Plasenta
Transkript
Plasenta
Plasenta chorion ile uterus mukozasının (endometrium) birbirine kaynaşmasından meydana gelmiş, yavru ile anne arasında metabolik ve hormonal iliskiyi sağlayan extraembriyonal bir dokudur. Bu dokuda anneye ve yavruya ait iki kısım bulunur. • Anneye ait olan kısma plasenta maternalis, • yavruya ait olana da plasenta fotalis denir. • Bir plasentada (plasentasyon), 3 ü anneye 3 ü de yavruya ait olmak uzere altı tabaka bulunur • Uterus mukozasının epitel katı, bağ dokusu ve damar endotelidir. • Fötus da chorion frondosumun; chorion epiteli (trophoblast hücreleri), chorion mezenşimi (embriyonal bağdokusu) ve damar endotelidir • Yavru ve anne arasında gıda ve gaz (O2 , CO2) alıs-verisi her iki tarafa ait kan damarları arasında difuzyon yolu ile olacağından, bu tabakalar bir bariyer oluşturur. Buna plasenta bariyeri denir. İmplantasyon • Zigottan sonraki bölünmelerle blastosist evresine gelmiş ve uterus boşluğuna ulaşmış olan embriyo taslağının uterus mukozasına sıkı ya da gevşek bir şekilde tutunmasına implantasyon denir • İmplantasyon maternal ve fötal yarımların ilişkisine göre 3 e ayrılır. • İmplantasyon, insanlarda gebeligin 6-7'nci günlerinde baslar, 1112'nci günlerde tamamlanır. 1. Central (superficial) tip 2. Excentric tip : 3. interstitiel tip : • • • • • 1.Central (superficial) tip: chorion kesesi uterus mukozası ile temas halindedir ya da onunla sıkı bir sekilde kaynaşmıştır. Fakat uterus duvarına bir gömülme durumu yoktur, dolayısıyle bağlantı yüzlektir ve yavru da uterus boşluğunda, merkezde (central) bulunur. Tek tırnaklılarda, ruminantlarda, domuzda, karnivorlarda ve bazı kuyruklu maymunlarda. implantasyonun gerçekleşmesine kadar geçen sürede embriyonun beslenmesi, uterus bezleri tarafından salgılanan organik ve inorganik maddeler içeren uterus sütünden sağlanır. • 2.Excentric tip : Bu tipte chorion kesesinin büyük bir kısmı, yavru ile birlikte uterus mukozasına gömülmüş durumdadır. • Yavru, lokalizasyon bakımından ekzantriktir (sincap ve kunduzda gibi). • 3.interstitiel tip : Burada ise kese, yavru ile birlikte uterus mukozasına tamamen gömülmüş ve hatta uterus mukozasının epiteli ve bağ dokusu ile örtülmüştür. • Bu tipe kobay, kirpi, maymun (kuyruksuz tur), yarasa ve insanda rastlanır. • Evcil memeliler central (superficial) tipe dahildir. • implantasyonlarda chorion, uterus ilişkisi kuvvetli ise, uterus mukozasındaki bağdoku hücreleri değişikliğe uğrayarak büyük ve yuvarlak sekildeki decidua hücrelerine dönüşürler. • Bu hücreleri içeren uterus mukozası da decidua* olarak isimlenir. Dolayısıyle bu tip plasentalara desidualı (deciduata) plasenta adı verilir. • Doğum sırasında desidualı kısım yavru ile birlikte atıldığı için kanama meydana gelir. • Chorion-uterus iliskisi basit bir şekilde ise, yani iki dokunun karşılaşmasından, temasından ibaret ise bu takdirde mukozada decidua şekillenmez, plasenta da desiduasız plasenta (adeciduata, indeciduata) adını alır. • Bu tip plasentalılarda, doğum esnasında uterus mukozasında zedelenme, atılma olmaz, kanama da görülmez. • interstitiel tip implantasyon gösteren insan plasentasında yavru taslağı ve keseler uterus mukozası içerisinde geliştiğinden