9 - Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası
Transkript
9 - Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası
Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası Ekonomi Dergisi u Yıl: 3 • Sayı: 9 u Sahibi Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası Adına Yönetim Kurulu Başkanı Rıfat SARSIK u Sorumlu Müdür Önder ALKAN u Yayın Kurulu Rıfat SARSIK Önder ALKAN Mehmet KÖKTÜRK Alper PÜREN Kâmuran MISIRLI u Reklam ve Mali İşler Recep ACAR u Yönetim Yeri Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası Atatürk Bulvarı No: 12 Çaycuma / ZONGULDAK Tel: 0372 6151073 Faks: 0372 6157326 www.caycumatso.tobb.org.tr e-mail: [email protected] u Yapım-Baskı Aydoğdu Ofset 0312 395 81 44 www.aydogduofset.com Baskı Tarihi: 08.10.2013 u Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası Ekonomi Dergisi 3 ayda bir yayınlanmakta olup, 1500 adet basılmaktadır. u Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası Ekonomi Dergisi’nde yer alan yazılar aksi belirtilmedikçe Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası’nın görüşünü yansıtmaz, imzalı yazılarda belirtilen görüşler sadece yazarlarına aittir. u Dergiden kaynak belirtilerek alıntı yapılabilir. içindekiler 02>> 03>> 10>> 13>> 22>> Ekonomi / Bizden basyazi . kapak Çaycuma TSO Anadolu Öğretmen Lisesi’nin açılış törenine yoğun ilgi güncel Çaycuma TSO’nun İtalya çıkarması bizden Çaycuma TSO Anadolu öğrencileri Çanakkale’ye giderek şehitlerimizi andı bizden Çaycuma TSO Yönetim Kurulu İl Özel İdare Genel Sekreteri Recep DEMİRTAŞ’ı ziyaret etti 24>> 26>> 28>> 31>> 38>> makale Çözüm termik santral yapmak olmamalı güncel Filyos endüstri bölgesi kuruluyor güncel Çaycuma TSO’da Genel Hijyen Eğitimi güncel İş sağlığı ve iş güvenliğinde yeni bir dönem başladı arastirma Tarım arazilerinin toplulaştırılması Ekonomi / Bizden “Y AŞANACAK BÖLGE FİLYOS VADİSİ” sloganını benimseyen, daha çok çalışmayı, daha iddialı olmayı, daha çok koşmayı bölgeye verilmiş söz olarak ilke edinen Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası; misyonu ve vizyonu doğrultusunda evrensel, çağdaş, üye merkezli, yenilikçi, katılımcı, güvenilir ve toplumsal fayda değerlerini benimsemiştir. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de yaşanan ekonomik olumsuzlukların bölgemize de yansıyarak, boyutları ve sonuçları bakımından kaygı verici hal aldığı gözlenmektedir. Bugün ekonomik olumsuzluklardan etkilenen ülkeler veya bölgeler, çözümü kendi dinamiklerinde aramaktadırlar. Bu noktadan hareketle, ekonomik olumsuzluklara karşı bölgesel dinamikleri tetikleyici fikirler geliştirilmesi, geleceğe yönelik cesaretli davranış modelleri ortaya konulması odamız hedefleri arasında öncelikli olarak yer almaktadır. Bu nedenle oda yönetimi; çalışma stratejisini bölgeye yönelik kurgulamak zorunda olduğunun bilincindedir. Bölge olarak sahip olunan potansiyeli markalaştırarak açığa çıkarmak ve boyutsal bir sıçramayı yaşamak için bu durumu güçlü bir kaldıraç olarak kullanmaktadır. Bu konuda kendine daha çok güvenmekte, daha cesur ve daha atak davranmakta, cesaretini de bilgi birikimi ve yeterli tecrübeye sahip olmasından almaktadır. Bölgemizin kalkınması için özel sektör ve sivil toplum örgütleri işbirliği bilincinin yerleşmesi yönündeki çalışmalarını perçinleştirmek maksadıyla odamız yönetimi, meclisi ile birlikte proje üreterek bölgemize örnek olmuştur. Bu proje ile Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası Anadolu Öğretmen Lisesi’nin 2010/2011 Eğitim Öğretim yılında açılmasını sağlanmıştır. Okulun inşaat projesine oda meclisinden alınan yetkiyle başlanmış, çok kısa sürede tamamlanarak 2012-2013 eğitim öğretim yılında açılmıştır. Çaycuma’nın geleceğine yön verecek genç beyinlerin bu okuldan mezun olacağını ve bölge adına birçok başarıya imza atacağına inancımız tamdır. Okulun Türkiye çapında başarılı bir okul olması en büyük 2 dileğimizdir. Okulumuz sayesinde kurumlara ve sivil toplum örgütlerine sosyal fayda sağlamanın modeli sergilenmiş, toplum üzerinde heyecan oluşturulmuştur. Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odasının faaliyetleri belli plan ve program dâhilinde, tasarruf ilkeleri de dikkate alınarak bütçe talimatnamesi, personel kadro cetveli, organ üyeleri ile personele ait görevlendirme kayıtları hassasiyetle tanzim edilen ve hazırlanan bütçesi ile gerçekleştirilmiştir. Odamızın yaklaşık 30 yıllık geçmişine de uygun biçimde, hizmet dönemimiz boyunca meslek komitelerimiz, meclisimiz ve yönetim kurulumuz; uyum ve işbirliği içerisinde yoğun bir çalışma temposunu yürütmektedir. Üyelerimizden başlayarak bölgenin ekonomik kalkınmasının gerekliliği bilincini, üyelerimiz ve kurumlarımız arasında birliktelik ruhunu güçlendirmek amacıyla hem yerel yönetimlerimizi, hem de diğer kurum ve kuruluşlarımızı, tüm sektör temsilcilerimizi biraya getirdiğimiz birçok faaliyet gerçekleştirdik. Çaycuma başta olmak üzere, Batı Karadeniz Bölgemiz ve TOBB nezdinde yapılan çalışmalara katkı sağlamak üzere katılımda bulunmak için yoğun çaba harcadık. Yaptığımız hem faaliyeti, meslek komitelerimizle, meclis üyelerimizle, yönetim kurulu üyelerimizle, personelimizle, ama hepsinden önemlisi üyelerimizle bütünleşerek başardık. Bu başarılarımızın karşılığını da geçtiğimiz yıl TOBB Akredite Oda olarak tescil ettirerek belgelendirerek üyelerimize verdiğimiz hizmetin standardının 5 yıldızlı olduğunu ispatladık. Bu kaliteyi yakalamış bir Oda olarak birlik ve beraberlik içinde daha etkin faaliyetlere imza atacağımıza olan inancım tamdır. Geçmişte olduğu gibi, önümüzdeki dönemlerde de başarıya ulaşmamızda üyelerimizin destek ve katkıları gerçek gücümüz ve dayanağımız olacaktır. Saygılarımla. Rıfat SARSIK Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ekonomi / Kapak Çaycuma TSO Anadolu Öğretmen Lisesi’nin açılış törenine yoğun ilgi 3 Ekonomi / Kapak Hisarcıklıoğlu: “Eğitime yatırımın riski yoktur.” “Bu gençler Çaycuma’nın geleceğine yön verecekler” 2010 yılında temeli atılan ve 2 yıl gibi kısa bir sürede tamamlanan Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası Anadolu Öğretmen Lisesi’nin resmi açılışı düzenlenen törenle yapıldı. damız tarafından yaptırılan Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası Anadolu Öğretmen Lisesi’nin açılışı 20 Mart 2013’de TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu’nun da katıldığı törenle gerçekleştirildi. O Odamız Yönetim Kurulu Başkanı Rifat Sarsık ve Meclis Başkanı Zeki Yurtbay ın evsahipliği yaptığı törene TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun yanısıra Zonguldak Milletvekilleri 4 Özcan Ulupınar ve Ali İhsan Köktürk, Zonguldak Valisi Erol Ayyıldız, Çaycuma Kaymakamı Hasan Yaman, Garnizon Komutanı Ercan Balçık, Zonguldak Belediye Başkanı Muharrem Akdemir, Çaycuma Belediye Başkanı Mithat Gülşen, Devrek Belediye Başkanı Mustafa Semerci, Çaycuma Belde Belediye Başkanları, İl Milli Eğitim Müdürü Turgut Özbek siyasi partilerin il ve ilçe temsilcileri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, daire ve okul müdürleri ile çok sayıda davetli katıldı. Başkan Rifat Sarsık yapmış olduğu açılış konuşmasında 2010 yılında okulun temelini attıklarını ve 2 yıl gibi kısa bir sürede herşeyiyle tamamlanan okulun bu yıl 3. eğitim öğretim yılı olduğunu söyledi ve “Bizleri okulumuzun temel atma töreninde ve açılışında yalnız bırakmayan Sayın TOBB Başkanımız Rifat Hisarcıklıoğlu, milletvekillerimiz ve diğer konuklarımıza teşekkür ediyorum”dedi. Çaycuma Belediye Başkanı Mithat Gülşen konuşmasında ilçedeki birlik ve beraberlikten duyduğu onur ve gururu ifade ederek; “Bu arazi 2005 yılında Ekonomi Ekonomi//Bizden Kapak Özelleştirme Daire Başkanlığı tarafından bedelsiz olarak Belediyemize tahsis edildi. Bu arazi bataklık görünümümde idi. Bugün Ticaret ve Sanayi Odamızın başkan ve üyelerini bir ilke imza attıkları için kutluyorum. Bir okul tapusu daha cebimizde. Sayın valimiz arzu ederse bir arsa daha vermeye hazırız”diye konuştu. Çaycuma TSO’yu bu anlamda tebrik ediyorum. Oda artık Çaycumalıların gönlünde yer edinmiştir. Bu eserle bir ömür boyu anılacaklardır”şeklinde konuştu. Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk konuşmasında şunları söyledi: “Ülkenin varlığı ve bağımsızlığının korunması, yurttaşların insan onuruna yakışır bir yaşam standartlarına Kaymakam Hasan Yaman ise ilçede birlik ve beraberlikten dolayı kendisini şanslı hissettiğini söyledi ve “ Bu okul yapılmadan önce Ticaret Odamızdan Endüstri Meslek Lisemize bir ek bina istendi. Fakat sonunda Anadolu Öğretmen Lisesi yapılması görüşü çıktı. Bu konuyu Oda yönetimine aktardık ve okul protokolu imzalandı. Bahçesi, fiziki koşulları ile bölgede örnek bir okul haline geldi. “Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz” diye bir atasözü vardır. 5 Ekonomi / Kapak kavuşması için eğitime yapılan yatırım çok önemlidir. Büyük Önderimiz bu düşünceyi yaşama geçirirken bir taraftan ülkenin bağımsızlığını ve varlığını koruyacak asker ordusunu bir taraftanda ülkeyi saygın bir konumda tutacak irfan ordusunun çabasını vermiştir. İşte bizde bugün burada bu irfan ordusunun törenindeyiz.” Zonguldak Milletvekili Özcan Ulupınar, TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu’nun da çok çalışkan bir başkan olduğunu belirterek; “Kendisi Kayserilidir. Çaycuma da Zonguldak’ın Kayseridir. İnsanlar yardımda ve hayırda yarışırlar, çevresine faydalı olurlar. Bu ilçede tüm kurum ve kuruluşlar aktif çalışıyor. Allah birliklerini bozmasın. Türkiye olarak en büyük zenginliğimiz gençlerimiz. Onları iyi eğitirsek büyük Atatürk’ün gösterdiği muasır medeniyet seviyesine ulaşmış oluruz. Hükümet olarak eğitimde elimizden ne geliyorsa sarf ediyoruz. Diğer kuruluşlardan da bu çalışmayı bekliyoruz.” diye konuştu. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu Çaycuma’ya nazar değmemesi dileğinde bulunarak; “İlçede müthiş bir birlik ve beraberlik var. Bir şehirde işin başındaki kanaat önderleri bir araya gelirse o şehir ileriye gider. Bu noktada Çaycuma’yı kutluyorum. Benim gözümde Çaycuma’nın bir torpili var. Bu camiada iki Rifat var, biri ben biri Çaycuma TSO Başkanı Rifat 6 Ekonomi / Kapak Sarsık. Avrupa’daki şirketlerin sosyal sorumluluk projeleri vardır. Bu sosyal sorumluluk bizim kültürümüzde var. İş dünyasında bütün yatırımların bir riski vardır. Sadece eğitime yapılan yatırımın riski yoktur. Kesinlikle zarar etmezsiniz. Türkiye’nin doğalgazı ve petrolü bu gençlerimizdir. Bir kişi yol açar, on kişi o yoldan gider. O yüz kişi geleceğin kaderini belirler. Gelecekte idareci ve girişimci olacak gençlerimizi böyle güzel bir coğrafyada eğitim görüyorlar.” diye konuştu. Zonguldak Valisi Erol Ayyıldız konuşmasında son bir ay içinde Çaycuma’da hayırseverler tarafından yaptırılan üçüncü okul töreninde bulunmanın gururunu yaşadığını söyledi ve “Türkiye’de bu kadar kısa zamanda böyle hayırlı hadiseler için bire araya gelen başka bir ilçe yoktur. Zonguldak Valisi olarak Çaycuma’yı tebrik ediyorum. Bana onur veriyor. Bu hayırlara vesile olanlara teşekkür ediyorum”dedi. 7 Ekonomi / Güncel “Uluslararası Ticaret Hacminin Geliştirilmesi” Projesi Çaycuma TSO’da başladı. “Üyelerimizin dış ticaret ilişkilerini güçlendireceğiz!” Çaycuma TSO Basın Danışmanı ve Proje Asistanı Kâmuran Mısırlı ile Voka Ticaret ve Sanayi Odası adına da AB İlişkileri Danışmanı Luc VAN Looveren projenin sunumunu yaptılar. Ç aycuma Ticaret ve Sanayi Odası tarafından hazırlanan ve Merkezi Finans ve İhale Birimi’nin onayı “Sivil Toplum Diyalogu AB-Türk Odalar Forumu-II: AB-TÜRKİYE ODALARI ORTAKLIK HİBE PROGRAMI Uluslararası Ticaret Hacminin Geliştirilmesi Projesi” açılış toplantısı Çaycuma TSO Toplantı salonunda gerçekleştirildi. 8 Zonguldak Valisi Erol Ayyıldız, Çaycuma Kaymakamı Hasan Yaman, Belediye Başkanları, çeşitli kurum ve kuruluşların yöneticileri, Çaycuma TSO üyesi firmaların temsilcilerinin de katıldığı toplantıda Çaycuma TSO’nun yöneticileri ve Belçika’dan proje ortağı Antwerp - Waasland Voka Ticaret ve Sanayi Odası’nın AB İlişkileri Danışmanı Luc Van Looveren da hazır bulundu. Toplantının açılış konuşmasını Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Rıfat Sarsık yaparak proje ile ilgili genel bilgileri aktardı. Ardından Zonguldak Valisi Erol Ayyıldız da Avrupa Birliği ile yapılan projelerin öneminden bahsederek bu projenin de Zonguldak için önemli katkıları olacağına inandığını belirterek hayırlı olmasını diledi. Başkan Rıfat Sarsık Konuşmasında: “ Projemizin amacı üyelerimizin dış ticaret ilişkilerini geliştirmek, güçlendirmek, Çaycuma ve Belçika arasında ticareti artırmak, diğer AB ülkelerinin Odaları ile de iletişim içinde olmaktır. Projenin hazırlık faaliyetleri ta- Ekonomi / Güncel mamlandı; proje ekibimiz hazır. Proje ofisimiz de hazır. Bir uzmanımız bu ofiste dış ticaret ile ilgili olarak her konuda danışmanlık hizmeti verecektir. Proje sonunda da ofisimiz faaliyetine devam edecektir. Neticede Çaycuma firmalarının tüm Avrupa firmaları ile ticareti geliştirilecek, güçlendirilecektir. Projemizin hayırlı olmasını diliyorum.”dedi. Ardından projenin sunumunu Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası adına Basın Danışmanı ve Proje Asistanı Kâmuran Mısırlı; Voka Ticaret ve Sanayi Odası adına da AB İlişkileri Danışmanı Luc Van Looveren yaptılar. 