Kütüphane Bülteni - Balıkesir Üniversitesi
Transkript
Kütüphane Bülteni - Balıkesir Üniversitesi
Balıkesir Üniversitesi Merkez Kütüphane Kütüphane Bülteni Cilt Sayı Ekim :7 :4 :2010 MERKEZ KÜTÜPHANE ORYANTASYON EĞİTİMLERİ BAŞLADI İÇİNDEKİLER Merkez Kütüphane Oryantasyon Eğitimleri 04 O Milyona Kitap Kampanyası 06 Dünyanın En Pahalı Kitabı 07 Kiralık Kitap 8 Kitap Oku Sıfır Mercedes Kazan 9 Açık Hava Kütüphanesi 11 Limon Ağaçlı Kütüphane 12 Kadınsız Kütüphane! 14 Kütüphanelere Üyelik Kolaylaştı 15 Sanal Profilleri Öldürme Vakti 16 Elif Şafak: Pazar Notlarım 18 Kitap Tanıtımı 21 Deneme Veri Tabanları 22 Bizden Haberler 24 Sayfa Kütüphane Bülteni 4 Ekim 2010 KÜTÜPHANE ORYANTASYON EĞĠTĠMLERĠ Her yıl dönem başlarında özellikle birinci sınıf öğrencilerimiz için düzenlenen Oryantasyon Eğitimlerimiz başlamıştır… Kütüphane tanıtımı, konularında yapılacak kaynakların kullanımı, oryantasyonlara diğer araştırma sınıflardan yöntemleri da dileyen öğrencilerimiz katılabilirler. Öğrencilerinin bu eğitimi almalarını isteyen hocalarımızda Formlar alanından Kütüphane Oryantasyonu Ġstek Formu’nu doldurarak bize başvurabilirler. Eğitimler taleplere göre isteyen okullarda ya da Merkez Kütüphane’de yapılmaktadır. Sayfa Kütüphane Bülteni 5 Ekim 2010 EKĠM AYI PROGRAMI Bölüm FEN EDEBĠYAT FAKÜLTESĠ TIP FAKÜLTESĠ Müh.Mimarlık FAKÜLTESĠ Balıkesir MYO Tarih Saat Yer Biyoloji 13 Ekim Çarşamba 14.45 Kimya 14 Ekim Perşembe 14.30 Matematik 15 Ekim Cuma 14.45 Tıp 15 Ekim Cuma 10.30 12.30 Dönem 1 Dershanesi Jeoloji Müh. 19 Ekim Salı 15.30 Merkez Kütüphane Ġnşaat Müh. 21 Ekim Perşembe 14.30 Amfi Tüm Bölümler 20 Ekim Çarşamba 14.30 Çok Amaçlı Salon Konferans Salonu Diğer tarihleri FACEBOOK sayfamızdan takip edebilirsiniz… Sayfa Kütüphane Bülteni 6 Ekim 2010 0 MĠLYONA KĠTAP KAMPANYASI Oyuncu YeĢim Ceren Bozoğlu’nun Facebook’ta baĢlattığı “O Milyona Kitap” Kampanyası ile kısa sürede 16.000 kiĢiye ulaĢtı. Kitap fazlası olanların ve kitaba ihtiyacı olanların değiĢtokuĢ yapabildiği `0 milyona kitap` sayfası, kısa sürede kitapseverlerin buluĢma noktası haline geldi.Sayfa açıklamasında aĢağıdaki ifadeler yer alıyor: Bir kitap okuruz, hayatımız değiĢir.. HAYATINIZI DEĞĠġTĠREN KĠTAPLARINIZ NEREDE? Eski okul kitaplarınız ne yapıyor? Kütüphanedeler mi? Belki bir kaç kolinin içinde? Peki ya bir kaç kez okuduğunuz en sevdiğiniz kitaplar? BĠR KĠġĠNĠN HAYATINI DEĞĠġTĠRMEK SĠZĠN ĠÇĠN ÖNEMLĠ MĠ? Elinizdeki kitapları, ihtiyacı olan çocuklara, gençlere vererek onların hayatını değiĢtirebilirsiniz... Hazinenizi paylaĢın... Sıra hepimizde!!! Sayfa Kütüphane Bülteni 7 Ekim 2010 DÜNYANIN EN PAHALI KİTABI Dünyanın en pahalı kitabı olarak bilinen, John James Audubon`un `Birds of America` (Amerika`nın Kuşları) adlı eseri İngiltere`nin başkenti Londra`da açık artırmaya çıkarılıyor. 19`uncu yüzyılda yayımlanan kitabın sadece 119 nüshası olduğu tahmin ediliyor. Bunların 108`i müze ve kütüphanelerde bulunuyor. Bu kitabın farklı bir baskısı 10 yıl önce 8,8 milyon dolara satılmıştı. Aralık ayında Sotheby`s müzayede salonunda satışa çıkarılacak olan kitap 1955`te ölen Lord Frederick Fermor-Hesketh`in koleksiyonuna ait. Kitapta, yaklaşık 500 kuş türünün 1000 kadar gerçek büyüklükte çizimi yer alıyor. Fransız asıllı Amerikan kuş araştırmacısı ve ressam John James Audubon, çalışmasını 12 