mukozanın tümü decidua olarak kabul edilir. • Bu nedenle chorion frondosum karşısındaki mukoza kısmı decidua basalis, • chorion laeve'yi saran mukoza kısmı decidua capsularis, • uterus bosluğunun tavanını olusturan chorion kesesini içermeyen mukoza kısmı ise decidua parietalis adını alır. • Plasentayı yapan esas kısım decidua basalis'tir. • Plasentaların desudualı, desuduasız oluşu, chorion uterus ilişkisine göre hayvanlarda plasentalar iki ana gruba ayrılır: • yarım plasenta: Semiplasenta • tam plasenta: Euplasenta Placenta epithelio-chorialis: Tek tırnaklılarda (kısrak, eşek) ve domuzda raslanan bu tipte, villuslar chorion üzerinde yaygın (diffuz) olup chorion epiteli uterus epiteli ile karşı karşıyadır (epithelio-chorial ilişki). Yani bağlantı gevşektir, temas halindedir. Bu gruba dahil türler arasında az çok farklar görülebilir • Kısrakta: • Placenta, epithelio-chorialis, adesiduata, villosa diffusa completa olarak adlandırılan kısrak plasentasında villuslar chorion'un bütün yüzeyine dağılmışlardır. • Uterus epiteli ile chorion epiteli karşı karşıyadır ve desidua sekillenmemistir. • Gebeligin 7. haftasından itibaren plasenta üzerinde, bütün yüzeye dağılmış olarak yer yer villus kümeleri gözlenir. • Fötal dokuda gözlenen bu villus kümelerine microcotyledon adı verilir •Microcotyledon'larda uterus epitelleri ile trofoblastların mikrovilluslari iç içe girmişlerdir. Bu iki epitel katmanın mikrovillusları arasındaki boşluğun içinde elektrodens bir madde bulunur. • Kısrak plasentasında, uterus mukozası üzerinde yer yer kratere benzeyen çukurluklar vardır. Bu çukurluklara endometrial cup adı verilir • Endometrial cup'larda fötal ve maternal yarımlar birbirlerinden ayrılmış olup, aralarındaki boşluğun içini bir sıvının doldurmuş olduğu gözlenir. • Maternal bölgede uterus epiteli dejenere olmuş ve bu bölgedeki uterus bezleri genişlemiştir. •Endometrial cup'ların şekillenmesi ve kaybolması, gebe kısrak serumunda bulunan gonadotrophic hormon düzeyi ile ilişkilidir. * Endometrial cup'lardaki boşluğun içinde de bu hormon bulunmaktadır. Kısraklarda gonadotrophic hormonun kaynağı endometrial cup'lardaki trofoblastlardan köken alan iri salgı hücreleridir. • Kısrakta, gebeliğin 36-40. gününden itibaren bu hücreler tarafından salgılanan gonadotrophic hormonu (PMSG) 60-65. günlerde kanda en yüksek düzeye ulaşır • 120-150. günlere kadar gitgide azalarak belirlenemeyecek düzeylere düser. • Gebeliğin 40-120. günlerinde serum gonadotrophic hormonunun immunolojik ve biyolojik yöntemlerle tayini ile kısraklarda gebelik teşhisi yapılabilmektedir. Domuz : Yarim plasentalar grubuna giren domuz plasentası, plasenta epitheliochorialis, adeciduata, villosa diffusa incompleta olarak adlandırılır. Uterus epiteli ile chorion epiteli karşı karşıyadır. Villuslar, uzun ve dar bir şekilde gelişen chorion kesesinin iki ucunda oluşmamiştir, yani villus dağilımi tam değildir. • Chorionic yüzeyde üç bölge ayırt edilir. Bunlar, placental zone, paraplacental zone ve necrotic zone'dur. Placental zone, chorionun 1/3 veya 2/3' nü kapsayan central kısmıdır. Bu bölgede, chorion epiteli ile uterus epiteli arasındaki temas yüzeyini arttırmak için makroskopik ve mikroskopik