12 ay sürecek olan, yaklaşık 128 bin EURO bütçeli proje ile Belçikalı ve Çaycumalı yatırımcıların bir araya getirilerek işbirliği yapmaları, Çaycumalı firmaların Avrupa’ya açılması sağlanacak, Çaycuma’da oluşturulacak ve proje sonrasında da hizmet vermeye devam edecek bir Dış Ticaret Merkezi’nin kurulması, Avrupa Birliği üyesi ülkelerle ticaret için bir REHBER hazırlanması ve bu rehberin tüm üyelere ulaştırılması, karşılıklı teknik ziyaretler ve seminerler gerçekleştirilecek. 9 Ekonomi / Güncel Çaycuma TSO’nun İtalya çıkarması 10 Ekonomi / Güncel Ç aycuma Ticaret ve Sanayi Odası; üyelerinin uluslararası bağlantılarını artırması amacıyla düzenlediği yurtdışı gezilerine bir yenisini daha ekledi. Çaycuma’nın Avrupa ile iş bağlantılarını kurmak, İtalya’yı tanımak amacıyla 15-18 Ekim tarihleri arasında gerçekleştirilen “İtalya Gezisi”ne 28 kişi katıldı. Oldukça yoğun bir programla gerçekleştirilen gezi boyunca Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası üyeleri ilk günlerinde Roma şehir turu yaptılar. Ardından İtalyan Ulusal Sanatkârlar ve Küçük ve Orta Boy İşletmeler Konfederasyonu’nu (CNA) ziyaret ettiler ve genel bir bilgilendirme aldılar, bölgemizle ilgili bilgiler verdiler. İkinci güne Teknopark (Tecnopolo Spa) ziyareti ile başlayarak yetkililerle görüşmelerde bulundular. Günün diğer yarısında ise Tacirler Konfederasyonu Roma Şubesi’ne (Confcommercio Roma) giden Çaycumalılar burada da kapsamlı bilgi alarak, İtalyan yetkililere kendilerini tanıtma fırsatı buldular. 11 Ekonomi / Güncel Üçüncü gün Seramik Endüstri Bölgesi’ni (Unındustrıa) ziyaret ederek fabrikaları gezen heyet aynı gün Milano’da gerçekleşen MadeExpo Mimarlık Yapı ve İnşaat Fuarını ziyaret ettiler. Son gün de Göller Bölgesi gezisi ile Napoli ve Pompei şehir turu yapan “Çaycuma TSO İtalya Gezisi” katılımcıları yaptıkları bu İtalya çıkarmasından oldukça memnun döndüler. Konuyla ilgili olarak Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Rıfat Sarsık; “Üyelerimizin sadece bölgemizle sınırlı kalmaması için gerek yurtiçinde gerekse yurtdışında bağlantılar kurarak bölge dışında da faaliyetler göstermelerini amaçladığımız bu tür gezilerin gün geçtik daha kalabalık gruplar tarafından gerçekleştirilmesi bizleri sevindirmektedir. Bu gezilerle hiç iş bağlantısı kurulmasa bile yeni bir ortamın varlığının yerinde görülmesi üyelerimizin ufuklarını açacaktır. Yeni ufukların sonuçlarını da bölge olarak en kısa zamanda göreceğimizden eminim. Bu yüzden Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası olarak bu tür gezi, fuar ziyareti ve benzeri etkinliklerimize devam edeceğiz. Bu konuda istekli olan tüm üyelerimizin Odamızla bağlantıya geçmeleri yeterlidir.” dedi. 12 Ekonomi / Güncel Çaycuma TSO Anadolu öğrencileri Çanakkale’ye giderek Şehitlerimizi andı 21-23 Mart tarihleri arasında gerçekleştirilen Çanakkale gezisine Çaycuma TSO Anadolu Öğretmen Lisesi’nden 55 öğrenciyle okul ve TSO yöneticileri katıldı. Çanakkale Savaşı’nın tüm aşamalarını yerinde gören öğrenciler tur rehberinin anlattıklarını yoğun bir duygu seli içinde dinlediler. 13 Ekonomi / Güncel Ç aycuma Ticaret ve Sanayi Odası, açılışı M. Rifat Hisarcıklıoğlu tarafından 20 Mart’ta yapılan Çaycuma TSO Anadolu Öğretmen Lisesi Öğrencilerini Çanakkale’ye gönderdi. 21 Mart gecesi Çaycuma’dan yola çıkılması ile başlayan Çanakkale gezisi 23 Mart gecesi sona erdi. Geziye katılan 55 kişilik gezi grubu Çanakkale’de 2 gün boyunca Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası tarafından ağırlandı. Geziye öğrencilerin başında Okul Müdürü Recep Bayar, Müdür Yardımcısı Nilgün Çelik ve Almanca Öğretmeni Sebahattin Tekin ile Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası Genel Sekreteri Alper Püren ve Basın Danışmanı Kâmuran Mısırlı da katıldılar. 21 Mart Gecesi Çaycuma’dan yola çıkılmasının ardından 22 Mart Cuma günü Gelibolu Öğretmenevi’nde yapılan kahvaltı ile başlayan gezi programının ilk gününde GeliboluYarımadası’ndan bulunan çok sayıdaki anıt, şehitlik ve merkezin ziyareti yapıldı. Çanakkale Tanıtım Simülasyon Merkezi’nde savaşı ilk başlangıcından itibaren çeşitli canlandırmalar ve 3 boyutlu gösterilerle birebir yaşayan öğrenciler, 57. Alay Şehitliği, Conkbayırı Savaş Alanı ve Siperler, Namazgâh Tabyası, Seyit Onbaşı, Şahindere Şehitliği, 14 Ekonomi / Güncel Çanakkale Şehitler Abidesi, Yahya Cavuş Anıtı, 261 Rakımlı Tepe ziyaretlerinde de atalarımızın verdiği mücadeleyi alan klavuzu Sefer Göztepe’nin anlatımı ile yerinde öğrendiler ve duygulu anlar yaşadılar. Gelibolu yarımadasının gezilmesinin ardından Eceabat’tan feribotla Çanakkale’ye geçilerek konaklama için Çanakkale Üniversitesi Dardanos Yerleşkesi’ndeki konaklama tesislerine gidildi. Akşam yemeğinin ardından Çanakkale boğazının eşsiz manzarasına sahip tesislerde kalan öğrenciler ertesi günkü gezi programına da dinlenmiş olarak katıldılar. Gezinin ikinci gününde kahvaltının hemen sonrasında Rehber Berrin Özçelik eşliğinde Çanakkale merkezindeki Çimenlik Kalesi ve aynı alanda bulunan Nusrat Mayın Gemisi ile Çanakkale Müzesi’ni gezen öğrenciler bu yerlerde de ayrıntılı bilgi sahibi oldular. Gezinin son bölümünde tarihi Aynalı Çarşı’yı gezerek alışveriş yapma imkânını da bulan öğrenciler Kordondaki Truva Atı maketini de gördükten sonra şehir gezisi yaptılar ve aynı günün akşamında Çaycuma’ya hareket ettiler. Geziye katılan öğrenciler böyle bir geziye daha önce katılmamış olmaları ve Çanakkale’ye gitme imkânlarının olmaması nedeniyle bu fırsatı kendilerine sağlayan Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası’na teşekkür ederek geziden duydukları memnuniyeti her fırsatta dile getirdiler. Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Rıfat Sarsık konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı: “Öğrencilerimize daha önce söz verdiğimiz gibi bu geziyi organize ettik. Gezinin açılış törenimizin hemen ardından olması ve 18 Mart Çanakkale Şehitlerini Anma Etkinliklerinin olduğu haftada gerçekleştirilmiş olması da ayrı bir önem taşımaktadır. Öğrencilerimizin çoğu belki de il dışına ilk kez bu anlamlı gezi ile çıktılar. Vatan topraklarının her santimetrekaresinin ne zorluklarla savunulduğunu yerinde gördüler ve vatanına sahip çıkmanın önemini unutmamak üzere bir kez daha öğrendiler. Geziden duydukları memnuniyet bizim için gurur vericidir. Ayrıca bizim için okulun binasının güzelliği, mükemmelliğinden daha önemlisi o binada eğitim ve öğretim gören gençlerimizin güzelliği, mükemmelliği ve başarılarıdır. Öğrencilerimizin başarısının da destekçisi olarak her zaman okulumuzun yanındayız ve öğrencilerimizin başarısının da takipçisi olacağız.” 15 Ekonomi / Güncel Öğrenciler Ankara’yla tanıştılar Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası’nın düzenlediği okul gezisi ile öğrenciler Ankara’yla tanıştılar… Ç aycuma Ticaret ve Sanayi Odası 22.12.2012’de; öğrencilerin en güzel şekilde eğitim ve öğretimlerini gerçekleştirmeleri amacıyla okul binasının yapımının tamamladığı Çaycuma TSO Anadolu Öğretmen Lisesi öğrencilerini Ankara’ya götürdü. Aralarında çoğu Ankara’ya ilk kez giden 40 öğrenci; Müdür Yardımları Nilgün Çelik ve öğretmenleri Erdoğan Yiğit ile Selahattin Tekin eşliğinde yoğun programlı bir Ankara gezisi yaparak unutamayacakları bir gün yaşadı. Öğrenciler önce Feza Gürsev Bilim Merkezi’ne giderek, genel bilgiler alıp deney gösterilerine katıldılar ve merkezdeki deneyleri birebir yaptılar. Öğle yemeğinin ardından MTA Tabiat Tarihi 16 Ekonomi / Güncel Müzesi’ne giden öğrenciler müzedeki dünyanın oluşumunu gösteren görselleri, güneş sistemini, çeşitli taş, doğal ortamları ve tarihi bulguları ilgiyle incelediler. Ankara’nın en güzel yeri olan Anıtkabir’e giden öğrenciler burada da Atatürk’ün Aslanlı yoldan itibaren donanımlı rehberleri tarafından bilgilendirilerek Ulu Önder Atatürk’ün mozolesini, Atatürk ve Kurtuluş Savaşı Müzesi’ni gezdiler. Öğrencilerin her biri Türkiye Cumhuriyeti’nin nasıl kurulduğuna bir kez daha tanıklık ederek Atalarına bir kez daha söz verdiler. Ankara’daki son durakları olarak Türkiye’deki en büyük alışveriş merkezi olan Ankamall’da serbest vakitlerini geçiren öğrenciler hiç bitmesini istemedikleri bir günlük gezilerinin ardından Çaycuma’ya döndüler. Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Rıfat SARSIK öğrencilerin her zaman yanında olduklarını, en güzel şekilde eğitimlerinin gerçekleşmesini sağlamak istediklerini ayrıca öğrencilerin başarıları ile Türkiye’nin sayılı okulları arasında olmasını beklediklerini belirterek şunları söyledi; “Biz kurum olarak binasını en güzel şekilde yapıp rahat bir ortamda eğitim ve öğretim gerçekleştirmelerini sağlamaya çalıştığımız öğrencilerimizin sağlıklı, iyi düşünen, başarılı ve kendine güvenen bireyler olarak yetişmelerini istiyoruz. Bu yüzden bilgileri kadar görgülerini de artırmak gereklidir. Kurum olarak bu düşünceden hareketle adımızı taşıyan okulumuza ve öğrencilerine her türlü desteği vermekteyiz.” 17 Ekonomi / Bizden n a d ’ n a m a Y n a s a H m a k a m Kay i t e r a y i z r ü k k e ş e t a z ı m a d O Çaycuma Kaymakamı Hasan YAMAN, İlçe Milli Eğitim Müdürü Kenan DERELİ ile birlikte Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası’nı ziyaret ederek ‘Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası Anadolu Öğretmen Lisesi’nin yapımı konusundaki üstün başarılarından dolayı Oda Başkanı Rıfat SARSIK’a ve Yönetim Kurulu üyelerine teşekkür etti. Bilindiği gibi 2 yılda yapımı tamamlanan okulda 2012-2013 döneminin başında eğitim ve öğretime başlanmıştı. Kaymakam Hasan YAMAN ziyarette şunları söyledi: ‘20 Mart 2013’te de TOBB Başkanı M. Rifat HİSARCIKLIOĞLU’nun katılımı ile güzel bir törenle resmi açılışı yapılan ‘Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası Anadolu Öğretmen Lisesi’ Çaycuma için gurur tablosu olduğunun altını çiziyorum. Odanın böyle bir hayırlı işe kalkışması cesaret isteyen bir karardı. Bu kararının altında kalmayan 18 ve beklenenden kısa bir sürede bu değerli eseri ilçeye kazandıran Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı ve Yönetimini bir kez daha kutluyorum’ Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Üyelerinin de hazır bulunduğu ziyarette Oda Başkanı Rifat SARSIK da şunları söyledi; ‘Bizler Çaycumalı öğrencilerin en güzel şekilde eğitimlerinin gerçekleşmesini sağlamak amacıyla okulu yaptırdık ve Çaycuma’da bu konuda önemli bir ihtiyacı karşıladık. Öğrencilerimizin başarıları ile de Okulumu- zu Türkiye’nin sayılı okulları arasında görmek istiyoruz. Binası ve çevre düzenlemesi ile okulumuzu en güzel şekilde yapmaya gayret ettik. Sonuç olarak rahat bir ortamda eğitim ve öğretim gerçekleştirmelerini sağlamaya çalıştığımız bu öğrencilerimizin sağlıklı, iyi düşünen, başarılı ve kendine güvenen bireyler olarak yetişmelerini istiyoruz. Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası olarak, ihtiyaç duyulan ve ilçemiz başta olmak üzere bölgeye faydası olan olan tüm çalışmalara her türlü desteği vermekteyiz.’ Ekonomi / Bizden Öğrenciler Başkan Rifat Sarsık’a teşekkür etti Başkan Sarsık Çaycuma TSOAÖL öğrencilerinin gerçekleştirdiği süpriz ziyaretten memnuniyetini belirterek “Her zaman öğrencilerimizin yanındayız” dedi. Ç aycuma Ticaret ve Sanayi Odasının düzenlediği Çanakkale Gezisinden oldukça memnun kalan Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası Anadolu Öğretmen Lisesi öğrencileri Okul Müdürü Recep Bayar ve Müdür Yardımcısı Nilgün Çelik eşliğinde Oda Başkanı Rıfat Sarsık’ı ziyaret ederek Okul binasının yanısıra ve gezi ve diğer etkinliklerdeki destekleri için teşekkür ettiler. Geçtiğimiz günlerde düzenlenen ve 50 öğrencinin katıldığı gezide tarihimizin en önemli yerlerinden biri olan Çanakkale’yi görme imkânına kavuştuklarını ve unutamayacakları anlar yaşadıklarını belirten öğrenciler yanlarında getirdikleri çiçekleri eşliğinde teşekkürlerini sundular. Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Rıfat Sarsık öğrencilerin sürpriz ziyareti ile ilgili olarak şunları söyledi; “Okulumuzun ve Öğrencilerimizin her zaman yanındayız. Bizler en güzel şekilde eğitimlerinin gerçekleşmesini sağlamak amacındayız. Onlardan da başarıları ile Türkiye’nin sayılı okulları arasında olmalarını bekliyoruz. Biz, binası ve çevre düzenlemesi ile okulumuzu en güzel şekilde yapmaya gayret ettik. Sonuç olarak rahat bir ortamda eğitim ve öğretim gerçekleştirmelerini sağlamaya çalıştığımız bu öğrencilerimizin sağlıklı, iyi düşünen, başarılı ve kendine güvenen bireyler olarak yetişmelerini istiyoruz. Bu yüzden bilgileri kadar görgülerini de artırmak gereklidir. Özellikle tarihimizi, milli değerlerimizi bilen, sahip çıkan nesiller yetiştirmek de önemlidir. Bu nedenle Çanakkale’yi görmelerinin, gezmelerinin ayrı bir anlamı vardır. Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası olarak adımızı hakkıyla taşıyan ve taşıyacak olan okulumuza ve öğrencilerine her türlü desteği vermekteyiz.” 19 Ekonomi / Bizden K O B İ tanımı değişti K OBİ’lerin devlet desteklerinden daha fazla yararlanmasına imkan sağlayacak mevzuat değişikliği Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi. Yapılan düzenlemeyle, 250 kişiden az yıllık çalışan istihdam eden ve yıllık net satış hasılatı veya mali bilançosundan herhangi biri 40 milyon Türk Lirasını aşmayan ekonomik birimler, girişimler KOBİ tanımı kapsamına dâhil edildi. Daha önce 250 kişiden az yıllık çalışan istihdam eden ve yıllık net satış hâsılatı ya da mali bilançosu 25 milyon TL’yi aşmayan işletmelere KOBİ denirken yapılan değişiklikle birlikte 250 kişiden az yıllık çalışan istihdam eden ve yıllık net satış hâsılatı veya mali bilançosundan herhangi biri 40 milyon Türk Lirasını aşmayan işletmelere KOBİ denecek. Küçük ve orta büyüklükte işletme, 250 kişiden az yıllık çalışan istihdam eden ve yıllık net satış hasılatı veya mali bilançosundan herhangi biri 40 milyon Türk Lirasını aşmayan ve bu Yönetmelikte mikro işletme, küçük işletme ve orta büyüklükteki işletme olarak sınıflandırılan ekonomik birimleri veya girişimleri ifade edecek. KOBİ’lerin sınıflandırılmasında da değişikliğe gidildi “Mikro işletme”ler; 10 kişiden az yıllık çalışan istihdam eden ve yıllık net satış hasılatı veya mali bilançosundan herhangi biri 1 milyon TL’yi aşmayan işletmeler olacak. “Küçük işletme”ler; 50 kişiden az yıllık çalışan istihdam 20 eden ve yıllık net satış hâsılatı veya mali bilançosundan herhangi biri 8 milyon TL’yi aşmayan işletmeler olacak. “Orta büyüklükteki işletme”ler ise 250 kişiden az yıllık çalışan istihdam eden ve yıllık net satış hâsılatı veya mali bilançosundan herhangi biri 40 milyon TL’yi aşmayan işletmeler olacak. KOBİ tanımı günün şartlarına göre revize edilmiştir. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, AB Bakanlığı, Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu, TÜİK, KOSGEB, TESK ve Birliğimizin katılımıyla gerçekleştirilen bir dizi toplantı sonucunda KOBİ tanımı, KOBİ’lerin desteklerden daha fazla yararlanması amacıyla, revize edildi. Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmelerin (KOBİ) Tanımı ve Nitelikleri Belirleyen Yönetmelik, 4 Kasım 2012 tarihli resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdi. Yönetmelik kapsamında yapılan değişiklikler arasında, KOBİ tanımının kriterlerinden “Yıllık net satış hasılatı” ve “Mali bilanço” üst limiti 25 milyon TL’den 40 milyon TL’ye yükseltilirken, yıllık çalışan personel sayısı üst limiti 250 çalışan olarak korundu. Yapılan düzenleme ile mikro, küçük ve orta büyüklükteki ekonomik birim ve girişimlerin tanımları yeniden belirlendi. Bu bağlamda; Mikro İşletmeler: 10 kişiden az yıllık çalışan istihdam eden ve yıllık net satış hâsılatı veya mali bilançodan herhangi biri 1 milyon TL aşmayan işletmeler, mikro işletme olarak adlandırılmaktadır. Mikro işletme tanımında değişiklik yapılmamıştır. Küçük İşletmeler: 50 kişiden az yıllık çalışan istihdam eden ve yıllık satış hâsılatı veya mali bilançosundan herhangi biri 8 milyon Türk Lirasını aşmayan işletmeler küçük işletme olarak adlandırılmaktadır. Daha önceden 5 milyon TL olan satış hâsılatı veya mali bilanço üst limiti 8 Milyon TL’ye yükseltilmiştir. Orta Büyüklükteki İşletmeler: 250 çalışandan az istihdam rakamı ve yıllık satış hasılatı veya mali bilançosundan herhangi biri 25 milyon TL’yi aşmayan işletmeler, orta büyüklükte işletme olarak adlandırılmaktadır. Daha önceden 25 milyon TL olan satış hâsılatı veya mali bilanço üst limiti 40 Milyon TL’ye yükseltilmiştir. Bir işletmenin tek başına veya bağlı işletmeleriyle birlikte dominant etki yaratmayacak şekilde, başka bir işletmenin oy hakları veya sermayesinin %25 ve fazlasına ve %50’si ve daha azına sahip olması ya da kendisinin oy hakları veya sermayesinin %25 ve fazlasına ve %50’si ve daha azına başka bir işletmenin dominant bir etki yaratmayacak şekilde sahip olması durumunda bunlar ortak işletme sayılmaktadır. KOBİ’lerin girişim sermayesi ve melek yatırımcılardan daha fazla yararlanabilmesi amacıyla kamu yatırım şirketleri, girişim sermayesi yatırım ortaklıkları ve bazı gerçek kişiler bu kapsamdan muaf tutulmuştur. Ekonomi / Bizden Hayat Boyu Öğrenme ve Gençlik Programları Bilgilendirme Çalıştayı Safranbolu’da yapıldı vrupa Birliği Bakanlığı AB Eğitim ve gençlik Programları Merkezi Başkanlığı (Hayat boyu Öğrenme ve Gençlik Programları Türk Ulusal Ajansı) programları kapsamında LDV (Leonardo Da Vinci) İl Bilgilendirme Çalıştayı Safranbolu’da yapıldı. Vali Yardımcısı Ali Uysal, Safranbolu Belediye Başkanı Dr. Necdet Aksoy, İş-Kur İl Müdürü Coşkun Güven’inde katıldığı, Sunal Tülbentçi Öğretmen Evinde yapılan ve Safranbolu Belediyesinin de destek verdiği ve iki projeyle katıldığı toplantıya katılım oldukça yoğundu. Programın açılış konuşmasını yapan Vali yardımcısı Ali Uysal, “öncelikle böyle bir salonu Karabük’e kazandıran Rahmetle A Leonardo Da Vinci İl Bilgilendirme Çalıştayı’na katılım yoğun oldu. Safranbolu Belediyesi çalışmalara 2 projeyle katılıyor. 21 Ekonomi / Bizden andığımız Sayın Ünsal Tülbentçi beyefendiye ve Belediye Başkanımız Sayın Dr. Necdet Aksoy’a teşekkürlerimi sunuyorum. Bu tür toplantıların ve üretilen projelerin ülkemize ve ilimize çok yararlı olacağını düşünüyorum. Ancak, bu tür projelerin yalnızca turizm amaçlı olmaması gerekir diye düşüncemi de belirtmek isterim. çalıştayın hayırlı olması ve başarılarınızın devamını diliyorum” dedi. Uysal’ın konuşmasının ardından Ulusal Ajans LDV koordinatörü Celil Yaman slâyt gösterimi eşliğinde sunum yaparak programı ve içeriklerini anlattı. Sunumun ardından verilen 10 dakikalık aradan sonra, Celil Yaman, Didem Topbaş, Sevgi Suçin ve Semra Arslan tarafından katılımcılara programla ilgili bilgiler, yapmaları gereken ve çalışma şekilleri ile ilgili detaylar anlatıldı. 100 kişinin katılımı öngörülmesine rağmen 250 kişi ile gerçekleşen çalıştayda Mesleki Eğitim Merkezleri, Endüstri Meslek Liseleri, Sivil Toplum Kuruluşları, Be- lediyeler, Ticaret ve Sanayi Odaları, KOBİ’ler, Üniversiteler gibi mesleki eğitimin her alanında yer alan kurum ve kuruluşlardan temsilciler bulunmuş ve oldukça başarılı geçen çalıştay tüm katılımcıların memnuniyetini kazanmıştır. Ticaret ve Sanayi Çaycuma TSO Yönetim Kurulu İl Çaycuma Odası Başkan Rifat Sarsık, Başkan Yardımcısı Erdoğan GüYönetim Kurulu Başkan Özel İdare Genel Sekreteri Recep ney, Yardımcısı Ergün Çelik, Yönetim Kurulu Üyesi Halil Akcan ve DEMİRTAŞ’ı ziyaret etti Genel Sekreter Yardımcısı Recep Acar’dan oluşan heyetle İl Özel İdare Genel Sekreterliği’ne atanan Recep Demirtaş’ı ziyaret ederek yeni görevinde başarılar diledi. Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Rifat Sarsık Endüstri Bölgesi başta olmak üzere; bölgenin genel konularının da görüşüldüğü ziyaretle ilgili olarak şunları söyledi; ‘Sayın Recep Demirtaş’ın daha önceki görevlerinde olduğu gibi yeni görevinde de önemli çalışmaların altına imza atacağından eminiz. Kendisini yeni görevinden dolayı kutluyor ve başarılarının devamını diliyoruz.’ 22 Bölgemize ! Ekonomi / Güncel “TERMİK SANTRAL” yapılmasın Doğaya rağmen, insan sağlığını tehlikeye atacak bir yatırım; gelişmenin aksine gerileme ve sıkıntı yaratacaktır! B artın yolu üzerinde, Saltukova’da mevcut olan ve daha önce sahiplerinden Ceylan Holding tarafından satın alınan 170 dönümlük arazinin yıllarca boş kaldıktan sonra, Hazine tarafından Kaptan Şirketler Grubuna satıldığını ve grubun bu arazide ve civarında öncelikle Termik Santral, sonrasında da Demir-Çelik ve Çimento fabrikaları kurmak istediğini öğrendik. Bizler Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası olarak bölgemizdeki yatırımların artması ve işgücünün de bu yatırımlarda değerlendirilmesi ile geçtiğimiz günlerde açıklanan rakamlarla da bir kez daha vurgulanan göçün önlenmesini, bölgemizin refah seviyesini artırmayı ve topyekûn kalkınma hedefiyle çalışmalarımız şekillendiriyoruz. Topyekûn kalkınmayı da sanayisi, ticareti, ulaşımı, tarım ve hayvancılığı, kültürel faaliyetleri ve turizmi ile ele alarak bölgenin dengeli bir gelişim süreci yaşamasını amaçlamaktayız. Bu nedenle hiç bir yatırımın çevremizi kirleterek, doğal güzelliklerimizi yok etmesine ve insan sağlığını tehlikeye atmasına izin veremeyiz. Gelişmenin hedef alındığı çağdaş bir ortamda; insan sağlığına rağmen gelişen bir sanayinin ve yatırımların hayata geçmesi düşüncesini hiçbir mantık kabul etmez... Bölgemizin konumu ve potansiyeli açısından gelişiminin hızlı olacağı beklentisini körüklenmektedir. Bunların ardından nihayet yatırım anlamında somut birkaç girişim olması da sevindiricidir. Ancak fabrikalarla dolacak olan arazilerin tespitinde doğal denge- nin korunmasını birinci öncelik olarak ele almak gerekmektedir. Aslında termik santral gibi tesisler miadını çoktan doldurmuştur. Bölgemizde, burnumuzun dibinde, Çatalağzı’nda mevcut ve çevre halkına yaşattığı sıkıntıları her geçen gün artan tesisler de varken; Saltukova’da bir “termik santral” yatırımının -100150 kişilik istihdamı uğruna- onay alması da mantık dışı olacaktır. Termik santrallerin taşkömürüne yakın olduğu için, Zonguldak’taki kömürü değerlendirmek adına bölgede yapılması ise gerçek dışı bir söylemdir, çünkü mevcut termik santraller kalitesi belirsiz, ithal kömürle çalıştırılmaktadır. Sonuç olarak tarım ve hayvancılığın her geçen gün önemli bir sektör olarak ilerlediği, bölgemizde de önemli yatırımların yer aldığı şu dönemde termik santral ve arkasından çimento fabrikası gibi atıkları ile hem toprağı, hem havayı hem de suyu kesinlikle önemli ölçüde kirletecek bir tesise karşıyız. Doğaya rağmen, insan sağlığını tehlikeye atacak bir yatırım da, gelişmenin aksine gerileme ve sıkıntı yaratacaktır. Bölgemizin havası, suyu ve toprağını kirletmeden de güneş, rüzgâr gibi yeni ve temiz enerji kaynakları kullanılarak da enerji yatırımları yapılabilir. 23 Ekonomi / Makele Çözüm termik santral yapmak olmamalı Prof. Dr. Metin SARIBAŞ* ermik santraller doğa üzerinde ciddi tahribatlara yol açıyor! Buna rağmen Türkiye, Karadeniz ve Ege’nin en güzel kıyı kasabalarında olmak üzere toplam 46 yeni kömürlü termik santralın daha kurulması için harekete geçti. Dünya yeni enerji kaynakları peşindeyken; mevcut 18 santralin doğa ve insan üzerine yaptığı tahribatlar ortadayken ve Türkiye’nin başta güneş ve rüzgâr gibi önemli enerji kaynaklarına sahipken, var olan bu alternatiflerin en sorunlusu olan kömüre dayalı termik santrallere yönelmesi düşündürücü. Türkiye her nedense mevcut termik santrallerinin doğa üzerinde oluşturduğu tahribatın etkilerini gideremediği, bu santrallerle baş edemediği halde; yerel halkın T ve kamuoyunun tepkilerine yanıt vermemişken birkaç yıldan beri yepyeni bir termik santral atağına kalkıştı. Devlet çoğu Karadeniz ve Ege’nin en güzel kıyı kasabalarında olmak üzere 46 yeni kömürlü termik santralın daha kurulması için harekete geçti. Bütün dünya yeni enerji kaynakları peşindeyken; mevcut 18 santralin doğa ve insan üzerine yaptığı onulmaz tahribatlar ortadayken ve Türkiye’nin başta güneş ve rüzgar gibi önemli enerji kaynaklarına sahipken, var olan bu alternatiflerin en sorunlusu olan kömüre dayalı termik santrallere yönelmesi düşündürücü. Son olarakta genellikle “en güzel” yerlerimize çöreklenen “termik santral”cılar, bu santrallerle ilgili işlenen onca çevre cina- 1946 yılında Hopa-Artvin’de doğdu. 1969 Yılında İ. Ü. Orman Fakültesini bitirdi. Orman Bakanlığı’na bağlı Kavak ve Hızlı Gelişen Orman Ağaçları Araştırma Enstitüsü’nde 1993 yılına değin araştırmacı olarak çalıştı. 1989 yılında İstanbul Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Orman Botaniği Bilim Dalı’nda doktorasını tamamladı. 