Fethullah Gülen Dosyası - Türkçü Toplumcu UyanTürk
Transkript
Fethullah Gülen Dosyası - Türkçü Toplumcu UyanTürk
Türkçü Toplumcu Görüþ, Türkçü Bilinçlenme, Türkçü Toplumcu Yol, Büyük Uyanýþ, Uyan Türk Fethullah Gülen Dosyasý Yazar Milli Çözüm Araþtýrma Ekibi Fetullah Gülen; Risale-i Nur gibi, ilmi ve imani eserleri okuyup anlamak, çevresine ve cemaatine aktarýp açýklamak üzere giriþti gayret ve hizmetlerle tanýndý ve öne çýktý. Ýslam'i ve insani özelliklerle bezenmiþ, milli ve manevi deðerleri benimsemiþ, hayýrlý yararlý bir gençlik yetiþtirme yolunda, yurt ve dershane faaliyetlerini, kurs-burs hizmetlerini giderek yoðunlaþtýrdý. 1970'lerin ortalarýnda, Milli Görüþ istikametinde hizmet gören Ak-Evler hareketinden koparýlarak "AKYAZILI" Vakfý kurdurulan Fetullah Gülen, giderek Bediüzzaman'ýn çizgisinden uzaklaþarak masonik merkezlere yaklaþtý. Dünya'ya hükmeden ve çok gizli ve de kir iþler çeviren siyonist mahfillerle; Pek karmaþýk ve karanlýk iliþkiler aðýna takýldý. Hiçbir resmi sýfat ve statüsü bulunmayan, y öðrenim bile yapmayan sade ve samimi bir hoca efendinin deðil, bakanlarýn ve baþkanlarýn bile eriþemediði uluslar arasý bir protokol pozisyonuyla; Papayla programlara... Politikacýlarla pazarlýklara baþlamýþtý. Ýlk bakýþta: Hiçbir resmi etiketi ve dini te yetkisi bulunmadan, þahsi gayret ve marifetiyle (hatta bazýlarýna göre özel velayet ve kerametiyle) bu denli yaygýn bir organizeye ve saygýn bir otoriteye eriþtiði sanýlsa... Daha doðrusu malum merkezlerce böyle sunulsa da; aslýnda O, "küresel çete"nin ve siyonist sömürücü sermayenin, artýk sadece bir maþasýydý... Kahraman rolü oynatýlan bir figürandý. Ve O'nun patro piyon olduðu, sonunda zan ve tahminlerle deðil, resmi belgeler ve þahitlerle ortaya çýkmýþtý. Ýþte Amerika'daki siyonist yahudi stratejisti ve CIA Ortadoðu þefi Graham E. Fuller Fetullah Gülen'e bunun için sahip çýkmakta v O'nu yere göðe sýðdýramamaktaydý. Bu hareket, halen Fethullah Gülen'in. liderlik ettiði en geniþ ve en etkili kanadýn adýna izafeten çoðun-lukla Gülen hareketi veya Fethullahçýlar (Fethullah takipçileri) olarak anýlmaktadýr. Nur hareketi yetmiþ yýldan fazla bir süredir sahnededir, þu anda Türkiye'deki en geniþ organize dini hareket-tir, dünyada da en geniþlerinden biridir. Gülen özellikle hareke-tin enerjisinin büyük bi kýsmýný, niteliði itibariyle hemen hemen evrenselci ye geniþ manevi Öðretilere dayalý olarak Ýslama modernist bir bakýþta yakla okullarýn açýlmasý ve çalýþma gruplarýnýn kurulmasý da dahil, eðitimle ilgili çabalara yönelt-mektedir. Eðitim üzerindeki bu odak hareketin, bilim ve teknoloji dahil bütün alanlarda eðitim ve bilginin dinle asla çeliþmeyeceði, olsa olsa Allah'ýn varlýðý inancýna v kainatýn var ediliþ amacýnýn anlaþýlmasýna hizmet edeceði inancýný yansýtmaktadýr. Hareket toplumda daha yüksek bir mane düzeyi oluþturmaya, böylelikle zaman içinde daha aydýnlanmýþ bir yönetiþime Önayak olmaya gayret etmektedir. Klasik Þeriat, hareketin düþüncesinde merkezi bir rol oynamaz; esasen Þeriat, geniþ anlamda, Allah'ýn engin muradýnýn yerine getirilebilmesi yürünecek "yol" (Þeriatýn kelime anlamý) olarak anlaþýlmaktadýr. Nur üyele-ri yerçekimi yasasýný bile, Örneðin, Þeriatýn unsurla olarak tarif ederler. Hareket Ýslâmi metinlerde, onlarýn literal emirleri içinde deðil de orijinal uygulamalarý çerçevesinde, bugünün yeni çerçeveleri ýþýðýnda yorumlanarak anlaþýlmasýný sað-lamak üzere, ciddi oranda içtihad (yorum) yoluna baþvurur. Bu anlam hareketin görünümü son derece modernisttir. Nur hareketi görüþlerinde rasyonalisttir ve çoðulcu bir top-lum içinde Allah'ýn yarattýklarýnýn görkemli çok yüzlü düzenini ifade ed öteki dini (hatta dini olmayan) görüþlere karþý hoþgörülü olmaya büyük önem verir. Allah'a giden yolda bilgiye yaptýðý vurgu doð Nur hareketinin Türkiye'de 236 ilk ve ortaokul, özellikle eski Sovyet blokuna dahil ülkelerde olmak üzere dýþarýda 280 okul açmý olduðu, buralarda ingilizce ve Türkçe kaliteli seküler eðitim verildiði bildirilmektedir. 200 dolayýnda dini vakýf ve 211 ticari þirket b faaliyetleri finansal olarak desteklemektedir. Her ne kadar Nurcularýn bir siyasal parti kurma niyetleri yok-sa da, hareketin liderleri anahtar meselelerde nasýl oy kullanmak gerektiði konusunda milyonlarý bulan takipçilerine baðlayýcý olmayan tavsiyelerde bulunmaktadýr. Üyeleri birçok farkl geleneksel Türk siyasi partilerinde, Ýslamcý partilerde ancak çok hafif olmak üzere temsil edilmiþlerdir. Nur hareketinin bütün apolitik niteliðine raðmen, Türkiye'nin radikal laikçileri, özellikle askeri liderler, Nur hareketini, sahip olduðunu iddia ettikleri uzun dö-nemli, dini aktivistleri devlete sýzdýrmak ve sonunda devleti ele geçirmek niyeti açýsýndan yýkýcý ve hatta tehlikeli olarak görmek-tedirler. Tam da Nurcularýn savunduðu þeyden korkuyorlar -in-sanlarýn kalplerini deðiþtirmek suretiyle toplumun aþaðýd yukarýya tedricen Ýslâmileþtirilmesi. Bunun sonucu olarak, Nurcu-lar düzenli bir þekilde ordudan ve devlet kurumlarýndan tasfiye edilmekte, hareket ve kurumlarý taciz edilmekte ve mahkemeler-de yargýlanmaktadýr.[1] Katýksýz ve amansýz þeriat düþmaný Bülent Ecevit'in bile Fetullah Gülen'e övgüler dizmesinin ve Fetullahçýlarý partisinden aday Milletvekili seçtirmesinin arkasýnda, acaba ne gibi hedefler yatmaktaydý. Milli Görüþten ve Erbakan gerçeðinden uykularý kaçan Bilderberg'ci Ecevit'lerin ve Graham Fuller'lerin Fetullah Gülen'i ve O'nun siyasi temsilcisi AKP'yi böylesine sahiplenmeleri acaba hangi hikmetlere dayanmaktaydý? "Türkiye demokratikleþtikçe (Fetullah Gülen'in ve AKP'nin benimsediði ve Amerika'nýn desteklediði) Ýslam'ýn, Türklerin hayatýnd daha önemli bir konuma "geri dönmesi" kaçýnýlmazdý." Diyen Graham Fuller böylece aðzýndaki baklayý da kafasýndaki þeytanl vurmaktaydý.[2] Rusya Fetullah Gülen okullarýný kapatýyor: Rusya yönetimi, ülke içindeki Fethullah Gülen okullarýný kapatmak için harekete geçti. Gülen'e baðlý çeþitli þirketleri yakýn takip Rus yönetimi, okullarý "Amerikan ve Ýngiliz casusu yetiþtirme merkezi" olarak görüyor. Rusya yerel yöneticileri arasýnda bu okullarda okumuþ bazý görevlilerin de iþine son verilmesi için hazýrlýklar yapýlýyor. Rusya Federasyonu, Fethul-lah Gülen okullarýný kapatmaya baþladý. Ulaþan bil-giye göre, Rusya Federasyonu yö-netimi http://turkcutoplumcu.org Joomla TR! Oluþturma: 12 October, 2016, 16:54 Türkçü Toplumcu Görüþ, Türkçü Bilinçlenme, Türkçü Toplumcu Yol, Büyük Uyanýþ, Uyan Türk Fethullah Gülen okullarýný açan þirketleri yakýn takibe aldý. Söz konusu operasyonun, Fethul-lah tarikatýnýn okullarýna ve þir-ketlerine karþý zaman zaman yapý-lan soruþturmalarýn en kapsamlýsý olacaðý açýklandý. Öte yandan, Rusya Federasyo-nu: yerel yöneticileri arasýnda bu okullarda okumuþ bazý görevlile-rin de iþine son verilmesi için hazýrlýklar yapýldýðýný hatýrlattý. Rus yetkililer, Fethullah Gülen okullarýný açýkça "Amerikan ve Ýngiliz casusu yetiþtirme merkezi" olarak tanýmladý. Öte yandan, Türkiye kamuoyuna "modern okullar" olarak sunulan bu okullardan bazýlarýnda çok sinsi ve siyasi faaliyetler yapýldýðý ve ABD'nin dünya hakimiyeti için beyinlerin yýkandýðý özellikle vurgulandý. Moskova'da yayýmlanan Nezavisimaya gazetesi, Haziran 2000'de Fethullah Gülen'in Rusya'daki taraftarlarýnýn iktidar organlarýna sýzdýðýný yazdý. Söz konusu okullarýn önce Rusya'nýn Türkçe konuþan bölgelerinde kurulduðunu bildiren Nezavisimaya, Tataristan'da 8, Baþkýrdistan'da 4, Karaçay-Çerkez, Çuvaþya ve Yakut-Saha'da da birer okul bulunduðunu açýkladý. Gazetedeki yazýda, okullarda "Amerikan hayranlýðý ve Ýsrail propagandasý" yapýldýðý belirtilerek, bu kuruluþlarýn denetlenmes istedi. FSB: CASUSLUK YAPIYORLAR Rusya iç Güvenlik Örgütü FSB Baþkaný Nikolay Patruþev, 17 Aralýk 2002'de Türk basýnýnda yer an