yılda tamamladı. Yazar, tüm Amerika`yı dolaşarak kuş avlıyor ve bunları atölyesine asarak resimlerini yapıyordu. Sotheby`s şirketinin `İngiliz edebiyatının en önemli eseri` dediği bu kitabın 750 adet basıldığı ve 219`unun bugüne ulaştığı tahmin ediliyor. Satışa sunulacak 1623 basımı kitabın sadece üç sayfası eksik. Kitabın 2,2 milyon dolara alıcı bulabileceği belirtiliyor. Kaynak: İnternet Sayfa Kütüphane Bülteni 8 Ekim 2010 KİRALIK KİTAP Eskişehir'de bulunan bir kitapevi, ders kitapları haricinde bütün ikinci el kitapları satış fiyatının yarısına isteyen herkese kiraya veriyor. Dükkanın bodrum katını büyük bir kütüphaneye dönüştüren Bekir ve Rukiye Güven çifti, tek amaçlarının vatandaşların daha çok kitap okumasını sağlamak olduğunu belirttiler. Güven çifti, isteyen herkesi kitap okumaya davet ediyor. Kitapevinin sahibi Bekir Güven, eşi Rukiye Güven ile birlikte hazırladıkları masalarda, vatandaşlara kitapevinin içinde diledikleri kitap ve dergileri okuma fırsatı da hazırlıyor. Bekir Güven, yıllardır uğraştıkları kitapçılık mesleğinde, farklı bir şeyler yapmak ve vatandaşlarında bundan yararlanmasını istediklerini belirterek, "Vatandaşlarımız buyursun gelsin, kitap okusun, çay servisi bizden" dedi. Kaynak: Yenişafak Gazetesi Sayfa Kütüphane Bülteni 9 Ekim 2010 KİTAP OKU, SIFIR MERCEDES KAZAN İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş. kitap okuma alışkanlığının yaygınlaşması için ilginç bir kampanya düzenliyor. Artık insanlar kitap okusun diye her şey yapılıyor. Üste otomobil, bilgisayar, motosiklet gibi hediyeler veriliyor. TÜRKİYE‟ nin en büyük kamu yayıncısı olan Kültür A.Ş. kitap okuma alışkanlığının kazanılıp yaygınlaşması için ilginç bir promosyon kampanyası düzenliyor. Sponsorlarla yapılan anlaşmaya göre, 11 Ağustos-15 Kasım tarihleri arasında Kültür A.Ş.‟nin İstanbul kitapçılarının herhangi birinden 20 liralık alışveriş yapan herkese bir kura numarası verilecek. Bu kura numarası ile katılınacak çekiliş sonucunda bir kişiye sıfır kilometre otomobil olmak üzere yüzlerce armağan dağıtılacak. Öğretilerinin ilki „Oku‟ olmasına rağmen okumayan bir toplumla karşı karşıyayız. Dünya istatistiklerine bakıldığında her Japon vatandaşı 24 dakikasını kitap okumaya ayırırken, bu oran ülkemizde 16 saniye. Bu da sadece kitabın kapağına bakma anlamını taşıyor. Kampanyanın tanıtım toplantısında bir konuşma yapan Kültür A.Ş. Genel Müdürü Nevzat Bayhan, amaçlarının hem kitap okumayı özendirmek, hem de İstanbul‟un tanıtımına katkıda bulunmak olduğunu belirterek, 2010 Avrupa Kültür Başkenti olan İstanbul‟a böyle bir katkıda bulunmaktan mutluluk duyduklarını söyledi. Küreselleşen dünyada toplumlar okuyan değil izleyen bir toplum oldu. Fakat yapılan araştırmalar okumayan bir insanın beynindeki hücrelerin görevlerini artık yerine getirmediğini, bunun da zihin tembelliğine yol açtığı ispatlamış. Hücreleri yeniden aktif hale getirmek Sayfa Kütüphane Bülteni 10 Ekim 2010 içinse bir veriliyor. ölçüt „Televizyon seyredin, ancak 2 saat televizyon seyrediyorsanız saatte okumalısınız‟ 3 kitap deniyor. Okumayan insan analiz ve sentez yapması düşünülemez. Bu sebeple kültürümüzde çok önemli olan iki parametreyi; kitap ve kitapseveri tekrar bir araya getirilmesini amaçladık. Bayhan, şöyle devam etti: “Bir kişi bir kişidir“ .Kampanyamızın asıl amacı, insanların okuma zevki kazanmasını sağlamak. Bunun için bugüne kadar farklı farklı kampanyalar yürütmüştük. Bu ise kitaba yönelik en büyük promosyon kampanyası. Sponsorlarımıza bize sağladıkları katkı için teşekkür ediyoruz. Kitapseverler böyle kampanyalar olmadan da kitap okumayı sürdürüyor elbette ama kampanya ile birkaç kişiye daha kitap sevgisi kazandırabilirsek çok mutlu olacağız.” Kültür A.