KOBİ`ler interaktif arenada
Transkript
KOBİ`ler interaktif arenada
içindekiler 4 www. gezegenbenim.com.tr yayında 8 10 IDE modeliyle verimlilik artıyor TNT, küresel yolculuğuna devam ediyor 14 16 İnsanlığı, asıl bu tasarımlar kurtarıyor! Poyrazoğlu’ndan tiyatro salonlarını doldurmanın sırrı 20 24 Açlığa karşı savaşta beşinci yıl TNTKobiweb’le KOBİ’ler, interaktif arenada 30 Abidin Dino, tüm yönleriyle Sabancı Müzesi’nde 2007’ye veda ederken... Bir yılı daha geride bırakırken TNT’nin Türkiye’deki 20’nci yılına, 2008’e merhaba diyoruz... 20 yılda geldiğimiz noktanın referansı olan dergimizde, sizler için yine canlı bir içerik hazırladık. Her sayıda görmeye alışık olduğunuz,TNT’den haberler ve kültür-sanat dünyasındaki etkinlikleri yine sayfalarımızda bulabileceksiniz. Bu ayki röportajımızı, hepinizin yakından tanıdığı ünlü bir isimle yaptık.Tiyatro dünyamızın duayenlerinden Ali Poyrazoğlu ile tiyatro üzerine konuştuk. Kapak konumuzda ise TNT’nin uluslararası faaliyetlerini anlattık. Sosyal sorumluluk, artık şirketler için bir yükümlülük haline geldi.TNT, kurulduğu ilk günden bu yükümlülüğün farkında. Diğer şirketlerin de bu yükümlülüğün farkına varmaları oldukça sevindirici...TNT olarak sosyal sorumluluk deneyimimizle bu yıl da tüm dünyaya örnek olmaya devam ettik.TNT Ekspres Grubu CEO’su Peter Bakker ve TNT Ekspres Türkiye Genel Müdürü Turgut Yıldız’ın Kalite Kongresi’nde yaptıkları konuşmalar bunu bize bir kez daha gösterdi. Kitap Kampanyası, Dünya Gıda Programı sponsorluğumuz ve Dünya Basın Fotoğrafları sponsorluğumuza 2007 yılında da ara vermedik. Ayrıca Gezegenbenim, İşte Benim Öyküm ve Kobiweb projelerimizi hayata geçirdik. Lösemili Çocuklar Vakfı’na desteklerimiz ise tüm hızıyla sürüyor.TNT, yeni yılda ve gelecekte de bu bilincin farkında olmaya devam edecek. 2008’in hepiniz için mutlu bir yıl olmasını diliyorum... Saygılarımla, Erdenay Gül TNT Ekspres Türkiye Pazarlama Koordinatörü [email protected] Sayı:32 - TNT VIEW İmtiyaz Sahibi: Turgut Yıldız • Sorumlu Müdür: Müzeyyen Dilek Özgür • Yayın Kurulu: Erdenay Gül, Şule Kadak, Ferda Çekem, Murat Uludağ, Selin Karakaş • Yapım: Medyaevi İletişim • Genel Yayın Yönetmeni: Ahmet Lütfi Yavuz • Görsel Yönetmen: Turgut Kasay Baskı: Mega Basım Tel: 0212 551 11 19 • Basım Yeri ve Tarihi: İstanbul, Aralık 2007 • İmtiyaz Sahibi, Sorumlu Müdür ve Yönetim Yeri Adresi: Ertürk Sok. Uzka İş Merkezi No:9 Kat: 3-4-5-6 Kavacık - Beykoz 34810 İstanbul/Türkiye Tel: 0216 425 17 30 Fax: 0216 425 17 12 • 3 ayda bir yayınlanır. Yayının türü: Dergi, Yerel, Süreli • The TNT name & logo are trademarks & TNT Holding B.V. www.tnt.com.tr 3 TNT’den Kendi öykünü yarat Dünyayı renklendirmeye devam Bu yıl ‘Kutlama Yemeği’ konseptiyle düzenlenen ‘Dünyayı Renklendirelim (Colour the World) yarışmasının sonuçları belli oldu. Bu yıl değerlendirmeye alınan 42 resim, 6 yaş, 6-8 yaş aralığı, 9-11 yaş aralığı, 12-14 yaş aralığı olarak dört gruba ayrıldı. Değerlendirme kriterleri olarak da çocuklar tarafından konunun ne kadar iyi anlatıldığı, orijinallik, renklerin kullanımı ve yaşa göre uygunluk maddeleri belirlendi.TNT’nin globalde gerçekleştireceği yarışmada TNT Ekspres Türkiye’yi, 6 yaş altı grubundan Arda Taşkıran, 6-8 yaş grubundan Ceren Karakaya, Aksel Ventura, 9-11 yaş grubundan Semiha Kurt, Zeynep Balcı ve 12-14 yaş grubundan Beste Boblanlı temsil edecek. TNT Ekspres Türkiye, sosyal sorumluluk projeleri çerçevesinde sekiz yıldır gerçekleştirdiği ve büyük ilgi gören ‘TNT Ekspres Bilgi ve Kültür Taşıyor’ isimli kitap toplama kampanyasının devamında, geçen yıl başlayan ‘İşte Benim Öyküm’ yarışmasını bu yıl ikinci kez başlattı. Proje,Türkiye Bilim Merkezleri Vakfı Şişli Belediyesi Bilim Merkezi ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Zeytinburnu Şubesi işbirliğiyle gerçekleştiriliyor.TNT Ekspres’in kitap taşıdığı okullardaki 7-10 ve 10-14 yaş gruplarından ilköğretim öğrencilerine yönelik olarak düzenlenecek olan yarışmaya katılmak isteyen öğrenciler kendi öykülerini yazacaklar.Yarışmaya katılan öyküler, oluşturulacak jüri tarafından değerlendirilecek ve her yaş grubunda ilk üçe giren öğrencilere burs verilecek, birinci öğrencilerin okullarına da bilgisayar gönderilecek. www.gezegenbenim.com.tr yayında TNT’nin ağustos ayında başlattığı ‘Gezegen Benim’ projesi, internet sitesi aracılığıyla sesini duyuruyor. İnsanların gerçek potansiyellerinin farkına varmalarına yardımcı olmak, içinde bulunduğumuz dünya neslinin ihtiyaçlarını karşılarken çocuklara daha fakir bir dünya bırakmamak ve gelecek kuşakların yeteneklerinin kendi ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde gelişmesini sağlamak amacıyla yürütülen proje, gezegenbenim.com.tr adresinde çevre duyarlılarını bir araya getiriyor. 4 TNT Ekspres Türkiye’de iki yeni atama Hızlı ve güvenilir hizmetten ödün vermeden faaliyetlerini sürdüren TNT Ekspres’in Denizli Şube Müdürlüğü’ne Mustafa Çimçek, İzmir Bölge Müdürlüğü’ne ise Serkan İmamoğlu getirildi. Denizli Şube Müdürlüğü görevine Mustafa Çimçek atandı Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü mezunu Mustafa Çimçek, 2002 ve 2005 yılları arasında TNT Ekspres Türkiye Denizli Şubesi’nde Satış Bölge Müdürü, 2005 ve 2007 yılları arasında ise Görenler Tekstil AŞ’de ‘Satış Pazarlama Müdürlüğü’ görevlerinde bulundu. Mustafa Çimçek, bundan böyle Denizli Bölge Müdürlüğü görevini yürütecek. İzmir’in yeni Bölge Müdürü: Serkan İmamoğlu Uludağ Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü mezunu ve Bilgi Üniversitesi’nde ‘Yönetici Eğitim Semineri’ne devam eden İmamoğlu, iş hayatına Commercial Union Sigorta’da çalışarak başladı. 1998-2002 yılları arasında İzmir Satış Bölge Müdürlüğü’nde ve 20022007 yılları arasında İstanbul Satış Müdürlüğü’nde kariyerini sürdüren İmamoğlu, İzmir Bölge Müdürlüğü’ne atandı. ASYA YOL AĞI, ÇİN’E KADAR GENİŞLEDİ Malezya, Singapur, Tayland ve Hindiçin’i Vietnam’ın kuzeydoğu sınırı üzerinden birbirine bağlayan TNT Asya Yol Ağı’na Çin de eklendi. Böylece Asya’daki yol ağı 4000 kilometreye çıktı. Gelişmekte olan ülke pazarlarındaki yatırımlarına devam eden TNT, 2005 yılında kurulan Asya Yol Ağı’na Çin’i de ekledi. Böylece TNT, Singapur, Malezya, Tayland, Hindiçin ve Çin’de 120 şehri kapsayan, 4000 kilometrelik bir ulaşım ağının işletmecisi haline geldi. Singapur’u Guangxi Juang Özerk Bölgesi’nin başkenti Nanning’e ve Guangdong Eyaleti’nin başkenti Guangju’ya bağlayan ağ, son denemelerin tamamlanmasının ardından 2008 yılı başında işletmeye açılacak. Asya Yol Ağı, TNT’nin Çin’deki uluslararası ekspres taşımacılık ağına bağlanıyor. Böylece TNT Çin’deki yurtiçi ağ bağlantısında bir adım daha atmış oluyor. Bu gelişmeler, TNT müşterilerinin bölgede kesintisiz yol bağlantılarından yararlanabilmesini sağlayacak. TNT’nin kamyonlarının kesintisiz ve gerçek zamanlı olarak Küresel Konumlandırma Uydusu (GPS) yoluyla takibini sağlayan ağ, 2005 yılında işletmeye geçtiğinden beri genel hacimde iki haneli büyüme sağladı. Büyümeye en büyük katkı, elektronik, otomotiv ve bilgisayar parçaları gibi değeri yüksek ürünler taşıyan müşterilerden geliyor. Yol hizmeti, deniz taşımacılığından iki ila üç kat hızlı ve müşterilere hava taşımacılığına oranla yüzde 30 gibi önemli bir tasarruf sağlıyor. www.tnt.com.tr 5 TNT’den TNT Yunanistan, EFQM ödülünü kazandı TNT Yunanistan, ekim ayında Atina’da düzenlenen Avrupa Kalite Yönetimi Vakfı (EFQM) Forumu 2007’de ‘EFQM İnsanların Katılımı ve Gelişimi Ödülü’ne layık görüldü. Bu son ödül, TNT Yunanistan’ın giderek artan ödül listesine bir yenisini ekledi. Birim, son olarak ‘İnsana Yatırım Ödülü’nü tekrar kazanmış ve ‘Yunanistan’ın En İyi İşverenleri 