1994 Yılında Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Bartın Orman Fakültesi’ne yardımcı doçent olarak atandı. Aynı yılda doçent ve 1999 yılında profesör oldu. Bartın Meslek Yüksekokulu Müdürlüğü ve Bartın Orman Fakültesi Dekanlığı görevini yaptı. Ulusal ve uluslararası yayın organlarında 150’den fazla yayını ve 6 kitabı bulunuyor. http://gundem.milliyet.com.tr/cozum-termik-santral-yapmakolmamali/gundem/gundemyazardetay/08.02.2013/1666039/default.htm 24 yetleri yetmiyormuş gibi şimdi de Amasra’ya göz koymuş ve 2640 megavat gücünde iki termik santralin Amasra’da yapılması için kollarını sıvamışlar. Yapılması düşünülen santrallerin Türkiye coğrafyasına konuşlandırılmasıyla Türkiye, artık “üç tarafı termik santrallerle kuşatılmış” bir ülkeye dönüşecektir. Lisans verilen veya verilmesi beklenen illerimiz ve santral sayıları: İzmir dört, Adana yedi, Zonguldak altı,Çanakkale-Hatay beş, Çankırı, Sinop dört, Düzce Sakarya ve Bartın iki, Balıkesir, Kocaeli, Kütahya, Mersin, Bursa, Şırnak, Tekirdağ, Manisa, Edirne’de bir adet santral kurulması planlanmıştır. Amasra dünya mirası Yukarıda da değinildiği gibi Amasra’ya iki termik santral yapılmasına çalışılmaktadır. Bartın/ Amasra Karadeniz’in hepsi birbirinden güzel olan Karadeniz sahil kasabalarının en güzelidir. Adını, Büyük İskender’in baldızı kraliçe Amastris’ten alan Karadeniz’in incisi olan Amasra ülkemizin gözbebeğidir. Fatih Sultan Mehmet’in şimdiki Bakacak Tepe’den denize doğru bakarken ilk gördüğünde “Çeşm-i Cihan (dünyanın gözü) bu m’ola” dediği efsanevi güzelliğin kentidir. Amasra’nın yüzölçümünün yüzde 50’den fazlasını ormanlar oluşturmakta ve 600’den fazla bitki türü (5 adedi endemik) doğal olarak yaşamını sürdürmektedir. Kömür kentidir Bu doğal güzelliklerinin yanında aynı zamanda kömür kentidir Amasra ve Zonguldak kömür havzasının bir bölümüdür. Zonguldak Havzası, taşkömürü işletmeciliğinin günümüzde de sürdürüldüğü ve taş kömürü üretiminin güncel sorunlarının çok yoğun olduğu Ekonomi / Makale bir havzadır. Enerji piyasası denetleme kurulunun (EPDK) 2007 yılında çıkarılan bir yasayla 1200 MW’lık termik santrallerde yakıt olarak yerli kömür kullanılması koşuluyla devletin bazı olanaklar tanıması sonucunda BartınAmasra’da termik santral kurulması kararı alınmıştır. Bu özel olanaklar arasında, termik santral kurulacak alanın kamulaştırma bedellerinin devlet tarafından ödenmesi; bu firmaların termik santralın su gereksinimini gidermesi için kuracakları barajların kamulaştırma bedellerini ödemesi; devletin üretilen enerjiye 15 yıl alım garantisi vermesi ve bu enerjinin en yakın dağıtım merkezlerine gidebileceği iletim hatlarının masraflarının da devlet tarafından ödenmesi garanti edilmiştir. Korunması gerek Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yaptırılan Zonguldak, Bartın, Karabük 1/100.000’lik “Bölgesel Çevre Düzeni Planı”nda Bartın İlinin Amasra İlçesi turizm ve arkeolojik alan özelliğine sahip olması nedeniyle “Mutlak Korunması Gereken Alan” ilan edilmiştir. Bu karara uygun olarak Amasra’ya termik santral yapılması yasaklanmış ve durdurulmuştur. Bütün bu gelişmelere rağmen Amasra kömürlerini işletme hakkını alan firmanın Amasra’ya termik santral kurma inadı devam etmekte; mevcut planı görmezden gelerek usulsüz hukuk dışı uygulama ile yaptığı ÇED başvurusu dosyası bakanlıkça kabul edilmiş ve süreci başlatmıştır. Amasra’yı karalara boğacak herkesin nefret ettiği santrallere karşı yerel halk yaşam kaynaklarına sahip çıkma bilinciyle 30 bin imzayla Amasra Termik santrallerine karşı toplanan 30 bin imzayla karşı tepkisini çok açık bir şekilde göstermiştir. Eko-Turizm hayal Devlet Planlama Teşkilatı tarafından hazırlanan 2023 Turizm Stratejisi’nde; “Karadeniz Bölgesi’nde yer alan Bolu, Zonguldak, Bartın, Kastamonu ve Sinop illerini kapsayan bölge biyoçeşitlilik açısından ve eko-turizm potansiyeli açısından Türkiye Turizm Stratejisinde öncelikle ekoturizmin geliştirileceği bölgeler” belirlenmiştir. Bu bölgede; “Bölge kültür, kıyı ve doğa turizmi çerçevesinde geliştirilecektir. Bu koridordaki Şile, Akçakoca, Amasra, Cide, Çaylıoğlu ve Sinop yerleşkelerinde yer alan balıkçı barınaklarının yatları kabul edebilecek şekilde yenilenerek marina/balıkçı köyü kavramı çerçevesinde turizm gelişimi sağlanacaktır” denmektedir. Ayrıca Türkiye 2007-2013 Turizm Eylem Planı’nda Amasra ve Kurucaşile ilçeleri “Eko-turizm Odaklı Gelişme Bölgesi” içinde gösterilmektedir. Her yıl binlerce kişi, yöreye Mugada, İnkumu, Amasra ve Çakraz’daki yazlıkla- ra ve diğer konaklama yerlerinde kalmaya gelerek turizm etkinliğine katılmaktadır. Bu nüfus da termik santrallerden etkilenecektir. Tüm ulusal ve yerel planlarda öncelikli olan turizm potansiyelini ortadan kaldıracak olan termik santral yatırımı devletin kendisi ile çelişkisi değil midir? Ayrıca “Kastamonu-Bartın Küre Dağları Milli Parkı”nın iki adet dev boyutlu termik santral kurulması durumunda çok yoğun şekilde zarar göreceği aşikardır. Günlük 1150 ton Bartın-Amasra Termik Santral Raporu’nda yer alan çevre boyutu ile ilgili yapılan incelemelerde termik santral için yıllık olarak yaklaşık üç milyon tondan daha fazla kömüre ihtiyaç olduğu ortaya konulmuştur. Bu kömürün yakılması sonucu oluşacak olan kül miktarı yaklaşık olarak 420 bin ton/yıldır. Günlük oluşacak kül miktarı da 1150 ton olarak gerçekleşecektir. Bu külün Amasra ilçesi ve yakın çevresinde depolanmasını sağlayacak kül barajı yapmaya uygun bir alan bulunmamaktadır. Çünkü bu bölge dağlık ve havzalar dar ve kısadır. Külün taşıma ile başka bir yere depolanması durumunda günde en az 115 kamyonun bu bölgede sürekli hareket halinde olacağı ve bu kamyon trafiğinin yaratacağı çevre sorunları oluşacaktır. 25 Ekonomi / Bizden Filyos endüstri bölgesi kuruluyor Ç aycuma Ticaret ve Sanayi Odası olarak yıllardır Filyos Vadisi’nin yatırımlar için en uygun alan olduğunu vurgulayarak Filyos Vadisi üzerinde Endüstri Bölgesi ilan edilmesi gerektiğini dile getirmekteyiz. İlk kez 29 Şubat 2007’de dönemin Sanayi Bakanı Sayın Zafer Çağlayan’ı yönetim kurulumuzla ziyaret ettiğimizde bu konudaki raporumuzu kendilerine sunarak dile getirdiğimiz gibi; kamulaştırılmış ve altyapısı neredeyse tamamlanmış en uygun alana sahip Filyos Serbest Bölgesi’nin Filyos Endüstri Bölgesi’ne dönüştürülmesi yapılması gereken en önemli işti. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Endüstri Bölgeleri Koordinasyon Kurulu’nun Ankara’da yapılan toplantısından Filyos’un 26 “Endüstri Bölgesi” yapılması kararı çıktı. Bakanlar Kurulu’na gönderilen kararın onaylanması bekleniyor. Zonguldak Valisi Sayın Erol Ayyıldız ve Zonguldak Milletvekili Sayın Köksal Toptan’ın basınla paylaştığı bu bilgiye göre Endüstri Bölgesi Bakanlar Kurulu tarafından imzalanarak yürürlüğe girecek; Filyos Vadisi Endüstri Bölgesi olarak ilan edildiğinde bölgemiz için alınacak en doğru karar olduğunu yıllardır kamuoyuna duyurduğumuz şekilde Filyos Vadisi Endüstri Bölgesi’ne kavuşmuş olacaktır. Yıllardır bölgenin kalkınmasının anahtarı olan Filyos Vadisi Projesinin hayata geçmesi için Endüstri Bölgesi’nin ilan edilmesi ile ilgili talep ve girişimlerimizi yetkililerle ve kamuoyu ile paylaştık. Aradan 5 yılı aşkın süre geçti ama bugün nihayet kararın çıktığını müjdeliyor yetkililer. Keşke beş yıl önce söylediklerimizi önemseyip hızlandırabilselerdi bu çalışmalarını… Çünkü yatırımlar açısından beş yıl çok önemli bir zamandır ve maalesef bölgemiz bu zaman kaybını yaşamıştır. Sanayiciler zaten bölgenin altyapısının tamamlanmasını sabırsızlıkla beklemektedir. Endüstri Bölgesi ilan edilir edilmez Filyos Vadisi büyük yatırımcılar için de daha cazip hale Ekonomi / Bizden gelecektir. Bu durum da Endüstri Bölgesi ve Limanın hayata geçmesi için vadi boyunca seddelerin ve Filyos Çayı’nın ıslahı ile ilgili çalışmaların da hızlı bir şekilde tamamlanması anlamına gelecektir. Bu arada Filyos Limanı ile ilgili gelişmelerin sonuçlanması da gereklidir. Çünkü limansız bir endüstri bölgesi düşünülemez. 2007’den itibaren Filyos Vadisi Endüstri Bölgesi ilan edilsin diye Başbakan dahil ilgili ba- kanlar, milletvekilleri ve diğer tüm kurumlara ilettiğimiz, basına duyurduğumuz talebimizin 5 yıl sonra da olsa gerçekleşmesi, artık yetkililerin de hayal olarak görmedikleri ve gerçekleştiğini müjdeledikleri Endüstri Bölgesinin hayata geçmesi ile bölgenin geleceğine hep birlikte sahip çıkacağız demektir. Bu vesile ile bölgemiz adına bir kez daha Ekonomi Bakanımız Sayın Zafer Çağlayan’a ve Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Sayın Nihat Ergün’e teşekkürü borç biliyoruz. Ayrıca dönemin TBMM Başkanı, Zonguldak Milletvekilimiz Sayın Köksal Toptan’a, Sayın Valimiz Erol Ayyıldız’a ve emeği geçen herkese teşekkürlerimizi sunarız. 5 yıl önce ortaya koyduğumuz bu talebimizin karara dökülerek hayata geçiyor olması bölgemiz için atılım olduğunu düşünüyoruz; hepimize hayırlı olsun. 27 Ekonomi / Bizden Çaycuma TSO’da Genel Hijyen Eğitimi G ıda Hijyen Yönetmeliğinin 21. Maddesi ve TGK-Ekmek ve Ekmek Çeşitleri Tebliğine göre Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği arasında imzalanan prokol dahilinde fırınlarda çalışanlara hijyen eğitimi verilmesi gerekmektedir. Bu kapsamda Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası üyesi fırın işletmelerine yönetim eğitim çalışmaları yapılmaktadır. Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası’nın İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü ve Gıda Mühendisleri Odası Temsilciliği ile ortaklaşa gerçekleştirdiği; 3 Aralık 2012 de birincisi gerçekleştirilen “genel hijyen eğitimi”ne yaklaşık 80 kişi katıldı. Çaycuma Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü’nde görevli mühendisler Çağrı ERSEÇ ve Mücahit GÜ- 28 Ekonomi / Bizden LEŞ ile Gıda Mühendisleri Odası Temsilcisi ve Halk Sağlığı Labarotuvar Müdürü Tuğrul DERELİ tarafından verildi. Eğitime Eğitim sonrasında yapılan sınavdan geçer not alanlara “sertifika”ları törenle verilecek. Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Rıfat SARSIK ve İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Ali Özgür USLUBAŞ’ın da katılımı ile başlayan eğitime ilginin yoğun olması dikkat çekti. Daha çok ilgi görmesi beklenen eğitimin ikincisi 4 Aralık 2012’de yapılacak. Eğitim öncesi Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Rıfat SARSIK ve İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Ali Özgür USLUBAŞ katılımcılara hitap ederek genel bir bilgi verdiler. Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Rıfat SARSIK eğitim sonrasına şunları söyledi: “Oda olarak eğitime verdiğimiz önem oldukça büyüktür. Bu tür eğitimleri gerçekleştirmeye de özen gösteriyoruz. Gıda imalatçılarının tamamına yönelik benzer çalışmalarımız olacaktır. Fırıncılarımızın öncelikle sahip olması zorunlu olan “genel hijyen eğitimi sertifikası”nı edinmesi amacıyla 2 grupta düzenlediğimiz bu eğitimin yararlı olacağı açıktır. Eğitimlerimiz talebe göre ileriki zamanlarda da devam edecektir. Tüm katılımcılara hayırlı olmasını diliyorum” 29 Ekonomi / Güncel Fırıncılara ekmek israfı ve un tebliği bilgilendirme toplantısı yapıldı aycuma İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğünce Ticaret ve Sanayii Odası Konferans Salonunda Fırın İşletmecilerine ekmek İsrafı ile 2 Nisan 2013 tarihinde Resmi Gazete yayımlanan Ekmek ve Ekmek Çeşitleri Tebliğinde değişiklik yapılmasına dair tebliğ ve Un Tebliği konusunda bilgilendirme yapıldı. Toplantıya İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Vekili Ali Özgür Uslubaş, Ziraat Mühendisi Didem Tombul, Ziraat Mühendisi Asiye ŞENBAŞ, Konuşmacı olarak da İlçe Müdürlüğünde görevli Kontrol görevlileri Ç 30 Gıda Mühendisi Mücahit Güleş ve Ziraat Mühendisi Murat Salur katıldı. Toplantıda İlçe Müdürü Vekili Ali Özgür Uslubaş yaptığı konuşmada “ Ekmeğin zengin fakir her sofranın vazgeçilmezi olduğu, nimet kelimesiyle özdeşleşen ve kutsal sayılan ekmeğin israf edilmesi ;çiftçinin buğdayı yetiştirirken harcadığı emeği görebilen herkesi derinden üzdüğünü bu nedenle ekmeğin israf edilmesinde daha duyarlı olunması gerektiğini söyledi. Ayrıca Bakanlığımızın da ekmeğin tekniğine uygun ve hijyenik şekilde üretim, muhafaza, taşıma ve pazarlanmasını sağlamak üzere Ekmek Tebliğinde değişikliklere gittiğini söyledi. İlçe Müdürlüğü Kontrol görevlilerince yapılan sunumlarda Bir sosyal sorumluluk projesi olan “Ekmek İsrafını Önleme Kampanyası”, 17 Ocak 2013 tarihinde Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından başlatıldığı, ekmeğin en fazla %51,4 ile fırınlarda, %37,9 ile hanelerde, %10,7 ile yemekhane, otel ve lokanta gibi toplu tüketim yerlerinde israf edildiği slaytlar