Ş.‟nin düzenlediği kitap okuma kampanyasında kazananlara motosiklet, bisiklet, dizüstü bilgisayar gibi toplam 3025 adet hediye verilecek. Sayfa Kütüphane Bülteni 11 Ekim 2010 AÇIK HAVA KÜTÜPHANESİ ESKİŞEHİR`DE iki yıl önce açık hava okuma salonuna çevrilen il halk kütüphanesinin atıl vaziyetteki otoparkı, vatandaşların en çok uğradığı mekânlardan biri oldu ESKİŞEHİR`DE iki yıl önce açık hava okuma salonuna çevrilen il halk kütüphanesinin atıl vaziyetteki otoparkı, vatandaşların en çok uğradığı mekânlardan biri oldu. Projenin mimarı İl Kütüphanesi Müdürü Mehmet Akkaya, vatandaşların kütüphanenin bahçesine sohbet etmek için gelmesinin bile kendileri için büyük bir başarı olduğunu ifade etti. 2008 yılında, kütüphaneye vatandaşları çekmek için bir çalışma başlatan Eskişehir İl Halk Kütüphanesi Müdürü Mehmet Akkaya, yıllardır boş bekleyen kütüphane otoparkının üzerini kapattı. Otoparkın etrafına çim ektirip etrafına da çit çekildi ve park alanına 40 kişinin oturabileceği okuma salonu yaptırıldı, masalara günlük gazete, çeşitli dergi ve kitaplar konuldu.Okuma salonuna günde ortalama 200 kişinin gelmeye başladığını belirten Akkaya `İki yılda yaklaşık 50 bin kişiyi ağırladık` dedi. Kaynak: İnternet Sayfa Kütüphane Bülteni 12 Ekim 2010 LĠMON AĞAÇLI KÜTÜPHANE Gümüşhane`de 44 yıl önce bir polis memurunun kütüphaneye bıraktığı, ancak büyüdüğü için alamadığı limon fidanı, bina içinde 12 metrelik bir ağaç oldu Alınan bilgiye göre, 1966 yılında Gümüşhane'ye atanan ve soyadı öğrenilemeyen polis memuru ''Hakkı'', beraberinde bir saksı içinde getirdiği limon ağacını, kiraladığı evde koyacak yer bulamayınca kentten ayrılırken geri almak amacıyla il merkezindeki 1960 yılında yapılan Halk Kütüphanesi'ne emanet bıraktı. 2 yıl sonra başka bir ile atanınca ağacı almak için kütüphaneye gelen polis memuru, limon fidanının götürülemeyecek kadar büyüdüğünü görünce kütüphaneye armağan etti. Kütüphane çalışanlarınca saksıdan çıkartılarak Kütüphane Bülteni Sayfa13 Ekim 2010 giriş kattaki bölüme dikilen limon fidanı, aradan geçen 44 yıllık sürede büyüyerek, 12 metre boya ulaştı. KÜTÜPHANENĠN SEMBOLÜ OLDU Kütüphanede 17 yıldır memur olarak çalışan Sıtkı Gül AA muhabirine yaptığı açıklamada, limon ağacının kütüphanenin sembolü haline geldiğini belirterek, şunları anlattı: ''Kütüphanemize Hayranlıkla ve ilk kez dikkatle gelenler limon hemen ağacını limon ağacına inceliyorlar. bakıyorlar. Emekli olan bir arkadaşımız limonun tarihçesini yazarak gövdesine astı. Biz de soru soranlara ağacın gövdesindeki yazıyı okumalarını öneriyoruz. Arkadaşlarımız ile 20 günde ya da ayda bir tozlanmasını önlemek için baştan aşağıya yıkıyoruz. Kapalı yerde olduğu için büyümesini sürdürüyor, çok büyümesini önlemek için budamasını da yapıyoruz. Kuruyan yapraklarını temizliyoruz. Kısacası gözümüz gibi bakıyoruz. Binamıza ayrı bir güzellik vermesi yanında aynı zamanda