İhracat İçin Helal Sertifikası Sempozyumu Bildirileri
Transkript
İHRACAT İÇİN Helal Sertifikası Sempozyumu Bildirileri 14 ŞUBAT 2012 BALIKESİR İhracat İçin Helal Sertifikası Sempozyumu Bildirileri 1 2 Güney Marmara Kalkınma Ajansı İÇİNDEKİLER Helal Gıda Meselesi: Avrupa’da Helal Gıda Problemleri ve Çözüm Yolları Prof. Dr. Ahmed AKGÜNDÜZ 1 İhracat için Helal Sertifikasının Önemi Mustafa ÇIKRIKÇIOĞLU 15 Helal Sertifikasyon ve Sertifikanın Dış Pazarlarda Geçerliliği Ahmet CENGİZ 18 Helal Sertifikası ve YÖRSAN Ayhan ÖDEKBAŞ 22 Hamidiye Suları Neden Helal Sertifikasına İhtiyaç Duydu? Necdet ÇETİN 24 İhracat İçin Helal Sertifikası Sempozyumu Bildirileri 3 4 Güney Marmara Kalkınma Ajansı HELAL GIDA MESELESİ: AVRUPA’DA HELAL GIDA PROBLEMLERİ VE ÇÖZÜM YOLLARI Prof. Dr. Ahmed AKGÜNDÜZ Rotterdam İslam Üniversitesi Rektörü, [email protected]; [email protected] İhracat İçin Helal Sertifikası Sempozyumu Bildirileri 1. Helal Gıda Konsepti Helal kelimesi Arapça bir kelimedir ve haram teriminin karşıtıdır. Helal gıdadan bahsedebilmek için şu unsurlar aranmalıdır: 1. İslam Hukuku tarafından tüketimi Müslümanlar için yasaklanmış veya şer’i kesim kurallarına göre kesilmemiş hayvan ürünlerini ihtiva etmemesi, 2. İslam’a göre temiz kabul edilmeyen bir madde taşımaması, 3. İslam’a göre temiz kabul edilmeyen bir tarzda üretilmemiş ve paketlenmemiş olması, 4. Helal kabul edilmeyen bir gıda ile temas içinde olmaması. Müslümanlar ve özellikle de gayr-i Müslimlerin hâkimiyeti altında bulunan ülkelerde yaşayan Müslümanlar, bu ölçütlerde helal gıda ihtiyacı içindedirler. Amerika, Malezya ve Endonezya’da başlayan konuyla ilgili kurumlaşmalar, Avrupa’da uyanmaya başlamış ve globalleşeme sebebiyle bütün Müslüman ülkelerde de ihtiyaç haline gelmiştir. Dünyanın her yerinde İslam dini mensupları tükettikleri gıdaların helal olmasını arzu etmektedir. Ancak Uzak Doğuda istisnalar dışında, helal gıda endüstrisi bu talebe henüz tam olarak karşılık verememektedir. Şunu da dikkatlerinize sunmak istiyorum ki, Avrupa’da ve Amerika’da ciddi bir helal gıda pazarı oluşmuş bulunmaktadır. Bu pazarın büyüklüğü milyar dolarlarla ifade edilmektedir. Ancak kendi dini kurallarına göre imal edilmiş koşer gıda talep eden Musevilik dini mensupları çok etkin bir şekilde organize oldukları halde, Müslümanlar organize olamamışlardır. Mesela Hollanda’da helal gıda ile ilgili sekiz ayrı vakıf, sivil toplum kuruluşu ve şirket bulunmaktadır, ancak ittifak edemediklerinden hem devlet yardımı alamamaktadırlar hem de etkileri düşmektedir. Bazıları da işi ticaret haline getirmiştir ve en kötü olanı da budur. Şimdi biz örgütlenme ve teknik yönleri bir tarafa bırakarak sadece helal gıda ile alakalı problemleri özetleyeceğiz. 1 Güney Marmara Kalkınma Ajansı 2. Helal Gıda ile Alakalı Problemler A. Helal Kesim ve Helal Et Meselesi Bu mesele helal gıda meselesinin temelini teşkil etmektedir. İslam dini kurallarına göre bu dinin mensuplarının her zaman helal ve temiz et yemesi ve satın alırken buna dikkat etmesi dini bir vecibedir. Aşağıdaki hayvani ürünleri veya bunlara bulaşmış gıda ürünlerini Müslümanların yemesi haramdır: 1) ölü hayvanlar, 2) kanlarının fışkırmasını engelleyecek şekilde boğulan hayvanlar, 3) dövülerek öldürülen hayvanlar, 4) yüksekten düşerek ölen hayvanlar, 5) boynuzlanarak ölen hayvanlar ve 6) vahşi hayvanlar tarafından parçalanan hayvanlar. Bunun yanında kan; alkol dahil bütün uyuşturucu ve benzerleriyle öldürülen hayvanların eti; aslan, kurt, köpek ve kedi gibi et yiyen hayvanların eti; kartal ve şahin gibi yırtıcı ve avcı hayvanların etleri; yılan, kertenkele ve benzeri sürüngenlerin etleri; at ve katır etleri; hayvanların üreme organları ve benzeri yasak etleri de burada zikretmek gerekir. Deve, koyun, keçi, sığır, geyik ve benzerleri gibi hayvanların etleri helaldir. Ancak bu hayvanların etlerinin de helal olması için çok önemli bir şart vardır ki, o da İslami kesim diye ifade edeceğimiz zebh işlemidir. Kur’an ‘Allah’ın ismi zikredilerek kesilen hayvanların etlerini yiyiniz’ buyurmaktadır (Maide Suresi, 18). İslam’ın hayvanların kesimleriyle alakalı bazı talimatları vardır. Hayvanların kesilecekleri yerlere kabalıkla getirilmemeleri ve keskin bıçakla kesilmeleri gibi. Biz bunları saymayacağız. Maalesef beşeri sistemler, ticari amaçla hayvana yaklaşmaktadırlar. Bu sebeple modern teknolojiler kullanılan kesimlerde daima ihtiyatlı olmak gerekmektedir. Burada sersemletilerek yapılan kesim hakkında bir şeyler söylemek icap eder. Sersemleştirerek kesme, hayvanın kafatasına veya başına vurularak veya elektrik soku verilerek gerçekleştirilmektedir. Bu da eğer voltaj yüksek ise beyin kanamasına ve başka olumsuz durumlara sebep olmaktadır. Eğer bütün bu işlemler hayvanın kesimden önce ölmesine sebep olursa, bu kesinlikle zebh yani İslami kesim değildir. Bazen bu sersemletme esnasında çok kaba davranılmakta ve neticede yine kesimden evvel ölüme yol açılmaktadır. Peki, zebh ne demektir? Zebh, hayvanın tekbir getirilerek yani Allah’ın adı zikredilerek keskin bir bıçakla kesilmesi olayıdır. Nefes borusu, yemek borusu ve iki can damarının kesilmesi şarttır. İslami kesim ayrıntılarına girmek istemiyoruz. Bu arada sadece İslami kesim yeterli değildir. Kesilen bıçağın, asılan ipin ve kesimle alakalı her şeyin İslami açıdan temiz olması gerekir. Ayrıca helal et sağlayıcılarının bu etlerin depolanmasında, taşınmasında ve korunmasında da temizlik kurallarına uymaları ve diğer haram etlerden uzak tutmaları gerekir. 2 B. Hazır Gıdalarda Helal Problemi Günümüzde hazır ve paketlenmiş gıdaların tüketimi yaygındır. Müslüman toplumlar da buna alışmaktadır. Maalesef Müslümanların bu konuda çok dikkatli olmaları gerekmektedir. Gerek hazır gıdaları tüketirken, gerek restoranlarda yemek yerken dikkatli olunmalıdır. Bu konuda hassasiyeti olan kişiler Avrupa’da genelde sebzeli pizza, zeytinyağlılar veya balık menüleri gibi içinde et olmayan gıdaları tercih etmektedirler. Etli ve tavuklu yiyeceklerin kesim yönteminden dolayı helal olmama ihtimali yüksektir. Türkiye’deki gıdaların durumunu da araştırmak gerekir. Peşin hüküm verilmemelidir. C. Okul, Havayolları ve Hastanelerde Helal Gıda Problemi İhracat İçin Helal Sertifikası Sempozyumu Bildirileri Bir gıdanın helal kabul edilebilmesi için malzemesine, etine, muhtevasına, hazırlanışına, pişirilmesine, depolanmasına ve nihayet servisine varıncaya dek her ayrıntısına dikkat edilmelidir. İslami usullere riayet edilmediyse, bunun helal olduğunu söylemek zordur. Kimi durumlarda helal sertifikası sahibi gıda ürünlerinde bile gerekli ihtimamın gösterilmediği gözlemlenmektedir. Bu meselede tüketici, üretici, kesimhane ve kasap dikkatli olmalıdır. Avrupa ülkelerinde ithal edilen ve helal yaftası taşıyan çoğu gıdalar helal olmayabilir. Müslüman ülkeler gayr-i Müslim ülkelerden ithal edilen etlerle alakalı tedbirler almalıdır. Hele Türkiye bu konuda çok büyük risk altındadır. Helal gıda demek sadece domuz eti bulunmaması demek değildir. Mesela havayollarında servis edilen et gayr-i Müslim ülkelerden temin ediliyorsa durum tehlikelidir. Hastaneler için de aynı şey geçerlidir. Çocuklara servis edilen okul yemeklerinde velileri dikkatli olmalıdır. D. Balıkların Yenilebilirliği Tamamen deniz hayatı yaşayan deniz hayvanları grubuna dâhil bütün balıklar Müslümanlar için helaldir. Ancak karides ve ıstakoz gibi bazı istisnalar konusunda İslam âlimleri ihtilaf halindedirler. Deniz ürünleri için haram diyen çok azdır. Mekruh diyen âlimler bulunmaktadır. Bazı hukukçular pullu pulsuz ayırımı yapmaktadır. 