durumda ; sudo ln -s /usr/lib/python-django/bin/django-admin.py /usr/local/bin/django-admin.py komutu ile django-admin.py için bir bağ oluşturmamız gerekiyor. Bunu da yaptıktan sonra ilk projemizi oluşturalım. Bunu da yaptıktan sonra artık istediğiniz alanda Django projelerine başlayabilirsiniz. Ev dizininde Django diye bir dizin açalım ki karışıklık olmasın. Şimdi şu komutla ilk projemizi oluşturalım: cd django ile django dizini içine girelim ve: django-admin.py startproject ilksitem Böylece ev dizininizde Django dizinini oluşturduysanız (veya kendi belirlediğiniz bir dizinde) onun içinde “ilksitem” adında bir dizin oluşmuş olmalıdır. Öyleyse işler yolunda demektir. Sorun var ise Django dökümanlarına göz atmanızda fayda var. “İlksitem” içinde 4 tane dosya oluşmuş olmalı. __init__.py ve manage.py sistem dosyaları olup içeriğine müdahale etmeyeceksiniz. Birincisi projenizin python tarafından bir paket gibi algılanmasını sağlıyor, ikincisi ise Django ile gelen web sunucusunu çalıştırmak, veritabanı işleri gibi bazı ağır işleri görmeniz için hazır bekliyor. Diğer iki dosya ise settings.py ve urls.py. İlki sitenizle ilgili konfigürasyon ayarlarını, diğeri ise sitenizin url yönetimini sağlıyor. Yeri geldiği zaman bu dosyaları düzenleyecek ve ne işe yaradığını göreceğiz. Django ile gelen web sunucusunu çalıştırmak için “cd django” ile django dizinine girelim ve şu komutu yazalım: python manage.py runserver Ekranda sunucunun çalıştığına dair bir mesaj almamız gerekiyor. Sunucu 8000 portunu kullanıyor. Bunu 11 değiştirmek gerekirse (ki gereksiz bir çaba olurdu bence) komutu yazarken port numarasını da belirtmeliyiz. Şimdi tarayıcınızda localhost:8000 yazarsanız Django Hoş geldin mesajıyla karşılaşabilirsiniz. Bunun yerine kendi yazdığımız mesajın görüntülenmesini isteyebiliriz. Bu bizim en doğal ve insani hakkımız olduğu içindir ki ilk views'imizi oluşturalım. Diğer 3 dosyanın oluşturulduğu dizin içinde views.py isminde (bu isim keyfinize kalmış ama views.py olarak adlandırmak örf ve ananelerimizden kaynaklı olarak yerleşmiştir.:)) bir dosya oluşturalım ve içine şunları yazalım: from django.http import HttpResponse def merhaba(request): return HttpResponse(“Merhaba Dünya”) Burada Django http paketi içindeki HttpResponse sınıfını çağırıyoruz ve sayesinde mesajımızı ekrana basıyoruz. Bunu yapmak için tanımladığımız merhaba fonksiyonu, her fonksiyonun alması gereken asgari “request” parametresini alıyor. Bunun haricinde bir görevi yok burada. Bu fonksiyonu tanımladık ama henüz tarayıcınızda mesajınızı göremediniz. Bunun için urls.py dosyasına tarayıcıdaki adreslerin yönleneceği fonksiyonları belirten kodları yazalım. Hali hazırda bazı hatırlatmaların yer aldığı kısımları tümden silebilirsiniz. Silmeyebilirsiniz de; ama sonuçta şu satırlar olursa faydalı olur: from django.conf.urls.defaults import * from ilksitem.views import merhaba urlpatterns = patterns('', ('^anasayfa/$', merhaba), ) Burada ilk iki satırda gerekli paketleri aldık. İkinci satırda views dosyamızdaki merhaba isimli fonksiyonu aldığımıza dikkat edelim. Bu fonksiyonu kullanacağımızı gösterir. Urlpatterns ifadesi bir tüp içinde tanımlanan url yönlendirmelerinden ibaret. Tarayıcıda /anasayfa yazınca merhaba fonksiyonu çalıştırılıyor. Şapka (^) ve dolar ($) işaretleri python ile gelen düzenli ifadeler sınıfına ait simgeler. ^ işareti desenin başındaki ifadeyle uyuşmayı, dolar işareti ise sonundaki uyuşmayı gösteriyor. “^” olmasaydı /herhangi/anasayfa ifadesi de merhaba fonksiyonunu çağırırdı. Ya da “$” işareti olmasaydı /merhaba/dostum/nehaber ifadesi de merhaba fonksiyonuna yönlenecekti. Düzenli ifadeler ile ilgili olarak python dökümanlarına bakabilirsiniz. Şimdi; python manage.py runserver Komutuyla web sunucusunu çalıştırın ve localhost:8000/anasayfa adresini ziyaret edin. “Merhaba Dünya” mesajını görüyorsanız ne mutlu size! Şimdi daha önce codeigniter yazımızda yaptığımız gibi yine basit bir blog ile Djangoyu daha yakından tanımaya çalışalım. Açıkçası biraz çok bilgiyi az yere sığdırmış olacağız. Atladığım onca şeyi ise djangoproject.com adresindeki belgelerden edinebilirsiniz. Türkçe django siteleri olduğunu da biliyorum ama henüz tam olarak inceleme fırsatı bulamadığım için adres gösteremiyorum. Bir blog için bize bir veritabanı gerekli. Django'da mysql, postgresql, oracle, sqlite gibi veritabanları çalışır. Bu veritabanları arasında geçiş yapmak için tek yapmamız gereken settings.py dosyasında Birkaç satırlık kodu değiştirmektir. Bu demektir ki mysql için yazdığınız bir uygulamayı 5 dakika içinde bir başka veritabanına uyumlu hale getirebilirsiniz. Php dünyasından gelenler için delice bir fikir gibi! Burada python ile hazır gelen ve geliştirme aşamasında oldukça pratik olan sqlite veritabanı