açýklamasýnda, gerçekleþt baþarýlý etkinlikler arasýnda Türk casuslarýn deþifre edilmesini de saydý. FSB Baþkaný 2002 yýlý etkinlik raporunda Fethullah G okullarýnda çalýþan öðret-enlerin casusluk faaliyetlerinin deþifre edildiðini belirtti. FSB Baþ-ýný, açýklamasýnda, okullarýn sahibi konumundaki Tolerans, Serhat ve Ufuk vakýflarýnýn isimlerini verdi. Rusya'nýn Baþkýrdistan Özerk Cumhuriyeti'nde Fethullah Gülen okullarýndaki 10 öðretmen Hazi-ran 2003'te sýnýr dýþý edildi. A Baþkýrdistan Milli Eðitim Bakanlýðý'nýn sýnýr dýþý edilen öðretmenle-rin görev yaptýðý okulu kuran "Ser-hat" vakfý ile tüm anlaþ de belirtildi. Bu olaydan sonra, Buryatya Cumhuriyeti'nde de, Fetullah Gülen okulu hakkýnda soruþturma baþlatýldý. Milliyet gazetesi Moskova mu-habiri Cenk Baþlamýþ, 7 Eylül 2003 tarihli haberinde, Rusya'da Fethullah Gülen okullarýnýn tem-silcisi konumundaki Tolerans Vak-fý Baþkaný Mustafa Kemal Þirin'in sýnýr dýþý edildiðini duyurdu. Haber þöyle: "Þirin, hafta Rus ha-vayollarý Aeroflot'a ait bir uçakla geldiði Þeremetyova-2 Havaalaný'ndan giriþ yapmak istedi, ancak pasaport kontrolü sýrasýnda "Rus-ya'ya giriþi yasak olduðu" gerekçe-siyle ülkeye giriþine izin verilmedi. Yasalarý çiðnediði gerekçesiyle Rusya'ya g yýl yasaklanan Þi-rin, geceyi havaalanýnda geçirip, ertesi gün Türkiye'ye gönderildi. Tolerans Vakfý Baþkaný Þirin, Rusya'nýn Tü okullarýyla baðlantýlý olarak þimdiye kadar sýnýr dýþý etti-ði en üst düzeydeki temsilci." Yine ayný haberde Rusya Fede-ral Güvenlik Servisi FSB'nin Baþ-kaný Nikolay Patruþev'in yaptýðý açýklamanýn ardýndan, Rusy Eði-tim Bakanlýðý'nýn Fethullah Gülen okullarýna karþý kapsamlý bir so-ruþturma baþlattýðý belirtiliyor. Bu çerçevede Rusya'nýn bölge-lerinde 10'a yakýn okul kapatýlýr-ken, 50'den fazla Türk vatandaþý sýnýr dýþý edildi.[3] NERDEN NEREYE? Bediüzzaman'ýn Kur'andan kaynaklanan Risale-i Nur denilen imani ve ahlaki eserlerini okumak, okutmak ve böylece þuurlu ve huzurlu bir neslin yetiþmesine katkýda bulunmak gibi hayýrlý bir amaçla giriþilen hizmetler, zamanla çýðýrýndan çýkmaya baþ "Bediüzzaman'ýn müjdelediði ve geliþine ön hazýrlýk ön hazýrlýk hizmetleri verdiði Hz. Mehdi" havasýyla kendisini merkez alan y yapýlanmaya "Iþýk evleri"nde beyinleri bu doðrultuda yýkanan talebelerden bir çekirdek kadro oluþturulmaya ve masonik odaklar ve marazlý medya tarafýndan. "bu geliþmelerden kaygý duyuyorlarmýþ" görüntüsüyle sürekli gündemde tutulup reklâmý yapýlma Fetullah Gülen'in: "Bu evlerin eðitim dizgesinden geçmeyenler, insanlýk özünden yoksun bulunmaktadýr... Iþýk evleri, yüreði pek, imaný çelik insan yetiþtiði kutsal mekânlardýr."[4] Þeklinde tarif ettiði bu evleri Rotary Külüplerin desteði de anlamlýydý... Fetullah Gülen, ýþýk evlerinde yetiþmeyenleri, "insanlýk özünden yoksun saymaktaydý." Yani kendisine tabii olmayanlar deðil, Müslümanlýk, insanlýk onuruna bile ulaþamazdý!?.. Oysa Nevval Sevindi'nin Amerika'dan yolladýðý ve 22 Temmuz 1997 tarihli Yeni Yüzyýl gazetesinin 5. sayfada yayýnladýðý "Fetullah Gülen'le Newyork sohbeti" yazýsýna göre: "Fetullah Gülen Hoca Efendi Cumhuriyet ideolojisinin yaratmak istediði "Müslüman Avrupalý Türk" tipinin mimarýydý... "Dini bütün Batý formasyonlu yeni bir sentez" ustasýydý?!.. Bu tespit doðruydu... Evet dýþ güçlerce Fetullah Gülen'e biçilen misyon: Batý ile uyumlu ve uyuþuk layt müslüman tipi oluþturmak http://turkcutoplumcu.org Joomla TR! Oluþturma: 12 October, 2016, 16:54 Türkçü Toplumcu Görüþ, Türkçü Bilinçlenme, Türkçü Toplumcu Yol, Büyük Uyanýþ, Uyan Türk tip; Allah'ýn istediði deðil, Avrupa ve Amerika'nýn benimsediði bir müslümandý... Ama þu gerçeði de hatýrlatalým ki: Bu türlü giriþ haliyle bazý tahribatlar yapacaklardý... Ancak asla amaçlarýna ulaþamayacaklar ve baþarýlý olamayacaklardý. Çünkü Ýslam'ý is giriþimlerinin hepsinden sonunda Ýslam kârlý çýkacaktý. Fetullah Gülen'in perde arkasýný sezen samimiyet ve istikamet sahibi insanlarýn da, bu sinsi ve siyonist kuþatmayý kýrmalarý yakýndýr... Þu soru mutlaka sorulmalý doðru ve doyurucu cevabý herhalde bulunmalýdýr: Bir zamanlar: "Amerika ve Rusya sistem olarak materyalist felsefeyi benimsemiþtir. Aslýnda ne Rusya'nýn ne de Amerika'nýn bize bakýþ açýlarý farklý deðildir. Hatta hiçbir fark yoktur, denilebilir. Israrla söylüyoruz ki, ikisi de bizim aman vermez düþmanýmýzdýr."[5] Diyen Fetullah Gülen'e oldu ki þimdi: "Amerika, hala bu dünya gemisinin dümeninde oturan bir milletin adýdýr... Amerika þu anda: Bütün konum ve gücüyle, bütün dün kumanda edebilir ve buna layýktýr."[6] Demeye ve Amerika'yý övmeye baþlamýþtýr? Fetullah Gülen'in asýl amacý; Ýslam'ý yaymak mý, yoksa siyonist Gizli Dünya Devleti'nin kovboyu olan Amerika'ya uyumlu ve ýlý vatandaþ hazýrlamak mýdýr? Prof. Alpaslan Iþýklý'nýn tespitiyle, "yurt dýþýndaki okullarýyla, Türkiye deki vakýf, dershane, üniversite çalýþmalarýyla siyonist emperyalizmin dünya hakimiyetine ve küresel bir totalitarizmin kurulma hedefine hizmet mi yapýlmakta dýr?[7] Daha önceleri: "sebeplere riayet, bir sorumluluk olsa da; onlara tesiri hakiki vermek apaçýk bir dalalet ve inhiraf (sapýklýk)týr." "Köpek, kendisini besleyeni sahibi olduðunu sanýr ve bu yüzden sahibine gösterdiði sadakat görünüþe, yani nedenselliði dayaný Diyen Fetullah Gülen, þimdi nasýl oluyor da: "Amerika ile dostça geçinmeden ve Amerika istemeden, dünyanýn hiçbir yerinde, hiç kimseye ve hiçbir þey yaptýrmazlar... Þimdi (bana baðlý) bazý gönüllü kuruluþlar dünya ile entegrasyon adýna (yani siyonizmle uyuþarak) gidip dünyanýn deðiþik yerle okullar açýyorlarsa, bu itibarla, mesela Amerika ile çatýþtýðýmýz sürece bu projelerin gerçekleþtirilmesi mümkün olmaz..."[9] diye herkesi Amerika'ya kayýtsýz þartsýz teslimiyete çaðýrmaktadýr? Fetullah Hoca'ya göre: Kuvvet ve Kudret sahibi, Allah mýdýr, yoksa Amerika mýdýr? "Amerika daha uzun zaman dünyanýn kaderinde çok önemli bir rol oynayacaktýr. Bu realite kabul edilmeli, Amerika göz ardý edilerek, þurada veya burada kendi baþýna bir iþ yapýlmaya kalkýþýlmamalýdýr... Rusya bile sizi desteklese, eðer Amerika istemezse, iþinizi bozacaktýr... Çünkü Amerika kendi iþlerinin bozulmamasýndan yanad Bu da yadýrganmamalýdýr."[10] Diyecek kadar Amerika'ya tapýnan ve siyonizmin yenilmez gücüne(!) sýðýnan bir Fetullah Gülen acaba Kur'an kahramaný mý, yoksa Amerika'nýn kuklasýmýdýr? BEKLENEN MESÝH MÝ, YOKSA PAPALIK MÝSYONERÝ MÝ? Vaazlarýnda ve kitaplarýnda: "Hazreti Mesih (Ýsa A.S) Ahir zamanda o önemli misyonu eda etmek üzere mutlaka nüzul edecektir. Nüzul edecektir ama içinizden þahs-ý manevinin muhtevi bulunduðu mana ve ruha nüzul edecektir. (Yani Hz. Ýsa þu anda içinizde bulunan; lideriniz v temsilciniz olan þahsiyete inecektir.) diyerek, dolaylý biçimde Mesihliðini ve Mehdiliðini ilan eden ve nicelerini buna inandýran Fetullah Gülen; "Sizinle müþerref olmayý bahþettiðiniz için zatý âlilerinize en derin kalbi teþekkürlerimizi sunarýz." Diye baþladýðý papa'ya mektu "Papa 6. Paul cenaplarý tarafýndan baþlatýlan ve devam etmekte olan Papalýk Konseyi Misyonunun bir parçasý olmak üzere burada bulunuyoruz." Diyor... Þimdi aklýmýza ve vicdanýmýza güvenerek soralým: Fetullah Gülen beklenen Mesih veya Mehdi Aleyhisselam mý dýr? Yoksa kendi itiraf ve ifadesiyle Papalýk Konseyi Misyonunun basit bir parçasý mý dýr? Takiyye yaptýðý ve ikili oynadýðý açýktýr. Ancak, acaba asýl aldatmak ve kullanmak istediði Hristýyanlar ve Museviler midir, yoks Müslümanlar mýdýr? http://turkcutoplumcu.org Joomla TR! Oluþturma: 12 October, 2016, 16:54 Türkçü Toplumcu Görüþ, Türkçü Bilinçlenme, Türkçü Toplumcu Yol, Büyük Uyanýþ, Uyan Türk Doðru cevap: siyonist yahudiler ve Haçlý emperyalistler Fetullah Gülen'i... Fetullah Gülen ise Müslümanlarý kullanmaktadýr. Çað ve Nesil dizisinin 4. kitabýnýn son yazýsýnda ve lider baþlýðý altýnda: "Ve eskilerin "Kaht-ý rical" dedikleri seviyeli insan, idareci ve kadro ile lider kýtlýðý (yaþanýyor) Yakýn geçmiþi ve hâlihazýrdaki vaziyeti itibarýyla: Þu karmaþýk dünyanýn gerçek manada bir lider tanýyýp tanýmadýðýný bileme bildiðim tek þey varsa o da, bizim dünyamýzda böyle bir liderin olmadýðýdýr... ... O Polat sinelerin ve çelikten sedalarýn yerinde, þimdi sinekler uçuþuyor... Evet, ateþböceklerinin yýldýzlaþtýðý, sineklerin karta talihsizler diyarýnda, þimdi aslan inleri, tilki çalýmlarýyla inliyor... Bülbülyuvalarý saksaðanlarýn elinde periþan ve her tarafta yara þehrayinler tertip ediyor... Hakim güçler, insafsýz ve temettü (sömürme) avýnda... Hasýla koskoca dünya baþý boþlarýn elinde ve bir baþtan bir baþa lidersizlikle kývrým kývrým (kývranýyor)..." diyor ve ardýndan lider?" diye kendisini anlatmaya baþlýyor... Yakýn geçmiþteki ve günümüzdeki bütün dini ve siyasi liderleri böylesine küçümseyen ve kötüleyen Fetullah Gülen'in, þimdi Ame Papalýða karþý perestlik derecesindeki hürmet ve teslimiyet nasýl baðdaþtýrýlacaktýr? ÝÞTE HOCA EFENDÝNÝN PAPA'YA MEKTUBU: Pek Muhterem Papa Cenaplarý, Üç büyük dinin doðum yeri olarak bilinen topraklarýn, dünyayý daha iyi yaþanabilir bir mekân kýlma yolundaki kutsal misyonumuz tam manasýyla bilen halkýmdan size en içten selamlarý getirdik. Yoðun gündeminizden bize zaman ayýrarak sizinle müþerref olmayý bahþetti-ðiniz için zatýâlilerinize en derin kalbi teþekkürlerimizi sunarýz. Papa 6. Paul Cenaplarý tarafýndan baþlatýlan ve devam etmekte olan Dinlerarasý Diyalog için Papalýk Konseyi (PCID) misyonunun bir parçasý olmak üzere burada bulunuyoruz. Bu misyonun tahakkuk ediþini görmeyi arzu ediyoruz. En aciz bir þekilde hatta biraz cüret-le, bu pek kýymetli hizmetinizi icra etme yolunda en mütevazý yardýmlarýmýzý sunmak için size geldik. Ýslâm yanlýþ anlaþýlan bir din olmuþtur ve bunda en çok suçlanacak olan Müslümanlardýr. Uygun bir yerdeki vakitli bir gayret bu anlamanýn büyük oranda azalmasýna katký saðlayabilir. Müslüman dünyasý, Ýslâm'ýn asýrlarla ölçülen yanlýþ algýlanmasýný s diyalog imkânýný baðrýna basacaktýr. Beþeriyet, çeliþen görüþler ortaya koyduklarý gerekçesiyle, zaman zaman bilim adýna dini, din adýna da bilimi inkâr etmiþtir. Bilg ta-mamý Allah'a aittir ve din Allah'tandýr. O halde bu ikisi nasýl çeliþe-bilir? Ýnsanlar arasýnda anlayýþý ve hoþgörüyü artýrmaya din-lerarasý diyaloga yönelik ortak gayretlerimiz çok iþ görebilir. Kendi memleketimizde þimdiye kadar, çeþitli Hýristiyan mezhep-lerinin liderleriyle diyalog içinde olduk. Bu naçiz gayretlerin boþa çýkmadýðýný âcizane ifade etmek isteriz. Amacýmýz bu üç büyük dinin inananlarý arasýnda hoþgörü ve anlayýþ yoluyla bir kard et-mektir. Bizler bir araya gelmek suretiyle sözde medeniyetler çatýþmasýnýn gerçekleþmesini görmek isteyen yolunu þaþýrmýþ kimselere karþý dalgakýranlar gibi, isterseniz bariyerler gibi deyin, kar-þý durabiliriz. Geçen yýl bazý ünlü uluslararasý bilim adamlarýnýn katýldýðý medeniyetler arasý barýþ ve diyalog konulu bir sempozyum düzen gayretin baþarýsýndan aldýðýmýz teþvikle bu tür etkinlikleri tekrar-lamak istiyoruz. Hali hazýrda üç büyük dinin baðlýlarý arasýnd güçlendirmeye yönelik olarak dinlerarasý diyalog konusunda Vatikan'ýn da temsil edileceðini ümit ettiðimiz bir konferans düzenle-me sürecinde bulunuyoruz. Yeni fikirlerimiz varmýþ iddiasýnda bulunmuyoruz. Yine müsa-mahanýza sýðýnarak, bu misyonun hedeflerine yakýndan hizmet etmek için üstlenmek istediðimiz birkaç teklifte bulunmayý arzu ediyoruz. Hýristiyalýðýn üçüncü bin yýlýna giriþi münasebetiyle ya kutla-malar vesilesiyle Ortadoðu'daki Antakya, Tarsus, Efes ve Kudüs gibi bazý kutsal yerlere müþterek ziyaretleri içeren birçok etkinlik önermek istiyoruz. Bunu Sayýn Cumhurbaþkanýmýz Demirel'in, cenaplarýnýn ülkemizi ziyaretine ve mezkûr kutsal mekânlarý göstermeye davetini tekrarlamak için bir fýrsat addediyoruz. Anadolu halký size misafirperverliðini göstermeyi ve zevk selamlamayý hararetle beklemektedir. Filistinli liderlerle diyalog kurmak suretiyle Kudüs'ü birlikte ziyaret etmemize davetiye çýkarabiliriz. Bu ziyaret bu mübarek þehri Hýristiyanlar, Yahudiler ve Müslümanlarýn, hiçbir kýsýtlama, hatta vize dahi olmaksýzý serbestçe ziyaret edebileceði uluslararasý bir bölge olarak ilan etme gayretlerine yönelik dev bir adým teþkil edebilir. Üç büyük dinden liderlerin iþbirliði ile ilki Washington DC'de olmak üzere muhtelif dünya baþkentlerinde bir konferanslar serisinin gerçekleþtirilmesini teklif ediyoruz... Ýkinci serinin zamaný için Hz. Ýsa'nýn doðumunun 2000. yýldönümü ideal olabilir. Bir öðrenci deðiþim programý da çok faydalý olacaktýr. Ýnançlý genç insanlarýn birlikte eðitim görmesi birbirlerine yakýnlýklarýný Öðrenci deðiþim programý çerçevesinde üç büyük dinin babasý olduðu ikrar edilen Hazreti Ýbrahim'in doðum yeri olarak bilinen, http://turkcutoplumcu.org Joomla TR! Oluþturma: 12 October, 2016, 16:54 Türkçü Toplumcu Görüþ, Türkçü Bilinçlenme, Türkçü Toplumcu Yol, Büyük Uyanýþ, Uyan Türk þehrindeki Harran'da bir ilahiyat okulu kurulabilir. Bu ya Harran Üniversitesi'ndeki programlarýn geniþletilmesi suretiyle, ya da üç dinin ihtiyaçlarýný da temin edecek þümullü bir müfredata sahip baðýmsýz bir üniversite þeklinde gerçekleþtirilebilir. Önerilen programlar aþýrý büyük iþler gibi algýlanabilir; ama bun-lar eriþilmez deðildir. Dünyada iki tip insan vardýr. Bazýlarý ken topluma adapte etmeye çalýþýr. Diðer bazýlarý ise topluma uymaktansa toplumu kendi deðerlerine adapte etmek ister. Toplum b iler-lemeleri bu ikinci tip insanlara borçludur. Onlarý yarattýðý için Rabb'e þükürler olsun.[11] Þimdi soruyoruz: 1- Fetullah Gülen'e, Papayla görüþmek ve verdi mi? iþbirliðine giriþmek üzere; Türkiye ve dünya Müslümanlarý böyle Yoksa malum ve melun merkezler mi o'na böyle bir kýlýf geçirdi? 2- Bu tavrý ve telaffuzlarýyla, Ýslam'ýn tebliðcisi ve temsilc mi, yoksa Vatikan'ýda kontrolüne alan siyonizmin hizmetçisi mi?3- Hz. Peygamber Efendimizin devrinin önemli devlet liderlerine gönderdikleri ve "Ya, bozuk ve batýl inançlarýnýzý býrakýp Ýslamiyet'e ve benim risaletime iman edersiniz. Ya da tü tebaanýzýn da günahýný yüklenerek cehenneme girersiniz." Ýçerikli mektuplarýyla, Fetullah Gülen'in Papaya yazdýðý mekt söyledikleri ayný þeyler midir? Hâlbuki Efendimizin ki, izzet ve davet, bunu ki ise, zillet ve teslimiyettir. 4- F. Gülen, haddini aþarak, bugüne kadar Ýslamiyet'in hep yanlýþ anlaþýldýðýný ve bunun Müslümanlarýn suçu olduðunu söylüyor ve doðrusunun kendisi tarafýndan o koyulacaðýný ima ediyor!.. Peki, bugüne kadar sahip çýktýðýný iddia ettiði Bediüzzaman ve Onun izlerini takip ettiði tüm ehlisünnet ulemasý; Ýslam'ýn neres anlamýþlardý ve hangi yanlýþlarý Müslümanlara öðütlemiþlerdi? 5- Papayý Türkiye'ye davet ve kutsal yerleri ziyaret teklifini, Demirel adýna tekrarlama yetkisini ve cesaretini kendisine kim vermiþti? Yoksa mason Demirel'le, özel bir iliþki içindemiydi? Hani bu Hoca ve ekibi siyasetten uzak kimselerdi? 6- Urfa'da 3 dinin ortak eðitimini verecek ilahiyat okulunu açma kararý, Ýsrail'le birlikte mi verilmiþti? Çünkü AKP'li belediye Baþkaný döneminde bu proje, Ýsrail yardýmýyla Urfa'da gerçekleþtirilmiþti. 