3 Güney Marmara Kalkınma Ajansı E. Vejetaryenlerin Yemekleri Bütün bitkiler, Müslümanlar için caizdir. Bunun tek istisnası mayalandığında alkol, uyuşturucu ihtiva eden veya muhtevasında insanlara zarar verici maddeler bulunan bitkilerdir. Mesela bazı yabani mantar çeşitleri zehirli olduğundan yasaklanmıştır. Aslında vejetaryen insanlar, Müslümanlar için asrımızda büyük bir imkân doğurmuşlardır. Fakat şuna dikkat edilmelidir ki, her sebze yemeği caiz olmayabilir; zira içinde alkol varsa bu durum onu haram hale getirir. İki noktaya önemle dikkat çekmek gerekmektedir: Birincisi, vejetaryenlerin bazı böcekleri önemsemeden yemeleri ve Müslümanlar gibi belli temizlik kriterlerine sahip olmamalarıdır. İkincisi ise, bazı sebze yemeklerine şarap katmalarıdır. F. Peynirler ve Peynir Mayası Bilindiği gibi peynir, maya kullanılarak yapılır ki, bu enzim de hayvanlardan veya mikroorganizmalardan elde edilebilir. Peynir mayası, kimozin ve pepsin denilen iki enzimin karışımıdır ve ikisi de hayvanların midelerinden elde edilmektedir. O halde eğer peynir mayası domuzdan elde edilmişse, bu kesin haramdır. Eğer İslami usullere göre kesilen hayvanlardan ise, o helaldir; ama değilse Hanefilere göre meşbuh yani şüphelidir. Bazı görüşlere göre temiz ve helal olmayan hayvanların midesinden alınan maya helal değildir. En güzeli peynir mayasının hangi hayvanlardan alındığını araştırmaktır. G. Jelâtin Jelâtin tabii olarak bulunan bir protein değildir; belli lifli proteinlerden yapılır ki, bu madde de temel olarak hayvan derisi, kemik, sinir ve bağdokudan teşekkül eder. Jelâtin elde edilebilmesi için karışık bir kimyasal işlemler gereklidir. Pek çok aşamadan sonra kullanılabilir hale gelir. 4 Tıbbi malzemeler ve gıda üretiminde kullanılacak jelâtinlerin ham maddesi, genelde domuz veya dana derisi yahut kemiğidir. Bazı fabrikalar, hayvan sinirleri, bağdoku, kıkırdak ve toynak kullanır. Jelâtinin ana maddesi olan hayvan derileri kullanıldığında, dericiler onları özel maddelerle yıkarlar ve üzerindeki kılların temizlenmesi için bazı kimyasal maddeler kullanırlar. Deri üretiminden arta kalan parçalar jelâtin için kullanılır. pH’ı 13-14 olan kostik çözelti içinde 2-3 hafta tutulur ve sıcak suda çözülecek hale gelir. Daha sonra pH’ı 1,5-2,0’ye ayarlanarak yıkamaya tabi tutulur. Daha sonra bu deri parçaları büyük sızdırma tanklarına atılır ve 50 derece altında yavaş yavaş pH 3,0-3,5’de jelâtin elde edilmeye başlanır. Bunu üç ayrı sızdırma işlemi daha takip eder. Daha sonra jelâtin solüsyonu temizlenir. Filtreden geçirilerek tuzlardan arındırılır. Bunu nemi giderme prosedürü takip eder. Kurutmadan evvel sterilize edilir. Daha sonra da kurutulur. Ticari manada jelâtin kullanıma farklı tarzlarda sunulur. Soğuk suda çözülmez, ama yumuşar. İhracat İçin Helal Sertifikası Sempozyumu Bildirileri Jelatin çoğu macun ve tutkal üretiminde ve boğaz pastillerinde kullanılır. Ayrıca bütün katı ve yumuşak kapsüllerin ana maddesidir. Çoğu tabletlerde jelâtin bağlayıcı ve yapıştırıcı bir unsur olarak kullanılır. Tıbbi alanda da kullanım şekli mevcuttur. Yenilebilir jelâtin gıda sektöründe de kullanılmaktadır; dondurma sanayi, pastalar ve şekerlemeler, çikolatalar, tatlılar, et endüstrisi ve en önemlisi de gıdalarda parlatıcı ve düzgün hale getirici madde olarak kullanılmasıdır. Jelâtin ayrıca, kauçuk, çimento, baskı mürekkepleri, tekstil ve benzeri sanayi dallarında da kullanılmaktadır. İslam Hukuku açısından Helal bir kaynaktan elde edildiği müddetçe jelâtin caizdir. Eğer haram veya meşbuh bir kaynaktan elde ediliyorsa haram mütalaa edilmelidir. Yukarıda zikredilen bütün kimyasal değişikliklere rağmen, jelâtin temel kimyasal özelliğini korumaktadır. Dolayısıyla İslam Hukukunda cevaz için kapı açan mahiyetin değişmesi=tebdil el-mahiyet olayı gerçekleşmemektedir. Bu sebeple Müslümanlar haram ve muhtevası şüpheli şeylerden kaçınmalıdır. Mesela kapsülleri kullanmak yerine tablet veya sıvı yoluyla tedavi tercih edilmelidir. Helal gıda konusunda ise Müslümanlar için daha rahat bir yol bulunmaktadır. Zira Avrupa’da bir gıda maddesinin muhteviyatını etiketinde açıklamak kanuni bir mecburiyettir. Müslüman ülkeler ve kuruluşlar, jelâtine alternatif olacak başka malzemeler bulmak üzere yatırım yapmakla mükelleftirler. 5 Güney Marmara Kalkınma Ajansı 6 H. Alkol Alkol, kötü ruh manasına gelen Arapça al-ghul kelimesinden türetilmiştir. İslam’da alkolün haram kılınması doğrudan Kur’an ve sünnetin açık naslarına dayanmaktadır. Hz. Peygamberin şu hadisi unutulmamalıdır: ‘Allah şu insanlara lanet eylesin; alkolün üzümünü sıkana; kendisi için alkol yapılmak üzere üzüm sıkılana; alkollü içkiyi içene; alkolü taşıyana; kendisi için taşınana; alkol servisi yapana; bundan para kazanana ve bunun alışverişin yapana.’ Haram olan alkolün içine bütün çeşitleri ile şaraplar, likörler, mayalı içecekler, saf alkol ve benzerleri dâhildir. Alkolün insanlığa ne kadar zararlı olduğunu açıklamaya ihtiyaç bile yoktur. İslam Hukukuna göre alkolün hükmüne gelince, dört maddeden yani ham üzüm suyu, işlenmiş üzüm suyu, kuru üzüm suyu ve hurma suyundan üretilen ilaç ve gıdalar caiz değildir. Ancak, uzman ve güvenilir bir doktor, alternatif bir ilaç olmadığına dair rapor verirse, o zaman alkol ihtiva eden ilaç kullanılabilir. Bu şartlarda, Hanefi mezhebi haram ilaçlarla tedaviye müsaade etmektedir. Ancak gıda maddelerinde, sarhoşluğa sebep olsun olmasın, helal gıda bulmak mümkün olduğu sürece, alkol ihtiva eden gıda maddesini kullanmak caiz değildir. Zaruret hallerinde yani helal gıda bulunamadığı durumlarda, kesinlikle sarhoşluk verici olmayan gıdalar tercih edilmeli ve ihtiyaç kadar tüketilmelidir. Bir diğer önemli konu da tıbbi ilaçlar ve gıda alanlarında, güvenilir uzmanlarca kullanılan alkolün orijinal halini koruması veya yapılan kimyasal işlemler sebebiyle alkol özelliklerinin tamamen kaybolması durumudur. Eğer bir dönüşüm yaşanıyor ve alkol özelliklerini kaybediyorsa, o zaman bunun kullanımı da tüketimi de caiz hale gelir. Şarabın sirkeye dönüşmesi bu konuda verilebilecek bir örnektir. I. Kozmetikler, Şampuanlar ve Deodorantlar Bu konu çok karışık bir konudur. Genellikle bu alanda alkol deyince etil alkol yani Etanol akla gelmelidir ki, bu da şeker kamışından üretilir ve bütün mayalı içkilerin sarhoş edici özelliğini temin eder. Kimyasal yapısı C2H5OH şeklindedir. Bütün alkol ailesi bir veya birden fazla hidroksil OH grubunu taşır. Örneğin benzil alkol bu grubun üyesi olmakla birlikte, kozmetik ürünlerinin korunması amacıyla kullanılmakta olan ve sarhoşluk vermeyen bir maddedir. O halde etanol ile diğer kimyasal alkol tipleri arasında fark bulunmaktadır. Sarhoşluk vermeyen alkol çeşitlerinin kozmetiklerde kullanılmasında sakınca yoktur. İ. Gıda Katkı Maddeleri Gıdalara raf ömürlerini uzatmak, mikropların gelişmesi durdurmak, küflenmeyi engellemek ve benzer gayelerle bazı katkı maddeleri ilave edilir. Ayrıca bu katkı maddeleri, gıdaların renklendirilmesinde, tatlandırılmasında veya besleyici değerinin arttırılmasında da kullanılmaktadır. Ancak katkı maddeleri belli kurallar ve standartlar altında kullanılabilir. Bu sebeple Avrupa ülkeleri katkı maddeleri için belli standartlar oluşturmuşlardır ve bu katkı maddelerini E harfi ile başlayan numaralarla numaralandırmıştır. İhracat İçin Helal Sertifikası Sempozyumu Bildirileri Hangi katkı maddeleri haram ve hangisi helal bu konuda kesin bir hüküm vermek çok zordur. Ancak haram olması muhtemel olan veya kaçınılması gereken katkı maddelerini belli ölçüde belirlemek mümkündür. Biz domuzdan elde edilebilecek ya da başka haram olma şüphesi taşıyan kaynaklardan üretilen bazı katkı maddelerini burada sıralayacağız. 