oksijen deposu görevi de görüyor.'' Kaynak: Ġnternet Sayfa Kütüphane Bülteni 14 Ekim 2010 KADINSIZ KÜTÜPHANE! Amerika’nın Iowa eyaletinde yaşayan T.M. Zink adlı bir avukat tüm parasını kadınsız bir kütüphane kurulması için bağışladı… 1930 yılında ölen avukatın kadınlara hiç saygısı yoktu. . Bu nedenle hayatı boyunca biriktirdiği tüm parayı ölmeden önce kadın yazarların eserlerinin yer almadığı ve kadın çalışanların bulunmadığı bir kütüphane yapmaya ayırdı. Zink, vasiyetine parasının 35,000$'ının "Zink Kadınsız Kütüphane için harcanmasını istediğini yazdı. Kütüphanenin kapılarında ise "Kadınlar Giremez" tabelası asılı olacaktı. Aynı vasiyette 5$ bıraktığı kızı bu projeye başarıyla karşı çıktı. Böylece kadınsız kütüphane hiçbir zaman yaptırılmadı. Sayfa Kütüphane Bülteni 15 Ekim 2010 KÜTÜPHANELERE ÜYELİK KOLAYLAŞTI Kültür ve Turizm Bakanlığı Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğü, yeni bir uygulama ile il halk kütüphanelerine üye olmayı kolaylaştırdı. Kütüphanelere artık nüfus cüzdanı ile üye olunabiliyor, hemen ödünç kitap verilebiliyor. Daha önce üye olmak için kütüphaneden üye kartı alınması ve bu kartın mahalle muhtarına imzalatılması gerekiyordu. Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğü'nün il halk kütüphanelerine internetten kimlik sorgulama yetkisi vermesi ile bu uygulama kaldırıldı. Üyeliğin kolaylaştırılmasıyla kütüphanelere üye sayısının artması bekleniyor. Kaynak: Star Gazetesi Sayfa Kütüphane Bülteni 16 Ekim 2010 SANAL PROFİLLLERİ ÖLDÜRME VAKTİ! İnternetteki profilinden sıkılıp da onlarca siteye bıraktığınız bilgi ve fotoğrafı nasıl yok edeceğini düşünenlerdenseniz, işte iyi haber: 'Web intihar makinesi' adlı sistem, sizin yerinize bu hizmeti sunmaya talip. Sistem, kullanıcısı adına sanal izleri tek tek siliyor İnternet kaç yıldır yaşamınızın ayrılmaz bir parçası? Dünyaya 1990 öncesi geldiyseniz, sanal alemle tanışıklığınızda hayatınızın belli bir döneminde başlamıştır. 1992‟de doğan ve bu yıl 18 yaşını doldurmuş olanlarsa şu ya da bu şekilde, tüm yaşamları boyunca internetle içli dışlılardı. Onlar zaten internetin içine doğdular... Doğum ilanından bebeklik fotoğraflarına, sosyal paylaşım sitelerinden bloglara, artık bir insanın tüm yaşamını internet üzerinde izlemek mümkün. Ama artık birçok insan, dünyaya kendilerini ne derecede göstermeleri gerektiğini yeniden gözden geçiriyor. Bunlardan biri de Daniel Sieberg... İnternetten atlayan adam! Televizyon muhabiri Sieberg, sosyal paylaşım sitelerinin hayatına egemen olmaya başladığının farkına vararak „internetten atlamaya‟ karar vermiş, yani sosyal paylaşım siteleriyle ilişkisini kesmiş. Sieberg, Huffington Post‟ta yayımlanan „Bağlantıyı Kesme Bildirgesi‟nde “Ben ve egom, tam anlamıyla internetteki sitelerce yutulmuş gibiydik. Bunun sonucunda da ilişkilerim zarar gördü. Tanıdığım ve sevdiğim insanlarla yaşadığım anlamlı ilişkiler yerine, tanımadığım insanlarla, pasif ilişkiler kuruyordum. Birinin duvarındaki yazı ve birini dürtmek beni daha çok ilgilendirir olmuştu” diyor. Özel hayattan da öte... Sayfa Kütüphane 17 Bülteni Ekim 2010 Bazı kimselerin kontrolü, sanal hayata kaptırdıklarını düşünür hale gelmeleri fikrinden yola çıkan Gordan Savicic de insanların sosyal paylaşım sitelerinden kopmaları için yeni bir hizmet sunmaya