ve Bakanlıkça hazırlanan kamu spotu videolarıyla anlatıldı. Ekmek Tebliğinde yapılan değişiklikle fırınlarda ve ekmek satış yerlerinde bulunan etiketlerde net miktarın da bulunması gerektiği bunun yanında ekmek israfı konusunda tüketiciyi bilgilendirmek için “EKMEĞİNİZİ İSRAF ETMEYİNİZ, TÜKETECEĞİNİZ KADAR EKMEK SATIN ALINIZ” ifadelerinin yer alması istenmiştir. Daha sonra Ekmek Tebliği ve Un Tebliğindeki diğer değişiklikler hakkında fırıncılara bilgi verildi. Toplantı soru cevap şeklinde sona ermiştir. Ekonomi / Güncel İş sağlığı ve iş güvenliğinde yeni bir dönem başladı 3 0 Haziran 2012 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu; Uluslararası Çalışma Örgütü (İLO) ve Avrupa Birliği (AB) müktesebatıyla uyum gereği iş sağlığı ve güvenliği alanında şimdiye kadar yapılan en kapsamlı düzenleme olarak yürürlükteki mevzuatın tek çatı altında birleştirmiş oldu. İşyerlerinin sisteme uyum sağlamasının planlanması amacıyla 1 Ocak 2013’te yürürlüğe giren Kanun; kamu kurumları ile 50’den az çalışanı olan ve az tehlikeli sınıfta yer alan işyerleri için 1 Temmuz 2014’te, 50’den az çalışanı olan tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerleri için 1 Temmuz 2013’te yürürlüğe girecek. Kanun ve uygulanması ile ilgili açıklama yapan Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Rıfat SARSIK konunun önemine değinerek; “Çalışanların tümünü iş sağlığı ve güvenliği yönünden ortak mevzuatla güvence altına almayı amaçlayan bu kanun, sektör ve faaliyet konularına bakılmaksızın kamu ve özel sektöre ait tüm işlerde ve işyerlerinde, tüm işçi, işveren, işveren vekili, çırak ve stajyerleri kapsayacak şekilde hazırlanmış ve bu yönüyle hizmet sektöründe olduğu gibi ticaret ve sanayi sektörlerinde de çağın gereği olarak işgücü ve insan kaynakları en önemli bileşen haline gelmiştir. Yasa bu yönüyle uluslararası rekabet ve uluslararası mevzuata uyum yönünden son derece önemlidir. Yasa çalışanlar için sağlıklı ve güvenli bir çalışma ortamı sağlarken, üyelerimiz yönünden birçok yükümlülüğü de beraberinde getirmektedir. Yasa kapsamında işyerlerinin öncelikle risk analizlerini yapmaları, risk analiz raporu, eylem planları, çalışanların eğitimleri, ölçüm ve muayene işlemleri, iş sağlığı ve iş güvenliği uzmanlarını atamaları gibi 31 Ekonomi / Güncel Bizden yükümlülükleri yerine getirmeleri gerekmektedir. Kanun kapsamında iş sağlığı ve güvenliğini tehdit eder durumlar işin durdurulması müeyyidesiyle sonuçlanabileceği gibi yükümlülüğünü yerine getirmeyen işyerlerine her bir işlem için 1.000 TL.’ den, 80 bin TL.’ye kadar para cezası uygulanabilecektir. Bu bakımdan sektör ayrımı olmaksızın her ekonomik faaliyetin birincil ve en önemli bileşeni haline gelen işgücümüze ve insan kaynaklarımıza sağlıklı ve güvenli bir çalışma ortamı sağlayarak uluslararası rekabet ve mevzuata uyumu sağlamalı, kanunla tanımlı müeyyidelerle karşılaşmamak bakımından iş sağlığı ve güvenliği konusunu öncelikli gündemimiz haline getirerek bu alandaki tüm eksikliklerimizi kısa zamanda gidermeliyiz.” dedi. Kanuna Hızlı Bakış İş sağlığı ve güvenliği konusu ilk kez müstakil bir kanunda ele alındı. Kamu ve özel sektör ayrımı gözetmeksizin tüm çalışanlar kanun kapsamına alındı. Kuralcı bir yaklaşım yerine önleyici yaklaşım esas alındı. İşyerleri, yapılan işin niteliğine göre tehlike sınıflarına ayrılıyor. Bütün işyerlerinde iş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi gibi uzman personel görev yapacak. İşverenler ortak sağlık ve güvenlik birimlerinden hizmet alabilecek. Devlet, 10’dan az çalışanı olan işletmelerin iş sağlığı ve güvenliği hizmetleri giderlerini destekleyecek. İş kazalarını ve meslek hastalıklarını önleme adına önceden risk değerlendirmesi yapılacak. Çalışanlar belli aralıklarla sağlık gözetiminden geçirilecek. İş kazaları ve meslek hastalıklarının kayıtları daha etkin ve güncel hale getirilecek. 32 Elli ve daha fazla çalışanın bulunduğu tüm işyerlerinde, iş sağlığı ve güvenliği kurulu oluşturulacak. İşyerlerinde acil durum planları hazırlanacak. İşveren tüm çalışanlarını, iş sağlığı ve güvenliği ile çalışma hayatına dair hak ve sorumlulukları hakkında bilgilendirecek. Çalışanlar işyerlerindeki iş sağlığı ve güvenliği faaliyetlerine aktif katılım sağlayacak. Çalışan, ciddi ve yakın tehlikeyle karşı karşıya kaldığında çalışmaktan kaçınma hakkını kullanabilecek. Birden fazla işverenin olduğu yerlerde, iş sağlığı ve güvenliği konusunda koordinasyon sağlanacak. $)ú612 Afiş No : 1 Hayati tehlike durumunda işyerlerinin tamamında veya bir bölümünde iş durdurulabilecek. Kanunun bazı hükümleri aşamalı olarak hayata geçirilerek yeni durumlara uyum kolaylaşacak. Büyük endüstriyel kaza riski taşıyan işyerleri, güvenlik raporu ve kaza önleme politika belgesi olmadan işe başlayamayacak. Kanununun uygulanmasını kolaylaştırmak için etkin idari yaptırım uygulanacak. Kanun neler getiriyor? Tüm çalışanlar sağlık ve güvenle çalışacak: Kamu ve özel sektör ayrımı gözetmeksizin tüm çalışanlar kanun kapsamına alındı. Kişinin bulunduğu işyerindeki çalışan sayısı ve işyeri türü kanundan yararlanmasına engel olmayacak. Kanun aynı zamanda çırak ve stajyerler için de geçerli olacak. Her çalışan, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili uygulamalardan faydalanacak. Bütün işyerlerinde sağlıklı ve güvenli çalışma ortamları oluşturulacak. Avrupa Birliği’ndeki uygulamalara paralel olarak; TSK, Emniyet ve afet müdahale ekipleri gibi kendine özgü faaliyetleri olan kurum ve kuruluşlar, kanunun istisnaları arasında yer alıyor. Ev hizmetleri ile çalışan istihdam etmeden kendi nam ve hesabına çalışanlar da kanunun kapsamı dışında bırakıldı. Kuralcı değil önleyici yaklaşım: Kanunla işyerlerine, risk değerlendirmesinde tespit edilen hususları da göz önünde bulundurarak, genel bir önleme yaklaşımı getirildi. Tüm sorumluluk işverene ait olmakla birlikte; iş sağlığı ve güvenliğinin işyerinin bütününde benimsenmesi ve uygulanması sağlanacak. Risk değerlendirmeleri sürekli olarak gözden geçirilecek. İşyerleri tehlike durumlarına göre sınıflandırılacak: İşyerleri, iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin daha etkin sunumu amacıyla tehlike sınıflarına ayrılacak. Bu sınıflandırmada; yapılan işin özelliği, işin her safhasında kullanılan veya ortaya çıkan maddeler, iş ekipmanı, üretim yöntem ve şekilleri, çalışma ortam ve şartları gibi hususlar dikkate alınacak. Tehlike sınıfları; işyerlerinin yaptığı asıl iş dikkate alınarak, sosyal tarafların dâhil olduğu bir komisyonun görüşleri doğrultusunda Bakanlıkça tespit edilecek. Çok tehlikeli sınıfta yer alan işyer- Ekonomi / Güncel Bizden $)ú612 Afiş No : 2 lerinde (A) sınıfı, tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde en az (B) sınıfı, az tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde ise en az (C) sınıfı iş güvenliği uzmanlığı belgesine sahip olanlar görev yapabilecek. Her işyerine iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi: Çalışanların sayısına ve işyeri türüne bakılmaksızın her işyerinde iş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi ile diğer sağlık personeli görev yapacak. İSG profesyonelleri, özel eğitim gören ve mesleki yeterliliğini sınavla ispatlayan kişiler arasından Bakanlıkça yetkilendirilecek. İşyerleri için ortak sağlık ve güvenlik birimi: Kanun iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin belirlenen sürelerle işyeri bünyesindeki personel tarafından verilmesini esas alıyor. Ancak işyerinde uygun vasıflara sahip personel bulunmaması halinde bu hizmet işyeri dışındaki ortak sağlık ve güvenlik birimlerinden alınabilecek. Kamu kurum ve kuruluşları, organize sanayi bölgeleri ile özel şirketler tarafından kurulacak ortak sağlık ve güvenlik birimleri; gerekli donanım ve personele sahip olmaları şartıyla Bakanlıkça yetkilendirilecek. Küçük işletmelere devlet desteği: Kamu hariç 10’dan az çalışanı olan çok tehlikeli ve tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinin iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin yerine getirilmesinde, Bakanlık maddi destekte bulunacak. 10’dan az çalışanı bulunan, az tehlikeli sınıftaki işyerlerinin bu destekten yararlanmasına ise Bakanlar Kurulu karar verebilecek. Risk değerlendirmesi zorunlu hale geliyor: İşverenler, işyerinde var olan ya da dışarıdan gelebilecek tehlikelerin belirlenmesi ve bertaraf edilmesi için risk değerlendirmesi yaptıracak. Bu çalışmalara işveren ve iş sağlığı ve güvenliği profesyonellerinin yanı sıra çalışanların da katılımı sağlanacak. İşyerlerinde sürekli iyileştirmenin sağlanması amacıyla risk değerlendirmesi çalışması güncel halde tutulacak. Risk değerlendirmesi çalışması, işyerlerinin tehlike sınıfına göre periyodik olarak yenilenecek. Yaşlı, engelli, gebe veya emziren çalışanlar gibi özel politika gerektiren gruplar ile kadın çalışanların durumu da risk değerlendirmesinde özellikle dikkate alınacak. Maden, metal ve yapı işleri ile tehlikeli kimyasallarla çalışılan sektörler ve büyük endüstriyel kazaların olabileceği işyerlerinde risk değerlendirmesi yapılmamışsa iş durdurulacak. İşe başlamadan önce sağlık taraması: Çalışanların hassasiyetlerin saptanması ve riskli durumların belirlenebilmesi amacıyla tüm çalışanlar sağlık taramasına tabi tutulacak. Çalışanların sağlık muayeneleri; işe girişlerinde, iş değişikliğinde, iş kazası ve meslek hastalığı ile sağlık nedeniyle verilen aralardan sonra tekrarlanacak. Bu durumlar dışında ise periyodik olarak sağlık muayeneleri yapılacak. İş Kazası Ve Meslek Hastalıklarında Etkin Kayıt Dönemi: Yeni dönemde iş kazaları ve meslek hastalıklarının kayıtları daha etkin ve güncel hale getirilecek. İş kazaları kazadan sonraki, meslek hastalıkları ise öğrenildikten sonraki üç işgünü içinde işveren tarafından, Sosyal Güvenlik Kurumu’na bildirilecek. İşyeri hekimi ve sağlık görevlileri tarafından meslek hastalığı ön tanısı konulan vakalar, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularına sevk edilecek. İşyerleri acil durumlara karşı hazır olacak: Tüm işverenler; ilkyardım, yangınla mücadele, kişilerin tahliyesi, ciddi ve yakın tehlikeyle karşılaşılması gibi durumlar için önceden acil durum planı hazırlayacak. Acil durumlara hazırlık amacıyla tüm çalışanların katılacağı eğitim ve tatbikatlar yapılacak. İş sağlığı ve güvenliğine çalışan katkısı: İş sağlığı ve güvenliğinde daha etkili bir sonuç alabilmek amacıyla yapılacak faaliyetlere çalışanların aktif katılımı sağlanacak. İşyerlerinde; iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili konularda çalışanlarla işveren arasındaki iletişimi sağlayacak çalışan temsilcisi görevlendirilecek. Seçimle ya da atama yoluyla görevlendirilen çalışan temsilcileri, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili konularda işverene teklif getirebilecek. İşyerinde yetkili sendika bulunması hâlinde, sendika temsilcileri çalışan temsilcisi olarak da görev yapabilecek. Çalışan temsilcileri getirdikleri öneriler nedeniyle işveren tarafından hak mahrumiyetine uğratılamayacak. $)ú612 Afiş No : 4 33 Ekonomi / Güncel Çalışanlara iş sağlığı ve güvenliği eğitimi: İşveren, tüm çalışanlarını iş sağlığı ve güvenliği ile çalışma hayatına dair hak ve sorumlulukları hakkında bilgilendirecek. Çalışanlar iş ve işyeri değişikliği, uzun süreli işten uzak kalma ve kullanılan donanımın değişikliğinin ardından, yeni çalışma koşullarına yönelik olarak eğitim alacak. Bu eğitimler düzenli aralıklarla tekrarlanacak. İş sağlığı ve güvenliği kurulları: Elli ve daha fazla çalışanın bulunduğu ve altı aydan fazla süren işlerin yapıldığı tüm işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği kurulu oluşturulacak. Tehlike durumunda çalışmaktan kaçınma hakkı: Çalışan, ciddi ve yakın tehlikeyle karşı karşıya kaldığında iş sağlığı ve güvenliği kuruluna, kurulun bulunmadığı yerlerde ise işverene bu durumun giderilmesi için başvuracak. Çalışanın talebi doğrultusunda karar verildiği takdirde gerekli tedbirler alınıncaya kadar, çalışmaktan kaçınma hakkına sahip olacak. İş merkezlerinde iş sağlığı ve güvenliği koordinasyonu: Aynı işyerinde birden fazla işveren olması durumunda işverenler, mesleki riskler ve önlenmesi konularında birbirlerini ve çalışan temsilcilerini bilgilendirecek. Hayati tehlike tespitinde işin durdurulması: Hayati tehlike tes$)ú612 Afiş No : 6 34 pitinde bu tehlike giderilinceye kadar, işyerinin tamamı değil sadece bu tehlikeden doğabilecek riskin etkileyebileceği alanda iş durdurulacak. Büyük endüstriyel kaza riski için önceden tedbir: Büyük endüstriyel kaza oluşabilecek işyerlerinde, kaza önleme politika belgesi veya güvenlik raporu, işyeri çalışmaya