7 Güney Marmara Kalkınma Ajansı E120 Koşineal, karmin Kırmızı renklendirici; böceklerden elde edilir. E160 Karoten, alfa-, beta-, gama- Portakal sarısı renk; havuçta, turunçgillerde ve sebzelerde bulunur. E471 Yağ asitlerinin mono & di gliseritleri Gliserol kökenli olduğu için kaynağı hayvani veya sentetik olabilir. E472 Gliseritlerin yağ asiti esterleri Gliserol kökenli olduğu için kaynağı hayvani veya sentetik olabilir. E473 Yağ asitlerinin sükroz esterleri Gliserol kökenli olduğu için kaynağı hayvani veya sentetik olabilir. E474 Sukrogliseritler Kaynakları arasında domuz yağı var. E475 Yağ asitlerinin poligliserol esterleri Gliserol kökenli olduğu için kaynağı hayvani veya sentetik olabilir. E476 Poligliserol polirisinoleat Gliserol kökenli olduğu için kaynağı hayvani veya sentetik olabilir. E477 Yağ asitlerinin propilen glikol esterleri Gliserol kökenli olduğu için kaynağı hayvani veya sentetik olabilir. E478 Gliserinin laktillenmiş yağ asidi esterleri Gliserol kökenli olduğu için kaynağı hayvani veya sentetik olabilir. E542 Kemik fosfatı Kemikten elde edilir; kahve makineleri için kurutulmuş sütte kullanılır. E570 Stearik asit Hayvan kökenli olabilir. E572 Magnezyum stearat Hayvan kökenli olabilir. E631 Disodyum inosinat Et veya sardalyeden hazırlanmış olabilir. Balık veya böcekten üretilmiş olabilir. E635 Disodyum 5’-ribonukleotidi Hayvan kökenli olabilir. E920 L-Sistin hidroklorür Üretiminde hayvan kılları ve tavuk tüyleri kullanılmaktadır. Diğer katkı maddelerinin pek coğu, tebdil-i mahiyet kuralından dolayı helal hale gelmektedir. Aşağıdaki numaraları verilen katkı maddeleri için bu kural işlememektedir: E473, E474, E475, E476, E477, E478, E542, E570, E572, E631, E635, E640 ve E920. 8 J. Tebdil-i Mahiyet (Bir maddenin temel özelliklerinin değişmesi kuralı) Herhangi bir madde tamamen bir kimyasal değişikliğe uğrayarak eski haline ait temel özelliklerinin tamamını kaybedebilir. Ancak modern gıda teknolojisinde kullanılan her metot İslamın kabul ettiği bu sonucu doğurmaz ve bunun klasik misali jelâtindir. Zira bütün kimyasal muamelelere rağmen jelatin üretildiği hammaddenin temel özelliklerini barındırmaya devam eder. Bu sebeple de jelâtinle alakalı işlemler tebdil-i mahiyet olarak kabul edilmemekte ve örneğin domuzdan elde edilen jelâtin helal olmamaktadır. Tebdil-i mahiyete en güzel misal üzüm şırasının mayalamadan sonra şaraba dönüşmesi olayıdır. İlk haliyle temiz ve helal olan şıra, mayalamadan sonra necis ve haram hale gelmektedir. Bunun benzeri de doğrudur; şarap sirkeye dönüşerek helal hale gelir. Sabun da bu ikinci durumun misallerindendir. İhracat İçin Helal Sertifikası Sempozyumu Bildirileri K. Genetiği Değiştirilmiş Gıdalar DNA’larında değişiklik yapılarak üretilen gıdalara Genetiği Değiştirilmiş Gıdalar denmektedir. Biz bunların mahiyeti hakkında uzman da değiliz ve konuşacak da değiliz. Ancak İslam Hukuku açısından şunları söylemek gerekmektedir: DNA’larını değiştirerek bazı tarım ürünlerinin modifiye edilmesi yeni değildir. Hatta denebilir ki, çiftçilik başlayalı az veya çok bu iş yapılmaktadır. Bu konuda Müslümanların uyması gereken kurallar, bu konuyu inceleyen uzman bilim adamlarının ulaştığı bilimsel sonuçlardır. Genleri değiştirilmemiş bir ürün daha yararlıdır deniyorsa biz buna uyarız. Bu tarz gıdalar haram olmayabilir; ama dikkat edilmesi gerekir. Bazen hayvani genlerin gıda maddelerine enjekte edilmesi, ahlaki bazı problemlere de yol açabilir. Bu gıdaların haram kabul edilme ihtimali unutulmamalıdır. 9 Güney Marmara Kalkınma Ajansı 3. Avrupa’da Helal Gıda Problemleri ve Çözüm Yolları A. Problemlerin Özeti Avrupa’da Hristiyanlık dışındaki dinlerin mensuplarının yani Hinduların, Yahudilerin ve Müslümanların gıda konusunda problemleri vardır. Problemleri en az olan grup Yahudilerdir. Yahudilik dini mensupları Avrupa ülkelerinde, koşer gıdalara dair tedbir mahiyetindeki kurumlarını kurmuş bulunmaktadırlar. Ancak onların da ileride işaret edeceğimiz bazı problemleri hala devam etmektedir. Müslümanların ise, kendi imkânlarıyla helal gıda müesseselerini kurmalarına, Türkiye ve diğer Müslüman ülkelerden helal gıda ithal etmelerine rağmen yine de problemleri devam etmektedir. Bize göre Avrupa’da helal gıda meselesindeki en büyük problem, bilgi eksikliği ve farklı İslami kesimlerin helal gıdayla ilgili anlayış farklarıdır. Bütün Müslümanlar biliyor ki, domuz ürünleri, alkol, kan ürünleri, bazı et çeşitleri kesinlikle haramdır. Ancak mahiyet değişimi kuralı sebebiyle günümüz gıdalarında kullanılan tüm maddeleri helal ya da haram diye ayırt etmek her zaman kolay değildir. Mesela jelatin ne olacak? Gliserin meselesi nasıl halledilecek? Bazı Müslümanlar helal haram yiyecekler ile alakalı kitaplar, kitapçıklar ve hatta elle yazılan katkı maddeleri ve benzeri konularla alakalı listeler hazırlayıp dağıtmaktadırlar. Bunlara ne kadar itimat edilecek? Bazı kuruluşlar gazlı içeceklerden peynire kadar uzun uzadıya firma isimleri vermektedirler. Bunların sonu gelecek mi? Bunlar ideolojik olabilir mi? Problemlerin en büyüğü helal et meselesidir. Zira bu konuda da ihtilaflar bulunmaktadır. Helal gıdanın asıl önemli noktasını da bu oluşturmaktadır. Bir taraftan ehli kitabın kestiği helaldir diyenler bulunurken ve bu kaide İslam hukukunda ittifakla kabul edilirken, diğer taraftan %50’si ateist olduğunu ifade eden Avrupalılara nasıl ehli kitap diyeceğiz sorusu gündeme gelmektedir. Bu konu özellikle Güney Amerika, İspanya ve benzeri et ihraç eden ülkeler için hayati önem taşımaktadır. Bir diğer hassas konu da bazı Avrupa ülkelerinin İslami kurallara uygun hayvan kesimine karşı başlattıkları hukuki mücadeledir. Hayvan hakları savunucularını arkalarına alan bu tip hareketlerin bu konudaki temel sebebi İslamofobidir. Şunu söylemeden geçemeyiz ki, helal gıdanın Avrupa’daki ekonomik değeri, helal gıda meselesini çözecek en önemli fırsattır. Zira Avrupa’da helal gıda ve özellikle de et pazarı milyar dolarlarla ifade edilmektedir. Bunun üç önemli sebebi vardır: Birincisi, Avrupa devletlerinde Müslüman nüfusun hızla artması ve sadece Batı Avrupa’da 25 milyon Müslüman vatandaş sayısına ulaşılmış olmasıdır. 10 İkincisi, Türkiye ve Mısır başta olmak üzere Müslüman ülkelerin halklarının bilinçlenmesi sebebiyle, Avrupa ile gıda maddeleri konusunda pazarlık yaparken helal gıda kriterlerini gündeme getirmeleridir. Örneğin Hollanda’da Albert Heijn marketler zinciri 45 şubesinde helal gıda standı açmış bulunmaktadır. Dünyada helal gıda ticareti dünya gıda ticaretinin %17’sine ulaşmak üzeredir. 