ile çalışacağız. Settings.py dosyasında şu ayarlamaları yapalım: DATABASE_ENGINE = 'sqlite3' # 'postgresql_psycopg2', 'postgresql', 'mysql', 'sqlite3' or 'oracle'. DATABASE_NAME = 'veritabanim' # Or path to database file if using sqlite3. DATABASE_USER = '' # Not used with sqlite3. DATABASE_PASSWORD = '' # Not used with sqlite3. DATABASE_HOST = '' # Set to empty string for localhost. Not used with sqlite3. DATABASE_PORT = '' # Set to empty string for 12 default. Not used with sqlite3. # Create your models here. Burada tek eklediğimiz şeyler database_engine için 'sqlite3' ve database_name için “veritabanim” ifadeleri. Diğer değerler diğer veritabanları için gerekli sqlite için değil. Ubuntu kullanıyorsanız; class Kategori(models.Model): ad = models.CharField(max_length=50) def __unicode__(self): return self.ad TIME_ZONE = 'Europe/Istanbul' yapabilirsiniz. Varsayılan olarak Amerika geliyor. Yine; LANGUAGE_CODE = 'tr' İngilizce değerini Türkçe ile değiştirebilirsiniz. Pardus kullanıcıları bu konuda şanslı; Söz konusu ayarlar Türkiye'ye özel geliyor. class Posts(models.Model): baslik = models.CharField(max_length=50) mesaj = models.TextField() yazi_tarih = models.DateTimeField() kategori = models.ForeignKey(Kategori) def __unicode__(self): return self.baslik Kurulu uygulamalar varsayılan olarak dört tanedir, bunlara ek olarak iki tane ekleyeceğiz. Biri djangonun bize sağladığı muhteşem admin paneli ve diğeri yapacağımız blog uygulaması. INSTALLED_APPS = ( 'django.contrib.admin', 'ilksitem.blog', 'django.contrib.auth', 'django.contrib.contenttypes', 'django.contrib.sessions', 'django.contrib.sites', ) Şimdilik settings.py ayarları bu kadar. İlerde şablonları oluştururken şablon dizinini de bu dosyada belirteceğiz. Şimdi blog uygulamamızı oluşturalım: cd ilksitem python manage.py startapp blog Bu şekilde blog isimli uygulamayı içindeki dosyalarla birlikte oluşturuyor. Burada models.py isminde bir dosya oluşturalım ve içine modellerimizi yazalım. from django.db import models class Yorumlar(models.Model): ad = models.CharField(max_length=50) mail = models.EmailField() yorum = models.CharField(max_length=550) post_id = models.CharField(max_length=3) yorum_tarih = models.DateTimeField() def __unicode__(self): return self.ad İlk satırda models sınıfını ithal ettik. Daha sonra ise modellerimizi oluşturuk. Her bir model, veritabanında bir tabloya denk geliyor. Mesela Posts sınıfı veritabanında blog_posts isminde bir tablo oluşturacak. İçinde ise otomatik eklenen id ile birlikte bizim belirlediğimiz alanlar oluşacak. Burada oluşacak alanlar ise; id, baslik, mesaj, yazi_tarih, kategori. Burada; CharField(max_lenght=50) ifadesi ile oluşturulacak alanın sql olarak varchar tipinde olacağı ve 50 değerine kadar karakterde değer alacağı belirtiliyor. DateTime ise yine datetime tipinde değerler alıyor. Bu tabloların oluşması için konsolda biraz komut vermemiz lazım. Komut satırında ilksitem dizinine girdikten sonra şu komutu verelim: python manage.py sqlall blog 13 Bu komutla, yazılacak sql ifadesini görürsünüz. Çıktı şuna benzer olmalı: lev@goni:~/Djangolev/ilksitem$ python manage.py sqlall blog BEGIN; CREATE TABLE "blog_kategori" ( "id" integer NOT NULL PRIMARY KEY, "ad" varchar(50) NOT NULL ) ; CREATE TABLE "blog_posts" ( "id" integer NOT NULL PRIMARY KEY, "baslik" varchar(50) NOT NULL, "mesaj" text NOT NULL, "yazi_tarih" datetime NOT NULL, "kategori_id" integer NOT NULL REFERENCES "blog_kategori" ("id") ) ; CREATE TABLE "blog_yorumlar" ( "id" integer NOT NULL PRIMARY KEY, "ad" varchar(50) NOT NULL, "mail" varchar(75) NOT NULL, "yorum" varchar(550) NOT NULL, "post_id" varchar(3) NOT NULL, "yorum_tarih" datetime NOT NULL ) ; CREATE INDEX "blog_posts_kategori_id" ON "blog_posts" ("kategori_id"); COMMIT; lev@goni:~/Djangolev/ilksitem$ python manage.py validate komutu ile hata olup olmadığına bakabilirsiniz. Hiçbir hata yoksa veritabanında tabloları oluşturmak için şu komutu verelim: python manage.py syncdb Bu komutla asıl iş başlıyor. Önce veritabanı tablolarının oluştuğunu belirtiyor. Sonra ise settings dosyasında admin uygulamasını eklediğimiz için bize bir admin oluşturmak isteyip istemediğimizi soruyor. Elbette deyip enter tuşlayın. Admin ismini sorunca boş bırakırsanız Ubuntu, kullanıcı adınızı admin olarak kaydeder. Email ve şifrenizi de yazınca admin uygulaması da hazır sayılır. Şimdi admin sayfasına nasıl ulaşacağımıza bakalım: İlk önce ilksitem dizini içindeki urls.py dosyasını şu hale getirelim: from django.conf.urls.defaults import * from ilksitem.views import merhaba from django.contrib import admin admin.autodiscover() urlpatterns = patterns('', ('^anasayfa/$', merhaba), ('^admin/(.