başlamadan önce istenecek. Güvenlik raporu hazırlama yükümlülüğü bulunan işveren, hazırladığı güvenlik raporlarının içerik ve yeterliliğinin Bakanlıkça incelenmesinden sonra işyerlerini işletmeye açabilecek. İdari yaptırımlar etkinleştiriliyor: İşyerlerindeki çalışma $)ú612 $)ú612 Afiş No : 5 sinin cezası da 2.000 lira olacak. Büyük kaza önleme politika belgesi hazırlamayan işverene 50.000 lira idari para cezası verilecek. İşveren açısından getirdikleri: İş sağlığı ve güvenliği koşullarını iyileştirme ve bunun sürekliliğini sağlama. Çalışanın sağlık ve güvenlik yönünden işe uygunluğunu dikkate alma. Risk değerlendirme raporlarını da göz önünde bulundurarak genel bir önleme politikası geliştirme. Mesleki risklerin önlenmesi için, eğitim ve bilgi verilmesi dâhil her türlü tedbiri alma. Afis No: 9 hayatının teftişinde, iş sağlığı ve güvenliği koşullarının iyileştirilmesi için iş müfettişleri görev alacak. Kanuna aykırılığın tespiti durumunda, idari para cezaları daha caydırıcı halde uygulanacak. İşveren, iş güvenliği uzmanı veya işyeri hekimi görevlendirmediğinde her bir kişi için 5.000 lira ceza ödeyecek. Aykırılığın devam ettiği her ay için de aynı miktar uygulanacak. Risk değerlendirmesi yapmayan işverene 3.000 lira, aykırılığın devam ettiği her ay için 4.500 lira idari para cezası uygulanacak. İşverenin iş kazası veya meslek hastalığını SGK’ya bildirmeme- Çalışanlar açısından getirdikleri: Sayı sınırı olmaksızın iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinden yararlanma. İşyerlerindeki iş sağlığı ve güvenliği çalışmaları ile ilgili görüş verme ve aktif katılım sağlayabilme. Ciddi ve yakın tehlike ile karşı karşıya kalması durumunda, gerekli tedbirler alınıncaya kadar çalışmaktan kaçınma. İş sağlığı ve güvenliği konularında eğitim alıp, bilgilenme. İş sağlığı ve güvenliği konularında temsil edilme. Kendisinin ve çalışma arkadaşlarının sağlık ve güvenliklerini tehlikeye düşürmeme. Kendilerine verilen üretim ve korunmayla ilgili tüm araç ve donanımları doğru kullanma. Ekonomi / Bizden 35 Ekonomi / Makale Bizden Şükrü KIZILOT [email protected] 2013 Emlak Vergisini Kim, Nasıl Ödeyecek? E mlak Vergisi 23 milyon civarında vatanadaşı yakından ilgilendiriyor. Emlak Vergisi, büro, dükkan, mağaza, arsa ve arazisi olanlar 2013’te 2012’ye kıyasla “zamlı emlak vergisi” ödeyecekler. Yeni büyükşehir olan illerde ise emlak vergisi oranı yönünden ilginç bir süpriz var. 2012’de gayrimenkul alanlar için emlak vergisi ödemesi bu yıl başlayacak. 36 Ancak yeni konutların vergisi hesplanırken “geçici muafiyet” durumunun da göz önüne alınması gerekiyor. Emekliler, işsizler, ev hanımları, öğrenciler ve engelliler ile şehitlerin dul ve yetimlerine 2013 yılında da “emlak vergisi kolaylığı” var. Geçmiş yıl sıfır oranlı emlak vergisine tabi olması gerektiği halde, bilmeden vergi ödeyen; emekliler, işsizler, ev hanımları ve engelliler, ilgili belediyeye başvurmak suretiyle 2008-20092010-2011 ve 2012 yıllarında ödedikleri emlak vergisini geri alabilecekler. Evini kiraya verip kendisi kirada oturanların, karı koca emekli olup birer evi olanların, evinin dılşında kira getirmeyen bir de arsası olanların, emekli olu çalışanların ya da bankadan faiz, repo vb. Geliri olanların emlak vergisi yönünden özel durumları var. Emlak Vergisi Oranı Emlak vergisi oranı, gayrımenkulün; • Konut, konut dışı bina (büro, dükkan, mağaza vb.), arsa ve arazi olma durumuna, • Büyükşehir belediye sınırları içinde bulunup bulunmadığına göre değişiyor. Bu ayrımlara göre emlak vergisi oranları tabloda gösterilmiştir. Tasarrufu kısıtlanan bina, arsa ve arazinin vergisi, kısıtlamanın devam ettiği sürece 1/10 oranında tahsil olunur. Parsellenmiş arazinin zirai faaliyette kullanılması halinde araziye ait oranın, aksi halde arsaya ait oranın uygulanması gerekir. (Maliye Bak. GİB Ankara VD Başkanının 18.03.2011 tarih ve MB. 2010-51-152 sayılı özelgesi) Neriman Teyze’nin emlak vergisi yüzde kaç arttı? Nerman Teyze’nin, İstanbul’da bir evi, Datça’da da yazlığı var. Yılın sekiz ayı İstanbul’da, dört ayı da Datça’da kalıyor. Yazın torunları da geldiği için çok mutlu oluyor. Neriman Teyze bu yıl, geçen yıl olduğu gibi emlak vergisi yönünden biraz şanssız. Nedenine gelince, her yıl evinin emlak vergisi değeri “yeniden değerleme oranının yarısı kadar artıyordu. 2013’te Bakanlar Kurulu, 2012’de olduğu gibi olaya müdahale etti ve evlerinin değeri “yeniden değerleme oranının tamamı kadar” artırıldı. Böyle olunca, Neriman Teyze’nin ödeyeceği emlak vergisindeki artış da beklentisinin üzerinde oldu. Buna göre, Neriman Teyze’de dahil, Türkiye’deki tüm gayrımenkullerin emlak vergisi hesaplamasına esas değeri %7,8 oranında arttı. Böyle olunca, yani gayrimenkullerin değeri %7,8 artınca (özellikli bazı durumlar dışında), 2013 yılında ödenecek emlak vergileri de % 7,8 oranında arttı. 2013 yılı Emlak Vergisi Oranı (binde) Gayrimenkulün cinsi konut konut dışı bina (büro, dükkan vb.) arsalar araziler Büyükşehir Belediyesi Diğer illerde 2 1 4 2 6 2 3 1 Not: Emlak vergisi tutarının %10’u oranında (örneğin 300 lira emlak vergisi ödeyecek olan 30 lira) ayrıca Kültür ve Tabiat Varlıklarının Korunmasına Katkı Payı ödeniyor. Ekonomi Ekonomi//Makale Bizden Büyükşehirlerde yüzde 100 zamlı Büyükşehir belediyesi olmanın, emlak vergisi yönünden ciddi bir faturası var. Tablodan da fark ettiğiniz gibi büyükşehir belediye sınırları içindeki gayrımenkullerin emlak verisi “yüzde 100 zamlı olarak” alınıyor. Buna göre örneğin; Kemal Bey Çorum’da 200 bin lira değerinde olan evi için 200 TL., Ayşe Teyze Samsun’daki 200 bin lira değerindeki evi için 400 TL emlak vergisi ödeyecek. Arsa tapusu olan bitmiş evlerin vergisi Kat irtifaklı arsa tapusu olan ve kat mülkiyeti olmayan, ancak tamamlanmış durumda yani içinde oturtulan ev, dükkan ve bürolar var. Bunların sayısı, Türkiye genelindeki binaların yarısından fazlasını oluşturuyor. Bu durumdaki gayrımenkuller için arsa değil, bina vergisi (yeni ev, büro ve dükkân vergisi) ödenecek. Emlak vergisi ne zaman ödenecek Emlak vergisi biri Mart-Mayıs, diğeri de Kasım 2013 olmak üzere “iki eşit taksitte” ödeniyor. Ödeme Gecikirse Ne olur? Ödemenin geciktiği her ay için yüzde 1,40 oranında “gecikme zammı” alınır. Dursun Amca gecekondusu için vergi ödeyecek mi? Evet, ödeyecek. Mülkiyeti başkasına (örneğin devlete) ait arsa üzerine gecekondu inşa edip oturanların da konut olarak emlak vergisi ödemeleri gerekiyor. O nedenle Dursun Amca da gecekondusu için emlak vergisi ödeyecek. Hulusi Bey’in kooperatif evi Hulusi Bey, yıllardır bir konut kooperatifinin üyesi. Nihayet sona gelindi. Kuralar çekildi. Herkesin evi belli oldu ama tapular henüz verilmedi. Hulusi Bey’in duru- munda olan onbinlerce kişi var. Bunların emlak vergisinin nasıl ve kim tarafından ödeneceğini merak ediyorlar. Kooperatiflere ait konutların emlak vergisi, kooperatif tarafından ödenir. Konutlar tamamlanıpi tapuları verildiği yıl “emalk vergisi bildirimi” verirler ama vergi ödemezler. Vergileri yine kooperatif öder. İzleyen yıldan itibaren de emlak vergisini Hulusi Bey öder. Yeni alınan eve 5 yıl vergi muafiyeti Yeni inşa edilen binalardan konutl alanlara, 5 yıl süre ile uygulanan “geçici muafiyet” var. Emlak Vergisi Kanunu’nun 5. Maddesine göre, yeni inşa edilen binalardan konut alanlarda, iktisap (edinme) tarihini izleyen 5 yıl boyunca, konutun emlak değerinin ¼’ü, beş yıl sürü ile emlak vergisinden muaf tutuluyor. Örnek: Bahir Bey, 05.06.2012 tarihinde inşaatı biten apartman dairesini 24.09.2012 tarihinde satın almıştır. Dairenin 2013 emlak vergisi değeri 320 bin liradır. Bu durumda Bahir Bey 2013-2017 yıllarında geçici muafiyetten yararlanacak, örneğin 2013 yılı için 80 bin liralık muafişyet düştükten sonra 240 bin lira üzerinden emlak vergisi ödeyecek. Remzi Bey 2013’te aldığı gayrımenkul için ne yapacak? Remzi Bey ve Remzi Bey’in durumunda olan başka kişiler, aldıkları gayrımenkulün 2013 yılı emlak vergisini ödemeyecekler. Vergi ödemeye 2014 yılında başlayacaklar. Ancak, 2013 yılı sonuna kadar ilgili belediyeye “emlak vergisi bildirimi” vermek zorundalar. Ayla Teyze 2013’te sattığı gayrımenkul için ne yapacak? Ayla Teyze ve onun durumunda olan başka kişiler 2013 yılında gayrımenkul satttıklarında, o gayrımenkulü ocak ayında satmış olsalar dahi, sattıkları gayrımenkulün 2013 yılına ait emlak vergisinin tamamını ödeyecekler. Ayla Teyze’nin ve 2013 yılında gayrımenkul satan diğer kişilerin; 2013 yılı içinde ilgili belediyeye bir dilekçe ile başvurarak, gayrımenkullerini sattıklarını bildirip, o gayrımnekulle ilgili mükellefiyet kayıtlarını kapatmalarında yarar var. Kaynak: http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/22939066.asp 37 Ekonomi / Güncel Tarım arazilerinin toplulaştırılması arımsal üretimin artırılması amacıyla, kişi ve işletmelere ait olan, küçük parseller halinde birden fazla parçaya bölünmüş, değişik yerlere dağılmış veya elverişsiz biçimde şekillenmiş arazilerin; Modern tarım işletmeciliği esaslarına göre ve ayrıca sulama hizmetlerinin getirilmesine en uygun bir şekilde birleştirilmesi, şekillendirilmesi ve düzenlenmesi işlemine “Arazi Toplulaştırması “ veya “Arazi Düzenlemesi” adı verilmektedir. Toprak ve insan ilişkilerinde oluşan dengesizliğin yanı sıra ülkemizde işletmelerde verimliliği büyük ölçüde düşüren arazi parçalanmasının nedenleri şunlardır: 1- Miras ve intikal yoluyla parçalanma. 2- Hisseli ve bölünerek yapılan satışlarla parçalanma. 3- Sermaye ve işgücü yetersizliğinden dolayı yapılan kiracılık ve ortakçılık yoluyla parçalanma. 4- Muhtelif amaçlarla yapılan kamulaştırmalar yoluyla parçalanma. 5- Tarım kesimindeki yüksek nüfus yoğunluğu baskısı. 6- Mer’a ve yaylak parçalanmaları. 7- Coğrafi ve topoğrafik konumdan dolayı oluşan parçalanmalar. Nüfusun hızla artması ve bunları beslemeyi gerektiren zorunluluklar, tarımsal üretimi de buna paralel şekilde artırma ihtiyacını doğurmuştur. Toprak kaynakları sınırlı olduğundan istenilen düzeyde ihtiyaç duyulan tarımsal üretim artışı; ancak birim alandan sağlanan verimin artırılmasının temini ile mümkündür. Birim alandan sağlanan verimin T 38 artırılması; teknoloji seviyesi, üretimde kullanılan tohum, gübre, ilaç, sulama gibi girdilerin miktarı ve kalitesinin yanısıra, tarımsal bünye ile yakından ilgilidir. Tarımsal bünyedeki yapısal bozukluklar verimi azaltıcı tesirlerde bulunduğu gibi, verimi artırıcı tedbirlerin alınmasını da engellemektedir. Bu nedenle tarımsal bünyenin ıslah edilmesi hususu ön plana çıkmaktadır. Tarımsal bünyenin ıslahı ile alınabilecek tedbirleri şöyle sıralamak mümkündür: Mülkiyet ve tasarruf rejiminin ıslahı, arazi ıslahı, toprak muhafaza tedbirlerinin alınması, drenaj ve sulama çalışmaları gibi tedbirlerdir. Bu tedbirler demetinin tamamı geniş anlamda “Arazı Toplulaştırması” veya “Arazi Düzenlemesi” adı verilen hizmetler kapsamı değerlendirilmektedir. Toplulaştırmanın tarım üzerine sağlayacağı olumlu etkileri şunlardır: - Nüfus artışı, miras, alım-satım, kiracılık, ortakçılık gibi nedenlerle ortaya çıkan arazi parçalılığı ve dağınıklılığını ortadan kaldırarak işletmeler rasyonel büyüklüğe ulaşmaktadır. - Çok parçalı oluşun ortaya çıkardığı tarla sınırı, yol ve su arklarından doğan arazi kayıplarını azaltmaktadır. -Küçük parsellerde, ekim esnasında tarla sınırına fazla yaklaşılmama nedeniyle doğacak ürün kayıplarını azaltmaktadır. - Toplulaştırmadan sonra, parseller daha büyük ve şekilleri daha düzgün olacağından, makineli tarım daha kolay yapılmakta ve giderlerde önemli oranda azalmalar olmaktadır. - Küçük parseller bir araya getirileceği için, işletme merkezi ile parseller arasındaki uzaklık azalmakta ve buna bağlı olarak ulaşım giderleri azaldığından, zaman, işçilik ve yakıttan tasarruf sağlanmaktadır. - Parsel sayısı azaldığı, şekilleri düzeldiği ve büyüklükleri arttığı için tohum, gübre, ilaç gibi tarımsal girdiler, daha optimal bir düzeyde kullanılmaktadır. - Sulama projelerinin uygulanmasında, eski dağınık ve şekilsiz parsellerin sınırlarına bağlı kalma zorunluluğu olmayacağından, yatırım giderlerinden tasarruf sağlanmaktadır. - Her parselin yola ve kanala sınırı olacağından sulama ve ulaşım randımanı artmaktadır. - Parsellerde müştereklikten doğan huzursuzluklar giderilmektedir. - Köy sınırları sabit noktalara dayandırılarak, köyler arasındaki sınır ihtilafları ortadan kalkmaktadır. - Dağınık ve müşterek haldeki araziler, Hazine arazileriyle birleştirilerek dağıtıma hazır hale getirilmektedir. Türkiye’de, 1950 yılında 2,2 milyon olan işletme sayısı 1980 yılında 3,5 milyona 1990 yılında ise 3,9 milyona çıkmıştır. Ülkemizde 1950 yılında 10 hektar olan ortalama işletme büyüklüğü 1980 yılında 6 hektara, 1990 yılında ise 5.9 hektara düşmüştür. İşletmelerde parça sayısı açısından bakıldığında özellikle 2-3 ile 4-5 parsel sayısının giderek arttığı gözlenmektedir. 