10 - Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası
Transkript
10 - Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası
Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası Ekonomi Dergisi u Yıl: 4 • Sayı: 10 u Sahibi Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası Adına Yönetim Kurulu Başkanı Rıfat SARSIK u Sorumlu Müdür Göksel GÜNEŞ u Yayın Kurulu Rıfat SARSIK Göksel GÜNEŞ Alper PÜREN Kâmuran MISIRLI u Reklam ve Mali İşler Recep ACAR u Yönetim Yeri Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası Atatürk Bulvarı No: 12 Çaycuma / ZONGULDAK Tel: 0372 6151073 Faks: 0372 6157326 www.caycumatso.org.tr e-mail: [email protected] u Yapım-Baskı Aydoğdu Ofset 0312 395 81 44 www.aydogduofset.com Baskı Tarihi: 22.10.2013 u Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası Ekonomi Dergisi 3 ayda bir yayınlanmakta olup, 1500 adet basılmaktadır. u Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası Ekonomi Dergisi’nde yer alan yazılar aksi belirtilmedikçe Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası’nın görüşünü yansıtmaz, imzalı yazılarda belirtilen görüşler sadece yazarlarına aittir. u Dergiden kaynak belirtilerek alıntı yapılabilir. içindekiler 03>> 07>> 09>> 13>> 20>> Ekonomi / Bizden kapak . Başkan Rifat Sarsık: Ekip olarak Çaycuma için hizmete devam ediyoruz güncel Ali Kaban, Zonguldak Valiliği görevine atandı güncel Hisarcıklıoğlu 4. kez TOBB Başkanı seçildi röportaj “Her ülkeden uçak alanımıza iniyor!” güncel Uluslararası Ticaret Kapasitesinin Geliştirilmesi Projesi ile Avrupa’dayız 24>> 27>> 30>> 34>> 39>> güncel “Çaycuma’ya hizmet için varız” güncel Çaycuma TSO Anadolu Öğretmen Lisesi öğrencileri “ders başı” yaptı güncel İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ilgilendirme toplantısı yapıldı güncel Filyos açıklarında 3 adet batık gemi tespit edildi arastirma Türkiye Rekabet Gücü’nde 44. sırada Ekonomi / Bizden Değerli okurlar, Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası olarak seçimlerimizi Mayıs ayında gerçekleştirdik. Seçimler sonucunda 3. kez Yönetim Kurulu Başkanlığı’na seçilmiş olmak bizlere gurur vermiştir. Ayrıca daha önceki yönetimlerde birlikte çalıştığımız arkadaşlarımızın çoğu ile yolumuza devam ediyor oluşumuzu, yaptıklarımızın bir takdiri ve doğru yolda olduğumuzun bir göstergesi olarak değerlendiriyoruz. Elbette yaptığımız işlerde başarılı olmak, bundan sonraki işlerimizde de daha da başarılı olmamızı, hizmet çıtasını her geçen gün yükseltmemizi zorunlu kılıyor. Bunun için Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası’nın gücünün kaynağı olan üyelerimiz ile daha da bütünleşerek sağladığımız birlikteliğin en önemli avantajımız olduğunu düşünüyorum. Hiçbir üyemiz kendini sahipsiz hissetmemeli, meslek komitelerimiz, Oda meclisimiz ve Yönetim Kurulumuzu her zaman yanında görmeli, en ufak sıkıntısını da, mutluluğunu da bizlerle paylaşmalıdır. Bu süreçte üyelerimizden beklentimiz kendileri ile ilgili gördükleri her konudaki düşüncelerini, taleplerini meslek komitelerine seçtikleri arkadaşları ile paylaşmaları ve gündeme getirilmesini sağlamalarıdır. Bu yolla paylaşımları ile Yönetim olarak bizlere verecekleri görevler de etkileşimli bir çalışma ve faaliyetler bütününü sağlamış oluruz diye düşünüyorum. 2 Bu çalışmalarımızdan bahsetmek gerekirse Filyos Vadisi Projesi elbette başı çekecektir. Bölgemiz kalkınmasının anahtarı; Filyos Vadi Projesi’nin bizce en önemli ayağı olan Endüstri Bölgesi’nin hayata geçmesi, bölgeye yatırımlar için çivi çakıldıkça da beklenen diğer kamusal gelişmelerin çorap söküğü gibi otomatikman peşinden geleceğidir. İnanıyoruz ki endüstri bölgesi ilan edilen alanda yatırım adına çakılacak ilk çivinin ardından liman başta olmak üzere yapılması beklenen tüm altyapı yatırımları zorunlu hale gelecek ve biran önce tamamlanacaktır. Bu yüzden endüstri bölgesinde hayata geçmek için sabırsızlıkla bekleyen yatırımcılar küstürülmeden yer tahsisleri yapılmalıdır. Filyos Vadi Projesinin kalbinin attığı yer Çaycuma’dır. Zonguldak, Bartın Karabük illerinin merkezinde yer alması itibarı ile ulaşım başta olmak üzere, şehir ve altyapı imkânlarının çoğuna sahip olan ilçemizin kalkınmasını; tüm kurum ve kuruluşlarla ortak çalışmalara imza atarak gerçekleştireceğimize inancımız tamdır. Bölgemiz yine özellikle Milletvekilleri ve siyasilerimizin de bu bilinçle hareket ettiği günleri yaşamalıdır. Saygılarımla… Rifat SARSIK Başkan Ekonomi / Kapak Başkan Rifat Sarsık: Ekip olarak Çaycuma için hizmete devam ediyoruz Ç aycuma Ticaret ve Sanayi Odası seçimleri sonucu, Rifat Sarsık üçüncü kez başkanlığa seçildi. Çaycuma TSO’ya yakışır bir olgunluk içinde gerçekleşen seçimler sonucu, Odamız Yönetim Kurulu, yapılan ilk toplantısı sonucu görev bölümü yaparak çalışmalarına başladı. Çaycuma TSO Yönetim Kurulu Başkanı Rifat Sarsık seçimlerin tamamlanmasından sonra yaptığı açıklamada “Bugüne kadar yaptığımız başarılı çalışmalar, bundan sonraki işlerimiz için bir ölçü olmuştur. Bu nedenle başarı çitamızı daha yukarılara çıkarmak zorundayız” dedi. Başarılarında yönetim ile üyeler arasındaki bütünleşmenin en önemli faktör olduğuna işaret eden Sarsık sözlerini şöyle sürdürdü: “Tüm üyelerimizle tam bir uyum içinde sürdürdüğümüz çalışmalar, başarılı bir yönetim anlayışıyla birbirini tamamlayarak, önümüze yeni bir dönemin başlangıcı olmuştur. Hiçbir üyemiz kendini sahipsiz hissetmemelidir. Şahsım ve yönetim kurulumuz Çaycuma TSO Yönetim Kurulu • Rifat SARSIK • Ergün ÇELİK • Nusret YAKICI • Halil AKCAN • Önder ALKAN • Murat ÇARŞANBALI • Göksel GÜNEŞ Başkan Başkan Yardımcısı Başkan Yardımcısı Muhasip Üye Üye Üye Üye 3 Ekonomi / Kapak olarak tüm üyelerimizin yanındayız. Üyelerimizden beklentimiz tüm sorunların çekinmeden bize getirmeleridir. Yönetim olarak, sorunları çözmek, Çaycuma’yı 4 daha ileri noktalara taşımaktır. mesi için yanında olacağız. Bölgemiz için de bu dönemde yapılacak çalışmaların içinde olacağız. Sonuna kadar, Çaycuma’nın büyümesi ve geliş- Bizi bu göreve bir kez daha seçen tüm üyelerimize teşekkür ediyor. Bize güvendikleri için onlara şükranlarımızı sunuyoruz” Ekonomi Ekonomi//Bizden Kapak Çaycuma TSO Yönetim Kurulu Rifat SARSIK Başkan Ergün ÇELİK Başkan Yardımcısı Nusret YAKICI Başkan Yardımcısı Halil AKCAN Muhasip Üye Önder ALKAN Üye Murat ÇARŞANBALI Üye Göksel GÜNEŞ Üye 5 Ekonomi / Kapak Çaycuma TSO Meclis Üyeleri Erdoğan GÜNEY Başkan 6 Yaşar ILGIN Başkan Yardımcısı Onur YİĞİT Başkan Yardımcısı Deniz ATMACA Katip Üye A.Sadi BARUÖNÜ Üye Coşkun SARIEL Üye Çağatay YURTBAY Üye Gökhan AYDEMİR Üye Kemal KOCAAĞA Üye Mehmet Ali YİĞİT Üye Musa USLU Üye Soner ARAT Üye Şevki ÖZCAN Üye Ekonomi / Güncel Ali Kaban, Zonguldak Valiliği görevine atandı Vali Ali Kaban’ın akademik ve bürokratik özgeçmişi; 1988 Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi kamu yönetimi bölümünden mezuniyet 1990 Kayseri Valiliğinde Kaymakam Adaylığına başlama 1993 İngiltere Brighton School of English’ten Kamu Yönetimi Sertifikası 1995-1997 Demirözü (Bayburt) Kaymakamı 1997-1998 Türkiye ve Ortadoğu Amme İdaresi Kamu Yönetimi Uzmanlık Programı 1998-1999 Ayaş (Ankara) Kaymakamı 1999-2000 Bolu Vali Yardımcı Vekili (Deprem münasebetiyle) 2001-2002 İngiltere Leicester Üniversitesinde Kamu Düzeni Kürsüsünde Mastır Programı 2004 Mülkiye Başmüfettişi 2005-2007 Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Sn. Abdullah GÜL’ün ulusal güvenlik danışmanı 2007-2008 Başbakanlık Müsteşarı Sn. Efkan ALÂ’nın özel danışmanı 2008 Ordu Valisi 2009 Merkez Valiliği 2010 Başbakanlık Başdanışmanı 2013 Zonguldak Valiliği on çıkan kararname ile Zonguldak Valisi Erol Ayyıldız, Aydın Valiliğine atanırken, eski Ordu Valisi olan Başbakanlık Baş Danışmanı Ali Kaban getirildi. S Bakanlar Kurulu kararı olarak gönderilen 22 kişilik Valiler Kararnamesi’nde İstanbul, Ankara ve İzmir valileri yer almadı. Bazı illere yeni valiler atanırken, kararnameyle 7 vali de merkeze çekildi. Zonguldak Valisi Erol Ayyıldız, Aydın Valiliğine atandı. Zonguldak Valiliğine ise eski Ordu Valiliğinden Başbakanlık Baş Danışmanlığı görevine atanan Ali Kaban geldi. Vali Ayyıldız ilk değerlendirmede; “Kararnamede ismimi beklemiyordum, sürpriz oldu.” şeklinde konuştu. Bakanlar Kurulu kararı ile Zonguldak’a tayini çıkan Merkez Valisi Ali Kaban, Zonguldak’ta hazırlanan törenle görevine başladı. Karşılama mangasına selam veren Kaban, Zonguldak Belediye Başkanı Muharrem Akdemir, kurum temsilcileri, müdürlerin de bulunduğu protokolle tokalaştı. Ardın makam odasına geçen Kaban, burada basına yaptığı kısa açıklamada “Türkiye’nin başkenti Ankara’dan emeğin başkenti Zonguldak’a gelerek görevime başladım” dedi. Yazılı olarak basın mensuplarına dağıtılan göreve başlama mesajında ise Kaban, “Görevimin hem şahsıma hem de saygıdeğer Zonguldaklılara hayırlı olmasını diliyorum. Güzel Anadolu’nun pek çok zenginliğini bünyesinde barındırdığını bildiğimiz, Cumhuriyetin ilk şehri olan, ülkemiz sanayinde önem- 7 Ekonomi / Güncel Çaycuma TSO Yönetim Kurulu Vali Ali Kaban’ı ziyaret etti Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası Yönetimi Vali Ali Kaban’a hayırlı olsun ziyaretinde bulundu. Ziyarete Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Rifat Sarsık, Meclis Başkanı Erdoğan Güney, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ergün Çelik, Yönetim Kurulu Üyeleri Halil Akcan ve Murat Çarşanbalı ve Genel Sekreter Alper Püren katıldı. Ziyarette Vali Ali Kaban’a yeni görevinde başarılar dileyen Çaycuma TSO yöneticileri hem Çaycuma hem de Oda olarak yapılan çalışmalarla ilgili bilgi de verdiler. li yer tutan kömür ve demir çelikle özdeşleşmiş, Zonguldak’ta görev yapacak olmaktan büyük bir mutluluk duyuyorum. Halkımızın huzur ve güven içerisinde, başta eğitim ve sağlıkolmak üzere kültür, turizm ve diğer bütün alanlarda yaşam standardını, kalitesini arttırmak, ilimizin büyüyüp gelişmesine öncülük edecek projeleri takip etmek, yeni projeler ürete- 8 Sarsık’ın sözleri Ziyaret sonrasında Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Rifat Sarsık şunları söyledi: “Sayın Valimize hem hoşgeldiniz demek, hem yeni görevinde başarılar dilemek istedik. Bu vesile ile kendisi ile hem tanıştık hem de Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası olarak kurumumuzu, yaptıklarımızı kendisine anlattık. Zonguldak için önemli çalışmaların yapılacağı şu dönemde kurum olarak biz de üzerimize düşeni yapacağımızı ifade ettik. Kendilerine bir kez daha başarılar dilerim.” rek uygulamaya koymak öncelikli ve temel hedefim olacaktır. Amacımız kamu kaynaklarının etkin, verimli kullanımı, kamu yatırımlarının en kısa zamanda hizmete sunulması olacaktır” dedi. Filyos vurgusu Vali Kaban başlama mesajında Filyos Vadi projesine vurgu yaptı. Kaban, “Yer altı kaynakları açısından oldukça zengin olan ilimi- zin bölgesel kalkınmasını etkileyecek ve bölgenin cazibe, ticaret merkezi haline gelmesini sağlayacak Filyos projesi konusunda özel çaba sarf edeceğimin bilinmesini isterim. Kapımız ve gönlümüz, her zaman, herkese açık olacaktır” dedi. Kaban, kendisini karşılamaya gelenlerle bir süre sohbet edip, tek tek tanıştı. Ekonomi / Güncel TOBB Genel Kurulu Ankara’da yapıldı Hisarcıklıoğlu 4. kez TOBB Başkanı seçildi Başbakan Erdoğan: Türkiye’yi sizlerle büyüttük T OBB’un 69’uncu Genel Kurulu’nda M. Rifat Hisarcıklıoğlu TOBB Başkanlığına 4. kez seçilerek en uzun süreli TOBB Başkanı ünvanını aldı. TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi’ndeki 69. Genel Kurul’da, Hisarcıklıoğlu, toplam 1734 delegenin imzasıyla aday gösterildi. Tek aday olarak seçimlere giren Hisarcıklıoğlu, geçerli oyların tamamını alarak 4 yıl süreyle TOBB Başkanı seçildi. Erdoğan Delegelere hitap etti Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu’nun ev sahipliğinde 69’uncu Genel Kurulu öncesinde TOBB delegelerine hitap etti. Birlik merkezinde düzenlenen iftar yemeği öncesinde konuşan Başbakan Erdoğan istikrarın ve güven ortamının önemine işaret ederken, TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu da özel sektörün 130 milyar dolar yatırım yaptığını ve 14 milyon kişiye istihdam imkânı sağladığını hatırlattı. TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu Türkiye’deki oda ve borsa sisteminin dünyaca örnek gösterildiğini vurguladı. 9 Ekonomi / Güncel Hisarcıklıoğlu’nun sözleri Hisarcıklıoğlu konuşmasında şu görüşlere yer verdi: “Seçimlerimizin şimdiden hayırlı olmasını diliyorum. Sayın Başbakanımız sağ olsunlar bu önemli günümüzde de bizleri yalnız bırakmadılar. Kendisi her zaman özel sektörün, müteşebbisin, ülkemiz için taş üstüne taş koyan, emek verenlerin yanında oldu. Bugün de, bu salonu dolduran siz değerli delegelerimizle, camiamızla aynı duyguları paylaşmak, sizlerle hemhal olmak için davetimize icabet ettiler. Hafızayı beşer nisyan ile maluldür. Yani insan eskiyi unutur. O yüzden bugünü değerlendirebilmek için zaman zaman eskiyi hatırlamak gerekir. Nereden nereye geldiğimizin muhasebesini yapmak gerekir. Ama şunu bilmenizi isterim ki, iş camiası olarak bizler geçmişi unutmadık. 