2004 yılında 587 milyar dolar olan rakam, 2010 yılında 641 milyarı aşmış bulunmaktadır. Bu rakam Avrupa’da 2010 yılında 67 milyara ulaşmıştır. Üçüncü bir husus da, İslam ülkelerinden gelen turistlerin helal gıda arama şuurunun artmış olması ve talep ettiği zaman helal gıda sunan mekânları bulabilmesidir ki, bu durum Müslüman ve gayr-i Müslim bütün şirketleri helal gıda üretmeye teşvik eden bir etkendir. Biz bu tebliğimizde bütün bu problemlerin tamamını halledecek ve çözecek değiliz. Ancak bazı Avrupa ülkelerindeki gayretler ve helal gıda ile alakalı kurumlara dikkat çekmeye çalışacak ve neticede tekliflerimizi sunacağız. B. Hollanda’da Helal Gıda Meselesi Helal gıda meselesinin en sıcak tartışıldığı ülkelerden biri Hollanda’dır. Bunun sosyal, demografik ve siyasi sebepleri bulunmaktadır. Bazı hususları arz edelim. İhracat İçin Helal Sertifikası Sempozyumu Bildirileri Birinci Husus: Hollanda’da Müslümanların nüfusu 1 milyonu aşmaktadır. 150 kişilik parlamentoda en az 5 Müslüman milletvekili yer almaktadır. Ancak Müslümanların helal gıda konusunda ittifak edememeleri ve biraz da bu işin ticari gayelerle yürütülmesi, devletten gelecek desteği geciktirmektedir. Koşer meselesini takip eden Yahudiler de önce ihtilaf halindeydiler; ancak ittifak ederek bu meseleyi kısmen çözdüler. Bu konuda bazı kurumlarda Faslıların, bazılarında Endonezyalıların ve bazılarında ise Türklerin hâkimiyeti görünmektedir. Ancak bunların hiçbiri bütün Müslümanların problemlerini göğüsleyecek anlayışta değillerdir. Bu meselenin Hollanda Ticaret ve Endüstri Departmanı (DTI), İhracat ve Ticaret Teşvik Bürosu (BETP) ve de Sosyal Refah ve Sağlık Bakanlığı ile işbirliği içinde çözümlenmesi gerekmektedir. İkinci Husus; Helal İslami kesim meselesidir. Aslında bu meselenin temeli eskidir. Bu mesele 1982 yılından itibaren tartışılmaya başlanmış ve 1986 yılında Müslümanlara İslami kesim hakkı verilmiştir. Ancak daha sonraki gelişmeler hep aleyhte olmuştur. Evvela, Hollanda’da bir süreden bu yana hararetli tartışmalara konu olan hayvanların uyuşturulmadan kesiminin yasaklanmasına dair önerge parlamentodan geçti. Böylece iki sandalyeli Hayvanlar Partisi’nin (Partij van de Dieren) parlamento gündemine taşıdığı önerge, 150 sandalyelik Hollanda parlamentosunda, 116 oyla kabul edilmiş oldu. Hollanda’da yaşayan yaklaşık bir milyon Müslüman ile 40 bin civarındaki Yahudi’yi doğrudan ilgilendiren yasaya karşı Müslüman kurum ve kuruluşların, biraz geç de olsa, tepki vermeleri ve ortak deklarasyon yayımlamaları, öyle görünüyor ki, etkili olmadı. Şimdiki süreçte tasarının yürürlüğe girmesi için Senato’da onaylanması ve ardından da Hükümetin imzalaması gerekiyor. Yasanın yürürlüğe girmesi durumunda Müslümanların helal kesim hakkına önemli bir darbe vuracağı ve önümüzdeki Kurban Bayramı’nda kaosa yol açacağı aşikardır. Bilindiği üzere Müslümanlar için helâl kesim ve Yahudiler içinse koşer kesim, hayvanların bilincinin yerinde olmasını öngörüyor. Hollanda’da ve diğer pek çok Avrupa ülkesinde şimdiye kadarki uygulamada, mezbahalarda hayvanlar kesilmeden önce uyuşturuluyor; ancak Müslüman ve Yahudi mezbahalar, din özgürlüğü sebebiyle, bundan muaf tutuluyor ve hayvan kesimini dinlerinin gereğince yapıyorlardı. Yasağın ardından helâl ve koşer usullerde kesim yapılan mezbaha ve kasapların faaliyetlerinin yasaklanacağı muhakkak. Dolayısıyla Hollanda’daki Müslümanların, Belçika ve Almanya’dan helâl kesilmiş et ithalatına başlaması veya mezbahalarını oralara taşımaları yakın gözüküyor. 11 Güney Marmara Kalkınma Ajansı Yasağın görünürdeki sebebi olarak, uyuşturulmadan kesilen hayvanın uyuşturularak kesilene göre, daha çok acı çektiğine dair, Hollanda’da ve Avrupa’nın en önemli tarım üniversitelerinden biri olan Wageningen Üniversitesi’ndeki araştırmalar gösteriliyor. Buradan hareketle Hollanda parlamentosundaki milletvekillerin çoğu, dinî özgürlüklerin, hayvanlara gereksiz yere acı çektirilmesini haklı gösteremeyeceği üzerinde görüş birliğine varmışlardır. Başta da ifade ettiğimiz gibi, parlamentodan geçen bu yasanın, önümüzdeki süreçte yürürlüğe girmesi bekleniyor. Umarım beklenmeyen olur ve Senato’da yasa onay bulmaz.1 C. İngiltere’de Helal Gıda Meselesi İngiltere, Avrupa ülkeleri içinde helal gıda meselesini çözmeye en yakın olan ülkedir. Zira İngiltere’deki Müslümanlar aralarında konu ile ilgili tartışmaları sonuçlandırmak, ve sorulara cevap vermek üzere Müslüman Gıda Konseyini (Muslim Food Board) kurmayı başarmışlardır. Aynı şey Amerika için de geçerlidir. Zira Amerika’da Amerika İslami Gıda ve Beslenme Konseyi (IFANCA) helal gıda meselesine vakıf ve hakim vaziyettedir. İngiltere Müslüman Gıda Konseyi 1992 tarihinde kurulmuş ve bu konuda JAKIM (Department of Islamic Development of Malaysia) tarafından tanınmıştır.2 Bu arada İngiltere’de konuyla ilgili kurumlar da gelişmeye devam etmektedir. Bu konuda iki önemli kurum helal gıda teşkilatları için referans durumundadır: Dünya Helal Konseyi (World Halal Council, WHC) ve Avrupa Helal Sertifika Verenler Birliği (Association of Halal Certifiers Europe, AHC). Londra’da bulunan Helal Gıda Kurumu (Halal Food Authority, HFA)3 ve Milli Helal Gıda Grubu (National Halal Food Group) da helal gıda konusunu gündeme taşımakta etkindir.4 İngiltere’de önemli bir çalışma daha vardır ki, bu da GMWA Helal Gıda Rehberlik Hizmeti (Halal Foodguide Service)’dir. Bu kuruluş helal haram ürün listeleri hazırlamakta ve sitesinde yayınlamaktadır.5 Ayrıca, İngiltere’de Tesco ve Sainsbury market zincirleri gibi yıllardır helal sertifikalı gıda satan perakendeciler de mevcuttur. 1 2 3 4 5 12 http://www.stargazete.com/acikgorus/hollanda-da-kurban-ibadeti-artik-yasak-haber-367429.htm http://www.tmfb.net http://www.halalfoodauthority.com http://www.nationalhalal.com http://www.gmwa.org.uk D. Almanya’da Helal Gıda Meselesi Avrupa ülkeleri arasında henüz kesin bir çözüm yoluna girmemiş bir ülke de Almanya’dır. Müslüman nüfus 6 milyona yaklaşmıştır. Almanya’da Türk işyerleri ve kasaplarını bir tarafa bırakırsak Alman marketleri ve kesimhaneleri meseleyi yeterince kavrayamamıştır. Çoğu kesimhaneler, İslami usullere göre kesim yapmaya gönüllü değillerdir. Sebebi hayvan haklarını savunan ve sersemletme uygulanmaksızın yapılan kesimi protesto eden gruplardır. Alman kanunları uyuşturulmamış bir hayvanın kesimini yasaklamaktadır ve bu da çoğu Müslümanların itirazıyla karşılaşmaktadır. Bu sebeple helal gıda tedarikçileri helal eti dışarıdan temin etme yoluna gitmektedirler. Maalesef Almanya’da yaşayan Müslümanlar helal standartları üzerinde ittifak edememektedirler. Almanya’da helal pazar durdurulamayacak şekilde gelişmektedir. Köln’de yapılan Ticaret Fuarına katılan 7000 firmanın 800 tanesi helal gıda ile ilgilenen firmalar olmuştur. Almanya Gıda Perakendecileri Derneği de konunun önemini kabul etmektedir. Sadece Müslüman Türklerin alım gücünün 20 milyar Euro’ya ulaştığını söylersek meselenin önemi daha da anlaşılır. Konuyla alakalı kurumlar da gelişmeye başlamıştır. Daha ziyade Türklerin hakim olduğu Hamburg’da kurulan Avrupa Helal Sertifikalama Enstitüsü (European Halal Certification Institute)6 bunlardan biridir. Rürsselsheim’de bulunan Helal Kontrol (Halal Control) kurumu7 ise daha ziyade diğer milletlerden Müslüman grupların hakimiyetindedir. Halal Control grubu bu konuda uzman olan Malezya şirketleri ve kurumları ile işbirliği içindedir. Bunlar sadece örneklerdir. 