2006’ listesinde yer almıştı. St. Pauli ile sosyal dayanışma: oRanger.com TNT Almanya, ülkedeki St. Pauli futbol takımıyla olan iş birliğini, internet üzerindeki ortak girişimleri olan www.oRanger.com uygulamasını genişleterek güçlendiriyor. TNT Almanya, bu internet sitesini, TNT’nin Dünya Gıda Programı (WFP) ve ‘Planet Me’ projesi kapsamındaki çalışmalarını duyurmak için kurmuştu. St. Pauli’nin maçlarını oynadığı Wilhelm-Koch-Stadium’a verilen ilanların yanı sıra, girişimin simgesi olan turuncu ayakkabı bağcıklarının hem futbolcuların ayakkabılarında, hem de stadyumun aydınlatma direklerinde görülmesi projeyi dikkat çekici kılıyor. BİSİKLETLE STRES DEYOK, EMİSYON DA! TNT Bulgaristan, Sofya’daki çalışanları için, hem kentteki trafik yoğunluğunu hem de karbondioksit emisyonunu azaltmak için işe bisikletle gidip gelmeyi özendirme kampanyası başlattı. Sofya’da görevli her TNT çalışanı, kentteki trafiği azaltmak ve doğaya katkıda bulunmak için bir kararlılık sertifikası imzaladıktan sonra TNT markalı bir bisiklet edinme hakkına sahip.TNT Bulgaristan Ülke Genel Müdürü İvan Yassilev, uygulamayı şöyle açıklıyor:“Çalışanların TNT bisikleti almadan önce kararlılıklarını kanıtlamaları gerekiyor. Bunun için de, işe gidip gelirken en az beş kez otomobil veya toplu taşıma yerine kendi bisikletlerini ya da ödünç alacakları bir bisikleti kullanmaları gerekiyor. Çalışanlarımızın bugüne kadarki tepkilerinden çok memnunuz. Girişime yönelik büyük bir heyecan ve istek var.” Kampanyanın lansmanı, eylül ayında düzenlenen Avrupa Ulaşım Haftası’nda yapıldı. Etkinliğin tüm katılımcıları, fikri desteklediklerini gösteren bir sertifikayı imzaladılar ve Sofya’daki İvan Yazov Tiyatrosu’nun bahçesinde sembolik bir bisiklet turu attılar. 6 Turgut Yıldız TNT Ekpres Türkiye Genel Müdürü Bakış Merhaba, Büyüme her şirketin arzusudur. Bunu yaparken sürekliliğin sağlanması esastır. Sürekliliği sağlamak için de yüksek fiyatlarla satış yapmak tek başına yeterli değildir. Hem müşterilerimizi hem çalışanlarımızı gözetmek, strateji ve politikalarımızı buna göre belirleyip sorumlu liderler yaratmalıyız. Biz TNT Türkiye olarak bu konuda çok başarılı olduğumuzu biliyor, bu tecrübeleri her zaman paylaşıyoruz. Türkiye’nin güçlü insan kaynağı, büyüyen ekonomisiyle dünyada 17’nci, Avrupa’da beşinci sırada bulunan bir ülke olması tesadüf değildir. Bu büyüme devam edecektir. Biz TNT Ekspres olarak ülkemize bu gelişmede en kritik noktada, yani ithalat ve ihracat alanında destek veriyoruz. Bu nedenle hizmetlerimizi çeşitlendirerek müşterilerimizin rakiplerinden geride kalmasını önlüyor, hatta onları daha ileriye taşıyoruz. Bu çalışmalarımızla müşterilerimizde fark yaratmayı amaçlıyoruz. Büyüme her şirketin arzusudur. Bunu yaparken sürekliliğin sağlanması esastır. Kısa süreli büyümeler sağlıklı sonuçlar getirmez. Bu nedenle ülkemizin büyümesi, şirketlerin büyümesiyle paralel olmalı ve sürdürülebilmelidir. Bunu sağlamak için sadece daha yüksek fiyatlarla satış yapmak yeterli değildir. Sürdürülebilen büyümeyi sağlamak EFQM Modeli’nde bulunan dokuz kriterin en iyi şekilde uygulanmasıyla mümkün olabilir.Yani hem müşterilerimizi hem çalışanlarımızı gözetmek, strateji ve politikalarımızı buna göre belirleyip sorumlu liderler yaratmak zorundayız.Topluma olan katkılarımızı işimizin bir parçası olarak görebilmeliyiz. İşte bütün bunları tam uygularsak sürekli ve sağlıklı büyümeyi sağlarız. Gelirlerimiz ve kârlılığımız sürekli artış gösterir. Biz TNT Türkiye olarak bu konuda çok başarılı olduğumuzu biliyor, bu tecrübelerimizi her zaman paylaşıyoruz. Unutmayalım ki, kendi değerlerimizin farkında olmak bizi daha güçlü kılar. www.tnt.com.tr 7 TNT’den IDE MODELİYLEVERİMLİLİK ARTIYOR TNT, IDE (Integrated Direct Express) isimli yeni tedarik zinciri hizmetiyle müşterilerinin rekabet gücünü artıyor. Gönderileri hava taşımacılığı için ortak bir noktada toplayan bu yeni model, müşteri hizmetleri standartlarını da yükseltiyor. Teknoloji sektörünün dinamik yapısı, pazarlanan ürünlerin kısa ömürlü olmasının dezavantajıyla aktörleri için bir takım sıkıntılar doğuruyor. Sektördeki hızlı fiyat erozyonları, değişken talepler, öngörülemeyen satışlar, depolama maliyetlerini artırabiliyor. Sadece teknoloji sektöründe değil, birçok sektörde görülen bu sorunlar, pek çok firmanın pazar payını artırmasının, farklı dağıtım kanalları gerektiren yeni pazarlara açılmasının önüne geçiyor.TNT’nin yeni hizmeti bu dertlere ilaç gibi geliyor. IDE ismi verilen yeni model, öngörülü bir şekilde malların dolaşımını sağlayarak müşteri memnuniyetini artırıyor ve rekabette yeni avantajlar sağlıyor. Nasıl çalışır? IDE modelinin temek işlevi, gönderileri tek bir dağıtım kanalından dağıtması… Model sayesinde ürünler,TNT müşterilerinin fabrikalarından veya depolarından direkt olarak gönderileceği noktaya ulaştırılıyor. Gönderiler ilk olarak, ulaştırılacakları yere göre etiketlendikten sonra TNT’nin ortak bir havuzunda hava taşımacılığı için toplanıyor. Daha sonra gümrük noktasında tek bir beyanname veriliyor ve gümrükten sonra gönderiler ayrılarak gidecekleri yerlere ulaştırılıyor. Dinamik pazara tam uyum Yeni model, müşterilere pek çok avantaj sağlıyor. IDE nasıl işliyor? Gümrükten sonra siparişler ayrılarak gidecekleri yerlere gönderilir. 8 Gümrük noktasında tek bir beyanname verilir. Çok sayıda sipariş, ulaştırılacakları yere göre etiketlendikten sonra ortak bir yerde hava taşımacılığı için toplanır. IDE modeliyle envanter ve depolama ortadan kalkarken, depo kiralama ve işgücü operasyonel maliyetler azalıyor. Ayrıca her gönderinin dağıtımı konusunda tasarruf sağlanıyor. Gönderi yapılan müşterinin talepleri tedarik zinciri üzerinden anında cevaplanıyor. Böylece TNT müşterilerinin dinamik pazar şartlarına daha iyi uyum sağlayarak pazardaki rekabet gücü artıyor, müşteri hizmetleri konusunda standartları yükseliyor ve finansal açıdan operasyon giderleri azalarak daha güçlü bir konuma geliyor. IDE, analizlerle daha verimli TNT’nin Küresel Müşteri Yönetimi ekibi, müşterilerin TNT’nin ‘Integrated Direct Express’ (IDE) çözümünü satın alarak ne kadar tasarrufta bulunabileceklerini hesaplayan bir model geliştirdi. IDEA (IDE Analizleri) adı verilen bu araç,TNT İş Çözümleri Yöneticisi tarafından uygulanacak olsa da, olası IDE müşterileri olan tüm küresel ve büyük müşteri yöneticilerinin kullanımına açık olacak. Yeni model hakkında bilgi veren Küresel Müşteri Yönetimi’nden Stijn Ottenheijm,“Müşterilerimize, katma değerli IDE çözümünü, hızlı ve güvenli bir yol olduğu ve onlara sermaye maliyeti, hizmet maliyeti, depolama ve aktarım maliyeti ve risk maliyeti açısından tasarruf sağladığını belirterek sunuyoruz” diyor. Deneme sürecinde tam not aldı IDEA, deneme sürecinde tedarik zincirlerinin daha verimli ve tasarruflu çalışmasını sağlamasıyla müşterilerden tam not aldı.Yeni geliştirilen ve Nokia ile Philips’in deneme kullanımlarında çok başarılı bulduğu bu araçla, müşterilerin ne kadar tasarruf edebileceğini hesaplamanın mümkün olduğunu söyleyen Ottenheijm, küresel müşteri yöneticileri müşterileriyle IDEA aracı hakkında fikir alışverişinde bulunduklarında müşterilerinin gözündeki saygınlıklarının arttığını, çünkü müşterilerin çıkarlarını gözettiklerini kanıtladıklarını söylüyorlar” diyor ve ekliyor:“IDEA aracı,TNT’nin gerek yeni gerek mevcut müşterilerinden daha fazla iş almasında büyük rol oynayacak. Müşterilerden TNT’nin IDE çözümünü benimsemelerini istemek, onlardan çok şey istemek oluyor; çünkü tüm faaliyetlerinin değiştirilmesini gerektiriyor. Ancak IDEA aracı, bu değişikliğe değeceğini gösteriyor.” Kontrol sizde • Güvenilir IDE, sorunsuz ve öngörülü bir şekilde malların dolaşımını sağlayarak müşteri memnuniyetini artırır ve rekabet avantajı sağlar • Takip edilebilir Tedarik zinciri boyunca tüm paydaşlara takip etme olanağı sunulur. Müşteri referans numarasıyla takip yapılabilir www.tnt.com.tr 9 Kapak TNT dünyası, hangi yöne? Türkiye’ye geldiği 1988 yılından bu yana 20 yılda sayısız ödül alan, kendisine saygın bir konum edinen TNT, globalde neler yapıyor? İşte TNT’nin dünya karnesi... Faaliyetlerine1988 yılında başlayan TNT Ekspres Türkiye, 20 yılda operasyon kalite ödüllerinden, büyüme ödüllerine; performans ödüllerinden satış ödüllerine elde ettiği başarılarla TNT ailesinin en dikkat çeken üyelerinden biri oldu. Öyle ki, 2000 yılında tüm dünya TNT’leri arasında yüzde 98 operasyon servis performans hedefine ulaşan ilk ülke, yani dünya birincisi olmuş, 2003 yılında da ‘TNT Masters İş Mükemmelliği’ ödülünü kazanmıştı. 