*)', admin.site.root), ) Bu şekilde tarayıcıdan admin paneline girebilirsiniz . Localhost:8000/admin yazınca olduğu gibi... Ama nerede bizim blog uygulamamız? Onu görmek için Blog dizini içinde admin.py isminde bir dosya oluşturalım ve içini şu kodlarla dolduralım: # -*- coding: utf-8 -*from django.contrib import admin from ilksitem.blog.models import Posts, Yorumlar, Kategori admin.site.register(Posts) admin.site.register(Yorumlar) admin.site.register(Kategori) admin sınıfını ve modellerimizi dahil edip her bir sınıf için admin panelinde bağlantı kurduk. Şimdi; ctrl-c ile sunucuyu kapatıp python manage.py runserver ile tekrar sunucuyu başlatalım. Tarayıcıda localhost:8000/admin yazınca size işler 14 yolundaysa kullanıcı adı ve şifre soracak. Buraya konsolda daha önce belirlediğiniz değerleri girince harika bir admin paneli ile karşılaşacaksınız. Bu panelde kategori, yazı ve yorum ekleyebilirsiniz. Yazıda panelden iki ekran görüntüsü veriyorum. Baya hızlı ilerlememize rağmen bloğumuza eklediğimiz mesajları kullanıcılara nasıl sunacağımız konusuna yer kalmadı. Bunu da diğer sayıya saklayalım o zaman. Levent Altunöz 15 O PE N S U S E 1 1 . 2 SUDO 13. Sayımızdan herkese merhaba. Bu sayımızdan itibaren her ay bir Linux dağıtımını mercek altına almayı planlıyoruz. Planlıyoruz diyorum çünkü bazen beklemediğimiz anda bir yerlerde kopukluk oluyor ve yazılarımız bazen istediğimiz zamanda yetişmiyor. Bu sebeple aksilik olmadığı sürece Linux inceleme yazılarımızı yazmayı düşünüyoruz. İlk inceleme yazımıza da openSUSE 11.2 sürümünden başlamak istedim. Bu ay da yeni bir sürüm yayınlayınca tercihim openSUSE oldu. Aslında Mandriva 2010 da listemde vardı; nedense openSUSE'yi seçtim. Düşüncelerimi fazla yazıya dökmeden openSUSE 11.2 yazımıza bir giriş yapalım. Bu yazımızda kurulum anlatımı olmayacak, yazı ne çok derin ne de çok yüzeysel olacak. Bu şekilde iyi birşeyler yazmaya çalışacağım. İlk önce openSUSE 11.2 kullanıcılarına neleri sunuyor buna bir göz atalım. Bu yeni sürümde; . . . . . . . Kernel 2.6.31-5 KDE 4.3 Gnome sürümü 2.28 OpenOffice 3.1.1 Firefox 3.5.4 Ext4 ve Btrfs Dosya sistemlerine destek. WebYaST Bu versiyonda öne çıkan yenilikler bunlar. Kernel sürümü gün geçtikçe büyüyerek donanım desteğini devam ettiriyor. Bu sürümde bir çok donanıma destek geldiği gibi bazı yerlerde iyileştirmeler de yapılmış. Mesela USB disklerde oluşan problemler çözülmüs, Serverlarda kullanılan yeni ethernet kartlarına destek gelmiş ve bunların dışında benim en önemli gördügüm gelişme, openSUSE ekibi bu kernel sürümünde Btrfs dosya sistemine destek vermiş bulunmakta. Btrfs dosya sistemi ext4 gibi disklerin biçimlendirilmesinde kullanılan ve Oracle firması tarafından geliştirilen yeni bir 16 Sistem Ayarları uygulamalarında değişiklikler yapılmış. Bunun yanında openSUSE KDE'yi en iyi kullanan dağıtımlardan birisi. SUSE'yi 2004'ten bu yana hiç kullanmasam da, her yeni sürümde kurar bir deneme yaparım. Linux`e ilk adım attığım göz ağrım kendisi... Çökme raporunu çok nadir görürsünüz. proje. Kernel 2.6.29 sürümünden bu yana kernelde barındırılan bu dosya sistemini ilk defa seçmeli olarak Linux dağıtımları içinde openSUSE 11.2 versiyonunda sunmuş oluyor. OpenSUSE 11.2 ile gelen KDE 4.3 versiyonunda yapılan son düzeltmelere baktığımda KDE4'ün artık yavaş yavaş oturmaya başladığını görmüş oldüm. Bu sürümde 10.000 hata düzeltilmiş. Bu pek azımsanacak bir sayı değil. Hata düzeltmeleri dışında Kwin, The Plasma Desktop Shell, Dolphin# Krunner ve OpenSUSE ekibi KDE`yi hemen hemen her kullanıcının program kurmadan kullanacağı bir şekilde hazırlıyor. Bütün menüler dolu capcanlı :) Sade menü sevenlerin hoşuna 17 gitmeyecek bir KDE var SUSE'de. Tek eksiği, içinde bazı kısımlarda Türkçe desteğinin eksikliğini görmeniz muhtemel. Bu eksiklik openSUSE`nin Türkçe desteğinin az olduğundan mı yoksa KDE Türkiye`nin yetiştiremediği çevirilerden mi kaynaklanıyor bilmiyorum. Kısacası %100 diyebileceğim bir Türkçe yok openSUSE'de. Gnome 2.28 sürümü var demiştik. OpenSUSE her ne kadar KDE'yi ön planda 18 tutsada Gnome için de desteğini sürdürüyor. KDE'deki dolu menü yapısının aksine Gnome o kadar sade bir menüye sahip ki KDE'den sonra sanki Gnome sürümü boş gibi görünüyor. OpenSUSE'deki Gnome, bir Ubuntu kadar sağlam. Türkçe desteği KDE`ye göre biraz daha iyi gibi görünüyor. ayarları yapabileceğiniz tek bir denetim masası olarak düşünün. Mail Server, LDAP gibi ayarları grafik arayüzden çok rahat bir şekilde yapabilirsiniz. YaST ile Samba ayarlamak çok basit. Bu gibi ayarları, terminalde komut uygulamak istemeyen kullanıcılar için cazip bir seçenek openSUSE. Kurulum SUDO ekibi olarak, bu köklü dağıtımın da bir an önce güzel Türkçemize kazandırılmasını temenni ediyoruz. Kurulum kısmı görsel olarak bilgilendirici... ilk defa Linux kuracak kişiler de sorun yaşamadan disk yapılandırması