8 İhracat İçin Helal Sertifikası Sempozyumu Bildirileri E. Fransa’da Helal Gıda Meselesi Fransa’da şu anda 7 milyonun üzerinde Müslüman bulunmakta ve bunun %70’ini Kuzey Afrikalılar yani Cezayir, Tunus ve Fas’lılar oluşturmaktadırlar. Bu Müslümanların yemek alışkanlıkları önemli bir etkendir. Birinci derecede kendi yerel yiyeceklerini kendileri hazırlamaktadırlar. İkinci olarak, gelirlerinin düşük olmasının etkisiyle Fransız lokantalarını fazla tercih etmemektedirler. Fransız yemeklerini helal gıda standartlarına göre modifiye etmektedirler. Deniz ürünlerinin Kuzey Afrikalı Müslümanlar için sınırsız helal oluşu önemli bir noktadır. Helal gıda konusunda Fransız Müslümanları arasında Asya kökenli olanlar daha hassastırlar. Helal gıda konusunda Malezya, pazara hâkim hale gelmiştir. Fransa, helal kesim konusunda diğer Avrupa ülkelerinden daha müsamahalıdır. Helal kesim meselesi, Yahudilerin koşer kriterleri bağlamında Fransa’da gündeme gelmiştir. Buna göre Yahudiler, Fransa’daki tüm mezbahalarında koşer hükümlerine uygun olarak kesim yapma izni istemişler, ancak Fransız makamları buna izin vermemiş, bunun üzerine Yahudilerin Fransa aleyhine açtığı davada, iç hukukta olumlu sonuç alınamayınca, meseleyi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) taşınmıştır. AİHM ise 2000 yılındaki kararında Fransa’yı mahkûm etmiş ve bütün Fransa’da Yahudilerin inancı gereğince hayvan kesimine (koşer) izin verilmesine karar vermiştir. Karar vermeden önce AİHM, konu hakkında Fransa Hahambaşı başta olmak üzere, üst düzey Yahudi hahamları ve kurumlarının da görüşüne başvurmuştur. Bu önemli bir gelişmedir. Halalburger’lerin Fransız gıda merkezlerinde satılmaya başlaması, dünya basınının gündemine oturmuştur. 9 6 http://www.irsmm.org/gallery/european-institute-halal-certification 7 http://www.halalcontrol.de 8 http://www.spiegel.de/international/germany/0,1518,653585,00.html 9 http://www.independent.co.uk/news/world/europe/french-fast-food-chain-goes-halal-1904038.html 13 Güney Marmara Kalkınma Ajansı 14 F. Netice ve Çözüm Yolları Biz sadece bazı Avrupa ülkeleriyle alakalı kısa bilgiler verdik ve bazı problemleri gündeme getirdik. Ancak bunun kısa da olsa çözüm yollarını da göstermek ve bazı tavsiyelerde bulunmak gerekiyor: 1. Mutlaka Avrupa’daki bütün Müslümanların saygı duyacağı Helal Gıda Fetva komisyonu kurulmalıdır. Zira Müslümanlar neyi nereden öğrenecekleri konusunda şaşkınlık içindedirler. Bütün Müslüman topluluklar bir araya gelemese bile, Müslüman Türk topluluğu veya Arap Toplulukları böyle bir fetva komisyonunu kurmak durumundadırlar. İngiltere’deki Müslüman Gıda Konseyi bunun bir güzel örneğini teşkil etmektedir. Bu heyet hiçbir ticari gaye gütmemeli ve Avrupa perspektifinde konu ile ilgili görüşler beyan etmeli ve verilen helal sertifikalarını değerlendirmeli ve nihayet Müslümanların mümkün mertebe tek bir helal sertifikası standardında ittifak etmesi için elinden geleni yapmalıdır. Sertifikayı farklı kuruluş ve şirketler verebilir; ancak standartlar aynı olmalıdır. 2. Müslümanlar için helal haram listelerinden ziyade helal gıda konusunda İslami standartlar oluşturulmalı ve el kitabı yahut raporlar halinde yayınlanmalıdır. Bunun için İslam yardımlaşma teşkilatları veya İslam Kalkınma Bankası araştırma fonları tahsis etmelidir. Eğer böyle bir şey yapılırsa, Rotterdam İslam Üniversitesi buna öncülük etmeye hazırdır. 3. Helal gıda pazarı Avrupa’da 2010 rakamlarına göre 67 milyar Euro’yu bulduğundan dolayı müthiş bir helal sahtekârlığı başlamış bulunmaktadır. Hollanda’da yapılan helal dönerler üzerine bir araştırmada yüzdesini vermeyi utandıracak seviyede sahte helal et ortaya çıkmıştır. Bunun mutlaka ahlaki ve hukuki müeyyidelere bağlanması gerekmektedir. 4. Müslüman devletler, başta Türkiye ve Mısır olmak üzere, tıpkı Malezya Devleti gibi, helal gıda meselesini vatandaşlarını korumak amacıyla bir devlet politikası haline getirmelidir. İHRACAT İÇİN HELAL SERTİFİKASININ ÖNEMİ Mustafa ÇIKRIKÇIOĞLU Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkan Vekili [email protected] Son günlerde birçok üretici ve ihracatçı firmanın helal gıda sertifikası almaya yöneldiğini gözlemliyoruz. Bu durumu da son derece olumlu karşılıyoruz. Çünkü ihracatta helal gıda sertifikasına sahip olmanın büyük faydaları mevcuttur. Firmalarımız bunun farkına vardılar. Bu avantajdan yararlanmaya başladılar. İhracat İçin Helal Sertifikası Sempozyumu Bildirileri Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Denetleme ve Sertifikalandırma Araştırmaları Derneği (GİMDES) rakamlarına göre 110’dan fazla firmanın ihracata dayalı sertifika aldığını görüyoruz. Bu firmalar beyaz et, peynir, süt, fındık, et, helva, reçel üretimi gibi farklı alanlarda iştigal ediyorlar. Buradan da gıda sektörlerinin helal sertifikasının önemi konusundaki farkındalığının giderek arttığını görmekteyiz. Ancak henüz istenilen noktada olmadığımızın da altını çizmek gerekiyor. O yüzden helal gıda sertifikasının getireceği faydaları kamuoyuna daha fazla kamuoyuna anlatmamız gerekiyor. Bu konuda firmaları daha fazla bilinçlendirmemiz gerektiğine inanıyoruz. Türkiye İhracatçılar Meclisi, hepiniz bildiği üzere Türkiye’de ihracatın çatı kuruluşudur. Tüm ihracatçıların resmi temsilcisidir. Biz TİM olarak helal sertifikasına önem veriyoruz. İhracatçılarımızı sertifika almaları yönünde cesaretlendiriyoruz. 15 Güney Marmara Kalkınma Ajansı 16 1. Türkiye’nin İhracatı Açısından Helal Sertifikasının Önemi Türkiye’nin ihracatının önemli taşıyıcı kolonlarından bir tanesi gıda sektörüdür. Farklı ihracatçı birliklerinin iştigal sahasına giren gıda ürünlerinin ihracatımız içinde ciddi bir payı vardır. Türkiye’nin gıda ihracatı 2001 yılında 4 milyar dolar idi. Bu rakam on yılda 3,6 kat artarak 2011 yılında 14,5 milyar dolara yükseldi. Gıda ihracatımız Türkiye’nin ihracat performansına bağlı olarak yüksek bir büyüme kaydetti. Türkiye ihracatı rekorlar kırarken, gıda ihracatımızda bu başarıda önemli bir rol oynadı. Özellikle çevre ve komşu ülkelere ihracatımızda gıdanın payı son derece büyüktür. Bugün Irak bizim en büyük 2. ihracat pazarımız haline geldi. Irak’a yaptığımız ihracatın yüzde 25’ini gıda sektörü oluşturuyor. Aynı şekilde Rusya’ya yaptığımız ihracatın yüzde 20’si gıda sektöründen geliyor. Benzer şekilde Ortadoğu ülkelerine ciddi anlamda gıda satıyoruz. Ortadoğu bölgesi çok canlı bir pazardır. Dünyanın enerji kaynaklarının merkezi olması dolayısıyla gelir düzeyi oldukça yüksektir. Tüketim talebinin çok kuvvetli olduğu bu pazarda helal gıda sertifikalı ürünler, ihracat potansiyelimizi arttıracaktır. Helal sertifikalı gıda ürünleri, günümüzün vazgeçilmez ve yıldızı her geçen gün daha çok parlayan bir sektörüdür. Bu sektörün ağırlığı giderek genişliyor. İhracatta yeni pazarlara açılmak, mevcut pazarlardaki varlığımızı daha da geliştirmek için helal sertifikasının önemli fırsatlar barındırdığına inanıyoruz. 