7- Fetullah Gülen, acaba insa azýndan kendi taraftarlarýný; Ýslam'i deðerlere göre yeniden düzeltmek ve yeryüzünde adil bir düzen yerleþtirmek isteyen ve önder bir þahsiyet miydi? Yoksa Papalýk Konseyinin basit bir parçasý, Papa hazretlerinin ve GAP'ta yatýrým yapan Ýsrail'in bir hizmetçisi miydi? Chalmers Johnson (University of California'da emeritus Profesör): The sorrows of empire, New York, 2004. Bu kitapta C. Johnson, ABD'nin dýþ politikasýnýn tümüyle Wolfowitz gibi neo-conlarýn söz sahibi olduðu pentagon'un elinde olduðunu, Beyaz Saray'ýn by-pass edildiðini belirtiyor. Johnson diyor ki; "ABD, ona buna demokrasi sat-mak istiyor, Ortadoðu'ya da "demokrasi yok" gerekçesiyle müdahale ediyor ama kendisi demokrasinin ilkelerinden uzaklaþtý. ABD adeta bir imparatorluk oldu ve militarist bir düzen içinde. Ancak, ABD imparatorluðun diðer imparatorluklardan ayýran; önemli bir özellik var, ABD imparatorluðu bir "üs-ler imparatorluðu"dur. Ýngiliz ya da Fransýzlar gibi gittiði yerlerde toprak Ýþgali amacý taþýmýyor, dünyaný bölgelerini "Üs" leri aracýlýðýyla kontrol altýnda tutup, ele geçirmeyi hedefleyen bir imparatorluktur Amerika..." Daha ne söylesin Johnson?! Bitmedi. Tam yerine denk geldi, son habere buyurun; ABD, askeri malzemelerini Türkiye üzerinden nakletmek için 7 liman ve 6 havaalanýný kullanma izni aldý. ABD'nin kullaný-mýna verilen liman ve alanlara iliþk karar yürürlüðe girdi. Bush'un geçtiðimiz aylarda açýkladýðý "Türkiye cephe ülkesidir;" sözleri ABD'ye verilen liman ve üsle bir an-lam kazandý. Haber turuma devam ediyorum sevgili okur, nasýl hoþunuza gidiyor mu? Bambaþka bir dala konuyoruz, ne âlâsý var demeyin, an-layana; 'En büyük Yahudi nisaný Nazarbayev'e verildi. Dünya Yahudileri Konseyi, Kafkasya'nýn enerji merkezlerinden Kazakistan'ýn Devlet Baþkaný Nursultan Nazarbavev'e, medeniyetlerarasý diyaloga katkýlarýndan dolayý, "Uluslararasý Maimonides Niþaný-en büyük Yahudi niþaný" verdi. Avrasya Kuruluþlarý Bir-likleri temsilc ve Nazarbayev ödül töreni-nin ardýndan, Kazakistan-Astana'da yeni yapýlan Orta Asya'nýn en büyük sinagogu RachelHabad Lyubavivch'i törenle açtýlar.[12] Bu en büyük Yahudi niþanýnýn Nazarbayav'e verilmesinin diðer önemli sebebi ise; Fetullah Gülen'in okullarýna yaptýðý destek o konuþulmaktadýr. Fetullah Gülen'le MOON ve MASON Ýliþkileri: Moon tarikatý ile Fetullah teþkilatý arasýndaki örgütlenme modellerindeki siyonist iliþkileri yanýnda en önemli benzerlikse birinin Mesihliðe, diðerinin ise Ýslam temsilciliðine ve Mehdiliðe soyunmalarýdýr. Her ikisini de organize eden, Amerika'daki siyonist kuruluþ; CSIS'týr. CSIS 1962'de Georgetown Üniversitesi'nde kurulmuþ. Amerikan devletine ve özellikle petrol ve silah þirketlerine hizmet veriyor. Dýþ ülke yöneticileriyle, bürokratlarýyla, Amerikan çýkarlarýna dolaylý ya da dolaysýz hizmet verecek akademisyenlerle b kuran CSIS, bir devlet kurumuyken, yenidünya düzenine uyum saðlamak üzere þirkete dönüþtürülüyor. CSIS, Ortadoðu petropoli araþtýrmalarýyla da ünlüdür. Ortadoðu bölümünün içinde Türkiye'ye de ayrý bir bölüm açýlmýþ, CSIS birimlerinin yönetimlerinde http://turkcutoplumcu.org Joomla TR! Oluþturma: 12 October, 2016, 16:54 Türkçü Toplumcu Görüþ, Türkçü Bilinçlenme, Türkçü Toplumcu Yol, Büyük Uyanýþ, Uyan Türk örgütlerinde ve yabancý ülke-lerdeki diplomatik misyonlarda dünya deneyimi kazanmýþ eski dev-let memurlarý bulunuyor. Üçünc adamlarý da bu þeflere raporlar hazýrlýyorlar. CSIS yabancý devletlerin görevlilerini de gerektiðinde ABD'de konuk edip, ilgili konularda konferans vermelerini saðlar. Bunlarýn arasýnda Türkiye baþbakanlarý da bulunmaktadýr. Hatta CSIS, Kafkasya petrol boru hatlarý ile ilgili toplantýlarýný Türk Cumhuriyeti Baþbakanlýðýnda gerçekleþtirmiþtir. Sonralarý Baþba-kanlýk danýþmanlýðýna getirilen, DSP milletvekili ve Ecevit'in gezilerinde en büyük yardýmcýsý, 2002 yýlýnda Kýbrýs'dan sorumlu Devlet Bakaný, Harvard mezunu Tayyibe Gülek komitenin sekreterliðine getirilmiþtir. CÝA'nýn bile bir üst kurumu gibi çalýþan CSIS Fetullah Gülen'inde en büyük destekçisidir. Çok sayýda ülkenin yaný Sýra ABD'de de "lobby" oluþturmak gerekçesiyle okullar kurulmasý bir gazetede þu ilginç açýklamayla alý-yordu: "Gülen'in þimdiki planý, ABD'de Türklere de, Amerikalýlara da eðitim verecek bir üniversite açmak. Virginia eyaletine baðlý kü-çü yerleþim birimi olan Staunton'da, boþaltýlmýþ bir hasta-ne binasýný devralan "Fethullahçý" grup, burada binden fazla öðrenci kapasiteli bir üniversitenin kurulmasý çalýþmalarýna baþladý. Gülen Londra'da kolej açmýþ, matematik doktoru bir arkadaþ-larýn Staunton Belediyesi ile anlaþmasý halinde, üniversitenin dünyanýn her yanýndan gelecek öðrencilere "evet" diyeceðini söylüyor.[ "Fethullah Gülen'in" adamlarý tüm dünyada, Tanzanya'dan Çin'e çoðunluðu eski Sovyetler Birliði Türki cumhuriyetlerinde yer alan 200'den fazla okul kurdular. Bu okullar Ýslam'dan çok Türk milliyetçiliðini esas alan bir felsefeyi yaymaktadýr. "Balkanlar'dan Çin'e, Türkiye'yi model alan bu seçkinlerin oluþumunu görmek istiyor. (...) Bu kuruluþlar Müslüman olmayan öðrencileri kabul ediyorlar ve yüksek nitelikleri ve belki de Ýngilizceyi temel eðitim dili olarak kullanmalarý nedeniyle, seçkinlerin ço-cuklarýný çekmektedir. Þimdi soralým Ýngilizce dilinde eðitim yapmayý esas alan bu kurumlarýn "Türk milliyetçiliðini" nasýl esas aldýðý ya da nasýl olup Tanzanya veya Çin yönetimleri seçkin aile çocuklarýnýn "Türk Milliyetçiliðini esas alan" bir eðitimden geçirilmesine izin vermekted "The man and his movement" (Bir Adam ve Hareketi) 26-27 Niþan 2001 tarihlerinde, Georgetown Üniversitesi'nde CMCU'nun son konferansýnýn konusu "F. Gülen: The man and his movement (Bir adam ve onun hareketi) idi. Bu konferansta F. Gülen'in son elli yýlda geliþen Ýslam'i hareketler içinde kurumlaþan tek hareket olduðuna dikkat çekildiðine ve eski CIA þefi Graham Fuller'in RAND þirketi adýna Türkiye Nurculuðunu araþtýrmaya baþ-lamýþ olduðuna dikkat edilirse ABD ile "entegrasyon"un liberal olarak tamamlanmak üzere olduðu söylenebilir. CMCU konferansýna katýlanlarýn kimlikleri ve deneyleri, Georgetovvn Devlet Üniversitesi'nin yaný sýra ABD yönetiminin ve Yahudi örgütleri ile Alman Stiftung'larýnýn Türkiye'deki din ve ifade hürriyetine verdikleri deðerin açýk bir göstergesiydi (!): Toplan katýlanlarýn özellikleri iþin ne denli ciddiye alýndýðýný göstermekteydi: Alan Makowsky: ABD Dýþiþleri istihbarat Bürosu eski þefi, Körfez savaþýnda ordu danýþmaný, Ýsrail destekçisi WINEP (Washin Institute for Near East Policy) görevlisi. George Harris: ABD eski dýþiþleri görevlisi, eski Ankara B.elçisi, istihbarat uzmaný, Asya Ortadoðu, Güneydoðu Asya uzmaný. Roscoe Suddarth: Mali 1961, Lübnan 1963-65, Yemen 1967, Ürdün 1974-1990 istihbarat görevlisi, Middle East Institute baþkaný. Graham Edmund Fuller: Yemen, Cidde, Uzakdoðu CIA görev-lisi, ABD Hava Kuvvetleri ne baðlý RAND þirketi yöneticisi. Þimdi-lerde Türkiye'deki Nurcu hareketini ve "Irak, Bahreyn, Suudi Ara-bistan, Kuveyt ve Birleþik Arap Emirlikleri'ndeki çeþitli "Þii Müslü-man Cemaatlerin gelecekteki politik rolleri'ni Rend Francke ile bir-likte araþtýrýyor. Þii araþtýrmasý projesinin amacý, "Þiile özgürlü-ðü, siyasete ve yönetime katýlýmlarýnýn geliþtirilmesinin yollarýný bulmak" olarak belirtilmektedir. Bekim Akal: Wolkswagen Stiftung, Almanya (Yahudi) Osman Bakkar: Georgetovvn CMCU Malezya Seksiyonu Ýslâm Kürsüsü baþkaný. Thomas Mitchel: Vatikan Cizvit seksiyonu sorumlusu, Ýstanbul Bediüzzaman ve "medeniyetler arasý diyalog" konferanslarý katýlýmcýsý. Mücahit Bilici: Sosyolog, Boðaziçi Üniversitesi. Yasin Aktay: Prof. ODTÜ. Fahri Çaký: Sosyolog; Ýstanbul Üniversitesi'nden sonra Temple'da Nurcu Hareketin Sosyo-Ekonomik geliþmesi tezini hazýrlýyor Ahmet Kuru: Bilkent Üniversitesi, Fatih Üniversitesi. Utah Üniversitesi doktora öðrencisi. http://turkcutoplumcu.org Joomla TR! Oluþturma: 12 October, 2016, 16:54 Türkçü Toplumcu Görüþ, Türkçü Bilinçlenme, Türkçü Toplumcu Yol, Büyük Uyanýþ, Uyan Türk Zeki Santoprak: ABD Rumi Forum Baþkaný, Marmara Ýlahiyat Fakültesi, El-Ezher, Harran Üniversitesi. Þimdi Washington Katolik Üniversitesi'nde. Hakan Yavuz: Utah Üniversitesi. Elizabeth Özdalga: Prof. ODTÜ, CHP araþtýrmacýsý, Ýsveç Enstitüsü müdürü, Ýslâm Konferansý örgütleyicisi, "Adsýz Kahrama Gülen Cemaatinin kadýnlarý arsýnda Bireysellik ve Ýçselleþmiþ Yansýma" tebliði sahibi. Bayram Balcý: Fransa Milli Ýltica Bürosu, Paris Arap Dünyasý gö-revlisi, Fransa Dýþiþleri Orta Asya Araþtýrmalarý Enstitüsü'nde eleman. Berna Turam: McGill Üniversitesi/Kanada ABD Dýþiþleri Bakanlýðý Uluslararasý Din Hürriyeti Bürosunca hazýrlanan "Din Hürriyeti-Türkiye Raporu"nda "Ýslamic Leader" v "Moderate Ýslamic Leader" olarak kayýtlara geçirilen F. Gülen'in haklarý Amerikan devletince resmen savunulduktan sonra, ilginin boyutu geniþletilmekte ve Amerikan devletinin ünlü üniversite-sinde akademik bir düzeye yükselmekte olduðu görülüyordu. "bilimsel" toplantýyý CMCU ve "The Rumi Forum" düzenlemiþti. Bu tür "bilimsel" toplantýlarýn sonuçlarýnýn resmi raporlara etkisi elbette olumlu olacaktý. ABD Dýþiþleri Bakanlýðýnýn raporlarý Ýslami Lider" olarak sýfat kazanan F. Gülen, 2002 yýlý Din Hürriyeti Raporu'nda "Ýslamic philosopher and leader/Ýslam Filozofu Lideri" olarak nitelenmeye baþlanmýþtýr. Ayný raporun 44. paragrafýnda "Din Hürriyeti Tacizleri" baþlýðý altýnda "Ahmadi Muslims" cemaati diye Cüppeli Ahmet Hoca'ya d sahip çýkýlmýþtýr.