yapabilir. Bilgisayarınıza sadece openSUSE kurmak istiyorsanız disk bölümlemesini kendisi otomatik olarak yapıyor. Ubuntu'ya göre karşılaştırma yaparsak disk bölümü, swap, / , ve /home bölümünden oluşuyor. OpenSUSE, ev dizini için diskte ayrı bir bölüm oluşturuyor. Ubuntu'da bu bölüm / için ayrı bir disk bölümü oluşturulmadan kullanılıyor. Elle disk yapılandırması da kafa karıştıracak türden değil. Biraz dikkatle bu bölümüde rahatlıkla yapabilirsiniz. Kurulum aşaması İngilizce olduğu için İngilizce bilgisi olmayan okuyucularımıza SUSE tavsiyesi yapamıyorum. Bu SUSE için bir eksi midir tartışılır ama şu aşamada bildiğim kadarı ile Türkiye'den SUSE için bir çeviri ekibi yok. Teknik Destek: Yerel Site 10/8 Teknik Destek: Türkiye Sitesi: 10/3 Sağlamlık: 10/8 Kullanılabilirlik: 10/8 Dil Desteği: 10/6 OpenSUSE bu incelememizde, bizden ortalama 6,6 puan alarak Türkiye'deki Linux kullanıcılarının ilgisini çekmek istiyor. Bütün kısımlar ayarlandıktan sonra kurulum çok uzun sürmüyor. Virtualbox üzerine kurdum ve 1.5 GB ram ile süre tutmadım ama 30 DK olmamıştır. Kurulum aşamasında Türkçe dili seçtiğim halde kurulumdan sonra sistemin Türkçe olmadığını gördüm. Biraz sancılı bir durum gibi görünse de YaST'tan kde4-l10n-tr paketini yeniden yüklememiz gerekiyor. Paket yüklendikten sonra KDE Kontrol merkezinden Türkçe'yi ayarladığımızda KDE Türkçe oluyor. Almanca ve İngilizce paketlerinde böyle bir sıkınyı yok. Sanırım bu eksiklik Türkçe desteğinin olmamasından kaynaklanıyor. Yine YaST` tamamen Türkçe diyemiyorum. Sonuca gelirsek, karşımızda Türkçe desteği yeterli olmayan köklü bir openSUSE ve sağlam bir KDE4.3 var. Yaklaşık 5 saat kullandığım bu sürüm başarılı ve hızlı bir yapıya sahip. YaST, eski versiyonlarına göre gayet hızlı... YaST'ı bütün Ömer Kırmızı 19 DELUGE TORRENT İSTEMCİSİ DELUGE İnternet'teki en zengin kaynaklardan biridir torrent. Belki de açık kaynak mantığına en uygun yöntemlerden biridir, çünkü indirdiğiniz dosya tek bir konumdan değil, o dosyaya sahip belki binlerce bilgisayardan indirilmektedir. Bu da internette bulunabilecek dosyaların torrent ortamında paylaşılmış olmasının ihtimalini yükseltir. Çünkü torrent ortamına giren bir dosyanın kaybolma ihtimali düşüktür. Bulduğunuz bir torrenti indirmek, bir dosya indirmekten bir miktar daha farklı bir işlemdir. İnternetten bulduğumuz torrentler, bu torrentleri hangi bilgisayarlarda bulabileceğinizi anlatan basit metin dosyalarıdır. Sadece web tarayıcımız ile kullanılamazlar. (Bazı tarayıcılardaki tümleşik istemciler hariç, zaten onlar da çok kullanışlı değildir) Bir torrent istemcisinin kullanılmasını gerektirirler. Bu yazımızda Linux dünyasında Transmission, Ktorrent, uTorrent gibi onlarca bulunan torrent istemcilerinden biri olan Deluge Torrent İstemcisi'ni inceleyeceğiz. Gnome Masaüstü'nün ve dolayısıyla Ubuntu'nun sisteminizle birlikte gelen ve çoğu kabiliyete sahip olan Transmission adında bir torrent istemcisi bulunmasına rağmen, gerek kullanıcı arayüzü, gerekse kullanışlılık ve çok işlevlilik açısından Deluge torrent istemcisi, Transmission'dan daha iyi bir seçim olabilir. Deluge libtorrent arayüzünü kullanır, Python ile yazılmıştır. Deluge'nin sadece GTK arayüzünün Ubuntu'ya kurulumu için Synaptic Paket Yöneticisinden "deluge" isimli program aranarak kurulabilir, veya basitçe sudo apt-get install deluge komutu verilebilir. Ancak eğer Deluge'nin konsol ve web arayüzü gibi fonksiyonlarını kullanmak isterseniz, "delugeconsole" ve "deluge-webui" paketlerini de kurabilirsiniz. 20 Bütün arayüzlere sahip deluge kurulumu konsoldan basitçe, sudo apt-get install deluge deluge-console deluge-webui şeklindedir. Adından da anlaşılacağı gibi, "deluge-console" konsoldan kullanım için gerekli arayüzü(SSH ile veya scripting için kullanışlıdır), "deluge-webui" ise kullanışlı bir web arayüzünü sağlar. Yazının devamında bahsedilecektir bu arayüzler hakkında detaylı olarak. Deluge'yi menüden veya sadece "deluge" komutu ile çalıştırırsanız, varsayılan olarak GTK önyüzü açılmaktadır("deluge -s console" gibi bir komut ile varsayılan önyüzü değiştirebilirsiniz). Son derece kullanışlı olan bu önyüzde, yapmak istediğiniz her işlemi yapabilirsiniz. Ayrıca Deluge'nin kullanışlı bir başka özelliği de, eklenti desteğinin olmasıdır. Torrent istemcinizde olmayan özellikleri kolayca kullanabilmenizi sağlayan bu eklentileri Deluge'yi varsayılan torrent istemciniz yapıp istediğiniz internetten indirip "Tercihler > Eklentiler" yolunu izleyerek kolayca istemcinize ekleyebilirsiniz. Deluge'yi sisteminize kurduktan sonra, "Uygulamalar > İnternet > Deluge BitTorrent Client" yolundan ulaşabilirsiniz. Ancak bu şekilde başlatacağınız sadece GTK önyüzü olacaktır. Konsoldan "deluge u console" komutu ile konsol önyüzünü, "deluge u webui" ile