2006 yılındaki Ulusal Kalite Başarı Ödülü, Sosyal Sorumluluk Ödülü ve En Başarılı Satış Ödülü gibi ödüller ise TNT’nin Türkiye’deki faaliyetlerindeki başarılı tabloyu taçlandırmıştı.TNT Ekspres Türkiye’den bu haberler gelirken TNT’nin diğer aile fertleri de boş durmadı.Yatırımlarını özellikle kalkınmakta olan ülkelere yönlendiren TNT’nin ekspres bölümü, bugün nakliyelerini 200’den fazla ülkeye gönderi taşıyor. TNT ayrıca hızla kalkınmakta olan ülkelerden Çin, Hindistan, Brezilya’da ve Avrupa’nın doğusunda büyüme formülünün lokal ve bölgesel güç oluşturmaktan geçtiğine inanıyor. 10 2007’den kalanlar Ocak: TNT, Brezilya’da ekspres pazarının lideri Mercúrio’yu bünyesine kattı. Şubat: TNT, Müşteri odaklılık dalında Avrupa’nın en ‘müşteri odaklı’ şirketi seçildi. Mart: 2006 verilerine göre, TNT grubunun 2006 yılı cirosu yüzde 7.8 oranında yükseldi. Nisan: Hindistan’ı pilot ülke seçerek nakliye araçlarında biyoyakıt kullanmaya başladı. Mayıs: TNT, ‘Güvenli Yönetim’ programının akreditasyonunu alan ilk taşımacılık şirketi oldu. Haziran: TNT, Güneydoğu Asya’nın en hızlı ekspres dağıtım hizmetini duyurdu. Temmuz: TNT Ekspres, ‘Lojistik Servis Sağlayıcısı’ kategorisindeki ‘Bosch Tedarikçi Ödülü’nü arka arkaya ikinci kez kazandı. Ağustos: TNT, kendi işlerinden kaynaklanan CO2 emisyonunu dengeleyebilmek için ‘Gezegen Benim’ projesini duyurdu. Eylül: TNT Ekspres ‘9:00 Express’ ve ‘12:00 Express’ servislerine, yeni ‘10:00 Express’ ve ‘12:00 Economy Express’ servislerini ekledi. Ekim: TNT’nin sıfır gaz salınımlı iki kamyonu Rotterdam yollarına düştü. www.tnt.com.tr 11 Kapak Büyüyene odaklı küresel vizyon Gelişmekte olan pazarlardaki kalkınma eğilimlerine en çok inanan şirketlerden biri olan TNT’nin rotası Doğu Avrupa, Asya ve Güney Amerika... Avrupa’daki organizasyonel yapısını tamamlayan TNT, Çin başta olmak üzere Hindistan, Rusya, Brezilya ve Avrupa’nın doğusundaki gelişmekte olan ülkelerde altyapısını hızla güçlendiriyor. Brezilya’da pazar lideri Brezilya merkezli taşımacılık şirketi Mercúrio, Şili, Arjantin ve Uruguay’da 300 şehre ulaşan büyük bir ağa sahip. 2007 yılında imzalanan sözleşmeyle Mercúrio taşımacılık şirketi,TNT bünyesine katıldı. Bu anlaşmayla TNT, Brezilya’da pazar lideri konumuna geldi. 12 Kuzey Amerika’da transatlantik uçuşlar TNT, Kuzey Amerika’ya ve bölgedeki batı sahillerine uluslararası ekspres taşımacılık hizmeti gerçekleştiriyor. Bölgede güçlü bir ağa sahip olan TNT, her gece New York’a transatlantik uçuşlar yaparak aralarında Washington, Chicago ve Toronto’nun da bulunduğu 15 büyük şehre bir günde teslimat yapıyor. Gelişmekte olan pazarlarda bir numara olmaya aday TNT, gayri safi hasılası hızla artan, taşımacılık altyapıları iyileşen ve geniş müşteri tabanına sahip gelişmekte olan ülke pazarlarını oldukça önemsiyor. Çin, Hindistan, Brezilya ve Rusya, bu tanıma uyan ülkelerden... Avrupa’da birinci 1946 yılında Avusturya’da kurulan TNT Ekspres’in iç pazarı, 34 ülkede her gün kapı kapı dolaştığı Avrupa...TNT Ekspres, kıtada yaptığı yatırımlarla pozisyonunu daha yukarılara taşımak için çalışıyor. 2006 yılında şirket bünyesine katılan İspanya’da faaliyet gösteren en büyük ekspres şirketi TG+, 2006 yılında Doğu Avrupa’da Brno (Çek Cumhuriyeti), St. Petersburg (Rusya), Lubljana (Slovenya), Zagreb’de (Hırvatistan) kurulan havayolu bağlantıları ve 2004 yılında Liege’deki merkez ağın kapasitesinin artırımına yönelik yapılan yatırım TNT Ekspres’in Avrupa vizyonu hakkında fikir veriyor. Hindistan’da yerel ağ kuruyor TNT, Hindistan’da uluslararası havacılık bağlantıları ve yurtiçi karayolları bağlantılarının yollarını arıyor. Bu araştırmalar,TNT’yi yurtiçi hava bağlantılarına odaklanan diğer taşımacılık şirketlerinden ayrı bir yerde konumlandırıyor.TNT, Şubat 2006’da yurtiçi karayolu bağlantılı Speedage şirketini satın alarak, hedefine yönelik ilk hamlesini gerçekleştirdi. Bu hamle, TNT’yi pazarda iki Hintli şirketin arkasında üçüncü sıraya taşıdı. Rusya’da faaliyetler büyüyor TNT’nin Rusya faaliyetleri 2006 yılında iç pazardaki canlanmayla yüzde 35 oranında arttı.TNT Rusya bugün, ülkede 5 bin 500 noktaya 11 farklı zaman diliminde ulaşıyor. Bu hizmeti verebilmek için TNT, bölgeler arasında direkt uçuşlar gerçekleştirirken 600 kişilik bir kadroyla hizmet veriyor. Çin’de sürekli büyüme TNT’nin 2006-2010 yılları arasındaki hedefi, Çin’de yıllık yüzde 30’un üzerinde bir büyüme hızını yakalamak. Bu yolda iki strateji öne çıkıyor. Birincisi; Avrupa ve Çin arasındaki uluslararası faaliyetlerini genişletmek. İkinci strateji ise ülkedeki yurtiçi bağlantılarını iyileştirerek güçlü yurtiçi talepten daha fazla pay almak. Bölgedeki ekspres ağı, 57 uluslararası depoyla faaliyette. Şanghay ve Liege arasında haftada dört uçuş gerçekleştiriliyor. Mart 2007’de Hoau şirketinin satın alımının tamamlanmasıyla birlikte TNT’nin yurtiçi ağı genişledi.TNT son olarak 2005’in sonunda kurulan ve Malezya, Singapur ve Tayland’ı Vietnam’ın kuzeydoğu sınırında birbirine bağlayan Asya Yol Ağı’nın Çin’e kadar uzatıldığını duyurdu. Böylece TNT, bölgede 120 şehri kapsayan, 4000 kilometrelik bir ulaşım ağının işletmecisi oldu. www.tnt.com.tr 13 Alternatif tasarım DÜNYANINYÜZDE 90’INA ÖZELTASARIMLAR Gazete ilanları, TV reklamları ve billboardlar, her gün yeni teknolojili ürünlerle hayatımızın nasıl kolaylaşacağını duyuruyor. Peki gerçekte tüm bunlar ne kadar insana hitap ediyor? Çoğunluğa seslenen, çok daha fazla muhatap bulan tasarımları arıyorsanız, ilanlarda değil, burada... Mp3 çalarlı-entegre kameralı-dual bandlı telefonlar, hava tabanlı ayakkabılar, lüks otomobiller, akıllı binalar, elektronik kitaplar, PDA’ler... Anjiyo, ultraviyole ışın, lazer... Su arıtma tesisatı, jeneratör... Ekspres kargo taşımacılığı, kuryeler, GPS...Tüm bunlar,‘modern’ insanın yaşamının birer parçası... Hayat onlarla daha kolay, hatta kimisi için bu aksesuarlar, hayatın ta kendisi... Bazılarının dünyasını kuran bu tasarımlar, dünyanın yüzde 90’ı için hiçbir şey ifade etmiyor. Çünkü 6.5 milyar dünyalının düşük gelirli 5.8 milyarı, devasa yatırımlı buluşlarla hayatı kolaylaştırmaya kafa yoran büyük işletmelerin hedef tahtasının dışında. ‘Design for the other 90 %’(Dünyanın geriye kalan yüzde 90’ı için tasarımlar) sergisinde toplanan tasarımcı, mühendis, öğrenci, profesör, mimar ve girişimcinin hazırladığı çoğunluğa özel,‘maliyeti damla, faydası deniz’ yaratıcı tasarımlar, dünyanın çoğunluğunun bir adım atmasına hizmet ediyor. Kâr getirisi düşük kesime hitap eden tasarımlarda esas; yiyecek-içecek, enerji, eğitim, sağlık ve taşımacılık konu başlıklarında minimum maliyetle maksimum fayda elde etmek... Biz de TNT’nin faaliyet alanından hareketle ‘taşımacılık’ temasını konuların arasından cımbızla çekerek, projedeki hayatı kolaylaştıran buluşları taşıdık sayfalarımıza... 