[14] ABD'de son toplantýysa 19-20 Nisan 2004'de Washington'daki John Hopkins Üniversitesi'nde "Abant in Washington-Ýslam. Laiklik ve Demokrasi: Türk Deneyimi" adý altýnda toplandý. Toplantýnýn programýna göre, "hoþ geldiniz" konuþmalarýný Francis Fukuyama ve "Abant Platformu" baþlýðýyla Bilgi Üniversite Mete Tuncay yaptý. Açýlýþ konuþmalarýný ise diyanetten sorumlu Devlet Bakaný Prof. Mehmet Aydýn ile ABD Dýþiþleri Müste-þ Ankara Büyükelçisi Marc Grossman yaptý. Türkiye Gazeteciler ve yazarla Vakfýénca çaðrýsý yapýlan ve ATFA (American Turkis Friends Association- Fairfax) örgütlenen bu ilginç konferansýn panellerine içinde CIA þefleri yanýnda Cengiz Çandar'da vardý. Türkiye'nin Ýslam, Laiklik ve Demokrasi Deneyimi ve Ortadoðu, Kafkaslar ve Orta Asya Ýliþkisi Yuvarlak Masa Toplantýsý: Kemal Derviþ (CHP Genel Baþkan Yardýmcýsý-Açýlýþ konuþmasý), Elisabeth Özdalga (CHP eski danýþmaný, TESEV danýþm Araþtýrma Enstitütüsü), Cüneyt Ülsever (Liberal Dü-þünce Topluluðu Derneði, Hürriyet Gazetesi), Sabri Sayarý (Eski RAND dan Georgetown Ünv.), Emal Uþþaklý (TGYV), Hüse-yin Gülerce (TGYV), Kenan Gürsoy (Galatasaray Unv.), Fehmi Koru (Yeni Þafa Gazt.), Kemal Karpat (WisconsinUnv.), Ruþen Çakýr (TESEV), Mithat Melen ( Ýstanbul Unv.) Þahin Alpay (Bahçeþehir Unv.), Zeki Sarýtoprak (John Caroll Unv.), Adnan As-lan (ISAM-Ýslami Araþtýrmalar Merkezi), Ömer Taþpýnar (John Hopkins Unv. Brookings Inst), Zeyno Baran (Nixon Center, Eski CSIS elemaný), Cengiz Çandar (Sabah Gazetesi), Seda Çiftçi (CSIS elemaný), Hakan Yavuz, Henry Barkey, John Lee Esposito David Calleo, Steven A. Cook, Svante Cornell, James Miller, Charles Fairbanks, Carter Findley, Hussain Haqqani (Carnegie Endowment), Barry Jacobs ve Anatol Lieven (American Jewish Committee), Heath Lowry, Zack Messitte (Saint Mary's College), Eric Hooglund (Filistin Araþtýrmalarý) ve John Hulsman (Heritage Fdn.) Toplantýya ABD eski Ankara Büyükelçisi ve Dýþiþleri Siyaset Planlama Müsteþarý Marc Grossman'ýn yaný sýra Savunma Baka Müsteþarý Paul Wolfowitz'in de katýlarak açýlýþ konuþmasý yapacaðý, eski Büyükelçisi ve NED yönetim kurulu eski "üyesi Abra WINEP eski direktörü, 1990'da Ortadoðu'ya ABD askeri saldýrýsý sýrasýnda danýþmanlýk yapmýþ olan, ABD Temsilciler Meclis Perso-nel Direktörü Alan Makowski Temsilcilerden Rober Wexler, John Hopkins Arap Ýþleri uzmaný Fuad Ajami'nin ve Frederick Star'ýn da katýlacaðý duyurulmuþtu Ne ki, toplantýya on gün kala bu kiþilerin katýlamayacaðý görüldü. Türkiye'de DGM'nin aradýðý kiþi, ABD'deki devlet üniversitesinde adýna düzenlenen bilimsel toplantýlarla onurlandýrýlýyor, ABD Dýþiþleri'nin katýldýðý toplantýlar düzenleniyor. Bir kiþinin bir mahkeme tarafýndan aranýp aranmamasý, haklýlýðý ya da haksýz görülmeyebilir. Ancak uzun yýllar devlet yöneticilerince "stratejik ortak" olarak tanýtýlan ABD'nin tutumuna kýsa bir soruyla deðinilebilir: ABD'nin ulusal güvenlik gerekçesiyle aradýðý herhangi bir kiþi için, örneðin Ankara Üniversitesi'nde onurlandýrýcý b konferans düzenlense, ABD Dýþiþleri ne yapar?[15] Kim ne derse desin, iþin özü, topluluklarýn dinsel inançlarýný kullanýlarak oynanan oyun deðiþmiyor. Moon hareketi Mesih'e; Fetullahcýlýk hareketi de Mehdi'ye özeniyor. Her ikisinin yolu da "Amerika ile entegrasyon" projesine çýkýyor. Moon misyonerleri örgüte bilimsel bir saygýnlýk görüntüsü vermek için üniversitelerden adam seçiyorlar. Bu katýlýmcýlarýn Moon ki-lisesine baðlý olmadýðýný, salt ayrý dinlerin ya da üniversitelerin tem-silcileri olduðu izlenimini vermeye çalýþýyorlardý. Örneði arasýnda Moon tarafýndan kutsal nikâhla evlendirilmiþ en az on yýl-lýk kilise üyelerinin örgüt baðlarýndan söz edilmiyordu. http://turkcutoplumcu.org Joomla TR! Oluþturma: 12 October, 2016, 16:54 Türkçü Toplumcu Görüþ, Türkçü Bilinçlenme, Türkçü Toplumcu Yol, Büyük Uyanýþ, Uyan Türk Türkiye'yi temsil edenler arasýnda, Dünya dinleri Gençlik Semineri' ne katýlan Ahmet Davutoðlu bulunuyordu. Boðaziçi Üniversitesi'nin öðretim görevlisi Davutoðlu, ma-sumane çalýþmalarýn amacýný þu ilginç sözlerle açýklýyordu: "Amerika'da kendi sahasýnda söz sahibi deðiþik dinlere mensup bir grup profesörün önderliðini yaptýðý bu gezide, amaç bilfiil ya daha açýk bir ifade ile "gezici bir üniversite" þek-linde, dinler arasýnda diyalog ve fikir alýþveriþi temin etmektir. Ýlki geçen sene yapýlan bu geziye Türk temsilciler bu sene katýl-dý. Gerek ABD'de gerekse Kudüs'te gerçekten çok deðerli göz-lemler yapma im bulduk.[16] Mooncular "Kitlelerin yoðun ilgisini çeken Futbola da el attýlar. Seul'de, her giriþimin adýnda yer aldýðý gibi, amaç "barýþ" olarak bildirilir. 10 Temmuz 2003 futbol turnuvasýna Fransa'dan Olympique Lyonnais, Güney Afrika'dan Kaizer Chiefs, Almanya'dan TSV 1860 München, ABD'den Los Angeles Galaxy, Hollanda'dan PSV Eindhoven, Uruguay'dan Club Nacional de Football ve Güney Ko-re'den de Seongnam Ilhwa takýmlarý katýlýr. Türkiye'den de Beþik-taþ Spor Kulübü Futbol Ta turnuvada yerini alýr. Birinciye 2 milyon dolar ve ikincinin de 500.000 dolar ödül verilir. Bu haber Türkiye'deki bazý gazetelerde kýsaca yer alýr. Ama "Moon tarikatý-nýn düzenlediði turnuva" sözleri ve Moon örgütlenmesiyle ilgili kýsa bilgiler yer alýr. Bu duru Din-Kilise-Futbol iliþkisi üzerine akla gelebilecek sorulara yanýt da Zaman gazetesinde yer alýr. Fatih Üniversitesi öðretim üyelerinden Yrd. Doç. Ali Murat Yel, kutsallýk ile futbol ve din arasýndaki iliþkinin teorik temellerini ortaya koyar. Öðretim üyesinin yazýsýndaki satýrlar yeterince aydýnlatýcý ve tarikat-futbol iliþkisini kötüleyenlere de iyi bir yanýt oluþturur: "(..) Futbol da birçok özelliðinden dolayý yeni bir dini hareket olarak görülebilir. "Para-religious-Din gibi" olarak da adlandý-rýlan b hareketlerde dini herhangi bir unsur olmamasýna rað-men pek çok hususta dine benzer özelliklere rastlanýlmaktadýr.[17] 1990'h yýllarda Moon Hazretleri'nin PWPA örgütünün Türkiye etkinlikleri iyice yaygýnlaþýyor. Medeniyetler arasý Diyalog, Bediüzzaman Said-i Nursi Konferanslarý adý altýnda yapýlan toplantýlara Amerika'dan gelip konuk olanlar çoðalýyor. Bu adamla ilgili övgüleri Aksiyon dergisinde, Zaman gazetesinde bolca bulmak mümkündür. AKP'li ve Fetullah Gülen'ci Belediye Baþkanlarý eliyle, tarihi camiler yýkýlarak, kiliseler açýlmaya baþlanmýþtýr. 