2000’li yılların başında bu ülkenin hangi badireleri atlattığı, hangi zorlukları yaşadığı hala hafızalarımızda. O yüzden biz, bugünlerin değerini herkesten daha iyi biliyoruz. Son 10 yılda Türkiye’nin kalkınmasındaki en önemli unsur güven ve istikrar ortamı oldu. Özel sektörle, bizlerle istişare ederek hayata geçirdiğiniz reformlar da Türkiye’nin itici gücü oldu. İşte bu yaklaşımınızdan dolayı size 10 bir kez daha gönülden teşekkür ediyoruz.” Türk özel sektörü başarı hikayesi yazdı Türk özel sektörünün de neleri başarabileceğini tüm dünyaya gösterdiğini ve rüştünü ispat ettiğini anlatan Hisarcıklıoğlu büyük bir başarı hikayesi yazdıklarını ifade etti. “Özel sektörümüz, küresel krizin ortasında üretmeye, çalışmaya, alıp-satmaya devam etti, ülke ekonomisini büyütmeyi başardı. İşte bu salonda gördüğünüz insanlar, bu azmi ve cesareti gösteren Türk özel sektörünün asli temsilcileridir” diyen Hisarcıklıoğlu şöyle devam etti: “Çünkü bu salondakiler, 81 il 160 ilçede Türk özel sektörünü temsil ediyorlar. Bu salondakiler tüm Türkiye’de 1,5 milyon müteşebissi temsil ediyorlar. Bu salondakiler 14 milyon kişiye istihdam sağlıyorlar. Bu salondakiler milli gelirin yüzde 75’ini üreterek ülke ekonomisine 560 milyar dolarlık katkı yapıyorlar. Bu topraklarda yapılan yatırımların yüzde 82’sini gerçekleştiriyorlar. Oda ve Borsalarımızın üyeleri sadece son bir yılda 1 milyondan fazla istihdam sağladı, 130 milyar dolar yatırım yaptı ve 152 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdi. İşte bu nedenle, bu salonu dolduran, Türk özel sektörünün temsilcisi delegelerimizi kutluyor, her birine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Ülkemiz için, milletimiz için, büyük Türkiye idealimiz için çalışan müteşebbis insanlarımızla hepimiz ne kadar gurur duysak azdır. İyi ki varsınız!” “Kendimize güveniyoruz” “Sizin ve hükümetimizin bizlere duyduğu güven, bize daha büyük bir güç veriyor. Biz de kendimize güveniyoruz! Şimdi daha fazla çalışacak, daha fazla üretecek, daha fazla istihdam sağlayacak, daha faz- Ekonomi / Güncel la yatırım ve ihracat yapacağız. Türkiye 2023’te ilk 10 ekonomi arasına girecek. Özel sektörümüz de bu coğrafyada lider olacak. Kadın girişimcilerimizle, genç girişimcilerimizle, tüm müteşebbislerimizle buna inanıyor ve bunu hissediyoruz” diyen Hisarcıklıoğlu görüşlerini şöyle ifade etti: “Bizim büyük hedeflerimiz var. Türkiye bölgesinin değil, dünyanın ekonomi devi olacak. En fazla uluslararası müteahhit Türkiye’den çıkacak. En fazla taşımayı Türk lojistikçileri yapacak. En fazla turisti Türk otelleri ağırlayacak. Türk perakendecileri sadece Türkiye’yi değil tüm bölgeyi doyuracak, giydirecek. Türk çiftçisi sadece ülke insanını değil, tüm dünyayı besleyecek. Türkiye, en fazla sanayi malı ihracatı yapan ülke olacak. Türk markaları fiyatıyla değil, kalitesiyle tercih edilir olacak. Uluslararası yatırımcılar Türk şirketlerine ortak olmak için sıraya girecek ve dünyadaki her evde, en az bir Türk malı kullanılıyor olacak. Biz, dün olduğu gibi yarın da bu ülkeyi daha zengin, bu milleti daha müreffeh yapmak için koşacağız. Çünkü biz şuna inanıyoruz: Allah hiçbir emeği zayi etmez. Allah birliğimizi, dirliğimizi bozmasın. Yolumuz, bahtımız her daim açık olsun.” Başbakan Erdoğan delegelere hitap etti Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) 69. Genel Kurulu öncesinde delegelere hitap etti. TOBB’a, genel kurulunda başarı dileyen Erdoğan, “69. Genel Kurul’un TOBB için, ekonomimiz için, ülkemiz için, demokrasimiz için hayırlara vesile olmasını Allah’tan temenni ediyorum. Bugüne kadar TOBB’un tüm genel kurullarına özellikle katılmaya, genel kurullar vesilesiyle sizlerle sohbet etmeye, sizlerle istişarelerde bulunmaya çok büyük özen gösterdim. Yarın Yüksek Askeri Şura toplantımızı gerçekleştireceğimiz için genel kurul açılışında bir arada bulunma- Çaycuma TSO, TOBB Genel Kurulu’nda T OBB’un, 69. genel kurulu yoğun bir katılımla gerçekleşti. Genel Kurul öncesinde TOBB’un Başkan Rifat Hisarcıklıoğlu’nun evsahipliğinde düzenlediği iftara, siyaset, iş dünyası ve sivil toplum kuruluşlarından çok sayıda kişi katıldı İftar öncesinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ve Hükümet üyelerinin katıldığı, tüm Oda ve Borsa Başkanları ile delegelerin bir araya geldiği bir toplantı gerçekleştirildi. Toplantıya ve sonrasında iftar yemeğine Çaycuma TSO Başkanı Rifat Sarsık, Meclis Başkanı Erdoğan Güney, Genel Kurul Delegesi A. Sadi Baruönü, Genel Sekreter Alper Püren ve Genel Sekreter Yardımcısı Recer Acar katıldılar. yacağız» diye konuştu. TOBB’un iftarı TOBB’un, 69. genel kurul öncesinde düzenlediği iftara, siyaset, iş dünyası ve sivil toplum kuruluşlarından çok sayıda kişi katıldı TOBB İkiz Kuleleri bahçesinde TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun ev sahipliğinde gerçekleştirilen iftarda TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in yanı sıra Başbakan Yardımcıları Bülent Arınç ve Ali Babacan, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız hazır bulundu. Başbakan Erdoğan’dan TOBB’un bahçesine çınar ağacı Konuşmalar öncesinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve beraberindeki Bakanlar Hisarcıklıoğlu ile birlikte TOBB’un bahçesine 69. Genel Kurul’un anısına bir çınar ağacı diktiler. 11 Ekonomi / Güncel TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu’na ziyaret aycuma TSO Meclis Başkanı Erdoğan Güney ve Yönetim Kurulu Başkanı Rifat Sarsık, beraberlerinde Çaycuma TSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Nusret Yakıcı, Yönetim Kurulu üyeleri Halil Akcan, Murat Çarşanbalı ve Göksel Güneş, Meclis Üyesi ve Genel Kurul Delegesi Ahmet Sadi Baruönü ve Genel Sekreter Alper Püren’den oluşan bir heyetle TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nu makamında ziyaret ettiler. Ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu Çaycuma TSO heyetinde yer alanlarla tek tek tanışarak meslekleri ile ilgili de kısa sohbetler yaptı. Çaycuma TSO Başkanı Rifat Sarsık da; TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’na kendilerini ağırlaması, özellikle sıcak bir şekilde karşılaması için teşekkür ederek Oda olarak her kesimi kucaklayan bir yönetim oluşturduklarını, Çaycuma için siyasetin üstünde bir yerde durup ortak akılla görev yapmaya kararlı olduklarının altını çizdi. Ç 12 Ekonomi / Röportaj Zonguldak Havalimanı Müdürü Özşahin Dergimizin sorularını cevapladı: “Her ülkeden uçak alanımıza iniyor!” onguldak Çaycuma Havalimanı Müdürü Hasan Özşahin deregimizin sorularını cevaplandırarak, yapılan çalışmalar ve hedefler hakkında bilgi verdi. Zonguldak Çaycuma Havalimanının bölgesel bir hava alanı olduğuna dikkat çeken Özşahin “alanımıza her ülkeden uçak iniyor” dedi. Özşahin’ine yönelttiğimiz sorularımız ve verdiği cevaplar şöyle: Sayın Özşahin, öncelikle Havaalanımızın mevcut durumundan önce ve açılışından bugünlere gelinmesinde yaşanan süreci anlatabilir misiniz bize? “ Zonguldak Çaycuma Havalimanı devlet eliyle işletilir iken Yolcu yetersizliği gerekçe gösterilip 2001 yılında yolcu kapatılmıştır. 2001’den 2006 yılına kadar kapalı kalmıştır. 2006 yılında göreve başladığımda benim gördüğüm fiziki şartlar itibarı ile de işletilmesi mümkün değildi. 2006 yılında Devlet Hava meydanları işletmesi yap işlet devret(kiralama) yoluyla ihaleye çıkmış Türkiye’de ilk olarak uygulanan bir modeldir bu havalimanı.. Bu modelin özel işletme eliyle işletilmesi için bir kira sözleşmesi yapılmış; bu kira sözleşmesinin içerisinde de tüm usul ve esaslar belirlenmiş, ayrıca kullanım bedeli olarak da yıllık 32000 dolarlık kira bedeli tayin edilmiş. Ben gelmeden önce bu ihale yöresel olarak kurulan şirket Z 13 Ekonomi / Röportaj vasıtasıyla alınmış. İşletmeye geçilmesi için de belirli kriterler isteniyor. Bu kriterlerin başında da bu işletmenin başına ehil birisinin geçmesi konulmuş. Şartnamenin gereği havacılık sektöründe yetişmiş birisi olmalı denmiş. Bu yüzden biz nerden başlarız, nereye gelebiliriz diye iyi bir etüt yaptık. Etüt sonucunda yapılması gereken yoğun işler vardı. Özellikle de o kullanılmadığı dönemde arazi olarak havaalanı özelliğinden uzaklaşmıştı, tüm tesisler kullanılır durumda değildi. Sel baskınına da maruz kalmıştı. Onun için bu yapının önce işletmeye açılması için öncelikleri ele alıp nerden başlamamız gerektiğini, tabi bu iş biraz da para meselesi, o yüzden bir planlama dahilinde gerek çevresel olumsuzlukların yok edilmesi, gerekse havalimanında uçak ve yolcuya yönelik hizmetlerin düzenlenmesi adına bir planlama yapıldı. Bu planlamanın içersinde, tabi kendi başımıza değiliz. Kamunun tüm denetimine tabiyiz. Kamunun tüm birimleri de aynı şekilde burada hizmet vereceklerdi. Onun için onların da altyapısı 14 ile ilgili düzenlemelerin yapılma mecburiyeti var idi. Bu çalışmaları yaklaşık 2 sene sürdürdük. 2008 ağustos ayında yurtiçi ve yurtdışı uçak seferlerine açtık havaalanımızı. Detaylara girersek detaylarda bir sürü yapılan işleri anlatmam lazım. Özet olarak bu çalışmaları anlatmaya çalışayım. Yurt içi ve yurtdışı uçuşlara açıldığında da taleple ilgili bir şeylerin ortaya çıkması lazım. Talep için de bir takım pazarlama usullerini yapmak lazım. Tabi biz devlet değiliz. Arz ettim ama kimse kullanmıyor diyemeyiz. Onun için pazarlama tekniğini, pazarlama usullerini sağlamak için tabi ki çeşitli firmalarla görüşüp böyle bir havaalanının olduğunu, Duesseldorf bölgesinde de böyle bir yolcu potansiyelinin olduğunu, bu potansiyelin buraya taşınması gerektiği düşüncesiyle çeşitli görüşmelerimiz hem yurt içinde hem de yurt dışında devam etti. Sonunda malum havalimanının bulunduğu bölge coğrafi sorunların bulunduğu bir bölge olduğundan, özellikle büyük uçakların iniş kalkışını kolaylaştırabilecek çalışmalar plan- landı. Öncelikle Çaycuma istikametindeki Bostancılar tepesinin havacılık kuralları çerçevesinde belli bir kota düşürülmesi gerekiyordu. Oradaki çalışma yapıldı devletin imkanlarıyla, çevrenin imkanlarıyla belli bir düzeye getirildikten sonra bir güven verilmiştir. Psikolojik de olsa bir rahatlık sağlamıştır pilotlar üzerinde. Bu rahatlıkla birlikte biz tabi bunları belgeledik. O tepenin tıraşlanması konusu biraz ciddiye alınması gerekiyordu. Bunun negatif tarafına bakan da oldu, pozitif tarafına bakan da. Benim dışımda da pek olumlu bakan yoktu, hatta ilk duyduklarında biraz alay ettiler. Coğrafyanın özelliği bu ve olmazsa olmazlardan birisi. Yani nasıl Karadeniz bölgesinde yol yapımı diğer bölgelerdeki gibi rahat ve kolay değilse, ekstra bir maliyet gerekiyor ise havalimanı adına da böyle bir coğrafi engelin yok edilmesi lazımdı. Ö yüzden öncelikle onu yapmak zorundaydık. Zaten şu anda uçan havayolu şirketi ile masaya oturduğumuzda da o tepenin hangi hale geleceğini resimler, planlar üzerinde anlatarak Ekonomi / Röportaj o güveni verdikten sonra karar verildi, anlaşmaya varıldı. 2008’in 29 ekiminde deneme amaçlı boş bir uçak geldi üç dört saat uçtu. Performans uçuşu deriz biz buna havacılık dilinde, halk dilinde de test uçuşu denebilir. O çalışma, kolaylıklarını görme ve tespit etme amaçlıydı ve sonuçta dediler ki 2009’da da uçuşlara başlarız... Tabi uçuşların başlaması içinde birilerinin pazarlaması lazımdı. Neyi pazarlaması lazımdı; bileti, yolcuyu... Öyle, bir yerden uçak kaldırmak afakî bir şey değildir; bir maliyet gerektirir. Bu maliyeti karşılamak için de bir gelir elde etmek zorundasınızdır. Yolcuysanız bir bedel ödeyeceksinizdir, uçaksa bedel alacaksınız. Bunun işleyiş şekli budur. 2009 da biz haftada 1 seferle başladık. Yıl ortasında olduğu için. Bu ileriki yıllarda ne şekilde olabileceğini, işin hem tanıtımı adına hem insanların alışkanlığı adına bir başlangıçtı. Yani afakî 2-3 sefer konup ta boş uçakla uçuşlar zaten düzenlenemezdi. Onun için gördük ki herhangi bir negatif durum yok, her şey pozitif gidiyor. İlk işimiz 2010 yılının programını haftada 2 uçuşla başlatmak oldu. Onların da dolduğunu gördük. İlave seferler koyduk arada. 