1993 yılında Güney Afrika’da kullanılmaya başlanan Q Drum, 75 litre suyu yuvarlayarak taşıma kolaylığı sağlıyor. 14 Muhteşem denge! Big Boda Load-Carrying Bicycle Kenya, 2002 İki teker arasındaki boşluk normalden fazla. Sele ön tekere yakın. Böylece arka tekerin üzerine konulacak yükün imtiyazı artıyor! Big Boda, onlarca kilo ağırlığında kargoyu ya da iki yolcuyu rahatlıkla taşıyabiliyor.Ticari malları taşımak için tasarlanan bu bisiklet, insan gücüyle çalışan diğer araçlara göre çok daha düşük maliyetli. Taşıma suyla değirmeni döndürüyor Q Drum Güney Afrika, 1993 Başta Afrika kıtasının kırsal kesiminde olmak üzere, milyonlarca dünyalı kendilerini kolera ve dizanteri gibi hastalıklardan koruyacak temiz suyu bulabilmek için her seferinde kilometrelerce yol kat etmek zorunda. Mesafeler bu kadar fazla olunca, taşınan ağırlığın önemi de artıyor. Çünkü burada yaşayan insanların ellerinin altında temiz su olmadığı gibi, suyu uzak mesafelerden yaşam alanlarına taşıyacak araçları da yok. Q Drum, tam bu iş için tasarlanan oldukça basit bir mekanizma. 75 litre su, bu silindirle rahatça taşınabiliyor. Bisikletten fazlası Worldbike Prototype Hindistan 2003 Tayvan, Çin ve Hindistan’da ticaretle uğraşan sıradan insanlar için nakliyat büyük sorun. Öyle herkes, bu sorundan motorlu araç alarak kurtulacak imkâna sahip değil.Worldbike’ın tasarımı, bu bölgelerde zaman kazanmak, güçten tasarruf ederek daha çok üretmek anlamına geliyor. Normal bisikletlerle aynı fiyata mal olan bu tasarım; daha güvenli, daha rahat ve en önemlisi çok daha fazla taşıma kapa-sitesine sahip. Testi içinde testi Pot-in-Pot Cooler Nijerya 1995 Testi... Kulağa oldukça nostaljik geliyor. Kamerun, Çad, Nijer, Eritre, Etiyopya ve Burkina Faso’da fakir halk, sebzelerini muhafaza edebilmek için ‘yeni teknolojili’ testilere ihtiyaç duyuyor. Pot-in-Pot Cooler basit bir doğa kanunundan yararlanılarak tasarlanmış. Biri büyük biri küçük iki testi iç içe... Aralarında bırakılan boşluk ise su ve kumla doldurulmuş. Su buharlaştığında içerdeki küçük kap ısıyı dış tarafa itiyor. Böylece içerisi serin kalıyor. www.tnt.com.tr 15 Röportaj “İyi işin seyircisi çok” Ali Poyrazoğlu’na göre Türkiye’de başarılı tiyatronun izleyicisi çok! Yeter ki tiyatrocu, ne yaptığını, nasıl yaptığını, yaptıklarını seyirciyle nasıl buluşturacağını iyi bilsin... Geriye tek bir sorun kalıyor: Siyasi iradenin kültür-sanatın misyonunu tam olarak algılayamaması. 16 Tiyatro oyuncusu, sahnede mimikleriyle, hareketleriyle, metinleriyle tüm oyunlarda her seferinde yeni karakteristik özellikler yansıtır. Salt tiyatro oyuncusunun bu özelliklerinin Türkiye’de pek az takipçisi vardır.Televizyonun bu noktada, tiyatro seyircilerini evlerine hapsettiğini hiç aklımıza getirmezsek, ekranların tiyatro oyuncusunun ruhuna ayna tutma gibi bir misyonu yerine getirdiği bir gerçek. Ali Poyrazoğlu, televizyon ve tiyatro arasındaki bu köprünün kuruluşunu aşama aşama takip edenlerden. Ama o, hem televizyonda hem de tiyatro sahnesinde oyununu oynarken, her ikisi aracılığıyla da büyük kitlelere ulaştı, halka kendisini anlatabildi. Onu, milyonlarca izleyiciye ulaşan ‘Aile Bağları’ dizisiyle tanıyanların yanı sıra, ismini duyunca tiyatro sahnesinde hayal edenler de var. Yazdığı kitaplar ise ayrı bir okur kitlesine hitap ediyor. Radyo programları, köşe yazıları ve televizyon programları, her yaptığı işin başarılı olduğunu temin ediyor. Bugünlerde salonları tıklım tıklım dolduran ‘Tak Tak Takıntı’ isimli oyununun kulisinde Ali Poyrazoğlu’yla gerçekleştirdiğimiz söyleşide, İstanbul Şehir Tiyatrosu’yla başlayan, neredeyse yarım asırdır içinde olduğu tiyatro yolculuğunu kerteriz alarak kariyerinde yaptığı tüm işlerin yakınından geçtik. Size göre tiyatroda ‘komedi’ ne kadar senaryolaştırılabilen bir biçim? Diğer biçimlerle karşılaştırıldığında doğaçlama ne kadar öne çıkıyor? Sanat, öyle çok fazla kurallara bağlı bir uğraş değil... Evet, bazı kurallar öğrenilebilir. Ama her sanatçı, yapmak istediği işte kendi kurallarını, kendi anayasasını her seferinde yeni baştan şekillendirir. Her oyunda, her filmde, her TV dizisinde...Ya da ne iş yapıyorsa... Oyun, onun kafasında yeniden yazılır, yeni baştan pişirilir ve servis edilir. Tiyatroculardan sık sık bir takım şikayetler duyuyoruz... “Seyirci yok, tiyatro kültürü yok, desteklenmiyoruz” gibi... Ama bu şikayetler genellikle başarısız tiyatroculardan geliyor. Gerçekten bu kadar karanlık bir durum var mı? Bizim tiyatromuz için yok. Ben sadece kendi tiyatrom için konuşabilirim. Benim ve bu tiyatroda birwww.tnt.com.tr 17 Röportaj likte oynadığımız, oyunu birlikte yönettiğimiz arkadaşlarımın bu konuda hiçbir sıkıntısı yok. Oyunlarımız tıklım tıklım doluyor. Çünkü ne yaptığımızı, nasıl yaptığımızı, yaptıklarımızı seyirciyle nasıl buluşturacağımızı iyi biliyoruz. Türkiye’de tiyatronun geldiği noktayı uluslararası entelektüel bir yaklaşımla değerlendirdiğimizde daha ne kadar yol alınması gerekiyor? Daha çok yol alınması gerekiyor, ancak yol alırken sürekli o yollardan geri döndürülüyoruz. Onun için sürekli bir ileri gidiş söz konusu değil. Biz kendi tiyatromuzda bu çizgiyi yakalayabiliyoruz, ama genelde Türkiye’de kültür-sanatla nedense devletin arası pek iyi değil. Bu işler olmadan da olabileceğini sanıyorlar. Ama olmaz... Sanat toplumdaki çalkantıları, acıları dindirecek olan en önemli olgudur. Çalkantıları tutturan bir tutkal, barışı sağlayabilecek olan en önemli öğelerden biridir. Siyasetçilerimiz de bunu anlasalar çok mutlu olacağız. Tiyatroda hareket alanı darlığından mı bahsediyorsunuz? Tabii, hareket alanı darlığı, sansür, direkt baskı, dolaylı baskı... Bunların hepsi söz konusu. Peki Türkiye’deki seyirci profili hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizin oyunlarınıza gelen ya da gelmeyen seyircilerin tiyatro algılarını nasıl buluyorsunuz? 18 Muhteşem buluyorum. Heyecanlı, tiyatroyu yakından takip eden, yeni projelere ve yeni bakışlara açık...Yeter ki siz iyi iş yapın... Seyirci her zaman var. Bu sadece Türkiye’de değil, dünyada da böyle... İyi işlerin seyircisi vardır, kötü işlerin seyircisi yoktur. Akademililer çekirdekten yetişenleri tanımlarken ‘emektar’ sıfatını kullanıyorlar bazen... Bu biraz “Bu kadar emek vermiş, eleştirsek ayıp olur” demek gibi bir şey... Eğitim almadan iyi oyuncu olmak gerçekten mümkün mü? Eğitimi verenin nasıl bir eğitim aldığına bağlı... Mesela ben konservatuar mezunuyum. Okulumu çok yüksek dereceyle bitirmiş, üstelik de hocaların anlattıklarından sıkıldığı için iki sınıf atlayarak, iki üst sınıfın imtihanlarına girerek mezun olmuş bir oyuncuyum. Bildiğim kadarıyla konservatuar tarihinde iki sınıf atlayarak okulu bitiren benden başka kimse yok. Ama okulda öğrendiklerimi unutmamak, kendimi yeniden eğitmek için de okul yıllarımdan çok daha uzun süre okulda bulundum. Tiyatro bölümünde çok iyi eğitim verildiğini söyleyemeyiz.Yani iş, böyle bir eğitim sistemiyle bitecek kadar kolay değil. İnsanın kendini yetiştirmesi de çok önemli. Türkiye’de tiyatro dünyasında eleştiriler de gündeme geliyor, ama bu eleştirilere bakıldığında seviyesiz olduğu görülüyor. Tiyatro bir sa- TİYATRO BÖLÜMÜNDE ÇOK İYİ EĞİTİM VERİLDİĞİNİ SÖYLEYEMEYİZ. YANİ İŞ, EĞİTİM SİSTEMİYLE BİTECEK KADAR KOLAY DEĞİL. İNSANIN KENDİNİ YETİŞTİRMESİ DE ÇOK ÖNEMLİ nat. Ve sanatı sanat yapan öğelerden biri de eleştiridir aslında... Ama Türkiye’de bir sanatçı tanımadığı bir sanatçıya kamuoyu önünde sanatsal bir eleştiride bulunmuyor... Evet, ciddi, ağırbaşlı eleştirilere pek yer verilmiyor. Yazılanların bir kısmı ‘laf olsun torba dolsun’dan öteye geçmiyor. Sadece tiyatro değil, sinema, resim ve edebiyat da aynı durumda. Siz yıllardır birçok tiyatroda oynadınız. 