755 yýllýk camiyi yýktýlar ve Moon-Presbiteryen müritlerini karþýladýlar. Özellikle 2000-2002 yýllarý arasýnda dünya mirasý, dinlerarasý di-yalog, din-inanç turizmi denilerek bizzat hükümet tarafýndan uygu-lanan projeyle cemaatsiz kiliseler kurulurken, antik kiliseler de yeni-lenmiþtir. Ayný dönem içinde sayýsýz tarihi cami ise ya yýkýma ter-kedilmiþ ya da bilerek ve istenerek yýkýlmýþtýr. Bunun son örneði Türklerin 1211 yýlýnda kurduklarý Denizli kentinde yaþanmýþtýr. "Denizli'de Türklerin ilk yerleþimde kurduklarý ve sayýsýz deprem-den sonra onarýp açýk tuttuklarý, 755 yýllýk Ulu Cami ve tarihs Selçuklu minaresi birbirini izleyen 2 gecede belediye" ekiplerince yýkýldý. Bu yýkýmýn ardýndan yedi gün geçmeden yörede dev eliyle yenilenen 11 kiliseden biri olan ve yüzlerce yýldýr kullanýlmayan antik Pamukkale Kilisesi'nin yýkýntýlarý arasýnda ayin düzenlenmiþtir. Ayini düzenleyen birinci grup Amerikan Presbiterian kilisesi mensupla-rýdýr. Bu grubun baþýnda Amerikalý papa Bruce McDovvell ve Pa-paz Ýlhan Kekinöz bulunmuþtur, ikinci 25 kiþilik grup ise Unification Church baðlýlarýdýr.[18] "Ayinciler devlet yöneticilerinden vali yardýmcýsý Musa Uçar'ý zi-yaret etmiþler ve ondan hediyeler almýþlardýr. "Bizans dönemi kalýntýlarýyla Amerikalý papazýn ya da Korelilerin ne tür bir dinsel iliþkisi olabilir? Onlar kendi inançlarýna uygun ayin yapacak bi yer bulamamýþlar mýdýr?" gibi ilginç sorularýn yanýtýný verecek bir laik rejime sahip çýkacak bir görevli herhalde vardýr. Koreli misyonerler de deprem yýkýmýndan yararlanarak sözde yardým diye yerleþtikten sonra, dýþý ev, içi kilise inanç merkezler kurmayý baþardýlar. Örneðin Yalova yakýnlarýnda, deniz kýyýsýnda ev-kilise kuran misyonerler, üþenmeyip deprem bölgesini ge ve topladýklarý çocuklarý kiliselere ziyarete götürüyor ve beyinlerini yýkýyorlar. Uluslar arasý örgütlenmeyi gerçekleþtiren Moon, Amerika'nýn desteði ile dünya egemenliði ardýnda koþan devletlerin örtülü oper ilkelerini çaðrýþtýran önemli bir açýklama yapmýþtý: "Zamaný geldiðinde, dünyayý yönetmek için otomatik (olarak iþleyen) bir teokratik düzene sahip olmalýyýz. Siyaseti dinden ayýramayýz. Hülyamda, bir (...) siyasi parti var; bu parti (...) da içine almalýdýr. Bir kolumuzla dini dünyayý, öteki kolumuzla da siyasi dünyayý kucaklayabiliriz. Bunlarý söyleyen kiþinin liderliðini yaptýðý cemaat, yüzlerce þirke-te, vakýflara. okullara, üniversiteye, yayýn evlerine, gazetelere Ýlmi örgütlere, hoþgörü kuruluþlarýna, v.b sahip. Cemaat gençliðe büyük önem veriyor. Onlarý örgütlüyor beyinlerindeki tüm inan safsatalarýný yerleþtiriyor ve yalnýz cemaat içinde ve lideri için kapalý devre yaþamayý öðretiyor. Politikacý-lar, yazarlar, sanatçý adamlarý, cemaatin çevresinde toplanýyorlar. Dünyanýn pir çok ülkesinde kuruluþlarý olan bu cemaatin, kaynaðý merak edilen parasýnýn büyüklüðü hesap edilemiyor Söz konusu cemaatin lideri Amerika'da bulunuyor. Cemaatin li-derine "hazret-üstad" deniyor ama, o bir "Hoca Efendi" deðil. O Reverand (Hazret) Sung Myung (Moon) ve cemaatinin adý ise; Dünya Hýristiyanlýðýný Birleþtirmek Ýçin Kutsal Ruh Cemiyeti, kýsaca Unification Church (UC, Birleþtirme Kilisesi)'dir. http://turkcutoplumcu.org Joomla TR! Oluþturma: 12 October, 2016, 16:54 Türkçü Toplumcu Görüþ, Türkçü Bilinçlenme, Türkçü Toplumcu Yol, Büyük Uyanýþ, Uyan Türk Moon'un, Kore istihbarat servisi K-CIA ile baþladýðý ve Amerika'daki siyonist yahudi stratejistlerin desteði ile parlayýp þöhret kazandýðý bu þeytan tarikatýnda, Japonya'nýn ilginç iþ adamlarý, ABD politikacýlarý, ABD baþkanlarý, Yahudiler Güney Amerika Katolikler, Protestanlar, Müslümanlar bulunmaktadýr. Moon'a göre dünyadaki kötülüklerin kökeninde "Adem" baba ile "Havva" ananýn iþledikleri günah bulunmaktadýr. Bu yasak iliþkiden doðan çocuðun kaný da iþte bu yüzden kirlenmiþtir. O nedenle insan kurtuluþu ancak ve ancak, kanýnýn temizlen-mesiyle gerçekleþebilir. Temizleyici kan ise; dönemim gerçek ana-babasý yani Moo ve Moon'un karýsýnýn damarlarýnda akmaktadýr. Artýk asýl olan Adem ile Havva deðil, kendilerini "true-parents" yani "gerçek an baba" olarak ilan eden Moon ve eþidir. Yeni ve temiz ana-babalarýn yetiþtirilmesi, kurtuluþun en temel koþuludur. Temiz ana-babalar ise ancak kutsal nikâh törenlerle birleþebilirler. "True-Parents days (günlerinde) Sung Myung Moon 'Hazretleri' binlerce yeni çifti kutsuyor ya da evli olanlarý yeniden nikâhlayarak toplu düðün düzenliyor. Nikâhlarý kutsanan çiftler, Moon'un kanýný temsilen birer kadeh þarap içiyorlar. Bö Adem ve Havva'nýn þeytanla iþbirliði yaparak kirlettikleri insan kaný da temizlenmiþ oluyor. Moon'un gençlik örgütünün eski yöneticisinin gönderdiði mektuptaki þu bilgi bu iþlerin, yalnýzca kilise çevresini geliþ-tirmek üzere bilimsel toplantýlar düzenlenmesini aþtýðýný gös-teriyor. Mektuptan okuyalým: "... Dünkü New York Post (16 Aralýk 1999) Moon'un 13 Þubat kitlesel düðün törenlerine (giriþ) ücretinin 100 dolar olduðunu yazýy ama haberde bir eksilik vardý. Gerçekte evlenen çiftlerin binlerle ifade edilen dolarlar ödeme zorunluluðundan söz edilmiyordu." Moon'un Mesihliðinin nedeni ise þöyle belirtilir. Moon'a göre Hz. Ýsa politik becerisi bulunmadýðýndan, Hýristiyanlýðý ve insanlýð kurtaramamýþtýr. Bu nedenle Moon kendini Mesih olarak ilan ediyor. Sorgusuz baðlanýlacak her þeyh-dede-þef örgütünde olduð gibi, eleman devþirilme iþi, hem Moonculukta, hem Fetullaçýlýkta beyin yýkama esasýna dayanýr. Ýnsanlýðý kurtaracak bir 'Mesih' olarak, ortaya çýkan Moon'a kimse sahte peygamber diyememektedir. Bu örgütle Fetullah Gülen'nin yapýlanma modeli oldukça benzeþmektedir. Ancak Türkiye merkezli Moon kilisesi kadar büyük deðildir. Her ne kadar i örgütün yükselmeye baþlamalarý Amerika'nýn baþlattýðý, 1950'lerin komünizmle mücade-le örgütlenmesine dayanýyorsa da, Mo Hazretleri, Amerika'ya uzaktan yaslanacaðýna, kendisini ABD'ye atmýþ ve kýrk yýldan bu yana iþin ana müteahhitliðine soyunmu bulunuyor. Fetullah Gülen ise: kýrk yýlýn ardýndan farkýna varmýþ ki; "Güç neredeyse orada olunmak" der gibi, o da Amerika'ya taþýnmýþ. ABD federal devlet yönetimiyle içli dýþlý olmayý baþaran Moon, her geçen yýlýn ardýndan kutsallýðýnýn en üst nokta yýl 10-15 Þubat arasýnda "Gerçek Ana-Baba" nýn doðum günleri büyük gösterilerle ve ayinlerle kutlanmaktadýr. Týpký peygamb do-ðum günlerinin kutlandýðý gibi. Bu arada, onun otellerinde intihar ölümleri de sýklaþýyor. Ýki yýl önce kendi oðlu da ayný otel etmiþti. Moon'un, Amerika'da merkezleþmeyi seçmesinin nedenini an-lamak, o denli zor deðil. Moon Hazretleri cin gibi akýllýdýr; dünya-nýn deðiþik ülkelerine Hristiyanlýk Kilisesi olarak gitmenin olanaksýz-lýðýný görmüþ ve her dinden, her milliyetten insanlar kurmak üzere entel örgütleri oluþturmuþ. Bilim adamlarý, barýþ kadýnlarý, dinler arasý federasyon, dünya üniversiteleri federasyo gibi sa-yýsýz örgüt kurulmuþ. Ýþte bunlardan, PWPA (Proffesors World Peace Academy /Profesörler Dünya Barýþ Akademisi) ile dünyanýn dön bucaðýnda toplantýlar düzenletmiþ. PWPA' nýn el atmadýðý konu yok. "Sovyet-ler yýkýldýktan sonra ne olacak?"dan "Afrika'nýn geleceði" n "La-tin Amerika'nýn borç sorunlarý" ndan "Ortadoðu'da ticaret ve barýþ süreci"ne, "Ýslamýn sorunlarýndan" Ermenistan'ýn kalkýn yolla-rýna dek, akla gelebilecek ne denli konu ya da bölgesel sorun var-sa, hemen hemen tümü için "konferans" ve "sempozyum" adý al-týnda, 1973'den bu yana 400'ü aþkýn toplantý düzenlenmiþ. Birleþtirme Kilisesi Türkiye'ye giriyor PWPA'nýn Türkiye'deki ilk baþkaný ünlü siyasetçi Kasým Gülek'dir. Onun Koreli Moon'un kilisesince kurulmuþ olan bir tarikatý Türkiye'de baþkan olarak temsil etmesinin gerekçelerini anlamak mümkün deðil ama, onun yaþamýna kýsaca göz atmak bize ba uçlarý verebilir. Kasým Gülek (Adana 1910- Washington 1996) Ýttihat ve Terakki üyesi Mustafa Rýfat Bey'in ve Tayyibe Gülek'in oðludur. GS Li-sesi ve Robert Kolej'de, Paris Ecole Science Politiques (1924-28), Columbia University (Dr.l928)'de eðitim gördü. ABD'de öðrenciy-ken Chase Manhattan Bank'da çalýþtý. Harvard Üniveristesi'nde iþ-letmede "master" yaptý. Rockfeller bursuyla Berlin Üniversitesi'nde, Cambridge Üniversitesi'nde çalýþmalar yaptý. Cambridge rektörünün tavsiyesiyle CHP'ne girdi; Bilecik Milletvek yaptý, Bayýndýrlýk Bakanlýðý, Ulaþtýrma Bakanlýðý, CHP Genel Sekreterliði görevlerinde bulundu. 