başlamış. Merkezi Hollanda‟da olan „Web 2.0 Suicide Machine‟ (Web intihar makinesi) kullanıcının internet hesaplarına giriyor ve her bir arkadaşınızı, her bir ileti ya da mesajınızı elden geçirip sanal ortamda bıraktığınız tüm izleri tümden siliyor. Savicic‟in sunduğu bu hizmet, büyük rağbet görmüş. Şimdiye kadar 90 bin talep gelmiş. Hizmetten yararlanmak için bekleme süresi, bir ay. Gordan Savicic, “İnsanların egolarını aşırı düzeyde sergilediklerini düşünüyorduk. Bir tür avatar kişilik gibiydi, yarattıkları. Tekrar birer gerçek insan olabilmek için sanal ortamdaki o kişiliklerini öldürme isteğini dile getirmeye başlamıştı bazı kimseler” diyor. Dolayısıyla sorun, özel hayata ait ayrıntıların dış dünyadan korunmasının da ötesine geçiyor. „Eski yaşama özlem var‟ Savicic‟e göre, ekrandaki profillerimizi yenilemek ve sanal dost çevrelerimizi genişletmek için internette giderek daha fazla zaman dostlarımızla harcadıkça, gerçek iletişim gerçek kurma zamanımız azalıyor. “İnsanlar bilgisayar önünde, internete bağlı halde çok fazla zaman harcadıklarını anladıklarından sanal ortamda yayımladıkları profillerden kurtulma ihtiyacı duymaya başladılar. Temel olarak eski yaşamlarına dönmek istiyorlar. Eski yaşamlarını özlüyorlar” diye konuşuyor Gordan Savicic. Kaynak: Radikal Gazetesi Kütüphane Bülteni Sayfa18 Ekim 2010 ELİF ŞAFAK‟TAN “PAZAR NOTLARIM” Elif Şafak‟ın içinde kitaplarla ilgili nefis bir öykünün de bulunduğu gazetedeki köşesinde yayınlanan yazısı…. İlla ki bir uyumsuzluk olacak seninle yaşadığın beden mesele dünya için arasında. iyidir, bedeni geliştirmekse mutluluktan sağlıklıdır değil ama de eğer, değil Mutluluk o ancak beyni zaman hüzünden hayır gelir! Bugün size kısa kısa tadımlık hikâyeler anlatmak, notlar aktarmak istiyorum, beni düşündüren, dönüştüren cinsten tadımlıklar... 1. Tarihçi Alberto Manguel‟in aktardığı bir hikâye var. Diyor ki: 11. yüzyıl başında İran‟da kitaplara son derece düşkün bir şah yaşardı. Günün birinde uzun ve uzak bir sefere çıkması icap etti. Başka şahlar ya da sultanlar olsa, muhtemelen böyle durumlarda saraylarından, rahatlarından ya da cariyelerinden ayrılacaklarına üzülürlerdi ama bu şah kitaplarından ayrılacağına üzülüyordu. Kütüphanesinden ve çok sevdiği el yazmalarından kopmak istemiyordu. Toplam 117 bin kitabı vardı. Sonunda kitaplarını da beraberinde götürmeye karar verdi ve daha evvel duyulmamış bir şey yaptı. Dört yüz deveyi arka arkaya dizerek hepsine çuvallarla kitap yükledi. Develer, harf sırasına göre sırtlarına konulan kitapları taşıyarak şahla beraber sefere çıktı. Dağları, ovaları onunla Sayfa Kütüphane Bülteni 19 Ekim 2010 beraber kat ettiler. Böylece şah yol boyunca ne zaman bir kitaba ulaşmak istese, o harfi taşıyan deveyi bulup eseri kolaylıkla çekip alabiliyordu. Kitapları bu kadar tutkuyla seven kaç yönetici var acaba şimdi tüm dünyada? 2. Şark klasikleri geliyor aklıma. Sürekli seyahat eden, okumak kadar yolculuklara da önem veren, velhasıl “çok gezen mi bilir çok okuyan mı” ikilemine inanmayan ünlü şair, âlim ve filozof Sadi‟yi düşünüyorum. Diyor ki Bostan‟da: Şairin biri mecliste olmayan biri hakkında dedikodu etmeye başlamıştı. Orada bulunan bir âlim dönüp sözünü kesti. “Benim yanımda,” dedi, “Onun bunun kötülüklerini sayıp beni de onun hakkında fena fikirlere sevk etme. Farz edelim ki bahsettiğin adamın itibarı eksilmiş olsun. Farz edelim ki senin lafların ondan bir şeyler alıp götürmüş olsun. Fakat bu eksilen şey senin mertebene eklenecek değil ki... Bir başkasının gözden düşmesi sana ne kazandıracak? Hiç kimse için fena söyleme. Yoksa fenayı kendine düşman edersin.” Sadi‟den kulaklarımıza küpe olması gereken altın bir nasihat. Hem de The Secret‟tan yüzyıllar önce söylenmiş. 