1972 yılında kendi tiyatronuzu kurdunuz. Birçok filminiz var. Böylesine bir kariyere sahipken google’a sizin adınızı girdiğimizde ilk sayfalarda Seray Sever’le yaşadığınız olayın videosunu yayınlayan sitelerle karşılaşıyoruz. Bu nasıl bir tablo? O gün ben tarih yazmışım ama farkında değilim. İşte bu Türkiye’nin sanatla ilişiğinin, ilgisinin ne hadde olduğunu berrak bir biçimde ortaya koyan bir olgudur. Ben 350 bölüm TV dizisi yaptım. 300 bölümünü yazdım, yönettim ve oynadım. 35 kitap yazdım. 15 yıldır gazetelerde köşe yazarlığı yapıyorum. 10 yıldır ‘Gölgede Muhabbet’ isimli radyo programı yapıyorum. 150’den fazla ödül aldım. 25 yıldır çeşitli yerlerde ders veriyorum. İngilizce oynuyorum, Fransızca oynuyorum,Yunanca oynuyorum. Dünyanın birçok ülkesinde sahneye çıktım. 100 tane radyo oyunu yazdım. Bu kadar işle uğraşıyorum, ama onlar göre göre bunu gördüler. Böyle bir tabloyla karşılaştıktan sonra bu olaydan pişmanlık duydunuz mu? Hayır. Ben zaten Türkiye’deki durumun böyle olduğunu, herkesin geyik muhabbetinin peşinde olduğunu biliyordum. Bu, çok şaşılacak bir şey değil. Geçtiğimiz yıllarda TV’de yayınlanan ‘Türkiye’nin Yıldızları’ isimli yarışma programında eğitmenlik yaptınız, yarışmacıları hazırladınız. Yarışmayı tiyatro izleyicisi olmayanlar da izledi. Bu yarışma Türkiye’ye bir şeyler bıraktı mı? Ben o yarışmanın çok faydalı olduğunu düşünüyorum. Oyunculuk mesleğinin kurallarını oyuncu adaylarına öğretirken halkla da paylaşmış olduk. Paylaştığımız kurallar oyuncu olmak isteyenlerin, okullarında piyes sahnelemek isteyen öğretmenlerin önünü açtı, onlara kılavuzluk etti. Program için çok çalıştık ve önemli bir vakit ayırdık. Sonuçta da Türk tiyatrosuna 6-7 oyuncu kazandırdık. Programın başarısının sırrını her ne kadar tiyatro sahnelerine genel bir alaka olmasa da halkın gizli bir ilgisi olduğuyla açıklayabilir miyiz? Ya da neydi bu başarının gerçek sırrı? Burada başarının sırrı, yarışmada verilen eğitimin, dolayısıyla ortaya çıkan işin kalitesindeydi. Ben iyi bir hocayım. İyi bir ekip kurarak yarışmacılara iyi eğitim verdim. Diğer yarışmalar, böyle bir eğitim seviyesini yakalayamadıkları için başarılı olamadı. Tak Tak Takıntı... Ali Poyrazoğlu Tiyatrosu’nun son oyunu ‘Tak Tak Takıntı’, gündelik yaşamı mercek altına alıyor. Ama bu merceğin numarası epey büyük! Yaşamın kıyısına köşesine sıkışmış sıkıntılar, ruh hastalıkları, tüm çıplaklığıyla izleyiciyle buluşuyor. Gündelik yaşamın kendisinin sebep olduğu bu sorunlar, dünyayı ‘üşütüklerle’ dolduruyor. Oyunda bir araya gelen üşütükler, sıradan olayları örtüsünden sıyırarak izleyicinin önüne koyuyor. Doktorlarsa takıntılının altında yatan insanı bulmaya çalışıyor. Laurent Baffie’nin yazdığı, Ali Poyrazoğlu’nun uygulayıp yönettiği oyunda Poyrazoğlu’nun yanı sıra Bülent Kayabaş, Şebnem Özinal, Özdemir Çiftçioğlu, Berrak Kuş, Eser Ali ve Kerem Coro sahne alıyor. www.tnt.com.tr 19 Sosyal Sorumluluk Açlığa karşı savaşta beşinci yıl Dünya Gıda Programı’na verdiği desteğin beşinci yılını geride bırakan TNT, ilk günden bu yana insanlığın açlık ve yoksullukla olan savaşını ortadan kaldırma çabalarına devam ediyor. 1961 yılında üç yıl deneme süresiyle faaliyetlerine başlayan ‘Dünya Gıda Programı’ (DGP), bugün açlık içindeki insanları beslemek ve bu insanların yoksullukla yaşadığı kısır döngüyü yok etmek için çalışıyor. Peki, beş yıldan bu yana organizasyonun sponsorlarından biri olan TNT, Dünya Gıda Programı için neler yaptı, neler yapıyor? Acil Durum Ekibi TNT, mülteci krizleri, sel, deprem, kuraklık, kıtlık ve savaş gibi acil durum olarak nitelendirilen olaylarda yardım elini en kısa zamanda uzatabilmek için,‘Acil Durum Ekibi’ni yönetiyor. Bilgi aktarıyor Bu proje, acil durumlarda özel sektörden yardım sağlamada ve Dünya Gıda Programı’nın taşımacılık ağının geliştirilmesinde TNT çalışanlarının uzmanlıklarının devreye girmesini kapsıyor. Bir yardım eli de çalışanlardan TNT, DGP’ye acil durumlarda lojistik destek vererek, okul beslenme programlarına katılarak ve özel sektörden fon sağlayarak yardım sağlıyor. Özel sektörün katılımı sağlanıyor Özel sektör tarafından yapılan desteğin önemini 20 bilen TNT, Dünya Gıda Programı’na uzun soluklu destek veren ilk özel uluslararası şirket olarak diğer özel şirketlerin de destek vermesi için örnek teşkil ediyor. Çalışanların desteği sürüyor TNT çalışanları, 2004 yılında 1 milyon 768 bin 356 Euro toplayarak 120 bin çocuğun bir yıllık beslenme ihtiyacını karşıladı. TNT’den fon ve tanıtıma destek TNT DGP’ye halk, özel sektör ve kendi çalışanları arasındaki açlıkla ilgili bilinç ve farkındalık düzeyini artırmak için de destek veriyor. Walk the World - Dünyayı Yürüyelim Dünyanın en büyük fon toplama organizasyonu olan ‘Dünyayı Yürüyelim’ etkinliği 2004 yılından bu yana her yıl düzenleniyor. Etkinliğe TNT çalışanlarının aileleriyle birlikte halk da katılıyor. Colour the World - Dünyayı Renklendirelim ‘Dünyayı Renklendirelim’ (Colour the World) resim yarışması 2004 yılından beri açlık çeken çocuklara yardım amacıyla,TNT çalışanlarının çocuklarının katılımıyla düzenleniyor ve yarışmada ödül kazananların adına tüm dünyadan yoksul ço- Kampanya 2007’DE 700 BİN KİTAP DAHA 2000 yılından bu yana yüzbinlerce çocuğu kitapla buluşturan TNT Ekspres Kitap Toplama Kampanyası’nda toplanan kitap sayısı 2 milyon 700 bine ulaştı. Kütüphaneler Haftası’nda başlayan kampanyanın son ayağında, 700 bin kitap daha öğrencilere ulaştı. Türkiye’nin en başarılı kitap kampanyası olan TNT Ekspres Kitap Toplama Kampanyası, rekorlarına devam ediyor. Kampanyanın sekizinci yılında 700 bin kitap daha öğrencilere ulaştı.TNT Ekspres Türkiye Genel Müdürü Turgut Yıldız, bağışlanan kitap sayısından memnun...Yıldız, kampanya hakkında,“Türkiye’nin en önemli sorunlarından biri olan okullardaki kütüphane ve kitap eksikliğinin giderilmesi ve bu konuda bir kamuoyu oluşturulmasını sağlamak amacıyla sekiz yıldır sürdürdüğümüz kitap toplama kampanyasını bundan sonraki yıllarda da devam ettireceğiz” diyor. İlk kez 2000 yılında,TNT Ekspres’in kendi çalışanlarıyla müşterileri arasında başlattığı kitap toplama kampanyası, halkın da büyük ilgisiyle Türkiye’nin dört bir yanına ulaşan dev bir kampanya haline geldi.TNT Ekspres’in kitap toplama kampanyasıyla sekiz yıl içinde 1439 okula yaklaşık 2 milyon 700 bin kitap bağışlandı, bu kitaplar yüz binlerce öğrenciye umut ışığı oldu. Rakamlarla Kitap Kampanyası • Bağış yapan kişi ve kurum sayısı: 18 bin 115 • Toplanan kitap sayısı: 2 milyon 700 bin • TNT Ekspres gönüllüleri: 337 Kişi • Gönüllü çalışma günü: 215 • Kitap götürülen okul sayısı: 1439 • Okul başına kitap sayısı: 1876 Kitaplar, kalkınmada öncelikli okullara... Her yıl olduğu gibi yine Kütüphaneler Haftası’nda başlayan ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ile birlikte gerçekleştirilen kampanyada TNT Ekspres Türkiye, sahip olduğu güçlü ve geniş ulaştırma ağını çocukların hizmetine sunuyor.TNT Ekspres Türkiye’nin araç filosuna ait 16 TIR ile yola çıkan kitaplar, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nin belirlediği kalkınmada öncelikli illerdeki okullara teslim ediliyor. www.tnt.com.tr 21 Kalite Kalite Kongresi ‘kaliteli dünyalı’yı tanımladı TNT Ekspres CEO’su Peter Bakker, BM eski Genel Sekreteri Kofi Annan ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı Başkanı Kemal Derviş, Kalite Kongresi’nde ‘dünyalı olma’nın sorumluluğu üzerinde durdu. 