2. Helal Sertifikası ve Pazar Genişlemesi Standart ve kalitenin Türkiye’nin rekabet gücünü artıracağını, Türkiye’nin helal gıda sertifikalı ürünler ile dünya pazarında söz sahibi olacağını düşünüyoruz. Bu konuda Türk Standartları Enstitüsü (TSE) Helal Gıda Belgelendirmesi için önemli faaliyetler yürütüyor. İhracatta helal sertifikasının önemi de her geçen gün artıyor. Müslüman nüfusun yoğun olduğu coğrafyalarda ve Avrupa ülkelerinde ihracat yapılan tüm ülkelerde artık Helal Sertifikası aranıyor. Yurt dışı pazarda helal logolu ürün almak hem üreten hem tüketen için bir ayrıcalıktır. GİMDES’in Helal Gıda Sertifikasının sağladığı güven hissi ile Uzakdoğu ülkelerindeki pazar payımızı genişletiyoruz. Ayrıca maliyeti düşük, katma değeri ve geliri yüksek dünya helal belgelendirme pazarı Türkiye için ciddi bir potansiyel oluşturuyor. Sonuçta gıda sektöründe üretim yaparak, üretimini ihraç eden firmalarımız çok üst düzeyde bir kalite anlayışı ile çalışıyorlar. Bu kalite sayesinde Türk ürünlerine olan talep dünyanın dört bir yanında artış gösteriyor. Çünkü Türk ürünleri artık kalite ile birlikte anılıyor. Türk ürünü deyince insanlar gözleri kapalı inanıyorlar, güveniyorlar. Bu derece kaliteli mal üreten ve bu üretimini ihraç eden firmalarımızın büyük çoğunluğu bu sertifikayı çok rahat bir şekilde alabilecek kapasiteye sahiptir. Çünkü sertifikanın gereksinimlerini zaten karşılayabilecek durumdadırlar. Bu sertifikayı aldıklarında da güvenirlikleri daha da tescillenmiş olacaktır. Tam anlamıyla helal mal ürettiklerini belgelendirmiş olacaklardır. Böylece zaten güvenilir olan Türk malı imajı daha da sağlamlaşacaktır. 3. Helal Sertifikasının Dış Pazarlarda Sağladığı Avantajlar Günümüzde Müslüman tüketiciler giderek artan bir şekilde helal gıda sertifikasını arıyorlar. Sadece Türkiye’de değil, tüm dünyada böyle bir eğilim var. Türkiye helal gıda konusunda gelişim gösterirken dünya helal gıda pazarındaki büyüme devam ediyor. Bunun en büyük sebebi günümüzdeki Müslümanların sahip olduğu refah seviyesinin her geçen gün daha da artmasıdır. İşte bu yüzden Müslümanlar zenginleştikçe, dünya helal gıda pazarı büyüyor ve gelişiyor. Dünyada her geçen gün talebi artan helal sertifikalı ürünler dünyanın ilgi odağı haline geliyor. Dünyadaki 2 milyar Müslüman hızla helal sertifikalı ürünlere yöneliyor. Çünkü Müslüman kardeşlerimiz nerede olursa olsun helal sertifikalı ürün arıyor. Bu konudaki bilinçlenme artıyor. İnsanlar artık yediklerinin dinimize uygun olduğundan emin olmak istiyorlar. Endonezya, Malezya, Singapur, Orta Doğu, Avrupa ve Amerika’daki Müslümanlar helal gıda sertifikalı ürünleri tercih ediyor. Pek çok İslam ülkesi helal sertifikası olmayan ürünlere gümrükleri kapatıyor. İhracat İçin Helal Sertifikası Sempozyumu Bildirileri Gıda, kozmetik, ilaç, tekstil, finans ve hizmetler sektöründeki helal sertifikalı ürünleri düşündüğümüzde çok büyük bir pazarla karşı karşıya kalıyoruz. İşte bu yüzden diyoruz ki 1 trilyon dolarlık helal gıda dünya pazarı Türk ihracatçıları için büyük potansiyel sunuyor, adeta göz kamaştırıyor. Hepimizin de çok iyi takip ettiği üzere, 2023 yılı için 500 milyar dolar ihracat hedefimiz var. Bu hedefe ulaşmak için helal gıda ürünlerinin de payının büyük olacağına inanıyoruz. Dolayısıyla Türkiye’nin uzun vadeli ihracat hedefleri açısından da helal gıda sertifikalı ürünlerin önemi büyüktür. 17 Güney Marmara Kalkınma Ajansı 18 HELAL SERTİFİKASYON VE SERTİFİKANIN DIŞ PAZARLARDA GEÇERLİLİĞİ Ahmet CENGİZ Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Denetleme ve Sertifikalandırma Araştırmaları Derneği Teknik Bilim Kurulu Üyesi [email protected] GİMDES (Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Denetleme ve Sertifikalandırma Araştırmaları Derneği) ve bu derneğe bağlı İktisadi İşletme Kurumu (GİMDES Helal Ürünleri Araştırma Enstitüsü) ülkemizde sağlıklı yaşamın temel unsuru olduğuna inandığımız helal ve sağlıklı ürünleri araştırma ve sertifikalandırma çalışmaları yapmak üzere kurulmuş bir sivil toplum kuruluşudur. İlgi alanı olarak gıda, kozmetik ve sağlık ürünlerini kapsamaktadır. GİMDES, 2008-2011 yılları arasında İstanbul’da dört büyük Helal Gıda Sempozyumu gerçekleştirmiştir. Bu sempozyumlarda yerli ve yabancı, 20 ülkeden konunun uzmanları tebliğlerini sunmuşlardır. Bu açılım GİMDES’in uluslararası kuruluşlarla temasını sağlamış, yaklaşık 50 ülkenin helal sertifika kurumlarını bir araya getiren çatı kuruluşu Dünya Helal Konseyi’nin (World Halal Council, WHC) 2008’de Tayland’daki yıllık kongresine davet edilerek bu çatı kuruluşun üyesi olunmuştur. Daha sonra uluslararası helal marketler oluşturmak üzere tasarlanmış Dünya Helal Vakfı (World Halal Foundation, WHF) ve Avrupa’da uluslararası akreditasyona sahip helal sertifikalama kuruluşlarının oluşturduğu AHC-EURO çatı kuruluşlarının kurucu üyesi olmuştur. GİMDES’in, bu uluslararası çatı kuruluşlarından başka, ülkemizde ulusal ve uluslararası niteliğe sahip TGTV ve İDSB çatı kuruluşlarına da üyelikleri kabul edilmiştir. GIMDES Başkanı Dr. Hüseyin Kami BÜYÜKÖZER, şu an hem WHC (World Halal Council), hemde AHC-EUROPE’un başkanlığını yürütmektedir. Bu bağlamda GIMDES’in dünyadaki helal sertifikasyon sistemi ile entegrasyonunun en üst düzeyde olduğu çok açık şekilde görülebilmektedir. Uluslararası akreditasyonu sayesinde bugüne kadar 200’e yakın firmaya, yaklaşık 1000’i aşkın ürünü için GİMDES Helal Sertifikasını vermiştir. Bu süreç devam etmektedir. 2012 yılı için GİMDES Helal Sertifikalı firma sayısının 400’e çıkarılması planlanmıştır. 1. Helal Sertifikasının Dış Pazarlarda Akreditasyon Süreci Dünyada helal gıdayla ilgili en önemli sorun helalin yorumunda bir birliğe varılamamış olunmasıdır. Müslüman olmayan ama helal gıdayı tercih eden ülkelerin de yer aldığı helal gıda pazarında yer almak isteyen ülkeler ve kuruluşlar helal sertifika konusunda belgelendirme yapmaktadır. Kültürel, coğrafi ve tarihi farklılıklarla oluşan sosyal yapıların gıda sektörüne yansımaları İslam ülkeleri arasında bazı standartlarda farklılıkları da beraberinde getiriyor. Dünyada helal sertifika veren kuruluşlar ağırlıklı olarak vakıf, dernek ve sivil toplum kuruluşu olarak görev yapıyorlar. Bu nedenle helal gıda sertifikası veren kuruluşların uygulamaları da logoları da birbirinden farklı. Helal gıda konusunda farklı yorumlar olması, karışıklığa da sebep olduğu için, birlik ve beraberliği sağlamak, tek logo ve tek standart uygulayacak küresel bir yapının WHC çatı kurumu altında oluşturma çalışmaları sürdürülmektedir. Helal gıda pazarının 1 milyar 400 milyonluk kısmı 57 İslam ülkesinde yaşıyor. Güneydoğu Asya ve Orta Doğu ülkelerinin çoğu ithal ettikleri gıda ürünlerinde helal sertifikası arıyor. Dünya Helal Konseyi (WHC) gurubu sertifika veren kuruluşların başında geliyor. İlk kez Malezya tarafından hazırlanarak uygulamaya konulan “helal sertifika”, İslami usullere uygun hazırlanacak gıdaların “hangi özelliklere sahip olması gerektiği, kesim usulleri, söz konusu gıdaların hazırlanmasında kullanılacak katkı maddeleri ile bu gıdaların servisinin yapıldığı yerlerin sahip olması gereken özellikleri” belirlemektedir. İhracat İçin Helal Sertifikası Sempozyumu Bildirileri Bugün dünyada “helal sertifika” uygulamasını sadece Malezya yapmıyor. Endonezya’da, Singapur’da, Tayland’da, Kuzey Amerika’da, Avrupa ülkelerinde, Avustralya’da, Güney Afrika’da ve daha birçok ülkede faaliyet gösteren kuruluşlarca da bu uygulama yapılmaktadır. Burada en büyük problem bütün Müslümanların kabul edeceği bir üst kurulun oluşturulmasıdır. Bu konuda gerçekleştirilen en büyük çatı kuruluşu WHC bugün 50 civarında ülkedeki helal sertifikalama kuruluşundan oluşmaktadır. GİMDES bu çatı kuruluşunun 28.üyesidir. 