3. Gene Sadi‟den sevdiğim bir nasihat var. Diyor ki, hayatta bir an evvel başarmak istemek iyi bir şey değildir aslında. Zira “Kolay elde edilen şeyler uzun sürmez / Bağdat‟ta bir fırından günde yüz kâse çıkarken / Çin‟de tek bir seramik kâse üretmek kırk yıl alır / Hangisi daha değerlidir?/ Yumurtasından yeni çıkmış bir civciv kendi gıdasını bulup yerken / Bir bebek yıllar boyu bakıma muhtaç kalır / Birincisi bakışlarını asla yerden ayırmazken / İkincisi içeride yıldızlar ve galaksiler barındırabilir.” Emek, emek, emek... Yaptığımız her işte ve her zaman ortaya çıkan sonucun kalitesini belirleyen en büyük kriter ona verdiğimiz emek. Çalışmak Sayfa Kütüphane Bülteni 20 Ekim 2010 ve emek kısmı tamam da peki insan yaratıcılığını nasıl besler? Fikirlerini ve beynini nasıl zinde tutar? Proust açısından bunun iki ayrı cevabı var. Dünya edebiyatının gelmiş geçmiş en önemli kalemlerinden Proust‟a göre fikirler iki ayrı biçimde mayalanırdı: “Acı veren fikirler” ve “acısız fikirler”. Acısız fikirler entelektüel ve akademik gelişme için önemlidir. Ama mesele sanat ve edebiyat ise işte o zaman acılı fikirlere ihtiyaç var. Bir yerlerde bir yaran olacak, canını yakan bir kıymık, hani işlemiş etine, sızlar derinde ince ince. Çıkarsan çıkaramazsın, atsan atamazsın. Bir yerlerde bir yara izin olacak, ara ara nükseden eski bir sancı, kanayan bir yara. İlla ki bir hoşnutsuzluk, bir huzursuzluk, bir hazmedememe halin olacak. İlla ki bir uyumsuzluk olacak seninle yaşadığın dünya arasında. Mutluluk beden için iyidir, sağlıklıdır ama mesele bedeni değil de beyni geliştirmekse eğer, o zaman mutluluktan değil ancak hüzünden hayır gelir! Ve işte bir yorum da Susan Sontag‟dan. Dünyanın en önemli entelektüellerinden biri olarak gösterilen rahmetli Sontag bir makalesinde yaratıcı insanların melankoliye olan eğilimlerini deşmişti. Üstelik aşk üzerinden. Sadece onların mı? Herkesin. „Modern aşk kültürü işte tam da bu noktada giriyor devreye. Kendimizi, duyguları yaşama gücümüz açısından sınadığımız ve yetersiz bulduğumuz başlıca alandır bu.” Öyleyse bu pazar sabahı gelin yaratıcı işler yapmanın formülünü Doğu‟dan ve Batı‟dan bir sentezle yazalım. Biraz Sadi, biraz Sontag, biraz Proust katınca beynimizdeki kazanın içine şöyle bir şey çıkıyor ortaya: Yüreğimizin çıktığı her sefere –yol ne kadar uzun ve çetin olursa olsunkitaplarla gitmek, okuyarak kendimizi geliştirmek; kimse hakkında kötü laf etmemek ve mümkün mertebe kendi işimize, kendi içimize bakmak; hüzünden, fikirlerden ve aşktan daima ilham almak; ve her işe muhakkak emek vermek. Her resme, her filme, her kitaba, ürettiğimiz her işe... Kaynak: HaberTürk Gazetesi Sayfa Kütüphane Bülteni 21 Ekim 2010 KİTAP TANITIMI KİTAP ADI: İstanbul Hatırası YER NUMARASI: PL 250.6 Ümi 2010 Yazar : Ahmet ÜMİT Yayınevi : Everest Konusu : Yaşadığın şehir özgür değilse, sen de özgür