12-14 Kasım’da İstanbul’da gerçekleşen toplantıda, dünyanın sınırları sorumlu olmakla olmamak arasında yeniden çizildi. Sanayileşmenin yol açtığı çevre tahribatı, büyüme uğruna görmezden gelinen, doğal haklarından feragat ettirilmiş insan ve sonuçta ortaya çıkan ‘küresel çorba’ 20 ve 21’inci yüzyılların en büyük sorunsallarından... Sürdürülebilir büyüme, dış ticaret dengeleri, bütçe hesapları gibi makro yaklaşımlar ya da arz-talep dengesi, üretici davranışı, üretim ve fiyat analizi gibi mikro politikalar, doğaya olan duyarlılığı bazen gölgede bırakabiliyor. Kalite Derneği (KalDer) tarafından bu yıl 16’ncısı düzenlenen Kalite Kongresi, gölgede kalan, gözden kaçan bu olgunun üzerine giderek nasıl dünyalı olunacağını formüle ediyor.‘Kalite’ kavramını insanı ve doğayı göz ardı etmeden yeniden tanımlayan Kongre, ulaşılan yaşam kalitesinin sürdürülebilirliği için kurumsal ve bireysel sorumlulukları tanımlayarak, 22 kurum yöneticilerinin sınır tanımayan dünyada nasıl başarılı birer bileşen olabileceklerini tartışıyor. ‘Sorumluluk’ kelimesi bu noktada kilit önem taşıyor... Zira bu sıfat, modern insanın unuttuğu ya da ötelediği bir kavram. Kongre’ye şöyle bir bakıldığında konuşmacı listesindeki isimler, organizatörlerin niyetleri hakkında ipuçları veriyor. Dünya barışı için Birleşmiş Milletler’in çeşitli branşlarında, son olarak da genel sekreter olarak hizmet veren Kofi Annan, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Başkanı Kemal Derviş ve TNT Ekspres CEO’su Peter Bakker,‘Küresel Yönetim ve Dünya Vatandaşlığı’ konu başlığı altında 2 bin 500’ü aşkın yönetici, uzman, eğitmen ve danışmana dünyalı vatandaşı olmayı anlatmak için seslendiler... “Tüketici ürününü emisyonuna göre seçecek” 12-14 Kasım tarihleri arasında İstanbul’da gerçekleşen toplantıda önce Kofi Annan,“Neredeyiz” başlıklı özel oturumda Ortadoğu meselelerine değinirken Türkiye’nin geleceğini parlak gördüğünü söyledi. Kemal Derviş ise dünya insanı olmak için küreselleşmeyi iyi anlamak ve küresel sorunları iyi tahlil etmek gerektiğini savundu. Kongre’nin ikinci günündeyse TNT CEO’su Peter Bakker, küresel bir şirket olarak TNT örneğinden yola çıkarak katılımcılarla çevre kültürü ve bilincine, ekonomik ve sosyal paylaşım dengesine ve farklı kültürlerin uyum içinde çalışmasına ilişkin uygulamaları paylaştı. Bakker, küresel ısınma sorunu nedeniyle tüketicilerin artık bir ürünün üretimi ve ulaştırılması sürecinde ne kadar karbon emisyonuna neden olduğunun araştırılacağı yeni döneme girildiğine dikkat çekerek,“Bir süre sonra ürün etiketlerinde karbon emisyonu da yer alacak. Çin, coğrafi olarak Avrupa’ya uzak olduğu için bu dönemde üreticilik gücünü kaybedebilir. Türkiye gibi Avrupa’ya yakın ülkeler bunu avantaja dönüştürebilir” dedi. “Türkiye, lojistik merkezi olabilir” Peter Bakker, kongreden sonra verdiği demeçte yakın dönemde Türkiye’yi büyük fırsatların beklediğine dikkat çekerek,“Türkiye Doğu ve Batı arasında önemli bir bağlantı merkezi. Ancak, havaalanı ve yolları çok sıkışık. Eğer bu kadar kalabalık olmasa Doğu ve Batı arasında lojistik merkezi de olabilir.Türkiye, lojistik merkezi olma konusunda Dubai’ye çok yakın. Dubai olduğuna göre,Türkiye de böyle bir pozisyon geliştirebilir diye düşünüyorum” diye konuştu.TNT’nin soysal sorumluluk yatırımları hakkında bilgi veren Bakker, 2007’de sosyal sorumluluk projelerine 10 milyon avro ayırdıklarını, 2001’de 8 milyon avroya Formula 1 yarışlarına sponsor olmak yerine her 5 saniyede bir çocuğun açlıktan öldüğünü göz önüne alarak çocuklara yemek taşımayı tercih ettiklerini söyledi. Bakker ayrıca TNT’nin ‘Gezegen Benim’ projesi hakkında da bilgi verdi:“Biz de 2009 yılında enerji kullanmadan enerji sağlayacak ofis binaları yapacağız. Karbondioksit konusunda hassas davranmayan şirketler 2012 yılında belki de kapılarına kilit vuracaklar.” Bakker’ın vatandaşlık karnesi 16’ncı Kalite Kongresi’ne konuşmacı olarak katılan TNT Ekspres CEO’su Peter Bakker’ın Kongre’ye davet edilmesinin özel nedenleri var. Bakker, bugüne kadar attığı kişisel ve tüzel adımlarla sık sık dünyanın gündemine geldi... • Porsche marka arabasını satarak çevreye duyarlı hibrid teknolojili araba satın aldı, • Özel uçak kullanmıyor, • Yeşil ve ekolojik bir ev inşa ettiriyor, • 2007’de sosyal sorumluluğa 10 milyon avro ayıran, emisyonu azaltmak için “Planet Me” projesine imza atan bir şirketin CEO’luğunu yapıyor, • Çocuğunu çevre bilinciyle yetiştiriyor, bu konuda eğitim veriyor. www.tnt.com.tr 23 İnternet KOBİ’ler interaktif arenada KOBİ’leri teknoloji çağına yaklaştıran TNTKobiweb projesi tüm hızıyla sürüyor. Projeyle her gün yeni bir KOBİ internet sitesine kavuşuyor, müşterilerinin parmak uçlarına kadar yaklaşıyor... Başvurular, www.tntkobiweb.com adresinden yapılabiliyor. Teknoloji, artık küçüklü büyüklü tüm şirketlerin olmazsa olmazı.Teknolojiye ayak uydurmak, şirketlerin rekabetçi gücünü artıyor. Artık KOBİ’ler de internet vitrinleriyle teknoloji sahnesinde boy göstermek zorundalar.TNT’nin KOBİ’leri düşünerek hayata geçirdiği TNTKobiweb hizmeti, küçük ve orta büyüklükteki işletmeleri teknoloji çağına yaklaştırıyor. Hizmetin doğuşunu, aşamalarını ve uygulamasını TNT Ekspres Türkiye Pazarlama Koordinatörü Erdenay Gül ve Web Tasarımcısı Ayhan Özdemir’e sorduk... TNTKobiweb fikrinin nasıl ortaya çıktığından bahsedebilir misiniz? TNTKobiweb,TNT’nin sosyal sorumluluk kapsamında KOBİ’lere yardımcı olmak için geliştirdiği bir proje. Avrupa Birliği’ne uyum sürecinde tüm KOBİ’lerin bir internet sitesine sahip olması isteniyor. Teknolojiyi çok iyi kullanan bir şirket olarak 24 TNTKobiweb’in çok güzel bir amaca hizmet edecek bir proje olacağını düşündük. Şu ana kadarki çalışmalara baktığımızda bu kararın çok yerinde olduğunu görüyoruz. Hedefimiz, internet sitesi olmayan tüm KOBİ’lere hizmet verebilmek... Proje kapsamında site tasarımı dışında ne gibi yardımlarda bulunuyorsunuz? Siteyi hazırladıktan sonra zaman içerisinde meydana gelen sorunlarla da yakından ilgileniyor musunuz? Site tasarımları dışında, internet konusunda da yardımcı oluyoruz. Örneğin müşteriler alan adını almakta zaman zaman zorlanabiliyorlar. Bu konu hakkında bilgi veriyoruz, yeterli olmazsi onların adına bu işlemleri gerçekleştiriyoruz. Site için nasıl bir içerik hazırlanabileceğini ve firmanın kendisini nasıl ifade etmesi gerektiğini anlatıyoruz. Mesela resimleri kullanırken müşterinin kendi firmasını ya da yaptığı işi anlatacak resimlere yer ver- mesi ve logonun sayfa tasarımına uyumlu olmasına özen gösteriyoruz. Hosting hizmeti ve güncelleme işlemleri de TNT tarafından mı sağlanıyor? İnternet sayfasını oluştururken hosting hizmeti de TNT tarafından sağlanıyor. Müşterilerin internet sayfalarının ilk güncellemelerini de yine TNT yapıyor. Bu sırada müşteriler için bir kalıp hazırlıyoruz. Bu kalıpla müşteri, güncellemelerini kendisi yapabiliyor. Bazen müşterilerimiz güncelleme esnasında denemeler yapıyor, takıldığı ve anlamadığı yerler olabiliyor. Bize e-posta veya telefonla ulaşıp bu konu hakkında destek istiyor. Biz de kendilerine bu güncelleştirmelerin nasıl yapılması gerektiği konusunda bilgi veriyoruz. Bir KOBİ’nin site sahibi olması için yapması gerekenler neler? 