ise web arayüzünü başlatabilirsiniz. GTK Önyüzü torrentleri açtığınızda, indireceğiniz dosyaları ayıklama, özel bir konuma indirme gibi ayarları yapabileceğiniz bir pencere gelir. Bu pencerede istediğiniz ayarları belirledikten sonra ekle tuşuna basarak torrentlerin indirilmeye başlamasını veya indirme kuyruğuna gönderilmesini sağlayabilirsiniz. İndirme kuyruğu, istediğiniz kadar sayıdaki torrentin sırayla indirilmesini sağlar. Varsayılan olarak eklenme sırasına göre üçer üçer indirilen torrentlerin sırası veya aynı anda indirilen torrent 21 sayısı değiştirilebilir. Torrentlerin sırasını değiştirmek için istediğimiz torrente tıklayıp yukarıdaki araç çubuğundaki yukarı-aşağı tuşlarına basmamız yeterlidir. Bu şekilde bir torrenti taşıyabileceğimiz gibi, birden çok torrentin de sırasını değiştirmeyi sağlayabiliriz. Deluge'nin ayarlarına "Düzenle > Tercihler" yolunu kullanarak ulaşabiliriz. Burada en işe yarar seçenekler olarak; "İndirilenler" sekmesinden dosyalarımızın ineceği konumu ve dosyaların indirilmesi tamamlanınca taşınacağı klasörü seçebiliriz. Bitmiş torrentlerin ayrı bir klasörde olması, bunları kullanacağımızda inmiş ve inmekte olan torrentlerin karışmasını engeller. "Ağ" sekmesinde ise önemli olan kısım "Giriş Portları" kısmında Deluge'nin kullanacağı portları tanımlayabilmemizdir. Eğer bir router arkasındaysak, verimli çalışmak için router'den port yönlendirme ayarlarını yapmak lehimizedir. "Kuyruk" sekmesi ise aynı anda indirilen ve paylaşılan torrent sayılarının limitini ayarlar. Ayrıca bazen sadece biriki paylaşanın olduğu, yavaş inen torrentlerle karşılaşabiliriz, "Yavaş torrentleri sayma" kutucuğunu işaretleyerek de, bunların hızlı inen torrentleri sırada bekletmelerini engelleyebiliriz. Deluge'nin GTK önyüzünü köşedeki çarpı ile kapattığınızda, varsayılan olarak sistem çekmecesine küçülüp indirmelerinize devam eder. Eğer Deluge'den tamamen çıkmak isterseniz, "Dosya > Çık" yolunu izlemeniz veya sistem çekmecesindeki simgeye sağ tuş ile tıklayıp, "Çıkış"ı kullanmanız gerekir. Konsol önyüzü Deluge'nin aynı zamanda terminallerden çalıştırabileceğimiz bir komut arayüzü de bulunmaktadır. Günlük kullanımda pek kullanışlı olmasa da, SSH erişimi veya scripting ile kullanışlı olabilmektedir. Deluge'nin konsol arayüzüne bir konsoldan deluge -u console komutu ile ulaşabilirsiniz. Aynı zamanda, deluge -u console -a komut ile de doğrudan bir komut verebilirsiniz. Komutu uygularken "ImportError: No module named console" gibi bir hata alırsanız, bu konsol arayüzünün kurulmadığına işarettir, sudo apt-get install deluge-console ile konsol arayüzünü kurabilirsiniz. Sık kullanılan komutlar ve açıklamaları şunlardır: "pause" bir torrenti durdurur. "pause all" şeklinde bütün torrentleri durdurabilirsiniz. "resume" aynı şekilde torrenti devam ettirilir. "resume all" şeklinde bütün torrentleri devam ettirebilirsiniz. "info" ile torrentler hakkında bilgi alabilir, "info torrent_adi" ile de belirli bir torrent hakkındaki bilgileri görebilirsiniz. "help" kullanılabilecek komutların listesini gösterir. Konsol önyüzü SSH ile kullanım haricinde zamanlama için de kullanışlıdır. Örneğin, torrentlerinizin 3 saat sonra başlamasını istiyorsanız, torrentlerinizi durdurduktan sonra sleep 3h && deluge -u console -a "resuma all» komutu işinizi görecektir. Hatta sleep 3h && deluge -u console -a "resume all" && sleep 4h && deluge -u console -a "pause all" gibi kombinasyonlarla istediğiniz zaman aralıklarında torrentlerin inmesini sağlayabilirsiniz. Web önyüzü Artık torrent istemcilerinde standart hale gelen özelliklerden biri de web arayüzüdür. Web arayüzü sayesinde internete bağlı olan veya yerel ağınızdaki herhangi bir bilgisayardan kolayca evdeki bilgisayarınıza bağlanıp torrentlerinizi yönetebilirsiniz. Hatta kullanılmayan bir bilgisayarınızı kolayca bir indirme sunucusuna 22 İnternet'teki en zengin kaynaklardan biridir torrent. Belki de açık kaynak mantığına en uygun yöntemlerden biridir, çünkü indirdiğiniz dosya tek bir konumdan değil, o dosyaya sahip belki binlerce bilgisayardan indirilmektedir. Bu da internette bulunabilecek dosyaların torrent ortamında paylaşılmış olmasının ihtimalini yükseltir. Çünkü torrent ortamına giren bir dosyanın kaybolma ihtimali düşüktür. 