kalamazsın!.. Byzantion'dan İstanbul'a uzanan heyecan yüklü, tarihsel bir serüven... Yedi hükümdar, yedi kadim mekân, yedi gizemli olay ve yalın bir gerçek! Romanlarında zengin arka planı polisiye kurgu içinde vermekteki ustalığı ile bilinen Ahmet Ümit'in bu romanı da yine peş peşe işlenen cinayetlerin çevresinde kurgulanmış. Ancak bu kitabı sıradan bir polisiye romandan ayıran birçok özellik var. Her şeyden önce zengin kadrosu ile İstanbul Hatırası, çeşitli kesimlerden İstanbulluyu bir araya getirerek içinde barındırdığı alt öykülerle zengin bir yapı sunuyor. Birbirine bağlanan bu alt öyküler bir yandan gerilimin etkisini artırırken bir yandan da romanı şenlikli ve çok yönlü bir yapıya ulaştırıyor. Kitabın bir başka önemli özelliği de İstanbul hakkında son derece detaylı bilgi içermesi. Kurgunun içine yerleştirilen bu bilgiler hem okumayı daha meraklı hale getiriyor hem de tarih aracılığıyla çok günümüzün dışındaki öykülerin de kurguya yerleşmesine imkân tanıyor. Böylece Ahmet ümit'in İstanbul Hatırası adlı romanı, başka başka dönemlerin öykülerinin eşliğinde, günümüz İstanbul'unun geniş bir panoramasını oluşturuyor. Tutucusundan modernine, eski İstanbullusundan yeni göç etmişine, milliyetçisinden gayrı Müslim'ine varana dek İstanbullu diye adlandırılabilecek herkes bu kitabın içinde kendi öyküleriyle birlikte İstanbul'un devasa çarklarının dişlilerini dile getiriyor. Binlerce yıllık tarihiyle İstanbul başrolü oluştururken romana girip çıkan her karakter de İstanbul'un nasıl İstanbul olduğunu aktarıyor. Sayfa Kütüphane Bülteni 22 Temmuz 2010 DENEME VERİ TABANLARI Deneme erişimi devam eden veri tabanlarına “Deneme Veri Tabanları” sayfamızdan ulaşabilirsiniz… ProQuest Dissertations and Thesis Full Text: Mühendislik, Tıp Bilimleri, Fizik, Psikoloji, Eğitim, Edebiyat, Felsefe, Sosyal Bilimler, İletişim ve Sanat konularına kadar tüm akademik alanlardaki doktora ve master tezlerini kapsamaktadır. SAGE Premier: İşletme, Beşeri Bilimler, Sosyal Bilimler, Fen Bilimleri, Teknoloji ve Tıp gibi konularda 510 dergiye tam metin erişim imkânı sağlar. CRCnetBASE e-books: 40 disiplinde 6000'den fazla online kitabi içermektedir. Primal Pictures 3 Boyutlu Anatomi Atlası: İnsan anatomisi üzerine kapsamlı, dinamik, interaktif ve multimedya özelliklere sahip dünyanın ilk 3 Boyutlu Anatomi kaynağıdır. Bu interaktif kaynak, temel insan anatomisinin yanı sıra vücudun bazı kısımları hakkında da eğitim modülleri sunmaktadır. Journal of Bone &Joint Surgery (JBJS): Ortopedi konusunda yayınlar içerir. Inderscience: Mühendislik, teknoloji, enerji, yönetim ve is idaresi konularında 300'den fazla dergiye fulltext erişim sağlar. Sayfa Kütüphane Bülteni 23 Temmuz 2010 ProQuest Central: Çeşitli konularda 25 veri tabanının birleştirilmesi ile oluşturulmuştur.9,830'dan fazlası tam metin olmak üzere toplamda elektrik, makine, 12,758 'i aşkın yayın içermektedir. IOPScience: Fizik, biomedikal mühendisliği, bilgisayar mühendisliği konularında 36 dergi içermektedir. Thieme E-Books ve Thieme E-Journals: Tıp doktorlarının klinik sorulara cevap bulmaları ve tıp biliminde gerçekleşen yenilikler ile ilgili güncel bilgilere zamanında erişim sağlamaları tasarlanarak oluşturulmuş bir kaynaktır. MD Consult Core Collection: Çeşitli kaynakları bir araya getiren bu entegre referans