2010’dan itibaren haftalık seferleri 3 e çıkardık yaz ortasında. Sonrasında bugüne geldiğimiz zaman; 2 nisanda haftada en az 3 seferle başladık, yani yıllık artışlarımıza baktığımız zaman yolcu bazında ortalama %10’un üzerine sürekli çıkıyoruz. Her sene %10’luk artış iyimser kabul edilecek bir artıştır. Neticede bugün itibarı ile özellikle dış hatlar için söylüyorduk yaklaşık 100 bin civarında yolcu taşınması bu 1400 m2’lik alanda gerçekleşmiştir. Yani yıllık 30 binin üzerinde yolcu var. bu her geçen gün artıyor, artacak da zaten havalimanının buradaki en önemli özelliklerinden bir tanesi bölgesel özellik taşıması. Zonguldak, Bartın Karabük illerinin merkezi Çaycuma’dır, havalimanının bulunduğu yer yani. İleriki yıllarda mutlaka bölgemizde sanayi ve turizm adına yatırımlar söz konusu olacak. Sanayi yatırımlarının burada başlamasıyla birlikte havaalanının önemi de daha fazla artacaktır ihtiyaçtan dolayı. Çünkü ulaşım kolaylığı sağlanmıştır. Netice de ileriki yıllarda turizm yatırımları ile birlikte sadece yurtdışında yaşayan hemşerilerimizin gelip gitmesini değil, turistlerin de gelip gittiğini göreceğiz. Bölgede hızlı bir kalkınmanın gerçekleştiğini göreceğiz. Bu olacak. Onun için bölgesel anlamda havaalanı ileri ki dönemde işletme adın ayrı bir önem de kazanacak. Özel sektörün de kamunun da sürekli bir zorlaması olacaktır gelişmesi ve büyümesi anlamında. Tabi biz onları bildiğimiz için o planlamalarla ilgili, büyüme hedeflerini belirledik. Pistin uzatılması da dahil. Ayrıca problem olan o tepelerin, Sayın Bakanın söylediği gibi Filyos Vadisi Projesinin de hayata geçmesi ile ihtiyaç duyulacak olan dolgu malzemesinin oradan temini ile bir taşla iki kuş vurulmuş olacaktır. Tek maliyetle iki sorun halledilmiş olur. Bostancılar tepesinde yapılan çalışma ile iyileşme sağlandı, Bir psikolojik kırılmayı yaptık. Bu bir hedefti, hedefimizde sapma olmadı. Güven verdik. Birileri idare etsin gibi bir durum değildi, olmazsa olmaz bir durumdu. Onun için bugüne kadar birinci önceliğimiz önce güvenlik; yolcu güvenliği, uçak güvenliği. Güvensiz bir şey varsa zaten oradan hayır gelmez. Ayrıca ulusal ve uluslararası havacılık kuralları var. Bunları hiçbir şekilde ihlal edemezsiniz. Zaman zaman sitem edenler bile oluyor, kapıdan alınmadık diye. Bu havaalanının güvenliğine gelince; İstanbul’un güvenliği ne ise burada da aynı. Yolcu orada hangi güvenlik önlemlerine tabi tutuluyorsa burada da aynı güvenlik önlemleri mevcut. Çünkü taşıyan yabancı burada bir güvenlik zafiyeti gördüyse uçmaz. Bu kesin onun için asla ondan taviz vermek mümkün değildir. Bizim için can ve mal güvenliği birinci önceliktir ve orda hatır yoktur. “Zamanında belki bir popülistlik yapılmış havaalanının açılması konusunda, baştan arazi yapısı konusunda çalışmalar yapılmış olsaydı daha rahat olurdu elbette. Mesela bir GSM anteni vardı, köylü karşı çıkmış buna ama jandarma ile kurmuşlar. Biz söktürdük onu havacılığa zarar veriyordu çünkü. Bir baktık geldiğimizde karşıdaki köye telefon hat çekilmiş pistin üzerinden geçiyor. İşte bunlar o zamanki yerel yönetim zafiyetleridir. Bir de işin duyarsızlığı var tabi. Yani bura- 15 Ekonomi / Röportaj da kömür ocaklarının yoğun olduğu ve maalesef kazaların olma ihtimalinin de yüksek olduğu bir yerdeyiz. Bir ambulans uçağı gelse nasıl inecekti. Onu bırakın helikopter gelse nereye inecek. Yani açılmış o zaman ama yakıt yok, meteoroloji yok, itfaiye yok, gümrük yok, pasaport yok ama havaalanını açtık.. Yok öyle birşey; işin popülistlik tarafı o olmuş işte. Şimdi coğrafi sorunlar apayrı Bir şey. Bugün Atatürk havaalanı içinde sorun mesela, niçin çünkü yerleşim alanları çok yakın hale geldi, yapılaşma nedeniyle sorunlar yaşanıyor. Biz de burada minare yıktık mesela kimse dinden imandan da çıkmadı. Elbet karşı çıkıldı ama gerekliydi çünkü irade ve istemek önemlidir. Havaalanında bugün için yapılması gerekenler nelerdir? “Şu tespitin altını yeniden çizmek istiyorum; havaalanımız bölgemizin turizm ve sanayi alnındaki gelişmeleri içinde ulaşım kolaylığı adına ayrı bir önem taşımaktadır. Bu çok önemli. Artı Zonguldak’ın yurtdışına, tüm dünyaya direkt açılan bir kapısıdır burası. Uçaklar buraya sadece Almaya’dan değil İspanya’dan da geliyor, Fransa’dan geliyor, Avusturya’dan da geliyor, Azerbaycan’dan da geliyor, Rusya’dan da. Ama işadamı, ama hasta, ama sanayici. Her yerden geliyorlar, bizde kayıtları var.. Bu gerekli aynı zamanda. Burada sabahlara kadar açtık havaala- Tarihi 2. Dünya Savaşına kadar uzanan havalimanı Tarihi 2. Dünya Savaşı’na kadar uzanan Zonguldak Çaycuma Havalimanı’nın geçirmiş olduğu sürecin önemli kilometre taşları şöyle: • 1939– 1945 İkinci Dünya savaşı esnasında inşa edilen Havaalanı, Türk Silahlı Kuvvetleri tarafında kullanılır. Uçak barınakları yapılır. Aynı zamanda bir tabur asker yerleştirilir ve şimdiki Jandarma Karakolu daha halen güvenliği sağlamaktadır. • 1957–1960 Sivil uçak seferleri yapıldı ve ücrete tabi olmak üzere turlar düzenlenir. • 1999 Dönemin Başbakanı Bülent Ecevit’in de katılımı ile yeni binası ve çevre düzenlemesi ile yeniden açıldı. • 2002 1 milyon metrekare büyüklüğünde ve 830 metre uzunluğunda olan havaalanı 3 sene sonra bir uçak dahi inmeden kapatıldı. • 2006 DHMİ’nin açtığı ihaleyi kazanan Zonguldak Sivil Havacılık A.Ş. Hava alanını 25 yıllığına, USD 32.000+KDV ye kiralandı. Kısaca ZONHAV adını alan şirket, DHMI ye yıllık cirodan binde %006 + KDV pay verecek. • 2007 Zonguldak Özel Sivil Havacılık A.Ş ilk test uçuşunu gerçekleştirdi. • 2009 21.07. 2009 Çarşamba günü ilk sefer düzenlendi. Öğer Türk Tur adına sefer yapan Germania uçağı 144 yolcusuyla Zonguldak Hava Alanı’na iniş yaptı. Karşılamaya on binlerce insan katıldı. 16 Ekonomi / Röportaj nını, bir sürü organ nakli yapıldı üniversite üzerinden, bir sürü acil hasta taşındı, yetiştirildi büyük yerlere. İnsan sağlığı açısından da önemli yani. Her önüyle bu kolaylık geliştirilmek zorunda. Bundan sonra artık bir kötüye gidiş olmaz zaten. Beni derdim şu, diyorum ki o kadar emek çektik, emeğimizi muhafaza etmeliyiz. Yoksa her gün geliyoruz gidiyoruz, ben uçağı indirmiyorum ki burada. Büyütmeyle ilgili hedefleri tutturmak derdindeyiz. Bir sürü mühendisimiz filan yok. Çalışanlarımız civardan, onlarda uçağı, yolcuyu ilk defa burada gördüler. Belki havaalanını da ilk defa burada gördüler. Ben de cesaret gösterdim, kendime güvendim yetiştirmek için. Yoksa hiçbirinin bir havacılık geçmişi yoktu. Dışarıdan kimse getirmedik, uçağa yönelik her türlü aleti edevatı, ekipmanı yine Çaycuma Sanayide yaptırdım. Oda yürek istiyordu, başında durdum, vidasını dahi bekledim. Onun için bu kadar eksikliğin giderilmesi adına, gelecek planlaması adına boş durmuyoruz. Geçen Sayın Ulaştırma Bakanımızla da görüştük kendisine hazırladığımız bu dosyayı sunduk. Gördüğünüz yeşil olan mevcut pist, mavi olan uzatılacak pist. Çaycuma istikametinde bize 1000 metre daha bir arazi lazım, kamulaştırıldı burası zaten, Ulaştırma Bakanlığına tahsis edilsin biz de pist yapımı için kullanalım diyoruz. Tepe de sorun olmayacaktır. Seddeler için gerekli olan dolgu malzemesinin oradan temini söz konusudur. Coğrafi özelliğe baktığımızda çevredeki diğer tepelerle aynı özelliktedir orası da, doğaya zarar verme gibi durum da yoktur. Çünkü tepe zaten ağaç örtüsü olan bir yer değil, önceden de çıplaktı, şimdi de çıplak. Çalı, diken tarzında bir yer orman niteliği yok yani. Mühendislerin hesabına kalsaydık tıraşlama işinde 25 milyonla işin içinden çıkamazdık, biz 500 bin aldık önce bir 500 bin lira daha alarak bu işi çözdük. Çünkü ta- şıma maliyeti çok çıkıyordu, kod farkı vardı biz taşımadan aşağıya doldurarak çözdük. Ama mühendis hesabında kamu görevlisi geliyor o ayrı bir hesap, müteahhit firma görevlisi geliyor o ayrı bir hesap, haritacı geliyor o ayrı bir hesap derken 5 ayrı mühendisin hesabı birbirini tutmadı. Aslında hesap basitti. Kaç m3 taşınacak dersiniz, matematikle bulunur. Havalimanımızın bölgemiz için önemi oldukça büyük. Mevcut durumda yaşanan bir sıkıntısı var mı? Gelişmelerde herhangi bir zafiyet söz konusu değil, bir tıkanıklık yok. İleriye yönelik planlamalarımızı yaptık. Artı havaalanlarında olması gereken zorunlu hizmetlerin hepsini düzenledik. Nedir birincisi uçak yakıtı yoktu, yakıt artık mevcut burada. Bu yıl biz yaklaşık 600 ton uçak yakıtı ihraç etmiş olacağız. Bu da bir döviz girdisi sağlamaktadır. Bu konuda da belli kriterler var biz bunları da muhafaza etmek zorundayız. Her uçakta yakıt denetleniyor mesela. Ona göre uygun araç gerekiyor, sadece bir arabanın maliyeti 300 bin liraydı mesela bu parayla belki 3 tane kamyon alabilirsiniz. Onun için böyle bir eksiliği giderdik, şimdi lisanslı bir şirketiz. Artı, uçak hizmetlerine yönelik yer hizmetleri yetkisini de aldık. Türkiye’de ilk defa havaalanı işleticisi olarak yer hizmetlerini de kendimiz yapıyoruz. Yaklaşık 10 kişi idari olmak üzere 35 kişi çalışıyor burada. Olabildiğince sosyal anlamda elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Tabi bu imkân meselesidir, bu imkanları da her geçen gün artıracağız. Ekipman anlamında, hizmet anlamında eğitim anlamında. Özellikle eğitime çok önem veriyoruz. Kesinlikle havacılık eğitimli personelle yürütülür, eğitimsiz personelle bu işi yapmanız mümkün değildir. Her sene durmadan gerekli eğitimlerimizi yapıyoruz. Çaycuma ve Saltukova Belediyesi elemanlarına bile eğitimci getirdik, bu eğitimlere dahil ettik. Sonuçta belki de hortum tutmayı bilmezken lisanslı şimdi hepsi. Hem bölgesel anlamda faydası oldu, hem bizim işimizi de görüyorlar. Bugün havaalanının en büyük engellerden biri nedir diye sorarsanız bana birincisi coğrafi özellik, ikincisi kışın meteorolojik şartların ağır olması derim. Sis yüzünden deniliyor ya. Bir Havaalanında pisti görüş esastır, pilot pisti göremezse riski göze almaz. Ayrıca Kasım ayından sonra bizim bu bölgemizden gelen giden yok zaten. Aralık - Mart aylarında haftada 1 uçak dolmaz. Nisan başında bile uçak dolmayabiliyor, 50-60 kişi gitmiyordu mesela. Ek seferler koyduk, Ağustosun başında, şimdi dolu. Bayramdı, tatildi. O dönemlerde 150 kişilik uçakla 25 kişi gidiyorsa o zaman herkesin bir şapkasını önüne koyup ne oluyor diye düşünmesi lazım. İç hatlar konusunda da 3 sene denedik, bizim yanlışlarımız neyse birilerinin söylemesi lazım. Bir defa uçağa binme alışkanlığı yok bölgesel anlamda iç hat adına. İkincisi de araçla seyahat etme alışkanlığı oldukça fazla yerleşmiş. Mesafelerin kısa olmasından dolayı araç daha fazla tercih ediliyor hem Zonguldak ve Ereğli’deki için. Bartın ve Devrek için de aynı şeyi söylemek mümkün. Bir tek Trabzon ile de olmuyor bu iş. Zarar ediliyor, nitekim doluluk oranında %50’yi tutturamadık bir türlü. Normalde bu oranın %70’in altına düşmemesi lazımdır. Kapasite kullanımı %70’in altındaysa zarardır. İç hat seferleri ile ilgili olarak Türk Hava Yollarının tarifeli seferleri bir çözüm olabilir mi? Deniyor ki Türk Hava Yolları buraya iç hat seferi koysun... Türk Hava Yolları da sonuçta bir ticari işletmedir. İsterlerse neden 17 Ekonomi / Röportaj olmasın bizim en büyük arzumuzdur. Bunun için ticarette birileri fedakârlık edecek, birileri de bundan kaçacak. O olmuyor. Ben şunu istemiştim; çevremizdeki bütün sivil toplum kuruluşları ile birlikte insanlarda bir alışkanlık yaratma adına destekleyelim. Yani insanları alıştıralım bu kolaylık ileride kullanılır hale gelir dedik. Uzak mesafeye, doğuya gidiyor uçaklar ve dolu. Ama uzak olduğu için gidiyorlar. Buradan Ankara’ya kimse gitmez yakın olduğu için. Zonguldaklı zaten 1.5 saatte Düzce’ye varıyorum, 45 dakikada havaalanına gideceğim oradan da bekleyeceğim bir o kadar da uçacağım da benim için aynı zaman diyor.. Yani uçmakla ilgili bir alışkanlık yok. Bölgedeki gelişmelerle birlikte randımanlı çalışmaya başlayacaktır iç hatlar. Deneme olmaz artık. Antalya – İzmir gibi yerlere sefer olsa dolar deniyor ama kimsenin bu yoğun dönemde 3 ay için uçağını kullanamazsınız ki, çünkü boş değildir. Yolcu potansiyelini otobüsle kıyaslamak da yanlış... Çünkü otobüs varış noktasına gidene kadar 10 yerde yolcu indirip bindirir. Onun için objektif olmak lazım. Umarım o hareketlilik başladığında iç hatlarımızda devreye girecek. Karayollarında görüyoruz yoğunluk dönemlerinde ne kazalar oluyor. Yazık günah. Bir altyapı eksikliğidir bu aslında. Ulaşım adına en güvenilir olan havayoludur. Bir havacılık da pardon yoktur, hata pay oranı sıfırdır. Biz her şeyin en kötüsünü düşünerek önlem alırız. En kötü tarafından bakarız ve bu olabilir deriz. Bir atasözü der ya “Bir musibet bin nasihatten iyidir” diye kötülüğü yaşayıp tedbir alacaksın. Biz kötülüğü bilip ona göre tedbirli oluruz kesin. Olmaz diye bir şey bir şey yoktur, En kötüsü olabilir diyerek tedbir alırız. Pilot da aynı şeyi yapıyor; diyor ki “ben buradan koşturup kalkarken tek motora düşersem ne yapa- 18 Yıllar İti̇bari ile Çaycuma Havali̇manı Yolcu Trafiği Yıl İç Hat 2009 2010 2011 2012 6.054 197 608 Dış Hat 4.743 23.584 20.516 27.147 2013 ün ilk yarısı * 3.206 16.386 Toplam 4743 29.638 20713 27755 19.592 * 2013 yılı rakamlarıTemmuz ayı itibarı ile verilmiştir. Yıllar İti̇bari ile Çaycuma Havali̇manı Uçak Trafiği Tüm Uçak Yıl 2009 2010 2011 2012 2013 ün ilk yarısı * Tarifeli Uçak İç Hat Dış Hat Toplam İç Hat Dış Hat Toplam 109 246 162 218 40 107 168 204 149 353 330 422 0 182 16 48 36 100 156 196 36 282 172 244 181 107 288 110 104 214 * 2013 yılı rakamlarıTemmuz ayı itibarı ile verilmiştir. rım, tek motor arızalandı diyelim tek motorla tırmanabilir miyim tepeleri? İşte yolcusunu yükünü ona göre alıyor. Burada “yeterli yolcu potansiyeli yok” diye bir şey yok. Ben diyorum ki bu yöreden İstanbul’a kim ne için gelir gider. Ben bunları iyice araştırdım. Pazarlamacılar mesela Ticaret erbabının yanına gidiyor mesela numunesiyle, kataloguyla filan. Pazarlama için yoğun bir gelip giden yok. Yine Organize Sanayi Bölgesi gibi yatırımların biraz daha yoğunlaşması ile gelen giden de ar- tacaktır bu anlamda ticari açıdan da yoğunluk sağlayacaktır. Hafta içi bakıyoruz şehir içindeki oteller dolu, hafta sonu boş. Tanınabilirlik açısından yapılanlar yeterli mi? Hala burada havaalanı olduğunu bile bilmeyenler var mı? Yurtdışını seferleri açısından söylüyorsanız yoktur. İç hat seferleri içinde ben elimden geleni yaptığımıza inanıyorum. Sivil toplum kuruluşlarımızın da tümüyle ortaklaşa hareket ederek mutlaka bir çaba harcaması lazım. Ekonomi / Röportaj Ben işletmeciyim. Uçak gelirse ben her türlü hizmetimi veriyorum. Pazarlama yönüyle de çabalar harcadık ama netice alamadık. Bilmediğimiz bir şeyler varsa ve öğretirlerse de ben ona göre tedbir alırım. Ayrıca havaalanı ile ilgili bilgilerimiz tüm dünyaya yayınlanıyor. Amerika’daki vatandaş da giriyor bilgisayarından anında görebilir bu bilgileri, AIP diyoruz biz buna. Havaalanı bilgilerini alıp diyor ki ben Amerika’dan Zonguldak’a nasıl uçarım? Diyor ona göre geliyor. Geçen Kayseri’den bir Makedonyalı geldi, birde Amasra’da bir Fransız yaralanmış geldiler. Buradan ambulans uçakla doğrudan ülkelerine gittiler. İspanya’daki adam buradaki havaalanını bilirken Zonguldaklı bilmiyorum diyorsa burada bir art niyet var demektir. Sağır sultan bile duydu derler ya. İsmini biz Almanya’da çaktık havaalanımızın, Duesseldorf’ta yazılı Zonguldak Havalimanı. Baya bir tanıtım anlamında da gittik oradaki insanlara. Bölgemiz insanının tanımama gibi bir eksikliği kalmadığını düşünüyorum. Aslında bir insan tanıtım anlamında 60 kişiye ulaşabiliyor. Buradan 50 bin kişi geçtiyse çarpalım 60’la demek ki 300-500 bin kişiye ulaşılmış diyebiliriz. Kaldı ki bugüne kadar 100 bin kişiye geçmiş durumdayız. İç hatlarda talep yaratılması için mutlaka ve mutlaka buradaki sivil toplum kuruluşlarının üniversiteler, mülki amirler de dahil olmak üzere böyle bir eksikliği nasıl giderebiliriz diye bir araya gelmeleri gerekiyor. Ben Karabük’e gittim, ilin yönetici ve sivil toplum kuruluşlarına sunum yaptım. Bartın’a, Amasra’ya, Zonguldak’a gittik. Bir sürü ilanlar verdik, afişler yaptık, radyolarda televizyonlarda belediyelerde anonslar yapıldı. Ama şimdi ulaşamadığımız, zafiyet gösterdiğimiz tarafımız neyse onu bulalım. Bugün için potansiyel yetersizliğinden dolayı verimli değiliz. Bölgedeki potansiyelimiz şu an için Almanya’nın o bölgesindeki hemşerilerimizdir. 