23 çevirebilirsiniz. Deluge web arayüzünü deluge -u web ile çalıştırabilirsiniz. Eğer sürekli kullanacaksanız, Gnome'a başlangıç uygulaması olarak eklemeniz yararlı olacaktır. Deluge web arayüzü varsayılan olarak 8112 numaralı portu kullanır, bu yüzden de eğer bir router arkasından bağlanmak istiyorsanız, modeminiz ile bilgisayarınız arasında (program ayarlarından değiştirmezseniz) 8112 numaralı portu doğru biçimde yönlendirmiş olmanız gerekmektedir. Mac OS X ortamlarında da çalışabilmektedir, bu sayede farklı sistemleri kullanırkan alışkanlıklarınızdan da vazgeçmek zorunda kalmazsınız. Deluge hakkında daha ayrıntılı bilgiyi http://deluge-torrent.org/ adresinden ulaşabileceğiniz web sitesinde bulabilirsiniz. Karşılaşabileceğiniz sorunlarda ise Ubuntu Türkiye Forumu'nu veya http://forum.delugetorrent.org/ adresindeki resmi forumu kullanabilirsiniz. İyi çalışmalar. Çalıştırdıktan sonra denemek için web tarayıcınızdan "localhost:8112" adresine gitmeniz yeterlidir. İlk olarak karşınıza yetkisiz girişi engellemek için bir parola sorgulama sayfası çıkacaktır. Varsayılan parola "deluge"dir, ancak güvenliğiniz için ilk kullanımdan sonra parolayı değiştirmeniz şiddetle önerilir. Parolanızı girdikten sonra GTK arayüzüne benzeyen bir görünüm ile karşılaşacaksınız. Torrentlerinizi başlatmak, duraklatmak, silmek gibi işlemleri kolayca yapabilirsiniz. Aynı zamanda kolayca yeni torrentler de ekleyebilirsiniz, ekranın sol üstündeki "+" işaretine tıklayıp gelen menüde torrentin bulunduğu linki vererek veya bilgisayarınızdan torrenti göndererek. Eklediğiniz torrent otomatik olarak sıraya eklenecek veya sıra boş ise hemen başlatılacaktır. Web arayüzünün ve Deluge'nin genel ayarlarını web arayüzünde login olduktan sonra yukarıdaki bölümde "Yapılandırma" tuşu ile değiştirebilirsiniz. Gelen ilk ekranda Deluge'nin temasını ayarlayabilirsiniz. Varsayılan olarak sade bir tema ile gelen web arayüzündense, kullanışlı ve daha interaktif Ajax tabanlı arayüzünü tercih edebiliriz buradan. Aynı zamanda soldaki menüyü kullanarak web arayüzünün kullanacağı portu veya giriş parolasını ayarlayabilirsiniz. Deluge torrent istemcisi Linux'un yanı sıra, Windows ve Utku Demir 24 KARMİC RÖPORTAJI Biliyorsunuz ki Ubuntu 9.10 Karmic Koala çıktı. Biz de Ubuntu forumdan birkaç arkadaşımız ile röportaj yapalım dedik. Kısa süremiz ve uzun bir kullanıcı kitlemiz olduğu için kısıtlı sayıda arkadaş ile röportaj yapabildik. Röportaj teklifini kabul eden arkadaşlarımıza teşekkür ederiz. Bakalım Ubuntu 9.10 Karmic Koala'yı arkadaşlarımız nasıl bulmuşlar. Kuleyni; Biz - Kendinizi kısaca tanıtırmısınız. Kuleyni - Üniversiteye hazırlanan, çalışmaktan vakit buldukça bilgisayar başında yeni bişeyler öğrenmek için vakit harcayan bir kişiyim. İlk Linux tecrübemi Pardusla yaşadım fakat itraf etmeliyim ki hoşuma gitmemişti ve silmiştim fakat Ubuntu ile tanışınca silinen Windows oldu. 2 yılı aşkın bir süredir Linux kullanıyorum; kullandırtmaya çalışıyorum elimden geldiğince. Çok fazla dağıtım denedim bugüne kadar, Ubuntu'da karar kıldım. Linux sistemler insana çok şey katıyor. Kesinlikle bu yazıyı okuyan bireyler, eğer hala Ubuntu kullanmamışsa live cd denemelerini kesinlike öneriyorum. Hız + kararlılık + destek + antivirüs yok + program arama derdi yok daha ne olsun? Biz - Ubuntu 9.10 Karmic Koala ile ilgili ne gibi yenilikler ve eksiklikler keşfettiniz? Kuleyni - Sistem açılış süresi artmış ancak kapanma hızında hissedilir bir düşüş var. Ubuntuone uygulamasında ne kadar eksik olsad a bence iyi iş çıkarmışlar. Bluetooth programı çok daha kapsamlı bir hale gelmiş. Pidgin yerine Emphaty kullanılmış, sesli ve görüntülü konuşmada ilerleme kaydedilmekte bence fena olmamış ama hala Pidgin kullanıyorum. Ekle/Kaldırın yerini Ubuntu yazılım Merkezi almış daha şık ve iyi bir araç olduğunu söylemeye gerek yok. Disk aracı eklenmiş kesinlike çok iyi olmuş. Son olarak değinmek istediğim grub2 ye geçiş. Grub2 daha farklı olmuş şimdilik beta olması yüzünden sorunlar yaşatıyor ama yakın zamanda güncellemeler ile çözülecektir. Biz - Karmic koala'ya geçtiğinizde herhangi bir donanım sorunu yaşadınız mı? Kuleyni - Donanım sorunu yaşamadım. Eskiden elle tanıttığım sn9c201 kameram vardı fakat şimdi otomatik tanınmış durumda. Mutluyum, huzurluyum. Fakat tek bir sorunum var alc888 ses kartımın kulaklık takılınca hala hoparlöre ses vermesi sorunu halletmek için bir çok şey denedim alsa derlemesi yaptım ama durum hala aynı ama artık alıştım diyebilirim, sorun yok yani. Biz - Karmic Koala beklentilerinizi karşıladı mı? Kuleyni - Hmm bu soruya ne denir ki? Bu, Ubuntu 9.10'dan ne bekliyordunuz sorusuyla orantılı. Açıkcası Ubuntu 9.10'dan ben fazla bir iyileştirme bekliyordum fakat pek öyle olmamış aslında betasından böyle olacağını anlamalydım ama çıkmayan sürümden umut kesilmiyor işte. Benim için azıcık hayal kırıklığı oldu diyebilirim şunu da söylemeden geçmeyelim güncellemeler ile birçok sorun düzeliyor ve her geçen gün sistem iyiye gidiyor ve tabi ki benim moralim de. Xenophobia; Biz - Kendinizi kısaca tanıtırmısınız. Xenophobia - İsmim Erdal GÜÇLÜ. 