4 aşamada TNTKobiweb Aşama1: Müşteri ilk olarak TNT’ye telefonla veya e-posta atarak ulaşıyor. Sonra TNT yetkilileri kendileriyle irtibata geçerek TNTKobiweb hakkında bilgi veriyor. Müşterilerden olumlu yanıt alındığında işlemler başlıyor. Aşama 2: Alan adını müşteri kendisi alıyor. Eğer alan adını almasını bilmiyorsa onun adına TNT bir alan adı alıyor. Bazen müşterinin e-posta adresi de Eğer bu KOBİ bir TNT müşterisi ise sadece alan adını alması yeterli. Eğer TNT müşterisi değilse bunun için sözleşmede de belirtildiği gibi yılda en az üç adet uluslararası gönderi yapması gerekiyor. Bunu yapan müşteriler bu haktan yararlanabiliyor. Bir internet sitesi sahibi olmak işletmelere ne gibi avantajlar sağlıyor? Tabii ki internet sahibi olmak isteyen bir müşterinin ilk önce ne tür bir iş yaptığını, yani ticari mi yoksa eğitici içerikli bir site mi yapacağını belirlemesi gerekiyor. Bu paralelde bir alan adı almak durumunda. İnternet sitesine sahip olan müşteri, hem eğitim hem de ticaret sektöründe sesini tüm dünyaya duyurabiliyor. Eğitici, öğretici ve ticari anlamda fayda sağlıyor. Bu bilgiye insanlar hızlı, ucuz, kolay ve güvenli bir şekilde erişebiliyor. Böylesine faal bir iletişim sektörünün bir parçası olmak, firmalar için vazgeçilmez hale geldi. olmuyor; fakat e-posta adresi istiyor. TNT alan adını müşteri adına alırken e-posta adresi de alıyor. Aşama3: TNT, KOBİ’ler için hazırladığı internet sitelerinin DNS tanımlamalarını yapıyor. Aşama4: Müşteriyle irtibat kurulup, site için veriler isteniyor. Örneğin ‘Hakkımızda’ sayfası veya iletişim sayfası için içerik verileri alınıyor. İçerik bilgilerinin yanında bir de siteye resim ve logo bilgileri isteniyor. www.tnt.com.tr 25 Müşteri Gözüyle “TNT, sağlayıcımız değil, iş ortağımız” Volvo Servis ve Yedek Parça Türkiye Genel Müdürü Patrick Bauer, TNT’nin sağlayıcı değil, iyi bir iş ortağı olduğunu söylüyor. Bauer’e göre böyle bir ilişki, son kullanıcıyı tatmin etmenin altın kuralı. Volvo Türk bünyesinde faaliyet gösteren Volvo Servis ve Yedek Parça Türkiye, Avrupa, Kuzey Amerika ve uluslararası birim olmak üzere üç birimden oluşuyor.Türkiye işlerini uluslararası birim kanalından yürüten departman, ekspres taşımacılık faaliyetlerinde TNT ile çalışıyor.Volvo Servis ve Yedek Parça Genel Müdürü Patrick Bauer ile biraz Türkiye pazarından, biraz da Volvo Servis ve Yedek Parça’nın ekspres taşımacılık faaliyetlerindeki TNT ortaklığından konuştuk. Türkiye, Volvo Servis ve Yedek Parça’nın uluslararası faaliyetlerinin neresinde? Volvo Servis ve Yedek Parça Türkiye, en hızlı büyüyen birim olan uluslararası birimin mensubu. Bugünlerde herkes Çin ve Hindistan’ın büyümesinden söz ediyor, ama biz Türkiye’deki büyümeyi ve bu ülkenin pazarda ne kadar önemli konuma geleceğini öngörüyoruz. Ayrıca Türkiye’nin Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) ülkeleriyle de iyi ticari ilişkileri olduğunu biliyoruz ve İstan26 bul’daki Bölge Antreposu’ndan BDT ülkelerindeki müşterilerimizi destekleyebilme potansiyelimizi araştırıyoruz. Uluslararası bir şirketin yedek parçalarından sorumlu bir üyesi olarak Türkiye’nin nasıl bir satış ortamı oluşturduğunu düşünüyorsunuz? Bence konuya Volvo Türk şemsiyesi altında,Volvo Servis ve Yedek Parça Türkiye olarak üstlendiğimiz rolle başlamak gerek. Sorumluluğumuz, müşterilerimize yönelik yedek parça tedarik zincirinin genel yönetimini üstlenmek. Bu da Volvo İş Makineleri, Volvo Kamyon ve Volvo Penta’yı kapsıyor. Volvo Grubu müşterilerinin dışında, dışarıdan müşterilere de lojistik hizmeti veriyoruz. Avrupa biriminden gelen biri olarak Türkiye’nin her açıdan zorlayıcı bir pazar olduğunu, ama özellikle de satış hacmindeki artışın kayda değer bir oranda söyleyebilirim.Volvo Türk, genel olarak iyi durumda ve yedek parça satışları her yıl yükselerek bize aydınlık bir gelecek vaat ediyor. Ekspres taşımacılığın yedek parça sektörü için önemi nedir? Zamanlama, bu sektör için ne ifade ediyor? Volvo Servis ve Yedek Parça olarak temel işlevimiz, en iyi hizmeti sunmak. Müşterilerimiz Volvo Yedek Parça’dan bunu bekliyor ve biz de onların ihtiyaçlarını karşılamaya kararlıyız. Bu nedenle, bizim alanımızda zamanlamanın doğru olması ve Volvo Servis ve Yedek Parça Türkiye’nin başarılı olup pazarda bir fark yaratması çok önemli. Sizin bir ekspres taşımacılık şirketinden beklentileriniz neler? Tüm sağlayıcılarımızın bizim iş ortağımız olmalarını bekliyoruz. Bir iş ortağı, faaliyetleri nasıl gördüğünü paylaşır, pazar koşullarını her zaman inceler ve çalışmalarını iyileştirerek müşterisine verdiği hizmeti nasıl geliştirebileceğini düşünür. Dolayısıyla, biz iş ortaklarımızın ihtiyaçlarımızı ve temel değerlerimizi, iş ortamımızı anlamalarını ve bunlara odaklanmalarını, bizi dinlemelerini, isteklerimi- ze olumu yaklaşmalarını, her şeyden önemlisi çözüm üretmelerini ve iki tarafa da kazandırmalarını bekleriz. Kesinlikle inandığım bir şey var:Tedarik zincirindeki herkesin başarılı olması için son kullanıcıyı tatmin etmemiz şart. Ben, bu nedenle sağlayıcılarla değil, iş ortaklarıyla çalışıyorum. Volvo yedek parçaları, ekspres taşımacılık firması seçerken neleri göz önünde bulundurdu? Volvo Servis ve Yedek Parça, 2001 yılında, taleplerini karşılayacak bir taşımacılık firması arıyordu. En önemli talepler,Türkiye’deki tüm Volvo ağına, ağırlık ve boyut sınırlaması olmadan, zamanında ulaştırma sözüyle ve adil bir maliyetle hizmet verecek bir şirket bulmaktı. TNT’yle ilişkiler göz önünde bulundurduğunda TNT sizin için nasıl bir çözüm ortağı? Birlikte yaşadıklarımız daha iyi bir cevap olacaktır: Dış müşterimizin hacmini de TNT’ye verdik ve Volvo Servis ve Yedek Parça ile TNT arasındaki işbirliğinin 2008 yılının sonuna kadar sürdürülmesi yönündeki ilke anlaşmasını yazılı bir sözleşmeye çevirdik.TNT, müşterilerimize ihtiyaçlarını zamanında ulaştırma yönündeki sözünü tuttu. Dolayısıyla ben TNT’yi bir iş ortağımız olarak görüyorum ve TNT’nin bize daha iyi hizmet ve gerektiğinde daha kısa ulaşım süresi sunmak için gerekli yatırımları kısa sürede yapabileceğini umuyorum. “ Bugünlerde herkes Çin ve Hindistan’ın büyümesinden söz ediyor, ama biz Türkiye’deki büyümeyi ve bu ülkenin pazarda ne kadar önemli konuma geleceğini de görebiliyoruz. Ayrıca Türkiye’nin Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) ülkeleriyle de iyi ticari ilişkileri olduğunu biliyoruz “ Şirketiniz yedek parça konusunda müşterilerine neler vaat ediyor? AB Volvo’nun temel değerlerinden biri kalite... Sadece yedek parçada değil, AB Volvo’nun hangi unsurunu ele alsanız kaliteyi görebilirsiniz. Bu yaklaşım Volvo Servis ve Yedek Parça olarak bizim için lojistik hizmetlerde kalite anlamına geliyor. www.tnt.com.tr 27 Dünyadan BM uyarıyor, kimse duymuyor Bilimadamları, uyarılarına devam ediyor. Ancak küresel ısınmaya karşı hâlâ etkin tedbirler hayata geçmiyor. BM, geçtiğimiz günlerde bir kez daha küresel ısınmanın yol açacağı sonuçları engellemek için acilen harekete geçilmesi gerektiği uyarısında bulundu. Raporda, küresel ısınmanın ani, beklenmedik ve geri dönüşü sağlanamayacak etkilerinin olabileceği dile getiriliyor. Bu etkiler, buzulların erimesi ve pek çok canlı türlerinin yok olması olarak sıralanıyor. Rapor, gelecek ay Endonezya’da düzenlenecek konferansta görüşülecek. 100 dolarlık laptop üretimi başladı Yaklaşık beş yıldır dilden düşmeyen projede sonunda somut sonuçlar alınmaya başlandı. Massachusetts Institute of Technology’nin (MIT) girişimiyle yoksul ülkelerdeki çocukların bilgisayar sahibi olması için başlatılan ‘Her çocuğa bir laptop’ kampanyasında Uruguay’dan gelen 100 bin siparişle seri üretime geçildi. Kampanyada bir laptop, 100 dolar ödeyen kişinin çocuğuna, diğeri de kalkınmakta olan ülkelere gönderilecek. Bağışlanan ilk parti bilgisayarların Afganistan, Kamboçya, Ruanda ve Haiti’ye gönderilmesi planlanıyor. 