1 `Bulut mu olsam, gemi mi yoksa, balık mı olsam, yosun
Transkript
1 `Bulut mu olsam, gemi mi yoksa, balık mı olsam, yosun
‘Bulut mu olsam, gemi mi yoksa, balık mı olsam, yosun mu yoksa?... Ne o, ne o, ne o. Deniz olunmalı, oğlum, bulutuyla, gemisiyle, balığıyla, yosunuyla’ NAZIM HİKMET 3-6 YAŞ ÇOCUKLARINDA GÖRÜLEBİLEN UYUM SORUNLARI Çocuklar, yaşları ilerledikçe toplum kurallarını öğrenmeye başlarlar ancak çocukların yapmak istedikleri davranışlarla, toplumun onlardan yapmalarını bekledikleri davranışlar farklı olabilir. Çocuklar bu iki durum arasında denge kurmaya çalışırlar fakat bu her zaman kolayca başarabildikleri bir süreç değildir ve zaman zaman başarısız olabilirler. Kısa süreli, gelip geçici olan bu uyumsuzluklar çocukların gelişim evreleri de dikkate alınarak değerlendirilmelidir. Eğer çocuklar 3-6 yaş dönemlerinde sıkça görülen ve doğal karşılanan; korku, kaygı, öfke, kıskançlık gibi duyguları sürekli ve hayat kalitelerini etkileyecek kadar yoğun yaşıyorlarsa uyumsuz davranışlar gösterebilirler. Bu çeşit uyum sorunları, psikolojik sorunların bir belirtisi olarak düşünülür. Uyum sorunları 8-9 yaşlarından itibaren davranış bozuklukları olarak ifade edilmektedir. Ancak, kısa süreli yaşanan uyum sorunları bu kategoride değerlendirilmemelidir. Bu yaş döneminde karşılaşılan başlıca uyum sorunları şunlardır: Alt Islatma ve Kaka Kaçırma Çocuklar 18-24. aylarda idrar kontrolünü geliştirmeye başlamaktadırlar. 3-4 yaşlarına kadar zaman zaman gündüz, genellikle de geceleri altlarını ıslatmaları normal karşılanmalıdır. Çocuk 4-5 yaşına geldiğinde hala uyurken sürekli altına kaçırıyorsa ya da 3-4 yaşına kadar tuvalet ihtiyacını haber veren bir çocuk, daha sonra aniden altını ıslatmaya başlatmışsa, uzmanlar tarafından ‘enuresis’ adı verilen bir sorun olarak değerlendirilir. Normal gelişim gösteren bir çocuk, 2-3 yaşlarında kakasını kontrol etmeye başlar. Organik bir problem olmaksızın çocuğun 3-4 yaşlarından itibaren kaka kaçırarak altını kirletmesi ise ‘encopresis’ adını alır ve bir sorun olarak değerlendirilir. Enuresis ve encopresis gecikmiş tuvalet eğitiminden, kalıtsal olabilen idrar kontrolü sorunlarından, olumsuz anne baba tutumlarından veya duygusal sorunlardan kaynaklanabilir. Çocuklarda böyle bir sorunla karşılaşıldığında öncelikle nedeni saptanmaya çalışılmalıdır. Boşaltım sistemi ile ilgili yapısal bozukluklar ve enfeksiyon gibi organik sorunlar geçirilmelidir. 1 Çocuk için stres yaratabilecek durumlar (kardeşin doğması, taşınma, anne-baba ayrılıkları) incelenmeli, çocuk için uygun tutum ve davranışlar sergilenmelidir. Çocuğun öz saygısının zedelenmemesi için; bu sorunları nedeniyle eleştirilmemeli, başkalarının yanında bu konu ile ilgili konuşulmamalıdır. Çocuğun sorumluluk almasını özendirerek onu cesaretlendirmek, kendine güven duygusunu arttıracaktır. Parmak Emme ve Tırnak Yeme Çocuklar 1 yaşına kadar doğal bir şekilde parmağını emebilir. Bu davranış çocuğun önce kendi vücudundan başlayarak çevreyi tanıma ve keşfetme gereksiniminden kaynaklanır. 