1980 yılında 2-3 parsele ait işletme sayısı 933.000 iken, 1990 yılında bu sayı 1.139.000’e yükselmiştir. 4-5 parselli işletme sayısı 1980 yılında 797.000 iken 1990 yı- Ekonomi / Güncel lında 904.000’e yükselmiştir. Yukarıda açıklanmaya çalışılan veriler ışığında, Türkiye’de nüfusun artışına paralel, işlenebilir arazilerin artmaması neticesinde, toprak üzerindeki nüfus baskısının giderek arttığı ve tarımsal işletme arazisinin devamlı parçalandığı açık bir şekilde görülmektedir. Artan nüfusun tarım dışı sektörlere çekilememesi ve diğer parçalanma nedenlerinden dolayı tarım işletmelerinin sahip olduğu araziler, belirtilen şekilde sürekli parçalamakta ve ekonomik işletme büyüklüğünün altına düşmektedir. Bunun için ülkemizde süratle mevcut işletmelerle ilgili arazi toplulaştırması yapılarak işletmelerin dağınık ve parçalı arazisinin birleştirilmesi suretiyle bir işletme bünyesi bütünlüğü sağlanmalıdır. Böylece mevcut işletmeler tarım kesiminde, verimli üretim yapan ve iktisaden yeterli düzeyde olan işletmeler seviyesine ulaşabilecektir. Türkiye’de işlenebilen tarım arazisi miktarı 27,7 milyon hektar olarak hesaplanmaktadır. Bunun ancak 8,5 milyon hektarı ekonomik olarak sulamaya uygun bulunmaktadır. 1992 yılı itibariyle tarım arazilerinin halk sulamaları da dahil 4.1 milyon hektarı sulamaya açılmıştır. Bu da işlenen tarım arazisinin yüzde 14.8’ini oluşturmaktadır. Ekonomik olarak sulanabilecek tarım arazisinin ise ancak yüzde 48.3’ü sulama imkanına kavuşturulmuştur. İleriki dönemlerde 4,4 milyon hektarlık arazinin daha sulamaya açılması imkanı mevcut Tarımsal işletmelerde parsel sayısı, 1980-1990 Parsel Tarımsal işletme sayısı yüzde oranı sayısı (bin) 1980 1990 1980 1990 1 337 578 9 14 2-3 933 1,139 26 29 4-5 797 904 23 23 6-9 791 760 22 19 10701 587 20 15 Toplam 3.550 3.967 100 100 Kaynak: Devlet İstatistik Enstitüsü. 1980 ve 1990 Tarım Sayımları olup, bunlarında sulanması zorunlu görülmektedir. AB ülkelerinde tarım arazileri bölünmüyor Türkiye’nin ciddi ekonomik kayıplarla karşı karşıya kaldığı tarım arazilerinin bölünmesine AB ülkelerinde rastlanmıyor. Örneğin, Fransa’da toprak bölünmesine izin verilmiyor, kardeşlerden birinin diğerlerine tazminat ödeyerek arazisini alıyor, Danimarka’da diğer mirasçılara piyasa değeri üzerinden ödeme yapılıyor, Hollanda ve Almanya’da diğer mirasçıların çok az nakdi tazminat alıyorlar, İngiltere’de ise büyük evlat parseli alıyor ve böylece arazilerin bölünmesi önleniyor. İsrail’de de tarım arazilerinin bölünmesi için önemli kararlar alınmış durumda. Osmanlı’da da buna benzer bir yapı oluşturulduğu, o dönemde arazinin bölünmediğini, kullanım hakkının verildiğini ancak bu arazinin mirasçılar arasında pay edilmediğini ve nesilden nesile geçerken, mirasçılar arasında bölünmesine izin verilmemiştir. Miras yoluyla arazilerin bölünmemesi sonucu; İngiltere’de 300 bin tarım işletmesi bulunurken, ortalama işletme büyüklüğünün 54 hektardır. Fransa’da 527 bin çiftlik vardır, ortalama işletme büyüklüğü 52 hektardır. Almanya’da 372 bin çiftlik bulunmaktadır, ortalama arazi büyüklüğü 46 hektardır. AB’deki 27 ülkede 13 milyon 700 bin işletme bulunmaktadır. Bu işletmeleri ortalama büyüklüğü 12,6 hektardır. ABD’de ise 2 milyon işletmenin var olduğu bilinmektedir, ortalama işletme büyüklüğü181 hektardır. ‘Türkiye’de ise 3 milyon 100 bin işletme bulunmaktadır ve ortalama toprak büyüklüğü 6 hektar olup bunlar da 7 parselden oluşmaktadır. Türkiye’de tarım işletmelerinin ortalama büyüklüğü ve sayısı. 1980-1990 İşletmelerin Büyüklüğü (Hektar) İşletme Sayısı (000) Toplamın yüzde dağılımı 1980 1990 0.1-1.9 1.011 1.385 2.0-4.9 1.165 1.275 5.0-9.9 738 713 10.0-19.9 413 383 20.0-49.9 194 174 50.0- 29 37 Toplam 3.550 3.967 Ortalama Kaynak: Tarım Sayımı, 1980 ve 1990 1980 1990 28% 33% 21% 12% 5% 1% 100% İşletmelerin Tarım alanları ortalama büyüklüğü (yüzde dağılımın yüzdesi (Hektar) olarak) 1980 1990 1980 1990 35% 32% 18% 10% 4% 1% 100% 1 3 7 13 28 93 6 1 3 7 13 27 109 5,9 4% 16% 21% 23% 24% 12% 100% 6% 17% 19% 21% 20% 17% 100% 39 Ekonomi / Sağlık Bizden Bahar Yorgunluğu B ahar aylarında genelde sıkça karşılaşılan bir durum olan ve “bahar yorgunluğu” olarak nitelendirilen bu hissin, baharda havaların ısınmasıyla birlikte artan elektrik yükü ve vücut metabolizmasında gerçekleşen değişimlerden kaynaklandığı düşünülüyor. Havaların ısınmaya başlamasıyla birlikte kendini gösteren bahar yorgunluğu, yoğun tempo içinde kişileri zorlayan belirtiler gösterir. Baharda havaların ısınması ile birlikte daha aktif ve enerjik olmayı beklerken, bazılarımız kendimizi daha yorgun ve bitkin hissederiz. Bahar aylarında genelde sıkça karşılaşılan bir durum olan ve ‘bahar yorgunluğu’ olarak nitelendirilen bu durumun havaların ısınmasıyla birlikte artan elektrik yükü ve vücut metabolizmasında gerçekleşen değişimlerden kaynaklandığı düşünülüyor. Büyük şehirlerin yoğun temposu, hava kirliliği, sanayi kirliliği, trafik sorunları, küresel ısınmanın yol açtığı mevsim kaymaları, 40 bahara geçiş döneminde sürekli değişen hava koşulları, ısı ve nem dengelerinin değişmeleri, aydınlık ve karanlıkta geçen saatlerdeki farklılıklar gibi pek çok neden, bahar şikayetlerinin artmasına neden oluyor. Bahar yorgunluğunu bazen kendimiz yaratırız Bahar yorgunluğunun nedenleri arasında çevre koşullarının yarattığı etkilerin yanı sıra, kişilerin kendi yarattığı ve dolayısıyla değiştirebileceği daha birçok sebep mevcuttur. Özellikle yaz ayları yaklaşırken diyet yapmak amacıyla yanlış beslenme, kaybedilen vitamin ve minerallerin yerine konmaması, hareketsiz yaşam biçimi, aşırı kafein, sigara, alkol ve madde kullanımı gibi etkenler ve kişilerin mevcut hastalıkları da yorgunluğu artırabildiği gibi, sadece bahar yorgunluğu da mevcut sağlık sorunlarının şiddetlenmesine neden olabiliyor. Bahar yorgunluğu yaşayan ki- şilerin bu durumu iş hayatını da olumsuz etkileyebiliyor. Özellikle stres altında ve yoğun çalışanlarda bu yorgunluk daha fazla görülüyor. Her yorgunluğun suçlusu bahar olmayabilir Ancak bahar mevsiminde her yorgunluğun ‘bahar yorgunluğu’ olarak düşünülmesi de doğru değildir. Bahar yorgunluğu, genellikle birkaç haftayı geçmeyen kısa süreli, geçici ve hafif bir yorgunluk halidir. Eğer yorgunluk uzun sürüyorsa, hatta yatak istirahatiyle bile geçmiyorsa kronik bir yorgunluk hastalığı olabiliyor. Bahar mevsimi ile birlikte ortaya çıkan yorgunlukların arkasında bazen depresyon, kansızlık, tiroid problemleri, enfeksiyon hastalığı ya da kanser gibi önemli bir bedensel veya ruhsal sorunların olabileceği de unutulmamalı. Bu nedenle eğer ciddi, uzun süreli, tekrarlayıcı veya ilerleyici bir yorgunluk ve bitkinlik sorunu yaşanıyorsa, Ekonomi//Bizden Sağlık Ekonomi nedeninin saptanması ve çözümü için doktora başvurulması gerekiyor.” “Yarattığı etkilere bakınca bahar yorgunluğunu hafife almamak gerekiyor. Genel bir yorgunluk, bitkinlik, enerji azlığı, güçsüzlük, isteksizlik hali ve sürekli uyku isteği en sık görülen belirtileri oluşturuyor. Ayrıca eklem ve kas ağrıları, vücutta karıncalanma, baş ağrısı, çarpıntı, mide ve bağırsak problemleri, konsantrasyon bozukluğu, neşesizlik, aşırı sinirlilik, hafıza zayıflaması, uyku bozuklukları, psikolojik sorunlar ve daha önceden var olan hastalıklardan kaynaklanan şikayetlerde artış yaşanabiliyor. Yarattığı bu rahatsızlıklar nedeniyle bazı kişiler için bahara uyum süreci zor geçebiliyor ve iş yaşamından aile yaşamına kadar insan hayatını her yönüyle etkileyerek kişinin hayat kalitesinin düşmesine sebep olabiliyor.” Yorgunluğu atın, baharı yaşayın! “Hayat tarzında yapılacak ufak değişiklikler ile güneşli bahar günlerinin beraberinde getirdiği yorgunluk hissini azaltmak mümkün olabilir. • Bahar yorgunluğu yaşayan kişilerde, durumu tetikleyen hastalıklar tespit edilirse onlara yönelik tedavi uygulanmalı. • Baharla gelen değişimlere metabolizmanın uyumu için beslenme alışkanlıklarının değiştirilmesi gerekiyor. Sık sık ve az az yemek, günde 3 ana, 3 ara öğün olacak şekilde yemeye özen göstermek, öğün atlamamak, özellikle günün en önemli öğünü olan kahvaltı, besin çeşitliliği ve tek tip beslenmekten kaçınmak, bahar yorgunluğu ile baş etmek için oldukça önemli. • Vücut direncinin artması için sebze ve meyve tüketiminin arttırılması, özellikle glisemik indeksi düşük, lif ve posa miktarı yüksek, antioksidan özelliği olan ve C vitamininden zengin meyvelerin ve yeşil yapraklı sebzelerin tüketiminin artırılması gerekiyor. • Beyaz undan yapılmış besinler yerine tam buğday, çavdar, kepek gibi besinleri tercih etmek; hamur işlerinden uzak durmak, patates, mısır cipsi yerine ceviz, badem ve fındık tüketmek, çikolata, pasta ve dondurma yerine kuru veya taze meyveleri tercih etmek gerekiyor. • Sindirim sistemini desteklemek ve bağışıklık sistemini güçlendirmek için kefir ve prebiyotik yoğurtları tüketmek faydalı oluyor. • Havaların ısınması ile birlikte vücudun artan su ihtiyacını karşılamak ve dolaşım sistemini daha düzenli hale getirmek için susamayı beklemeden günde en az 2,5-3,0 lt su içmek alışkanlık haline getirilmeli. • Sigara, alkol gibi bağımlılık yapan maddeler ve kafein tüketimi sınırlanmalı. Yorgunluğu giderir ve rahatlatır düşüncesiyle alkole başvurmak problemlerin daha da artmasına neden oluyor. Kahve, çay, asitli içecekler gibi kafeinli içecekler yerine bitki çaylarını tercih etmek rahatlatıcı etki yapabiliyor. • Bahar mevsiminde hava koşullarının iyileşmesi ile birlikte fiziksel aktivite yapma imkanı artıyor, bahar yorgunluğunu geçirmek için bu imkanı kullanmak gerekiyor. Özellikle açık havada yapılan 30-45 dakikalık tempolu yürüyüş veya yüzme, yorgunluğa karşı koruyor. Fiziksel aktiviteye vakit ayıramayanların en azından yürüyerek gidebileceği yerlere arabasız gitmeleri, gidecekleri yere bir durak önce inerek yürümeleri ve asansör yerine merdivenleri tercih etmeleri gibi küçük aktiviteler de etkili olabiliyor. • Uyku düzensizlikleri yorgunluğu daha da artıracağından uyku düzenine dikkat etmek, her zamanki saatte yatıp uyanmaya özen göstermek ve günde 6-8 saat uyumaya çalışmak önemlidir. Ayrıca kaliteli bir uyku için stresin azaltılması, akşamları yatmadan önce rahatlatıcı bir kitap okumak, akşam yatmadan önce ve sabah kalkınca yatak odasını havalandırmak da etkili olabiliyor. • Ayrıca bol bol güneşlenmek, mevsime uygun giysiler tercih etmek, sabahları ılık bir duş almak, arkadaşlarla vakit geçirmek, strese neden olan faktörlerden uzak durmak, iyimser ve olumlu düşünmek ve yoğun bir tempo ile çalışanların masalarında bile uygulayabilecekleri gevşeme egzersizlerini yapmak yorgunluğun giderilmesinde basit ama etkili ve kolay uygulanabilir diğer yöntemlerdir.” 41 Ekonomi / Güncel Bizden ETCF-II is co-funded by the European Union and the Republic of Turkey MERKEZİ FİNANS VE İHALE BİRİMİ Sivil Toplum Diyaloğu - AB-Türk Odalar Forumu-II: AB-TÜRKİYE ODALARI ORTAKLIK HİBE PROGRAMI ULUSLARARASI TİCARET HACMİNİN GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ Başlık : Uluslararası Ticaret Hacminin Geliştirilmesi Ortaklar : Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası – Voka Ticaret ve Sanayi Odası Bütçe : 127.731,33 Euro Süre : 12 Ay Bu projenin genel amacı; • Dış ticaret ilişkilerini geliştirip güçlendirmek ve Çaycuma TSO ile Antwerp – Waasland TSO arasındaki ticari etkileşimi arttırarak Türkiye ile AB üye ülkelerinin Ticaret ve Sanayi Odaları arasındaki ilişkileri geliştirmek. Bu projenin özel amaçları aşağıdaki gibidir; • Çaycuma TSO ile Antwerp - Waasland TSO üyelerinin uluslararası ticaret sistemine daha fazla entegre olması. • Çaycuma ve Antwerp arasındaki ticari etkileşimi ağ geliştirme yoluyla arttırmak. • Antwerp - Waasland TSO ve Çaycuma TSO arasında ziyaretler ve atölyeler yoluyla bilgi transferi oluşturmak. • Dış Ticaret Danışmanlığı Merkezi kurarak Çaycuma TSO üyelerinin dış ticaret kapasitelerini geliştirmek. Türkiye ve Belçika’daki ticaret fuarları ve sergiler gibi dış ticaret etkinliklerine iki oda üyelerinin katılım sayılarını artırmak. Proje Etkinlikleri 1 - Hazırlık Faaliyetleri: 42 1.1. Proje Takımını Oluşturma (Proje Koordinatörü, Proje Asistanı, Yurtdışındaki Yönetici, Muhasebeci, Dış Ticaret Uzmanı): Projenin ilk faaliyeti bu olacaktır. Proje takımı faaliyetlerin uygun bir şekilde yerine getirilmesinden, belirli faaliyetlerde çalışacak olan görevlilerin izlenmesinden ve her şeyin belirlenen zaman içerisinde yapılmış olmasından sorumlu olacaktır. 