2011 yılı kongresinde de GİMDES’e Konsey başkanlığı görevi verilmiştir. Dünyada, bugün ürün ve sistem belgelendirme faaliyetlerinde konularında uzmanlaşmış mühendis ve teknik personel görevlendirilmektedir. Helal gıda ile ilgili belgelendirme, helal sertifikalı denetçi eğitimlerine katılarak, helal sertifikası vermeye hak kazanmış denetçiler ile gerçekleşmektedir. Bu teknik personele ilaveten, bu konuda uzman din adamlarından da yararlanılmak zorundadır. Dünyadaki helal sertifikalama kurumları, söz konusu standarda ilişkin belgelendirmeyi, hem gıda üreticileri için hem de gıda servisi hizmeti veren işletmeler için yapmaktadır. Bu belgelendirmeyi yapan kuruluş, her türlü şaibeden uzak, tarafsız, bağımsız ve geçmişleri tertemiz olan ehil kadrolara sahip olmak zorundadır. Bu kurumlar aynı zamanda sadece helal sertifikalama ile iştigal etmelidir. Helal gıda sertifikası almak ihtiyari olmaktadır. Bu nedenle, helal gıda belgesi bulunmayan üreticilerin veya kurumların ürettiği gıdaların helal olmadığı anlamı kesinlikle çıkarılmamalıdır. Helal gıda belgesi, yapılacak denetimin ardından uygun görülen ürünlere verilmektedir. Belge alan kişi ya da kuruluşlar, taahhütlerine uygun üretim yapıp yapmadığı konusunda da denetlenmektedir. Gıdalarda helal olma şartı ile birlikte sağlığa uygunluk ve safiyet de olması gereken şartlardır. Böylece helal gıda standardı, bütün insanlara güvenilir ürün, uluslararası kontrol birimlerine de gıda emniyeti konusunda destek hizmeti sağlamaktadır. 19 Güney Marmara Kalkınma Ajansı 20 2. GİMDES Helal Sertifikasının Geçerliliği Dünya çapında helal gıda sertifikası veren pek çok kuruluş WHC üyesidir. Bu kuruluşlar Endonezya, Malezya, Amerika, Avusturya, Arjantin, Brezilya, Çin, Danimarka, Filipinler, Almanya, Hindistan, BAE, Suudi Arabistan, Japonya, Hollanda, Belçika, Yeni Zelanda, Pakistan, Singapur, Tayland, Tayvan, Uruguay, Vietnam, Brunei Sultanlığı, Güney Afrika, İspanya, Avustralya, Kanada, İngiltere, Belçika, İsviçre ve Fransa’da faaliyet gösteriyor. Dünya Helal Konseyi (WHC), dünya çapında helal belgelendirme kuruluşlarının oluşturdukları bir federasyondur. Konsey, üye kuruluşların kendi helal sertifikasyon ve akreditasyon süreçlerinin uluslararası tanınmalarını sağlıyor. GİMDES, Dünya Helal Konseyi’nin başkanlığını yürütmektedir. Bu bağlamda GİMDES’in helal sertifikası tüm dünyada geçerlidir denilebilir. 3. GİMDES Helal Sertifikasının Firmaların İhracatına Etkisi GİMDES’den Helal Sertifikası alan firmalardan sadece 35’inin 2010 yılında ihracatı 514.297.097 TL olarak gerçekleşti. Helal sertifikalı ürün ihracında sektörler sıra ile un, tavuk, süt ürünleri, yağ, kozmetik ve su şeklinde sıralandı. 2011 yılı için 4-5 milyar TL’lik bir ihracatın gerçekleştiği tahmin edilmektedir. Global pazarda helal sertifikalı gıda talebi 850 milyar dolar. Ancak bugün bu rakamın %14’ü realize olabiliyor. Talebin yüzde 86’sının karşılanamamasının sebeplerine gelince; • Birçok Müslüman ülkenin gıda pazarının uluslararası ticareti yapılamayan basit ürünlerden oluşması, • Müslüman ülkelerde üretilen çok sayıda ürünün kötü paketleme, istikrarsız ve yetersiz arz ve sürdürülemeyen markalaşma yüzünden talep görmemesi, • Helal ürünlerin kalite, güvenirlilik, paketleme ve etiketleme açısından evrensel standartlara sahip olmaması ve • En önemlisi Müslüman tüketicilerin helal gıda ve helal sertifika konusunda henüz yeterli bilince sahip olmamasıdır. İhracat İçin Helal Sertifikası Sempozyumu Bildirileri Müslüman bir ülke olarak Türkiye’nin Helal Sertifikalı ürün pazarına girmekte geç kalmasının sebeplerinin başında ülkemizde bu konudaki farkındalığın yetersizliği gelmektedir diyebiliriz. Ancak geç de olsa bu farkındalığın artmakta olduğunu görüyoruz. Türkiye’nin bu alandaki yurtiçi ve yurtdışı potansiyelinin en az 100 milyar ABD doları mertebesinde olduğunu düşünüyoruz. Helal sertifikası verilen firmalardan aldığımız geri dönüşler; Müslüman toplumların giderek artan helal sertifikalı ürün talepleri ile doğru orantılı olarak son derece olumludur. 21 Güney Marmara Kalkınma Ajansı HELAL SERTİFİKASI VE YÖRSAN A.Ş. 22 Ayhan ÖDEKBAŞ Yörsan A. Ş. Genel Müdür Yardımcısı [email protected] Yörsan, 1964 yılında Yörükler Ltd. Şirketi olarak Ankara’da kurulmuş, 1979 yılında Susurluk’ta bir mandıra alımıyla üretici kimliğine sahip olmuş, 1984 yılında Türkiye’nin ilk büyük çaplı süt işleme sanayisini kuran ve birçok ilkte öncü olan bir şirkettir. Geldiği noktada ise, bugün 20 ülkeye ihracat yapan, günlük 1.200 ton süt işleme kapasitesi olan, en son teknolojiyi Türkiye’ye getirmiş, üretim altyapısını mükemmelleştirmiş, 100.000 m2’nin üzerinde kapalı alana sahip olan, sektörün öncü kuruluşlarından biridir. Yıllarca hep temiz üretim yaptık, doğru olduğuna inandığımız tarzda üretim yaptık. Bunu birçok belgelendirme kuruluşundan aldığımız sertifikalarla da belgelendirdik. Yörsan A.Ş kalite yönetim sistemleri, gıda güvenliği yönetim sistemleri, BRC (uluslararası gıda güvenliği standardı), laboratuvar deney yeterlilik akreditasyon yeterlilik belgesi, çevre yönetim sistemleri gibi birçok belgeye sahiptir ve bu belgelerin alımında sektöre öncülük etmiştir. Bunların bize değer kattığına hep inandık. Bugün geldiğimiz noktada 500 kalem ürünümüz var ve dünyaya satıyoruz. Fakat bir baktık ki bir şey eksikti. Dünya ile rekabet edebilmemiz için, rakiplerimizden bir adım daha önde olmak için, her biri altın değerinde sertifikalar içinde altın bir anahtar olarak gördüğümüz helal sertifikası eksikti. Helal sertifikası ile yapmış olduğumuz temiz üretimi belgelendirdik. GİMDES’ten aldığımız sertifika değer kattı ve kendilerinden çok şey öğrendik. 1. Helal Sertifikasına İhtiyaç Yurt dışına fuarlara gittiğimizde, ürünlerimizi satmak istediğimizde ürünlerimizin helalliği sorgulandı. Sadece ürünlerin değil ambalaj malzemelerinin helalliği sorgulandı. Araştırınca gördük ki Avrupa’dan aldığımız bazı ambalaj malzemeleri bizden önce helal sertifikası almıştı. Biz bu altın anahtara sahip olduktan sonra Malezya’ya giren ilk süt ürünleri firması olduk. Uzakdoğu’daki helal gıda fuarlarına katılım sağlamaya devam ediyoruz. Uzakdoğu’da çok büyük bir Müslüman nüfus ve bu nüfusun talepleri var. Biz bu talebi karşılamakta üzerimize düşeni yapıyoruz. Gönül ister ki Türkiye’deki tüm firmalar bunu yapsın. Türk malı yurt dışında kalitesi kabul gören maldır. Ürünlerimiz saygı görüyor. Bu kalite helal sertifikasıyla taçlandığında Türk ürünleri koşulsuz kabul görüyor. Türkiye’deki tüm firmalara helal sertifikası almalarını tavsiye ediyoruz. Ürünlerin hazırlanma aşamasında kullandığımız tüm hammaddelerde, suda, katkı maddelerinde helal olma şartını arıyoruz. Bu bizi sağlıklı gıdaya bir adım daha yaklaştırıyor. Helal gıda konusunda eksik bilgiye sahip olduğumuz bir gerçek. Sadece ette kesim konusunu önemli zannediyorduk ama gördük ki tüm gıdaların helalliğinin sorgulanması gerekiyor. Bizim ürünlerimiz helal, güvenle tüketebilirsiniz. Dünyaya ürünlerimizi gururla sunuyoruz. Yurt dışına ihraç ettiğimiz tüm ürünlerin üzerinde GİMDES’in helal logosu mevcut. Bizim bir ürünü, bir gıdayı kendi başımıza helal mi diye sorgulamamız çok zor. Bunun için bir bilirkişiye ihtiyacımız var. Bu bilgiye tam sahip olmuş bir heyete ihtiyacımız var. Onların nezaretinde bir üretim yaparsanız temiz ve helal diyebiliyorsunuz. Bu anlamda GİMDES’e teşekkür ediyorum. Biz helal sertifikasının yurtdışında ne kadar önemli olduğunu, fuarlarda ürünlerimizin gördüğü inanılmaz talebe bakarak anladık. Türk ürünleri doğru şekilde üretilmeli ve bu üretim doğru bir şekilde belgelenmeli. Türk halkının da helal sertifikasının ne demek olduğunu anlamaya ihtiyacı var. Biz bu konuyu her platformda dile getirmeye çalışıyoruz. İnsanların yediği peynirin, yoğurdun içinde ne olduğunu bilmesi lazım. Oysa ki şu an tüketicinin odaklandığı ilk nokta fiyat. Ancak doğru üretim yaptığınızda her şey fiyat değil. Kaliteli olduğunuzda ve insanlar bu nedenle size güven duyduğunda ürünleriniz zaten satıyor. Tüm üreticileri helal sertifikası almaya davet ediyoruz. Müslüman ülkelerin gıda pazarlarına talibiz. Türk gıda sanayisi olarak kendimizde bu gücü görüyoruz. 