400 bin kişi civarındadırlar ve biz şuan onların %6’sına ulaşabilmişiz hizmet olarak. Hedefimiz en az %10’una ulaşmak. Onlarında artık ekonomik durumlarını biliyoruz. Seyahatleri, memlekete geliş gidişleri biraz daha kısıtlandı. Kastamonu Havaalanı’nın açılmasının etkisi olur mu bize? Bu potansiyelle ilgili bir şey. Kastamonu’nun çalışıp çalışmayacağı da belli değil. Bakın internetten Zafer Havalimanı’na şu anda çalışıyor ama Eylül den itibaren Pegasus’da, Türk Hava Yolları’da seferlerini iptal ediyor, yolcu yok. Şu anda var ama eylülde kapatıyor. Ki Zafer Havalimanı buranın 10 katı büyüklüğünde, 250-300 milyon Euro’luk yatırım. Yap-İşlet’le yapıldı. Orda kaplıca turizmi olduğu halde, yoğunluk olduğu halde. Bölgesel bir havalimanıdır orası da, Uşak Kütahya ve Afyonkarahisar illerine hitap ediyor. Germania haftada 1 defa uçuyor. Kastamonu’ya gelince, bir defa bölgesel anlamda aynı yeri ifade etmiyoruz. Bu kesin. Zonguldak Havalimanı bölgesel özellik taşıyor. Zonguldak Bartın Karabük illerini kapsıyor. Kastamonu ise hem yol mesafesi olarak fazla ve ulaşım kolaylıkları bizim kadar yok, karayolu ulaşımından bahsediyorum. Odamız ve bölgedeki sivil toplum kuruluşlarından beklentiniz nedir? Bir araya gelinir bir ortak akıl tayin edilir. Nasıl akil insanlar ortaya çıkarıldı, bunun gibi bir akil grup çıkar ortaya, “ne yapabiliriz”, bir hava yolu şirketiyle mi görüşülür, maddi kaynak mı yaratılır, alışkanlığı sağlamak için tanıtımla ilgili neler yapılabilir. eksikliği ise bunu nasıl gideririz mi görüşülür, yani bunu çeşitlendirebiliriz. Ama mutlaka po- tansiyeli ortaya çıkarıp bir baskı grubu oluşturmak gerekiyor. Ben varım, param var pulum var niye uçmuyorsun kardeşim, sen uç korkma diyebileceksin o zaman. İnsanların uçakla ilgili korkuları, kompleksleri de var bir de. Alışkanlıkları da göz ardı etmemek lazım. Bir binen tekrar tekrar istemeli. Buradan teyze biniyordu Trabzon’a, “Oy uşaam Allah razı olsun, ne güzel rahat gittim” diyordu. Bunun için ne yapılabileceği oturulur konuşulur sivil toplum kuruluşları, mülki amirlerle. Birliktelik gerektiriyor, öyleyse birlikte bir fikir tayin edilip onun üzerinde gitmek lazım. Tek başına denedik olmuyor, Son olarak okurlarımıza vermek istediğiniz bir mesaj, eklemek istediğiniz bir konu var mıdır? Şunun altını tekrar çiziyorum; biz bölgesel anlamda önemli bir işletmeyiz. TSO’nun da üyesiyiz. Derginizde mutlaka, her sayısından burayla ilgili bir bölüm olsun. İstatistikler hazır, kim gelmiş kim gitmiş. Nerden gibi? Tanıtım adına yer almak isteriz. İnsanların bilgi eksikliğini gidermek adına sık sık bize yer vermenizi isterim. Bir defa mal sizin, defosu varsa da iyileştirecek olan sizlersinizdir. Havaalanını kastediyorum mal olarak, Siz derken bölge insanını kastediyorum. Bunun Bartın’ı Zonguldak’ı yok. Siyasilere de diyorum, niye 30 km diyorsunuz. Bunun partisi yok. Gelin bizle oturup kalkın biraz, görün, ne gerekiyorsa üzerimize düşeni yapalım, gelin çay kahve içmeye de olsa, sıkıntılarımızı anlatalım. Seçim zamanı herkes bilip bilmeden havaalanı üzerinden siyaset yapmasın istiyoruz. Biz devlet değiliz, ticari bir işletmeyiz. Bilgilendirme ve tanıtımda eksikliğimiz varsa bizi yönlendirin. Teşekkür ederiz. 19 Ekonomi / Güncel Çaycuma TSO Belçika’da önemli adımlar attı Uluslararası Ticaret Kapasitesinin Geliştirilmesi Projesi ile Avrupa’dayız 20 Ekonomi / Güncel ralık 2012’den itibaren yürütülen “Uluslar Arası Ticaret Kapasitesinin Geliştirilmesi” projesi kapsamında Çaycuma TSO üyelerinin Avrupa Birliği üyesi ülkelerle olan dış ticaretini artırmaya yönelik çalışmalar yapan Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası proje ekibi Avrupa’ya çalışma ziyareti gerçekleştirdi. 24 Haziran 1 Temmuz 2013 tarihlerinde yapılan ziyarette proje ortağı olan Belçika Antwerp-Voka Ticaret ve Sanayi Odası vasıtasıyla Belçikalı firmalarla görüşmelerin yanı sıra çeşitli toplantı ve etkinliklere de katılım gerçekleşti. Proje ekibinin yanısıra firma temsilcilerinin de bulunduğu 7 kişiden oluşan Çaycuma TSO heyeti bir haftalık çalışma ziyareti süresinde Antwerp’in yanısıra, Brüksel, Brugge şehirlerinde de incelemelerde bulunuldu. A Ziyaret sonrasında edinilen bilgilerin de katkısıyla proje çalışmalarının önemli bir aşama kaydettiğinin altını çizen Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Rifat Sarsık; “Her zaman ticaretin ilçe ve il sınırları ile kalmaması gerektiğini, dışa açılmanın büyümenin anahtarı olduğunu söylemekteyiz. Projemizle bunu hayata geçirerek il dışı ile de yetinmeyi uluslararası düzeyde ticaretin yolunu açmış bulunmaktayız.” dedi. Toplam süresi 12 ay olan projenin ekim ayında gerçekleşecek olan Belçikalı uzmanlar tarafından yapılacak atölye çalışmaları ile Çaycumalı firmaların Avrupa ile bağlantı kurmaları ve dış ticaret alanında kendilerini geliştirmeleri hedefleniyor. Proje sonunda konunun uzmanları tarafından hazırlanan el kitabı niteliğinde “AB ile Ticaret” konulu bir rehber de Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası üyelerine ve ilgililere ulaştırılacak. 21 Ekonomi / Güncel Halkalı Lojistik Merkezi için ilk kazma vuruldu Törene Gümrük Ticaret A.Ş. ortağı olan Çaycuma TSO adına başkan Rifat Sarsık katıldı… Y ap-İşlet Devret modeli ile Büyükçekmece’de yeniden inşa edilecek olan Halkalı Gümrük Müdürlüğü Yeni Tesisleri’nin (Lojistik Merkezi) temel atma töreni, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, milletvekilleri, bürokratlar ile oda ve borsa başkanlarının katılımıyla 22 gerçekleştirildi.Çaycuma TSO da Başkanı Rifat Sarsık’da katılımcılar arasındaydı. TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu törende İstanbul’a ve Türkiye’ye yakışan yepyeni bir gümrük inşa ettiklerini söyledi. Konuşmasında Türk iş dünyası ve dış ticareti açısından önemli bir gün yaşandığını belirten Hisarcıklıoğlu, ``Biz hep ‘insanların en hayırlısı insanlara en faydalı olandır’ buyruğu uyarınca yaşadık. Bugün de özel sektörümüze, dış ticaretimize ve Türkiye’ye faydalı bir iş için bir araya geldik.” dedi. Halkalı Gümrüğü’nün, Türkiye’nin dış ticaretinde önemli bir yeri olduğunu anımsatan TOBB Başkanı, ``30 yıldır ihracatçımıza, ithalatçımıza, lojistikçimize hizmet veriyor. Günde yaklaşık 700 tır işlem yapıyor. Geçtiğimiz yıl 152 milyar dolar ihracatın 21 milyar doları, 237 milyar dolar ithalatın da 17 milyar doları Halkalı Gümrüğü’nde gerçekleşti. Yani Türkiye`nin toplam dış ticaretinin yüzde 10’undan fazlası buradan geçiyor. Halkalı Gümrüğü büyüyen ve gelişen İstanbul’un içinde kaldı. Hem lojistikçilerimiz için hem de ihra- Ekonomi / Güncel catçı ve ithalatçılarımız için çekilmez bir yer haline geldi. Her gün 5 km trafik kuyruğu oluşuyor. Bu durum bölgede yaşayan vatandaşlarımızı da olumsuz etkiliyor. İşte bu yüzden TOBB olarak harekete geçtik. 2023 hedeflerimizin altyapısını sağlamlaştırmak için Halkalı Gümrüğü’nü Büyükçekmece Çatalca Bölgesi’ne taşıyoruz. 2005 yılından bu yana gümrük kapılarını modernize eden iştirakimiz Gümrük ve Turizm İşletmeleri Ticaret A.Ş. olarak Halkalı Gümrüğü’nü yap-işlet-devlet modeli ile yeniliyoruz. Yeni Halkalı Gümrük Müdürlüğü Kompleksi 60 bin m2’si kapalı olmak üzere 220 bin m2’lik bir alanda hizmet verecek. İşleyişin hızlı olması için ihracat ve ithalat sahalarının birbirinden bağımsız inşa ediyoruz. Lojistikçilerimizin, ihracatçılarımızın ve ithalatçılarımızın ihtiyaç duyduğu her türlü yapının yer aldığı bir kompleks yapıyoruz. İstanbul’a yakışan, dünyanın büyük gücü Türkiye’ye yakışan yepyeni bir gümrük inşa ediyoruz. Bu yatırıma 154 milyon TL harcayacağız. İnşallah Mart 2014’te yani 6 gibi kısa bir sürede tamamlayarak ihracatçılarımızın ve ithalatçılarımızın hizmetine sunacağız”. dedi. Törene katılan Çaycuma TSO Başkanı Rifat SARSIK konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı: “hepimizin bildiği gibi, 2023 yılı için Türkiye’nin büyük hedefleri var. Bu hedeflere çalışmadan, yorulmadan kimse ulaşamayacaktır. Bu kapsamda TOBB öncülüğünde oda ve borsalar ile el ele vererek 2005 yılında kurulan ve Odamızın da ortağı olduğu Gümrük ve Turizm İşletmeleri Ticaret A.Ş (GTİ) Kapıkule, İpsala, Hamzabeyli, Sarp, Nusaybin, Habur ve Cilvegözü olmak üzere Türkiye’nin 7 sınır kapısını bitirdik. Türk Gümrük kapıları dünyaya örnek oldu. Halkalı da tamamlandığında örnek bir lojistik merkezi olacaktır. .” dedi. Çaycuma TSO Manda Yoğurdu’nu tanıttı 4 . Hediyelik, Yöresel ve Geleneksel Ürünler Fuarı’nda Zonguldak’taki Ticaret ve Sanayi Odaları olarak açılan “Zonguldak ürünleri” standında Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası Manda Yoğurdunu tanıttı. Fuara Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası adına Genel Sekreter Alper Püren ve Genel Sekreter Yardımcısı Recep Acar katıldı. TOBB’un desteğiyle ve Antalya Ticaret Borsası öncülüğünde Antalya Expo Center’daki fuar bu yıl 19-22 Eylül tarihleri arasında gezilebilecek olan 4. Hediyelik Yöresel ve Geleneksel Ürünler Fuarı’nda Zonguldak adına açılan standa Çaycuma Manda yoğurdunun yanısıra Madenci heykeli, Devrek bastonu, cevizli kömeç, Kdz. Ereğli çileği, elpek bezi, Alaplı fındığı ve balı tanıtıldı. TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu’nun da ziyaret ettiği standa Çaycuma Manda Yoğurdu’na övgüler geldi. Bütün stantları tek tek ziyaret edip ürünler hakkında bilgi alan Hisarcıklıoğlu, “İnsanların en büyük zenginliği yöreselliğinde. Her ilin her yörenin kendisine ait özel ürünleri ve zenginlikleri var. Bunu gerçekten zenginliğe dönüştürebilmek için bu fuarlar çok önemli bir fırsat” dedi. Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Rıfat Sarsık fuar sonrası yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Antalya’da her yıl düzenlenen bu etkinliğe katılarak Çaycuma’nın ürünlerini tüm Türkiye’ye ve sonrasında tüm dünyaya tanıtmak istiyoruz. Bu yıl da üyelerimizin ürünlerinin yanında ayrıca farklılığı ve güzelliği herkesçe bilinen “manda yoğurdu”muzu tanıtmak istedik. Oldukça ilgi gördü ve ziyaret edenlerin manda yoğurdunu temin etme arayışlarına girdiğine şahit olduk. Bu yüzden manda yoğurdumuzun hak ettiği gibi tescilli bir ürün olarak raflarda yerini almasını dileriz.” 23 Ekonomi / Bizden Kaymakam Yaman ve Belediye Başkanı Gülşen’e ziyaret “Çaycuma’ya hizmet için varız” Ç aycuma Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Rifat Sarsık, Yönetim Kurulu üyeleri Ergün Çelik, Nusret 24 Yakıcı, Halil Akcan, Göksel Güneş, Murat Çarşanbalı Çaycuma Kaymakamı Hasan Yaman’ı ziyaret etti. Ziyarette Çaycuma’da gerçekleşen yatırımlar, Filyos Limanı ve Endüstri Bölgesi başta olmak üzere Çaycuma’nın bölgede her Ekonomi / Bizden geçen gün artan önemi ile ilgili konular görüşüldü. Ziyarette Kaymakam Yaman; Ticaret ve Sanayi Odası’nın önemini vurgularken Çaycuma TSO’nun kazandırdığı ve bölgede bir başka örneği de olmayan Çaycuma TSO Anadolu Öğretmen Lisesi için bir kez daha teşekkür ederek Başkan Rıfat Sarsık başta olmak üzere Yönetim Kurulu ve tüm emeği geçenlere bir kez daha teşekkür ettiğini belirtti ve “görev sürem boyunca Ticaret ve Sanayi Odamız her zaman faydalı hizmetleri ile yanımızda olmuştur. İnanıyorum ki bu işbirliği devam edecektir.” dedi. Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Rifat Sarsık da Odanın her zaman için bölge gelişiminde nerede ne ihtiyaç varsa oraya yöneleceğini belirterek son zamanlarda gerçekleştirilen ve gerçekleştirilmesi düşünülen faaliyetlerle ilgili olarak bilgi verdi. Başkan Rifat Sarsık ziyaretle ilgili olarak şunları söyledi: “Sayın Kaymakamımızla birlikte ilçemizin ihtiyaçlarının tespiti, giderilmesi ve Çaycuma’nın ufkunun açılması konularında her zaman yan yana olmuşuzdur. Bundan sonra da aynı yakınlıkla ilçemizi ve bölgemizi ilgilendiren tüm yatırım ve girişimlerimiz devam edecektir.” dedi. Çaycuma TSO Yönetim Kurulu Başkanı Rifat Sarsık ve Yönetim Kurulu Kaymakam Hasan Yaman’ın ardından Belediye Başkanı Mithat Gülşen’i ziyaret ederek karşılıklı görüş alışverişinde bulundu. Belediye Başkanı Mithat Gülşen’in belediye çalışmaları ve genel görüşmeleri ile ilgili verdiği bilgilerin yanısıra ortak yapılması gereken çalışmalarla ilgili olarak da görüşlerini aktardığı ziyarette hem Belediye hem de Ticaret ve Sanayi Odası olarak takip edilmesi gereken konular görüşüldü. Odamız Yönetim Kurulu Zeki Yurtbay’ı ziyaret etti B ilindiği gibi 1995’ten itibaren Çaycuma TSO Meclis Başkanı olan Zeki Yurtbay Mayıs ayında gerçekleşen Oda seçimlerinde aday olmamış ve Oda Yönetiminde görev almamıştı. Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu, Rifat Sarsık başkanlığında, Başkan Yardımcıları Ergün Çelik ve Nusret Yakıcı, Yönetim Kurulu Üyeleri Halil Akcan ve Göksel Güneş’ten oluşan bir heyetle Zeki Yurtbay’ı ziyaret etti. Ziyarette bölgemiz için yapılanların yanısıra yapılması gerekenler, Endüstri Bölgesi ile ilgili konular görüşüldü. Ziyarette Oda Başkanı Rifat Sarsık tarafından uzun yıllar Çaycuma TSO Meclis Başkanlığı yapan Zeki Yurtbay’a bir teşekkür plaketi ile Başkan Yardımcısı Ergün Çelik tarafından da bir anı plaketi takdim edildi. 25 Ekonomi / Bizden Emniyet Müdürü Biber’e ziyaret aycuma TSO Başkanı Rifat Sarsık ve Meclis Başkanı Erdoğan Güney, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcıları Ergün Çelik ve Nusret Yakıcı, Yönetim Kurulu Üyeleri Murat Çarşanbalı, Göksel Güneş, Halil Akcan ve Genel Sekreter Alper Püren’den oluşan Çaycuma TSO heyeti yeni atanan Emniyet Müdürü Murat Biber’i makamında ziyaret etti. Ziyarette Çaycuma’nın genel durumu görüşüldü ve karşılıklı görüş alışverişinde bulunuldu ve Çaycuma Emniyet Müdürü Murat Biber’e yeni görevinde başarı dileklerinde bulunuldu. İlçe Emniyet müdürü Murat Biber de Çaycuma TSO’nun daha önce Emniyet Müdürlüğü’ne 2 araç almış olduğunu bildiğini ve ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirerek teşekkür etti. Ç Çaycuma TSO Yönetimi Rektör Özer’i ziyaret etti Ç ümesi y ü b in iz m e it s Sarsık: Üniver azırız h e ğ e t s e d lü r için her tü aycuma Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Rifat Sarsık, Meclis Başkanı Erdoğan Güney ve Yönetim Kurulu üyeleri Ergün Çelik, Halil Akcan, Göksel Güneş, Murat Çarşanbali ve Genel Sekreter Alper Püren Bülent Ecevit Üniversitesi Rektörü Mahmut Özer’i ziyaret etti. Ziyarette Çaycuma’daki kampüsün önemi, genişletilmesi, Çaycuma’nın bölgede her geçen gün artan önemi ile ilgili konular görüşüldü. Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Rifat Sarsık ziyaretle ilgili şunları söyledi: “Üniversitemizin Çaycuma’da büyümesi ve Çaycuma kampüsünde yeni bölümlerin açılması konusunda Odamız her türlü desteği verecektir. Sayın Rektörümüze yaptığımız ziyaretteki bu konuda karşılıklı görüş alışverişimiz olmuştur.” 26 Ekonomi / Bizden Çaycuma TSO Anadolu Öğretmen Lisesi öğrencileri “ders başı” yaptı O damız tarafından yaptırılan Çaycuma TSO Anadolu Öğretmen Lisesi Müdürü Recep Bayar ve Müdür Yardımcısı Nilgün Çelik, Beden Eğitimi Öğretmeni Serkan Ayan, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni Kadir Göveç, Güzel Sanatlar Öğretmeni Belgin Denker, Müzik Öğretmeni Serpil Günaydın Ulu yeni eğitim öğretim yılı başlamadan önce, dönemin ilk günü açılışına davet etmek üzere Odamızı ziyaret ettiler. Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulunun da hazır bulunduğu ziyarette okulun binasının yanı sıra bahçesi ve diğer imkanlarıyla bölgedeki en güzel okul olduğunun vurgulandığı ziyarette bu dönem ilk mezunlarını verecek olan okulla ilgili yapılacaklar konusunda görüş alışverişinde bulunuldu. Çaycuma dışından gelen öğrencilerin barınma sorunu yaşamaması için pansiyonu ile ilgili son hazırlıkların da tamamlandığı bilgisini veren, başarı düzeylerini de her geçen gün artırdıklarının altını çizen Okul Müdürü Recep Bayar, öğrencileri ve öğretmen arkadaşları adına bir kez daha teşekkür etti. 27 Ekonomi / Bizden KÖY-KOOP Genel Müdürü Solmaz Başkan Sarsık’ı ziyaret etti K öylülün örgütlü gücü olarak bilinen KÖY KOOP (Türkiye Köy Kalkınma ve Diğer Tarımsal Amaçlı Kooperatif Birimleri Merkez Birliği) Genel Müdürü Turgay Solmaz; beraberinde Isparta Köy Koop Birlik Başkanı M. Barış Aydın ve Isparta Kırmızı Et Üreticileri Birliği Başkanı Şenol Demirtaş ile Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Rifat Sarsık’ı ziyaret etti. Ziyarette bölgemizdeki tarımsal kalkınma kooperatifleri ile ilgili genel görüş alışverişinde bulunuldu. Ziyaret sonrasında Çaycuma TSO Başkanı Rifat Sarsık; “Daha önce görevli olarak Çaycuma’da çalışan ve bölgenin hayvancılık açısından avantajlarını yakından bilen bir uzman olan Turgay Solmaz’ın ve kendi alanlarında uzman olan Isparta Köy-Koop Başkanımız M. Barış Aydın ile Kırmızı Et Üre- ticileri Birlik Başkanımız Şenol Demirtaş’ın ziyaretlerinde kendileri ile oldukça yararlı görüşleri paylaştık. Bölgemizde hayvancılığın genel durumununun yanısıra, rasyon durumları, mevcut durumun iyileştirilmesi için yapılabilecek uygulamalar, koope- ratiflerin çalışmaları ve projelerle ilgili yaptığımız görüş alışverişi sonrasında yakın zamanda somut çalışmaların da ortaya çıkması ile bu ziyaretin bölgemiz için oldukça olumlu olduğunu düşünüyorum.” dedi. Alaplı TSO Yönetim Kurulu’ndan Odamıza ziyaret laplı Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Recep Ocak ile beraberinde Meclis Başkanı Hasan Öztürk, Yönetim Kurulu Başkanvekili Nedim Kaplancan ve Genel Sekreteri Taner Arslan Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası ve Başkan Rifat Sarsık’ı ziyaret etti. Ziyarette Çaycuma TSO Başkanı Rifat Sarsık’ın yanı sıra, Başkan Yardımcısı Ergün Çelik, Yönetim Kurulu Üyeleri Halil Akcan, Göksel Güneş ve Genel Sekreter Alper Püren’de bulundu. Zonguldak ve Batı Karadeniz bölgesinin genel durumu, yapılması gerekenlerin öncelikle ele alındığı ziyarette karşılıklı görüş alışverişinde bulunuldu ve bölge odaları olarak birlikte hareket edebilmenin bölge için önemli bir güç unsuru olduğunun altı çizildi. A 28 Ekonomi / Bizden Saadet Partisi Yöneticileri Çaycuma TSO’yu ziyaret etti aadet Partisi Genel İdare Kurulu Üyesi Fatih Karahasan ve partinin İl Yöneticileri Cemal Taşçı, Osman Büyükoğlu ile ilçe Başkanı Seyfettin Aydemir, ilçe yönetim kurulu üyeleri Adil Kabacı, Tuncay Uslu, Sedat Başoğlu, Şükrü Demircan’dan oluşan Saadet Partisi heyeti Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Rifat Sarsık’ı ziyaret ettiler. Ziyarette genel olarak bölge ekonomisi ile ilgili konularda görüşüldü. Partinin genel ziyaret programı çerçevesinde tüm il ve ilçelerde gerçekleştirilen bir program dahilinde ekonominin dinamiklerini yerinde takip etmek üzere dolaştıklarını belirten Karahasan bölge ekonomisi ile ilgili görüşlerini iletti. Çaycuma TSO Başkanı Rifat Sarsık da ziyaret sırasında Filyos Vadi Projesini ve projenin tetikleyicisi olan Filyos Limanının hayat geçmesinin, üniversitenin ve sivil toplum örgütlerinin yaptığı çalışmaların önemini vurguladı ve şunları söyledi: “Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası olarak bölgemizden göç olmasın diye çabaladık, beklenen yatırımların bölgemizde gerçekleşmesi eskiden olduğu gibi bizi göç alan bir bölge haline getirecektir.” S ÜYELERİMİZİN DİKKATİNE 5174 sayılı Kanunun 10. Ve 32. Maddeleri uyarınca; “Odaya kayıt zorunluluğu bulunanlar, durumlarında meydana gelen ve Türk Ticaret Kanunu’na göre tescil ve ilanı gerektiren her türlü değişikliği, gerçekleşmesinden itibaren 1 ay içinde kayıtlı bulundukları Odalara bildirmek zorundadır.” Adres veya faaliyet konusunu değiştiren, faaliyetlerine son veren işletmelerin de Vergi kayıtlarında işlem yaptırmalarının ardından Çaycuma TSO kayıtlarında da işlem yaptırmaları gerekmektedir. Özellikle kapanış işlemlerinde Vergi Dairesindeki kaydın sildirilmesi Oda kaydının da silinmesi anlamına gelmediğinden, vergi kaydını kapattığı halde Oda kaydını kapatmayan üyelerimize aidatları ve ödenmediği takdirde gecikme faizler tahakkuk etmekte olduğundan hiçbir üyemizin bu konuda mağduriyet yaşamaması için Oda kayıtlarının güncelliği ile ilgili bilgilendirmeleri yapmaları gerekmektedir. Ayrıca; Sizlere sunduğumuz hizmetlerin kalitesinin artması adına karşılıklı iletişimimizi güçlendirmek ve Odamızın düzenlediği toplantı, fuar gezisi, eğitim, açılış vb. etkinliklerle ilgili duyurularımızın en kısa zamanda ve en doğru şekilde iletilmesini sağlamak adın Odamız kayıtlarındaki iletişim bilgilerinizin, son haliyle ve telefon ve adres bilgilerinizin yanı sıra faks, elektronik posta ve GSM numaralarınız da dâhil olmak üzere tam olarak yer alması gerekmektedir. Bu yüzden tüm üyelerimizden Odamıza güncel iletişim bilgilerinizin sizin tercih edeceğiniz şekilde telefon, faks ya da mesaj olarak iletmelerini bekleriz. Çaycuma TSO İletişim: Tel: 615103- 6157111-6157112 Faks: 6157326 Email: [email protected] 29 Ekonomi / Bizden İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ilgilendirme toplantısı yapıldı Ç aycuma Ticaret ve Sanayi Odası üyelerine İş dünyasını yakından ilgilendiren 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ve akabinde çıkan yönetmenlikler ile ilgili bilgilendirme toplantısı yapıldı. Çere Mühendisi ve İş Güvenliği Uzmanı Akif Doğan tarafından yapılan sunumun ardından toplantıya katılımcılarla soru cevap şeklinde devam edildi. Bilgilendirme toplantısında özetle şunlar görüşüldü: 1 Ocak itibariyle tehlike sınıfı ve çalışan sayısı dikkate alınmaksızın tüm işyerlerinde; - İş sağlığı ve güvenliği konusunda her türlü tedbirin alınması, - Risk değerlemesi yapılması veya yaptırılması, - Çalışanlara işe başlamadan önce ve belirli periyodlarla iş 30 sağlığı ve güvenliği eğitimleri verilmesi - Acil Durum Planlarının yapılması zorunlu hale gelmiştir. Risk Değerlendirme Az tehlikeli iş yerlerinde 6 yılda bir, tehlikeli iş yerlerinde 4 yılda bir, çok tehlikeli iş yerlerinde ise 2 yılda bir gerçekleştirilecektir. Bununla beraber işyeri çalışma koşullarındaki her değişiklikte Risk Değerlendirmesi gerekmekte. Risk değerlendirmesinin ya- pılmaması durumunda ilk denetimlerde 3.000, tekrarında ise her ay için 4.500 lira idari para cezası uygulanacak. Ayrıca tüm iş yerleri acil durum planlarını da ocak ayından itibaren hazırlama yükümlülüğü altındadırlar. Bu yükümlüğü yerine getirmeyen iş yerleri için ise bin lira idari para cezası uygulanacaktır. İş yerleri Risk Değerlendirme sorumluluğu yanında Tehlike sınıfına göre; Ekonomi / Bizden - Belirli sayıda İlk Yardım Eğitimi Almış Personel Bulundurmak - Tehlikeli ve Çok Tehlikeli sınıfta yer işlerde çalışan personelinin Ağır ve Tehlikeli İşler Mesleki Eğitim Sertifikalarını bulundurmak. - Yine bu personelin her yıl ağır iş sağlık raporunu almak, - İşmakineleri ve Kazan Yakıcıları için operatörlük belgesi (Forklifçi, Kazan Yakıcısı, İş makinesi Operatörlüğü) - İlgili personelde G sınıfı ehliyet, SRC, Psikoteknik belgesi bulundurmak. - Kompresör, Kazan, Paratöner gibi ekipmanların periyodik muayene ve testlerini yaptırmış olmak. -İş yeri durumuna göre Gürültü, Titreşim, Toz, Aydınlatma ve Termal konfor ölçümleri yaptırarak gerekli yerlerde personelinin kişisel koruyucu donanım kullanımını sağlamak. Gibi sorumlulukları devam etmektedir. Bu sorumlulukları yerine getirmek olası denetimlerde işyerimizi cezadan kurtaracağı gibi olası iş kazasında iş yerimizin suç oranı tespitinde lehinize delil olacaktır. Kanunda düzenlenen iş sağlığı güvenliği uzmanı ve iş yeri hekimi ve diğer sağlık personeli bulundurma ya da hizmet alma yükümlülüğü 50 ve daha fazla çalışanı olan TÜM iş yerleri için ocak 2013 te yürürlüğe girmiş bulunuyor. 50’den daha az çalışanı olan tehlikeli ve çok tehlikeli iş yerleri için Temmuz 2013, Kamu kurumları ve 50’den az çalışanı olan az tehlikeli iş yerleri için de Temmuz 2014’te yürürlüğe girecektir. Arazi Toplulaştırma Projesi Bilgilendirme Toplantısı Odamızda gerçekleştirildi onguldak’ın Çaycuma ilçesinde, “Arazi Toplulaştırma Projesi” bilgilendirme toplantısı düzenlendi. Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası Toplantı Salonu’nda yapılan toplantıya; Zonguldak Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Necmi Çeli̇, İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Özgür Uslubaş, Çaycuma TSO Yönetim Kurulu Üyesi ve Zonguldak İli Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı Murat Çarşanbali, Ziraat Odası Başkanı İsmail İnam, Tarımsal Altyapı ve Arazi Değerlendirme Şube Müdürü Uğur Mert Güçlü, Zonguldak İli Köy Kooperatifleri Birliği Başkanı Bayram Cura ile belediye çalışanları ve çok sayıda muhtar katıldı. Zonguldak Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Necmi Çelik toplantı açılışında yaptığı konuşmada: “İlimizde 137 bin hektar tarım arazisi vardır. Bunun yaklaşık 50 bin hektarı çok hisselilik başta olmak üzere çeşitli nedenlerle kullanılmamıştır. Arazi toplulaştırması ile birlikte kullanılmayan alanları, tarımsal üretime kazandırılmasının ve kadastro kayıtlarının yenilenerek çok hisseliliğin ortadan kaldırılması gerekir. Tarla içi geliştirme hizmetleri ile de drenaj, teraslama, taş toplama gibi çalışmalarının yapılarak arazi vasıfları iyileştirilebilir. Arazi toplulaştırma için arazi varlığının ve köy halkının yüzde 51’inin onayı olduğu köylerde bu proje yürütülecektir.” dedi. Toplantı karşılıklı soru cevapların ardından bitirildi. Z 31 Ekonomi / Bizden Çaycuma TSO’nun geleneksel iftar yemeğine yoğun katılım oldu Ç aycuma Ticaret ve Sanayi Odası›nın geleneksel iftar yemeği, önceki akşam Albuzlar Düğün Salonu›nda yaklaşık bin kişinin katılımıyla gerçekleştirildi. İftara; CHP Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk, Kaymakam Hasan Yaman, Garnizon Komutanı Üsteğmen Ercan Balçık, Çaycuma Belediye Başkanı Mithat Gülşen, Askerlik Şubesi Başkanı Mustafa Özoğur, İlçe Müftüsü Ömer Keskin, Nebioğlu Belediye Başkanı Ertan Aydoğan, İl Özel İdare Genel Sekreteri Recep Demirtaş, AK Parti İlçe Başkanı Vedat Emeksiz, CHP İlçe Başkanı Umut Başoğlu, MHP İlçe Başkanı Mustafa Kaplan, Çaycuma Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Hayri Kandemir, Türkiye Emekliler Derneği Çaycuma Şube Başkanı Nizamettin Eydoğan, Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Necmi Çelik, Gıda, Tarım ve Hayvancılık İlçe Müdürü Özgür Uslubaş, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Zonguldak İl Müdürü Kamuran Öner, ZONHAV Müdürü Hasan Özşahin, Çaycuma TSO Başkanı Rıfat Sarsık ve Meclis Başkanı Erdoğan Güney, Belediye Meclis üyeleri, İl Genel Meclisi üyeleri, daire müdürleri ve çok sayı da Oda üyesi katıldı. Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Rıfat Sarsık, iftar yemeğinin ardından yaptığı konuşmada, “Her yıl düzenlemekte olduğumuz ve sizlerle bir araya geldiğimiz birlik ve beraberliğimize vesile olan iftarımızda, mübarek Ramazan ayında bu yılda bir araya geldik. Bu güzel Ramazan akşamında iftarımıza katıldığınız için hepinize şahsım ve yönetim kurulu üyeleri arkadaşlarım adına teşekkür ederim” diye konuştu. İftar duası İlçe Müftüsü Ömer Keskin tarafından yapıldı. 32 Ekonomi / Bizden Çaycuma TSO Ramazan’da ihtiyaç sahiplerini sevindirdi aycuma Ticaret ve Sanayi Odası; her yıl Ramazan ayında Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği›nin katkıları ile gerçekleştirdiği gıda yardımlarını ihtiyaç sahibi ailelere ulaştırıldı. Ç Çaycuma Merkez ve Filyos, Saltukova, Karapınar, Perşembe ve Yenipazar beldelerinde Oda Meclis üyelerinin titizlikle tespit ettiği ihtiyaç sahibi ailelere yine Oda Meclis Üyeleri aracılığıyla ulaştırılan toplam 35 bin lira tutarında gıda yardımı ihtiyaç sahiplerini sevindirdi. Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Rifat SARSIK; “Her yıl olduğu gibi bu yıl da geride bıraktığımız Ramazan ayında, birlik ve beraberliğin önemine inanarak ihtiyaç sahibi ailelere gıda yardımında bulunduk. TOBB’nin desteği ile Odamız Meclis üyelerinin dağıtımını kimseyi rencide etmemek adına, bizzat gerçekleştirdiği temel gıda maddelerinden oluşan yardım paketlerimizi ihtiyaç sahiplerine ulaştırdık. Bu şekilde ihtiyaç sahibi ailelerin yalnız olmadığını hissettirebilmenin ve az da olsa bir sıkıntısını gidermiş olmanın mutluluğunu yaşamaktayız.”dedi. 33 Ekonomi / Güncel Filyos açıklarında 3 adet batık gemi tespit edildi Karabük Üniversitesi Arkeoloji Bölümü ve Kazı Başkanı Prof. Dr. Sümer Atasoy batık gemilerle ilgili sürecin kendilerini heyecanlandırdığını ifade ederek,“Gemiler M.S. 2. yüzyıldan 13. yüzyıla kadarki süreçte Roma, Bizans ve Cenevizliler dönemine ait olabilir. Bu yüzyıllar arasında deniz ticareti bölgede çok yoğun. Kentten o dönemlerde balık ihraç ediliyor. Palamut kurutularak Akdeniz ve Ege’ye gönderiliyor. Giden gemilerden de Karadeniz’de olmayan takılarla çanak ve çömlek geliyor. Gemilerle kente testi içinde zeytinyağı da getiriliyor. Biz batıkların yükü nedeniyle kente gelen gemiler olduğunu düşünüyoruz” dedi. 34 Ekonomi / Güncel ilyos’ta kazısı devam eden Tieion Antik Kenti açıklarında balıkçıların batık gemi gördüğü ihbarı üzerine dalış izni ve acil ödenek için Kültür ve Turizm Bakanlığına müracaat edildi. Karabük Üniversitesi Arkeoloji Bölümü ve Kazı Başkanı Prof. Dr. Sümer Atasoy, yaptığı açıklamada, antik kentin limanında batmış gemiler olduğunu daha önce de bildiklerini ancak yerini net tespit edemediklerini söyledi. Karabük Üniversitesi Arkeoloji Bölümü ve Kazı Başkanı Prof. Dr. Sümer Atasoy, yaptığı açıklamada, antik kentin limanında batmış gemiler olduğunu daha önce de bildiklerini ancak yerini net tespit edemediklerini söyledi. Atasoy sözlerine şöyle devam F etti: «Antik limanın girişinde 3 tane batık gemi enkazı var. İçlerinde bunların eşyalar var. Zaman zaman dalgalarla bir örtülüyor bir kapanıyor. İznimiz olmadığı için biz buna dalış yapamadık. Balıkçıların ya da zıpkınla balık avlayanların sözüne göre; içlerinde onların Eşyalar var. Bu eşyaların sütun ve kabartma heykeller olduğu söyleniyor. Amforalar var. Ticaret gemileri mutlaka bu şehre bir şeyler getiriyordu. Bunların devirleri ile ilgili herhangi bir bilgimiz yok. Hangi devire aittir. Antik bir devir Roma Bizans olabilir ama yeterli bilgimiz yok. Dalış izni alıp, fotoğraf çekip önce onların ne olduğunu tespit edip, izin ve ödenek çıktıktan sonra burada arkeolog ve balık adamlarla birlikte kazı yapacağız. İzni Kültür Bakanlığı veriyor. Karada antik kenti kazma iznimiz var ama su altı ayrı bir izin gerektiriyor. Daha önce Amerikalılar daldı. Orada batıklar buldular.İstanbul da yeni kapıda batıklar çıktı. Bunlar o dönemin yelkenli gemileridir. Antik devirde gemiler kıyıları takip ederek gidiyorlar. Açılmıyorlar, antik devirde o kadar büyük dalgalara dayanıklı gemi yoktur. Kıyıdan uzaklığı yaklaşık 200-300 metre civarındadır. Antik devirde bulunan gemiler, Bulgaristan da ve Kırımda var. Bunlar zamanında çıkmıştır. Karadeniz’de çok az çıkıyor. Bir tane Sinop’ta çıktı, birde burada çıkacak bu çok önemlidir. Ticareti göstermesi açısından içindeki eşyaların ne olduğunu bilmemiz açısından Tios’a antik devire ne geliyordu ne gidiyordu bunları anlayacağız. Roma ile Bizans devirleri arasında olacak ama içinden çıkacaklarla bunları taahhütleştirebileceğiz. Deniz Ticareti 3 bin yıl önceden başlıyor ve günümüze kadar devam ediyor. İlgili bakanlıktan acil ödenek ile izin bekliyoruz. İlk belirlemelere göre yüküyle batan iki antik 35 Ekonomi / Güncel Bizden gemi söz konusu. Gemilerde iki kuplu testiler, sütunlar ve taşlar olduğu anlatılıyor. Balıkçıların gördüğü kadarıyla bilgiye sahibiz. Gemilerin kaç metre derinlikte olduğunu bilemiyoruz. Ödenek ve izin geldiğinde Bülent EcevitÜniversitesinden balık adamlar ön tespit için dalış yapacaklar. Fotoğraflar çekecekler, biz de ona göre fikir edineceğiz. Böylece gemilerin büyüklüğü, yükü ve ne kadar derinlikte yer aldıklarını bileceğiz.” Karabük Üniversitesi Arkeoloji Bölümü ve Kazı Başkanı Prof. Dr. Sümer Atasoy batık gemilerle ilgili sürecin kendilerini heyecanlandırdığını ifade 36 ederek, şunları kaydetti: “Gemiler M.S. 2. yüzyıldan 13. yüzyıla kadarki süreçte Roma, Bizans ve Cenevizliler dönemine ait olabilir. Bu yüzyıllar arasında deniz ticareti bölgede çok yoğun. Kentten o dönemlerde balık ihraç ediliyor. Palamut kurutularak Akdeniz ve Ege’ye gönderiliyor. Giden gemilerden de Karadeniz’de olmayan takılarla çanak ve çömlek geliyor. Gemilerle kente testi içinde zeytinyağı da getiriliyor. Biz batıkların yükü nedeniyle kente gelen gemiler olduğunu düşünüyoruz.” İzin ve ödenek çıktığı takdirde önümüzdeki günlerde su altı kazılarının başlayacağı belirtildi. Balıkçılardan Zeki Kaçar ise zıpkınla dalış yaptığı sırada iki batığı gördüğünü belirterek, “Kazı ekibine bilgiyi ben verdim. Gemiden örnek olarak üzerinde işaretler bulunan kurşun bir obje aldım. Bunu da jandarmaya teslim ettim. Batık geminin kenarlarında da işlemeli sütunlar gördüm” diye konuştu. Bilindiği gibi; Filyos’taki Tieion Antik Kenti, Tios adlı rahibin öderliğindeki Miletos kolonisince kurulmuş. Tarih boyunca Herakleia Pontika (Ereğli) ve Amastris’in (Amasra) gölgesinde kalan kent, çeşitli krallıklara bağlı varlığını sürdürmüş. Romalılar tarafından yıkılıp yağma edilen kent, daha sonra yeniden inşa edilerek Roma eyaletlerine bağlı ticaret ve balıkçı bölgesi olarak varlığına devam etmiş. Bölge, sonraki dönemlerde balıkçı kasabasına dönüşmüş. 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren yabancı araştırmacılar ve seyyahlarca araştırmalar yapılan antik kentte 2006’da başlatılan kazı çalışmalarının Karadeniz ve Küçük Asya tarihi ile arkeolojisine ışık tutması bekleniyor. Ekonomi / Güncel Bizden MERSİS’te imzalar atıldı aycuma Ticaret Sicili Müdürlüğü tarafından da uygulanan Merkezi Sicil Sistemi (MERSİS) İşbirliği Protokolü, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ile TOBB arasında imzalandı. TOBB Başkanı M.Rifat Hisarcıklıoğlu törende yaptığı konuşmada MERSİS’in, Türkiye’deki şirketler, tüccarlar ve sanayiciler için bir devrim niteliği taşıdığını söyledi. Hisarcıklıoğlu, proje ile verilecek bir numara sayesinde tüm kurum ve kuruluşlarda işlerin kolayca halledilebileceğini ifade etti. Ç Hisarcıklıoğlu, “Bildiğiniz üzere küresel ekonomi hızlı bir değişim ve dönüşüm sürecinden geçiyor. Bilgi çağında yaşıyoruz. Bilgiye hızlı erişim her zamankinden daha önemli. İnternetin sağladığı imkânları en iyi şekilde kullanan, bilişim teknolojilerini işleri kolaylaştırmak için kullanan ülkeler kazanıyor. Bizler de bu yeni döneme Türk şirketlerini hazırlamak için elimizden geleni yapıyoruz” diye konuştu. Uzun yıllardır Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ile şirketlerin bürokratik işlemlerini kolaylaştıracak projeler üzerinde çalıştıklarını ifade eden TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, “Şimdi Bakanlığımız ile bir güç birliğine gidiyoruz. Şirketlerimizi, tacir ve sanayicilerimizi 21.yüzyıla hazırlayacak adımları beraber atacağız” dedi. Hisarcıklıoğlu şöyle konuştu: “MERSİS, Türkiye’deki şirketlerimiz, tacirlerimiz ve sanayicilerimiz için bir devrimdir. Çünkü MERSİS ile birlikte tüm üyelerimize bir kimlik numarası veriyoruz. Artık nasıl hepimizin bir Vatandaşlık Numarası varsa tüm şirketlerimizin de bir MER- SİS numarası olacak. Vergi numarası ayrı, SGK numarası ayrı, ticaret sicil numarası ayrı olmayacak. Bu numara ile tüm kurum ve kuruluşlarda tacir ve sanayicilerimiz işlerini kolayca yapacak. Ayrıca, Odalarımızda gerçekleştirdiğimiz tüm ticaret sicil işlemleri artık elektronik ortamda gerçekleştirilebilecek. Şirketlerimiz Odaya gelmeden ofisinden şirket kuruluşu yapabilecek. Mevcut şirketlerin tescil işlemleri yine uzaktan yapılabilecek. Hem, hizmet kalitesi çağa uyumlu şekilde artacak, hem de bürokrasiyi minimuma indireceğiz. Tabiri caizse hizmeti üyelerimizin ayağına götüreceğiz. Çünkü Türk girişimcileri bunu hak ediyor. Türkiye’nin bayrağını dünyanın dört bir yanında dalgalandıran üyelerimiz bu hizmetleri ve çok daha fazlasını hak ediyor. Bilgiye erişimin çok önemli olduğu bugünün dünyasında, ticaretin şeffaf, güvenilir ve hızlı bilgiye dayalı olarak yapılmasını sağlayacağız. Tüm bu hizmetleri Bakanlığımız ile birlikte sağlayacak olmak bize büyük bir güç veriyor. Sayın Bakanımız ve Müsteşarımız nezdinde tüm Bakanlık yöneticilerine özel sektör dostu bu yaklaşımlarından dolayı şükranlarımı sunuyorum.” Bakan Yazıcı’nın sözleri Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı ise konuşmasında, ticari hayatta güven ve istikrarı artıracak Merkezi Sicil Kayıt Sistemi (MERSİS) ile kayıp veya çalıntı kimliklerle şirket kurulmasının artık imkansız hale geldiğini bildirerek, “Sahtekarlar herhalde başka yöntem bulmak zorunda kalacak” dedi. Yazıcı, Bakanlıktaki imza töreni öncesinde yaptığı konuşmada, 2010 yılında pilot uygulama olarak başlatılan MERSİS projesinde oldukça önemli yol katettiklerini söyledi. Tüzel kişiliklere, tüm ticari işletmelere ilişkin merkezi bir veri tabanı oluşturulmasının, hükümetin kurulduğu ilk günden itibaren hedefleri arasında yer aldığını ifade eden Yazıcı, bu konuda yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi. Türkiye›de halen 3 veri tabanı sistemi bulunduğunu anlatan Yazıcı, bunların kimlik paylaşım sistemi (MERNİS), Adres Kayıt Sistemi (AKS) ile Tapu Kayıt Sistemi (TAKBİS) olduğunu belirtti. MERSİS ile dördüncü bir 37 Ekonomi / Güncel temel veri tabanını hizmetine sunduklarını ifade eden Yazıcı, MERSİS ile ticari işletmelerin ticaret sicil numarası yerine geçeceği ve tüm kamu kurum ve kuruluşları arasında kullanılacak bir ortak anahtar numaralama sistemi oluşturulacağını söyledi. Sistemin kullanılması sırasında vatandaşların, internet üzerinde herhangi bir aracıya ihtiyaçları olmadığına dikkati çeken Yazıcı, şirket kuruluş işlemlerini, ana sözleşmelerini hazırlamak da dahil olmak üzere internet üzerinden gerçekleştirebileceklerini ve unvan sorgulama yapabileceklerini anlattı. Noter nezdinde imzalar tamamlanarak, ticaret sicil müdürlüğüne gönderilen şirket ana sözleşmesinin tesciliyle tahakkuk edecek harçların ve diğer ödemelerin internet üzerinden yapılmasının mümkün olacağını vurgulayan Yazıcı, Ticaret Sicil Gazetesi’nde ilan ve ilgili diğer kurumlara yapılacak bildirimlerin elektronik ortamda ulaştırılmasının sağlanacağını kaydetti. “Bilişim hizmetleri daha yaygın kullanılır hale gelecek” Hizmetlerin MERSİS uygulaması üzerinden elektronik ortamda yürütülmesiyle bilişim hizmetlerinin daha yaygın kullanılır hale geleceğini bildiren Yazıcı, kırtasiye, haberleşme, insan kaynağı gibi giderlerden büyük tasarruf sağlanacağını ifade etti. Tüzel kişiliklerle ilgili yürütülen hizmetlerde ülke düzeyinde tekil tanımlayıcı olarak bir MERSİS numarası kullanılacağını anlatan Yazıcı, şöyle konuştu: “Bunun sonucunda işletmelerle ilgili ihtiyaç duyulan bilgilere güvenli, hızlı ve kolay ulaşılabilir bir veri tabanı oluşturulacak. Ülke