1 yaşından itibaren doğal kabul edilen bu davranış, 3-4 yaşlarından sonra da sıklıkla devam ediyorsa bir uyum sorunu olarak değerlendirilir. Aynı şekilde, daha çok bir güvensizlik belirtisi olarak ortaya çıkan tırnak yeme davranışı da çocuğun kendine yönelik bir saldırganlık dürtüsünün belirtisi olan bir uyum bozukluğudur. Her ikisinin temelinde de, anne baba ve çocuk ilişkisindeki yetersizlikler ve sorunlar, güven duygusunun çocukta yeterince gelişmemesi yatmaktadır. Anne baba, durumu sakince ve sabırla ele almalı, çocuğa bunun hoş olmadığı basit bir dille açıklanmalıdır. Bu arada, çocuğu sürekli izleyip uyarmak yerine, dikkatini başka bir yöne çekmeye çalışmalıdır. Temelinde güvensizlik yattığı için çocuğun kendine güven duygusunu geliştirecek, başarılı olduğu etkinliklere yönlendirmeli ve çocuğu rahatlatarak, duygusal çatışmalardan kurtarılmalıdır. Mastürbasyon Çocuklarda mastürbasyon çok yaygındır ve pek çok çocuk için mastürbasyon son derece sağlıklı ve doğal bir davranıştır. En erken 17-18. ayda ama en sık 3-5 yaş arasında görülür. Çocuk günde 5-6 kez yapabileceği gibi haftada bir kez de yapabilir. Çocuk cinsel organına dokunur veya herhangi bir eşya ya da oyuncağa sürtünerek bu davranışı sergileyebilir. Çocuklar 2 yaşından itibaren tuvalet gereksinimini kontrol etmeye başlar, gerek bu bölgenin temizliği sırasında gerekse tesadüfen dokunarak cinsel organlarının duyarlılığını keşfedebilirler. Bir kez onlara haz veren noktayı keşfettikten sonra çocukların mastürbasyon yapmayı tekrarlamasının nedenleri farklıdır. Kimi çocuk için yalnızca kendisine haz veren onu rahatlatan bir deneyimken, bir başka çocuk mastürbasyona sıkıldığında ya da yorgun olduğunda başvurmaktadır. Mastürbasyon konusunda anne babaların bilmesi gereken önemli nokta; mastürbasyonun çocukta fiziksel soruna neden olmamasıdır. Olumsuz sonuçlar ancak anne babaların çocuklarına verdiği aşırı tepkiler sonucunda çocukların duygusal olarak etkilenmeleridir. Bu davranışla karşılaşıldığında; Aile telaşa kapılmamalı, çocuğun davranışını, yetişkin mastürbasyonu gibi değerlendirmemelidir. Çocukta cinsel organların fonksiyonları başlamadığından ve cinsellikle ilgili hormonlar salgılanmadığı unutulmamalıdır. 2 Çocuklar daha çok yalnız kaldıklarında veya uykuya geçiş sırasında mastürbasyon yapmaktadır. Uykudan önce yaptığında çocuğunuzu yalnız bırakıp görmezden gelmeniz gerekmektedir. Uyku dışındaki diğer zamanlarda mastürbasyon yaptığında dikkatini dağıtmak uygun bir davranıştır. Ona oyuncak vererek ya da başka bir aktivite ile ilgisini dağıtabilirsiniz. Eğer bu işe yaramazsa ‘Biliyorum bunu yapmak hoşuna gidiyor ama bunu ancak kendi odanda yapabilirsin, başka insanların önünde yapmamalısın’ diye çocuğa ulaşmaya çalışabilirsiniz. Çocuk özellikle 4-5 yaşına geldiğinde zaten başkalarının kendisi ile ilgili düşüncelerine karşı duyarlı olacağından bu açıklama işe yarayacaktır. Daha küçük çocuklarda ise odalarına gitmeleri istenebilir. Tüm bu yöntemler çocukla varsa günü geçiren yetişkinlerle paylaşılmalı ve ortak bir tutum geliştirilmeye çalışılmalıdır. Son dönemde yapılan araştırmalar, kendileri ile bolca ten teması kurulan çocuklarda mastürbasyona daha az rastlandığı yönündedir. Dolayısı ile çocuğunuzun sizinle ten teması halinde olacağı aktivitelerle zaman geçirmek yararlı olacaktır. Yalan Söyleme Çocuklarda yalan söyleme, 7 yaşına kadar bir uyum sorunu olarak değerlendirilmemelidir çünkü çocuğun 7 yaşından önce yalan söylediği kabul edilmemektedir. Çocuk, ilkokula başlayana kadar olan gelişim sürecinin içinde gerçeklik kavramını tam olarak kazanamadığından gerçekleri olduğu gibi algılayamayabilir. Çocukların okul öncesi dönemde ‘yalan’ olarak nitelendirilen davranışı ‘olayı değiştirerek anlatma’ davranışından başka bir şey değildir. Çocuğun bu davranışının nedenleri; korku, kıskançlık, ilgi çekmek, kaygı, beğenilme isteği, vb. olabilir. Çalma Çocuklarda başkalarına ait bir eşyayı izinsiz olarak almak sık sık karşılaşılan bir durumdur. Mülkiyet kavramı tam olarak gelişmediğinden 7 yaşına kadar çocuğun bu tür davranışları çalma anlamına gelmemektedir. Mülkiyet kavramı okul öncesi dönemde tam olarak kazanılmaz. 