2. Yörsan Helal Sertifikası Süreci İhracat İçin Helal Sertifikası Sempozyumu Bildirileri Yörsan A.Ş sahip olduğu ileri görüşlülüğü ve bakış açısı ile sektörün ve hatta ülkenin ihtiyaçlarını görerek faaliyetlerine yön vermektedir. Süt sektöründe dünya devleri ile yarışmasında, birçok ilke ve büyük başarıya imza atmasında, bu ileri görüşlülüğünün payı büyüktür. Her zaman piyasa ve müşteri beklentilerini takip eden ve bunları dikkate alan Yörsan, iç piyasadaki müşteri beklentileri, başlattığı ihracat atağı ve bu bağlamda ihracat müşterilerinin beklenti ve talepleri doğrultusunda helal gıda sertifikası almaya karar vermiştir. Görülmüştür ki helal gıda hassasiyeti olan tüketiciler ihtiyaçlarını karşılarken sıkıntı yaşamakta ve tükettikleri gıdaların üretilirken helal kurallarına dikkat edilip edilmediğini bilmemektedir. Bu hassasiyeti taşıyan ve inançları doğrultusunda beslenmek isteyen insanlara gerekli ürünlerin sunulması son derece önemli ve gerekli bulunmuş ve helal belgelendirme sürecinin başlatılmasına karar verilmiştir. Helal gıda belgesi ile helal gıda arayışı içerisinde olan tüketicilerimizin ihtiyaçları karşılandığı gibi, ithalatlarında helal gıda arayışında veya koşulunda olan ülkelerle yapılacak ticarette birçok sıkıntının önüne geçileceği görülmüştür. Sektörde helal gıda sertifikası almış çeşitli kuruluşların da referansı ile GİMDES ile tanışılmış, niyetimiz ve taleplerimiz iletilmiş ve belgelendirme süreci başlatılmıştır. Helal gıda belgesi alabilmek adına GİMDES’ten sertifikalama sürecinde izlenmesi gereken yol ve yapılması gerekenler hakkında bilgi alınmış ve gerekli ön hazırlıklar fabrikamızda kalite ekibimiz tarafından yapılmıştır. Dokümantasyon bazında tamamlanan çalışmalar sonrası denetim için karşılıklı mutabakata varılarak gün tayin edilmiştir. GİMDES yetkilileri tarafından oluşturmuş oldukları helal standartları esas alınarak, fabrikamızda mal kabulden bitmiş ürüne kadar her aşamada helal kuralları, gıda güvenliği, temizlik ve hijyen kuralları dikkate alınarak gerekli incelemeler yapılmış ve denetim gerçekleştirilmiştir. Konusunda uzman denetçilerce yapılan denetim sonrasında Yörsan ürünleri Helal Gıda Sertifikası almaya hak kazanmıştır. Üretmekte olduğumuz ürünlerin helal gıda üretim koşullarına uygunluğu firmamıza yapılan haberli ve habersiz denetimlerle de sürekli izlenmekte ve kontrol edilmektedir. Yine zaman zaman GİMDES tarafından piyasadan ürün numuneleri alınmakta ve ürünümüzün ilgili standartlara uygunluğunun teyidi için analize gönderilmektedir. 23 Güney Marmara Kalkınma Ajansı 24 HAMİDİYE SULARI NEDEN HELAL SERTİFİKASINA İHTİYAÇ DUYDU? Necdet ÇETİN Hamidiye Kaynak Suları A. Ş. Kalite Müdürü [email protected] Hamidiye Kaynak Suları A. Ş. İstanbul Büyükşehir Belediyesinin bir iştiraki olması hasebiyle bir kamu şirketidir. Kökleri itibarıyla su sektörünün en eski firmalarındandır. 1902 yılında Sultan 2. Abdülhamit’in emriyle bir vakıf olarak kurulmuştur. O zamanki şartlar altında 133 Hamidiye çeşmesinden bu kaynak tüm suyu İstanbul halkının kullanımına sunuluyordu. Günlük debisi 1.200 tondu. Aynı suyu bugün Belediye teşebbüsüyle İstanbullulara, yakın 20 vilayete ve 35 ülkeye ulaştırmaktayız. Suyun helalliği hakkında tereddüdümüz İsrail’e ihraç ettiğimiz suyun koşer olup olmadığının sorgulanmasıyla başladı. Bizden koşer sertifikası talep ettiler. Ancak sertifikamız varsa bizden su alabileceklerini bildirdiler. İsrail’e ciddi bir ihracat hacmimiz var dolayısıyla bu talebi hafife almadık. 12 yıl önce koşer sertifikasyon kurumundan hahamlar suyumuzu teftiş ettiler. Suyumuza sertifika verdiler. 12 yıldır ticaretimiz devam ediyor. Helal sertifikası ancak bugün aklımıza geldi. Müslüman ülkelerle ihracat kapasitemizi artırdıkça bizden helal sertifikası sorulmaya başlandı. Sertifikanın nasıl alındığını, Türkiye’de mevcut olup olmadığını bilmiyorduk o dönemde. Satış müdürlüğümüz bu konuda araştırma yaptı ve yoğunlaşan talepler üzerine sertifikayı almaya karar verdik. 35 ülkeye ihracatımız var. Bunların %80’i Avrupa Birliği ülkeleri ve hassasiyet gösteren ülkeler bu ülkeler aslında. Bu ülkelerde yaşayan etnik pazar bu sertifikayı talep ediyor. AB pazarının bu segmenti ciddi bir açılım sergiliyor. Bundan sonra bu kitlelere ürün satabilmek için gıda ürünlerinde helal logosu şart. 2011 yılı başında helal sertifikası edinmek amacıyla GİMDES’e başvurduk. Merak ediyorduk firmamıza suyun helalliği ile ilgili ne soracaklarını. Bu teftişlere bizzat iştirak ettim. 1902 yılından beri biz bu suyu kullanıyoruz. Ancak şimdi o zamankinden farklı olarak ambalajlanmış bir ürün sunuyoruz. Suyun geçtiği bir dizi işlem var. Teftiş hem bu aşamaları hem kullanılan tüm hammaddeleri kapsadı. Hepsinden geçtik. Ancak tek bir nokta çıktı: filtrasyon işleminde kullanılan membran sisteminin içerdiği gliserinin kökeni. Gliserin hem hayvanlardan hem bitkilerden elde edilebilen bir bileşiktir. İthalatçı firmaya sorduk, onlar yurtdışındaki imalatçı firmaya sordu. Uzun çabalar sonucunda sistemimizde kullanılan gliserinin bitkisel maddelerden imal edildiğini öğrendik. Bu hayvansal da olabilirdi. Hamidiye Suları olarak her zaman her şeyin kalitelisini tercih ederiz. Büyük olasılıkla biz pahalı membran sistemini tercih ettiğimiz için bitkisel gliserin kullanılmıştı. Çünkü hayvansal gliserin daha ucuzdur. Sektörde pekala hayvansal gliserinli sistem kullanan şirketler olabilir. Demek ki suyun da helali haramı olurmuş. Bu filtrasyon sistemi pekala dinimizin yasakladığı hayvandan elde edilmiş gliserin kullanıyor olabilirdi. Bu olay bana gösterdi ki tüm gıdalarda helal sertifikasına ihtiyaç var. GİMDES’in helal logosunu tüm ihraç ürünlerimizde kullanıyoruz ve bu bize çok ciddi fayda sağlıyor. Helal sertifikası bilinirlik ve güvenilirlik sağlıyor. Helal logosunun tanınırlığı arttıkça bu direkt olarak sertifika sahibi ürünlere yansıyor. İhracat İçin Helal Sertifikası Sempozyumu Bildirileri 25
Benzer belgeler
HELAL BELGESİ NEDİR ve KULLANIM ALANLARI
etmesini ve buna bağlı olarak, onaylanmış bir belge vermesini kapsayan bir yöntemdir.
Gıdalarda helal olma şartı ile birlikte, sağlığa uygunluk ve safiyet de olması gereken
şartlardır. Ayrıca helal...
İslam Ülkeleri Arasında Helal Ürün Pazarlama Potansiyeli
1. İslam Hukuku tarafından tüketimi Müslümanlar için yasaklanmış veya şer’i kesim
kurallarına göre kesilmemiş hayvan ürünlerini ihtiva etmemesi,
2. İslam’a göre temiz kabul edilmeyen bir madde ta...
helal belgelendirme gerekliliği
devam eder. Bu sebeple de jelâtinle alakalı işlemler tebdil-i mahiyet olarak kabul edilmemekte ve örneğin domuzdan elde edilen jelâtin helal olmamaktadır. Tebdil-i mahiyete en
güzel misal üzüm şıra...
dosyayı indir
devam eder. Bu sebeple de jelâtinle alakalı işlemler tebdil-i mahiyet olarak kabul edilmemekte ve örneğin domuzdan elde edilen jelâtin helal olmamaktadır. Tebdil-i mahiyete en
güzel misal üzüm şıra...