girinti ve çıkıntılar bulunur • Chorion kıvrımları, endometrium kıvrımları ile iç içe girmiştir. • Bu bölgelerdeki chorion ve uterus epiteli hücrelerinin serbest yüzleri mikrovilluslardan zengindir. • Placental zone'da aynca areola adı verilen histotrophic alanlar vardır. • • • • Bunlar chorion üzerindeki, uterus bezlerinin açıldığı, derin olmayan çukurluklardır. Bu çukurluklarda uterus bezlerinin salgıladığı bir sıvı (uterus sütü) toplanır. Besin maddelerinden zengin olan uterus sütü, areolalardaki villuslar tarafından alınarak allantois damarları aracılığıyla yavruya götürülür. Fötus, demir ve kalsiyum gibi mineral maddeleri de bu kısımlardan sağlar. • Placental zone'un periferal kısmında, chorionun areola ve kıvrımları taşımayan düz kısmı bulunur. • Bu bölgeye paraplacental zone denir • 2. Placenta syndesmochorialis • Bu tip plasentaya ruminantlarda rastlanır. • Plasenta syndesmochorialis, adeciduata villosa cotyledonata olarak adlandırılan ruminant plasentasında, • uterus epitelinde yer yer ayrılmalar gözlenir ve chorion epiteli, uterusun bağ dokusu ile karşı karşıyadır. Villuslar chorion üzerinde topluluklar, kümeler meydana getirmiştir. Bu villus kümelerini içinde bulunduran çukurluklara cotyledon denir. • Bu bölgeler chorion frondosum'a karşılıktır. • Cotyledonlar arasında kalan chorion üzerinde ise villus'lar görülmez (chorion laeve). • Cotyledon'ların karşısındaki endometrium kısımları ise caruncula adını alır. • Caruncula'lar gebe olmayan ruminantların uterusunda da normalde gözlenen yapılardır. • Cotyledon ve caruncula'ların kaynaşarak meydana getirdiği dokuya placentome ismi verilir. • Placentome'ların yavru tarafındaki yüzü inekte konveks, keçide düz, koyunda konkavdır. • inekte 70-140, koyunda 80-100, keçide 160-180 adet plasentom bulunur. Placentome'larda, anaya ait epitel (uterus epiteli) yer yer dejenere olmuş ve dolayısıyle uterus bağ dokusu bazal membranla birlikte, villuslarla karşı karşıya gelmistir (syndesmo-chorial iliski). • Villuslarda ise zedelenme yoktur. • Chorion-uterus bağlantısı yine basit şekildedir ve decidua sekillenmemiştir. • Uterus epitelinin zedelenmesi, dejenerasyonu koyun ve keçide fazla, inekte azdır. • Bu nedenle bazı araştırmacılar tarafından inek placentaları epithelio-chorial, koyun ve keçi placentalan ise syndesmochorial olarak sınıflandırılmıştır. • Syndesmo-chorial plasentalar yarim ve tam plasentalar arasında geçit tipidir.
Benzer belgeler
TAM PLASENTA
• Maternal kan bu bölgelerden,
Haemo-chorial plasenta (insan) :placenta
uterus'un venleri ile direne edilir.
discoidea (p. discoldalis) (Starck'tan).
implantasyon-plasenta sunumu
• Plasenta diffuza , inkompleta ( domuz )
• Villuslar koryonun yüzeyine dağılmış
ancak uç kısımlarda bulunmaz
Memelilerde Zigottan Sonraki Gelişmeler
• Amnion ve chorion’un oluşması:
• Önce somatopleura üzerinde
embriyonal sahayı çepeçevre
sınırlandıran bir oluk şekillenir.
• Bu oluğun yapısına yalnızca
somatopleura katılır.
• Zamanla derinleşe...
MEMELİ HAYVANLARDA ZYGOT`TAN SONRAKİ GELİŞMELER
embriyonal diskin cranial ucunda meydana
gelen bir yumruda son bulur. Prechordal
nodus (Sulcus neuralis’in ve chorda
dorsalis’in aşırı bir şekilde uzamasını