28 yaşına yelken açmış bir Linux kullanıcısıyım. Ubuntu Türkiye ailesi beni Xenophobia veya NeSQuiK rumuzu ile tanır. Yaklaşık 1 sene 25 kadar önce kısa bir süre Ubuntu Türkiye Tayfası Yönetim Kadrosu'nda yer aldıysam da daha sonra bu göreve devam etmek istemeyerek görevimden ayrıldım. Şimdiler Linux ve Özgür Yazılım'ın ülkemizde yaygınlaşması adına çeşitli interaktif projeler yapmaktayım. Bunlardan en önemlisi, kuşkusuz Habertux.com portalı... Linux'a ilgi duyan Türk kullanıcıların gereksinim duyduğu bilgiyi, çoğunca birinci elden olmasa da gerek çeviri gerekse inceleme yazıları ile sunmak için çaba sarfetmekteyim. Biz - Ubuntu 9.10 Karmic Koala ile ilgili ne gibi yenilikler ve eksiklikler keşfettiniz? Xenophobia - Öncelikle çekirdek (Kernel) gelişimi beni oldukça memnun etmiş durumda. Linus Torvalds çekirdeğin şiştiğini söylese de şişirmeden bu kadar verim elde etmek maalesef henüz mümkün olmuyor. Ubuntu 9.10 ile kullanılan çekirdek sürümü, benim için çok keyif verici bir rahatlık getirdi. Kullanmış olduğum cihazın yerel disk sürücüsünde sürekli 'tık-tık' şeklinde sinir bozucu bir ses olurdu. Bu sesin bozuk sektörlerden değil, bir enerji verip otomatik kesme durumu ile alakalı olduğunu keşfetmiştik. Çeşitli ayarlar yaparak susturuyordum bu sesi. Fakat bu sürümde, hiç bir şekilde müdahale etmediğim halde en ufak bir dengesizlik yaşamış değilim. Açılış hızı bir adım ileri gitse de ben kapanış hızından çok daha memnun kalmış durumdayım. İnanılmaz bir çıkış süreci var. Beni göz açıp kapatana kadar kapanan bir cihazdan daha fazla mutlu edecek olan şey, aynı sürede açılan bir cihazdır. Ubuntu 9.10'un Gnome 2.28.1 ile uyumu yine harkulade olmuş. Son dönemlerde sadece Mandriva kullanıyordum. KDE masaüstü ortamını daha çok tercih eden bir kullanıcı olsam da Gnome'da yer alan bu yumuşaklık ve kararlılık karşısında şapka çıkarmamak mümkün değil. Ubuntu One teknolojisini kullanmak henüz kısmet olmadı. Fakat vadettikleri, gerçekten de interaktif paylaşımların bir adım daha ileri gidebilmesi için çok büyük kolaylıklar taşıyor. Ayrıca dünyada en çok tercih edilen dağıtım olmanın verdiği sorumluluk içerisinde depoların devamlı güncel tutulması, ayrı bir keyif veriyor. Bir çok Özgür Yazılım ile daha kararlı çalışır halde olduğunu görmek de mümkün. Bunda programlarda yapılan düzeltme ve güncellemelerin yanı sıra, Ubuntu ile etkileşiminin de ayrıca düzenlendiği kanısı taşıdığım paketlemeler de mevcut. Karmic'in bence tek eksiği, GRUB 2'yi beta olarak sistemin içine dahil etmek olmuş. Hem yerli hem de yabancı forumlarda takip edebildiğim kadarıyla GRUB 2 sorunu yaşayan epey kullanıcı mevcut. Ayrıca alışılagelmişin dışında farklı bir yapılandırmaya sahip olduğu için, kullanıcıların da bildiklerini bir adım ileri götürmesine sebebiyet vermiş durumda. Sanırım 9.10 ve daha ileriki sürümler için açılış süresini kısaltmak adına GRUB 2 ve benzersiz yapılandırması tercih edilmiş. Fakat bu süreçte, güncelleme yapan bazı kullanıcılar da mağdur edilmiş oldu. Biz - Karmic Koala'ya geçtiğinizde herhangi bir donanım sorunu yaşadınız mı? Xenophobia - Evet. Şu an yaşadığım bir iki sorun mevcut. Öncelikle MMC kartlarımı görmüyor. Ayrıca hoparlörlerden nadiren de olsa bir çızırtı sesi alıyorum. Dizüstünün iç modemini aktif hale getirdiğimde ses sürücülerinde çakışmalar oluyor ve ses alamıyorum. İç modemi kullanmadığım için pasif tutarak bu sorunu aşıyorum. Eminim çekirdek güncellemesinde bu sorunlar, tarihe karışacak. Biz - Karmic Koala beklentilerinizi karşıladı mı? Xenophobia - Evet diyebilirim. 9.04 sürümünde karşıma çıkan aksaklıklar ve gecikmelerden hiç birini henüz 9.10 ile yaşamış değilim. Zaten 9.04 ile sistemimden kaldırdığım Ubuntu'ya, 9.10 ile yeniden dönmüş durumdayım. Getirdiği yeniliklerle ilgili bir de küçük çeviri yapmıştım. Link içeriği Karmic Koala ile ilgili genel bilgiler içermektedir. http://www.habertux.com/2009/10/28/ubuntu-9-10-karmickoala-genel-bilgiler/ 26 Helluri; Biz - Kendinizi kısaca tanıtırmısınız. Helluri - Merhaba, ben Ahmet C. Ediz. Ubuntu kullanmaya 7.10 ile başladım. Sıradan bir son kullanıcıyım, bilgisayarla-bilişim sektörüyle bağlantım yok, makine mühendisyim. Biz – Ubuntu 9.10 Karmic Koala ile ilgili ne gibi yenilikler ve eksiklikler keşfettiniz? Helluri - Karmic koala çıktıktan sonra 1 hafta kadar bekledim, ardından 9.04'ü yükseltmek suretiyle Karmic'e geçtim. Yenilikler malum... Paketlerin, çekirdeğin ve Gnome'nin güncellenmiş sürümleri, yeni bir tema ve ikon seti, ubuntu one, grub 2(ki oldukça hoşuma gitti), ubuntu software center ve açılış süresinin kısalması. Ufak tefek sorunlar dışında, format atıp temiz bir kurulum yapmama değecek sorunlar yaşamadım. Notificationların ekranın aşağısında çıkması ve açılış süresinin kısalması gerekirken uzaması benim de canımı sıkıyordu. Neyse ki ubuntugeek.com sitesinde bu sorunlarımın pratik çözümlerini gördüm. Hala ufak tefek sorunlarım var. Ubuntu one doğru dürüst çalışmıyor (ki eski sürümde