3-4 yaşlarında çocuklar, kendi oyuncakları ile oynarken onları bırakıp, diğer çocukların oyuncaklarını alabilir ve istendiğinde kendisininmiş gibi vermek istemeyebilir. 6-8 yaşlarında eşyaların maddi değerleri hakkında da düşünce sahibi olmaya başlar. Okul öncesinde böyle bir durumla karşılaşıldığında çocuk ayıplanmamalı ve küçümsenmemelidir. Onunla konuşarak, eşya gerçek sahibine verilmelidir. Mülkiyet kavramını daha çabuk kazanması için evde de çocuğun eşyaları izinsiz kullanılmamalıdır. İnatçılık Çocukta inatçılık 1.5-3 yaşlarında normal olarak kabul edilir. Çocuğun bu yaşlarda ‘ben’ duygusu gelişmektedir. Çocuk kendini başkalarından farklı bir birey olarak görmeye başlamıştır. Bu nedenle çevresindekilere de kendisini göstermek ister. Dolayısıyla bir şeyi yapmakla yapmamak arasında kararsızlık yaşayabilir veya kendini başkalarına kanıtlamak için söylediklerinde ısrarlı olabilir. Ancak 3 yaşından sonra, sürekli olarak çevresindekilere karşıt olma ve inatlaşma görülürse çocuğun duygusal durumu ve aile tutumları gözden geçirilmelidir. 3 Saldırganlık Doğuştan var olduğu kabul edilen bir dürtüdür. Saldırganlığın güçlenmesi, çocuğun kendisine veya çevresine zarar vermesi ile sonuçlanabilir. Çevrenin olumsuz tutumları veya çocuğun isteklerinin sürekli engellenmesi sonucu baskı altında tutulması veya tamamen serbest bırakılması, çocuğa yöneltilen saldırganlıklar, çocukta saldırganlığın oluşmasına ya da güçlenmesine neden olabilir. Bazen çocuk saldırganlığı kendisine yönelterek tırnak yeme, saç koparma, kendini yaralama vb. uyum sorunları gösterebilir. Dışa yönelik saldırganlıkta ise çocuk, eşyalara, oyuncaklara zarar verme, çevresindekilere bağırma, vurma, itme, tekmeleme, ısırma vb. davranışlar gösterebilir. Bu konuda anne babalar çocuklarına saldırganlık örneği oluşturmamalı, iyi birer model olmalıdır. Çocuğun gösterdiği saldırgan davranışlara anlayış gösterilmemeli ve bu şekilde isteklerinin yerine getirilmeyeceği anlatılmalıdır. Bu çocukların enerjileri toplum kurallarına uygun ve yararlı etkinliklere yönlendirilmelidir. (spor faaliyetleri) Fiziksel olarak cezalandırma, saldırgan davranışın o an için ortadan kalkmasını sağlasa da, çocuğun düşmanca hisler duymasına neden olacağından daha sonra daha şiddetli olarak ortaya çıkmasına neden olur. Çocuğa çeşitli sorumluluklar verilerek, olumlu davranışları ödüllendirilmelidir. Grup etkinliklerine özendirilmesi yararlı olacaktır. Grupta bir şey başarması, arkadaşları tarafından kabul görmesini sağlayacağından, bunu korumak için saldırgan davranışlarından vazgeçmeyi isteyecektir. Kısa süreli, gelip geçici olan bu uyumsuzluklar çocukların gelişim evreleri de dikkate alınarak değerlendirilmelidir. Tüm önerilerin uygulanması sonucunda çocuğun yaşadığı uyum sorununun yoğunluğu ve sıklığında bir değişim gözlenmemiş ve yaşadığı bu sorun çocuğun hayat kalitesini etkiliyor ise bir uzmanın yardımına başvurmak gerekir. Uyum sorunlarının çözümünde ailelerin ve uzmanların amacı; yaşanılan sorunu ortadan kaldırmak değil, bu bozukluğu ortaya çıkaran sebepleri ortadan kaldırmaya çalışmak olmalıdır. Kaynak: Yard.Dr. Adalet Kandır Özel Denizatı Okulları Rehberlik Birimi 4
Benzer belgeler
Çocuklarda Öfke ve Saldırganlık Öfkeli çocuğa karşı nasıl bir tutum
Dışa yönelik saldırganlıkta ise çocuk, eşyalara, oyuncaklara zarar verme, çevresindekilere
bağırma, vurma, itme, tekmeleme, ısırma vb. davranışlar gösterebilir.
Bu konuda anne babalar çocuklarına s...