1958 yýlýnda Kuzey Atlantik Ansamblesi Baþkaný (1957-1959) Albay J. J. Fens, Menderes hükümetinden Türk heyetinin bildi-rilmesini ister. CHP'den Nüvit Yetkin seçilir. Harekete geçen CHP Genel Sekreteri Kasým Gülek, Colonel (Albay) Fens'e mektup yazar ye Nüvit Yetkin yerine kendisinin çaðrýlmasýný ister. Konu Za-fer Gazetesi'nde manþet olur. Kasým Gülek, Ýnönü' bir mektup yazmadýðýn9ý söyler. Bir gün sonra, gazete mektubun kopya-sýný yayýnlayýnca, Ýsmet Ýnönü, Kasým Gülek'e güve bildirerek, görevden ayrýlmasýný ister. Ýnönü'nün 1950'den 1957'ye, dek görevde tuttuðu Kasým Gülek ile çalýþmasýnýn neden yeteneklerinin yaný sýra; O'nun yabancýlarla kurduðu sýký dostluklarýndan yarar ummasý olabilir. Ne de olsa Ýnönü, onun Amer iliþkilerinden 1948'de yararlanmayý düþünmüþtü, http://turkcutoplumcu.org Joomla TR! Oluþturma: 12 October, 2016, 16:54 Türkçü Toplumcu Görüþ, Türkçü Bilinçlenme, Türkçü Toplumcu Yol, Büyük Uyanýþ, Uyan Türk Kasým Gülek, Kore Birleþmiþ Milletler Komisyonu Baþkanlýðý (1950-1953) Kuzey Atlantik Ansamblesi Baþkanlýðý (1968-1969), Parlamenterler Konferansý Baþkan Yardýmcýlýðý ve Kontenjan Senatörlüðü yaptý. Kasým Gülek'in yaþamýnda en ilginç teklif G McArthur'dan geldi. MacArthur, Gülek'ten ABD'de kalarak senatör olmasýný istemiþti. 1980'li yýllarda Sung Myung Moon'un Türkiye iliþkilerini yürüten Kasým Gülek, Unification Church'ü güçlendirmek için büyük çaba Örgütü, ABD Büyükelçisi Þükrü Elekdað'a "empoze" et-meye çalýþtý. Kasým Gülek bu arada Fetullah Gülen'le dostluðu ilerletti v Büyükelçisi Morton Abramowitz ile tanýþtýr-dý. Kasým Gülek, yaþlýlýk yýllarýnda yeniden CHP ile iliþki kurdu. Kasým Gülek'in baldýzý Aylin Radomisli, uzun yýllar ABD'de yaþadý; Amerikan ordusuna katýldý; Asya'da elçilik görevine atanac söylenirken, 19 Ocak 1995'de evinin bahçesinde ölü bulundu. Ölümün nedeni araba kazasý olarak kayýtlara geçirildi. Aylin Radomisli'nin Türkiye'den ilginç konuklan oluyordu. Yakýn arkada-þý Aylin Gönensay (Eski dýþiþleri ve devlet bakanlarýndan Em Gönensay'ýn eþi) bunlardan biriyle tanýþýr. Bu adam Zaman gazetesinin ihtiyaçlarý için Amerika'dadýr. Kasým Gülek'in kýzý Tayyibe Gülek, Teyzesi Aylin Rodomisli ile ABD'de yaþadý. Harvard'ý bitirdikten sonra, Türkiye iktisâdýný p ama pek iyi yönetenlerin yuvasý London School of Economics' te yüksek lisans yaptý. Türkiye'ye döndü. Engin deneyimlerine güven duyularak Baþbakanlýk Danýþmanlýðýna getirildi. Türkiye'nin Bakû-Ceyhan Boru Hattý Sekreterliðini yürütürken, Ecevit'le kontenjanýndan Adana Milletvekili (1999) olarak TBMM'ye girdi. Ecevit onu ABD gezilerinde hep yanýnda bulundurdu. Tayyibe Gülek Temmuz 2002'de Kýbrýs'tan sorumlu devlet bakan-lýðý görevine getirildi ABD'lilerle 1920'li yýllardan beri içli dýþlý olan Kasým Gülek, moon tarikatý elemanlarýnýn da katýldýðý ilk toplantýyý, 1982'de Ýs yapmýþtý. Bu toplantýlarda Moon'un Ortadoðu Temsilcisi, Thomas Cromwell baþta olmak üzere Moon'un örgütle-rinden ve yerlilerden birçok yönetici katýlmýþtý. Toplantýlarýn ko-nularý da ilginç; 21 Yüzyýl Eðitimi ve Türk Yunan Ýliþkileri. Bu toplantýlar büyükleri de ilginç kiþilerdendi. Emre Gönensay, Sabahattin Zaim, Erkek Akurgal, Ýlahiyat Fakültelerinin dekanlarý, sanatçýlar, ü Belediye Baþkanlarýndan Gülay Atýð, Semra Özal, Diðer uluslar arasý toplantýlara katýlanlar arasýnda, De-niz Baykal, Hayri Erd Alkin, Handan Kepir gibi ta-nýnmýþlar da vardý. Moon'un PWPA toplantýlarýnda en sýk görülen Ýlahiyatçýlarýn baþýnda Salih Tuð gibi Ýlahiyat Fakültesi dekanlarý geliyor. Ýlim Cemiyeti üyelerinden ve Aydýnlar Ocaðý eski baþkanlarýndan Salih Tuð 1997'de Kanal 7 televizyonunda Fehmi Koru ile programa çýkýyor ve Moon'un Church hareketini öve öve bitiremiyordu. Bu toplantýlara katýlmýþ olan Yaþar Nuri Öztürk Moon'un Ýlahiyatçýlara 45 gün süren Amerika gezisi ayarladýðýný söylüyordu. Anlaþýlýyor ki, (Birleþtirme Kilisesi), Hrýstiyan ya da Müslüman ayýrt etmiyor, önüne geleni birleþtiriyordu. Tolaransçý Hocaefend Belediye Baþkanýný Cumhurbaþkaný'nýn eþini Devlet Bakanlarýný ve daha nice ünlüyü yan yana getirebiliyor. Ayrý bir kitap kon olacak kadar geniþtir. Moon'un Türkiye ve Türkiyeli tarikatlarla iliþkileri. Þimdilik, Unification Church'ün yayýnlarýna gö-re toplantý kýsa bir listede toparlamak yararlý olabilir: 1982 Roma: Kasým Gülek, 1982 Ýstanbul Hazýrlýk Toplantýsý: Bu toplantýyý Moon'un sað kolu Chung Hwan Kwak vönetivor ve Kasým-Nilüfer Gülek Türkiy düzenlemesini yapýyorlar. 1984 Roma: Hayri Erdoðan ilkin (Konferans Baþkaný olarak),Prof. Sabahattin Zaim 1986 Ýstanbul Hilton "21. Yüzyýlda Eðitim" Kasým Gülek, Sabahattin Zaim. PWPA' nýn ABD baþkaný Nicholas Kitrie ve Yu-nanistan'dan Evanghelos Moutsopoulos da katýlýyor. 1986 Ýstanbul Hilton: "Türk-Yunan Ýliþkileri" Sabahattin Zaim, Ekrem Akurgal, Emre Gönensay (Sonra baþbakan Danýþma Dýþiþleri Bakaný, Nilüfer Gülek'in kardeþi Aylin Radomisli'nin Amerika'dan yakýn dostu), Kasým Gülek. 1987 Chicago: Kasým Gülek 1988 Londra: Prof. Handan Kepir Sinangil (Robert kolej /Bosphorus. Un) 1991 Ýstanbul President Oteli. 1994 Ýstanbul the Marmara Oteli. 1996 Ýstanbul (1-14 Haziran). Öteki katýlýmcýlar: Deniz Baykal, Iþýlay Saygýn, Mehmet Aydýn (9 Eylül Üniv. Ýlahiyat Fak. Dekaný, Abant toplantýlarý yöneticis Kasým 2002 AKP) Abdullah Gül Hükümeti Devlet Bakaný), Sabri Orman, Ali Þafak E. Ruhi Fýðlalý, Gülay Atýð (Aslýtürk), Semra Nilüfer Narlý, Nevzat Yalçýntaþ, Lütfü Doðan, Osman Zümrüt, Þerafettin Gölcük, Salih Tuð, Fehmi Koru, Barýþ Manço, Ayseli Gü ABD'den Ýstanbul toplantýlarýna katýlanlar arasýnda Moon'un has adamlarý Richard Rubinstein, Nicholas Kittrie'nin yaný sýra http://turkcutoplumcu.org Joomla TR! Oluþturma: 12 October, 2016, 16:54 Türkçü Toplumcu Görüþ, Türkçü Bilinçlenme, Türkçü Toplumcu Yol, Büyük Uyanýþ, Uyan Türk Yunanistan'dan, Ürdün'den, Mýsýr'dan, Kore'den gelenler var. Kasým Gülek'in, ölümü üzerine, PWPA'nýn Türkiye baþkanlýðýný Dr. Hayri Erdoðan Alkin üstlendi. Hayri Erdoðan Alkin, eski adý Kolej devamýyla Bosphorus University'de profesörlüðünün yaný sýra Türk Ekonomi Bankasý (TEB) yönetim kurulu üyeliði yapma Ýlkin, ayný zamanda NED'den büyük parasal des-tek alan ve Türk Dýþiþleri politikasýný yönlendirmeye çalýþan TESEV'in de da Hayri Erdoðan Alkin, Moon'un kurduðu PWPA'nýn yayýnlarýna yansýyan bilgiye göre, PWPA'nýn Avrupa toplantýlarýna katýlmýþ Yine Boðaziçi Üniversitesi'nden Handan Kepir Sinangil de, Avrupa toplantýlarýna katýlmýþtýr. Anýmsanacaðý gibi, Hayri Erdoða Alkin'in oðlu ARI Derneði kurucularý arasýnda yer almýþtýr. Moon'un 1000'i aþkýn kuruluþlarýndan en ilginci olan Global image Association bir zaman-lar Türkiye'nin "lobi" iþlerini üstlenmiþti Ve milyonlarca dolar karþýlýðý ülkemizi dünya'ya tanýtmýþtýr. "Moon" culuk ve "Mason"lukla Atatürkçülük uyuþur mu? 1919 Haziran'ýn da Anadolu'nun doðusunda bir Ermeni devleti kurulmasýný saðlayamayan ABD, Gümrü Anlaþmasýyla Türkiye'n doðu sýnýrlarýnýn da güvence altýna alýnmasý ve Sakarya boyunca Yunan saldýrýsýnýn da püskürtülmesi üzerine, Ýstiklal Sava Ankara'daki Milli Yönetim'in lehinde sonuçlanacaðýný hesap etmiþ ol-malý ki, Ýngilizlerin silahlý istilâ planlarýna karþýlýk kaleyi i fet-hetmek için sinsice isteklerde bulunmaya baþlamýþtý. ABD, elbette bu mandaçýlýðýn peþini býrakmayacaktý. Nitekim, savaþ ortamýnda yurdumuzun düþtüðü zayýflýktan yararlanmak için Öksüzler Yurdu ve örnek çiftlikler kurarak, ABD Ana yerleþmek istemiþ ve bu isteði Ankara'ya iletmiþti. Meclis Baþkaný Mustafa Kemal, hemen Ýçiþleri Bakanlýðý'na bir muhtýra yolla uyarýda bulunmuþtu. Bu muhtýrayý okuyalým: Muhtýra Ankara Büyük Millet Meclisi Hükümeti, ülkenin bayýndýrlaþma-sýna, öksüzlerin rahatlamasýna, genel saðlýk ve ekonomimizin düzeltilmesine yönelik giriþim ve çalýþmalarý teþekkürle kabul eder. Ancak, bu konuda gerek uzak, gerek pek yakýn geçmiþte, bize oldukça pahalýya patlayan deneyimlere dayanarak bir takým kaygýlarýmýzý açýklama gereði vardýr. Þimdiye kadar ülkemizde ekonomik amaçlarla, politik ve bilim-sel çalýþma (yapan) kurumlar ve yabancýlar özellikle aþaðýdaki a izlemiþlerdir: 1- Ülkemizdeki çalýþmalarýndan korkunç bir ekonomik ve politik kazanç saðlamak. Bizim için en zararlý olaný bunlardýr. 