oldukça sorunsuzdu). Laptopun ekranını makine çalışırken kapattığımda sistem kilitleniyor. Biz - Karmic Koala'ya geçtiğinizde herhangi bir donanım sorunu yaşadınız mı? Helluri - Yükseltmeden sonra herhangi bir donanım sorunu yaşamadım. Biz - Karmic Koala beklentilerinizi karşıladı mı. ? Helluri - Sistemi her zamanki gibi oldukça kararlı buldum. Sanırım bu konuda biraz da şanslıyım, çünkü yükseltmeden sonra format atmak zorunda kalan kullanıcılar baya çok. Kurulumla birlikte gelen programlar oldukça başarılı. Ses konusunda iyileştirmelerin yapıldığı belli. Sistemim gerçi baya iyi ama performanstan da oldukça memnunum. Gelecekte ubuntuda görmek istediğim birkaç minik şey var. İlki parmak iziyle-web cam ile sorunsuz çalışan animasyonlu bir login ekranı, diğeri de kurulumla birlikte gelen başarılı bir video düzenleme aracı. Ve son olarak da daha kaliteli fontlar görmeyi çok isterim. Bunların dışında Karmic Koala'dan oldukça memnunum. Biz - Kendinizi kısaca tanıtırmısınız. Adım Efe Can Erkul, 14 Yaşındayım Ubuntu'yu yaklaşık 10 ay önce keşfettim, ilk indirdiğim sürüm 8.10'du. O zamandan beri bir sürü Linux dağıtımı denedim ama en savdiğim Ubuntu oldu çünkü uğraşmanız gerekmiyordu; sadece kuruyordunuz. Biz – Ubuntu 9.10 Karmic Koala ile ilgili ne gibi yenilikler ve eksiklikler keşfettiniz? En güzel yenilik başlangıç ekranı olmuş. Önceki Ubuntu sürümlerine göre çok güzel bir başlangıç ekranı var. Human tamesı kahverengiye dönmüş. Açıkçası kahverengiyi pek sevmedim ama kahverengiyi sevmeyenler için Human Clearlooks'u turuncu bırakmışlar. Birde Human temasındaki pencere menüsü iconunun yuvarlak yapılması hoş olmuş. Eksiklikler ise sistemi 9.04'e göre çok yoruyor. Pidgin gitmiş Empathy gelmiş. Depoya Entlightment E17 eklenmemiş ve birkaç güzel tema daha eklenebilirdi. Biz - Karmic Koala'ya geçtiğinizde herhangi bir donanım sorunu yaşadınız mı? HP LazerJet 1020 yazıcımı çalıştıramadım. Onun dışında hiçbir donanım sorunu yaşamadım. Biz - Karmic Koala beklentilerinizi karşıladı mı. ? Açıkçası evet, sorunlu driverları düzeltmişler. Depo genişlemiş ve açılış ekranı çok güzel olmuş. Aykan Aktaş 27 G Ü L DÜ R Ü BEN UBUNTU KULLANMAM Ben Ubuntu kullanmam. Niye? Dosyaları çöpe gönderirken “gönderilsin mi” diye sormuyor. Niye? Para vermediğim şeyi kullanmam. *** *** Ben Ubuntu kullanmam. Niye? Program kurarkan şifre istiyor. Bu senin güvenliğin için. Ama bende balık hafızası var. *** Ben Ubuntu kullanmam. Niye? Çok teması var. E bunun ne zararı var. Hangisini kullanacağıma karar veremiyorum. *** Ben Ubuntu kullanmam. Niye? O kadar şeyi bir cdye sığdırmalarına sinir oluyorum. *** Ben Ubuntu kullanmam. Niye? Bilgisayarım yok. *** Ben Ubuntu kullanmam. Bill Gates-Steve Ballmer telefon konuşması. Gates arıyor: Alo Ballmer! Benim hemen bir Ubuntu cdsi almam lazım. Ne yapacaksın Ubuntu'yu. Kız arkadaşımın evinde gördüm, çok beğendim kullanacağım. Görecektin, kız arkadaşım bir şeylere basıyordu masaüstü küp olup dönüyordu. Ağzım bir karış açık kaldı. Tamam ben alırım bir tane. Çok pahalı mıdır acaba? Ah Bill! Dünyanın en zenginisin hala cimrilik yapıyorsun. Tamam benden olsun. Yarım saat sonra, Ballmer arar: Bill, biz Ubuntu cdsini alamayız. Neden, paramız mı yetmiyor? Yok satılmıyor, bedava dağıtılıyor... Tüh be! Ben de ne heves yapmıştım. Ben de Doom oynarım artık. 28 Linus Torvalds'ı böyle göreceğinize inanır mıydınız? 29 Magazin dergileri için soyunmadığı kesin. Linus ve Stallman (Linux ve Gnu) Linus okulda eğitim alırken. Linus sistemini yazdığı günlerde... Linus Chuck Norris'e özenirken Yusuf Sansarkan-Levent Altunöz
Benzer belgeler
Full Circle Magazine
demeniz yeterli olacaktır ama benden söylemesi şu anda
uygulama beta olduğu için eksiklerinden bir tanesi de
kapanamaması... Kapanırken hata veriyor ve oturumu yeniden
açana kadar düzelmiyor. Önümü...
Ayfer KAYA - Tilkinin Dilinden
Yeniliklerin çok yoğun yaşandığı bir ayı geride bıraktık. Merakla beklenen Ubuntu'nun Lucid Lynx LTS sürümü nihayet huzurlarınızda. Bu arada LTS
sürüm öncesi Ubuntu Çevirilerinde de oldukça hareket...
Vi ve Nano Alarm Clock Heartsma
biliyoruz. Hatta bize zararı bile dokunabiliyor. Linux'u
bilmeyen insanlar bizi gerçeği saklamakla suçlayabiliyor.
Linux'un diğer sistemlerden daha iyi olmadığını, hiç
denemeden, bilmeden iddia ede...
TORRENT KULLANARAK SEVDİĞİNİZ FİLMLERİ, OYUNLARI
programlardan en ünlüleri Bittorrent ve Bittorrent’in amca oğlu µTorrent’tir.Ben daha hafif
olduğu için µTorrent’i tavsiye ediyorum.Zaten görünüm filan her şeyleri aynıdır bu
programların kullanım ...
Untitled - Tilkinin Dilinden
Ubuntu üzerinde php geliştirmek için php yanında bir web sunucusuna, bir veritabanı
sunucusuna ve bu veritabanıyla görsel olarak işlem yapmak için bir grafik arabirime ihtiyaç
vardır. Apache, mysql...