genelinde 238 ticaret sicil müdürlüğünde bağımsız olarak 38 tutulan sicil kayıtları, merkezi veri tabanında birleştirilecek. Her ticaret sicil müdürlüğünde gerçekleştirilen tescil işlemlerine ait iş adımlarının, aynı süreç içerisinde gerçekleştirilmesi ile uygulama birliği sağlanacak. Tescile tabi tüm işlemlerin internet üzerinden gerçekleştirilmesi ile ticaret sicil müdürlüğünün iş yükü azalacak. Sürekli güncellenen veri tabanından yapılacak analizlerle politika oluşturulmasına katkı sağlanacak. Vatandaşlarımızın kamu kurumları ile ilgili iş ve işlemlerinde ihtiyaç duyacakları bilgilere sistem üzerinden güncel olarak ulaşılabilecek.” “MERSİS ticarette güveni arttırıyor” MERSİS ile ticari hayatta güven ve istikrarı artıracak pek çok uygulama getirildiğini ifade eden Yazıcı, şöyle devam etti: “Artık şirketlere ait güncel bilgiler, ev ve ofislerde kullanılan bilgisayarlarda parmaklarımızın ucuna kadar geliyor. Kayıp veya çalıntı kimliklerle şirket kurulması artık imkansız. Sahtekarlar herhalde başka yöntem bulmak zorunda kalacak. Güncel olmayan sicil tasdiknameleriyle bankalardan çek karnesi çıkarılmasını bu sistemle engelliyoruz. Ticari hayatta güveni kötüye kullanma konusunda mükerrer uygulamalar yapanları bu sistemle izlemeye alıyoruz. Böylece bu kişilerin daha sonraki işlemlerinin takibi ve gerektiğinde kısıtlanması mümkün hale gelecektir.” MERSİS’te bugüne kadar 74’ü il merkezi, 130’u ilçe merkezinde olmak üzere toplam 204 ticaret sicil müdürlüğünde veri aktarım ve yaygınlaştırma çalışmalarının tamamlandığını ifade eden Yazıcı, bu müdürlüklerde MERSİS üzerinden hizmet verilmeye başlandığını belirtti. Ülke genelindeki 2 milyon 995 bin işletmeden, 2 milyon 581 bin 671’inin verilerinin sisteme aktarılması anlamına geldiğini dile getiren Yazıcı, toplam işletmelerin yüzde 86,2’sinin bu sisteme aktarımının sağlandığını söyledi. Merkezi Ticaret Sicili Veri Tabanının alt yapısını oluşturduklarını kaydeden Yazıcı, sistem üzerinde Nisan 2010’dan bugüne kadar toplam 65 bin 160 işlemin yapıldığını bildirdi. Yazıcı, protokolün imzalanmasıyla TOBB ile Gümrük ve Ticaret Bakanlığı arasında yapılacak işbirliğinin hedeflerini ise şöyle anlattı: “MERSİS üzerinden üretilen bilgilerin, ticaret odaları, ticaret ve sanayi odaları ve borsalarımızın elektronik ortamdaki üye bilgileri uygulamasının iş süreçlerine eş zamanlı aktarımı sağlanacak. Oda, borsalar üye bilgi sistemi uygulamasında oluşan bilgilerin ortak veri tabanına aktarımı sağlanacak.” Protokolün sağlayacağı kolaylıklar Yazıcı, MERSİS’te oluşan ticaret sicili verilerinin eş zamanlı paylaşımının sağlanması suretiyle Ticaret Sicili Ortak Veri Tabanının oluşturulacağını ifade etti. Bakanlık ve TOBB bünyesinde elektronik ortamda tutulan ortak veri tabanıyla MERSİS arasında bilgi paylaşımı yapılacağını belirten Yazıcı, böylece verilerde birlik sağlanacağını ve bu verilere tek bir noktadan erişim imkanı tanınacağını kaydetti. Oda ve borsaların her yıl yapması gereken üye kaydı güncelleştirme işlemlerinin MERSİS sayesinde son derece basit hale geleceğini vurgulayan Yazıcı, “Bu işlemler tek bir merkezden çevrimiçi olarak uzun bürokratik prosedürlere ihtiyaç duyulmadan kolaylıkla yapılabilecek” dedi. Ekonomi / Güncel Dünya Ekonomik Forumu 2013-2014 Küresel Rekabet Raporunu açıkladı Türkiye Rekabet Gücü’nde 44. sırada İ sviçre’de yerleşik olan Dünya Ekonomik Forumu (World Economic Forum) 2013-2014 Küresel Rekabet Gücü Raporu sonuçlarını kamuoyuna açıkladı. Rekabet gücü sıralamasında bu yıl dikkate alınan 148 ülke arasında İsviçre ilk sırayı aldı. İkincilik ve üçüncülük ise sırasıyla Singapur ve Finlandiya arasında paylaşıldı. Rekabet gücünde ilk 10 sırayı paylaşan ülkeler ve rekabet gücü sıralamasında konumları aşağıdaki tabloda mevcut. Küresel Rekabet Gücü Endeksi’nde ABD sıralamada son dönemlerdeki düşüşünü tersine çevirerek, 2013 - 2014 yılı hesaplamalarına göre 2 sıra yükselerek dünyanın en rekabetçi 5. ülkesi olarak yer aldı. ABD dünyanın en İlk 10 Ülke İsviçre Singapur Finlandiya Almanya ABD İsveç Hong Kong Hollanda Japonya İngiltere 1. Üstün inovasyon ve güçlü kurumsal yapılar ekonomilerin rekabet gücünü artan bir biçimde etkilemekte. 2. Dünyanın en büyük yükselen piyasa ekonomilerinde uzun zamandır gecikmiş reformları uygulamak için iş dünyası, hükümet ve sivil toplum işbirliği yapmalı. 3. Genel sıralama içindeki konumunda 4 yılın ardından çıkış yakalayan ABD, dünyanın en yenilikçi ekonomisi olma özelliğini devam ettiriyor. yenilikçi ekonomisi olma özelliğini de devam ettiriyor. Küresel Rekabet Gücü Endeksi’nde aldığı genel puandaki yükselmeye rağmen, ABD son 4 yıllık dönemde sıralamada düşüşünü devam ettirmektedir. 2012-2013 yılı hesaplamalarına göre 2 sıra daha düşerek dünyanın en rekabetçi 7. ülkesi Küresel Rekabetçilik Endeksi 2013’ye Göre Sıralama (148 ülke içinde) 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 Küresel Rekabetçilik Endeksi 2012’e Göre Sıralama (144 ülke içinde) 1 2 3 6 7 4 9 5 10 8 olarak yer almıştır. ABD ekonomisindeki makro-ekonomik kırılganlıkların yanında, özellikle kurumsal yapılanmada endişelerin olduğu vurgulanmaktadır. Bu endişelerin başında kamuoyunun siyasetçilere karşı azalan güveni, bir diğeri ise kamu yönetiminin etkin işleyişinde düşüşün varlığına ilişkin yine kamuoyunun bir bölümünde oluşan algılama gelmektedir. Çin, 29. sıradaki konumu ile en rekabetçi 30 ekonomiden biridir. Büyük ölçekli gelişmekte olan ülkeler arasında lider pozisyona sahiptir. Diğer 4 BRICS ülkeleri arasında Güney Afrika 52., Brezilya 48., Hindistan 59., Rusya ise 67. sıradadır. Türkiye BRICS ülkeleri arasında bu yılki yükselme ile sadece Çin’in arkasında kalmıştır. Orta Doğu’ya ve Kuzey Afrika ülkelerine bakıldığında Katar 11.sıra ile anılan bölgede lider durumdadır. Suudi Arabistan ise 18. sırada yer alarak dünyanın rekabetçi 20 ülkesi 39 Ekonomi / Güncel Bizden arasında yer almayı başarmıştır. Latin Amerika’da ise Şili lider ülkedir ve 33. sıra ile en rekabetçi ekonomi konumundadır. Meksika 53. sıradadır. Türkiye Değerlendirmesi: Raporda Türkiye ile ilgili değerlendirmeye gelince; Türkiye’nin 2011 itibariyle satın alma gücü paritesine göre 778.1 milyar ABD dolarlık bir GSYİH büyüklüğüne, kişi başına düşen 10.522 ABD dolarlık bir gelire, Türkiye’nin GSYİH’sinin dünya toplamında %1.36’lık bir paya sahip olduğu hatırlatılmaktadır. 2012-2013 dönemi Küresel Rekabetçilik Endeksi hesaplamalarına göre Türkiye 144 ülke arasında 43. sıradadır. Türkiye bir önceki yıl 142 ülke arasında 59., ondan önceki yılda ise139 ülke arasında ise 61. sırada konumlanmıştır. Küresel Rekabetçilik Endeksi’nin içinde bulunan bileşenler arasında en iyi performans pazar büyüklüğü kaleminde gösterilmektedir. Pazar büyüklüğünde en rekabetçi 15. ekonomi olurken, en kötü performans 124. sıra ile işgücü piyasasının etkinliği kaleminde görülmektedir. Aşağıdaki tablo, Küresel Rekabetçilik Endeksi’nin hesaplanmasında Rekabetçilik Endeksi Bileşeni Kurumsal yapılanma Altyapı Sağlık ve ilköğretim Yüksek öğretim ve işbaşında eğitim Emtia-Mal piyasalarının etkinliği Pazar büyüklüğü İnovasyon İşgücü piyasaları Makroekonomik ortam Mali piyasaların gelişmişliği 40 Rekabetçilik Endeksi Bileşeni Kurumsal yapılanma Altyapı Sağlık ve ilköğretim Yüksek öğretim ve işbaşında eğitim Emtia-Mal piyasalarının etkinliği Mali piyasaların gelişmişliği İnovasyon kullanılan bileşenlerin bir bölümünde Türkiye’nin yeri hakkında bilgi vermektedir. 29. sıradaki konumu ile en rekabetçi 30 ekonomiden biri olan Çin, büyük ölçekli gelişmekte olan ülkeler arasında lider pozisyona sahip. Diğer 4 BRICS ülkesi arasında Güney Afrika 53., Brezilya 56., Hindistan 60., Rusya ise 64. Sırada yer alıyor. Türkiye BRICS ülkeleri arasında bu yıl bir basamak geri gitmesine rağmen sadece Çin’in arkasında kaldı. Orta Doğu’ya ve Kuzey Afrika ülkelerine bakıldığında Katar 13.sıra ile anılan bölgede lider durumda. 20. sıradaki Suudi Arabistan ise dünyanın rekabetçi 20 ülkesi arasında yer almayı başarmış. Latin Amerika’da ise lider ülke olan Şili 34. sıra ile 148 Ülke Arasında Türkiye’nin Sıralaması (2013) 56 49 59 144 Ülke Arasında Türkiye’nin Sıralaması (2012) 64 51 63 65 74 43 16 50 130 76 51 38 15 55 124 55 44 144 Ülke Arasında Türkiye’nin Sıralaması 64 51 63 74 38 44 55 en rekabetçi ekonomi konumundadır. Meksika 55. Sırada yer alıyor. Türkiye Değerlendirmesi: Raporda Türkiye ile ilgili değerlendirmeye gelince; Türkiye’nin 2012 itibariyle satın alma gücü paritesine göre 794.5 milyar ABD dolarlık bir GSYİH büyüklüğüne, kişi başına düşen 10.609 ABD dolarlık bir gelire, Türkiye’nin GSYİH’sinin dünya toplamında %1.35’lık bir paya sahip olduğu hatırlatılmakta. Türkiye, 2013-2014 dönemi Küresel Rekabetçilik Endeksi hesaplamalarına göre 148 ülke arasında 44. sırada. Türkiye bir önceki yıl 144 ülke arasında 43., ondan önceki yılda ise 142 ülke arasında ise 59. sırada konumlanmış. Geçen yıl olduğu gibi Küresel Rekabetçilik Endeksi’nin içinde bulunan bileşenler arasında en iyi performans pazar büyüklüğü kaleminde gösteriliyor. Pazar büyüklüğünde en rekabetçi 16. ekonomi olurken, en kötü performans 130. sıra ile işgücü piyasasının etkinliği kaleminde görülüyor. Aşağıdaki tablo, Küresel Rekabetçilik Endeksi’nin hesaplanmasında kullanılan bileşenlerin bir bölümünde Türkiye’nin yeri hakkında bilgi vermekte. Tabloda da görüldüğü üzere; bir önceki yıla göre en önemli iyileşmeler kurumsal yapılanma, inovasyon, sağlık ve ilköğretim, yükseköğretim ve işbaşında eğitim endekslerinde görülüyor. Ekonomi / Araştırma Ekonomi / Bizden Yetersiz liderlik, MOBBİNGE yol açıyor! Türkiye İnsan Yönetimi Derneği (PERYÖN) Bilgi Yönetimi Platformu ve Towers Watson, şirketlerdeki mobbing uygulamaları ile ilgili bir anket yaptı. “İş Dünyasında Mobbing” anketine göre, çalışanların yalnızca yüzde 15’i “psikolojik şiddet ve baskı” anlamına gelen mobbing hakkında farkındalığa sahip. Mobbing vakalarına yol açan iş yeri koşulları değerlendirildiğinde görülen en önemli neden ise yüzde 45’lik bir oranla yetersiz liderlik. E n genel tanımıyla mobbing çalışanın yöneticiler veya işverenler tarafından yıldırma hedefiyle baskı altına alınması anlamına geliyor ve çalışan psikolojisini önemli ölçüde olumsuz etkiliyor. Mobbing işçi-işveren ilişkilerini düzenleyen yasalar gereğince suç sayılıyor. Türkiye İnsan Yönetimi Derneği (PERYÖN) Bilgi Yönetimi Platformu ve Towers Watson, mobbinge ilişkin genel algıyı ölçmek amacıyla geçtiğimiz Haziran’da “İş Dünyasında Mobbing” başlıklı anketi gerçekleştirdi. Ankete farklı sektörlerden PERYÖN üyesi 143 farklı şirketin temsilcileri katıldı. Sonuçlar çalışanların mobbing hakkında yeterince bilgi sahibi olmadıklarını ortaya koydu. 41 Ekonomi / Araştırma Bizden Çalışanlar mobbingden haberdar değil Anket, çalışanların mobbing konusundaki farkındalıklarının düşük olduğunu gösterdi. “Çalışanlarınızın mobbing karşısında farkındalığı olduğunu düşünüyor musunuz?” sorusuna şirketlerin yüzde 60’ı “kısmen”, yüzde 25’i “hayır” ve yalnızca yüzde 15’i “evet” yanıtını verdi. Katılımcı şirketlerin yalnızca yüzde 15’inde çalışanlara mobbing hakkında eğitim veriliyor. Şirketlerin yüzde 85’inde mobbingi raporlamaya yönelik bir prosedür yok, yaklaşık yüzde 80’inde de mobbing şikayetlerinin ele alındığı bir komite bulunmuyor. Bu sonuçlar, şirketlerin, çalışanlarını mobbing konusunda bilinçlendirmede ve olası sonuçlarına karşı onları korumada yetersiz kaldığını gösteriyor. Bu durum, şirketlerin mobbing konusunda aldığı önlemlerin kısıtlı oluşu, çalışanların maruz kaldıkları baskıyı paylaşamaması ve bu konuda destek talep edememesini de beraberinde getiriyor. Mobbingle ilgili ilk kaynak medya Anket katılımcılarının yaklaşık yüzde 60’ı mobbing ile ilgili mevzuatı ve güncel gelişmeleri internet, yazılı ve görsel basın aracılığıyla takip ettiğini belirtiyor. Bu bağlamda, dernekler, meslek odaları, panel ve seminerler gibi alternatif kaynakların anlamlı bir büyüklük oluşturmaması ise mobbing ile mücadele açısından önemli bir gelişme alanına işaret ediyor. Aslında mobbing yok! Araştırmaya göre katılımcı şirketlerin yaklaşık yüzde 65’inde yıllık raporlanan mobbing vaka sayısı sıfır (0), yani hiç vaka olmamış. Bu oranı takip eden en yakın sonuçsa yaklaşık yüzde 20 ile 1-5 arası vaka. Amaç işten yıldırma, yükselmeyi engelleme Rapor edilen sınırlı sayıdaki 42 mobbing vakasının başlıca şikayet nedenlerinin yüzde 25’i “iş ile ilgili sert tepkilere maruz kalınması”, yüzde 18’i “aşırı yoğunlukta iş talep edilmesi”, yüzde 18’i “çalışanların yeteneklerini gösterme olanaklarının engellenmesi” olarak öne çıkıyor. Sonuçlar mobbingin, önemli oranda işten yıldırma ve yükselmenin engellenmesi hedefiyle yapıldığını gösteriyor. En önemli mobbing uygulama nedeninin yüzde 47’lik bir oranla “statü ve itibar koruma endişesi” olması da bu görüşü destekliyor. “Bireysel iletişim yetersizlikleri” ve “kişisel sorunlar” da diğer önemli nedenler arasında yer alıyor. Yetersiz liderlik mobbinge yol açıyor Mobbing vakalarına yol açan iş yeri koşulları değerlendirildiğinde görülen en önemli neden yüzde 45’lik bir oranla yetersiz liderlik. Mobbing vakalarında genellikle yetersiz liderlik profiliyle karşılaşılıyor. Yetersiz liderler, iş yükünü yönetemeyen, delege edemeyen, özel ve iş hayat dengesini ayıramayan, otokratik liderler, ana baba iletişim