28 İstanbul, yüzde 12 tasarruf etti TEMA Vakfı tarafından yürütülen Suyunu Boşa Harcama Kampanyası sonuçlarını vermeye başladı. Kampanya kapsamında sunulan altı basit öneri, üç ayda 18 milyon ton su tasarruf edilmesini sağladı. Bu miktar Elmalı Barajı'nın bir yılda İstanbul’a verdiği su miktarından bile fazla... Evlerdeki gereksiz su tüketiminin önlenmesi için bireysel çabaların yaratacağı farka dikkat çekmek ve kamuoyunu bilinçlendirmek amacıyla TEMA Vakfı tarafından üç ay önce başlatılan “Suyunu Boşa Harcama” kampanyası kapsamında aylık su tüketiminde yüzde 10-12 tasarruf sağlandı. Çevre dostu yeşil teknoloji Pirinç ihraç edin! Pirinç, dünyada yaşayan insanların yarıdan fazlasının ana besin kaynağı... Hatta doğudaki kimi ülkelerde hakkında anlatılan efsanelerle kutsallaştırılıyor. Pirincin ehemmiyetinden ilham alınarak hazırlanan www.freerice.com’da İngilizce kelimelerle karşılaşıyorsunuz, yine İngilizce eşanlamlısını bulmaya çalışıyorsunuz. Bilirseniz, 20 pirinç tanesi kazandınız! BM, bu pirinçleri dünya açlığıyla mücadelede kullanıyor. Site aracılığıyla bugüne kadar 4 milyar 550 milyon pirinç tanesi ihtiyacı olanlara ulaştı. Teknolojiyi kullanmak değil, çevre düşmanı teknolojiyi kullanmak ayıp! Çünkü artık bu alanda da çevreci yaklaşımlar var.Takip edene... Asus’un gelecek yıl piyasaya süreceği Eco-Book modelinin parçalarının yaklaşık yüzde 50’si geri dönüştürülebiliyor. Bambu ağacından yapılan dış tasarım, EcoBook’un çevreci kimliğini çok iyi yansıtıyor. Karadeniz, kuş mezarlığı 12 Kasım sabahı Azak Denizi ile Karadeniz arasındaki Kerç Boğazı’ndan bir Rus tankeri saatte 108 kilometre hızla esen rüzgara yenik düştü. Rüzgarın etkisiyle ikiye ayrılan tankerden gelen ilk haberlere göre 13 kişilik mürettebat olaydan sağ kurtulmuştu. Ancak Sovyetler Birliği döneminde sadece petrol taşıması için inşa edilen tanker, taşıdığı 4 bin ton fuel oilin yarısını denize bıraktı. Haberin acı bilançosu olayın üzerinden birkaç gün geçtikten sonra ortaya çıktı. Petrolün denize akmasıyla Karadeniz’de en az 30 bin kuş öldü. www.tnt.com.tr 29 Kültür - Sanat Retrospektif değil, hayat hikâyesi Abidin Dino, Sakıp Sabancı Müzesi’nde hayat hikâyesini yansıtan bir sergiyle anılıyor. Karikatürist, illüstratör, dekoratör, tiyatrocu, sinemacı ve yazar Dino, tüm yönleriyle 20’nci yüzyıl selamı veriyor. Abidin bu hafta Paris’te Villejuif Hastanesi’nde öldü. Sesini yitirdikten, konuşamayacak hale geldikten üç gün sonra... Ona ait aklıma gelen imgelerin hepsi ister istemez yollar, kervansaraylar, yolculuklarla ilgili. Gezginlerin tetikte olma hali vardı onda... Stüdyosundaki küçük kitaplığının ya da geceleri kaldırdığı portatif şövalesinin önünde durmadan yolculuklara çıkardı. Gezegenlere dönüşen kadın resimleri yapardı... Sonra çiçek resimleri yapardı, onların boyunlarını, aşka giden Boğaziçi geçitlerini... Acaba şimdi yeni bir yolculuğa mı çıktı? John Berger Berger, Abidin Dino’nun ölümünün ardından kaleme aldığı bu satırlarda onun ressam kimliğini öne çıkarıyor. Oysa Dino,‘ressam’ın haricinde daha birçok unvana hakkını verdi. Karikatürist, illüstratör, tiyatrocu, sinemacı ve yazar... Bundan 14 yıl önce hayata veda eden Abidin Dino, 80 yıllık yaşamına tüm bu işleri sığdırdı, ardında sayısız eser bıraktı. Sakıp Sabancı Müzesi bugünlerde, Dino’nun ölümünden beri hazırlanan en kapsamlı sergiye ev sahipliği yapıyor. Abidin Dino’nun eşi Güzin Dino’nun sanatçının arşivini Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi’ne bağışlamasıyla hayat bulan sergi, yalnızca bir sergi değil aynı zamanda bir sanat adamının yaşamını özetliyor. 30 Sergi 27 Ocak’a kadar açık Sergide Dino’nun 1300’ü aşkın eserinin arasından seçilen 482’si duvarda, 250’si vitrinde yüzlerce mirası ziyaretçilerle buluşuyor. Serginin genel konseptini oluşturan ekipte yer alan Ferit Edgü serginin, bugüne kadar bir Türk sanatçı için gerçekleştirilen en geniş kapsamlı sergi olduğunu belirtiyor. Genel konsepti Ferit Edgü, Samih Rıfat ve Nazan Ölçer tarafından tasarlanan sergi, 27 Ocak’a kadar ziyaretçilerle buluşacak. 80 yıllık sanat turu Doğar doğmaz hareketli bir yaşamın içinde buluverdi kendini Abidin Dino... İstanbul’da gözlerini dünyaya açtıktan sonra Cenevre’ye gitti, I. Dünya Savaşı sırasında ise Paris’e... İlkokul yıllarında yeniden Türkiye’ye döndü. Sanat yolculuğu 16 yaşında karikatürle başladı. 20 yaşına geldiğinde beş ressam arkadaşıyla birlikte ‘D Grubu’nu kurdu, 22 yaşında Sovyetler Birliği’ne giderek, yönetmen Sergey Yutkeviç’in ekibiyle sinema çalışmaları yaptı. 1937 sonlarında Paris’e yerleşerek, burada Pablo Picasso ve Tristan Tzara gibi önemli sanatçılarla çalışma fırsatını buldu. Yaşamının son yıllarında, yaz aylarını Türkiye’de ve özellikle boğaz kıyılarında geçirdi. Abidin Dino, 1993’te Paris’te kalp yetmezliğinden hayatını kaybetti. YENİLER YENİLER YENİLER YENİLER YENİLER YENİLER Die Hard / Zor Ölüm 4.0 Yönetmen: Len Wiseman Yapım: 2007, ABD Oyuncular: Bruce Willis, Timothy Olyphant Süre: 130 dakika Uzun zamandır ortalıkta görünmeyen, kalabalık çetelerin korkulu rüyası Johnny McCline, tekrar karşımızda. McCline’ın özel hayatındaki düşüşü istikrarlı bir biçimde devam etmektedir: Boşanma ve alkol tedavisi. Suçlulara karşı mücadelede ise eski formunu, geçen onca yıla rağmen hâlâ korumaktadır. Bu sefer karşısındaki çete, zamanın ruhuna uygun bir biçimde ülkenin bilgisayar altyapısını çökertme planlarını uygulamaya koymuştur. Ancak McCline’ı ve onun geleneksel yöntemlerini hesaba katmamıştır. Vahşi Hafiyeler Roberto Bolaño Metis Yayınları Çeviri: Peral Bayaz 632 Sayfa Kasım 2007 Latin Amerika edebiyatının önemli isimlerinden Şilili yazar Bolaño, eleştirmenlerce en önemli eseri sayılan ve otobiyografik öğeler taşıyan romanı Vahşi Hafiyeler’de, varlığı şaibeli bir yeraltı edebiyat hareketinden artakalan iki şairin trajikomik maceralarını anlatıyor. 1953 doğumlu Bolaño romanında bir yandan döneminin şiir ve edebiyat tartışmalarını aktarırken bir yandan da sosyal çevrenin analizini yapıyor. Vahşi Hafiyeler'i “Kendi kuşağıma yazdığım bir aşk mektubu” olarak tanımlayan Bolaño,“Kuşağım tüm gençler gibi aptal ve cömertti, elimizdeki her şeyi veriyor, karşılığında hiçbir şey beklemiyorduk. Şimdi bizden geriye hiçbir şey kalmadı... Latin Amerika toprağında yatıyor cesetlerimiz,” dese de, yapıtıyla bu kişilere yeniden hayat kazandırıyor. Sermet Muhtar Alus da kim? Meral Demiryürek Kitap Yayınevi 547 sayfa Kasım 2007 KKTC Lefke Avrupa Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü öğretim üyesi Meral Demiryürek, önsözünde “Uzun araştırmalar sonunda çalışma konusu olarak Sermet Muhtar Alus’u seçtiğimizde, çevremizdekilerin ilk tepkisi ‘Sermet Muhtar Alus da kim?’ şeklinde oldu” diyor. Alus bir Paşa çocuğu olarak dünyaya gelmiş, en iyi eğitimleri almış, Osmanlı'nın yıkılışına ve Cumhuriyet'in ilk dönemlerine tanıklık etmiş, romanlar, hikâyeler, piyesler, anı ve sohbet yazıları yazmış, yazılarının odağına İstanbul’u ve İstanbul'un gündelik hayatını eleştirel ve mizahi bir üslupla aktarmış, Osmanlı’dan Cumhuriyet’e geçişte yaşanan ikili yapıyı ayrıntılarıyla işleyen, Ahmet Rasim ve Hüseyin Rahmi geleneğinden gelen, yoksulluk içinde ölmüş bir yazar. 20’nci yüzyılın ilk yarısındaki sosyal dokuyu ve gündelik hayatı merak edenler için ilgi çekici bir çalışma “Bir İstanbul Bilgesi.” Meraklısına not:Yazarın İletişim Yayınları tarafından yeniden yayımlanan beş kitabı daha bulunuyor: 30 Sene Evvel İstanbul, Eski Günlerde, İstanbul Kazan Ben Kepçe, Masal Olanlar, Onikiler... www.tnt.com.tr 31
Benzer belgeler
Rekabetin lokomotifi inovasyon
Sayı:34- TNT VIEW İmtiyaz Sahibi: Turgut Yıldız • Sorumlu Müdür: Müzeyyen Dilek Özgür • Yayın Kurulu: Erdenay Gül, Giray Karanlık, Ahmet Lütfi Yavuz, Selin Karakaş • Yapım: Medyaevi İletişim • Edit...
Bir Dağın masalı... Sardes, Gölcük, Birgi
Sosyal sorumluluk, artık şirketler için bir yükümlülük haline geldi.TNT, kurulduğu ilk günden bu yükümlülüğün farkında. Diğer şirketlerin de bu yükümlülüğün farkına varmaları oldukça sevindirici......