1.2. Proje Ofisi Tutmak : Proje takımını oluşturduktan sonra en önemli faaliyet proje ofisini tutmaktır. Proje ofisi Çaycuma TSO’nun içindeki bir ofisin uygun bir şekilde hazırlanmasıyla elde edilecektir. Burası aynı zamanda Dış Ticaret Danışmanlık Merkezi için de kullanılacaktır. Yani projeden sonra bile ofis TOBB kullanılacaktır. 2 - Tanıtım ve Görsel Faaliyetler: 2.1. Başlangıç Toplantısı: Projenin ikinci ayının başında tanışma toplantısı yapılacaktır. Bu toplantı, projenin tanıtımını arttıracaktır. Ayrıca, KOBİ’lerin ilgisini de projedeki faaliyetlere çekecektir. 2.2. Görsel Faaliyetler: Öncelikle, iki adet afiş asılacaktır. Bu afişlerde Türkiye Cumhuriyeti, AB, MHİB, Avrupa Sanayi ve Ticaret Odaları Birliği, Çaycuma TSO ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin logoları bulunacaktır. Ayrıca Proje Ofisine Türk ve AB bayrağı konacaktır. Ayrıca, hem Çaycuma TSO hem de Antwerp-Waasland TSO kendi internet sitelerinin içinde bir sayfa oluşturacaklar. İçinde kalem, defter ve takvim bulunan 200 set Ekonomi / Güncel Bizden hazırlanacaktır. Bunlar atölyelerde, seminer, açılış ve kapanış toplantılarında dağıtılacaktır. 1200 Türkçe broşür, 3000 İngilizce broşür Çaycuma’daki ve Antwerp’deki Kobilere dağıtılmak üzere bastırılacaktır. Bir basın açıklaması hazırlanıp ulusal ve uluslararası basına dağıtılacaktır ve böylece proje hakkında insanlar haberdar edilecektir. 2.3. Kapanış Faaliyeti: Projenin son ayında bir kapanış toplantısı düzenlenecektir. Kapanış faaliyeti proje takımındaki yetkililerin konuşmalıyla başlayacak ve proje boyunca neler yapıldığı hakkında olacaktır. CD’ler katılımcılara toplantı sırasında dağıtılacaktır. Toplantıdan sonra mini kokteyl verilecektir. 3 - Güncellenmiş Seminer “AB İle İş Yapma Rehberi”: 2011 yılında Antwerp - Waasland TSO tarafından hazırlanmış “ AB ile İş Yapma Rehberi” adında yazılı bir kaynak bulunmaktadır. Bu belge Antwerp-Waasland TSO uzmanları tarafından güncellenecektir. Bir uzman bu belge üzerinde 5 gün boyunca çalışacaktır. Bu belge güncellendikten sonra, bir çevirmen bu belgeyi Türkçe ’ye çevirecektir. Çevirinin arkasından Anwerp-Waasland TSO’dan bir uzman Çaycuma TSO’ya gelip bu konuda 2 gün sürecek bir seminer verecektir. Bu faaliyetin projenin üçüncü ayında yer alması planlanmıştır. 4 - Gözlemleme Gezisi: Projenin beşinci ayında Çaycuma TSO’dan teknik grup 5 gün sürecek bir gözlemleme projesine katılacaklar. 4 kişilik bir teknik grup ve Proje Koordinatörü Antwerp-Waasland TSO’ya gidecek ve Antwerp-Waasland TSO’nun 25 üyesini ziyaret edecek. 5 - Deneyim Aktarım Semineri: Beşinci ayın sonunda gözlemleme gezisinin de elde edilen bilginin aktarımını hedefleyen bir seminer düzenlenecektir. Çaycuma TSO’nun her üyesinden bir temsilci bu seminere katılacaktır. Ayrıca, “Dış Ticaret Danışmanlık Merkezi’nin” detayları anlatılacak ve Çaycuma TSO’nun bu yeni biriminden üyelerin yararlanması teşvik edilecektir. 6 - Dış Ticaret Danışmanlık Merkezi: Dış Ticaret Danışmanlık Merkezi projenin 6. Ayında kurulacak ve 7. Ayında çalışmaya başlayacaktır. Bu faaliyet ile ilgili, Antwerp-Waasland TSO yeni Merkezdeki çalışanların bilgi düzeyini arttırmak için 20 durum raporu hazırlayacaktır. Merkezin çalışanları bu raporları Çaycuma TSO üyelerine yardım etmede kullanacaktır. Bu raporlar 20 farklı konuyu kapsayacağı için üyelerin büyük bölümüne yardımcı olacaktır. 7 - İnternet Platformu: Projenin 8. ve 9. Aylarında kurumsal bir internet platformu oluşturulacaktır. Bu faaliyet ile katılımcı TSO’lar arasında devamlılığı olan bir ticaret ilişkisi oluşturacaktır. Her iki TSO üyelerinin iş alanları ve iletişim bilgileri bu platformda yer alacaktır. Üyeler çevrimiçi olarak bu platform üzerinden birbirleriyle iletişime geçebileceklerdir. Ayrıca, duyurularını da bu platform üzerinden paylaşabilecekler. 8 - Atölyeler: Çaycuma’da, Çaycuma TSO’dan yetkili kişiler, yerel katılımcılar ve Antwerp-Waasland TSO’dan 3 uzmanın katılacağı 3 farklı konuyu kapsayacak 3 günlük atölyeler düzenlenecektir. Bu faaliyetin hazırlanmasının projenin 10. Ayındais co-funded by ETCF-II is co-funded by the ETCF-II ETC th olacağı ve uygulanmasının ise and 11. Ayda European Union the olacağı European Union and the Eur tahmin edilmektedir. Bu kapanış faaliyetindenRepublic of Turkey R Republic of Turkey önceki son faaliyet olacaktır. 9 - Raporlama Faaliyetleri: Projenin orta kısımlarında bir ara rapor hazırlanacaktır. Projenin 12. Ayında Merkezi Finans ve İhale Birimine verilmek üzere son raporun hazırlıklarına başlanacaktır. Final raporu projenin sonunda tamamlanacaktır. Projeden Beklenen sonuçlar: • Antwerp’in dış ticaret ile ilgili teknik bilgisi Çaycuma’ya aktarılması. • Çaycuma’daki KOBİ’lerin AB ile ticaret yapma bilinci artması • Çaycuma’da bulunan KOBİ’lerin dış ticaret hakkında uluslararası bir bakış açısı edinmesi. • Çaycuma TSO’nun yönetim kapasitesinin geliştirilmesi. • Çaycuma ile Antwerp arasındaki ticaret ilişkisinin sürdürülebilirliğinin sağlanması. • Çaycuma ve Antwerp bölgelerinde dış ticaret hakkındaki farkındalığın artması. TOBB TOBB 43 Ekonomi / Fuar FUAR TAKVİMİ MAYIS - HAZİRAN - TEMMUZ MAYIS 01.05.2013 Arüsder 2013 Araçüstü Ekipmanları Fuarı, İstanbul Fuar Merkezi Yeşilköy- İstanbul 05.05.2013 02.05.2013 Adana 7. Ambalaj Fuarı 2013, Tüyap Adana Uluslararası Fuar Ve 05.05.2013 Kongre Merkezi, Adana Çukurova Gıda / Gıda - Tek Fuarı 2013 (7. ), Tüyap Adana Uluslararası Fuar Ve Kongre Merkezi, Adana Reklamcılık Fuarı 2013 3. Açık Hava Reklamcılığı, Promosyon Ve Reklam Malzemeleri Fuarı, Tüyap Adana Uluslararası Fuar Ve Kongre Merkezi, Adana Şehircilik, Kentsel Dönüşüm Ve Çevre İstanbul Fuar Merkezi Yeşilköy, Teknolojileri Fuarı, İstanbul 07.05.2013 Fi İstanbul 2013 1. Gıda Bileşenleri, Çözümleri, Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre 09.05.2013 Yardımcı Ve Katkı Maddeleri Fuarı, Ve Sergi Sarayı, İstanbul Manisa 6. İnsan Kaynakları İstihdam Ve Mesleki Manisa Belediyesi Fuar Merkezi, Eğitim Fuarı; Manisa 09.05.2013 K. Moy 2013 Kayseri 2. Mobilya Yan Sanayi Aksesuarları, Kayseri Dünya Ticaret Merkezi, Kayseri 12.05.2013 Döşemelik Kumaşlar Ve Orman Ürünleri Fuarı, 14.05.2013 Diyarbakır 4. Kitap Fuarı, Tüyap Diyarbakır Fuar Ve Kongre 19.05.2013 Merkezi, Diyarbakır Diyarbakır Eğitim Fuarı 2013 4. Diyarbakır Yurtiçi, Yurtdışı Eğitim Kurumları Fuarı, Tüyap Diyarbakır Fuar Ve Kongre Merkezi, Diyarbakır 15.05.2013 Evteks 2013 19. İstanbul Ev Tekstili Fuarı, İstanbul Fuar Merkezi Yeşilköy, İstanbul 19.05.2013 Halı Zemin Fuarı, İstanbul Fuar Merkezi Yeşilköy, İstanbul 16.05.2013 2. Ulusal Hayvancılık Ve Süt Endüstrisi Fuarı, Burdur Çok Amaçlı Kullanımlı Fuar Alanı, 19.05.2013 Burdur 3. Yapı Ve Dekorasyon Fuarı, Mişmiş Park Fuar Alanı, Malatya 4. Van İnşaat Mobilya Ve Yan Ürünleri Fuarı, Altaylı Fuar Alanı, Van Ekoloji İzmir “Organik Ürünler Fuarı”, Uluslararası İzmir Fuar AlanI, İzmir Expotroia 2013 (Tekstil Ürünleri, İnşaat Malzemeleri, Çtso Kongre Ve Fuar Merkezi, Gıda Ürünleri, Mobilya, Turizm Ve Servisler), Çanakkale Konya Kent 2013 9. Yerel Yönetim İhtiyaçları, Konya Yapı Ve Dekorasyon Fuarı, Kent Mobilyaları, Park Bahçe Düzenlemeleri, Kto Tüyap Konya İtfaiye Araçları Ve Yangın Güvenliği Fuarı, Uluslararası Fuar Merkezi, Konya 2013 10. Yapı Malzemeleri Yapı Teknolojileri Ve Kto Tüyap Konya Dekorasyon Fuarı, Uluslararası Fuar Merkezi, Konya Ihs Konya 2013 Konya 10. IsıtmA, Soğutma, Havalandırma, Yalıtım Malzemeleri Ve Boru Fuarı, Doğalgaz, Pompa, Vana, Tesisat, Kto Tüyap Konya Uluslararası Fuar Merkezi, Konya Olıvtech “Zeytin, Zeytinyağı Ve Teknolojileri Fuarı”, Uluslararası İzmir Fuar Alanı, İzmir Wateco 2013 6. Su, Arıtma Çevre Ve Atık Yönetimi, Temiz Enerji Sistem Ürün Ve Teknolojileri Fuarı, Tüyap Tüm Fuarcılık Yapım A.Ş., Tüyap Fuar Ve Kongre Merkezi, İstanbul 17.05.2013 Ankagold Ankara Altın, Mücevher Saat Ve Gümüş Fuarı’13, Ato Kongre Ve Sergi Sarayı, Ankara 19.05.2013 17.05.2013 Ipt İstanbul 2013 3. Kağıt, Karon Oluklu Mukavva Üretim Tüyap Fuar Ve Kongre Merkezi, İstanbul 22.05.2013 Ve İşleme Makineleri, Kağıt Bazlı Ambalaj TeknolojileRi Fuarı, Prınttek 2013 12. Uluslararası Matbaa Teknolojileri Tüyap Fuar Ve Kongre Merkezi, İstanbul Ve Kağıt Fuarı, 22.05.2013 2. Trakya Hayvancılık, Süt Ürünleri Ve Tohum Fuarı, Lüleburgaz Semt Ve Fuar Merkezi, 26.05.2013 Kırklareli Mayıs - Haziran - Temmuz 2013 tarihlerinde gerçekleştirilecek olan yurtiçi fuarlar listesi yukarıdaki gibidir. Fuarlara katılmak isteyenlerin; davetiye temini, ulaşım ve toplu katılım gibi organizasyonları için Odamıza müracaatlarını bekleriz. 44 Ekonomi / Fuar FUAR TAKVİMİ 23.05.2013 25.05.2013 23.05.2013 26.05.2013 24.05.2013 26.05.2013 25.05.2013 27.05.2013 31.05.2013 MAYIS - HAZİRAN - TEMMUZ Mınex “Madencilik, Doğal Kaynaklar Ve Teknolojileri Fuarı”, Uluslararası İzmir Fuar Alanı, İzmir 3. Van Tarım, Hayvancılık Ve Gıda Fuarı, A ltaylı Fuar Alanı, Van Ipaf ‘2013 16. Uluslararası Plastik Ve Ambalaj Teknolojileri Ve Ürünleri Fuarı, Pack - Ist’2013 “1. Fleksibil Ambalaj Fuarı”, Sodex Ankara, Urfa Sanayi, Ticaret Ve Teknolojileri Fuarı, 2. Malatya İnsan Kaynakları Ve İstihdam Fuarı, İstanbul Fuar Merkezi Yeşilköy, İstanbul 5.Gold Expo Karadeniz 2013 Fuarı, Trabzon Dünya Ticaret Merkezi, Trabzon 2. E-Ticaret Fuarı, Haliç Kongre Merkezi, İstanbul İstanbul Fuar Merkezi Yeşilköy, İstanbul Ato Kongre Ve Sergi Sarayı, Ankara Karaköprü Belediyesi Fuar Alanı, Şanlıurfa Mişmiş Park Fuar Alanı, Malatya HAZİRAN 05.06.2013 Natural Stone 2013 10. Uluslararası Mermer, Doğal Taş 08.06.2013 Ürünleri Ve Teknolojileri Fuarı, 06.06.2013 2. İstanbul Av, Silah Ve Doğa Sporları Fuarı, 09.06.2013 Anımalıa İstanbul 2013 10. Hayvancılık Ve Teknolojileri Uluslararası Fuarı, 12.06.2013 1. Uludağ Sağlık Turizmi Ve Fuarı, 15.06.2013 13.06.2013 Beauty Eurasıa 9. Uluslararası Kozmetik, , 15.06.2013 Güzellik Kuaför Fuarı Vıv Türkiye 2013 Tavukçuluk Teknolojileri Uluslararası İhtisas Fuarı, 13.06.2013 25. Uluslararası Anne Bebek Çocuk Ürünleri Fuarı, 16.06.2013 Afyon Mermer Fuarı, Allgreen Yenilenebilir Ve Sürdürülebilir Enerji Fuarı, Dlg-Öçp Tarla Günleri 2013, Rew İstanbul 2013 9. Uluslararası Geri Dönüşüm, Çevre Teknolojileri Ve Atık Yönetimi Fuarı, 18.06.2013 Türkiye Madencilik Show 2013, 19.06.2013 20.06.2013 İtvf- İstanbul Tv Forum Ve Fuarı, 22.06.2013 20.06.2013 29. Konya Ayakkabı Yan Sanayi Ve Moda 23.06.2013 Fuarı (Kış Modelleri), Ayakkabı Kış “34. İzmir Ayakkabı, Çanta Ve Aksesuarları Fuarı”, Trıkonfex 3. Triko, Triko İpliği, Konfeksiyon Ve Teknolojileri, 26.06.2013 İstanbul Beyaz Eşya, Elektrikli Ev Aletleri, İnnovatif Ev 29.06.2013 Teknolojiler Ve Yan Sanayileri Fuarı, 27.06.2013 - 29.06.2013 M2m Ve Bulut Teknolojileri Fuarı 2013, İstanbul Fuar Merkezi Yeşilköy, İstanbul İstanbul Fuar Merkezi Yeşilköy, İstanbul İstanbul Fuar Merkezi Yeşilköy, İstanbul Mete Cengiz Kongre Ve Fuar Alanı, Bursa Tüyap Fuar Ve Kongre Merkezi, İstanbul İstanbul Fuar Merkezi Yeşilköy, İstanbul İstanbul Fuar Merkezi Yeşilköy, İstanbul Kültürpark Belediye Fuar Alanı, Afyonkarahisar İstanbul Fuar MerKezi Yeşilköy, İstanbul Bahri Dağdaş Tarımsal Araştırma Enstitüsü Alanı, Konya Tüyap Fuar Ve Kongre Merkezi, İstanbul İstanbul Kongre Merkezi, İstanbul Haliç Kongre Merkezi, İstanbul Kto Tüyap Konya Uluslararası Fuar Merkezi, Konya Uluslararası İzmir Fuar Alanı, İzmir Ofm Ortadoğu Fuar Merkezi, Gaziantep İstanbul Fuar Merkezi Yeşilköy, İstanbul İstanbul Fuar Merkezi Yeşilköy, İstanbul Mayıs - Haziran - Temmuz 2013 tarihlerinde gerçekleştirilecek olan yurtiçi fuarlar listesi yukarıdaki gibidir. Fuarlara katılmak isteyenlerin; davetiye temini, ulaşım ve toplu katılım gibi organizasyonları için Odamıza müracaatlarını bekleriz. 45 Bizden Ekonomi / Basın 46 Ekonomi / Bizden Ekonomi / Basın 47 Ekonomi / Bizden
Benzer belgeler
8 - Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası
Yayın Kurulu
Rıfat SARSIK
Önder ALKAN
Mehmet KÖKTÜRK
Alper PÜREN
Kâmuran MISIRLI
u
Reklam ve Mali İşler
Recep ACAR
u
Yönetim Yeri
Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası
Atatürk Bulvarı No: 12
Çaycuma / ZO...
6 - Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası
Yayın Kurulu
Rıfat SARSIK
Önder ALKAN
Mehmet KÖKTÜRK
Alper PÜREN
Kâmuran MISIRLI
u
Reklam ve Mali İşler
Recep ACAR
u
Yönetim Yeri
Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası
Atatürk Bulvarı No: 12
Çaycuma / ZO...
10 - Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası
Yayın Kurulu
Rıfat SARSIK
Önder ALKAN
Mehmet KÖKTÜRK
Alper PÜREN
Kâmuran MISIRLI
u
Reklam ve Mali İşler
Recep ACAR
u
Yönetim Yeri
Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası
Atatürk Bulvarı No: 12
Çaycuma / ZO...