benliğini baskın kullanan liderler olarak tarif ediliyor. Üst yönetimin mobbing ile mücadelede üstlenmesi gereken rolün, hem çalışanların bilinçlendirilmesi hem şirket içi mekanizmaların güçlendirilmesi, hem de mobbing karşısında çalışanlara verilecek destek olduğu anket sonuçlarında görülüyor. Yetersiz liderliği takip eden en önemli iş yeri koşulları yetersiz şirket içi iletişim (yüzde 16) ve çözüm mekanizmalarının yetersizliği (yüzde 15) olarak görülüyor. Katılımcıların yaklaşık yüzde 37’si, çalışanlarına yasal mevzuat dışında bir destek sağlanmadığını da ifade ediyor. Yiğit Oğuz Duman: “Mobbingi önlemede en önemli görev üst yönetime düşüyor” PERYÖN Başkanı Yiğit Oğuz Duman mobbing konusunda şirketler tarafından uygulanan düzenlemelerin henüz çalışan memnuniyetini sağlayacak düzeyde olmadığını söylüyor: “Şirket verimliliği ve imajının güçlendirilebilmesi ile çalışan bağlılığının artırılabilmesi için mobbinge yol açan şirket içi koşullar, mobbing uygulayanların bu şekilde hareket etmelerinin nedenleri ve mobbinge uğrayanların bu durumla nasıl başa çıkmaları gerektiğinin dikkatle ele alınması gerekiyor. Aynı şekilde çalışanlara gereken destek, yasal mevzuatın ötesinde eğitim, psikolojik yardım ve şirket içi mekanizmaları içerecek bir çerçeveye oturtulmalı. Bu noktada mobbinge karşı en önemli görev, üst yönetimin liderliğine düşüyor.” Ekonomi Ekonomi//Bizden Sağlık Bir çay kaşığı tuzu azalt, ömrü uzat! Ü lkemizde en önemli tuz kaynaklarının başında yemek pişirilirken eklenen tuz ve ekmek geliyor. Sofrada kullanılan tuzluk günlük tuz alımının yaklaşık yüzde 15’ini oluşturuyor. Bu nedenle tuzluk kullanmayarak, yemeğe ilave tuz atmayarak yapılan tuz kısıtlaması yetersiz kalıyor. Dünya Sağlık Örgütü; hipertansiyon, kalp hastalıkları, böbrek hastalıkları başta olmak üzere obezite, diyabet ve bazı kanser türlerinden korunmak amacıyla günlük tuz tüketimini 5 gram’dan az olarak öneriyor. Bu da günlük tükettiğimiz tuz miktarını üçte birine indirmemiz gerektiği anlamına geliyor. Yemeklerinize tuz katılmasına izin vermeyin Günlük tuz tüketiminin günde 5 grama indirilmesi ile her yıl dünyada kalp krizi ve inmeye bağlı 2.5 milyon ölüm önlenebilir. Küçük bir çay kaşığının yaklaşık 2.5 gram tuz aldığını düşünürsek biz günde yaklaşık 6 çay kaşığı tuz alıyoruz. Halbuki hedefimiz günde 2 çay kaşığını geçmemek olmalıdır. 6 çay kaşığını birden 2 çay kaşığına indirmek hemen mümkün olmayabilir ama günlük tüketimimizi bir çay kaşığı azaltsak bile yararı çoktur. Günde bir çay kaşığı daha az tuz alırsak yıllık kalp krizi riskimizi yüzde 5, felç riskimizi yüzde 3 ve ölüm riskimizi yüzde 4 azaltmış oluruz. Üstelik yıllar içinde sağlayacağımız yarar da katlanarak artar. Tuzun azaltılmasının pek çok hastalığın tedavisi için gerekli. Size sormadan çayınıza ya da kahvenize şeker ekleyebiliyorlar mı? Öyleyse neden size sormadan yemeklerinize tuz ekleyebiliyorlar? Buna izin vermeyin, sağlığınızı koruyun. Çocuklar ailelerini örnek alıyor Tuzun azaltılması kan basıncını kontrol altına almanın yanı sıra hipertansiyon gelişimini de önleyebilir. Hipertansiyon sorunu ile karşılaşmamak için yapılacak işlerden birisi de tuzun azaltılmasıdır. Birçoğumuzun Tuzun vücut için vazgeçilmez ama aşırı tüketilmesinin de zararlı olduğu bilinen bir gerçek! Aşırı tuz tüketimi hipertansiyon başta olmak üzere felç, kalp krizi, kalp yetmezliği, böbrek hastalığı, mide kanseri, böbrek taşı, kemik erimesi ve vücutta şişlik gibi değişik sorunlara yol açıyor. Türk Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Derneği’nin 2012 yılında yaptığı araştırmaya göre günde ortalama 15 gram tuz alıyoruz. Günlük alınan tuzun iki çay kaşığına indirilmesinin kalp krizi ve inmeye bağlı 2.5 milyon ölümün önlenebileceğini söyleyen Liv Hospital Nefroloji Uzmanı Prof. Dr. Tekin Akpolat “Günde bir çay kaşığı daha az tuz almak yıllık kalp krizi riskini yüzde 5, felç riskini yüzde 3 ve ölüm riskini de yüzde 4 azaltmış oluruz. Üstelik yıllar içinde sağlayacağımız yarar da katlanarak artar” diyor… Prof. Dr. Tekin Akpolat tuzu azaltarak hayatımıza neler katabileceğimizi anlattı… Tuz Tüketimini Azaltacak 10 Pratik Öneri 1. Yemeğin tadına bile bakmadan tuz koymayın. Tuzsuz yemek çok tatsız diyorsanız biber, sirke, limon suyu ve değişik bitkilerle yemek tatlandırılabilir. 2. Tuzsuz ekmek yiyin. Taze sebze yiyin. Konserve, turşudan uzak durun. 3. Yemek pişirirken tuz koymayın, pişirdikten sonra da koymayın. 4. Tuzu azaltılmış peynir yiyin. 5. Doktor veya eczacıya danışarak yapay tuz kullanabiliriz 6. Dışarıda yemek yerken seçici olun 7. Nane, kekik, soğan, sarımsak yemeklere tuz olmadan lezzet verir. Etleri sarımsak, sirke, limon suyu ile terbiye edin. 8. Sebze, meyveler genel olarak az tuz içerir 9. Taze fındık, ceviz, semizotu yemeğe lezzet katar 10. Alışveriş yaparken gıda etiketindeki tuz miktarına bakalım. eli yemeğin tadına bile bakmadan tuzluğa gidiyor, eskiden bol tuzlu yiyenler yaşlanınca, hipertansiyon hastası olunca tuzun tadını unutmak zorunda kalıyor. Ailelerinin bol tuzlu yediğini gören çocuklar da aşırı tuz tüketimine yöneliyor. Tuz tüketimini kontrol altına alarak sadece yaşlılıkta değil daha erken yaşlarda hipertansiyonun ortaya çıkmasını da önlenebi- lir. Hipertansiyonu olan hastalar daha az tuzlu yiyerek yüksek kan basınçlarının kontrol altına alınmasını da kolaylaştırırlar. Yüksek tansiyon için önemli olan sofra tuzu olarak bilinen NaCl’dür. Batı tarzı beslenmede kişiler günde ortalama 8-9 gram tuz alırlar. Bu tuzun günde 5 grama düşürülmesi kan basıncının kontrol altına alınmasını kolaylaştırır. 43 Ekonomi / Fuar FUAR TAKVİMİ EKİM - KASIM - ARALIK EKİM 22.10.2013 İzmir Autoshow Fuarı; Uluslararası İzmir Fuar Alanı, İzmir 22.10.2013 Tırec- 5.Türkiye Yenilenebilir Enerji Fuarı; Wyndham İstanbul Kalamış Marina Otel, 24.10.2013 1. Frutech Meyve Yetiştiriciliği Ve Teknolojileri Fuarı; Cam Piramit Sabancı Kongre Ve Fuar Merkezi, Antalya 24.10.2013 26. Yapı Fuarı - Turkeybuild Ankara 2013; ATO Kongre Ve Sergi Sarayı, Ankara 24.10.2013 9. Türkiye Çağrı Merkezi Fuarı; Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre Ve Sergi Sarayı, İstanbul 24.10.2013 Cebit Bilişim Eurasıa (13. ); İstanbul Fuar Merkezi Yeşilköy, İstanbul 24.10.2013 EIF - 2.Enerji Fuarı; ATO Kongre Ve Sergi Sarayı, Ankara 24.10.2013 Foodex İzmir Gıda Ve Gıda Teknolojileri Fuarı; Tepekule Kongre Ve Sergi Merkezi, İzmir 24.10.2013 Hastane İnşaat Ve Yatırımları Kongresi Ve Fuarı; İstanbul Kongre Merkezi, 24.10.2013 İnovasyon Fuarı; İstanbul Fuar Merkezi Yeşilköy, İstanbul 24.10.2013 Konya 5. Yan Sanayileri Fuarı 2013; KTO Tüyap Konya Uluslararası Fuar Merkezi, Konya 24.10.2013 Trabzon Tarım Fuarı 2013, Tarım, Hayvancılık Trabzon Dünya Ticaret Merkezi, Trabzon Ve Balıkçılık Ve Gıda Fuarı; 30.10.2013 1.Van Güneş Enerjisi Fuarı; Tuşba Fuar Ve Kongre Merkezi, Van 30.10.2013 20. Van - Asya İpekyolu Sanayi Ve Ticaret Tedarikçileri Fuarı; Tuşba Fuar Ve Kongre Merkezi, Van 30.10.2013 4. Van İnşaat Mobilya Ve Yan Ürünleri Fuarı; Tuşba Fuar Ve Kongre Merkezi, Van 31.10.2013 10. Yapex Tadilat Fuarı; Antalya Fuar Merkezi, 31.10.2013 10. Yapex Wındoor Fuarı; Antalya Fuar Merkezi, 31.10.2013 21.Uluslararası Yapex - Yapı Malzemeleri, İnşaat Teknolojileri, Antalya Fuar Yapı Yenileme Ve Restorasyon Fuarı; 31.10.2013 7. Yapex Seramik & Banyo Fuarı; Antalya Fuar Merkezi, 31.10.2013 Rensef Yenilenebilir Enerji Sistemleri Ve Enerji Verimliliği Fuarı); Cam Piramit Sabancı Kongre Ve Fuar Merkezi, Antalya KASIM 02.11.2013 32. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı; Tüyap Fuar Ve Kongre Merkezi, İstanbul 02.11.2013 Artist 23. Uluslararası İstanbul Sanat Fuarı; Tüyap Fuar Ve Kongre Merkezi, İstanbul 04.11.2013 Modef Expo 2013 Mobilya Ve Dekorasyon Fuarı (15.); İnegöl Belediyesi Fuar Merkezi, Bursa 05.11.2013 Bursa Otoshow 2013 Bursa 8. Otomobil, Ticari Araçlar, Fuar Ve Kongre Merkezi, Bursa Bursa Motosiklet, Bisiklet Ve Aksesuarları Fuarı; Uluslararası 06.11.2013 Adana Sera - Bahçe Fuarı 2013 7. Seracılık, Bahçecilik, Tüyap Adana Uluslararası Fuar Ve Kongre Merkezi, Adana Fidancılık, Tohumculuk, Çiçekçilik Ve Teknolojileri Fuarı; 06.11.2013 Adana Tarım Fuarı 2013 7. Tarım, Hayvancılık, Tavukçuluk Ve Tüyap Adana Uluslararası Fuar Ve Kongre Merkezi, Adana Süt Endüstrisi Fuarı ; 06.11.2013 Aymod 11. Uluslararası Ayakkabı Moda Fuarı; İstanbul Fuar Merkezi Yeşilköy, İstanbul 06.11.2013 Webıt Kongresi; Haliç Kongre Merkezi, İstanbul 06.11.2013 Yadex 2013 10. Yapı, Dekorasyon, Tadilat Ve Ekipman Fuarı; Marmaris-Beldibi Kapalı Fuar Ve Sergi Alanı, Muğla Ekim - Kasım - Aralık 2013 tarihlerinde gerçekleştirilecek olan yurtiçi fuarlar listesi yukarıdaki gibidir. Fuarlara katılmak isteyenlerin; davetiye temini, ulaşım ve toplu katılım gibi organizasyonları için Odamıza müracaatlarını bekleriz. 44 Ekonomi / Fuar FUAR TAKVİMİ 07.11.2013 07.11.2013 07.11.2013 07.11.2013 07.11.2013 07.11.2013 08.11.2013 14.11.2013 14.11.2013 26.11.2013 Contemporary İstanbul Çağdaş Sanat Fuarı; Sarayı İle İstanbul Kongre Merkezi, İstanbul Domotex Mıddle East 2013; Gapyapı 2. Yapı, İnşaat Malzemeleri Ve Teknolojileri Fuarı; Göller Bölgesi - Yayla Şartlarında Tarım Ve Hayvancılık; Kent Expo “Şehircilik Ve Kent İhtiyaçları Fuarı; Manisa 7. Tarım Gıda Ve Hayvancılık Fuarı; Ankagold Ankara Altın, Mücevher Saat Ve Gümüş Fuarı’13; Comvex İstanbul 2013 4. Ticari Araçlar, Otobüs Ve Yan Sanayi Fuarı; Ortadoğu Gıda 5. Gıda-Tek Fuarı 2013; CNR Evim 2013 İstanbul Ev Tekstili Ve Dekorasyon Fuarı; EKİM - KASIM - ARALIK Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre Ve Sergi İstanbul Fuar Merkezi Yeşilköy, İstanbul Ofm Ortadoğu Fuar Merkezi, Gaziantep Süleyman Demirel Sergi Sarayı, Isparta Uluslararası İzmir Fuar Alanı, İzmir Manisa Belediyesi Fuar Merkezi, Manisa ATO Kongre Ve Sergi Sarayı, Ankara Tüyap Fuar Ve Kongre Merkezi, İstanbul Tüyap Fuar Merkezi, Diyarbakır İstanbul Fuar Merkezi Yeşilköy, İstanbul ARALIK 04.12.2013 Made In KOBİ 2013 Fuarı; Tepekule Kongre Ve Sergi Merkezi, İzmir 04.12.2013 Pazarlama Fuarı 2013 (14. ) ; Lütfi Kırdar, İstanbul 05.12.2013 Atrax’13; İstanbul Fuar Merkezi Yeşilköy, İstanbul 05.12.2013 Belex 2013 Bursa 11. Uluslararası Elektrik, Elektronik, Fuar Ve Kongre Merkezi, Bursa Otomasyon, Aydınlatma Ve İletişim Fuarı; 05.12.2013 Borutek 2013 Boru Ve Boru İşleme Teknolojileri Fuarı; Fuar Ve Kongre Merkezi, Bursa 05.12.2013 Bursa 12. Uluslararası Metal İşleme Teknolojileri Fuarı; Fuar Ve Kongre Merkezi, Bursa 05.12.2013 Bursa 4. Hırdavat Ve İş Güvenliği Fuarı; Fuar Ve Kongre Merkezi, Bursa 05.12.2013 Bursa 5. Sac İşleme Teknolojileri Fuarı 2013; Fuar Ve Kongre Merkezi, Bursa 05.12.2013 Eyafexpo - Engelsiz Yaşam Fuarı; İstanbul Fuar Merkezi Yeşilköy, İstanbul 05.12.2013 Fashıonist / İstanbul Hazır Giyim Tekstil Ve Moda Fuarı; İstanbul Kongre Merkezi, İstanbul 05.12.2013 İcat 2013 Yeni Fikirler, Yeni Buluşlar Fuarı; Fuar Ve Kongre Merkezi, Bursa 05.12.2013 Plast Eurasıa İstanbul 2013 23. Uluslararası İstanbul Tüyap Fuar Ve Kongre Merkezi, İstanbul Plastik Endüstrisi Fuarı ; 05.12.2013 Subconist 2013 11. Uluslararası Yan Sanayi Ürünleri Fuarı; İstanbul Fuar Merkezi Yeşilköy, İstanbul 05.12.2013 Travel Turkey İzmir “Turizm Fuar Ve Konferansı”; Uluslararası İzmir Fuar Alanı, İzmir 06.12.2013 Transist 2013 4. İstanbul Ulaşım Teknolojileri, Araçları Ve İstanbul Kongre Merkezi, Ürünleri, Sistemleri Sempozyum Ve Fuarı; 12.12.2013 Çin Ticaret Fuarı; İstanbul Fuar Merkezi Yeşilköy, İstanbul 12.12.2013 Gapshoes 18. Uluslararası Ayakkabı, Terlik, Saraciye Ofm Ortadoğu Fuar Merkezi, Gaziantep Ve Yan Sanayi Fuarı; 13.12.2013 5. Hac, Umre Ve İnanç Turizmi Fuarı; Feshane Fuar Ve Kongre Merkezi, İstanbul 13.12.2013 İbs Anne Bebek Çocuk Fuarı; İstanbul Kongre Merkezi, İstanbul 17.12.2013 Educaturk Eğitim Kariyer Fuarı; İstanbul Kongre Merkezi, İstanbul 18.12.2013 World Of Gardenexpo Süs Bitkileri, Peyzaj Fuarı Uluslararası İzmir Fuar Alanı, İzmir 19.12.2013 Sağlık Turizmi Ve Medikal Ürünler Fuarı; İstanbul Fuar Merkezi Yeşilköy, İstanbul 26.12.2013 İSOF İstanbul Optik Fuarı; İstanbul Fuar Merkezi Yeşilköy, İstanbul Ekim - Kasım - Aralık 2013 tarihlerinde gerçekleştirilecek olan yurtiçi fuarlar listesi yukarıdaki gibidir. Fuarlara katılmak isteyenlerin; davetiye temini, ulaşım ve toplu katılım gibi organizasyonları için Odamıza müracaatlarını bekleriz. 45 Bizden Ekonomi / Basın 46 Ekonomi / Bizden Ekonomi / Basın 47 Ekonomi /Sağlık 48
Benzer belgeler
8 - Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası
Alper PÜREN
Kâmuran MISIRLI
u
Reklam ve Mali İşler
Recep ACAR
u
Yönetim Yeri
Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası
Atatürk Bulvarı No: 12
Çaycuma / ZONGULDAK
Tel: 0372 6151073
Faks: 0372 6157326
www.cayc...
9 - Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası
Alper PÜREN
Kâmuran MISIRLI
u
Reklam ve Mali İşler
Recep ACAR
u
Yönetim Yeri
Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası
Atatürk Bulvarı No: 12
Çaycuma / ZONGULDAK
Tel: 0372 6151073
Faks: 0372 6157326
www.cayc...
6 - Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası
Yayın Kurulu
Rıfat SARSIK
Göksel GÜNEŞ
Alper PÜREN
Kâmuran MISIRLI
u
Reklam ve Mali İşler
Recep ACAR
u
Yönetim Yeri
Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası
Atatürk Bulvarı No: 12
Çaycuma / ZONGULDAK
Tel: 0...