kaynağı, tıp personeline ihtiyaç duyduğu bilgiyi ihtiyaç duyduğu anda sunmaktadır. The Clinics of North America Dergileri: Clinics of North America dergileri, çeşitli konu başlıkları ile ilgili kapsamlı klinik değerlendirmeler sunar. Bu değerlendirmeler, teşhis ve tedavi bilgilerini de kapsamaktadır. Her bir Clinics dergisi, belli bir uzmanlık ya da alt uzmanlık dalı üzerine uzmanların değerlendirmelerini sunmaktadır. First Consult: FIRST Consult, sağlık çalışanları tarafından en sık karşılaşılan 800 adet tıbbi konu başlığını kapsamaktadır. Bu konu başlıkları, hastalıklarla ilgili özet bilgilerinin yanı sıra, teşhis ve tedavi bilgileri ve hastalığı önleme yolları üzerine de bilgiler kapsamaktadır. Passport GMID: Sektörler, ülkeler ve tüketicilerle ilgili kapsamlı bilgiler sağlar. Passport Reference: 205 ülkenin tarihsel ve tahmini istatistikleri, kullanıcılara ayrıntılı ülke profilleri oluşturma ve uzun vadeli trend analizleri yapma olanağı sağlar. Sayfa Kütüphane Bülteni 24 Temmuz 2010 BĠZDEN HABERLER *Mesleki toplantılar.. *Yeni mesai arkadaĢımız.. *Facebook sayfamız.. Daire BaĢkanımız Sema AYHAN ve Kütüphaneci Gülcan KÜÇÜKGÜREġGEN 22-24 Eylül 2010 tarihinde Hacettepe Üniversitesi’nin düzenlemiĢ olduğu “2.Uluslararası DeğiĢen Dünyada Bilgi Yönetimi Sempozyumu” na katılmıĢlardır. Teknolojik Yakınsama ve Sosyal Ağların Bilgi Yönetimine Etkileri alt baĢlıklı sempozyum da çeĢitli ülke ve üniversitelerden teknolojilerin gelen kütüphanelerde katılımcılar, kullanımı tartıĢmıĢlardır. Uzman Kütüphaneci Ġdris KARAASLAN, Üniversite ve AraĢtırma Kütüphanecileri Derneği (ÜNAK) tarafından Üniversitesi’nin ev tarihleri arasında "Bilgi Yönetimi Samsun Ondokuz Mayıs sahipliğinde 7-9 düzenlenen “ÜNAK Ġkibin10, 2.0: Sosyal Ekim Ağlarda 2010 Bilgi Hizmetleri” toplantısına katılmıĢtır. Toplantıda yetkinliği: Kütüphanelerin sosyal entegrasyonu paylaĢılmıĢtır. vb. medyanın konulardaki değiĢim bilgi yeni yaratma yönetimiyle geliĢmeler vb. geliĢen konuları Sayfa Kütüphane Bülteni 25 Temmuz 2010 Hacettepe Enformasyon Üniversitesi bölümü mezunu Dokümantasyon olan Sayın ve Nihal KARABULĞU, kütüphanemizde “Koleksiyon GeliĢtirme ve Sağlama” bölümünde göreve baĢlamıĢtır.Aramıza yeni katılan arkadaĢımıza “hoĢ geldin” der, çalıĢma yaĢamında baĢarılar dileriz… Merkez Kütüphane Facebookta..Kullanıcılarımızla iletiĢimi güçlendirmek için Facebook’ta Balıkesir Üniversitesi Merkez Kütüphane sayfası ve grubu kurulmuĢtur. KÜTÜPHANE BÜLTENİ Cilt 7, Sayı 4 Ekim 2010 Hazırlayan Gülcan Küçükgüresgen [email protected] Balıkesir Üniversitesi Merkez Kütüphane Tel: +90 (0266) 612 14 34 [email protected] 2004 Yılında yayımlanmaya başlanan “Kütüphane Bülteni”, 2009 yılından beri 3 ayda bir yayımlanmaktadır.
Benzer belgeler
Cilt: 10 Sayı: 4 Ekim: 2013 - Kütüphane
Kitap fazlası olanların ve kitaba ihtiyacı olanların değiĢtokuĢ yapabildiği `0 milyona kitap` sayfası, kısa sürede
Kütüphane Bülteni - Balıkesir Üniversitesi
istatistiksel bilgileri verdi:
''Milli kütüphanenin en yoğun kitlesi üniversite öğrencisi. Mesela 2009
yılında
Kütüphane Bülteni - Balıkesir Üniversitesi
dayatan despot bir yanı da vardır. Agatha Christie'nin yanına konulan her kitap, onu yeni
okuyacak insanda bir gizem ve cinayet beklentisi oluşturacaktır. Umberto Eco, Gülün Adı
adlı romanında, “Bi...