2- Bir bölgede elde edecekleri ekonomik yetkiye (imtiyaza) da-yanarak o bölgenin sahibi olmaya çalýþmak. Bu gibilerin ülkemizde bir daha çalýþmalarýna kesinlikle izin ve-rilmemesi kararlaþtýrýlmýþtýr. Böyle yapmakla yalnýz kendimize bütün insanlýða olabildiðince büyük hizmet ettiðimize ina-nýyoruz. Dolayýsýyla Genel Savaþý (Birinci Dünya Savaþý)'ný çý-karan amaçlarý izleyen paralý gruplar ve onlara alet olan politikacýlardýr: 3- Ekonomik amaçla, bilim ve insanlýk (yararý) görüntüsü ile yurdumuza gelip, ilerde istila (iþgal) hazýrlamak için, etnik top-luluk gerek hükümete, gerek birbirlerine karþý kýþkýrtmak. Bu gibiler hem 1. dünya savaþýnýn hem ülkemizdeki korkunç katliamlarýn düzenleyicileridir. 4- Yurdumuzda, yalnýz bilim ve insanlýk amaçlarý ile çalýþmakla birlikte, ruhlarýnda bulunan Hýristiyanlýk duygusu nedeniyle, hemen Hýristiyan azýnlýklarla iliþki kurmak ve ister kasýtlý, ister kasýtsýz olarak, aralarýnda azýnlýklarýn da yaþamakta olduðu M topluluklardan ayrýlma isteðini propaganda etmek ve kýþkýrtmak. Bu gibilerin gerek Müslümanlara, gerek iyiliðine çalýþtýklarý (ný ileri sürdükleri) Hýristiyan azýnlýklara, aralarýnda yaþamakta olçoðunluðuna (karþý) baský yapýlmasýný aþýlamakla, ne denli insanlýk dýþý bir biçimde çalýþtýklarý ve bu yüzden mey-dana gel sorumlu olduklarý ortadadýr. Hükümetlerimiz bu gibilerin de özgürce çalýþmalarýna izin ver-diðinde Müslüman ve Müslüman olmayan bütün uyruklarýna karþý sorumluluk yükü altýna girmiþ bulunacaktýr. Buna izin vermek, çocuklarý yaþayacaklarý çevreye düþman ya da hiç olmazsa yabancý olarak yetiþtirmek ve (çocuklarý) yaþa-y çevre ile çatýþmak zorunda býrakmaktýr. Bu ise, gerek o çocuklarýn, gerek içerisinde yaþayacaklarý halkýn yýkýmýný hazýrlama Bunu yasaklamak hükümetin görevidir. Bundan dolayýdýr ki, Amerikalýlarca örnek çiftlik vb kurumlar kurup, buralarda kendi uyruðumuzdan olan binlerce çocuðun Türk hükümetine ve ulusuna karþý sevgisiz ve uyumsuz duygu-larla yetiþmelerine izin veremeyiz.[19] http://turkcutoplumcu.org Joomla TR! Oluþturma: 12 October, 2016, 16:54 Türkçü Toplumcu Görüþ, Türkçü Bilinçlenme, Türkçü Toplumcu Yol, Büyük Uyanýþ, Uyan Türk Mustafa Kemal, muhtýrasýný, diplomatik bir dille sürdürür ve Amerikalýlarýn kurmak istedikleri örnek çiftliklerin yönetiminin ve ç çocuklarýn eðitiminin Türk hükümetinin atayacaðý görevlilerce yürütülmesi, bu gibi yerlerde çalýþacak. Öksüzler arasýnda soy, m yapýlamayacaðý gibi þartlarýný belirterek, diplomatik bir tavýrla reddeder. Onun duyarlýlýkla ve devlet adamý sorumluluðuyla ayr ve karýþtýrýcýlýða gösterdiði bu tepkisinde söz ettiði acý deneyler arasýnda Osmanlý yönetiminin ve Ýttihatçý mason hükümetle vurdumduymazlýkla izin verdiði Anadolu illerindeki Amerikan konsolosluklarýnýn: Hýristiyan azýnlýklarý ve özellikle Ermenileri eð misyoner okullarý kurmalarý, azýnlýklara birer ABD pasaportu vererek onlarý Amerikanlaþtýrmalarý ve misyoner okullarýný, manastýrlarý silah deposu haline getirmeleri ve sonunda terör eylemleri ve devlete isyan giriþimleri bulunmaktadýr. Osmanlý'nýn son döneminde ittihat terakkici'lerinde desteði ile yabancýlarýn iþlettiði okul sayýsý, 98'dir. Bu iþi yalnýzca savaþ ön durumun bir özelliði olarak göstermek de yanýltmanýn bir parçasýdýr. Mustafa Kemal'in Amerikan okullarýnýn yýkýcý etkisini bilm düþünülemez. Amerikalýla-rýn Talaþ Koleji'nde 1880 yýlý ders programýnda, Ermenice ve Rum-ca Gramer, Osmanlýca Ýncil, Hristiyanlara göre tarih derslerinin ya-ný sýra Amerikalýlarýn 3 ayrý yerdeki matbaada, Ermenice, Rumca, Bulgarca, Ýtalyanca, Ladion (Ýspanyol Yahudi dili) dillerinde, kitap yayýnladýklarý bilinmektedir. Mustafa Kemal, kültürel iþgalin sonuçlarýný iyi deðerlendirmektedir. Sözde öksüzler yurdu kurma gibi insancýl giriþimin altýndaki örgütleme plânýnýn yattýðýný elbette biliyordu. 1922 yýlý baþýnda, ülke iþgal altýndayken ve en zor koþullarda yaþanýrken yazý muhtýradaki deðerlendirmeye "komplo teorisi" diyebi-lecek bir kiþi olabilir mi? Buna "komplo uydurmasý" diyenler, Reagan'ýn 1982'de koyduðu adla "demokrasi projesi" nin Yugoslavya'da, Çekoslovakya'da, Bal-kanlarda, Asya'da, Afrika'da, Orta ve Güney Amerika'da, Irak'ta, Venezuela'da yol açtýðý sonuçlan unutsa da, bunlarýn Türkiye'deki etnik ve dinsel kýþkýrtmalarýný Lozan'ýn yeniden gözden geçirilmesi dayatmalarýný yok saymasý müm deðildir. Mustafa Kemal'in, 27 Aralýk 1919'da yabancýlarla yatýp kalkan-lara verdiði þu yanýtý okuyunca; Bugün Atatürk'cü geçinen ABD uþaklarýna ve AB aþýklarýna þaþmamak elde midir? Þimdi bir kez daha Mustafa Kemal'i dinleyelim: Tekrar ediyorum, aleyhimizde ileri sürülen deðerlendirmeler yanlýþtýr. Bu gerçek, (hem) tarih, (hem de) mantýk açýsýndan sa-bit Bu hususu, yalnýz Batý'ya deðil, hatta vatandaþlarýmýza da, ehemmiyetli bir surette ihtar etmek gereðini duyuyorum. Çünkü end de olsa, üzülerek iþitiyoruz ki, milletin tarihini okumamýþ veya milli duygudan yoksun kalmýþ olan bazý kiþiler, yabancýlarýn, aleyhimizde ileri sürdükleri suçlamalarý reddetmedikleri gibi vatanýný ve milletini kusurlu göstermekten de çekinmiyorlar. Bugün bile, sultani mektebinin salonlarýný aley-himizde konferans verdirmek için yabancýlara açanlar var. Bu gibilere lanet" [1] Graham Fuller / Siyasal Ýslam'ýn geleceði / Sh:220-223 / Timaþ Yayýnlarý [2] Graham Fuller / Siyasal Ýslam'ýn geleceði / Sh:214 / Timaþ Yayýnlarý [3] Aydýnlýk / 05 Eylül 2004 [4] Prizma.2 / Sh:12-13 / [5] Asrýn Getirdiði Tereddütler / T.O.V yayýnlarý / Sh. 200 ve 4. Sayfa/ [6] Nevval Sevindi / A.g.y - Sh:39 [7] Prof. Alpaslan Iþýklý / Sh:85 / [8] Fetullah Gülen / F.F / C:2 / Sh:212 [9] Nevval Sevindi / A.g.y. Sh.39 [10] M. Emin Deðer / Bir Cumhuriyet Düþmaný / Sh:283 [11] Fetullah gülen / Papa'ya Mektup / 09 Þubat 1998 / [12] Akþam / Güler Kömürcü / 24 Eylül 2004 http://turkcutoplumcu.org Joomla TR! Oluþturma: 12 October, 2016, 16:54 Türkçü Toplumcu Görüþ, Türkçü Bilinçlenme, Türkçü Toplumcu Yol, Büyük Uyanýþ, Uyan Türk [13] Milliyet / 02 Eylül 1997 [14] Sivil Örümceðin Aðýnda / Mustafa yýldýrým / 3. Baský / Sh: 520 [15] Sivil Örümceðin Aðýnda / Mustafa yýldýrým / 3. Baský / Sh: 512-523/ [16] Yanký / Aðustos Sh:30 [17] Zaman / 09 07 2003 [18] "Pamukkale'de sabah ayini" / Gündem (Denizli) / 24 Haziran 2002 [19] Mustafa Kemal'in el yazmasý ile Muhtýra/Belge no: 1125 / ADP: Cilt 1, Sh:384; Mustafa Onar, Atatürk'ün Kurtuluþ Savaþý Yazýþmalarý II, T.C. Kültür Bakanlýðý Atatürk Dizisi, Ankara 1995 Alýntý: www.millicozum.com http://turkcutoplumcu.org Joomla TR! Oluþturma: 12 October, 2016, 16:54
Benzer belgeler
Fethullah Gülen ve Hizbullahçılar
ABD'de rahat durmuyor, örgütsel faaliyetlerini devam ettiriyor. Kendisi, devletimizin istihbarat birimleri tarafýndan sadece
yakýndan izlenmesi deðil, ABD dýþýna çýktýðý saptandýðýnda derdest edilm...
Fetullah Gülen`e Hakaret İddiasıyla İlgili T.C İSTANBUL 25. ASLİYE
Üç büyük dinin doğum yeri olarak bilinen toprakların, dünyayı daha iyi yaşanabilir bir
mekân kılma yolundaki kutsal misyonumuzu, tam manasıyla bilen halkımdan size en
içten selamları getirdik. Yoğu...
Adım Heyacandır - Türkçü Toplumcu UyanTürk
"Fetullah Gülen Hoca Efendi Cumhuriyet ideolojisinin yaratmak istediði "Müslüman Avrupalý Türk" tipinin mimarýydý... "Dini bütün
Batý formasyonlu yeni bir sentez" ustasýydý?!..